T.C. ADALET BAKANLIĞI EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI YARGI MEVZUATI BÜLTENĠ Bültenin Kapsadığı Tarihler 01-15 ġubat 2013 Yayımlandığı Tarih 15 ġubat 2013 Sayı 2013-03 ĠÇĠNDEKĠLER - - - - - - - - YurtdıĢında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 2012/3991 Sayılı Yönetmelik (R.G. 01 ġubat 2013 – 28546) ĠĢkolu Tespit Kararı (No: 2013/4) (R.G. 01 ġubat 2013 – 28546) Gıda Ġle Temas Eden Madde ve Malzeme Üreten ĠĢletmelerin Kayıt ĠĢlemleri ile Ġyi Üretim Uygulamalarına Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 02 ġubat 2013 – 28547) Medya Hizmet Sağlayıcı KuruluĢlarının Elde Ettiği Ticari ĠletiĢim Gelirlerinin Denetimi ve Bu Gelirler Üzerinden Alınacak Üst Kurul Paylarının Beyan ve Ödenmesine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik (R.G. 02 ġubat 2013 – 28547) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu Teknoloji ve Yenilik Destek Programlarına ĠliĢkin Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 02 ġubat 2013 – 28547) Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi (TEDAġ) Genel Müdürlüğü Personel Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 02 ġubat 2013 – 28547) Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi (TEDAġ) Genel Müdürlüğüne Ġlk Defa SözleĢmeli Olarak Atanacak Personele ĠliĢkin Sınav Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 02 ġubat 2013 – 28547) KEK EĢ baĢkanlıkları ile Ġlgili 2013/1 Sayılı BaĢkanlık Genelgesi (R.G. 02 ġubat 2013 – 28547) Adalet Bakanlığından Ġhalelere Yasaklama Kararı Ġlanı (R.G. 02 ġubat 2013 – 28547) Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları DıĢına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin SatıĢı Hakkında Kanunun DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 6412 Sayılı Kanun (R.G. 04 ġubat 2013 – 28549) Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinde DeğiĢiklik - - - - - - - - - - - - - Yapılmasına Dair 2013/4240 Sayılı Yönetmelik (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyi Yönetmeliği (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Ġthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2004/2)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2006/13)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2007/30)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2007/33)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008/19)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/2)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Ġthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/9)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/1)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Çay Tarım Alanlarında Çay Tarımı Yapan Üreticilerin Ruhsatlarının Yenilenmesi, Ruhsatname Almadan Çay Bahçesi Kuranlara Ruhsatname Verilmesine Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2013/3) (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) DanıĢtay BeĢinci Dairesine Ait Karar (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Adalet Bakanlığından Münhal Noterlik Ġlanı (R.G. 05 ġubat 2013 – 28550) Ankara Ġli, Çankaya Ġlçesi, Akpınar Mahallesi Sınırları Ġçerisinde Bulunan Bazı Alanların Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4251 Sayılı Karar (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) KahramanmaraĢ Ġli, Merkez Ġlçesi, Gayberli, Hacı Bayram Veli ve Malikejder Mahalleleri Sınırları Ġçerisinde Bulunan Bazı Alanların Riskli Alan Olarak Belirlenmesi Hakkında 2013/4252 Sayılı Karar (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Ġstanbul Ġli, Sultangazi Ġlçesi, Cumhuriyet Mahallesi Sınırları Ġçerisinde Bulunan Bazı Alanların Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4254 Sayılı Karar (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Ġstanbul Ġli, Küçükçekmece Ġlçesi, Kanarya Mahallesi Sınırları Ġçerisinde Bulunan Bazı Alanların Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4258 - - - - - Sayılı Karar (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Telsiz ve Telekomünikasyon Terminal Ekipmanlarının Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) ĠĢkolu Tespit Kararı (No: 2013/5) (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) ĠĢkolu Tespit Kararı (No: 2013/6) (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) ĠĢkolu Tespit Kararı (No: 2013/7) (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Anayasa Mahkemesinin E: 2008/49 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/11 Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Anayasa Mahkemesinin E: 2009/27 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/12 Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/60 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/13 Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Anayasa Mahkemesinin E: 2008/38 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/14 Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Anayasa Mahkemesinin E: 2009/3 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/15 Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/13 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/16 Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/21 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/17 Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/41 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/18 Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/40 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/19 Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/59 (Siyasi Parti Mali Denetimi) K: 2013/20 Sayılı Kararı (R.G. 06 ġubat 2013 – 28551) Yozgat-Musabeyli Projesi ile Musabeyli (Yozgat Ġçmesuyu) Projesi Kapsamında Bazı Alanlarda Bulunan TaĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4237 Sayılı Karar (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) Hatay Ġlinde Tesis Edilecek ġenköy Rüzgâr Enerjisi Santralinin Yapımı Amacıyla Bazı TaĢınmazların Hazine Adına Tescil Edilmek Üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4249 Sayılı Karar (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne Ait ―380 KV Tortum Trafo Merkezi ve Bağlantı Yolu Projesi‖ Kapsamında Trafo Merkezi Sahası ile Bu Sahaya UlaĢımı Sağlayacak Bağlantı Yolu Güzergâhına Ġsabet Eden TaĢınmazların Adı Geçen Genel Müdürlük Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4250 Sayılı Karar (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) Giresun Ġli, ġebinkarahisar Ġlçesinde Tesis Edilecek Burçak Hidroelektrik Santralinin Yapımı Amacıyla Bazı TaĢınmazların Hazine Adına Tescil - - - - - - - - - Edilmek Üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4253 Sayılı Karar (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) Ġstanbul Ġli, Küçükçekmece Ġlçesi, Fatih Mahallesi Sınırları Ġçerisinde Bulunan Alanın Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4257 Sayılı Karar (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) Ordu Ġli, Çatalpınar Ġlçesinde Tesis Edilecek Irmak Hidroelektrik Santralinin Yapımı Amacıyla Bazı TaĢınmazların Acele KamulaĢtırılmasına ĠliĢkin 16/7/2012 Tarihli Ve 2012/3433 Sayılı Kararda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 2013/4261 Sayılı Karar (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) Ġç Denetçilerin ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 2012/4151 Sayılı Yönetmelik (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) Gümrük Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) Ortak Transit Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanmasına Dair Tebliğ (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliği (Sıra No: 5) (R.G. 07 ġubat 2013 – 28552) Yeni Demiryolu ve Ġkinci Hat Yapımları, Altyapı Rehabilitasyonu, Elektrifikasyon, Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon Tesisleri Yapımı Projesi Kapsamındaki Konya-Karaman 2. Hat, Elektrifikasyon, Sinyalizasyon, Telekom Tesisi Yapımı ve Altyapı ĠyileĢtirmesi ĠĢinin Yapımı Amacıyla Ġhtiyaç Duyulan Bazı Güzergaha Ġsabet Eden TaĢınmazlar ile Üzerindeki Muhdesatın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ĠĢletmesi Genel Müdürlüğü tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4238 Sayılı Karar (R.G. 08 ġubat 2013 – 28553) Ankara Ġli, Çankaya Ġlçesi, Namık Kemal Mahallesi Sınırları Ġçerisinde Bulunan Bazı Alanın Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4248 Sayılı Karar (R.G. 08 ġubat 2013 – 28553) Bursa Ġli, Kestel Ġlçesinde Tesis Edilecek Gözede II Hidroelektrik Santrali Enerji Nakil Hattının Yapımı Amacıyla Bazı TaĢınmazların Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü Adına Tescil Edilmek Üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4255 Sayılı Karar (R.G. 08 ġubat 2013 – 28553) Karayolları BeĢinci Bölge Müdürlüğü Sınırları Ġçerisinde Yapımı Devam Eden Mut-Ermenek Devlet Yolunun Kalan Bölümünün Tamamlanabilmesi Amacıyla Güzergâhta Bulunan TaĢınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4259 Sayılı Karar (R.G. 08 ġubat 2013 – 28553) Konya Ġli, Ilgın Ġlçesi, Behlülbey Mahallesinde Yürütülen Kentsel DönüĢüm Projesi Kapsamında Bazı TaĢınmazların Ilgın Belediyesi Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4262 Sayılı Karar (R.G. 08 ġubat 2013 – 28553) - - - - - - - - - - - Ağır ve Tehlikeli ĠĢler Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 08 ġubat 2013 – 28553) Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama ve Nakil Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 08 ġubat 2013 – 28553) 5201 Sayılı Kanun Gereğince Kontrole Tâbi Tutulacak Harp Araç ve Gereçleri ile Silah, Mühimmat ve Bunlara Ait Yedek Parçalar, Askerî Patlayıcı Maddeler, Bunlara Ait Teknolojilere ĠliĢkin Liste (2013 Yılı Listesi) (R.G. 08 ġubat 2013 – 28553) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 30/1/2013 Tarihli ve 2013/15 Sayılı Kararı (R.G. 08 ġubat 2013 – 28553) Sosyal Hizmet Merkezleri Yönetmeliği (R.G. 09 ġubat 2013 – 28554) Elektronik HaberleĢme Güvenliği Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 09 ġubat 2013 – 28554) Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 351) (R.G. 09 ġubat 2013 – 28554) Trafik Kazaları Nedeniyle Ġlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.10. ġubat 2013 – 28555) ĠĢletme Belgesi Hakkında Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik (R.G.10. ġubat 2013 – 28555) 5510 Sayılı Kanunun 4 Üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) ve (b) Bendi Kapsamında Sigortalı Olanlar ile Hak Sahiplerinin Tahsis ĠĢlemlerine ĠliĢkin Tebliğin Yürürlükten Kaldırılmasına ĠliĢkin Tebliğ (R.G.10. ġubat 2013 – 28555) 5510 Sayılı Kanunun 4 Üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) ve (b) Bendi Kapsamında Sigortalı Olanlar ile Bunların Hak Sahibi Çocuklarının Maluliyet ĠĢlemleri Hakkında Tebliğin Yürürlükten Kaldırılmasına ĠliĢkin Tebliğ (R.G.10. ġubat 2013 – 28555) Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Uygulanan ―Medula‖ Sistemi Hakkında Tebliğ (Seri No: 1)‘in Yürürlükten Kaldırılmasına ĠliĢkin Tebliğ (R.G.10. ġubat 2013 – 28555) ĠĢverenler Tarafından Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Ġnternet Ortamında Sosyal Sigortalar Kurumuna Gönderilmesine (E-Bildirge Uygulaması) ĠliĢkin Tebliğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Tebliğ (R.G.10. ġubat 2013 – 28555) Kamu Ġdarelerinde ÇalıĢanlar ile Bunların Bakmakla Yükümlü Olduğu KiĢilerin Tesciline ĠliĢkin Tebliğ (Seri No: 2)‘in Yürürlükten Kaldırılmasına ĠliĢkin Tebliğ (R.G.10. ġubat 2013 – 28555) Finansal Araçlar: Sunuma ĠliĢkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 32) Hakkında Tebliğ (Sıra No: 40)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 8) (R.G.11. ġubat 2013 – 28556) Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve MüĢteri Hizmetleri Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanununun 10 Uncu Maddesine Göre 2013 - - - - - - - - Yılında Uygulanacak Olan Ġdari Para (Sıra No: 2013/3) (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 12/2/2013 Tarih ve 2013/16 Sayılı Kararı (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/41, K: 2012/19 Sayılı Kararı (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) Anayasa Mahkemesinin E: 2011/125, K: 2012/46 Sayılı Kararı (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) Anayasa Mahkemesinin E: 2011/129, K: 2012/81 Sayılı Kararı (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) Anayasa Mahkemesinin E: 2011/134, K: 2012/83 Sayılı Kararı (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/6, K: 2012/131 Sayılı Kararı (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/69, K: 2012/149 Sayılı Kararı (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/29, K: 2012/155 Sayılı Kararı (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/39, K: 2012/156 Sayılı Kararı (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/70, K: 2012/157 Sayılı Kararı (R.G.13. ġubat 2013 – 28558) UyuĢmazlık Mahkemesine Ait Kararları (R.G.12. ġubat 2013 – 28557-Mükerrer) Adalet Bakanlığı Adlî Tıp Kurumu Birinci Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu Adlî Tıp Üyeliğine Uzm. Dr. Hüseyin SARI‘nın Yeniden Atanması Hakkında (R.G.14 ġubat 2013 – 28559) Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) Elektronik HaberleĢme Sektöründe KiĢisel Verilerin ĠĢlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara ĠliĢkin Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) Türkiye Ġhracatçılar Meclisi ve Ġhracatçı Birlikleri Ġnsan Kaynakları Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) Türkiye Ġhracatçılar Meclisi Ve Ġhracatçı Birlikleri Ġnsan Kaynakları Sınav Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) Sigortaya Tabi Mevduat ve Katılım Fonları Ġle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına ĠliĢkin Yönetmelik (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) Karayolu TaĢıtları-Patinaj Zincirleri Ġle Ġlgili Tebliğ (TS 663) (Tebliğ NO: MSG-MS-2013/1) (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 13/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠB-K-02 - Sayılı Kararı (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 13/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠB-K-03 Sayılı Kararı (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 13/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠB-K-04 Sayılı Kararı (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 13/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠB-K-05 Sayılı Kararı (R.G.15 ġubat 2013 – 28560) Karar Sayısı : 2012/3991 Ekli ―YurtdıĢında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik‖in yürürlüğe konulması; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 189 sayılı Kamu Kurum ve KuruluĢlarının YurtdıĢı TeĢkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre, Bakanlar Kurulu‘nca 26/11/2012 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Teknoloji Bakanı Sanayi ve F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR B. ATALAY M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. T. YILDIZ S. KILIÇ M. ġĠMġEK H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık Bakanı V.Gümrük ve Ticaret Bakanı ve Ġ. N. ġAHĠN ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı Ö. DĠNÇER Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma Bakanı Orman ve Su ĠĢleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı YURTDIġINDA SÜREKLĠ GÖREVLENDĠRĠLECEK PERSONEL HAKKINDA YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 28/7/2006 tarihli ve 2006/11534 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan YurtdıĢında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine aĢağıdaki cümle eklenmiĢtir. ―Ancak, hizmetin gerekliliği ve aciliyetine ilgili Bakan tarafından karar verilen hallerde bu Ģart aranmaz.‖ MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. [R.G. 01 ġubat 2013 – 28546 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ĠġKOLU TESPĠT KARARI Karar No. : 2013/4 ĠĢyeri : Antıp Tıbbi Sanayi ve Ticaret A.ġ. Doğanbey Mah. TalatpaĢa Bulvarı 113/46 Altındağ/ANKARA (merkez) Tespiti Ġsteyen : T. Sağlık-ĠĢ Sendikası Ġnceleme : Antıp Tıbbi Sanayi ve Ticaret A.ġ.‘de Bakanlığımızca yapılan incelemede; adı geçen Ģirketin ihale ile aldığı iĢlerden, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Kampüsü bahçesinde bulunan KreĢ yeri ile Cebeci Kampüsünde bulunan Gündüz Çocuk Bakımevinin iĢletilmesi iĢlerinin ĠĢkolları Yönetmeliğinin 17 sıra numaralı ―Sağlık ve sosyal hizmetler‖ iĢkolunda, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Otopark iĢletilmesi iĢi ile Ġbn-i Sina Hastanesi Ek bina bahçesinde yer alan mekanın otopark olarak iĢletilmesi iĢlerinin ĠĢkolları Yönetmeliğinin 20 sıra numaralı ―Genel iĢler‖ iĢkolunda, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Kalp Merkezi, Ġbn-i Sina Hastanesinin 5. katında bulunan Protokol GiriĢi ve Acil Servis içerisinde bulunan kantinlerin iĢletilmesi iĢlerinin ĠĢkolları Yönetmeliğinin 18 sıra numaralı ―Konaklama ve eğlence iĢleri‖ iĢkolunda, Ankara Üniversitesi Ġbn-i Sina Hastanesi 16. Katta, Tıp Fakültesi Morfoloji Binası teras katta ve Cebeci Hastanesi içinde bulunan yemekhane iĢyerlerinin iĢletilmesi iĢinin ĠĢkolları Yönetmeliğinin 02 sıra numaralı ―Gıda sanayi‖ iĢkolunda, Ankara Üniversitesi Ġbn-i Sina Hastanesi 5. kat giriĢinde bulunan Kantin, Ön Büro, Arka Büro ve 5. katta bulunan Market iĢletme iĢlerinin ĠĢkolları Yönetmeliğinin 10 sıra numaralı ―Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar‖ iĢkolunda, yer aldıkları tespit edilmiĢtir. Karar: Yapılan bu tespitlerin Resmî Gazete‘de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanununun 5‘inci maddesi gereğince karar verilmiĢtir. [R.G. 01 ġubat 2013 – 28546 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: GIDA ĠLE TEMAS EDEN MADDE VE MALZEME ÜRETEN ĠġLETMELERĠN KAYIT ĠġLEMLERĠ ĠLE ĠYĠ ÜRETĠM UYGULAMALARINA DAĠR YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 3/8/2012 tarihli ve 28373 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Gıda ile Temas Eden Madde ve Malzeme Üreten ĠĢletmelerin Kayıt ĠĢlemleri ile Ġyi Üretim Uygulamalarına Dair Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Ek-5‘te yer alan gıda ile temas eden madde ve malzemeleri üreten iĢletmeler, 17/12/2011 tarihli ve 28145 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Gıda ĠĢletmelerinin Kayıt ve Onay ĠĢlemlerine Dair Yönetmeliğe uygun olarak kayıt iĢlemlerini tamamlamak zorundadır.‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin Ek-2 ve Ek-3‘ü ekteki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 3/8/2012 28373 “Ek-2 ĠġLETME KAYIT BELGESĠ BAġVURU VE BEYANNAMESĠ …………….........................…….. ĠL/ĠLÇE MÜDÜRLÜĞÜNE verilmiĢ olup doğabilecek her türlü sorumluluk tarafımıza AĢağıda beyan edilen iĢletmeye ait kayıt iĢlemlerinin yapılması hususunda gereğini arz ederim. ……………………………………….................. ĠĢletme Sahibi Adı, Soyadı, Ġmzası, KaĢe ve Tarih ĠĢletmenin Ticaret Unvanı ĠĢletmecinin Adı-Soyadı/Tüzel KiĢiliğin Adı ĠĢletmecinin Vergi Numarası ĠĢletmenin Faaliyet Konusu Ġli/Ġlçesi ġirket, Kurum, KuruluĢ Merkez Adresi Köy/Mahalle Cadde/Sokak Bina No/Semt Ġli/Ġlçesi ĠĢletmenin Adresi Köy/Mahalle Cadde/Sokak Bina No/Semt Telefon ve Faks Numarası E-posta Adresi Kapasite Raporu ( )Ekspertiz Raporu( ) Kurum Beyanı ( ) Beygir Gücü Toplam Personel Sayısı BitiĢ Tarihi Ġstihdamı Zorunlu Personel Adı Soyadı Mesleği-Bölümü T.C. Kimlik Numarası ĠĢletmenin haftada çalıĢma gün sayısı ve gün içerisinde çalıĢma saatleri ĠĢletmenin faaliyet dönemi Tüm yıl boyunca Mevsimsel EKLER: [BaĢvuru esnasında Ek-3’te talep edilen belgeler yazılır] ……-……..saatleri arası ………….gün/hafta ( ) ( ) Faaliyette olduğu ayları belirtiniz Ek-3 GIDA ĠLE TEMAS EDEN MADDE VE MALZEMELERĠ ÜRETEN ĠġLETMELER ĠÇĠN KAYIT BAġVURUSUNDA ĠSTENĠLEN BĠLGĠ VE BELGELER 1- Dilekçe ve Beyanname. (Ek-2) 2- Kapasite raporu veya ekspertiz raporu, resmi kurumlarda kurum beyanı. 3- Gıda iĢletmecisi ticaret siciline kayıtlı ise, ticaret unvanı, ticaret sicil numarası ve kayıtlı olduğu ticaret sicil memurluğunun adına iliĢkin yazılı beyan (Güncel bilgilerini içeren ticaret sicil gazetesi 1/10/2003 tarihinden önce yayınlanmıĢ ise Ticaret Sicil Gazetesinin aslı veya yetkili merci tarafından onaylı sureti); gıda iĢletmecisi esnaf siciline kayıtlı ise Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesinin aslı veya yetkili merci tarafından onaylı sureti. 4- Meslek odası bulunan meslek mensupları için odadan alınmıĢ çalıĢma belgesinin aslı veya yetkili merci tarafından onaylanmıĢ örneği, meslek odası bulunmayan meslek mensuplarının adı, soyadı, T.C. kimlik numaraları beyanı ile gıda iĢletmecisiyle yaptıkları sözleĢmelerin baĢlangıç ve bitiĢ tarihlerini gösteren liste.‖ [R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ] —— • —— Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan: MEDYA HĠZMET SAĞLAYICI KURULUġLARININ ELDE ETTĠĞĠ TĠCARĠ ĠLETĠġĠM GELĠRLERĠNĠN DENETĠMĠ VE BU GELĠRLER ÜZERĠNDEN ALINACAK ÜST KURUL PAYLARININ BEYAN VE ÖDENMESĠNE ĠLĠġKĠN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASI HAKKINDA YÖNETMELĠK MADDE 1 – 26/8/2011 tarihli ve 28037 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Medya Hizmet Sağlayıcı KuruluĢlarının Elde Ettiği Ticari ĠletiĢim Gelirlerinin Denetimi ve Bu Gelirler Üzerinden Alınacak Üst Kurul Paylarının Beyan ve Ödenmesine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki (ç) ve (d) bentleri eklenmiĢtir. ―ç) Aracılık yapanlar: Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar ile reklam verenler arasında ticari iletiĢim hizmetinin pazarlamasını ya da alım-satımını yapan kiĢi veya kuruluĢları, d) ĠliĢkili kiĢi: Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢların ortakları, medya hizmet sağlayıcı kuruluĢların ortaklarının üçüncü derece dâhil kan ve sıhri hısımları ile ilgili bulundukları tüzel kiĢiler ile medya hizmet sağlayıcı kuruluĢların ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek veya tüzel kiĢileri,‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢların radyo ve televizyon reklâmları, program desteklemesi, tele-alıĢveriĢ ve ürün yerleĢtirmeyi de kapsamak üzere, ekonomik bir faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kiĢinin, ürün, hizmet veya imajını, doğrudan veya dolaylı olarak tanıtmak amacıyla tasarlanmıĢ sesli veya sessiz görüntülerin bir ücret veya benzeri bir karĢılıkla ya da öz tanıtım amacıyla bir programla birlikte ya da bir program içine yerleĢtirilerek yayımlanmasının karĢılığı olan ticari iletiĢim bedelleri üzerinden belirlenen gelirler ticari iletiĢim gelirleridir. (2) Ticari iletiĢim bedeli, verilen ticari iletiĢim hizmeti karĢılığında, gerçek ve tüzel kiĢilerden her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlar tarafından borçlanılan para, mal ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerlerin brüt toplamını ifade eder. Verilen ticari iletiĢim hizmetine iliĢkin olarak tahakkuk ettirilen vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim, iskonto, komisyon ve benzeri adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler (katma değer vergisi hariç) bu bedele dâhildir. (3) Ticari iletiĢim bedelinin mal, menfaat, hizmet gibi paradan baĢka değerler olması halinde, ticari iletiĢim bedeli, ticari iletiĢim hizmetinin türü, süresi, yayımlandığı program ve saati dikkate alınmak suretiyle, medya hizmet sağlayıcı kuruluĢun diğer ticari iletiĢimler için uyguladığı bedeldir. (4) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlarca iliĢkili oldukları kiĢilere emsaline göre düĢük bedeller üzerinden veya bedelsiz olarak ticari iletiĢim için iletim zamanının tahsis edilmesi halinde; ticari iletiĢim gelirleri, kuruluĢun yayın alanı ve etkinliği ile ticari iletiĢimin yayın zamanı ve süresi dikkate alınarak belirlenen emsal ticari iletiĢim bedelleri üzerinden hesaplanır ve bu hesaplanan bedel ile kuruluĢ tarafından uygulanan bedel arasında oluĢan farklar, beyan edilen ticari iletiĢim gelirine dâhil edilir. Ancak, ticari iletiĢim hizmetinin birden fazla akit yapmak suretiyle alım-satımı sonucunda iliĢkili kiĢilerin elde ettikleri aracılık bedellerinin emsallerine göre yüksek olması halinde ticari iletiĢim gelirleri, aralarında iliĢki bulunmayan kiĢilerce ticari iletiĢim hizmetinin alım-satımında oluĢan aracılık bedelleriyle karĢılaĢtırılarak tespit edilen emsal bedellere göre belirlenir.‖ MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 5 – (1) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar, her takvim ayı içinde elde ettikleri ticari iletiĢim gelirlerini takip eden ayın 20 sine kadar Ticari ĠletiĢim Geliri Beyannamesi ile beyan ederler. Son günün resmi tatile rastladığı durumda, beyanname verme süresi tatili takip eden ilk iĢ günü mesai saatinin sonuna kadar uzar. Ticari iletiĢim gelirlerinin beyanında kullanılacak Ticari ĠletiĢim Gelirleri Beyannamesinin Ģekil ve içeriğiyle verilme usul ve esasları ve bu beyannameye eklenecek diğer bilgi ve belgeler Üst Kurul tarafından belirlenir. (2) Birinci fıkra kapsamında verilecek beyannamelerin elden teslim edilmeleri durumunda evrak giriĢ tarihi beyan tarihi olarak esas alınır. Beyannamelerin taahhütlü posta veya APS ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi posta veya kargo ile gönderilmesi hallerinde ise Üst Kurul evrak kayıtlarına intikal ettiği tarih beyan tarihi olarak dikkate alınır. Elektronik posta sistemi yoluyla yapılacak tebliğ ve teslimlere ait yapılacak düzenlemeler Üst Kurul tarafından ayrıca bildirilir.‖ MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Beyanname verilmemesi hali MADDE 7 – (1) Üst Kurul tarafından, 5 inci madde uyarınca verilmesi gereken beyannameyi süresinde vermeyen televizyon kuruluĢları hakkında, beĢbin Türk Lirası radyo kuruluĢları hakkında ikibinbeĢyüz Türk Lirası idari para cezası kesilir. Hem televizyon ve hem radyo sahibi olan kuruluĢlara televizyon için öngörülen idari para cezası uygulanır. Bu fıkra uyarınca kesilecek idari para cezaları 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu çerçevesinde tahsil edilir. (2) Beyanname vermeyen medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar 9 uncu maddenin dördüncü fıkrası uyarınca incelemeye alınır. Bu suretle bulunacak matraha göre hesaplanan ticari iletiĢim gelirleri Üst kurul payı ve faizi bu Yönetmelik hükümlerine göre tahsil edilir. (3) Ticari iletiĢim gelirlerine iliĢkin usulüne uygun beyanname vermeksizin Üst kurul payı ödemesinde bulunan kuruluĢlar beyanname vermemiĢ kabul edilir.‖ MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Ticari iletiĢim gelirleri üst kurul payının ödenmemesi hali MADDE 8 – (1) Ticari iletiĢim gelirlerinden Üst Kurula ödenecek pay tutarlarının zamanında ödenmemesi halinde, ilgili kuruluĢtan yedi gün süre verilerek 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak faizi ile birlikte ödeme yapması istenir. Verilen sürede ödenmeyen Üst Kurul payı genel hükümlere göre tahsil edilir. (2) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢları tarafından süresinden sonra beyan edilen Üst Kurul geliri beyan tarihini takip eden 30 gün içerisinde ödenir. 5 inci maddeye göre beyan edilmesi gereken Üst Kurul gelirinin süresinde beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde beyan edilmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar geçen süreye 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında faiz uygulanır.‖ MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Ticari iletiĢim gelirlerinin denetimi MADDE 9 – (1) Üst Kurul, ödenmesi gereken ticari iletiĢim gelirleri Üst Kurul payının doğruluğunu araĢtırmak, tespit etmek ve sağlamak bakımından, medya hizmet sağlayıcı kuruluĢların ve aracılık yapanların hesaplarını Maliye Bakanlığı aracılığı ile incelettirebilir. (2) Vergi Usul Kanununa göre vergi inceleme yetkisine haiz olanlar, Üst Kurulun talebi olmaksızın da ticari iletiĢim gelirleri Üst Kurul paylarının beyan ve ödenmesine iliĢkin yükümlülüğün Kanuna ve bu Yönetmeliğe uygun olarak yerine getirilip getirilmediğini inceleyebilir. (3) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar ile ticari iletiĢim gelirinin elde edilmesine aracılık yapanlar, yasal defter kayıtlarını, Üst Kurul payının hesaplanmasına esas teĢkil eden ticari iletiĢim gelirlerinin doğru tespit edilmesini sağlayacak Ģekilde aralarındaki ticari iĢlemleri açıkça göstermek ve elde edilen ticari iletiĢim gelirinin çeĢidine göre yardımcı hesaplar açmak suretiyle ayrıntılı olarak düzenlerler. (4) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar ile ticari iletiĢim gelirinin elde edilmesine aracılık yapanlar, Üst Kurul payının hesaplanmasına esas teĢkil eden ticari iletiĢim gelirlerinin tespitine iliĢkin olarak, Üst Kurul tarafından veya Maliye Bakanlığına bağlı vergi incelemesine yetkili elemanlar tarafından incelendikleri hallerde, incelemeyi yapanlarca istenilen bilgileri vermeye ve bunlarla ilgili defter ve belgeleri ibraz etmeye mecburdurlar. Bilgiler yazı ile istenilir ve cevap vermeleri için kendilerine 15 günlük süre verilir. Zor durumda bulunmaları sebebiyle bilgi verme ve ibraz ödevlerini süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara, sürenin bitiminden önce yazı ile istemde bulunması ve istemde belirtilen mazeretin kabule layık görülmesi kaydıyla Kanuni sürenin bir katını geçmemek üzere ek süre verilebilir. (5) Dördüncü fıkra uyarınca bilgi verme ve ibraz yükümlülüklerini süresi içinde yerine getirmeyen veya eksik yerine getiren medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar ile ticari iletiĢim gelirinin elde edilmesine aracılık yapanlar hakkında, on bin Türk Lirası tutarında idari para cezası kesilir. Bu fıkra uyarınca kesilecek ceza radyo kuruluĢları hakkında yüzde elli oranında indirilerek uygulanır. (6) Medya hizmet sağlayıcı kuruluĢlar ile ticari iletiĢim gelirinin elde edilmesine aracılık yapanlar, incelemenin sağlıklı Ģekilde yürütülmesi için incelemeye yetkili olanlara gereken kolaylıkları sağlamak ve incelemeyle ilgili her türlü açıklamayı yapmak zorundadır. (7) Denetimler sonunda ödenmediği tespit edilen Üst Kurul gelirleri genel hükümlere göre tahsil edilir.‖ MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(2) Yeminli mali müĢavir tasdik raporlarında göz önünde tutulacak usul ve esaslar Üst Kurulca belirlenir.‖ MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek 1, Ek 2 ve Ek 3 yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 9 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 10 – Bu Yönetmelik hükümlerini Üst Kurul yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 26/8/2011 28037 [R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ] —— • —— Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu BaĢkanlığından: TÜRKĠYE BĠLĠMSEL VE TEKNOLOJĠK ARAġTIRMA KURUMU TEKNOLOJĠ VE YENĠLĠK DESTEK PROGRAMLARINA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 16/1/2007 tarihli ve 26405 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu Teknoloji ve Yenilik Destek Programlarına ĠliĢkin Yönetmeliğin 1 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu tarafından oluĢturulan destek programları kapsamında; gerçek ve tüzel kiĢilerin bilimsel ve teknolojik bilgiyi ürüne, sürece, yönteme veya sisteme dönüĢtürme aĢamalarında yapacağı, teknoloji ve yenilik odaklı araĢtırma, geliĢtirme, iyileĢtirme faaliyetleri ile üniversite-sanayi iĢ birliği, kümeleĢme, giriĢimcilik ve ticarileĢtirme faaliyetlerine iliĢkin proje önerilerinin değerlendirilmesi, söz konusu projelerin hibe ve/veya geri ödemeli olarak desteklenmesi, izlenmesi, sonuçlandırılması ve sonuçların değerlendirilmesi ile erken aĢamadaki geliĢme potansiyeli olan Ar-Ge yoğun baĢlangıç firmalarının desteklenmesi amacıyla tüzel kiĢi ve fonların hibe ve/veya geri ödemeli olarak desteklenmesine iliĢkin usul ve esasları düzenlemektir.‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 2 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, a) Proje esaslı araĢtırma, teknoloji geliĢtirme ve yenilik faaliyetlerinin, b) KuruluĢların kendi aralarında ve diğer araĢtırma kurumlarıyla teknoloji ve yenilik odaklı iĢbirliği ve teknoloji transfer mekanizmaları oluĢturmalarına yönelik faaliyetlerinin, c) AraĢtırma, teknoloji geliĢtirme ve yenilik amaçlı giriĢimcilik faaliyetlerinin, ç) AraĢtırma, teknoloji geliĢtirme ve yenilik amaçlı bilinçlendirme faaliyetlerinin, d) Ülke ihtiyaçlarına yönelik ve/veya öncelikli alanlarda, sektörel veya bölgesel araĢtırma, teknoloji geliĢtirme ve yenilik faaliyetlerinin, e) Ar-Ge yoğun baĢlangıç firmalarının, çekirdek, baĢlangıç veya geliĢme aĢamalarındaki finansman ihtiyaçlarının karĢılanması amacıyla faaliyet gösteren tüzel kiĢi ve fon faaliyetlerinin, f) Kamu ve özel sektörün ve gerçek kiĢilerin araĢtırma, teknoloji geliĢtirme ve yenilik faaliyetleri gerçekleĢtirmesine yardımcı olacak ve bu faaliyetler sonucu elde edecekleri çıktıların ticari değere dönüĢtürülmesi faaliyetlerinin, g) Özel sektör, üniversite ile araĢtırma kurum ve kuruluĢlarının iĢ birliği yapmasını sağlayacak faaliyetlerin ve bu iĢ birliğini kolaylaĢtıracak teknoloji transfer ofisleri, proje geliĢtirme, bilgi lisanslama, bilgi aktarım merkezleri ve benzeri ortamların faaliyetlerinin, ğ) ĠĢ birliği ağları ve kümelenme ile proje pazarı, bilim fuarı, yarıĢma ve benzeri etkinlikler düzenlemeye yönelik faaliyetlerin, h) Uluslararası ortaklı olarak da (a), (b), (c), (ç), (d), (e), (f), (g) ve (ğ) bentlerinde belirtilen faaliyetlerinin desteklenmesine iliĢkin destek programlarını kapsar. (2) Üniversite sanayi iĢ birliği, teknoloji transfer mekanizmaları, kuluçkalık proje ve faaliyetleri yürütmek amacıyla ya da araĢtırma, teknoloji geliĢtirme, yenilik ve giriĢimcilik amaçlı bilinçlendirme faaliyetleri için, bu Yönetmelik kapsamında oluĢturulan destek programlarında üniversiteler ve araĢtırma kurumları da desteklenebilir. (3) Ar-Ge yoğun baĢlangıç firmalarının; Ar-Ge faaliyetlerinin, bu faaliyetler sonucu ortaya çıkan ürün ve/veya teknoloji üretim altyapısının oluĢturulması veya geliĢtirilmesine destek olunması ile üretim, pazarlama süreçlerinin iyileĢtirilmesine katkı sağlamak üzere geliĢme potansiyeli bulunan ve kaynak ihtiyacı olan Türkiye‘de yerleĢik Ģirketleri desteklemek için bu Yönetmelik kapsamında oluĢturulan destek programlarında hibe, geri ödemeli ve/veya kredi olarak sermaye desteği verilmek suretiyle tüzel kiĢiler ile yurt içi ve yurt dıĢı fonlar desteklenebilir. (4) Bu Yönetmelik kapsamında oluĢturulan destek programlarında gerçek ve tüzel kiĢilere ödül, burs ve teĢvik ikramiyesi verilebilir. Ayrıca, bu programlar kapsamında Bilim Kurulu tarafından belirlenecek usul ve esaslar doğrultusunda, teminat alınmaksızın, hibe ve/veya kredi olarak sermaye desteği ve ön ödeme verilebilir.‖ MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, aynı fıkraya aĢağıdaki (u), (ü) ve (v) bentleri eklenmiĢtir. ―h) KuruluĢ: Sektör ve büyüklüğüne bakılmaksızın firma düzeyinde katma değer yaratan, bir veya birden çok gerçek veya tüzel kiĢiye ait olan Türkiye‘de yerleĢik iĢletmeler ile ulusal ve uluslararası kurumlar, üniversiteler, araĢtırma kurumları ve fonları,‖ ―u) Ar-Ge Yoğun BaĢlangıç Firması: Katma değer oluĢturabilecek, nitelikli ürün ve teknoloji geliĢtirme ve üretme potansiyeli olan ve Ar-Ge yoğun faaliyetleri bulunan, çekirdek, baĢlangıç veya geliĢme aĢamalarında finansman ihtiyacı olan sermaye Ģirketini,‖ ―ü) Fikri ve sınaî haklar: Fikri ve sınaî mülkiyete konu olabilecek buluĢ (patent, faydalı model), endüstriyel tasarım, eser, entegre devre topografyaları ve teknik bilgi gibi ortaya çıkan fikri ürünlere iliĢkin hakları,‖ ―v) Fon: Ar-Ge yoğun baĢlangıç firmalarının Ar-Ge faaliyetlerinin, bu faaliyetler sonucu ortaya çıkan ürün ve/veya teknoloji üretim altyapısının oluĢturulması veya geliĢtirilmesine destek olunması ve söz konusu firmaların üretim ve pazarlama sürecinin iyileĢtirilmesine katkı sağlamak üzere geliĢme potansiyeli taĢıyan ve kaynak ihtiyacı olan Türkiye‘de yerleĢik Ģirketleri desteklemek amacıyla kurulmuĢ yapıları,‖ MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢtır. ―(1) Destek programlarında uygulanacak desteğin türü, destek oranı, süresi, baĢvuru tarihleri, kapsamı ile verilecek azami destek tutarlarına iliĢkin hususlar ilgili programın uygulama esaslarında belirlenir.‖ MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 7 – (1) Kamu kaynaklarından, Avrupa Birliği Çerçeve Programları ve benzeri uluslararası kamu menĢeili kaynaklardan sağlanan geri ödemesiz destekler öneri ve destek baĢvurularında belirtilir. Kamu kaynaklarından sağlanan geri ödemesiz destekler, desteğin alındığı gidere yönelik olan harcamalardan düĢülerek desteklenmeye esas harcama tutarının belirlenmesine iliĢkin hususlar, ilgili programın uygulama esaslarında belirlenir.‖ MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 10 – (1) Desteklenmesi uygun bulunan proje ve faaliyetlere iliĢkin olarak ilgili programların gerektirdiği durumlarda kuruluĢlarla TÜBĠTAK arasında sözleĢme yapılır. SözleĢme giderleri kuruluĢ tarafından karĢılanır.‖ MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 15 – (1) Projelerin devredilip devredilmeyeceğine iliĢkin hususlar ilgili destek programının uygulama esaslarında belirlenir.‖ MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 18 – (1) Destek programları kapsamında desteklenen proje ve faaliyetlere iliĢkin ödeme usulleri ilgili destek programının uygulama esaslarında belirlenir.‖ MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Değerlendirme süreçlerindeki ücretler MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında yürütülen destek programlarında belirtilen süreçlerde görev alan hakem, panelist, rehber (mentor), izleyici ve diğer gerçek ve tüzel kiĢilerin ücretleri ve karĢılanacak giderleri TÜBĠTAK tarafından belirlenir ve ödenir. Yeminli mali müĢavir ücretleri ilgili programın uygulama esaslarında aksi belirtilmedikçe kuruluĢlarca karĢılanır.‖ MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında yürütülen destek programları çerçevesinde desteklenen projelerin yürütülmesi aĢamasında veya gerçekleĢtirilmesi sonucunda fikri ve sınaî mülkiyete konu olabilecek bir buluĢ (patent, faydalı model), endüstriyel tasarım, eser, entegre devre topografyaları ve teknik bilgi gibi bir fikri ürün ortaya çıkması halinde 278 sayılı Kanunun ilgili hükümleri uygulanır. Desteklenmesine karar verilen projelerle ilgili olarak ortaya çıkması muhtemel fikri ve sınaî tüm haklar, aksi proje sözleĢmesinde belirtilmedikçe kuruluĢun tasarrufuna devredilir.‖ MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 27 – (1) TÜBĠTAK, bu Yönetmelik kapsamında ulusal ve uluslararası kuruluĢlar ile birlikte proje ve faaliyetlere ortak destek verebilir, yeni destek programları oluĢturabilir. Bununla ilgili destekleme ve ödemelere iliĢkin usul ve esaslar söz konusu kuruluĢlarla yapılacak protokol ile belirlenir.‖ MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 28 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 28 – (1) Teknoloji ve yenilik destek programlarının yürütülmesinde, bu Yönetmelikte ve TÜBĠTAK mevzuatında hüküm bulunmayan hallerde, Bilim Kurulu tarafından alınan karar çerçevesinde uygulama yapılır.‖ MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aĢağıdaki ek madde eklenmiĢtir. ―TicarileĢme, sermaye destekleri ve diğer destekler EK MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e), (f) ve (ğ) bentlerinde yer alan faaliyetlere ve aynı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen desteklere iliĢkin olarak oluĢturulan destek programlarında, bu Yönetmeliğin 6, 7, 12, 15, 16, 17, 18, 24 ve 25 inci madde hükümleri uygulanmaz. (2) Bu madde kapsamındaki destekleme programlarına iliĢkin izleme ve denetleme süreçlerine, 23 üncü madde kapsamında yapılacak uygulama esaslarında yer verilir.‖ MADDE 15 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 16 – Bu Yönetmelik hükümlerini TÜBĠTAK BaĢkanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi 16/1/2007 Sayısı 26405 [R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ] —— • —— Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğünden: TÜRKĠYE ELEKTRĠK DAĞITIM ANONĠM ġĠRKETĠ (TEDAġ) GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONEL YÖNETMELĠĞĠNĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 3/4/1997 tarihli ve 22953 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi (TEDAġ) Genel Müdürlüğü Personel Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürü yürütür. [R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ] —— • —— Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğünden: TÜRKĠYE ELEKTRĠK DAĞITIM ANONĠM ġĠRKETĠ (TEDAġ) GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE ĠLK DEFA SÖZLEġMELĠ OLARAK ATANACAK PERSONELE ĠLĠġKĠN SINAV YÖNETMELĠĞĠNĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 20/1/1995 tarihli ve 22177 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi (TEDAġ) Genel Müdürlüğüne Ġlk Defa SözleĢmeli Olarak Atanacak Personele ĠliĢkin Sınav Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürü yürütür. [R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ] —— • —— GENELGE BaĢbakanlıktan: Konu : KEK EĢbaĢkanlıkları GENELGE 2013/1 Ülkemizin bazı ülkelerle imzaladığı anlaĢmaların öngörmüĢ olduğu, ikili ticari ve ekonomik konuların ele alındığı Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantılarının düzenlenmesinde uyulacak esaslar ile Bakan düzeyinde yapılacak KEK toplantılarına baĢkanlık edecek Bakanlar 2011/10 sayılı Genelge ile belirlenmiĢti. 2011/10 sayılı Genelge eki listenin bazı Bakanlara ait bölümleri, ekli listede gösterildiği Ģekilde yeniden düzenlenmiĢtir. Bilgilerini ve gereğini rica ederim. Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan KEK EġBAġKANLARI LĠSTESĠ ÜLKELER Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Mehmet Zafer Ekonomi Bakanı Brezilya, ÇAĞLAYAN Kazakistan, Türkmenistan, Mısır, Libya, Gıda, Tarım ve Tanzanya, Lübnan Sudan, Estonya, Litvanya, Mehmet Mehdi EKER Hayvancılık Bakanı Letonya, Zambiya ADI VE SOYADI BAKANLIĞI Muammer GÜLER ĠçiĢleri Bakanı Ġspanya, Tacikistan, Senegal, Gürcistan, Guatemala Cevdet YILMAZ Kalkınma Bakanı Portekiz, Ġran, Cezayir, Mali, Guyana, Nijer Ömer ÇELĠK Kültür ve Turizm Bakanı Avustralya, Nijerya, ġili, Belarus, Madagaskar Nabi AVCI Milli Eğitim Bakanı Hollanda, Yeni Zelanda, Kenya, Sırbistan, Gine Mehmet MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı Macaristan, Paraguay, Jamaika, Gambiya, Gana UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Polonya, Ekvator, Çad, Malavi, Moritanya, Benin Binali YILDIRIM [R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ] —— • —— Adalet Bakanlığından : [R.G. 02 ġubat 2013 – 28547 ] —— • —— KANUN ORMAN KÖYLÜLERĠNĠN KALKINMALARININ DESTEKLENMESĠ VE HAZĠNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIġINA ÇIKARILAN YERLERĠN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ ĠLE HAZĠNEYE AĠT TARIM ARAZĠLERĠNĠN SATIġI HAKKINDA KANUNDA DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR KANUN Kanun No. 6412 Kabul Tarihi: 30/1/2013 MADDE 1 – 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları DıĢına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin SatıĢı Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı maddenin beĢinci fıkrasının sonuna aĢağıdaki cümle eklenmiĢtir. ―(4) Hak sahiplerine doğrudan satılacak olan taĢınmazların satıĢ bedeli; dört yüz metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde ellisi, fazlası için rayiç bedelin yüzde yetmiĢi üzerinden hesaplanır. Birden fazla taĢınmazda hak sahibi olunması hâlinde yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması, hak sahibinin tercih edeceği sadece bir taĢınmaz için uygulanır. Bir taĢınmazdaki hak sahipliğinin devredilmesi hâlinde yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması, taĢınmazın sadece dört yüz metre karesi için ve hak sahiplerinin hisselerine oranlanarak uygulanır.‖ ―Daha önce baĢvuru bedeli yatırmadan yapılan baĢvurular ile bundan sonra yapılacak baĢvurular baĢvuru bedeli alınmaksızın geçerli kabul edilir.‖ MADDE 2 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 3/2/2013 [R.G. 04 ġubat 2013 – 28549 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER Karar Sayısı : 2013/4240 Ekli ―Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik‖in yürürlüğe konulması; Milli Savunma Bakanlığının 24/12/2012 tarihli ve 2618 sayılı yazısı üzerine, Bakanlar Kurulu‘nca 14/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ve ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ekonomi Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı Ġ. N. ġAHĠN ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Kalkınma Bakanı E. GÜNAY Kültür ve Turizm Bakanı ve M. ġĠMġEK Maliye Bakanı Ö. DĠNÇER Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı TÜRK SĠLAHLI KUVVETLERĠ SAĞLIK YETENEĞĠ YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1- 8/10/1986 tarihli ve 86/11092 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin baĢlığı ―Sağlık muayenesi‖ Ģeklinde, birinci fıkrasının ilk paragrafı ile (2) numaralı bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, aynı fıkraya (2) numaralı bentten sonra gelmek üzere aĢağıdaki bent eklenmiĢ ve mevcut bentler buna göre teselsül ettirilmiĢtir. ―Askerlik Kanunu gereğince yükümlülerin sağlık muayeneleri, askerlik Ģubelerinin bulunduğu yerlerde, öncelikle varsa kayıtlı olduğu aile hekimi tarafından, yoksa en yakın resmi sivil sağlık kuruluĢunda veya asker hastanelerinde tek tabip tarafından aĢağıdaki Ģekilde yapılır.‖ ―2) Yükümlünün beyan ettiği hastalık veya arızası ya da fizik muayene ile saptanan bozuklukları nedeniyle muayene sonucunda karar verilemeyenlerle gözlem altında bulunmaları, uzman tabip tarafından değerlendirilmeleri veya laboratuar ya da görüntüleme tetkikleri gibi ileri tetkiklerle değerlendirilmeleri gerekenler, Ģayet aile hekimi ya da resmi sivil sağlık kuruluĢunda görevli tek tabip tarafından muayene edilmiĢ ise en yakın asker hastanesine gönderilir. Yükümlü asker hastanesinde tek tabip tarafından muayene edilmiĢ ise ilgili uzmana yönlendirilir. 3) Yükümlüler hakkında ertesi yıla bırakma, sevk geciktirmesi veya askerliğe elveriĢli değildir kararlı sağlık raporlarını tanzim etmeye yetkili makam, asker hastanesi sağlık kuruludur. Ancak, yatalaklar ile gözle görülür rahatsızlığı bulunanlar hakkında ertesi yıla bırakma, sevk geciktirmesi veya askerliğe elveriĢli değildir kararlı sağlık raporları, askerlik Ģubesi baĢkanı veya vekili ile mülki amirliklerce görevlendirilen resmi iki sivil (varsa biri aile hekimi) tabipten teĢkil edilecek geçici sağlık kurulunca verilebilir. Ayrıca ihtiyaç duyulması halinde bu kurul resmi iki sivil tabipçe de oluĢturulabilir. Geçici sağlık kurulunca haklarında karar verilemeyen yükümlüler askerlik Ģubelerince en yakın asker hastanesine sevk edilir.‖ MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilk paragrafı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Askerlik çağına giren yükümlüler, yoklamaları sonucunda askerliğe elveriĢli olanlar ve askerliğe elveriĢli olmayanlar olmak üzere gruplandırılır.‖ MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesi baĢlığıyla birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Yoklama dıĢında yapılan sağlık muayeneleri MADDE 7- Yoklamada arıza veya hastalıkları gözden kaçanların, sevki sırasında rahatsızlığını beyan edenlerin, yoklama kaçağı ve bakayaların muayeneleri, askerlik Ģubesinin bulunduğu yerde öncelikle varsa kayıtlı olduğu aile hekimi tarafından, yoksa en yakın resmi sivil sağlık kuruluĢunda veya asker hastanelerinde bulunan tek tabip tarafından yapılır. Sağlık kuruluĢlarına sevkten önce Yükümlülere Yoklamalarda Uygulanacak Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Formunun doldurulması sağlanır.‖ MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 8- YurtdıĢında yaĢayan askerlikle yükümlü vatandaĢlardan herhangi bir hastalık veya arızası olmayanların sağlık muayeneleri, yükümlünün kayıtlı olduğu aile hekimi tarafından veya konsolosluklarca uygun görülecek resmi sağlık kuruluĢlarında yaptırılır ve düzenlenecek yoklama formları doğrudan vatandaĢın kayıtlı olduğu askerlik Ģubesi baĢkanlıklarına gönderilir. YurtdıĢında yoklaması yapılanlar için Yükümlülere Yoklamalarda Uygulanacak Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Formu düzenlenmez. Ancak, bu yükümlülerden üçüncü fıkranın (d) bendi kapsamına girenler ile haklarında Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığınca verilen kararlara karĢı yapılan itirazlar sonucunda yurtiçindeki asker hastanelerine sevki gerekenler için sevkten önce Yükümlülere Yoklamalarda Uygulanacak Sağlık Durumu Hakkında Bilgi Formu düzenlenir. Askerlik yükümlülüğünü fiilen silah altına alınmayı gerektirmeyen askerlik hizmet çeĢitlerinden biri ile yerine getirecek olanların yoklamaları yaptırılmaz. Fiilen silah altına alınacak olsun ya da olmasın, askerlik hizmetini yerine getirmeye engel sağlık sorunu olduğunu beyan eden veya görünüĢlerinden hastalık veya arızası olduğu anlaĢılanların muayeneleri konsolosluklarca uygun görülecek resmi sağlık kuruluĢlarında yaptırılır ve iki tabip tarafından imzalanan muayene ve tetkik sonuçları, Türkçe tercümeleri ile birlikte konsolosluklarca onaylanarak Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığına gönderilir. Bu raporlar, Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığınca incelenir ve aĢağıdaki kararlardan biri ile onaylanarak Milli Savunma Bakanlığı Asker alma Dairesi BaĢkanlığına gönderilir: a) Askerliğe ElveriĢlidir. b) Askerliğe ElveriĢli Değildir. c) Ertesi Yıla Bırakma. ç) Sevk Geciktirmesi. d) Yurtiçinde Bir Asker Hastanesinde Muayenesi Uygundur. Ancak, fiilen silah altına alınmayı gerektirmeyen askerlik hizmet çeĢitlerinden biri için baĢvuruda bulunmuĢ olanlar hakkında ―Sevk Geciktirmesi‖ kararı verilmez. Sehven bu Ģekilde karar verilmiĢ olanların raporlarına ―Ertesi Yıla Bırakma‖ kararı verilmiĢ gibi iĢlem yapılır. Bu kararlara karĢı yapılan itirazlar, Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığınca belirlenecek yurtiçindeki asker hastanelerinde yapılacak kontrol muayenelerine göre sonuçlandırılır.‖ MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aĢağıdaki Ģekilde, üçüncü fıkrasında yer alan ―son yoklamaya‖ ibaresi ―yoklamaya‖ ve ―doldurtulur‖ ibaresi ―doldurulur‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. ―Yoklamaları yapılan yükümlüler, askerliğe elveriĢli olanlar ve askerliğe elveriĢli olmayanlar olmak üzere gruplandırılır. Yoklamaları sırasında geçici sağlık kurullarınca askerliğe elveriĢli olmadığı tespit edilen yükümlüler askere alınmazlar. Bu yükümlüler hakkında yerli askerlik Ģubesince iĢlem yapılıyor ise üç nüsha, yabancı askerlik Ģubesince iĢlem yapılıyor ise dört nüsha rapor düzenlenerek onay makamlarına gönderilir ve onaylanan raporlar kesinleĢir. KesinleĢen raporlardan biri ilgiliye verilir, biri onay makamınca, diğeri ise yerli ve yabancı askerlik Ģubesi baĢkanlığınca muhafaza edilir.‖ MADDE 6- Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Sağlık durumları askerliğe elveriĢli olmayanlar ile geçici hastalık ve arızalarından dolayı ertesi yıla bırakılanların veya sevki geciktirilenlerin askerlik Ģubesi baĢkanlığı geçici sağlık kurulunca düzenlenen raporları, Askerlik ġubesi Rapor Defterine iĢlenir. Askerlik Ģubesi baĢkanlığı geçici sağlık kurulları tarafından tanzim edilen ―Ertesi Yıla Bırakma‖ ve ―Sevk Geciktirmesi‖ kararlı sağlık raporları askerlik Ģubesinin bağlı olduğu askeralma bölge baĢkanlığı, ―Askerliğe ElveriĢli Değildir‖ kararlı sağlık raporları ise Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığı tarafından onaylanmayı müteakip kesinleĢir.‖ MADDE 7- Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde yer alan ―165‖ ibaresi ―160‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢ, (19) numaralı bendinin sonuna aĢağıdaki paragraf eklenmiĢtir. ―YurtdıĢına gönderilecek uzman erbaĢ, sözleĢmeli erbaĢ ve erler ile erbaĢ ve erlere asker hastanelerinden sağlık raporu aldırılır. Bu rapora göre sınıfı görevini yapacak sağlık niteliğini taĢıyanlar yurtdıĢına gönderilir.‖ MADDE 8- Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―Son yoklamada‖ ibaresi ―Yoklamada‖, ―son yoklamadan‖ ibaresi ―yoklamadan‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 9- Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesinin birinci, beĢinci ve altıncı fıkraları ile (6) numaralı tablodan sonra yer alan NOT‘un (2) numaralı paragrafı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve beĢinci fıkrasından sonra gelmek üzere aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―Askerî öğrenci adaylarının sağlık kurulu muayeneleri; tam teĢekküllü asker hastanelerinde veya Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığınca sağlık kurulu muayenesi yapmaya yetki verilen geçici veya daimi askerî sağlık muayene merkezi ya da heyetlerince yapılır.‖ ―Kara, Deniz ve Hava Harp Okulları ile astsubay meslek yüksek okulları hariç olmak üzere, üniversite fakültelerine veya yüksek okullara alınacak askerî öğrenci adaylarında düzeltme ile her iki gözde görmeler ayrı ayrı tam olmak Ģartıyla üç diyoptriye kadar (üç dahil) miyopi ve hipermetropi ile doksan derecelik iki eksen arasındaki kırılma kusuru farkı üç diyoptriyi geçmeyen astigmatizmalar ile laboratuvar referans değerinin üst sınırının bir buçuk katına kadar olan (bir buçuk katı dahil) konjenital indirekt hiperbilurubinemiler bu okullara girmeye engel değildir. Her askerî öğrenci ve uzman erbaĢ ile sözleĢmeli erbaĢ ve er adayına, aĢağıdaki laboratuvar muayeneleri yapılır. 1) Postero anterior akciğer grafisi, direkt üriner sistem grafisi, 2) HBsAg, Anti-HCV, 3) Kan sayımı ve sedimantasyon, 4) Tam idrar muayenesi, 5) Kanda üre ve kreatinin, SGOT ve SGPT, bilirubinler, 6) Açlık kan Ģekeri, 7) Ultrasonografi, 8) Ekokardiografi, 9) Lüzum görülen diğer laboratuvar muayeneleri ve tetkikleri.‖ ―2. Vücut Kitle Ġndeksi= Ağırlık/Boy(Kg/m2) formülü üzerinden hesaplanmıĢtır.‖ ―Kraniumun görünümü bozmayan direkt bakıda hemen fark edilmeyen minimal Ģekil bozuklukları askeri öğrenci olmaya engel teĢkil etmez.‖ MADDE 10- Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―Askeri öğrencilerin sağlık kurulu muayeneleri tam teĢekküllü asker hastanelerinde veya Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığınca sağlık kurulu muayenesi yapmaya yetki verilen geçici veya daimi askerî sağlık muayene merkezi ya da heyetlerince yapılır. Askeri öğrencilerden, kara havacılık sınıfına ayrılacakların sağlık kurulu muayeneleri ise geçici veya daimi hava sağlık muayene merkezlerinde yapılır.‖ MADDE 11- Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ―beklenilmeden okuldan çıkarılırlar‖ ibaresi ―beklenilmeksizin haklarında ―Askeri Öğrenciliğe Devam Edemez‖ kararı verilir‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢ ve maddeye aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―Deniz ve Hava Harp Okulunu bitirecek olan öğrencilere ayrıca kendi bölümlerindeki sağlık iĢlemleri uygulanır.‖ MADDE 12- Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 30- Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak sivil öğrenci adaylarında Hepatit B, Hepatit C, HIV, yaygın sekelli iyileĢmiĢ ya da aktif tüberküloz ile kronikleĢme özelliğindeki herhangi bir bulaĢıcı hastalık bulunmamalı ve bu adaylar ruh sağlığı ve hastalıkları açısından ―tam sağlam‖ olmalıdır. Diskromatopsi bulunmamalı ve refraksiyon değerleri ile tashihli görmeleri (A) diliminde olmalıdır. Adayların boy/ağırlık değerleri için 25 inci maddedeki ölçüler esas alınır. Birinci fıkradaki Ģartları taĢıyan adayların sağlık yetenekleri asker hastanelerinin sağlık kurullarınca bu Yönetmelikte yer alan Hastalık ve Arızalar Listesinin ilgili maddeleri çerçevesinde belirlenir. Adaylardan sağlam olanlar ile rapor kararları Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait 2 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinde yer alan personel sınıfının ―SB.ASTSB.‖ sütunundaki karĢılığı (A) diliminde (+) olanlar okula alınır, (A) diliminde (-) ve (x) olanlar ile (B) ve (D) diliminde olanlar okula alınmazlar. Sivil öğrencilerin hastalıkları veya tedavi sonrası geriye kalan hastalık sekelleri (A) ve (B) dilimlerine uyuyorsa ve bunların Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait 2 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinde yer alan personel sınıfının ―SB.ASTSB.‖ sütununda karĢılığı (+) olanlar öğrenimlerine devam ederler, (-) ya da (x) olanlar veya (D) diliminde olanların okulla iliĢikleri kesilir.‖ MADDE 13- Aynı Yönetmeliğin 33 üncü maddesine aĢağıdaki fıkralar eklenmiĢtir. ―Yıllık zorunlu tazeleme atlayıĢlarına katılacak paraĢütçü personel, kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca hazırlanan yönergelerdeki esaslara göre her yıl birliklerinde iki uçuĢ tabibi ve bir diĢ tabibi tarafından muayene ve kontrol edilir. ParaĢütçü personel, hastalık, ameliyat veya kazadan sonra veya birlik tabibinin gerekli gördüğü hallerde en yakın tam teĢekküllü asker hastanesine gönderilir.‖ MADDE 14- Aynı Yönetmeliğin 36 ncı maddesinin baĢlığında yer alan ―Kararları‖ ibaresi ―Kararlı‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 15- Aynı Yönetmeliğin 37 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı fıkraya aĢağıdaki bent eklenmiĢtir. ―3) Komando ve dağ kursu gibi ağır Ģartlı kurslara ayrılanlar,‖ ―9) ParaĢütçü personel; periyodik muayenelere ilave olarak beĢ yılda bir, paraĢüt atlayıĢına iki yıl ve daha uzun süre ara vermiĢ olanlar ile sağlık sebebiyle ―Sınıf DeğiĢikliği‖ raporu alanlar ise paraĢüt atlayıĢlarından önce yeniden tam teĢekküllü askeri bir hastaneden ―ParaĢütle Atlar‖ ibareli sağlık raporu almak zorundadır.‖ MADDE 16- Aynı Yönetmeliğin 42 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile aynı fıkranın (1) numaralı bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Ġlk sınıflandırma muayeneleri sırasında veya daha sonra diskromatopsi tespit edilen askeri öğrenciler aĢağıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde gösterilen sınıf ve branĢlara ayrılamazlar.‖ ―1) Kara Kuvvetleri: Piyade, Süvari, Tank, Topçu, Hava Savunma, Ġstihbarat, Kara Havacılık, Ġstihkam, Muhabere, Jandarma, UlaĢtırma, Harita.‖ MADDE 17- Aynı Yönetmeliğin 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢtır. ―YurtdıĢına eğitim amacıyla gidecekler, Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığınca raporları onaylandıktan sonra gönderilirler.‖ MADDE 18- Aynı Yönetmeliğin 45 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―Son yoklama‖ ibaresi ―Yoklama‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 19- Aynı Yönetmeliğin 51 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ―en çok dört yıl‖ ibaresinden sonra gelmek üzere ―(ruh sağlığı ve hastalıkları için en çok iki yıl)‖ ibaresi eklenmiĢtir. MADDE 20- Aynı Yönetmeliğin 54 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―en çok dört yıl‖ ibaresinden sonra gelmek üzere ―(ruh sağlığı ve hastalıkları için en çok iki yıl)‖ ibaresi eklenmiĢtir. MADDE 21- Aynı Yönetmeliğin 58 inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―2) Görme: Bu sınıfa ayrılacak bütün personelin görme kuvveti tam olmalıdır. Denizaltı sınıfına girdikten sonra bu hizmete devam için gözlükle düzeltmeden önce bir gözde görme 5/10 iken diğerinde 5/10‘dan aĢağı görmesi bulunanlar, her iki gözde tashihli görme tam olsa bile denizaltı hizmetinde çalıĢtırılamazlar. Bunlar denizüstü gemilerinde veya Deniz Kuvvetlerinin kara teĢkillerinde görevlendirilirler.‖ MADDE 22- Aynı Yönetmeliğin 64 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―Son yoklama‖ ibaresi ―Yoklama‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 23- Aynı Yönetmeliğin 67 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―paraĢütçü‖ ibaresi ―serbest paraĢütçü‖ Ģeklinde, aynı fıkrada yer alan ―600 Yataklı Hava Hastanesi Hava Sağlık Muayene ve Fizyolojik Eğitim Merkezi‖ ibaresi ―Uçucu Sağlığı AraĢtırma ve Eğitim Merkezi‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 24- Aynı Yönetmeliğin 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (A) alt bendinin (d) bölümü ve (B) alt bendinin (a) bölümü aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı alt bende aĢağıdaki (d) bölümü eklenmiĢtir. ―(d) Herhangi bir nedenle muharip jet pilotu statüsündeki personelin sağlık niteliklerinin azaldığı durumlarda uçucunun halihazırdaki sağlık verilerine göre, bunlara Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait 1 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesindeki ulaĢtırma uçağı pilotu, baĢlangıç eğitim uçağı ve helikopter pilotu sağlık nitelikleri uygulanabilir. UçuĢ ekibi personeline ise seyrüsefer sınıfı personelinin sağlık nitelikleri uygulanır.‖ ―(a) Periyodik ağız ve diĢ muayenesi: YetiĢmiĢ uçucu ve uçuĢ ekibi personeli altı ayda bir kendi birlik sağlık ünitelerinde ağız ve diĢ sağlığı muayenesine tabi tutulur. Bu muayeneler varsa uçuĢ diĢ tabiplerince, uçuĢ diĢ tabiplerinin bulunmadığı hallerde diğer diĢ tabiplerince yapılır.‖ ―(d) Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Harita Genel Komutanlığında görevli silahçı, uçak makinisti, uçuĢ operatörü ve benzeri uçuĢ ekibi personeline, bu Yönetmeliğin kara havacılık uçak ve helikopter teknisyeni sınıfının sağlık yetenekleri ile ilgili hükümleri uygulanır. Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki uçuĢ ekibi personelinden ―UçuĢa ElveriĢli Değildir‖ raporu alanlar, Kara Kuvvetleri Havacılığı ile ilgili ikmal, bakım, onarım ve yer hizmetlerinde istihdam edilir. Bunlardan ―Sınıfı Görevini Yapamaz‖ raporu alanlara, Kara Kuvvetleri Komutanlığı sınıflandırma çizelgelerine göre iĢlem yapılır.‖ MADDE 25- Aynı Yönetmeliğin 74 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―paraĢütçü‖ ibaresi ―serbest paraĢütçü‖ Ģeklinde ve ikinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Bu personel; kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca hazırlanacak yönergelerdeki esaslara göre, her yıl birliklerinde iki uçuĢ tabibi ve bir diĢ tabibi tarafından muayene ve kontrol edilir, beĢ yılda bir ise Hava Sağlık ve Muayene Merkezlerince muayene ve kontrol edilir. Ġlk muayenelerinde ve beĢ yılda bir yapılacak muayenelerde fizyolojik eğitime de tabi tutulur.‖ MADDE 26- Aynı Yönetmeliğin Sekizinci Bölümünün baĢlığı ―Yedek Subay Aday Adayları, Yedek Subay Adayları ve Yedek Subayların Sağlık Yetenekleri‖ Ģeklinde, 78 inci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Yedek subay aday adaylarının sağlık yetenekleri MADDE 78 - Yedek subay aday adaylarının sağlık muayenelerinde yükümlülerin tabi olduğu bu Yönetmelik esasları uygulanır.‖ MADDE 27- Aynı Yönetmeliğin 80 inci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Yedek subay adaylarının (yedek subay öğrencilerinin) sağlık yetenekleri ve sıhhi izin süreleri MADDE 80- Yedek subay adayları hastalanmaları veya arızaları sonrasında sağlık yetenekleri bakımından aĢağıdaki Ģekilde gruplandırılır. a) Askerliğe elveriĢli olanlar: Sağlık yetenekleri bakımından hiçbir hastalık ve arızası bulunmayanlar ile hastalık ve arızaları, Hastalık ve Arızalar Listesinin (A) dilimlerine girenlerdir. b) Askerliğe elveriĢli olmayanlar: Sağlık yetenekleri bakımından Hastalık ve Arızalar Listesinin (B) ve (D) dilimlerinde gösterilen hastalık ve arızaları bulunan yedek subay adaylarıdır. Askerliğe elveriĢli olmayan adaylar okuldan çıkarılır ve ―Askerliğe ElveriĢli Değildir‖ kararı ile terhis edilirler. Yedek subay adaylarının, hastalık ve arızaları nedeni ile alacakları hava değiĢimi, istirahat ve hastanede yatarak geçirdikleri sürelerin toplamı okul döneminin 1/3'ünden fazla olması halinde haklarında geçici terhis iĢlemi yapılır. Bir sonraki dönemde hastalık ve arızalarının devam etmediği sağlık kurulu raporu ile saptananlar yeni dönemin tamamına katılırlar. Devam edilmeyen süre dönemin sonuna rastlar ve aralıksız olursa bir sonraki dönemde yalnız devam edilmeyen süre tamamlatılır. Geçici terhisi gerekenler, hastalık ve arızaları kronik değilse, istekleri halinde tedavileri sonuna kadar askeri hastanelerde kalabilirler.‖ MADDE 28- Aynı Yönetmeliğin 81 inci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Yedek subaylara uygulanacak sağlık iĢlemleri MADDE 81- Yedek subayların hastalanmaları veya arızaları hâlinde aĢağıdaki iĢlemlerden biri yapılır: a) Sağlık nitelikleri bakımından hiçbir hastalık ve arızası kalmayanlar ile hastalık ve arızaları, Hastalık ve Arızalar Listesinin (A) dilimine girenler görevlerine devam ederler. b) Hastalık ve arızaları, Hastalık ve Arızalar Listesinin (B) ve (D) dilimlerine girenler ―Askerliğe ElveriĢli Değildir‖ kararı ile terhis edilirler.‖ MADDE 29- Aynı Yönetmeliğin 82 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 82– Yedek subay aday adayları ile yedek subay adayları ve yedek subayların kesin iĢlem kararlı raporları Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığınca onaylanır. Askerliğe ElveriĢli Değildir kararlı rapor alan yedek subay aday adayları ile yedek subay adayı ve yedek subaylar, gerektiğinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından yeniden muayeneye sevk edilir ve alacakları raporlara göre iĢlem görürler.‖ MADDE 30- Aynı Yönetmeliğin 83 üncü maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Türk Silahlı Kuvvetleri adına yetiĢtirilenler hariç olmak üzere fakülte veya yüksekokul mezunlarından yahut yedek subaylardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinde sözleĢmeli veya muvazzaf subay veya astsubay olarak istihdam edileceklerin Hepatit B, Hepatit C, HIV, yaygın sekelli iyileĢmiĢ ya da aktif tüberküloz ile kronikleĢme özelliğindeki herhangi bir bulaĢıcı hastalığı bulunmamalı ve ruh sağlığı ve hastalıkları açısından ―tam sağlam‖ olmalıdır. Diskromatopsi bulunmamalı ve tashihli görmeleri tam olmalıdır. Bu Ģartları taĢıyan adayların asker hastaneleri sağlık kurullarından veya Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığınca sağlık kurulu muayenesi yapmaya yetki verilen geçici veya daimi askeri sağlık muayene merkezi veya heyetlerince tanzim edilecek raporlarda sağlam olanlar ile istihdam edilecekleri sınıfa ait sınıflandırma çizelgesinin ―SB.ASTSB.‖ sütununda arızasının karĢılığı (A) diliminde (+) olanlar göreve alınır, (A) diliminde (-) ve (x) olanlar ile (B) ve (D) diliminde olanlar göreve alınmazlar. Boy ve kilo oranlarında 25 inci madde esas alınır. Bu özellikleri haiz olmakla birlikte hamile olmayan bayanlar sağlık kurulu muayenesi yapılarak alınırlar.‖ MADDE 31- Aynı Yönetmeliğin 85 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 85- Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak personel ile diğer kamu kurum ve kuruluĢlarından Türk Silahlı Kuvvetlerine naklen atanacak sivil personelde Hepatit B, Hepatit C, HIV, yaygın sekelli iyileĢmiĢ ya da aktif tüberküloz ile kronikleĢme özelliğindeki herhangi bir bulaĢıcı hastalık bulunmamalı ve ruh sağlığı ve hastalıkları açısından ―tam sağlam‖ olmalıdır. Refraksiyon değerleri ve tashihli görmeleri (A) diliminde bulunmalıdır. Birinci fıkradaki Ģartları taĢıyan adayların sağlık yetenekleri asker hastaneleri veya Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığınca sağlık kurulu muayenesi yapmaya yetki verilen geçici veya daimi sağlık muayene merkezi veya heyetlerince Hastalık ve Arızalar Listesinin ilgili maddeleri çerçevesinde belirlenir. Sivil personelin rapor kararları Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait 2 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinde yer alan personel sınıfının ―SB.ASTSB.‖ sütununa göre değerlendirilir. Buna göre sağlam olanlar ile arızasının karĢılığı bu sınıfta (A) ve (B) dilimlerine girip artı iĢareti olanlar göreve alınır. (B) diliminde (-) ve (x) iĢareti olanlar ile (D) dilimine girenler göreve alınmazlar. Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak sivil engelli memurlara, 22/8/2011 tarihli ve 2011/2192 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma ġartları ile Yapılacak Merkezi Sınav ve Kura Usulü Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır. Ancak, bu Yönetmeliğe göre alınacak engelli sivil memurların özür oranlarının tespiti, 14/1/2012 tarihli ve 28173 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenir. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevlendirilecek Devlet memuru aday adaylarının hamile olmaları durumunda, sağlık muayeneleri, hamilelik sonlandıktan sonra doksan gün içerisinde yapılmak üzere ertelenir. Milli Savunma Bakanlığı karargâhı ve bağlılarına girecek sivil personelin raporları Milli Savunma Bakanlığı Sağlık Dairesi BaĢkanlığınca, diğer Türk Silahlı Kuvvetleri kurum ve kuruluĢlarına girecek adayların raporları Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığı tarafından onaylanır.‖ MADDE 32- Aynı Yönetmeliğin 87 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―oniki aya (oniki ay dahil)‖ ibaresi ―altı aya‖, ―oniki aydan‖ ibaresi ―altı aydan‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 33- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 17 nci maddesinin (B) diliminin (3) numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢ ve (D) diliminin (4) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―4. Cinsel kimlik ve davranıĢ bozuklukları. AÇIKLAMA: Bu fıkraya gireceklerin cinsel kimlik ve/veya davranıĢ örüntülerinin tüm yaĢamlarında ileri derecede belirgin olması ve askerlik ortamında sakıncalı bir durum yaratacağı ya da yarattığı tıbbi kanaatine varılması gerekir.‖ MADDE 34- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve maddesinin (B) diliminin (1) numaralı fıkrasının ikinci değiĢtirilmiĢtir. ―NOT: Bu fıkra subay ve astsubaylarda 1 yıllık yükümlülerde en az bir defa ertesi yıla bırakma veya en az 1 erlerde ise 6 aylık hava değiĢimi iĢleminden sonra uygulanır.‖ Arızalar Listesinin 33 üncü paragrafı aĢağıdaki Ģekilde istirahatsiz rejimden sonra, yıl sevki geciktirme, erbaĢ ve MADDE 35- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 34 üncü maddesinin (A) diliminin (1) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve (B) dilimi yürürlükten kaldırılmıĢtır. ―1. Tüberküloz lenfadenit dahil bir bölgede lokalize lenf nodülleri büyüklüğünün tedavi sonucu geriye kalmıĢ sekelleri (Lenfomalar hariç).‖ MADDE 36- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 40 ıncı maddesinin (A) diliminin (3) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―3. Glukoz tolerans bozukluğu veya bozulmuĢ açlık glukozu olanlar (AĢikar diabeti olmadan).‖ MADDE 37- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 45 inci maddesinin (A) diliminin (12) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―12. Karaciğer ve dalağın komplikasyonsuz hemanjiomları ve kistleri ile komplikasyonsuz kist ve abse ameliyatları (perkütan giriĢimleri dahil), dalakta ve karaciğerde nonspesifik kalsifikasyonlar, karaciğer fonksiyonlarının normal olduğu hepatomegaliler, kot kenarını geçmeyen splenomegaliler, mezenter kistleri ve komplikasyonsuz ameliyatları.‖ MADDE 38- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 46 ncı maddesinin (A) ve (B) dilimleri ile (D) diliminin (1) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―A) 1. Akciğer ve mediastenin solunum fonksiyon bozukluğu yapmamıĢ ve radyolojik olarak sınırlı kronik hastalıkları (interstisyel akciğer hastalıkları, sarkoidozis ve benzeri) ya da etiyolojisi belli olmayan radyolojik olarak saptanan, solunum fonksiyonlarını bozmayan minimal fibröz ya da kalsifiye sekeller. 2. Solunum fonksiyon bozukluğu yapmamıĢ ve koagülasyon anomalisine bağlı olmayan iyileĢmiĢ pulmoner tromboemboliler. 3. Sekelsiz ya da solunum fonksiyonlarını bozmayan, radyolojik olarak tespit edilmiĢ minimal fibröz sekel, band ve benzeri lezyonlarla iyileĢmiĢ akciğer ve/veya mediasten tüberkülozu olguları. NOT: Çok ilaca dirençli akciğer ve/veya mediasten tüberkülozu olguları sekel ve fonksiyon bozukluğuna göre maddenin (B) veya (D) diliminde değerlendirilir. B) 1. Yayma pozitif ya da yayma negatif olduğu halde klinik, radyolojik ve diğer laboratuvar yöntemlerle akciğer tüberkülozu tanısı konmuĢ olguların radyolojik olarak saptanan yaygın sekeller veya solunum fonksiyon bozukluğu yapmıĢ sekeller veya radyolojik olarak saptanan 2 cm‘den büyük tüberkülomalar ile iyileĢmiĢ akciğer ve/veya mediasten tüberkülozu olguları. NOT: a) Çok ilaca dirençli tüberküloz tanısı konarak yeterli süre tedavi alarak kür kabul edilen olgular, sekelsiz olarak iyileĢseler ya da solunum fonksiyonlarını bozmasalar bile bu madde kapsamında değerlendirilirler. b) Askerlik görevi sırasında çok ilaca dirençli tüberküloz tanısı alan yükümlülerin Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiĢ merkezlerde tedavilerinin yapılabilmesi için tanı konduğu anda tedavi süresini beklemeksizin iĢlem yapılabilir. c) Tüm yükümlülerin eskiden geçirilmiĢ hastalıklarının kanıtı için tedavi gördüğü sosyal güvenlik sistemine dahil bir sağlık kurumu ya da verem savaĢ dispanserlerinden onaylı resmi rapor gerekir. ç) Çok ilaca dirençli akciğer ve/veya mediasten tüberkülozu olgularında ileri radyolojik incelemeler dahil tüberkülozla uyumlu sekel saptanamadığında hastalıklı döneme ait tüberküloz ile uyumlu bulgular içeren akciğer grafisinin ibraz edilmesi gerekir. 2. Solunum fonksiyon bozukluğu yapmıĢ veya akciğerler ve mediastende yaygın tutulumla seyreden ya da ilerleyici nitelikte olan tüberküloz dıĢı primer ya da sekonder kronik akciğer ve mediasten hastalıkları (interstisyel akciğer hastalıkları, pnömokonyozis, sarkoidozis ve benzeri) ya da bu hastalıkların sekelleri ile solunum fonksiyon bozukluğu yapmıĢ geçirilmiĢ pulmoner tromboemboliler.‖ ―1. Ġki yıllık tedaviye rağmen halâ yayma pozitif olarak devam eden kronik ya da çok ilaca dirençli akciğer ve/veya mediasten tüberküloz olguları ile tüberküloz tedavisi sonrasında ileri derecede solunum fonksiyonu bozukluğu yapacak Ģekilde sekel bırakarak veya en az bir akciğerde ―harab olmuĢ akciğer‖ görüntüsü vererek iyileĢmiĢ akciğer ve/veya mediasten tüberkülozu olguları. NOT: Yükümlülerin eskiden geçirilmiĢ hastalıklarının kanıtı için tedavi gördüğü sosyal güvenlik sistemine dahil bir sağlık kurumu ya da verem savaĢ dispanserlerinden onaylı resmi rapor gerekir.‖ MADDE 39- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 49 uncu maddesinin (A) dilimine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢ, (B) diliminin (1) ve (2) numaralı fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―3. Plevra biyopsisi ile kanıtlanabilmiĢ ya da klinik radyolojik ve diğer laboratuvar yöntemleriyle tüberküloz plörezi tanısı konmuĢ olguların sekelsiz iyileĢmiĢ ya da solunum fonksiyonlarını bozmamıĢ, ilerleyici nitelikte olmayan, radyolojik olarak tespit edilmiĢ minimal kostodiafragmatik sinüs kapalılığı, minimal plevral kalınlaĢma ve plevral çekintiler ile iyileĢmiĢ tüberküloz plörezisi olguları.‖ ―1. Plevra biyopsisi ile kanıtlanabilmiĢ ya da diğer laboratuvar muayene yöntemleri ile tüberküloz plörezi tanısı konmuĢ olguların solunum fonksiyonlarını bozan ya da yaygın plevral sekelleri ve kalınlaĢmaları ile iyileĢmiĢ tüberküloz plörezisi olguları. NOT: Tüm yükümlülerin eskiden geçirilmiĢ hastalıklarının kanıtı için tedavi gördüğü sosyal güvenlik sistemine dahil bir sağlık kurumu ya da verem savaĢ dispanserlerinden onaylı resmi rapor gerekir. 2. Tüberküloz dıĢı plevra hastalıklarına bağlı fonksiyon bozukluğu yapmıĢ ya da beĢ interkostal alanı tutmuĢ plevra kalınlaĢmaları.‖ MADDE 40- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 59 uncu maddesinin (B) diliminin (1) ve (2) numaralı fıkralarında yer alan ―(4 cm hariç)‖ ibareleri ―(4 cm dahil)‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 41- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 63 üncü maddesinin (B) diliminin (1) numaralı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―1. Omurganın ayakta çekilen radyografilerinde COBB açısı değerleri; a) Skolyoz deformitesi için, ön-arka planda; torakal seviyede 26-45, lomber seviyede 21-50 derece arası deformiteleri. b) Kifoz ve lordoz deformiteleri için yan planda; Servikal bölgede; (-1)-(-10) derece arası kifoz ve 66-75 derece arası lordoz, Torakal bölgede; (-1)-(-10) derece arası lordoz ve 66-75 derece arası kifoz, Lomber bölgede; (-1)-(-10) dereceden fazla kifoz ve 96-110 derece arası lordoz deformiteleri.‖ MADDE 42- Aynı Yönetmeliğin eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 66 ncı maddesinin (A) diliminin (1) ve (2) numaralı fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―1. Ayakların yürüyüĢü güçleĢtirmeyecek derecede olan Ģekil bozuklukları ve kalkaneal yükseklik açısı 10-19 (10 ve 19 dahil) derece arasında olan düz tabanlıklar. 2. YürüyüĢe engel olmayan kalkaneus epinleri.‖ MADDE 43- 8/10/1986 tarihli ve 86/11092 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin 9 uncu, 28 inci, 73 üncü ve 79 uncu maddeleri yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 44- Aynı Yönetmeliğin eki Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait 1 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinin MD NO 17 DĠLĠM B satırının FIKRA NO. sütununda yer alan ―1,2,3‖ ibaresi ―1,2‖ Ģeklinde, MD NO 42 DĠLĠM D FIKRA NO. 3,10 satırı aĢağıdaki Ģekilde, MD NO 46 DĠLĠM B satırının FIKRA NO. sütununda yer alan ―2,3‖ ibaresi ―1,2‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢ ve MD NO 34 DĠLĠM B FIKRA NO. 1 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO. 1 satırı yürürlükten kaldırılmıĢtır. ― 42 D 3,10 + + - - - - + + - + + - + + - + + 42 D 3,10 BENTLERĠNDE YER VERĠLEN AÇIKLAMALAR ĠLE GETĠRĠLEN ĠSTĠSNAĠ DURUMA DĠKKAT EDĠLĠR ‖ MADDE 45- Aynı Yönetmeliğin eki Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait 2 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinin baĢlık bölümü ekli (1) sayılı cetvelde gösterildiği Ģekilde, MD NO 17 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 2,3 satırı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, MD NO 34 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı, MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı ile MD NO 42 DĠLĠM D FIKRA NO 3, 10 satırından sonra yer alan ―42 D3, 10 BENTLERĠNDE YER VERĠLEN AÇIKLAMALAR ĠLE GETĠRĠLEN ĠSTĠSNAĠ DURUMA DĠKKAT EDĠLĠR‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢtır. ― 17 B 1,2 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - ‖ ― 46 B 1,2 + + + + + + + + + + + + + + + - - - - - - + + + ‖ MADDE 46- Aynı Yönetmeliğin eki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı/Sahil Güvenlik Komutanlığına ait 1 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinin MD NO 15 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3 satırı, MD NO 16 DĠLĠM A FIKRA NO 3 satırı, MD NO 16 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı, MD NO 17 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3, MD NO 18 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 2, 3 satırı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, MD NO 34 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı yürürlükten kaldırılmıĢtır. 15 16 16 ― B 1,2,3 X X X X X X X X X X X A 3 X X X X X X X X X X X B 1 X X X X X X X X X X X - X X X X X X - X X X X X X ‖ 17 18 ― B B 46 ― B 1,2 - - - - - - - - - - 1,2,3 X X X X X X X X X X X - - X X - - X X ‖ 1,2 X X - X X - X X - X X - X X - + + + ‖ MADDE 47- Aynı Yönetmeliğin eki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı/Sahil Güvenlik Komutanlığına ait 2 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinin MD NO 17 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3, satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 2, 3 satırı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, MD NO 34 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı yürürlükten kaldırılmıĢtır. ― 17 B 1, 2 - - - - - - - - - - - - - - - - - ‖ ― 46 B 1,2 + + + + + + + + + + + + - - - X X ‖ MADDE 48- Aynı Yönetmeliğin eki Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait 1 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinin baĢlık bölümü, MADDE NO 17 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3 satırı, MADDE NO 42 DĠLĠM D FIKRA NO 3,10 satırı ile MADDE NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 1 ve FIKRA NO 2 satırları ekli (2) sayılı cetvelde gösterildiği Ģekilde değiĢtirilmiĢ, MADDE NO 34 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı ile MADDE NO 46 DĠLĠM B FIKRA 3 satırı yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 49- Aynı Yönetmeliğin eki Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait 2 Numaralı Sınıflandırma Çizelgesinin MD NO 17 DĠLĠM B FIKRA NO 1,2,3 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 1 ve FIKRA NO 2 satırları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, MD NO 34 DĠLĠM B FIKRA NO 1 satırı ile MD NO 46 DĠLĠM B FIKRA NO 3 satırı yürürlükten kaldırılmıĢtır. ― 17 B 1,2 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - ‖ ― 46 B 1 + + + X X - + + + + + + + + + + + + + + + X X 46 B 2 + + + X X - + + + + + + + + + + + + - - - X X ‖ MADDE 50- SayıĢtay‘ın görüĢü alınarak hazırlanan bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 51- Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. (1) SAYILI CETVEL TBP., ECZ., KĠMYAGER, DĠġ TBP., VET., SAĞ.SB., SHH.TEK ULAġTIRMA SINIFLAR PER., MALĠYE, ĠKMAL,BAKIM (TEKNĠSYEN BRANġI HARĠÇ) Y.MÜH., MÜH. TEKNĠSYEN, BAKIM (TEKNĠSYEN BRANġI) AS.HAKĠM, AS.ÖĞR., DĠN ĠġLERĠ BANDO (2) SAYILI CETVEL SINIFLAR PĠLOT MUHARĠP JET UÇAĞI PĠLOTU BAġLANGIÇ EĞĠTĠM UÇAĞI VE HELĠKOPTER PĠLOTU ULAġTIRMA PĠLOTU SĠLAH SĠSTEM SEYRÜSEFER PĠYADE, HAVA SAVUNMA 1,2 - - - - - - - - - - - - - - - - - - 3,10 - - - - - - - - - - - - - - - + + - MUHABERE - - - + + - ĠSTĠHKÂM - - - + + - - KONTROL, ĠHBAR, HAVA TRAFĠK - - + + - - SĠLAH MÜHĠMMAT (MÜHĠMMAT VE MÜHĠMMAT TAHRĠP ĠHTĠSASI HARĠÇ) - - + + - - MÜH. VE MÜH. TAHRĠP (MÜHĠMMAT VE MÜHĠMMAT TAHRĠP ĠHTĠSASI DAHĠL) - - - - + - - + + - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - X X - - [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin kuruluĢ amacını, oluĢumunu, görevlerini ve çalıĢma usul ve esaslarını düzenlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 21 inci maddesine ve 16/3/2004 tarihli ve 25404 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 2/3/2004 tarihli ve 2004/6958 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği ve ÇalıĢma Ortamına ĠliĢkin 155 Sayılı SözleĢmeye dayanılarak hazırlanmıĢtır. - - X X - Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bakanlık: ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, b) BaĢkan: Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyi BaĢkanını, c) Konsey: Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyini, ç) MüsteĢar: ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MüsteĢarını, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Konseyin KuruluĢ Amacı, OluĢumu ve Görevleri Konseyin kuruluĢ amacı MADDE 4 – (1) Konsey, ülke genelinde iĢ sağlığı ve güvenliği ile ilgili politika ve stratejilerin belirlenmesi için tavsiyelerde bulunmak üzere kurulmuĢtur. Konsey, çalıĢmalarında ulusal ve uluslararası geliĢmeleri ve ülke koĢullarını göz önünde bulundurur. ÇalıĢma hayatının iĢ sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevcut Ģartlarının iyileĢtirilmesi ve güvenlik kültürünün ülke genelinde yaygınlaĢtırılması amacıyla üyelerin iĢbirliği içinde çalıĢmasını esas alır. ĠĢ sağlığı ve güvenliği alanında ülke politikalarını oluĢturmada tarafların görüĢ ve düĢüncelerinin alınmasını sağlar. Konseyin oluĢumu MADDE 5 – (1) Konsey, MüsteĢarın baĢkanlığında aĢağıda belirtilen üyelerden oluĢur: a) Bakanlık ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü, ÇalıĢma Genel Müdürü, ĠĢ TeftiĢ Kurulu BaĢkanı ve Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından bir genel müdür, b) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve ġehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığından ilgili birer genel müdür, c) Yükseköğretim Kurulu BaĢkanlığından bir yürütme kurulu üyesi, Devlet Personel BaĢkanlığından bir baĢkan yardımcısı, ç) ĠĢveren, iĢçi ve kamu görevlileri sendikaları üst kuruluĢlarının en fazla üyeye sahip ilk üçünden, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonundan, Türk Tabipleri Birliğinden, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinden ve Türkiye Ziraat Odaları Birliğinden konuyla ilgili veya görevli birer yönetim kurulu üyesi, d) Ġhtiyaç duyulması hâlinde ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürünün teklifi ve Konseyin kararı ile belirlenen, iĢ sağlığı ve güvenliği konusunda faaliyet gösteren kurum veya kuruluĢlardan en fazla iki temsilci. (2) Birinci fıkranın (d) bendi kapsamında belirlenen Konsey üyeleri, iki yıl için seçilir ve üst üste iki olağan toplantıya katılmaz ise ilgili kurum veya kuruluĢun üyeliği sona erer. Konseyin görevleri MADDE 6 – (1) Konseyin görevleri Ģunlardır: a) Ulusal iĢ sağlığı ve güvenliği politika ve stratejileri için öneriler geliĢtirmek ve alınan kararların kurumlarda uygulanmasını tavsiye etmek, b) ĠĢ sağlığı ve güvenliği konusundaki ihtiyaç ve öncelikleri dikkate alarak Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Politika Belgesi, hedefler ve eylem planının belirlenmesi için öneriler geliĢtirmek, c) ÇalıĢanların ve iĢverenlerin iĢ sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda eğitimleri, bilgilendirilmeleri, bilinçlendirilmeleri ile iĢ sağlığı ve güvenliği kültürünün oluĢturulması konusunda görüĢ bildirmek, ç) ĠĢ sağlığı ve güvenliği konularında araĢtırma ve geliĢtirmeye yönelik projeler önermek, d) Ülke çapında yapılacak iĢ sağlığı ve güvenliği alanındaki seminer, konferans gibi faaliyetleri yıllık olarak planlamak ve değerlendirmek, e) Gerekli görülmesi durumunda çalıĢma grupları kurmak ve üyelerini belirlemek, f) ĠĢ sağlığı ve güvenliği konusunda toplum ve çalıĢan yararını gözeterek, Bakanlık ve diğer kurumlar arası koordinasyon, bilgi paylaĢımı ve iĢbirliğine katkı sağlamak, g) ĠĢ sağlığı ve güvenliğinin izleme ve inceleme çalıĢmalarında bulunmak, ğ) Konsey üyelerinin temsil ettikleri kurum ve kuruluĢlarda, Konsey toplantılarında alınan her türlü karar ve düzenlemenin ve iĢ sağlığı ve güvenliği mevzuatının uygulanmasını izlemek, görüĢ ve önerilerde bulunmak, h) Her yıl Mart ayı sonuna kadar, politika belgesi ve eylem planı kapsamında bir önceki yıla ait kurum faaliyet raporunu Konsey sekretaryasına iletmek. BaĢkanın görev ve yetkileri MADDE 7 – (1) BaĢkanının görev ve yetkileri Ģunlardır: a) Konsey toplantılarına baĢkanlık yapmak, b) Konseyin toplanma tarihi ve yerine karar vermek, c) Üyeler tarafından gönderilen gündem önerilerini dikkate alarak Konsey gündemini onaylamak, ç) Konseyin görüĢleri doğrultusunda, çalıĢma gruplarında yer alacak üyeleri ve baĢkanlarını belirlemek, d) Konseyin ve çalıĢma gruplarının faaliyetlerinin verimli ve düzenli bir Ģekilde yürütülmesini sağlamak, e) Konseyde alınan kararları Bakana sunmak, f) Konseyin faaliyetleri ile ilgili toplantı ve görüĢmelerde Konseyi temsil etmek ve kamuoyunu bilgilendirmek. Konsey sekretaryası MADDE 8 – (1) Konseyin sekretaryası, ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünce yürütülür. (2) Sekretaryanın görevleri Ģunlardır: a) Toplantı tarihini, yerini ve gündemini içeren davet yazılarını hazırlamak ve Konsey üyelerine bildirmek, b) Konsey çalıĢmalarının tutanak, dosyalama, evrak iĢlemleri ile arĢiv faaliyetlerini yürütmek, c) Konsey ve çalıĢma gruplarının toplantıları için gerekli organizasyon ve koordinasyonu sağlamak, ç) Ġlgili kurum ve kuruluĢlarla iletiĢim ve bilgi akıĢını sağlamak, d) OluĢturulan görüĢ, öneri ve faaliyet raporlarını BaĢkana sunmak, e) ÇalıĢma grupları üyeleri arasındaki koordinasyonu sağlamak, çalıĢmalarının ilerlemesini ve faaliyetlerini izlemek. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Konseyin ÇalıĢma Usul ve Esasları ÇalıĢma usul ve esasları MADDE 9 – (1) Konsey, yılda iki defa olağan toplanır. Bu toplantılar her yılın Haziran ve Aralık aylarında yapılır. BaĢkanın veya üyelerin üçte birinin teklifi ile olağanüstü olarak da toplanabilir. (2) Konsey üyesi olarak Bakanlığa bildirilmiĢ olan üyenin toplantılara katılımı esastır. (3) Konsey üyeleri ihtiyaç duymaları halinde toplantılara ilgili uzman personel ile katılabilirler. ÇalıĢma grubu üyeleri de toplantıya davet edilebilir. (4) Konsey üyelerine, olağan ve olağanüstü toplantıya davet yazısı toplantı gününden en az bir ay önce gündem taslağı ile birlikte gönderilir. (5) Yıllık olağan ve olağanüstü toplantılar öncesinde Konsey üyeleri, gündem maddesi önerilerini ve toplantıya katılıp katılamayacaklarını en geç yedi gün önce Konsey sekretaryasına yazılı olarak bildirirler. (6) Konsey üyeleri ve Konsey üyeleri dıĢındaki gerçek ya da tüzel kiĢiler, iĢ sağlığı ve güvenliği alanında ele alınması ve üzerinde çalıĢılmasını gerekli gördüğü konuları yazılı olarak Konsey sekretaryasına bildirebilir. (7) Toplantı yetersayısı temsilcilerin salt çoğunluğudur. Gündem MADDE 10 – (1) Konseyin toplantı gündemi; Konsey üyelerinden, çalıĢma gruplarından veya Konsey üyeleri dıĢındaki gerçek ya da tüzel kiĢilerden gelen öneriler doğrultusunda ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün teklifi ve Konsey BaĢkanının onayı ile belirlenir. Karar alma MADDE 11 – (1) Konsey, toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir. Konsey üyeleri dıĢındaki temsilcilerin oy hakkı yoktur. Oyların eĢitliği hâlinde baĢkanın oyu yönünde karar alınır. Çekimser oy kullanılamaz. (2) Alınan kararlar toplantı tutanağı ile kayıt altına alınır ve tutanak toplantıya katılan üyeler tarafından imzalanır. Karara katılmayan üye, gerekçelerini tutanakta belirtir. ÇalıĢma grupları ve görevleri MADDE 12 – (1) ÇalıĢma grupları, Konsey üyesi kurum ve kuruluĢlar ile Konsey dıĢındaki gerçek ya da tüzel kiĢilerin önerdikleri konu baĢlıkları ile ilgili olarak Konseyce uygun bulunması halinde kurulur. ÇalıĢma grubunun üyeleri ve baĢkanı Konsey BaĢkanı tarafından belirlenir. (2) ÇalıĢma grubu üyesi olarak; Konsey üyeleri, uzmanlık alanlarına göre üniversite, sivil toplum kuruluĢları, özel sektör, kamu kurumları ve yerel yönetim temsilcileri belirlenebilir. Ayrıca Konsey üyesi, çalıĢma grubu çalıĢmalarında yer almak üzere, kendi kurumundan konuyla ilgili baĢka bir temsilciyi görevlendirebilir. (3) ÇalıĢma grupları, Konsey tarafından karar verilen çalıĢma konusu ve süresi ile ilgili çalıĢma planını hazırlayarak sekretaryaya gönderir. (4) ÇalıĢma grubu, yürüttüğü çalıĢmalar hakkındaki bilgileri, yıllık olağan toplantı tarihinden onbeĢ gün önce sekretaryaya iletir. (5) ÇalıĢma grupları çalıĢmalarını tamamladıktan sonra, çalıĢma grubu BaĢkanı sekretaryaya yazılı olarak sonuç raporunu gönderir ve ilk Konsey toplantısında raporunu sunar. Konsey faaliyetlerinin desteklenmesi MADDE 13 – (1) Konsey faaliyet ve çalıĢmaları, Genel Müdürlükçe, 5/3/2004 tarihli ve 25393 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan ĠĢçi Ücretlerinden Ceza Olarak Kesilen Paraları Kullanmaya Yetkili Kurulun TeĢekkülü ve ÇalıĢma Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtilen Kurula teklif edilecek projelerin kabul edilen kısmıyla desteklenir. Yürürlük MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— Çevre ve ġehircilik Bakanlığından: YAPI DENETĠMĠ UYGULAMA YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 5/2/2008 tarihli ve 26778 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 1 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Bu Yönetmeliğin amacı, 29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna göre faaliyet gösteren Merkez ve Ġl Yapı Denetim Komisyonlarının, yapı denetim kuruluĢlarının ve laboratuvarların kuruluĢ ve çalıĢmaları; yapı denetim kuruluĢlarında ve laboratuvarlarda görev alacak denetçi mimar ve mühendisler ile diğer görevlilerde aranacak nitelikler; ilgili idare, proje müellifi, yapı müteahhidi, Ģantiye Ģefi, yapı sahibi ile yapı denetim kuruluĢu ortaklarının görev ve sorumlulukları; yapı denetimi hizmet sözleĢmesinin düzenlenmesi ve hizmet bedellerinin ödenmesi; yapılara sertifika verilmesi ve Kanunun uygulanmasına iliĢkin usul ve esasları belirlemektir.‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde, 13 üncü maddesinin altıncı fıkrasında ve 20 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (ç) bendinde geçen ―Yapı Denetim‖ ibareleri ―Merkez veya Ġl Yapı Denetim‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―b) Yapıya iliĢkin bilgi formunu, yapının denetimini üstlendiği konusunda ek-5‘te gösterilen form-3‘e uygun taahhütnameyi, yapı denetim kuruluĢunun yapı sahibi ile imzaladığı ek-6‘da gösterilen form-4‘e uygun sözleĢmeyi ve projelerdeki eksikliklerin giderildiğini gösterir proje kontrol formunu ilgili idareye verir. Bu belgelerde noter tasdiki aranmaz.‖ MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ‗‗(1) Her türlü yapı inĢası iĢinin Bakanlıkça yetki belgesi verilmiĢ gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından üstlenilmesi mecburidir. Yapı müteahhidi, Ģahsen sahip olduğu teknik ve mali kaynakları kullanarak veya taĢeron marifetiyle yapım iĢini ticari maksatla üstlenen, yapının plana ve mevzuata, fen, sanat ve sağlık kurallarına, ruhsata ve eki projelere uygun olarak ve bünyesindeki mimar ve mühendisler ile diğer uzmanların gözetimi altında inĢa edileceğini yapı sahibine ve ilgili idareye taahhüt eden gerçek veya tüzel kiĢidir.‘‘ MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―(6) Yapı denetim kuruluĢlarının; Kanunun 8 inci maddesi uyarınca denetim izin belgesinin iptal edilmesi hariç olmak üzere, kuruluĢun tasfiye edilmesi veya kuruluĢ amaç maddesinin değiĢtirilerek yapı denetim faaliyeti dıĢında baĢkaca bir faaliyette bulunması hallerinde, haklarında uygulanmakta olan idari müeyyideler var ise bunların bitim tarihinden itibaren kuruluĢun ortaklarının kaydı, talepleri üzerine Bakanlık nezdinde tutulan yapı denetim kayıtlarından çıkarılır.‖ MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin ikinci, dördüncü ve beĢinci fıkralarında, 12 nci maddesinin ikinci ve yedinci fıkralarında, 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında, 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında, 17 nci maddesinin birinci fıkrasında ve geçici 8 inci maddesinde yer alan ―Yapı Denetim‖ ibareleri ―Merkez Yapı Denetim‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile üçüncü ve altıncı fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―c) KuruluĢ ortaklarının diploma veya yerine geçen belgelerinin asılları veya ibraz edilen asıllarının Bakanlık merkez veya taĢra teĢkilatı veya belgelerin verildiği ilgili kurum tarafından tasdikli sureti, ek-13‘deki form-11‘e uygun taahhütnameleri, odaya kayıt belgeleri, sabıka kaydı olmadığına dair beyanı, T.C. kimlik numaraları, kuruluĢça yetkilendirilen Ģirket müdür ve ortaklarının noter tasdikli imza sirküleri ile diğer kuruluĢ ortaklarının noter tasdikli imza beyanı,‖ ―(3) Merkez Yapı Denetim Komisyonunca Kanunun uygulandığı her il için o ilde faaliyet gösterebilecek yapı denetim kuruluĢu sayısı hesap edilir. Bu sayı hesap tarihi itibariyle; o ile dair her yıl için Türkiye Ġstatistik Kurumundan temin edilen bir önceki yılsonuna ait nüfus istatistiklerinin 20.000‘e bölünmesi ile elde edilir. Ancak bu sayının, toplam denetlenen inĢaat alanının kuruluĢ yetki sınırı olan 360.000 m2‘ye bölünmesi ile elde edilen sonucun %10 oranında artırılması ile belirlenen sayıdan az çıkması halinde, o ilde faaliyet gösterecek kuruluĢ sayısı toplam denetlenen inĢaat alanına göre belirlenir. Küsuratlar bir üst sayıya tamamlanır. Ġldeki kuruluĢ sayısının; faaliyetin durdurulması cezası alınmıĢ olmasından dolayı eksilmesi halinde, ildeki kuruluĢ sayısını belirlenen sayıya tamamlamak üzere yedekte bekleyen kuruluĢlar yapı denetim izin belgesi almak için sırasıyla davet edilir. Yedekte bekleyen kuruluĢ yoksa yeni kuruluĢa izin belgesi verilir.‖ ―(6) Yapı denetim kuruluĢunca izin belgesi baĢvurusunda bulunulmasını müteakiben, görevlendirilecek bir heyet tarafından kuruluĢun faaliyet göstereceği ofisin asgari Ģartları haiz olup olmadığına iliĢkin rapor tanzim edilir. Bu rapor, izin belgesi verilmesi safhasında dikkate alınır. Rapor hazırlanırken, aynı ofiste yapı denetimi haricinde bir baĢka ticari faaliyetin yürütülmemesi, denetçiler için uygun çalıĢma ortamlarının, düzenli arĢiv bölümünün ve proje incelemesine uygun ortamın mevcut olması hususları göz önünde bulundurulur. Bir bağımsız bölümde sadece bir yapı denetim kuruluĢu faaliyet gösterebilir.‖ MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(4) Laboratuvarlarda yapı malzemesi kalite kontrolü konusunda laboratuvar denetçi belgesine sahip en az bir inĢaat veya kimya mühendisi ile yardımcı teknik elemanlar istihdam edilir. Zemin deneyleri konusunda laboratuar denetçi belgesine sahip en az bir jeoloji mühendisi ile yardımcı teknik elemanlar zorunlu olmak üzere, denetçi belgesine sahip inĢaat veya jeofizik mühendisi istihdam edilir.‖ MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin yedinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―ç) Proje ve uygulama denetçisi makine mühendisi, proje ve yapı denetimini yapar. Denetim yetkisi sınırı 180.000 m2‘dir.‖ ―d) Proje ve uygulama denetçisi elektrik mühendisi, proje ve yapı denetimini yapar. Denetim yetkisi sınırı 180.000 m2‘dir.‖ MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin birinci, üçüncü ve altıncı fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Yapı denetim kuruluĢu, 12 nci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde sayılan asgari istihdam edilmesi gereken personeli, faaliyetine devam ettiği sürece çekirdek personel olarak istihdam etmek zorundadır. Aksi takdirde, eleman eksikliği giderilip uygun denetim elemanları istihdam edilinceye kadar, yapı denetim kuruluĢunun denetim sorumluluğu altında bulunan mevcut yapılara iliĢkin bilgi formları üzerinde iĢlem yapması engellenir ve uhdesindeki denetim iĢlerinin devamına ve yeni denetim iĢi üstlenilmesine izin verilmez. Eleman eksikliği üç ay içerisinde giderilmediği takdirde, asgari sayıda çekirdek personeli istihdam edinceye kadar kuruluĢun izin belgesi geçici olarak geri alınır.‖ ―(3) Denetçi mimarlar, denetçi mühendisler, kontrol elemanları ve yardımcı kontrol elemanları 17 nci maddenin altıncı fıkrasında yer alan istisnalar hariç olmak üzere, sadece bir ilin sınırları içerisinde görev yapabilirler. Yapı denetim kuruluĢu, denetçi mimarlar, denetçi mühendisler, kontrol elemanları ve yardımcı kontrol elemanlarının denetleme yetkisine sahip oldukları yapı inĢaat alanı aĢıldığı takdirde, ilave denetçi mimar, denetçi mühendis, kontrol elemanı ve yardımcı kontrol elemanı görevlendirmek ve bununla ilgili belgeleri Ġl Yapı Denetim Komisyonuna vermek zorundadır.‖ ―(6) Vefat, hastalık, izin, istifa ve benzeri nedenlerle denetçi mimar, denetçi mühendis, kontrol elemanı veya yardımcı kontrol elemanlarından birinin yapı ile iliĢkisinin kesilmesi hâlinde, yapı denetim kuruluĢunca yapının iliĢik kesme anındaki durumunu belirleyen ek20‘de gösterilen form-18‘e uygun seviye tespit tutanağı tanzim edilir; ayrılan denetçi mimar, denetçi mühendis, kontrol elemanı veya yardımcı kontrol elemanının yerine görev yapacak, kuruluĢ bünyesinde bulunan aynı statüdeki personel altı iĢgünü içinde geçici olarak görevlendirilir. Seviye tespit tutanağı geçici personel görevlendirmeye iliĢkin dilekçe ekinde ilgili idaresine gönderilir. Bu tarihten itibaren yeni görevlendirme yapılıncaya kadar geçen süre içinde yapı ile ilgili her türlü sorumluluk geçici olarak görevlendirilen personele aittir. Yapı denetim kuruluĢunca ilgili personelin görevinden ayrılmasını takip eden otuz iĢgünü içinde görevlendirilen aynı statüdeki yeni personel için, yapının göreve baĢlama anındaki durumunu gösteren ek-20‘de gösterilen form-18‘e uygun seviye tespit tutanağı düzenlenerek durum ilgili idareye ve görev yaptıkları ilde bulunan Ġl Yapı Denetim Komisyonuna bildirilir.‖ MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin ikinci ve sekizinci fıkralarında, 17 nci maddesinin ikinci fıkrasında, 20 nci maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (a) bendinde ve 23 üncü maddesinin birinci ve sekizinci fıkralarında geçen ―Yapı Denetim‖ ibareleri ―Ġl Yapı Denetim‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “Merkez ve Ġl Yapı Denetim Komisyonları MADDE 18 – (1) Merkez Yapı Denetim Komisyonu, konu ile ilgili Bakanlık personeli arasından biri baĢkan olmak üzere Bakanlıkça görevlendirilecek toplam yedi üyeden oluĢur. Üyeler tespit edilirken ayrıca birer yedek üye de belirlenir. Komisyon, Bakanlıkça uygun görülen birimin bünyesinde faaliyetlerini yürütür. Bakanlık, gerek görülen konular hakkında çalıĢmada bulunmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile meslek ve sivil toplum kuruluĢlarının temsilcilerini oy hakları olmaksızın Komisyonda görevlendirebilir. (2) Ġl Yapı Denetim Komisyonu, her ilde çevre ve Ģehircilik il müdürlüğünün teklifi üzerine, Merkez Yapı Denetim Komisyonunca görevlendirilecek, il müdür yardımcısının baĢkanlığında, en az Ģube müdürü seviyesinde bir üye ile mimar veya mühendis unvanlı teknik personelden üç üye olmak üzere toplam beĢ üyeden teĢkil edilir. Üyeler tespit edilirken ayrıca birer yedek üye de belirlenir. Ġl Yapı Denetim Komisyonunun sekretaryası il müdürlüğünce uygun görülen birim tarafından yürütülür. Ġl Yapı Denetim Komisyonu, gerek görülen konular hakkında çalıĢmada bulunmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile meslek ve sivil toplum kuruluĢlarının temsilcilerini oy hakları olmaksızın Komisyon toplantılarına davet edebilir.‖ MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “Merkez ve Ġl Yapı Denetim Komisyonlarının çalıĢma usul ve esasları MADDE 19 – (1) Merkez Yapı Denetim Komisyonu; a) BaĢkanın yazılı veya sözlü daveti üzerine üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır. Kararlar çoğunlukla alınır. Çekimser oy kullanılamaz. Oyların eĢitliği halinde, baĢkanın bulunduğu taraf çoğunlukta sayılır. b) Yapı denetim kuruluĢları, laboratuvarlar ile bunların Ģubelerinin donanım ve teknik altyapı açısından inceletmek ve değerlendirmek, yapı denetim kuruluĢlarının ve laboratuvarların faaliyetlerinin denetlenmesini sağlamak, denetçi belgeleri ile yapı denetim kuruluĢlarına, Ģubelerine ve laboratuvarlara izin belgesi düzenlemek ile görevlidir. c) Ġhtilaflı konuların, Ģikâyetlerin ve yapı denetim kuruluĢlarının ve laboratuvarların faaliyetlerinin mahallinde incelenmesini ister. ç) Yapı denetim kuruluĢlarının ve laboratuvarların denetçi mimar ve mühendisleri ile kontrol ve yardımcı kontrol elemanlarının meslek içi eğitim faaliyetlerine iliĢkin karar alabilir. Bu eğitimler için, kamu veya özel sektör kuruluĢları ile iĢbirliği yapılabilir. (2) Merkez Yapı Denetim Komisyonunun yapı denetim izin belgesi, laboratuvar izin belgesi ve denetçi belgesi verilmesi ile ilgili iĢ ve iĢlemlerinin sekretarya hizmetleri, Bakanlıkça uygun görülen birim tarafından yürütülür. (3) Ġl Yapı Denetim Komisyonları; a) Ġl Yapı Denetim Komisyonu baĢkanın yazılı veya sözlü daveti üzerine üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır. Kararları çoğunlukla alınır. Çekimser oy kullanılamaz. Oyların eĢitliği halinde, baĢkanın bulunduğu taraf çoğunlukta sayılır. b) Ġl Yapı Denetim Komisyonu, yapı denetim kuruluĢları, laboratuvarlar ile bunların Ģubelerinin donanım ve teknik alt yapı açısından yeterliliğini ve bunların faaliyetlerini denetlemek ve denetçi, kontrol ve yardımcı kontrol elemanları ile Ģantiye Ģeflerinin adres değiĢikliği iĢlemlerini gerçekleĢtirmek ile görevlidir. c) Ġl Yapı Denetim Komisyonu, ihtilaflı konuları, Ģikayetleri ve yapı denetim kuruluĢlarının ve laboratuvarların faaliyetlerini mahallinde inceler; bunun için gerektiğinde eleman veya elemanlar görevlendirebilir. ç) Ġl Yapı Denetim Komisyonu üç ayda bir çalıĢma faaliyetleri ile ilgili istatistik bilgilerini Merkez Yapı Denetim Komisyonuna gönderir. d) Yapı denetim kuruluĢlarının, denetçilerinin, kontrol elemanlarının ve yardımcı kontrol elemanlarının Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuata aykırı uygulamalarına iliĢkin olarak inĢaatın bulunduğu ilin çalıĢma birimlerince hazırlanan raporlar, aynı ilin komisyonunca değerlendirilir ve Kanunda belirtilen müeyyidelerin uygulanmasının gerektiğine karar verilmesi halinde Bakanlığa teklifte bulunulur. e) Denetçi belgeleri ile yapı denetim kuruluĢu ve laboratuvar izin belgelerinin vize iĢlemlerini gerçekleĢtirmek ile görevlidir. (4) Merkez veya Ġl Yapı Denetim Komisyonu üyeliği yapanlar, bu üyelik sona erdikten sonraki iki yıl içinde, herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluĢunun ortağı olamaz.‖ MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Kanun ile öngörülen hizmet bedellerini karĢılamak üzere, Bakanlıkça Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğü ve Mal Müdürlüklerinde emanet hesapları açılır. Yapı denetim kuruluĢunun hizmet bedelleri, yapı sahibince bu hesaplara yatırılır. Yapı denetim hizmetine ait her hakediĢ bedelinin % 3‘ü ruhsatı veren ilgili idarenin ve % 3‘ü ise Bakanlık bünyesindeki döner sermaye iĢletmesinin hesabına aktarılır.‖ MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Yapı denetimi hizmeti için yapı denetim kuruluĢuna ödenecek hizmet bedellerine esas oranlar, aĢağıdaki cetvelde belirlenen asgari hizmet bedelleri oranlarından az olmamak Ģartıyla, yapı sahibi ile yapı denetim kuruluĢu arasında akdedilecek sözleĢmede belirtilir.‖ MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğin 28 inci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Yapı denetim kuruluĢu, 27 nci maddede belirtilen oranlara göre her yapı bölümü veya kısmi yapı bölümü için, bu bölümlerin tamamlanmasını müteakiben, ek-24‘de gösterilen form-22‘ye uygun hakediĢ raporunu tanzim eder. 27 nci maddede belirtilen gerçekleĢme seviyelerinin geçildiği tarih itibariyle geride bırakılan seviyeye dair hakediĢin bir ay içinde hazırlanması ve ilgili idareye sunulması gereklidir.‖ MADDE 18 – Aynı Yönetmeliğin yedinci bölümünün baĢlığı “Yapılara Sertifika Düzenlenmesi” olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 19 – Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesi yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 20 – Aynı Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici madde eklenmiĢtir. “Yapı Denetim KuruluĢlarının büro kriterleri GEÇĠCĠ MADDE 11 – (1) Ġzin belgesi almıĢ olan yapı denetim kuruluĢları faaliyet gösterdikleri büroları, 1/5/2013 tarihine kadar 12 nci maddenin altıncı fıkrasında belirtilen Ģartlara uygun hale getirmek zorundadır.‖ MADDE 21 – Aynı Yönetmeliğin Ek-4, Ek-6, Ek-8, Ek-13, Ek-14, Ek-15, Ek-16, Ek17, Ek-18, Ek-19, Ek-21 ve Ek-24‘ü ekteki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve Ek-26 ile Ek-27‘si yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 22 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 23 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve ġehircilik Bakanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 5/2/2008 26778 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 131/7/2009 27305 27/8/2010 27665 31/7/2011 27981 43/4/2012 28253 514/4/2012 28264 Not : Ekleri 05.02.2013 Tarihli ve 28550 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— TEBLĠGLER Ekonomi Bakanlığından: ĠTHALATTA GÖZETĠM VE KORUNMA ÖNLEMLERĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2004/2)‟DE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 16/1/2004 tarihli ve 25348 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta Gözetim ve Korunma Önlemlerine ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2004/2)‘in 4 üncü maddesinde yer alan tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ― Sıra No 1. 2. 3. 4. 5. G.T.Ġ.P. 6911.10.00.00.11 6911.10.00.00.12 6911.10.00.00.19 6911.90.00.00.11 6911.90.00.00.12 EĢyanın Tanımı Beyaz olanlar Tek renkli olanlar Diğerleri Beyaz olanlar Tek renkli olanlar CIF Kıymet (ABD Doları/Ton*) 2.500 3.000 3.000 2.500 3.000 6. 6911.90.00.00.19 Diğerleri 7. 6912.00.10.00.00 Adi topraktan olanlar 8. 6912.00.30.00.00 Greden olanlar 9. 6912.00.50.00.11 Beyaz olanlar 10. 6912.00.50.00.12 Tek renkli olanlar 11. 6912.00.50.00.19 Diğerleri 12. 6912.00.90.00.00 Diğerleri 13. 6913.10.00.00.10 El yapımı çiniden olanlar 14. 6913.10.00.00.90 Diğerleri 15. 6913.90.10.00.00 Adi topraktan olanlar 16. 6913.90.93.00.10 El yapımı çiniden olanlar 17. 6913.90.93.00.90 Diğerleri 18. 6913.90.98.00.00 Diğerleri 19. 6914.10.00.00.00 Porselen veya çiniden olanlar 20. 6914.90.00.00.00 Diğerleri *Ton: Brüt ağırlık. ‖ MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. 12- 3.000 1.600 2.000 1.500 1.800 1.800 2.000 2.500 2.500 1.600 1.500 1.500 2.000 2.500 2.000 Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 16/1/2004 25348 Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 29/1/2005 25711 11/7/2012 28350 [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2006/13)‟DE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 17/6/2006 tarihli ve 26201 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2006/13)‘in 1 inci maddesinde yer alan ‗‗madde adı belirtilen ürünlerin‘‘ ibaresi ‗‗tanımı belirtilen eĢyanın‘‘ olarak, tablo ise aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ― Sıra No 1. G.T.Ġ.P. EĢyanın Tanımı 3925.20.00.00.00 Kapılar, CIF Kıymet (ABD Doları/Kg*) 5 2. 3. 4. 3925.30.00.00.11 3925.30.00.00.12 3925.30.00.00.19 5. 6702.10.00.00.11 6. 6702.10.00.00.12 7. 6702.10.00.00.15 pencereler ve bunların çerçeveleri ve pervazları ve kapı eĢikleri Panjurlar Menfezler Diğerleri Yapma çiçekler, yapraklı dallar, meyvalar Yapma çiçekler, yapraklı dallar, meyvalardan mamul eĢya Aksamı *Kg: Brüt ağırlık ” MADDE 2 – Aynı Tebliğin 2 nci maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nca‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanlığınca‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 3 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nın bağlı olduğu Bakan‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanı‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 4 – Aynı Tebliğin Ek I‘inde yer alan ―T.C. BAġBAKANLIK DIġ TĠCARET MÜSTEġARLIĞINA‖ ibaresi ―T.C. EKONOMĠ BAKANLIĞINA‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. 12- Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 17/6/2006 26201 Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 22/1/2008 26764 28/7/2011 28008 [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2007/30)‟DE DEĞĠġĠKLĠK 4 4 4 12 12 10 YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2007/30)‘in 1 inci maddesinde yer alan tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ― Sıra No G.T.Ġ.P. 1. 3926.90.97.90.13 2. 3. 3926.90.97.90.14 3926.90.97.90.18 EĢyanın Tanım Kıymetli veya yarı kıymetli (bir mesnete monteli olsun o Kelepçeler Diğerleri * Ton: Brüt ağırlık ‖ MADDE 2 – Aynı Tebliğin 2 nci maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nca‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanlığınca‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 3 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nın bağlı olduğu Bakan‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanı‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 4 – Aynı Tebliğin Ek I‘inde yer alan ―T.C. BAġBAKANLIK DIġ TĠCARET MÜSTEġARLIĞINA‖ ibaresi ―T.C. EKONOMĠ BAKANLIĞINA‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 31/10/2007 26686 Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 28/7/2011 28008 [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2007/33)‟DE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 30/11/2007 tarihli ve 26716 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2007/33)‘in 1 inci maddesinde yer alan tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―" Sıra No 1. 2. G.T.Ġ.P. 8516.29.91.00.11 8516.29.91.00.19 EĢyanın Tanımı Isıtmalı hava perdeleri Diğerleri CIF Kıymet (ABD Doları / Adet) 100 20 3. 4. 8516.29.99.00.12 Kanal tipi ısıtıcı 30 8516.29.99.00.13 Diğer ısıtıcı ve sobalar 30 ‖ MADDE 2 – Aynı Tebliğin 2 nci maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nca‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanlığınca‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 3 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nın bağlı olduğu Bakan‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanı‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 4 – Aynı Tebliğin Ek I‘inde yer alan ―T.C. BAġBAKANLIK DIġ TĠCARET MÜSTEġARLIĞINA‖ ibaresi ―T.C. EKONOMĠ BAKANLIĞINA‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. 12- Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 30/11/2007 26716 Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 15/1/2008 26757 28/7/2011 28008 [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2008/19)‟DE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 29/8/2008 tarihli ve 26982 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008/19)‘in 1 inci maddesinde yer alan tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ― Sıra No 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. G.T.Ġ.P. 8211.10.00.00.11 8211.10.00.00.12 8211.10.00.00.19 8211.91.00.00.00 8211.92.00.00.00 8211.93.00.00.10 8211.93.00.00.90 8211.94.00.00.00 8211.95.00.00.00 EĢyanın Tanımı Sofra ve mutfak bıçakları Maket bıçakları Diğerleri Sabit ağızlı sofra bıçakları Sabit ağızlı diğer bıçaklar Maket bıçakları Diğerleri Bıçak ağızları Adi metallerden saplar CIF Kıymet (ABD Doları/Kg*) 12 12 12 12 12 12 12 12 12 *Kg: Brüt ağırlık. ‖ MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. 12- Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 29/8/2008 26982 Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 28/7/2011 28008 11/7/2012 28350 [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2011/2)‟DE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 13/1/2011 tarihli ve 27814 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/2)‘in 2 nci maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nca‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanlığınca‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 2 – Aynı Tebliğin 6 ncı maddesinde yer alan ―DıĢ Ticaret MüsteĢarlığı‘nın bağlı olduğu Bakan‖ ibaresi ―Ekonomi Bakanı‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 3 – Aynı Tebliğin Ek-I‘inde yer alan tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. " “ Sıra CIF No KIYMET(*) G.T.Ġ.P. EĢyanın Tanımı ($=ABD Doları) Yalnız mesnedi Ģerit ve benzerlerinden 1. 3921.90.60.00.11 2,5 $/Kg dokunmuĢ mensucattan olanlar Yalnız 8509.40 gümrük tarife pozisyonlu gıda maddelerini öğütücü ve/veya karıĢtırıcı 2. 8208.30.00.00.00 25 $/Kg elektrikli ev cihazlarının kesici, öğütücü ve doğrayıcı uçları 3. 8301.40.11.00.00 Silindirli kapı kilitleri 20 $/Kg 4. 8301.40.19.00.11 Soğuk hava depolarına mahsus olanlar 20 $/Kg 5. 8301.40.19.00.19 Diğerleri 20 $/Kg 6. 8301.60.00.00.00 Aksam ve parçalar 15 $/Kg 7. 9105.21.00.00.00 Elektrikle çalıĢan duvar saatleri 3,50 $/Adet 8. 9609.10.10.00.00 "KurĢunları" grafitten olanlar 3 $/(144 Adet) 2,50 $/(144 9. Yalnız boyu 9 cm.den küçük olanlar Adet) 9609.10.90.00.00 10. Diğerleri 4 $/(144 Adet) 9613.10.00.00.00 Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları AteĢleme sistemi elektrikli olan 12. 9613.20.00.00.11 doldurulabilen gazlı cep çakmakları Diğer ateĢleme sistemli olan doldurulabilen 13. 9613.20.00.00.19 gazlı cep çakmakları *Kg: Brüt ağırlık ‖ 11. 0,08 $/Adet 0,16 $/Adet 0,08 $/Adet MADDE 4 – Aynı Tebliğin Ek-II‘sinde yer alan ―T.C. BAġBAKANLIK DIġ TĠCARET MÜSTEġARLIĞINA‖ ibaresi ―T.C. EKONOMĠ BAKANLIĞINA‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. Tebliğ Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 13/1/2011 27814 Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 28/7/2011 28008 [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: ĠTHALATTA GÖZETĠM VE KORUNMA ÖNLEMLERĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2011/9)‟DE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 11/9/2011 tarihli ve 28051 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/9)‘in 1 inci maddesinde yer alan tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ― Sıra No G.T.Ġ.P. 1. 7326.90.92.00.00 2. 7326.90.94.00.00 3. 7326.90.96.00.00 4. 7326.90.98.00.11 5. 7326.90.98.00.19 6. 8503.00.99.90.19 *Kg: Brüt ağırlık. EĢyanın Tanımı Açık kalıpta dövülmüĢ (Yalnız motor gergi rayları) Kapalı kalıpta dövülmüĢ (Yalnız motor gergi rayları) SinterlenmiĢ (Yalnız motor gergi rayları) Kelepçeler (Yalnız motor gergi rayları) Diğerleri (Yalnız motor gergi rayları) Diğerleri (Yalnız motor gergi rayları) ‖ MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. CIF Kıymet (ABD Doları/Kg*) 6,5 6,5 6,5 6,5 6,5 6,5 MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. Tebliğ Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 11/9/2011 28051 Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 11/7/2012 28350 [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: ĠTHALATTA GÖZETĠM UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2012/1)‟DE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 10/1/2012 tarihli ve 28169 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġthalatta Gözetim Uygulanmasına ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2012/1)‘in 1 inci maddesinde yer alan tablo aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ― Sıra No G.T.Ġ.P. EĢyanın Tanımı 8302.10.00.00.11 Soğuk hava depolarına mahsus olanlar 8302.10.00.00.19 Diğerleri Diğerleri, mobilyalar için olanlar (Koltuk 3. 8302.42.00.00.00 amortisörleri hariç) Sabit askılıklar, Ģapka askıları, dirsekler, 4. 8302.50.00.00.00 benzeri eĢya *Kg: Brüt ağırlık ‖ 1. 2. CIF Kıymet (ABD Doları/Kg*) 5 5 5 5 MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. Tebliğ Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 10/1/2012 28169 Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 24/10/2012 28451 [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— Çay ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğünden: ÇAY TARIM ALANLARINDA ÇAY TARIMI YAPAN ÜRETĠCĠLERĠN RUHSATLARININ YENĠLENMESĠ, RUHSATNAME ALMADAN ÇAY BAHÇESĠ KURANLARA RUHSATNAME VERĠLMESĠNE DAĠR TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2013/3) Amaç MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, çay tarım alanlarında çay tarımı yapan üreticilerin mevcut ruhsatlarının yenilenmesi ve önceden ruhsatname almadan çay bahçesi kuranlara da ruhsatname verilmesine iliĢkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıĢtır. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, çay bahçesi ruhsatnamelerinin yenilenmesi, ruhsatsız çay bahçelerine de ruhsatname verilmesine iliĢkin usul ve esasları kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 2/4/2012 tarihli ve 2012/3067 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair Kararın 7, 8 ve 9 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında; a) Bakanlık: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını, b) Çay bahçesi: Çay tarım alanları içinde kalan ve üzerinde çay bitkisi dikili olan araziyi, c) Çay bahçesi sahibi: Çay bahçesinin mülkiyetine haiz olan gerçek ve tüzel kiĢileri, ç) ÇAY-KUR: Çay ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğünü, d) ÇAY-KUR Çay Fabrikası: Çay ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı Çay Fabrikası Müdürlüğünü, e) ĠĢletici: Çay bahçesi sahibinin izni ile çay bahçesini fiili olarak kullanan gerçek ve tüzel kiĢileri, f) Ruhsatlı çaylık alan: Ruhsatnamede belirtilen ve üzerinde çay tarımı yapılan alanı, g) Ruhsatname: Çay tarımı yapacak olanlar adına düzenlenen belgeyi, ğ) Üretici: Ruhsatnamesi olan ve çay tarımı yapan kiĢileri, ifade eder. BaĢvuru zamanı, Ģekli ve istenilen belgeler MADDE 5 – (1) Çay tarım alanlarında önceden ruhsatname almadan çay bahçesi kuranların ruhsatname alabilmesi için; a) 27/4/2013 tarihinden önce çay bahçesinin bulunduğu köy veya mahallenin iliĢkili olduğu ÇAY-KUR Çay Fabrikasına dilekçe ile baĢvuru yapmaları zorunludur. b) Çay tarım alanlarında önceden ruhsatname almadan çay bahçesi kuranlardan arazisi tapulu olanlar EK-1‘deki, tapusuz olanlar ise EK-2‘teki dilekçe örnekleri ile baĢvururlar. (2) Çay tarım alanlarında çay tarımı yapan ve ruhsatnamesi olan üreticilerin ruhsatnamelerinin yenilenmesi için; a) 27/4/2015 tarihinden önce ruhsatnamesinin bulunduğu veya ÇAY-KUR‘un belirlediği ÇAY-KUR Çay Fabrikasına baĢvuru yapmaları zorunludur. b) BaĢvuruyu sadece ruhsatname sahibi olanlar yapabilir. c) Çay bahçesi ruhsatnamesi; tapulu araziye ait ise EK-3‘teki dilekçe örneği ile, tapusuz araziye ait ise, bu arazide kadastro çalıĢması tamamlanınca aynı dilekçe örneği ile baĢvuru yapılır. ç) EK-3‘teki dilekçe örneğinde; baĢvuran üreticinin adı, soyadı, T.C. Kimlik Numarası, adresi, telefon numarası, imzası ve kaç parselde çay bahçesi bulunduğu belirtilir. Her parselin tapu senedi fotokopileri dilekçeye eklenir. Tapu senetlerindeki il, ilçe, köy veya mahalle isimleri ile ada, pafta, parsel numaraları, ayrıca o parselde çay bahçesi olan diğer üreticilerin adı soyadı da belirtilir. (3) BaĢvuru dilekçeleri; iĢlemlerin yürütüleceği ÇAY-KUR Çay Fabrikasında kayıttan geçirildikten sonra köy veya mahalle bazında bir dosyada iĢlem görmek üzere bekletilir. Mevcut ruhsatnamelerin yenilenmesi MADDE 6 – (1) Tapulu arazilerdeki çay bahçelerine ait mevcut çay bahçesi ruhsatnameleri; köy ve mahalle bazında ele alınarak yenilenir. Ruhsatnamelerin bulunduğu ÇAY-KUR Çay Fabrikası her köy ve mahalledeki üreticilerin hangi tarihlerde ruhsatnamelerini yenileyeceğini önceden ilan eder. (2) Ruhsatname yenileme iĢlemleri o yılın yaĢ çay alım kampanyası bitiminden ertesi yılın yaĢ çay alım kampanyası baĢlamadan önce yapılır. (3) Her üretici kendisine ayrılan günlerde parseldeki müĢterek çay bahçesi olan kiĢilerle birlikte veya tek tek ruhsatnamelerin yenileneceği ÇAY-KUR Çay Fabrikasına müracaat ederek iĢlemlerini yaptırırlar. (4) Bakanlıkla yapılan protokol çerçevesinde uzaktan algılama yöntemi ile il, ilçe, köy ve mahallelerde parsel bazında belirlenen çay bahçesi niteliğindeki alanlar, o parselde çay bahçesi ruhsatnamesi bulunan üreticilerin ruhsatnamesindeki alanlar ile karĢılaĢtırılır. a) Tespit edilen çay bahçesi alanı; ruhsatnamelerdeki toplam alana eĢit ise, ruhsatname sahiplerinin ruhsatnameleri eski alan üzerinden yenilenir. b) Tespit edilen çay bahçesi alanı; ruhsatnamelerdeki toplam alanlardan fazla ise, eski ruhsatnamelerdeki ruhsatlı alanlara isabet eden oranlarda artırılarak tespit edilen çaylık kadar ruhsatnameler yenilenir. c) Tespit edilen çay bahçesi alanı; ruhsatnamelerdeki toplam alanlardan az ise, eski ruhsatnamelerdeki ruhsatlı alanlara isabet eden oranlarda azaltılarak tespit edilen çaylık alan kadar ruhsatnameler yenilenir. (5) Ruhsatnameler EK-4‘teki örneğe göre düzenlenir. (6) Tapusuz arazilerdeki çay bahçelerinin ruhsatnamelerinin yenilenme iĢlemleri bu arazilerde kadastro çalıĢmalarının tamamlanmasından sonra yapılır. Kadastro çalıĢmaları tamamlanınca mevcut ruhsatnameler tapulu arazilerde olduğu gibi yeniden ruhsatlandırılırlar. (7) Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair Kararın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yerler ile bu kararın yürürlüğe girmesinden önce 4 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen yerler dıĢında ilgili mevzuata göre önceden kurulan çay bahçeleri için önceden verilmiĢ çay bahçesi ruhsatnamelerinin geçerliliği devam ettiğinden bu bahçelerin ruhsatnamelerinin yenilenme iĢlemi de aynı esaslar dahilinde yerine getirilir. Ġlk defa ruhsatname verilmesi MADDE 7 – (1) Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair Kararın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yerler ile bu kararın yürürlüğe girmesinden önce 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yerler dıĢında, ilgili mevzuata göre çay tarım alanı olarak belirlenmiĢ yerlerde, önceden ruhsatname almadan çay bahçesi kuranlar 5 inci maddenin birinci fıkrasına göre baĢvururlar. (2) Önceden ruhsatname almadan çay bahçesi kurup baĢvuruda bulunanlardan; a) Tapulu arazilerde çay bahçesi kuranlara bir defaya mahsus uzaktan algılama yöntemi ile tespit edilmiĢ, çay bahçesi niteliğini taĢıyan alan kadar ruhsatname düzenlenir. Ruhsatname mal sahibi adına veya iĢletici adına olabilir. b) Tapusuz arazilerde çay bahçesi kuranlara, baĢvuru yaptığı ÇAY-KUR Çay Fabrikasınca çay bahçeleri ölçülerek ruhsatname düzenlenir. c) Ölçüm iĢlemleri, bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde tamamlanır. ç) Kadastro geçmeyen yerlerde uzaktan algılama yöntemi ile tespit edilen çay bahçeleri köy veya mahalle bazında değerlendirilir. Düzenlenen çay bahçesi ruhsatlarındaki toplam alan o köy veya mahalle için tespit edilen çay bahçesi niteliğini taĢıyan alanlardan fazla olamaz. d) Düzenlenen ruhsatnamelerdeki çaylık alanlar, bu alanlarda kadastro çalıĢması tamamlandıktan sonra tapulu arazilerdeki ruhsatlandırma iĢlemleri gibi yeniden ruhsatlandırılır. Ruhsatnamelerin düzenlenmesi MADDE 8 – (1) Ruhsatnameler iki suret olarak düzenlenir. Bir sureti üreticiye verilir, diğer sureti üretici dosyasına konulur. Önceki ruhsatnamelerin iptali MADDE 9 – (1) Bu Tebliğin yürürlüğe girmesinden sonra; süresi içinde ruhsatnamelerini yenilemeyen üreticilerin ruhsatnameleri, geçici olarak iptal edilir. Geçici olarak iptal edilen üretici ruhsatnameleri gerekli iĢlemler tamamlanıp yenilenince iptal iĢlemi sona erer. (2) Ruhsatnamesi geçici olarak iptal edilen üreticiler, çay tarımı yapamazlar ve kamu veya özel sektör iĢletmeleri bu üreticilerden yaĢ çay satın alamazlar. Ruhsatnameleri yenilenmeyecek kiĢi ve araziler MADDE 10 – (1) AĢağıda belirtilen; a) Bu Tebliğin 5 inci maddesinde istenen belgelerle baĢvuru yapmayan kiĢiler, b) Köy tüzel kiĢileri hariç olmak üzere ana sözleĢmesindeki faaliyet konuları arasında tarımsal faaliyet olmayan tüzel kiĢiler, adına yeniden ruhsatname düzenlenemez. (2) AĢağıda belirtilen; a) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu yararına olan taĢınmaz mallar ile kadastro geçmemiĢ birimlerde tarım arazisi vasfı olmayan ve yeni tarıma açıldığı tespit edilen alanlar üzerinde çay tarımı yapılan araziler, b) Mülkiyeti kamulaĢtırılan araziler, c) Konut veya arsa kooperatifinden kiralanan araziler, ç) Tarım arazisi vasfında olmayan, üzerinde çay bitkisi bulunmayan araziler, için yeniden ruhsatname düzenlenemez. Denetim ve idari yaptırımlar MADDE 11 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasına yönelik iĢlemler, ÇAY-KUR tarafından denetlenir. (2) Bu Tebliğde belirtilmeyen iĢ ve iĢlemler konusunda ÇAY-KUR gerekli düzenlemeleri yapar. (3) 2/4/2012 tarihli ve 2012/3067 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen çay tarım alanlarında önceden ruhsatname alınmadan çay bahçesi kurulamaz. Ruhsatsız çay bahçesi kuranlar hakkında Çay Kanununun 2 nci maddesi uyarınca iĢlem yapılır. Yürütme MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürürlük MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Çay ĠĢletmeleri Genel Müdürü yürütür. ÜRETİCİYE AİT BİLGİLER T.C KİMLİK NO : İL : FOTOĞRAF ADI : İLÇE : SOYADI : MAHALLE/KÖY : BABA ADI : CİLT NO : DOĞUM YERİ : AİLE SIRA NO : DOĞUM TARİHİ : SIRA NO : RUHSATNAME VERİLİŞ TARİHİ : RUHSATNAME NO : TOPLAM ÇAYLIK ALANI (m²) : ÇAY BAHÇESİNE AİT BİLGİLER İL İLÇE DÜZENLEYEN Adı -SoyadıÜnvanı İmza BELDE MAH./KÖY ADA NO. PAFTA PARSEL NO. NO. ALANI ( m²) KONTROL EDEN ONAYLAYAN Adı-Soyadı-Ünvanı Adı- Soyadı- Ünvanı İmza İmza EK-1 ……………………….ÇAY FABRĠKASI MÜDÜRLÜĞÜNE 4/12/1984 tarihli ve 3092 sayılı Çay Kanununun 2 nci maddesi ve 27/4/2012 tarihli ve 28276 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair 2012/3067 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince aĢağıda belirttiğim taĢınmaz üzerinde kayıt dıĢı bulunan çay bahçesi için mülkiyet sahibi olmam/varis olmam/iĢletici olmam nedeni ile tarafıma ruhsatname verilmesini, Ruhsatname verilmesini talep ettiğim taĢınmazın üzerinde mülkiyet sahibi olamamam/ taĢınmazın tamamına sahip olamamam/ iĢletici sıfatıyla tarımsal faaliyette bulunmam nedeni ile adıma düzenlenecek olan ruhsatnamenin; mülkiyet sahiplerinin/mülkiyet sahiplerinin varislerinin talebi halinde iptal edilmesini ve yeniden mülkiyetlik esas alınarak hak sahipleri adına ruhsatname düzenlenmesini kabul ve taahhüt ederim. ……/…../…… Adı ve Soyadı: T.C. Kimlik No: Telefon: Adresi: Ġmza: TAġINMAZA AĠT BĠLGĠLER: Ġl Ġlçe Belde Köy/Mah. Miktarı (m2) Ada No Pafta No Parsel No Eki: Tapu Kaydı EK-2 ……………………….ÇAY FABRĠKASI MÜDÜRLÜĞÜNE 4/12/1984 tarihli ve 3092 sayılı Çay Kanununun 2 nci maddesi ve 27/4/2012 tarihli ve 28276 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Çay Tarım Alanlarının Belirlenmesi ve Bu Alanlarda Çay Tarımı Yapan Üreticilere Ruhsatname Verilmesine Dair 2012/3067 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince aĢağıda belirttiğim taĢınmaz üzerinde kayıt dıĢı bulunan çay bahçesi için mülkiyet sahibi olmam/varis olmam/iĢletici olmam nedeni ile tarafıma ruhsatname verilmesi, Ruhsatname verilmesini talep ettiğim taĢınmazın üzerinde mülkiyet sahibi olamamam/ taĢınmazın tamamına sahip olamamam/ iĢletici sıfatıyla tarımsal faaliyette bulunmam nedeni ile adıma düzenlenecek olan ruhsatnamenin; mülkiyet sahiplerinin/mülkiyet sahiplerinin varislerinin talebi halinde iptal edilmesini ve yeniden mülkiyetlik esas alınarak hak sahipleri adına ruhsatname düzenlenmesini kabul ve taahhüt ederim. ……/…../…… Adı ve Soyadı: T.C. Kimlik No: Telefon: Adresi: Ġmza: TAġINMAZA AĠT BĠLGĠLER: Ġl Miktarı (m2) Ġlçe Belde Köy/Mah. Eki: Zilyetlik Belgesi (Muhtardan alınan) EK-3 …………………….. ÇAY FABRĠKASI MÜDÜRLÜĞÜNE ……..... adet parselden oluĢan ve üzerinde çay bahçesi bulunan arazilere ait ruhsatnamemin ekteki beyanlarım doğrultusunda ve 2/4/2012 tarihli ve 2012/3067 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince yenilenmesini arz ederim. ……./……/…….. Adı Soyadı-Ġmzası Adı Soyadı : Baba Adı Doğum Tarihi T.C.Kimlik No: Telefon No: Adresi : EKLERĠ : - …….. adet tapu senedi fotokopisi - Çay bahçesi bilgileri Birinci Parsel Çay Bahçesi Bilgileri Tapu senedindeki bilgiler Ġl :…………………..Ġlçe ………………….Belde:……………….Köy/Mah:………………….. Ada No: ……………Pafta No:…………….Parsel No:……………… ……………Nolu Parseldeki Ruhsatname Sahibi diğer üreticiler: 1234- ….. ….. Ġkinci Parsel Çay Bahçesi Bilgileri Tapu senedindeki bilgiler Ġl :…………………..Ġlçe ………………….Belde:……………….Köy/Mah:………………….. Ada No: ……………Pafta No:…………….Parsel No:……………… ……………Nolu Parseldeki Ruhsatname Sahibi diğer üreticiler: 1234….. ….. Üçüncü Parsel Çay Bahçesi Bilgileri Tapu senedindeki bilgiler Ġl :…………………..Ġlçe ………………….Belde:……………….Köy/Mah:………………….. Ada No: ……………Pafta No:…………….Parsel No:……………… ……………Nolu Parseldeki Ruhsatname Sahibi diğer üreticiler: 1234….. ….. Dördüncü Parsel Çay Bahçesi Bilgileri Tapu senedindeki bilgiler Ġl :…………………..Ġlçe ………………….Belde:……………….Köy/Mah:………………….. Ada No: ……………Pafta No:…………….Parsel No:……………… ……………Nolu Parseldeki Ruhsatname Sahibi diğer üreticiler: 1234Beyan Edenin Adı Soyadı: Ġmzası : [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— DANIġTAY KARARI DanıĢtay BeĢinci Daire BaĢkanlığından: Esas No : 2012/5281 Karar No : 2012/5575 Kanun Yararına Temyiz Ġsteminde Bulunan : DanıĢtay BaĢsavcılığı Davacı : Nusret Konan Palmiye Mah. 1217. Sok. No: 26/5 - MERSĠN Davalı : NevĢehir Ġl Özel Ġdaresi Vekili : Av. Oğuz Çekiç Lale Cad. Modern ĠĢhanı Kat: 3/88 - NEVġEHĠR Ġsteğin Özeti : Kayseri 2. Ġdare Mahkemesinin 31.5.2010 günlü, E:2009/1069, K:2010/444 sayılı kararının onanması yolundaki Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin 6.10.2010 günlü, E:2010/866, K:2010/785 sayılı kararının düzeltilmesi isteminin reddine dair Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin 26.1.2011 günlü, E:2011/6, K:2011/7 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir. DanıĢtay Tetkik Hakimi : Mustafa BölükbaĢı DüĢüncesi : Ġstemin reddi gerektiği düĢünülmüĢtür. DanıĢtay BaĢsavcısı : Turgut Candan DüĢüncesi : NevĢehir Ġl Özel Ġdaresinde mühendis olarak çalıĢmakta iken 16.10.2009 tarihli olurla emekliye sevk edilen davacı tarafından, daha önce 5.2.2007 tarihli emeklilik iĢleminin yargı kararıyla iptali üzerine görevine dönmesi nedeniyle dönüĢ yolluğu ödenmesi ve 16.10.2009 tarihinde emekliye sevk iĢleminin sonucu olan 500.-TL. tutarındaki zararının tazmin edilmesi istemleriyle yapılan baĢvurunun reddine iliĢkin iĢlemin iptali ile ödenmeyen tazminat ve yolluğun yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddine iliĢkin Kayseri Ġkinci Ġdare Mahkemesi kararını onayan Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesinin bu karara karĢı yapılan kararın düzeltilmesi isteminin reddi yolundaki 26.1.2011 gün ve E:2011/6, K:2011/7 sayılı kararının isteme ve vekalet ücretine yönelik hüküm fıkralarının yürürlükteki hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulması istemiyle DanıĢtay BaĢsavcılığı'na yapılan baĢvuru üzerine konu incelendi. 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesinde; Bölge Ġdare Mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve DanıĢtay'ca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleĢmiĢ bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin ilgili Bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden BaĢsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği; temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde, kararın kanun yararına bozulacağı; bu bozma kararının, daha önce kesinleĢmiĢ olan mahkeme veya DanıĢtay kararının hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı hükme bağlanmıĢtır. 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesine göre, Kanun yararına temyiz yoluna, ancak, "niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden" kararlara karĢı baĢvurulabilme olanağı mevcuttur. Olayda ise, söz konusu kararın davacının istemine yönelik hüküm fıkrasının yürürlükteki hukuka aykırı bir hususu içermediği anlaĢılmıĢtır. Kararın vekalet ücretine iliĢkin hüküm fıkrasına gelince; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun, 2.5.2001 tarih ve 4667 sayılı Yasanın 77'nci maddesiyle değiĢik, ''Avukatlık ücreti'' baĢlıklı 164'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında, avukatlık ücretinin, avukatın hukukî yardımının karĢılığı olan meblâğ veya değeri ifade ettiği hüküm altına alınarak avukatlık ücretinin davaya katkısı bulunan avukata ödenmesi öngörülmüĢtür. Ġstem yazısı üzerine Mahkemece gönderilen dava dosyasının incelenmesinden, dava dilekçesinin davalı NevĢehir Ġl Özel Ġdaresi adresinde 19.1.2010 tarihinde evrak memuru Nuri Ekmekçioğlu'na tebliğ edildiği; ancak, savunmanın, davalı idarenin vekili olan avukat tarafından otuz günlük cevap süresinin geçirilmesinden sonra Kayseri Ġkinci Ġdare Mahkemesine gönderilmek üzere 2.4.2010 tarihinde NevĢehir Ġkinci Asliye Hukuk Mahkemesinin kaydına giren dilekçe ile yapıldığı; Ġdare Mahkemesince, savunmanın usulüne uygun olarak (süresinde) verilmemesi nedeniyle karĢı tarafa tebliğ edilmemesine ve kararın ''Savunmanın özeti'' kısmında savunmanın yasal süresi içinde verilmediğinin belirtilmesine karĢın, hüküm fıkrasında davalı idarenin vekili lehine vekalet ücretine hükmedildiği anlaĢılmıĢtır. Davalı kurum avukatının, dosyaya ve davaya katkısının bulunmaması sebebiyle yukarıda açıklanan yasa hükümleri karĢısında hukuki yardım karĢılığı olan avukatlık ücretini haketmediği açık olduğundan; lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde yürürlükteki hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, aksi yolda verilen ve vekalet ücreti yönünden hukuka aykırı olan Kayseri Ġkinci Ġdare Mahkemesinin 31.5.2010 gün ve E:2009/1069, K:2010/444 sayılı kararını onayan Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesinin kararın düzeltilmesi isteminin reddi yolundaki 26.1.2011 gün ve E:2011/6 K:2011/7 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir. TÜRK MĠLLETĠ ADINA Hüküm veren DanıĢtay BeĢinci Dairesince iĢin gereği düĢünüldü: Dava, NevĢehir Ġl Özel Ġdaresi emrinde metalürji mühendisi olarak görev yapmakta iken 16.10.2009 tarihinde kendi isteğiyle emekliye ayrılan davacı tarafından, 05.02.2007 tarihli emekliye sevk edilme iĢleminin Kayseri 2. Ġdare Mahkemesince iptali üzerine Mersin Ġli'nden görev yeri olan NevĢehir Ġli'ne dönüĢ yolluğunun ve kendi isteği ile 16.10.2009 tarihinde emekliye sevk edilmesi üzerine ödenmesi gereken 500,00 TL'lik tazminatın verilmesi istemiyle yaptığı baĢvurunun reddine iliĢkin 16.12.2009 gün ve 5205 sayılı iĢlemin iptali ile dönüĢ yolluğunun ve 500,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıĢtır. Kayseri 2. Ġdare Mahkemesi'nce verilen 31.5.2010 günlü, E:2009/1069, K:2010/444 sayılı kararla; Harcırah Kanununda emekliye sevk edilmelerine iliĢkin iĢlemlerin yargı yerlerince iptaline hükmedilenlerden görevlerine dönmek için ikametgah değiĢtirmek zorunda kalanlara yolluk ödeneceğine iliĢkin hüküm bulunmadığı, 500,00 TL tutarındaki maktu tazminatın da, davacının ilk kez emekliye sevk edilmesi üzerine ödenip, idarece geri alınmadığından ikinci kez ödenmesine imkan olmadığı, dolayısıyla dava konusu iĢlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedilmiĢtir. Bu karar, davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin 6.10.2010 günlü, E:2010/866, K:2010/785 sayılı kararıyla onanmıĢ, kararın düzeltilmesi istemi de, Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin 26.1.2011 günlü, E:2011/6, K:2011/7 sayılı kararıyla reddedilmiĢtir. DanıĢtay BaĢsavcılığı, Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesinin söz konusu kararının, süresinde savunma vermeyen davalı idare vekili lehine avukatlık ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığını gerekçesiyle 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir. 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun "Kanun Yararına Bozma" baĢlıklı 51. maddesinin ilk parağrafında, Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve DanıĢtayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleĢmiĢ bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden BaĢsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği, temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı, bozma kararının, daha önce kesinleĢmiĢ olan mahkeme veya DanıĢtay kararının hukuki sonuçlarını kaldırmayacağı hükmü yer almaktadır. 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde; yargılama giderlerinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun uygulanacağı belirtilmiĢtir, Kayseri 2. Ġdare Mahkemesince kararın verildiği 31.5.2010 tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 423. maddesinde vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıĢ olup, 417. maddesinde ise aleyhinde hüküm kurulan (davayı kaybeden) tarafın yargılama giderlerini ödemesine karar verileceği hüküm altına alınmıĢtır. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" baĢlıklı 164. maddesinin 1. fıkrasında; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karĢılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği hükme bağlanmıĢ; 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tebligat ve cevap verme" baĢlıklı 16. maddesinin 3 numaralı bendinde; tarafların yapılacak tebliğlere karĢı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri, bu sürenin ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli Mahkemenin kararıyla otuz günü geçmemek üzere ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği; aynı maddenin 4 numaralı bendinde ise; tarafların, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara ve ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemeyecekleri yolunda düzenlemelere yer verilmiĢtir. Anılan maddelerin incelenmesinden; avukatın, hukuki yardımının karĢılığı olan avukatlık ücretini almaya hak kazanabilmesi için, hukuki yardım olarak nitelendirilen hizmetini, yasa ile belirlenen süre içinde yerine getirmesi gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinin 19.1.2010 tarihinde usulüne uygun olarak davalı idareye tebliğ edildiği, ancak savunmanın davalı idare vekili avukat tarafından otuz günlük cevap verme süresinden sonra Kayseri 2. Ġdare Mahkemesi'ne gönderilmek üzere NevĢehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kaydına 2.4.2010 tarihinde giren dilekçe ile yapıldığı; Mahkeme kararının "Savunmanın Özeti" kısmında da, savunmanın süresinde verilmediğinin belirtildiği anlaĢılmaktadır. Bu durum karĢısında, yukarıda yer verilen hükümlere göre süresinde savunma vermeyen davalı idare vekilinin davanın reddedilmesinde, müvekkili olan idareye herhangi bir hukuki yardımının bulunmadığı açık olup; davalı idare vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile süresinde savunma vermeyen davalı idare vekili için avukatlık ücretine hükmedilen Kayseri 2. Ġdare Mahkemesi'nin 31.5.2010 gün ve E:2009/1069, K:2010/444 sayılı kararının onanması yolundaki Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin 6.10.2010 günlü ve E:2010/866, K:2010/785 sayılı kararının düzeltilmesi isteminin reddine dair Kayseri Bölge Ġdare Mahkemesi'nin 26.1.2011 gün ve E:2011/6 K:2011/7 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca, hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere, kanun yararına bozulmasına; kararın bir suretinin ĠçiĢleri Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına, 27.9.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. (X) KARġI OY : Her ne kadar davalı idare vekili tarafından dava dilekçesine süresinde savunma verilmemiĢ ise de; Kayseri 2. Ġdare Mahkemesinin 25.3.2010 günlü, E:2009/1069 sayılı ara kararına süresinde cevap verdiği açık olan davalı idare vekilinin, davalı idareye hukuki yardımı bulunmadığından söz edilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle, kanun yararına bozma isteminin reddi gerekirken, kabulü yolundaki karara karĢıyım. [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— Adalet Bakanlığından : MÜNHAL NOTERLĠK 2012 yılı gayri safi geliri 1.835.752,45.- TL. olan birinci sınıf Kadıköy OnbeĢinci Noterliği 14 Mart 2013 tarihinde yaĢ tahdidi nedeniyle boĢalacaktır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince Birinci Sınıf Noterlerden bu noterliğe atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet BaĢsavcılıklarına baĢvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiĢ olan dilekçeler baĢvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama iĢleminde nazara alınmaz. Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur. 938/1-1 [R.G. 05 ġubat 2013 – 28550 ] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2013/4251 Ankara Ġli, Çankaya Ġlçesi, Akpınar Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 15/1/2013 tarihli ve 222 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Tarım M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4252 KahramanmaraĢ Ġli, Merkez Ġlçesi, Gayberli, Hacı Bayram Veli ve Malikejder mahalleleri sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanların riskli alan olarak belirlenmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 8/1/2013 tarihli ve 92 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4254 Ġstanbul Ġli, Sultangazi Ġlçesi, Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 14/1/2013 tarihli ve 197 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4258 Ġstanbul Ġli, Küçükçekmece Ġlçesi, Kanarya Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 9/1/2013 tarihli ve 120 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumundan: TELSĠZ VE TELEKOMÜNĠKASYON TERMĠNAL EKĠPMANLARININ PĠYASA GÖZETĠMĠ VE DENETĠMĠNE DAĠR YÖNETMELĠK BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu tarafından gerçekleĢtirilen telsiz ve telekomünikasyon terminal ekipmanlarının piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin usul ve esaslarını belirlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu tarafından gerçekleĢtirilen telsiz ve telekomünikasyon terminal ekipmanlarının piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerini, alınacak önlemleri, denetçilerin görevlerini ve yetkilerini, üretici ve dağıtıcıların yükümlülüklerini kapsar. (2) Yasal olmayan yollarla piyasaya arz edilen veya IMEI numarası da dâhil olmak üzere teknik özelliklerinde yasal olmayan değiĢiklikler yapılan cihazlara iliĢkin bu Yönetmeliğin denetim ve yaptırım hükümleri uygulanmaz. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik HaberleĢme Kanunu ile 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere ĠliĢkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanuna dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) BaĢkan: Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu BaĢkanını, b) Bölge müdürlüğü: Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu Bölge Müdürlüğünü, c) Cihaz: Telsiz ve telekomünikasyon terminal ekipmanlarını içeren ürün grubunu, ç) Dağıtıcı: Cihazın tedarik zincirinde yer alan ve faaliyetleri cihazın güvenliğine iliĢkin özelliklerini etkilemeyen gerçek veya tüzel kiĢiyi, d) Daire BaĢkanlığı: Teknik Düzenlemeler Dairesi BaĢkanlığını, e) Denetçi: Piyasa gözetimi ve denetimi yapmak üzere Kurum tarafından görevlendirilen personeli, f) Güvenli cihaz: Kullanım ömrü ve uygulanabildiği yerlerde hizmete sunulmasına, kurulumuna ve bakımına iliĢkin kural ve talimatlar dikkate alınmak kaydıyla; normal veya makul bir Ģekilde öngörülen kullanım koĢullarında, hiç risk taĢımayan veya cihazın kullanımıyla ilgili kabul edilebilir ölçülerde risk taĢıyan ve insan sağlığı ve güvenliği için üst düzey koruma sağlayan cihazı, g) IMEI numarası: Mobil cihazlara ait uluslararası elektronik kimlik bilgisini gösteren numarayı, ğ) ĠĢaret: 24/3/2007 tarihli ve 26472 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Telsiz ve Telekomünikasyon Terminal Ekipmanları Yönetmeliği (1999/5/AT)‘nin Ek-7‘sinde belirtilen resimli iĢareti, h) Kanun: 4703 sayılı Ürünlere ĠliĢkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunu, ı) Kurul: Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurulunu, i) Kurum: Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumunu, j) Laboratuvar: Piyasa Gözetim Laboratuvarı Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren laboratuvarı, k) OnaylanmıĢ kuruluĢ: TTTE Yönetmeliği kapsamındaki cihazlara iliĢkin uygunluk değerlendirme faaliyetinde bulunmak üzere Kurum tarafından; 16/12/2011 tarihli ve 2011/2621 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Uygunluk Değerlendirme KuruluĢları ve OnaylanmıĢ KuruluĢlar Yönetmeliği ile 26/2/2004 tarihli ve 25385 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan OnaylanmıĢ KuruluĢlara Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca yetkilendirilen ve ismi Avrupa Komisyonuna bildirilen Türkiye‘de yerleĢik uygunluk değerlendirme kuruluĢunu, l) PGD: Piyasa gözetimi ve denetimini, m) Piyasaya arz: Cihazın, tedarik veya kullanım amacıyla bedelli veya bedelsiz olarak piyasada yer alması için yapılan faaliyeti, n) Sınıf 2 bildirim formu: Türkiye‘de hizmete sunulması veya piyasada yer alması hususunda kısıtlama uygulanan cihazın piyasaya arz edilmesinden en az dört hafta önce Kurumdan onay alınması için kullanılan formu, o) Teknik belgeler: TTTE Yönetmeliğinde tanımlı teknik dosya içeriğinde yer alan uygunluk beyanı, standartlara uygunluğunu gösteren test raporları gibi cihazın üreticisinde bulunması zorunlu bilgi ve belgeleri, ö) Teknik düzenleme: Cihazın ilgili idarî hükümler de dâhil olmak üzere, özellikleri, iĢleme ve üretim yöntemleri, bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, iĢaretleme, etiketleme ve uygunluk değerlendirmesi iĢlemleri hususlarından biri veya birkaçını belirten TTTE Yönetmeliği gibi uyulması zorunlu olan düzenlemeyi, p) Telekomünikasyon terminal ekipmanı: Kamu telekomünikasyon Ģebekesine doğrudan veya dolaylı olarak bağlanan ekipmanı veya ekipmanın ilgili parçasını, r) Telsiz ekipmanı: 9 kHz ile 3000 GHz frekans bandında sunî bir iletim ortamı olmaksızın, uzayda yayılan telsiz dalgalarının iletimi ve/veya alımı yoluyla haberleĢmeyi sağlayan ekipmanı veya ekipmanın ilgili parçasını, s) Temel gerekler: TTTE Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde yer alan teknik gerekleri, Ģ) Test: Bir veya daha çok karakteristiğin bir standarda uygunluğunun tespit edilmesi amacıyla belirli bir talimat uyarınca yapılan deneyleri, t) TTTE Yönetmeliği: 24/3/2007 tarihli ve 26472 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Telsiz ve Telekomünikasyon Terminal Ekipmanları Yönetmeliğini (1999/5/AT), u) Uygunluk beyanı: Cihazın, TTTE Yönetmeliğinin veya 1999/5/EC sayılı R&TTE Direktifinin temel gereklerine ve diğer ilgili hükümlerine uygun olduğunu gösteren belgeyi, ü) Uygunluk değerlendirme kuruluĢu: Kalibrasyon, test, belgelendirme ve muayene dâhil olmak üzere uygunluk değerlendirme faaliyeti gerçekleĢtiren Türkiye‘de yerleĢik kuruluĢu, v) Üretici: Bir ürünü üreten, imal eden, ıslah eden veya ürüne adını, ticari markasını veya ayırt edici iĢaretini koymak suretiyle kendini üretici olarak tanıtan gerçek veya tüzel kiĢiyi; üreticinin Türkiye dıĢında olması halinde, üretici tarafından yetkilendirilen temsilciyi ve/veya ithalatçıyı; ayrıca, ürünün tedarik zincirinde yer alan ve faaliyetleri ürünün güvenliğine iliĢkin özelliklerini etkileyen gerçek veya tüzel kiĢiyi, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Piyasa Gözetimi ve Denetiminin Esasları ve Yöntemi ile Üretici ve Dağıtıcıların Yükümlülükleri Genel esaslar MADDE 5 – (1) Cihaz; piyasaya arzı, piyasada bulunması ve hizmete sunulması aĢamalarında teknik düzenlemeye uygun olmak zorundadır. (2) Teknik düzenlemeye uygun cihazların güvenli olduğu kabul edilir. Teknik düzenlemeye uygun olmayan cihazların güvenli olup olmadığına Kurum karar verir. (3) Ġnternet aracılığıyla yapılanlar da dâhil olmak üzere, cihazlara iliĢkin yazılı, görsel ve benzeri ortamlarda reklam, promosyon, satıĢ veya kiralama amacıyla yapılan her türlü faaliyet piyasaya arz olarak değerlendirilir. (4) Kurum, TTTE Yönetmeliği kapsamındaki cihazlara iliĢkin PGD faaliyetlerini yürütür, gerekli önlemleri alır ve müeyyideleri uygular. (5) Kurum, cihazların teknik düzenlemeye uygun olup olmadığının belirlenmesi için, idari ve teknik uygunluk denetimleri yapar veya yaptırır. (6) PGD, denetçiler tarafından; Kurumun hazırladığı planlar kapsamında veya Ģikâyet, ihbar ve taleplerin değerlendirilmesi üzerine ya da gerekli hallerde resen yapılır. (7) Kurum, daha önce yaptığı denetimlerin sonuçlarını, Avrupa Birliği üyesi ülkelerce yapılan denetimleri, cihazlara ait ithalat bilgilerini, Sınıf 2 Bildirim Formu bilgilerini, Ģikâyet ve ihbarlar ile bu çerçevede elde edilen bilgileri PGD planlarının hazırlanması için kullanabilir. (8) PGD, cihazın bulunduğu ve satıldığı yerler ile gerekli durumlarda cihaz veya parçalarının üretildiği, montajının yapıldığı, ambalajlandığı, depolandığı veya hizmete sunulduğu yerlerde yapılabilir. (9) Denetçi tarafından, denetimi yapılan cihaza ait teknik belgeler, kullanım kılavuzu, garanti belgesi, fatura ve gerekli diğer belgeler istenilebilir. (10) Kurum, gerekli gördüğü hallerde teknik düzenlemeye uygunluğu belgelenmiĢ olsa dahi piyasadan veya üretim hattından cihaza ait numuneler alabilir ve cihazın teknik düzenlemeye uygun olup olmadığının belirlenmesi amacıyla ilgili standartlarda yer alan her türlü testi numunelere uygulayabilir veya uygulatabilir. (11) Kurum, laboratuvarda yapılan testlere bağlı olarak numune cihazlar üzerinde oluĢabilecek hasarlardan sorumlu tutulamaz. (12) Kurum, gerekli gördüğü hallerde, PGD‘ye tâbi cihazın uygunluk değerlendirme iĢlemlerinde yer almayan diğer uygunluk değerlendirme kuruluĢlarının ve onaylanmıĢ kuruluĢların imkânlarından yararlanabilir. (13) Kurum, daha önce denetlenmiĢ cihazları farklı zamanlarda yeniden denetleyebilir. Piyasa gözetimi ve denetiminin yöntemi MADDE 6 – (1) PGD, idari ve teknik uygunluk denetimleri altında yer alan hususlardan birini veya birkaçını kapsayacak Ģekilde yapılır: a) Ġdari uygunluk denetimi; cihazın ambalajında, kullanım talimatında veya kutu içeriğinde ve cihaz üzerinde teknik düzenlemenin öngördüğü iĢaret, bilgi ve belgeler ile teknik düzenlemede belirtilen diğer Ģartlar çerçevesinde yapılacak incelemeleri kapsar. b) Teknik uygunluk denetimi; cihaza ait teknik belgelerin incelenmesini, numunelerin test edilmesini, numunelere uygulanan testlerin sonuçlarının değerlendirilmesi suretiyle cihazın temel gereklere uygun olup olmadığının, varsa risk seviyesinin tespiti ile güvenli olup olmadığının belirlenmesini kapsar. Üretici ve dağıtıcıların yükümlülükleri MADDE 7 – (1) Üretici, piyasaya teknik düzenlemeye uygun cihazları arz etmek zorundadır. (2) Üretici, kendi faaliyetleri ile sınırlı olmak üzere; cihazın öngörülen kullanım süresi içinde, yeterli uyarı olmaksızın fark edilemeyecek nitelikteki riskleri hakkında tüketicilere gerekli bilgiyi sağlamak, özelliklerini belirtecek Ģekilde cihazı iĢaretlemek, gerektiğinde piyasaya arz edilmiĢ cihazlardan numuneler alarak test etmek, Ģikâyetleri soruĢturmak ve yapılan denetim sonuçlarından dağıtıcıları haberdar etmek, riskleri önlemek amacı ile cihazların piyasaya arzının durdurulması, toplatılması ve bertarafı da dâhil olmak üzere gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. (3) Üretici, teknik düzenlemede belirtilen tüm belgeleri; bu belgeler kapsamındaki nihai cihazın yurt içinde üretiliyor ise üretildiği, ithal ise ithal edildiği tarihten itibaren teknik düzenlemede belirtilen süre boyunca muhafaza etmek ve istenildiğinde Kuruma ibraz etmekle yükümlüdür. (4) Üretici, cihazların teknik düzenlemeye uygun olmasını sağlamakla ve teknik düzenlemeye uygun olmayan cihazlarını uygun duruma getirmekle yükümlüdür. (5) Üretici, piyasaya arzı geçici olarak durdurulan veya yasaklanan cihazların piyasaya arzını önlemek amacı ile dağıtıcılarını bilgilendirmek de dâhil her türlü önlemi alır. (6) Üretici, cihazın güvenli olmadığının tespit edilmesi halinde, test masraflarını öder. (7) Üretici ve dağıtıcılar, denetçiye görevi süresince uygun bir çalıĢma ortamı sağlamak, Kurum ile iĢbirliği yapmak ve talep edilen bilgi ve belgeleri belirlenen süre içinde Kuruma sunmakla yükümlüdür. (8) Üretici ve dağıtıcılar, denetçilerin görevini yapmasını engelleyemez. Aksi takdirde bu kiĢiler hakkında ilgili makamlara suç duyurusunda bulunulur. (9) Dağıtıcı, sahip olduğu bilgiler çerçevesinde güvenli olmadığını bildiği cihazları piyasaya arz edemez. Dağıtıcı, faaliyetleri çerçevesinde cihazların taĢıdığı riskler ve bu risklerden korunmak için alınması gereken önlemler hakkında ilgililere bilgi verir. (10) Üreticinin tespit edilemediği durumlarda, beĢ gün içinde üreticinin veya cihazı tedarik ettiği kiĢinin kimliğini bildirmeyen dağıtıcı veya cihazı hizmete sunan kiĢi, üretici olarak kabul edilir. (11) Dağıtıcıdan numune alınması ve dağıtıcının numune alma tutanağı ile birlikte üreticiye baĢvurması halinde, numune bedeli üretici tarafından dağıtıcıya ödenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Numuneler, Teknik Belgeler ve Testlere ĠliĢkin Düzenlemeler Numunelerin alınması MADDE 8 – (1) Denetçi, gerekli gördüğü takdirde test iĢlemini yaptırmak üzere denetlenen cihazdan üç adede kadar cihazı, numune tutanağı düzenleyerek alır ve Daire BaĢkanlığına gönderir. (2) Denetlenen yerde talep edilen sayıda cihaz olmaması durumunda daha az sayıda numune cihaz alınabilir. Eksik cihazların temini için ilgiliye on gün süre verilir. Süre sonunda numunelerin temin edilememesi durumunda mevcut numuneler üzerinden değerlendirme yapılır. (3) Denetçi, alınan numunelerin baĢka yere taĢınması veya korunması güç yahut sakıncalı ise bu durumu tutanağa yazarak, numuneyi yediemin sıfatıyla üretici veya dağıtıcıya bırakabilir. Bırakılan numuneler, ilgili tarafından on gün içinde Daire BaĢkanlığına gönderilir. (4) Kurum, gerekli hallerde, taĢınması mümkün olmayan cihazları bulunduğu yerde test edebilir. Üretici veya dağıtıcı, denetimin bu Ģekilde yapılmasına uygun koĢulları hazırlamakla yükümlüdür. (5) Alınan numunenin teste elveriĢsiz olması halinde veya cihazın ya da cihazla birlikte teste tabi tutulan ekipmanın test aĢamasında arızalanması durumunda Kurum tarafından ilgiliden ilave numune veya ekipman temin edilir. On gün içinde ilave numune temin edilemez ise test iĢlemi mevcut numunelere uygulanır ve değerlendirme, testi tamamlanan numuneler üzerinden yapılır. (6) Kurum, alınan numuneler için üretici veya dağıtıcıya herhangi bir ödeme yapmaz. (7) Alınan numune cihazlara ait teknik belgeler Daire BaĢkanlığına gönderilir. Teknik belgelerin incelenmesi MADDE 9 – (1) Kurum, gerekli görmesi halinde cihaza ait teknik belgeleri cihazın üreticisinden talep edebilir. Üretici, talep edilen belgeleri on beĢ gün içinde göndermekle yükümlüdür. Üreticinin makul gerekçe göstererek ek süre talep etmesi halinde, bir defaya mahsus olmak üzere on güne kadar ilave süre verilebilir. (2) Teknik belgeler; cihazın temel gereklere belge açısından uygunluğunun ve talep edilecek testlerin belirlenmesi amacıyla incelenir. Testlerin amacı ve belirlenmesi MADDE 10 – (1) Laboratuvar testleri; cihazın temel gereklere uygunluğunun belirlenmesi amacıyla yapılır. (2) Daire BaĢkanlığı; uygulanacak testleri, testlerde ölçülecek parametreleri, ölçüm kriterlerini ve test edilecek numune sayısını, TTTE Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde yer alan temel gerekler ve Kurum düzenlemeleri çerçevesinde, cihazın insan sağlığı ve güvenliğine etkilerini, cihazla ilgili risk değerlendirmelerini ve cihazın özelliklerini dikkate alarak belirleyebilir. (3) Temel gerekler çerçevesinde uygulanacak testlerin belirlenmesinde temel gerekleri karĢılayan uyumlaĢtırılmıĢ Avrupa standartlarının veya bu standartlara dayalı olarak yayımlanan uyumlaĢtırılmıĢ ulusal standartların ilgili bölümleri esas alınır. Test sonuçlarının değerlendirilmesi MADDE 11 – (1) Test sonuçları, Daire BaĢkanlığı tarafından teknik düzenlemede belirtilen hükümler dikkate alınarak; cihazın insan sağlığına, can ve mal güvenliğine etkileri ile risk faktörleri bakımından değerlendirilir. (2) Kurum, değerlendirme sonucuna göre cihazın, temel gereklere uygun olup olmadığına, uygun değilse insan sağlığı ve güvenliği açısından risk seviyesini belirleyerek cihazların güvenli olup olmadığına karar verir. (3) Test sonuçlarının değerlendirilmesini müteakip 12 nci ve 13 üncü maddeler ile yapılan tespitin niteliğine göre 16 ncı madde veya 17 nci madde uygulanır. Test masrafları MADDE 12 – (1) Cihazın güvenli olmadığının tespit edilmesi durumunda numunelere uygulanan testlerin tamamına ait masraflar üretici tarafından ödenir. (2) Herhangi bir testten kalan ancak test sonuçlarının değerlendirilmesine göre güvenli olduğu tespit edilen cihazlara iliĢkin test masrafları üreticiden talep edilmez. (3) Birinci fıkra uyarınca talep edilen test masrafları, üreticiye tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Kurum hesaplarına ödenir. Süresi içinde ödenmeyen test masrafları, Kurum tarafından tahsil edilir. Test sonuçlarının bildirimi ve numunelerin iadesi MADDE 13 – (1) Test sonuçları Kurum tarafından üreticiye bildirilir. (2) Test sonuçlarının değerlendirilmesine göre; cihaza iliĢkin idari yaptırım uygulanmaması halinde üretici sonucun kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde özelliğini kaybetmemiĢ numuneleri geri alabilir. Süresi içinde alınmayan numuneler toplu olarak ilgili Defterdarlığa intikal ettirilir. (3) Test sonuçlarının değerlendirilmesine göre; cihaza iliĢkin idari yaptırım uygulanması halinde numune muhafaza edilir. Kurum tarafından tesis edilen iĢleme karĢı, süresi içinde dava açılmaması veya dava açılmakla birlikte idari iĢlemin iptaline iliĢkin mahkemenin vermiĢ olduğu ret kararın kesinleĢmesi durumunda, güvensiz olanlar bertaraf edilmek üzere tüm cihazlar üreticisine iade edilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Aykırılık, Usulsüzlük ve Güvensizlik Tespiti Halinde Uygulanacak Müeyyideler ve ĠĢlemler ĠĢaret, bilgi ve belge açısından aykırılıklar MADDE 14 – (1) Kurum, teknik düzenlemede öngörülen iĢaret ve belgeler ile teknik düzenlemede yer alan diğer idari Ģartlar açısından uygun olmayan cihazlara iliĢkin tespit edilen aykırılığın niteliğine göre aĢağıdaki iĢlemlerden birini veya birkaçını uygulayabilir: a) Cihazların üreticisinin ihtar edilmesi, b) Cihazların üreticisi hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca idari para cezası uygulanması, c) Cihazlardaki aykırılık giderilinceye kadar cihazların piyasa arzının geçici olarak durdurulması, ç) Piyasaya arz edilen, piyasada veya tüketicilerde bulunan cihazların, üreticisi tarafından toplatılması, d) Cihaza ait teknik belgelerin incelenmesi veya numunelerin test edilmesi. (2) Üretici tarafından, cihaza ait teknik belgelerin verilen süre içinde Kuruma gönderilmemesi veya eksik gönderilmesi durumunda, üretici hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır. Kurum, teknik belgelerdeki eksikliklerin niteliğine göre cihazın piyasaya arzını yasaklayabilir ve cihaza ait numuneleri testlere tabi tutabilir. (3) Cihaza ait; denetim esnasında ibraz edilemeyen faturanın beĢ gün içinde Kuruma gönderilmemesi veya IMEI numarasının yasal olmayan Ģekilde değiĢtirildiğinin tespit edilmesi durumunda denetim süreci durdurularak konu hakkında ilgili mercilere gereğinin yapılması için bilgi verilir. (4) Cihaza ait garanti belgesinin bulunmaması halinde konu hakkında ilgili Bakanlığa gereğinin yapılması için bilgi verilir. (5) Üretici, gerekçesini belirtmek suretiyle bu madde kapsamında verilen sürelere iliĢkin süre uzatımı talebinde bulunabilir. Kurum tarafından uygun görüldüğü takdirde bir defaya mahsus olmak üzere, verilen sürenin yarısı kadar ek süre verilebilir. (6) Üreticinin, piyasaya arzı geçici olarak durdurulan veya yasaklanan cihazdaki aykırılığın giderildiğine iliĢkin bilgi ve belgeleri veya numuneleri Kuruma sunması ve aykırılığın giderildiğinin Kurum tarafından tespit edilmesi halinde cihazın piyasaya arzına izin verilir. Usulsüzlük MADDE 15 – (1) CE uygunluk iĢaretinin veya uygunluk değerlendirme iĢlemleri sonucunda verilen belgelerin tahrif veya taklit edilmesi, usulüne uygun olmadan kullanılması hallerinde Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Cumhuriyet BaĢsavcılığınca yapılan soruĢturma sonucunda kovuĢturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi veya mahkemece yapılan kovuĢturma sonucunda üreticinin mahkûmiyetine karar verilmemesi halinde, idari para cezasına iliĢkin zamanaĢımı süresi içinde kalmak Ģartıyla Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde öngörülen idari para cezası uygulanır. Temel gereklere aykırılık MADDE 16 – (1) Kurum, teknik düzenlemeye uygunluğu belgelenmiĢ olsa dahi laboratuvarda yapılan testlere iliĢkin sonuçların değerlendirilmesi neticesinde TTTE Yönetmeliğinin 5 inci maddesinde belirtilen temel gereklerden en az birine uygun olmadığı tespit edilen, ancak insan sağlığı ve güvenliği açısından kabul edilebilir ölçülerde risk taĢıdığı değerlendirilen cihazlara iliĢkin aykırılığın niteliği ve risk seviyesine göre aĢağıdaki iĢlemlerden birini veya birkaçını uygulayabilir: a) Cihazların üreticisinin ihtar edilmesi, b) Cihazların üreticisi hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca idari para cezası uygulanması, c) Cihazlardaki aykırılık giderilinceye kadar cihazların piyasa arzının yasaklanması, ç) Tespit edilen aykırılıkla ilgili olarak tüketicileri bilgilendirmek amacıyla duyuru yapılması, d) Piyasaya arz edilen, piyasada veya tüketicilerde bulunan cihazların, cihazın üreticisi tarafından toplatılmasına karar verilmesi. (2) Üreticinin, piyasaya arzı yasaklanan cihazlardaki aykırılığı giderdiğine iliĢkin bilgi ve belgeleri piyasaya arz yasağının kaldırılması talebiyle Kuruma sunması halinde, Kurum tarafından numune cihazlar alınır ve teste tabi tutulur. Kurum, test sonuçlarının değerlendirilmesi neticesinde aykırılığın giderildiğini tespit ederse cihazın piyasaya arzına izin verir. Güvensizlik MADDE 17 – (1) Teknik düzenlemeye uygunluğu belgelenmiĢ olsa dahi laboratuvarda gerçekleĢtirilen testlere iliĢkin sonuçların değerlendirilmesi çerçevesinde, insan sağlığı ve güvenliğine etkileri açısından kabul edilebilir ölçülerin üzerinde risk taĢıdığı değerlendirilen güvensiz cihazlar ile ilgili olarak sırasıyla aĢağıdaki iĢlemler uygulanır: a) Kurum tarafından üretici hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır ve cihazların piyasaya arzı yasaklanır. b) Kurum, laboratuvarda gerçekleĢtirilen testlere iliĢkin test masraflarını üreticiden talep eder. c) Kurum, Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca risk altındaki kiĢilerin bilgilendirilmesini sağlar. Ayrıca, Kurum gerekli görmesi halinde internet sayfasında duyuru yayımlar. ç) Kurum, belirlediği süre içinde üreticiden; tüketicilerdeki cihazlar da dâhil olmak üzere piyasadaki güvensiz cihazların toplatılmasını, cihazların toplatıldığına iliĢkin bilgi ve belgelerin bu süre içinde Kuruma bildirmesini talep eder. (2) Üretici, güvensiz olduğu tespit edilen cihazları güvenli hale getirmek üzere hazırlayacağı çözüm planını, güvensizlik tespitinin kendisine tebliğinden itibaren bir ay içinde yazılı olarak Kuruma sunabilir. Üreticinin, çözüm planını Kuruma sunmaması, sunulan planın Kurum tarafından uygun bulunmaması veya üreticinin çözüm planına uymaması halinde cihazların güvenli hale getirilemeyeceğine karar verilir. Bu durumda, cihazlar taĢıdıkları risklere göre üretici tarafından kısmen ya da tamamen bertaraf edilir. (3) Birinci fıkranın (ç) bendi ile ikinci fıkradaki yükümlülükleri yerine getirmeyen üretici hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır. (4) Üreticinin, piyasaya arzı yasaklanan cihazlardaki güvensizliği giderdiğine iliĢkin bilgi ve belgeleri piyasaya arz yasağının kaldırılması talebiyle Kuruma sunması halinde, Kurum tarafından numune cihazlar alınır ve teste tabi tutulur. Kurum, test sonuçlarının değerlendirilmesine göre cihazlardaki güvensizliğin giderildiğinin tespit edilmesi halinde cihazların piyasaya arzına izin verir. Piyasaya arz yasağının ihlali MADDE 18 – (1) Kurum tarafından piyasaya arzı geçici olarak durdurulan veya yasaklanan cihazı piyasaya arz eden üretici hakkında, Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır. (2) Güvenli olmadığını bildiği cihazı piyasaya arz eden veya cihazın taĢıdığı risklerden korunmak için aldığı önlemler hakkında Kuruma bilgi vermeyen dağıtıcı hakkında, Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır. (3) Üretici, güvenli olmadığı tespit edilen cihazın kendisi tarafından piyasaya arz edilmediğini ve piyasaya arz yasağı hakkında dağıtıcılarını bilgilendirdiğini ispatladığı takdirde sorumluluktan kurtulur. Bertaraf MADDE 19 – (1) Bertaraf, cihazın üreticisi tarafından menĢei ülkesine gönderilmesi veya Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından imha edilmesi suretiyle yapılır. Üretici, bertarafın gerçekleĢtirildiğini gösteren tutanak ve belgeleri bertarafı müteakip en geç bir ay içinde Kuruma bildirir. (2) Üretici tarafından bertaraf edilmeyen cihazlar, masraflar üreticiden karĢılanmak üzere Kurum tarafından bertaraf edilir ve üretici hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır. BEġĠNCĠ BÖLÜM Piyasa Gözetimi ve Denetimine ĠliĢkin Görev ve Yetkiler Denetçinin yetkilendirilmesi ve yetkisinin iptali MADDE 20 – (1) Denetçilerin yetkilendirilmesi ve yetkisinin iptaline iliĢkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir. Denetçinin görev ve yetkileri MADDE 21 – (1) Denetçinin, 14/12/2011 tarihli ve 28142 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumunun Denetim ÇalıĢmalarına ĠliĢkin Yönetmelik hükümleri saklı kalmak kaydıyla görev ve yetkileri; a) Ġlgili mevzuat hükümleri uyarınca, görev alanına giren konularda denetim yapmak, gerekli tutanak ve raporları hazırlamak ve gerekli yazıĢmaları yaparak ilgili mercilere sunmak, b) Kanunda belirtilen ceza ve önlemlerin dıĢında kalan, ilgililerin cezai sorumluluğunu gerektirebilecek eylemleri tespit ettiğinde, durumu ilgili makamlara yazılı olarak bildirmek, c) Denetlenen cihazlardan gerekli hallerde numune almak, ç) Denetimi yapılan cihaza ait teknik belgeler, kullanım kılavuzu, garanti belgesi, fatura gibi gerekli belgeleri istemek, d) Cihaz konulan ve/veya satılan her türlü yer ile hizmet verilen ve kullanılan yerlerde denetim, inceleme ve araĢtırma yapmak, e) Yasal olmayan yollarla piyasaya arz edilmiĢ veya üzerinde yasal olmayan değiĢiklikler yapılmıĢ cihazlarla karĢılaĢtığında denetim sürecini durdurarak konu hakkında ilgili mercileri bilgilendirmektir. Daire BaĢkanlığının piyasa gözetimi ve denetimine iliĢkin sorumlulukları MADDE 22 – (1) Daire BaĢkanlığı; PGD ile ilgili Kurum içi birimler ve Kurum dıĢı kuruluĢlarla koordinasyonu sağlar ve Ģikâyet ve ihbarları değerlendirir. Gerekli hallerde idari para cezası da dâhil denetim sonuçlarına iliĢkin idari iĢlemleri takip eder ve denetçilere yönelik eğitim programlarını ve yıllık PGD raporunu hazırlar. Bölge müdürlüklerinin piyasa gözetimi ve denetimine iliĢkin sorumlulukları MADDE 23 – (1) Bölge müdürlükleri; denetçilerin görevlerini yerine getirmelerini sağlar, Ģikâyet ve ihbarları değerlendirir ve yapılan denetimlere iliĢkin dönemsel PGD raporlarını Daire BaĢkanlığına gönderir. Daire BaĢkanlığı tarafından talep edilen diğer bilgi ve belgeleri sağlar ve numuneleri temin eder. Gerekli hallerde idari para cezası da dâhil denetim sonuçlarına iliĢkin idari iĢlemleri takip eder ve Daire BaĢkanlığını bilgilendirir. ALTINCI BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler ġikâyet ve ihbarlarda bulunması gereken hususlar MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki cihazlara iliĢkin PGD konulu Ģikâyet ve ihbarlar, elektronik ortamda Kurum internet sayfası üzerinden veya yazılı baĢvuru yoluyla Kurum merkezine veya bölge müdürlüklerine yapılır. (2) Belli bir konuyu ihtiva etmeyen; kiĢi, kurum veya olaylarla doğrudan bağlantı kurulmaksızın genel nitelikli ifadeler taĢıyan, zorunlu haller dıĢında Ģikâyet ve ihbar sahibinin kimlik bilgilerini taĢımayan, inandırıcı mahiyette olmayan, olayla ilgili yeterli bilgi veya belge eklenmeyen ve sağlanması zorunlu bilgileri içermeyen Ģikâyet ve ihbarlar hakkında iĢlem yapılmayabilir. Bilgilerin gizliliği MADDE 25 – (1) Kurumun TTTE Yönetmeliği gereği yapacağı bildirim ve duyurular saklı kalmak üzere, PGD sırasında Kurum tarafından elde edilen bilgiler gizli tutulur. PGD sırasında gerçek veya tüzel kiĢilerin uzmanlığından faydalanılması halinde, bu kiĢiler de bu maddede belirtilen gizlilik ilkesine riayet etmekle yükümlüdür. Ġthalat aĢamasında teknik düzenlemeye uygunluk denetimi MADDE 26 – (1) Kurum, ithalat denetimine iliĢkin risk analizinde kullanılabilecek bilgileri gerektiğinde Ekonomi Bakanlığına bildirir. TTTE Yönetmeliğine uygun olmama ihtimali bulunan cihazların tespitinde belirleyici olacak bu bilgiler; cihazın üreticisi, tipi, markası, modeli, menĢei, ithal edildiği ülke ve risklerin tespiti için kullanılabilecek diğer bilgileri kapsar. Gönderilecek bilgiler geçmiĢte yapılan PGD faaliyetleri çerçevesinde Kurum tarafından belirlenir. (2) Kurum, Ekonomi Bakanlığı tarafından denetime tabi tutulacak riskli cihazlara iliĢkin teknik destek talep edilmesi halinde denetime iliĢkin görüĢünü Ekonomi Bakanlığına sunar. Ġdari para cezalarının artırımı ve tahsili MADDE 27 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlar hakkında, aynı fiilin bir suç veya daha ağır idari para cezası ile cezalandırılmayı gerektiren bir kabahat oluĢturmaması halinde, 4703 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde öngörülen ve bu Yönetmelik kapsamında dağıtıcı ve üreticiler hakkında uygulanacak idarî para cezaları, 5809 sayılı Elektronik HaberleĢme Kanununun 60 ıncı maddesinin altıncı fıkrası uyarınca bir katından dört katına kadar artırılarak uygulanır. (2) Uygulanacak cezanın belirlenmesinde; ihlalin niteliği, tespit edilen aykırılığın insan sağlığı ve güvenliğine etkisi, ihlal sonucunda bir zarar doğup doğmadığı, ihlalin önlenmesi ve giderilmesinde iyi niyet ve gönüllü bildirimin varlığı, ihlalin tekerrür edip etmediği gibi hususlar dikkate alınır. (3) Kurum tarafından verilen idarî para cezaları, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tabi olup, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Kurum hesaplarına ödenir. Bu süre içinde ödenmeyen idarî para cezaları, Kurumun bildirimi üzerine ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun hükümlerine göre tahsil olunur. Tahsil olan idarî para cezalarının tamamı Kurum hesaplarına aktarılır. Ġdari yaptırımların uygulanmasında yetki MADDE 28 – (1) Cihazların, insan sağlığını, can ve mal güvenliğini tehlikeye düĢürebileceğine dair kesin belirti bulunması halinde piyasaya arzın geçici olarak durdurulması kararı bölge müdürlüğü veya Daire BaĢkanlığı tarafından verilir. (2) Cihazların güvenli olmadığına, bu kapsamda üreticiye verilecek idari para cezasına, talep edilecek test masraflarına, cihazların piyasaya arzının yasaklanmasına, toplatılmasına ve güvensizliğin giderilememesi halinde cihazların kısmen veya tamamen bertarafına Kurul tarafından karar verilir. (3) Birinci ve ikinci fıkralar haricinde yer alan idari yaptırımlara BaĢkan tarafından karar verilir. Tebligat MADDE 29 – (1) Ġdari para cezası ve/veya idari tedbirleri içeren idari yaptırım kararlarının tebliğinde 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 30 – (1) 19/10/2007 tarihli ve 26675 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Telsiz ve Telekomünikasyon Terminal Ekipmanlarının Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır. Ġdari yaptırımlara iliĢkin geçiĢ hükmü GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, üreticisi veya dağıtıcısı hakkında idari yaptırım kararı verilenler hariç, denetlenmiĢ veya test edilmiĢ cihazlar için ilgililerin lehine olan hükümler uygulanır. Yürürlük MADDE 31 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 32 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu BaĢkanı yürütür. R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— Üniversitelerarası Kurul BaĢkanlığından: LĠSANSÜSTÜ EĞĠTĠM VE ÖĞRETĠM YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 1/7/1996 tarihli ve 22683 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―b) Doktora programına baĢvurabilmek için adayların bir lisans veya tezli yüksek lisans diplomasına, hazırlık sınıfları hariç en az on yarıyıl süreli Tıp, DiĢ Hekimliği ve Veteriner Fakülteleri diplomasına, Eczacılık ve Fen Fakültesi lisans veya yüksek lisans derecesine veya Sağlık Bakanlığınca düzenlenen esaslara göre bir laboratuvar dalında kazanılan uzmanlık yetkisine sahip olmaları ve ALES‘den baĢvurduğu programın puan türünde 55, lisans diplomasıyla baĢvuranlardan 80, standart puandan az olmamak koĢuluyla ilgili senatoca belirlenecek ALES standart puanına sahip olmaları gerekir. Lisans derecesiyle doktora programına baĢvuranların lisans mezuniyet not ortalamalarının 4 üzerinden en az 3 veya muadili bir puana sahip olmaları gerekir. Yüksek lisans derecesiyle doktoraya baĢvuracak olanların doktora programlarına kabulünde, ALES puanı yanı sıra lisans ve/veya yüksek lisans not ortalaması ve mülakat sonucu da değerlendirilir. Bu değerlendirmeye iliĢkin hususlar ile baĢvuru için adayların sağlaması gereken referans mektubu, neden doktora yapmak istediğini belirten kompozisyon, uluslararası standart sınavlar benzeri diğer belgeler ilgili senato tarafından düzenlenen yönetmelikle belirlenir. Ancak doktora programına öğrenci kabulünde ÜDS‘den en az 55 puan veya Üniversitelerarası Kurulca kabul edilen bir sınavdan bu puan muadili bir puan, yabancı uyruklu öğrenciler için ana dilleri dıĢında Ġngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinden birinden ÜDS‘den en az 55 puan veya Üniversitelerarası Kurulca kabul edilen bir sınavdan bu puan muadili bir puan alınması zorunlu olup, bu asgari puanların girilecek programların özelliklerine göre gerekirse yükseltilmesine üniversite senatolarınca karar verilir. ALES puanının % 50‘den az olmamak koĢuluyla ne kadar ağırlıkla değerlendirmeye alınacağı, ilgili senato tarafından belirlenir. Ġlgili üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü, yalnız ALES puanı ile de öğrenci kabul edebilir. ALES‘e eĢdeğer kabul edilen ve Yükseköğretim Kurulunca ilan edilen eĢdeğer puanlar, her bir üniversitenin senato kararları ile yükseltilebilir. Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Konservatuvarlara öğrenci kabulünde ALES puanı aranmaz. Ancak ilgili üniversite senatosunun kararı ile ALES puanı aranabilir. Bu durumda aranan ALES puanı ilgili senato tarafından belirlenir. c) Sanatta Yeterlik çalıĢmasına baĢvurabilmek için adayların bir lisans veya yüksek lisans diplomasına sahip olmaları ve Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Konservatuvarlar haricinde, ALES‘in sözel kısmından 55, lisans diplomasıyla baĢvuranlardan 80, standart puandan az olmamak koĢuluyla ilgili senatoca belirlenecek ALES standart puanına sahip olmaları gerekir. Lisans derecesiyle sanatta yeterlik programına baĢvuranların lisans mezuniyet not ortalamalarının 4 üzerinden en az 3 veya muadili bir puana sahip olmaları gerekir. Yüksek lisans derecesiyle sanatta yeterlik programına baĢvuracak olanların sanatta yeterlik programlarına kabulünde, ALES puanı yanı sıra, lisans ve/veya yüksek lisans not ortalaması ile mülakat/yetenek sınavı/portfolyö incelemesi sonucu da değerlendirilir. Bu değerlendirmeye iliĢkin hususlar ile baĢvuru için adayların sağlaması gereken referans mektubu, neden sanatta yeterlik yapmak istediğini belirten kompozisyon, uluslararası standart sınavlar ve benzeri diğer belgeler ilgili senato tarafından düzenlenen yönetmelikle belirlenir. Ancak sanatta yeterlik programına öğrenci kabulünde ÜDS‘den en az 55 puan veya Üniversitelerarası Kurulca kabul edilen bir sınavdan bu puan muadili bir puan, yabancı uyruklu öğrenciler için ana dilleri dıĢında Ġngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinden birinden ÜDS‘den en az 55 puan veya Üniversitelerarası Kurulca kabul edilen bir sınavdan bu puan muadili bir puan alınması zorunlu olup, bu asgari puanların girilecek programların özelliklerine göre gerekirse yükseltilmesine üniversite senatolarınca karar verilir. ALES puanının %50‘den az olmamak koĢuluyla ne kadar ağırlıkla değerlendirmeye alınacağı, ilgili senato tarafından belirlenir. Ġlgili üniversite, yalnız ALES puanı ile de öğrenci kabul edebilir. ALES‘e eĢdeğer kabul edilen ve Yükseköğretim Kurulunca ilan edilen eĢdeğer puanlar, her bir üniversitenin senato kararları ile yükseltilebilir. Ancak Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Konservatuvarlara öğrenci kabulünde ALES puanı aranmaz.‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı fıkraya aĢağıdaki (d) bendi eklenmiĢtir. ―c) Yükseköğretim kurumlarınca, öğrencinin herhangi bir yarıyıldan sonra programına devam edebilmesi için gerekli ek baĢarı koĢulları belirlenebilir.‖ ―d) Yeterlilik, seviye tespit veya ders baĢarılarını ölçen tüm sınavlar, kağıt ortamında ve eĢ zamanlı olarak yapılabileceği gibi, alan ve zorluk düzeyine göre tasnif edilerek güvenli biçimde saklanan bir soru bankasından, her bir adaya farklı zamanlarda farklı soru sorulmasına izin verecek Ģekilde elektronik ortamda da yapılabilir. Sınavlarda sorulacak soruların hazırlanması, soru bankasının oluĢturulması ve Ģifrelenmesi, sınav sorularının kağıt ortamında veya elektronik ortamda saklanması ile sınav güvenliğinin sağlanmasına iliĢkin ilkeler Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir.‖ MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki (c) bendi eklenmiĢtir. ―c)Yükseköğretim Kurulu kararı üzerine yükseköğretim kurumlarında; öğretim elemanı ve öğrencilerin aynı mekânda bulunma zorunluluğu olmaksızın, bilgi ve iletiĢim teknolojilerine dayalı olarak öğretim faaliyetlerinin planlandığı ve yürütüldüğü lisansüstü uzaktan öğretim programları açılabilir. Uzaktan öğretim programlarının açılabileceği alanlar, uzaktan öğretim yoluyla verilecek dersler ve kredi miktarları, ders materyallerinin hazırlanması, sınavlarının yapılma Ģekli, yükseköğretim kurumları arasında bu amaçla yapılacak protokoller ile uzaktan öğretime iliĢkin diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir.‖ MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 10 – a) Tezli yüksek lisans programını tamamlama süresi azami üç yıldır. Daha kısa sürede mezun olabilecek bir öğrenciyle ilgili düzenlemeler, ilgili senato tarafından kabul edilen yönetmelikle belirlenir. b) Tezli yüksek lisans programını azami üç yıl içinde baĢarı ile tamamlayamayanlar, 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen koĢullara göre ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koĢulu ile öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, ders ve sınavlara katılma ile tez hazırlama hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik statüleri devam eder.‖ MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―d) Tez sınavının tamamlanmasından sonra jüri tez hakkında salt çoğunlukla kabul, ret veya düzeltme kararı verir. Bu karar enstitü anabilim dalı baĢkanlığınca tez sınavını izleyen üç gün içinde ilgili enstitüye tutanakla bildirilir. Tezi hakkında düzeltme kararı verilen öğrenci en geç üç ay içinde gereğini yaparak tezini aynı jüri önünde yeniden savunur. Tezi reddedilen veya düzeltme sonrası savunmada reddedilen öğrenciye yeni bir tez konusu verilir veya öğrencinin talepte bulunması halinde, tezsiz yüksek lisans programının ders kredi yükü, proje yazımı ve benzeri gereklerini yerine getirmiĢ olmak kaydıyla kendisine tezsiz yüksek lisans diploması verilerek programla iliĢkisi sona erdirilir. Kendisine yeni bir tez konusu verilen öğrenci ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koĢulu ile öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, tez ile ilgili Ģartları yerine getirmek ve sınavlara katılmak hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik statüleri devam eder.‖ MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “Tezli Yüksek Lisans Diploması MADDE 13 – a) Tez sınavında baĢarılı olmak ve diğer koĢulları da sağlamak kaydıyla, yüksek lisans tezinin ciltlenmiĢ en az üç kopyasını tez sınavına giriĢ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili enstitüye teslim eden ve tezi Ģekil yönünden uygun bulunan yüksek lisans öğrencisine Tezli Yüksek Lisans Diploması verilir. b) Tezli Yüksek Lisans Diploması üzerinde öğrencinin izlemiĢ olduğu enstitü anabilim dalındaki programın onaylanmıĢ adı bulunur.‖ MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―a) Tezsiz yüksek lisans programının amacı, öğrenciye mesleki konuda bilgi kazandırmak ve mevcut bilginin uygulamada nasıl kullanılacağını göstermektir. Tezsiz yüksek lisans programı Ġkinci Lisansüstü Öğretimde de yürütülebilir. Bu program toplam otuz krediden az olmamak koĢuluyla en az on adet ders ile dönem projesi dersinden oluĢur. Dönem projesi dersi kredisiz olup baĢarılı veya baĢarısız olarak değerlendirilir. Öğrenci, dönem projesinin alındığı yarıyılda dönem projesine kayıt yaptırmak ve yarıyıl sonunda yazılı bir rapor vermek zorundadır. Ġlgili senato tarafından belirlenen esaslara göre tezsiz yüksek lisans programının sonunda yeterlik sınavı uygulanabilir. Ġkinci lisansüstü öğretim programlarında sadece tezsiz yüksek lisans eğitimi yürütülebilir. Bu programlarda doktora ve tezli yüksek lisans eğitimi yapılamaz.‖ MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 16 – a) Tezsiz yüksek lisans programını tamamlama süresi azami üç yıldır. b) Tezsiz yüksek lisans programını azami üç akademik yıl içinde baĢarı ile tamamlayamayanlar, 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen koĢullara göre ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koĢulu ile öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, ders ve sınavlara katılma hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik statüleri devam eder.‖ MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesi madde baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “Tezsiz Yüksek Lisans Diploması MADDE 17 – a) Kredili derslerini ve dönem projesini baĢarıyla tamamlayan yüksek lisans öğrencisine Tezsiz Yüksek Lisans Diploması verilir. b) Tezsiz Yüksek Lisans Diploması üzerinde öğrencinin izlemiĢ olduğu enstitü anabilim dalındaki programın onaylanmıĢ adı bulunur. c) Tezsiz yüksek lisans programına devam edenler, baĢvurdukları yükseköğretim kurumunca tezli yüksek lisans programı için belirlenmiĢ olan asgari Ģartları yerine getirmek kaydıyla, tezli yüksek lisans programına geçiĢ yapabilirler. Bu durumda tezsiz yüksek lisans programında alınan dersler enstitü yönetim kurulu kararıyla tezli yüksek lisans programındaki derslerin yerine sayılır.‖ MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―b) Doktora programı, tezli yüksek lisans derecesi olan öğrenciler için toplam yirmibir krediden az olmamak koĢuluyla en az yedi adet ders, yeterlik sınavı, tez önerisi ve tez çalıĢmasından oluĢur. Lisans derecesi ile kabul edilmiĢ öğrenciler için de en az kırkiki kredilik ondört adet ders, yeterlik sınavı, tez önerisi ve tez çalıĢmasından oluĢur.‖ MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 19 – a) Doktora programını tamamlama süresi yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için azami altı yıl, lisans derecesi ile kabul edilenler için azami dokuz yıl olup, uygulamaya iliĢkin düzenlemeler konusunda ilgili üniversite senatoları yetkilidir. b) Doktora programı için gerekli kredili dersleri baĢarıyla tamamlamanın azami süresi tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için iki yıl, lisans derecesi ile kabul edilenler için üç yıldır. c) Kredili derslerini baĢarıyla bitiren, yeterlik sınavında baĢarılı bulunan ve tez önerisi kabul edilen, ancak tez çalıĢmasını (a) bendinde belirtilen altı yıl sonuna, lisans derecesi ile kabul edilmiĢ olan öğrenci için dokuz yıl sonuna kadar tamamlayamadığı için tez sınavına giremeyen bir öğrenciye, ilgili enstitü anabilim dalı baĢkanlığının önerisi ve ilgili enstitü yönetim kurulu onayı ile tezini jüri önünde savunması için her seferinde en az altı ay olmak üzere yeni süreler verilir. d) Bu süre içinde kredili derslerini baĢarıyla tamamlamayanlar ile azami süresi içinde tez çalıĢmasını tamamlayamayanlar, 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen koĢullara göre ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koĢulu ile öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, ders ve sınavlara katılma ile tez hazırlama hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik statüleri devam eder. Lisans derecesi ile doktora programına baĢvurmuĢ olanlardan, gerekli kredi yükü, proje ve benzeri diğer Ģartları yerine getirmiĢ olmaları kaydıyla doktora tezinde baĢarılı olamayan öğrencilerin talepleri halinde kendilerine tezsiz yüksek lisans diploması verilir.‖ MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (g) bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―f) Yeterlik sınavında baĢarısız olan öğrenci, bir sonraki yarıyılda tekrar sınava alınır. g) Doktora Yeterlik Komitesi, yeterlik sınavını baĢaran bir öğrencinin, ders yükünü tamamlamıĢ olsa bile, toplam kredi miktarının 1/3‘ünü geçmemek Ģartıyla fazladan ders/dersler almasını isteyebilir.‖ MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―c) Tez önerisi reddedilen öğrenci yeni bir danıĢman ve tez konusu seçme hakkına sahiptir. Böyle bir durumda yeni bir Tez Ġzleme Komitesi atanabilir. d) Tez önerisi kabul edilen öğrenci için Tez Ġzleme Komitesi, Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık ayları arasında birer kere olmak üzere yılda iki kez toplanır. Öğrenci, toplantı tarihinden en az bir ay önce komite üyelerine yazılı bir rapor sunar. Bu raporda o ana kadar yapılan çalıĢmaların özeti ve bir yıl sonraki dönemde yapılacak çalıĢma planı belirtilir. Öğrencinin tez çalıĢması, komite tarafından baĢarılı veya baĢarısız olarak belirlenir.‖ MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―d) Tez sınavının tamamlanmasından sonra jüri tez hakkında salt çoğunlukla kabul, ret veya düzeltme kararı verir. Bu karar, enstitü anabilim dalı baĢkanlığınca tez sınavını izleyen üç gün içinde ilgili enstitüye tutanakla bildirilir. Tezi hakkında düzeltme kararı verilen öğrenci en geç altı ay içinde gereğini yaparak tezini aynı jüri önünde yeniden savunur. Tezi reddedilen veya düzeltme sonrası savunmada tezi reddedilen öğrenciye yeni bir tez konusu verilir. Lisans derecesi ile doktoraya kabul edilmiĢ olanlardan tezde baĢarılı olamayanlar için talepleri halinde bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre tezsiz yüksek lisans diploması verilir.‖ MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 27 – a) Sanatta yeterlik programını tamamlama süresi yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için altı yıl, lisans derecesi ile kabul edilenler için dokuz yıldır. Daha kısa sürede mezun olabilecek bir öğrenci ile ilgili düzenlemeler, ilgili senato tarafından kabul edilen yönetmelikle belirlenir. b) Sanatta yeterlik programı için gerekli kredili dersleri baĢarıyla tamamlamanın azami süresi yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için dört yarıyıl, lisans derecesi ile kabul edilenler için altı yarıyıldır. c) Kredili derslerini ve uygulamalarını baĢarı ile bitiren, ancak tez veya sergi veya proje çalıĢmasını (a) bendinde belirtildiği üzere altı yıl sonuna, lisans derecesi ile kabul edilmiĢ olan öğrenci için dokuz yıl sonuna kadar tamamlayamadığı için sınava giremeyen bir öğrenciye ilgili enstitü anasanat dalı baĢkanlığının önerisi ve ilgili enstitü yönetim kurulu onayı ile tezini, sergi veya proje çalıĢmasını jüri önünde savunması için her seferinde en az altı ay olmak üzere ek süreler verilir. d) Bu süre içinde kredili derslerini baĢarıyla tamamlamayanlar ile tez, sergi veya proje çalıĢmasını tamamlayamayanlar, 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen koĢullara göre ilgili döneme ait öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koĢulu ile öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilir. Bu durumda, ders ve sınavlara katılma ile tez hazırlama hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan yararlandırılmaksızın öğrencilik statüleri devam eder. Lisans derecesi ile sanatta yeterlik programına baĢvurmuĢ olanlardan, gerekli kredi yükü, proje ve benzeri diğer Ģartları yerine getirmiĢ olmaları kaydıyla sanatta yeterlik tezinde baĢarılı olamayan öğrencilerin talepleri halinde kendilerine tezsiz yüksek lisans diploması verilir.‖ MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―e) Sınavın tamamlanmasından sonra jüri, dinleyicilere kapalı olarak, tez veya sergi, proje, resital, konser, temsil hakkında salt çoğunlukla kabul, ret veya düzeltme kararı verir. Bu karar, enstitü anasanat dalı baĢkanlığınca sınavı izleyen üç gün içinde ilgili enstitüye tutanakla bildirilir. Sanatta yeterlik çalıĢması hakkında düzeltme kararı verilen öğrenci en geç üç ay içinde gereğini yaparak tezini veya sergisini veya projesini aynı jüri önünde yeniden savunur. Sanatta yeterlik çalıĢması reddedilen veya düzeltme sonrası savunmada reddedilen öğrenciye yeni bir çalıĢma konusu verilir. Lisans derecesi ile sanatta yeterlik programına kabul edilmiĢ olanlardan tezde baĢarılı olamayanlar için talepleri halinde bu Yönetmeliğin 27 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre tezsiz yüksek lisans diploması verilir.‖ MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici 3 üncü madde eklenmiĢtir. “GEÇĠCĠ MADDE 3 – Bu Yönetmeliğin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi 6/2/2013 tarihinden önce tezsiz yüksek lisans programlarına kayıtlı olan öğrenciler hakkında uygulanmaz.‖ MADDE 18 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 19 – Bu Yönetmelik hükümleri Üniversite ve Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörleri tarafından yürütülür. R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— TEBLĠĞLER ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ĠġKOLU TESPĠT KARARI Karar No. : 2013/5 ĠĢyeri : Samsun Proje UlaĢım Ġmar ĠnĢ. Yat. San. ve Tic. A.ġ. Samsun-Ankara Karayolu YeĢildere Mah. Eski Köy Hizmetleri Binası Arkası/SAMSUN SGK Sicil No. :1075460.055 Tespiti Ġsteyen : Belediye-ĠĢ Sendikası Ġnceleme : Samsun Proje UlaĢım Ġmar ĠnĢ. Yat. San. Tic. A.ġ.'de Bakanlığımızca yapılan incelemede; söz konusu iĢyerinde "hafif raylı sistem" Ģeklinde tanımlanan tramvay ve otobüslerle Ģehir içi yolcu taĢımacılığı ve bu amaca ulaĢabilmek için her türlü bakım, onarım, proje, otopark, yatırım hizmetleri iĢinin yapıldığı, bu nedenle yapılan iĢlerin ĠĢkolları Yönetmeliğinin 15 sıra numaralı "TaĢımacılık" iĢkolunda yer aldığı tespit edilmiĢtir. Karar : Samsun Proje UlaĢım Ġmar ĠnĢ. Yat. San. Tic. A.ġ. iĢyerinde yapılan iĢlerin niteliği itibariyle ĠĢkolları Yönetmeliğinin 15 sıra numaralı "TaĢımacılık" iĢkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete'de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanununun 5'inci maddesi gereğince karar verilmiĢtir. [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ĠġKOLU TESPĠT KARARI Karar No. : 2013/6 ĠĢyeri : Damlıca Turizm ĠnĢ. Taah. Tic. Ltd. ġti. Ġstanbul Cad. Yılmaz Apt. No:1 Daire:9 Gürpınar-Büyükçekmece/ĠSTANBUL SGK Sicil No. : 1378062.034 Tespiti Ġsteyen : Belediye-ĠĢ Sendikası Ġnceleme : Damlıca Turizm ĠnĢ. Taah. Tic. Ltd. ġti.'nde Bakanlığımızca yapılan incelemede; söz konusu Ģirket tarafından, Avcılar Belediyesi Fen ĠĢleri Müdürlüğü ile imzalanan hizmet alım sözleĢmesi ile Avcılar Ġlçesi dahilinde bulunan her türlü yapıdaki yolların bakımlarının yapılması, kıĢ aylarında kar ve buzla ilgili mücadele çalıĢmalarının yapılması ve yolların açık tutulmasının sağlanması, yol emniyetinin alınması, yağmur suyu kanallarının bakımı, su ızgaralarının temizlenmesi, sel baskını tedbirlerinin alınması, imar ve zabıtaya yıkım ve ev boĢaltmalarında destek, tehlike arz eden yol ve yapı çevrelerinde gerekli tedbirlerin alınması iĢlerinin yapıldığı, bu nedenle yapılan iĢlerin ĠĢkolları Yönetmeliği'nin 20 sıra numaralı "Genel iĢler" iĢkolunda yer aldığı tespit edilmiĢtir. Karar : Damlıca Turizm ĠnĢ. Taah. Tic. Ltd. ġti. iĢyerinde yapılan iĢlerin niteliği itibariyle ĠĢkolları Yönetmeliği'nin 20 sıra numaralı "Genel iĢler" iĢkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete'de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanununun 5'inci maddesi gereğince karar verilmiĢtir. [R.G. 06 ġubat 2013– 28551 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ĠġKOLU TESPĠT KARARI Karar No : 2013/7 ĠĢyeri : Ġzmir Metro-Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi Metro ĠĢletmeciliği, TaĢımacılık, ĠnĢaat Sanayi A.ġ. 2844 Sk. No: 5 Mersinli/ĠZMĠR SGK Sicil No : 1120854.035 Tespiti Ġsteyen : Belediye-ĠĢ Sendikası Ġnceleme : Ġzmir Metro-Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi Metro ĠĢletmeciliği, TaĢımacılık, ĠnĢaat Sanayi ve Tic. A.ġ.'de Bakanlığımızca yapılan incelemede; adı geçen Ģirket tarafından 12 istasyon ve 14 km'lik ray üzerinde elektrikle çalıĢan trenlerle yeraltı ve yerüstünde Ģehir içi yolcu taĢıma ile vagonların bakımı, onarımı, vagonların temizliği ve sefere hazırlık iĢinin yapıldığı, iĢyerinde yapılan asıl iĢin raylı sistemle Ģehir içi yolcu taĢıma iĢi olduğu, iĢyerinde yürütülen büro hizmeti, idari iĢler vb. iĢlerin asıl iĢin yürütülmesine kolaylık sağlayan yardımcı iĢler olduğu, bu nedenle yapılan iĢlerin ĠĢkolları Yönetmeliğinin 15 sıra numaralı "TaĢımacılık" iĢkolunda yer aldığı tespit edilmiĢtir. Karar : Ġzmir Metro-Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi Metro ĠĢletmeciliği, TaĢımacılık, ĠnĢaat Sanayi ve Tic. A.ġ.'de yürütülen iĢlerin niteliği itibariyle ĠĢkolları Yönetmeliğinin 15 sıra numaralı "TaĢımacılık" iĢkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete'de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanunu'nun 5'inci maddesi uyarınca karar verilmiĢtir. [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— ANAYASA MAHKEMESĠ KARARLARI Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2008/49 (Siyasi Parti Mali Denetimi) Karar Sayısı : 2013/11 Karar Günü : 3.1.2013 I- MALĠ DENETĠM KONUSU Yurt Partisinin 2007 yılı kesin hesabının incelenmesidir. II- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 16. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Mustafa YILDIRIM, A. Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, ġevket APALAK, Serruh KALELĠ ve Zehra Ayla PERKTAġ‘ın katılımıyla 16.7.2009 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. III- ESASIN ĠNCELENMESĠ Yurt Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2007 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2007 yılı gelirleri toplamının 49.774,16 YTL, giderleri toplamının 49.254,32 YTL olduğu, 519,84 YTL‘nin ise nakit mevcudu olarak 2008 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır. Partinin 2007 yılı kesin hesabının, Parti Meclisince 18.8.2008 tarih ve 8 sayılı kararı ile kabul edilerek onaylandığı görülmüĢtür. Parti genel merkezinin 2007 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu yevmiye defteri 28.6.2007 tarihinde Çankaya Ġlçe Seçim Kuruluna onaylattırılmıştır. Partinin, 2007 yılı kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2007 yılı kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı Kanun‘a uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre, Adana, Adıyaman, Ankara, Antalya, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, EskiĢehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, Ġçel, Ġstanbul, Kars, Kayseri, Kırklareli, KırĢehir, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Muğla, NevĢehir, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Tekirdağ, Trabzon, ġanlıurfa, UĢak, Van, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce olmak üzere Partinin 49 il, 191 ilçe ve 154 beldede teĢkilatı bulunmaktadır. Parti yetkilileri Ankara, Adana ve Ġstanbul hariç diğer illerde her hangi bir gelir gider hareketi olmadığını belirtmiĢlerdir. Üç ilin gelir gider durumu ise Ģöyledir. Gelir (Geçen devreden nakit) Ankara 150,23 Adana 50,34 Ġstanbul 420,59 Ġl Adı yıldan Gider (Kırtasiye ve büro giderleri) 150,23 50,34 420,59 Adıyaman, Antalya, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, EskiĢehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, Ġçel, Kars, Kayseri, Kırklareli, KırĢehir, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Muğla, NevĢehir, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Tekirdağ, Trabzon, ġanlıurfa, UĢak, Van, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce olmak üzere 46 ile ait gelir ve giderin olmadığı belirtilmiĢtir. Parti il örgütleri (il, ilçe ve belde) faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir. Parti yetkilileri, ―1 ve 2. maddede söz konusu olan il ve ilçe teĢkilatlarımız aktif ve faal olarak her hangi bir yer kiralanmamıĢtır. Bu yüzden gelir ve giderlerimiz mevcut değildir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ olarak kaydedilmesi gerekir. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre, Partinin 49 il, 191 ilçe ve 154 beldede teĢkilatı bulunmasına karĢın 46 il ile ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢ, 3 il ile ilgili kira gideri belirtilmemiĢ, sadece düĢük rakamda kırtasiye ve büro gideri belirtilmiĢtir. Partinin il, ilçe ve belde örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesindeki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır. Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. Diğer taraftan bu illerin durumu 2820 sayılı Kanun‘un 36. maddesi gereğince incelenmelidir. Seçim hukuku açısından bu illerin durumunun değerlendirilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının uyarılması gerekir. A- Gelirlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Gelirleri Parti Genel Merkezinin 2007 yılı gelirleri 49.153 YTL‘nin tamamı giriĢ ve üyelik aidatından oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır. 2- Ġl Örgütleri Gelirleri Parti il örgütlerinin 2007 yılında herhangi bir geliri olmayıp, Ankara, Adana ve Ġstanbul ilinin önceki yıldan devreden tutarı 621,16 YTL‘dir. B- Giderlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Giderleri Parti Genel Merkezinin 2007 yılı giderleri olan 49.254,32 YTL‘nin tamamı büro genel gideridir. Parti Genel Merkezinin 2008 yılına devreden nakit mevcudu 519,84 YTL‘dir. Parti Genel Merkezinin defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede, giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır. 2- Ġl Örgütleri Giderleri Parti il örgütlerinden Ankara, Adana ve Ġstanbul ilinin 2007 yılında yaptığı 621,16 YTL‘nin tamamı büro genel gideridir. C- Parti Mallarının Ġncelenmesi Partinin 2007 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, değeri yüz Yeni Türk Lirasını aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ile taĢınmaz mal ediniminin olmadığı anlaĢılmaktadır. IV- SONUÇ Yurt Partisinin 2007 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda; 1- Partinin 2007 yılı kesin hesabında gösterilen 49.774,16 YTL gelir, 49.254,32 YTL gider ile 519,84 YTL nakit mevcudu devrinin eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna, 2- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3- Seçim hukuku ve teĢkilatlanma koĢulu açısından illerin durumunun değerlendirilmesi hususunun Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığına bildirilmesine, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan BaĢkanvekili BaĢkanvekili HaĢim KILIÇ Serruh KALELĠ Alparslan ALTAN Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2009/27 (Siyasi Parti Mali Denetimi) Karar Sayısı : 2013/12 Karar Günü : 3.1.2013 I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU Yurt Partisinin 2008 yılı kesin hesabının incelenmesidir. II- ĠLK ĠNCELEME Partinin 2008 yılı kesin hesapları Parti Meclisinden 8 kiĢinin imzaladığı 26.6.2009 tarih ve 15 sayılı kararla kabul edilmiĢtir. Parti Tüzüğü‘nün 26. maddesinde, Parti Meclisinin büyük kongre tarafından seçilen 24 asil ve 12 yedek üye ve genel baĢkandan oluĢacağı, Parti Meclisinin görev ve yetkilerini düzenleyen 28. maddesinin (j) fıkrasına göre de kesin hesabı onaylamanın Parti Meclisinin yetkisinde olduğu anlaĢılmaktadır. Parti Meclisinin 25 kiĢiden oluĢtuğu, en az 13 kiĢi ile toplanarak toplananların salt çoğunluğuyla karar alması gerekirken 8 kiĢinin katılımıyla kesin hesabın kabul edildiği görülmüĢtür. Parti yetkilileri, “Parti yöneticilerinin bir çoğu Ģehir dıĢında olduğundan mevcut yöneticilerinin imzası alınamamıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun; “Merkez karar, yönetim ve icra organları” başlıklı 16. maddesi, “Siyasi partilerin merkez karar, yönetim ve icra organları parti tüzüğünde belirtilen isim, şekil ve sayıda kurulur. Büyük kongrece seçilecek merkez organlarının her birinin üye sayısı 15’ten az olamaz.” 73. maddesinin üçüncü fıkrası “İller teşkilatından gönderilenler ve parti merkezine ait olan kesin hesaplar, merkez karar ve yönetim kurulunca incelenerek karara bağlanır ve birleştirilir.” ve dördüncü fıkrası “Siyasi partilerin bütçeleri, bilançoları, gelir ve gider cetvelleri ile kesin hesaplarının nasıl düzenleneceği partilerin iç yönetmeliklerinde gösterilir.” 74. maddesi, ―Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır. Anayasa Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin Kanuni uygunluğunu denetler. Siyasi partilerin genel baĢkanları, karara bağlanarak birleĢtirilmiĢ bulunan kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teĢkilatının kesin hesaplarının onaylı birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığına vermek zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap döneminde edindiği taĢınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aĢan taĢınır malların, menkul kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini de belirten listeleri eklenir.” 111. maddesinin (b) bendi, “Siyasi partilerin 74 üncü madde hükümlerine aykırı hareket eden sorumluları hakkında, üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve onbeş milyon liradan otuz milyon liraya kadar hafif para cezası verilir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2820 sayılı Kanun’un 73. maddesinde, kesin hesapları karara bağlamanın Merkez Karar ve Yönetim Kurulunca olacağı belirtilmesine karşın, Kanun’da Merkez Karar ve Yönetim Kurulunun ne şekilde oluşacağına dair bir düzenleme yapılmamış, aksine organların oluşumu parti tüzüğüne bırakılmıştır. Parti Tüzüğünde de organların oluşum ve görevleri belirtilmiştir. Kesin hesabı onaylayıp reddetmenin Parti Meclisinin yetkisinde olması nedeniyle, toplantının Tüzükte öngörülen şekilde yapılması ve yeterli imzanın olması gerekir. Kesin hesabın tüzükte istenen şekilde onaylandığına dair Parti Meclisi kararı sunulmamıştır. Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Tüzüğe uygun Parti Meclisi kararının olmaması hesabın tam olarak 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesine uygun sunulmadığını göstermektedir. Dolayısıyla, Yurt Partisi 2008 yılı kesin hesabının Parti Genel BaĢkanı tarafından Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına sunulması gerektiği yönündeki anılan madde ile getirilen kurala uyulmamıĢtır. Dolayısıyla, 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi hükümlerine aykırı hareket eden parti sorumluları hakkında Kanunun 111. maddesinin (b) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. Bu itibarla, Yurt Partisinin 2008 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda; 1- Dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, 2- Kesin hesaplarının incelenip onaylandığına ilişkin Tüzüğe uygun olarak alınmış Parti Meclisi kararı olmadığından Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. III- ESASIN ĠNCELENMESĠ Yurt Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2008 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2008 yılı gelirleri toplamının 41.819,84 YTL, giderleri toplamının 39.386,73 YTL olduğu, 2.433,11 YTL‘nin ise nakit mevcudu olarak 2009 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır. Partinin 2008 yılı kesin hesabı Parti Meclisinin 26.6.2009 tarih ve 15 sayılı kararı ile kabul edilerek onaylanmıĢtır. Partinin 2008 yılı kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2008 yılı kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı Kanunu‘na uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre, Adana, Adıyaman, Ankara, Antalya, Artvin, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, EskiĢehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, Ġçel, Ġstanbul, Kars, Kayseri, Kırklareli, KırĢehir, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Muğla, NevĢehir, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Tekirdağ, Trabzon, ġanlıurfa, UĢak, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce olmak üzere Partinin 48 il, 178 ilçe ve 126 beldede teĢkilatı bulunmaktadır. Parti il örgütleri (ilçe ve belde) faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir. Parti yetkilileri, “1 ve 2. maddede söz konusu olan il ve ilçe teĢkilatlarımız aktif ve faal olarak her hangi bir yer kiralanmamıĢtır. Bu yüzden gelir ve giderlerimiz mevcut değildir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ olarak kaydedilmesi gerekir. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre Partinin 48 il, 178 ilçe ve 126 beldede teĢkilatı bulunmasına karĢın 48 il ile ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir. Partinin il, ilçe ve belde örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesindeki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır. Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. A- Gelirlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Gelirleri Parti Genel Merkezinin 2008 yılı gelirleri olan 41.819,84 YTL‘nin 41.300 YTL‘si bağıĢlardan ve 519,84 YTL‘si önceki yıldan devreden nakitten oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin 2008 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu işletme defteri 17.10.2008 tarihinde Çankaya Ġlçe Seçim Kuruluna onaylattırılmıştır. Parti Genel Merkezinin 2008 yılı defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır. 2- Ġl Örgütleri Gelirleri Parti il örgütlerinin herhangi bir geliri bulunmamaktadır. B- Giderlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Giderleri Parti Genel Merkezinin 2008 yılı giderleri 39.386,73 YTL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 7.856YTL‘si personel giderleri, 17.000 YTL‘si kira giderleri ve 14.530,73 YTL‘si çeĢitli giderlerden oluĢmaktadır. Parti genel merkezinin 2009 yılına devreden nakit mevcudu 2.433,11YTL.dir. Parti genel merkezinin 2008 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede, aĢağıda belirtilenler dıĢındaki giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır. Muhasebe biliminin genel kabul görmüĢ temel kavramlarından biri ―Belgelendirme‖ kavramıdır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 229. maddesinde ―Fatura, satılan emtia veya yapılan iĢ karĢılığında müĢterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iĢi yapan tüccar tarafından müĢteriye verilen ticari vesikadır” Ģeklinde tarif yapılmıĢ ve ―Fatura Kullanma Mecburiyeti‖ baĢlıklı 232. maddesindeki hükmüne göre de, faturanın hangi hallerde ve kimler tarafından alınması ve verilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Bu bağlamda mal ve hizmet alımlarında bu iĢlemlerin fatura ile belgelendirilmesi zorunlu tutulmuĢ ve gerekli muhasebe kayıtlarının tutulmasında da faturanın tevsik edici belge olarak kullanılması gerektiği ifade edilmiĢtir. Aynı Kanun‘un “Makbuz Mecburiyeti” baĢlıklı 236. maddesinde, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine iliĢkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müĢteriye vermek, müĢteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” denilmiĢ ve makbuzun muhteviyatı da 237. maddede belirtilmiĢtir. Yine aynı Kanun‘un “Gider Pusulası” baĢlıklı 234. maddesindeki, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa; Yaptırdıkları iĢler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip iĢi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiĢ fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eĢyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eĢya için de tanzim edilir. Gider pusulası, iĢin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iĢ ücretini ve iĢi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kiĢilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası iĢi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.” hükmünden fatura vermek mecburiyetinde olmayanlar için gider pusulası düzenleneceği anlaĢılmaktadır. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinin üçüncü fıkrasına göre beĢ bin liraya kadar olan (2008 yılı için 52,37 YTL) harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığından, bu miktarı geçen harcamaların geçerli ve kanıtlayıcı bir belgeye dayanması gerekmektedir. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde, “Bir siyasî partinin bütün giderleri, o siyasi parti tüzelkiĢiliği adına yapılır” ve aynı Kanun‘un 75. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna veya kanuna uygun olmayan gelirler ile giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir kaydedilmesine karar verir” ve 76. maddesinde de, “Belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla Hazineye irad kaydedilir” hükümleri yer almıĢtır. 25.2.2011 günlü, 27857 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun yayınlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden ve geçici maddelerde yargılanmamıĢ siyasi parti hesaplarında değiĢtirilen hükümlerin uygulanacağına dair düzenleme de yapılmadığından dolayı bu tarihten önceki denetim ve yargılamada değiĢiklikten önceki hükümler uygulanacaktır. 1- Parti görevlilerinin yükümlülükleri zamanında yapmaması sonucu oluĢan gecikme faizi ve bedelinin Parti bütçesinden ödenme nedeni sorulmuĢtur. Yevmiye tarih no Belge türü Fatura(FiĢ), tarih no 31.3.2008 Fatura 10.4.2008 Ġçerik Tutar 31.3.2008/255835 Turkcell gecikme faizi 34,19 Elektrik kesme ihbarnamesi 10.4.2008/1164/1/15 Elektrik gecikme faizi 11,07 21.4.2008 Fatura 31.3.2008/18301 Telekom gecikme bedeli 21,66 21.4.2008 Fatura 31.3.2008/77917 Telekom gecikme bedeli 34,35 21.4.2008 Fatura 31.3.2008/77916 Telekom gecikme bedeli 42,71 29.4.2008 Fatura 31.3.2008/00662 Telekom gecikme bedeli 44,26 29.4.2008 Fatura 1.4.2008/06810 Ttmet gecikme bedeli 5,28 30.4.2008 Fatura 1.4.2008/988163 Turkcell gecikme faizi 68,89 20.5.2008 Fatura 30.4.2008/27878 Telekom gecikme bedeli 1,71 1.8.2008 Fatura 28.6.2008/3625633 Turkcell gecikme faizi 2,84 6.8.2008 Fatura 26.7.2008/3864177 Turkcell gecikme faizi 5,84 9.10.2008 Fatura 22.8.2008/3750368 Turkcell gecikme faizi 3,34 Toplam Alındı 276,14 Parti yetkilileri, “Maddede ki yazılan telefon ödemelerimiz parti kasasında yeterli paranın olmayıĢından dolayı gecikme zammıyla yapılmıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme faizi ve bedelinden parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. Bu nedenle 276,14 YTL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir. 2- AĢağıda gösterilen harcamalar fatura aslı veya tahsilat belgesi olmadan yapılmıĢtır. 213 sayılı Kanun‘a göre düzenlenmiĢ belge aslı veya ödemeyi kanıtlayıcı belge olmadan ödeme yapılma nedeni sorulmuĢtur. Vergi Usul Kanununda Belirtilen Belgeler Olmadan Yapılan Ödemelere Ait Liste Yevmiye tarih ve no Olmayan ve Ġstenen Belge Tutar 28.1.2008 Vergi Dairesi Tahakkuk fiĢi bulunmaktadır. Tahsilat Belgesi bulunmamaktadır. 1.207,45 30.1.2008 Elektrik fatura okunamamaktadır. bildirimi Ödendiğine dair bulunmamaktadır belge 130,02 30.1.2008 Elektrik fatura okunamamaktadır. bildirimi Ödendiğine dair bulunmamaktadır belge 86,12 1.2.2008 Aidat Ödendiğine dair bulunmamaktadır belge 135 10.4.2008 BaĢkent Elektrik Elektrik faturası bulunmamaktadır 57,95 30.4.2008 SGK Tahakkuk bulunmaktadır. fiĢi Tahsilat Belgesi bulunmamaktadır. 393,36 29.5.2008 SGK Tahakkuk bulunmaktadır. fiĢi Tahsilat Belgesi bulunmamaktadır. 393,36 30.12.2008 PTT Tahsilat Belgesi 1 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. 69 Toplam 2.472,26 Parti yetkilileri, “Madde de bahsedilen vergi elektrik SGK ödemeleri bankadan ödeme yapılıp banka hesap bildirim cetvelinde kayıt altına alınmıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Ġstenen belgeler ve faturalar gönderilmemiĢtir. 213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura, serbest meslek makbuzu gibi kanıtlayıcı belgeler olmadan veya istenen belgeler sunulmadan kaydedilen 2.472,26 YTL tutarındaki giderin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir. 2- Ġl Örgütleri Giderleri Parti il örgütlerinin herhangi bir gideri bulunmamaktadır. C- Parti Mallarının Ġncelenmesi Partinin 2008 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, değeri yüz Yeni Türk Lirasını aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ile taĢınmaz mal ediniminin olmadığı anlaĢılmaktadır. IV- SONUÇ Yurt Partisinin 2008 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda; 1- Partinin 2008 yılı kesin hesabında gösterilen 41.819,84 YTL gelir, 39.386,73 YTL gider ile 2.433,11 YTL nakit mevcudu devrinin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna, 2- 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesine aykırı olarak partinin amaçlarına uygun olmayan ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen 2.748,4 YTL karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. ve 76. maddeleri gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine, 3- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, kesin hesaplarının incelenip ve onaylandığına ilişkin Tüzüğe uygun olarak alınmış Parti Meclisi kararının olmaması nedeniyle Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 4- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan BaĢkanvekili BaĢkanvekili HaĢim KILIÇ Serruh KALELĠ Alparslan ALTAN Üye Üye Üye Mehmet ERTEN Serdar ÖZGÜLDÜR Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Üye Üye Zehra Ayla PERKTAġ Recep KÖMÜRCÜ Burhan ÜSTÜN Üye Üye Üye Engin YILDIRIM Nuri NECĠPOĞLU Celal Mümtaz AKINCI Üye Üye Üye Erdal TERCAN Muammer TOPAL Zühtü ARSLAN [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2010/60 (Siyasi Parti Mali Denetimi) Karar Sayısı : 2013/13 Karar Günü : 3.1.2013 I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU Yurt Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir. II- ĠLK ĠNCELEME Yurt Partisi Genel BaĢkan Yardımcısı (sayman) Kamil GÖKSU imzalı 25.8.2010 tarih ve 2010/5 sayılı yazıya ek olarak gönderilen kesin hesap cetveli Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına 2.9.2010 tarih ve 3390 sayı ile verilmiĢtir. Partinin 2009 yılı kesin hesapları Parti Meclisinden 8 kiĢinin imzaladığı 27.6.2010 tarih ve 25 sayılı kararla kabul edilmiĢtir. Parti Tüzüğü‘nün 26. maddesinde Parti Meclisinin büyük kongre tarafından seçilen 24 asil ve 12 yedek üye ve genel baĢkandan oluĢacağı, Parti Meclisinin görev ve yetkilerini düzenleyen 28. maddesinin (j) fıkrasına göre de kesin hesabı onaylamanın Parti Meclisinin yetkisinde olduğu anlaĢılmaktadır. Parti Meclisinin 25 kiĢiden oluĢtuğu, en az 13 kiĢi ile toplanarak toplananların salt çoğunluğuyla karar alması gerekirken 8 kiĢinin katılımıyla kesin hesabın kabul edildiği görülmüĢtür. Parti yetkilileri, “Parti yöneticilerinin bir çoğu Ģehir dıĢında olduğundan mevcut yöneticilerinin imzası alınamamıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun; “Merkez karar, yönetim ve icra organları” başlıklı 16. maddesi, “Siyasi partilerin merkez karar, yönetim ve icra organları parti tüzüğünde belirtilen isim, şekil ve sayıda kurulur. Büyük kongrece seçilecek merkez organlarının her birinin üye sayısı 15’ten az olamaz.” 73. maddesinin üçüncü fıkrası “İller teşkilatından gönderilenler ve parti merkezine ait olan kesin hesaplar, merkez karar ve yönetim kurulunca incelenerek karara bağlanır ve birleştirilir.” ve dördüncü fıkrası “Siyasi partilerin bütçeleri, bilançoları, gelir ve gider cetvelleri ile kesin hesaplarının nasıl düzenleneceği partilerin iç yönetmeliklerinde gösterilir.” 74. maddesi, ―Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır. Anayasa Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin Kanuni uygunluğunu denetler. Siyasi partilerin genel baĢkanları, karara bağlanarak birleĢtirilmiĢ bulunan kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teĢkilatının kesin hesaplarının onaylı birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığına vermek zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap döneminde edindiği taĢınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aĢan taĢınır malların, menkul kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini de belirten listeleri eklenir.” 111. maddesinin (b) bendi, “Siyasi partilerin 74 üncü madde hükümlerine aykırı hareket eden sorumluları hakkında, üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve onbeş milyon liradan otuz milyon liraya kadar hafif para cezası verilir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2820 sayılı Kanun’un 73. maddesinde kesin hesapları karara bağlamanın Merkez Karar ve Yönetim Kurulunca olacağı belirtilmesine karşın, Kanun’da Merkez Karar ve Yönetim Kurulunun ne şekilde oluşacağına dair bir düzenleme yapılmamış, aksine organların oluşumu Parti Tüzüğüne bırakılmıştır. Parti Tüzüğünde de organların oluşum ve görevleri belirtilmiştir. Kesin hesabı onaylayıp reddetmenin Parti Meclisinin yetkisinde olması nedeniyle, toplantının Tüzükte öngörülen şekilde yapılması ve yeterli imzanın olması gerekir. Kesin hesabın tüzükte istenen şekilde onaylandığına dair Parti Meclisi kararı sunulmamıştır. Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Tüzüğe uygun Parti Meclisi kararının olmaması hesabın tam olarak 74. maddeye uygun sunulmadığını göstermektedir. Dolayısıyla Yurt Partisi 2009 yılı kesin hesabının Parti Genel BaĢkanı tarafından Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına sunulması gerektiği yönündeki 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi ile getirilen kurala uyulmamıĢtır. Diğer taraftan 2009 yılı kesin hesap cetvelinin Anayasa Mahkemesi Başkanlığına 2.9.2010 tarih ve 3390 sayı ile verilmesi 2820 sayılı Kanun’un 74. madde hükümlerine aykırılık oluşturmaktadır. Dolayısıyla, 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi hükümlerine aykırı hareket eden parti sorumluları hakkında Kanun‘un 111. maddesinin (b) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. Bu itibarla, Yurt Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda; 1- Dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, 2- a) Partinin 2009 yılı kesin hesabını, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. maddesinde öngörülen sürede Anayasa Mahkemesine vermeyen parti sorumluları hakkında, aynı Kanun’un 111. maddesinin (b) bendi uyarınca, b) Kesin hesaplarının incelenip onaylandığına ilişkin Tüzüğe uygun olarak alınmış Parti Meclisi kararı olmadığından 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca, yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. III- ESASIN ĠNCELENMESĠ Yurt Partinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri toplamının 56.933,11 TL, giderleri toplamının 54.270,03 TL olduğu ve 2.663,08 TL‘nin nakit mevcudu olarak 2010 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır. Partinin 2009 yılı kesin hesabı, Parti Meclisinin 27.6.2010 tarih ve 25 sayılı kararı ile kabul edilerek onaylanmıĢtır. Partinin 2009 yılı kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle partinin 2009 yılı kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı Kanun‘a uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre, Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Artvin, Balıkesir, Bolu, Burdur, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, EskiĢehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, Ġçel, Ġstanbul, Kars, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Malatya, Mardin, Muğla, MuĢ, NevĢehir, Niğde, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Tekirdağ, Trabzon, ġanlıurfa, UĢak, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Kırıkkale, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce olmak üzere Partinin 48 il, 197 ilçe ve 99 beldede teĢkilatı bulunmaktadır. Parti il örgütleri (ilçe ve belde) faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir. Parti yetkilileri, “1 ve 2. maddede söz konusu olan il ve ilçe teĢkilatlarımız aktif ve faal olarak her hangi bir yer kiralanmamıĢtır. Bu yüzden gelir ve giderlerimiz mevcut değildir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ olarak kaydedilmesi gerekir. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre Partinin 48 il, 197 ilçe ve 99 beldede teĢkilatı bulunmasına karĢın 48 il ile ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir. Partinin il, ilçe ve belde örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesindeki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır. Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. A- Gelirlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Gelirleri Parti Genel Merkezinin 2009 yılı gelirleri 56.933,11 TL dir. Bunun 54.500 TL‘si üye yıllık aidatından ve 2.433,11 TL‘si önceki yıldan devreden nakitten oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu işletme defteri 15.09.2009 tarihinde Çankaya ilçe seçim kuruluna onaylattırılmıştır. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır. 2- Ġl Örgütleri Gelirleri Parti il örgütlerinin herhangi bir geliri bulunmamaktadır. B- Giderlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Giderleri Parti Genel Merkezinin 2009 yılı giderleri 54.270,03 TL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 8.100 TL‘si personel giderleri, 9.876,25 TL‘si kira giderleri ve 36.293,78 TL‘si çeĢitli giderlerden oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin 2010 yılına devreden nakit mevcudu 2.663,08 TL‘dir. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede, aĢağıda belirtilenler dıĢındaki giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır. Muhasebe biliminin genel kabul görmüĢ temel kavramlarından biri ―Belgelendirme‖ kavramıdır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 229. maddesinde ―Fatura, satılan emtia veya yapılan iĢ karĢılığında müĢterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iĢi yapan tüccar tarafından müĢteriye verilen ticari vesikadır” Ģeklinde tarif yapılmıĢ ve ―Fatura Kullanma Mecburiyeti‖ baĢlıklı 232. maddesindeki hükmüne göre de, faturanın hangi hallerde ve kimler tarafından alınması ve verilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Bu bağlamda mal ve hizmet alımlarında bu iĢlemlerin fatura ile belgelendirilmesi zorunlu tutulmuĢ ve gerekli muhasebe kayıtlarının tutulmasında da faturanın tevsik edici belge olarak kullanılması gerektiği ifade edilmiĢtir. Aynı Kanun‘un “Makbuz Mecburiyeti” baĢlıklı 236. maddesinde, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine iliĢkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müĢteriye vermek, müĢteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” denilmiĢ ve makbuzun muhteviyatı da 237. maddede belirtilmiĢtir. Yine aynı Kanun‘un “Gider Pusulası” baĢlıklı 234. maddesinde ki, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa; Yaptırdıkları iĢler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip iĢi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiĢ fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eĢyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eĢya için de tanzim edilir. Gider pusulası, iĢin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iĢ ücretini ve iĢi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kiĢilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası iĢi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.” hükmünden fatura vermek mecburiyetinde olmayanlar için gider pusulası düzenleneceği anlaĢılmaktadır. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinin üçüncü fıkrasına göre beĢ bin liraya kadar olan (2009 yılı için 58,65 TL) harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığından, bu miktarı geçen harcamaların geçerli ve kanıtlayıcı bir belgeye dayanması gerekmektedir. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde: “Bir siyasî partinin bütün giderleri, o siyasi parti tüzelkiĢiliği adına yapılır” ve aynı Kanun‘un 75. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna veya kanuna uygun olmayan gelirler ile giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir kaydedilmesine karar verir” ve 76. maddesinde de, “Belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla Hazineye irad kaydedilir” hükümleri yer almıĢtır. 25 ġubat 2011günlü, 27857 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun yayınlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden ve geçici maddelerde yargılanmamıĢ siyasi parti hesaplarında değiĢtirilen hükümlerin uygulanacağına dair düzenleme de yapılmadığından dolayı bu tarihten önceki denetim ve yargılamada değiĢiklikten önceki hükümler uygulanacaktır. 1- 31.7.2009 tarihli yevmiyede SSK borçlarının ödenmesiyle ilgili bilgileri Ģöyledir. Tahsilat makbuzunda ki tarih, saat ve kullanıcı 31.7.2009/14:06:37 kullanıcı:CANUAY1, Tahsilat makbuzunda yazan makine no, sıra no, tarih Makbuzdaki Açıklama Dönemi Tutar makine no:A2AD, sıra no:00006, 31.7.2009 2009/6 255,96 31.7.2009/14:06:37 kullanıcı:CANUAY1 makine no:A2AD, sıra no:00006, tarih:31.7.2009 2009/5 266,75 31.7.2009/14:06:37 makine no:A2AD, sıra Prim tutarı, ĠĢsizlik sigortası, Damga vergisi Prim tutarı, ĠĢsizlik sigortası, Damga vergisi ve bunların gecikmeleri Prim tutarı, ĠĢsizlik 2009/4 276,75 kullanıcı:CANUAY1 no:00006, tarih:31.7.2009 makine no:A2AD, tarih:31.7.2009 sigortası, Damga vergisi ve bunların gecikmeleri Toplu Tahsilat Ġlk fiĢ no:00006-Son fiĢ no:00006, FiĢ sayısı :1 799,46 Tabloda bilgileri verilen 255,96 TL, 266,75 TL ve 276,75 TL tutarlı SSK ödemelerine iliĢkin tahsilat makbuzları düzenlenmiĢ ve gider yazılmıĢ olmasına karĢın, 3 makbuzda ki tutarların (255,96 + 266,75 + 276,75) toplamı olan 799,46 TL içinde toplu tahsilat açıklamasıyla ayrı bir tahsilat makbuzu düzenlenmiĢtir. Yevmiye defterine hem 3 makbuz ayrı ayrı gider yazılmıĢ hem de 3 makbuzun toplamı olan 799,46 TL gider yazılmıĢtır. Aynı tutarların iki defa (mükerrer) gider yazılma nedeni sorulmuĢtur. Parti yetkilileri, “Madde de sorulan SSK ödemelerinde sehven mükerrer iĢlenmiĢtir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Mükerrer gider yazılan 799,46 TL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir. 2- Parti görevlilerinin kiĢisel harcamaları ile SSK, vergi ve diğer yükümlülüklerin zamanında yapılmaması sonucu oluĢan gecikme zammı, tutarı ile cezaların ve diğer giderlerin Parti bütçesinden ödenme nedeni sorulmuĢtur. Yevmiye tarih no 30.4.2009 Belge türü 3 adet fiĢ 11.6.2009 11.6.2009 19.6.2007 31.7.2009 Aski Aski 2 adet fiĢ Vergi Dairesi Alındısı Vergi Dairesi Alındısı Vergi Dairesi Alındısı Vergi Dairesi Alındısı Vergi Dairesi Alındısı Vergi Dairesi Alındısı SGK Tahsilat Makbuzu SGK Tahsilat Makbuzu SGK Tahsilat Makbuzu ― ― ― ― ― ― ― ― ― ― ― ― ― ― ― ― ― ― SGK Tahsilat Makbuzu Fatura(FiĢ), Alındı tarih no 16.4.2009,22.44.2009, 29.4.2009 11.6.2009/2647456 11.6.20009/3837037 2.6.2009 31.7.2009/180 Ġçerik Tutar Sigara, sakız gibi özel harcamalar Sayaç açma-kapama ücreti Gecikme zammı T-shirt ve pantolon 10-12/2006-1 Gelir ve Damga vergisi gecikme zammı 4-6/2007-1 Gelir ve Damga vergisi gecikme zammı 13,95 31.7.2009/182 7-9/2007-1 Gelir ve Damga vergisi gecikme zammı 648,45 31.7.2009/183 1-3/2008-1 Gelir ve Damga vergisi gecikme zammı 446,08 31.7.2009/184 4-6/2008-1 Gelir ve Damga vergisi gecikme zammı 324,15 31.7.2009/185 4-6/2009-1 Gelir ve Damga vergisi gecikme zammı 3 31.7.2009/00006 2009-5 SSK primi, iĢsizlik sigortası ve Damga vergisi gecikme tutarı 2009-4 SSK primi, iĢsizlik sigortası ve Damga vergisi gecikme tutarı ÇeĢitli dönemlere ait SSK primi, iĢsizlik sigortası ve Damga vergisi gecikme tutarı ÇeĢitli dönemlere ait SSK primi, iĢsizlik sigortası ve Damga vergisi gecikme tutarı 10,79 31.7.2009/181 31.7.2009/00006 31.7.2009/00002 31.7.2009/00003 33,32 4,7 89,97 635,59 736,27 20,79 90,57 200,15 ― ― 1.8.2009 14.9.2009 26.10.2009 26.10.2009 SGK Tahsilat Makbuzu 31.7.2009/00004 Vergi Dairesi Alındısı Telekom Tahsildar Alındısı 3.8.2009/148 Tahsildar Alındısı 26.10.2009/139830 31.7.2009/2009070984751 26.10.2009/139830 ÇeĢitli dönemlere ait SSK primi, iĢsizlik sigortası ve Damga vergisi gecikme tutarı 7-9/2008-1 Gelir ve Damga vergisi gecikme zammı 2.133,38 Gecikme ile kapatılma gideri 5326 sayılı. Kabahatler Kanununa göre Ġdari Para Cezası 5326 sayılı. Kabahatler Kanununa göre Ġdari Para Cezası 12,58 146 Toplam 150,47 136 5.836,21 Parti yetkilileri, “Madde de sorulan 30.4.2009’daki fiĢlerin içinde bulunan sigara sakız harcamaları 13,95 TL olup ve 19.6.2009 tarihindeki belirtilen fiĢlerin içinde T-shirt ve pantolon harcamaları 89,97 TL olan fiĢler bulunmuĢ fakat fiĢ içeriğine dikkat edilmeden kayda alınmıĢtır. 11.6.2009’daki aski sayacımız borcundan dolayı sökülüp açma kapama ücreti ödenmiĢtir. Vergi ve SSK ödemelerimizin geçmiĢ dönemlere iliĢkin olduğu ve ödemelerdeki yöneticilerin parti kasasında ve banka hesabında ödeme yapacak yeterli miktarda para bulunmadığı için bu dönemlere gecikme zammı ile ödeme yapılmıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. 30.4.2009 ve 19.6.2009 tarihli yevmiyedeki giderlerin siyasi faaliyetin icrası nedeniyle yapılan harcamalardan olmadığı, bu giderlerin kiĢisel olması nedeniyle parti amacına yönelik harcama olarak değerlendirilmeyeceği açıktır. Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme zammı, bedeli ve para cezasından parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. 5.836,21 TL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir. 3- Tabloda gösterilen icra ödemelerinden kaynaklanan faiz ve diğer masrafların parti bütçesinden karĢılanma nedeni ile 31.7.2009 tarihli yevmiyede ki Ġlamsız Takiplerde Ödeme Emrinde belirtilen 1.650 TL.nin ödendiğini kanıtlayan belgenin gönderilmesi istenmiĢtir. Ġcra Ödemelerine Ait Liste Yevmiye tarih ve no 23.3.2009 Borcun kaynağı 31.7.2009 Turkcell telefon borcu Açıklama Ankara 19.Ġcra 2008/12075 nolu dosya vekalet ücreti ile haciz masrafı olarak alınan 4.Ġcra 2009/22652 nolu dosyaya iliĢkin olarak alınan Anapara 1.207 Faiz ve Diğer masraflar 2.130 Toplam tutar 443,44 1.650 2.130 Parti yetkilileri, “Madde de sorulan 31.07.2009 tarihli yevmiye de belirtilen 1.650 TL.nin ödendiğine dair belge bizde de bulunmayıp bankadan yapılmıĢ olup hesap bildirim cetvelinde kayıt altına alınmıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Halkbank Necatibey Ģubesine ait ekstrede 31.7.2009 tarihli 1.650 TL Kamil GÖKSU‘ya ödenen olarak yer almıĢtır. Dolayısıyla 1.650 TL‘nin ilgili icra dosyasına yönelik ödendiğini kanıtlayan imzalı para makbuzu veya banka dekontu gönderilmediğinden dolayı 1.650TL Parti adına yapılmıĢ bir gider olarak kabul edilmemiĢtir. Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları gerekir. Aksi halde bu tedbirlerin alınmaması sonucu oluĢacak faiz ve diğer masraflar parti bütçesinden ödenecektir ki bunu kabul etmek mümkün değildir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan faiz ve diğer masraflar toplamı 2.130 TL. den parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. 3.780 TL.nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir. 4- AĢağıda gösterilen harcamalar fatura aslı olmadan yapılmıĢtır. 213 sayılı Kanun‘a göre düzenlenmiĢ belge aslı olmadan ödeme yapılma nedeni sorulmuĢtur. Vergi Usul Kanunu‟nda Belirtilen Belgeler Olmadan Yapılan Ödemelere Ait Liste Yevmiye tarih ve no 12.3.2009 12.3.2009 12.3.2009 12.3.2009 30.3.2009 30.3.2009 30.3.2009 21.4.2009 20.7.2009 24.7.2009 19.8.2009 6.11.2009 6.11.2009 23.11.2009 Toplam Ġçerik 3 adet Telekom telefon bulunmamaktadır. 3 adet Telekom telefon bulunmamaktadır. 3 adet Telekom telefon bulunmamaktadır. 3 adet Telekom telefon bulunmamaktadır. BaĢkent Elektriğe ait fatura yok Belge türü Tutar faturası PTT Tahsilat Belgesi 97,70 faturası PTT Tahsilat Belgesi 71,43 faturası PTT Tahsilat Belgesi 776,43 faturası PTT Tahsilat Belgesi 166,75 BaĢkent Elektrik Tahsilat Makbuzu Banka dekontu PTT Tahsilat Belgesi 198,8 PTT Tahsilat Belgesi PTT Tahsilat Belgesi 271,8 158,75 PTT Tahsilat Belgesi 229,97 Banka dekontu Telekom Tahsilat makbuzu Telekom Tahsilat makbuzu PTT Tahsilat Belgesi 83,65 87,43 Askiye ait fatura yok 1 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. 4 adet Turkcell faturası bulunmamaktadır. 4 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. 1 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. Askiye ait fatura yok 1 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. 3 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. 1 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. 87,84 108,50 85,01 189,50 2.613,56 Parti yetkilileri, “Madde deki söz konusu tahsilat belgelerin parti adına kayıtlı elektrik su telefon ödemeleri olup ayrıca bir fatura yoktur. PTT’den kendi kayıtlarımıza ait olanları tespit edilip borçlar ödenmiĢtir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Ġstenen faturalar gönderilmemiĢtir. 213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura, serbest meslek makbuzu gibi kanıtlayıcı belgeler olmadan kaydedilen 2.613,56 TL tutarındaki giderin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir. 2- Ġl Örgütleri Giderleri Partinin il örgütlerinin herhangi bir gideri bulunmamaktadır. C- Parti Mallarının Ġncelenmesi Partinin 2009 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, değeri yüz lirayı aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ile taĢınmaz ediniminin olmadığı anlaĢılmaktadır. IV- SONUÇ Yurt Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda; 1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 56.933,11 TL gelir ve 54.270,03 TL gider ile 2.663,08 TL nakit mevcudu devrinin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna, 2- 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesine aykırı olarak partinin amaçlarına uygun olmayan ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen 13.029,23 TL karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. ve 76. maddeleri gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine, 3- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, Partinin 2009 yılı kesin hesabını 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesinde öngörülen sürede Anayasa Mahkemesine vermeyen parti sorumluları hakkında aynı Kanun‘un 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal iĢlem yapılması için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 4- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, Kesin hesaplarının incelenip ve onaylandığına ilişkin Tüzüğe uygun olarak alınmış Parti Meclisi kararının olmaması nedeniyle Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 5- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2008/38 (Siyasi Parti Mali Denetimi) Karar Sayısı : 2013/14 Karar Günü : 3.1.2013 I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2007 yılı kesin hesabının incelenmesidir. Sosyaldemokrat Halk Partisi, 24.05.2002 tarihinde 176 kurucu üye ile kurularak tüzel kiĢilik kazanmıĢtır. Sosyaldemokrat Halk Partisinin 13.3.2010 gününde yapmıĢ olduğu III. Olağanüstü Kurultayında, EĢitlik ve Demokrasi Partisinin katılımının kabulüne ve bu katılımla birlikte Partinin isminin EĢitlik ve Demokrasi Partisi olarak değiĢtirilmesine oybirliğiyle karar verilmiĢtir. II- ĠLK ĠNCELEME Parti Genel Merkezi ve il örgütleri kesin hesaplarının incelenip kabul edildiğine ve birleştirildiğine ilişkin Merkez Yürütme Kurulunun 9.6.2008 tarih ve 22 sayı ile Parti Meclisinin 12.6.2008 tarih ve 2008/4 sayılı kararının olduğu Mahkemeye hitaben yazılan yazıda belirtilmesine karşın sunulmamıştır. Parti Tüzüğü’nün, "Parti Meclisi" başlıklı 28.maddesinde, Parti Meclisinin kurultaydan seçilen 60 üyeden oluşacağı ve her ay toplanacağı; "Parti Meclisinin görev ve yetkileri" başlıklı 29. maddesinin (f) fıkrasında, kesin hesabı onaylamanın veya reddetmenin Parti Meclisine ait olduğu; "Merkez Yürütme Kurulu" başlıklı 30. maddesinde, Parti Meclisinin kendi arasından gizli oyla 15 kişilik Merkez Yürütme Kurulunu seçeceği, genel başkanın Merkez Yürütme Kurulu üyeleri arasından en fazla (4) genel başkan yardımcısı seçip görevlendirebileceği; "Merkez Yürütme Kurulunun görevleri" başlıklı 31. maddesinde ise yıllık bütçeyi hazırlayarak Parti meclisinin onayından sonra uygulamanın ve Kurultaya ve ilgili yerlere sunmak üzere kesin hesabı çıkarmanın Merkez Yürütme Kurulunun görevi olduğu belirtilmiştir. Kesin hesabı onaylayıp reddetmek Parti Meclisinin yetkisinde olduğuna göre kesin hesabın onaylandığına dair Parti Meclisinin kararının olması gerekir. Yazı ile istenilmesine rağmen kesin hesabın onaylandığına dair Parti Meclisi kararı sunulmamıştır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 73. maddesinin 3. fıkrasında, “Parti merkezi ve bağlı ilçeleri de kapsamak üzere iller teşkilatı her bütçe yılını izleyen Nisan ayı sonuna kadar, bir evvelki yıla ait uygulama sonuçlarını gösteren kesin hesaplarını hazırlarlar. İller teşkilatından gönderilenler ve parti merkezine ait olan kesin hesaplar, merkez karar ve yönetim kurulunca incelenerek karara bağlanır ve birleştirilir.” 74. maddesinde, ―Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır. Anayasa Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin Kanuni uygunluğunu denetler. Siyasi partilerin genel baĢkanları, karara bağlanarak birleĢtirilmiĢ bulunan kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teĢkilatının kesin hesaplarının onaylı birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığına vermek zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap döneminde edindiği taĢınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aĢan taĢınır malların, menkul kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini de belirten listeleri eklenir.” 111. maddesinin (b) bendinde; “Siyasi partilerin 74 üncü madde hükümlerine aykırı hareket eden sorumluları hakkında, üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve onbeş milyon liradan otuz milyon liraya kadar hafif para cezası verilir.” hükümleri yer almaktadır. Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Parti Meclisinin kararı olmaması hesabın tam olarak 74. maddeye uygun sunulmadığını göstermektedir. Dolayısıyla Sosyal Demokrat Halk Partisi 2007 yılı kesin hesabının Parti Genel BaĢkanı tarafından Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına sunulması gerektiği yönündeki 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi ile getirilen kurala uyulmadığı görülmektedir. Dolayısıyla, 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi hükümlerine aykırı hareket eden parti sorumluları hakkında Kanun‘un 111. maddesinin b fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. Bu itibarla, Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2007 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda; 1- Dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, 2- Kesin hesaplarının incelenip onaylandığına ilişkin Parti Meclisi kararı olmadığından Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. III- ESASIN ĠNCELENMESĠ Sosyaldemokrat Halk Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2007 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan, esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2007 yılı gelirleri toplamının 533.306,57 YTL, giderleri toplamının 775.545,39 YTL olduğu, 5.420,28Y TL.nin ise kasa ve banka mevcudunun 2008 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır. Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2007 yılı birleĢik kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2007 yılı birleĢik kesin hesabının doğru ve denk olduğu sonucuna varılmıĢtır. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre, Partinin 70 il ve 356 ilçe ve 324 beldede teĢkilatı bulunmaktadır. Parti il örgütleri (ilçe ve belde) faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir. Parti yetkilileri“Halen faaliyet göstermekte olan EDP il, ilçe ve belde örgütleri içinde faaliyet gösterilen mekanın mülkiyeti kendisine ait olan yoktur. Bunların kira durumu ve yönetim giderlerinin karĢılanmasına dair bilgiler ise sorumluluk aldığımız dönem itibariyle (13 mart 2010 sonrası) mevcut belgeler ıĢığında, usulüne uygun hazırlanmıĢ olarak ve kesin hesap bağlamında tarafınıza iletilmiĢtir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ olarak kaydedilmesi gerekir. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre Partinin 70 il, 356 ilçe ve 324 beldede teĢkilatı bulunmasına karĢın 42 il ile ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir. Partinin il, ilçe ve belde örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesinde ki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesinde ki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır. Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. A- Genel Merkez Gelir ve Gider Belgeleri Ġle ilgili Açıklama Parti yetkililerinden Parti Genel Merkezi 2007 yılı kesin hesabının dayanağını oluĢturan defterler ile gelir ve gider belge asıllarının gönderilmesi istenmiĢtir. Parti yetkilileri “ġaibeli bir su baskını nedeniyle partinin o dönemlere ait bütün belgelerinin tahrip ve kayıp olduğu, parti yönetimlerinde yer aldığımız ve durumdan haberdar olduğumuz zaman itibariyle tarafınıza bildirilmiĢtir. Belgelerin usulüne uygun olarak düzenlenip tarafınıza ulaĢtırılması, ifade edilen nedenlerle maddeten mümkün olamamıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Parti yetkililerinin cevap yazısında belirttikleri husus 2006 yılı hesabında incelenmiĢ ve Mahkeme; “Birbirinin aksi yönünde görüĢ belirtilen iki adet bilirkiĢi raporunun olması ve su basmasına iliĢkin olarak resmi makamlarca düzenlenmiĢ bir belgenin bulunmaması, ayrıca parti görevlisi Nurettin GevĢek’in ifadeleri göz önünde bulundurulduğunda, Partinin 2008 yılındaki görevlilerinin Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacak denetimden kaçınmak için su baskını olmuĢ gibi göstererek belgeleri imha ettikleri veya sakladıkları sonucuna varılmıĢtır.” gerekçesiyle Parti yetkililerinin savunmasına itibar etmemiĢtir. Anayasa Mahkemesi partilerin mali denetiminde parti tüzel tüzel kiĢiliğini dikkate alarak yargılama yapmaktadır. Dolayısıyla yöneticilerin birbirleri ile olan iliĢkileri ilgili yıl hesabının incelenme ve yargılanmasında dikkate alınmamakta, suç unsuruna rastlanılması halinde BaĢsavcılığa suç duyurusunda bulunulmaktadır. Parti yetkililerinin verdiği cevaptan genel merkez 2007 yılı kesin hesabının dayanağını oluĢturan gelir ve gider belgelerinin ibraz edilmediği/edilemediği anlaĢılmaktadır. B- Gelirlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Gelirleri Parti Genel Merkezinin gelirleri 170.682,08 YTL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 138.565,04 YTL‘si aidat ve bağıĢ gelirleri, 50 YTL‘si rozet satıĢ gelirleri, 3.320YTL‘si toplantı katılım gelirleri, 200YTL‘si dosya satıĢ gelirleri, 20.425,50 YTL‘si gazete ve satıĢ gelirleri, 2.400 YTL‘si kampanya bağıĢ gelirleri, 1.808,39 YTL‘si faiz gelirleri, 625,15Y TL‘si iskonto gelirleri, 3.288 YTL‘si kadın meclisi bağıĢ ve yardımlarından oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin 2007 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu defterler ile gelir belgeleri sunulmamıĢtır. 2007 yılı gelirleri arasında yer alan 178.682,08 YTL‘nin belgeye dayanması gerekir. 2820 sayılı Kanun‘un 76. maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanun‘un 69. maddesinde belirtilen esaslara aykırı olarak bir siyasi partinin tevsik edilmeyen kaynaklardan gelir sağladığı anlaĢılırsa, Anayasa Mahkemesi kararıyla bu gelir Hazine‘ye irat kaydedilir denildiğinden, Partinin 2007 yılı içinde elde ettiği ve belgelendiremediği 178.682,08 YTL‘nin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir. 2- Ġl Örgütleri Gelirleri Parti il örgütlerinin gelirleri 362.624,49 YTL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 355.571,72 YTL‘si aidat ve bağıĢ gelirlerinden, 7.052,77 YTL‘si geçmiĢ yıl gelirlerinden oluĢmaktadır. Parti il örgütlerinden 42 ilin herhangi bir geliri bulunmamaktadır. C- Giderlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Giderleri Parti Genel Merkezinin 2007 yılı giderleri 415.392,21YTL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 72.808,39 YTL‘si personel giderleri, 79.425 YTL‘si kira giderleri, 3.571,29 YTL‘si kırtasiye ve matbaa giderleri, 3.971,98 YTL‘si gazete, kitap ve dergi abone giderleri, 29.502,99 YTL‘si telefon, posta ve kargo giderleri, 6.839,89 YTL‘si temizlik, bakım, ve onarım giderleri, 4.923,74 YTL‘si yol, taĢıt ve nakliye giderleri, 10.900,57 YTL‘si ağırlama, temsil ve tören giderleri, 64.098,70 YTL‘si ilan, reklam, tanıtım ve propaganda giderleri, 20.485,59 YTL‘si kurultay ve toplantı giderleri, 22.371,47 YTL‘si yurt içi ve yurt dıĢı seyahat giderleri, 13.488,49 YTL‘si ısıtma ve aydınlatma giderleri, 360,93 YTL‘si pul ve noter giderleri, 2.103,38 YTL‘si büro ortak giderleri, 1.620,67 YTL‘si vergi, resim ve harç giderleri, 1.853,28 YTL‘si avukatlık, dava ve icra giderleri, 974,85 YTL‘si banka ve komisyon giderleri, 650 YTL‘si bilgisayar gideri, 12.980 YTL‘si sosyal etkinlik giderleri, 59.291 YTL‘si taĢıt satıĢı olumsuz farkı, 3.170 YTL‘si kadın meclisi genel yönetim giderlerinden oluĢmaktadır. Parti genel merkezinin 2008 yılına devreden kasa ve banka mevcudu 2.948,97 YTL‘dir. 2820 sayılı Kanun‘un 76. maddesinin dördüncü fıkrasında, belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığının Anayasa Mahkemesi kararıyla Hazine‘ye irat kaydedileceği; 70. maddesinin ikinci fıkrasında ise BeĢmilyon (2007 yılı için 48,86 YTL) liraya kadar harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığı belirtildiğinden bu miktarı geçen harcamaların fatura veya makbuz gibi belgelerle tevsik edilmesi zorunlu olduğu belirtilmiĢtir. Bu bağlamda belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen 415.392,21 YTL tutarındaki Parti malvarlığının Hazine‘ye gelir yazılması gerekir. 2- Ġl Örgütleri Giderleri Parti il örgütlerinin genel yönetim giderleri toplamı 360.153,18 YTL olup, 2008 yılına devreden kasa ve banka mevcudu ise 2.471,31 YTL‘dir. Parti il örgütlerinden 42 ilin herhangi bir gideri bulunmamaktadır. D- Parti Mallarının Ġncelenmesi Partinin 2007 yılı kesin hesap çizelgeleri üzerinde yapılan incelemede, taĢınmaz ile değeri yüz lirayı aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ediniminin olmadığı sonucuna varılmıĢtır. IV- SONUÇ Sosyaldemokrat Halk Partisinin yeni adıyla EĢitlik ve Demokrasi Partisinin 2007 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda; 1- Partinin 2007 yılı kesin hesabında gösterilen 533.306,57 YTL gelir ve 775.545,39 YTL gider ile 5.420,28 YTL kasa ve banka devrinin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna, 2- Kesin hesapta gösterilen ve belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen genel merkeze ait 415.392,21 YTL gider ve 170.682,08 YTL gelir olmak üzere toplam 586.074,29 YTL karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75 ve 76. maddeleri gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine, 3- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, kesin hesaplarının incelenip onaylandığına ilişkin Parti Meclisi kararının sunulmaması nedeniyle Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 4- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2009/3 (Siyasi Parti Mali Denetimi) Karar Sayısı : 2013/15 Karar Günü : 3.1.2013 I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2008 yılı kesin hesabının incelenmesidir. Sosyaldemokrat Halk Partisi 24.5.2002 tarihinde 176 kurucu üye ile kurularak tüzel kiĢilik kazanmıĢtır. Sosyaldemokrat Halk Partisinin 13.3.2010 gününde yapmıĢ olduğu III. Olağanüstü Kurultayında, EĢitlik ve Demokrasi Partisinin katılımının kabulüne ve bu katılımla birlikte Partinin isminin EĢitlik ve Demokrasi Partisi olarak değiĢtirilmesine oybirliğiyle karar verilmiĢtir. II- ĠLK ĠNCELEME Parti Genel Merkezi ve il örgütleri kesin hesaplarının incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Parti Meclisinin kararı sunulmamıĢtır. Parti Tüzüğü’nün, “Parti Meclisi” başlıklı 28. maddesinde, Parti Meclisinin kurultaydan seçilen 60 üyeden oluşacağı ve her ay toplanacağı; “Parti Meclisinin görev ve yetkileri” başlıklı 29. maddesinin (f) fıkrasında, kesin hesabı onaylamanın veya reddetmenin Parti Meclisine ait olduğu; “Merkez Yürütme Kurulu” başlıklı 30. maddesinde, Parti Meclisinin kendi arasından gizli oyla 15 kişilik Merkez Yürütme Kurulunu seçeceği, genel başkanın Merkez Yürütme Kurulu üyeleri arasından en fazla (4) genel başkan yardımcısı seçip görevlendirebileceği; “Merkez Yürütme Kurulunun görevleri” başlıklı 31. maddesinde ise yıllık bütçeyi hazırlayarak Parti meclisinin onayından sonra uygulamanın ve Kurultaya ve ilgili yerlere sunmak üzere kesin hesabı çıkarmanın Merkez Yürütme Kurulunun görevi olduğu belirtilmiştir. Kesin hesabı onaylayıp reddetmek Parti Meclisinin yetkisinde olduğuna göre kesin hesabın onaylandığına dair Parti Meclisinin kararının olması gerekir. Yazı ile istenilmesine rağmen kesin hesabın onaylandığına dair Parti Meclisi kararı sunulmamıştır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 73. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Parti merkezi ve bağlı ilçeleri de kapsamak üzere iller teşkilatı her bütçe yılını izleyen Nisan ayı sonuna kadar, bir evvelki yıla ait uygulama sonuçlarını gösteren kesinhesaplarını hazırlarlar. İller teşkilatından gönderilenler ve parti merkezine ait olan kesinhesaplar, merkez karar ve yönetim kurulunca incelenerek karara bağlanır ve birleştirilir.” 74. maddesinde, ―Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır. Anayasa Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin Kanuni uygunluğunu denetler. Siyasi partilerin genel baĢkanları, karara bağlanarak birleĢtirilmiĢ bulunan kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teĢkilatının kesin hesaplarının onaylı birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığına vermek zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap döneminde edindiği taĢınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aĢan taĢınır malların, menkul kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini de belirten listeleri eklenir.” 111. maddesinin (b) bendinde; “Siyasi partilerin 74 üncü madde hükümlerine aykırı hareket eden sorumluları hakkında, üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve onbeş milyon liradan otuz milyon liraya kadar hafif para cezası verilir.” hükümleri yer almaktadır. Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Parti Meclisinin kararı olmaması hesabın tam olarak 74. maddeye uygun sunulmadığını göstermektedir. Dolayısıyla, Sosyaldemokrat Halk Partisi 2008 yılı kesin hesabının, Parti Genel BaĢkanı tarafından Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına sunulması gerektiği yönündeki 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi ile getirilen kurala uyulmadığı görülmektedir. Dolayısıyla, 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi hükümlerine aykırı hareket eden parti sorumluları hakkında Kanun‘un 111. maddesinin (b) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. Bu itibarla, Sosyaldemokrat Halk Partisi 2008 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda; 1- Dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, 2- Kesin hesaplarının incelenip onaylandığına ilişkin Parti Meclisi kararı olmadığından Siyasi Partiler Kanununun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. III- ESASIN ĠNCELENMESĠ Partinin Anayasa Mahkemesine verdiği 2008 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2008 yılı genel merkez gelirleri toplamının 273.107,58 YTL, giderleri toplamının 605.686,57 YTL olduğu, 11.156,07 YTL.nin ise kasa ve banka mevcudunun 2009 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır. Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2008 yılı Genel Merkez kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2008 yılı birleĢik kesin hesabının doğru ve denk olduğu sonucuna varılmıĢtır. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığı kayıtlarında açık gözüken Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik Bingöl, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, EskiĢehir, Gaziantep, Giresun, Hakkari, Hatay, Ġçel, Ġstanbul, Ġzmir, Kars, Kastamonu, Kırklareli, KırĢehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, KahramanmaraĢ, Mardin, Muğla, MuĢ, NevĢehir, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, ġanlıurfa, Van, Zonguldak, Karaman, Batman, ġırnak, Bartın, Ardahan, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis ve Düzce olmak üzere toplam 69 il ile ilgili herhangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir. Parti il örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir. Parti yetkilileri“Halen faaliyet göstermekte olan EDP il, ilçe ve belde örgütleri içinde faaliyet gösterilen mekanın mülkiyeti kendisine ait olan yoktur. Bunların kira durumu ve yönetim giderlerinin karĢılanmasına dair bilgiler ise sorumluluk aldığımız dönem itibariyle (13 mart 2010 sonrası) mevcut belgeler ıĢığında, usulüne uygun hazırlanmıĢ olarak ve kesin hesap bağlamında tarafınıza iletilmiĢtir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ olarak kaydedilmesi gerekir. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre Partinin 69 ilde teĢkilatı bulunmasına karĢın bu illerle ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir. Partinin il örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesindeki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır. Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. A- Genel Merkez Gelir ve Gider Belgeleri Ġle ilgili Açıklama Parti yetkililerinden Parti Genel Merkezi 2008 yılı kesin hesabının dayanağını oluĢturan defterler ile gelir ve gider belge asıllarının gönderilmesi istenmiĢtir. Parti yetkilileri “ġaibeli bir su baskını nedeniyle partinin o dönemlere ait bütün belgelerinin tahrip ve kayıp olduğu, parti yönetimlerinde yer aldığımız ve durumdan haberdar olduğumuz zaman itibariyle tarafınıza bildirilmiĢtir. Belgelerin usulüne uygun olarak düzenlenip tarafınıza ulaĢtırılması, ifade edilen nedenlerle maddeten mümkün olamamıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Parti yetkililerinin cevap yazısında belirttikleri husus 2006 yılı hesabında incelenmiĢ ve Mahkeme, “Birbirinin aksi yönünde görüĢ belirtilen iki adet bilirkiĢi raporunun olması ve su basmasına iliĢkin olarak resmi makamlarca düzenlenmiĢ bir belgenin bulunmaması, ayrıca parti görevlisi Nurettin GevĢek’in ifadeleri göz önünde bulundurulduğunda, Partinin 2008 yılındaki görevlilerinin Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacak denetimden kaçınmak için su baskını olmuĢ gibi göstererek belgeleri imha ettikleri veya sakladıkları sonucuna varılmıĢtır.” gerekçesiyle Parti yetkililerinin savunmasına itibar etmemiĢtir. Anayasa Mahkemesi partilerin mali denetiminde parti tüzel kiĢiliğini dikkate alarak yargılama yapmaktadır. Dolayısıyla yöneticilerin birbirleri ile olan iliĢkileri, ilgili yıl hesabının incelenme ve yargılanmasında dikkate alınmamakta, suç unsuruna rastlanılması halinde BaĢsavcılığa suç duyurusunda bulunulmaktadır. Parti yetkililerinin verdiği cevaptan Genel Merkez 2008 yılı kesin hesabının dayanağını oluĢturan gelir ve gider belgelerinin ibraz edilmediği/edilemediği anlaĢılmaktadır. B- Gelirlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Gelirleri Parti Genel Merkezinin gelirleri 273.107,58 YTL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 88.887,57 YTL.si bağıĢ ve yardımlar, 2.120 YTL.si toplantı katılım gelirleri, 17.843 YTL.si PM/MDK baĢvuru bedelleri, 5.950 YTL.si muhtelif bağıĢlar, 15.925 YTL.si sosyal etkinlik gelirleri, 2.320 YTL.si kampanya gelirleri, 9.425 YTL.si taahhütnamelerle ödenen aidatlar, 130.623 YTL.si aidatlar, 13,37 YTL.si faiz gelirleri ve 0,64 YTL.si diğer olağan gelir ve karlardan oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin 2008 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu defterler sunulmamıĢtır. 2008 yılı gelirleri arasında yer alan 273.107,58 YTL.nin belgeye dayanması gerekir. 2820 sayılı Kanun‘un 76. maddesinin üçüncü fıkrasında, Kanun‘un 69. maddesinde belirtilen esaslara aykırı olarak bir siyasi partinin tevsik edilmeyen kaynaklardan gelir sağladığı anlaĢılırsa, Anayasa Mahkemesi kararıyla bu gelir Hazineye irat kaydedileceği belirtildiğinden, Partinin 2008 yılı içinde elde ettiği ve belgelendiremediği 273.107,58 YTL.nin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir. 2- Ġl Örgütleri Gelirleri Parti il örgütlerinden 69 ilin herhangi bir geliri bulunmamaktadır. C- Giderlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Giderleri Parti Genel Merkezinin 2008 yılı giderleri 605.686,57 YTL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 559,47 YTL.si post makinası komisyon giderleri, 273,53 YTL.si havale-çek provizyon giderleri, 50.965,04 YTL.si SSK prim gecikme bedeli, 32.795,83 YTL.si iĢçi ücret giderleri, 5.847,66 YTL.si kırtasiye giderleri, 4.154 YTL.si gazete ve dergi abone giderleri, 1.727,90 YTL.si posta ve kargo giderleri, 20.813,98 YTL.si telefon giderleri, 2.384 YTL.si su giderleri, 4.640,37 YTL.si yol giderleri, 10.526,98 YTL.si ısıtma giderleri, 4.660 YTL.si aydınlatma giderleri, 7.053,50 YTL.si temsil ve ağırlama giderleri, 5.493,32 YTL.si tamir bakım giderleri, 498,44 YTL.si temizlik giderleri, 9.517,92 YTL.si toplantı giderleri, 3.599,28 YTL.si danıĢmanlı ücret giderleri, 630 YTL.si basın yayın giderleri, 73.935 YTL.si kira giderleri, 163,87 YTL.si noter giderleri, 94.690,50 YTL.si tanıtım propaganda giderleri, 136,62 YTL.si internet hat giderleri ve 270.619,36 YTL.si diğer çeĢitli giderlerden oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin 2009 yılına devreden kasa ve banka mevcudu 11.156,07 YTL.dir. 2820 sayılı Kanun‘un 76. maddesinin dördüncü fıkrasında, belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığının Anayasa Mahkemesi kararıyla Hazineye irat kaydedileceği; 70. maddesinin ikinci fıkrasında ise BeĢmilyon (2008 yılı için 52,37 YTL) liraya kadar harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığı belirtildiğinden bu miktarı geçen harcamaların fatura veya makbuz gibi belgelerle tevsik edilmesi zorunlu olduğu belirtilmiĢtir. Bu bağlamda belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen 605.686,57 YTL tutarındaki Parti malvarlığının Hazine‘ye gelir yazılması gerekir. 2- Ġl Örgütleri Giderleri Parti il örgütlerinden 69 ilin herhangi bir gideri bulunmamaktadır. D- Parti Mallarının Ġncelenmesi Partinin 2008 yılında edindiği taĢınmaz ve değeri yüz lirayı aĢan taĢınır malların, menkul kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini belirten liste ile belgeler sunulmadığından inceleme yapılamamıĢtır. IV- SONUÇ Sosyaldemokrat Halk Partisinin yeni adıyla EĢitlik ve Demokrasi Partisinin 2008 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda; 1- Kesin hesapta gösterilen ve belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen genel merkeze ait 605.686,57 YTL gider ve 273.107,58 YTL gelir olmak üzere toplam 878.794,15YTL karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. ve 76. maddeleri gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine, 2- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, kesin hesaplarının incelenip onaylandığına ilişkin Parti Meclisi kararının sunulmaması nedeniyle Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Üye Üye Mehmet ERTEN Serdar ÖZGÜLDÜR Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 06 ġubat 2013– 28551 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2010/13 (Siyasi Parti Mali Denetimi) Karar Sayısı : 2013/16 Karar Günü : 3.1.2013 I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir. Sosyaldemokrat Halk Partisinin 24.05.2002 tarihinde 176 kurucu üye ile kurularak tüzel kiĢilik kazanmıĢtır. Sosyaldemokrat Halk Partisinin 13.3.2010 gününde yapmıĢ olduğu III. Olağanüstü Kurultayında, EĢitlik ve Demokrasi Partisinin katılımının kabulüne ve bu katılımla birlikte Partinin isminin EĢitlik ve Demokrasi Partisi olarak değiĢtirilmesine oybirliğiyle karar verilmiĢtir. II- ĠLK ĠNCELEME Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiştir. III- ESASIN ĠNCELENMESĠ Sosyaldemokrat Halk Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri toplamının 358.540,10 TL ve giderleri toplamının 363.420 TL olduğu anlaĢılmaktadır. Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2009 yılı birleĢik kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2009 yılı birleĢik kesin hesabının doğru ve denk olduğu sonucuna varılmıĢtır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kayıtlarından Sosyaldemokrat Halk Partisinin 2009 yılı itibariyle 69 ilde örgütlendiği anlaşılmaktadır. Parti yetkililerince Adana, Afyonkarahisar, Ankara, Artvin, Bolu, Bursa, EskiĢehir, Erzurum, Giresun, Hatay, Ġçel, Ġstanbul, Ġzmir, Kocaeli, Konya, Malatya, Mardin, Sakarya, Samsun, Sinop, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Van, Zonguldak, Batman ve Yalova olmak üzere toplam 27 ilin ismi tabloda belirtilmesine rağmen her hangi bir gelir ve gider belirtilmemiĢtir. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarında Adıyaman, Ağrı, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bilecik Bingöl, Bitlis, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Hakkari, Kars, Kastamonu, Kırklareli, KırĢehir, Kütahya, KahramanmaraĢ, Muğla, MuĢ, NevĢehir, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Tunceli, ġanlıurfa, Karaman, ġırnak, Bartın, Ardahan, Iğdır, Karabük, Kilis ve Düzce olmak üzere toplam 40 il açık görünmesine karĢın, Parti yetkililerince sunulan gelir gider tablosunda bu illerle ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Parti il örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin giderlerinin nasıl karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir. Parti yetkilileri“Halen faaliyet göstermekte olan EDP il, ilçe ve belde örgütleri içinde faaliyet gösterilen mekanın mülkiyeti kendisine ait olan yoktur. Bunların kira durumu ve yönetim giderlerinin karĢılanmasına dair bilgiler ise sorumluluk aldığımız dönem itibariyle (13 mart 2010 sonrası) mevcut belgeler ıĢığında, usulüne uygun hazırlanmıĢ olarak ve kesin hesap bağlamında tarafınıza iletilmiĢtir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri genel merkez, il, ilçe veya belde baĢkanlıklarına ait binaların ya kendi mülkü veya kira olması gerekir. ġayet parti yetkililerine ait binalarda siyasi parti faaliyette bulunuluyor ise (il, ilçe veya belde teĢkilatının faaliyette bulunduğu binalar) bu takdirde kira sözleĢmesi düzenlenerek isabet eden tutarın partiye bağıĢ olarak kaydedilmesi gerekir. Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kayıtlarına göre Partinin 69 ilde teĢkilatı bulunmasına karĢın 67 il ile ilgili her hangi bir gelir ve gider bildirilmemiĢtir. Partinin il örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesindeki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır. Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. A- Partinin Savunması Parti yetkilileri kendilerine sorulan hususlara, “EDP’nin yönetimini oluĢturan bizler, eski adı Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP)’ye üye olarak 13 Mart 2010 tarihinde katılmıĢ olup, söz konusu geçmiĢ dönem dair iĢlemler hakkında bilgimiz olmadığı gibi, yine söz konusu döneme ait belgelere de ulaĢabilmiĢ değiliz. Yazınızda söz konusu edilen dönemin genel baĢkanı, PM üyeleri, il baĢkanları ve bütün merkez yöneticileri, yerel yöneticileri ve üyelerinin neredeyse tamamı izleyen tarihlerde istifa edip partiden ayrılmıĢlardır. Halen faaliyet göstermekte olan EDP il, ilçe, ve belde örgütleri içinde faaliyet gösterilen mekanın mülkiyeti kendisine ait olan yoktur. Bunların kira durumu ve yönetim giderlerinin karĢılanmasına dair bilgiler ise sorumluluk aldığımız dönem itibariyle (13 mart 2010 sonrası) mevcut belgeler ıĢığında, usulüne uygun hazırlanmıĢ olarak ve kesin hesap bağlamında tarafınıza iletilmiĢtir. Aynı yazının 2.(a) ve (b) Ģıkları ile 3, 4, 5, 6 , 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20. maddelerinde belirtilen soruları yanıtlayacak bilgi ve belgelere de ulaĢmamız yukarıda belirttiğimiz gerekçelerle maddeten mümkün olamamıĢtır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. B- Gelirlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Gelirleri Parti Genel Merkezinin gelirleri, 355.577,21 TL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 122.760 TL‘si aidat ve bağıĢ gelirleri, 440 TL‘si toplantı katılım gelirleri, 15.350 TL‘si dosya satıĢ gelirleri, 20.425,50 TL‘si gazete ve satıĢ gelirleri, 134.450 TL‘si kampanya bağıĢ gelirleri, 79.833 TL‘si kurucu üyeler/PM/MYK bağıĢları ve 0,87 TL‘si iskonto gelirlerinden oluĢmaktadır. 2009 yılı için 2820 sayılı Kanun‘un 66. maddesine göre yasal bağıĢ sınırı 23.470 TL aĢılmıĢtır. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu yevmiye defteri ve defteri kebir 31.12.2008 tarihinde Çankaya Ġlçe Seçim Kuruluna onaylattırılmıştır. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan incelemede, aĢağıda belirtilen dıĢındaki gelirlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır. 1- Feridun ĠMREK‘in 2009 yılında Partiye yaptığı bağıĢ miktarı 29.000 TL‘dir. 2009 yılı içinde bir kiĢinin bağıĢ yapabileceği tutar 23.470 TL olduğundan dolayı 29.000 – 23.470 = 5.530 TL bağıĢ sınırının üstünde kalmaktadır. 2820 sayılı Kanun‘a aykırı olarak bağıĢta bulunma ve bağıĢı kabul etme nedeni sorulmuĢtur. Feridun Ġmrek‟in Yaptığı BağıĢlara ĠliĢkin Tablo Yevmiye tarih ve no BağıĢ Makbuzunun Tarih ve Nosu BağıĢ Tutarı BağıĢ sınırını aĢan Tutar 30.1.2009/8 20.2.2009/13 10.3.2009/20 29.7.2009/89 30.1.2008/232843 20.2.2009/232916 10.3.2009/232928 29.7.2009/232859 9.760 2.000 13.240 1.000 1.530 1.000 1.9.2009/122 1.9.2009/232875 3.000 3.000 BağıĢı Kabul eden sorumlu ve Görevi Güngör Oflu Güngör Oflu Güngör Oflu Nurullah Deniz (Genel sayman) Nurullah Deniz (Genel sayman) Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. 2820 sayılı Kanunu‘nun,66. maddesinin ikinci fıkrasında, ―Yukarıdaki fıkranın dıĢında kalan gerçek ve tüzel kiĢilerin her birinin bir siyasi partiye aynı yıl içerisinde iki milyar liradan fazla kıymette ayni ve nakdi bağıĢta bulunması yasaktır.”; ek 6. maddesinde “Bu Kanunun 66 ve 70 inci maddelerinde yer alan parasal değerler her takvim yılı baĢından geçerli olmak üzere, o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır”; 76. maddesinin birinci fıkrasında ise“Bu Kanunun bağıĢlarla ilgili hükümlerine aykırı olarak bağıĢ kabul ettiği Anayasa mahkemesince tespit edilen siyasi partilerin, 66 ncı maddenin birinci ve üçüncü fıkralarına aykırı Ģekilde elde ettikleri gelirlerin tamamının Hazineye irad kaydedilmesine,taĢınmaz malların Hazine adına tapuya tesciline;aynı maddenin ikinci fıkrasında belirtilen miktarlardan fazla gelirlerle taĢınmaz malların bu fıkrada belirtilen miktarı geçen kısmının karĢılığının Hazineye irad kaydedilmesine karar verilir.” Ģeklinde düzenleme yapılmıĢtır. 2820 sayılı Kanun‘un 66. maddesine göre, 2009 yılı için bir kiĢinin bağıĢ yapabileceği miktar 23.470 TL olduğundan bu tutarı aĢan 5.530 TL tutarındaki bağıĢ geliri karĢılığı malvarlığının aynı Kanun‘un 76. maddesi uyarınca Hazine‘ye gelir kaydedilmesi gerekir. 2820 sayılı Kanun‘un 116. maddesinde, “Bu Kanunun 66 ncı maddesi hükümlerine aykırı olarak bağıĢta bulunan kimse ve bağıĢı kabul eden parti sorumlusu, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” denildiğinden, Kanun'a aykırı olarak bağıĢta bulunan Feridun ĠRMEK ile bağıĢı kabul eden parti sorumluları Güngör OFLU ve Nurullah DENĠZ hakkında gerekli yasal iĢlemlerin yapılabilmesi için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. 2- Ġl Örgütleri Gelirleri Parti il örgütlerinden Çorum il baĢkanlığının gelirleri 34 TL, Manisa il baĢkanlığının gelirleri 2.928,89 TL olarak gösterilmiĢtir. Parti il örgütlerinden 67 ilin herhangi bir geliri bulunmamaktadır. C- Giderlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Giderleri Parti genel merkezinin 2009 yılı giderleri 355.577,21 TL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 76.924,1 TL‘si finansman giderleri, 100.561,68 TL‘si dıĢarıdan sağlanan fayda ve hizmet giderleri, 37.869,41 TL‘si çeĢitli giderler, 32.267,53 TL‘si personel ücret ve giderleri, 20.440 TL‘si kira giderleri, 160,33 TL‘si çek ve komisyon giderleri, 11.624,71 TL‘si iĢçi ücret giderleri, 277,95 TL‘si kırtasiye giderleri, 706,6 TL‘si gazete ve dergi abone giderleri, 6.870,52 TL‘si posta ve kargo giderleri, 111,4 TL‘si yol taĢıt nakliye giderleri, 4.712,82 TL‘si ısıtma aydınlatma ve su giderleri, 249,8 TL‘si temsil ve ağırlama giderleri, 1.069,23 TL‘si temizlik bakım onarım giderleri, 663,82 TL‘si kurultay ve toplantı giderleri, 2.191,33 TL‘si büro ortak gideri, 514,2 TL‘si avukatlık dava ve icra giderleri, 295,63 TL‘si pul ve noter giderleri, 839,27 TL‘si bilgisayar giderleri, 31.683,31 TL‘si Anayasa Mahkemesi usulsüzlük cezasının gecikme faizi, 25.543,57 TL‘si önceki dönem giderlerinden oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin 2010 yılına devreden kasa ve banka mevcudu anlaĢılamamıĢtır. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede, aĢağıda belirtilen konular dıĢında, giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır. Muhasebe biliminin genel kabul görmüĢ temel kavramlarından biri ―Belgelendirme‖ kavramıdır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 229. maddesinde ―Fatura, satılan emtia veya yapılan iĢ karĢılığında müĢterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iĢi yapan tüccar tarafından müĢteriye verilen ticari vesikadır” Ģeklinde tarif yapılmıĢ ve ―Fatura Kullanma Mecburiyeti‖ baĢlıklı 232. maddesindeki hükmüne göre de, faturanın hangi hallerde ve kimler tarafından alınması ve verilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Bu bağlamda mal ve hizmet alımlarında bu iĢlemlerin fatura ile belgelendirilmesi zorunlu tutulmuĢ ve gerekli muhasebe kayıtlarının tutulmasında da faturanın tevsik edici belge olarak kullanılması gerektiği ifade edilmiĢtir. Aynı Kanun‘un “Makbuz Mecburiyeti” baĢlıklı 236. maddesinde, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine iliĢkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müĢteriye vermek, müĢteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” denilmiĢ ve makbuzun muhteviyatı da 237. maddede belirtilmiĢtir. Yine aynı Kanun‘un “Gider Pusulası” baĢlıklı 234. maddesinde ki, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa; Yaptırdıkları iĢler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip iĢi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiĢ fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eĢyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eĢya için de tanzim edilir. Gider pusulası, iĢin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iĢ ücretini ve iĢi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kiĢilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası iĢi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.” hükmünden fatura vermek mecburiyetinde olmayanlar için gider pusulası düzenleneceği anlaĢılmaktadır. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinin üçüncü fıkrasına göre beĢ bin liraya kadar olan (2009 yılı için 58,65 TL) harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığından, bu miktarı geçen harcamaların geçerli ve kanıtlayıcı bir belgeye dayanması gerekmektedir. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde, “Bir siyasî partinin bütün giderleri, o siyasi parti tüzelkiĢiliği adına yapılır” ve aynı Kanun‘un 75. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna veya kanuna uygun olmayan gelirler ile giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir kaydedilmesine karar verir” ve 76. maddesinde de, “Belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla Hazineye irad kaydedilir” hükümleri yer almıĢtır. 25.2.2011 günlü, 27857 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun‘u ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun yayınlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden ve geçici maddelerde yargılanmamıĢ siyasi parti hesaplarında değiĢtirilen hükümlerin uygulanacağına dair düzenleme de yapılmadığından dolayı bu tarihten önceki denetim ve yargılamada değiĢiklikten önceki hükümler uygulanacaktır. Anayasa Mahkemesi partilerin mali denetiminde parti tüzel kiĢiliğini dikkate alarak yargılama yapmaktadır. Dolayısıyla yöneticilerin birbirleri ile olan iliĢkileri ilgili yıl hesabının incelenme ve yargılanmasında dikkate alınmamakta, suç unsuruna rastlanılması halinde ise BaĢsavcılığa suç duyurusunda bulunulmaktadır. 1- Telefon gecikme bedellerinin Parti bütçesinden ödenme nedeni sorulmuĢtur. Telefon Gecikme Bedelleri Yevmiye tarih ve no 10.1.2009/4 ― ― 20.1.2009/6 28.3.2009/23 31.3.2009/26 31.3.2009/27 6.5.2009/33 6.5.2009/34 6.6.2009/46 1.7.2009/68 14.7.2009/82 15.7.2009/83 29.7.2009/91 5.11.2009/167 23.12.2009/199 Ġçerik Türk Telekom gecikme bedelleri Turkcell gecikme bedelleri Turkcell gecikme bedelleri Turkcell gecikme bedelleri Türk Telekom gecikme bedelleri Turkcell gecikme bedelleri Turkcell gecikme bedelleri Türk Telekom gecikme bedelleri Türk Telekom gecikme bedelleri Turkcell gecikme bedelleri Türk Telekom gecikme bedelleri Türk Telekom gecikme bedelleri Turkcell ve Türk Telekom gecikme bedelleri 2003 yılı Türk Telekom gecikme bedelleri Türk Telekom gecikme bedelleri Tutar 10,81 25,42 47,19 7,22 27,41 17,70 14,15 4,37 19,48 5,46 17,62 15,18 12,67 4.434,12 22,28 Toplam……………………………………………………………………………..4.681, 08 Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme bedelinden parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. Bu nedenle 4.681,08 TL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir. 2- Parti görevlilerinin vergi ve diğer kanuni yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme zammı, ücreti ile para cezalarının Parti bütçesinden ödenme nedeni sorulmuĢtur. Gecikme Zammı, Faiz ve Cezalara ĠliĢkin Liste Yevmiye tarih ve no 20.1.2009/6 Alındının Tarih ve Nosu 16.1.2009/22-37 ― ― 16.1.2009/18-21 ― ― 16.1.2009/17 12.3.2009/21 17.3.2009/123 31.3.2009/26 18.2.2009/77-91 6.5.2009/33 5.5.2009/35947103594715 22.6.2009/39436863943689 22.6.2009/58 Mahiyeti Tutarı Cumhuriyet VD Alınan diğer faizler Gelir vergisi stopaj ve damga vergisi gecikme zammı Vergi ziyaı cezası ve gecikme zammı SSK primi, ĠĢsizlik sigortası ve damga vergisi gecikme zammı Seğmenler VD Alınan diğer faizler Elektrik bedelleri gecikme zammı 207,28 Elektrik bedelleri gecikme zammı 5,21 299,25 1.128,07 1.466,83 176 8,39 Toplam……………………………………………………………...……………………. 3.291,03 Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme faizi ve gecikme zammından parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. Bu nedenle 3.291,03 TL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir. 3- AĢağıda gösterilen harcamalar 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘ndaki belge asılları olmadan veya faksdan çıkan suretine dayanılarak yapılmıĢtır. 213 sayılı Kanun‘a göre düzenlenmiĢ belge aslı olmadan ödeme yapılma nedeni sorulmuĢtur. Fatura Aslı Olmadan Yapılan Giderlere Ait Tablo (Tablo-1) Yevmiye Tarih ve No 11.5.2009/36 11.5.2009/36 6.6.2009/47 Kimden alındığı Belge türü Çözüm Tel. Elekt. ĠletiĢim Ticaret Demirci The Media Network Nisan Yayıncılık 6.5.2009 tarih ve 007344 nolu faks fatura 389,4 Tutar 11.5.2009 tarih ve 022345 nolu faks 7.850,70 fatura Tarih yok. 087501 nolu faks fatura 2.000 Toplam…………………………………………………………………………………… … 10.240,1 Fatura Olmadan Yapılan Ödemelere Ait Liste (Tablo-2) Yevmiye tarih ve no 18.6.2009/57 24.6.2009/60 24.6.2009/60 Ġçerik 9 adet Türk Telekom bulunmamaktadır. Telefonlar: 0.533.738 82 00 =138,80 0.533.738 82 01 =195,10 0.533.738 82 02 =71 0.533.738 82 03 =205,20 9 adet Türk Telekom faturası faturası Belge türü Tutar PTT Tahsilat Belgesi Kredi kart slibi 236,81 PTT 580,19 Tahsilat 610,1 14.7.2009/82 20.11.2009/173 bulunmamaktadır. 9 adet Türk Telekom bulunmamaktadır. 4 adet Türk Telekom bulunmamaktadır. faturası faturası Belgesi Tahsilat makbuzu PTT Tahsilat Belgesi 340,5 339 Toplam…………………………………………………………………………………… ..2.106,6 Fatura Olmadan Yapılan Ödemelere Ait Liste (Tablo-3) Yevmiye tarih ve no 10.1.2009/3 10.2.2009/12 10.3.2009/19 Ġçerik Belge durumu Tutar Gider yazılmıĢtır. Gider yazılmıĢtır. Gider yazılmıĢtır. Fatura veya fatura yerine geçen belgeler bulunmamaktadır. Fatura veya fatura yerine geçen belgeler bulunmamaktadır. Fatura veya fatura yerine geçen belgeler bulunmamaktadır. 584,93 3.294,44 1.572,31 Toplam……………………………………………………………………….………… …….5.451,68 Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde beĢ milyon (2009 yılı için 58,65 TL) liraya kadar olan harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığı belirtildiğinden bu miktarı aĢan harcamaların makbuz veya fatura gibi geçerli ve kanıtlayıcı belgeye dayanması gerekmektedir. Bu nedenle fatura aslı olmaksızın veya 213 sayılı Kanun‘a uygun düzenlenmiĢ belge olmadan kaydedilen giderin, Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir. 213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura, serbest meslek makbuzu, gider pusulası gibi kanıtlayıcı belgeler olmadan yapılan 17.798,38 TL tutarındaki giderin Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğu kabul edilmemiĢtir. Bu nedenle söz konusu miktarın Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir. 4- Parti adına olmayan, kiĢi adına kayıtlı telefonlara alınan kontör bedellerinin Parti bütçesinden karĢılanma nedeni sorulmuĢtur. Kontör Alımları Yevmiye tarih ve no 30.1.2009/10 ― ― FiĢin tarih ve no 17.1.2009/000004 ĠĢletme adı Doğru Market Konur Büfe Ġçerik Kontör Kontör Tutar 42 42 Toplam…………………………………………………………..…….………………… ………….84 Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. Parti yetkilileri kimlere alındığına dair isim belirtmedikleri gibi, bu kontörlerin parti faaliyetleri için kullanıldığına dair kanıtlayıcı bilgi ve belge de sunmamıĢlardır. Bu nedenle Parti adına yapılmıĢ bir gider olarak kabul edilmemiĢtir. 5- Tabloda yer alan 90, 184, 198, 200, ve 201 nolu yevmiyelerde ki icra ödemelerinin ana para ve faizinin ayrı ayrı belirtilmesi ile faiz ve diğer masrafların parti bütçesinden karĢılanma nedeni sorulmuĢtur. Ġcra Ödemelerine Ait Liste Yevmiye tarih ve no Borcun kaynağı 12.3.2009/21 Mustafa Kemal Borazan‘ın alacağı Güngör Oflu alacağı 29.7.2009/90 Açıklama Anapara 6.000 Ankara E:2009/9265 28.Ġcra sayılı Faiz ve Diğer masraflar 2.000 Toplam tutar 8.000 4.001,5 2.12.2009/184 22.12.2009/198 22.12.2009/198 24.12.2009/200 24.12.2009/201 dosyaya ödeme Ankara 28.Ġcra E:2009/9265 sayılı dosyaya ödeme Ankara 9.Ġcra E:2009/18096 sayılı dosyaya ödeme Ankara 31.Ġcra E:2009/8116 sayılı dosyaya mahsuben elden 800.-tl ödendi. A4‘e alındı belgesi düzenlendi. Ankara 31.Ġcra E:2009/8116 sayılı dosyaya mahsuben elden 1.000.-tl ödendi. A4‘e tutanak belgesi düzenlendi. Ankara 31.Ġcra E:2009/8116 sayılı dosyaya mahsuben elden 1.000.-tl ödendi. A4‘e tutanak belgesi düzenlendi. 6.318,13 5.310 872,83 6.182,83 800 1.000 1.000 Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. 29.7.2009/90, 2.12.2009/184, 22.12.2009/198, 24.12.2009/200, 24.12.2009/201 yevmiyedeki icra ödemelerinde ki istenen bilgiler tarafımıza verilmemiĢtir. Ġstenen bilgiler tarafımıza verilmediğinden dolayı bu ödemeler Parti tarafından karĢılanacak gider olarak kabul edilmemiĢtir. Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları gerekir. Aksi halde bu tedbirlerin alınmaması sonucu oluĢacak faiz ve diğer masraflar parti bütçesinden ödenecektir ki bunu kabul etmek mümkün değildir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan faiz ve diğer masraflardan parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. Dolayısıyla 15.992,46 TL‘nin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir. 6- 17.8.2009 tarih ve 105 nolu yevmiyede Sevgi ÇĠÇEK‘in 17.8.2009 tarih ve 041205 nolu faturası ile genel sayman Nurullah DENĠZ tarafından gönderilen duvak, çelenk ve aranjman bedeli olan 75TL.nin Parti bütçesinden karĢılanma nedeni sorulmuĢtur. Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. Partide Genel Sayman olarak görev yapan Nurullah DENĠZ‘in gönderdiği çiçekler Partiyi temsilen değil kiĢisel olduğundan parti amaçlarına uygun ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ bir harcama olarak kabul edilmemiĢtir. Bu nedenle 75 TL ödemenin Hazine‘ye gelir kaydedilmesi gerekir. 7- Habertürk'e (Yeni Kan Medya) avans olarak verilen 90.532 TL‘nin hangi tarihte ve hangi iĢ için verildiği ile avansın kapatıldığı tarihin bildirilmesi istenmiĢtir. Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. Yapılan incelemelerde, söz konusu ödemeye iliĢkin olarak kanıtlayıcı herhangi bir belge bulunamamıĢ, avansın içeriği ile kapatılma tarihi Parti görevlilerinden sorulmuĢ, görevlilerce söz konusu ödemenin raporun düzenlendiği tarihe kadar kapatıldığına dair bir belge ibraz edilmemiĢtir. Ödemenin avans hesabına kaydedilmesi Partinin kasasından belgesiz olarak para çıkmıĢ olması gerçeğini etkilemeyecektir. Ödemenin yapıldığı tarihten bu güne kadar olan sürenin uzunluğu, içeriğe iliĢkin belge verilmemesi ve kaydın bu Ģekilde bırakılması gerçekte bu ödemelerin belgeye dayanmadan yapılan gider olduğunu göstermektedir. 2012 yılı sonuna kadar herhangi bir belge sunulmamıĢ olması durumu dikkate alındığında, bu ödemenin avans olduğu kaydının gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılmıĢtır. Kanıtlayıcı herhangi bir belgeye dayanmaksızın kaydedilen 90.532 TL‘nin Kanun‘un öngördüğü anlamda dayanağı olduğu kabul edilmemiĢtir. 8- KiĢi veya firmaların paraları alıp almadığının anlaĢılabilmesi için ya imzalı para makbuzu veya banka dekontunun olması gerekir. Ödeme yapılan kiĢi veya firmaların paraları aldıklarını kanıtlayıcı imzalı para makbuzları veya banka dekontlarının gönderilmesi istenmiĢtir. Tablo-1 Yevmiye tarih ve no 10.1.2009/3 10.3.2009/19 Ġçerik Tutar Belge durumu Satıcılara yapılan ödemeler Satıcılara yapılan ödemeler 690 Ödendiğine dair makbuz/dekont bulunmamaktadır. Ödendiğine dair makbuz/dekont bulunmamaktadır. Toplam 2.212,5 2.902,5 MaaĢ Ödemeleri (Tablo-2) Yevmiye tarih ve no 10.1.2009/3 Ġçerik Tutar Belge durumu Aralık 2008 ücret ödemesi 1.509,86 10.2.2009/12 Ocak 2009 ücret ödemesi 1.054,26 10.3.2009/19 ġubat Mart ödemesi Belge bulunmamaktadır. Belge bulunmamaktadır. Belge bulunmamaktadır. 2009 ücret Toplam 2.108,52 4.672,64 Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. Ġstenen imzalı para makbuzu, banka dekontu veya ödemelerin yapıldığını kanıtlayıcı belgeler gönderilmediğinden 7.575,14 TL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir. 9- Parti Genel Merkezinin binası kiralıktır. Parti ile kiraya veren arasında imzalanan sözleĢmenin gönderilmesi, tutanak ile ödenen kira ödemelerinin hangi ay ve yılları kapsadığının belirtilmesi, yapılan kira ödemelerinin 268 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtildiği üzere banka veya PTT aracılığıyla yapılmama nedeni sorulmuĢtur. Kira Ödemeleri Yevmiye tarih ve no 30.1.2009/10 Ġçerik Tutar Belge durumu 23.000 Ödendiğine dair A4 kağıdına yazılmıĢ Tutanak baĢlıklı kağıt bulunmaktadır. Ödendiğine dair A4 kağıdına yazılmıĢ Tutanak baĢlıklı kağıt bulunmaktadır. Ödendiğine dair banka dekontu bulunmaktadır. Ödendiğine dair banka dekontu bulunmaktadır. 31.3.2009/26 45.885 2.9.2009/124 3.750 29.9.2009/141 14.10.2009/150 14.12.2009/191 29.9.2009/29.10.2009 dönemi 1 aylık kira ödemesi Kira bedeline mahsuben Eylül Ekim ayına mahsuben kira 4.000 2.000 6.972 Ödendiğine dair banka dekontu bulunmaktadır. Ödendiğine dair banka dekontu bulunmaktadır. Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. 29.7.2008 günlü, 26951 sayılı Resmî Gazete‘de yayınlanan 268 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre, iĢyerlerinde, iĢyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya iliĢkin tahsilat ve ödemelerinin 1.11.2008 tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf TeĢkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiĢtir. Parti kiraya veren kiĢilere 30.1.2009 tarihli A4 kağıdına yazılmıĢ tutanak yazısıyla 23.000 TL, 18.2.2009 tarihli A4 kağıdına yazılmıĢ tutanak yazısıyla 45.885 TL ödemiĢtir. Ödemeler banka veya PTT aracılığıyla yapılmamıĢtır. Kira ödemeleri kanıtlayıcı belgeler olmadan tutanak yazılı kağıda istinaden yapılmıĢtır. Kira sözleĢmelerinin yazılı olma zorunluluğu bulunmamakla birlikte ispat açısından yazılı olmaları gerekir. Yasal düzenlemeye göre kira sözleĢmesinin yazılı olma zorunluluğu bulunmamasına karĢın, gerek kiracının ve gerekse kiraya verenin haklarını doğması muhtemel bir uyuĢmazlıkta koruyabilmek için yazılı olması gerekmektedir. Vergilendirme yönünden ise kiĢiler üçüncü kiĢilerle olan vergisel iliĢkilerini kanıtlamak zorunda olduklarından, bu sözleĢmelerin de 213 sayılı Kanun‘un 227. maddesi uyarınca ispat edici belge olarak yazılı düzenlenmiĢ bulunması gerekmektedir. Kira ödemelerinde kira sözleĢmesi ile paranın ödendiği veya alındığını gösteren belgeler kanıtlayıcı belgedir. Kira sözleĢmesi ile paranın ödendiğini gösteren kanunen belirlenmiĢ kanıtlayıcı belgeler olmadan yapılan 68.885 TL gider olarak kabul edilmemiĢtir. 10- 10.3.2009 tarih ve 20 nolu yevmiyede 4.3.2009 tarih ve 900742 /742 nolu Muhakemat Müdürlüğü muhasebe yetkilisi mutemet alındısı karĢılığında Maliye Bakanlığı Merkez saymanlık müdürlüğüne 12.347,50 TL dava açma ücreti olarak 12.634,30 TL ve masraf olarak 18,20 TL yatırılmıĢtır. Yatırılan paraların içeriğine iliĢkin ayrıntılı açıklama yapılması istenmiĢtir. Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. Parti yetkililerince istenen bilgi verilmediği için açılan davanın içeriği ve siyasi parti faaliyeti ile ilgili olup olmadığı anlaĢılamadığından toplam 25.000 TL‘nin Hazine‘ye gelir kaydedilmesi gerekir. 11- 9.9.2009 tarih ve 129 nolu yevmiyede usulsüzlük ve gecikme Anayasa Mahkemesi 2005/33 olarak 31.683,31 TL gider yazılmıĢtır. Gider kaydedilen tutara iliĢkin ayrıntılı açıklama yapılması istenmiĢtir. Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. Parti yetkililerince istenen bilgi verilmediği için içeriği anlaĢılamamıĢtır. Ancak Partinin 2009 yılı gelir-gider tablosunda 31.683,31 TL Anayasa Mahkemesinin usulsüzlük cezasının gecikme faizi olarak yer almıĢtır. Bu bilgiye göre söz konusu rakam gecikme faizine iliĢkindir. Dolayısıyla 31.683,31 TL‘nin Hazine‘ye irad kaydedilmesi gerekir. 12- 2008 yılından devreden kasa banka bilgileri ile 2010 yılına devreden kasa ve banka bilgilerinin bildirilmesi istenmiĢtir. Parti yetkilileri bu maddede belirtilen hususa cevap vermemiĢlerdir. Parti hesabında devreden kasa ve banka bilgileri bilinemediğinden kontrolünün yapılması da mümkün olmamıĢtır. Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. 2- Ġl Örgütleri Giderleri Parti il örgütlerinden Çorum il baĢkanlığının giderleri 4.947,1 TL ve Manisa il baĢkanlığının giderleri 2.895,69 TL olarak gösterilmiĢtir. Parti il örgütlerinden 67 ilin herhangi bir gideri bulunmamaktadır. D- Parti Mallarının Ġncelenmesi Partinin defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede 2009 yılında herhangi bir taĢınmaz ile değeri yüz lirayı aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ediniminin olmadığı anlaĢılmaktadır. IV- SONUÇ Sosyaldemokrat Halk Partisinin yeni adıyla EĢitlik ve Demokrasi Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda; 1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 358.540,10 TL gelir ve 363.420 TL giderin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna, 2- 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesine aykırı olarak partinin amaçlarına uygun olmayan ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen 265.597,40 TL karĢılığı malvarlığının 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. maddesi gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine, 3- Parti Genel Merkezince 2820 sayılı Kanun‘un 66. maddesine aykırı olarak elde edilen toplam 5.530 TL tutarındaki bağıĢ geliri karĢılığı malvarlığının aynı Kanun‘un 76. maddesi uyarınca Hazine‘ye gelir kaydedilmesine, 4- 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 116. maddesine aykırı bağıĢta bulunan ile bağıĢı kabul eden parti sorumluları hakkında gerekli yasal iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 5- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 06 ġubat 2013– 28551 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2010/21 (Siyasi Parti Mali Denetimi) Karar Sayısı : 2013/17 Karar Günü : 3.1.2013 I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU Sağduyu Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir. II- ĠLK ĠNCELEME Sağduyu Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. III- ESASIN ĠNCELENMESĠ Sağduyu Partisinin Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri toplamının 47.724,41 TL ve giderleri toplamının 42.298,36 TL olduğu, 9.408,56 TL.nin ise kasa ve banka mevcudunun 2010 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır. Partinin 2009 yılı birleĢik kesin hesabının, Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulunca 10.4.2010 gününde kabul edilerek onaylandığı görülmüĢtür. Sağduyu Partisinin il ya da ilçe teĢkilatı bulunmadığından sadece Genel Merkez gelir ve giderleri incelenmiĢtir. A- Genel Merkez Gelirlerin Ġncelenmesi Parti Genel Merkezinin 2009 yılı gelirleri toplamı 47.725,41 TL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 32.090 TL.si üye yıllık aidatından, 4.000 TL.si bağıĢlardan ve 11.635,41 TL.si önceki yıldan devreden kasa ve banka mevcudundan oluĢmaktadır. Sağduyu Partisi Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerinin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır. B- Genel Merkez Giderlerinin Ġncelenmesi Parti Genel Merkezinin 2009 yılı giderleri, 42.298,36 TL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 32.030,34 TL.si personel giderleri, 70,80 TL.si kırtasiye ve büro giderleri, 770,55 TL.si haberleĢme giderleri, 29,11 TL.si taĢıma giderleri, 25 TL.si seyahat giderleri, 140 TL.si bakım onarım giderleri, 212,99 TL.si ısıtma aydınlatma ve temizlik giderleri, 217,60 TL.si vergi, sigorta, noter giderleri, 3.662,21 TL.si geçen yıldan kalan borç ödemeleri, 540 TL.si apartman aidat giderleri ile 4.599,76 TL.si müĢavirlik giderlerinden oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin 2010 yılına devreden kasa ve banka mevcudu 9.408,56 TL dir. Sağduyu Partisi Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede, giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır. C- Parti Mallarının Ġncelenmesi Partinin 2009 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede taĢınmaz ile değeri yüz lirayı aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hakların edinilmediği anlaĢılmaktadır. IV- SONUÇ Sağduyu Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda; Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 47.724,41 TL gelir, 42.298,36 TL gider ile 9.408,56 TL kasa ve banka mevcudu devrinin eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 06 ġubat 2013– 28551 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2010/41 (Siyasi Parti Mali Denetimi) Karar Sayısı : 2013/18 Karar Günü : 3.1.2013 I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir. II- ĠLK ĠNCELEME Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. III- ESASIN ĠNCELENMESĠ Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin, Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri toplamının 84.986,75 TL, giderleri toplamının 84.695,30 TL olduğu, 291,45 TL‘nin ise nakit mevcudunun 2010 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır. Parti Genel Merkezi ve il örgütleri kesin hesapları Genel Yürütme Kurulunca 24.4.2010 tarih ve 29 sayı ile kabul edilerek onaylanmıĢtır. Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin 2009 yılı birleĢik kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle partinin 2009 yılı birleĢik kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı Kanun‘a uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır. Partinin 2009 yılı kesin hesap bilgilerine göre faaliyette olan Kırıkkale, Trabzon, Adana, Bursa, Erzurum, MuĢ, Gaziantep ve Elazığ illerine ait giderlerin nasıl karĢılandığının belgeleriyle birlikte açıklanması istenmiĢtir. Parti yetkilileri, “Partimizin Ġstanbul il teĢkilatı kiralık bir binada, Ankara il baĢkanlığı genel merkez içinde faaliyet göstermekte olup diğer il ve ilçelerdeki faaliyetlerimiz il ve ilçe baĢkanlıklarının iĢ veya ev adreslerinden yapılmaktadır. Resmi kayıtlarda da bu Ģekilde görülmektedir. Bu nedenle kira, su, elektrik vs. masrafları olmadığından kayıtlarda görünmemektedir.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Parti yetkililerinin verdikleri cevaba göre il ve ilçe teĢkilatlarına ait binaların mülkiyeti Partiye ait değildir. Siyasi partilerin faaliyetlerini yürüttükleri binalarının ya kendi mülkleri veya kiralama Ģeklinde olması gerekir. Kayıtlarda Partinin mülkünün olmadığı anlaĢıldığından, faaliyetlerini yürüttükleri binaların kira olması gerekir. Kırıkkale, Trabzon, Adana, Bursa, Erzurum, MuĢ, Gaziantep, Elazığ il baĢkanlığının gelir gideri görünmemektedir. Parti yetkililerine ait binalarda faaliyet gösterilmesi durumunda kira sözleĢmesi (elektrik, su, telefon giderleri de hesap edilerek) düzenlenerek buna isabet eden tutarın partiye bağıĢ olarak kaydedilmesi gerekir. Partinin il ve ilçe örgütleri faaliyette olduğuna göre, bu yerlerin en azından yönetim giderlerinin (kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye vb.) olması gerekir. Yönetim giderlerinin hesaplarda görülmemesi kayıt dıĢı gelir ve gider oluĢturulmuĢ olduğunu göstermektedir. Bu durumda 2820 sayılı Kanun‘un 69. maddesindeki bir siyasi partinin bütün gelirlerinin, o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına elde edileceği ile aynı Kanun‘un 70. maddesindeki bir siyasi partinin bütün giderlerinin o siyasi partinin tüzel kiĢiliğinin adına yapılacağı hükmüne aykırı davranılmıĢtır. Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan 2820 sayılı Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekir. A- Gelirlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Gelirleri Parti genel merkezinin gelirleri, 48.101,50 TL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 31.860 TL‘si üye yıllık aidatı, 15.975,03 TL‘si bağıĢ ve 266,47 TL‘si önceki yıldan devreden nakit mevcudundan oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı muhasebe kayıtlarının tutulduğu iĢletme defteri Çankaya Ġlçe Seçim Kurulu tarafından 25.4.2006 tarihinde mühürlenmiĢ ve onaylanmıĢtır. Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin 2009 yılı defter kayıtları ve gelir belgeleri üzerinde yapılan incelemede, gelirlerinin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır. 2- Ġl Örgütleri Gelirleri Partinin Ankara ve Ġstanbul il örgütleri gelirleri 36.885,25 TL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 4.540 TL‘si üye yıllık aidatı, 32.320,96 TL‘si bağıĢ ve 24,29 TL‘si önceki yıldan devreden nakit mevcudundan oluĢmaktadır. B- Giderlerin Ġncelenmesi 1- Genel Merkez Giderleri Parti Genel Merkezinin 2009 yılı giderleri, 47.834,34 TL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 3.957.364,41 TL‘si temsil ve ağırlama giderleri, 690,45 TL‘si kırtasiye, büro ve kargo giderleri, 2.926,65 TL‘si haberleĢme giderleri, 24.002,08 TL‘si kira giderleri, 317,90 TL‘si bakım onarım giderleri, 8.057,64 TL‘si ısıtma aydınlatma ve temizlik giderleri, 6.572,62 TL‘si vergi sigorta noter giderleri ve 8.057,64 TL‘si ısıtma aydınlatma ve temizlik giderlerinden oluĢmaktadır. Parti Genel Merkezinin 2010 yılına devreden nakit mevcudu 267,16 TL‘dir. Genel Merkezin 2009 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede, aĢağıda belirtilen konular dıĢında, giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır. Muhasebe biliminin genel kabul görmüĢ temel kavramlarından biri ―Belgelendirme‖ kavramıdır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 229. maddesinde ―Fatura, satılan emtia veya yapılan iĢ karĢılığında müĢterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iĢi yapan tüccar tarafından müĢteriye verilen ticari vesikadır” Ģeklinde tarif yapılmıĢ ve ―Fatura Kullanma Mecburiyeti‖ baĢlıklı 232. maddesindeki hükmüne göre de, faturanın hangi hallerde ve kimler tarafından alınması ve verilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Bu bağlamda mal ve hizmet alımlarında bu iĢlemlerin fatura ile belgelendirilmesi zorunlu tutulmuĢ ve gerekli muhasebe kayıtlarının tutulmasında da faturanın tevsik edici belge olarak kullanılması gerektiği ifade edilmiĢtir. Aynı Kanun‘un “Makbuz Mecburiyeti” baĢlıklı 236. maddesinde, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine iliĢkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müĢteriye vermek, müĢteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” denilmiĢ ve makbuzun muhteviyatı da 237. maddede belirtilmiĢtir. Yine aynı Kanun‘un “Gider Pusulası” baĢlıklı 234. maddesinde ki, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa; Yaptırdıkları iĢler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip iĢi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiĢ fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eĢyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eĢya için de tanzim edilir. Gider pusulası, iĢin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iĢ ücretini ve iĢi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kiĢilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası iĢi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.” hükmünden fatura vermek mecburiyetinde olmayanlar için gider pusulası düzenleneceği anlaĢılmaktadır. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinin üçüncü fıkrasına göre beĢ bin liraya kadar olan (2009 yılı için 58,65 TL) harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığından, bu miktarı geçen harcamaların geçerli ve kanıtlayıcı bir belgeye dayanması gerekmektedir. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde, “Bir siyasî partinin bütün giderleri, o siyasi parti tüzelkiĢiliği adına yapılır” ve aynı Kanun‘un 75. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna veya kanuna uygun olmayan gelirler ile giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir kaydedilmesine karar verir”; 76. maddesinde ise “Belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla Hazineye irad kaydedilir” hükümleri yer almıĢtır. 25.2.2011 günlü, 27857 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun yayınlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden ve geçici maddelerde yargılanmamıĢ siyasi parti hesaplarında değiĢtirilen hükümlerin uygulanacağına dair düzenleme de yapılmadığından dolayı bu tarihten önceki denetim ve yargılamada değiĢiklikten önceki hükümler uygulanacaktır. 1- Telefon faturalarının zamanında ödenmemesinden kaynaklanan gecikme bedeli ile diğer giderlerin parti bütçesinden karĢılanma nedeni sorulmuĢtur. Gecikme ve Faiz Bedellerine Ait Tablo Yevmiye no 18.2.2009/18-28 arası 31.3.2009/43-48 arası 24.6.2009/88-98 arası 29.9.2009/127-147 arası 4.12.2009/166-171 arası Ġçerik Türk Telekom gecikme bedeli Türk Telekom gecikme ve kapatılma bedeli Türk Telekom gecikme bedeli Türk Telekom gecikme ve kapatılma bedeli Tutar 4,54 12,25 2,59 44,91 Türk Telekom gecikme bedeli 39,87 Toplam…………………………………………………………………………………… .104,16 Parti yetkilileri, “Telefon faturalarının zamanında ödenmemesinin nedeni: Bilindiği üzere Partimiz Devlet yardımı almadan üyelerin aidat ve bağıĢları ile varlığını sürdürmeye çalıĢmaktadır. Bu bağıĢ ve aidatlar öncelikle aciliyet sırasına konularak kira, apartman aidatı, elektrik, su, internet ve telefon ödemelerinde kullanılmaktadır. Aidat ve bağıĢ toplamada yaĢanan aksaklık ve gecikmeler nedeniyle telefon ücretleri zaman zaman gecikmeli olarak yatırılmaktadır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme bedeli ile diğer giderlerden parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkanı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. 2- AĢağıda gösterilen internet ve telefon harcamalarının 213 sayılı Kanun‘a göre düzenlenmiĢ belge aslı olan fatura olmadan yapılma nedeni sorulmuĢtur. Parti yetkilileri, “Partimizin T.ĠĢ Bankası baĢkent ġubesi hesabından otomatik ödeme talimatı ile yapılan TTNET internet ödemelerinin asılları bulunmamaktadır.” Ģeklinde cevap vermiĢlerdir. Yevmiye tarih ve no 22.2.2009/33 30.3.2009/42 29.4.2009/68 28.5.2009/78 29.6.2009/100 30.7.2009/109 29.9.2009/149 28.10.2009/156 26.11.2009/165 4.12.2009/171 31.12.2009/185 Ġçerik TTNET faturası bulunmamaktadır. TTNET faturası bulunmamaktadır. TTNET faturası bulunmamaktadır. TTNET faturası bulunmamaktadır. TTNET faturası bulunmamaktadır. TTNET faturası bulunmamaktadır. TTNET faturası bulunmamaktadır. TTNET faturası bulunmamaktadır. TTNET faturası bulunmamaktadır. Türk Telekom fotokopi faturası bulunmaktadır. TTNET faturası bulunmamaktadır. Tutar 92 85 85 85,25 85 85,25 132,75 64,25 66,75 66,49 66,5 Toplam……………………………………………………………………...................91 4,24 Ġnternet ve telefon ödemelerine iliĢkin faturalar bulunmamaktadır. Faturalar istendiği halde gönderilmediği gibi bu ödemelerin parti adına yapıldığını gösteren belgelerde sunulmamıĢtır. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde beĢ milyon (2009 yılı için 58,65 TL) liraya kadar olan harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığı belirtildiğinden bu miktarı aĢan harcamaların makbuz veya fatura gibi geçerli ve kanıtlayıcı belgeye dayanması gerekmektedir. Alınan hizmet bedeli karĢılığı 213 sayılı Kanun‘a uygun düzenlenmiĢ belge olmadan kaydedilen giderin, Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir. 213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura, serbest meslek makbuzu gibi kanıtlayıcı belgeler olmadan internet ve telefona iliĢkin yapılan 914,24 TL tutarındaki giderin Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğu kabul edilmemiĢtir. 2- Ġl Örgütleri Giderleri Partinin Ankara ve Ġstanbul il örgütleri giderleri 36.860,96 TL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 5.410,96 TL‘si temsil ve ağırlama giderleri, 1.450 TL‘si kırtasiye, büro ve kargo giderleri, 30.000 TL‘si kira giderlerinden oluĢmaktadır. Parti il örgütlerinin 2010 yılına devreden nakit mevcudu 24,29 TL‘dir. C- Parti Mallarının Ġncelenmesi Partinin 2009 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, değeri yüz lirayı aĢan taĢınır mal, menkul kıymet ve her türlü hak ile taĢınmaz mal ediniminin olmadığı anlaĢılmaktadır. IV- SONUÇ Müdafaa-i Hukuk Hareketi Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda; 1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 84.986,75 TL gelir, 84.695,30 TL gider ile 291,45 TL nakit devrinin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna, 2- 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesine aykırı olarak parti amaçlarına uygun olmayan ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen 1.018,40 TL karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. ve 76. maddeleri gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesine, 3- Mahkemeye istenen bilgilerin istendiği Ģekliyle verilmemesi, hesap verilebilir Ģekilde kayıt ve belge düzeninin oluĢturulmaması, hesabın dıĢında gelir ve gider oluĢturulması, inceleme ve araĢtırmayı engellemeye yönelik eylemler olduğundan Kanun‘un 111. maddesinin (c) fıkrasına istinaden gerekli iĢlemlerin yapılmasını temin için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ Üye Mehmet ERTEN Üye Zehra Ayla PERKTAġ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2010/40 (Siyasi Parti Mali Denetimi) Karar Sayısı : 2013/19 Karar Günü : 3.1.2013 I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU Türkiye Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir. Partinin 14.8.2012 tarih ve 2012/3 sayılı karar defterinin yapılan incelemesinden, 25.5.2009 tarihinde kurulan Türkiye Partisinin 2. Olağan Büyük Kongresi, 13.8.2012 tarihinde, yeterli çoğunluğun sağlanamaması üzerine 14.8.2012 tarihinde 13 delege ile toplanmıĢ ve 10 delege Partinin kapanması yönünde oy kullanmıĢtır. Ayrıca tasfiye kurulu da oluĢturulmuĢtur. Parti Genel BaĢkanı Abdüllatif ġENER ise partinin kapanma kararını 15.8.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesine bildirmiĢtir. II- ĠLK ĠNCELEME Türkiye Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. III- ESASIN ĠNCELENMESĠ Partinin Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Partinin 2009 yılı gelirleri toplamının 1.073.805,72 TL, giderleri toplamının 1.143.170,96 TL olduğu, 12.958,10 TL.nin ise kasa ve banka mevcudu olarak 2010 yılına devrettiği anlaĢılmaktadır. Partinin 2009 yılı kesin hesabının, Merkez Karar ve Yönetim Kurulunun 7.5.2010 tarih ve 2010/10 sayılı kararı ile kabul edilerek onaylandığı görülmüĢtür. Türkiye Partisinin 2009 yılı kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle partinin 2009 yılı kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı Kanun‘a uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır. Parti genel merkezi ve iller için ayrı tablolar hazırlanmadığından dolayı gelir ve gider bir bütün olarak incelenmiĢtir. A- Gelirlerin Ġncelenmesi Partinin 2009 yılı gelirleri, 1.073.805,72 TL.dir. Bunun 92.706,49 TL.si üyelerden alınan aidattan, 979.146,37 TL.si bağıĢlardan, 1.552,86 YTL.si banka mevduat gelirlerinden ve 400 TL.si genel merkez yardımlarından oluĢmaktadır. Genel Merkez Gelirleri ile kesin hesap çizelgelerinin gelir bölümünde yapılan incelemede, gelirlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak sağlandığı sonucuna varılmıĢtır. B- Giderlerin Ġncelenmesi Partinin 2009 yılı giderleri, 1.143.170,96 TL olarak gösterilmiĢtir. Bunun 29.566,78 TL.si personel giderleri, 656.120,55 TL.si yönetim giderleri, 45.797,84 TL.si kurultay kongre giderleri, 212.803,55 TL.si seçim tanıtım propaganda giderleri ve 198.882,24 TL.si demirbaĢ alımlarından oluĢmaktadır. Partinin 2010 yılına devreden kasa ve banka mevcudu 12.958,10 TL.dir. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı defter kayıtları ve gider belgeleri üzerinde yapılan incelemede, aĢağıda belirtilen konular dıĢındaki giderlerin 2820 sayılı Kanun‘a uygun olarak gerçekleĢtirildiği sonucuna varılmıĢtır. Muhasebe biliminin genel kabul görmüĢ temel kavramlarından biri ―Belgelendirme‖ kavramıdır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu‘nun 229. maddesinde ―Fatura, satılan emtia veya yapılan iĢ karĢılığında müĢterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iĢi yapan tüccar tarafından müĢteriye verilen ticari vesikadır” Ģeklinde tarif yapılmıĢ ve ―Fatura Kullanma Mecburiyeti‖ baĢlıklı 232. maddesindeki hükmüne göre de, faturanın hangi hallerde ve kimler tarafından alınması ve verilmesinin gerektiği ifade edilmiĢtir. Bu bağlamda mal ve hizmet alımlarında bu iĢlemlerin fatura ile belgelendirilmesi zorunlu tutulmuĢ ve gerekli muhasebe kayıtlarının tutulmasında da faturanın tevsik edici belge olarak kullanılması gerektiği belirtilmiĢtir. 213 sayılı Kanun‘un “Makbuz Mecburiyeti” baĢlıklı 236. maddesinde, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine iliĢkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müĢteriye vermek, müĢteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” denilmiĢ ve makbuzun muhteviyatı da 237. maddede düzenlenmiĢtir. Yine 213 sayılı Kanun‘un “Gider Pusulası” baĢlıklı 234. maddesindeki, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa; yaptırdıkları iĢler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip iĢi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiĢ fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eĢyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eĢya için de tanzim edilir. Gider pusulası, iĢin mahiyeti, emtianın cins ve nev'i ile miktar ve bedelini ve iĢ ücretini ve iĢi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadlarını (Tüzel kiĢilerde unvanlarını) ve adreslerini ve tarihi ihtiva eder ve iki nüsha olarak tanzim ve bir nüshası iĢi yapana veya malı satana tevdi olunur. Gider pusulaları, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.” hükmünden fatura vermek mecburiyetinde olmayanlar için gider pusulası düzenleneceği anlaĢılmaktadır. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinin üçüncü fıkrasına göre beĢ bin liraya kadar olan (2009 yılı için 58,65 TL) harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığından, bu miktarı geçen harcamaların geçerli ve kanıtlayıcı bir belgeye dayanması gerekmektedir. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 70. maddesinde, “Bir siyasî partinin bütün giderleri, o siyasi parti tüzelkiĢiliği adına yapılır”; 75. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi denetimi sonunda, o siyasi partinin gelir ve giderlerinin doğruluğuna ve kanuna uygunluğuna veya kanuna uygun olmayan gelirler ile giderler dolayısıyla da bunların Hazineye gelir kaydedilmesine karar verir”; 76. maddesinde ise “Belgelendirilmesi gerektiği halde belgelendirilmeyen parti giderleri miktarınca parti malvarlığı, Anayasa Mahkemesi kararıyla Hazineye irad kaydedilir” hükümleri yer almıĢtır. 25.2.2011 günlü, 27857 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun yayınlandığı tarih itibariyle yürürlüğe girdiğinden ve geçici maddelerde yargılanmamıĢ siyasi parti hesaplarında değiĢtirilen hükümlerin uygulanacağına dair düzenleme de yapılmadığından dolayı bu tarihten önceki denetim ve yargılamada değiĢiklikten önceki hükümler uygulanacaktır. 1- AĢağıdaki tablolarda belirtilen kiĢisel harcamaların Parti bütçesinden karĢılanma nedeni sorulmuĢtur. Yevmiye tarih no 20.7.2009/45 21.7.2009/49 25.9.2009/267 5.10.2009/303 Toplam Fatura (FiĢ) düzenleyen Güray Ltd.ġti. ÇağdaĢ ÇağdaĢ ÇağdaĢ Fatura(FiĢ) tarih no Ġçerik Tutar 20.7.2009/000008 21.7.2009/0006 25.9.2009/0122 5.10.2009/0020 Tekel Sakız Sigara Sigara 8,6 5 11 16,5 41,1 Tasfiye kurulunca, ―Belirtilen tabloda yer alan sakız, sigara ve benzeri harcamalar kiĢisel harcama niteliğinde görülmemiĢtir. Parti otobüsüyle yola çıkacak Ģoförler için motivasyon maksadıyla veya gelen misafirlere ikram edilmek üzere yapılan harcamalardır.” Ģeklinde cevap verilmiĢtir. Tabloda belirtilenler parti tarafından karĢılanacak yönetim gideri olmadığı gibi, siyasi faaliyetin icrası nedeniyle yapılan harcamalardan da değildir. Bu giderlerin kiĢisel olması nedeniyle parti amacına yönelik harcama olarak değerlendirilemeyeceği açık olduğundan 41,1 TL.nin Hazine‘ye gelir kaydedilmesi gerekir. 2- AĢağıda gösterilen harcamalar fatura aslı olmadan yapılmıĢtır. 213 sayılı Kanun‘a göre düzenlenmiĢ belge aslı olmadan ödeme yapılma nedeni sorulmuĢtur. Vergi Usul Kanununda Belirtilen Belgeler Olmadan Yapılan Ödemelere Ait Liste Yevmiye tarih ve no 14.9.2009/213 14.9.2009/214 14.9.2009/215 14.9.2009/216 Toplam Ġçerik Belge türü 1 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. 1 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. 1 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. 1 adet Telekom telefon faturası bulunmamaktadır. Türk Telekom Tahsilat makbuzu Türk Telekom Tahsilat makbuzu Türk Telekom Tahsilat makbuzu Türk Telekom Tahsilat makbuzu Tutar Bayi 264,53 Bayi 62,8 Bayi 1.074,62 Bayi 363,23 1.765,18 Tasfiye kurulunca, ―Gösterilen harcamaların tamamı, partiye ait telefonlarla ilgili olarak Türk Telekom'a yapılan ödemelerdir. Telekom faturaları ulaĢmamıĢ veya kaybolmuĢ olsa bile, telefon numarası belirtilmek suretiyle ödeme yapılması her zaman mümkündür. Hatta bankadan talimata dayalı olarak otomatik ödeme yapılabilmektedir. Parti tarafından yapılan söz konusu ödemelerle ilgili telefon faturası bulunmamakla birlikte, Türk Telekom tahsilat makbuzlarına istinaden Parti adına gider yazılmıĢtır. Siyasi Partiler Kanunu m. 70/3’de “harcamaların makbuz ve fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi”nden bahsedilmektedir. Üstelik Türk Telekom'un kamu ağırlıklı yapısı dikkate alınacak olursa Tahsilat Makbuzunun gider kaydı açısından yeterli görülmesi gerekir.” Ģeklinde cevap verilmiĢtir. Telefon ödemelerine iliĢkin faturalar bulunmamaktadır. Faturalar istendiği halde gönderilmemiĢtir. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde, beĢ milyon (2009 yılı için 58,65 TL) liraya kadar olan harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığı belirtildiğinden bu miktarı aĢan harcamaların makbuz veya fatura gibi geçerli ve kanıtlayıcı belgeye dayanması gerekmektedir. Alınan hizmet bedeli karĢılığı 213 sayılı Kanun‘a uygun düzenlenmiĢ belge olmadan kaydedilen giderin, Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir. 213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura, serbest meslek makbuzu gibi kanıtlayıcı belgeler olmadan yapılan 1.765,18 TL tutarındaki giderin Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğu kabul edilmemiĢtir. 3- Parti görevlilerinin yükümlülükleri zamanında yapmaması sonucu oluĢan gecikme faizi ve buna bağlı giderlerin Parti bütçesinden karĢılanma nedeni sorulmuĢtur. Yevmiye tarih no Belge türü 20.10.2009/357 Fatura Fatura(FiĢ), Alındı tarih no 30.9.2009/1256775 20.10.2009/358 Fatura 30.9.2009/1256774 23.10.2009/363 Fatura 30.9.2009/1256778 27.10.2009/368 Fatura 30.9.2009/1256780 20.11.2009/434 Fatura 31.10.2009/1254241 20.11.2009/435 Fatura 31.10.2009/1067796 20.11.2009/436 Fatura 31.10.2009/1067568 20.11.2009/437 Fatura 31.10.2009/1071075 20.11.2009/438 Fatura 31.10.2009/1067566 20.11.2009/439 Fatura 31.10.2009/1254240 23.11.2009/459 Fatura 31.10.2009/1065997 24.11.2009/460 Fatura 31.10.2009/1254245 24.11.2009/462 Fatura 31.10.2009/1254244 25.11.2009/466 Fatura 31.10.2009/1254246 31.12.2009/613 SGK makbuzu Toplam tahsilat 5.10.2009/00194 Ġçerik Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Telekom bedeli Tutar gecikme 44,28 gecikme 17,46 gecikme 5,86 gecikme 11,54 gecikme 18,24 gecikme 10,83 gecikme 10,61 gecikme 11,21 gecikme 5,91 gecikme 12,76 gecikme 12,16 gecikme 13,33 gecikme 11,05 gecikme 8,85 82,11 276,2 Tasfiye kurulunca, ―Türkiye Partisi'nin hazine yardımı almayan bir parti olması nedeniyle, sürekli ve garantili bir geliri olmamıĢtır. Bir siyasi parti olarak hayati nitelikte pek çok faaliyeti gelir yetersizliği nedeniyle ertelediği veya planladığı halde gerçekleĢtiremediği görülmüĢtür. Bu nedenle bazı ödemeleri, nakit akıĢı denkleĢmediği veya daha önemli görülen muhtemel diğer bazı faaliyetlere bağlı olarak ertelediği olmuĢtur. Listede görülen ödemelere bağlı gecikme faizleri bazı görevlilerin yükümlülüklerini yerine getirmemesine değil, daha çok Partinin yaĢadığı gelir sıkıntısına bağlıdır. Parti zaten her bir birim ve faaliyet için yeterli sayıda ücretli eleman istihdamı imkanı da elde edememiĢtir.” Ģeklinde cevap verilmiĢtir. Parti yetkililerinin ödemelerin zamanında yapılması için gerekli tedbirleri almaları gerekir. Parti görevlilerinin yükümlülüklerini zamanında yapmamaları sonucu oluĢan gecikme bedelinden parti tüzel kiĢiliğini sorumlu tutma imkânı bulunmamaktadır. Bu ödemelerin kiĢisel sorumluluk kapsamında olduğu açıktır. Bu nedenle 276,2 TL.nin Hazine‘ye gelir kaydedilmesi gerekir. 4- Tabloda istenen bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenmiĢtir. Tablo-1 Yevmiye tarih no 31.12.2009/612 Ödemenin niteliği Belge Ġstenen Tutar Umut-Muammer Küçük kira ödemesi Herhangi bir belge bulunmamaktadır. 87.500 31.12.2009/614 M.Ali Suçin 9-10-1112 araç kirası Herhangi bir belge bulunmamaktadır. 31.12.2009/615 ĠĢçi ücret bordrosu 7-8 Herhangi bir belge bulunmamaktadır. Kira ödemesinin yapıldığını kanıtlayan belge ile kira sözleĢmesi Araç kira ödemesinin yapıldığını kanıtlayan belge ile araç kira sözleĢmesi Ücret ödemesinin yapıldığını kanıtlayan belge ile ücret bordrosu 2.000 2.070,18 Tablo-2 Yevmiye tarih no 3.8.2009/82 Firma bilgisi Ġstenen Tutar BaĢkent Elektrik 233,91 24.9.2009/259 Polkar Ticaret Hayat Pınarı Partiye ait 00011687600 nolu abonenin sözleĢme tahakkuku tahsilat makbuzu:12,56 TL güvence bedeli:93,63 TL olduğu halde yevmiyeye 340,10 TL gider yazılma nedeni 24.9.2009/000175 nolu teslim fiĢinde 2 adet damacana 7 TL yazdığı halde deftere 13 TL gider yazılma nedeni 6 Tasfiye kurulunca, ―Türkiye Partisi Genel Merkezi ve kiralanan araçlar için ödenen kiralar ile iĢçi ücretleri, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili maddeleri uyarınca stopaj yoluyla vergilendirmeye tabiidir. Bu nedenle listede verilen ödemelerin tamamı Vergi Dairesine beyan edilerek, stopaj yoluyla kesilen vergileri de ödenmiĢtir. 31.12.2009 / 612 yevmiye tarih ve nosu ile kayıtlı Genel Merkez binasının sahibi Umut Muammer KÜÇÜK'e ödenen kiraya esas olan kira sözleĢmesi (Ek:5) ile banka ödeme makbuzları (Ek: 6) ektedir. 31.12.2009 / 614 yevmiye tarih ve nosu ile kayıtlı M. Ali SUÇĠN'e ait otobüse iliĢkin kira sözleĢmesi (Ek:3) ve ödenen kira tutarını gösterir belge (Ek:7) eklidir. 31.12.2009 / 615 yevmiye tarih ve nosu ile kayıtlı ücret bordroları (Ek:8) çalıĢanların maaĢlarını nakten aldıklarını gösteren imzalarını muhtevi Ģekilde ekte sunulmuĢtur. 03.08.2009 / 82 ve 24.09.2009 / 259 yevmiye tarih ve nolu BaĢkent Elektrik ve Polkar Ticaret Hayat Pınar'ı firmalarıyla ilgili gider belgelerinin bir örneği elimizde bulunmadığından, kaydedilen miktarın doğru mu, yoksa farklı mı olduğu tarafımızdan tespit edilememiĢtir.” Ģeklinde cevap verilmiĢtir. 31.12.2009 tarih ve 614 nolu yevmiyede ödenen 2.000TL.ye iliĢkin M. Ali SUÇĠN imzalı tutanak sunulmuĢtur. 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesinde, beĢ milyon (2009 yılı için 58,65TL.) liraya kadar olan harcamaların makbuz veya fatura gibi bir belge ile tevsik edilmesi zorunlu olmadığı belirtildiğinden bu miktarı aĢan harcamaların makbuz veya fatura gibi geçerli ve kanıtlayıcı belgeye dayanması gerekmektedir. Bu nedenle tutanak yazılı kağıda dayanılarak kaydedilen giderin, Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir. 213 sayılı Kanun‘a uygun olarak düzenlenmiĢ fatura, serbest meslek makbuzu, gider pusulası gibi kanıtlayıcı belgeler olmadan yapılan 2.000TL tutarındaki giderin Kanun‘un öngördüğü anlamda belgeye dayandırılmıĢ olduğu kabul edilmemiĢtir. Tablo 2‘de belirtilen 239,91TL ile ilgili açıklayıcı cevap verilmemiĢtir. 2.239,91 TL.nin Hazine‘ye gelir yazılması gerekir. C- Parti Mallarının Ġncelenmesi Partinin 2009 yılı defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, değeri yüz lirayı aĢan 106.077,4 TL tutarındaki taĢınır mal ediniminin Kanun‘a uygun olduğu anlaĢılmaktadır. IV- SONUÇ Türkiye Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda, 1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 1.073.805,72 TL gelir, 1.143.170,96 TL gider ile 12.958,10 TL kasa ve banka mevcudu devrinin Hazine‘ye irad kaydedilenler dıĢında kalan bölümünün eldeki bilgi ve belgelere göre doğru ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna, 2- 2820 sayılı Kanun‘un 70. maddesine aykırı olarak partinin amaçlarına uygun olmayan ve parti tüzel kiĢiliği adına yapılmıĢ harcama olarak kabulü mümkün görülmeyen 4.322,39 TL karĢılığı Parti malvarlığının, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 75. ve 76. maddeleri gereğince Hazine‘ye gelir kaydedilmesi gerekmekle birlikte tasfiye süreci sonunda partinin bütün malvarlığının Hazine‘ye geçmesi nedeni ile bu aĢamada Hazine‘ye irad kaydedilmesine KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 06 ġubat 2013 – 28551 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2010/59 (Siyasi Parti Mali Denetimi) Karar Sayısı : 2013/20 Karar Günü : 3.1.2013 I- MALĠ DENETĠMĠN KONUSU Adalet Demokrasi ve Özgürlük Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesidir. KuruluĢuna dair bildirge ve ekleri 3.7.2009 tarihinde ĠçiĢleri Bakanlığına kurucular kurulu adına Dr. Muzaffer Remzi KURTULMUġOĞLU tarafından verilerek 32 kiĢi ile kurulan Adalet Demokrasi ve Özgürlük Partisi 19.06.2011 günlü olağan genel kurul toplantısında ismini Büyük Anadolu Partisi olarak değiĢtirmiĢ ve genel baĢkanlığa da Atay GÜNGÖR seçilmiĢtir. Büyük Anadolu Partisi olağanüstü kurultayı 29.1.2012 günü 20 delege ile toplanarak oy birliğiyle partinin kapatılmasına karar vermiĢtir. II- ĠLK ĠNCELEME Parti Genel Başkanı Y. imzalı yazıya ek olarak gönderilen 2009 yılı kesin hesap cetveli Anayasa Mahkemesi Başkanlığına 31.08.2010 tarih ve 3410 sayı ile verilmiştir. Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleştirildiğine ilişkin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu kararı sunulmamıştır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘nun 73. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Parti merkezi ve bağlı ilçeleri de kapsamak üzere iller teĢkilatı her bütçe yılını izleyen Nisan ayı sonuna kadar, bir evvelki yıla ait uygulama sonuçlarını gösteren kesinhesaplarını hazırlarlar. Ġller teĢkilatından gönderilenler ve parti merkezine ait olan kesinhesaplar, merkez karar ve yönetim kurulunca incelenerek karara bağlanır ve birleĢtirilir.”; 74. maddesinde, ―Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesince yapılır. Anayasa Mahkemesi, siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin Kanuni uygunluğunu denetler. Siyasi partilerin genel baĢkanları, karara bağlanarak birleĢtirilmiĢ bulunan kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teĢkilatının kesin hesaplarının onaylı birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesine ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığına vermek zorundadırlar. Bu belgelere, ilgili siyasi partinin aynı hesap döneminde edindiği taĢınmaz ve değeri yüz milyon lirayı aĢan taĢınır malların, menkul kıymetlerin ve her türlü hakların değerleri ile edinim tarihlerini ve Ģekillerini de belirten listeleri eklenir.”; 111. maddesinin (b) bendinde ise “Siyasi partilerin 74 üncü madde hükümlerine aykırı hareket eden sorumluları hakkında, üç aydan altı aya kadar hafif hapis ve onbeş milyon liradan otuz milyon liraya kadar hafif para cezası verilir.” hükümleri yer almaktadır. Kesin hesapların incelenip kabul edildiğine ve birleĢtirildiğine iliĢkin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu kararının olmaması hesabın tam olarak 74. maddeye uygun sunulmadığını göstermektedir. Dolayısıyla 2009 yılı kesin hesabının Parti Genel BaĢkanı tarafından Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına sunulması gerektiği yönündeki 2820 sayılı Kanun‘un 74. maddesi ile getirilen kurala uyulmamıĢtır. Diğer taraftan, 2009 yılı kesin hesap cetvelinin Anayasa Mahkemesi Başkanlığına 31.08.2010 tarihinde verilmesi de 2820 sayılı Kanun’un 74. madde hükümlerine aykırılık oluşturmaktadır. Bu itibarla, Adalet Demokrasi ve Özgürlük Partisinin 2009 yılı kesin hesabının ilk incelemesi sonucunda; 1- Dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine; 2- a) Partinin 2009 yılı kesin hesabını, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. maddesinde öngörülen sürede Anayasa Mahkemesi’ne vermeyen parti sorumluları hakkında, aynı Kanun’un 111. maddesinin (b) bendi uyarınca, b) Kesin hesaplarının incelenip ve onaylandığına ilişkin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu kararı olmadığından 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca, yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına; 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar.verilmiĢtir. III- ESASIN ĠNCELENMESĠ Adalet Demokrasi ve Özgürlük Partisinin Anayasa Mahkemesine verdiği 2009 yılı kesin hesap çizelgeleri ile dayanağını oluĢturan defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonuçlarını içeren Anayasa Mahkemesi Raportörü Zekeriya AYDIN tarafından hazırlanan esas inceleme raporu, Anayasa ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile 2820 sayılı Kanun‘un ilgili kuralları, bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Denetimin maddi öğelerini oluĢturan defter ve belgelerde, Parti Genel Merkezinin 3.000 TL bağıĢ gelirinin, 139,80 TL temsil ve ağırlama giderinin, 334,64 TL haberleĢme giderinin, 65 TL bakım onarım giderinin olduğu ve 2.460,56 TL‘nin ertesi yıla devrettiği anlaĢılmaktadır. Bu bilgilere göre Partinin, 2009 yılı kesin hesabının gelir ve gider rakamlarının yukarıda açıklanan tutarlardan oluĢtuğu, bu haliyle 2009 yılı birleĢik kesin hesabının doğru, denk ve 2820 sayılı Kanun‘a uygun olduğu sonucuna varılmıĢtır. II- SONUÇ Adalet Demokrasi ve Özgürlük Partisinin 2009 yılı kesin hesabının incelenmesi sonucunda; 1- Partinin 2009 yılı kesin hesabında gösterilen 3.000 TL gelir, 539,44 TL gider ile 2.460,56 TL nakit devrinin eldeki bilgi ve belgelere göre doğru, denk ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu‘na uygun olduğuna, 2- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, Partinin 2009 yılı kesin hesabını 2820 sayılı Kanunu‘na 74. maddesinde öngörülen sürede Anayasa Mahkemesine vermeyen parti sorumluları hakkında aynı Kanun‘un 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal iĢlem yapılması için Ankara Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3- Ġlk Ġnceleme toplantısında verilen karar gereğince, kesin hesaplarının incelenip ve onaylandığına ilişkin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu kararının olmaması nedeniyle Siyasi Partiler Kanunu’nun 74. ve 111. maddesinin (b) bendi uyarınca yasal işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, 3.1.2013 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 06 ġubat 2013– 28551 ] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2013/4237 2013 Yılı Yatırım Programında 2007A010060 proje numarası ile yer alan YozgatMusabeyli Projesi ve 2007K050160 proje numarası ile yer alan Musabeyli (Yozgat Ġçmesuyu) Projesi kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâh ve alanlarda bulunan taĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığının 27/12/2012 tarihli ve 2702 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 14/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı Ġ. N. ġAHĠN ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı Ö. DĠNÇER Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4249 Hatay Ġlinde tesis edilecek ġenköy Rüzgâr Enerjisi Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/1/2013 tarihli ve 48 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4250 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―380 kV Tortum Trafo Merkezi ve Bağlantı Yolu Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen trafo merkezi sahası ile bu sahaya ulaĢımı sağlayacak bağlantı yolu güzergâhına isabet eden taĢınmazların adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/1/2013 tarihli ve 43 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4253 Giresun Ġli, ġebinkarahisar Ġlçesinde tesis edilecek Burçak Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/1/2013 tarihli ve 52 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4257 Ġstanbul Ġli, Küçükçekmece Ġlçesi, Fatih Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 9/1/2013 tarihli ve 119 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4261 Ordu Ġli, Çatalpınar Ġlçesinde tesis edilecek Irmak Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla bazı taĢınmazların acele kamulaĢtırılmasına iliĢkin 16/7/2012 tarihli ve 2012/3433 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki listede değiĢiklik yapılmasına dair ekli Kararın yürürlüğe konulması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 9/1/2013 tarihli ve 30 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı ve M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı 28/1/2013 TARĠHLĠ VE 2013/4261 SAYILI KARARNAMENĠN EKĠ KARAR MADDE 1 – (1) Ordu Ġli, Çatalpınar Ġlçesinde tesis edilecek Irmak Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla bazı taĢınmazların acele kamulaĢtırılmasına iliĢkin 16/7/2012 tarihli ve 2012/3433 sayılı Kararnamenin eki listenin üçüncü sırasında yer alan parsel numaraları ―4,7,8,9,10,12,17,20,21,22,23‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 2 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Karar hükümlerini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yürütür. [R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER Karar Sayısı : 2012/4151 Ekli ―Ġç Denetçilerin ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik‖in yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 17/8/2012 tarihli ve 9005 sayılı yazısı üzerine, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 65 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 24/12/2012 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı Ġ. N. ġAHĠN ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı Ö. DĠNÇER Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ĠÇ DENETÇĠLERĠN ÇALIġMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK ve MADDE 1 – 26/6/2006 tarihli ve 2006/10654 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ġç Denetçilerin ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) ve (k) bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, aynı fıkraya (m) bendinden sonra gelmek üzere aĢağıdaki bentler eklenmiĢtir. ―g) Kalite güvence ve geliĢtirme programı: Ġç Denetim Koordinasyon Kurulunca ve iç denetim birimince ilgili kamu idaresinde yürütülen iç denetim faaliyetinin, tüm yönleriyle değerlendirilmesi, iç denetimin tanımına, denetim standartlarına ve etik kurallara uygunluğunun incelenmesi ve geliĢtirilmesine iliĢkin programı,‖ ―k) Risk yönetimi: Risklerin tanımlanması, değerlendirilmesi ve etkisinin kabul edilebilir bir seviyede tutulabilmesi için gerekli kontrollerin uygulanması, gözden geçirilmesi ve raporlanmasını sağlayan yönetimi,‖ ―n) DıĢ değerlendirme: Ġç denetim faaliyetlerinin; denetim standartları ve etik kurallara uygunluğunun, baĢarılı uygulama örneklerini kullanma düzeyi ile etkinliğinin ve verimliliğinin belirlenmesi amacıyla Ġç Denetim Koordinasyon Kurulu tarafından ilgili idare dıĢından belirlenecek nitelikli ve bağımsız dıĢ değerlendirme uzmanlarından oluĢan bir ekip tarafından en az beĢ yılda bir defa yürütülmesi gereken çalıĢmaları, o) Ġç denetim birimi baĢkanı: Üst yönetici tarafından görevlendirilen ve iç denetim faaliyetinin yönetiminden sorumlu olan iç denetçiyi,‖ MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(3) Nesnel güvence sağlama; kurumun risk yönetimi ile kontrol ve yönetim süreçlerinin etkin bir Ģekilde iĢlediğine, üretilen bilgilerin doğruluğuna ve tamlığına, faaliyetlerin etkili, ekonomik, verimli ve mevzuata uygun bir Ģekilde gerçekleĢtirildiğine, varlıklarının korunduğuna dair kurum içine ve kurum dıĢına yeterli güvencenin verilmesidir.‖ MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―Ġç denetçiler‖ ibaresi ―Ġç denetim birimi baĢkanı ve iç denetçiler‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (d), (f) ve (g) bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―d) Ġç kontrol sisteminin değerlendirilmesi sürecine yönelik olarak gerçekleĢtirilen iç denetim faaliyetleri sonrası elde edilen bilgiler ve tavsiyeler doğrultusunda, sistemin aksayan yönlerinin giderilmesine ve kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasına yönelik tedbirleri alır.‖ ―f) Ġç denetim raporları ile bunlar üzerine yapılan iĢlemleri Kurula gönderir. g) Ġç denetim faaliyetinin kalitesini gözetir ve dıĢ değerlendirme sonuçlarına iliĢkin düzeltici önlemlerin alınmasını sağlar.‖ MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 13 – (1) Ġç denetim birimi, birim faaliyetleri hakkında üst yöneticiye düzenli olarak bilgi verir ve denetlenen birimlerle uzlaĢılamayan hususlar ile izleme sonuçlarını üst yöneticiye ayrıca raporlar. Ġç denetim faaliyetinin denetim standartları ve etik kurallara uygun ve etkili bir Ģekilde yürütülmesi için üst yönetici ve iç denetim birimi baĢkanı tarafından gerekli önlemler alınır. (2) Ġç denetim birimlerinde, özellikli alanlarda yapılacak denetim faaliyetleri kapsamında idare içinden ya da diğer idarelerden teknik veya uzman personel geçici süreli görevlendirilebilir. Bu fıkranın uygulanmasına iliĢkin usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir. (3) Ġç denetim biriminin iĢleyiĢi ve yönetimi ile iç denetim faaliyetlerinin yürütülmesine iliĢkin diğer usul ve esaslar, Kurulun uygun görüĢü alınarak iç denetim birimleri tarafından hazırlanan ve üst yönetici tarafından yürürlüğe konulan iç denetim yönergesiyle belirlenir. Ġç denetim yönergesi, dönemsel olarak gözden geçirilir ve yönerge ve değiĢikliklerinin bir örneği Kurula gönderilir. Yönergede, plan ve program harici iç denetçilere yaptırılacak danıĢmanlık ve benzeri görevlerin nitelik ve süreleri denetim standartlarına uygun olarak açıkça belirtilir.‖ MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğe 13 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aĢağıdaki 13/A maddesi eklenmiĢtir. ―Ġç denetim birimi baĢkanının görev ve yetkileri MADDE 13/A – (1) Ġç denetim birimi baĢkanının görev ve yetkileri Ģunlardır: a) Ġç denetim birimini, mevzuata, denetim ve raporlama standartlarına ve Kurulun diğer düzenlemelerine uygun olarak yönetmek. b) Ġç denetçilerin de katılımıyla iç denetim yönergesi, iç denetim planı ve iç denetim programını hazırlamak ve üst yöneticinin onayına sunmak. c) Ġç denetçilerin program kapsamında ve program dıĢı görevlendirmelerini yapmak. ç) Ġç denetçilerin, iç denetim plan ve programlarına uygun olarak faaliyet yürütmelerini sağlamak ve bu yönde gerekli tedbirleri almak. d) Ġç denetim raporlarının, Kurul tarafından belirlenen raporlama standartlarına uygunluğunu kontrol etmek. e) Denetim sonuçlarını izlemek, denetlenen birim yöneticisi ile mutabık kalınan hususların yerine getirilip getirilmediğini takip etmek. f) Yıllık iç denetim faaliyet raporunu, iç kontrol sistemine iliĢkin genel değerlendirmeyi de kapsayacak Ģekilde hazırlamak. g) Kurulun düzenlemeleriyle uyumlu olarak, iç denetim faaliyetinin kalitesini gözetmek ve bu amaçla kalite güvence ve geliĢtirme programını oluĢturmak, iç denetçilerin performansını takip etmek. ğ) DıĢ değerlendirme sonuçlarına iliĢkin düzeltici ve iyileĢtirici önlemleri almak. h) Ġç denetçilerin, meslek içi eğitim programına uygun bir Ģekilde, bilgi ve becerilerini düzenli olarak artırmalarını sağlamak. ı) Gerekli görülmesi durumunda, iç denetim faaliyetlerine yönelik olarak baĢka bir iç denetçiden veya konunun uzmanından görüĢ veya yardım alınmasını sağlamak. i) Ġç denetçilerin görevlerini yaparken bağımsızlık veya tarafsızlığının tehlikeye girdiği veya ihlal edildiği durumlarda gerekli tedbirleri almak ve üst yöneticiyi bilgilendirmek. j) Ġdari ve/veya cezai yönden suç teĢkil eden, soruĢturma veya ön inceleme yapılmasını gerektiren durumlara iliĢkin iç denetçilerin tespitlerini üst yöneticiye bildirmek. k) Ġç denetime iliĢkin mevzuatın ve Kurul kararlarının uygulanmasında ortaya çıkan tereddütleri ve sorunları Kurulun bilgisine sunmak. l) Mevzuatla verilen diğer görevler ile iç denetim faaliyetleriyle ilgili olarak bakanlıklarda bakan ve üst yönetici, diğer idarelerde ise üst yönetici tarafından verilen diğer görevleri yapmak.‖ MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Denetimin gözetimi faaliyeti MADDE 14 – (1) Ġç denetim birimi baĢkanı, kalite güvence ve geliĢtirme programı kapsamında, her bir denetim görevinin denetim ve raporlama standartları ile rehberlere uygun olarak yürütülmesini sağlamak amacıyla kıdemli bir iç denetçiyi, denetimin gözetimi sorumlusu olarak görevlendirir. Kurulun düzenlemelerine uygun olarak denetimin gözetimi faaliyeti, iç denetim birimi baĢkanı tarafından da yürütülebilir. (2) Denetimin gözetimi sorumlusu olarak görevlendirilenler, baĢka bir iç denetim faaliyetinde de görevlendirilebilir. (3) Denetimin gözetimi sorumluluğu; a) ÇalıĢma planının yeterli risk analizine dayandırılıp dayandırılmadığı, b) Görev iĢ programında belirlenen denetim testlerinin denetim amaçlarının gerçekleĢtirilmesi için yeterli olup olmadığı, c) Görev iĢ programında yer alan testlerin uygulanıp uygulanmadığı ve denetim sonuçlarına dayanak teĢkil eden bilgilerin kayıtlı hale getirilip getirilmediği, ç) Denetim sonucunda varılan kanaatleri destekleyecek kanıtların yeterli olup olmadığı ve ilave inceleme yapılmasına gerek olup olmadığı, d) Raporda uygulanabilir önerilere ve eylem planlarına yer verilip verilmediği, hususlarında değerlendirme yapmak ve ilgili iç denetçiden gerekli düzeltmeleri istemek görev ve yetkilerini kapsar. (4) Denetimin gözetimi faaliyetine iliĢkin diğer usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir.‖ MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aĢağıdaki Ģekilde, (c) bendinde yer alan ―iç denetim birimini‖ ibaresi ―iç denetim birimi baĢkanını‖ ve (ç) bendinde yer alan ―iç denetim birimine‖ ibaresi ―iç denetim birimi baĢkanına‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. ―a) Mevzuata, iç denetim yönergesine, denetim ve raporlama standartlarına ve etik kurallara uygun hareket etmek.‖ MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı maddeye aĢağıdaki fıkralar eklenmiĢtir. ―a) Kamu idarelerinin ihtiyaçları da dikkate alınarak Kurul tarafından belirlenen alanlarda en az dört yıl süreli eğitim veren yükseköğretim kurumları ile denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt dıĢındaki eĢdeğer eğitim kurumlarından birini bitirmek.‖ ―(3) Kurul, sertifika eğitim programına alınacak adayların tespit edilmesi amacıyla idareler ve/veya unvanlar itibarıyla kontenjanlar belirleyebilir ve bu kontenjanlar ilgili aday belirleme sınavı ilanında gösterilir. (4) Belli idareler ve/veya unvanlar ile bilgi teknolojileri denetimi alanına özgü ayrı aday belirleme sınavı yapılabilir. (5) Sertifika eğitimine kabul edilen iç denetçi adayları eğitim süresince kurumlarından izinli sayılır. Kurul, eğitim programının bir bölümünün, belirleyeceği iç denetim birimlerinde staj Ģeklinde yapılmasına karar verebilir.‖ MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Kamu iç denetçi sertifikası; kıdem sırası ve kadro Ģartları yanında iç denetçinin yeterliliği, mesleki bilgi birikimi ve temsil yeteneği dikkate alınarak ilgili idarenin teklifi üzerine Kurul tarafından derecelendirilir. Ġdareler puanlamaya iliĢkin değerlendirmelerini; iç denetçilerin çalıĢmaları, hizmet içi eğitim etkinliklerine katılımı ve baĢarısını dikkate alarak Kurulun düzenlemelerine uygun olarak yapar.‖ MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―iç denetçi‖ ibaresi ―iç denetim birimi baĢkanı‖ ve ―iç denetim birimi yönergelerinde‖ ibaresi ―Kurul tarafından‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―(3) Sertifika derecelerinin düĢürülmesine ve iptaline iliĢkin usul ve esasları belirlemeye Kurul yetkilidir.‖ MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin 26 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan ―Üst yönetici‖ ibaresi ―Ġç denetim birimi baĢkanı‖ ve dördüncü fıkrasında yer alan ―koordinasyon sağlamakla görevlendirilen iç denetçiye, görevlendirme yapılmamıĢsa‖ ibaresi ―iç denetim birimi baĢkanına, iç denetim birimi baĢkanı görevlendirilmemiĢse‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 15 – Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―iç denetim birim yönergelerinde‖ ibaresi ―iç denetim yönergelerinde‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 16 – Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan ―yirmibeĢ‖ ibaresi ―yirmi‖ Ģeklinde, (b) bendinde yer alan ―otuzbeĢ‖ ibaresi ―elli‖ Ģeklinde, (ç) bendi aĢağıdaki Ģekilde, (d) bendinde yer alan ―on‖ ibaresi ―beĢ‖ Ģeklinde, üçüncü fıkrasında yer alan ―koordinasyon sağlamakla görevlendirilen iç denetçinin‖ ibaresi ―iç denetim birimi baĢkanının‖ ve ―görevlendirme yapılmamıĢsa‖ ibaresi ―iç denetim birimi baĢkanı görevlendirilmemiĢse‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. ―ç) Aldıkları baĢarı belgeleri ve takdirnamelerden beĢ puana kadar,‖ MADDE 17 – Aynı Yönetmeliğin 31 inci maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―(4) Kamu iç denetçi sertifikası sahibi iç denetçi adayları veya sertifika sahibi olup baĢka görevde bulunanlar, mesleki yeterliliklerini sürekli hale getirmekle yükümlüdürler. Kurul, bunların sertifikalarının kullanımına iliĢkin yetkinlik kriterleri ile diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. Bu kapsamda idareler, kamu iç denetçi sertifikası sahibi iç denetçi adayları veya sertifika sahibi olup baĢka görevde bulunanlar arasından iç denetçi kadrolarına atama yapmadan önce, ilgililerin kamu iç denetçi sertifikalarının kullanım durumunu Kuruldan teyit ettirirler.‖ MADDE 18 – Aynı Yönetmeliğin 39 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―iç denetim stratejik planı da‖ ibaresi ―Kamu Ġç Denetim Strateji Belgesi de‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢ ve aynı maddeye aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―(2) Ġç denetim planı öncesinde, idarenin denetlenebilecek alanlarının tamamını ifade eden bir denetim evreni oluĢturulur. Denetim evreni kapsamına, idarenin merkez, taĢra ve yurt dıĢı teĢkilatına dahil tüm birimlerinin iĢlem, faaliyet ve süreçleri dahil edilir. Denetim evreninin hazırlanmasında süreç bazlı yaklaĢım esas alınır ve yapılan risk analizi sonucunda yüksek ve orta riskli olarak belirlenen denetim alanlarının tamamı bir plan dönemine dahil edilir. Bu fıkranın uygulanmasına iliĢkin usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir.‖ MADDE 19 – Aynı Yönetmeliğin 41 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―denetime baĢlamadan önce‖ ibaresi ―saha çalıĢması öncesinde‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 20 – Aynı Yönetmeliğin 44 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 44 – (1) Denetim bulguları, belirli bir sürede cevaplandırılmak üzere, denetlenen birimin yöneticisine verilir. Denetlenen birimin yöneticisi, gerektiğinde çalıĢanlardan ve ilgililerden görüĢ almak suretiyle bulgularda belirtilen hususları cevaplandırarak iç denetim birimine gönderir. (2) Bulgu ve önerilerin önem ve düzeyi konusunda iç denetim birimi ile denetlenen birimin yöneticisi aynı görüĢteyse, makul bir sürede önlem alınmasında anlaĢılır. (3) Bulgu ve önerilerin önem ve düzeyi konusunda iç denetim birimi ile denetlenen birimin yöneticisi arasında anlaĢmazlık varsa, bu duruma iliĢkin değerlendirmeler rapora dahil edilir. (4) Denetlenen birimin görüĢleri, uzlaĢılamayan hususlar, denetimde tespit edilen riskler, risklerin olası etkileri, denetim sonuçlarına iliĢkin genel değerlendirme ve risklerin ortadan kaldırılmasına veya en aza indirilmesine yönelik önerileri içeren nihai denetim raporu hazırlanır ve yönetici özeti de eklenerek iç denetim birimi baĢkanı tarafından üst yöneticiye sunulur. Denetlenen alan veya konuya iliĢkin kapsamlı bir görüĢ ortaya konulabilmesi ve güvence seviyesinin belirtilebilmesi için, ilgili idarenin iç denetim yönergesinde güvence seviyelerinin tanımlanmıĢ ve bunun denetlenen birimlere önceden duyurulmuĢ olması ile yeterli seviyede denetim kanıtı elde edilmiĢ olması zorunludur. (5) Raporlar üst yönetici tarafından değerlendirildikten sonra gereği için ilgili birimlere ve strateji geliĢtirme birimine gönderilir. (6) Denetim raporunda belirtilen önlemlerin alınıp alınmadığı iç denetim birimi tarafından izlenir.‖ MADDE 21 – Aynı Yönetmeliğin 45 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―iç denetim birim yönergelerinde‖ ibaresi ―iç denetim yönergelerinde‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 22 – Aynı Yönetmeliğin 48 inci maddesinin ikinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(2) Denetlenen birimlerin yöneticileri, denetlenen faaliyetlere iliĢkin denetim raporunda yer alan ve eylem planına bağlanan önerilerle ilgili gerekli önlemleri alır. Önlem alınmaması halinde iç denetim birimi baĢkanı üst yöneticiyi bilgilendirir.‖ MADDE 23 – Aynı Yönetmeliğin eki Liste ekte yer alan Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 24 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 25 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. LĠSTE KAMU ĠDARELERĠ ĠTĠBARIYLA ĠÇ DENETÇĠ SAYILARI (I) GENEL BÜTÇE KAPSAMINDAKĠ KAMU ĠDARELERĠ Sıra No 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. Ġç Denetçi Sayıları Türkiye Büyük Millet Meclisi CumhurbaĢkanlığı BaĢbakanlık Anayasa Mahkemesi Yargıtay DanıĢtay Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu SayıĢtay Adalet Bakanlığı Milli Savunma Bakanlığı ĠçiĢleri Bakanlığı DıĢiĢleri Bakanlığı Maliye Bakanlığı Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık Bakanlığı UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığı ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Kültür ve Turizm Bakanlığı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Avrupa Birliği Bakanlığı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Çevre ve ġehircilik Bakanlığı Ekonomi Bakanlığı Gençlik ve Spor Bakanlığı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kalkınma Bakanlığı Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 5 3 8 3 3 3 3 3 15 70 25 15 40 40 25 20 15 15 20 20 5 20 25 15 5 25 25 10 15 3 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarlığı Jandarma Genel Komutanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığı Hazine MüsteĢarlığı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı Devlet Personel BaĢkanlığı Türkiye Ġstatistik Kurumu Afet ve Acil Durum Yönetimi BaĢkanlığı Gelir Ġdaresi BaĢkanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Meteoroloji Genel Müdürlüğü Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu 3 30 3 30 20 20 3 3 5 3 30 15 10 3 25 25 (II) ÖZEL BÜTÇELĠ ĠDARELER A) YÜKSEKÖĞRETĠM KURULU, ÜNĠVERSĠTELER VE YÜKSEK TEKNOLOJĠ ENSTĠTÜLERĠ Sıra No 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. Ġç Denetçi Sayıları Yükseköğretim Kurulu Ölçme, Seçme ve YerleĢtirme Merkezi BaĢkanlığı Ġstanbul Üniversitesi Ġstanbul Teknik Üniversitesi Ankara Üniversitesi Karadeniz Teknik Üniversitesi Ege Üniversitesi Atatürk Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Boğaziçi Üniversitesi Dicle Üniversitesi Çukurova Üniversitesi Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Üniversitesi Ġnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ondokuz Mayıs Üniversitesi Selçuk Üniversitesi Uludağ Üniversitesi Erciyes Üniversitesi Akdeniz Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi 5 5 10 5 10 5 8 8 5 10 3 5 5 5 3 4 3 5 8 5 5 5 8 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50. 51. 52. 53. 54. 55. 56. 57. 58. 59. 60. 61. 62. 63. 64. 65. 66. 67. 68. 69. 70. Gazi Üniversitesi Marmara Üniversitesi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Trakya Üniversitesi Yıldız Teknik Üniversitesi Yüzüncü Yıl Üniversitesi Gaziantep Üniversitesi Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi Adnan Menderes Üniversitesi Afyon Kocatepe Üniversitesi Balıkesir Üniversitesi Celal Bayar Üniversitesi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Dumlupınar Üniversitesi GaziosmanpaĢa Üniversitesi Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Harran Üniversitesi Ġzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kafkas Üniversitesi KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi Kırıkkale Üniversitesi Kocaeli Üniversitesi Mersin Üniversitesi Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mustafa Kemal Üniversitesi Niğde Üniversitesi Pamukkale Üniversitesi Sakarya Üniversitesi Süleyman Demirel Üniversitesi Bülent Ecevit Üniversitesi EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi Galatasaray Üniversitesi Ordu Üniversitesi Ahi Evran Üniversitesi Kastamonu Üniversitesi Düzce Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi UĢak Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Namık Kemal Üniversitesi Erzincan Üniversitesi Aksaray Üniversitesi Giresun Üniversitesi Hitit Üniversitesi Bozok Üniversitesi Adıyaman Üniversitesi Amasya Üniversitesi 13 8 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 5 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 71. 72. 73. 74. 75. 76. 77. 78. 79. 80. 81. 82. 83. 84. 85. 86. 87. 88. 89. 90. 91. 92. 93. 94. 95. 96. 97. 98. 99. 100. 101. 102. 103. 104. 105. 106. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Ağrı Ġbrahim Çeçen Üniversitesi Sinop Üniversitesi Siirt Üniversitesi NevĢehir Üniversitesi Karabük Üniversitesi Kilis 7 Aralık Üniversitesi Çankırı Karatekin Üniversitesi Artvin Çoruh Üniversitesi Bilecik ġeyh Edebali Üniversitesi Bitlis Eren Üniversitesi Kırklareli Üniversitesi Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Bingöl Üniversitesi MuĢ Alparslan Üniversitesi Mardin Artuklu Üniversitesi Batman Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Bartın Üniversitesi Bayburt Üniversitesi GümüĢhane Üniversitesi Hakkari Üniversitesi Iğdır Üniversitesi ġırnak Üniversitesi Tunceli Üniversitesi Yalova Üniversitesi Türk-Alman Üniversitesi Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Bursa Teknik Üniversitesi Ġstanbul Medeniyet Üniversitesi Ġzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Necmettin Erbakan Üniversitesi Abdullah Gül Üniversitesi Erzurum Teknik Üniversitesi Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 B) ÖZEL BÜTÇELĠ DĠĞER ĠDARELER Sıra No 1. 2. 3. 4. 5. Ġç Denetçi Sayıları Savunma Sanayi MüsteĢarlığı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Türk Tarih Kurumu Türkiye ve Orta-Doğu Amme Ġdaresi Enstitüsü 5 3 3 3 3 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu Türkiye Adalet Akademisi Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Karayolları Genel Müdürlüğü Spor Genel Müdürlüğü Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Orman Genel Müdürlüğü Vakıflar Genel Müdürlüğü Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Türk Akreditasyon Kurumu Türk Standartları Enstitüsü Türk Patent Enstitüsü Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi BaĢkanlığı Türk ĠĢbirliği ve Koordinasyon Ajansı BaĢkanlığı GAP Bölge Kalkınma Ġdaresi ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı Ceza ve Ġnfaz Kurumları ile Tutukevleri ĠĢ Yurtları Kurumu YurtdıĢı Türkler ve Akraba Toplulukları BaĢkanlığı Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaĢkanlığı Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü Türkiye Ġlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Türkiye Ġnsan Hakları Kurumu Kamu Denetçiliği Kurumu 8 3 15 20 10 3 3 15 20 3 5 3 3 8 3 3 10 3 3 5 5 5 3 20 3 3 3 (III) SOSYAL GÜVENLĠK KURUMLARI Sıra No 1. 2. Ġç Denetçi Sayıları Sosyal Güvenlik Kurumu Türkiye ĠĢ Kurumu Genel Müdürlüğü 30 10 (IV) MAHALLĠ ĠDARELER A) ĠL ÖZEL ĠDARELERĠ Sıra No 1. 2. 3. 4. 5. 6. Ġç Denetçi Sayıları Adana Adıyaman Afyonkarahisar Ağrı Aksaray Amasya 4 3 3 3 3 3 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50. 51. 52. 53. Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum EskiĢehir Gaziantep Giresun GümüĢhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta Ġstanbul Ġzmir KahramanmaraĢ Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli KırĢehir Kilis Kocaeli Konya 5 4 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 4 3 3 3 3 4 3 3 3 3 4 3 4 3 3 3 3 3 3 5 5 3 3 3 3 3 4 3 3 3 3 4 4 54. 55. 56. 57. 58. 59. 60. 61. 62. 63. 64. 65. 66. 67. 68. 69. 70. 71. 72. 73. 74. 75. 76. 77. 78. 79. 80. 81. Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla MuĢ NevĢehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas ġanlıurfa ġırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli UĢak Van Yalova Yozgat Zonguldak 3 3 3 3 4 3 3 3 3 3 3 3 4 4 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 B) BELEDĠYE BAġKANLIKLARI Sıra No 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. Ġç Denetçi Sayıları Adana BüyükĢehir Belediyesi Seyhan Belediyesi Yüreğir Belediyesi Çukurova Belediyesi Ceyhan Belediyesi Kozan Belediyesi Sarıçam Belediyesi Ankara BüyükĢehir Belediyesi Altındağ Belediyesi Çankaya Belediyesi Çubuk Belediyesi Etimesgut Belediyesi GölbaĢı Belediyesi 7 5 3 3 3 3 3 15 3 5 3 3 3 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50. 51. 52. 53. 54. 55. 56. 57. 58. 59. 60. Keçiören Belediyesi Mamak Belediyesi Sincan Belediyesi Yenimahalle Belediyesi Polatlı Belediyesi Pursaklar Belediyesi Antalya BüyükĢehir Belediyesi Alanya Belediyesi Kepez Belediyesi Konyaaltı Belediyesi Manavgat Belediyesi MuratpaĢa Belediyesi Serik Belediyesi Bursa BüyükĢehir Belediyesi Gemlik Belediyesi Nilüfer Belediyesi Mudanya Belediyesi Gürsu Belediyesi Osmangazi Belediyesi Yıldırım Belediyesi Ġnegöl Belediyesi Karacabey Belediyesi MustafakemalpaĢa Belediyesi Orhangazi Belediyesi Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi Bağlar Belediyesi Bismil Belediyesi Ergani Belediyesi Kayapınar Belediyesi Sur Belediyesi YeniĢehir Belediyesi Erzurum BüyükĢehir Belediyesi Palandöken Belediyesi Yakutiye Belediyesi EskiĢehir BüyükĢehir Belediyesi TepebaĢı Belediyesi Odunpazarı Belediyesi Gaziantep BüyükĢehir Belediyesi ġahinbey Belediyesi ġehitkâmil Belediyesi Nizip Belediyesi Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi Avcılar Belediyesi Bağcılar Belediyesi Bahçelievler Belediyesi Bakırköy Belediyesi BayrampaĢa Belediyesi 5 5 3 5 3 3 7 3 3 3 3 3 3 7 3 3 3 3 5 5 3 3 3 3 5 3 3 3 3 3 3 5 3 3 6 3 3 7 5 3 3 20 3 5 5 3 3 61. 62. 63. 64. 65. 66. 67. 68. 69. 70. 71. 72. 73. 74. 75. 76. 77. 78. 79. 80. 81. 82. 83. 84. 85. 86. 87. 88. 89. 90. 91. 92. 93. 94. 95. 96. 97. 98. 99. 100. 101. 102. 103. 104. 105. 106. 107. BeĢiktaĢ Belediyesi Beykoz Belediyesi Beyoğlu Belediyesi Esenler Belediyesi Eyüp Belediyesi Fatih Belediyesi GaziosmanpaĢa Belediyesi Güngören Belediyesi Kadıköy Belediyesi Kağıthane Belediyesi Kartal Belediyesi Küçükçekmece Belediyesi Maltepe Belediyesi Pendik Belediyesi Sarıyer Belediyesi Silivri Belediyesi Sultanbeyli Belediyesi ġiĢli Belediyesi Tuzla Belediyesi Ümraniye Belediyesi Üsküdar Belediyesi Zeytinburnu Belediyesi Arnavutköy Belediyesi AtaĢehir Belediyesi BaĢakĢehir Belediyesi Beylikdüzü Belediyesi Büyükçekmece Belediyesi Çekmeköy Belediyesi Esenyurt Belediyesi Sancaktepe Belediyesi Sultangazi Belediyesi Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi Balçova Belediyesi Bornova Belediyesi Buca Belediyesi Çiğli Belediyesi Gaziemir Belediyesi KarĢıyaka Belediyesi Konak Belediyesi Menemen Belediyesi Aliağa Belediyesi Menderes Belediyesi KemalpaĢa Belediyesi Narlıdere Belediyesi Torbalı Belediyesi Bayraklı Belediyesi Bergama Belediyesi 3 3 3 3 3 3 5 3 5 3 3 5 3 3 3 3 3 3 3 5 5 3 3 3 3 3 3 3 3 3 4 10 3 3 3 3 3 3 5 3 3 3 3 3 3 3 3 108. 109. 110. 111. 112. 113. 114. 115. 116. 117. 118. 119. 120. 121. 122. 123. 124. 125. 126. 127. 128. 129. 130. 131. 132. 133. 134. 135. 136. 137. 138. 139. 140. 141. 142. 143. 144. 145. 146. 147. 148. 149. 150. 151. 152. 153. 154. Karabağlar Belediyesi ÖdemiĢ Belediyesi Tire Belediyesi Kayseri BüyükĢehir Belediyesi Kocasinan Belediyesi Melikgazi Belediyesi Talas Belediyesi Kocaeli BüyükĢehir Belediyesi Derince Belediyesi Gebze Belediyesi Gölcük Belediyesi Körfez Belediyesi Darıca Belediyesi Ġzmit Belediyesi BaĢiskele Belediyesi Çayırova Belediyesi Kartepe Belediyesi Konya BüyükĢehir Belediyesi Karatay Belediyesi Meram Belediyesi Selçuklu Belediyesi AkĢehir Belediyesi Ereğli Belediyesi Mersin BüyükĢehir Belediyesi Akdeniz Belediyesi Mezitli Belediyesi Silifke Belediyesi Tarsus Belediyesi Toroslar Belediyesi YeniĢehir Belediyesi Sakarya BüyükĢehir Belediyesi Adapazarı Belediyesi Serdivan Belediyesi Erenler Belediyesi Samsun BüyükĢehir Belediyesi Atakum Belediyesi Canik Belediyesi Ġlkadım Belediyesi Bafra Belediyesi ÇarĢamba Belediyesi Adıyaman Belediyesi Kahta Belediyesi Afyonkarahisar Belediyesi Ağrı Belediyesi Doğubeyazıt Belediyesi Patnos Belediyesi Aksaray Belediyesi 3 3 3 6 3 3 3 7 3 3 3 3 3 3 3 3 3 6 3 3 3 3 3 6 3 3 3 3 3 3 5 3 3 3 5 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 155. 156. 157. 158. 159. 160. 161. 162. 163. 164. 165. 166. 167. 168. 169. 170. 171. 172. 173. 174. 175. 176. 177. 178. 179. 180. 181. 182. 183. 184. 185. 186. 187. 188. 189. 190. 191. 192. 193. 194. 195. 196. 197. 198. 199. 200. 201. Amasya Belediyesi Merzifon Belediyesi Antakya Belediyesi Dörtyol Belediyesi Ġskenderun Belediyesi Kırıkhan Belediyesi Reyhanlı Belediyesi Ardahan Belediyesi Artvin Belediyesi Aydın Belediyesi KuĢadası Belediyesi Nazilli Belediyesi Söke Belediyesi Balıkesir Belediyesi Bandırma Belediyesi Edremit Belediyesi Bartın Belediyesi Batman Belediyesi Bayburt Belediyesi Bilecik Belediyesi Bozüyük Belediyesi Bingöl Belediyesi Bitlis Belediyesi Tatvan Belediyesi Bolu Belediyesi Burdur Belediyesi Çanakkale Belediyesi Çankırı Belediyesi Çorum Belediyesi Denizli Belediyesi Düzce Belediyesi Edirne Belediyesi KeĢan Belediyesi Elazığ Belediyesi Erzincan Belediyesi Giresun Belediyesi GümüĢhane Belediyesi Hakkari Belediyesi Yüksekova Belediyesi Iğdır Belediyesi Isparta Belediyesi KahramanmaraĢ Belediyesi Elbistan Belediyesi Karabük Belediyesi Karaman Belediyesi Kars Belediyesi Kastamonu Belediyesi 3 3 4 3 3 3 3 3 3 4 3 3 3 4 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 4 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 4 3 3 3 3 3 202. 203. 204. 205. 206. 207. 208. 209. 210. 211. 212. 213. 214. 215. 216. 217. 218. 219. 220. 221. 222. 223. 224. 225. 226. 227. 228. 229. 230. 231. 232. 233. 234. 235. 236. 237. 238. 239. 240. 241. 242. 243. 244. 245. 246. 247. 248. Kırıkkale Belediyesi Kırklareli Belediyesi Lüleburgaz Belediyesi KırĢehir Belediyesi Kilis Belediyesi Kütahya Belediyesi TavĢanlı Belediyesi Malatya Belediyesi Manisa Belediyesi Akhisar Belediyesi AlaĢehir Belediyesi Salihli Belediyesi Soma Belediyesi Turgutlu Belediyesi Mardin Belediyesi Kızıltepe Belediyesi Midyat Belediyesi Nusaybin Belediyesi Muğla Belediyesi Fethiye Belediyesi Milas Belediyesi MuĢ Belediyesi NevĢehir Belediyesi Niğde Belediyesi Ordu Belediyesi Fatsa Belediyesi Ünye Belediyesi Osmaniye Belediyesi Kadirli Belediyesi Rize Belediyesi Siirt Belediyesi Sinop Belediyesi Sivas Belediyesi ġanlıurfa Belediyesi Siverek Belediyesi Suruç Belediyesi ViranĢehir Belediyesi ġırnak Belediyesi Cizre Belediyesi Silopi Belediyesi Tekirdağ Belediyesi Çerkezköy Belediyesi Çorlu Belediyesi Tokat Belediyesi Erbaa Belediyesi Turhal Belediyesi Trabzon Belediyesi 3 3 3 3 3 3 3 5 4 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 4 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 3 4 249. 250. 251. 252. 253. 254. 255. 256. 257. 3 3 4 3 3 3 3 3 3 Tunceli Belediyesi UĢak Belediyesi Van Belediyesi ErciĢ Belediyesi Yalova Belediyesi Yozgat Belediyesi Sorgun Belediyesi Zonguldak Belediyesi Ereğli Belediyesi C) BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYELERĠNE BAĞLI ĠDARELER Sıra No 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. Ġç Denetçi Sayıları Adana Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Ankara Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Ankara Elektrik ve Havagazı ĠĢletme Müessesesi Genel Müdürlüğü (EGO) Antalya Su ve Atık Su Ġdaresi Genel Müdürlüğü Bursa Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Diyarbakır Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Erzurum Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü EskiĢehir Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Gaziantep Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Ġstanbul Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Ġstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü (ĠETT) Ġzmir Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Ġzmir Elektrik Su Havagazı Otobüs ve Troleybüs Genel Müdürlüğü (ESHOT) Kayseri Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Kocaeli Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Konya Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Mersin Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Sakarya Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü Samsun Su ve Kanalizasyon Ġdaresi Genel Müdürlüğü 3 5 5 3 3 3 3 3 3 5 5 5 3 3 3 3 3 3 3 [R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ] —— • —— Gümrük ve Ticaret Bakanlığından: GÜMRÜK YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 7/10/2009 tarihli ve 27369 Mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinin 72 nci maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―(6) Sahip ve acentelerince gümrük idaresine önceden bildirim yapmak suretiyle yük almaya giderken seferleri esnasında yükleri iptal edilen veya yük boĢaltmaya giderken seferleri esnasında yük boĢaltma limanları değiĢen ve geriye dönüĢ yapmayan gemilerin bu durumları rota değiĢikliği sayılmaz.‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 73 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen ―218‖ ibaresi ―271‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 85 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen ―F tipi genel antrepo‖ ibaresi ―kaçak eĢya ambarı‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 114 üncü maddesinin üçüncü ve beĢinci fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(3) Mavi hattan yararlanma hakkı bulunan YetkilendirilmiĢ Yükümlü Sertifikası veya OnaylanmıĢ KiĢi Statü Belgesi sahibi kiĢiler adına tescil edilen ihracat beyannameleri ile YetkilendirilmiĢ Yükümlü Sertifikasına sahip kiĢilerin mavi hatta iĢlem gören gümrük beyannamelerinin 44 nolu kutusuna birinci fıkrada belirtilen belgeler kaydedilir. Muayene türü mavi hat olarak belirlenen ihracat beyannameleri ile YetkilendirilmiĢ Yükümlü Sertifikasına sahip kiĢilerin mavi hatta iĢlem gören gümrük beyannamelerine birinci fıkrada belirtilen belgeler eklenmez. Ancak, muayene türü kırmızı hat olarak belirlenen beyannameler, 44 nolu kutuya kaydedilen belgeler ile birlikte gümrük idaresine ibraz edilir.‖ ―(5) Üçüncü fıkrada belirtilen beyannameler dıĢındaki gümrük beyannamelerine herhangi bir belge eklenmemesine iliĢkin düzenleme yapmaya Bakanlık yetkilidir.‖ MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 121 inci maddesinin birinci, ikinci fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve mülga üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde yeniden düzenlenmiĢtir. ―(1) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasında geçen ‗baĢka bir eĢya‘ ifadesinden, tarife alt pozisyonu değiĢen, değiĢmemesi durumunda ise her türlü vergi ile ek mali yükümlülüğün ad valorem usulde oran veya spesifik usulde miktarına ve/veya ticaret politikası önlemine iliĢkin faydalanılacak hak ve menfaatlerde farklılık gösteren eĢya anlaĢılır. (2) EĢyanın teslimine kadar; a) EĢyanın muayenesi için bilgisayar sistemi tarafından beyanın kontrolü türünün kırmızı hat olarak belirlenmesinden, b) Beyan edilen eĢyaya iliĢkin bilgilerin yanlıĢ olduğunun tespit edilmesinden, önce beyannamede düzeltme yapılmasına izin verilir ve herhangi bir cezai iĢlem uygulanmaz. (3) Beyanın kontrolü türü kırmızı hat olarak belirlenen eĢyaya iliĢkin bilgilerin yanlıĢ olduğunun tespit edilmesinden önce düzeltme talebinde bulunulması halinde talep Kanunun 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından yararlanma talebi olarak değerlendirilerek sistemde gerekli düzeltmeler yapılır. Beyan edilen eĢyaya iliĢkin bilgilerin yanlıĢ olduğunun tespit edilmesinden sonra düzeltme talebinde bulunulması halinde ise düzeltme talepleri kabul edilmeyerek 192 ve 193 üncü maddeler uygulanır.‖ MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 171 inci maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki bent eklenmiĢtir. ―ğ) Genelkurmay BaĢkanlığı koordinesinde icra edilecek eğitimlere katılacak NATO üyesi olmayan ülkelere ait eĢya.‖ MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin dördüncü kitabının üçüncü kısmının 212 ila 307 nci maddelerini kapsayan üçüncü bölümü aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Transit Rejimi Rejim kapsamı MADDE 212 – (1) Bu Bölüm, transit rejimine iliĢkin usul ve esasları belirlemektedir. (2) Transit rejimi hükümleri aksi belirtilmediği sürece ortak transit rejimini de kapsar. (3) Ortak Transit SözleĢmesi hükümleri gerektiğinde gerekli değiĢiklikler yapılmak suretiyle transit rejimine de uygulanır. (4) EĢya Türkiye Gümrük Bölgesi içinde bir noktadan diğerine ortak transit rejimi kapsamında taĢınmaz. Tanımlar MADDE 213 – (1) Bu Bölümde geçen; a) AS pozisyonu: 14/6/1983 tarihli SözleĢme ile belirlenen armonize eĢya tanımı ve kodlama sisteminin pozisyonları ve alt pozisyonları için nümerik kodları, b) Asıl sorumlu: Transit rejimi beyanında bulunan veya adına transit rejimi beyanında bulunulan kiĢiyi, c) EĢyanın serbest bırakılması: Gümrük makamlarının, eĢyayı ortak transit rejiminde öngörülen amaçlara uygun olarak sevkine izin verdiği tasarrufu, ç) Hareket idaresi: EĢyayı transit rejimine tabi tutan beyanın kabul edildiği gümrük idaresini, d) Kağıt usul: Standart usulün elektronik yollarla yürütülmesinin mümkün olmadığı durumlarda, transit beyanının sunulması ve kontrolü ile transit iĢleminin izlenmesine olanak veren, kağıt belge kullanılmasına dayalı usulü, e) Kefil: Teminat tutarına kadar doğabilecek gümrük vergileri ve diğer yükleri asıl sorumlu ile birlikte müĢtereken ve müteselsilen ödemeyi yazılı olarak üstlenen gerçek veya tüzel üçüncü kiĢiyi, f) Ortak transit rejimi: Ortak Transit SözleĢmesi kapsamındaki taĢımalara uygulanan rejimi, g) Ortak Transit SözleĢmesi: 20/5/1987 tarihli Ortak Transit Rejimine iliĢkin SözleĢmeyi, ğ) Tek Ġdari Belge (TĠB): 20/5/1987 tarihli EĢya Ticaretindeki ĠĢlemlerin BasitleĢtirilmesine ĠliĢkin SözleĢmede öngörülen belgeyi, h) TĠB SözleĢmesi: 20/5/1987 tarihli EĢya Ticaretindeki ĠĢlemlerin BasitleĢtirilmesine ĠliĢkin SözleĢmeyi, ı) Transit idaresi: Ortak Transit SözleĢmesine taraf olan bir ülkenin giriĢ gümrük idaresini, örneğin Bulgaristan‘dan gelen bir araç için Kapıkule TIR Gümrük Müdürlüğü, Bulgaristan‘a giden bir araç için Kaptan Andreevo Gümrük Müdürlüğü transit idaresini, i) Ulusal transit rejimi: Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde baĢlayıp biten transit rejimini, j) VarıĢ idaresi: Transit rejimine tabi tutulan eĢyanın, rejimin sonlandırılması için sunulması gereken gümrük idaresini, k) Yetkili makamlar: Gümrük makamı veya Ortak Transit SözleĢmenin uygulanmasından sorumlu baĢka bir makamı, l) Yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya; 1) Ortak transit rejiminde Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, Ġlave I‘de yer alan eĢyayı, 2) Ulusal transit rejiminde ek-33‘te yer alan eĢyayı, ifade eder. Teminat, teminat aranmayacak haller ve memur refakati MADDE 214 – (1) Ortak transit rejimi kapsamında geçerli teminatlar, yüksek kaçakçılık riski içeren eĢyaya iliĢkin iĢlemler dıĢında, ulusal transit iĢlemlerinde de kullanılabilir. (2) Ulusal transit rejiminde Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılan taĢımalar için teminat aranmaz. Ancak, demiryolu ile ek-33‘te sayılan eĢyanın taĢınmasında teminat aranır. (3) Bakanlıkça belirlenecek istisnai hallerde ulusal transit iĢlemine tabi eĢya için teminat Ģartına bağlı olmaksızın memur refakati uygulanabilir. Teminat idaresi MADDE 215 – (1) Teminat idaresi; a) FiĢli bireysel teminat için Gümrükler Genel Müdürlüğü, b) Kapsamlı teminat için Gümrükler Genel Müdürlüğü veya Bakanlıkça yetkilendirilmesi halinde Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü, c) Bireysel teminat için hareket idaresidir. Teminat türleri MADDE 216 – (1) Toplu ve götürü teminata iliĢkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu rejim kapsamında teminat, tek bir transit iĢlemini kapsayan bireysel teminat veya birden fazla iĢlemi kapsayan kapsamlı teminat Ģekillerinde olabilir. (2) Bireysel ve kapsamlı teminat türleri birlikte kullanılabilir. (3) TIR SözleĢmesi ve Türkiye‘nin taraf olduğu diğer uluslararası anlaĢma veya sözleĢme ile öngörülen teminat Ģekillerinden biri de teminat olarak kabul edilebilir. Teminat belgeleri MADDE 217 – (1) Ortak Transit SözleĢmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ulusal transit iĢlemlerinde; a) Bireysel teminat belgesi ek-34‘te, b) Taahhütname (fiĢli bireysel teminat) ek-35‘te, c) Kapsamlı teminat belgesi ek-36‘da, ç) Kapsamlı teminat sertifikası ek-37‘de, d) Kapsamlı teminattan vazgeçme sertifikası ek-38‘de, yer alan örneğe uygun olur. Kefil MADDE 218 – (1) Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 10b maddesi hükümleri çerçevesinde, kefil Türkiye‘de yerleĢik ve teminat idaresince onaylanmıĢ; a) Teminat mektubu vermeye yetkili banka ve finans kuruluĢları, b) TaĢımacılık sektörünün temsilcisi konumundaki oda, dernek veya birlikler olabilir. (2) Kefil ve asıl sorumlu, aynı kiĢi olamaz. Kefil ve asıl sorumlu arasında ana firma bağlı firma iliĢkisi varsa, bağlı firmanın, ana firmadan ayrı bir tüzel kiĢiliği olmalıdır. (3) FiĢli bireysel teminatta kefilden, tutarı teminat idaresince belirlenecek olan teminat mektubu/taahhütname alınır. Ayrıca, fiĢli bireysel teminat kefilinin onaylanmasında, kefil tarafından düzenlenen fiĢlerin kaydedilmesi, her ay düzenlenecek fiĢ sayısı ve fiĢlerin geçerlilik süresi ve teminat idaresinin belirleyebileceği diğer koĢullar öngörülebilir. (4) Kefilin yükümlülüğü, taahhüdünün teminat idaresince kabul edilmesine dayanır ve hareket idaresinin eĢyayı bu teminat kapsamında serbest bıraktığı tarihte baĢlar. Kefilin yükümlülüğü, teminat belgesinde belirtilen maksimum tutarla sınırlıdır. Bireysel teminatın Ģekli MADDE 219 – (1) Bireysel teminat; a) Tedavülde olan nakit Türk Lirası, iĢlem tarihinde T.C. Merkez Bankası tarafından ilan edilecek değerleri üzerinden kabul edilen hazine tahvil ve bonoları ve T.C. Merkez Bankası tarafından kabul edilen ve bu Bankanın belirlediği döviz kuru üzerinden hesaplanan dövizler, b) Ulusal transit iĢlemlerinde ek-34‘de yer alan teminat mektubu veya ortak transit iĢlemlerinde ise Ortak Transit SözleĢmesi Ek III, Ġlave C1‘de yer alan teminat belgesi, c) Ek-39‘daki örneğe uygun bireysel teminat fiĢi, olabilir. Bireysel teminat fiĢi MADDE 220 – (1) Kağıt usulde ortak transit iĢlemlerinde kullanılan bireysel teminat fiĢlerinin arka yüzünde ―T1, T2, T2F‖ sembolleri, ulusal transit iĢlemlerinde kullanılan bireysel teminat fiĢlerinin arka yüzünde ise ―TR‖ sembolü bulunur. FiĢli bireysel teminat MADDE 221 – (1) Teminat idaresi, fiĢli bireysel teminat sisteminde taahhütname (Ek35) ve/veya Ortak Transit SözleĢmesi Ek III Ġlave C2‘de yer alan teminat mektubunu kabule ve izlemeye, ayrıca bu sistemden yararlanma hakkının iptaline yetkilidir. (2) Teminat idaresi, kefilin 218 inci maddenin birinci ve ikinci fıkrasındaki koĢullara uygunluğunu inceleyerek taahhütname ve/veya teminat mektubunu kabul eder. Teminat idaresi, kefilin düzenleyeceği fiĢ sayısını, taahhütnamenin ―II. Teminat idaresi tarafından kabul‖ bölümünde belirtmek suretiyle sınırlayabilir. Taahhütnamenin aslını ve/veya teminat mektubunun bir fotokopisini saklar. Teminat mektubunun aslını ilgili Gümrük Saymanlık Müdürlüğüne gönderir. (3) Teminat idaresi, taahhütnamenin ve/veya teminat mektubunun kabul edildiğini ve Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, 19 uncu maddesine göre iptal ve feshi ile iptal ve feshin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını gecikmeksizin gümrük idarelerine bildirir. (4) Ġptal ve feshin geçerli olduğu tarihten itibaren, teminat idaresince, bu kapsamda gerçekleĢtirilen tüm transit iĢlemlerinin ibra edildiği tespit edilmediği sürece, taahhütname ve/veya teminat mektubu kefile iade edilemez. Kapsamlı teminat MADDE 222 – (1) Teminat idaresi, kapsamlı teminat mektubunu kabule, izlemeye ve iptale yetkilidir. (2) Teminat idaresi, kapsamlı teminat veya indirilmiĢ tutarda kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme iznini dikkate alarak referans tutar üzerinden teminat tutarını belirler. Asıl sorumludan bu teminat tutarını kapsayan ve ortak transit iĢlemlerinde Ortak Transit SözleĢmesi Ek III, Ġlave C4‘te yer alan teminat belgesinin, ulusal transit iĢlemlerinde ise örneği 36 nolu ekte yer alan teminat mektubunun sunulmasını yazılı olarak ister. (3) Teminat idaresi, kefilin 218 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarındaki koĢullara uygunluğunu inceler ve belirlediği teminat tutarı üzerinden kefilin verdiği teminat mektubunu kabul eder. Teminat mektubunun bir fotokopisini saklar. Teminat mektubunun aslını ilgili Gümrük Saymanlık Müdürlüğüne gönderir. (4) Teminattan vazgeçme izninin bulunması durumunda, banka teminat mektubu istenmez. (5) Teminat idaresi, asıl sorumlunun talebi doğrultusunda Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, 56(1) inci maddesine uygun olarak örnekleri 37 ve 38 nolu eklerde yer alan bir veya birden fazla kapsamlı teminat sertifikası veya teminattan vazgeçme sertifikası düzenler ve asıl sorumluya verir. (6) Teminat idaresi, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 50 nci maddesine uygun olarak iznin iptal edilmesi durumunda, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 57 nci maddesine göre kefilin taahhüdünün kabulünü iptal eder. (7) Teminat idaresi, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 57 nci maddesine göre kefilin taahhüdünün kabulünü iptal etmesi durumunda, kefile taahhüdünün kabulünün iptal edildiğini ve bu iptalin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını bildirir. (8) Teminat idaresi, teminat belgesinin kabul edildiğini ve Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 57 nci maddesine göre iptal ve feshini ve iptal ve feshin geçerli olacağı tarihi derhal gümrük idarelerine bildirir. (9) Ġptal veya feshin geçerli olduğu tarihten itibaren, teminat idaresince, bu kapsamda gerçekleĢtirilen tüm transit iĢlemlerinin ibra edildiği tespit edilmediği sürece teminat mektubu iade edilemez. (10) Teminat idaresi, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 57(3) üncü maddesine göre asıl sorumlunun iade ettiği sertifikaları beĢ yıl süreyle saklar. (11) Kapsamlı teminatın kullanılmasının yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için geçici olarak yasaklanması durumunda bu eĢya için transit iĢlemleri bireysel teminat kapsamında gerçekleĢtirilir. (12) Teminat idaresi, kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme izninde öngörülen yükümlülük, kısıtlama veya ayrıcalıkları sertifikaların ―özel gözlemler‖ kutusuna aĢağıda belirtilen Ģekilde yazarak tasdik eder: a) ―Sınırlı geçerli - 99200‖; kapsamlı teminatın, yüksek kaçakçılık riski içeren eĢyayı kapsamaması halinde, b) ―Sadece ... hareket idaresinde geçerli‖, c) ―Sadece Fasıl ... eĢyası için geçerli‖, ç) ―KısıtlanmamıĢ kullanım – 99209‖; kapsamlı teminatın kullanılmasının yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için geçici olarak yasaklanması durumunda, kapsamlı teminatın bu yasağın uygulandığı eĢya için kullanılması halinde, d) ―Tarife pozisyonu ve eĢya kıymeti beyanı zorunluluğu‖. Kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme sertifikaları MADDE 223 – (1) Kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme sertifika formlarının basımından Bakanlık sorumludur. BasitleĢtirme izninin genel koĢulları ve mali yeterlilik MADDE 224 – (1) Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 44(1) inci maddesinde belirtilen izinli gönderici statüsü haricindeki basitleĢtirmelere iliĢkin izinlerin verilebilmesi için baĢvuru sahibinde aĢağıdaki Ģartlar aranır: a) Ulusal transit iĢlemleri için, serbest bölgeler hariç Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleĢik olması, b) Usulsüzlük ve vergi cezaları ile ilgili olarak; 1) BaĢvurunun kayda alındığı ayın ilk gününden geriye dönük son bir yıl içinde iĢlem gören beyanname sayısının % 2‘sini aĢan sayıda vergi kaybına neden olan gümrük mevzuatı ihlali nedeniyle ceza uygulanmamıĢ olması, 2) BaĢvurunun kayda alındığı ayın ilk gününden geriye dönük son bir yıl içinde iĢlem gören beyanname sayısının % 5‘ini aĢan sayıda gümrük mevzuatının ihlali nedeniyle usulsüzlük cezası uygulanmamıĢ olması, 3) Gümrük ve vergi mevzuatları uyarınca haklarında ödenmemiĢ herhangi bir vergi, ceza ve gecikme faizi bulunmaması, c) Yönetim Kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kiĢiler ile gümrük ve dıĢ ticaret iĢlemlerinde temsil yetkisini haiz çalıĢanlarının; devletin güvenliğine karĢı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin iĢleyiĢine karĢı suçlar, devlet sırlarına karĢı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüĢvet, güveni kötüye kullanma (emniyeti suistimal), hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli (dolanlı) iflas, yalan tanıklık (yalan yere Ģahadet), suç uydurma (suç tasnii) ve iftira suçları ile ihaleye fesat karıĢtırma, edimin ifasına fesat karıĢtırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından mülga 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa; vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teĢebbüs suçlarından 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa; mülga 7/1/1932 tarihli ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun, mülga 10/7/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu,19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, RüĢvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ile 20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanuna, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununa, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanuna, 2313 sayılı UyuĢturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna, 3298 sayılı UyuĢturucu Maddelerle ilgili Kanuna muhalefetten kesinleĢmiĢ ceza veya mahkumiyet kararı bulunmaması, ç) BaĢkası adına ve namına hareket etmemesi, d) Ticaret sicil kaydı aslı veya onaylı fotokopisini sunması, e) BasitleĢtirmelerin usulüne uygun olarak yürütülmesini sağlamak üzere; 1) BaĢvurunun kayda alındığı ayın ilk gününden geriye dönük son bir yıl içinde en az 500 transit beyannamesi (TIR Karnesi dâhil) kapsamı ve her yıl 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında arttırılmak suretiyle gümrük vergileri toplamı asgari 5 milyon Türk Lirası tutarında olmak üzere eĢya transit etmesi veya 2) Ġlgili basitleĢtirilmiĢ usul kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirebileceğine iliĢkin bilgi ve belgeleri sunması. (2) BasitleĢtirme için aranacak mali yeterlilik, baĢvuru yılından önceki üç yıl esas alınmak suretiyle, baĢvuru sahibinin mali yapısının yeminli mali müĢavir tarafından incelenmesi sonucunda düzenlenecek 40 nolu ekte yer alan rapor ile tespit edilir. Üç yıldan daha az süre faaliyette bulunan baĢvuru sahibinin mali yapısının yeterliliği, yeminli mali müĢavir tarafından mevcut veriler incelenerek düzenlenecek söz konusu rapor ile tespit edilir. BasitleĢtirme izni baĢvurusu MADDE 225 – (1) BasitleĢtirmelerin kullanılmasına yönelik izin baĢvurusu, izin makamına yazılı olarak veya elektronik veri iĢleme tekniği kullanılarak yapılır. (2) BasitleĢtirme baĢvurusunda; a) ġirket sözleĢmesinin yayımlandığı Ticaret Sicil Gazetesinin onaylı fotokopisi, b) Yönetim Kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kiĢiler ile gümrük ve dıĢ ticaret iĢlemlerinde temsil yetkisini haiz çalıĢanlarının arĢiv bilgilerini de içeren adli sicil kayıtları, c) Vergi dairesinden alınacak vergi mükellefi olduğuna ve vergi borcu bulunmadığına iliĢkin yazı, ç) Firmayı temsile yetkili kiĢilerin imza sirküleri, d) 224 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamındaki bilgi ve belgeler, yer alır. BasitleĢtirme izninin verilmesi, iptali ve düzeltilmesi MADDE 226 – (1) Ġzin makamı, basitleĢtirmelerden yararlanma baĢvurusu üzerine 224 üncü maddede belirtilen genel koĢullar ve varsa her bir basitleĢtirmeye iliĢkin özel koĢulları dikkate alarak izni verir veya baĢvuruyu reddeder. (2) Ġzin makamı, basitleĢtirmeye iliĢkin bir baĢvuru aldığında, baĢvurunun tam olup olmadığını kontrol eder. Aranan belgelerin bir kısmının baĢvuru dosyasında yer almadığının veya eksik bilgi içerdiğinin tespit edilmesi halinde baĢvuru sahibine bildirilen eksiklikler bunlara iliĢkin bildirimin yapıldığı tarihi müteakip en geç otuz gün içinde tamamlanır. Bu süre içerisinde tamamlanmayan baĢvuru yapılmamıĢ sayılır. (3) Ġzin makamı, gerektiğinde izni düzeltir veya iptal eder. (4) BaĢvurunun reddi, izin, iznin düzeltilmesi veya iptali baĢvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Kapsamlı teminat ve teminattan vazgeçme baĢvurusu MADDE 227 – (1) Kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme kullanma izni için baĢvuran asıl sorumlu, 224 ve 225 inci maddelere ek olarak, ticari faaliyette bulunan gerçek kiĢi veya 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre Ģirket statüsünü haiz tüzel kiĢi olmak koĢuluyla; a) HesaplanmıĢ referans tutarı veya referans tutarın hesaplanması için, en az bir hafta içinde gerçekleĢtirilecek transit iĢlemi adedi ve her transit iĢlemi kapsamında taĢınacak eĢyanın türü, ağırlığı ve kıymetine, b) Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, 53 üncü ve 54 üncü maddeler çerçevesinde yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için kapsamlı teminat baĢvurusu, kapsamlı teminat tutarında indirim veya teminattan vazgeçme baĢvurusu için Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, Ġlave III‘te yer alan koĢullar ile 41 no.lu Ekte yer alan ek koĢullara, c) Talep edilen TC 31-Kapsamlı Teminat Sertifikası veya TC 33-Teminattan Vazgeçme Sertifikası adedine, iliĢkin bilgi ve belgeleri sunar. (2) Ġzin baĢvurusu 42 no.lu ekte yer alan örneğe uygun olarak yapılır. Kapsamlı teminat ve teminattan vazgeçme kullanma izni verilmesi MADDE 228 – (1) Ġzin makamı, baĢvurunun kabul edilmesinden sonra; a) Asıl sorumlunun kapsamlı teminat kullanma izin koĢullarını yerine getirip getirmediğini kontrol eder. b) 229 uncu maddeye uygun olarak referans tutarı belirler veya asıl sorumlu tarafından hesaplanan tutarı kontrol eder. c) Asıl sorumlunun teminat tutarının indirilmesine iliĢkin koĢulları karĢılayıp karĢılamadığını kontrol eder. ç) Teminat tutarını belirler. (2) 43 no.lu eke uygun olarak düzenlenen kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme izninde; a) Ġzni verme gerekçesi, b) Asıl sorumlu ile birlikte belirlenen usul izleme ve kontrol yöntemi, c) BasitleĢtirmenin kullanımında ve kullanımın izlenmesinde uygulanacak yöntemler ile birlikte, basitleĢtirmeyi kullanma koĢul ve yükümlülükleri, ç) Asıl sorumlunun izni etkileyen değiĢiklikleri bildirme yükümlülüğü, d) Referans tutar ve kullanılmasını izleme, e) Teminat tutarı, f) Düzenlenecek kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme sertifikalarının adedi, g) Asıl sorumlunun kaybolan veya çalınan kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme sertifikalarını derhal bildirme yükümlülüğü, ğ) Ġzin makamının kayıtları izleyeceği ve kontrol edeceği, h) Kontrolleri gerçekleĢtirecek idare, ı) Ġznin iptali veya feshine iliĢkin kurallar, yer alır. (3) Ġzin makamı, 230 uncu maddeye uygun olarak referans tutarı, yıllık olarak gözden geçirir ve gerekirse ayarlar. (4) Yüksek kaçakçılık riski içermeyen eĢya ve yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için aynı anda baĢvuru yapıldığında, bu baĢvuru, asıl sorumlunun talebi üzerine tek bir baĢvuru olarak kabul edilir ve sadece bir izin düzenlenir. Bu durumda yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için uygulanan ölçütler, teminat tutarının hesaplanmasında her iki tür eĢyaya uygulanır ve teminattan vazgeçme tanınmaz. (5) Ġzin makamı, asıl sorumlunun henüz sonlandırılmamıĢ transit iĢlemleri kapsamındaki eĢya ile ilgili olarak doğabilecek gümrük vergilerinin toplam tutarının referans tutarı aĢacak olduğunu bildirilmesi halinde, referans tutarın aĢılacak olması durumunun süreklilik göstereceğinin belirlenmesi durumunda referans tutarı yeniden belirler. Asıl sorumlunun referans tutarın aĢıldığını bildirmemesi durumunda, izin iptal edilir. Referans tutar MADDE 229 – (1) Referans tutarın hesaplanması için dikkate alınacak dönem, asıl sorumlunun olağan transit iĢlemlerini göstermeli ve yoğun dönemlerdeki eĢya taĢımacılığını da kapsamalıdır. (2) Referans tutarı, asıl sorumlu ile iĢbirliği içinde teminat idaresince belirlenir. Bu çerçevede asıl sorumlu, ticari belgeleri, muhasebe kayıtları ve diğer belgelerle kanıtlayacağı geçmiĢte taĢıdığı ve gelecekte taĢımayı tasarladığı eĢyaya iliĢkin bilgileri sunar. (3) Teminat idaresi, referans tutar belirlenirken; a) Aynı tür eĢyanın, serbest dolaĢıma giriĢ rejimine tabi tutulmuĢ olması durumunda uygulanacak olan ithalat vergilerinin en yüksek oranını, b) Transit süresindeki değiĢimleri, c) Transit iĢlemlerinin dönemsel dalgalanmalarını, dikkate alır. (4) Birden fazla eĢya türü için yapılan baĢvurularda, en az bir hafta süresince transit rejimine tabi tutulacak her bir eĢya için üçüncü fıkranın (a) bendine göre hesaplanacak referans tutarlarının toplamı esas alınır. (5) Referans tutarın aĢılıp aĢılmadığının belirlenmesi amacıyla yapılan hesaplamada, her bir transit iĢlemi için tahakkuk edebilecek gümrük vergileri tutarı dikkate alınır. Gerekli bilgilerin bulunmaması durumunda ise, hareket idaresi tarafından bilinen diğer bilgilerle farklı bir rakama ulaĢılmadığı sürece, her bir transit iĢlemi için tahakkuk edebilecek gümrük vergileri tutarının 7.000 Avro olduğu varsayılır. (6) Asıl sorumlu, kayıtlarının referans tutarın aĢıldığını göstermesi durumunda, bu teminatı kullanarak baĢka transit iĢlemi baĢlatamaz. Bu durumda asıl sorumlu baĢka bir teminat kullanabilir veya referans tutarının yeniden hesaplanması amacıyla bu tutarın ne kadar aĢıldığı veya aĢılacağını izin makamına bildirir. Referans tutarın yıllık olarak gözden geçirilmesi MADDE 230 – (1) Ġzin makamı, referans tutarın Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 52(3) üncü maddesi uyarınca yıllık olarak gözden geçirilmesi amacıyla; a) Asıl sorumlunun referans tutarın aĢılmasına iliĢkin bildirimlerini, b) Asıl sorumlunun güvenilirliğini, c) Devam eden araĢtırma usullerinin sayısını, ç) Ġbra edilmeyen transit rejimleri ile ilgili kefile gönderilen bildirimlerin sayısını, d) Asıl sorumlunun, gümrük mevzuatı ile ilgili diğer yükümlülüklere uyma dahil, ödemelerini yerine getirme durumunu, dikkate alır. Bu çerçevede asıl sorumludan kayıtlarını sunması istenebilir. (2) Ġzin makamı, asıl sorumlunun gelecekteki ihtiyaçlarına göre referans tutarı ayarladığında ve bu referans tutara göre teminat tutarını belirlediğinde, 44 no.lu ekte yer alan izin değiĢikliği belgesini düzenler. Kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme kullanma izni değiĢikliği MADDE 231 – (1) Ġzin makamı, kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme kullanma izninin içeriğinde değiĢiklik olması durumunda 44 no.lu ekte yer alan izin değiĢikliği belgesini düzenler. Hareket idaresinde transit beyanı MADDE 232 – (1) Transit beyanı Türkçe yapılır. (2) Transit beyanında 1 no.lu kutunun üçüncü alt bölümüne ortak transit rejimi için ‗T1‘ veya ‗T2‘ sembolü, ulusal transit rejimi için ‗TR‘ sembolü yazılır. Hareket idaresinde beyanında düzeltme MADDE 233 – (1) Hareket idaresinde 121 inci madde hükmü saklı kalmak kaydıyla eĢyanın, transit beyannamesinde belirtilen taĢıma aracından farklı bir taĢıma aracına yüklenmesi veya gönderileceği yerin değiĢmesi veya transit edilecek eĢyanın tamamının taĢıma aracına yüklenememesi gibi nedenlerle transit beyannamesi üzerinde düzeltme yapılması gerektiği durumda, ilgililer bilgisayarlı transit sistemi üzerinden düzeltme talebinde bulunur veya dilekçe ile gümrük idaresine baĢvurur. Söz konusu dilekçede, varsa zorlayıcı sebeplerin bildirilmesi gerekir. Gerekli düzeltmeler idare tarafından 193 üncü maddeye uygun olarak yapılır. Hareket idaresinde beyanının ve eĢyanın kontrol edilmesi MADDE 234 – (1) Hareket idaresinde transit rejimine tabi eĢyanın ihbar ile özel durumlar dıĢında mühürlerin sağlam olup olmadığı veya kapların açılmıĢ olup olmadığı tespit edilerek ve gerektiğinde mühür altına alınmak suretiyle varıĢ idaresine sevk edilmesi esastır. Bilgisayarlı transit sistemi tarafından eĢyanın muayeneye sevk edilmesi halinde, bu belirleme doğrultusunda muayene iĢlemi gerçekleĢtirilir. Her durumda, mühürlerin sağlam olmadığı veya kapların açılmıĢ olduğu Ģüphesi oluĢursa eĢyanın tam muayenesi yapılır. Bu madde uyarınca transit beyanı ve eĢyanın kontrolü 180 ila 196 ncı madde hükümlerine göre yapılır. (2) Antrepolardan veya gümrük idarelerince konulmasına izin verilen diğer yerlerden çıkarılarak transit edilecek eĢya, gerek görülmesi halinde muayene edilir. (3) Demiryolu ile gelen eĢyanın transiti halinde, sınır istasyon gümrük idaresinde önce katarı teĢkil eden vagonlar, taĢıma belgesine göre vagonların kapılarına veya örtülerine, bağlantı yerlerine bakılmak ve mahreçlerinde vurulmuĢ mühürlerin sağlam olup olmadığı incelenmek suretiyle kontrol edilir. Hareket idaresinde eĢyanın taĢıma aracına yüklenmesi MADDE 235 – (1) Görevli memur veya yetkilendirilmiĢ gümrük müĢaviri; a) Acente veya taĢıyıcı veya eĢya sahibi yahut gümrük müĢaviri ile birlikte eĢyanın yüklü bulunduğu taĢıma araçlarına, eğer eĢya geçici depolama yeri veya antrepoda ise buralara giderek kapların marka ve numarasını, orijinal ambalajlı olup olmadıklarını, üzerlerinde açılma Ģüphesini veren iz bulunup bulunmadığını inceler. b) ġüphe uyandıran hallerde, durumu bir tutanak ile tespit eder ve derhal ilgili gümrük idare amirine bildirir. Hareket idaresinde teminatın kontrol edilmesi MADDE 236 – (1) Hareket idaresi, eĢyaya iliĢkin olarak tahakkuk edebilecek gümrük vergilerinin tahsilinin sağlanması amacıyla teminat ile ilgili kontrolleri yapar. (2) Hareket idaresi, beyan kapsamı eĢyaya iliĢkin olarak ortaya çıkabilecek ödenmesi gereken gümrük vergilerinin tahsilinin sağlanması için teminata iliĢkin kontrolleri yapar. Bu amaçla 214 üncü maddenin ikinci fıkrasında belirtilen teminat aranmayacak haller hariç; a) Teminatın nakit olarak verilmesi halinde Saymanlıkça verilmiĢ alındı, b) Hazine tahvil ve bonolarının verilmesi halinde bunlar için verilmiĢ alındı, c) Bireysel teminat belgesi, bulunup bulunmadığını, geçerliğini ve yeterliğini kontrol eder. (3) Hareket idaresi, teminatın yeterliğine, aynı tür eĢyanın serbest dolaĢıma sokulmuĢ olması durumunda uygulanabilir ithalat vergileri dahil en yüksek oranlar esas alınarak hesaplanmak suretiyle doğabilecek gümrük vergilerinin tam tutarını dikkate alarak karar verir. Bu çerçevede, eĢyanın serbest dolaĢımda olması, tercihli oran veya kota dikkate alınmaz. Diğer taraftan, yüksek kaçakçılık riski içeren eĢyanın tarife sınıflandırmasının mümkün olmaması halinde, teminat tutarı ortaya çıkabilecek gümrük vergilerinin tutarından az olmamak üzere tahmin edilir. Ancak, böyle bir tahminin de mümkün olmaması halinde, teminat tutarının 7.000 Avro olduğu varsayılır. Ortak transit rejimi kapsamında taĢınan bu tür eĢyada asgari miktarın aĢılması halinde, bu eĢya için hesaplanarak bulunan tutar, listede belirtilen asgari orana göre hesaplanarak bulunan tutarla karĢılaĢtırılır ve bu tutarlardan büyük olanı, teminat tutarının belirlenmesinde esas alınır. (4) Hareket idaresi, farklı teminat türlerinin birlikte kullanılması durumunda, her teminat türünün transit beyannamesinin 52 nolu kutusuna kaydedilip edilmediğini kontrol eder. (5) Hareket idaresi, teminatın nakit olarak verilmesi halinde, asıl sorumluya geri ödemenin nasıl yapılmasını istediğini sorar. Asıl sorumlunun para transferini tercih etmesi durumunda, hareket idaresi, banka hesap bilgilerini alır ve asıl sorumluya transfer masraflarını üstlenmesi gerekeceğini hatırlatır. (6) Hareket idaresi, Saymanlıkça verilen alındı ile bireysel teminat belgesinin fotokopisini saklar. (7) Hareket idaresi, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 54(7) nci maddesine uygun olarak, kapsamlı teminatın kullanılmasının yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için geçici olarak yasaklanması durumunda, 217 nci maddeye uygun olarak, teminat idaresi tarafından kabul edilen bireysel teminat kapsamında düzenlenen teminat belgesi aslını alarak saklar. Bu teminat mektubu kapsamında gerçekleĢtirilen transit iĢlemlerine iliĢkin teminat bilgisayarlı transit sisteminde izlenir. Bu sistem üzerinde izlenmesinin mümkün olmaması halinde, teminat belgesine eklenecek örneği 45 nolu Ekte yer alan ―Bireysel Teminat Belgesi Ġzleme Çizelgesi‖ kullanılır. (8) Ortak transit iĢlemlerinde teminatın hesaplanmasında, serbest dolaĢımda olan eĢya serbest dolaĢımda olmayan eĢya olarak kabul edilir. Hareket idaresinde ayniyet önlemleri MADDE 237 – (1) Hareket idaresi, takılan mührün adedi ve numarasını, mühürlemeden vazgeçme durumunda ―vazgeçme – 99201‖ deyimini bilgisayarlı transit sistemine kaydeder. Ancak, ulusal transit iĢlemlerinde yüksek kaçakçılık riski içeren eĢya için mühürlemeden vazgeçme uygulanmaz. (2) TaĢımanın demiryolu ile yapılması halinde, Ortak Transit SözleĢmesinin 11 inci maddesi ve Ek I 31 inci maddesi uyarınca gümrük idaresi ve demiryolu iĢletmesince ayrı ayrı mühürlenir ve durum taĢıma belgesine de kaydedilir. (3) Türkiye karasularından geçen ve hakkında ihbar bulunan veya Ģüphe edilen eĢya yüklü gemilerin ambar kapakları veya eĢya konulan diğer yerleri, gümrük idarelerince mühürlenebilir. Hareket idaresinde süre sınırı MADDE 238 – (1) Hareket idaresi, ilgili mevzuat, hareket ve varıĢ idareleri arasındaki uzaklık, güzergah, hava koĢulları, resmi tatil durumları, uygun olması halinde asıl sorumlu tarafından verilen bilgileri dikkate alarak, eĢyanın varıĢ idaresine sunulması gereken süre sınırını gün, ay, yıl olarak belirler ve ayrıca ulusal transit iĢlemlerinde sürenin bitim saatini ekler. (2) Hareket idaresi birinci fıkraya göre belirlenen süre sınırını bilgisayarlı transit sistemine kaydeder. (3) Transit süresi, hareket idaresindeki iĢlemlerin bitirilerek eĢyanın serbest bırakıldığı tarihte baĢlar ve süre sınırı olarak belirtilen takvim gününde, varsa öngörülen saatte aksi halde mesai bitiminde sona erer. (4) Sürenin geçtiği ve zorlayıcı sebep de mevcut bulunmadığı takdirde, varıĢ idaresince Kanunun 241 inci maddesine göre ceza uygulanmadan eĢyanın gümrükçe onaylanmıĢ bir iĢlem veya kullanıma tabi tutulmasına veya Türkiye Gümrük Bölgesinden çıkıĢına izin verilmez. Hareket idaresinde ibra MADDE 239 – (1) Hareket idaresi, kendisindeki bilgilerle varıĢ idaresinden gelen bilgileri karĢılaĢtırarak, rejimin usulüne uygun olarak sonlandırıldığını tespit etmesi durumunda rejimi ibra eder. (2) Hareket idaresinin Ģüphe ve kaçakçılık kuĢkusu nedeniyle transit refakat belgelerinin ve ―Kontrol Sonuçları‖ mesajında yer alan bilgilerin sonradan kontrolünü talep etmesi durumunda, birinci fıkradaki koĢulların, talep edilen bilgilerin gerçekliği ve doğruluğu teyit edilene kadar, yerine getirilmediği kabul edilir. Hareket idaresinde teminatın serbest bırakılması MADDE 240 – (1) Hareket idaresi, rejimi ibra etmesi halinde teminatı serbest bırakır. Ancak, kapsamlı teminat kullanılması durumunda varıĢ bilgisi mesajı alındığında ilgili transit iĢlemine iliĢkin teminat tutarı serbest bırakılır. Hareket idaresinde alternatif kanıt MADDE 241 – (1) Rejimin sonlandırılmasının alternatif kanıtı olarak; a) Transit refakat belgesinin fotokopisi veya iade nüshasının fotokopisi, b) EĢyanın gümrükçe onaylanmıĢ bir iĢlem veya kullanıma tabi tutulduğunu gösteren ve eĢyayı belirleyen bir gümrük belgesinin bir nüshası veya bir fotokopisi, c) EĢyayı belirleyen boĢaltma kayıtları, konĢimento, fatura gibi ticari belgelerin fotokopisi, kullanılabilir. Alternatif kanıt, uygun olduğunda, birden fazla transit iĢlemini kapsayabilir. (2) EĢyanın bir baĢka ülkede gümrükçe onaylanmıĢ iĢlem veya kullanıma girmiĢ olması durumunda, yukarıda belirtilen nüshalar veya fotokopiler, ilgili ülkelerin yetkili makamları tarafından ―aslı gibidir‖ Ģeklinde onaylanmıĢ olmalıdır. Tahsilat usulü MADDE 242 – (1) Ġlgili gümrük idaresince araĢtırma usulü baĢlatılmaksızın veya araĢtırma usulünün herhangi bir aĢamasında transit iĢleminin usulüne uygun olarak gerçekleĢtirilmediğinin tespit edilmesi durumunda tahsilat iĢlemi baĢlatılır. Yükümlüye yönelik iĢlemler MADDE 243 – (1) Ġlgili gümrük idaresince bildirilen gümrük vergileri ve diğer yükler, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yükümlü tarafından ödenir. (2) Süresinde ödenmeyen gümrük vergileri ve diğer yükler teminattan irad kaydedilir. Teminatın yeterli olmaması halinde, kalan tutar, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Kefile yönelik iĢlemler MADDE 244 – (1) Ġlgili gümrük idaresince, ödenmesi gereken gümrük vergileri ve diğer yükler tutarı yükümlü ile aynı zamanda kefile de bildirilir. Ortak transit iĢlemlerinde kefile bildirimlerde Ortak Transit SözleĢmesinde öngörülen süreler dikkate alınır. (2) Süresinde ödenmeyen gümrük vergileri ve diğer yükler için kefil nezdinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takibata geçilir. Transit idaresinde ayniyet önlemleri MADDE 245 – (1) Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 35(3) üncü madde çerçevesinde transit idaresi gerek gördüğünde eĢyayı muayene eder. (2) ġüphe veya ihbar durumunda transit idaresi, ―vazgeçme – 99201‖ deyimi bulunan transit refakat belgesi kapsamı yüksek kaçakçılık riski içeren eĢyayı mühürler. Bu durumda, takılan mühür adedi ve kimliğini bilgisayarlı transit sistemine ve transit refakat belgesinin ―F. Yetkili Makamların Kontrolü‖ kutusuna kaydeder. ÇıkıĢ gümrük idaresinde yapılacak iĢlemler MADDE 246 – (1) Ortak transit iĢlemlerinde, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 3(g) maddesi kapsamında transit idaresi olmayan çıkıĢ gümrük idarelerinde, transit rejimi kapsamında herhangi bir iĢlem yapılmaz. Bu durumda mühür ve belge kontrolü yapılarak eĢyanın ve taĢıma aracının yurt dıĢı edilmesi sağlanır. VarıĢ idaresinde transit beyanının kontrolü ve eĢyanın muayenesi MADDE 247 – (1) VarıĢ idaresi, belge ve süre kontrolü yaparak taĢıma aracını kontrol eder. Bilgisayarlı transit sistemi tarafından beyanın kontrol türünün muayene olarak belirlendiği hallerde muayene iĢlemi gerçekleĢtirilir. (2) VarıĢ idaresinde yapılan kontrolde mühürler veya kaplarla ilgili Ģüphe oluĢursa, bu kaplar açılır ve içindeki eĢya tam muayeneye tabi tutulur. (3) VarıĢ idaresi, yapılan kontrol ve muayene sonucuna göre, bilgisayarlı transit sistemine varıĢ tarihi ile birlikte mühürlerin sağlam olması ve yapılan muayenenin sonucunda herhangi bir usulsüzlüğün bulunmadığının tespit edilmesi halinde uygun olan kodu kaydeder. VarıĢ idaresinde alternatif kanıt MADDE 248 – (1) VarıĢ idaresi, asıl sorumlu veya temsilcisinin eĢya ve transit refakat belgesi sunulduğunda veya daha sonra yaptığı talebi üzerine, gerekli kontrolleri gerçekleĢtirdikten sonra transit rejiminin usulüne uygun olarak sonlandırıldığına iliĢkin 241 inci maddeye uygun olarak alternatif kanıt düzenler. EĢya ve transit refakat belgesini sunan kiĢinin, asıl sorumlunun temsilcisi olduğu kabul edilir. Serbest dolaĢımda olmayan eĢyada beyana aykırılık MADDE 249 – (1) VarıĢ idaresince yapılan muayene sonucunda serbest dolaĢımda olmayan eĢyanın beyannamede belirtilen cinsine uygun olmakla birlikte miktarca noksan olduğu anlaĢılırsa, noksanlığa isabet eden gümrük vergileri tahsil edilir. Yurt dıĢına çıkacak eĢya için vergi tahsilatını müteakip eĢyanın Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢına çıkarılmasına izin verilir. Ancak, Türkiye Gümrük Bölgesine mühürlü olarak gelen ve hareket/transit idaresince söz konusu mühürleri kontrol edilmek suretiyle transit beyannamesi kapsamında varıĢ idaresine sevk edilen eĢyanın, varıĢ idaresince yapılan muayenesi sonucunda mahrecinde ve hareket idaresinde tatbik edilen mühürlerin sağlam olduğu görülmekle birlikte, beyan edilen tarifesinin 8‘li gümrük tarife istatistik pozisyonuna kadar uygun olmakla beraber; a) Miktarca eksik çıkması halinde eksikliğin mahrecindeki eksik yüklemeden kaynaklandığının Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler içerisinde ispat edilmesi gerekir. Bu durumda, transit beyannamesi kapatılmaz. Eksikliğin mahrecindeki eksik veya yanlıĢ yüklemeden kaynaklandığının süresi içerisinde yükümlüsünce ispatı halinde eksik miktar üzerinden transit iĢlemi sonlandırılarak yapılan iĢleme iliĢkin bilgi hareket idaresine gönderilir. Yükümlüsünce Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler içerisinde eksikliğin mahrecindeki eksik yüklemeden kaynaklandığının ispat edilememesi halinde noksanlığa isabet eden gümrük vergileri tahsil edilerek beyanname kapatılır ve eĢyanın Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢına çıkarılmasına izin verilir. Tespit edilen eksikliğe iliĢkin olarak varıĢ idaresince yapılan inceleme sonucunda transit beyannamesi kapsamı eĢyanın beyanname eki belgelerde (fatura, taĢıma senedi, ATR ve benzeri) kayıtlı bilgilere uygun olduğu ve tespit edilen eksikliğin beyan hatasından veya yükleme listelerine kap miktarlarının hatalı yazılmasından kaynaklandığının açıkça anlaĢılması halinde ise, eksik miktar üzerinden transit iĢlemi sonlandırılarak yapılan iĢleme iliĢkin bilgi hareket idaresine bildirilir. b) EĢyanın varıĢ gümrüğünde yapılan muayenesinde cins ve nevinin aynı, kap adedinin fazla olması halinde fazla çıkan eĢya geçici depolama yeri veya antrepoya alınır. Fazlalıkla ilgili olarak bilgisayarlı transit sisteminde veya transit beyannamesinde gerekli açıklama yapılır ve beyanname kapatılır. Ayrıca yükümlüsüne Kanunun 241 inci maddesine göre para cezası uygulanır. Fazla çıkan eĢyanın mülkiyeti Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler içerisinde ispat edildiği takdirde yükümlüsünce rejim beyanında bulunulmasına izin verilir. EĢyanın mülkiyeti söz konusu süreler içerisinde ispat edilemediği takdirde fazla çıkan eĢya Kanunun 177 nci maddesine göre tasfiye iĢlemine tabi tutulur. (2) VarıĢ idaresince yapılan muayene neticesinde eĢyanın 8‘li gümrük tarife istatistik pozisyonuna kadar farklı çıkması halinde, kaçakçılıkla mücadele mevzuatına göre iĢlem yapılır. Beyana konu eĢyanın gümrük vergilerinin tahsili için hareket idaresine bildirimde bulunulur. Serbest dolaĢımda bulunan eĢyada beyana aykırılık MADDE 250 – (1) VarıĢ idaresince yapılan muayene neticesinde transit beyannamesine aykırı çıkan ihraç eĢyası için sonradan ihraç edilsin veya edilmesin cezai hükümler uygulanır. Demiryolu ile taĢımada asıl sorumlu MADDE 251 – (1) Asıl sorumlu, CIM taĢıma belgesine hareket tarihini gösteren numaratör ve mührünü basar. (2) Ancak, entegre elektronik veya otomatik veri iĢleme sistemi ile düzenlenen CIM taĢıma belgesine mühür basılması yeterlidir. Bununla birlikte, CIM taĢıma belgesi çıktısının doğrudan entegre elektronik veya otomatik veri iĢleme sisteminden alınamaması durumunda birinci fıkra hükmüne göre iĢlem yapılır. Demiryolu sevkiyatları MADDE 252 – (1) Kullanılan transit beyannamesi referansı, CIM taĢıma belgesinin tüm nüshalarının refakat belgeleri bilgileri için ayrılmıĢ 99 no.lu kutusuna açık olarak yazılır. Kullanılan her beyanname için bu referans, hareket idaresini, türü, tarih ve tescil numarasını belirtir. (2) Demiryolu iĢletmesi, transit beyannamesinin eĢlik ettiği bir sevkiyatı kabul ettiğinde, iĢletme, yukarıdaki referansın CIM taĢıma belgesinde yazılmıĢ olmasını ve bu belgedeki yazılanların beyannamedekilere uygun olmasını sağlar. (3) Demiryolu yük iĢleminde yer alan son istasyonda, ilgili demiryolu iĢletmesi, CIM taĢıma belgesinde belirtilen transit beyannamesinin, eĢyanın bu istasyondan daha ileriye taĢınmasını kapsadığını belirledikten sonra, bu CIM taĢıma belgesinin 2 no.lu yaprağını onaylar. Anılan taĢıma kapsanmadığında, bu istasyon durumu yetkili makamlara bildirir ve ancak bu makamların onayını aldıktan sonra eĢyanın yeniden sevkiyatına izin verir. Demiryolu ile taĢımada kayıtların kontrol edilmesi MADDE 253 – (1) Demiryolu iĢletmesi, gümrük idaresinin kontrolleri gerçekleĢtirebilmesi amacıyla kayıtları tutmakla yükümlüdür. Demiryolu iĢletmesi, tutulan kayıtları ve CIM taĢıma belgelerinin 2 ve 5 no.lu yapraklarını kontrollerin gerçekleĢtirilebilmesi amacıyla izin makamının kullanımına sunar. Entegre elektronik veya otomatik veri iĢleme sistemi kullanan demiryolu iĢletmesi tarafından düzenlenen CIM taĢıma belgeleri ve bunlara bağlı tutulan muhasebe kayıtlarına iliĢkin bilgiler elektronik veri değiĢim sistemi kullanılarak izin makamının belirleyeceği bir sisteme düzenli olarak iletir. Bununla birlikte, kontrollerin gerçekleĢtirilebilmesi amacıyla, izin makamının tutulan kayıtları ve CIM taĢıma belgelerinin 2 ve 5 no.lu yapraklarını isteme hakkı saklıdır. (2) Kayıtlar, diğerlerinin yanı sıra; a) Demiryolu iĢletmesinin basitleĢtirilmiĢ usul kapsamında hareket istasyonundan varıĢ istasyonuna taĢıdığı tüm eĢya için CIM taĢıma belgelerinin 2 ve 5 no.lu yapraklarına iliĢkin bilgileri, b) 304V sayılı UIC bildirisine uygun olarak sevkiyat baĢına düĢen maliyet payını, c) 304V sayılı UIC bildirisine uygun olarak demiryolu iĢletmesinin taĢıdığı eĢya ile ilgili diğer demiryolu iĢletmelerine gönderilen veya bunlardan alınan usulsüzlük bildirimlerini, içerir. (3) Ġzin makamı, ikinci fıkranın (c) bendinde belirtilen tüm bildirimleri kontrol eder. (4) Ġzin makamı, basitleĢtirilmiĢ usul dıĢında transit rejimi veya transit rejimi dıĢında bir rejim kapsamında gerçekleĢtirilen taĢıma iĢlemlerini kapsayan CIM taĢıma belgelerini de kontrol edebilir. Diğer transit düzenlemelerinin askıya alınması MADDE 254 – (1) EĢyanın; a) TIR karneleri kapsamında eĢyanın uluslararası taĢınmasına iliĢkin rejim (TIR SözleĢmesi), b) ATA karneleri (ATA SözleĢmesi), c) 19/6/1951 tarihinde Londra‘da imzalanan Kuvvetlerin Statüsüne iliĢkin Kuzey Atlantik AntlaĢması Tarafları arasındaki SözleĢmede öngörülen Form 302, kapsamında taĢınması durumunda, bu düzenlemeler, eĢya demiryolu ile taĢımaya iliĢkin basitleĢtirilmiĢ usule tabi tutulduğunda, askıya alınır. (2) 253 üncü maddenin birinci fıkrası gerekli değiĢiklikler yapılarak uygulanır. CIM taĢıma belgesinin tescil edilmesi ve eĢyanın serbest bırakılması MADDE 255 – (1) Demiryolu ile taĢımaya iliĢkin basitleĢtirilmiĢ usul kullanıldığında CIM taĢıma belgesi hareket idaresine sunulmaz. CIM taĢıma belgesi, demiryolu iĢletmesi tarafından tescil edilir ve eĢya serbest bırakılır. (2) Ulusal transit iĢlemlerinde Ortak Transit SözleĢmesi Ek I 71 inci maddede belirtilen etiket kullanılmaz. (3) CIM taĢıma belgesinin 99 no.lu kutusundaki hareket tarihini gösteren numaratör ve mühür baskısı ile imza, asıl sorumlunun transit beyannamesindeki imzasının yerini alır. (4) Hareket idaresine basitleĢtirme izninin sunulması gerekmez. EĢya tanımı ve pozisyonu MADDE 256 – (1) EĢyanın normal ticari tanımı, gerekli değiĢiklikler yapılarak Yönetmeliğin 14 nolu ekindeki 31 nolu kutuya iliĢkin açıklayıcı notta belirtilen koĢullara uygun olarak, CIM taĢıma belgesinin eĢyanın tanımı için ayrılmıĢ 21 nolu kutusuna yazılır. (2) EĢyanın pozisyonu, gerekli değiĢiklikler yapılarak Yönetmeliğin 14 nolu ekindeki 33 nolu kutuya iliĢkin açıklayıcı notta belirtilen koĢullara uygun olarak, CIM taĢıma belgesinin gümrük tarife pozisyonu için ayrılmıĢ 24 nolu kutusuna yazılır. Ayniyet önlemleri MADDE 257 – (1) Vagonlar ve mühürlenmeye uygun diğer taĢıma araçlarının kapsadığı ve Türkiye Gümrük Bölgesinde yüklenen konteynerler, asıl sorumlu tarafından mühürlenir. Bunun için, asıl sorumlu, Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, Ġlave II‘de belirtilen özelliklere uygun standart mühür kullanır. Asıl sorumlunun kullandığı mühürde, asıl sorumlu olarak hareket eden demiryolu iĢletmesinin kod numarası ve adı gösterilmelidir. Mühürlere iliĢkin bilgiler, CIM taĢıma belgesine yazılır. (2) Birinci fıkraya istisna olarak, birinci fıkrada belirtilen vagonlar, konteynerler ve diğer taĢıma araçları birinci fıkrada belirtilen ve göndericinin adını taĢıyan tipte mühür kullanılarak izinli gönderici tarafından mühürlenebilir. Asıl sorumlu, bu Ģekilde takılan mühürleri kontrol eder. (3) Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine istisna olarak, hareket idaresinin mühür takma olanağı saklıdır. Ancak demiryolu iĢletmesi, hareket idaresinden de mühür takmasını isteyebilir. Bu istek tek bir taĢıma iĢlemine iliĢkin olabileceği gibi basitleĢtirme izninde öngörülmesi koĢuluyla tüm demiryolu vagonları ve demiryolu ile taĢınacak konteynerleri de kapsayabilir. Hareket idaresince mühür takılması halinde, hareket idaresince CIM taĢıma belgesinin tüm yapraklarında gümrük kullanımı için ayrılmıĢ 99 no.lu kutusuna bu Ģekilde takılmıĢ mühürlere iliĢkin bilgiler yazılır veya entegre elektronik veya otomatik veri iĢleme sistemi ile düzenlenen CIM taĢıma belgesine gerekli kayıtların yapılıp yapılmadığı kontrol edilir. Hareket idaresi, asıl sorumlu veya izinli gönderici tarafından takılan mühürleri kontrol edebilir. (4) Birinci ve ikinci fıkralarda öngörülenlerin dıĢındaki koĢullara tabi olarak, taĢınan eĢyanın, Ortak Transit SözleĢmesi Madde 11 ve Ortak Transit SözleĢmesi Ek I, 31 inci maddesine uygun olarak ayniyeti tespit edilir. Bu durumlarda, asıl sorumlu, birinci fıkrada belirtilen tipte mührü takabilir. (5) Ortak Transit SözleĢmesi Madde 11 inci maddesine uygun olarak eĢyanın mühürleme dıĢındaki yollarla belirlenmesi halinde, asıl sorumlu, CIM taĢıma belgesinin tüm yapraklarında gümrük kullanımı için ayrılmıĢ 99 nolu kutusuna ―Vazgeçme – 92110‖ ibaresini yazar. (6) Sökülmeleri için özel araçlar gerektiren yüksek güvenlikli mühürlerin bir taĢıma aracının mühürlenmesi için kullanılması halinde, asıl sorumlu veya taĢıma operatörü, hareket idaresinin istemesi halinde mühürleri söker. Demiryolu ile taĢımada hareket idaresindeki iĢlemler MADDE 258 – (1) Hareket idaresi, bu idare ve hareket istasyonu arasındaki herhangi bir eĢya taĢınmasının gümrük gözetiminde gerçekleĢtirilmesini sağlar. (2) Muayenesi yapılarak geçici depolama yerinden veya antrepodan veya gümrükçe izin verilen yerden çıkarılan eĢya, gümrük idaresinin gözetimi altında demiryolu iĢletmesine imza karĢılığı teslim olunur. (3) Transit iĢlemi diğer bir gümrük idaresi aracılığı ile yapıldığında da, eĢyanın memur refakatinde aracı gümrük idaresine sevk edilerek demiryolu iĢletmesine teslimi, bu gümrük idaresince yapılır. (4) Demiryolu iĢletmesince bu suretle teslim aldığı transit eĢyası için, gümrük idaresine ayrıca özet beyan verir. Demiryolu ile taĢımada varıĢ idaresindeki iĢlemler MADDE 259 – (1) Ortak transit iĢlemleri hariç, transit iĢlemlerinde varıĢ idaresi mühürleri kontrol eder. VarıĢ idaresi, demiryolu iĢletmesine bu kontrolü yapma ve mühürleri sökme izni verebilir. EĢyanın, Türkiye Gümrük Bölgesini terk etmesi halinde, demiryolu iĢletmesi, takılan mühürlerin sağlam olup olmadığını kontrol eder. Mühürler sağlam değilse, varıĢ idaresine bildirir ve ilgili taĢıma aracı, bu idarenin izni olmadan Türkiye Gümrük Bölgesini terk edemez. (2) Ulusal transit rejimi, eĢya Türkiye Gümrük Bölgesini terk ettiğinde sona erer. (3) Demiryolu iĢletmesi, yabancı bir ülke demiryolu iĢletmesine eĢyayı ve ilgili CIM TaĢıma Belgesini, eĢyanın Türkiye Gümrük Bölgesini fiilen terk etmesinden önce teslim ederse, eĢya Türkiye Gümrük Bölgesini fiilen terk edene kadar eĢyadan sorumlu olur. Denizyolu ile taĢımada eĢya manifestosu MADDE 260 – (1) Ulusal transit iĢlemlerinde, denizyolu ile taĢımada transit beyannamesi yerine eĢya manifestosunun kullanılmasına izin verilebilir. (2) EĢya manifestosunda; eĢyayı taĢıyan denizcilik Ģirketinin adı, geminin kimliği, yükleme yeri, boĢaltma yeri bilgileri ve ayrıca her sevkiyat için konĢimentonun referans numarası, kolilerin sayı, cins, marka ve kimlik numaraları, eĢyanın belirlenmesi için gerekli tüm bilgileri içeren ticari tanımı, kilogram cinsinden brüt ağırlık ve konteynerlerin tanımlayıcı numaralarına iliĢkin bilgiler yer alır. Denizyolu ile taĢımada hareket idaresindeki iĢlemler MADDE 261 – (1) Manifestonun en az iki nüshası, bunun bir nüshasını saklayacak olan hareket limanındaki hareket idaresine sunulur. (2) Hareket idaresi, kontrol amacıyla, manifestoda belirtilen eĢyaya iliĢkin konĢimentoların tamamının sunulmasını isteyebilir. Denizyolu ile taĢımada varıĢ idaresindeki iĢlemler MADDE 262 – (1) Manifestonun bir nüshası, bunu saklayacak olan varıĢ limanındaki varıĢ idaresine sunulur. (2) VarıĢ idaresi, kontrol amacıyla, limanda boĢaltılan eĢyanın tamamına iliĢkin konĢimentoların sunulmasını isteyebilir. (3) VarıĢ idaresi, kendisine önceki ay içinde sunulan manifestoların denizyolu Ģirketleri tarafından hazırlanmıĢ listesini onayladıktan sonra her ay hareket idaresine gönderir. (4) Söz konusu listede her manifestoya iliĢkin manifestonun referans numarası, eĢyayı taĢımıĢ olan denizcilik Ģirketinin adı (kısaltılabilir), deniz taĢıma iĢleminin tarihi bilgileri yer alır. (5) Söz konusu listede yer alan manifestolara iliĢkin bilgilerle ilgili olarak usulsüzlük yapıldığının belirlenmesi durumunda, varıĢ idaresi, özellikle ilgili eĢyaya iliĢkin denizyolu konĢimentolarını belirterek hareket idaresine bildirir. Denizyolu ile transite iliĢkin özel hükümler MADDE 263 – (1) Bir Türk limanından baĢka bir Türk limanına transit olunacak eĢyayı, yalnız Türk bandıralı gemiler nakledebilir. Ancak, Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢından bir Türk limanına getirilen ve özet beyanında varıĢ yeri baĢka bir Türk limanı gösterilmiĢ bulunan eĢyanın, diğer yabancı gemilerle bu limana transitine izin verilebilir. VarıĢ yeri Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢı olan ihraç eĢyasının da yabancı bayraklı bir gemi tarafından bulunduğu limandan Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢına çıkarılacağı Türk limanına transitine izin verilebilir. (2) Yabancı limanlara yapılacak transit isteklerinin kabulü için, özet beyan veya özet beyan yerine geçen belgelerde eĢyanın gideceği yerin Türkiye Gümrük Bölgesi dıĢında yabancı bir liman olarak gösterilmesi gerekir. (3) Serbest dolaĢımda bulunan ve bulunmayan eĢyayı birlikte taĢıyan Türk bandıralı gemilerin sahip, kaptan veya acenteleri, bu iki türlü eĢyanın birbirine karıĢmaması için, gereğine göre, bunları ayrı yer ve bölümlere koymak veya gümrük idaresince uygun görülecek tedbirleri almak zorundadır. (4) Serbest dolaĢımda bulunmayan eĢyanın bir Türk limanına sevkine izin verilebilmesi için, eĢyanın gideceği limandaki gümrük idaresinin, o eĢyanın gümrük iĢlemlerini yapmaya yetkili olması gerekir. (5) Türk bandıralı geminin, kazan, makine veya teknesinde ortaya çıkan bir arıza sebebiyle yoluna devam edememesi halinde, kurtarma amacıyla, yükü, yabancı bir gemiye aktarılabilir. (6) Yabancı bir limana götürmek üzere Türk limanlarından eĢya alan yabancı bayraklı gemilerin, kazaya uğraması, makinelerinin bozulması, haciz altına alınması, sefer değiĢtirmesi için emir alması gibi, yoluna devamına mani sebeplerden ötürü, yükünü bir Türk limanında baĢka bir gemiye nakletmesine izin verilir. Yabancı bir limana sevk edilmek üzere, bir Türk limanından diğer bir Türk limanında bulunan baĢka gemilere taĢınacak söz konusu eĢya, nakliyatının deniz üstünde olmak Ģartıyla, yabancı bandıralı gemilerle yapılmasına da izin verilir. (7) Bir Türk limanına denizyolu ile gelen serbest dolaĢımda olmayan eĢyanın gemiden indirilmeksizin aynı gemi ile bir baĢka Türk limanına taĢınması durumunda transit beyannamesi düzenlenmez. Havayolu ile taĢımalara iliĢkin basitleĢtirilmiĢ usul MADDE 264 – (1) Ortak Transit SözleĢmesi Ek I Madde 111 ve 112‘ye uygun olarak basitleĢtirilmiĢ usulü uygulama izni baĢvurusunda; a) Ġlgili havayolu Ģirketinin adı, b) BaĢvuru gerekçeleri, c) Faaliyetlerin tanımı (trafik hacmi, uçuĢ türü), ç) Manifesto kullanımının tanımı ve koĢulları, d) Ġlgili uluslararası havalimanları, belirtilir. (2) Ġzin, 46 no.lu eke uygun olarak düzenlenir. Kağıt usul MADDE 265 – (1) Kağıt usul 47 no.lu ekte yer alan hükümler çerçevesinde uygulanır. Transit/güvenlik refakat belgesi MADDE 266 – (1) Transit refakat belgesi yerine 48 no.lu ekteki örneğe uygun transit/güvenlik refakat belgesi kullanılabilir. Bu durumda, uygun olduğunda transit/güvenlik refakat belgesine ayrılmaz bir parçasını oluĢturan ve 49 no.lu ekteki örneğe uygun kalem listesi eklenir. Transit/güvenlik refakat belgesi 50 no.lu ve ilgili kalem listesi 51 no.lu ekteki yapı ve bilgilere uygun olarak düzenlenir. (2) Transit/güvenlik refakat belgesi düzenleyen kiĢi belgede yer alan bilgilerin doğruluk ve geçerliliğinden sorumludur. (3) Bilgisayarlı transit sistemi emniyet ve güvenlik bilgilerini beyan edilen transit idarelerine iletir. Avro kur değeri MADDE 267 – (1) Ulusal transit iĢlemlerinde, Ortak Transit SözleĢmesi‘nde Avro cinsinden ifade edilen tutarların Türk Lirası karĢılığının hesaplanmasında, transit beyannamesinin tescil tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satıĢ kuru esas alınır. Masraflar MADDE 268 – (1) Transit rejimine tabi eĢyaya iliĢkin olarak yapılan denetlemenin gerektirdiği masraflarla yükleme, boĢaltma, mühürleme, antrepo veya depolarda muhafaza gibi hizmetler karĢılığı ücret alınır. Posta sevkiyatları MADDE 269 – (1) Posta yoluyla Türkiye Gümrük Bölgesine gelen ve Türkiye Gümrük Bölgesinde bir iç gümrükten transit edilecek eĢyaya 468 inci madde hükümleri uygulanır. Yolcu eĢyasının transiti MADDE 270 – (1) Yolcuların beraberinde bulunan veya geçici depolama yeri veya antrepolardan çıkarılan ve sevk edilen ticari nitelikte olmayan yolcu eĢyası, gümrük idaresine sahip veya temsilcileri tarafından 172 nci madde hükümlerine göre beyan olunur. Yasaklamaya tabi eĢya MADDE 271 – (1) Kanunun 55 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yasaklanan eĢya ile 56 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren eĢyanın ve kanun veya genel idari düzenleyici iĢlemlerle ithali yasaklanan eĢyanın transitine izin vermeye gümrük ve ticaret bölge müdürlükleri yetkilidir. Hayvan ve hayvansal maddeler ile bitki ve parçaları MADDE 272 – (1) Hayvan ve hayvansal maddeler ile bitki ve parçalarının sınır gümrük idaresinde kanun ve düzenlemelere ve uluslararası anlaĢmalara göre gerekli sağlık muayeneleri, ilgili kurumun personeli tarafından yapılır. Bu muayeneler yapılmadan gümrük idaresi eĢyanın serbest bırakılmasına veya sevkine izin vermez. (2) Hayvan ve hayvansal maddeler, bitki ve parçalarının giriĢ ve çıkıĢ kapıları ve bunların Türkiye‘den transit geçirileceği yollar hususunda kanun, tüzük ve anlaĢma hükümleri göz önünde tutulur. Telef veya kayıp olan eĢya MADDE 273 – (1) Transit rejimine tabi eĢyanın zorlayıcı sebep veya beklenmeyen haller nedeniyle telef veya kaybının kanıtlanması halinde, gümrük vergileri aranmaz. Ancak; a) Suçüstü Ģeklindeki hırsızlıklar, hazırlık tahkikatı üzerine Cumhuriyet Savcılığınca verilen belge ile, b) Hasar, telef veya kayıp herkesçe bilinen ve duyulan baĢka olaylar yüzünden olmuĢsa, o yerin en büyük mülki idare amiri tarafından verilecek belge ile, c) Trafik kazaları, trafik kaza raporuna göre ve en yakın gümrük idaresi tarafından yapılan tespit sonucunda gümrük idare amirinin vereceği karar ile, kanıtlanır. (2) Yukarıdaki belgeler, ortak transit iĢlemlerinde Ortak Transit SözleĢmesi‘nde belirtilen yetkili makamlara, ulusal transit iĢlemlerinde ise hareket idaresine sunulur. Bunların incelenmesi ve kabulü ilgili idareye aittir. Ġlgili idare, gerektiğinde bunları veren makamlarla yazıĢma yaparak eksikliklerini tamamlatır. Asıl sorumlunun sorumluluğu MADDE 274 – (1) Asıl sorumlu, gümrük yükümlülüğünün doğması halinde mali olarak sorumludur. Teminat aranmayan eĢyanın eksik çıkması MADDE 275 – (1) 214 üncü maddenin ikinci fıkrası uyarınca teminat aranmayan transit eĢyasından özet beyana nazaran eksik çıkan kaplarla ilgili olarak, ticaret politikası önlemleri saklı kalmak kaydıyla Kanunun 237 nci maddesi hükmü çerçevesinde cezai iĢlem uygulanır. TIR Karnesi ile taĢıma MADDE 276 – (1) TIR Karnesi kapsamında transit rejimine tabi eĢyanın taĢınmasında, TIR SözleĢmesi ile bu SözleĢmeye dayanılarak çıkarılan yönetmelik, tebliğ ve genelge hükümleri uygulanır. Bu kapsamda yapılacak transit iĢlemlerinde doğabilecek ihtilaflar Bakanlıkça (Gümrükler Genel Müdürlüğü) sonuçlandırılır. ATA Karnesi ile taĢıma MADDE 277 – (1) ATA Karnesi ile transit taĢıma iĢlemleri, ATA Karnesine iliĢkin taraf olduğumuz uluslararası sözleĢme hükümleri çerçevesinde gerçekleĢtirilir. (2) ATA Karnesi kapsamında gerçekleĢtirilen bir transit iĢlemi ile ilgili olarak bir usulsüzlüğün belirlenmesi halinde, ödenmesi gereken gümrük vergilerinin tahsili ve ceza takibine iliĢkin iĢlemler taraf olduğumuz uluslararası sözleĢme hükümleri saklı kalmak kaydıyla Bakanlıkça belirlenir.‖ MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 513 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına ―Ön izin baĢvuruları, dilekçe, ekonomik yönden ihtiyaç olduğuna dair görüĢ, faaliyet belgesi, Ticaret Sicil Gazetesi ve imza sirküleri ile birlikte ilgili gümrük müdürlüğüne yapılır.‖ cümlesi eklenmiĢ ve aynı maddenin beĢinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(5) Kamu kurum veya kuruluĢlarının geçici depolama yeri açma ve iĢletme taleplerinde birinci fıkrada belirtilen adli sicil belgesi, ticaret sicil gazetesi ve imza sirküleri aranmaz. Bunların görev alanı itibariyle faaliyette bulundukları yerlerdeki geçici depolama yeri açma ve iĢletme taleplerinde, ayrıca iĢ yeri açma veya çalıĢtırma ruhsatı veya bunun yerine geçen belge aranmaz‖ MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 520 nci maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―(7) Kamu kurum veya kuruluĢlarının antrepo açma ve iĢletme taleplerinde adli sicil belgesi, faaliyet belgesi, ticaret sicil gazetesi ve imza sirküleri aranmaz. Bunların görev alanı itibariyle faaliyette bulundukları yerlerdeki antrepo açma ve iĢletme taleplerinde, ayrıca iĢ yeri açma veya çalıĢtırma ruhsatı veya bunun yerine geçen belge aranmaz‖ MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğinin 534 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine ―ve antrepo olarak kullanılacak kapalı ve/veya açık alanların birbiri ile doğrudan irtibatının bulunması‖ ibaresi eklenmiĢtir. MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 14 no.lu eki ile 33 ila 51 no.lu ekleri, ekteki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, 52 ila 54 no.lu ekleri yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici madde 3 eklenmiĢtir. “Alınan izin ve belgelerin geçerliğiliği GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) 24/8/2011 tarihli, 28035 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ortak Transit Yönetmeliği çerçevesinde alınan izin ve belgeler, geçerlilik süreleri sonuna kadar kullanılabilir.‖ MADDE 13 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 14 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür. 12345678910- Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmi Gazete‟nin Tarihi Sayısı 7/10/2009 27369 Mükerrer Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmi Gazete‟nin Tarihi Sayısı 31/3/2010 27538 2/7/2010 27629 2/12/2010 27773 31/12/2010 27802 26/3/2011 27886 30/4/2011 27920 23/5/2011 27942 16/7/2011 27996 2/11/2011 28103 28/12/2011 28156 11121314- 31/3/2012 12/6/2012 20/11/2012 10/1/2013 28250 28321 28473 28524 Not: Ekleri 7 ġubat 2013 Tarihli ve 28552 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ] —— • —— Gümrük ve Ticaret Bakanlığından: ORTAK TRANSĠT YÖNETMELĠĞĠNĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 24/8/2011 tarihli ve 28035 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ortak Transit Yönetmeliği ek ve değiĢiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür. [R.G. 07 ġubat 2013– 28552 ] —— • —— TEBLĠĞLER Ekonomi Bakanlığından: FĠLĠSTĠN ULUSAL YÖNETĠMĠ MENġELĠ BAZI TARIM ÜRÜNLERĠ ĠTHALATINDA TARĠFE KONTENJANI UYGULANMASINA DAĠR TEBLĠĞ Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 14/1/2013 tarihli ve 2013/4225 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Karar uyarınca, Filistin Ulusal Yönetimi menĢeli bazı tarım ürünleri ithalatında uygulanacak tarife kontenjanlarının düzenlenmesidir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 14/1/2013 tarihli ve 2013/4225 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Karar ve 14/4/2010 tarihli ve 2010/339 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Ġthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı Ġdaresi Hakkında Karara dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde yer alan; a) Bakanlık: Ekonomi Bakanlığını, b) Genel Müdürlük: Ekonomi Bakanlığı Ġthalat Genel Müdürlüğünü, c) Denetim birimleri: Ekonomi Bakanlığı Denetim Hizmetleri BaĢkanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ilgili denetim birimlerini, ç) Tarife kontenjanı: Belirli bir dönem itibarıyla gümrük vergisinde ve/veya diğer mali yüklerde indirim yapılan ya da muafiyet sağlanan ithalatın miktarını, d) Ġthal lisansı: Tarife kontenjanı uygulaması kapsamında ithalat yapılmasını sağlamak üzere Bakanlıkça düzenlenen ve bir örneği Ek-1‘de yer alan belgeyi, e) Tarife kontenjanı dönemi: Tarife kontenjanı kapsamında ithalatın yapılabileceği belirli bir dönemi, f) Talep toplama yöntemi (TTY): BaĢvuruların tarife kontenjanı dönemi baĢlangıcından önceki 1 (bir) ay içerisinde yapıldığı ve baĢvuru döneminin bitmesini müteakip, tarife kontenjanı tahsisatı yapılabilecek nitelikteki baĢvuru sahibi firmalara, ilgili dağıtım kriterleri çerçevesinde tarife kontenjanı tahsisatının yapıldığı yöntemi, g) BaĢvuru sırasına göre eĢit oranda tahsis yöntemi (EOTY): BaĢvurunun tarife kontenjanı dönemi içerisinde yapıldığı ve tarife kontenjanının, tarife kontenjanı tahsisi yapılabilecek nitelikteki baĢvuru sahibi firmalara, ilgili dağıtım kriterleri çerçevesinde baĢvuru sırası dikkate alınarak eĢit miktarda tahsis edildiği yöntemi, ğ) Referans dönemi: Tarife kontenjanı baĢvurusunun yapıldığı yıl hariç son iki takvim yılını, h) Tarife kontenjanı baĢvuru dönemi: TTY‘ye göre tahsisatı yapılan tarife kontenjanları için tarife kontenjanı döneminin baĢlangıcından önceki 1 (bir) ayı, EOTY‘ye göre tahsisatı yapılan tarife kontenjanları için ise tarife kontenjanı dönemi ile aynı dönemi, ı) Firma: Tarife kontenjanlarından faydalanmak üzere baĢvuruda bulunan, ticaret siciline veya esnaf ve sanatkâr siciline ve ilgili sanayi ve/veya ticaret odasına veya esnaf ve sanatkarlar odasına kayıtlı, gerçek veya tüzel kiĢiler ile tahsisat önceliği bulunan kurum ve kuruluĢları, i) Ġthalat performansı: Firmanın baĢvurusunun değerlendirildiği tarihteki Bakanlık Bilgi Sistemi verileri esas alınarak tespit edilen, tarife kontenjanı konusu maddede referans döneminde gerçekleĢtirdiği ithalat miktarını (tarife kontenjanı konusu maddeye ait ayrı bir gümrük tarife istatistik pozisyonu bulunmaması halinde tarife kontenjanı açılan ilgili gümrük tarife istatistik pozisyonu kapsamında yapılan toplam ithalat miktarını), j) Üretim performansı: Firmanın, referans döneminde tarife kontenjanı konusu maddede gerçekleĢtirdiği üretim (paketleme, ambalajlama, eleme, ayıklama hariç) miktarını, k) Tüketim performansı: Firmanın, referans döneminde üretimde hammadde olarak kullandığı tarife kontenjanı konusu maddenin (paketleme, ambalajlama, eleme, ayıklama hariç) miktarını, l) Geleneksel ithalatçı: Referans döneminde tarife kontenjanı konusu maddeye iliĢkin ithalat performansı olan firmayı, m) Sanayici: Referans döneminde tarife kontenjanı konusu maddeye iliĢkin üretim performansı ve/veya tüketim performansı olan (paketleme, ambalajlama, eleme, ayıklama hariç) firmayı, ifade eder. Tarife kontenjanı tahsisatı için baĢvuru ve baĢvuruların sonuçlandırılması MADDE 4 – (1) Tarife kontenjanı tahsisat talebinde bulunan firmaların, Ek-2‘deki tabloda yer alan tarife kontenjanlarından dağıtımı TTY‘ye göre yapılacak olanlar için, tarife kontenjanı döneminin baĢlangıcından önceki 1 (bir) ay içerisinde, dağıtımı EOTY‘ye göre yapılacak olanlar için ise tarife kontenjanı dönemi içerisinde, Bakanlığa müracaat etmeleri zorunludur. (2) Tarife kontenjanı tahsisat talebinde bulunan firmaların, her tarife kontenjanı dönemi için; dağıtımı TTY‘ye göre yapılacak olan tarife kontenjanlarına iliĢkin her bir tarife kontenjanı tahsisatı baĢvurusunda her defasında tam ve eksiksiz olarak; dağıtımı EOTY‘ye göre yapılacak olan tarife kontenjanlarına iliĢkin her bir tarife kontenjanında ise sadece ilk tarife kontenjanı tahsisatı baĢvurusunda tam ve eksiksiz olarak, Ek-3‘te yer alan belgeler ile birlikte Bakanlığa müracaat etmeleri zorunludur. (3) Ancak, dağıtımı EOTY‘ye göre yapılacak olan tarife kontenjanlarına iliĢkin her bir tarife kontenjanında her tarife kontenjanı döneminde firmalar adına yapılan ilk tarife kontenjanı tahsisatını müteakip aynı tarife kontenjanı tahsisatı için yapılacak baĢvuruda tarife kontenjanı tahsisat talebinde bulunan firmaların; Ek-3‘te yer alan belgelerden her halükarda 1 ve 4 numaralı belgeler ve diğer belgelerden ise sadece geçerliliğini yitirmiĢ ve güncellenmesi gerekli olanlar ile birlikte, Ek-3‘te açıklandığı Ģekliyle, Bakanlığa müracaat etmeleri zorunludur. (4) Ek-2‘deki tabloda yer alan tarife kontenjanlarında, tahsisat önceliği bulunan kurum ve kuruluĢlar için Ek-3‘te belirtilen belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etme veya baĢvuru dönemi içerisinde müracaat etme Ģartı aranmaz. (5) Ek-2‘deki tabloda yer alan tarife kontenjanlarının tahsisatı için yapılan baĢvurulara iliĢkin eksiklikler tarife kontenjanı dönemi içerisinde tamamlanamaz ve eksikliklerin giderilmesi ile ilgili firmalara Genel Müdürlükçe bildirim yapılmaz. Ancak, ihtiyaç duyulması halinde Genel Müdürlükçe Ek-3‘te yer alan belgeler ile ilgili firmadan ve/veya bu belgeleri düzenleyen kurum ve kuruluĢlardan ek veya açıklayıcı bilgi ve belge talep edilebilir. (6) Tarife kontenjanı tahsisatı taleplerine iliĢkin baĢvurularda Bakanlığa ibraz edilen belgeler hiçbir suretle iade edilmez ve baĢka bir baĢvuru için kullanılamaz. (7) Ek-2‘deki tabloda yer alan ve dağıtımı TTY‘ye göre yapılacak olan tarife kontenjanlarının her biri için, aynı firma tarafından bir tarife kontenjanı baĢvuru döneminde tarife kontenjanı tahsisatı için sadece bir baĢvuru yapılması esastır. Aksi durumda, değerlendirmeye alınabilecek nitelikteki en son baĢvuru değerlendirmeye alınır. (8) Ek-2‘deki tabloda yer alan ve dağıtımı EOTY‘ye göre yapılacak olan tarife kontenjanlarının her biri için, aynı firma tarafından bir tarife kontenjanı baĢvuru döneminde tarife kontenjanı tahsisatı için sadece bir baĢvuru yapılması esastır. Aksi durumda, değerlendirmeye alınabilecek nitelikteki ilk baĢvuru değerlendirmeye alınır. Ancak, aynı tarife kontenjanı döneminde daha önce aynı tarife kontenjanında adına düzenlenen en son ithal lisansı firma nüshasının aslını Bakanlığa iade eden firmalara talepte bulunmaları durumunda, aynı tarife kontenjanında tahsisat yapılarak yeniden ithal lisansı düzenlenebilir. (9) Bu Tebliğ kapsamındaki tarife kontenjanlarının tahsisatı için, Ek-3‘te belirtilen belgeleri tam ve eksiksiz olarak içermeyen veya tarife kontenjanı baĢvuru dönemi içerisinde yapılmayan veya Ek-2‘deki tabloda ilgili tarife kontenjanının karĢısında ―Tahsisat Yapılacak Firma Türü‖ sütununda belirtilen nitelikte olmayan firmalar tarafından yapılan veya bu Tebliğ hükümlerine istinaden adlarına ithal lisansı düzenlenmemesi hususunda yaptırıma tabi olan firmalar tarafından yapılan baĢvurular olumsuz sonuçlandırılır. Ek-2‘deki tabloda yer alan herhangi bir tarife kontenjanının tamamının tahsisat önceliği bulunan kurum ve kuruluĢlara tahsis edilmesi durumunda diğer firmalarca söz konusu tarife kontenjanına iliĢkin yapılmıĢ baĢvurular olumsuz sonuçlandırılır. Ek-2‘deki tabloda yer alan ve dağıtımı EOTY‘ye göre yapılan herhangi bir tarife kontenjanının tamamının tahsis edilmesini müteakiben söz konusu tarife kontenjanının tahsisatına iliĢkin yapılan baĢvurular olumsuz sonuçlandırılır. Tarife kontenjanı tahsisat yöntemi MADDE 5 – (1) Ek-2‘deki tabloda ―Tahsisat Yöntemi‖ sütunundaki; a) ―TTY‖ ibaresi, talep toplama yöntemi, b) ―EOTY‖ ibaresi, baĢvuru sırasına göre eĢit oranda tahsis yöntemi ile ilgili tarife kontenjanının tahsis edileceğini ifade eder. Tahsisat önceliği bulunan kurum ve kuruluĢlar MADDE 6 – (1) Ek-2‘de yer alan tabloda ―Tahsisat Önceliği Bulunan Kurum ve KuruluĢlar‖ sütunundaki; a) ―EBK‖ ibaresi, Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğünün, b) ―TMO‖ ibaresi, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün, c) ―YTTSKB‖ ibaresi, Yağlı Tohumlar Tarım SatıĢ Kooperatifleri Birliklerinin, d) ―TġF‖ ibaresi, Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. Genel Müdürlüğünün ilgili tarife kontenjanında tahsisat önceliği bulunduğunu ifade eder. Tarife kontenjanı tahsisatı yapılacak firmalar MADDE 7 – (1) Ek-2‘deki tabloda ―Tahsisat Yapılacak Firma Türü‖ sütunundaki; a) ―Ü‖ harfi, üretim performansı olan sanayicilere, b) ―T‖ harfi, tüketim performansı olan sanayicilere, c) ―Ġ‖ harfi, geleneksel ithalatçılara ilgili tarife kontenjanının tahsis edileceğini ifade eder. Dağıtım kriterleri MADDE 8 – (1) Ek-2‘deki tabloda ―Bir Defada Talep Edilebilecek Azami Tarife Kontenjanı Miktarı‖ sütununda belirtilen miktar, söz konusu tablonun ―Tarife Kontenjanı Dönemi‖ sütununda tarife kontenjanının karĢısında yer alan dönemde ilgili tarife kontenjanında, dağıtımı EOTY‘ye göre yapılan tarife kontenjanları için bir firmaya bir defada tahsis edilebilecek azami tarife kontenjanı miktarlarını; dağıtımı TTY‘ye göre yapılan tarife kontenjanları için ise bir firmanın talep edebileceği ve bir firmaya tahsis edilebilecek azami tarife kontenjanı miktarlarını belirtmektedir. (2) Firmalara baĢvurusunda talep ettiği tarife kontenjanı miktarından daha fazla miktarda tahsisat yapılamaz. (3) Tahsisat önceliği bulunan kurum ve kuruluĢların talepte bulunması halinde, Ek2‘deki tabloda yer alan tarife kontenjanlarının tamamı veya bir bölümü söz konusu kurum ve kuruluĢlara tahsis edilebilir. Aksi durumda Bakanlıkça belirlenecek dağıtım kriterleri çerçevesinde değerlendirmeye alınabilecek nitelikte baĢvuruda bulunan firmalara tahsis edilir. (4) Bakanlıkça belirlenecek dağıtım kriterleri çerçevesinde yapılacak dağıtımda herhangi bir firmanın talep ettiği miktardan daha fazla tahsisat hakkı oluĢması halinde, firmanın talep ettiği tarife kontenjanı miktarının tamamının tahsisatı yapılır ve tahsisat hakkının talep edilen miktarı aĢan kısmı, her defasında talep edilen tarife kontenjanı miktarından daha fazla tahsisat hakkı oluĢan firma(lar) hariç tutularak diğer firmalar arasında aynı kriterlerle yeniden dağıtılarak tahsis edilir. (5) Ek-2‘deki tabloda yer alan tarife kontenjanları tahsisatı için yapılan ve değerlendirmeye alınabilecek nitelikteki baĢvurularda talep edilen toplam tarife kontenjanı miktarının, tahsis edilebilecek toplam tarife kontenjanı miktarıyla aynı veya daha düĢük olması halinde talepler aynen karĢılanır ve tahsisatı yapılmayan tarife kontenjanı miktarının dağıtımı Bakanlıkça yayımlanacak yeni bir Tebliğ ile yapılabilir. (6) Ek-2‘deki tabloda yer alan ve dağıtımı EOTY‘ye göre yapılan tarife kontenjanlarına iliĢkin baĢvurular, Bakanlık genel evrak kayıt tarihi ve kayıt numarası esas alınarak, aynı tablonun ―Bir Defada Talep Edilebilecek Azami Tarife Kontenjanı Miktarı‖ sütununda ilgili tarife kontenjanının karĢısında yer alan miktarı aĢmamak üzere, sırasıyla sonuçlandırılır. Ancak tarife kontenjanı baĢvuru döneminin baĢlangıç tarihinden itibaren ilk 5 (beĢ) iĢ günü içerisinde yapılan baĢvurularda talep edilen toplam miktarın o madde için açılmıĢ toplam tarife kontenjanı miktarını aĢması durumunda, sadece bu talepler toplam tarife kontenjanının eĢit Ģekilde tahsis edilmesiyle karĢılanır. Ġthal lisansı düzenlenmesi MADDE 9 – (1) Bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde tarife kontenjanı tahsisatı yapılan firmalar adına Bakanlıkça ithal lisansı düzenlenir. 4 üncü maddenin 8 inci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla, herhangi bir tarife kontenjanı tahsisatına istinaden sadece bir ithal lisansı düzenlenir. Ancak, tahsisat önceliği bulunan kurum ve kuruluĢlar için talepte bulunulması durumunda bir tarife kontenjanı tahsisatına istinaden birden fazla ithal lisansı düzenlenebilir. (2) Ġthal lisansı, bir tanesi tarife kontenjanı tahsisi yapılan firmaya verilmek üzere (firma nüshası) ve bir tanesi Bakanlıkta kalmak üzere (Bakanlık nüshası) 2 (iki) nüsha olarak düzenlenir. Ġthal lisansı kullanımı MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ kapsamında Bakanlıkça düzenlenen ithal lisansları, ithal lisansında belirtilen süre sonuna kadar geçerli olup, bu süre kesinlikle uzatılamaz. (2) Bu Tebliğ kapsamında ithal edilecek maddeye iliĢkin gümrük beyannamesinin, ithal lisansının geçerlilik süresi içerisinde tescil edilmiĢ olması Ģarttır. (3) Ġthal lisansının firma tarafından ilgili gümrük idaresine ibrazı zorunludur. (4) Bu Tebliğ kapsamında düzenlenen ithal lisansıyla yapılacak ithalatta sadece ithal lisansında kayıtlı miktar kadar ithalat için indirimli gümrük vergisi ve/veya diğer mali yükler uygulanmak üzere ithalat yapılabilir. (5) Ġthal lisansı kapsamındaki ithalatın doğrudan ithal lisansı sahibi firma tarafından yapılması zorunludur. Ġthal lisansları üçüncü kiĢilere devredilemez. (6) Ġthal lisansı kapsamında ithalatı gerçekleĢecek maddelerin ithalatının tabi olduğu diğer mevzuat hükümlerine göre gümrük idaresine ibrazı gereken belgelerin firma tarafından ithalat iĢlemleri sırasında ilgili gümrük idaresine ibrazı zorunludur. (7) Ġthal lisansı kapsamında yapılan ithalatta yükümlü tarafından ithal lisansının tarih ve sayısının gümrük beyannamesinin ilgili bölümüne kaydedilmesi zorunludur. Gümrük idaresince yapılacak iĢlemler MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ kapsamında düzenlenen ithal lisansıyla yapılacak ithalatta, ithal lisansı firma nüshası ithalat iĢlemleri sırasında ilgili gümrük idaresince aranır. (2) Ġthal lisansı kapsamında yapılan ithalata iliĢkin gerekli düĢümler ilgili gümrük idaresi tarafından ithal lisansının firma nüshasının arka yüzüne iĢlenerek imza ve mühür altına alınır. Bu sayfada yer kalmaması halinde, yeni sayfa ilave edilerek ilave edilen sayfa adedi ithal lisansı firma nüshasının aslına derç edilerek imza ve mühür altına alınır. Ġthal lisansının revizesi MADDE 12 – (1) Ġthal lisansı firma nüshasının aslı ve değiĢiklik talebine iliĢkin ilgili belgeler ile birlikte baĢvurulması halinde, ithal lisansına iliĢkin revize talepleri Bakanlıkça sonuçlandırılır. Ġthal lisansının zayii MADDE 13 – (1) Ġthal lisansının zayii (kaybolması veya kullanılamaz hale gelmesi) halinde, zayie iliĢkin gazete ilanı ve/veya bu hususu belgelendiren ilgili belgeler ile baĢvurulması halinde, Bakanlıkça üzerine "Zayiinden dolayı yeniden düzenlenmiĢtir" Ģeklinde Ģerh düĢülerek, ithal lisansının kullanılmamıĢ olan kısmı için yeni ithal lisansı düzenlenebilir. Ġthal lisansın iadesi MADDE 14 – (1) 4 üncü maddenin 8 inci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Tebliğ kapsamında düzenlenen ithal lisansı firma nüshasının Bakanlığa iade edilmesi zorunlu değildir. (2) Bakanlığa iade edilen ithal lisansı hiçbir suretle firmalara geri verilmez. Yaptırım MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ kapsamında düzenlenen ithal lisansı ile yapılacak ithalat iĢlemlerine esas olan belgelerde tahrifat yapıldığının veya sahte belge kullanıldığının veya ithal lisansının üçüncü kiĢilere devredildiğinin veya ithal lisansına konu ithal iĢlemlerinde bu Tebliğ ile belirtilen diğer hususlara aykırı davranıldığının denetim birimlerince tespiti halinde, Bakanlıkça ilgili ithal lisansı iptal edilir ve kendilerine iptal iĢleminden itibaren 5 yıl süreyle bu Tebliğ çerçevesinde tarife kontenjanı tahsis edilmez. Diğer mevzuat hükümleri MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ, ithal lisansı kapsamında ithalatı gerçekleĢecek maddenin ithalatının tabi olduğu diğer mevzuat hükümlerinin uygulanmasını engellemez. Yetki MADDE 17 – (1) Bakanlık, bu Tebliğ hükümlerine istinaden, izin ve talimat vermeye, özel ve zorunlu durumları inceleyip sonuçlandırmaya ve uygulamada ortaya çıkacak ihtilafları idari yoldan çözümlemeye yetkilidir. Yürürlük MADDE 18 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 19 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. Ek-1 Ġthal Lisansı Örneği 1 ĠTHAL LĠSANSI 1. Ġthalatçı T.C. EKONOMĠ BAKANLIĞI 2. Lisans numarası Ġthalatçıya verilecek nüsha 3. Kota dönemi 4. Lisansı düzenleyen yetkili makam 5. Beyan sahibi/temsilci 6. MenĢe ülke 7. Malın sevk edildiği ülke 8. Geçerlilik süresi sonu 1 9. Malların tanımı 10. G.T.Ġ.P 11. Miktar 12. Teminat 13. Diğer ayrıntılar 14. Yetkili makamın onayı 15. KULLANIMLAR Sütun 17‟nin 1 inci hanesinde kullanılabilecek miktarı ve aynı sütunun 2 inci hanesinde kullanılan miktarı belirtiniz. 16. Net miktar (net ağırlık veya birimi belirten diğer ölçü birimi) 17. Rakamla 1 2 1 2 1 2 1 2 1 2 1 2 18. Kullanılan Miktar (yazıyla) 19. Gümrük beyannamesinin veya müfrezin numarası ve kullanım tarihi 20. Gümrük iĢlemlerinin yapıldığı gümrük idaresinin adı, mührü ve imza 1 2 1 2 Not: Gümrük idarelerince, ihtiyaca binaen düzenlenecek ilave sayfalar buraya eklenecektir. Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında Uygulanan Tarife Kontenjanları Listesi Ek-2 Tarife Kontenjanı Kod No G.T.Ġ.P. FĠL001 0804.10.00.00.00 (2) Madde Ġsmi Hurma Tarife Kontenjanı Dönemi 01.01-31.12 Bir Defada Talep Edilebilecek Azami Tarife Kontenjanı Miktarı 50 Ton Tahsisat Yapılacak Firma Türü Ü,T,Ġ Tahsisat Yöntemi EOTY Tahsisat Önceliği Bulunan Kurum ve KuruluĢlar Azami % 43 oranında olmak kaydıyla, Ġthalat Rejimi Kararının ‗Diğer Ülkeler Ġçin Gümrük Vergisi‘ sütununda yer alan gümrük vergisi oranının %70‘i uygulanır. Ek-3 Başvurularda İbrazı Gereken Belgeler A- Tüm baĢvurular için ibrazı gereken belgeler: 1- Bir örneği Ek-4‘te yer alan ―BaĢvuru Formu‖ (Firmayı temsil ve ilzama yetkili temsilci veya temsilciler tarafından imzalanmıĢ ve imza sahiplerinin ad ve soyadlarının açıkça yazılmıĢ olması ve her baĢvuruda ibraz edilmesi gerekmektedir.) 2- Ġmza sahiplerinin firmayı temsil ve ilzama yetkili olduğunu kanıtlayan imza sirkülerinin veya imza beyanlarının aslı veya noter onaylı sureti (BaĢvuru tarihinden geriye doğru 3 (üç) ay içerisinde düzenlenmiĢ/onaylanmıĢ olması gerekmektedir.) 3- Firma unvanının yer aldığı Ticaret Sicil Gazetesi‘nin aslı veya noter veya ticaret ve/veya sanayi odaları veya ticaret sicili memurlukları tarafından onaylı örneği veya firma/esnafsanatkarın unvanının yer aldığı Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi‘nin aslı veya noter veya esnaf ve sanatkarlar odaları veya esnaf ve sanatkar sicil müdürlüğü tarafından onaylı örneği (KuruluĢa, varsa unvan değiĢiklikleri ile mevcut duruma iliĢkin ticaret sicil gazetelerinin/esnaf ve sanatkarlar sicil gazetesinin her birinin ibrazı gerekmektedir.) 4- Aynı tarife kontenjanı döneminde, aynı tarife kontenjanı için yeniden baĢvuruda bulunan firmalar için, söz konusu tarife kontenjanına iliĢkin firma adına düzenlenen en son ithal lisansının aslı 5- Ek-2‘de yer alan tarife kontenjanlarına iliĢkin tablonun ―Tarife Kontenjanı Kod No‖ sütununda, yanında (*) iĢareti bulunan maddeler için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı‘ndan alınan ve tarife kontenjanı tahsis talebinde bulunan firma adına düzenlenmiĢ uygunluk yazısının aslı (BaĢvuru tarihinden geriye doğru 3 (üç) ay içerisinde düzenlenmiĢ olması gerekmektedir.) B- Sanayici vasfı ile müracaat edecekler için ibrazı gereken ek belgeler: 1- Tarife kontenjanı talebi yapılan maddeyle ilgili üretim ve/veya tüketim rakamlarını ayrıntılı olarak içeren geçerli kapasite raporunun bağlı bulunulan ticaret ve/veya sanayi odası ya da esnaf ve sanatkârlar odası tarafından tasdik edilmiĢ sureti (BaĢvuru tarihinden itibaren geriye doğru en fazla 3 (üç) ay içerisinde tasdik edilmiĢ olması gerekmektedir.) (Kapasite raporunun aslı veya noter onaylı sureti kabul edilmeyecektir.) 2- Bir örneği Ek-5‘te yer alan ve firmayı temsil ve ilzama yetkili temsilci veya temsilciler ve yeminli mali müĢavir tarafından imzalanmıĢ olan Faaliyet Formu (Ekine formu tasdik eden Yeminli Mali MüĢavirin bağlı bulunduğu Yeminli Mali MüĢavirler Odası‘ndan alınan ve baĢvuru tarihi itibariyle geçerli olan ―Faaliyet Belgesi‖nin eklenmiĢ olması gerekmektedir.) Açıklamalar : 1- Tarife kontenjanı tahsis taleplerine iliĢkin baĢvurularda Bakanlığa ibraz edilen belgeler hiçbir suretle iade edilmez ve baĢka bir baĢvuru için kullanılamaz. 2- BaĢvuru için gerekli bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak içermeyen ve süresi içerisinde usulüne uygun olarak yapılmayan baĢvurular olumsuz sonuçlandırılır. 3- Sanayici vasfı ile tarife kontenjanı tahsis talebinde bulunan firmalar, ibraz ettikleri “Sanayici vasfı ile müracaat edecekler için ibrazı gereken ek belgeler”in tam ve eksiksiz olmaması halinde, tarife kontenjanı tahsisatında sanayici vasfı ile değerlendirilmez. Ancak, ilgili firmanın “Tüm baĢvurular için ibrazı gereken belgeler”i tam ve eksiksiz olarak ibraz etmiĢ olması ve ilgili tarife kontenjanının sanayici vasfı olmayan firmalara da tahsis edilebilecek nitelikte olması halinde, söz konusu firma baĢvurusu sadece bu kapsamda değerlendirilir. 4- BaĢvuru için ibrazı gereken bir belge aslının getirilmesi hâlinde, belgenin fotokopisi, aslına uygunluğu kontrol edildikten sonra ilgili Bakanlık görevlisi tarafından isim ve unvan yazılarak tasdik edilir ve iĢleme alınır. Ek-4 Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında Uygulanan Tarife Kontenjanından Yararlanmak ve Ġthal Lisansı Almak Ġçin BaĢvuru Formu Örneği Tarih: ....../..../........ EKONOMĠ BAKANLIĞINA (Ġthalat Genel Müdürlüğü) 14/1/2013 tarihli ve 2013/4225 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Filistin Ulusal Yönetimi Menşeli Bazı Tarım Ürünleri İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanması Hakkında Karar ile bu Karara istinaden hazırlanan Filistin Ulusal Yönetimi Menşeli Bazı Tarım Ürünleri İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanmasına Dair Tebliğ kapsamında, aşağıda belirtilen madde için firmamız adına tahsis yapılması ve İthal Lisansı düzenlenmesi hususunda gereği müsaadelerine arz olunur. Bakanlığınızca talep edilen bilgi ve belgeler eksiksiz olarak sunulmaktadır. Firma Yetkilisinin Adı Soyadı: Firma Yetkilisinin Unvanı: Ġmza-KaĢe: I- Firmanın; 1) A – Sanayici Türü a) Tarife kontenjanı konusu maddenin üreticisi b) Tarife kontenjanı konusu maddenin üretimde hammadde olarak kullanıcısı B - Tarife kontenjanı konusu maddenin geleneksel ithalatçısı C - Tahsisat önceliği bulunan kurum veya kuruluĢ 2) Adı/Unvanı(1): 3) Bağlı bulunulan vergi dairesi ve vergi sicil numarası/T.C. kimlik numarası: 4) Sigorta Sicil Numarası: 5) Tebligat adresi(2): 6) Telefon: Faks: E- posta: 7) BaĢvuru sahibi firma adına irtibat sağlayacak kiĢi: II- Tarife kontenjanı tahsisi talebinde bulunulan maddenin: 1) Tarife Kontenjanı Kod No : 2) MenĢe ülkesi : 3) Türkiye‘ye ihraç amacıyla yüklemenin yapılacağı ülke: 4) Tahsisi talep edilen tarife kontenjanı konusu maddenin miktarı ve ölçü birimi(3): Rakam ile : Yazı ile : III- Tarife kontenjanı tahsisi talep edilen maddenin değeri (mal bedeli, navlun ve sigorta ayrı ayrı belirtilecektir): Rakam ile Mal bedeli Sigorta Navlun Diğer Yazı ile TOPLAM Birim Fiyatı (CIF) Açıklamalar: (1) Firmanın Ticaret Sicil Gazetesi‟nde veya Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi‟nde yer alan unvanı tam olarak yazılacak. (2) Sadece firmanın Ticaret Sicil Gazetesi‟nde veya Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi‟nde yer alan resmi tebligat adresi yazılacak. (3) Ölçü biriminin, tahsis talebinde bulunulan tarife kontenjanının açıldığı ölçü birimi ile aynı birim cinsinden yazılması Ģarttır. Ek-5 Faaliyet Formu Örneği Tarih: ..../..../........ AĢağıda unvanı ve sicil numaraları belirtilen firmanın baĢvurusu üzerine, firmanın muhasebe kayıtlarının ve ilgili diğer belgelerin tetkiki sonucunda firmanın faaliyetlerine iliĢkin aĢağıda yer alan bilgilere ulaĢılmıĢ olup, söz konusu bilgilerin doğru olduğunu ve bilgilerin doğru olmaması halinde doğacak hukuki sorumluluktan müĢtereken ve müteselsilen sorumlu olduğumuzu kabul ve taahhüt ederiz. Firma Yetkilisi/Yetkilileri Adı Soyadı, Unvan Ġmza ve KaĢe(1) YMM Adı Soyadı Mühür Ġmza ve KaĢe 1- Tarife Kontenjanı Tahsis Talebinde Bulunan Firmaya ĠliĢkin Bilgiler a) Firma Unvanı (2) b) Adres(2) ve Telefon/Faks Numarası c) Üye Olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası/Esnaf ve Sanatkarlar Odası ç) Ticaret ve/veya Sanayi/Esnaf ve Sanatkar Sicil No d) Vergi Dairesi ve Vergi Sicil Numarası/ T.C. Kimlik Numarası e) 1.Yıl Gelir/Kurumlar Vergisi Tutarı (3) f) 2.Yıl Gelir/Kurumlar Vergisi Tutarı (4) g) Sigorta Müdürlüğü ve Sigorta Sicil No ğ) 1.Yıl Sigortalı ĠĢçi Gün Sayısı (3) h) 2.Yıl Sigortalı ĠĢçi Gün Sayısı (4) 2- Firmanın Üretim ve/veya Tüketim Faaliyetine ĠliĢkin Bilgiler(5) a) Üretilen Maddenin Ġsmi aa) Yıllık Üretim Kapasitesi ab) 1. Yıl Üretim Miktarı (3) ac) 2. Yıl Üretim Miktarı (4) b)Üretimde Hammadde Olarak Kullanılan Maddenin Ġsmi ba) Tüketim Kapasitesi bb) 1. Yıl Tüketim Miktarı bc) 2. Yıl Tüketim Miktarı (3) (4) 3- Ġncelemeyi Yapan Yeminli Mali MüĢavirin a) Adı Soyadı b) Bağlı Olduğu Oda ve Sicil Numarası c) Adres ve Telefon/Faks Numarası Açıklamalar: (1) Firmayı temsil ve ilzama yetkili temsilci veya temsilciler tarafından imzalanmıĢ olması gerekmektedir. (2) Firmanın Ticaret Sicil Gazetesi‟nde veya Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi‟nde yer alan unvanının ve adresinin tam olarak yazılması gerekmektedir. (3) 1. Yıl, baĢvurunun yapıldığı yıldan 2 yıl önceki yıl (örneğin; 2013 yılında baĢvuru yapılmıĢsa “1.Yıl” 2011 yılıdır) anlamındadır. (4) 2. Yıl: baĢvurunun yapıldığı yıldan 1 yıl önceki yıl (örneğin; 2013 yılında baĢvuru yapılmıĢsa “2.Yıl” 2012 yılıdır) anlamındadır. (5) Üretim miktarına sadece tarife kontenjanı konusu maddede firmanın gerçekleĢtirdiği üretim miktarı, tüketim miktarına ise sadece tarife kontenjanına konu madde bir baĢka malın üretiminde hammadde olarak kullanılıyor ise doğrudan üretimde hammadde olarak kullanılan miktarı yazılacaktır. Üretim ve tüketim miktarlarının belirlenmesinde Filistin Ulusal Yönetimi MenĢeli Bazı Tarım Ürünleri Ġthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanmasına Dair Tebliğin “Tanımlar” baĢlıklı 3 üncü maddesi hükümlerine uyulması Ģarttır. Kapasite, üretim ve tüketim miktarlarının ölçü biriminin tahsis talebinde bulunulan tarife kontenjanının açıldığı ölçü birimi ile aynı birim cinsinden yazılması Ģarttır. [R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ] —— • —— Maliye Bakanlığından: 2013 YILI MERKEZĠ YÖNETĠM BÜTÇE UYGULAMA TEBLĠĞĠ (SIRA NO: 5) Bilindiği üzere, 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesinde; ―(1) Özürlü sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kurum veya kuruluĢlarınca verilen sağlık kurulu raporuyla asgarî % 20 oranında özürlü olduğu tespit edilen ve özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından da eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitimini almaları uygun görülen görme, iĢitme, dil-konuĢma, spastik, zihinsel, ortopedik veya ruhsal özürlü bireylerin eğitim giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarı, Bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karĢılanır. Bu özürlü bireylerin özür grupları ve dereceleri ile özür niteliğine göre eğitim programlarının kapsamı ve eğitim süreleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüĢü alınmak suretiyle yönetmelikle belirlenir. (2) Birinci fıkrada belirtilen eğitim hizmetini sunan veya yararlananların gerçek dıĢı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarlar, iki katı ve kanunî faiziyle birlikte ilgililerden müteselsilen tahsil edilir. Bu fiillerin özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri tarafından tekrarı hâlinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal edilir.‖, hükmü yer almaktadır. Bu kapsamda, özürlü bireylerin destek eğitim giderlerinin bütçeden karĢılanacak kısmına iliĢkin olarak aĢağıdaki hususlara uyulacaktır. 1- 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde özürlü bireylere verilen destek eğitiminin bütçeden karĢılanacak kısmı; katma değer vergisi hariç olmak üzere bireysel eğitim için aylık 386 TL., grup eğitimi için 109 TL. olarak belirlenmiĢtir. 2- Belirlenen tutarlar, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten, bu tutarları aĢan kısmı ise ilgililer tarafından karĢılanır. 3- Bu Tebliğde yer almayan hususlarda Millî Eğitim Bakanlığınca yapılacak düzenlemeler esas alınır. 4- Bu Tebliğ, 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Tebliğ olunur. [R.G. 07 ġubat 2013 – 28552 ] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2013/4238 2013 Yılı Yatırım Programında 2012E010060 proje numarası ile yer alan ―Yeni Demiryolu ve Ġkinci Hat Yapımları, Altyapı Rehabilitasyonu, Elektrifikasyon, Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon Tesisleri Yapımı Projesi‖ kapsamındaki Konya-Karaman 2. Hat, Elektrifikasyon, Sinyalizasyon, Telekom Tesisi Yapımı ve Altyapı ĠyileĢtirmesi ĠĢinin yapımı amacıyla ihtiyaç duyulan ve ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlar ile üzerindeki muhdesatın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ĠĢletmesi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığının 27/12/2012 tarihli ve 3921 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 14/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı Ġ. N. ġAHĠN ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ E. GÜNAY Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı ve Ö. DĠNÇER Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı R. AKDAĞ B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı [R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4248 Ankara Ġli, Çankaya Ġlçesi, Namık Kemal Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 21/1/2013 tarihli ve 271 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4255 Bursa Ġli, Kestel Ġlçesinde tesis edilecek Gözede II Hidroelektrik Santrali Enerji Nakil Hattının yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/1/2013 tarihli ve 51 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4259 Karayolları BeĢinci Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde yapımı devam eden MutErmenek Devlet Yolunun Km: 0+262.00-25+558.50 arasında kalan bölümünün tamamlanabilmesi amacıyla ekli haritada gösterilen güzergâhta bulunan taĢınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığının 18/1/2013 tarihli ve 530 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4262 Konya Ġli, Ilgın Ġlçesi, Behlülbey Mahallesinde yürütülen kentsel dönüĢüm projesi kapsamında ekli listede ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Ilgın Belediyesi tarafından acele kamulaĢtırılması; ĠçiĢleri Bakanlığının 2/1/2013 tarihli ve 2 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve [R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: AĞIR VE TEHLĠKELĠ ĠġLER YÖNETMELĠĞĠNĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 16/6/2004 tarihli ve 25494 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ağır ve Tehlikeli ĠĢler Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik 30/12/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ] —— • —— Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan: HÂKĠMLER VE CUMHURĠYET SAVCILARI HAKKINDA UYGULANACAK ATAMA VE NAKĠL YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 19/2/1988 tarihli ve 19730 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 18 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 19 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan ―BüyükĢehir belediye sınırları içinde kalanlar hariç olmak üzere, merkez nüfusu bir milyonun altında olan‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yürütür. [R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ] —— • —— TEBLĠĞLER Millî Savunma Bakanlığından: 5201 SAYILI KANUN GEREĞĠNCE KONTROLE TÂBĠ TUTULACAK HARP ARAÇ VE GEREÇLERĠ ĠLE SĠLAH, MÜHĠMMAT VE BUNLARA AĠT YEDEK PARÇALAR, ASKERÎ PATLAYICI MADDELER, BUNLARA AĠT TEKNOLOJĠLERE ĠLĠġKĠN LĠSTE (2013 YILI LĠSTESĠ) MADDE 1 – AĢağıda ana baĢlıklar altında belirtilen Kontrole Tâbi Liste kapsamında yer alan kalemlerin üretilmesi ile ihracat ve ithalatına iliĢkin izin iĢlemleri, Millî Savunma Bakanlığı sorumluluğunda ve bilgisi dâhilinde yapılacaktır. KTL MD. NU. 1 1.a. 1.b. 1.c. 1.ç. 1.d. 2 2.a. 2.b. MADDE NAMLULU SĠLÂHLAR: Her çap ve model ateĢli yivli setli tabancalar, makineli tabancalar ve bunların ana parçaları (gövde, namlu, kapak takımı, mekanizma, tetik tertibatı). Her çap ve model tek veya otomatik atıĢlı yivli setli tüfekler, keskin niĢancı tüfekleri, yivli setli av tüfekleri ve bunların ana parçaları (gövde, namlu, Ģarjör, kapak takımı, mekanizma, tetik tertibatı) (yivsiz av tüfekleri, niĢancılık eğitiminde kullanılan tüfekler, spor amaçlı kullanılan tüfekler ve parçaları hariç). Otomatik bombaatarlar/bombaatarlar ve bunların ana parçaları (namlu, tetik tertibatı, gövde, niĢangâh/optik niĢangâh). Yivli ve yivsiz her çap ve model havanlar ve bunların namlu ve niĢangâhları. Her çap ve model hafif ve ağır toplar, obüsler ve bunların baĢta namlu olmak üzere ana parçaları ile bu silahlarda kullanılan namlucuk aparatı. TAKTĠK ARAÇLAR: Tanklar, tırtıllı (paletli) ve tekerlekli zırhlı muharebe araçları, zırhlı personel taĢıyıcılar, zırhlı silah taĢıyıcı araçlar. Bu araçlara takılan her türlü silahlar, kama kompleleri, zırh, otomatik/yarı otomatik doldurucu, kule, namlular ve bu silah sistemlerine ait atıĢ kontrol sistemleri. 2.c. Askerî amaçlı her türlü tekerlekli taktik araçlar. 2.ç. Askerî amaçlı tank çekiciler, tank taĢıyıcılar ve kurtarıcı araçlar. 2.d. 2.e. 2.f. Mayın temizleme ve serpme sistemlerine ait araçlar, mayınlı sahalarda geçit açma sistemleri. Her türlü silah platformları ve platform araçları. Askerî amaçlı insansız kara GTĠP'E ESAS MADDE Her çap ve model yivli setli tabancalar, makineli tabancalar. Her çap ve model yivli setli tabancalar ile makineli tabancalara ait parçalar. Topçu silahlar ile Roket Fırlatıcıları, Alev Atıcılar, El Bombası Atıcıları, Torpil Tüpleri vb. fırlatıcılar dıĢında kalan diğer harp silahları. Spor, Av veya Hedef için Yivsiz, Tek Namlulu Av tüfekleri haricinde kalan tüfekler (Yivli setli av tüfekleri). Yivli Setli Av Tüfeği Namluları. ÖNGÖRÜLEN GTĠP 9302.00.00.00 9305.10.00.00 9301.90.00.00 9303.20.95.00 9305.20.00.90.00 9301 pozisyonundaki Harp Silahlarına ait tüm aksam ve parçalar. Roket Fırlatıcılar, Alev Atıcılar, El Bombası Atıcılar, Torpil Tüpleri ve benzeri fırlatıcılar. 9301 pozisyonundaki Harp Silahlarına ait tüm aksam ve parçalar. Kendinden itmeli olan/olmayan topçu silahları (Toplar, obüsler, havanlar).9301 pozisyonundaki Harp Silahlarına ait tüm aksam ve parçalar. Tanklar ve diğer zırhlı savaĢ taĢıtları (motorlu) (silahla donatılmıĢ olsun veya olmasın) ve bunların aksam ve parçaları. 9305.91.00.00 9301.20.00.00 9305.91.00.00 9301.10.00.00 9305.91.00.00 8710.00 9301 Üzerinde askerî ekipman bulunan (silah, komuta kontrol düzeneği, elektronik harp ve elektronik karĢı tedbir sistemleri vb) ve/veya taktik sahada kullanılan araçlar. Askerî amaçlı tank çekiciler, tank taĢıyıcılar ve kurtarıcı araçlar. Mayın temizleme ve serpme sistemlerine ait araçlar, mayınlı sahalarda geçit açma sistemleri. Her türlü silah platformları ve platform araçları. Askerî amaçlı insansız kara 8701, 8702, 8703, 8704, 8705, 8710 8701, 8704, 8705 8705, 8701, 8710 8705, 8701 8701, araçları. 2.g. 3 3.a. 3.b. 3.c. 3.ç. 3.d. 4 4.a. 4.b. Askerî amaçlı her türlü köprücü araçları ve ana parçaları ile köprü kurma botları. araçları. Diğerleri (Askerî amaçlı köprücü araçlar.). Diğer yüzer araçlar (köprü kurma maksatlı dubalar vb.). Köprü kurma botları. ASKERÎ PATLAYICILAR VE PĠROTEKNĠK MALZEME: 9301 Pozisyonundaki Hafif Makinalı Tabancalara ait olan fiĢekler ve aksamı. Her çap ve model yivli setli Yukarıda belirtilen namlulu tabancalar, makinalı tabancalara ait fiĢekler ve aksamı. silahlarda kullanılan her türlü Diğer harp silahlarına ait hafif mühimmat, sevk maddesi (Topçu silah mühimmatı ve aksamı. mühimmat Sevk Barutları, Hafif Yivli setli av tüfeklerine ait Silah Mühimmatı Sevk Barutları, fiĢekler. Özel Amaçlı Sevk Barutları vb.) ve Yivli/ Yivsiz her çap ve model patlayıcı. havanlar, toplar ve obüs mermileri, otomatik bombaatar mühimmatı ve aksamı). Yivli Silah Mühimmatlarına ait kapsüller. Harp silahlarına ait olan her Her cins tapalar. türlü tapalar. Herhangi bir silah vasıtasıyla kullanılan bombaatar, sis Tahrip amaçlı kullanılan (bomba, el bombaları, yangın bombaları ve bombası, sis bombası, mayın ve bunların aksamı ile kapsül, ecza, tahrip kalıbı gibi) her türlü askerî yemleme, buster, detanatör ve patlayıcı malzeme. ana Ģarj olarak kullanılan her türlü patlayıcı madde. Yanıcı, yakıcı ve eritici özellik taĢıyan, askerî kullanıma mahsus, ıĢık, ses, gaz, duman oluĢturan piroteknik malzemeler. Askerî maksatlı iĢaret fiĢekleri. Yakıcı, yanıcı ve eritici her türlü Askerî maksatlı sis iĢaretleri/ askerî piroteknik malzeme. fiĢekleri. Fitiller, infilak fitilleri veya infilak kapsülleri; ateĢleyici maddeler elektrikli infilak ettirici maddeler (fitiller, infilak fitilleri). Roket ve füze yakıtları ile sevk fiĢekleri. Roket ve füze yakıtları ile sevk fiĢekleri. ROKETATAR, ROKET, FÜZELER VE TORPĠDOLAR: Her çap ve menzildeki roket, füzeler ve torpidolar ile bu Her çap ve menzildeki roket, sistemlere ait ana parçalar (roket füzeler ve torpidolar ile bu motoru, kanatlar, harp baĢlığı, sistemlere ait ana parçalar (roket gövde, arayıcı baĢlık, tapa ve motoru, kanatlar, harp baĢlığı, ateĢleyiciler, güdüm sistemi, gövde, arayıcı baĢlık, tapa ve ateĢleyiciler, güdüm sistemi, sensör sensör ve iĢaretleyiciler, silah sistemi taĢıyıcı platformu, ve iĢaretleyiciler, silah sistemi namlu, lançer, kundak, atıĢ taĢıyıcı platformu, namlu, lançer, kontrol sistemi). kundak, atıĢ kontrol sistemi, namlucuk aparatı). Roket, füze ve torpidolara ait motorlar. Her çap ve menzildeki roket, Roket, füze ve torpidolara ait füzeler ve torpidolara ait fırlatma fırlatma sistemleri. 8705.90 8705.90.80.90.18 8907 8905.90.90.00 8905.90.10.00 9306.30.10.10 9306.30.10.90 9306.30.30.00 9306.21.00.00 9306.90.10.00 9306.90.90.00.00 9306.90.10.00 9306.90.10.00 9306.90.90.00 3604.90.00.00 3604.90.00.00 3604.90.00.00 3603.00 3606.90.10.90 3606.90.90.00 9306.90.10.00 8411 8412 9301.20.00.00 sistemleri ve ana parçaları. 5 5.a. 5.b. 6 6.a. Roket, füze ve torpidolara ait fırlatma sistemlerinin aksam ve 9305.91.00.00 parçaları. KĠMYASAL, BĠYOLOJĠK RADYOLOJĠK VE NÜKLEER SĠLÂHLAR: Bu silâhlar ile kullanılabilecek her türlü tahrip maddesi, mühimmat ve 9301.20.00.00 bu silahların yerleĢtirilmesi ve _ 9305.91.00.00 taĢınması, fırlatılması amacıyla kullanılan sistemler. Gaz maskesi (Bireysel kullanım ile silah sisteminde kullanılan 9020.00.00.00.12 bu tip teçhizat aynı GTĠP'le numaralandırılmıĢtır). Gaz maskesi aksam ve parçaları. 9020.00.00.00.18 Gaz maskesi filtresi. 8421.39.20.90 Askerî amaçla kullanılan kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer Kauçuk ile sıvanmıĢ (KBRN 6113.00.10.00 maddelere karĢı koruyucu koruyucu melbusat). 6210.10.98.00 malzemeler/sistemler, maske ve Diğerleri. 6113.00.90.00 süzgeçler ile koruyucu melbusat. Diğerleri. 6210.10.10.00 Radyasyon (Radyasyona karĢı 6210.40.00.00 koruyucu elbise). Diğerleri. 6210.40.00.00 Radyasyon. 6210.50.00.00 Diğerleri. 6210.50.00.00 SAVAġ UÇAKLARI VE HELĠKOPTERLER ĠLE DĠĞER HAVA ARAÇLARI: Silahlar için teleskopik 9013.10 dürbünler ve periskoplar. Lazerler (Lazer diyotları hariç). 9013.20.00.00.00 Harp Silahları. 9301 Diğerleri. 8517.69 (8517.69.90.90.21 8517.69.20.00.00 hariç) Radar cihazları, hava ve deniz 8526 trafiğine yardımcı telsiz (8526.92.00.10.00 cihazları ve uzaktan kumanda 8526.92.00.20.00 etmeye mahsus telsiz cihazları. 8526.92.00.90.11 8526.92.00.90.13 hariç) Askerî amaçlı her çeĢit uçak, Diğer makine ve cihazları. 8543,7 helikopter ve insansız hava araçları BaĢa takılan kulaklıklar, kulağa ile bunlara monte edilebilecek 8518.30.95.30.00 takılan kulaklıklar. keĢif, hedef tespit, uçuĢ ve atıĢ 8518.30.95.90.19 teçhizatı ve/veya elektronik harp aksamı ile patlayıcı yükü veya Diğerleri. 8528.59 kimyasal, biyolojik, radyolojik ve Pusulalar, diğer seyrüsefer alet 9014 nükleer maddeler taĢıyabilecek ve cihazları. dronlar. 2000 kg. geçmeyenler. 8802.11 2000 kg. geçen helikopter. 8802.12 2000 kg. geçmeyen Uçak ve 8802.20.00.90 diğer hava araçları. 2000 kg. ile 15000 kg. arasında 8802.30.00.90 uçak ve diğer hava araçları. BoĢ ağırlıkları 15000 kg. geçen 8802.40.00.90 uçak ve diğer hava araçları. Balonlar, hava gemileri, 8801.00.10.00 planörler. Motorsuz diğer hava taĢıtları. 8801.00.90.00 6.b. Bu vasıtalara takılan her türlü silah sistemi, donanımı ve mühimmatı. 6.c. Bu vasıtalarda kullanılan hedefe yönelme ve hedef takip cihazları. _ _ _ 9013.10 9014 8526 (8526.92.00.10.00 6.ç. 7 7.a. 7.b. 7.c. 7.ç. 7.d. 8 8.a. 8.b. Bu vasıtalarda kullanılan diğer özel amaçlı askerî mekanik, elektromekanik, elektronik, optik ve optronik cihazlar. _ SU ÜSTÜ VE SU ALTI SAVAġ GEMĠLERĠ: Her tür ve sınıftaki su üstü ve altı savaĢ gemileri ve denizaltılar. Gemi Ģeklinde olan özel Su üstünde ve altında kullanılan her maksatlı platformlar. Denizde seyretmeye mahsus tür ve sınıftaki savaĢ gemileri ve olanlar. platformlar. ġiĢirilebilir sallar. Metalden platformlar. AhĢap ve diğer maddelerden platformlar. Bunlarda kullanılan silah, atıĢ kontrol ve komuta kontrol _ sistemleri ile akustik aldatıcı ve akustik karıĢtırıcılar. 8526.92.00.20.00 8526.92.00.90.11 8526.92.00.90.13 hariç) 8471.49 8528.59 9013.10 9013.20 9014 8906.10.00.00 8905.90.00.00 8905.90.10.00 8907.10.00.00 8907.90.00.00 8907.90.00.00 9301 8471.49 8526 (8526.92.00.10.00 8526.92.00.20.00 Deniz platformlarında kullanılan 8526.92.00.90.11 askerî amaçlı diğer özel mekanik, 8526.92.00.90.13 hariç) elektromekanik, elektronik, optik _ 8528.59 ve optronik cihazlar ile zırh 8543.70 malzemesi. 9005 9013.10 9013.20 9014 8903 (8903.91, Askerî kullanım için özel olarak tasarlanmıĢ veya uyarlanmıĢ her _ 8903.99.10.00, türlü bot. 8903.99.91.00, 8903.99.99.00 hariç) 8905.90 Askerî amaçlı insansız su üstü ve 8906.90.10.00 _ su altı deniz araçları. 8906.90.91.00 8909.90.99.00 ASKERÎ KOMUTA KONTROL, MUHABERE VE BĠLGĠ SĠSTEMLERĠ: 8471.49 8517.69 (8517.69.90.90.21 Elektronik Harp (EH), Elektronik 8517.69.20.00.00 hariç) Taarruz (ET) Elektronik Destek 8526 (ED), Elektronik Koruma (EK), sistem ve teçhizatı ile bu (8526.92.00.10.00 sistemlerin test ve _ 8526.92.00.20.00 değerlendirmesini yapan, 8526.92.00.90.11 etkinliğini artıran/azaltan taktik ve 8526.92.00.90.13 hariç) teknik geliĢtirmeye yönelik 8543.70 simülatör ve simülasyon sistemleri. 9013.20 9014 9301 Askerî amaçlı ve/veya emniyetli _ 8517 8.c. (kriptolu) telli ve telsiz muhabere sistem ve cihazları (Bu cihazlara ait kulaklık, mikrofon takımları, aksesuarlar ve bataryalar hariç) Askerî amaçlı veya ulusal güvenlik amaçlı kullanılan kripto ve ses emniyet cihazları. 8543.70.90.00 _ 8.ç. Lazer ve mikrodalga kaynaklı her türlü silah ve askerî haberleĢme sistemleri. _ 8.d. Askerî amaçlı kullanılan NATO ve ACE tipi Ģelterler. _ Konteynerler. 8.e. Askerî keĢif gözetleme, bunların kayıt cihazları, radar ve ekipmanları ile dost ve düĢman tanıma ve tanıtma sistemleri. _ 8.f. Her türlü askerî ve ulusal güvenlik amaçlı yazılımlar. _ 8.g. Her türlü askerî amaçlı eğitim simülatörleri ve simülasyonları. 9 9.a. Hava muharebe simülatörü aksam ve parçaları. Pilot eğitim simülatörü. ASKERÎ AMAÇLI HAVA VE UZAY SĠSTEMLERĠ: Askerî maksatlı olan uzay araçları (uydular dâhil). Askerî maksatlı olan uzay araçlarını fırlatıcı araçlar ve yörünge altı araçları. Roket, fırlatma rampaları ve kuleleri. Askerî amaçlı uydu sistemleri, taĢınabilir/sabit uydu yer terminalleri ile bu sistemlere ait uzay ve yer teçhizatı. Diğerleri. Alıcı cihazı bulunan verici cihazlar. Askeri Amaçlı Uydu ve uydu radyolink alıcı ve verici antenleri. 9.b. Uydularda keĢif, gözetleme, karıĢtırma, haberleĢme sevk ve güdüm amacıyla kullanılabilecek donanımları ve silah sistemleri. _ 8543.70.90.00 8517.69 (8517.69.90.90.21 8517.69.20.00.00 hariç) 9013.20 9301 9406.00.38.00 9406.00.80.40 9406.00.80.90 8609 8517.69 (8517.69.90.90.21 8517.69.20.00.00 hariç) 8519.89 (8519.89.11 hariç) 8526 (8526.92.00.10.00 8526.92.00.20.00 8526.92.00.90.11 8526.92.00.90.13 hariç) 9005 9013.10 8523 (Askerî maksatlı olmayanlar ve kayıt yapılmamıĢ olanlar hariç) 8805.21.00.00 8805.29 8802.60.10.00 8802.60.90.00 9301.20.00.00.00 (eskisi-muhtelif yağlama sistemleri denebilecek bir bölümde ―Diğerleri‖ne karĢılık gelmektedir. ) 8517.69 (8517.69.90.90.21 8517.69.20.00.00 hariç) 8525.60 8529.10.69.90 8517.69 (8517.69.90.90.21 8517.69.20.00.00 hariç) 8526 (8526.92.00.10.00 8526.92.00.20.00 8526.92.00.90.11 8526.92.00.90.13 hariç) 8543.70 10 10.a. 10.b. 9013.10 9014 9301 ASKERÎ KEġĠF, GÖZETLEME VE TESPĠT SENSÖRLERĠ, COĞRAFĠ KONUM BELĠRLEME VE SEYRÜSEFER SĠSTEMLERĠ: Askerî amaçlı kullanılabilecek INS 9014 (Ataletsel Seyrüsefer Sistemleri) ile emniyetli (kriptolu) GPS (Coğrafi 8526.10.00.00 _ Konum Belirleme) cihazları ile 8526.91 diğer koordinat belirleme yer ve 8526.92.00.90.19 yön tespit cihazları. Askerî maksatlı gözetleme alet 9005 ve cihazları. Askerî maksatlı teleskobik Askerî amaçlı Termal IR dürbün, teleskop, periskop, 9013.10 (Kızılötesi) ve lazer özellikli niĢan dürbün. tevcih, atıĢ kontrol ve gözetleme Askerî maksatlı termal 8525.80.19.00 alet ve cihazları. kameralar. 8525.80.91.00 8525.80.99.00 10.c. 10.ç. 10.d. 10.e. 11 11.a. 11.b. 11.c. Askerî amaçla kullanılan patlayıcı Askeri amaçlı patlayıcı madde madde tespit sistemleri ve mayın tespit sistemleri ve mayın dedektörleri. dedektörü. Askerî amaçlı lazer iĢaretleme cihazları, lazer noktalayıcılar ve Askerî amaçlı lazer iĢaretleme lazer hedef tespit sistemleri. cihazları, lazer noktalayıcılar. Askerî amaçlı gece görüĢ cihazları Askerî amaçlı gece görüĢ ile gece görüĢ dürbün ve dürbünü, aksam ve parçaları. cihazlarında kullanılan askerî amaçlı görüntü yoğunlaĢtırıcı tüpler ve dedektörler. Askerî amaçlı görüntü iĢleme _ sistemleri. DĠĞER ASKERÎ MALZEME VE CĠHAZLAR: Yukarıda yer almayıp, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası ihracat kontrol rejimlerinden olan: (1) Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi (FTKR) kapsamında FTKR kılavuzu ile Ekipman, Teknoloji ve Yazılım Eki'nin yürürlükteki son versiyonunun kontrolünü _ öngördüğü malzeme ve teknolojiler. (2) Wassenaar Düzenlemesi (WD) kapsamında güncelleĢtirilen Mühimmat Listesinin kontrolünü öngördüğü malzeme ve teknolojiler. Askerî amaçlı, balistik koruma özellikli (%85 veya daha yüksek saflıkta ve 60 mikrometre veya daha küçük tane boyutlu) Bor/Borkarbür, Silisyum Karbür, Titanyum Diborür ve Alümina bileĢikleri. Gece görüĢ dürbünü ve termal kamera ile görünmeyen (görülemeyen) kumaĢ. Bor. Alümina bileĢikleri. Borkarbür. Silisyum Karbür. Titanyum Diborür. 8543.70.90.00.11 8543.70.90.00.19 9013.20 8540.20.80 9013.80 _ 2528.00.00.00.00 2849.90.10.00 2849.20.00.00 2850.00.90.00.00 Gece görüĢ dürbünü ve termal kamera ile görünemeyen ağ. Gece görüĢ dürbünü ve termal kamera ile görünemeyen kumaĢ. 5608.19.90 5602 5603 5903 5906 5907 11.ç. 12 12.a 12.b 12.c 12.ç Askerî amaçlı olarak kullanılan görünmezlik teknolojileri (Radar Soğurucu Malzemeler, Radar Soğurucu Yapılar, Radar Kesit Alanı Tahmin Yazılım Kodları, Infrared/Gözle Görülür/Akustik/ Manyetik Ġz Azaltıcı Malzeme ve Teknikler ile her türlü Ġz Tahmini Yazılım Kodları). DĠĞER HUSUSLAR Yukarıda belirtilen sistemlerde yer alan sivil amaçlı kullanıma uygun yazılımlar ve genel imalât malzemeleri (civata, somun, vida, conta, o-ring, boya v.b.) ile ticari maksatlı tedarik edilebilen bilgisayar donanımları Kontrole Tâbi Liste kapsamında değildir. Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer harp maddeleri/silahlarının ithalatı, ihracatı ve üretimi taraf olduğumuz uluslararası sözleĢmeler gereği yasaklanmıĢtır. KTL'de tanımlı GTĠP numarası ile malzeme arasında çeliĢki olması durumunda "Malzemenin niteliği ile Kullanım Amacı" dikkate alınacak, GTĠP uyumsuzluklarında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı görüĢleri esas alınacaktır. KTL'de tanımlı GTĠP numarası ile malzeme arasında çeliĢki olması durumunda "Malzemenin niteliği ile Kullanım Amacı" dikkate alınacak, çift kullanımlı malzemelerde Ekonomi Bakanlığı görüĢleri esas alınacaktır. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ MADDE 2 – Bu Liste, 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Liste hükümlerini Millî Savunma Bakanı yürütür. [R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 30/1/2013 KARAR NO : 2013/15 KONU : Ġmar Planı. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu‘nca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın 2/11/2012 tarih ve 7390 sayılı yazısına istinaden; 1- ÖzelleĢtirme kapsamındaki Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ.‘ye ait Sarmısaklı Tarım ĠĢletmesinin kullanımında bulunan ve Kurulumuzun 1/12/2005 tarih ve 2005/133 sayılı Kararı ile özelleĢtirme programına alındıktan sonra mülkiyeti Sümer Holding A.ġ.‘ye devredilen Kırklareli Ġli, Lüleburgaz Ġlçesi, Sarmısaklı Çiftliği mevkiindeki taĢınmaz mallara yönelik ―Tarımsal Amaçlı Entegre Tesis Alanı, Tarımsal Niteliği Korunacak Alan, Tarımsal Niteliği Korunacak Özel Mahsul Alanı, Doğal Karakteri Korunacak Ağaçlık Alan, Sosyal-Teknik Altyapı Alanları‖ kullanım kararı önerilmesine iliĢkin 1/5.000 ölçekli Nazım Ġmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı Kurulumuzun 1/5/2007 tarih ve 2007/26 sayılı Kararı ile onaylanmıĢtır. Söz konusu imar planlarının iptali talebiyle açılan davada, DanıĢtay 6. Dairesi tarafından verilen 7/6/2010 tarih ve 2008/2280 E., 2010/5641 K. sayılı Karar ile, askıya çıkarılmak suretiyle ilan edilmemesi nedeni ile imar planları iptal edilmiĢtir. 2- 3194 sayılı Ġmar Kanununun Ek-3 üncü maddesinde yer alan hüküm gereğince iptale iliĢkin mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmesini teminen askıya çıkarılmak suretiyle Kırklareli Ġli, Lüleburgaz Ġlçesi, Sarmısaklı Çiftliği mevkiindeki taĢınmaz mallara yönelik 1/5.000 ölçekli Nazım Ġmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planının üzerinde herhangi bir değiĢiklik yapılmadan aynen onaylanmasına, 3- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete‘de yayımlanmasını müteakip, askıya çıkarılarak ilan edilmesi ve diğer iĢlemlerin yerine getirilmesi amacıyla Lüleburgaz Belediye BaĢkanlığı‘na gönderilmesine, [R.G. 08 ġubat 2013 – 28553 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından: SOSYAL HĠZMET MERKEZLERĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; sosyal hizmet müdahalesinin ve takibinin gerçekleĢtirilmesi, çocuk, genç, kadın, erkek, engelli, yaĢlı bireylere ve ailelerine koruyucu, önleyici, destekleyici, geliĢtirici, rehberlik ve danıĢmanlık odaklı sosyal hizmetlerin, hizmete eriĢim kolaylığı esasıyla bir arada ve gerektiğinde kamu kurum ve kuruluĢları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluĢları ve gönüllüler ile iĢbirliği içinde sunulduğu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı sosyal hizmet merkezlerinin, kuruluĢ ve iĢleyiĢine, yürütecekleri hizmetlere iliĢkin usul ve esaslar ile merkezde çalıĢan personelin görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı sosyal hizmet merkezlerini kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 3/6/2011 tarihli ve 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi ile 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun 4 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Alan taraması: Kurum, kuruluĢ ve kiĢilerden gelen bilgiler de dikkate alınarak sosyal hizmet faaliyet ve uygulamalarından yararlanacak aile ve bireylerin tespiti ile sosyal sorunların analizi amacıyla gerçekleĢtirilen veri ve bilgi toplama faaliyetini, b) Bakan: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanını, c) Bakanlık: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını, ç) Hizmet bölgesi: Sosyal hizmet merkezinin sorumlu olduğu alanı, d) Ġl müdürlüğü: Aile ve Sosyal Politikalar il müdürlüğünü, e) Ġl müdürü: Aile ve Sosyal Politikalar il müdürünü, f) Komisyon: Bu Yönetmelikte belirtilen esaslar doğrultusunda çalıĢan sosyal hizmet komisyonunu, g) Merkez: Sosyal hizmet merkezini, ğ) Müdür: Sosyal hizmet merkezi müdürünü, h) Müdür yardımcısı: Sosyal hizmet merkezi müdür yardımcısını, ı) Risk haritası: Alan taraması ile elde edilen ve paydaĢ kurumlardan sağlanan veri ve bilgilere dayalı olarak oluĢturulan ve sosyal hizmet desteği sağlanmasını gerektiren konular bakımından sosyal risklerin; konular, gruplar ve yerleĢim alanları itibarıyla ayrı ayrı gösterildiği, puanlama usul ve esasları kılavuz ile belirlenen ve merkez tarafından her yıl güncellenen haritayı, i) Sosyal çalıĢma görevlisi: Psikolojik danıĢmanlık ve rehberlik, psikoloji, sosyoloji, çocuk geliĢimi, öğretmenlik, aile ve tüketici bilimleri ve sosyal hizmet alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensuplarını, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Merkezlerin KuruluĢ Esasları, Hizmet Ġlkeleri ve Görevleri Merkezlerin kuruluĢ esasları MADDE 5 – (1) Her ilde en az bir merkez kurulur. (2) Ġl ve ilçelerde birden fazla kurulacak merkez sayısı ilin tüm yerleĢim birimlerini kapsayacak Ģekilde hizmet bölgelerine ayrılarak belirlenir. Hizmet bölgesi, hizmet bölgesi kapsamına alınabilecek ilçe veya ilçelerin coğrafi konumu, ulaĢım imkânları ve ulaĢılabilecek en yakın merkeze uzaklık, sosyal ve demografik yapısı ile hizmetin sunumunda iĢbirliği yapılabilecek kurum ve kuruluĢların varlığı gibi hususlar ile valiliğin görüĢü dikkate alınarak Bakanlık tarafından belirlenir. (3) Merkezler Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğünün teklifi ve Bakan onayı ile ilgili yıl bütçesine bu amaçla tefrik edilen ödenek tutarı dikkate alınarak kurulur. KuruluĢ onayında, merkezin yeri ve sorumlu olduğu hizmet bölgesi belirtilir. (4) Merkezlerin hizmete eriĢim açısından kolaylık sağlayacak yerleĢim alanlarında ve diğer kamu kurum ve kuruluĢları ile sosyal hizmet kuruluĢlarından bağımsız kendi hizmet binalarında hizmet sunması esastır. (5) Merkezler ihtiyaç duyulması halinde sunulacak hizmetlere eriĢim kolaylığı sağlamak amacıyla hizmetlerini, il müdürlüğünün gerekçeli raporu, valinin teklifi ve Bakanlığın onayı ile birden fazla binada yürütebilirler. Ek hizmet binasının giderleri bağlı olduğu merkezin ödeneğinden karĢılanır, personel ve sorumlulukları müdür tarafından belirlenir. Hizmet ilkeleri MADDE 6 – (1) Merkezlerdeki hizmet sunumunda, esas alınacak ilkeler Ģunlardır: a) Birey, aile ve toplumun ihtiyaçları esas alınır. b) Sorunların yerinde tespiti ve çözümü esastır. c) Hizmetler, sosyal sorunları çözmeyi ve sosyal riskleri azaltmayı amaçlar. ç) Hizmet politikalarının belirlenmesinde alan tarama analizleri dikkate alınır. d) Hizmet modellerinin tespitinde, hizmet bölgesinin sosyal, ekonomik ve kültürel yapıları dikkate alınır. e) Merkezde, birey ve ailenin kendi baĢına sorun çözme kapasitesi ve sosyal refahını artırmaya yönelik önleyici, eğitici, geliĢtirici, rehberlik ve danıĢmanlık hizmetleri verilir. f) Hizmetin planlanması ve sunumunda paydaĢ kurum ve kuruluĢlarla iĢbirliği yapılır. g) Toplumun bilgi ve farkındalığını artırmaya yönelik eğitim, kültür, sanat ve benzeri alanlarda faaliyetler yapılır. ğ) Hizmetler, merkezin sorumlu olduğu hizmet bölgesinin tümünü kapsar. h) Hizmet sunumu ve önceliklerin belirlenmesi risk esaslı olarak yapılır. Merkezlerin görevleri MADDE 7 – (1) Merkezlerin görevleri Ģunlardır: a) Aile bütünlüğünün korunması ve aile refahının artırılmasına yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile gönüllü kuruluĢlar arasında iĢbirliği ve koordinasyonu sağlamak. b) Çocukların ve gençlerin sağlıklı geliĢimini temin etmek üzere; çocuklara ve gençlere yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile gönüllü kuruluĢlar arasında iĢbirliği ve koordinasyonu sağlamak. c) Kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak, fırsat ve imkânlardan eĢit biçimde yararlanmalarını sağlamak üzere; kadınlara yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile gönüllü kuruluĢlar arasında iĢbirliği ve koordinasyonu sağlamak. ç) Engellilerin ve yaĢlıların toplumsal hayata etkin biçimde katılmalarını sağlamak üzere; engellilere ve yaĢlılara yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile gönüllü kuruluĢlar arasında iĢbirliği ve koordinasyonu sağlamak. d) ġehit yakınları ile gazilere yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluĢları ile gönüllü kuruluĢlar arasında iĢbirliği ve koordinasyonu sağlamak. e) Öncelikle çocuğun aile içinde yetiĢtirilmesi ve desteklenmesi amacıyla aileyi eğitim, danıĢmanlık ve sosyal ekonomik desteklerle güçlendirmek. f) Korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç birey ve ailelerin tespit edilmesini, desteklenmesini ve gerekli hizmetlere yönlendirilmesini sağlamak. g) Kamu kurum ve kuruluĢları, gönüllü kuruluĢlar ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından yürütülen sosyal hizmet faaliyetlerinin, Bakanlıkça belirlenen ilke, usul ve standartlar çerçevesinde inceleme ve denetimini yapmak. ğ) Sosyal hizmet faaliyetleriyle bunlardan yararlananlara iliĢkin bilgileri, Bakanlıkça merkezî bir sistemde oluĢturulacak veri tabanı aracılığıyla iĢlemek. h) Ġllerde ilk kabul birimlerinin ve Ģiddet önleme ve izleme merkezlerinin bulunmadığı yerlerde bu merkezlerin faaliyetlerini yürütmek. ı) Birey ve ailelere yönelik eğitsel faaliyet ve projeler yürütmek, konferans, seminer ve benzeri etkinlikler düzenlemek; kültür ve sanat faaliyetlerini gerçekleĢtirmek. i) Alan taramasında elde edilen bilgileri değerlendirmek ve bunları ilgili uygulayıcı kurum ve kuruluĢlara aktararak hizmetlerin geliĢtirilmesine ve yeni hizmet modellerinin oluĢturulmasına yardımcı olmak. j) Bakanlıkça verilen diğer görev ve hizmetleri yapmak. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sosyal Hizmet Komisyonunun OluĢturulması, Görev ve Yetkileri, Karar Alma Süreçleri Sosyal hizmet komisyonu oluĢturulması MADDE 8 – (1) Komisyon, müdür veya müdür tarafından görevlendirilen yardımcısının baĢkanlığında, merkezde çalıĢan farklı birim ve branĢlardaki personelden oluĢturulur. (2) Komisyon, müdürün teklifi ve il müdürünün onayı ile baĢkan dâhil en az üç, en fazla yedi kiĢiden oluĢturulur. Komisyona asil üye sayısını aĢmamak üzere yedek üye görevlendirilir. (3) Ġhtiyaç halinde birden fazla komisyon oluĢturulabilir. (4) Komisyon, haftada en az bir kez toplanır. Ġhtiyaç duyulması halinde müdürün çağrısıyla daha fazla sayıda toplantı yapılabilir. Komisyonun görev ve yetkileri MADDE 9 – (1) Komisyonun görev ve yetkileri Ģunlardır: a) Hizmet bölgesinin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı ile alan tarama sonuçları ve risk haritasını esas alarak merkezin hizmet politikasını belirlemek. b) Birimlerden yönlendirilen birey ve ailelere uygulanacak hizmeti belirlemek, uygulanan hizmetin devamına, değiĢtirilmesine ve sonlandırılmasına karar vermek. c) Koruyucu aile ve sosyal ekonomik destek hizmetlerine iliĢkin karar vermek, evlât edinme iĢlemlerini yürütmek. ç) Yatılı kuruluĢlara yönlendirilecek kiĢilerin kabulüne veya hizmetin sonlandırılmasına karar vermek. d) Merkez tarafından verilmekte olan hizmetlere yönelik olarak yapılan itiraz, ihbar ve Ģikâyetleri değerlendirerek karar vermek. e) Merkezin faaliyetlerine yönelik projeleri hazırlamak ve yürütmek. f) Merkezin yıllık çalıĢma programını hazırlamak, çalıĢmaları izlemek ve raporlamak. Komisyonun karar alma süreci MADDE 10 – (1) Komisyonda görüĢülecek konular birimler tarafından toplantı öncesi komisyona bildirilir. (2) Komisyonun gündemi baĢkan tarafından belirlenir. (3) Kararlar üyelerin görüĢlerini açıklamalarından sonra oy birliği veya oy çokluğu ile alınır. Komisyon kararına katılmayan üye tarafından karĢı oy Ģerhi gerekçesiyle tutanağa yazılır ve imzalanır. (4) Komisyon tarafından ihtiyaç duyulması halinde birimlerden yeni bilgi ve belge istenebilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Hizmet Birimleri ve Görevleri Hizmet birimleri MADDE 11 – (1) Merkezlerde aĢağıdaki birimler bulunur: a) BaĢvuru, tespit ve izleme birimi. b) Uygulama birimi. c) Eğitim ve danıĢmanlık birimi. ç) ġehit yakınları ve gazilere hizmet birimi. (2) Birimlerde, hizmetlerin aksamadan yürütülmesini sağlayacak sayıda personel görev yapar. Ġhtiyaç halinde, personel birden fazla birimde görevlendirilebilir. (3) Birimler arasında, merkez tarafından sunulan hizmetlerin etkinliğini ve verimliliğini artıracak iĢbirliği ve koordinasyon müdür tarafından sağlanır. (4) Birimler tarafından hizmetlerin planlanmasında ve sunumunda kamu kurum ve kuruluĢları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluĢları ve gönüllüler ile iĢbirliği yapılır. BaĢvuru, tespit ve izleme biriminin görevleri MADDE 12 – (1) BaĢvuru, tespit ve izleme biriminin görevleri Ģunlardır: a) Merkeze yapılan baĢvuruları almak, baĢvuruları nedenlerine göre tasnif ederek veri tabanına kaydetmek, ihtiyaç duydukları hizmetlere yönlendirmek, gerektiğinde merkez dıĢına yönlendirdiği kiĢilerin iĢ ve iĢlemlerini bu kurum ve kuruluĢlarda takip etmek. b) Merkeze yapılan ihbarları almak, ihbarları veri tabanına kaydetmek, doğruluğunu yerinde tespit etmek, ihtiyaç duydukları hizmet sunumunu baĢlatmak, hizmetlere yönlendirmek, gerektiğinde merkez dıĢına yönlendirdiği kiĢilerin iĢ ve iĢlemlerini bu kurum ve kuruluĢlarda takip etmek. c) Alan taraması yaparak elde edilen bilgileri veri tabanına kaydetmek, bu verilere göre hizmete ihtiyaç duyan birey ve aileleri yerinde tespit etmek, ihtiyaç duydukları hizmet sunumunu baĢlatmak, hizmetlere yönlendirmek, gerektiğinde merkez dıĢına yönlendirdiği kiĢilerin iĢ ve iĢlemlerini bu kurum ve kuruluĢlarda takip etmek. ç) Alan taramasıyla elde edilen veriler sonucunda risk puanlaması ve analiz yapmak, analiz sonuçlarına göre sosyal hizmet uygulamalarına iliĢkin öneriler hazırlamak. d) Ġstatistik verileri oluĢturmak ve bu verileri rapor hazırlamak. e) Sosyal politika uygulamalarının belirlenmesine yardımcı olmak için diğer kurum ve kuruluĢların istatistik ve verilerinden de faydalanarak hizmet bölgesinin risk haritasını oluĢturmak ve güncel tutulmasını sağlamak. f) Merkez tarafından birey ve ailelere yönelik olarak yapılan hizmetlerin sunumunu ve hizmet sonrasındaki durumu yerinde izlemek ve değerlendirmek. g) Müdür tarafından verilen diğer iĢ ve iĢlemleri yapmak. Uygulama biriminin görevleri MADDE 13 – (1) Uygulama biriminin görevleri Ģunlardır: a) Yatılı kuruluĢlara yönlendirilecek kiĢilerin kabulüne veya hizmetin sonlandırılmasına iliĢkin iĢlemleri yapmak ve bu iĢlemleri sonuçlanıncaya kadar takip etmek. b) Evlât edindirme, koruyucu aile, gönüllü aile ve sosyal ekonomik destek iĢlemlerini yürütmek. c) Evlât edinen ailelerle, koruyucu ve gönüllü ailelere ihtiyaç duydukları alanlarda eğitim ve rehberlik hizmeti sunmak. ç) Mahkemelerce verilen bakım, barınma ve danıĢmanlık tedbirlerinin uygulanmasına yönelik iĢlemleri yürütmek. d) Evde bakım hizmeti, aile yanında destek, sosyal ve ekonomik destek gibi hizmetleri almasına karar verilen birey ve ailelere iliĢkin iĢlemleri baĢlatmak. e) Evinde yaĢlı ve engelli bulunan aileler ile evde bakım hizmeti alan ailelere ihtiyaç duydukları alanlarda rehberlik hizmeti sunmak. f) Müdür tarafından verilen diğer iĢ ve iĢlemleri yapmak. Eğitim ve danıĢmanlık biriminin görevleri MADDE 14 – (1) Eğitim ve danıĢmanlık biriminin görevleri Ģunlardır: a) Birey ve ailelerin bilgi, bilinç düzeylerini ve toplumsal yaĢama katılımlarını artırmaya yönelik eğitici, sosyal, kültürel ve sanatsal etkinlikler ile özel gün ve haftalarda faaliyetler düzenlemek. b) Bakanlığın görev alanına giren hizmet ve politikaların tanıtımına yönelik faaliyet ve etkinlikler gerçekleĢtirmek. c) Sivil toplum kuruluĢları, yerel yönetimler, gönüllüler ile ilgili diğer kuruluĢların sosyal hizmetlere katkı ve katılımlarını sağlamaya yönelik çalıĢmalar yapmak, kamuoyunda bu doğrultuda farkındalık oluĢturacak etkinlikler gerçekleĢtirmek. ç) Kadının sosyal ve ekonomik statüsünün yükseltilmesine yönelik programların geliĢtirilmesini ve uygulanmasını sağlamak. d) Çocuk ve gençlerin suça sürüklenmeleri önleyecek zararlı alıĢkanlık edinmelerini ve sokakta çalıĢtırılmalarını engelleyecek faaliyetler yapmak, bu konularda birey ve ailelerin sorumluluk bilincini artırmaya yönelik rehberlik ve danıĢmanlık faaliyetlerini yürütmek. e) Ailenin refahı, mutluluğu ve bütünlüğünün sağlanmasına yönelik eğitici, geliĢtirici, rehberlik ve danıĢmanlık hizmetlerini yürütmek. f) Ailelerin veya bireylerin sorun çözme bilgi ve becerilerinin artırılması yönünde eğitici, geliĢtirici, rehberlik ve danıĢmanlık hizmetlerini yürütmek. g) Merkez tarafından uygulanmasına karar verilen koruyucu, önleyici, eğitici ve geliĢtirici hizmetlerin sunulmasını sağlamak. ğ) Engelli ve ailelerinin bilgi, bilinç düzeylerini ve toplumsal yaĢama katılımlarını artırmaya yönelik eğitici, sosyal, kültürel ve sanatsal etkinlikler ile özel gün ve haftalarda faaliyetler düzenlemek. h) Engelli ve ailelerinin sosyal ve ekonomik statüsünün yükseltilmesine yönelik programların geliĢtirilmesini ve uygulanmasını sağlamak. ı) Ġstismar ve Ģiddetin önlenmesi ile benzeri konularda çalıĢmalar yapmak. i) Müdür tarafından verilen diğer iĢ ve iĢlemleri yapmak. ġehit yakınları ve gaziler biriminin görevleri MADDE 15 – (1) ġehit yakınları ve gazilere hizmet biriminin görevleri Ģunlardır: a) ġehit yakınları ve gazilere yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek. b) ġehit ve gazi çocuklarının eğitimi konusunda, ilgili kurum ve kuruluĢlar ile gönüllü kuruluĢların da desteğiyle gerekli çalıĢmaları yürütmek. c) ġehit yakınları ve gazilerin sosyal ve kültürel bakımdan desteklenmesi amacıyla gerekli çalıĢmalar yapmak, bu konuda toplumsal duyarlılığı güçlendirici faaliyetler yürütmek, ç) Gazilerin toplumsal hayata uyumu yönünde çalıĢmalar yürütmek. d) ġehit yakınları ve gazilere yönelik ilgili mevzuat kapsamında danıĢmanlık ve rehberlik hizmetleri sunmak. e) ġehadet veya yaralanma haberinin alınmasından itibaren Ģehit yakını ve gazi aileleri ile iletiĢime geçmek ve gerekli bilgilendirmeleri yapmak, sorunlarını dinlemek, çözüm önerileri geliĢtirmek. f) ġehit yakınları ve gazilere yönelik yapılan faaliyetlere iliĢkin dönemlik istatistiki veriler hazırlamak ve ilgili birimlere sunmak. g) ġehit ve gaziler ile ilgili veri tabanının oluĢturulmasını ve bilgilerin güncelliğini sağlamak, veri tabanı konusunda Bakanlık arasındaki bilgi akıĢını sağlamak. ğ) Sosyal amaçlı projeler geliĢtirmek, uygulamak ve gerekirse ilgili kurum ve kuruluĢlarla iĢbirliği yaparak uygulatmak. h) Müdür tarafından verilen diğer iĢ ve iĢlemleri yapmak. BEġĠNCĠ BÖLÜM Merkezde ÇalıĢan Personelin Görev ve Yetkileri Müdür MADDE 16 – (1) Müdürün görev ve yetkileri Ģunlardır: a) Merkezin yönetim, mali ve teknik tüm iĢlerini ilgili mevzuat doğrultusunda yürütmek, mevzuat değiĢikliklerini takip etmek ve uygulanmasını sağlamak. b) Merkez hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli plan ve programların hazırlanmasını, personel ve birimler arasında iĢbirliği ve eĢgüdümü sağlamak, denetimlerini yapmak. c) Merkez tarafından sunulan hizmetlere daha kolay ulaĢılmasını sağlamak için gereken önlemleri almak. ç) Merkezin bulunduğu bölgede alan taraması yapılmasını, risk haritası oluĢturulmasını ve gerekli güncelleme çalıĢmalarının yapılmasını sağlamak. d) Merkez tarafından elde edilen verilerin analiz edilerek sosyal hizmet modeli geliĢtirilmesine katkıda bulunulmasını ve ilgili sosyal hizmet modellerinin uygulanmasını sağlamak. e) Mesleki çalıĢmalara iliĢkin gerekli kayıtların tutulmasını, standart formların düzenlenmesini, veri giriĢlerinin yapılmasını, istatistiksel bilgilerin hazırlanmasını, iĢ programlarının, faaliyet ve değerlendirme raporlarının hazırlanmasını ve ilgili mercilere zamanında ulaĢtırılmasını sağlamak. f) Merkez hizmetlerinin 6 ncı maddede belirtilen ilkeler doğrultusunda yürütülmesini sağlamak, g) Merkezde çalıĢan personelinin özlük hakları ile ilgili iĢ ve iĢlemlerin yürütülmesini sağlamak. ğ) Merkezin yıllık bütçe teklifini hazırlayarak il müdürlüğü aracılığı ile Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğüne göndermek, ödeneklerin amacına ve performans programına uygun olarak etkili, ekonomik ve verimli harcanmasını sağlamak. h) Merkezin taĢınır ve taĢınmazlarına iliĢkin iĢ ve iĢlemlerinin yürütülmesini sağlamak. ı) Hizmet binasının yangın, sabotaj ve diğer afetlere karĢı korunmasına yönelik tedbirleri almak veya aldırmak. i) Personelin hizmet içi eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanmasını sağlamak. j) Merkez hizmet birimlerinde, yönetim iĢlevini görmek üzere birim koordinatörü görevlendirmek. k) Merkezdeki birimler ile diğer kurum, kuruluĢlar arasında hizmetlerin aksamadan yürütülebilmesi için gerekli koordinasyonu sağlamak. l) Ġdari görevlerinin yanı sıra mesleğinin gerektirdiği çalıĢmalar ile amirleri tarafından verilen diğer görevleri yapmak. Müdür yardımcısı MADDE 17 – (1) Müdür yardımcısı, merkez hizmetlerinin yürütülmesinde müdüre yardım eder ve hizmetlerin yürütülmesinde müdüre karĢı sorumludur. Sosyal çalıĢma görevlisi MADDE 18 – (1) Merkezde, sosyal çalıĢmacı, psikolog, sosyolog, çocuk geliĢimcisi, öğretmen, psikolojik danıĢman ve rehber öğretmen ile aile ve tüketici bilimleri bölümü mezunu olan meslek mensupları tarafından aĢağıdaki görevler yerine getirilir: a) Sosyal hizmet sunulacak birey ve ailelere yönelik, sorunların çözümü için mesleki çalıĢmalarda bulunmak, rapor düzenlemek ve bunlarla ilgili iĢlemleri yürütmek. b) Merkezin amacı, iĢleyiĢi ve sunulan hizmetleri bireylere, ailelere ve topluma tanıtmak. c) Ġlgili mevzuat uyarınca öngörülen tedbirlerin uygulanması ile gerekli hizmet modelinin bireylere ve ailelere sunulmasına yönelik sosyal inceleme raporunu düzenlemek ve amirine sunmak. ç) Ġhtiyaç olması durumunda yatılı kuruluĢlarda gerekli mesleki çalıĢmalarda bulunmak d) Gizlilik ilkesine uygun olarak, yapılan çalıĢmalar ile ilgili kayıtları tutmak, yapılan mesleki çalıĢmalarla ilgili rapor ve dosyaları düzenlemek, arĢivlemek. e) ÇalıĢanların hizmet içi eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanmasında görev almak. f) Görevlerini müdürün gözetiminde diğer meslek elemanları ile iĢbirliği içerisinde yürütmek. g) Genelge ve talimatlarla belirlenen görev tanımları içerisindeki diğer görevleri ve müdür tarafından verilecek görevleri yapmak. Psikolog MADDE 19 – (1) Psikologun, 18 inci maddede belirtilenlerin yanında diğer görevleri Ģunlardır: a) Ġhtiyaç duyulması halinde bireylerin psikolojik değerlendirmelerini yapmak ve rapor hazırlamak. b) Birey ve ailelere yönelik psiko-sosyal alanda koruyucu, önleyici ve danıĢmanlık hizmetlerini gerçekleĢtirmek. c) Psikolojik sorunları olan bireyler için, ihtiyaç duyulması halinde sağlık kuruluĢlarının psikiyatri bölümleriyle iĢbirliği yaparak ortak programlar düzenlemek ve yürütmek. ç) Psikolojik değerlendirme teknikleri ve gözlem metotları kullanarak bireylerin yetenek ve ilgi alanlarını belirlemek, zamanlarını değerlendirme ve uygun etkinliklere katılmaları konusunda yardımcı olmak. d) Klinik psikolojide uzmanlık derecesine sahip olmak kaydıyla, davranıĢsal veya duygusal psikolojik sorunların giderilmesi amacıyla aile ve aile bireylerine yönelik bireysel ve grup çalıĢmaları düzenlemek. e) Alan taraması ve baĢvurularla ilgili yapılacak mesleki değerlendirme doğrultusunda danıĢmanlık ve rehberlik hizmeti vermek. Çocuk geliĢimcisi MADDE 20 – (1) Çocuk geliĢimcisinin 18 inci maddede belirtilenlerin yanında diğer görevleri Ģunlardır: a) Merkeze yapılacak baĢvuru, ihbar ve alan taramaları veya herhangi bir Ģekilde tespit edilen çocukların; geliĢim düzeylerini belirlemek, geliĢimlerini izlemek, sorunların çözümüne yönelik olarak bu çocuklara danıĢmanlık hizmetlerini yürütmek. b) GeliĢimlerinde davranıĢ bozukluğu belirlediği çocukları kesin tanı, tedavi ve erken eğitim amacıyla uygun kurum veya kuruluĢlara yönlendirmek, sonucunu izlemek ve ilgili kuruluĢlardaki uzmanlarla iĢbirliği içinde merkez bünyesinde verilebilecek destek hizmetlerini organize etmek. c) Mesleki test, teknik ve yöntemlerini kullanarak, çocukların geliĢimlerini değerlendirmek, geliĢimleri yaĢlarına uygun olmayan çocuklar için bireysel destekleyici eğitim programları hazırlayarak uygulama sürecinde ailelere danıĢmanlık yapmak ve uygulama sonuçlarını takip etmek. Psikolojik danıĢman ve rehber öğretmen MADDE 21 – (1) Psikolojik danıĢman ve rehber öğretmenin 18 inci maddede belirtilenlerin yanında diğer görevleri Ģunlardır: a) Çocuk ve gençlerin geliĢimlerini değerlendirmek, sorunların çözümüne yönelik olarak çocuklar ve ailelerine rehberlik ve danıĢmanlık yapmak, çocukları ve ailelerini gerektiğinde uygun kurum veya kuruluĢlara yönlendirmek, sonucunu izlemek ve ilgili kuruluĢlardaki uzmanlarla iĢbirliği içinde merkez bünyesinde verilebilecek destek hizmetlerini organize etmek. b) BaĢvurularla ilgili yapacağı mesleki değerlendirmeler doğrultusunda danıĢmanlık ve rehberlik yapmak, rapor hazırlamak. c) Ailelere, çocukların eğitimleriyle ilgili rehberlik ve danıĢmanlık yapmak, eğitim programları önermek. ç) Hizmetin amacına uygun nitelikteki araĢtırma ve incelemelerde görev almak. Sosyolog MADDE 22 – (1) Sosyologun, 18 inci maddede belirtilenlerin yanında diğer görevleri Ģunlardır: a) Toplumu, toplumsal iliĢkileri, olayları ve toplumsal değiĢmeleri araĢtırmak ve araĢtırma sonuçlarına dayalı rapor hazırlamak. b) Ulusal ve uluslararası örnekler ile merkezin hizmet bölgesindeki toplumsal değer ve yargıları da dikkate alarak Bakanlık hizmet alanı ile ilgili her türlü olay ve olguya dair sosyoloji odaklı çalıĢmalar yapmak, rapor hazırlamak. c) Bakanlık tarafından ya da diğer kurum ve kuruluĢlarla iĢbirliği içerisinde gerçekleĢtirilen sosyal hizmet alanıyla ilgili araĢtırma, proje ve etkinlik çalıĢmalarında görev almak, istatistikî verileri toplamak ve rapor hazırlamak. ç) BaĢvuru gruplarını ilgili sosyal, ekonomik, kültürel, demografik, yatay ve dikey hareketlilik gibi değiĢkenler üzerinden incelemek, aralarında bağlantılar kurmak ve inceleme sonuçlarının iĢaret ettiği çalıĢmalara iliĢkin öneriler sunmak ve planlar yapmak, proje geliĢtirmek. Ġstatistikçi MADDE 23 – (1) Ġstatistikçinin görevleri Ģunlardır: a) Kurum tarafından ya da diğer kurum ve kuruluĢlarla iĢbirliği içerisinde gerçekleĢtirilen hizmet alanlarıyla ilgili araĢtırma, proje ve etkinlik çalıĢmalarında görev almak, sonuçları kullanılabilecek istatistikî verilere dönüĢtürerek veri tabanına kaydetmek, sosyologla iĢbirliği halinde analiz raporları hazırlamak ve analiz sonuçlarına dayalı öneriler geliĢtirerek ilgili birimlere iletmek. b) BaĢvuru grupları ve alan taraması sonuçlarını, sosyal, ekonomik, kültürel, demografik, yatay ve dikey hareketlilik gibi değiĢkenler üzerinden incelemek, aralarında bağlantılar kurarak inceleme sonuçlarının iĢaret ettiği çalıĢmalara iliĢkin öneriler sunmak, plan yapmak ve proje geliĢtirmek. Öğretmen MADDE 24 – (1) Öğretmenin 18 inci maddede belirtilenlerin yanında diğer görevleri Ģunlardır: a) Çocuk ve gençlerin geliĢimlerini değerlendirmek, sorunlarının çözümü için çocuklar ve ailelerini uygun kurum veya kuruluĢlara yönlendirmek, sonucunu izlemek ve ilgili kuruluĢlardaki uzmanlarla iĢbirliği içinde merkez bünyesinde verilebilecek destek hizmetlerini organize etmek. b) Ailelere, çocuklarının eğitimleri ile ilgili konularda görev alanıyla ilgili eğitim programları önermek ve uygulamak. c) Çocuk ve gençlerin eğitimleri ile ilgili konularda resmi ve özel öğretim kurumlarıyla iĢbirliği yaparak ortak programlar düzenlemek ve yürütmek. ç) Aile yanında sosyal yardımla desteklenen korunmaya muhtaç çocukların bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına; iĢ ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait iĢyerlerine yerleĢtirilmesine yönelik çalıĢmalar yapmak. Aile ve tüketici bilimleri bölümü mezunu olan personel MADDE 25 – (1) Aile ve tüketici bilimleri bölümü mezunu personelin 18 inci maddede belirtilenlerin yanında diğer görevleri Ģunlardır: a) Ailelere, sahip oldukları mali imkânların yönetimi ve geliĢtirilmesi konusunda danıĢmanlık yapmak, bu alanda karĢılaĢılan problemlerle ilgili çözüm önerileri geliĢtirmek. b) Ailelere, kaynakların planlanması, kontrol edilmesi, değerlendirilmesi ve verimliliğin arttırılması konusunda rehberlik ve danıĢmanlık yapmak. c) Ailelerin ve bireylerin tüketici hakları konusundaki bilincini artıracak eğitim programları ve eğitici materyaller hazırlamak. Sağlık personeli MADDE 26 – (1) Sağlık personelinin görevleri Ģunlardır: a) Merkeze baĢvuran ailelere ve aile bireylerine verilecek koruyucu, önleyici sağlık eğitimi hizmetlerini planlamak ve uygulanmasına karar verilen eğitim programlarında görev almak, gerektiğinde ilgili sağlık merkezleri ile koordinasyon içinde bu çalıĢmaları yapmak. b) Evde bakım hizmeti alan ailelere yönelik ve diğer hizmetlerle ilgili alan tarama çalıĢmalarına katılmak. c) Merkeze baĢvuran aile ve bireyleri, ihtiyaç duydukları hizmeti alabilecekleri sağlık kuruluĢlarına yönlendirmek, sonucunu izlemek ve ilgili kuruluĢlardaki uzmanlarla iĢbirliği içinde merkez bünyesinde verilebilecek destek hizmetlerini organize etmek. Ortak görevler MADDE 27 – (1) Görevleri 18 ve 26 ncı maddeler arasında belirtilen personel, ilgili maddelerdeki görevleri yanında aĢağıdaki görevleri de yerine getirirler: a) ĠĢ programları ve alan taraması çalıĢmaları ile faaliyet raporlarının hazırlanması ve uygulanmasında görev almak. b) Görev alanı ve yürüttüğü çalıĢmalarla ilgili kayıtları tutmak, veri giriĢlerini yapmak, raporları hazırlamak ve arĢivlemek. c) Kurum, kuruluĢ ve gönüllülerle görev alanıyla ilgili yapılacak iĢbirliği çalıĢmalarında görev almak. ç) Görev verilmesi halinde merkez bünyesinde oluĢturulacak çalıĢma gruplarında görev almak. d) ÇalıĢma programlarının hazırlanması ve uygulanmasında görev almak. e) Görev alanıyla ilgili konularda eğitim programları önerileri geliĢtirmek, eğitim materyalleri hazırlamak ve gerektiğinde uygulamak. f) Yerel kaynaklardan da faydalanarak hizmet bölgesindeki toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlayacak öneriler hazırlamak. g) Hizmet verilen kiĢilere ait edinilen bilgiler gizli tutularak, mesleki etik ilkeleri çerçevesinde görev yapmak. ğ) Merkezin faaliyetleri ile ilgili mesleğinin gerektirdiği diğer çalıĢmaları yapmak. h) Müdür tarafından verilen diğer iĢ ve iĢlemleri yapmak. Diğer personel MADDE 28 – (1) Merkezlerde, idari, teknik, mali hizmetler ile diğer hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilen personel, kadro ve görev unvanlarının gerektirdiği görevleri ve görev unvanlarıyla ilgili olmak kaydıyla merkez müdürü tarafından verilen görevleri yürürlükteki mevzuata uygun olarak yapar. Personelin eğitimi MADDE 29 – (1) Merkezde çalıĢan personel için, verilmesi zorunlu olan eğitimler yanında ayrıca sosyal hizmet ve sosyal politika alanına iliĢkin teori ve uygulama esaslı hizmet içi eğitim ve uyum eğitim programları da düzenlenir. (2) Hizmet içi eğitim ve uyum eğitimi programları, merkezin hizmet ve faaliyetlerini aksatmayacak Ģekilde gerçekleĢtirilir. (3) Hizmet içi eğitim ve uyum eğitim programları Bakanlıkça planlanır. ALTINCI BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler Merkez hizmet binaları MADDE 30 – (1) Merkez hizmet binalarının özelliklerine iliĢkin standartlar Bakanlık tarafından belirlenir. BağıĢ MADDE 31 – (1) Merkeze yapılan her türlü ayni ve nakdi bağıĢlar hakkında, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 40 ıncı maddesi hükümleri uygulanır. Merkezlere yapılan ayni bağıĢlar taĢınır iĢlem fiĢi karĢılığında kabul edilir. TaĢınır mallarla ilgili iĢ ve iĢlemler 18/1/2007 tarihli ve 26407 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan TaĢınır Mal Yönetmeliği hükümlerine göre gerçekleĢtirilir. Yürürlükten kaldırılan yönetmelikler MADDE 32 – (1) 7/10/2007 tarihli ve 26666 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Aile DanıĢma Merkezleri Yönetmeliği ile 11/7/2000 tarihli ve 24106 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Toplum Merkezleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. Mevcut hizmet binalarının kullanımı GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette olan aile danıĢma ve toplum merkezleri, gündüzlü hizmet veren çocuk ve gençlik merkezleri ile yaĢlı hizmet merkezlerinin binalarının, merkez binası olarak hizmet sunmaya elveriĢli olduğu Bakanlıkça uygun görülenler, baĢka bir iĢleme gerek kalmaksızın faaliyetlerine merkez olarak devam ederler. Aksi takdirde bu yerler, Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren en geç bir yıl içerisinde kapatılır. Kapatılan kuruluĢlar tarafından sunulmakta olan hizmetler, en yakın merkez tarafından sunulmaya devam olunur. (2) Birinci fıkra uyarınca kapatılan kuruluĢların hizmet binaları; bulunduğu bölge nüfusunun fazlalığı, coğrafi konumu, hizmetin gereği ve iĢ yoğunluğu gibi hususlar dikkate alınarak ihtiyaç halinde merkez tarafından kullanılabilir. Merkezlerin giderleri GEÇĠCĠ MADDE 2 – (1) Merkez olarak hizmet vermeye devam eden veya 2013 yılı içerisinde yeni açılan merkezlerin her türlü giderleri, 2013 yılı bütçesine aile danıĢma ve toplum merkezleri, gündüzlü hizmet veren çocuk ve gençlik merkezleri ve yaĢlı hizmet merkezleri için konulan ödenekten karĢılanır. Personelin devri GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) Merkez oluĢturulan il ve ilçelerde; a) Aile danıĢma ve toplum merkezleri ile merkeze dönüĢtürülmesi uygun görülen gündüzlü hizmet veren çocuk ve gençlik merkezleri ile yaĢlı hizmet merkezlerinde görev yapan kuruluĢ müdürleri ve müdür yardımcıları hariç tüm personelin ataması bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte, b) Bakanlık il ve ilçe müdürlükleri ile gündüzlü ve yatılı kuruluĢlarda görev yapan sosyal çalıĢma görevlilerinin atamaları bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, merkezlere yapılır. (2) Gündüzlü ve yatılı kuruluĢların sosyal çalıĢma görevlisi personel ihtiyacı il müdürlüğü tarafından ihtiyaca göre merkezlerde görev yapan personel arasından kısmi zamanlı veya tam zamanlı olarak görevlendirilerek karĢılanır. (3) Kapatılan kuruluĢların müdür ve müdür yardımcılarının atamaları ildeki ihtiyaca göre il müdürlüğünün planlaması doğrultusunda yapılır. Yürürlük MADDE 33 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 34 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı yürütür. [R.G. 09 ġubat 2013 – 28554 ] —— • —— Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumundan: ELEKTRONĠK HABERLEġME GÜVENLĠĞĠ YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 20/7/2008 tarihli ve 26942 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Elektronik HaberleĢme Güvenliği Yönetmeliğinin 12 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 12 – (1) Elektronik haberleĢme güvenliğine iliĢkin rapor iĢletmeci tarafından her yıl hazırlanır ve istenildiğinde Kuruma gönderilmek ve/veya Kurum tarafından yapılan denetimlerde ibraz edilmek üzere 5 yıl süreyle muhafaza edilir. Söz konusu rapor, bunlarla sınırlı olmamak üzere, en az; a) 11 inci madde kapsamında yapılan risk analizinde tespit edilen tehdit ve zafiyetler ile bunların yüksek, orta veya düĢük Ģeklinde tasnifi ile gerçekleĢme olasılıkları ve önlemleri, b) Bir tehdit ve/veya zafiyetin gerçekleĢmesi durumunda yürütülecek faaliyetleri ve bu faaliyetlerde görev alacak personel ile bunların yetki ve sorumluluklarının neler olacağını içeren iĢ akıĢ diyagramları ve acil eylem planlarını, c) Donanım-yazılım bileĢenlerinin kurulumu, kullanımı ve iĢletimi ile bakım ve onarımı sırasında ortaya çıkan ve raporlanan problem ile uygunsuzlukları, içerir.‖ MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurulu BaĢkanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 20/7/2008 26942 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 2/3/2009 27157 [R.G. 09 ġubat 2013 – 28554 ] —— • —— TEBLĠĞ Maliye Bakanlığından: MĠLLĠ EMLAK GENEL TEBLĠĞĠ (SIRA NO: 351) MADDE 1 – 4/7/2012 tarihli ve 28343 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 345)‘nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı fıkranın (k) bendi yürürlükten kaldırılmıĢtır. ―i) SatıĢ bedeli: Birden fazla taĢınmazda hak sahibi olunması halinde yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması hak sahibinin tercih edeceği sadece bir taĢınmaz için uygulanması Ģartıyla, hak sahiplerine doğrudan satılacak taĢınmazların dört yüz metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde ellisini, hak sahipliğinin devredilmesi halinde ise taĢınmazın sadece dört yüz metre karesi için rayiç bedelin yüzde ellisi esas alınarak ve hak sahiplerinin hisselerine oranlanmak suretiyle hesaplanacak bedeli, taĢınmazın bundan fazlası ile diğer taĢınmazları için rayiç bedelin yüzde yetmiĢini,‖ MADDE 2 – Aynı Genel Tebliğin 5 inci maddesinin beĢinci fıkrasının üçüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 3 – Aynı Genel Tebliğin 8 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 8 – A. BaĢvuru bedeli (1) 30/1/2013 tarihli ve 6412 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile Kanunun 6 ncı maddesinin beĢinci fıkrasına eklenen hükmün yürürlüğe girdiği tarihten önce baĢvuru sahiplerinden tahsil edilen baĢvuru bedelleri; peĢin satıĢlarda satıĢ bedelinden, taksitli satıĢlarda peĢinat bedelinden ve kalan taksitlerden mahsup edilecektir. Ancak hak sahiplerinden varsa baĢvuru tarihi itibariyle son beĢ yıl için tahsil edilen ecrimisil bedelleri satıĢ bedelinden öncelikle düĢülecektir. Kanunun anılan hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten önce baĢvuru bedeli yatırmadan yapılan baĢvurular ile bundan sonra yapılacak baĢvurular baĢvuru bedeli alınmaksızın geçerli kabul edilecektir. Daha önce tahsil edilen baĢvuru bedellerinin taĢınmazın satıĢ bedelinden fazla olması durumunda aradaki fark, ferağ iĢleminin gerçekleĢtirilmesinden itibaren ilgilinin baĢvurusu üzerine otuz gün içinde iade edilecektir. (2) Hak sahibi olmadığı belirlenen baĢvuru sahiplerine Kanundan yararlanamayacakları gerekçeleriyle birlikte örneği bu Genel Tebliğin ekinde (EK-3/A) yer alan yazıyla bildirilecek ve bu yazıda; baĢvuru bedeli tahsil edilmiĢ ise aynen ve faizsiz olarak bildirim tarihinden itibaren otuz gün içinde iade edileceği bildirilecektir. B. Tebligat (1) Süresi içinde yapılan baĢvurular değerlendirilerek hak sahipliği tespit edilenlerin adreslerine Ġdarece satıĢ iĢlemlerinin tamamlanma süresi de dikkate alınarak bir örneği ekte (EK-4/A) yer alan yazıyla; a) TaĢınmazın satıĢ bedelini, peĢin veya taksitle ödenmesi halinde ödeme koĢullarını ve ödeme süresini, b) SatıĢ bedelinin itiraz veya dava konusu edilmesinin hak sahipliğini ve doğrudan satın alma hakkını düĢüreceğini, c) SatıĢ bedelinin yatırılacağı yeri, ç) Ġstenilen belgeleri (tapuda ferağ iĢlemleri için üç adet vesikalık fotoğraf, tüzel kiĢiler için taĢınmaz tasarrufuna izinli olduğunu ve temsilcisini gösterir yetki belgesi ile imza sirküleri), gösteren tebligat yapılacaktır. C. SatıĢ bedeli ve tahsili (1) Hak sahiplerine doğrudan satılacak olan taĢınmazların satıĢ bedeli; taĢınmazın yüzölçümünün dört yüz metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde ellisi, fazlası için rayiç bedelin yüzde yetmiĢi üzerinden hesaplanarak belirlenecektir. Birden fazla taĢınmazda hak sahibi olunması halinde yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması, hak sahibinin tercih edeceği sadece bir taĢınmaz için uygulanacaktır. Bir taĢınmazdaki hak sahipliğinin devredilmesi halinde yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması, taĢınmazın sadece dört yüz metrekaresi için ve hak sahiplerinin taĢınmazdaki hisselerine oranlanarak yapılacaktır. (2) SatıĢ bedeli peĢin veya taksitle ödenebilecektir. PeĢin ödemelerde satıĢ bedeline yüzde yirmi oranında indirim uygulanacak ve bu bedel Ġdarece yapılacak tebligat tarihinden itibaren en geç üç ay içinde ödenecektir. Taksitli satıĢlarda; satıĢ bedeline yüzde on indirim uygulamasından yararlanmak istenilmesi halinde bu Ģekilde belirlenen tutarın en az yarısı, en az yarısının peĢin ödenmek istenilmemesi halinde satıĢ bedelinin yüzde onu, yapılacak tebligat tarihinden itibaren en geç üç ay içinde ödenecektir. Kalanı ise, belediye ve mücavir alan sınırları içinde en fazla üç yılda altı eĢit taksitle, dıĢında en fazla dört yılda sekiz eĢit taksitle faizsiz olarak ödenecektir. Taksit dönemleri, hak sahiplerinin talebi dikkate alınarak belirlenecek ve (EK-5)‘de yer alan sözleĢme düzenlenecektir. (3) Taksitli satıĢlarda, tahsil edilen bedeller düĢüldükten sonra kalan miktarı karĢılayacak tutarda kesin ve süresi son taksit tarihini altı ay geçecek Ģekilde banka teminat mektubu verilmesi veya satıĢı yapılan taĢınmazın üzerinde 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümleri uyarınca Hazine lehine kanunî ipotek tesis edilmesi halinde; taĢınmaz, tapuda hak sahibi adına devredilecektir. (4) Ġdare tarafından yapılan taĢınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan taĢınmaz satıĢ sözleĢmeleri ile kanuni ipotek sözleĢmelerinde resmi Ģekil Ģartı aranmayacaktır. Ġdarece; hak sahibinin satın aldığı taĢınmaza iliĢkin bilgiler ile T.C. kimlik numarası, nüfus bilgileri, fotoğrafı ve imzasını içerecek Ģekilde düzenlenen örneği bu Genel Tebliğin ekinde (EK-6) yer alan belge düzenlenecek, örneği ekte (EK-7/A) yer alan yazıyla tapu idaresine bildirilecektir. Devir ve kanuni ipotek tapu siciline resen tescil edilecektir. (5) Ġpotek tesis edilerek devredilen taĢınmazlar için (EK-6) da yer alan belge, kalan taksit tutarını da gösterecek Ģekilde düzenlenecektir. Bu taĢınmazların üçüncü kiĢilere satılması halinde borcun kalan tutarından alıcıların sorumlu olacağına yönelik tapu kütüğünde gerekli belirtmenin konulması örneği ekte (EK-7/B) yer alan yazıyla tapu idaresine bildirilecektir. (6) Bedelin yetkili kredi kuruluĢlarından kredi temin edilerek ödenmek istenilmesi halinde, hak sahibi tarafından ilgili kredi kuruluĢu ile yapılan kredi sözleĢmesi veya kredi açıldığına dair kredi kuruluĢunun resmi yazısı verilecek ve kredi kuruluĢu tarafından bedel ilgili muhasebe biriminde açılacak emanet hesabına aktarılacaktır. Ġdarece, (EK-6) da yer alan belge düzenlenerek tapu müdürlüklerine kredi kuruluĢu lehine ipotek tesis edilmesi ve alıcı adına tescil iĢleminin yapılması hususu, örneği bu Genel Tebliğin ekinde (EK-7/C) yer alan yazıyla bildirilecektir. Ferağ ve ipotek tesisi iĢlemi yapıldıktan sonra emanet hesabında tutulan bedel bütçe hesabına aktarılacaktır. (7) Mülkiyet devredilmeden yapılan taksitli satıĢlarda, iki taksidin ödenmemesi halinde onbeĢ gün içinde hak sahibine yapılacak tebligatta; iki taksidin süresi içinde ödenmediği ve bu taksit bedellerinin sözleĢme süresinin sonuna kadar ödenebileceği ancak izleyen taksitlerden herhangi birinin ödenmemesi durumunda sözleĢmenin feshedileceği bildirilecektir. Ġdarenin bu tebligatına rağmen ilgilisi tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda sözleĢme feshedilecek ve onbeĢ gün içinde ilgilisine yapılacak tebligat ile; adına açılmıĢ hesap numarasını Ġdareye bildirmesini müteakip en geç otuz gün içinde tahsil edilen bedelin aynen ve faizsiz olarak iade edileceği bildirilecektir. (8) PeĢin satıĢlarda satıĢ bedelinin tamamını, taksitli satıĢlarda ise peĢinatı süresi içinde ödemeyenler ile hak sahibi adına mülkiyet devredilmeden yapılan taksitli satıĢlarda yükümlülüklerini süresi içinde yerine getirmeyenlerin doğrudan satın alma hakları düĢecektir. Vadesinde ödenmeyen taksit tutarlarına 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen oranda gecikme zammı uygulanacaktır. Örnek-1: Denizli Ġli sınırları içerisinde bulunan 102 ada 10 parsel numaralı 20.000 m2 yüzölçümlü taĢınmazın hak sahibi olan (B), bu taĢınmazın 1.000 m2‘lik kısmını (C)‘ye, 2.000 m2‘lik kısmını (D)‘ye devretmiĢtir. (B), (C) ve (D) adlı kiĢilerin hak sahibi olduğu baĢka taĢınmaz bulunmamaktadır. Buna göre, taĢınmazın satıĢ bedeli; 400 m2‘lik kısmı için rayiç bedelin % 50‘si, kalan 19.600 m2 için rayiç bedelin % 70‘i üzerinden hesaplanacaktır. Bu Ģekilde hesaplanan satıĢ bedeli; hisseleri oranında % 5‘i (C)‘den, % 10‘u (D)‘den ve kalan % 85‘i de (B)‘den tahsil edilecektir. Diğer bir ifadeyle taĢınmazın; (C) için 20 m2‘lik kısmına, (D) için 40 m2‘lik kısmına, (B) için ise kalan 340 m2‘lik kısmına yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması yapılacaktır. Örnek-2: (E) adlı kiĢinin Balıkesir Ġli sınırları içerisinde hak sahibi olduğu dört adet taĢınmaz bulunmaktadır. (E), iki taĢınmazdaki hak sahipliğinin tamamını (F) ve (G) adlı kiĢilere devretmiĢtir. Hak sahibi olduğu baĢka taĢınmazları bulunan (F) ve (G) adlı kiĢiler, yüzde elli satıĢ bedeli indirimini bu taĢınmazları için tercih etmiĢtir. Buna göre, (E) adlı kiĢinin 400 m2‘ye iliĢkin yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması tercih edeceği sadece bir taĢınmaz için uygulanacaktır. (F) ve (G) adlı kiĢiler tercih haklarını kendi taĢınmazlarında kullandıklarından, devraldığı taĢınmazlarda yüzde elli satıĢ bedeli hesaplamasından yararlanamayacaklardır. Örnek-3: Sinop Ġli sınırları içerisinde bulunan 2.000 m2 yüzölçümlü taĢınmazın tapu kütüğüne göre (H), (I), (Ġ) ve (J) isimli kiĢilerin her biri 500‘er m 2‘lik kısımlarında hak sahibidirler. Bu kiĢilerin baĢka taĢınmazı da bulunmamaktadır. Bu hak sahiplerinden (H) hakkını (J)‘ye, (I) da hakkını (K)‘ya devretmiĢtir. (K)‘nın da hak sahibi olduğu baĢka bir taĢınmaz bulunmaktadır. Buna göre, 400 m2‘ye iliĢkin yüzde elli satıĢ bedeli hesaplaması; (Ġ)‘nin bu taĢınmazda hak sahibi olduğu 400 m2‘lik kısım için, (J)‘nin hak sahibi ve akdi halef olduğu her iki kısımdan biri için, (K)‘nın akdi halef olduğu kısım ile kendi hak sahibi olduğu taĢınmazdan tercih edeceği biri için uygulanacaktır. Örnek-4: Antalya Ġli, belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan ve imar planında 200 m2‘si kamu hizmet alanına ayrılan 102 ada 10 parsel numaralı 1.200 m2 yüzölçümlü, rayiç m2 bedeli 10. – TL olan taĢınmaza yönelik olarak hak sahibi (A) tarafından 2.000.-TL baĢvuru bedeli yatırılarak süresi içinde satın alma talebinde bulunulmuĢtur. Ġdarece yapılan inceleme sonucunda taĢınmazın hak sahibi (A) tarafından 1985 yılından beri kullanıldığı, kendisinden son beĢ yıl için ecrimisil bedeli olarak 200.-TL tahsil edildiği ve baĢka bir taĢınmazda hak sahibi olmadığı anlaĢılmıĢtır. Buna göre; 1 2 3 TaĢınmazın 200 m2‘lik kısmı imar planında kamu hizmet alanında kaldığından ve imar uygulaması sonucunda bedelsiz Hazineye intikal edeceğine iliĢkin hak sahibinden taahhütname alınarak tapu kütüğüne belirtme konulacağından, bu kısım hesaplamalarda dikkate alınmayacak ve taĢınmazın satıĢ bedelinin hesaplanması (1.200 m2-200 m2) 1.000 m2 üzerinden yapılacaktır. TaĢınmazın ilk 400 m2‘lik kısmı için; SatıĢ Bedeli = Rayiç Bedel x % 50 = 400 m2 x 5 TL= 2.000.-TL olduğundan, bu kısmın satıĢ bedeli; 10 x % 50 = 5 TL/m2 üzerinden hesaplanır. Kalan 600 m2‘lik kısmı için; = 600 m2 x 7 TL = 4.200.-TL SatıĢ Bedeli = Rayiç Bedel x % 70 olduğundan, bu kısmın satıĢ bedeli; 10 x % 70 = 7 TL/m2 üzerinden hesaplanır. TaĢınmazın satıĢ bedeli bulunur. 4 = 2.000.-TL + 4.200.-TL = 6.200.-TL a) SatıĢ bedelinin peĢin ödenmesi durumunda 1 TaĢınmazın satıĢ bedeline % 20 indirim =6.200.-TL - (6.200.-TL x % 20) = uygulanır. 4.960.-TL 2 =4.960.-TL - 200.-TL = 4.760.-TL Birinci aĢamada bulunan bedel üzerinden (ecrimisil bedeli mahsubu) öncelikle son beĢ yıl için tahsil edilen ecrimisil bedeli, daha sonra kalan bedel =4.760.-TL - 2.000.-TL = 2.760.-TL üzerinden baĢvuru bedeli mahsup edilir (baĢvuru bedeli mahsubu) ve kalan bedel peĢin olarak tahsil edilir. =2.760.-TL (tahsil edilecek bedel) b) SatıĢ bedelinin en az yarısının peĢin ödenmesi durumunda TaĢınmazın satıĢ bedeline % 10 indirim =6.200.-TL - (6.200.-TL x % 10) = uygulanır. 5.580.-TL 1 Birinci aĢamada bulunan bedel üzerinden son beĢ yıl için tahsil edilen ecrimisil =5.580.-TL - 200.-TL = 5.380.-TL bedeli mahsup edilir. 2 Ġkinci aĢamada bulunan bedelin en az yarısının peĢin olarak tahsil edilmesi gerektiğinden, ikiye bölme iĢlemi yapılarak ödenmesi gereken en az peĢinat bedeli ile peĢinattan geriye kalan taksitlendirilecek bedel bulunur. PeĢinat olarak ödenecek bedelden baĢvuru bedeli olarak ödenen bedel mahsup edilir. Kalan kısım peĢin olarak tahsil edilir. 3 4 =5.380.-TL / 2 = 2.690.-TL =2.690.-TL (PeĢinat bedeli) =2.690.-TL (Taksitlendirilecek bedel) 2.690.-TL -2.000.-TL = 690.-TL (PeĢinat olarak tahsil edilecek bedel) 2.690.-TL / 6 = 448,3-TL Taksitlendirilecek bedel kanuni taksit (TaĢınmaz belediye ve mücavir alan sayısına bölünür ve taksitler hesaplanmıĢ sınırları içinde olduğu için 6 taksit olur. üzerinden hesaplama yapılmıĢtır.) 5 c) Taksitli satıĢlarda 1 2 TaĢınmazın satıĢ bedeli üzerinden son =6.200 - 200 = 6.000.-TL beĢ yıl için tahsil edilen ecrimisil bedeli mahsup edilir. 6.000.-TL x % 10 = 600.-TL Birinci aĢamada bulunan bedel % 10 (PeĢinat bedeli) peĢinat bedeli ve taksitlendirilecek bedel hesaplanır. = 6.000.-TL - 600.-TL = 5.400.-TL (Taksitlendirilecek bedel) 3 4 5 BaĢvuru bedeli peĢinata mahsup edilir. BaĢvuru bedelinin peĢinattan fazla olması durumunda kalan kısım belirlenir. Ġkinci aĢamada elde edilen taksitlendirilecek bedel kanuni taksit sayısına bölünür ve taksit bedelleri hesaplanmıĢ olur. 2.000.-TL - 600.-TL = 1.400.-TL (BaĢvuru bedelinin peĢinat bedelinden fazla olan 1.400.-TL’lik kısmı taksitlerden düĢülecektir.) 5.400.-TL / 6 = 900.-TL (TaĢınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içinde olduğu için 6 taksit üzerinden hesaplama yapılmıĢtır.) (I. taksit bedeli olan 900.-TL tahsil edilmeyecektir. II. taksit bedeli olarak, baĢvuru BaĢvuru bedelinin peĢinat bedelinden bedelinin mahsuplaĢmasından kalan fazla olan 1.400.-TL‘lik kısmı taksit 500.-TL taksit bedelinden dönemlerinde tahsil edilecek taksit çıkarılacağından (900.-TL - 500.-TL) tutarlarından mahsup edilir. 400.-TL tahsil edilecektir. III. taksit dönemi ile takip eden taksit dönemlerinde 900.-TL tahsil edilecektir.) ” MADDE 4 – Aynı Genel Tebliğin 10 uncu maddesinde yer alan ―Örnek-6‖ ibaresi baĢlığı ―Örnek-1‖ ve ―Örnek-7‖ ibaresi ―Örnek-2‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 5 – Aynı Genel Tebliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan ―T.C. kimlik numarasını içeren nüfus cüzdanının onaylı örneği,‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 6 – Aynı Genel Tebliğin 16 ncı maddesinde yer alan ―Örnek-8‖ ibaresi ―Örnek-1‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 7 – Aynı Genel Tebliğin 17 nci maddesinde yer alan ―Örnek-9‖ ibaresi ―Örnek-1‖, ―Örnek-10‖ ibaresi ―Örnek-2‖, ―Örnek-11‖ ibaresi ―Örnek-3‖ ve ―Örnek-12‖ ibaresi ―Örnek-4‖ olarak değiĢtirilmiĢ; aynı maddenin on üçüncü fıkrasında yer alan ―-Bu kapsamdaki hak sahiplerinden baĢvuru bedeli alınmayacaktır.‖ cümlesi ile on beĢinci fıkrasının (a) bendinde yer alan ―BaĢvuru bedeli, kanuni mirasçıların tek kullanıcı oldukları varsayılarak alınacaktır. Mirasçılardan birinin baĢvuru bedelini yatırmıĢ olması yeterli kabul edilecektir.‖ cümleleri yürürlükten kaldırılmıĢ ve aynı maddenin sonuna aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―(18) Kanunun 6 ncı maddesinin onuncu fıkrasına göre doğrudan satın alma hakkının akdi halefe devredilmesine iliĢkin bilgiler üçer aylık dönemler halinde taĢınmazın bulunduğu yer Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirilecektir.‖ MADDE 8 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-2/B‘nin ―EKLER‖ baĢlıklı bölümünde bulunan ―1-Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını içeren nüfus cüzdanının onaylı örneği,‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢ ve diğer numaralar buna göre teselsül ettirilmiĢtir. MADDE 9 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-3/A‘nın ikinci paragrafı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Söz konusu taĢınmazı satın almak için ödemiĢ olduğunuz baĢvuru bedeli adınıza açılmıĢ bir hesap numarasını Ġdaremize bildirmeniz halinde iade edilecektir.‖ MADDE 10 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-3/B‘nin üçüncü paragrafı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―YatırmıĢ olduğunuz baĢvuru bedeli adınıza açılmıĢ bir hesap numarasını Ġdaremize bildirmeniz halinde iade edilecektir.‖ MADDE 11 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-4/A‘nın sonunda bulunan ―1Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını içeren nüfus cüzdanının onaylı örneği,‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢ ve diğer numaralar buna göre teselsül ettirilmiĢtir. MADDE 12 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-4/C‘nin sonunda bulunan ―1Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını içeren nüfus cüzdanının onaylı örneği,‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢ ve diğer numaralar buna göre teselsül ettirilmiĢtir. MADDE 13 – Aynı Genel Tebliğin ekinde yer alan EK-5‘in 5 inci bölümünün baĢlığı ―5-TAPU ĠġLEMLERĠ VE DĠĞER ĠġLEMLER‖ olarak değiĢtirilmiĢ ve bu bölümünün sonuna aĢağıdaki paragraf eklenmiĢtir. ―TaĢınmazın satıĢa konu edilmemesi gereken bir taĢınmaz olduğunun anlaĢılması durumunda, taĢınmaz geri alınacak ve/veya sözleĢme feshedilecek, tahsil edilen bedel aynen ve faizsiz olarak iade edilecek ve idareden herhangi bir hak veya tazminat talebinde bulunulmayacaktır.‖ MADDE 14 – Bu Genel Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 15 – Bu Genel Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür. [R.G. 09 ġubat 2013 – 28554 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı)‘tan: TRAFĠK KAZALARI NEDENĠYLE ĠLGĠLĠLERE SUNULAN SAĞLIK HĠZMET BEDELLERĠNĠN TAHSĠLĠNE ĠLĠġKĠN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 27/8/2011 tarihli ve 28038 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Trafik Kazaları Nedeniyle Ġlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici madde eklenmiĢtir. “2011 yılına iliĢkin sektör yükümlülüğünün kesinleĢtirilmesi GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) 2011 yılında düzenlenen Zorunlu Trafik Sigortası poliçeleri bakımından ilgili sigorta Ģirketlerinin bu Yönetmelik çerçevesindeki yükümlülüğü aĢağıdaki Ģekilde kesinleĢtirilir: a) 2011 yılı bakımından bu Yönetmelik uyarınca hesaplanan sektör yükümlülüğünde esas alınan Ek-1‘deki Hesaplama Yönteminde yer alan Tablo 1‘in oluĢturulmasında 1/1/2013 tarihi itibariyle Merkez nezdinde mevcut veriler esas alınır. Söz konusu hesaplamada hesap yılı iskontosu yapılmaz. Bu Ģekilde hesaplanacak tutar ile 2011 yılına iliĢkin olarak MüsteĢarlıkça daha önceden yapılan hesaplamaya göre tahakkuk eden sektör yükümlülüğü toplam tutarı arasında Kurum lehine fark bulunması halinde bu fark 1/1/2013 itibariyle 2011 yılında düzenlenen Zorunlu Trafik Sigortası net poliçe adetleri esas alınarak ilgili sigorta Ģirketlerine dağıtılır. Ġlgili sigorta Ģirketleri bu Ģekilde kendileri için hesaplanan tutarı Kuruma bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren defaten veya 6 ay içinde taksitler halinde aktarır. b) 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için sağlık hizmet bedellerine isabet eden tutara yönelik Kurum lehine fark, (a) bendinde yer alan usule göre kesinleĢtirilen toplam sektör yükümlülüğü esas alınarak belirlenir. Bu fark aynı bentte yer alan vadelerde ilgili sigorta Ģirketlerince Kuruma aktarılır.‖ MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine MüsteĢarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 27/8/2011 28038 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 12/12/2011 28130 22/5/2012 28280 [R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ĠġLETME BELGESĠ HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 4/12/2009 tarihli ve 27422 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan ĠĢletme Belgesi Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ] —— • —— TEBLĠĞLER Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından: 5510 SAYILI KANUNUN 4 ÜNCÜ MADDESĠNĠN BĠRĠNCĠ FIKRASININ (a) VE (b) BENDĠ KAPSAMINDA SĠGORTALI OLANLAR ĠLE HAK SAHĠPLERĠNĠN TAHSĠS ĠġLEMLERĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ MADDE 1 – 12/6/2010 tarihli ve 27609 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 5510 Sayılı Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) ve (b) Bendi Kapsamında Sigortalı Olanlar ile Hak Sahiplerinin Tahsis ĠĢlemlerine ĠliĢkin Tebliğ yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür. [R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ] —— • —— Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından: 5510 SAYILI KANUNUN 4 ÜNCÜ MADDESĠNĠN BĠRĠNCĠ FIKRASININ (a) VE (b) BENDĠ KAPSAMINDA SĠGORTALI OLANLAR ĠLE BUNLARIN HAK SAHĠBĠ ÇOCUKLARININ MALULĠYET ĠġLEMLERĠ HAKKINDA TEBLĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ MADDE 1 – 28/9/2008 tarihli ve 27011 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 5510 Sayılı Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) ve (b) Bendi Kapsamında Sigortalı Olanlar ile Bunların Hak Sahibi Çocuklarının Maluliyet ĠĢlemleri Hakkında Tebliğ yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür. [R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ] —— • —— Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından: GENEL SAĞLIK SĠGORTASI KAPSAMINDA UYGULANAN “MEDULA” SĠSTEMĠ HAKKINDA TEBLĠĞ (SERĠ NO: 1)‟ĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ MADDE 1 – 7/12/2006 tarihli ve 26369 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Uygulanan ―Medula‖ Sistemi Hakkında Tebliğ (Seri No: 1) yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür. [R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ] —— • —— Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından: ĠġVERENLER TARAFINDAN AYLIK PRĠM VE HĠZMET BELGESĠNĠN ĠNTERNET ORTAMINDA SOSYAL SĠGORTALAR KURUMUNA GÖNDERĠLMESĠNE (E-BĠLDĠRGE UYGULAMASI) ĠLĠġKĠN TEBLĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 30/4/2004 tarihli ve 25448 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan ĠĢverenler Tarafından Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Ġnternet Ortamında Sosyal Sigortalar Kurumuna Gönderilmesine (E-Bildirge Uygulaması) ĠliĢkin Tebliğ ile 19/10/2006 tarihli ve 26324 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan ĠĢverenler Tarafından Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Ġnternet Ortamında Sosyal Sigortalar Kurumuna Gönderilmesine (E-Bildirge Uygulaması) ĠliĢkin Tebliğde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Tebliğ yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür. [R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ] —— • —— Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından: KAMU ĠDARELERĠNDE ÇALIġANLAR ĠLE BUNLARIN BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞU KĠġĠLERĠN TESCĠLĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (SERĠ NO: 2)‟ĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ MADDE 1 – 7/12/2006 tarihli ve 26369 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Kamu Ġdarelerinde ÇalıĢanlar ile Bunların Bakmakla Yükümlü Olduğu KiĢilerin Tesciline ĠliĢkin Tebliğ (Seri No: 2) yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür. [R.G. 10. ġubat 2013 – 28555 ] —— • —— Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan: FĠNANSAL ARAÇLAR: SUNUMA ĠLĠġKĠN TÜRKĠYE MUHASEBE STANDARDI (TMS 32) HAKKINDA TEBLĠĞ (SIRA NO: 40)‟DE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ (SIRA NO: 8) MADDE 1 – 28/10/2006 tarihli ve 26330 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Finansal Araçlar: Sunuma ĠliĢkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 32) Hakkında Tebliğ (Sıra No:40)‘in ekinde yer alan ―TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum‖ Standardının 43 üncü paragrafı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―43. Bu Standart, finansal varlık ve borçların net esasa göre sunumunu, bu sunum esnasında iki ya da daha fazla sayıda farklı finansal aracın ödenmesinin iĢletmenin gelecekteki tahmini nakit akıĢını yansıtması durumunda zorunlu tutar. ĠĢletmenin tek bir net tutarda ödeme yapma veya alma hakkı olduğunda ve iĢletme bu yönde hareket etme niyeti taĢıdığında, tek bir finansal varlık ya da finansal borcu var demektir. Diğer durumlarda finansal varlıklar ve borçlar, iĢletmenin kaynak veya yükümlülüklerini gösterme nitelikleri dolayısıyla birbirlerinden ayrı olarak sunulur. Finansal tablolara yansıtılmıĢ TFRS 7‘nin 13A paragrafı kapsamındaki finansal araçlar için TFRS 7‘nin 13B-13E paragrafları uyarınca açıklanması gerekli bilgiler açıklanır.‖ MADDE 2 – Aynı Standardın ‗Uygulama Rehberi‘ baĢlıklı Ekinin UR38 paragrafı aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve bu paragraftan sonra gelmek üzere aĢağıda yer alan baĢlıklar ile UR38A ila UR38F paragrafları eklenmiĢtir. “UR38 “-” MuhasebeleĢtirilen tutarları netleĢtirme konusunda hâlihazırda yasal bir hakkı bulunan iĢletme kriteri (42(a) paragrafı) UR38A NetleĢtirme hakkı hâlihazırda mevcut olabilir veya bu hak gelecekteki bir olaya bağlı olabilir (örneğin, hakkın kullanımı yalnızca karĢı taraflardan birinin yükümlülüğünü yerine getirmemesi, tasfiyesi veya iflası gibi gelecekteki bazı olayların gerçekleĢmesiyle baĢlayabilir veya uygulanabilir). NetleĢtirme hakkı gelecekteki bir olaya bağlı olmasa da, bu hak sadece karĢı taraflardan birinin veya tamamının iĢe yönelik normal uygulamalarında, yükümlülüğünü yerine getirmemesi ile tasfiyesi veya iflası durumunda yasal olarak kullanılabilir. UR38B 42(a) paragrafında belirtilen kriterin karĢılanması için, iĢletmenin netleĢtirme konusunda hâlihazırda yasal bir hakkının bulunması gereklidir. Dolayısıyla netleĢtirme hakkı: (a) Gelecekteki bir olaya bağlı olmamalı ve (b) AĢağıda belirtilen koĢulların tamamında yasal olarak uygulanabilmelidir. ĠĢletmenin ve karĢı tarafların tamamının (i) ĠĢe yönelik normal uygulamalarında, (ii) Yükümlülüğünü yerine getirmediğinde ve (iii) Tasfiyesinde veya iflasında. UR38C NetleĢtirme hakkının niteliği ve kapsamı, kullanımına bağlı koĢullar ve yükümlülüğün yerine getirilmemesi, tasfiye veya iflas durumlarında devam edip etmeyeceği gibi hususlar, farklı yerel düzenlemelere göre değiĢiklik gösterebilir. Bu nedenle, netleĢtirme hakkının iĢe yönelik normal uygulamalar dıĢında kendiliğinden kullanılabilir olduğu varsayılamaz. Örneğin, yerel düzenlemelerde yer alan tasfiye ve iflas kanunları bazı iflas veya tasfiye hallerinde netleĢtirme hakkını yasaklayabilir veya sınırlayabilir. UR38D ĠĢletmenin veya karĢı tarafların tamamının iĢe yönelik normal uygulamalarında, yükümlülüğünü yerine getirmediğinde ve tasfiyesi veya iflası durumlarında, yasal bir hakkın bulunup bulunmadığının belirlenmesinde tarafların iliĢkilerine uygulanan düzenlemelerin (örneğin, sözleĢme hükümleri, yükümlülüğün yerine getirilmediği durumlarda veya sözleĢmelere uygulanan kanunlar, taraflara uygulanabilen tasfiye veya iflas kanunları) dikkate alınması gerekebilir. „Net esasa göre ödemede bulunma ya da varlığı elde etme ve borcu ödeme iĢlemlerini eĢ zamanlı gerçekleĢtirme niyeti bulunan‟ iĢletme kriteri (42(b) paragrafı) UR38E 42(b) paragrafında belirtilen kriterin karĢılanması için, iĢletmenin net esasa göre ödemede bulunma ya da varlığı elde etme ve borcu ödeme iĢlemlerini eĢ zamanlı olarak gerçekleĢtirme niyetinin bulunması gereklidir. ĠĢletmenin net esasa göre ödeme yapma hakkı bulunmasına rağmen, iĢletme varlığı elde etme ve borcu ödeme iĢlemlerini ayrı ayrı gerçekleĢtirebilir. UR38F ĠĢletmenin tutarları net esasa göre ödemesiyle gerçekte aynı biçimde sonuçlanacak Ģekilde ödeyebilmesi durumunda, 42(b) paragrafında belirtilen net ödeme kriteri karĢılanacaktır. Bu durum, yalnızca brüt ödemede bulunma yönteminin kredi ve likitide riskini ortadan kaldırdığı veya önemsiz düzeyde kredi ve likitide riskleriyle sonuçlandığı ile alacaklar ve borçlar tek bir ödeme sürecinde veya döngüsünde gerçekleĢtiği durumlarda ortaya çıkacaktır. Örneğin, aĢağıda belirtilen özelliklerin tamamına sahip bir brüt ödeme sistemi 42(b) paragrafında belirtilen net ödeme kriterini karĢılayacaktır: (a) NetleĢtirmeye uygun olan finansal varlıkların ve finansal borçların iĢleme konmak üzere aynı zamanda sunulması, (b) Finansal varlıklar ve borçlar iĢleme konmak üzere sunuldukları anda tarafların ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyi taahhüt etmiĢ olmaları, (c) Finansal varlıklar ve borçlar iĢleme konmak üzere sunulduklarında, bunlardan kaynaklanan nakit akıĢlarında değiĢiklik olma ihtimalinin bulunmaması (iĢlem aksamadıkça – bakınız: (d) bendi), (d) Menkul kıymetler ile teminat altına alınmıĢ varlıkların ve borçların menkul kıymet transferi veya benzer bir sistem ile ödenecek olması, dolayısıyla menkul kıymet transferi aksadığında menkul kıymetlerle teminat altına alınmıĢ alacakların ve borçların ödenmesi de aksayacaktır (ve tam tersi durumda), (e) Aksayan herhangi bir iĢlemin, (d) bendinde ana hatları belirtildiği üzere, ödeme yapılmadıkça tekrardan iĢleme konması, (f) Ödemenin aynı kuruluĢ aracılığıyla gerçekleĢtirilmesi (örneğin takas bankası, merkez bankası veya merkezi kayıt kuruluĢu), (g) Ödemelerin gününde yapılmasını sağlamak üzere, tarafların her birinin cari hesaplarında yeterli tutarlarda günlük kredi kullanım imkanlarının bulunması ve ödeme talebinde bulunulması durumunda gün içi kredi kullanım imkanlarının kabul görmesinin neredeyse kesin olması.‖ MADDE 3 – Bu Tebliğin; a) 1 inci maddesi, 31/12/2012 tarihinden sonra baĢlayan yıllık hesap dönemlerinde ve söz konusu hesap dönemlerinin ara dönemlerinde uygulanır ve bu çerçevede yapılması gerekli olan açıklamalar geriye dönük olarak sunulur. b) 2 ve 3 üncü maddeleri, 31/12/2013 tarihinden sonra baĢlayan yıllık hesap dönemlerinde geriye dönük olarak uygulanır. Ayrıca erken uygulamaya izin verilmektedir. Erken uygulanması halinde bu durum dipnotlarda açıklanmalıdır. Buna ek olarak, aynı dönemlere iliĢkin olarak 30/1/2007 tarihli ve 26419 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 42 Sıra no‘lu Tebliğ Ekinde yer alan TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalara ĠliĢkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı uyarınca gerekli açıklamalar yapılmalıdır. MADDE 4 – Bu Tebliğ hükümlerini Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu BaĢkanı yürütür. [R.G. 11. ġubat 2013 – 28556 ] —— • —— YÖNETMELĠK Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan: DOĞAL GAZ PĠYASASI DAĞITIM VE MÜġTERĠ HĠZMETLERĠ YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 3/11/2002 tarihli ve 24925 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve MüĢteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 40 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, aynı maddeye üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aĢağıdaki fıkralar eklenmiĢtir. “Bağımsız bölüm maliki, binanın veya tesisin sahibi ya da bunların yetkili temsilcilerinin yazılı talebi ve dağıtım Ģirketinin onayı ile, dağıtım Ģirketi tarafından mevcut mekanik sayaç ön ödemeli sayaç ile değiĢtirilebilir. Dağıtım Ģirketi, mevcut mekanik sayacın ön ödemeli sayaç ile değiĢimi hususunda müĢterilerine hiçbir Ģekilde zorlamada bulunamaz. Sayacın değiĢtirilmesi durumunda alınacak bedel Kurul Kararıyla belirlenir.” “Dağıtım Ģirketi, ön ödemeli sayaç kullanan müĢterilere, benzer müĢterilerin son iki yılın aynı çeyrek dönemlerine rastlayan doğal gaz kullanım miktarlarının ortalamasını esas alarak, bir ay içerisinde, en fazla ortalama iki aylık doğal gaz tüketim miktarı kadar doğal gaz satıĢı yapabilir.” “Dağıtım Ģirketi, sayaçların ölçüm toleranslarına iliĢkin müĢteriye bilgi verir ve müĢterinin istemesi halinde, aradaki fark müĢteri tarafından karĢılanmak koĢuluyla, ölçüm hassasiyeti daha yüksek olan sayaçları temin ederek, sistemine dahil eder.” MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu BaĢkanı yürütür. [R.G. 13. ġubat 2013– 28558 ] —— • —— TEBLĠĞLER Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından: 5627 SAYILI ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ KANUNUNUN 10 UNCU MADDESĠNE GÖRE 2013 YILINDA UYGULANACAK OLAN ĠDARĠ PARA (SIRA NO: 2013/3) 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununun 10 uncu maddesinde düzenlenmiĢ olan idari para cezaları, 2012 yılı yeniden değerleme oranı olan %7,80 (yedi virgül seksen) oranında artırılarak 1/1/2013 tarihinden itibaren aĢağıdaki tabloda hesaplandığı gibi uygulanacaktır. 5627 Enerji Verimliliği Kanunu'nun Onuncu Maddesinin; (a) bendinin 2 numaralı alt bendindeki ceza miktarları: (a) bendinin 3 numaralı alt bendindeki ceza miktarı: (a) bendinin 7 numaralı alt bendindeki ceza miktarı: (a) bendinin 8 numaralı alt bendindeki ceza miktarı: (a) bendinin 9 numaralı alt bendindeki ceza miktarı: Kanunda Öngörülen Para Cezaları (TL) 10.000 50.000 2012 Yılında Uygulanan Para Cezaları (TL) 14.569 72.855 2013 Yılında Uygulanacak Para Cezaları (TL) 15.705 78.537 500 727 783 5.000 7.284 7.852 20.000 29.140 31.412 20.000 29.140 31.412 19/1/2012 tarihli ve 28178 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanununun 10 uncu Maddesine ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3 üncü ve 17/7 nci Maddelerine Göre 2012 Yılında Uygulanacak Olan Ġdarî Para Cezalarına ĠliĢkin Tebliğ (No: 2012/2) yürürlükten kaldırılmıĢtır. Tebliğ olunur. [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI Tarih : 12/2/2013 Karar No : 2013/16 Konu : Doğusan Boru Sanayii ve Ticaret A.ġ. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu’nca, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nın (Ġdare) 15/1/2013 tarih ve 454 sayılı yazısına istinaden; Kurulumuzun 12/7/2007 tarih ve 2007/49 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınarak 18/1/2008 tarih ve 2008/03 sayılı Kararımız ile “Blok SatıĢ” yoluyla özelleĢtirilmesine karar verilen Doğusan Boru Sanayii ve Ticaret A.ġ.nin (Doğusan) tamamı ödenmiĢ 20.000.000.(Yirmimilyon) TL sermayesi içinde 11.217.845.(OnbirmilyonikiyüzonyedibinsekizyüzkırkbeĢ) TL tutarında sermayeyi temsil eden Ġdare’ye ait %56,09 oranındaki hissenin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde “SatıĢ” yöntemi ve “Pazarlık” usulü uygulanmak suretiyle özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnamesi hükümleri çerçevesinde Ġdare tarafından gerçekleĢtirilen ihalesi neticesinde; 1) Ġhale Komisyonu’nun 22/11/2012 tarih ve 04 sayılı “Doğusan’daki %56,09 oranındaki Ġdare hissesinin, 5.200.000.- (BeĢmilyonikiyüzbin) ABD Doları bedelle en yüksek teklifi veren Mayıs Gayrimenkul Taahhüt ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Mayıs Gayrimenkul Taahhüt ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline” Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu Karar çerçevesinde Hisse SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında Ġdare’nin yetkili kılınmasına karar verilmiĢtir. [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— ANAYASA MAHKEMESĠ KARARLARI Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı: 2010/41 Karar Sayısı: 2012/19 Karar Günü: 9.2.2012 ĠPTAL DAVASINI AÇAN : Anamuhalefet Partisi (Cumhuriyet Halk Partisi) TBMM Grubu adına Grup BaĢkanvekilleri Hakkı Suha OKAY, Kemal KILIÇDAROĞLU ile Kemal ANADOL ĠPTAL DAVASININ KONUSU : 25.2.2010 günlü, 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un; 1- 3. maddesiyle 2.3.1984 günlü, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na eklenen Ek 14. maddenin, 2- 4. maddesiyle değiĢtirilen 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘nun Geçici 4. maddesinin, Anayasa‘nın 2., 10., 13., 36., 40. ve 138. maddelerine aykırılığının ileri sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemidir. I- ĠPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI ĠSTEMĠNĠN GEREKÇESĠ Ġptal ve yürürlüğün durdurulması istemini içeren 28.4.2010 günlü dava dilekçesinin gerekçe bölümü şöyledir: “II. GEREKÇE 1) 25.02.2010 Tarihli ve 5953 Sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3 üncü Maddesi ile 02.03.1984 Tarihli ve 2985 Sayılı Kanuna Eklenen Ek Madde 14‘ün Anayasaya Aykırılığı 02.03.1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa 06.06.2003 tarihli ve 4864 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile eklenen Geçici 4 üncü maddede, ―28.03.2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklarla ilgili iĢ ve iĢlemlere iliĢkin hak ve yükümlülükler; 14.12.2001 tarihinden önceki dönem için Bankaya, bu tarihten sonraki dönem için BaĢkanlığa aittir‖ hükmüne yer verilmiĢti. Bu hüküm uyarınca, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklarla ilgili iĢ ve iĢlemlere iliĢkin hak ve yükümlülükler de; 14.12.2001 tarihinden önceki dönem için Bankaya, bu tarihten sonraki dönem için Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına aitti. Ġptali istenilen düzenlemede, “28.03.2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığından ve ortaklıklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz.” denilmek suretiyle sorumluluk iĢ ve iĢlemlere bağlı olmaktan çıkarılıp, akitlerin tarihine göre belirlenir hale getirilerek, devire konu varlıklar üzerinde hak sahibi olanların akitten doğan haklarını aramaları engellenmektedir. TOKĠ devraldığı varlıklar üzerinde söz konusu devirden önce yapılmıĢ akitleri bizzat kendisi uygulayarak iĢlemler yapmıĢ, bu iĢlemlerden gelir elde etmiĢ ve alacakları sahiplenmiĢ iken; akit tarihi devir tarihinden önce gerekçesiyle akitten doğan sorumluluklarından azade kılınması hukuk devleti ilkesiyle bağdaĢmaz. Anayasanın ―Hak arama hürriyeti‖ baĢlıklı 36 ncı maddesinde “Herkes, meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.”, maddenin gerekçesinde de ―Maddenin birinci fıkrasında hak arama hakkının ilk Ģartı olan yargı mercilerine davacı ve davalı olarak baĢvurabilme hakkı ve hürriyeti hüküm altına alınmıĢ ve bunun tabi sonucu olarak da kiĢinin yargı mercileri önünde iddia, savunma ve adil ve hakkaniyete uygun yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiĢtir. Hak arama özgürlüğü, toplumsal barıĢı güçlendiren dayanaklardan biri olmakla birlikte bireyin adaleti bulma, hakkı olanı elde etme ve haksızlığı giderme uğraĢının uygar yoludur. Uluslararası hukuk kaynaklarında özgün yeri bulunan hak arama özgürlüğü, değiĢik alanlardaki özellikleriyle Ġnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 6-12. maddelerinde de düzenlenmiĢtir. Ġnsan varlığını soyut ve somut değerleriyle koruyup geliĢtirmek amacıyla hukuksal olanakları kapsamlı biçimde sağlama, bu konuda tüm yollardan yararlanma hakkını içeren hak arama özgürlüğü, hukuk devletinin baĢlıca ölçütlerinden, çağdaĢ demokrasinin gereklerinden ve vazgeçilmez koĢullarından biridir. Ġptali istenilen kural ile Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülüklerin ortadan kaldırılmasının, söz konusu varlıklara iliĢkin olarak üçüncü kiĢilerin edindikleri hakların da ortadan kaldırılması anlamını taĢıdığı kuĢkusuzdur. Nitekim söz konusu varlıklarla ilgili hak sahibi olanlar, bu varlıkları devralan ancak anılan kural ile yükümlülüğü kaldırılan Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığından haklarını isteyemeyecekler, diğer bir anlatımla Ġdare aleyhine dava açıp, takipte bulunamayacaklardır. Bu durumda, iptali istenen kuralın Anayasanın 36 ncı maddesinde ifade edilen ―Hak arama hürriyeti‖ni, Anayasanın 13 üncü maddesine aykırı olarak ölçüsüzce sınırlandırdığı çok açıktır. Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olduğu belirtilmiĢtir. Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu bilincinde olan devlettir. Hukukumuzda da temel hukuk ilkelerine uygun olarak sözleĢmeye bağlılık (Ahde Vefa - Pacta Sund Servanda) ve sözleĢme serbestliği ilkeleri kabul edilmiĢtir. Bu ilkelere göre sözleĢme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığı‘na devredilen varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülüklerin ortadan kaldırılması, bu açıdan da Anayasanın 2 nci maddesine aykırı düĢmektedir. Öte yandan, bu düzenlemeyle TOKĠ aleyhinde açılmıĢ bulunan ve halen devam eden davalar ile icra takipleri için de TOKĠ‘nin her türlü sorumluluğu ortadan kaldırılmaktadır. Bu durum Anayasanın 138 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiĢtiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” hükmüne de açıkça aykırıdır. Anayasanın 10 uncu maddesinde, ―Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düĢünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eĢittir. Hiçbir kiĢiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün iĢlemlerinde kanun önünde eĢitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. ― hükmü yer almaktadır. Böyle olunca eĢit konumdaki kiĢiler arasında cereyan eden dava ve takiplerde taraflar hangi hak ve yetkilere sahipse Anayasanın özellikle 10 uncu maddesi gereği TOKĠ‘nin de aynı hak ve yetkiye sahip olması tartıĢmasız bir anayasal zorunluluktur. Bu haklarını kullanırken ve özellikle hak ararken kanun önünde herkes eĢittir ve hiç kimseye bu konuda ayrıcalık tanınamaz, özellikle devlet organları ve idare eĢitlik ilkesine uymak ve uygulamak zorundadır. Anayasamızın 40 ıncı maddesi hükmü Temel Hak Ve Hürriyetlerin Korunması baĢlıklı olup, ―Anayasa ile tanınmıĢ hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden baĢvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. Devlet, iĢlemlerinde, ilgili kiĢilerin hangi kanun yolları ve mercilere baĢvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır. KiĢinin, resmî görevliler tarafından vâki haksız iĢlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.‖ Hükmünü içermektedir. Buna göre devlet tüm iĢlemlerinde kendisine karĢı baĢvurulacak kanun yollarını ve mercilerini belirtmek zorunda olduğu gibi, devlet görevlilerinin verecekleri tüm zararları da tazmin etmekle yükümlüdür. Hak arama hürriyeti temel hak ve hürriyetlerin kapsamı içerisinde olup söz konusu düzenleme ile bu hakkın kullanımı zedelenmektedir. Yasal zeminde olan hak ve alacakların tahsili de belirsizliğe itilmektedir. Açıklanan nedenlerle, 25.02.2010 tarihli ve 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanunun 3 üncü maddesi ile 02.03.1984 tarihli ve 2985 sayılı Kanuna eklenen Ek Madde 14, Anayasanın 2 nci, 10 uncu, 13 üncü, 36 ncı, 40 ıncı ve 138 nci maddelerine aykırı olup, iptali gerekmektedir. 2) 25.02.2010 Tarihli ve 5953 Sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4 üncü Maddesi ile DeğiĢtirilen 02.03.1984 Tarihli ve 2985 Sayılı Kanunun Geçici Madde 4‘ün Anayasaya Aykırılığı 25.02.2010 tarihli ve 5953 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile değiĢtirilen 2985 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinde, Yasa‘nın 3 üncü maddesi ile 02.03.1984 tarihli ve 2985 sayılı Kanuna eklenen ek 14 üncü madde hükmünün; Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ devam eden davalar ile icra takiplerinde de uygulanacağı ve söz konusu dava ve takiplerin buna göre sonuçlandırılacağı hükme bağlanmıĢtır. Bu nedenle, iptali istenen Geçici 4 üncü madde hükmü de, yukarıda (1) numaralı baĢlık altında belirtilen nedenlerle, Anayasanın 2 nci, 10 uncu, 13 üncü, 36 ncı, 40 ıncı ve 138 inci maddelerine aykırı olup, iptali gerekmektedir. III. YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA ĠSTEMĠNĠN GEREKÇESĠ Temel hak ve özgürlüklerden olan hak arama hürriyetinin özünü ölçüsüzce sınırlandıran ve Anayasaya açıkça aykırı olan bir düzenlemenin uygulanması halinde, sonradan giderilmesi olanaksız zararlara yol açacağı çok açıktır. Öte yandan, Anayasal düzenin en kısa sürede hukuka aykırı kurallardan arındırılması, hukuk devleti sayılmanın da gereğidir. Anayasaya aykırılığın sürdürülmesinin, bir hukuk devletinde sübjektif yararların üstünde, özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini de zedeleyeceği kuĢkusuzdur. Hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanamadığı bir düzende, kiĢi hak ve özgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin zedelenmesinin hukuk devleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacağında duraksama bulunmamaktadır. Söz konusu hükümlerin uygulanması halinde Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve hatta ortaklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ devam eden davalar ile icra takipleri için büyük bir belirsizlik ortaya çıkacak ve hatta hak kayıplarına sebebiyet verecektir. Ekonomik anlamda gerçek ve tüzel kiĢi tarafların önceden öngöremeyecekleri büyük kayıplarına sebebiyet verebilecektir. Anayasanın hükümlerine açıkça aykırılık taĢıdığı muhakkak olan bu düzenlemenin uygulamaya geçmesi durumunda ise telafisi imkansız zararlar doğacaktır. Bu zarar ve durumların doğmasını önlemek amacıyla, Anayasaya açıkça aykırı olan iptali istenen hükümlerin iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin de durdurulması istenerek Anayasa Mahkemesine dava açılmıĢtır. IV. SONUÇ VE ĠSTEM Yukarıda açıklanan gerekçelerle, 25.02.2010 tarihli ve 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanunun; 1) 3 üncü maddesi ile 02.03.1984 tarihli ve 2985 sayılı Kanuna eklenen Ek Madde 14‘ün, Anayasanın 2 nci, 10 uncu, 13 üncü, 36 ncı, 40 ıncı ve 138 inci maddelerine aykırı olduğundan, 2) 4 üncü maddesi ile değiĢtirilen 02.03.1984 tarihli ve 2985 sayılı Kanunun Geçici Madde 4‘ün, Anayasanın 2 nci, 10 uncu, 13 üncü, 36 ncı, 40 ıncı ve 138 inci maddelerine aykırı olduğundan, iptallerine, Anayasaya açıkça aykırı olmaları ve uygulanmaları halinde giderilmesi güç ya da olanaksız zarar ve durumlar doğacağı için, iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesine iliĢkin istemimizi saygı ile arz ederiz.‖ II- YASA METİNLERİ A- İptali İstenen Yasa Kuralları 25.2.2010 günlü, 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un iptali istenen hükümleri de içeren 3. ve 4. maddeleri Ģöyledir: “Madde 3- 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa aĢağıdaki ek maddeler eklenmiĢtir. „EK Madde 14- 28/3/2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığından ve ortaklıklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz. EK Madde 15- Ekli listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (III) sayılı cetvelin Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına iliĢkin bölümüne eklenmiĢtir.‘ Madde 4- 2985 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. „Geçici Madde 4- Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ devam eden davalar ile icra takipleri ek 14 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.‟” B- Dayanılan Anayasa Kuralları Dava dilekçesinde, Anayasa‘nın 2., 10., 13., 36., 40. ve 138. maddelerine dayanılmıĢtır. III- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, ġevket APALAK, Serruh KALELĠ, Zehra Ayla PERKTAġ, Engin YILDIRIM ve Nuri NECĠPOĞLU‘nun katılımlarıyla 13.5.2010 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma talebinin esas incelemeyle birlikte yapılmasına OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. IV- ESASIN İNCELENMESİ Dava dilekçesi ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Selami ER tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, iptali istenilen Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Dava dilekçesinde, Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığının (TOKĠ) devraldığı varlıklarla ilgili önceki dönemde yapılmıĢ akitleri kendisinin uygulayarak iĢlem yaptığı, gelir elde ettiği ve alacakları sahiplendiği halde iptali istenen düzenlemelerle borçtan sorumlu olmamasının hukuk devletiyle bağdaĢmadığı, bunun üçüncü kiĢilerin edindikleri hakların kaldırılması anlamına geldiği, devralınan varlıklarla ilgili anılan kurallarla TOKĠ‘den hak sahiplerinin TOKĠ aleyhine dava açamamaları ve takip yapamamaları nedeniyle hak arama hürriyetinin ölçüsüzce sınırlandırıldığı, Geçici 4. maddeyle bahsedilen hükmün TOKĠ aleyhine açılmıĢ ve devam eden dava ve icra takiplerine de uygulanmasının yasama ve yürütmenin mahkeme kararlarına uymak zorunluluğunu içeren Anayasa kuralına da aykırı olduğu, devam eden davalarla ilgili tarafların eĢit haklara sahip olması gerektiği, oysa düzenlemeyle TOKĠ‘ye ayrıcalık tanınarak Anayasa‘daki eĢitlik ilkesinin de ihlal edildiği belirtilerek kuralların, Anayasa‘nın 2., 10., 13., 36., 40. ve 138. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. 2985 sayılı Kanun‘un ek 14. maddesiyle TOKĠ‘ye Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası A.ġ.‘den (Emlak Bankası) bedeli karĢılığı devredilen varlıklardan ve bu varlıklar ilgili devir öncesi dönemde yapılmıĢ akitlerden (sözleĢmeler) doğan yükümlülükler nedeniyle TOKĠ ve ortaklarından hak ve alacak talebinde bulunulamayacağı ve geçici 4. maddesiyle devir öncesi iĢlemlerle ilgili devam eden dava ve icra takiplerinin de ek 14. madde uygulanarak sonuçlandırılacağı öngörülmüĢtür. Anayasa‘nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin bir hukuk devleti olduğu belirtilmiĢtir. Hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir. Anayasa‘nın ―Hak arama hürriyeti‖ baĢlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasında, ―Herkes meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.‖ denilerek yargı organlarına davacı ve davalı olarak baĢvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıĢtır. Maddeyle güvence altına alınan dava yoluyla hak arama özgürlüğü, kendisi bir temel hak niteliği taĢımasının ötesinde, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken Ģekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden birisidir. KiĢilere yargı mercileri önünde dava hakkı tanınması adil bir yargılamanın ön koĢulunu oluĢturur. Türk hukuk sisteminde, bir varlığı devralanın üçüncü kiĢilere karĢı sorumluluğu, varlık üzerinde üçüncü kiĢiler lehine tescil veya Ģerhin varlığı veya varlığın külli halefiyetle devralınması durumunda geçerlidir. Türk hukuk sistemi, modern hukuk sistemlerine ve hukukun kabul edilen evrensel ilkelerine paralel olarak malvarlığı haklarından ayni nitelikli olanların tescil edilerek herkese karĢı ileri sürülebileceğini, sözleĢmeye bağlı hakların ise tescil edilmeksizin yalnızca sözleĢmenin taraflarına karĢı ileri sürülebileceğini kabul etmektedir. Karma nitelikli haklarda ise tescil Ģartı ile devralanın sorumluluğu kabul edilmektedir. Zira tescil ile üçüncü kiĢilerin varlığa Ģerh edilmiĢ haklardan haberdar olabileceği göz önünde bulundurulmaktadır. Hukukumuzda taĢınmaz üzerinde kurulacak sınırlı ayni haklar kanunla veya tapu kütüğüne tescil ile kazanılabilmekte; taĢınır rehini ve iĢletme rehini gibi diğer varlıklar üzerinde kurulacak ayni haklar ile satıĢ vaadi, ön alım, arsa payı karĢılığı inĢaat gibi diğer ayni haklar da yine tescil ile kurulmakta ve varlığı devralan üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülebilmektedir. SözleĢmeye bağlı hakların üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülememesi, sözleĢmelerin sadece sözleĢmenin taraflarını bağlaması, diğer bir ifadeyle borç iliĢkisinin nispi niteliğinin bir gereğidir. Dolayısıyla sözleĢmeler kural olarak tarafları bağladığından tescil edilmeksizin sözleĢmeye konu varlığı devralan üçüncü kiĢiye karĢı ileri sürülemezler. Külli halefiyet, 818 sayılı Borçlar Kanunu‘nun 179. maddesinde düzenlenmiĢtir. Külli halefiyetin varlığı için devreden ile devralan arasında yapılan bir anlaĢma ile bir iĢletmenin aktif ve pasif unsurlarıyla birlikte devredilmesi gerekmektedir. 4684 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun ile tasfiyesi öngörülen Emlak Bankasının bankacılık ile ilgili olmayan varlıkları, bu konuda faaliyet gösteren iĢtiraklerindeki hisse payları, ticari taĢınmazları ve ihtiyaç fazlası taĢınmazları bilânço değeri üzerinden bedeli karĢılığı 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve 14.12.2001 günlü protokol ile TOKĠ‘ye devredilmiĢtir. Dolayısıyla TOKĠ‘nin Emlak Bankasından varlık devralması satıĢ benzeri bir iĢlemle gerçekleĢtirilmiĢtir. SatıĢ iliĢkisinde alıcının satılanı devralması ile satıcıya cüzi halef olması sözkonusu olmakta; satıcının satılanla ilgili borçları alıcıya geçmemekte; ancak satılan varlık üzerinde tescil veya Ģerh edilmiĢ haklardan kaynaklanan yükümlülükler devirle birlikte alıcıya geçmekte ve alıcının bu yükümlülüklerinden sorumluluğu hukuken kabul edilmektedir. Bu durumda dava konusu kurallarda yer alan; Emlak Bankası tarafından TOKĠ‘ye devredilen varlıklar ve varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ sözleĢmelerden doğan yükümlülükler nedeniyle TOKĠ ve ortaklarından hak ve alacak talebinde bulunulamayacağını ve devam eden dava ve icra takiplerinin bu hükme göre sonuçlandırılacağını öngören hükümler hukuk sistemimizin kabul ettiği genel ilkelerle uyumludur. Zira dava konusu kurallar, sözleĢme hukukunun genel ilkeleri arasında yer alan sözleĢmelerin taraflarını bağlayacağı ve üçüncü kiĢileri bağlamayacağı, tescil veya Ģerh edilmemiĢ hakların üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülemeyeceği ilkelerinin ve dolayısıyla hukuk sistemimizde yer alan bu ilkelerle ile ilgili hükümlerin teyidi anlamına gelmektedir. Hak arama hürriyetinin ihlal edilmesi için önce ihlal edildiği iddia edilen konuda bir hakkın hukuk sistemi tarafından korunması gerekir. Malvarlığı kaynaklı borç/alacak iliĢkilerinde, sözleĢmenin tarafı olanların tarafı olmayanlardan sözleĢmeye dayalı olarak tescil edilmeyen bir hak talep etmesi söz konusu değildir. Genel bir hukuk ilkesini ve hukuk sistemimizde bu ilke ile ilgili var olan Türk Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu‘ndaki hükümleri teyit eden düzenleme, Anayasa‘da yer alan hak arama hürriyetini ihlal eden bir düzenleme olarak değerlendirilemez. Açıklanan nedenlerle dava konusu kurallar, Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Erdal TERCAN bu görüĢe katılmamıĢlardır. Dava konusu kuralların, Anayasa‘nın 10., 13., 40. ve 138. maddeleriyle ilgisi görülmemiĢtir. V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN İNCELENMESİ 25.2.2010 günlü, 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Ġle Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un; 1- 3. maddesiyle 2.3.1984 günlü, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na eklenen Ek 14. maddeye, 2- 4. maddesiyle değiĢtirilen 2985 sayılı Kanun‘un Geçici 4. maddesine, yönelik iptal istemi, 9.2.2012 günlü, E. 2010/41, K. 2012/19 sayılı kararla reddedildiğinden, bu maddelere iliĢkin yürürlüğün durdurulması isteminin REDDĠNE, 9.2.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. VI- SONUÇ 25.2.2010 günlü, 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Ġle Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un; 1- 3. maddesiyle 2.3.1984 günlü, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na eklenen Ek 14. maddenin, 2- 4. maddesiyle değiĢtirilen 2985 sayılı Kanun‘un Geçici 4. maddesinin, Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Erdal TERCAN‘ın karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 9.2.2012 gününde karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN KARġIOY GEREKÇESĠ 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na 25.2.2010 günlü 5953 sayılı Yasa ile eklenen Ek Madde 14‘de ―28/3/2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına (TOKĠ) devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığından ve ortaklıklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz.‖; 2985 sayılı Kanun‘un 5953 sayılı Yasa ile değiĢtirilen Geçici 4. Maddesi‘nde de ―Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ devam eden davalar ile icra takipleri ek 14 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.‖ denilmektedir. Buna göre, Toplu Konut Ġdaresi ve ortaklıklarına karĢı belirtilen kuralların kapsamına giren hak ve alacak talebinde bulunulmayacağı gibi bunlara iliĢkin devam eden davalar ve icra takipleri de sona erdirilecektir. Bu durumun, Anayasa‘ya aykırılık oluĢturduğu savıyla açılan iptal davası, kurallara getirilen farklı yorum doğrultusunda reddedilmiĢtir. Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri en geniĢ biçimiyle tanıyıp güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, tüm eylem ve iĢlemleri yargı denetimine bağlı tutulan devlettir. KiĢilere hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devletinin, temel hak ve özgürlüklerin en geniĢ biçimiyle tanınıp, korunabilmesi için üstlendiği sorumluluğun gereğidir. Demokratik bir toplumda hukuk güvenliği, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve iĢlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de bu güven duygusunu zedeleyici yasal düzenlemeler yapmamasını zorunlu kılar. Bu doğrultuda yasalar, kazanılmıĢ hakları saklı tutmak ve hukuk güvenliğini sarsmamak koĢuluyla ancak, geleceğe yönelik öngörülebilir kurallar içerebilir. Geriye dönük düzenlemelerle kiĢilerin haklarının, hukuki istikrar ve güvenlik ilkesi gözetilmeden kısıtlanması hukuk devleti ilkesiyle bağdaĢmaz. Ayrıca hukuk devletinin, varlık nedeni olan hukukun üstünlüğünün gerçekleĢtirilmesi, hukuk kurallarının hiçbir ayırım yapılmaksızın yönetenler ve yönetilenler üzerinde aynı derecede etkili ve egemen olması ve herkese hak arama özgürlüğü kapsamında adil yargılanma hakkının tanınması ile olanaklı hale gelebilir. KiĢilerin, yürürlükte bulunan mevzuata göre ilgililerden hak talebinde bulunmalarına veya dava açmalarına ya da açılmıĢ olan davalarına, iptali istenilen yasa kuralları ile müdahale edilmesi, hukukun üstünlüğü, hukuk güvenliği ve hak arama özgürlüğü ile bağdaĢmadığı gibi, yargı fonksiyonunun, yasama erki tarafından gaspı sonucunu doğurduğundan, kuvvetler ayrılığı ilkesiyle de bağdaĢmamaktadır. Öte yandan, anayasaya uygunluk denetiminde yorumlu ret kararı, iptali istenilen kuralın, içeriğinin belirsiz olması nedeniyle farklı yorumları olanaklı kılması halinde baĢvurulabilecek bir yöntem olup, duraksamaya yol açmayacak kadar açık ve anlaĢılabilir olan kurala farklı bir anlam ve içerik kazandırılması amacıyla kullanılamaz. Çünkü bu durumda, uyuĢmazlık konusu kuralın yorumlanması değil, yasa koyucunun öngörmediği biçimde yeniden düzenlenmesi söz konusu olur ki, bunun da Anayasa Mahkemesi‘nin görev ve yetkisi içinde bulunduğu kabul edilemez. Dava konusu kurallarda belirtilen Türkiye Emlâk Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıkların, tanıĢır ve taĢınmaz tüm mal varlığını ve bunlara iliĢkin her türlü hak ve alacağı ifade ettiği açıktır. Bu durumda alacaklıların tapuya Ģerh verilmek suretiyle sahip oldukları ayni haklar gibi bazı haklarının, herkese, bu bağlamda Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığı ve ortaklılarına karĢı da ileri sürülebileceğine iliĢkin yorum, iptali istenilen maddelerin belirli olan içerikleri ve yasa koyucunun amacı da gözetildiğinde, yeni kural koyma niteliğindedir. Açıklanan nedenlerle dava konusu kuralların Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği düĢüncesiyle çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. Üye Fulya KANTARCIOĞLU KARġIOY GEREKÇESĠ Ġptalleri istenilen Ek Madde 14‘de, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi‘nin Toplu Konut Ġdaresi‘ne devrettiği varlıklardan devir öncesi dönemde doğan ayni nitelikli haklar ile bu varlıklarla ilgili sözleĢmelerden yine devir öncesi dönemde doğan alacak niteliğindeki hakların, Toplu Konut Ġdaresi ve ortaklarından talep edilemeyeceği, Geçici Madde 4‘de ise bahsedilen haklarla ilgili devam eden davaların ve icra takiplerinin bu kurala göre sonuçlandırılacağı öngörülmektedir Söz konusu kuralların amacının, hukuk sistemimizde var olan Medeni Kanun, Borçlar Kanunu ve Ġcra Ġflas Kanunu gibi kanunlara dayanılarak Toplu Konut Ġdaresi ve ortaklarına karĢı açılması mümkün olan davaların açılmasını, açılmıĢ olan davaların yürütülmesini ve elde edilen hakların infaz edilmesini önlemek olduğu açıktır. Bu nedenle iptali istenilen kurallara baĢka bir anlam yüklemek mümkün bulunmamaktadır. Anayasa‘nın 2. maddesinde öngörülen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir. Anayasa‘nın 36. maddesinde ise, herkesin gerekli araç ve yollardan yararlanarak yargı organları önünde davacı ya da davalı olarak sav ve savunma hakkının bulunduğu belirtilmektedir. Bu kural, temel hak ve özgürlüklerden gereken Ģekilde yararlanılmasının ve bunların korunmasının en etkili güvencelerinden biridir. Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi‘nden devraldığı varlıklardan kaynaklanan hakların, Toplu Konut Ġdaresi ve ortaklarından dava yolu ile talep edilememesine ve devam eden davalar ile icra takiplerinin de bu hükümler uyarınca sonuçlandırılmasına iliĢkin kurallar, hak sahiplerinin, Toplu Konut Ġdaresi ve ortaklarına karĢı Medeni Kanun, Borçlar Kanunu ve Ġcra Ġflas Kanunu gibi kanunlara dayanarak açabilecekleri davaların açılmasını, açılmıĢ olanların devam ettirilmesini ve elde edilen (icra takip aĢamasına getirilen) hakların da infaz edilmesini önlemek suretiyle hak arama hürriyetini ve kazanılmıĢ hakları ortadan kaldırmaktadır. Öte yandan, Tasfiye Halinde Emlak Bankası Anonim ġirketi‘nin Türkiye Toplu Konut Ġdaresi‘ne yaptığı devirden dolayı malvarlığında meydana gelen azalma ve Toplu Konut Ġdaresi‘nden hak talebinde bulunma yasağı nedeniyle hak sahiplerinin, Tasfiye Halinde Emlak Bankası Anonim ġirketi‘nden elde edebilecekleri haklar da riske sokularak, hak arama hürriyeti zayıflatılmaktadır. Bu nedenle kurallar, Anayasa‘da yer alan hak arama hürriyetini ve hukuk devleti ilkelerinden olan kazanılmıĢ hak kavramını ortadan kaldırmaktadır. Açıklanan nedenlerle Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletine ve 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyetine aykırı olan kuralların iptali gerektiğinden, çoğunluk görüĢüne katılmadık. Üye Mehmet ERTEN Üye Zehra Ayla PERKTAġ KARġIOY YAZISI 25.2.2010 günlü, 5953 sayılı Kanun‘la 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na eklenen Ek 14. maddede, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığından ve ortaklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamayacağı, Kanun‘un değiĢtirilen Geçici 4. maddesiyle de, devredilen varlıklardan ve devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ davalar ile icra takiplerinin Ek 14. madde uygulanarak sonuçlandırılması öngörülmektedir. Anayasa‘nın 2. maddesinde hukuk devleti, 36. maddesinde hak arama hürriyeti düzenlenmiĢtir. Malvarlığı kaynaklı bir talebin haklı olup olmadığının saptanması, bağımsız yargı organlarının yetkisine giren bir husus olup, somut olaylarda sözleĢmeye dayalı bir hakkın sözleĢmenin tarafı olmayan veya tarafı olmaktan çıkmıĢ kiĢilerden istenip istenemeyeceğinin belirlenmesi ancak hak arama hürriyetinin kullanılmasıyla mümkün olabilir. BaĢka bir ifadeyle, hukuk devletinde yasa koyucunun, hukuk sisteminin genel ilkeleri karĢısında dava yoluyla bir hakkın aranmasının yararı olmayacağı gerekçesiyle hak arama hürriyetinin özünü zedeleyen, kullanılmaz hale getiren bir düzenleme yapması mümkün değildir. Yasa kuralının çıktığı tarihte açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ dava ve icra takiplerinin de sonuçlandırılmaksızın, yasa gereği zorunlu olarak reddedilmesi hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Kuralların Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırılık nedeniyle iptali gerektiği düĢüncesiyle çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT KARġI GÖRÜġ 25.2.2010 tarihli ve 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Ġle Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 3. maddesiyle 2.3.1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu‘na eklenen Ek 14. maddenin ve 4. maddesi ile değiĢtirilen yine Toplu Konut Kanunu‘nun Geçici 4. maddesinin Anayasa‘ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istenmiĢtir. 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Ġle Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un iptali talep edilen maddeleri Ģöyledir: “Ek Madde 14- 28/3/2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına (TOKĠ) devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığından ve ortaklıklarından hiçbir hak ve alacak talebinde bulunulamaz.” “Geçici Madde 4- Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ devam eden davalar ile icra takipleri ek 14 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.” Ġptal konusu maddelerin gerekçelerinin ilgili bölümleri ise Ģu Ģekildedir: “Madde 3- Madde ile; 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa iki ek madde eklenmiĢtir. Ek 14 üncü maddede; Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına yapılan devirlerle ilgili düzenlemeye yer verilmiĢtir. 28.3.2001 tarihli ve 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketinin bankacılık faaliyetleri dıĢında kalan mal varlıkları ve bu konuda faaliyet gösteren iĢtiraklerindeki hisse payları ve ticari gayrimenkulleri ile ihtiyaç fazlası gayrimenkullerinin bilânço değeri üzerinden olmak üzere bedeli mukabilinde, Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilmesi düzenlenmiĢtir. Bilahare 4684 sayılı Kanun ile Bankanın tasfiyesi öngörülmüĢtür. Tasfiyeden amaç, Bankanın kanuni takipteki alacaklarının tahsili ile gayrimenkul faaliyetlerinden doğan borçların ödenmesi ve alacakların tahsilini müteakip hissedarlara dağıtım yapılarak Bankanın tüzel kiĢiliğinin sona erdirilmesidir. Bu nedenle devir konusu varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce Banka tarafından yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülüklerin de Banka tarafından yapılmıĢ iĢlemlerden doğduğu nazara alınarak Bankanın tasfiyesi çerçevesinde karĢılanması gerekmektedir. Zira tasfiye halindeki Bankanın mevcut iĢlevi alacak tahsili ve borç ödemesinden ibarettir, bu iĢlemler bitirildiğinde de tüzel kiĢiliği sona erecektir. Bu çerçevede maddede, Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığının ve ortaklıklarının devraldığı varlıklar ve bu varlıklara dair devirden önce yapılmıĢ akitlerle ilgili yükümlülüklerden sorumlu olmaması hüküm altına alınmıĢtır. Madde 4- Madde ile; 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun geçici 4 üncü maddesi değiĢtirilerek, Toplu Konut idaresi BaĢkanlığının ve ortaklıklarının Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketinden devraldığı varlıklar ve bu varlıklara dair devirden önce yapılmıĢ akitlerle ilgili borçlardan sorumlu olmamasına iliĢkin getirilen hükmün, devir tarihinden sonra açılmıĢ dava ve icra takiplerinde veya devir tarihinden önce Banka aleyhine açılmıĢ olup devir tarihinden sonra dava ihbarı ve sair suretle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına husumet yöneltilmek suretiyle sürdürülen dava ve icra takiplerinde de uygulanması öngörülmüĢtür.” Mahkememiz çoğunluğu tarafından, sözleĢmenin sadece taraflarını bağlayacağı, üçüncü kiĢileri bağlamayacağı, tescil veya Ģerh edilmemiĢ hakların üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülemeyeceği, dolayısıyla bu Ģekildeki hakların TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülebileceği gerekçeleriyle, iptali istenen her iki hükümde Anayasaya aykırı görülmemiĢtir. Ġptali talep edilen kuralların gerekçeleri dikkate alındığında, söz konusu maddelerin, Bakanlar Kurulu kararı ile tasfiye haline giren Türkiye Emlak Bankasının bankacılık faaliyetleri dıĢında kalan malvarlığının, ticari gayrimenkulleri ile ihtiyaç fazlası gayrimenkullerinin, bilanço değeri üzerinden bedeli mukabilinde devredilmesi kabul edilmiĢ, ancak TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına devredilen malvarlığı ile ilgili olarak, devirden önce gerçekleĢen yükümlülüklerin TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına geçmemesi, tasfiye halindeki banka nezdinde kalarak tasfiyesinin amaçlandığı anlaĢılmaktadır. Devredilen malvarlığı ile ilgili olarak açılmıĢ dava, yapılmıĢ icra takibi varsa bunlar da, Geçici Madde 4 gereğince, Ek madde 14‘te belirtilen esas çerçevesinde sonuçlandırılacak, TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı devam etmemesi sağlanacaktır. Öncelikle Ek madde 14‘te geçen “…devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler” ifadesinin açıklığa kavuĢturulması gerekmektedir. Burada geçen ―varlık‖ kavramı ile kastedilen, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına devredilen, iĢtiraklerindeki hisse payları, gayrimenkulleri ile ihtiyaç fazlası gayrimenkullerdir. Devredilen bu malvarlığı, aktifi ve pasifi ile bir bütün olarak devredilmemiĢ, sadece bedeli karĢılığında aktifi ile devredilmek istenmiĢ, TOKĠ ve ortaklıkları, devraldığı bu malvarlığından kaynaklanan yükümlülüklerle sorumlu kılınmak istenmemiĢtir. Nitekim, hükmün gerekçesinde yer alan, ―Bu çerçevede maddede, Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığının ve ortaklıklarının devraldığı varlıklar ve bu varlıklara dair devirden önce yapılmıĢ akitlerle ilgili yükümlülüklerden sorumlu olmaması hüküm altına alınmıĢtır” ifadesi bu sonucu açıkça teyit etmektedir. O nedenle de, hükümde herhangi bir sınırlama yapılmaksızın, “…devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler” denilerek herhangi bir istisnaya yahut yoruma meydan bırakılmamıĢtır. Bu açıdan, devredilen varlıklar üzerindeki devirden önce gerçekleĢmiĢ üçüncü kiĢilere ait gerek ayni, gerek Ģahsi tescil veya Ģerh edilmiĢ olsalar dahi, tüm haklar hükmün kapsamı içinde kabul edilmelidir. Bilindiği gibi borçlar, kanundan, mahkeme kararından, sözleĢmeden, haksız fiilden vb. doğabilir. Bu açıdan bakıldığında, devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılan akitlerden doğan yükümlülükler, TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülemeyecek diğerlerinin ise ileri sürülmesi mümkün olacaktır. Malvarlığına iliĢkin haklar, genel olarak ayni haklar ve Ģahsi haklar olarak ikiye ayrılmaktadır. ġahsi haklardan, Medeni Kanun m. 1009‘da öngörülen Ģahsi hakların tapu siciline Ģerh verdirilmesi kabul edilmiĢtir. Bu Ģekilde tapu siciline Ģerh verilen Ģahsi haklar da, tıpkı ayni haklar gibi, eĢyaya bağlı borç haline gelmekte ve üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülebilmektedir. Buna karĢılık, Ģerh edilmemiĢ Ģahsi haklar üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülememekte, sadece ilgili tarafları örneğin sözleĢmeyi imzalayan tarafları bağlamaktadır. Eğer, sözleĢme konusu Ģey, örneğin kiralanan taĢınmaz kiralayan tarafından üçüncü bir kiĢiye devredilirse, kiralayanın kira konusu taĢınmazı kullanma hakkı sona ermekte, üçüncü kiĢiye karĢı ileri sürülememektedir; böyle bir durumda kiracının, kiralayandan tazminat istemesi mümkün olabilmektedir. Buna karĢılık, kira tapu siciline Ģerh verilmiĢse, kiracı hakkını taĢınmazı devralan üçüncü kiĢiye karĢı da ileri sürebilmektedir. Bu açıdan söz konusu hükmü incelediğimizde, devirden önce doğmuĢ olan yükümlülükler açısından, TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına devredilen varlıklarla ilgili olarak, eğer eĢyaya bağlı borç haline gelmiĢ, ayni veya tapu siciline Ģerh verilmiĢ Ģahsi haklar varsa, bunlar devirle sona ermeyeceğinden, devralan TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülebilmelidir. Buna karĢılık, devredilen varlıklarla ilgili olarak Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketinin Ģahsi yükümlülüğü varsa, bunlar, ilgili malvarlığının devriyle birlikte, üçüncü kiĢiye yani TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına geçmez, bunların sorumlusu Emlak Bankası olarak kalmakta devam etmelidir. Ancak, ilgili malvarlığı üçüncü bir kiĢiye devredildiğinden, Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi bu yükümlülüğü aynen ifa edemiyorsa, tazminat sorumluluğu söz konusu olabilir. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, iptali istenilen hükümde, ayni hak, Ģahsi hak, herhangi bir sınırlama yapılmadan, “…devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler”in TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına geçmeyeceği hüküm altına alınmıĢtır. Bu durum, madde gerekçesinde de tereddüde yer bırakmayacak Ģekilde ifade edilmiĢtir. Bu Ģekilde, devredilen varlıklar üzerinde, devirden önce üçüncü kiĢiler lehine doğmuĢ (mülkiyet dıĢındaki diğer) ayni ve tapu siciline Ģerh verilen Ģahsi hakların, devralan TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülmesinin kanunla engellenmesi, hak sahiplerinin Anayasa m. 35 ile koruma altına alınan mülkiyet hakkının ihlâli sonucunu doğurmaktadır. Bir an için, üçüncü kiĢilerin devirden önce iktisap ettiği ayni ve tapu siciline Ģerh verilen Ģahsi hakların zaten tapu sicilinden anlaĢılabileceği, devralanın bunlarla yüklü olarak ilgili taĢınmazları devraldığı, o nedenle bunların TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülebileceğinin tabîi olduğu, o nedenle hükmün devredilen varlıklar ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan (Ģerh verilmemiĢ) Ģahsi hakları kapsadığı, bunların TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülmesinin engellenmek istendiği düĢünülebilir. Ancak yukarıda belirtildiği üzere, tapu siciline Ģerh verilmemiĢ Ģahsi haklar zaten devirden sonra, TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülemez, devreden borçlu Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketine karĢı ileri sürülebilir. O nedenle, devirden sonra TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı zaten ileri sürülemeyen Ģahsi hakların, ileri sürülmesinin engellenmesi için tekrar bir hüküm getirmek anlamsız olur. Ġptali talep edilen diğer hüküm, Geçici Madde 4 açısından konu incelendiğinde, Ek madde 14‘teki düzenlemenin esas alınarak, devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülüklerden kaynaklanan uyuĢmazlıklar ve yapılan takiplerin durumu düzenlenmiĢ ve Ģöyle denilmiĢtir. “Geçici Madde 4 - Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim ġirketi tarafından Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına devredilen varlıklardan ve bu varlıklarla ilgili devirden önce yapılmıĢ akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına karĢı yargı mercilerinde açılmıĢ veya husumet yöneltilmiĢ devam eden davalar ile icra takipleri ek 14 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.” Görüldüğü gibi hükümle, hükmün gerekçesinde de belirtildiği üzere, EK madde 14‘de getirilen esasın, ―devir tarihinden sonra açılmıĢ dava ve icra takiplerinde veya devir tarihinden önce Banka aleyhine açılmıĢ olup devir tarihinden sonra dava ihbarı ve sair suretle Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına ve ortaklıklarına husumet yöneltilmek suretiyle sürdürülen dava ve icra takiplerinde de uygulanması‖ öngörülmüĢtür. Böylece, EK madde 14 ile TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülmesi engellenen haklara iliĢkin olarak, bu kez dava ve takiplerin de TOKĠ‘ye ve ortaklarına karĢı devam ettirilmesi engellenerek, TOKĠ ve ortaklıkları söz konusu dava ve takiplerden de kurtarılmak istenmiĢtir. EK madde 14 açısından yukarıda belirtilen gerekçelere paralel olarak, burada da TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı ileri sürülebilen ayni haklar ve tapu siciline Ģerh verilmiĢ Ģahsi haklar nedeniyle TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı artık yeni dava açılamayacağı, takip yapılamayacağı; eğer daha önce dava açılmıĢ, takip yapılmıĢ ise, bunların da Tasfiye Halinde Emlak Bankasına yöneltilmesi gerekeceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Üçüncü kiĢilerin elde ettikleri ayni haklar ve Ģerh verilmiĢ Ģahsi haklar nedeniyle, dava açmaları veya takip yapmaları gerektiğinde, bunu TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına yöneltmeleri gerekiyorsa, örneğin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte olduğu gibi, TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına yöneltmeleri söz konusu hüküm ile engellendiğinden, hak arama özgürlüğü sınırlanmıĢ olmaktadır. Bu durumun da, hak arama özgürlüğünü düzenleyen Anayasanın 36. maddesine aykırılık teĢkil ettiği açıktır. Keza, örneğin devredilen bir taĢınmaz üzerinde 3. kiĢi lehine ipotek varsa, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip, ipoteğin ayni hak niteliğinde olması nedeniyle taĢınmaza ve taĢınmazın sahibine yöneltilmek zorundadır. Oysa sözkonusu hüküm nedeniyle ipotekli taĢınmazı devralan TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı takip yapılamayacaktır. Bu durum, ayni hakkın niteliğine aykırı olduğu, o nedenle hukuk devleti ilkesiyle bağdaĢmadığı gibi, hak sahibinin ayni hakkını etkisiz hale getirdiğinden mülkiyet hakkına da aykırıdır. Daha önce TOKĠ‘ye ve ortaklıklarına karĢı açılmıĢ davaların, yapılmıĢ takiplerin bundan sonra Tasfiye Halinde Emlak Bankasına yöneltilmesi gerekeceğinden, bu durum yine hak arama özgürlüğünü kısıtlama anlamına geleceği gibi, dava veya takipte alacaklı üçüncü kiĢi lehine doğmuĢ bir takım hakların, örneğin haciz vb. sona ermesine de neden olabilir. O nedenle, Anayasa m. 2 gereğince, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan hukuki istikrarın, bir takım kazanılmıĢ hakların korunması gereğinin de ihlâli sonucu ortaya çıkabilir. Yukarıda belirtilen nedenlerle, 25.2.2010 günlü ve 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun Ġle Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanunun; - 3. maddesi ile 2.3.1984 günlü ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa eklenen Ek 14. maddenin, - 4. maddesi ile değiĢtirilen 2.3.1984 günlü ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun Geçici 4. maddesinin, Anayasa‘nın 2., 35. ve 36. maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği kanaatinde olduğumdan, çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. Üye Erdal TERCAN [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı: 2011/125 Karar Sayısı: 2012/46 Karar Günü: 22.3.2012 ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Bakırköy 13. ĠĢ Mahkemesi ĠTĠRAZIN KONUSU : 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 317. maddesinin ―Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler.‖ biçimindeki (3) numaralı fıkrasının Anayasa‘nın 2., 10. ve 36. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAY Kıdem tazminatı, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ve yıllık ücretli izin alacağının tahsili talebine iliĢkin olarak açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu kanaatine varan Mahkeme, iptali için baĢvurmuĢtur. II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: ―Taraflar arasındaki davanın Mahkememizde yapılan yargılaması sırasında, Davalı Vekili dava dilekçesinin kendisine tebliğinden sonra ilk duruĢmada cevap dilekçesi vermiĢ olup, Davacı vekili de bu cevap dilekçesine karĢı cevap dilekçesi (REPLĠK) vermek istediğini beyan edip süre talep etmiĢtir. Dava 1086 sayılı HUMK‘nun yürürlükte olduğu sırada açılmıĢtır. Bu yüzden Davalının cevap verme süresi ilk duruĢmaya kadardır. Her ne kadar cevap dilekçesi ikinci duruĢmada verilmiĢ ise de, taraf teĢkili ikinci duruĢmada sağlanabildiğinden 10/10/2011 tarihli duruĢma ilk duruĢma mahiyetindedir. ĠĢ Mahkemelerinde 5521 sayılı Yasa‘nın 7. maddesi gereğince sözlü yargılama usulü uygulanmakta idi. 1086 sayılı Yasa zamanında sözlü yargılamaya tabi dava ve iĢlerde REPLĠK dilekçesi verilmesini engelleyen bir hüküm bulunmuyordu. Dolayısıyla davacı taraf cevap dilekçesinde ileri sürülen hususlara karĢı cevap verebilmekte idi. Davanın seyri sırasında 01/10/2011 tarihinde 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmiĢtir. 6100 sayılı HMK‘nun 447. maddesinde diğer kanunların sözlü veya seri yargılama usullerine atıf yaptığı hallerde basit yargılama usulünün uygulanacağı düzenlenmiĢtir. 6100 sayılı HMK‘nun basit yargılama usulünün düzenlendiği 317. maddesinin 3. fıkrasında ―TARAFLAR CEVABA CEVAP VE ĠKĠNCĠ CEVAP DĠLEKÇESĠ VEREMEZLER‖ hükmü getirilmiĢtir. Bu hüküm davalı tarafın iddialarına karĢı davacının bir cevap vermesini açıkça yasaklamaktadır. 6100 sayılı HMK‘nun 448. maddesi ise derhal uygulama ilkesini getirmiĢtir. Bu ilke ve 6100 sayılı HMK‘nun 317/3 maddesindeki kural gereğince Davacı Vekili cevaba cevap veremez. 6100 sayılı HMK 317/3 maddesinde getirilen düzenleme ile davaların hızlandırılmasının amaçlandığı anlaĢılmaktadır. Bu düzenlemenin davaları hızlandıracağı da muhakkaktır. Ancak bu düzenleme davaları hızlı bir Ģekilde sonuçlandırırken adaletsizliklere neden olacağından kanaatimizce Anayasa‘nın 2, 10 ve 36. maddelerine aykırıdır. Anayasa‘nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğu vurgulanmıĢtır. Hukuk devletinde herkes haklarını devletin kurumları önünde arayıp savunma hakkına sahiptir. KiĢinin yargı önünde hakkını ararken davalı tarafın verdiği cevaplara karĢı da cevap verme hakkı vardır. Davaların çoğunda olduğu gibi davacının iddialarına karĢı cevap verilirken davalı tarafın da yeni iddialar ileri sürmesi mümkündür. Bu cevaplarda çoğu zaman davacının davasının reddini gerektirecek iddialar ileri sürülür. Bu iddiaların içinde gerçek olmayan, davacıyı suçlayıcı iddialar da olabilir. Davalının bu iddialarına davacının cevap vermesi yasaklandığı takdirde, davacı davalı tarafın gerçek olmayan iddialarını kabul etmiĢ sayılıp, haklı davasını bu hüküm nedeniyle belki de kaybedecektir. Böyle bir duruma neden olabilecek 6100 sayılı HMK‘nun 317/3 maddesindeki kural Anayasa‘nın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesine aykırı olduğundan iptali gerekir. Anayasa‘nın 10. maddesinde ise eĢitlik ilkesi düzenlenmiĢtir. EĢitlik ilkesi kanun önünde herkesin eĢit olması demektir. Basit yargılama usulüne tabi bir davada davalı taraf davacının iddialarına cevap verirken diğer yandan iddialara cevap vermekle yetinmeyip yeni iddialar ileri sürme hakkına sahip olduğu halde davacının davalının bu yeni iddialarına cevap verme hakkının kısıtlanması Anayasa‘nın eĢitlik ilkesine aykırıdır. Tarafların birbirlerinin iddialarına karĢı cevap verme hakkının eĢit olması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 317/3 maddesi ile cevap dilekçesine karĢı cevap dilekçesi (REPLĠK) verilmesi basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde yasaklanmıĢtır. Yazılı yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde ise yasak yoktur. Her iki usulde de dava davadır. Adaletin gerçekleĢtirilmesi açısından davaların küçük-büyük, önemliönemsiz olmasında bir fark yoktur. Yazılı yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde cevaba cevap verme ihtiyacı var da, basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde cevaba cevap verme ihtiyacı yokmu? Elbette her davada cevaba cevap verme ihtiyacı vardır. Hiç kimse karĢı tarafın iddialarına karĢı cevap verme hakkından yoksun olmak istemez. Bazı dava ve iĢlerin görüldüğü yazılı yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde cevaba cevap verme hakkı tanınırken, bazı dava ve iĢlerin görüldüğü basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde cevaba cevap verme hakkının tanınmaması doğru değildir. Yazılı yargılama usulüne tabi bir davada, örneğin Asliye Hukuk veya Ticaret Mahkemesinde görülen 100.00-TL lik bir davada cevaba cevap dilekçesi verilebilirken sırf ĠĢ Mahkemesinde görüldüğü için 1.000.000.00-TL lik bir davada basit yargılama usulüne tabi olduğundan cevaba cevap dilekçesi verilemeyecektir. Bu durum 6100 sayılı HMK‘nun 317/3 maddesindeki kuralın Anayasa‘nın eĢitlik ilkesine aykırı olduğunu açıkça göstermektedir. Anayasa‘nın 36. maddesine göre de herkes yargı mercileri önünde iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı doğru ve güvenli yargılanma hakkı demektir. Bir davada sizin iddialarınıza cevap verilirken yeni birĢey ileri sürülmesi halinde buna cevap verebilmeniz doğru ve güvenli yargılanma hakkı ile çok yakından alakalıdır. Cevap dilekçesinde ileri sürülen yeni iddialara karĢı cevap verme hakkının tanınmaması adil yargılanma hakkının ihlalidir. Cevaba karĢı cevap verebilme hakkı doğru ve güvenli karar verilmesi anlamına gelir. Gerçeğin tam olarak ortaya çıkması ancak iki tarafın karĢılıklı iddialarına cevap vermesi ile mümkündür. Adil ve güvenli yargılanma ancak cevaba cevap hakkının tanınması ile mümkündür. Cevaba cevap hakkı tanınmadığı takdirde adil ve güvenli yargılanma mümkün olmadığından 6100 sayılı HMK‘nun 317/3 maddesi Anayasa‘nın 36. maddesine de aykırı olup iptali gerekir. Cevaba cevap dilekçesi verilememesinin ortaya çıkaracağı olumsuz sonuçları basit yargılama usulünün uygulandığı iĢ mahkemelerinde görülen bir dava ile örnek verip somutlaĢtıracak olursak; Davacı iĢçi dava dilekçesinde iĢverenin kendisini sebepsiz yere iĢten çıkardığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı talep etmiĢtir. Davalı iĢveren süresinde verdiği cevap dilekçesinde, gerçek olmayan iddialarda bulunup, davacı iĢçinin sebepsiz olarak iĢten çıkarılmadığını, 4857 sayılı ĠĢ Yasa‘nın 25/II maddesindeki sebeplerden birisinin bulunması nedeniyle, örneğin iĢçinin hırsızlık yapması, iĢverene hakaret etmesi veya devamsızlığı nedeniyle iĢten çıkarıldığını iddia etmesi halinde; davacı iĢçi bu cevaba 6100 sayılı HMK‘nun 317/3 maddesi gereğince bir cevap veremeyecektir. Cevaba cevap veremediği için davasını kaybetme gibi bir tehlike ile karĢı karĢıya kalabilecektir. 1086 sayılı Yasa‘nın yürürlük zamanında cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi verilmesine iliĢkin bir kısıtlama yoktu. Diğer taraftan cevap süresi duruĢma gününe kadardı. Mahkemelerdeki iĢ yoğunluğu nedeniyle duruĢma günü 3-5 ay hatta daha fazla ileri bir tarihe veriliyordu. Dolayısıyla uzunca bir cevap süresi oluyordu. 6100 sayılı Yasa ile getirilen yeni düzenlemede cevap süresi iki hafta ile sınırlandırıldığından davaların önceki duruma göre hızlanacağı muhakkaktır. Birer haftalık replik ve düplik için süre verilmesinin davaların uzamasına fazla bir etkisi olmayacaktır. Cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi verilmesi yasaklanmıĢ ama sözlü cevap verilmesi yasaklanmamıĢ olduğundan sözlü olarak cevap verilerek yasağın sakıncaları ortadan kaldırılabilir denilebilir. Ancak ön inceleme aĢamasında duruĢma yapılmamaktadır. DuruĢma tanıkların dinlenmesi ile delillerin tartıĢılması için yapıldığından duruĢmalar 1086 sayılı Yasa zamanından daha geç baĢlayabilmektedir. Bu yüzden cevap dilekçesinde ileri sürülen iddialara cevap vermek ve bu konudaki delilleri bildirmek ve toplamak için geç kalınabileceği gibi cevap dilekçesinde ileri sürülen yeni iddialar duruĢmada sözlü olarak cevaplandırılamayacak kadar çok kapsamlı ve yazılı olarak cevap verilmesini gerektirecek nitelikte olduğu taktirde sözlü cevabın replik dilekçesinin yerini tutmayacağı açıktır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 317/3 maddesi Anayasa‘nın 2, 10 ve 36. maddelerine aykırı olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesi arz olunur. 10/10/2011‖ III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun itiraz konusu kuralı da içeren 317. maddesi Ģöyledir: ―Dilekçelerin Verilmesi MADDE 317- (1) Dava açılması ve davaya cevap verilmesi dilekçe ile olur. (2) Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak mahkeme durum ve koĢullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye baĢvuran davalıya, bir defaya mahsus ve iki haftayı geçmemek üzere ek bir süre verebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir. (3) Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler. (4) Dava ve cevap dilekçeleri yönetmelikte belirlenecek formun doldurulması suretiyle de verilebilir.‖ B- Dayanılan Anayasa Kuralları BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 2., 10. ve 36. maddelerine dayanılmıĢtır. IV- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımıyla 30.11.2011 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiĢtir. V- ESASIN ĠNCELENMESĠ BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü ġebnem NEBĠOĞLU ÖNER tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: BaĢvuru kararında, itiraz konusu kural gereğince basit yargılama usulüne tabi davanın taraflarına cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi sunma imkânı verilmeyerek, bireylerin haklarını mahkeme önünde savunma imkanından yoksun bırakıldıkları, basit yargılama usulünde davalı tarafa cevap dilekçesinde davacının iddialarına karĢı beyanda bulunma imkânı tanınmaktayken, davacıya davalının iddialarına cevap verme imkânı tanınmadığı, ayrıca yazılı yargılama usulüne tabi davalarda tarafların ikiĢer dilekçe sunma imkânları bulunmaktayken basit yargılama usulünde ikinci dilekçelere yer verilmediği, böylece yazılı yargılama usulüne tabi davalar ile basit yargılama usulüne tabi davaların tarafları arasında ve benzer Ģekilde basit yargılama usulüne tabi davaların tarafları arasında eĢitsizlik yaratıldığı, bu durumun doğru ve adil yargılanmayı da etkilediği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 2., 10. ve 36. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġtiraz konusu kuralda, basit yargılama usulüne tabi olan dava ve iĢler açısından, tarafların cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi verme imkânının bulunmadığı belirtilmiĢtir. Bu düzenlemenin gerekçesinde ise yazılı yargılama usulüne göre, basit yargılama usulüne tabi davaların daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlamak amacıyla, dilekçelerin verilmesi aĢamalarının kısaltıldığı, tarafların yalnızca dava ve cevap dilekçeleri verebilecekleri, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerini veremeyeceklerinin açıkça düzenlendiği ifade edilmiĢtir. Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk politikasının belirlenmesinde kanun koyucunun takdir yetkisinin bulunduğu açıktır. Anayasa‘nın 142. maddesinde mahkemelerin kuruluĢu, görev ve yetkileri, iĢleyiĢleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiĢ olup, itiraz konusu kural yargılama usulleri kapsamında ele alınacak bir düzenlemedir. Bu nedenle kanun koyucu anayasal sınırlar içinde kalmak koĢuluyla yargılama usullerine iliĢkin hususlarda takdir yetkisi kapsamında birtakım düzenlemeler yapabilecektir. Ancak, kanunların kamu yararının sağlanması amacına yönelik olması, genel, objektif, adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi hukuk devleti olmanın gereğidir. Bu nedenle kanun koyucunun hukuki düzenlemelerde kendisine tanınan bu takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması gerekir. Ġtiraz konusu düzenleme ile kanun koyucunun, nitelikleri veya acil hukuki korunma sağlanması ihtiyacı nedeniyle bazı dava ve iĢleri tabi tuttuğu basit yargılama usulünde, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerine yer verilmeyerek, bu tip uyuĢmazlıklar açısından yargılama faaliyetinin hızlandırılmasını amaçladığı anlaĢılmaktadır. Özellikle mahkemelerin iĢ yükü, hukuki uyuĢmazlıkların karara bağlanmasında geçen uzun sürelerin baĢka hak ihlallerine neden olması ve bu sorunun yalnızca ülkemiz açısından geçerli olmayıp, birçok hukuk sistemi tarafından ortak bir sorun olarak paylaĢılması ve bu noktada yargılamayı hızlandıran usul hükümlerinin gerekliliği gözetildiğinde, basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢler bakımından, yargılamayı basitleĢtirmek ve hızlandırmak düĢüncesiyle cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinin verilemeyeceğine iliĢkin düzenleme kanun koyucunun takdir yetkisi içinde kalmaktadır. Anayasa‘nın 10. maddesinde öngörülen ―kanun önünde eĢitlik‖ ilkesi, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eĢitlik öngörülmüĢtür. EĢitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kiĢilerin yasalar karĢısında aynı iĢleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kiĢi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karĢısında eĢitliğin çiğnenmesi yasaklanmıĢtır. Yasa önünde eĢitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kiĢiler ya da topluluklar için değiĢik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa‘da öngörülen eĢitlik ilkesi zedelenmez. Ġtiraz konusu kurala bakıldığında, basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢlere ait yargılama faaliyetinin bir an önce tamamlanması amacıyla yazılı yargılama usulünde dilekçeler safhasının bir bölümü olan cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinin basit yargılama usulüne tabi tüm davalar bakımından verilmeyeceğinin hüküm altına alındığı görülmektedir. Kural uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda davacıya da davalıya da birer dilekçe ile iddia, savunma ve delillerini belirtme imkânı verilmiĢtir. Bunun yanı sıra, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerine yer verilen yazılı yargılama usulü ile basit yargılama usulü farklı nitelikleri gereği eĢitlik karĢılaĢtırmasına elveriĢli değildir. Anayasa'nın ―hak arama hürriyeti‖ baĢlıklı 36. maddesinde, herkesin gerekli araç ve yollardan yararlanarak yargı organları önünde davacı ya da davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmektedir. Buna göre, hak arama özgürlüğünün en önemli iki öğesini oluĢturan iddia ve savunma haklarının kısıtlanması, bu hakların noksansız kullanımının ve âdil yargılanmanın engellenmesi Anayasa'nın 36. maddesine aykırılık oluĢturur. Adil yargılanma hakkının ulusal üstü düzeyde genel kabul görmüĢ ölçütleri arasında önemli bir yer tutan ―silahların eĢitliği‖ ilkesi, davanın taraflarının yargılama sırasında usul hükümleri yönünden eĢit konumda bulunmasını, taraflardan birine dezavantaj diğerine avantaj sağlayacak kurallara yer vermeme esasını öngörmekte, diğer bir deyiĢle davanın tarafları arasında hakkaniyete uygun bir dengenin varlığını gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda, hak sahibinin öğrendiği isnat ve iddialara karĢı yazılı veya sözlü Ģekilde açıklama yapabilmesi, karĢı isnat ve beyanlarda bulunabilmesi gerekmektedir. Ancak bu hak, davanın taraflarına her konuda sınırsız konuĢabilme veya açıklama yapabilme hakkının tanındığı anlamına gelmemelidir. Zira hak arama hürriyetinin mutlak ve sınırsız bir biçimde uygulanması mümkün değildir. Anayasa‘nın tüm maddeleri aynı etki ve değerde olup, aralarında bir üstünlük sıralaması bulunmadığından, uygulamada bunlardan birine öncelik tanımak olanaklı değildir. Bu nedenle, kimi zaman zorunlu olarak birlikte uygulanan iki Anayasa kuralından biri, diğerinin sınırını oluĢturabilmektedir. Hak arama hürriyeti Anayasa‘nın 36. maddesinde düzenlenmiĢ ve anılan maddede bunun için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiĢ ise de mahkemelerin kuruluĢu, görev ve yetkileri, iĢleyiĢi ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceğini öngören Anayasa‘nın 142. ve davaların mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını ifade eden Anayasa‘nın 141. maddelerinin, hak arama hürriyetinin kapsamının belirlenmesinde gözetilmesi gerektiği açıktır. Ġtiraz konusu kural ile basit yargılama usulüne tabi dava ve iĢlerde, davacı ve davalıya birer dilekçe ile iddia, savunma ve delillerini belirtme imkânı verilmiĢ olup, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi sunma imkanı tanınmamıĢ olmakla, basit yargılama usulüne tabi davaların basit ve hızlı bir Ģekilde sonuçlanmasını sağlayarak adil yargılanma hakkına ve bireyin menfaatine hizmet ettiği açıkça anlaĢılan bu sınırlandırmanın hakkın özüne dokunduğu ve hakkı anlamsız kılacak dereceye vardığı söylenemez. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2., 10. ve 36. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Celal Mümtaz AKINCI bu görüĢe katılmamıĢtır. VI- SONUÇ 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 317. maddesinin ―Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler.‖ biçimindeki (3) numaralı fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDĠNE, Celal Mümtaz AKINCI‘nın karĢıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA, 22.3.2012 gününde karar verildi. BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN MUHALEFET ġERHĠ Ġtiraz konusu kural basit yargılama usulüne iliĢkindir. HMK‘nın altıncı kısmı (m.316322), basit yargılama usulünü düzenlemektedir. Hangi dava ve iĢlerde basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK‘nın 316. maddesinde sayılmıĢtır. Basit yargılama usulünde dava, dava dilekçesiyle açılır ve davalı da iki hafta içinde dilekçeyle cevap verir. Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler (HMK.m.317, 1-3). Taraflar dilekçelerinde delillerini de göstermek zorundadırlar (HMK.m.318). Dava değiĢtirme yasağı davanın açılmasıyla; savunmayı değiĢtirme yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle baĢlar (HMK.m.319). Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruĢmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder (HMK. m.184). Basit yargılama usulünün amacı bazı çeĢit davaların daha kısa, basit ve çabuk sonuçlanmasıdır. Ġtiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu iddiası ile iptali için baĢvuran mahkeme, ĠĢ Kanunu‘ndan kaynaklanan her türlü ihtilafı halletmek ile görevli bir ihtisas mahkemesi olan iĢ mahkemesidir. Diğer iĢ davalarına göre özellik arz eden hizmet akdinden kaynaklanan davalar da dahil olmak üzere haftada üç gün ortalama 40‘ar dava dosyası ile duruĢma yapan hâkimin, yazılı yargılama usulüne nazaran henüz tahkikat safahatı tamamlanmamıĢ bir dava dosyasında tarafların yazılı replik ve düplik hakkını sözlü olarak tamamlatmak durumunda olması, kanun koyucunun taraflara yazılı olarak cevaba cevap ve karĢı cevap hakkı vermemiĢ olması adil yargılama hakkını kısıtlar niteliktedir. Diğer yandan adilane bir sonuca varabilmek tahkikatın iyi bir Ģekilde yapılmasına bağlıdır. Ġtiraz konusu kural ile getirilen yasak, tahkikatın daha iyi yapılmasına engel olduğundan daha adil bir sonucun da elde edilmesine engeldir. Kaldı ki replik ve düplik safahatının ne kadar süre içerisinde yapılabileceğini, basit yargılama usulünün genel mantığına uygun olarak düzenlemek mümkündür. Diğer yandan sözlü olarak yapılan bir savunma veya iddianın duruĢma zaptına aynı ile geçirilemediği, hâkimin iddia ve savunmayı kendi ifade ve anlayıĢına göre zapta derç ettirdiği de bir gerçektir. Sözlü beyanın aynı ile dosya arasına alınmadığı, alınamamasının bir gerçeklik olduğu yahut alınamamasının her zaman ihtimal dahilinde olduğu bir zeminde yazılı olarak replik ve düplik hakkı verilmemesi hak arama hürriyetini tahdittir. Çabuk yargılama yapma bahasına hak arama hürriyetinin etkinliği ortadan kaldırılamaz. Çabukluk ihtiyacı, etkin hak arama özgürlüğünü takviye etmek için ortaya çıkmıĢtır. Hakkını etkin olarak arayamayabileceğinden endiĢe eden Ģahsa, uyuĢmazlıkların hızla çözüme bağlanmasının sağlayabileceği bir yarar yoktur. Asıl olan hak arama hürriyetidir. Basit yargılama usulü hak arama hürriyetini etkin bir Ģekilde temine elveriĢli bir vasıta olmalıdır. Yargılama hukukunun Ģekli gerçeği aramasına tutunarak, adaleti, asıl olanı, usule ve Ģekle feda etmek doğru olamaz. Replik ve düplik safahatının yazılı olarak da kullanılabilmesi basit yargılama usulünde dahi neticeye müessir olacaktır. Yasakçı bir anlayıĢla adalete eriĢmek mümkün değildir. Hukuk Devleti, adalete ulaĢmayı zorlaĢtırmayan, kolaylaĢtıran devlettir. Nitekim, Anayasanın 2. maddesinde, "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanıĢma ve adalet anlayıĢı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, baĢlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir." hükmü, 36. maddesinde, "Herkes, meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" hükmü yer almaktadır. Hukukunun amacı, toplumsal iliĢkileri yaĢanabilir kılıp ilerleme yolunu açık tutmak sureti ile toplumun medeniyete eriĢmesini sağlamaktır. Hukukun amacının gerçekleĢebilmesinin esaslı umdelerden biri olan hak arama hürriyeti, bireyin hakkı olanı elde etme ve haksızlığa karĢı mücadele etme gayretinin en medeni usulüdür. Ġnsan varlığını soyut ve somut değerleriyle koruyup geliĢtirmek amacıyla hukuki bütün imkânlardan faydalanma hakkını havi hak arama hürriyeti, hem hukuk devleti olma idesinin baĢlıca ölçüsü, hem de çağdaĢ demokrasinin gereklerinden ve vazgeçilmez Ģartlarındandır. Kanun koyucuya düĢen görev, hukuki himaye kapsamında hak arama hürriyetini etkin olarak kullanmayı sağlayacak tüm imkânları temin etmektir. Hak arama özgürlüğü ilkesine göre kiĢilerin yargı mercileri önünde iddia, savunma, adil yargılanma hakkına sahip olduğu güvence altına alınmıĢ ve bu hürriyete mahsus özel sınırlama nedeni öngörülmemiĢtir. Ġtiraz konusu kural, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi verme hakkını yasaklayarak hak arama hürriyetine sınırlama getirmektedir. KiĢinin karĢılaĢtığı bir suçlamaya karĢı kendisini savunabilmesinin ya da maruz kaldığı haksız bir eylem veya iĢleme karĢı haklılığını ileri sürüp kanıtlayabilmesinin en etkili yolu, yargı mercileri önünde dava hakkını kullanabilmek ve bu davada haklılığını ortaya koyabilme imkânına sahip olabilmekle mümkündür. Hak arama özgürlüğü, yalnız toplumsal barıĢı güçlendiren dayanaklardan biri değil, aynı zamanda bireyin adaleti bulma, hakkı olanı elde etme, haksızlığı önleme uğraĢının da aracıdır. Bu hakkın kullanılması, yerine getirilmesi olabildiğince kolaylaĢtırılmalı, olumlu ya da olumsuz sonuç almayı geciktiren, güçleĢtiren engeller kaldırılmalıdır. Adalete ulaĢma hakkı, hak arama hürriyeti ilkesi temelinde, bireylerin kendilerini yargı organları önünde tam olarak ifade edebilme ve savunabilmesini gerektirir. Ġtiraz konusu HMK‘nın 317. maddesinin, ―Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler.‖ Ģeklindeki (3) numaralı fıkrası ile öngörülen amaç davaların daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlamaktır. Bir kez daha vurgulamak gerekir ise, yargılamanın amacı adil bir yargılama sonucunda adaletli karar vermektir. Bazen sade, kısa usul yargılaması ile de adil bir sonuca ulaĢmak mümkün ise de, itiraz konusu yasaklayıcı kuralın doğurduğu sakıncalar, davaların sadece çabuk bitmesi neticesini verebilmek faydasından daha fazladır. Basit yargılama usulünde de hak arama hürriyetinin gereği olarak cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri safahatının olması mümkündür. Ġtiraz konusu kural ile yasaklanan söz konusu hakkın, ne Ģekilde hangi süreler içerisinde kullanılabileceğine iliĢkin olarak kanun koyucu tarafından yasal düzenlemeler yapılabilir. Sonuç olarak, yukarıda açıkladığım gerekçelerle itiraz konusu kuralın Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği düĢüncesiyle, çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. Üye Celal Mümtaz AKINCI [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı: 2011/129 Karar Sayısı: 2012/81 Karar Günü: 24.5.2012 ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Bor Asliye Ceza Mahkemesi ĠTĠRAZIN KONUSU : 26.9.2004 günlü, 5237 Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.‖ biçimindeki (1) numaralı fıkrasının Anayasa‘nın 38. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAY Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunu iĢlediği iddiası ile sanık hakkında açılan kamu davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu kanaatine varan Mahkeme, iptali için baĢvurmuĢtur. II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: ―Mahkememizin 2011/258 Esas sayılı dosyası kapsamında Bor Cumhuriyet BaĢsavcılığınca düzenlenen 2011/49 iddianame numaralı, 03.03.2011 tarihli iddianame ile açılan kamu davasında sanık H.A. 5237 sayılı TCK.nın 233/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istendiği görülmüĢtür. 5237 sayılı TCK.nın 233/1. fıkrası ―Aile Hukukundan Doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi Ģikayet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır‖ Ģeklindeki düzenlemeye yer vermiĢtir. Bu fıkranın gerekçesi incelendiğinde ―Aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün kapsamını, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlemek gerekir‖ denmiĢtir. Türk Ceza Kanunu uygulaması da bu yönde geliĢmiĢtir. Mahkememizce Anayasa‘ya aykırı olduğu düĢünülen hususta tam olarak buradan kaynaklanmaktadır. Genel ceza normu incelendiğinde cezai hükümler içeren normların açık, hareket unsurunu yalın bir Ģekilde ortaya koyar ve hangi hareketin karĢılığının suç olduğunu, hangi hareketin karĢılığının da suç olmadığını açıklar nitelikte olması gerekmektedir. Bilindiği üzere TCK.nun uygulaması kapsamında kıyas ve yorum yasağı bulunmaktadır. Öte yandan iptali istenen bu hükmün içeriğinin Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre doldurmak gerektiği açıktır. Türk Medeni Kanunu incelendiğinde ise Türk Medeni Kanununun birinci maddesinin ikinci fıkrası ―Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir‖ denmektedir. Doktrinde hakimin hukuk yaratması olarak adlandırılan bu madde gereğince hakim, önüne gelen somut olaya iliĢkin uygulanacak bir kanun maddesi bulamadığı, olaya uyan örf ve adet kuralı da tespit edemediği takdirde kendisi kural yaratacak, kural yaratırken de kıyas, evleviyet (A Fortiori), karĢı kavram kanıtı, tümevarım, hukuki özdeyiĢler yolu olmak üzere bir çok yoldan faydalanacaktır. Türk Medeni Kanununun ikinci maddesi ise dürüstlük ilkesini düzenlemekte olup ―Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır‖ demektedir. Doktrinde dürüstlük kuralları orta zekalı, normal, makûl kimselerin, toplum içerisinde karĢılıklı güvene, ahlaka ve dürüstlüğe dayalı davranıĢları sonunda meydana gelmiĢ ve toplum ihtiyaçları ile iĢ hayatının ihtiyaçlarına cevap veren, bu nedenle de herkesçe benimsenen kurallar bütün olarak açıklanmaktadır. Türk Medeni Kanununun dördüncü maddesi ile hakimin takdir yetkisini düzenlemekte olup ―Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gerektirdiği ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir‖ denmektedir. Doktrinde takdir yetkisi kanun koyucunun bilerek ve isteyerek bıraktığı kural içi boĢlukları, hukuku uygulayacak olanlara, somut olayın özelliklerini, toplumdaki ahlaki düĢüncelerini, takdir yetkisini tanıyan kuralın amacının, sosyal adalet gibi hususları göz önünde tutarak ferdileĢtirip doldurması için verilen yetkidir denmektedir. O halde yeniden somut olayımıza dönmek gerekirse sanık H.A. suç teĢkil ettiği iddia olunan eyleminin aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğüne aykırılık teĢkil edip etmediğinin tespiti Türk Medeni Kanununun yukarıda sayılan maddelerinden faydalanılarak daha açık bir deyiĢle yorum, kıyas yapılarak veya hakimin hangi hareketin suç oluĢturup oluĢturmayacağına yönelik belirleyeceği takdir yetkisi ile yapılacaktır. Bu husus açık bir Ģekilde suç ve cezalara iliĢkin esasları anlatan Anayasa‘nın 38. maddesine aykırı olup ‗kanunsuz suç ve ceza olmaz‘ ilkesine ters düĢmektedir. Ceza hukuku normları kanunilik ilkesine dayanmakta mecburdur, hakimin takdir yetkisi ile veya örf ve adet kuralları gereğince suç teĢkil edilemez. Aksi takdirde önlenemez insan hakkı ihlalleri ve keyfi uygulamalar ortaya çıkar. Bu konuda Yüksek Mahkemenin 1996/11 Esas, 1997/4 Karar ve 29.01.1997 tarihli kararında ―Anayasa‘nın suç ve cezaya iliĢkin 38. maddesindeki ilkelerden biri kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesidir. Anayasa‘nın 38. maddesinin ilk fıkrasında, kimse kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz denilerek suçun yasallığı, üçüncü fıkrasında da ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur denilerek cezanın yasallığı ilkeleri getirilmiĢtir. Suç ve cezanın yasallığı ilkesi; Anayasa‘nın yasaklayıcı ve buyurucu kuralları ile gerek toplum yaĢamı, gerek kiĢi hak ve özgürlükleri yönlerinden getirdiği güvencelere aykırı olmamak koĢulu ile bu konuda gerekli düzenlemeleri yapma yetkisinin yalnız yasak koyucuya ait olmasını zorunlu kılar.... Dayanağını Anayasa‘nın 38. maddesinin oluĢturduğu kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin esası, yasa tarafından, suçun, yani ne gibi eylemlerin yasaklandığının hiç bir Ģüpheye yer verilmeyecek biçimde belirtilmesinden ve buna göre cezanın yasayla belirlenmesinden ibarettir‖ demek sureti ile somut olayımıza da uygulanabilecek Ģekilde Anayasa‘nın 38. maddesinin yorumunu yapmıĢtır. Anayasa Mahkemesi‘nin bir baĢka kararı olan 2000/5 Esas ve 2003/65 Karar ve 18.06.2003 tarihli kararında ―Suç ve cezaların yasayla belirlenmesi, çağdaĢ ceza hukukunun temel ilkelerinden biridir. Günümüzde bu ilkeye Uluslararası Hukukta ve Ġnsan Hakları belgelerinde de yer verilmektedir. Ġlkenin esası, kiĢilerin yasak eylemleri ve bunlar karĢılığında verilecek cezaları önceden bilmelerini sağlamak düĢüncesine dayanmaktadır. Suç ve cezaların yalnızca yasa ile konulup kaldırılması da yeterli olmayıp kuralların kuĢkuya yer vermeyecek biçimde açık ve sınırlarının da belli olması gerekir‖ demek sureti ile Anayasa‘nın 38. maddesinde düzenlenen ilkelerden biri olan suç ve cezaların yasallığı ilkesinin Uluslararası Hukuk yönünden de önemini ortaya koymaktadır. Daha yeni tarihli Anayasa Mahkemesinin 2005/99 Esas, 2006/8 Karar ve 19.01.2006 tarihli kararında ―... Buna göre yasada suçun, bu bağlamda hangi eylemlerin yasaklandığının ve bunlara verilecek cezaların açıkça belirtilmesi gerekir. KiĢinin yasak eylemleri ve bunların cezalarını önceden bilmesi, temel hak ve özgürlükleri güvencesidir...‖ denmektedir. Özetle somut dosyamızda sanık H.A. cezalandırılması istenilen Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün Ġhlali suçu ve bu suçu düzenleyen 5237 sayılı TCK.nın 233/1. fıkrasının düzenleniĢ Ģekli, Kanunun gerekçesi, uygulama doğrultusu dikkate alındığında içeriğinin ve hangi eylemlerin bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğüne aykırılık teĢkil edeceğinin açıkça ortaya konmadığı, bu konuda Türk Medeni Kanununa atıf yapmakla yukarıda sayılan Türk Medeni Kanununun ilk maddelerinin uygulanmasına olanak sağladığı, bu maddelerin ise Ceza Hukuku ve suç ve cezaların kanuniliği ilkesi ile bağdaĢmadığı, hakimin takdir yetkisi ile, örf, adet kurallarının uygulanması ile, tümevarım veya evveliyat ilkelerinin uygulanması suretiyle suç yaratmanın mümkün olmadığı, aksi halde Anayasa‘nın 38. maddesinde düzenlenen suç ve cezaların kanunilik ilkesine aykırı davranılacağı açıktır. Bu nedenlerle Anayasa‘nın 38. maddesine açıkça aykırılık teĢkil eden 5237 sayılı TCK.nın 233/1. fıkrasının yüksek mahkemenizce iptali gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle Anayasa‘nın 38. maddesine aykırı olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233/1. maddesinin Anayasa‘nın 152. maddesi uyarınca iptali arz ve talep olunur.‖ III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı 26.9.2004 günlü, 5237 Türk Ceza Kanunu‘nun itiraz konusu kuralı da içeren 233. maddesi Ģöyledir: ―Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün Ġhlali Madde 233- (1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Hamile olduğunu bildiği eĢini veya sürekli birlikte yaĢadığı ve kendisinden gebe kalmıĢ bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. (3) Velâyet hakları kaldırılmıĢ olsa da, itiyadî sarhoĢluk, uyuĢturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır Ģekilde tehlikeye sokan ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.‖ B- Dayanılan ve Ġlgili Görülen Anayasa Kuralları BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 38. maddesine dayanılmıĢ, 2. maddesi ise ilgili görülmüĢtür. IV- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımıyla 22.12.2011 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. V- ESASIN ĠNCELENMESĠ BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü ġebnem NEBĠOĞLU ÖNER tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: BaĢvuru kararında, itiraz konusu kuralda aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢinin cezalandırılmasının öngörüldüğü ancak, aile hukukundan doğan bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğünün kapsamına nelerin dâhil olduğunun ceza maddesinde açıkça ve net olarak düzenlenmediği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 36. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle itiraz konusu kural Anayasa‘nın 2. maddesi yönünden de incelenmiĢtir. Ġtiraz konusu kuralda, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢinin, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiĢtir. Bu düzenlemenin gerekçesinde aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün kapsamının, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği ifade edilmiĢtir. Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri ―belirlilik‖tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kiĢiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer vermeyecek Ģekilde açık, net, anlaĢılır ve uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karĢı koruyucu önlem içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup birey hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların hangi müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Birey ancak bu durumda kendisine düĢen yükümlülükleri öngörebilir ve davranıĢlarını belirler. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve iĢlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Anayasa‘nın 38. maddesinin ilk fıkrasında, ―Kimse, ... kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz‖ denilerek ―suçun kanuniliği‖, üçüncü fıkrasında da ―Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur‖ denilerek, ―cezanın kanuniliği‖ ilkesi getirilmiĢtir. Anayasa‘da öngörülen suçta ve cezada kanunilik ilkesi, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir anlayıĢın öne çıktığı günümüzde, ceza hukukunun da temel ilkelerinden birini oluĢturmaktadır. Anayasa‘nın 38. maddesine paralel olarak 5237 sayılı Kanun‘un 2. maddesinde yer alan ―suçta ve cezada kanunilik‖ ilkesi uyarınca, hangi eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hiçbir kuĢkuya yer bırakmayacak biçimde yasada gösterilmesi, kuralın açık, anlaĢılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. KiĢilerin yasak eylemleri önceden bilmeleri düĢüncesine dayanan bu ilkeyle temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması amaçlanmaktadır. Bu ilke, aynı zamanda temel hak ve özgürlükleri en geniĢ biçimiyle gerçekleĢtirip güvence altına almakla yükümlü olan hukuk devletinin esas aldığı değerlerden olup, uluslararası hukukta ve insan hakları belgelerinde de özel bir yere ve öneme sahip bulunmaktadır. Ceza yaptırımına bağlanan fiilin kanunun ―açıkça‖ suç sayması Ģartına bağlanmıĢ olmasıyla, suç ve cezalara dair düzenlemelerin Ģekli bakımdan kanun biçiminde çıkarılması yeterli olmayıp, bunların içerik bakımından da belirli amacı gerçekleĢtirmeye elveriĢli olmaları gerekir. Bu açıdan kanunun metni, bireylerin hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine imkân verecek düzeyde kaleme alınmıĢ olmalıdır. Bu nedenle belirli bir kesinlik içinde kanunda hangi eyleme hangi hukuksal yaptırımın bağlandığının bireyler tarafından bilinmesi ve eylemlerin sonuçlarının öngörülebilmesi gerekir. Ġtiraz konusu kuralla, ―aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi‖ eylemi suç olarak kabul edilerek, bu suçun unsurları ve Ģartları açısından aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülükleri, düzenlemenin gerekçesinde atıf yapılan 4721 sayılı Kanun‘da düzenlenmiĢ ve bu eylem nedeniyle verilecek ceza itiraz konusu kuralla açıkça belirlenmiĢtir. Ġtiraz konusu kural ve gerekçesinde yer verilen unsurlar itibariyle, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüklerinin somutlaĢtırılmaya elveriĢli olduğu anlaĢılmaktadır. Dolayısıyla itiraz konusu kuralda bir belirsizlik bulunduğundan söz edilemeyeceği gibi suç ve cezaların kanuniliği ilkesine de aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2. ve 38. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Serruh KALELĠ, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Burhan ÜSTÜN, Nuri NECĠPOĞLU ile Erdal TERCAN bu görüĢe katılmamıĢtır. VI- SONUÇ 26.9.2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.‖ biçimindeki (1) numaralı fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDĠNE, Serruh KALELĠ, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Burhan ÜSTÜN, Nuri NECĠPOĞLU ile Erdal TERCAN‘ın karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 24.5.2012 gününde karar verildi. BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN KARġIOY Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikayet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır‖ biçimindeki birinci fıkrasının Anayasa‘nın 38. maddesine aykırılığı nedeniyle iptal istemini reddeden kararda oluĢan görüĢe katılınmamıĢtır. 233. maddenin (1) numaralı fıkrasında suçun maddi unsuru AĠLE hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün ihlalinden ibarettir. Seçimlik bazı ödevlere iliĢkin ihmali davranıĢlar cezai sorumluluk doğurması kapsamında icrai davranıĢ olarak kabul edilmiĢtir. Ancak atıfta bulunulan medeni yasanın Aile hukuku kavramının medeni yasanın ikinci kitabında 118. ve 494. maddeleri arasında geniĢ bir alanı kapsadığı, suçun unsurlarından sayılan yükümlülüklerin ise çokça maddeyi ilgilendirdiği görülmektedir. Örneğin-anne babanın çocuklarına eğitim yükümlülüğü düzenlemesi (TMK 324, 327, 335, 340, 341, 345, 355, 356) bir çok madde kapsamında yer almaktadır. Suç nitelenirken yükümlülüklerin kapsamının belirlenmesinde faillik ve mağdurluk statüsünün tespitinde olduğu gibi çok farklı yaklaĢımlar olduğu görülmektedir. 233/1. maddenin tehlike suçu olması, ihmali davranıĢın varlığının cezalandırılabildiği düĢünüldüğünde suçun tanımı ayrı bir önem arzetmekte, nitelemedeki belirsizliğin bu kapsamda ceza sorumluluğunu aĢırı geniĢletmeye olanak verdiği görülmektedir. Halbuki suç ve cezada kıyas ve kıyasa yol açacak geniĢ yorum yapılamamaktadır. Hakimin tespit edeceği fiil açık olacak, geniĢ bir takdir marjında ihtiyaç duyduğu kendi tanımından yola çıkıp dağıtılacak adalet ve hakkaniyet uygulayıcılara göre değiĢmeyecektir. Cezayı bilmemenin mazeret olmadığı yerde ceza yaptırımına müstelzim fiilinde açık/net/ belirli olması bir hukuk devletinde Anayasal zorunluluktur. Kural içeriğinde yer alan, evin geçimini sağlamak, çocuklara gereği gibi bakılması, masrafları karĢılamak aile birliğinin mutluluğunu sağlamak, sadakat, dayanıĢma, barınma, kiĢilik geliĢimi, beslenme, eğitim, ruhsal, ahlaki geliĢim vb. aile hukuku kavramlarının taraflara getirdiği yükün orantılı, adil dağılımı, gerekliliği, tarafların yetenekleri, fiziki durumları, statüleri, hukuki konumları, ehliyetleri vb. sayısız nedenlerle ceza hukuku sistematiği ile özdeĢmeyecek Ģekilde çok geniĢ bir yorum tarzına fırsat vermektedir. Ġptali istenen bu kural neticede aile ferdine ihmali davranıĢ karĢısında hapis cezası getirmektedir. Hukuk devleti adaleti bir hukuk düzeni kurmak, geliĢtirmek ve bireyini hukuki güvenlik altına almak, keyfiliklere, belirsizliklere, öngörülmezlere karĢı korumak zorundadır. Suç ve cezalara iliĢkin esaslar baĢlığı altında yer alan Anayasa‘nın 38. madde ile tanımlanan ilke bireysel özgürlüğün kanuni güvencesidir ve ceza hukukunun temel nedenidir. Tüm unsurları ile hiçbir belirsizlik ve kıyasa gidecek yol önermeden düzenlenmiĢ AÇIK ve net tanımlanmamıĢ bir fiil‘e dayanmaksızın kiĢi özgürlüğüne cezai müdahale hukuki güvenlik ve hukuk devleti ilkesi ve kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesini düzenleyen Anayasa‘nın 38. maddesine aykırılık oluĢturacaktır. 7.7.2011 günlü, 2010/69 E., 2011/116 K. sayılı Mahkememiz kararında, hangi eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların kuĢkuya yer bırakmayacak Ģekilde yasada gösterilmesi gerektiği, 15.1.2009 günlü, 2004/70 E., 2009/7 K. sayılı kararında ise suç ve cezada kuralların kuĢkuya yer vermeyecek biçimde açık ve sınırlarının da belli olması gerekir denildiği görülmektedir. Anayasa‘nın 2. maddesinde de düzenlenen hukuk devletinin temel ilkelerinden biri ―belirlilik‖tir, yasal düzenleme hem kiĢi hem idare yönünden her hangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer vermeyecek Ģekilde, açık, net, anlaĢılabilir ve uygulanabilir ve keyfi uygulamalara karĢı koruyucu önlem içermesi gereklidir. Birey, yasada belirli bir kesinlik içinde hangi somut eylem ve ölçüye hangi hukuksal yaptırımın veya sonuca bağlandığını bilmelidir. Devlet yasal düzenlemede bu güven duygusunu zedeleyici önlemlerden kaçınmak zorundadır. Ġptal konusu, ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi Ģeklindeki kural; yükümlülüğün taraflarını sınırını, oranını, nelerden ibaret olduğunu belirlemeyen ya da fiilde ihlalin derecesi, önem sırası, özel kast, irade dıĢı hal gibi hiç bir niteleme yapmayan soyut bir düzenleme olup, yaptırım uygulayıcısını cezai sorumluluğun sınırlarının geniĢletilmesine iten bir keyfiliğe yönelttiği, tarafını da belirsizlik ve hukuki güvensizlik içinde bıraktığı nedenleri ile Anayasa‘nın 2. ve 38. maddesine aykırıdır. BaĢkanvekili Serruh KALELĠ KARġIOY GEREKÇESĠ Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin iptali istenilen (1) numaralı fıkrasında “Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” denilmektedir. Ġptali istenilen kuralda, suçun maddi unsurunun aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi olduğu belirtilmektedir Anayasa‘nın 38. maddesinde, kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı kimsenin cezalandırılamayacağı, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerinin kanunla konulacağı ifade edilerek, suç ve cezada kanunilik ilkesi öngörülmüĢtür. Bu ilke, ceza hukukunun da temelini oluĢturur. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, hangi eylemlerin yasaklandığının ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların neler olduğunun kuĢkuya yer vermeyecek biçimde kanunda gösterilmesini, Anayasa‘nın 2. maddesinde öngörülen hukuk devlet ise kanunların açık, anlaĢılır ve sınırlarının belli olmasını gerektirir. Bu ilkeler, kiĢilerin yasak eylemleri önceden bilmelerini ve temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almalarını sağlar. Ġtiraz konusu kuralda, yer alan aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün, aile hukukunun düzenlendiği Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğinde tereddüt bulunmamaktadır. Ancak, ―aile‖ ve ―yükümlülük‖ kavramlarının yer aldığı aile hukukuna iliĢkin düzenlemelerin kapsamının çok geniĢ olması nedeniyle kimlerin aile bireyi sayılması gerektiğine ve sınırın nerede bittiğine, nelerin bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğünün içinde sayılacağına ve ölçüsünün ne olduğuna, yükümlüler ile bakım, eğitim ve destek olunacakların kimlerden oluĢacağına iliĢkin konular, belirsizlik içermektedir. Bu belirsizliklerin, fıkrada düzenlenen suçun maddi unsurunun saptanmasında duraksamalara, keyfi uygulamalara ve adaletin gerçek anlamda tesis edilememesine yol açabilecek nitelikte olduğu değerlendirilmektedir. Anayasa ve ceza hukukunda öngörülen suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi, bunlarla ilgili tanımların açık, seçik ve belirli olmasını gerekli kılar. Aksi takdirde, hukuk düzeninde hukuki güvenlikten söz etmek ve adaleti gerçekleĢtirmek mümkün olmaz. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa‘nın 2. ve 38. maddelerine aykırıdır. Ġptali gerekir. Üye Mehmet ERTEN KARġIOY YAZISI 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin iptali istenen―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır‖ biçimindeki (1) numaralı fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığı yolundaki çoğunluk görüĢüne, aĢağıdaki nedenlerle, ―destek olma‖ ibaresi yönünden katılmamaktayım. Ġtiraz eden Mahkemenin baĢvuru gerekçesinde de belirtildiği gibi, Türk Ceza Kanunu‘nun ilgili maddesinin gerekçesinde de ceza yaptırımı ile koruma altına alınması amaçlanan yükümlülüklerin kapsamının Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümlerine göre belirlenmesi gerekeceği öngörülmektedir. Aile hukukundan doğan destek olma yükümlülükleri, evlilik birliği sırasında veya birliğin sona ermesinden sonra dahi söz konusu olabileceği gibi, Türk Medeni Kanunu‘nun Ġkinci Kitabı (Aile Hukuku)nın Ġkinci Kısmında düzenlenen ―Hısımlık‖ kurumu kapsamında, örneğin TMK‘nun 364. maddesinde yer alan nafaka yükümlülüğü kapsamında da uygulama alanı bulabilecektir. TMK‘nun 185. maddesinde eĢlerin hak ve yükümlülükleri genel olarak düzenlenmiĢ, maddenin üçüncü fıkrasında eĢlerin birlikte yaĢamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorunda oldukları belirtilmiĢtir. TMK‘nun 186. maddesine göre eĢlerin oturacakları konutu birlikte seçmeleri, evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılmaları da kuĢkusuz, aile hukukundan doğan yükümlülüklerdir. Kanun‘un 195. maddesinde, evlilik birliğinin korunması için evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine iliĢkin önemli bir konuda uyuĢmazlığa düĢülmesi halinde eĢlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri, hakimin, gerektiği takdirde eĢlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alacağı belirtilmiĢtir. Bu alanda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Destek olma yükümlülüğünün de önceden belli bir tanımının yapılamayacağı, bu desteğin her ailede ve her somut olayda farklı olabileceği, bunlara hürriyeti bağlayıcı ceza yaptırımı tehdidi kullanılarak müdahale edilmesinin aile kurumunu koruyucu nitelikte mi yoksa eĢler arasında daha fazla husumete mi yol açacağının en azından tartıĢılabilir olduğu açıktır. EĢler arasındaki en büyük destek olma yükümlülüğünün, manevi güven ve sadakat olduğu açıktır. Bu yönden bakıldığında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘na göre suç sayılmayan zinanın, eĢler arasındaki manevi destek olma yükümlülüğünün ihlali kabul edilerek, dolaylı yoldan hapis cezası ile cezalandırılması mümkün olacaktır. Sonuç olarak, ―destek olmak‖ ibaresinin her türlü yoruma açık olması nedeniyle suç ve cezada bulunması gereken açıklığı taĢımadığı anlaĢılmaktadır. Anayasa‘nın 38. maddesinde suç ve cezalara iliĢkin esaslar düzenlenmiĢ; kanunsuz suç ve ceza olamayacağı ilkesi gözetilmiĢtir. Aile hukukundan doğan destek olma yükümlülükleri öncelikle Aile Mahkemelerinin görev alanına giren ve suçun unsurları belli edilmesine müsait olmayan konular olduğundan, Anayasa‘nın 38. maddesinde güvence altına alınan suçun kanuni unsurunun açık, anlaĢılabilir ve öngörülebilir olması gereğine uymamaktadır. Bu nedenle kuralın ―destek olma‖ yükümlülüğü bölümünün iptali gerekir. Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT KARġI OY GEREKÇESĠ Bir fiili suç haline getirip karĢılığında yaptırımı koymak kanun koyucuya aittir. Kanun koyucu, toplum menfaatlerini dikkate alarak, bir fiilin iĢlenmesini veya iĢlenmemesini suç sayıp cezasını da düzenleyebilir. Bu çerçevede suç ve ceza hükmü ihdas etme hususunda kanun koyucu, tek kaynaktır. Kanun koyucunun sahip olduğu bu yetki ifadesi pozitif hukuk metinlerinde de bulunmaktadır. Nitekim 1982 Anayasası‘nın 38. maddesinin birinci fıkrası, kimsenin iĢlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamayacağı hükmüne yer verdiği gibi; üçüncü fıkrası da ceza ve ceza yerine geçen güvenlik önlemlerinin, ancak kanunla konulacağını belirtmiĢtir. Türk Ceza Kanunu‘nun 2. maddesinde de bir fiilin suç sayılabilmesi ve söz konusu fiil nedeniyle bir kimseye yaptırımın uygulanması için, bunların mutlaka kanun tarafından belirtilmesinin gerektiği açıklanmıĢtır. Kanun koyucu suç haline getirmek istediği fiili, yani suçun maddi unsurlarını ve bu fiil karĢılığı hükmedilecek cezayı mümkün olduğu kadar açık ve net olarak göstermelidir. Ceza hukukunun güvence fonksiyonunu yerine getirebilmesi ―belirlilik ilkesi‖ adını verdiğimiz, bu kurala uyulması ile yakından ilgilidir. Suçun tanımının yasada açıkça gösterilmemesi, iĢleyeceği fiilin suç oluĢturup oluĢturmayacağını bilemeyen ferdi kuĢku içinde bırakacağından onun özgürlüğünü tehlikeye düĢürecektir. Ayrıca belirlilik ilkesine uygun davranılmaması kıyas uygulamalarına sebebiyet vererek hakimin keyfi davranmasına yol açabilir. Ġtiraz konusu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinde ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.‖ denilmektedir. Suçun maddi unsurunu oluĢturan yükümlülüklerin Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre tespit edileceği, aile hukukuna iliĢkin konuların Türk Medeni Kanunu‘nun ikinci kitabında düzenlendiği, buradaki aile kavramının farklı kapsamlarda ele alındığı görülmektedir. Türk Medeni Kanunu‘nun aile hukuku kitabında yer alan hükümlerin hangisinin bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğü kapsamında olduğu açıkça gösterilmediğinden, itiraz konusu ceza kuralının uygulanması hakimin yorumuna, keyfiliğe varacak takdir yetkisine ve subjektif değerlendirmesine göre olacaktır. Böylece itiraz konusu kuralın ceza hukukundaki belirlilik ilkesine açıkça aykırı olduğu görülmektedir. Ġtiraz konusu kuralda suçun unsurlarının oluĢabilmesi için Türk Medeni Kanununa atıf yapılmasının bir sakıncası da, kanun koyucu tarafından Ceza Kanunu‘na dokunmadan Medeni Kanunda yapılacak değiĢiklikle, önceden suç olmayan bir fiil suç kapsamına alınabilecek, suç olan bir fiil ise bu kapsamdan çıkarılabilecektir. Bu durum, cezalandırmada keyfiliği önleyen suçların ve cezaların belirliliği ilkesine açıkça aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kuralın Anayasa‘nın 2. ve 38. maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği kanaatinde olduğumuzdan; aksi yöndeki sayın çoğunluk görüĢüne katılmıyoruz. 24.05.2012 Üye Burhan ÜSTÜN Üye Nuri NECĠPOĞLU KARġI GÖRÜġ MüĢteki sanık hakkında, aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233/1 ve 53/1 maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında Mahkeme, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin (1) numaralı fıkrasının Anayasa‘nın 38. maddesine aykırılığını ileri sürerek iptalini istemiĢtir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin iptali istenilen birinci fıkrası Ģu Ģekildedir: ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.‖ Ġtiraz konusu kural ile, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlüsü kiĢinin, bunları talep etme hakkına sahip kiĢiye karĢı bu yükümlülüklerini yerine getirmezse, Ģikayet üzerine hapis cezası ile cezalandırılması öngörülmüĢtür. Ġptali istenen kuralın gerekçesi Ģu Ģekildedir: ―Maddenin birinci fıkrasında, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, suç olarak tanımlanmıĢtır. Bu suçun oluĢması için terk olgusunun gerçekleĢmemesi gerekir. Aksi takdirde, terk suçu oluĢur. Aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün kapsamını, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlemek gerekir. Bu suçtan dolayı soruĢturma ve kovuĢturma yapılması, Ģikâyete tabi tutulmuĢtur.” Mahkememiz çoğunluk görüĢünde, bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüklerinin Türk Medeni Kanunu‘nda düzenlendiği, verilecek cezaların da ceza kurallarıyla belirlendiği, gerekli açıklığın sağlandığı gerekçesi ile hüküm Anayasa‘ya aykırı bulunmamıĢtır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun ―aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali baĢlığı‖ altında, 233. maddede, aile iliĢkisi nedeniyle doğan bazı yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin ayrıca suç olarak düzenlenmesi, Kanun koyucunun aileye verdiği değeri göstermesi bakımından önemlidir. Benzer düzenlemenin Alman Ceza Kanunu m. 170 ve 171‘de de bulunduğunu görüyoruz. Gerçekten, Kanun koyucunun, kuralda belirtilen sözkonusu yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlayarak, aileyi ve bu kapsamda bakım, eğitim veya desteğe ihtiyacı olan zayıf konumdaki aile bireylerini korumayı amaçladığını söylemek mümkündür. Anayasa Mahkemesi 7.7.2011 tarihli, E.2010/69, K.2011/116 sayılı kararında, suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi konusunda, ―...Anayasa’nın 38. maddesinin ilk fıkrasında, “Kimse, ... kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz” denilerek “suçun yasallığı”, üçüncü fıkrasında da “ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilerek, “cezanın yasallığı” ilkesi getirilmiĢtir. Anayasa’da öngörülen suçta ve cezada yasallık ilkesi, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir anlayıĢın öne çıktığı günümüzde, ceza hukukunun da temel ilkelerinden birini oluĢturmaktadır. Anayasa’nın 38. maddesine paralel olarak Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi uyarınca, hangi eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hiçbir kuĢkuya yer bırakmayacak biçimde yasada gösterilmesi, kuralın açık, anlaĢılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. KiĢilerin yasak eylemleri önceden bilmeleri düĢüncesine dayanan bu ilkeyle temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması amaçlanmaktadır….‖ denilmektedir. Bu Ģekilde çizilen çerçevede, itiraz konusu kural incelendiğinde, öncelikle, kuralın gerekçesinde de belirtildiği üzere, bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün ihlali suçu açısından, bakım, eğitim veya destek olma yükümlüsünün kim veya kimler olduğunu; bakım, eğitim veya destek olma alacaklısının yahut hak sahibinin kim veya kimler olduğunu, bu yükümlülüklerin kapsamının ne olduğunu, Medeni Kanuna göre belirlemek gerekmektedir. ġüphesiz, suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi kapsamında, bir baĢka kanuna atıf yapılarak da, suç veya ceza düzenlenebilir. Ancak böyle bir durumda da, düzenlenen suçun unsurları, cezası vb hususlar, ilgili maddelerde, açıkça ve tereddüde mahal bırakmayacak Ģekilde düzenlenmiĢ olmalıdır. Ġtiraz konusu kuralda düzenlenen suçta, ―aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün‖ ihlal edilmesinin suçun maddi unsuru olarak düzenlendiğini görüyoruz. Ġtiraz konusu kural biraz daha yakından incelendiğinde, söz konusu yükümlüklerin ihlâlinin, kim tarafından, kime karĢı, hangi kapsamda gerçekleĢmesi halinde, bunun suç olarak düzenlendiğinin açık, tereddüde yer bırakmayacak Ģekilde düzenlendiği söylenemez. Suçun maddi unsuru düzenlenirken, Medeni Kanun‘un ilgili maddelerine atıf yapılarak, hangi yükümlülüğün hangi kapsamdaki ihlalinin suç olarak kabul edildiği düzenlenmeyip; genel olarak ―aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün‖ ihlalinden söz edilmesini, konunun Medeni Kanun‘daki düzenleniĢ Ģekli ve kapsamı da dikkate alındığında, suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi açısından yeterli görmek mümkün değildir. Öncelikle buradaki ―aile hukuku‖ kavramının açıklığa kavuĢturulması zorunludur. ġüphesiz bu kavramı yine Medeni Kanun‘a göre açıklığa kavuĢturmak gereklidir. Bu açıdan Medeni Kanun‘a baktığımızda, ikinci kitabın (m. 118 vd.) baĢlığının ―aile hukuku‖ olduğunu görüyoruz. Bu baĢlık altında birinci kısımda evlilik hukuku, ikinci kısımda hısımlık, üçüncü kısımda ise vesayet düzenlenmiĢtir. Bu kısımlarda düzenlenen tüm bakım, eğitim ve destek olma yükümlükleri, itiraz konusu kural açısından suçun maddi unsurunun kapsamına girecek midir? Hüküm, aile hukukuna atıf yaptığından ve aile hukuku kitabında da sözkonusu iliĢkiler düzenlendiğinden, belirtilen kısımlardaki iliĢkilerden doğan tüm bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüklerinin ihlâlinin, lafzen maddenin kapsamına girmesi gerekir. Oysa bu kısımlarda düzenlenen iliĢkilerden doğan tüm eğitim, bakım ve destek olma yükümlülüklerinin kapsama girmesi hükmün amacına aykırı olur. Bu kapsamda niĢanlılar birbirine destek olmadığında yahut eĢler birbirine destek olmadığında, örneğin eĢlerden biri, sadakatsizlik yaptığında yahut hasta olduğu için eĢinden boĢanmak istediğinde, MK m. 185, III hükmü de dikkate alındığında, bakım ve destek olma suçunu iĢlemiĢ sayılacak mıdır ? Medeni Kanun‘daki düzenlemeye göre kapsamı itibariyle, ―aile hukuku‖ kavramı son derece geniĢ olup, suçun maddi unsurlarını tereddüde mahal bırakmayacak Ģekilde belirlemekten uzaktır. Ġtiraz konusu kural da düzenlenen suçun unsurlarını, failini, zarar görenini belirlemek açısından ―aile‖ kavramı kilit rol oynamaktadır. Zira suçun faili, zarar göreni, yükümlülüğün ne olduğu ve kapsamı aileye göre belirlenecektir. Bilindiği gibi aile, dar anlamda aile (çekirdek aile), geniĢ anlamda aile ve en geniĢ anlamda aile olarak ele alınıp incelenmekte ve kapsamı belirlenmektedir. Nitekim, Medeni Kanun‘da da bu kapsama bağlı olarak farklı hükümler getirilmiĢ, haklar ve yükümlülükler düzenlenmiĢtir. Ġtiraz konusu kural açısından, hangi kapsamdaki ailenin esas alındığı açık değildir. Ġtiraz konusu kurala konu edilen, bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüklerinin de, niteliklerinin ne olduğu genel olarak anlaĢılabilirse de, kapsamlarının ne olduğu ve bu yükümlülükleri ihlalin derecesi açık değildir, bu konularda da belirsizlik bulunmaktadır. Örneğin eğitim yükümlülüğünün ihlalinde, anne babanın, çocuğunun eğitimini karĢılaması yükümlülüğü hangi seviyeye kadar maddenin kapsamına dahildir, sadece temel eğitim mi kapsamdadır, üniversite eğitimi kapsama dahil edilebilir mi; Devlet üniversitesini kazanamayıp, bir özel üniversiteyi kazanan çocuğunu, özel üniversiteye göndermeyen baba, bu suçu iĢlemiĢ sayılır mı? Görüldüğü gibi, yükümlülüğün kapsamı açısından da hüküm yeterli açıklığa sahip değildir. Yukarıda belirtildiği Ģekilde, itiraz konusu kuralda, Anayasa‘nın 38. maddesi gereğince ―suçların ve cezaların kanuniliği‖ ilkesi gereğince bulunması gereken açıklık bulunmamakta, büyük bir boĢluk bulunmaktadır. Açıklık bulunmayan tüm bu konularda, hakim çok geniĢ bir takdir yetkisine sahip olup, itiraz konusu kuralı uygularken ya kıyas yaparak yahut Medeni Kanun m. 1/II gereğince kendisi kanun koyucu gibi hareket edip kural koyarak hükmü uygulamaya çalıĢacaktır. Oysa, Anayasa‘nın 38. maddesi gereğince, ―suçta ve cezada kanunilik‖ ilkesinin gereği olarak, ceza kuralında, hangi fiillerin suç olduğu ve yasaklandığı, suç sayılan fiillere verilecek cezaların hiçbir kuĢkuya yer bırakmayacak biçimde gösterilmesi, kuralın açık, anlaĢılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen nedenlerle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 233. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan ―Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kiĢi, Ģikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır‖ hükmünün Anayasa‘nın 38. maddesine aykırı olduğu ve iptali gerektiği kanaatinde olduğumdan, çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. Üye Erdal TERCAN [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı: 2011/134 Karar Sayısı: 2012/83 Karar Günü: 24.5.2012 ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURANLAR : 1- Kocaeli 1. ĠĢ Mahkemesi 2- Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi (E.2011/134) (E.2012/26) ĠTĠRAZIN KONUSU : 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 109. maddesinin ―Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.‖ biçimindeki (2) numaralı fıkrasının Anayasa‘nın 2., 13., 36. ve 141. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAY Kıdem tazminatı, fazla mesai, ihbar tazminatı, milli bayram ve yıllık ücretli izin alacağının tahsili talebine iliĢkin olarak açılan davalarda, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu kanaatine varan Mahkemeler, iptali için baĢvurmuĢlardır. II- ĠTĠRAZLARIN GEREKÇELERĠ A- E.2011/134 Sayılı Ġtiraz BaĢvurusunun Gerekçe Bölümü ġöyledir: ―Mahkememize açılan dava iĢçinin çalıĢmasından kaynaklanan kıdem tazminatı, fazla mesai, ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı ve milli bayramlarda çalıĢma ücretine dayalı iĢçi alacağı davasıdır. Davacı dava dilekçesinde belirttiği iĢçilik alacaklarını talep ederek, fazlaya iliĢkin hakkını saklı tutmuĢtur. HMK 107. maddede belirsiz alacaklarda asgari bir miktar üzerinden kısmi dava açılabileceği bildirilmiĢtir. HMK 109/2. maddesinde ise talep konusunun miktarı taraflar arasında tartıĢmasız ve açıkça belli ise kısmi dava açılamayacağı hükmünü içermektedir. Bu durumda davacının talep ettiği iĢçilik alacaklarının belirsiz bir alacak mı yoksa belirlenebilir bir alacak mı olduğu önem taĢımaktadır. Adalet Bakanlığınca düzenlenen HMK seminerinde seminer veren öğretim görevlileri tarafından da belirtildiği üzere bir iĢçi bir iĢyerinde ne kadar süre ile çalıĢtığını, ne kadar maaĢ aldığını, ne zaman mesaiye kaldığını ve davalıdan talep edebileceği iĢçilik alacağının ne kadar olduğunu açıkça bileceğinden iĢçilik alacakları belirlenebilir alacaklardandır. Bu nedenle davacı tarafından fazlaya iliĢkin hakkı saklı tutularak açılan iĢçilik alacaklarından doğan davalarda HMK 109/2. madde gereğince kısmi davanın açılamama durumu söz konusu olup, derdest davamızda HMK 109/2. maddesinin uygulanma ihtimali bulunmaktadır. Yani HMK 109/2. madde gereğince davacı fazlaya iliĢkin hakkını saklı tutarak kısmi dava açamaz açılan bu davanın HMK 109/2. maddesi gereği ―Usulden reddi‖ gerekmektedir. Ancak davaya uygulanma ihtimali bulunan 6100 s. K (HMK) 109/2. madde TC. Anayasasının 36. maddesine aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. maddesinde ―Herkes meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak sureti ile yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçamaz‖ hükmü düzenlenmiĢtir. Keza Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi‘nin 6. maddesi; 1- Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuĢ bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. Hüküm açık oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde, veya davanın açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruĢmalar dava süresince tamamen veya kısmen basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.‖ Hükmünü içermektedir. Ayrıca davamıza konu olaya uygulanması muhtemel olan 6100 sayılı Kanunun 109/2. maddesi aynı zamanda Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi olarak bilinen Ġnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ĠliĢkin SözleĢmenin 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkına da aykırıdır. 6100 s. K (HMK) 109/2. maddesi TC. Anayasasının 36. maddesinde belirtilen ―hak arama hürriyeti‖ ve Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin 6. maddesinde belirtilen ―Adil yargılanma ilkesine‖ aykırı olduğundan Anayasamızın 152. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesine baĢvurulmasına karar verilmiĢ olup; Gereği takdirlerinize saygıyla arz olunur.‖ B- E.2012/26 Sayılı Ġtiraz BaĢvurusunun Gerekçe Bölümü ġöyledir: ―DAVA: Davacı vekili mahkememize verdiği 02.01.2012 havale tarihli dava dilekçesi ile taraflar arasında iĢ akdi yapıldığını ve davacının 23.05.2006 tarihinde iĢçi olarak iĢe baĢladığını, davacının ücretinin aylık 680,00.-TL olduğunu, davalı iĢverenin davacının ücretlerini zamanında ve tam ödemediğini, ayrıca davacıya fazla mesai ücretlerinin de ödenmediğini, bu nedenlerle davacının iĢ akdini haklı nedenle feshettiğini belirterek, fazlaya iliĢkin haklarını saklı tutmak suretiyle 4.000,00.-TL net kıdem tazminatının ve 100,00.-TL net yıllık ücretli izin alacağının fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiĢtir. CEVAP: Davalı vekili ise 03.02.2012 havale tarihli dilekçesinde, davacının bildirim süresine uymadan iĢ akdini feshettiğini ve fesih ile hakkın kötüye kullanıldığını belirterek davanın reddini talep etmiĢtir. ĠTĠRAZ KONUSU NORM: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 109. maddesinin ikinci fıkrası, ―Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.‖ hükmündedir. ĠLGĠLĠ ANAYASA MADDELERĠ: 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın 2. maddesi, ―Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanıĢma ve adalet anlayıĢı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, baĢlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.‖, 13. maddesi, ―Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.‖, 36. maddesi, ―Herkes, meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.‖, 141/4. maddesi, ―Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.‖ hükümlerini içermektedir. ĠLGĠLĠ ULUSLARARASI METĠNLER: Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin 6/1. maddesinde, ―Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuĢ, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir.‖ denilmektedir. ANAYASA‘YA AYKIRILIK GEREKÇELERĠ: 04/02/2011 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanan 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (H.M.K.), bu Kanunun 451. maddesine göre 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiĢ olup, Kanunun 450. maddesi ile de, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmıĢtır. 6100 sayılı H.M.K.‘nun ikinci kısmının birinci bölümünde 105.-113. maddeleri arasında dava çeĢitleri, bu Kanunun 109. maddesi ile de, kısmi dava düzenlenmiĢtir. Anılan madde ile, talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olduğu durumlarda kısmi dava açılabileceği, ancak talep konusu miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olması durumunda kısmi dava açılamayacağı hükme bağlanmıĢtır. Maddenin ikinci fıkrasının gerekçesinde, ―Maddenin ikinci fıkrasında talep konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız ve açıkça belirli olması durumunda kısmi davanın açılamayacağı hüküm altına alınmıĢtır. Bununla kısmi dava kurumunun amaç dıĢı kullanılmasının önüne geçilmek istenmiĢ, yani sözü edilen hâlde davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı kabul edilmiĢtir.‖ denilmiĢtir. Görüldüğü üzere, 6100 sayılı H.M.K.‘nun 109/2. maddesi ile, kısmi dava açılması sınırlandırılmıĢtır. Yine bu Kanunun 107. maddesinde de, belirsiz alacak davası düzenlenmiĢ, alacağın miktarı yahut değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesi veya bunun imkansızlaĢtığı hallerde belirsiz alacak davası açılabileceği öngörülmüĢtür. ġartları oluĢmadan, doğrudan belirsiz alacak, tespit davası veya kısmi dava açılması durumunda, hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilecektir. H.M.K.‘nun 114/1-h bendi uyarınca, hukuki yarar dava Ģartıdır. H.M.K.‘nun 115/2. maddesinde de mahkemenin, dava Ģartı noksanlığını tespit ederse, davanın usulden reddine karar vereceği; ancak, dava Ģartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre vereceği; bu süre içinde dava Ģartı noksanlığı giderilmemiĢse davayı dava Ģartı yokluğu sebebiyle usulden reddedeceği belirtilmiĢtir. Ayrıca, fazlaya iliĢkin hak sonradan dava konusu yapılamamaktadır. Yasa tasarısı taslağının hazırlanıĢında görev yapan öğretim üyelerinden Özekes, ―Bugüne kadar fazlaya iliĢkin hakların saklı tutulması anlayıĢı terk edilmiĢ, böyle bir ifade olmasa dahi daha sonra fazlaya iliĢkin hakların dava edilmesi teorik olarak mümkün kılınmıĢtır. Fakat, eğer alacak belirli veya tarafça belirlenebilir ise, tarafın kısmi dava açma imkanı ortadan kaldırılmıĢtır. Bu çerçevede, özellikle iĢ hukuku gibi alanlarda pilot dava, ön dava gibi açılan davalar artık belirli ya da belirlenebilir alacaklar bakımından mümkün değildir, açılırsa dava hukuki yarar yokluğundan redde mahkumdur. Bu sebeple, davayı parçalara ayırarak açma dönemi kural olarak bitmiĢtir.‖ demektedir (ÖZEKES, Muhammed, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Ne Getiriyor, Esas Dergisi, Sayı: 1, sayfa: 7-8). Yine öğretide, kısmi dava açılması durumunda hukuki yararın bulunmadığından bahisle davanın reddi gerektiği belirtilmekte, örnek olarak da iĢçi alacakları davaları gösterilmektedir (PEKCANITEZ, Hakan/ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammed, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Yetkin Yayınları, sayfa:316-320). Öğretide bazı görüĢler de, ―...ülkemizde iĢçilik alacakları ile ilgili davaların belirsiz alacak veya kısmi dava türünde açılamayacağını ileri sürmek, adli sonuçlar doğurmayacağı gibi iĢ hukukuna hakim ilkelerden, iĢçinin korunması ilkesinin de ihlaline yol açabilir.‖ yönündedir. (ÇĠL, ġahin/KAR, BektaĢ, 6100 sayılı HMK‘ya Göre ĠĢ Yargısında Belirsiz Alacak Davası ve Kısmi Dava, Yetkin Yayınları, sayfa 136). Görüldüğü üzere yeni düzenleme, bazı belirsizlikler getirmiĢtir ve adil olmayan sonuçlara yol açabilir; 1- Her Ģeyden önce, öğreti ve uygulamada, halen hangi davaların kısmi dava olarak açılamayacağı tartıĢılmaktadır. Kanunun kabul edildiği tarih dikkate alındığında, aradan geçen zamana rağmen henüz hukukçuların dahi görüĢ birliğine varamadığı bir konuda, ülkemizde dava açmak için avukat tutma zorunluluğu da bulunmadığına göre, vatandaĢın hangi davayı kısmi olarak açabileceği, hangisini açamayacağı konusunda tereddüde düĢeceği kuĢkusuzdur. Yine, değinildiği üzere kısmi davanın hangi hallerde açılabileceği hususu her somut olaya göre değiĢmektedir. Halbuki bir hukuk devletinde her uyuĢmazlığa uygulanacak usul hükümlerinin çok açık ve belirli bir Ģekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, karĢı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi veya talep konusunun miktarının, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olmasını dava tarihinde öğrenmesi mümkün olmayan davacının belirli bir yönde dava açmanın olumsuz sonuçlarına (yargılama giderleri, zamanaĢımı gibi) katlanmak zorunda bırakılması hukuki güvenlik ilkesi ile bağdaĢmamaktadır. Usul kurallarının karmaĢık ve muğlak olmaması; adil yargılanma ilkesi ve hukuk devleti ilkesinin gerekleridir. Nitekim Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi, Airey-Ġrlanda davasının kararında (9 Ekim 1979, Seri A No. 32, s. 12-14, paragraf 24), AĠHM‘e üye Devletler‘in mahkemelere etkili eriĢim hakkını garanti etmesi gerektiğini belirtme fırsatı bulmuĢtur. Bu davada AĠHM, usul kurallarının karmaĢık olması nedeniyle AĠHS‘nin 6. madde‘nin birinci fıkrasının ihlal edildiğine karar vermiĢtir. Ayrıca, Bellet-Fransa davasının kararı (4 Aralık 1995, Seri A No. 333-B, paragraf 37-38) kan nakli neticesinde enfeksiyon kapan hemofili hastalarıyla ilgilidir. Mağdurlara tazminat fonundan tazminat ödenmesiyle dava açma hakkından feragat edilmiĢ sayılıp sayılmayacağı konusunda taraflar anlaĢmaya varamamıĢtır. Paris Ġstinaf Mahkemesi davanın açılmasında fayda tespit edemediğinden, davanın reddedildiğini bildirmiĢtir. AĠHM Ģu beyanda bulunmuĢtur: ―Neticede, sistem, mevcut yolların kullanılması için gereken usuller ve bunların eĢzamanlı kullanımından kaynaklanan kısıtlamalar konusunda yeterince açık olmadığı gibi, bir yanlıĢ anlamayı önleyecek güvencelerle de donatılmamıĢtır. Davanın tüm koĢullarına bakıldığında, Mahkeme baĢvurucunun Paris Ġstinaf Mahkemesi önündeki dava sürecinde somut ve etkin bir eriĢim hakkından faydalanamadığını tespit etmiĢtir. Dolayısıyla, 6. madde‘nin 1. fıkrası (madde 6-1) ihlal edilmiĢtir.‖ 2- Aynı hukuki iliĢkiden doğan dava konusu taleplerden bazılarının belirli, bazılarının belirsiz, bazılarının da kısmi davaya konu olabilecek nitelikte bulunması durumunda, bunların ayrılarak açılması da Anayasa‘nın 141/4. maddesinde öngörülen usul ekonomisine (davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması) de aykırıdır. 3- Ġtiraz konusu anılan madde ile, hakkın kullanımının, zamanaĢımı süresi içinde hak arayanın tercih ve kararına bırakılmamıĢ olması ve alacağın tamamı için dava açma zorunluluğu getirilmesi hukuk devleti ilkesi ile bağdaĢmadığı gibi temel hak ve özgürlüklerin ve hak arama özgürlüğünün sınırlandırılması sonucunu da doğurmaktadır. Hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olmamak kaydıyla davacı alacağının bir kısmını dava etmek hakkına sahip olmalıdır, esasen kimi zaman bunda hukuki yararı da olabilir. Aksine bir düzenleme ile bu hakkı tamamen sınırlamak AĠHS‘nin 6/1. maddesine de aykırıdır. 4- Anılan maddenin gerekçesi olarak, eski Kanun döneminde her bir dava için ayrı vekalet ücreti almak amacıyla kısmi dava açıldığı gösterilmektedir (PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, adı geçen eser, sayfa 319-dipnot). Ancak bahsi geçen örnek olayda açıkça hakkın kötüye kullanılması söz konusu olup, 4721 sayılı T.M.K.‘nun 2. maddesine göre değerlendirme yapılması ile sorun aĢılabilmektedir. T.M.K.‘nun 2. maddesi zaten baĢlı baĢına hakkın kötüye kullanılmasının sınırlandırılması için getirilmiĢtir. Üstelik, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde değiĢiklik yapılmak suretiyle belirtilen sakıncanın önüne geçilmesi mümkün olup, nitekim tarifenin 12. maddesindeki değere iliĢkin davalarda vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinden az olamayacağı yönündeki düzenleme DanıĢtay‘ca 2011 yılında iptal edilmiĢ ve 2012 yılına ait tarifede de, söz konusu sakıncayı aĢacak Ģekilde düzenleme yapılmıĢtır. Dolayısıyla öğretide itiraz konusu norma iliĢkin olarak ileri sürülen bu gerekçenin de bir dayanağı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, kısmi dava açılmasının sınırlandırılmasına iliĢkin getirilen 6100 sayılı H.M.K.‘nun 109/2. maddesi hükmünün; Anayasa‘nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesine, 13. maddesinde düzenlenen temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılamayacağı kuralına, 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğü kuralına ve 141. maddesinde öngörülen usul ekonomisi ilkesine aykırılık teĢkil ettiği kanaatiyle, itiraz konusu normun iptali için Anayasa‘nın 151. maddesine göre Anayasa Mahkemesine baĢvuruda bulunması gerektiği sonucuna varılmıĢtır. SONUÇ VE ĠSTEM: Yukarıda açıklanan ve Yüksek Mahkemece gözetilecek diğer nedenlerle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 109. maddesinin ikinci fıkrasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın 2., 13. ve 36. ile 141. maddelerine aykırı olduğunun TESPĠT EDĠLEREK ĠPTALĠNE karar verilmesi Anayasa‘nın 152. maddesi uyarınca arz ve talep olunur.‖ III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun itiraz konusu kuralı da içeren 109. maddesi Ģöyledir: ―Kısmi Dava MADDE 109- (1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir. (2) Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz. (3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiĢ olması hâli dıĢında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.‖ B- Dayanılan Anayasa Kuralları BaĢvuru kararlarında, Anayasa‘nın 2., 13., 36. ve 141. maddelerine dayanılmıĢtır. IV- ĠLK ĠNCELEME A- E.2011/134 Sayılı Dosyanın Ġlk Ġnceleme Kararı Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımıyla 4.1.2012 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. B- E.2012/26 Sayılı Dosyanın Ġlk Ġnceleme Kararı Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımlarıyla 30.3.2012 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine Recep KÖMÜRCÜ ile Erdal TERCAN‘ın karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA karar verilmiĢtir. V- BĠRLEġTĠRME KARARI 12.1.2012 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 109. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ―Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.‖ ibaresinin iptaline karar verilmesi istemiyle yapılan itiraz baĢvurusuna iliĢkin E.2012/26 sayılı davanın, aralarındaki hukukî irtibat nedeniyle E.2011/134 sayılı dava ile BĠRLEġTĠRĠLMESĠNE, esasının kapatılarak incelemenin E.2011/134 sayılı dosya üzerinden yürütülmesine, 30.3.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. VI- ESASIN ĠNCELENMESĠ BaĢvuru kararları ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü ġebnem NEBĠOĞLU ÖNER tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: BaĢvuru kararlarında, itiraz konusu kural gereğince talep konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olduğu durumlarda hukuki iliĢkinin taraflarına kısmi dava açma imkânı verilmeyerek, bu tür alacak hakkı sahiplerinin haklarını mahkeme önünde savunma imkânından yoksun bırakıldıkları, ayrıca bir kısım alacak iddialarının kısmi dava Ģeklinde öne sürülebilip bazılarının kısmi davaya konu olamayacakları düzenlenerek, adil yargılanma hakkı ve usul ekonomisi ilkesini zedeler Ģekilde usul kurallarında karmaĢıklık oluĢturulduğu belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 2., 13., 36. ve 141. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġtiraz konusu kuralda, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağı belirtilmiĢtir. Bu düzenlemenin gerekçesinde ise talep konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olması durumunda kısmi dava açılamayacağının hüküm altına alındığı, bununla kısmi dava kurumunun amaç dıĢı kullanılmasının önüne geçilmek istendiği, yani sözü edilen halde davacının kısmi dava açmakta hukuki yararının bulunmadığının kabul edildiği ifade edilmiĢtir. Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk politikasının belirlenmesinde kanun koyucunun takdir yetkisinin bulunduğu açıktır. Anayasa‘nın 142. maddesinde, mahkemelerin kuruluĢu, görev ve yetkileri, iĢleyiĢleri ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiĢ olup, itiraz konusu kural yargılama usulleri kapsamında ele alınacak bir düzenlemedir. Bu nedenle kanun koyucu anayasal sınırlar içinde kalmak koĢuluyla yargılama usullerine iliĢkin hususlarda takdir yetkisi kapsamında düzenlemeler yapabilir. Ancak, kanunların, kamu yararının sağlanması amacına yönelik olması, genel, objektif, adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi hukuk devleti olmanın gereğidir. Bu nedenle kanun koyucunun hukuki düzenlemelerde kendisine tanınan bu takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması gerekir. Ġtiraz konusu düzenleme ile kanun koyucunun, talep konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olması halinde kısmi dava açılamayacağı hükmüne yer vererek, bölünebilir taleplere iliĢkin dava hakkının kötüye kullanımının önüne geçmeyi, hukuki uyuĢmazlıkların bir an önce kesin hükme bağlanması suretiyle hukuksal barıĢın korunmasını ve talep konusunun taraflar arasında tartıĢmasız ve açıkça belirli olduğu alacak iddialarının kısım kısım dermeyan edilmesi suretiyle dava sayısının artıĢını engelleyerek yargılama faaliyetinin hızlandırılmasını amaçladığı anlaĢılmaktadır. Özellikle mahkemelerin iĢ yükü, hukuki uyuĢmazlıkların karara bağlanmasında geçen uzun sürelerin baĢka hak ihlallerine neden olması ve bu sorunun yalnızca ülkemiz açısından geçerli olmayıp, birçok hukuk sistemi tarafından ortak bir sorun olarak paylaĢılması ve bu noktada hukuki uyuĢmazlıkların çözümünü hızlandıran usul hükümlerinin gerekliliği gözetildiğinde, talep konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olması halinde kısmi dava açılamayacağına iliĢkin düzenleme kanun koyucunun takdir yetkisi içinde kalmaktadır. Anayasa‘nın ―hak arama hürriyeti‖ baĢlıklı 36. maddesinde, herkesin gerekli araç ve yollardan yararlanarak yargı organları önünde davacı ya da davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmektedir. Buna göre, hak arama özgürlüğünün en önemli iki öğesini oluĢturan iddia ve savunma haklarının kısıtlanması, bu hakların noksansız kullanımının ve âdil yargılanmanın engellenmesi Anayasa‘nın 36. maddesine aykırılık oluĢturur. Anayasa‘nın 36. maddesine göre, herkes, meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir. ―MeĢru vasıta ve yollar‖ ibaresi, hukuk düzenine uygun vasıta ve yollar anlamına gelmektedir. Anayasa‘nın 142. maddesinde ―Mahkemelerin kuruluĢu, görev ve yetkileri, iĢleyiĢi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.‖ denilerek bu alanların Anayasa‘ya uygun olarak düzenlenmesi yasama organına bırakılmıĢtır. Anayasa‘nın 13. maddesinde, ―Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.‖ denilmiĢtir. Anayasa‘nın tüm maddeleri aynı etki ve değerde olup, aralarında bir üstünlük sıralaması bulunmadığından, uygulamada bunlardan birine öncelik tanımak olanaklı değildir. Bu nedenle, kimi zaman zorunlu olarak birlikte uygulanan iki Anayasa kuralından biri, diğerinin sınırını oluĢturabilmektedir. Hak arama özgürlüğü Anayasa‘nın 36. maddesinde düzenlenmiĢ ve anılan maddede hak arama hürriyeti için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiĢ ise de mahkemelerin kuruluĢu, görev ve yetkileri, iĢleyiĢi ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceğini öngören Anayasa‘nın 142. ve davaların mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını ifade eden Anayasa‘nın 141. maddelerinin, hak arama hürriyetinin kapsamının belirlenmesinde gözetilmesi gerektiği açıktır. Ġtiraz konusu kural uyarınca, niteliği itibariyle bölünebilir ancak belirli ve tartıĢmasız olan alacak hakkı sahibine, hukuki uyuĢmazlığa ve hukuki korunma ihtiyacına iliĢkin talebini, iddia ve delillerini yargı makamları önünde dava yoluyla ileri sürme imkanı verilmiĢtir. Talep konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olması halinde kısmi dava açılamayacağı belirtilmiĢ olmakla, yargılama sürecinin hızlandırılması ve uyuĢmazlıkların kısa sürede sonuca bağlanmasını amaçladığı anlaĢılan düzenlemenin hakkın özüne dokunduğu ve hakkı anlamsız kılacak dereceye vardığı söylenemez. Anayasa‘nın 141. maddesinde ―Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.” denilmektedir. Bu hükümle usul ekonomisi ilkesine iĢaret edilmiĢtir. UyuĢmazlıkların söz konusu ilkeye göre çözümlenmesinde hem bireyin hem de kamunun yararı söz konusudur. Aynı hukuki iliĢkiden doğan ve talep konusunun miktarının taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli olduğu bir alacak hakkının kısımlara ayrılarak dava edilmesi yerine tek bir dava konusu edilerek uyuĢmazlığın kısa sürede çözümlenmesini öngören itiraz konusu kuralın Anayasa‘nın 141. maddesine de aykırı olmadığı açıktır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2., 13., 36. ve 141. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. VII- SONUÇ 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 109. maddesinin ―Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartıĢmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.‖ biçimindeki (2) numaralı fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDĠNE, 24.5.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Üye Muammer TOPAL Zühtü ARSLAN [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2012/6 Karar Sayısı : 2012/131 Karar Günü : 27.9.2012 ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : DanıĢtay Onüçüncü Dairesi ĠTĠRAZIN KONUSU : 20.2.2001 günlü, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına, 13.2.2011 günlü, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesi ile eklenen (f) bendinin “…veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” bölümünün Anayasa‘nın 128. maddesine aykırılığı savıyla iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemidir. I- OLAY 13.5.2011 günlü, 27933 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliği‘nin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açılan davada, Yönetmelik‘in dayanağı olarak gösterilen itiraz konusu kuralın, Anayasa‘ya aykırı olduğu kanısına varan DanıĢtay Onüçüncü Dairesi, iptali için baĢvurmuĢtur. II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: ―Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü (DSĠ) tarafından çıkartılarak 13.05.2011 tarih ve 27933 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan ―Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliği‖nin iptali ile dava konusu Yönetmeliğin dayanağını oluĢturan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun, 25.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Mükerrer Resmî Gazete‘de yayımlanan 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun‘un 204. maddesiyle eklenen Geçici 14. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin Anayasa‘ya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi‘ne baĢvurulması ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davaya ait dosya, 2575 sayılı DanıĢtay Kanunu‘nun Ek 1. maddesi uyarınca birlikte toplanan DanıĢtay Onüçüncü ve Onuncu Dairelerince incelendi: Dava Konusu Olay, Ġptali Ġstenilen Yönetmelik ve Yasa Kurallarına ĠliĢkin Açıklamalar: 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın ―Anayasaya Aykırılığın Diğer Mahkemelerde Ġleri Sürülmesi‖ baĢlıklı 152. maddesinin birinci fıkrasında: ―Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa‘ya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesi‘nin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.‖ hükmü yer almaktadır. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un ―Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi‖ baĢlıklı 40. maddesinde; ―Bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu davada uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa‘ya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa; iptali istenen kuralların Anayasa‘nın hangi maddelerine aykırı olduklarını açıklayan gerekçeli baĢvuru kararının aslını, baĢvuru kararına iliĢkin tutanağın onaylı örneğini, dava dilekçesi, iddianame veya davayı açan belgeler ile dosyanın ilgili bölümlerinin onaylı örneklerini, dizi listesine bağlayarak Anayasa Mahkemesi‘ne gönderir.‖ kuralı yer almıĢtır. 18.12.1953 tarih ve 6200 sayılı Devlet Su ĠĢleri Umum Müdürlüğü TeĢkilât ve Vazifeleri Hakkında Kanun‘un 2. maddesinde, DSĠ‘nin görev ve yetkileri sayma suretiyle belirtilerek, bunların; ―a) TaĢkın sular ve sellere karĢı koruyucu tesisler meydana getirmek, b) Sulama tesislerini kurmak, sulama sahalarında mevcut parsellerin tamamını veya aksamını gösterir harita ve plânları yapmak veya yaptırmak ve icabı halinde kadastrosunu yaptırmak, c) Bataklıkları kurutmak, d) a, b, c fıkralarındaki faaliyetlerle ilgili olmak Ģartıyla sudan ve zaruret halinde yardımcı diğer kaynaklardan enerji istihsal etmek, e) ġehir ve kasabaların içme su ve kanalizasyon projelerini tetkik, tasdik ve murakabe etmek, köy içme suları için teknik organizasyon ve murakabeyi sağlamak ve bu iĢ için Bayındırlık Müdürlükleri emrinde çalıĢacak lüzumlu bilgiye sahip elemanları yetiĢtirmek, f) Akarsularda ıslahat yapmak ve icabedenleri seyrüsefere elveriĢli hale getirmek, g) Yukarıdaki fıkralarda yazılı tesislerin (ÇalıĢtırma, bakım ve onarım dahil) iĢletmelerini sağlamak, h) Yukarıdaki fıkralarda yazılı iĢlerle ilgili olmak üzere rasat, tecrübe, istatistik, araĢtırma ve her türlü istikĢaf iĢlerini yapmak ve ezcümle toprağın cins ve karakterini, yetiĢtirilecek mahsul nevilerini ve elde edilecek ziraî, iktisadî faydaları ve verimlilik derecelerini tespit etmek ve bu mevzularda gerekirse ilgili vekâlet ve müesseselerden faydalanmak, amenajman plânları hazırlamak ve bunları, temin edecekleri fayda ve ele alınmalarındaki zaruretlere göre seçmek, sıralamak ve Vekâlete teklif etmek, i) Yukarıdaki fıkralarda yazılı iĢlerin her türlü etüt ve projelerini yapmak veya yaptırmak (Bunlardan d fıkrasında yazılı iĢlerde Elektrik ĠĢleri Etüt Ġdaresi ile iĢbirliği yapar), j) Tesislerin yapılması hususunda her türlü malî imkânları araĢtırmak ve icabı halinde ortaklıklar kurulmasını Vekâlete teklif etmek ve Maliye Vekâletinin muvafakat ve kefâleti ve Ġcra Vekilleri Heyeti kararı ile uzun vadeli iç ve dıĢ istikrazlar yapmak, k) Umum Müdürlüğün yaptığı veya devraldığı tesislerden iĢletmelerini bizzat deruhte etmediklerinin iĢlemelerini sağlamak üzere iĢletmeler kurmak ya doğrudan doğruya veyahut da iĢletmeler marifetiyle ortaklıklar teĢkil etmek ve lüzumu halinde tesisleri hakiki ve hükmîce Ģahıslara devretmek üzere Vekâlete teklifte bulunmak, l) Hükümet daireleriyle Hükümete bağlı müesseseler ve diğer hükmî ve hâkikî Ģahıslar tarafından yapılıp amme menfaati bulunan ve Umum Müdürlüğün vazifesi ile ilgili iĢlere ait proje ve keĢif evrakını tetkik ve tasdik etmek, inĢaatın yapılmasının proje ve fenni icaplara uygunluğunu murakabe etmek ve bu iĢlerin etüt ve projelerini uygun gördüğü bir ücret mukabilinde yapmak veya yaptırmak, m) Umum Müdürlüğün yukarıdaki fıkralarda yazılı çalıĢmalarının yürümesine ve geliĢmesine muktazi garaj ve atölyeleri, makine ve malzeme ambar ve depolarını, idare binalarını, servis ve akaryakıt tesislerini, laboratuvarları, deneme istasyonlarını, iĢletme ve koruma emniyetlerini sağlayacak bina ve lojmanlarla telefon Ģebekelerini, radyo verici istasyonlarını, Umum Müdürlüğün vazifelerinin verimli yönetimine yarayacak diğer tesisleri yapmak veya yaptırmak, teçhiz etmek, kiralamak ve bakımlarını temin etmek, n) Umum Müdürlüğün vazifesi içinde bulunan iĢlerin yapılmasına lüzumlu arazi ve gayrimenkulleri kanunlarına göre muvakkat olarak iĢgal etmek veya istimlak etmek veya satın almak o) Umum Müdürlüğün çalıĢma konusuna giren iĢleri yapmaya lüzumlu malzeme, makine, teçhizat ve taĢıtları seçmek, sağlamak, çalıĢtırmak ve icabında kira mukabili vermek ve bunlar için gerekli tamir atölyeleri ile tesisleri kurmak ve iĢletmek‖ olduğu belirtilmiĢtir. Gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından, yeraltı ve yerüstü sularından faydalanmak ve bunların zararlarını önlemek amacıyla yapılacak her türlü su yapılarının inĢası sırasında yatırımların hızlandırılması, taĢkın, deprem gibi doğal felaketlerden sonra meydana gelebilecek ülke kaynaklarının israfının önlenmesi, çevre ile uyumlu uygulama projelerinin ve yapım aĢamasındaki teknik denetimlerinin yapılması ve bu denetimi yapacak firmalara verilecek izin belgeleri ile çalıĢtıracakları yetkili elemanların niteliklerine iliĢkin usul ve esasları belirlemek amacıyla, 6200 sayılı Kanun‘un 2. maddesine dayanılarak, 15.08.2009 tarih ve 27320 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanıp yürürlüğe giren Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliği çıkarılmıĢtır. Anılan Yönetmeliğin iptali istemiyle DanıĢtay Onuncu Dairesi nezdinde açılan davalar sonucunda adı geçen Daire tarafından; 6200 sayılı Kanun‘un 2. maddesinden bahisle DSĠ‘nin görevleri arasında sayılan, su yapılarının etüd ve projelerinin uygun bir ücret karĢılığında gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢilerine yaptırılması düzenlenmiĢken, inĢaatların proje ve fenni icaplara uygunluğunu denetleme yetkisinin sadece DSĠ‘ye verildiği, bu denetimin idarece gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢilerine yaptırılmasına iliĢkin bir hükmün maddede yer almadığı ve DSĠ‘nin görev ve yetkilerini düzenleyen 6200 sayılı Kanun‘un 2. maddesinde, su yapılarının inĢası sırasında yapılacak denetime iliĢkin olarak DSĠ‘ye verilen yetkinin devrini düzenleyen bir hükmün de bulunmadığının açık olduğu, idarelerin yasayla kendilerine verilen görev ve yetkileri devredebilmeleri için yasada buna iliĢkin bir düzenleme yapılması gerektiğinden, yasal dayanağı olmadan yönetmelikle DSĠ‘ye ait olan denetim yetkisinin gerçek kiĢilere veya özel hukuk tüzel kiĢilerine devredilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle 15.08.2009 tarih ve 27320 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliği‘nin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiĢti. (DanıĢtay Onuncu Dairesi‘nin 11.01.2011 tarih ve E.2010/2183 sayılı, 11.01.2011 tarih ve E.2010/1494 sayılı ve 28.02.2011 tarih ve E.2010/2365 sayılı kararları). Bu kararlardan sonra 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesiyle 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (f) bendi ile ―20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Su Kullanım Hakkı AnlaĢması çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek maksadıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının inceleme ve denetimi, masrafları ilgililerine ait olmak üzere DSĠ tarafından yapılır veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖ hükmü getirilmiĢtir. 4628 sayılı Kanun‘un Geçici 14. maddesindeki bu düzenleme uyarınca DSĠ tarafından, Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliği çıkartılarak 13.05.2011 tarih ve 27933 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanması üzerine, davacı tarafından, Yönetmeliğin dayanağı yasa kuralının Anayasa‘nın 128. ve 168. maddesine aykırı olduğu iddialarıyla, anılan Yönetmeliğin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle bu davanın açıldığı anlaĢılmaktadır. Ġptali istenilen Yönetmeliğin ―Amaç‖ baĢlıklı 1. maddesinde; bu Yönetmeliğin amacının, gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından, yeraltı ve yerüstü sularından faydalanmak ve bunların zararlarını önlemek amacıyla yapılacak her türlü su yapılarının inĢası esnasında yatırımların hızlandırılması, taĢkın, deprem gibi doğal felaketlerden sonra meydana gelebilecek ülke kaynaklarının israfının önlenmesi, çevre ile uyumlu uygulama projelerinin ve yapım aĢamasındaki teknik denetimlerinin yapılması ve bu denetimi yapacak firmalara verilecek izin belgeleri ile çalıĢtıracakları yetkili elemanların niteliklerine iliĢkin usul ve esasları belirlemek olduğu kuralına yer verildikten sonra; ―Kapsam‖ baĢlıklı 2. maddesinde, Yönetmeliğin, 20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Su Kullanım Hakkı AnlaĢması çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek maksadıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların proje onayı, yapım aĢamasındaki inceleme ve denetiminin DSĠ tarafından yapılması veya gerektiğinde DSĠ tarafından yetkilendirilecek denetim firmalarına yaptırılması ve bu iĢlerde çalıĢacak denetim elemanlarının niteliklerinin belirlenmesi, verilecek yetki belgesi ile ilgili iĢlemlerin yapılması, yetkilendirilmiĢ denetim firmaları ve bu firmalarda çalıĢan denetim elemanlarının görev ve sorumlulukları ile su yapıları denetim hizmet sözleĢmesinin düzenlenmesi ve hizmet bedellerinin ödenmesine iliĢkin hususları kapsadığı belirtilmiĢ, ―Dayanak‖ baĢlıklı 3. maddesinde ise, Yönetmeliğin, 18.12.1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su ĠĢleri Umum Müdürlüğü TeĢkilât ve Vazifeleri Hakkında Kanun‘un 2. maddesi ile 20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine dayanılarak hazırlandığı hükmü yer almıĢtır. Değinilen düzenlemeler ile 15.08.2009 tarih ve 27320 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Su Yapıları Denetim Hizmetleri Yönetmeliğinin yürütülmesinin durdurulması hakkında verilen yargı kararları ve açıklamalar dikkate alındığında, 4628 sayılı Kanun‘un Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan ―...veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖ Ģeklindeki kural uyuĢmazlığın çözümünde uygulanacak kural niteliğindedir. Ġptali Ġstenilen Yasa Hükmü 4628 sayılı Kanun‘un Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına, 6111 sayılı Kanun ile eklenen (f) bendinde yer alan ―...veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖ Ģeklindeki tümcenin Anayasa‘nın 128. maddesine aykırılığı iddiasıyla baĢvurulmaktadır. Yasa Hükmünün Anayasa‘nın 128. maddesi Yönünden Anayasa‘ya Aykırılığı 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasının, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesiyle eklenen (f) bendinde, 6200 sayılı Kanun ve bu Kanun ile DSĠ‘ye verilen 4628 sayılı Kanun ve su kullanım hakkı anlaĢmaları çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek maksadıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının incelenmesi ve denetimi yetkisinin, DSĠ tarafından gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine devri öngörülmekte ve denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esasların, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmektedir. Anayasa‘nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiĢtir. Hukuk devleti, yönetilenlere hukuk güvencesi sağlamakta ve bu bağlamda yasa koyucu sosyal yaĢamı düzenlemek için kamu yararı amacı ile kimi kurallar koyabilmektedir. Zaman içinde değiĢen toplumsal gereksinmeleri karĢılamak, kiĢi ve toplum yararının zorunlu kıldığı düzenlemeleri yapmak, toplumdaki değiĢikliklere koĢut olarak bu yönde alınan önlemleri güçlendiren, geliĢtiren, etkilerini daha çok artıran ya da tam tersine bunları hafifleten veya tümüyle ortadan kaldıran iĢlemlerde bulunmak, yasa koyucunun görevleri arasında bulunmaktadır. Anayasa‘nın 128. maddesinin birinci fıkrasında ―Devletin, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür...‖ denilmektedir. GeniĢ anlamda, Devlet ya da diğer kamu tüzel kiĢileri tarafından ya da bunların gözetim ve denetimleri altında, genel ve ortak gereksinimleri karĢılamak, kamu yararını ya da çıkarını sağlamak için yapılan ve topluma sunulmuĢ bulunan sürekli ve düzenli etkinlikler olarak tanımlanan kamu hizmetinin, kamu hukukunun genel ilkeleri gereğince, doğrudan idare, kuruluĢ ve kurumları eliyle, kamusal yönetim biçimine göre yürütülmesi asıl ve olağandır. Gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından, yeraltı ve yerüstü sularından faydalanmak ve bunların zararlarını önlemek amacıyla yapılacak her türlü su yapılarının proje onayı, taĢkın, deprem gibi doğal felaketlerden sonra meydana gelebilecek ülke kaynaklarının israfının önlenmesi, çevre ile uyumlu uygulama projelerinin ve yapım aĢamasındaki teknik inceleme ve denetimlerinin proje ve fenni icaplara uygunluk yönünden yapılması iĢlemlerinin kamu hizmeti niteliği taĢıdığı kuĢkusuzdur. Ġptali istenilen kural ile DSĠ‘nin bu konuda haiz olduğu yetkileri gerekli gördüğü hallerde özel hukuk tüzel kiĢisi niteliğindeki yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine devredebileceğinin öngörüldüğü, DSĠ‘nin kuralda belirtilen yetkileri devretmesi halinde de denetim ve gözetim görevinin devam edeceği açıktır. Ġptali istenilen kural ile DSĠ‘nin; özel hukuk tüzel kiĢisi niteliğindeki yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine devredebileceği yetkilerinden olan denetleme görev ve yetkisi; idarenin kolluk etkinlikleri içinde yer alan, genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken bir kamu hizmeti olup, idarenin asli ve sürekli görevlerindendir. Anayasa‘nın 128. maddesine göre de, kolluk faaliyetleri arasında yer alması nedeniyle denetleme yetkisinin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesi zorunlu olduğundan, idarenin haiz olduğu inceleme ve denetim yetkisinin bu konuda çıkartılacak Yönetmeliğe göre yetkilendirilecek özel hukuk tüzel kiĢilerine devredilmesi veya onlarla paylaĢması ise olanaklı değildir. Açıklanan nedenlerle, 4628 sayılı Kanun‘un Geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına, 6111 sayılı Kanun ile eklenen (f) bendinde yer alan ―...veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖ Ģeklindeki düzenlemenin Anayasa‘nın 128. maddesinin birinci fıkrasına aykırı olduğu kanısına ulaĢılması nedeniyle itiraz yoluyla iptali için Anayasa Mahkemesi‘ne baĢvurulmasına, bu kuralın Anayasa‘ya aykırılığı ve uygulanması durumunda giderilmesi güç ve olanaksız zararlar doğabileceği gözetilerek yürürlüğünün durdurulmasının istenilmesine, dosyada bulunan belgelerin onaylı bir örneğinin Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığı‘na gönderilmesine, üyeler E. Celalettin Özkan ve Ali Kazan‘ın gerekçede karĢı oylarıyla, 31.10.2011 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.‖ III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı 20.2.2001 günlü, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına, 13.2.2011 günlü, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesi ile eklenen ve itiraz konusu bölümü de içeren (f) bendi Ģöyledir: ―20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Su Kullanım Hakkı AnlaĢması çerçevesinde elektrik enerjisi üretmek maksadıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının inceleme ve denetimi, masrafları ilgililerine ait olmak üzere DSĠ tarafından yapılır veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” B- Dayanılan ve Ġlgili Görülen Anayasa Kuralları BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 128. maddesine dayanılmıĢ, 2. ve 7. maddeleri ise ilgili görülmüĢtür. IV- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımıyla yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin esas incelemesi aĢamasında karara bağlanmasına, 26.1.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. V- ESASIN ĠNCELENMESĠ Dava dilekçesi ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Bahadır YALÇINÖZ tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: Başvuru kararında, yapılan kanuni değişiklik ile Devlet Su Ġşleri (DSĠ) Genel Müdürlüğünün su yapıları üzerindeki inceleme ve denetleme görev ve yetkisinin yetkilendirilecek denetim şirketlerine devredilebileceğinin öngörüldüğü, inceleme ve denetlemenin idarenin kolluk etkinlikleri içerisinde yer alan, asli ve sürekli görevleri arasında bulunan ve genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken bir kamu hizmeti olduğundan memur veya diğer kamu görevlilerince yürütülmesinin zorunlu olduğu, idarenin haiz olduğu inceleme ve denetim yetkisinin bu konuda çıkarılacak yönetmeliğe göre yetkilendirilecek özel hukuk tüzel kişiliklerine devredilmesinin veya onlarla paylaşılmasının olanaklı bulunmadığı belirtilerek kuralın, Anayasa’nın 128. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle kural Anayasa‘nın 2. ve 7. maddeleri yönünden de incelenmiĢtir. DSĠ, 6200 sayılı Devlet Su Ġşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2. maddesinin (l) bendi uyarınca, su yapıları ile etüd ve proje işlerini kendisi yapabildiği gibi aynı zamanda ücreti karşılığında da yaptırma imkânına sahiptir. Ancak DSĠ, su yapıları ile ilgili olarak yapının projeye uygun olup olmadığı, fenni icaplara uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığı konusunda tek yetkili kurum iken 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına eklenen ve başvurunun konusunu oluşturan (f) bendiyle elektrik enerjisi üretmek için yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından inşa edilecek suyla ilgili yapıların inşasının incelenmesi ve denetlenmesinin yetkilendirilecek denetim şirketlerine de yaptırılabileceği kurala bağlanmıştır. Denetim şirketleri ile ilgili uygulamaya ilişkin usul ve esasların ise ilgili bakanlıkların görüşü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür. Anayasa‘nın 7. maddesinde “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.” denilmiĢtir. Buna göre, yasa ile yürütme organına genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilebilmesi olanaklı değildir. Yürütmenin düzenleme yetkisi, sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Yasa ile yetkilendirme Anayasa‘nın öngördüğü biçimde yasa ile düzenleme anlamını taĢımamaktadır. Temel ilkeleri belirlenmeksizin ve çerçevesi çizilmeksizin, yürütme organına düzenleme yetkisi veren bir yasa kuralı ile sınırsız, belirsiz, geniĢ bir alanın yönetimin düzenlemesine bırakılması, Anayasa‘nın belirtilen maddesine aykırılık oluĢturur. Anayasa‘nın 128. maddesinde ise ―Devletin, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.‖ denilmiĢtir. Devlet ya da diğer kamu tüzel kiĢileri tarafından ya da bunların gözetim ve denetimleri altında, genel ve ortak gereksinimleri karĢılamak, kamu yararını ya da çıkarını sağlamak için yapılan ve topluma sunulmuĢ bulunan sürekli ve düzenli etkinlikler olarak tanımlanan kamu hizmetinin, kamu hukukunun genel ilkeleri gereğince, doğrudan idarenin kuruluĢ ve kurumları eliyle, kamusal yönetim biçimine göre yürütülmesi asıl ve olağandır. Elektrik enerjisi üretmek için yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısıyla ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının incelenmesi ve denetlenmesi iĢlemlerinin kamu hizmeti niteliği taĢıdığı kuĢkusuzdur. Nitekim itiraz konusu kuralda bu inceleme ve denetlemenin DSĠ tarafından yapılacağı veya gerektiğinde DSĠ tarafından yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılabileceği belirtilmiĢtir. Denetim Ģirketlerine yaptırılacak denetimde, bu Ģirketlerin yetkilerinin sınırları, söz konusu denetim sonuçlarının DSĠ yönünden bağlayıcılık taĢıyıp taĢımadığı ve bu aĢamada DSĠ‘nin denetim yetkisinin ayrıca devam edip etmediği, inceleme ve denetimlerde denetlenen Ģirket ile denetleyen Ģirketin yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğinin ya da usulsüzlük yapıldığının tespiti halinde uygulanacak yaptırım ve sonuçları, denetimin tekrarlanabilirliği hususlarında dava konusu kuralda bir açıklık bulunmamakta, denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esasların bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğinin belirtilmesi ile yetinilmektedir. Denetim Ģirketlerinin yetkileri ve nitelikleri ile bu Ģirketlerce yapılacak denetimin usul ve esaslarına iliĢkin temel ilkeler belirlenmeksizin ve çerçevesi çizilmeksizin, yürütme organına düzenleme yetkisi verilmesi, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırılık oluĢturur. Diğer taraftan, Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri ―belirlilik‖tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kiĢiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer vermeyecek Ģekilde açık, net, anlaĢılır ve uygulanabilir olması gereklidir. Denetim Ģirketlerince yapılacak denetimin usul ve esaslarına iliĢkin temel ilkelerin belirlenmemesi, itiraz konusu kuralın belirsizliğine de yol açmakta ve bu belirsizlik, Anayasa‘nın 2. maddesine aykırılık oluĢturduğu gibi dava konusu kural yönünden Devletin, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceğini öngören Anayasa‘nın 128. maddesi yönünden yapılacak denetime de engel oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2. ve 7. maddelerine aykırıdır. Ġptali gerekir. Hicabi DURSUN bu görüĢe katılmamıĢtır. VI- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI ĠSTEMĠ 20.2.2001 günlü, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına, 13.2.2011 günlü, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesi ile eklenen (f) bendinin “… veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” bölümüne iliĢkin iptal hükmünün yürürlüğe girmesinin ertelenmesi nedeniyle bu bölümün yürürlüğün durdurulması isteminin REDDĠNE, 27.9.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. VII- ĠPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GĠRECEĞĠ GÜN SORUNU Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Kanun, kanun hükmünde kararname ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Ġçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi Ġptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaĢtırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden baĢlayarak bir yılı geçemez.” denilmekte, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanun‘un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan ibarenin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boĢluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun‘un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete‘de yayımlanmasından baĢlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüĢtür. VIII- SONUÇ 1- 20.2.2001 günlü, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına, 13.2.2011 günlü, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesi ile eklenen (f) bendinin ―… veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖ bölümünün Anayasa‘ya aykırı olduğuna ve ĠPTALĠNE, Hicabi DURSUN‘un karĢıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA, 2- 4628 sayılı Kanun‘un geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (f) bendinin ―… veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.‖ bölümünün iptal edilmesi nedeniyle, Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince ĠPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE‘DE YAYIMLANMASINDAN BAġLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GĠRMESĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, 27.9.2012 gününde karar verildi. BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN KARġIOY YAZISI 20.2.2001 günlü, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanun‘un geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına, 13.02.2011 günlü, 6111 sayılı Kanun‘un 204. maddesi ile eklenen (f) bendinin“…veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır. Denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar, ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak kaydıyla DSĠ tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” bölümünün Anayasa‘nın 7. ve 10. maddelerine aykırı olduğuna karar verilmiĢtir. Anayasa Mahkemesi iptal kararında, 4628 sayılı Kanunun geçici 14. maddesinin birinci fıkrasına eklenen itiraz konusu kuralın elektrik enerjisi üretmek amacıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısı ile ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının incelenmesi ve denetlenmesinin yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine de yaptırılmasına; denetim Ģirketleri ile ilgili uygulamaya iliĢkin usul ve esasların ilgili bakanlıkların görüĢü alınmak suretiyle DSĠ tarafından çıkartılacak yönetmelikle düzenlenmesine iliĢkin bölümünü Anayasa‘ya aykırı görmüĢtür. Mahkeme‘nin çoğunluk görüĢüne göre yasama organı, denetim Ģirketlerinin yetkileri ve yetkilerinin nitelikleri ile bu Ģirketlerce yapılacak denetimin usul ve esaslarına iliĢkin temel ilkeleri belirlemek zorundadır. Mahkeme, çerçevesi kanun ile çizilmeden yürütme organına yetki verilmesini Anayasa‘nın 7. maddesinde yer alan yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırı bulmuĢtur. 1982 Anayasası‘nın 47. maddesinin son fıkrasında 13.8.1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanun‘un 1. maddesi ile yapılan değiĢiklikle ―Devlet, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleĢmeleri ile gerçek veya tüzelkiĢilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir.‖ hükmü getirilmiĢtir. Bu hükme göre idarenin üstlendiği yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleĢmesi ile gerçek ve tüzel kiĢilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla düzenlenmek zorundadır. Dava konusu kuralda, elektrik enerjisi üretmek amacıyla yapılacak olan üretim tesislerinin su yapısı ile ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının incelenmesi ve denetlenmesi faaliyetlerinin denetim Ģirketlerine gördürülebileceği düzenlenmiĢtir. Bunun dıĢında kalan iĢler ise idarece üstlenilecek ve yürütülecektir. Bu nedenle dava konusu kuralda, idarenin üstlendiği yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleĢmesi ile gerçek ve tüzel kiĢilere yaptırılabileceği veya devredilebileceğinin yer almadığı ve bu sebeple de Anayasa‘nın 47. maddesine aykırı olduğu ileri sürülemez. Öte yandan Anayasa‘da kamu hizmeti olarak yürütülmesi zorunlu tutulan hizmetlerin mutlaka devlet veya diğer idari birimlerce bizzat yürütüleceğini söylemek de pozitif hukuk açısından mümkün görünmemektedir. Örneğin ulusal güvenlik, kamu düzeninin sağlanması ve adalet hizmetlerinin sağlanması Anayasa hükümlerine göre zorunlu olarak kamu hizmeti sayılmakla birlikte bu hizmetlerin mutlaka devlet tarafından bizzat yerine getirileceği anlamına gelmemektedir. Aksi düĢünce bazı ulusal güvenlik hizmetlerinin köy korucuları eliyle yürütülmesini, bazı kamu düzeninin sağlanmasına iliĢkin hizmetlerin özel güvenlik kuruluĢlarınca ve adalet hizmetlerinin tahkim usulü ile özel kiĢilere de gördürülüyor olmasını açıklayamayacaktır. Anayasa‘nın 47., 70. ve 128. maddelerinde yer alan kamu hizmeti ibarelerinin; iĢ, uğraĢ, faaliyet veya kamu kurum ve kuruluĢları gibi farklı anlamlara geldiği bilinmektedir. Gerçekte de bugüne kadar kamu hizmetinin esaslı bir tanımı yapılamamıĢtır. D. Truchet‘in deyimi ile ―Hiç kimse kamu hizmetinin tartıĢılmaz bir tanımını yapamamıĢtır. Yasama, bunu kendisine tasa edinmemiĢ, yargı yapmak istememiĢ, öğreti ise baĢaramamıĢtır.” Ġtiraz konusu kuralın ilk cümlesinde ki “…veya gerektiğinde yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılması sağlanır.” ibaresinde öngörülen istisnai, belki gerekmeyeceği için hiç yaptırılmayacak bir denetimin kamu hizmetlerinin taĢıması gereken süreklilik ve düzenlilik özelliklerini taĢımadığı da açıktır. Ġtiraza konu düzenleme bu yönüyle de kamu hizmeti tanımına girmemektedir. Anayasa‘nın 128. maddesinin birinci fıkrası ise yasa koyucunun kamu hizmeti olarak belirlediği hizmetlerin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceğini düzenlemektedir. Genel idare esaslarına göre yürütülen kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli görevlerden kasıt, icrai yetki kullanımını gerektiren ve yönetilenler üzerinden hukuki sonuç doğuran iĢlem ve eylemlerdir. Bir faaliyetin önceden belirlenmiĢ standartlara uygunluk derecesini araĢtırmak ve sonuçlarını ilgi duyanlara bildirmek amacıyla tarafsızca kanıt toplayan ve kanıtları değerlendiren sistematik bir süreç olan denetimin icrai bir iĢlem ve karar niteliğinin bulunmadığı, asıl icrai iĢlemin denetim sonucunda yetkili makamlarca alınacak cezai, hukuki ve idari tedbirler olacağı tartıĢılmaması gereken bir husustur. Bu nedenle de denetim faaliyetinin özel kiĢilere yaptırılmasının Anayasa‘nın 128. maddesine aykırı olduğu iddia edilemez. Ayrıca dava konusu, elektrik üretmek amacıyla kurulacak üretim tesislerinin su yapısı ile ilgili kısımları ve gerçek veya tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının incelenmesi ve denetlenmesinin DSĠ tarafından yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılmasına iliĢkin kuralda DSĠ‘nin sahip olduğu , ―denetim yetkisinin devri‖ değil, bir kamu hizmetinin özel Ģirketlere gördürülmesi söz konusudur. Kural, ―denetim yetkisinin devrini‖ kapsamaması nedeniyle ortada denetim yetkisinin devri yönünden iptali gerekli kılan bir Anayasal neden bulunmamaktadır. Anayasa‘nın 47. maddesinin dördüncü fıkrası yasa koyucuya kamu hizmetlerini özel hukuk rejimine tabi tutarak özel kiĢilere gördürme konusunda açık bir takdir yetkisi vermektedir. Nitekim dava konusu kural ile 4628 sayılı Kanun kapsamında kurulacak elektrik üretim tesislerinin su yapısı ile ilgili kısımları ile gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından inĢa edilecek suyla ilgili yapıların inĢasının incelenmesi ve denetlenmesinin DSĠ tarafından yetkilendirilecek denetim Ģirketlerine yaptırılmasına olanak verilmiĢ, Anayasa Mahkemesi de böyle bir hizmet alımını Anayasa‘ya aykırı bulmamıĢtır. Mahkeme dava konusu kuralın, yasama organının denetim Ģirketlerinin yetkileri ile denetimle yetkilendirilmelerine ve bu Ģirketlerce yapılacak denetimin usul ve esaslarına iliĢkin temel ilkeleri belirlememesi nedeni ile iptal etmiĢtir. Ancak yasama organının denetim Ģirketlerinin yetkileri ile denetimle yetkilendirilmelerine ve bu Ģirketlerce yapılacak denetimin usul ve esaslarına iliĢkin temel ilkeleri belirlemesi zorunluluğunun Anayasal dayanağı da bulunmamaktadır. Yasa koyucu, Anayasa‘nın 47. maddesinin dördüncü fıkrasına uygun olarak dava konusu kuralda yer alan inceleme ve denetleme iĢlerinin DSĠ tarafından yetkilendirilecek denetim Ģirketlerinden hizmet satın almak suretiyle, bu Ģirketlere yaptırılmasını uygun görmüĢtür. Böylece bu hizmetin özel kiĢilere özel hukuk hükümlerine göre gördürülmesine olanak verilmiĢtir. Yasa koyucunun denetim Ģirketlerinin hukuksal yapılarını, gördürülecek iĢe göre bu Ģirketlere verilecek yetkilerinin kapsam ve niteliğini ve yine yaptırılacak iĢe göre bu Ģirketlerce yapılacak denetimin usul ve esaslarının belirlenmesini yürütme organına bırakması, yasama organının takdir yetkisi kapsamındadır. Öte yandan kuralda yer alan iĢleri yapacak Ģirketler, Ģirketler hukukuna tabi oldukları gibi, bu nitelikteki sözleĢmeler de yürürlükteki hukuk kurallarına tabidir. Ġdare ile Ģirket arasında yapılacak sözleĢmelerin hazırlanmasında 4628 sayılı Kanunun tüm hükümlerine riayet edilmesi de yasal bir zorunluluktur. BaĢka bir deyiĢle özel hukuk sözleĢmesi ile denetim iĢini gördürecek olan DSĠ‘nin, o hizmetin özelliği gereği çıkabilecek tüm sorunları ve bu bağlamda tek taraflı değiĢiklik ve fesih konularını önceden belirleyip sözleĢmeyi 5346 sayılı Kanun‘a, 2886 sayılı Devlet Ġhale Kanunu‘na, 4734 sayılı Kamu Ġhale Kanunu‘na, 4735 sayılı Kamu Ġhaleleri SözleĢme Kanunu‘na ve diğer ilgili kanunlara uygun hazırlaması zaten bir zorunluluktur. Nitekim 4734 sayılı Kamu Ġhale Kanununun DanıĢmanlık hizmetleri baĢlıklı 48. maddesinde; ÇED raporunun hazırlanması, etüt ve proje, harita ve kadastro, plân, imar uygulama, tasarım, teknik Ģartname hazırlanması, denetim gibi teknik, malî, hukuki veya benzeri alanlarda niteliği itibariyle kapsamlı ve karmaĢık olan, özel uzmanlık ve deneyim gerektiren danıĢmanlık hizmetlerinin hizmet sunucularından alınabileceği, danıĢmanlık hizmet ihalelerinin 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılacağı, yine 4735 sayılı Kanunun 32. maddesine göre; danıĢmanlık hizmetlerinde; uygulama yanlıĢlığı, denetim eksikliği, iĢlerin yürürlükteki mevzuata uygun olarak yapılmaması, meslek ahlakına uygun davranılmaması, bilgi ve deneyimin idarenin yararına kullanılmaması ve benzeri nedenlerle meydana gelen zarar ve ziyandan hizmet sunucusunun doğrudan, sorumlu olacağı belirtilmektedir. Görüldüğü üzere denetim Ģirketlerinin yetkileri, denetimle yetkilendirilmeleri, bunların yapacağı denetimin kapsamı, bu Ģirketlerce yapılacak denetimin usul ve esasları, denetime iliĢkin temel ilkeler 4734 ve 4735 sayılı kanunlarında, bu kanunlarda öngörülen idari ve teknik Ģartnamelerde belirlenmiĢ ve itiraz konusu kuralda çıkarılması öngörülen yönetmelikle belirlenmesi hedeflenmiĢtir. DSĠ ile denetim Ģirketleri arasındaki sözleĢmelerde bu mevzuat hükümleri yanında diğer mevzuat hükümlerinin de gözetilmesi zorunludur. Bu itibarla DSĠ ile denetim Ģirketleri arasında imzalanacak anlaĢmaların yasal çerçevesinin çizilmediğini söylemek de mümkün değildir. Anılan yasal düzenlemelerin hem kiĢiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer vermeyecek Ģekilde açık, net ve anlaĢılabilir düzenlemeler olduğu görülmektedir. Dolayısı ile dava konusu kuralda Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri olan belirlilik ilkesine bir aykırılık gözükmemektedir. Anılan gerekçelerle çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. Üye Hicabi DURSUN [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı: 2012/69 Karar Sayısı: 2012/149 Karar Günü: 11.10.2012 ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Kestel Asliye Hukuk Mahkemesi ĠTĠRAZIN KONUSU : 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 240. maddesinin (3) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…kesin süre…” ibaresi ile “Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiĢ sayılır.” biçimindeki ikinci cümlesinin, Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir I- OLAY Açılan maddi ve manevi tazminat davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için baĢvurmuĢtur. II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: ―Davacılar ... ile davalı ... arasında mahkememizde görülmekte olan tazminat davası sırasında 17.05.2012 tarihli celsede, davacı tarafın tanıklarının adresini tespit ederek bildirememesi üzerine, 6100 sayılı HMK‘nın 240/3 maddesinin ―Tanık listesinde adres gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢ ise tarafa adres göstermesi için iĢin niteliğine uygun Ģekilde kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres doğru değil ise bu tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiĢ sayılır‖ Ģeklindeki hüküm gereğince tanık ... adresinin resen araĢtırılması yönünde bir karar alınmasına yer olmadığına ancak kanunun bu hükmünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aykırı görülmesi sebebiyle Anayasanın 152. maddesi gereğince Anayasa aykırılık baĢvurusunda bulunulmasına karar verilmiĢtir. Bu düĢüncemizi kısaca Ģu Ģekilde açıklamak isteriz: Anayasanın devletin niteliklerine iliĢkin 2. maddesinde insan haklarına saygılı olduğu ve bir hukuk devleti olduğu açıklanmıĢtır. Ġnsan haklarına saygılı olmak ve bir hukuk devleti olmak gereği evrensel olarak kabul gören insan haklarına, sözleĢmeler ile bağlanılan uluslar arası kuralara göre tanınan insan haklarına riayet etmeyi ve kanunların buna göre hazırlanmasını gerektirir. Yine Anayasamızın ‗Hak arama hürriyeti‘ baĢlıklı 36. maddesinde herkesin meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu açıklanmaktadır. Bilindiği gibi tanıklık bir kamu görevidir ve CumhurbaĢkanı hariç tanık olarak çağrılan herkes mahkeme önüne gitmek ve tanıklıktan çekinme hakkına sahip değil ise doğru bir Ģekilde tanıklık yapmak zorundadır. Çağrıldıkları halde gelmemek zorla getirilmeyi gerektirdiği gibi gelip de tanıklık yapmamak altı aya kadar tazyik hapsini gerektirmekte, yalancı tanıklık ise bir suç olarak ceza gerektirmektedir. Her ne kadar 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 240. maddesinde tanığın adresi gösterilmemiĢse veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢ ise tarafa adresin bildirilmesi için iĢin niteliğine uygun süre verileceği bu sürede adres gösterilemez veya gösterilen adres doğru değil ise tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiĢ sayılacağı açıklanmıĢ ise de, tanığın tam kimliğinin tespit edilememesi, edilse bile kimliği bildirilen tanığın adresinin taraflarca bulunamaması veya tanığın tanıklıktan kaçınma amaçlı adres değiĢtirilmesi veya adresin gizlenmesi veya adreste tebligatın engellenmesi halinde taraflara adres araĢtırma ve bildirme zorunluluğunun hak kaybına sebep olacak Ģekilde getirilmesi bu madde hükmüne istinaden mahkemelerin hiç bir araĢtırma yapmaksızın tarafın tanık delilinden vazgeçmiĢ sayılmasına karar verilmesine imkan verilmesi temel insan haklarına hukuk devletinin gereklerine ve devletin hukuk devleti olduğunu açıklayan Anayasanın 2. maddesine ve hak arama hürriyetine dair 36. maddesine böylece ANAYASAYA aykırıdır. Ayrıca bu düzenleme tanığın bir kamu görevi olması ile tanıklığın mahiyeti ile çeliĢmektedir. Bu düzenleme kiĢilere bir dedektif gibi araĢtırma yapmak yükümlülüğü getirmektedir. Oysa pek çok halde tanıkların kimliğinin tespiti ve adreslerinin bulunması ancak kamu gücü ile yapılabilecek bir husustur. KiĢilere bunu her zaman yüklemek vatandaĢları hukuki olmayan araĢtırmalara sürükleyebilecektir. Üstelik dedektiflik yasal bir meslek de değildir. Bu sebeplerle 6100 sayılı HMK‘nın 240/3 maddesinin ―Tanık listesinde adres gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢ ise tarafa adres göstermesi için iĢin niteliğine uygun Ģekilde kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres doğru değil ise bu tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiĢ sayılır‖ Ģeklindeki hükmün ‗kesin süre‘ ibaresi ile ‗Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres doğru değil ise bu tanığın dinlenmesinden vazgeçilmiĢ sayılır‘ cümlesinin Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesini talep ederiz.‖ III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun itiraz konusu ibare ve cümleyi de içeren ―Tanık gösterme Ģekli‖ baĢlıklı 240. maddesi Ģöyledir: ―MADDE 240- (1) Davada taraf olmayan kiĢiler tanık olarak gösterilebilir. (2) Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elveriĢli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiĢ olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez. (3) Tanık listesinde adres gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢsa, tarafa adres göstermesi için, iĢin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır.‖ B- Dayanılan Anayasa Kuralları BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine dayanılmıĢtır. IV- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN‘ın katılımıyla 5.7.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. V- ESASIN ĠNCELENMESĠ BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Yunus HEPER tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: BaĢvuru kararında, tanığın duruĢmadan kaçtığı, tebligatı kabul etmediği veya adresini gizlediği durumlarda tanıkların açık kimlik ve adres bilgilerinin davanın taraflarınca bulunamadığı, tanıklığın bir kamu görevi olması nedeniyle tanıkların adres ve kimlik bilgilerinin kamu gücü imkânlarıyla tespit edilmesi gerektiği, ayrıca tanık listesinde adres gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢsa, tarafa adres göstermesi için verilen sürenin kesin olmasının hukuk devleti ilkesinin ve adil yargılanma hakkının ihlali anlamına geldiği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 2. ve 36. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. 6100 sayılı Kanun‘un itiraz konusu ibare ve cümleyi de içeren 240. maddesinde, tarafların tanık gösterme Ģekli düzenlenmiĢtir. Maddenin birinci fıkrasında, davada taraf olmayan kiĢilerin tanık olarak gösterilebileceği; ikinci fıkrasında, tanık gösteren tarafın, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elveriĢli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunmak zorunda olduğu; itiraz konusu ibare ve cümlenin de yer aldığı son fıkrasında ise tanık listesinde adres gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢsa adres göstermesi için tarafa, iĢin niteliğine uygun kesin süre verileceği ve verilen süre içinde adres gösterilmediği veya gösterilen yeni adres de doğru olmadığı takdirde bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiĢ sayılacağı belirtilmiĢtir. Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, hukuk güvenliğini sağlayan, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devletinde yasa koyucu, Anayasa kurallarına bağlı olmak koĢuluyla ihtiyaç duyduğu düzenlemeyi yapma yetkisine sahiptir. Anayasa‘nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesinin birinci fıkrasında ―Herkes, meĢru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.‖ denilerek yargı mercilerine davacı ve davalı olarak baĢvurabilme ve bunun doğal sonucu olarak da iddia, savunma ve adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıĢtır. KuĢkusuz davanın makul sürede sonuçlandırılması ve bireylere iddialarını ispat etmek için tanık delili ileri sürme olanağının tanınması da adil yargılanma hakkının gereklerindendir. 6100 sayılı Kanun‘da esas itibariyle, iddianın ve savunmanın dayanağı olan vakıaların ve bunların delillerinin mahkemeye bildirilmesini öngören ―taraflarca hazırlama ilkesi‖ kabul edilmiĢtir. Bu ilkenin uygulandığı davalarda hâkim, kural olarak, diğer deliller yanında tanık deliline de kendiliğinden baĢvuramaz. Tanık deliline ancak davanın tarafları baĢvurabilir. Davada tanık gösteren taraf, dinlenilmesini istediği tanıkların ad ve soyadları ile tebliğe elveriĢli adreslerini bir liste hâlinde mahkemeye sunmak zorundadır. Tanık ancak hâkim huzurunda dinlenebileceğinden, taraflarca hazır edilmediği takdirde davetiye ile çağrılır. Tanık listesinde adres gösterilmemiĢ veya gösterilen adreste tanık bulunamamıĢsa hâkim, adres göstermesi için tarafa, iĢin niteliğine uygun kesin süre verir. Kuralda yer alan “kesin” ibaresi sürenin uzatılamayacağına iliĢkin olmayıp ikinci kez süre verilemeyeceğine iliĢkindir. Nitekim 6100 sayılı Kanun‘un 90. maddesinin ikinci fıkrasına göre hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya kısaltabilir. BaĢka bir deyiĢle, hâkim tarafından verilen kesin süre sona ermeden önce sürenin uzatılması istenebilir. Sonuçta, verilen kesin süre içinde adres gösterilmemiĢ ise veya gösterilen yeni adres de doğru değilse bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiĢ sayılmaktadır. Anayasa‘nın 141. maddesinin son fıkrasında, “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir” denilmiĢtir. Bu hükmün amacı yargılamanın sürüncemede kalmasını önlemek, tarafları uzun süren gecikmelere karĢı korumaktır. Ġtiraz konusu kuralın gerekçesinden, tarafa adres göstermesi için iĢin niteliğine uygun olarak verilen sürenin kesin olması, bu süre içinde adres gösterilmemesi veya bildirilen yeni adresin doğru olmaması halinde, tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiĢ sayılacağı kuralı ile söz konusu nedenlerden doğan gecikmelerin önlenmesinin amaçlandığı anlaĢılmaktadır. Öte yandan, ―Adil yargılanma hakkı‖nın unsurları arasında önemli bir yer tutan ―silahların eĢitliği‖ ilkesi, davanın tarafları arasında yargılama sırasında usul hükümleri yönünden eĢit konumda bulunma, taraflardan birine dezavantaj, diğerine avantaj sağlayacak kurallara yer vermeme esasını içermekte, diğer bir deyiĢle davanın tarafları arasında hakkaniyete uygun bir dengenin varlığını gerekli kılmaktadır. Tanık adreslerinin taraflarca mahkemeye sunulması esasını, davanın her iki tarafı için de kabul eden itiraz konusu kural, adil yargılanma unsurları içinde yer alan “makul süre içinde yargılanma” ve ―silahların eĢitliği” ilkelerine, bu bağlamda Anayasa'nın 2. ve 36. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. VI- SONUÇ 12.1.2011 günlü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘nun 240. maddesinin (3) numaralı fıkrasının, birinci cümlesinde yer alan ―…kesin süre…‖ ibaresi ile ―Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiĢ sayılır.‖ biçimindeki ikinci cümlesinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDĠNE, 11.10.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2012/29 Karar Sayısı : 2012/155 Karar Günü : 18.10.2012 ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : DanıĢtay Onikinci Dairesi ĠTĠRAZIN KONUSU : 26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un 11. maddesinin, Anayasa‘nın 7., 123. ve 128. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAY Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası tarafından, 29.4.2011 gün ve 27919 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‘nin 1. ve 2. maddeleri ile 3. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu iddiasını ciddi bulan DanıĢtay Onikinci Dairesi, iptali için baĢvurmuĢtur. II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: ―Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası vekili Av. … tarafından, 29.04.2011 tarih ve 27919 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe giren ―Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‖nin 1. ve 2. maddeleri ile 3/1-ç maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istemiyle Ġller Bankası Anonim ġirketi ve BaĢbakanlık‘a karĢı açılan davada; iptali istenilen Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‘nin dayanağı olan 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanunun 11. maddesinin; Anayasa‘nın 7., 11., 123. ve 128. maddelerine aykırı olduğu iddiasıyla itiraz yoluyla iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi‘ne baĢvurulması istemi incelendi: 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanunun ―banka personeli‖ baĢlıklı 11. maddesinde; ―(1) Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevler, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eliyle yürütülür. (2) Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayıları Devlet Personel BaĢkanlığının görüĢü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.‖ hükmü yer almıĢtır. Bakılan davada; iptali istenilen Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‘nin dayanağı olan 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanunun 11. maddesinin Anayasa‘ya aykırı olduğu savının ciddi olduğu kanaatine varıldığından, bu maddenin itirazen iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi‘ne baĢvurulması Dairemizce gerekli görülmüĢtür. Dayanılan Anayasa Kuralları: Madde 7- Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. Madde 123/1- Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Madde 128/2- Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük iĢleri kanunla düzenlenir. Davacı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Maden Mühendisleri Odası; ― Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‘nin 1. ve 2. maddeleri ile 3/1-ç maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istemiyle dava açmıĢtır. Ġller Bankası Anonim ġirketi Ġnsan Kaynakları Yönetmeliği‘nin ―dayanak‖ baĢlıklı 2. maddesinde; ―Bu Yönetmelik 26/11/2011 tarihli ve 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanunun 11 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır.‖ kuralına yer verilmiĢtir. Kanun‘un 11. maddesinin birinci fıkrasında, Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eliyle yürütüleceği belirtilmiĢtir. Maddenin ikinci fıkrasında ise; Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayılarının Devlet Personel BaĢkanlığının görüĢü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak yönetmelik ile düzenleneceği hususu yer almaktadır. Anayasa‘nın 7. maddesinde; ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖ denilmektedir. Anayasa Mahkemesi‘nin birçok kararında ―yasama yetkisinin devredilmezliği‖ ilkesi ile ilgili açıklama yapılmıĢtır. Buna göre, yasayla düzenleme ilkesi, düzenlenen konudan yalnız kavram, ad ve kurum olarak söz edilmesi değil, bunların yasa metninde kurallaĢtırması olmaktadır. KurallaĢtırma ise, düzenlenen alanda temel ilkelerin konulmasını ve çerçevenin çizilmiĢ olmasını ifade edeceği, ancak; bu koĢulla uzmanlık ve teknik konulara iliĢkin ayrıntıların belirlenmesinin yürütme organının takdirine bırakılabileceği vurgulanmıĢtır. Buna göre, Anayasa‘da yasayla düzenlenmesi öngörülen konularda, yürütme organına genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesi olanağı bulunmamaktadır. Yürütmenin düzenleme yetkisi, sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Bu nedenle Anayasa‘da öngörülen ayrık durumlar dıĢında, yasalarla düzenlenmemiĢ bir alanda, yasa ile yürütmeye genel nitelikte kural koyma yetkisi verilmemektedir. Yürütme organına düzenleme yetkisi veren bir yasa kuralının Anayasa‘nın 7. maddesine uygun olabilmesi için temel ilkeleri koyması, çerçeveyi çizmesi, sınırsız, belirsiz, geniĢ bir alanı yürütmenin düzenlemesine bırakmaması gerekmektedir. Anayasa‘nın 123. maddesinin birinci fıkrasında ise; ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir‖ hükmü yer almaktadır. Bu maddede yer alan düzenleme, idarenin kanuniliği ilkesine iliĢkindir, idarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak Ģekilde, açık bir Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılmaktadır. Anayasa‘nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında da; ―Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük iĢleri kanunla düzenlenir.‖ hükmü yer almaktadır. Anayasa Mahkemesi yine birçok kararında, Anayasa‘nın 128. maddesinin ikinci fıkrasının kapsamına giren kiĢilerin statülerine ve özlük haklarına iliĢkin düzenlemelerin yasayla yapılması gerektiği, bu konuların düzenlenmesinin idarenin düzenleyici iĢlemlerine bırakılmasının Anayasa‘ya aykırı olacağı belirtilmiĢtir. Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin hizmet birimleri ile bu birimlerin kadro ve görev unvanlarının ve görevlerinin yasayla düzenlemesini de içermektedir. Kadrolar, bir kamu hizmetinin teĢkilatlanmasının ön koĢulu olmaktadır. Kadro unvanı, personelin yerine getireceği görevlerini, yetkilerini, haklarını ve yükümlülüklerini, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük haklarını içermektedir. Kadro unvanı ile personelin özellikle aylık ve ödenekleri ve diğer özlük hakları arasında sıkı bir bağ bulunmaktadır. Bununla birlikte, Banka personelinin disiplin kurallarına aykırı eylemleri karĢılığında hangi yaptırımların uygulanacağının da açık bir Ģekilde Yasa ile belirlenmesi gerekmektedir. Ġl özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluĢları ile münhasıran bunların üye oldukları mahalli idare birliklerinin finansman ihtiyacını karĢılamak, bu idarelerin sınırları içinde yaĢayan halkın mahalli müĢterek hizmetlerine iliĢkin projeler geliĢtirmek, bu idarelere danıĢmanlık hizmeti vermek ve teknik mahiyetteki kentsel projeler ile alt ve üstyapı iĢlerinin yapılmasına yardımcı olmak ve her türlü kalkınma ve yatırım bankacılığı iĢlevlerini yerine getirmek üzere kanunla kalkınma ve yatırım bankası olarak kurulan iller Bankası Anonim ġirketi bir kamu tüzel kiĢisidir. Anayasa‘nın 123. maddesinde belirtildiği üzere, Ġller Bankası Anonim ġirketi‘de idarenin bütünlüğü içinde yer almaktadır ve Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayılarına iliĢkin hususların yasayla düzenlenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Anayasa‘nın 152. ve bir davaya bakmakta olan mahkemenin, o dava sebebiyle uygulanacak olan bir kanun hükmünün Anayasa‘ya aykırı olduğu kanısına götüren görüĢünü açıklayan kararı ile Anayasa Mahkemesine baĢvurması gerektiğini düzenleyen 2949 sayılı Kanunun 28. maddesinin 2. fıkrası gereğince 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanunun 11. maddesinin Anayasa‘nın 7., 123. ve 128. maddelerine aykırı olduğu kanaati ile iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine baĢvurulmasına ve dosyadaki belgelerin onaylı bir örneğinin Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığına gönderilmesine, 28.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.‖ III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı 26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un iptali istenilen ―Banka Personeli‖ baĢlıklı 11. maddesi Ģöyledir: ―Madde 11- (1) Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevler, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eli ile yürütülür. (2) Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma şekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayıları Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.” B- Dayanılan Anayasa Kuralları BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 7., 123. ve 128. maddelerine dayanılmıĢtır. IV- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi gereğince HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımıyla 11.4.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. V- ESASIN ĠNCELENMESĠ BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Canbulut ġAġMAZ tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: A- Kanun‟un 11. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının Ġncelenmesi BaĢvuru kararında, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluĢları ile münhasıran bunların üye oldukları mahalli idare birliklerinin finansman ihtiyacını karĢılamak, bu idarelerin sınırları içinde yaĢayan halkın mahalli müĢterek hizmetlerine iliĢkin projeler geliĢtirmek, bu idarelere danıĢmanlık hizmeti vermek ve teknik mahiyetteki kentsel projeler ile alt ve üstyapı iĢlerinin yapılmasına yardımcı olmak ve her türlü kalkınma ve yatırım bankacılığı iĢlevlerini yerine getirmek üzere kanunla kalkınma ve yatırım bankası olarak kurulan Ġller Bankası Anonim ġirketinin bir kamu tüzel kiĢisi olduğu, Anayasa‘nın 123. maddesinde belirtildiği üzere, Ġller Bankası Anonim ġirketinin de idarenin bütünlüğü içinde yer aldığı ve Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayılarına iliĢkin hususların kanunla düzenlenmesi gerektiği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 7., 123. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġtiraza konu 11. maddenin (1) numaralı fıkrasında, banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘na ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eli ile yürütüleceği kurala bağlanmıĢtır. Anayasa‘nın 123. maddesinin birinci fıkrasında ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.‖ hükmü yer almaktadır. Bu maddede yer verilen idarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde, açık bir biçimde kanunla düzenlenmesini gerekli kılar. Anayasa‘nın 128. maddesinde ise Devlet‘in, kamu iktisadi teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerinin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği, bu kapsama giren personelin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülüklerinin de kanunla düzenleneceği öngörülmüĢtür. Anayasa‘nın 128. maddesi anlamında bir kamu hizmetinden söz edilebilmesi için, söz konusu hizmetin Devlet, kamu iktisadi teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzel kiĢilerinin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmeti olması, bu kamu hizmetinin ―genel idare esasları‖na göre yürütülmesi ile görevin ―asli ve sürekli‖ nitelikte olması Ģarttır. 6107 sayılı Kanunla yeniden yapılandırılan, hukuki statüsü ve personel yapısı değiĢtirilen Ġller Bankasında, banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin, 657 sayılı Kanun‘a ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eli ile yürütüleceği kurala bağlanarak farklı bir istihdam politikası benimsenmiĢtir. 6107 sayılı Kanun‘dan önceki süreçte banka faaliyetlerine iliĢkin iĢlemler 657 sayılı Kanun‘a tabi olarak istihdam edilen memurlar ve sözleĢmeli personel ile 4857 sayılı ĠĢ Kanunu kapsamında görev yapan iĢçiler eliyle gerçekleĢtirilmekteyken, itiraz konusu kural ile Ġller Bankasının personel rejiminin yeniden düzenlendiği anlaĢılmaktadır. Ġller Bankası, 233 sayılı Kamu Ġktisadi TeĢebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname‘nin 58. maddesiyle getirilen ―istisna” hükmü ile anılan KHK‘nin kapsamı dıĢında bırakılmıĢtır. Banka, KuruluĢ Kanunu‘nun 1. maddesinde de belirtildiği üzere özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kiĢiliği haiz, anonim Ģirket statüsünde bir kalkınma ve yatırım bankasıdır. Kanun koyucunun, 6107 sayılı Kanun ile Ġller Bankası‘nın tüm iĢ ve iĢlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olarak, olanakları ölçüsünde yerel yönetimlerin her türlü kredi ihtiyaçlarını karĢılayan ve bankacılık iĢlemlerine aracılık eden, bunlar için projeler üreten, danıĢmanlık hizmeti veren ve anonim Ģirket Ģeklinde yapılanan, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu‘na göre örgütlenen, çağdaĢ bankacılık esaslarına göre faaliyet gösteren ve görev alanlarında uzmanlaĢmıĢ bir kalkınma ve yatırım bankasına dönüĢmesini amaçladığı görülmektedir. 5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar, özel hukuk hükümleri çerçevesinde, bankacılık sektörü ve ekonomik kurallara uygun biçimde verimlilik ve rekabet esaslarına göre çalıĢması gereken kuruluĢlar olduğundan, personel rejiminin de bu esaslara uygun olması doğaldır. ÇağdaĢ bankacılığın ve uluslararası rekabetin gereklerine uygun olarak yeniden yapılandırılan Ġller Bankasının çalıĢmalarını etkin, verimli, özerk bir yapıda sürdürebilmesi, belirlenecek personel rejimine de bağlı olacaktır. Bu doğrultuda Ġller Bankası, 6107 sayılı Kanun dıĢında Bankacılık Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde, özel hukuka ve özel iĢletmecilik esaslarına tabi olarak faaliyet yürüttüğünden, özel hukuk hükümlerine bağlı tutulan bu bankanın hizmeti Anayasa‘nın 128. maddesi kapsamında genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevlerden sayılamaz ve personeli de aynı madde kapsamında memur ya da diğer kamu görevlisi olarak değerlendirilemez. Buna göre, özel hukuk hükümlerine tabi anonim Ģirket statüsüne geçirilerek ekonominin gereklerine uygun olarak yeniden yapılandırılan Ġller Bankasında personel statüsünün değiĢtirilmesi ve bu doğrultuda Banka personelinin, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleĢmeli personel çalıĢtırılması hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli statüde istihdam edilmesi hususu yasa koyucunun takdirindedir. Ġller Bankasının özel hukuk hükümlerine tabi anonim Ģirket statüsünde olması ve personelinin de Anayasa‘nın 128. maddesi kapsamında yer almaması dikkate alındığında, itiraz konusu kuralda Anayasa‘ya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa‘nın 123. ve 128. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralın, Anayasa‘nın 7. maddesi ile ilgisi görülmemiĢtir. Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT ve Zehra Ayla PERKTAġ bu görüĢe katılmamıĢtır. B- Kanun‟un 11. Maddesinin (2) Numaralı Fıkrasının Ġncelenmesi BaĢvuru kararında, Ġller Bankası Anonim ġirketinin bir kamu tüzel kiĢisi olduğu, Ġller Bankası Anonim ġirketinin de idarenin bütünlüğü içinde yer aldığı ve Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayılarına iliĢkin hususların kanunla düzenlenmesi gerektiği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 7., 123. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Kanun‘un 11. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ―Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak‖ ibaresi, 16.5.2012 günlü, 6306 sayılı Kanun‘un 21. maddesiyle ―Yönetim Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. Bu nedenle, konusu kalmayan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Fulya KANTARCIOĞLU ve Zehra Ayla PERKTAġ bu görüĢe katılmamıĢtır. VI- SONUÇ 26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un 11. maddesinin; 1- (1) numaralı fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT ile Zehra Ayla PERKTAġ‘ın karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 2- (2) numaralı fıkrasında yer alan ―…Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak…‖ ibaresi, 16.5.2012 günlü, 6306 sayılı Kanun‘un 21. maddesiyle değiĢtirildiğinden, bu fıkraya iliĢkin konusu kalmayan istem hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, Fulya KANTARCIOĞLU ile Zehra Ayla PERKTAġ‘ın karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 18.10.2012 gününde karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN KARġIOY GEREKÇESĠ 26.11.2011 günlü 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un 11. maddesinin itiraz konusu (1) numaralı fıkrasında, ―Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevler, 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tâbi olmayan sözleĢmeli personel eli ile yürütülür.‖ denilmektedir. 6107 sayılı Yasa‘nın 1. maddesine göre Banka, özel hukuk hükümlerine tâbi olarak, anonim Ģirket statüsünde kurulmuĢ ve Bayındırlık ve Ġskân Bakanlığı ile iliĢkilendirilmiĢtir. Yasa‘nın, yönetim kuruluna idareye özgü düzenleyici tasarruf olan yönetmelik çıkarma yetkisi tanıyan 11. ve 13/3. maddeleri, Banka‘ya vadesi gelmiĢ kredi ve diğer alacaklarını ortak idare paylarından tahsil etme yetkisi vererek, kamu gücü kullanılmasına olanak sağlayan 13/9. maddesi ve görev, yetki ve iĢleyiĢle ilgili diğer kuralları gözetildiğinde, Banka‘nın kamu tüzelkiĢisi olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu haliyle Anayasa‘nın 123. maddesinde belirtilen ―idare‖ kapsamı içinde bulunan Banka‘nın kuruluĢ, görev ve yetkileriyle birlikte personelinin hukuki durumunun da yasa ile düzenlenmesi gerekmektedir. Anayasa‘nın 8. maddesinde yer alan yürütme yetkisi ve görevi, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılıp yerine getirileceğinden sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Bu nedenle Anayasa‘da öngörülen ayrık durumlar dıĢında, yasalarla düzenlenmemiĢ bir alanda yürütmeye genel nitelikte kural koyma yetkisi verilemez. Yürütme yetkisinin Anayasa‘ya uygun olarak kullanıldığının kabulü için düzenleme yetkisi veren Yasa‘da, temel ilkelerin konulması, çerçevenin çizilmesi, belirsiz, geniĢ bir alanın yürütmeye bırakılmaması gerekir. Ġtiraz konusu kuralla Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevleri yerine getirecek personelin hangi esaslara göre nasıl çalıĢtırılacakları, 657 sayılı Yasa dıĢında tutulacak sözleĢmeli personelle ne tür bir sözleĢme yapılacağı belirtilmemiĢ, sınırsız bir alan idarenin düzenlemesine bırakılarak Anayasa‘nın 123. maddesinde öngörülen idarenin kanuniliği ilkesi ihlâl edilmiĢtir. Öte yandan, 6107 sayılı Yasa‘nın itiraz konusu 11. maddesinin (2) numaralı fıkrasının sonunda yer alan ―Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak‖ ibaresi, 16.5.2012 günlü 6306 sayılı Kanun‘un 21. maddesiyle ―Yönetim Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan‖ biçiminde değiĢtirilmiĢtir. Bu durumun, kuralın tümünü etkilediği ve DanıĢtay‘daki dava objektif düzenleyici iĢleme karĢı açıldığından bireysel bir hakkın ihlâlinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle çoğunluk görüĢü doğrultusunda fıkra hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmiĢtir. Anayasa Mahkemesi‘ne itiraz yoluyla yapılan baĢvuruların konusunu oluĢturan yasa kuralının, daha sonra değiĢikliğe uğraması nedeniyle DanıĢtay‘da bakılmakta olan davada uygulanma olanağını yitirdiği kabul edilemez. Bu dava, objektif düzenleyici iĢleme karĢı açılmıĢ olsa da, itiraz konusu kural uygulanarak sonuçlandırılacağından, Anayasal denetimin sürdürülmesi gerekirken DanıĢtay‘da açılan davada da karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği varsayımıyla iĢin esasının incelenmemesinin, anayasal dayanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu 11. maddenin Anayasa‘nın 123. maddesine aykırı olduğu saptanan (1) numaralı fıkrasının iptali (2) numaralı fıkrasının ise esasının incelenmesi gerektiği düĢüncesiyle çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. Üye Fulya KANTARCIOĞLU KARġIOY GEREKÇESĠ Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un 11. maddesinin iptali istenilen (1) numaralı fıkrasında, Ġller Bankası Anonim ġirketi‘nce verilecek banka hizmetlerinin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eliyle yürütüleceği düzenlenmektedir. Anayasa‘nın idarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkiĢiliği baĢlıklı 123. maddesinin birinci fıkrasında, idarenin, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütün olduğu ve kanunla düzenleneceği öngörülmektedir. Fıkrada yer alan düzenleme, idarenin kanuniliği ilkesiyle ilgilidir. Bu ilke, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin anlaĢılacak Ģekilde kanunla düzenleme yapılmasını gerekli kılar. Dolayısıyla idarenin hizmet birimleriyle bunların kadro ve görev unvanlarının kanunla düzenlenmesi gereğini de kapsar. Ġller Bankası Anonim ġirketinin, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluĢları ile bunların üye oldukları mahalli idare birliklerinin finansman ihtiyacını karĢılamak, bu idarelerin sınırları içinde yaĢayan halkın mahalli müĢterek ihtiyaçlarını karĢılamak için projeler geliĢtirmek, bu idarelere danıĢmanlık hizmeti vermek ve teknik mahiyetteki kentsel projeler ile alt ve üst yapı iĢlerinin gerçekleĢtirilmesine yardımcı olmak ve her türlü kalkınma ve yatırım bankacılığı faaliyetlerini yerine getirmek üzere Anayasa‘nın 123. maddesi gereğince kanunla kurulan bir kamu tüzel kiĢisi olduğunda duraksama bulunmamaktadır. Ġptali istenilen kuralda, Bankada hizmet verecek personelin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi tutulmayacakları ifade edilirken, hangi düzenleme uyarınca sözleĢmeli personel olarak hizmete alınacakları denetime olanak verecek biçimde kurala bağlanmamıĢ, sadece belirtilen kanunlarda öngörülen sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerin uygulanmayacağına iĢaret edilmiĢtir. Ġller Bankası Anonim ġirketi‘ne yüklenen kamu hizmetlerinin niteliği gözetildiğinde, bu Ģirketin Anayasa‘nın 123. maddesinde öngörülen idarenin bütünlüğü ve kanuniliği ilkesi içinde yer aldığı ve bu hizmetleri yürütecek Banka personelinin hizmete alınmasına iliĢkin esasların da kanunla düzenlenmesi gerektiği açıktır. Bankada hizmet verecek sözleĢmeli personelin hangi düzenleme gereğince hizmete alınacağını belirlemeyen kural, Anayasa‘nın 123. maddesinde öngörülen idarenin kanuniliği ilkesine aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenle kuralın iptali gerekir. Üye Mehmet ERTEN KARġIOY YAZISI 26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un iptali istenen 11. maddesi, banka hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘na ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eliyle yürütülmesini öngörmektedir. Ġller Bankasının tabi olduğu mevzuat gereğince yönetim ve denetim kurullarının ağırlıklı olarak merkezi idare tarafından oluĢturulması, sermayesinin ve gelirlerinin kamu tarafından sağlanması, genel müdürünün BaĢbakan tarafından atanması gibi düzenlemelerden açıkça görüldüğü gibi, bu Bankanın Ġdare‘nin bütünlüğü içinde yer aldığında kuĢku yoktur. Bankanın gerçek niteliğinin bir kamu tüzel kiĢiliği olduğu ve bunun bankacılık esaslarına ve özel iĢletmecilik kurallarına göre faaliyette bulunan bir banka hüviyeti taĢımadığı açıktır. Anayasa‘nın 123. maddesinde idarenin kuruluĢ ve görevleriyle bir bütün olduğu ve kanunla düzenleneceği, 127. maddesinde merkezi idarenin mahalli idareler üzerinde idari vesayet yetkisine sahip olduğu, 128. maddesinde devletin ve kamu tüzel kiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği belirtilmiĢtir. Mahalli idarelere merkezi idarenin gözetim ve denetimi altında kamu kaynaklarından pay sağlayan bir kuruluĢ olan Banka‘nın hizmetlerinin Devlet Memurları Kanunu ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eliyle görülmesini zorunlu kılan iptal istemine konu kuralın, Anayasa‘nın 123. ve 128. maddelerindeki esaslara uygun olmaması nedeniyle iptali gerektiği düĢüncesindeyim. Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT KARġIOY GEREKÇESĠ 26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un 11. maddesinde; “(1) Banka hizmetlerinin gerektirdiği görevler, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ve diğer kanunların sözleĢmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleĢmeli personel eliyle yürütülür. (2) Banka personelinin hizmete alınması, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayıları Devlet Personel BaĢkanlığının görüĢü üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.” denilmektedir. I- Maddenin (1) numaralı fıkrasının incelenmesi; Anayasa‘nın 7. maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.‖; 123. maddesinin birinci fıkrasında ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.‖; 128. maddesinin birinci fıkrasında, ―Devletin kamu iktisadi teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzel kiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.‖ hükümleri yer almıĢtır. Ġller Bankası Anonim ġirketi, kuruluĢ kanununda da belirtildiği üzere il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluĢları ile münhasıran bunların üye oldukları mahalli idare birliklerinin finansman ihtiyacını karĢılamak, bu idarelerin sınırları içinde yaĢayan halkın mahalli müĢterek hizmetlerine iliĢkin projeler geliĢtirmek, bu idarelere danıĢmalık hizmeti vermek ve teknik mahiyetteki kentsel projeler ile alt ve üstyapı iĢlerinin yapılmasına yardımcı olmak ve her türlü kalkınma ve yatırım bankacılığı iĢlevlerini yerine getirmek üzere kurulmuĢtur. Aynı Kanunda ―Bankanın ortakları; il özel idareleri ve belediyelerdir. Sermayesinin tamamı kamuya aittir ve bu sermaye Bakanlar Kurulu kararı ile beĢ katına kadar artırılabilir.‖ denilmekte olup, diğer taraftan genel müdürünün ortak kararname ile atanacağı, personel konusunda Devlet Personel BaĢkanlığı‘nın görüĢü üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmektedir. Görüldüğü gibi Ġller Bankası Anonim ġirketi merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasında nakit akıĢını sağlayan, yerel yönetimlere finansal ve teknik hizmet veren bu haliyle genel idare içinde yer alan bir kamu tüzel kiĢisidir. Bu durumda; Anayasa‘nın 123. maddesi uyarınca idarenin bütünlüğü içinde yer alan Ġller Bankası Anonim ġirketi personelinin hizmete alınması nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma Ģekilleri, görev ve yetkileri, disiplin esasları ve yükümlülükleri, ünvan ve sayılarına iliĢkin hususların kanun ile düzenlenmesi gerektiğinden 6107 sayılı Kanun‘un 11. maddesinin (1) numaralı fıkrası Anayasa‘nın 7., 123., 128. maddelerine aykırıdır ve iptali gerekmektedir. II- Maddenin (2) numaralı fıkrasının incelenmesi; 26.1.2011 günlü, 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanunun 11. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ―…Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılacak…‖ ibaresi, 16.05.2012 günlü 6306 sayılı Kanunun 21. maddesi ile ―…Yönetim Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan…‖ Ģeklinde değiĢtirildiğinden bahisle DanıĢtay‘da devam eden davanın konusunun kalmadığı ve itiraz yoluyla yapılan baĢvuru hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiĢtir. Anayasa Mahkemesi‘nin yerleĢmiĢ içtihatlarına göre, itiraz baĢvurularında iptali istenilen Kural‘ın sonradan değiĢtirilmiĢ olması, Anayasa‘ya uygunluk denetimini etkilemez. DanıĢtay elindeki davayı olay tarihinde yürürlükte bulunan Yasa‘ya göre çözeceğinden, kiĢilerin hak kaybına uğramamaları bakımından söz konusu Yasa‘nın Anayasal denetiminin yapılmasındaki hukuki yarar açıktır. Bu dava, objektif düzenleyici iĢleme karĢı açılmıĢ olsa da, itiraz konusu kural uygulanarak sonuçlandırılacağından, anayasal denetimin sürdürülerek iĢin esasının incelenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle 26.1.2011 günlü 6107 sayılı Ġller Bankası Anonim ġirketi Hakkında Kanun‘un 11. maddesinin (1) numaralı fıkrası Anayasanın 7., 123., 128. maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği, (2) numaralı fıkrası hakkında ise anayasal denetimin sürdürülerek iĢin esasının incelenmesi gerektiği düĢüncesi ile çoğunluk kararına katılmıyorum. Üye Zehra Ayla PERKTAġ [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı: 2012/39 Karar Sayısı: 2012/156 Karar Günü: 18.10.2012 ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesi Üçüncü Dairesi ĠTĠRAZIN KONUSU : 27.7.1967 günlü, 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu‘na 3.7.2003 günlü, 4917 sayılı Kanun‘un 6. maddesiyle eklenen Ek Geçici Madde 80‘in dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “…yaĢ hadleri de dahil olmak üzere…” ibaresinin, Anayasa‘nın 2. ve 49. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir. I- OLAY Astsubaylıktan subaylığa nasbedilen davacının, binbaĢı rütbesinde iken yaĢ haddinden emekliye ayrılması iĢleminin iptali istemiyle açtığı davada itiraz konusu kuralın Anayasaya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için baĢvurmuĢtur. II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: ―Davacı 06.09.2011 tarihinde AYĠM kayıtlarına geçen dava dilekçesiyle, 14.11.2011 tarihinde kayıtlara geçen cevaba cevap dilekçesinde özetle; 926 sayılı TSK Personel Kanununun 109‘uncu maddesinde subaylık sınavına müracaat edecek astsubayların hizmet haklarıyla ilgili olarak dönemler içinde birçok değiĢiklik olduğunu, son olarak 03.07.2003 gün ve 4917 sayılı Kanun ile yapılan değiĢiklik sonrası sınava müracaat Ģartının hizmet yılının 4 7 yılları sırasına çekildiği ve en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitiren astsubayların, subaylığa geçiĢlerinin yanı sıra, teknik veya muharip sınıf farkı gözetilmeksizin rütbe kistinin kaldırılarak, üst subaylığa yükselme hakkının verildiğini, kendisinin 1988 yılında 30 yaĢında iken subay temel kursunu kazandığını ve 30.08.1988 tarihinde teğmenliğe nasbedildiğini, 2003 değiĢikliği sonrasında dört yıllık fakülteden mezun olduğundan binbaĢılığa nasbedildiğini, daha önce emeklilik yaĢ haddinin 55 yaĢ olmasına rağmen bu terfiiyle 52 yaĢ olduğunu, astsubaylıktan subaylığa geçip de fakülte bitirmeyen ve yüzbaĢı rütbesine haiz olanlar için yaĢ haddi 55 iken, 4 yıllık fakülte bitirip binbaĢı rütbesine haiz olanlar için yaĢ haddinin 52 olarak belirlenmesinin hukuki olmadığını, normal olarak binbaĢılık yaĢ haddinin yüzbaĢılıktan yüksek olması gerektiğini, lehe getirilen bir yasal düzenlemenin aleyhe sonuç doğurduğunu, Ek Geçici 80‘nci Maddedeki düzenlemenin 2003 yılından sonra subaylığa nasbedilenler bakımından bir sorun yaratmadığını, ancak 2003‘ten önce subaylığa nasbedilenler için yaĢ haddi engeli çıktığını, daha önce yapılan düzenlemelerde bu tür mağduriyetleri önlemek için hep ek geçici maddeler getirildiğini, Ek Geçici 80‘nci Madde düzenlenirken, yasadan önce görevde bulunanların hak mahrumiyetine uğrayacağının düĢünülmediğini, bunun Anayasanın 2‘nci maddesindeki hukuk devleti ilkesiyle bağdaĢmadığını, kazanılmıĢ hakkının gözetilmediğini, öte yandan subaylığa geç baĢlamasına rağmen, genç yaĢta subaylığa nasbedilen Harp Okulu mezunlarıyla rütbe yaĢ hadleri yönünden aynı hükümlere tabi tutulmasının eĢitlik ilkesine aykırı olduğunu, Jandarma Genel Komutanlığının 21.03.2003 tarihli emire istinaden zorunlu olarak Açık Öğretim Fakültesine kayıt yaptırdığını, ancak karĢılaĢtığı sonucun kendisi açısından öngörülebilir olmadığından hukuki güvenlik ilkesinin de zedelendiğini, 52 yaĢ haddine tabi tutulmak suretiyle yaĢ haddi sebebiyle emekliye sevk edilme iĢleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek, öncelikle iĢlemin yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiĢtir. Davacının yürütmenin durdurulması talebi; AYĠM 3‘üncü Daire BaĢkanlığının 15.09.2011/1928 Esas sayılı kararla reddedilmiĢtir. Dava dosyasının incelenmesinden; 17.09.1958 doğumlu olan davacının 30.08.1978 tarihinde astsubay nasbedildiği, 1988 yılında (astsubay kıdemli üstçavuĢluğun 2‘nci yılı) subay temel kursunu kazandığı, 1989 yılında kursu baĢarıyla tamamladığı ve böylece 30.08.1988 tarihinden itibaren 926 sayılı Kanunun 109‘uncu maddesi uyarınca teğmen nasbedildiği, rütbe bekleme sürelerini tamamlayarak yüzbaĢılığa kadar terfi ettiği, Haziran 2009 ayında Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinin 4 yıllık lisans programından mezun olması üzerine, 926 sayılı Kanuna 4917 sayılı Kanunla eklenen Ek Geçici 80‘inci Madde uyarınca 30.08.2009 tarihinde binbaĢı rütbesine terfi ettiği, 5434 sayılı Kanun‘un 40‘ıncı maddesi uyarınca binbaĢı rütbesinin yaĢ haddi olan 52 yaĢını doldurduğu gerekçesiyle 01.09.2011 tarihinde emekliye sevk edilmesi üzerine, bu iĢlemin iptalinin dava konusu yapıldığı anlaĢılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuĢmazlık; 03.07.2003 gün ve 4917 sayılı Kanunun 6‘ncı maddesi ile 926 sayılı Kanuna eklenen Ek Geçici 80‘inci Maddenin yürürlüğe girdiği 10.07.2003 tarihi itibarıyla, bulunduğu rütbeye (yüzbaĢı) göre 55 yaĢ haddine tabi iken, bilahare 4 yıllık lisans programından mezun olarak bir üst rütbeye (binbaĢı) terfi etmesi üzerine emeklilik yaĢ haddi düĢürülen davacının 52 yaĢ üzerinden emekli edilmesi iĢleminin hukuka uyarlı olup-olmadığı noktasındadır. 926 sayılı TSK Personel Kanununun 109‘uncu maddesinde astsubaylıktan subaylığa geçiĢe iliĢkin usul ve esaslar düzenlenmiĢ, yıllar içinde bu maddede birçok değiĢiklik olmuĢtur. Yapılan değiĢikliklerdeki temel amacın genç rütbelerdeki astsubayların subaylığa geçiĢini temin gayesi olduğu anlaĢılmaktadır. Davacı subay nasbedildiği 1988 yılı itibarıyla 26.03.1982 tarihinde yapılan değiĢiklikten istifade ederek subaylığa geçmiĢtir. Anılan dönemde geçiĢ için astsubaylığın 9 - 12 hizmet yıllarında ve en az kıdemli üstçavuĢ rütbesinin 2‘nci yılında olmak gerekmekte iken, 09.08.1993 tarihinde yapılan değiĢiklikle; bu Ģart, astsubaylığın 6 - 9 hizmet yıllarına ve en az üstçavuĢ rütbesine çekilmiĢ ve en son 03.07.2003 tarihinde yapılan değiĢiklikle de astsubaylığın 4 - 7 hizmet yıllarına ve en az kıdemli çavuĢ rütbesine çekilerek, yürürlükteki halini almıĢtır. Yapılan bu değiĢikliğin paralelinde, daha önce en fazla yüzbaĢılığa kadar yükselebilen bu statüdeki personele, 4 yıllık bir lisans programından mezuniyetin belgelenmesi halinde üst rütbelere yükselme imkanını sağlayan ve dava konusu iĢleme esas olan Ek Geçici 80‘inci Madde ihdas edilmiĢtir. 03.07.2003 gün ve 4917 sayılı TSK Personel Kanununda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 6‘ncı maddesi ile 926 sayılı Kanuna eklenen ve 10.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren Ek Geçici 80‘inci Maddesi; ―Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 109 uncu maddesine göre astsubaylıktan subaylığa geçirilenlerin yükselebilecekleri rütbe, rütbe bekleme süreleri ve yaĢ hadleri aĢağıda belirtilmiĢtir. Rütbeler Asteğmen Teğmen Üsteğmen YüzbaĢı Normal Bekleme Süreleri 8 Ay 3 yıl 6 yıl 6 yıl YaĢ Haddi 41 46 55 Bunlar astsubay iken bulundukları rütbe karĢılığı derece ve kademelerine bir kademe ilave edilerek subay nasbedilirler. Müteakip yıllarda ulaĢabilecekleri rütbelere ait ilk derece ve kademeleri ile aylık gösterge tablosu EK-VII sayılı cetvelde düzenlenmiĢtir. Rütbe, rütbe normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri dıĢında kalan hususlar için bunlara subaylar hakkındaki hükümler uygulanır. Bunlardan nasbedildikleri teğmen rütbesinin aylığından fazla derece ve kademe aylığı alanlar daha önce emsal oldukları astsubayların derece, kademe ve yükselecekleri yeni derece ve kademe aylıklarına göre aylık almaya devam ederler. Ancak, yükselecekleri subaylık rütbe ve rütbe kıdemliliğindeki aylık derece ve kademeleri, emsali astsubayların aylık derece ve kademelerine eĢit hale gelince, emsali subaylar hakkındaki aylık derece ve kademelerine tabi tutulurlar. Bunlardan subay nasbedildikten sonra fakülte veya yüksekokul bitirenlerin intibakı; personelin fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okulunu bitirdiğine dair resmi belgeyi ibraz edip müracaatını yaptığı tarihteki derece ve kademelerine, iki yıl süreli yüksek öğrenim için bir kademe, üç yıl süreli yüksek öğrenim için iki kademe, dört yıl süreli yüksek öğrenim için bir derece ilave edilerek yapılır. Ġki ve üç yıl süreli yüksek öğrenimini tamamlayarak intibakları yapılmıĢ olanların daha sonra lisans öğrenimlerini tamamlamaları halinde intibak iĢlemleri bir defaya mahsus olmak üzere tekrar yapılır. Yüksek öğrenimden dolayı bir defadan fazla yapılan intibak iĢlemleri toplamı bir dereceden fazla olamaz. BeĢ yıl ve üzerindeki öğrenimlerin dört yıldan fazlası için kademe verilmez. Bunlardan en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitirenler, ihtiyaca göre kendi sınıflarında veya öğrenimleriyle ilgili sınıflarda istihdam edilebilirler. Bunlara; rütbe, rütbe normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri de dahil olmak üzere diğer hususlar için, muvazzaf subaylar hakkındaki hükümler uygulanır. Bu Kanunun yayımı tarihinde en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitirenlerden yüzbaĢı rütbesinde bulunup, normal rütbe bekleme süresini tamamlamıĢ olanlar, 38 inci maddede belirtilen rütbe terfi Ģartları ve esasları dahilinde binbaĢı rütbesine terfi ettirilirler. Bunların terfi ve kademe ilerlemesine esas olacak nasıpları, yüzbaĢı rütbesinde normal rütbe bekleme süresini tamamladıkları takvim yılının 30 Ağustosu‘dur. Ancak, nasıp düzeltmesinden dolayı, maaĢ, maaĢ farkı ödenmez ve diğer özlük hakları verilmez.‖ Ģeklinde düzenlenmiĢtir. Mevzuat hükmü uyarınca; bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 109‘uncu maddeye göre astsubaylıktan subaylığa geçiĢ yapan ve en fazla yüzbaĢılığa kadar yükselme imkanına sahip olan teğmenlerin 41, üsteğmenlerin 46, yüzbaĢıların 55 yaĢ haddine tabi olduğu, aynı maddenin son fıkrasında; bunlardan (astsubaylıktan subaylığa geçirilenlerden) en az dört yıl süreli fakülte ve yüksek okulu bitirenlerin üst rütbeye terfi ettirilerek ihtiyaca göre kendi sınıflarında veya öğrenimleri ile ilgili sınıfta istihdam edileceği, bunlara rütbe, rütbe normal bekleme süresi, yaĢ hadleri de dahil olmak üzere diğer hususlar için muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağı hüküm altına alınmıĢtır. Somut olayda, davacı 109‘uncu maddenin 03.07.2003 tarihinde yapılan değiĢiklik öncesi halinden istifade ederek subaylığa geçiĢ yapmıĢtır. Bu dönemde lise mezunu olarak astsubaylıktan subaylığa geçirilen davacı yükselebileceği en üst rütbe olan yüzbaĢılıkta 55 yaĢ haddine tabiydi. Ancak 03.07.2003 tarihinde yapılan değiĢiklikler sonrası, 4 yıllık lisans programdan mezun olduktan sonra 30.08.2009 tarihinde bir üst rütbeye yükseltilerek binbaĢılığa terfi etmiĢ ve Ek Geçici 80‘inci Maddenin son fıkrasındaki düzenleme uyarınca rütbe, rütbe normal bekleme sürelerinin yanı sıra yaĢ hadleri yönünden de muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerine tabi tutulmuĢtur. Davacı 4 yıllık lisans programdan mezun olmadan önce, Ek Geçici 80‘inci Maddenin 1‘inci fıkrasındaki rütbe, rütbe normal bekleme süreleri ve yaĢ hadleri yönünden kendi içindeki bir düzenlemeye (55 yaĢ) tabi iken (rütbe, rütbe normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri dıĢında kalan hususlarda subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiĢtir.), mezuniyet sonrası binbaĢı nasbedildikten sonra, madde içeriğinde bir geçiĢ düzenlemesi yapılmamıĢ ve yaĢ haddi yönünden muvazzaf subaylarla ilgili hükümlerin uygulanacağı belirtilmiĢtir. Muvazzaf subayların rütbelere göre yaĢ hadlerinin düzenlendiği 5434 sayılı TC Emekli Sandığının 40/1-ç-l maddesinde binbaĢıların yaĢ haddi 52 olarak belirlenmiĢtir. Dolayısıyla, daha önce lise mezunu astsubay olarak subaylığa nasbedildikten sonra terfilerini yapan ve son olarak Kanun değiĢikliğinin yapıldığı 03.07.2003 tarihi itibarıyla 55 yaĢ haddine tabi bir yüzbaĢı olan davacı, 4 yıllık lisans programı mezunu astsubay kaynaklı subay olarak binbaĢılığa yükseltildikten sonra 52 yaĢ haddine tabi tutularak emekli edilmiĢtir. Davaya konu bu iĢlemin dayanağı olan 926 sayılı Kanunun Ek Geçici 80‘inci Maddesinin son fıkrasının 2‘nci cümlesinde yer alan ―yaĢ hadleri de dahil olmak üzere‖ ibaresinin aĢağıda belirtilen gerekçelerle Anayasa‘ya aykırılık iddiasının ciddi olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. 4917 sayılı Kanunun gerekçesinde; yüksek öğrenim görerek subaylığa geçirilenlerden yüzbaĢı rütbesinde normal bekleme süresini tamamlamıĢ olanlara terfi imkanı getirmek ve geriye dönük olarak mağdur edilmelerini engellemek için düzenleme yapılmasının amaçlandığı, bu durumda olanların generalliğe kadar önünün açıldığı belirtilmiĢtir. Milli Savunma Komisyonun raporundan anlaĢıldığına göre; yapılan düzenlemenin bir aksaklığa yol açabileceğinden endiĢe edilerek 41 yaĢında terfi eden teğmenin üsteğmenlikte 6 yıl rütbe beklemesi halinde 47 yaĢında olacağı oysaki rütbe yaĢı haddinin 46 olmasının çeliĢki oluĢturup oluĢturmadığı sorulmuĢ, bu soruya; 41 yaĢına kadar terfi edememiĢ personelin olamayacağı, uygulamada 30‘lu yaĢlardan sonra bu gibi personelin kalmadığı, aksine bu yaĢa kadar terfi edemeyenlere emeklilik hakkı verilmesini sağlayan düzenleme olduğu ifade edilmiĢtir. Anayasa‘nın 2‘nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, her türlü iĢlem ve eylemi hukuka uygun, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliĢtirerek sürdüren, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren devlettir. Öte yandan ―hukuk devleti‖ ilkesi, yürütme organının faaliyetlerinin yönetilenlerce belli ölçüde öngörülebilir olmasını, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesini, ekonomik ve sosyal yaĢamlarındaki tutum ve davranıĢlarını buna göre düzenleyebilmelerini gerektirir. Zira hukuk devletinin gereği olan belirlilik ve hukuki güvenlik ilkesi, idarenin keyfi hareket etmesini engeller. Ayrıca Anayasa‘nın 49‘uncu maddesinde ise; Devletin çalıĢanların hayat seviyesini yükseltip, çalıĢma hayatını geliĢtirmek için çalıĢanları ve iĢsizleri kollamak için gerekli tedbirleri alacağı belirtilmiĢtir. Anayasa Mahkemesinin 30.09.2005/78-59 E.-K. sayılı hükmünde hukuk devletinin temel öğelerinden birisinin de güvenirlilik olduğu Ģu Ģekilde vurgulanmıĢtır: ―Hukuk devletinin temel öğelerinden biri de güvenilirliliktir. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması hukuk devleti ilkesinin yerine getirilmesinin zorunlu koĢullarındandır. Statü hukukuna iliĢkin düzenlemelerde istikrar, belirlilik ve öngörülebilirlik göz önünde bulundurularak hukuki güvenlik sağlanır. Bireyin insan olarak varlığının korunmasını amaçlayan hukuk devletinde vatandaĢların hukuk güvenliğinin sağlanması zorunludur. Yasalarda yapılan değiĢikliklerin toplumsal gerçeklerle uyumlu olması ve adaletli kurallar içermesi gerekir. Devlet açık ve belirgin hukuk kurallarını yürürlüğe koyarak bunları uyguladığı zaman hukuk güvenliği sağlanır. Ayrıca, hukuk güvenliği kurallarda ‗belirlilik ve öngörülebilirlik‘… gerektirir. KiĢilerin, koĢulları Kanunla belirlenmiĢ bir statüye, devlete ve hukuki istikrara güvenerek görev aldıktan sonra bu statüde kanunla, makul nedeni olmayan, ölçüsüz ve geriye dönük biçimde hakları kısıtlayıcı değiĢiklikler yapılması, kazanılmıĢ haklara ve dolayısı ile yine hukuk devleti ilkesine aykırı düĢmektedir. Bu tür düzenlemeleri yapan kanunların, ancak yayınladıkları tarihten itibaren uygulanması veya getirdikleri yeni statüye, kazanılmıĢ hakları koruyacak makul, adil ve ölçülü bir geçiĢ sağlanması halinde değinilen aykırılıklar giderilebilir.‖ 4917 sayılı Kanunun komisyon çalıĢmaları esnasında yapılan düzenlemenin personelin özlük hakları ile ilgili bir olumsuzluğa yol açabileceğinden endiĢe edilmiĢ, ancak geçiĢ dönemini düzenleyen Ek Geçici 80‘nci Maddenin 4‘üncü fıkrasının 2‘nci cümlesine ―...Bunlara; rütbe, rütbe normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri de dahil olmak üzere diğer hususlar için muvazzaf subaylar hakkındaki hükümler uygulanır...‖ hükmü eklenmek suretiyle, maddenin yürürlüğe girdiği 10.07.2003 tarihinden sonra en az 4 yıl süreli lisans programlarından mezun olanlar, Harp Okulu mezunu olan ve nisbeten genç yaĢta bulunan subaylarla aynı esaslara tabi tutulmuĢtur. GeçmiĢ dönemlerde Kanunkoyucunun benzer düzenlemeler sonrasında ortaya çıkan muhtemel mağduriyetlerin önüne geçmek için geçiĢ hükümleriyle bazı düzenlemeler yaptığı görülmektedir. Bu bağlamda; 926 sayılı Kanuna 12.12.1980/2359 sayılı Kanunun 2‘nci maddesiyle eklenen Ek Geçici 36‘ncı maddesinde; yürürlük tarihi itibarıyla Kanunun 110‘uncu maddesinde duruma uyanlardan, terfi Ģartlarına haiz olanların terfi ettirilmek yeni rütbe nasıplarının emsallerine götürüleceği, bu kapsamdaki personelin rütbe yaĢ hadlerinin; binbaĢılıkta 55, yarbaylıkta 56 yaĢ olduğu belirtilmiĢ, keza yine aynı Kanuna 26.03.1982/2642 sayılı Kanunun 23‘üncü maddesiyle eklenen Ek Geçici 46‘ncı Maddesinde ise; Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce üniversitelerin çeĢitli fakülte veya yüksekokullarını bitiren astsubayların, bir defaya mahsus olmak üzere yaĢ kaydına tabi olmaksızın muvazzaf subaylığa nasbedileceği, muvazzaf subay emsallerini geçmemek kaydıyla bekleme sürelerinin 2/3‘ünü tamamlayanların bir üst rütbeye terfi ettirilecekleri ve bunların yaĢ hadlerinin, teğmenlikte 42, üsteğmenlikte 46, yüzbaĢılıkta 58 yaĢ olacağına iliĢkin, yerinde geçiĢ düzenlemeleri yapmıĢtır. Sonuç itibarıyla; 4917 sayılı Kanunun gerekçesinde yüksek öğrenim görerek subaylığa geçiĢ yapan astsubaylardan rütbe bekleme süresini tamamlamıĢ olanların mağdur edilmemesi için bir düzenleme yapılmasının amaçlandığının belirtilmesine rağmen, Ek Geçici 80‘inci Maddenin 4‘üncü fıkrasının 2‘nci cümlesindeki; ―...Bunlara; rütbe, rütbe normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri de dahil olmak üzere diğer hususlar için muvazzaf subaylar hakkındaki hükümler uygulanır...‖ Ģeklindeki düzenleme nedeniyle, davacı gibi terfi eden personelin rütbe yaĢ haddinden emekliye sevk edilmesi sonucu ortaya çıkmıĢtır. Ortaya çıkan sonucun Kanunun amacı ile bağdaĢtığını söylemek mümkün değildir. Davacının astsubay statüsünde kalması veya astsubaydan subay nasbedildiğinde yüksek okul mezunu olmaması halinde 55 yaĢına kadar çalıĢabilmesinin mümkün olmasına rağmen, 4917 sayılı Kanun ile 55 yaĢına kadar görev yapabilme hakkı ortadan kaldırılmıĢtır. Yapılan düzenleme hukuki güvenlik ilkesine ve çalıĢma hakkının korunmasına uygun düĢmemektedir. Düzenleme Anayasanın 2‘nci ve 49‘uncu maddelerine aykırıdır. GeçiĢ aĢaması hukuk güvenliği sağlayacak Ģekilde düzenlenmemiĢtir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 4917 sayılı Kanunun 6‘ncı maddesiyle 926 sayılı TSK Personel Kanuna eklenen Ek Geçici 80‘nci Maddesinin 4‘üncü fıkrasının 2‘nci cümlesinde geçen ―yaĢ hadleri de dahil olmak üzere‖ ibaresinin, Anayasa‘nın 2 ve 49 maddelerine aykırılığı iddiası ciddi görüldüğünden, Anayasa‘nın 152‘nci maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesine BAġVURULMASINA ve Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davanın GERĠ BIRAKILMASINA, 16 ġUBAT 2012 tarihinde OYBĠRLĠĞĠ ile karar verildi.‖ III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı Ġtiraz konusu kuralın yer aldığı, 4917 sayılı Kanunla 27.7.1967 günlü, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu‘na eklenen Ek Geçici Madde 80 Ģöyledir: “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun 109 uncu maddesine göre astsubaylıktan subaylığa geçirilenlerin yükselebilecekleri rütbe, rütbe bekleme süreleri ve yaĢ hadleri aĢağıda belirtilmiĢtir. Rütbeler Asteğmen Teğmen Üsteğmen YüzbaĢı Normal Bekleme Süreleri 8 yıl 3 yıl 6 yıl 6 yıl YaĢ Haddi 41 46 55 Bunlar astsubay iken bulundukları rütbe karĢılığı derece ve kademelerine bir kademe ilave edilerek subay nasbedilirler. Müteakip yıllarda ulaĢabilecekleri rütbelere ait ilk derece ve kademeleri ile aylık gösterge tablosu EK-VII sayılı cetvelde düzenlenmiĢtir. Rütbe, rütbe normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri dıĢında kalan hususlar için bunlara subaylar hakkındaki hükümler uygulanır. Bunlardan nasbedildikleri teğmen rütbesinin aylığından fazla derece ve kademe aylığı alanlar daha önce emsal oldukları astsubayların derece, kademe ve yükselecekleri yeni derece ve kademe aylıklarına göre aylık almaya devam ederler. Ancak, yükselecekleri subaylık rütbe ve rütbe kıdemliliğindeki aylık derece ve kademeleri, emsali astsubayların aylık derece ve kademelerine eĢit hale gelince, emsali subaylar hakkındaki aylık derece ve kademelerine tâbi tutulurlar. Bunlardan subay nasbedildikten sonra fakülte veya yüksekokul bitirenlerin intibakı; personelin fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okulunu bitirdiğine dair resmî belgeyi ibraz edip müracaatını yaptığı tarihteki derece ve kademelerine, iki yıl süreli yüksek öğrenim için bir kademe, üç yıl süreli yüksek öğrenim için iki kademe, dört yıl süreli yüksek öğrenim için bir derece ilave edilerek yapılır. Ġki ve üç yıl süreli yüksek öğrenimini tamamlayarak intibakları yapılmıĢ olanların daha sonra lisans öğrenimlerini tamamlamaları halinde intibak iĢlemleri bir defaya mahsus olmak üzere tekrar yapılır. Yüksek öğrenimden dolayı bir defadan fazla yapılan intibak iĢlemleri toplamı bir dereceden fazla olamaz. BeĢ yıl ve üzerindeki öğrenimlerin dört yıldan fazlası için kademe verilmez. Bunlardan en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitirenler, ihtiyaca göre kendi sınıflarında veya öğrenimleriyle ilgili sınıflarda istihdam edilebilirler. Bunlara; rütbe, rütbe normal bekleme süreleri, yaş hadleri de dahil olmak üzere diğer hususlar için, muvazzaf subaylar hakkındaki hükümler uygulanır. Bu Kanunun yayımı tarihinde en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitirenlerden yüzbaĢı rütbesinde bulunup, normal rütbe bekleme süresini tamamlamıĢ olanlar, 38 inci maddede belirtilen rütbe terfi Ģartları ve esasları dahilinde binbaĢı rütbesine terfi ettirilirler. Bunların terfi ve kademe ilerlemesine esas olacak nasıpları, yüzbaĢı rütbesinde normal rütbe bekleme süresini tamamladıkları takvim yılının 30 Ağustosudur. Ancak, nasıp düzeltmesinden dolayı, maaĢ, maaĢ farkı ödenmez ve diğer özlük hakları verilmez.” B- Dayanılan Anayasa Kuralları BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 2. ve 49. maddelerine dayanılmıĢtır. IV- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi uyarınca Serruh KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN‘ın katılımlarıyla 18.4.2012 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. V- ESASIN ĠNCELENMESĠ BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Evren ALTAY tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: A- Genel Açıklama 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu‘nun 109. maddesi, astsubaylıktan subaylığa geçiĢi düzenlemekte ve bunun koĢullarını belirlemektedir. Anılan maddede 3.7.2003 günlü, 4917 sayılı Kanunla yapılan değiĢiklikle, en az dört yıl süreli fakülte veya yüksekokul bitiren astsubayların subaylığa geçebileceği kabul edilmiĢ, astsubaylıktan subaylığa geçen personele rütbe, rütbe bekleme süreleri, yaĢ hadleri de dahil diğer hususlar için muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiĢtir. 4917 sayılı Kanunla 926 sayılı Kanun‘a eklenen Ek Geçici Madde 80 ile de bu Kanun‘un yürürlüğe girdiği tarihten önce astsubaylıktan subaylığa geçirilenler hakkında uygulanacak hükümler öngörülmüĢtür. Buna göre, 4917 sayılı Kanun‘un yürürlüğe girdiği tarihten önce 926 sayılı Kanun‘un 109. maddesine göre astsubaylıktan subaylığa geçirilenlerin yükselebilecekleri teğmen, üsteğmen ve yüzbaĢı rütbeleri yönünden, rütbe bekleme süreleri ve yaĢ hadleri belirlenmiĢ, bunlardan en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitirenlerin ihtiyaca göre kendi sınıflarında veya öğrenimleriyle ilgili sınıflarda istihdam edilebilecekleri ve bunlara rütbe, rütbe normal bekleme süreleri, yaĢ hadleri de dâhil olmak üzere diğer hususlar yönünden muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağı ifade edilmiĢtir. 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu‘nun 40. maddesinde kural olarak iĢtirakçilerin görevleri ile iliĢkilerinin kesilmesini gerektiren yaĢ haddi, 65 yaĢını doldurdukları tarih olarak belirtildikten sonra belirli görevlerde bulunanlar yönünden yaĢ hadleri özel olarak belirlenmiĢ ve bu kapsamda muvazzaf subayların yaĢ hadleri de bulundukları rütbelere göre ayrıca gösterilmiĢtir. B- Anayasaya Aykırılık Sorunu BaĢvuru kararında, binbaĢı rütbesine terfi etmesinden önce yüzbaĢı olan ve bu rütbede yaĢ haddinden 55 yaĢında emekliye ayrılacak olan davacının dört yıl süreli fakülte bitirmesi nedeniyle binbaĢı rütbesine atanmasından sonra bu rütbe için 5434 sayılı Kanun‘da öngörülen yaĢ haddinin esas alınarak 52 yaĢında emekliye ayrıldığı, geçmiĢ yıllarda astsubaylıktan subaylığa geçen kiĢilerin emeklilik yaĢ hadlerinin kanun koyucu tarafından muvazzaf subaylar için öngörülen yaĢ hadlerinden farklı bir Ģekilde düzenlenmesine rağmen 4917 sayılı Kanun‘da geçiĢ düzenlemesi yapılmaması nedeniyle erken yaĢta yaĢ haddinden emekliye sevk edilme sonucunun ortaya çıktığı, bu durumun Kanun‘un amacı ile bağdaĢmadığı, davacının astsubay statüsünde kalması veya yüzbaĢı rütbesinde iken yüksek okul bitirmemesi halinde 55 yaĢına kadar çalıĢabilmesinin mümkün olmasına rağmen binbaĢı rütbesine nasbedildikten sonra 55 yaĢına kadar görev yapabilme hakkının itiraz konusu kuralla kaldırıldığı, yapılan düzenlemenin hukuki güvenlik ilkesiyle ve çalıĢma hakkının korunmasıyla bağdaĢmadığı belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 2. ve 49. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġtiraz konusu ibarenin de yer aldığı kuralda, 4917 sayılı Kanun‘un yürürlüğe girdiği tarihten önce astsubaylıktan subaylığa geçirilenlerden en az dört yıl süreli fakülte veya yüksek okul bitiren ve kendi sınıflarında veya öğrenimleriyle ilgili sınıflarda istihdam edilenlere muvazzaf subaylar hakkındaki yaĢ hadleri hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiĢtir. Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuki güvenlik ilkesi ile belirlilik ilkesi, ―hukuk devleti ilkesi‖nin önkoĢullarındandır. KiĢilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan ―hukuki güvenlik ilkesi‖, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve iĢlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. ―Belirlilik ilkesi‖ ise yasal düzenlemelerin hem kiĢiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer vermeyecek Ģekilde açık, net, anlaĢılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karĢı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir. 4917 sayılı Kanun‘un yürürlüğe girdiği tarihten önce astsubaylıktan subaylığa geçirilenlerden en az dört yıl süreli fakülte veya yüksekokul bitiren ve kendi sınıflarında veya öğrenimleriyle ilgili sınıflarda istihdam edilenlere muvazzaf subaylar hakkındaki yaĢ hadleri hükümlerinin uygulanacağı hususu, itiraz konusu ibare ile açıkça belirtilmiĢtir. Muvazzaf subayların yaĢ hadleri ile ilgili hükümler ise 5434 sayılı Kanun‘da ayrıntılı olarak yer almaktadır. Belirtilen nedenlerle itiraz konusu ibarede ―belirlilik ilkesi‖ne aykırılık bulunmamaktadır. Kurala göre, astsubaylıktan subaylığa geçenler, dört yıl süreli fakülte veya yüksekokul bitirdiklerinde mezun oldukları okul gözetilerek nasbedilecekleri yeni rütbelerinde ―yaĢ haddi‖ yönünden kendilerine muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağını önceden bildiklerinden, kuralın bu kiĢiler yönünden öngörülemez nitelikte olduğu da söylenemez. Anayasa‘nın ―ÇalıĢma hakkı ve ödevi‖ baĢlıklı 49. maddesinde, “ÇalıĢma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalıĢanların hayat seviyesini yükseltmek, çalıĢma hayatını geliĢtirmek için çalıĢanları ve iĢsizleri korumak, çalıĢmayı desteklemek, iĢsizliği önlemeye elveriĢli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalıĢma barıĢını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.” denilmiĢtir. Anayasa‘nın 128. maddesinde memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hak ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük iĢlerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiĢtir. Kamu görevlilerinin emekliye ayrılmaları da özlük iĢleri kapsamında yer almaktadır. Emeklilik, belli bir yaĢa gelmiĢ veya belli görev süresini doldurmuĢ bulunan bir memurun, memuriyet statüsünden çıkıp emeklilik statüsüne girmesini ifade etmektedir. Kanun koyucu statü hukuku çerçevesinde yürütülen memuriyet hizmetine giriĢ, yükselme, memuriyetin sona erme koĢullarını ve bu konularda geçiĢ hükümlerinin kapsamını anayasal ilkelere uygun olarak belirleme yetkisine sahiptir. 5434 sayılı Kanun‘un 40. maddesinde, zorunlu olarak memuriyetten ayrılmayı gerektiren azami yaĢ haddi genel olarak belirlendikten sonra, özelliği olan kimi hizmet grupları için bunun üstünde veya altında yaĢ hadlerine yer verilmiĢtir. 926 sayılı Kanun‘da değiĢiklik yapan 4917 sayılı Kanun‘un yürürlüğe girmesinden önce astsubaylıktan subaylığa geçenlerden en az dört yıl süreli fakülte veya yüksekokul bitirenlere nasbedilecekleri rütbede muvazzaf subaylardan farklı bir yaĢ haddi belirlenmemesi ve yaĢ haddi yönünden muvazzaf subaylar hakkındaki hükümlerin uygulanacağının belirtilmesi, çalıĢma hürriyetine aykırılık oluĢturmamaktadır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2. ve 49. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. VI- SONUÇ 27.7.1967 günlü, 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu‘na, 3.7.2003 günlü, 4917 sayılı Kanun‘un 6. maddesiyle eklenen Ek Geçici Madde 80‘in dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan ―…yaĢ hadleri de dahil olmak üzere…‖ ibaresinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDĠNE, 18.10.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı: 2012/70 Karar Sayısı: 2012/157 Karar Günü: 18.10.2012 ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Aydın Vergi Mahkemesi ĠTĠRAZIN KONUSU : 2.7.1964 günlü, 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 28. maddesinin birinci fıkrasının, 23.7.2010 günlü, 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 18. maddesiyle değiĢtirilen (a) bendinin birinci cümlesinde yer alan “…kararın verilmesinden itibaren…” ibaresinin Anayasa‘nın 2. maddesine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemidir. I- OLAY Asliye hukuk mahkemesince hükmedilen nispi karar harcının, kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenmemesi üzerine, söz konusu harcın tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu ibarenin Anayasa‘ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali ve yürürlüğünün durdurulması için baĢvurmuĢtur. II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: ―Anayasanın 2‘nci maddesinde yer alan hukuk devletinin en önemli ilkelerinden olan hukuk güvenliği, belirliliği zorunlu kılar. Vergilendirmede belirlilik ilkesi yükümlülüğün hem kiĢiler hem de idare yönünden belli ve kesin olmasına, yasa kuralının ilgili kiĢilerin mevcut Ģartlar altında belirli bir iĢlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde öngörmelerini mümkün kılacak Ģekilde düzenlenmesini gerektirir. Belirlilik ilkesi gereğince, kiĢi ve kurumlar yargılama neticesinde hüküm altına alınacak ve kendilerinden istenilecek olan nispi karar ve ilam harcını ancak kararın tebliği ile öğrenebileceklerdir. Yargılama esnasında hazır bulunmayan, hüküm duruĢmasına katılmayan tarafın, hüküm fıkrasından haberdar olması ve ne kadar harç ödemesi gerektiğini bilmesi mümkün değildir. Hüküm fıkrasında hesap edilen harca, ancak gerekçeli kararın tebliği ile muttali olunmaktadır. Uygulamada ise, karar duruĢmasında genellikle kısa karar yazılmakta, gerekçeli karar ise daha sonra yazılarak taraflara tebliğ edilmektedir. Gerekçeli kararın yazılması ve taraflara tebliği ise belli bir süreye tabi olmayıp, kimi zaman iĢ yoğunluğuna göre makul olmayacak süreleri bulabilmektedir. Bu nedenle, karar harcının tahsili için öngörülen 2 aylık süre geçtikten sonra, gerekçeli karar yazılarak taraflara tebliğ olunabilmektedir. Bu durumda harcın yükümlüsü, ne miktarda harç ödeyeceğini öğrendiğinde, Kanunda belirtilen iki aylık süre geçmiĢ olacak ve akabinde gecikme zammı ödemek zorunda kalacaktır. Ayrıca, kararı veren mahkeme tarafından, harcın tahsili amacıyla vergi dairesi müdürlüğüne harç tahsil müzekkeresi yazılacağından, artık taraf hakkında cebri tahsilat iĢlemleri baĢlayacaktır. Normalde vergilendirmede tebliğ ile baĢlaması gereken tahsilat aĢaması, nispi karar ve ilam harçlarında; tarafın yokluğunda karar verilse dahi, gerekçeli karar verildikten çok uzun bir süre sonra yazılsa ve tebliğ edilse bile, kararın verildiği tarihten itibaren baĢlamaktadır. Tebliğ edilmeyen bir iĢlem veya karara hukuki sonuçlar bağlanması, hukuk hayatında etki doğurması, kiĢi ve kurumların hukuki güvenliğini etkileyeceği gibi, tebliğ olunmayan bir kararın kiĢiler üzerinde olumsuz sonuçlar doğurması hukuk devleti ilkesiyle bağdaĢmaz. Borçlu olunan harç miktarı ancak gerekçeli kararın mahkemece hazırlanıp yazılması, kararın tebliğe çıkarılacak hale gelmesi ile açıklığa kavuĢacağından, kararın hazırlanması, tebliğe çıkarılacak hale gelmesi tarihlerinin daha önce tespiti tam olarak mümkün olamayacağı gibi, karar tarihi itibariyle, yokluğunda aleyhine hüküm verilen kiĢinin ödemesi gereken harcı bilmesi imkansız olduğundan, 2.7.1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 23.7.2010 tarih ve 6009 sayılı Kanun‘un 18‘inci maddesiyle değiĢik 28. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ―Karar ve ilam harcı, Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peĢin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir‖ cümlesinin, ―kararın verilmesinden itibaren‖ tümcesinin Anayasanın 2‘nci maddesine aykırı olduğu kanaatine varılmıĢtır. IV. UYGULANACAK KURAL SORUNU 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 28‘inci maddesi uyarınca karar ve ilam harcının kararın verildiği tarihten itibaren iki ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Kanunun 37 ve 130‘uncu maddelerine göre, bu iki aylık süre içinde mahkeme veznesine ödenmeyen harçların tahsili için, ilgili mahkeme tarafından vergi dairesine harç tahsil müzekkeresi yazılmaktadır. Vergi dairesi müdürlüğü, mahkemeden gelen harç tahsil müzekkeresi üzerine tahsilat iĢlemlerine baĢlamaktadır. Çünkü, Harçlar Kanunu nispi karar ve ilam harcının ödeme süresini ve zamanını göstermiĢ olduğundan, ayrıca vergi dairesi müdürlüğünce vade belirleme ve tahakkuk verme iĢlemleri yapılmayacaktır. Tahsilat iĢlemi ödeme emri ile baĢlayacağından, ödeme emrinin konusunu, kararın verildiği tarihten itibaren iki ay içinde ödenmeyen harç oluĢturacaktır. Yargı harcının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılacak davada da, uyuĢmazlığı çözecek olan mahkemece, harç tahsil müzekkeresinde tahsili istenilen harcın, kararın verildiği tarihten itibaren iki ay içinde ödenip ödenmediğine bakılacak ve bu hususta karar verilecektir. Bu nedenle, 2.7.1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 23.7.2010 tarih ve 6009 sayılı Kanun‘un 18‘inci maddesiyle değiĢik 28. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, görülen davada uyuĢmazlığın çözümünde uygulanacak kuraldır. V. HÜKÜM Açıklanan nedenlerle, 2.7.1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 23.7.2010 tarih ve 6009 sayılı Kanunun 18‘inci maddesiyle değiĢik 28. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ―Karar ve ilam harcı, Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peĢin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir‖ cümlesinin, ―kararın verilmesinden itibaren‖ tümcesinin Anayasa‘nın 2‘nci maddesinde yer alan ―Hukuk Devleti‖ ilkesine aykırı olduğu görüldüğünden iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle, dosyanın onaylı bir örneğinin, Anayasa‘nın 152‘nci ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un 40‘ncı maddeleri uyarınca Anayasa Mahkemesine gönderilmesine, Anayasa Mahkemesince bu hususta karar verilinceye kadar ve en fazla kararın Anayasa Mahkemesine tebliğinden itibaren beĢ ay süre ile davanın geri bırakılmasına, 06.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.‖ III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı 2.7.1964 günlü, 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun itiraz konusu ibareyi de içeren 28. maddesi Ģöyledir: ―(1) sayılı tarifede yazılı nispî harçlar aĢağıdaki zamanlarda ödenir : a) Karar ve ilam harcı, Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peĢin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir. ġu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peĢin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiĢ olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına baĢvurulmasına engel teĢkil etmez. b) Ġcra Tahsil Harcı, Ġcra takiplerinde Tahsil Harcı, alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan hallerde harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenir. Harç alacağı icranın yerine getirilmesiyle doğar. Konunun değeri üzerinden alınacak Ġflâs Harçlarında da bu bent hükümleri uygulanır. c) Depozito, defter tutma ve miras iĢlerine ait harçlar, (1) sayılı tarifenin (D) bölümünde yazılı depozito, defter tutma ve miras iĢlerine ait harçlar iĢin sonundan itibaren 15 gün içinde ödenir.” B- Dayanılan Anayasa Kuralı BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 2. maddesine dayanılmıĢtır. IV- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi gereğince HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN‘ın katılımlarıyla 5.7.2012 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine ve yürürlüğü durdurma isteminin esas inceleme aĢamasında karara bağlanmasına OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. V- ESASIN ĠNCELENMESĠ BaĢvuru kararı ve ekleri, Anayasa Mahkemesi Raportörü Durdu ÖZER tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: BaĢvuru kararında, nispi karar ve ilam harcının miktarının ancak kararın tebliği ile öğrenilebildiği, yargılama esnasında hazır bulunmayan veya hüküm duruĢmasına katılmayan tarafın gerekçeli karar kendisine tebliğ edilmedikçe harcın miktarını bilmesinin mümkün olmadığı, kuralda yer alan iki aylık sürenin geçmesi halinde ise mükellefin fazladan gecikme zammı ödemek zorunda kaldığı, bu nedenle henüz tebliğ edilmeyen bir vergi borcu için gecikme zammı iĢletilmesine olanak tanıyan itiraz konusu ibarenin hukuk güvenliği ilkesini ihlal ettiği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 2. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. 492 sayılı Kanun‘un itiraz konusu ibareyi de içeren 28. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin birinci cümlesinde, nispi karar ve ilam harcının dörtte birinin peĢin, geri kalanının ise kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği düzenlenmiĢtir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun‘un 51. maddesinde ise tahsil edilemeyen kamu alacakları için gecikme zammı ödeneceği öngörüldüğünden, nispi karar harcının bakiye miktarının vadesinde, yani kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenmemesi hâlinde, anılan hüküm uyarınca bu kamu alacağına gecikme zammı uygulanacaktır. Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, hukuk güvenliğini sağlayan, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “hukuki güvenlik” tir. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve iĢlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Genel olarak hukuk mahkemeleri tarafından verilen kararlarda ödenmesi gereken bakiye harç miktarı kısa kararda açıklanmamaktadır. Diğer bir ifade ile taraflar bakiye harç miktarlarını gerekçeli kararın kendilerine tebliği ile öğrenmektedirler. Bu hâllerde bakiye karar harcının karar tarihinden itibaren iki ay içinde ödenmesinin zorunlu tutulması, mükellefin henüz varlığından haberdar olmadığı veya miktarını tam olarak bilmediği bir harç için gecikme zammı ödemesi sonucunu doğuracaktır. KiĢilerin haberdar olmadıkları harç nedeniyle gecikme zammı ödemek zorunda kalmaları ise hukuk devleti ilkesinin gereklerinden olan hukuk güvenliği ilkesi ile bağdaĢmamaktadır. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa‘nın 2. maddesine aykırıdır. Ġptali gerekir. VI- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI ĠSTEMĠ 2.7.1964 günlü, 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 28. maddesinin birinci fıkrasının, 23.7.2010 günlü, 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 18. maddesiyle değiĢtirilen (a) bendinin, birinci cümlesinde yer alan “…kararın verilmesinden itibaren…” ibaresine iliĢkin iptal hükmünün yürürlüğe girmesinin ertelenmesi nedeniyle, bu ibarenin yürürlüğünün durdurulması isteminin REDDĠNE, 18.10.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. VII- ĠPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GĠRECEĞĠ GÜN SORUNU Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun, kanun hükmünde kararname ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Ġçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaĢtırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden baĢlayarak bir yılı geçemez” denilmekte, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır. 2.7.1964 günlü, 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 28. maddesinin birinci fıkrasının, 23.7.2010 günlü, 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 18. maddesiyle değiĢtirilen (a) bendinin, birinci cümlesinde yer alan ―…kararın verilmesinden itibaren…‖ ibaresinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boĢluk kamu yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun‘un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu ibareye iliĢkin iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete‘de yayımlanmasından baĢlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüĢtür. VIII- SONUÇ 1- 2.7.1964 günlü, 492 sayılı Harçlar Kanunu‘nun 28. maddesinin birinci fıkrasının, 23.7.2010 günlü, 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun‘un 18. maddesiyle değiĢtirilen (a) bendinin birinci cümlesinde yer alan ―…kararın verilmesinden itibaren…‖ ibaresinin Anayasa‘ya aykırı olduğuna ve ĠPTALĠNE, 2- 492 sayılı Kanun‘un 28. maddesinin birinci fıkrasının 6009 sayılı Kanun‘un 18. maddesiyle değiĢtirilen (a) bendinin birinci cümlesinde yer alan ―…kararın verilmesinden itibaren…‖ ibaresinin iptal edilmesi nedeniyle, Anayasa‘nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu ibareye iliĢkin ĠPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE‘DE YAYIMLANMASINDAN BAġLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GĠRMESĠNE, 18.10.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 13. ġubat 2013 – 28558 ] —— • —— UYUġMAZLIK MAHKEMESĠ KARARLARI Not : UyuĢmazlık Mahkemesi Kararları 12 ġubat 2013 Tarihli ve 28557 Sayılı Resmi Gazetenin Mükerrer Sayısında YayınlanmıĢtır. [R.G. 12. ġubat 2013 – 28557-Mükerrer ] —— • —— ATAMA KARARI Adalet Bakanlığından: Karar Sayısı : 2013/78 1 – Adlî Tıp Kurumu Birinci Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu Adlî Tıp Üyeliğine Uzm. Dr. Hüseyin SARI‘nın yeniden atanması, 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 26 ncı maddesi gereğince uygun görülmüĢtür. 2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür. 13/2/2013 Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Sadullah ERGĠN BaĢbakan Adalet Bakanı [R.G. 14. ġubat 2013– 28559 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı)’tan: BĠREYSEL KATILIM SERMAYESĠ HAKKINDA YÖNETMELĠK BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı yüksek risk içermesi nedeniyle finansmana eriĢimde sıkıntı yaĢayan baĢlangıç veya büyüme aĢamasındaki giriĢimler için finansal bir araç olan bireysel katılım sermayesinin desteklenmesine, bireysel katılım yatırımcılarının ve 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5 inci maddesine tabi kiĢi, kurum ve kuruluĢların faaliyetlerinin izlenmesine, denetlenmesine ve sona ermesine iliĢkin usul ve esasları düzenlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik Hazine MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Akreditasyon: Bireysel katılım yatırımcısı ağlarının Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında MüsteĢarlık tarafından yetkilendirilmesini, b) Bireysel katılım sermayesi (BKS): Bireysel katılım yatırımcılarının bu Yönetmelik kapsamında Ģirketlere aktardığı nakdi sermayeyi, c) BKS mevzuatı: 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 82 nci maddesi, Hazine MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5 inci maddesi, bu Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuatı, ç) Bireysel katılım yatırımcısı (BKY): KiĢisel varlıklarını ve/veya tecrübe ve birikimlerini baĢlangıç veya büyüme aĢamasındaki Ģirketlere aktaran gerçek kiĢileri, d) Bireysel katılım yatırımcısı ağı (BKY ağı): GiriĢimcilerin BKY’ler ile bir araya geldiği, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu veya 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca oluĢturulan yapıları, e) Bireysel katılım yatırımcısı lisansı (BKY lisansı): MüsteĢarlıkça belirlenen kriterleri karĢılayan BKY’lere verilen ve devlet desteğinden yararlanma olanağı sağlayan belgeyi, f) GiriĢimci: Bir iĢ fikrine dayalı olarak kendi iĢini kurmak isteyen/kuran gerçek veya tüzel kiĢileri, g) GiriĢim Ģirketi: BKY’lerin yatırım yapmak amacıyla sermaye koyarak ortak olduğu anonim Ģirketi, h) ĠĢ planı: BKY tarafından MüsteĢarlığa sunulan ve yatırım yapılacak sektörü ve faaliyetleri bir takvim çerçevesinde gösteren planı, ı) Kanun: 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Hazine MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu, i) Kurul: Hazine Kontrolörleri Kurulu BaĢkanlığını, j) MüsteĢarlık: Hazine MüsteĢarlığını, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Devlet Desteğinden Yararlanma ve Lisanslama Devlet desteğinden yararlanma MADDE 4 – (1) Gelir Vergisi Kanununun geçici 82 nci maddesi kapsamında vergi desteğinden yararlanmak için BKY’lerin MüsteĢarlık tarafından bu Yönetmelikte belirtilen kriterleri yerine getirmeleri ve iktisap ettikleri tam mükellef giriĢim Ģirketlerine ait iĢtirak hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları Ģarttır. Ġki yıllık süre, giriĢim Ģirketi adına 25 inci madde kapsamında açılan ortaklık banka hesabına nakdi sermayenin yatırıldığı tarihte baĢlar. Ġki yıllık sürenin baĢlaması ve BKY tarafından taahhüt edilen sermayenin vergi desteğinden yararlanabilmesi için ilgili taahhüt tutarının nakit olarak ortaklık banka hesabına yatırılması zorunludur. (2) BKY’ler, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümlerine göre hesapladıkları hisselerin tutarlarının %75’ini yıllık beyannamelerine konu kazanç ve iratlarından hisselerin iktisap edildiği dönemde indirebilirler. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli ĠĢletmeleri GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi BaĢkanlığı tarafından belirlenen araĢtırma, geliĢtirme ve yenilikçilik programları kapsamında, vergi desteği için MüsteĢarlığa baĢvurulan tarihten itibaren projesi son beĢ yıl içinde desteklenmiĢ giriĢim Ģirketlerine iĢtirak sağlayan BKY’ler için bu oran %100 olarak uygulanır. Yıllık indirim tutarı 1.000.000 TL’yi aĢamaz. BKY lisansı MADDE 5 – (1) BKY olarak faaliyette bulunan gerçek kiĢilerin vergi desteğinden yararlanabilmeleri için BKY lisansına sahip olması Ģartı aranır. (2) BKY’lerin lisans sahibi olması için aĢağıda yer alan yüksek gelir veya servete sahip yatırımcı ya da tecrübeli yatırımcı tanımlarındaki Ģartlardan herhangi birini taĢıması gerekir: a) Yüksek gelir veya servete sahip yatırımcılar; 1) Lisans almadan önceki iki takvim yılı için, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan gelir unsurlarının gayrisafi tutarları toplamı olarak ifade edilen yıllık gayrisafi geliri 200.000 TL ve üzerinde olan veya, 2) Müracaat anında sahip oldukları her türlü menkul ve gayrimenkul varlıklarından oluĢan kiĢisel servetin toplam değeri 1.000.000 TL ve üzerinde olan yatırımcıları, ifade eder. Ancak; ikamet edilen konut veya bu konutu ipotek ederek alınan herhangi bir kredi, sigorta sözleĢmelerinden doğan haklar ve emeklilik primi Ģeklinde kazanılan mali haklardan ölüm veya emeklilik halinde ödenecek tutarlar, kiĢisel servetin hesaplanmasında dikkate alınmaz. b) Tecrübeli yatırımcılar; 1) Banka ve finansal kuruluĢlarda fon veya portföy yöneticisi olarak ya da banka ve finansal kuruluĢların küçük ve orta büyüklükteki iĢletmelerin finansmanı, proje finansmanı veya kurumsal finansman birimlerinde veya giriĢim sermayesi yatırım ortaklıkları dahil giriĢim sermayesi Ģirketlerinde müdür veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda en az iki yıl iĢ tecrübesine sahip olan veya, 2) Lisans alınmadan önce son beĢ yıl içinde en az iki yıl, yıllık cirosu en az 25.000.000 TL olan bir Ģirkette genel müdür yardımcısı veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda çalıĢan veya, 3) BKY ağlarının birine lisans alınmadan önce en az bir yıl süreyle üyeliği bulunan ve müracaat sırasında 26 ncı maddede belirtilen nitelikleri haiz halka açık olmayan en az üç Ģirkette BKY olarak ortak olan veya, 4) BaĢlangıç veya büyüme aĢamasındaki Ģirketleri desteklemek amacıyla kurulmuĢ olan yurt içi kuluçka merkezlerinde ya da teknoloji geliĢtirme merkezlerinde en az iki yıl tecrübesi bulunan ve bu merkezlerdeki baĢlangıç veya büyüme aĢamasındaki en az üç Ģirketin her birine en az 20.000 TL sermaye koyan, kiĢileri ifade eder. Lisans baĢvurusu MADDE 6 – (1) BKY lisansı baĢvuruları, akredite edilmiĢ BKY ağları aracılığıyla 7 nci maddede belirtilen bilgi ve belgelerle MüsteĢarlığa yapılır. (2) Taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramıĢ olsalar dahi süreli hapis veya cezası ne olursa olsun basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüĢvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, görevi kötüye kullanma gibi yüz kızartıcı suçlar ile kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıĢtırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, Devlet sırlarını açığa vurma veya vergi kaçakçılığı suçlarından dolayı hüküm giymiĢ kiĢiler, 5 inci maddedeki Ģartları taĢısalar bile lisans baĢvuruları kabul edilmez. Lisans baĢvurusunda aranan belgeler MADDE 7 – (1) Lisans baĢvurusunda bulunacak BKY’ler, yüksek gelir veya servete sahip yatırımcı ya da tecrübeli yatırımcı tanımlarından birine göre, aĢağıdaki belgeleri akredite olmuĢ BKY ağları vasıtasıyla MüsteĢarlığa ibraz eder: a) Yüksek gelir veya servete sahip yatırımcılar için; 1) BKY tarafından doldurulmuĢ ek 1’deki örneğe uygun baĢvuru formu, 2) BaĢvuru tarihi itibariyle son iki takvim yılında yıllık gayrisafi gelirinin 200.000 TL’nin üzerinde olduğunu gösteren son iki yıla ait ilgili vergi dairesince ya da noterce tasdik edilmiĢ yıllık vergi beyannamesi örneği, ücretliler için çalıĢılan kurumun yetkilisi tarafından imzalanmıĢ son iki yıla iliĢkin belge veya baĢvuru tarihi itibariyle kiĢisel servetinin 1.000.000 TL’nin üzerinde olduğunu gösteren, tapudaki kayıtlı değeri ya da taĢınmazın bulunduğu belediyenin belirlediği rayiç bedel üzerinden veya Sermaye Piyasası Kurulu tarafından lisanslanmıĢ en az iki gayrimenkul/konut değerleme uzmanı tarafından tespit edilmiĢ değer üzerinden dikkate alınan, mülkiyetindeki gayrimenkullere iliĢkin belgeler ve/veya Türk ve/veya yabancı para ve sermaye piyasası araçlarına, Türk ve/veya yabancı para cinsinden nakdi mevduata sahip olduğunu gösteren, bu araçların tutulduğu bankaların ya da kurumların yetkilileri tarafından imzalanmıĢ belgeler ve/veya halka açık olmayan Ģirketlerde ödenmiĢ sermaye üzerinde sahip olunan payın parasal tutarını gösteren Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin, ortaklar pay defterinin ve en yakın tarihte hazırlanmıĢ bilançonun birer örneği, 3) ÖzgeçmiĢ. b) Tecrübeli yatırımcılar için; 1) BKY tarafından doldurulmuĢ ek 1’deki baĢvuru formu, 2) Lisans baĢvuru tarihinden önce bir BKY ağına en az bir yıl üyeliği olduğunu gösteren söz konusu ağın yetkilisi tarafından imzalanmıĢ belge ile birlikte, 26 ncı maddede belirtilen niteliklere haiz halka açık olmayan en az üç Ģirkete ortak olduğunu gösteren Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin, ortaklar pay defterinin ve en yakın tarihte hazırlanmıĢ bilanço ile son iki mali yıla ait gelir tablosunun birer örneği veya, 3) Banka ve finansal kuruluĢlarda fon veya portföy yöneticisi olarak veya giriĢim sermayesi yatırım ortaklıkları dahil giriĢim sermayesi Ģirketlerinde ya da banka ve finansal kuruluĢların küçük ve orta büyüklükteki iĢletmelerin finansmanı, proje finansmanı veya kurumsal finansman birimlerinde müdür veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda en az iki yıl iĢ tecrübesine sahip olduğunu gösteren söz konusu Ģirketin ya da kuruluĢun yetkilisi tarafından imzalanmıĢ belge veya, 4) Yıllık cirosu en az 25.000.000 TL olan bir Ģirkette lisans alınmadan önce son beĢ yıl içinde en az iki yıl genel müdür yardımcısı veya dengi bir pozisyonda ya da daha üst bir pozisyonda çalıĢtığını gösteren söz konusu Ģirketin yetkilisi tarafından imzalanmıĢ belge ve ilgili yıllara ait gelir tabloları veya, 5) BaĢlangıç veya büyüme aĢamasındaki Ģirketleri desteklemek amacıyla kurulmuĢ olan yurt içi kuluçka merkezlerinden ya da teknoloji geliĢtirme merkezlerinden birinde en az iki yıl tecrübesi olduğunu tevsik eden, ilgili merkezin yetkilisi tarafından imzalanmıĢ belge ile bu merkezlerde baĢlangıç veya büyüme aĢamasında en az üç Ģirketin her birine en az 20.000 TL sermaye koyulduğunu tevsik eden Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin, ortaklar pay defterinin ve en yakın tarihte hazırlanmıĢ bilançonun birer örneği, 6) ÖzgeçmiĢ. (2) Yabancı uyruklu BKY’ler için ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından alınan çalıĢma izni ve ĠçiĢleri Bakanlığından alınan oturma iznine iliĢkin belgelerin de gönderilmesi gerekir. Lisans süresi MADDE 8 – (1) BKY’lere verilen lisanslar beĢ yıl için geçerli olup, beĢ yıllık süre ek 2’deki Bireysel Katılım Yatırımcısı Lisans belgesinin BKY’ye MüsteĢarlıkça verildiği tarihte baĢlar. Lisans geçerlilik süresinin baĢlangıç tarihi lisans belgesinin üzerinde belirtilir. Lisans süresi sonunda BKY’ler akredite olmuĢ BKY ağları vasıtasıyla 7 nci maddede sayılan güncel belgelerle birlikte lisans yenileme talebinde bulunabilirler. Lisans yenileme talebi MüsteĢarlıkça belirlenecek ölçütlere göre değerlendirilerek BKY’nin sahip olduğu lisansın süresi beĢer yıllık sürelerle uzatılabilir. Lisans devri MADDE 9 – (1) MüsteĢarlık tarafından verilen lisanslar baĢkasına devredilemez. Lisans bilgisinin saklanması MADDE 10 – (1) MüsteĢarlık, BKY lisans belgelerinin bir suretini bulundurur ve bilgi sisteminde lisans sahibine iliĢkin bilgileri saklar. Lisans belgesi zayi olan ve bunu MüsteĢarlığa bildiren BKY’lere yeni lisans belgesi, eski lisans belgesi iptal edilerek verilir. Lisansın iptalini gerektiren durumlar MADDE 11 – (1) Lisans iptalini gerektiren durumlar Ģunlardır: a) BKY’nin fiil ehliyetini kaybetmesi. b) Lisanslama kriterlerinin kaybedildiğinin tespit edilmesi. c) BKY’nin vefatı. ç) BKY tarafından giriĢim Ģirketine konulan sermayenin iĢ planında belirtilen amaca aykırı biçimde kullanılması. d) MüsteĢarlığa kasıtlı olarak yanlıĢ bilgi ve belge verilmesi, MüsteĢarlığı aldatmaya yönelik iĢlemlere giriĢilmesi. e) 13 üncü maddedeki sektörel kısıtlamalara, 14 üncü maddedeki yatırım sınırlamalarına, 18 inci maddedeki ortaklık payına ve oranına uyulmaması. (2) Birinci fıkranın (ç) ve (e) bentlerinde yer alan hususların oluĢtuğunun tespit edilmesi veya bu Yönetmeliğin diğer hükümlerine aykırı bir fiilin oluĢması durumunda MüsteĢarlık öncelikle BKY’yi ve giriĢim Ģirketini uyarır. Yapılan uyarıya rağmen bir aydan az üç aydan fazla olmamak Ģartıyla verilen süre içerisinde aykırılığın sona erdirilmemesi veya aykırılığın sona erdirilmesinin mümkün olmadığı hallerde MüsteĢarlık, BKY lisansını iptal edebilir. (3) Birinci fıkranın (ç), (d) ve (e) bentlerinde yer alan durumların gerçekleĢmesi nedeniyle, aykırılığa konu olan yatırımlara sağlanmıĢ olan vergi desteğinin geri alınabilmesi için Gelir Ġdaresi BaĢkanlığı iki ay içinde yazı ile MüsteĢarlık tarafından bilgilendirilir. (4) Lisansı iptal edilen BKY, lisans iptalinden itibaren iki yıl süreyle yeni lisans belgesi müracaatında bulunamaz, iki yıl dolmadan yapılan yeni lisans baĢvuruları kabul edilmez. Ġptal edilen lisans belgeleri, BKY tarafından iptal tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde MüsteĢarlığa iade edilir. BKY kimliğinin gizliliği MADDE 12 – (1) Adli ve idari makamlarca ilgili kanunlarda belirtilen durumlar saklı kalmak kaydıyla, lisanslı BKY’ye ait kimlik bilgileri MüsteĢarlıkça gizli tutulur. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BKY Yatırımlarının Tabi Oldukları Hususlar Yatırım sınırı ve faaliyet alanları MADDE 13 – (1) BKY’ler, dördüncü bölümde belirtilen ortak yatırımlar hariç lisanslarının beĢ yıllık geçerlilik döneminde bireysel olarak en fazla yirmi farklı anonim Ģirkete yaptıkları yatırım için devlet desteği alabilir. Bu sınırı aĢan yatırımlar için devlet desteği sağlanmaz. Ek 4’teki devlet desteği sağlanacak sektörlere iliĢkin listedeki sektör veya faaliyetler dıĢındaki BKS yatırımları devlet desteğinden yararlandırılmaz. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır. Asgari ve azami yatırım tutarları MADDE 14 – (1) BKY’nin giriĢim Ģirketine koyduğu sermayenin indirimden yararlanabilmesi için BKY tarafından her bir giriĢim Ģirketinde iktisap edilen Ģirket hisselerinin bedeli 20.000 TL’den az ve yıllık bazda 1.000.000 TL’den fazla olamaz. Ancak BKY tarafından farklı giriĢim Ģirketlerine yapılacak yatırımların toplamı bu tutarı aĢabilir. (2) BKY’ler tarafından, dördüncü bölümde belirtilen esaslar dahilinde MüsteĢarlığa bildirimde bulunması kaydıyla yapılacak ortak yatırımlarda yıllık bazda her bir giriĢim Ģirketine yapılacak yatırım için konulacak sermayenin azami tutarı 2.000.000 TL olarak uygulanır. Ortak yatırım için aranan Ģartları taĢımaması durumunda her bir giriĢim Ģirketine BKY’ler tarafından yatırılan toplam sermaye yıllık 1.000.000 TL’yi aĢamaz. MüsteĢarlığa baĢvuru MADDE 15 – (1) BKY’ler giriĢim Ģirketlerine yapacakları yatırımların vergi desteğinden yararlanması için 21 inci maddede belirtilen belgelerle yatırım yapmadan önce MüsteĢarlığa baĢvuruda bulunurlar. Bu müracaatlar BKY adına üyesi olduğu BKY ağı tarafından yapılır. BKS düzenlemelerine aykırı olması durumunda baĢvurular iade edilir. Eğer düzeltilmesi gereken hususlar var ise, düzeltme isteği gerekçeleriyle birlikte BKY ağına bildirilir. ĠĢ planı MADDE 16 – (1) BKY’lerin giriĢim Ģirketine koydukları sermayenin vergi desteğinden yararlanması için BKY’nin giriĢim Ģirketiyle veya giriĢimci ile mutabık kaldığı bir iĢ planını MüsteĢarlığa sunması gerekir. BKY’lerin giriĢim Ģirketlerine koydukları sermayeyi hangi amaçla ve ne kadar sürede kullanacaklarını gösteren iĢ planları ek 3’teki örneğe uygun Ģekilde hazırlanır. ĠĢ planı, BKY’nin yatırım planını gösteren beyandır. ĠĢ planı MüsteĢarlıkça yatırımın gerçekleĢme aĢamalarının takibi amacıyla kullanılır. MüsteĢarlığa gönderilen iĢ planında değiĢiklik yapılması halinde, değiĢikliğin yapıldığı tarihten itibaren en geç bir ay içerisinde güncellenmiĢ iĢ planı MüsteĢarlığa gönderilir. Esas sözleĢme MADDE 17 – (1) BKY ve giriĢimciler esas sözleĢmeyi kendi ihtiyaç ve öncelikleri doğrultusunda düzenler. Düzenlenen esas sözleĢme taslağı nihai hale gelmeden önce 21 inci madde kapsamında MüsteĢarlığa gönderilir. MüsteĢarlık esas sözleĢme hükümlerinde BKS mevzuatına aykırı bir husus bulunup bulunmadığını kontrol eder. (2) GiriĢimci ve BKY esas sözleĢme dıĢında karĢılıklı hak ve sorumluluklarını teminat altına alan sözleĢme ya da sözleĢmeler yapabilir. Ancak yapılan sözleĢmeler esas sözleĢme hükümlerine aykırılık teĢkil edemez. (3) BKY’ler giriĢim Ģirketlerine koydukları sermaye karĢılığında giriĢimciden borç doğurucu nitelikte bir belgeyi imzalamasını talep edemez, ipotek, rehin gibi teminatlar alamaz, temlik ve temettü garantisi talep edemez. Bu durumun tespiti halinde, BKS yatırımı destek kapsamından çıkarılır ve BKY lisansı iptal edilebilir. Varsa kullandırılan destek Gelir Vergisi Kanununun geçici 82 nci maddesi çerçevesinde geri alınmak üzere Gelir Ġdaresi BaĢkanlığı bilgilendirilir. Asgari ve azami ortaklık payı MADDE 18 – (1) BKY’ler ya da BKY ortaklıkları giriĢim Ģirketinde hâkim ortak olamaz, doğrudan ya da dolaylı olarak, tek baĢına veya birlikte giriĢim Ģirketini kontrol edemez. BKY’ler tek baĢlarına veya birlikte veya eĢi ya da kendisinin veya eĢinin altsoyu ve üstsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları ile birlikte doğrudan veya dolaylı olarak sermayeyi temsil eden payların ve payların temsil ettiği toplam oy hakkının %50’sinden fazlasına sahip olamaz ve yönetim kurulu üyelerinin %50’sinden fazlasını atayamaz. BKY’ler giriĢim Ģirketinin yönetim kurulunda temsil edilme hakkı sağlayan imtiyazlı paylara sahip olabilir. Bu madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla BKY ve giriĢimci, önem arz eden konular için BKY’ye giriĢim Ģirketinin yönetiminde veto hakkı veren imtiyazların ve giriĢimciye getirilebilecek kısıtlamaların kapsamını serbestçe belirleyebilir. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır. BKY’lerin giriĢim Ģirketi yönetimine katılımı MADDE 19 – (1) BKY’lerin giriĢim Ģirketi yönetimine katılımı resmi yönetim organına katılımla sınırlıdır. Bu katılım, genel kurul, yönetim kurulu yahut danıĢma kurulu veya komitesi vasıtasıyla gerçekleĢir. BKY giriĢim Ģirketinde yönetim kurulu dıĢında idari görev alamaz ve Ģirket personeli olarak çalıĢamaz. BKY giriĢim Ģirketinden herhangi bir Ģekilde ücret ya da maaĢ alamaz. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır. Gizli bilgilerin ifĢası MADDE 20 – (1) BKY’ler ve BKY ortaklıkları, giriĢimcinin yazılı onayı olmaksızın, giriĢimci için ticari sır niteliğindeki bilgileri yayamaz veya kullanamaz. GiriĢimci, BKY’den ticari sırlarının korunmasını amaçlayan bir sözleĢmeyi imzalamasını talep edebilir. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır. BaĢvuruda aranan belgeler MADDE 21 – (1) BKS yatırımında devlet desteğinden yararlanmak isteyen BKY, yatırım yapmadan önce MüsteĢarlığa aĢağıdaki belgeleri ibraz ederek akredite BKY ağı aracılığıyla yatırım için müracaatta bulunur: a) ĠĢ planı. b) Türk Ticaret Kanununa uygun Ģekilde giriĢim Ģirketinin faaliyet konusu, ortaklık yapısı, kayıtlı ve ödenmiĢ sermayesi ile mevcut ortaklarını ve diğer hususları içeren esas sözleĢme taslağı. c) GiriĢim Ģirketi ortaklarının kimlik bilgileri ve özgeçmiĢi. ç) BKY’nin ortaklık kurduğu giriĢimcilerle Gelir Vergisi Kanunu geçici 82 nci maddesine aykırılık teĢkil edebilecek akrabalık bağları bulunmadığını ve giriĢim Ģirketiyle ticari iliĢkisinin olmadığını belirten taahhütname. d) GiriĢim Ģirketi ortaklarının Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamındaki düzenlemelere uyacaklarını belirten taahhütname. e) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraĢtırma Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli ĠĢletmeleri GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi BaĢkanlığı tarafından belirlenen araĢtırma, geliĢtirme ve yenilikçilik programları kapsamında projesi son beĢ yıl içinde desteklenmiĢ bir giriĢim Ģirketine yatırım yapılması halinde %100 vergi desteğinden yararlanılması için ilgili kurumdan alınmıĢ durumu tevsik eden belge. (2) MüsteĢarlık iĢ planının ve Ģirket esas sözleĢmesinin Kanunun ek 5 inci maddesine, Gelir Vergisi Kanununun geçici 82 nci maddesine ve bu Yönetmeliğe aykırılık teĢkil edip etmediğini kontrol eder. Bu husus dıĢında iĢ planı ve Ģirket esas sözleĢmesi üzerinde MüsteĢarlığın herhangi bir sorumluluğu yoktur. GiriĢim Ģirketinin kurulması MADDE 22 – (1) BKY’lerin giriĢimcilerle yeni kuracakları giriĢim Ģirketlerinde Ģirketin kuruluĢu, Ģirket esas sözleĢmesinin bu Yönetmelikte belirtilen hükümlere uygun Ģekilde nihai hale getirilmesini müteakip Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesiyle gerçekleĢir. Mevcut bir Ģirketle ortaklık tesis edilmesi, BKY’nin Ģirket ortağı olduğunu gösterecek Ģekilde Ģirket esas sözleĢmesinde bu Yönetmelik hükümlerine uygun gerekli değiĢikliklerin yapılması ve bu değiĢikliklerin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesiyle gerçekleĢir. Her iki durumda ortaklık yapısı Ģirketin pay defterine iĢlenir ve tüm bilgi ve belgeler MüsteĢarlığa ulaĢtırılır. 23 üncü maddede belirtilen süre içerisinde belgelerin haklı nedenler ileri sürülmeksizin MüsteĢarlığa ulaĢtırılmaması durumunda müracaat iptal edilir. Ġptalden sonra gerekli bilgi ve belgelerin tamamlanması durumunda müracaat yenilenebilir. (2) Yeni kurulan Ģirkette sermaye taahhüdünün mevcut bir Ģirkette ise, sermaye artırımlarının yerine getirilmesi yoluyla Ģirket sermaye yapısının güçlendirilmesini teminen emisyon primi dahil sermayenin veya hisse senetlerinin iktisap bedellerinin nakdi olarak giriĢim Ģirketi banka hesabına yatırılması zorunludur. GiriĢim Ģirketi hesabına nakdi olarak yatırılan hisse senedi iktisap bedellerinin hesaba giriĢ tarihinden itibaren en geç oniki ay içinde iĢ planında belirtilen Ģekilde harcanması ya da fiziki yatırıma dönüĢmesi gerekir. BaĢvuruların sonuçlandırılması MADDE 23 – (1) 21 inci maddede belirtilen belgelerin MüsteĢarlığa ulaĢması ve baĢvurunun MüsteĢarlık tarafından uygun görülmesini müteakip üç ay içerisinde giriĢim Ģirketinin tescil edilmiĢ esas sözleĢmesini içeren Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin bir örneğinin ve iĢ planında aktarılacağı belirtilen iktisap bedeli tutarının giriĢim Ģirketi adına açılmıĢ ortaklık banka hesabına aktarıldığını gösteren banka yetkilisi tarafından imzalanmıĢ banka dekontunun akredite olmuĢ BKY ağları üzerinden MüsteĢarlığa ulaĢtırılır. MüsteĢarlık, bu maddede belirtilen Ģartların yerine getirilmesini müteakip BKY’nin vergi desteğinden yararlanması için bir ay içerisinde ilgili vergi dairesine bildirimde bulunur. GiriĢim Ģirketi esas sözleĢmesinde değiĢiklik MADDE 24 – (1) Müracaat sırasında ibraz edilen Türk Ticaret Kanununun 339 uncu maddesi kapsamında hazırlanan Ģirket esas sözleĢmesi taslak metni ile Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan esas sözleĢme metinleri arasında fark bulunması durumunda bu değiĢikliğin nedeni BKY tarafından MüsteĢarlığa yazılı olarak izah edilir. MüsteĢarlık bu değiĢiklikleri ilgili kanunlara ve bu Yönetmelik hükümlerine aykırılık teĢkil edip etmediği açısından inceler. Aykırılık bulunması durumunda düzeltilmesini yatırımcıdan talep eder. (2) Vergi desteğinin sağlanmasından itibaren iki yıllık süre içerisinde Ģirket esas sözleĢmesinde değiĢiklik yapılması durumunda, MüsteĢarlık değiĢikliğin yapıldığı tarihten itibaren en geç bir ay içerisinde bilgilendirilir. Ortaklık banka hesabı açılması MADDE 25 – (1) BKY tarafından iktisap edilen giriĢim Ģirketi hisse bedelleri münhasıran açılan ticari bir banka hesabında tutulur. Bu banka hesabı giriĢim Ģirketinin yönetiminde olan, ancak BKY tarafından belirlenecek belirli bir tutarın üzerindeki harcamalar konusunda müĢterek imza gerektiren bir hesap niteliğindedir. Bu hesabın, münhasıran, giriĢim Ģirketi tarafından iĢ planında belirtilen faaliyetlerin finansmanında kullanılması zorunludur. (2) Bu hesaptan yapılacak tüm ödemeler ve transfer iĢlemlerinin belgelendirilmesinde Vergi Usul Kanununca kabul edilen vesikalar dikkate alınır. Banka hesaplarına ait aylık dökümler giriĢim Ģirketi tarafından saklanır ve gerektiğinde Gelir Ġdaresi BaĢkanlığına ve MüsteĢarlığa ibraz edilir. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır. Yatırım yapılacak Ģirketin niteliği MADDE 26 – (1) BKY’lerin devlet desteğinden yararlanabilmesi için sermaye koydukları Ģirketin Türk Ticaret Kanununa tabi bir anonim Ģirket olması zorunludur. BKY’lerin devlet desteğinden yararlanabilmesi için iktisap ettikleri hisselere ait Ģirketin aĢağıdaki Ģartları haiz olması gerekir: a) ġirketin BKY’nin iĢtirakinden önceki son iki mali yıldaki net satıĢlarının yıllık 5.000.000 TL’den fazla olmaması. b) En fazla elli çalıĢanı bulunması. c) ġirketin, BKY’nin kendisine, eĢine, kendisinin veya eĢinin altsoyu ve üstsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımlarına ve kayın hısımlarına idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunmaması ya da nüfuzu altında olmaması. ç) BaĢka bir Ģirketin kontrolünde olmaması. d) MüsteĢarlıkça belirlenen ve ek 4’te yer alan devlet desteği sağlanacak sektörlere iliĢkin listedeki sektörlerde veya faaliyetlerde bulunması. e) Paylarının halka arz edilmemiĢ olması. Yasal olmayan alanlara yatırım yapmama MADDE 27 – (1) GiriĢim Ģirketleri, yasal olmayan veya Ģüpheli kaynaklardan elde edilmiĢ gelirlerle yürütülen veya genel ahlaka aykırı faaliyetlerde bulunamaz. Bu tür faaliyetler, mali kaçakçılıktan, silah ticaretinden, yasal olmayan yollardan elde edilen kazançlardan, kadın ticareti, organize suçlar, yolsuzluk gibi suç faaliyetlerinden ve genel ahlaka aykırı iĢlerden gelir elde edilmesini ifade eder. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM BKY Ortak Yatırımları Ortaklık türü MADDE 28 – (1) En az iki lisanslı BKY tarafından bir giriĢim Ģirketine beraber yatırım yapılması durumunda, bu yatırımlar BKY ortak yatırımları olarak adlandırılır. Bu ortakların tamamı Türk Ticaret Kanununda anonim Ģirket ortakları için getirilen hükümlere tabidir. Ortak yatırım lider ortağı MADDE 29 – (1) BKY’ler tarafından yapılan ortak yatırımlarda BKY’ler kendileri arasından bir kiĢiyi lider ortak olarak belirler. Lider ortak BKY ağı üzerinden, ortaklık adına iĢ planını MüsteĢarlığa sunar ve MüsteĢarlıkça talep edilen bilgi ve belgeleri MüsteĢarlığa iletir. Ortak yatırımlarda sınır MADDE 30 – (1) BKY’ler, kendilerinin bireysel katılım yatırımları hariç, lisanslarının beĢ yıllık geçerlilik döneminde en fazla yirmi farklı anonim Ģirkete yaptıkları ortak yatırım için devlet desteği alabilir. Bu sınırı aĢan yatırımlar için devlet desteği sağlanmaz. Ortak yatırımlarda bulunan BKY’ler aynı anda en fazla beĢ yatırımda lider ortak olarak görev alabilir. BKY ortak yatırımlarında her bir giriĢim Ģirketine yapılacak azami yatırım tutarı yıllık bazda 2.000.000 TL olarak uygulanır. Ortak yatırımda bulunan her bir BKY için 14 üncü maddede belirtilen asgari yatırım tutarı geçerlidir. Lider ortağın seçimi MADDE 31 – (1) BKY’ler kendi aralarında lider ortağı serbestçe belirleyebilirler. BKY’ler ortak yatırım kararlarını ve lider ortağı BKY ağı aracılığıyla MüsteĢarlığa müĢtereken bildirirler. Bu yazılı beyan olmaksızın yapılan yatırımlar BKY’ler için getirilen bireysel yatırım sınırlamalarına tabidir. BEġĠNCĠ BÖLÜM BKY Ağları BKY ağlarının akreditasyonu MADDE 32 – (1) MüsteĢarlık, 34 üncü maddede belirlenen akreditasyon kriterlerini yerine getirmesi durumunda BKY ağlarını akredite ederek bu akredite ağlarla BKY faaliyetlerinin izlenmesi ve denetlenmesi amacıyla iĢbirliği yapabilir. Akredite olmayan BKY ağlarıyla izleme ve denetim alanında iĢbirliği yapılmaz. Akreditasyon baĢvurusu MADDE 33 – (1) Akreditasyon baĢvuruları 34 üncü maddede belirtilen kriterleri tevsik eden bilgi ve belgelerle MüsteĢarlığa yapılır. Akreditasyon kriterleri MADDE 34 – (1) BKY ağlarının MüsteĢarlıkça akredite edilebilmesi için aĢağıdaki Ģartları yerine getirmesi gerekir: a) BKY ağının, BKY ve giriĢimcilerin bir araya gelmelerini sağlayacak, ayrıntıları protokolle belirlenecek olan yeterli teçhizata sahip fiziki bir mekana sahip olması. b) BKY ağında giriĢimci tekliflerinin ön elemesini yapacak üniversite lisans mezunu en az bir kiĢinin istihdam edilmesi. c) BKY ağına üye en az beĢ lisanslı BKY’nin bulunması ve bu BKY’lerin toplamda 26 ncı maddede belirtilen nitelikleri haiz en az beĢ giriĢim Ģirketine ortak olması. ç) BKY ağının iĢlevsel bir internet sayfasının ve veri tabanının olması. d) MüsteĢarlıkça düzenlenen protokolü imzalamıĢ olması. Akreditasyonun süresi MADDE 35 – (1) MüsteĢarlık tarafından verilen akreditasyonun süresi beĢ yıldır. BeĢinci yılın sonunda BKY ağı tarafından tekrar akreditasyon baĢvurusunda bulunulması durumunda MüsteĢarlık akreditasyon kriterlerinin yerine getirilip getirilmediğini kontrol eder ve kriterlere uyum sağlanıyorsa ağın geçmiĢ performansı ve MüsteĢarlığın düzenlemelerine uyumda gösterdiği baĢarıyı göz önüne alarak akreditasyon süresini beĢer yıllık sürelerle uzatabilir. Akreditasyon kapsamındaki ağlara verilen haklar MADDE 36 – (1) BKY’lerin yatırımlarının devlet desteğinden yararlanabilmesi için BKY’ler müracaatlarını akredite olmuĢ ağlar üzerinden gerçekleĢtirirler. Bir BKY, birden fazla BKY ağına üye olabilir. Akredite olmuĢ BKY ağlarının yükümlülükleri MADDE 37 – (1) BKY’lerin izlenmesi ve denetimi ile sınırlı kalmak üzere BKY ağları; a) Kendi ağlarına üye BKY’ler tarafından MüsteĢarlığa sunulan iĢ planlarına uyumun takip edilmesi amacıyla MüsteĢarlıkça istenen raporları hazırlama ve MüsteĢarlığa altı aylık dönemler itibariyle bu raporları sunma, b) Kendi üyeleriyle ilgili usulsüzlükleri MüsteĢarlıkça belirlenen Ģekle uygun olarak raporlama, c) MüsteĢarlıkça talep edilen istatistiki bilgileri zamanında sağlama, görevlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Akreditasyon protokolü MADDE 38 – (1) MüsteĢarlık, BKS mevzuatı hükümlerine göre hazırladığı ve tarafların karĢılıklı görev ve yükümlülüklerini belirten bir protokolü BKY ağları ile imzalar. MüsteĢarlık tarafından bu protokole aykırı eylemlerin tespit edilmesi durumunda eylemlerin ağırlığına göre protokol sona erdirilerek akreditasyon iptal edilebilir. Akreditasyonun iptali MADDE 39 – (1) Akreditasyon protokolünde hangi Ģartlar altında akreditasyonun iptal edileceğine iliĢkin durumlar ve yaptırımlar önceden belirlenir. 45 ve 46 ncı maddeler kapsamında yapılan gözetim ve denetim faaliyetleri sırasında BKS mevzuatına ve protokollere aykırı bir iĢlem tespit edilmesi durumunda MüsteĢarlık aykırı iĢlemin ortadan kaldırılmasını talep eder. Düzeltme talebinin, iĢlemin niteliğine göre bir aydan az üç aydan fazla olmamak Ģartıyla verilen süre içerisinde karĢılanmaması durumunda akreditasyon iptal edilebilir. Akreditasyonun iptali sonrası iĢlemler MADDE 40 – (1) Akreditasyonun iptal edildiği tarihe kadar BKY ağları kullanılarak gerçekleĢtirilen yatırımlar vergi desteğinden yararlanır. Ancak ağ üzerinden MüsteĢarlığa baĢvuru yapmıĢ olmakla birlikte ağın akreditasyonunun iptali nedeniyle baĢvuru iĢlemlerini tamamlayamayan BKY’lerin talepleri MüsteĢarlıkça yerine getirilir. Akreditasyonun iptalinden sonra ağ üyesi BKY’ler tarafından yapılan yatırımlar vergi desteğinden yararlandırılmaz. ALTINCI BÖLÜM Raporlama ve Bildirim Faaliyet raporları MADDE 41 – (1) BKY’nin giriĢim Ģirketine ortak olmasından ve ortaklık banka hesabına nakdi sermayeyi yatırmasından itibaren iki yıllık süre boyunca giriĢim Ģirketi, altı aylık dönemler itibariyle iĢ planına göre hangi aĢamada olduğunu, gerçekleĢtirdiği yatırımı ve faaliyetleri gösteren ek 5’te yer alan örneğe göre hazırlanacak faaliyet raporunu ve ortaklık banka hesap özetlerini MüsteĢarlığa göndermekle yükümlüdür. Hisselerin iktisap edilmesinden itibaren baĢlayan iki yıllık dönemin sona ermesini müteakip sadece faaliyet raporları bilgi amaçlı olarak BKY tarafından giriĢim Ģirketi hisselerinin tamamının satıĢına kadar yılda bir kez MüsteĢarlığa gönderilir. Bir giriĢim Ģirketine yapılan ilave her sermaye iĢtiraki 2 yıllık dönemi yeniden baĢlatır. Hisselerin satılması yoluyla giriĢim Ģirketinden çıkıĢ yapan BKY’ler satıĢtan itibaren en geç bir ay içerisinde ek 6’daki örneğe uygun Ģekilde hazırladıkları satıĢ raporunu MüsteĢarlığa gönderir. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır. Mali tabloların hazırlanması MADDE 42 – (1) Mali tablolar, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre hazırlanması zorunlu tabloları ifade eder. GiriĢim Ģirketinin, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından belirlenen Türkiye Muhasebe Standartlarını uygulama zorunluluğu kapsamında olmaması halinde mali tablolar Maliye Bakanlığı düzenlemelerine uygun olarak düzenlenir. MüsteĢarlık gerek gördüğünde giriĢim Ģirketlerinden mali tablolarını istemeye yetkilidir. Özel durumların bildirilmesi MADDE 43 – (1) Tescilden sonraki esas sözleĢme değiĢiklikleri, iflas gibi önem arz eden durumların, olayın ortaya çıkıĢından itibaren en geç bir ay içerisinde, yapılan vergi incelemelerine iliĢkin raporların ise vergi mükellefine tebliğ tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde BKY’ler tarafından MüsteĢarlığa bildirilmesi zorunludur. GiriĢim Ģirketi hisselerinin tamamının BKY tarafından satıĢına kadar giriĢim Ģirketinin iflas etmesi durumunda BKY’ler iflas sürecinin baĢlamasından itibaren en geç bir ay içerisinde ek 7’deki örneğe uygun Ģekilde hazırladıkları iflas raporunu MüsteĢarlığa gönderir. Bu maddeye aykırılığın tespiti halinde 11 inci maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır. Ġstatistiki bilgilerin hazırlanması MADDE 44 – (1) MüsteĢarlık giriĢim Ģirketlerinden ve akredite olmuĢ BKY ağlarından istatistiki bilgi talep edebilir. MüsteĢarlık BKS sistemine iliĢkin elde ettiği istatistiki bilgileri toplulaĢtırılmıĢ olarak altı aylık veya yıllık dönemler itibariyle yayınlayabilir. YEDĠNCĠ BÖLÜM Gözetim ve Denetim Gözetim faaliyetleri MADDE 45 – (1) Gözetim faaliyetleri, giriĢim Ģirketleri tarafından iĢ planına, ortaklık paylarına ve iĢtirak edilecek ortaklıklara iliĢkin getirilen düzenlemelere uyumun sağlanmasına yönelik olarak MüsteĢarlık tarafından BKY’ler, akredite olmuĢ BKY ağları, BKY ortaklıkları ve giriĢim Ģirketleri üzerinde sürekli olarak icra edilecek kontrol faaliyetlerini kapsar. Denetim faaliyetleri, denetim yetkisi ve raporlama MADDE 46 – (1) Kurul, MüsteĢarlık adına BKY’leri, BKY ortaklıklarını, akredite olmuĢ BKY ağlarını ve giriĢim Ģirketlerini denetlemekle yetkilidir. (2) Denetim faaliyetleri, BKS sisteminde yer alan BKY’ler, BKY ortaklıkları, akredite olmuĢ BKY ağları ve giriĢim Ģirketleri üzerinde MüsteĢarlık tarafından kapsamı belirlenen alanlarda risk değerlendirmeleri esas alınarak belirlenen örneklem üzerinden Kurul tarafından yapılan denetim faaliyetlerini içerir. (3) Kurul denetimlerini yıllık plan çerçevesinde yerine getirir. BKY’ler, BKY ortaklıkları, akredite olmuĢ BKY ağları ve giriĢim Ģirketleri MüsteĢarlık ve Kurul tarafından talep edilen tüm bilgi ve belgeleri ıslak imzalı ve/veya elektronik ortamda, istenilen Ģekilde zamanında vermekle yükümlüdür. Kurul denetime iliĢkin raporlarını uluslararası denetim standartları çerçevesinde hazırlar. SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler Süreler ve tebligat MADDE 47 – (1) Aksi belirtilmedikçe bu Yönetmelikte geçen sürelerin baĢlangıcı olarak evrakın MüsteĢarlıktan çıkıĢ tarihi ya da evrakın MüsteĢarlığa giriĢ tarihi dikkate alınır. MüsteĢarlığa yapılan tüm baĢvurular, en geç bir ay içerisinde yazılı ve elektronik yolla veya sadece elektronik yolla cevaplandırılır. BKY’lere, akredite olmuĢ BKY ağlarına, giriĢimcilere ve giriĢim Ģirketlerine yapılan tebligatlar yazılı ve elektronik yolla veya sadece elektronik yolla yapılabilir. Bilgi sistemi MADDE 48 – (1) MüsteĢarlığa yapılan baĢvuruların iĢleme alınması için MüsteĢarlık tarafından talep edilen bilgi ve belgeler elektronik ortamda BKY ağı veya BKY tarafından, faaliyet raporları da giriĢim Ģirketleri tarafından elektronik ortamda MüsteĢarlığın bilgi sistemine girilir. Belgelerin asılları ya da MüsteĢarlık tarafından kabul edilmesi halinde örnekleri de MüsteĢarlığa gönderilir. Akredite olmuĢ BKY ağlarının devreye girmesi GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) 31/12/2013 tarihine kadar BKY lisansı ve BKS yatırımlarına iliĢkin vergi desteği almak ve BKY ortaklığına iliĢkin bildirimde bulunmak için MüsteĢarlığa yapılacak müracaatlar doğrudan BKY’ler tarafından MüsteĢarlığa yapılır. Yürürlük MADDE 49 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 50 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine MüsteĢarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür. Not : Ekleri 15 ġubat 2013 Tarihli ve 28560 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ] —— • —— Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumundan: ELEKTRONĠK HABERLEġME SEKTÖRÜNDE KĠġĠSEL VERĠLERĠN ĠġLENMESĠ VE GĠZLĠLĠĞĠNĠN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 24/7/2012 tarihli ve 28363 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik HaberleĢme Sektöründe KiĢisel Verilerin ĠĢlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmeliğin 25 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 25 – (1) Bu Yönetmelik 24/7/2013 tarihinde yürürlüğe girer.” MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu BaĢkanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 24/7/2012 28363 [R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ] —— • —— Çevre ve ġehircilik Bakanlığından: ATIKSU ALTYAPI VE EVSEL KATI ATIK BERTARAF TESĠSLERĠ TARĠFELERĠNĠN BELĠRLENMESĠNDE UYULACAK USUL VE ESASLARA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 27/10/2010 tarihli ve 27742 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara ĠliĢkin Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11 inci maddesine ve 29/6/2011 tarihli ve 644 sayılı Çevre ve ġehircilik Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2, 8 ve 33 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıĢtır.” MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “d) Bakanlık: Çevre ve ġehircilik Bakanlığını,”. MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 25 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve ġehircilik Bakanı yürütür.” MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin Geçici 1 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) 26/10/2011 tarihi itibarıyla bu Yönetmeliğe, tarife belirleme, abonelik, sözleĢme, teknik alt yapı eksiklikleri de dahil olmak üzere, uyum sağlayamamıĢ olan atıksu altyapı yönetimleri ve evsel katı atık idareleri, 31/12/2014 tarihine kadar bu Yönetmeliğe uyum sağlamakla yükümlüdürler.” MADDE 5 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 6 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve ġehircilik Bakanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 27/10/2010 27742 [R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: TÜRKĠYE ĠHRACATÇILAR MECLĠSĠ VE ĠHRACATÇI BĠRLĠKLERĠ ĠNSAN KAYNAKLARI YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 3/9/2009 tarihli ve 27338 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Ġhracatçılar Meclisi ve Ġhracatçı Birlikleri Ġnsan Kaynakları Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “(3) Belirli süreli ve özel hizmet sözleĢmeli olarak birlik genel sekreterliğinde istihdam edilen personel sayısı, daimi hizmet sözleĢmesi ile istihdam edilen personel sayısının yüzde onunu ve her halükarda on kiĢiyi geçemez. Bir önceki yıl personel giderleri, gelirlerinin yüzde 40’ından fazla olan birliklerce, belirli süreli ve özel hizmet sözleĢmeli yeni personel istihdam edilemez. Münhasıran belirli bir projenin yürütülmesi için istihdam edilen ve istihdam giderlerinin en az yüzde 75’i o projeye destek veren ulusal ve uluslararası kuruluĢlardan sağlanan fonlarla karĢılanan personel ile istihdam giderleri ilgili tanıtım grupları bütçesinden karĢılanmak suretiyle tanıtım grubunun faaliyetleri kapsamında belirli projeyi yürütmek için istihdam edilen belirli süreli ve özel hizmet sözleĢmeli personel için bu sınırlamalar uygulanmaz.” MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “(1) Hizmetlerin gerektirdiği bütün görevler için görevi ve unvanı ile belirli süreli ve özel hizmet sözleĢmeli personel için ücret tavanı belirtilmek suretiyle, çalıĢtırılacak personel sayısı bütçe imkanları dahilinde yönetim kurulunun kararı ile tespit edilir, TĠM’in uygun görüĢü ve Bakanlığın onayı ile sonuçlandırılır.” MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “(1) TĠM ve Birlik merkezinde ve/veya irtibat bürolarında çalıĢan personelin ortalama toplam haftalık çalıĢma süresi 40 saattir. Günlük çalıĢmanın baĢlama ve bitme saatleri ile öğle dinlenme süresi, bölgenin ve hizmetin özelliklerine göre TĠM tarafından tespit edilir ve tüm Genel Sekreterliklere bildirilir.” MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesinin altıncı fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “(6) Ücretleri peĢin olarak ödenen, ancak ay içinde görevden ayrılan veya iĢ akdi feshedilen personelden, görevden ayrılıĢ tarihleri dikkate alınarak çalıĢmadığı günler için ödenen ücret ve ikramiye tutarları geri alınır.” MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “(1) Daimi hizmet sözleĢmeli personele, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavında; a) A düzeyinde puan alanlara : 5.000, b) B düzeyinde puan alanlara : 3.300, c) C düzeyinde puan alanlara : 1.650, gösterge rakamlarının Devlet memurlarına uygulanan maaĢ katsayısı ile çarpılmak suretiyle, belge ibraz tarihini takip eden ayın ilk gününden itibaren bildiği her bir yabancı dil için ayrı ayrı brüt lisan tazminatı ödenir. Uluslararası kabul gören dil sınavlarından, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen kriterlere göre YDS eĢdeğeri A, B ve C düzeyinde puan alanlara da, bu fıkrada belirtilen miktarlarda lisan tazminatı ödenir.” MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinin baĢlığı ile birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “Kasa Tazminatı” “(1) Genel sekreterlikte, nakit ve değerli evrakı fiilen elinden geçiren ve tazmin ile sorumlu bulunan daimi hizmet sözleĢmeli azami beĢ personele, muhtemel açıklarını kapatmak amacıyla, genel sekreterin teklifi ve yönetim kurulunun ortak kararı ile aylık ücretinin %5’ini aĢmamak kaydıyla, belirlenecek oranda aylık kasa tazminatı ödenir.” MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 38 inci maddesinin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “(3) Performans değerlendirmesi, her yıl Haziran ve Aralık aylarında yapılır ve sonuçları ilgili personele bildirilir. Performansı olumsuz değerlendirilen personel, bu duruma 1 ay içinde, atamaya yetkili makam nezdinde yazılı olarak itirazda bulunabilir. Bu durumda, atamaya yetkili makam kararını 2 ay içinde ilgiliye yazılı olarak bildirir. Ġki değerlendirme döneminde üst üste olumsuz performans gösteren personelin genel sekreterlikle iliĢiği Yönetim Kurulu kararı ile kesilebilir.” MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 47 nci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “(1) Vekaletin fiilen yapılması esastır. Yönetim pozisyonlarında görev yapanların, izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaĢtırma nedenleriyle görevlerinde bulunmadıkları sürelerde veya boĢ bulunan yönetim pozisyonlarında vekaletin bir ast veya eĢit unvanda bir personel tarafından yürütülmesi esastır. Bu durumda, vekalet verilecek personel, genel sekreterin onayı ile belirlenir. Genel Sekreter için 3 aya kadar yönetim kurulu baĢkanı veya yetkilendireceği baĢkan vekili/yardımcısının onayı, 3 aydan uzun süreli vekalet hallerinde ise yönetim kurulu kararı ve Bakanlık onayı gerekir. Genel Sekreterliğe vekalet edenlere, vekalet görevinde bulunduğu üçüncü aydan itibaren, vekalet ettiği unvanın ücreti ile diğer mali ve sosyal haklar verilir. Ancak bu durum vekalet eden için müktesep hak oluĢturmaz.” MADDE 10 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 11 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 3/9/2009 27338 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 111/10/2011 28081 23/4/2012 28253 37/4/2012 28257 415/6/2012 28324 [R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ] —— • —— Ekonomi Bakanlığından: TÜRKĠYE ĠHRACATÇILAR MECLĠSĠ VE ĠHRACATÇI BĠRLĠKLERĠ ĠNSAN KAYNAKLARI SINAV YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 4/9/2010 tarihli ve 27692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Ġhracatçılar Meclisi ve Ġhracatçı Birlikleri Ġnsan Kaynakları Sınav Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi, ikinci fıkrasının (b) bendi ile üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “ç) Sınavın yapıldığı yılın Ocak ayının ilk gününde otuzbeĢ yaĢını doldurmamıĢ olmak.” “b) Uzman Yardımcısı için, en az dört yıllık eğitim veren siyasal bilgiler, hukuk, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, iĢletme ve mühendislik fakülteleri ile diğer dört yıllık eğitim veren üniversite ve fakültelerin kamu yönetimi, uluslararası ticaret, matematik, istatistik ve tasarım bölümlerinden veya yüksekokullarından ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmıĢ yabancı fakülte veya yüksekokullardan mezun veya dört yıllık fakülte veya yüksekokul mezunu olmak kaydıyla yukarıda belirtilen alanlardan en az birinde yüksek lisans derecesi olmak.” “(3) YarıĢma sınavı, alınacak personelin unvanı, sayısı ve sınava iliĢkin diğer bilgilerin nerede ilan edileceği hususları sınavın baĢlama tarihinden en az bir ay önce TĠM veya TĠM tarafından yetkilendirilen birlik tarafından ülke çapında yayımlanan tirajı en yüksek yedi gazeteden en az birinde ilan edilir. YarıĢma sınavına katılmak için gerekli genel ve özel Ģartlar, alınacak personelin unvanı, nitelikleri ve sayısı, son baĢvuru tarihi, baĢvuru yeri ve baĢvuruda istenecek belgeler ile sınav tarihi, saati ve yeri ayrıca ilgili birliklerin ve TĠM’in internet sitesinde son baĢvuru tarihine kadar yayımlanır.” MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 4/9/2010 27692 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 11/10/2011 28081 [R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ] —— • —— Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan: SĠGORTAYA TABĠ MEVDUAT VE KATILIM FONLARI ĠLE TASARRUF MEVDUATI SĠGORTA FONUNCA TAHSĠL OLUNACAK PRĠMLERE DAĠR YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠK MADDE 1 – 7/11/2006 tarihli ve 26339 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Sigortaya Tabi Mevduat ve Katılım Fonları ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca Tahsil Olunacak Primlere Dair Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―50 bin Türk Lirasına‖ ibaresi ―100 bin Türk Lirasına‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu BaĢkanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 7/11/2006 26339 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 15/5/2008 26867 215/1/2011 27816 329/9/2011 28069 [R.G. 15. ġubat 2013– 28560 ] —— • —— Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından: KARAYOLU TAġITLARI-PATĠNAJ ZĠNCĠRLERĠ ĠLE ĠLGĠLĠ TEBLĠĞ (TS 663) (TEBLĠĞ NO: MSG-MS-2013/1) MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, 3/6/2011 tarihli ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 10/6/1930 tarihli ve 1705 sayılı Ticarette TağĢiĢin Men’i ve Ġhracatın Murakabesi ve Korunması Hakkında Kanun ile 18/11/1960 tarihli ve 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü KuruluĢ Kanununa dayanılarak hazırlanmıĢtır. MADDE 2 – (1) 16/8/2007 tarihli ve 26615 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mecburi Standard Tebliği (Tebliğ No: ÖSG: 2007/24) ile Bakanlıkça mecburi uygulamaya konulan, TS 663 “Karayolu TaĢıtları-Patinaj Zincirleri” standardının T1 tadilinin; 6.2.2 nci maddesi Türk Standardları Enstitüsü tarafından tadil edilmiĢtir. Tadil edilen standard metni imalat ve satıĢ safhalarında zorunlu olarak uygulanacaktır. MADDE 3 – (1) TS 663 “Karayolu TaĢıtları-Patinaj Zincirleri” standardı kapsamına giren ürünleri üreten ve satanların bu Tebliğ hükümlerine uymaları zorunludur. MADDE 4 – (1) TS 663 “Karayolu TaĢıtları-Patinaj Zincirleri” standardı, TSE’nin merkez teĢkilatından veya il temsilciliklerinden temin edilir. TSE’nin ve il temsilciliklerinin iletiĢim bilgilerine TSE’nin internet sitesinden ulaĢılır. MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinden onbeĢ gün sonra yürürlüğe girer. MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür. [R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 13/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-02 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nca; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)’ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, “SatıĢ” yöntemi ve “Pazarlık” usulü uygulanmak suretiyle 4046 Sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 13.01.1998 tarih ve 98/03 sayılı Kararına istinaden, Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 231 ada, 1 parseldeki 416,79 m2 lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu’nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı “Söz konusu taĢınmazın; 191.000.- (Yüzdoksanbirbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren ġeref AYDEMĠR’e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, ġeref AYDEMĠR’in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 190.000.- (Yüzdoksanbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Meçe ĠnĢaat Temizlik Hayvancılık Yemek Mühendislik TaĢımacılık Ġthalat Ġhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Meçe ĠnĢaat Temizlik Hayvancılık Yemek Mühendislik TaĢımacılık Ġthalat Ġhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 181.000.- (Yüzseksenbirbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Yunus Emre ASLAN’a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Yunus Emre ASLAN’nın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 173.000.- (YüzyetmiĢüçbin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Hacı-Sabri Çelik Gıda Pazarlama ĠnĢaat Tekstil Nakliye Kömür Petrol Medikal Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Hacı-Sabri Çelik Gıda Pazarlama ĠnĢaat Tekstil Nakliye Kömür Petrol Medikal Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 170.000.- (YüzyetmiĢbin) Türk Lirası bedelle beĢinci teklifi veren Tekin KARAKOL’a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Tekin KARAKOL’un sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline” Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin Ġdare ve TürkĢeker A.ġ. tarafından yerine getirilmesine karar verilmiĢtir. [R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 13/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-03 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nca; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)’ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, “SatıĢ” yöntemi ve “Pazarlık” usulü uygulanmak suretiyle 4046 Sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 13.01.1998 tarih ve 98/03 sayılı Kararına istinaden, Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 245 ada, 1 ve 2 parsellerdeki 3.020,07 m2 lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu’nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı “Söz konusu taĢınmazın; 1.080.000.- (Birmilyonseksenbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Bilgiç ĠnĢaat Tekstil Gıda Tarım Nakliye Gayrimenkul Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Bilgiç ĠnĢaat Tekstil Gıda Tarım Nakliye Gayrimenkul Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.076.000.- (BirmilyonyetmiĢaltıbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Habip AYDEMĠR’e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Habip AYDEMĠR’in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.028.000.- (Birmilyonyirmisekizbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Cahit KARAOĞLU’na Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Cahit KARAOĞLU’nun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.000.000.- (Birmilyon) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Zekeriya SAVAġ’a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Zekeriya SAVAġ’ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 930.000.- (Dokuzyüzotuzbin) Türk Lirası bedelle beĢinci teklifi veren Nesce Petrol Turizm TaĢımacılık Tarım Sanayi Ticaret A.ġ.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Nesce Petrol Turizm TaĢımacılık Tarım Sanayi Ticaret A.ġ.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 925.505.- (DokuzyüzyirmibeĢbinbeĢyüzbeĢ) Türk Lirası bedelle altıncı teklifi veren Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 925.000.- (DokuzyüzyirmibeĢbin) Türk Lirası bedelle yedinci teklifi veren Orhan GÜNGÖR’e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Orhan GÜNGÖR’ün sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 921.000.- (Dokuzyüzyirmibirbin) Türk Lirası bedelle sekizinci teklifi veren Meçe ĠnĢaat Temizlik Hayvancılık Yemek Mühendislik TaĢımacılık Ġthalat Ġhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Meçe ĠnĢaat Temizlik Hayvancılık Yemek Mühendislik TaĢımacılık Ġthalat Ġhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline” Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin Ġdare ve TürkĢeker A.ġ. tarafından yerine getirilmesine karar verilmiĢtir. [R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 13/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-04 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nca; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)’ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, “SatıĢ” yöntemi ve “Pazarlık” usulü uygulanmak suretiyle 4046 Sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 13.01.1998 tarih ve 98/03 sayılı Kararına istinaden, Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 246 ada, 1, 2, 3 ve 4 parsellerdeki 6.405,11 m2 lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu’nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı “Söz konusu taĢınmazın; 1.660.000.- (BirmilyonaltıyüzaltmıĢbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Ġhsan KARAMIZRAK’a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ġhsan KARAMIZRAK’ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.650.000.- (Birmilyonaltıyüzellibin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.640.000.- (Birmilyonaltıyüzkırkbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Habip AYDEMĠR’e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Habip AYDEMĠR’in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.525.000.(BirmilyonbeĢyüzyirmibeĢbin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren ġeref AYDEMĠR’e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, ġeref AYDEMĠR’in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline” Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin Ġdare ve TürkĢeker A.ġ. tarafından yerine getirilmesine karar verilmiĢtir. [R.G. 15. ġubat 2013 – 28560 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 13/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-05 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nca; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)’ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, “SatıĢ” yöntemi ve “Pazarlık” usulü uygulanmak suretiyle 4046 Sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 13.01.1998 tarih ve 98/03 sayılı Kararına istinaden, Aksaray ili, Merkez ilçesi, Dere Mahallesi, 595 ada, 19 ve 20 parsellerdeki 479,28 m2 lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu’nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı “Söz konusu taĢınmazın; 382.000.- (Üçyüzseksenikibin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Mahmut ORUÇ’a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Mahmut ORUÇ’un sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 380.000.- (Üçyüzseksenbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Ağmar ĠnĢaat Gıda Sanayi Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.’ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ağmar ĠnĢaat Gıda Sanayi Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.’nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 315.000.- (ÜçyüzonbeĢbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Ali KARAKUġ’a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ali KARAKUġ’un sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline” Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin Ġdare ve TürkĢeker A.ġ. tarafından yerine getirilmesine karar verilmiĢtir. [R.G. 15. ġubat 2013– 28560 ] —— • ——