28 Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvuran... ________________________________________________________________________________________ Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvuran konversiyon bozukluklu hastaların sosyodemografik ve klinik özellikleri1 Artuner DEVECİ,2 Erol ÖZMEN,3 Mehmet Murat DEMET,4 İlkin İÇELLİ3 _______________________________________________________________________________________________________ ÖZET Amaç: Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvurmuş ve klinik görüşme sonucu konversiyon bozukluğu tanısı konmuş hastaların sosyodemografik ve klinik özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Bu çalışmada Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Polikliniği’ne Şubat 1995-Eylül 2000 tarihleri arasında başvuran ve yapılan klinik görüşme sonucunda DSM-IV tanı ölçütlerine göre konversiyon bozukluğu tanısı konmuş olan 227 hastanın poliklinik kartları incelenmiştir. Sonuçlar: Çalışmaya alınan hastaların %88.1’inin kadın, %39.2’sinin 15-24 yaş grubunda, %52.4’ünün ilkokul mezunu, %61.2’sinin ev hanımı, %64.8’inin evli olduğu ve %59’unun kentte oturduğu belirlendi. Erkeklerin yaş ortalaması 28.4±12.8, kadınların yaş ortalaması 32.5±13.0 olarak saptandı. Soygeçmişte konversiyon bozukluğu tanısı en sık görülen psikiyatrik tanı olarak bulundu. Eşlik eden psikiyatrik tanılara bakıldığında hastaların %24.2’sinde duygudurum bozukluğu saptandı. Birincil destek grubuyla olan sorunlar %51.1 ile en sık rastlanan stres etkeni grubu olarak belirlendi. En sık görülen belirtiler bayılma (%59.2), hissizlik-uyuşma (%39.2), kasılma (%16.3), globus histerikus (%11.9) ve titreme (%10.6) olarak bulundu. Tartışma: Karışık görünüm sergileyen alt tip %39.2 ile en sık görülen alttip idi. Bayılma ve duyu kaybı belirtileri motor bozukluk belirtilerinden daha sık gözlendi. (Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002: 3(1):28-33) Anahtar sözcükler: Konversiyon bozukluğu, sosyodemografik özellikler, klinik özellikler, psikiyatri polikliniği Sociodemographic and clinical features of outpatients with conversion disorder in the psychiatry department of a university hospital SUMMARY Objective: In this study, it is aimed to investigate sociodemographic and clinical features in outpatients with conversion disorder who applied to the psychiatry department of an university hospital. Method: The study was carried out in outpatient clinic at Psychiatry Department of Celal Bayar University Hospital between February 1995 and September 2000. The polyclinic cards of 227 outpatients whose diagnosed as conversion disorder according to DSM-IV diagnostic criteria. Results: 88.1% of the patients were women. 39.2% of the patients were in range of 15-24 years. 52.4% of the patients were graduated from primary school. 61.2% of the patients were housewife. 59% of the patients lived in the urban area. 64.8% of the patients were married. The median age of men was 28.4±12.8; the median age of women was 32.5±13.0. Conversion disorder was the most frequent mental disorder in the family history. In 24.2% of the patients, comorbid axis-I diagnoses were mood disorders. 51.1% of the patients had a stressor of the primary support group. The most frequent symptoms of conversion disorder were seizures (59.5%), anesthesia-paresthesia (39.2%), contraction (16.3%), globus hystericus (11.9%), and tremor (10.6%). Conclusion: The most frequent subtype of conversion disorder was mixed symptom type (39.2%). Symptoms of convulsion and sensory loss were more frequent from symptoms of motor disorder. (Anatolian Journal of Psychiatry 2002; 3(1):2833) Key words: Conversion disorder, sociodemographic features, clinical features, outpatient department ________________________________________________________________________________________ 1 37. Ulusal Psikiyatri Kongresi’nde sunulmuştur. Uzm.Dr., 3 Prof.Dr., 4 Yrd.Doç.Dr., Celal Bayar Üniv. Tıp Fak. Psikiyatri Anabilim Dalı, MANİSA Yazışma Adresi: Dr. Artuner DEVECİ, Celal Bayar Üniv. Tıp Fak. Psikiyatri Anabilim Dalı, MANİSA e-posta: artuner.d@superonline.com 2 Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33 Deveci ve ark. 29 ________________________________________________________________________________________ GİRİŞ Konversiyon bozukluğu, psişik çatışma ya da stresli olaylarla ilişkili, nörolojik bir durumu düşündüren istemli motor ve duyusal işlevleri etkileyen belirti ve kayıplarla belirli bir psikiyatrik bozukluktur.1 DSMIV’te “somatoform bozukluklar” içinde sınıflandırılmaktadır.2 ICD-10’da ise “nevrotik, stresle ilgili ve somatoform bozukluklar” ana başlığı ve “dissosiyatif bozukluklar” alt başlığı altında ele alınmıştır.3 Toplumdaki yaygınlığının 100.000’de 11-300 arasında değiştiği,2 psikiyatri polikliniklerinde görülme oranının batı ülkelerinde %1-3 iken, gelişmekte olan ülkelerde ise yaklaşık %10 olduğu bildirilmiştir.4 Konversiyon bozukluğuna kırsal alanda ve gelişmemiş toplumlarda daha sık rastlanmaktadır.5 Ülkemizde bir devlet hastanesi psikiyatri polikliniğine ilk kez başvuranlarda konversiyon bozukluğunun görülme oranı %9.4, bir üniversite hastanesinin psikiyatri polikliniğine başvuranlarda ise %8.8 oranında bulunmuştur.6 Kadın/ erkek oranı 2/1 - 5/1 arasında değişmektedir.7,8 Özmen ve arkadaşlarının aktardığına göre, ülkemizde yapılan bir çalışmada en sık görülen belirtiler arasında bayılma, parestezi, kasılmalar, titreme, globus ve konuşamamanın bulunduğu bildirilmektedir; başka bir çalışmada ise en sık görülen belirtilerin duyu kaybı, titreme, kasılma ya da konvülsiyon ya da yutma güçlüğü olduğu bildirilmektedir.6 Konversiyon bozukluğuna bir başka ruhsal bozukluğun eşlik etmesi oldukça sık görülen bir durumdur. Herhangi bir duygudurum bozukluğunun, yalancı nöbet tipi konversiyon bozukluğu ile birliktelik oranı %45-85 arasında değişmektedir ve çoğunluğunu major depresif bozukluk oluşturmaktadır.9-12 Bu araştırmada bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvurmuş ve klinik görüşme sonucu konversiyon bozukluğu tanısı konmuş hastaların sosyodemografik ve klinik özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. YÖNTEM VE GEREÇ Çalışma grubunu Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Polikliniği’ne Şubat 1995 - Eylül 2000 tarihleri arasında başvuran ve yapılan klinik görüşme sonucunda DSM-IV tanı ölçütlerine göre konversiyon bozukluğu tanısı konmuş olan 227 hasta oluşturmuştur. Kullanılan Araçlar Poliklinik kartları: Celal Bayar Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Polikliniği’nde kullanılan poliklinik kartlarında sırasıyla sosyodemografik özellikler, yakınma ve öykü, soygeçmiş ve özgeçmiş, fizik muayene, ruhsal durum ve muayenesi, tanı, tedavi, sonuç ve karar bölümleri bulunmaktadır. Sosyodemografik ve sağlık bilgi formu: Poliklinik kartlarının incelenmesi ile belirlenen cinsiyet, yaş, eğitim, meslek, yetiştiği ve yaşadığı yer, medeni durumu, aile tipi, sosyal güvence, sürekli tedavi gerektiren bedensel hastalık, özgeçmiş ve soygeçmişte psikiyatrik öykü, belirtiler, eşlik eden psikiyatrik tanı, stres etkeni ve kontrole geliş sayılarının kaydedildiği bir formdur. İstatistiksel değerlendirme: Çalışma verileri SPSS for MS Windows 8,0 programı kullanılarak bilgisayarda analiz edilmiştir. Yaş ortalaması ve cinsiyete göre yaş ortalamalarının karşılaştırıl-masında student t-testi, bunun dışındaki tüm verilerin analizinde ki-kare testi kullanılmıştır. SONUÇLAR Sosyodemografik özellikler Çalışmaya alınan hastaların sosyodemografik özelliklerine bakıldığında hastaların %88.1’inin (n=200) kadın, %39.2’sinin (n=89) 15-24 yaş grubunda, %52.4’nün (n=119) ilkokul mezunu olduğu saptandı. Meslek dağılımına bakıldığında %61.2’sinin (n=139) ev hanımı, %15’inin (n=34) öğrenci ve %11’inin (n=25) memur olduğu belirlendi. Hastaların yetiştiği yer dağılımına bakıldığında %51.5’inin (n=117) kent, %33.5’inin (n=76) ilçe, %15’inin de (n=34) köy kökenli olduğu belirlendi. Hastaların psikiyatri polikliniğine başvurduğu sırada yaşadığı yer dağılımına bakıldığında %59’unun (n=134) kentte, %27.3’ünün (n=62) ilçede, %13.7’sinin (n=31) ise köyde yaşadığı saptandı. Medeni durum dağılımı ise %64.8’i (n=147) evli, %30.8’i (n=70) bekar, %3.5’i (n=8) dul ve %0.9’u (n=2) boşanmış şeklinde idi. Hastaların %96.5’u (n=219) çekirdek ailede, %3.5’u (n=8) geniş ailede yaşıyordu. Hastaların %49.8’inin (n=113) sosyal güvencesi yoktu (Tablo 1). Cinsiyete göre yaş ortalamaları Çalışmaya alınan hastaların yaş ortalaması 32.0±13.0 (15-65 arasında) olarak belirlendi. Erkek hastaların (n=27) yaş ortalaması 28.4±12.8; kadın hastaların (n=200) yaş ortalaması 32.5±13.0 olarak belirlendi. İki grubun yaş ortalaması arasındaki fark istatistiksel yönden anlamlı olarak belirlendi (t=36.978, p<0.001). Özgeçmişte ve soygeçmişte psikiyatrik öykü Hastaların %10.6’sında özgeçmişte psikiyatrik öykü belirlendi. Hastaların %4.4’ünde konversiyon bozukluğu, %3.1’inde depresyon, %0.9’unda panik atağı, %0.4’ünde prematüre ejakülasyon saptandı. Hastaların %8.4’ünün soygeçmişinde psikiyatrik öykü belirlendi. Bu hastaların %3.1’inde konversiyon bozukuğu, %2.2’sinde depresyon, %0.9’unda psikotik belirtiler, %0.4’ünde sosyal fobi, %0.4’ünde alkol bağımlılığı saptandı (Tablo 2). Eşlik eden psikiyatrik tanı Bu çalışmada hastaların %36.6’sında eşlik eden psikiyatrik bir tanı vardı. %24.2’sinde herhangi bir Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33 30 Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvuran... ________________________________________________________________________________________ Tablo 1. Hastaların sosyodemografik özelliklere göre dağılımı ________________________________________________ Özellikler Sayı % ________________________________________________ Cinsiyeti Erkek Kadın Yaş aralığı 15 25 35 45 55 - 24 34 44 54 65 Eğitim düzeyi Okur-yazar değil Okur-yazar İlkokul Ortaokul Lise Üniversite Mesleği Ev hanımı Memur İşçi Emekli Serbest Çiftçi Öğrenci İşsiz Yetiştiği yer Köy İlçe Kent Yaşadığı yer Köy İlçe Kent Medeni durumu Bekar Evli Boşanmış Dul Aile tipi Çekirdek Geniş Sosyal güvencesi Yok SSK Emekli Sandığı Bağ-kur 27 200 11.9 88.1 Alt tip dağılımı Alt tipler içerisinde “karışık görünüm sergileyen alt tip” 89 hasta (%39.2) ile en yüksek orana sahipti. Sırasıyla “katılmalar ya da konvülsiyonlar gösteren alt tip” 77 hasta (%33.9) ile ikinci sırada, “duyu belirtisi ya da kaybı gösteren alt tip” 36 hasta (%15.9) ile üçüncü sırada, “motor belirti ya da kayıp gösteren alt tip” 25 hasta (%11) ile son sıradaydı (Tablo 3). Cinsiyet-medeni durum ilişkisi 89 43 52 26 17 39.2 18.9 22.9 11.5 7.5 13 4 119 29 48 14 5.7 1.8 52.4 12.8 21.1 6.2 139 25 10 5 11 1 34 2 61.2 11.0 4.4 2.2 4.8 0.4 15.0 0.9 34 76 117 15.0 33.5 51.5 Bu çalışmada polikliniğe başvuran ve konversiyon bozukluğu tanısı konan hastaların önemli bölümünün (%88) kadın olduğu belirlenmiştir. Bu bulgu literatür bulgularıyla uyumlu bulunmuştur.7,13 31 62 134 13.7 27.3 59.0 70 147 2 8 30.8 64.8 0.9 3.5 219 8 96.5 3.5 113 11 98 5 49.8 4.8 43.2 2.2 Bu çalışmada hastaların yaş ortalaması 32.0±13.0 olarak bulunmuştur. Cinsiyetler arasında yaş ortalamasına bakıldığında istatistiksel yönden kadınların yaş ortalamasının anlamlı olarak yüksek olduğu gözlenmiştir. Bununla ilgili literatür bulgusu olmamakla birlikte, bu farklılığın nedeni olarak kadınların öncelikle psikiyatri dışı polikliniklere, daha sonradan psikiyatri polikliniğine başvurabildiği düşünülmüştür. Hastaların %39.2’sinin 15-24 yaş grubunda olduğu belirlenmekle birlikte tüm yaş gruplarına dağıldığı belirlenmiştir. Diğer çalışmalarda da konversiyon bozukluğunun ergenlik ve genç erişkinlikte daha sık gözlenmekle birlikte her yaşta görüldüğü, fakat yaşlılıkta nadir görüldüğü bildirilmektedir.13-15 Başvuran hastalarda evli kadınların (n=137, %68.5) oranı istatistiksel olarak anlamlı oranda yüksek bulundu (x2=15.243, p=0.002). Cinsiyet-eşlik eden psikiyatrik tanı ilişkisi Bu çalışmada erkeklerin %2.6’sında (n=6) eşlik eden bir psikiyatrik tanı varken, kadınların %33.9’unda (n=77) eşlik eden psikiyatrik tanı saptandı. Cinsiyet-alt tip ilişkisi Başvuran kadın hastalarda “karışık görünüm sergileyen alt tip” istatistiksel yönden anlamlı olarak daha sık belirlendi [n=83 (%41.5), x2=10.30, p=0.016]. Belirti dağılımı Bu çalışmada en sık görülen konversiyon belirtileri sırasıyla şunlardır: Bayılma (%59.5), hissizlik-uyuşma-keçeleşme-karıncalanma (%39.2), kasılma-tortikollis-opistotonus (%16.3), globus histericus-yutma güçlüğü-sıkışma hissi (%11.9), titreme (%10.6). Diğer belirtiler Tablo 4’te gösterilmiştir. TARTIŞMA ________________________________________ duygudurum bozukluğu eşlik eden psikiyatrik tanı olaraksaptandı. En sık rastlanan eşlik eden psikiyatrik tanı %10.6 oranla major depresif bozukluktu. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33 Eğitim düzeyine bakıldığında; çalışmada hastaların %59.9’unun ilkokul mezunu ya da okula gitmemiş olduğu gözlenmiştir. Bu bulgu literatürdeki bulgularla uyumludur.16-19 Hastalığın sosyoekonomik olarak düşük düzeydeki, özellikle eğitimi süresi az olan bireylerde daha fazla gözlendiği düşünülmektedir. Deveci ve ark. 31 ________________________________________________________________________________________ Tablo 2. Sürekli tedavi gerektiren bedensel hastalık, özgeçmiş ve soygeçmişte psikiyatrik öykü dağılımları _______________________________________________________________________ Yok Özellikler Sayı Var % Sayı % _______________________________________________________________________ Sürekli tedavi gerektiren bedensel hastalık 211 93.0 16 7.0 Özgeçmişte psikiyatrik öykü 203 89.4 24 10.6 Soygeçmişte psikiyatrik öykü 208 91.6 19 8.4 _______________________________________________________________________ Tablo 3. Konversiyon bozukluğunun alt tip dağılımı _________________________________________________________ Alt tipler Sayı % _________________________________________________ Karışık görünüm sergileyen 89 39.2 Katılmalar ya da konvülsiyonlar gösteren 77 33.9 Duyu belirtisi ya da kaybı gösteren 36 15.9 Motor belirti ya da kayıp gösteren 25 11.0 ______________________________________________________________ Tablo 4. Konversiyon belirtilerinin dağılımı ____________________________________________________________________ Sayı % __________________________________________________________ Bayılma Hissizlik, uyuşma, keçeleşme, karıncalanma Kasılma, tortikolis, opistotonus Globus histerikus, yutma güçlüğü, sıkışma hissi Titreme nöbetleri Baş dönmesi, sersemlik hissi, denge bozukluğu Aşırı gaz, karın şişkinliği, geğirme Nefes daralması Güçsüzlük Ses kısılması (afoni), konuşamama Bulanık görme Körlük Kol ve bacaklarda duyu kaybı Ayakta duramama (astazi) Yürüme güçlüğü (abazi) Kulak ya da kafa içi çınlama, uğultu sesi Tikler Kekeleyerek konuşma 135 89 37 27 24 19 15 15 11 10 5 4 3 3 3 2 2 1 59.5 39.2 16.3 11.9 10.6 8.4 6.6 6.6 4.8 4.4 2.2 1.8 1.3 1.3 1.3 0.9 0.9 0.4 ____________________________________________________________________ Bu çalışmadaki hastaların %61.2’sinin ev hanımı, %3.1’inin hiçbir iş ile uğraşmayan emekliler ve işsizler olduğu saptanmıştır. Lempert ve Schmidt’in (1990) çalışmasında 50 hastadan oluşan bayılma belirtili hasta grubunun %42’sinin işsiz olduğu bulunmuştur.12 Ülkemizde yapılan çalışmalardan Gülseren ve ark.nın (1993) çalışmasında en sık meslek grubunun %76.4 ile ev hanımları olduğu belirlenmiştir.16 Çalışmada polikliniğe başvuran hastalar çoğunlukla kent merkezinden olmasına rağmen hastaların yetiştiği yerin kırsal bölge (%48.5) olduğu görülmüştür. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33 32 Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine başvuran... ________________________________________________________________________________________ Konversiyon bozukluğunun sosyoekonomik ve sosyokültürel düzeyi düşük ve kırsal toplumlarda yaygın olduğu bildirilmektedir.4,5,20 Ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkeler için kişilerin sosyoekonomik ve sosyokültürel düzeyinin yüksekliğinin sadece yetiştiği ve yaşadığı yerin il merkezi olmasıyla ilişkili olmadığı düşünülebilir. Ülkemiz insanının yerleşim yeri ne olursa olsun konversiyon bozukluğu oluşumuna neden olabilen somatizasyon eğilimi, eğitim düzeyinin düşüklüğü, kişi başına düşen milli gelirin düşük olması, iş olanaklarının yetersizliği gibi etmenlerin unutulmaması gerekir. Sürekli tedavi gerektiren bedensel bir hastalığı olanların oranı %7, özgeçmişinde psikiyatrik öyküsü olanların oranı %10.6 iken, önceden konversiyon belirtileri olanların oranı %4.4 olarak bulundu. Bir araştırmada konversiyon bozukluğu tanısı konulan 42 hastanın %29’unun özgeçmişinde psikiyatrik öykü saptanmış olup %10’unda alkol ve ilaç kötüye kullanımı, %5’inde önceden konversiyon belirtileri, %7’sinde kronik bedensel bir hastalık bulunmuştur.21 Geçmişte sağlığı ile ilgili çeşitli sorunları olan kişilerde konversiyon bozukluğu sık görülmüştür.17 Bulguların literatürle genellikle uyumlu olduğu gözlenmekle birlikte, özellikle batı ülkelerinde daha sık gözlenen alkol ve ilaç kötüye kullanımının ülkemizin ekonomik, dinsel ve inanç sistemine pek uymadığı için fazla görülmediği ileri sürülebilir. Bu çalışmada, hastaların %36.6’sında eşlik eden bir I. eksen bozukluğu saptanmıştır. En sık eşlik eden psikiyatrik tanı %10.6 ile major depresif bozukluk olarak bulunmuştur. Eşlik eden psikiyatrik tanının varlığının, prognozu kötüleştirdiği ve tedaviyi zorlaştırdığı;22 ayrıca konversiyon bozukluğu kronikleştikçe üstüne başka ruhsal bozuklukların eklendiği bildirilmiştir.23 Çalışmada en sık görülen alt tip %39.2 ile “karışık görünüm sergileyen alt tip” idi. Özellikle konvülsiyon belirtilerine duyu ve motor belirtilerinin eşlik ettiği gözlenmiştir. Konversiyon belirtilerinin araştırıldığı iki yıllık bir izleme çalışmasında, bayılması olan hastaların sayısında azalma, buna karşılık karışık konversiyon belirtili hastaların sıklığında anlamlı olarak artma gözlenmiştir.7 Başka bir çalışmada en sık görülen konversiyon bozukluğu alt tiplerinin konvülsiyon (%40.3) ve karışık (%34.3) belirtili alt tipler olduğu gözlenmiştir.23 Bu çalışmada en sık görülen belirtiler bayılma, hissizlik, uyuşma, kasılma olarak bulunmuştur. Bayılma belirtisi 135 hastada (%59.5) saptanmış olup %56.3’ü katılmalar ya da konvülsiyonlar gösteren alt tipde, %43.7’si karışık görünüm sergileyen alt tipde gözlenmiştir. Bu sonuç en sık görülen belirtilerin bayılma, uyuşma, kasılma, nefes darlığı, konuşamama, paralizi, psikojenik ağrı, astazi, abazi olduğunu bildiren çalışma sonuçları ile uyumludur.16,24,25 Batı ülkelerinde nadir görülen bayılma, paralizi, körlük ya da afoni gibi belirtiler gelişmekte olan ülkelerde sık görülmüştür.26 Bu çalışmadaki belirtilerle ilgili bulgular literatür sonuçlarıyla uyumluydu. Özellikle ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde somatizasyona eğilimin yüksek olması, depresyon ve anksiyete bozukluklarında bedensel belirtilerin ön planda olması özellikle aynı tür konversiyon belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Konversiyon bozukluğu gelişmiş ülkelerde çok az görülmekle birlikte, gelişmekte olan ülkelerde halen günlük psikiyatrik uygulamada karşılaşılan bir tanı grubudur. Bu çalışmanın sonuçları konversiyon bozukluğunun geri ve orta üretken toplum kesimlerinde görülen bir tanı olduğunu göstermektedir. Konversiyon bozukluğunun bedensel işlev kayıplarına benzer belirtilerle ortaya çıkması tanı koyma ve tedavi sürecinde zaman ve ekonomik kayıplar açısından üzerinde durulması gereken bir başka yöndür. Bu çalışma polikliniğe başvuran hastalar üzerinde retrospektif olarak yürütülmüştür. Sorunun boyutlarını daha doğru şekilde belirlemek için epidemiyolojik araştırmalara gereksinim vardır. KAYNAKLAR 1. Derouesne C: Conversion hysteria. Rev Prat 1995; 45(20):2535-2540. 5. Smith RC: Somatization in primary care. Clin Obstetr Gynecol 1998; 31(4):902-913. 2. Amerikan Psikiyatri Birliği: Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı. Dördüncü baskı (DSM-IV), Amerikan Psikiyatri Birliği, Washington D.C., (1994’ten çev. E Köroğlu), Ankara, Hekimler Yayın Birliği, 1995. 6. Özmen E: Genel tıpta somatizasyon. E Özmen, Ö Aydemir, E Bayraktar (Eds): Genel Tıpta Psikiyatrik Sendromlar’da, Ankara, Hekimler Yayın Birliği, 1997, s.235-261. 3. Dünya Sağlık Örgütü: ICD-10 Ruhsal ve Davranışsal Bozukluklar Sınıflandırması (Çev. Ed.: MO Öztürk, B Uluğ; Çev. F Çuhadaroğlu, I Kaplan, G Özgen, MO Öztürk, M Rezaki, B Uluğ). Ankara, Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği Yayını, 1993. 7. Stefanis C, Markidis M, Christodoulou G: Observations on the hysterical symptomatology. Br J Psychiatry 1976; 128:267-275. 4. Tomasson K, Kent D, Coryell W: Somatization and conversion disorders: comorbidity and demographics at presentation. Acta Psychiatr Scand 1991; 84(3):288-293. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33 8. Stefansson JG, Messina JA, Meyerowitz S: Hysterical neurosis, conversion type: clinical and epidemiological considerations. Acta Psychiatr Scand 1976; 53(2):119138. 9. Le Compte D, Clara A: Associated psychopathology in conversion patients without organic disease. Acta Deveci ve ark. 33 ________________________________________________________________________________________ Psychiatr Belg 1987; 87:654-661. 10. Binzer M, Eisemann M, Kullgren G: Illness behavior in the acute phase of motor disability in neurological disease and in conversion disorder: a comparative study. J Psychosom Res 1998; 44(6):657-666. 11. Bowman ES, Markand ON: Psychodynamics and psychiatric diagnoses of pseudoseizure subjects. Am J Psychiatry 1996; 153(1):57-63. 12. Lempert T, Schmidt D: Natural history and outcome of psychogenic seizures: a clinical study in 50 patients. J Neurology 1990; 237(1):35-38. 13. Hafeiz HB: Clinical Aspects of hysteria. Acta Psychiatr Scand 1986; 73(6):676-680. 14. Weddington WW Jr: Conversion reaction in an 82year-old man. J Nerv Ment Dis 1979; 167(6):369. 15. Wyllie E, Glazer JP, Benbadis S ve ark: Psychiatric features of children and adolescents with pseudoseizures. Arch Pediatr Adolesc Med 1999; 153:244248. 16. Gülseren Ş, Özmen E, Önal C ve ark: Konversiyon bozukluklu hastalarda belirti dağılımı ve sosyodemografik özellikler. İzmir Devlet Hastanesi Tıp Dergisi 1993; XXXI(3):373-377. 17. Reismann JL, Singh B: Conversion reactions simulating Guıllain-Barre paralysis following suspension of the Swive Flu Vaccination Program in the USA. Aust N Z J Psychiatry 1978; 12(2):127-132. 18. Sağduyu A, Rezaki M, Kaplan I ve ark: Sağlık ocağına başvuran hastalarda disosiyatif (konversiyon) belirtiler. Türk Psikiyatri Dergisi 1997; 8(3):161-169. 19. Binzer M, Anderson PM, Kullgren G: Clinical characteristics of patients with motor disability due to conversion disorder: a Prospective Control Group Study. Neurol Neurosurg Psychiatry 1997; 63(1):83-88. 20. Ford CV: Conversion disorders: an overview. Psychosomatics 1985; 26:371-383. 21. Dula DJ, DeNaples L: Emergency department presentation of patients with conversion disorder. Acad Emerg Med 1995; 2(2):120-123. 22. Lesser RP: Psychogenic seizures. Neurology 1996; 46:1499-1507. 23. Kaygısız A, Alkın T: Konversiyon bozukluğundaki ruhsal bozukluk eştanılarının sosyodemografik değişkenlerle ilişkisi. Türk Psikiyatri Dergisi 1999; 10(1):40-49. 24. Özen Ş, Özbulut Ö, Altındağ A ve ark: Acil serviste konversiyon bozukluğu tanısı konan hastaların sosyodemografik özellikleri, stres faktörleri, I. ve II. eksen eştanıları. Türkiye’de Psikiyatri 2000; 2:87-97. 25. Rechlin T, Loew TH, Joraschky P: Pseudoseizure “status”. J Psychosom Res 1997; 42(5):495-498. 26. Pu T, Mohamed E, İmam K ve ark: One hundred cases of hysteria an Eastern Libya. A sociodemographic study. Br J Psychiatry 1986; 148:606-609. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3(1):28-33