İÇİNDEKİLER GİRİŞ ........................................................................................................................................................................................................................... 3 Fasıl 1 – Malların Serbest Dolaşımı ............................................................................................................................................................................. 4 Fasıl 2 – İşçilerin Serbest Dolaşımı ............................................................................................................................................................................. 9 Fasıl 3 – İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi ........................................................................................................................................... 12 Fasıl 4 – Sermayenin Serbest Dolaşımı ..................................................................................................................................................................... 16 Fasıl 5 – Kamu Alımları ............................................................................................................................................................................................. 20 Fasıl 6 – Şirketler Hukuku ......................................................................................................................................................................................... 24 Fasıl 7 – Fikri Mülkiyet Hukuku ................................................................................................................................................................................ 28 Fasıl 8 – Rekabet Politikası ........................................................................................................................................................................................ 33 Fasıl 9 – Mali Hizmetler ............................................................................................................................................................................................ 40 Fasıl 10 – Bilgi Toplumu ve Medya .......................................................................................................................................................................... 46 Fasıl 11 – Tarım ve Kırsal Kalkınma ......................................................................................................................................................................... 50 Fasıl 12 – Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası ........................................................................................................................... 56 Fasıl 13 – Balıkçılık ................................................................................................................................................................................................... 70 Fasıl 14 – Taşımacılık Politikası ................................................................................................................................................................................ 75 Fasıl 15 – Enerji ......................................................................................................................................................................................................... 93 Fasıl 16 – Vergilendirme ............................................................................................................................................................................................ 97 Fasıl 17 – Ekonomik ve Parasal Politika.................................................................................................................................................................. 101 Fasıl 18 – İstatistik ................................................................................................................................................................................................... 104 Fasıl 19 – Sosyal Politika ve İstihdam ..................................................................................................................................................................... 108 1 Fasıl 20 – İşletme ve Sanayi Politikası .................................................................................................................................................................... 111 Fasıl 21 – Trans Avrupa Şebekeleri (TEN – Trans European Networks) ................................................................................................................ 115 Fasıl 22 – Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu .......................................................................................................................... 116 Fasıl 23 – Yargı ve Temel Haklar ............................................................................................................................................................................ 119 Fasıl 24 – Adalet, Özgürlük ve Güvenlik................................................................................................................................................................. 132 Fasıl 25 – Bilim ve Araştırma .................................................................................................................................................................................. 141 Fasıl 26 – Eğitim ve Kültür ...................................................................................................................................................................................... 144 Fasıl 27 – Çevre ....................................................................................................................................................................................................... 149 Fasıl 28 – Tüketicinin ve Sağlığın Korunması ......................................................................................................................................................... 171 Fasıl 29 – Gümrük Birliği ........................................................................................................................................................................................ 175 Fasıl 30 – Dış İlişkiler .............................................................................................................................................................................................. 179 Fasıl 31 – Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası ...................................................................................................................................................... 182 Fasıl 32 – Mali Kontrol ............................................................................................................................................................................................ 186 Fasıl 33 – Mali ve Bütçesel Hükümler ..................................................................................................................................................................... 190 2 GİRİŞ Bu çalışma, Avrupa Birliği (AB) ile ülkemiz arasında yürütülen müzakerelere esas olan fasıllarda, ortak düzenlemeye konu olan alanlar ile üye devlet uygulamalarına bırakılan hususlara ilişkin temel bilgileri içeren bir rehber olması amacıyla hazırlanmıştır. Çalışmada günlük uygulamalarda ihtiyaç duyulan temel bilgiler esas alınmıştır. Faslın özelliğine bağlı olarak, bazı fasıllarda genel kavramlar üzerinden bazılarında ise mevzuat detayında değerlendirmeler yapılmıştır. “Ortak Düzenleme Alanı” kavramı, üye devletlerin ilgili alanın düzenlenmesi konusunda AB’yi yetkilendirdikleri hususları ifade etmektedir. “Üye Devletlere Bırakılan Konular” başlığı ise AB müktesebatı içinde yer almakla birlikte, ortak alan düzenlemelerinde ele alınmayan veya üye devletlerin düzenleyeceği ifade edilen alanları içermektedir. Çalışmada, Haziran 2011 itibarıyla yürürlükte olan AB müktesebatı dikkate alınmıştır. Çalışma, her bir müzakere faslı için bir genel giriş bölümü, düzenleme alanlarının belirtildiği bir tablo ve açıklama bölümünden oluşmaktadır. Tabloda ortak olarak düzenlenen (1. sütun), üye devletlere bırakılan (2. sütun) ve diğer başlıklarda ele alınan (3. sütun) konular belirtilmektedir. Tabloda belirtilen alanlara ait bilgiler açıklama bölümünde detaylandırılmaktadır. Tablonun 2. ve 3. sütunlarında numara verilen konular, açıklama bölümünde bilgi verilmesine gerek görülen hususları, madde işareti (bullet) verilen konular ise açıklama bölümünde bilgi verilmesine gerek görülmeyen hususları içermektedir. Tabloda ortak düzenleme alanı (1. sütun) olarak belirtilen tüm konuların açıklamalarına yer verilmiştir. “Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular” bölümünde (3. sütun) ise, incelenen fasılda değerlendirilme olasılığı olan konuların gerçekte ilgili oldukları fasıllar gösterilerek okuyucuya kolaylık sağlanmasını hedeflemiştir. Örneğin, “Balık hastalıkları” konusu 13-Balıkçılık faslını ilgilendiriyor görünmesine karşın, “12-Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası” faslı kapsamında “Hayvan hastalıkları kontrol tedbirleri” başlığında değerlendirilmektedir. Bu durum, 13-Balıkçılık faslına ait tablonun “Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular” sütununda “Balık hastalıkları (Fasıl 12 - Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası / Madde 31)” şeklinde belirtilmektedir. Bu rehber, müzakere sürecinde ilgili fasılların koordinasyonundan sorumlu olan Sektörel Politikalar Başkanlığı, Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanlığı, Tek Pazar ve Rekabet Başkanlığı, Tarım ve Balıkçılık Başkanlığı, Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanlığı, Siyasi İşler Başkanlığı ve Avrupa Birliği Hukuku Başkanlığı’nın katkıları ile oluşturulmuştur. 3 Fasıl 1 – Malların Serbest Dolaşımı Malların serbest dolaşımı faslı, Avrupa Birliği’nin dört temel serbestisinden biridir. Bu çerçevede, üye ülkeler tarafından Birlik iç pazarına sunulan sanayi ürünleri ile belirli kurallar çerçevesinde Birliğe ithal edilen üçüncü ülke sanayi ürünlerinin herhangi bir teknik engelle karşılaşmadan Birlik dâhilinde serbest dolaşıma girmesi hedeflenmektedir. Fasıl, AB Ortak Ticaret Politikası kapsamında ortak düzenlemeye tabidir. Avrupa Birliği’nde malların serbest dolaşımını sağlamak üzere teknik içerikli bir dizi mevzuat uygulanmaktadır. AB genelinde ortak bir teknik mevzuatın bulunmadığı alanlarda ise, üye ülkelerin ulusal kuralları uyarınca ürettiği mallar, temel emniyet kriterlerini karşılamak kaydıyla serbest dolaşıma girebilmektedir. (Düzenlenmemiş Alan, Roma Antlaşması 28-30’uncu Maddeleri olarak bilinmektedir. (AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 34-36’ıncı maddeleri)) Kısaca, malların serbest dolaşımının sağlanması için; a) teknik mevzuatın uyumlaştırılması, b) pazara giren ürünlerin üretildikleri mevzuata uygunluğunu kontrol edecek kamu laboratuarları ve ürünlerin pazara arz edilmeden önce gerekli test ve belgelendirme işlemlerini yapacak özel laboratuarlar (uygunluk değerlendirme kuruluşları) için gerekli altyapının kurulması, c) kamu ve özel sektörde yer alan bu iki ayrı laboratuar grubunun birbirlerinden bağımsız olarak faaliyet göstermelerinin sağlanması gerekmektedir. Malların Serbest dolaşımının sağlanması için ayrıca, laboratuarların teknik olarak yeterliliklerinin, ulusal bazda bu amaç doğrultusunda tesis edilmiş üçüncü bir tarafça belgelendirilmesi (akreditasyon), laboratuarlarda kullanılacak olan cihazların ölçme kabiliyetlerinin düzenlenmesi (metroloji) ve teknik mevzuatın uygulanmasını sağlayacak Avrupa standartlarının benimsenmesi ve uygulanması da diğer önemli unsurlar olarak göze çarpmaktadır. 4 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Piyasa gözetimi ve denetimi (Fasıl 28 - Tüketicinin ve Avrupa Birliği (AB)’nin ortak Sağlığın Korunması / Madde mevzuatının bulunmadığı, ürünlere ilişkin 1.xvi) düzenlemelerin üye devletlere bırakıldığı konulara“düzenlenmemiş alan (nonharmonised area)” adı verilmektedir. 7. Düzenlenmemiş Alan 1. Teknik mevzuat uyumu a.Yeni Yaklaşım Sektörleri Ürünlerin belgelendirilmesine ilişkin ortak kurallar ve denetim usulleri (piyasa gözetimi) çerçevesinde yayınlanan AB mevzuatından oluşmaktadır. 27 yeni yaklaşım sektörü bulunmaktadır. b.Klasik Yaklaşım Sektörleri Yeni yaklaşım mevzuatı dışında kalan ve her biri kendi mevzuatı ile düzenlenen sektörleri kapsamaktadır. 2. Uygunluk değerlendirmesi / ürün belgelendirmesi a.Klasik Yaklaşım Sektörleri değerlendirmesi ve belgelendirme için uygunluk b.Yeni Yaklaşım Sektörleri değerlendirmesi ve belgelendirme için uygunluk Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 3. Piyasa gözetimi ve denetimi 4. Akreditasyon 5. Metroloji 6. Standardizasyon 5 Ortak Düzenleme Alanı 1. Teknik Mevzuat Uyumu a. Yeni Yaklaşım: 1985 yılında benimsenen Yeni Yaklaşım Politikası, her bir ürünle ilgili mevzuatın uyumu yerine, benzer malların bir arada toplanmasıyla oluşturulan mal gruplarıyla ilgili olan ve temel gerekler olarak isimlendirilen insan can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki varlığının korunması çerçevesinde hazırlanan mevzuatın uyumlaştırılmasını öngörmektedir. Bu ürünler CE İşareti taşır. Başlıca alanlar: Yapı malzemeleri, tıbbi cihazlar, vücuda yerleştirilebilir tıbbi cihazlar, vücut dışında kullanılan tıbbi cihazlar, sivil kullanıma yönelik patlayıcılar, oyuncaklar, basınçlı kaplar, telsiz ve telekomünikasyon terminal ekipmanları, makineler, gaz yakan aletler, kişisel koruyucu donanımlar, teleferikler, elektromanyetik uygunluk, asansörler, alçak gerilim cihazları, gezi amaçlı tekneler, sıvı ve gaz yakıtlı sıcak su kazanları, muhtemel patlayıcı ortamlarda kullanılan ekipmanlar, ambalaj ve ambalaj atıkları, basit basınçlı kaplar, otomatik olmayan tartı aletleri, dondurucular, taşınabilir basınçlı ekipmanlar, gezi amaçlı tekneler, gürültü emisyonu, gaz emisyonu, enerji kullanan ürünlerin çevreye duyarlı tasarımı. b. Klasik Yaklaşım: Klasik Yaklaşımın temel ilkesi, mevzuat düzeyindeki teknik kurallar ile bu kurallarla eş etkiye sahip standartların tümünün uyumlaştırılmasıdır. Başlıca alanlar: Motorlu araçlar, tarım ve orman traktörleri, kozmetikler, kimyasallar, elektrikli materyaller, beşeri tıbbi ilaçlar, veteriner tıbbi ilaçlar, tekstil ürünleri, ayakkabı etiketlemesi, kristal camlar, deterjanlar, suni gübreler, kültürel mallar ve ölçü aletleri. Yukarıda bahsi geçen kimyasallara ilişkin mevzuat içerisinde ayrıca; uyuşturucuya karşı mücadele çerçevesinde yasadışı uyuşturucu veya psikotrop madde imalinde sıkça kullanılan ya da kullanılma potansiyeli olan kimyasal maddelerin yasal ticaretinin ve kullanımlarının denetimi de ayrı bir Konsey Tüzüğü ile düzenlenmektedir. 2. Uygunluk Değerlendirmesi / Ürün Belgelendirmesi: Ürünlerin pazara arz edilmeden önce gerekli test ve belgelendirme işlemleri Klasik yaklaşımda sektör direktiflerine göre, yeni yaklaşımda ise ortak siteme göre yapılır. Bu işlemleri yürütecek kuruluşlar büyük oranda özel laboratuarlardır. Ancak bazı klasik yaklaşım sektörlerinde kamu tarafından yapılan uygulamalar da mevcuttur. Klasik Yaklaşım çerçevesindeki ürün gruplarına ilişkin mevzuatta uygunluk değerlendirmesi (ürün testleri) ve bunu takip eden ürün belgelendirmesinin her bir sektör mevzuatında nasıl uygulanacağı ayrı ayrı yazılıdır. Örneğin ilaçlarda talep edilen teknik koşullar arasında imalathanelerin denetlenmesi ile verilen İyi Üretim Uygulamaları (GMP) belgesi aranırken, motorlu araçlarda farklı parça/bileşenler için teknik servis belgeleri alındıktan sonra bütün bir araç için “e” işareti verilmektedir. Tabloya dön 6 Yeni Yaklaşım Direktifleri hükümlerine uygun olarak üretilen ürünler CE işareti taşımak zorundadır. Çünkü CE işareti ürünün, söz konusu ürüne uygulanabilir bütün direktiflerde yer alan temel gerekleri karşıladığını ve tüm uygunluk değerlendirme işlemlerinden geçtiğini gösterir. Üye ülkeler CE işaretini korumak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Avrupa Birliğinde, CE İşareti verebilecek test ve belgelendirme kuruluşları, üye ülke yetkilileri tarafından altyapısı yeterli görülen kuruluşlar arasından belirlenmektedir. Üye ülke yetkilileri tarafından belirlenerek AB Resmi Gazetesinde yayımlanan kuruluşlar onaylanmış kuruluş (notified body) statüsünü almaktadır. Üye ülkelerce belirlenen onaylanmış kuruluşlar Avrupa Komisyonu'na bildirilmekte ve diğer üye ülkelere duyurulması amacıyla bu kuruluşların isimleri AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanmaktadır. Bu kuruluşların teknik açıdan yetkin olmaları gerekmektedir. AB’de bu kuruluşların akredite edilmiş olmaları yetkinliklerini ispat konusunda yaygın bir yol olarak görülmektedir. 3. Piyasa Gözetimi ve Denetimi: Ürünlerin piyasaya ilgili mevzuatta belirtilen veya böyle bir mevzuatın bulunmadığı durumlarda güvenliğe esas olacak diğer kriterlerle ortaya konulan (standartlar, iyi uygulama kodları, bilim ve teknoloji düzeyi, tüketicinin güvenliğe ilişkin makul beklentisi gibi) temel güvenlik gereklerini karşılar şekilde arz edilmesi, üreticinin, yetkili temsilcisinin ve/veya ithalatçının sorumluluğundadır. Üretici, yetkili temsilci ve ithalatçıların bu sorumluluklarını yerine getirip getirmediğinin denetimi ise kamu kuruluşlarınca gerek ithalat aşamasında gerekse ürünlerin piyasa arzı aşamasında veya ürünler piyasada iken gerçekleştirilmektedir. CE işareti taşıyan Yeni Yaklaşım ürünleri için temel ortak kurallara dayanan Piyasa Gözetimi uygulanır. Kimyasallar veya ilaçlar gibi genellikle ön denetimi gerektiren Klasik Yaklaşım ürünleri için ise Piyasa Denetimi, uygunluk değerlendirmesi ve belgelendirmede olduğu gibi her bir sektör mevzuatında ayrı bir şekilde belirlenir. Zira insan sağlığı için öncelikli olan bu sektörlerde piyasa gözetimi yapmak muhtemel bir tehlikenin önlenebilmesi için gecikmiş bir faaliyet olabilir. Kamu kurumları Piyasa Gözetimi ve Denetimi çerçevesinde gerektiğinde ürünlerin ilgili oldukları mevzuata uygunluklarını teyit için test laboratuarları kurmak durumundadır. 4. Akreditasyon: Malların Serbest dolaşımının sağlanması için laboratuarların teknik olarak yeterliliklerinin, ulusal bazda bu amaç doğrultusunda tesis edilmiş üçüncü bir tarafça belgelendirilmesi faaliyeti “akreditasyon” olarak isimlendirilir. Ülkemizde bu amaç doğrultusunda TÜRKAK kurulmuştur. 5. Metroloji: Laboratuarlarda kullanılacak olan cihazların ölçme kabiliyetlerinin düzenlenmesi “metroloji” kapsamında yapılır. Ülkemizde Yasal Metroloji Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Endüstriyel Metroloji Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Bilimsel Metroloji ise TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü (TÜBİTAK-UME) tarafından yürütülmektedir. 6. Standardizasyon: Teknik mevzuatın uygulanmasını sağlayacak Avrupa standartlarının (EN Standards) benimsenmesi ve uygulanması da diğer unsurlar gibi önem arz eden bir konudur. Bu faaliyet TSE tarafından yürütülmektedir. TSE’nin Avrupa standartlarının hazırlanmasından sorumlu kuruluşlar olan CEN (Avrupa Standardizasyon Komitesi) ve CENELEC’e (Avrupa Elektroteknik Standartları Komitesi) üyelik çalışmaları devam etmekte olup, üyelik için talep edilen bağımsızlık, standartların fikri mülkiyet çerçevesinde korunması, mali kapasite ve oran Tabloya dön 7 olarak Avrupa standartlarının büyük çoğunluluğun uyumlaştırılmış olması gibi kriterlerin büyük kısmı sağlanmış, bu hedefe ulaşmak için hazırlanan Kanun Tasarısı TBMM’ye sunulmuştur. Üye Devletlere Bırakılan Konular 7. Düzenlenmemiş Alan Avrupa Birliği (AB)’nin ortak mevzuatının bulunmadığı, ürünlere ilişkin düzenlemelerin üye devletlere bırakıldığı konulara“düzenlenmemiş alan (non-harmonised area)” adı verilmektedir. Bu alanda yer alan ve bir üye devlette üretilmiş veya piyasaya arz edilmiş (AB dışında üçüncü ülkelerden gelmiş olanlar dahil) herhangi bir ürün, bir engelle karşılaşmaksızın diğer üye devletlerin pazarlarına serbestçe arz edilebilmektedir. Bu serbest dolaşım, ancak kamu sağlığı ve güvenliği gibi meşru gerekçelerle sınırlanabilmektedir. Bu sistem, üye devletlerin düzenlenmemiş alanda yayınladıkları ulusal mevzuatı AB Komisyonu yoluyla birbirlerine bildirmeleri ve söz konusu mevzuata itiraz gelmediği takdirde karşılıklı olarak tanınmasıyla işletilmektedir. Düzenlenmemiş alanda bulunan bazı sektörler örnek olarak aşağıda sunulmaktadır; -Mobilya -Bisiklet -Çakmak -Kask -Kalem -Çocuk arabaları Tabloya dön 8 Fasıl 2 – İşçilerin Serbest Dolaşımı İşçilerin Serbest Dolaşımı kavramı, AB tek pazarının dört temel serbestîsinden birini oluşturmakta olup, diğer ekonomik faktörler gibi emeğin de herhangi bir engelle karşılaşmadan AB tek pazarında dolaşımını ifade etmektedir. Bu fasıl altındaki mevzuat, bir işverene bağlı olarak gelir getirici bir işte çalışan her nitelikteki AB üyesi ülke vatandaşı bireylerin diğer bir üye ülkede de çalışma hakkına sahip olmasını ve çalışma koşulları, sosyal yardımlar, vergilendirme konularında o ülke işçileri ile eşit muameleye tabi tutulmasını düzenlemektedir. Bu çalışma hakkı diğer üye ülkelerde; iş arama, bu amaçla ikamet ve kalma, aile üyeleriyle bir araya gelme haklarını içermektedir. Bu başlık altında aynı zamanda, sosyal güvenlik sistemine bağlı AB vatandaşlarının ve aile bireylerinin bir başka Üye Devlete taşınmaları durumunda üye ülke vatandaşlarının sosyal güvenlik haklarının kesintiye uğramaması için sosyal güvenliğin koordinasyonu sistemi geliştirilmiştir. Ortak Düzenleme Alanı 1. İşçilerin serbest dolaşımına ilişkin düzenlemeler 2. Sosyal güvenliğin koordinasyonu Üye Devletlere Bırakılan Konular Üye ülkelerin ulusal sosyal güvenlik sistemleri 3. Üye ülkelerde iş bulmak ve çalışmak için o ülkede ikamet Üye ülkelerde kamu hizmetinde çalışma hakkı Ulusal istihdam kurumlarının varlığı Üye ülke vatandaşlarına ayrıcalık tanıyan yasal düzenlemelerin varlığı 5. Sağlık hizmetleri arasında koordinasyon (Avrupa Sağlık Sigortası Kartı EHIC) 4. Ulusal istihdam kurumları arasında işbirliği (EURES) Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Mesleki niteliklerin ortak tanınması (Fasıl 3 - İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi / Madde 11) Serbest dolaşım kapsamında hizmetler (Fasıl 3 - İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi / Madde 8) Cinsiyet eşitliği (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 6) 6. Europass 7. Avrupa Birliği Mavi Kart Sosyal hizmetler (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 10) 9 Ortak Düzenleme Alanı 1. İşçilerin Serbest Dolaşımına İlişkin Düzenlemeler: Bu kapsamda, göçmen işçiler ve aileleri için istihdama erişim, boş pozisyonlar ve iş başvuruları (ulusal istihdam hizmetlerinin işbirliği) ve işçilerin serbest dolaşımı alanında üye ülkeler arasında işbirliği düzenlenmektedir. 2. Sosyal Güvenliğin Koordinasyonu: Sosyal Güvenliğin Koordinasyonu ile amaçlanan, AB içerisinde kişilerin serbest dolaşımını sağlayacak şekilde farklı ülke sosyal güvenlik sistemlerinin ve kurumlarının işbirliğidir. Bu şekilde, ulusal düzenlemelere tabi olan vatandaşların serbest dolaşımlarına mani olmayacak şekilde hak ve yararlarını korunması amaçlanmaktadır. 883/2004 sayılı Tüzük ile düzenlenmiştir. 3. Üye Ülkelerde İş Bulmak ve Çalışmak İçin O Ülkede İkamet Hakkı: İkamet hakkı 2004/38/EC sayılı Direktif ile düzenlenmektedir. Kendilerinin ve aile üyelerinin vatandaşı olduğu ülkenin dışında başka bir üye ülkeye taşınan veya orada ikamet eden tüm AB vatandaşları için geçerlidir. Şu hususlar düzenlenmektedir: ─ AB vatandaşlarının ve aile üyelerinin bir üye ülkeye taşınma veya orada ikamet etme haklarının uygulama koşulları ─ Sürekli ikamet hakkı ─ Kamu politikası, kamu sağlığı ve kamu güvenliğine dayanarak bu haklara getirilen kısıtlamalar 4. Ulusal İstihdam Kurumları Arasında İşbirliği (EURES): EURES- Avrupa Komisyonu, 27 Üye Ülke, Norveç, İzlanda, Liechtenstein ve İsviçre’nin kamu istihdam servisleri ve sosyal ortaklardan oluşan EURES (Avrupa İstihdam Servisi - Avrupa İş Hareketliliği Portalı) sistemi, iş arayanlar ve işverenler arasındaki irtibatı sağlamasının yanı sıra, iş arayanlara, işverenlere ve sosyal ortaklara iş gücü piyasalarıyla ilgili bilgi, tavsiye ve yerleştirme hizmeti sunmaktadır. 5. Sağlık Hizmetleri Arasında Koordinasyon (Avrupa Sağlık Sigortası Kartı EHIC): Avrupa Sağlık Sigortası Kartı, Avrupa Birliği vatandaşlarının geçici bir süre için ziyaret ettikleri diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ve İsviçre'de, sağlık hizmetlerinden ücretsiz ya da o ülke vatandaşlarına uygulanan koşullarda faydalanabilmesini sağlayan ve AB vatandaşlarına bedelsiz olarak verilen bir tanıtım kartıdır. 6. Europass: Avrupa Parlamentosu'nun ve Konseyi'nin yeterlilikler için tek bir saydamlık çerçevesi konusundaki 15 Aralık 2004 tarihli 2241/2004 sayılı kararı ile oluşturulmuştur. Europass, kişilerin beceri ve yeterliliklerin Avrupa'da (Avrupa Birliği, EFTA veya aday ülkeler) açıkça ve kolayca anlaşılmasını sağlamak amacı ile oluşturulan ve beş belgeden oluşan dokümanlara verilen isimdir. Amaç, Avrupa içerisinde üye ülke vatandaşlarının hareketliliğini artırarak iş ve eğitim olanaklarını genelleştirmektir. 7. Mavi Kart: AB vatandaşı olmayan ve vasıflı işgücüne sahip üçüncü ülke vatandaşlarının işgücü piyasasına çekilebilmesi amaçlanmaktadır. Kart ile çalışma ve yaşama izni sağlanmaktadır. 2009/50/EC sayılı Direktif ile düzenlenmektedir. Tabloya dön 10 Üye Devletlere Bırakılan Konular İşçilerin Serbest Dolaşımı Faslı kapsamında, üye devletlerde farklı yasal mevzuatın varlığı nedeniyle tam uyumlaştırma sağlanamayan konular üye devletlerin düzenlemelerine bırakılmıştır. Üye devletlere bırakılan konular şu şekilde sıralanabilinir: Üye ülkelerin ulusal sosyal güvenlik sistemleri Üye ülkelerde kamu hizmetinde çalışma Ulusal istihdam kurumlarının varlığı Üye ülke vatandaşlarına ayrıcalık tanıyan yasal düzenlemelerin varlığı Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular İşçilerin Serbest Dolaşımı Faslı özellikle 3 No’lu İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi ve 19 No’lu Sosyal Politika ve İstihdam Fasılları ile yakından bağlantılı olup, Fasıl ile ilgisi bulunmakla birlikte diğer fasıllar altında düzenlenen uygulamalar şu şekilde sıralanabilir: Mesleki niteliklerin ortak tanınması (İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi) Serbest dolaşım kapsamında hizmetler (İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi) Cinsiyet eşitliği (Sosyal Politika ve İstihdam) Sosyal hizmetler (Sosyal Politika ve İstihdam) Tabloya dön 11 Fasıl 3 – İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, “Tek Pazar”ın dört temel serbestisinden (malların, kişilerin, hizmetlerin, sermayenin serbest dolaşımı) birini oluşturup, genel olarak sınai nitelikteki faaliyetleri, ticari nitelikteki faaliyetleri, el sanatları faaliyetlerini ve serbest meslek faaliyetlerini kapsamaktadır. İş kurma hakkı, bir ekonomik faaliyetin diğer bir Üye Ülkede devamlı olarak ve fiilen yerleşilerek yapılması halinde söz konusudur. Kişilere ve şirketlere, hizmet verdikleri ülkenin mevzuatına tabi olmak koşuluyla, herhangi bir Üye Ülkede iş kurma, şube, bayi açma hakkının verilmesi iş kurma (yerleşme) hakkına ilişkindir. Hizmet sunumu serbestisi ise bir başka Üye Ülkede, bazı istisnalar hariç o ülkenin mevzuatına tabi olmadan, geçici olarak (yerleşik olmadan) hizmet sunulmasına ilişkindir. Fasıl temel olarak üç ana bölümden oluşmaktadır: (i) iş kurma hakkı ve hizmet sunumu kapsamında çerçeve düzenleme; (ii) mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınmasına yönelik düzenlemeler ve (iii) posta hizmetleri düzenlemeleri. Hizmet sektörleri ve mesleki uygulamalar sosyal, kültürel ve coğrafi farklılıklardan dolayı ülkeden ülkeye oldukça çeşitlilik arz etmektedir. Fasıl kapsamındaki AB mevzuatı, bu farklılıkların giderilmesinden ziyade hizmet sunucuların önündeki gereksiz bürokratik engellerin kaldırılmasına ve hizmeti alan AB vatandaşlarının söz konusu farklılıklar nedeniyle mağdur olmalarının önüne geçilmesine yöneliktir. Dolayısıyla çerçeve nitelikli düzenlemeler söz konusu olup, Üye Devletlerin pek çok konuda oldukça geniş hareket alanı bulunmaktadır. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 1. Hizmet sunular için “tek temas noktaları” kurulması 15.Tek temas noktalarının yapısı 2. Temel izin kriterleri 16.İzin kısıtlamaları 3. İdari kararların temyizi 17.Karar süreleri 4. Karar süresinin sınırlandırılması 18.Koşullu olarak serbest bırakılan hükümler 5. Mevzuattan çıkartılacak hükümler 6. Sınır ötesi hizmet sunumu 7. Tüketicinin korunması 19.Mesleki davranış kuralları (code of conduct) 20.Mesleki yeterliliklere yönelik genel sistemin detayları 12 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı 8. Sınır ötesi mesleki hizmet sunumu 9. Mesleki yeterlilikler çerçevesi Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 21.Evrensel posta hizmetinin finansmanına yönelik opsiyonlar 10.“Doktorluk, hemşirelik, diş hekimliği, veterinerlik, eczacılık, ebelik ve mimarlık” için asgari eğitim müfredatının uyumlaştırılması 11.Mesleki yeterliliklerin tanınmasına yönelik genel sistem 12.Mesleki hizmetler için “temas noktası” oluşturulması 13.Evrensel posta hizmeti kavramı 14.Posta hizmetleri düzenleme ve denetleme otoritesinin tesisi Ortak Düzenleme Alanı 1. Bir hizmet sektöründe faaliyete başlamak isteyen potansiyel hizmet sunucuların buna ilişkin bürokratik prosedürü tek bir kurum/yapı/birim üzerinden takip etmelerine imkan verecek “tek temas noktası” kurulması zorunludur. 2. Üye Devletlerin izin mekanizmalarının aşağıdaki kriterleri ihlal etmemesi gerekmektedir: i.Hizmet sunucular arasında herhangi bir ayrım (vatandaşlık, kayıtlı olunan yer, vs.) gözetilmemesi ii.Kamu yararının haklı kıldığı bir gerekçeye dayanması iii.Amacı daha az kısıtlayıcı bir tedbirle sağlamanın mümkün olmaması (orantılılık) 3. Yetkili makamların hizmet sunucuların faaliyet başvurularına ilişkin olarak aldıkları kararlara ilişkin makul gerekçeler bildirmekten kaçınmalarına imkan veren ve bu kararlara karşı mahkemeler ya da diğer temyiz organları nezdinde dava açılabilmesini engelleyen hükümlerin ulusal mevzuattan çıkarılması gerekmektedir. 4. Yetkili makamların hizmet sunucuların faaliyet başvurularına ilişkin olarak aldıkları kararları belirli ve makul bir süre içerisinde bildirmeleri şarttır. Tabloya dön 13 5. Gerçek kişiler için milliyete, tüzel kişiler için kayıtlı olduğu merkezin yerine dayalı ayrımcı hükümler; birden fazla Üye Devlette kuruluşa sahip olmayı, sicillere kaydolmayı veya meslek organları ile derneklerine üyeliği zorunlu kılan hükümler; hizmet sunucularını hizmeti sunacakları ülkede asli kuruluşunu bulundurmaya ya da belirli bir tali kuruluş türü seçmeye zorlayan hükümler; karşılıklılık gözeten hükümler; ekonomik test zorunlulukları; sadece belirli bir üye ülkede kurulmuş finansal kuruluşlardan garanti sağlama veya sigorta yaptırmaya yönelik zorunluluklar; bir üye ülkede daha önce kayıt yaptırmış olma ya da o faaliyeti daha önce belirli bir süreyle yürütmüş olma zorunluluğu gibi hükümler ulusal mevzuattan çıkartılacaktır. Mevcut operatörlerin doğrudan ya da dolaylı olarak temsilinin potansiyel yeni girişimcilerin izin başvurularına yönelik kararları etkileyebileceği düzenleyici organların yapısı değiştirilecektir. 6. Sınır ötesi hizmet sunumuna ilişkin olarak şu kısıtlamalar mevzuattan çıkartılacaktır: sunucunun hizmet sunacağı üye ülkede yerleşik olma yükümlülüğü; sunucunun hizmet sunacağı ülkede bir sicile, meslek kuruluşuna, birliğe kaydolması dahil, yetkili makamlardan izin alma yükümlülüğü; sunucunun hizmet sunmak için ihtiyaç duyduğu altyapıları oluşturmasına getirilen yasaklar; hizmetin serbest meslek sahipleri tarafından sunumunu engelleyen sözleşme hukuku hükümleri; sunucunun kendi yetkili makamları tarafından bir hizmet türüne yönelik olarak verilen kimlik belgesine sahip olması şartı; iş sağlığı ve güvenliği hükümleri hariç, bir hizmetin yapılması için elzem ekipman ve malzemenin kullanımına yönelik kısıtlamalar; hizmet alıcılara (tüketiciler) getirilen ve AB’de kurulmuş operatörler tarafından sağlanan hizmetlere erişimi engelleyen kısıtlamalar. 7. Hizmet alıcıların korunması amacıyla şu düzenlemelerin yapılması zorunludur: hizmet sunucuların yürüttükleri işin detaylarına ilişkin olarak alıcılara bilgi sunmalarını şart koşan yasal düzenlemeler; faaliyetleri hizmet alıcılar veya üçüncü taraflar için sağlık, güvenlik veya mali açıdan risk içeren hizmet sunucuların mesleki sorumluluk sigortası yaptırması; hizmet sunucuların alıcılara, makul bir zaman içerisinde cevaplanmak üzere, şikayetlerini ve bilgi taleplerini gönderebilecekleri iletişim detaylarını bildirmesini zorunlu kılan yasal düzenlemeler; hizmet sunucuların alıcıları anlaşmazlıkların çözümüne yönelik mahkeme dışı hak arama yollarına ilişkin (varsa) bilgilendirmelerini zorunlu kılacak yasal düzenlemeler. 8. Bir AB Üye Devletinde düzenlenmiş mesleği icraya yasal ehliyeti bulunan ya da söz konusu mesleğin o Üye Devlette düzenlenmemiş olduğu durumlarda mesleğini son on yıl boyunca en az iki yıl icra ettiğini kanıtlayan herhangi bir hizmet sunucu, bildirim prosedürünü tamamlayarak, mesleğini diğer bir Üye Ülkede - geçici olarak - icra edebilir. 9. İlköğretimden lisansüstü eğitime uzanan beş kademeli mesleki yeterlilikler çerçevesinin oluşturulması gereklidir. 10.“Doktorluk, hemşirelik, diş hekimliği, veterinerlik, eczacılık, ebelik ve mimarlık” mesleklerinde asgari eğitim müfredatının içeriği belirlenmiş olup, bu mesleklerde hizmet sunumu için bürokratik engellerden arınmış otomatik tanıma prensibi geçerlidir. 11.Yukarıdaki yedi meslek dışındaki mesleklerde, mesleki yeterlilik belgeleri bulunan hizmet sunucuların bir Üye Devlette daimi olarak mesleği icra edebilmelerine ilişkin kriterleri ortaya koyan, niteliksel yakınsamayı sağlamak üzere test veya staj mekanizması içeren bir genel sistemin tesis edilmesi zorunludur. Tabloya dön 14 12.Vatandaşların ve diğer ülkelerdeki temas noktalarının mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması kapsamındaki hususlar ve ulusal uygulamalar hakkında bilgilendirilmesi rolünü ifa eden bir “Temas Noktası”nın oluşturulması gerekmektedir. 13.Evrensel posta hizmetinin tanımı, evrensel posta yükümlüsünün görevleri, atanması, evrensel hizmetin muhasebeleştirilmesi, tarife sistemi ve bu hizmetin kamu kaynaklarından ne şekilde sübvanse edileceği ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. 14.Posta hizmetleri düzenleme ve denetleme otoritesinin görevleri ve yetkileri açıkça düzenlenmiştir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 15.Oluşturulacak tek temas noktasının ne şekilde organize edileceği, idari yapısı, sayısı, finansmanı Üye Ülkelere bırakılmıştır. 16.Aşağıdaki koşullar çerçevesinde Üye Devletler hizmet sektörlerinde izinlere süre, bölge ya da hizmet sunucularının sayısı bakımından kısıtlama getirebilmektedir: i.Belli koşulların sürekli olarak yerine getirilmesi gerekliliği (periyodik kontrol) ii.Kamu yararının haklı kıldığı bir gerekçe bulunması iii.Yeterli doğal kaynak veya teknik kapasite bulunmaması 17.Yetkili makamların hizmet sunucuların faaliyet başvurularına ilişkin olarak aldıkları kararları makul bir süre içerisinde bildirme zorunluluğu olmakla birlikte, bu sürelere ilişkin Birlik düzeyinde yeknesak bir düzenleme bulunmamakta, bahse konu süreler Üye Ülkelerin inisiyatifine bırakılmıştır. 18.“Ayrımcılık yapılmaması, gereklilik ve orantılılık” kriterleri çerçevesinde şu hususlardaki düzenlemeler Üye Ülkelerin inisiyatifine bırakılmıştır: sayısal (ör: nüfusa ilişkin) veya bölgesel sınırlamalar; hizmet sunucusunun belli bir tüzel kişilik biçiminde örgütlenmesi; hizmeti sunacak şirketin hissedar yapısına ilişkin düzenlemeler; belirli hizmetlerin yalnızca belirli hizmet sunucularınca yürütülmesi; aynı hizmet sunucusunun birden fazla teşebbüsüne izin verilmemesi; minimum çalışan sayısı düzenlemesi; minimum veya maksimum tarife zorunluluğu; başka hizmetleri de sağlama zorunluluğu. 19.Geçici veya daimi olarak mesleki hizmet sunan kişi, hizmeti sunduğu Üye Ülkedeki mesleki kurallara uymak zorundadır. Üye Devletler bu kuralları kendileri belirleyebilirler, Birlik düzeyinde uyum sağlanmamıştır. 20.Mesleki yeterliliğin tanınmasına yönelik olarak tesis edilecek genel sistemin ana unsurları olan staj mekanizması, test sistemi gibi hususlara yönelik detaylar Üye Ülkelerin uhdesine bırakılmıştır. Ayrıca, genel sisteme tabi mesleklerdeki müfredat da Üye Ülkeler tarafından serbestçe belirlenebilmektedir. 21.Evrensel posta hizmetinin finansmanı için Üye Devletlere farklı opsiyonlar tanınmıştır. Tabloya dön 15 Fasıl 4 – Sermayenin Serbest Dolaşımı Ortak Pazarın temelini oluşturan dört serbestiden biri olan sermayenin serbest dolaşımı alanındaki müktesebatta, bazı istisnalar bulunmakla birlikte, hem Üye Ülkeler arasında, hem de Üye Devletler ile üçüncü ülkeler arasında sermayenin dolaşımı konusundaki tüm kısıtlamaların kaldırılmasını öngörülmektedir. Müktesebat ayrıca, sınır ötesi ödemeler ve tahvillerle ilgili transfer talimatlarının gerçekleştirilmesi konusunda uyumlaştırılmış kuralları içermektedir. Bunun yanı sıra, suç işlenerek elde edilen fonların kara para aklama yoluyla hareketini içerebilecek şüpheli işlemleri izlemek üzere sıkı kontroller getirilmiştir. Kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusundaki direktif, bankaların ve diğer ekonomik operatörlerin özellikle kıymetli maddeler ve büyük nakit işlemleri sırasında müşterilerini belirtmelerini ve belirli işlemleri rapor etmelerini gerektirmektedir. Mali suçlarla mücadelede önemli bir şart; denetleyici, kanun uygulayıcı ve soruşturma makamları arasında işbirliğini de içeren etkin idari ve uygulama kapasitesinin oluşturulmasıdır. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 1. Sermaye hareketleri ve ödemeler1 “Sermaye ve Ödemeler” başlığı altındaki Ayrıca, müktesebat aşağıdaki hususlarda uyumlaştırılmış istisnalar: kurallar getirmektedir. 5. Üçüncü ülkelere yönelik bazı kısıtlamaların korunması 2. Sınır ötesi ödemeler ve tahviller 6. Kamu güvenliğine yönelik önlemler 3. Kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele 4. Mali suçlarla mücadele 7. EPB’nin işleyişinin tehdidi 8. Ödemeler dengesi krizi 9. Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası 1 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ekonomik ve mali suçlar (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 1.d) Polis ve gümrük işbirliği Gümrük işbirliği ile karapara aklanmasının önlenmesi (Fasıl 24 - Adalet, Özgürlük ve Güvenlik / Madde 7) Terörizmin finansmanı (Fasıl 24 - Adalet, Özgürlük ve Güvenlik / Madde 8.b) Son iki genişlemede AB’ye katılan ülkelere yabancıların gayrımenkul edinimi alanındaki müktesebata uyum sağlamaları açısından zaman ve kapsam bakımından sınırlandırılmış geçiş süreleri tanınmış olup, söz konusu geçiş süreleri özellikle yabancıların ikinci konut ve/veya tarım-orman arazisi edinimi üzerinde yoğunlaşmıştır. 16 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Genel İstisnalar: 10.Kamu politikası öncelikleri 11.Ulusal güvenlik Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Varlıkların geri alınması konusunda üye ülkeler arasında daha fazla işbirliği (Fasıl 24 Adalet, Özgürlük ve Güvenlik / Madde 13.h) Ortak Düzenleme Alanı 1. Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 63. Maddesi (eski md.56), üye devletler arasında ve üye devletler ile üçüncü ülkeler arasında sermaye hareketleri ve ödemelere yönelik kısıtlamaların hepsini yasaklamakta olup, bu kapsamdaki başlıca işlemler şunlardır: Doğrudan yabancı yatırımlar, Gayrimenkul yatırımları, Sermaye piyasasında işlem gören senetlere ilişkin transferler, Para piyasasında işlem gören senetlere ve benzerlerine ilişkin transferler, Mali kurumlardaki cari hesaplarla mevduat hesaplarına ilişkin işlemler, AB üyesi bir ülkede ikamet eden kişilerin taraf olduğu ticari işlemlere ya da hizmet edinimine ilişkin krediler, Ticari ikraz ve krediler, Teminat mektupları, diğer garantiler ve rehin hakları, Sigorta sözleşmelerinin ifasına ilişkin transferler, Kişisel sermaye hareketleri, Finansal varlıkların fiziki olarak ithali ve ihracı, Diğer sermaye hareketleri. Tabloya dön 17 2. Müktesebat, sınır ötesi ödemeler ve tahvillerle ilgili transfer talimatlarının gerçekleştirilmesi konusunda uyumlaştırılmış kuralları içermektedir. 3. Suç işlenerek elde edilen fonların karapara aklama yoluyla hareketini içerebilecek şüpheli işlemleri izlemek üzere sıkı kontroller getirilmiştir. Kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusundaki düzenlemeler, bankaların ve diğer ekonomik operatörlerin özellikle kıymetli maddeler ve büyük nakit işlemleri sırasında müşterilerini belirtmelerini ve belirli işlemleri rapor etmelerini gerektirmektedir. 4. Mali suçlarla mücadelede; denetleyici, kanun uygulayıcı ve soruşturma makamları arasında işbirliğini de içeren etkin idari ve uygulama kapasitesinin oluşturulması gerekmektedir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 5. Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın (ABİA) 64. Maddesi ulusal hukukta veya AB Hukuku’nda 31 Aralık 1993 (Bulgaristan, Estonya ve Macaristan için bu tarih 31 Aralık 1999’dur) tarihinde mevcut olan üçüncü ülkelere yönelik bazı kısıtlamaların korunmasına yönelik hükümler içermektedir. 6. ABİA’nın 65’inci Maddesi çerçevesinde, keyfi bir ayrımcılık veya gizli sınırlama anlamına gelmemek kaydıyla ikametgah veya sermaye yatırım yeri farklılık gösteren yatırımcılar arasında ayrım yapılması, sermaye hareketlerinin beyan usullerinin düzenlenmesi, kamu düzeni veya kamu güvenliği nedenleriyle üye devletlerin önlemler almasına yönelik istisnalar düzenlemektedir. 7. Antlaşma’nın 6’ncı Maddesi, üçüncü ülke menşeli veya üçüncü ülkelere yönelik sermaye hareketlerinin Ekonomik ve Parasal Birliğin işleyişinde ciddi güçlükler doğurması halinde Konsey tarafından korunma önlemleri alınmasına imkan tanımaktadır. 8. Antlaşma’nın 143 ve 144’üncü maddeleri ciddi bir ödemeler dengesi krizi ile karşı karşıya olan bir üye devletin üçüncü ülkelere yönelik kısıtlamalar koymasına veya koruyucu önlem almasına imkan sağlamaktadır. Ancak, önlemler sürekli olmamalı ve 6 aydan fazla uygulanmamalıdır. 9. Antlaşma’nın 75’inci Maddesi, üçüncü ülke menşeli veya üçüncü ülkelere yönelik sermaye hareketlerinin güvenlik veya dış politika gerekçesiyle Birlik veya bir üye devlet tarafından kısıtlanmasına imkan tanınmaktadır. Antlaşma genel hükümlerinden kaynaklanan ve üye devletlerin tümünü etkileyen daha genel istisnalar da bulunmaktadır. Bu çerçevede; 10.Üye devletlerin daha uygun o olduğunu düşündükleri bazı istisnai durumlarda kamu mülkiyetini sürdürmelerine izin verilmekte (345. madde), 11.Üye ülkelerin, ulusal güvenlikleri tehlikeye düştüğünde sermaye hareketleriyle ilgili yükümlülüklerinden vazgeçmelerine imkan tanınmaktadır (346. madde). Tabloya dön 18 Antlaşma maddeleri dışında, Avrupa Birliği Adalet Divanı, değişik kararlarında atıfta bulunduğu “genel çıkar” kavramı aracılığı ile genel çıkarın korunması gerektiği durumlarda, üye ülkelerin sermayenin serbest dolaşımına yönelik Antlaşma yükümlülüklerinden vazgeçme hakkının bulunduğunu kabul etmiştir. Tabloya dön 19 Fasıl 5 – Kamu Alımları Kamu alımları ile ilgili AB müktesebatı şeffaflık, eşit muamele, serbest rekabet ve ayrımcılık yapılmamasına ilişkin genel ilkelerin yanında Avrupa Birliği çapında kamu kuruluşlarının yaptığı ve belirli eşik değerin üzerinde kalan yapım işi, hizmet alımı ve tedarik ihalelerinde ortak özel usullerin uygulanmasını ve ihalelere yönelik şikâyet ve inceleme ile ilgili kuralları düzenlemektedir. Müktesebat ile ayrıca, su, enerji, ulaştırma ve posta hizmetleri sektörlerindeki alımlar (utilities); imtiyazlar/Kamu Özel İşbirlikleri; savunma ve güvenlik alımlarının çerçevesi çizilmektedir. Bu kapsamda, kamu alımları sisteminin unsurları olan ihale düzenleyici kurumların ve ihaleye katılan şirketlerin maliyet etkin ve toplumsal çıkarları gözetir bir yapıda yer almaları, kamu ihale ilkelerinin etkin bir şekilde uygulanması ve kamu alımlarının rekabete açık olabilmesi faslın temel amacıdır. Ortak Düzenleme Alanı 1. Genel ihale mevzuatı (2004/18/EC) -Yapım işi ihaleleri -Hizmet alımı ihaleleri -Tedarik ihaleleri 2. Su, enerji, ulaştırma ve posta sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluşların yapacakları ihaleler (2004/17/EC) 3. İhalelerdeki şikayetlerin incelenmesi 4. Kurumsallaşmış kamu-özel ortaklıkları 5. İmtiyazlar 6. Yeşil Kamu Alımları Üye Devletlere Bırakılan Konular Üye ülke stratejik çıkarları için önem arz eden ihaleler Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yapılan ihaleler Hizmet imtiyazları ile ayrıcalıklı bir hak tanıyan hizmet sözleşmeleri Var olan bir binanın alım ya da kiralanması, yayın programlarının geliştirilmesi, alımı ya da üretimi, finansal araçların alımı satımı ya da transferi, merkez bankası hizmetleri, iş akdi sözleşmeleri 7. Askeri ekipman, ve gizlilik dışında kalan askeri hizmet İdare tarafından münhasıran finanse edilmeyen veya hepsi karşılanmayan ARyapım ve tedarik ihaleleri (2009/81/EC) GE sözleşmeleri 20 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Bazı ihaleci tarafları kapsayan su alım ya da enerji tedariki ya da üretimi içeren sözleşmeler Almanya, Avusturya, Hollanda ve Birleşik Krallıkta yer alan bazı özel düzenlemelere tabi sözleşmeler ile petrol doğalgaz, kömür ya da diğer katı yakıtların bulunma ya da elde edilme sözleşmeleri. Savunma ve milli güvenlik konularında yapılan sözleşmeler (2009/81/EC) Savunma alanında yapılan Offset sözleşmeleri Askeri niteliği gizlilik gerektiren ihaleler ile gizli servis kapsamında yer alan sözleşmeler (2009/81/EC) Silah ticareti, mühimmat ya da savaş malzemeleri ihaleleri. Ancak bu istisna “hayati güvenlik gerekçeleri” ile sınırlandırılmıştır. Güvenlik ve savunma ihalelerin büyük çoğunluğu iç Pazar uygulamalarından istisnadır. Ortak Düzenleme Alanı 1. Genel İhale Mevzuatı: Kamu alımları ile ilgili AB müktesebatı şeffaflık, eşit muamele, serbest rekabet ve ayrımcılık yapılmamasına ilişkin genel ilkelerin yanında, Avrupa Birliği çapında kamu kuruluşlarının yaptığı ve belirli eşik değerin üzerinde kalan yapım işi, hizmet alımı ve Tabloya dön 21 tedarik ihalelerinde ortak özel usullerin uygulanmasını ve ihalelere yönelik şikâyet ve inceleme ile ilgili kuralları düzenlemektedir. Bu alandaki temel AB mevzuatı 2004/18/EC sayılı direktiftir. 2. Su, Enerji, Ulaştırma ve Posta Sektörlerinde Faaliyet Gösteren Kuruluşların Yapacakları İhaleler: Su, enerji, ulaştırma ve posta sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluşların yapacakları ihalelere yönelik olarak 2004/17/EC sayılı direktif ile düzenlemektedir. Bahsi geçen sektörlere “özel sektörler” (special sectors) denilmekte olup, direktif ile bu alanlar ayrıca ele alınmaktadır. 3. İhalelerdeki Şikayetlerin İncelenmesi: Kamu alımları kapsamında yer alan ihalelere ilişkin şikayetlerin incelenmesi konusunda da 89/665/EEC ve 92/13/EEC sayılı direktifler yer almaktadır. Amaç üye devletlerde şeffaf, ayrımcılık yaratmayan eşitlikçi ve etkin bir kamu ihale sürecindeki şikayetlerin incelenmesini sağlamaktır. 4-5. Kurumsallaşmış Kamu-Özel Ortaklıkları ve İmtiyazlar: Kamu-özel ortaklıkları ve imtiyazlara ilişkin Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın şeffaflık, rekabet gibi temel prensipleri içeren yasal bir çerçevenin üye ülkelerde mevcut bulunması gerekmektedir. Amaçlanan, kamu-özel ortaklıklarının kamu alımları ve imtiyazlar kapsamında Birlik içerisinde ortak bir yapıya kavuşturulmasıdır. İmtiyazlar diğer kamu alım anlaşmalarından yükümlülüklülerinin yerine getirme bakımından farklılık göstermektedir. AB müktesebatı altında kamu-özel ortaklığı ve imtiyazlar hususunda bildirimler bulunmaktadır. 6. Yeşil Kamu Alımları: Komisyon çevre dostu ürün ve hizmetlere destek vermek ve ayrıca çevreye duyarlı yenilikler ile sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için “Yeşil Kamu Alımları” uygulamasını bir bildirim ile geliştirmiştir. 7. Askeri Ekipman ve Gizlilik Dışında Kalan Askeri Hizmet Yapım ve Tedarik İhaleleri: 2009/81/EC Direktifi ile savunma ve güvenlik alanında yer alan ihaleler de iç Pazar kapsamına dâhil edilmek istenmektedir. Bu çerçevede “hayati güvenlik gerekçeleri” ile kapsam dışında kalan ihalelere sınırlama getirilmektedir. Üye Devletlere Bırakılan Konular Kamu Alımları Faslı kapsamında, üye devletlerde farklı yasal mevzuatın varlığı ve özellikle güvenlik ve savunma alanlarının hassas yapısı nedeniyle tam uyumlaştırma sağlanamayan konular üye devletlerin düzenlemelerine bırakılmıştır. Üye devletlere bırakılan konular şu şekilde sıralanabilinir: Üye ülke stratejik çıkarları için önem arz eden ihaleler Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yapılan ihaleler Hizmet imtiyazları ile ayrıcalıklı bir hak tanıyan hizmet sözleşmeleri Tabloya dön 22 Var olan bir binanın alım ya da kiralanması, yayın programlarının geliştirilmesi, alımı ya da üretimi, finansal araçların alımı satımı ya da transferi, merkez bankası hizmetleri, iş akdi sözleşmeleri İdare tarafından münhasıran finanse edilmeyen veya hepsi karşılanmayan AR-GE sözleşmeleri Bazı ihaleci tarafları kapsayan su alım ya da enerji tedariki ya da üretimi içeren sözleşmeler Almanya, Avusturya, Hollanda ve Birleşik Krallıkta yer alan bazı özel düzenlemelere tabi sözleşmeler ile petrol doğalgaz, kömür ya da diğer katı yakıtların bulunma ya da elde edilme sözleşmeleri. Savunma ve milli güvenlik konularında yapılan sözleşmeler (2009/81/EC) Savunma alanında yapılan Offset sözleşmeleri Askeri niteliği gizlilik gerektiren ihaleler ile gizli servis kapsamında yer alan sözleşmeler (2009/81/EC) Silah ticareti, mühimmat ya da savaş malzemeleri ihaleleri. Ancak bu istisna “hayati güvenlik gerekçeleri” ile sınırlandırılmıştır. Güvenlik ve savunma ihalelerin büyük çoğunluğu iç pazar uygulamalarından istisnadır. Tabloya dön 23 Fasıl 6 – Şirketler Hukuku Şirketler Hukuku mevzuatı, şirketler ile muhasebe ve denetime ilişkin mevzuat olmak üzere iki ana unsurdan oluşmaktadır. Faslın şirketler hukuku bölümünde şirket düzenlemelerine ilişkin kurallar, şirketlerin tescili, birleşmesi, bölünmesi, şubeleri, ortakları ve alacaklarına ilişkin genel ilkeleri düzenlenmektedir. Muhasebe ve denetim alanındaki kurallar ise, anonim ve limited şirketlerin bilanço esasları, finansal raporlama ilkeleri, denetim ve muhasebe esaslarını düzenlemektedir. Düzenlemeler ile, hisse sahipleri ve şirketlerle ilgili üçüncü tarafların eşit biçimde korunması, şirket mali bilgilerinin şeffaf ve hesap verilebilir bir yapıda bulunması, AB düzeyinde şirket kurma özgürlüğünün sağlanması, iş hayatında rekabetin ve etkinliğin artırılması, farklı Üye Devletlerde faaliyet gösteren şirketler arasında sınır-ötesi işbirliğinin güçlendirilmesi ve Üye Devletler arasında şirketler hukukunun ve kurumsal yönetimin uyumlaştırılması amaçlanmaktadır. Ortak Düzenleme Alanı 1. Avrupa Şirketi 2. Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin yerel birleşmeleri 3. Sınırlı sorumlu şirketlerin sınır-ötesi birleşmeleri 4. Üyelerin ve üçüncü tarafların hakkını himaye eden hükümlerin düzenlenmesi Üye Devletlere Bırakılan Konular Şirketler Hukuku kapsamında AB çapında yapılan düzenlemeler genel çerçeveyi ve minimum standartları belirlemekte olup, ayrıntılı hususlar ve uygulamalar Üye Ülke düzenlemelerine bırakılmaktadır. 5. Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin kurulması, idame ettirilmesi ve sermayesinin değiştirilmesi 6. Şubeler bağlamında bildirim koşulları 7. Tek ortaklı sınırlı sorumlu şirket 8. Devralma teklifleri 9. Avrupa Ekonomik Çıkar Grupları 10.Borsaya kote şirketlerde hissedarların hakları 24 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 11.Sınırlı sorumlu şirketlerin yıllık mali tabloları 12.Sınırlı sorumlu şirketlerin konsolide mali tabloları 13.Yıllık mali tabloların ve konsolide mali tabloların yasal denetimi 14.Uluslararası muhasebe standartları 15.Bölünme ve birleşme durumunda belgelendirme gereklikleri raporlama ve 16.Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin bölünmesi (6. Direktif) (Söz konusu düzenleme Üye Ülkelerin şirketlerin bölünmesine izin vermesi halinde uygulamaları gereken kuralları düzenlemektedir.) Ortak Düzenleme Alanı 1. “Avrupa Şirketi” ile amaçlanan yasal çerçevesi ile bir şirket yapısı oluşturmaktır. Bu şekilde farklı üye ülke şirketleri farklı yasal ve kısıtlayıcı uygulamalardan etkilenmeden birleşme ve ortaklık oluşturma işlemlerini gerçekleştirebileceklerdir. 2157/2001 sayılı Tüzük Avrupa Şirketini, 2001/86 sayılı Tüzük ise çalışanları kapsayan uygulamaları düzenlemektedir. 2. Konsey Direktifi (78/855) altında düzenlenen Halka açık Sınırlı sorumlu şirketlerin yerel birleşmeleri konusu aynı üye ülke altında yer alan şirketlerin birleşmeleri üzerinedir. 6. Konsey Direktifi (82/891) altında düzenlenen Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin bölünmesi konusu aynı üye ülke altında yer alan şirketlerin bölünmeleri üzerinedir. 2007/63 sayılı direktif 3. ve 6. Direktiflerin birleşme ve bölünmeleri konusunda bağımsız bir uzmanın raporunun gerekliliği hakkında değişiklikler içermektedir. 3. Sınırlı sorumlu şirketlerin sınır-ötesi birleşmeleri hususunda düzenlenen 2005/56 sayılı direktif ile amaçlanan sınır-ötesi birleşme maliyetlerini azaltmak, yasal düzenleme ile güvence altına almak ve Avrupa Şirketi oluşturmak istemeyen şirketlere bir alternatif sunmaktır. 4. Sınırlı sorumlu şirketlerin hükümsüzlüğü, yükümlülüklerinin süresi ve beyanı konulu birinci direktif (68/151) 2009/101 sayılı üyelerin ve üçüncü tarafların hakkını himaye eden hükümleri düzenleyen direktif ile değiştirilmiştir. Ayrıca 68/151 sayılı direktifin bazı hükümleri 2003/58 sayılı “Birtakım şirketlerin beyan gereklilikleri” direktifi ile değiştirilmiştir. Tabloya dön 25 5. İkinci Konsey Direktifi (77/91) ile halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin kurulması, minimum sermaye gerekliliği, hissedarlara paylaştırılması ve sermayenin artırılması ya da azaltılması hususlarını düzenlemektedir. İlgili direktifin bazı hükümleri 2006/68 sayılı direktif ile değiştirilmiştir. 6. 89/666 sayılı 11. Konsey direktifi, hissedarları ve üçüncü tarafları korumak amacıyla, merkezi başka bir üye ülkede yer alan şubenin beyan esas ve gerekliliklerini düzenlemektedir. 7. 2009/102 sayılı direktif, 12. Konsey Direktifi olan (89/667) yerini almıştır ve Birlik içerisinde bireysel girişimcinin önünü açarak tek ortaklı yapıya izin veren hükümleri düzenlemektedir. 8. 2004/25 sayılı direktif ile Avrupa Birliği Avrupalı işletmelere devralma hususunda daha geniş ve güven veren bir yasal dayanak sunmak istemiştir. Direktif kapsamında hissedarların, çalışanların ve diğer ilgili tarafların çıkarlarını koruyacak şeffaf ve sınır-ötesi devralma işlemlerini kolaylaştıran bir yapı geliştirilmiştir. Ayrıca böylece rekabet edilebilirlilik seviyesinin de yükseltilmesi amaçlanmıştır. 9. Avrupa Ekonomik Çıkar Grupları 2137/85 sayılı Konsey tüzüğü ile oluşturulmuştur. Amaç sınır-ötesi işbirliğini destekleyecek, kaynak, faaliyet ve yetenekleri bir havuzda toplayarak etkinliği artırmaktır. Üye ülke şirketlerinin yalnız hareket etmesindense gruplaşma altında kaynaklarını birleştiren şirketler daha verimli sonuçlar elde etmektedirler. 10.2007/36 sayılı direktif ile düzenlenen listelenmiş şirketlerde hissedarların hakları konusu, Avrupa Birliği üye ülkeleri kapsamında listeli şirketlerin hissedarlarının haklarını korumayı amaçlayan şeffaflık ve etkinlik esaslarına dayanan ilkeleri içermektedir. 11.4. Direktif (78/660) sınırlı sorumlu şirketlerin yıllık mali tabloları, raporları, değerleme yöntemleri gibi uygulamaları kapsamaktadır. Yıllık tablolar, bilanço, kar-zarar cetveli ve dipnotlardan oluşan bir yapıdır. Avrupa Birliği içinde şirketler tarafından yayınlanması zorunlu olan bilgilerde, karşılaştırabilirlik ve eşdeğerlilik amaçlarını gerçekleştirmek için mali tabloların uyumlaştırılması gerekmektedir. Ayrıca 4. direktif 86/635 sayılı Banka ve diğer finansal kurumların yıllık tablo ve konsolide hesapları ve 91/674 sayılı Sigorta teşebbüslerinin yıllık tablo ve konsolide hesapları direktifleri ile birlikte uygulanmaktadır. 12.7. Direktif (83/349) sınırlı sorumlu şirketlerin ulusal konsolide mali hesapları hususunda koordinasyon sağlayan bir sistemdir. 4. Direktif ile birlikte şirket hesap ve tablolarını düzenleyen tüm mevzuatı kapsayan “Hesaplar Direktiflerini” oluşturmaktadır. Direktif kapsamında, ana firma ve şubelerinin hesap ve tablolarının birleştirilmesi yani konsolidasyon usulleri, konsolide edilecek ilgili tablo ve hesapların yapıları ve şirketlerin sorumlulukları üzerinde yoğunlaşılmaktadır. Konsolide hesaplar, bilanço, kar-zarar cetveli ve konsolide hesap dipnotlardan oluşan bir yapıdır. Ayrıca konsolidasyona tabi hesapların ana şirket hesapları ile aynı tarih ve yöntem ile tutulması gerekmektedir. 13.2006/43 sayılı direktif ile 78/660 ve 83/349 sayılı direktiflerin çeşitli maddeleri değişmiş, sayılı direktif uygulamasına son verilmiş ve yıllık mali tabloların ve konsolide hesapların yasal denetimi uygulamalarına yasal bir düzen getirilmiştir. Direktif, finansal raporlamanın etkinliğini artırmak, ve yıllık mali tabloların ve konsolide hesapların denetiminin uyumlaştırılmasını kapsamaktadır. Direktif ile ayrıca uluslar arası Tabloya dön 26 standartlar ve AB ülkeleri dışındaki ülke sistemleri ile de uyum ve işbirliği hedeflenmektedir. 2008/30 sayılı direktif ile 2006/43 sayılı direktifin çeşitli maddeleri değiştirilmiş ve uygulama yetkisi Komisyona verilmiştir. 14.1606/2002 sayılı Tüzük ile uluslar arası muhasebe standartlarının uygulanması benimsenerek çeşitli hüküm ve kurallara bağlanmıştır. Uluslar arası Muhasebe Standartları’nın kabulü ve uygulanmasında ki amaç mali piyasalara güven verirken birlik içi ve dışı mali gelişme ve ticaretin denetimini kolaylaştırmaktır. 15.Bölünme ve birleşme durumunda raporlama ve belgelendirme gereklikleri 2009/109 sayılı direktif ile düzenlenmiş olup, 77/91, 78/855, 82/891 ve 2005/56 sayılı direktiflerin ilgili hükümleri değiştirilmiştir. 16.Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin bölünmesi hakkında 17 Aralık 1982 tarihli ve 82/891/EEC sayılı Altıncı Konsey Direktifinin amacı, bu işleme izin verilen Üye Devletlerdeki Halka açık sınırlı sorumlu şirketlerin bölünmesi halinde ortak ve üçüncü şahısların menfaatlerinin korunmasını sağlamaktır. Halka açık sınırlı sorumlu şirketin bölünmesi sonucu pay sahiplerinin menfaatleri, şirketten alacakları olanların ve şirket çalışanlarının menfaatleri tehlikeye düşebilmektedir. Üye Devletlere Bırakılan Konular Üye devletlerde farklı yasal mevzuatın varlığı ve farklı üye ülke ve bölgedeki ekonomik yapı ve ticari hayatın özellikli yapısı nedeniyle, Şirketler Hukuku kapsamında AB çapında yapılan düzenlemeler genel çerçeveyi ve minimum standartları belirlemekte olup, ayrıntılı hususlar ve uygulamalar Üye Ülke düzenlemelerine bırakılmaktadır. Tabloya dön 27 Fasıl 7 – Fikri Mülkiyet Hukuku Bu fasla ilişkin mevzuat, telif hakları ve sınaî mülkiyet haklarına ilişkin mevzuat olmak üzere iki ana unsurdan oluşmaktadır. Telif hakları ile ilgili Birlik mevzuatı, her türlü fikir ve sanat ürünlerini yaratan eser sahiplerinin haklarını korumayı amaçlayan düzenlemeler ile komşu hak sahibi icracı sanatçıların, radyo ve televizyon kuruluşlarının ve filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların haklarını (bağlantılı haklar) korumak amacıyla gerçekleştirilen düzenlemeleri içerir. Ayrıca, korsan mallara karşı alınacak önlemler, kablo ve uydu ile yeniden nakledilen ürünlere uygulanan telif hakları, bilgisayar programları ile veri tabanlarının yasal korunması da bu düzenlemelere dâhildir. Sınai mülkiyet hakları konusundaki Birlik mevzuatı ise, ticari marka, patent, tasarım, faydalı model, entegre devre topografyaları, biyoteknolojik buluşlar ve ek koruma sertifikaları gibi oldukça geniş bir alanı kapsamaktadır. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Telif Hakları 1. Bilgi toplumunda telif hakkı ve bağlantılı haklar 2. Korsan ve taklit mallara karşı alınacak önlemler Üye devletlerin, bilgi toplumunda telif haklarına ilişkin sağladığı istisnalar 3. Telif hakkına tabi olan eserlerin yeniden satış hakkı 4. Telif hakkına tabi olan eserlere dair kiralama ve ödünç verme hakkı 5. Kablo ve uydu ile yeniden nakledilen ürünlere uygulanan telif hakları 6. Bilgisayar programlarının yasal korunması 7. Veri tabanlarının korunması 8. Koruma süreleri 9. Birlik çapında hakların uygulanması 28 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Sınai Mülkiyet Hakları 10.Patent 18.Patent 11.Marka 19.Marka 12.Tasarımlar 20.Tasarımlar 13.Entegre devre topografyaları 14.Tıbbi ürünler için ek koruma sertifikaları 15.Biyoteknolojik buluşlar 16.Faydalı modeller 17.Birlik çapında hakların uygulanması Telif Hakları Ortak Düzenleme Alanı 1. Bilgi Toplumunda telif hakkı ve bağlantılı haklar” alanı 2001/29/EC sayılı direktif ile düzenlenmiştir. Bu kapsamda yapılan düzenleme üç temel öğeden oluşmaktadır. Bunlar; telif haklarının çoğaltılması, hakların dağıtımı ve iletişim haklarıdır. Bu kapsamda temel amaç, gelişen teknoloji doğrultusunda şekillenen bilgi toplumunda, telif hakları ve ilgili hakların korunmasına yönelik ortak yasal düzenlemeleri belirlemek ve tüm üye devletlerde uygulanabilir hale getirmektir. Bu noktada, üye ülkeler, her türlü teknolojik imkândan yararlanarak gerekli önlemleri almalı ve telif hakkı sahipleri ile yararlanıcılarının menfaatlerini korumalıdır. 2. Günümüzde korsan ve taklitçiliğin oldukça artması, fikri ve sınai hakların korunmasını oldukça zorlaştırmış ve Komisyonun; yaratıcıları, sanatçıları, tasarımcıları korumak amacıyla etkin bir uygulama sağlamak için birtakım kılavuzlar yayınlamasına sebep olmuştur. Üye Devletler şeffaf olmalı ve hakların korunmasına ilişkin gerçekleştirdikleri faaliyetleri Komisyonla paylaşmalıdır. Komisyon ise Üye Devletlerden aldığı bilgileri bir araya getirerek ortak bir strateji ya da çerçeve oluşturmakla görevlidir. 2004/48/AT sayılı Fikri mülkiyet haklarının uygulanmasına ilişkin Direktif üye devletlerde hakların eşit düzeyde korunmasına ilişkin hükümler getirmektedir ve söz konusu Direktifte korsan ve taklitçilikte ilişkin hükümler de yer almaktadır. Tabloya dön 29 Fikri ve sınai hakların uluslararası boyutu da göz önüne alındığında, konuya ilişkin sınır ötesi bilgi alışverişi oldukça önemli hale gelmiştir. Korsan ve taklit mallara ilişkin gümrük uygulamaları, sınırlarda, özellikle de AB sınırında yakalanan korsan ve taklit ürünlere ilişkin alınacak önlemler ve bu konudaki uygulamalar Gümrük Birliği faslı kapsamında da ele alınmaktadır. 3. İlgili direktif, resim, heykel, fotoğraf, seramik vb. grafik veya plastik sanat çalışmalarının yeniden satış hakkını düzenlemektedir. Üye Ülkeler, Direktifi, AB Üye Ülke vatandaşı olmamasına rağmen mutat meskeni ilgi Üye Ülke olan eser sahiplerine uygulayabilirler. Üye Ülke, satışların yeniden satış hakkına tabi olmasını sağlayan asgari bir satış fiyatının belirlemekle yükümlüdür. Söz konusu asgari satış fiyatı, hiçbir durumda 3000 Euro düzeyini aşamaz. 4. İlgili direktif, fikir ve sanat eserlerinin daha iyi korunmasını sağlamak için kiralama, ödünç verme ve bağlantılı hakların hukuki dayanağını düzenlemektedir. Bu bağlamda, Üye ülkeler, telif hakkına tabi eserlerin orijinallerini ve kopyalarını kiralama ve ödünç verme hakkını sağlamakla yükümlüdür. Direktif, bu hak sahiplerini ve hakkı kullanmak için uygulanması gereken prosedürleri belirler. Üye ülkeler, eser sahibine uygun bir bedelin ödenmesi koşuluyla ödünç verme hakkında derogasyon yapabilirler. Uygun bedeli kendi kültürel gelişim hedeflerini göz önünde bulundurarak belirlemekte serbesttirler. 5. İlgili direktif, sınır ötesi uydu yayınları ve programların diğer Üye Devletlerden kablolu yayınlarla tekrar yayınlanmasının serbestleştirilmesi ve konuyla ilgili hukuksal belirsizlik ve telif haklarına ilişkin ulusal kurallar arasındaki farklılıklardan kaynaklanan engellerin ortadan kaldırılmasını hedeflemektedir. 6. Üye Ülkeler, bilgisayar programlarını telif hakları ile korumakla yükümlüdür. Edebiyat ve sanat eserlerinin korunmasına ilişkin Bern sözleşmesi kapsamında fikri eser olarak korunmalıdırlar. 7. İlgili direktif, veri tabanları korunmasında AB düzeyinde uyumlaştırma sağlamayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, veri tabanının yapısına ve sui generis hak kapsamında yetkisiz çıkarılmaya ve/veya yeniden kullanıma karşı bu veri tabanının içeriğine sağlanan korumaya ilaveten, veri tabanı mal ve hizmetlerinin temin edilmesi ile ilgili Üye Devletlerdeki diğer yasal hükümler uygulanmaya devam etmektedir. 8. İlgili direktif, telif hakları ve bağlantılı hakların koruma sürelerinin AB düzeyinde uyumlaştırılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, telif hakkı için koruma süresi 50 yıl, bağlantılı haklar için 70 yıldır. 9. İlgili direktif, Üye Ülkelerin, korsan ve sahtecilikle mücadelede; etkin, caydırıcı ve uygun çözüm yolları ve cezalar uygulayarak, AB’deki hak sahiplerine fırsat eşitliği sağlamayı amaçlamaktadır. Böylelikle, fikri mülkiyet hak sahiplerinin, haklarının ihlal edildiği durumlarda, haklarını savunurken tüm Üye Ülkeler tarafından benzer tedbir, usul ve çözüm yollarının uygulanması hedeflenmektedir. Tabloya dön 30 Üye Devletlere Bırakılan Konular Üye devletler bilgi toplumunda telif haklarına ilişkin çeşitli konularda istisna sağlayabilirler: Eser sahibine uygun bir bedel ödenmesi koşuluyla eserin belli bir kısmının çoğaltılması (fotokopi vb.), Gerçek kişiler tarafından kişisel kullanım amacıyla doğrudan veya dolaylı olarak kar amacı gütmeden yapılan çoğaltma işlemleri, Kamuya açık kütüphaneler, eğitim kurumları, müzeler ya da arşivler tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kar amacı gütmeden yapılan çoğaltma işlemleri, Yayın kuruluşlarının kendi imkanlarıyla ve kendi yayınları için hazırladıkları süresiz kayıtların, belgesel nitelikleri dolayısıyla resmi arşivlerde saklanabilmesi, Kar amacı gütmeyen hastane, hapishane gibi sosyal kurumların yayınlarının çoğaltılması. Sınai Mülkiyet Hakları Ortak Düzenleme Alanı 10.Patentler: AB’de patent sistemi ulusal patent sistemi ve Avrupa patent sistemi başlıkları altında incelenmektedir. 1973’te Münih’te “Avrupa Patent Sözleşmesi” imzalanmış ve “Avrupa Patent Ofisi” kurulmuştur. Sözleşme’nin amacı, üye ülkelerin hepsinde geçerli bir “patent verilme sistemi” kurulması ve Avrupa ülkeleri arasında ortak bir patent hukukunun oluşturulmasıdır. Ancak hala Birlik düzeyinde hukuk kurallarına tabi bir patent sistemi oluşturulamamıştır. 11.Markalar: Markalar ulusal düzeyde de topluluk düzeyinde de tescil ettirilebilir. Ulusal düzeyde ilgili direktifler uygulanarak Üye Ülkelerin ulusal makamlarının uygulamalarının yakınlaştırılması amaçlanmaktadır. Ulusal marka mevzuatına ek olarak Topluluk Markası sistemi bulunmaktadır. Topluluk marka sistemi, tek bir başvuru ile topluluk markasının kazanılmasına ve bütün AB üyesi ülkelerde koruma sağlanmasına olanak vermektedir. 12.Tasarımlar: Topluluk tasarımına ilişkin Tüzük, tasarımların basit ve az maliyetli bir şekilde “İç Pazar Uyumlaştırma Ofisi”ne tescil ettirilmesi için gerekli prosedürleri sıralamaktadır. Amaç, tasarımlara ilişkin ulusal mevzuattaki farklılıklardan kaynaklanan yasal belirsizlikleri ortadan kaldırmak ve Topluluk düzeyinde bir koruma sağlamaktır. Topluluk sistemi ve ulusal koruma sistemi bir arada çalışmaktadır. Tüzük kapsamında yer almayan konular ulusal mevzuat kapsamına girmektedir. 13.Entegre Devre Topografyaları: Üye devletler, mucitlerin kendi emek ve çabalarıyla geliştirdikleri topografyalar hakkında ilgili direktifi uygulamakla yükümlüdür. Direktif ile topografyaların piyasada hemen taklit edilmeleri önlenmekte ve ulusal mevzuat arasındaki farklılıkların Tabloya dön 31 ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Üye ülkeler bu kapsamda korumanın kimin adına yapılabileceğine karar verebilirler. Ayrıca üye devletler topografya icat edildikten sonra iki sene içinde bir kamu otoritesine başvuru yapılmaması halinde koruma talebini reddedebilir ya da kaldırabilirler. 14.Tıbbi Ürünler İçin Ek Koruma Sertifikaları: İlgili Tüzük, Topluluk seviyesinde tıbbi ürünler için koruma sertifikalarının oluşmasını sağlamakta ve bu sayede üye ülkelerin ulusal sistemleri arasındaki farklılıkları ve farklı sistemlerin yarattığı olumsuz etkileri azaltmayı hedeflemektedir. Tıbbi ürünler için sağlanacak korumanın yetersiz olması araştırma merkezilerinin daha iyi koruma sağlayan ülkelere yığılmasına neden olabileceği gibi tıbbi ürünlerin serbest dolaşımına da zarar verecektir. 15.Biyoteknolojik Buluşlar: İlgili Direktif, Üye Ülkelerin ulusal patent mevzuatının Direktif hükümleri ile uyumlu olmasını zorunlu kılmıştır. Direktifin amacı neyin patent kapsamında olup olmayacağını belirlemektir. Bu kapsamda örneğin insan klonlanması ve eşey hücre öncülleri (grim-line) üzerinde yapılacak değişiklikler yasaklanmaktadır. Biyoteknoloji alanındaki açık ve etkin yasal koruma AB’deki tekno-bilimsel araştırma ve ekonomik gelişme için önem arz etmektedir. 16.Faydalı Modeller: Üye Ülkelerin faydalı model mevzuatındaki farklılıklardan dolayı, bir buluşun Birlik çapında aynı süre boyunca ya da aynı şekilde korunması mümkün olmamaktadır. İlgili direktif ile düzgün işleyen bir tek pazar için, Üye Ülkelerin faydalı modele ilişkin mevzuatının uyumlaştırılması amaçlamaktadır. 17.Birlik Çapında Uygulama: İlgili direktif, Üye Ülkelerin, korsan ve sahtecilikle mücadelede; etkin, caydırıcı ve uygun çözüm yolları ve cezalar uygulayarak, AB’deki hak sahiplerine fırsat eşitliği sağlamayı amaçlamaktadır. Böylelikle, fikri mülkiyet hak sahiplerinin, haklarının ihlal edildiği durumlarda, haklarını savunurken tüm Üye Ülkeler tarafından benzer tedbir, usul ve çözüm yollarının uygulanması hedeflenmektedir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 18.Patent: AB’de patent sistemi ulusal patent sistemi ve Avrupa patent sistemi başlıkları altında incelenmektedir. Hala Topluluk düzeyinde hukuk kurallarına tabi bir patent sistemi oluşturulamamıştır. 19.Marka: Markalar ulusal düzeyde de topluluk düzeyinde de tescil ettirilebilir. Ulusal düzeyde ilgili direktifler uygulanarak Üye Ülkelerin ulusal makamlarının uygulamalarının yakınlaştırılması amaçlanmaktadır. Ulusal marka mevzuatına ek olarak Topluluk Markası sistemi bulunmaktadır. 20.Tasarımlar: Topluluk sistemi ve ulusal koruma sistemi bir arada çalışmaktadır. Tüzük kapsamında yer almayan konular ulusal mevzuat kapsamına girmektedir. Tabloya dön 32 Fasıl 8 – Rekabet Politikası Avrupa Birliği, rekabet politikası yoluyla piyasa ekonomisinin tüm mekanizmalarıyla sağlıklı işleyebilmesini temin etmek üzere rekabetin hukuka aykırı şekilde sınırlandırılmasını engelleyici kurallar getirmiştir. Bu kurallar, temel olarak iç pazarda rekabetin bozulmamasını sağlayan bir sistem oluşturmaktadır. AB Rekabet Politikası 2 ana başlık altında kurallar getirmektedir; 1-Teşebbüslere Yönelik Rekabet Kuralları (Anti-Tröst): Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın (ABİA) 101. Maddesine göre, üye devletler arasındaki ticareti etkileyebilecek nitelikteki, iç pazardaki rekabeti önleyebilecek, kısıtlayabilecek ya da bozabilecek teşebbüsler arası anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birlikleri kararları yasaklanmıştır. Yine bu kapsamda, belirli bir mal ve hizmet piyasası bağlamında iç pazarın tamamında ya da önemli bir kısmında hâkim durumda bulunan bir veya daha fazla teşebbüsün, mevcut hâkim durumunu piyasada rekabeti engelleyecek şekilde kötüye kullanması da yasaklanmıştır (ABİA md.102). Ayrıca, şirket birleşme ve devralmaları da rekabetin bozulmasına yol açacak bir hâkim durum oluşturmalarının ya da mevcut bir hâkim durumu güçlendirmelerinin engellenmesi amacıyla denetlenirler ( 802/2004 sayılı Komisyon Tüzüğü). 2-Üye Devletlere Yönelik Rekabet Kuralları: ABİA’da, iç pazarda sadece teşebbüslerden kaynaklanan rekabeti bozucu faaliyetler yasaklanmamış, üye ülkelerin bizzat karar ve eylemleri ile de rekabeti bozmalarının önüne geçilmeye çalışılmıştır. a) Devlet Yardımları: ABİA’nın 107. Maddesine göre “bir üye devlet tarafından veya devlet kaynakları vasıtasıyla herhangi bir şekilde verilen ve belirli teşebbüsleri veya belirli ürünlerin üretimin kayırarak rekabeti bozan veya bozma tehlikesi yaratan ve üye devletler arasındaki ticareti etkileyen her türlü destek” yasaklanmıştır. Ancak AB, bu yasak kapsamına girmeyen devlet yardımlarının neler olduğunu da hem birincil hem ikincil hukuk yoluyla ayrıntılı olarak belirlemiştir (ABİA md.107-109). b) Kamu Teşebbüsleri ile Kendilerine Özel veya İnhisari Haklar Tanınmış Teşebbüsler: Avrupa Birliği rekabet kuralları, ilke olarak özel ve kamu teşebbüslerine ayrımsız olarak uygulanır. ABİA’nın 106. maddesiyle, üye devletlerin, kamu teşebbüsleri ve özel veya inhisari haklar tanınmış olan teşebbüslerle ilgili olarak, aynı Antlaşma’nın rekabete ilişkin kurallarına aykırılık teşkil eden hiçbir tedbiri alamayacağı ve mevcut tedbirleri de devam ettiremeyeceği hükmü getirilmiştir. 33 Ortak Düzenleme Alanı 1. Anti-tröst kuralları a. Rekabeti kısıtlayan anlaşmalar b. Hakim durumun kötüye kullanılması c. Birleşme ve devralmaların kontrolü 2. Devlet destekleri a. Bölgesel yardımlar Üye Devletlere Bırakılan Konular 4. Belirli eşik değerinin altında kalan birleşme ve devralmalar 5. Genel devlet destekleri kuralları kapsamı dışındaki devlet destekleri a) De minimis düzenlemesi b) Kamu yararı gözeten hizmetler b. Yatay yardımlar Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Genel devlet destekleri kuralları kapsamı dışındaki sektörel yardımlar Tarım, balıkçılık, su ürünleri ve ormancılık sektörü (Fasıl 11 Tarım ve Kırsal Kalkınma / Madde 3 ve 15, Fasıl 13 Balıkçılık / Madde 4 ve 14) Ulaştırma sektörü (Fasıl 14 Taşımacılık Politikası / Madde 16) c. Sektörel yardımlar 3. Kamu teşebbüsleri ile kendilerine özel veya inhisari haklar tanınmış teşebbüsler Ortak Düzenleme Alanı 1. Anti-tröst Kuralları a. Rekabeti kısıtlayan anlaşmalar & b. Hakim durumun kötüye kullanılması Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 101 ve 102. Maddelerinde düzenlenen, rekabeti kısıtlayan anlaşmaları ve hâkim durumun kötüye kullanımını yasaklayan kuralların uygulanmasından Komisyon ile birlikte ulusal rekabet otoriteleri de sorumludur. AB merkeziyetçi uygulama sisteminden uzaklaştığı için, 2004 yılından itibaren ulusal otoritelerin uygulama yetkileri artırılmıştır. EC/1/2003 sayılı Komisyon Tüzüğü’ne göre, çakışmayı önlemek ve uygulamaların uyumlu olmasını sağlamak amacıyla, Komisyon’un bir rekabet ihlaline karşı soruşturma başlatması halinde ulusal rekabet otoritelerinin harekete geçmemeleri gerekir. Fakat bu durumda, Komisyon incelemeye başlamadan önce ilgili ulusal rekabet otoritesine danışmalıdır. Buna ek olarak ulusal mahkemeler, daha önce Komisyon’un bir dava hakkında almış olduğu kararı tersine çevirecek kararlar almaktan kaçınmalıdırlar. Ayrıca, Komisyon bir rekabet ihlali olduğuna karar verip yaptırım uygulamadan önce, söz konusu durumu ulusal rekabet otoritelerinin temsilcilerinden oluşan Sınırlayıcı Uygulamalar ve Hâkim Durumlar Danışma Kurulu’na bildirmelidir. Bu bağlamda 1/2003 sayılı Tüzük, Komisyon ile ulusal rekabet otoriteleri ve ulusal mahkemeler arasında bir işbirliği öngörmektedir. 34 c. Birleşme ve devralmalarının kontrolü Toplam ciroları belirlenen eşiklerin üzerinde olan teşebbüslerin gerçekleştirdikleri birleşme ve devralmalar hakkında, değerlendirme için Komisyon’a başvurulması gereklidir. Belirlenen eşiklerin altındaki birleşme ve devralmaları ulusal rekabet otoriteleri de değerlendirebilir. Bununla birlikte, birleşen şirketler ya da ulusal rekabet otoriteleri talep ettiği takdirde, değerlendirme görevi Komisyon’a da devredilebilir. EC/139/2004 sayılı Konsey Tüzüğü birleşme ve devralmaları, EC/802/2004 sayılı Komisyon Tüzüğü ise 139/2004 sayılı Tüzüğün uygulanmasına ilişkin kuralları düzenlemektedir. Birleşmelerde belirgin sınır ötesi etkileri olan yoğunlaşmalar söz konusu olduğunda Topluluk boyutu (Community dimension) vardır ve bu durumda Komisyon ilgili alanı düzenlemede münhasıran yetkilidir. Ancak nispeten daha ulusal etkiyi haiz olan birleşme sonucu yoğunlaşmalara üye ülkelerin kendi rekabet kuralları uygulanır. Birleşme ve devralmaların Topluluk boyutunda sayılabilmeleri için şu eşiklerin ikisini birlikte geçmiş olmaları gerekir: - Birleşme veya devralmaya ilgili tüm şirketlerin dünya çapındaki toplam cirolarını 5000 milyon Euro’dan fazla ve - Birleşme veya devralmaya konu en az iki şirketin her birinin Topluluk çapındaki toplam cirolarının 250 milyon Euro’dan fazla olması (bu eşiklerin uygulanması için her bir teşebbüsün Topluluk çapındaki toplam cirosunun 2/3’ünden fazlasını aynı ülkede elde etmesi gerekir). Ayrıca belirtilen iki koşulu karşılamamakla birlikte aşağıda yer alan durumlar da Topluluk boyutu olarak kabul edilmektedir: - Birleşme ve devralmaya katılan tüm şirketlerin dünya çapındaki toplam cirolarının 2500 milyon Euro’dan fazla olması - İlgili şirketlerin toplam cirosunun en az üç üye devletin her birinde 100 milyon Euro’yu aşması - En az üç üye devletin her birinde ilgili şirketlerden en az ikisinin toplam cirosunun 25 milyon Euro’yu geçmesi - Söz konusu şirketlerin en az ikisinin topluluk çapındaki toplam cirolarının her birinin 100 milyon Euro’dan fazla olması (bu eşiklerin uygulanması için her bir teşebbüsün Topluluk çapındaki toplam cirosunun 2/3’ünden fazlasını aynı ülkede elde etmesi gerekir). Tüm bu eşikleri aşarak Topluluk boyutu özelliğini kazanan birleşme ve devralmaların onay almak üzere Komisyon’a bildirilmesi zorunludur. 2. Devlet Destekleri Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 107(1). Maddesinde düzenlendiği üzere “bir üye devlet tarafından veya devlet kaynakları vasıtasıyla herhangi bir şekilde verilen ve belirli teşebbüsleri veya belirli ürünlerin üretimin kayırarak rekabeti bozan veya bozma tehlikesi yaratan ve üye devletler arasındaki ticareti etkileyen her türlü destek” yasaklanmıştır. Bununla birlikte Madde 107(2) ve 107(3)’te devlet desteğinin iç pazarla uyumlu sayılabileceği birtakım muafiyetler yer almaktadır. Üye Devletler, 108. Madde’ye göre, devlet desteği vermeyi planlıyorsa bunu Komisyon’a bildirmekle yükümlüdür. Herhangi bir yardım önleminin devlet yardımı oluşturup oluşturmadığı ve eğer oluşturuyorsa, istisna olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğine ilişkin karar verme yetkisi Komisyon’a verilmiştir. Bildirim sonunda Komisyon desteği iptal etme ya da değişiklik yapma yetkisine sahiptir. Tabloya dön 35 Devlet desteklerini 3 ana başlıkta incelemek mümkündür: a. Bölgesel yardımlar Antlaşma’nın 107 (3) (a) ve 107 (3) (c) maddeleri bölgesel problemleri çözmeye yönelik devlet yardımı önlemlerinin kabulüne temel oluşturmaktadır. Avrupa Birliği’nde bölgesel yardımların tespitinde sosyo-ekonomik yapı, kişi başına gayri safi yurtiçi hâsıla, brüt katma değer, yapısal işsizlik, istihdamdaki gelişme, net göç gibi kriterler göz önüne alınmaktadır. Antlaşma’nın 107 (3) (a) maddesi “yaşam koşullarının olağandışı bir şekilde düşük olduğu ya da ciddi işsizliğin bulunduğu bölgelerde” kalkınmayı teşvik etmek için devlet yardımlarını uygulanmasına izin vermektedir. Yukarda bahsigeçen kriterlere göre Üye Devletler AB’nin bölgesel istatistik sistemi “NUTS” ile çeşitli bölgelere ayrılmaktadır. Satın alma gücüne göre hesaplanan GSYİH’sı son 3 yıl içerisinde AB ortalamasının %75’inden düşük olan bölgeler en geri kalmış bölgeler olup NUTS II olarak adlandırılmaktadır ve bu bölgelere yönelik devlet desteği kabul edilebilmektedir. Antlaşma’nın 107 (3) (c) maddesi ise, Üye Devletlere, ulusal ortalama ile karşılaştırıldığında dezavantajlı konumda olan bölgelere yardım sağlama olanağını vermektedir. Bu muafiyetten faydalanacak bölgelerin listesine Üye Devletlerin önerisi ile Komisyon karar vermektedir. Üye Devletler önerilerini desteklemek için ulusal kriterleri öne sürebilirler. b. Yatay yardımlar Yatay yardımlar araştırma ve geliştirme, çevre, istihdam, eğitim gibi özel bir sektörü veya coğrafi bölgeyi hedeflemeyen dolayısıyla rekabeti daha az etkileyen yardımlardır. 800/2008 sayılı Tüzük ile belirli kategorilerdeki destekler Antlaşma’nın 107. ve 108. Maddelerine göre İç Pazar ile uyumlu kabul edilmiştir. 800/2008 Sayılı Komisyon Tüzüğü Kapsamında Yatay Yardımlara İlişkin Genel Blok Muafiyet Düzenlemesi: Bu Tüzük şu kategorilerdeki yardımları düzenlemektedir: a) Bölgesel yardımlar, b) KOBİ’lere yönelik yatırım ve istihdam yardımları, c) Kadın girişimciler tarafından kurulacak işletmelere yönelik yardımlar, d) Çevre korunmasına yönelik yardımlar, e) KOBİ’lerin faydalanacağı danışmanlık hizmetleri ve katılım sağlayacakları fuarlara yönelik yardımlar, f) Risk sermayesi şeklinde yardımlar, Tabloya dön 36 g) Araştırma, geliştirme ve yenilik için yardımlar, h) Eğitim yardımları, i) Dezavantajlı konumda olan ya da özürlü çalışanlara yönelik yardımlar. Sözkonusu Tüzük tarım, balıkçılık, su ürünleri ve kömür sektörüne yapılan yardımlara; çelik, gemi inşa, sentetik elyaf sektörü veya belli ekonomik faaliyetlerin desteklenmesi amacıyla tasarlanmış bölgesel yardım programlarına; ihracata yönelik faaliyetlere veya ithal mallar yerine yerli mallarının teşvik edilmesine ilişkin yardımlara; bölgesel yatırım ve istihdam yardımı dışında büyük ölçekli işletmelere yapılan yardımlara uygulanmamaktadır. Ayrıca, her bir projenin Genel Blok Muafiyet Düzenlemesi kapsamında değerlendirilebilmesi için belirli limitler bulunmaktadır. Bu limitlerin aşılması durumunda bu Tüzük uygulanamamaktadır. c. Sektörel yardımlar Komisyon belirli sektörlerin karşılaştığı sorunların devlet yardımı verilmesini gerektirip gerektirmediğini incelerken izlenecek prosedürlere ilişkin kurallar kabul etmiştir. Genel sektörler: Komisyon, bugüne kadar belirli problem ya da koşullara sahip bazı sektörlerdeki devlet desteklerine ilişkin birtakım kurallar belirlemiştir. Günümüzde, görsel-işitsel yapım, radyo televizyon yayıncılığı, kömür, elektrik, posta hizmetleri ve gemi inşa sektörleri bu kapsamdaki sektörlerdir. Ayrıca, çelik ve sentetik elyaf sektörlerine verilecek desteklere ilişkin de birtakım kısıtlamalar belirlenmiştir. 3. Kamu Teşebbüsleri ile Kendilerine Özel veya İnhisari Haklar Tanınmış Teşebbüsler Antlaşma’nın 106. Maddesi uyarınca, üye devletlerin, kamu teşebbüsleri ve özel veya inhisari haklar tanınmış olan teşebbüslerle ilgili olarak, aynı Antlaşma’nın rekabete ilişkin kurallarına aykırılık teşkil eden hiçbir tedbiri alamayacağı ve mevcut tedbirleri de devam ettiremeyeceği hükmü getirilmiştir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 4. Belirli Eşik Değerinin Altında Kalan Birleşme ve Devralmalar Şirketlere uygulanan rekabet kurallarının üye devlet mi yoksa Birlik düzeyinde mi değerlendirileceği konu açısından tasnif edilmeyip, yetki alanı uygulamada belirli kriterler çerçevesinde ayrıştırılmıştır. EC/1/2003 sayılı Komisyon Tüzüğü uyarınca, hakim durumun kötüye kullanılması yasağının ve rekabeti bozucu anlaşmaların uygulanmasına ilişkin olarak Komisyon ile birlikte üye devletlerin rekabet otoriteleri ve mahkemeleri de yetkilidir. Bu bağlamda ulusal otoriteler ve Komisyon işbirliği içinde hareket etmek zorundadır. Ancak Üye Devletler, Antlaşma’da belirlenen rekabet kurallarına aykırı önlem alamazlar ve mevcut aykırı önlemleri uygulamaya devam edemezler. Üye Devletlerin rekabet otoriteleri ve mahkemeleri ulusal rekabet kurallarını uygularken AB Tabloya dön 37 hukukunun genel ilkelerine ve temel hükümlere uymalıdırlar. Ancak Üye Devletlerin daha sıkı rekabet kuralları ya da yaptırımları uygulamaları da mümkündür. Birleşme ve devralmalara ilişkin olarak, yukarıda belirtilen eşiklerin altında kalarak Topluluk boyutu kavramının dışında kalan yoğunlaşmalar, üye devlet düzeyinde bildirime tabi olup değerlendirilirler. 5. Devlet Yardımları De minimis: 1998/2006 sayılı Komisyon Tüzüğü de minimis kuralını düzenlemektedir. Herhangi bir işletmeye sağlanan yardımın tutarı üç mali yıl boyunca 200.000 €’yu (Kara ulaşım sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için bu tutar 100.000 €) geçmediği sürece Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 107(1). Maddesine göre devlet desteği sayılmaz ve 108(3). Maddedeki Komisyon’a bildirim zorunluluğundan muaftır. Sözkonusu Tüzük balıkçılık, su ürünleri, tarım ürünlerinin birincil üretimi, ihracata yönelik faaliyetler, kömür sektörlerine yapılan destekler, zor durumdaki şirketlere veya kara nakil aracı devralınmasına yönelik destekler ve ithal mallar yerine yerli mallarının teşvik edilmesine ilişkin devlet desteklerine uygulanmaz. Ulaştırma ve belirli ek koşulları sağlaması şartıyla tarım ürünleri işleme ve pazarlama sektörü de dahil olmak üzere tüm sektörlere uygulanır. Münferit yardım tedbirleri ve Genel Blok Muafiyet Düzenlemesine ilişkin koşulları sağlayan destekler Komisyon’a bildirim zorunluluğundan muaftır ancak Üye Devletler desteğin uygulanmaya başlamasından sonraki 20 işgünü içerisinde Komisyon’a özet bir bilgi notu iletmekle yükümlüdürler. Bununla birlikte, bir destek de minimis özelliği taşıyorsa Komisyon’a bu özet bilgi notunun iletilmesinden dahi muaftır. Kamu yararı gözeten hizmetler: Genel olarak, piyasadaki bir eksikliğe yönelik olarak gerçekleştirilen ancak piyasa tarafından sağlanması devlet müdahalesi olmadan gerçekleştirilemeyen ekonomik faaliyetlerdir. Posta hizmetleri, ulaştırma hizmetleri, elektik ve gaz tedariki gibi ekonomik amaçlı olanlar Birlik düzeyinde özel bir yasal düzenlemeye tabidirler ve Antlaşma’nın rekabete ilişkin kurallarını esas alırlar. Ancak, polis teşkilatı, hastane gibi ekonomik amaç gütmeyenlere özel bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu hizmetlere ilişkin detaylar Üye Devletler arasında oldukça farklılık göstermektedir ve bu hizmetlerin niteliği ve kapsamı ulusal otoriteler tarafından belirlenmektedir. Bu belirlemede sırasında Komisyon ulusal ve bölgesel otoritelerle işbirliği hareket etmektedir. Tabloya dön 38 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Tarım, balıkçılık, su ürünleri ve ormancılık sektörü: Bu sektörlerdeki ürünlerin üretim ve pazarlamasına genel devlet destekleri kuralları ya uygulanmamaktadır ya da sınırlı derecede uygulanmaktadır. Bu sektörlerdeki devlet desteklerine ilişkin Komisyon’un Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü ile Denizcilik ve Balıkçılık Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ayrı kılavuzlar bulunmaktadır. Ulaştırma: Kara ulaştırma sektörüne genel devlet destekleri kurallarının çoğu uygulanmaktadır. Diğer ulaştırma sektörlerinde ise sektöre özel devlet destekleri kuralları uygulanır. Komisyon’un Taşımacılık ve Enerji Genel Müdürlüğü ilgili kılavuzlardan sorumludur. Tabloya dön 39 Fasıl 9 – Mali Hizmetler Mali hizmetler faslı benzer AB politikaları çerçevesinde ele alınan üç ana başlıktan oluşur: bankacılık, sigortacılık ve sermaye piyasaları. Mali hizmetler alanındaki AB mevzuatı, bu sektörlerde AB tek pazarında faaliyet gösteren firmaların piyasaya giriş, faaliyet ve gerektiğinde tasfiyesine yönelik prensipleri düzenler; bunların mali bünye yeterliliğine yönelik kuralları belirler ve giderek entegre hale gelen finansal piyasalarda sağlıklı denetim yapılabilmesine yönelik çerçeveyi çizer. Oluşturulmak istenen sistemin temeli, AB tek pazarında girişimcilerin herhangi bir engelle karşılaşmadan sınır-ötesi finansal hizmet sunabilmesi ve tüketicilerin kendileri için en uygun finansal ürünü diledikleri AB ülkesinden satın alabilmesidir. Bu çerçevede, tek pasaport adı verilen uygulama ile herhangi bir AB ülkesinden faaliyet izni alan finansal hizmet kuruluşunun, yetkilendirildiği alanda, diğer AB ülkelerinde de o ülke yetkililerinden ikinci bir izin almaksızın faaliyet göstermesine izin verilmektedir. Örneğin bir Alman sigortacılık şirketinin Fransa’da şube açarak Fransız müşterilere poliçe satmak için Fransız yetkililerinden izin isteme zorunluluğu yoktur. Ayrıca sözkonusu şirketin sınır-ötesi faaliyetleri de Alman makamlarının denetimine tabidir. Böylece hesap verilmesi gereken tek makam bulunmaktadır. Yukarıda özetlenen “bürokratik basitleştirmenin” gerçekleştirilebilmesi için Üye Ülkelerdeki ulusal mevzuatın olabildiğince yeknesaklaştırılması hedeflenmiştir. Bu nedenle fasıl kapsamındaki müktesebat fazla manevra alanı bırakmaksızın oldukça bağlayıcı hükümler içermektedir. Ortak Düzenleme Alanı 1. Bankaların tasfiyesi 2. Bankaların ve yatırım kuruluşlarının sermaye yeterliliği Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 24.Elektronik ödeme araçları (banka ve 29.Elektronik ticaret (Fasıl 10 kredi kartları) hamilleriyle bunları çıkaran Bilgi Toplumu ve Medya / kuruluşlar arasındaki ilişki Madde 2.ii) 3. Bankacılık faaliyetine başlanmasına ve faaliyetin icrasına 25.Sigorta garanti mekanizmaları yönelik düzenlemeler 26.Devredilebilir menkul kıymetlere yatırım 4. Mevduat garantisi yapan kolektif yatırım şirketleri (UCITS) 5. Finansal grup şirketlerinin konsolide denetimi (kısmi) 6. Bankaların finansal tabloları 27.Finansal ürünler 7. Elektronik para kuruluşları 40 30.Tüketici kredileri (Fasıl 28 Tüketicinin ve Sağlığın Korunması / Madde 1.xiv) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 8. Ödemeler ve menkul kıymet takas işlemleri 9. Sigorta aracılığı 10.Sigorta ve reasürans faaliyetlerine başlanmasına ve faaliyetlerin icrasına yönelik düzenlemeler 28.Finans sektöründeki üst düzey yöneticilere ve borsaya kote şirketlerin üst düzey yöneticilerine ödenen ücretler 11.Sigorta şirketlerinin finansal tabloları 12.Özel emeklilik sistemi 13.Menkul kıymetlerin resmi borsa kotasyonuna kabul koşulları ve menkul kıymetlerin bilgilendirme durumlarına ilişkin tedbirler 14.Genel kurulda oy kullanma hakkına hissedarların haklarının korunması sahip olan 15.Menkul kıymet ihraç edenlerin kamuyu aydınlatmaları 16.Prospektüslere (izahnamelere) ilişkin düzenlemeler 17.Piyasanın kötüye kullanılmasının önlenmesi 18.Kredi derecelendirme kuruluşları 19.Devredilebilir menkul kıymetlere yatırım yapan kolektif yatırım şirketleri (UCITS) 2 20.Finansal araç piyasaları 21.Yatırım kuruluşlarının ve kredi kurumlarının sermaye yeterlilik gereklilikleri 22.Yatırımcı tazmin sistemleri 23.Sermaye piyasalarının düzenlenmesi ve gözetlenmesi 2 Kısmi olarak düzenlenmiştir. 41 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı 1. Bankaların tasfiyesi prosedürünün, merkezin kurulu olduğu Üye Ülkenin iflas kanunu çerçevesinde yapılmasına yönelik düzenlemeler getirilmiştir. Böylelikle sınır ötesi hizmet sunan bir bankanın tasfiyesi gerektiğinde başka Üye Devletlerde faaliyet gösteren şubeleri için – bazı istisnalar hariç –farklı kanuni düzenlemeler söz konusu olmayacaktır. Ancak Üye Ülkelerin iflas kanunlarının önemli farklılıklar içerdiği not edilmelidir. (ilgili Direktif: 2001/24/EC) 2. Basel-II Uzlaşısıyla uluslararası platformda kabul gören sermaye yeterliliği düzenlemeleri AB müktesebatına aktarılarak, kredi ve yatırım kuruluşlarının riskleriyle orantılı sermayeye sahip olmaları hedeflenmiştir. (ilgili Direktif: 2006/49/EC) 3. Faaliyete başlayacak tüm kredi kuruluşları için asgari sermaye miktarı (5 milyon Euro), kurucuların itibarlı olması gibi düzenlemeler getirilmiş, Üye Ülkelerin düzenleyici ve denetleyici birimlerinin yetki ve sorumlulukları belirlenmiştir. Ayrıca ihtiyati denetleme unsurları (öz kaynaklar, büyük riskler, asgari sermaye oranı) tanımlanmıştır. (ilgili Direktif: 2006/48/EC) 4. Her Üye Devlet oluşturacağı mevduat garanti mekanizmalarıyla, bankaların yükümlülüklerini yerine getirememesi halinde, gerçek ya da tüzel kişi ayrımı yapmaksızın tüm mudilerin her mevduat hesabı için 100.000 Euro’nun (31.12.2010 itibarıyla geçerli tutar) geri ödenmesini garanti edecektir. (ilgili Direktifler: 94/19/EC ve 2009/14/EC) 5. Bankacılık, sermaye piyasaları ve sigortacılık faaliyeti gösteren şirketleri bünyesinde barındıran grup şirketlerinin kendi öz sermayelerine sahip olması zorunluluğu getirilmiş, bunlara ilişkin sermaye yeterliliği hesaplama usulleri belirlenmiş, grup içi finansal işlemler risk birikiminin önüne geçilmesi amacıyla sınırlandırılmış ve farklı durumlar için denetleme sorumluluğunun hangi makama ait olacağı hususu netleştirilmiştir. (ilgili Direktif: 2002/87/EC) 6. Bankaların bilançoları ile gelir-gider tablolarına ilişkin biçimsel standartlar getirilmiş, bunları oluşturan kalemlerin hesaplanması yöntemleri uyumlaştırılmıştır. (ilgili Direktif: 86/635/EEC, 2003/51/EC ve 2006/46/EC) 7. Elektronik para (elektronik veya manyetik olarak depolanmış parasal değer) faaliyeti yürüten kuruluşların asgari sermaye yükümlülüklerine ve faaliyetin icrasına yönelik hususlar (fiili ödeme gibi) düzenlenmiştir. (ilgili Direktif: 2009/110/EC) 8. Sınır ötesi ödemeler ve menkul kıymet takas işlemlerine ilişkin ortak kurallar getirilerek, sistem içerisindeki kuruluşlardan birinin iflası gibi risklerin iç pazarın işleyişini engellememesi hedeflenmiştir. (ilgili Direktif: 98/26/EC) 9. Sigorta aracılarının faaliyetlerine ilişkin hususlar (profesyonellik, bilgi yükümlülüğü, anlaşmazlıkların çözümü gibi) düzenlenmiştir. (ilgili Direktif: 2002/92/EC) 10.Sigorta ve reasürans kuruluşları için faaliyete başlama esasları, sigorta çeşitlerinin standart tanımları, sermaye yeterliliği gibi (hayat-dışı sigorta: 2,2 milyon Euro; hayat sigortası 3,2 milyon Euro; reasürans: 3,2 milyon Euro) faaliyetin icrasına ilişkin hususlar, tasfiye usulleri ve bu Tabloya dön 42 kuruluşların denetlenmesine yönelik hükümler düzenlenmektedir. Sigortacılığa ilişkin pek çok Direktifi konsolide eden 2005/68/EC’nin 2012 yılı Kasım ayından önce ulusal mevzuata aktarılması gerekmektedir. (ilgili Direktif: 2005/68/EC) 11.Sigorta şirketlerinin bilançoları ile gelir-gider tablolarına ilişkin biçimsel standartlar getirilmiş, bunları oluşturan kalemlerin hesaplanması yöntemleri uyumlaştırılmıştır. (ilgili Direktifler: 91/674/EC, 2003/51/EC, 2006/43/EC, 2006/46/EC) 12.Sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı niteliğindeki özel emeklilik sisteminin işleyişine ilişkin kurallar, emeklilik şirketlerinin kuruluşu, işleyişi, sermaye yapıları ve denetlenmesine ilişkin hususlar düzenlenmiştir. 13.2001/34/EC sayılı Direktif ile yatırımcılara Birlik düzeyinde eşdeğer koruma sağlamak amacıyla, menkul kıymetlerin resmi borsa kotasyonuna kabul koşulları ve menkul kıymetlerin bilgilendirme durumlarına ilişkin tedbirler alınmıştır. 14.2007/36/EC sayılı Direktif aracılığı ile genel kurulda oy kullanma hakkına sahip olan hissedarların haklarını tüm Avrupa Birliği’nde korumak adına bir takım ortak yükümlülük standartları belirlenmiştir. İlgili direktif, bahse konu yatırımcıların gündeme başlık ekleyebilmesi, gündem başlıklarına ilişkin soru sorabilmesi, elektronik olarak oy kullanabilmesi, oy kullanmak için vekil atayabilmesi ve bu vekil atama işlemini de elektronik yollarla yapabilmesi gibi hususları tesis etmektedir. 15.2004/109/EC sayılı Direktif, etkin bir menkul kıymet piyasası ve yatırımcı güvenliği adına menkul kıymet ihraç edenlerin kamuyu aydınlatmaları konusunda açık ve düzenli yükümlülükler şart koşmaktadır. 16.2003/71/EC sayılı Direktif ile AB içerisinde şirketler tarafından yatırımcılara sunulan bilgilerin niteliği düzenlenmiştir. Bu amaçla prospektüslerin (izahnamelerin) içeriğini ve taslağını belirleyen kurallar uyumlaştırılmış, izahnameler için tüm Avrupa Birliği’nde kullanılacak olan tek bir yetkilendirme sistemi (menkul kıymet ihraç edenler için tek pasaport) tahsis edilmiştir. 17.Tüketici güvenini arttırmak ve entegrasyonu pekiştirmek adına içeriden öğrenenlerin ticareti (insider dealing) ve piyasa manipülasyonu hakkında 2003/6/EC sayılı Direktifi kabul etmiştir. Bu direktifle amaçlanan ise piyasanın kötüye kullanılmasıyla (market abuse) mücadelenin bir parçası olarak, üye ülkelerdeki tüm ekonomik aktörler için eşit şartlar içeren bir piyasa ortamı oluşturmaktır. 18.1060/2009 sayılı tüzük aracılığıyla yatırımcıları ve mali piyasaları yanlış uygulama risklerine karşı korumak amacıyla kredi derecelendirme kuruluşlarının çalışma esasları düzenlenmiştir. Tüzük kredi derecelendirme koşullarını tesis etmekle beraber kredi derecelendirme kuruluşlarının kayıt ve gözetlenmesine ilişkin hükümleri de içermektedir. 19.2009/65/EC sayılı Devredilebilir Menkul Kıymetlere Yatırım Yapan Kolektif Yatırım Şirketleri (UCITS) hakkındaki Direktif, birleşmeler, master-feeder yapılar ve UCITS’lerin bir başka üye ülkede pay satması ile ilgili bir yasal çerçeve kurmuştur. Ayrıca değişiklik, temel yatırımcı bilgileri kavramını getirmiş ve UCITS’ler için, payları diğer üye ülkenin hangi pazarında ise, bildirim prosedüründe kolaylık sağlamıştır. 20.2004/39/EC sayılı Direktif ile Avrupa Birliği, menkul kıymet piyasaları, diğer ticari sistemler ve yatırım firmalarıyla gerçekleştirilen yatırımcı işlemlerinin organize şekilde yürütülebilmesi için kapsamlı bir düzenleyici sistem tesis etmiştir. Böylece yatırım firmaları için bürokrasiyi Tabloya dön 43 minimize edip AB’nin her yerinde iş yapabilmelerine olanak sağlayan ve tüketici güvenliğini arttıran, ortak bir yetkilendirme mekanizması oluşturulmuştur. 21.2006/49/EC sayılı Sermaye Yeterliliği Direktifi (CAD) sermaye yeterlilik gerekliliklerini uyumlaştırarak kredi kuruluşları ve yatırım firmalarına eşit muamele uygulanmasını sağlamakla birlikte bu kurumların karşılaştığı pazar risklerinin ölçümü amacıyla ortak bir çerçeve oluşturmuştur. 22.97/9/EC sayılı Direktif yatırımcı güvenliği açısından, üye ülkelerin bir veya birden fazla yatırımcı tazmin sistemi kurmalarını gerektirmektedir. 23.2001/528/EC ve 2009/77/EC sayılı Komisyon Kararları ile sırasıyla Avrupa Sermaye Piyasaları Komitesi ve Avrupa Sermaye Piyasaları Düzenleyicileri Komitesi kurulmuştur. Bu kurumlardan ilki doğrudan Komisyona bağlı danışma ve tavsiye fonksiyonlarına haiz bir yapı olarak çalışırken, ikincisi ulusal kamu otoriteleri ve Komisyon arasında bir bağ görevi üstlenmiş olup Birlik tedbirlerinin doğru ve tek vücut uygulanmasını sağlamaktadır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 24.Banka ve kredi kartı hamilleriyle, bunları çıkaran kuruluşların bu ödeme araçlarının kullanılmasına ilişkin hak ve yükümlülükleri Birlik düzeyinde tavsiye şeklinde ele alınmıştır. (ilgili Tavsiye: 97/489/EC) 25.Sigorta şirketlerinin yükümlülüklerini karşılayamaz duruma gelmesi halinde poliçe sahiplerinin haklarının korunmasına yönelik mekanizmalar Üye Ülkeler arasında farklılık göstermektedir. Avrupa Komisyonu COM(2010)370 sayılı Tebliğ ile bu alanda Birlik düzeyinde uyum sağlanması gerekliliğine dikkat çekmiştir. (ilgili Tebliğ: COM(2010)370) 26.UCITS’lere ilişkin asgari sermaye gereklilikleri, ulusal ölçekteki kanuni yükümlülükler, Devredilebilir Menkul Kıymetlere Yatırım Yapan Kolektif Yatırım Şirketlerinin sorumluluklarının sınırı gibi hususlar Birlik düzeyinde düzenlenmemiştir. 27.Finansal ürünlerin (mevduat ve kredi tipleri, türev ürünler, vb.) içeriğine ilişkin Birlik düzeyinde bir düzenleme bulunmamaktadır 28.Finans sektöründeki şirketlerle, borsaya kote şirketlerin kilit önemi haiz yöneticilerine ödenen ücretlere ilişkin Birlik düzeyinde bağlayıcı bir düzenleme bulunmamakla birlikte, bu yöneticilerin belirli performans kriterlerini sağlamak ve yüksek ücretlere hak kazanmak için aşırı riskli yönetim politikaları izlemiş olmalarının son küresel krizin nedenlerinden biri olduğu tespitiyle Komisyon yön gösterici bir Tavsiyeler yayımlamıştır. (ilgili Tavsiyeler: 2009/384/EC ve 2009/385/EC) Tabloya dön 44 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 29.Finansal hizmetler de dahil olmak üzere çevrim içi sağlanan tüm bilgi toplumu hizmetlerine ilişkin hususlar 2000/31/EC sayılı Direktifle düzenlenmektedir. 30.Tüketici kredilerinden faydalanan AB vatandaşlarına bu ürünlere ilişkin olarak bildirilmesi gereken asgari hususlar (ödemeleri gerekecek faiz ya da toplam miktar gibi) belirlenmiştir. (ilgili Direktifler: 87/102/EEC, 90/88/EEC, 97/7/EEC ve 98/7/EEC) Tabloya dön 45 Fasıl 10 – Bilgi Toplumu ve Medya İletişim sektörünün dünya ekonomisinde bir itici güç olarak değeri, bilhassa üretim olanaklarına, istihdama, gayri safi yurtiçi hâsılaya yaptığı olumlu katkılardan açıkça görülmektedir. Özellikle mobil iletişim alanında bu etkisi dikkat çeken iletişim sektörü, Avrupa ekonomisinde de rekabetin/kalkınmanın temel taşlarından biri olduğunu ispatlamıştır. Bilgi Toplumu alanındaki müktesebatın amacı, elektronik haberleşme hizmet ve şebekelerinde serbestleşmenin sağlanarak, tek pazarın etkili bir şekilde işlemesinin önündeki engellerin ortadan kaldırılması ve evrensel anlamda mevcut olacak modern hizmetlerin oluşturulmasıdır. Bilgi toplumu; yeni temel teknolojilerin gelişimiyle birlikte bilgi üretiminin, bilgi sermayesinin ve nitelikli insan faktörünün önem kazandığı, eğitimin sürekliliğinin ön plana çıktığı, iletişim teknolojileri, bilgi otoyolları, elektronik ticaret gibi yeni gelişmeler ile toplumu, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal açıdan sanayi toplumunun ötesine taşıyan bir gelişme aşaması olarak tanımlanabilir. Bu yeni aşama, farklı bir dünya görünümünü de beraberinde getirmekte ve geleceğin politikasının ilkelerinin de kendine göre oluşmasına yol açmaktadır. Bilgi toplumu, sanayi toplumunun sosyo-ekonomik gelişme sürecinde yol açtığı gelişmelerden daha farklı, ekonomik alandaki tüm karar birimlerinin ve kurumların yapısında hızlı değişimi ve yeniden yapılanmayı gerektiren bir aşama olarak nitelendirilebilir. Medya alanı, faslın diğer bölümünü oluşturmaktadır. Medya alanındaki müktesebatın amacı ise, görsel işitsel medya hizmetlerinin AB içinde serbest dolaşımının sağlanmasıdır. Ortak Düzenleme Alanı 1. Elektronik haberleşme ve bilgi teknolojileri i. Erişim Üye Devletlere Bırakılan Konular 4. Internet/Genişbant 5. İlgili piyasalar tavsiye kararı ii. Yetkilendirme iii. Evrensel hizmetler iv. Mahremiyet v. Rekabet vi. Spektrumlar 46 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Çocukların cinsel istismarı ve çocuk pornografisi ile mücadele (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 9.b) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 2. Bilgi toplumu hizmetleri i. E-imza ii. Elektronik ticaret iii. Koşullu erişim iv. Siber suç 3. Görsel işitsel politikalar i. Genel çerçeve ii. Film mirası iii. Kültürel Anlatımların Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi UNESCO Sözleşmesi Ortak Düzenleme Alanı 1. Elektronik Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri: Bu başlık elektronik haberleşmeyi kapsamaktadır. Bu kapsamda ele alınan konuların büyük bölümü “AB Elektronik Haberleşme Düzenleyici Çerçevesi” olarak ifade edilen direktifleri kapsamaktadır. Temel amaç piyasada rekabet ortamının oluşturulabilmesidir. Buna göre: Ulusal Düzenleyici Otoriteler piyasada bir veya daha fazla operatörün etkin piyasa gücüne (EPG) sahip olup olmadığını tespit etmek için düzenli olarak piyasa analizi yapmakla yükümlüdür. Bu piyasa analizlerinin sonuçları – özellikle (EPG) operatörlere – bir takım yükümlülükler getirmektedir. i. Erişim: Erişim ve/veya arabağlantı talebi olan operatör veya işletmeler için hak ve yükümlülükler belirlenmektedir. Temel ilke, piyasada rekabet ortamının oluşturulabilmesidir. Sabit, mobil, karasal yayın, kablo TV, uydu ve internet ağları konusunda hak ve yükümlülükler getirilmektedir. Operatörlerin diğer operatörlere, rekabeti zedelemeyecek makul fiyatlardan erişim ve arabağlantı hizmetlerini vermesini amaçlar. Bunun doğal sonucu artan hizmet kalitesi ve düşen iletişim maliyetleridir. AB’de “Erişim Direktifi” (2002/19/EC) ile düzenlenmektedir. Tabloya dön 47 ii. Yetkilendirme: Bu kapsamdaki düzenlemeler, elektronik iletişim ağ ve hizmetleri alanında geçerli olan bütün yetkilendirme türlerini kapsamaktadır. Amaç, elektronik iletişim ağ ve hizmetleri piyasasındaki hukuki ve teknik düzenlemeleri gerekli olan en düşük seviyeye çekmektir. Frekans ve numaralar konusunda bazı istisnai durumlar (zararlı etkinin varlığı, vb.) mevcudiyetini korusa da bu alandaki düzenlemeler ile bütün bireysel lisanslar genel yetkilendirme şekline dönüşmüştür. Bunun anlamı, ilgili işletmelerin, sunacakları hizmet hususunda sadece bildirimde bulunmalarının yeterli olacağı, ulusal düzenleyici otoritenin bir karar almasını beklemelerinin gerekmeyeceğidir. AB’de “Yetkilendirme Direktifi” (2002/20/EC) ile düzenlenmektedir. iii. Evrensel Hizmetler: Rekabeti zedelemeden, tüm nihai kullanıcıların erişim imkânına sahip olacağı, ödenebilir bir fiyat ve belirli kalitede olması gereken minimum hizmet grubunu belirlemektedir. Acil yardım çağrıları, telefon ve internet erişimi gibi hizmet unsurlarından oluşur. AB’de “Evrensel Hizmet Direktifi” (2002/22/EC) ile düzenlenmektedir. iv. Mahremiyet: Üye Devletlerin, kamu elektronik iletişim ağı yolu ile yapılan iletişimin gizliliğini ve elektronik iletişim sektöründe işlenen kişisel verilerin korunmasını sağlamak zorunda oldukları ifade edilmektedir. Kamu güvenliği, savunma ve ceza hukuku konularına giren kamusal faaliyetler bu alandaki düzenlemelerin kapsamı dışında bırakılmıştır. AB’de “Gizlilik ve Elektronik Haberleşme Direktifi” (2002/58/EC) ile düzenlenmektedir. v. Rekabet: Elektronik iletişim ağ ve hizmetleri alanında rekabet ortamının oluşturulması hedeflenmektedir. Buna göre: Üye Devletler, elektronik iletişim ağı kurulması ve/veya sunulması veya elektronik iletişim hizmeti sunulması hususlarında münhasır veya özel haklar tahsis etmeyecek veya bunlar mevcut ise bu durumu devam ettirmeyecektir. AB’de “Elektronik Haberleşme Hizmetleri Rekabet Direktifi” (2002/77/EC) ile düzenlenmektedir. vi. Spektrumlar: Elektronik iletişim, yayıncılık, ulaştırma ve araştırma/geliştirme gibi alanlarda belirlenen Birlik hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için spektrumun uyumlu ve etkin bir biçimde kullanılmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Burada kullanılan spektrum kavramı, 9 kHz ile 3000 GHz arası telsiz dalgalarını kapsamaktadır. 2. Bilgi Toplumu Hizmetleri: Bilgi toplumu hizmetlerini içerir. i. E-imza: Elektronik imza ile ilgili koşulların belli standartlarda olmasını temin etmek amaçlıdır. AB’de “E-imza Direktifi” (1999/93/EC) ile düzenlenmektedir. ii. E-ticaret: Elektronik ticarete ve e-ticaret taraflarının yükümlülüklerine dair esasları içerir. E-ticarette güvenliği ve rekabetçi bir pazar yapısını temin amaçlıdır. AB’de “E-ticaret Direktifi” (2000/31/EC) ile düzenlenmektedir. Tabloya dön 48 iii. Koşullu Erişim: Para karşılığında verilen yayın ve bilgi toplumu hizmetlerinde - koşullu erişimde – belli bir düzeyin yakalanması ve bazı aktivitelerin yasaklanması amacını taşır. “Avrupa Koşullu Erişim Sözleşmesi” ile düzenlenmektedir.3 iv. Siber-suç: Siber-suça ilişkin tanımları belirler, bu konuda ortak bir payda oluşturmayı amaçlar. Siyasi kriterler altında ele alınan ifade özgürlüğü konusunun bilgi toplumu ve medya alanı ile de bir kesişimi bulunmaktadır. v. Görsel-İşitsel Medya hizmetlerinin AB içerisinde serbest dolaşımının sağlanması ve bu alanın önündeki yasal düzenlemelerin en aza indirilmesi amaçlanmaktadır. 3. Görsel İşitsel Politikalar i. Genel Çerçeve: Medya alanındaki temel AB müktesebatı “Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi”dir (2007/65/EC). Yayınların özgürce iletilebilmesi, sektörde etkin bir rekabetin olması, kısacası medya hizmetlerinin Birlik içerisindeki serbest akışını temin etmeyi amaçlar. ii. Film Mirası: AB’nin bu alandaki bir başka amacı da AB filmlerinin korunmasıdır. Film mirasını korumak amaçlı çeşitli AB kurumları vardır. iii. Korunması ve Geliştirilmesi Kültürel İfade Çeşitliliği üzerinde UNESCO Sözleşmesi: Türkiye bu sözleşmeye taraf değildir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 4. İnternet / Genişbant: AB’de internetin yaygınlaştırılmasını kuşaklar ve gelir grupları arasında bulunan internet teknolojilerine erişim düzeylerindeki farklılıkları (dijital uçurum) azaltılması gibi genel politikalar içerir. Genel hedefler AB tarafından konulmakla beraber, ülkeler bu alandaki politikalarını kendileri belirlerler. Bu hedeflere örnek olarak, 2020’ye kadar, bütün AB vatandaşlarına 30 Mbs üzeri internet ve AB vatandaşlarının en az yarısına 100 Mbs internet hedefleri verilebilir. 5. İlgili Piyasalar Konulu Tavsiye Kararı: Ulusal düzenleyici otorite tarafından izlenecek olan 18 alt piyasayı tanımlamaktadır. Bu kararlar kapsamında yedi tanesi perakende, on bir tanesi toptan piyasalarda geçerli olan toplam 18 alt piyasa tanımlanmıştır. 3 European Convention on the Legal Protection of Services based on, or consisting of, Conditional Access 49 Tabloya dön Fasıl 11 – Tarım ve Kırsal Kalkınma Yasal dayanağı Roma Antlaşmasıyla ortaya konan Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası (OTP), AB’nin ilk politikalarından birisidir. OTP’nin ortak mali sorumluluk ilkesinin yansıması olarak, OTP harcamaları AB bütçesinden karşılanmaktadır. Bu harcamaların önemli bir bölümünü, sektöre ve kırsal kesime yönelik destekler oluşturmaktadır. Politikanın AB bütçesi içindeki payı 1960’lı yıllarda %80 iken, günümüzde % 45’e kadar düşmüştür. Birlik tercihi ilkesi çerçevesinde, ithalat ve ihracata ilişkin düzenlemeler de bu kapsamda ele alınmaktadır. Bu yapısından dolayı, çok fazla sayıda düzenleme bulunmakta olup, bu alanda üye devletlere çok fazla bir manevra alanı bırakılmamıştır. Düzenlemeler Tüzükler şeklinde olduğundan üye devletlerin gerekli idari yapıları ve mekanizmaları oluşturarak uygulamaya yardımcı olmaları beklenmektedir. Ortak Düzenleme Alanı 1. Coğrafi işaret koruması (Tarım ürünleri ve gıdalar) 2. Destekler (çiftçilere verilen doğrudan destekler) 3. Devlet yardımları kuralları Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 13.Arazi toplulaştırma ve yeniden parselizasyon Suni gübreler (Fasıl 1 - Malların Serbest Dolaşımı / Madde 1.b) 14.Coğrafi işaret koruması (Tarım ve gıda ürünleri dışındaki ürünler) Traktörler (Fasıl 1 - Malların Serbest Dolaşımı / Madde 1.b) 4. İdari yapılanma (ortak düzenlemeye tabi mekanizmaların 15.Destekler (Sektöre üye devletler uygulanmasından sorumlu idari yapılara ilişkin temel tarafından verilen) kurallar- ödeme kuruluşları) 16.Hayvan gübresi (tezek vb.) 5. İhracat iadeleri 17.İdari yapılanma (genel) 6. Kırsal kalkınma ve destekler 18.Ormancılık 7. Organik tarım 19.Üretici örgütlenmesi (ortak alan dışında kalanlar) 8. Ormancılık (sadece kırsal kalkınma tedbirleri kapsamında olanlar) 20.Üretim planlaması (kısmen) 50 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 9. Piyasa tedbirleri (ithalat, ihracat düzenlemeleri, gümrük vergileri, müdahale alımları, depolama pirimleri vb.) (hububat, çeltik, süt ve süt ürünleri, sığır ve dana eti, koyun ve keçi eti, domuz eti, taze ve işlenmiş sebze ve meyve, muz, canlı bitkiler (çiçek), etil alkol, arıcılık, şeker, kurutulmuş yem bitkileri, ipekböceği, şerbetçiotu, ham tütün, yumurta, kanatlı eti, tohum, zeytin, keten ve kenevir, şarap, şeker) 10.Şeker ve süt kotaları 11.Tüketimin promosyonu 12.Üretici örgütleri (AB mevzuatı ile tanınacak üretici örgütleri- meyve sebze, şerbetçi otu, zeytinyağı ve sofralık zeytin, ipekböceği, şarap-özellikle meyve sebze de daha ayrıntılı kurallar) Ortak Düzenleme Alanı 1. Coğrafi İşaret Koruması (Tarım ürünleri ve gıdalara ilişkin): Malatya kayısısı gibi tarımsal ürünler ile şarap, distile alkollü içkiler ve gıda tarifleri bu kapsamda ele alınmaktadır. Koruma AB bütününde, (ürüne göre değişmekle beraber) menşe adı, mahreç işareti ve geleneksel özellik olarak koruma altına alınmakta, korumanın mahiyetine göre, örneğin menşe adı korumasında Malatya ili dışında bir ilde yetişen kayısının Malatya kayısısı olarak pazarlanarak ürünün ününden yararlanılmasının önüne geçilmektedir. Ülkemizin AB’ye üyeliği ile ülkemizde koruma altındaki ürünler ile AB’dekiler birleşecektir. 2. Destekler: Geçmişte çiftçilere ve sektörde yer alan işleyici gibi aktörlere destekler verilirken, Ortak Tarım Politikasındaki son reformlar çerçevesinde, çiftçilere verilen hayvan başına primler, arazi esaslı ödemeler gibi desteklerin büyük kısmı tek bir kalemde toplanmıştır. Tek ödeme sistemi (TÖP) kapsamında, çiftçilere daha önceki dönemde aldıkları yardımlar üzerinden hesaplanan ve üretimden bağımsız bir destek ödenmektedir. Çiftçilerin bu destekleri alabilmesi için özellikle Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası faslı ile Çevre faslı kapsamındaki bazı mevzuatın hükümlerine uygun hareket etme koşulu bulunmaktadır. Üye devletler istisnai ve kısıtlı hallerde desteği üretimle ilişkilendirebilmektedir. Özellikle AB’ye yeni üye olan devletlerde destekleme Tek Arazi Ödeme Sistemi kapsamında arazi esaslı olarak Tabloya dön 51 verilmektedir. Bu sisteme göre tarımsal arazilerde her hektar başına eşit bir ödeme yapılır ve bu miktar Katılım Anlaşmasındaki tavan miktarı geçemez. Bu destekler AB bütçesinden yapılmaktadır. Üye devletlerin kendi bütçesinden vereceği yardımlar devlet yardımı kurallarına tabidir. 3. Devlet Yardımları Kuralları: OTP kapsamında oldukça ciddi destekler verildiğinden, bunların bir bölümüne benzer destek tedbirleri ile bazı konularda üye devletler belirlenen esaslara aykırı olmamak kaydıyla devlet yardımı verebilmektedir. Uygun kabul edilen yardımlar; çiftliklere yatırımlar, işleme ve pazarlama sektörüne yatırımlar, az tercih edilen alanlardaki zorlukların tazmini, çevre, genç çiftçiler, erken emekliliktarımsal faaliyetten çekilmeye yönelik yardımlar, üretici örgütlerinin kurulmasının desteklenmesi, doğal afetler nedeniyle tarımsal üretimde meydana gelen veya hayvan ve bitki hastalıkları nedeniyle oluşan zararların tazmini veya bu zararlara karşı sigortalama pirimlerine katkı, coğrafi işaretle korunan ürünlerin üretimi ve pazarlanmasının teşviki, AB’nin uzak bölgeleri ve Ege adlarına yönelik özel yardımlar, doğa koruma ödemeleri, standartların karşılanmasına yönelik yardımlar, tarımsal ürünlerin reklamı, enerji (ucuz mazot vb) ve elektriğin özel tüketim vergilerinden muafiyete ilişkin yardımlar, ormancılık sektörüne yönelik yardımlar ile araştırma geliştirme yardımlarıdır. Bunların bir bölümü kırsal kalkınma tedbirleri arasında yer almakta olup, buradaki oranlar eş-finansmana eşit olmalıdır. 4. İdari Yapılanma (ortak düzenlemeye tabi mekanizmaların uygulanmasından sorumlu idari yapılara ilişkin temel kurallar- ödeme kuruluşları): AB nezdinde belirlenen desteklerin ve diğer ödemelerin yapılmasında yetkili olup, belirlenen ortak ilkeler çerçevesinde faaliyet gösterirler. Bütün üye devletlerde toplam 84 adet ödeme kuruluşu bulunmakta olup, federal yapıdaki üye devletlerde kuruluş sayısı da yüksektir. İspanya’da 19, Almanya’da 18, İtalya’da 8, Birleşik Krallık’ta 6, Belçika’da 4, Avusturya’da 3, Fransa, Hollanda, İrlanda, Polonya ve Romanya’da 2’şer diğer üye devletlerde ise birer adet ödeme kuruluşu bulunmaktadır. 5. İhracat İadeleri: AB düzeyinde belirlenmiş belirli ürünlerin ihracatında dünya fiyatları ile iç piyasa fiyatları arasındaki fark iade olarak ödenmektedir. Bütün üye devletlerde aynı kurallar geçerli olup, finansman AB bütçesinden sağlanmaktadır. 6. Kırsal kalkınma ve destekler; AB düzeyinde belirlenmekte olup, üye devletler kendi ihtiyaçları çerçevesinde, AB mevzuatında belirlenen destek menüsünden kendilerine uygun olanları seçerek bir program oluşturmaktadır. Program; oluşturulan mekanizmada görüşülüp onaylandıktan sonra uygulama, program çerçevesinde üye devlet ödeme kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir. Bazı konularda farklılık arzetmekle beraber, programın finansmanının yarısı AB Bütçesinden, kalanı ise üye devletin eş finansmanı yoluyla sağlanmaktadır. 7. Organik tarım; bitkisel ve hayvansal üretim, sertifikasyon, denetim, ürünlerin organik ismiyle pazarlanması, ithalata ilişkin bütün ayrıntılar mevzuatla belirlenmiştir. Türkiye’deki düzenlemeler AB mevzuatı ile benzerdir. 8. Ormancılık (sadece kırsal kalkınma tedbirleri kapsamında olanlar): Ağaçlandırma ve orman ürünlerinin işlenmesine yönelik yardımlar bu kapsamda ele alınmakta olup, kırsal kalkınmanın bir parçası olarak ele alınmaktadır. Bu desteklerden yararlanılabilmesi için üye devletlerin hazırladıkları kırsal kalkınma programı kapsamında bu tedbirlerin ele alınmış olması gereklidir. 9. Piyasa tedbirleri, hububat, çeltik, süt ve süt ürünleri, sığır ve dana eti, koyun ve keçi eti, domuz eti, taze ve işlenmiş sebze ve meyve, muz, canlı bitkiler (çiçek), etil alkol, arıcılık, şeker, kurutulmuş yem bitkileri, ipekböceği, şerbetçiotu, ham tütün, yumurta, kanatlı eti, tohum, zeytin, Tabloya dön 52 keten ve kenevir, şarap, şeker için geliştirilmiştir. Bu düzenlemelerde sınırlı sayıdaki üründe (hububat, çeltik, et gibi) TMO’nun hububat alımına benzer biçimde, önceden belirlenmiş fiyatlarda kamunun alımları, özel depolama primleri (tereyağı için zorunlu, beyaz şeker, zeytinyağı, dana, domuz ve koyun-keçi etinde isteğe bağlı), gümrük vergisi uygulamaları, ithalat ve ihracat kuralları gibi hususlar da bulunmaktadır. Bütün üye devletlerde uygulama aynı şekildedir. 10.Şeker ve süt kotaları ülkeler bazında belirlenmektedir. Üye devletler kendilerine ayrılan kotaları, mevzuatta belirtilen esaslar çerçevesinde şeker fabrikalarına ve süt sığırcılığı yapan çiftçilere tahsis etmektedir. Bu kotaların aşılıp aşılmadığının kontrolü, aşıldığında alınacak harçlar üye devletlerin sorumluluğundadır. 11.Tüketimin promosyonu, Mevzuatta belirlenen tarımsal ürünlerin AB içinde ve diğer ülkelerde promosyonun yapılması için gerçekleştirilecek kampanyaların finansmanını öngörmektedir. Üye devlet yetkili mercileri her yıl bu konudaki teklifleri toplamakta, ön elemesini yapmakta ve Komisyon tarafından yapılan değerlendirme sonrasında kampanyalar finanse edilmektedir. Kampanyaların maliyetinin %50’si AB bütçesi, en az %20’si program sahibi, kalanı da üye devlet tarafından finanse edilmektedir. Ülkemizdeki Fındık ve Narenciye Tanıtım Grupları gibi grupların kampanyaları, finansman dışında bu mekanizmaya benzerdir. 12.Üretici örgütleri; sadece AB bütçe kaynaklarından yararlanmak isteyen ve tarımsal ürün üreticilerinin oluşturduğu örgütlerin tanınmasına yönelik düzenlemeler bulunmaktadır. Mevzuatta üye devletlerden tarafından tanınacak örgütlere ilişkin koşullar ayrıntılı biçimde yer alır. Üretici örgütü olarak tanınan üretici örgütlenmelerinin (adı grup, kooperatif veya ne olursa olsun) nasıl, hangi biçimde ve hangi hukuksal düzenlemeyle kurulduğuyla ilgili AB ortak düzenlemeleri olmadığından bu konu üye devletlere bırakılmıştır. Piyasa tedbirleri bağlamında en çok sebze ve meyve sektöründe aktif rol üstlendiklerinden, bu sektördeki üretici örgütlerinin tanınması konusunda çok daha ayrıntılı düzenleme bulunmaktadır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 13.Arazi Toplulaştırma ve Yeniden Parselizasyon: Geçmişte birçok AB üye devletinde, parçalı küçük arazilerin birleştirilerek tarımsal maliyetin düşürülmesini hedefleyen kapsamlı programlar uygulanmıştır. Son 20 yıldır, arazi toplulaştırmanın amaçları değişikliğe uğramış, farklı ülkelerde çevresel nedenler, araziye olan ihtiyaç ve kırsal kalkınmayı da içine alan çok-amaçlı programlar haline dönüşmüştür. Şu anda Almanya’da ulaştırma ve iletişim gibi altyapı geliştirme projelerine yönelik zorunlu arazi toplulaştırma en yaygın yöntemdir. Hollanda’da bu alandaki projeler, kırsal alanların yenilenmesi, kamu altyapı projeleri, doğa koruma ve arazinin muhafazasını içeren çok-amaçlı bir yapıdadır. İsveç’te zayıf ormanlık arazi mülkiyetinin iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Yeni üye devletlerden Romanya’da ise arazi toplulaştırma geçmişte mülkiyeti özel kişilerde olmakla birlikte kullanım hakkı kooperatif veya devlete geçirilmiş arazilerin, hak sahiplerine geri verilmesi şeklinde ele alınmaktadır. Uygulamada işlemler; Belçika, Fransa, Hollanda ve Portekiz'de ilgili bakanlık veya bölgesel yönetim tarafından belirlenmiş komiteler aracılığıyla yapılmakta, Almanya, Finlandiya, İsveç ve Avusturya gibi ülkelerde ise toplulaştırmadan sorumlu kurum tarafından atanan kadastro sörveyörü tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu sistemde surveyör çiftçi ve yetkililerle konuyu müzakere ederek bir anlaşma ile Tabloya dön 53 sonuçlandırmaktadır. İşlem maliyetleri kamu tarafından karşılanmaktadır. İşlemler in başlaması Danimarka ve İsveç’te bölgedeki kişilerin başvurusu ile başlamaktadır. Bunun için örneğin Danimarka’da bölgedeki arazilerin 2/3ünün sahibi olanların olumlu görüşü olması gerekmektedir. İsveç’te bölgedeki arazi sahipleri ve vergi mükelleflerinin çoğunluğunun uygun görüşü olmadan çalışma başlamamaktadır. Fransa ve Almanya'da mülk sahiplerinin talebi üzerine, çalışma kamu kuruluşları tarafından başlatılabilmektedir . 14.Coğrafi İşaret Koruması (Tarım ve gıda ürünleri dışındaki ürünler): Bu konuda AB’de ortak bir düzenleme olmayıp, genelde koruma marka koruması ile sağlanmaktadır. Tarım ve gıda ürünleri ile karşılaştırıldığında daha az ürün bu kapsamdadır. Bunların en önemli örneklerinden birisi Alman, Solingen çatal-bıçaklarıdır. 15.Destekler (Sektöre üye devletler tarafından verilen): Yukarıda da belirtildiği üzere, AB mevzuatında ne tür yardımların uygun devlet yardımı olduğuna ilişkin kurallar bulunmaktadır. Sektöre devlet yardımı vermek isteyen ülkeler, ne kadar süre ile yardımı verecekleri ve yardımın detaylarını içeren bilgilerle birlikte Komisyona başvuruda bulunmakta ve şayet yardım uygun olarak kabul edilirse yardımı verebilmektedir. Komisyon kararı beklenmeden verilen ve inceleme sonrasında uygun olarak kabul edilmeyen yardımların geri alınması zorunludur. Bazı üye devletler tarafından verilen ve uygun kabul edilen devlet yardımı örnekleri şu şekildedir: İngiltere’de çiftliklerdeki ölü hayvanların imhası, mezbaha atıklarının uzaklaştırılması ve imhası, çiftliklerdeki hayvan atıklarının depolanması ve muamelesine yönelik yeni yatırımlar veya mevcutların iyileştirilmesine yönelik yardımlar; İspanya’da bazı bölgelerde soykütüğü tutulması ve kontrolü için sağlanan teknik yardımların maliyeti, kuraklıktan zarar gören çiftçilerin tazmini; İtalya’da arazilerin yeniden parselizasyonu yardımları, zootekni alanında promosyon ve reklam yatırımları, bölgesel çiftlik muhasebe veri ağına katılacak çiftçilere verilecek yıllık ödeme miktarı; Slovakya’da tarımda kullanılan akaryakıtın özel tüketim vergisinin düşürülmesi vb. 16.Hayvan Gübresi (tezek): AB mevzuatı inorganik gübrelere ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Toprağın besin değerinin korunmasına yardımcı olduğu için organik tarım uygulamalarında önemli role sahip organik materyal ve hayvan gübresine ilişkin ortak bir düzenleme yoktur. Bazı ülkelerde, Çevre başlığı altında ele alınan suların nitrat kirliliğinden korunmasına ilişkin mevzuat kapsamında oluşturduğu iyi tarım uygulamalarında bu konu ele alınmaktadır. Örneğin İngiltere’de hayvan gübrelerinin toplanması ve arazide kullanımı konusunda çiftçileri yönlendirici rehberler hazırlanmıştır. Bu tür gübreler, diğer çevre mevzuatı kapsamında ele alınmazken, bunların yakılması çevre mevzuatı kapsamına girmektedir 17.İdari Yapılanma (genel): AB mevzuatı sadece uyulması gereken ve işletilmesi gereken mekanizmaları ortaya koymaktadır. Bunu gerçekleştirmek için gerekli idari yapılar konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle üye devlet kendi tarım bakanlıklarını, kendi genel idari yapılanmaları ve gelenekleri çerçevesinde şekillendirmektedir. Her ne kadar AB’nin bir dahli olmasa da yeni oluşturulan mevzuatın getirdiği kurallar, üye devletlerdeki bakanlıkların yapısında bir takım değişikliklere neden olabilmektedir. Örneğin Hollanda da Tarım ve Balıkçılık Bakanlığı, 1982 yılında doğa korumayı da içine alacak biçimde Tarım, Doğa Yönetimi ve Balıkçılık Bakanlığı olarak yeniden yapılandırılmıştır. 2003 yılında Tarım, Doğa ve Gıda Güvenliği olarak yeniden yapılanan Bakanlık, Hollanda’nın gıda sektöründe önemli bir dünya ülkesi olma hedefiyle, ekonomi ve yenilikçiliği de içerecek biçimde Mali İşler, Tarım ve Yenilikçilik Bakanlığı adıyla faaliyette bulunmaktadır. Tabloya dön 54 18.Ormancılık: Kırsal Kalkınma mevzuatında ele alınan ve üye devletlerin bu amaçla oluşturdukları programların dışında kalan ormancılık ve ağaçlandırma çalışmalarına ilişkin ayrıntılı bir düzenleme bulunmamaktadır. Avrupa Birliği üye devletlerinin bir çoğunda ormancılık özel sektör tarafından yürütülmekte olup, ülkemizdeki gibi devlet ormanları sınırlı sayıdaki ülkede bulunmaktadır. Bu ülkeler arasında Finlandiya’daki ormanları %34’ü devlete, %8’i endüstriye, %5’i diğer organlar, %50 gibi bir oranı da özel kişi ve ailelere aittir. Finlandiya nüfusunsun beşte biri, orman sahibidir. Devlet ormanları genelde ülkenin kuzeyinde olup, bunların %45’i koruma altındadır. İsveç’in yüzölçümünün %66’sı ormanla kaplı olup, Rusya’dan sonra en fazla ormanın bulunduğu Avrupa’nın ikinci ülkesi konumundadır. Ormanların yaklaşık yarısının mülkiyeti özel şahıslara, %25’i özel şirketlere, %14’ü kamu iktisadi teşebbüslerine aittir. Devlet mülkiyeti ormanların %3’ü ile sınırlıdır. 19.Üretici Örgütlenmesi (ortak alan dışında kalanlar): yukarıda da belirtildiği üzere, sadece AB kaynaklarından yararlanacak üretici örgütlerine ilişkin ayrıntılı kurallar mevzuatta belirlenmiştir. Üretici örgütü olarak tanınan tarım örgütlenmelerinin (kooperatifleri) nasıl, hangi biçimde ve hangi hukuksal düzenlemeyle kurulduğuyla ilgili ortak bir AB mevzuatı olmadığından bu konu üye devletlerin tasarrufundadır. Bunun sonucu olarak; üretici örgütü olarak tanınabilecek tarımsal örgütlenmeler üye devletlere göre farklı hukuksal ve idari yapılarda ortaya çıkmaktadır: Örneğin, Almanya ve Hollanda’da üretici örgütü olarak tanınabilecek tarım kooperatifleri Medeni Kanun hükümlerine göre kurulur ve faaliyet gösterir. Kamunun bu örgütlere dahli sadece kayıtlı denetim şirketleri tarafından denetlenmelerini zorunlu kılmasından ibarettir. Bu örgütler diğer şirketlerin tabi oldukları hükümlere tabidirler. İspanya’daki örgütler Anayasal bir hüküm kapsamında oluşturulan yasal çerçeve ile faaliyet gösterirler. Sektörel ve bölgesel ayrımlar vardır. Çalışma Bakanlığı aracılığıyla teşvikler ve yeni kooperatiflerin kurulmasına yönelik yardımlar sözkonusudur. Portekiz’de ise bu örgütler Anayasa hükmüne göre, kamu ya da özel sektör düzeyinde değerlendirilir. Kooperatif Kanunu mevcuttur ve burada öngörülen hükümlerle kurulur ve faaliyet gösterirler. Belçika ve Danimarka’da ise kooperatiflere yönelik herhangi bir mevzuat yoktur. Bunlar için şirketlerin tabi olduğu hükümler geçerlidir. 20.Üretim Planlaması: Geçmişte bütün planlama AB düzeyinde yapılıp, destekler buna göre belirlenirken, üretimden bağımsız destekleme sistemine geçildiğinden bu yana üretim planlaması ile ilgili kapsamlı bir hüküm bulunmamaktadır. Üye devletler, kendilerine ayrılan destek miktarının sadece bir bölümünü, ürün arzında sıkıntı olduğunu düşündükleri alanlarda üretimle ilişkilendirebilmektedir. Örneğin Almanya, Yunanistan, İtalya kendilerine tahsis edilen miktarın bir bölümünü tütün, şerbetçiotu, tohum ve zeytinyağı sektörü, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Hollanda ve Slovenya ise dana eti, koyun ve keçi eti sektörlerinde üretimle ilişkilendirmeye devam etmektedir. Bunun dışında ülkeler belirli alanlarda belli başlı ürünlerin yapılması konusunda isterlerse tedbir alabilmektedir. Tabloya dön 55 Fasıl 12 – Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası Avrupa Birliği, halk sağlığı ile tüketici çıkarlarını korumak ve Birlik içi ticareti kolaylaştırmak adına, “tarladan sofraya” ilkesiyle gıda zincirinin tüm aşamalarında belirli kurallar koyan bir gıda güvenliği politikası oluşturmuştur. Bu doğrultuda, gıda güvenliğini doğrudan etkileyen ve bu nedenle faslın ayrılmaz bir parçasını oluşturan hayvan sağlığı, hayvan refahı ve bitki sağlığı konularında da bir takım düzenlemeler getirilerek bütüncül bir yaklaşım benimsemiştir. Tarım mevzuatının önemli bir bölümünü oluşturan bu fasıl kapsamında üç temel politika alanı ele alınmaktadır. Gıda güvenliği çerçevesinde; tüketicinin korunması ve bilgilendirilmesine ilişkin hijyen ve sunum kuralları, gıda güvenliğini sağlamak amacıyla oluşturulan mekanizmalar ve denetimlere yönelik düzenlemeler yer almaktadır. Veterinerlik alanında; canlı hayvanların ve hayvansal ürünlerin Birlik içi ticareti, hastalık kontrol ve eradikasyonu, AB dışındaki ülkelerden gelecek ürünlere ilişkin teknik ve idari düzenlemeler ile hayvansal ürünlerin üretiminin kontrolüne yönelik düzenlemelerin yanı sıra hayvan hastalıklarının bildirimi, hayvanların kimliklendirilmesi ve hareketlerinin takibi için gerekli idari yapılar ve mekanizmalar ile ilgili kapsamlı düzenlemeleri içermektedir. Bitki sağlığı alt başlığının ele alındığı mevzuatta ise; bitki ve bitkisel ürünlere zarar veren organizmaların kontrolü, iç ve dış karantina tedbirleri, zirai mücadele ilaçları, bitkisel ürünlerde zirai mücadele ilaçları kalıntıları, tohum ve fide kalitesi ve bu ürünlerin pazarlanmasına ilişkin kurallar düzenlenmektedir. Ortak Düzenleme Alanı A. Genel Düzenlemeler 1. Gıda Kanunu B. Gıda ve Yemin Piyasaya Arzı Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Üye Devletlere Bırakılan Konular 47.Cezai müeyyideler (yaptırımlar) Veteriner tıbbi ürünler (Fasıl 1 Malların Serbest Dolaşımı / Madde 1.b) Bitki koruma ürünlerinin sınıflandırılması, ambalajlanması ve etiketlenmesi (Fasıl 27 Çevre / Madde 34, 40 ve 41) 48.Bitki çeşidi hakları (Ulusal Koruma) 49.Ev ve süs hayvanlarının korunması 2. İşletmelerin uyması gereken hijyen kuralları 3. Hayvansal gıda ve yem işletmeleri için özel kurallar 4. Gıda ve yem işletmelerine yönelik resmi kontroller 5. Hayvansal gıdalar için özel kontrol kuralları 56 Ortak Düzenleme Alanı 6. Hayvansal yan ürünlere yönelik kurallar 7. Kontrollerin finansmanı 8. Yemlere ilişkin özel hijyen kuralları C. Gıda Güvenliği Kuralları 10.Gıda katkı maddeleri (tatlandırıcılar, renklendiriciler vb.) 11.Ekstraksiyon çözücüleri (metanol vb.) 12.Aroma maddeleri (naneden elde edilen mentol vb.) 13.Gıda ile temas eden maddeler (plastik, seramik, kağıt vb.) 14.Gıda takviyeleri (vitaminler, amino asitler vb.) 15.Özel beslenme amaçlı gıdalar (bebek mamaları, sporcu gıdaları vb.) 16.Hızlı dondurulmuş gıda maddeleri seviyeleri (örnek olarak Zirai mücadele ekipmanları (Makine kapsamına girenler) (Fasıl 1 - Malların Serbest Dolaşımı / Madde 1.b) Zirai ilaçları satan kişiler (Fasıl 3 - İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi / Madde 2) 9. Gıda ürünlerinin etiketlenmesine yönelik kurallar 17.Bulaşanların aflatoksin) Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Üye Devletlere Bırakılan Konular fındıktaki 18.Genetiği değiştirilmiş organizmalar-GDO 19.Yeni gıdalar 20.Işınlama (baharatta vb. uygulanır) 21.Mineralli sular 57 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular D. Yemlere İlişkin Özel Kurallar 22.Yem katkı maddeleri 23.Karma yem 24.Yemlerde istenmeyen maddeler 25.Özel amaçlı yemler 26.Hayvan beslenmesinde kullanılan bazı ürünler (biyo proteinler) 27.İlaçlı yem E.Veterinerlik Politikası 28.İç pazardaki kontrol sistemleri 29.İthalat kontrol sistemleri 30.Hayvanların kimliklendirilmesi ve tanımlanması ile hareketlerinin kaydı 31.Hayvan hastalıkları kontrol tedbirleri 32.Canlı hayvan, yumurta, sperma ve embriyonun Birlik içi ticareti 33.Evcil hayvanların ticari olmayan hareketleri 34.Yasaklı maddeler ve kalıntıların kontrolü 35.Canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerin ithalat koşulları 36.Uluslararası veterinerlik anlaşmaları 37.Hayvan refahı 38.Zootekni 39.Veteriner hizmetleri ile ilgili harcamalar 58 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular F. Bitki Sağlığı Politikası 40.Bitki sağlığı (zararlı organizmalar) 41.Bitki koruma ürünleri (ruhsatlandırma) (Zirai mücadele ilaçları) 42.Zirai mücadele ilacı kalıntıları 43.Zirai mücadele aletleri (havadan ilaçlama ve aletlerin denetimi) 44.Tohum kalitesi ve çoğaltım materyali 45.Bitki çeşidi hakları (AB düzeyinde koruma) 46.Uluslararası bitki sağlığı anlaşmaları Ortak Düzenleme Alanı 1. Gıda Kanunu: Gıda güvenliğine ilişkin olarak çerçeve mevzuat olarak hazırlanan “Gıda Kanunu” temel gıda güvenliği prensiplerini ortaya koymakta, tüm üye devletlerin eşdeğer gıda güvenliği sistemine sahip olmasını ve serbest dolaşım şartlarının sağlanmasını hedeflemektedir. Ayrıca risk analizinin ayaklarından biri olan risk değerlendirmesini AB adına yapacak olan Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesinin oluşturulması ve genel yapısına dair kuralları ortaya koymaktadır. Yem güvenliği de, gıda güvenliğinin bir parçası olarak ele alınmakta ve benzer kurallar getirilmektedir. Gerekli tedbirlerin zamanında alınmasını sağlayan hızlı alarm sistemi de yine bu mevzuat kapsamında ele alınmaktadır. 2. İşletmelerin Uyması Gereken Hijyen Kuralları: AB de hijyen kuralları “hijyen paketi” adı verilen ve dört tüzükten oluşan mevzuat paketine dayanmaktadır. Hijyen kuralları, gıda güvenliğini sağlamak amacıyla gıda işletmecilerinin sorumlu olduğu hijyen standartlarını içermektedir. Bu kurallar AB’de, çiftlikten tüketiciye satıldığı noktaya kadar tüm gıdaları kapsayan kapsamlı ve bütüncül bir politikayla ele alınmakta, yem dahil olmak üzere gıda işletmecisinin birincil üretim aşamasından itibaren üretim, işleme ve dağıtımın tüm aşamalarını kapsamaktadır. Ancak; bu kurallar kişisel kullanım amacı güden birincil üretime ve kişisel tüketime yönelik olarak gıdaların hazırlanması, işlenmesi ve depolanması aşamalarında geçerli değildir. Birincil üretim ve bu üretimle ilgili faaliyetleri yürüten işletmeler ile birincil üretim dışında faaliyet gösteren işletmelerin türüne göre (yemek yenilen alanlar, çadır, büfe ve seyyar satış araçları gibi taşınabilir ve/veya geçici gıda işletmeleri, ve satış makineleri gibi) uyacağı genel hijyen kuralları farklılaşabilmektedir; ancak tüm gıda işletmeleri sorumlu oldukları bütün Tabloya dön 59 aşamalarda faaliyetlerini hijyenik olarak yürütmelidir. Üye devletler, özel coğrafi kısıtları olan veya arza yönelik sıkıntıları bulunan gıda işletmeleri ile geleneksel üretim metotlarını ve üretim miktarlarını dikkate alarak hijyen kurallarını uyarlayabilmektedir. Gıda işletmecileri hijyen kurallarına uyarken HACCP (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları) adı verilen kontrol sisteminin temel ilkelerini uygulamak zorundadır. Bu ilkeler; gıda güvenliğini sağlamak adına kontrol altında tutulması gereken kritik noktaların tehlike analizi yoluyla tanımlanması, izlenmesi ve düzeltici faaliyette bulunulması için üretim, işleme ve dağıtım döngüsü sırasında uyulacak bir dizi gerekliliği öngörmektedir. Üye devletler, küçük ve orta ölçekli gıda işletmeleri tarafından kullanılacak olan iyi hijyen uygulamalarını içeren ulusal iyi uygulama rehberleri hazırlamaları için ilgili sivil toplum örgütlerini teşvik eder. Gıda işletmecileri gıda güvenliğine yönelik ciddi bir risk içermesi durumunda gıdayı hemen piyasadan çekmeli tüketicileri ve yetkili otoriteyi bilgilendirmelidir. Hijyen kuralları veya bu kurallara eşdeğer kurallar AB’ye yapılan ithalatlarda da aranmaktadır. Ayrıca diğer ülkelere ihraç edilen gıdalar için de aynı kurallar uygulanmaktadır. 3. Hayvansal Gıda ve Yem İşletmeleri İçin Özel Kurallar: Bu işletmeler daha riskli ürünler ürettiklerinden, genel hijyen kurallarına ilave olarak özel hijyen kurallarına ve sağlık kurallarına da uymak zorundadır. Hayvansal gıda işleyen işletmeler ülkelerindeki yetkili otorite tarafından onaylanmış olmak zorundadır. Bu kural; sadece birincil üretimle uğraşan işletmeler, perakende faaliyetleri ve sıcaklık kontrollü depolamanın gerekmediği ürünlerin taşınması veya depolanması hususlarında geçerli değildir. Gerektiğinde hayvansal gıdalar için “sağlık işareti” veya “tanımlama işareti” verilmektedir. Hayvansal gıdalara yönelik özel hijyen kuralları sektörel bir yaklaşımla ele alınmaktadır ve şu sektörleri içermektedir: evcil tırnaklı hayvanların etleri, kanatlı ve tavşanımsıların etleri, çiftlik av hayvanlarının etleri, yabani av hayvanı eti, kıyma, hazırlanmış et karışımları ve mekanik olarak sıyrılmış et (MAE), et ürünleri, çift kabuklu yumuşakçalar, balıkçılık ürünleri, çiğ süt, kolostrum, süt ürünleri ve kolostrum bazlı ürünler, yumurta ve yumurta ürünleri, kurbağa bacağı ve salyangoz, eritilmiş hayvan yağları ve donyağı, işlenmiş mide, mesane ve bağırsaklar, jelatin, kolajen. 4. Gıda ve yem işletmelerine yönelik Resmi kontroller; hayvan sağlığı ve hayvan refahı kuralları kadar yem ve gıda kanununa uyumun doğrulanmasına yönelik olarak yetkili otorite veya Birlik tarafından yapılan herhangi bir kontrol olarak tanımlanmaktadır. Resmi kontroller kural olarak; gıda ve yemin üretimi, dağıtımı ve işlemesinin herhangi bir aşamasında yürütülür. Üye devletler bu kontrolleri yerine getirmesi için yetkili otorite belirler. Bu yetkili otorite bazı görevleri bölgesel veya yerel otoritelere ya da hükümet dışı kuruluşlara devredebilir.Buna ilişkin kriterler ilgili mevzuatta belirtilmiştir. Yetkili otoriteler, gıda veya yemde insan veya hayvan sağlığına yönelik ciddi bir risk oluşturduğuna dair şüphe varsa, ilgili bilgilerin halka açık olmasını sağlar. Resmi kontroller AB’ne yapılan ithalatlarda da yürütülmektedir. Hayvansal ürünler AB’ne ilk giriş noktasında yer alan veteriner sınır kontrol noktalarında kontrol edilerek Birliğe kabul edilir. Diğer ürünler malların dağıtımı Tabloya dön 60 sırasında herhangi bir aşamada üye ülkeler tarafından oluşturulan çok yıllık ulusal kontrol planları çerçevesinde piyasada da kontrol edilebilir. Birlik düzeyinde yapılan denetim sonuçlarına göre oluşturulan riskli gıda ve yeme ilişkin listeler oluşturulmakta ve güncel tutulmaktadır.Bu listeler içerisinde bulunan ürünler ve ülkeler riskleri bazında Birliğe giriş noktalarında kontrollere tabi tutulur. AB’ye ihracat yapacak ülkeler Komisyona, eşdeğer hayvan sağlığı ve gıda güvenliği sitemine sahip olduğuna ilişkin gerekli bilgiyi sağlamak durumundadır. Aynı zamanda üye olmayan devletlerin otoriteleri FVO (Gıda ve Veterinerlik Ofisi) temsilcileri tarafından denetime tabi tutulmaktadır. 5. Hayvansal gıdalara yönelik özel kontroller için gıda işletmecileri kontrol sırasında yetkili otoriteye özellikle tesislere giriş ve belgelerin veya kayıtların sunumu gibi konularda yardım sağlamak zorundadır. Bu kontroller sektör (taze et, canlı çift kabuklu yumuşakçalar, balıkçılık ürünleri ile süt ve süt ürünleri) tarafından belirlenen spesifik kontroller kadar iyi hijyen uygulamaları ve HACCP ilkelerinin denetimini de içermektedir. Kontroller resmi veteriner tarafından yapılmakta olup, bazı sektörlerde resmi veterinere “yardımcı bir personel” de eşlik edebilmektedir. 6. Hayvansal yan ürünlere yönelik kurallar; yetiştiricilikte kullanılmayacak olan sperma, ovum, embriyo dâhil, insanlar tarafından tüketimi amaçlanmayan hayvan kökenli ürünler veya hayvanların bütün vücut veya parçaları ile artıkları olarak tanımlanmaktadır. Hayvansal yan ürünlerine yönelik kurallar; bu ürünlerin toplanması, taşınması, depolanması, işlenmesi, muamele edilmesi ile kullanımı ya da imhası ve piyasaya arzını ve belli durumlarda bu ürünlerin ihracatlarını ve transit geçişlerini kapsamaktadır. 7. Kontrollerin Finansmanı: Üye devletler resmi kontrollere yönelik olarak yeterli mali kaynağı sağlamak zorundadır. Bu bağlamda, üye devletler resmi kontrolleri yürütmek için ortaya çıkan masraflara karşılık gıda ve yem işletmecilerinden kontrol ücretleri almaktadırlar. Bu ücretler ilgili tüzükle belirtilen miktarlardan az olamamaktadır ve enflasyon dikkate alınarak Komisyon tarafından en az her 2 yılda bir güncellenmektedir. Örneğin; kesimhane denetimine uygulanacak minimum ücret miktarı söz konusu olduğunda hindiler için hayvan başına 0.025 €; sert tırnaklılar ve tek tırnaklılar için hayvan başına 3 €, karkas ağırlığı olarak 25kgdan az olan domuzlar için hayvan başına 0.5 € dur. Yetkili otorite aynı anda tek bir işletmede birden fazla resmi kontrol yürütürse bu kontroller tek bir faaliyet olarak ele alınmakta ve tek bir ücret tahsis edilmektedir. 8. Yemlere İlişkin Özel Hijyen Kuralları: Yemin birincil üretim aşamasından başlayarak, piyasaya arzına kadarki aşamayı kapsamakta ve üçüncü ülkelerden gelen hayvan beslenmesine yönelik ürünlere de uygulanmaktadır. Birincil üretimden sorumlu yem işletmecileri, üretim, hazırlama, temizleme, paketleme, depolama ve taşınma sırasında çıkabilecek yem güvenliği tehlikelerini önlemek, bertaraf etmek veya azaltmak durumundadır. Birincil üretim dışında üretim yapan yem işletmecileri ürettikleri, taşıdıkları veya kullandıkları ürünlerin güvenliğini sağlamak amacıyla uygun önlemleri alırlar ve HACCP genel prensiplerine uymak zorundadırlar. Tabloya dön 61 Tüm yem işletmecileri yem güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.yem işletmeleri AB mevzuatı ya da ulusal mevzuat gereğince kayıt veya onaya tabi yem işletmeleri yem işletmecisi tarafından onay veya kayıt ettirilir. Onay veya kayıt ettirilmeden faaliyet gösteremezler Üye devletler iyi hijyen uygulamalarına yönelik olarak ilgili sivil toplum örgütlerince ulusal rehberlerin n hazırlanmasını teşvik eder. 9. Gıda ürünlerinin etiketlenmesine yönelik kurallar; nihai tüketicinin en doğru şekilde ürünün bileşimi, hazırlanması, üretici, depolama ve hazırlama metotları gibi gerekli tüm bilgiyi almasını amaçlamaktadır. Üreticiler ve imalatçılar zorunlu bilgiler dışındaki ek bilgiyi doğru ve tüketiciyi yanlış yönlendirmeyecek şekilde etikete koyabilirler. AB’de belli gıdalara yönelik olarak (kafein, kinin,et ve et ürünleri vb.) ilave etiketleme kuralları uygulanmaktadır. 10.Gıda katkı maddeleri (tatlandırıcılar, renklendiriciler vb.); belirli teknolojik işlevleri yerine getirmesi için bilinçli bir şekilde gıdalara eklenen maddelerdir. Örnek olarak tatlandırıcılar, renklendiriciler verilebilir. Tüm üye devletlerde AB mevzuatı çerçevesinde bu tür maddelerin kullanımına izin verilmektedir. 11.Ekstraksiyon çözücüleri; gıda maddeleri ve/veya bileşenlerinin üretiminde kullanılmaktadır. Hammaddelerin, gıda maddelerinin veya bu ürünlerin bileşenlerinin işlenmesi sırasındaki ekstraksiyonunda kullanılan teknik olarak uzaklaştırılması mümkün olmayan ekstraksiyon çözücülerinin kalıntıları bulunabilmektedir. Birlik’te hangi çözücülerin hangi seviyelerde kullanılacağına dair listeler oluşturulmuştur ve bu tür maddeleri üreten ve satan işyerleri gıda işletmesi statüsündedir. AB’ye ithal edilecek gıda maddeleri veya gıda bileşenlerinde de ekstraksiyon çözücülerine ilişkin AB mevzuatı uygulanmaktadır. (ör: metanol vb.) 12.Aroma maddeleri; koku ve/veya tadı değiştirmek amacıyla gıdaya eklenen maddelerdir. Örnek olarak naneden elde edilen mentol verilebilir. Birlik düzeyinde oluşturulmuş mevzuat çerçevesinde kullanımına izin verilmektedir. 13.Gıda ile temas eden maddeler; plastik, seramik, kağıt vb. maddelerdir. Bunlara yönelik olarak AB’de yer alan düzenleme temelde iki amaç gütmektedir;gıda güvenliği, tüketici sağlığını korumak ve ticarete yönelik teknik bariyerleri kaldırmak. Bu maddelere ve kullanımlarına ilişkin olarak çeşitli tüzükler ve direktifler mevcuttur. Üye devletler bu kurallara riayet etmek zorundadır. 14.Gıda takviyeleri; normal tüketimi destekleyeme amacı güden ve besinsel ya da fizyolojik etkisi olan gıda maddeleri ya da diğer maddeleri ifade etmektedir. Gıda takviyeleri çeşitli formlarda piyasaya sunulur; örnek; kapsül, tablet vb. AB’de izin verilmiş vitamin ya da mineral karışımları gıda takviyelerine spesifik beslenme amacıyla eklenebilir. AB mevzuatında yer almayan vitamin ve mineralleri içeren ürünlerin ticareti yasaktır. (ör: vitaminler, amino asitler vb.) 15.Özel beslenme amaçlı gıdalar; hastalık, rahatsızlık, veya tıbbi nedenlerle beslenme bozukluğu olan kişilerin beslenme gereksinimlerini karşılamak amacıyla hazırlanan ve tıbbi gözetim altında kullanılması gereken, genetiği değiştirilmiş organizmalardan elde edilen madde/maddeleri içermeyen, enteral beslenme ürünleri dahil özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar ile tıbbi amaçlı bebek mamaları gibi ürünleri kapsar. AB mevzuatında bu tür gıdalarda bulunması gereken minimum ve maksimum vitamin ve mineral değerlerine ilişkin düzenleme mevcuttur. Tabloya dön 62 16.Hızlı dondurulmuş gıda maddeleri; hızlı dondurma sürecine maruz kalan termal stabilizasyondan sonra -18 derecede tutulan gıdaları ifade etmektedir. Bu işlem uygun teknik ekipmanla yapılmalıdır. -18 dereceden sapılmasına, taşıma ve yerel dağıtım sırsında izin verilir. Bu durumlarda sıcaklık 3 dereceyi geçmemelidir. Ancak üye devlet isterse perakende satış yerlerinde bu sıcaklığı 6 derece olarak uygulayabilir. Hızlı dondurulmuş gıdalar dış bulaşmaya ve kuruma ihtimaline karşı paketlenmelidir. Bu gıdaların etiketinde “hızlı dondurulmuş” ibaresi yer almalıdır; ürüne göre etikette yer alacak bilgiler değişmektedir. 17.Gıdalarda bulaşanların seviyeleri, halk sağlığına yönelik riskleri önlemek açısından mümkün olduğunca azaltılmaya çalışılmaktadır. İstenmeyen kalıntı içeren hiçbir gıda ürünü piyasaya arz edilemez. Bulaşanlar çevresel bulaşma, yapısında gelişme ya da üretim sonrası gıdaya yönelik işlem nedeniyle gıdalarda bulunurlar ve halk sağlığı için tehlike oluştururlar. Üye devlet böyle bir şüphe durumunda gerekli önlemleri alır ve diğer üye devletleri ve Komisyon’u bilgilendirir. Özellikle çocuklar ya da alerjisi olan insanlar gibi hassas gruplara yönelik olarak yüksek düzeyde halk sağlığının sağlanması açısından AB’de belirli bulaşanlara ilişkin olarak maksimum düzeyler belirlenmiştir. Bulaşanlara örnek olarak; nitratlar, aflatoksin, patulin, kadmiyum, civa, diyoksin vb verilebilir. Gıda maddelerinin bulaşmış gıda maddeleri ile karıştırılması yasaktır. Çocuklar ve bebeklere yönelik gıdalardaki bulaşan seviyeleri için ayrı tüzükle düzenleme yapılmıştır. 18.Genetiği değiştirilmiş organizmalar-GDO içeren gıdaların ve yemlerin piyasaya arzı özel izin prosedürüne tabidir. GDO’lu gıda ve yemler tüketicinin bilinçli bir seçim yapması açısından“Genetik olarak değiştirilmiş” ya da “…GDO’lu üründen üretilmiştir” ibaresi yer alacak şekilde etiketlenmelidir ve izlenebilirliğe ilişkin standartlara uyulmalıdır. Eğer gıda veya bileşenlerinden biri GDO içeriyorsa veya bunlardan üretilmişse “GDO” etiketlemesi yapılır. AB’de GDO konusundaki uygulama tüzüklerle belirlenmiştir. GDO ya ilişkin uygulama, i) gıda ve yem olarak kullanılan GDO’lar; ii) GDO içeren gıda ve yemler; iii) GDO’lardan üretilmiş gıda ve yem ile GDO’lardan üretilmiş bileşenleri kapsamaktadır. AB’de gen sahibi özel izin için başvuru yapar ve izin aldığı zaman GDO içeren ürünü; insan tüketimi, hayvan yemleri ve yetiştirme ya da çevreye salınması konusunda kullanabilir. Şu anda AB mevzuatı uyarınca, belli bir kullanıma yönelik olarak gen bazında risk değerlendirilmesi Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı tarafından yapılmakta ve her bir gen için Avrupa Komisyonu tarafından karar yayımlanmaktadır. Ancak AB mevzuatı uyarınca onaylanan genler konusunda, üye devletler korunma tedbiri alarak, bu ürünlerin ekimini yasaklayabilmekte veya kısıtlayabilmektedir. Genellikle ekim konusunda korunma tedbiri uygulayan ülkeler Avusturya, Fransa, Yunanistan, Macaristan ve Lüksemburg’dur. Polonya ise bütün GDO ürünlerini yasaklamıştır. Diğer ülkelerde gen bazında farklılaşma olabilmektedir. GDO içeren ve GDO’lu ürünler sözkonusu olduğunda, bu ürüne ilişkin olumlu bir karar alındığında, tüm üye devletlerde bu ürün üretilebilmekte ve malların serbest dolaşımı ilkesi çerçevesinde satılabilmektedir. Ancak ürünün etiketinde mutlak surette GDO’lu ürün olduğu belirtilmek zorundadır. 19.Yeni gıdalar, 1997’den önce toplulukta belli bir dereceye kadar insan tüketimine yönelik olarak kullanılmayan gıdaları kapsamaktadır. İnsan sağlığının en yüksek derecede korunması açısından bu gıdalar piyasaya sunulmadan önce güvenlik değerlendirmesinden geçmek zorundadır. Sadece insan tüketimi için güvenli olan yeni gıdalara izin verilmektedir. Ancak bazı üye ülkeler yine de bu tür gıdaları spesifik mevzuatla Tabloya dön 63 piyasaya arzını sınırlayabilirler. Bu gıdaları piyasaya arz etmek isteyen şirketler gerekli teknik bilgi ve güvenlik değerlendirmesi için başvuru yapmak durumundadır. AB’de ticareti yapılan onaylanmış 14 tane yeni gıda vardır. Örnek: likopen. 20.Işınlama; iyonize radyasyonla gıdalara yüksek enerji kullanarak fiziksel bir işlem yapmaktır. Bu işlem gıda ürünlerinin raf ömrünü uzatmak ve/veya patojenik mikro-organizmaların bulunduğu belirli ürünlere ilişkin olarak ortaya çıkan sağlık tehlikelerini azaltmak amaçlı kullanılabilir. Işınlama tekniğinin kullanılmasına sadece bazı durumlarda izin verilir; makul bir teknolojik sebep olması, hiçbir sağlık tehlikesi oluşturmaması, tüketicilere yararlı olması gibi. Işınlanan gıdalar ya da ışınlanmış gıda içeren ürünler özel logo veya ifadelerle etiketlenmelidir. Işınlama sadece üye devletlerdeki veya üçüncü ülkelerdeki onaylanmış tesislerde gerçekleştirilebilmekte, buraların dışında üretilen ışınlanmış ürünler serbest dolaşıma girmemektedir. Uygulama baharat vb.de daha yaygın olarak kullanılmaktadır. 21.Mineralli sular; kaynaklarındaki saflıkla ve sabit mineral seviyeleri ile tanımlanırlar. AB’deki uygulama bu suların piyasaya arzı, etiketlenmesi, yoğunluk limitleri ve bu suların ozonla zenginleştirilmiş havayla işlenmesine yönelik kurallardan oluşmaktadır. Bu tür sular; AB üye devletlerin ya da Avrupa Ekonomik Alanı devletlerinin yetkili otoriteleri tarafından verilen izin prosedürüne tabidir. 22.Yem katkı maddeleri içerisinde işlem yardımcıları ve veteriner tıbbi ürünleri yer almamaktadır ve antibiyotikler (koksidiotlar ve histomonotlar dışında) yem katkı maddesi olarak kullanılmamaktadır. Hayvan yemlerinde kullanılacak olan bu maddeler kullanım yetkisi ve piyasaya arz için EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi)’dan olumlu görüş almak zorundadır. Katkı maddeleri listesi halka açıktır ve bu maddeler açık ve silinemez bir şekilde etiketlenmelidir. 23.Karma yemler, katkı maddesi de içerebilen, yem maddelerinin karışımından oluşmaktadır. İnsan ve hayvan sağlığı ile çevreye herhangi bir zarar vermemeleri gerekmektedir. 24.Yemlerde istenmeyen maddeler; patojenik ajanlar dışında hayvan beslenmesine yönelik ürünlerin içinde ve/veya üstünde bulunan hayvan veya insan sağlığına ya da çevreye yönelik potansiyel bir tehdit oluşturan ya da canlı hayvan üretimini olumsuz biçimde etkileyecek herhangi bir madde ya da üründür. Örnek olarak arsenik, civa, DDT, diyoksin verilebilir. Bu maddelere ilişkin direktifle, istenmeyen maddelerin hayvan yemlerinde bulunabilecekleri limit değerler belirlenmiş ve listeler oluşturulmuştur. Bu limitler aşıldığında üye devletler, ilgili maddelerin kaynaklarının tanımlanmasına ilişkin araştırma başlatırlar ve Komisyon’u bu araştırmanın sonuçları ve alınan önlemler hakkında bilgilendirirler. 25.Özel amaçlı yemler; metabolik bazı sorunları olan bazı evcil hayvanların özel ihtiyaçlarını karşılamak üzere üretilmiş yemlerdir (Örneğin ciddi hazım ve ishal sorunu olan buzağıların beslenmesinde). AB mevzuatında yer alan belirli etiketleme koşullarını ve diğer ilgili koşulları karşıladığında piyasaya arz edilmektedir. 26.Hayvan beslenmesinde kullanılan bazı ürünler; doğrudan veya dolaylı olarak protein kaynağı olan yem maddelerine ilişkin olarak bazı özel kurallar uygulanmaktadır. AB’de özellikle hayvanların beslenmesinde biyoproteinlerin ve listelerde yer alan diğer proteinlerin kullanımının iznine ilişkin bir düzenleme mevcuttur. Tabloya dön 64 27.İlaçlı yem, üreticileri karıştırma teknolojisi hakkında yeterli bilgiye sahip personele ve uygun tesislere sahip olmalıdır. Üreticiler ayrıca piyasaya sunulan ürünlerin güvenliğinden sorumludur. İlaçlı yemler ancak yürürlükteki AB mevzuatına uygun bir şekilde etiketlenmiş ve kapalı paketler halinde olursa piyasaya arz edilir ve bu yemler büyükbaş yetiştiren çiftçilere, sadece belli spesifik şartlara tabi olan veterinerlerden alınmış reçeteyle verilebilir. 28.İç pazar kontrol sistemleri; malların serbest dolaşımı ilkesi çerçevesinde üye devletler arasında ticaretin kolaylaştırılmasını hedeflemektedir. Sistem canlı hayvan ve hayvansal ürünlerde, menşe ülke yetkili otoritesi, malın geldiği çiftliğin ya da işletmenin Birlik kurallarına uygun olarak tanımlandığını ve düzenli bir şekilde resmi veteriner kontrolünden geçtiğini,canlı hayvanların hastalıklar nedeniyle kısıtlama getirilen çiftlik menşeli olmadığını, nakliye sırasında gerekli sağlık sertifikalarını bulundurduğunu garanti eder. Varış ülkesi sevkiyat üzerinde kendi ülkesinde yürütülen kontrollere eş değer kontroller yürütür. Ancak, gerekli görülürse ya da şüphe uyandıracak herhangi bir durum tespit edilirse ticarete engel oluşturmayacak şekilde ek kontroller yapabilir Komisyon, Üye Devletlerin yetkili otoriteleri arasında hızlı ve kolay bir bilgi paylaşım sistemi temin etmek üzere TRACES (Trade Control and Expert System) adı verilen bir iletişim ağı kurmuştur. 29.İthalat kontrol sistemleri; Komisyon tarafından Üçüncü ülkelerde ve işletmelerde yapılan incelemeler sonucunda Birlik kurallarına eşdeğer koşullarının uygulandığı, doğrulandıktan sonra, AB’ye canlı hayvan ve hayvansal ürün ihracatı yapabilecek üçüncü ülkeler ve işletmeler belirlenir ve listelenir. Birliğe canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatında, mallar sadece Sınır Kontrol Noktalarından giriş yapabilir. Sınır kontrol noktalarının listeleri ve yetki alanları Komisyon tarafından güncel olarak duyurulur. Bu noktalarda, mallar resmi veteriner kontrolüne tabi tutulur ve Birlik kurallarına uygun olduğu tespit edildiğinde iç pazara sunulur. 30.Hayvanların kimliklendirilmesi ve tanımlanması ile hareketlerinin kaydı; Sığır, koyun, keçi, at,ve domuz cinsi hayvanlar için ayrıntılı bir şekilde düzenlenen hayvanların kimliklendirilmesi ve tanımlanması ile hareketlerinin kaydı sistemleri, temel olarak, gıda güvenliği sağlamak, insan ve hayvan sağlığını korumak, “çiftlikten çatala” bakış açısı doğrultusunda izlenebilirliği ve şeffaflığı temin etmek üzere kurulmuştur. 31.Hayvan Hastalıkları Kontrol Tedbirleri: Sığırların Süngerimsi Beyin Hastalığı (deli dana, Bovine Spongiform Encephalopathy-BSE), Şap Hastalığı, Kuş Gribi (avian influenza), Yalancı Tavuk Vebası (newcastle) gibi hastalıklara karşı mücadele ve eradikasyonunda alınması gereken önlemleri ve hayvan hastalıklarının ihbarına ilişkin kuralları ele alan mevzuat, gıda güvenliğini, insan ve hayvan sağlığını, korumak amacıyla oluşturulmuştur. Üye devletlerin yetkili otoriteleri bu konuda alınması gereken tedbirleri almakla yükümlüdür. 32.Canlı hayvan, yumurta, sperma ve embriyonun Birlik içi ticareti; bu ürünlerin taşıması gereken sağlık şartlarını düzenlemekte olup, hayvan pazarları, hayvan nakliye araçları, Tuberkuloz, Brusella, Löykoz gibi hastalıklardan ari çiftlik ve bölge oluşturulmasına yönelik kuralları belirler. Ayrıca hayvanat bahçesi hayvanlarının, kuşların, devegillerin, arıların, kedi ve köpek gibi evcil hayvanların ticaretine yönelik kuralları da içermektedir. 33.Evcil hayvanların ticari olmayan hareketleri; Kuduz gibi hastalıkların yayılmasını önlemek adına bu konudaki AB mevzuatı, ticari nitelikte olmayan bazı pet hayvanlarının sınır ötesi hareketlerinde sağlık şartlarını ve kontrol kurallarını belirlemektedir. Kedi, köpek, kuşlar (kanatlı kümes hayvanları hariç), tropik süs balıkları, sürüngenler vb. hayvanlar bu mevzuatta ele alınan hayvanlara örnek olarak verilebilir. Söz Tabloya dön 65 konusu mevzuat, hayvanların tanımlama sisteminin olması, kuduz ve kuduz haricinde belirli hastalıklara karşı aşılanması gibi önlemleri düzenlemektedir. 34.Yasaklı maddeler ve kalıntıların kontrolü; Tüketici sağlığını korumak ve hayvansal ürünlerin kalitesini artırmak adına stilben, stilben türevleri, bunların tuzu ve esteri gibi maddelerin ette kullanılmasını ve gıda üreten hayvanlara progesteron, testosteron, melengestrol asetat gibi hormonların verilmesini yasaklayan mevzuatta, aynı zamanda bu maddelere ilişkin kontroller ile izlemeye yönelik kurallar ele alınmaktadır. 35.Canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerin ithalat koşulları; Birliğe canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatında, ihracatçı ülke ve işletmenin en az AB mevzuatına uygun koşullarını karşılaması gerekmektedir. İthal edilecek mallar sınır kontrol noktalarındaki resmi veteriner hekim tarafından kontrole tabi tutulmadan Birlik içerisinde serbest dolaşıma giremez. Ayrıca mevzuatta, hayvan ve insan sağlığına yönelik bir tehdit tespit edildiği durumlarda alınması gereken önlemler ortaya konmuştur. 36.Uluslararası veterinerlik anlaşmaları; İnsan ve hayvan sağlığını korumaya yönelik üçüncü ülkelerle AB arasında imzalanan ve Birlik nezdinde taraf olunan uluslararası anlaşmalar, ticarete konu olan hayvanları ve hayvansal ürünleri kapsamaktadır. Bu anlaşmalar eğer üçüncü ülke AB mevzuatına uygun en az eşdeğer kuralları uygularsa yapılır. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Yeni Zelanda, Meksika ve Faroe Adaları ile imzalanan anlaşmalar bunlara örnek olarak gösterilebilir. Diğer taraftan, Birlik olarak taraf olunan bazı anlaşmalar da bu kapsamdadır (Hayvanların korunmasına ilişkin bazı Avrupa Sözleşmeleri bunlara örnektir). 37.Hayvan refahı, gıda güvenliği ve kalitesiyle doğrudan ilişkisi bulunmaktadır. Çiftlik hayvanlarına yönelik olarak üç temel başlık altında ele alınmıştır. Çiftlikte bakım esnasında ve nakil esnasında beslenme, dinlenme gibi ihtiyaçlarını karşılayacakları fiziki şartlara ilişkin standartlar ortaya koymaktadır. Kesimhanelerdeki hayvan refahı kurallarında ise hayvanların mümkün olduğunca düşük acı ve stres altında kesilmelerini düzenler. 38.Zootekni, ıslah programlarını ve genetik kaynakların korunmasını göz önünde bulundurarak besi hayvanlarının ve genetik materyalin serbest ticaretini hedeflemektedir. Safkan hayvanların yetiştirilmesinde ve bunların ticaretini engelleyen diğer standartlarda yeknesak bir uygulama ortaya koyarak; Birlik içi ticareti ve hayvansal üretim sürecinde verimliliği artırmak adına, safkan hayvanların ve bunların yumurta, sperma ve embriyolarının ticaretine ilişkin bir takım standartlar geliştirilmiştir. 39.Veteriner hizmetleri ile ilgili harcamalar; üye devletlerin, insan ve hayvan sağlığının korunmasına yönelik olarak bazı hastalıkların mücadelesi ve eradikasyonu kapsamında hayvanların aşılanması, itlaf edilmesi, insan sağlığına uygun olmayan ürünlerin imha edilmesi gibi önlemler sonucunda ortaya çıkan maliyetin bir kısmı ya da tamamı Birlik tarafından karşılanmaktadır. Toplam harcamaların yarısı AB bütçesinden karşılanmaktadır. AB katkısı verilen hastalıklar sözkonusu olduğunda, üye devlet ilk harcamayı yapmakta, AB parası sonradan bu ülkeye geri ödenmektedir. 40.Bitki Sağlığı-Zararlı Organizmalar: Bütün planlama AB düzeyinde yapılıp, AB’nin genişlemiş topraklarının gelecekteki durumuna uyarlanmış zararlı organizmalar listesi düzenlenmiştir. AB’de olduğu ve olmadığı bilinen zararlı organizmalar listeleri ayrı ayrı düzenlenmiştir. Tabloya dön 66 AB’de olmayan zararlı organizmaların bitkisel ürünlerin ithalatı vb. yollarla AB’ye girişi yasaktır. Bu bağlamda, bitki ve bitkisel ürünlerin ithalatına ilişkin ayrıntılı kurallar belirlenmiştir. Örneğin ithal edilecek kerestelerin ne tür işlemlerden geçmiş olması gerekeceği gibi. Ayrıca zararlı organizma riski nedeniyle bazı ülkelerden bazı ürünlerin ithalatı yasaktır (örn. Türkiye’den toprak, yetiştirme ortamı ithalatı yasaktır).Üye devletlerin bu listeyi kabul ederek, bitki sağlığı düzenlemelerini bu listeyle uyumlu hale getirmeleri beklenmektedir. Ayrıca bitki pasaportu, tescil işlemleri ve bitki karantina hükümleri Birlik tarafından düzenlenmiş alanlardır. 41.Bitki koruma ürünleri (zirai mücadele ilaçları) (ruhsatlandırma); bu ürünlerin piyasaya arzı için öncelikle ruhsatlandırılması gerekmektedir. Ruhsatlandırma için ürünler içinde kullanılan etken maddelerin, bu konuda oluşturulan listelerde bulunması zorunludur. Bu konuda öncelikle kapsamlı bilgilerin bulunduğu dosyalar üye devletler resmi makamlarına sunulmakta ve bir değerlendirme süreci başlatılmaktadır. Bu sürecin sonunda listelere giren etken maddeleri içeren ilaçlara yönelik ruhsatlar üye devletler tarafından düzenlenmektedir. Bu listelerde bulunmayan etken maddeleri içeren ilaçların piyasaya arzı yasaktır. Ancak çok acil ve başka çarenin olmadığı durumlarda, kısa süreli olarak bunların kullanımına izin verilebilmektedir. Bitki koruma ürünleri aynı zamanda tehlikeli kimyasallar kapsamında değerlendirildiğinden, bunların sınıflandırılması, ambalajlanması ve etiketlenmesi 27- Çevre başlığı altında ele alınmaktadır (Çevre 34, 40 ve 41) 42.Zirai mücadele ilacı kalıntıları (bitki koruma ürünleri kalıntıları); İnsan sağlığının korunması açısından, zirai mücadele ilaçlarının maksimum kalıntı seviyeleri (MRL) AB mevzuatında belirlenmiştir. Bu konuda üye devletler, AB nezdinde belirlenen ortak ilkeler çerçevesinde faaliyet gösterirler. Üye devletlerin bu alanlardaki AB mevzuatını tam anlamıyla kendi mevzuatına aktarması ve uygulaması gerekmektedir. 43.Zirai mücadele aletler(havadan ilaçlama ve aletlerin denetimi); mevzuat başka bir alternatifin olmadığı durumlar veya insan sağlığı ve çevreye, karadan ilaçlamaya nazaran daha az zarar verdiği koşullar dışında havadan ilaçlama yöntemini yasaklamakta, zirai mücadele alet ve makinelerinin düzenli olarak denetime tabi tutulması, bu denetimlerin doğrulanması açısından sertifika sistemlerinin oluşturulması, profesyonel kullanıcıların bu alet ve makinelere ilişkin eğitim alması ve aldıkları bu eğitime uygun olarak bu aletlerin düzenli kalibrasyonlarından ve teknik kontrollerinden sorumlu olması zorunluluğunu getirmektedir. Mevzuat gereği birçok üye devlette havadan ilaçlama yasaktır. Ancak örn. Çek Cumhuriyetinde havadan uygulama, arılara zararlı olduğu durumlarda yasaklanmıştır. 44.Tohum kalitesi ve çoğaltım materyalleri; dikim amacıyla kullanılacak tohumlar ve fide, fidan gibi çoğaltım materyallerinin belirli standartlarda pazarlanmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiştir. Kapsamda hububat, şeker pancarı, yem bitkileri, yağlı ve lifli bitki, sebze, patates tohumlukları ile sebze fideleri, meyve ve asma fidanları ile orman çoğaltım materyalleri yer almaktadır. Mevzuat bu ürünlerin sertifikasyona tabi tutulmasını zorunlu kılmaktadır. Sertifika için tohum veya materyalin AB ortak bitki çeşidi kataloğunda yer alması, bunun içinde belli özellikleri taşıması gerekmektedir. Üye devletler sertifika ve pazarlama standartları kapsamında kendi ülkelerinde daha sıkı tedbirler benimseme hakkına sahip olsa da, diğer ülkelerden gelen ürünlerde AB mevzuatında belirlenenden daha sıkı standartları koşul olarak getirememektedir. 45.Bitki Çeşidi Hakları (AB düzeyinde koruma): Yeni bulunan bikri çeşitlerine ilişkin olarak AB bütününde bir nevi patent koruması sağlanmasını hedeflemektedir. Koruma hakkının verilmesine yönelik başvurular Topluluk Bitki Çeşidi Hakkı Ofisine yapılmaktadır. Yeni bitki Tabloya dön 67 çeşitlerinin kontrolü ve laboratuar testleri OECD ve ISTA standartlarına göre yapılır. Çeşidin kullanımı konusunda, çeşidi geliştiren veya bulanlar inhisarı hakka sahiptir. Bunları kullanmak isteyenler, hak sahibine ücret ödemek zorundadır. Küçük çiftçiler için (92 ton hububat yetiştirmek için gereken araziden daha küçük araziyi işleyen çiftçiler) ücret ödeme zorunluluğu yoktur. 46.Uluslararası bitki sağlığı anlaşmaları, Bitki sağlığını korumaya yönelik üçüncü ülkelerle AB arasında imzalanan ve Birlik nezdinde taraf olunan uluslararası anlaşmalar, ticarete konu olan bitki ve bitkisel ürünleri kapsamaktadır. Bu anlaşmalar eğer üçüncü ülke AB mevzuatına uygun en az eşdeğer kuralları uygularsa yapılır. İkili anlaşmalar arasında Avrupa Ekonomik Alanı, İsviçre ve Şili ile imzalanan bulunmaktadır. Ayrıca AB Uluslar arası Bitki Koruma Sözleşmesi, Tarım ve Gıdada Bitki Genetik Kaynaklarında İlişkin Uluslararası Antlaşma ile Uluslar arası Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Sözleşmesini taraftır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 47.Cezai Müeyyideler (Yaptırımlar): Üye devletlerin ekonomik şartlarının ve sosyal yapılarının farklı olması, ilgili sektörlerin yapılarındaki sosyal ve ekonomik farklar ortak kurallara uyulmaması sonucunda verilecek olan cezaların farklılaşmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, kurallar aynı olsa bile verilen cezalar ve cezaların uygulama şekli ülkelerin kendi tercihlerine bırakılmıştır. Bu bağlamda ülkeler arasında farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, güvenli olmayan gıdanın piyasaya sunulmasında İngiltere £20,000 (yaklaşık 24.000 euro), Macaristan da en az parti başına 50.000 forint ( 185 Euro) idari para cezası uygulanmaktadır. Hollanda’da küçük ve büyük şirketler arasında ayrım yapılmakta, ihlallerde 450 avro ile 900 avro arasında, daha ciddi ihlallerde ise 680 ile 1360 avro arasında değişen cezalar verilebilmektedir. Yetkili mercilerce istenmesine rağmen güvenli olmayan gıdayı piyasadan geri toplamayanlara İngiltere’de sınırı belli olmayan bir idari para cezası ve/veya 2 yıla kadar hapis, Fransa’da ise azami 75.000 euro idari para cezası ve/veya 4 yılı aşmayan bir hapis cezası verilebilmektedir. 48.Bitki Çeşidi Hakları (Ulusal koruma): Yeni bulunan bitki çeşitlerine ilişkin olarak AB bütününde değil de, üye devlet sınırları içerisinde korumayı hedeflemektedir. Koruma hakkının verilmesine yönelik başvurular üye devletin ilgili mercisine yapılmakta, çeşitlerin kontrolü ve laboratuar testleri OECD ve ISTA standartlarına göre yapılmaktadır. Çeşidin kullanımı konusunda, çeşidi geliştiren veya bulanlar inhisarı hakka sahiptir. Bunları kullanmak isteyenler, hak sahibine ücret ödemek zorundadır 49.Ev ve Süs Hayvanlarının Korunması: Üye devletler kendi koşulları çerçevesinde konuyu ele almaktadır. 125 No’lu Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’ne 18 AB üye devleti taraftır. Sözleşme, taraf olan devletlere sokak hayvanlarına ilişkin olarak bir takım yükümlülükler doğurmuştur. Birleşik Krallık’da hayvan hakları ceza kanununda düzenlenmiş ve hayvan haklarına aykırı muameleler suç olarak addedilmiştir. Ceza Kanunu’nda, yasal olmayan hayvan öldürmeleri “hayvan cinayetleri” başlığı altında düzenlenmiş olup, yasal olmayan yöntemlerle ve izinsiz olarak hayvanları öldürmek yaptırıma bağlanmıştır. Öldürülen hayvanların çaresizlik, hastalık ya da hamilelik gibi durumları söz konusu ise suçun derecesi artmaktadır. Kişinin kendini savunmak için gerçekleştirdiği eylemler ise yine yaptırıma bağlanmakla birlikte “gerekçeli öldürme” başlığı altında düzenlenmiştir. Hayvanlarda daimi ve geçici hasarlara yol açacak davranışlar, kasıtlı olup olmaması ayrımı gözetilerek yaptırıma bağlanmıştır. Ayrıca hayvanların sağlıklı olmayan koşullarda tutulmasıyla ilgili olarak hem ticari amaçlarla tutulan hayvanlar için hem de ev hayvanları için genel düzenlemeler getirilmiş ve hayvanların sağlıksız koşullarda tutulması yasaklanmıştır. Fransa’da Tabloya dön 68 hayvan hakları ceza kanununda düzenlenmiş ve hayvan haklarına aykırı muameleler suç olarak addedilmiştir. Sahipli olsun veya olmasın, hayvanların vücut bütünlüğü zarar verecek ve hayatına kastedecek davranışlar yasaklanmış, aykırı hareket edenlere 450 euro para cezası öngörülmüştür. Eğer hayvanların hayatına yönelik saldırı bilinçli bir şekilde yapılmış ise ceza 1500 Euro, hayvanlara kasteden kişinin daha önce de böyle bir suçu var ise ceza 3.000 Euro’ya çıkmaktadır. Hayvanlara yapılan işkenceler, hayvanların kötüye kullanılması ve zalimlik suçlarına Fransız Ceza Kanunu’na göre iki yıl hapis ve 30.000 Euro para cezası uygulanabilmektedir. Ancak bu cezaların kapsamından, boğa ve horoz dövüşleri çıkarılmıştır. Tabloya dön 69 Fasıl 13 – Balıkçılık Tarımsal ürünler ile su ürünleri yönetiminin farklı düzenlemelere ihtiyaç duyması sonucu, yasal dayanağı Ortak Tarım Politikası (OBP) ile aynı olan, Avrupa Birliği Ortak Balıkçılık Politikası (OBP) 1983’te oluşturulmuştur. OBP’nin ortak mali sorumluluk ilkesinin yansıması olarak, OBP harcamaları AB bütçesinden karşılanmaya başlanmıştır. Doğal yaşamı korumayı ve balık stoklarının sürdürülebilirliğini sağlamayı amaç edinen OBP, Birliğin ana düzenlemeler getirdiği bir alan olup, bu alanda üye devletlere çok fazla bir manevra alanı bırakılmamıştır. Balıkçılık müktesebatı esas itibarı ile tüzüklerden oluştuğundan, mevzuatın büyük bölümünün doğrudan uyumlaştırılması beklenmemektedir. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 1. Cezai müeyyideler (Yaptırımlar) (Balıkçılara ve üye 11.Av kotalarının dağıtımı devletlere yönelik) 12.Balıkçı barınakları 2. Denetim ve kontrol (Gemi kayıt veritabanı, bilgi ve 13.Cezai müeyyideler (Yaptırımlar) istatistikler, IUU) 14.Destekler (Uygun olarak kabul edilen 3. Destekler (balıkçılara verilen doğrudan destekler) devlet yardımları) 4. Devlet yardımları kuralları 15.İdari yapılanma (Genel) 5. Filo yönetimi (Gemi İzleme Sistemi) 16.Üretici örgütlenmesi 6. İdari yapılanma (Ortak düzenlemeye tabi mekanizmaların uygulanmasından sorumlu idari yapılara ilişkin temel kurallar) 7. Kaynak yönetimi (Avlanma kotalarının belirlenmesi) 8. Piyasa tedbirleri (Pazarlama standartları, pazarlama boyları, izlenebilirlik, fiyat istikrarı) 9. Uluslararası antlaşmalar (Çok taraflı ve ikili antlaşmalar) 10.Üretici örgütleri (AB mevzuatı uyarınca tanınacak üretici örgütleri) 70 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Balıkçılık (Su ürünleri) işleme tesislerinin hijyeni (Fasıl 12 Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası / Madde 3) Balık hastalıkları (Fasıl 12 Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası / Madde 31) Ortak Düzenleme Alanı 1. Cezai müeyyideler (yaptırımlar) (balıkçılara ve üye devletlere yönelik); hangi eylemlerin Birlik kurallarının ihlali olarak addedileceği mevzuatta sıralanmıştır. Bunlardan en sık rastlananı avlanma izninin askıya alınması veya iptalidir. Diğerleri ise balıkçılık faaliyetlerinin askıya alınması, AB mali yardımının kesilmesi, kota indirimleri ve kota transferlerin reddedilmesi olarak sayılabilir. Bu idari yaptırımların dışında, uygulanabilecek idari para cezalarının etkin, adil olacak biçimde üye devletler tarafından belirlenmesi öngörülmüştür. Diğer taraftan, politika alanında yetki AB’de olduğundan, üye devletlerin uygulamaları Avrupa Birliği Organları tarafından izlenmektedir. Bunun sonucunda, müktesebata uymayan ve uygulamayan üye devletlere de çeşitli yaptırımlar uygulanmaktadır. Örneğin Fransa 2005 yılında Avrupa Adalet Divanı tarafından, balıkçılara AB mevzuatında öngörülen büyüklükten daha küçük balıkları avlama ve satış izni verdiği için 20 milyon Avro, AB kurallarına uymadığı için, bu kurallara uyana kadar her 6 ayda bir 57.8 milyon avro ödeme cezasına çarptırılmıştır. 2. Denetim ve kontrol; kurallar Birlik tarafından düzenlenmiş olmakla birlikte, uygulamada çeşitli önlemler üye devletler tarafından alınmaktadır. Tekne kaptanları tarafından doldurulan seyir defterleri ise denetim ve kontrol mekanizmasının bir diğer ayağını oluşturmaktadır. Kaptanların bu defterleri tutması, avlarını belirli noktalardan karaya çıkarması ve av kurallarına uyması zorunludur. Uzunluğu 10 metreden fazla olan tekneler için doldurması zorunlu olan bu seyir defterleri, AB bünyesinde bir veri tabanı oluşturmak amacıyla kullanılmaktadır. Topluluk Balıkçılık Kontrol Ajansı (Community Fisheries Control Agency-CFCA) gözetiminde, denetimler hem Birlik hem de üye ülke düzeyinde gerçekleştirilmektedir. Denetimlerde en önemli rolü Komisyon tarafından görevlendirilen bağımsız denetçiler oynamaktadır. Komisyon, Parlamento ve Konsey’e her üç yılda bir sunduğu, üye devletlerin sorumluluklarını yerine getirip getirmediğine ilişkin raporlarda bu bağımsız denetçilerden elde ettiği verilerden faydalanır. Denetim ve kontrol konularında üye devletler ulusal düzeyde atayacakları denetçileri seçme konusunda yetkilidir. Ancak ulusal balıkçılık denetçileri, tüm AB teknelerini, bayrak ülkesinin dışındaki sularda da denetleyebilmektedir. Kısacası ulusal denetçilerin farklı AB üyelerinin balıkçılık faaliyetlerini denetlemesi mümkün olabilmektedir. Üye devletler ulusal denetçilerine ilişkin düzenlemeleri kendi iç işleyişlerine göre belirleyebilmektedirler. Örneğin, AB genelinde bu yönde bir kural olmamakla birlikte, İngiltere ulusal denetçi olarak emekliye ayrılmış eski balıkçıları kullanmakta, böylece eski balıkçıların bilgi birikiminden faydalanarak kural ihlallerinin önüne geçmeyi amaçlamaktadır. 3. Destekler (balıkçılara verilen doğrudan destekler), Avrupa Balıkçılık Fonu (EFF) vasıtasıyla sağlanmaktadır. Yardımlar, üye devletlerin ihtiyaçları oranında, AB mevzuatında belirlenen önceliklere uygun olarak hazırladıkları Operasyonel Programlar çerçevesinde, kendi yönetim, sertifikasyon ve denetim otoriteleri tarafından yapılmaktadır. EFF öncelikleri; balıkçılık filosunun ayarlanması (teknelerin ıskartaya çıkarılmasına destek), su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması ile çevreyle uyumlu iç su balık yetiştiriciliği, ürünlerin izlenebilirliği veya etiketlenmesine yönelik faaliyetler, yerel ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi, karaya çıkış noktaları, barınakların vb.nin deliştirilmesidir. Diğer taraftan piyasa fiyatları nedeniyle, geri çekim tazminatı adı altında üretici örgütleri vasıtasıyla kullandırılan destekler bulunmaktadır. 4. Devlet yardımları kuralları; diğer alanlardaki devlet yardımı kurallarına benzer biçimde, neyin uygun devlet yardımı olduğu konusunda mevzuat bulunmaktadır. Devlet yardımı vermek isteyen üye devletler, süresi ve büyüklüğü belirlenmiş devlet yardımına ilişkin olarak Tabloya dön 71 Komisyona bir bildirimde bulunmaktadır. Komisyon tarafından uygun kabul edilmeyen devlet yardımlarının verilmesi yasaktır. Şayet üye devlet kararı beklemeden yardımı vermeye başlamışsa, kararın olumsuz çıkması durumunda verilen yardımları geri almakla yükümlüdür. Uygun olarak kabul edilen devlet yardımları blok muafiyet kapsamına giren yardımlar; balıkçı teknelerinin modernizasyonuna yönelik yardımlar (kapasite artırımına yol açanlar dışındakiler), olumsuz hava şartları ve doğal afetlerin yol açtığı zararlara yönelik yardımlar, Birlik suları dışında avlanan tekneler vergi indirimi ve personel maliyetlerine yönelik yardımlar, uzak bölgelerdeki balıkçılık ürünlerinin pazarlanmasına yönelik yardımlar vb.dir. 5. Filo yönetimi; kurallar mevzuatta belirlenmiştir. Üye devletler balıkçılık teknelerine ruhsat düzenlemek, teknelerin ölçümünü yapmak zorundadır. Böylece belirlenen filo kapasitesi kaynak yönetimi açısından önemlidir. Aşırı avlanmayı engellemek açısından filo kapasitesinin azaltılması, Birlik nezdinde alınmış bir karar olup, üye devletler mevcut filolarını değerlendirerek kapasite artırımına gitmemek ve gerekli düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür. Bu konuda Filo yönetiminde önemli olan temelini oluşturan Gemi İzleme Sistemi (VMS) Birlik genelinde tüm balıkçı teknelerine uygulanan ortak bir sistemdir. Uzunluğu 15 metreden fazla olan tüm balıkçı tekneleri bu sistem vasıtasıyla izlenmekte, 15 metrenin altındaki tekneler ise en, boy, derinlik gibi bazı parametrelere dayalı bir sistem vasıtasıyla izlenmektedir. 6. İdari Yapılanma (ortak düzenlemeye tabi mekanizmaların uygulanmasından sorumlu idari yapılara ilişkin temel kurallar-Ödeme Kuruluşları): Ödemelerde yer alacak yapıların çalışma usul ve esasları mevzuatla düzenlenmiştir. Ancak üye devletler Avrupa Balıkçılık Fonu (EFF) finansmanını ülke içerisinde hangi kurumlar vasıtasıyla dağıtacaklarına kendileri karar vermektedirler. Kimi üye ülkelerde balıkçılık fonları, tarım fonlarının da dağıtıldığı ödeme ajansları tarafından verilmekte; kimi üye ülkelerde ise balıkçılık fonları ile tarım fonları farklı yapılar tarafından idare edilmektedir. Örneğin Slovenya’da Tarımsal Piyasalar Ve Kırsal Kalkınma Ödeme Kurumu (AAVM), Slovakya’da Tarımsal Ödemeler Kurumu (APA), Letonya’da Kırsal Destekleme Ödeme Kurumu (RSS) hem tarım hem de balıkçılık fonlarından sorumlu iken; Birleşik Krallık’ta balıkçılık fonları Denizcilik Yönetimi Organizasyonu (Marine Management Organisation – MMO) adı verilen Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı hiyerarşik yapısı içerisinde olmayan, sadece balıkçılık fonlarını paylaştıran özerk bir kamu kurumunun sorumluluk alanına girmektedir. Birleşik Krallık’taki bu kurum ülkedeki tüm balıkçılık faaliyetlerinden sorumlu olan üst kuruluştur. İrlanda ve Lüksemburg’da ise diğer üyelerden farklı olarak, balıkçılık fonları ilgili Bakanlıklar bünyesinde oluşturulan bir birim tarafından dağıtılmaktadır. 7. Kaynak yönetimi, 2002’de reforma uğrayan ortak balıkçılık politikasının öngördüğü gibi, avlanma faaliyetlerinin azaltılması ve balık stoklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla yapılmaktadır. Avlanma kotaları, üye devletlerin tarihsel avlanma miktarları göz önüne alınarak, her üye devlete her balık türü için ayrı ayrı tahsis edilmektedir. Üye devletler kendilerine tahsis edilen kota miktarlarını Komisyon’a bildirmek koşuluyla kendi aralarında takas edebilmektedir. Ayrıca avlanma ile ilgili AB nezdinde, uluslararası yükümlülüklerden doğan çeşitli kurallar getirilmiştir. Örneğin “Drift net” (dolanan ağ) yasağı, BM tarafından alınan karara uygun olarak tüm üye ülkelerin karasularında ve açık denizlerde uygulanmaktadır. 8. Piyasa tedbirleri, Birliğin belirlemiş olduğu pazarlama standartlarının (pazarlama boyları, tazelik, sağlık ve hijyen düzenlemeleri) üye devletler tarafından uygulanması gerekmektedir. Bu standartların uygulamasının denetlenmesi açısından üye devletlerin izlenebilirliği sağlaması önemlidir. Ayrıca fiyat istikrarını sağlamak açısından üye devletlerin komisyon’a fiyat verilerini resmi olarak bildirmesi gerekmektedir. Tabloya dön 72 9. Uluslararası antlaşmalar; avlanma hakkının verilmesinin söz konusu olduğu durumlarda, sadece Avrupa Birliği balıkçılık antlaşmalarına taraf olmaya yetkilidir. Üye devletlerin bu tür antlaşmalar yapma yetkisi yoktur. AB’nin üye olduğu çok taraflı antlaşmalardan BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) müktesebatın bir parçası sayılmaktadır. Komisyon tarafından deniz kaynakları ve çevre koruma açısından çok önemli olduğu düşünülen bu sözleşmenin, deniz alanlarının muhafazası ve korunması bölümü AB yetki alanına girmektedir. 10.Üretici örgütleri (AB mevzuatı ile tanınacak üretici örgütleri), sadece örgütlerin tanınmasına yönelik düzenlemeler bulunmaktadır. Tanınan üretici örgütleri, balık arz ve talebi arasındaki dengesizlikleri düzeltmek ve kaçınılmaz kötü sonuçları önlemek açısından, Komisyon tarafından yıllık olarak belirlenen fiyatlar düştüğünde balıkları piyasadan geri çekmektedir. Bunun sonucunda, AB tarafından ödenen tazminatları üyelerine dağıtmakla yükümlüdürler. Mevzuatta üye devletler tarafından tanınacak örgütlere ilişkin koşullar ayrıntılı biçimde yer alır. Üretici örgütü olarak tanınan üretici örgütlenmelerinin (adı grup, kooperatif veya ne olursa olsun) nasıl, hangi biçimde ve hangi hukuksal düzenlemeyle kurulduğuyla ilgili ortak bir düzenleme olmadığından bu konu üye devletlere bırakılmıştır. Örgütler, kaynak yönetimi konusunda oluşturulan tedbirlerin uygulanmasında önemli rol oynamaktadır. Farklı üye ülkelerin üretici örgütlerinin AB bütününde uyumlu bir biçimde çalışması ise Balık Üretici Örgütleri Avrupa Ortaklığı (European Association of Fish Producers Organisations-EAPO) bağlamında sağlanmaktadır. Günümüzde Avrupa genelinde, 160’tan fazla etkin üretici organizasyonu bulunmaktadır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 11.Av Kotalarının Dağıtımı: Üye devletler kendilerine Birlik tarafından ayrılan kotayı kendi filoları arasında uygun gördükleri şekilde dağıtmak ve balıkçılarının bu kotaları aşmamasını sağlamakla yükümlüdürler. Üye devletler çoğu kez kotaları üretici örgütleri arasında bölüştürmekte, hiçbir üretici örgütüne üye olmayan bireysel balıkçılara ise sabit kota dağıtım birimleri vasıtasıyla kota tahsisi yapmaktadır. 12.Balıkçı Barınakları, konusunda bağlayıcı bir düzenleme yoktur. Ancak mevzuat ürünlerin belirli karaya çıkış noktalarından boşaltılmasını gerekli kılmaktadır. Uygulamada büyük kolaylık sağlasa da, bu noktaların mutlak surette barınak içerisinde olma zorunluluğu yoktur. 13.Cezai Müeyyideler (Yaptırımlar): Mevzuatta Ortak Balıkçılık Politikası kapsamındaki küçük ve ciddi ihlallerin neler olduğu ve ne tür cezalar uygulanabileceğine ilişkin hükümler bulunmaktadır. Cezalar arasında ava el koyma, av ruhsatının askıya alınması veya iptali vb. sıralanmıştır. Bu cezalara ilave olarak uygulanacak idari para cezaları, üye devletler tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle, ihlaller söz konusu olduğunda uygulanan cezalar konusunda ülkeler arasında önemli farklılıklar mevcuttur. Örneğin Drifnet kullanımı konusunda İtalya’da uygulanan ceza maksimum 6000 avrodur. İngiltere’de ise cezalar belirli kategorilere ayrılmış olup, 250 ile 4000 £ (297-4748 euro) arasında değişmektedir. Ancak ciddi ihlallerde ceza miktarı 50.000 £’a (59.345 euro) kadar çıkabilmektedir. Av kotalarının aşılması konusunda İngiltere’de 41.000 £ (48.665 euro), Fransa’da ise teknedeki farklı kişilere toplamda 20.000 avro idari para cezası verildiği görülmektedir. Ülkelerde idari para cezası oranının belirlenmesinde, ihlalin tekrarı ve kapsamı gibi (aynı firmaya ait birden fazla teknenin ihlali yapması) gibi durumlar göz önüne alınmaktadır. Tabloya dön 73 14.Destekler (Uygun olarak kabul edilen devlet yardımları): AB mevzuatında ne tür yardımların uygun devlet yardımı olduğuna ilişkin kurallar bulunmaktadır. Sektöre devlet yardımı vermek isteyen ülkeler, ne kadar süre ile yardımı verecekleri ve yardımın detaylarını içeren bilgilerle birlikte Komisyona başvuruda bulunmakta ve şayet yardım uygun olarak kabul edilirse yardımı verebilmektedir. Komisyon kararı beklenmeden verilen ve inceleme sonrasında uygun olarak kabul edilmeyen yardımların geri alınması zorunludur. Bu alanda, bazı üye devletler tarafından verilen ve uygun kabul edilen devlet yardımları arasında; İtalya'nın yetiştiricilik açısından hibe olarak verdiği yardımlar ile farklı ülkeler tarafından su ürünleri işleme ve pazarlamada yer alan bazı firmalara mevcut üretim sahalarını yeniden düzenleme, çalışma koşullarını iyileştirme ve ürün kalitesini artırıcı yatırımların yapılması için sermaye yatırımlarından oluşan bölgesel kalkınma yardımları sayılabilir. 15.İdari Yapılanma (genel): AB mevzuatı sadece uyulması gereken ve işletilmesi gereken mekanizmaları ortaya koymaktadır. Bunu gerçekleştirmede ve mevzuatı uygulamada yer alacak idari yapılar konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle üye devletler kendi yapılanmasını, kendi genel idari yapılanmaları ve gelenekleri çerçevesinde şekillendirmektedir. 16.Üretici Örgütlenmesi (ortak alan dışında kalanlar): AB kaynaklarını kullanan üretici örgütlerinin tanınmasına ilişkin ayrıntılı kurallar mevzuatta belirlenmiş olmakla beraber, üretici örgütü olarak tanınan veya tanınmayan örgütlerin (kooperatif vb.) nasıl, hangi biçimde ve hangi hukuksal düzenlemeyle kurulduğuyla ilgili ortak bir AB mevzuatı olmadığından bu konu üye devletlerin tasarrufundadır. Bunun sonucu olarak; üretici örgütü olarak tanınabilecek tarımsal örgütlenmeler üye devletlere göre farklı hukuksal ve idari yapılarda ortaya çıkmaktadır. Tabloya dön 74 Fasıl 14 – Taşımacılık Politikası Roma Antlaşması’na göre taşımacılık, Avrupa ekonomik entegrasyonunun gerçekleştirilebilmesi için ortak politikalar geliştirilmesi gereken bir alandır. (Roma Antlaşması Madde 3, paragraf (e)) AB taşımacılık politikaları Avrupa çapında temiz, güvenli ve etkin taşımacılık yapılmasını hedeflemektedir. Taşımacılık politikaları malların serbest dolaşımının sağlandığı iç pazarın oluşumunun ve kişilerin AB içerisinde serbestçe seyahat edebilmelerinin temelinde yer alır. Roma Antlaşması’nda ortak taşımacılık politikası konusunda hüküm bulunmakla beraber Avrupa taşımacılık politikasının şekillenmeye başlaması yaklaşık 30 yıl almıştır. Maastricht Antlaşması (1993) ile taşımacılık politikasının siyasi, kurumsal ve bütçesel temelleri güçlendirilmiştir. Antlaşma ayrıca Trans-Avrupa ağları kavramına yer vermiştir. Bu çerçevede Birlik kaynakları kullanılmak suretiyle Avrupa düzeyinde taşımacılık altyapı planları oluşturması mümkün hale gelmiştir. Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 90-100. maddeleri taşımacılık sektörüne ayrılmıştır. Devletler, Birliğin bu konuda düzenleme yapma yetkisini kabul etmiştir. Komisyon’un 1992 yılında yayımladığı ortak taşımacılık politikasının geleceğine ilişkin Beyaz Kitap, taşımacılık piyasasının rekabete açılmasını ele almıştır. Beyaz Kitabın yayımlanmasından sonraki 10 yıl içerisinde taşımacılık piyasası büyük ölçüde rekabete açılmıştır. Ancak, demiryolu sektöründe istenen gelişmeler gerçekleşmemiş, sektör bu süre zarfında rekabete açılamamıştır. Ortak taşımacılık politikasının gelişmesi ile birlikte tüketici fiyatları düşmüş, servis kalitesi ve seçenekler artmıştır. Öte yandan, ortak taşımacılık politikasının gelişimi istendiği ölçüde uyumlu ve düzenli gerçekleşmemiştir. Ana yollarda, demiryollarında, havalimanlarında oluşan sıkışıklıklar, çevreye, halk sağlığına verilen zararlar ve trafik kazaları gibi sıkıntılar aşılamamıştır. 2001 yılında Komisyon ikinci bir Beyaz Kitap yayımlamıştır. Ortak taşımacılık politikası için 10 yıllık bir perspektif oluşturulmuştur. Farklı taşımacılık türleri arasında denge oluşturulması, birbirleri ile bağlantılarının sağlanması, darboğazların aşılması gibi konularda politika önerileri ortaya konmuştur. Taşımacılık politikasının merkezinde kullanıcı olduğundan hareketle yol güvenliği, kullanıcı hakları gibi hususlara yer verilmiştir. Kaynak sorunlarına değinilmiştir. Havacılık sektöründe güvenlik ile ilgili ortak, yeknesak ve zorunlu mevzuat benimsenmiştir. Deniz, hava ve demiryolu taşımacılığı alanlarında güvenlik ajansları oluşturulmuştur. Yolcu hakları geliştirilmiştir. Taşımacılık politikasının sosyal boyutu güçlendirilmiştir, çalışma koşulları düzenlenmiştir. 11 Eylül sonrası farklı ulaştırma türleri ve kritik altyapılar için güvenlik politikası oluşturulmuştur. 2011 yılında yayımlanan “Tek Avrupa Taşımacılık Sahası İçin Yol Haritası” isimli Beyaz Kitap ise, AB Taşımacılık Sistemi’nin 2050 yılına kadar sürdürülebilir bir sistem haline getirilmesini amaçlayan öneriler ortaya koymaktadır. Geliştirilecek politikalar ile; 2050 yılına gelindiğinde sera gazı emisyonlarının 1990 yılı seviyesine oranla % 80 azaltılmış olması, petrole bağımlı taşımacılık oranının önemli ölçüde düşürülmesi, taşımacılıkta yaşanan sıkışıklık ve yoğunluğun azaltılması temel olarak hedeflenmektedir. 75 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Karayolu Taşımacılığı 1. Otobüslerle yolcuların üye ülkeler arasında düzenli olarak 22.Üye ülkeler arasında karayoluyla yük taşınması ve kabotaj uygulamaları taşımacılığında kabotaj (özel düzenlemeler) 2. Üye ülkeler arasında karayoluyla yük taşımacılığı ve kabotaj uygulamaları (genel düzenlemeler) 23.Ağır yük taşıtlarının vergilendirilmesi ve yol altyapısı kullanımının 3. Karayoluyla taşınan eşyalara ilişkin istatistiki bilgi ücretlendirilmesi birikimi 24.Karayolu taşıma işletmelerine ilişkin 4. Karayolu taşıma işletmecilerine ilişkin genel kurallar kayıtların tutulması 5. Yük ve yolcu taşımacılığında görevli sürücülerin nitelikleri ve eğitimleri 6. Sürücülerin çalışma saatleri 7. Tehlikeli maddelerin karayoluyla taşınması ve ilgili denetimler 8. Trafik kazalarına ilişkin veri tabanı oluşturulması 9. Sürücü belgeleri 10.Araçların azami büyüklük ve ağırlıkları 11.Araçların sınıflandırılması 12.Araçların periyodik yola uygunluk muayeneleri 13.Ticari araçların yol kenarı teknik denetimleri 14.Tankerler ve basınçlı madde taşıyan araçlar 15.Tünellerin asgari emniyet gereklilikleri 16.Kamu yolcu taşımacılığı hizmetleri ve devlet yardımları 76 Biyoyakıt ve diğer yenilenebilir yakıtların taşımacılıkta kullanılması (Fasıl 15 - Enerji / Madde 2) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 17.Karayolu taşımacılığında kullanılan kayıt cihazları 18.Emniyet kemeri kullanımı 19.Motorlu araçların, eklentilerinin, parçalarının ve ayrı teknik sistemlerinin genel emniyet kuralları 20.İki veya üç düzenlemeler tekerlekli motorlu taşıtlara ilişkin 21.Tarım ve ormancılıkta kullanılacak traktörlere ilişkin düzenlemeler Deniz Taşımacılığı 25.Üye devlet limanları arasında denizyolu taşımacılığı 39.Deniz kazalarının incelenmesine ilişkin serbestisi (denizyolu kabotajı) kurallar 26.Deniz taşımacılığı sektöründe rekabet ve piyasaya giriş 40.Kılavuzluk ve kılavuzların eğitim ve kuralları (Aynı zamanda rekabet politikası kapsamında ele sertifikalandırılması alınmaktadır.) 27.Gemi inşa sektöründe devlet yardımları 41.Gemi adamlarının çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği (Fasıl 19 - Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 2) 42.Gemi kaynaklı emisyonlar (Fasıl 27 - Çevre / Madde 55) Gemilerden kaynaklanan atıkların kontrolü (Fasıl 27 Çevre / Madde 12) 28.İki üye devletin limanları arasında seyir yapan gemilerin bildirim formaliteleri 29.Tehlikeli ve zararlı yüklerin denizyolu ile taşınmasına ilişkin kurallar ve bu yüklerin taşınmasında doğabilecek zararın tazmini 30.Deniz emniyeti kuralları 31.Gemi ve liman tesisi güvenliği 32.Gemi adamlarının asgari eğitim ve işe kabul şartları 77 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 33.Deniz alacaklarına karşı donatanların sigortalanması 34.Liman devleti kontrolleri 35.Gemi trafik izleme ve bilgi sistemlerinin kurulmasına ilişkin kurallar 36.Gemilerde çift cidar şartları 37.Gemi kaynaklı kirlilik ve kaynaklanan kirlilikle mücadele cezalar, gemilerden 38.Gemi üretimi ve gemi kaplama maddelerinde zararlı maddelerin (organokalay vb.) kullanılmamasına ilişkin kurallar Hava Taşımacılığı 43.Hava taşıma şirketlerinin operasyonlarına ilişkin temel 61.AB havaalanlarını kullanacak üçüncü kurallar, taşıyıcıların AB içi tarifeli hatlara erişimi ve ülkelere ait hava araçlarına ait bilgilerin yolcu kapasitesi paylaşımı toplanması 44.Hava araçlarının teknik gereklilikleri 62.Havaalanlarında gürültü yönetimi 45.Yolcu, yük ve postaların havayoluyla taşınmasına ilişkin 63.Yolcu bilgilerinin paylaşılması istatistiki bilgi birikimi 46.Yer hizmetleri 47.Hava seyrüsefer hizmetlerinde ücretlendirme 48.Havaalanı ücretlendirmeleri 49.Slot uygulamaları 50.Hava taşıyıcıları ve hava aracı işleticilerinin asgari sigorta yükümlülükleri 78 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 51.Yolcu hakları 52.Engelli / hareketi kısıtlı yolcuların hakları 53.Bilgisayarlı rezervasyon sistemleri 54.Hava araçları, ürün ve parçalar, personel ve hava taşıma şirketlerine ilişkin genel çerçeve ve havacılık emniyetinin arttırılması 55.Sivil havacılık güvenliği 56.Hava hadiselerinin raporlanması 57.Sivil havacılık kaza ve kırımlarının araştırılması 58.Hava taşıyıcılarının kaza durumundaki yükümlülükleri 59.Hava trafik hizmetleri alanında ortak düzenlemeler 60.Hava araçlarından kaynaklanan sera gazı emisyonlarının ve gürültü kirliliğinin azaltılması Demiryolu Taşımacılığı 64.Rekabet kuralları 77.Demiryolu emniyet sertifikası 65.Demiryolu emniyeti (kısmen ortak) 78.Demiryolu işletmecilerinin lisanslanması 66.Kamu yolcu taşımacılığı hizmetlerinin ihale edilme 79.Tehlikeli maddelerin demiryolu ile kuralları taşınması ile ilgili kurallar 67.Altyapı yönetimi ve hizmetlerin sunumu fonksiyonlarının birbirinden ayrılmasına yönelik kurallar 68.Demiryolu altyapı kapasitesinin tahsisi ve altyapı kullanımının ücretlendirilmesi 69.Kara, demir ve iç suyolu taşımacılığı altyapı yatırımları için tutulan muhasebe sistemi 79 Demiryolu sektöründe çalışanların çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 2) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 70.Demiryolu alt yapısına erişim 71.Yolcu hakları 72.Demiryolu sektörünün ekonomik ve teknik şartları ile piyasa gelişiminin izlenmesi 73.Birlikte işletilebilirlik 74.Kombine taşımacılığa ilişkin kurallar 75.Demiryolu işletmelerine sağlanan devlet yardımları 76.Lokomotif ve tren makinistlerinin minimum eğitim şartları ve sertifikalandırılması Karayolu Taşımacılığı Ortak Düzenleme Alanı 1. Otobüslerle Yolcuların Üye Ülkeler Arasında Düzenli Olarak Taşınması ve Kabotaj Uygulamaları: Otobüslerle yolcuların üye ülkeler arasında uluslararası taşınmasına ilişkin tanımlar, piyasaya giriş, yetkilendirme ve lisanslandırma, taşıyıcıların yükümlülükleri, biletler ve diğer üye ülkelerde yerleşik taşıyıcıların hizmet vermesine ilişkin temel kurallar ortak olarak düzenlenmektedir. Kabotaj konusunda getirilen düzenlemelere uyulmasını ve aksi durumlarda öngörülecek yaptırımların etkili olmasını sağlamak üye ülkelerin görevidir. Düzenli olmayan taşımalar, yolcusuz yolculuklar ile organizatör ve taşıyıcı arasındaki sözleşmeye dayalı özel düzenli taşımalar, yetkilendirmeye tabi değildir. 2. Üye Ülkeler Arasında Karayoluyla Yük Taşımacılığı ve Kabotaj Uygulamaları (genel düzenlemeler): İlgili düzenleme hükümlerini ihlal eden taşıyıcılara verilecek cezalar, etkin ve caydırıcı olmak koşuluyla üye ülkelere bırakılmıştır. Uluslararası bağlamda posta taşınması, yüklü ağırlığı 3,5 tondan az olan araçlarla yapılan taşımalar, hasarlı araçların taşınması, acil durumlarda, özellikle doğal afetlerde kullanılacak tıbbi ürün, malzeme, ekipman ve diğer maddelerin taşınması ve bunlara ilişkin yüksüz olarak yapılacak yolculuklar, Birlik lisansından ve ilgili düzenlemelerden muaftır. Düzenlemelere uyulmasını ve aksi durumlarda öngörülecek yaptırımların etkili olmasını sağlama üye ülkelerin görevidir. Kabotaj operasyonları, genel hatlarıyla ortak olarak düzenlenmiştir. Kiralanmış araçlarla yapılan taşımacılık operasyonları da ortak düzenlemelere tabi olup, üye ülkeler daha az kısıtlayıcı kurallar belirleme hususunda serbesttirler. Üye ülkelerden üçüncü ülkelere yapılan taşımacılık, diğer üye ülkelerin sınırlarından transit geçildiği süre dışında, söz konusu üye ülkeyle üçüncü ülke arasında olan ikili anlaşmalarla düzenlenmektedir. Tabloya dön 80 3. Karayoluyla Taşınan Eşyalara İlişkin İstatistiki Bilgi Birikimi: Amaç; Birlik içerisinde karayoluyla yapılan eşya taşımacılığına ilişkin istatistiki bilgiye ulaşmaktır. Bilgiler, üye ülkeler tarafından toplanarak EUROSTAT’a iletilmektedir. İlgili değişkenler, ortak olarak düzenlenmiştir. Toplanan veriler, araçlara, yolculuklara ve eşyalara ilişkin olmaktadır. Yük kapasitesi 3,5 tonun altında olan ya da izin verilen azami yüklü ağırlığı 6 tondan az olan araçlar, üye ülkelerin takdiri ile ilgili bilgi toplama işleminin dışında bırakılabilir. Ayrıca ilgili düzenlemeler, izin verilen ağırlık veya boyutları Birlik içerisinde normal olarak izin verilenden fazla olan araçlar ile tarım araçları, askeri araçlar ve merkezi idarece kullanılan kamu araçlarını (demiryolu idaresince kullanılanlar hariç) kapsamaz. 4. Karayolu yük ve yolcu taşımacılığı işletmecilerine ilişkin genel kurallar ortak alan olarak düzenlenmiştir. İlgili düzenlemelerden, ağırlığı 3,5 tonu geçmeyen araçları işleten yük taşıma işletmecileri, hızı 40 km/h geçmeyen araçları işleten yük taşıma işletmecileri ve kar amacı gütmeden yolcu taşımacılığı yapan işletmeler muaf tutulmuştur. Üye ülkeler, düzenlemelerde belirlenen kurallar çerçevesinde başvuruları değerlendirecek, şirketleri denetleyecek ve gerekli izinleri verecek bir uzman otoriteye sahip olmak durumundadır. Üye ülkeler, ayrımcılık gütmemek koşuluyla, şirketlerin yerine getirmesi konusunda ortak olarak belirlenenlere ilave taleplerde bulunabilirler. 5. Yük ve Yolcu Taşımacılığında Görevli Sürücülerin Nitelikleri ve Eğitimleri: İzin verilen azami hızı 45 km/h geçmeyen araçların, silahlı kuvvetlere, sivil savunmaya, itfaiyeye ve kamu düzenini sağlamaktan sorumlu kuvvetlere ait araçların, yolların teknik sebeplerle ve bakım vs. gibi amaçlarla test edilmesi işine yarayan araçların, acil durumlarda kullanılan veya kurtarma faaliyetlerinde kullanılan araçların, sürücü eğitiminde kullanılan araçların, ticari olmayan yük ve yolcu taşımacılığında veya kişisel kullanım amacıyla kullanılan araçların, sürücünün asıl işinin sürücülük olmadığını ispatladığı durumlarda kendi işinde kullanacağı malzeme ve ekipmanların taşınmasında kullanılan araçların sürücüleri, ilgili düzenlemenin kapsamı dışındadır. 6. Sürücülerin Çalışma Saatleri: Yük taşımacılığında kullanılan ve ağırlığı 3,5 tonun üzerinde olan araçlar ve yolcu taşımacılığında kullanılan ve 9 kişiden fazla yolcu taşıyan araçların sürücülerinin çalışma, dinlenme ve mola saatleri ortak olarak düzenlenmektedir. Üye ülkeler, düzenlenenden daha kısa çalışma sürelerine veya daha uzun dinlenme sürelerine karar verebilir. Ayrıca, süresi 30 günü aşmamak koşuluyla acil durumlarda üye ülkelerce geçici muafiyetler tanınabilir. Sürücülerin çalışma saatlerine uyulmaması durumunda uygulanacak cezaların belirlenmesi ve uygulanması, üye ülkelere bırakılmıştır. 7. Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması ve İlgili Denetimler: Tehlikeli maddelerin karayoluyla taşınması hususu 2008/68/EC sayılı Direktif ile düzenlenmektedir. İlgili direktif, ADR Anlaşması’nı (Tehlikeli Malların Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına İlişkin Avrupa Anlaşması) da ekleri içerisinde barındırmaktadır. 8. Trafik Kazalarına İlişkin Veri Tabanı Oluşturulması: Üye ülkeler arasında trafik kazalarına ilişkin veri tabanı oluşturulmasına ilişkin hükümler 93/704/EC sayılı Konsey Kararı ile ortak olarak düzenlenmektedir. Veri tabanı kapsamında değerlendirilen bilgileri ilgili düzenleme çerçevesinde toplanması görevi ise üye ülkelerdedir. 9. Sürücü Belgeleri: Sahteciliğin önüne geçebilmek, kişilerin serbest dolaşımına katkıda bulunabilmek ve karayolu güvenliğini arttırabilmek amaçlarıyla ortak olarak düzenlenmektedir. Sürücü belgelerinin kategorileri ve alınabilme şartları, ilgili düzenleme ile belirlenmiştir. Üye Tabloya dön 81 ülkeler; karayolu emniyetinin arttırılması amacına bağlı olarak sürücü belgelerinin geçerlilik sürelerini, direktifte belirlenenden daha kısa tutabilmektedir. 10.Araçların Azami Büyüklük ve Ağırlıkları: Ulusal ve uluslararası taşımacılıkta kullanılan araçların boyutları ile uluslararası taşımacılıkta kullanılan araçların ağırlıklarına ilişkin ortak düzenlemeleri kapsamaktadır (yük taşımacılığı için 3,5 tondan ağır araçlar ile yolcu taşımacılığı için 9 kişiden fazla yolcu taşıyan araçlar). 11.Araçların sınıflandırılması hususu, 2007/46/EC sayılı Direktif kapsamında ele alınmaktadır. 12.Araçların periyodik yola uygunluk muayeneleri, üye ülkelerce doğrudan yahut atanacak ve doğrudan denetlenecek bir kurum vasıtasıyla yerine getirilmektedir. Üye ülkeler, araçların en az ortak düzenlemede belirlenen sürelerde muayene edilmesini sağlamakla yükümlüdür. Üye ülkeler, askeri amaçla kullanılan araçlarını muaf tutmakta ve tarihi araçları için ise kendi denetim standartlarını belirlemekte serbesttir. Ayrıca, Komisyon’a danışmak şartıyla devlet yollarını hiç kullanmayan araç kategorileri de direktif kapsamı dışında tutulabilir. Üye ülkeler, ilk muayene süresini öne çekmeye, muayene aralıklarını kısaltmaya, isteğe bağlı ekipmanları zorunlu tutmaya, test edilecek parçaların sayısını arttırmaya, ortak düzenlemede belirtilmeyen araçları kapsam dahiline almaya, ilave özel testler uygulamaya ve ağır yük taşıyan araçların asgari fren standartlarını yukarıya çekmeye yetkilidirler. Yolcu taşımacılığında kullanılan ve sürücü dışında sekiz koltuğu bulunan araçlar, yük taşımacılığında kullanılan ve izin verilen azami ağırlığı 3,5 tonu aşan araçlar, izin verilen azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan römork ve yarı römorklar, ticari taksiler ve ambulanslar, trafiğe çıkışlarını takip eden ilk yılın sonunda ve müteakiben her yıl, tarımda kullanılan traktör ve makineler hariç olmak üzere izin verilen azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve en az dört tekerleği olan ve yük taşımacılığında araçlar ile yolcu taşımacılığında kullanılıp sürücü hariç koltuk sayısı sekizi geçmeyen ve en az dört tekeri bulunan araçlar ise trafiğe çıkışlarını takip eden dördüncü yılın sonunda ve müteakiben her iki yılda bir muayeneden geçmek durumundadır. 13.Üye ülkeler, ticari araçların yola uygunluklarının yol kenarı teknik denetimlerini sağlamakla yükümlüdür. Genel hususlar ve denetimlerde göz önüne alınacak kriterler ortak olarak düzenlenmiştir. Denetimlerde teknik gereklilikleri sağlayamayan sürücü ve şirketlere uygulanacak cezaların etkili ve caydırıcı olması ve bu cezaların uygulanması sorumluluğu ise üye ülkelere bırakılmıştır. 14.Basınçlı madde taşıyan araçlar ve tankerlerin operasyonlarında uyulması gereken kurallar, ortak düzenleme alanı kapsamında olup, 2010/35/EC sayılı direktif kapsamında düzenlenmektedir. 15.Tünellerin Asgari Emniyet Gereklilikleri: Trans-Avrupa karayolu ağı içerisinde bulunan ve uzunluğu 500 metreyi aşan tünellerde asgari emniyet kriterleri belirlenmektedir. Üye ülkeler, iki yılda bir tünellerde meydana gelen kaza ve yangın gibi olayları, sebepleri ve değerlendirmeleri de içerecek bir rapor halinde Komisyon’a iletmektedir. 16.Kamu Yolcu Taşımacılığı Hizmetleri ve Devlet Yardımları: İlgili düzenlemeler, ulusal ve uluslararası alanda kamusal yolcu taşımacılığının daha emniyetli ve uygun fiyatlı olmasını teminen alınacak önlemleri ve yetki devriyle gerçekleştirilecek hizmet sağlama Tabloya dön 82 faaliyetlerinde hizmet alım sözleşmelerinin düzenlenmesi ve ihalelere ilişkin hükümleri içermektedir. Ayrıca, karayolu taşımacılığı sektörüne yapılacak desteklere ilişkin hükümler de bu başlık altında düzenlenmektedir. 17.Karayolu Taşımacılığında Kullanılan Kayıt Cihazları: Karayolu yük ve yolcu taşımacılığında kullanılan araçlarda kullanılacak kayıt cihazlarının (takograflar) standartları, tip onayları, elektronik kartları ve denetimleri gibi konular ortak olarak düzenlenmektedir. 18.Emniyet Kemeri Kullanımı: 3,5 tondan az ağırlığa sahip olan araçlarda emniyet kemeri kullanımını düzenlemektedir. Çocuklara uygulanacak emniyet kemeri rejimi hususu, detaylı olarak değerlendirilmiştir. 19.Motorlu araçların, eklentilerinin, parça ve aksamları ile teknik sistemlerinin genel emniyeti ve tip onayı gerekliliklerine ilişkin hususlar ortak olarak düzenlenmektedir. 20.İki veya üç tekerlekli motorlu taşıtlara ilişkin ortak düzenlemeleri içermektedir. (ışıklandırmalar, sesli sinyaller, parçalar, yolcu koltukları vs.) 21.Tarım ve ormancılıkta kullanılacak traktörlere ilişkin düzenlemeleri içermektedir. (azami tasarım hızı, yük platformları, ışıklandırma ve sinyaller, parçalar, zorunlu işaretlemeler vs.) Üye Devletlere Bırakılan Konular 22.Üye Ülkeler Arasında Karayoluyla Yük Taşımacılığında Kabotaj (özel düzenlemeler): Kabotaj operasyonlarında; taşıma sözleşmeleri, karayolundaki araçların ağırlık ve boyut kontrolü, özellikle tehlikeli maddeler, bozulabilir yiyecekler ve canlı hayvanlar gibi bazı maddelerin taşınmasında uyulması zorunlu olan gereklilikler, sürüş ve dinlenme zamanları ile katma değer vergisi konularında, üye ülkelerin ulusal düzenlemeleri esas alınmaktadır. 23.Ağır Yük Taşıtlarının Vergilendirilmesi ve Yol Altyapısı Kullanımının Ücretlendirilmesi: Üye ülkeler, ağır yük taşıtlarının vergileri ile yol altyapısı kullanımına ilişkin ücretleri, ilgili direktifin (1999/62) ekinde yer alan ücretlerden az olmamak koşuluyla kendileri belirlemektedirler. Söz konusu ücretler, iki yıllık dönemler halinde gözden geçirilmektedir. Altyapı kullanım ücretleri, yalnızca otoyol ve benzeri yollar ile köprü, tünel ve dağ geçişlerini kapsamaktadır. Üye ülkeler, direktifte yer alan vergiler dışında, park ücretleri ve şehir içine has trafik ücretlerini, trafik sıkışıklığı ile mücadele amacı güden ücretlendirmeleri ve normal dışı ağırlık ve ebattaki araç veya yüklere getirilecek vergi yahut ücretleri de kendileri belirlemeye yetkilidir. Birden fazla üye ülke, ortak hareket edebilmektedir. Ayrıca üye ülkeler, araçların emisyon kategorilerine göre de ücretlendirmeye gidebilmektedirler. İlgili direktif hükümleri, izin verilen azami yüklü ağırlığı 12 tondan az olmayan araçları kapsamakta olup, üye ülkeler, bunun dışında kalan araçlara da direktif hükümlerini uygulamakta serbesttir. 24.Karayolu Taşıma İşletmelerine İlişkin Kayıtların Tutulması: Üye ülkeler, karayolu yük ve yolcu taşımacılığı yapan şirketlere ilişkin bilgileri elektronik ortamda muhafaza etmek ve diğer üye ülkelerle bilgi alışverişinde bulunabilmek amacıyla ulusal bir elektronik kayıt sistemi Tabloya dön 83 oluşturmak durumundadır. Söz konusu bilgiler; şirketin adı ve yasal yapısı, adresi, yetkilendirilme tipi ve araç sayısı, atanan müdürlerin bilgileri, şirkete ait ciddi ihlallerin sayısı, kategorisi ve tipi, vb. bilgileri içermek durumundadır. Deniz Taşımacılığı Ortak Düzenleme Alanı 25.Üye Devlet Limanları Arasında Denizyolu Taşımacılığı Serbestisi (denizyolu kabotajı): Denizyolu kabotajı 3577/92 sayılı ve 7 Aralık 1992 tarihli Konsey Tüzüğü ile 1 Ocak 1993 tarihinden itibaren serbestleştirilmiştir. Buna göre; üye devletler arasında yapılacak denizyolu taşımacılığı serbest hale gelmiştir. Ancak üye devletler anakara ve adaları veya sadece adaları arasında yapılacak denizyolu taşımacılığını bu serbestinin dışında tutma hakkına sahiptir. Ayrıca üye devletlerden birisi iç piyasasının büyük ölçüde olumsuz etkileneceğini ispat ederse, kendisi için Komisyondan koruyucu tedbirlerin almasını talep edebilir. 26.Deniz Taşımacılığı Sektöründe Rekabet ve Piyasaya Giriş Kuralları (rekabet politikası kapsamında da ele alınmaktadır): Bu kapsamda yapılan düzenlemeler üye devletler ve üye devletler ile 3. taraflar arasında deniz taşımacılık hizmetlerinin sunumunu, piyasaya serbest girişi, rekabeti bozucu fiyatlandırma konularında alınacak önlemleri ve denizaşırı taşımacılık piyasasına giriş kurallarını kapsar. 27.Gemi İnşa Sektöründe Devlet Yardımları: Gemi inşa sektöründe devlet yardımları konusu 30.12.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Gemi İnşa Sektöründe Devlet Yardımları Çerçeve Düzenlemesi” (Framework on State Aid to Shipbuilding) ile düzenlenmektedir. Bu çerçevenin amacı üye devletler arasında gemi inşa sektörü ve diğer ilgili sektörlerde uygulanan devlet desteği farklılıklarının giderilmesidir. Bahse konu çerçeve ile inovasyon yatırım destekleri, kapatma desteği, ihracat kredileri, büyüme destekleri ve bölgesel destekler düzenlenmektedir. 28.İki Üye Devletin Limanları Arasında Seyir Yapan Gemilerin Bildirim Formaliteleri: Bu kapsamda yapılan düzenlemeler ile üye ülkeler arasında yapılan seferlerde yolcu gemileri için IMO FAL (Convention on International Facilitation of Maritime Traffic) Sözleşmesi kapsamında belirlenen standart bildirim formlarının kullanılması kabul edilmiştir. 29.Tehlikeli ve Zararlı Yüklerin Denizyolu ile Taşınmasına İlişkin Kurallar ve Bu Yüklerin Taşınmasında Doğabilecek Zararın Tazmini: Tehlikeli ve zararlı yüklerin taşınmasına ilişkin kurallar IMO’nun IMDG (International Maritime Dangerous Goods Code) Kodu tarafından bu yüklerin taşınmasında doğabilecek zararın tazminine ilişin kuralları ise HNS (International Convention on Liability And Compensation for Damage in Connection with the Carriage of Hazardous and Noxious Substances by Sea, 1996) Konvansiyonu tarafından düzenlenmiştir. AB, bahse konu uluslar arası mevzuat çerçevesinde yönetmelikler çıkararak, bu mevzuatı iç mevzuatına dercetmiştir. 30.Deniz Emniyeti Kuralları: Deniz emniyetine ilişkin kurallar, denizcilik ile ilgili diğer temel kurallar gibi IMO tarafından belirlenmekte ve bu kurallar çıkarılan tüzük ve direktiflerle AB mevzuatına aktarılmaktadır. Bu çerçevede yapılan düzenlemeler, IMO’nun hazırlamış olduğu Tabloya dön 84 SOLAS Konvansiyonu, ISM Kodu (International Management Code for the Safe Operation of Ships and for Pollution Prevention), MARPOL Sözleşmesi gibi denizcilik sektörünü emniyet açısından bütüncül bir bakış ile ele alan çok kapsamlı sözleşmeler çerçevesinde çıkarılan direktif ve tüzüklerden oluşmaktadır. Bu çerçevede düzenlenen temel konular dökme yük gemilerinin güvenli yüklenip boşaltılması, gemi denetim ve sörvey kuralları, Gemi denetim, sörvey ve lisanslama kuruluşlarının taşıması gereken minimum şartlar ve bu kuruluşların uygulaması gereken kurallar, deniz ekipmanları ve bunların taşıması gereken minimum standartlar, uydu tabanlı gemi izleme sistemi, tonaj ölçümü, yolcu ve yük gemileri için emniyet kuralları, gemilere VDR ve AIS cihazlarının takılması gibi deniz emniyetinin bütün boyutlarını kapsamaktadır. 31.Gemi ve Liman Tesisi Güvenliği: Gemi ve liman tesisi güvenliği konusunda AB düzeyinde çıkarılan bir Tüzük ile gemi ve liman tesisi güvenliğinin artırılması için ortak kurallar belirlenmiştir. Bu kurallar IMO tarafından düzenlenen SOLAS (Safety of Life at Sea) Konvansiyonunun deniz güvenliğinin artırılması ile ilgili özel önlemler ve ISPS (International Ship and Port facility Security) Kodunun Tüzüğe dercedilmesi şeklinde oluşturulmuştur. 32.Gemi Adamlarının Asgari Eğitim ve İşe Kabul Şartları: Gemi adamlarının asgari eğitim ve işe alınma şartları IMO’nun 1978 yılında imzalanan STCW Konvansiyonu ile belirlenmiştir. Avrupa Birliği bu konvansiyon çerçevesinde direktifler çıkararak gemi adamları için asgari eğitim ve işe alım şartlarını belirlemektedir. Üye devletler eğitimi verecek, gerekli sınavları düzenleyecek ve gerekli sertifikaları verecek yetkili otoriteyi belirlemekle ve eğitimin izlenmesini ve değerlendirmesini sağlamakla sorumludur. 33.Deniz Alacaklarına Karşı Donatanların Sigortalanmasına İlişkin Kurallar: Bu konudaki mevzuat IMO tarafından düzenlenen ve 1996 Protokolü ile tadil edilen 1976 Deniz Alacaklarına Karşı Donatanların Sigortalanması Konvansiyonu (1976 Convention on Limitation of Liability for Maritime Claims, adopted by the International Maritime Organization (IMO), as amended by the 1996 Protocol) çerçevesinde belirlenmiş olup 2009 yılında çıkarılan bir direktif ile AB düzeyinde uygulamaya konmuştur. 34.Liman Devleti Kontrolleri: Liman devleti kontrollerine ilişkin kurallar Paris Memorandumu ile belirlenmiştir. AB bu Memoranduma dayanarak bir direktif çıkarmış ve mevcut emniyet standartlarına uymayan gemilerin AB karasularında seyretmesini yasaklamayı amaçlamıştır. Bayrak devleti kontrolleri ile ilgili yetkili otoritenin seçimi üye devlete bırakılmaktadır. 35.Gemi Trafik İzleme ve Bilgi Sistemlerinin Kurulmasına İlişkin Kurallar: Bu konudaki temel düzenleme 2002/59/EC sayılı direktiftir. Bu direktif ile AB düzeyinde gemi trafik izleme ve bilgi sistemlerinin kurulması ve deniz emniyetinin artırılarak deniz kazalarının çevresel etkilerinin asgari düzeye indirilmesi amaçlanmaktadır. Direktif kapsamında 1 Temmuz 2002 tarihinden sonra inşa edilen ve üye devlet limanlarına uğrayan gemilerin AIS (automatic identification system)ve VDR (voyage data recorder) cihazları ile donatılmış olmasını zorunlu tutmaktadır. 36.Tankerlerde Çift Cidar Şartları: Bu şartlar IMO’nun MARPOL Sözleşmesi kapsamında belirlenmektedir ve Temmuz 1996’dan sonra inşa edilen gemileri kapsamaktadır. Buna göre Temmuz 1996’dan sonra inşa edilen tankerlerin tamamının çift cidarlı olması zorunlu kılınmıştır. Bu kuralı AB düzeyinde uygulayabilmek için bir Tüzük çıkarılmıştır. Bu çerçevede 5000 DWT’nin (deatweight tonnege-azami tonaj) altında kalan Tabloya dön 85 ve üye devletlerden birinin bayrağını taşıyan veya bayrağına bakılmaksızın bir üye devletin egemenlik sahasına giren/burada demirleyecek olan tankerler çift cidarlı olmak zorundadır. 37.Gemi Kaynaklı Kirlilik ve Cezalar, Gemilerden Kaynaklanan Kirlilikle Mücadele: Gemilerden kaynaklanan kirlilikle mücadele konusu 27 numaralı Çevre faslı kapsamında da ele alınmaktadır. Gemilerden kaynaklanan kirlilik hususu IMO’nun MARPOL sözleşmesi kapsamında düzenlenmiş olup uygulamaya yönelik çıkarılan direktiflerle AB mevzuatına dercedilmiştir. Bu direktifler dayanağı olan MARPOL sözleşmesine değişiklik geldikçe değiştirilmekte ve güncellenmektedir. Gemi kaynaklı kirliliklere verilecek cezalar ile ilgili çıkarılan 2005/35/EC sayılı direktif ile AB üye devletlerinin iç sularında, karasularında 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi kapsamında uluslararası seyrüsefer amaçlı kullanılan boğazlarında ve münhasır ekonomik bölgesinde kirletici maddelerin gemilerden boşaltılması yasaklanmıştır. Bu çerçevede üye devletlerin ulusal otoriteleri cezaları etkin, orantılı ve caydırıcı bir şekilde küçük ihlaller de dahil olmak üzere uygulamakla yükümlüdür. Limanlardaki işletmeler ve gemilerden kaynaklanabilecek kirlilik ile ilgili çıkarılan 2000/59/EC sayılı direktif ile ise bütün üye devlet limanlarına uğrayan bayrağına bakılmaksızın savaş gemileri ve ticari amaçlı olmayan devlet gemileri dışında bütün gemilerin ve bu gemilere ait kargonun yaratmış olduğu kirlilikten dolayı gemi işletmenlerinin mali, hukuki ve uygulamaya yönelik sorumlulukları belirlenmektedir. 38.Gemi Üretimi ve Gemi Kaplama Maddelerinde Zararlı Maddelerin (Organokalay vb.) Kullanılmamasına İlişkin Kurallar: Bu kurallar IMO’nun AFS Sözleşmesi (International Convention on the Control of Harmful Anti-Fouling Systems) kapsamında düzenlenmiş olup AB düzeyinde AFS Sözleşmesinin uygulamaya girişine kadar, konuya ilişkin düzenleme sağlamak amacıyla 782/2003 sayılı Tüzük kabul edilmiştir. Bu çerçevede 1 Ocak 2008 tarihi itibari ile gemi kaplamasında TBT kullanımı yasaklanmıştır. Bu Tüzük bir üye devletin bayrağını taşıyan, bir üye devletin bayrağını taşımayan ancak bir üye devlet otoritesi altında işletilen veya bir üye devletin limanlarına girecek olan gemilere uygulanmaktadır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 39.Deniz Kazalarının İncelenmesine İlişkin Kurallar: Deniz kazaları inceleme kurulunun bağımsız olması ve kaza durumunda üye devletler arasında işbirliği yapılması gibi temel prensipler ortak olarak belirlenmiştir. Ancak takip edilecek yöntem ve deniz kazaları inceleme kurulunun oluşumu üye devletlere bırakılmaktadır. 40.Kılavuzluk ve Kılavuzların Eğitim ve Sertifikalandırılması: Üye devletler kendi deniz şartlarına göre kılavuz eğitimi vermektedirler. Tabloya dön 86 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 41.Gemi Adamlarının Çalışma Koşulları, İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Kurallar (Sosyal Politika ve İstihdam): Bu kuralların temel çerçevesini ILO’nun Şubat 2006’da kabul ettiği Deniz İşçi Standartları Konvansiyonu (International Labour Organization (ILO) Convention on Maritime Labour Standards) belirlemektedir. Avrupa Komisyonu bu konvansiyonun oluşum sürecini aktif olarak desteklemiştir ve üye devletlerden bu konvansiyonun uygulanmasını beklediğini bir bildiri ile duyurmuştur. Bu konvansiyon kapsamında 500 gros ton ve üstü gemilerde çalışan işçilerin minimum işe alınma ve çalıştırılma şartları, sosyal koruması, hakları, gemideki yaşam şartları ve bu konvansiyonun uygulanmasına ilişkin sorumluluklarının tanımı belirlenmektedir. 42.Gemi Kaynaklı Emisyonlar: Bu konuya ilişkin mevzuat ağırlıklı olarak Çevre faslında belirlenmesinin yanı sıra Taşımacılık faslı kapsamında da 20 Kasım 2002 tarihli Komisyon’un Avrupa Parlamentosu ve Konseyine sunduğu “Denizlerde gemilerden kaynaklanan atmosfer emisyonlarının azaltılmasına ilişkin Avrupa Birliği Stratejisi” bildirim kapsamında ele alınmıştır. Hava Taşımacılığı Ortak Düzenleme Alanı 43.Hava Taşıma Şirketlerinin Operasyonlarına İlişkin Temel Kurallar, Taşıyıcıların AB İçi Tarifeli Hatlara Erişimi ve Yolcu Kapasitesi Paylaşımı: Söz konusu düzenleme, hava taşıma şirketlerinin lisanslandırılması ve AB içi hatlarda çalışabilmesi için gerekli olan standartları ve gereklilikleri ortaya koymaktadır. 44.Hava Araçlarının Teknik Gereklilikleri: Havacılık operasyonlarının sivil havacılık emniyeti gereklerince yerine getirilebilmesi için hava araçlarının bakım ve işletimi hususunda teknik ve idari temel kuralları kapsamaktadır. 45.Yolcu, Yük ve Postaların Havayoluyla Taşınmasına İlişkin İstatistiki Bilgi Birikimi: Amaç; Birlik içerisinde havayoluyla yapılan yolcu, yük ve posta taşımacılığında güvenli, düzenli, güncel, toplu ve kıyaslanabilir bilgiye ulaşmaktır. Bilgiler, üye ülkeler tarafından toplanılarak EUROSTAT’a iletilmektedir. İlgili değişkenler, ortak düzenleme ile belirlenmektedir. 46.Yer Hizmetleri: Yıllık yolcu trafiği 2 milyonu ya da yük trafiği 50.000 tonu aşan havaalanları için geçerlidir. Yer hizmetleri alanında hizmet gösteren firmalar, aynı zamanda havaalanı işletmeciliği de yapıyorlarsa, ya da ilgili havaalanının yararlanıcısı iseler söz konusu birimlerini bütünüyle ayırmak ve mali olarak da herhangi bir bağ bulunmamasını sağlamak durumundadırlar. Bunun denetim sorumluluğu ise üye ülkeler tarafından atanacak bağımsız bir otoritededir. Havaalanındaki çeşitli imkansızlıklar dahilinde hizmet verecek kuruluş ve hizmet verilecek alan sayılarında kısıtlamalarda bulunma yetkisi üye ülkelere verilmiştir. Bu tür kısıtlama durumlarında uyulması gereken ihale vb. süreçler ise ortak olarak düzenlenmiştir. Tabloya dön 87 47.Hava Seyrüsefer Hizmetlerinde Ücretlendirme: Üye ülkeler, düzenlemede belirtilen kriterler dikkate alınarak ücretlendirme bölgeleri belirlerler. Üye ülkeler, ilgili mevzuatı yılda 50.000’den az ticari hava trafiği olan havaalanlarında uygulamama hususunda serbesttir. Ayrıca, üye ülkeler 2 metrik tondan daha az onaylanmış MTOM’e sahip hava araçlarınca icra edilen uçuşlara, VFR uçuşlar için ücretlendirme öngörülmeyen alanlarda VFR olarak gerçekleştirilen VFR/IFR karışık uçuşlara, yetkili arama kurtarma uçuşlarına ve uçuş planında belirtilmek koşuluyla resmi görevle devlet başkanı/bakan vs. taşınan uçuşlara ücret uygulamayacaktır. Askeri uçuşlara, ticari amaç gütmeyen eğitim uçuşlarına, ekipman deneme amacıyla gerçekleştirilen uçuşlara, kalkış yapılan meydana iniş gerçekleştirilecek uçuşlara, VFR uçuşlara, ilgili otorite tarafından yetkilendirilmiş insani amaçlı uçuşlara ve gümrük/polis uçuşlarına da muafiyet tanınabilir. 48.Havaalanı ücretlendirmelerinin belirlenmesine ilişkin hükümler 2009/12/EC sayılı Direktif ile düzenlenmektedir. 49.Slot Uygulamaları: Kısıtlı kapasite sorunu yaşanan hava alanlarındaki slot uygulamalarının adil, şeffaf ve ayrımcılık yapılmadan düzenlenmesini içermektedir. Slot uygulama konusunda genel çerçeve çizilmekle birlikte, havaalanı kapasitesinin belirlenmesi ve havaalanı bazında slotların programlanması işleri, üye ülkelerin kuracakları bağımsız ve tarafsız otorite tarafından yerine getirilmektedir. 50.Hava Taşıyıcıları ve Hava Aracı İşleticilerinin Asgari Sigorta Yükümlülükleri: Söz konusu düzenlemeler; devlet araçlarına, 20 kg’ın altında azami kalkış ağırlığına (MTOM) sahip model uçaklara, ayakla hareket ettirilen uçan makinelere (motorlu paragliderler ve gliderler de dahil), bağlı balonlara, uçurtmalara, paraşütlere (paraşütle atlama sporu dahil), gliderler de dahil olmak üzere 500 kg’dan az MTOM sahip hava araçlarına ve ticari olmayan amaçlarla kullanılan microlightlar ile uluslararası sınırları aşmayan bölgesel eğitim uçuşları için kullanılan microlightlara uygulanmamaktadır. 2700 kg altında MTOM sahip hava araçlarının ticari olmayan operasyonlarında, düzenlemede belirlenen tutarların altında sigorta tutarı belirleme yetkisi üye ülkelere bırakılmıştır. İlgili hükümleri ihlal eden taşıyıcılara verilecek cezalar, etkin ve caydırıcı olmak koşuluyla üye ülkelere bırakılmıştır. 51.Yolcu hakları konusundaki düzenlemeler ile; yolcuların uçuşlarının iptal edildiği, uçağa kabul edilmedikleri veya uçuşlarının ertelendiği durumlarda haklarının korunması amaçlanmaktadır. Düzenlemeleri ihlal eden taşıyıcılara verilecek cezalar, etkin ve caydırıcı olmak koşuluyla üye ülkelere bırakılmıştır. Yalnızca motorize sabit kanatlı hava araçları ile yapılan yolcu taşımaları kapsam dahiline alınmıştır. Ayrıca, ilgili düzenleme alanı çerçevesinde Birlik kriterlerine göre güvenli olmayan hava taşıma şirketleri belirlenmekte ve yolculara duyurulmaktadır. 52.Engelli/hareketi kısıtlı yolcuların haklarının gözetilmesini içermektedir. İlgili hükümleri ihlal eden taşıyıcılara verilecek cezalar, etkin ve caydırıcı olmak koşuluyla üye ülkelere bırakılmıştır. 53.Bilgisayarlı Rezervasyon Sistemleri: Tüketicilerin haklarının korunmasını teminen bilgisayarlı rezervasyon sistemlerine ilişkin ortak hükümleri içermektedir. 54.Hava Araçları, Ürün ve Parçalar, Personel ve Hava Taşıma Şirketlerine İlişkin Genel Çerçeve ve Havacılık Emniyetinin Arttırılması: Hava araçlarının ve havacılıkla ilgili ürün ve parçaların uçuşa elverişlilik kuralları, havacılık alanında çalışan personelin ve hava taşıma şirketlerinin lisanslandırılması, hava araçlarının tip sertifikaları, havacılık emniyetinin arttırılması konusunda ortak düzenlemeleri içermektedir. Tabloya dön 88 55.Sivil havacılık güvenliğini tehlikeye atacak kanunsuz girişimlerin önlenmesi, havaalanlarının, hava araçlarının güvenliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu konuda asgari önlemler ortaya konulmaktadır ve üye ülkeler, gerekli olduğunu düşündükleri durumlarda, Komisyon’a bilgi vermek koşuluyla ortak düzenlemede belirtilenlerden daha katı önlemler almaya yetkilidirler. Ayrıca, azami kalkış ağırlığı 15.000 kg altında olan uçaklar, helikopterler, kamu güvenliği için gerekli olan uçuşlar, yangın söndürme uçuşları, tıbbi durum, acil durum veya kurtarma amaçlı uçuşlar, Ar-Ge uçuşları, insani yardım uçuşları, hava aracı üreticileri ya da bakım firmaları tarafından yolcu, kargo, yük veya posta taşıma amacı gütmeyen boş uçuşlar ile 45.000 kg altında MTOM sahip hava araçları ile yalnızca personel ya da ücretsiz yolcu taşıma amacıyla gerçekleştirilen uçuşlarda, ortak hükümler yerine alternatif güvenlik tedbirleri uygulanması üye ülkelerin sorumluluğundadır. 56.Hava Hadiselerinin Raporlanması: Raporlanan hava hadiselerinin derlenmesi ve değerlendirilmesi görevi, üye ülkeler tarafından atanan kurumdadır. Komisyonla ve diğer üye ülkelerle bilgi alışverişini söz konusu kurum yapmaktadır. Üye ülkeler, ilgili düzenlemede belirtilen haller dışındaki durumlarda da gözlem amaçlı raporlama talebinde bulunabilirler ve buna ilişkin gerekli kurumları kurabilirler. Bilgi, ortak bir havuzda toplanmaktadır ve ilgili taraflara dağıtımı yapılmaktadır. 57.Sivil Havacılık Kaza ve Kırımlarının Araştırılması: Kaza/kırım durumlarında yapılacak incelemeler ve olası kaza/kırımların önlenmesi amacıyla yapılacak araştırmalar ve çalışmalar için genel çerçeve çizilmektedir. Üye ülkelerde sivil havacılık alanında uçuşa elverişlilik denetimi, lisanslandırma, hava trafik kontrol hizmeti, uçuş hizmeti, bakım hizmeti vb. hizmetleri sunan kurumlardan tamamen bağımsız olan bir kurum bulunmak durumundadır. Üye ülkeler, kendi iç hukuk sistemleri içerisindeki gereklilikleri kapsayacak şekilde söz konusu kuruma inceleme, araştırma ve erişim yetkisi vermek durumundadır. 58.Hava Taşıyıcılarının Kaza Durumundaki Yükümlülükleri: Hava taşıyıcılarının olası kaza durumlarında yolculara karşı olan yükümlülükleri 20027/97/EC sayılı Tüzük ile düzenlenmektedir. 59.Hava Trafik Hizmetleri Alanında Ortak Düzenlemeler: Üye ülkeler genelindeki hava trafik yönetimi, hava trafik kontrol, hava seyrüsefer sağlama, hava trafik akış yönetimi hizmetlerinin, hava trafik kontrol üniteleri arasında uçuşların bildirimi, koordinasyonu ve transferi amacıyla kullanılan uçuş mesajı transfer işlemlerinin, hava trafik yönetiminde emniyet gözetiminin, hava seyrüsefer hizmetlerinin sunulması hususunda temel gerekliliklerin karşılanmasının, hava trafik kontrolörlerinin lisanslandırılmasının ortak kurallar çerçevesinde uyumlu olarak yapılabilmesi hedeflenmektedir. 60.Hava Araçlarından Kaynaklanan Sera Gazı Emisyonlarının ve Gürültü Kirliliğinin Azaltılması: Hava araçlarından kaynaklanan emisyonlara ilişkin 71/2008 sayılı Tüzük çerçevesinde Temiz Gökyüzü Ortak Teknoloji Girişimi (Clean Sky Joint Technology Initiative/JTI) oluşturulmuştur. Söz konusu girişim, Avrupa Komisyonu ile havacılık endüstrisinin önde gelen kuruluşlarından oluşmaktadır. 2020 yılına kadar hava araçlarından kaynaklanan karbondioksit emisyonunun %50, azot oksit emisyonunun %80, gürültü kirliliğinin ise %50 oranında azaltılması hedeflenmektedir. Tabloya dön 89 Üye Devletlere Bırakılan Konular 61.AB havaalanlarını kullanacak üçüncü ülkelere ait hava araçlarına ait bilgilerin toplanması ve uluslararası standartlar çerçevesinde gerekli denetimlerin yapılması üye ülkelerin sorumluluğundadır. 62.Havaalanlarında Gürültü Yönetimi: Konu hakkında dengeli bir yaklaşım sergilemek ve bu çerçevede ilgili görecekleri tedbirleri almak üye devletlerin yükümlülüğüne bırakılmıştır. Ancak üye ülkeler, gerektiğinden daha sert tedbirler alamayacaktır. 63.Yolcu Bilgilerinin Paylaşılması: Bilgilerin toplanması ve paylaşılması, düzenlemelere uymayan hava taşıyıcılarına verilecek cezaların uygulanması, gerektiğinde ilgili taşıyıcılara uçuştan men vb. cezalar verilmesi üye ülkelerin sorumluluğu ve takdirindedir. Bununla birlikte, yöntem konusunda genel çerçeve çizilmiş ve ortak olarak belirlenmiştir. Demiryolu Taşımacılığı Ortak Düzenleme Alanı 64.Rekabet Kuralları: Rekabet kuralları ulaştırma faslının yanı sıra rekabet politikası faslı kapsamında da ele alınmaktadır. 65.Demiryolu Emniyeti: Demiryolu emniyet kuralları üye devletler tarafından belirlenmekte, ancak AB düzeyinde ortak emniyet hedefleri yani her bir demiryolu sisteminin (hızlı tren, tüneller, sadece yük taşınması için kullanılan demiryolları gibi) sahip olması gereken minimum demiryolu emniyet şartları belirlenmektedir. Ayrıca minimum emniyet hedeflerini ölçmek üzere AB düzeyinde ortak yöntemler bulunmaktadır. Ancak üye devletler bu minimum emniyet kurallarının metro, troleybüs ve diğer hafif raylı sistemlerde, sadece yerel ve kırsal alanlarda işletilen yolcu sistemlerinde ve sadece yük taşımak için kullanılan ve belli bir özel şirket altyapısı kapsamında olan demiryolu altyapısında uygulamak zorunda değildir. Demiryolu emniyeti otoritesinin kurulması ve daimi bir demiryolu kazaları inceleme kurulunun oluşturulması üye devletlerin sorumluluğundadır. Ancak demiryolu emniyet otoritesinin yapacağı emniyet incelemesinin temel kuralları AB düzeyinde belirlenmiştir. 66.Kamu Yolcu Taşımacılığı Hizmetlerinin İhale Edilme Kuralları: 1370/2007 sayılı “Kara ve Demiryolu ile Yolcu Taşımacılık Hizmetleri Tüzüğü” ile demiryollarında ve karayollarında yolcu taşıma hizmetlerinin ihale kuralları belirlenmiştir. Bu çerçevede ulusal yetkili otoritenin izleyeceği kamu hizmeti sözleşmesi kuralları ve ihalenin verilmesi şartları belirlenmektedir. 67.Altyapı Yönetimi ve Hizmetlerin Sunumu Fonksiyonlarının Birbirinden Ayrılmasına Yönelik Kurallar: 91/440/EEC sayılı “Topluluk Demiryollarının Geliştirilmesine İlişkin Direktif” ile AB çapında demiryolu taşımacılık hizmetlerinin altyapı yönetimi ve hizmet sunumu fonksiyonlarının birbirinden ayrılması zorunlu kılınmıştır. Bu çerçevede AB Komisyonuna teknik ve ekonomik şartlar ile piyasa gelişmelerini izleme ile görevlidir. Tabloya dön 90 68.Demiryolu Altyapı Kapasitesinin Tahsisi ve Altyapı Kullanımının Ücretlendirilmesi: Demiryolu işletmeleri için minimum piyasaya giriş ücretleri, demiryolu işletmelerinin sağlayacağı zorunlu hizmetler ve ücretlendirme prensipleri AB tarafından belirlenir. Altyapı kapasitesinin tahsisini yürütecek olan altyapı yöneticisinin görevleri de yine AB düzeyinde belirlenmiştir. Bu konuda AB düzeyinde yapılan düzenlemeler ile üye devletlere altyapı yöneticisinden bağımsız bir düzenleyici kurul oluşturması zorunluluğu getirilmiştir. 69.Kara, Demir ve İç Su Yolu Taşımacılığı Altyapı Yatırımları İçin Tutulan Muhasebe Sistemi: 1108/1970 sayılı “Kara, Demir ve İç Su Yolu Taşımacılığı Altyapı Yatırım Harcamaları için Muhasebe Sistemi Tüzüğü” ile bu konularda sürekli ve standart bir muhasebe sisteminin tutulması zorunlu kılınmıştır. 70.Demiryolu Altyapısına Erişim: 91/440/EEC sayılı “Topluluk Demiryollarının Geliştirilmesine İlişkin Direktif” ile AB çapında demiryolu altyapısına erişim kuralları belirlenmiştir. Bu çerçevede AB üye devletlerinde bulunan bütün demiryolu işletmelerinin AB çapında demiryolu yük ve yolcu taşımacılığı için demiryolu altyapısına girişi serbest bırakılmıştır. 71.Yolcu Hakları: Yolcu haklarına ilişkin düzenlemeler sadece “Demiryolu İşletmelerinin Lisanslanmasına Dair 95/18/EC sayılı Direktif” kapsamında lisanslanan demiryolu işletmelerinde gerçekleştirilen seyahatlerde geçerlidir. Ayrıca üye devletler kırsal alan, banliyö ve bölgesel demiryolu yolcu taşımacılığını bu düzenlemelerin dışında tutabilir. 72.Demiryolu sektörünün ekonomik ve teknik şartları ile piyasa gelişiminin izlenmesi, AB Komisyonu eli ile yürütülür. 73.Birlikte İşletilebilirlik: Demiryolu sistemlerinin AB düzeyinde birlikte işletilebilirliğini sağlamak için demiryollarının bakımı, kontrol, komuta ve sinyalizasyon, altyapı, enerji, işletim ve demiryolu taşıtlarına ilişkin 100 farklı standart getirilmiştir. Bu çerçevede üye devletler uyum değerlendirmesi yapacaklardır. 74.Kombine Taşımacılığa İlişkin Kurallar: Üye devletler arasında kombine taşımacılığın belirli türleri için (demiryolu/karayolu, içsuyolu/karayolu veya karayolu olmayan kısım 100 km’den fazla olacak şekilde denizyolu/karayolu) ortak kurallar belirlenmiştir. AB Komisyonu kombine taşımacılığın özendirilmesi ve geliştirilmesi ve dolayısıyla kara yollarındaki kaza ve tıkanıkların azaltılması için bu tür taşımacılıkta çeşitli vergileri ve tarifeleri azaltmış veya kaldırmıştır. 75.Demiryolu İşletmelerine Sağlanan Devlet Yardımları: Demiryolu işletmelerine aşağıdaki şartlarda devlet yardımı sağlanabilmektedir; a. Altyapı yatırımlarının finansmanı b. Demiryolu araçlarının yenilenmesi veya satın alınması c. Demiryolu işletmelerinin mali olarak yeniden yapılandırılması için borçların iptal edilmesi d. Demiryolu işletmelerinin yeniden yapılandırılması e. Ulaştırma hizmetlerinin koordinasyonu Tabloya dön 91 76.Lokomotif ve Tren Makinistlerinin Minimum Eğitim Şartları ve Sertifikalandırılması: 2007/59/EC sayılı direktif ile Birlik demiryollarında faaliyet gösteren tren ve lokomotif makinistlerinin lisans ve sertifika alabilmesi için taşımaları gereken minimum şartlar belirlenmiştir. Bu çerçevede AB üye devletinde tanımlanan yetkili otoritenin görevleri ve alması gereken kararlar da belirlenmiştir. Buna göre üye devlet yetkili otoritesi sertifika ve lisansları verecek ve yenileyecek, periyodik kontrol ve sınavları yapacak, makinistlerin sertifikalandırılmasının denetimini yapacaklar. Üye Devletlere Bırakılan Konular 77.Demiryolu Emniyet Sertifikası: Bütün üye devletler ulusal demiryolu emniyet otoritesini oluşturmak ve bu otorite aracılığı ile demiryolu işleticilerine emniyet sertifikası sağlamak zorundadır. Ulusal emniyet sertifikalarının birbirinden farklı olması ve aynı kriterlere göre verilmemesi AB demiryolu hizmetlerinin birlikte işletilebilirliğini önleyen bir engel olarak değerlendirilmesine rağmen, bu konuda henüz ortak bir sertifika sistemi oluşturulmamıştır. 78.Demiryolu İşletmecilerinin Lisanslanması: Lisanslama ve kamu hizmeti sözleşmesi ile ilgili temel prensipler ortak olarak belirlenmiştir. Ancak lisanslama için yetkili otorite seçimi üye devletlere bırakılmıştır. Verilen lisans Birliğin tamamında geçerlidir. Üye devlet, lisanslama yapılan şirketle ilgili bilgiyi Komisyona bildirir. 79.Tehlikeli Maddelerin Demiryolu ile Taşınması ile İlgili Kurallar: Temel prensipler Komisyon tarafından belirlenmiştir. Ancak üye devletler bu temel prensipler ve Demiryolu ile Uluslararası Taşımacılık Konvansiyonu (Convention Concerning International Carriage by RailCOTIF) Ek-1 Lahika-B’de yer alan Tehlikeli Yüklerin Demiryolu ile Taşınması Kuralları (The Regulations Concerning the İnternational Carriage of Dangerous Goods by Rail-RID) çerçevesinde gerekli düzenlemeleri yapar. Tabloya dön 92 Fasıl 15 – Enerji Enerji ile ilgili bir başlık ilk defa Avrupa Birliği’nin kurucu antlaşmalarını tadil eden ve 1 Aralık 2009 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması’nda yer almaktadır. Lizbon Antlaşması, Birliği enerji piyasasının işleyişini temin etmeye, enerji güvenliğini geliştirmeye, enerji tasarrufunu teşvik etmeye, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmeye ve enerji şebekelerinin birbirleri ile bağlantılarının gerçekleştirilmesini teşvik etmeye yönelik düzenleme yapmaya yetkili kılmaktadır. Birliğin amacı iç pazarın kurulması ve işleyişi olup, çevrenin korunması ihtiyacı çerçevesinde Birliğin enerji politikası şekillendirilecektir. Ayrıca, Birliğin alacağı tedbirler, üye ülkelerin kendi enerji kaynaklarını kullanma, enerji arzını belirleme ve farklı kaynaklar arasında yapacağı tercihler konusundaki haklarını etkilemeyecektir. Bu Antlaşma ile bir Avrupa enerji politikası oluşturmanın yolu açılmış olmaktadır. Ortak Düzenleme Alanı 1. Kömür sektörüne onaylanması verilen devlet Üye Devletlere Bırakılan Konular yardımlarının 17.Kaynak kullanımı, çeşitlendirmesi, enerji arzını belirleme 2. Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşviki 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 18.Yenilenebilir kaynakların ne şekilde destekleneceği Enerji verimliliği teşvikleri; enerji hizmetleri için bir piyasa yaratılması 19.Silahlı kuvvetlerin enerji verimliliğini artırıcı tedbirlerden kısmen muaf olması Binaların enerji performansı ve üye ülkelerin enerji verimliliğini Yüksek verimli kojenerasyonun teşviki artırmak üzere kendi programlarını oluşturmaları Enerji kullanan ürünler için çevreye duyarlı tasarım gereklerinin oluşturulması ve etiketlenmesi 20.Binaların enerji performansı ile ilgili olarak metodoloji oluşturulması (tarihi Enerji tüketimini ilgilendiren ürünlerin enerji binalar, ibadet yerleri gibi bazı binalar etiketlenmesi hariç olmak üzere) Otomobil lastiklerinin etiketlenmesi 21.Üye ülkelerin hangi coğrafi bölgelerde Hidrokarbonlara ilişkin faaliyetlerin ruhsatlandırılması hidrokarbon arayıp üreteceklerine karar vermeleri 93 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Devlet yardımlarının izlenmesi (Fasıl 8 - Rekabet Politikası / Madde 2) Sera gazı emisyon ticaretine ilişkin tedbirler (Fasıl 27 Çevre / Madde 68) Enerji kullanan ürünlerin iç pazarda bir engel ile karşılaşmadan dolaşımı ve piyasa gözetimi (Fasıl 1 Malların Serbest Dolaşımı / Madde 1.a ve 3) Kritik altyapıların tespiti ve korunması (Fasıl 31 - Ortak Dış ve Güvenlik Politikası / Madde 3) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 10.Ham petrol ve petrol ürünleri ile ilgili olarak stok tutma 22.Ülkelerin nükleer kapasite geliştirme mecburiyeti kararı 11.Nükleer tesislerde güvenlik kuralları 12.Halkın ve çalışanların radyasyondan korunması 13.Nükleer madde emniyeti Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Yakıt kalitesi (Fasıl 27 - Çevre / Madde 52) 23.Kullanılmış yakıt ve radyoaktif atık İyonize olmayan radyasyon yönetimi (bu konuda ortak düzenleme (elektromanyetik alanlar) (Fasıl için teklif getirilmiştir) 28 - Tüketicinin ve Sağlığın Korunması / Madde 2.vi) 14.Elektrik ve doğal gaz piyasaları için ortak kurallar 15.Elektrik ve doğal gazın sınır-ötesi ticareti ve iletim hatlarına erişim 16.Elektrik ve doğal gaz arz güvenliği Ortak Düzenleme Alanı 1. Kömür sektöründe devlet yardımları verilebilir ancak bunun genel çerçevesi bir tüzük ile belirlenmiştir, verilmesi öngörülen yardımlar için Komisyon karar alır. Verilecek tüm devlet yardımları AB’nin devlet yardımlarına ilişkin ilgili kuralları ile uyumlu olmak durumdandır. 2. Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi için genel bir çerçeve oluşturulmaktadır. Ayrıca, yenilenebilir kaynak kullanımı için üye ülke bazında hedefler ortaya konmuştur. Biyoyakıtların kullanımı için de ortak düzenleme mevcuttur. Ancak kullanılacak teşvik mekanizmalarını üye ülkeler kendileri belirleyecektir. 3. Enerji verimliliği için hedeflerin oluşturulması ve buna yönelik teşviklerin çerçevesinin belirlenmesi; enerji hizmetleri için bir piyasa yaratılması konusunda gerekli şartların oluşturulması için ortak düzenleme getirilmiştir. Her üye ülke, kamu sektörünün de enerji verimliliğini artırıcı tedbirleri almasını temin etmekle yükümlüdür. Bu konuda alınabilecek tedbirler belirenmiş olup, bunların içinden hangi tedbirlerin alınacağı üye ülkelere bırakılmıştır. 4. Üye ülkeler yeni binaların enerji performansının hesaplanması için bir metodoloji oluşturacaktır, bu metodolojinin hangi unsurları içereceği düzenlenmiştir. Her üye ülke kendi metodolojisini oluşturacaktır. Enerji performansı çerçevesinde asgari gerekler ortaya konacak, binalar sertifikalandırılacaktır. Büyük çaplı tadile uğrayan mevcut binaların da asgari gerekleri karşılaması beklenmektedir. Üye ülkeler binaların ısıtma ve soğutma sistemlerinin düzenli denetimini sağlayacak yapıyı oluşturmakla yükümlüdür. Tabloya dön 94 5. Tek bir süreçte elektrik ve ısıyı bir arada üreten, yüksek verimli kojenerasyonun teşviki için çerçeve oluşturulmaktadır. 6. Taşıma araçları hariç tüm enerji kullanan ürünler için çevreye duyarlı tasarım gereklerinin oluşturulması ve bu ürünlerin etiketlenmesi için bir çerçeve oluşturulması öngörülmektedir. 7. Enerji tüketimini ilgilendiren ürünlerin enerji etiketlenmesi ve asgari verimlilik gereklerinin ortaya konması; belli ürünler için kamu alımlarında da yüksek performans ve yüksek enerji verimliliği sınıfında yer alma şartları getirilmesi hususları düzenlenmektedir. 8. Otomobil lastiklerinin yakıt verimliliği, yol tutuşu ve gürültü kriterleri çerçevesinde etiketlenmesi konusunda ortak düzenleme bulunmaktadır. 9. Hidrokarbonların aranacağı, keşfinin yapılacağı ve üretileceği bölgelerde ruhsat almak için müracaat eden şirketlerin ayrımcılık gözetmeden lisanslandırılması için ortak kurallar mevcuttur. 10.Ham petrol ve petrol ürünleri ile ilgili olarak stok tutma mecburiyetinin yanı sıra, arzda bir sıkıntı yaşanması halinde uygulanacak acil durum tedbirleri belirlenmektedir. Üye ülkeler stokların emre amade ve erişilebilir olduğunu temin etmek durumundadırlar. Üye ülkeler stoklarını, kuracakları kar amacı gütmeyen ajanslar vasıtası ile tutabilirler. Stok düzeyinin hesaplanması için ortak bir metodoloji oluşturulmuştur. 11.Sivil amaçlı nükleer tesisler ve kazaların önlenmesi için ortak güvenlik kuralları getirilmektedir. 12. Halkın ve çalışanların iyonize radyasyonun zararlarından korunması için ortak kurallar getirilmektedir. Üye ülkeler radyasyona maruz kalmayı önleyici tedbirleri almak ve gerekli denetimleri yapmakla yükümlüdürler. Ayrıca yüksek aktiviteli kapalı kaynaklar ile sahipsiz kaynakların kontrolü de düzenlenmektedir. 13.Sivil amaçlı nükleer maddelerin güvenliğinin sağlanması için üye ülkeler taraf oldukları uluslararası sözleşmelerin, EURATOM Antlaşması’nın ve ilgili mevzuatın emniyet gereklerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Emniyet gerekleri nükleer yakıt döngüsü ile ilgili her aşamayı kapsar. 14.Elektrik ve doğal gaz piyasaları için ortak kurallar getiren mevzuat, yetkilendirme süreçlerine, faaliyetlerin ayrıştırılmasına, üçüncü taraf erişimine, düzenleyici kurumların görevlerinin uyumlaştırılmasına, kamu hizmeti yükümlüğü oluşturulmasına yönelik kapsamlı düzenlemeler getirmektedir. 15. Doğal gaz iletim ağlarına, depolama ve LNG tesislerine erişim hususu bir Tüzükle düzenlenmektedir. Bu çerçevede, erişim için tarifelerin nasıl oluşturulacağı, verilecek hizmetler, kapasite tahsisi gibi unsurlar ortak düzenlemeye tabidir. Benzer şekilde elektriğin sınır-ötesi ticareti için kurallar belirlenmiştir. 16.Doğal gaz arzında oluşabilecek herhangi bir kesintiye karşı alınacak tedbirler ve benimsenecek yaklaşım ortak düzenlemeye tabidir. Benzer şekilde elektrik sektöründe de arz güvenliğini temin etmek üzere, üye ülkeler rekabetçi bir piyasanın gereklerine uygun, şeffaf ve ayrımcı olmayan politikalar tanımlamakla yükümlüdürler. Tabloya dön 95 Üye Devletlere Bırakılan Konular 17.Kaynakların ne şekilde kullanılacağı, kaynak çeşitlendirmesi, enerji arzını belirleme üye devletlere bırakılmıştır, herhangi bir AB düzenlemesi bulunmamaktadır. 18.Yenilenebilir kaynakların teşvik edilmesi ortak bir düzenlemeye tabi olmakla beraber, söz konusu kaynakların ne şekilde destekleneceği üye ülkelere bırakılmıştır. 19.Silahlı kuvvetler enerji verimliliğini artırıcı tedbirlerden kısmen muaftır. Üye ülkeler enerji verimliliğini artırmak üzere kendi programlarını oluşturacaklardır. 20.Binaların enerji performansı ile ilgili olarak, her ülke kendi metodolojisini oluşturacaktır. Tarihi binalar, ibadet yerleri gibi bazı binalar hariç tutulacaktır. 21.Üye ülkeler hangi coğrafi bölgelerde hidrokarbon arayıp üreteceklerine kendileri karar verirler. 22.Ülkeler nükleer kapasite geliştirip geliştirmeme konusunda kendi kararlarını verirler. 23.Kullanılmış yakıt ve radyoaktif atık yönetimi konusunda ortak düzenleme için teklif getirilmiştir. Tabloya dön 96 Fasıl 16 – Vergilendirme Fasıl kapsamında temel olarak, dolaysız vergilerin yakınlaştırılması (gelir ve kurumlar vergisi), dolaylı vergilerin uyumlaştırılması (katma değer vergisi, özel tüketim vergisi), çifte vergilendirme ve vergi kaçakçılığının önlenmesi ile vergisel konularda idari yardımlaşma konuları bulunmaktadır. Ortak Düzenleme Alanı 1. KDV (Genel yapı) 2. ÖTV (Genel yapı) (Tütün, Alkol ve Enerji Ürünleri) 3. Gelir vergisinin bazı alanları - Faiz gelirleri, - Temettü gelirleri, - Emeklilik gelirleri. 4. Kurumlar vergisinin bazı alanları: - Şirket kuruluşları ve sermaye artırımları üzerinden alınan damga vergisi, - Şirketlerin birleşmesi, bölünmesi, katılması veya hisse senedi değişimi, - Kâr payı (temettü) dağıtımlarında çifte vergilendirmenin önlenmesi, - Faiz ve royalty (gayrimaddi hak bedeli) ödemelerinde çifte vergilendirmenin önlenmesi, - Karşılıklı yardımlaşma ve tahkim anlaşması 5. İdari işbirliği ve yardımlaşma 6. Operasyonel kapasite ve bilgi işlem alt yapılarının entegrasyonu Üye Devletlere Bırakılan Konular 7. KDV (Asgari sınırlara uymak şartıyla KDV oranları) 8. ÖTV (Asgari sınırlara uymak şartıyla ÖTV oranları) 9. Gelir vergisi (genel) 10.Kurumlar vergisi (genel) 97 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Gümrük vergisi ve eş etkili vergiler (Fasıl 29 - Gümrük Birliği) Ortak gümrük tarifesi (Fasıl 29 Gümrük Birliği / Madde 7) Vergi teşvikleri (Fasıl 8 Rekabet Politikası / Madde 2) Ortak Düzenleme Alanı 1. Katma Değer Vergisi (KDV) alanındaki AB müktesebatında, Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 93’üncü maddesine göre üye devletlerin vergi mevzuatını uyumlaştırmak için bağlayıcı nitelikli düzenlemeler (Direktif ve Tüzük) bulunmaktadır. Bu alanda, Üye Devletlerin uymaları gereken asgari vergi oranları belirlenmiştir. (KDV için belirlenen asgari oranlar: % 15 normal oran ve % 5 indirimli oran) Bunun nedeni, Üye Ülkelerde toplanan KDV vergilerin AB bütçesinin başlıca gelir kalemlerinden birini oluşturması ve daha da önemlisi, Tek Pazar içinde malların serbest dolaşımı ve hizmet sunumu serbestîsi önünde önemli bir engel oluşturabilmesidir. 2. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV): AB müktesebatında hangi ürünlerin ÖTV kapsamına gireceği ile her bir ürün grubu için uygulanacak vergi oranının alt sınırı belirlenmiştir. - Alkollü içecekler: AB müktesebatında alkollü içecekler için yalnızca spesifik (maktu) vergiler uygulamaktadır. Müktesebatta belirlenen asgari vergi oranları ürünün alkol içeriğine göre belirlenmektedir. Vergileme için biranın asgari % 0,5, diğer alkollü içeceklerin ise asgari % 1,2 alkol içermesi gerekmektedir. - Tütün ürünleri: AB müktesebatına göre, tütün ürünleri üzerinden kıymet esaslı (ad valorem) vergiye ilave olarak spesifik vergi alınmaktadır. Bu verginin toplamda perakende satış fiyatının en az % 57’sine ulaşması ve 1000 sigara için KDV dahil asgari 64 Euro’nun altında olmaması gerekmektedir. - Enerji Ürünleri: AB müktesebatında, petrol, kömür, doğalgaz ve elektrik gibi enerji ürünlerinin motorlu araçlarda veya ısınmada yakıt olarak kullanılması durumunda alınacak vergi için bir alt sınır belirlenmiştir. Müktesebatta, Birlik hedefleri ve Kyoto Protokolü paralelinde, ithal enerji ürünlerine bağımlılığı azaltmak ve çevreye zararlı fosil yakıt tüketimini sınırlamak amacıyla bazı enerji ürünlerine ve işletmelere vergi avantajı sağlanması öngörülmüştür. Ayrıca, gazoline ve kerosen gibi ÖTV’den muaf tutulan veya normalden farklı bir oranla vergilendirilen petrol ürünlerinin Birlik içinde serbest dolaşımını sağlamak ve amacı dışında kullanımını önlemek için bu ürünlere renk ve işaretleyici kimyevi katkılar ilave edilmesi zorunlu kılınabilmektedir. Diğer bir ifadeyle bu ürünlerde işaretleyici kullanılması zorunlu hale getirilebilmektedir. 3. Gelir Vergisi: Kural olarak bu alanda düzenleme yapma yetkisi üye devletlere aittir. Ancak, üye devletler Roma Antlaşması’nda yer alan 4 temel özgürlüğe aykırı hareket edemeyeceklerdir. Diğer bir ifadeyle, vergilendirme alanında vatandaşlık temelinde ayrımcılık yapılması yasaktır. - Faiz gelirlerinin vergilendirilmesi konusunda bir üye ülke mukiminin bir başka üye ülkeden elde ettiği faiz gelirleri üzerinden asgari % stopaj uygulanması kurala bağlamıştır. Ayrıca, bu alanda ülkeler arasında otomatik bilgi değişimi yapılması gerekmektedir. Otomatik bilgi değişiminin kapsamına yalnızca faiz gelirleri girmekte olup, emeklilik ve sigorta gelirleri Direktif kapsamı dışındadır. - Temettü gelirlerinin vergilendirilmesi alanında ise temettü ödemesine kaynak teşkil eden yatırım aracının yerli ya da yabancı olması gibi esaslara dayanarak farklı vergileme yapılamayacaktır. Bir başka deyişle yabancı kaynaklı araçlardan elde edilen temettü gelirleri, yerli araçlardan elde edilen gelirlere göre daha yüksek bir oranda vergiye tabi tutulamaz. Tabloya dön 98 - Emeklilik gelirlerinin vergilendirilmesi alanında vergi uygulamaları arasındaki farklılıkların giderilmesi, çifte vergilendirme sorunlarının çözümü ve bilgi değişimi yoluyla idari işbirliği yapılması öngörülmüştür. 4. Kurumlar Vergisi: Kural olarak bu alanda düzenleme yapma yetkisi üye devletlere aittir. AB müktesebatı kapsamında kazanç ve sermaye üzerinden alınan vergiler düzenlenmiştir. Ülkelerin, şirketlerin vergilendirilmesi konusunda zarar verici vergi uygulamaları ve vergi rekabetinin önlenmesine yönelik “iyi uygulama kuralları”na uygun davranmaları gerekmektedir. Bu çerçevede, üye devletler zarar verici vergi rekabetine yol açacak yeni düzenlemeler yapmamakla yükümlüdürler. - Şirket Kuruluşları ve Sermaye Artırımları Üzerinden Alınan Damga Vergisi %1 olarak belirlenmiştir. - Şirketlerin Birleşmesi, Bölünmesi, Katılması veya Hisse Senedi Değişimi gibi durumlarda ortaya çıkacak değer artışlarından vergi alınmaması veya gelirin realize olduğu ileri bir tarihe ertelenmesi esası benimsenmiştir. - Kâr Payı (Temettü) Dağıtımlarında Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi konusunda ise vergilemenin esas olarak, sadece yavru şirketin bulunduğu ülkede yapılması kararlaştırılmıştır. Yavru şirketin bulunduğu ülkede yapılan stopaja son verilmiştir. - Faiz ve Royalty (Gayrimaddi hak bedeli) Ödemelerinde Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi alanında bağlı şirketler arasında yapılan faiz ve gayri maddi hak bedeli ödemeleri üzerindeki vergi kesintileri kaldırılmış, vergilendirme yetkisi tamamen mukim ülkeye verilmiştir. Diğer bir deyişle, artık kaynak ülkede stopaj yapılmamaktadır. - Karşılıklı Yardımlaşma ve Tahkim Anlaşması ile AB ülkeleri, özellikle transfer fiyatlandırması gibi konularda birbirlerini bilgilendirmekte ve işbirliğine gitmektedirler. 5. İdari işbirliği ve yardımlaşma alanında vergi kaçakçılığı ile mücadele amacıyla ülkelerin vergi ve gümrük idareleri arasında bilgi değişimine imkan veren düzenlemeler bulunmaktadır. Ülkeler arasında bu yolla, vergi mükellefleri hakkında bilgi alış verişi yapılması mümkün olmaktadır. 6. Operasyonel kapasite ve bilgi değişimine yönelik bilgi işlem alt yapısının entegrasyonu ile ilgili olarak ise, müktesebatta yer alan düzenlemeler farklı vergi türlerini kapsamaktadır. KDV alanında yer alan KDV Bilgi Değişim Sistemi (VIES), ilgili AB mevzuatında belirlenen süreler içinde ülkelerin KDV’den sorumlu idareleri arasında elektronik olarak doğrudan bilgi alışverişine imkân sağlamaktadır. Bu şekilde ulusal idarelerin Birlik içi ticareti izleme ve kontrol etmeleri mümkün olabilmektedir. Buna ilave olarak, Birlik dışından yapılan e-ticaret konusunda üye ülkeler arasında bilgi değişimi yapılabilmesi için VoeS adında özel bir bilgi işlem sistemi kurulması gerekmektedir. Tüketim vergileri ile ilgili olarak da bu kapsama giren ürünlerin üretici ve tacirleri hakkında bilgi değişimi yapılabilmesi için SEED, MVS, EWSE ve EMCS gibi bilgi işlem sistemleri oluşturulması gerekmektedir. Dolaysız vergiler alanında ise, gerçek kişilerin elde etmiş olduğu faiz gelirlerine ilişkin bilgilerin elektronik ortamda standart bir formatta otomatik olarak değişime tabi tutulabilmesi için gerekli bilişim sistemlerinin oluşturulması gerekmektedir. Tabloya dön 99 Üye Devletlere Bırakılan Konular 7. KDV: Asgari sınırlara (% 15 normal oran ve %5 indirimli oran) uymak şartıyla üye devletler farklı KDV oranları belirleyebilmektedirler. Ayrıca üye devletler tarafından KDV Komitesine danışılmak suretiyle, elektrik, doğalgaz ve merkezi ısıtma için de indirimli oranlar uygulanabilmektedir. Bazı mal ve hizmetlere (sağlık, eğitim, kültür, sosyal güvenlik ve refahla ilişkili mal ve hizmetler ile bazı sigortacılık ve bankacılık faaliyetleri, şans oyunları, uluslararası taşımacılık, AB dışına mal ihracı) sosyoekonomik gerekçelerle KDV istisnası sağlanmıştır. 8. ÖTV: Üye ülkeler AB müktesebatında yer alan asgari oranların altında olmamak kaydıyla ÖTV oranlarını serbestçe belirleyebilmektedirler. 9. Gelir Vergisi (genel): Kural olarak, bu alanda düzenleme yapma yetkisi üye devletlere aittir. Ancak, vergilendirme alanında vatandaşlık temelinde ayrımcılık yapılması yasaktır. 10.Kurumlar Vergisi (genel): Kural olarak, bu alanda düzenleme yapma yetkisi üye devletlere aittir. Üye devletler zarar verici vergi rekabetine yol açacak yeni düzenlemeler yapmamakla yükümlüdürler. Tabloya dön 100 Fasıl 17 – Ekonomik ve Parasal Politika Ekonomik ve parasal politika alanındaki müktesebat temel olarak; üye devletlerin merkez bankalarının bağımsızlığının sağlanmasını, kamu sektörünün merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanmasını ve kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesini gerektirmektedir. Bu hususlara ilaveten, serbest rekabete dayanan açık piyasa ekonomisi, tek para birimi ve tek para politikası ile fiyat istikrarının muhafaza edilmesi gibi prensipler bu Faslın temelini oluşturmaktadır. Ekonomik ve parasal politika alanındaki işbirliğinin çerçevesini Ekonomik ve Parasal Birlik (EPB) belirlemektedir. EPB’ye dahil olan bütün AB üyesi ülkeler için tek bir para birimi (Euro) ve tek bir para politikası söz konusu olmakta, ancak ulusal ekonomi ve maliye politikaları mevcudiyetini sürdürmektedir. Bununla birlikte ulusal düzeyde oluşturulan bu politikalar ortak amaç ve yükümlülükler çerçevesinde şekillenmektedir. EPB kapsamında, üye ülkelerin Antlaşmalarda geçen kriterlere uyum sağlamak suretiyle Euro’yu para birimleri olarak kabul etmeleri beklenmektedir. Yeni üye ülkelerin ise, Euro'yu kabul edene kadar kendi ulusal para birimlerine dair uygulamaları Birliğin ortak çıkarlarına yönelik bir yaklaşımda belirlemeleri gerekmektedir. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 1. Merkez bankalarının bağımsızlığının sağlanması 2. Kamu sektörünün merkez finansmanının yasaklanması bankaları 11.EPB’ye katılmama hakkı tarafından 12.Ulusal ekonomi politikaları 13.Maliye politikaları 3. Kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesi 4. Serbest rekabete dayanan prensibinin yerleştirilmesi açık piyasa ekonomisi 5. Tek para birimi ve tek para politikası (Ekonomik ve Parasal Birlik) 6. Fiyat istikrarını muhafaza hedefleri ile uyum sağlanması 101 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 7. İstikrar ve Büyüme Paktı’nın (İBP) mali gözetim koşullarına uyum sağlanması 8. Asgari rezerv miktarları 9. Tüketici Fiyatları Uyumlaştırılmış Endeksi 10.Avrupa Ulusal ve Bölgesel Hesaplar Sistemi Ortak Düzenleme Alanı 1. Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın (ABİA) 130. Maddesi Avrupa Merkez Bankaları Sistemi(AMBS) ve Avrupa Merkez Bankası’nın(AMB) bağımsızlığını düzenlemektedir. 131. Madde ise üye ülke mevzuatının AMBS ve AMB müktesebatına uyum sağlamasını gerektirmektedir. 2. ABİA’nın 123. Maddesi merkez bankalarının kamu kesimine mali kaynak sağlamasını yasaklamaktadır. 3. ABİA’nın 124. Maddesi kamu kesiminin finansal piyasalara ayrıcalıklı erişiminin önlenmesine ilişkindir. 4. ABİA’nın 119. Maddesinde üye devletlerin ekonomi politikalarının iç pazar ve ortak hedefler bağlamında ve açık piyasa ekonomisi ve serbest rekabet ilkeleriyle uyumlu olarak koordinasyonu öngörülmektedir. 5. EPB kapsamında 1998 yılında kurulan Avrupa Merkez Bankası (AMB), Birlik içerisinde para politikasını yürütmekle görevlidir. AMB'nin kurulmasıyla ulusal merkez bankaları AMB'nin ayrılmaz bir parçası olmuşlardır. Ulusal merkez bankaları AMB'nin talimatlarına ve tavsiyelerine uygun olarak hareket etmekle birlikte, kendi yetkilerini muhafaza ederler ve kendi alanlarında faaliyetlerini sürdürmeye devam ederler. 6. Avrupa Merkez Bankası ve üye ülke merkez bankalarından oluşan Avrupa Merkez Bankaları Sistemi’nin (AMBS) amacı Avrupa Merkez Bankası'nın fiyat istikrarı hedefine zarar vermeksizin, Birlik içinde genel ekonomi politikalarının koordinasyonuna destek sağlamaktır. Bu çerçevede, AMBS’nin görevleri arasında Birliğin para politikasını saptamak, dış ticaret işlemlerini yönetmek, üye ülkelerin resmi döviz rezervlerini elde tutmak ve idare etmek ve ödemeler sisteminin iyi işleyişini teşvik etmek bulunmaktadır. 7. İBP, üye devletlerin aşırı açıklardan kaçınması amacıyla bütçe disiplinini sağlamalarını güvence altına almayı amaçlamakta ve bu sayede parasal istikrara katkıda bulunmaktadır. İBP ile parasal birlik sonrası üye ülkelerin Euro Alanı’nın ekonomik istikrarını bozacak ve Euro’nun piyasa itibarını zedeleyecek düzeyde kamu borçlanmasına gitmelerinin engellenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, öncelikle bütçe açıklarındaki Tabloya dön 102 sapmaların, bütçe açığının GSYİH’nin % 3’ünü aşmadan tespit edilmesi ve erken uyarı sistemi ile düzeltilmesi, sürekli olarak bütçe açığı verilmesi durumunda ise söz konusu üye ülkelere karşı mali yaptırımlar uygulanması öngörülmüştür. 8. Euro Alanına dahil olan ülkelerin ulusal merkez bankalarında tutmaları gereken asgari rezerv miktarları, bu miktara AMB’nin getirebileceği istisnalar ve üye devletlerin yükümlülüklerini yerine getirmediğinde karşı karşıya kalacakları yaptırımlar 2.1.11 EC 2531/98 Sayılı Konsey Tüzüğü ile düzenlenmiştir. 9. Birlik düzeyinde karşılaştırılabilir tüketici fiyat endeksinin hesaplanabilmesine yönelik olarak gerekli istatistiki yapının oluşturulması öngörülmüştür. Bu amaç doğrultusunda HICP (Harmonized index of consumer prices), EICP (European index of consumer prices), MUICP (Monetary Union index of consumer prices) gibi istatiksel birimler belirlenmiştir. 10.Üye devletlerin ve onların bölgelerinin ekonomik durumlarına ve ekonomik gelişmelerine dair kıyas edilebilir, güncel ve güvenilir bilgilerin oluşturulması amacıyla ESA 95 adı verilen Avrupa Ulusal ve Bölgesel Hesaplar Sistemi oluşturulmuştur. ESA 95 temel olarak iki ana tablodan oluşur. Bunlar sektör hesapları, girdi çıktı çerçevesi ve sanayi bazında yapılan hesaplamalardan oluşmaktadır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 11.İngiltere, Danimarka ve İsveç EPB’ye katılmama haklarını kullanmışlardır. EPB’ye katılmayan ülkeler yine de ekonomik politikanın uygulanmasına katılmakla yükümlüdür. Ayrıca, EPB’ye dahil olmayan üye ülkeler de bütçelerinin aşırı açık vermemesi için çaba sarf edecek ancak bu konuda Konseyin yaptırımlarına tabi olmayacaklardır. Euro'yu kabul etmeyen bir üye ülke özerk bir para politikası izleyecek, fakat buna rağmen merkez bankası Avrupa Merkez Bankaları Sisteminin (AMBS) bir üyesi olarak kalmaya devam edecektir. 12.EPB'de, üye ülkeler, her ne kadar bağımsız bir para politikası sürdüremeyecek olsalar da kendi ekonomi politikalarını sürdürmekten sorumlu olmaya devam etmektedirler. Ancak, üye devletlerin ekonomi politikalarını uygularken Birliğin ortak hedeflerini göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. 13.Üye devletler maliye politikalarını uygulama konusunda bağımsız olmakla birlikte, maliye politikaları, bütçe açıkları ve kamu borçlanması için getirilen sınırlara ve İstikrar ve Büyüme Paktına göre şekillendirilecektir. Tabloya dön 103 Fasıl 18 – İstatistik Avrupa Topluluğu’nun ilk yıllarından bu yana, Topluluk politikalarına ilişkin kararlar ile söz konusu politikaların planlanması ve uygulanmasının güvenilir ve karşılaştırılabilir istatistiklere dayandırılmasının gerekliliği anlaşılmış ve Avrupa Birliği (AB) düzeyinde karşılaştırılabilir istatistiklerin üretilmesi amacıyla Avrupa İstatistik Sistemi (AİS) kurulmuştur. AİS, Komisyon (Eurostat-Avrupa Birliği İstatistik Ofisi-) ve her bir üye devlette Avrupa istatistiklerini üretmek ve dağıtmaktan sorumlu Ulusal İstatistik Ofisleri ile Avrupa istatistiklerinin geliştirilmesi, üretimi ve dağıtımından sorumlu diğer otoriteler arasındaki ortaklığı ifade etmektedir. İstatistik faslı kapsamında müktesebat; istatistiksel altyapı, sınıflandırmalar ve kayıtlar ile sektör istatistikleri (resmi istatistiklerin konusu olan sektörler) bölümlerini içermektedir. İstatistik konusunda genel hükümlerin düzenlendiği AB müktesebatı aşağıdaki düzenlemelerden oluşmaktadır. Avrupa İstatistikleri Hakkındaki 11 Mart 2009 tarih ve 223/2009/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü Eurostat’ın Rolü Hakkında 97/281/EC sayılı Komisyon Kararı Avrupa İstatistiksel Sistemi için Metadata Hakkındaki 23 Haziran 2009 tarihli Komisyon Tavsiye Kararı 2008-2012 Topluluk İstatistik Programı Hakkında 11 Aralık 2007 tarihli ve 1578/2007/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Kararı 1999/468/EC sayılı Konsey Kararını değiştiren 2006/512/EC sayılı Konsey Kararı– Komitoloji İstatistik alanında yeni yasal çerçeveyi oluşturan 11 Mart 2009 tarih ve 223/2009/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü Avrupa İstatistik Sistemine ilişkin genel düzenlemeler içermektedir. Tüzük kapsamında Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 338/2’inci maddesinde yer alan nesnellik, mesleki bağımsızlık, tarafsızlık, güvenilirlik, istatistiksel gizlilik, maliyet etkinliği olarak sayılan istatistik ilkeleri açıklanmaktadır. Ayrıca söz konusu Tüzükte istatistiksel yönetim kapsamında Avrupa İstatistik Sistemi, Eurostat ve Ulusal İstatistik Ofisleri ile ilgili tanımlar ve görevlere yer verilmekte, Avrupa istatistiklerinin üretimi, geliştirilmesi ve dağıtımı alanlarında yasal bir çerçeve çizilmektedir. Avrupa İstatistik Sistemi kapsamında istatistiki olarak ortak düzenleme hükümlerine sahip olan alanlar ve istatistiki veri toplama, derleme ve yayınlama koşulları ortak hükümlere bağlanmamış alanlar aşağıdaki tabloda belirtilmektedir. 104 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 1. Gümrük Birliği ve malların serbest dolaşımına ilişkin 13.Rekabet politikası istatistikleri istatistikler 14.Vergilendirme istatistikleri 2. Genel, finansal ve kurumsal işlere ilişkin istatistikler 15.Dış ilişkiler ile alakalı istatistikler 3. Tarım istatistikleri 16.Sanayi politikası ve iç pazar istatistikleri 4. Balıkçılık istatistikleri 17.Ortak dış politika ve ortak güvenlik politikasına ilişkin istatistikler 5. İşçilerin serbest dolaşımı ve sosyal politika istatistikleri 6. İş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisine ilişkin 18.Özgürlük, güvenlik ve adalet alanı istatistikler istatistikleri 7. Taşımacılık politikası istatistikleri 19.Avrupa vatandaşlığına ilişkin istatistikler 8. Ekonomik ve parasal politika, sermayenin serbest 20.Teşebbüslere ilişkin hukuksal dolaşımına ilişkin istatistikler düzenlemelere ilişkin istatistikler 9. Enerji istatistikleri 10.Bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonuna ilişkin istatistikler 11.Çevre, tüketicinin ve sağlığının korunmasına ilişkin istatistikler 12.Bilim, enformasyon, eğitim ve kültür istatistikleri Ortak Düzenleme Alanı 1. Gümrük Birliği ve Malların Serbest Dolaşımına İlişkin İstatistikler: Bu alandaki ortak düzenlemeler; üye devletlerin karşılıklı ticaret istatistikleri, kombine nomanklatürde bazı malların sınıflandırılması gibi alanlara dairdir. 2. Genel, Finansal ve Kurumsal İşlere İlişkin İstatistikler: Ortak düzenlemeye tabi olan bu alandaki istatistiki düzenlemeler; Ortak Gümrük Tarifeleri, Birlik dahilindeki ekonomik faaliyetlerin sınıflandırılması, Modernize Gümrük Kodu, Faaliyete Göre Ürünlerin İstatistiksel 105 Sınıflandırılması, Toplulukta üretim sisteminin analizi ve gözetimi için istatistiki birimlere ilişkin düzenlemeler, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin Topluluk Kurum ve Organlarına Yönelik Verilerin Korunmasına İlişkin Düzenlemesine gibi başlıca alanları içermektedir. 3. Tarım istatistiklerine ilişkin ortak düzenleme alanları, hayvan ve hayvan ürünlerine ilişkin istatistikler, tarım ve tarım ürünlerine ilişkin istatistikleri kapsamaktadır. 4. Balıkçılık alanında düzenlenen başlıca istatistikî konular, avlanmaya ilişkin istatistikler ve su ürünleri yetiştiriciliğine ilişkin istatistiklerden oluşmaktadır. 5. İşçilerin Serbest Dolaşımı ve Sosyal Politika İstatistikleri: Bu kapsamda düzenlenen ilişkin başlıca istatistiki alanlar; nüfus sayımı tekniklerinin uyumlaştırılması, gelir ve hayat standardına ilişkin istatistiklerin düzenlenmesi, kamu gelirlerinin yapısı ve dağıtımına ilişkin istatistikler, işgücü maliyeti istatistikleri, iş güvenliği ve iş sağlığına ilişkin istatistikler gibi başlıklardan oluşmaktadır. 6. İş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi alanında düzenlenen istatistiki konular; turizm alanında istatistik toplanması, Birlik genelinde “bilgi toplumuna” ilişkin verilerin toplanmasından oluşmaktadır. 7. Taşımacılık konusu altında düzenlenen başlıca konular; trafik kazalarına ilişkin veritabanı kurulması, karayolu taşımacılığı ile taşınan mallara dair istatistiki veriler, demiryolu istatistikleri, deniz taşımacılığı (mal ve insan) istatistikleri, havayolu taşımacılığı istatistikleri (yolcu, yük, posta), iç suyolları aracılığı ile taşınan mallara ilişkin istatistikler başlıklarından oluşmaktadır. 8. Ekonomik ve Parasal Politika, Sermayenin Serbest Dolaşımına İlişkin İstatistikler: Birlik genelinde yapılan sanayi üretim anketleri, Üye Devletlerin Gayri Safi Yurtiçi Hasılalarının (GSYİH) derlenmesinde uyumlaştırmaya yönelik hükümler, tüketici fiyatlarına ilişkin göstergelerin uyumlaştırılması, sigortacılık hizmetlerine ilişkin istatistikler, yapısal işletme istatistikleri, Birlik genelindeki çelik üretimine ilişkin istatistikler, ödemeler dengesi istatistikleri, doğrudan yabancı yatırım istatistikleri, uluslararası ticaret istatistikleri ve kısa vadeli istatistikler bu kapsamda ortak düzenleme hükümlerine tabi başlıca alanlardır. 9. Enerji başlığı altında ortak düzenleme alanını oluşturan istatistiki alanlar; gaz-elektrik dağıtım, üretim, tüketim ve fiyatlarına ilişkin istatistikler, elektrik ve ısı üretiminin ölçümü için uyumlaştırılmış referans değerler tesis edilmesi; katı yakıt, taşkömürü, doğalgaz, petrol istatistikleri; sektörel enerji tüketim istatistikleri, imalat sanayinde enerji tüketimi gibi başlıklardan oluşmaktadır. 10.Bölgesel Politika ve Papısal Araçların Koordinasyonuna İlişkin İstatistikler: İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (NUTS) sistemi başta olmak üzere, diğer istatistiki konu başlıklarında düzenlenen (örneğin tarım başlığında kapsamında da değerlendirilen süt üretimi istatistikleri, taşımacılık alanında da değerlendirilen trafik kazaları veritabanı kurulması) ve bölgesel politikalar ve yapısal araçların koordinasyonu başlığında da değerlendirilebilecek istatistikler bu alanın kapsamını oluşturmaktadır. Tabloya dön 106 11.Çevre, tüketicinin ve sağlığının korunması başlığında düzenlenen istatistiki konular; iş yeri kaynaklı rahatsızlıklara ilişkin istatistiklerin uyumlaştırılması, iş kazalarına ilişkin istatistiklerin uyumlaştırılması, zirai ilaçlara ilişkin istatistikler, atık istatistikleri bu alanda düzenlenen istatistiki konulardır. 12.Bilim, Enformasyon, Eğitim ve Kültür İstatistikleri: Eğitim ve hayat boyu eğitim istatistikleri, bilim ve teknoloji istatistikleri, inovasyon istatistikleri, bu başlıkta ortak düzenlenen hususlardandır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 13-20. AB, bu alanlara ilişkin ortak bir istatistiki düzenleme öngörmemiştir. Üye devletler bahse konu alanlarda istatistik toplama, derleme ve yayınlama faaliyetlerini (eğer varsa) kendi ulusal mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleştirebileceklerdir. Ayrıca bahse konu alanların pek çoğu niteliği itibariyle istatistiki veri toplanmasına uygun olmayan alanlardır. Tabloya dön 107 Fasıl 19 – Sosyal Politika ve İstihdam Çeşitli unsurları Roma Antlaşması’ndan başlayarak, sonraki antlaşmalarla da yeni konuların eklendiği bir alandır. Sosyal politika ve istihdam alanı, prensipte Birlik sınırları içerisinde yaşayan insanların yaşama ve çalışma koşullarını iyileştirmek için yapılan tüm çalışmaları kapsamaktadır. Aslen üye ülkelerin yetkisinde olan, iş hukuku, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal diyalog, ayrımcılıkla mücadele ve kadın ve erkek eşitliği konularında asgari koşulları tespit eden Birlik düzeyinde düzenlemeler vardır. Ancak ortak koordinasyon yöntemi (OMC- Open Method of Coordination) olarak ifade edilen ve mevzuat alanından ziyade politika ve strateji belirlemeye dayalı alanları da içerir. Bu alanlar istihdam, sosyal içerme ve sosyal korumadır. Üye ülkelerin sosyal dışlanma ile mücadele ve istihdam politikalarını uygulama alanında bir destek niteliğinde olan Birliğin yapısal fonlarından Avrupa Sosyal Fonunun işleyişi ve kullanımı hakkında da mevzuat düzenlemeleri bulunmaktadır. Birlik düzeyinde yapılan düzenlemeler daha ziyade Direktif şeklinde olduğundan aday ülkelerin bu konudaki düzenlemeyi iç hukuklarına aktarmaları, üye devletlerin ise söz konusu direktiflerde verilen süreler içerisinde yine aynı çalışmayı yapmaları gerekmektedir. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 1. İş hukuku 8. Ücretler (seviyesi, asgari ücret vb.) 2. İş sağlığı ve güvenliği 9. Sendikalaşma ve grev hakkı 3. Sosyal diyalog 10.Sosyal hizmetler 4. İstihdam 11.Sosyal yardımlar 5. Ortak sosyal içerme ve sosyal koruma 12.Yoksullukla mücadele politikaları Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Sosyal güvenliğin (sigortaların) koordinasyonu (Fasıl 2 - İşçilerin Serbest Dolaşımı / Madde 2) Toplumsal cinsiyet eşitliği (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 11) Çocuk hakları, çocuklara karşı şiddetin önlenmesi (Fasıl 23 Yargı ve Temel Haklar / Madde 6 ve 9) 6. Kadın-erkek eşitliği 7. Ayrımcılıkla mücadele Ayrımcılıkla mücadele (engelliler dahil) (Fasıl 23 Yargı ve Temel Haklar / Madde 12) 108 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Dilekçe hakkı ve ombudsmanlık (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 8.c) Ortak Düzenleme Alanı 1. İş hukuku alanında, çalışma ve dinlenme süreleri; belirli süreli ve kısmi süreli çalışanların korunması; çalışan gençlerin işyerinde korunması; toplu işten çıkarmalarda, işletmenin devri ve işverenin ödeme aczi durumlarında çalışanların korunması; hizmetlerin sunumu çerçevesinde işçilerin diğer üye ülkelere gönderilmesinde minimum çalışma koşullarının sağlanması, çalışanlara bilgi verilmesi ve danışılması, bu kapsamda Avrupa İş Konseyleri kurulması, çalışanların dâhil olması bakımından Avrupa Şirketi Tüzüğünün ve Avrupa Kooperatif Tüzüğünün desteklenmesi ile ilgili AB direktifleri yer almaktadır. 2. İş sağlığı ve güvenliği alanında, bütün sektörlerde çalışanları kapsayan, işyerinde sağlık ve güvenliklerinin korunması kapsamında işyerlerinde alınacak önlemler, iş ekipmanlarının güvenliği, kişisel koruyucu donanımların kullanılması, sağlık ve güvenlik işaretlerinin tesis edilmesi, serbest çalışanlar ile belirli süreli iş ilişkisi veya geçici iş ilişkisi ile çalışanların korunması: Bazı sektörlerde çalışanlara özgü ek korumalar öngören, elle yükleme, ekranlı araçlar, gemilerde gelişmiş tıbbi tedavi verilmesi ve balıkçı gemilerinde sağlık ve güvenlik gerekleri, geçici veya hareketli inşaat sitelerinde güvenlik, sondaj yoluyla maden çıkaran endüstrilerde güvenlik, yer üstü ve yer altı madenciliğinde çalışanların korunması, asbest, kimyasal maddeler, biyolojik etkenler ve kanserojen ve mutajenlerden korunma, fiziksel etkenlerden korunma (titreşim, gürültü, elektromanyetik alanlar, optik radyasyon) ve patlayıcı ortamlarda güvenlik şartlarına ilişkin AB direktifleri yer almaktadır. 3. Sosyal diyalog alanında, AB’ye üye olunduğu aşamada, Birlik düzeyinde sosyal diyalog mekanizmalarında yer alınabilmesini teminen, sosyal ortakların kapasitelerinin güçlendirilmesi ve muadil ülkeler seviyesinde sendikal haklara sahip olunmasının temin edilmesi gerekmektedir. 4. İstihdam alanında, Birlik düzeyinde, ortak hedefler ve göstergelerin tespit edilmesi, istihdam kılavuzlarının hazırlanması öngörülür. Üye ülkelerin ortak hedefler ve kendi bireysel hedef ve stratejilerine dönük faaliyetlerini raporlarlar. Aday ülkelerin de, üyelik sürecine hazırlık amacıyla, istihdam öncelikleri ortak değerlendirme belgesi-JAP ile Ulusal Reform Stratejilerini hazırlamaları beklenir. 5. Ortak sosyal içerme ve sosyal koruma alanında, Birlik düzeyinde, ortak hedefler ve göstergelerin tespit edilir, istihdam kılavuzları hazırlanır. Üye ülkeler, ortak hedefler ve kendi bireysel hedef ve stratejilerine dönük faaliyetlerini raporlarlar. Aday ülkelerin de istihdam öncelikleri ortak değerlendirme belgesini-JAP hazırlamaları beklenir. Tabloya dön 109 6. Kadın-erkek eşitliği alanında, temelde kadın ve erkeklerin sosyal alanda ve özellikle çalışma hayatında eşitliğinin tesis edilmesi ve ayrımcılığın engellenmesi gereklidir. Eşit işe eşit ücret, işe girişte, işte, mesleki eğitimde, mesleki ve zorunlu sosyal güvenlikte, sosyal alanda kadın erkek arasında eşitliğin sağlanması, ayrımcılık yapılmadığına dair ispat mükellefiyetinin işverene ait olması ve ebeveyn izni (babaların da ücretsiz izin kullanabilmesi) alanlarında, iç hukuka aktarılması gereken AB direktifleri yer alır. 7. Ayrımcılıkla mücadele alanında, toplumsal hayatın her alanında (istihdam, eğitim, sosyal güvenlik, sağlık, mal ve hizmetlere erişim, barınma vb.) ırk ve etnik köken temelinde ayrımcılık yapılmaması ile istihdamda din, inanç, engellilik, yaş ve cinsel yönelim temelinde ayrımcılık yapılmaması öngörülmektedir. Bu konularla ilgili olan iki adet AB direktifi mevcuttur. Üye Devletlere Bırakılan Konular 8. Üye ülkelerde uygulanması öngörülen ortak bir asgari ücret belirlemesi söz konusu değildir. Üye ülkeler, bu alanda kendi düzenlemelerini yapmaktadırlar. 9. Sendikalaşma hakkı, Birlik düzeyinde sosyal diyalogun tesis edilmesinin bir önkoşulu olarak yer almakla birlikte, sendikal haklar, özellikle toplu sözleşme, grev hakları ile örgütlenme yapılarına ilişkin koşullar üye ülkelerin uhdelerinde kalan bir alandır. Bu alanda ortak bir AB düzenlemesi bulunmamaktadır. Avrupa Birliği tarafından, üye ülkelerde, sosyal diyalog süreçlerine etkili olarak sendikaların katılımı beklenmektedir. Sendikal haklar, sosyal diyalog sürecinin sağlıklı olarak sürdürülebilmesi için bir ön unsur olarak yer almaktadır. Ancak, örneğin sendikalar ile kanunların ne gibi hususları içermesi gerektiği konusunda AB’nin ortak bir düzenlemesi bulunmamaktadır. 10-12. Sosyal hizmetler, ailelere, kimsesiz çocuklara, engelli bireylere, yaşlılara vb. kişilere sunulan bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini içerir. Sosyal yardımlar, yukarıda belirtilen gruplara verilen ayni ve nakdi yardımları kapsar. Örneğin, Türkiye’de 65 yaşından büyük kişilere bağlanan maaşlar, yoksul ailelere verilen dönemsel ayni ve nakdi yardımlar, engelli çocukların eğitim ve bakımı ile diğer engelli bireylerin bakımı için özel kuruluşlara ödenen paralar, sosyal yardım kapsamına girmektedir. Sosyal hizmetler, sosyal yardımlar ve yoksullukla mücadele politikaları konuları, üye ülkelerin kendi hükümranlık alanlarında bulunan unsurlardır. Sosyal koruma ve sosyal içerme başlıkları altında, açık koordinasyon yöntemi kullanılarak, üye ülkeler hedefler, göstergeler belirleyerek bu alanlardaki çalışmaları Avrupa Birliğine raporlar vasıtasıyla sunmakla birlikte, bu alanlarda yeknesak bir düzenleme öngören AB mevzuatı bulunmamaktadır. Tabloya dön 110 Fasıl 20 – İşletme ve Sanayi Politikası AB’nin İşletme ve Sanayi politikası, temel olarak genel politika prensiplerini belirleyerek, rekabet edebilirliğin artırılabilmesi hedefine yönelik işletme politikası, sanayi politikası ve sektörlere ilişkin tedbir ve politikalardan oluşmaktadır. 1993 tarihli Maastricht Antlaşması’nın üçüncü maddesinde Birlik faaliyetlerinin arasında Birlik sanayisinin rekabet edebilirliğinin geliştirilmesi olduğunun altı çizilmektedir. Antlaşma’nın 157. maddesi olan sanayi başlığı altında Birlik ve üye devletler sanayilerinin rekabet edebilirliği için gerekli şartların sağlanmasının zorunlu olduğunu vurgulanmaktadır. Söz konusu madde Lizbon Antlaşması ile korunmuş ancak küçük bazı değişiklikler ile 173 madde altındaki sanayi başlığı ile düzenlenmiştir. Buna göre, açık ve rekabetçi bir piyasa ortamında Birlik ve üye devletler düzeyindeki sanayi politikaları aşağıda sıralanan amaçlara hizmet etmek zorundadır: 1. Sanayinin yapısal değişikliklere uyumunun hızlandırılması, 2. Birlik çapında teşebbüslerin özellikle KOBİ’lerin girişim gerçekleştirmesini ve geliştirilmesini cesaretlendirecek ortamın yaratılması, 3. Teşebbüsler arasında işbirliğinin geliştirilmesini sağlayacak ortamın yaratılması, 4. Inovasyon, Ar-Ge ve Teknoloji politikalarının sanayi potansiyellerinden daha iyi yararlanılması. Bununla birlikte, anılan maddeye göre üye devletler bu faaliyetlerinde Komisyon ve diğer üye ülkelerle temas ve koordinasyon halinde sanayi politikalarını oluşturacak ve uygulayacaklardır. Komisyon bu süreçte, üye ülkeler arasında koordinasyon sağlayacak inisiyatifleri gerçekleştirebilecektir. Bu inisiyatifler, koordinasyona yönelik yol haritalarının oluşturulması, göstergelerin belirlenmesi, iyi örneklerin paylaşılması ve izleme ve değerlendirmenin yapılabilmesi yönünde çalışmaların yapılmasını kapsamaktadır. Lizbon Antlaşması’nın 6. maddesi uyarınca sanayi alanında Birlik düzeyinde gerçekleştirilen faaliyetler üye devlet faaliyetlerini destekleyici, tamamlayıcı ve koordine edici görev ile donatılan “destekleyici yetkinlik” alanı içinde yer almaktadır. AB işletme ve sanayisi politikasının Türkiye’ye somut yansıması, müzakere teknik kapanış kriterinin yerine getirilmesi üzere hazırlanmış olan Türkiye Sanayi Strateji Belgesi 2011-2014 (AB Üyeliğine Doğru) dokümanı ve Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programına ülkemizin katılımıdır. 111 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 1. 2000/35/EC Ticari İşlemlerde Geç Ödemeler ile 3. İşletmelerin ve sanayinin rekabet Mücadele Direktifi (bu fasılda üye ülkeler için bağlayıcı edebilirliğini artırmaya yönelik olan tek mevzuattır) gerçekleştirilen her türlü faaliyet üye devlet sorumluluğu ve yetki alanındadır. 2. Birlik düzeyinde gerçekleştirilen üye ülkeleri destekleyici faaliyetler arasında bulunan başlıca çalışmalar aşağıda sunulmaktadır. i. 6 Mayıs 2003 tarihli Küçük ve Orta Boy İşletmelerin Tanımına İlişkin Komisyon Tavsiyesi (2003/361/EC) Bu faaliyetler tematik başlıklar itibari ile aşağıda sıralanmaktadır. i. Yatırım ve İş Ortamının İyileştirilmesi, ii. Finansmana erişim, ii. Avrupa Küçük İşletmeler Şartı iii. Ar-Ge ve Yenilikçilik, iii. Komisyon Bildirimi Europe 2020 COM (2010) 2020 iv. Sanayi, Girişimcilik ve KOBİ Politikası, iv. Komisyon bildirimi COM (2008) 394 Önce Küçüğü Düşün: Avrupa için Küçük İşletmeler Yasası v. Sektörel politikalar v. Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı (CIP) vii. Komisyon bildirimi COM (2005) 474 Lizbon stratejisinin Uygulanması: AB İmalat sanayisinin Güçlendirilmesi; Daha Bütünleştirilmiş bir Yaklaşıma Doğru 543: İlişkisi nedeniyle işletmeleri etkileyen bağlayıcı mevzuatın yer aldığı başlıca fasıllar aşağıdadır: Teknik mevzuat ve standartlar (Fasıl 1 - Malların Serbest Dolaşımı / Madde 1) Tüketici ve ürün güvenliği (Fasıl 28 - Tüketicinin ve Sağlığın Korunması / Madde 1 ve 2) Ekonomik faaliyetlerin üye ülkelerde serbest yapılabilmesi / kısıtlamaların kaldırılması (Fasıl 3 - İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestîsi) Sermaye ve ödeme hareketlerinde kısıtlamaların kaldırılması (Fasıl 4 Sermayenin Serbest Dolaşımı / Madde 1) vi. Komisyon bildirimi COM (2010) 614 Küreselleşme Çağı için Bütünleştirilmiş bir Sanayi Politikası: Rekabet Edebilirliği ve Sürdürülebilirliği Merkeze Koymak viii. Komisyon bildirimi COM(2010) Birliğinde Akıllı Mevzuat Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Şirket kuruluşu ve tasfiyesi (Fasıl 6 - Şirketler Hukuku) Patent ve marka kuralları (Fasıl 7 - Fikri Mülkiyet Hukuku / Madde 10 ve 11) Avrupa 112 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Piyasaya giriş ve çıkışın önündeki engellerin kaldırılması (Fasıl 8 - Rekabet Politikası) ix. Komisyon bildirimi COM (2005) 535: Lizbon Stratejisinin Uygulanması: Düzenleyici Ortamın Basitleştirilmesi için Topluluk Stratejisi x. Komisyon bildirimi COM (2009) 442 Topluluk Inovasyon Politikasının Değişen bir Dünyada Yeniden Değerlendirilmesi Gıda sektöründe faaliyet gösteren şirket ve girişimcilerin tabi olduğu kurallar (Fasıl 12 Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki sağlığı / Madde 3) Ortak Düzenleme Alanı 1. 2000/35/EC sayılı direktif Kasım 2010 itibari ile yenilenmiştir. Direktif 23 Şubat 2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yeni direktif kapsamında ödeme süresi özel ve kamu sektörü kişileri için 30, kamu sektörü kişileri için istisnai durumlarda en fazla 60 günü aşmayacak şekilde düzenlenmesini şart koşmaktadır. Sözleşmede ödeme süresinin açık olarak belirtilmesi ve küçük işletmenin aleyhine olmaması şartı ile daha farklı süreler belirlenebilecektir. 2. Bahse konu çalışmalar Avrupa sanayisinin ve işletmelerinin rekabet gücünün artırılmasına yönelik Komisyon tarafından gerçekleştirilen araştırma ve analizler sonrasında üye devlet uygulamalarının Birlik öncelikleri uyarınca gerçekleştirilmesi ve koordinasyonun sağlanmasına yönelik tavsiye niteliğindeki politika metinleridir. Europe 2020 Komisyon Bildirimi, Önce Küçüğü Düşün: Avrupa için Küçük İşletmeler Yasası, Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı KOBİ’lerin rekabet gücünü hedef alan temel şemsiye unsurlardır. Bunlar, KOBİ’lerin finansmana erişimini iyileştirmeyi, yenilikçilik faaliyetlerini geliştirmeyi, eko-yenilik faaliyetlerini artırmayı, KOBİ’lerin bilgi iletişim teknolojilerini kullanmalarının artırılmasını hedeflemektedir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 3. Avrupa Birliği temel olarak genel politika prensiplerini belirleyerek, rekabet edebilirliğin artırılabilmesi hedefine yönelik işletme politikası, sanayi politikası ve sektörlere ilişkin tedbir ve politikalardan oluşmaktadır. Ancak, üye ülkeler tarafından gerçekleştirilen yatırım ortamının iyileştirilmesi, finansmana erişim imkanlarının artırılması, sanayi politikaları, girişimcilik ve KOBİ politikaları, Ar-Ge ve inovasyon politikası ve sektörlere yönelik (turizm dahil) spesifik politika çalışmaları bu fasıl kapsamı içinde yer almaktadır. Birlik düzeyinde gerçekleştirilen çalışmalar Tabloya dön 113 ise üye devlet düzeyinde gerçekleştirilen politika ve uygulamaların koordinasyonunu, takibini ve daha iyi politika ve uygulamaların yerleştirilebilmesi için iyi örneklerin değişimini kapsamaktadır. Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Bu alan altında yer verilen fasıllar işletmelerin rekabet gücünü etkileyen düzenlemeleri barındıran ve işletmeleri doğrudan bağlayan mevzuata sahip fasıllardır. Dolayısıyla, bu fasıllarda gerçekleştirilen düzenlemeler doğrudan işletmelerin iş yapabilme becerilerini, iş ve yatırım ortamını, finansmana erişim konularını etkileyerek işletmelerin rekabet gücünü etkilemektedir. Teknik Mevzuat ve Standartlar (Malların Serbest Dolaşımı): Ürünlerin belirli standartlarda ve teknik kriterlerde üretilmesi doğrudan işletmelerin rekabet gücünü etkileyen kurallardır; işletmeleri bağlamaktadır. Tüketici ve Ürün Güvenliği (Tüketicinin ve Sağlığın Korunması ): Ürün ve tüketici güvenliği ile ilgili hususlar doğrudan işletmeleri bağlayan kurallardır. Ekonomik Faaliyetlerin Üye Ülkelerde Serbest Yapılabilmesi/Kısıtlamaların Kaldırılması (İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestîsi) İşletmelerin farklı üye ülkelerde serbest iş yapabilmesi yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi kapsamında İşletme ve Sanayi politikası faslı ile ilgilidir. İşletmeleri doğrudan bağlayan kuralları barındırmaktadır. Sermaye ve Ödeme Hareketlerinde Kısıtlamaların Kaldırılması (Sermayenin Serbest Dolaşımı): Finansmana erişimin kolaylaştırılması ve sınır ötesi ticari işlemler kapsamında işletmeleri doğrudan etkileyen kuralları barındırmaktadır. İşletme ve Sanayi politikası faslı ile ilgilidir. Şirket Kuruluşu ve Tasfiyesi (Şirketler Hukuku): İşletmelerin kurulması tasfiyesi aşamasının basitleştirilmesi işletmelerin iş yapabilirliğinin artırılması ve yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi kapsamında işletme ve sanayi politikası faslı ile ilgilidir. Doğrudan işletmeleri bağlamaktadır. Patent ve Marka Kuralları (Fikri Mülkiyet Hukuku): Patent kuralları işletmelerin doğrudan rekabet gücünü etkilemektedir. İşletmelerin iş yapabilirliğinin artırılması ve yatırım ve iş ortamının iyileştirilmesi kapsamında işletme ve sanayi politikası faslı ile ilgilidir. Doğrudan işletmeleri bağlamaktadır. Piyasaya Giriş ve Çıkışın Önündeki Engellerin Kaldırılması (Rekabet Politikası): Piyasada aksaklıklarının olması işletmelerin rekabet gücünü etkilemektedir. Doğrudan işletmelerin iş yapabilme becerileri ile ilgilidir; rekabet kuralları doğrudan işletmeleri bağlamaktadır. Gıda Sektöründe Faaliyet Gösteren Şirket ve Girişimcilerin Tabi olduğu Kurallar (Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı): Gıda sanayisi açısından sektörel bazda İşletme ve Sanayi politikası faslı ile ilgilidir. Doğrudan işletmeleri bağlamaktadır. Tabloya dön 114 Fasıl 21 – Trans Avrupa Şebekeleri (TEN – Trans European Networks) Trans Avrupa Şebekeleri (TEN) faslı, Ulaştırma (TEN-T) ve Enerji (TEN-E) alt başlıklarından oluşmaktadır. Türkiye – AB müzakereleri kapsamında faslın amacı, ulaştırma alanında Türkiye ve AB arasında kişilerin, malların ve hizmetlerin serbest dolaşımını kolaylaştırmak amacıyla iyi bir ulaşım altyapısı oluşturarak bunun Trans Avrupa Ulaşım Şebekelerine (TEN-T) eklemlenmesini sağlamak; enerji alanında ise Hazar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde yer alan enerji kaynaklarının AB pazarlarına ulaşması için gerekli petrol ve doğalgaz boru hatlarının inşa edilmesini ve elektrik alışverişinin kolaylaşması amacıyla elektrik iletim hatları bağlantılarının gerçekleştirilmesini sağlamaktır. İlgili müzakere faslı kapsamında AB’de ortak mevzuat düzenlemesi bulunmamaktadır. TEN alanında AB’nin kılavuz ilkeleri belirlenmiştir. Bu ilkeler, projelerin çerçevelerinin belirlenmesinde ve önceliklendirilmesinde önem arz etmektedir. Projelerin gerçekleştirilmesi Birlik, üye, aday ve üçüncü ülkeler arasında yürütülecek müzakerelere bağlıdır ve projeye müdahil ülkelerin yapacağı katkılar proje sonucunda büyük rol oynamaktadır. 115 Fasıl 22 – Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu Avrupa Birliği Bölgesel Politikası, Birliğin bölgeleri ve üye ülkeleri arasındaki sosyal ve ekonomik gelişmişlik farklarını azaltarak uyumlu biçimde gelişme ve bütünleşmesini sağlamak amacıyla ortaya konmuştur. AET Antlaşması’nın 2. maddesinde Topluluğun görevleri arasında, üye devletlerin ekonomi politikalarının giderek yakınlaştırılmasıyla, Topluluğun tümünde ekonomik çabaların uyumlu gelişmesi, üye devletler arasındaki yaşam standardının dengeli ve devamlı olarak geliştirilmesi ve güçlendirilmesi yer almıştır. 1960’lardan itibaren ülkeler arasındaki gelişmişlik farkları ortak pazarın işleyişini tehdit ettiği için üye devletler kendi gayretleriyle bu farkları ortadan kaldırmaya çalışmışlardır. Ancak bu yeterli olmayınca Birlik çapında bir Bölgesel Politika ihtiyacı doğmuştur. Özellikle 2004 ve 2007 genişlemeleriyle AB içindeki bölgesel farklılıklar derinleşmiştir. AB genelindeki üretimin %43’ü ile araştırma ve yenilikçilik girişimlerinin %75’inin Avrupa topraklarının %14’ünde sınırlı kaldığı gerçeği AB Bölgesel Politikasının önemini arttırmaktadır. Bu nedenle, AB bütçesinin üçte biri Bölgesel Politikaya ayrılmıştır. Bölgesel gelişmeyle ilgili konular öncelikle üye ülkelerin sorumluluk alanına girmektedir. Bu nedenle her devlet kendi içindeki bölgesel farklılıkları gidermek amacıyla kendine özgü bir bölgesel politika geliştirmiştir. 2007-2013 döneminde AB’nin Bölgesel Politika bütçesi 350 milyar €’yu bulmaktadır (tüm bütçenin % 36’sı). Bu miktarın % 82’si “uyum” bölgelerine giderken geri kalan 55 milyar € “Bölgesel Rekabet Edebilirlik ve İstihdam” hedefi için, 8.7 milyar € ise “sınır ötesi işbirliği” hedefi için harcanacaktır. Bölgesel Politikada düzenlemeler uygulama ve çerçeve tüzükleri ile yapılmaktadır. Bu tüzüklerin ulusal mevzuata aktarılmasına gerek yoktur. Ayrıca “Uyum için Topluluk Stratejik İlkeleri” fonların yönetimi hakkındaki temel kuralları düzenlemektedir. 116 Ortak Düzenleme Alanı 1. 3 hedef çerçevesinde 3 fon bulunmaktadır: 5. Ulusal katkı i. Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (ERDF) 6. Genel ilkeler ii. Uyum Fonu 7. Yetkili organlar iii. Avrupa Sosyal Fonu (ESF) 8. Üye devletlerin yükümlülükleri 2. AB’nin sorumluluğu Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Üye Devletlere Bırakılan Konular 9. Uygulama Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) çerçevesinde aday ülkelere sağlanan AB fonlarının yönetimi ve kontrolü dışında kalan konular (Fasıl 32 - Mali Kontrol) 3. AB’nin yatırımları 4. Avrupa Komisyonu’nun denetimi Ortak Düzenleme Alanı 1. 3 Hedef Çerçevesinde Düzenlenen 3 Fon: Bu finansal araçlar AB genelindeki mevzuatla düzenlenmektedir. 2. AB’nin Sorumluluğu: AB’nin merkezi, bölgesel veya yerel kurumlara bölgesel gelişme konusunda doğrudan bir sorumluluğu yoktur. 3. AB’nin Yatırımları: AB Bölgesel Politika çerçevesinde altyapı, insan kaynakları ve bölgesel ekonomilerin modernleşmesi alanlarında gerekli yatırımları yapar. 4. Avrupa Komisyonu’nun Denetimi: Avrupa Komisyonu’nun denetleme birimleri üye devletlerin denetleme mekanizmaları vasıtasıyla aktarılan fonların kullanımı ile yönetim ve kontrol sistemlerini denetler. Eğer fon kullanımına ilişkin kural dışılık varsa ve üye devlet bunu düzeltmiyorsa Avrupa Komisyonu ödemeleri durdurabilir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 5. Ulusal Katkı: AB düzeyinde düzenlenen mevzuat sonucu sağlanacak yardımlara ulusal katkı zorunluluğu vardır. 6. Genel İlkeler: Bölgesel Politikanın genel ilkeleri AB organları tarafından belirlenerek buna bağlı program ve projelerle ilgili düzenlemeler üye ülkelerin kendi sistemlerine göre düzenlenmektedir. 7. Yetkili Organlar: Bölgesel politika konusunda ulusal düzeyde hangi kurumlara yetki verileceği devletin yapısına bağlıdır. Merkeziyetçi devletlerde ulusal hükümetin organları bölgesel organlara hükmederken federal devletlerde hiyerarşik bir dağılım söz konusudur. 117 8. Üye Devletlerin Yükümlülükleri: Her üye devlet programlama, uygulama, izleme ve değerlendirme aşamalarını etkin biçimde tamamlamak için gerekli olan kurumsal ve idari kapasiteye ulaşmak zorundadır. Bu kapasite tamamlandıktan sonra programlama, denetleme ve kontrol aşamasında ulusal otoriteler Avrupa Komisyonu ile birlikte çalışırlar. 9. Uygulama: Bölgesel Politikanın uygulama aşaması ulusal, bölgesel ve yerel aktörler tarafından gerçekleştirilir. 2007-2013 döneminde ülkeler ve bölgeler Stratejik Çerçeve Belgesi ile Operasyonel Programlar hazırlamak zorundadırlar. Her Operasyonel Programın ülke veya bölge ihtiyacına göre farklı öncelikleri vardır. Tabloya dön 118 Fasıl 23 – Yargı ve Temel Haklar Başlık çerçevesinde ele alınan yargı, temel haklar ve vatandaşlık alanındaki konular kurulduğu tarihten itibaren AB’nin temel değerleri olarak addedilen özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi konularla doğrudan ilintilidir. Ancak bu başlık altındaki konuların önemine rağmen, AB içerisinde Komisyon ve Konsey faaliyetlerinin özellikle son yıllarda güvenlik ve içişleri alanlarında yoğunlaşması ve yargı ve temel haklar alanlarına yeterli vurgu yapılmaması, ikinci Barosso Komisyonu’nda yargı alanının ayrı bir Komisyon Üyesi ve Genel Müdürlük tarafından ele alınması gereğini doğurmuştur. Bu minvalde içişleri ile ilgili konuları doğrudan içermeyecek şekilde yeniden yapılandırılan Adalet Genel Müdürlüğü (DG Justice) 1 Temmuz 2010 tarihinde kurulmuştur. AB için temel değerler olan özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi temel haklara dair konular Avrupa Temel Haklar Şartı içerisinde ana hatlarıyla düzenlenmiştir. Bu Şart’ın taslak AB Anayasası içinde hukuki bir statüye kavuşturulması amaçlanmış ancak Anayasa’nın yürürlüğe girmemesi sebebiyle, Şart’ın hukuki statüsü 2007’de kabul edilen ve 1 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması ile sağlanmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere yargı alanında Birlik düzeyinde işbirliği güvenlik ve içişleri alanlarının gerisinde kalmıştır. Bu nedenle ikinci Barosso Komisyonu, yargı alanında işbirliğinin geliştirilmesi için daha yoğun bir çalışma yürütmektedir. Lizbon Antlaşması sonrası hazırlanan ve 2010 – 2015 yıllarını kapsayan Stockholm Programı çerçevesinde Komisyon yargı alanında işbirliğini geliştirecek birçok taslak mevzuat hazırlamıştır. Varolan mevzuatın yanında, özellikle 23’üncü fasıl için bu taslak mevzuatın da taranması ve izlenmesi gerekmektedir. Yargı ve Temel Haklar konularının müzakere edildiği 23. Fasıl için tarama toplantıları 13 Ekim 2006 tarihinde tamamlanmış, ancak tarama sonu raporu AB Hükümet ve Devlet Başkanları Konseyi tarafından henüz onaylanmamıştır. Dolayısıyla, 23. Fasıl’a ait açılış kriterleri, AB tarafından Türkiye’ye henüz resmi olarak bildirilmemiştir. Ancak gayriresmi tarama sonu raporuna göre, 23. Fasıl’a ilişkin açılış kriterleri yargı reformu stratejisi, yolsuzlukla mücadele stratejisi, temel haklar eylem planının hazırlanması, ombudsmanlık sistemi ve bağımsız bir insan hakları kurumunun kurulması, AİHS ve AİHM içtihat kararları ile uyumlu olarak vakıflar kanunu ile ifade özgürlüğüne ilişkin kanunlarını revize edilmesi BM İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi İhtiyari Protokolünün onaylanması olarak belirlenmiştir. Sözkonusu fasıl siyasi olarak bloke edilmiş durumda olmasına rağmen, gayriresmi açılış kriterlerine yönelik çalışmalarımız sürmektedir. Bu çalışmalar kapsamında Yargı Reformu Stratejisi ve Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi uygulanmaya başlamış; Vakıflar Kanunu tamamen yenilenmiş; ifade özgürlüğüne ilişkin hükümler revize edilmiş ve İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi İhtiyari Protokolü onaylanmıştır. Ombudsmanlık sistemi ve bağımsız bir insan hakları kurumunun kurulmasına yönelik Kanun Tasarıları ise Meclis gündeminde olup, Temel Haklar Eylem Planı’nın hazırlanmasına yönelik çalışmalar da hızla devam etmektedir. 119 Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Yargı 1. Cezai ve hukuki konularda adli işbirliği 3. Cezai ve hukuki konularda adli işbirliği a. Avrupa Tutuklama Emri b. Sınırötesi adli takibat alanında işbirliği (Eurojust) a. Yargı kararlarının karşılıklı tanınması c. Avrupa Adli Yargı Ağı (EJN) b. Hakim ve savcıların eğitimi d. Ekonomik ve mali suçlar c. Çevre Kirliliği ve deniz suçları e. Suç mağdurlarının hakları d. Terörizmle mücadele e. Şüpheli ve sanıkların hakları 2. Medeni hukuk alanında işbirliği a. Uyuşmazlıkların Alternatif Dispute Resolution - ADR) Çözümü (Alternative 4. Uyuşturucu ile mücadele b. Suç mağdurlarının zararlarının tazmini c. Sınır ötesi adli yardım d. Avrupa Adli Yargı Ağı (EJN) e. Kanıtların toplanması alanında mahkemeler arası işbirliği f. Mahkeme ya da mahkeme dışı organlarca sunulan belgelerin sınır ötesi tebliği g. Medeni ve ticaret hukuku alanlarındaki adli kararların karşılıklı tanınması 120 Uyuşturucuya karşı mücadele için bölgesel önlemlerin alınması (Fasıl 29 - Gümrük Birliği / Üye Devletlere Bırakılan Konular) Uyuşturucu ile mücadele (Fasıl 24 - Adalet, Özgürlük ve Güvenlik / Madde 10) Tüketici haklarının korunması, satış sözleşmeleriyle ilgili Borçlar Kanunu maddelerinin uyumlaştırılması, reklam kanunlarının uyumlaştırılması (Fasıl 28 - Tüketicinin ve Sağlığın Korunması / Madde 1) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Temel Haklar 5. Temel hakların AB Antlaşmaları düzeyinde korunması 6. Çocuk hakları 9. Çocuk hakları (çeşitli kararlar, tebliğler ve öneriler) a. Çocuk haklarının AB kurucu antlaşmaları düzeyinde korunması a. Çocuk Haklarına Yönelik AB Gündemi ve AB Stratejisi b. Kayıp çocukların bulunması b. Çocukların cinsel istismarı ve çocuk pornografisi ile mücadele 7. Bilginin korunması 8. AB Vatandaşlığı c. Çocukların iletişim araçlarının zararlı içeriklerinden korunması d. Terk Edilmiş ve Ailelerinden Ayrılmış Küçüklerin Korunması 10.Temel haklar a. Azınlık hakları ve ayrımcılıkla mücadele b. Temel Haklar Ajansı (Agency for Fundamental Rights - FRA) 11.Toplumsal cinsiyet eşitliği 12.Ayrımcılıkla mücadele Siber suçlar (Fasıl 10 - Bilgi Toplumu ve Medya / Madde 2.iv) Kadın – erkek eşitliği (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 6) Ayrımcılıkla mücadele (Fasıl 19 - Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 7) Sosyal hizmetler (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 10) AB vatandaşlığından ileri gelen AB üye ülkelerinde serbest dolaşım hakkı. (Fasıl 2 - İşçilerin Serbest Dolaşımı / Madde 1, Fasıl 24 - Adalet, Özgürlük ve Güvenlik / Madde 6) Üye ülke vatandaşları arasında ayrımcılık yapılmaması (Fasıl 26 - Eğitim ve Kültür / Madde 1.ii) Göçmen çocuklarının eğitim hakkı (Fasıl 26 - Eğitim ve Kültür / Madde 1.i) 121 Yargı Ortak Düzenleme Alanı 1. Cezai ve Hukuki Konularda Adli İşbirliği: a. Avrupa Tutuklama Emri (ATE) / (European Arrest Warrant - EAW): 29 Mayıs 2000’de AB Konseyi Cezai Konularda Karşılıklı Adli Yardım Konvansiyonu’nu kabul etmiştir. Konvansiyon, AB üye ülkeleri, İzlanda ve Norveçi kapsamakta ve yardım talep edilen ülkenin, yardım talep eden ülkenin belirttiği usullere esasen riayet etmesini öngörmektedir. 16 Ocak 2001’de imzalanan Protokolle, Konvansiyon bankacılık alanındaki bilgilerin de paylaşımına doğru genişletilmesi öngörülmüştür. Konvansiyon’un yürürlüğe girmesi için gereken 9 ülkenin imzası sağlanamadığından, Komisyon Avrupa Tutuklama Emri’ni (ATE) önermiştir. Üye devletler arasında suçluların iadesi prosedürünün yerine geçen ATE, suçluların AB üye ülkelerinde yakalanmaları halinde yargılanmaları ve cezalarının başlatılmasını amaçlamaktadır. Kasım 2001’deki Laeken Zirvesi’nde üye devletlerin kabul ettiği ATE ile ilgili Çerçeve Kararı 13 Haziran 2002’de (2002/584/JHA) kabul edilmiş ve 1 Ocak 2004 yılında yürürlüğe girmiştir. b. Sınırötesi adli takibat alanında işbirliği (Eurojust): 6 Kasım 2001 yılında, sınırötesi suçlarla mücadelenin AB düzeyinde etkin bir şekilde sürdürülmesi ve sınırötesi adli soruşturulmaların kolaylaştırılması amacıyla kurulmuştur. AB üye ülkeleri tarafından görevlendirilen hakimler, savcılar ve hukuk uzmanları tarafından oluşturulan Eurojust, sınırötesi adli soruşturmaları takip eden hakim ve savcılara AB üye ülkelerinde soruşturmayı sürdürmeleri için tavsiyelerde bulunmaktadır. Hukuki statüye sahip olan Eurojust, her yıl Konsey’e faaliyet raporunu sunmaktadır. c. Avrupa Adli Yargı Ağı – AAYA / (European Judicial Network - EJN): AB üye ülkelerindeki temas noktalarının koordinasyon ağı olan AYA, 28 Nisan 1997’de yayımlanan Organize Suçla Mücadele Eylem Planı’nın 21’inci maddesindeki tavsiye uyarınca, 29 Haziran 1998’de 98/428 JHA sayılı Ortak Eylem’le kurulmuştur. 2008 yılında yayımlanan 2008/976/JHA sayılı Konsey Kararı ile AYA, hukuki statü kazanmıştır. AYA’nın görevi, ulusal temas noktalarının kurulmasını sağlama ve ulusal temsilcilerin katıldığı toplantıların düzenlenmesidir. d. Ekonomik ve mali suçlar: 2001/413/JHA sayılı Konsey Çerçeve Kararı, yolsuzluk ve nakit olmayan ödemelerde sahtecilik alanlarında AB üye ülkeleri arasında ortak tanımlar ve ortak cezai yaptırımlar oluşturulmasını amaçlamaktadır. Aynı zamanda 2001/500/JHA sayılı Konsey Çerçeve Kararı da kara para aklama alanında, üye devletlerin ortak hareket etmesini amaçlamaktadır. Her iki Çerçeve Kararı için gerekli yükümlülükleri üye devletler 2004 yılının Nisan ayında yerine getirmişlerdir. e. Suç mağdurlarının hakları: 15 Mart 2001 tarihinde Konsey adli soruşturmalara suç mağdurlarının müdahil olabilmesine ilişkin 2001/200/JHA sayılı bir Çerçeve Kararı yayımlamıştır. Üye devletler ilgili Çerçeve Karara uyum sağlama amacıyla ulusal mevzuatlarını Mart 2006’da uyumlaştırmıştır. Aynı zamanda Komisyon 18 Mayıs 2011 tarihinde Avrupa Parlamentosu’na ve Konsey’e, AB sınırları Tabloya dön 122 içerisinde “Suç mağdurlarının hakları, mağdurlara destek sağlanması ve mağdurların korunmasına yönelik asgari standartların sağlanması” için bir Direktif önerisi sunmuştur.4 2. Medeni Hukuk Alanında İşbirliği: a. Uyuşmazlıkların Alternatif Çözümü (Alternative Dispute Resolution - ADR): Uyuşmazlıkların Alternatif Çözümü, bireysel ve ticari uyuşmazlıklara üçüncü bir tarafın yardımıyla çözüm bulunabilmesini amaçlamaktadır. Avrupa Komisyonu Nisan 2002’de konu hakkında bir Yeşil Kitap yayınlamış, bunu takiben 2004 yılında bir AB Kurallar Belgesi (European Code of Conduct) çıkarılmıştır. Bu tarihten sonra Komisyon konuyla ilgili bir Direktif tasarısı sunmuştur. b. Suç mağdurlarının zararlarının tazmini: Avrupa Komisyonu’nun önerisi doğrultusunda, Konsey 29 Nisan 2004’te suç mağdurlarının zararlarının tazmini konusunda bir direktif kabul etmiştir. Direktife göre, 1 Temmuz 2005’e kadar üye devletlerin konu hakkında bir ulusal plan oluşturmaları, 1 Ocak 2006’ya kadar da ulusal birimler arasında işbirliği sağlanması amaçlanmıştır. c. Sınır ötesi adli yardım: AB vatandaşlarının mal, hizmet ve kişilerin serbest dolaşımı konusunda sınır ötesi uyuşmazlıklarda karşılaştıkları sorunların çözümü amacıyla, Ocak 2003’te Komisyon tarafından konu hakkındaki minimum standartları belirleyen bir direktif çıkarılmıştır. Direktif 30 Kasım 2004 tarihine kadar ulusal hukuka da aktarılmıştır. d. Avrupa Adli Yargı Ağı – AAYA / (European Judicial Network - EJN): Adli suçlar alanında işbirliğini artırmak amacı ile kurulan AAYA, 1 Aralık 2002’de medeni ve ticari yargı alanlarında üye ülkeler arasında işbirliğini arttırmak ve ulusal yargı sistemlerine özellikle internet aracılığıyla erişimi kolaylaştırmak amacıyla adli, medeni ve ticari yargı alanlarına genişletilmiştir. Lizbon Antlaşması sonrası işbirliğinin artırılması amacıyla üye devletler girişimde bulunmuşlardır. e. Kanıtların toplanması alanında mahkemeler arası işbirliği: 28 Mayıs 2001 tarihinde kabul edilen 1206/2001 sayılı Konsey Tüzüğü sonucu üye devletlerin mahkemeleri birbirlerinden medeni ve ticari hukuk alanlarındaki davalarda kanıt toplanması amacıyla yardım talep edebilmektedir. f. Mahkeme ya da mahkeme dışı organlarca sunulan belgelerin sınır ötesi tebliği: 13 Kasım 2007 tarihli ve 1393/2007 sayılı Parlamento ve Konsey Tüzüğü ile adli makamlar arasında mahkeme ya da mahkeme dışı organlarca sunulan belgelerin sınır ötesi tebliğinin hızlandırılması ve etkin hale getirilmesi amaçlanmaktadır. g. Medeni Hukuk ve Ticaret Hukuku alanlarındaki adli kararların karşılıklı tanınması: Medeni ve cezai hukuk alanlarında etkin işbirliğinin temel taşlarından olan adli kararların karşılıklı tanınması ile ilgili ilk karar Tampere Konsey Zirvesi’nde alınmıştır. Bunun ardından Brussels I Tüzüğü olarak da bilinen 22 Kasım 2000 tarihli ve 44/2001 sayılı Konsey Tüzüğü ile medeni hukuk ve ticaret hukuku alanlarında alınan kararların AB üye ülkelerinde karşılıklı tanınması sağlanmıştır. Bununla birlikte Brussel II Tüzüğü olarak bilinen 29 4 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2011:0275:FIN:EN:PDF 123 Tabloya dön Mayıs 2000 tarihli ve 1347/2000 tarihli Konsey ve Parlamento Tüzüğü ile ailevi sorumluluklarla ilgili kararların da karşılıklı tanınmasının yolu açılmıştır. Ayrıca AB iki alanda daha adli kararların karşılıklı tanınması için çalışmaktadır. 29 Mayıs 2000 tarihli, 1346/2000 sayılı Konsey Tüzüğüyle, farklı üye ülkelerde bulunan müflis mallarının(menkullerinin) tasfiye edilmesine ilişkin olarak yapılacak koordinasyon konusundaki önlemler karara bağlanmıştır. Sözleşme dışı yükümlülüklere ilişkin çalışmalar, “COM/2003/0427 final - COD 2003/0168” sayılı tüzük önerisiyle yürütülmektedir. Söz konusu tüzük önerisi 14 Şubat 2003 tarihinde sunulan Yeşil Kitap’a dayanmaktadır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 3. Cezai ve Hukuki Konularda Adli İşbirliği: a. Yargı kararlarının karşılıklı tanınması: Avrupa Komisyonu’nun 2000 yılında hazırladığı, “Ortak Adalet Alanı’nın kurulması için 24 tedbir içeren program”ın en önemli maddelerinden biri olan yargı kararlarının karşılıklı tanınmasına yönelik 2004 yılında Komisyon tarafından bir Yeşil Kitap yayımlanmış, ardından 2006 yılında, Komisyon konuyla ilgili bir direktif tasarısını Konsey’e sunmuştur. Tasarı ile ilgili en son 2010 yılında Avrupa Sosyal ve Ekonomik Konseyi görüşünü bildirmiştir. b. Hakim ve savcıların eğitimi: Avrupa Komisyonu hukuk uygulayıcılarının eğitimi amacıyla Grotuis, Falcone ve STOP programlarını yürürlüğe koymuştur. Aynı zamanda 2002/630/JHA sayılı Konsey Kararı sonucu oluşturulan AGIS programı çerçevesinde polis ve adli yardım alanlarında işbirliği projelerini desteklenmektedir. c. Çevre Kirliliği ve Deniz Kirliliği Suçları: Konsey’in 27 Ocak 2001 yılında onayladığı “Ceza Hukuku Aracılığı ile Çevrenin Korunmasına İlişkin Çerçeve Kararı”5 sonucu üye ülkeleri cezai yaptırım uygulaması beklenen çevre suçları belirlenmiştir. Bununla birlikte Komisyon, bu alanda daha etkin bir politika oluşturulması amacıyla 2003 yılında bir Direktif önerisi sunmuş ve Çerçeve Karar’ın iptali istemiyle Avrupa Birliği Adalet Divanı’na dava açmıştır. d. Terörizmle Mücadele: 11 Eylül saldırılarının ardından artan terör tehlikesi sonucu 13 Haziran 2002 yılında Avrupa Konseyi Terörle Mücadele Alanında Çerçeve Kararı’nı onaylamıştır. Ayrıca Konsey, Aralık 2005’te AB Terörle Mücadele Stratejisi kabul etmiştir. e. Şüpheli ve Sanıkların Hakları: 28 Nisan 2004’te Komisyon’un şüpheli ve sanıkların haklarının korunması ile ilgili Parlamento ve Konsey’e bir Çerçeve Karar tasarısı sunmuştur. Parlamento’nun desteklediği tasarı ile ilgili Konsey’in kararı beklenmektedir. 4. Uyuşturucu ile Mücadele: AB’de uyuşturucu ve uyuşturucu ticareti ile mücadelede uygulanacak politikalar üye devletlere bırakılmıştır. Ancak AB içerisinde sonuncusu 2009 – 2012 yıllarını kapsayan toplam üç adet “AB uyuşturucu ile mücadele eylem planı” ve sonuncusu 2005 – 2012 yıllarını kapsayan iki adet “AB Uyuşturucu ile mücadele stratejisi” oluşturulmuştur. Bu eylem planları ve stratejiler aracılığı ile üye ülkelerin uyuşturucu ile mücadelede ortak çalışmalar sürdürmesi, hem uyuşturucu arzının azaltılması hem de uyuşturucuya olan talebin 5 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2003:029:0055:0058:EN:PDF 124 Tabloya dön azaltılması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda malların serbest dolaşımı alanında uygulanan üç Konsey tüzüğü (111/2005/EC, 273/2004/EC, 1277/2005/EC) ile de uyuşturucuların yapımında kullanılan kimyasal maddelerin ticaretinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Lizbon Antlaşması çerçevesinde de uyuşturucu ile mücadele cezai ve hukuki konularda adli işbirliği başlığı altında 83’üncü ve 84’üncü maddelerde, halk sağlığı başlığı altında 168’inci maddede ele alınmaktadır. Temel Haklar Ortak Düzenleme Alanı 5. Temel Hakların AB Kurucu Antlaşmaları Düzeyinde Korunması: AB Antlaşması’na göre, Avrupa Birliği temel olarak insanlık onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve insan hakları değerleri üzerine kurulmuştur. Bu normlar bütününün kapsamında Temel Haklar tüm unsurlarıyla yer almaktadır. AB’nin temel değerlerinin hem AB’nin kurumsal işleyişi hem de AB vatandaşları için sahip olduğu önem dikkate alınarak, Temel Haklar konusunun üst düzey hukuki güvence altına alınması Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın, Kurucu Antlaşmalarla eşit hukuki değerde bağlayıcılık kazanmasıyla mümkün olmuştur. Böylelikle Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girdiği 1 Aralık 2009 tarihinden itibaren AB Temel Haklar Şartı esasen Birlik içindeki kurumsal mekanizmalar ve AB Hukukunu uyguladıkları sırada üye devletler bakımından bağlayıcılık kazanmıştır. Daha öncesinde, Temel Haklar alanı, AB Antlaşmaları düzeyinde 1992 tarihli Maastricht Antlaşması, 1997 tarihli Amsterdam Antlaşması ve 2001 tarihli Nice Antlaşması çerçevesinde çeşitli maddelerle ele alınmaktaydı. 6. Çocuk Hakları: a. Çocuk haklarının AB Kurucu Antlaşmaları düzeyinde korunması: AB içerisinde çocuk haklarının korunması temel insan haklarının korunması çerçevesinde ele alınmaktadır. AB Antlaşması’nın 3’üncü maddesinde “Birlik[…]çocuk haklarınınn korunmasını destekler” ifadesi yer almaktadır. Ayrıca, Avrupa Temel Haklar Sözleşmesi’nin 24’üncü maddesi çocuk haklarını düzenlemektedir. b. Kaybolmuş çocukların bulunması: 15 Şubat 2007 tarihinde 2007/116/EC sayılı Komisyon Kararı ile “Kaybolmuş çocukları ihbar etmek için 116000 numaralı acil bir telefon hattı” kurulmuştur. 17 Kasım 2010 tarihli ve “COM(2010)674 final” sayılı Komisyon Tebliğinde belirtildiği üzere bahse konu hat Kasım 2010 tarihi itibariyle sadece 13 AB üyesinde operasyonel durumdadır. Söz konusu Tebliğde 116000 numaralı acil telefon hattının tüm üye devletlerde operasyonel hale getirilmesi için çağrıda bulunulmaktadır.6 7. Bilginin Korunması: AB Temel Haklar Şartı’nın 8’inci maddesinde kişisel verilerin korunması temel haklar içerisinde sayılmıştır. Bu alandaki temel düzenlemeler 24 Ekim 1995 tarihli, 95/46/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi ve 18 Aralık 2000 tarihli, 45/2001 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü’dür. Direktif ile kişisel bilgilerin işlenmesine dair bilgilerin korunması ve söz konusu bilgilerin serbest dolaşımı konusunda düzenleme yapılması karara bağlanırken, ilgili tüzük ile bilgilerin serbest dolaşımı ve AB birim ve organları 6 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2010:0674:FIN:EN:PDF 125 Tabloya dön tarafından işlenmesiyle alakalı olarak kişisel bilgilerin korunmasının sağlanması hakkındaki düzenleme karara bağlanmıştır. Aynı zamanda 12 Temmuz 2002 tarihli, 2002/58/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi ile elektronik ortamda kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğin korunması konusunda karar alınmıştır.7 Son olarak 15 Haziran 2001 tarihli, 2001/497/EC sayılı Komisyon Kararıyla, 95/46/EC sayılı Direktif çerçevesinde kişisel bilgilerin üçüncü ülkelere transferi standartlarına ilişkin ahdi sözleşmeye yönelik hukuki düzenleme yapılmış ve 27 Aralık 2004 tarihli, 2004/915/EC sayılı Komisyon Kararıyla, 2001/497/EC sayılı Karar’ın değiştirilmesine yönelik bir başka düzenleme yapılmıştır. Ayrıca Komisyon Mayıs 2009’da “Bilgi Korunmasında Pay Sahipleri Konferansı” organize etmiş ve Aralık 2009’da AB içerisinde kişisel bilginin korunması temel hakkı için yasal bir çerçeve çizilmesi amacıyla danışma kararı almıştır. Ayrıca Ocak 2009’dan itibaren 5 yıl geçerli olmak üzere Avrupa Veri Koruma Denetmeni (European Data Protection Supervisor) makamı kurulmuş ve her üye ülkede bu makamın bir temsilcisi seçilmiştir. Başında Peter Hustinx’in olduğu bu bağımsız denetleme otoritesinin temel görevi AB kurumları üzerinde bilginin gizliliği ve bilgi korunması konularında denetim yapmak; söz konusu çalışma alanlarında yeni politikalar geliştirmektir. 8. AB Vatandaşlığı: 1992 yılında Maastricht Antlaşması ile oluşturulan AB vatandaşlığı kavramı ile ilgili temel hukuki düzenlemeler AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 21-22’inci maddelerinde ve AB Temel Haklar Şartı’nın 39-40’ıncı maddelerinde yer almaktadır. AB üyesi ülkelerin vatandaşlıklarına sahip olmak AB vatandaşlığını doğrudan kazanmak anlamına gelmektedir. AB üye ülke vatandaşlarının, AB vatandaşlığından ileri gelen belli başlı hakları ise şunlardır: a. Dolaşım ve ikamet: AB üyesi ülkelerde üç aydan kısa süreler için hiçbir şarta (kimlik kartı ya da pasaport dışında) gerek olmadan; üç aydan fazla süreler için belirli şartlar çerçevesinde seyahat etme ve 5 yıl ikamet etme durumundan sonra herhangi bir AB üyesi ülkede sürekli ikamet etme hakkı. Bu anlamda ilk düzenleme 2’inci fasıl olan İşçilerin Serbest Dolaşımı Faslı’nın temel düzenlemelerinden olan 15 Kasım 1968 tarihli, 1612/68 sayılı Konsey Tüzüğü’dür. Bu Tüzük ile Birlik içerisindeki işçilerin serbest dolaşımı karara bağlanmıştır.8 Aynı zamanda 24’üncü fasıl olan Adalet, Özgürlük ve Güvenlik faslında ele alınan 29 Nisan 2004 tarihli, 2004/38/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi, Birlik vatandaşları ve aile bireylerinin AB üyesi ülkelerde özgürce dolaşması ve ikamet etmesi konusuyla ilişkili olarak çıkartılmıştır. Bu bağlamda, (EEC) 162/68 sayılı Tüzük değiştirilmiş; 64/221/EEC,68/360/EEC, 72/194/EEC, 73/148/EEC, 75/34/EEC, 75/35/EEC, 90/364/EEC, 90/365/EEC ve 93/96/EEC sayılı Direktifler ilga edilmiştir.9 b. Seçim hakları: AB vatandaşları AB üyesi ülkelerdeki belediye seçimleri ve Avrupa Parlamentosu seçimlerine hem aday hem de seçmen olarak katılabilmektedir. Ancak bu noktada, seçim bölgesinde, seçimlere katılacak kişiler arasında o ülke vatandaşı olmayan AB vatandaşlarının %20’den fazla bir oranda olması durumunda, söz konusu ülke, ülke toprağında çeşitli sürelerde ikamet etme şartı koyabilmektedir. 6 Aralık 1993 tarihli, 93/109/EC sayılı Konsey Tüzüğüyle, AB vatandaşlarının, vatandaşı olmadığı AB üyesi ülkedeki 7 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32002L0058:EN:HTML http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CONSLEG:1968R1612:20060430:en:PDF 9 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2004:158:0077:0123:en:PDF 8 126 Tabloya dön Avrupa Parlamentosu seçimlerine seçmen ve aday olarak katılma hakkına ilişkin detaylı düzenlemelerin yapılması karara bağlanmıştır.10 19 Aralık 1994 tarihli, 94/80/EC sayılı Konsey Direktifiyle de AB vatandaşlarının, vatandaşı olmadığı AB üyesi ülkedeki belediye seçimlerine seçmen ve aday olarak katılma hakkına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.11 c. Dilekçe ve şikayette bulunma: AB vatandaşları Avrupa Ombudsmanına şikayette bulunma hakkı ve Avrupa Parlamentosu’na dilekçe gönderme hakkına sahiptirler. Bu uygulama ile Avrupa Parlamentosu ve diğer kurumlar nezdinde, AB hukuki düzenlemelerinin yanlış/eksik uygulanması ya da ihlal edilmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. d. Diplomatik korunma: Tüm AB üye ülkeleri, AB sınırları dışında ölüm hali, ciddi yaralanma, tutuklanma ve gözaltına alınma, şiddet suçunun mağduru olma hallerine maruz kalan AB vatandaşı bireyin kurtarılması ve ülkesine geri gönderilmesini sağlamakla görevlidir. Söz konusu bu hak ve yükümlülüğe, AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 20-23.maddeleri ile AB Temel Haklar Şartı’nın 46.maddesinde atıfta bulunulmaktadır. Bu hakla ilintili olarak 19 Aralık 1995 tarihli, 95/553/EC sayılı üye devlet hükümetlerinin temsilcilerinin aldığı kararla, AB vatandaşlarının diplomatik ya da konsolosluk temsilcileri tarafından korunması karara bağlanmıştır.12 Üye Devletlere Bırakılan Konular 9. Çocuk Hakları: Bu alanda AB kurumları tarafından çıkarılan düzenlemeler genellikle tüzük ve direktif dışı düzenlemeler olmuştur. AB düzeyinde tüm üye ülkelerde bağlayıcılığa haiz çocukların korunmasına yönelik bir stratejinin kabul edilmesinin önemi Komisyon tarafından müteakip defalar vurgulanmaktadır. a. Çocuk Haklarına Yönelik AB Gündemi ve AB Stratejisi: Komisyon 4 Temmuz 2006 tarihli ve COM/2006/0367 sayılı “Çocuk Haklarına Yönelik AB Stratejisine Doğru” başlıklı bir tebliğ yayınlamıştır.13 Bahse konu tebliğ, AB düzeyinde çocukların korunmasına yönelik bir stratejinin kabul edilmesinin önemini vurgulamaktadır. Bu çerçevede, AB’nin hem kendi içinde hem de üçüncü ülkeler ile ilişkilerinde çocuk haklarını gözetmesinin önemine dikkat çekilmektedir. 15 Şubat 2011 tarihli ve COM(2011) 60 sayılı “Çocuk Hakları için AB Gündemi” başlıklı Komisyon Tebliği14 ise 2006 yılında kabul edilen “Çocuk Haklarına Yönelik AB Stratejisine Doğru” başlıklı Komisyon Tebliğinde yer alan unsurların altını çizmektedir. Ayrıca, 2011, 2012 ve 2013 yılları içerisinde çocuk haklarının iyileştirilmesine ve geliştirilmesine dönük çeşitli direktif taslakları hazırlandığı bilgisine yer verilmektedir. 10 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31993L0109:en:HTML http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:31994L0080:en:HTML 12 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:41995D0553:en:HTML 13 http://eur-lex.europa.eu/smartapi/cgi/sga_doc?smartapi!celexplus!prod!DocNumber&lg=en&type_doc=COMfinal&an_doc=2006&nu_doc=367 14 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:52011DC0060:EN:NOT 11 127 Tabloya dön b. Çocukların cinsel istismarı ve çocuk pornografisi ile mücadele: Bu alanda 2004/68/JHA sayılı ve 22 Aralık 2003 tarihli “Çocukların cinsel istismarı ve çocuk pornografisi ile mücadele” başlıklı Konsey Çerçeve Kararı 15 bulunmaktadır. Bahse konu Kararın son maddesinde Konsey’in Komisyon’dan gelen raporlar çerçevesinde üye devletlerin Çerçeve Kararı’na ne ölçüde uyum sağladıklarının değerlendirileceği belirtilmektedir. c. Çocukların iletişim araçlarının zararlı içeriklerinden korunması: Bu alanda Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından çıkarılan 1351/2008/EC sayılı ve 16 Aralık 2008 tarihli “İnternet ve Diğer İletişim Teknolojilerini Kullanan Çocukların Korunmasına İlişkin Çokyıllı Topluluk Programı Kararı” bulunmaktadır. Bu Karar ile internet teknolojisini kullanan çocukların zararlı içerikten korunması ve çocukların bilinçlendirilmeleri ve çocukların internet ortamında maruz kalabileceği olası risklerin tanımlanması hedeflenmiştir.16 d. Terk edilmiş ve ailelerinden ayrılmış küçüklerin korunması: Komisyon “Terk Edilmiş ve Ailelerinden Ayrılmış Küçükler Hakkında Eylem Planı (2010-2014)” başlıklı tebliği 6 Mayıs 2010 tarihinde yayınlanmıştır.17 Bahse konu Tebliğ üçüncü ülkelerden AB’ye üye ülkelere gelmiş terk edilmiş çocukların ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik hususlar içermektedir. 10.Temel Haklar: Lizbon Antlaşması ile Avrupa Temel Haklar Şartı hukuki bağlayıcılık kazanmıştır, ancak üye ülkeler temel hakların korunmasında kendi hukuki sistemlerini oluşturmakta; ulusal yargı ve anayasaları üzerinden temel hakları korumaya çalışmaktadırlar. Bu noktada Temel Haklar Şartı, üye ülkelerdeki ulusal düzenlemelerin yerini alacak ve ülkelerin hukuki yetkilerini bertaraf edecek bir düzenleme değildir. Amsterdam Antlaşması’ndan itibaren AB antlaşmalarında yapılan hukuki düzenlemeler dışında, temel hakların korunması amacıyla bir Komisyon Stratejisi oluşturulmaktadır. 19 Ekim 2010 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen Strateji, yasama sürecindeki tüm hukuki düzenlemelerin ve hukuki çalışmaların Temel Haklar Şartı ile uyum içinde olmasını amaçlamaktadır. a. Azınlık hakları ve ayrımcılıkla mücadele: 12. madde olan Ayrımcılıkla Mücadele başlığında ele alınmıştır. b. Temel Haklar Ajansı (Agency for Fundamental Rights - FRA): 15 Şubat 2007 tarihinde, 168/2007 sayılı Tüzük kararıyla kurulan Temel Haklar Ajansı(FRA), AB mekanizmalarında ve AB üyesi 27 ülkede temel hakların ihlal edilmemesini amaçlamaktadır. Merkezi Viyana’da olan Ajans, temel haklar alanındaki AB hukuku düzenlemeleri uygulanırken AB ülkelerine yardımcı olmaktadır. Temel Haklar Ajansı ırkçılık, yabancı düşmanlığı, cinsiyet ve inanca dayalı ayrımcılık, göç ve iltica, vize uygulamaları, sınır kontrolleri, etkin ve adil bir adalet sistemine geçiş konularında AB Temel Haklar Şartı çerçevesinde çalışmalar yürütmektedir. Avrupa Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığı İnceleme Merkezi (EUMC)’nin üzerine inşa edilmiş olan FRA, bu kurumun görev ve sorumluluklarını da üstlenmiştir. Ajansa üyelikle 15 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32004F0068:EN:HTML http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32008D1351:EN:NOT 17 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2010:0213:FIN:EN:PDF 16 Tabloya dön 128 ilişkin olarak, AB üyesi ülkelerin dışında, Temel haklar Ajansı’nın aday ülkelerin katılımına da açık olduğu 15 Şubat 2007 tarihli ve 168/2007sayılı tüzüğün 28. maddesinde belirtilmektedir. 11.Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Toplumda kadın ve erkek arasındaki eşitliğin sağlanması Avrupa Birliği’nin temel değerleri arasında gösterilmekte ve bu çerçevede eşit şartlardaki iş için eşit ücret prensibi 1957 Roma Antlaşması’nda 119’uncu maddede yer almaktadır.18 Ayrıca temel haklar içerisinde kabul edilen kadın erkek eşitliği AB Antlaşması’nın 2.maddesinde ve AB Temel Haklar Şartı içinde de yer almaktadır. Avrupa Birliği içerisinde kadının sosyal hayata katılımını destekleyen politikalar çerçevesinde 5 Mart 2010 tarihinde, Avrupa Komisyonu tarafından “Kadın Erkek Eşitliği Konusunda Güçlendirilmiş Mutabakat: Avrupa Kadın Şartı Deklarasyonu” kabul edilmiştir. Avrupa Kadın Şartı Deklarasyonu, karar alma mekanizmalarına eşit oranda katılımı, kadın ve erkekler için eşit oranda ekonomik özgürlüğü gibi Kadın Erkek Eşitliği Stratejisi’nde de yer alan temel hedefleri ortaya koymuştur. Bu bağlamda, Avrupa Kadın Şartı Deklarasyonu, Kadın Erkek Stratejisinin temel önceliklerini belirlemiş, bu alanda bir yol haritası çizmiştir.19 Ayrıca, bu alanda, 2007 yılı, Herkes İçin Eşit Fırsatlar Avrupa Yılı olarak kabul edilmiştir. Bu proje 17 Mayıs 2006 tarihli, 771/2006/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tüzüğü ile karara bağlanmıştır.20 Ayrıca, 2010-2015 yılları arasında Avrupa Komisyonu’nun cinsiyet eşitliği üzerine yaptığı çalışma programı olan Kadın Erkek Eşitliği Stratejisi, Komisyon’un cinsiyet eşitliğini geliştirmek amacıyla hazırladığı kapsamlı bir çerçeve plan olarak karşımıza çıkmaktadır. Strateji, cinsiyet ayrımı, karar alma mekanizmalarına katılımda cinsiyet dengesinin kurulması, eşit ekonomik özgürlük, cinsiyet temelli şiddetin engellenmesi ve dış ilişkiler boyutu başlıklarını içermektedir. AB’de toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yapılan hukuki düzenlemeler: 19 Aralık 1978 tarihli, 79/7/EEC sayılı Konsey tüzüğüyle, sosyal güvenliğe ilişkin konularda kadın ve erkekler arasında eşit muamele yapılması prensibinin tedrici olarak uygulanması karara bağlanmıştır.21 11 Aralık 1986 tarihli, 86/613/EEC sayılı Konsey tüzüğüyle tarım ve serbest meslek gruplarında çalışan kadınların faaliyetlerine ilişkin olmak üzere, kadın ve erkekler arasında eşit muamele yapılması prensibinin uygulanması; serbest meslek grubunda çalışan kadınların hamilelik ve annelik dönemi boyunca korunması karara bağlanmıştır.22 19 Ekim 1992 tarihli, 92/85/EEC sayılı Konsey tüzüğüyle, hamilelik, doğum sonrası ya da emzirme döneminde olan çalışanların sağlık ve güvenliğinin sağlanması konusunda cesaretlendirici adımlar atılmasına ilişkin düzenlemeler öngörülmüştür.23 18 24 Mart 1957 tarihli Roma Antlaşmasının 119.maddesi için bknz: http://ec.europa.eu/economy_finance/emu_history/documents/treaties/rometreaty2.pdf http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2010:0078:FIN:en:HTML 20 http://europa.eu/legislation_summaries/justice_freedom_security/combating_discrimination/c10314_en.htm 21 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:71979L0007:en:NOT 22 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:71986L0613:en:NOT 19 129 Tabloya dön 13 Aralık 2004 tarihli, 2004/113/EC sayılı Konsey tüzüğüyle, mal ve hizmetlere erişim ve mal ve hizmetlerin tahsisi konularında kadın ve erkekler arasında eşit muamele yapılması prensibinin uygulanması karara bağlanmıştır.24 5 Temmuz 2006 tarihli, 2006/54/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey tüzüğüyle, iş hayatında kadın ve erkeklere eşit muamelede bulunulması ve eşit fırsatların verilmesi prensibinin uygulanması hususundaki AB düzenlemelerinde her ülke için farklı değişiklikler öngörülmüştür.25 8 Mart 2010 tarihli, 2010/18/EU sayılı Konsey tüzüğüyle, BUSINESSEUROPE, UEAPME, CEEP, ETUC tarafından kabul edilmiş Doğum İzni Hakkındaki Çerçeve Antlaşma’nın uygulanması ve 96/34/EC sayılı tüzüğün ilga edilmesi karara bağlanmıştır.26 7 Temmuz 2010 tarihli, 2010/41/EU sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey tüzüğüyle, 86/613/EEC sayılı Konsey tüzüğünün ilga edilmesi ve serbest meslek gruplarında çalışan kadınların bu alandaki faaliyetlerine bağlı olarak kadın ve erkekler arasında eşit muamele prensibinin uygulanması konusunda kararlar alınmıştır. 12. Ayrımcılıkla Mücadele: Ayrımcılıkla mücadele amacıyla AB yasal çerçevesi 2000 yılında çıkarılmış; söz konusu alanda çıkarılan üç direktifle iyileştirme yoluna gidilmiştir. Ayrımcılıkla mücadele amacıyla çıkartılan AB düzenlemelerinin uygulanması hususunda, üye ülkeler ile Birlik kurum ve kuruluşları AB Temel Haklar Ajansı tarafından desteklenmektedir. Ayrıca, ayrımcılık yapılmamasına ilişkin temel düzenlemeler, Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle antlaşma ile aynı yasal değere sahip olan Temel Haklar Şartı’nda yer almaktadır. Komisyon, Temmuz 2003’te “Farklılıklar İçin Ayrımcılığa Karşı” isimli bilgilendirme kampanyası hazırlamıştır.27 Bununla birlikte engelli vatandaşların hakları, Temel Haklar Şartı’nın 26’ıncı maddesinde koruma altına alınmıştır.28 15 Kasım 2010’da kabul edilen 2010-2020 Avrupa Engelliler Stratejisi, engelli AB vatandaşlarının toplumsal hayat ile iş gücüne tam ve herkesle eşit şekilde katılım hakkını savunmakta; fırsat eşitliğinin göz ardı edilmesinin ise insan hakları ihlali olacağını belirtmektedir. Avrupa Engelliler Stratejisi 20102020, erişilebilirlik, katılım, eşitlik, istihdam, eğitim, sosyal koruma, sağlık ve dış ilişkiler konularında uygulanması gereken politikaları temel bir çerçevede toplamıştır. AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma ve AB Temel Haklar Şartı dışında, AB’de ayrımcılık ile mücadele alanında çıkarılan yasal düzenlemeler: 23 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:71992L0085:en:NOT http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:72004L0113:en:NOT 25 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:72006L0054:en:NOT 26 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2010:068:0013:0020:en:PDF 27 http://ec.europa.eu/justice/discrimination/awareness/information/index_en.htm 28 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:12007P026:EN:HTML 24 130 Tabloya dön 6 Ağustos 2008 tarihli, (EC) No 800/2008 sayılı Komisyon Tüzüğüyle, Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 87 ve 88 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak ortak Pazar normlarıyla uyumlu yardım kategorilerinin açıklanması karara bağlanmıştır.29 29 Haziran 2000 tarihli, 2000/43/EC sayılı Konsey Direktifiyle, etnik kökenlerine bakılmaksızın tüm bireyler arasında eşit muamele yapılması prensibinin uygulanması karara bağlanmıştır.30 27 Kasım 2000 tarihli, 2000/78/EC sayılı Konsey Direktifiyle, istihdam alanında eşit muameleye ilişkin temel çerçeve oluşturulmuştur.31 29 Nisan 2004 tarihli, 2004/38/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi, Birlik vatandaşları ve aile bireylerinin AB üyesi ülkelerde özgürce dolaşması ve ikamet etmesi konusuyla ilişkili olarak çıkartılmıştır. Bu bağlamda, (EEC) 162/68 sayılı Tüzük değiştirilmiş; 64/221/EEC,68/360/EEC, 72/194/EEC, 73/148/EEC, 75/34/EEC, 75/35/EEC, 90/364/EEC, 90/365/EEC ve 93/96/EEC sayılı Direktifler ilga edilmiştir.32 29 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2008:214:0003:0047:en:PDF http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32000L0043:EN:HTML 31 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=CELEX:32000L0078:EN:HTML 32 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2004:158:0077:0123:en:PDF 30 131 Tabloya dön Fasıl 24 – Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Adalet, Özgürlük ve Güvenlik başlığı altında düzenlenen konular temel amacı AB vatandaşlarının ve AB ülkelerinde yaşayan üçüncü ülke vatandaşlarının daha güvenli ve hukuk düzeninin hakim olduğu bir ortamda yaşamlarını sürdürmeleridir. Bu amaç doğrultusunda, AB dış sınırlarının güvenliği, üye ülkeler arasında iç sınırların kaldırılması ve bunun sonucunda doğabilecek güvenlik zaaflarının bertaraf edilmesi, Birlik ülkelerinin AB sınırları içerisinde ikamet eden kişilerin güvenliğini tehdit edecek organize suç ve terörist aktivitelere karşı işbirliği yapması bu başlık altında ele alınan belli başlı konulardır. İkinci Barosso Komisyonu içerisinde Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Genel Müdürlüğü’nün yeniden yapılandırılması sonucu 1 Temmuz 2010 tarihinde kurulan İçişleri Genel Müdürlüğü (DG Home), kabul edilen Stockholm Eylem Planı’nın hedefleri doğrultusunda iki ana konuya odaklanmaktadır. Bu konulardan ilki güvenlik, ikincisi ise göçtür. Güvenlik başlığında üye ülkelerin terörizm ve organize suçla mücadelesini ön plana alan Birlik, insan kaçakçılığı ve yasadışı uyuşturucu ve silah ticareti alanında üye devletler arasında daha fazla işbirliğini amaçlamaktadır. Göç alanında ise temel hedef dengeli bir göç stratejisi oluşturulması ve AB ekonomisinin güçlenmesini sağlayacak göçmenlerin AB ülkelerinde ikamet etmesini sağlamaktır. Adalet, Özgürlük ve Güvenlik konularını içeren 24’üncü fasıl ile ilgili tarama toplantıları sırasıyla 15 Şubat 2006 tarihinde tamamlanmış, ancak tarama sonu raporu AB Hükümet ve Devlet Başkanları Konseyi tarafından henüz onaylanmamıştır. Dolayısıyla, 24. Fasıl’a ait açılış kriterleri, AB tarafından Türkiye’ye henüz resmi olarak bildirilmemiştir. Ancak gayriresmi tarama sonu raporuna göre, 24. Fasıl’a ilişkin açılış kriterleri iltica ve Göç Ulusal Eylem Planı çerçevesinde ayrıntılı bir yol haritasının hazırlanması, Entegre Sınır Yönetimi Planı’nın yol haritasının hazırlanması, geri kabul anlaşması müzakereleri, Örgütlü Suçla Mücadele Stratejisi’nin hazırlanması olarak belirlenmiştir. Sözkonusu fasıl siyasi olarak bloke edilmiş durumda olmasına rağmen, gayriresmi açılış kriterlerine yönelik çalışmalarımız sürmektedir. Bu çalışmalar kapsamında Türkiye ile AB arasında Geri Kabul Anlaşması müzakereleri tamamlanmış ve parafe edilecek düzeye getirilmiştir, Organize Suçlarla Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve 2010-2012 Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı yürürlüğe girmiştir. İltica ve Göç Ulusal Eylem Planı’nın Uygulanmasına ilişkin Yol Haritası ve Entegre Sınır Yönetimi Yol Haritası üzerindeki çalışmalar ise nihai aşamaya gelmiştir. 132 Ortak Düzenleme Alanı 1. Schengen Bilgi Sistemi II 2. Dış sınırlar 3. Vize 4. İltica 5. Göç ve üçüncü ülke vatandaşlarının hakları Üye Devletlere Bırakılan Konular 11.Polis ve gümrük işbirliği a. Suçun Önlenmesi ve Suçla Mücadele Konusunda Spesifik Program (20072013) b. Europol c. Gümrük işbirliği (diğer konular) 6. AB vatandaşlarının AB sınırları içerisinde serbest 12.Terörizmle mücadele dolaşımı -Strateji ve eylem planı 7. Polis ve gümrük işbirliği – Gümrük işbirliği ile karapara aklanmasının önlenmesi 8. Terörizmle mücadele -Önleme a. Biometrik verilerin pasaport ve seyahat belgelerine eklenmesi b. Terörizmin finansmanı -Takip c. Avrupa tutuklama emri a. AB Terörizmle Mücadele Politikası -Koruma b. Suç mağdurlarının zararlarının tazmini -Kurumlar ve Ajanslar c. Europol d. Eurojust e. Avrupa Polis Koleji (CEPOL) 9. Organize suçlarla mücadele – Avrupa Ağı ve Bilgi 13. Organize suçlarla mücadele Güvenliği Ajansı a. Stockholm Programı 10. Uyuşturucu ile mücadele b. Hague Programı a. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi c. Suçun Önlenmesi ve Suçla Mücadele İçin Özel Program b. Prekürsörlerin iç ve dış yöndeki hareketleri 133 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular AB Vatandaşlarının AB sınırları içerisinde serbest dolaşımı (Fasıl 2 - İşçilerin Serbest Dolaşımı / Madde 1, Fasıl 3 - İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi) Şiddet Mağdurlarının Tazmini (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 2.b) Karaparanın aklanmasında mali sistemin kullanılmasının önlenmesi (Fasıl 4 - Sermayenin Serbest Dolaşımı / Madde 2, 3 ve 4, Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 3.d) Ekonomik ve mali suçlar (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 1.d) Avrupa Tutuklama Emri – European Arrest Warrant (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 1.a) İnternette çocuk pornografisi ile mücadele (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 9.b) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular d. Organize Suçlarla Mücadele: Suç Örgütüne Katılım e. AB İç Güvenlik Stratejisi f. AB Suçu Önleme Ağı (EUCPN) g. Silah kaçakçılığı ile mücadele h. Alacakların tahsilinde üye ülkeler arasında daha fazla işbirliği 14.İnsan ticareti ile mücadele a. İnsan Ticareti Konusunda Uzmanlar Grubu b. İnsan Ticaretine Karşı Protokol c. Kara, Hava ve Deniz Yoluyla İnsan Kaçakçılığını Önleme Protokolü d. İnsan ticareti mağdurlarına ikametgah izni e. İnsan ticareti ile mücadele 15. Uyuşturucu ile mücadele Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Uyuşturucu ile Mücadele (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 4) Uyuşturucuya karşı mücadele için bölgesel önlemlerin alınması (Fasıl 29 - Gümrük Birliği / Üye Devletlere Bırakılan Konular) Siber suçlar (Fasıl 10 - Bilgi Toplumu ve Medya / Madde 2.iv) Kara paranın aklanması ve terörizmle mücadele (Fasıl 4 Sermayenin Serbest Dolaşımı / Madde 3) Avro’nun sahteciliğe karşı korunması (Fasıl 32 - Mali Kontrol / Madde 4) Terörizmle mücadele – Avrupa Tutuklama Emri (Fasıl 23 Yargı ve Temel Haklar / Madde 1.a) İstatistik (Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Alanında) (Fasıl 18 İstatistik / Madde 18) 134 Ortak Düzenleme Alanı 1. Schengen Bilgi Sistemi II: 2007 yılında yürürlüğe girerek Schengen Bilgi Sistemi I’in yerini alan SBS II, 1987/2006 sayılı Konsey Tüzüğü ile düzenlenmiş ve Schengen müktesebatının koşullarının yerine getirilmesi için gerekli hukuki düzenlemelerin AB kapsamında yapılması sağlanmıştır. 2. Dış Sınırlar: 562/2006 sayılı Konsey Tüzüğü ile düzenlenen Schengen Sınırlar Kodu ile AB Üye Devletleri arasında iç sınır kontrollerinin ilgası ve AB Üye Devletleri’nin dış sınırlarından yapılan giriş ve çıkış kuralları düzenlenmektedir. Ayrıca AB üye devletlerinin dış sınırlarında operasyonel işbirliğini sağlayan ve 2007/2004 sayılı Konsey Tüzüğü ile kurulan Avrupa Ajansı (FRONTEX), AB dış sınırlarında entegre sınır yönetiminin geliştirilmesini teminen kurulmuştur. 3. Vize: AB üye devletlerinde ve Schengen müktesabatını tamamiyle uygulayan diğer devletlerde kısa süreli kalış (altı ay içinde en fazla üç aylık) ve transit geçişler için şartlar ve usuller 800/2009/AT sayılı Konsey Tüzüğü ile düzenlenmektedir. Vize Kodu 5 Mayıs 2010 yılından itibaren uygulanmaya başlanmıştır. AB dış sınırlarından geçerken vize alması zorunluluğu olan ve bu zorunluluktan muaf üçüncü ülkeler 539/2001/AT sayılı Konsey Tüzüğü ile listelenmektedir. Vizelerin tüm AB Üye Devletlerince tek biçimde hazırlanması gerekmektedir. Buna ilişkin düzenleme 1995 yılında 1683/1995 sayılı Konsey Tüzüğü ile sağlanmıştır. 2004/512 sayılı Konsey Kararı ile kurulan Vize Bilgi Sistemi’nin amaç, işlev ve yükümlülükleri 767/2008/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü ile düzenlenerek, ortak vize politikası uygulamasının iyileştirilmesi ve merkezi vize makamları arasında konsolosluk işlerinde işbirliği sağlanmıştır. AB Üye Devletlerince çıkartılan pasaportların teknik özellikleri, biyometrik verileri içerecek şekilde düzenlenmesi 2252/2004/AT sayılı Konsey Tüzüğü ile sağlanmıştır. 4. İltica: 243/2003 sayılı Konsey Tüzüğü, bilinen adıyla Dublin II Düzenlemesi ile üçüncü ülkelerin vatandaşları tarafından AB üye devletlerine yapılan sığınma başvurularının hangi üye devlet tarafından inceleneceğine dair kriterler ve mekanizmalar belirlenmiştir. 2005/85/AT, 2004/82/AT, 2003/9/AT sayılı Konsey Direktifleri ile AB Üye Devletlerine sığınan kişilere uygulanan işlemlere ilişkin kabul, başvuru değerlendirme ve usullere dair asgari ölçütler belirlenmiştir. 2725/2000 sayılı Konsey Tüzüğü ile kurulan Eurodac sistemi vasıtasıyla Dublin II Düzenlemesi’nin işlerliğini sağlamak üzere, iltica başvurusu sahipleri ve AB dış sınırlarını yasadışı şekilde geçerken yakalananlara ilişkin tanımlama işlemlerinin yapılabilmesini teminen parmak izi karşılaştırılması yapılması öngörülmektedir. Tabloya dön 135 573/2007/EC sayılı Parlamento ve Konsey Kararı ile kurulan Avrupa Mülteci Fonu’nun (European Refugee Fund), “Dayanışma ve Göç Akımlarının Yönetimi” programı altında 2008-2013 yılları için 614 Milyon Avro bütçeye sahip bir destek mekanizması olarak işletilmesi sağlanmıştır. 19 Mayıs 2010 tarihinde 439/2010 sayılı Parlamento ve Konsey Tüzüğü ile kurulan Avrupa İltica Destek Ofisi (European Asylum Support Office-EASO), AB Üye Devletlerin arasında iltica alanında işbirliğinin sağlanması, kabul ve iltica sistemleri üzerinde baskı oluşan Üye Devletlere yardım sağlamak ve Avrupa Ortak İltica Sisteminin iyileştirilmesi amaçlarıyla kurulmuştur. 5. Göç ve Üçüncü Ülke Vatandaşlarının Hakları: 2002/90/AT sayılı Konsey Direktifi, 2002/946/JHA sayılı Konsey Çerçeve Kararı ve 2009/52/AT sayılı Konsey Direktifi ile izinsiz giriş, transit geçiş ve ikameti kolaylaştırma suçunun tanımı, cezai çerçevesinin belirlenmesi ve üçüncü ülke vatandaşlarını izinsiz şekilde çalıştırılanlara ilişkin yaptırımlar belirlenmiştir. 377/2004 sayılı Konsey Tüzüğü ile göç irtibat kişilerinin belirlenmesi ve bunlar arasında bir ağ kurulmak suretiyle düzensiz göçle mücadele alanında yapılan çalışmaların koordinasyonun sağlanması amaçlanmıştır. 2001/51/AT sayılı Konsey Direktifi ile havayolu taşıyıcılarına getirilen ortak yükümlülüklerle, düzensiz göçle mücadeleye ilişkin taşıyıcılara getirilen yükümlülüklerin yeknesaklığı sağlanmıştır. 1030/2002/AT sayılı Konsey Tüzüğü ile üçüncü ülke vatandaşlarına verilecek ikamet izinlerinin tek bir biçimde düzenlenmesi sağlanmıştır. Yüksek nitelikli işlerde çalışmak üzere gelen üçüncü ülkelerin vatandaşlarının AB Üye Devletlerine girişleri ve bunlara verilecek ikamet izinleri 2009/50/AT sayılı Konsey Direktifiyle düzenlenmiştir. Eğitim, öğrenci değişimi ve staj amacı ile gelen üçüncü ülkelerin vatandaşlarının AB Üye Devletlerine girişleri ve bunlara verilecek ikamet izinleri 2009/114/AT sayılı Konsey Direktifi ile düzenlenmiştir. Üçüncü ülke vatandaşı olan düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmesi ve sınırdışına ilişkin işlemlerin AB Üye Devletlerinde tanınmasına ilişkin düzenlemeler 2008/115/AT sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi ile 2001/40/AT sayılı Konsey Direktifi ile yapılmıştır. Avrupa Göç Ağı kurularak, göç ve iltica alanında bilgi paylaşımının sağlanması amaçlanmıştır. Ayrıca, göç alanında istatistiklerin toplanması ve bunların toplanma yöntemleri 862/2007 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü ile belirlenmiştir. Düzensiz göç yoluyla dış sınırlardan geçişi kolaylaştıran ve yetkili makamlarla işbirliği yapmayı kabul eden kişiler ile insan ticareti mağdurlarına verilecek olan ikamet izinleri 2004/81/AT sayılı Konsey Direktifi ile düzenlenmiştir. 2003/109/AT sayılı Konsey Direktifi ile herhangi bir AB ülkesinde beş yıldan fazla süre kesintisiz olarak ikamet etmiş kişilere Avrupa ikamet statüsü (European residence status) tanınarak uygulamalarda yeknesaklık sağlanmıştır. Tabloya dön 136 AB Üye Devletlerinde ikamet eden üçüncü ülke vatandaşlarına ilişkin aile birleşimi hakkı 2003/86/AT sayılı Konsey Direktifi ile sağlanmış ve bu hak düzenlenmiştir. Ukrayna, Moldova, Gürcistan, Rusya, Pakistan, Arnavutluk, Sri Lanka, Hong Kong, Karadağ, Sırbistan, Bosna Hersek, Makedonya ve Makao ile geri dönüş anlaşmaları imzalanarak düzensiz göçmen olarak AB Üye Devletlerine gelen ilgili ülke vatandaşları ile bu ülkelerden geçerek gelen diğer ülke vatandaşlarının iadeleri düzenlenmiştir. 6. AB Vatandaşlarının AB Sınırları İçerisinde Serbest Dolaşımı: Ahiren farklı Konsey Tüzüğü ve Konsey Direktifleriyle belirlenen AB vatandaşlarının AB Üye Devletlerine girişleri, kısa ve orta vadeli kalışları ile sürekli ikametleri 2004/38/AT sayılı Konsey Direktifi ile birleştirilerek bu işlemlere ilişkin detaylar düzenlenmiştir. 7. Polis ve Gümrük İşbirliği - Gümrük İşbirliği ile Karapara Aklanmasının Önlenmesi: 1889/2005 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ile düzenlenmiştir. Söz konusu Tüzük ile AB bölgesine giriş veya çıkış yapan ve 10.000 Avro’dan fazla nakit bulunduran kişilerin söz konusu nakdi gümrüğe beyan etme zorunluluğu getirilmiştir. 8. Terörizmle Mücadele -Önleme a. Biometrik Verilerin Pasaport ve Seyahat Belgelerine Eklenmesi: 2252/2004 Sayılı Tüzük ile düzenlenmiştir. b. Terörizmin Finansmanı: 1781/2006 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ve 2580/2001 sayılı Konsey AT Tüzüğü ile düzenlenmiştir. -Takip c. Avrupa Tutuklama Emri (ATE) / (European Arrest Warrant - EAW): Üye devletler arasında suçluların iadesi prosedürünün yerine geçen ATE, suçluların AB üye ülkelerinde yakalanmaları halinde yargılanmaları ve cezalarının başlatılmasını amaçlamaktadır. Kasım 2001’deki Laeken Zirvesi’nde üye devletlerin kabul ettiği ATE ile ilgili Çerçeve Kararı 13 Haziran 2002’de (2002/584/JHA) kabul edilmiş ve 1 Ocak 2004 yılında yürürlüğe girmiştir. 9. Organize Suçlarla Mücadele – Avrupa Ağı ve Bilgi Güvenliği Ajansı: 460/2004 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ile düzenlenmiştir. Amacı, ağ ve bilgi güvenliğinin sağlanmasıdır. 10.Uyuşturucu ile Mücadele: a. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi: 1920/2006 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ile düzenlenmiştir. Tabloya dön 137 b. Prekürsörlerin iç ve dış yöndeki hareketleri: 111/2005 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ve 273/2004 Sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey AT Tüzüğü ile düzenlenmiştir. Söz konusu tüzüklerle uyuşturucu yapımında kullanılan Prekürsör maddelerin AB içerisinde üretimi ve ticareti ile AB dışından ithalatı ve AB dışına ihracatının önlenmesi amaçlanmıştır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 11.Polis ve Gümrük İşbirliği: a. Suçun Önlenmesi ve Suçla Mücadele Konusunda Spesifik Program (2007-2013): 2007/125/JHA Sayılı Konsey Kararı ile düzenlenmiştir. Söz konusu program suçla mücadele ve suçun önlenmesi alanında geliştirilecek projeleri desteklemek için oluşturulmuştur. b. Europol: 2009/371/JHA Sayılı Konsey Kararı ile düzenlenmiştir. Amacı, organize suç yapısının dahil olduğu uluslararası suçların önlenmesi konusunda işbirliğinin geliştirilmesidir. c. Gümrük işbirliği (diğer konular): Gümrük Birliğine dair diğer konular (Gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması ve uyumlaştırılması, Gümrük Birliği Stratejisi, Gümrük İdareleri arasında işbirliği, Gümrük 2013 Kararı) bu alanda düzenlenmektedir. 12.Terörizmle Mücadele: -Strateji ve Eylem Planı a. AB Terörizmle Mücadele Politikası: AB üyesi ülkelerde mevcut terörizmle mücadele stratejilerini ve mevzuatı ortaya koyarak gelecekte ortaya çıkabilecek riskleri ve alınması gereken tedbirleri ortaya koyar. -Koruma b. Suç mağdurlarının zararlarının tazmini: Avrupa Komisyonu’nun önerisi doğrultusunda, Konsey 29 Nisan 2004’te suç mağdurlarının zararlarının tazmini konusunda bir direktif kabul etmiştir. Direktife göre, 1 Temmuz 2005’e kadar üye devletlerin konu hakkında bir ulusal plan oluşturmaları, 1 Ocak 2006’ya kadar da ulusal birimler arasında işbirliği sağlanması amaçlanmıştır. -Kurumlar ve Ajanslar c. Europol: 2009/371/JHA Sayılı Konsey Kararı ile düzenlenmiştir. Amacı, organize suç yapısının dahil olduğu uluslararası suçların önlenmesi konusunda işbirliğinin geliştirilmesidir. d. Eurojust: 2002/187/JHA Sayılı Konsey Kararı ile kurulmuştur. Üye ülke savcılık ve polis teşkilâtları arasında işbirliğinin kolaylaştırılması ve organize suçlarla ilgili davalarda cezaî soruşturmaların desteklenmesi amacıyla kurulmuştur. Tabloya dön 138 e. Avrupa Polis Koleji (CEPOL): 2005/681/JHA Sayılı Konsey Kararı ile kurulmuştur. Kıdemli polis memurlarının eğitimine destek verilmesi ve aday ülkelerin eğitim enstitüleri ile kolej arasında işbirliğini amaçlar. 13.Organize Suçlarla Mücadele: a. Stockholm Programı: Adalet Özgürlük Güvenlik alanında 2010-2014 dönemi içinde gerçekleştirilmesi öngörülen ortak düzenlemelere dair eylem planı. b. Hague Programı: Adalet, Özgürlük, Güvenlik alanının geliştirilmesine dair program. c. Suçun Önlenmesi ve Suçla Mücadele için Özel Program: 2007/125/JHA Sayılı Konsey Kararı ile kurulmuştur. Söz konusu programla suçla mücadele ve suçun önlenmesi alanında geliştirilecek projelere destek sağlanmaktadır. d. Organize Suçlarla Mücadele: Suç Örgütüne Katılım: 2008/841/JHA Sayılı Konsey Çerçeve Kararı ile düzenlenmiştir. Söz konusu Karar ile üye ülkelerde organize suçlara dair tanımların uyumlaştırılması amaçlanmıştır. e. AB İç Güvenlik Stratejisi: Terörizm, organize suçlar, siber suçlar ve sınır güvenliği konularını içeren strateji 2011-2014 yıllarını kapsamaktadır. f. AB Suçu Önleme Ağı (EUCPN): 2009/902/JHA Sayılı Konsey Kararı ile kurulmuştur. g. Silah kaçakçılığı ile mücadele: 91/477/AET Sayılı Konsey Direktifi ile AB içerisinde ateşli silahların sirkülasyonu için asgari koşullar düzenlenmiştir. h. Alacakların Tahsilinde Üye Ülkeler Arasında Daha Fazla İşbirliği: 2007/845/JHA Sayılı Konsey Kararı ile düzenlenmiştir. AB ülkelerinde Alacakların Tahsili Ofisleri arasında kara paranın aklanması önlemek amacıyla hızlı bilgi değişimi ve işbirliği amaçlanmıştır. 14.İnsan Ticareti ile Mücadele: a. İnsan Ticareti Konusunda Uzmanlar Grubu: İnsan Ticaretini önlemek, bu konuda üye ülkelere tavsiyelerde bulunmak ve bu alanda üye ülkeler arasında uygulamaları uyumlaştırmak amacıyla kurulmuştur. b. İnsan Ticaretine Karşı Protokol: 2006/618/AT ve 2006/619/AT Sayılı Konsey Kararları ile Birleşmiş Milletler Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Sözleşmesi’ne Ek İnsan Ticaretinin Özellikle Kadınların ve Çocukların Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına İlişkin Protokol onaylanmıştır. c. Kara, Hava ve Deniz Yoluyla İnsan Kaçakçılığını Önleme Protokolü: Hava, kara ve deniz yoluyla yapılan insan kaçakçılığını önlemek amacıyla üye devletler arasında işbirliği ve bilgi paylaşımını düzenlemektedir. Tabloya dön 139 d. İnsan ticareti mağdurlarına ikametgah izni: 2004/81/AT Direktifi ile düzenlenmiştir. AB vatandaşı olmayan insan ticareti mağdurlarına oturma izni tanınmaktadır. Oturma izninin amacı mağdurları ilgili kurumlarla işbirliği yapmalarını sağlamak ve mağdurları korumaktır. e. İnsan ticareti ile mücadele: 2002/629/JHA Sayılı Konsey Çerçeve Kararı ile düzenlenmiştir. Söz konusu kararla insan kaçakçılığı alanında üye devletlerin mevzuatının uyumlaştırılması amaçlanmıştır. 15.Uyuşturucu ile Mücadele: AB içerisinde sonuncusu 2009 – 2012 yıllarını kapsayan toplam üç adet “AB uyuşturucu ile mücadele eylem planı” ve sonuncusu 2005 – 2012 yıllarını kapsayan iki adet “AB Uyuşturucu ile mücadele stratejisi” oluşturulmuştur. Bu eylem planları ve stratejiler aracılığı ile üye ülkelerin uyuşturucu ile mücadelede ortak çalışmalar sürdürmesi, hem uyuşturucu arzının azaltılması hem de uyuşturucuya olan talebin azaltılması amaçlanmaktadır. Aynı zamanda malların serbest dolaşımı alanında uygulanan üç Konsey tüzüğü (111/2005/EC, 273/2004/EC, 1277/2005/EC) ile de uyuşturucuların yapımında kullanılan kimyasal maddelerin ticaretinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Uyuşturucu ile mücadele, AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın cezai ve hukuki konularda adli işbirliği başlığı altında 83’üncü ve 84’üncü maddelerinde, halk sağlığı başlığı altında 168’inci maddesinde ele alınmaktadır. Tabloya dön 140 Fasıl 25 – Bilim ve Araştırma Fasıl, AB mevzuatının ulusal yasalara aktarılmasını gerektiren bir fasıl değildir. Bilim ve Araştırma Faslı kapsamında üye devletlerin, Araştırma ve Teknoloji Geliştirme alanındaki AB hedef ve aktivitelerine yönelik uygulama kapasitelerini sağlamaları beklenmektedir. "Bilim ve Araştırma" faslı kapsamındaki uygulama kapasitesi ise, Türkiye'nin araştırma alanındaki Birlik Programları'na (Çerçeve Programı) etkin katılımı için gerekli koşulların mevcut olması ile ilgilidir. Bir diğer husus da Avrupa Araştırma Alanı ile entegrasyonun performansıdır. Aday ülkelerden, bu Fasıl altında Avrupa Araştırma Alanına entegrasyonlarını sağlama yolunda adımlar atması ve AB'nin bilim ve araştırma hedefleri yolunda ilerleme sağlamaları beklenilmektedir. Ülkemizden, bu alandaki ortak faaliyetlere etkin olarak katılım ve AB hedeflerinin gerçekleştirilmesi için katkıda bulunması beklenmektedir. Bilim ve Araştırma faaliyetleri kapsamında her ne kadar üye ya da aday ülkelerden mevzuat uyumu gerçekleştirmeleri beklenmiyor olsa da, AB’yi 2020 yılına kadar akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme stratejisi ile yeniden etkin bir küresel güç haline getirmeyi hedefleyen ve 2010 yılında yayımlanmış AB 2020 Strateji Belgesi altındaki temel girişimlerden bir tanesi olan Avrupa Yenilikçilik Birliği (Innovation Union) belgesi kapsamında, bazı ortak hedef ve öncelikler belirlenmiş bulunmaktadır. Bu belge ile ortaya konan taahhütlerden bazılarının Komisyon ve üye devletler tarafından birlikte gerçekleştirilmesi öngörülürken, bir kısmı için de tasarruf doğrudan üye devletlere bırakılmış bulunmaktadır. Bu taahhütler ve açıklamalardan bazıları aşağıda verilmektedir. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 1. Avrupa Araştırma Alanı Çerçevesi 9. Araştırmacı Yetiştirme Stratejisi 2. Üçüncü Ülkelerle Olan Bilimsel İşbirlikleri 10.Araştırma Altyapıları 3. AB Finansal Araçları ile Özel Sektör Finansmanı 11.Mevcut Yapısal Fonların Önceliklendirilmesi 4. Politika Üretmek için Bilim Tabanını Güçlendirmek 5. Araştırma ve Yenilikçilik Çerçevesinde Yardımlarının Değerlendirilmesi 6. Avrupa Yenilikçilik Ve Teknoloji Enstitüsü Devlet 12.Düzenleyici Çerçevede Tarama Süreçleri 13.Yenilikçi Ürün ve Servislerin Kamu Alımları 7. AB Patentleri 8. Fikri Mülkiyet Hakları ve Rekabet 141 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı 1. Avrupa Araştırma Alanı Çerçevesi: 2012 yılında Komisyon, 2014 yılı sonuna kadar yürürlüğe girmek üzere bir Avrupa Araştırma Alanı çerçevesi ve hareketlilik ve sınır-ötesi işbirliği önündeki engelleri kaldırmak üzere destek önlemleri önerecektir. 2. Üçüncü Ülkelerle Olan Bilimsel İşbirlikleri: AB'nin ve Üye Devletlerinin üçüncü ülkelerle olan bilimsel işbirliklerini ortak alaka kapsamına alması ve ortak yaklaşımlar geliştirmesi gerektiği öngörülmüştür. Bunun küresel yaklaşım ve sosyal sorunlara çözümler getirmeye katkıda bulunması yaklaşımını izlemesi beklenmektedir. 2012 yılına kadar uluslararası ortaklarla - maliyet, karmaşıklık veya birlikte çalışılabilirlik gereksinimleri nedeni ile sadece küresel düzeyde gerçekleştirilebilecek olan - ICT altyapılarını da içerecek olan araştırma altyapılarının geliştirilmesi üzerine bir anlaşmaya ulaşılmış olması planlanmaktadır. 3. AB Finansal Araçları ile Özel Sektör Finansmanı: 2014 yılına kadar, Komisyon önerilerine dayanarak, AB'nin finansal araçlarını özel sektör finansmanını arttıracak ve araştırma ve yenilikçiliğe yapılan yatırımlarda pazar boşluklarını kapatacak şekilde yerleştirmesi lazım olduğu değerlendirilmektedir. Komisyon Avrupa Yatırım Bankası Grubu (EIB), ulusal aracılar ve özel yatırımcılarla çeşitli boşlukları doldurmaya yönelik öneriler hazırlayacaktır. 2012 sonuna kadar, Komisyon herhangi bir üye ülkede kurulmuş olan Girişim Sermayesi fonlarının AB çapında serbestçe çalışıp, yatırım yapabilmesini güvence altına alacaktır. Komisyon ayrıca, yenilikçi firmalar ve uygun yatırımcılar arasındaki sınır-ötesi eşleştirmeleri güçlendirecektir. Ayrıca KOBİ Finansal Forumu altında, Komisyon küçük ve yenilikçi firmalar tarafından karşılaşılan finansman problemlerine de odaklanacaktır. Komisyon ilerideki AB araştırma ve yenilikçilik programlarını kolay erişime izin verecek ve KOBİ'lerin, özellikle yüksek büyüme potansiyeli olanların, daha yoğun katılımını sağlayacak şekilde tasarlayacaktır. 4. Politika Üretmek için Bilim Tabanını Güçlendirmek: Komisyon, Ortak Araştırma Vakfı (Joint Research Centre - JRC) sayesinde politika üretmek için bilim altyapısını güçlendirmeye devam edecektir. 5. Araştırma ve Yenilikçilik Çerçevesinde Devlet Yardımlarının Değerlendirilmesi: 2011 yılında Komisyon, araştırma ve geliştirme ve yenilikçilik çerçevesinde devlet yardımlarının ara-dönem değerlendirmesini yaptıracaktır. Böylece hangi yenilikçilik formlarının desteklenebileceği ve Üye Devletler tarafından en iyi kullanımları belirlenebilecektir. Komisyon ayrıca, kamu tarafından desteklenmiş olan araştırmaların sonuçlarına açık erişimi teşvik etmeyi öngörmektedir. AB Araştırma Çerçeve Programları (7. Çerçeve Programı) tarafından desteklenen projelerin yayınlarına açık erişim genel bir ilke haline getirilecektir. Proje sonuçlarına daha kolay erişim için akıllı araştırma bilgi hizmetlerinin geliştirilmesi de Komisyon tarafından desteklenecektir. Tabloya dön 142 6. Avrupa Yenilikçilik ve Teknoloji Enstitüsü: 2011 ortasına kadar, EIT (European Institute of Innovation and Technology) Avrupa'da Yenilikçilik için bir vitrin olarak aktivitelerini artırmak amacıyla bir Stratejik Yenilikçilik Gündemi hazırlayacaktır. 2010 yılında EIT vakfının kuruluşu ve 2011 yılında "EIT derecesi"nin uluslararası tanınır bir mükemmeliyet etiketi olarak verilmesi de bu gündemin bir parçası olacaktır. 7. AB Patentleri: Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyinin AB patenti ile ilgili teklifi kabul etmek için gerekli adımları atması öngörülmektedir. Hedef ilk AB patentlerinin 2014 yılında verilmesidir. 8. Fikri Mülkiyet Hakları ve Rekabet: Komisyon, fikri mülkiyet haklarının rekabet engelleyici amaçlarla kullanılmasına karşı Rekabet Politikasının koruyucu rolünü araştırmayı öngörmektedir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 9. Araştırmacı Yetiştirme Stratejisi: 2011 yılı sonuna kadar üye devletlerin, ulusal Ar-Ge hedeflerini gerçekleştirebilecek kadar araştırmacı yetiştirmek ve kamu araştırma enstitülerinde cazip iş koşulları sunmaya dair stratejilerini hazırlamaları beklenmektedir. Türkiye, ilgili belgeyi kısa bir sürede hazırlayarak Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun onayına sunmuş ve Aralık 2010 tarihi itibarıyla da bu strateji yürürlüğe konmuştur. 10.Araştırma Altyapıları: 2015 yılına kadar üye devletlerin Komisyon’la beraber, Araştırma Altyapıları Avrupa Strateji Forumu'nda (ESFRI) belirlenmiş olan öncelikli Avrupa araştırma altyapılarının %60'ını bitirmiş veya yapımına başlamış olmaları hedeflenmektedir. 11.Mevcut Yapısal Fonların Önceliklendirilmesi: 2010'dan başlayarak, üye devletlerin mevcut Yapısal Fonların araştırma & yenilikçilik projeleri için, insanların gerekli becerileri kazanabilmesi için, ulusal sistemlerin performansını arttırmaları için ve akıllı uzmanlaşma stratejilerinin uygulanması ve uluslararası projeler için olan kullanımlarının arttırılması planlanmaktadır. Bu tedbirin, aday ülkeler için de uygulanması öngörülmektedir. Üye devletlerin ayrıca, 2013 sonrası Yapısal Fon programlarının hazırlanmasına daha yoğun bir yenilikçilik ve akıllı uzmanlaşma odağı ile başlamaları hedeflenmektedir. 12.Düzenleyici Çerçevede Tarama Süreçleri: 2011 yılından başlayarak, AB ve üye devletlerin eko-yenilikçilik ve Avrupa Yenilikçilik Ortaklıkları ile ilgili olanlar başta olmak üzere kilit alanlardaki düzenleyici çerçeve ile ilgili tarama sürecine başlamaları öngörülmektedir. 13.Yenilikçi Ürün ve Servislerin Kamu Alımları: 2011 yılından itibaren, üye devletlerin ve bölgelerin yenilikçi ürün ve servislerin ticarileştirme öncesi alımları ve kamu alımları için adanmış bütçeler belirlemesi beklenmektedir. Kamu hizmetlerinin etkinliği ve kalitesini arttıran yenilikler için AB çapında yılda 10 milyar €'dan başlayan alım pazarları yaratması öngörülmektedir. Tabloya dön 143 Fasıl 26 – Eğitim ve Kültür Eğitim, gençlik ve kültür alanları temel olarak üye ülkelerin sorumluluğunda olmakla birlikte, eğitimde kalitenin artırılması ve kültürel zenginliği korumak, geliştirmek adına üye ülkeler arasında işbirliğinin ve faaliyetlerin desteklenmesi öngörülür (ABİA md.165-167, ATA md.149-151). Avrupa Birliği içerisinde eğitim ve öğretim politikaları temel olarak ulusal düzeyde belirlenmektedir. Bu çerçevede AB, ortak hedeflere ulaşabilmesi için üye ülkeler arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve teşvik etmek amacıyla destekleyici bir rol üstlenmektedir. Söz konusu politika, ilgili eylem planları ve programlarla güçlendirilmekte; özel ağ yapılanmaları ve görüş alışverişi platformlarıyla desteklenmektedir. Eğitim ve gençlik alanında geçerli AB Müktesebatı, göçmen işçi çocuklarının eğitimine dair yönetmelikler ve Avrupa Adalet Divanın üye ülke vatandaşlarının ayrımcılık gözetilmemesi ile ilgili kararlardan oluşmaktadır. Eğitim ve gençlik alanında ortak hedeflerin izlenmesi ve bu çerçevede belirlenen hususlara dikkat çekilmesi amacıyla Açık Koordinasyon Yöntemi uygulanması öngörülmüştür. Bu yöntem, Lizbon Stratejisi kapsamında üye ülkelerin ulusal politikalarını oluştururken işbirliği yapmalarını desteklemeye yönelik çeşitli yöntemleri bir araç olarak tanımlanmıştır. Kültür alanı hiçbir zaman Avrupa bütünleşmesinin merkezinde olmamış, üye ülkeler arasındaki söz konusu kültürel işbirliği, ancak Maastricht Antlaşması’na 1992 yılında dahil edildiğinden beri, Birlik yetki alanına girmeye başlamıştır. Avrupa Birliği tarafından kültürel alana ilişkin olarak alınan tedbirler çerçevesinde, önemli bütçelere sahip olan ve Avrupa’nın kültürel çeşitliliğini teşvik etmeye yönelik proje ve girişimlere destek veren, kurumlar ve kültürel işlemciler arasındaki sınır aşırı işbirliği yoluyla Avrupa kültürel mirasını güçlendiren Kültür Programları yer almaktadır. Avrupa Birliği, kültür ve ilgili alanlarda (örneğin, kültürel miras, mimarlık, edebiyat) kültürel projelere hibe ve ödül sağlamakta; bu alanda Avrupa düzeyinde üstün başarılı etkinliklere dikkat çekmeyi ve Avrupa’nın zengin kültürel mirasını ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Avrupa Birliği Kültür Politikası, yenidenlik ilkesi çerçevesinde idare edilmektedir. Üye ülkelerin tek başına yeterli ölçüde alamadıkları önlemler, Birlik düzeyinde yerine getirilmektedir. Bu sebepten ötürü, AB düzeyindeki kültürel politika, üye ülkeler arasındaki işbirliğin teşvik edilmesi ve talep edildiği takdirde, eylemlerinin desteklenerek tamamlanması ile sınırlı tutulmaktadır. Aynı zamanda, diğer Birlik politikalarının uygulanması esnasında kültürel boyutlarında dikkate alınması tavsiye edilmektedir. 144 Ortak Düzenleme Alanı 1. Eğitim ve gençlik alanında geçerli AB Müktesebatı: i. Göçmen işçilerin okul çağındaki çocuklarının eğitimine dair yönetmelik ii. Avrupa Adalet Divanın üye ülke vatandaşlarının ayrımcılık gözetilmemesi ile ilgili kararları Üye Devletlere Bırakılan Konular 4. Eğitim ve Öğretim 2010 Çalışma Programı 5. Yükseköğretimde Bologna Süreci 6. Mesleki Eğitim ve Öğretim Politikası 7. Dezavantajlı grupların eğitime erişimi 2. Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Yaygınlaştırılmasına ilişkin UNESCO Konvansiyonu 8. Kız çocuklarının okullaşmasının arttırılması 3. Eğitim ve Kültür konularındaki Birlik Programları: 9. Kültürel haklar i. Hayatboyu Öğrenme Programı Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ayrımcılıkla mücadele (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 12) Çocuk hakları (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 6 ve 9, Fasıl 19 - Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 1 ve 10) Kız çocuklarının okullaşmasının arttırılması (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 9) Azınlık hakları ve ayrımcılıkla mücadele (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 10.a) ii. Gençlik Programı iii. Kültür Programı Toplumsal cinsiyet eşitliği (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 11) İşgücüne katılım ve mesleki eğitim ilişkisinin güçlendirilmesi, (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 4) Beşeri sermayenin güçlendirilmesi (Fasıl 19 Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 4) 145 Ortak Düzenleme Alanı Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Üye Devletlere Bırakılan Konular Sosyal içerme (Fasıl 19 - Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 5 ve 12) Fırsat eşitliği (Fasıl 19 - Sosyal Politika ve İstihdam / Madde 6) Ortak Düzenleme Alanı 1. Eğitim ve gençlik alanında geçerli AB Müktesebatı, göçmen işçilerin okul çağındaki çocuklarının eğitimine dair direktif33 ve Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) üye ülke vatandaşlarının ayrımcılık gözetilmemesi ile ilgili kararlardan 34 oluşmaktadır. Üye ülke vatandaşlıklarının eğitimde ayrımcılığa maruz kalmamasını öngören ABAD kararları bireye kalifiye özellikler sağlayan her türlü mesleki ve genel eğitimde ayrımcılık yapılamayacağını ve bir ülkenin kendi vatandaşına uygulamadığı eğitim ücreti gibi uygulamaları diğer üye ülke vatandaşına uygulayamayacağını belirtmektedir. 2. Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Yaygınlaştırılmasına ilişkin UNESCO Konvansiyon, Belçika hariç AB’nin kendisi ve 26 üye ülke tarafından onaylanmıştır. AB söz konusu Konvansiyonun uygulanmasına önem vermekte ve üye ülkelere uygulamaya geçilmesi yönünde AB Parlamentosu 2 kararla çağrıda bulunmuştur. Dünya genelinde ise 117 ülke Konvansiyonu onaylamıştır. Türkiye Konvansiyonu imzalamış olup, onay süreci devam etmektedir. 3. Birlik Programları tüm üye ülkelerin katılımının zorunlu olduğu faaliyetler bütünüdür. Bu fasıl kapsamındaki Eğitim ve Kültür konularındaki Birlik Programlarına katılım sağlanması esastır. Bu kapsamda aday ülke olarak Türkiye de AB ile entegrasyonu güçlendiren söz konusu programlara 2004 yılından bu yana katılım sağlamaktadır. i. Hayatboyu Öğrenme Programı: Öğretim elemanları, öğrenciler ve yetişkinlerin hareketliliğinin desteklenmesi; eğitim kurumları arasındaki işbirliğinin teşvik edilmesi konularına odaklanmaktadır. Hayatboyu Öğrenme Programı dört alt bileşene ayrılmaktadır. Bunlar; 33 Council Directive 77/486/EEC of 25 July 1977 on the education of the children of migrant workers (OJ L 199 , 06/08/1977 P. 0032 - 0033) ECJ, Françoise Gravier v City of Liège. Case 293/83 [1985]. ECJ, Blaizot v. Universite de Liege and Others, Case 24/86 [1988] ECJ, Commission of the European Communities v Republic of Austria. Case C-328/96 [1999] ECJ,Marie-Nathalie D'Hoop v Office national de l'emploi. - Case C-224/98 [2002] 34 Tabloya dön 146 yükseköğretim alanında Erasmus Programı, mesleki eğitim alanında Leonardo Da Vinci Programı, ilköğretim alanında Comenius Programı, yetişkin eğitimi alanında Grundtvig Programı olarak sıralanmaktadır. ii. Gençlik Programı: Gençlerin aktif vatandaşlık ve katılımcılığının geliştirilmesi, gençlik politikaların desteklenmesi, yaygın eğitim yolu ile kültürlerarası öğrenmenin teşvik edilmesi konularında projeler yoluyla gençleri, gençlik alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, yerel idareleri ve kişileri destekler. iii. Kültür Programı: Avrupa’nın kültürel çeşitliliğinin korunmasına yönelik proje ve girişimlere katkıda bulunmayı, kurumlar ve kültürel operatörler arasında sınır ötesi işbirliği ile Avrupa’nın kültürel mirasını güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Programın ana hedefleri kurumların ve kültür operatörlerinin sınır ötesi hareketliliğinin desteklenmesi, kültürler arası diyalogun güçlendirilmesi olarak kültürel ve sanatsal eserlerin sınır ötesi hareketliliğinin ve yayılmasının teşviki olarak belirlenmiştir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 4. Eğitim ve Öğretim 2010 Çalışma Programı: Bu kapsamda üye ülkeler arasındaki eğitim ve öğretime dair işbirliği, iyi uygulamalar ve reformların teşvik edilmesi ve desteklenmesi öngörülmektedir. Lizbon Stratejisi çerçevesinde ortaya konan bu program ET 2020 olarak revize edilmiştir. Dört stratejik hedef belirlenmiş ve 2020 yılına kadar üye ülkelerin bu alanlarda işbirliğini güçlendirmesi önerilmiştir. a. Hayatboyu öğrenme ve hareketliliğin artırılması, b. Kalite ve verimliliğin artırılması, c. Eşitlik ve aktif vatandaşlığın teşvik edilmesi, d. Yenilikçilik ve yaratıcılığın girişimciliği de içerecek şekilde eğitim ve öğretimin her seviyesinde güçlendirilmesi, 5. Yükseköğretimde Bologna Süreci: “Avrupa Yükseköğretim Alanı” oluşturulması ve bu kapsamda yükseköğretim sistemlerinin uyumlaştırılması ve modernizasyonu hedeflenmektedir. 6. Mesleki Eğitim ve Öğretim Politikası: Avrupa işgücü potansiyelini artırmak açısından önemlidir. 2002 Kopenhag Bildirisi ile temel öncelikler belirlenmiştir. Bunlar; mesleki eğitimde Avrupa boyutunun güçlendirilmesi, şeffaflık, bilgi ve rehberlik, yetenek ve becerilerin tanınması, Nitelik güvencesidir. Bahsi geçen öncelikler doğrultusunda geliştirilen temel araçlar ise; Avrupa Kalite Çerçevesi (EQF ), EUROPASS, Mesleki Eğitime yönelik Avrupa Kredi Sistemi (ECVET) Avrupa Kalite Güvencesi Referans Çerçevesi (EQARF) olarak belirlenmiştir. 7. Dezavantajlı Grupların Eğitime Erişimi: Eğitime erişim hususunda dezavantajlı olan kesimlerin eğitime tam erişimlerinin sağlanmasına yönelik çalışmalar AB tarafından önemsenmekte ve bağlamdaki eksikliklerin giderilmesi konusu ilerleme raporlarında gündeme getirilmektedir. Tabloya dön 147 8. Kız Çocuklarının Okullaşmasının Artırılması: Kız çocuklarının okullaşması ve eğitim olanaklarına erişimde cinsiyet eşitliğinin sağlanması AB’nin üzerinde hassasiyetle durduğu, ilerleme raporlarında gündeme getirdiği konulardan biridir. 9. Kültürel Haklar: AB, kültürel hakların ve kültürel çeşitliliğin korunmasına özel önem atfetmektedir. Tabloya dön 148 Fasıl 27 – Çevre Çevre alanına, Avrupa Birliği’ni kuran Maastricht Antlaşması ile politika statüsü verilmiştir. Birliğin çevre politikasının hedefleri kısaca, kirliliği ortadan kaldırmak, azaltmak ve kaynağında önlemek, doğanın ve doğal kaynakların ekolojik dengeye zarar verecek şekilde işletilmesini önlemek ve rasyonel bir şekilde yönetilmelerini temin etmek, kalkınmaya kalite ve çevrenin iyileştirilmesi gereksinimleriyle uyum içerisinde yön vermek, çevresel etkilerin daha fazla hesaba katılmasını sağlamak, şeklinde sıralanabilir. AB çevre mevzuatı, yatay konular (ÇED, çevresel bilgiye erişim, iklim değişikliği), hava kalitesinin yönetimi, endüstriyel kirliliğin önlenmesi ve risk yönetimi, su kalitesi, atık yönetimi, gürültü, kimyasallar ile doğanın ve biyolojik çeşitliliğin korunması başlıkları altında toplanabilir. AB çevre mevzuatının ulusal mevzuata aktarılması ve uygulanması, aday ülkelerin en temel yükümlülüğüdür. Müzakere sürecinde geçiş süreleri, mevzuat uyumu, çerçeve mevzuat, doğa koruma, iç pazar ile ilgili temel unsurlar (ürünlerle ilgili tüm mevzuat) için ve yeni tesislerle ilgili düzenlemelere ilişkin olarak verilmemektedir. Geçiş düzenlemeleri, ancak, uzun zamana yayılması gereken altyapı adaptasyonları gerektiğinde değerlendirilmektedir. Geçiş düzenlemelerinin, ara hedefler dahil olmak üzere finansmanı sağlanmış projeleri ve yatırımlara ilişkin takvimi içeren direktif spesifik uygulama ve finansman planları ile desteklenmesi gerekmektedir. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Yatay Mevzuat 1. Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde uyulacak idari 3. ÇED Raporu formatının belirlenmesi ve teknik usul ve esaslar ÇED Yönetmeliği EK-II sinde (Seçme, 2. Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) sürecine tabi Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler olacak sektörler ve çalışmalar, tarım, ormancılık, Listesi) yer alan projeler için ÇED yapılıp balıkçılık, enerji, endüstri, taşımacılık, atık yönetimi, su yapılmayacağı kararı yönetimi, telekomünikasyon, turizm, kent ve kırsal planlaması ya da arazi kullanımı için hazırlanan projeler ile bunların gelişmesine yönelik çerçeve belirleyen plan ve programlar 149 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Doğa Koruma 4. Üye ülkelerde Natura 2000 alanlarının belirlenmesi 5. Koruma statülerinin belirlenmesi 7. Koruma Alanlarında yapılması düşünülen planlar 6. Özel koruma alanları ile Natura 2000 alanları arasında 8. CITES (Nesli Tehlike Altındaki Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası bağlantı tesis edilmesi Ticareti Sözleşmesi) maddelerinin uygulaması Su Kalitesi 9. Kıta içi yüzey suları, yeraltı suları, haliç suları ve deniz 23.Ülkelerin savunma ve ulusal güvenliği ile kıyı sularının korunması ilgili aktiviteler, deniz çevre politikası alanındaki hükümlerle uyumlu olmak 10.Kentsel atıksu arıtımı kaydıyla üye ülkelerin inisiyatifine 11.Deniz çevre politikası bırakılmıştır. 12.Gemi kaynaklı kirlilikler ve cezalar 24.Doğal maden suları ve tıbbi ürün niteliğindeki sular 13.İnsani tüketim amaçlı sular (İçme suyu) 14.Zirai kaynakların yol açtığı nitrat kirliliği 15.Yüzme suları 16.Yeraltı suları 25.Yüzme ve spa havuzları, tedavi ve terapi amaçlı kaplıca suları, yüzey sularından ve yeraltı sularından ayrı olarak bulunan yapay sular 17.Su çevresine deşarjı yapılan bazı tehlikeli maddelerin 26.Yoğun balık yetiştiriciliği faaliyetleri amacıyla kullanılan doğal veya suni oluşturduğu kirlilik göletler 18.Su politikası alanında çevresel kalite standartları 19.Civa, kadmiyum, hexachlorocyclohexane ve bazı tehlikeli maddelerin deşarjına ilişkin limit değerler 20.Taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetimi 150 Gemilerde yakıt olarak taşınan petrolün sızıntısı nedeni ile oluşan kirlilik (Fasıl 14 Taşımacılık Politikası / Madde 37) Gemilerden deşarj edilen petrol ve diğer zararlı maddelerden kaynaklanan kirlilik (Fasıl 14 Taşımacılık Politikası / Madde 37) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 21.Balık yaşamını desteklemek için geliştirilmesi ve korunması gereken tatlı sular 22.Kabuklu su ürünlerinin yetiştiği sular Kimyasallar, Endüstriyel Kirlilik ve Risk Yönetimi 27.Entegre kirliliğin önlenmesi ve kontrolü (çevresel entegre 43.Tehlikeli maddelerle ilgili büyük kaza izin/lisans sistemi), önemli endüstriyel tesislerden risklerinin kontrolüne yönelik kaynaklanan kirliliğin bütüncül olarak kaynağında kontrol düzenlemelerin ortak düzenleme alanı altına alınması olarak kullanılamadığı alanlar 28.Tehlikeli maddelerle ilgili büyük kaza risklerinin kontrolü 44.Büyük yakma tesislerinden kaynaklanan emisyonların azaltılmasına yönelik 29.Uçucu organik bileşiklerden kaynaklanan kirliliğin düzenlemelerin ortak düzenleme alanı kontrolüne ilişkin esas ve usullerin belirlenmesi olarak kullanılamadığı sanayi türleri 30.Büyük yakma tesislerinden kaynaklanan emisyonların 45.Atıkların yakılması konusundaki azaltılması düzenlemelerin ortak düzenleme alanı 31.Atıkların yakılması olarak kullanılamadığı sanayi çeşitleri 32.Eko-etiketleme sistemine yönelik düzenlemeler 46.Eko-etiketleme sistemi konusundaki düzenlemelerin ortak düzenleme alanı (gönüllülük prensibine göre uygulanmaktadır.) olarak kullanılamadığı alanlar 33.Eko-yönetim ve denetim (gönüllülük prensibine göre 47.Tehlikeli madde ve müstahzarların uygulanmaktadır.) sınıflandırılması, ambalajlanması ve 34.Tehlikeli madde ve müstahzarların sınıflandırılması, etiketlenmesi hususunda kanun, ambalajlanması ve etiketlenmesi hususunda kanun, yönetmelik ve idari yapıların ortak yönetmelik ve idari yapılar düzenleme alanı olarak uygulanmadığı alanlar 35.Deney hayvanlarının korunmasına yönelik kanun, yönetmelik ve idari yapılar 151 Kozmetik ve deterjanlara ilişkin düzenlemeler (Fasıl 1 - Malların Serbest Dolaşımı / Madde 1.b) Eko-tasarım gereklerine ilişkin düzenleme (Fasıl 15 - Enerji / Madde 6) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 36.Tehlikeli kimyasalların üretimine ve kullanımına 48.Biyosidal ürünlerin piyasaya arzı sınırlama veya yasaklama getirilerek tehlikeli atıkların kapsamında ortak düzenleme alanına azaltılması, çevre ve insan sağlığının kimyasalların zararlı girmeyen alanlar etkilerinden korunması, asbestten kaynaklanan kirliliğin 49.Kalıcı organik kirleticiler konusundaki azaltılması ve önlenmesine ilişkin düzenleme düzenlemelerin ortak düzenleme alanı 37.Biyosidal ürünlerin piyasaya arzı olarak kullanılamadığı alanlar 38.Kalıcı organik kirleticilerin ve bunları içeren teçhizatların 50.Kimyasalların kaydı, değerlendirilmesi, ortadan kaldırılması ve bertaraf edilmesi ile kalıcı organik izni ve kısıtlanması kapsamında ortak kirleticiler hakkında kamunun bilgilendirilmesi düzenleme alanına girmeyen maddeler 39.Tehlikeli kimyasalların ithalat ve ihracatına ilişkin mevzuat ile usul ve esasların belirlenmesi 40.Kimyasalların kaydı, değerlendirilmesi, izni ve kısıtlanmasına ilişkin düzenleme, kimyasal maddelerin kendi halinde, müstahzar içerisinde veya eşya içerisinde kullanımına, üretimine ve piyasaya arzına ilişkin hükümler (REACH) 41.Piyasaya arz edilen tehlikeli maddelerin ve müstahzarların insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerine karşı etkin kontrolünü ve verimli gözetimini sağlamak üzere sınıflandırılmasına, etiketlenmesine ve ambalajlanmasına ilişkin idari ve teknik usul ve esasların düzenlenmesi 42.Metalik civa ithalatının ve belirli civa bileşim ve karışımlarının ihracatının yasaklanması ve metalik civanın güvenli olarak depolanması 152 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Hava Kalitesi ve Gürültü 51.Çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimi 56.Gürültü limit değerleri 52.Dış ortam hava kalitesinin değerlendirilmesi ve hava 57.Kapalı mekanlara ilişkin emisyon limit kalitesinin iyileştirilmesi değerleri 53.Dış hava kalitesinin korunması amacı ile arsenik, kadmiyum, nikel ve poliaromatik hidrokarbonlara ilişkin hedef değerler 54.Kükürt dioksit (SO2), azot oksitler (NOx), uçucu organik maddeler (VOC), amonyak (NH3) için ulusal emisyon tavanlarının belirlenmesi 55.Fosil yakıtlardan kaynaklanan kükürt emisyonların azaltılması (Gemilerden kaynaklanan kükürt emisyonları dahil) Atık Yönetimi 58.Atık yönetimi (Atık yağ, atık elektrikli ve elektronik 66.Radyoaktif atıklar, atomosfere salınan gaz halindeki atıksular, işlerliğini eşyalar gibi özel atıkların yönetimi dahil olmak üzere) kaybetmiş patlayıcılar, ormancılık, 59.Arıtma çamurunun tarımda kullanılması çiftçilik ve biyo-kütleden enerji üretimi 60.Bazı tehlikeli maddelerin elektrikli ve elektronik için kullanılan insan sağlığı ve çevre eşyalarda kullanımının kısıtlanması üzerinde zararlı etkisi olmayan doğal 61.Atıkların taşınması malzemelerden kaynaklanan atıklar 62.Atık depolama sahaları 67.Tarımsal alana bir yılda uygulanabilecek arıtma çamurunun miktarı 63.Kalıcı organik kirleticilere ilişkin genel kurallar ve esaslar 64.Ömrünü tamamlamış araçlar 65.Poliklorlu bifenil (PCB) ve poliklorlu trifenil içeren maddelerin kontrollü bertarafı 153 Yol dışı araçlardan ve dışarıda kullanılan ekipman ile makinelerden kaynaklanan gürültü (Fasıl 1 - Malların Serbest Dolaşımı / Madde 1.a) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular İklim Değişikliği 68.İklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadele 69.100 kilotondan düşük değerdeki karbondioksit (CO2) gazının jeolojik olarak depolanmasına ilişkin faaliyetler, CO2 depolama alanlarının seçimi 70.Emisyon tahsilâtlarının sektörler bazında dağılımı Enerji etiketlemesi (Fasıl 15 Enerji / Madde 6) Hava araçlarından kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması (Fasıl 14 Taşımacılık Politikası / Madde 60) Yatay Mevzuat Ortak Düzenleme Alanı 1. Çevresel Etki Değerlendirmesi uygulanacak projeler Direktif kapsamında verilen EK-I (Çevresel Etki Değerlendirmesi Uygulanacak Projeler Listesi) ve EK-II (Seçme, Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi) listelerinde belirlenmiştir. Ayrıca, EK-I’deki projeler için seçme eleme kriterleri de belirlenmiştir. ÇED Direktifi kapsamında projelerin çevresel, sosyal ve ekonomik etkileri ortaya konulmaktadır. Projeler için hazırlanan ÇED Raporu onaylama sürecinde halkın aktif katılımının sağlandığı süreçler de bulunmaktadır. Gerçekleştirilmesi planlanan projeler için ÇED Yönetmeliği EK-I ve EK-II listelerinde belirlenen kriterlere göre Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Ön Araştırma Raporu hazırlanarak Çevre ve Orman Bakanlığı’na onay için sunulur. Söz konusu onayı alan projenin muhtemel negatif etkilerini bertaraf etmek üzere alınması gereken önlemler ve uygulama zamanları belirlenmiş olur. 2. “Bazı Planlar ve Programların Çevre Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesine İlişkin 27 Haziran 2001 tarih ve 2001/42/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifi” yayımlanmış ve üye ülkelerin 21 Temmuz 2004 tarihine kadar bu direktif doğrultusunda kendi yönetmeliklerini çıkartması istenmiştir. Söz konusu Direktif’in, “kapsam” başlıklı 3. Maddesi çerçevesinde “tarım, ormancılık, balıkçılık, enerji, endüstri, taşımacılık, atık yönetimi, su yönetimi, telekomünikasyon, turizm, kent ve kırsal planlaması ya da arazi kullanımı” için hazırlanan projeler Stratejik Çevresel Değerlendirmeye tabi tutulacaklardır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 3. AB müktesebatında ÇED Raporu formatının belirlenmesi ve EK-II (Seçme, Eleme Kriterleri Uygulanacak Projeler Listesi)’de yer alan projeler için ÇED yapılıp yapılmayacağı ve/veya söz konusu EK-II projeleri için oluşturulacak seçme eleme kriterleri, üye ülkelere bırakılmıştır. Tabloya dön 154 Ayrıca, seçme eleme kriterleri konusunda Avrupa Birliği mahkemeleri kararları da belirleyici olmaktadır. Bu kapsamda, ilgili içtihatları dikkate almak üzere Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yeni bir düzenlemenin 2012 yılında yapılması planlanmaktadır. Doğa Koruma Ortak Düzenleme Alanı 4. Habitat Direktifi kapsamında yabani fauna ve floranın yaşam ortamlarının ve türlerinin korunması hedeflenmektedir. Direktif kapsamında EKI Özel Koruma Alanlarının Belirlenmesinde Göz Önüne Alınacak Doğal Habitat Türleri ve EK-II Özel Koruma Alanlarının Belirlenmesinde Göz Önüne Alınacak Flora ve Fauna Türleri listeleri bulunmaktadır. Direktifte ayrıca, korunan alanların ekolojik olarak birbirine bağlandığı (popülasyonların ayrılmasını ve parçalanmasını azaltmak amacıyla) bir ekolojik ağ da tanımlanmakta ve “Natura 2000” olarak adlandırılmaktadır. Ek I’de verilen habitat türlerini ve Ek II’de verilen flora ve fauna türlerini içeren alanlar özel koruma alanı olarak ilan edilmekte ve ekolojik olarak Natura 2000 ağına bağlanmaları durumunda Natura 2000 alanı olarak da anılmaktadırlar. Bu alanların belirlenmesi bir ortak düzenleme olup, üye ülkeler Direktif ile belirlenmiş süreçleri işleterek bu çalışmayı Komisyon ile birlikte tamamlamaktadırlar. Öte yandan Yabani Kuşlar Direktifi kapsamında tanımlanan koruma alanları (kuş koruma alanları) herhangi bir değerlendirmeye tabi olmadan Natura 2000 ağına dahil edilmektedirler. 5. Habitat Direktifi türler ve habitatlar (yaşam alanları) için olmak üzere iki farklı koruma yaklaşımı getirmektedir. Habitat koruma statüsü, bir habitat ve tipik türlerinin uzun dönemli tabii dağılımını, yapısını, işlevlerini ve tipik türlerinin uzun dönemde hayatta kalmasını belirleyen tesirler dikkate alınarak, tür koruma statüsü ise, bir türün uzun dönemli dağılımını ve popülasyonun çokluğunu etkileyecek tesirlerin toplamı dikkate alınarak ortak bir yaklaşımla belirlenmektedir. 6. Habitat Direktifi Ek I’de verilen habitat türlerini ve Ek II’de verilen flora ve fauna türlerini içeren alanlar ile Yabani Kuşlar Direktifinde tanımlanan kuş koruma alanları “özel koruma alanı” olarak belirlenirler. Kuş koruma alanlarının tamamı ve Habitat Direktifinden gelen özel koruma alanlarının uygu olarak seçilenleri ekolojik koridor ile birbirlerine bağlanarak Natura 2000 ağını oluştururlar. Öte yandan, ağa dahil olmayan özel koruma alanlarındaki (Natura 2000 alanı olmayan) tür parçalanmasını azaltmak için bu alanlar da Natura 2000 alanlarına ekolojik olarak bağlanırlar. Üye Devletlere Bırakılan Konular 7. Habitat Direktifi kapsamında belirlenen türler ülkelerin coğrafi konumuna göre değişiklik gösterdiğinden yapılması zorunlu tutulan koruma planlarının kapsamı üye ülkelere bırakılmıştır. Tabloya dön 155 8. Yabani Fauna ve Floranın ve Doğal Habitatların Korunması Direktifi eklerinde mutlak korunması gerekli olan türler belirlenmiştir. Söz konusu türlerin korunması amacıyla alınması gereken tedbirlerin uygulama yöntemi, farklı idari yapıları nedeniyle üye ülkelere bırakılmıştır. Ayrıca, direktifin Ek-IV’ü ile CITES (Nesli Tehlikedeki yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslar arası Ticareti Sözleşmesi) Sözleşmesinin belirlediği türler kesişmektedir. Bu nedenle korunması gereken bir türün CITES Sözleşmesine göre ticareti de mümkün olabilmektedir. Bu kapsamdaki uygulamalar üye ülkeler arasında farklılıklar gösterebilmektedir. Korunan alanların yönetim şekli üye ülkelere bırakılmıştır. Sıkı alan koruması veya yörede yaşayan insanların katıldığı bir yönetim modeli olabilmektedir. Su Kalitesi Ortak Düzenleme Alanı 9. Su kalitesi alanındaki AB mevzuatı ile su kirliliğinin önlenmesi ve azaltılması, sürdürülebilir su tüketiminin sağlanması, çevresel koruma, su ekosistemlerinin iyileştirilmesi ile sel ve kuraklıklarının etkilerinin azaltılmasına yönelik hususlar düzenlenmiştir. Bu kapsamda ilgili mevzuatta, üye ülkelerdeki nehir havzalarının tanımlanması, her türlü su ortamında su kalitesinin kötüleşmesini engelleyici tedbirlerin alınması, nehir havzalarının karakteristik analizlerinin yapılması, insani aktivitelerin yeraltı ve yüzey sularına çevresel etkilerinin incelenmesi, yüzey ve yeraltı suları ile koruma altındaki alanların durumlarına ilişkin izleme faaliyetlerinin icra edilmesi ve nehir havza yönetim planlarının hazırlanmasına dair hükümler yer almaktadır. 10.Kentsel atıksu arıtımına ilişkin AB Direktifi, kentsel atıksuların toplanması, arıtımı ve deşarjı ile bazı sanayi sektörlerine ait atıksuların deşarjı konularını içermektedir. Toplama sistemlerinde toplanan sanayi atıksuları ile kentsel atıksu arıtma tesislerindeki atıksu ve çamurların bertarafı konuları yetkili otoritelerin düzenlemelerine ve/veya özel iznine tabidir. 11.Deniz stratejisine ilişkin AB Direktifi üye ülkelerin kendi sorumluluk alanlarındaki deniz sularında iyi bir ekolojik seviye tesis edilmesini teminen, diğer ülkelerle ve üçüncü ülkelerle işbirliği içerisinde kendi deniz stratejilerini oluşturmalarına ilişkin hükümleri içerir. Bu stratejiler, Avrupa deniz ekosistemlerinin korunması, iyileştirilmesi ve deniz çevresi ile ilgili ekonomik aktivitelerin ekolojik sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlar. Üye ülkelerin sularının ekolojik statülerinin ve insan aktivitelerin bu sulara olan etkilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümleri (deniz sularının fiziksel ve kimyasal özellikleri, habitat türleri, hayvan ve bitki popülasyonu, toksik ürünlerle kirlenme, inşaat yapımı nedeniyle habitatların bozulması, deniz sularının kullanımı ve kirlenmesinin getirdiği maliyetlere ilişkin ekonomik ve sosyal analizler vb.) içerir. 12.İlgili AB mevzuatı, gemi kaynaklı kirliliklerin (gemilerden petrol ve diğer zararlı maddelerin denize deşarjı; yakıt olarak taşınan petrolün gemilerden denize saçılması-Bunkers Konvansiyonu) kontrolü, önlenmesi ve kirlilik oluşumu nedeniyle uygulanacak cezalara ilişkin hükümleri içerir. Bu konu aynı zamanda Taşımacılık Politikası kapsamına da girmektedir. Tabloya dön 156 13.İnsani tüketim amaçlı suların kalitesine ilişkin AB Direktifi, içme suyunun temiz olmasını teminen alınması gereken tedbirleri, içme suyunun sahip olması gereken kalite standartları (mikrobiyolojik ve kimyasal parametreleri), içme suyu kalitesinin korunduğunun sürekli olarak izlenmesi ve su kalitesinin gerekli standartları yakalayamaması durumunda alınması gereken tedbir ve kısıtlamalara ilişkin hükümleri düzenlemektedir. 14.Yüzey ve yeraltı sularının, zirai kaynakların yol açtığı nitrat kirliliğinden korunmasına ilişkin AB Direktifi, söz konusu kirliğe karşı alınması gereken tedbirleri, kirlilikten etkilenen veya etkilenme riski bulunan yüzey ve yeraltı sularının ve korunmasız (kirliliğe maruz kalabilecek) alanlarının belirlenmesi, çiftçiler tarafından (gönüllülük esasına dayalı olarak) uygulanmak üzere “İyi Tarım Uygulamaları” için gerekli kuralların tesis edilmesi, korunmasız alanlarda çalışan bütün çiftçiler tarafından uygulanmak üzere “Zorunlu Eylem Programları”nın düzenlenmesi (bu programlar “İyi Tarım Uygulamaları” kurallarında listelenen önlemleri de içermek zorundadır) ile su kalitesinin sürekli olarak izlenmesine ilişkin hükümleri içerir. 15.Yüzme suyu kalitesinin yönetimine ilişkin AB Direktifi, yüzme sularının ve yüzme sezonunun tespit edilmesi, yüzme sezonu boyunca su kalitesinin iki mikrobiyolojik sınıflandırma parametresi (bağırsak enterococci’si ve esherishia coli) ışığında denetlenmesi, suyun durumuna ilişkin dört sınıflandırma başlığı altında (kötü, yeterli, iyi ve mükemmel) değerlendirme yapılması ve suyun kalitesinin kötü olması durumunda o sulara girilmesinde kalıcı bir yasak konulabilmesine ilişkin hükümleri içermektedir. 16.Yeraltı suyu kirliliğinin önlenmesine ilişkin AB Direktifleri, civa, kadmiyum, çinko, bakır, arsenik, siyanür, nikel, kurşun, madeni yağ gibi metal ve metalimsi maddelerin kendileri ve bileşiklerinden kaynaklanan yeraltı suyu kirliliğinin önlenmesine yönelik tedbirler, yeraltı suyunun kimyasal durumuna ilişkin değerlendirme kriterleri, önemli ve sürekli olarak artan kirliliğin tespiti ve önlenmesi ve bu artış eğiliminin geriye döndürülmesine yönelik başlangıç noktalarının belirlenmesine yönelik kriterleri düzenlenmektedir. 17.Su çevresine deşarjı yapılan tehlikeli maddelerin oluşturduğu kirliliğe ilişkin AB Direktifi, iç yüzey suları, kara suları ve iç kıyı sularında; toksik, kalıcı ve biyobirikimli (örneğin civa ve içeriğindeki maddeler, kalıcı mineral yağlar) maddelerin deşarjından kaynaklanan kirliliğin sona erdirilerek ortadan kaldırılması, kurşun, arsenik, çinko gibi metallerden kaynaklanan kirliliğin azaltılması, su kalitesinin korunması ve geliştirilmesine yönelik olarak kirlilik azaltım programlarının benimsenip uygulanması konularını düzenlemektedir. 18.Yüzey sularına karışma riski bulunan bazı kirleticilerin ve öncelikli madde veya madde gruplarının (kadmiyum, kurşun, civa, nikel ve bileşikleri, benzen, poliaromatik hidrokarbonları da içeren 33 öncelikli madde belirlenmiş olup, bunlardan 20’si tehlikeli madde olarak sınıflandırılmıştır.) sudaki miktarlarına (konsantrasyonlarına) ilişkin sınır değerler ve buna bağlı olarak çevresel kalite standartları (kıta içi yüzey suları ve diğer yüzey suları için olmak üzere) düzenlenmiştir. Bu maddede bahsi geçen hususların düzenlendiği 2008/105/EC sayılı su kalite standartlarına ilişkin direktif yürürlüğe girmiş olup; 82/176/EEC sayılı klor-alkali endüstrisi kaynaklı civa deşarjı, 84/156/EEC sayılı diğer civa deşarjları, 83/513/EEC sayılı kadmiyum deşarjı, 84/491/EEC sayılı hexachlorocyclohexane deşarjı ve 86/280/EEC sayılı bazı tehlikeli maddelerin deşarjına ilişkin limit değerleri içeren direktifler 22/12/2012 tarihi itibarı ile yürürlükten kalkacaktır. Tabloya dön 157 19.Civa, kadmiyum, hexachlorocyclohexane deşarjlarına ilişkin AB Direktifi, söz konusu tehlikeli maddelerin, emisyon standartları ve endüstriyel tesislerden yapılan deşarjlarına ilişkin sınır değerler ile bu maddelerin miktarlarının (deşarjlarda ve su çevresinde) ölçülmesine ilişkin referans alınacak yöntemler ve söz konusu maddelerin miktarlarının izlenmesine yönelik tesis edilmesi gereken izleme prosedürlerine ilişkin hükümleri düzenlemektedir. Bahsi geçen hükümler yeraltı suları hariç bütün sular için geçerlidir. 20.Taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetimine ilişkin AB Direktifi, Birlik sınırları içerisindeki her türlü taşkının, insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik aktivitelere olan kötü etkilerinin azaltılması amacıyla, taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetimine ilişkin hükümleri içermektedir. Bu kapsamda, her bir nehir havzasının taşkın riskine yönelik olarak ön değerlendirmesinin yapılması, taşkın tehlikesi ve taşkın riski haritalarının hazırlanması ve her bir nehir havzası için “Taşkın Riski Yönetim Planı”nın tesis edilmesi zorunlu tutulmuştur (bu haritaların ve planların hazırlanmasına ilişkin esaslar detaylı bir şekilde düzenlenmiştir). 21.Balıkların yaşamını korumaya yönelik tatlı su kalitesine dair AB Direktifi, belirli balık türlerinin yaşamasına imkan veren veya kirliliğin ortadan kaldırılması veya azaltılması durumunda balık türlerinin yaşamına imkan verebilecek tatlı suların kalitesinin geliştirilmesi, balık yetiştiriciliği için uygun olan tatlı suların belirlenmesi, bu suların taşıması gereken fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik parametreler ve bu parametrelere ilişkin bağlayıcı sınır değerler ile indikatif değerlere ilişkin hükümleri içermektedir. 22.Kabuklu su ürünlerinin yetiştiği suların kalitesine ilişkin AB Direktifi, söz konusu suların kalitesinin belirlenmesi, korunması ve geliştirilmesi, bu suların sahip olması gereken kalite standartları ile bu standartlara ilişkin parametrelerin (pH, sıcaklık, tuzluluk oranı, çözünmüş oksijen miktarı ve hidrokarbon konsantrasyonu vb.) belirlenmesi ve bu sularda izleme programlarının oluşturulmasına yönelik konuları düzenlemektedir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 23.Deniz çevre politikası alanında; ülkelerin savunma ve ulusal güvenliği ile ilgili aktiviteler, bahsi geçen ortak düzenleme alanındaki hükümlerle uyumlu olmak kaydıyla üye ülkelerin inisiyatifine bırakılmıştır. 24.İnsani tüketim amaçlı sular (içme suyu) alanında, doğal maden suları ve tıbbi ürün niteliğindeki sulara ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. 25.Yüzme suları alanında; yüzme ve spa havuzları, tedavi ve terapi amaçlı kaplıca suları, yüzey sularından ve yeraltı sularından ayrı olarak bulunan yapay sulara ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. 26.Balık yaşamını desteklemek için geliştirilmesi ve korunması gereken tatlı sular ile ilgili ortak düzenleme alanında, yoğun balık yetiştiriciliği faaliyetleri amacıyla kullanılan doğal veya suni göletlere ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Tabloya dön 158 Kimyasallar, Endüstriyel Kirlilik ve Risk Yönetimi Ortak Düzenleme Alanı 27.Entegre kirliliğin önlenmesi ve kontrolüne yönelik AB Direktifinde listelenen tesislerden (belli büyüklüğün üstündeki tesisler) kaynaklanan kirliliğin entegre bir şekilde önlenmesi ve kontrolü, bahse konu aktivitelerin havada, karada ve denizde oluşturduğu kirliliğin azaltılması veya önlenmesi için mevcut ve yeni tesisler için izin/lisans prosedürleri, birden fazla izin vermeye yetkili otorite olması durumunda gerekli koordinasyonun sağlanması (izinlerde tek pencere yaklaşımı) ve izin sürecinde halkın bilgiye erişimi, izin sürecine halkın katılımı, yargıya erişim konuları düzenlenmiştir. Ayrıca bir tesisin kurulması sonucunda oluşabilecek sınır aşan etkilere ilişkin gerçekleştirilecek hususlar, izin başvurusu için gereken minimum kriterler, verilen izinin içeriği ve tesiste yapılacak önemli bir değişiklik olması durumunda lisansın yenilenmesine ilişkin hükümler düzenlenmiştir. 28.Tehlikeli maddeleri içeren büyük kaza tehlikelerinin kontrolü Hakkındaki AB Direktifinde, tesis dahilinde üretim, depolama ve/veya satış amacıyla tehlikeli maddeleri bulunduran kuruluşlarda, büyük endüstriyel kazaların önlenmesi, doğabilecek kazaların insanlara ve çevreye olan zararlarının en düşük seviyeye indirilebilmesi, etkili ve sürekli bir korunmayı ve risk yönetimini sağlamak amacıyla alınması gereken tüm önlemlerin belirlenmesi, üye devletlerdeki operatörlerin büyük kazaların önlenmesi için her türlü önlemi alma yükümlülüğü, AB mevzuatı kapsamında yer alan ve kıstasları mevzuatta belirtilen alt ve üst seviyeli kuruluşların bulundurdukları tehlikeli maddeleri, maddeye ilişkin sınıflandırmaları ve bu maddelerinin miktarlarını bildirmeye yönelik yükümlülükleri, işletmelerin niteliklerine göre Büyük Kaza Önleme Politikası, Güvenlik Raporu, Dahili ve Harici Acil Durum Planı gibi belgeleri hazırlama yükümlülükleri, ilgili güvenlik raporlarının içeriği, yenilenme süresi, yetkili otoriteye hangi zaman kısıtı içerisinde gönderileceğine dair bilgiler, bir tesisin veya depolama tesisinin değiştirilmesi durumunda işletmelerin yükümlülükleri, acil durum planlarının içeriği, amacı, büyük kazaların önlenmesi amacıyla arazi kullanım planlarında gerekli önlemlerin alınması, önemli bir kaza olması durumunda işletmenin yetkili otoriteyi bilgilendirme yükümlülüğü, yetkili otoritenin direktifte belirtilen görevleri yerine getirme yükümlülüğü konuları düzenlenmiştir. 29.Uçucu organik bileşiklerden kaynaklanan kirliliğin kontrolüne ilişkin AB Direktifinde, uçucu organik bileşiklerden kaynaklanan kirliliğin kontrolüne ilişkin esas ve usullerin belirlenmesine yönelik olarak mevcut ve yeni tesislere uygulanacak kurallar, üye devletlerin ulusal planlarını hazırlama yükümlülükleri, uçucu organik bileşiklerin kullanımına yönelik bilgilerin üye devletler arasındaki paylaşımı, yetkili otoritenin üye devletlerdeki tesislerin emisyon limit değerlerine uyumu sağlamasına yönelik görevleri konuları düzenlenmiştir. 30.Büyük yakma tesislerinden kaynaklanan emisyonların azaltılmasına yönelik AB Direktifinde, ısıl gücü 50 MW veya daha fazla olan, yalnızca enerji üretimi için inşa edilen, katı, sıvı veya gaz yakıtların kullanıldığı yakma tesislerinden kaynaklanan emisyonların azaltılması, yeni tesislerin ve mevcut tesislerin işletilmesi için çeşitli yakıt tiplerine göre emisyon sınır değerleri, tesislerin kapasitelerinin artırılması veya değiştirilmesi, atık gazın bacadan atılması, baca gazı arıtma donanımının arızası veya devre dışı kalması durumlarında yapılacak işlemler, işletmelerin emisyon değerlerini ölçüm yükümlülükleri, işletmelerin AB mevzuatında belirtilen hususları yetkili merciye raporlama yükümlülükleri konuları düzenlenmiştir. Tabloya dön 159 31.Atıkların yakılmasına yönelik AB Direktifinde, yakma ve beraber yakmaya yönelik genel kurallar, atık kullanımında karşılaşılabilecek kazalar, atıkların taşınması, yakma ve beraber yakma tesislerinin izin prosedürleri, yakma ve beraber yakma tesisleri için lisans almaya ilişkin hükümler, lisans alan işletmelerin geçici faaliyet belgesi süresince deneme yakımı yapması, yakma ve beraber yakma tesisi işleticisinin atıkların tesise girişi ile başlayan yükümlülükleri, yakma tesislerinin AB mevzuatının ekinde verilen emisyon değerlerine uyum yükümlülükleri, baca gazlarının temizlenmesinden kaynaklanan atık suların alıcı ortama deşarjında AB mevzuatının ekinde verilen limit değerlere uyum yükümlülükleri, yakma ve beraber yakma tesislerinde yakma işlemi sonrasında oluşan kalıntıların yönetimi, atık yakma ile beraber yakma tesislerinde hava kirleticilerine ilişkin ölçümlerin AB mevzuatının ekinde verilen değerlere uygun olarak yürütülmesi konuları düzenlenmiştir. 32.Eko-etiket sistemine yönelik AB Tüzüğünde, üretim ve tüketim araçlarının çevreye saygılı olduğunu göstermekte olan AB çevre ekoetiketleme sisteminin gönüllü (Gönüllülük esasına dayanan ve tüketicilerin çevre dostu ürünlere yönelmesini öngören bir sistemedir) kurulması ve uygulanması, AB mevzuatında belirtilen görevlerden sorumlu yetkili otoritenin kapsamı, kompozisyonu, mevzuatın ekinde verilen görevleri, Komisyon tarafından kurulacak AB eko-etiketleme kurulunun (bağımsız bir organ olan Avrupa Birliği Eko-Etiket Kurulu ekolojik kıstasları ve üretimin tüm aşamalarını göz önünde bulundurarak eko-etiketi vermektedir, kıstasların belirlenmesinde ürün için hammadde seçiminden, imalata, dağıtımına, tüketimine ve kullanımı bittiğinde geri dönüşümünün sağlanmasına kadar olan bütün evreler dikkate alınmaktadır) içeriği, görevleri, AB eko-etiketleme sisteminin genel kıstasları, eko-etiketleme kıstaslarının geliştirilmesi ve revizyonu, etiketleme kıstasının revizyonu teklifinde bulunan partilerin mevzuatın ekinde belirtilen belgeleri yerine getirme yükümlülüğü, eko-etiketleme kriterinin AB mevzuatında belirtilen prosedürlere göre geliştirilmesi, AB eko-etiketine başvurmak isteyen tesisin uyacağı kurallar ve başvuruda kullanılacak belgeler, ekoetiketin kullanımının AB mevzuatında tanımlanan yetkili otorite tarafından kontrolü, üye devletlerde AB eko-etiketleme sisteminin desteklenmesi konuları düzenlenmiştir. 33.Eko-yönetim ve denetime yönelik AB Tüzüğünde, şirketler ve diğer organizasyonlar için çevresel performanslarının değerlendirilmesi, raporlanması ve iyileştirilmesi amacıyla, kuruluşların AB eko-yönetim ve denetim sistemine gönüllü olarak katılımı, aracı başvurusu, işletmelerin başvuracakları yetkili makamın tespiti, işletmelerin başvuru için karşılayacağı şartlar, hazırlayacağı belgeler, küçük firmalar için mevzuatta belirtilen kurallardan muafiyetler, kayıtlı bir kuruluşun önemli bir revizyona gitmesi durumunda söz konusu değişikliklerin çevreye etkilerini bildirme yükümlülüğü, kayıtlı işletmenin çevresel iç denetimi oluşturma yükümlülüğü, EMAS logosunun kayıtlı şirketler tarafından kullanım şartları, kuruluşların sisteme kaydından sorumlu yetkili otoritenin tespiti ve görevi, yetkili kurumlar forumunun kurulması, işletmelerin söz konusu AB mevzuatına uyumunu denetleyecek çevresel doğrulayıcıların yerine getireceği görevler, doğrulamanın sıklığı, çevresel doğrulayıcı olabilmenin şartları, çevresel doğrulayıcıların denetimi, çevresel doğrulayıcıları akredite eden kurumların tayini, akreditasyon ve lisanslama kuruluşlarının oluşturacağı forum, EMAS’ın teşviki konuları düzenlenmiştir. 34.Tehlikeli madde ve müstahzarların sınıflandırılması, ambalajlanması ve etiketlenmesi hususunda kanun, yönetmelik ve idari yapıların uyumlaştırılmasına yönelik AB Direktifinde, piyasaya arz edilen tehlikeli maddelerin ve müstahzarların insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerine karşı etkin kontrolünü ve etkili gözetimini sağlamak üzere sınıflandırılmasına, etiketlenmesine ve ambalajlanmasına ilişkin idari, teknik usul ve esaslar konuları düzenlenmiştir. Tehlikeli maddelerin taşıdıkları riskin büyüklüğüne göre Tabloya dön 160 sınıflandırılması, üye devletlerin piyasaya sürülecek ürünlerin paketlenme ve etiketlenmesine yönelik gerekleri yerine getirme yükümlülükleri ve ilgili işlemlere ilişkin uyulması gereken hususlar, ilgili AB mevzuatı çerçevesinde üye devletlerin uyum sağladığı kanun, yönetmelik ve idari yapı hakkında Komisyonu bilgilendirme yükümlülüğü konuları düzenlenmiştir. 35.Deney hayvanlarının korunmasına yönelik kanun, yönetmelik ve idari yapıların uyumlaştırılmasına yönelik AB Direktifinde, üye devletlerin mevzuatta belirtilen kıstaslar çerçevesinde soyu tükenmekte olarak sınıflandırılan türleri deney hayvanı olarak kullanmama yükümlülükleri, deney hayvanlarının korunmasına ilişkin ve deney yapılan alana yönelik koşullar, mevzuatta belirtilen şartların üye devletlerde yerine getirilip getirilmediğini kontrol ile yükümlü otoritenin kurulması, deney hayvanlarına uygulanacak testlerde sağlanacak şartlara ilişkin konular düzenlenmiştir. 36.Tehlikeli kimyasalların üretimine ve kullanımına sınırlama veya yasaklama getirilerek tehlikeli atıkların azaltılması, çevre ve insan sağlığının kimyasalların zararlı etkilerinden korunması, asbestten kaynaklanan kirliliğin azaltılması ve önlenmesine ilişkin AB Direktifinde, asbestten kaynaklanan kirliliğin azaltılması ve önlenmesine ilişkin düzenleme, üye devletlerin asbestin azaltılmasına ilişkin yükümlülükleri, asbest emisyonlarının mevzuatta belirtilen değerleri geçmemesine ilişkin yükümlülükler, asbest üretimi sonucunda oluşan atık suyun geri dönüşümünün sağlanmasına yönelik yükümlülükler konuları düzenlenmiştir. 37. Biyosidal ürünlerin piyasaya arzından önce insan, hayvan ve çevre sağlığı ile ilgili risklerin değerlendirilmesi, biyosidal ürünlerin üretimi, fason üretimi, ithalatı, sınıflandırılması, piyasaya arzı ve özel kullanım yöntemleri ve bu ürünlerin denetiminde uygulanacak usul ve esaslar ile ruhsatlandırılmış ürünlere ilişkin uygulamaların belirlenmesi, biyosidal ürünlerin piyasaya arzına ilişkin koşullar, biyosidal ürünlerin kullanım şartları, biyosidal ürünlerin ruhsatlandırma, tescil, tanıma ve karar alma kriterleri, otorizasyonların üye devletlerde karşılıklı tanınması, biyosidal ürünlerin ruhsat, tescil ve tanımanın geçerlilik süreleri, Ruhsat ve Tesciller için uygulanacak kriterler, Biyosidal Ürün Ruhsat ve Tescil Başvurularında izlenecek aşamalar, acil durumlarda gerçekleştirilecek ruhsat ve tescil başvuruları, düşük-riskli biyosidal ürün için ruhsat başvuruları, biyosidal ürün ruhsat ve tescilleri için (karşılıklı) tanıma başvuruları, aktif maddeler ilişkin esaslar(listeler AB mevzuatında belirtilmiştir), biyosidal ürünlerin sınıflandırılması, etiketlenmesi ve ambalajlanması, biyosit envanteri ve bildirimi, piyasaya arz edilmiş olan biyosidal ürünlerin uygunluğunun kontrolü konuları düzenlenmiştir. 38.Kalıcı organik kirleticilerin ve bunları içeren teçhizatların ortadan kaldırılması ve bertaraf edilmesi ve kalıcı organik kirleticiler hakkında kamunun bilgilendirilmesine yönelik AB Direktifinde, kalıcı organik kirleticilerin üretiminin kontrolü, piyasaya arzı, kullanımı, kalıcı organik kirleticilerin üretiminin kontrolünden muaf olunması için gerekli şartlar, üye devletlerin kalıcı organik kirleticilerin azaltılması ve ortadan kaldırılmasına ilişkin yükümlülükleri, atık yönetimi konuları düzenlenmiştir. 39.Tehlikeli kimyasalların ithalat ve ihracatına ilişkin mevzuat ile usul ve esasların belirlenmesine yönelik AB tüzüğünün gerektirdiği yetkili ulusal otoritelerin belirlenmesi, tehlikeli kimyasalların ithalat ve ihracatına ilişkin bilgilendirmeler, kimyasalların çeşidine göre yükümlülükler, mevzuatta belirtilen durumlarda ithal eden ülkeye kimyasal ihracatını yapan ülke tarafından bilgilendirme yapılması, tüm ihracatı yapılan kimyasalların genel ihracat gereklerine uyması, AB’de yasaklı olan kimyasallar (AB mevzuatı ekinde yer almaktadır), mevzuatta Tabloya dön 161 belirtilen bilgilendirme prosedürüne tabi olan kimyasallar (AB mevzuatı ekinde yer almaktadır), Rotterdam Antlaşması kapsamında yasaklı olan kimyasallar (AB mevzuatı ekinde yer almaktadır) ve ihracat yasağına tabi olan kimyasallar konuları düzenlenmiştir. 40.REACH, kimyasalların kaydı, değerlendirilmesi, izni ve kısıtlanmasına ilişkin hükümleri içermekte olup, içerisinde çevre ve insan sağlığına yönelik, kimyasal kullanımından yüksek düzeyde korumanın sağlanması, kimyasalları piyasaya süren insanlar tarafından (üretici ve ithalatçı / ihracatçı) kullanım amaçlarına ilişkin risklerin anlaşılması ve söz konusu kişilerin yönetiminden sorumlu tutulması, maddelerin AB pazarında serbest hareketinin sağlanması, AB sanayinde rekabetin artırılması amaçları yer almaktadır. REACH’in önemli bir bölümü, üretici ve ithalatçı/ihracatçılarının maddelerini merkezi bir Avrupa Kimyasallar Ajansı’na kayıt ettirmelerine yöneliktir. Bu kayıt paketi, madde hakkında standart bir dizi veri ile desteklenecektir. İstenen verinin miktarı, üretilmek ya da sunulmak istenen maddenin miktarıyla orantılıdır. Eğer madde kaydedilmezse, bu ürünler yasal olarak AB' de üretilemeyecek veya AB piyasasına sunulamayacaktır. REACH, AB pazarında üretilen veya dışarıdan giren yılda 1 ton veya daha fazla miktardaki maddelere uygulanmaktadır. Genel olarak, kendi halindeki, bir karışım içindeki veya eşya içerisindeki (eğer maddenin normal ve açıkça öngörülebilir koşullarda kullanım sırasında eşyadan salınımı isteniyorsa) bütün maddelere uygulanmaktadır. Mevzuatta maddelerin ön kaydı ve kaydı, ortak kayıt ve şirketler arası veri paylaşımı, kayıt ettirilen dosyaların değerlendirilmesi, kimyasalların taşıdıkları risk ve tehlikeye göre sınıflandırılıp etiketlendirilmesi konuları düzenlenmiştir. 41.Piyasaya arz edilen tehlikeli maddelerin ve müstahzarların insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerine karşı etkin kontrolünü ve verimli gözetimini sağlamak üzere sınıflandırılmasına, etiketlenmesine ve ambalajlanmasına ilişkin idari ve teknik usul ve esasların düzenlenmesine yönelik AB tüzüğünde, AB üyesi ülkelerde faaliyet gösteren kimyasal madde ve karışım üreten veya ithal eden firmaların söz konusu madde ve karışımları mevzuatta belirtilen usul ve esaslara göre sınıflandırma, etiketleme ve ambalajlama yükümlülüğü, bir madde ya da karışımın AB mevzuatındaki tehlike sınıfları ve kategorilere göre değerlendirilip buna göre sınıflandırılması, bu madde ve karışımların üretici, ithalatçı, alt-kullanıcı ve distribütörlerinin tedarik zincirindeki bütün aktörlere tanımlanan sınıflandırma bilgisini iletme yükümlülüğü, (Etiket ve güvenlik bilgi formları ile), AB düzeyinde alınan sınıflandırma kararı anlamına gelen ”uyumlaştırılmış sınıflandırma” önerisinin yetkili otoriteler tarafından Avrupa Kimyasallar ajansına iletilmesi yükümlülüğü, AB’de kimyasal madde üretici ve ithalatçılarının sınıflandırma ve etiketleme bilgilerini Avrupa Kimyasallar Ajansına mevzuatta belirtilen tarihe kadar bildirme yükümlülüğü, sınıflandırma bildiriminde bulunması gereken hususlar konuları düzenlenmektedir. 42.Metalik civa ithalatının ve belirli civa bileşim ve karışımlarının ihracatının yasaklanması ve metalik civanın güvenli olarak depolanmasına yönelik AB Tüzüğünde belirtilen tarihten itibaren metalik civa ve metalik civa karışımlarının ithalatının yasaklanması, mevzuatta belirtilen tarihten itibaren atık olarak adlandırılacak ve bertaraf edilmesi gereken maddeler, metalik civanın güvenli bir şekilde depolanabilmesi için gerekli şartlar ve idari işlemler düzenlenmiştir. Tabloya dön 162 Üye Devletlere Bırakılan Konular 43. Tehlikeli maddelerle ilgili büyük kaza risklerinin kontrolüne yönelik düzenlemelerin ortak düzenleme alanı olarak kullanılamadığı alanlar: a. Askerî kuruluş, tesis ve depolara, b. İyonlaştırıcı radyasyon faaliyetlerine, c. AB Mevzuatında belirtilen miktarda ve cinste tehlikeli madde bulundursalar dahi; -Rıhtımlar ve iskelelerde yapılan yükleme ve boşaltma ile buralardan başka nakliye vasıtalarına veya başka nakliye vasıtalarından buralara yapılan taşıma dahil olmak üzere, tehlikeli maddelerin; karayolu, demiryolu, kıta içi suyolu, deniz veya hava yoluyla taşınması ve bunların taşınması sırasında AB mevzuatında kapsanan kuruluşların dışında ara geçici depolanmasına, -Tehlikeli maddelerin tesis sınırları dışında, pompalama istasyonları da dahil bir boru hattıyla taşınmasına, d. AB mevzuatında belirtilen tehlikeli maddeler içeren kimyasal ve ısıl işleme işlemlerine ve bu işlemlere ilişkin depolama hariç olmak üzere, maden çıkartma endüstrilerinin madenlerdeki ve taş ocaklarındaki veya sondaj kuyuları vasıtasıyla minerallerin aranması, çıkarılması ve işlenmesi ile ilgili faaliyetlere, e. Denizdeki maden çıkarma endüstrilerinin; hidrokarbon içeren minerallerin aranması, çıkarılması ve işlenmesi ile ilgili faaliyetlere, f. Özellikle minerallerin kimyasal ve ısıl işlemleri esnasında kullanılan, Ek I’de tanımlanan tehlikeli maddeleri içeren atık havuzları ve barajları da dahil olmak üzere faaliyetteki atık tasfiye tesisleri hariç, düzenli depolama sahalarına uygulanmaz. 44. Büyük yakma tesislerinden kaynaklanan emisyonların azaltılmasına yönelik düzenlemelerin ortak düzenleme alanı olarak kullanılamadığı sanayi türleri: a. Yakma ürünlerinin doğrudan ısıtma, kurutma veya başka maddeler ve malzemelerin elden geçirilmesi için kullanıldığı tesisler, tav fırınları ve ısıl işlem fırınları, b. Atık gazların yakılarak arıtılması için tasarlanan ancak bağımsız yakma tesisleri olarak işletilmeyen tesisler gibi yakma sonrası tesisler, c. Katalitik parçalayıcı katalizörlerinin rejenerasyonu için kullanılan tesisler, d. Kükürt üretim tesisleri, e. Kimya sanayiinde kullanılan reaktörler, f. Kok batarya fırını, g. Yüksek fırın sobaları (Cowpers), Tabloya dön 163 h. Bir araç, gemi veya uçağın tahriki için kullanılan herhangi bir teknik cihaz, i. Kıyıdan açıkta platformlarda kullanılan gaz türbinleri, j. Dizel, benzin veya gaz ile çalıştırılan içten yanmalı motor kullanılan tesisler, k. Mevzuatta tanımı yapılan biyokütle dışındaki atıkların yakılması için kullanılan tesisler. 45. Atıkların yakılması konusundaki düzenlemelerin ortak düzenleme alanı olarak kullanılamadığı sanayi çeşitleri (1) a. Tarım ve ormancılık kaynaklı bitkisel atıklar, b. Isı geri kazanımı maksadıyla tesisin kendi bünyesinde yakılan gıda sanayi kaynaklı bitkisel atıklar, c. Ham kâğıt hamuru ve kâğıt üretiminden kaynaklanan ısı geri kazanımının yapıldığı lifli bitkisel veya organik atıklar, d. Özellikle inşaat ve yıkım atıklarından çıkan halojenli organik bileşiklerin kullanıldığı tahta atıklar, e. Cam şişeler vb. yerlerde kullanılan mantar tıpalar, f. Radyoaktif atıklar, g. Hayvan kadavraları ve hayvan atıkları, h. Petrol ve gaz kaynaklarının aranmasından, işletilmesinden kaynaklanan ve tesis içinde yakılan atıklar. (2) Ayrıca, yakma işlemini iyileştirmek amacı ile araştırma, geliştirme, test amaçlı kullanılan ve yılda 50 tondan az atık bertaraf eden pilot tesisler. 46.İnsanların kullanımı için üretilen tıbbi ürünler veya veterinerlik ile ilgili hususlar ya da herhangi bir tıbbi cihaz AB mevzuatının ortak düzenleme alanına girmemektedir. 47.Tehlikeli maddelerin demiryolu, karayolu, iç sular, deniz veya hava yolu ile taşınması, cephane ve yanıcı madde içeren yakıtlar, tıbbi maddeler, narkotik ve radyoaktif maddeler söz konusu AB mevzuatı kapsamı dışındadır. 48.AB mevzuatı biyosidal ürünlerin demiryolu, karayolu, iç sular, deniz ve hava yolu ile taşınmasına uygulanmaz. 49.AB mevzuatının ekinde yer alan maddeleri içeren atıklar ortak düzenleme alanı içerisinde değildir. 50.Radyoaktif maddeler, gümrük kontrolü altındaki maddeler, maddelerin taşınması, izole edilmemiş ara ürünler, atıklar, doğal olarak oluşmuş bazı az-zararlı maddeler Tabloya dön 164 Hava Kalitesi ve Gürültü Ortak Düzenleme Alanı 51.Çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimine İlişkin AB Direktifi kapsamında, gürültü indikatörleri, formülleri belirlenmiş; 5 yılda bir stratejik gürültü haritaları hazırlanması (nüfusu 250 000’i geçen, yılda 6 milyondan fazla aracın geçtiği ana yollar, 60 000’den fazla trenin geçtiği demiryolları ve ana havalimanları için) ve gürültüyü azaltmaya yönelik eylem planları hazırlanması konuları düzenlenmiştir. 52.Dış ortam hava kalitesine ilişkin AB Direktifi kapsamında, hava kalitesinin değerlendirmesine ilişkin kriterler ve hava kalitesinin değerlendirme ile insan sağlığının korunması amacı ile hava kalitesi parametrelerine (partikül madde, kurşun benzen, CO, SO 2, NO2) ilişkin eşik değerler AB müktesebatında yer almaktadır. İnsan sağlığı için tehlike oluşturacak alarm eşik değerleri de SO2, NO2 için belirlenmiştir. Ayrıca değerlendirme için numune alma noktalarına ilişkin esaslar (yer seçimi ve numune alma noktalarına ilişkin minimum sayı gibi) referans ölçme metotları ve veri kalitesine ilişkin unsurlar müktesebatta yer almaktadır. Havadaki kirleticilerin seviyeleri limit değerleri aşıyorsa söz konusu limit değerlerin sağlanması için Üye Ülkeler hava kalitesi planları hazırlarlar; eğer alam eşik değerleri aşılırsa kısa dönemde alınacak tedbirlere ilişkin eylem planı hazırlanması gerekir. Hava kirliliğinin sınır aşan taşınımı durumunda ilgili Üye Ülkeler birlikte hareket eder ve birlikte tedbir alırlar. Hava kalitesi hususunda halkın bilgilendirilmesi de ilgili AB müktesebatında düzenlenmektedir. Öte yandan ozon konsantrasyonunun hedef değerleri aşması durumunda uygulanacak programlara da yer verilmiştir. 53.Hava kalitesinin arsenik, kadmiyum, nikel ve poliaromatik hidrokarbonlar dikkate alınarak değerlendirmesine ilişkin kriterler ve hava kalitesinin değerlendirme ile insan sağlığının korunması amacı ile söz konusu parametrelere ilişkin eşik ve hedef değerler ilgili AB müktesebatında yer almaktadır. Ayrıca AB müktesebatı gerekliliklerinin karşılanmaması durumunda etkili, uygun(orantılı), caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği de müktesebatta yer almaktadır. 54.Belirli Atmosferik Kirletenlerin Ulusal Emisyon Üst Sınır Değerlerine İlişkin AB Direktifi kapsamında, asit oluşumunu ve yeryüzü seviyesinde ozon oluşumunu önlemek amacı ile 2010 ve 2020 yılları esas alınarak emisyon tavanlarının belirlenmesi beklenmektedir. Kükürtdioksit (SO2),nitrojen oksitler (NOx), uçucu organik maddeler (VOC), amonyak (NH3)’ın emisyonlarının 2010’dan itibaren sınırlandırılması ve söz konusu kirleticiler için müktesebatta Üye ülkeler tarafından belirlenen limit değerlerin 2020’den sonra aşılmaması gerekmektedir. AB müktesebatında belirlenen metodlarla projeksiyon ve envanterlerin yıllık olarak belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca AB müktesebatı gerekliliklerinin karşılanmaması durumunda etkili, uygun(orantılı), caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği de müktesebatta yer almaktadır.Dış ortam hava kalitesinin korunması amacı ile emisyon limitleri belirlenirken (ayrıca kirletici endüstrilerden kaynaklanan emisyonların azaltılmasına yönelik emisyon limitleri de belirlenmiştir ancak bu limitler belli büyüklüğün üstündeki tesislere yöneliktir) örneğin kapalı mekanlara ilişkin limit değerlere ilişkin düzenleme yer almamaktadır. Tabloya dön 165 55.Petrol türevi sıvı yakıtlardan kaynaklanan kükürt emisyonlarının azaltılmasına ilişkin temel prensipler ve esaslar ortak düzenleme alanları arasında yer almaktadır. Bu kapsamda, savaş gemileri de dâhil olmak üzere gemilerde, rafine endüstrisinde, araştırma ve deney faaliyetlerinde kullanılan sıvı, petrol türevi yakıtların ihtiva etmesi öngörülen maksimum kükürt oranları AB mevzuatınca belirlenmiştir. Üye Devletlere Bırakılan Konular 56.AB müktesebatında gürültü limit değerleri tanımlanmamıştır ve üye ülkelere bırakılmıştır. Kişinin kendisinin yaptığı veya evsel faaliyetler, komşuların yaptığı gürültü, iş yerlerindeki gürültü, taşımacılıkta kullanılan araçların iç gürültüsü, askeri faaliyetlere ilişkin gürültü Ortak Düzenleme Alanına girmemektedir. 57.Dış ortam hava kalitesinin korunması amacı ile emisyon limitleri belirlenirken örneğin kapalı mekanlara ilişkin limit değerlere ilişkin AB Müktesebatı kapsamında düzenleme yer almamaktadır. Atık Yönetimi Ortak Düzenleme Alanı 58.Atıkların sınıflandırılması (tehlikeli atıklar dahil); atık yönetimi kapsamında, yeniden kullanım, geri dönüşüm, geri kazanım ve bertarafa ilişkin genel esaslar ve hedefler; atık yönetimi maliyetlerinin karşılanmasına ilişkin esaslar; atığın kaynağında ayrı toplanması gerekliliği; atık yönetim planları ve atık önleme programlarının hazırlanması zorunluluğu, atık yönetiminin insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyecek şekilde uygulanması zorunluluğu, atık arıtma tesislerinin faaliyete geçmesine ilişkin kurallar ve istisnaları atık yönetimine ilişkin AB mevzuatı kapsamında düzenlenen konular arasında yer almaktadır. Diğer taraftan, özel atıklara ( piller ve akümülatörler, elektrikli ve elektronik eşyalar, ambalaj atıkları) ilişkin kaynağında ayrı toplama, geri dönüşüm, geri kazanım ve yeniden kullanım esasları ve hedefleri; bertarafa ilişkin kurallar; piller ve akümülatörler, elektrikli ve elektronik eşyalar ve ambalajların etiketlenmesi; nihai tüketicilerin özel atıklar hakkında bilgilendirilmesi hususları ilgili AB atık mevzuatında düzenlenmektedir. Ayrıca, yer altından maden çıkarmaya dayalı sanayiden kaynaklanan atıkların (maden atıkları) insan sağlığı ve çevre üzerindeki olası olumsuz etkilerinin önlenmesine ilişkin esaslar ve kurallar, maden atıklarını işleyen tesislerin kurulması, lisanslandırılması, sınıflandırılması ve kapatılmasına ilişkin kurallar, maden atık işleme tesislerinden kaynaklanan büyük kazaların önlenmesi amacıyla alınacak tedbirler ve acil durum planlarına ilişkin genel düzenlemeler maden atıklarına ilişkin AB müktesebatı kapsamında ele alınmıştır. 59.Arıtma çamurunun tarımda kullanılmasına ilişkin AB Direktifi kapsamında, söz konusu kullanımın çevre ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin önlenmesine ilişkin genel esaslar ve kurallar düzenlenmektedir. Bu itibarla, arıtma çamurunun ve tatbik edileceği tarımsal toprağın Tabloya dön 166 içeriğinde bulunan ağır metal konsantrasyonlarına ilişkin eşik değerler, arıtma çamurunun tarımda kullanılmadan önce tabii olması öngörülen işlemler, arıtma çamurunun kullanılmasının yasaklandığı alanlar ortak düzenleme konuları arasında bulunmaktadır. 60.Elektrikli ve elektronik eşyalarda bazı zararlı maddelerin kullanımının kısıtlanmasına ilişkin AB Direktifi kapsamında, piyasaya sürülen elektrikli ve elektronik eşyaların içeriğinde bulunması yasaklanan maddeler (kurşun, cıva, kadmiyum v.s) ve söz konusu düzenlemenin istisnaları belirlenmektedir. 61.Atıkların taşınmasına ilişkin AB Tüzüğü kapsamında, atıkların taşınmasına ilişkin prosedürler ve kontrol rejimine ilişkin kurallar, atıkların kaynağı, varış noktası, güzergâhı, taşınan atığın türü ve varış noktasında uygulanacak işleme( geri-kazanım, geri-dönüşüm, bertaraf ) bağlı olarak düzenlenmiştir. Atıkların taşınmasına ilişkin AB müktesebatı, Avrupa Birliği’ne 3. ülkelerden ihraç edilen veya Avrupa Birliği’nden 3. ülkelere ithal edilen atıklar da dâhil olmak üzere AB üzerinden transit geçen atıkları ve Üye Ülkeler arasında taşınan atıkları kapsamaktadır. 62.Atık depolama sahalarının sınıflandırılması, atık depolama sahalarının uyması gereken genel koşullar, atık depolama sahalarına atık kabulünde aranan şartlar ve izlenecek prosedür, atık depolama sahalarına kabul edilmeyen atık türleri, atık depolama sahalarına giren biyobozunur atık miktarının kademeli olarak düşürülmesine ilişkin hedefler, atık depomla sahalarının lisanslandırılmasına ilişkin kurallar ve kapatılma işlemlerine yönelik düzenlemeler atıkların depolanmasına ilişkin AB müktesebatı kapsamında ele alınmıştır. 63.Uzun Menzilli Sınır ötesi Hava Kirliliği (CLRTAP) Sözleşmesi ve Stockholm Sözleşmesine konu olan kalıcı organik kirleticileri ihtiva eden maddelerin piyasaya arzının ve üretimin kısıtlanması veya mümkün olan durumlarda tamamen ortadan kaldırılmasına ilişkin kurallar ve esaslar ortak düzenleme alanları arasında yer almaktadır. 64.Ömrünü tamamlamış araçlara İlişkin AB Direktifi kapsamında, söz konusu araçlardan kaynaklanan atığın önlenmesi; araçların ve parçalarının kullanım sürelerinin sonunda yeniden kullanım, geri kazanım ve geri dönüşüm işlemlerine ilişkin düzenlemeler; araçların yapım aşamasında uyulması gereken koşullar ve kullanılması yasaklanan tehlikeli maddeler; ömrünü tamamlamış araçlara yönelik geri kazanım ve geri dönüşüm hedefleri, toplama sistemleri ve yetkili işleme tesislerinin yerine getirmesi gereken şartlar düzenlenmektedir. 65.Poliklorlu bifenil (PCB) ve poliklorlu bifenil içeren madde ve ekipmanların envanterinin hazırlanması, etiketlenmesi, arındırılması ve bertaraf edilmesine ilişkin kurallar ve PCB bertaraf tesislerinin uyması geren koşullar ilgili AB mevzuatınca düzenlenen konular arasında yer almaktadır. Ayrıca, PCB içeren transformatörlerin arındırılmasına ilişkin düzenlemeler ilgili AB müktesebatı kapsamında ele alınmıştır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 66.Atık yönetimi kapsamında, AB çapında belirlenen yeniden kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanım hedeflerine ulaşmak için gerekli tedbirlerin belirlenmesi ve uygulanması, bu itibarla, atık yönetim planları ve atık önleme programlarının hazırlanması üye devletlere bırakılan konular arasında yer almaktadır. Radyoaktif atıklar, atmosfere salınan gaz halindeki atıksular, işlerliğini kaybetmiş patlayıcılar, ormancılık, çiftçilik ve biyo- kütleden enerji üretimi için kullanılan insan sağlığı ve çevre üzerinden zararlı etkisi olmayan doğal malzemeler AB mevzuatınca Tabloya dön 167 öngörülen atık yönetimi kapsamında ele alınmamaktadır. Diğer taraftan, Üye Devletlerin ulusal güvenlikleriyle ilgili olan askeri teçhizatta ve uzaya gönderilen araçlarda kullanılan pil ve akümülatörler ile elektrikli ve elektronik eşyalar ve bunların atıklarına ilişkin AB müktesebatı kapsamında düzenlemeye gidilmemiştir. 67.Bir birimlik tarımsal alana yılda uyulabilecek arıtma çamurunun ton bazında miktarının belirlenmesi Üye Ülkelerin sorumluluğuna bırakılmıştır. İklim Değişikliği Ortak Düzenleme Alanı 68.İklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadele a. AB Emisyon Ticareti Sistemi (ETS): Emisyon Ticareti Sistemine ilişkin AB Müktesebatı kapsamında, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik olarak, AB Emisyon Ticareti Sistemi’nin( AB ETS) tesis edilmesine ve işleyişine dair kurallar, emisyon ticareti sisteminin kapsadığı sera gazları (karbondioksit ve azot protoksit) ve aktiviteler (elektrik santrali, yakma tesisleri, petrol rafinerileri, çimento, cam, tuğla, kağıt fabrikalarından kaynaklanan karbondioksit emisyonları) sabit tesislerden ve havacılık sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyon değerlerinin izlenmesi, raporlanması ve doğrulanmasına ilişkin kurallar belirlenmiştir. AB ETS için, 3 ayrı uygulama dönemi belirlemiştir. 1.uygulama dönemi; 2005-2007 yılı arası geçiş dönemi, 2.uygulama dönemi ise 2008-2012 yılları arasındadır. Halen 2.uygulama dönemi devam etmekte olup, AB’nin 3.uygulama dönemi hazırlıkları (2012-2020) kapsamında ETS’nin revizyon çalışmaları başlatılmıştır. Ayrıca, Birlik çapında, sera gazı emisyon envanterinin oluşturulması, İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü’nden kaynaklanan yükümlüklere yönelik olarak, sera gazı emisyonu izleme, değerlendirme ve raporlama sistemlerinin ve programlarının tesis edilmesine dair kurallar AB müktesebatı tarafından ele alınmıştır. b. Sera gazı emisyonlarına ilişkin ulusal yükümlülükler: Malumları olduğu üzere, 2007 yılı Mart ayında toplanan Avrupa Konseyi, AB’nin 2020 yılına kadar toplam sera gazı emisyon miktarını 1990 yılına kıyasla %20 oranında düşürülmesini öngören genel hedefi benimsemiştir. Bu çerçevede, Üye Ülkelerin, 2005 yılı verileri referans alınmak koşuluyla 2020 yılına kadar erişmeleri gerek azami sera gazı emisyon azatlım oranları AB müktesebatı kapsamında belirlenmiştir. Diğer taraftan, Kyoto Protokolü’nün 2008-2012 yıllarını kapsayan birinci yükümlülük döneminde, AB Üye Ülkelerine tahsis edilen maksimum sera gazı emisyon miktarları (ton karbondioksit eşdeğer cinsinden), Birlik ve Üye Devletler için Kyoto Protokolü Yükümlüklerinden Kaynaklanan Maksimumum Sera Gazı Emisyon Seviyelerinin Belirlenmesine ilişkin Konsey Kararı çerçevesinde saptanmıştır. c. Karbondioksit gazının depolanması: Karbondioksit gazının jeolojik olarak depolanmasına ilişkin kanuni çerçeve ilgili AB Müktesebatı kapsamında belirlenmiştir. Bu itibarla, karbondioksit depolama alanlarının seçiminde uygulanacak prosedür ve kriterler, depolama alanlarına ilişkin izin, izleme ve denetim işlemeleri, depolama alanlarından karbondioksit sızıntısı halinde alınması gereken tedbirler, Tabloya dön 168 depolama alanlarının kapatılmasına ilişkin kurallar, depolama alanlarına 3. tarafların erişimine dair hususlar ve karbondioksit depolama işlemleriyle ilgili halkın bilgilendirilmesi konuları ortak düzenleme alanları arasında yer almaktadır.. Ayrıca AB müktesebatı gerekliliklerinin karşılanmaması durumunda etkili, uygun(orantılı), caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği de müktesebatta yer almaktadır. d. Florlu sera gazları: Kyoto Protokolü kapsamındaki florlu sera gazlardan kaynaklanan emisyonların önlenmesi veya kısıtlanmasına yönelik tedibiler ortak düzenleme alanları arasında yer almaktadır. Bu itibarla, florlu Sera Gazlarından Kaynaklanan Emisyonların Önlenmesine ilişkin AB Müktesebatı kapsamında, florlu sera gazlarını içeren maddelerin, üretiminin ve piyasaya arzının kontrol altına alınması, raporlanması ve etiketlenmesine ilişkin yükümlülükler, florlu sera gazlarını içeren maddelerden kaynaklan sızıntıyı önlemek için alınması gereken tedbirler, florlu sera gazlarını içeren cihazların geri dönüşümü ve imha edilmesine ilişkin düzenlemeler ele alınmıştır. Ayrıca, AB müktesebatı gerekliliklerinin karşılanmaması durumunda etkili, uygun(orantılı), caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği de müktesebatta yer almaktadır. e. Yeni binek araçlardan kaynaklanan sera gazı emisyonları: Avrupa Birliği’nin yeni binek otomobillere ilişkin ortalama CO2 emisyon miktarını 2012 yılı itibariyle 120g/km seviyesine düşürme hedefi çerçevesinde söz konusu araçlar için ilgili AB müktesebatı kapsamında bazı koşullar öngörülmüştür. AB Müktesebatı, bu çerçevede yeni motorlu araçlara yönelik ortalama CO2 salınım miktarını 130g/km olarak belirlemiş, buna ilaveten 120g/km seviyesindeki Birlik hedefine ulaşılması için 10g/km düzeyinde bir azalmaya tekabül edecek ilave tedbirlerin alınmasını öngörmüştür. AB Müktesebatı ayrıca, 2020 sonrasına yönelik olarak yeni araçlardan kaynaklanan CO2 salınım miktarının 95g/km seviyesine düşürülmesi hedefini ortaya koymaktadır. Ayrıca, yeni binek otomobillerden kaynaklanan ortalama karbondioksit emisyon değerlerinin izlenmesi ve alıcıların konu hakkında bilgilendirilmesine ilişkin kurallar ortak düzenleme alanları arasında yer almaktadır. f. Yakıt kalitesi: Çevre ve insan sağlığının korunmasını sağlamak üzere motorlu pozitif ateşlemeli veya sıkıştırma ile ateşlemeli motorlarla donatılmış araçlarda kullanılan dizel ve benzin yakıtlarına ilişin teknik özellikler yakıt kalitesine ilişkin AB Müktesebatı kapsamında belirlenmiştir. Ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde, yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının izlenmesi ve raporlanmasına ilişkin yükümlülükler ve söz konusu emisyonların Birlik çapında kademeli olarak düşürülmesini öngören hedefler ortak düzenleme alanları arasında yer almaktadır. AB müktesebatı gerekliliklerinin karşılanmaması durumunda etkili, uygun(orantılı), caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği de müktesebatta belirtilmektedir. g. Ozon tabakasını incelten maddeler: Küresel ısınmayla mücadele çerçevesinde, ozon tabakasını incelten maddelerin (kloroflorokarbon (CFCs), halon, hidroflorokarbon (HCFCs), v.b.) ve bu maddeleri içeren ekipmanın üretiminin, piyasaya arzının, kullanımının, ihracat ve ithalatının, geri kazanım ve geri dönüşümünün kontrolüne ve kısıtlanmasına ilişkin kurallar Ozon Tabakasının Korunmasına ilişkin AB Müktesebatı tarafından düzenlenen konular arasında yer almaktadır. Tabloya dön 169 Üye Devletlere Bırakılan Konular 69.Karbondioksit gazının jeolojik olarak depolanmasına ilişkin AB Müktesebatı çerçevesinde belirlenen kurallar 100 kilotondan düşük değerdeki araştırma, geliştirme ve yeni ürünlerin testi amacıyla gerçekleştirilen karbondioksit depolama faaliyetlerini kapsamamaktadır. Ayrıca, AB müktesebatının gerekliliklerini yerine getirmek koşuluyla, üye devletler kendi karbondioksit depolama alanlarını seçmekte özgür bırakılmıştır. 70.Bilindiği üzere, Avrupa Birliği “Emisyon Ticareti Sistemi”nin (ETS) temel amacı AB üye ülkelerinin sera gazlarını ekonomik açıdan verimli bir şekilde azaltılması veya sınırlandırılmasıdır. Emisyon ticareti sistemi katılımcı kuruluşların emisyon tahsisatlarını alıp satabilmelerine olanak sağlayarak, sera gazı emisyonlarının azaltılmasında serbest piyasa güçleriyle uyumlu bir yapıyı tesis etmeyi amaçlamaktadır. ETS Sisteminin 1. (2005-2007) ve 2.(2008-2012) uygulama dönemlerinde Üye Ülkeler kendilerine ayrılan sera gazı emisyon kotaları üzerinden sektörlere ne kadar ve nasıl bir tahsisat yapacaklarına karar vermekte özgür bırakılmıştır. Bu durum, üye ülkelerin bazı sektörlere karşı korumacı davranmasına ve böylelikle AB içerisinde rekabeti bozan bir yapı ortaya çıkmasına neden olmuştur. 3.uygulama döneminde (2012-2020) ulusal tahsilat planları işlevlerini yitirecek olup, harmonize edilmiş kurallar dizisi ile daha adil bir dağılımın sağlanması hedeflenmektedir. Tabloya dön 170 Fasıl 28 – Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Faslı tüketicinin korunması ve halk sağlığı olmak üzere iki ana başlıktan oluşmaktadır. Tüketicinin korunmasına yönelik düzenlemeler, ayıplı ürünler, yanıltıcı reklâmların engellenmesi, tüketici kredileri, kapıdan satışlar ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan mesafeli satışlar gibi tüketiciyi doğrudan ilgilendiren pek çok konuyu düzenlemektedir. AB Tüketici Politikası, tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunmasının yanı sıra ürünlerin genel güvenliğini de kapsamaktadır. Genel ürün güvenliği ise piyasa arz edilmiş ürünlerin ilgili oldukları teknik mevzuatta belirtilen güvenlik şartlarını taşımaları ve dolayısıyla ürünlerin tüketici sağlığını tehdit etmemesini amaçlamaktadır. Halk sağlığı ise organ bağışı, organ nakli, kan ve kan ürünleri, doku ve hücre nakli, tütün mamullerinin kullanımdan doğan zararlar, elektromanyetik alanların insan sağlığına etkileri, kanser, beslenme, akıl sağlığı gibi alanları kapsamaktadır. Bu alt başlık tüketicinin korunmasından farklı olarak daha çok tavsiye kararları ile düzenlenmiştir. Ortak Düzenleme Alanı 1. Tüketicinin Korunması i. Kapıdan satışlar Üye Devletlere Bırakılan Konular 3. Piyasa gözetimi ve denetimi 4. Ruh sağlığı ii. Paket turlar 5. Kanser iii. Tüketici sözleşmelerinde haksız şartlar 6. Beslenme ve obezite iv. Mesafeli sözleşmeler 7. Alkol v. Ayıplı ürün sorumluluğu 8. Hasta güvenliği vi. Genel ürün güvenliği vii. Tüketiciye yönelik haksız ticari uygulamalar viii. Yanıltıcı reklamlar ix. Tüketim mallarının satışı 171 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Yolcu hakları (Fasıl 14 Taşımacılık Politikası / Madde 51 ve 71) Ortak Düzenleme Alanı x. Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ticari reklam ve ilanlar xi. Devre mülk xii. Etiket, tarife ve fiyat listeleri xiii. Garanti belgeleri xiv. Tüketici kredileri xv. Yolcu hakları xvi. Piyasa gözetimi ve denetimi 2. Halk Sağlığı i. Kan ve kan bileşenleri ii. Doku ve hücreler iii. Organ nakli iv. Bulaşıcı hastalıklar v. Tütün vi. Elektromanyetik alanlar Ortak Düzenleme Alanı 1. Tüketicinin Korunması: Tüketicinin korunması alanında yukarıda sayılan AB mevzuatı, Üye Devletlerde tüketicinin korunmasını garanti etmektedir. Reklamlarda, kapıdan ve uzaktan satışlarda, devre mülk satışlarında, paket tatillerde, tüketici kredisi başvuru şartlarında kullanılan dilin açık ve anlaşılır olması; anlama imkânını artırmak için bekleme süresi verilmesi; fiyat etiketlerinin anlaşılır ve kolaylıkla okunabilir olması; reklamlardaysa yanıltıcı bilgi kullanılamaması gibi yaptırıma bağlanmış kurallar getirmektedir. Bunun dışında AB’de tüketicinin tazmin edilme; bilgilendirme; eğitim ve temsil edilme hakkı da bulunmaktadır. Satın alınan malların bozuk çıkması ya da hizmetlerin yetersiz olması durumunda tüketiciler zararın tanzim edilmesi için yasal yollara başvurma hakkına sahipler. Ancak bu hakkın yöntemi ülkeden ülkeye değişebilmekte ve Üye Tabloya dön 172 ülkelerin kurumları dışında AB çapında da Avrupa Tüketici Merkezleri bulunmaktadır. Bu merkezler, tüketicilerin sınır ötesinde karşılaştıkları sorunlara çözüm bulmaya çalışmakta ve tüketicilerin bilgilendirilmeleri için çalışmalar yürütmektedirler. Piyasa gözetimi ve denetiminin genel amacı ise, tüketicilerin tehlikeli ürünlerden korunması ve ekonomik operatörlerin piyasaya mevzuata uygun ve güvenli ürünlerin arz edilmesi ile ilgili yasal yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamaktır. Piyasa gözetimi ve denetimini Üye Devletler ulusal düzeyde organize etmekte ve yürütmektedirler. Uygulanacak ortak kurallar ve usuller ise AB mevzuatı ile belirlenmiştir. İç pazarda etkin, kapsamlı ve uyumlu piyasa gözetiminin sağlanması adına Üye Ülkeler arasında bilgi değişimi (RAPEX-Hızlı Bilgi Değişim Sistemi aracılığıyla) yapılmaktadır. 2. Halk Sağlığı: AB’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın Halk Sağlığı başlıklı 168. Maddesinde de belirtildiği üzere, tüm Birlik politikalarının ve etkinliklerinin tanımında ve uygulanmasında, insan sağlığının yüksek ölçüde korunması sağlanacaktır. Birlik tarafından ulusal politikaları tamamlayan faaliyetler, halk sağlığının iyileştirilmesi, hastalıklarının önlenmesi ile fiziksel ve zihinsel sağlığa yönelik tehlikelerin önüne geçilmesi yönündedir. Söz konusu faaliyetler, nedenleri, yayılmaları ve önlenmeleri üzerine araştırmaların yanı sıra, sağlık bilgileri ve eğitimin teşvik edilmesi yoluyla, tüm temel sağlık felaketlerine karsı mücadele verilmesini kapsar. Birlik, bilgilendirme ve önleme dahil olmak üzere, üye ülkelerin uyuşturucuyla ilgili sağlık bozulmalarını azaltma yönündeki faaliyetlerini tamamlar. Birlik, bu alanda üye ülkeler arasındaki işbirliğini teşvik eder ve faaliyetlerine destek verir. Tabloda Halk Sağlığı başlığı altında yer verilen konular 168. Maddede sözü edilen ve Birliğin ortak güvenlik endişelerini gidermek adına ortak mevzuat ve politika geliştireceği alanlar arasında düzenlenmiştir. Ancak bu tedbirler herhangi bir üye ülkenin daha sıkı koruyucu tedbirleri sürdürmesini ya da bu tedbirleri uygulamasını engellememektedir. Bu alandaki konular AB düzeyinde ortak düzenlemeye tabi olmakla birlikte, bu mevzuatın uygulanmasına dair idari yapılanma Üye Ülkelerin yetkisine bırakılmıştır. Üye Devletlere Bırakılan Konular 3. Piyasa Gözetimi ve Denetimi: Piyasa gözetimi ve denetiminin genel amacı, tüketicilerin tehlikeli ürünlerden korunması ve ekonomik operatörlerin piyasaya mevzuata uygun ve güvenli ürünlerin arz edilmesi ile ilgili yasal yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamaktır. Piyasa gözetimi ve denetimini Üye Devletler ulusal düzeyde organize etmekte ve yürütmektedirler. Birlik çapında ise sınır ötesi işbirliği kapsamında değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, etkin, kapsamlı ve uyumlu piyasa gözetiminin sağlanması adına Üye Ülkeler arasında bilgi değişimi (RAPEX-Hızlı Bilgi Değişim Sistemi aracılığıyla) yapılmaktadır. 4. Ruh Sağlığı: Ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma için üye ülkelerdeki bireylerin ruh sağlığının iyi olması perspektifiyle, Avrupa Birliği politikaları ruh sağlığının korunması, teşvik edilmesi, bu alanda farkındalığın artırılması, işbirliğinin geliştirilmesi ve iyi uygulamaların paylaşılmasını desteklemektedir. Tabloya dön 173 5. Kanser: Avrupa’da ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan kansere ilişkin olarak AB üye ülkelerinin kanser tarama faaliyetleri yürütmeleri tavsiye edilmekte ve kanserin önlenmesi ile kontrolü konunda bilgi/uzmanlık paylaşım ve işbirliği teşvik edilmektedir. 6. Beslenme ve Fiziksel Aktivite: Avrupa Birliğinde yüksek tansiyon, kolesterol gibi hastalık risk faktörlerinin oluşmasında kötü beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite eksikliği önemli etkenler olarak değerlendirilmektedir. Bu alanlarda Birlik tüm paydaşların bir araya geldiği entegre yaklaşımı desteklemekte ve üye ülkelerde farkındalığın artırılmasını ve beslenme ile fiziksel aktivite alışkanlıklarının geliştirilmesini teşvik etmektedir. 7. Alkol: Avrupa Birliğinde alkole bağlı zararlar kötü sağlığın ve erken ölümlerin önemli bir sebebi olarak görülmektedir. Bu nedenle alkol kullanımından doğan zararların azaltılmasına yönelik olarak üye ülkelerin ve diğer paydaşların faaliyetlerinin koordinasyonu teşvik edilmektedir. Avrupa Birliği genelinde alkollü içkilere ilişkin düzenlemelerde, televizyonda reklam hariç, yeknesak bir mevzuat/uygulama mevcut değildir. 8. Hasta Güvenliği: Üye ülkelerde bireyler sağlık hizmetlerinin sunumu esnasında çeşitli zararlara uğrayabilmektedir. Bu zararların önlenebilmesi amacıyla üye ülkelerde farklı farklı stratejiler geliştirilmiştir. Avrupa Birliği, bu farklı çabaların halk sağlığının korunması perspektifiyle koordine hale getirilmesini ve en iyi uygulama örneklerinin paylaşımını teşvik etmektedir. Tabloya dön 174 Fasıl 29 – Gümrük Birliği Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın (ABİA) 26/2. Maddesinde “İç Pazar, Antlaşmanın hükümlerine uygun olarak, içinde malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımının sağlandığı, iç sınırların olmadığı bir alanı kapsar” demektedir. Avrupa Birliğinin dört temel özgürlüğünden biri olan malların serbest dolaşımının gerçekleşmesi ve Avrupa Entegrasyonunun sağlanmasının gereklerinden biri olarak Gümrük Birliği tesis edilmiştir. ABİA’nın “Malların Serbest Dolaşımı” altında yer alan 28. Madde “Birlik, mal ticaretinin tümünü kapsayan ve üye devletlerarasındaki ithalat ve ihracatta gümrük vergileri ve eş etkili tüm vergilerin yasaklanmasını ve üçüncü ülkelerle ilişkilerde ortak bir gümrük tarifesinin kabulünü içeren bir gümrük birliğin kapsar” diyerek Avrupa Birliği’ndeki Gümrük Birliği’ni tanımlamıştır. 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı ile tesis edilen Gümrük Birliği ise; Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nde 1 Temmuz 1968 yılında oluşturulan Gümrük Birliğine eklemlenmesinden ibarettir. Gümrük Birliği başlığı Avrupa Birliği gümrük alanının düzgün işlemesinin sağlanması ile mal giriş ve çıkışında Birliğin dış sınırlarının korunması ve kontrol edilmesine ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Gümrük Birliğine ilişkin AB müktesebatı; Avrupa Topluluğu Gümrük Kodu (2913/92 sayılı Konsey Tüzüğü) ve Gümrük Yönetmeliği (2454/93 sayılı Komisyon Tüzüğü) ile, Kombine Nomenklatür, Ortak Gümrük tarifesi ve tarife sınıflandırmasına ilişkin hükümler, gümrük vergisi muafiyeti, vergilerin askıya alınması ve tarife kotaları ile korsan ve taklit malların gümrük kontrolleri, uyuşturucu yapımında kullanılan maddeler ve kültürel malların ihracatı, gümrük konularında karşılıklı idari yardım ve transit gibi diğer düzenlemeleri kapsamaktadır. Gümrük Birliği başlığı altındaki yükümlülüklerimiz esas olarak, ülkemiz ile AB arasındaki Gümrük Birliğini tesis eden 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararından doğmaktadır. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 1. Modernize Gümrük Kodu Gümrük kontrollerinin geliştirilmesi 2. Pan- Avrupa Elektronik Gümrük Alanı Gümrük idarelerinin geliştirilmesi 3. TIR ve ATA Karnesi ile Taşımacılık Gümrük Bilgi Uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi Sistemi (BİLGE) Polis ve gümrük idaresinin işbirliğini 4. Gümrük ve ticari işlemler için Kâğıtsız Alan arttırma 175 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Avrupa Korsan ve Sahtecilikle Mücadele Planı (Fasıl 7 - Fikri Mülkiyet Hukuku / Madde 2) Fikri mülkiyet hakkına karşı malların kontrolü (Fasıl 7 - Fikri Mülkiyet Hukuku / Madde 2) Ortak Düzenleme Alanı 5. Ortak KDV Sistem 6. Ortak Kombine Nomenklatürü Üye Devletlere Bırakılan Konular Üye devletler tarafından ortak bilgisayar sistemin kurulması ve geliştirilmesi 7. Ortak Gümrük Tarifesi ve Avrupa Topluluğu Entegre Gümrük Bilgi Tespit Veritabanının oluşturulması (FIDE) Tarifesi (TARIC) Veri korunması 8. Gümrük kontrolleri ve formaliteleri Elektronik Gümrük Servisi uygulaması 9. Askeri ekipman ve birtakım silahlar ve Tek Pencere Servis Hizmetinin 10.Üçüncü ülkelerle anlaşma ve uluslararası sözleşmelere ilerletilerek işlerlik kazandırılması uyum Uyuşturucuya karşı mücadele için bölgesel önlemler alınması Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Kara para aklama ile mücadele (Fasıl 4 - Sermayenin Serbest Dolaşımı / Madde 3, Fasıl 24 Adalet, Özgürlük ve Güvenlik / Madde 7) Türleri tehlikede olan yabani hayvan ve bitkilerin uluslararası ticareti hakkında sözleşme (Fasıl 27 - Çevre / Madde 8) Uyuşturucu ile mücadele (Fasıl 23 – Yargı ve Temel Haklar / Madde 4, Fasıl 24 - Adalet, Özgürlük ve Güvenlik / Madde 10) Eczacılık ve kozmetik ürünleri (Fasıl 1 - Malların Serbest Dolaşımı / Madde 1.b) Barselona Süreci Avrupa Akdeniz Ortaklığı (Fasıl 30 - Dış İlişkiler / Madde 6) Ortak Düzenleme Alanı Birlik içinde sınırların kaldırılması olarak da kategorize edebileceğimiz Gümrük Birliği, Avrupa Birliği’nin temel taşlarından biridir. İthalat ve ihracatta gümrük vergileri, eş etkili vergiler ve yükümlülükler üye devletler arasındaki ticarette yasaklanmıştır. Birliğin dış sınırlarında ise entegre tarifeler (TARIC) doğrultusunda Ortak Gümrük Tarifesi üçüncü ülke menşeli eşyalara uygulanmaktadır. Birlik içerisinde ise eşyalar, malların serbest dolaşımı ve Ortak Ticaret Politikası sebebiyle alınmış olunan önlemler doğrultusunda serbestçe hareket etmektedir. Bunun yanında ortak Gümrük Kodu gibi enstrümanlar sayesinde üye ülke gümrük otoriteleri standart uygulamalar yapabilmektedirler. Tabloya dön 176 1. Modernize Gümrük Kodu, birçok eski uygulamanın yerini alarak, Birliğin gümrük hukukunu yasalaştırmış ve böylece gümrük işlemlerinde şeffaflığını arttırmıştır. Ana tanımlamaları ve gereken önlemleri içeren bu Kod, Avrupa Konseyine dünyanın en ileri güvenlik ve gümrük uygulamalarını yapma imkanı sağlamıştır. Ayrıca bu Kod gümrük işlemlerinin ve ticari işlerin daha az maliyetli ve daha etkili olmasını sağlamıştır. 2. Pan-Avrupa Elektronik Gümrük Sistemi, Üye Ülke otoriteleri arasında sağlam bir iletişim zinciri kurulmasına yardım etmektedir. Bunun yanında sınır kontrollerinde, sınır otoritesi ile merkez otoritenin iletişimine yardımcı olmakta ve ticaret yapanlara da kolaylık sağlamaktadır. 3. 2454/93 sayılı Komisyon Tüzük kararı doğrultusunda, Birlik Üyesi bir ülkeden başka bir ülkeye yapılan ihracat veya ithalatta Gümrük Birlik Kodu çerçevesinde TIR veya ATA karnesi belgeleri içermek kaydı ile herhangi bir gümrük uygulaması yapılmayacaktır. 4. BİLGE sistemi çerçevesinde gümrük işlemleri artık dijital ortamda kâğıtsız, daha güvenilir ve daha doğru bir şekilde gerçekleştirilecek böylece Birlik içinde birbirine bağlı tam bir uyum yakalanacaktır. Özelikle kâğıtsız ortamla sağlanacak olan hızlı ve güvenilir işler Birliğin ticari rekabet gücünü arttıracaktır. 5. Üçüncü ülkelerden gelen eşyalara yönelik uygulanacak KDV oranını, Avrupa Komisyon belirlemiş ve yapılan ikili anlaşmalar göz önüne alınarak ortak vergi miktarını liste halinde açıklamıştır. Bu doğrultuda Üye Ülkelerin buna uyumu beklenmektedir. 6. Ortak Kombine Nomanklatürü, Birliğin üçüncü ülkelere uyguladığı gümrük tarifelerini göstermekte böylece Birliğin tüm gümrük kapılarında uygulanacak ortak bir tarife cetveli ortaya konmaktadır. Bu nedenle TARIC Üye Ülkelerin uymakla zorunlu olduğu bir tarife pozisyon cetvelidir. 7. 2658/87 sayılı Konsey Tüzük kararı doğrultusunda, Birlik dışına yapılan ihracatlarda ortak Gümrük Tarifesi uygulanacak iken, Birliğe üçüncü ülkelerden yapılacak ithalatta ise Avrupa Toplulukları Entegre Tarifesi olan TARIC kullanılacaktır. 8. 3925/91 sayılı Konsey Tüzük kararı doğrultusunda, iç pazarda malların serbest dolaşımının garanti altına alınması koşulu ile birlikte Birlik içi uçuşlarda yolcu beraberi eşyaların kontrollerinin kaldırılmasını hedeflemektedir. 9. Belirli askeri ekipman ve belirli silahlara yönelik gümrük uygulamalarının askıya alınması yönündeki Birliğin 150/2003 sayılı düzenlemesi, gümrük kapılarında uygulanan belirli önlemlerin, söz konusu askeri ürünlerde askıya alınabileceğini göstermektedir. Söz konusu askeri silahlar NATO çerçevesinde gelen eşyalar içinde söz konusu olmaktadır. Böylece Birlik, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi açısından da bir katkı sağlayacaktır. 10.Söz konusu tüm konularda ve daha birçok ticari konuda Birlik üçüncü ülkelerle anlaşma imzalayabilir ve bu anlaşmalar, Birlik adına tüm üye ülkelerde geçerlidir. Tabloya dön 177 Üye Devletlere Bırakılan Konular Gümrük Birliği faslı altında üye devletlere bırakılan düzenlemeler, genel olarak idari kapasitenin ve teknik alt yapının güçlendirilmesine yöneliktir. Bu kapsamda üye devletlerden beklenen, gerekli yasal düzenlemeleri yaparak, söz konusu fasıl ile ilişkili idari yapıları kuvvetlendirmek, bu idari organlar arasındaki işbirliğini arttırmaktır. Ayrıca gümrük işlemlerinde, bilgisayar sistemleri ile elektronik ortamın kullanımını yaygınlaştırarak, daha hızlı daha güvenilir bir gümrük idaresi oluşturulması, üye devletlerden beklenen diğer düzenlemelerdir. Ayrıca uyuşturucu ve yasa dışı maddelerin gümrüklerden geçişlerini engellemek adına gerekli tedbirlerin alınması da yine üye ülkelere bırakılmıştır. Tabloya dön 178 Fasıl 30 – Dış İlişkiler Dış İlişkiler faslı, Birliğin üçüncü ülkeler ve uluslararası örgütlerle olan ekonomik ve ticari ilişkileri ile uluslararası işbirliği ve yardıma ilişkin düzenlemeleri kapsamaktadır. Ortak ticaret politikası bu faslın temel ayaklarından birini oluşturmaktadır. Bu kapsamda amaç, Gümrük Birliği ve Ortak Gümrük Tarifeleri kapsamında her üye ülkede geçerli standart kuralları belirleyerek, Birliğin üçüncü ülkelerle olan ticari ilişkilerini düzenlemektir. Bu düzenlemeler ile Birlik üyesi firma ve şirketlerin üçüncü ülkelerle yapacakları ticarette engeller kaldırılmaya çalışılmaktadır. Bu noktada Birlik, Dünya Ticaret Örgütü tarafından ortaya konan, ticaretin çok taraflı çerçevede geliştirilmesi çabalarını da desteklemektedir. Aynı zamanda ikili ilişkiler ile gelişmekte olan ülkelerin dünya ticaretine entegrasyonuna katkı yapılmaya çalışılmaktadır. Söz konusu fasıl kapsamında diğer önemli bir nokta da, Birliğin dünyada lider konumda olduğu insani yardımlardır. Birlik bu noktada, yapısal krizler, insan kaynaklı yıkımlar ve doğal afetler sonrasında zarar gören halklara oldukça hızlı ve gelişmiş yöntemlerle kucak aşmakta, ayrıca bu tür felaketler yaşanmadan önce de hazırlıklı olunması adına teknik destek sağlamaktadır. Birlik bu uygulamalarını, insani yardımların temel prensipleri olan tarafsızlık, bağımsızlık ve insanlık temelinde, acil yardımlar, yemek yardımı ve evsizlere kalacak yardımı şeklinde organize etmektedir. Bu alandaki müktesebat, esas olarak ulusal hukuka aktarılması gerekmeyen ve doğrudan bağlayıcılığı olan AB mevzuatından oluşmaktadır. Dolayısıyla, Avrupa Birliği üyesi tüm ülkelerin Birliğin taraf olduğu bu düzenlemeleri aynen kabul etmesi ve bunların getirdikleri yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Birliğin aday ülkelerden beklentisi, üçüncü ülkelere yönelik politikaların ve uluslararası örgütlerdeki tutumların, Birliğin ve üye ülkelerin politika ve tutumlarıyla aşamalı olarak bağdaştırılmasıdır. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 1. Ortak İhracat Politikası Koruma tedbirleri 2. Ortak İthalat Politikası Anti-damping önlemleri 3. Birlik dışı ülkelerden yapılan ithalatta ortak tüzük Anti-sübvansiyon önlemleri 4. Miktar Kotalarının İdaresinde Ortak Topluluk Prosedürü İhracat Kredisi Sigorta Sistemi 5. İnsani yardımlar Kültürel malların ihracat kontrolleri 6. Barselona Süreci ve Avrupa Akdeniz Ortaklığı Fok ve fok ürünlerinin ticaret kontrolleri 179 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 7. Avrupa Komşuluk Politikası 8. Bölgelerarası İşbirliği Programı 9. Ticaret engellerine karşı koruma 10.Çift kullanımlı mallar ve teknolojiler 11.Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) 12.Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) 13.İkili yatırım anlaşmaları 14.İşkence aletlerinin ticaretinin yasaklanması Ortak Düzenleme Alanı Ortak Ticaret Politikası Avrupa Birliği Dış İlişkiler faslının temel taşlarından birisidir. Başlıca kuralları Gümrük Birliği, Ortak Gümrük Tarifesi ve Üye Ülkelerin üçüncü ülkelerle yapmış olduğu ticari ilişkilere dayanmaktadır. Temel amacı Birlik Üyelerini ticari hayatta karşılaştıkları engellerden kurtarmak aynı zamanda üçüncü ülkelere karşı ortak bir ticari savunma mekanizması kurmaktır. 1. 2603/69 sayılı Avrupa Konseyi direktif, ihracatın serbestleşmesi prensibine dayanaraktan, Birliğin bu uygulamada takip etmesi gereken prosedürü belirler, ortak ihracat politikası kurallarını ortaya koyar ve işbirliğini ile gerekli koruma önlemlerini menfaatleri doğrultusunda alır. 2. 3285/94 sayılı Tüzük doğrultusunda amaç ithalatı serbestleştirici ve fakat aynı zamanda gerektiğinde ithalatı kısıtlayıcı önlemlerin alınabileceği Birlik içinde ortak uygulama alanı yaratabilecek bir ithalat kuralları bütünü belirlemektir. 3. 519/94 sayılı Tüzük doğrultusunda amaç Birlik dışında olan fakat Birliğin yoğun ticari ilişkiler içinde olduğu ülkelerden yapılan ithalatın düzenlenmesine yöneliktir. 4. 520/94 sayılı Konsey Tüzüğü, Miktar Kotalarının İdaresinde Ortak Topluluk Prosedürünün belirlenmesini amaçlamaktadır. 5. İnsani yardımlar, Birlik dışında meydana gelen doğal afetler, insan sebepli büyük yıkımlar ve diğer yapısal krizlerde ciddi etkiler yapabilmiştir. İnsanlık, bağımsızlık tarafsızlık gibi temel insani prensiplere dayalı Birliğin hareket planı, üç temel üzerine kuruludur; acil yardım, gıda yardımı ve mülteci ile sığınmacılara yardım. ECHO yardım organizasyonlarını ve işbirliğini koordine etmektedir. Tabloya dön 180 6. Barselona Süreci Birlik ile Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasındaki işbirliğini geliştirmek derinleştirmek için ortaya çıkan bir süreçtir. Bu süreç sayesinde ile ülkeler arasında ortaklık ve işbirliği artacak ve ülke halkları bundan yararlanacaktırlar. 7. Avrupa Komşuluk ve İşbirliği Politikası Rusya’ nında içinde olduğu birçok komşu ülkeler ile iyi yönetişimi arttırmak, eşit sosyal ve ekonomik gelişim sürecini desteklemek açısından ortak yatırım imkânı sağlamaktadır. 8. Sınırı aşan ve bölgeler arası işbirliği politikaları ile Birlik, söz konusu bölgelerle kademeli ekonomik işbirliği sağlayarak ilişkilerini geliştirmek ve daha yakın temaslar kurma imkânı yakalayacaktır. 9. 3286/94 sayılı Konsey tüzüğü doğrultusunda üçüncü ülkeler tarafından uygulanan ticari engellerin kaldırılması yönünde Birlik ilgili Kurumlarından talepte bulunarak Üye Ülkeler adına Birliğin söz konusu engellerin kaldırılmasına yönelik çalışması amaçlanmaktadır. Böylece Birliğin menfaati korunmuş olacak ve serbest ticaretin önü açılacaktır. 10.Software veya teknolojilerini de içeren hem sivil hem de askeri amaçlı kullanılabilecek malları içeren çift kullanımlı malların listesi yönetmelik halinde bulunmaktadır. 1334/2000 sayılı tüzük çift kullanımlı malların (software ve teknolojilerini de içeren) AB’den üçüncü ülkelere ihracatında etkili bir kontrol sistemi kurulmasını amaçlamaktadır. Aynı zamanda söz konusu kontroller ile çift kullanımla eşyaların Birlik içinde hareket serbestliği de sağlanmış olacak. 11.980/2005 sayılı Tüzük gereğince Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi, gelişmekte olan ülkelerden yapılan ithalatlarda tercihli ithalat düzenlemeleri ile bu ülkelerin ticaret hacimleri arttırılmaya ve kalkınma hedeflerine yardımcı olunmaya çalışılmaktadır. 12.Birlik ile birlik dışı bir ülke arasında ticarette teknik engellerin ve gümrük vergisi ile eş etkili vergilerin kaldırılarak taraflar arasında bir serbest ticaret alanı oluşturulmaya yönelik bir uygulamadır. Burada amaç Birliğin ticari kapasitesini arttırarak Birlik iş dünyasına ekonomik avantajlar sunmak ve Birliğin refahını arttırmaktır. 13.STA’ lar kapsamında Üye Ülkeler adına Birliğin üçüncü ülkelerle yatırım anlaşması yapmasını sağlayarak Birliğin ekonomik menfaatlerinin kollanması sağlanmaktadır. 14.1236/2005 sayılı Tüzük gereğince ölüm cezası, işkence ve diğer insanlık dışı suçlarda kullanılan malların ticaretinin yasaklanması öngörülmektedir. Üye Devletlere Bırakılan Konular Dış İlişkiler faslı başlığı altında üye devletlere bırakılan düzenlemeler, üye ülkelerin yapmış oldukları dış ticaret işlemlerinden etkilenmelerine göre farklılık göstermesi temelinde şekillenmektedir. Bu noktada üye ülkeler, Birlik ortak ticaret politikası uygulamalarında zarara yol açan hususların kendileri tarafından takip edilmesi ve gerekli hallerde anti-damping, anti-sübvansiyon soruşturmalarını başlatmasını içermektedir. Ayrıca belirli ürünlerin ticaretine ilişkin düzenlemeler ve kontroller üye devletlere bırakılan diğer düzenlemelerdir. Tabloya dön 181 Fasıl 31 – Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası Başlık AB politikalarından Ortak Dış ve Güvenlik Politikası - ODGP (Common Foreign and Security Policy) ve Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası’nı - AGSP (European Security and Defense Policy) kapsamaktadır. ODGP vasıtasıyla Birlik düzeyinde ortak bir dış politika oluşturulmasını amaçlanırken, AGSP bünyesindeki çatışmaların engellenmesi ve kriz yönetimi başlıklarında Birliğin dış ilişkilerde sivil ve askeri kapasitesi artırılmaktadır. Ayrıca AB düzeyinde kabul edilen dış politika amaçları çerçevesinde AB gerekli gördüğü durumlarda diplomatik ve ekonomik temelli yaptırım kararları almaktadır. Birliğin bu başlık altındaki politikalarında aldığı kararlar AB Konseyi’nde oy birliği ile alınmaktadır. Günümüz dünyasında daha etkin bir diplomatik güç olmayı amaçlayan AB, Lizbon Antlaşması’nın getirdiği yeni yapılar ile bu amacını gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. 1970’lerde Avrupa Siyasi İşbirliği (European Political Cooperation) olarak başlayan dış politika alanında üye devletler arası işbirliği, Maastricht Antlaşması’nın üç sütunlu yapısı içerisinde Birliğin ikinci işbirliği sütunu olmuştur. Aralık 2009’da yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması ile sona eren sütunlu yapının yerine bu alanda daha fazla işbirliği için AB Dış İlişkiler ve Güvenlikten Sorumlu Yüksek Temsilciliği makamı oluşturulmuş ve bu makama bağlı Avrupa Dış Eylemler Servisi (European External Action Service) kurulmuştur. 31’inci fasıl için Tarama Toplantıları, 6 Ekim 2006 tarihinde tamamlanmıştır ancak Tarama Sonu Raporu henüz Konsey’e sunulmamıştır. Siyasi olarak bloke edilmiş fasıllar arasındadır. (Brüksel’de 8-9 Aralık 2009 tarihinde gerçekleştirilen Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi esnasında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 31. Fasıl dahil olmak üzere altı müzakere faslının doğrudan Kıbrıs konusu ile bağlantılı olduğunu ifade eden tek taraflı bir deklarasyonda bulunmuştur.) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 4. Güvenliğin sağlanması 1. Güvenliğin sağlanması a. Nükleer silahlanmanın engellenmesi a. Avrupa Dış Eylemler Servisi (European External Action Service – EEAS) b. AB İç Güvenlik Stratejisi b. Avrupa Savunma ve Güvenlik Koleji c. Avrupa Güvenlik Stratejisi c. Avrupa Savunma Ajansı d. Kitlesel İmha Silahlarının (KİS) yayılmasının engellenmesi için AB d. AB Askeri Komitesi (European Union Military stratejisi Committee – EUMC) e. Hafif silahların yasadışı ticaretinin e. Siyasi ve Güvenlik Komitesi (Political and Security engellenmesi Committee – PSC) 182 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular İstatistik (ODGP alanında) (Fasıl 18 - İstatistik / Madde 17) Siber suçlar (Fasıl 10 - Bilgi Toplumu ve Medya / Madde 2.iv) Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 2. Çatışmaların engellenmesi a. İstikrar Aracı (2007 – 2013) b. Hızlı Tepki Mekanizması 3. Kritik altyapıların tespiti ve korunması Ortak Düzenleme Alanı 1. Güvenliğin Sağlanması a. Avrupa Dış Eylemler Servisi – ADES / (European External Action Service - EEAS): 26 Temmuz 2010 tarihli ve 2010/427/EU sayılı Konsey Kararı ile kurulan ADES, Lizbon Antlaşması ile kurulan Dış İlişkiler ve Güvenlikten Sorumlu Yüksek Temsilciliği’ne bağlı bir yapıdır. Yüksek Temsilci’yi faaliyetlerinde destekleyen ve Dönem Başkanlığı Dış İlişkiler Konseyi’ni yürüten ADES, aynı zamanda üçüncü ülkelerdeki delegasyonların da kurulması ve faaliyetlerinde sorumludur. b. Avrupa Savunma ve Güvenlik Koleji: 23 Haziran 2008 tarihli ve 2008/550/CFSP sayılı Konsey Ortak Kararı ile kurulan Kolej savunma ve güvenlik alanlarında çalışan enstitüler, akademiler ve üniversitelerin işbirliği yapması ve ortak programlarla üst düzey eğitim verilmesi amacıyla kurulmuştur. c. Avrupa Savunma Ajansı: 12 Temmuz 2004 tarihinde 2004/551/CFSP sayılı kararla kurulan Ajans, kriz yönetimi alanında savunma kapasitesinin artırılması ve Birliğin silahlanma alanında işbirliğini ilerletmesini amaçlamaktadır. Ajans ayrıca savunma ve silah sanayi alanında araştırma alanında işbirliğini teşvik etmektedir. d. AB Askeri Komitesi (European Union Military Committee – EUMC): 22 Ocak 2001’de kurulan Komite, Birlik üye ülkelerinin genelkurmay başkanları (chief of defence - CHOD) veya generalleri (military representative - Milrep) seviyesinde toplanmaktadır. Kriz yönetimi ve çatışmaların engellenmesi alanlarında askeri danışma ve işbirliği platformu görevi gören Komite’yi, Komiye Başkan Siyasi ve Güvenlik Komitesi’nde (Political and Security Committee) ve Konsey’de temsil etmektedir e. Siyasi ve Güvenlik Komitesi (Political and Security Committee - PSC): 22 Ocak 2001 tarihli Konsey kararı ile kurulan Komite, Maastricht Antlaşması’nın 25’inci maddesi uyarınca, AGSP’yi de kapsayacak şekilde tüm ODGP konuları ile ilgilenecek ve uluslar arası kriz anlarında AB’nin müdahalesini şekillendirecek daimi bir yapı olarak oluşturulmuştur. 2010 yılından itibaren bir EEAS yetkilisi başkanlığında toplanmaktadır. Tabloya dön 183 2. Çatışmaların Engellenmesi a. İstikrar Aracı (2007 – 2013): 12 Kasım 2006 tarihli ve 1717/2006 sayılı Parlamento ve Konsey Tüzüğü ile kurulan İstikrar Aracı, 2007 – 2013 yıllarını kapsamaktadır. Bu Tüzüğün uygulanması için Birlik bütçesinden 2,06 milyar Avro ayrılacaktır. Araç çerçevesindeki tedbirler üçüncü ülkelerde acil durumlarda ve kriz hallerinde AB’nin müdahalesini; bununla birlikte istikrarın sağlanması ile AB’nin işbirliği politikalarının uygulanmasını amaçlamaktadır. b. Hızlı Tepki Mekanizması: 26 Şubat 2001 tarihli ve (EC) 381/2001 sayılı Konsey Tüzüğü ile düzenlenen mekanizma, acil durumlarda ve kriz durumlarında Birliğin hızlı, etkin ve esnek bir biçimde müdahale edebilmesini amaçlamaktadır. 3. 2008/114 sayılı Direktifin amacı, üye ülkelerde yer alan varlıklardan hangilerinin kritik Avrupa altyapısı olarak tanımlanabileceğini ve bu tür altyapıların güvenliği için ortak bir yaklaşım ortaya koymaktır. Direktif uyarınca üye ülkeler işletici güvenlik planları hazırlamakla, güvenlik irtibat görevlileri tayin etmekle, tehdit değerlendirmesi yapmakla yükümlüdür. Üye Devletlere Bırakılan Konular 4. Güvenliğin Sağlanması a. Nükleer silahlanmanın engellenmesi: Komisyon COM (2009) 143 sayılı Komisyon Tebliği ile Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ve Euratom’un, nükleer silahların engellenmesi için daha yakın bir işbirliğine girmesi hedeflenmiştir. b. AB İç Güvenlik Stratejisi: AB Konseyi’nin 25 – 26 Mart 2010 tarihinde yaptığı toplantıda kabul edilen AB İç Güvenlik Stratejisi ve ilgili Eylem Planı, beş alanda stratejik hedefler belirlemiştir. Bunlar; uluslar arası suç örgütlerinin faaliyetlerinin engellenmesi, terörizmin ve diğer radikal hareketlerin engellenmesi, siber alanda vatandaşların ve işdünyasının güvenliğinin artırılması, sınır güvenliğinin artırılması, AB’nin krizlere ve afetlere karşı direncinin artırılması. c. Avrupa Güvenlik Stratejisi: 12 – 13 Aralık 2003’te gerçekleştirilen AB Konseyi’nde Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Javier Solana tarafından oluşturulan Strateji kabul edilmiştir. Birliğin yüzyüze kaldığı küresel tehdit unsurlarının belirtildiği Strateji, aynı zamanda bu tehditlerle başa çıkabilmesi için Birliği stratejik hedeflerine de açıklık getirmiştir. d. Kitlesel İmha Silahlarının (KİS) yayılmasının engellenmesi için AB Stratejisi: İlgili Strateji 12 Aralık 2003 tarihinde Brüksel’de gerçekleşen AB Konseyi’nde kabul edilmiştir. Bu Strateji doğrultusunda 19 Mart 2007 tarihli ve 2007/185/CFSP sayılı Konsey Ortak Eylemi ile Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (Organisation fort he Prohibition of Chemical Weapons - OPCW) faaliyetlerine ve Biyolojik ve Toksik Silahlar Konvansiyonu’na (Biological and Toxin Weapons Convention - BTWC) Birlik düzeyinde destek verilmesi kararlaştırılmıştır. Tabloya dön 184 e. Hafif silahların yasadışı ticaretinin engellenmesi: 2 Kasım 2010 tarihli ve 2010/765/CFSP sayılı Konsey Kararı ile havayolu ile hafif silahların yasadışı ticaretinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Bu Karar 13 Ocak 2010’da yayımlanan Hafif Silahların Yasadışı Ticareti ile Mücadele için AB Stratejisi’ne istinaden çıkarılmıştır. Tabloya dön 185 Fasıl 32 – Mali Kontrol Fasıl kapsamında, 4 temel politika alanı bulunmaktadır. Bunlar; i) Kamu iç mali kontrolü (KİMK), (İç denetim, mali yönetim ve kontrol ve Merkezi Uyumlaştırma Birimleri) ii) Dış denetim, iii)AB mali çıkarlarının korunması ve iv) Avro’nun sahteciliğe karşı korunmasıdır. Ortak Düzenleme Alanı Üye Devletlere Bırakılan Konular 1. Kamu iç mali kontrolü (AB “iyi uygulama kuralları” ve 5. İç denetim ve mali yönetim ve kontrol INTOSAI standartları) sistemlerinin kurulması ve Merkezi Uyumlaştırma Birimlerinin yapılanması 2. Dış denetim (AB “iyi uygulama kuralları” ve INTOSAI standartları) 6. Dış denetim yapılanması 3. AB mali çıkarlarının korunması 7. Üye ülkelerin ceza kanunlarının PIF Konvansiyonunda yer alan hususlara - AB mali çıkarlarının korunması için yolsuzlukla ilişin hükümler içermesi mücadele ve üye devletlerarasında işbirliği (PIF Konvansiyonu, cezai müeyyideler) 8. AFCOS örgütsel yapılanması - Komisyonla yakın ve kurulması(OLAF/AFCOS) sürekli bir işbirliği - Sahtecilik ve usulsüzlük olaylarının bildirimi, 4. Avro’nun sahteciliğe karşı korunması - Sahte Avro ile Mücadele, - Madeni Avro’ların Korunması, - Avro’ya benzer madalyon ve hatıra paralar. 186 Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 9. IPA Fonları (Fasıl 22 - Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu / Madde 1) Ekonomik ve mali suçlar (Fasıl 23 - Yargı ve Temel Haklar / Madde 1.d) Europol (Fasıl 24 - Adalet, Özgürlük ve Güvenlik / Madde 11.b) Ortak Düzenleme Alanı 1. Kamu İç Mali Kontrol (KİMK): KİMK kapsamına giren alanlar iç denetim, mali yönetim ve kontrol ve her ikisi için kurulacak Merkezi Uyumlaştırma Birimleridir. Bu alanlarda AB müktesebatında iç mevzuatımıza aktarılması gereken herhangi bir yazılı düzenleme bulunmamaktadır. Türkiye’nin uluslararası kontrol ve iç denetim standartları ile AB “iyi uygulama kuralları”nı benimsemesi gerekmektedir. Bu amaçla, aday ülkelerin, KİMK reformuna ilişkin gerçekçi bir takvime bağlanmış kısa ve uzun vadeli hedefleri içeren bir Eylem Planı ile bir Politika Belgesi hazırlamaları gerekmektedir. 2. Dış Denetim: AB müktesebatında iç mevzuatımıza aktarılması gereken herhangi bir yazılı düzenleme bulunmamaktadır. Bu alanda, aday ülkenin, Uluslararası Yüksek Denetim Kurumları Örgütü (INTOSAI) tarafından, özellikle Örgüt’ün yüksek denetim kurumların işlevsel, kurumsal ve mali yönden bağımsız olmasını öngören Lima Deklarasyonu’nda belirlenen kuralları benimsemesi ve uygulaması beklenmektedir. AB’ye uyum için Yüksek Denetim Kurumlarının (Sayıştay) karşılaması gereken kriterler ise şu şekildedir: - YDK’nın, anayasa ve yasalar ile belirlenmiş ve diğer düzenlemelerle ayrıntıları hüküm altına alınmış sağlam, kalıcı ve uygulanabilir bir yasal dayanağının bulunması gerekmektedir. - YDK, görevlerini objektif ve etkin bir biçimde yerine getirebilmek için gerekli işlevsel, kurumsal, görevsel ve mali bağımsızlığa sahip olmalıdır. - YDK, tüm kamu fonları, kaynakları ve faaliyetlerini bunların ulusal bütçeye dahil edilip edilmediğine ve anılan fon ve kaynakların kim tarafından kullanıldığına bakılmaksızın denetlemeli ve bu yetkileri anayasa ve ilgili yasada açıkça yer almalıdır. - YDK tüm kamu sektörü dış denetimini düzenlilik ve performans denetimlerini kapsayacak şekilde yürütmelidir. - YDK çalışma sonuçlarını hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın özgürce rapor etme yetkisine sahip olmalıdır. YDK raporları parlamentoya sunulabilmeli ve ayrıca kamunun bilgisine de sunulmalıdır. - YDK, ulusal uygulamayı yadsımadan, formel bir biçimde, INTOSAI Denetim Standartları, INTOSAI Denetim Standartları için Avrupa Uygulama Rehberi ve IFAC tarafından yayınlanarak Avrupa Birliğinde uygulanmak üzere kabul edilen çeşitli kamu sektörü denetim standartlarına uygun olan denetim standart ve politikalarını kabul etmeli, yürürlüğe koymalı ve yayınlamalıdır. - YDK, sahip oldukları tüm insan ve mali kaynakların, görevlerinin etkin bir biçimde yerine getirilmesini temine yönelik olarak en verimli şekilde kullanılmasını sağlamalıdır. - YDK denetlenen kurumlarda yüksek kaliteli ve etkin iç kontrol sistemlerinin geliştirilmesi üzerinde odaklanmalıdır. Tabloya dön 187 3. AB Mali Çıkarlarının Korunması: Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 325’inci maddesi uyarınca, AB mali çıkarlarının korunması için aday ülkelerin caydırıcılık özelliği olan ve etkili koruma sağlayan önlemler alarak yolsuzlukla mücadele etmeleri, kendi mali çıkarlarına zarar veren yolsuzluk olaylarına karşı aldıkları önlemelerin aynısını AB mali çıkarlarının korunması için de almaları ve Komisyon (OLAF) ve üye ülkelerle yakın ve sürekli bir işbirliği içinde olmaları gerekmektedir. - PIF Konvansiyonu ve Protokolleri: AB bütçe gelirlerini ve harcamalarını etkileyen sahtecilik olaylarının ve bunlara iştirak, azmettirme veya teşebbüs fiillerinin ceza hukukunda suç olarak tanımlanarak cezalandırılabilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, PIF Konvansiyonu ile Türk Ceza Kanunu’nun uyumlaştırılması gerekmektedir. - Komisyonla yakın ve sürekli bir işbirliği kurulması(OLAF/AFCOS): Avrupa Sahtecilikle Mücadele Ofisi (OLAF), AB’nin mali çıkarlarını korumak, AB bütçe gelirleri veya harcamaları (fonları) ile ilişkili yolsuzluk ve diğer yasa dışı faaliyetlerle mücadele etmesi için kurulmuştur. Bu görevlerini yerine getirebilmesi için OLAF’a geniş bir inceleme yetkisi verilmiştir. OLAF AB üyesi ve bazı diğer ülkelerde bulunan işletmeler nezdinde yerinde incelemeler (on-the-spot-checks) yapabilmektedir. OLAF ve diğer üye devletlerle işbirliği için, her aday ülkeden operasyonel olarak bağımsız bir sahtecilikle mücadele koordinasyon yapısı (AFCOS) kurulması istenmektedir. (Türkiye’de AFCOS görevini Başbakanlık Teftiş Kurulunun üstlenmesi bir Başbakanlık Genelgesi ile temin edilmiştir) Bütün AFCOS’larda olması gereken temel görev tanımı aşağıdaki gibidir: AB mali çıkarları ile ilgili bütün yasal, idari ve operasyonel yükümlülükleri ve faaliyetleri ülke içinde koordine etmek Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 325’inci maddesi uyarınca, Komisyon (OLAF) ve üye ülkelerle işbirliği yapmak. - Sahtecilik ve usulsüzlük olaylarının bildirimi: AB fonları ile ilgili sahtecilik ve düzensizliklerin AB mali kaynağı kullanan üye ve aday devletlerce periyodik olarak Komisyona bildirilmesi ve bu alanda bir bilgi sistemi kurulması konusu düzenlenmiştir. (Türkiye’de Hazine Müsteşarlığı bu kapsamda görevlendirilmiştir ve Hazine Müsteşarının imzası ile düzenli bildirimler yapılmaktadır.) 4. Avro’nun Sahteciliğe Karşı Korunması: Bu kapsamda, madeni Avro’lara benzer madeni paraların yasaklanması, finansal kurumlar tarafından sahte kağıt ve madeni Avro’ların piyasadan çekilmesi ve sahteciliğe karşı etkin kurumlar ve prosedürler geliştirmesi gibi Avro’nun sahteciliğe karşı korunması konusunun cezai olmayan yönleri düzenlenmiştir. - Sahte Avro ile Mücadele: Müktesebatta, Avro’nun sahteciliğe karşı korunması için alınması gereken tedbirler belirlenmiştir. Bu çerçevede; sahtecilik ve ulusal yetkili makam terimlerinin tanımı yapılmıştır. para sahteciliğine ilişkin bilgilerin toplanması, saklanması ve değişiminde geçerli olacak esas ve usuller belirlenmiştir. finansal kuruluşların sahte kağıt ve madeni paraları piyasadan çekmesi ve ilgili ulusal yetkili makamlara iletmeleri düzenlenmiştir. üye devletler, Komisyon ve Avrupa Merkez Bankası arasında işbirliği yapılması kararlaştırılmıştır. 188 Tabloya dön ulusal düzeyde bilgilerin merkezileştirilmesi ve Europol’a aktarılması ve uluslararası işbirliği öngörülmüştür. (Türkiye’de bu alanda, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Europol Sirene Daire Başkanlığı, İçişleri Bakanlığınca Bakan onayı ile görevlendirilmiştir.) - Türkiye’de AB’nin kurulmasını talep ettiği sahte para analiz merkezleri; madeni paralar için Hazine Müsteşarlığı’na bağlı Darphane Matbaası bünyesinde, banknotlar için ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde halihazırda görev yapar nitelikte bulunmaktadır. Ayrıca, - Avro’ya Benzer Madalyon ve Hatıra Paralar: Avro’ya benzeyen madalyon ve hatıra paraların yasaklanması ve piyasadan çekilmesine ilişkin düzenlemeler mevcuttur. Üye Devletlere Bırakılan Konular 5. İç Denetim ve Mali Yönetim ve Kontrol Sistemleri ile Merkezi Uyumlaştırma Birimlerinin Yapılanması: Her ülke, AB müktesebatında belirlenen ilke ve kurallar çerçevesinde kendi ihtiyaçları ve idari yapısına uygun bir sistem kurmakta serbesttir. (Türkiye’de Maliye Bakanlığı bünyesindeki İç Denetim Koordinasyon Kurulu 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile iç denetim sistemini kurmak, geliştirmek ve yönlendirmek üzere oluşturulmuştur.) 6. Dış Denetim Yapılanması: Dış denetimin ülkede, bağımsız, Parlamentoya karşı sorumlu tek bir Yüksek Denetim Birimi tarafından gerçekleştirilmesi prensip olarak kabul edilmiştir. (Türkiye’de Sayıştay bu fonksiyonu yerine getirmektedir) Bunun dışında her ülke, INTOSAI denetim standartları ve genel kabul görmüş uluslararası standartlara uygun olmak kaydıyla kendi ihtiyaçları ve idari yapısına uygun bir dış denetim sistemi kurmakta serbesttir. 7. Üye Ülkelerin Ceza Kanunlarının PIF Konvansiyonu ile Uyumlaştırılması: Her ülke AB fonları ile ilgili sahtecilik ve usulsüzlük olaylarını PIF Konvansiyonunda belirlenen çerçevede cezai bir yaptırıma bağlamakla yükümlü olsa da, Ceza Kanun’unda hangi fiilin hangi suçu teşkil edeceği ve yaptırım seviyesini belirleyebilmektedir. 8. AFCOS’un Örgütsel Yapılanması: Her ülkenin kendi öznel koşullarına göre AFCOS’un görev, örgütsel yapı ve operasyonel mekanizmaları belirleyebilecektir. (Türkiye’de AFCOS görevini Başbakanlık Teftiş Kurulunun üstlenmesi bir Başbakanlık Genelgesi ile temin edilmiştir) Diğer Başlıklarda Ele Alınan Konular 9. IPA Fonları: AB müktesebatında Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA)’ya ilişkin aday ülkelerce uyulması gereken özel düzenlemeler bulunmaktadır. IPA çerçevesinde aday ülkelere sağlanan AB fonlarının yönetimi konusu 22 No’lu Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu Faslı kapsamına girmektedir. Söz konusu fonların denetimi ise Mali Kontrol faslı kapsamında ele alınmaktadır. Tabloya dön 189 Fasıl 33 – Mali ve Bütçesel Hükümler Bu alandaki müktesebat, AB bütçesine sağlanacak fonlar için gerekli öz kaynaklara ilişkin kuralları kapsamaktadır. Söz konusu öz kaynaklar; gümrük, tarım ve şeker vergilerinden elde edilen Üye Devlet katkıları, Üye Devletlerin KDV gelirlerine dayanan bir kaynak ve Üye Devletlerin gayri safi milli hâsılalarının büyüklüğüne (GSMH) bağlı olarak değişen bir kaynaktan oluşmaktadır. Üye Devletlerin, öz kaynakların doğru hesaplanması, tahsilâtı, ödenmesi ve kontrolünün sağlanmasına ilişkin koordinasyon yapılarını ve uygulama kurallarını oluşturması gerekmektedir. Bu alandaki AB müktesebatı doğrudan bağlayıcı olup tüm Üye Devletlerde yeknesak uygulanmaktadır. İlgili müktesebat, üyelikle birlikte doğrudan uygulanacak olup, söz konusu müktesebatın ulusal mevzuatımıza aktarılması gerekmemektedir. Bu çerçevede, mali ve bütçesel hükümler faslında ilerleme sağlanmasına yönelik çalışmalar, ilgili diğer fasıllar (tarım, gümrük birliği, vergilendirme, istatistik ve mali kontrol) altında devam etmektedir. 190