Travmalı hastada yaklaşım ve İlk yardım Prof.Dr. Turgut İPEK • Travma Epidomiyolojisi • Tüm yaş grublarında 4.sıklıkta ölüme neden olur. • 34 yaş altında diğer hastalıkların tümünden daha fazla ölüme neden olur. – İlk pik hastaneye ulaşamadan olan ani ölüm( major beyin yada spinal kord yaralanmaları, kalp yada büyük damar laserasyonları) – ikinci pik travmadan birkaç saat sonra olan erken ölümler (iç kanamalar) – üçüncü pik günler yada haftalar sonra olan geç ölüm ( %80 sepsis ve multibl organ yetmezliği) Travmanın önlenmesi • Motorlu araç kazalarının %50-60’ı alkollü araç kullanım sonucu olur. • Kemer kullanımı ve airbag kurtarıcı rol oynar. • Ruhsatlı yada ruhsatsız silah kullanımı kazaları artırır. Temel prensipler • Soluk alıyormu? Hava yolunu aç, solunuma başla • Nabız yada kalp atımı varmı? Kalp masajı uygula • Aşırı dış kanama varmı? Basınç yada turnike uygula • Vertebra yaralanması varmı? Tesbit • Görünür kırık varmı? Acil Pulmoner Sorunlar • Tansiyon pnömotoraks • Açık pnömotoraks • Flail chest • Hemotoraks minimal 350 ml orta 350-1500 ml masif 1500 ml ve üzeri • 100-200 ml/saat yada total 1000 ml kanamada torakotomi uygulanır. İskemi • Beş “P” bulgusu • • • • • Pain Pallor Paralizi Parestezi Pulselessness ağrı solukluk nabız yokluğu Fasyotomi İndikasyonları • • • • • Kombine arter ve ven yaralanmaları Masif doku hasarı Yaralanmadan 4-6 saatlik geçikme Uzun süren hipotansiyon durumlarında Değişik teknikler ile ölçülmüş doku basıncı artışı İLK YARDIM • İlk yardım yaşamı tehdit eden acil durumlarda, orada bulunan kişi veya kişiler tarafından eldeki olanaklarla gerçekleştirilen hayat kurtarıcı girişimlerdir. Tarihçe • İlk yardımın kurucusu Esmarch’tır. Savaşta yaralanan kişilere bakım vererek ilk yardımın önemini ortaya koymuştur. • Britanya’da 1870 yıllarında, savaşta yaralanan kişilere bakım vermek amacı ile “Kızılhaç Cemiyeti” kurulmuştur. • Yurdumuzda ise 1958 yılında Türkiye Kızılay Cemiyeti ilk yardım konusunda olumlu çalışmalar yaparak bir kitap basımını gerçekleştirmiştir. • 1975 yılında Uluslararası Cenevre Anlaşması’na göre ilk yardım için bütün ülkeler “First Aid” kelimesini kullanmaya karar vermişlerdir. Amaç • İlk yardımın alanı dar ve kısıtlıdır. Kaza yerinde başlar, yaralının sevki sırasında devam eder ve yaralının gittiği sağlık merkezinde tıbbi tedavinin başlamasıyla sona erer. Kazalardan sonraki ölümlerin %10’unun ilk 3-5 dakikada, %54-66’sının ise ilk 30 dakika içinde meydana geldiği saptanmıştır. Bu nedenle en etkili ilk yardım ilk 5 dakikada en bilinçli ilk yardım ise ilk yarım saatte yapılmaktadır. • İlk yardım gerektiren durumlar çok çeşitlidir. Doğal afetler, trafik kazaları, yangınlar sonunda birçok kişiye ilk yardım yapılması gerekir. • Acil ve ilk yardım gerektiren durumlar arasında; Solunum durması, Kalp durması, Kanamalar, şok Travmalar ve yaralanmalar (özellikle baş, göğüs, batın travma ve yaralanmaları) Yanıklar, Kırık ve çıkıklar, Komalar, Zehirlenmeler, Böcek sokmaları. İLK YARDIMIN TEMEL İLKELERİ • • Hava yolunun açık tutulması, Kanama kontrolü, Ağrının giderilmesi Kırık tespiti, Triage (ayırım, önceliklerin belinlenmesi), Ölüm tespiti. İlk yardımın amacına ulaşabilmesi için: İyi bir yardım ekibi oluşturmak, Kaza veya hastalık durumunu kısa sürede haber vermek, Süratle sevk edilmesini sağlamak, Sağlık kurumlarında acil bakım üniteleri kurmak ve örgütlemek gerekir. İLK YARDIMIN HEDEFLERİ • • • • • • • • • • • • Solunumun Sağlanması Solunum, inspirasyon (soluk alma) ve ekspirasyon (soluk verme) den oluşur. Kanamanın Durdurulması Kısa sürede kanın %20’inin kaybedilmesi yaşamı tehlikeye sokar. Şokun Önlenmesi Yaranın Dış Etkenlerden Korunması Vücut Isısının Korunması Kazazede normal bir insana göre daha fazla üşür. Vücut ısısını korumak için battaniye, palto, ceket ve diğer örtüler kullanılır. Dışardan ısı uygulanmaz. Uygun Pozisyon Verilmesi Kazazede bulunduğu durumdan alınarak ikinci bir kazanın olmayacağı güvenli bir yere alınır. Haber Verme, İletişim Sağlanması Sevk Etme İlk Yardımın Nitelikleri • İyi bir ilk yardımcı, Kazazedeyi veya hasta kişiyi iyi değerlendirmelidir, Çabuk ve doğru karar verebilme yeteneğine sahip olmalıdır, Kendinden ve bilgilerinden emin olmalıdır, Standart ilk yardım bilgilerine ve uygulamaları doğru yapabilme becerisine sahip olmalıdır, Eldeki olanakları ve malzemeyi en etkin şekilde kullanabilmelidir, Paniğe kapılmamalı, ümitsizlik belirtileri göstermemelidir, Psikolojik destek sağlayabilmelidir, Doğru olmayan uygulamalardan kaçınmalıdır, İlk yardımın bir vatandaşlık görevi olduğunu unutmamalıdır. İlk Yardım Malzemeleri • Solunum maskesi (ağız – ağıza değmemesi) 1 Steril paket halinde hidrofil (emici) gazlı pansuman bezi – Küçük (10x10 cm.) – Orta boy (20x25 cm.) – Büyük boy (25x40 cm.) Adet 2 Adet 1 Adet 1 “ Gerilebilir tip çorap şeklinde (stocking) bandaj (en az 30 cm. uzunlukta) 3 Sargı bezi (10 – 12 cm.) 2 Elastik bandaj (10 – 12cm.genişlikte,bası için bir yastıklı) 1 Pansuman bezi kapama (6 x 10 cm. kadar) 2 Flaster (orta genişlikte) 1 Battaniye ( 200 – 250 cm. bir yüzü çarpıcı renkte) 1 İlk yardım makası 6 Çengelli iğne (büyük) 6 Kauçuk yastıkçık (1.5 x 30 x 50 cm.) 1 Not defteri ve kalem 1 Üçgen sargı 1 İlk yardım çantasını kullanma el kitabı 1 Kullanılan malzemelerin yerine konulması için uyarı işareti 1 “ “ Kutu Ünite Kutu Adet Adet “ “ “ “ “ “ Doğal Afetler • Önlenmesi insan elinde olmayan, doğa kuvvetlerinin meydana getirdiği can ve mal kaybına neden olan felaketlerdir. Bu felaketler aşağıdaki şekilde gruplanır. Meteorolojik olaylar: Kasırgalar, fırtınalar, tufanlar, kar fırtınaları Topolojik olaylar: Çığ, heyelan, su baskınları Biyolojik olaylar: Hayvanlarla geçen hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar Orijini yer altında olan olaylar : Deprem, volkanik patlamalar, deniz dibindeki volkanik faaliyetlere bağlı olarak meydana gelen kasırgalar sayılabilir. Kişilerin Meydana Getirdiği Afetler • İnsanların meydana getirdiği afetlerdir. Bunlar: Kazalar (trafik kazaları, ev kazaları, bina yıkılmaları gibi) Halk ayaklanmaları, ihtilaller Konvansiyonel ve konvansiyonel olmayan silahlarla yapılan harpler olarak gruplandırılırlar • Afet Öncesi Hazırlık Devresi • En önemli bölümdür. Yerel ve hükümete ait teknik ve ekonomik kaynakların afete karşı hazırlanması, bir araya getirilmesi, afet planlarının yapılması bu devrededir. • Uyarı, Alarm • Bu devre de, halk muhtemel tehlikelere karşı hazırlıklı olmaları için çeşitli vasıtalarla uyarılır ve haberdar edilir. • Olayın (Afetin) Başlaması • Olay başlamıştır. Birkaç saniye veya birkaç dakika (deprem, uçak kazaları veya infilaklar), birkaç gün veya birkaç hafta (seller, heyelan, nükleer harpler) veya epidemilerde olduğu gibi aylarca devam edebilir. Hazırlık döneminde yapılmış olan planlar sayesinde bu olaylarda meydana gelebilecek manevi ve maddi zarar en aza indirilebilir. İlk Yardım • • • • • • • • İzolasyon Can kayıplarını önlemek için yapılan faaliyetlerdir. İlk yardım gerektiren durumlar belirlenir, kullanılacak malzemelerin ve servislerin durumu saptanır. İlk yardım hastaneleri kurulmamışsa hemen kurulur, ekip çalışmaya başlar. Ayrıca yangın tehlikeleri, gaz kaçakları, elektrik şebekesi, PTT hizmetleri, yolların durumu tespit edilerek arızaları giderilir. Kurtarma Sağ ve sağlıklı kalabilen kişilerin, öncelikle gereksinimi olan kendi aile üyelerine, ilk yardımı yapmasıyla başlar. Tedavi Organize edilmiş yardımlar derhal aktif hale geçer. İhtiyaç duyulan araç, gereç yollanır. Acil yiyecek, içecek, giyecek ve sığınacak yerler temin edilir. İyileşme Devresi Afetin beşinci ve son evresidir. Halk sağlığı merkezleri restore edilir. Lokal ve federal organizasyonlar hasarları giderir. SİVİL SAVUNMA • Kısaca Sivil Savunma “savaşta ve afetlerde halkın can ve mal kaybını en aza indirmek amacı ile silahsız, koruyucu ve kurtarıcı önlem ve girişimlerin tümü” olarak tanımlanır. • Sivil Savunma kanununda da belirtildiği gibi; Savaş zamanında, büyük yangınlarda ve tabii afetlerde halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması, Hayati önemi olan her türlü resmi, özel kurum ve kuruluşların korunması, bu kurum ve kuruluşların etkinliklerini sürdürebilmesi için hemen onarılması, Cephe gerisinde sivil halkın moralininin yükseltilmesi, Sivil Savunma hizmetlerinin , sivil halk tarafından benimsenmesi ve desteklenmesini sağlanması olarak özetlenebilir. Nükleer Harplerin Tanımı ve Nükleer Silahlar • Nükleer harp; nükleer ve atomik silahlar kullanılarak yapılan harplerdir. Atomik silahlar nükleer ve termonükleer silahlardır. • Bir nükleer silah patlayınca birkaç km.lik alanı tahrip eder. • Nükleer silah patlayınca oluşan etkiyi % 100 kabul edersek, bu etkinin; • % 45’i blast (yıkma – basınç) • % 35’i ısı ve ışık • % 20’si radyasyondur. Bunun % 5’i nükleer, % 15’ise kalıntı (artık) nükleer radyasyondur. Radyasyon Etkisi • • • • • • Ani radyasyon etki: Ani radyasyon etkisi, patlama noktasından 3 km. uzakta bulunan ve zayıf bir şekilde korunan bütün canlıların ölmesine sebep olur. Artık Radyasyon: Patlamalarda nükleer radyasyon toprak veya su tarafından emilir ve bu bölgedeki tüm cisimler radyoaktif hale gelmiş olur. Akut radyasyon hastalığı Radyasyonun akut etkileri bulantı, kusma gibi gastrointestinal belirtiler, birkaç gün süren iyileşmeden, sonra ateş ve kanamayla tekrarlanır. 3.haftada saçlı deride ağrı, saç dökülmesi başlar. Zayıflama, yorgunluk vardır. İyileşme haftalar, aylar sürer. Hasta kanama ve infeksiyondan kaybedilir. Kronik radyasyon hastalığı: Uzun süreli radyasyonun etkileri hemapoetik sendrom, gebelikte fetüs ölümleri, abortüsler, cilt kanserleri, kemik sarkomları, lösemiler, parankimal hücrelerde azalmalar, bağ dokusunda artış, kılcal damarlarda azalma, konjenital körlük, tavşan dudak, mikrosefali hidrosefali, mongolizm, zeka gerilikleri, iskelet sisteminde bozukluklar ve kalıcı sterilite olarak özetlenebilir. Kanamalarda ilk yardım • Kanama, kan kaybına bağlı ölümü engellemek için hemen müdahaleyi gerektiren ve yaşamı tehdit eden bir olaydır. • Kanama; damarlarda dolaşan kanın herhangi bir nedenle damardan dışarı çıkmasına denir. • KANAMANIN NEDENLERİ Her yara ile birlikte genellikle kanama olur, Kırık, çıkık ve burkulmalarda kanama meydana gelebilir, Yüksek yerlerden düşme iç ya da dış kanamalara neden olur, Bazı hastalıklarda kanamaya neden olur (Tüberküloz, hipertansiyon, mide ülseri, hemofili, lösemi vb.), Aşırı basınç değişiklikleri sonucu genellikle iç kanama gelişebilir. Dış Kanama • Kanamanın dışarıdan görülmesidir. • Dış kanama çeşitleri: • Arter kanaması: Kanama fışkırır tarzda, bol ve hızlıdır. Kanın rengi parlak kırmızıdır. Pıhtılaşma zordur. Arter tamamen koparsa büzülür ve kan durur. Arter yırtılmışsa kanama devam eder. • Ven kanaması: Venden kan kaybedilmesidir. Kanama bol ve süreklidir. Kanın rengi koyudur. Yüzeydeki ven kanamaları kolay durdurulur. Derin venlerdeki kanama boldur ve kontrol altına alınması zor olabilir. • Kapiller kanaması: Kapiller bir yataktan kan kaybedilmesidir. Kan akımı yavaş ve sızıntı şeklindedir. 68 dakika içinde pıhtılaşır. Dış kanamanın durdurulması • Kanayan yeri bulmak ve kanamayı durdurmak yapılacak ilk iştir. İlk önce büyük ven ve arterlerden olan kanama durdurulmaya çalışılır. • Yetişkin bir kişiden 1 litre kan kaybedilmesi yaşamı tehdit edebilir. Bebekte kan kaybı 25 ml ise tehlike yaratır. Direkt basınç uygulamak veya basınçlı pansuman yapmak, Organı yükseltmek, Basınç noktalarına basınç uygulamak, Tesbit tahtaları kullanmak, Tansiyon aleti manşetini kullanmak, Turnike tatbik etmektir. Direkt basınç uygulanması • • • Kanama hafif olduğunda şunlar yapılır: - Kanayan yere steril gaz bezi yoksa temiz bir mendil, bu da yoksa çıplak elle basınç yapılır. - Genellikle 10 – 20 dakika basınç uygulamak kanamayı durdurur, - Kanama durmuşsa yara bölgesi pansuman edilir ve sarılır, - Eğer ilk yapılan pansuman kan ile ıslanmış ise, kaldırılmadan üzerine yenisi ilave edilir ve sarılır, - Kanayan yerde yabancı cisim veya kırık kemik uçları varsa, yaranın üzerine doğrudan basınç yapılmaz. Yaranın üzerine simit şekline getirilmiş pet konur ve sarılır. Kanama bol ise şunlar yapılır: - Gaz bezi veya temiz bir mendil bulmak için zaman harcanmaz, - El direkt olarak kanayan yere yerleştirir, sıkı basınç yapılır ve bu uygulamaya kanama kontrol altına alınıncaya kadar devam edilir, - Kanama kontrol altına alındıktan sonra elde bulunan temiz malzemelerle basınçlı pansuman yapılır. Kanama kontrol altına alınamıyorsa: - Parmaklar yaranın içine sokularak kanayan damar yakalanıp sıkıştırılır, - Eğer damar tutulamıyorsa, damar parmakla kemik arasında sıkıştırılır. Unutulmamalıdır ki, kan kaybı, yaranın kontamine olmasından daha önemli bir durumdur • Organın Yükseltilmesi: – Fakat ekstremitede kırık varsa veya yabancı bir cisim batmışsa, omurilik yaralanması varsa organ kesinlikle yükseltilmez. • Basınç Noktalarına Basınç Uygulaması - Brakial arter: Üst taraftaki organların kanamasında kullanılır. - Femoral arter: Alt taraftaki organların kanamasında kullanılır. - Karotis arter: Boyun kanamalarında kullanılır - Temporal arter: Başın üst kısmının kanamalarında kullanılır. - Fasiyal arter: Yüz kanamalarında kullanılır. - Subklavial arter: Göğüs duvarı veya koltuk altı kanamalarında kullanılır Tansiyon Aleti Manşetinin Kullanılması • 150 mmHg kadar şişirilir. Manşet 30 dakika kadar şişirilmiş olarak kalabilir. • Hastanede kullanılan turnikelerden yoksa, bunun yerine, kravat, çorap, kuşak vb. kullanılır. Turnike olarak kullanılan malzemenin eni en az 1,5 – 2 cm olmalıdır. İp, tel gibi malzemeler kullanılmamalıdır, bunlar kazazedenin dokularını keser. • Turnike uygulamasında yapılacak işlemler: Arterin geçtiği yer tesbit edilir ve üzerine bir mendil konur, Koltuk altından 8 – 10 cm aşağıya Humerus’a ve yine kasıktan 8 – 10 cm aşağıya Femura turnike uygulanır, Turnike olarak kullanılacak malzeme ile pet üzerine gelecek yerde önce bir düğüm yapılır, sonra 20 cm. uzunluğundaki bir çubuk yerleştirilir ve üzerine 2 düğüm atılır, Çubuk, kanama duruncaya kadar döndürülür, başka bir malzeme ile çubuğun serbest ucu tesbit edilir, Uygulandıktan sonra gevşetilmez, Kazazedeye turnike uygulandığını ve uygulama zamanını sağlık merkezindekilere bildiren not yazılır. Bu notta saat mutlaka belirtilmelidir. Burun Kanamasının Durdurulması • Kişi oturtulur ve başı öne eğilir, Kişiye kanayan burun deliğini, burnun sert bölümü ve parmak arasında sıkıştırması söylenir, Ağızdan nefes alması ve sümkürmemesi hatırlatılır, Baş, ense ve ağzın üst kısımlarına buz tatbikatı yararlı olabilir, • Buruna tampon koymak gerekiyorsa: Pamukla tampon yapılmaz. Eldiven parmağının içine pamuk doldurulup, ip bağlandıktan sonra buruna yerleştirilir. Bu tampon hastanede değiştirilir. Burun kanamasının sebebi mutlaka araştırılmalıdır. İç kanamalı kazazedede yapılacak ilk yardım uygulamaları: • Açık hava yolu sağlanır, Hasta sırt üstü yatırılır ve başı yan çevrilir, Kanama ekstremitelerde ise basınçlı pansuman yapılır, Kırıklar uygun şekilde tesbit edilir, Boyun ve beli sıkan giysiler gevşetilir, Kazazedeye ağızdan bir şey verilmez, Her 5 dakikada bir hayati belirtiler alınır, Mümkün olduğu kadar çabuk sağlık kuruluşuna gönderilir. Kalp-Akciğer Canlandırması (KAC) • Kalp durması, sokakta, evde, hastanede, herhangi bir yerde ve beklenmedik bir zamanda meydana gelebilir. Solunum ve dolaşım durmasından sonra yaklaşık 4-10 dk. içinde beyinde geriye dönüşümsüz değişiklikler ortaya çıkar ve ölüm olayı meydana gelir. • İlk işlem, açık hava yolunun sağlanması (Airway-A), gerekiyorsa yapay solunumla solunumun sürdürülmesi (Breathing – B) ve kalp masajı ile dolaşımın sürdürülmesi (Circulation) dir. • A : Airway (Açık bir hava yolunun sağlanması) • B : Breathing (Solunumun sürdürülmesi) • C : Circulation (Dolaşımın sürdürülmesi) KAC KİMLERE UYGULANIR? Yeterli öykü alınamayan, tanı konulmadan kalp veya solunum durması görülen tüm hastalara, Kalp durmasından sonra 10 dak.’dan fazla zaman geçmemiş kişilere, Anestezi, cerrahi ya da tanı işlemleri sırasında kalp-solunum durması olan kişilere, Koroner veya devamlı bakım ünitesinde kalpsolunum durması görülen tüm hastalara uygulanmalıdır. Kalp Durmasının Tanısı Bilinç kaybı, Nabız yokluğu (Nabız palpasyonu, karotis veya femoral arterden yapılmalı) Solunumun durması veya durmak üzere olması, Pupillaların dilate olması (kalp durmasından yaklaşık 45 sn. sonra pupilla dilatasyonu gelişir, 1 dak. 45 sn. sonra da maksimuma ulaşır.), Hareketsiz, kasları gevşemiş, soluk (gri – beyaz) renkte olması, Kalp seslerinin duyulamaması Kan basıncının alınamaması, Kollarda, bacaklarda tonik ve klonik konvülsiyonlar (serebral iskemiye bağlı) varsa kalp durması düşünülmelidir. Cevapsızlık Durumunun Belirlenmesi Omuzlarından sarsılır ve seslenilir, : Hey “İyi misin?” “İyi misin”, Eğer cevap yoksa, yardım çağrılır (Şekil 3), Sternumun alt yarısına 20 – 30 cm. yükseklikten 1-2 defa prekordiyal yumruk vurulur (Şekil 4). Hastanın boyun ve bel kısmındaki giysileri gevşetilir; bacakları önce 90° kaldırılır, sonra 15° yükseklikte desteklenir. Açık Hava Yolunun Sağlanması • Hasta bilinçsiz ise hava yolu açılır; bir elle boynu kaldırılır, diğer elle başı alnından geriye doğru itilir. İki parmakla ağız içi temizlenir, Solunumu izlenir; 5 sn.’lik süre içinde hastann göğüs kafesine bakılır, kulak hastanın ağzına yaklaştırılır ve dinlenir, hastanın soluğu hissedilmeye çalışılır (Şekil 2-5). Eğer hastanın solunumu varsa yapay solunuma gerek yoktur, solunum yolunun açık kalması sağlanır. Solunumun Sürdürülmesi • Hastanın solunumu durmuşsa yapay solunuma başlanır. Hemen ardarda 4 kez solunum yaptırılır (baş hiperekstansiyonda, bir el ile boyun kaldırılır, diğer el ile alın geriye doğru itilir, bu elin baş ve işaret parmağı ile burun delikleri dıştan sıkıştırılır); derin bir nefes alarak ağızdan, dışarı hava kaçırmadan üflenir. Eğer hastanın ağzı açılamıyorsa ağızdan buruna solunum yapılır Dolaşımın Sürdürülmesi • Karotis arterden nabız kontrolü yapılır (Şekil 2). 5 sn. içinde nabız alınamıyorsa hasta sert bir zemine yatırılır, kalp masajına başlanır. • Kollar hastanın göğsüne dik pozisyonda iken, vücut ağırlığı verilerek, sternum 4-5 cm. (yetişkinlerde) aşağıya itilecek şekilde kompresyon yapılır, sonra göğüs kafesi serbest bırakılır. Bu sırada dirsekler bükülmemeli ve eller sternum üzerinden kaldırılmamalıdır (Şekil 9). • KAC’nı tek kişi uyguluyorsa, 15 kalp masajını takiben 2 solunum yaptırılır. • Yardım gelince, hastanın iki yanında karşılıklı durarak her 5 kalp masajı sonrası bir solunum yaptırılır. • Masaj yapan kişi yüksek sesle her kompresyonu sayar, sonra diğeri 1 solunum yaptırır. Çocuklarda ve Bebeklerde KAC Teknikleri • Baş aşırı hiperekstansiyona getirilmez, baş desteklenir, Nabız kontrolü: Çocuklarda karotis arterden, bebeklerde brakial arterden yapılır Kalp Masajı: Çocuklarda, bir el ayası, iki meme ucu arasında sternum ortasına yerleştirilir. Göğüs 2,5 – 4 cm. çöktürülmelidir. Bebeklerde ise iki veya üç parmak kullanılır, göğüs 1,5 – 2,5 cm. çöktürülür (Şekil 11), Yapay Solunum: Çocuklarda ağızdan ağıza veya ağızdan ağıza ve buruna solunum teknikleri kullanılabilir. Bebeklerde ise ağızdan ağıza ve buruna tekniği uygulanmalıdır. Ancak erişkinlere oranla daha az hava üflenir, Masaj-Solunum Oranı: Dakikada kalp masajı sayısı çocuklarda 80, bebeklerde ise 100-120 olmalıdır. Masaj – solunum oranı 5/1’dir. KAC’NIN KOMPLİKASYONLARI • Kosta, sternum ve klavikula kırıkları, Pnömotoraks , hemotoraks Karaciğer, dalak yaralanmaları, rüptür ve kanamaları, Özofagus, mide, pankreas yaralanmaları ve rüptürleri, Diyafragma rüptürü Pulmoner ve yağ embolileri, Ağız, trakea ve larenks yaralanmaları, Servikal boyun yaralanmaları, Perikard, myokard laserasyonları, Kalp tamponadı ve kalp yetmezliği, Cilt yanıkları, KAC’NI SONLANDIRMA 45 dak. – 1 saatlik KAC’ndan sonra uygun bir kalp ritmi ve performansında yetersiz kalınması, Şiddetli ve geriye dönüşümsüz beyin hasarının geliştiğini gösteren bulguların ortaya çıkması; ilaçlara ve hipotermiye bağlı olmaksızın pupillaların dilatasyonu, Palpabl bir nabız, ölçülebilir bir kan basıncı meydana gelmemişse, bir saattir uygulanan KAC’na karşın elektrokardiografik değişiklikler görülmemişse (kardiak ölümün meydana geldiği düşünülür), Derin şuursuzluk hali, spontan solunumun olmayışı, pupillaların 30 dakikadan fazla zamandır sabit bir şekilde dilate oluşları (serebral ölümü gösterir), Kurtarıcının yorgun düşmesi, KAC’nı sürdürebilecek halinin kalmaması KAC’na son verme nedenleridir. Solunum Durmasında İlk Yardım • Solunum Yolu Tıkanıklığının Nedenleri Dil ile tıkanma (dilin geriye doğru giderek farenksi tıkaması), Yabancı cisimler (yiyecekler, buz, oyuncak, protez diş, kırılmış dişler, sıvı gibi maddelerin larenkse kaçması), Hastalıklar (solunum sistemi infeksiyonları, alerjik reaksiyonlar, kronik hastalıklarda bronkospazm), Doku hasarı (kaza sonucu boyun, yüz yaralanmaları, yanıklar, zehirlenmeler) olarak gruplandırılır. Belirti ve Bulguları • Kazazede bilinçli ise; konuşmaya çalışır, ancak konuşamaz ve öksürür. Genellikle boynunu tutarak boğulma hissini belirtir. Bilinçsiz ise; göğüste solunum hareketleri yoktur, burun ve ağızdan hava giriş-çıkış hissedilmez. • Parsiyel Solunum Yolu Tıkanıklığının Belirti ve Bulguları Anormal solunum sesleri (hırıltı, ıslık veya ötme sesi), Konuşma bozukluğu, öksürük, siyanozdur. İlk Yardım • Kazazede Bilinçli İse; Bu işlemde, kazazedenin yan tarafına geçilir. Bir el klavikula üzerinden dolaştırılarak göğüs üzerine yerleştirilir (bele destek sağlamak için). Baş göğüs seviyesine veya daha aşağıya getirilir. Diğer el ile iki omuz arasındaki bölgeye sırta 4 kez ardarda kuvvetlice vurulur, (Şekil 1). Eğer tıkanıklık giderilememişse; Göğüs ya da karına 4 kez ardarda bası uygulanır (göğüs ve abdominal hamle) (Şekil 2-3). Abdominal hamlede; kazazedenin arka tarafına geçilir, kollar kişinin koltuk altından geçirilerek bir el yumruk yapılır, diğer el de bu elin üstüne konur. Yumruk karnın ortasına yerleştirilerek bası uygulanır. Göğüs hamlesinde ise yine pozisyon aynıdır. Ancak yumruk ksifoidin iki-üç parmak üstünde sternum ortasına yerleştirilir. Bilinçsiz Kazazede İlk Yardım • Sırtüstü yatar pozisyona getirilir. Solunum yolu açılır. • Başı geriye itme, çeneyi öne kaldırma yöntemi; ancak baş ve boyun yaralanması olan hastalarda kullanılması önerilmez. • Başı geriye itme, boynu yukarı kaldırma yöntemi; Ağız boşluğunda kan pıhtısı, mukus, kusmuk ve kırık dişler varsa, baş yana çevrilerek temizlenir. Gerekirse dil dışarıya doğru çekilir. 4 kez ardarda yapay solunum yaptırılır. Kazazedeyi yan çevirerek 4 kez ardarda sırtına vurulur (Şekil 7). Bunun için, kazazedenin yan tarafına geçilir, dizler hastanın göğsüne doğru getirilerek diz çökülür, hasta yan çevrilir, bir el ile desteklenerek diğer el ile iki omuz arasındaki spinal bölgeye kuvvetlice vurulur. • Tıkanıklığı gideremezseniz; • 4 kez ardarda abdominal veya göğüs hamlesi uygulanır (Şekil 8-9). Bebeklerde, çocuklarda, hamilelerde ve çok şişman kişilerde abdominal hamle yerine göğüs hamlesinin kullanılması önerilmektedir. YAPAY SOLUNUM YÖNTEMLERİ • Ağızdan Ağıza Solunum Solunum yolu açılır (Şekil 4-5-6). Bebeklerde ve çocuklarda başa pozisyon verilirken aşırı hiperekstansiyondan kaçınılmalıdır. Alnı tutan elin baş ve işaret parmağı ile burun sıkıştırılır. Solunumu yaptıran kişi derin bir nefes alır, ağzını hastanın ağzına yerleştirilir (hastanın dudakları içeride kalacak şekilde). Pasif olarak ekspiryum yapması için burun delikleri serbest bırakılır. Nefes alarak her 5 sn.’de bir işlemi tekrarlar. Ağızdan Buruna Solunum • Genellikle ağızdan ağıza solunum yaptırılamayan hastalarda uygulanır (örneğin kaza sonucu ağız çevresi veya alt çenede ciddi yaralanma olan durumlar gibi). Burada burun yerine ağız sıkıca kapatılır ve hava burundan verilir (Şema 2). Bu iki yöntem genellikle yetişkinlerde kullanılır. • Ağızdan Ağıza ve Buruna Solunum • Bu yöntem bebeklerde ve çocuklarda kullanılır. Solunumu yaptıran kişi ağzını, hastanın hem ağzını hem de burnunu içine alacak şekilde yerleştirir. Ancak nefes verilirken yavaş üflenir. Az miktarda havanın bebeklerde 3 sn.’de bir, çocuklarda 4 sn.’de bir verilmesi yeterlidir. (Şekil- 12). • Maske İle Yapay Solunum • Endotrakeal Entübasyon • Trakeostomi YANIKLARIN SINIFLANDIRILMASI • • • • • • • • Isı: Alev, ateşten dolayı ısı artışı, radyasyon, buhar, sıcak sıvılar ve sıcak objeler Kimyasal maddeler: Asitler, alkaliler, yakıcı maddeler Elektrik: Elektrik akımı, yıldırım Işınlar: Yoğun ışık kaynakları, ultraviyole ışınları (güneş ışığı) Radyasyon: Nükleer kaynaklar, ultraviyole ışınları 1.Derece Yanık: Sadece epidermisi ilgilendiren yüzeysel bir yanıktır. Ağrı ile karaterizedir ve derinin rengi kırmızıdır. Bazen deride ödem gelişebilir. Deride iz bırakmadan iyileşir. 2.Derece Yanık: Derinin birinci ve ikinci tabakaları zarar görür. Fakat yanık alttaki dokulara geçmemiştir. Derinde yoğun bir ağrı hissedilir. Deride aşırı kızarıklık, su dolu kabarcıklar mevcuttur. İkinci derece yanıklar uygun bir bakımla kendi kendilerine iyileşirler ve çok küçük bir iz bırakırlar. 3.Derece Yanık: Derinin tüm tabakaları zarar görmüştür. 3. derece yanıkta deri siyah ya da kuru beyaz renktedir. Sinirler harap olduğu için hasta ağrı hissetmeyebilir. Bu tip yanıkta deri graftına ihtiyaç olabilir. Büyük izler kalır. YANIĞIN ŞİDDETİNİN SINIFLANDIRILMASI • • • Kritik Yanıklar Kemik, yumuşak dokular ve hava yolunun zarar gördüğü tüm yanıklar, Yüzü, elleri, ayakları, kasıkları ve büyük eklemleri içeren 3.derece yanıklar, Vücut yüzeyinin %10’undan daha fazlasını kapsayan 3.derece yanıklar, Vücut yüzeyinin %30’dan fazlasını kapsayan 2.derece yanıklar. Orta Derecede Yanıklar Yüz, eller, ayaklar, kasıklar ve büyük eklemler dışında vücut yüzeyinin %10’undan daha az alanı kapsayan 3.derece yanıklar, Vücut yüzeyinin %15-30’unu kapsayan 2.derece yanıklar, Vücut yüzeyinin %50 – 75’ini kapsayan 1.derece yanıklar. Hafif Yanıklar Yüz, eller, ayaklar, kasıklar ve büyük eklemler dışında vücut yüzeyinin %2’sinden daha azını kapsayan 3.derece yanıklar, Vücut yüzeyinin %15’inden daha azını kapsayan 2.derece yanıklar, Vücut yüzeyinin %20’sinden daha azını kapsayan 1.derece yanıklar. Bazı Özel Durumlar • Yanığa neden olan etken kuru kireç ise yanık bölgesini su ile yıkamayın. Su ile karışan kuru kireç yakıcı bir likit haline gelir. Kuru kireci vücuttan fırçaladıktan sonra sadece su ile yıkayın. • Karbolik asit (Fenol) su ile karıştırılmaz. İlk yıkamada alkol kullanın daha sonra su ile devamlı yıkayın. Konsantre sülfürik asit su ile karıştığı zaman ısı oluşturur. Yanık şiddetli değilse ilk yıkamayı ılık sabunlu su ile yapın. Hidrofluorik asit cam imalatında ve daha birçok ürünün imalatında kullanılan bir asittir. Bu maddenin neden olduğu yanıkların reaksiyonu geç ortaya çıktığı için tüm temas eden kişiler bir an önce tedavi edilmelidirler. Önce temas etmiş bölgeye sodyumbikarbonat uygulayın ve sonra su ile yıkayın. Yanık çok şiddetli ise gecikmeden bakıma başlayın ve hemen su ile yıkayın, acil olarak nötralize edici ajanı uygulamak için hastayı nakledin. Sıcak Krampları • Uzun süre sıcakta kalma ile oluşur. Şiddetli terleme vardır. Bol su içilmesine rağmen terleme devam ederken vücuttan tuz kaybı olur. Bu durum ağrılı kas kramplarına neden olur. • Belirti ve Bulguları: - Şiddetli kas krampları - Bitkinlik - Bazen baş dönmesi veya baygınlık, • İlk Yardım - Hastayı en yakın serin bir yere taşıyın, - Hastaya tuzlu su içirin - Kramp olan kasa masaj yapın. (Basınç masaj daha etkilidir), - Alına ve kramp olan kas üzerine sıcak, nemli havlular koyun, - Kramp tekrarlarsa veya daha ciddi belirti ve bulgular gelişirse hastayı hazırlayın ve nakledin. Sıcak Bitkinliği • Sıcak bitkinliği geçiren kişi çalışırken veya egzersiz yaparken aşırı sıcağa maruz kalmış sağlıklı biridir. Isıyı azaltmak için yüzeysel damarlarda kanın göllenmesinin yol açtığı hafif bir şok şeklidir. Daha çok itfaiyecilerde, inşaat işçilerinde, tersane işçilerinde ve havalandırması olmayan depolarda çalışanlarda görülür. • Belirti ve Bulguları Hızlı, yüzeysel solunum, Zayıf nabız, Soğuk, nemli deri, Aşırı terleme, Total vücut güçsüzlüğü( halsizlik), Baş dönmesi, Şuur kaybı, Sıcak Bitkinliği • İlk Yardımı Hastayı en yakın serin bir yere taşıyın, İstirahatini sağlayın Üşütmeden hastayı serinletmek için elbiselerini çıkarın, Tuzlu su içirin. Şuursuz hastaya ağızdan hiçbir şey vermeyin, Şoku tedavi edin fakat üstünü örtmeyin, En yakın sağlık merkezine nakledilir. Sıcak Çarpması • Acil ve önemli bir durumdur. Kişide ısı artışına rağmen terleme olmadığı zaman meydana gelir. Atletlerde, işçilerde ve diğer sıcak ortamlarda çalışanlarda ve spor yapanlarda sık gelişir. Genellikle güneş çarpması olarak adlandırılan sıcak çarpması güneşte kalmaktan başka diğer sıcak ortamlarda da gelişmektedir. • Belirti ve Bulguları: Önce derin solunum sonra yüzeysel solunum, Önce hızlı, güçlü nabız sonra hızlı fakat zayıf nabız, Kuru, sıcak deri, Dilate pupillalar, Şuur kaybı (koma olasılığı), Konvülsiyonlar veya kas seğirmeleridir. Sıcak Çarpması İlk Yardımı • Hastayı acil olarak güneş altından veya sıcak kaynağından uzaklaştırın ve serin ortama alın. Elbiselerini çıkarın nemli havluyu veya çarşafa sarın, sonra üzerine soğuk su dökün. Beyin hücrelerinin ölümünü engellemek için vücut ısısı acil olarak düşürülmelidir. Her iki koltuk altına, her iki ayak bileğine, her iki kol bileğine, boynun her iki yanına soğuk uygulama yapın varsa buz torbası koyun. En kısa zamanda hastayı nakledin. Nakil gecikirse hastanın başına soğuk uygulama yapın. İşlemler süresince vital bulguları kontrol edin. DONMA • • • İleri derecede soğuğun, çeşitli nedenlerle organizmanın tümü ya da bir bölümü üzerinde yaptığı olumsuz değişikliklerin tümüne donma denir. İlk Yardım Donma tehlikesi geçiren bir kişinin birden bire sıcak ortama alınması ölümü kolaylaştırır, Donmanın tedavisi, donan yerin ısısını yavaş yavaş yükseltmeye çalışmakla başlar, Kazazede kapalı bir yere alınıncaya kadar, donmuş vücut bölümleri ya da tüm vücut fazla sıkı olmayacak şekilde örtülmelidir, Kapalı bir yere alınınca giysileri çıkarılır. Vücudu ısıtmak için sıcak hava sağlayan klimalar termofor gibi araçlardan kaçınılmalıdır. En doğru işlem donan kişiyi bir yatağa yatırıp üzerini örtmektir. Ayaklardaki hasarı artırmamak için hastayı yürütmekten kaçınılmalıdır. Donmuş vücut bölümlerinin çevresi havlu ya da elle yavaş yavaş ovulmalı, vücut bölümleri gevşemeye başladıktan sonra, az ve sık sıcak içecekler verilebilir. Kırık-Çıkık ve Burkulmalarda İlk Yardım • Travma veya kemiğin patolojik hastalığı sonucu, kemik dokusunun bütünlüğünün bozulmasına kırık denir. • Kırığın Sınıflandırılması: • • • • • Basit Kırık Açık Kırık Komplike Kırıklar Yaş Ağaç Kırığı Çöken Kırıklar Kırık Semptomları • Ağrı • Yapılan basınç ve kırık bölgenin hareket ettirilmesi ile artar. • Hassasiyet • Creppitus (Krepitasyon) • Şişme ve Ekimoz • Hareket kaybı • Yaralar Kırıkta ilk yardım • Kırık tesbit edilir ve organ istirahate alınır, • İyi bir tesbit için kırık tahtaları, atel veya alçı ateli kullanılır, • Kanamaların durdurulmasına, ağrı ve kanama şokunun önlenmesine çalışılır, • Açık kırıklarda, yara steril gaz bezlerle kapatılır, dış etkenlerden korunur, • Yeterli ve geçici tesbitten sonra kan dolaşımı mutlaka kontrol edilir, • Kırık bölgesindeki ödemin önlenmesi için, o bölge kalp seviyesinden yukarı kaldırılır. Bu yastıklarla desteklenerek sağlanır. • Kan dolaşımının bozulması halinde, deride siyanoz, soğuma ve beyazlaşma gözlenir, Kafatası, Vertebra, Pelvis Kırıkları • Kafatası Tabanındaki Kırıklar-İlk Yardım • Baştaki yara steril gazla örtülür. Çöken kırıklarda kanı durdurmak amacıyla basınç yapılmaz. • Kemiğe batan ve beyni zedelemiş bir cisim varsa, bunun çıkarılması için uğraşmak yanlıştır. • Yara yerinden beyin dokusu görülüyorsa her hangi bir müdahale yapılmaz. • Kazazede sırt üstü yatarsa ağız ve boğaza kan dolar. Kazazedeye üç ya da dört kişi ile yan pozisyon verilir. Bunu yaparken, kazazedenin baş ve omurgası hareket ettirilmez. • Taşınırken boyun yastıkla desteklenerek hareket etmesi engellenir. Boyun Vertebrası Kırığı • Kırık şüphesinde, boyun hareket etmeyecek şekilde tesbit edilir. Boyun pamuk ve bandajlarla desteklendikten sonra sarılır. Boyun dik, çene yukarıda sarılmalıdır. • Kazazedenin sedyeye alınması: Kazazedenin elleri karnı üzerinde birleştirilir, Kazazedenin beli hizasına yastık veya battaniye konur, Üç kişi ile sedyeye alınmalıdır. Biri kazazedenin başı ve omuzlarını, diğerleri bel ve bacaklarını bir düzlemde tutarak yerden kaldırırlar, Sırt, Bel Vertebraları ve Pelvis Kırığı • Kırıkların en tehlikeli olanıdır. Omiriliğin yaralanması şiddetli ağrıya sebep olur. • Üç ya da dört kişi gerekir, Sedyeye bir battaniye açık olarak konur, bel ve boyun boşluklarına yastık yerleştirilir, Bir kişi kazazedenin baş ve çenesinden, bir diğeride ayaklarından tutar ve kendilerine doğru çeker. Bu tutuş ve çekme tesbit sonuna kadar devam eder, Diğer kişiler kazazedeyi omuzlarından, belinden ve bacaklarından tutarak hazırlanmış sedyeye yerleştirirler, Boyun desteklenir, bacaklarının arasına yastık konur ve bacaklar 6-8 yerinden bir birine bağlanır, • BURKULMALAR • Eklem sargı veya atelle istirahate alınır. Ağrı giderilir, soğuk uygulama ve sıkı bandajla şişme önlenmeye çalışılır. • ÇIKIKLAR Çıkık eklem veya organ istirahate alınır, Gerekirse atellenir, Çıkık tespit edildikten sonra askıya alınır, Çıkık çevresindeki organlar desteklenir, Ağrı dindirilir, Vücut sıcak tutulur, Çıkık ekleme soğuk uygulama yapılır. KAFA TRAVMALARI • Beyin Sarsıntısı (Konküzyon): • Beyin sarsıntısı genellikle kişinin yarasını farketmeyeceği kadar hafif travmalarda gelişebilir. Beyin sarsıntısı geçiren hastaların çoğu travmadan hemen sonra hafif bir sarhoşluk hissetmektedirler. Başağrısı sık görülür. Şuur kaybı varsa kısa sürelidir ve tekrarlamaz. Kaza hakkında kısa süreli bir hafıza kaybı görülebilir, ancak uzun süreli hafıza kayıpları nadirdir. Hematomlar (Kontüzyon) • Beyine gelen bir darbe beyindeki kan damarlarının yırtılmasına neden olur. Kan, beyin ile beyin zarlarının en dıştaki kalın tabakası duramater arasında birikmiş ise buna subdural hematom adı verilir. Bu tür hematomda genellikle kanama ven kanaması şeklindedir ve hematom beyine baskı yapar. Özellikle hayati merkezlere basınç yaparsa ölüm görülür. • Kan, kafatası kemiği ve beyin zarları arasında birikti ise bu duruma epidural hematom adı verilir. Yırtılan damarlardan akan kan beyinin kendi dokusu içinde birikirse intraserebral hematom adını alır. Belirti ve Bulguları • Ağrı (Basit bir başağrısından şiddetli bir rahatsızlığa kadar çeşitli olabiliir), Şuurda bulanıklık veya şuur kaybı, Konfüzyon (bilinç bozukluğu) özellikle geçmişe yönelik konfüzyon vardır, Kişilik değişiklikleri, ajitasyon, Dolgun ve yavaş nabız (Daha sonra hızlı ve zayıf olur) Cheyne-stokes solunumu, Vücut ısısının yükseltilmesi, Birbiri ile uyumsuz ve cevapsız pupillalar, Tek veya her iki gözde görme bozuklukları, İşitme güçlüğü, Denge bozukluğu, Paraliziler (felçler) özellikle tek taraflı paraliziler görülür, Kafatası kırığının tüm belirtileri görülür. Kafa Travmalarında İlk Yardım • Hava yolunu açın Açık hava yolunun devamlılığını sağlayın. Gerekirse resüsitasyon yapın, Hastayı sakinleştirin ve dinlendirin, Kanama kontrolü yapın Oksijen uygulayın Şuurlu hasta ile bilinç ve oryantasyon kontrolü için konuşun ve sorular sorun Omurga Travmalarının Belirti ve Bulguları Hareketle veya hareketsiz iken ağrı duyulması Şekil bozukluğu Solunumun bozulması Penis ereksiyonu Kolların pozisyonu Barsak ve mesane fonksiyonlarının istemli kontrolünün kaybı Ekstremitelerde uyuşukluk, güç ve his kaybı İlk Yardım Baş ve Boyunun Tespiti • Elle dikkatli bir şekilde başı ve boynu sabit tutunuz. Hastanın boynuna koruyucu bir boyunluk bulabilirseniz yerleştirin ya da hem başı hemde boynu tespit eden bir kaskta hastaya giydirilebilir (Şekil 4). Hastayı sert bir zemine tespit edene kadar elle başını sabit tutmaya devam edin. • Dört Kişi İle Hastanın Sert Zemin Üzerine Tespiti ve Nakli • İki Kişi ile Hastanın Tespiti ve Nakli GÖĞÜS TRAVMALARI • Belirti ve Bulguları Yaralanan tarafta ağrı, Ağrılı ve güç solunum, Hızlı ve zayıf nabız (Kan kaybı veya respiratuar şok sonucu), Düşük kan basıncı, Oksijen yetersizliği, siyanoz Öksürükle birlikte köpüklü kan gelmesi (delinmiş bir akciğer sonucu), Boyun venlerinin dilatasyonu, Göğüs duvarının kontraksiyonu ve genişlemesinde yetersizlik, Eşit olmayan hava girişi. Pnömotoraks • Pnömotoraks, plevranın delinmesi ile göğüs boşluğunun hava ile dolmasıdır. • İlk Yardım: Hava yolunu açık tutun. Gerekirse temel yaşam desteği sağlayın, Açık bir yara varsa bunun üzerine sıkı, kalın, emici ve dört kenarını kaplayacak şekilde bir pansumanla kapatın ve bandajlayın (Şekil 21) Şoku tedavi edin Yüksek konsantrasyonda oksijen uygulayın Yaralı tarafı koruyarak mümkün olur olmaz hastayı nakledin, KARIN TRAVMALARI • Belirti ve Bulguları Ağrı (Genellikle hafif bir şekilde başlar ve giderek şiddetlenir) Kramplar, Bulantı, Güçsüzlük, halsizlik Susuzluk hissi, Hızlı, yüzeysel solunum, Hızlı nabız, Düşük kan basıncı (Bazı hastalarda aşırı ağrı nedeniyle başlangıçta kan basıncı yükselir), Karın bölgesinde geniş çürükler, ezikler gibi künt travma belirtileri, Gergin ve hassas bir karın, Hastanın karnını korumaya çalışması, Hastanın bacaklarını çekerek, hareketsiz yatmasıdır. İlk Yardım • Hastayı sırtüstü yatırarak, bacaklarını karnına doğru çekmesini sağlayın, Şoku önleyin, Hastanın aşırı ağrısı varsa veya iç kanama varsa karın bölgesini geniş bir pansumanla sıkıca bandajlayın (Şekil 22), Hava yolunu açık tutun ve kusarken aspire etmemesi için dikkatli olun. Oksijen uygulayın, ağızdan hiçbir şey vermeyin, Vital bulguları kontrol edin, KOMANIN TANIMI • Koma, hastanın uyur görünümünde olup, uyarılarla uyandırılamadığı duyusal algıların çevreyi tanımayacak kadar bozulduğu derin bilinç kaybıdır. Nefes Kokusu • Koma nedeni tanısında, nefesteki özel koku önemlidir. Alkollü içki kokusu; alkol komasında, Aseton kokusu; hiperglisemi komasında, Amonyak kokusu; üremi komasında, Kedi idrarının kokusuna benzetilebilen metilmerkaptan kokusu; Karaciğer yetmezliği komasında duyulur. Cilt Rengi Toprak rengi; üremi komasında, Beyaza yakın soluk renk; ağır iç kanama komalarında, Yüz ve konjonktivaların konjesyonu; beyin kanamaları ve alkol komalarında, Kiraz kırmızısı rengi (tırnak yatakları, deri, dudaklar); karbonmonoksit zehirlenmesi komalarında görülür. Vücut Isısı • Koma ile birlikte yüksek ateş (hipertermi) varlığında sepsis, menenjit, pnömoni, serebral kanama ve sıcak çarpması komaları, Koma ile birlikte düşük ateş (hipotermi) varsa, miksödem, şok, hipoglisemi komaları düşünülmelidir. • Nabız Bradikardi, kafa içi basıncının arttığı durumlarda (subaraknoid kanama, menenjit beyin absesi, beyin tümörü gibi), Taşikardi, 160/üstü ektopik taşikardili vakalarda beyin debisi düşüklüğü sonucu görülür. • Pupillalar Belirgin myozis; pons kanamalarında ve opium komalarında, Midriazis ve ışığa yanıtsızlık; komanın terminal döneminde, barbitüral ve karbonmonoksit zehirlenmesi komalarında görülür. İLK YARDIMDA • Hasta açık yere çıkarılır ve solunumu kontrol edilir, Sıkı giysiler varsa gevşetilir, Solunum yolunun açık kalması sağlanır (kafa ve omurga yaralanmalarında baş hiperekstansiyona getirilmez), Solunum durmuşsa hemen yapay solunuma geçilir (Bkz. Ünite 6). Solunumun gürültülü ve hırıltılı olduğu vakalarda, hasta yüzükoyun yatırılarak trendelenburg pozisyonuna getirilir. Bu durumda akciğerdeki salgı dışarı çıkar. Hipertansiyona bağlı beyin kanamalarında ise baş yükseltilir, Solunum normalse, hasta sırt üstü yatırılarak başı yana çevrilir veya yan yatış pozisyonuna getirilir, Koma sebebi bulunup tedavi edilmeye çalışılır, Hastanın vücut ısısı korunur, dışarıdan ısı uygulanmamalıdır, Hasta yalnız bırakılmaz, sıvı gıdalar verilmez. Ancak bilinç yerinde ise ve batında yaralanma yoksa az olmak koşulu ile su verilebilir Diyabet Koması • Belirti ve bulguları: • Prekoma döneminde bulantı, iştahsızlık, şiddetli mide ve karın ağrısı şikayetleri vardır. Solunumda aseton kokusu (çürük elma kokusu), göz kararması, aşırı susuzluk hissi. • İlk Yardım Hastanın sıcak tutulması sağlanır, Dehidratasyonun giderilmesine çalışılır. Bunun için; hasta ağız yoluyla sıvı alabilecek durumda ise, tuzlu çorba, portakal suyu, tatlı sıvılar verilebilir. Bu tür sıvıların verilmesiyle elektrolit dengesi korunmuş olur. Bundan sonraki insülin uygulamaları deri altına cilt altı (SC) yapılmalıdır. Hipoglisemi Koması • Diyabetli hastalara kendi kendilerine enjeksiyon yapması öğretilir. Hastanın insülin dozunu fazla yapması, insülin yapıldığı halde yemek yememesi ya da aşırı efor sonrası kan şeker düzeyinin birdenbire düşmesi hipoglisemi komasını geliştirir. • Belirti ve bulgular: • Nemli deri (gecikmiş dönemde kuruyabilir), sinirlilik, açlık, baygınlık hissi, tremor, konuşma bozukluğu, konvülsiyon saptanır. • İlk yardım Komaya girmemiş olanlarda, şekerli su veya meyve sularının verilmesi çok etkili olmakta ve komayı önlemektedir. Komaya girmiş vakalarda ise IV. Yoldan %30’luk serum glikoz verilmesi (20-100ml) ile komadaki hasta uyanır ve konuşur. Alkol Koması • Belirti ve bulgular: • Yüzde kızarma, konjonktivada kanlanma meydana gelir. Akut alkol zehirlenmesinde başlangıçta yüz soluktur, terleme ve kusma vardır. Nefeste alkol kokusu vardır. Solunum yavaş ve yüzeyeldir. Refleksler kaybolur. Ajitasyon, deliryum ve disoryantasyon ve konuşma bozuklukları olur. • İlk Yardım Emilmeyen alkolün kusturulma yolu ile dışarı atılması sağlanır, Mide lavajı uygulanır. Lavaj sonrası kahve ve çay içirilir (diüretik etki), Sıcak banyo ve sonra soğuk su ile banyo yapmak belirtilerin geriletilmesi yönünden faydalı olmaktadır, EPİLEPSİDE İLK YARDIM • Belirti ve Bulgular: • Jeneralize veya parsiyel nöbetler söz konusudur. Bu tip nöbetlerde şuur kaybı ve bütün adalelerde kontraksiyon vardır. Aura (Haberci); hasta özel bir koku ve ses duyabilir, • Epilepsili hastada ilk yardım (Şekil 1): Kendini yaralanmalardan koruyacak bir ortama alınır, Herhangi bir harekete zorlanmaz, Ağız kenetli ise açılması için zorlanmaz, Ağız kenetlenmemişse bez sarılmış bir kalem veya tahta parçası ağıza yerleştirilir, Nöbet sonrası hastanın evine nakledilmesi sağlanır, Uyku ve istirahati sağlanır. • Epilepside yapılmaması gereken işlemler • • • • • Kişiyi hareket ettirmek, Hareketini kısıtlamak, Kişiyi kaldırmaya teşebbüs etmek, Dişlerin arasına bir şey koymak İçecek bir şey vermek, olarak özetlenebilir. Zehir Tipleri • Oral Yol ile Zehirlenmeye Yol Açan Etkenler Ev ve endüstride sık kullanılan kimyasal maddeler, İlaçlar, Uygun olmayan yollarla hazırlanmış yiyecekler, Bitki toksinleri, Petrol ürünleri, Tarım ilaçları, Böcekler, Yabani otlardır. Solunum Yolu İle Zehirlenmeye Yol Açan Etkenler • Çeşitli gazların, spreylerin ve dumanların solunması, Bu maddelerin evde, endüstri ve tarım alanlarında sık kullanımı, Karbonmonoksit (araba egzosundan veya sobadan yanan odun veya kömürden) gazı, Amonyak, klor, Buharlaşan, likit kimyasal maddeler (endüstriel eriticiler) Böcek öldürücüleridir. Deri Yolu İle Zehirlenmeye Yol Açan Etkenler Böcek öldürücüleri, Tarım ilaçları, Zehirli bitkiler, Bazı deniz canlılarıdır. Enjeksiyon Yolu İle Zehirlenmeye Yol Açan Etkenler Böcekler, yılanlar, örümcekler, Bazı deniz canlıları, Yakıcı kimyasal maddelerin enjeksiyonu, Bazı ilaçların enjeksiyonu, Endüstri kazaları olarak sıralanabilir Belirti ve Bulgular • Yanıklar veya hastanın ağzının etrafında lekeler, boyalar, Nefes kokusu, vücut kokusu, olay yerinde ya da hastanın elbiselerindeki özel kokular, Anormal solunum, Anormal hız ve karakterde nabız, Terleme, Daralmış veya genişlemiş pupilalar, Tükrük artışı veya ağızda köpükler, Ağızda veya boğazda ağrılar veya yutma güçlüğü, Mide veya karın ağrısı, Karında hassasiyet(Bazen distansiyon ile birlikte), Bulantı, öğürme, kusma, Diare, Konvülsiyonlar ve şuurda bulanıklık olarak sıralanabilir. İlk Yardım • Hasta Şuurlu İse; Hava yolunu açın, Zehirlenme Danışma Merkezini arayın, İçilen zehirli maddeyi sulandırmak için bir veya iki bardak süt içirin. Hastaya ağızdan başka bir şey vermeyin, • Hasta şuurlu ise, konvülsiyon geçirmiyorsa, yutma refleksi varsa, petrol ürünleri, asit veya alkali içmemişse kusturulur. Solunum Yolu ile Zehirlenmeler • Belirti ve Bulgular Şuursuzluk, depresyon veya öfori, Yüzeysel solunum, öksürme, Hızlı veya yavaş nabız, Gözlerde yanma hissi, Göğüste, boğazda burunda, ağızda yanma hissi, Genellikle kolların altında, kasıklarda, vücudun nemli bölgelerinde yanmalar veya kaşıntı hissi, Şiddetli baş ağrısı, Bulantı ve kusma Karbonmonoksit zehirlenmesinde beyaz hastaların derisi ve dudakları kiraz kırmızısı rengine dönüşür, Sprey boyalar veya diğer maddeler hastanın yüzünde bulunabilir. İlk Yardım • Hasta zehir kaynağının bulunduğu ortamdan hemen uzaklaştırılır. Açık hava yolu sağlanır, Destekleyici yaşam ihtiyaçları sağlanır, Oksijen uygulanır, Hastanın elbiseleri kontamine olmuşsa çıkarılır, Deri yanığı olasılığı varsa elbiselere dokunmaktan kaçının, Bazı gazlar likit olarak yoğunlaşabileceğinden hastanın kimyasal yanıkları için bakım uygulanmalıdır, Mümkün olur olmaz hastayı nakledin, Hasta şuursuz ise kusmuğun aspirasyonunu engellemek için lateral rekümbent pozisyonu verin. Deri Yolu İle Zehirlenmeler • Belirti ve Bulgular Deri reaksiyonları (Kimyasal yanıkların hafif iritasyonundan dolayı), Kaşıntı, Gözlerin iritasyonu, Başağrısı, Deri ısısında yükselme, Anaflaktik şok (nadirdir) tur. İlk Yardım • Deri ile temas halindeki zehiri çıkarmak için bol su kullanarak hastanın vücudunun tüm bölgeleri acilen yıkanır, Su ile yıkadıktan sonra bütün kontamine olmuş giysi ve takıları çıkarılır (ayakabıları, mücevherleri, saati vb.), su ve sabunla hastanın özellikle etkilenen vücut kısımları yıkanır, Kuru kimyasal maddeler hastanın derisi bol su ile yıkanmadan önce fırçalanarak çıkarılır, Anaflaktik şok için dikkatli olunur, Enjeksiyon Yolu İle Zehirlenmeler • Belirti ve Bulgular Derideki ısırılan veya sokulan yer görülebilir. Sokulan yerde ağrı veya kaşıntı Ekstremitelere doğru yayılan ağrı ile birlikte sokulan tarafta yanma hissi Sokulan yerde şişme ve su dolu kabarcıklar Güçsüzlük veya kollaps Güç solunum ve hızlı nabız Başağrısı ve baş dönmesi Bulantı ve kusma Kas krampları, göğüste sıkışma hissi, eklem ağrıları Tükrük yapımında artış, aşırı terleme Anaflaktik şok İlk Yardım Şoku tedavi edin (Hasta herhangi bir şok belirtisi göstermese bile). Yaban arısı veya bal arısı iğnelerini ve venom keselerini kazıyarak çıkarın. Sokulan veya ısırılan yere buz uygulaması yapın ZEHİRLENMELERE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER • Her türlü zehirli maddeler ev içinde çocukların ulaşamayacağı düzeye ve belirli yerlere konmalıdır, İlaçlar çocukların ulaşamayacağı özel ilaç dolaplarında saklanmalıdır, Zehirli olan veya sağlığa zarar veren maddeler gıdaların koyulduğu şişe, kutu gibi kapların içine konmamalıdır, Doktorun verdiği ilaçların dozları ve kullanma süresi, meydana getirebileceği toksik etkiler hastaya ayrıntılı şekilde açıklanmalıdır, İntihar kastı ile kullanılabilecek zararlı maddelerin satışı ve ele geçmesi çok sıkı kontrol altına alınmalıdır, Aspirin dahil hiçbir ilaç. İlaçların ana maddeleri ve kimyevi maddeler doktor reçetesi olmadan eczanelerde satılmamalıdır, Gıdaların hazırlanma, pişirme ve saklanma koşullarına dikkat edilmelidir, Konserve tüketiminde dikkatli olunmalıdır, Kültür mantarları dışında mantar yenmemelidir. YILAN SOKMALARI • Su yılanları: Yassı kuyrukludurlar. Isırdıkları yerde ağrı yapmazlar. Adalelerde sertleşme meydana getirirler. Viperler: Bu tür yılanlar üçgen başlı ve çizgilidirler. Vücutları kalın kuyrukları küt, boyunları belirgindir. Isırdıkları yerde karakteristik bir iz bırakırlar. Isırılan bölge şiş ve çok ağrılıdır. Şişliğin ufak olması, vücuda giren zehir miktarının az olduğunun işaretidir. Kobralar: Başlarında plaklar vardır. Boyunları belli değildir. Pupillaları yuvarlaktır. Kobraların ısırdığı yerde çok şiddetli ağrı, şişlik meydana gelir. Bazen konvulsiyonlar gelişir. Belirti ve Bulgular • Isırıktan hemen sonra çok şiddetli ağrı (bazı ısırıklarda ağrı olmayabilir) ve yanma hissi, Yara bölgesinde hızla şişme ve ödem gelişimi, Yaradan kanlı seroz sıvı gelmesi, Yara tabanında oluşan ve hızla proksimale yayılan ekimoz, Birkaç saat sonra ısırılan bölgede anestezi, Isırık bölgesinde birkaç saat içinde gelişen büller, Venom kana karıştıktan sonra iç organlarda ekimoz ve kanama (melana, hematemez, hemoptizi), Terleme, bulantı,kusma,konuşma bozukluğu, baş ağrısı, uyuşukluk, Senkop, koma, İleri evrelerde taşikardi, siyanoz, şok, solunum depresyonu ve ölümdür. İlk Yardım • Öncelikle kişi sakinleştirilip, rahatlatılmalıdır, Her türlü hareketin yapılması engellenerek, dinlenmesi sağlanır, Isırık yeri soğuk su ile yıkanır, Isırık ekstremitede ise, ısırılan yerin 3-4 parmak üzerine arter pulsasyonuna engel olmayacak şekilde turnike uygulanır. Bu mendil, kravat, eşarp olabilir. Turnike 2030 dk.da bir 5-10 sn açılıp yeniden bağlanır, Isırılan yer uzunlamasına 2 cm boyunda, 1-2 cm derinliğinde steril bir bıçak, jilet ya da keskin bir cisimle (kesici alevden geçirilebilir ya da dezenfektan bir madde ile silinir) kesilir, Kesilen yerdeki kan, ağzında yara, çatlak, çürük, çürük dişi olmayan başka kişi tarafından emilir ve tükürülür. Emen kişinin emme işlemini yapmadan önce ağzın zeytinyağı ya da su ile çalkalaması, işlemi daha güvenli kılar. Mümkünse herhangi bir pompa görevi gören bir araçla zehir emilmelidir, Isırık bölgesine soğuk su veya buz tatbik edilir, Isırık, turnike uygulanamayacak bir bölgede ise (karın, göğüs vb) sadece soğuk su ve buz uygulaması yapılır, Kazazedenin vital bulguları alınır, Yara temiz bir bez ile kapatılarak en yakın sağlık merkezine sevk edilir, Yanlış Yapılan İlk Yardım Uygulamaları • Isırık yerine haç şeklinde ensizyon yapmak, Isırık bölgesini kloral dethyl ile dondurmak (yarada hasarı artırır), Parmak, bilek, pubis gibi kemikli bölgelere turnike uygulamak, Kişiye kahve, alkol, sıcak içki gibi dolaşımı hızlandıracak içecekler vermek olarak sıralanabilir. Akrep Sokmalarında Belirti ve Bulgular • Akrep sokmasından sonra lokal olarak kızarma, şişlik, yanma hissi ve şiddetli ağrı gelişir, Birkaç saat sonra hipoestezi, Halsizlik hissi ve anafilaktik reaksiyonlar, Bulantı, kusma, inkontinans sık olarak görülür, 24-48 saat içinde şikayetler azalır, Venomu öldürücü olan akrep (meksika akrepleri) sokmasından sonra belirtiler giderek şiddetlenir. Konvülsiyon, boğazda sıkışma hissi, ense kaslarında kasılma, huzursuzluk, kas titremesi, kramp şeklide karın ağrıları, diyare, hipersalivasyon ve aritmi meydana gelir, Isırılan kişi çoğu kez solunum yetmezliği ile kaybedilir. Akrep Sokmalarında İlk Yardım • Kişi istirahate alınır, Akrebin soktuğu yerin 1-2 parmak üzerinden turnike uygulanır, buzlu suya sokulur 5-10 dk. bekletildikten sonra turnike açılır, bu şekilde 2 saat buzlu suda bekletilir, Sokulan bölge turnike uygulanamayacak bir yerde ise soğuk su ya da buz uygulanır, Isırılan bölgeye uzunluğu ve derinliği 0,5 cm olan bir insizyon yapılır ve kanatılır, Şoku önleyici girişimlerde bulunulur, Kazazede kısa zamanda en yakın sağlık merkezine ulaştırılır. Örümcek Sokmalarında Belirti ve Bulgular Üst ekstremite örümcek sokmalarında göğüs kaslarında rijidite, alt ekstremite örümcek sokmalarında ise batın kaslarında kontraksiyon görülmesi tipiktir, Lokal ağrı, kaşınma, çimdik hissi, terleme, Ateş (12-38 saatte en üst düzeye ulaşır, sonra normal sınırlara inmeye başlar), Karadul örümceğinin sokmasından sonra ise ateş, peteşi, ekimoz, albüminüri, hematüri, bulantı, kusma, ileri evrede hipertansiyon ve ölüm olabilir. Örümcek Sokmalarında İlk Yardım • Örümcek tarafından sokulan kişi istirahate alınır, Sokulan yerin 2-3 parmak üzerinden mümkünse turnike uygulanır, Yara üzerine amonyak ya da permanganat sürülür, Yara üzerine buz tatbiki yapılır, Sıcak genel banyo hazırlanarak kasların yumuşaması sağlanır, Şoka karşı önlem alınır, En yakın sağlık kuruluşuna sevk edilir. ARI SOKMALARI • Belirti ve Bulgular Arının soktuğu yerde ağrı, şişlik, kızarıklık, Kitle halinde arıların soktuğu kişilerde, akut hipotansiyon, dispne, periferik nevrit, hemoglobinüri, şiddetli lokal ağrı ve reaksiyonlar, kollaps, bronş spazmı, yüz ödemi, ürtiker, kaşıntıyla birlikte allerjik reaksiyonlar, Dilin ya da yüzün sokulması çok tehlikeli sonuçlar doğurur. Dil şişerek trakeayı kapatabilir ve nefes almayı imkansız kılarak boğulmalara neden olabilir. İlk Yardım • Deride arının iğnesi varsa, bir cımbız yardımıyla hemen çıkarılır, Sokulan yere soğuk uygulama yapılır, Amonyak ya da karbonatlı suyla ıslatılmış bezlerle, bunlar yoksa ezilmiş sarımsak veya maydanoz kullanılarak pansuman yapılır, Ağız içi ya da dil sokmasında, ağız karbonatlı su ile çalkalatılır, genel durum dikkatle izlenir. Dil ve ağızda fazla şişme görülürse vakit kaybetmeden kazazede en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılır. Burada trakeal tüp uygulanır ve hatta trakeostomi yapılabilir. EVCİL HAYVAN ISIRMALARI • İlk Yardım Yara sabun ve su ile iyice yıkanıp temizlenir, Isırılan yer steril bir bıçak, jilet ile çok derin olmamak üzere kesilerek 3-4 cm3 kadar kanın dışarı akıtılması sağlanır, Kesilen yer yeniden bol su ile yıkanır, Steril bir gaz bezi ile, yoksa temiz bir bez ile yara kapatılır ve en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılır, Isıran hayvan biliniyorsa, yakalanıp bir yere kapatılır sonra doktora götürülür. Hayvan öldürülmemelidir, ölmüşse kafasının zedelenmemesine dikkat edilir. • Kaynaklar – Macho JR, Lewis FR, Krupski WC Management of the Injuried Patient. Current Surgical Diagnosis and Treatmen Ed. Way LW Appleton & Lange Norwalk 1994, 213-240.