TÜRKĐYE’DE SĐYER ÇALIŞMALARI: ELEŞTĐREL BĐR DEĞERLENDĐRME Nurullah Ardıç (Dr., Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü) Siyer Atölyesi 2009’a katılacak tebliğ sahipleri için hazırlanmıştır. Atıf için kullanılamaz Nisan 2009 Giriş Bu çalışmada Türkiye’de Cumhuriyet dönemi boyunca siyer alanında yapılan akademik çalışmaların metodoloji ve sosyal bilim düşüncesi açılarından eleştirel bir değerlendirmesi yapılacaktır. Bu değerlendirme, Türkiye’de yayınlanmış ve Türkçe yapılmış (veya Türkçeye tercüme edilmiş) olan, akademisyenler tarafından kaleme alınmış tez, makale ve kitapları kapsayacaktır. Bu üç tür arasında yer alan tezler kategorisine lisans, yüksek lisans ve doktora tezleri dâhildir. Ancak belirtmek gerekir ki, çok geniş bir dönemi ve oldukça hacimli bir malzeme bütününü kapsayan bu tür bir değerlendirmenin ölçeğinin de oldukça genel olacağı açıktır. Diğer bir ifadeyle, bu eleştirel değerlendirme, hakkında değerlendirme yapılacak metinlerin ayrıntılı birer incelemesini sunmayacak, bunun yerine literatürün genel nitelikleri üzerinden belli yönlerine dikkat çekilerek, bu çerçevede farklı örneklere işaret etmekle yetinecektir. Zira bu kadar geniş hacimli bir edebiyatın ayrıntılı incelemesi çok daha geniş kapsamlı bir çalışmayı gerektirmektedir. Bunun yanı sıra, Saraçoğlu’nun (2009: 2-3) da dikkat çektiği gibi, Türkiye’de Cumhuriyet dönemine ait siyer çalışmaları nicelik açısından esasen son 10-15 yılda önemli bir artış göstermiştir. Önceki dönemlerde, özellikle Cumhuriyet’in ilan edildiği 1923’den Ankara Üniversitesi, Đlahiyat Fakültesi’nin kurulduğu 1949 yılına kadar Türkiye’de siyer alanında ilmi çalışma yok denecek kadar azdır. Bu sebeple çalışmamız doğal olarak son iki onyıla ağırlık verecek, ancak yine de önceki dönemlere çeşitli şekillerde atıflarda bulunacaktır. Yukarıda ana hatları çizilen bağlamda, Cumhuriyet dönemi boyunca yapılan Türkçe akademik siyer çalışmalarına eleştirel bir gözle bakıldığı takdirde altı temel problem alanı tespit edilebilir. Bunları sırasıyla i) siyerin araçsallaştırılması problemi, ii) siyerin özgünlüğü sorunu, iii) yöntem sorunu, iv) teorik çerçeve eksikliği, v) teorik çerçeve ‘fazlalığı’ ve vi) siyer çalışmalarında nitelik sorunu olarak adlandırıyoruz. Hemen belirtmek gerekir ki, burada bütün bir siyer literatürünün bu sorunlarla malul olduğunu ileri sürüyor değiliz; aksine yaptığımız incelemede siyer alanında -Muhammed Hamidullah’ın birtakım eserleri gibi- başarılı çalışmaların yapıldığını tespit etmiş bulunuyoruz. Ancak söz konusu literatürü eleştirel bir yaklaşımla ele alarak tespit edebildiğimiz bazı sorun alanlarına işaret 2 etmek suretiyle siyer alanında çalışan özellikle genç araştırmacıların dikkatini çekmeyi ve böylelikle yapılacak yeni çalışmalarda bu sorunlardan kaçınılması halinde bu alana daha verimli ve anlamlı katkılarda bulunabileceklerini ifade etmeyi amaçlıyoruz. 1. Siyer’in araçsallaştırılması: “Siyer ilminin araçsallaştırılması” ifadesiyle bu metinde, çalışmanın yapıldığı dönemin genel siyasi ve kültürel atmosferinden etkilenerek ve/veya o dönemde popüler olan, gündelik tartışmalar çerçevesinde yaklaşarak, siyer alanının daha ziyade pratik kaygılarla yorumlanması ve -zaman zaman- söz konusu gündelik tartışmalara katkısı bakımından, faydacı bir bakışla ele alınması kastedilmektedir. Bu araçsallaştırma olgusu siyer literatürünün genelde modern Đslam düşüncesiyle ortak olan zaaflarının sonucudur. Bu zaaflardan bazıları şunlardır: a) Tepkisellik: Modern siyer çalışmalarının önemli bir kısmına duygusal, savunmacı yaklaşım ve reaksiyoner bir tavır hâkimdir (bkz. H. Algül 1994, Ş. Kayalı, 1995, H. Erdoğan 1995, M. Ağırman 2002, M. Y. Kandemir 2005, B. A. Çetinkaya 20061). b) Kendi gündemini oluşturamama: Modern siyer literatürünün geneli maalesef kendi gündemini oluşturamayıp Batılı gündem ve modaya kapılmakta ve daha ziyade popüler olan konuları çalışma nesnesi olarak seçmektedir. Bunun sonucunda ortaya iki tür araçsallaştırma çıkmaktadır: (i) Siyasi araçsallaştırılma: Türkiye’de ilahiyat alanının birçok dalında olduğu gibi siyer çalışmalarında da mevcut siyasi konjonktürden çokça etkilenme (özellikle 28 Şubat’tan sonra) gözlenmektedir. Söz konusu siyasi etki özellikle araştırılacak konu seçiminde bariz bir biçim almaktadır. Bu durum yapılan yayınların (kitap ve özellikle makale ve tez) başlıklarına da yansımakta ve sonuç olarak ortaya şu tür akademik yayınlar 1 H. Algül, 1994, Alemlere rahmet Hazreti Muhammed, Ankara: TDV. Ş. Kayalı, 1995, “Alemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.v)” VIII. (Kutlu Doğum Sempozyumu) Đslam'ın Anlaşılmasında Sünnetin Yeri ve Değeri, 2001 H. Erdoğan, 1995, “Hz. Muhammed (a.s.) sevgi ve aşkın kaynağıdır” VIII. (Kutlu Doğum Sempozyumu) Đslam'ın Anlaşılmasında Sünnetin Yeri ve Değeri, 2001. M. Ağırman 2002, “Hz. Peygamberin insanlığa getirdiği yüce değerler” VIII. (Kutlu Doğum Sempozyumu) Đslam'ın anlaşılmasında sünnetin yeri ve değeri 2001. M. Y. Kandemir, 2005, “Peygamberimin Sevdiği Müslüman” Hadis Tetkikleri Dergisi, Cilt. 3, Sayı. 1. B. A. Çetinkaya, 2006, “Küresel Şiddet Karşısında Sevgi Peygamberi ve Đdeal Đnsan Hz. Muhammed” Diyanet Đlmi Dergi, Cilt. 42, Sayı. 2. 3 çıkmaktadır: Đnsan hakları,2 kadın hakları ve kadının durumu,3 milliyetçilik,4 Orta Doğu stratejisi5, bir arada yaşama,6 diyalog ve hoşgörü (mücerred ‘Müslüman-Hıristiyan ilişkileri’ vs. dâhil değil),7 yargı bağımsızlığı,8 toplum düzeni,9 inanç ve ifade özgürlüğü,10 güvenlik politikası11 vs. 2 M. Tayyip Okiç, 1970, “Peygamberimiz (S.A.S) ve Đnsan Hakları” Diyanet Đlmi Dergi. M. E. Demirçin, 1996, “Hz. Peygamber'in getirdiği insan hakları” Doğu'da ve Batı'da Đnsan Hakları [Kutlu Doğum Haftası: 1993-1994]. S. Sancaklı, 2003, “Hz. Peygamber ve Đnsan Hakları” Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, Cilt. 3, Sayı. 2. 3 H. Özgün, 1970, “Peygamberimiz, Aile ve Kadın Hakları” Diyanet Đlmi Dergi. R. Savaş, 1991, Hz Muhammed devrinde kadın, Doktora tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi: Đlâhiyat Fakültesi; A. mlf. 1992, Hz Muhammed devrinde kadın, Đstanbul: Ravza. A. Toksarı, 1993, “Hz. Peygamber Devrinde Kadın” Diyanet Đlmi Dergi, Cilt. 29, Sayı. 4. S. Kara, 1998, “Tarihi Süreç, Kur'ân ve Hz. Peygamber Açısından Kadın” EKEV Akademi Dergisi - Sosyal Bilimler, Cilt. 1, Sayı. 3. L. Öztürk, 2001, Hazreti Peygamber döneminde sağlık hizmetlerinde kadınların yeri, Đstanbul: Ayışığı. Esra Uz, 2003, Hz. Muhammed Dönemi'nde kadının sosyal statüsü, Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi. M. Eren, 2007, “Hz. Muhammed'in sünnetinde kadına verilen değer” Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj Sempozyumu, Çorum. 4 M. Çetin, 1993, Hz Peygamber'in milliyet görüşü, Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi. 5 Đ. Balık, 1994, Hz. Peygamber'in ortadoğu stratejisi ve Türkler, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi. 6 A. Bulaç, 1994, “Asr-ı Saadet'te Birarada Yaşama Projesi: Medine Vesikası” Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet'te Đslam, Cilt II. Đstanbul. N. Günay, 2002, “Hz. Peygamberin uygulamalarında bir arada yaşama örneği” IV. Kutlu doğum sempozyumu: tebliğler, Isparta. A. Yaman, 2004, “Tarihi ve hukuki yönüyle Medine sözleşmesi / Vesikası” Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce: Đslamcılık, Đstanbul: Đletişim. 7 S. Ünalan, 1994, Hz. Muhammed döneminde Đslam- Hristiyan diyaloğu, Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi. M. Talbi, 1998, “Medine Mescidinde Dinlerarası Diyalog” Kültürlerarası diyalog sempozyumu 1998 Đstanbul. Đ. Arslan, 2000, Beşeri ve siyasi yönleriyle Hz. Peygamber ( S. A. V.)`in hoşgörüsü, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi. N. Aşıkoğlu, 2000, “Dinler arası Diyalogun Temelleri Üzerine” Cumhuriyet Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı 4. R. Hurç, 2002, “Dinler Arası Diyalog Bağlamında Hz. Muhammed'in Hıristiyanlarla Đlişkileri” Fırat Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 12, Sayı. 2. T. Sakallı, 2002-03, “Hz. Peygamber ve Dinî Hoşgörü” Diyanet Đlmi Dergi, Peygamberimiz Hz Muhammed (SAV) özel sayısı. 4 (ii) Popüler araçsallaştırılma: Bu durum özellikle kavramlaştırma ve terminolojide ortaya çıkmaktadır. Özellikle son yıllarda yaygınlaşan bu temayüle göre günümüzde adeta moda haline gelen kimi popüler ve akademik kavramlar ile bazı sosyal kurumların Hz. Peygamber ve hemen sonrasındaki dönemde ne durumda oldukları incelenir. Burada sorun, H. Dikmen, 2003, “Hz. Peygamber'de hoşgörü ve insan sevgisi” Çukurova Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 3, Sayı. 2. H. Yılmaz, 2004, “Hz. Peygamber'in eğitiminde bir ilke olarak hoşgörü” Cumhuriyet Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 8, Sayı 1. H. Kader, 2005, Din sosyolojisi açısından dinlerarası ilişkilerde Kur'ân ölçüleri ve Hz. Peygamber dönemi dinlerarası ilişkiler, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi. M. S. Arı, 2007, “Hz. Muhammed'in hoşgörü anlayışı” Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj Sempozyumu, Çorum. B. Çetiner, 2007, “Hz. Muhammed'in mesajının evrenselliği bağlamında dinler arası diyalog” Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj Sempozyumu, Çorum. T. Coştu ve Y. Süleyman, 2007, “Hz. Peygamber bir diyalog modeli midir?” Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj Sempozyumu, Çorum. A. Yıldız, 2007, “Hz. Peygamber'in insan sevgisi ve hoşgörüsü” Harran Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 12, Sayı 17. 8 H. A. Görgülü, 2002, “Hz. Peygamber ve yargı bağımsızlığı ilkesi” IV. Kutlu doğum sempozyumu: tebliğler, Isparta. 9 K. Kaya, 1998, “Sosyolojik Açıdan Hz. Peygamber Dönemi Din-Devlet Đlişkileri” Eş olarak Hazreti Muhammed: Kutlu doğum tutanakları, Ankara. R. Hurç, 2002, “Günümüz dini hareketler bağlamında Đslam peygamberinin toplumsal düzeni sağlamadaki rolü ve yaklaşımları” Türkiye’nin Güvenliği Sempozyumu (Tarihten Günümüze Đç ve Dış Tehditler): Bildiriler. M. A. Kapar, 2002–03, “Hz. Peygamber'in Gerçekleştirdiği Toplum Yapısı ve Özellikleri” Diyanet Đlmi Dergi, Peygamberimiz Hz Muhammed (SAV) özel sayısı. M. Sarıbıyık, 2005, “Hz. Muhammed ve dengeli toplumun oluşumu” Dicle Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 7, Sayı 2. C. Abuzer, 2007, “Hz. Peygamber'in hadislerinde açık toplum” Harran Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 12, Sayı 17. S. Kara, 2007, “Hz. Muhammed'in oluşturmayı hedeflediği toplumun bazı sosyal temel ilkeleri” Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj Sempozyumu, Çorum. 10 A. Apak, 2002-03, “Hz. Peygamber (SAV)'in Uygulamalarında Đnanç Hürriyeti” Diyanet Đlmi Dergi, Peygamberimiz Hz Muhammed (SAV) özel sayısı. K. Şulul, 2007, “Hz. Peygamber'in bazı uygulamaları ve hadisleri çerçevesinde ifade hürriyeti” Harran Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 12, Sayı 17. 11 M. A. Yediyıldız, 2007, “Hz. Peygamber'in güvenlik politikası” Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj Sempozyumu, Çorum. 5 modern kavramlarla hesaplaşmadan onları siyere adapte etme çabası ve bunun gerektirdiği tarihsel bağlamı göz ardı etme yanlışıdır. Bu tür çalışmalarda hem Asr-ı Saadet döneminin tarihsel bağlamı hem de bu tarihsel realiteyi açıklamakta kullanılan modern kavramların ideolojik ve kültürel arka planı genel olarak ihmal edilir. Sonuçta ortaya şöyle ürünler çıkmaktadır: Hz. Peygamber’in devrimciliği,12 bey’at: seçim usulü,13 basın,14 çevrecilik,15 kapitalizm,16 ‘Hukuk Devleti’,17 ‘Site Devleti’,18 spor,19 tüketici hakları,20 âdâb-ı muaşeret,21 istihbarat,22 gelenek vs. yenileşme/modernleşme ilişkisi,23 modern teknoloji,24 12 Đnamullah Han, 1958, “Cihanın En Büyük Đnkılapçısı Hz. Muhammed (SAV)” Đslam, II, sy. 3-4. 13 M. A. Kapar, 1991, “Đslam’da Bey’at (Seçim Usulü)” SÜĐFD, sy. 4. M. A. Kapar, 1994, “Hz. Peygamber Döneminde Bey'at” SÜĐFD, sy. 5. 14 Đ. S. Sırma, 1984, “Hz. Peygamber (S.A.V) Devrinde Basın” Đslam, I, sy. 7. 15 A. Yılmaz, 1984, “Asr-ı Saadet'te ve günümüzde din eğitimi ile çevre” Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi. M. Bayrakdar, 1994, “Asr-ı Saadet'te Çevre Bilinci (Ekolojik Sünnet)” Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet'te Đslam, Cilt V, Đstanbul. Y. Macit, 1997, Hz. Peygamber'in sünnetinde çevre, Doktora Tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi. M. Taşbilek, 1997, Hz. Peygamber'in sünnetinde çevre, Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi. C. Yeniçeri, 1998, “Kur'an ve Hz. Muhammed (SAV)'in uygulamaları ışığında çevre ve hayat dengelerinin kornması” Journal of Qafqaz University, Sy. 2. S. Sancaklı, 2001, “Hz. Peygamber ve Çevrecilik Anlayışı” Đslâmî Araştırmalar Dergisi, Cilt. 14, Sayı 3-4. 16 Joseph Chelhod, 1992, “Hicret Öncesi Mekke'de Kapitalizm” Uludağ Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 4, Sayı 4. 17 R. Ege, 1993, “Medine Vesikası mı, Hukuk Devleti mi?” Birikim, Sayı 47. 18 M. Birsin, 1995, Đslam Hukuku açısından Medine Site Devletinde yönetim biçimi, Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi. A. Kalaycı, 1996, Đslam öncesi Mekke sitesinde sosyal yapı, Yüksek Lisans Tezi, Đstanbul Üniversitesi. 19 V. Akyüz, 1994, “Asr-ı saadet'te Spor” Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet'te Đslam, Cilt III, Đstanbul. H. Đşler, 1997, “Türk Kültüründe Sportif Aktiviteleri Etkileyen Đslami Unsurlar ve Hz: Muhammed (S.A.V.)'in Sünnetinde Spor” Türk Kültürü, Cilt. 37, Sayı 435. 20 H. Arslan, 1994, “Asr-ı Saadet'te tüketicinin Korunması” Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet'te Đslam, Cilt V, Đstanbul. 21 A. Duman, 1994, “Asr-ı Saadet'te Adab-ı Muaşeret” Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet'te Đslam, Cilt V, Đstanbul. 22 M. Bozan, 1995, Hz. Resulullah'ın istihbaratı, Yüksek Lisans Tezi, Harran Üniversitesi. H. Üstüner, 2001, Hz. Peygamber Devrinde istihbarat, Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi. A. Bakır, 2003, “Hz. Peygamber ve Raşid Halifeler Devrinde Haber Alma ve Casusluk Faaliyetleri” Fırat Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 1, Sayı 1. 23 M. Fayda, 1996, “Asr-ı saadet döneminde gelenek ve yenileşme” Đslam, gelenek ve yenileşme = Islam, tradition and change [Uluslararası Kutlu Doğum Đlmi Toplantısı] Đstanbul. 6 pedagojik formasyon,25 iletişim psikolojisi,26 ‘öteki’,27 eşitlik,28 sosyal dayanışma,29 beden dili,30 küreselleşme,31 pediatri,32 eğitimde görselleştirme,33 engelliler,34 duygu eğitimi,35 başarının ilkeleri,36 yemek kültürü,37 A. Đlhan, 2000, “Son peygamber ve çağdaşlık” Türkiye’nin çağdaşlaşma problemi ve Đslam: Sempozyum, Đzmir E. Okumuş, 2007, “Hz. Muhammed ve toplumsal değişim” Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj Sempozyumu, Çorum. 24 H. Aydemir, 1997, Gelişen Teknoloji ve Allah Resulü (s.a.v.)'in Verdiği Đpuçları, Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi. 25 A. Koç, 1995, Hz. Peygamberde pedagojik formasyon, Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi. 26 Y. Macit, 2002, Đletişim psikolojisi açısından Hz Muhammed, Doktora tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi. Y. Macit, 2003, “Hz. Muhammed'in Bazı Đletişim Đlkeleri,” Ondokuz Mayıs Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 16. H. Kurt, 2007, “Hz. Peygamber'in insanlarla ilişkileri ve aile içi iletişiminde sevgi,” Harran Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 12. Sayı 17. S. Sancaklı, 2008, “Hz. Peygamber'in Medine döneminde tesis ettiği kardeşleştirme (Muâhât) projesinin günümüz bireysel ve toplumsal hayat açısından önemi ve analizi,” Sünnetin bireysel ve toplumsal değişimdeki rolü, Konya. 27 O. Güner, 2001, “Hz. Peygamber'in Ötekine bakışı” Đslam ve öteki : dinlerin doğruluk, kurtarıcılık ve bir arada yaşama sorunu, Đstanbul. 28 Y. Açıkel, 2002, “Hz. Peygamberin evrensel mesajlarından müsavat” IV. Kutlu doğum sempozyumu: tebliğler, Isparta. 29 H. M. Soysaldı, 2002, “Hz. Peygamber ve Sosyal Dayanışma” Diyanet Đlmi Dergi. 30 M. Karataş, 2003, “Hz. Peygamber'in beden dili” Đstanbul Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı 8. M. Kavaklıoğlu, 2004, “Başkalarının beden dilini okuması açısından Hz. Peygamber” Gazi Üniversitesi Çorum Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 3. Sayı 6. B. Erul, 2006, “Hz. Peygamber ve Beden Dili” Hz. Peygamber’in tebliğ metodu ışığında Đslam’ın güncel sunumu - 2003 Yılı Kutlu Doğum Sempozyumu tebliğ ve müzakereleri, Ankara. 31 V. M. Memmedeliyev, 2004, “Müslüman Alimlerinin Globalleşmeye Münasebetine Dair Bazı Kayıtlar” Bakü Devlet Üniversitesi Đlahiyyat Fakültesi'nin Elmi Mecmuası, Cilt. 1. Sayı 2. 32 M. Yurdakök, 2004, “Peygamber ve Pediatri” Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, Cilt. 47(2). 33 A. Korukcu, 2006, “Peygamberimizin Eğitim Uygulamalarında Görselleştirme,” Đslâmî Đlimler Dergisi (The Journal of Islamic Sciences), Cilt. 1, Sayı 1. 34 S. Sancaklı, 2006, “Hz. Peygamber'in Engellilere Karşı Bakış Açısının Tesbiti” Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, Cilt. 6, Sayı 2. Y. Yiğit, ts, “Hz. Peygamber'in Engellilere Davranışı” Diyanet Đlmi Dergi. 35 V. Kasar, 2007, “Hz. Peygamber'in sünnetinde duygu eğitimi” Harran Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt. 12. Sayı 17. 7 Tarih metodolojisi açısından bu tür çalışmaların temel problemi anakronizm tehlikesidir. Yani modern kavram ve kurumların ortaya çıktığı tarihsel şartları ve bunların tarihini dikkate almadan, bu şartların Hz. Peygamber döneminde de var olduğunu varsayma sorunudur ki, ciddi bir metodolojik zaaftır. Bu çerçevede -en ‘zararsız’ görünenbirkaç örneği ele alabiliriz. Mesela az sayıdaki çalışmanın başlıklarında geçse de aslında diğer birçok çalışmanın içeriğinde Mekke ve Medine için sıkça kullanılan ‘Site Devleti’ kavramı, Antik Yunan’da icat edilmiş, belli sosyal (mesela kölecilik ve aristokrasi) ve ideolojik (pagan kültür) şartların ürünü olan bir şehir-devlet modelini ifade etmektedir. Yine mesela nötr bir terimmiş gibi görünen (ve kullanılan) ‘tüketici hakları’ kavramı esasen modern-kapitalist üretim tarzı ve onun doğurduğu kitle kültürünün bir ürünüdür. ‘Tüketici’ kategorisinin 20. yüzyılda çıkmış bir kavram olmasının yanı sıra bu kavramın arkasında uzun bir manipülasyon ve mücadele tarihi vardır. Modern kavramların sorgulanmaksızın kullanılmasının bir mahzuru da Đslam’ın ve Hz. Peygamber’in Mekke ve Medine’deki toplumsal gerçekliğe yaptığı müdahalelerin fazlaca bir etkisinin olmadığı imasıdır: söz konusu kurum ve kavramlar zaten orada da varsa Hz. Peygamber neyi getirmiştir? Bütün bu metodolojik problemlerin sonucunda ortaya çıkan şey siyerin siyasi ve popüler biçimlerde araçsallaştırılması meselesidir. Bununla yakından bağlantılı bir başka sorun ise siyerin özgünlüğü problemidir. 2. Siyer’in özgünlüğü sorunu Siyer kendi başına müstakil bir akademik disiplin midir? Bu sorunun cevabını vermek zordur. Müstakil bir akademik disiplin olabilmesi için siyerin kendi özel soru ve konularının olması gerekir. XX. yüzyıl boyunca Türkiye’de yapılan siyer çalışmalarına baktığımızda siyerin orijinal konularının ve özel sorularının en iyimser tabirle literatüre hâkim olmadığı açıkça görülmektedir. Nitekim belli bir akademik mesele için ‘bu siyerin konusudur’ demekte zorluk çekilmektedir. Bunun bir sebebi yukarıda bahsettiğimiz araçsallaştırma sorunudur. Ancak görebildiğimiz kadarıyla bu problemin iki önemli sebebi daha vardır. 36 M. W. Khan, 2007, “Hz. Muhammed'in başarı prensipleri” Bakü Devlet Üniversitesi Đlahiyyat Fakültesi'nin Elmi Mecmuası, Cilt. 1. Sayı 2. 37 S. D. Akgün, devam ediyor, Hz.Peygamber Döneminde Yemek Kültürü, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi. 8 Bunlardan birincisi, “araştırma programı” ve “araştırma geleneği” eksikliği olarak isimlendirilebilir. Yani siyer alanında uzmanlaşmış olanların kendileri tarafından oluşturulmuş, belli dönem ve konuları belli yöntem ve yaklaşımlar çerçevesinde araştırmayı hedefleyen akademik yapılar eksiktir. Bunun hem bir sebebi hem de bir sonucu olarak siyer alanı içerisinde oluşmuş araştırma gelenekleri (farklı ekoller) de yoktur. Bu iki eksikliğin en bariz göstergelerinden biri siyer konularını daha ziyade diğer alanların (hadis, fıkıh, tefsir vs.) uzmanlarının çalışmasıdır. Nitekim yukarıda örnek olarak atıfta bulunduğumuz yayınların bir kısmı bu mücavir alanların ilgilileri tarafından kaleme alınmıştır. Siyerin özgünlüğü sorunu çerçevesinde etkili olan bir diğer sebep ise “akademik/ilmi dert eksikliği” diyebileceğimiz bir meseledir. Siyer alanındaki çalışmaların bir çoğunda Asr-ı Saadet dönemine dair hayati önemde gördükleri belli konuları derinlemesine araştırıp ortaya koyma yerine, eldeki mevcut bilgileri yeni ifadelerle veya yeni kalıplara döküp yeniden ifade etme yaygın bir pratik olarak görünmektedir.38 3. Yöntem sorunu Türkiye’de Cumhuriyet dönemi boyunca yapılan siyer çalışmalarında göze çarpan bir başka sorun da araştırma metodu eksikliğidir. Günümüzde sosyal bilimciler tarafından kullanılan farklı yöntemlere -genel olarak Đlahiyat camiasında olduğu gibi-siyer alanında çalışanlar arasında da -en hafif tabiriyle- gereken önem verilmemektedir. Dahası, bir akademik çalışmanın olmazsa olmaz şartlarından biri olan ‘bilimsellik’ niteliğinin en temel unsurunun sağlam bir araştırma yöntemi olduğu dahi görülmemektedir. Bu durum doğrudan doğruya Đlahiyat fakültelerindeki akademik yapılanmayla ilgili gözükmektedir. Bugün siyer uzmanlarının farklı sosyal bilim dallarında kullanılmakta olan tarihsel mukayese metodu, makro/yapısal vs. sosyal-mikro tarih, siyasi-iktisadi analiz, söylem analizi, muhteva analizi gibi yöntemleri en azından dikkate alması, tartışması ve kendi çalışmalarının bu yöntemler karşısında nerede durduğunu belirlemesi gerekmektedir. Türkçe siyer literatüründeki sosyal-bilimsel yöntem eksikliğinin doğurduğu en önemli problemlerden biri de akademik çalışmalardaki mukayese eksikliğidir. Bu çerçevede, tarihi anlamak için elzem olan mukayese metodu siyer uzmanları tarafından özellikle Hz. Peygamber döneminin farklı boyutlarının (örneğin iktisadi yapı, farklı din 38 Bu husustaki istisnalara örnek olarak Hz. Peygamber’in mektuplarını dert edinip bulan ve yayınlayan Muhammed Hamidullah verilebilir. Bkz.. M. Hamidullah, 1969, “Hz. Peygamber’in Kisra’ya Gönderdiği Mektubun Aslı” Diyanet Đlmi Dergi, VIII, sy. 84-85. 9 mensuplarının durumu, hukuk sistemi vs.) dönemin diğer toplumlarıyla (Roma, Sasani, Afrika gibi) mukayese edilmesi ihtiyacı önem arz etmektedir. Bu tür mukayeseler için elzem olan boyutlardan bir tanesi yöntem ise bir diğeri de teoridir. 4. Teorik çerçeve eksikliği Siyer çalışmalarının seviyesinin yükseltilmesi için çalışılan konular ve inşa edilen argümanların açıkça tanımlanmış bir teorik yaklaşım ve belli bir sistematiğe dayandırılması gerekmektedir. Ele aldığımız literatürde bunun gerçekleştirildiğini müşahede etmek hayli zordur. Türkiye’de siyer alanında en ileri düzeyde eserler veren Muhammed Hamidullah bile bu açıdan sorunlu gözükmektedir. Tarihi verinin analizine yön ve şekil veren bir teorik çerçeve olmaksızın yapılan çalışmaların ilmi değeri zayıflamaktadır. Bu sebeple, siyer çalışmalarında bulunması gereken sağlam bir teorik çerçevenin temel unsuları şunlardır: a. Bir teoriyi destekleme veya eleştirme b. Literatür taraması c. Bilinçli terminoloji kullanımı Teoriler tarihsel gerçekliğin anlaşılmasına hizmet eden kavramsal modeller olduğu için çalışılan konuya belli bir teorik çerçeveden -ki bunun ‘büyük’ bir teori olması gerekmez- bakmak her zaman o konuyu anlamada elzemdir. Zira “teorisiz gözlem imkansızdır”. Yapılan ampirik incelemelerin önemli bir amacı da haddi zatında bazı teorik yaklaşımları desteklemek, diğerlerini ise zayıflatmaktır. Bu sayede teoriler daha rafine hale gelirken toplumsal gerçekliğin anlaşılması kolaylaşır. Bunun yanı sıra yapılan çalışmanın belli bir literatüre (ya da birkaç literatürün kesişim alanına) yerleştirilmesi gerekir. Bundaki amaç söz konusu literatürleri zenginleştirmek, belli bir konuda ilim adamları arasında yapılan mükâlemeye katkıda bulunmaktır. Son olarak, belli bir teorik çerçeve olmaksızın sağlıklı bir terminoloji kullanmak mümkün değildir. Sağlıklı terminoloji kullanımı olmayınca da tarihsel gerçekliğin anlaşılması zorlaşır; ayrıca yapılan çalışmanın ilmi kalitesi azalır. Ancak belirttiğimiz gibi bu terminoloji kullanımının bilinçli bir şekilde yapılması gerekmektedir; aksi takdirde farklı teorik yaklaşımların birbiriyle çelişen terminolojileri kullanılmış olur ki, bu da bir keşmekeşe yol açabilir. 10 5. Teorik çerçeve ‘fazlalığı’ Teorik çerçeve ‘fazlalığı’ndan söz ederken değişik teorik bakış açılarından beslenen kavramların farkında olunmadan kullanılması suretiyle ortaya çıkan kavramsal kargaşadan bahsediyoruz. Bu tariften de anlaşıldığı gibi söz konusu sorunun iki ana veçhesi vardır: 1. Farkında olmadan siyere uygulanan teorik yaklaşımlar: Buna örnek olarak siyer literatürüne dâhil metinlerde sıkça karşımıza çıkan ‘sosyal dayanışma’39 kavramını verebiliriz. Bu kavram, Fransız sosyolog Emile Durkheim’ın (1856–1917) 19. yy. Batı Avrupa’sı bağlamında geliştirdiği teorinin merkezinde yer alır. Dönemin Avrupa (hatta Fransız) toplumsal yapısındaki gerilimler, sanayileşme, sekülerleşme vs. gibi çok boyutlu ve modern karakterdeki olgular temelinde üretilen bu kavramın hiç sorgulanmaksızın Hz. Peygamber dönemine de uygulandığı sıkça görülmektedir. Ancak bu yapılırken farkında olunmadan Durkheim’ın -bu kavram etrafında kurduğu Yapısal Đşlevselcilik yaklaşımı da Asr-ı Saadet dönemini anlamak ve açıklamak için kullanılmış olur –tabi bu da tam olarak gerçekleştirilemez. ‘Sosyal dayanışma’ kavramının bu kadar yaygın olup normalleşmesinin önemli bir sebebi Ziya Gökalp tarafından -yine sorgulamaksızın- Türkiye’ye aktarılan bu kavramın hem Türkiye’deki sosyal bilim camiasında çok popüler olması, hem de Türkiye devletinin resmi ideolojisinin temel dayanaklarından biri olan korporatizmin merkezinde yer almasıdır. Bu çerçevede verilebilecek bir başka örnek ‘Âdâb-ı muaşeret’40 kavramıdır. Batı’da 18. yy.’dan başlayarak sınıfsal ayrışmanın (üst-alt sınıflar) bir ‘alanı’ olarak ortaya çıkmış olan bu terim hiç de ‘masum’ (nötr) değildir. Zira modern hayat tarzının ürettiği bir tür iktidar ağları biçimini (insan bedeni ve zihninin burjuva değerleri çerçevesinde biçimlendirilmesi – disiplin) kurumlaştıran unsurlardan bir tanesidir. Ancak Türkiye’de özellikle son 10– 15 yılda yapılan siyer çalışmalarına bakıldığında, kavramın ortaya çıkış şartları ve sözünü ettiğimiz siyasi ve ideolojik arka planı göz ardı edilerek Hz. Peygamber dönemine uygulandığı görülmektedir. 39 H. M. Soysaldı, 2002, “Hz. Peygamber ve Sosyal Dayanışma” Diyanet Đlmi Dergi. 40 A. Duman, 1994, “Asr-ı Saadet'te Adab-ı Muaşeret” Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet'te Đslam, Cilt V, Đstanbul. 11 2. Farklı teorik yaklaşımların aynı metinde iç içe geçerek bulunması problemi: Bazen de birden fazla teorik yapı aynı metinde içinde bulunmakta ve bunlar birbirleriyle çatışan yaklaşımlar olabilmektedir. Bunun farkında olunmadığı için de farklı sosyal teorilerin aynı metinde çatışması sonucu metin içinde çeşitli tutarsızlıklar ortaya çıkmaktadır. 6. Siyer çalışmalarında nitelik sorunu Türkiye’de Cumhuriyet dönemi boyunca yapılan siyer çalışmalarında göze çarpan en temel problem bu çalışmalarının genelinin akademik seviyesinin düşük oluşudur. Yukarıda tartıştığımız sorunların bir tür bileşkesi ve sonucu olan bu problemin -yukarıdakilere ilaveten- zikredebileceğimiz ana sebepleri şunlardır: a. Analiz yerine tasvirin hakimiyeti: siyer çalışmalarında bir argüman geliştirip onu -yukarıda zikrettiğimiz- metodlarla- delillendirme, belli bir teorik perspektiften rakip argümanları eleştirme vs. analiz unsurları genelde eksik gözükmektedir. b. Çokça eskinin tekrarı: konuları derinlemesine araştırma yerine mevcut bilgileri ‘yeni’ (popüler) terimlerle tekrar ifade etme kolaycılığı maalesef çok yaygın bir uygulamadır. Bu durum yukarıda tartıştığımız siyasi ve popüler araçsallaştırmanın da bir sonucudur. c. Belgeci tarihçiliğin zayıf kalması: siyer alanında uzmanlaşmış isimlerin çoğu orijinal kaynak kullanmak yerine genelde ikincil kaynaklarla çalışma yolunu tercih etmekte, bu sebeple, yapılan çalışmaların orijinal katkısı pek görülmemektedir. d. Akademik dergilerde hakemlik müessesesinin iyi işlememesi: bu sorun aslında Türkiye’de bütün akademik alanlar için geçerlidir, ancak siyer alanında bunun hassaten bir problem olduğu görülmektedir (krş. Saraçoğlu 2009). e. Akademik metinlere vaaz üslubunun hâkim olması (msl. bkz. Đ. S. Sırma 1994, M. Uğur 1994; krş. Hamidullah 1994). Sonuç Sonuç olarak, altı ana başlık altında değerlendirdiğimiz bu sorunlar sebebiyle Türkiye’de Cumhuriyet dönemi boyunca yapılan siyer çalışmalarının niteliği uluslararası ilmi 12 standartların oldukça uzağındadır. Siyer alanında çalışacak genç ilim adamları, yaptıkları çalışmaların Batı ve Đslam dünyasında itibar ve ilgi görmesini istiyorlarsa bu hususlara dikkat etmeli ve yukarıda tartışılan sorunları aşmak suretiyle uluslararası akademik camiaya hitap edebilmelidir. Bu konuda yapılması gereken şeylerden biri de -Arapçanın yanı sıra- çalıştıkları konularla ilgili en az bir Batı dilini de hakkıyla öğrenmektir. Zira günümüz akademisinin yaygın olarak kullandığı Batı dilleri, sadece oryantalist metinler üreten az sayıdaki çevrenin değil, Đslâm dünyasındaki uluslar arası çalışmaların da kendini ifade ettiği araçlardır. Öte yandan modern Batı tarihi hakkında ciddi bir birikim sahibi olmak, siyer çalışacaklar için bir lüks değil, aksine temel bir ihtiyaç olarak kabul edilmelidir. Aksi taktirde özellikle dil, tez, yaklaşım ve metodoloji boyutlarında “savrulan” ve dolayısıyla ne fayda getirdiği hayli tartışmalı olan metinlerin üretilmesine bir son vermek mümkün olmayacaktır. Bu çerçevede, son yıllarda genelde Đlahiyat camiasında gözlemlenen, farklı alanlarda birikimi olan, dil bilen ve dünyaya geniş bir perspektiften bakabilen genç ilim adamlarının varlığı bu konudaki ümitlerimizi beslemektedir. 13