FTR 205 Elektroterapi I Temel Fizyolojik Cevaplar ydr.doç.dr.emin ulaş erdem GİRİŞ • Klinikteki en büyük sorunlardan biri de elektrofizyolojik bilgileri pratikte organize etmek ve uygulamaktır. • Günümüzdeki elektroterapi aletleri cep telefonları kadar basit ve kompakt • Etkili ve Faydalı akım??? BİYOLOJİK ETKİLERİ • Elektrik akımının biyolojik iletkenliği sonuçları üç temel başlıkta incelenir • Elektro-termal etki • Elektro-kimyasal etki • Elektro-fiziksel etki ELEKTROTERMAL ETKİ • İletken ortamda yüklü partiküllerin hareketi, onların mikrovibrasyonuna sebep olur. • Bu vibrasyon ve ilgili sürtünme kuvveti ısı üretimine neden olur. • Elektriğin ısıya konversiyonu Joule kanunu ile açıklanır: • Üretilen ısı miktarı (H); toplam akımın karesi (I2), direnç (R) ve zaman (t) ile doğru orantılıdır. • Denklem: H=0.24 I2Rt ELEKTROTERMAL ETKİ • Klinik perspektiften bakacak olursak; – Yüksek akım – Yüksek deri empedansı – Uzamış tedavi süresi • Termal etkiyi arttırır. • Eğer DC stimulasyon kullanılırsa deri empedansı genelde yüksek olduğundan aşırı termal etkiden kaçınmak için tedavi amplütüdü ve süresi minimal olmak zorundadır. ELEKTROTERMAL ETKİ • Devamlı AC kullanır ise; • Deri empedansı frekans arttıkça düşer! • Toplam akım şiddeti az olursa (birkaç mA) termal etki frekans azaldıkça düşecektir. • Fakat; akım şiddetini artırmak gerektiğinde, termal etki artacaktır • Pulsed (darbeli) akımda, çok kısa faz durasyonu (5-200 µsec) olduğundan ve pulse rate 100 – 200 pps olduğundan, toplam akım şiddeti AC’ye göre düşük olduğundan deri empedansı az olacaktır. ELEKTRO-KİMYASAL ETKİ • Elektro-kimyasal etki; yeni bir bileşik oluşumuna neden olur. • DC sodyum ve Klor üzerinde yeni bir kimyasal bileşiğin oluşmasını sağlar – 2Na + 2H2O → 2NaOH + H2 – 2Cl2 + 2H2O → 4HCl + O2 • Hidrojen ve oksijen açığa çıkması hücresel seviyede daha ileri reaksiyonlara yol açar ELEKTRO-KİMYASAL ETKİ • DC ile bu kimyasal reaksiyonlar aşırı olmadıkça, sağlıklı bir bünye normal pH değerini korumak için kan akımını hızlandırır! • Bünyenin bu kimyasal reaksiyonu tersine çevirme yeteneği ve homeostasisi koruması, stimule edilen dokuda kabarmalara hatta kimyasal yanıklara yol açabilir. • Akım amplitüdünü düşürmek, tedavi süresini kısaltmak ve/veya polariteyi birkaç saniyede bir değiştirmek bu gibi tehlikeleri minimalize eder. ELEKTRO-KİMYASAL ETKİ • Kimyasal reaksiyonları elimine etmek için pratikte DC yerine pulsed akımlar kullanılır. • Doku seviyesindeki kimyasal reaksiyonların olmaması hücresel seviyede olmadığı anlamına gelmez. • Aslında her hücrede elektrolitik aktivite olmasına rağmen klinikteki yansımaları kısa süreli ve geçici olmaktadır. • Elektrik akımı ile DNA sentezi hücresel seviyede yapılabilmiş olmasına karşın, ilgili kimyasal reaksiyonlar aydınlatılamamıştır. ELEKTRO-FİZİKSEL ETKİ • Elektro-kimyasal etkilerden farklı olarak, elektrofiziksel etkiler iyonların moleküler konfigürasyonunda değişikliğe sebep olmaz. • Akım elektrolit ya da protein ya da lipoproteinler gibi ayrışmayan moleküllerin hareketine neden olur. • Elektro-fiziksel etki = elektro-kinetik etki • Elektrik akımının en iyi bilinen fizyolojik etkisi, iyonik hareketleri içeren periferik sinirlerin eksitasyonudur!! • Böylesi direk hücresel bir etki, bir çok indirek yanıtları doğurmaktadır!!! ELEKTRO-FİZİKSEL ETKİ • Düz ve çizgili kaslarda kontraksiyon • Endojenik analjezik mekanizmanın aktivasyonu • Çeşitli vasküler yanıtlar • …… ELEKTRO-FİZİKSEL ETKİ • Diğer direk hücresel etkileri, sinir eksitasyonunun parçası olmayan diğer iyonlar üzerindeki fizyolojik etkisidir. • Kalsiyum ve magnezyum gibi, serbest aminoasit ve proteinler gibi iyonlar akım tesiri ile harekete zorlanırlar. • Böylesi bir hareket onların konsantrasyonlarında artma ya da azalmaya neden olur. • Bu konsantrasyon değişikliği bir dizi indirek fizyolojik olayları tetikler. • Geniş anlamda; bir çok direk etki şu şekilde sınıflanabilir; • Eksitatör yanıtlar • Non-eksitatör yanıtlar FİZYOLOJİK MODEL • Elektik akımı iletken bir biyolojik ortamdan geçtiğinde, tüm sistemin çeşitli seviyelerinde fizyolojik proseslerde değişimler meydana gelir. • Fonksiyonel olarak; 4 kategoriye ayrılabilir. »Hücresel »Dokusal »Segmental »Sistemik HÜCRESEL • Periferik sinirlerin eksitasyonu (D) • Az ya da non-eksitabl hücrelerde membran permiabilitesinde değişimler (D, ID) • Fibroblastlar ve fibroblastik formasyonda modifikasyon (D, ID) • Osteoblastlar ve osteoblastik formasyonda modifikasyon (D, ID) • Mikrosirkülasyonda modifikasyon – arteriyel, venöz, lenfatik (kapiller akım) (*) D = Direk ID = indirek *= Bilinmiyor HÜCRESEL • Protein ve kan hücreleri konsantrasyonunda değişim (*) • SDH ve ATPaz gibi enzimatik aktivitede değişim (D, ID) • Protein sentezinde değişim (D) • Mitokondiyal büyüklükte ve konsantrasyonda modifikasyon (D, ID) D = Direk ID = indirek *= Bilinmiyor DOKUSAL • İskelet kası kontraksiyonu ve kas kuvvetine, kontraksiyon hızına reaksiyon zamanına ve yorgunluğuna (fatigability) etkisi (ID) • Düz kaslarda kontraksiyon ya da relaksasyon ve bunun arteriyel ve venöz akıma etkileri (ID) • Kemik, ligament, bağ ve dermal dokularda rejenerasyon (D, ID) • Yumuşatma, germe, viskozitede azalma gibi doku remodelizasyonu (D, ID) • Eklem kavitesinden ve intertisyel sıvı absorpsiyonu (D, ID) • Dokunun termal ve kimyasal dengesinde değişim (D) D = Direk ID = indirek *= Bilinmiyor SEGMENTAL • Kas grup kontaksiyonu ve eklem mobilitesine ve sinerjistik kas aktivitesine etkisi (ID) • Kas pompasının (geniş kan ve lenf dolaşımına) lenfatik drenaja, venöz ve arterial kan akımına etkisi (ID) • Lenfatik drenaj ve arterial kan akımındaki değişimler (iskelet kası kontraksiyonu ile ilgili olmayan) (ID) D = Direk ID = indirek *= Bilinmiyor SİSTEMİK • Beta-endorfin, enkefalin, dopamin ve dimorfin gibi endojen polipeptidler ile ilgili analjezik etkileri (ID) • Seratonin ve “substance P” gibi nörotransmitterler ile ilgili analjezik etkileri (ID) • Vazoaktif intestinal polipeptid (VIP) gibi polipeptidler ile ilgili dolaşımsal etkileri (ID) • Böbrek ve kalp gibi iç organların modülasyonu D = Direk ID = indirek *= Bilinmiyor