5.1.1. Vergi kuralı Vergiye dayalı olarak, kamulaştırma karşılıklarının saptanması yönteminde, taşınmazlar için bildirilen, vergiye temel olan değer ya da bunun katları, kamulaştırma ödentisi için baz alınmaktadır. Genellikle, yasama organının koyduğu ölçütler içinde zaman zaman başvurulan karşılık saptama yöntemi olmasıyla dikkat çekmektedir. Bu yöntemin uygulanması için önemli koşul; bilgisizlik ya da ard niyetle taşınmaz değerinin az veya çok gösterilmesine karşı getirilecek köktenci uygulama ve denetim için ülke çapında uygulanma 'biçimlerini olanaklaştıracak düzenlemelerin yapılmasıdır. Özellikle, gelişmekte olan ülkelerde, toprak dağılımının eşitsiz ve dengesiz oluşu, toprak iyeliğindeki yoğunlaşma, farklılaşma ve ayrışmaların önemli boyutlara ulaşması karşısında toprağın belirli büyüklüğü, kullanım durumu, nitelikleri vb. özelliklerin gözönüne alınması, dar gelirlilere göre toprak dağılımında avantajlı konumda bulunan kesimlere karşı ölçütün orantılı uygulanmasını sağlayıcı sistem yaklaşımı bu kural için önemlidir. Bu yöntemde, temel alman ve yükümlülerin taşınmazları için bildirdikleri vergi değeri gerçekte öznel ölçütten başka birşey değildir. Çünkü vergi değeri; kamulaştırma tarihinden önce iye tarafından bildirilen emlak vergisine esas olan son vergi değeridir. Bildirimde bulunulmamış ya da geçerli sayılmamış olması durumlarında da 1319 sayılı Emlak Vergisi Yasasının 29 ve 31. maddelerine göre saptanan değerdir. 29, madde bu değeri «emlak vergisinin kapsamına giren bina ve arazilerin rayiç bedeli» şeklinde, rayiç bedeli ise, «bina ve arazilerin bildirim tarihindeki ahm-satım bedeli» olarak tanımlamaktadır. 31. maddeye göre; kent ve köylerin doğal ekonomik ve bölgesel koşullarına göre gözönüne alınarak bulunacak piyasa bedeline yükümlülerin ayrıca karşı çıkma hakları da bulunmaktadır. 1319 sayılı yasa 1971 yılından başlayarak 1982 yılma kadar 5 kez değişikliğe uğramıştır. Ülkemizde «vergi değeri» temel alınarak gerçekleştirilen kamulaştırmalara en çarpıcı örnek, 1925 yılında Ankara için çıkarılan 583 sayılı özel yasadır. Sözkonusu yasayla saptanmış, «nesnel değer» üzerinden yapılan kamulaştırma sonucunda Ankara'nın bugün Yenişehir olarak bilinen bölümünün yeniden imarı sağlana91 bilmişti. Belediyenin bu yoldan eline geçirdiği arsalardan 'bir .kesimini elden çıkardığı, fakat sonradan bunlar için çok yüksek kamulaştırma karşılığı ödemek zorunda .kaldığı bilinmektedir (GERAY 1983, YAVUZ-KELEŞ-GERAY 1978, YAVUZ 1980). 583 sayılı yasa ile ANKARA BELEDİYESİ'ne 1925 yılında verilen 4 milyon m2'ye yakın toprakların kamulaştırılması yetkisi, 1915 yılında bildirilen vergi değerinin 15 katı üzerinden gerçekleştirilmişti. Bu yöntemin, aktif arsa politikası doğrultusunda geniş yığınların çıkarları gözetilerek toprak stok edilmesi ve kentsel planlamalar için üzerinde durulması gereken bir uygulama olduğu belirtilmektedir (YAVUZ 1980 : 23-25). 1945 yılında çıkarılan 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Yasası uyarınca; yapılacak kamulaştırmalarda taşınmazların karşılıkları için, kamulaştırma işlemine tutulan taşınmazın 5.000 dönümden fazla kısımları için 1833 ve 2901 sayılı yasalar uyarınca saptanıp 1944 bütçe yılı arazi vergisine matrah (vergiye temel alman kazanç) olan değeri, 5,000-2.000 dönüm arasında aynı değerin iki katı, 2.000 dönümden aşağısı için ise üç katının ödeneceği belirtilmiştir. 1973 tarih ve 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Yasası'na göre; kamulaştırmaya konu taşınmazların karşılıkları, takdir konıisvonlannca hesaplanacaktır. Saplanacak karşılığın, kamulaştırma tarihindeki alım-satım bedeli olduğu ve her parsel için bir dönüme karşılık gelen alım-satım bedelinin de; iklim, sulama, kullanım ve ıslah durumu gibi teknik nedenlerle ulaşım, pazarlama, tarımsal gelir gibi ekonomik etkenlerin gözönünde bulundurulmasıyla hesaplanacağı, ancak bu değerin taşınmazın bulunduğu yerin TTR bölgesi olarak duyurulmasından önce sahibinin bildireceği vergi değerini geçemeyeceği belirtilmiştir. Bu yöntemle, temel alman vergi değerinin, gerçekte vergi bil diriminde bulunulduğu andaki «Özel ölçüt»ten başka birşey olma dığı daha önce söylenmişti. Ortaya çıkan anlaşmazlık ve sorunlar, vergi bildiriminde bulunan kişilerin taşınmazın sürüm değeri «Ra yiç bedel» yerine az vergi vermek düşüncesiyle arsa ve arazînin kar şılığını sürüm değerinden daha az bildirmesinden ■kaynaklanmak tadır. . .. . . M Kamulaştırüacak taşınmazların karşılıklarının saptanmasında vergi kuralının uygulanmasının en azından «Rayiç bedel uygulamasına karşı» bir yöntem olarak düşünülmesi gerektiği -belirtilmektedir (ARCAK 1982, GERAY 1982, 1983, YAVUZ 1980). 5.1.2. Potansiyel gelirin kamulaştırma anındaki geliri Kamulaştırma karşılığının saptanmasında, topraktan belirli bir süre içinde alınabilecek gelirin, kamulaştırma anma göre hesaplanacak değeri de temel olmaktadır. Bu kuralın uygulanabilmesi için; toplu kamulaştırma yapılacak bölgelerde toprak nitelikleri ile ilgili araştırmaların toprak kullanma haritaları ile iklim özelliklerine göre bilimsel açıdan saptanması gerekir. Taşınmaz malın optimum kullanılması durumunda getireceği geliri temel alan ve bunun 'belli bir ölçüde kapitalizasyonu ile bulunulacak fiyat olarak tanımlanan bu yöntemde, astronomik rakamlara ulaşan toprak fiyatları bir dereceye kadar etkisiz duruma getirilebileceği gibi hem Devletin ve hem de kişilerin çıkarlarının dengelenebileceği ileri sürülmektedir (YILDIZ 1982 : 11). Uygulanacak mali kadastro için önerilebilecek en olumlu yol olarak ileri sürülen (AKGÜL 1971), bu yöntemde toprak endekslerinin hassas olarak saptanmasının adaletli uygulamalar için önemli olduğu belirtilmekle beraber, iyi işlenmeyen toprak için, taşınmaz sahiplerine yüksek bir kamulaştırma karışlığımn ödenmesi durumları da sakıncalar yaratabilecektir. 5.1.3. Gerçekleşmiş değer Kamulaştırılacak taışnmazların karşılıklarının, onların gerçekleştirdikleri net veya brüt gelirlerinin belli bir katı alınarak saptanması durumudur. 5.2. Kamulaştırma karşılıklarının saptanmasında ülke çekleri karşısında bir yaklaşım ger- Ülkemizde, kamulaştırma karşılıklarının; kamu kaynaklarının kamulaştırma yoluyla büyük toprak sahiplerine, spekülatörlere ve mali çevrelere aktarılmasına olanak verilmeden, ülke gerçekleri gözetilerek saptanması zorunludur. Kamulaştırmalarda ödentinin, ka93 muca gerçekleştirilen yatırımlarla, benzer etkenler sonucu oiuşan değerlenmeler gözönüne alınmaksızın saptanması, kentsel ve kırsal topraklar üzerindeki rantın en aza indirilmesi ve giderek yok edilmesine yönelik Anayasa'da tanımlanan kamu ve toplum yararına bir iyelik anlayışı doğrultusunda ve sosyal devlet yaklaşımı temelindeki oluşumların gözönüne alınması gereklidir. ilk planda, böylesi uygulamanın başlangıcı olarak; kamu topraklarının kişiler adına tap ulanma ve yağmalanmasını önleyen, kamu topraklarının belirlenmesine ve Devlete ait taşınmazları da kapsayıcı niteliklere sahip, toprağa ve doğal kaynaklara ilişkin bilgi gereksinmelerinin karşılanmasına öncelik veren, kamulaştırma ve kamu malları politikasıyla bütünleşen, kamulaştırmayı ve diğer tüm kamu yatırımlarını egemen gücü destekleme aracı biçimine dönüştürmeyecek, çağdaş teknolojiye uygun yöntemler uygulayan, taşınmaz değerlendirilmesi ekonomik kadastro öğesi ile bütünleşmiş ÇAĞDAŞ Ç O K AMAÇLI KADASTRO anlayışı ve sistemi benimsenmelidir. Böylesi bir anlayışın dışındaki her türlü girişim ve uygulama, kentsel ve kırsal alanlarda gerçekleştirilen, reform ve düzenleme çalışmaları sürdürülen geniş çaplı iş programları sonucunda sorun ve darboğazları beraberinde getirecek, Devletin kaynaklarının boşa harcanması durumu doğabilecektir. 6. SONUÇLAR * Kamu düzenini ve yararını hiçe sayan ve iyelik hakkını her şeyin üstünde gören, iyelik hakkı kamu yararı ile çatışmadığı sürece geçerli ve çağdaş düşünceden uzak anlayışla rın terkedilerek (ARCAK 1982), Anayasa'da tanımlanan kamu ve toplum yararına iyelik anlayışı kuralına uygun olarak, kamuya yüksek kamulaştırma karşılığı ödeten ve kamu taşınmazlarının yağmalanmasına ve bedelsiz edinilmesine olanak veren, yasalardaki eldenliğe (zilyedliğe) ilişkin hükümlerin gözden geçirilmesi gereklidir, 94 • Kamulaştırma Yasası hükümlerince kamulaştırılan taşın mazların eski sahiplerine geri verilmesini içeren hüküm lerin değiştirilerek uzun erimli kira yönteminin uygulan ması daha yararlıdır. •' Ülkemizde kamu taşınmazlarının saptanması zorunludur. Bu nedenle, kamu taşınmazları kütüğü oluşturulmasına ' yönelik girişimler hızlandırılmalı, kamuya ait taşınmazların belgelik ve dökümünün yapılması yoluna gidilmelidir. • Kentsel alanlarda, kentsel gelişmenin denetim altına alınıp yönlendirilebîlmesi, spekülatif gelişmelerin önlenmesi, kent lerin gelecekte ki gelişme durumunu içeren planlama ça lışmalarının uygulanması amacıyla; öncelikle başvurulan kamulaştırmanın kamu ve toplum yararı doğrultusunda işlev kazanabilmesi zorunludur. Yasalarda bu doğrultudaki gelişimleri kolaylaştıracak hükümlerin ağırlık kazanması sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır. • Kamu taşınmazları üzerinde Sayıştay denetimi sağlanmalı, kamu taşınmaz stoku arttırılmalı, kentsel alanlarda arsa ların özel kişilere devredilmesi önlenmelidir. 9 Ülke gerçekleri gözetilerek, kamulaştırma konusunda yapılacak değişikliklerden ya da kamu taşınmazlarından sorumlu merkezi bir kurumun oluşturulması, bu kurumun tüzel bilgi ve deneyim almasının sağlanması ve Sayıştay denetiminde bulunması yararlı olacaktır. Kentsel alanlarda bu görev Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü niteliğinde bir kuruma verilebilir. • Ülkede uygulanan kadastro sistemi, kamu ve toplum yaran doğrultusunda, kentsel ve kırsal alanlarda gerçekleştirilen uygulamaları kolaylaştırıcı ve kamulaştırma sorunlarını da çözümleyici niteliklere kavuşturulmalıdır. Ülke çapında ÇAĞDAŞ ÇOK AMAÇLI KADASTRO sis temi ve anlayışı benimsenmelidir. 95 ■.■ . K a y n a k ç a ARCAK, Ali : Kamulaştırma Yasası, Ankara 1978 «Kamulaştırma ve Anayasa», Cumhuriyet Gazetesi, 4.8.1982 Yeni Kamulaştırma Yasası, Ankara 1984 ARTUKMAÇ, Sadık : Kamulaştırma hukuku, Ayyıldız matbaası, Ankara 1977 AKGÜL, M. Nadir : «Toprakla ilgili kamulaştırma değerinin saptanması» HKMO, Ankara 1971 BARKAN, Ömer Lütfi : Türkiye'de toprak meselesi, Toplu eserler 1, Gözlem yayınları İstanbul 1980 BBRD İ, Çiğdem - EOGAN, Tolga : «Kent planlarını kamulaştırma konusunda sosyalist ve kapitalist ülkelerdeki uygulamalar ve Türkiye için alınabilecek dersler» Harita ve kadastro dergisi, sayı : 33-34, Ocak 975 ÇAVDAR, Tevfik : Toprak Reformu Kongresi HKMO, Ankara 1978. DPT : II. Beş yıllık kalkınma planı 1968-1972), Ankara, kasım 1967 III.Beş yıllık kalkınma planı 1973-1978), Ankara 1972 IV.Beş yıllık kalkınma planı 1979-1983), Angara, nisan 1979 DSİ : Atatürk Barajı ve HES projesi kamulaştırma ve iskana ilişkin rapor Ankara 1982 1983 Haritalı istatistik bülteni, DSİ matbaası, Ankara 1984 EVEN, S. Zeki : 6830 ve 122 sayılı istimlak kanunu ve 1331 tarihli muvakkat işgal kanununun tatbiki, DSİ matbaası, Ankara 1969 GERAY, Cevat : «Ulusal zenginliklerimiz ve Anayasa», Cumhuriyet Gazetesi 4.10.1982 «Taşınmaz iyeliği ve toplum yararı», Cumhuriyet Gazetesi, 6.3.1983 «Rayiç Bedel'e dönüş mü?!...», Cumhuriyet gazetesi 14.11.1983 GÜRLER, Mehmet : İmar planları ve uygulama tekniği, HKMO yayını, Ankara 1983 HKMO : Kamulaştırma sorunu üzerine, Ankara 1978 Toprak reformu kongresi, Ankara 1978 ÖZEN, Haldun : «Arsada özel mülkiyetin kamu ve toplum yararına düzenlenmemesinin yarattığı sorunlar», HKMO sayı : 33-34, ocak 1975 «Kent planlarını kamulaştırma konusunda sosyalist ve kapitalist ülkelerdeki uygulamalar ve Türkiye için alınabilecek dersler» bildirisinin eleştirisi», HKMO, sayı 33-34, ocak 1975 96 «Kent planlamasında uygulamayı aksatan kritik noktalar», HKMO, sayı : 33-34, ocak 1975 «Türkiye'de kadastronun toprak ve tarım reformuna etkileri», TTR Kongresi, HKMO..Ankara 1978. Türkiye Koşullarında Koordinat Kadastrosu, KTÜ İnş, Mim. Fak. Trabzon 1980 Türkiye'de İmar Planı Uygulaması, KTÜ Yer Bilimleri Pak. Trabzon 1981. ÖZDİL, Tahir : Kentsel alan planlamasında kadastro ile ilişkiler ve hava fotoğraflarının kullanılması, KÜ MMP, Trabzon 1983 SİLİER, Oya : Keban köylerinde sosyo ekonomik yapı ve yeniden yerleşim sorunları, ODTÜ, Ankara 1976 SÖKMEN, Polat : «Kentsel çevrede toprak değeri ve mülkiyet yapısı», Kadastroda öğretim-araştırma-uygulâma semineri, YÜ 8, 9, 10 haziran 1983 İstanbul TARAKLI, Duran : Çiftçiye topraklandırma yasası ve uygulama sonuçları, ODTÜ MF, Ankara 1976 YILDIZ, Naznıi : Çağdaş arsa ve şehircilik politikasının ilkeleri, YÜ İstanbul 1982 Arsa düzenlemesi, İDMMA (YÜ), İstanbul 1977 YILDIZ, Nazmi - KÖKTÜRK, Erol . AÇLAR, Ahmet : «Kentsel ve kırsal ıoprak düzenlemesi», Jeodezi eğitimi simpozyumu, KÜ MMF, Trabzon 1983 YAVUZ, Fehmi : Kentsel topraklar-Ülkemizde ve başka ülkelerde, SFB matbaası, Ankara 1980 «Arsa sorununun çözümü ve toprağın doğal kaynak niteliği», HKMO, sayı : 33-34, ocak 1975 «Toprağın doğal kaynak niteliği», su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesi konferansı, DSİ yayınları, cilt 1, mayıs 1981 YAVUZ, Fehmi - KELEŞ, Ruşen - GER AY, Cevat : Şehircilik (sorunlanuygulama-politika), AÜ SFB matbaası, Ankara 1978 97