kırsal çevre bülteni

advertisement
KIRSAL ÇEVRE BÜLTENİ
KIRSAL ÇEVRE VE ORMANCILIK SORUNLARI ARAŞTIRMA DE RNEĞİ * EKİM * 2004
Editörden…
Son Bültenimizden bu yana 6 ayı aşkın bir
süre geçti. Bir kongre... Çarşamba
söyleşileri, iki yeni yayın… Proje önerileri,
tescil çalışmaları, teknik geziler…
Zaman hızla akıyor… Doğanın sonsuz
olmadığını duyumsayan bizler kendi
sınırlarımızı keşfediyoruz, yeniden ve
yeniden... Kendi sınırlarımız, dayanışma,
işbirliği ve üretim kapasitemizi daha iyi
anlamamızı
sağlıyor.
Brecht
gülümseyerek;
İhtiyar oldum anıları
olmayan
Çocuk oldum acılarını
unutmayan
diyerek bizleri selamlıyor...
değerli dostlar !
çocuksu umutlar...
genç sevgiler...
bilgece yaşamlar
sizlerle olsun...
HABERLER…HABERLER…HABERLER
I. Ulusal Kent Ormancılığı Kongres’nin
Ardından
Derneğimizin,
Türkiye
Ormancılar
Derneği, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ile
birlikte, TÜBİTAK ve Ankara Üniversitesi’nin
desteği ile I.Ulusal Kent Ormancılığı
Kongresi,
9-11 Nisan 2004 tarihleri
arasında, Ankara Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’nde gerçekleştirildi.
3 gün boyunca 31 sözlü, 9 poster
sunumun yapıldığı kongre ayrıca bir
panel, bir
teknik
gezi ve HAMOY
Derneği ve Abdullah GÜNDÜZ tarafından
gönüllü olarak verilen bir konseri de
içiyordu.
Daha önceden düşünülen ancak isabetli
bir biçimde ülkemizde kent ormancılığı ile
ilgili bazı gelişmelerin yaşandığı bir
döneme denk gelen bu kongre ile bu
alandaki uçları bir araya getirerek ortak
bir zeminde mevcut bilgilerimiz ve
eksikliklerimizi konuşup tartışıp mevcut
resimden hareketle, bundan sonra
yapılabilecekler için bir yol başlangıcı
oluşturmayı istiyorduk.
Tamamı ile gönüllü emek ile ülkemizde
bu konuda ilk kez kongre düzeyinde
düzenlenen ve yaklaşık 7 ay gibi kısa bir
sürede, bir çok aşaması internet
üzerinden yapılan çalışmalar sonucu
gerçekleştirilen kongreye katılım, tam
olarak istediğimiz düzey ve istediğimiz
içerikte olmasa bile oldukça yüksekti
diyebiliriz; 100 civarında bildiri başvurusu
aldık, 2 gün olan süreyi 3 güne
çıkarmaya karar vermekle bunların bir
kısmına yer verebildik. Kongre süresince
ortalama katılımcı sayısı da yaklaşık 300
civarında oldu. Kongre’nin yaklaşık 600
sayfalık bildiri kitabı da basılarak
katılımcılara, ilgili kamu kurum, kuruluşları,
sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve
araştırmacılara gönderildi.
Bu
çerçevede
gerçekleştirmeyi
istediğimiz başka planlarımız da var…
Kongrenin yapıldığı tarihten bu yana pek
bir hareket göremedi isek de umarız,
çeşitli illerde başlatılan bu çalışmalarda
konu ile ilgili görevli kuruluşlar tarafından
konunun diğer sahipleri olan bizlerin bu
çabaları da göz ardı edilmeyerek, ortak,
detaylı, çok yönlü ve uzun vadeli
planlamalar ışığında en doğru şekli ile
Kent Ormanı çalışmaları gerçekleştirilir.
MOGAN GÖLÜ
Ankara’nın hemen yanı başında yer alan
önemli bir rekreasyon merkezi ve kuş
üreme alanı olan Mogan Gölü ile ilgili
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Mogan
Gölü Rekreasyon Projesi kamuoyundan
ve sivil toplum kuruluşlarından büyük
tepki aldı. Sivil toplum kuruluşlarının bir
araya gelerek oluşturdukları Mogan Gölü
Platformu
kısa
zamanda
olumlu
gelişmeler yaşanmasına neden oldu ve
Büyükşehir Belediyesi yetkilileri Özel Çevre
Koruma Kurumu bu gelişmeler karşısında
daha geniş tabanlı projeler yapma
konusunda uzlaştı.
FİDANLIK DAVASI
Derneğimizin,
Çevre
ve
Orman
Bakanlığı’na bağlı 143 fidanlıktan 39’ unu
kapatmaya dönük genelgesi üzerine
yürütmenin durdurulması ve Genelgenin
iptali istemi ile geçen Mayıs ayında açtığı
davada yasal süreç işlemeye devam
etmektedir.
Kent
merkezlerinde
ve/veya
yakınlarındaki fidanlıklar, kentlilerin yeşil
alan
gereksinmesinin
karşılanmasına
önemli katkılar sağlayabilmektedir. Bu
nedenle, bu bir bakıma kendiliğinden
ortaya çıkan durumun kentler için bir yeşil
zenginlik
olarak
değerlendirilmesi
gerekmektedir. Öyle ki, çoğu gelişmiş
ülkede,
kentsel
yerleşmelerin
merkezlerinde ve/veya yakınlarında bu
amaçla özel olarak “kent ormanları” ve
“kent tarım alanları” oluşturulmaktadır. Bu
nedenle, kapatılmasına karar verilen 39
fidanlığın kent merkezlerinde olmasının
kapatılma gerekçesi olarak öne sürülmesi
Derneğimizce anlamlı bir değerlendirme
olarak görülmemektedir.
TEKNİK GEZİ NOTLARI:
MENGEN
PAZARYERİ’NDE ORMANCILIK
UYGULAMALARI
Hakan Bezirci’den gezi notları…
22 Eylül Çarşamba akşamı Dernek’te
hazırlık ve ön bilgilendirme
sunumunun ardından 25-26 Eylül’de
teknik gezimizi gerçekleştirdik. İki günlük
gezinin ilk günü Mengen Orman
İşletmesi’ne ulaştığımızda, teknik ve idari
yönlerden işletme, ormancılık
uygulamaları ve sorunlar hakkında
Mengen İşletme Müdür Yardımcısı
Mehmet Başkan tarafından
bilgilendirildik. Öğrendik ki ;
- Mengen, 5000 kayıtlı nüfusa karşın 2500
kişinin yaşadığı bir ilçe.
- Bolu Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı
oniki işletmeden biri de Mengen. İşletme
alanı 120.000 ha. Sekiz şefliğin ancak üç
tanesinde orman mühendisi kadrosu
dolu, yani diğerlerine de bu elemanlar
yetişmeye çalışıyor.
- Bölge sınırları içinde iki fidanlık var. Bolu
ve Düzce’de. Düzce’dekinin kapatılması
gündemde. Zonguldak Bölgesi’nde de
en yakın Çaycuma’da fidanlık
bulunuyor.
- Silvikültür, üretim, endüstriyel ve
ekosistem bakımı, sıklık bakımı, elemanlar
arasında otokontrol, yapılan işlerin önemli
olanları. Yangın tehlikesine ve diğer
tehditlere karşı ormanı yeterli derecede
koruyacak personel bulunmamakta.
- Ağaç türleri olarak çok çeşitlilik var, Batı
/ Uludağ Göknarı, sarıçam (en güzelleri
Yenice’de), karaçam, kayın, gürgen,
meşe, ıhlamur, karaağaç, kızılağaç vb.
-Önceki yaz kurak geçtiği için kabuk
böceği olmuş, şimdi geçmiş görünüyor.
- Orman suçları; Düzce’ye kıyasla çok
daha az. Düzce’de devamlı ormandan
açmalar ve tarım alanına dönüştürme
var. Mengen’de ise neredeyse tersine bir
süreç söz konusu. Orman varlığı alan
itibariyle genişliyor.
- Bölgede toprak yanlış kullanılıyor.
Örneğin Gölyaka’da en verimli ovada
mısır veya fındık yerine kavakçılık
yapılarak toprak verimsiz kullanılıyor.
Buna karşılık orman açılıp fındıklık
yapılıyor. Düzce’de 500 adet kereste
atölyesi var. Eskiden geri kalan
gereksinme tümüyle kaçak kesimden
geliyormuş, son yıllarda ithalat ucuz ve
yoğun olduğundan kaçak kesim göreceli
olarak azalmış.
Orman varlığını tehdit eden başka
önemli sorun 6831 sayılı Orman
Kanunu’nun 31. ve 32. maddeleri. Buna
göre orman köylüsüne tahsis edilen
miktar, Mengen’deki yıllık 60.000 m3
emvalin yarısı kadar. Köylünün yoksulluğu
bahane edilerek ormanlara girip kendi
tahsisatını almasına izin veriliyor ve
ormanlar, bu bilinçsiz müdahalelerden
zarar görüyor. Onun yerine uzmanlaşmış
işçi kullanıp, köylünün hakkını onları
ormana sokmadan vermek mümkün.
- Sarıçam, sanayide göknardan daha
çok aranıyor. Üç kalite ürün elde ediliyor.
- Bir ağaçtan normalde kesildikten sonra
sanayide ağırlıkça ortalama %60
oranında yararlanılabiliyor.
Bu ziyaretin ardından Yedigöller Mili
Parkı’na yöneldik. Göl kenarındaki
yemek molası sonrası, daha yukarılarda,
kayın ormanının tepesinde yüzlerce yıllık
birkaç karaçama ulaştık. 5.5 m çevresi
olan 500 yıllık anıt karaçamın altında
yeterince(!) fotoğraf çekip göller
arasında biraz yürüdükten sonra
Mengen’e dönerken 300m yükseltide
çayın kenarında, tipik bir mikroklima
ortamında gümüşi ıhlamur ve göknarların
hakim olarak kaynaştığı ve kuzeye bakan
40-50 dönümlük bir ormanla karşılaştık,
şaşırdık, sevindik.
Aynı akşam, Mengen Aşçılar Meslek Lisesi
yerleşkesindeki yeni yapılmış temiz,
sevimli otele yerleştik. Burada, gezinin
bundan sonrasında bize kılavuzluk yapan
Karaşeyhler Köyü Tarımsal Kalkınma
Kooperatifi Başkanı Dursun Yalçın’ın
yönlendirmesiyle kent merkezindeki bir
lokantada Mengen aşçılarının elinden
çıkan yemekleri tattık. Belki özel menü
yoktu ama yenilenlerin tümü lezzetliydi.
Yemek sonrası, yine İşletme
Müdürlüğü’nde söyleşimize devam ettik.
Doğrusu İşletme Müdür Yardımcısı,
teşkilatından bulamadığı sıcaklığı ve
göremediği ilgiyi bizde yakalamış gibiydi
ve yorulmadan sorularımızı yanıtladı.
Pazar sabahı yakındaki Pazarköy’e
hareket ettik. Yine bir türbe (Erenler
Türbesi) ve yanı başında 500 yıla yakın
yaşta anıtsal özellikte saplı meşeyi ziyaret
ettik. Kasabada yaşayan Refet Yener ve
eşinin kendi başlarına oluşturup
zenginleştirmeye çalıştıkları etnoğrafya
müzesi niteliğindeki evlerini gezdik, bu
olumlu anlamda bir sürpriz oldu ve kah
minibüsle kah yürüyerek karışık ormana
çıktık. Pazarköy Orman İşletme Şefi Ozan
Hacıalioğlu, daha önceden kesim için
belirledikleri, liken ve ökse otu sarmış
göknarın başında, amenajman planı,
eta, damgalama türleri, idare süresi,
artım çizgisi, kesim için gerekli araçgereç, kesim öncesi (damgalama, çap
ölçme, artım tablosundan alınacak verim
tahmini, işlerin kooperatif başkanlarına
dağıtımı) ve sonrası ( dal kesme, budak
budama, kabuk soyma, boylama,
doğrama, çekme-sürütme, yükleme,
taşıma) işlerini anlattı. Sonra da kesim
başarıyla gerçekleşti. Kesilen göknarın ,
yaşı 125 boyu 28m.ve hacmi de 5,6m3
idi. Kesidinden görüldüğü kadarıyla; ilk 60
yıl yavaş, sonraki 40 yıl hızlı, sonra yine
giderek yavaşlayan bir hızda büyümüş ve
son 10 yıl gerçekten büyümesi durmuştu.
Bu arada ormanda çalışan kooperatif
üyesi köylülerle Vahid-i fiyat
uygulamasının yarar ve sakıncaları gibi
işin sosyal boyutunu tartıştık. Halen hiçbir
sosyal güvencesi olmadan çalıştıklarını,
bir mevsimde; işçilik ve yapacak /
yakacak odun tahsisiyle yılda 750-800
milyon TL’ye ancak ulaşan gelirlerinden
yakındılar. Bu gidişle ormanda çalışacak
işçi bulunamayacağını, ormanın başka
özelliklerinden yararlanmak gerektiğini
belirttiler. Profesyonel / kalifiye işçi
çalıştırmanın daha fazla işsiz köylünün aç
kalması anlamına geleceğini de
belirttiler.
Daha önce kooperatifçe yaptırılıp
işletilmiş ancak daha sonra gelen
yönetimin yürütememesi nedeniyle
kapatılmış olan alabalık çiftliğinde, su
başında lezzetli Mengen peynirini katık
ederek mütevazı bir piknik yaptık.
Yemek sonrası Karaşeyhler Yaylası’nda
atlı kesim işçilerinin çalışması ve
liflik/yonga emvali görüldü. Sarıçam /
göknar ormanında yapılan sıklık bakımı
anlatıldı. Bakım sonrası göknar ağacı
ortalama yılda 57cm artım yapmış hatta
80cm’e çıktığı da olmuş. Bu arada
sarıçamın, göknara göre sanayide daha
değerli olduğunu da öğrendik.
hangi buzdolabına sığdıracağız kutup buzullarını
Daha sonra Eski Pazar İşletmesi sınırları
içindeki sarıçam ormanlarında açık taş
ocağını (maden) gezdik, ormanın eskiye
göre göç ve hayvancılık baskısının
azalması nedenleriyle daha canlandığını
dinledik ve gözlemledik.
Değil
Akşama doğru köyün yaylasında,
sıradağların yükseklerinde, henüz
kasabaya, ilçeye dönmemiş köylülerle
çok sıcak söyleşiler yaptık, bu yıl, özellikle
küçükbaş hayvancılıktan kar
edemediklerini öğrendik. Taze
peynirlerinden tattık. Sonunda dönüş
zamanı gelmişti… Büyüleyici ormanlarda,
mühendisiyle, köylüsüyle geçirdiğimiz,
dolu dolu iki gün sonunda Ankara’ya
döndük. Başarılı teknik gezilerimizden
birini daha düzenleyen ve gerçekleştiren
Gezi Kurulu’na (Banu Avcıoğlu Dündar,
Ahmet Demirtaş, Neşet Özensoy) ve
Derneğimize yakışır bir ilgiyle geziye
katılan arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
***
“Olmak Olgusu”
Haydi öyle olsun
tepsi düzlüğünde
kilometrelerce uzasın toprak
taşınma korkusu yok diyelim
yağışlarla
rüzgarlarla
odundan değil yapacak yakacak da
olabilecek miyiz ormansız
Ne yapacağız havasız
kim temizleyecek soluğumuzu
söndürecek miyiz bunca bacayı
kim çevirecek
karbondioksiti oksijene
hangi buzdolabına sığdıracağız kutup buzullarını
hangi duvarları çekeceğiz okyanus baskınlarına
düşündük mü hiç
Gün mü başlar kuş ötmeden
Sağır olmaz mı kulakların sessizlikten
Açısını görmeden yaprağın
Nereden bileceksin baharın geldiğini
Kaç bakımlıktır ki ekin yeşili
Fantezi değil
Gözsüz kulaksız kalmak var
Nereden bakarsan bak
Bulamazsın
Savunamazsın
Ormansız bir yaşam yoktur
Gel şimdi dağları düşün
1987, Hüseyin Özdemir
DERNEĞİMİZİN GİRİŞİMLERİ
SONUCU ANKARA’NIN ANITSAL
AĞAÇLARI TESCİL YOLUNDA
Derneğimiz üyesi Ahmet Demirtaş’ın
büyük bir özveriyle hazırladığı
Başkentimizin “Anıtsal” Ağaçları
çalışmasında yer alan ağaçların tescil
ettirilmesine yönelik çalışmalarımız
nihayet meyvesini veriyor. Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Ankara Bölge
Kurulu’ndan bir uzmanla yerinde yapılan
incelemeler sonucunda kitapta yer alan
55 ağaçtan ikisinin kesildiği tespit edildi.
Kitapta yer alan 52 ağaç ile bunların
dışındaki 3 ağacın daha tescili için tespit
çalışması yapıldı.
YENİ YAYINLARIMIZ
I. Ulusal Kent Ormancılığı Kongresi
Bildiri Kitabı
9-11 Nisan 2004 tarihleri arasında, TÜBİTAK
ve Ankara Üniversitesi’nin desteği ile
Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde
Derneğimiz, Türkiye Ormancılar Derneği,
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası ve
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası işbirliği
ile düzenlenen Kent Ormancılığı Kongresi
çıktıları bir yayın haline getirildi ve
katılımcılara, ilgili kamu kurum, kuruluşları,
sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve
araştırmacılara gönderildi. 573 sayfadan
oluşan Kongre kitabında, Kongre
kapsamında yer alan oturum, panel ve
posterlerde sunulan 45 bildiri yer almıştır.
1 Aralık Kırgızistan’dan
Şevket CANİBEKOV
8 Aralık
Yağmur Ormanları,
Karadeniz Ormanları İçinde Ilıman Kuşak
Yağmur Ormanı Tansu GÜRPINAR
15
Aralık Türkiye'de Kırsal Yerleşmelerin
Evrimsel Süreç İçinde Mekansal Yayılışına Bir
Örnek: İnegöl İlçesi Kırsal Yerleşmeleri
Dr. M.Murat YÜCEŞAHİN
Ormanın Romanı
İlk olarak 1989 yılında yayımlanan,
Hüseyin Özdemir’in şiirlerinden oluşan ve
56 sayfa boyutundaki şiir kitabı Dernek
yayınlarımız arasında yer aldı.
KIRSAL ÇEVRE YILLIĞI - 2004
Geleneksel hale gelen ve yılda bir kez
yayınlanan Kırsal Çevre Yıllığı’nın 2004 yılı
sayısı için gönderilen makalelerin
değerlendirilmesi çalışmaları devam
etmektedir.
ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ
PROGRAMI – GÜZ - 2004
20 Ekim
Türkiye'nin Yeraltı İçme Suyu
Kaynakları ve Su Politikası
Jeo.Y.Müh. Behiç ÇONGAR
27 Ekim
Avlan Gölü Yeşererek
Ekosistemdeki Eski Yerini Alabilecek mi?
Doç.Dr. Sancar OZANER
3 Kasım
ODTÜ Ormanının Kent Ormanı
Potansiyeli - T.Gezi toplantısı
6 Kasım
Eskişehir-Kütahya Kent
ormanları gezisi (Teknik Gezi)
10 Kasım
Türkiye’de Kırsal Kalkınma :
Politikalar, Uygulamalar, Dersler (Tartışmalı
Toplantı) Bülent GÜLÇUBUK
17 Kasım
Belgesel Gösterimi
24 Kasım
Ankara Florası ve Bir Ankara
Endemiği : Yanar Döner Hakkında
Prof.Dr. Mecit VURAL
K ı r s a l Çe v r e v e O r m a n c ı l ı k
S o r u n l a r ı Ar a ş tı r m a l a r ı D e r n e ğ i
üç ayda bir yayınlanır.
Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü:
Sema ÖNAL
İletişim:
Mektup:P.K. 210, 06693 KavaklıdereANKARA
Ofis: Bestekar Sokak No: 24/4,
Kavaklıdere-ANKARA
Tel/Faks: 0 312 425 94 14
Web Sayfası: www.kirsalcevre.org.tr
E-Posta:kirsalcevre@kirsalcevre.org.tr
Download