TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Yasamada Toplumsal Cinsiyet Etki Analizi Aşamaları -Kanunlar İçin Denetim ListesiHazırlayan: Prof. Dr. Bertil Emrah Oder, Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi1 Önaçıklama: Toplumsal cinsiyet etki analizi, aşağıda değinilen her başlık bakımından toplumsal cinsiyetin dikkate alınmasını ve sürecin sonunda değerlendirmeyi yapanın bu konuda kendini tekrar sorgulamasını gerekli kılmaktadır. Değerlendirme, esas itibariyle yasama sürecinin başından sonuna kadar ilgili tüm aşamaları kapsamak üzere toplumsal cinsiyet etkeninin dikkate alınmasını gerekli kılar. Süreç, özellikle toplumsal cinsiyetin örtülü ya da zor ayırt edilir biçimde etkilediği tasarı ve tekliflerde normların sonuçlarını cinsiyete göre ayrımlaşmış veriler ışığında incelemeyi ve normun temelinde yatan toplumsal, ekonomik ya da hukuksal kimi temel varsayımları sorgulamayı gerektirir. (1) Kanun öncesi mevcut duruma ilişkin veriler ve göstergeler İlgili kanun tasarı ya da teklifinin konusu bakımından ilgili temel veri ve göstergeler kadınlar ve erkekler / kız ve erkek çocuklar için ne gibi bir tablo ortaya koymaktadır? Mevcut duruma ilişkin veri ve göstergeler cinsiyete göre farklı yararlar, menfaatler, gereksinimler ya da sınırlamalara işaret etmekte midir? Kanunun konusu bakımından mevcut durum cinsiyete göre ayrımlaşmış veri ve göstergeler esas alınarak değerlendirilebiliyorsa, bu değerlendirme hangi resmi ortaya koymaktadır? Kanunun konusu ile toplumsal cinsiyet etkeni birlikte değerlendirildiğinde, cinsiyete göre farklılaşmış bir örüntü ya da cinsiyetçi bir örüntü gözlemlenmekte midir? (2) Kanun tasarı veya teklifinin hazırlanması süreci Kanun tasarısı hazırlanırken, taslak aşamasında toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışan sivil toplum örgütleri, özellikle kadın örgütleri ve akademik uzman görüşlerine başvurulmuş mudur? Bu “Denetim Listesi” Türkiye’de Cinsiyet Eşitliği’ne Yönelik Elverişli Ortamın Teşvik Edilmesi Birleşmiş Milletler Ortak Programı kapsamında UN Women bileşeni altında geliştirilmiştir. 1 TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kanun tasarısı veya teklifinde toplumsal cinsiyet eşitliği alanında uluslararası hukukun belirlediği çıtalardan yararlanılmış mıdır? Kanun tasarısı ve teklifinin hazırlanması sürecinde, şiddet ve siyasal yaşama katılım gibi kadınları orantısız biçimde etkileyen toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikler rol oynamış mıdır? Kanun tasarısı söz konusu ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve tasarı konusu ile ilgili diğer bakanlıklardaki toplumsal cinsiyet odak noktalarının koordinasyonu sağlanmış, görüşü alınmış mıdır? (3) Kanunun amacı Kanun, yukarıdaki mevcut durum dikkate alındığında cinsiyet eşitliği bakımından doğrudan ya da dolaylı hangi amaca yöneliktir? Kanunun amacı, kadınlar ve erkekler bakımından farklı mıdır? Kanunun amacı, cinsiyetlerin farklılığına göre ne tür etkiler doğurabilir? Kanunun amacı, cinsiyet klişelerini doğrudan ya da dolaylı biçimde pekiştirmekte midir? Toplumsal cinsiyet klişelerini ortadan kaldırmaya yönelik pozitif önlemler kanunun konusu bakımından gerekli midir? Kanunun amacı toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklerin giderilmesi bakımından nerede durmaktadır? Bu soruyu yanıtlarken, toplumsal cinsiyet eşitliğini gidermede “etkili, zayıf, belirsiz” üçlüsünden birini kullanılabilir. Kanunun konusu, toplumsal cinsiyet eşitliği bakımından sistematik ayrımcılık sorunlarına ilişkin olduğu ölçüde, önlemlerin etkisinin daha yüksek olması beklenmelidir. O nedenle önlemler, politika önlemleri ve program hükümler ile birlikte “hukuksal yaptırımlar” ve “hukuksal teşvikler” biçiminde ortaya çıkmalıdır; uygulamacıya kanunun sübjektif ve objektif amacı açısından toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı yorum yapma imkânı tanımamalıdır. Kanun ne kadar yeni ise sübjektif amaç (“özgül olarak yasakoyucunun amacı”) o kadar etki taşıyacağı için, kritik alanlarda madde gerekçeleri ile genel gerekçe açıklayıcı olmalı ve toplumsal cinsiyet eşitliğini açık, koşulsuz ve takdir yetkisine yer vermeyecek biçimde desteklemelidir. (4) Kanunun kapsamı Kanunun kapsamı bakımından farklı ayrımcılık türleri dikkate alınmış mıdır? Bu noktada özellikle, doğrudan ayrımcılık, dolaylı ayrımcılık, çoklu ayrımcılık, olumlu eylem/pozitif ayrımcılık ve koruyucu önlemlerin somut uygulamaları var mıdır? TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Koruyucu önlemler varsa bunlar cinsiyet klişelerini pekiştirmekte midir? Toplumsal cinsiyet klişelerini ortadan kaldırmaya yönelik pozitif önlemler kanunun kapsamı bakımından dikkate alınabilir mi? (5) Kanunun ilkeleri Kanunun ilkeleri arasında toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklerle mücadele yer almakta mıdır? Kanunun ilkelerine toplumsal cinsiyete eşitliği ilkesinin dâhil edilmesine ilişkin açık ya da örtülü düzenlemeler görülmekte midir? (6) Kanunun etkisi Kanunun amacı, kapsamı ve ilkelerinin uygulanması bakımından toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklerin sınırlayıcı etkisi olabilir mi? Bu sorunun yanıtı “evet” ise söz konusu sınırlayıcılığın ne olduğu dikkate alınmalı ve bu sınırlayıcılık ile mücadele edebilecek nitelikte norm önerilerinde bulunulmalıdır. Kanun, kadınların ve erkeklerin yaş, sosyal ya da etnik köken, dil, din, mezhep, bölgesel farklılıklar gibi farklardan kaynaklanan ve eşitsizlikleri pekiştirebilen özelliklerini dikkate almış mıdır? Kanun sayılan farklılıklar nedeniyle daha çok ya da az etkili olabilir mi? (7) Kanunun düzenlenme biçimi ve dili Kanunun konusu, amacı, kapsamı ve ilkeleri dikkate alındığında kadınlar ve erkekler / kız ve erkek çocukların farklı biçimde anılması toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele için gerekli midir? Kanun, genel olarak ve toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin hedefler ve politikalar açısından açık ve anlaşılır mıdır? Kanunun düzenlenme biçimi ve dili, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı idari ya da yargısal kültürü etkileyecek biçimde anlaşılır, açık ve takdir yetkisi içermeyecek biçimde hükümler içermekte midir? Kanun, ayrımcılık karşıtı hukuksal kavramları ve tanımları kullanmakta mıdır? Örneğin; toplumsal cinsiyet; cinsiyetçilik; doğrudan ayrımcılık; pozitif ayrımcılık. TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (8) Kanun hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi Kanun hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, kanunda nasıl öngörülmüştür? Bu süreçte kadın ve erkekler ile kız ve erkek çocukların kanuna erişimdeki farklılıkları dikkate alınmış mıdır? Bu noktada, bilinçlendirme etkinliklerinin kanun tarafından öngörülüp öngörülmediği; etkinliklerde cinsiyetlere göre okuryazarlık oranının ya da medyaya erişimin dikkate alınıp alınmadığı; bu etkinliklerde bölgesel, sosyal ve cinsiyet farklılıklarına dayalı özel araçların uygulanmasının eşitliğin sağlanmasına etkileri test edilmelidir. (9) Kanunun uygulanma biçimleri ve uygulamanın takibi Kanunun uygulanma sürecine kadınların katılımı gerçekleşmekte midir? Uygulamada, toplumsal cinsiyet etkeni dikkate alınmakta mıdır? Alınıyorsa, toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklerle mücadele yönünde bir uygulama gerçekleşmekte midir? Uygulamanın takibinde hangi kaynaklar, veriler ve araçlar kullanılmaktadır? Uygulamanın takibi cinsiyete göre ayrımlaşmış veriler bakımından ne tür bir görünüm sunmaktadır? Uygulamanın etkili şekilde yapılmasını engelleyen etkenler nelerdir? Kanunun uygulanmasından kaynaklan maliyetler kadınlar ve erkekler bakımından eşit biçimde dağıtılmış mıdır? Kanunun uygulanmasında, kadınların ve erkeklerin yaş, sosyal ya da etnik köken, dil, din, mezhep, bölgesel farklılıklar gibi farklardan kaynaklanan ve eşitsizlikleri pekiştirebilen özel durumları dikkate alınmış mıdır? (10) Toplumsal Cinsiyet Etki Analizini Yapanın Kendine Yönelik Sorgulaması Toplumsal cinsiyet etki analizini yapan, değerlendirme sürecinde kendi cinsiyetinin yaptığı değerlendirmeyi etkileyip etkilemediğini kendisine sormalıdır. Söz konusu analizi yapan, kişisel bakışının kişisel geçmişi çerçevesinde etkilenmeye açık olduğu ve bu geçmişin bazı soruları sormayı ya da yanıtları duymayı engelleyebileceği konusunda bilinçli olmalıdır. Toplumsal cinsiyet etki analizinin kilit noktası, ilgili yasama işleminde kadın ve erkeklere ilişkin cinsiyet klişelerine dayanılmaması ve toplumsal cinsiyete dayalı sistematik ayrımcılığın pekiştirilmemesidir.