HER ALANDA BÜTÜNSEL KALKINMA BÜYÜMENİN MOTORU İHRACAT OLDU BAŞBAKAN İHRACAT ŞAMPİYONLARINI ÖDÜLLENDİRDİ DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATI HAZİRAN’DA 611 MİLYON DOLAR MAYIS-HAZİRAN 2014 • SAYI: 27 İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLIK YAYINI BAŞKANDAN İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Rıdvan MERTÖZ İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İhracatçılarımız kendi rekorunu kırdı T ürkiye’nin mayıs ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,8 artışla 13 milyar 412 milyon dolar olarak gerçekleşti. Son 10 yıl, ay bazında değerlendirildiğinde, demir ve demir dışı metaller sektörümüzün mayıs ayı ihracatı 670,08 milyon dolar ihracatla Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdı. Sektörün haziran ayı ihracatı, geçen yıla göre yüzde 8,8 artışla 611 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ülkemiz ihracatının son 6 ayını incelediğimizde ise toplam mal ihracatının bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla değerde yüzde 8,37 artış kaydederek 3,75 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. 2014 yılı Haziran ayında, geçen yılın aynı dönemine kıyasla 199 milyon dolar olarak gerçekleşen alüminyum sektörümüzün, ‘Alüminyum Sektör Toplantısı’nı geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdik. Alüminyum premium hususu, hammadde üretilmesi, ülkemizde mevcut işlenmiş alüminyumun hurda olarak çıkışıyla alakalı daha kontrollü bir sistem geliştirilmesi, alüminyum hammaddesinin Türkiye’de stoklanıp stoklanamayacağı ve ülkemizde bir LME deposu kurulması gibi konular başta olmak üzere, sektörü ilgilendiren güncel meseleleri masaya yatırarak bu konuların çözümü için atılabilecek olası adımları değerlendirdik. Yapı malzemeleri sektöründe bu yıl mayıs ayında sekizincisi düzenlenen Erbil Yapı Fuarı’na birlik olarak info standla katılım sağladık. Ayrıca mutfak eşyaları, alüminyum, bağlantı elemanları-kilitler ve el aletleri sektörlerimizde sürdürdüğümüz uluslararası rekabetçiliğin geliştirilmesi projelerimize yapı sektörümüzü ekleyerek ‘Yapı Malzemeleri URGE Açılış Toplantısı’nı düzenledik. Türk Ev ve Mutfak Eşyaları Yurt Dışı Pazarlama Takımı’nın beşinci yurt dışı pazarlama faaliyetini, Malezya, Singapur ve Endonezya ülkelerine yönelik olarak gerçekleştirdik. BAKİEL sektörünün yurt dışı pazarlamaya yönelik ‘URGE Heyet Değerlendirme ve Küme Değerlendirme Toplantıları’nı yaparak yurdışı heyet organizasyonu aşamasına geçtik. Alüminyum ve BAKİEL URGE kapsamında satışçı olmayanlar için pazarlama eğitimi, mutfak URGE kapsamında kurumsallaşma ve markalaşma eğitimi ve ambalaj tasarımının ihracata etkisi eğitimlerini verdik. Irak’a ihracat yapan firmalarımızın denetimde yaşadığı sıkıntıları gidermek amacıyla Irak sevk öncesi ihracatçı bilgilendirme semineri, ayrıca iş ekipmanlarının periyodik kontrolleri semineri düzenledik. ‘Metalik Fikirler Yürütme Kurulu Toplantısı’ ile bu sene üçüncüsü düzenlenecek olan AR-GE Proje Pazarı’mızın yol haritasını çizerek projelerin sanayiyle buluşması için iyileştirme çalışmaları yaptık. İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları kapsamında tasarım çalıştayı organize ederek profesyonel tasarımcı ve sanayicilerden yarışmaların başarısını artırıcı görüşler aldık. Birlik faaliyetlerimizden kısaca bahsederken siz değerli ihracatçılarımızın bu etkinliklere katılması ve destek vermesini önemle vurgulamak isterim. Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını diler, ihracatta başlattığımız hedefimize sağlam adımlarla ilerlerken huzur dolu bir ay geçirmeniz dileğiyle saygılar sunarım. 1 İÇİNDEKİLER 6 4 14 24 38 40 30 42 1 BAŞKANDAN 21 AR-GE 40 İNOVASYON 4 HABER Bu yıl ikincisi gerçekleştirilecek ‘Mobilya AR-GE Pazarı’ yarışmasında nitelikli projesi olanlara sanayici olma fırsatı verilecek. Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ege İhracatçı Birlikleri işbirliğiyle ‘Türkiye İnovasyon Haftası’ kapsamında düzenlenen etkinlik İzmir’den başladı. Endüstriyel tasarımın yaygınlaşarak markalaşmaya katkıda bulunması amacıyla düzenlenen Desing Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri dördüncü kez düzenlendi. 34 PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ Metal piyasalarında nikelden sonra performansını güçlendirme sırası alüminyumun. 14 KAPAK KONUSU İDDMİB’de başkanlık koltuğuna oturan Rıdvan Mertöz, ihracatın artması için yapılması gerekenler ile sektörde kalifiye eleman sıkıntısının çözümünün ve katma değeri yüksek ürünleri piyasaya sunabilmenin yollarını anlattı. 2 8 42 FABRİKA TANITIMI Yatırımlarını hızlandıran Burak Alüminyum, satışlarında 2013’de yüzde 25 olan dış pazar payını, bu yıl yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyor. 38 SANAYİNİN SESİ Endüstriyel Mutfak Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayiciler ve İşadamları Derneği Başkanı Ergün Bilge, sektörün ekonomik değerlendirmesini yaptı. 44 MAKALE Dünya Gazetesi Köşe Yazarı Rüştü Bozkurt’un bu ayki köşe yazısı ‘İstanbul’un ‘yerleşim kalıbı envanteri’ ve geleceğimiz üzerine. İÇİNDEKİLER İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 İmtiyaz Sahibi Coşkun Kırlıoğlu Yönetim Yeri Çobançeşme Mevkii Sanayi Cad. Dış Ticaret Kompleksi 34350 Yenibosna - İstanbul Tel: (0212) 454 00 00 Faks: (0212) 454 00 46 metalik@immib.org.tr Yayın Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz 48 Yayın Kurulu Tahsin Öztiryaki, Çetin Tecdelioğlu, Ayşegül Çapan, Aynur Ayhan, Fatih Özer, Muharrem Kayılı, Özgür İnan, Merve Taşdemir Yapım Genel Yönetmen Gürhan Demirbaş Genel Yönetmen Yardımcısı Eser Soygüder Yıldız Görsel Yönetmen Hakan Kahveci Grafik Tasarım Ozan Öz 48 ENDÜSTRİYEL TASARIM ‘Endüstriyel Tasarım’ bölümünde tasarım ve ürünün tüketiciyle kurduğu ilişkinin genel değerlendirilmesini Tasarımcı Uğraş Akpınar yapıyor. 52 ALTERNATİF PAZARLAR Ülkemizin ihracat potansiyelini artırmak amacıyla yola çıkan ihracatçıların bu ayki alternatif pazarı Endonezya. Editör Selim Özgen Fotoğraflar Eren Aktaş Reklam Rezervasyon Nazlı Demirel Tel: (0212) 440 27 69 nazli.demirel@dunya.com İletişim Yazı işleri: (0212) 440 27 83 Pazarlama: (0212) 440 27 65 ajansd@dunya.com Baskı Dünya Yayıncılık AŞ Globus Dünya Basınevi 100. Yıl Mahallesi 34204 Bağcılar/İstanbul Tel: (0212) 440 24 24 3 HABER ‘Design Turkey’ yeni tasarımları bekliyor TÜRKİYE’NİN TASARIMLA MARKALAŞMASINA ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLAMAYI HEDEFLEYEN ‘DESIGN TURKEY ENDÜSTRİYEL TASARIM ÖDÜLLERİ’, DÖRDÜNCÜ KEZ YENİLİKÇİ ÜRÜN VE TASARIMLARI ÖDÜLLENDİRECEK. ‘DESIGN TURKEY ENDÜSTRİYEL TASARIM ÖDÜLLERİ’, TÜRKİYE’NİN İHRACAT HEDEFİNE ULAŞMASI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLAYACAK. 4 TURQUALITY® programı etkinliği olarak Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu’nun (ETMK) işbirliğiyle düzenlenen ‘Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’nin yeni sahipleriyle buluşması için geri sayım başladı. 2023’te 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için önemli katkılar sağlayacak yarışmanın dördüncüsü için başvuruların alınmasına, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla düzenlenen basın lansmanıyla başlandı. TURQUALITY®’nin markalaşma çalışmalarını desteklemek için iki yılda bir düzenlenen, Türkiye’de tasarım algısının yaygınlaştırılması ve uluslararası pazarlarda ürüne katma değer ve rekabetçi üstünlük kazandıran iyi tasarımın ödüllendirilmesi amacıyla hayata geçirilen ‘Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’, endüstriyel tasarımı Türkiye’de ilk kez sistematik olarak değerlendiren bir program. Program kapsamında bazı kategorilerin yurt dışından başvurulara açılmasıyla birlikte uluslararası bir ödül programı olma yolunda ciddi bir yol kateden Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri, gelecekte Türk sanayisinin gelişmesine yön verecek yaratıcı tasarımları ön plana çıkarırken aynı zamanda ödüllü projelerin sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda da markalaşmasına imkan sağlıyor. JAPON TASARIMCILARLA İŞBİRLİĞİ Design Turkey Endüstriyel Tasarım ödüllerinin ‘Kavramsal Ödül Kategorisi’ bu sene ilk defa uluslararası başvuruya açılacak. Bu kapsamda, 1.1.2012 – 27.12.2014 tarihleri arasında yayımlanmış ve üretim için programa alınmamış tasarımlar değerlendirilecek. Design Turkey’in bir diğer yeniliği de bu yıl Japonya’da benzer bir organizasyonu yıllardır gerçekleştiren Japon Tasarım Enstitüsü’yle işbirliği yapılması. Organizasyon jürisinde aralarında Japon tasarımcılar da olmak üzere yerli ve HABER İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 SADECE YERLİ TASARIMLAR YARIŞABİLECEK yabancı pek çok ünlü tasarımcı yer alacak. Yarışmada dereceye giren tasarımlar ve projeler Japonya’da da sergilenecek. “DESIGN TURKEY BİR DEĞER YARATMA FİKRİ” Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Design Turkey’in sadece ödül vermek olmadığını, bambaşka bir sistematiğe sahip bir değer yaratma fikri olduğuna dikkat çekti. Zeybekci, “Ekonomi Bakanlığı olarak dünya markası oluşturmak isteyen, endüstriyel tasarım harikaları ortaya çıkartmak isteyen tüm girişimcilerimizin sonuna kadar yanındayız” diyerek şöyle devam etti: “TURQUALITY®, tasarımdan pazarlamaya, satıştan satış sonrası hizmetlere kadar bütün süreçleri kapsayacak şekilde düzenlenen, dünyanın devlet destekli ilk ve en önemli marka geliştirme programlarından birisi. TURQUALITY® programımız 95 firmamızın 107 markası ile kapsama dâhil olduğu, birçok markamızın ise programa girmek için yoğun çaba gösterdiği en iyiler kulübü haline geldi.” boşa gittiğini belirtti. “İşte bu noktada ortaya tasarım giriyor, inovasyon ve markalaşma giriyor” diye sözlerine devam eden Büyükekşi, AR-GE ile birlikte tasarım, markalaşma ve inovasyonun günümüzün iş dünyasında katma değer üretebilmenin olmazsa olmazı haline geldiğini söyledi. ETMK Başkanı Ayberk Yağız ise alınan geri bildirimler ve özverili çalışmalar sayesinde Design Turkey ödül organizasyonunun her seferinde başarısının, etkinliğinin, saygınlığının arttığını vurguladı. Yağız, ayrıca bu sene Design Turkey’in uluslararası başvuru kabul etmesi yolunda önemli bir adım atarak ‘Kavramsal Tasarım Ödülleri’nin uluslararası başvuruya açılmış olduğunu önemle belirtti. Yurt dışı ve yurt içinde gerçekleştirdiği faaliyetlerle tasarım dünyasında dikkat çeken “Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri”, tüm Türk tasarımcıların, marka sahibi firmaların ve firma yetkililerinin katılımına açık olacak. İnternet üzerinden www. designturkey.org.tr adresinden başvuruların alınacağı proje kapsamında değerlendirmeye alınacak ürünlerde, 1 Ocak 2012 - 30 Ağustos 2014 arasında üretilmiş ve piyasaya sürülmüş olmasıyla tasarımının, üretiminin veya marka sahipliğinin Türkiye Cumhuriyeti kökenli olması özellikleri aranıyor. Tasarımlar ise en geç 30 Ağustos tarihine kadar teslim edilmesi gerekiyor. Ön elemeyi geçen ürünler, ödül töreninden önce, ulusal ve uluslararası seçkin uzmanlardan oluşan 30 kişilik bir jüri heyeti tarafından sektörel bazda değerlendirilerek ‘İyi Tasarım Ödülü’, ‘Üstün Tasarım Ödülü’ ve ‘Kavramsal Tasarım Ödülü’ olmak üzere üç kategoride derecelendirilecek. Kasım 2014’te yapılacak ödül töreniyle, ‘Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri’ sahiplerini bulacak. “YARIŞMAYLA BÜYÜK GURUR DUYUYORUZ” TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, müşterinin bir ürün aradığında, birbirinin benzeri çok sayıda ürünle karşılaştığını, bu durumun büyük bir emek harcayarak üretim yapan üreticiler için zorlu bir rekabet doğurduğunu vurguladı. Bu koşullarda finansmanı sağlayan, fabrikayı kuran, istihdam yaratan, hammaddeyi işleyen ve üretim yapan firmaların eğer ürünü farklı değilse, müşteriye farklı bir deneyim sunulmazsa tüm bu çabalarının 5 HABER a d n a l a r e H “ ” a m n ı k l a k l bütünse İSO’NUN ‘21. YÜZYILLA BÜYÜK YÜZLEŞME’ TEMASIYLA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ 12. SANAYİ KONGRESİ’NDE KONUŞAN İSO BAŞKANI BAHÇIVAN, “YÜZLEŞME CESARETİNİ GÖSTEREMEDİĞİMİZ İÇİN 20. YÜZYILI KAYBETTİK. 21. YÜZYILI DA AYNI ŞEKİLDE KAYBETME LÜKSÜMÜZ YOK” DEDİ. İ stanbul Sanayi Odası (İSO), Türkiye için tehdit oluşturan siyasi, ekonomik ve sosyal alandaki tüm vasatlıkları ortaya koymak ve ortak akılla bütünsel bir sanayi stratejisi geliştirerek sürdürülebilir küresel refaha ulaşmak amacıyla 12. Sanayi Kongresi’ne ev sahipliği yaptı. ‘21. Yüzyılla Büyük Yüzleşme’ temasıyla Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen kongreye sanayi, kamu, iş dünyası, akademi ve sivil toplum dünyasından çok sayıda temsilci katıldı. Kongrenin açılışında Soma’da yaşanan elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden madencilerimiz için kısa bir film gösterimi yapıldı ve saygı duruşunda bulunuldu. Açılış konuşmasında ‘Kongre Bildirgesi’ni açıklayan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, bildirgede önerdikleri ‘Bütünsel Kalkınma Modeli’nin takipçisi olacaklarını söyledi. “HİÇBİRİMİZ MASUM DEĞİLİZ” İSO olarak ‘12. Sanayi Kongresi’ için aylar süren çalıştaylar düzenlediklerini, ekonomi, iş dünyası, akademi ve sivil toplum temsilcilerin geniş katılımı sonucunda ‘Kongre 6 HABER İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Bildirgesi’ni oluşturduklarını vurgulayan Bahçıvan şöyle konuştu: “Geçmişin gölgesi altında Türkiye’nin sorunlarına yönelik yapılan tartışmalar, toplumu yorgunluk ve ümitsizlikle bir kısır döngüye mahkum etti. Gelinen noktada hiçbirimiz masum değiliz. İSO olarak sahip olduğumuz birikim ve sorumluluk duygusuyla bu kısır döngüyü kırmaya yönelik adım attık. Bu doğrultuda ekonomi başta olmak üzere siyasal ve sosyal birçok alandaki gerçekle yüzleşmeliyiz. Çünkü yüzleşme cesaretini gösteremediğimiz için 20. yüzyılı kaybettik. Henüz başında olduğumuz 21. yüzyılı da aynı şekilde kaybetme lüksümüz yok.” “FARKINDALIK YARATMAYI AMAÇLIYORUZ” Vasatlık zincirinin 150 yıldan bu yana Türkiye’nin ayağına dolandığını belirten Bahçıvan, şunları söyledi: “Temel amacımız farkındalık yaratmak. Bu doğrultuda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bildirgenin ruhunda geleceğe odaklılık, pozitif yaklaşım ve bütünsel bir bakış bulunuyor. Ancak bu ruh eşliğinde hayal edilen Türkiye’ye kavuşacağımıza inanıyoruz. Bildirgede önerdiğimiz ‘Bütünsel Kalkınma Modeli’nin takipçisi olacağız.” BAHÇIVAN: İR “TÜRKİYE ORTA GEL U” TUZAĞINA HAPSOLD E rdal Bahçıvan bugün Türkiye’nin kritik bir eşikte durduğunu söyleyerek, “Uygulanagelen daha çok inşaatçılığa, tüketime ve ranta dayalı dış kaynaklara bağımlı büyüme modeli, potansiyelini büyük ölçüde yitirmiş bulunuyor. Ülke ekonomisi orta gelir tuzağına hapsolmuş durumda. Demokratik gelişme toplumun beklentilerinin gerisinde kalmaya devam ediyor. Toplumumuzun beklentisi her bakımdan gelişmiş bir ülkede yaşamak” diye konuştu. Yeni dünyada en güçlü dönüştürücü kuvvetin bilgi olduğunu söyleyen Erdal Bahçıvan, “Bilgi hızla geleneksel yapıları yıkarak tüm sektörleri, kuruluşları, yaşam tarzlarını dönüştürüyor, yenilerini yaratıyor. Her alanda yetenek ve becerileri, araç ve yöntemleri, kurumsal yapı ve düzenlemeleri hızla eskitiyor, yeni arayışların önünü açıyor. Eskiyle yeninin bir arada var olduğu değişim döneminde, yaygınlaşan belirsizlikleri aşmak ve vasatlıktan kurtulup refah ve esenliğe ulaşmak için yeni bir zihniyet ve yaklaşım gerekiyor” dedi. “İstanbul Sanayi Odası olarak ülkemiz iş dünyasına, siyaset insanlarımıza, devlet yetkililerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, akademimize ve tüm yurttaşlarımıza ‘Bütünsel Kalkınma’ yaklaşımını öneriyoruz” diyen Bahçıvan, kalkınmanın ancak ekonomik gelişmişlik, sosyal gelişmişlik, insani gelişmişlik, sürdürülebilirlik ve yönetişim unsurlarının aynı anda ve birbirleriyle uyumlu olarak gelişmesi halinde sağlanabileceğini söyledi. İNOVASYONA DAYALI AKILLI BÜYÜME Erdal Bahçıvan’a göre ‘Bütünsel Kalkınma’nın günümüz koşullarında tek yolu inovasyona dayalı akıllı büyüme. Ülkemizin teknoloji ve yetenek kapasitesini artırmak için biyoteknoloji, kök hücre ve genetik, nanoteknoloji gibi yeni teknoloji alanlarına yönelmenin daha elverişli olanaklar sağlayacağını dile getiren Bahçıvan, “Bunları havacılık, uzay sektörü, gıda, sağlık, ulaştırma ve mobil tabanlı sektörler, yenilenebilir enerji, temiz ve sürdürülebilir üretim başta olmak üzere tüm imalat ve hizmet sektörleriyle bütünleştirmek rekabet gücümüzü artıracak “ diye konuştu. FUKUYAMA: ÜME “SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜY DEMOKRASİYE BAĞLI” İ SO 12. Sanayi Kongresi’nde konuk konuşmacı olarak katılan Stanford Üniversitesi Siyasal Bilimler Profesörü Francis Fukuyama, sözlerine Soma’da ölen madenciler için başsağlığı mesajıyla başladı. ‘Kalkınma Modelleri ve Jeopolitiğin Geri Dönüşü’ başlıklı konuşmasında Fukuyama, dünyanın soğuk savaş sonrasında iki dönem bitirdiğini ve şu anda zorlu olan üçüncü bir döneme girmek üzere olduğunu belirtti. Fukuyama, yeni dönemde gelişmekte olan piyasaların, küresel ekonomide baskın olmasının sonuna geldiğinin görüleceğini dile getirdi. Konuşmasında Türkiye’nin kalkınma modelini değerlendiren Fukuyama, gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Türkiye’nin büyüme modelinin, yabancı yatırıma dayalı olduğu için birtakım sorunlar teşkil ettiğini vurguladı. Fukuyama, “Türkiye’de tasarruf oranı oldukça düşük. İnsan sermayesine yatırım yeterince yok” diye konuştu. Türkiye’nin ciddi bir dönüm noktasında olduğunu belirten Fukuyama, “Orta gelir statüsünü başarıyla elde ettiniz. Yüksek gelir statüsüne geçmek bir ülke için farklı gelişmeler gerektirir” dedi. 7 HABER TiM ı d n a l p o t z e .k 1 2 u l u r u K l e Olağan Gen TİM’İN 21. OLAĞAN GENEL KURULU’NDA KONUŞAN BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN, ŞU ANKİ FAİZ POLİTİKASINDAN MEMNUN OLMADIĞINI BELİRTEREK, MERKEZ BANKASI’NA YÜKLENDİ. B aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde Türkiye İhracatçılar Meclisi 21. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Konuşmasında Merkez Bankası’nı hedef gösteren Başbakan Erdoğan, şu anki faiz politikasından memnun olmadığını belirtti. Erdoğan, “Piyasa, faizleri kendisi oluşturup olgunlaştırıyor. Piyasanın olgunlaştırdığı faiz MB’nin çok önünde. Avrupa yarım puan düşürdü. Piyasalardaki gelişmeyi görüyorsunuz. Olumlu gelişti. Yatırımcı bu ülkede adımını atacaksa düşük faizle atacak. Yüksek faiz yatırımcının cesaretini ortadan kaldırır” dedi. 8 MUSTAFA KOÇ’UN ÜÇ ÖDÜLÜNÜ BAŞBAKAN ERDOĞAN VERDİ Erdoğan konuşmasından önce 2013 İhracat Şampiyonları Ödülleri’ni verdi. Ödül alanlar arasında Koç Grubu da vardı. En çok ödülü Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç aldı. Mustafa Koç’un 3 ödülünü Başbakan Erdoğan verdi. “FAİZ ORANLARI DÜŞÜŞ EĞİLİMİNDE” Başbakan Erdoğan, Gezi olayları nedeniyle faizlerin bir ara yüzde 12’lere çıktığını ifade ederek, şu anda bu faiz oranının düşüş eğiliminde ve yüzde 8’lere kadar gerilediğini söyledi. Erdoğan şu açıklamalarda bulundu: “Şu andaki faiz politikasından memnun musunuz? Ben değilim. Allah’tan piyasa faizi kendisi oluşturup olgunlaştırıyor. Gelişmiş ülkelere bakıyorsunuz. ABD’de bir puan, Japonya’da eksi, İsrail’de keza. Bizde niçin 13-14-15’lere çıkıyor. Böyle şey olmaz. Finansmanın maliyeti ne kadar düşerse yatırım bu ülkede o kadar artar. İki kere iki dört eder. Her bir puana ödediğimiz faiz yılda 2.5 milyar dolar. Bunun getirisinin olmadığı takdirde kaybının ne olduğunu da düşünün.” “ESKİ TÜRKİYE GERİDE KALDI” Başbakan Erdoğan, eski Türkiye’nin geride kaldığını söyleyerek, “Çeteleri tasfiye ettik. Geri gelmemek üzere bu çarkın dışına çıkmıştır. Ama bu sefer hiç ummadığımız, hiç tahmin etmediğimiz bir başka çete çıktı. Bu faiz çetesinin aktörü oldu. O günler geride kaldı. Eski Türkiye artık geride kaldı. Milletin her zaman kaybettiği, kriz lobisinin her zaman kaybettiği bir Türkiye yok” dedi. Gezi olaylarına ilişkin gençlerin evlerine döndüğünü, geride kaosta hayatını kaybedenlerin kaldığını belirten Başbakan Erdoğan, “Bundan bir yıl önce ağaç, park, çevre bahane edilerek sokağa çıktılar. Yıktılar, yaktılar, tahrip ettiler. Sonra da evlerine döndüler. Geride o kaos ortamında hayatını kaybeden gençler kaldı. Şimdi de onların istismarı var. Ama fabrikadaki işçi, ihracatçı aylar boyunca bunun bedelini ödemek zorunda kaldı” diye konuştu. HABER İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Başarı ödüllendirildi TÜPRAŞ’ın birincilik ödülünü TÜPRAŞ Genel Müdürü Yavuz Erkut, “Otomotiv Endüstrisi” kategorisinde Ford Otosan’ın birincilik ödülünü Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, “Makine ve Aksamları” kategorisinde TürkTraktör’ün birincilik ödülünü Genel Müdürü Marco Votta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan aldı. Mehmet Büyükekşi 4 yıl daha TİM Başkanı TİM SEKTÖRLER KONSEYİ SEÇİLDİ TİM Genel Kurulu’nda, ihracatçı sektörlerden seçilen 26 kişilik TİM Sektörler Konseyi, ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı sonrasında Mehmet Büyükekşi başkanlığında dört yıl görev yapacak yeni yönetim kurulu; Mehmet Büyükekşi Başkan, Mustafa Çıkrıkçıoğlu Başkan Vekili, Tahsin Öztiryaki Başkan Vekili, Süleyman Kocasert Başkan Vekili, Ali Özinönü Musahip Üye, Ömer Burhanoğlu, Murat Akyüz, Rıza Seyyar, Noyan Gürel, Adnan Dalgakıran, Ahmet Güleç, Mustafa Satıcı ve Abdülkadir Çıkmaz’dan oluşuyor. T ürkiye İhracatçılar Meclisi 21’inci Olağan Genel Kurulu ve 2013 İhracat Şampiyonları Ödül Töreni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve çok sayıda bakanın katılımıyla gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarının ardından 60 ihracatçı birliğine bağlı yaklaşık 428 delege, 26 ihracatçı sektör temsilcisi tarafından oluşturulan TİM Sektörler Konseyi için oy kullandı. TİM Sektörler Konseyi’ne seçilen 26 başkan arasından tek aday olan Mehmet Büyükekşi delegelerin tamamının oyuyla tekrar başkan seçildi. Genel kurulda konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Dört yıl önce yine seçimli bir genel kurula giderken şartlarımız bugünden çok farklı idi. Küresel ekonomik krizin etkilerinden dolayı önümüzü göremiyorduk, belirsizlikler vardı. İşsizlik yükselmişti, kalıcı durgunluk riski vardı. Kahinler kriz diyordu. Türkiye, sizin liderliğinizde tüm bu olumsuz tabloyu aştı, büyük bir başarı ile bugünlere geldi. Her alanda büyük bir başarı ve atılım gerçekleştirdik. 4 senede aktif ihracatçı firma sayımızı 48 binden, tam 60 bine çıkardık. Türkiye’nin dinamik ihracatçıları olarak 2010-2013 dönemini kapsayan 4 yılda, ekonomimize tam 553 milyar dolar döviz 9 HABER kazandırdık” dedi. İngiltere’den Nijerya’ya, Güney Kore’den Brezilya’ya 57 farklı ülkede, 169 ticaret heyeti ile 70 binin üzerinde ikili ticaret görüşmesi gerçekleştirdiklerini hatırlatan Büyükekşi, son dört yılda düzenledikleri ticari heyetlerle dünyanın etrafında tamı tamına 25 tur attıklarını,1 milyon kilometre yol kat ettiklerini açıkladı. 2013 yılı itibarıyla dünya genelinde250 ülke ve gümrük bölgesine mal satarak, dünyada ihracat yapmadıkları tek bir nokta bırakmadıklarını vurgulayan Büyükekşi, “Bu seviyede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ve Türkiye’nin moral gücü olan değerli ihracatçılarımızla gurur duyuyorum. İhracat, bu seneki sanayi üretimi artışının da taşıyıcı kolonu oldu. İnşallah Türkiye’nin büyümesine de olumlu katkı vererek, büyümenin itici gücü olacak” yorumunu yaptı. “HER 10 YILDA BİR İHRACATIMIZI ÜÇE KATLADIK” TİM Sektörler Konseyi belirlendikten sonra Başkan Mehmet Büyükekşi, Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki ve Mustafa Çıkrıkçıoğlu yeni dönemle birlikte TİM çatısı altında önemli projeleri hayata geçireceklerini söyledi. İMMİB’İ TİM’DE TEMSİL EDECEKLER İstanbul Demir ve Demir Dışı İhracatçıları Birliği Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz, Çelik İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Çıkrıkçıoğlu İMMİB’i TİM Yönetim Kurulu’nda temsil eden 3 isim oldu. 10 Tahsin Öztiryaki Murat Akyüz Mustafa Çıkrıkçıoğlu Türkiye’nin 2023 yolunda yeni bir ekonomik sıçrama yapmasının tam zamanı olduğunu belirten Büyükekşi, 2020 yılında dünya milli gelirindeki payını yüzde 60’a çıkaracak gelişen ülkeler grubunun lideri olmanın vaktinin geldiğini söyleyerek, “Ancak gündemin ekonomiden sapmaması gerekiyor” diye konuştu. Yeni dönemde, yeni yönetim kuruluyla birlikte Türkiye’nin yatırımına, üretimine, istihdamına, katma-değer artışına, Türkiye’nin büyümesine, ekonomisine ve en önemlisi ihracatına katkı sağlamak için var güçleriyle çalışacaklarını dile getiren Mehmet Büyükekşi, “2009 yılında 102 milyar dolara gerileyen ihracatımızı 2013 yıl sonunda 152 milyar dolara taşıdık. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin kurulduğu 1993 yılında ihracatımız 15 milyar dolar, 2003’te 47 milyar dolar iken 2013’te tam 152 milyar dolar oldu. Her 10 yılda bir ihracatımızı üçe katladık. Önümüzdeki dört yılda da en az 800 milyar dolarlık ihracat yapmayı hedefliyoruz Ayrıca kendimize 2023 yılı için 500 milyar dolarlık çok daha iddialı bir hedef koyduk. Bu hedefi hayal etmekle kalmıyor, inşa ediyoruz” bilgisini verdi. HABER İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 İhracatın kalbi İstanbul’da atıyor TÜRKİYE EKONOMİSİNİN KALBİ KONUMUNDAKİ İSTANBUL, YILIN İLK YARISINDA 33,7 MİLYAR DOLARLIK DIŞ SATIMLA 78 KENTİN İHRACATINI TEK BAŞINA YAPTI. T ürkiye ekonomisinin kalbi konumundaki İstanbul, yılın ilk yarısında 33,7 milyar dolarlık dış satımla 78 ilin ihracatını tek başına karşıladı. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) verilerinden derlenen bilgiye göre, ocakhaziran dönemindeki 76 milyar dolarlık ihracatın yüzde 44,3’ü, 33,7 milyar dolarla İstanbul’dan gerçekleştirildi. İstanbul, ihracatta ilk sırada yer aldı, bunu 6,7 milyar dolarla Bursa, 6,1 milyar dolarla Kocaeli izledi. Metropol kent Bursa ve Kocaeli dışındaki 78 ilden yapılan 29,5 milyar dolarlık ihracattan fazlasını gerçekleştirdi. En az ihracat yapan iller sıralamasında 52 bin dolarla Tunceli ilk, 177 bin dolarla Siirt ikinci, 315 bin dolarla Bayburt üçüncü sırada yer aldı. EN FAZLA İHRACAT HAZIR GİYİMDE İhracat kalemlerine bakıldığında İstanbul’dan en fazla ihracat, 6,9 milyar dolarla konfeksiyon sektöründe yapıldı. Bu sektör, kentten ihracatın yüzde 20’sini oluşturdu. İstanbul’daki çelik firmaları 3,8 milyar dolar, kimya firmaları 3,7 milyar dolar, elektrik-elektronik firmaları 3,3 milyar dolar, otomotiv firmaları 2,5 milyar dolarlık dış satım yaptı. Kentin en fazla ihracat yaptığı ülke 3,7 milyar dolarla Almanya oldu, bu ülkeyi 2,2 milyar dolarla Birleşik Krallık, 1,5 milyar dolarla Irak,1,5 milyar dolarla İtalya, 1,4 milyar dolarla Rusya, 1,3 milyar dolarla Fransa ve 1 milyar dolarla Amerika Birleşik Devletleri takip etti. AR-GE’de en büyük pay üniversitelerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısıyla eş zamanlı açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2013’te AR-GE için merkezi yönetim bütçesinden ayrılan para önceki yıla göre yüzde 28,9 artarak 5 milyar 828 milyon liraya yükseldi. Buna göre AR-GE harcamaları için ayrılan pay yüzde 1,11’den yüzde 1,28’e çıktı. Bütçeden AR-GE için ayrılan ödeneklerin sınıflandırılmasına ilişkin listede ilk sırada yüzde 38 ile üniversiteler yer aldı. Bunu yüzde 24,5 ile savunma, yüzde 16 ile endüstriyel üretim ve teknoloji, yüzde 10,5’le genel bilgi gelişimi takip etti. 11 HABER VERİMLİLİK haritası çıkarılıyor SANAYİ, BİLİM VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK, TÜRKİYE BÖLGESEL VE SEKTÖREL VERİMLİLİK GELİŞİM HARİTASI’NI ÇIKARACAKLARINI VE 2017 SONUNA KADAR 6 HEDEF ALANDA 89 EYLEM GERÇEKLEŞTİRECEKLERİNİ BİLDİRDİ. Verimlilik düzeyinin, büyümenin önemli parametrelerinden biri olduğuna, Türkiye’nin verimlilik artış hızında çok iyi düzeyde olmasının, istenilen düzeyde olunduğu anlamına gelmediğine işaret eden Işık, “OECD ve AB ülkeleriyle karşılaştırdığımızda, Türkiye’de işgücü verimliliği bu ülke ortalamalarının yaklaşık yüzde 60’ı düzeyinde” dedi. LİSANSÜSTÜ ÇALIŞMALARA DESTEK Sanayi, Bilim ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık S anayi, Bilim ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, verimlilik alanındaki sorunların sektör ve bölge özelinde farklılaşma düzeylerini belirleyen Türkiye Bölgesel ve Sektörel Verimlilik Gelişim Haritası oluşturacaklarını söyledi. Konuyla ilgili açıklama yapan Işık, iş yapma tarzıyla rekabet algısını kültürel temellerini de sürekli gözden geçirerek eski köye yeni adetler getirmeleri gerektiğini söyledi. Işık, “Rekabet gücünü, mevcut pazar payıyla tanımlamak yerine, sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak üretim faktörlerinin tümünü kapsayan verimlilik düzeyi olarak görmeliyiz” diye konuştu. 12 Işık, üretim odaklı ekonomilerin sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirebilmeleri için mutlak olarak verimlilik artışı sağlamaları gerektiğini söyledi. Bakan Işık, Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında 2017 sonuna kadar 6 hedef alanda 89 eylem gerçekleştireceklerini belirterek şu bilgileri verdi: “Bu kapsamda, verimlilik alanındaki sorunların sektör ve bölge özelinde farklılaşma düzeylerini belirleyen Türkiye Bölgesel ve Sektörel Verimlilik Gelişim Haritası’nı oluşturacağız. Bakanlığımız bünyesinde kurduğumuz Girişimci Bilgi Sistemi ve Sanayi Sicil Bilgi Sistemi’nin sağladığı verilerden de yararlanarak ölçek, sektör ve bölge düzeyinde analizler yapacağız. Verimlilik alanında yapılan lisansüstü çalışmalar için destek programları oluşturacağız. KOBİ’lerin enerji verimliliği konusundaki eğitim, etüt ve danışmanlık hizmetlerinin desteklenmesine yönelik mekanizmaları iyileştireceğiz.” Bu yıl için belirlenen büyüme hedefinin yakalanacağını vurgulayan Işık, ancak ortalama yüzde 4-5 seviyesindeki büyümenin, Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıramayacağını dile getirdi. HABER İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Türk ev ve mutfak eşyaları sektörü dünyayı keşfe çıktı TÜRK MUTFAK EŞYALARI SEKTÖRÜ DÜNYADA ULAŞILMADIK PAZAR, ADIM ATILMADIK NOKTA BIRAKMAMAK AMACIYLA YENİ PAZARLAR KEŞFETMEYE DEVAM EDİYOR. İDDMİB, İKMİB VE ZUCDER İŞBİRLİĞİYLE GERÇEKLEŞEN MALEZYA, SİNGAPUR VE ENDONEZYA GÖRÜŞMELERİ SON DERECE VERİMLİ GEÇTİ. stanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Zuccaciyeciler Derneği (ZUCDER) işbirliğinde, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi tebliği kapsamında projelendirilen ‘Türk Ev ve Mutfak Eşyaları Yurt Dışı Pazarlama Takımı’nın beşinci yurt dışı pazarlama faaliyeti Malezya, Singapur ve Endonezya ülkelerine yönelik olarak gerçekleşti. 24 Mayıs - 4 Haziran 2014 tarihleri arasında düzenlenen organizasyonda, projede yer alan 16 firmadan 17 katılımcı ve ayrıca İDDMİB’i temsilen üç yetkili yer aldı. 25 Mayıs günü yola çıkan heyet önce Kuala Lumpur’a vardı ve Malezya’daki ilk gününü Retail Tour ile değerlendirdi. Retail Tour sırasında farklı gelir kategorilerine yönelik Robinsons, Aeon Big, Metrojaya, Houz Depot gibi perakende zincirleri ziyaret edilerek pazardaki rakip ürünlerin kalite ve fiyatları hakkında bilgi edinildi. İ 27 MAYIS 2014 MALEZYA İKİLİ İŞ GÖRÜŞMELERİ Kuala Lumpur Renaissance Oteli’nde gerçekleştirilen ikili iş görüşmelerine 34 Malezyalı firma katıldı ve her katılımcı Türk firması ortalama 9 ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi. Gerek iş görüşmeleri sırasında Türk firmalarını ziyaret eden Malezya Büyükelçisi Uğur Doğan, gerekse Ticaret Müşaviri Esat Durak, Malezya pazarının potansiyelinin önemli olduğunu dile getirdi. Ayrıca Malezya’ya ihracatın artırılması konusunda iş görüşmeleri sonrasında da firmalara desteklerin süreceği ifade edildi. 30 MAYIS CUMA SİNGAPUR İKİLİ İŞ GÖRÜŞMELERİ 15 Singapurlu firmanın katıldığı iş görüşmelerinde firmaların her biri ortalama 6 iş görüşmesiyle toplamda 95 bağlantı kuruldu. Singapur Büyükelçisi Hakkı Taner Seben ve Ticaret Müşaviri İbrahim Eriş’in refakat ettiği görüşmelere zincir mağazaların yanı sıra ithalatçı ve toptancı firmalar da katıldı. Singapur’da bulunulan üçüncü gününde ise görüşmelere gelemeyen Takashimaya Zincir Mağazası ziyaret edilerek Endonezya’ya hareket edildi. Endonezya’daki ilk gün olan 2 Haziran Pazartesi günü pazardaki rakip ürün ve firmalar analiz edildi. Metro, Infoma, Ace, Lotte Mart, Giant gibi zincir mağazalar ziyaret edilerek farklı segmentlerdeki dağıtım kanalları incelendi. Heyetin son durağı olan Endonezya’daki iş görüşmeleri Jakarta Ticaret Müşaviri Okan Öztürk’ün ve Jakartalı yetkililerin kısa sunumları ve bilgilendirmeleriyle başladı. Diğer ülkelere göre görüşme sayısı Endonezya’da daha az oldu. 13 Endonezyalı firmanın katıldığı toplantılarda firmalar ortalama dört, toplamda 61 görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sayısının az olmasına karşın ACE gibi büyük zincirlerin ikili iş görüşmelerine katılması Türk firmaları açısından verimli oldu. GÖRÜŞMELER OLUMLU Türk Ev ve Mutfak Eşyaları Sektörü Yurt Dışı Pazarlama Takımı için oluşturulan strateji kapsamında hedef pazar olarak belirlenen Malezya, Singapur ve Endonezya’ya yönelik gerçekleştirilen beşinci yurt dışı pazarlama faaliyeti genel olarak başarılı geçti. Her üç ülkede de görüşme sayıları fazla olmasa da doğru alıcı gruplarının davet edilmesi sayesinde verimli toplantılar gerçekleşti. Öte yandan her üç pazarda gerçekleştirilen görüşmelerin satışa dönebilmesi için küme faaliyeti olarak ülkemize alım heyeti organize edilmesi ve firmaların da bireysel düzeyde ilgili pazarlarla iletişimlerini devam ettirmelerinin önemli olduğu düşünülüyor. 13 KAPAK KONUSU İDDMİB daha güçlü bir Türkiye ekonomisi için çalışıyor İDDMİB’İN YENİ BAŞKANI RIDVAN MERTÖZ KOLTUĞUNA OTURUR OTURMAZ EKİBİYLE BİRLİKTE BAŞLADIĞI BİR DİZİ PROJEYİ HAYATA GEÇİRMEK İÇİN GEREKEN ALTYAPI ÇALIŞMALARINI HIZ KESMEDEN SÜRDÜRÜYOR. BİR YANDAN İHRACATIN ARTIRILMASI İÇİN ALTERNATİF PAZAR ARAYIŞLARI SÜRERKEN, DİĞER YANDAN TASARIMDAN YÜKSEK KATMA DEĞERLİ MARKA ÜRÜNLERİN ÜRETİLMESİNE KADAR ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR. 14 KAPAK KONUSU İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 ÜRE TİM VE İ H R AC A TIN DUAYEN L TEK AM ERİ AÇ İ Ç İ N BİRLEŞT İ: 1 955 Malatya doğumlu olan Rıdvan Mertöz, eğitimini makine mühendisi olarak tamamladıktan sonra iş hayatına atılır. Daha sonra kendi işini kuran Mertöz, günün koşulları nedeniyle bir takım zorluklar yaşasa da felsefesinde zorluklara teslim olmak anlayışına yer vermediği için yaşam mücadelesine de erken başlar. Hayata dair üretmekten yana gösterdiği çaba geleceğe umutla bakmasına zemin hazırlar. İdeallerini gerçekleştirdikçe yeni yol ayrımlarına gelen Rıdvan Mertöz, hayatı sürekli azimle kurgulamak ve üretmekten yana olduğu için kendini sosyal yaşama yönlendirmeye de başlar. Böylece sivil toplum örgütleriyle iletişime geçerek sosyal sorumluluk projelerine imza atan Rıdvan Mertöz, yine o dönemlerde ilk KOBİ derneğini kuran ve ülkemizde yaygınlaşmasını sağlayan ekibin öncülerinden biri olur. Ardından İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği’yle (İDDMİB) başladığı yolculuğu hep başarıya ve yeniye götürür kendisini. UZUN SOLUKLU YOLCULUKLARI SEVİYOR Rıdvan Mertöz’ün en önemli özelliği kaliteli üretimi, doğru çalışmayı ve ilişkileri sürekli geleceğe taşımayı kendine misyon edinmiş bir kişiliğe sahip olması. Bu kişisel özellikleri onun ticari yaşamına da yansımış. Bakış açısı böyle olunca bir dönem ihracatta ciddi yanlışlar yapıldığını ve ülkemizin bundan 15 KAPAK KONUSU zarar gördüğünü de söylemeden geçemiyor. Yaşanan bu istikrarsızlığı her daim ülkeye ve insanımıza yapılan bir haksızlık olarak değerlendiren Rıdvan Mertöz, gerek özel yaşamı, gerekse ticari yaşamı boyunca ilkelerinden asla ödün vermeden çıkmış uzun soluklu yolculuklarına. Dolayısıyla o ilkelerinden taviz vermeyen, zarar edebileceğini dahi bilse verdiği sözlerden geri adım atmayan bir kişiliğe sahip. DİNAMİK VE POTANSİYEL SAHİBİ İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği İMMİB’in altı birliğinden biri. İhracat çıtasını sürekli kalite ve katma değerden yana kurguladıklarını belirten Rıdvan Mertöz şu bilgileri veriyor: “Birliğimiz yaklaşık 5 bin 400 civarı ihracatçı firmadan oluşuyor. 2023 hedefimiz ise 500 milyar dolarlık ihracattan 25 milyon dolarlık kısmı gerçekleştirebilmek. İhracatçı birliklerinin yapısı genel olarak dinamik ama biz birlik olarak daha aktif ve potansiyel sahibiyiz. Bizler dünyayla iş yapıyoruz ve her türlü gelişmeye açık olmak zorundayız. Manevra alanımızı geniş tutup anında kararlar alarak hayata geçirebilmeliyiz. Çünkü zaman hızla akıp gidiyor ve üretimden tasarıma, lojistikten satış sonrası ve teknik hizmetlere kadar her alanda hızlı hareket etmeniz gerekiyor. Aksi takdirde her zaman rakiplerinizin gerisinde kalırsınız. Bizim dünya ülkelerine gerçekleştirdiğimiz yolculuk, rekabette geri kalmak üzere şekillenmedi. Hep bir adım önde olmak üzerine ete kemiğe büründü ve ruh kazandı. Bu nedenle birliklerimizin sorumlulukları sürekli gelişen pazarlarla birlikte artıyor. Zira bizler ihracatçımızın Lİ ÜRETİM İNÇÇLİ İLİN BİL Rıdvan Mertöz İDDMİB Başkanı olarak çıktığı bu yolculukta, sektörün önünü açacak her türlü çalışmayı özveriyle yapacağının altını çiziyor. Çünkü o ülkemizin geleceğinin bilinçli üretim ve kendi dinamiklerini yakalamış ihracatçı firmalardan geçtiğine inanıyor. Dolayısıyla temel hedef katma değeri yüksek ürünler üretip yeni pazarlar keşfetmek. Aksi taktirde dünya ile olan rekabet gücümüzü kaybedebileceğimize dikkat çeken Başkan Mertöz, sanayide gelişmenin yolunun ufkun sınırsızlığından geçtiğini söylüyor. 16 sorunlarını göğüsleyen, yeni projelere imza atmaları için onlara her türlü desteği veren oluşumları hayata geçirmek durumundayız. Bunun temsil ettiğimiz kurumlar ve ülkemiz adına vazgeçilmez bir ilke olduğuna inanıyoruz.” İDDMİB ÜYELERİ PROJE VE ÜRETİM ZENGİNİ İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği bakır, alüminyum, mutfak, ambalaj, bağlantı elemanları gibi birçok farklı sektörden oluşuyor. Birliğin çok yönlü olmasının nedeni de bünyesindeki farklı sektörlerin üretim ve proje zenginliği. En büyük kısmını da alüminyumcular oluşturuyor. Keza mutfak yine olmazsa olmazlarından diyebiliriz. Özellikle konumu gereği ülkemizde ve dünyada çok dinamik bir sektör. Ayrıca ambalaj sektörünün önemini düşünerek yeni dönemde bu sektörden oluşan bir temsilciyi yönetime almaları, yeniye ve gelişime açık oldukları kadar ekip olmanın bilinciyle hareket ettiklerinin de göstergesi. “TAHSİN ÖZTİRYAKİ ÇOK DONANIMLIYDI” Yeni yapılan genel kurulla birlikte Tahsin Öztiryaki’nin İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı olarak devam etmeme nedenlerine de değinen Rıdvan Mertöz, “Tahsin Öztiryaki ülkemizdeki ihracatçı birlikleri içindeki çok özel başkanlardan KAPAK KONUSU İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 biriydi. Kendisi son derece donanımlı bir kişiliğe sahip. Birliğimizin başkanlığını ben devraldıktan sonra beraber çalışıyor olmamızı kendi adıma büyük bir avantaj olarak değerlendiriyorum. Tahsin Öztiryaki arkadaşımız da uzun yıllar birliğimize hizmet ettikten sonra bünyedeki konumunu bu şekilde belirledi. Eğer yerine gelecek kişinin iyi bir yönetici olduğuna inanmasaydı birliğimizin sorumluluğunu bırakmazdı. Biz de bundan sonra Tahsin Öztiryaki ve ekibinin yaptıklarını devam ettirmek amacıyla yola çıktık. Tek hedefimiz var ve o da örülen tuğlaların üzerine daha fazlasını inşa etmek” diyor. İMMİB TÜRKİYE İHRACATININ %30’UNU GERÇEKLEŞTİRİYOR “Ülkemizde ihracatçı birlikleri ortalama 30-35 yıllık bir geçmişe sahip. İhracatçı birlikleri kuruldukça kendi iç dinamiklerinde başka birlikler oluşmaya başladı” ifadesini kullanan Rıdvan Mertöz şöyle devam ediyor: “Örneğin İDDMİB’den daha büyük olan çelikçiler bizim içimizden çıktı. Yine mücevherci arkadaşlarımız da bizim birliğin içindeyken zamanla kendi yapılanmasını tamamlayarak farklı bir oluşuma imza attı. Fakat en önemli özelliğimiz de kendi içimizdeki farklı dinamikleri İMMİB çatısında topladık ve İMMİB de Türkiye’nin en büyük ihracatçı birliği konumuna geldi. Hatta diğer birliklerle kıyasladığımız zaman İMMİB, ülkemiz ihracatının yüzde 30’unu gerçekleştirerek açık ara fark yaratıyor. Bu yıl İDDMİB Başkanı olmanın dışında İMMİB Koordinatör Başkanı olarak da görev aldım. Bu sorumluluğu her yıl başka bir arkadaşımız üstlenecek. Biz İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçılar Birliği olarak Türkiye’nin ihracatının yüzde 2’si gibi bir oranını gerçekleştiriyoruz ama İMMİB olarak bakıldığı zaman bu oran direkt yüzde 30’u zorluyor. Bu noktada Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat hedefini baz aldığımız zaman orada bizim rolümüz de değişiyor ve İMMİB olarak 150-200 milyar doların üzerinde bir paya sahip olmayı hedefliyoruz.” BAŞARILI OLANLAR ÖDÜLLENDİRİLİYOR İDDMİB’in bir başka özelliği de hayata geçirdiği ilkler. Bir yandan düzenlediği tasarım yarışmaları, diğer yandan da ihracatçının önünü açacak uygulamaların hayata geçmesi için emek harcamak bunlardan sadece birkaçı. Bunları akılcı yöntemlerle gerçekleştirmenin mümkün olacağının altını çizen Rıdvan Mertöz sözlerini şöyle sürdürüyor: “Birlik olarak harcamalarımızı çok dikkatli yapıyoruz. Burada en büyük payı da AR-GE çalışmalarına ayırıyoruz. En çok AR-GE’ye önem veriyoruz. Amacımız her zaman yüksek katma değerli ürünleri piyasaya sunmak ve markalaşma sürecini hızlandırmak. Bunu yaparken de tasarımı desteklemekten tutun da yeni ürün geliştirmeye kadar bir dizi olmazsa olmazı hayata geçiriyoruz. Bu değişim süreci diğer birliklere de yansıyor ve onlar da yenilikçi çalışma oluşumlarına gidiyor. Bizim tasarım yarışmamızın 10 yıllık bir geçmişi var. Bu doğrultuda akademisyen, öğrenci ve girişimcilerin yeni projeler geliştirmesine zemin hazırlıyor, başarılı olanları ödüllendiriyor ve tasarımların sanayiyle buluşmasına zemin hazırlıyoruz. SANAYİ ÜNİVERSİTE EL ELE Çalışmalarımız sadece bununla da sınırlı değil. Her yıl ‘Metalik Fikirler’ ve ‘AR-GE Pazarı’ gibi eğitimi destekleyen projeleri hayata geçiriyoruz. Yine Türkiye’nin ilk tasarım lisesini kurduk. Erkan Avcı Endüstri Meslek Lisesi’ni bizim birlikten gelen desteklerle ülkemizin eğitim sisteminin hizmetine sunduk. Hem dört yılını bitiren öğrencilerin yüksek öğrenim yaparak iş sahibi olmasına zemin hazırlayacağız hem de sanayi kollarımızın ihtiyacı olan kalifiye elemanı ülkemize kazandırmış olacağız. Öte yandan AR-GE çalışmalarında firmalarımıza değişik alanlarda eğitimler Başkan Mertöz, İMMİB’in ülkemizin en fazla ihracatını gerçekleştiren birlik konumunda olduğunun altını önemle çiziyor. 17 KAPAK KONUSU Afrika pazarları İDDMİB için çok önemli. Bu nedenle canlanan Afrika pazarını görmezden gelmiyorlar. Bu anlayış Avrupa pazarından vazgeçecekleri anlamını da taşımıyor. Tam aksine o pazarın gelişmesi için de emek harcamaya devam ediyorlar. veriyoruz. Bunu üniversite ve sanayi işbirliği çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Bu işbirliği yıllardır konuşuluyor ama üniversiteler kampüs dışına çıkamıyor, sivil toplum kuruluşlarıyla sanayicimiz de çok emek harcamasına rağmen kampüsün içine giremiyordu. Şimdi bu çalışmalarımız artık meyvesini vermeye başladı. Bizim yönetime talip olurken en önemli sözümüz de eğitime vereceğimiz destekti. Bu mantıktan hareketle üniversiteleri dolaşarak sanayiyle birliktelik oluşturmak amacıyla değişik çıkış yolları üretmek için emek harcıyoruz. Bu kapsamda sadece İstanbul’daki değil ülke genelindeki üniversitelerimizle ortak bir platform yakalamanın çabası içindeyiz. Buralarda öğrenci ve akademisyenlerin neler yaptığını öğreniyor, beraberinde ne tür desteklere ihtiyaçları olduğunu görüyoruz. Şubat sonu itibarıyla da yönetim kurulu toplantımızı Erzurum’da gerçekleştirerek bölgedeki üniversitenin metalurji bölümüne bir laboratuvar kurulması amacıyla gereken desteği verdik.” 18 “İSTANBUL SANAYİSİ ORGANİZE OLMALI” Rıdvan Mertöz ve ekibi için sanayinin ülke geneline yayılması çok önemli. Bu bir yandan göçü engellerken diğer yandan da insanların kendi topraklarında istihdam yapmasına olanak tanıyor. Bunu birçok insanın isteyebileceğini vurgulayan Rıdvan Mertöz, “İstanbul’un marka kent olarak turizm alanında tarihi, doğası ve mimarisiyle örnek bir kent olmasını biz de istiyoruz. Ancak ülke ekonomisinin yüzde 40’ı bu bölgede dönüyor. Unutmamak gerekir ki sanayi yatırımları her bölge için olmazsa olmaz bir özelliğe sahip. Yapılması gereken düzensiz ve karmaşık yapının önüne geçebilmek. Ben aynı zamanda İstanbul Sanayi Odası’nın Sanayi İhtisas Kurulu’nda yöneticiyim. İstanbul sanayisinin sağlıklı yapılanması için de yaklaşık bir yıldır çalışıyoruz. Bu kapsamda bir rapor hazırlayıp öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sanayi Bakanlığı ve Başbakanlık’a sunacağız. Hedefimiz de bu çalışmayı bu yıl bitirmek. Çalışmamız kapsamında ‘İstanbul’un gelecekte sanayisi nasıl olacak?’ sorusuna yanıt ararken kentin sanayisinin dağınıklıktan kurtulması için de önerilerde bulunacağız. Sanayi dünyadaki her büyükşehirde var ama yapılması gereken bir düzen oluşturabilmek. Bu düzen oluşturulursa kentin kendine özgü kimliğine zarar gelmez” ifadesini kullanıyor. ÇOCUKLAR İÇİN TEMİZ BİR GELECEK Önemli olan sanayinin şehre zarar vermesini engelleyerek şehrin doğasını bozmadan bir arada yaşamayı sağlayabilmek. O zaman sanayi kenti kirleten ve zarar veren bir yapılanma olarak da görülmeyecek. 1950’li yıllara gittiğimiz zaman Haliç’teki sanayiye teşvik verildiğini görüyoruz. Şimdi de İstanbul’dan ‘çıkın’ demek çözüm değil. İDDMİB’in amacı da Topkapı, Bayrampaşa, Zeytinburnu gibi noktalardaki dağınık sanayiciyi altyapısı sağlam olan, yüksek katma değer oluşturabilecekleri organize bölgelerde toparlamak. İnsanlara ‘çıkın gidin’ demek kolay ama bunun ülke ekonomisi için ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunun analiz edilmesi düşüncesiyle hareket eden Rıdvan KAPAK KONUSU İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 biraz yavaş işliyor. Oysa bizler zamana karşı yarışıyoruz. Bazen üretici firmalarımız hammadde konusunda ithalata bağımlı kalıyor veya uygulanan gümrük fonları sıkıntı yaratıp fiyat istikrarını bozabiliyor. Her zaman enerjik olmalı ve yenilikçi çözümler oluşturmalıyız. Biz birlik olarak elimizden geleni yapıp devlete de önerilerimizi sunacağız.” Mertöz, kendilerinin de çocuklarına temiz bir gelecek bırakmak adına emek harcadıklarını belirtiyor. Rıdvan Mertöz şöyle devam ediyor: “Geleceğe kirlenmiş bir İstanbul bırakmak hiç kimsenin kafasında şekillenemez. Sanayimizdeki değişimi görmezden gelemeyiz. Artık sanayicimizin kendi alanına yaptığı yatırımların dışına çıkarak eğitim, kültür, sanat veya spora ciddi katkılar sağladığınıgörüyoruz. Kimsenin korkmasına gerek yok. Sanayicimiz 50-60 yıl önceki sanayici kimliğini taşımıyor. Dünyadaki gelişmeleri takip eden, çevreye saygılı ve yatırımlarını bu felsefeyle yapan yurttaşlarız. Bu ülke bizim ve yapılan her şey bizden övgüyle bahsettirmeli. Her zaman örnek bir birlik olmaya özen gösteriyoruz. Yatırımlarımız ve projelerimiz bazında birçok birliğe ışık tuttuğumuzu düşünüyorum. Bunu da artırarak devam edeceğiz. Daha önce belirttiğim gibi üniversite sanayi işbirliği daha fazla gelişecek. Üniversiteler sahaya çıkacak, öğrenciler teorik eğitimlerini yanı sıra staj imkanlarıyla pratiğini de güçlendirecek. Hatta staj zorunluluğu olmayan öğrencilere de kapılarımız açık. Onlar da kendilerini daha fazla geliştirmek adına gelip stajlarını yapma fırsatı yakalayabilir.” HER AY FARKLI BİR İLDE “İhracatçılar olarak Ekonomi Bakanlığı’yla iç içe çalışıyoruz. İşin doğası gereği böyle de olmalı. İhracatın genel değerlendirmesini her ayın 1’inde farklı bir ilimizde gerçekleştiriyoruz” diyen Rıdvan Mertöz şöyle devam ediyor: “Böylece hem devletin yaptıkları, yapacakları hem de sanayicimizin yapması gerekenleri tek tek masaya yatırma olanağı yakalıyoruz. Ekonomi Bakanlığı da bizi her konuda destekliyor. Her zaman yatırımlarımızın önünü açacak kararlar alıyor. Bizler ülkemize yatırım yapacaksak devletin ve özel sektörün politikalarını pek ayrıştıramayız. Alınan kararlar ve gerçekleştirecek yatırımlar birbirini desteklemeli. Bazı işlemlerin hızlı ve zamanında yapılması için beklentilerimiz var ama inanıyorum ki bunlar da zamanla daha iyi bir platforma taşınacak. Örneğin devlet ihracatçı firmalara fuar organizasyonu gibi noktalarda destek veriyor ama sistem YENİ PAZARLAR GÜNDEMDE Rıdvan Mertöz geleceğe yönelik projelerine de değinerek sözlerini şöyle tamamlıyor: “Biz bu koltukta ihracatı geliştirip firmalarımızın önünü açmak için oturuyoruz. URGE ve ‘Çalıştay’ çalışmalarımız da bu amaç doğrultusunda şekilleniyor. Sektörel bazda alüminyum, mutfak ekipmanları, bağlantı elemanları, yapı malzemeleri olmak üzere değişik URGE çalışmaları ve ‘Çalıştay’lar yaptık. ‘Genel anlamda eksiklerimiz neler?’ ‘Kolektif çalışmalar nasıl gerçekleştirilir?’ sorularına yanıt bulmak amacıyla bilim insanlarıyla işbirliklerimiz oldu. Bu çalışmalar sadece yönetici kadrosuyla değil birliklerdeki ihracatçı arkadaşlarımızın katılımıyla gerçekleşiyor. Çalışmalarımızın ikinci kısmını seyahatler ve pazar tanıtımları oluşturuyor. Yeni pazarları belirleyip hangi ülkeye gideceğimizin kararını veriyoruz. Potansiyel pazarları önemsediğimiz için arayışlarımız devam edecek. Afrika pazarları bizim için çok önemli. Hareketlenen ve canlanan Afrika pazarını görmezden gelemeyiz. Bu anlayış Avrupa pazarından geçeceğimiz anlamına gelmez. Yeni pazarlara açılırken o toplumların yaşam biçimi ya da kültürlerini iyice araştırıp ürün gamımızı da o paralelde şekillendiriyoruz. Ayrıca Ekonomi Bakanlığı’nın bu konularla ilgilenen ve gereken araştırmaları yapan birimleri var. İlgili kişiler bu ülkelere gidip günlerce farklı konularda araştırmalar yapıyor. Yapılan araştırmalar daha sonra ihracatçının gündemine getiriliyor. Ancak burada önemli olan ülkeler arasındaki gümrük duvarlarını daha uygun koşullara getirebilmek. Bu hem ekonomimiz hem de ülkemiz ihracatı açısından son derece önemli.” 19 HABER BÜYÜMENİN motoru ihracat oldu TÜİK TARAFINDAN AÇIKLANAN 1. ÇEYREK BÜYÜME RAKAMLARINI DEĞERLENDİREN TİM BAŞKANI MEHMET BÜYÜKEKŞİ, İLK ÇEYREKTE TÜRKİYE EKONOMİSİNİN BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE GERÇEKLEŞTİĞİNİ, BU BÜYÜMEYE NET İHRACATIN YÜZDE 2,7 ORANINDA KATKI VERMESİNİN İSE TÜRKİYE İÇİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA SÖYLEDİ. T İM Başkanı Mehmet Büyükekşi, büyüme rakamlarını şöyle değerlendirdi: “Türkiye ekonomisi 2014 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4,3 büyüdü. Büyümenin ana kaynağının ise ihracat ve ihracatın desteklediği sanayi büyümesi olması son derece önemli. Türkiye’nin mal ihracatı 2014’ün ilk çeyreğinde yüzde 5,8, altın dâhil genel ihracatı ise yüzde 8,9 arttı. Türkiye’nin hem siyasi hem de küresel risklerle karşılaştığı bir dönemde, ihracatın katkısıyla ortaya konulan yüzde 4,3’lük büyümesi büyük bir başarı. Bu rakam senenin tamamı ve yıl sonu için OVP’de belirlenen yüzde 4 büyüme oranına ulaşmak ve hatta aşmak için umut veriyor. 2014 yılı ilk çeyreğinde sağlanan büyümeye ihracat ve tüketim harcamaları pozitif katkı sağlarken, yatırımlar ve stoklar negatif katkı yaptı. Net ihracatın büyümeye katkısı 2,7 puan, ihracatın katkısı 2,9 puan oldu. Nitekim 1 Haziran’da Şanlıurfa’da yaptığımız aylık açıklamada kabaca 3 puanlık bir ihracat katkısı beklediğimizi ifade etmiştik. İthalat artışı ise 0,2 puan negatif etki yaparken sonuç olarak büyümeye en büyük katkı ihracattan geldi. Bu son derece sevindirici.” Yurt dışı fuarlara ulaşım desteğine metrekare kriteri ‘Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği’ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre yurt dışı fuar organizasyonlarında, katılımcıların stantlarında görevlendireceği 50 metrekarelik alana kadar en fazla 2 temsilcinin, 50 metrekare üzerinde ise en fazla 3 temsilcinin ekonomi sınıfı 20 gidiş dönüş ulaşım masrafları destek kapsamında ödenecek. Katılımcının gen mühendisliği/biyoteknoloji, uzay ve havacılık teknolojileri, ileri malzeme teknolojileri, nanoteknoloji, teknik tekstil, yenilenebilir enerji, donanım, bilişim ve elektronik sektöründeki ürünleri sergilemesiyle Sektörel Dış Ticaret Şirketi (SDŞ) olması durumunda da aynı destek uygulaması geçerli. AR-GE İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 AKDENİZ AĞAÇ MAMULLERİ VE ORMAN ÜRÜNLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AKAMİB ORGANİZASYONUYLA BU YIL 2’NCİSİ GERÇEKLEŞECEK ‘MOBİLYA ARGE PROJE PAZARI YARIŞMASI’NDA FARKLI UYGULAMALAR ÖNE ÇIKIYOR. BUNA GÖRE PROJESİ OLAN GİRİŞİMCİNİN SANAYİCİ OLMASI İÇİN DESTEK VERİLECEK. Mobilyada projesi olana sanayici olma fırsatı veriliyor hracatta dış ticaret fazlası veren, katma değer yaratan sektörlerin başında gelen mobilya sektörünü 2023 hedeflerine taşıyacak ‘Mobilya AR-GE Proje Pazarı’ (MAPP) yarışmasının ikincisi için geriye sayım başladı. Akdeniz Ağaç Mamulleri ve Orman ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) tarafından organize edilecek yarışmada başarılı projeleri değerlendirecek Teknoloji Transfer Ofisleri’yle de (TTO) işbirliği protokolü imzalandı. ikinci MAPP yarışması diğer tasarım yarışmalarından farklı uygulamalarla da dikkat çekiyor. Buna göre kuluçka merkezlerinde olgunlaştırılacak projelere finansman bulunacak, TTO sayesinde iş fikirleri ve proje sahiplerinin şirketleştirilmesi gibi farklı uygulamalar yapılacak. Dünyada 170 milyar dolarlık ihracat pazarı bulunan mobilya sektöründe 2,2 milyar dolarla yüzde 1,5 oranında yer alan Türkiye’nin payını artırmak istediklerini dile getiren MAPP Yürütme Kurulu ve aynı zamanda AKAMİB Başkanı Bülent Aymen, bu hedefe ARGE, tasarım, markalaşma ve inovasyonla ulaşılabileceğinin altını çizdi. 2050 yılında dünya mobilya ihracatının bir trilyon dolara yükselmesinin hedeflendiğini, Türkiye’nin İ de bu pazarda yüzde 4 oranında pay almak istediğini ifade eden Aymen, “Biz Fransa, Almanya, Hollanda, İngiltere gibi pazarlarda tercih ediliyoruz. Bu da son beş yılda geldiğimiz kaliteyi gösteriyor. Bu ülkeleri iyi irdelemeliyiz. Buna göre çalışmalıyız. Yoksa 57,5 milyar dolarlık ihracatıyla dünyada ilk sırada yer alan Çin ile işçilikte, maliyetlerde rekabet etme şansımız çok düşük” dedi. BAĞIMSIZ TASARIMCILARLA ÇALIŞILABİLİR Dünya ihracat sıralamasında geçen yıl 18. sırada yer alan Türkiye’nin bu yılki performansıyla 15. sıraya yükseldiğini hatırlatan Aymen, 2023 hedefleri çerçevesinde 10 milyar dolarlık hedefle dünyada ilk 10 içerisinde yer almayı öngördüklerini söyledi. Fransa’nın mobilya ihracatında kg başına 7, Almanya’nın ise 4,5 dolarlık gelir elde ettiğini, Türkiye’nin 1,5 dolar seviyesindeki bu oranını süratle artırması gerektiğini aktaran Aymen sözlerine şöyle devam etti: “Mobilya sektöründe inovasyon pek görülmemekle birlikte, makineleşmede teknolojide bir hareketlilik var. İKEA örneğindeki gibi bağımsız, dışarıdan tasarımcılarla AR-GE merkezleriyle anlaşıp fark yaratabiliriz.” HEDEF KOBİ’LER Yarışmada başarılı olacak projelerin mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini, bunun için de TTO’larla işbirliğine gittiklerini kaydeden Aymen, hedeflerinin bünyelerinde AR-GE’si bulunan büyük şirketler değil fasonculuk, taklitçilik yapan KOBİ’ler olduğunu ifade etti. Güney Kore örneğini de veren Aymen, bu ülkenin AR-GE faaliyetlerine devlet desteğiyle 1975 yılında başladığını ve son yıllarda büyük bir atılım yaparak 500 milyar dolar ihracat seviyesini aştığını hatırlattı. 21 HABER Ürdün’le ticarette hedef T icaret Heyeti Programı’na 18 firma temsilcisinin yanı sıra, İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleriyle çeşitli STK başkan ve üyeleri olmak üzere toplam 35 iş adamı katıldı. Program dahilinde Türk ve Ürdünlü firmalar için ikili iş görüşmelerinde bir araya gelerek iş imkanları konusunda görüşmeler yapıldı. İş Forumu’nda konuşma yapan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Orta Doğu’nun istikrarı ve barışı için Ürdün’ün kilit bir ülke olduğunu ifade etti. Büyükekşi, Türkiye ile Ürdün arasındaki TÜRK İŞ ADAMLARI 2829 NİSAN 2014 TARİHLERİ ARASINDA EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ BAŞKANLIĞINDA TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ ORGANİZASYONUYLA ÜRDÜN’E AMMANAKABE İŞADAMI HEYET ZİYARETİ GERÇEKLEŞTİRDİ. 22 STA anlaşmasıyla iki ülke arasında vizesiz seyahat imkanının dış ticaret hacminin artmasında olumlu etki yaptığına vurgu yaptı. İş Forumu’nda Ürdün’de olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye ile Ürdün arasındaki ihracat rakamlarına ilişkin, “850 milyon dolar civarındaki toplam dış ticaret hacmi, iki ülkenin kardeşliğine, bin yıllık ortak tarihine, her iki ülkenin sahip olduğu potansiyellerine yakışmıyor” dedi. 850 MİLYON DOLAR TİCARET HACMİ İki dost ülkenin arasındaki ticaret rakamlarının Türkiye ve Ürdün’e yakışan rakamlar olmadığının altını çizen Zeybekci, şunları kaydetti: “700 milyon dolarlık Türkiye’nin Ürdün’e ihracatı, Ürdün’den Türkiye’ye yapılan yaklaşık 100 milyon dolarlık bir ihracat, 850 milyon dolar civarındaki toplam dış ticaret hacmi, iki ülkenin kardeşliğine, bin yıllık ortak tarihine, geçmişine, her iki ülkenin sahip olduğu potansiyellerine kesinlikle yakışmıyor. Ürdün’ün Türkiye’ye ihracatı kesinlikle artmalı. Ürdün Türkiye’ye çok daha fazla mal satmalı çünkü 76 milyonluk bir ülkeden bahsediyoruz. 76 milyonluk öyle bir ülke ki, bugün dünyanın en büyük 16 ekonomisi haline geldi.” Akabe’de yatırım olanakları görüşüldü ‘Türkiye-Ürdün İş Konseyi Kuruluş Anlaşması’, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Bakan Zeybekci ve Ürdün Sanayi ve Ticaret Bakanı Hatem Halawani’nin katılımıyla imzalandı. Amman’daki çalışmalarını tamamlayan heyet, 29 Nisan 2014 Salı sabahı Akabe’ye geçti. Akabe Özel Ekonomi Bölgesi Yönetimi Yüksek Komiseri Dr. Kamel Mahadin’e Akabe’deki yatırım imkanlarıyla ilgili olarak bir sunum yapıldı. HABER İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Tüketim malları ihracatı 20 milyar doları aştı Moody’s’ten enflasyon uyarısı TÜİK verilerinden derlenen bilgiye göre, geçen yılın ocak-nisan döneminde 19 milyar 250 milyon dolar olan tüketim malları ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 10,5 artarak 21 milyar 277 milyon 650 bin dolara ulaştı. Mal grupları bazında en fazla ihracat, 5 milyar 184 milyon 347 bin dolarla yarı dayanıklı tüketim mallarında gerçekleştirildi. Bunu 4 milyar 697 milyon 667 bin dolarla esası yiyecekiçecek olan işlenmiş ve işlenmemiş tüketim malları, 4 milyar 675 milyon 669 bin dolarla dayanıklı tüketim malları, 3 milyar 383 milyon 999 bin dolarla dayanıksız tüketim malları, 2 milyar 531 milyon 909 bin dolarla binek otomobilleri izledi. Ayrıca motor benzini ve diğer hafif yağlarda 739 milyon 367 bin dolar, sanayiyle ilgili olmayan taşıma araç ve gereçlerinde 64 milyon 687 bin dolarlık dış satım yapıldı. EN FAZLA İHRACAT ALMANYA’YA Türkiye’nin yılın ilk dört ayında en fazla tüketim malı ihraç ettiği ülke, 2 milyar 461 milyon 548 bin dolarla Almanya oldu. Bu ülke Türkiye’den 894 milyon 111 bin dolarlık yarı dayanıklı, 384 milyon 571 bin dolarlık dayanıklı, 563 milyon 469 bin dolarlık dayanıksız tüketim malı satın aldı. Almanya’yı 1 milyar 900 milyon 118 bin dolarla Irak, 1 milyar 595 milyon 583 bin dolarla İngiltere, 1 milyar 170 milyon 66 bin dolarla Fransa, 1 milyar 52 milyon 33 bin dolarla Birleşik Arap Emirlikleri takip etti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, MCO +yüzde 0.12 Türkiye ile Rusya’da görülen yüksek enflasyonun, devlet ve şirket tahvillerinin kredi notu üzerinde olumsuz etki yarattığını bildirdi. Moody’s’ten yapılan açıklamada, bazı ülkelerde enflasyonun merkez bankası hedefleri veya tahmin aralıklarını aşan seviyelere yükseldiği ifade edildi. Türkiye’nin büyümesinin Rusya’dan hızlı olduğu aktarılan raporda, Türkiye’de enflasyonun bu yılın ikinci yarısında da yüksek kalmasının beklendiği ifade edildi. Enflasyonun büyümeyi yavaşlatarak daha sıkı para politikası riskine neden olduğu belirtilen raporda, bu durumun ülke ve şirket tahvillerin kredi notu üzerinde olumsuz etki oluşturduğu kaydedildi. Yatırımcılar gelişen ülkelere yöneliyor Birçok yatırımcı büyümenin sağlıklı olduğu Hindistan ve Endonezya gibi bölgelere yoğunlaşırken, iş yanlısı liderler de göreve geliyor. Asya’da bu yılın en iyi performansını gösteren piyasalardan bir tanesi olan Tayland’da askeri darbe bile yatırımcıların paniğe kapılmasına neden olmadı. Yatırımcıların yüzde 30’lara varan gelişen piyasa kayıplarını unutma hızı birçok kişiyi şaşırtmış durumda. Para tekrardan son bir yıldan daha uzun bir sürenin en büyük hızında yeniden gelişen piyasalara giriyor. Stone Harbor Investment Partners portföy menajeri Angus Halkett, “Geçtiğimiz yıl ve ocak ayında unutulan nedenler yeniden su yüzüne çıkmaya başlıyor. Her şey sanki işlerin normal olduğu 2013 yılının başı gibi. Fakat bu eğilimin ne kadar çabuk kaybolabildiğini gördük” dedi. Bu yılın en iyi performansını gösterenlerden bazıları Kırılgan 5’li olarak da anılan piyasalardan birkaç tanesi. Hindistan piyasası bu yıl yüzde 16 yukarıda ve bunun nedenlerinden bir tanesi yeni Başbakan Narendra Modi’nin iş yanlısı tavrı. Endonezya yüzde 17 ve Brezilya ise yüzde 16 yukarı yönlü performans gerçekleştirdi. Rusya piyasası ise geçtiğimiz ay yüzde 14’lük bir ralli gerçekleştirirken, Ukrayna krizinin başladığı şubat ayı ortasından bu yana yalnızca yüzde 3,2 kayıp yaşadı. 23 HABER / ALÜMİNYUM Alüminyumun hammaddesi ülkemizde stoklanmalı İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ, ÜYELERİNİN SORUNLARINA İLİŞKİN ÇÖZÜM YOLLARININ TESPİTİ VE SEKTÖRDEKİ GÜNCEL GELİŞMELERİN TAKİP EDİLMESİ AMACIYLA BELİRLİ ARALIKLARLA ALT SEKTÖR TOPLANTILARI DÜZENLİYOR. G erçekleştirilen alt sektör toplantıları kapsamında 2014 yılının ilk ‘Alüminyum Sektör Toplantısı’, sektör temsilcilerinden gelen talep üzerine, alüminyum sektöründeki güncel gelişmelerin masaya yatırılması ve sektörde son dönemde yaşanan sorunlara yönelik çözüm önerilerinin değerlendirilmesi amacıyla, 4 Haziran 2014 Çarşamba günü TİM Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi. İlgili sektör dernekleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıda alüminyum premium hususu, hammadde üretilmesi, ülkemizde mevcut işlenmiş alüminyumun hurda olarak çıkışıyla alakalı daha kontrollü bir sistem geliştirilmesi ele alındı. Ayrıca alüminyum hammaddesinin Türkiye’de stoklanıp stoklanamayacağı ve ülkemizde bir LME deposu kurulması gibi konular başta olmak üzere sektörü ilgilendiren güncel meseleler masaya yatırılarak çözüm için atılacak adımların neler olabileceği değerlendirildi. 24 itiminde Alüminyum URGE eğ i şekillendirdi katılımcılar geleceğin Alüminyum URGE projesi kapsamında 28-29 Nisan 2013 tarihlerinde ‘Temel Dış Ticaret’ ve 15-16 Mayıs 2013 tarihlerinde ‘Satışçı Olmayanlar İçin Pazarlama’ eğitimleri gerçekleştirildi. ‘Temel Dış Ticaret Eğitimi’yle dış ticaret konularında temel bilgilerin yanı sıra güncel uygulamalar ve çağdaş yöntemlerin katılımcı URGE küme firmalara aktarıldı. Ayrıca ticaret elemanı olmayı amaçlayan kişilerin teorik ve uygulamaya yönelik bilgilerle donatılması amaçlandı. ‘Satışçı Olmayanlar İçin Pazarlama Eğitimi’yle özellikle görevleri doğrudan satış olmayan, fakat yüz yüze veya telefonla müşterilerle temasta bulunan kişilere yardımcı olmak için tasarlandı. Bu program sayesinde katılımcılar müşteriyle ileriye dönük olarak ilgilenme ve çalıştığı firmaya kazanç sağlama noktasında yeteneklerini geliştirecek ve onlara güven verecek. HABER / YAPI MALZEMELERİ İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 St. Petersburg ikili iş görüşmeleri 9-10 Haziran 2014 tarihinde yapı sektörüne yönelik olarak gerçekleştirilen ”Rusya St. Petersburg Özel Nitelikli Alım Heyeti” kapsamında St. Petersburg’tan ülkemize gelen “RosStroyInvest Group” 28 firmayla ikili iş görüşmesi yaptı. St. Petersburg’ta ilk çok katlı toplu konut başta olmak üzere çok sayıda projeye imza atan firma, 2013 yılında 240 milyon USD ciro yaptı ve bunun yüzde 20’lik oranını ithalattan karşıladı. Firmanın başlıca ithalatını düşündüğü ürünler arasında yalıtım malzemeleri, mutfak ve banyo aksesuarları, elektrik malzemeleri, binalar için çeşitli havalandırma ve soğutma sistemleri yer aldı. İkili görüşmeler sırasında firmaların faaliyet sahalarına giren konut, dinlenme tesisleri, idari bina inşaatları konularında fikir alışverişi yapıldı. Yapılan ikili iş görüşmelerinde ileriye dönük planlar konuşuldu. Erbil geniş yatırım olanaklarına sahip E rbil Building 2014 Fuarı’na info stand düzeyinde katılım sağlanıldı. Fuarın ikinci ve üçüncü gün daha yoğun ziyaretçi akınına uğradı. Bu yıl sekizinci kez düzenlenen fuar 21 bin metrekarelik bir alanda düzenlendi. 23 ülkeden 390 katılımın gerçekleştiği ERBİL BUILDING 2014 FUARI’NA KATILAN İMMİB, FUAR SÜRESİNCE BİLGİ ALMAK İSTEYENLERİ BİLGİLENDİREREK FUARIN VERİMLİ GEÇMESİ İÇİN ÇALIŞTI. fuarı 25 bin 103 ziyaretçi görme imkanı buldu. Ziyaretçiler genel olarak Türk inşaat sektörü, havalandırma, iş makineleri, el aletleri, ulaşım konularında üretim yapan firmalar hakkında bilgi aldı. Bu sene Irak dışından gelenlerin toplam ziyaretçi sayısının yüzde 80’inden fazla olması Erbil Yapı Fuarı’nın uluslararası arenada çok önemli bir pozisyonda olduğunu gösterdi. Bölgede 2020’ye kadar 3,5 milyon yeni yerleşim birimine ihtiyaç var. Yine 2020’ye kadar bu yerleşim birimlerine 30 milyar dolar ayrılması gerekiyor. Kuzey Irak Kürt Bölgesi’ne 5,8 milyar dolar yatırımla 78 yeni projeye başlanması zorunlu. Yapı malzemelerinde hedef pazar Kanada 3 7. İstanbul Yapı Fuarı için özel nitelikli alım heyeti kapsamında Kanada/ Toronto Müteahhitler Birliği Başkanı John Mollenhauer davet edildi. Toronto Müteahhitler Birliği 1867 yılında kuruldu ve hâlihazırda 2 bin 200 üyesi mevcut. Fuarda 9-10 Mayıs tarihlerinde 25’in üzerinde yerli yapı malzemesi üreticisiyle kendi stantlarında görüşüldü ve karşılıklı olarak Kanada’ya yapılabilecek inşaat sektörüne yönelik projelerle gelişmelere değinildi. 2015 yılında düzenlenecek Yapı Fuarı ile ilgili olarak Kanada’dan yapı sektörüne yönelik müteahhitler birliği üyesi daha fazla iş adamı davet edilmesine ve ikili iş görüşmeleri ve fabrika ve işletme ziyaretleri organize edilmesi yönünde karar alındı. Kanada’nın hedef pazar olarak projeye dâhil edilmesi Kanada’ya yapılacak ikili iş görüşmeleri konusunda birliğinin desteğinin alınabileceği konusunda anlaşıldı. 25 HABER Bağlantı elemanları sektöründe ihracat hedefi R A L O D R 1 MİLYA 34 MİLYON DOLARDAN 250 MİLYON DOLARA ÇIKAN BAĞLANTI ELEMANLARI SEKTÖRÜ, EMEK YOĞUN BİR SEKTÖR. TÜRKİYE’NİN CİVATA İHTİYACININ YÜZDE 85’İ YERLİ ÜRETİMDEN KARŞILANIYOR. EN ÇOK AVRUPA’YA, ÖZELLİKLE DE ALMANYA’YA İHRACAT YAPILIYOR. H ırdavat sektörü, inşaat sektörüyle neredeyse birebir ilişkili bir sektör. Bu nedenle inşaat sektöründeki olumlu, olumsuz gelişmelerin hırdavat sektörünü direkt olarak etkilediği söylenebilir. Hırdavat sektörünün lokomotifi olması sebebiyle inşaat sektörünün desteklenmesi de önemli. Her ne kadar inşaat sektöründeki gelişmelerden birebir etkilense de hırdavat sektörünün inşaat sektöründen bağımsız da birçok sorunu var. Bu sorunların başında sektörde yaşanan kalifiye eleman eksikliği geliyor. Son yıllarda enflasyon değerlerindeki düşüş nedeniyle hırdavat sektöründe oluşan stoksuz ticaret neticesinde fiyat ve vadeli satış sürelerindeki rekabet, kar marjlarındaki aşırı düşüş, hiper marketlerin perakendeci 26 Çetin Tecdelioğlu firmaların satışlarını olumsuz yönde etkilemesi ve kalitesiz Uzak Doğu mallarının sektörde yarattığı sıkıntı da diğer sorunlar arasında sayılabilir. LOKOMOTİF SEKTÖRLER BELİRLENDİ İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çetin Tecdelioğlu, İDDMİB Bağlantı Elemanları, Kilitler ve El Aletleri (BAKİEL) Sektör Çalıştayı’nda yaptığı sunumda, gelişen sektöre paralel olarak eleman ve özellikle de ara eleman sorununun nasıl çözüleceğine yanıt aradı. Bu çözümler, STK birlik ve kuruluşların bu konuda çalışmaları, fabrika içi eğitimlerin verilmesi, yenileme eğitimi olarak, gelişen teknoloji ve tezgahlar hakkında bilgilendirme, 8’inci sınıftan sonra zorunlu stajların denetlenmesi, daha sıkı ve iyi değerlendirilmeler, sertifika programlarının denetlenip, sertifikaların hak edenlere verilmesi olarak belirtildi. Sunumda stratejik yol haritası da çizildi. Daha fazla milli katma değer yaratacak ürünler için hammadde ve ara mamullerin daha fazla yerli mamul barındırması gerektiğine değinilerek bakir pazarlar belirlenmesi gerektiği belirtildi. Gelişmekte olan lokomotif sektörlerin (otomotiv, uçak, uzay, implant gibi) belirlenmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Gelişmekte olan lokomotif olacak sektörler ve ürünlerin belirlenmesinin öneminin altı çizildi. TEDARİK ZİNCİRLERİ ARTIK TÜRK İHRACATÇISINI TANIYOR Bağlantı Elemanları Sanayici ve İşadamları Derneği (BESİAD) bağlantı elemanı denilen civata, vida, somun, pul, rondela, perçin gibi sanayi ürünlerinin bir araya getirilerek bütünleşmesinde kullanılan malzemelerin imalatçısı olan firmaların ve kişilerin bir çatı HABER İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 altında toplanarak sorunlarına ortak çözümler bulunmasına olanak sağlayan bir dernek. Üyelerinin sadece imalat yapanlardan oluşması, bu işe her şeyini vermiş ve vermekte olanların menfaatlerinin korunması amacını taşıyor. Binlerce farklı üründen meydana gelen bağlantı elemanları inşaat, otomotiv, beyaz eşya, elektrik, elektronik ve mobilya gibi ana sektörler başta olmak üzere, tüm imalat sanayinde kullanılıyor. İhracat liderliğinde 3 ilk firma değişmedi ÜRETİM İHTİYAÇ FAZLASI BESİAD, ülke şartları göz önüne alındığında sanayicilerin bazı sıkıntılar çektiğini ve ilave olarak gözle görülmeyen bir yan sanayi ürününün bugüne kadar hak ettiği önemi alamadığını belirtiyor. Bağlantı elemanlarının olmaması durumunda herhangi bir sanayi ürününün imal edilemeyeceğine dikkat çekiyor ve Türkiye’nin bağlantı elemanları imalat kapasitesinin ülke ihtiyacından fazla bir kapasitede olduğunu vurguluyor. Mevcut kapasitenin çok düşük oranlarda kullanılmasının birkaç sebebinin bulunduğu da dikkat çekilirken, bunlar ekonomik koşulların yerinde olmaması, ithalatın kural dışı şekillerde yapılması, teknoloji transferi ve birikiminin yeterli olmaması şeklinde açıklanıyor. “ÇİN MALI CAN YAKIYOR” BESİAD Başkanı N. Mustafa Tecdelioğlu, derneği Çin’in yaptığı kalitesiz ürünlerin canlarını yakması nedeniyle kurduklarını belirtiyor. Tecdelioğlu, “Sektörde kimse kimseyi tanımıyordu. Sektör gibi de değildik zaten. O can korkusu bizi bir araya getirdi ve yaptığımız toplantıların sayısı arttıkça birbirimizi tanıma fırsatı bulduk. Etik olarak içimize tüccarları dahil etmedik. Şu an 85 üyemiz var. Fuarlar organize ediyoruz. 34 milyon dolar olan ihracat şu anda 250 milyon dolara ulaştı. Hedefimiz 1 milyar dolar” dedi. İLK 10 FİRMA 1. TÜPRAŞ 2. FORD OTOMOTİV 3. OYAK RENAULT 4. VESTEL TİCARET 5. TOFAŞ TÜRK OTOMOBİL 6. ARÇELİK 7. TOYOTA OTOMOTİV 8. KİBAR DIŞ TİCARET 9. ARAŞTIRMAYA KATILMIYOR 10. TGS DIŞ TİCARET BAKİEL URGE interaktif pazarlamanın önünü açtı ‘Bağlantı Elemanları, Kilitler ve El Aletleri URGE’ projesi kapsamında 12-13 Mayıs 2014 tarihlerinde ‘Temel Dış Ticaret’ ve 29-30 Mayıs 2014 tarihlerinde ‘Satışçı Olmayanlar İçin Pazarlama’ eğitimleri gerçekleşti. URGE küme firmaları tarafından katılım sağlanan dış ticaret eğitimiyle uluslararası ticaretin temel kurallarıyla birlikte, uygulamada karşılaşılan problemlerle çözüm önerileri anlatıldı. Ayrıca uluslararası ticarette ödeme şekillerine de değinildi. TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ TİM BAŞKANI MEHMET BÜYÜKEKŞİ, 2013 YILINDA EN FAZLA İHRACAT YAPAN İLK BİN FİRMAYI AÇIKLADI. İLK ÜÇ SIRAYI, 2012 YILINDA DA OLDUĞU GİBİ TÜPRAŞ, FORD VE OYAK RENAULT ALDI. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2013 yılı Türkiye’nin ilk bin ihracatçı firma araştırması sonuç raporunu açıkladı. Rapora göre, ilk bin ihracatçının toplam ihracatı, geçen seneye göre yüzde 2,4 artarak 90,4 milyar dolara ulaştı. En fazla ihracat gerçekleştiren ilk 3 firma da 2012 yılına göre değişmedi. Buna göre TÜPRAŞ 4 milyar 135 milyon dolar ihracatıyla en fazla ihracat yapan firma olurken, Ford 3 milyar 698 milyon dolar ihracatla ikinci, Oyak Renault ise 3 milyar 523 milyon dolar ihracatıyla üçüncü oldu. “KOBİ’LER NET İHRACATÇI KONUMUNDA” Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2013 yılında altın hariç Türkiye ihracatının yüzde 5.8 arttığını hatırlatarak, ilk bin dışındaki firmaların ihracat artış oranının daha yüksek olduğuna dikkat çekti. “KOBİ’lerin net ihracat artışı 2013’te 6 milyar dolar düzeyinde oldu, mal ihracatındaki 9.8 milyar dolarlık (yüzde 5,8) artışa baktığımızda bunun ağırlıklı olarak KOBİ’lerden geldiğini görüyoruz. KOBİ’ler net ihracatçı konumda, ilk binin performansını tamamlar ve yükseltir şekilde bir performans gösteriyorlar. Bu da pozitif bir gelişme” diye konuşan Büyükekşi, özellikle ilk bin firmanın karlılık oranlarının son beş yılın en düşük rakamı olduğunu vurguladı. 27 DÜNYA TURU 28 LİTVANYA 2015’TEN İTİBAREN EURO KULLANACAK ÇİN’DE ENFLASYON HIZLANDI Litvanya, 1 Ocak 2015’te euroya geçecek. Avrupa Komisyonu, ülkenin geçiş kriterlerini karşıladığını açıkladı. Litvanya, 28 üyeli AB’de ulusal para birimini terk ederek euro kullanmaya başlayan 19. ülke olacak. Diğer Baltık Cumhuriyetleri’nden Estonya 2011’de, Letonya da 1 Ocak 2014’te euroya katılmıştı. Komisyon, raporunda Litvanya ile ilgili nihai kararın gelecek ayki AB liderler zirvesinde verileceğini belirtti. Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Gribauskaite, Polonya ziyareti sırasında kararı sevinçle karşıladıklarını belirterek, “En güçlüler kulübünde yer alacağız. Kararlarda bizim de söz hakkımız olacak. Şu anda kapının diğer tarafındayız” dedi. Başbakan Algirdas Butkevicius ise para birimleri lita yerine euro kullanmayı sabırsızlıkla beklediklerini söyledi. Çin’de enflasyon mayıs ayında artan gıda fiyatlarının etkisi ile hızlandı. Çin’de enflasyon mayıs ayında 4 ayın en hızlı ivmesini kaydederken fabrika çıkış fiyatlarındaki düşüş ise ılımlı seyretti. Pekin merkezli istatistik bürosunun bildirimine göre tüketici fiyatları endeksi bir yıl öncesine göre yüzde 2,5 artış kaydetti. Üretici fiyat endeksi ise önceki aydaki yüzde 2’lik düşüşün ardından yüzde 1,4 düştü. Çin hükümetinin yıllık yüzde 3,5’lik hedefinin altında gelen enflasyon, yetkililerin ekonomiyi destekleme adına daha fazla parasal genişlemeye yer açmalarına izin veriyor. Çin ekonomisinin 1990 yılından bu yana en yavaş hızında büyümesi öngörülüyor. ENDONEZYA’NIN KISITLAMALARI MADEN FİYATLARINI ISITIYOR Endonezya maden ihracatını yasaklamayı hedefleyen kararnameyi imzaladı. Dünya nikel fiyatları Endonezya’nın maden ihracatına getirdiği kısıtlamalarla zirve yapmaya hazırlanıyor. Endonezya yönetimi uzun vadede madenlerini kendisi işletip ekonomisine olan getirisini artırmayı hedefliyor. Kısa vadede ise ülke ekonomisinin ihracat yasaklarıyla zor bir dönemden geçebileceği öne sürülüyor. Güneydoğu Asya’nın en büyük ulusu dünyanın en büyük nikel cevheri, rafine kalayı ve kömür ihracatçısı Endonezya ayrıca dünyadaki en büyük altın ve bakır madenlerine de ev sahipliği yapıyor. Reuters’de yer alan habere göre nikel ve boksit madenlerinin ihracını yasaklayan düzenlemeye göre bakır, demir cevheri, çinko, kurşun, manganez konsantreleri düzenlemeye dahil olmayacak. AVRUPA MERKEZ BANKASI NEGATİF FAİZE GEÇTİ Avrupa Merkez Bankası ekonomiyi canlandırmak için para politikasını gevşetmeye yönelik kararlar aldı. Gösterge faiz oranı yüzde 0,25’ten yüzde 0,15’e düşürülürken, bankaları kredi vermeye özendirmek için negatif faize geçildi. Bankaların Merkez Bankası’nda tutacağı mevduat için faiz oranı yüzde -0,1 oldu. Bu, bankaların Merkez Bankası’ndaki paraları için faiz almak yerine ödeme yapması anlamına geliyor. Son ekonomik göstergeler, Euro Bölgesi’ndeki ekonomik toparlanma sürecinin durduğuna işaret ediyor. 3 Haziran 2014’te enflasyonun mayısta binde 5’e düştüğü açıklanmıştı. Avrupa Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi yüzde 2. Bu durum deflasyon tehlikesini gündeme getirdi. Bu, tüketicilerin fiyatların daha fazla düşeceği beklentisiyle harcama yapmaktan vazgeçmesi anlamına geliyor. Aynı şekilde deflasyon ortamında yatırımcılar da yatırımlarını durduruyor. DÜNYA TURU İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 KIRIM’DA ARTIK SADECE RUS RUBLESİ GEÇERLİ Ukrayna parası grivna Kırım’da 1 Haziran 2014’ten itibaren döviz oldu. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 27 Mayıs’ta imzaladığı ve Ukrayna milli para birimi grivnanın Kırım’da serbest dolaşım süresinin kısaltılmasını öngören karar 1 Haziran 2014’te yürürlüğe girdi. Ukrayna’dan tek taraflı bağımsızlık ilan ederek Rusya’ya bağlanan Kırım’da, dükkânlar ve pazarlardaki etiketlerde sadece ruble yazıyor. Kırım’ın Rusya’ya ilhakından sonra hem Ukrayna parası grivna hem de Rus rublesi kullanılıyordu. Akmescit’in merkez pazarına alışveriş için gelenler, satıcıların grivna almaması üzerine döviz bürolarının önünde sıra oluşturdu. Kasalarında grivna bulunan işyeri sahipleri de erken saatlerde paralarını rubleye çevirdi. İNGİLTERE’DE SANAYİ ÜRETİMİ NİSANDA YÜKSELDİ İngiltere’de sanayi üretimi nisanda üst üste üçüncü ayda da yükselirken, yıllık bazda 2011’den bu yana en büyük artışı kaydetti. Üretim mart ayına göre yüzde 0,4 artarken, mart verisi ayrıca yüzde 0,1 artış şeklinde revize edildi. Üretim yıllık bazda ise yüzde 3 arttı. İmalat sanayi nisanda mart ayına göre yüzde 0,4 yükselirken, yıllık bazda ise yüzde 4,4 arttı. Fabrika üretimi böylece üst üste beş aylık artış kaydederek 2010’dan bu yana en uzun kazanç periyodunu gerçekleştirdi. Artışa ulaşım ekipmanları, bilgisayar ve elektronik öncülük etti. BUNDESBANK ALMANYA EKONOMİSİNDEN UMUTLU Almanya Merkez Bankası Bundesbank, Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi için bu yıla ait büyüme beklentisini yükseltti. Almanya ekonomisine ilişkin tahminlerini yılda iki kez açıklayan Bundesbank, bugünkü tahmininde 2014 için takvim etkilerine göre ayarlanmamış büyüme beklentisini aralıktaki yüzde 1,7 seviyesinden yüzde 1,9’a yükseltti. Banka 2015’e ilişkin büyüme beklentisini değiştirmeyerek yüzde 2 seviyesinde bırakırken, 2016’da ise yüzde 1,8 büyüme beklediğini açıkladı. Bundesbank Başkanı Jens Weidmann yaptığı açıklamada, “Euro Bölgesi’ndeki kademeli toparlanma, Almanya’nın güçlü büyüme yolunda ilerleyeceğine işaret ediyor” dedi. 29 SEKTÖR ANALİZ DÜNYA GAZETESİ ARAŞTIRMA SERVİSİ DÜNYA VANAARMATÜR PAZARININ YÜZDE 1,5’İNE SAHİP OLAN VE ÜRETİMİNDEN YAKLAŞIK YÜZDE 1 PAY ALAN TÜRKİYE’DE SEKTÖRÜN, TOPLAM PAZAR BÜYÜKLÜĞÜNÜN 1,5 MİLYAR DOLARA ULAŞTIĞI TAHMİN EDİLİYOR. 2013 YILI OCAKKASIM DÖNEMİNDE 1 MİLYAR 520 MİLYON DOLARLIK TİCARET HACMİNE ULAŞAN SEKTÖRÜN İHRACATI, 2012 2013 DÖNEMİNDE MİKTARDA YÜZDE 19.4’LÜK ARTIŞLA 57 BİN 375 TONA, DEĞERDE İSE YÜZDE 24.7’LİK ARTIŞLA 566 MİLYON DOLARA ÇIKTI. miktarda %19 değerde %24 P etrol, gaz, kimya sektörlerinden makine sanayine, enerjiden su temini ve arıtmaya kadar geniş bir kullanım alanına sahip olan vana-armatür sektörü, Türkiye’de dünyadaki gelişmelere paralel bir seyir izliyor. Pazar büyülüğü toplam 1,5 milyar 30 dolara ulaşan ve dünya üretiminden yüzde 1 pay alan Türkiye vana-armatür sektörü, 2012-2013 yıllarında ihracatını hem miktar hem de değer olarak artırdı. Böylece Türkiye, dünya genelinde vana-armatür ihracatını en fazla artıran ülkelerin başında yer aldı. Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği’nden (POMSAD) alınan verilere göre, Türkiye vana-armatür pazarı günümüzde 1,5 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip. Sektörde yaklaşık 150 firma vana ve armatür imalatı yaparken, 130 kadar pompa üreticisi firma bulunuyor. Bu firmaların yarıdan fazlası mikro işletmeler ile aile atölyelerinden oluşurken, sanayi odalarına kayıtlı olanların sayısı az miktarda yer alıyor. SEKTÖR ANALİZ İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 15 BİN CİVARI İSTİHDAM SAĞLIYOR Türkiye vana sektöründe 10 kadar büyük firma faaliyet gösterirken, bayilik ve servis hizmetleri birimleri dikkate alınmadığında toplam 15 bine yakın kişinin istihdam edildiği tahmin ediliyor. Sektör, fiyat ve kalite bakımından küresel pazarlarda yer edebilecek konumda bulunuyor. Ayrıca sektördeki ölçek ekonomisi sorununu aşabilmiş ve kurumsallaşmış firmalarla birlikte sektörün katma değeri yüksek ürünlerin dış satım içindeki payı da hızla artıyor. Günümüzde dünya vana ve armatür ihracatı toplam 40 milyar dolara ulaşırken, bunun yaklaşık 80 milyar dolarlık bir iş hacmine tekabül ettiği tahmin ediliyor. POMSAD’tan alınan bilgiye göre, Türkiye vana ve armatür sektörü ise, 2012-2013 yılları arasında ihracatını hem miktar hem de değer olarak artırdı. 2012-2013 döneminde miktarda gösterdiği yüzde 19,4’lük artışla 48 bin 46 tondan 57 bin 375 tona çıkaran Türkiye vana ve armatür sektörü, değerde ise ihracatta yüzde 24,7’lik artış yaşadı. Yaşanan artışla sektörün ihracatı 20122013 döneminde 454 milyon 7 bin dolardan 566 milyon 359 bin dolara ulaştı. Aynı dönemde ortalama birim fiyatlarında da artış yaşanan sektörde, fiyatlar kilogram başına 9,4 dolardan 9,9 dolara çıktı. İhracatın yanı sıra sektörün ithalatında artışlar yaşandı. 2013 yılı Ocak-Kasım döneminde Türkiye vana ithalatı yüzde 18,9’luk artışla 848 milyon 483 bin dolardan 1 milyar 8 milyon 292 bin dolara çıktı. Sektörün Ocak-Kasım 2013 dönemi ticaret hacmi ise 1 milyar 520 milyon 523 bin dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’de POMSAD’a üye firmalar arasında ihracat oranları yüzde 50’yi geçen kuruluşlar bulunuyor, ancak sektörün tamamı dikkate alındığında ihracat oranı yüzde 25 civarında seyrediyor. geri kalan kısmını ise 70 milyon dolarla kontrol vanası, 60 milyon dolarla emniyet vanası ve 50 milyon dolarla da basınç düşürücülerle diğerleri oluşturuyor. TÜRKİYE, KÜRESEL PAZARIN YÜZDE 1,5’İNE SAHİP Sektörü kullanıcı endüstrileri bazında ele aldığımızda ise en büyük payın 350 milyon dolarla makine imalatına yönelik ürünlerin aldığını görüyoruz. Bu ürünleri 130 milyon dolarla petrol, gaz ve kimya endüstrilerine yönelik ürünler izlerken, enerji sektörüne yönelik ürünler 90 milyon dolar, su temini ve arıtmaya yönelik ürünler 60 milyon dolar ve iklimlendirme sektörüne yönelik ürünler de 30 milyon dolar pay alıyor. Küresel pompa-vana/armatür pazarının çok önemli bir diliminin (yüzde 1,5) Türkiye’de olduğuna dikkat çeken sektör temsilcilerine göre, büyük pazarlardan birinde üretim yapıyor olmanın rekabetin yoğun yaşanmasına rağmen büyük bir şans. Gerçekleştirdiği artışla dünyanın önde gelen vana-armatür ihracatçıları arasında yer alan Türkiye, sahip olduğu pazar bakımından da dikkatleri üzerine çekiyor. Pazar büyülüğü günümüzde 1,5 milyar dolar olan Türkiye vana-armatür sektörünün dünya üretiminden ise yaklaşık yüzde 1 oranında pay aldığı tahmin ediliyor. Fiyat ve kalite ekseninde de dünya ortalamasının üzerinde yer alan Türkiye’de en küçük vanadan çapı metrelerle ölçülen ve yüksek basınçlara dayanıklı en büyük vanaya kadar üretim yapılabilir. Ancak düşük katma değerli ürünlerden yeni yeni çıkılmasından dolayı Türkiye’de her türlü vana imalatı yapılmıyor. Ayrıca bazı vana gruplarının yüzde 90’ını ithal ediliyor. Türkiye’deki bazı ürün gruplarının tamamen yerli ürün olduğuna dikkat çeken sektör temsilcilerine göre, toplam iç pazarda yerli ürünler ağırlıkta. POMSAD verilerine göre, yıllık 700 milyon dolarlık bir vana-armatür ürünleri üretimine sahip olan Türkiye’de, bu ürünlerin pazara olan arzının ise 800 milyon doları aştığı tahmin ediliyor. Türkiye’nin sahip olduğu 1,5 milyar dolarlık pazar ürün çeşidine göre değerlendirildiğinde ise bu pazarın, 150 milyon doları sürgülü, glob ve çek vanalardan, 110 milyon doları da kelebek vanalardan oluşuyor. Pazarın EN BÜYÜK KULLANICI MAKİNE İMALAT SANAYİ 1,5 566 700 SEKTÖRÜN TÜRKİYE’DEKİ PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ TÜRKİYE’NİN 20122013 DÖNEMİ VANAARMATÜR İHRACATI SEKTÖRÜN TÜRKİYE’DEKİ TAHMİNİ YILLIK ÜRETİM MİKTARI milyar dolar milyon dolar milyon dolar 31 İHRACAT DEĞERLENDİRME Demir ve demir dışı metaller sektörü haziran ihracat değerlendirmesi T ürkiye’nin haziran ayı ihracatı, geçen yıla göre yüzde 8,8 artışla 611 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ülkemiz ihracatının son altı ayını incelediğimizde toplam mal ihracatının bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla değerde yüzde 8,37 artış kaydederek, 930 bin karşılığı 3,75 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. 2014 yılı Haziran ayında demir ve demir dışı metaller sektör ihracatı 611 milyon dolar olarak gerçekleşirken, bu ay içerisinde ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk 20 ülkeye baktığımızda Almanya 71 milyon dolarla ilk sırada yer alıyor. Almanya’yı ise İtalya, Irak, İngiltere ve Fransa takip ediyor. İhracat gerçekleştirilen ilk 20 ülke arasında en fazla artış kaydedilen ülke mayıs ayında da olduğu gibi, bir önceki yılın aynı dönemine göre değerde yüzde 136,95 artışla Birleşik Nurbahar EKİNCİ İDDMİB Metaller Şubesi Sektör Uzmanı 32 Arap Emirlikleri. Aynı zamanda Cezayir ile olan ihracatımızda da yüzde 37,72’lik bir değer artışı yaşandı. Türkmenistan’la Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Cezayir’in ardından ihracatımızın artış kaydettiği diğer önemli pazarlar oldu. İlk 20 içerisinde yer alan fakat geçen yıla kıyasla ihracatımızda azalış yaşadığımız ülkeler içinde Irak haziran ayında değerde yüzde 31,85’lik azalışla başı çekti. Türkiye’nin en büyük ikinci ihracat pazarı olan Irak’ta iç savaş ve IŞİD kaynaklı yaşanan gelişmeler, bu ülkeye yapılan ihracatı sekteye uğrattı. Bölgede mevcut durumun devam etmesi halinde, yılın kalan altı ayında da ihracatın geçen seneye nazaran ciddi oranlarda azalabileceğinin sinyallerini veriyor. ALÜMİNYUM ARTIŞINI SÜRDÜRDÜ Alüminyum ürünleri ihracatımız 2014 yılı Haziran ayında, geçen yılın aynı dönemine kıyasla miktarda yüzde 9,87 oranında azalırken, değerde yüzde 11,06 oranında artarak, 50 bin 322 ton karşılığı 199 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu ürün grubunda alüminyum çubuk&profiller 56,9 milyon dolarla ilk sırada yer alırken, alüminyum sac&levha 41,65 milyon dolarla ikinci sırada kaldı. Alüminyum hurda ve külçe ihracatlarımız da haziran ayında da artışını sürdürdü. Alüminyum örme halat grubu ihracatımız geçtiğimiz mayıs ayında olduğu gibi, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla miktarda yüzde 25,48 ve değerde yüzde 27,74’lük oranda azaldı. EN FAZLA ARTIŞ BAKIR ALT GRUBU ÜRÜNLERİNDE OLDU 2014 yılı Haziran ayı itibarıyla 2013 yılı aynı döneme kıyasla bakır ürünler grubu ihracatımız miktarda yüzde 5,09 oranında artarak, 14 bin 125 ton olarak gerçekleşirken, değerde yüzde 4,26 İHRACAT DEĞERLENDİRME İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 ÜLKEMİZİN HAZİRAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ İHRACAT, BİR ÖNCEKİ YILA KIYASLA YÜZDE 8,8 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ. BU ARTIŞLA 611 MİLYON DOLAR OLAN İHRACAT RAKAMLARININ SON ALTI AYINI İNCELEDİĞİMİZ ZAMAN, 2013’E ORANLA YÜZDE 8,7’LİK ARTIŞ GÖSTEREREK 3,75 MİLYAR DOLAR BAZINDA GERÇEKLEŞTİ. AYRICA DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER SEKTÖRÜNÜN İHRACATI İSE 611 MİLYON DOLAR BAZINDA. oranında artarak 104,46 milyon dolar oldu. Bakır alt ürün gruplarından bakır teller miktarda yüzde 19,98 oranında artışla 4 bin 495 ton, değerde ise yüzde 16,28 oranında artarak 34,14 milyon dolarla bakır grubunda en fazla ihracatı yapılan ürün kalemi oldu. 2014 Haziran ayında bakır ürünleri grubunda en fazla ihracatı yapılan ikinci mamul grubu ise bakır örme halatlar oldu. Bu ürün grubunda ihracatımız miktarda yüzde 6,89 oranında bir artışla 4 bin 149 ton, değerde ise yüzde 2,54 oranında artışla 33 milyon dolar olarak gerçekleşti. oldu. Demir çelik mutfak eşyası ürün grubundaki ihracatımız ise bir önceki yıla göre miktarda yüzde 3,85 oranındaki artışla 4 bin 580 ton, değerde ise yüzde 5,36 oranında artarak 25,4 milyon dolar olarak gerçekleşti. Demir çelik mutfak METAL EŞYA ÜRÜN GRUBU İHRACATI 146,83 MİLYON DOLAR DEMİR ÇELİKTEN EŞYALAR YÜZDE 8,15 ARTTI 2014 Haziran ayında demir çelikten eşyalar ihracatı 2013 yılının aynı dönemine göre değerde yüzde 8,15 oranında artarak 150 milyon dolar olarak gerçekleşirken, bu ürün grubu içerisinde demir çelik soba ve ocaklar grubu, miktarda yüzde 5,88 değerde ise yüzde 16,77 oranında artışla, 7 bin 425 ton karşılığı 31,96 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. Demir çelik soba ve ocaklar ürün grubunun, demir çelikten eşyalar ihracatı içindeki payı ise haziran ayında yaklaşık olarak yüzde 21,28 ihracatımız 2013 yılının aynı dönemine kıyasla miktarda yüzde 3,43 oranında artarak 7 bin 355 ton, değerde ise yüzde 11,93 oranında artarak 17,18 milyon dolar olarak gerçekleşti. eşyası ürün grubunun 2014 Haziran ayında, demir çelikten eşyalar ihracatı içindeki payı ise yüzde 16,92. Son olarak demir çelik döküm mamulleri haziran ayı Metalden imal edilmiş çeşitli eşyalardan (metal el aletleri, matkap torna uçları, kilitler, hediyelik eşyalar, mobilya gibi) oluşan metal eşya grubu ihracatımız, geçtiğimiz haziran ayında, miktarda yüzde 33,95 değerde ise yüzde 6,30 oranında arttı. Bunun sonucunda da bu ürün grubumuzda 44 bin ton karşılığı 146,83 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleşti. Metal eşya grubunda, en fazla ihracat gerçekleştirilen binalar ve mobilyalar için çeşitli donanımlar ürün grubunda 2014 Haziran ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla miktarda yüzde 173,6 oranında, değerde de yüzde 44,80 artışla 20 bin ton karşılığı 47,82 milyon dolar oldu. Bu ürün grubunun en büyük ikinci ihracat kalemi olan metal mobilya grubu ihracatımız ise 9 bin 683 ton karşılığı 38 milyon dolar bazında gerçekleşti. 33 PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ Ralli sırası da alüminyum METAL PİYASALARINDA NİKELDEN SONRA GÜÇLÜ PERFORMANS SIRASI ALÜMİNYUMA GELİYOR. ENDONEZYA’NIN ALÜMİNYUMUN HAMMADDESİ BOKSİTE GETİRDİĞİ YASAĞIN ETKİLERİNİN YAKINDA GÖRÜLECEĞİ VE FİYATLARIN BİN 850 DOLAR/TONA ÇIKABİLECEĞİ TAHMİNLERİ YAPILIYOR. 34 E ndonezya’nın maden cevherlerine getirdiği kısıtlama endüstriyel metallerden nikelin fiyatının bu yıl yüzde 40’tan fazla yükselmesine neden olurken, gözler yasaktan etkilenmesi beklenen alüminyuma çevrildi. Analistler, alüminyumun hammaddesi boksitin en büyük tedarikçisi olan Endonezya’daki satış kısıtlamasının yakında fiyatlara yansımaya başlayacağı ve ibrenin yukarı döneceği tahmininde bulunuyor. Endonezya’nın işlenmemiş madenlere getirdiği ihracat yasağı bir süredir yürürlükte. Bu dönem içinde paslanmaz çelik üretiminde kullanılan nikelin fiyatı yüzde 42 yükseldi ve 20 bin dolar/ ton sınırına yaklaştı. Son zamanlarda fiyatlar soğudu ancak yine de nikel yüzde 3,5’lik artışla temel metallerde en büyük sıçramayı yaparak 19 bin 950 dolar/ tondan alıcı buldu. Yüksek fiyatların talebi baltalayacağı beklentisiyle fiyatlarda bir geri çekilme meydana gelebileceği konuşuluyor. Genel trend ise hala yukarı yönlü. Macquarie, 2014 yılı için ortalama nikel fiyatını yüzde 25 artırarak 19 bin 911 dolar/tona çıkardı. Nikel üreticisi Rus Norilsk Nickel de 2014 sonunda bu metalin arzının dört senenin en düşük seviyesine gerileyeceğini ve 2019 yılına kadar da nikel talebinin arz miktarını geçeceğini öngörüyor. ÇİN’İN BOKSİT KAYNAKLARI KURUYOR Dünyanın en büyük alüminyum tüketicisi Çin’de üreticilerin 2013 yılında olası bir yasağa karşı tedbir almaları ve boksit ithalatlarını yüzde 80 artırarak 12-18 aylık tüketim stoku oluşturması nedeniyle nikeldeki ralli alüminyuma yansımamıştı. Endonezya, 2007-2013 döneminde dünya boksit ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştirirken, geçen yıl yaptığı satışların üçte ikisinin müşterisi Çin’di. Bu yıl ise Çin’in Endonezya ölçeğinde bir boksit tedarikçisi bulması zor olduğundan fiyatlarda yukarı doğru bir hareket bekleniyor. Boksit alüminyuma dönüştürülüyor, daha sonra konserve kutulardan otomobile kadar birçok alanda kullanılıyor. Endonezya dışında tedarikçi bulmak zorunda kalan Çin’de boksit fiyatlarının limanlarda yükselmeye başlaması, fiyatların nikeldeki çıkış trendine katılabileceğine işaret ediyor. Uzmanlar da alüminyum fiyat tahminlerini yukarı doğru revize etmeye başladılar. Bernstein Research, bu yıl alüminyum piyasasında açık olacağı öngörüsünde bulundu. Bernstein, yedi yıl arz fazlası yaşanmasının ardından artan talep büyümesiyle piyasada açık oluşacağını tahmin ediyor. Alüminyum üreticilerinin karlılığa geri dönmeden önce piyasanın hala imkanı olduğu ve bin 850 dolar/tonun yukarısına çıkılabileceği düşünülüyor. PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Sanayi şirketlerinin döviz borcu azalıyor Beste Naz Süllü İntegral Menkul Değerler Analisti 2014 yılının ilk çeyrek bilançoları mayıs ayı itibarıyla sona ererek şirketler ilk üç aylık performanslarını ortaya koydu. Mart ayı öncesi kurlarda yaşanan hızlı yükselişle birlikte özellikle sanayi şirketleri başta olmak üzere, döviz borcu olanlar kur riski nedeniyle kârlılıklarından yemişlerdi. Ocak ayında olağanüstü toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) aldığı kararla hızlı bir faiz artırımına giderek politika faizini yüzde 4,5’ten yüzde 10’a çekerek hızla yükselen kura dur demişti. Ocak ayından bu yana 2,38 seviyelerinden dönen dolar/lira kuru kısa bir süreç sonrasında mayıs ayında 2,06 seviyelerine kadar gevşeyerek döviz borcu bulunan şirket ve tüketicilere rahat bir nefes aldırdı. Borsada ilk 30 sıralamasında yer alan sanayi şirketlerinin borçlarını incelediğimizde, 2013 yılı sonunda 17,7 milyar dolarlık döviz borçları bulunduğunu görüyoruz. Enka İnşaat Koza Altın Koza Madencilik Şişecam Arçelik Ülker Bisküvi Tekfen Holding Sabancı Holding Aselsan Kardemir (D) Tofaş Ereğli Demir Çelik Tüpraş Koç Holding BAZI ŞİRKETLERİN YÜKLÜ DÖVİZ AÇIĞI VAR Fakat 2014 yılında açıklanan ilk çeyrek bilançolarında sanayi şirketlerinin döviz borçları 9,7 milyar dolara kadar geriledi. Rahat bir nefes alan sanayiciler 2,06 TL olan dolar kuru ile birlikte borçlarını yeniden maliyetlendirme konusunda da ayrıca avantaj yakaladı. 2013 yılında psikolojik kur seviyesinin 2 TL’nin üstüne çıkılmasıyla, yatırımcı döviz borcu olan şirketleri, kârlılığını ve temettü verimliliğini etkileyeceği için sanayi hisselerinden uzak durmuştu. Aslında 2013 yılı sanayicilere çok büyük bir ders oldu diyebiliriz. Ağır döviz yükümlülüklerine rağmen, dövizdeki ani dalgalanmalara karşı birçoğunun ek maliyet oluşturabileceği gerekçesiyle hedge yöntemi ile korunmaması, döviz kuru yükselmeye devam ederken, büyük bir riskle karşı karşıya bırakmıştı. Şirketler arasında Enka İnşaat, Pegasus ve Koza Altın gibi şirketler döviz artısıyla dikkat çekerken, Türk Telekom, Tüpraş gibi şirketlerin ise yüklü döviz açıkları bulunuyor. 2014/03 632,358,206,23 200,040,642,98 181,786,921,18 127,518,423,14 46,248,059,18 -40,471,942,64 -41,697,415,29 -142,519,408,17 -154,339,479,86 -261,377,584,71 -367,919,44,70 -1,151,724,358,39 -3,653,414,923,74 -3,704,974,426,89 2013/121 646,664,011,62 20,088,085,09 -5,311,343,30 41,199,706,70 51,264,583,24 -53,316,677,13 -174,690,530,85 182,212,434,99 -110,204,764,56 -263,410,305,96 -417,545,799,56 -659,346,156,59 -3,269,614,393,48 -3,502,100,923,02 35 PİYASALAR VE ÜRÜN ANALİZİ İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Ü FİYATLARI DÜŞÜRD os dönemi için yurt içi CHINA STEEL CORP el Corp, temmuz-ağust Ste ina Ch i ticis üre ik çel ük ina Steel, temmuzCh büy i. en gitt ’ın ine van irim Tay fiyat ind Steel, 6 aydır ilk kez ina 4 indirdi. Sıcak Ch ü. 1,6 ürd de yüz düş e ını a gör fiyatlar satış fiyatını haziran ayın a lam el, üretiminin orta Ste için i ina em ağustos dön 16 dolar düştü. Ch gal için fiyat ton başına ihraç ediyor. a’ya ony Jap ve haddelenmiş levha, kan Çin anının da satıyor ve geri kal yüzde 75’ini iç piyasa YREDİYOR BAKIR POZİTİF SE eği ICILARI SAYESİNDE seyrin talebi artırabilec mlu olu i BÜYÜK METAL AL dek isin nom BC olan ABD ve Çin eko r. Çin’de açıklanan HS lıyo sağ i esin Büyük metal alıcıları etm am dev n tlarındaki pozitif seyrin l siparişleri beklentide ma klı anı day e beklentileri bakır fiya D’d AB ğı iyimserlikten sonra bir süredir ır attı yar Bak tı. in isin yap i ver I esin PM zirv imalat dönemlerin durumunda da bakır fiyatları da son e kalıcılık sağlaması fazla arttı. Bu kapsam 3,1910 seviyesi üzerind ırın ilde Bak şek . bir yor li edi vet t kuv tes tini 3,1910 direncini yükselen trend hareke eflenebilir. Bakır halen aşağı yönlü kırılması inin teğ des 570 3,1 3,2340 seviyesi hed ası için d hareketinin zayıflam devam ettiriyor. Bu tren gerekiyor. ÜRETİMİ İRAN’IN HAM ÇELİK AYINDA ARTTI 2014’ÜN İLK DÖRT çelik üretimi ilerine göre İran’ın ham Dünya Çelik Birliği ver rını aştı. İlk dört sını ton on mily da beş 2014 yılının ilk dört ayın e yüzde 5 gör ine em en yılın aynı dön ayda çelik üretimi geç çekleşti. Nisan ayında ger rak ola ton bin artarak 5 milyon 15 üşle 1 milyon 285 aya göre yüzde 3 düş ise üretim bir önceki leşti. bin ton olarak gerçek ARTTI HAFTALIK BAZDA ABD’DE HAM ÇELİK bazda artış gösterdiği talık haf inin tim üre ABD’nin ham çelik fından açıklanan ir ve çelik enstitüsü tara bildirildi. ABD’de dem ra bir önceki son tan yıs’ Ma 24 ik üretimi verilere göre, ham çel oldu. Üretim ton bin 875 artışla 1 milyon andı. Çelik haftaya göre yüzde 2,0 yaş ş artı ına göre ise yüzde 2,3 geçen yılın aynı haftas de 78,0 kapasiteyle yüz la arıy itib ta haf ğı klandı üreticileri verilerin açı ğı güne kadar üretim dan verilerin açıklandı çalıştı. Ülkede yılbaşın lanımı yüzde 76,2 kul e olurken, kapasit 37 milyon 645 bin ton dönemine göre ı lece geçen yılın ayn olarak gerçekleşti. Böy ı. and yaş üş üretimde yüzde 0,6 düş RI YÜKSEK MİŞ BANT FİYATLA SICAK HADDELEN SEYREDİYOR ı mayıs ayı sonunda, delenmiş bant fiyatlar ABD yurt içi sıcak had yüksek seviyesine en ton artışla 26 ayın ay ortasından 7 dolar/ göre, fiyatlar 763 a sın ma kla açı ics am çıktı. World Steel Dyn 3 dolar düşüşle . Çin’de yurt içi fiyatlar dolar/tonda seyrediyor iyesi 756 dolar/ sev sek yük en AB’de iki yılın 451 dolar/tonda ve bant fiyatları iş enm del r. Küresel sıcak had tondan işlem görüyo rek 552 dolar/ eye term gös işim değ a ise mayıs ayı sonund tondan işlem gördü. ERİ ÖNEMLİ BAKIRDA 320 ÜZ ırda bu seviye hareketlilik görülen bak ru doğ ne nci 328 dire olarak 333 ilk a und lanması durum üzerinde tutunma sağ geri çekilmelerde sı Ola ilir. leb edi ip ve 338 dirençleri tak Pozitif algının ve 312 seviyelerinde. ise ilk destekler 320 mli. öne çok k ıcılı üzeri kal devamlılığı adına 320 ZAMLANDI uk PASLANMAZ ÇELİK lanmaz çelik tel ve çub GÜNEY KORE’DE ), haziran ayı için pas SS sco (Po el Ste lty yaptığını açıkladı. Specia co zam on Pos n/t eli wo Kor bin ney Gü a göre 200 fiyatlarında mayıs ayın fiyatlarını artırdı. Şirket AYINA YUSCO HAZİRAN ZAMLI GİRDİ ın en büyük Güney Doğu Asya’n ik üreticisi entegre paslanmaz çel (Yusco) rp. Co el Ste ited Un Yieh z çelik ma lan pas için haziran ayı kladı. Şirket fiyatlarını arttırdığını açı dolar/ton fiyatlarında 9 bin NT a, ihraç and zam ı Ayn tı. yap zam liyetini ma el nik n arta a fiyatlarınd 0/ton zam yansıtmak için 300-40 yapıldı. I’NDA DEMİR SİNGAPUR BORSAS E ŞT ŞÜ DÜ CEVHERİ i a vadeli demir cevher Singapur Borsası’nd rek tere gös üş düş a fiyatları yüzde 2 civarınd geriledi. a en düşük seviyeye geçen yıldan bu yan a da fiyatlar, arz ı’nd sas Bor tia Em Çin’in Dalian i. iği için düşüş gösterd fazlası piyasayı etkiled fazla çok i, ticis üre i her cev ir Shanghai’da bir dem ların rika fab da nun el mevzu arz olduğunu ve tem rini söyledi. kle edi etm le ace için satın almak stokları düşük tutuyor Bu nedenle fabrikalar . a satın alım yapılmıyor ve önceden çok fazl 3 ir cevheri fiyatları 96, dem eli vad a ur’d Singap l vadeli fiyatlar 706 eylü ’da ian Dal ve dolar/ton üyor. yuan/tondan işlem gör 37 PİYASALAR ve ÜRÜN ANALİZİ İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Ü FİYATLARI DÜŞÜRD os dönemi için yurt içi CHINA STEEL CORP el Corp, temmuz-ağust Ste ina Ch i ticis üre ik çel ük ina Steel, temmuzCh büy i. en gitt ’ın ine van irim Tay fiyat ind Steel, 6 aydır ilk kez ina 4 indirdi. Sıcak Ch ü. 1,6 ürd de yüz düş e ını a gör fiyatlar satış fiyatını haziran ayın a lam el, üretiminin orta Ste için i ina em ağustos dön 16 dolar düştü. Ch gal için fiyat ton başına ihraç ediyor. a’ya ony Jap ve haddelenmiş levha, kan Çin anının da satıyor ve geri kal yüzde 75’ini iç piyasa YREDİYOR BAKIR POZİTİF SE eği ICILARI SAYESİNDE seyrin talebi artırabilec mlu olu i BÜYÜK METAL AL dek isin nom BC olan ABD ve Çin eko r. Çin’de açıklanan HS lıyo sağ i esin Büyük metal alıcıları etm am dev n tlarındaki pozitif seyrin l siparişleri beklentide ma klı anı day e beklentileri bakır fiya D’d AB ğı iyimserlikten sonra bir süredir ır attı yar Bak tı. in isin yap i ver I esin PM zirv imalat dönemlerin durumunda da bakır fiyatları da son e kalıcılık sağlaması fazla arttı. Bu kapsam 3,1910 seviyesi üzerind ırın ilde Bak şek . bir yor li edi vet t kuv tes tini 3,1910 direncini yükselen trend hareke eflenebilir. Bakır halen aşağı yönlü kırılması inin teğ des 570 3,1 3,2340 seviyesi hed ası için d hareketinin zayıflam devam ettiriyor. Bu tren gerekiyor. ÜRETİMİ İRAN’IN HAM ÇELİK AYINDA ARTTI 2014’ÜN İLK DÖRT çelik üretimi ilerine göre İran’ın ham Dünya Çelik Birliği ver rını aştı. İlk dört sını ton on mily da beş 2014 yılının ilk dört ayın e yüzde 5 gör ine em en yılın aynı dön ayda çelik üretimi geç çekleşti. Nisan ayında ger rak ola ton bin artarak 5 milyon 15 üşle 1 milyon 285 aya göre yüzde 3 düş ise üretim bir önceki leşti. bin ton olarak gerçek ARTTI HAFTALIK BAZDA ABD’DE HAM ÇELİK bazda artış gösterdiği talık haf inin tim üre ABD’nin ham çelik fından açıklanan ir ve çelik enstitüsü tara bildirildi. ABD’de dem ra bir önceki son tan yıs’ Ma 24 ik üretimi verilere göre, ham çel oldu. Üretim ton bin 875 artışla 1 milyon andı. Çelik haftaya göre yüzde 2,0 yaş ş artı ına göre ise yüzde 2,3 geçen yılın aynı haftas de 78,0 kapasiteyle yüz la arıy itib ta haf ğı klandı üreticileri verilerin açı ğı güne kadar üretim dan verilerin açıklandı çalıştı. Ülkede yılbaşın lanımı yüzde 76,2 kul e olurken, kapasit 37 milyon 645 bin ton dönemine göre ı lece geçen yılın ayn olarak gerçekleşti. Böy ı. and yaş üş üretimde yüzde 0,6 düş RI YÜKSEK MİŞ BANT FİYATLA SICAK HADDELEN SEYREDİYOR ı mayıs ayı sonunda, delenmiş bant fiyatlar ABD yurt içi sıcak had yüksek seviyesine en ton artışla 26 ayın ay ortasından 7 dolar/ göre, fiyatlar 763 a sın ma kla açı ics am çıktı. World Steel Dyn 3 dolar düşüşle . Çin’de yurt içi fiyatlar dolar/tonda seyrediyor iyesi 756 dolar/ sev sek yük en AB’de iki yılın 451 dolar/tonda ve bant fiyatları iş enm del r. Küresel sıcak had tondan işlem görüyo rek 552 dolar/ eye term gös işim değ a ise mayıs ayı sonund tondan işlem gördü. ERİ ÖNEMLİ BAKIRDA 320 ÜZ ırda bu seviye hareketlilik görülen bak ru doğ ne nci 328 dire olarak 333 ilk a und lanması durum üzerinde tutunma sağ geri çekilmelerde sı Ola ilir. leb edi ip ve 338 dirençleri tak Pozitif algının ve 312 seviyelerinde. ise ilk destekler 320 mli. öne çok k ıcılı üzeri kal devamlılığı adına 320 ZAMLANDI uk PASLANMAZ ÇELİK lanmaz çelik tel ve çub GÜNEY KORE’DE ), haziran ayı için pas SS sco (Po el Ste lty yaptığını açıkladı. Specia co zam on Pos n/t eli wo Kor bin ney Gü a göre 200 fiyatlarında mayıs ayın fiyatlarını artırdı. Şirket AYINA YUSCO HAZİRAN ZAMLI GİRDİ ın en büyük Güney Doğu Asya’n ik üreticisi entegre paslanmaz çel (Yusco) rp. Co el Ste ited Un Yieh z çelik ma lan pas için haziran ayı kladı. Şirket fiyatlarını arttırdığını açı dolar/ton fiyatlarında 9 bin NT a, ihraç and zam ı Ayn tı. yap zam liyetini ma el nik n arta a fiyatlarınd 0/ton zam yansıtmak için 300-40 yapıldı. I’NDA DEMİR SİNGAPUR BORSAS E ŞT ŞÜ DÜ CEVHERİ i a vadeli demir cevher Singapur Borsası’nd rek tere gös üş düş a fiyatları yüzde 2 civarınd geriledi. a en düşük seviyeye geçen yıldan bu yan a da fiyatlar, arz ı’nd sas Bor tia Em Çin’in Dalian i. iği için düşüş gösterd fazlası piyasayı etkiled fazla çok i, ticis üre i her cev ir Shanghai’da bir dem ların rika fab da nun el mevzu arz olduğunu ve tem rini söyledi. kle edi etm le ace için satın almak stokları düşük tutuyor Bu nedenle fabrikalar . a satın alım yapılmıyor ve önceden çok fazl 3 ir cevheri fiyatları 96, dem eli vad a ur’d Singap l vadeli fiyatlar 706 eylü ’da ian Dal ve dolar/ton üyor. yuan/tondan işlem gör 37 SANAYİNİN SESİ MUTFAK, ENDÜSTRİYEL E SER VİS ÇAMAŞIRHAN MANLARI VE İKRAM EKİP E SANAYİCİLER V ERNEĞİ İŞADAMLARI D NI ERGÜN TUSİD BAŞKA E’DE BİLGE, TÜRKİY MUTFAK ENDÜSTRİYEL SON SEK TÖRÜNÜN E 80 10 YILDA YÜZD RKİYE BÜYÜYEREK TÜ EN ALDIĞI EKONOMİSİND 3.2’ YE PAYIN YÜZDE DİRDİ. ULAŞTIĞINI BİL ü r ö t k e s k a f t u m l e y i r t Endüs yüdü ü b 0 8 e d z ü y a d l ı y 10 T Ergün Bilge, firmaların artık günümüzde markalaşmasının zorunlu olduğunu, bunun sonucunun da doğal olarak fiyat politikalarına olumlu yönde yansıyacağını önemle belirtiyor. 38 ürkiye endüstriyel mutfak sektörünün girdiği zorlu dönemleri geride bırakarak 2010 yılında başlattığı büyüme hamlesini 2013’te de sürdürdüğünü dile getiren TUSİD Başkanı Ergün Bilge, bu canlanmanın daha çok iç dinamiklerden kaynaklandığını aktardı. Bugün Türkiye’nin endüstriyel mutfak sektöründe iyi bir yere geldiğine dikkat çeken Bilge, firmaların katma değeri yüksek ürünler üreterek pek çok ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini ifade etti. Endüstriyel mutfak ihracatının 2013 yılında yaklaşık 600 milyon dolar olarak gerçekleştiğini söyleyen Bilge, sektör ihracatının rekor seviyelere doğru ilerlediğine dikkat çekti. Endüstriyel mutfak ve çamaşırhane sektörünün pazar büyüklüğünün 1 milyar dolara ulaştığının altını çizen Ergün Bilge, “Bu büyüklüğün yaklaşık yüzde 80’ini endüstriyel mutfak oluşturuyor. Endüstriyel mutfak sektöründe irili ufaklı yaklaşık 450 firma faaliyet gösteriyor. Sektör 65 bin kişiye istihdam alanı sağlıyor” dedi. “Endüstriyel mutfağın Türkiye’de sanayisi oluştu ve sektör olarak konumunu güçlendirdi” ifadesini kullanan Bilge, şöyle devam etti: “Bazı ürünlerde bu sanayinin SANAYİNİN SESİ İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 önde gelen ülkelerinden biri olan İtalya ile rekabet edebilir konuma geldik. Hatta İtalya’ya mal satıyoruz. İtalya’ya ürün satabilecek seviyeye gelmek tüm dünyaya ürün satabilecek seviyeye geldiğimizi gösterir.” SEKTÖRÜN VİZYONU GENİŞ AR-GE çalışmalarının sektördeki kalite anlayışlarını ve politikalarını belirleyen önemli bir kriter olduğunu açıklayan Ergün Bilge, bu çalışmaların firmaların kalitelerini maksimum seviyeye çıkarmalarına ve dünya standartlarında üretim yapmalarına yardımcı olduğunu anımsattı. Endüstriyel mutfak sektöründe lider ve marka olmak için her geçen gün artan üretim kapasitesi ve ürün çeşidiyle sektörde müşteri odaklı kalite anlayışına ve müşteri memnuniyetine son derece önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Bilge, “Sektör tüm dünyaya kaliteli ürün ve hizmet sunmak amacıyla AR-GE çalışmalarına da ağırlık vermesi bilinciyle hareket ediyor. Sürekli ürünlerine yeni özellikler kazandırmak ve kullanıcıların yaşamını kolaylaştırmak amacıyla TUSİD olarak sektördeki firmalarımıza eğitim ve seminerler düzenliyoruz. AR-GE çalışmalarının olumlu sonuç vermesi, üretilen ürünlerin pek çok önemli projede yer almasını sağlıyor. Bu da doğal olarak sektörün sürekli bir gelişim ve dinamizm içinde olmasına zemin hazırlıyor. ARGE çalışmalarının yanı sıra teknolojik gelişmeleri de yakından takip eden firmalarımız her yıl yurt içi ve yurt dışı mutfak fuarlarına katılarak vizyonunu genişletiyor. Çünkü gelişmenin temel koşullarından biri de dünyadaki değişen teknoloji ve tasarım kriterlerini belirleyerek ürüne yansıtabilmek” diye konuştu. ÜNİVERSİTELERLE İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ En önemli sorununun markalaşma noktasında yaşanan eksiklik olduğunun altını çizen Ergün Bilge, sektörün global markalara sahip bir konuma geldiğinde ürünleri daha iyi fiyatlara pazarlama imkânı elde edebileceğini iddia etti. Devlet teşviklerinden ve kolaylıklarından sektörün yeterince yararlanamadığını vurgulayan Bilge, “Bu konuda dernek olarak bize önemli görevler düşüyor. Bundan sonra sektörün önde gelen firmalarının uluslararası alanda daha aktif olması için devletle uyumlu şekilde çalışılmalı ve ortak konsantrasyon alanları oluşturulmalı. AR-GE alanında ivme sağlanabilmesi için üniversitelerin ilgili bölümlerinin bu çalışma zeminine daha açık hale getirilmesi gerekiyor” yorumunda bulundu. AMAÇ STANDARTLARI YÜKSELTMEK TUSİD’in endüstriyel mutfak, çamaşırhane ve servis ekipmanları alanlarında faaliyet gösteren firmaları bir araya getiren bir sektör derneği olduğunu ileten Ergün Bilge şunları söyledi: “Derneğimiz 21 yıl önce kuruldu. Sektörünün ilk ve tek kuruluşu olan TUSİD iş kollarımızın önde gelen tüm firmalarını çatısı altında topladı. Derneğimizin bel kemiğini endüstriyel mutfak ve çamaşırhane konusunda faaliyet gösteren firmalar oluşturuyor. Bunun yanında ağırlama, konaklama sektörüne mal ve hizmet veren çok sayıda kuruluş da örgütümüzün bünyesinde yer alıyor. TUSİD üyeleri arasında mesleki, teknolojik, sosyal dayanışmayı sağlamak ve söz konusu alanlarda standartları yükseltmek için çalışmalarını sürdürüyor. TUSİD’in yaklaşık 145’ten fazla firmayı temsilen 260’a yakın üyesi bulunuyor.” 39 İNOVASYON Anadolu’nun İnovasyon yangını İzmir’den ateşlendi E konomi Bakanlığı’nın katkılarıyla, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ege İhracatçı Birlikleri organizasyonuyla düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası 2014 İzmir etkinliğine, Türk Ekonomi Bankası (TEB), Arçelik, Türk Hava Yolları (THY), İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve İzmir Büyükşehir Belediyesi çözüm ortağı olarak destek verirken, etkinliğe Ege Bölgesi’nde bulunan sanayici, ihracatçı, üst düzey şirketlerin yöneticileri, üniversite ve lise öğrencileri yoğun ilgi gösterdi. İki gün süren etkinlikte Ege Bölgesi’ndeki üniversiteler, ARGE merkezleri stantlarında inovatif çalışmalarını tanıtma fırsatı bulurken, Ege İhracatçı Birlikleri ve Denizli İhracatçılar Birliği’nin yaptığı tasarım yarışmalarıyla Gıda AR-GE Proje Pazarı’nda başarılı olan projeler de tanıtıldı. 40 İzmir’in tarihine altın harflerle yazılacak bir etkinliğe imza attıklarını belirten Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, İzmirliler’in modada, tasarımda, iş dünyasında inovatif çalışmalarıyla zirveye çıkmış 20’den fazla ismin deneyimlerini dinleme olanağı bulduğunu ve inovatif çalışmaları inceleme fırsatı yakaladığını kaydetti. Türkiye İnovasyon Haftası 2014 İzmir etkinliğinin ziyaretçi sayısı, konuşmacıların profili ve üniversitelerin, AR-GE merkezlerinin, teknoparkların gösterdiği ilgi nedeniyle beklentilerinden daha başarılı bir organizasyon olarak geride kaldığını anlatan Ünlütürk, “2015 yılında düzenleyeceğimiz Türkiye İnovasyon Haftası İzmir etkinliği için çıtayı çok yukarı çıkardık. Türkiye ve İzmir’in 2023 hedeflerine ulaşması için doğru yolda olduğumuzu düşünüyoruz” dedi. “KORKMAYIN HAYAL EDİN” Etkinliğe ilk gün katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, katılımcılara hayallerin peşinden gitmeleri tavsiyesinde bulundu. Türkiye’nin bugüne kadar Anadolu’nun imkanlarıyla, Türkiye’nin sermayesiyle başkalarını taklit ederek, başkalarının verdiği reçetelerle üretim yaparak, fasonculukla dünyanın 15. büyük ekonomisi konumuna geldiğine dikkati çeken Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye’de 2002 yılında milli gelirden AR-GE’nin aldığı pay binde 5’ti. 2012 yılı sonunda bu oran yüzde 0,92’ye çıktı. İtalya yıllardır AR-GE’ye yüzde 3 pay ayırıyor. Bizim de 2023 hedefimiz bu. Aradaki mesafeyi kapatmak için çok çalışmalıyız. Hayal kurun ve hayallerinin peşinden gidin” diye konuştu. “VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTTUK” Türkiye İnovasyon Haftası’nın fikir mimarı Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İNOVASYON İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ VE EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ İŞBİRLİĞİNDE DÜZENLENEN TÜRKİYE İNOVASYON HAFTASI 2014 İZMİR ETKİNLİĞİ, YOĞUN İLGİSİ GÖRDÜ. 2930 MAYIS 2014 TARİHLERİNDE DÜZENLENEN ETKİNLİK, İZMİR’İN BUGÜNE KADAR GÖRDÜĞÜ EN FAZLA KATILIMLI ORGANİZASYON OLDU. Mehmet Büyükekşi, 2013 yılında Türkiye İnovasyon Haftası İstanbul toplantısının tanıtımı için İzmir’e geldiklerinde, Türkiye İnovasyon Haftası’nın Anadolu’ya yayılması talebi geldiğini, bu talebi yerinde gördüklerini ve Türkiye İnovasyon Haftası’nı Anadolu’ya yayma sözü verdiklerini anlattı. Bu sözü tutarken ilk etkinliği İzmir’de düzenlediklerini, eylülde Ankara, ekimde Gaziantep’te inovasyon haftası yapacaklarını aktaran Büyükekşi, finali ise aralıkta İstanbul’da gerçekleştireceklerini dile getirdi. İhracatın geleceğinin inovasyonla ortaya konulacak ürünlerde olduğunu belirten Büyükekşi, “Katma değeri arttırabilmek için inovasyon, tasarım, AR-GE ve marka çok önemli. Biz inovasyonun gücünü herkese göstermek için sanayiyi ve gençleri burada bir araya getiriyoruz. İzmir’in yıllık ihracatı 10 milyar dolar ve 30 milyar dolara çıkarma potansiyeli var. Bizim yeni adımlar atmamız lazım bu sayıyı arttırmak için. İzmir şu an ihracat yapan kentler listesinde 4’üncü sırada. Bunu artıracak kapasitesi var. Bu da katma değeri yüksek ürünle inovasyonla olur” dedi. “ESKİ KÖYE YENİ ADET GETİRECEK GENÇLER ARANIYOR” TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi değişimin gücünü inovasyondan aldıklarını söyleyerek, “Neden yıllardır inovasyon, inovasyon diyoruz ve inovasyona bu kadar önem veriyoruz? Çünkü ihracatımızın geleceği inovasyonla yapacağımız atılıma bağlı” dedi. İnovasyon kavramının Türkiye’de sadece İstanbul ile sınırlandırılamayacağı fikrinden hareketle tüm Anadolu kentlerine yaymayı hedeflediklerini belirten Büyükekşi, “Eski köye yeni adet getirecek gençlerimiz her kentte var. İlk kıvılcımı İzmir’den yaktık. İzmir ihracatımız için oldukça önemli bir kent. Bu İzmir için bir milat olacak” diye konuştu. UZMANLAR DENEYİMLERİNİ PAYLAŞTI Etkinliğin ilk gününde ‘Bilim ve Teknoloji’, ‘İnovasyon ve Tasarım’ konuları işlendi. İlk konuşmacı, Human Genome Project (İnsan Gen Haritası Projesi) üzerine çalışmalar yürüten alzheimer, astım, parkinson gibi hastalıklar için tedaviler geliştiren Signum Biosciences’in Kurucu CEO’su Dr. Gregory Stock oldu. Ardından inovasyonunun tanınan isimlerinden 60’tan fazla ülkede seminer ve konferanslar vermiş Rowan Gibson deneyimlerini paylaştı. Tasarım alanında gerçekleştirilen panel ise endüstriyel&mimari tasarım alanında çağdaş mimaride Türkiye’nin önde gelen isimlerinden Melkan Gürsel Tabanlıoğlu’nun konuşmasıyla başladı. Ardından tasarımda başarılı işlere imza atan Bora Aksu ve Deniz Karaşahin etkinlikte yer aldı. Etkinliğin ikinci gününde açılış konuşmasını Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu yaparken, sunum yapan ilk isim İrlanda’dan Gearoid Mooney oldu. Ardından Türk İş Dünyası panelinde FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Türk Ekonomi Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Varol Civil, Kale Grubu Teknik Grup Başkanı Osman Okyay, Arçelik Genel Müdür Yardımcısı Tülin Karabük, İnci Holding Yönetim Kurulu Perihan İnci, Onuk Taşıt Sanayi CEO’su Ekber Onuk ve THY Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur deneyimlerini paylaştı. Kariyer etkinliği panelinde ise iş dünyası ve üniversite öğrencileri bir araya geldi. İkinci gün öğleden sonra etkinliği “Türkiye’nin Dijital Platformu” paneliyle sürdü. Mehmet Büyükekşi EİB Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, “Şirketler inovasyon ile rekabet avantajı sağlıyor. Bu durum küçük olsun, büyük olsun, geleneksel olsun, yenilikçi olsun fark etmez. Tarım, sanayi, hizmet, enerji farketmeden tüm sektörlerimiz için geçerli. Artık sektörünüz ve büyüklüğünüz ne olursa olsun inovasyon kaçınılmaz” diye konuştu. 41 FABRİKA TANITIM Gürsel Bayraktar Burak Alüminyum ihracat payını yüzde 40’a çıkaracak AVRUPA’DAN GELEN TALEP ARTIŞI DOĞRULTUSUNDA YATIRIMLARINI HIZLANDIRAN BURAK ALÜMİNYUM, GEÇEN YIL HADIMKÖY’DEN, 40 BİN METREKARESİ KAPALI OLMAK ÜZERE TOPLAM 200 BİN METREKAREDE YER ALAN LÜLEBURGAZ MURATLI’DAKİ FABRİKASINA TAŞINDI. 42 EK YATIRIMLARINI SÜRDÜREN FİRMA, YENİ PRES YATIRIMLARIYLA ÜRETİM HATTINI GÜÇLENDİREREK KAPASİTE ARTIŞI GERÇEKLEŞTİRECEK. BURAK ALÜMİNYUM SATIŞ VE PAZARLAMA MÜDÜRÜ GÜRSEL BAYRAKTAR, SATIŞLARINDA 2013 YILINDA YÜZDE 25 OLAN DIŞ PAZAR PAYINI, BU YIL YÜZDE 40’A ÇIKARMAYI HEDEFLEDİKLERİNİ SÖYLEDİ. FABRİKA TANITIM İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Y eni tesislerine taşındıkları 2013’ün kendileri açısından ‘yatırım yılı’ olarak geçtiğini dile getiren Burak Alüminyum Satış ve Pazarlama Müdürü Gürsel Bayraktar, 40 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 200 bin metrekarelik alanda yer alan Lüleburgaz Muratlı’daki fabrikalarının faaliyete geçtiğini bildirdi. Avrupa’dan gelen talebin sadece Burak Alüminyum’un değil, sektördeki tüm firmaların ciddi bir kapasite artırımına neden olacağı değerlendirmesini yapan Gürsel Bayraktar, yatırımların bu öngörü doğrultusunda gerçekleştiğini kaydetti. 2013 yılını, toplam imalatın yüzde 75’ini iç pazar, yüzde 25’ini dış pazara satarak kapattıklarına değinen Bayraktar, “2014 yılında hedef yüzde 40 dış pazar, yüzde 60 iç pazar satışı. Bununla ilgili olarak mevcut Avrupa müşterilerimizde artacak talebin yanında özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika hedef pazarlarımız arasında. Bunlarla ilgili pazarlama tanıtım faaliyetlerimiz tamamlandı. Ülke bazında temsilci firmalar belirlenerek sevkıyatlarımız başladı” şeklinde konuştu. DÜNYA STANDARTLARINDA PAKETLEME YAPIYOR Faaliyetlerine 1984 yılında İstanbul Bayrampaşa’da alüminyum levha üretimiyle başladıklarını anlatan Gürsel Bayraktar, dört adet bin 400, iki adet 2 bin, bir adet 2 bin 250 ton olmak üzere toplam yedi adet gelişmiş PLC kontrollü ekstrüzyon pres hatları sayesinde çok çeşitli profil üretme imkanına sahip olduklarını söyledi. Alüminyum profillerin taşınma, nakliye veya stok anında çevresel faktörlerden hasar görmemesi için muhafaza edilmesi gerektiğine dikkat çeken Bayraktar, “Alüminyum ekstrüzyon profil yüzeylerinin korunması için farklı ambalajlama yöntemleri var. Sadece ürünün ambalajlanması yetmiyor. Bunun yanında şehirler arası ya da ihracat nakliyelerinde forklift, vinç ve kamyonlarla taşınabilmesi için de ayrıca paketlenmesi gerekli. Burak Alüminyum, ulusal ve uluslararası standartlar çerçevesinde paletleme yapıyor. Müşteri istekleri doğrultusunda özel ölçülerde de paletleme hizmeti veriyoruz” açıklamasını yaptı. “YATIRIMCININ TEŞVİKE İHTİYACI VAR” Sektörün en büyük sıkıntısının, halen hammaddede dışa bağımlılık olduğunu belirten Bayraktar, yakın zamanda bu konuda planlanan bir yatırımın görünmediğini vurguladı. Vergi Usul Kanunu’nda yapılması gereken ancak halen hayata geçirilemeyen uygulamaların sektörü zorlamaya devam ettiğine dikkat çeken Gürsel Bayraktar, “Ciddi ihracat potansiyeline sahip sektörümüze yatırımcılarımızın önünü açacak teşviklere ihtiyaç var. Yurt dışı tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine verilen desteğin yeni istihdam alanları açacak yatırımlara da verilmesi en büyük beklentimiz” dedi. Sürekli pazarın beklentilerini yerinde takip edebilmek ve yeni ürünler oluşturmak amacıyla AR-GE çalışmalarını önemsediklerini ifade eden Gürsel Bayraktar, şunları söyledi: “Sürekli ARGE çalışmaları yapıyoruz. Müşterilerimizin maliyetlerini düşürmeyi amaçlıyoruz. Biz yenilenmeye çok önem veriyoruz. Bunun için AR-GE laboratuvarımızda mühendis arkadaşlarımızın çalışmalar yapmasının yanı sıra iki farklı üniversitenin de laboratuvarından destek alıyoruz.” 00, in 4 n b t de 50 to rt a 2 , dö t 2 bin et PLC m u e y a i d ları in ad lüm in, bir am yed es hat me A k r t l b a Bur adet 2 ere top zyon p ofil üre ü r z i ik ak ü ekstr şitli p . olm trollü çok çe sahip kon sinde kanına e im say 43 MAKALE İstanbul’un ‘yerleşim kalıbı envanteri’ ve geleceğimiz Ç RÜŞTÜ BOZKURT Dünya Gazetesi Yazarı KENTLERDE YAŞAMANIN ÜÇ ÖNEMLİ SORUMLULUĞU VAR: ÖNCELİKLE HERKESE GEÇİMİNİ SAĞLAYABİLECEĞİ BİR ‘İŞ ALANI’ YARATILMALI. İKİNCİSİ HERKESİ BARINABİLECEĞİ BİR ‘KONUTA’ KAVUŞTURMALI. ÜÇÜNCÜSÜ DE KONUTLARLA İŞ YERLERİNİN DIŞINDA EĞLENCE VE DİNLENCE ALANLARINA GİDİP GELMELERİNİ SAĞLAYAN HIZLI, GÜVENLİ VE KONFORLU BİR ‘ULAŞIM’ SAĞLANMALI. 44 ağımızı yönlendiren temel eğilimlerden biri de refah arayışındaki insanların göçleri nedeniyle kentleşmenin giderek daha hızlanması. HABİTAT 2010 Raporu, 2050’de insanların yüzde 70’inin kentlerde yaşayacağını öngörüyor. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi 2013 Raporu’na göre de 2050’de 9 milyar insanın 6 milyarı yani üçte ikisi kentlerde yaşayacak. Bugün dünyanın en büyük kenti olan Tokyo’da yaklaşık 37 milyon insan yaşıyor. Daha şimdiden Hindistan’ın Mumbai kentinde 20, Yeni Delhi’de 16, Kalküta’ da 15 milyonu aşan nüfus var. Brezilya’nın Sau Poulo kentinde 20 milyonunu aştı. Meksika’nın nüfusu 20 milyon dolaylarında. Çin’de Şangay’ın da 20 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın merkezlerinden biri olma yolunda. Bengaldeş’te Dakka’nın nüfusu da 15 milyonu bulmuş durumda. İstanbul 10 milyon üzerinde nüfusu barındıran kentler arasında yerini alıyor. Dünya üzerinde havaya salınan gazların yüzde 80’ini kentler oluşturuyor. Kentlerin mevcut bina stoklarının bugünün teknolojisi dikkate alınırsa ‘iklim dostu’ olmadığı, ivedilikle yenilenmesi gerektiği açık. Avrupa’nın merkezi ülkesi olma konumuna gelmiş olan Almanya’da bina stoklarının yüzde 90’ı 1980/85 yıllarında yapılmış. ÜÇ TEMEL GÖREV Kentlerde yaşamanın üç önemli sorumluluğu var: Öncelikle herkese geçimini sağlayabileceği bir ‘iş alanı’ yaratılmalı. İkincisi herkesi barınabileceği bir ‘konuta’ kavuşturmalı. Üçüncüsü de konutlarla iş yerlerinin dışında eğlence ve dinlence alanlarına gidip gelmelerini sağlayan hızlı, güvenli ve konforlu bir ‘ulaşım’ sağlanmalı. Kentleşmenin ekonomik, sosyal, kültürel önemi artıyor. Uluslararası rekabette kent yapılarını ve işlevlerini dikkate almadan başarılı sonuçlar üretmek mümkün olmuyor. Bütün bu gelişmeler kent üzerine düşünen entelektüellerin sayısını da artırıyor. Kentlerle ilgili çözümler üzerine yoğun tartışmalar yapılmasını gerektiriyor. Kent içi ulaşımı çözmek için trafikteki tüm işlemlerin ‘bağlantılı hale gelmesi’ üzerinde özellikle duruluyor. Kentte yaşayan insanların günlük eylemlerinin büyük bölümünü ‘yürüyüş mesafesinde çözme’ ilkesini gözeten planlama anlayışı öne çıkıyor. Bir başka anlatımla konut, çalışma yeri ve boş zaman mekanlarının iç içe olması gerekiyor. İstanbul’da ‘kent ekonomisinin verimi’ üzerinde tartışmaları yoğunlaştırmalıyız. ÖNCE MARJİNAL İŞLERDE ÇALIŞTILAR Bu yazıda sadece ‘kentin yerleşme kalıbı ve iş gücünün verimi’ üzerine küçük bir not düşerek, belli bir alanda tartışmaları yaygınlaştırmalı, yoğunlaştırmalı ve derinleştirmeliyiz. İstanbul’un yerleşme kalıbını yapılandıran ‘kendiliğinden gelişme’nin yarattığı sorunları var. Uzun süre İstanbul’a yerleşenlerin çoğunluğu önce dost, akraba ve hemşehrilerinin daha önce yerleştikleri varoşlara gelerek oralarda başlarını sokabilecekleri konutlar yaptı. İstanbul’a gelenler önce marjinal işlerde çalıştı, daha sonra örgütlü işlere MAKALE İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 yöneldi. Nerede iş bulursa oraya gitti. Maltepe’de konutu olan bir insan üç araç değiştirerek Kazlıçeşme’deki fabrikada çalıştı. Planlı kent kurmuş toplumlarda fabrika odaklı işin en yakın çevresinde ‘düz işçiler’, ikinci halkada ‘ara elamanlar’ daha uzak çevrelerde ise ‘yöneticilerle iş yeri sahipleri’ oturur. Ayrıca konutla ulaşım arasında bütün işlevlerin bağlantıları gözetilir. Kentin en uzak mesafesi arasında ‘45 dakikalık uzaklık’ zamanda ulaşılabilirlik ölçüsü kullanılır. Bu özellikler İstanbul için geçerli değil. İstanbul özelinde hala tortularını yaşadığımız yerleşim kalıplarının ‘kent ekonomisi üzerine etkilerinin’ bir envanterini çıkarmak zorundayız. NE ZAMAN? Bütün yurttaşlar gibi iş insanları da sektörleri ve ilgi alanları ne olursa olsun geleceğimizi doğrudan etkileyecek olan kent sorunlarıyla yakından ilgili olmalıdır. Örneğin; kent imar planlarının yapmayan, planlarla ilgili açık angajmanları olmayın siyasetçilere yerel seçimlerde oy vermemeli. Çünkü yanlış insan seçersek, rant kaygısıyla kentleri yanlış planlarlarsa, kentlerin akışkanlıkları azalır, erişebilirlikle ulaşabilirlik olanakları kısıtlanır, kent verimi düşer, ekonomi reel anlamda rekabet gücünü yitirir ve ülkenin zenginleşmesi yavaşlar. Çoğu zaman kısa vadeli düşünerek kent, kentleşme, kent altyapıları, kentlerdeki fiziki sermaye stoku mevcut yapıların ıslah edilmesi gibi konular günlük yaşamımızda bizden uzakmış gibi dursa da, giderek uzayan insan ömrünü dikkate aldığımızda sadece çocuklarımızı ve torunlarımızı ilgilendiren bir konu değil, bizzat kendi yaşam kalitemizi de etkileyen çok temel bir sorunla yüz yüze olduğumuzu unutmamak gerekir. Son söz olarak şunu ifade etmek istiyorum: Her alanda fetişizm sakıncalı bir tutum. Günlük sorunları fetiş haline getirerek bizi yakın ve uzak gelecekte derinden etkileyecek olguları ilgi menzilimizin dışına çıkarırsak hem kendi birikimlerimizi israf etmiş hem de çocuklarımızla torunlarımızın hakkını yemiş oluruz. Yaklaşık üç bin yıl önce Sümer rahibinin dediği gibi; “Sen kendin için değilsen, kim senin için? Sen başkaları için değilsen nesin ki? Şimdi değilse ne zaman?” Tam da şimdi hareket etmenin zamanı. Kentlerle ilgimizi şimdi başlatmazsak yarın çok geç olabilir, çok geç... 45 YATIRIMCISINI BEKLEYEN TASARIMLAR Mira lazımlık hastala M ira lazımlığın ön tarafının yükseltilmiş olması sayesinde idrar yapmak için hastanın dik konuma gelme zorunluluğunun ve idrarın etrafa dökülmesi gibi problemlerin önüne geçiliyor. Ayrıca erkek hastalar için ikinci bir ürünün kullanılmasına da ihtiyaç kalmıyor. r için ideal Rasim İspirgil Anadolu Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Mirzazad Barijugh Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstri ürünleri Kestane çizerken ka zaları önleyin K estane çizme aleti olarak tasarlanan ürün, kestane çizerken meydana gelebilecek kazaları önlemeyi ve işlemi daha seri hale getirerek, kestane çizme işini bir eziyet olmaktan çıkarmayı amaçlıyor. Üretim maliyetleri ve kullanım kolaylığı ön plana alınarak tasarlanan ürün, ergonomik bir sap kısmı ve bunu form olarak takip eden, tek parça sacdan bükülerek üretilen, kesici ağız kısmından oluşuyor. Şenol Doğan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 46 YATIRIMCISINI BEKLEYEN TASARIMLAR İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 lı k lı ğ a s k o ç t u C & e d Co G ıda zehirlenmesi, çapraz bulaşma gibi birçok bakteriyel hastalığın mutfak gereçlerinden kaynaklandığı biliniyor. Son zamanlarda her gıda grubu için ayrı mutfak ekipmanları kullanılması tavsiye ediliyor. Bu ekipmanların başında ise kesme tahtaları yer alıyor. Bu ihtiyaçtan yola çıkılarak tasarlanan hem de daha kullanışlı bir kesme tahtası çözümü. Zeynep Ç. Altmışoğlu İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi li t e if r a m i r le f e ş k a f t Balans’la mu B alans’la mutfak şeflerinin kesme işlemlerini hızlandırmaları ve seri bir şekilde yapabilmeleri için tasarlanmış. Gövde ve bıçak için paslanmaz çelik, gövde üzerindeki sap için plastik çeşidi olan polietilen düşünülmüş. Gövde için çekme yöntemi ve şekillendirme, bıçak için kesme yöntemiyle kalıplama, gövde üzerindeki plastik sap için plastik enjeksiyon kalıplama yöntemi düşünülmüş. Enes Büyüktopbaş Işık Ün. Güzel Sanatlar Fakültesi Hande Özgeldi Işık Ün. Güzel Sanatlar Fakültesi 47 ENDÜSTRİYEL TASARIM Tasarım ürünün tüketiciyle kurduğu iletişimi güçlendiriyor K İnci Çayırlı Sokak No:27 Daire:1 34674 Kuzguncuk İstanbul Türkiye TEL: +90 (0216) 532 00 10 FAX: +90 (0216) 532 00 10 GSM: 0537 212 85 72 ENDÜSTRİYEL TASARIMIN İLK AŞAMASINDAN SON ANA KADAR BİR BÜTÜN OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZEN HI DESIGN KURUCUSU UĞRAŞ AKPINAR, “TÜKETİCİNİN MARKA ALGISI DA BU BÜTÜNÜN İÇİNDE. SÖZ KONUSU MARKANIN MÜŞTERİLERİNE ÜRÜN VE HİZMETLERİYLE SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİ İYİ ANALİZ ETMEK GEREKİR” DİYOR. 48 endini rekabete bağlı, yaratıcı alanlarda fikir ve emek harcayan biri olarak gören Uğraş Akpınar’ın hayata bakış açısının da bu mantıkla geliştiğini söyleyebiliriz. Aslında ‘hobi’ sahibi biri olmadığını ifade eden Uğraş Akpınar, zamanının büyük bir bölümünü yapmaktan mutlu olduğu işlere ayırmayı tercih ediyor. Akpınar yolculuk etmeyi, yeni mekanlar keşfetmeyi, insanlar tanımayı, tarih ve sosyoloji alanında kitaplar okumayı seven bir kişiliğe sahip. “Çalışma hayatımı kurduğum Hi Design markası altında sürdürüyorum” diyen Uğraş Akpınar endüstriyel tasarım alanındaki çalışmalarına yönelik şu bilgileri veriyor: “12 yıla yaklaşan meslek hayatımda çok çeşitli sektörlere rekabette fark yaratmaya çalıştığımız ürünler tasarladım. Beyaz eşya otomotiv, elektronik ürünler ve medikal alanları başlıca yoğunlaştığım projeleri oluşturuyor. Kişisel olarak ulusal ve uluslararası yarışmalarda pek çok ürünüm tasarım ödülleri aldı. Tasarımı yapılacak ürün için konsept aşamasından üretim detaylarına, marketteki algısından tüketici beklentilerine kadar detaylı bir tasarım prosesi veya metoduyla çalışıyorum. Kısacası bu yolculuğu üç boyutlu datadan ticari metaya kadar giden bir serüven olarak tanımlamak mümkün.” “TÜRK GİRİŞİMCİSİ YENİLİĞE AÇIK” Uğraş Akpınar çağımızda tasarım ve marka ilişkisinin kurumsal anlamda önemli bir olgu olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle tüketiciye ulaşma noktasında tasarımın en az ürün kalitesi kadar önemli olduğuna işaret eden Uğraş Akpınar şöyle devam ediyor: “Ben ürün ve markanın konuştuğuna inanırım. Ürünü alacak kişiye maksimum üç cümle kuran bu konuşmalar kaliteli, ucuz ya da pahalı, yenilikçi veya tutucu, prestij ürünü, dayanıklı, kalıcı, heyecan verici, sevimli ve agresif bir ürün olduklarını söyler. Kullanıcının marka algısı da söz konusu markanın yıllar içinde müşterilerine ürün ve hizmetleriyle neler söylediğiyle oluşur. Tasarım yaparken ürünün hangi cümleleri söylemesi gerektiği konusunda müşterilerimize uzun uzun mesai harcarız. Bu mesai sonuncunda oluşan kavramları ürün üzerinde oluşturabildiğimizde başarı kendiliğinden geliyor. Yerküre kaynaklarının kısıtlı olduğu şüphesiz. Rekabet koşulları gereği her marka binlerce ürünü pazara sunuyor. Bu tespitler ister istemez yolun sonunu görmeden yeni bir vaziyet, yeni bir algı oluşturulmasının gerekliliğini gösteriyor. ENDÜSTRİYEL TASARIM İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Tüketici bilinçlendikçe enerji tasarrufu, çevreye zararsız ürünler, sürdürülebilirlik gibi kavramlar mümkün olan en az parçayla tasarım, demonte edilme kolaylığı, geri dönüşümü mümkün olan ürünler zamanla pazarda bir adım daha öne çıkıyor. Bütün bunlar Türk sanayicisinin her zaman girişimci, gelişime ve yeniliğe açık bir özgül ağırlığa sahip olmasıyla anlam kazanıyor. Tasarım değer yaratma sürecinde zincirin önemli halkalarından biri. Küreselleşme faktörünün devrede olduğunu da düşünürsek iş dünyasındaki aktörler hızla son 10 yılda tasarıma ve tasarımcıya yatırım yapmaktan kaçınmıyor diyebiliriz.” KENDİ MARKALARINI YARATIYORLAR Tasarım alanında müşteri beklentilerine de değinen Uğraş Akpınar farklı sektörlerin farklı beklentileri olduğunu söylüyor. Ancak temel olarak üretim maliyetlerini düşürmeyi ve ürünün görünümünü önemsediklerinin altını çizen Uğraş Akpınar, tasarım konusunda yerli ve yabancı şirketlerin yaklaşımına yönelik şu bilgileri veriyor: “Tasarım fark yaratmak için var. Yerli firmalar bu olguyu daha da yağın bir oranda içselleştirdiklerinde arada bir fark kalmayacak. Bir de lider firma, sürükleyici firma gibi kavramlar gündemde. Lider ya da sürükleyici kimlikli firmalar tasarım faktörüne daha derin ve uzun görülü olduğu kadar planlı bakıyor. Pazarda oyunun kurallarını değiştirecek ürünler üretmeyi bir zorunluluk olarak gördüklerini söyleyebilirim. Ülkemizde pek çok sektörde henüz dünya ölçeğinde sürükleyici ve lider bir firma olmamasının sebeplerinden biri de bu. Ancak bu durum her an değişebilir. Dünya genelinde meslek insanı yetiştiren okulların sayısı hızla artıyor. Yerleşik meslek kuruluşları sürekli faaliyet içerisinde ve yeni imkanlar, yeni olanaklar yaratma konusunda iddialı bir şekilde çalışıyor. Tasarım kavramı artık yavaş yavaş bir ürün kozmetiği olamaktan çıkıp, sosyal politikaları, üretimle tüketim ilişkilerini değiştiren sistem ve yaklaşımlar oluşturuyor. Tasarımcılar bağımsız olarak girişimcilik gömleği giyerek pek çok alanda kendi markalarıyla ürünler arz ederek girdikleri pazara farklı bir dinamizm kazandırıyor.” TASARIM SÜRECİ BİR BÜTÜN Endüstriyel tasarım noktasında markaların kazanımlarına da değinen Uğraş Akpınar, “Bir işletme tasarımcıyla çalışmaya karar verdiğinde dışarıdan bir gözle bulundukları pazarda fark yaratacak ürünlere sahip olmaya hazır olmalı. Bu fark ve kazanım görsel, işlevsel, maliyet, ürünün algısı gibi pek çok unsurdan oluşur. Daha da önemlisi başarılı bir tasarım süreci yaşayan firmalar eskisine göre daha analitik, daha detaycı ve insana dokunan, duygularına hitap eden bir firma kimliğine bürünür” diyor. Hi Design’i diğer firmalardan ayıran birkaç faktör var. Bunlardan bazıları tecrübeye bağlı olarak üretim ve tasarım sürecine hakim olması. Tasarımın ilk aşamadan son aşamasına kadar bu süreçleri rahatlıkla yürütebilme becerisine sahip olan Hi Design ekibinin tasarım süreci için kullandıkları metot bu farkı yaratıyor. “Temel tasarım ilkelerimizin yanında uygulamalı kriterleri müşterimizin beklentileri göre oluşturuyoruz” ifadesini kullanan Uğraş Akpınar sözlerini şöyle tamamlıyor: “Müşterilerimiz oyunun kurallarını değiştirecek bir ürün isterler ise metodumuz değişiyor. Ya da piyasada fiyat rekabeti var ise buna göre kriterler belirliyoruz. Endüstri ürünleri tasarımının çıktıları doğru yapılmış ise her zaman nedenseldir. Her bir çizginin, her bir formun, yazının, rengin veya kullanılan malzemenin orada bulunduğu yerde olması için geçerli bir sebebi var. Sanat yapıtları nedensel olmak zorunda değil.” 49 ENDÜSTRİYEL TASARIM Onlar projelerinin merkezinde yer alıyor Z uluDesign’in temel felsefesi, nitelikli endüstriyel tasarımın ülkemizde de yapılabildiğini göstermek ve yabancı tasarıma olan merakı kırmak olarak tanımlanabilir. İyi bir eğitim alan ZuluDesign ekibi, verdikleri hizmet ve ortaya çıkardıkları ürünle de kendilerine özgü oluşumları sağlamayı başarıyor. “Bizi sürekli yeniye ve iyiye iten bir kültürümüz var” ifadesini kullanan ZuluDesign ekibinden M. Zafer Uluçay şu bilgileri veriyor: “İşimiz ve hobimiz aynı yerde çakışıyor. Yaptığımız işi çok seviyoruz. Kendimizi ve becerilerimizi hiç durmadan geliştirmeye çalışıyoruz. Bu işi adeta tutkuyla yapıyoruz. Dolayısıyla işe severek başlayıp bitirdiğinizde ortaya çıkan iş başkaları için referans oluyor.” “TASARIMA DAHA FAZLA ÖNEM VERİLMELİ” Ülkemizde endüstriyel tasarım bilincinin tam anlamıyla istenilen düzeye gelmediğini belirten M. Zafer Uluçay, ÜLKEMİZDEKİ ÜRETİM POTANSİYELİNİN GÜCÜNE DİKKAT ÇEKEN M. ZAFER ULUÇAY, ENDÜSTRİYEL TASARIMA ÖNEM VERİLDİĞİNDE MARKALARIMIZIN ÖNÜNDE KİMSENİN DURAMAYACAĞINI BELİRTİYOR. ciddi bir üretim potansiyeline sahip ülkemizin markalaşmak için tasarıma daha fazla önem vermesi gerektiğine işaret ediyor. “Ülke olarak üretim gücümüzün farkına varmalıyız” ifadesini kullanan Uluçay, “Bu gücü doğru yerde kontrollü şekilde kullanabilmenin yolu endüstriyel tasarımdan geçiyor. Ülkemizde birçok otomotiv ana sanayisi var ve üretilen ürünlerin fikri mülkiyetleri yabancılara ait. Bu sıkıntılı duruma çözüm getirebilme becerisine sahip olduğunuzda yerinizde duramaz oluyorsunuz. Bilinçli entelektüeller olarak bu konuda referans olmayı görev edindik. Tasarladığımız araçların kullanıcılar tarafından memnuniyetle karşılanması ve müşterilerimizin kazançlarındaki artış bizi motive etti. Endüstriyel tasarım, mühendislik ve fonksiyonel prototip konularındaki know-how ile fikri mülkiyetlerin ülkemizde kalması gurur verici” diyor. Burhaniye Mahallesi Taşocakları Çıkmazı Sok. No:1 Beylerbeyi/İSTANBUL Tel: (0216) 318 57 60 E-mail: info@zuludesign.com 50 EĞİTİM İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 İDDMİB, İKMİB VE ZUCDER İŞBİRLİĞİNDE ‘TÜRK EV VE MUTFAK EŞYALARI YURT DIŞI PAZARLAMA TAKIMI’NIN, KÜME FİRMALARIN İHTİYAÇ VE TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA BELİRLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİ DEVAM EDİYOR. a m ş a l a k r a m ç a m Eğitimlerde a stanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ve Zuccaciyeciler Derneği (ZUCDER) işbirliğinde, Ekonomi Bakanlığı’nın Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi tebliği kapsamında projelendirilen ‘Türk Ev ve mutfak eşyaları yurt dışı pazarlama takımı’ küme firmaların ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda belirlenen eğitim faaliyetlerine devam ediyor. İlk olarak 16-17 Mayıs 2014 tarihlerinde Model Yönetim Danışmanlık firmasından Fahrettin Otluoğlu tarafından ‘kurumsallaşma ve markalaşma’ üzerine iki gün süren eğitim verildi. 10 Haziran 2014 tarihinde tasarımcı Orhan Irmak tarafından ‘ambalaj tasarımı eğitimi’ verildi. Ambalaj tasarımının nasıl fark yarattığı, önemi ve tasarım sürecinin yönetimi konularının ele alındığı eğitimde dünyada fark yaratan tasarımlar değerlendirildi. Ayrıca marka bilincinin ve bilinilirliğinin artırılmasında ambalaj tasarımının büyük rol oynadığı ve nihai satın almayı etkileyen önemli faktörlerden olduğu vurgulandı. İ 2014 TEMMUZ AYI İMMİB EĞİTİM ETKİNLİKLERİ SIRA KONUSU EĞİTİM YERİ TARİH GÜN SAATİ BAŞVURU TARİHİ 1 Güler Kazmacı ile Etkili Konuşma, Hitabet ve İkna Teknikleri Dış Ticaret Kompleksi/ 03.07.2014 İSTANBUL 2 09.30 ------17.30 20.06.2014 2 Diplomatik Davranabilmek ve Hayır Diyebilmek Dış Ticaret Kompleksi/ 11.07.2014 İSTANBUL 1 09.30 ------17.30 20.06.2014 3 Stres Yönetimi ve Motivasyon Dış Ticaret Kompleksi/ 14.07.2014 İSTANBUL 1 09.30 ------17.30 20.06.2014 4 Problem Çözme ve Karar Verme Dış Ticaret Kompleksi/ 14.07.2014 İSTANBUL 2 09.30 ------17.30 20.06.2014 5 Kurumlarda Doğru ve Etkin AR-GE Yapılanması Dış Ticaret Kompleksi/ 16.07.2014 İSTANBUL 2 09.30 ------17.30 20.06.2014 6 Kalite Yönetim Sistemi (ISO 9001:2008) Dış Ticaret Kompleksi/ 16.07.2014 İSTANBUL 1 09.30 ------17.30 20.06.2014 7 Topluluk Önünde Etkili Konuşma ve Beden Dilini Geliştirme Dış Ticaret Kompleksi/ 17.07.2014 İSTANBUL 2 09.30 ------17.30 20.06.2014 8 Dış Ticaret Uzmanlığı Dış Ticaret Kompleksi/ 21.07.2014 İSTANBUL 2 09.30 ------17.30 20.06.2014 9 Yaşamınızın Koçu Olun Dış Ticaret Kompleksi/ 22.07.2014 İSTANBUL 2 Dış Ticaret Kompleksi/ 23.07.2014 İSTANBUL 2 10 İhracatta Teklif Hazırlama, Fiyatlandırma, Maliyet ve Risk Yönetimi 09.30 ------17.30 09.30 ------17.30 20.06.2014 20.06.2014 51 ALTERNATİF PAZARLAR ş i n e g ı r a l k a n a l o m ı r ı t a y ENDONEZYA’DA PETROL VE DOĞALGAZDAN SONRA MADEN ÜRETİMİ ÖNE ÇIKIYOR. AYRICA DÜNYADAKİ EN BÜYÜK KÖMÜR REZERVLERİNE SAHİP İKİ ÜLKEDEN BİRİ. ENDONEZYA HÜKÜMETİ TARAFINDAN ÖNEM VERİLEN SEKTÖRLER ENERJİ, KİMYASALLAR, TEKSTİL, MAKİNE, METAL İŞLEME, MADENCİLİK ÜRÜNLERİ, ELEKTRONİK, GIDA, KAKAO, PALMİYE YAĞI VE KAUÇUK İŞLEME ENDÜSTRİLERİ. 52 E ndonezya Güneydoğu Asya’da yer alan dünya’nın en kalabalık Müslüman (200 milyon) ülkesi. Endonezya, bol seviyede tabi kaynaklara sahip bir ülke. İkliminden dolayı gür tropik ormanlar ülkenin bitki örtüsünü meydana getiriyor. Yeraltı ve yer üstü kaynakları oldukça zengin olan Endonezya’da bol ve çok çeşitli madenler mevcut. Kalay, petrol, doğalgaz, kömür, boksit, manganez, altın ve gümüş yatakları dünya rezervleri arasında önemli bir yer işgal ediyor. Ayrıca bunlardan başka nikel, bakır ve iyotla tuz da zengin yeraltı madenleri arasında bulunuyor. Endonezya’da ekonomi tarıma dayalı. Fakat bağımsızlığına kavuştuğundan beri sanayi, madencilik ve ticarette çok önemli ilerlemeler kaydedilmiş durumda. Topraklarının ancak yüzde 7,5’i ekilebilir durumda. Sulanabilen arâzilerde senede iki defa mahsul almak mümkün. ZENGİN YERALTI KAYNAKLARI VAR Madenlerin işletilmesi sömürge devrine göre, ülke için daha faydalı hale gelmesine rağmen, ekonomi halen dışa bağımlı, dış yatırımlara muhtaç. Senelik 50 milyon ton olan petrol üretimi ülke petrol rezervlerinin pek azının değerlendirilmesiyle elde ediliyor. Petrol rafinerilerinin gelişmesi her geçen gün petrol üretimini artırıyor. Petrol ağırlık olarak Sumatra ve Kalimantan Bölgesi’nden elde ediliyor. Endonezya’nın ihracatının yarısını petrol oluşturuyor. Petrol ve doğalgazdan sonra ülkenin maden üretimi öne çıkıyor. Endonezya dünyadaki en büyük kömür rezervlerine sahip iki ülkeden biri. Rezerv ALTERNATiF PAZARLAR İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 miktarının 100 milyar tonun üzerinde olduğu düşünülüyor. Kömür rezervinin yüzde 48’i linyit, yüzde 1,7’si antrasit. Avustralya’dan sonra dünyanın ikinci büyük kömür ihracatçısı konumunda. Madencilikte yabancı sermayeye ihtiyaç duyuluyor. Ancak, geçmiş dönemlerde yabancı sermayeli firmalarla yerel yönetimler arasında çıkan anlaşmazlıklar bu alanda yabancı sermayenin ülkeye gelmesini zorlaştırıyor. Özellikle kalay üretiminde dünya devletleri arasında üçüncü sırada olan Endonezya’da sanayi bağımsızlıklarına kavuştuktan sonra kurulmaya başladı. Bölgede petrol rafinerileri, demir-çelik sanayi, lastik, çimento, kağıt, kinin, gübre, dokuma fabrikaları her geçen gün çoğalıyor. Limanları her tonajdaki gemilerin yanaşmasına elverişli, tersaneleri de her geçen gün gelişmesine rağmen kendi deniz filosu yetersiz. Ülkenin en çok sıkıntı çektiği konu elektrik enerjisinin yeterli olmaması. Fakat son yıllarda bu konuda kayda değer çalışmalar yapılıyor. Makine, elektronik, dokuma ve kimya sanayi yatırımları hız kazanmış durumda. Hayvancılık ülke ekonomisinde fazla bir yer tutmaz. Sadece koyun, keçi ve kümes hayvanları beslenmesi yaygın. Ülkenin ekonomik yapısında balıkçılık geniş bir yer tutuyor. Son zamanlarda senelik balık üretimi iki milyon ton civarında. Ülkenin kara yolu ulaşımı fazla gelişmemiş. Bunun yerine hava ve deniz ulaşımı ülke ihtiyacını karşılayacak seviyede. karşılamakta oldukça yetersiz kalan üretim nedeniyle önemli miktarda çimento ithalatı yapılıyor. Kağıt endüstrisi de 1980’lerin ortalarından beri gelişme gösteriyor. Ancak endüstri son yıllarda hammadde sıkıntısıyla karşı karşıya. Tekstil ve hazır giyim sanayi, petrol ve gaz dışında ülkenin en büyük ihracat geliriyle istihdamı sağlayan temel sektör. Son yıllarda yapılan önemli yatırımlara rağmen sanayideki büyüme hızı genel büyüme hızının altında gerçekleşiyor denilebilir. Ülke sanayi Çin ve Hindistan gibi ucuz mamul ürünler satan ülkelerin rekabetinden olumsuz etkinlenmiş durumda. Tekstil, giyim, deri işleme, ayakkabı ve orman ürünleri gibi emek yoğun iş kolları bu olumsuzluktan daha fazla etkilenen alt sektörler konumunda. Endonezya yüksek nüfusu, sahip olduğu hammadde çeşitliliği sanayinin gelişimi için önemli unsurlar arasında. Hükümet ÇİN MALLARI HAKSIZ REKABET YARATIYOR Endonezya’nın 1997 yılında kriz öncesi GSYİH’nın yüzde 25’ini oluşturan sanayi sektörü GSYİH’nın yüzde 46,9’unu oluşturuyor. Öte yandan sektör Hindistan ve Çin kaynaklı ucuz fiyatlı ürünlerin rekabetiyle karşı karşıya kalmış durumda. Alüminyum üretimi konusunda Kuzey Sumatrada Japon ortaklığıyla kurulan döküm tesisi 1985 tarihinden beri üretim yapıyor. Petrokimya endüstrisi ve çimento tesisleri devlet tarafından oluşturulan diğer tesisler arasında. Çimento üretimi yapan sekiz firmanın toplam üretim kapasitesi 53 milyon ton seviyesinde. Ülkenin artan ihtiyacını 53 ALTERNATİF PAZARLAR tarafından önem verilen sektörler enerji, kimyasallar, tekstil, makine, metal işleme, madencilik ürünleri, elektronik, gıda, kakao, palmiye yağı ve kauçuk işleme endüstrileri. Ülkede belirli sektörlerde ağır sanayi gelişmiş durumda. Örneğin; demir-çelik üretimi için entegre tesis olan Batı Java’daki Krakatau Steel fabrikası var. Ülkedeki toplam demir çelik üretimi 2,9 milyon civarında. Kişi başına çelik tüketimi ortalama 30 kilo gibi çok düşük bir miktarda olmasına rağmen yıllık 8–9 milyon ton olan iç talebi karşılayamıyor. ÖNEMLİ PETROL VE DOĞALGAZ ÜRETİCİSİ Endonezya önemli petrol ve doğalgaz üreticisi bir ülke. Son yıllarda önemli miktardaki tüketim nedeniyle 2002’den sonra ülke petrol ithalatçısı konumuna geldi. Dünya petrol rezervlerinin yüzde 1,2’si üretiminin ise yüzde 0,3’ü bu ülkede bulunuyor. Tahmin edilen petrol rezervi 43 milyar varil, bilinen petrol rezervi ise 7,7 milyar varil düzeyinde. Ülkede petrol ürünleri devlet tarafından sübvanse ediliyor. Petrol satış ve dağıtımında devletin petrol şirketi olan Pertemina yasal düzenlemeyle tekel konumundan çıkarıldı. Ancak faaliyette bulunduğu alanla yine en büyük petrol ve gaz üreticisi firma konumunda. Günlük petrol üretimi 190 bin varil seviyesinde. Toplam üretimin yaklaşık yüzde 20’sini gerçekleştiriyor. Petrol ve gazla ilgili tüm faaliyetleri kamu kurumu olan BP Migas (The Upstream Oil and Gas Regulatory Agency) düzenliyor. Endonezya’nın doğalgaz rezervinin 334,5 TSCF olduğu tahmin ediliyor. Dünya rezervlerinin yüzde 2,6’sı üretiminin ise yüzde 1,6’sı Endonezya’da. Ülkenin yıllık elektrik üretimi 150 bin Gwh düzeyinde. Dolayısıyla ülkede enerji yatırımlarına ihtiyaç var. TÜRK FİRMALARI MADENCİLİĞE YATIRIM YAPIYOR Ülkede yabancı sermayeyi teşvik 54 çısından İhracatımız arünler: potansiyel ü ünleri ● Tarım ve gıda ür anları m ip ek ve e ● Makin lar ● Elektrikli cihaz eleri m ze al m at ● İnşa k parça ● Otomotiv yede ürünleri ● Demir ve çelik yi ürünleri na ● Savunma sa leri ün ür ● Ev tekstili amacıyla 2007’de yeni mevzuat uygulamaya konuldu. Yeni yasa, yabancılara yerli yatırımcıyla eşit muamele, ulusallaştırmaya karşı koruma, serbest sermaye transferleri, anlaşmazlıklarda uluslararası uzlaşmaya gitme, minimum sermaye miktarı olmaması, belirli tip yatırımlarda vergi teşviki gibi yenilikler getirdi. Ancak son yıllarda yatırım ortamında görülen olumlu gelişmelere rağmen halen mevcut altyapı, yasal sistemdeki belirsizlikler, uygulama farklılıkları yabancı yatırımlar önündeki en büyük engeller. 2012 itibarıyla Endonezya’da sekiz Türk firması yaklaşık 180 milyon dolar tutarında yatırım yaptı. Söz konusu yatırımların en büyüğü Indokordsa tarafından yapılan endüstriyel iplik ve kordbezi yatırımı. Türk firmaları tarafından yapılan diğer önemli yatırım alanı madencilik. Ayrıca Java Adası’nda un fabrikalarıyla elektrik malzemesi üreten bir tesis mevcut. EN ÖNEMLİ PAZAR JAPONYA Endonezya 90’lı yıllara kadar ithalata bağımlılığı nedeniyle cari işlemler açıK veren bir ülke konumundaydı. Ancak, 1998 sonrasında ithalattaki önemli ölçüdeki düşüş nedeniyle dış ticaretteki bu yapı değişerek ülke ticaret fazlası ALTERNATiF PAZARLAR İ S T A N B U L D E M İ R V E D E M İ R D I Ş I M E T A L L E R İ H R A C A T Ç I L A R I B İ R L İ Ğ İ A Y L I K Y A Y I N I • M A Y I S - H A Z İ R A N 2 0 1 4 • S A Y I : 2 7 Bazı ürünlerde uygunluk aranıyor veren bir konuma geldi. Bu durumun oluşmasında Endonezya’nın ihraç ettiği hammaddelerde dünya fiyatlarındaki artış da önemli rol oynadı. İthalatla ihracatta petrol ve gaz önemli bir yer tuttuğu için 2012’de bu alanda ihracatı ithalatının gerisine düştü. Endonezya’nın en önemli ihraç pazarı Japonya. İhracatın yüzde 16,6’sı bu ülkeye yönelik. Japonya’dan sonra Çin, Singapur, ABD ve G. Kore en fazla ihracat yaptığı diğer ülkeler. Söz konusu beş ülkeye yaptığı ihracat toplam ihracatın yaklaşık yüzde 53,1’ini oluşturuyor. İhracatta oluşan bu pazar bağımlılığının giderilmesine yönelik Orta Doğu ve Asya gibi yeni piyasalara açılımın önemi gündemde. İthalatında ise ilk beş ülke Çin, Singapur, Japonya, G. Kore ve ABD. Bu ülkelerin toplam ithalat içerisindeki payı ise yüzde 53,8 düzeyinde. Türkiye ile Endonezya arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin arttırılmasına yönelik resmi heyetler, iş forumları, ticaret heyetleri ve milli fuar katılımları gibi yoğun faaliyetler yapılıyor. Bu kapsamda özellikle imzalanan anlaşmalar ekonomik ilişkilerin yasal temelini teşkil ediyor. Türkiye’yle Endonezya arasındaki ticaret hacmi son yıllarda hızla artıyor. Ülkemizle Endonezya arasındaki toplantıları sonucunda iki ülke arasında gümrük, sanayi, standardizasyon, ulaştırma, tarım, doğal afetler, enerji, bankacılık, turizm ve ihracatı geliştirme alanlarında işbirliği devam ediyor. Dolayısıyla dış ticaret hacmi de özellikle son yıllarda önemli oranda artış gösterdi. Endonezya’ya yönelik ülkemizin başlıca ihraç kalemlerini buğday unu, tütün, maden makineleri, kâğıt atıkları, dokuma kumaş ve mermer oluşturuyor. İhracatımızdaki en önemli kalemi buğday unu. Endonezya’nın buğday unu üretimi iç talebi karşılayamıyor. Diğer taraftan ülkemizde yerleşik firmalarının bu ülkedeki fuarlara katılımları hızla artıyor. Endonezya ihracatçı firmalarımız açısından işlenmiş tarım ürünleri başta değirmen, gıda işleme, paketleme, tekstil, ayakkabı, ağaç işleme makineleri olmak üzere tüm makine ekipmanları, elektrikli ve elektronik cihazlarla inşaat malzemeleri, mermer, halı, savunma sanayi ürünlerimiz açısından önem arz eden bir piyasa konumunda. Kimyevi atıkların ülkeye ithali yasak. Bunun dışında ülkeye ithal edilen malların ticari gemiler ve balıkçılık gemileri hariç yeni olması gerekiyor. Kullanılmış makine ithali ise izne bağlı. Bu makineleri üretici firmalar ihtiyaçları bağlamında ithal edebilir. Ancak yabancı sermayeli firmaların kendi makine parkını yurt dışından satmamak kaydıyla getirebilir. İthalatta bazı mallar için ithal öncesi izin prosedürü bulunuyor. İthalatta tüm ürünlerde Endonezya standartlarına uygunluk zorunlu değil. Fakat bazı malların ithalatı sırasında Endonezya standartlarına (SNI) uygunluk aranıyor. Buğday unu, lamba, muhtelif gübreler, lastikler, priz, vantilatör, çimento ve güvenlik camları bu kapsamda. 55 KANUN Hedef üreten Türkiye üreten KOBİ TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ TİM BÜNYESİNDEKİ İHRACATÇILARIN TAAHHÜTLÜ KREDİ İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASI, FİRMALARIN BORÇ VE ALACAKLARININ DÖVİZ İKİ KURUNDAKİ DALGALANMALARDAN KORUNMASINA YÖNELİK GENEL ESASLAR DÜZENLENİYOR. 1 3 Haziran 2012 tarihli ve 28332 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘2023 Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planında’ 19 stratejik hedef bulunuyor. 15 nolu stratejik hedef ‘Finansal Enstrümanların ve Ticaret Destek Araçlarının Arttırılması ve Verimli Kullanımının Sağlanması’nı kapsıyor. Bu hedefler ihracatçılara sağlanan finansman olanaklarının artırılmasına verilen öneme işaret ediyor. Bu protokol TİM çatısı altındaki ihracatçı birliklerinin üyelerine, ihracat taahhütlü TL/YP nakit 56 krediyle gayri nakdi kredi ihtiyaçlarının bankanın kendi kaynaklarından veya dış kaynaklardan karşılanması, firmaların faaliyetlerinden doğan döviz cinsinden borç ve alacaklarının döviz iki kurlarındaki dalgalanmalara karşı korunmasına, ayrıca diğer bankacılık ürün ve hizmetlerinin sunulmasına ilişkin genel esasları düzenliyor. TİM çatısı altındaki ihracatçı birliklerinin üyesi olan firmaların banka kaynaklarından nakdi ve gayri nakdi kredi talepleri banka tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucunda, mali yapısında olumsuzluk bulunmaması ve yapılacak istihbarat sonucunda herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmaması halinde banka mevzuatı çerçevesinde değerlendirmeye alınacak. Bunun yanında TİM çatısı altındaki ihracatçı birliklerinin KOBİ vasfına sahip üyelerine banka kaynaklı olarak kullandırılacak ihracat kredileri için teminat oluşturmak üzere ihracatçı KOBİ’lerin KGF’nin kefaletinden faydalandırılması düzenlenecek. İHRACATIN FİNANSMANI İÇİN KULLANDIRILAN KREDİ ÜRÜNLERİ İmalatçı, imalatçı-ihracatçı firmalara ihracatın finansmanı amacıyla rotatif/SPOT/AET döviz kredisi kullandırılabilecek. Kredi üst limiti firmanın kredilibitesi bazında değerlendirilecek. Kullandırılacak krediler ihracatla döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin teşvik mevzuatı kapsamında değerlendirilecek. Bankanın ‘sanayi KOBİ’ tanımına uyan firmalara kullandırdığı krediler nedeniyle doğacak gelirler BSMV’den istisna edilecek. Üyelerin protokol kapsamında, indirimli faiz oranından nakit ve gayri nakit kredi kullanabilecek. HER ALANDA BÜTÜNSEL KALKINMA BÜYÜMENİN MOTORU İHRACAT OLDU BAŞBAKAN İHRACAT ŞAMPİYONLARINI ÖDÜLLENDİRDİ DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATI HAZİRAN’DA 611 MİLYON DOLAR MAYIS-HAZİRAN 2014 • SAYI: 27 İSTANBUL DEMİR VE DEMİR DIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ AYLIK YAYINI