MEDLINE SA⁄LIK GRUBU ÜCRETS‹Z SÜREL‹ YAYINIDIR. SAYI: 3 Güneşe Çıkarken... EŞSİZ SAHİLLERİMİZ SAĞLIKLI BİR RAMAZAN İÇİN Uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrı Spor 1 2 Editör’den Gürkan Ergenekon Medline Sa€l›k Grubu CEO Dünyadaki en önemli değerlerden biri şüphesiz sağlıklı olmaktır. Hastanemizin değerli ziyaretçileri, Havaların ısındığı yaz aylarında doğada oluşan canlılık bizleri de etkileyerek daha mutlu, daha pozitif ve enerjik olmamızı sağlıyor. Güneşle parlayan gökyüzünün ruh ve beden sağlığına olumlu katkıları olsa da, yaz aylarında bazı rahatsızlıklarda artış gözlenir. Bu rahatsızlıklarla ilgili bilinçli olmak ve gerekli önlemleri almak ise uygulanacak tedavilerin başarısını artırır. Dünyadaki en önemli değerlerden biri şüphesiz sağlıklı olmaktır. Sağlıksız kişi görevlerini tam olarak yapamaz, kendine, ailesine, çevresine, topluma yararlı olamaz. Ancak kişilerin sağlıklı olabilmeleri için ilk önce kendilerine dikkat etmeleri, sağlıklı kalabilmek ya da iyileşebilmek için bir takım önlemler almak, bilgiyle donanmaları gerekir. Bu anlamda yardımcı olabilmek, bir nebze de olsa katkıda bulunabilmek amacıyla hazırlamakta olduğumuz Medline Sağlık Dergimizin ikinci sayısından, elinizde tutmakta olduğunuz üçüncü sayısına kadar birçok gurur yaşadık. Tıp alanındaki gelişmeleri yakından takip eden uzman hekimlerimiz sayesinde uygulanan operasyonlar ile kişilerin yeniden hayata tutunmasına şahit olduk. Kimi zaman tüm Türkiye’de, kimi zaman da hastanelerimizin bulunduğu illerde ilk ‹mtiyaz Sahibi BSK Sa€l›k Hizmetleri A.fi. ad›na Erhan Kam›fll› Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Gürkan Ergenekon Yay›n Kurulu Gürkan Ergenekon Lerzan Altan Ali Hakan Çal›flkan Hüseyin Özyar Dergideki yaz› ve foto€raflar›n her hakk› sakl›d›r. defa değerli doktorlarımız sayesinde gerçekleştirilen başarılı operasyonları da sizlerle paylaştık. Dergimizin bu yeni sayısında; uzman doktorlarımız tarafından çeşitli sağlık konuları hakkında aktarılan bilgileri, Ramazan ayı boyunca tüm branşlarda eksiksiz hizmet sunacak Medline Sağlık Grubu olarak oruç tutarken beslenmemizde nelere dikkat etmemiz gerektiği, meydana gelebilecek ani rahatsızlıklar ve yapılması gereken ilkyardım müdahaleleri hakkında da görüşler aktardık. Umarız doktorlarımızın toplum sağlığı hakkında bilinçlendirme misyonu doğrultusunda hazırladıkları yazıları dikkatle okur, ihtiyacınız olan bilgilere ulaşırsınız. Sağlıkla ilgili bilgilerin yanı sıra, bu sayımızla Hollanda’ya kadar uzanıp Amsterdam ve Rotterdam şehirlerine gidiyoruz. Ünlü polisiye yazarımız Ahmet Ümit ve dünyaca tanınan ressamımız Avni Arbaş hakkında kısa yazılarımızı ve yaz sıcağındaki lezzetli serinletici tariflerimizi de sizlerle paylaştık. Spor sayfamızı, bu sefer voleybola ayırdık, dünyadaki ve Türkiye’deki gelişimini özetledik. Kitap, film, müzik önerilerimizi beğenilerinize sunduk. Dergimizin üçüncü sayısını keyifle okumanız dileğiyle... Sayg›lar›mla, Gürkan Ergenekon Medline Sa€l›k Grubu CEO Dan›flma Kurulu Prof. Dr. Serdar Günayd›n Uz. Dr. Selçuk Emina€ao€lu Op. Dr. Serkan Kurnaz Uz. Dr. Halil Duran Dr. Evren Ersoydan Bas›ld›€› yer ve tarih ‹stanbul, Temmuz 2014 Yay›n Türü 3 ayda bir, ücretsiz Tasar›m ve Yay›na Haz›rlayan Probee ‹letiflim Yönetim Yeri BSK Sa€l›k Hiz. A.fi. Kemerburgaz Cd. No:45 Ayaza€a Maslak, fiiflli 34396, ‹stanbul www.medline.com.tr Bask› Minka Matbaa Ayd›n Sk. Büyükhanl› Sit. A Blok D7 Levent 0212 270 91 91 3 4 5 MEDLINE HASTANELERİ Özel Medline Adana Hastanesi Acil Servis • Ağız ve Diş Sağlığı • Anesteziyoloji ve Reanimasyon Beslenme ve Diyet • Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Cerrahisi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dahiliye • Dermatoloji Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Gastroenteroloji • Genel Cerrahi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak Burun Boğaz Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nefroloji • Nöroloji Medikal Estetik Medikal Onkoloji • Ortopedi ve Travmatoloji Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi • Radyoloji • Üroloji Özel Medline Antalya Hastanesi Acil Servis • Ağız ve Diş Sağlığı • Anesteziyoloji ve Reanimasyon Beslenme ve Diyet • Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Cerrahisi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Genel Cerrahi • Göğüs Cerrahisi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji Kulak Burun Boğaz • Medikal Estetik • Medikal Onkoloji Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Ortopedi ve Travmatoloji Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi • Radyoloji • Üroloji 6 MEDLINE HASTANELERİ Özel Medline Aydın Hastanesi Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beyin ve Sinir Cerrahisi Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları • Dahiliye (Endokrinoloji) • Dermatoloji Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Genel Cerrahi • Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum • Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji Kulak Burun Boğaz • Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik Ortopedi ve Travmatoloji • Radyoloji • Üroloji Özel Medline Eskişehir Hastanesi Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beyin ve Sinir Cerrahisi Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Gastroenteroloji • Genel Cerrahi Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum Kalp ve Damar Cerrahisi Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak Burun Boğaz Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik Ortopedi ve Travmatoloji Radyoloji • Üroloji Özel Medline Konya Hastanesi Acil Servis • Anesteziyoloji ve Reanimasyon • Beslenme ve Diyet Beyin ve Sinir Cerrahisi • Biyokimya Laboratuvarı • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları • Dahiliye • Dermatoloji • Enfeksiyon Hastalıkları Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Gastroenteroloji Genel Cerrahi Göğüs Hastalıkları • Göz Hastalıkları • Kadın Hastalıkları ve Doğum Kalp ve Damar Cerrahisi • Kardiyoloji • Klinik Mikrobiyoloji • Kulak Burun Boğaz • Mikrobiyoloji Laboratuvarı • Nöroloji • Medikal Estetik Ortopedi ve Travmatoloji • Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Radyoloji • Üroloji 7 İÇİNDEKİLER Editörden 3 Medline Sa€l›k Grubu Esas Holding Kurulufludur 5 Medline Hastaneleri Bunlar› Biliyor musunuz? 9 Güneşe Çıkarken 10 Hastanelerimizden Haberler 13 Yetişme Çağındaki Sessiz Tehlike Skolyoz 14 Çocuk Hastalıkları Korkutmasın 15 Sağlıklı Bir Ramazan İçin 16-17 Tiroid Hastalıkları Hergün Daha Fazla Kişiyi Etkisi Altına Alıyor 18 Yoğun Bakım Nedir? 19 Yazın Hamile Olmak 20-21 Rahat Bir Hamilelik Geçirmek İçin... 22 Uzun ve Sağlıklı Yaşamanın Sırrı Spor 23 Sporla Aranız Nasıl? 24-25 Özel Medline Eskişehir Hastanesi Minik Hastayı Hayata Bağladı 26-27 Amsterdam ve Rotterdam 28-29 Sağlığınızı Korumak İçin Dişlerinizi İhmal Etmeyin! 30 Kalp Hastalarına Profesyonel Öneriler 31 Türkiye’nin Eşsiz Güzelliklere Sahip Sahilleri 32-33 Agis Türkiye 34 Ülserin Sebebi Helicobacter Pylori 36 Prostat Hakkında Bilinmesi Gerekenler 37 Isırmalar ve Sokmalar 38 Güneş Çarpması 39 Duyguların Şairi Cemal Süreya 40-41 Yaz Sıcağında Serinletici Lezzetler 42-43 Sizden Gelenler 44-45 Sultanahmet Camii 46 Bir L’Ecole de Paris Sanatçısı Avni Arbaş 48-49 Kitap, Müzik, Film 50-51 Başarı Hikayelerimiz 52-53 Dünyada ve Türkiye’de Voleybol 54-55 Anlaflmal› Kurumlar Tablosu 56-57 Anlaflmal› Kurumlar Listesi 8 6-7 58 Omega 3 nelerde var? Yapılan araştırmalar, vücudun Omega - 3 yağ asidi ihtiyacının, takviyeler yerine gıdalardan alınmasının emilim açısından daha faydalı olduğunu göstermektedir. Omega - 3 yağ asitleri yoğun olarak soğuk sularda yaşayan yağlı balıklar (somon balığı, orkinos tipi ton balığı, uskumru, sardalya, hamsi), keten tohumu yağı (%60), adaçayı yağı (%54), kivi (%52), perilla (%58), semizotu (%35) daha az oranlarda ceviz, badem, fındık, soya filizi, kuru fasulye, soya fasulyesi, nohut, mısır, mısır unu, çörek otu yağı, kanola yağı, soya yağı, tatlı patates, marul, lahana, brokoli ve diğer yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Antibiyotiklere Direnç Tehlikesi… Dünya Sağlık Örgütü, bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç kazanmasına ilişkin ilk küresel raporunu yayınladı. 144 ülkeden veri alarak hazırlanan raporda sık görülen hastalıklara neden olan koli basilinin birçok ülkede ilaçlara karşı direnç kazanmış olduğuna vurgu yapılıyor. Bu bakterinin neden olduğu hastalıkların neredeyse yarısında tedaviye yanıt alınamıyor. Uzmanlar, aşırı antibiyotik kullanımının başlıca neden olduğunu belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü, raporunda antibiyotiklerin sadece doktor tavsiyesiyle kullanılması ve reçetede öngörülen miktardan önce tedavinin kesilmemesi uyarısında bulunuyor. Çok tuz tüketiyoruz… Dünyada en çok tuz tüketen ülkeler arasında yer alan Türkiye’de son yapılan araştırmalara göre ülke genelinde kişi başına düşen günlük tuz tüketimi 14 gram ile oldukça yüksek bir seviyede. Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram olarak önermektedir. 9 Güneşe çıkarken... Tüm kış heyecanla güneşin o parlak yüzünü göstermesini bekliyoruz. Onun üzerine hayaller, tatil planları yapıyoruz. Ama tüm canlılar için hayat kaynağı olan güneş, ozon tabakasının incelmesiyle birlikte insanlar için bir tehlike unsuru olmaya başlamış, son yıllarda ozon tabakasındaki incelmeyle cilt kanseri görülme sıklığında ciddi bir artış saptanmıştır. Üstelik güneşin zararlı etkileri sadece cilt sağlığımızı değil göz ve bağışıklık sistemimizi de etkilemektedir. Bu nedenlerle güneşin zararlı etkilerinden korunmak için önlemler almayı ihmal etmeyiniz. Güneşten korunmak için ilk olarak alınması gereken önlem fiziksel olarak güneşten uzak durmaktır. Saat 11:00 ile saat 16:00 arasında herkes gölgede olmalıdır. Özellikle çocuklar için geniş kenarlı şapka kullanılmalıdır. Cilt sağlığımız ve vücudumuzun elektrolit dengesi için her yaşta bol bol sıvı tüketilmelidir. Göz sağlığımız açısından UV filtreli güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Vücudumuzun D vitaminini sentezleyebilmesi için haftada 3 gün 10-15 dakika güneşlenmek yeterlidir, çocuklar için sabah veya akşam saatleri tercih edilmelidir. Güneş koruma kremleri mutlaka UVA ve UVB’ye karşı etkili olmalıdır. Güneş kremleri dışarıya çıkmadan en az 15 dakika önce kullanılmalıdır. Özellikle denize veya havuza girildikten sonra ve 2 saatte bir güneş kremi tekrar sürülmelidir. Su ile sık temas olacaksa suya dayanıklı ürünler tercih edilmelidir. Çocuklarda kullanılacak güneş kremi en az 30 SPF koruma faktörlü olmalıdır. 10 Tatile Giderken Unutmayınız! • Güneş gözlükleriniz • Şapkanız • Güneş yağınız veya kreminiz • Yara bantları • Sinek, böcek kovucu spreyleriniz • Ağrı kesicileriniz • Reçeteli ilaçlarınız Yazın beslenirken nelere dikkat etmemiz gerekiyor? • Yaz aylarında tüketilen gıdalar hem yazı daha sağlıklı geçirmek hem de ideal kiloyu korumak açısından önemlidir. • Taze sebze ve meyve ağırlıklı beslenme tercih edilmelidir. • Kızartmalar, aşırı yağlı gıdalar, sakatatlar yerine; ızgara, buğulama, haşlama olarak hazırlanmış, yağı alınmış etler tercih edilmelidir. • Bağışıklık sistemi ve zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırmada görevli omega - 3 yağ asitlerini içeren balık haftada iki kez tüketilmelidir. • Kışa göre tabaklardaki yemek porsiyonları daha küçük olmalıdır. • Kan şekerinin hızla yükselip hızla düşmesine sebep olan yağlı, şekerli, ağır tatlılar yerine dondurma veya sütlü tatlılar tüketilmelidir. • Serinlemek için çok tüketilen gazlı, şekerli, kafein içeren içecekler yerine taze sıkılmış meyve suyu, soda ve bol su içilmelidir. • Su içmek için susamayı beklemeyin. Günde ortalama 2 litre su tüketmeye çalışın. Yaz aylarında ishale dikkat! Yaz aylarında artan sıcaklıkla beraber gıdaların içindeki mikroorganizmaların çoğalması hızlanır. Seyahatlerin artması ve beslenme düzeninin değişmesi ile ishal şikayetleri daha da artar. Yaz ishalinde en önemli belirti sık aralıklarla ve sulu şekilde dışkılamaktır. Diğer belirtiler, karın ağrısı ve karında buruntu hissi, bulantı, bazen kusma, yüksek ateş, baş ağrısı, yaygın vücut ağrıları olabilir. Bu tip ishallerde öncelikle kaybedilen sıvının yerine konması çok önemlidir. 24 saatten fazla süren ishallerde en yakın sağlık merkezine başvurularak muayene olunması ve tetkik yaptırılması gerekir. İshalden korunmak için nelere dikkat etmelisiniz? • Açıktaki su kaynaklarından su içmeyin. • Çiğ sebze ve meyveleri tüketmeden önce mutlaka bol suyla yıkayın. • Yemek öncesi ve yemek sonrası ellerinizi mutlaka yıkayın. • Buzdolabı dışında bekletilen süt ve süt ürünlerini tüketmeyin. • Tuvalet hijyeni, enfeksiyonun yakın çevreye yayılmasını engellemeye yardımcı olur. Benlerinizi düzenli olarak kontrol ettirin! Cilt kanserinin en sık görülen 3 tipinden biri olan “malign melanom” genellikle benlerden gelişir. Bu tip cilt kanseri en kötü gidişe sahiptir. Bu nedenle benlerin şekli ve rengi önemlidir. Benler açık kahverenginden siyaha kadar değişebilen renklerde olabilirler. Doğuştan olabildikleri gibi sonradan kazanılmış olan benler aslında melanosit denen renk hücrelerinden oluşurlar. Büyüklükleri çok değişken olabilmektedir. Dev boyutta olduklarında tüm bacağı, kolu, vücudun büyük bir kısmını kaplayabilmektedirler. Yüzeyleri düz olabildiği gibi kabarık da olabilmektedir. Benleriniz varsa, güneşe çıkarken dikkat edin! Sonradan kazanılan benlerin en büyük sebebi ise güneş ışığıdır. Güneş yanıkları sonrası ve tekrarlayan güneş ışığına maruz kalmalar sonrası benler oluşur. Güneş yanıklarına bağlı olarak bu benler kanserleşir. Her güneş yanığı tehlikeyi arttırır. Özellikle çocukluk dönemindeki güneş yanıkları bu açıdan en risklidir. Hem ben sayısının artmasını engellemek hem de kanserleşme olasılığını azaltmak için güneşten korunmak çok önemlidir. Her ben, deri kanseri açısından bir risk… Her ben tehlikeli olmamakla birlikte şekil ve yapı itibariyle düzensiz, asimetrik görünüm taşıyan, sınırları düzenli olmayan, farklı renkler içeren benler deri kanseri açısından risk oluşturabilmektedir. Bu nedenle ani değişim gösteren, hızla büyüyen ya da görünüşünden endişe duyduğunuz benlerinizi kontrol ettirmek için mutlaka bir dermatoloji polikliniğine başvurun. 11 12 Özel Medline Adana Hastanesi Dragonfest’e katıldı. Kurumlararası Dragon Bot Festivali’nin Adana ayağı 3-4 Mayıs tarihlerinde gerçekleşti. 23 kurumun katıldığı festivalde, Medline Adana Hastanemizin takımı bu sene ilk kez katıldı ve çok da başarılı oldu. Takımımız centilmen tavırları ve yarışmak kadar eğlenmeye verdikleri önem, yarışmanın ruhuna uygun takım seçimi nedeniyle, ilk üç sıralamanın dışındaki özel bir ödül olan “ Sempati” kupasını kazandı. Has tane Hab lerimizden erle r Odunpazarı’ndan çalışanlarına Özel Medline Hastanesi’nden sağlık hizmeti! Odunpazarı Belediyesi ve Özel Medline Eskişehir Hastanesi arasında sağlık hizmetleri sözleşmesi imzalandı. Sözleşme ile Odunpazarı belediyesinde görev yapan memur, işçi ve taşeron 1500 çalışana ve 1. derece yakınlarına Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nde indirimli hizmet sunulacak. Sözleşme kapsamında bu ayrıcalıklı hizmetler tüm Türkiye genelindeki Medline hastanelerinde geçerli olacak. Özel Medline Aydın Hastanesi, Aydın Sağlık Futbol Turnuvasında.. İlki geçen yıl gerçekleştirilen “Sağlık Futbol Turnuvası”nın ikincisi bu yıl 06 Mayıs 2014 tarihinde start aldı. Sağlık Müdürlüğü, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği, ADÜ, Tabip Odası ve özel hastanelerin de katılımları ile gerçekleşen futbol turnuvasında, Aydın Devlet Hastanesi Futbol Takımı ile Özel Medline Aydın Hastanesi futbol takımları karşılaştı. Medline Hastanesi golü ilk bulan taraf oldu ve sahadan 3-1 galip ayrıldı. Çeyrek finale çıkan Medline Aydın Hastanesi, Doğu 112 ile eşleşti, ancak bu maçta 2-1 yenilerek elendi. Seneye daha iddialı hazırlanacaklarını söyleyen takımımız antrenmanlara hemen başlayacaklarını belirttiler. Özel Medline Antalya Hastanesi çalışanlarına “Etkin iletişim teknikleri” eğitimi Özel Medline Antalya Hastanesi, hizmet kalitesi doğrultusunda hasta ve hasta yakınları ile daha etkili bir şekilde iletişim kurabilmek için “Etkin İletişim Teknikleri” eğitimi aldı. Eğitimin amacı; iletişimin önemini aktarmak, duygularını tanımlayabilen, tepkilerini kontrol edebilen çalışanlar oluşturmak, etkin dinleme ve doğru soruları sorabilen, işini severek, yıpranmadan, daha uzun süre ve profesyonelce yapabilmeye yönlendirebilmek ve kurum kültüründe iletişimin önemini aktararak mutlu çalışanlar ve mutlu ziyaretçiler yaratmayı hedeflemek. Özel Medline Konya Hastanesi Hollanda’da gerçekleşen “Multifestival Avrupa” etkinliğine katıldı Özel Medline Konya Hastanesi 6-9 Haziran tarihlerinde Hollanda/ Rotterdam Ahoy’da gerçekleşen Multifestival Avrupa etkinliğine katıldı. Hollanda’nın en büyük fuar merkezinde gerçekleştirilen etkinlikte, Özel Medline Konya Hastanesi ürün ve hizmetlerini tanıttı. Özellikle Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşların özel ilgi gösterdiği Özel Medline Konya Hastanesi standında dileyen ziyaretçilere Dr. Evren Ersoydan tarafından kontrol muayeneleri de yapıldı. 13 Yetişme çağındaki sessiz tehlike: skolyoz Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Ferruh Çetinkaya Skolyoz, omurganın vücutta göğüs veya sırt bölgelerinde görülebilen, yana doğru eğriliğidir. Zamanında teşhis edilemeyen omurga eğriliklerinin çocukların normal gelişimini engellediğini ve erişkinlik döneminde vücudun dengesinin bozulduğunu belirten Özel Medline Aydın Hastanesi’nden Uzman Dr. Ferruh Çetinkaya, skolyozun teşhisi ve tedavisi ile ilgili bilgilendiriyor. Sağlıklı bir omurgaya arkadan bakıldığında tüm omurlar aynı doğrultuda görülür; herhangi bir nedenle bu dizilimin bozulmasına ve anormal bir eğriliğin ortaya çıkmasına skolyoz adı verilir. Skolyoz çok çeşitli nedenlerle oluşabilir ancak en bilinen nedeni genetik kalıtımdır. Skolyoz tedavisinde amaç dengeli ve ağrısız bir omurga yapısı sağlamak ve oluşabilecek ek sorunları önlemektir. Tedavi yöntemi, skolyozun doğuştan veya erişkin dönemde oluşmasına, eğriliğin miktarına ve kemik büyümesinin hangi aşamada olduğuna göre belirlenir. Skolyoz tedavisi nasıl olmalı? Skolyozun teşhis ve tedavisinde zamanlama önemlidir; tedavi, eğriliğin erken saptandığı ve gerekli önlemlerin alındığı ölçüde başarılı olur. Doğuştan olan ve çocukluk çağında başlayan skolyoz, ağrısız olduğu için hastalığa tanı koymak oldukça zordur. Skolyoz, sıklıkla çocukların ergenlik döneminde, kız çocuklarında ilk adet başlamasına yakın ciddi artma eğilimindedir. Genellikle ilk bulgu görünüşteki bozukluktur. Duruş bozukluğu, bir omuzun diğerinden yukarıda durması, belirginleşen kürek kemiği çıkıntısı, bir kalçanın diğerine göre daha yüksek ya da daha belirgin görünmesi, elbiselerin tam olarak vücuda oturmaması gibi belirtiler çoğu zaman aile veya 14 öğretmenleri tarafından fark edilir. Rahatsızlığın tanısı, tüm omurgayı içine alan röntgen ile eğriliğinin derecesini ve hekimin klinik muayenesi ile belirlenir. Genellikle bu aşamadan sonra “kontrollü gözlem” ismi verilen bir döneme girilir ve deformitenin nasıl geliştiği izlenir. Bu belirli zaman aralıklarıyla düzenli muayeneler ve röntgen ve/ veya MR ile yapılır. Skolyoz erken tespit edildiğinde korse ve egzersiz tedavileri ile kontrol altına alınır ve açının ilerlemesi engellenir, çocuğun vücut kozmetiği düzelir. Başarılı tedavi için en önemlisi; erken tanı, esnek vücut yapısı, eğriliğe uygun doğru ve etkili korse yapılması ve korsenin hekimin belirlediği süre kullanılmasıdır. Erken safhada fizik tedaviye başlanmalıdır. Skolyoz egzersizlerinin düzenli yapılması ise başarıyı arttırır. Eğer eğriliğin artışı düzenli olarak devam ederse veya başka fonksiyonel problemler çıkarsa, uygun cerrahi girişim yapılmalıdır. Erişkin skolyozda eğriliğin derecesi, ağrı, fonksiyon ve denge kaybı daha ön plandadır, ancak ağrısız olsa da ilerlediği tespit edilmiş skolyozların daha fazla ilerlemesini durdurmak için cerrahi tedavi gerekli olabilir. Egzersiz, tek başına yeterli olmamakla beraber, skolyoz tedavisinde duruşun düzeltilmesinde, esnekliğin artırılmasında etkindir. Diğer tedavi alternatifleri arasında; egzersiz, korse kullanımı veya bu tedavilerin bir kombinasyonu düşünülebilir. Çocuk hastalıkları korkutmasın Bazı hastalıkların sadece çocukluk döneminde görüldüğünü belirten Özel Medline Aydın Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Dr. Özgür Gel, bu rahatsızlıklar ile ilgili aileleri bilgilendiriyor. Ateş ve havale: 0-3 ay arası bebeklerde, normalin üstünde bir vücut ısısı ölçülmesi halinde derhal doktora başvurulmalıdır. Daha büyük yaşlarda ise çocuğun genel durumuna dikkat edip, eğer uyku hali, solunum zorluğu, baş ağrısı var ve yeme içmeyi reddediyorsa, ateşi düşse dahi genel durumu düzelmiyorsa veya ateş 24-48 saatten uzun sürerse doktora başvurmak gerekir. Ateşli havale 6 ay - 6 yaş arasında görülmektedir. Havale belirtileri; bilinç kaybı, vücutta, kol ve bacaklarda kasılmalardır. 1-2 dakikaya dek sürebilen ve kendiliğinden geçen kasılmaların ardından çocuk, derin bir uykuya dalmış gibi görünür. Nöbet sırasında boğulmayı, tıkanmayı önlemek için çocuğun başının yana çevrilmesi gerekir. İlk ateşli havale mutlaka doktor tarafından değerlendirilmelidir. Beşinci ve Altıncı Hastalık: Beşinci hastalık 5-15 yaş arası çocuklarda hava yoluyla bulaşan gribe benzer şekilde başlayan, Altıncı hastalık ise daha çok 6-18 aylık bebeklerde 40 C’ye yükselen ateşle görülen döküntülü hastalıklardır. Beşinci hastalıkta, birkaç gün içinde kol ve bacaklarda döküntü başlar. Beşinci hastalık, yaklaşık 1 hafta sonra kendiliğinden geçer. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Özgür Gel Ancak Altıncı hastalığın ateşli döneminde sıvı alımının arttırılması ve ateş düşürücü kullanılması önerilir. Kabakulak: Kabakulak, özellikle 2-12 yaş arası aşısız çocuklada görülür. Hastalık genellikle; ateş, iştahsızlık, halsizlikle belirti verir. Ardından tükürük bezinin şişmesiyle yanak altına doğru tek veya iki taraflı dolgun bir görünüm ortaya çıkar. Çocuk çene hareketlerinde ağrıdan, yutma güçlüğünden, ağız kuruluğundan şikâyet eder. Özellikle solunum yoluyla, öpmeyle, aynı bardak, çatal kaşığı kullanmakla çevredekilere de bulaşır. Aşılama ile hastalıktan korunma şansı yüksektir. Kızamık, Kızıl: Kızamık, virütik döküntülü ve bulaşıcı bir hastalıktır. Basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi ateş, halsizlik, iştahsızlık, gözlerde sulanma ve kızarma, öksürük ve burun akıntısı ile başlar. 2-3 gün içinde yanak içlerinde beyaz benekler, bundan 2 gün sonra da kırmızı döküntü ortaya çıkar. Ciddi akciğer enfeksiyonu, beyin zarı iltihabı gibi kötü sonuçlara yol açabileceği ve korunma şansı olduğu için aşılama çok önemlidir. Yatak istirahati, bol sıvı alımı, öksürük için soğuk buhar yardımcı olacaktır. Kızıl, çocuklarda görülen ateşli ve döküntülü bir hastalıktır. Diğer döküntülerden en önemli farkı antibiyotik tedavisi gerektirmesidir. Hastalığın başlangıcında boğaz ağrısı ve ateş görülür. Daha sonra yüz ve enseden başlayıp vücuda yayılan bir döküntü ortaya çıkar. Krup: Krup (laringotrakeo bronşit), özellikle 6 ay-3 yaş arası çocuklarda virüslerin yol açtığı bir alt solunum yolu enfeksiyonudur. Aniden başlayan hastalık, viral bir enfeksiyon olduğu için sebebe yönelik bir tedavi yoktur. Gırtlak bölgesindeki ödemi azaltıp hava yolunu açmak için banyoda sıcak suyu açarak oluşturulacak buharlı ortamda çocuğun 5-10 dakika kalması ve serin gecelerde pencereyi açıp dışarının havasından nefes almasını sağlamak rahatlatıcı olacaktır. Suçiçeği: Suçiçeği, en çok ilkokul çağındaki çocuklarda görülür. Kaşıntılı, içi su dolu kabarcıklardan oluşan döküntüsü önce vücudun üst kısmında ve yüzde başlar, ardından ağız içi dâhil olmak üzere tüm vücuda yayılır. Ateş, iştahsızlık, halsizlik görülür. Solunum yolu ve yakın temasla bulaşır. 1 yaşı dolduran çocuklar aşıyla korunabilir. Suçiçeği geçirmemiş hamileler, yeni doğan bebekler, bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir hastalığı olanlar suçiçeği ile temastan kaçınmalıdırlar. 15 Sağlıklı Bir Ramazan İçin... Ramazan ayının yaz mevsiminin en sıcak günlerine denk gelmesi ve oruç süresinin uzun olması beklenmedik sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir. Üstelik bu sorunlar kişinin cinsiyetine, yaşına, yaptığı iş ve fiziksel aktivite durumuna göre farklılık gösterebilir. Sağlıklı bir şekilde ve vücudunuzu yormadan oruç tutmak ve uzman kontrolünde rahat bir ramazan geçirmek için öncesinde sağlık kontrollerinizi yaptırmak işte bu yüzden çok önemli. Uzman diyetisyenler ve dahiliye uzmanları eşliğinde size özel hazırlanacak bir program ile ramazan ayı boyunca hem formda kalabilir hem de sağlığınızı kontrol altına alabilirsiniz. Check up Nedir? Check up, herhangi bir rahatsızlık ortaya çıkmadan önce önlemleri alıp, bireylerin sağlıklı kalmasını amaçlamaktadır. Alışkanlıklarımızdan ailevi yatkınlıklarımıza kadar pek çok etken sağlığımız ile ilgili riskleri belirlemektedir. Dönemsel yaptırılan sağlık taramaları hastalıkların erken teşhis ve tedavisinde çok önemlidir. Bu sebeple, bir sağlık kurumunu ziyaret etmek için hastalanmayı beklemeyin. Sağlıklı kalmak için yılda en az bir kez check up yaptırın. BAYAN STANDART CHECK UP 40 YAŞ ERKEK STANDART CHECK UP 40 YAŞ Kadın doğum muayene Üroloji muayene Dahiliye muayene Dahiliye muayene Kardiyoloji muayene Kardiyoloji muayene AKŞ - AST - ALT - BUN - CREA TK - TG - HDL - LDL AKŞ - AST - ALT - BUN - CREA TK - TG - HDL - LDL CBC CBC Sedimantasyon Sedimantasyon TSH TSH FSH - E2 - Prog - LH - PRL F PSA - T PSA Anti HBS Anti HBS Hbs Ag Hbs Ag Anti HCV Anti HCV Servikal vaginal smear EKG - EKO - PA Akciğer - Efor testi EKG - EKO - PA Akciğer - Efor testi Batın USG Mamagrafi - Meme USG Kemik Dansitometri Batın USG 16 Ramazanda Bunlara Dikkat Edin! Ramazan ayı boyunca dengesiz ve sağlıksız beslenen kişilerde ağırlıklı olarak mide bağırsak rahatsızlıkları oluşma riski artmaktadır. Ramazanda beslenme ile ilgili olarak sıklıkla yapılan hataların başında; sahura kalkmamak, yağlı besinler tüketmek, iftarda çok çeşitli yemek yemek, hızlı yemek yemek ve yeterli sıvı almamak gelmektedir. Sahura kalkmayı ihmal etmeyin! Sahura kalkmadan oruç tutulması aç kalma süresini arttırmakta, halsizlik, baş ağrısı, tansiyon ve kan şekerinin düşmesine, depresyon, konsantrasyon ve dikkatte azalmaya neden olmaktadır. Sahurda midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren; yumurta, süt, yoğurt, peynir ve kuru fasulye, nohut, mercimek türü yemeklerin tüketilmesini öneririz. Sıvı tüketimi çok önemlidir! Sahur ve iftarda düzenli sıvı alınmalıdır. İftardan sahura kadar olan zamanda aralıklarla su tüketilmedilir. Mide ve sindirim sistemini rahatlatacak bitki ve meyve çayları, meyvenin kendi şekeri ile yapılmış komposto, ayran gibi içecekler içilmelidir. Hızlı yemek yemeyin! İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmakla, ani mide gerginliği, hem tansiyon yükselmesine, hem de nörolojik hormonların hızlı salgılanmasına yol açar. Unutmayın ki beynimizdeki doyma merkezi yemeğe başladıktan 20dk sonra uyarılır. Bu yüzden yemeklerinizi yavaş, iyi çiğneyerek ve öğün sırasında küçük aralar vererek yiyiniz. Hamileyseniz veya süt veriyorsanız… Hamileliğin son 3 aylık döneminde bebek, annenin aldığı bütün besin ve içeceklerden etkilenmektedir. Bu nedenle hamilelere, hamileliğin son 3 ayında oruç tutmamaları önerilmektedir. Emzirme döneminde ise süt yapımının, veriminin ve kalitesinin düşmesine neden olabileceği için emziren annelerin oruç tutmaları yine önerilmemektedir. Kronik bir hastalığa sahipseniz… Şeker, epilepsi, alzheimer, kalp hastalığı, kanser, migren ve anemik, tüberküloz, ülser, ve böbrek yetmezliği olanlar ile düzenli ilaç kullananların oruç tutmaları sakıncalıdır. Eğer bu hastalıklardan birine sahipseniz, doktorunuza ve diyetisyeninize danışmadan asla oruç tutmayınız. Örnek Ramazan Menüsü Sahur 1 bardak süt 2 dilim kaşar veya beyaz peynir 1 adet haşlanmış yumurta 5 adet zeytin veya 4 yarım ceviz 1 dilim tam buğday ekmeği veya bir kase çorba Domates, Salatalık İftar Hurma veya 1 kase çorba Peynir / Zeytin Etli sebze yemeği veya kurubaklagil yemeği veya ızgara et Salata Yoğurt / ayran / cacık 1 dilim tam buğday ekmeği Bulgur pilavı / kepekli makarna İftar Sonrası Ara Öğün Meyve Sütlü tatlı / Dondurma 17 Tiroid hastalıkları her gün daha fazla kişiyi etkisi altına alıyor Dahiliye Uzm. Dr. Müjgan Or Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 40’ında çeşitli tiroid bezi hastalıkları bulunuyor. En sık karşılaşılan rahatsızlığın, tiroid hormonları üretimindeki düzensizlikler olduğunu belirten Özel Medline Konya Hastanesi’nden Uzm. Dr. Müjgan Or, konuyla ilgili bilgilendiriyor. Tiroid, boynun ön kısmına yerleşmiş olan endokrin bir bezdir ve bazı hormonların salgılamasını, bu hormonların kan dolaşımına girerek vücudun değişik organ ve dokularını etkilemesini sağlar. Tiroidin normalden büyük olmasına guatr adı verilir. Guatr; belirtileri ve tedavileri birbirinden farklı hastalıklar grubudur. Eğer tiroid hormonu çok salgılanırsa metabolizma hızlanır ve hipertiroidi hastalığı gelişir. Belirtileri; iştah artışına rağmen kilo kaybı, sinirlilik, acelecilik, çabuk yorulma, terleme, sıcağa tahammülsüzlük, çarpıntı, yüksek kan basıncı, ishal veya sık dışkılama, ağız kuruluğu, çok su içme, sık idrara çıkma, ellerde titreme, bakışlarda şaşkınlık veya korku ifadesi, göz kapağının yukarıya doğru gerilmesi ve göz kapağında şişme, göz kürelerinin öne doğru belirmesi, gözü oynatan kasların tutulmasına bağlı olarak yukarı ve dış üst yana bakışta zorluk ve guatr’dır. Eğer tiroid hormonu çok az salgılanırsa hipotiroidi (zehirli guatr) rahatsızlığı meydana gelir. Hipotiroidinin belirtileri ise; halsizlik, çabuk yorulma, hareketlerde yavaşlama, kalp atışlarının yavaşlaması, uyku eğiliminin artması, soğuğa dayanıksızlık, ses kalınlaşması, yavaş ve kısık sesle konuşma, deride kalınlaşma, kuruluk, saç dökülmesi, kaşların kenarlardan dökülmesi, kabızlık, terleme azlığı, yüzde ve göz kapaklarında şişkinlik ve guatrdır. Guatr, tiroid bezinin büyümesidir ama bu büyümenin kanser olup olmadığı bazı incelemelerden, hatta ameliyattan sonra belli olur. Tüm guatrlı hastalar düşünüldüğünde %15 oranında kanser gelişme ihtimali vardır. Bu nedenle teşhis ve erken tanı oldukça büyük önem taşır. Tiroid rahatsızlıklarının sebepleri ve hastalarda görülen belirtileri farklılık gösterir. Bu nedenle öncelikle yapılan tetkiklerde hastadaki rahatsızlık tespit edilir. Daha sonra hormon yetersizliği olan guatr hastalarına hormon ilaçları verilir. Hormon fazlalığı olan hastalara ise hormon yapımını engelleyecek ilaçlar verilir. Hormon seviyesi normale gelince ameliyat veya radyoaktif iyot ile tedavi yapılır. Hormon dengesizliği olmadığı ama 18 tiroid bezinde nodüllerin olduğu durumlarda ise genellikle ameliyat gerekir. Guatr nasıl teşhis edilir? Kandaki tiroid hormonlarının ölçülmesi: • T4 ve total T3 ölçülmesi • Serumda TSH tayini • TRH testi • Tiroid supresyon testleri Diğer teşhis yöntemleri: • Tiroid sintigrafisi • Tiroid ultrasonografisi • Antikorların araştırılması • Serumda tiroglobulin tayini • Serumda kalsitonin tayini • İnce iğne aspirasyon biyopsisi ? Yoğun Bakım Nedir Anestezi ve Reanimasyon Uzm. Dr. Ayhan Onur Sık sık duyduğumuz, hayati öneme sahip yoğun bakımlar neden bu kadar önemlidir, nasıl ve kime neden hizmet verirler... Özel Medline Konya Hastanesi genel yoğun bakım sorumlusu Uzm Dr Ayhan Onur’a sorduk. Yoğun bakım nedir? Hayatı tehdit eden sorunların ortaya çıkmasını önlemek veya bu tür sorunları tedavi etmek amacıyla yüksek teknolojili tıbbi cihazlar ve özel eğitimli tıbbi personelle donatılmış olarak hastanelerde oluşturulmuş özel ünitelerdir. Yoğun bakımların ana işlevi nedir? Ana işlevler; izlemin sürekliliği ve yoğun tedavi verilmesidir. Yoğun bakımda uygulanan tedaviler, hastanenin diğer servislerinde verilen tedavilerden farklıdır. Genel yoğun bakımdaki hastalar başta solunum ve dolaşım olmak üzere tüm organ sistemlerine ait destek tedavisi gerektirirler. Bu hastalar gerektiğinde solunum cihazına bağlanır ve solunumları elektronik ve mekanik cihazlarla desteklenir. Dolaşım desteği için sıklıkla, titizlikle doz ayarlaması gerektiren ilaçlar kullanılır. Cerrahi yoğun bakım ise, tedavisi ameliyat olan kritik hastalıkların ya da ameliyat sonrası dönemdeki genel durumu bozuk hastaların izlem ve tedavilerinin yapıldığı ünitelerdir. Ne tip hastalara yoğun bakım tedavisi uygulanır? Birinci derece öncelikli hastalar; kalp ve solunum sistemine ait ciddi sorunları olan, beyin kanamaları olan hastalardır. Ağır yaralanmalar, yanıklar, zehirlenmeler, karmaşık ve uzun süren ameliyat sonrası hastalar, şiddetli cerrahi enfeksiyonu olan hastalar bu gruba dahildir. İkincil önceliğe sahip hastalar; Hayatı tehdit eden komplikasyonları önlemek amacı ile yatırılacak hastalardır. Hastaların genel durumları iyidir. Ancak potansiyel olarak ciddi sorun çıkabilecek hastalardır. Bu hastalar; hava yolu izlemi, hemodinamik (kan basıncı, nabız) izlem, akciğer bakımı, karmaşık, geniş yara bakımı gerektiren hastalardır. Geniş baş boyun cerrahisi geçiren hastalar, solunum cihazı desteğinde olmayan akciğer cerrahisi hastalan, yaşlı ve sistemik fonksiyonları sınırda olan ameliyat sonrası hastalar bu gruba örnek gösterilebilir. Yoğun bakımda yatan hasta hakkında bilgi edinme ve ziyaret nasıl gerçekleşir? En doğru bilgiye ulaşmak için hasta yakınlarından sadece bir ya da iki kişinin seçilerek doktorla görüşmesi ve diğerlerine aldığı bilgileri aktarması en uygunudur. Seçilen sözcülerin iletişim bilgileri sağlık ekibinde olacağından gelişmelerden sürekli haberdar edilebileceklerdir. Yoğun bakımlarda ziyaretçi sayısı ve ziyaret saati hastanın sağlığı açısından kısıtlıdır. Ziyaret öncesi arayarak hastanızın ziyarete uygun olup olmadığını da önceden kontrol etmenizde yarar vardır. En önemli nokta; yoğun bakım hastasının yanına girerken, hastada enfeksiyon riskini azaltmak için mutlaka ellerin antiseptic solüsyonla temizlenmesi, cep telefonlarının kapalı tutulmasıdır. 19 YAZIN HAMİLE OLMAK Hamile olmak bir kadının hayatındaki en ğu ayrıcalıklı dönemlerden biri. Keyifli olduğu da kadar zorlu bir dönem; hormonlarda yaşanan değişiklikler fiziksel ve duygusal açıdan pek çok değişime yol açıyor. Yazın hamile olmak ise biraz daha zorlayıcı, zira hamileler sıcaktan daha fazla etkileniyor. Ancak bazı önemli noktalara dikkat ederek sıcak günleri sorunsuz ve daha keyifli geçirmeniz mümkün… 20 Hafif Giyinin! Sıcak nedeniyle aşırı terleme su kaybına neden olur. Eğer bu sıvı kaybı yerine konmazsa bayılmalara neden olabilir. Hamileler sık aralıklarla az az da olsa günde ortalama 2 litre su içmelidir. Bol Su Tüketin! Anne adayları yaz aylarında dışarı çıkarken ince giysiler giymeli, güneşin dik geldiği saatlerde çıkması mecburi ise muhakkak güneş koruyuculuğu yüksek faktörlü kremler sürmeli, şapka takılmalıdır. Yürürken gölgelik alanlar tercih edilmelidir. Bol bol Yüzün! Hamilelik boyunca aktif olmak kan şekerini düzenler, oksijen kullanımını arttırır, kilo alımınızı dengede tutar. Yazın en ideal egzersiz önerilerimiz, yürüyüş ve yüzmedir. Anne adayları yüzerek hem tüm adale sistemlerini çalıştıracak hem de dolaşım sistemi üzerinde olumlu etki oluşturacaktır. Yüzme ayrıca terleme ve sıcak hissini de azaltacaktır. Ancak denize veya havuza girerken dikkat edilmesi gereken kural, suyun temizliğinden emin olmaktır. Cildiniz Lekelenmesin! Gebelikteki hormonların etkisi ile ciltte koyu renkli pigmentasyolar oluşmaktadır. Bu nedenle hamilelerin 10.00 - 16.00 aralığında güneşe çıkmamaları önerilir. Güneşe çıkarken mutlaka şapka, güneşlik ve yüksek koruma faktörlü ürünler kullanmalıdır. Beslenmenize Özen Gösterin ! Yaz aylarında az yağlı yiyecekler yenmeli, hazmı zor olan kızartmalar, bol yağ ve salçalı yemeklerden kaçınılmalıdır. Salata, zeytinyağlı sebze yemekleri tüketilmelidir. Et, süt, yoğurt, peynir gibi temel protein kaynaklarını da tüketirken az yağlı olmasına özen gösterilmelidir. Mevsim sebze ve meyvelerinden hazırlanacak salatalar uygun yiyeceklerdir. Meyve ve sebze tüketimi vitamin kürü ve sıvı alınımı açısından oldukça fayda sağlayacaktır. Ödem oluşumunu minimize etmek için tuzlu yiyeceklerden ve tuzda kısıtlamaya gitmeninizi öneririz. Son olarak sıcaklarla birlikte artan besin zehirlenmelerine dikkat edilmelidir. Açıkta uzun süre beklemiş gıdalarda kolayca mikrop üreyebileceği unutulmamalıdır. Çiğ et ve et ürünleri tüketilmemelidir. Tatile çıkarken… Genel olarak son 3 aylık gebelik döneminde uzun süreli yolculuk tavsiye edilmez. Gebelikte gideceğiniz tatil yerinin de temiz, havalandırması olan, hastaneye yakın bir yer olması tercih edilmelidir. 21 Rahat bir hamilelik geçirmek için... Kadın Hastalıkları ve Doğum Op. Dr. Alev Özdemir Karabağ Her kadın hamile olduğunu öğrendiğinde birçok duyguyu bir arada yaşar. Hamilelik sürecinin bir an önce tamamlanmasını arzu eden anne adayları, yeni doğacak bebeklerine kavuşmak isterler. Bu zaman zarfında anne adaylarının hem kendileri hem de bebekleri için biraz daha dikkat etmeleri gerektiğini belirten Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Alev Özdemir Karabağ, anne adaylarına rahat bir hamilelik geçirebilmeleri için önerilerde bulunuyor. Fazla kilo alımına dikkat! Gebelikte meydana gelen değişimlerin en başında kilo artışı gelir. Hamilelik boyunca alınması beklenen artış 9 ila 16 kg’dur. Bu rakamın normal vücut kitle indeksine sahip kadınlar için ortalama 10-12 kg olduğu söylenebilir. Vücutta şişme ve ödem meydana gelirse… Hormonların etkisiyle vücutta su tutulması meydana gelir. Bu durumda hamilelik boyunca ödemler görülür. Şişmeleri ve ödemi önlemek için; uzun süre ayakta durulmamalı, sıkı lastikli çorap ve iç çamaşırı giyilmemeli, bacaklar yükseğe kaldırılarak dinlendirilmelidir. Geceleri meydana gelen kramplar canınızı sıkmasın: Özellikle hamilelik süresince anne adaylarında kramplar meydana gelir. Geceleri uykudan uyandıran bacak kramplarına karşı fazla ayakta kalınmamalı, uzun süreli oturmalarda bacak bacak üzerine atılmamalı, ayaklar yükseğe uzatılarak dinlendirmelidir. Bacağa kramp girdiği zaman ise ayak parmaklarına masaj yapılmalıdır. Kuruyan cildinize bakım yapın: Hamilelik süresince görülen hormonal değişiklikler; ciltte, saçta ve tırnaklarda, diş ve dişetlerinde görülür. En dikkat çekici değişikler ise ciltte meydana gelenlerdir. Anne adaylarının cildinde kuruluk, meme ve karında çatlaklar, yüzde gebelik maskesi denen lekeler, karın orta hatta cilt renginin koyulaşması, sivilcelerin artması gibi sorunlar meydana gelebilir. Cildinde kuruluk yaşayan bir kadın normal sabun kullanmak yerine cildin nemlenmesini sağlayacak gliserin bazlı sabunlar kullanılabilir. Banyo esnasında vücut yağlarının, çatlaklar olmadan öncede önlemek amacıyla eczanelerde satılan özel yağ / kremlerden kullanılması önerilir. Bol bol dinlenin: Artık yaşamınızdaki stresi azaltmalısınız. Stres sizin kadar bebeğinizi de etkileyecektir. Bu nedenle pozitif düşüncelere odaklanın. Kendinize daha fazla zaman ayırın ve mümkün olduğunca dinlenin. Vajinal akıntılara karşı önleminizi alın: Anne adaylarının en çok şikâyet ettiği durumlardan biri de hamilelikte görülen vajinal akıntılardır. Hamilelik sürecinde vajinanın doğal florasında ve pH değerinde meydana gelen değişiklikler sonucu akıntı fazlalaşır, enfeksiyona meyil artar ve vajinal mantar enfeksiyonları sıklıkla gelişebilir. Vajinal akıntı ve mantar ile karşılaşmamak için anne adaylarının hijyene dikkat etmeleri gerekir. Pamuklu iç çamaşırı giymeleri, iç çamaşırlarını yüksek derece kaynattıktan sonra ütüleyerek giymeleri, su ya da sabunla vajina içini asla yıkamamaları önerilir. Eğer anne adayı mantar enfeksiyonu ile karşı karşıya ise doktorunu ziyaret ederek gerekli tedavileri olmalıdır. 22 Uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrı “Spor” Kardiyoloji Uzm. Dr. Hakan Göçer Sağlıklı bir kalbe sahip olmak için saatlerce koşmaya ya da spor salonlarına kapanmaya gerek yok... Spor kalp krizi riskini azaltır! Düzenli egzersiz sayesinde, acil durumlarda kalp hızını yavaş yavaş arttıran ve kalbin zarar görmesini engelleyen bir mekanizma gelişir. Kan basıncı yüksek olan kişilerde, kan basıncının düşmesi ve kolay ayarlanması da düzenli egzersizin bir başka faydasıdır. Ayrıca düzenli egzersiz; kilo vermeyi kolaylaştırır, insülin direncini düşürerek prediyabet ve diyabet yani şeker hastalığı gelişimini engeller, iyi kolesterolü yükseltir, kanın pıhtılaşmasını önler, stresi azaltır, mutluluk hormonu serotonin salgısı ile mutluluk hissini arttırır, depresyondan korur, dokuların kanlanmasını arttırarak yaşlanmayı geciktirir. Günde 30 dakika yeterli! Kalp damar sağlığınızı korumak için sadece yürümek bile sporun sağlığınıza sağladığı nimetlerden yararlanmanızı sağlar. Günde 30 dakika hızlı olarak yürüyün. Kalp sağlığı için 1 saat boyunca 5 km yürüyüş idealdir. Yani en az haftada 150 dakika yürüyüş yapılması çok faydalıdır. Hedef kalp hızı: 220 - “Yaş” Her yaş grubundaki bireyler her tür spor aktivitesine katılmadan önce mutlaka sağlık kontrolünden geçmelidir. Eğer kalp krizi geçirmiş birisi düzenli spor yapacaksa mutlaka doktoruna danışmalıdır. Kalp hızını bulmak için krizden 1520 gün sonra yürüyüş bandında efor testi yapılır ve ulaşılan kalp atım sayısına göre, egzersiz sırasındaki hedef nabız hesaplanır. Her hangi bir kalp rahatsızlığı bulunmayan kişiler için ise bu hız; 220 eksi yaşınızdır. Yani 50 yaşındaysanız maksimum kalp hızınız 220 - 50 = 170 olacaktır. Kalp ve akciğer sağlığı açısından; egzersiz sırasında kalbinizin hızı, maksimum kalp hızının yüzde 50 ila yüzde 75i arasında olmalıdır. Bu egzersize yeni başlayanlarda, ilk birkaç ay hedef kalp hızının alt düzeylerde, yani yüzde 50 yani maksimum kalp hızının yarısı kadar olabilir. Egzersize devam ettikçe efor kapasitesi artacağından kalp hızı da yavaş yavaş artacaktır. Yemek sonrası değil, aç karnına Sporun, ya yemekten önce ya da yemekten bir buçuk iki saat sonra aç karnına yapılması uygundur. Aşırı soğuk ya da sıcak havalarda fazla efor gerektiren sporlar yapılmamalıdır. Özellikle kalp hastalığı olanlar ya da kalp hastalığı için risk faktörü taşıyanlar dikkat etmelidir. Soğuk suda duş veya yüzme tehlikeli olabilir. Sabah sporundan kaçının ! Sabah saatlerinde sempatik sinir sistemi aktif hale gelir; adrenalin, efedrin ve kortizon gibi tansiyonu yükselten, çarpıntıya neden olan hormon artışları gözlemlenir. Kanın pıhtılaşma eğilimi artar. Sabah saat 7.00’de kan basıncı en keskin yükselişini yapar. Vücut zayıftır ve bu saatlerde kalp krizi riski artış gösterir. Vücutta, uykudan uyandıktan ancak yarım ile bir saat sonrasında toparlanma olur. Bu nedenle erken saatlerde spor yapmaktan kaçınılmalıdır. Spor yapmak için en uygun saatler, öğleden sonra saat 16.00 ile 19.00 arasıdır. Akşam saatlerinde spor yapıldığında sindirim sistemi hızlanır ve vücutta yağ birikimi engellenir. 23 Sporla aranız nasıl? Hepimizin klasik bahanesidir: “Spor yapmak istiyorum ama zamanım yok.” Aslında spor yapmak, sporla iç içe olmak sandığınız kadar zor değil. Vücudumuzun kendini yenileyebilmesi adına yaptığımız en ufak hareketin bile faydası olduğu kesin. Sağlam kafanın sağlam vücutta bulunduğunu da göz önüne alırsak; eğer kendinizi değerlendirmekte objektif olamıyorsanız, testimizi çözerek “spor”a ne kadar yakın ya da uzak kaldığınızı, ihtiyacınız olanları ve önerilerimizi görebilirsiniz. Unutmayın; spor yapmak zihnen ve bedenen dinç olmanın en eğlenceli yoludur. 1. Hafta sonlarınızı nasıl değerlendirmekten hoşlanırsınız? a. Yürüyüş yapıp şehrin farklı yerlerini keşfederek b. Sinema, tiyatro gibi etkinliklere katılarak c. Daha fazla uyuyarak d. Hafta içi biriken işlerimi tamamlayarak 2. En son ne zaman bulunduğunuz şehrin dışına çıktınız? a. 1-3 ay önce b. 4-6 ay önce c. 7-12 ay önce d. Hiç çıkmadım 3. Hangi müzik türü kendinizi daha iyi hissettirir? a. Rock müzik b. Pop müzik c. Klasik müzik d. Hiçbiri 4. Kendinizi altın madalyalı bir sporcu gibi düşünün. Branşınız hangisi olurdu? a. Koşu b. Yüzme c. Kayak d. Halter 5. Ne kadar sıklıkla su içiyorsunuz? a. Her gün 1 litre b. Haftada 1 litre c. Ayda 1 litre d. Neredeyse hiç su içmiyorum 24 6. Hangi sosyal medya kanalını daha çok kullanıyorsunuz? a. Foursquare b. Instagram c. Twitter d. Facebook 7. Çalışma masanızın durumuna birlikte bakalım. Hangi cümle daha iyi anlatır? a. Masa başı bir iş yapmıyorum b. Karman çorman, dağınık bir masa c. Düzenli, tertemiz ve her şey yerli yerinde d. Yalnızca o sırada yapılan işle ilgili nesneler 8. Kendinize en çok hangi huyunuz nedeniyle kızarsınız? a. Plansızlığım b. Unutkanlığım c. Dağınıklığım d. Üşengeçliğim 9. Arkadaşlarınızın gözünde nasıl birisiniz? a. Esprili b. Vefalı c. Ciddi d. Sinirli 10. Son bir soru; hangi yıllar gençliğinizi doyasıya yaşadınız? b. 80ler a. 90lar c. 70ler d. 60lar Daha çok D şıkkını işaretlediyseniz; Sporla aranız kötü Aslında siz de farkındasınız ama anlaşılan o ki bir türlü kendinize itiraf edemiyorsunuz. Gündelik hayatın yoğun temposu, üşengeçlik, halsizlik derken sporla neredeyse selamlaşmayı bile kesmişsiniz. Ancak hatırlatmakta fayda var; eğer spor yapmazsanız üşengeçliğiniz de, halsizliğiniz de daimi olacaktır. Bu nedenle bir an önce harekete geçip silkinmeniz en iyisi. Haydi, bugün bir karar alın ve kendinize uygun olduğunu düşündüğünüz bir spor dalıyla ilgilenmeye başlayın. Mazaret yok! Daha çok B şıkkını işaretlediyseniz; Sporla aranız gayet iyi Spor sizin için bir yaşam biçimi değil belki ama onsuz yapamayacağınız da belli. Nadir de olsa üşendiğiniz zamanları hemen telafi ediyorsunuz. Yine de biraz daha disipline olmanız ve kendinize belirli bir plan belirlemeniz faydanıza olacak. Spor için, gerek iş yaşantınızda gerekse özel hayatınızda ayıracağınız düzenli vakitler potansiyelinizi de hevesini de artırarak size büyük güç katacak. İyi haber: Sporu hayatınızın merkezine almaya çok yakınsınız. Daha çok C şıkkını işaretlediyseniz; Sporla aranız var gibi yok gibi Kararsız kaldık, sporla aranız zaman zaman değişiyor. Bir bakıyorsunuz kararlar almış spora başlamışsınız, bir bakıyorsunuz spordan yine olanca hızınıla uzaklaşmışsınız. Unutmayın ki siz ilgilenmezseniz o da sizinle ilgilenmez. Bu da sağlığınıza olumsuz yönde etki edebilir. İhtiyacınız olan biraz daha düzen, azim ve istikrar. Bundan sonrası için size şimdiden kolaylıklar! Sporun eğlencesi ve pozitif getirilerini kucaklayacağınız keyifli bir dönem diliyoruz. Daha çok A şıkkını işaretlediyseniz; Sporla aranız harika Tebrikler! Spor hayatınızın merkezinde diyebiliriz. Günlük rutininizin bir parçası olan spor sizin için ‘hareket etmek’ten çok daha fazlasını ifade ediyor. Üstelik spora olan yatkınlığınızı daima olumlu yönde kullanmayı biliyor; bu sayede hem bedeninizi dinç tutup hem de hayatınızı kolaylaştırmayı başarıyorsunuz. Tavsiyemiz bu doğrultuda devam ederek sağlığınızı korumaya devam etmeniz. Özellikle daha ileri yaşlarda faydasını göreceksiniz. 25 Özel Medline Eskişehir Hastanesi minik hastayı hayata bağladı 4 yaşındaki hasta, açık kalp ameliyatı ile tedavi edildi Hastalarını tedavi edebilmek için tıp alanındaki gelişmeleri yakından takip eden ve üstün çabalar gösteren Özel Medline Eskişehir Hastanesi, 4 yaşındaki Z. Yıldız’ı da sağlığına kavuşturdu. Başarı 26 ile gerçekleşen açık kalp ameliyatı ile Z. Yıldız’ın kalbine iki kulakçık oluşturarak yanlış bölmeye açılan damarları da doğru yere yönlendirdiklerini belirten Prof. Dr. Serdar Günaydın, konuyla ilgili bilgilendirdi. Çocuklarda kalp rahatsızlığına çok sık rastlanmaz. 4 yaşındaki hastanın kalp rahatsızlığı nasıl teşhis edildi? Hastamız hastanemize geldiğinde ailesi, iki yaşından itibaren belirli rahatsızlıkları olduğunu söyledi. Kalbinde doğumsal rahatsızlıkları olan hastamızın iki yıldır çabuk yorulma, ağız ve dudaklarda morarma, sık akciğer enfeksiyonu ve kilo alamama gibi problemleri bulunuyordu. Gerçekleştirdiğimiz tetkikler ve tahliller sonucunda; kalbinde tek kulakçık olduğunu, akciğerden kalbe dönen büyük damarların ise yanlış yere açıldığını tespit ettik. Bu doğrultuda tedavi seçeneklerini değerlendirerek ailesi ile paylaştık. 4 yaşındaki hasta için nasıl bir operasyon uyguladınız? Benimle birlikte Op. Dr. Ertuğrul Taşkaya ve Pediatri uzmanı Dr. Sevgi Yazıcıoğlu’ndan oluşan ekibimizle tedavisi yapılan hastamıza açık kalp cerrahisi ile iki kulakçık oluşturduk. Ayrıca yanlış bölmeye açılan damarları da doğru yere yönlendirdik. Ameliyat sonrası dönemi sorunsuz geçen minik hastamız, 5 gün içinde şifayla taburcu edildi. Çocuklarda (bebeklerde) kalp hastalığı görülme sıklığı nedir? Aileler nelere dikkat etmelidir? Yeni doğan bebeklerde doğumsal kalp hastalıklarının oranı binde 9’dur. Her doğan 1000 bebekten 9’unda kalp hastalığı görülür, bu oran yüksek gibi gelebilir ama bu oranın içinde küçük delik ve basit kapak ve damar darlıkları gibi her çeşit doğumsal kalp hastalıkları da yer alır. Rahatsızlıkların önemi, teşhisi ve tedavisi için doktor kontrolleri aksatılmamalı ve aileler bebeklerinde fark ettikleri değişiklikleri göz ardı etmemelidirler. Doğumsal kalp hastalığı nasıl fark edilir? Bebeklerde ve çocuklarda kalp rahatsızlığının belirtileri; nefes darlığı, yorgunluk ve halsizlik, bacaklarda ve karında şişme(ödem ve asit), öksürük, bayılma(senkop), hazımsızlık, hıçkırık ve yutma güçlüğü, baş ve ense ağrıları, morarma ve aşırı terlemedir. Ayrıca kalp hastalığı bulunan bebekler, meme emerken de çabuk yorulurlar. Kalp hastası olan bebek sık sık enfeksiyona yakalanır. Bu belirtilerin bir ya da birkaçının bebekte veya çocukta görülmesi durumunda aile, doktoruna danışmalı ve gerekli tetkikler yapılmalıdır. Çocuklarda en çok görülen kalp hastalıkları hangileridir? Doğumsal kalp hastalıklarının önemli kısmını kalpteki delikler ( VSD, ASD ), kapak ve damar darlıkları ( kalpten çıkan aort ve akciğer damarlarının kapaklarındaki darlıklar, kalp içindeki mitral ve triküspit kapak hastalıkları ), PDA dediğimiz bebek doğmadan önce mevcut olup doğumdan sonra kapanması gerekirken bazen hemen kapanmayan damar bağlantısı oluştururken az bir kısmını ise morarma ile giden kompleks doğumsal kalp hastalıkları oluşturur. Edinsel dediğimiz kalp hastalıkları ise sonradan oluşan kalp hastalıkları olup bunlar enfeksiyon, sistemik hastalıklar ve başka birçok nedene bağlı ortaya çıkarlar. Bu iki grup hastalık dışında bu iki grup hastalıkla birlikte veya tek başına da oluşabilen ritim bozuklukları dediğimiz ayrı bir hastalık grubu daha vardır. Hangi çocuklar daha fazla risk altındadır? Annenin gebelikte bazı enfeksiyonları geçirmiş olması ve bazı ilaçların kullanılması, annenin sistemik hastalıklarının olması (diyabet, bağ dokusu hastalığı vs.) risk faktörüdür. Alkol, sigara ve uyuşturucu gibi toksinlere maruz kalan fetüsler daha fazla risk altındadır. Down sendromu ve bazı kromozom bozukluklarına bağlı hastalıklar ileri anne yaşına bağlı olabileceği için gebelikte tarama testlerinin yapılması önemlidir. Edinsel kalp hastalıkları içinde en sık görülenlerden ateşli eklem romatizması beta hemolitik streptokok dediğimiz üst solunum yolunun bir enfeksiyon hastalığına bağlı olarak oluşur ve bu hastaların bir kısmında da kalp kapaklarında hasara neden olur. 27 Hollanda’nın başkenti olan Amsterdam, 12.yy’da kurulmuş dümdüz bir şehir, neredeyse hiç tepe bile yok. Bu sebeple de araçtan çok bisikletli insanları görüyorsunuz trafikte. İşine, gezmeye, alışverişe bisikletleriyle giden Hollandalılar... Bir kanallar şehri olan Amsterdam’da, kanalların iki yakasındaki tarihi eserlerin keyfine varmak için mutlaka kanalda tekne turu yapmak gerekiyor, ister rehberli, ister rehbersiz. Suda süzülürken sadece seyri bile güzel olan bu evlerin en önemli özelliği, evlerin en üst katlara doğru çıktıkça kanala doru eğimli olmaları. Bu da, inşa edildikleri zamanlarda ticaret yolu olan kanalların hemen yanındaki bu binaların en üst katlarına konan makara sistemi ile nakliyeleri daha kolay yapmalarını sağlamak içinmiş. Her yer bakımlı, parklar çiçek ve ağaç dolu ama Hollanda’nın olmazsa olmazı laleler her yerde... Bunun ticaretini de yapan Hollanda’da duty freelerde bile lale tohumları satılıyor. Amsterdam’da gezip görecek, her zevke hitap eden o kadar çok yer var ki... Amsterdam Van Gogh Müzesi: Van Gogh’un 200’den fazla tablosunun yer aldığı dünyadaki en geniş koleksiyon bu müzede sergileniyor. Ünlü ayçiçekleri tablosuna ya da gri fötr şapkasıyla kendi portresine elinizi uzatma mesafesinden bakmak paha biçilemez bir keyif veriyor. 28 Rijks Müzesi: Amsterdam’ın belki de en etkileyici müzesi. 1400-1900 yılları arasında yapılmış 5000 kadar esere ev sahipliği yapan müzede gidenlerin en önce görmek istedikleri Rembrandt, Vermeer ve Jan Steen’in eserleri. Müze yeter biraz da tarih, hem de yakın tarih derseniz Anne Frank’ın Evi’ni ziyaret etmeden Amsterdam’dan ayrılmayın derim. İkinci Dünya savaşı sırasında iki yıl dışarı çıkmadan bu evde yaşayan Anne Frank’ın günlüğünden alıntılar, tarihi belgeler, fotoğraflar ve film karelerinin yanı sıra orada saklanan ve onlara yardım eden insanlara ait eşyalar da müze/evde sergileniyor. Onca güzellikten sonra Anne Frank’in evinde hüzün basmaması mümkün değil ama Amsterdam’da hüzne yer yok, bütün gün gezdikten sonra daha eğlenceli mekanları görmek ve soluklanmak lazım... Vondelpark: Kocaman yemyeşil bir park düşünün... O kadar büyük ki içinde birkaç tane farklı boyutlarda yapay göl var. İrili ufaklı köprüler, gösteri alanları, çocuklar için mini parklar... Parkta şehir dışına çıkmış gibi olduğunuz, ister yürüyüş yapabildiğiniz, ister bisikletle gezebildiğiniz... Red Light District (Kırmızı Fener Bölgesi): Amsterdam’ın açık ve hoşgörülü kültürünün sembolü haline gelen bu genelev bölgesi, bilinenin aksine küçük odalardan oluşmuş ve yol üstüne denk gelen kısmında vitrinlerin olduğu, vitrinlerde de hayat kadınlarını görebildiğiniz bir uygulama. Rahatça, eş dostla gezmeye gidilebilecek aslında biraz da turistik olmuş ilginç bir bölge. Leidseplein: Amsterdam’ın en turistik ve en eğlenceli meydanı. Nerdeyse hergün bir etkinliğin gerçekleştiği bu meydanın etrafındaki cafe ve restoranlarda isteğinize göre yiyip içebilir, canlı müzik dinleyerek keyifli bir akşam geçirebilirsiniz. Araç trafiğine (bisiklete bile) kapalı olan bu meydanda kendinizi İstiklal Caddesi’nde hissedebilirsiniz. Wereld Museum: İlginç bir kuruluş hikayesi olan bu müze, aslında 19.yy’da Prens Hendrick’in kraliyet yat klübüymüş. Özellikle dünyayı gezerek ticaret yapan klüp üyeleri ve bilim adamları, gittikleri ülkelerde buldukları ilginç objeleri getirip birbirlerine gösterir paylaşırlarmış. Üyeler zamanla bir denizcilik ve etnoğrafya müzesi oluşturmuşlar. Bu da bugünkü müzenin temellerini oluşturmuş. Prensin ölümünden sonra klüp olarak değil sadece müze olarak hizmet vermeye başlayan oluşuma pekçok özel kolleksiyonerden, deniz nakliye firmalarından ve Hollanda misyonerleri derneğinden bir sürü bağışlarda bulunulmuş. Bağışlar günümüzde de devam ediyor, en son Bodhimanda Stichting firması kendi özel Budist Sanat kolleksiyonunu uzun süreli sergilenmek üzere verdi. Bu muhteşem ve benzersiz kolleksiyon ilk kez bu şekilde herkesin ziyaretine açılıyor. Biraz açık havaya çıksak... Yeşilliklere uzansak, nefes alsak diye düşündüğünüz noktada Kralingse Plas’a gitmezseniz olmaz. Kare şeklindeki gölün etrafında oluşturulmuş bu park gözalabildiğine yeşil. Yazın yüzülen, gezinti tekneleri ile gezilebilen, kışın ise donan gölde paten yapılabilen harika bir dinlenme alanı. Rotterdam’dan kibbeling yemeden dönülmez. Kılçıksız bir tür okyanus balığından kızartılarak yapılan bu lezzet yanında verilen sosuyla harika bir lezzet! En iyisini Binnenrotte’deki pazarda pişiriyorlar, orada yemeye çalışın. Karnımızı da doyurduktan sonra gece gezmesi isteyenler için, Witte de Withstraat’a gideceğiz. Caddede sağlı sollu dizilmiş publar, barlar, clublar var. Witte Aap ve Zwarte Schaap en ünlü pubları. Dans edip kurtlarımı dökeceğim diyenler için ise Blender ve NRC önemli mekanlar... Lerzan Altan Medline Sağlık Grubu Pazarlama Direktörü Rotterdam Avrupa’nın en büyük limanının yer aldığı Rotterdam, Amsterdam’dan sonra Hollanda’nın nüfusu en büyük şehri. Şehrin sloganı ilginç; mücadele ederek güçlü olmak. II.Dünya Savası sırasında Hitler Hollanda’yı 1 günde tamamen isgal edebileceğini planlamış ancak, beklemediği kadar kuvvetli bir dirençle karşılaşmış, dört gün süren direnişin üzerine öncelikle Rotterdam olacak şekilde Hollanda şehirlerini ağır bombalatmış. Özellikle Rotterdam neredeyse tamamen yok edilmiş, 1950-1970 arası şehir baştan inşa edilmiş. Bu sebeple de daha modern, ileri hatta deneysel mimari yapılarıyla dinamik görünümlü bir şehir. Her şehirde birkaç müze gezmeden o şehrin tarihine kültürüne dair bir fikre sahip olamayacağımız düşüncesiyle, artık efsaneleşmiş Boijmans Van Beuningen’e gidiyoruz önce... Erken dönem ortaçağdan günümüz sanatçılarına kadar kapsamlı bir döneme ait eserlerin arasında Bosch, Rembrandt, Van Gogh, Dalí ve pekçok Hollandalı sanatçının eserlerini görmek mümkün. Bahçesinde ise sanat eserleriyle içiçe piknik yapabiliyorsunuz. 29 Sağlığınızı korumak için dişlerinizi ihmal etmeyin Ağız ve Diş Sağlığı Dt. Osman Gökduman Ağız ve diş sağlığı düşünülenin aksine insan sağlığını etkiliyor. Ancak ne yazık ki gereken önemin verilmediğini, her hangi bir ağrı sızı hissedilene kadar rutin kontrollerin de ihmal edildiğini belirten Özel Medline Antalya Hastanesi’nden Diş Hekimi Osman Gökduman, dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili uyarılarda bulunuyor. Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasında yer alır. Ağız sindirim kanalının girişidir. Ağızdaki olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz etkilenmesine yol açar. Dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz etkileyen sürekli enfeksiyon odağı haline gelebilir ve kalp, böbrek, eklemler vb. yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açabilir. Ağız ve diş sağlığını korumak için; • Yılda en az iki kez diş hekimine muayene olunması önerilir. • Fındık, ceviz vb. kabuklu yiyecekler dişlerle kırılmamalıdır. • Sürekli yumuşak besinlerle beslenmekten kaçınmalıdır. Havuç, elma gibi yiyecekleri ısırarak yemek diş sağlığı için gereklidir. • Öğün aralarında sık sık gıda tüketmekten kaçınılmalı. Öğün aralarında tüketilen şekerleme ve çikolata gibi gıdalar dişlerin çürümesini hızlandırır. • Her akşam yatmadan önce ve yemeklerden sonra dişler fırçalanmalıdır. • Dişler kürdan dâhil hiç bir şeyle karıştırılmamalıdır. Diş araları temizliğinde diş ipi ve arayüz fırçaları kullanılabilir. • Sigara dişleri ve diş eti sağlığını olumsuz yönde etkiler. • Sakız çiğneme, ağza kalem / parmak sokma, tırnak yeme, dudak / parmak / yanak ısırma, özellikle ilkokul sıralarında çeneye el dayama gibi alışkanlıklar diş ve çene gelişimlerini olumsuz etkiler. Anne ve babaların bu konuda çocuklarına dikkat etmeleri, böyle bir durumda diş hekimlerine danışmaları gerekmektedir. • Asit içeren yiyecek ve içeçeklerin tüketiminden en az 1 saat sonra dişler fırçalanmalıdır, aksi takdirde dişlerde aşınmalar meydana gelmektedir. • Çok soğuk ve çok sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır. Dişler nasıl fırçalanmalı? Dişleri korumanın en etkili yolu düzenli olarak günde en az iki kere fırçalamaktır. Diş fırçalamanın ilk adımı doğru fırça seçimidir. En uygun fırça yumuşak kıllı fırçalardır. Doğru diş fırçalama tekniği; fırçanın diş eti çizgisine eğimli olarak yerleştirilmesi ve yumuşak daireler çizecek biçimde, ön dişlerden arka dişlere doğru yapılması şeklinde olmalıdır. Daha sonra fırça, bir fırça boyu kadar kaydırılarak fırçalama sürdürülür. 30 Dişlerin iç yüzeyleri de aynı şekilde fırçalanır. Daha sonra dişlerin çiğneme yüzeyleri fırça düz olarak ileri geri hareket ettirilerek fırçalanır. Fırçalama işleminin en az iki-üç dakika sürmesi gerekir. Sağlıklı diş etleri fırçalama sırasında kanamaz. Tam bir ağız hijyeni için dilinizi ve diş etinizi de yumuşak bir şekilde fırçalamayı unutmayınız. Diş fırçası kişiye ait bir araçtır, başkalarıyla paylaşılmamalıdır. Diş fırçaları birkaç ayda bir, en geç altı ayda değiştirilmelidir. Kalp hastalarına profesyonel öneriler Soğuk havaların geride kaldığı yaz mevsimi, birçok kişi için tatile giderek güneşin tadını çıkarmak olsa da, özellikle kalp rahatsızlıkları bulunan kişiler için dikkat edilmesi gereken bir dönemdir. Ani hava değişimlerinin ve aşırı sıcak havaların kalp krizi gibi oldukça önemli rahatsızlıklara neden olabileceğini belirten Özel Medline Antalya Hastanesi’nden Kalp ve Damar Cerrahisi Op. Dr. Özgür Akkaya, kişilere önerilerde bulunuyor. Kalp krizi günümüzde hem kadınları, hem de erkekleri ilgilendiren, özellikle de sıcakların, nemin artmasıyla birlikte dikkat edilmesi gereken bir sağlık sorunu haline geliyor. Ancak kalp krizinin belirtileri yeterince tanınmadığından, birçok insan hastaneye başvurmakta geç kalıyor. Yaz aylarında sıcaklıkların mevsim normalleri üzerinde seyretmesinden dolayı, vücut ısısı 36-37 dereceyi geçebilir. Bu durumda yaşanabilecek aşırı su kaybı; tansiyonun düşmesine, kanın pıhtılaşma sistemindeki değişikliklere ve kan damarlarının iç kısmını döşeyen endotel hücrelerindeki bozukluklara neden olabilir. Vücutta aniden gelişen Kalp ve Damar Cerrahisi Op. Dr. Özgür Akkaya bu değişiklikler ise kalp krizine sebep olabilir. Ayrıca sıcak nedeniyle meydana gelen tansiyon yükselmesi sonucunda da kalp krizi ve beyin kanaması gibi rahatsızlıklar görülebilir. Bu nedenle özellikle kalp yetersizliği, kalp kapağı hastalığı, hipertansiyon ve kalp damarlarında hastalıkları olanların dikkatli olmaları gerekir. Sıcak havalarda dikkat edilmesi gerekenler; • Özellikle öğle saatlerinde dışarı çıkmayın, mümkün olduğunca serin yerlerde olmaya özen gösterin. • Yüzme ve yürüyüş gibi aktiviteleri günün serin zamanlarında gerçekleştirin. • Günlük ortalama 2 - 2,5 litre sıvı tüketin. • Yemekten sonra denize girmeyin, hemen yürüyüş yapmayın. • Yağlı yiyeceklerden kaçının. • Bol bol yeşil sebze ve meyve tüketin. • Kırmızı et yerine, beyaz et tüketin. • Doktorunuzun kullanmanız için verdiği ilaç varsa aksatmayın kullanın. 31 Türkiye’nin eşsiz güzelliklere sahip sahilleri… Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde birbirinden güzel onlarca koy, kumsal ve küçük cennet diye tabir edilen harika yerler bulunmaktadır. Her yıl milyonları bulan tatilcinin tercih ettiği bu güzelliklerden sizler için seçtiğimiz birkaçı… Patara / Kaş Fethiye yakınlarında tam bir büyülenme mekanı olan Patara, Pat ata arra, a, Sunday Times tarafından dünyanın en iyi plajı seçilmiştir. ççiillm mi miş iştitir. r. 15 15 kilometrelik uzunluğuyla Akdeniz’in en uzun plajıdır. Tam am b bi bir ir doğa ir doğ do ğa a harikası olan Patara plajı, tarihi eserlerle çevrilidir. Kelebekler bekler Vadisi Vad disi / Feth Fethiye Deniz yolula ulaşılabilen,sakin bir plaj olan Kelebekler Vadisi, onlarca kelebek türüyle ünlüdür. Gün boyu güneşlenebilir, denize girebilir, hamaklarda, palmiyeler altında dinlenebilirsiniz. Plajın arkasındaki vadide kaya tırmanışı ve trekking yapılabilir. Kelebeklerin yaşadığı şelaleye doğru keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Iztuzu Plajı / Dalyan Karetta’ların yuvası olarak da bilinen ve deniz yoluyla yyo olu luyl ya ulaşılan Iztuzu plajı, Avrupa’da bu nadide kaplumbağaların bağ ağa alla arrıın n yaşadığı son yerlerden biridir ve koruma altındadır. rr.. S Sıcak, ıccak ıcak a k, kahverengimsi kumsal gerçekten dinlendiricidir. Dalyan’dan lyya lyan an n’d dan an tekneyle 20 dakikalık bir yolculukla buraya ulaşabilirsiniz. sn si niiz. z. 32 Amos Plajı / Marmaris Bozburun yarımadasında denize uzanan iki kii kara a parçasının arasında gizlenmiş olan Amos’ta, kumsalın um msalın doğal yapısı biraz pürüzlüdür. Ancak körfezin ucunda, ucu unda, Marmaris’in gözalıcı ışıklarına karşı Amos’un el değmemiş ğm memiş güzelliği yatıyor. Bir zamanlar Roma imparatorluğu’nun uğu u’n ’nun kentlerinden biri olan Amos’ta o dönemden kalan ka n kalıntıların arasında, nefes kesici manzaraya sahip ahip bir amfi tiyatro da bulunuyor. Çıralı / Olympos Ağaçlarda konaklama imkanı sunmasıyla ünlü olan Olympos kumsalı, çantasını sırtına atıp gezmekten hoşlananlar için ideal yerlerden biri. Üç kilometrelik kumsal, yumurtalarını gömmek için burayı tercih eden deniz kaplumbağaları için koruma altında tutuluyor. İki dev dağ tarafından iki cephesi örtülen Çıralı’nın doğası büyüleyici güzelliğe sahip. Ilıca Plajı lıca Plajı, ülkemizde bulunan mavii bayraklı plajların başında gelir. 2 km’ye yakın uzunluktaki zunluktaki geniş ve beyaz kumlu plaj, su ısısı seb sebebiyle bebiyle Çeşme’de sezonu en erken açan plajdır. ajdır. Ilıca Ilıcca plajının avantajlarından biri de çokk ilerilere ile leri rile lerre r kadar sığ kalmasıdır. Bu nedenle çocuklu uklu aileler ailele er tarafından özellikle tercih edilmektedir. Ilıca ıca plajına plajın na a gittiğinizde denizin içerisinden termal suyun yu un çıktığı çıktığ ğı Yıldız Burnu’na da uğramanızı öneririz. Ayazma Plajı / Bozcaada Bozcaada Ayazma Plajı, bir kere gittikten sonra mutlaka tekrar gitmek isteyeceğiniz bir yer. Adeta akvaryumun içinde yüzüyormuşsunuz hissi veren berrak sularında, balıklar eşliğinde yüzebilirsiniz. Su sporlarıyla ilgilenenler için de harika bir seçenek. Deniz bisikleti, banana, jet ski, hamburger gibi birbirinden eğlenceli deniz araçlarını kiralayarak çocuklar gibi eğlenebilirsiniz. 33 34 KALP ve DAMAR CERRAHİSİ KADIN HASTALIKLARI ve DOĞUM FİZİK TEDAVİ ve REHABİLİTASYON ÜROLOJİ ÇOCUK SAĞLIĞI ve HASTALIKLARI Has tane Hab lerimizden erle r 35 Ülserin sebebi Helicobacter Pylori Gastroenteroloji Uzm. Dr. Aydın Battal Hastalık nasıl teşhis edilir? Helicobacter Pylori ile enfekte olan kişi bu mikropla mücadele etmek için bakteriye yönelik antikor dediğimiz maddeler üretir. Bu antikorların saptanması ile hastalığın tanısı mümkün olabilmektedir. Ancak bu yöntem çocuk ve gençlerde başarılı olmaz. Gerekli olduğunda Endoskopi yapılarak ve mide yüzeyinden küçük parçacıklar (biopsi örneği) alınarak mikrobu saptamak en duyarlı ve kesin tanı yöntemidir. Üre soluk testi denilen bir üfleme testi ile de mikrobun varlığı saptanabilir. Dışkı testleri de teşhiste yardımcıdır. Günümüzde en sık yakındığımız rahatsızlıklardan biri de midemizle yaşadığımız sorunlar. En sık görülen mide rahatsızlığı ise mide ülseri. Ülser yaşam süresince erkeklerde %11-14, kadınlarda ise %811 oranında görülüyor. Mide ülseri oluşmasında rol oynayan mide mikrobunun Helicobacter Pylori olduğunu belirten Özel Medline Adana Hastanesi’nden Uzm. Dr. Aydın Battal, bu mikrobun neden meydana geldiği ve tedavi yöntemlerinin neler olduğu hakkında bilgilendiriyor. Dünyadaki en yaygın enfeksiyonlardan biri olan Helicobacter Pylori, mikrobu barındıran yiyecek ve içecekler ile kişiden kişiye bulaşma yöntemleriyle edinilir. Helicobacter Pylori (H. pylori) insan midesinin iç yüzeyini enfekte edip orada sürekli bir iltihaba (gastrit) veya midede ülsere neden olur. Özellikle annede Helicobacter Pylori enfeksiyonu bulunması durumunda bebek ve çocuklara geçme olasılığı artar. Bu mikroptan korunmak için ellerin iyi yıkanması, yemeklerin uygun olarak hazırlanması ve içme suyunun temiz ve güvenli kaynaklardan sağlanması önerilebilir. Ayrıca, Helicobacter Pylori enfeksiyonunun mide kanseri ve MALT lenfoma ismi verilen sindirim sistemi tümörü ile de ilişkisi de bulunur. Sadece ülser değil mide kanseri de Helicobacter Pylori nedeniyle meydana gelebilir… Helicobacter Pylori mikrobunun yol açtığı hastalıklar arasında ülser, gastrit, mide kanseri ve lenfoma, dispepsi (sindirim güçlüğü, midede ağrı, yanma, bulantı ve dolgunluk) gibi hastalıklar bulunur. H.Pylori enfeksiyonu ayrıca demir eksikliğine bağlı kansızlık (anemi), karın ağrısı ve büyüme geriliği gibi sağlık sorunlarına da yol açabilir. 36 Tedavisi mümkün mü? Helicobacter Pylori bir bakteri olduğu için antibiotikler ile tedavi edilebilir ancak bu bakterinin mideden tamamen yok edilmesi oldukça zordur. Bunun sebebi, mikrobun yerleşim yeri olan mide yüzeyinde kalın bir mide sıvısı bulunması ve bu ortama yüksek konsantrasyonda antibiyotiğin geçişinin zor olmasıdır. Çoğu tedavi rejimleri 7-28 gün boyunca birden fazla ilacın alınmasını içerir. Mikrobun ilaçlara direnç kazanması sonucu enfeksiyon tekrarlayabilir. Prostat hakkında bilinmesi gerekenler Üroloji Op. Dr. Cem Şah Prostat bezi erkeklerde idrar kesesinin (mesane) hemen çıkışında yer alan ve idrar kanalını (üretra) çevreleyen, yaklaşık 18 gram ağırlığında olan bir organdır. Spermlerin beslenmesine ve ejakülasyon (boşalma) sırasında taşınmasına yarayan sıvıyı salgılar. Prostat büyüklüğü yaş ile birlikte artar ve bu büyüme genellikle kırklı yaşların sonlarından itibaren başlayan idrar akım bozukluklarına neden olabilir. Otopsi çalışmalarında 60 yaşındaki erkeklerin yarısında, 80 yaşındaki erkeklerde ise yaklaşık % 90 oranında iyi huylu prostat büyümesi gözlenmektedir. Prostat büyümesi sık idrara çıkma, idrar akım kalınlığında azalma, kesik kesik veya damla damla idrar yapma, mesaneyi tam boşaltamama, uzun sürede ve ıkınarak idrar yapma, damlama şeklinde idrar kaçırma, aniden gelen sıkışma hissi ve idrarda kanama (bu şikayet her yaş grubunda ihmal edilmeden bir üroloğa başvurma sebebidir) gibi şikayetlere yol açabilir. Tam idrar tahlili, idrar akım ölçümü (üroflovmetri), parmakla prostat muayenesi, ultrasonografi, PSA (prostat spesifik antijen; prostat kanseri ayırıcı tanısında risk belirleyici kan tahlili), işeme sonrası boşaltılamayan idrar miktarının tayini ve hekimin gerek görmesi halinde sistopanendoskopi (endoskopik yöntemle alt idrar yolu, prostat ve idrar kesesinin incelenmesi) tanıda faydalanılan yöntemlerdir. Prostat şikayetleri olan ancak tedavi almamış hastalarda ilerleyen zamanlarda mesanenin kasılma özelliğinin bozularak güçsüzleşmesi, idrar yolu enfeksiyonu, idrar yollarında taş, tamamen idrar yapamama, idrar kesesinden geriye kaçan idrarın idrar yollarını genişletmesi ve hatta böbrek yetmezliği gelişebilir. Bunlara ek olarak idrar yapma güçlüğünün zamanla sertleşme problemine (iktidarsızlığa) yol açtığı çalışmalarla kanıtlanmıştır. Erken dönem ve hafif şikayetlerde gözlem veya ilaç tedavisi ilk seçenek olarak kullanılabiliyorken şiddetli şikayetlerde ya da ilaç kullanımına rağmen şikayetlerin ilerlemesi durumunda cerrahi tedavi (endoskopik ya da açık cerrahi) düşünülmelidir. Hastanın ilaç tedavisine rağmen idrar yapamaması, mesane taşı oluşumu, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, böbrek yetmezliği ve ilaç tedavisine dirençli kanama mutlak cerrahi tedavi sebebidir. Bazen prostatta büyüyen hücreler kötü yönde farklılaşarak prostat kanserine yol açabilir. Günümüzde 50 yaş üzeri erkeklerde en sık görülen kanserlerden olan prostat kanserinde kesin olarak ortaya konulabilen üç risk faktörü; yaş (yaş ilerledikçe risk artar), genetik (ailede, özellikle de 1. derece yakınlarda prostat kanseri öyküsü) ve ırktır (siyah ırkta daha yüksek). Prostat kanseri için kanıtlanabilmiş bir önlem yoktur ancak erken teşhisin hemen her hastalıkta hayat kurtarıcı rolü bilinmektedir. Bu nedenle her erkeğin hiçbir şikayeti olmasa bile 40 yaşından sonra yılda bir kez değerlendirme amacıyla üroloğa başvurması önerilmektedir. 37 ISIRMALAR ve SOKMALAR AKREP SOKMASI BELİRTİLERİ: Sokma yerinde ağrı, şişme, kızarıklık, ileri dönemlerde kasılmalar, şok İLKYARDIM • Ambulans çağırın. • Hastayı sakinleştirin • Sokulan yerin üst ve alt kısmına çift taraflı turnike uygulayın. • Sokulan yeri kalp seviyesinden aşağıda tutun. BELİRTİLERİ: Kızarıklık, şişlik, ağrı, kaşıntı, aşırı duyarlı olan kişilerde, nefes darlığı, şok, ölüm. ARI SOK MAS I İLKYARDIM • Hastayı sakinleştirerek hareket etmemesini sağlayın. • Sokma yerinde iğne olup olmadığını kontrol edin. Eğer iğne varsa, kesinlikle iğnenin ucundaki keseye dokunmayın. Toksin yaraya boşalabilir. Bu nedenle arı iğnesinin olduğu yeri iğne ile kazıyarak çıkartın. • Sokma alanının kalp seviyesinden aşağıda tutulmasını sağlayın. • Hastanın sıkıntısı artıyorsa, ambulans çağırın. DİĞER BAZI HAYVAN ISIRMALARI ve SOKMALARI ÇIYAN, BÖCEK, KARINCA ISIRMA VE SOKMALARINDA Yarayı su ve sabunla temizleyin, kalp seviyesinden aşağıda tutun. DENİZ ANASI YAKMALARINDA Bol su ile yıkayın, ılık sirkeli su ile pansuman yapın. DENİZ KESTANESİNE BASMIŞSANIZ Bastığınız bölgeyi sıcak su ile yumuşatın. Dikenleri tek tek çıkartın. 38 GÜNEŞ ÇARPMASI Uzun süre güneş altında kalma sonucu beynin etkilenmesiyle oluşan bir durumdur. Öldürücü olabilir. Vücut ısısı 41 dereceye kadar çıkabilir. BELİRTİLERİ • Baş ağrısı başlar, vücut ısısı hızla yükselir. • Halsizlik ve bitkinlik olur, nabız hızlanır. • Çevreye ilgi azalır, şuur bulanıklaşır. • Sıcak ve kuru deri. • Huzursuzluk hissi. İLK YARDIM • Ambulans çağırın veya çağırılmasını sağlayın. • Hastayı sıcak ortamdan uzaklaştırın. Kesinlikle yürütmeyin. • Hastanın giysilerini çıkartın. • Vücudu soğutmaya çalışın, başa, koltuk altına ve kasıklara soğuk suda ıslatılmış bezler koyun. • Bilinci açıksa, sıvı verin. • Bilinci kapalı veya bulanıksa, ağızdan hiçbir şey vermeyin. • Yalnız bırakacaksanız sabit yan pozisyona alın. BOĞULMA Nefes borusu ve akciğerlere fazla su dolmaz. Suyun boşaltılması için vakit kaybetmemek gerekir. İlk yardım sonrası solunum başlasa dahi, hastanın mutlaka hastaneye götürülmesi gereklidir. İLK YARDIM • Ambulans çağırın veya çağırılmasını sağlayın. • Hava yolu, solunum ve dolaşımı kontrol edin. Solunum varsa, gözleyerek bekleyin. • Yalnız bırakacaksanız sabit yan pozisyona getirin. • Gerekiyorsa suni solunum, kalp masajı yapın. • Olanak varsa ıslak giysileri çıkartın, kuru örtüyle sarın. • Mutlaka hastaneye ambulansla gitmesini sağlayın. 39 m, . a ızs im”.. k na üser a ns ek e “b dim n ke a, rey i ü al S tes em Fakül ye C ali an er doğ Bilgil tir. M şlik, a iş ’d l tti can iyasa bitirm müfe ültür n i e k S rz ünü ılığı v ı'nda oğu a E itesi d m c n ğ D s ü ı ı l l yıl niver t bö rdım akan Orta e 25 1 a 3 a y Ü s v 19 iş r B liği, a ikti de i ği fett e ültü kar yel vlerin k, An ye ve da mü ğü, K lu üy ü e r lu li n u nlı lü uru liği gö ışma tı. ma nlığı' üdür kur k a m e ka dan ik yap Ba hane anışm önetim u üy m p d y e ve u enl d dar nları ası il Kur vlerin evirm air ilk k ş ı n yay t Ba ürk D ayıne rlük, ç : ın en yol aman gel eya'n cak Y tö a tisa kın T k k r ıs e z İ a O k n aş önd al Sü in 8 en tur. e red len ma ı i ş l P 'nın a a ı b u n n L d d z y i i em rgis in eya nu t nm diler e ğe KA rasın ış ve r C e u d İ ü l n İK ek de tır. S şu m bu klope yla pa har sayıla lkiye i ları zan kal ış o ğu s d i m n , İki rine u ak uç ü n a ye ndan z" M ımlan ni’nin um i m yor anın; ci e rı u Birb k par , n ya ay ma i ş k m İ cıla ı Be a a y inci Y ko am yoru lun 0 c d z u m a n i s n y b a . ı k ı A a 94 . eris ulamı ora kur "Şark sayıs 58), İ terilir kol ınd ok, 1 liği öst s rin b i m l g . 9 i e ö i i ı İki l r ç h 1 i g k n k çi n e de şi en tari a"sı ( arak ni a ekten erçek de 3 rdiv k göv işim s yor sa e l 5 e Y k . o g e M lı 19 m m ci em r cin eni ap apı lem gel İkin u gizl msal an, he arını ver n kit orla dim s y n Ü ı Bek erken vası y l " u ü a l ğ y s n lay göç evse ro ya' boşlu top em in duygu eğe k ğ p r e o r a a s e l Ç s ü in i v ış len ,h ni, çin şey al S indek arip ası celeri ı. Ge e en anm nun i m l Bir ç m e p g i l u C , to e n yd bu üşün ind lar ebi ız b ola mış ası i şiir endin d m seb ları Kuş e yaln n k , a ğ r K a k ne ları tıka m lara ele isiydi. uluş n, akı n ve alcı o olunu Keş g b u a ir n s y me en b ırtıcı , yoğ rılı yav plum nın ğ a r to aş rd şa ıcı ma bir vur asına şairle ve ş çarp n ba a e rlı, dış ı olm nan in imi la uya şiirin biç ş l r d u a k ş k i i , y ile el le yen söy ikimi güz ci n i ü k r i i özg in b riyle . g e ştir l n ze imge vermi i diri klerin e örn , ü s i n ncü i e Y ci nın Ö Şair n i İk ımı arın Ak ygul Du l a m ya e C üre S 40 RAF FOTOĞ üç kişi, durakta cuk. ın ve ço d a k m ada rinde, ri ceple e ll e ın uş. adam elini tutm n u ğ u c o kadın ç üzünlü, üzünlü. adam h ar gibi h ıl k r a ş hüzünlü üzel, kadın g i güzel. nılar gib a l e z ü g ünlü, çocuk, gibi hüz r a ıl n a üzel. güzel ar gibi g ıl k r a ş hüzünlü 1990 yılında ölüm ünden sonra adın a bir şiir ödülü ko şairin, 1997'de de nan Cemal Süreya ar şivi yayımlandı. Eserlerinden Baz ıları : Şiirleri ; Üvercinka , Göçebe, Beni Ö p Sonra Doğur Be Güz Bitigi, Sıcak ni, Nal, Sevda Sözler i, Korkarak Vinç Deneme- Eleştirile ri; Şapkam Dolu Çiçekle, Günübirl Yüz Uzat Saçların ik,99 ı Frigya, Folklor Şi ire Düşman, Aydı Yazıları/ Paçal, nlık Oluşum’da Cem al Süreya, Papi Başyazılar rüs’ten İkinci Yeni Akım ı Nedir ? İkinci Yeni şairleri, soyut anlatıma yö nelerek, anlaşılm çok hissedilmey aktan i istediler. Ger çe k üstücülük et görülen İkinci Yeni kileri şairleri, şiiri anlam lı olmaktan çıkara değişik imge ve rak çağrışımlardan yararlandılar. Şi hayal gücü ve du irde yguya ağırlık ve rerek, dilde alış kalıpların dışına ılm ış çıktılar. 1950’lili yı llarda yaklaşık 10 bir süreçte etkili yıllık olan bu şiirde ba şı çeken isimler; Süreya, Edip Can C em al sever, Turgut Uya r, Sezai Karakoç, Ayhan, İlhan Berk Ece ve Ülkü Tamer ’d ir 41 YAZ SICAĞINDA SERİNLETİCİ LEZZETLER 42 LİMONATA 5 adet limo nun kabuğ unu rende üzerine 3 a leyin det portak alın rende suyunu, 1 sini ve dal melisa nın ekleyin. 5 çorba kaşığ yapraklarını ı toz şekerl karıştırın. e ezerek Şekerin da ha rahat e içinde yarı rimesi m limonun suyunu sık karışımı re ın. Bu ngini ve ra yihasını da alması için ha iyi mümkünse 1 gece bek Kalan limo letin. nları sıkara k suyunu ç Beklettiğin ıkarın. iz karışımı bir süzgec ve üzerine e alın kalan limo n suyunu d Böylece sü ökün. zgeçte kala n aromanın tamamı lim onataya ge çebilecek. olarak üze Son rine 1 litre su ekleyin karıştırın. ve iyice Böylece tü m aromala karışarak s r birbirine ürahide bu luşacak. N limon kabu aneli, klu buzlarl a servis ed ebilirsiniz. KÖPÜKLÜ YEŞİL AYRAN Yoğurt, salatalık, nane, tuz ve 1 bardak suyu blender veya çırpma teli ile pürüzsüz oluncaya kadar çırpın. Kalan suyu ilave edip, karıştırmaya devam edin. En son sodayı da ekleyip 1 dk düşük ayarda karıştırın. Buz ve nane ile servis edebilirsiniz. Malzemeler 5 adet limon, 3 adet portakal, 5 çorba kaşığı toz şeker, 1 dal melisa yaprağı, 1 litre su BUZLU ÇAY Sabah demle diğiniz çayd an 1 bardak Havanda 1 su ayırın. bardağı esm er şeker ile 1 tarçını dövü n. Üzerine 1 çay kaşığı bardak kayn şekeri eritin. ar su ekleyip Hazırladığın , ız bu şekerli bir sürahiye karışımı aktarın. Son ra üzerine d çaydan 1 ba emlediğiniz rdak, 1 su b ardağı su, 1 şerit şerit çıka lim onun rdığınız kab ukları ile 1 lim suyunu sıka onun da rak ilave edin . Suyu iyice demi hafifletm soğutup ek için de bo lca buz ekle servis edebili dikten sonra rsiniz. Malzemeler 1 su bardağ ı çay (demle diğiniz çayd 1 su bardağ an), ı esmer şeke r, 1 çay kaşı 1 tutam melis ğı toz tarçın a, 1 su bard , ağı kaynar su 1 su bardağ , ı su, 1 limon u n kabukları, 1 limonun su yu, buz N leyin. OZleE R F miz te i Z r alın. ARPU çekirdek Malzemeler 1 şişe Maden suyu, 2 su bardağı su, 2 su bardağı yogurt, salatalık, nane, tuz K eki tuna dilimind ak robo Karpuz ne kesip mutf ilave edip kli ını servis Küp şe buz parçalar ane ile e n v e r z e a k Şe ın.T ika çırp 1-2 dak siniz. edebilir eler Malzemarpuz k r 1 dilim z şeke aşığı to u k ı tl ta 1 uy limon s e 1 ölçü ze nan uz ve ta b e s a 1k 43 44 45 Mavi Cami olarak da bilinen cami, İstanbul'da Sultanahmet semtinde Sultan Birinci Ahmed tarafından 1609-1620 yılları arasında Mimar Sedefkar Mehmed Ağa’ya yaptırılmıştır. Medrese, darülkurra, sıbyan mektebi, türbe, arasta, dükkanlar, hamam, darüşşifa, imaret ve üç sebilden oluşmaktadır. Duvarlarla çevrili bir dış avlunun içinde yer alan cami, her ikisi de kareye yakın planlı bir ibadet mekanı ile bir şadırvan avlusundan oluşur. Caminin duvarları, ikinci pencere sırasına kadar mavi rengin egemen olduğu çinilerle kaplıdır. Duvarların ve filayaklarının yarıdan yukarısı, kemelerin, pandantiflerin, yarım kubbelerin ve büyük kubbenin içi gene mavi ağırlıklı kalem işleri ile bezenmiştir. Bu yüzden cami, yurt dışında Mavi Cami (Blue Mosque) olarak bilinir. Dış avluda, yer alan ve bir rampa ile çıkılan Hünkar Kasrı bu uygulamanın ilk örneğidir. Günümüzde Halı Müzesi olarak kullanılmaktadır. Caminin bodrumunda da Kilim ve Düz Yaygılar Müzesi vardır. Sultan Ahmet Camii, orijinal olarak 6 minare ile inşa edilen tek camidir. Bulunduğu yer tarihi İstanbul şehrinin daha erken yapılmış diğer önemli eserleri ile çevrilidir. Mimar Mehmet Ağa, Koca Sinan’ın öğrencisiydi ve caminin yapımında hocasının önceleri denediği bir planı, daha büyük ölçekte uygulamıştır. Caminin içini 3 taraftan çevreleyen balkonların duvarları, sayıları 20.000’i aşan İznik çinileri ile süslüdür. Bunların yukarısı ve bütün kubbe içleri ise boya işidir. 260 pencerenin aydınlattığı iç mekânı örten kubbe 23,5 m. çapında ve 43 metre yüksekliğindedir. Sultan I. Ahmed ile oğullarının ve annesinin türbesi burada bulunmaktadır. Camideki iç aydınlık Yapımı 7 yıl süren Sultanahmet Camii'nin mimari tarzı öteki camilere göre, birçok bakımdan farklıdır. Sultanahmet Camiinin asıl özelliklerinden biri, bol ışıklı ve çinilerinin eşsiz birer sanat eseri oluşudur. Sultanahmet'in iç aydınlığı bugün hiçbir camide yoktur. 6 minarenin sırrı İstanbul’un tarihi yarımadasında bulunan Sultanahmet Camii, Mimar Sinan sonrası klasik mimarinin en büyük ve en önemli eseridir. Kullanılan İznik çinilerinin yanısıra, Türkiye’nin 6 minareli tek selatin camisi olma özelliğini de taşımaktadır. Caminin 6 minaresi olmasına ilişkin aktarılan bir efsane şöyle: “Dönemin padişahı I. Ahmed, minareleri altından yaptırmak istemiştir ancak kaplamada kullanılacak olan altının değeri padişahın bütçesini fazlasıyla aşınca, caminin mimarı Sedefkar Mehmet Ağa bu emri yanlış işiterek ´altın´ sözcüğünü ´altı´ anlayarak camiyi 6 minareli olarak inşa ettirmiştir. Sultanahmet Camii 46 47 Bir L’Ecole de Paris Sanatçısı Avni Arbaş Türk ressamları arasında önemli bir yer tutan Ressam Avni Arbaş, 30 yılı aşkın bir süre Paris’te yaşamış ve Paris, Antibes ve Vallauris`te, aralarında Picasso, Tristan Tzara, Aragon, Prevert kardeşlerin de bulunduğu çok ünlü ressam dostlar ve sanatçılar çevresi edinmiştir. L’Ecole de Paris ressamları arasında yerini alan meşhur bir Türk ressamı olmuştur. İlköğrenimine babasının görevi nedeniyle bulunduğu Aydın’da başladı. İlk resim öğretmeni sayılabilecek babasının 1929 yılında Sivas’ta ölümü üzerine annesi ile birlikte geldiği İstanbul’da Galatasaray Lisesi’ne kayıt oldu. O günün Galatasaray Lisesi öğrencileri ve günümüz ressamları Cihat Burak ile Selim Turan’la birlikte asker ressamlardan Mehmet Ali Bey’in öğrencisi oldu. Dönemin Akademi hocaları İbrahim Safi ile Naci Kalmukoğlu’nun atölyelerinde çalıştı. 1937 yılında şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan dönemin Devlet Güzel Sanatlar Akademisi 48 orta kısmına girmek üzere Galatasaray Lisesi’nden ayrıldı. İbrahim Çallı ve Leopold Levy’nin atölyelerinde çalışan Arbaş, Akademi’de kaldığı dokuz yılın son dönemlerinde Devlet Resim ve Heykel Sergilerine katıldı. 1946 yılında okulu bitirdikten sonra; dönemin Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) Hasan Ali Yücel’in çabalarıyla düzenlenen “Yurt Gezileri”ne katılarak Siirt’e gitti. Sanatçı, eğitimini tamamladıktan sonra Fransız Hükümeti'nin verdiği bursla o yılların sanat merkezi Paris'e gitmiş ve 30 yılı aşkın süre orada yaşamıştır. 1951 yılında Türkiye’de Maya Galerisi’nde, 1954 yılında ise Paris’te Mahmut Makal’ın “Bizim Köy” adlı kitabından esinlenerek yaptığı çalışmaları ile ilk sergilerini açmıştır. İlk kişisel sergisi, Paris'ten gönderdiği resimleriyle, 1951 yılında İstanbul'da Maya Galerisi'nde açılmıştır. İki yıl sonra 1953 Paris'te Galerie La Roue'de sergi açan Arbaş'ın çalışmalarının çoğunu köy manzaraları ve köy hayatı konulu resimler oluşturmuştur. 1951'den buyana İstanbul, New York, Paris, Ohio gibi sanat merkezlerinde kisisel sergiler gerçeklestirmiştir. 1966 yılında Henri Montherlant’ın 3. cildini onbeş Litho (Taş baskı) çalışmasıyla resimlemeyi başarmıştır. Bu eserin lüks baskısında, sanatçının, Fernand Mourlot Atölyesinde gerçekleştirdiği on beş özgün litho yer almıştır. 1977 yılında Türkiye’ye dönmüş ancak; askerliğini yapmadığı gerekçesiyle vatandaşlığını kaybettiğini öğrenince sıkıntılar yaşamıştır. Verdiği mücadele sonunda vatandaşlığını yeniden elde etti. Bu dönemde ağırlıklı olarak Mustafa Kemal portrelerinin yanı sıra, "İstanbul" ve "Boğaz" konulu yapıtlar üretmiştir. Paris’te iken zaman zaman Paris’e uğrayan Nazım Hikmet’in karakalem portrelerini de çalışan sanatçı, 2003 yılında kansere yenik düşerek; yaşamını sürdürdüğü İzmir’in Foça ilçesinde 84 yaşında ölmüştür. Sanatçının yapıtları İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Musee de Picasso (Antibes), Amman Güzel Sanatlar Müzesi gibi kurumların yanı sıra, Türkiye, Fransa, İtalya, İsviçre ve ABD'deki özel koleksiyonlarda bulunmaktadır. 49 Kitap, Müzik, Film KIŞ UYKUSU Ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın 67. Cannes Film Festivali’nden Altın Palmiye’yle dönen yeni filmi “Kış Uykusu” Haziran ayında tüm Türkiye’de gösterime girdi. Konusu özetle şöyle: Aydın emekli bir oyuncudur; aktörlüğü bıraktıktan sonra Orta Anadolu’da kendi halinde küçük otelini işleterek, kitap ve makale yazarak günlerini geçirir. Hayatında ise iki kadın vardır: Kendisine her anlamda uzak ve soğuk olan genç karısı Nihal ve boşanmış olan felsefi tartışmalar yaptığı kız kardeşi Necla. Kışın bastırması küçük bir kasabada kısılı kalmışlık duygusu, düşünce ve duygularını doğru anlamayan insanlar Aydın’ı bir kara aşamasına yöneltir... Kış Uykusu yine yüzünü taşraya dönen bir yapım. Filmin başrolünde Haluk Bilginer yer alırken, kadroda kendisine Demet Akbağ, Melisa Sözen, Ayberk Pekcan, Serhat Mustafa Kılıç, Tamer Levent, Nejat İşler ve Nadir Sarıbacak eşlik ediyor. BİR SEVDADIR TÜRKÜLER Her türkü bir hikayedir. Aşk duyguları, savaşlardaki kahramanlıklar en güzel ve en coşkun olarak türkü biçimiyle anlatılabilmektedir. Halk arasında heyecan uyandıran her olaya bir türkü yakılır. Bunlar bestelenir ve türlü yollardan yurdun her köşesine yayılır. Türlü bölgelerde, türlü biçimlere girer; kimi dizeler düşer yerlerine yenileri eklenir. Kısaca Anadolu halkı bütün acılarını ve sevinçlerini türkülere doldurur. Eğer siz de türkülerle hikayeler arasında dolaşmak isterseniz doğu ve iç anadolu türkülerinden derlenen toplam 24 eserlik ve 2 CD’den oluşan “Bir Sevdadır Türküler” albümünü müzik arşivinizde bulundurmanızı öneririz. 50 İsim Şehir Artist / Yılmaz Özdil Yılmaz Özdil, İsim / Şehir / Hayvan ve İsim / Şehir / Bitki isimli kitaplarına bir yenisini ekledi: İsim / Şehir / Artist. Bu kitabında da 17 Aralık sürecini ve Gezi oalylarını kendine has kısa, alaycı, zaman zaman sert ama mutlaka düşündüren üslubuyla yazdığı köşe yazılarıyla okurlarıyla buluşuyor. Kısa zamanda, diğer kitapları gibi 1 numaraya yükselen bu kitabını da arşivinize eklemeye değer... Kürk Mantolu Madonna Sabahattin Ali Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum “Kürk Mantolu Madonna”yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.” Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına dair yanıtlanması zor sorular soruyor. Yüzyıllık Yanlızlık / Gabriel Garcia Marquez “Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız.” Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz değerli yazar Gabriel Garcia Marquez’in 1982 yılında Nobel Edebiyat ödülü kazanmış bu şahane kitabını okumadıysanız, en kısa sürede okumanızı öneririz. 51 Başarı Hikayelerimiz Özel Medline Aydın Hastanesi, Aydın’da ilk kez uygulanan dondurma yöntemi (krio) ile hastayı sağlığına kavuşturdu. Başarılı operasyon ile hastayı eski sağlığına kavuşturan Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. İbrahim Köseoğlu: “Hastamız Rüğzan Hanım hastanemize başvurduğunda, bacaklarında uyuşma hissediyor, yol yürüyemiyor ve aşırı ağrı çekiyordu. Daha önce başka bir merkezde Throkolommer dar kanal nedeni ile ameliyat edilmesine rağmen şikâyetleri hala devam ediyordu. Yapılan tetkiklerin ardından hastamıza Lomber disk hernisi ve Lomber dejenaratif diskopati teşhisi koyduk ve hastamıza öncelikle Lomber disk hernisine mikrocerrahi uyguladık. İlk tedavimizin ardından hastamız kendini daha iyi hissetmeye başladı. Daha sonra lomber dejenaratif diskopatisi olan hastanın tedavisine Krio (dondurma) yöntemi ile devam ettik. Hastamız Krio tedavisinden (dondurma) sonra eski sağlığına kavuştu.” 75 yıldır kalbinde delik olduğunu bilmeyen hasta Medline Aydın Hastanesinde tedavi edildi. A. Ateş’i başarılı bir şekilde tedavi eden Dr. Mustafa Ünal; “Yapılan tetkikler sonucunda hastamızın kalbinde delik olduğunu saptadık. Kalp kapağında bulunan deliğin büyük olmasından dolayı ameliyatsız olarak deliği kapatamadık. Hastalığın yol açtığı, sık yaşadığı ağır akciğer enfeksiyonları da operasyonun sağ göğüs kafesinden yapılmasına engel oluyordu. Bu nedenle hastamızı standart ancak, kalp durdurulmadan uygulanan teknikle ameliyat ettik. Kalbin etrafındaki zardan yama yaparak kalpteki deliği kapattık. Operasyonun ilk saatlerinden sonra akciğer sorununda gözle görülür iyileşme başladı.” Bu tarz kalp rahatsızlıklarının aslında bebeklik yıllarında ortaya çıktığını belirten Dr. Mustafa Ünal: “Aslında doğumsal bir hastalık olan bu durum; genelde erken yaşlarda bulgu verir. 75 yaşına kadar bu sorunla yaşamak aslında ender bir durumdur. Temel sebep kalbin kulakçık seviyesindeki engelin tam olmaması ve temiz kanın, kirli kanla karışmasıdır. Böylece akciğere gereğinden fazla kan gider ve ıslak akciğer tablosu enfeksiyonlara zemin hazırlar. Bu tip hastalarda, ciddi bir gelişme geriliği görülmese de çok sık akciğer enfeksiyonlarına yakalanırlar. Tüm bu sorunlarla karşılaşmamak için bebeklikte sık akciğer enfeksiyonu, ıkınma ve ağlamada morarma, emme zorluğu ve çabuk yorulma şikayetleri olması durumunda vakit kaybetmeden doktoruna danışmak gerekir.” 75 yıl sonra sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan A. Ateş: “Hep yeni problemler yaşayarak tedavi oluyordum ama kalbimdeki delik bilinmediği için tedaviler beni iyileştirmiyordu. 75 yıl sonra beni sağlığıma kavuşturan doktorum Mustafa Ünal ve ekibine çok teşekkür ederim” dedi. Artık ağrısız bir şekilde yürüyebildiğini belirten Rüğzan hanım ise: “Rahatsızlığım nedeniyle daha önce de tedavi olmuştum. Ancak ilk olduğum operasyondan sonra ağrılarımda hiçbir azalma olmamıştı. İstediğim yere gidemiyor, eve mahkum kalıyordum. Doktorum İbrahim beyin müdahalelerinden sonra tüm şikâyetlerim bitti. Şimdi istediğim yere yürüyerek gidebiliyorum. Aydın’da bu hizmeti alıyor olabilmek bizim için büyük bir şans. Op. Dr. İbrahim Köseoğlu’na ve ekibine sağlığıma kavuşmamda yardımcı olduğu için çok teşekkür ederim.” dedi. 14 yıldır epilepsi nöbeti geçiren hasta iki operasyonun ardından sağlığına kavuştu. Özel Medine Konya Hastane’si sayesinde Epilepsi nöbetleri, operasyonların ardından son buldu! 22 yaşındaki H. Büyükbayram, 8 yaşından itibaren yaşadığı sağlık problemi için Özel Medline Konya Hastanesi’nde operasyon geçirdi. Operasyonda epilepsi cerrahisinin yanı sıra nöbetleri tetikleyen korkuları giderecek ikinci bir müdahale daha yapıldı. Sağlığına kavuşturulan Havvanur’un hayali önümüzdeki Ramazan ayında oruç tutabilmek. Genç hastayı sağlığına kavuşturan Prof. Dr. Mehmet Erkan Üstün: “Havvanur çocukluk yıllarından itibaren epilepsi nöbeti geçiriyormuş. Nöbetler sağlık probleminin yanı sıra Havvanur’un sosyal yaşamını da olumsuz etkileyerek, onun eve ve ailesine bağımlı olmasına neden olmuş. Yapmış olduğumuz tetkiklerde iki operasyon yapılması gerektiğine karar verdik. Bu doğrultuda; Havvanur’a normal epilepsi operasyonun yanı sıra ikinci bir müdahale daha uyguladık. Bu ikinci işlemle nöbetleri tetikleyen korkuları giderildi. Bu ikinci operasyon Havvanur’un; daha girişken, daha sosyal açıdan ve daha rahat biri olmasına da yardımcı oldu. Havvanur’un annesi Sıdıka Büyükbayram da kızının operasyonu ile ilgili: 52 “Kızım 8 yaşından itibaren epilepsi nöbeti geçiriyordu. Rahatsızlığı nedeniyle çocukluğunu ve genç kızlığını yaşayamayan kızım, arkadaşlarına balkondan bakar, sürekli benimle vakit geçirirdi. Operasyona karar vermek çok kolay olmadı. Ancak doktorlarımızla görüştükten sonra kızımın tedavi olmasına karar verdik. Şu an çok mutluyum, kızımı sağlıklı görmek bizleri çok sevindirdi. Tüm emeklerinden dolayı Özel Medline Konya Hastanesi’ne, doktorumuz Erkan Üstün’e çok teşekkür ederim” dedi. Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı sistektomi ameliyatı hastayı sağlığına kavuşturdu. Başarılı operasyon ile ilgili görüşlerini aktaran Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nden Doç. Dr. Çetin Yeşilli: “İdrar torbası hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalması mesane kanseri olarak adlandırılır. Kadınlara göre erkeklerde 3 kat daha fazla görülen bu hastalığın sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte en önemli sorumlusu sigara kullanımıdır. Hastanemize kanlı idrar yapma, kilo kaybı, idrar yaparken yanma gibi şikâyetlerle başvuran Y. Yılmaz yapılan USG, idrar ve sistoskopi incelemeleri neticesinde mesanesinde 3,5x4 cm çapında tümör tespit ettik. Tümörü kazıyarak çıkardık. Daha sonra hastamıza Radikal sistektomi+ Üriner diversiyon operasyonu yaptık. Op. Dr. Hüseyin Basım ve operasyon ekibimiz ile yaklaşık 5 saat süren başarılı operasyonun ardından mesaneyi çıkardık. İdrar kanallarını karına 15 cm’lik barsak parçası ile bağladık. Böylece idrarın idrar torbasına boşalması sağlamış olduk.” Mesane kanseri tedavisini hızlandırabilmek için belirtilerine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Çetin Yeşilli: “Mesane kanserine, sigara içmeyenlere göre içenlerde 10 kat daha fazla rastlanır. Bu kanser, genetik yatkınlığı olanlar ile kimyasal maddelere uzun süre maruz kalanlarda (boya, lastik, deri vb sanayiilerinde çalışanlar gibi) sıklıkla gözlenir. Tekrarlayan idrar yolu hastalıkları, böbrek taşı rahatsızlığı, uzun süre sonda kullanmak mesane kanseri riskini artırır. Çoğunlukla 60 yaş üstünde görüldüğünden ileri yaş hastalığı olarak düşünülebilir. Hastalığın belirtileri arasında; kanlı idrar, idrar sırasında ağrı ve sık idrar isteği bulunur. Erken teşhis mesane kanserinin tedavisinde de rahatlık ve kolaylık sunar. Bu nedenle benzer belirtileri olan kişiler mutlaka muayene olmalıdırlar” dedi. Medline Antalya Hastanesi’nde İliak Arter Anevrizması ile gelen hasta, hızlı ve yerinde müdahale ile yaşama tutundu. Özel Medline Antalya Hastanesi Anestezi ve KVC ekibi başarılı bir operasyona daha imza attı. Kalp Damar Cerrahisi ekibinden Op.Dr.Özgür Akkaya ve Op.Dr.Ozan Erdem ile Anestezi ve Reanimasyon Uzm. Dr.Kutyar Mısırlıoğlu başarılı operasyon hakkında şunları söylediler; “Fatma K., bir devlet hastanesi acil servisine hipotansiyon şok ve bilinç bulanıklığı şikayeti ile başvurmuş. Hastanın şikayetinin ciddi olduğunun anlaşılması ve mevcut imkanlarla tedavi ve operasyonun Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nden Eskişehir’de ilk kez uygulanan; “Derin Toplardamar Tıkanıklığı ve Akciğer Pıhtısı rahatsızlıklarında Girişimsel msel Tedavisi” Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nde si’nde bacakta şişlik ve ağrı ile başvuran 67 yaşındaki ndaki hastaya gerçekleştirdikleri Endovenöz Trombektomi ve Ana Toplar Damara Filtre Yerleştirilmesi eştirilmesi ile hastayı sağlığına kavuşturduklarını rını belirten Prof. Dr. Serdar Günaydın: “Hastamıza daha önce ilaç tedavisi önerilmiş. Ancak ilaç tedavisi, özellikle karın içi toplar damarlardaki marlardaki pıhtı yükünün azaltılmasında nadiren etkili. Yaptırdığımız tetkiklerde; akciğer ciğer alanlarına da ufak pıhtıların gittiği ttiği görülen ve bacaktaki derin toplar ar damardan itibaren karın içi toplarr damar boyunca kalbe kadar tıkanıklık tespit edilen ve 30 dakika kadar süren operasyon sonrasında hastamızdan 500 mL pıhtı çıkardık. Akciğere yeni pıhtı atmasını önlemek için de operasyon sırasında ana toplar damara geçici filtre yerleştirdik. Operasyon sonrasında tıkanıklık %100 açıldı, 36 saat içinde bacak şişliği tamamen geriledi, nefes darlığı şikayeti ortadan kalktı ve hastamız taburcu edildi” dedi. gerçekleştirilemeyeceği sebebiyle hastayı bir üst kuruma sevketmişler. Hasta Fatma hanım da daha önce hastanemizde anjiyo olması sebebiyle doğrudan bize gelmiş. Acil servisimize, karnında ciddi bir şişlikle ulaşmış. Yaptırdığımız tetkiklerde, kan değerlerinde de önemli bir azalma olduğu tespit edildi. Hastanın karın damarında bir yırtıktan şüphelenip hızlı bir şekilde BT çekildi ve yırtık görüldü, hemen ameliyata alındı. Operasyona alınıncaya kadar 5 ünite kan verildi. Operasyon süresince de 13 ünite daha kan ve taze donmuş plazma replasmanı yaptık. Hastamız Fatma hanımın karın damarı yırtığını onarıp, yerine suni damar ile bypass yaptık. KVC yoğun bakıma aldıktan 4 gün sonra da şifayla taburcu ettik.” Fatma hanım; “Çok büyük ağrıyla ve yarı bilinçsiz gibi geldiğim hastaneden, doktorlarım Özgür Akkaya ve Ozan Erdem sayesinde gene sağlıklı günlerime döndüm. Kendilerine ve acilde benim için pervane olan tüm ekibe çok teşekkür ediyorum” dedi. DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE VOLEYBOL Voleyb Vole ybol sporu, daha a vol o eybo boll ol olar arak ak isi siml mlen endi diri rilm lmed e en n önce ön ce oyn ynan “Mintonette””, ilkk ola lara rakk 18 1885 85 yılın ında a A er Am erik ika’da d oynanmıştır. Mass ssac achu huse sett ttss ey eyal alet etin inde de genç ge nç bir beden eğitimi öğr ğrret etme meni ni ola lan n W. Morgan, işad iş adam damla ları rına na beden eğitimii yap aptı tırı rırk rken en ant ntre re enm man a la ları rı sıkı sı kıcı cılı lıkt ktan an kur urta t rmak, sağ ğlıkk içiin ka katltltlan anılıla an bir spo an porr duru du r mu mund ndan an çıkarmak için n eğlendirici ci oyun gibii bir ça alı lışm şma a şe şekl klii ar aram amaya başlar. Amacı, daha a fazla insan na na daha ha kıs ı a bi birr sü süre r de, fazzla da yor orma adan hareketlli birr ça bi çalı lışm ş a ya yapt ptır ırma makt k ı. Böylece ten nis ağını 1.801.90 1. 90 metre eye e yük ükse seltlttiti. Filenin ikki ta arafına yerleşen işad adam a larıı o zam aman anki ki topu u fifile leni le nin ni n di diğe ğerr tarafına atmaya çalı ça lışı şıyo y rdu. u Bu şe şeki kild lde e, çarpı arp şması, itişmesi tii olmayan, tehl te hlik ikes e iz, yo yoru rucu culu luğu ğ nu nu oyunccu sayısı ve oyun alan al anının büy üyük üklü lüğü ğü ile kon ontr trol ol ede debi biildiği eğlenceli bir oyun oy un n bul u mu muşt ştu. u. Bu oy oyu una me un mera rakk sa ala l nların arasındaki birr do bi dokt ktor kt or ve ititfa faiy iye e şe ş fi oyu yuna na a kurallar koymaya ba başl aşl şlad ad dılılar ılarr. Mi Mint nton onet e te e oyu y nu yu nu, to opu yere düşürmeden k rşşı al ka alan ana an a at a ma makk olarak tanım ım mlanmaktaydı. Oyunu izle iz le eye yenl n er nl erde d n bi de birr pr p ofe esör Min into ton nette yerine “volley ball” ad dın nı ön öner erdi er di.. “V di “Vol olle ley” y” tenis iste te ve futbolda kullanılan bir te eri r md m i.i Oyu yunu nun nu n te emel öz özel e liğ ğine n uygun un düş üştü tüğü ğünd nden en bu isi sim be sim beni niims msen e di.. YM en MCA derne n kl kler e i vole eyb ybol olu u kı kısa sa süre sü rede re de Ame meri rika ri ka ve Ka ana nada da a’ya yaymışlar, r, mis isyo yone nerl rler er arac ar acılılılığ ac ığıy ığ ıyla ıy la da di diğe ğer ülke ğe ele lere re taş aşım mışşla ard rdır ır. Başl Ba şlan şl angı an g çt gı çta a vü vücu c dun ka cu karş rşıı al alan ana a hi hiçb çbir ir şek ekililde de g çm ge çmem emes em esii ku es kura ra alı l kes esin i in bir kur ural alke ken, n, zam aman anla la vole vo leyb le ybol yb olda ol dakki da ki kural uralla la ar da da değ eğiş işme meye ye gel eliş işme meye ye ba aşl şlam am mış ıştı tı.. El tı E le eri rin n sa sade dece de e ken endi di ala lanı nınd nda a tu tutu tula lara rakk y pı ya pıla lan la n bl blok ok, pa ok pasi siff bllok si o , yü y kssek pas asla larl rla a oy oyna nand ndığ ığın ında da 54 ssmaççla eşit durumdaydı. Kı K sa pas a la lard dak akii ililer erle leme meyl yle e smaç sm aç ve blok dengesi bozulmu muşt ştu, u, den enge geyi yi yen nid iden en n sağl ğlam amakk amacıyla blokta elller erin in karrşı ala ana geçe ebilece ce eği kuralı getirildi. Bu kura al de deği ğişk şkilliğ iğin inin in voleyb vo bol o üze z rinde büyük etkile eri r oldu. Akt ktifif blo lok k ol olar arak ak isimle is end ndirillen bu yeni blok yaklaşımın nda a, uy uygu gula lanm nmay aya a başl ba şlan anan an çözüm, blok üst s ü smaççla ar ol olmu muşt ştur ur. 19 1965 65-66 yıllarınd da özellikle Doğu Avrrup upa a ta takı kıml mlarrı ço çokk uzun boy o lu u oyuncularıyla yükse sekk pa pasl slar ar ata ara rakk bl blok o üstünd den vurdurma yolunu keş e fe fetm tmiş işle lerdi. Sma maçö çör yukarıda dan n vu urunca blok da yuka arı uza zanı n yo ordu. Doğ oğu u Asya tak akımla l rıysa, kendi fizzik i i ya yapı pıla larına uyg ygun un olar ol a ak,, hızl hızlıı girişlerle ikili blok ku kuru rulm lmas asın nı ön ö le eme me,, file e hareket etle leriyyle karşı blokçuları rı bir irbi biri rini ni eng ngel elle leye eyen n po ozi z sy syon o a so soku kup p blok olmadan vurma ma,, bl bloğ oğun un har are eket etme m si me sine ne imk mkan an vermeyecek kadar er erke ken n sı sıçr çram amal a ar arla a kısa vur urma ma,, file önünde arka oyunc n ullar arıı da sıç ıçra ratarakk kimin to opa p vur urac accağın ı ı gizleme gibii far arkl klıı uy uygu gula lama mala aları rı hayata ge eçir çirdi rdiller. 1974 yılın nda Mek eksi sika’da ge gerç rçek ekle leşt ştir irililen en n Erk rkek ekle lerr Düny Dü nya a Vole eyb y ol Şam ampi piyo yona nası sı’n ’nda da Asy sya a vo vole l yb le bol olu u ar artı tıkk birr ye bi yeni nililikk ol olm ma maktan çıkkmı m ş, oyu yuna n get na etir irdi diği di ği üst stün ünlü lükl kler er kabu ka bull gö görm rmüş üştü tü. Artıkk ikki an tü anla l yı yışı ş n da şı d kay ayna naşt ştığ ığıı ça çağd ğdaş aş vole vo leyb ybol ol büt ütün ün takım mla ar ta ara rafı fınd ndan nd a uyg an ygul ulan anma makt ktay aydı dı.. Hızl Hı zlıı vo vole leyb ybol ol büt ütün ta akkıım mla larr ta tara rafı fınd ndan an uyg ygul ulan anma makl kla a bera be abe ber te tekk ba başı şına na bug gün ün yet eter erlili değ eğilildi dir. r. Ayn ynıı za zama mand nda a hızl hı zlı oy oyna naya yan n ta takkımların ın n nas asılıl dur urdu duru rula laca cağı ğ üze zeri rine ne de çal alış ışma mala larr ge gellişt ş ir irililme me ekt k e ve tüm bu se sebe bepl pler erde den zama za manl n a de deği ğişi şikk siist s em e le lerr oluş olluş u ma makt ktad adır ır.. Türkiye’de voleybolun gelişimini dört dönemde incelersek... I- 1952-57 arası dışa açılma yılları: 1952 yılında Ayhan Demir, üniversite öğrencilerinden oluşan bir basketbol takımı ile bir voleybol takımını Mısır’ın davetiyle Kahire’ye götürmüş, Türk voleybolcuların yabancı hakemlerden, Türkiye’de uygulanmakta olan kuralların değişmiş olduğunu öğrenmelerini sağlamıştır. 1953 yılında, Spor ve Sergi Sarayı’nda Yugoslavya ile ilk kez beş setlik bir maç yapılmış ve takımımız 3-1 yenilmiştir. Bunun üzerine, Spor Oyunları Federasyonu yetkilileri, sporcularımızı, antrenörlerimizi, eğitmesi için Yugoslavya’dan bir antrenör getirtti. 1957’de, Fatih Kupası turnuvası düzenlendi ve Doğu Avrupa ülkelerinden bazıları ile İran’ın katılımı sağlandı. Takımımız her ne kadar sadece İran’ı yenmiş olsa da, voleybolu artık dünya ülkeleri gibi oynamaya başlamıştı. Bu tarihten sonra da voleybola verilen önem arttı. II- 1958-67 arası Doğu Avrupa voleybolunun uygulanması: 1958 yılında Prag’da düzenlenen Avrupa Erkekler Şampiyonası’nda Türkiye 11. oldu. Avusturya, Fnlandiya, Arnavutluk gibi güçlü takımları yendi. Takımımız Doğu Avrupa voleybolunu başarılı bir şekilde oyununa taşıyor ve Batı Avrupa takımlarıyla başabaş mücadele edebiliyordu. 1966’da Macaristan’da gerçekleştirilen Genç Erkekler Voleybol Şampiyonası’nda takımımız 12. oldu. 1958-67 yılları Türk voleybolunun iyi yönetildiği, uluslararası turnuvalarda dereceye girecek düzeye getirildiği, çok başarılı spocuların yetiştirildiği, antrenör kurslarının açıldığı, ulusal kız takımının kurulduğu parlak bir dönemdir. III- 1968-75 arası Asya voleybolunun uygulanması: Bu dönemde özellikle iki voleybolcumuz, İlhan Çetinkaya ile İbrahim Vuran, Asya voleybol anlayışının hareketlerini takımları aracılığıyla voleybol dünyamıza sokmakta öncülük etmişlerdir. Sonraları antrenörlük de yapan İ. Çetinkaya çalıştırdığı takımları Asya voleyboluna yönlendirmiş, 1971 yılında yayınladığı kitabıyla da Asya voleybol anlayışının temellerini, uygulama tekniklerini açıklamıştır. 1966’da, Ankaralı iki antrenör, çalıştırdıkları takımlarla Asya voleybolunun file hareketlerini uygulamaya başladılar. Ancak Doğu Avrupa voleybol anlayışıyla yetişmiş sporcularımız Asya voleybolunun olmazsa olmazı “erken sıçrama”ları hemen benimseyememişlerdir. 1972’de Ankara’da düzenlenen Balkan Gençler Şampiyonası’nda erken sıçramaları uygulayan Bulgar takımını izleyip nasıl yapılacağını gören Altınyurt voleybol takımı, Asya voleybol yaklaşımında kendini geliştirmiş ve pekçok yeni file hareketini Türk voleyboluna kazandırdı. Hatta bu oyun tarzlarına “Altınyurt tarzı” voleybol denmeye başlandı. 1971 yılında, Voleybol Federasyonu Teknik Komitesi, ulusal takımlarımızın başarılı olabilmeleri için Asya voleybol anlayışına yönelinmesi gerektiği şeklinde karar aldı. Bu sebeple de, İstanbul, Ankara ve İzmir’de geniş kapsamlı bir çalışma başlatıldı. İki yıllık bir çalışma sonunda hızlı voleybol oynayacak bir takım oluşturuldu. 1973 yılında Hollanda’da gerçekleşen Avrupa Gençler Şampiyonası’na giden bu takım 14. oldu ancak takımımızın oyunu övgüler aldı. 1975 yılında Batı Almanya’da katıldıkları dörtlü bir turnuvada B.Almanya’yı yenen takımımız şaşkınlık yaratırken, şampiyonluk maçında İtalya’ya yenildi. Ancak, Romanya ve İtalya gibi devleri geride bırakarak şampiyon olmayı başardı. IV- 1976 ve sonrası çağdaş voleybol dönemi: Bu dönemlere gelindiğinde voleybolda Doğu Avrupa ya da Asya tarzı voleybol yerine çağdaş voleybol deniyor, her ülke kendi voleybol yaklaşımını uygulamaya başlıyordu. Türkiye’de ise, çağdaş voleybol riskli görüldüğü için iki yaklaşımla voleybola devam edildi. Bunu kıran Eczacıbaşı spor klübü oldu. Klüp yöneticileri, yurtta kazanılan başarılarla yetinmeyip Avrupa kupalarında da başarılı olmanın yollarını aramaya başlayınca, çağdaş voleybola yöneldiler. Liglerde Eczacıbaşı’nın çağdaş voleybol oynaması, Türk voleybolunu değiştirdi. Bunun sonucu olarak da, klüp takımlarımız Avrupa kupalarında finallere yükselmeye, dereceye girmeye başladılar. 55 Anlaşmalı Kurumlar Tablosu Anlaşmalı Kurum Bankalar AKBANK T.A.Ş. MENSUPLARI TEKAÜT SANDIĞI VAKFI ESBANK-ESKİŞEHİR BANKASI T.A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI FORTİS BANK A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI ŞEKERBANK T.A.Ş. PERSONELİ SOSYAL SİGORTA SANDIĞI VAKFI T.C. ZİRAAT BANKASI & T.HALK BANKASI MENSUPLARI EMEKLİ VE YARDIM SANDIĞI VAKFI TÜRKİYE CUMHURİYETİ MERKEZ BANKASI TÜRKİYE HALK BANKASI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O. MEMUR VE HİZMETLİLERİ EMEKLİ VE SAĞLIK YARDIM SANDIĞI VAKFI Antalya Aydın Eskişehir √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ Konya √ √ √ √ √ √ Anlaşmalı Kurum Özel Sigortalar AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. AKSİGORTA A.Ş. ALLIANZ SİGORTA A.Ş. AMERICAN LIFE HvORTA A.Ş. ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ ANKARA SİGORTA A.Ş. AVIVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. AXA SİGORTA A.Ş. BNP PARIBAS CARDIF EMEKLİLİK A.Ş. CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. COMPUGROUP MEDİCAL BİLGİ SİSTEMLERİ A.Ş. (CGM/PROMED) DEMİR HAYAT SİGORTA A.Ş. ERGO SİGORTA A.Ş. EUREKO SİGORTA A.Ş. GARANTİ EMEKLİLİK ve A.Ş. GROUPAMA SİGORTA A.Ş. GÜNEŞ SİGORTA A.Ş. HALK SİGORTA A.Ş. MAPFRE GENEL SİGORTA A.Ş. METLIFE EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. RAY SİGORTA A.Ş. YAPI KREDİ SİGORTA A.Ş. ZİRAAT SİGORTA √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ Anlaşmalı Kurum Yabancı Sigortalar ADAC AGIS SAĞLIK DESTEK HİZMETLERİ TİC. LTD. ŞTİ. AIG SİGORTA A.Ş& AIG SİGORTA HSBC ACİL TEDAVİ SİGORTASI ALLFINA DANIŞMANLIK REKLAM PAZARLAMA TİC. LTD. ŞTİ. ALLIANZ GLOBAL ASSISTANCE INTERNATIONAL AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş AXA PPP & AXA ASSISTANCE BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ BANK ASYA PLATİNUM CARD & BANK ASYA CLASSIC CARD BANK ASYA TUSCON KART BENEFİT CARD BENEFİT GLOBAL AIG CARD CASTROL DOSTELİ CARD CEGA MEDICAL ASSISTANCE DR.BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ 56 √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ Anlaşmalı Kurumlar Tablosu Anlaşmalı Kurum Yabancı Sigortalar DR.BACK-UP KİŞİSEL SAĞLIK SİSTEMİ & FORTİS BANK CARD DUBAİ STARR SİGORTA A.Ş ACİL TEDAVİ SİGORTASI EURO-CENTER YEREL YARDIM HİZ. LTD. ŞTİ. EUROCROSS (HOLLANDA) EUROCROSS BULGARIA EUROP ASSISTANCE FIRST ASSIST AVRUPA FIRST ASSIST ÖZEL SAĞLIK HİZM.TİC.LTD.ŞTİ. GÜNEŞ SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI GVA HALK SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI HIZIR INTERNATIONAL ASSISTANCE ING EMEKLİLİK ACİL TEDAVİ SİGORTASI INTER PARTNER ASSISTANCE (IPA) INTER PARTNER ASSISTANCE YARDIM VE DESTEK HİZM. TİC. LTD. ŞTİ. IPA CARD IPA PRİVİLEGE CARD IŞIK SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI KALİPTUS MEDİKAL ORGANİZASYON ÖZEL SAĞLIK ARACILIK HİZM. TİC. LTD. ŞTİ. KORU SİGORTA LİFE PARTNER CARD MARM ASSISTANCE MEDICAL CLAIMS INTERNATIONAL (SPAIN) METLİFE EMEKLİLİK ACİL TEDAVİ SİGORTASI METRO TURİZM SEYAHAT ORGANİZASYON A.Ş. MONDIAL ASSISTANCE (RUS) MONDIAL ASSISTANCE (SAT YARDIM VE DESTEK HİZ.A.Ş.) ÖZEL MARİNA SAĞ.HİZ.LTD.ŞTİ. QBE RBK ASSISTANCE REMED ASSISTANCE RETAS ASSISTANCE SBN SİGORTA & BOĞAZİÇİ BROKERLIK SBN SİGORTA A.Ş ACİL TEDAVİ SİGORTASI SBN ŞEKER HAYAT PROJESİ S.O.S INTERNATIONAL S.O.S INTERNATIONAL AMBULANS SERVİSİ A.Ş. TAS ÖZEL SAĞLIK LTD. ŞTİ. TMS SAĞLIK HİZMETLERİ TURZ.SAN.TIC.LTD.ŞTİ. TUR ASSIST YARDIM VE SERVİS LTD.ŞTİ. TURİNS SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI TÜRK NİPPON SİGORTA ACİL TEDAVİ SİGORTASI TÜRKASSISTCARD TÜRKİYE EKONOMİ BANKASI VANBREDA INTERNATIONAL VIP HAYAT CARD Antalya Aydın Eskişehir Konya √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ 57 Anlaşmalı Kurumlar Listesi ADANA TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ, CEYHAN TİCARET ODASI, SAYDES (Sağlık Yardımlaşma, Dayanışma ve Biriktime Sandığı), ŞEKERBANK T.A.Ş. PERSONELİ SOSYAL SİGORTA SANDIĞI VAKFI, FORTİS BANK A.Ş. MENSUPLARI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI, T.C MERKEZ BANKASI A.Ş, TÜRKİYE İŞ BANKASI, T.C. ZİRAAT BANKASI & HALK BANKASI MENSUPLARI EMEKLİ VE YARDIM, SANDIĞI VAKFI, TÜRKİYE HALK BANKASI EMEKLİ SANDIĞI VAKFI, TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) AYDIN ADANA ATİKER ŞİRKETLER GRUBU, COCA COLA İÇECEK ÜRETİM A.Ş. ÇINAR TERAPİ ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ İNŞ.OTOMOTİV TUR. BİLG.LTD.ŞTİ. ÇOCUK KALBİ KREŞ (GBE LTD. ŞTİ.), EMİNEL SEBZE, MEYVE GIDA AMBALAJ İNŞ.EMLAK TURİZM TİC.VE SAN.LTD.ŞTİ. ESASLI GRUP GIDA SAN. VE TİC. A.Ş. FETHİ BAYÇIN HUZUREVİ, FRESENIUS SAĞLIK HİZ. A.Ş. / ÖZEL TATİL DİY.MER.ŞUB. (FMC), HİPEROX ÖZEL AYAK SAĞLIĞI VE ZOR YARA HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİ MERKEZİ, İL BANK ANTALYA, İL DERNEKLER MÜDÜRLÜĞÜ, MASS ARITMA SİSTEMLERİ İNŞ. SAN. ve TİC. A.Ş. MCN ORGANİZASYON, MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI, REALTY WORLD NEVA GAYR.HİZ.ARAÇ KİR.TUR.İNŞ.SAN.TİC.A.Ş. SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZMETLERİ A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, TC. MURATPAŞA BELEDİYESİ, TÜRK HAVA YOLLARI A.Ş & TGS YER HİZ.A.Ş. TÜRK TELEKOM SAĞLIK & SOSYAL YARDIM VAKFI, TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (TBMM), TÜRKİYE KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU KONYA AKILLI MİNİKLER KREŞ VE ANAOKULLARI, AKŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI ALARM SAĞLIK HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. ANA JET ÜSSÜ KOMUTANLIĞI ARAS KARGO A.Ş. ARIK BEY TEKSTİL ENERJİ VE SİNAİ YATIRIMLAR A.Ş. ATİKER ŞİRKETLER GRUBU, BAHRİ BAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ, BAŞAK TENEKE A.Ş. BEMBİR-SEN (BELEDİYE VE ÖZEL İDARE ÇALIŞANLARI BİRLİĞİ SENDİKASI) BEYŞEHİR BELEDİYESİ, BEYŞEHİR SİLAH SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ (BEYSİSAD), BİRLEŞİK KAMU İŞ KONFEDERASYONU ve EĞİTİM İŞ, BOTA SAĞLIK MED.SAN. VE İNŞ.TİC.LTD.ŞTİ.(ÖZEL BİNKONUT TIP MERKEZİ), BÜYÜK HEKİMOĞULLARI GIDA SAN. VE TİC.A.Ş. BY SPORT, EKO GRUP ORTAK SAĞLIK İŞ GÜVENLİĞİ MERKEZİ, EREĞLİ ŞEKER FABRİKASI, FİT SPOR MERKEZİ, GENEL-İŞ SENDİKASI, HİDROKON KONYA, HUĞLU AV TÜFEKLERİ KOOPERATİFİ, ILGIN ŞEKER FABRİKASI, İTTİFAK HOLDİNG, KARATAY ZİRAAT ODASI, KONYA ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ, KONYA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, KONYA İL VE İLÇE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, KONYA MAKRO MARKET A.Ş. KONYA MİNİBÜSCÜLER VE UMUM SERVİS ARAÇLARI ESNAF ODASI BAŞKANLIĞI, KONYA ÖZEL GÜNDOĞDU KOLEJİ, KONYA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, KONYA TED KOLEJİ, KONYA TİCARET ODASI, MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), OKYANUS TAAHHÜT A.Ş. (DEDEMAN KONYA OTELİ), OVA UN, ÖZEL BAŞAK KOLEJİ, ÖZEL DİLTAŞ EĞİTİM KURUMLARI, POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI, SEYDİŞEHİR ADLİYESİ, SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZ. A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, T.C. ADALET BAKANLIĞI BEYŞEHİR ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, T.C. ADALET BAKANLIĞI ÇUMRA ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, T.C. ADALET BAKANLIĞI KONYA ADLİYESİ İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ, TÜRK TELEKOM SAĞLIK ve SOSYAL YARDIM VAKFI, TÜRK-İŞ KONYA TEMSİLCİLİĞİ, TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (TBMM), TÜRKİYE KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU, ZORLU ŞİRKETLER GRUBU 58 ALARM SAĞLIK HİZMETLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. ARAS KARGO A.Ş. AYDIN ANEMON OTEL,AYDINAYMELEKDERNEĞİ,AYDINBAHÇEŞEHİRKOLEJİ,AYDINBAŞAKKOLEJİ (BAŞAK EĞİTİM HİZ. TİC. A.Ş.), AYDIN ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN DEFTERDARLIĞI, AYDIN DEMİR MADENİ EŞYA TESVİYECİ VE SIHHI TESİSATÇILAR ODASI, AYDIN DOĞA KOLEJİ, AYDIN ECZACI ODASI, AYDIN ESNAF VE SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ, AYDIN İL AFET VE ACİL DURUM MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN İL MÜFTÜLÜĞÜ, AYDIN İL ÖZEL İDARE, AYDIN JANTSA JANT SANAYİ VE TİC. A.Ş. AYDIN KARPUZLU BELEDİYE BAŞKANLIĞI, AYDIN KARPUZLU KAYMAKAMLIĞI, AYDIN KOSGEB HİZMET MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ, AYDIN KÖŞK BELEDİYE BAŞKANLIĞI, AYDIN SANAYİ ODASI, AYDIN SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, AYDIN TİCARET BORSASI, AYDINSPOR 1923, BAYINDIR MEMUR SEN, BEM BİR SEN AYDIN İL BAŞKANLIĞI, BÜRO MEMUR SEN, İSABEYLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI, KALTUN MADENCİLİK TİC. A.Ş.(AYDIN), MAREN MARAŞ ELEK.ÜRT.SAN.ve TİC.A.Ş. MB HOLDING, MEDLIFE ÖZEL SAĞLIK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ. MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), ÖZEL SAYDAM TIP MERKEZİ(SAYDAM MED ÖZEL SAĞ.HİZ.LTD. ŞTİ.), POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZ. A.Ş. T.C ANAYASA MAHKEMESİ, T.C. AYDIN BAROSU, T.C. AYDIN TİCARET ODASI, TEMELLER MOBİLYA, TÜRK TELEKOM SAĞLIK ve SOSYAL YARDIM VAKFI, TÜRK-AMERİKAN DERNEĞİ AYDIN KOLEJİ(TAD KOLEJİ), TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ SYDF, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (TBMM), TÜRKİYE KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI KONFEDERASYONU ESKİŞEHİR ALP HAVACILIK SAN. VE TİC. A.Ş. ARÇELİK A.Ş. ARSLAN KALIP MAK. PLASTİK ve METAL SAN. DIŞ TİC.LTD.ŞTİ. BATTALGAZİ SULAMA BİRLİĞİ, BOYPLAST BOYA VE PLASTİK MALZ. SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. ESKİŞEHİR BERBERLER VE KUAFÖRLER ODASI, ESKİŞEHİR BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI, ESKİŞEHİR EMLAK KOMİSYONCULAR ODASI, ESKİŞEHİR GAZETECİLER CEMİYETİ, ESKİŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI, ESKİŞEHİR İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ, ESKİŞEHİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, ESKİŞEHİR KUYUMCULAR ODASI, ESKİŞEHİR MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI, ESKİŞEHİR MARANGOZLAR VE MOBİLYACILAR ODASI, ESKİŞEHİR MİMARLAR ODASI, ESKİŞEHİR MOBİLYACILAR KOOPERATİFİ, ESKİŞEHİR SERBEST MUHASEBECİLER MALİ MÜŞAVİRLER ODASI, ESKİŞEHİR SÖĞÜTLÜLER KÜLTÜR VE SOSYAL DAYANIŞMA DERNEĞİ, ESKİŞEHİR ŞOFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER ODASI ESKİŞEHİR-BİLECİK ECZANE TEKNİSYENLERİ DERNEĞİ, ESKİŞEHİR-KÜTAHYABİLECİK DİŞ HEKİMLERİ ODASI, HEKİM CAN ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİ, MALİYE KÜLTÜR EĞİTİM VE SPOR KULÜBÜ DERNEĞİ, MEMUR SENDİKALARI KONFEDERASYONU (MEMUR-SEN), PAŞABAHÇE ESKİŞEHİR CAM SAN. VE TİC. A.Ş. POLSAN (Polis Bakım ve Yardım Sandığı), PTT SAĞLIK YARDIM SANDIĞI, S.S. DEMİR EMEK TÜKETİM KOOPERATİFİ (DETKO), S.S. ESKİŞEHİR DEMİRYOL İŞ SEN. MENS. TÜK. KOOP. (EDİ-KOOP), S.S. ESTEL TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S. GES-İŞ TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S. OSMANGAZİLİLER TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S. ÜNİVERİSTELİLER TÜKETİM KOOPERATİFİ (ÜNKOOP), S.S. YENİKENT İŞLETME TÜKETİM KOOPERATİFİ, S.S.ÖZEL TÜKETİM KOOPERATİFİ, SABLON WELNESS CLUB ABC Grup Yapı Mağz. Turz. San. ve Tic. A.Ş. Anlaşmalı kurumlar listesinin en güncel halini www.medlinehastaneleri.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. 11.00 - 16.00 59 60