Türk Kardiyol Dern Arş - Arch Turk Soc Cardiol 2014;42 Suppl 3:1-16 1 Transözofageal ekokardiyografi için öneriler: EACVI 2014 güncellemesi Recommendations for transoesophageal echocardiography: EACVI update 2014 Frank A. Flachskampf, Patrick F. Wouters,# Thor Edvardsen,* Artur Evangelista,† Gilbert Habib,‡ Piotr Hoffman,§ Rainer Hoffmann,|| Patrizio Lancellotti,¶ ve Mauro Pepi,** Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği adına dokümanı inceleyenler: Erwan Donal ve Fausto Rigo Uppsala Üniversitesi, Institut för Medicinska Vetenskaper, Akademiska Sjukhuset, Ingang 40, Plan 5, 75185 Uppsala, İsveç; # Anesteziyoloji ve Perioperatif Tıp Anabilim Dalı, Ghent Üniversitesi, Ghent, Belçika; *Kardiyoloji Anabilim Dalı, Oslo Universitesi Hastanesi, Rikshospitalet, Oslo, Norveç; † ‡ § Vall d’Hebron Üniversitesi, Barselona, İspanya; Kardiyoloji Kliniği, Timone Hastanesi, Marsilya, Fransa; Konjenital Kalp Hastalıkları Anabilim Dalı, Kardiyoloji Enstitüsü, Varşova, Polonya; Medikal Klinik I, Aachen Üniversite Kliniği, Aachen, Almanya; || ¶ Kardiyoloji Kliniği, GIGA Kardiyovasküler Bilimler, Kalp Kapak Kliniği, Sart Tilman Üniversite Hastanesi, Liege Üniversite Hastanesi, Liege, Belçika; ve **Centro Cardiologico Monzino, IRCCS, Milano, Italya ÖZET ABSTRACT Bu döküman ile Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği’nin (EACVI) transözefageal ekokardiyografi (TÖE) için önerilerini güncelliyoruz. Bu döküman özellikle transkatater aortik, mitral ve sol atriyal apendisk müdahaleleri gibi girişimsel TÖE alanları yanında infektif andokardit, erişkin konjenital kalp hastalıkları ve aort hastalıklarında TÖE’nin rölüne odaklanmıştır. With this document, we updatethe recommendations for transoesophageal echocardiography (TOE) ofthe European Association of Cardiovascular Imaging. The documentfocusses on the areas of interventional TOE, in particular transcatheteraortic, mitral, andleft atrial appendage interventions, as well as on the roleof TOE ininfectiveendocarditis, adult congenital heart disease, and aortic disease. A vrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği’nin (EACVI) transezofageal ekokardiyografi (TÖE) için önerileri güncellemesi, 2001 ve 2010 yıllarında yayınlanan Avrupa Ekokardiyografi Birliği’nin dökümanları ile ilişkilidir.[1,2] Endikasyon, aletler, performans ve güvenlik önlemleri ile ilgili detaylı rehberlik oralarda ve benzer yayınlarda bulunabilir.[3] Bu yeni döküman özellikle hızlı gelişen bazı alanlarda özellikle de TÖE’nin katater bazlı işlemlerde kullanımı kapsamında bazı ek ve güncel öneriler sağlamayı hedeflemekte, dolayısıyla 2010 dökümanını değiştirmeyip düzeltmektedir.[4] Bu işlemler için TÖE verileri, hem disiplinler arası kalp takımının yönetimsel kararlar almasında bilgi sağlamada hem de işlem sırasında veya işlem sonrasında çok önemlidir. Bir önce yayınlanmış dökümandan beri TÖE donanımında temel değişiklikler olmazken, 3B özellikli transdüserlerin kullanımı artmış ve lineer boyutların ve kapak yapılarının eğri alanlarının ölçümü veya TÖE verilerinin floroskopi görüntüleri ile eşzamanlı olarak birleştirilmesi gibi daha karmaşık işlemlere imkan veren 3B veri tabanları ile ilgili ya- Çeviri: Doç. Dr. Taner Şen, Prof. Dr. Leyla Elif Sade ©Avrupa Kardiyoloji Derneği 2014. Oxford Universitesi Yayınları, doi: 10.1093/ehjci/jeu015 Avrupa Kardiyoloji Derneği adına yayımlanmıştır. Tüm hakları saklıdır. ©Yazar 2014. Gerekli izinler için bu posta adresinden irtibata geçiniz e-mail: journals.permission@oup.com Geliş tarihi: 02.01.2014 Kabul tarihi: 06.01.2014 Yazışma adresi: Frank A. Flachskampf. Uppsala Universitesi, Institut för Medicinska Vetenskaper, Akademiska sjukhuset, Ingang 40, Plan 5, 75185 Uppsala, İsveç. Tel: +46 70 42 50 725 e-posta: frank.flachskampf@medsci.uu.se © 2014 Türk Kardiyoloji Derneği Türk Kardiyol Dern Arş 2 zılımlar gelişmeye devam etmektedir. ABD’de, 2007 ve 2011 yılında TÖE’yi de içeren eko için uygun kullanım kriterlerleri dökümanları ilgili cemiyet tarafından düzenlenmiştir.[5,6] Bu dökümanlar kanıta dayalı tıp ile uygulama deneyimini birleştiren modifiye Delphi egzersiz içine teknik bir panel oturtan bir işlem sonucu ortaya çıkarılmıştır.[5] Bu şekilde birçok önemli açıdan belirgin şekilde farklı olan Amerikan sağlık sistemine uyumlu ve ilişkili iyi klinik uygulamalar üzerine uzman görüşlerini içermektedir. Bununla beraber, böyle kriterlerin derlenmesi, gelişmesi ve önemle tartışılması Amerikan olmayan TÖE kullanıcılarını bilgilendirebilir. Örneğin, Bhatia ve arkadaşları uygunluk krtiteleri ışığında kendi TÖE veritabanlarını[7] incelediklerinde, uygunsuz ya da aşırı kullanım olarak sınıflandırılan düşük test öncesi olasılıklı hastalarda (geçici ateş, bilinen alternatif enfeksiyon kaynağı veya negatif kan kültürü/endokardit için atipik patojen) TÖE kullanımının en sık endikasyon olduğunu görmüşlerdir. Öte yandan, uygunluk kriterleri, yapılmayan işlemlere nadiren uygulanmış böylece az kullanımdan ziyade aşırı kullanımlar saptanmıştır ki bu da Avrupa ve başka yerlerde sağlık sistemindeki kısıtlamalar nedeniyle az kullanım kadar önemlidir.[6] Transkateter aort kapak değişimi / yerleştirilmesi öncesinde ve sırasında görüntüleme İşlem öncesi TÖE Aort kapak anatomisinin ve aort kapak anülüs boyutunun ölçümüyle beraber aort kapak darlığının değerlendirilmesi, transkateter aort kapak implantasA yonu (TAVI) adaylarının işlem öncesi incelenmesinde çok önemlidir. Aort kapak anatomisi ve morfolojisi detaylı bir şekilde incelenmelidir: Biküspit aort kapağı, TAVI için genellikle göreceli kontraendikasyon kabul edilir: özellikle komisurların ve kapakçık kenarlarının aşırı ve asimetrik kalsifikasyonu kapağın istenmeyen şekilde yerleşmesine ve protez kenarından kaçaklar ve koroner ağızlarında tıkanma gibi komplikasyonlara yol açabilir. Küspislerin asimetrisinin ve biküspit kapağın, kalsifikasyonların yaygınlığı ve yerleşiminin ve aort alanının değerlendirilmesinde seçilecek metot iki-boyutlu TÖE’dir. TAVI uygulanabilirliğinin ve protez kapağın boyutunun seçiminde aort anülüsünün doğru ölçümü hayati önem taşır. [8-11] Aortik anülüsün ölçümünde 2D transtorasik eko ve TÖE en sık kullanılan metotlardır. Halbuki, TAVİ için gönderilen hastalarda, aort anülüsünün transtorasik eko, TÖE ve kardiyak bilgisayarlı tomografi (BT) kullanılarak yapılan ölçümleri birbirine yakın sonuç verir fakat aynı değildir ve kullanılan metot protez kapak seçiminde klinik olarak önemli etkiye sahiptir. TÖE ile anulus çapı ~120º orta özofagus düzeyinde aortanın uzun eksen kesitinde elde edilir. Çıkan aorta uzun eksende tanjansiyel kesitlerden kaçınılarak görüntülenmelidir. Bu görüntüde sol veya non-koroner kapakçık arkada ve sağ kapakçık önde izlenir. Aynı zamanda TAVİ sırasında yerleştirme alanına karar verirken genellikle bu görüntü kullanılır. TAVİ için karar vermede en sık kullanılan anülüs boyutu erken sistolde maksimum çapında olan anülüsü sağ koroner küspisten sol ve non koroner küspisler arasındaki komisüre kadar anülüsü ikiye ayıran çaptır (Şekil 1a ve 1b). Halbuki, aortik anülüs bütün hastalarda sirküler olamayabilir ve uzun eksen görüntüsü perkütan yolB Şekil 1. (A) Uzun eksen TÖE görüntüsü sol ventrikül çıkış yolu, aort kökü (Ao) ve sol atriyumu göstermektedir. (B) Şekil 1a ile aynı görüntü, anülüs ölçümünü göstermektedir: Sağ koroner kapakçığın bağlantı noktasından sol ve non-koroner kapakçık arasına. Transözofageal ekokardiyografi için öneriler: EACVI 2014 güncellemesi la kapağın yerleştirilmesinin planlandığı alanın tipik çapını vermeyebilir. Bu yüzden 3B TÖE’nin kullanımı aort anülüs boyutunun daha doğru ölçümüne ve BT ile daha uyumlu ölçümüne olanak sağlar.[12,13] Bu, aort kapakçıklarının bazal bağlantısı ile oluşmuş sanal halka ile sınırları çizilmiş olarak aort anülüsünün kısa eksenden görüntülenmesi ile sağlanır (Şekil 2). Bu kısa eksen görüntüsünde, maksimum çap, minimum çap ve aort anülüs alanı sistol sırasında ölçülür. Birçok çalışma, TÖE ile aort anülüsünün BT’ye göre (3B TÖE’ye göre 2B TÖE’de daha belirgin) olması gerekenden biraz daha az ölçüldüğünü göstermiştir. Bu zamana kadar, birçok seri, aort anülüs ölçümünde 2B eko ile iyi sonuçlar sunmuştur; halbuki BT veya 3B TÖE kılavuzluğunda protez boyut seçimi 2B TÖE veya 2B transtorasik ekoya göre daha büyük boyutlu protez implantasyonuna yol açmaktadır, bu da anülüsün 3B olarak değerlendirilmesinin önemini desteklemektedir.[14] Ayrıca, operasyon öncesinde sol ana koroner arter ostiyumundan aort anülüsüne ve operasyondan sonra proteze olan uzaklık 3B TÖE ile değerlendirilebilir.[15] İşlemlerin kılavuzluğu için TÖE İşlemin birçok adımında TÖE kılavuzluk edebilir: aort kapağı geçilirken, balonla dilatasyon sırasında ve protezin konumlandırılmasında ve yerleştirilmesinde (Şekil 3). Ancak, TÖE probunu tolere etmek için hastanın sedasyon ihtiyacı birçok merkezi, işlemi yalnızca floroskopi altında yapmaya itmektedir. Bununla beraber, TÖE, hem kateterin izlenmesinde ve protezin konumlandırılmasında hem de sonuçların ve komplikasyoların değerlendirilmesinde yardımcı olabilir. Kapağın yerleştirilmesinden hemen sonra, protez kapak stentinin pozisyonunu, şekli, kapakçık hareketi ve aort kaçağı hızlı bir şekilde TÖE ile değerlendirilmelidir. İşlemin izlenmesi ve görüntülenmesindeki farklar en sık implante edilen iki tip protez kapağın ana özelliklerinden dolayıdır: anülüse tutturulup sinotubuler bileşkenin altına uzatılan, daha kısa balonla genişletilen Edwards Sapien protez (Edwards Life Science) ve anülüsten proksimal çıkan aortaya uzanan, daha uzun ve kendiliğinden genişleyen Core Valve (Medtronic). Edwars Sapien protez için optimal pozisyon kapağın ventrikül kısmının sol ventrikül çıkış yolunda anülüsün 2-4 mm altına yerleşmesidir (mitral kapakçıklarla etkileşmeden). Core Valve için protezin ventrikül kenarı aort anülüs hattının 5-10 mm altına yerleştirilmelidir. Protez kapakçıklarının hepsinin iyi hareket etti- 3 ğinden, kapak stentinin varsayılan sirküler şekle sahip olduğundan (2B ve 3B görüntüler kullanılarak) ve protezin içinden veya kenarından ciddi kaçak olmadığından emin olunması önemlidir. Taşıyıcı aparat veya tel kapak içindeyken protez içinden bir miktar kaçak (genelikle hafif) sık görülür ve çıkarılma sonrasında az miktarda devam edebilir. Orta özofagus seviyesinde uzun ve kısa eksen görüntülerde bütün anatomik ve işlevsel detayların izlenmesinin yanı sıra probu çıkarmadan önce tatmin edici protez fonksiyonunu teyit etmek için sürekli dalga, kesintili dalga ve renkli Doppleri içeren transgastrik TÖE incelemesi kullanılmalıdır. Bu pencere, bütün kaçak akımlarının saptandığından emin olmak için gereklidir ve tepe ve ortalama protez gradyanlarının ölçümüne olanak sağlar. Cihazın yetersiz açılması veya yanlış yerleşimi veya uygunsuz protez boyutu protez kenarından ciddi kaçağa neden olabilir (Şekil 4). Protez kenarından ve protez içinden aort kaçağının değerlendirilmesi nativ kapak için olan yaklaşım gibidir ancak orta ve ciddi kaçağın ayrımı sıklıkla zordur. Protez kenarından olan kaçak için genel kural, kısa eksende kaçak açıklığının halka çevresinin > %20’sinden fazla olmasının (>720) büyük ihtamalle ciddi kaçağı gösterdiği şeklindedir. [16] 3B TÖE, protez kenarından ve/veya protez merkezinden olan kaçağın ciddiyeti ve kesin yerleşiminin saptanmasında ilave bir araçtır. Ciddi kaçak kapağı maksimal açmak (veya başarısızlık durumunda ikinci cihaz yerleştirilmesi için) için tekrarlayan balon şişirimi açısından bir endikasyondur. İşlem komplikasyonlarını değerlendirmede TÖE Ciddi hipotansiyon, kardiyak aritmiler ve akut EKG değişikliği işlemin bütün aşamalarında görülebilir ve TÖE potansiyel komplikasyonları anında saptanır. Gerçekten de, sol veya sağ ventrikülün telle delinmesine ikincil kalp tamponadı, sol ventrikül işlevinde bozulma, ciddi aort yetersizliği, yeni ya da artmış mitral yetersizliği, TÖE ile hızlı bir şekilde teşhis edilebilir. Koroner ostiyumun tıkanması, parça embolizasyonu veya çerçevesi, yapıştıran gövde veya nativ kapağın tıkayıcı bir parçası tarafından olabilir. Yaşamı tehdit eden bu komplikasyonun tanısı, diyastolde sol ana koroner arter akımının kaybolması ve yeni sol ventrikül işlev bozukluğu olarak TÖE ile hızlıca tanınabilir. 3B TÖE, protezin koroner ostiyuma uzanımını veya üst üste gelip gelmediğini ve sol ana koroner arter ile implante edilen kapak arasındaki mesafeyi Türk Kardiyol Dern Arş 4 Uzun eksen Dik uzun eksen Kısa eksen Şekil 2. Aort anülüs alanının transözefageal 3B ekokardiyografi ile adım adım ölçümü. Bileşik şekilde, solda tipik olarak 120° civarında elde edilen aort kapağının ve çıkan aortanın klasik uzun eksen görüntüsü (LAX), ortada aort kapağının ve çıkan aortanın dikey uzun eksen görünümü (bu kesit 2 B değerlendirmenin bir parçası değildir) ve sağda tipik olarak 30° civarında elde edilen kısa eksen görüntüsü (SAX). Bu kısa eksen görünüm aslında sol ventrikül çıkış yolundan bakıyormuş görünümü verir ve böylece tipik 2B TÖE kısa eksen görüntüsünün ayna hayalini verir. N, R ve L üç küspisi, N/L veya R/L ise kişiye göre küspis tanımlamanın farklılık gösterebileceğini belirtmektedir. (A) sırası: Birbirine dik olan ve hepsi aort kapağının merkezine ortalanmış üç düzlemin başlangıç oryantasyonu. (B) sırası: kısa eksen: görünümünü kontrol eden çizgi iki LAX görünümünde görülen en alt küspis bağlantı yeri (en alt noktalar) ile aynı hatta olacak şekilde (oklar) ile kısa eksenin ayarlanması. Şimdi kısa eksen kabaca küpis yapışma yerlerinin en alt üç noktasını içerecek şekilde doğru pozisyonda olmalı. (C) sırası: kısa eksenin doğru pozisyonunu kontrol etmek için, her küspisin en alt yapışma noktasının sol ve orta planlarda belirlendiğinden ve kısa eksen görüntüsüne dahil edildiğinden emin olunarak kısa eksen görüntüsünün ince ayarını yapmak için klasik ve dik uzun eksen görüntüleri merkezi eksen etrafında döndürülür (kıvrık ok). (D) sırası: 90° rotasyondan sonra, klasik uzun eksen, dik uzun eksen haline gelir veya tam tersi. (E) sırası: uzun eksen görünümünün daha fazla rotasyonu, C pozisyonundan 180° ve D pozisyonundan 90° kendi aksı etrafında döndürülmüş görüntüler oluşturur. C’den D’ye ve D’den E’ye rotasyon sırasında, sırasıyla her küspisin en alt noktalarının yapışma yeri kontrol edilir ve kısa eksen uygun şekilde düzeltilir. Sağ resimde, anülüsün sirküler olmadığını netleştirmek için aort anülüsünün konturları ideal elips olarak kaydedilir. Transözofageal ekokardiyografi için öneriler: EACVI 2014 güncellemesi A LA 5 B C E F LA Ao D Zirve gradyan 16 mmHg LA Ao Şekil 3. TAVİ’nin izlenmesi. (A) Aort kapağından kateterin geçirilmesi; (B) kapağın balonlanması (ok) (ek video valvuloplasti); (C) Protezin yerleşritirilmesi (ok) (ek video TAVI yerleştirilmesi); (D) İmplante edilmiş kapağın uzun eksen görüntüsü (ok); (E) İmplante edilmiş kapağın 3B kısa eksen görüntüsü; (F) İmplante edilmiş protezin Doppler gradyanını gösteren derin transgastrik görüntü. LA: Sol atriyum; Ao: Proksimal aorta. doğrudan görüntüleyebilir[15] (Şekil 5). Nadiren, özellikle aşırı anülüs kalsifikasyonu veya protez boyut büyüklüğü durumunda balon valvuloplasti veya protez yerleştirilmesi sırasında aort kökünün yırtılması veya rüptürü görülebilir. TÖE ile saptanabilen girişim sırasındaki iskemik inmenin muhtemel kaynakları, aort küspis parça embolizasyonu, ateroembolizm, kateterA B LA Perkütan mitral kapak uç uca tamirinde transözofageal görüntüleme Perkütan mitral kapak tamiri operasyon riski yükC LA Ao den tromboembolizm, hava embolisi veya supraaortik damarlara uzanan arkus aorta diseksiyonudur. D Ao Şekil 4. Protez kenardan kaçak. (A) Uzun eksen görüntüsünde saptanan protez kenarındaki kaçaktan kaynaklanan yetersizlik akımı. (B) Karşılık gelen kısa eksen görüntüsü. (C) 3B kaçağın morfolojisini ve boyutunu net bir şekilde tanımlamaktadır (ok). (D) Orta veya ciddi şiddette protez içinden kaçak; jetin santral kökenini işaret eden proksimal konverjans alanına dikkat ediniz. (ek video TransprosthReg). LA: Sol atriyum; Ao: Proksimal aorta. Türk Kardiyol Dern Arş 6 A LM B LA C D Protez üst kenarı LM ağzı Mitral ön kapakçık/protez örtüşmesi Protez üst kenarı LM ağzı Şekil 5. Birbirine dik kesitlerde aort kökü ve protezin 3B TÖE ile girişimsel işlem sonrası değerlendirilmesine bir örnek. (A) Aort protezi ve sol ana koroner arter seviyesinde aort kökünün kısa eksen görüntüsü. (B) Aort protezinin uzunluğunu ve protezin ön mitral kapakçık ile örtüşmesini gösteren, çıkan aortanın uzunlamasına görüntüsü. (C) Sol ana koronerin çıkan aortadan çıkışının uzunlamasına görüntüsü, bu görüntü protezin üst ucu ve sol ana koroner arasındaki uzaklığın ölçümüne izin verir. (D) Sol ana koroner ostiyumu ile protezin üst ucunun karşıdan 3B görünümü. LA: Sol atriyum; Ao: Proksimal aorta; LM: Sol ana koroner ostiyumu. sek olan veya ameliyat edilemeyen ciddi mitral yetersizliği olan hastalarda bir tedavi seçeneği olarak gelişmiştir.[17,18] Hem fonksiyonel yetersizlik, hem de prolabe veya flail kapakçıktan kaynaklanan yetersizlik girişimsel tedaviye uygundur. Mitral yetersizliğin girişimsel tedavisi için iki strateji geliştirilmiştir: (i) Kaçak alanında klip kullanarak anterior ve posterior mitral kapakçıkların Alfieri tarafından tanımlanan cerrahi tekniğe benzer şekilde uç uca bağlanması (tercihen A2/P2 segmentleri). Klip, fonksiyonel yetersizlikte çekintiye uğruyan kapakçıkların birbirine kavuşmasını düzeltirken dejeneratif mitral yetersizliği durumunda sarkan veya flail kapakçığı zımbalar. Üstelik, klip tarafından yaratılan doku köprüsü anülüs dilatasyonunu azaltabilir. (ii) Koroner sinüse cihaz impantasyonu ile doğrudan veya dolaylı mitral anüloplasti. Ancak bu teknik, sınırlı etkinği nedeniyle klinik uygulamada yaygın kabul görmemiştir ve bu yüzden ekokardiyografi kılavuzluğu tartışılmayacaktır. 2013 yılına kadar 9000 hastaya uygulanan uç uca mitral onarımda, TÖE üç alanda klinik öneme sahiptir: İşlem öncesi değerlendirme Uç uca işlemini uygulamak için endikasyon kararında hastanın semptomları, kapak morfolojisi, kaçak mekanizması, mitral kaçağın ciddiyeti ve diğer kalp patolojileri gözönünde bulundurulmalıdır. Mitral klipleme fonksiyonel mitral yetersizliğe ek olarak prolapsus ve flail kapakçık için kullanılabilir. Güncel kılavuzlara[19] göre orta-ciddi veya ciddi mitral yetersizlik varlığı doğrulandıktan sonra, işlem başarı şansını belirlemek için birçok parametre ile mitral kapak morfolojisinin değerlendirilmesi kritik öneme sahiptir. Bu parametreler (Tablo 1, Şekil 6) çoğunlukla Everest II gibi çalışmalardan elde edilmiştir.[18] Fonksiyonel mitral yetersizliğinde kavuşma uzunluğu ve derinliği dört boşluk görüntüden tanımlanmış olmalıdır. Kavuşma uzunluğu ≥2 mm ve kavuşma derinliği <11 mm olmalıdır. Flail mitral kapaklarda, flail segmentin karşı taraftaki normal kavuşum gösteren kapakçığa olan Transözofageal ekokardiyografi için öneriler: EACVI 2014 güncellemesi 7 Tablo 1. Perkütanöz uç uca tamir öncesi mitral kapağın ekokardiyografi ile analizi için önerilen kriterler Kriterler Değerlendirme Mitral kapakçık kavuşma uzunluğu ≥2 mm uzunluk önerilir Mitral kapak derinliği <11 mm derinlik önerilir Flail kapakçık durumunda kapakçık arası boşluk <10 mm boşluk önerilir Flail kapakçık alan genişliği <15 mm genişlik önerilir Mitral kapak açılma alanı >4 cm² alan önerilir Kapakçık kalınlığı ≤5 mm kalınlık önerilr Mitral anülüsün önemli kalsifikasyonu Olmamalı Belirgin kapak yarığı veya kapakçıkta delik Olmamalı Arka kapakçığın belirgin kısıtlılığı Olmamalı Birincil ve ikincil korda desteğinde eksiklik Olmamalı Kavrama alanında kapakçıklarda kalsifikasyon Olmamalı Birçok ciddi kaçak jetleri Olmamalı uzaklığı olarak tanımlanan flail boşluk, kapakçığın kavranabilmesi için <10 mm olmalıdır. İlaveten, flail/ prolapsus genişliği <15 mm olmalıdır. Kavrama noktasında ciddi kalsifikasyon, kısa (<8 mm uzunluk) ve hareketi kısıtlı arka kapakçık ve mitral kapak açılma alanı <4 cm² veya istirahatte ortalama basınç gradienti >4 mmHg gibi özellikler hastanın dışlanmasına sebep olmaktadır. Tedavi için 1. ve 3. segmentler arası patoloji daha az uygunken, A2/P2 segmentleri arası patoloji tedavi şansı açısından daha uygundur. Girişimsel işlem için ekokardiyografi kılavuzluğu Ekokardiyografi; mitral klipleme işleminin kılavuzluğunda ve işlem sonucunun değerlendirilmesin- Fonksiyonel mitral yetersizliği kavuşma Fonksiyonel mitral yetersizliği kavuşma uzunluğu Ölçüm kavuşma derinliğinin en çok olduğu 4 odacık görüntüden alınmalıdır. Ölçüm kavuşma derinliğinin en kısa olduğu 4 odacıklı görüntüden alınmalıdır. Kavuşma derinliği Kavuşma uzunluğu Dejeneratif mitral yetersizlik Flail boşluk Dejeneratif mitral yetersizlik Flail genişlik Flail boşluğun en fazla olduğu görüntüden (uzun eksen, 4 odacık, 5 odacık ölçülmelidir. Ölçüm flail genişliğinin en fazla olduğu transgastrik kısa eksen görüntüden ölçülmelidir. Flail boşluk Flail genişlik Şekil 6. Fonsiyonel ve dejeneratif mitral yetersizliğinde mitral kapak morfolojisini tanımlayan parametreler. Türk Kardiyol Dern Arş 8 de floroskopiye kıyasla daha yüksek öneme sahiptir ve böyle her işlemin bir parçası olmalıdır.[20] TÖE’nin kılavuzluk ettiği işlemin gerekli adımları septumdan geçilmesi, interatriyal septumdan dilatatörün ilerletilmesi, sol atriyumdan mitral kapağa klip gönderim sisteminin yönlendirilmesi, mitral kapağın kaçak alanının üzerinde klibin konumlandırılması, mitral kapağın komusürleri arasındaki hatta klip dikliğinin ayarlanması, klibin sol ventriküle ilerletilmesi, sol ventrikülden sol atriyuma klip çekilirken anterior ve posterior kapakçıkların yakalanması ve nihayet klibin kapatılmasıdır. Septumdan geçiş, klibin yerleştirilmesini kolaylaştırmak için üst ve arka pozisyonda kapakçıkların 3.5-4 cm üzerinden yapılmalıdır. Bu, bikaval görüntü (115-130º) ve kısa eksen (30-60º) görüntüden kontrol edilir. Bir sonraki aşamada klip gönderim sisteminin konumunu ayarlamak için, mitral kapak üzerinde medial-lateral hizalama için interkomisüral görüntü (55-75º), posterior-anterior hizalama için sol ventrikül çıkış yolu görüntüsü (120-150º) kullanılır. 3B TÖE, 2B TÖE’ye kıyasla özellikle bu adımda ve bundan sonraki adımda açılmış klibin koaptasyon hattına dik olarak hizalanmasında daha iyi uzaysal yönlenime izin verir[21,22] (Şekil 7; çevrimiçi ek bilgi, videolara bakınız). Eğer 3B TÖE mevcut değil ise, açılmış klibin mitral kapak üzerinde ve sol ventriküle giriş sonrası kapağa dik konumunu teyit etmede transgastrik kısa-eksen görüntüsü kulanılmalıdır. Anterior ve posterior kapakçıkların eşzamanlı yakalanması sol ventrikül çıkış yolu görüntüsünden teyit edilmelidir. Sonradan bir kapakçığın klipten ayrılmasını önlenmek ve gerekli düzeltmeye izin vermek için bu kritik adımın tekrar izlenmesini sağlayacak şekilde uzun kayıt alınmalıdır. Klip bırakılmadan önce, anterior ve posterior mitral kapakçıkların iyi bir şekilde yakalanması sağlanmalıdır; bu bakımdan yakınlaştırılmış görüntüler yardımcıdır. İnterkömisüral görüntüler, kapakçıkların kapalı klip içine girip girmediği hakkında ek analize izin verecektir. 3B TÖE ortaya çıkan doku köprülenmesini göstermek için kullanılabilir. Klip, anterior ve posterior kapakçıkları yakaladıktan sonra daha geniş nativ kapak açılımı yerine bir lateral ve bir medial (septal) açıklık oluşturur. Mitral kaçağın yeterli bir şekilde azaltıldığı renkli Doppler ile teyit edilmelidir ve önem arz edecek bir mitral darlığın dışlanmasına ihtiyaç vardır. Karmaşık çift orifisten gelen bakiye mitral kaçağın ciddiyetini değerlendirmek için 2B ve 3B renkli Doppler teknikleri uygulanmalıdır.[23] Daha iyi sonuç almak için A L M P Şekil 7. Mitral kapağın üzerinde merkezi pozisyonda ve interkomisüral hatta dik açık klibi gösteren sol atriyumdan büyüterek elde edilmiş 3B TÖE görüntüsü. A, anterior; L, lateral; M, medial; P, posterior (inferolateral). Çevrimiçi ilave bilgiye bakınız, SupplVideo2DTOEbeforeclipping: 2D TOE mitral kapağın hemen üzerinde her iki kolu açılmış klibi göstermekte. Çevrimiçi ilave bilgi, SupplVideo3BTOEbeforeclipping: 3B TÖE hemen mitral kapağın üzerinde açık klibi göstermekte. Klip yönü mitral kapakçıkların kapanma hattına diktir. Çevrimiçi ilave bilgiye bakınız, SupplVideo3BTOEafterclipping. Bu kapanmış klipten dolayı doku köprülü anterior ve posterior kapakçıkları ve sol atriumda klip gönderim sistemini göstermektedir. Doku köprüsünün medial ve lateralinde birer açıklık vardır. tekrarlanan yakalamalara rağmen kaçak ciddiyetinde yeterli azalmanın sağlanamadığı durumlarda, kaçağı azaltmak için başka klipler de kullanılabilir. Farklı yönlendirici görüntüler gerektiren birçok karmaşık girişimsel adımdan dolayı, ekokardiyografi uzmanları ve girişimciler arasında optimal uyum ve iletişim gerekir. Girişimsel uç uca tamir güvenli bir işlem olsa da, atriyum duvarının perforasyonuna bağlı perikart efüzyonu, ilk yerleştirmenin ardından klibin mitral kapaktan ayrılmasına ek olarak çoklu yakalama işleminden dolayı mitral kapakçıkların tahribatı veya korda rüptürü potansiyel komplikasyonlardır. Bütün bu komplikasyonlar TÖE ile kolaylıkla tespit edilebilir. Girişim sonrası değerlendirme Mitral yetersizlik ciddiyetinin yanısıra sol ventrikül işlevinin belirlenmesi için ekokardiyografi takibi yapılmalıdır. TÖE takibi, tekrarlayan ciddi mitral yetersizliğinin morfolojik sebeplerini daha iyi anlamaya olanak tanır. Transözofageal ekokardiyografi için öneriler: EACVI 2014 güncellemesi 9 Şekil 8. Oklüderin yerinde olduğunu gösteren sol atriyal apendiskin kısa ve uzun eksen eş zamanlı biplan görüntüsü (ok). Apendiskin içersinde cihazın gövde kısmı ve apendiskin ağzında başlık kısmı görülmektedir. LA, sol atriyum, LAA, sol atriyal apendiks. Çevrimiçi ilave bilgi, SupplVideoLAAoccluder. Şekil 8’in açıklamasına bakınız. Cihazla sol atriyum apendiksinin kapatılmasında TÖE TÖE, işlem öncesi sol atriyal apendiskin değerlendirilmesinde, işlemin kılavuzluğunda ve takip çalışmalarında kullanılır. • İşlem öncesi değerlendirme. Sol atriyal apendiks içersinde pıhtı varlığı, ağızının boyutu, yerleştirme alanının boyutu, sol atriyal apendiks derinliği ve loblarının sayısının belirlenmesi. Ölçüm, kısa ve uzun eksen analizlerini sağlayacak çoklu görüntülerden yapılmalıdır ve 3B TÖE avantajlı olabilir. • İşlemin rehberliği. TÖE takip eden adımlarda işlemin ayrılmaz parçasıdır: septumdan geçilmesi, cihaz bırakmadan önce yeterli cihaz pozisyonunu gösteren işaretlerin analizi, perikart efüzyonu, mitral kapağa çarpma, veya sol üst pulmoner venin tıkanması gibi komplikasyonların saptanması. • Takip. Yeterli cihaz pozisyonunun ve içinde akım olmadan sol atriyal apendiskin tam tıkanıklığının teyit edilmesi ve cihaza yapışık trombusun dışlanması (Şekil 8 ve çevirimiçi ek bilgi, klip). İnfektif endokarditte TÖE TÖE, İnfektif endokardit tanısında, hastalık ciddiyetinin değerendirilmesinde, uzun ve kısa dönem prognozun ön görülmesinde ve spesifik antibiyotik tedavi altındaki hastaların takibinde faydalı bilgiler verir. Transtorasik eko infektif endokarditin hem tanısında hem de ciddiyetnin saptanmasında faydalı bilgiler veren girişimsel olmayan bir teknik olduğundan ilk planda bütün hastalara yapılmalıdır. Daha iyi görüntü kalitesi ve daha yüksek duyarlılığından dolayı TÖE, düşük klinik şüphe ve iyi kalitede negatif transtorasik ekokardiyografi durumu hariç, infektif endokardit şüphesi olan hastaların çoğunluğuna yapılmalıdır.[24] Anatomik olarak infektif endokardit vejetasyonlar ve tahrip edici lezyonlar ile karakterizedir.[25] (i) Vejetasyon, hareketi kapaktan bağımsız kapağa yapışık sallanan kitle görünümü gösterir ancak atipik lokalizasyonda hareketsiz kitle görünümü de sergileyebilir. Transtorasik eko vejetasyon tanısında %75 duyarlılığa sahiptir, TÖE ile duyarlılık %85-90’a kadar çıkabilir. Halbuki, TÖE’nin duyarlılığı protez kapaklarda ve intrakardiyak ci- Türk Kardiyol Dern Arş 10 A B C Şekil 9. İnfektif endokarditte kapak kenarındaki lezyonlar: TÖE’nin rolü: (A) apse: kalınlaşmıs homojen olmayan ekolusen veya ekodens görünümlü kapak kenarındaki alan. (B) Yalancı anevrizma: Renkli Doppler ile pulsatil akım görülen ekosuz boşluk. (C) Sol atriyuma doğru anterior mitral kapakta delik içeren mitral anevrizma. LA: Sol atriyum; LV: Sol ventrikül; Ao: Aorta. hazları etkileyen infektif endokarditlerde azalır. (ii) Apse kapak kenarındaki bölgede kan akımı olmayan azalmış eko densitesi ile kendini gösterir ve yalancı anevrizma ve fistül ile komplike olabilir (Şekil 9). Apse tanısı için TÖE’nin duyarlılığı %90’dır ve transtorasik ekoya ek değer katar. (iii)Diğer tahrip edici lezyonlar kapak anevrizması, delinme veya prolapsus ve korda veya daha az sıklıkla papiller adele rüptürünü içerebilir. Bu lezyoların ana sonuçları ciddi kapak ve kalp yetersizliğidir. Bunların değerlendirilmesinde TÖE yüksek öneme sahiptir. A B Ek olarak, hem transtorasik eko hem de TÖE altta yatan kapak hastalığının değerlendirilmesi, sol ventrikül boyutu ve işlevi, kapak yetersizliği/tıkanmasının değerlendirilmesi, sağ ventriküler işlevi ve pulmoner basınçlarda infektif endokarditten kaynaklanacak değişiklikleri tayin etmede faydalıdır. Enfektif endokarditte TÖE’nin rolü üzerine akılda tutulması gereken diğer önemli noktalar aşağıdadır. (i) bazı durumlarda infektif endokarditin tansı zordur (pil, protez kapaklar); negatif TÖE asla infektif endokarditi dışlamaz. (ii) infektif endokardit için devam eden klinik şüphe durumunda TÖE tekrarlanmalıdır.[26] C Şekil 10. İnfektif endokarditte 3B TÖE: (A) Büyük mitral vejatasyon (ok): 3B TÖE ile atriumdan bakış. Çevrimiçi ilave bilgiye SupplVideoEmitralvegetation bakınız. (B) Anterior mitral kapak delinmesi (ok) 3B TÖE ile atriyumdan bakış. Çevrimiçi ilave bilgiye SupplVideoEperforationAML bakınız. (C) Nonkoroner aort kapakçığının delinmesi: 3B TÖE, Çevrimiçi ilave bilgiye SupplVideoEperforationaorticcusp bakınız. LV: Sol ventrikül; Ao: Aorta; AML: Anteriyor mitral kapakçık; PML: Posteriyor mitral kapakçık. Transözofageal ekokardiyografi için öneriler: EACVI 2014 güncellemesi 11 Tablo 2. KKH olan hastalarda TÖE endikasyonu (kaynak 41’den modifiye edilmiştir) 1.Tanısal endikasyonlar (a) KKH şüphesinde tanısal olmayan transtorasik ekokardiyografi (b) Fontan, Senning veya Mustard işlemlerini takiben kalp içi veya kalp dışı baffle değerlendirilmesi (c) Yalnızca KKH’ya özel olmayan (infektif endokardit, protez kapak işlevi, kardiyoversiyon öncesi ve benzeri) diğer genel endikasyonlar 2.Perioperatif endikasyonlar 3.TÖE kılavuzluğundaki girişimler (örn. atriyum septum defektinin kapatılması) (iii)3B ekokardiyografi özellikle kapak delinmesi ve apse durumlarında lezyonların doğru tanımlamasında faydalıdır (Şekil 10 ve çevrimiçi ilave bilgi, klip). (iv) transtorasik eko ve TÖE birbirinin tamalayıcı olup her ikisi de hastaların çoğunda yapılmalıdır. Erişkin konjenital kalp hastalığı Günümüzde, kardiyak ve vasküler konjenital anomalileri göstermede bilgisayarlı tomografi (BT) ve kardiyovasküler manyetik rezonansın artan rolünden dolayı erişkin konjenital kalp hastalığının (KKH) tanısında TÖE daha az sıklıkla kullanılmaktadır. Bu alanda iki modalitenin ekokardiyografi üzerine tanısal avantajları ilişkin kılavuzlarda belirlenmiştir.[27] TÖE, kardiyovasküler manyetik rezonans veya BT seçiminde ana endikasyon yetersiz ve müphem transtorasik eko olduğundan, belirli klinik senaryolarda hastanın girişimsel olmayan tanı algoritmasının en iyi şeklide planlanması için, bu üç tekniğin değer ve kısıtlılıkları gözönünde bulundurulmalıdır. TÖE’nin avantajları ince ve mobil yapıların mükemmel değerlendirilmesine olanak veren yüksek uzaysal ve zamansal çözünürlüğü, radyasyon olmaması, iyonik kontrast enjeksiyonuna ihtiyaç olmaması, tekrarlanabilirliği ve taşınabilirliliğini içerir. Erşikin KKH’ların değerlendirilmesinde yaygın deneyim, transözofageal prob giriş ve manipulasyonu ve uygun görüntülerin elde edilmesi tam bir tanısal TÖE çalışması için ön koşullardır. Her muayeneden önce aşağıdakilerin farkında olunmalıdır: (i) Çalışma için klinik endikasyon (en iyi terapötik seçeneği sunmak için cevaplanması gereken sorular) (ii) Tam bir transtorasik ekokardiyografi sonrası halen devam eden sonuçlar ve belirsizlikler (iii)Hastalığın seyri, güncel klinik veriler, özellikle aritmi varlığı ve siyanotik hastalarda desatürasyonun derecesi (iv) Cerrahi veya perkütanöz girişim sonrası hastalarda: girişim öncesi klinik tanı, girişim/cerrahinin doğası, işlem öncesi ve sonrası kardiyak morfoloji ve fonksiyonu, işlem sırasında ve sonrasında komplikasyonlar ve takip. TÖE bazı faktörler tarafından engellenebilir veya tamamen imkansız kılınabilir. Konjenital veya edinilmiş özofageal ve/veya bronşiyal hastalık, orofarengeal patoloji ve boyun hareketinde kısıtlılığa neden olan servikal hasarlar veya anomaliler, prob girişine ve manipulasyonuna engel alabilir. Bu yüzden önceki özofageal entübasyon hikayesi alınmalıdır. Siyanotik hastalarda, saturasyonun girişimsel olmayan (nabız oksimetre) monitorizasyonu önerilir. Ciddi pulmoner hipertansiyonu olan hastalara özellikle dikkat edilmeli, saturasyon takip edilmeli ve kan basıncının işlem sırasındaki ani çıkışlarından kaçınılmalıdır. Gerekeli TÖE görüntüleme süresi klinik endikasyona bağlıdır (Tablo 2). Eğer çalışma esas olarak atriyal septal defekt morfolojisi veya kapak işlevi gibi belli bir probleme odaklanmamışsa, TÖE, transtorasik eko gibi kısım kısım yaklaşıma dayalı kardiyak anatomiyle ilgili tam bilgiler sağlamalıdır (Tablo 3). Erişkin KKH araştırması bütün standart görüntüleme planlarının kullanımını ve Doppler incelemelerini gerektirir. Bu hastalarda özellikle her iki çıkış yolundaki başınç gradyanının veya sol ventrikül debisinin Doppler ile tahmininde transgastrik planların yararı vurgulanmalıdır.[28,29] Bütün TÖE planları göğsünde normal pozisyonda kalbi olan (levokardi) hastalarda göreceli Türk Kardiyol Dern Arş 12 Tablo 3. Konjenital kalp hastalığında kalp anatomisinin ve işlevinin kısım kısım değerlendirilmesi Anatomik bölge/bağlantı Atriyum morfolojisi ve dizilişi Patoloji örneği Situs inversus Sol/sağ atriyum isomerismi Atriyum apendiskinin Jukstapozisyonu Cor triatriatum iPulmoner veya sitemik ven bağlantıları Tam / kısmi anormal pulmoner ven bağlantısı, sağ superior vena kavayla beraber veya olmaksızın persistan sol superior vena kava, pulmoner veya sistemik ven darlığı İnteratriyal septum Atriyum septumunun defekti Patent foramen ovale Anevrizma Poş Atriyum-ventrikül bağlantı veya ilişkisi Atriyum-ventrikül diskordansı (ventrikülerin ters dönmesi - inversiyon) Çift inlet Criss-cross kalp Supero-inferior ventriküller Atriyo-ventriküler kapaklar Yarık Çift orifis İlave kapak dokuları Paraşüt mitral kapak Hipoplazi Displazi Darlık Atrezi Straddling Overriding Ebstein anomalisi İnterventriküler septum Ventrikül septum defekti Ventrikül çıkış yolu Sol-tünel, kapak altında kısa tıkanıklık Sağ-çift odalı sağ ventrikül Ventrikülo-arterial bağlantı Transpozisyon Çift çıkış Tek arteriyel gövde Büyük arterler Kapak patolojisi Kapak üzerinde tıkanıklık Patent duktus arteriozus Aortopulmoner pencere Majör aortapulmoner kollateral arterler (MAPCAS) Koroner arterler Anormal orijin, fistüller Transözofageal ekokardiyografi için öneriler: EACVI 2014 güncellemesi 13 olarak kolaylıkla elde edilebilirken, mezokardi veya dekstrokardi durumlarında zor olabilir. Son iki durumda, tanısal görüntü almak genellikle zordur, hastaya göre ayarlanmış standart olmayan planlar gerektirir ve daha az tatmin edici olabilir veya dekstrokardi durumunda mümkün bile olmayabilir. KKH’ında TÖE için en önemli endikasyon interatriyal bağlantının değerlendirilmesidir. Bu durumda, amaç, atriyal septal defekt tipinin (sekundum, primum, superior/inferior vena kava, koroner sinus), patent foramen ovalenin varlığı ve özelliğini tanımlamak ve şant yönünü saptamaktır. Sekundum atriyal septal defekt veya patent foramen ovalenin tanımlanması, perkütan yolla kapatma işlemi için uygunluk durumunu da içermelidir. Bu en büyük defektin çapı, başarılı cihaz yerleştirmeyi sağlayacak doku rimlerinin uzunluğu, transtorasik ekoda gözden kaçan diğer muhtemel defektler, cihaz yerleştirilmesine engel olan defektten geçen doku bantları, uzun Östali kapağı veya Chiari ağı ve ek pulmoner ven anomalilerini içerir. Rimlerin tanımlaması fevkalede önemlidir. Rim segmentleri komşu yapılara göre isimlendirilir (superior vena kava, aorta, koroner sinüs, inferior vena kava) veya superior, anterosuperior, anteroinferior, inferior ve posterior (inferolateral) olarak belirtilir. <5 mm küçük rim genişliği (defektin aort rimi hariç) genel olarak cihazla kapatma için engel olarak kabul edilir. 3B TÖE, özellikle septumun ve defektin karşıdan görüntülerini vererek çeşitli interatriyal septum patolojilerinin değerlendirilmesinde daha iyi uzaysal yönelim ve önemli bilgi kazanımları sunar.[30,31] Şantın varlığı renkli Doppler ve/veya kontrast enjeksiyonu ile kanıtlanır. Hem süperior ve hem inferior vena kava tipi sinus venozus septum defektleri, TÖE ile büyük doğrulukla gösterilebilen ve nadir görülen formlardır. Bu patolojilerde, TÖE aynı zamanda bu tip defektlerle değişmez biçimde beraberlik gösteren sağ üst/ alt pulmoner venlerin sırasıyla superior/inferior vena kavalara parsiyel anormal dönüşünün gösterilmesine olanak sağlar. Primum atriyal septal defekt (parsiyel atriyo-ventriküler septal defekt), tamir öncesi ve sonrası morfoloji ve işlevinin tam değerlendirilmesini gerektiren atriyo-ventriküler kapak patolojileri yokluğunda, genellikle TÖE gerektirmez. Bu hastaların bazılarında, çift orifisli sol atriyo-ventriküler kapak gösterilebilir. Nadiren, çift orifis sağ atriyo-ventriküler kapak bulunabilir.[28] Diğer bir endikasyon tam morfolojisini (örn. membran) ve tıkanıklık derecesini göstermek için sol ventrikül çıkış yolunun değerlen- Şekil 11. Tip B diseksiyon. Tip B aort diseksiyonunda inen aortann kontrastlı TÖE’si. Gerçek lümen içersinde ileriye doğru akım izlenmektedir (büyük ok). Yalancı lümen içersinde kaydadeğer bir akım yoktur. Küçük oklar, gerçek lümenden yalancı lümene ikincil yırtıklardan geçen kontrast ile güçlendirilmiş akımı göstermektedir (çevrimiçi ilave bilgiye bakınız, SupplVideoAodescContrast). dirilmesini içerir.[29] Bazen, 3B TÖE, tıkanıklık anatomisinin daha iyi kavranmasını sağlayabilir.[32] Aort hastalıklarında TÖE Aort hastalıklarında TÖE’nin rolü son yıllarda değişmiştir. TÖE, torasik aort hastalıklarında tanı için seçilecek bir teknik olsa da, BT ile beraber transtorasik eko acil durumlarda ve aort hastalıklarının takibinde genellikle birincil stratejidir. Halbuki, TÖE, cerrahi olarak tedavi edilmiş aort hastalıklarında preoperatif, intraoperatif ve postoperatif kontrollerde önemli rol oynar. Aort diseksiyonu TÖE, özellikle hemodinamik bozukluk olan hastalarda aort diseksiyonu tanısında ilk sıralarda gelen görüntüleme modalitesi olarak kabul edilir.[33,34] Halbuki, TÖE’nin çıkan aorta ve abdominal aortanın distal kısımlarını görüntülemede kısıtlılıkları vardır, gözlemci ve deneyime bağımlı olma eğilimindedir. Tip A diseksiyonun tanısı BT veya transtorasik ekokardiyografi ile açıkça konulduğu zaman, teyit edici TÖE gerekli değildir.[33] TÖE, yırtığın giriş yerinin saptanması,[35] aort yetersizliğinin mekanizmasının tanımlanması ve yalancı lümen akımının[33] değerlendirilmesinde Gated olmayan BT’den daha iyidir. Son Türk Kardiyol Dern Arş 14 yayınlar kontrastlı ekonun TÖE’ye sağladığı tanısal faydayı vurgulanmaktadır.[36,37] Bu, aşağıda belirtilenlere yardımcı olabillir, (i) lümen içersinde reverberasyondan kaynaklanan artefaktları netleştirmek (ii) kontrast maddenin yalancı lümene erken varmasını göstererek kontrastsız teşhis edilemeyen yırtık girişini tespit etmek (Şekil 11, çevirim içi ek bilgiye bakınız, klip) (iii)yalancı lümen içersinde geriye veya ileriye doğru akımı tespit etmek (iv) gerçek lümenin sistolde genişlemesinin net olmadığı vakalarda gerçek ve yalancı lümeni ayırt etmek İdeal olarak, TÖE operasyon odasında ve genel anestezi altında cerrahi veya endovasküler tedaviden hemen önce yapılmalıdır. TÖE’nin özel gücü, Tip A diseksiyonda koroner ostiyum tutulumunun değerlendirilmesi, kanül pozisyonunun ve aortanın kompartmanlarının (örn. gerçek lümenin kanlanıp kanlanmadığı) ve bakiye aort yetersizliğinin ciddiyetinin değerlendirilmesi, aynı zamanda ek olarak yalancı anevrizma gibi komplikasyonların saptanmasıdır ki bu yalancı anevrizmaların çoğu greft tüpüne koroner arterlerin yeniden bağlanmasından kaynaklanan ikincil olarak ya da tüpün distal kısmı ile yalancı lümen arasındaki birçoğu greft tüpüne koroner arter reimplantasyonunağlantıdan ileri gelir. Benzer şekilde, intraoperatif TÖE komplike inen aorta diseksiyonunun endovasküler tedavisi sırasında oldukça faydalıdır. Aort diseksiyonunda gerçek lümeni belirleyerek doğru tel girişine izin verir, doğru stent-greft pozisyonna kılavuzluk eden yardımcı ilave bilgiler sağlar ve anjiyografiden çok daha duyarlı şekilde yetersiz sonuçları ve kaçak ve/veya küçük reentran yırtıkları tespit eder. İleriye veya geriye doğru yalancı lümen akımı, yalancı lümen trombozu ve bağlantıların varlığı prognostik etkilere sahiptir ve TÖE ile kolayca saptanır. İnen aortada bakiye açık yalancı lümeni olan hastalarda, TÖE ile tanımlanan büyük proksimal giriş yırtığının varlığı (>10 mm), mortalite için yüksek risk taşır ve takip sırasında cerrahi veya endovasküler tedavi ihtiyacını belirtir (çevrimiçi ilave bilgiye bakınız, klip SupplVideoIntimaltea, aort diseksiyonunda intima yırtığının 3B karşıdan görüntüsü.[35] Aort anevrizması ameliyat sırasında TÖE torasik aort cerrahisinde rutin olarak kullanılmalıdır. Çıkan aort çapları, aort yetersizliğinin ciddiyeti ve mekanizmasının değerlendirilmesi en iyi cerrahi strateji ve uygun boyutta tüp greftinin seçilmesine, aort kapağının tamiri veya değişimi kararına imkan verir ve cerrahi iskemi süresini kısaltır.[38,39] Bunun ötesinde, TÖE, kapağın tamir edilebilirliğinin ve ameliyat sonrası sonuçların güçlü ve bağımsız öngörücüsü olan aort yetersizliğinin fonksiyonel anatomisiyle ilgili yüksek doğrulukta bilgiler sağlar.[40] İlave bilgi İlave bilgiler European Heart Journal-Cardiovascular Imaging içersinde çevrimçi olarak mevcuttur. Çıkar çatışması: Bildirilmemiştir. KAYNAKLAR 1. Flachskampf FA, Decoodt P, Fraser AG, Daniel WG, Roelandt JRTC. Recommendations for performing transesophageal echocardiography. Eur J Echocardiogr 2001;2:8-21. 2. Flachskampf FA, Badano L, Daniel WG, Feneck RO, Fox KF, Fraser A, et al. Recommendations for transoesophageal echocardiography—update 2010. Eur J Echocardiogr 2010;11:461-76. 3. Hahn RT, Abraham T, Adams MS, Bruce CJ, Glas KE, Lang RM, et al. Guidelines for performing a comprehensive transesophageal echocardiographic examination: recommendations from the American Society of Echocardiography and the Society of Cardiovascular Anesthesiologists. J Am Soc Echocardiogr 2013;26:921-64. 4. Cosyns B, Garbi M, Separovic J, Pasquet A, Lancellotti P., Education Committee of the European Association of Cardiovascular Imaging Association (EACVI). Update of the echocardiography core syllabus of the European Association of Cardiovascular Imaging (EACVI). Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:837-9. 5. Douglas PS, Garcia MJ, Haines DE, Lai WW, Manning WJ, Patel AR, et al., ACCF/ASE/ AHA/ASNC/HFSA/HRS/SCAI/ SCCMSCCT/SCMR 2011 appropriate use criteria for echocardiography. A report of the American College of Cardiology Foundation Appropriate Use Criteria Task Force, American Society of Echocardio-graphy, American Heart Association, American Society of Nuclear Cardiology, Heart Failure Society of America, Heart Rhythm Society, Society for Cardiovascular Angiography and Interventions, Society of Critical Care Medicine, Society of Cardiovascular Computed Tomography, Society for Cardiovascular Magnetic Resonance American College of Chest Physicians. J Am Soc Echocar- Transözofageal ekokardiyografi için öneriler: EACVI 2014 güncellemesi diogr 2011;24:229-67. 6. Douglas PS. Appropriate use criteria: past, present, future. J Am Soc Echocardiogr 2012;25:1176-8. 7.BhatiaRS,CarneDM,PicardMH,WeinerRB.Comparisonofthe2007and2011appropriate use criteria for transesophageal echocardiography. J Am Soc Echocardiogr2012;25:1170-5. 8. Kapadia SR, Schoenhagen P, Stewart W, Tuzcu EM. Imaging for transcatheter valveprocedures. Curr Probl Cardiol 2010;35:228-76. 9. Messika-Zeitoun D, Serfaty JM, Brochet E, Ducrocq G, Lepage L, Detaint D, et al. Multimodal assessment of the aortic annulus diameter. Implications for transcatheter aortic valve implantation. J Am Coll Cardiol 2010;55:186-94. 10.ZamoranoJL,BadanoLP,BruceC,ChanKL,GoncalvesA,Ha hnRTetal.EAE/ASE recommendations for the use of echocardiography in new transcatheter interventions for valvular heart disease. Eur J Echocardiogr 2011;12:557-84. 11.Delgado V, Kapadia S, Schalij MJ, Schuijf JD, Tuzcu EM, Bax JJ. Transcatheter aortic valve implantation: implications of multimodality imaging in patient selection, procedural guidance, and outcomes. Heart 2012;98:743-54. 12.TsangW, BatemanMG,WeinertL,PellegriniG,Mor-AviV, SugengLetal.Accuracyof aortic annular measurements obtained from three-dimensional echocardiography, CT and MRI: human in vitro and in vivo studies. Heart 2012;98:1146-52. 13.Jilaihawi H, Doctor N, Kashif M, Chakravarty T, Rafique A, Makar M, et al. Aortic Annular sizing for transcatheter aortic valve replacement using cross-sectional 3-dimensional transesophageal echocardiography. J Am Coll Cardiol 2013;61:908-16. 14.GripariP, EweSH, FusiniL, MuratoriM, NgAC, Cefalu`Cetal. Intraoperative2Dand3B transoesophageal echocardiographic predictors of aortic regurgitation aftertranscatheter aortic valve implantation. Heart 2012;98:1229-36. 15.Tamborini G, Fusini L, Gripari P, Muratori M, Cefalu` C, Maffessanti F, et al. Feasibility and accuracy of 3BTEE versus CT for the evaluation of aortic valve annulus to left main ostium distance before transcatheter aortic valve implantation. JACC CardiovascImg 2012;5:579-88. 16.Zoghbi WA, Chambers JB, Dumesnil JG, Foster E, Gottdiener JS, Grayburn PA, et al. Recommendations for evaluation of prosthetic valves with echocardiography and Doppler ultrasound: a report from the American Society of Echocardiography’s Guidelines and Standards Committee and the Task Force on Prosthetic Valves. J Am Soc Echocardiogr 2009;22:975-1014. 17.Feldman T, Kar S, Rinaldi M, Fail P, Hermiller J, Smalling R, et al., EVEREST Investigators. Percutaneous mitral repair with the MitraClip system: safety and midterm durability in the initial EVEREST (Endovascular Valve Edge-to-Edge REpair Study) cohort. J Am Coll Cardiol 2009;54:686-94. 18.Feldman T, Foster E, Glower DG, Kar S, Rinaldi MJ, Fail PS, et al., EVEREST II Investigators. Percutaneous repair or sur- 15 gery for mitral regurgitation. N Engl J Med 2011;364:1395406. 19.Lancellotti P, Tribouilloy C, Hagendorff A, Popescu BA, Edvardsen T, Pierard LA, et al., Scientific Document Committee of the European Association of Cardiovascular Imaging. Recommendations for the echocardiographic assessment of native valvular regurgitation: an executive summary from the European Association of Cardiovascular Imaging. Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:611-44. 20.Wunderlich NC, Siegel RJ. Peri-interventional echo assessment for the MitraClip procedure. Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:935-49. 21.Silvestry FR, Rodriguez LL, Herrmann HC, Rohatgi S, Weiss SJ, Stewart WJ, et al. Echocardiographic guidance and assessment of percutaneous repair for mitral regurgitation with the Evalve MitraClip: lessons learned from EVEREST I. J Am Soc Echocardiogr 2007;20:1131-40. 22.Altiok E, Becker M, Hamada S, Reith S, Marx N, Hoffmann R. Optimized guidance of percutaneous edge-to-edge repair of the mitral valve using real-time 3-D transesophageal echocardiography. Clin Res Cardiol 2011;100:675-81. 23.Altiok E, Hamada S, Brehmer K, Kuhr K, Reith S, Becker M, et al. Analysis of procedural effects of percutaneous edge-toedge mitral valve repair by 2D and 3B echocardiography. Circ Cardiovasc Imaging 2012;5:748-55. 24.Habib G, Hoen B, Tornos P, Thuny F, Prendergast B, Vilacosta I, et al. Guidelines on the prevention, diagnosis, and treatment of infective endocarditis (new version 2009): The Task Force on the Prevention, Diagnosis, and Treatment of Infective Endocarditis of the European Society of Cardiology (ESC). Eur Heart J 2009;30:2369-413. 25.Habib G, Badano L, Tribouilloy C, Vilacosta I, Zamorano JL, Galderisi M, et al. Recommendations for the practice of echocardiography in infective endocarditis. Eur J Echocardiogr 2010;11:202-19. 26.Sochowski RA, Chan KL. Implication of negative results on a monoplane transesophageal echocardiographic study in patients with suspected infective endocarditis. J Am Coll Cardiol 1993;21:216-21. 27.Baumgartner H, Bonhoeffer P, De Groot NM, de Haan F, Deanfield JE, Galie N, et al. Task Force on the Management of Grown-up Congenital Heart Disease of the European Society of Cardiology (ESC); Association for European Paediatric Cardiology (AEPC); ESC Committee for Practice Guidelines (CPG). ESC Guidelines for the management of grownup congenital heart disease (new version 2010). Eur Heart J 2010;31:2915-57. 28.Hoffman P, Stu ̈mper O, Groundstroem K, Sutherland GR. Transgastric imaging-a valuable addition to the assessment of congenital heart disease. J Am Soc Echocardiogr 1993;6:3544. 29.Owen AN, Simon P, Moidl R, Hiesmayr M, Moritz A, Wolner E, et al. Measurement of aortic flow velocity during trans- 16 esophageal echocardiography in the transgastric five-chamber view. J Am Soc Echocardiogr 1995;6:874-78. 30. Lodato JA, Cao QL, Weinert L, Sugeng L, Lopez J, Lang RM, et al. Feasibility of realtime three dimensional transoesophageal echocardiography for guidance of percutaneous atrial septal defect closure. Eur J Echocardiogr 2009;10:543-48. 31.Bartel T, Muller S. Device closure of interatrial communications: peri-interventional echocardiographic assessment. Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:618-24. 32.Marechaux S, Juthier F, Banfi C, Vincentelli A, Prat A, Ennezat PV. Illustration of the echocardiographic diagnosis of subaortic membrane stenosis in adults: surgical and live threedimensional transoesophageal findings. Eur J Echocardiogr 2011;12:E2. 33.Evangelista A, Flachskampf FA, Erbel R, Antonini-Canterin F, Vlachopoulos C, Rocchi G, et al. Echocardiography in aortic diseases: EAE recommendations for clinical practice. Eur J Echocardiogr 2010;11:645-58. 34.Evangelista A, Carro A, Moral S, Teixido-Tura G, RodriguezPalomares JF, Cuellar H, et al. Imaging modalities for the early diagnosis of acute aortic syndrome. Nat Rev Cardiol 2013;10:477-86. 35.Evangelista A, Salas A, Ribera A, Ferreira-Gonzalez I, Cuellar H, Pineda V, et al. Longterm outcome of aortic dissection with patent false lumen: predictive role of entry tear size and location. Circulation 2012;125:3133-41. 36.Evangelista A, Avegliano G, Aguilar R, Cuellar H, Igual A, Gonzalez-Alujas T, et al. Impact of contrast-enhanced echocardiography on the diagnostic algorithm of acute aortic dis- Türk Kardiyol Dern Arş section. Eur Heart J 2010;31:472-79. 37.Agricola E, Slavich M, Bertoglio L, Fisicaro A, Oppizzi M, Marone E, et al. The role of contrast enhanced transesophageal echocardiography in the diagnosis and in the morphological and functional characterization of acute aortic syndromes. Int J Cardiovasc Imaging 2013 [Epub ahead of print]. 38.La Canna G, Maisano F, De Michele L, Grimaldi A, Grassi F, Capritti E, et al. Determinants of the degree of functional aorticregurgitation in patients with anatomically normal aortic valve and ascending thoracic aorta aneurysm. Transoesophageal Doppler echocardiography study. Heart 2009;95:130-36. 39.Ayyash B, Tranquilli M, Elefteriades JA. Femoral artery cannulation for thoracic aortic surgery: safe under transesophageal echocardiographic control. J Thorac Cardiovasc Surg 2011;142:1478-81. 40.Scha ̈fers H-J, Kunihara T, Fries P, Hiesmayr M, Moritz A, Wolner E. Valve-preserving root replacement in bicuspid aortic valve. J Thorac Cardiovasc Surg 2010;140:S36-40. 41.Ayres N, Miller-Hance W, Fyfe D, Stevenson JG, Sahn DJ, Young LT, et al. Indications and guidelines for performance of transesophageal echocardiograpy in the patientwith pediatric or congenital heart disease. J Am Soc Echocardiogr 2005;18:91-8. Anahtar sözcükler: Transözofageal ekokardiyografi; 3B eko; girişimsel ekokardiyografi Key words: Transoesophageal echocardiography; 3D echo; interventional echocardiography. Türk Kardiyol Dern Arş - Arch Turk Soc Cardiol 2014;42 Suppl 3:17-31 17 Ekokardiyografi laboratuvarlarının akreditasyonu için Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Derneği tarafından belirlenmiş güncel standartlar ve işlemler Updated standards and processes for accreditation of echocardiographic laboratories from The European Association of Cardiovascular Imaging Bogdan A. Popescu, Alexandros Stefanidis,# Petros Nihoyannopoulos,* Kevin F. Fox,† Simon Ray,‡ Nuno Cardim,§ Fausto Rigo,|| Luigi P. Badano,¶ Alan G. Fraser,** Fausto Pinto,†† Jose Luis Zamorano,‡‡ Gilbert Habib,§§ Gerald Maurer,|||| Patrizio Lancellotti,¶¶ Belgeyi kontrol edenler: Maria Joao Andrade, Erwan Donal, Thor Edvardsen ve Albert Varga Kardiyoloji Anabilim Dalı, Tıp ve Eczacılık Üniversitesi ‘Carol Davila’, Euroecolab, Kardiovasküler Hastalıklar Enstitüsü ‘Prof. Dr. C. C. Iliescu’, Sos. Fundeni 258, Sector 2, Bükreş 022328, Romanya; # APHM, La Timone Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, 13005 – Marsilya, Fransa; *Hammersmith Hastanesi, NHLI, İmparatorluk Koleji, Londra, BK; †İmparatorluk Koleji, Londra, BK; ‡ Kardiyoloji Anabilim Dalı, Güney Manchester Üniversite Hastanesi, Manchester, BK; §da Luz Hastanesi, Nova Tıp Fakültesi, Lizbon, Portekiz; ||Dell’Angelo Hastanesi, Mestre, Venedik, İtalya; ¶ Kardiyak, Göğüs ve Damar Bilimleri Bölümü, Padova Üniversitesi, Padova, İtalya; **Wales Kalp Araştırma Enstitüsü, Cardiff Üniversitesi, Cardiff, BK; †† Santa Maria Üniversite Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, Lisbon Akademik Tıp Merkezi, CCUL, Lizbon Üniversitesi, Portekiz; ‡‡Ramon y Cajal Üniversite Hastanesi, Madrid, İspanya; §§ Aix-Marseille Üniversitesi, Marsilya, Fransa; APHM, La Timone Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, Marsilya, Fransa; ||||Kardiyoloji Bölümü, İç Hastalıkları Anabilim Dalı II, Vienna Tıp Fakültesi, Viyana, Avusturya; ve ¶¶ Kardiyoloji Anabilim Dalı, Kapak Hastalıkları Kliniği, Liege Üniversite Hastanesi, GIGA Kardiyovasküler Bilimler, CHU Sart Tilman, Liege, Belçika ÖZET ABSTRACT Uygulamadaki standartların arttırılması ve hasta bakım kalitesinin geliştirilmesi amacı ile yedi yıl önce Avrupa Ekokardiyografi Cemiyeti (yeni adıyla Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Cemiyeti) tarafından ekokardiyografi laboratuvarlarına ait standartlar önerilmiştir. Aynı tarihte transtorasik, transözofageal ve stres ekokardiyografi için kriterler ve gereklilikler yayınlanmıştır. Bu makale, modern ekokardiyografi uygulamalarına ait teknik gelişmeleri ve deneyimi dikkate almak amacı ile kalite standartlarını yeniden değerlendirmekte ve güncellemektedir. Bunlara ek olarak, laboratuvarlara akreditasyona başvurabilmeleri için teşvik etmekte, kalite kontrol, yeniden akredite olma kriterleri ve laboratuvar akreditasyon sürecinin mevcut ve gelecekteki durumu tartışılmaktadır. Standards for echocardiographic laboratorieswere proposed by the European Association of Echocardiography (now the European Association of Cardiovascular Imaging) 7 years ago in order to raise standards of practice and improve the quality of care. Criteria and requirements were published at that time for transthoracic, transoesophageal, and stress echocardiography. This paper reassesses and updates the quality standards to take account of experience and the technical developments of modern echocardiographic practice. It also discusses quality control, the incentives for laboratories to apply for accreditation, the reaccreditation criteria, and the current status and future prospects of the laboratory accreditation process. Çeviri: Doç. Dr. Omaç Tüfekçioğlu, Doç. Dr. Selen Yurdakul, Prof. Dr. Leyla Elif Sade ©Avrupa Kardiyoloji Derneği 2014. Oxford Universitesi Yayınları, doi: 10.1093/ehjci/jeu081 Avrupa Kardiyoloji Derneği adına yayımlanmıştır. Tüm hakları saklıdır. ©Yazar 2014. Gerekli izinler için bu posta adresinden irtibata geçiniz e-mail:journals.permission@oup.com Geliş tarihi: 19.01.2014 Kabul tarihi: 13.02.2014 Yazışma adresi: Bogdan A. Popescu. Department of Cardiology, University of Medicine and Pharmacy ‘Carol Davila’, Euroecolab, Institute of Cadiovascular Diseases ‘Prof. Dr. C. C. Iliescu’, Sos. Fundeni 258, Sector 2, Bükreş 022328, Romanya. Tel: +40 213175227 e-posta: bogdan.a.popescu@gmail.com © 2014 Türk Kardiyoloji Derneği Türk Kardiyol Dern Arş 18 A vrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Cemiyeti’nin (AKGC) görevi, Avrupa’ da ve tüm dünyada, kardiyovasküler görüntülemede klinik tanı, araştırma, teknik gelişme ve eğitim alanlarında mükemmeliyeti ve üstünlüğü sağlamaktır. AKGC tarafından onaylanan sertifikasyon (ruhsatlandırma) ve akreditasyonun amaçları, hastaların niteliksiz kişiler tarafından ve/veya uygun olmayan merkezlerde kardiyovasküler görüntülemelerinin yapılmasını önlemek ve bu alandaki yetkinlik ve üstünlük anlamında Avrupa standartlarını oluşturmaktır. Bu yazı, ekokardiyografi alanında bireysel ruhsatlandırma ve laboratuvar akreditasyonuna dikkat çekmektedir. Bazı ülkeler ekokardiyografi incelemelerinde ulusal prensiplerini belirlemiş olsa da bazı değişiklikler olmuştur ve tüm Avrupa’ da geçerli olması hedeflenen ortak kurallar oluşturulması gereği doğmuştur.[1,2] AKGC, bu amaç doğrultusunda Avrupa ülkeleri ile birlikte çalışmayı hedeflemektedir. Son 10 yılda çok sayıda ekokardiyografi uzmanı Avrupa sınav sürecini tamamlamış ve erişkin transtorasik ekokardiyografi (TTE), transözofageal ekokardiyografi (TÖE) ve doğumsal kalp hastalıkları ile ilgili görüntüleme alanlarında uzmanlık anlamında bireysel sertifikalarını elde etmiştir (http:/www.escardio.org/ communities/EACVI/accreditation/TTE/Pages/fullycertified-individuals. aspx)[3] (Şekil 1). Hastalar için yüksek kaliteli hizmetin sağlanmasını hedefleyen bir ekokardiyografi ünitesi, bu konuda doğru eğitim almış ve deneyimli kişilerce ekokardiyografilerin yorumlanmasını gerektirir. Ancak, söz konusu olan yüksek 180 160 140 TTE TOE CHD 120 100 80 60 40 20 0 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 Yıl Şekil 1. Sınava girme yıllarına göre sertifika alan kişilerin sayısı. TTE: Transtorasik ekokardiyografi; TEE: Tranözofageal ekokardiyografi; CHD: Konjenital kalp hastalığı. standartlara ulaşmak ve devam ettirmek için kişisel beceri yeterli değildir ve uygun bir altyapı ve organizasyon da gereklidir. Sonuç olarak, bireysel sertifika elde edilmesiyle başlayan ve ekokardiyografi laboratuvarlarının standartlara ulaşması ile sonuçlanan bir süreç söz konusudur ve klinik anlamda yetkin olabilmek için uygulamalar ve donanım da uygun olmalıdır. Bunu takiben, mümkün olduğu kadar fazla sayıda Avrupa ülkesinde belirlenmiş standart kurallar ile uyumlu olacak şekilde, ekokardiyografi laboratuvarlarının akreditasyonunu sağlayarak tüm Avrupa’da aynılık amaçlanmaktadır. Avrupa ülkelerinde bu konuda yapılmakta olan düzenlemelerin amacı, hasta bakımını iyileştiren unsurları yerleştirmek, ekokardiyografi uygulamalarını tüm Avrupa’ da benzer hale getirmek ve aynı zamanda ekokardiyografi merkezleri ile akreditasyon kurumları arasındaki iletişimi desteklemektir. Diğer taraftan, bu standartların gerçekçi ve çoğu Avrupa merkezine uygulanabilir olması çok önemlidir. AKGC, laboratuvarların akreditasyonu için gönüllü bir hizmet sağlamaktadır ve merkezlerin akredite olabilmeleri için kendi başvurularını sunmaları gerekmektedir. Ekokardiyografide Avrupa standartlarını sağlamayı amaçlayan veya sağlamış olan laboratuvarlar aynı zamanda kendi birimlerini ilerletmek için kaynak talep ederken bunu güçlü bir gerekçe olarak kullanabileceklerdir. Amaçlar Bu yazı, ekokardiyografi merkezlerinin akreditasyonu için yayınlanmış olan minimum standartlardan bahsetmekte[1] ve aynı zamanda ekokardiyografi uygulamasının ve donanımının Avrupa’da homojen hale gelme felsefesini yaymayı amaçlamaktadır. Ekokardiyografi laboratuvarlarının akreditasyonu bütün Avrupa’da hasta bakımını iyileştirmek amacıyla, ekokardiyografi tedarik şekli ne olursa olsun tüm Avrupa ülkelerine uygulanmak üzere tasarlanmıştır. Ekokardiyografi merkezlerinin akreditasyonu için güncelleme gereklidir, çünkü kardiyovasküler ultrason teknolojisi sürekli değişmekte olan ve yenilenen bir teknolojidir. Aynı zamanda klinik endikasyonlar ve son teknolojiyi ilgilendiren uygulamalar hızla artmaktadır. Bu yazıda aynı zamanda şu konular tartışılmaktadır: Akredite olmuş laboratuvarlar ile ilgili teşvik ve avantajlar konusunda AKGC’nin tutumu, ulusal top- Ekokardiyografi laboratuvarlarının akreditasyonu için AKGC’nin belirlediği güncel standartlar ve işlemler lulukların üyelerini ilgilendiren denetleme sürecindeki değişiklikler, tekrar akreditasyon için kriterler, kalite kontrol ölçümleri ve laboratuvar akreditasyonunun güncel durumu ve gelecekteki hedefleri. Laboratuvar standartlarının temel yapısı Ekokardiyografi uzmanlarının bireysel akreditasyonu yüksek kaliteli bir ekokardiyografi bölümünün garantisi değildir. Yeterli nitelikte bir donanım, yönetim ve organizasyon da gereklidir.[1,4] Ekokardiyografi laboratuvarının akreditasyonu şu olanakları mümkün kılar: (i) Ekokardiyografide lokal olarak özerkliğin oluşturulması, yani doktorların ve ekokardiyografi teknisyenlerinin eğitimini gerçekleştirebilme ve eğitim süreci devam edenleri bireysel sertifika sınavlarına katılmaları için cesaretlendirebilme yetisi. Akredite olmuş laboratuvarlar aynı zamanda, bireysel olarak sertifika elde etmiş kişilerin profesyonel anlamda ilerlemelerinin sürekliliğini temin etmekle ve (ii) Hastalar için kaliteli düzeyde temel ve ileri ekokardiyografi değerlendirmelerine imkan vermekle yükümlüdür. Ekokardiyografi alanında gittikçe artan üst uzmanlaşma ihtiyacını karşılamak için laboratuvar standartları 3 birim içermektedir: (a) Transtorasik ekokardiyografi (TTE) (b) Transözofageal ekokardiyografi (TÖE) (c) Stres ekokardiyografi Bu yazıda bahsi geçen “ekokardiyografi uzmanı” ekokardiyografi yapabilmesi için ulusal yetki verilmiş kişiyi tanımlamaktadır. AKGC bünyesindeki bazı ülkelerde medikal altyapısı olmayan vasıflı ekokardiyografi uzmanları kardiyak ultrason yapmaktadırlar. Yazıda geçen “sonografi uzmanı” tanımı medikal olmayan ekokardiyografi uzmanını ifade etmektedir ve klinik fizyolog, hemşire, ekokardiyografi teknisyeni ve/veya radyoloji teknisyenini kapsamaktadır. Ekokardiyografi laboratuvarlarının büyük çoğunluğunun, kurumlarda sadece rutin klinik hizmet sağlaması gerektiği, ama bir kısmının da eğitim ve araştırma gibi akademik çalışma yükümlülükleri olduğu bilinmektedir. Laboratuvarların akreditasyonu için gerekli olan minimum standartlar iki basamak halinde tanımlanmaktadır: 19 (i) Temel standart: Yeterli bir temel klinik hizmet için zorunlu olan ihtiyaçların tamamlanmasını hedeflemektedir. Her Avrupa ülkesindeki çoğu ekokardiyografi hizmetinin bu temel gereklilikleri karşıladığı varsayılmaktadır. (ii) İleri standart: Güncel teknolojik donanım ile ileri düzeyde bir hizmet verebilmek için gerekliliklerin sağlanmasını hedefler, aynı zamanda eğitim ve araştırmalar için akredite olmalıdır. Bu düzey için laboratuvarların, doku Doppler görüntüleme (DDG), kontrast, üç boyutlu (3B) ve benek takibi gibi tüm güncel teknolojik uygulamaları içeren araştırma ve eğitim verme geçmişinin olması gereklidir. Transtorasik ekokardiyografi Temel standart Personel ve eğitim önerileri Tüm merkezlerde uzman bir klinik lider olmalıdır ve mümkün olan merkezlerde bölümün teknik bir lideri de olmalıdır (Tablo 1). Klinik lider, ekokardiyografi alanında uzmanlık eğitimi almış olmalı aynı zamanda AKGC sertifikası veya buna eşdeğer ulusal bireysel TTE sertifikası veya III. seviye eğitim (Amerika Ekokardiyografi Derneği) ve geçerli NBE (Amerikan Ulusal Ekokardiyografi Komitesi) sertifikasına sahip olmalıdır (Examination of Special Competence in Adult Echocardiography-ASCeXAM). Son seçenekte aynı zamanda AKGC’nin bireysel sertifikasyonunun 250 vakalık uygulama kayıt defteri de gerekmektedir. Klinik liderin görevi, klinik kılavuzları oturtmak, çalışmaların gerçekleştirilmesi, doktorların ve sonografi uzmanlarının eğitilmesi ve denetimi, klinik toplantıların düzenlenmesi olarak tanımlanmıştır. Bu kişi, talepleri ve raporları incelemek ve ekokardiyografi bulgularına uygun acil klinik tutum ve davranışlar sergileyebilmek için bir sistem oluşturmuş olmalıdır. Ulusal izin ile denetlenmeden, bağımsız olarak ekokardiyografi değerlendirmeleri yapabilen ve raporlayabilen sonografi uzmanlarının AKGC sertifikası veya ulusal eşdeğer bir sertifika sahibi olmalısı gereklidir. AKGC sertifikasını veya eşdeğer seviyeyi yeniden elde etmeleri için eğitimin devamlılığı sağlanmalıdır. Departman bünyesinde konular ile ilişkili referansları içeren kitaplardan oluşan bir kütüphane ve/veya elektronik bir kütüphaneye erişim mümkün olmalıdır. Medikal veya medikal olmayan her ekokardiyografi uzmanının görev tanımında ekokardiyografi Türk Kardiyol Dern Arş 20 Tablo 1. Transtorasik ekokardiyografinin değerlendirilmesi için gerekli kriterlerin özeti Temel standart Gelişmiş standart Kadro Ekokardiyografinin teknik ve klinik kısımlardan sorumlu Klinik lider her hafta transtorasik çalışmaları içeren en az kişiler bir oturum gerçekleştirir Klinik lider AKGC veya ulusal derneğin bireysel TTE Klinik ve teknik başkanlar standart seviye için tanımlanan sertifikasına veya III. seviye eğitim ve geçerli NBE (Ameri- bireysel TTE sertifikalarına sahiptirler kan Ulusal Ekokardiyografi Kurulu) sertifikası (Yetişkin Ekokardiyografisinde Özel Yeterlilik Sınavı-ASCeXAM) ile birlikte AKGC TTE bireysel sertifikasyonunun uygulama elektronik kayıt defterine sahip olmalıdır. Teknik lider, ekokardiyografi aktivitelerinde (yönetim ve En az iki ekokardiyografi uzmanı, AKGC veya ulusal kalite kontrolü de içeren) en az altı veya daha fazla sayıda olarak tanınmış bireysel bir TTE sertifikasına sahiptir. oturum yürütür. Organizasyon/ Donanım Çalışmalar arşivlenir. En geç 24 saat içerisinde, rutin Tüm çalışmalara ait raporlar ve görüntülerin tümü dijital çalışmalara ait yazılı raporlar hazırlanır. ortamda arşivlenir (Planlı ve acil). İşlemin yapıldığı gün yazılı rapor hazırlanır. Ekokardiyografileri tekrar gözen geçirme sistemi Resmi ve düzenli kalite kontrolü Standart işlem protokolü ve ekokardiyografi çalışmalarına Ekokardiyografi çalışmalarına ait endikasyonların listesi, ait endikasyonların listesi kararlaştırılmış minimum standartlar ve standart hale getirilmiş işlem protokolü Eğitimin devamlılığının sağlanması Çalışmalara ait zamanlama veya sonuçlar hakkında tavsiyede bulunabilme amaçlı diğer departmanlar ile kurulan iletişim sistemi Tüm cihazlar ikincil-harmonik görüntüleme ve tam hesap- Ekokardiyografi uzmanı için yıllık 1500’ den az sayıda lama paketi içerir işlem Tüm cihazlar renkli ve spektral Doppler içerir Tüm cihazlar bağımsız bir CW Doppler probu içerir En az bir cihaz bağımsız bir devamlı akım Doppler probu Haftalık departman toplantıları içerir Düzenli kullanımda olan hiçbir cihazın yenilenme süresi 7 Uygun standart işlem prosedürleri yıldan eski olmamalıdır Ekokardiyografi cihazlarına ait programlanmış servis Ekokardiyografi ve genel kardiyoloji ders kitaplarının yer programı ve bakımı aldığı ve tercihen kardiyoloji yayınları ve güncel kitaplara elektronik ortamda ulaşılabilen merkezi bir kütüphane Standart çalışmaya için 30-40 dakika veya karmaşık bir işlem için 1 saat ayrılmalıdır. Kişisel verilerin korunması Avrupa ve ulusal yasalar ile uyumlu olmalı Genç doktorlara, stajyerlere ve sonografi uzmanlarına uygun eğitim materyali (videolar, CD’ ler, kitaplar, vs) yardımı ile düzenli eğitim sağlanması Gerektiği zaman sayısal hesaplamalar (doku görüntüleme, üç boyutlu, kontrast ve kaçak hacimleri gibi) yapılması Düzenli ve yeterli büyüklükte odalar İlgili bölüm tarafından gerçekleştirilen bilimsel çalışmaların kanıtı Hastalara kolaylık ve yeterli bilgi sağlanması AKGC/ulusal akreditasyona ait eğitimde elde edilen başarı geçmişi Ekokardiyografi laboratuvarlarının akreditasyonu için AKGC’nin belirlediği güncel standartlar ve işlemler incelemelerinin yanı sıra stajyer eğitim, öğretim, öz eğitim, denetim ve kalite kontrolü yer almaktadır. Organizasyon ve donanımla ilgili öneriler Hastanede yatmakta olan hastalar için kullanılan ekokardiyografi odaları, işlem portatif cihaz ile yapılıyor olsa dahi, hastanın ve operatörün rahatı ve mahremiyetine göre organize edilmiş olmalıdır (20 metrekare civarında). Odada uygun havalandırma, ısıtma, aydınlatma ve yardımcı araçlar bulunmalıdır. Ekokardiyografi cihazları belirgin miktarda ısı oluşturmaktadır ve oda yeterince havalandırılmadığı taktirde cihazın ömrünün kısalma riski, hasta ve işlemi yapan kişide rahatsızlık oluşur. Ekokardiyografi cihazlarının, M-mod, ikincil harmonik görüntüleme, renkli haritalandırma, “kesikli” ve “sürekli “ Doppler inceleme, doku Doppler görüntülemeyi içeren kapsamlı görüntüleme yapabiliyor olması gereklidir. Aynı zamanda tam bir ölçüm paketi içeren program ve kayıt edebilme özelliği bulunmalıdır. Ekokardiyografi cihazının en az bir adet bağımsız CW Doppler probu bulunmalıdır. Ekokardiyografi cihazlarının düzenli olarak bakımı yapılıyor olmalıdır. Ekokardiyografi cihazlarının, filtrelerin ve transdüserleri kapsayacak şekilde diğer donanımın programlı olarak temizlenmesini içeren bir program bulunmalıdır ve üreticinin servis kurallarına göre yapılmalıdır. Sistem sağlayıcısı firma ile bakım anlaşması çerçevesinde sistemin ve yazılımın güncellenmesi tercih sebebidir. Hastanın rahatı ve mahremiyeti dikkate alınmalı ve işlemden önce hastaya yeterli bilgi verilmelidir. Sağlık ve güvenlik ile ilgili olası sorunlar göz ardı edilmemeli ve enfeksiyon kontrolü yapılmalıdır. En az 5 yıl boyunca kayıtların saklanıp gerektiğinde erişilebilecek bir veritabanı olmalıdır. Ekokardiyografi görüntülerinin arşivlenmesi için DICOM formatı tercih edilmelidir.[2] Ekokardiyografi görüntülerinin tekrar incelenmesi ve sonrasında rapor yazılabilmesi amacı ile ayrı bir oda bulunmalıdır. Ekokardiyografi odasında bulunan donanımın verimli kullanılması, özellikle görüntülerin incelenme ve rapor hazırlanma aşamalarında ekokardiyografi uzmanının vakit kaybetmemesi ve işleyişin engellenmemesi açısından çok önemlidir. Ekokardiyografi cihazının donanımı ve diğer malzemelerin saklanabilmesi için uygun bir saklama yeri bulunmalıdır. Hastalar için işlem ile ilgili bilgi içeren 21 broşür olmalıdır. Ekokardiyografi görüntülerinin elde edilmesi, rapor hazırlanması ve saklanması ile ilgili öneriler Standart bir TTE işlemi için ayrılan süre en az 30 dakika olmalıdır. Rutin bir ekokardiyografi işlemi ortalama 30-40 dakika sürer.[2] Fakat, karmaşık bir kapak problemi veya konjenital kalp hastalığı nedeni ile tam sayısal bir değerlendirme gerekirse ya da doku Doppler görüntüleme, iki boyutlu (2B) “benek takibi”, “strain”, üç boyutlu (3B) inceleme ve kontrast ekokardiyografi gibi detaylı değerlendirme gerekirse bu süre 60 dakikaya veya daha fazla uzayabilir.[5] Ekokardiyografi uzmanı yaptığı iş profilinin tüm yönlerine izin vermesi açısından yılda ortalama en fazla 1500 işlem yapmalıdır. Ekokardiyografi işlemleri için endikasyonlar güncel uluslararası kılavuzlar ile uyumlu veya kurum içerisinde uzlaşı halinde olmalıdır. Özellikle, hastanede yatmakta olan hastalar için bu endikasyonlardan bazılarına öncelik tanınması veya taleplerin süzgeçten geçirilmesi için bir sistem olmalıdır. Ekokardiyografi incelemelerinin protokolleri için minimum standartlar ve raporlar için sürekli kullanılacak bir şablon oluşturulmalıdır. Ekokardiyografi verilerinin saklanması ve tedavi Avrupa ve ulusal kişisel bilgi koruma kurallarına uygun bir şekilde yapılmalıdır. Rutin çalışmaların raporları aynı gün veya 24 saat içinde hazırlanmalıdır. Acil durumlarda veya hastanede yatan hastalarda rapor hazırlanana kadar bir ön rapor verilmeli ve hasta notlarına yazılmalıdır. Acil klinik önem arz eden vakaları raporlama sistemi olmalıdır. Rutin ekokardiyografi raporlarının düzeni açısından belirli aralıklarla dışarıdan inceleme ve denetleme şeklinde kalite kontrolü yapılmalıdır. Ekokardiyografi raporu mantıksal ve yeterli miktarda tanımlayıcı olmalıdır. Rapor toplam olarak üç bölümden oluşmalıdır: Ölçümler, tanımlayıcı bölüm ve sonuç. Ölçümler açık bir şekilde tanımlanmalıdır Bunlar boşluk boyutları ile Doppler ölçüm ve hesaplamalarını içermelidir. Tanımlayıcı bölümde kapak anatomileri, boşluk büyüklükleri, sağ ve sol ventrikülün global ve bölgesel fonksiyonları tarif edilmelidir. Sonuç bölümü ise talebi karşılayacak şekilde net ve kısa olmalıdır.[2] Gerekli ve uygun olursa klinik bir yorum eklenebilir. Son rapor uzman doktor veya sertifikalı bir sonografi uzmanı tarafından elektronik Türk Kardiyol Dern Arş 22 ortamda yazılmış ve imzalanmış olmalıdır. Parolası olan elektronik imza tercih edilmelidir. Rapora imza el yazısı ile atıldığı taktirde mutlaka kaşe basılmış olmalıdır. Düzgün bir şekilde imzalanmamış sadece kaşe mevcut olan raporlar kabul edilemez. DICOM formatında dijital depolama tercih edilir. Acil eko çalışmaları da kaydedilip saklanmalıdır. Gelişmiş standartlar Ekokardiyografi merkezi TTE alanında temel olan standartları minimum düzeyde sağlamış olmalıdır (Tablo 1). İleri düzeyde bilimsel çalışmaların sağlanması için laboratuvarda gerçekleştirilmiş araştırma ve yayınların listesi dikkate alınır. Yeterli düzeyde klinik kapasitenin sağlanabilmesi için personel düzeyi ve iş yükü laboratuvarda eğitim alanların sayısına uygun olmalıdır. Ekokardiyografi incelemelerinde yeterli standartların sağlanması için ulusal veya Avrupa sertifikasına sahip ekokardiyografi uzmanlarının bulunması önemlidir. İleri düzeyde bir ekokardiyografi laboratuvarı düzeni şu şekilde belirtilmektedir: (i) Tüm görüntü kayıtları ve ekokardiyografi raporları dijital ortamda kayıt edilmelidir. Raporlar, kural olarak işlemin yapıldığı gün hastaya verilmelidir.[2] (ii) Yazılı protokollere göre belirlenen resmi ve sistemli kalite kontrolleri yapılmalıdır, (iii) Ekokardiyografi işlemleri ile ilgili görüntüleme protokolleri, ölçümler ve ekokardiyografi endikasyonlarının yazılı olduğu veri setleri bulunmalıdır, (iv) Ekokardiyografi işlemlerinin zamanlaması ve hastaların hazırlanmasında (işlemden önce aç kalınması, ilaçların hazırlanması, damar yolu açılması gibi) diğer bölümler ile iletişim içinde bulunulmalıdır. Ekokardiyografi raporlarının kalitesinin ve tutarlılığının artması için ek olarak bazı düzenleyici prosedürler belirlenmiştir: (i) Klinik olguların değerlendirilmesi ile ilgili haftalık bölüm toplantıları yapılmalı, (ii) kardiyoloji bölümünün diğer kısımları, kardiyotorasik cerrahi bölümü, ve diğer kardiyovasküler görüntüleme birimleri (kardiyak manyetik rezonans, bilgisayarlı tomografi, nükleer kardiyoloji ve koroner anjiyografi) ile sabit bir iletişim halinde olunmalı, (iii) en az üç güncel ekokardiyografi ve bir genel kardiyoloji kitabının bulunduğu ve kardiyoloji kitaplarına ve dergilerine elektronik erişim sağlanabilen bölümde veya hastane içinde yer alan bir kütüphane bulunmalıdır. Ekokardiyografi pratiği ve uygulaması ile ilgili güncel kılavuzlar bulunmalıdır. Eğitim materyalleri (Teypler, CD’ ler, dijital kayıtlar) ve internet erişimi tüm personel için mümkün olmalıdır. Transözofageal ekokardiyografi Temel standartlar Tablo 2’deki maddelere ek olarak TTE için belirtilen tüm standartlar uygulanmalıdır. Personel ve eğitim önerileri Tüm merkezlerde, aktif olarak tetkiklere katılan belirli bir TÖE sorumlusu olmalıdır. Bu sorumlu kişi, ekokardiyografi laboratuvarının klinik lideri olup yılda en az 50 ekokardiyografi işlemini kendisi yapmalı veya denetlemelidir. Bu özellikle diğer meslektaşlar arasında hastanın güvenliği ve sorumluluğu açısından önem taşımaktadır. TÖE işleminin bu konuda doğru bir şekilde eğitim almış operatörler tarafından yapılması gereklidir. Bunun yanında ek olarak kardiyoloji eğitimi almış hemşire ve/veya asistan doktor ve tercihen bir sonografi uzmanı bulunmalıdır. Operatörün kim olması gerektiği her ülkenin hukuki otoritelerine göre belirlenmelidir. AKGC, TÖE tetkikini yapan ve raporları yazan kişilerin uygun TÖE eğitimi ve kişisel sertifika almış veya sertifikalı bir ekokardiyografi uzmanı tarafından denetleniyor olmalarını önermektedir. TÖE işleminden önce detaylı bir TTE tetkikinin yapılması, iki işlemin birbirlerinin tamamlayıcısı olması açısından önerilmektedir. Tüm uygulayıcılar için eğitimin sürekliliği sağlanmalıdır. TÖE işleminin yapılması ve organizasyonu için öneriler İyi organize edilmiş bir TÖE işlemi için öneriler şu şekilde belirtilmektedir: (i) Çeşitli kardiyovasküler hastalıklara göre işlem performansı için minimum standartlar sağlanmış olmalıdır ve TÖE bölümü sorumlusunun, bütün işlemcilerin bu kurallara uymalarını sağlaması gereklidir; (ii) hastaya işlemin gerçekleştirilmesi ve süresi hakkında bilgi verilmesi ve bununla ilgili bir broşür olması gereklidir; (iii) onam formları bulunmalıdır; ve (iv) AKGC önerilerine dayanarak hazırlanmış TÖE endikasyonlarının bir listesi bulunmalıdır.[6] İşlem öncesi bir kontrol listesi kullanılmalıdır. İşlem sırasında sedasyon, ulusal ve/veya Avrupa hasta takip önerilerine uygun şekilde yapılmalıdır.[6] TÖE probu, her işlemden sonra temizlenmeli ve uygun olunca sterilize edilmelidir. Prob, kullanıma uygun bir şekilde belirli aralıklarla elektriksel olarak kontrol Ekokardiyografi laboratuvarlarının akreditasyonu için AKGC’nin belirlediği güncel standartlar ve işlemler 23 Tablo 2. Transözefageal ekokardiyografi için önerilen kriterler Temel standart Gelişmiş standart Personel TÖE için belirlenmiş bir yönetici Yılda >50 TÖE yapmalı veya denetlemelidir. Yönetici yılda en az 50 TÖE yapıyor olmalı veya denetle- Yöneticinin ulusal AKGC veya ulusal eşdeğer dernek melidir sertifikası olmalıdır Hastanın havayolu açıklığını sağlamak ve işlem sonrası toparlanması için bir kişi, genellikle de hemşire gereklidir Organizasyon/ Donanım TÖE için belirlenmiş protokoller ve endikasyonları listesi İşlem sonrası toparlanma için alan Odaların alanı 20 m2 İşlemler için minimum standartlar tanımlanmış olmalı Yazılı onam formu Sonuçların kalite kontrolü (Cerrahi, patoloji ve diğer Eğitimde devamlılığın sağlanması görüntüleme sonuçları ile karşılaştırılması Resüsitasyon donamımı Düzenli denetimler Kalite kontrolünün sağlanması Yazılı standart işlem prosedürleri Titiz ve net yazılmış rapor Başarılı öğrenci eğitimi geçmişinin olması Rutin kullanım: Digital ortamda veri saklama ve erişim İşlem öncesi kontrol listesine göre hastanın hazırlanması İşlem sırasında hastanın bakımı Multiplan prob 3 boyutlu görüntüleme Vakum, oksijen ve basınçlı oksimetre, kan basıncının monitorizasyonu Kılavuzlara göre belirlenmiş sedasyon Kilitlenebilir ilaç dolabı Probun silinmesi/sterilizasyonunun sağlanması Probun elektrik emniyeti için test yapılması edilmeli ve bu kontroller kayıt edilmelidir. Her laboratuvarın yazılı bir protokolü olmalıdır. Tek kullanımlık lateks prob kılıflarının kullanılması da düşünülmelidir. Organizasyon ve cihazlar için öneriler: (ix) EKG monitörü olmalıdır. (i) (x) Odanın alanı 20 m2 civarında olmalıdır (İdeal olarak >25 m2) (ii) Havalandırma veya yeterli düzeyde klima kontrolü olmalıdır. (iii) Hasta yatağının baş kısmı indirilebilir olmalıdır. (iv) Prob temizlenmeli ve sterilize edilebilmelidir. (v) Probun saklanabilmesi için saklama dolabı olmalıdır. (vi) Resüsitasyon için gerekli donanım ve ilaçlar hazır olmalıdır. (vii) Gerekli olabilecek “antidot” ilaçlar için kilitle- nebilir ilaç dolabı olmalıdır. (viii) Vakum, oksijen ve basınçlı oksimetre olmalıdır. Tansiyon aleti olmalıdır. (xi) İşlem sonrası hastanın toparlanabilmesi için gerekli ortam sağlanmalıdır. (xii) Hastanın bakımı için protokoller olmalıdır. (xiii) Transdüser “multiplan” özelliğinde olmalıdır ve PW, CW ve renkli Doppler özelliklerine sahip, 5 MHz’in üzerinde frekansa sahip olmalıdır. Raporlama ve saklama ile ilgili öneriler Rapor, işleme ait bulguları ve sonuçları ayrıntılı bir şekilde tanımlamalı ve aynı zamanda en azından Türk Kardiyol Dern Arş 24 şu bilgileri de içermelidir: Ventriküller, atriyumlar, sol atriyal apendiks, kapaklar, interatriyal septum, perikart ve torasik aortanın tüm görünebilen kısımları ile ilgili yorumlar yer almalıdır.[6] İşlemden önce detaylı bir TTE incelemesi yapıldıysa ölçüm kısmının TÖE raporunda yer alması şart değildir. Hastanın klinik durumuna özgü bir ek bilgi gerekiyor ise, TÖE işlemi sırasında ek ölçümler yapılması zorunludur (örneğin girişimsel işlem için aday olan hastalar, kapak yetersizliğinde tam değerlendirme ve kardiyoversiyon öncesi sol atriyal apendiksin boşalma hızlarının PW Doppler ile ölçümü gibi). Bu ölçümler kalp boşluklarının boyutları ve Doppler ölçüm ve hesaplamalarını kapsamaktadır. Son olarak, işlem sırasında herhangi bir anatomik yapı net gösterilemez ise raporda mutlaka açık olarak belirtilmelidir. Raporda bazı ek bilgilerin bulunması özellikle gelecekteki işlemler için önemli katkılar sağlar: (i) Sedasyon için ve kontrast amaçlı kullanılan ilaç; (ii) probun yerleştirilmesindeki kolaylık derecesi ve (iii) (varsa) oluşan komplikasyonlar.[6] Başarısız TÖE girişimlerinin ve/veya komplikasyonlarının kaydı tutulmalıdır. Kayıt ve veri saklama önerileri TTE’dekiler gibidir. Gelişmiş standartlar Merkezin, temel TTE seviyesinde, tüm minimum standartları sağlamış olması gereklidir (Tablo 2). İleri düzeyde standardizasyon için, o laboratuvarın ürettiği bilimsel çalışmalar, araştırmalar ve yayın listesi dikkate alınır. Bir TÖE laboratuvarının ileri düzeyde standardizasyonu için gereken değerlendirme kriterleri tablo 2’de belirtilmiştir. Klinik sorumlunun TÖE için AKGC veya eşdeğer ulusal bir sertifikası olmalıdır ve bu kişi merkezindeki hizmetin kalitesinden sorumludur. Yılda en az 50 TÖE işlemini yapıyor veya denetliyor olmalıdır ve gerektiği zaman uzman görüşünü sağlayabilmelidir. İşlem sırasında havayolu açıklığını sağlamak ve işlem sonrasında hastanın toparlanmasına yardımcı olmak amacı ile bir personel, genellikle de bir hemşire mutlaka bulunmalıdır. Bazı merkezlerde sonografi uzmanı hastanın güvenliğinin ve durumunun takip ve denetimini yapabilir. Uzman kişiler ve iş yükü, öğrenci sayısına göre yeterli klinik kapasiteyi sağlayacak düzeyde olmalıdır. İşlem sonrası hastanın toparlanmasına imkân verecek ayrı bir alan olmalıdır. Minimum standartlardan oluşan bir düzen kurulmalı ve işlemler için endikasyonlar yazılı olmalıdır. Bu endikasyonlar, TTE endikasyonları ile birlikte veya ayrı olabilir. Standart bir işlem için belirlenmiş prosedüre ait yazılı belge bulunmalıdır. Sonuçlar, cerrahi, patoloji ve manyetik rezonans görüntüleme gibi diğer görüntüleme yöntemlerinin sonuçları ile karşılaştırılarak mutlaka kalite kontrolünden geçmelidir ve düzenli denetimler yapılmalıdır. Laboratuvarda önceden beri genç hekimlerin yanında öğrenciler ve/veya sonografi uzmanlarına da başarılı bir eğitim verildiği ispatlanmalıdır. Ekokardiyografi görüntüleri dijital ortamda kayıt edilmeli ve hızlı erişim imkânı ve diğer görüntülemelerle karşılaştırma imkânı sağlayan bir veritabanı yer almalıdır. Kardiyak ve kardiyak olmayan cerrahi işlemler sırasında gerektiğinde intraoperatif görüntüleme yapma imkânı olmalıdır. İntaroperatif işlemlerin hepsi belgelenmeli, arşivlenmeli ve rapor edilmelidir. İki boyutlu incelemeye ek olarak üç boyutlu ekokardiyografi güçlü bir yöntemdir ve ileri düzeyde bir standardizasyon için önerilmektedir. Stres ekokardiyografi Temel standart TTE için geçerli olan tüm standartlar karşılandıktan sonra ek olarak aşağıdakiler sağlanmalıdır (Tablo 3). Personel ve eğitim önerileri Her merkezde, stres ekokardiyografiyle doğrudan ilgilenen ve departman içinde fikir lideri olacak bir kişi Stres Ekokardiyografi Sorumlusu olmalıdır. Sorumlu doğrudan işlem yapmalı, gözetlemeli ve yıllık olarak en az 100 stres ekokardiyografiyi raporlamalıdır. Genel stres ekokardiyografi kalitesinin sağlanması için laboratuvarda belirlenmiş takım tarafından yılda en az 100 test yapılmalıdır. Stres için endikasyonları içeren, semptomları, bilinen koroner arter hastalığı öyküsü (daha önce geçirilmiş miyokart enfarktüsü, koroner anjiyografi, stent veya cerrahi), ilaçlar ve alerji öyküsü, astım, prostatizm veya glukom varlığını belirten spesifik detaylı bir stres ekokardiyografi formu oluşturulmalıdır. Prosedür hastaya izah edilmeli ve yazılı olarak anlatılmalıdır. Stres eko çalışmalarını rapor eden her operatör, stres ekokardiyografi konusunda özel eğitimli olmalıdır ve klinik sorumlu tarafından görevlendirilmelidir. Ekokardiyografi laboratuvarlarının akreditasyonu için AKGC’nin belirlediği güncel standartlar ve işlemler 25 Tablo 3. Stres ekokardiyografi seviyelendirme kriterleri özeti Temel standart İleri standart Personel Sorumlunun stres ekokardiyografi için tıpda sürekli eğitim Stres ekokardiyografi sorumlusu programını sağlaması Her laboratuvarda yılda en az 100 tetkik yapılması Yılda 300 tetkikten fazla yapılması Tetkikler biri klinisyen olan en az 2 kişi tarafından yapılmalı. En az birinin ileri yaşam desteği veya benzeri sertifikası olmalı Sorumlunun TTE ve stres ekokardiyografide önemli deneyimi olmalı Organizasyon/ekipman Endikasyonlar listesi, hasta bilgilendirmesi ve yazılı onam Cihazın mekanik indeks değiştirebilir olması ve tam dijital formu stres ekokardiyografi yazılım paketine sahip olması EKG ve kan basıncı monitörü (yazıda detaya bakılabilir) Anjiyografi veya diğer bağımsız bir standartla sonuçların denetimi Uygunluk protokolünün belirlenmesi Kontrast görüntüleme için ileri yazılım olması Cihazın ikincil harmonik görüntülemesi ve doku Doppler Standart çalışma yöntemleri olmalı yazılımının olması Kıdemsiz doktorların eğitim öyküsü olması Kilitlenebilir ilaç dolabı Sol ventrikül opafikasyonu için kontrast ajan Daha önce sürekli eğitim faaliyeti Her operatör/ raportör her yıl en az 100 stres eko çalışmasını yapmalı veya doğrudan gözetlemeli ve/ veya değerlendirmelidir. Çalışmayı yapan ve değerlendirenler için sürekli eğitim çalışmaları gerekmektedir. Çalışmayı yapan personelden en az bir tanesi orta veya ileri yaşam desteği sertifikasına sahip olmalıdır. Akredite bir stres ekokardiyografi laboratuvarında mutlaka olması gerekenler şunları içerir;[9] (i) güncel AKGC önerilerine göre hazırlanmış ortak kabul edilebilir endikasyonlar listesi; (ii) değerlendirilecek kardiyak duruma ve kullanılan stres ajanına (örneğin egzersiz, dobutamin, dipiridamol, adenozin vb) göre uygun stres eko uygulama, kayıt ve görsel sunum protokolü belirlenmelidir. Stres Ekokardiyografi sorumlusu tüm operatörlerin bunlara uygun çalışmasını sağlamaktan sorumludur; (iii) hastalara işlemin, risklerin ve yararların anlatması ve onam forumlarının alınmalı ve (iv) komplikasyon bildirme formları olmalıdır. Belli aralıklarla denetleme, sonuçların koroner anjiyografi ve diğer tekniklerle karşılaştırılması ve hasta takipleri yapılarak test doğruluğu ve kalitesi kontrol edilmelidir. Stres EKO organizasyonu ve ilişkili tesislerle ilgili öneriler Uygun şekilde tasarlanmış yeterli bir oda boyutu olmalıdır, tipik olarak yaklaşık 20 m2 (25> m2 tercihen). Cihazlar, ekranı dörde bölünebilir, >40 kare/ sn minimum çerçeve hızlı, EKG ile tetiklenen dijital kayıt ve senkronizasyon özelliği olan stres ekokardiyografiye özel yazılımlar ile donatılmış olmalıdır. Basit video kayıtları yetersiz kabul edilir ve sadece dijital veri yedekleme amaçlı kullanılabilir. Endokart sınırını daha iyi ayırt etmek için ve sayısal değerlendirmeler için (kontrast ajanlar ve kontrasta özel yazılım veya doku görüntüleme) özel donanım ve yazılım olmalıdır. Farmakolojik stres için infüzyon pompası ve/veya egzersiz stres bisiklet gibi donanımlar olmalıdır. Bir EKG monitörü ve kaydedicisi bunun yanı sıra tansiyon aleti de mevcut olmalıdır. Resüsitasyon malzemeleri ve ilaçları hazır olmalı ve hastalar test bitiminden sonra en az 30 dakika gözetim altına tutulmalıdır. Bisiklet ergometre kullanan merkezlerde, cihaz, hastayı geriye doğru 45 derece ve sol yana doğru 45 derece eğimli tutma imkânı sağlamalıdır. Türk Kardiyol Dern Arş 26 İleri standart Merkezin en az temel TTE seviyesinde standartlara sahip olması gereklidir (Tablo 3). Öncekilerde olduğu gibi, ileri standart için laboratuvar kaynaklı bilimsel çalışma, araştırma ve yayın listesi değerlendirilir. Tablo 3’te ileri seviye laboratuvar değerlendirmeleri için gerekli kriterlerin özet listesi sağlanmıştır. Klinik sorumlusunun tetkiki doğrudan yapması veya denetlemesi yanında yılda en az 100 stres ekokardiyografi çalışmasını raporlaması gerekmektedir. Ancak ileri standartta bir stres ekokardiyografi laboratuvarı için farmakolojik ajanlar veya egzersiz ile yılda en az 300 stres ekokardiyografinin yapılması gerekmektedir. Yeterli klinik kapasitenin sağlanması için personel sayısı ve iş yükü eğitim alanların sayısı için uygun olmalıdır. Her merkezde bir adet AKGC veya ulusal sertifikalı bir yetkili eğitim için sorumlu olmalıdır. Bu kişi birimin uzman ve fikir lideri olarak hareket eder aynı zamanda kalite kontrolü ve işlem güvenliğinin sorumlusudur. Stres ekokardiyografide çalışan personelin lokal, ulusal ve uluslararası toplantılara ulaşabilmesi için gerekli imkanlar sağlanmalıdır. Departmanda düzenli haftalık vaka değerlendirme toplantıları düzenlenmelidir. En az üç güncel ekokardiyografi kaynak kitabı ve bir adet genel kardiyoloji kaynak kitabından oluşan çekirdek bir kütüphane olmalı ayrıca tercihen departmanda veya hastanede kardiyoloji dergilerine ve güncel kitaplara elektronik ortamda kolaylıkla ulaşılabilir olmalıdır. Bölümde eğitim materyalleri (video/ CDler/dijital vakalar, vb) bulunmalı ve tüm çalışanların internet girişi olmalıdır. Laboratuvarın geçmişte başarı ile ulusal düzeyde ya da AKGC için öğrenci yetiştirmiş olması gereklidir. Herhangi bir modalitede ileri seviye akreditasyon alabilmesi için bir laboratuvarın her üç modaliteyi de (TTE, TÖE ve stres ekokardiyografi) uygulayabilmesi ve TTE’de ileri standart akreditasyona sahip olması gereklidir.[10] Başvuruların değerlendirme süreci AKGC Laboratuvar Akreditasyon programına uygun olabilmesi için laboratuvarlar, aşağıdaki gereksinimleri karşılamalıdır; (i) kuruluşun en az 3 yıllık olması ve (ii) standart TTE laboratuvar akreditasyonu için gerekli olduğu gibi, laboratuvar kadrosundaki en az bir kıdemli doktor Tablo 1’de tarif edilen kişisel TTE akreditasyonuna sahip olmalıdır. Laboratuvar başvuruları, değişik form ve sertifikalar içeren çevirim içi platform üzerinden yapılır ve ilk önce içerik kontrol edilir. Eğer başvuru bilgileri eksik ise başvuranlar ile ilişkiye geçilip eksik bilgileri 1 ay içerisinde tamamlanması istenir. Bu ilk adımdan sonra, AKGC yeni başvuruların değerlendirilmesinde gözden geçirilmiş bir strateji benimsemiştir. Bu yeni politika ulusal dernek ve AKGC yorumcuları ile başvuran laboratuvar arasındaki doğrudan bir iletişim zinciri oluşturur (Şekil 2). Ayrıca ulusal derneğin katılımı süreci daha verimli hale getirirken, ulusal dernekle ile AKGC arasındaki ortaklığı destekler. Başlangıçta kıdemli ulusal dernek ve AKGC üyeleri ‘yerel ulusal dernek temsilcileri’ olarak akreditasyon sürecinde yer alır ve ilk aşamadan sonra AKGC Laboratuvar Kurulunun üyeleri başvuruyu gözden geçirirler. Ulusal dernek temsilcisinin değerlendirilmesinden sonra AKGC Laboratuvar Akreditasyon Altkurulu ilgili başvuruyu değerlendirir, önerileri tartışır ve incelemeyi sonlandırır. Muhtemel bir ret durumu, laboratuvarın önerilen değişiklik ve iyileşmeleri yaptıktan sonra tekrar başvurmasına engel değildir. Kalite kontrol önlemleri Başvurular online olduğundan ve gözden geçirenlerin değerlendirmesi esas olarak başvuranların kendi beyan ettikleri ve gönderdikleri belgeler üzerinden yapıldığından ek kalite kontrolü yapılması gerekliliği hissedilmiştir. Bu nedenle 2012 yılından bu yana akredite olmuş bazı laboratuvarlar, rastgele seçilerek 2 AKGC üyesi ve bir ulusal dernek üyesi tarafından yerinde incelemeler yapılmaktadır. Yapılacak inceleme önceden bildirilip bazı belge ve bilgilerin hazırlanması istenmektedir. Bu ziyaretlerin amacı bilgilerin doğruluğunun kontrol edilmesi ve iyileşmeler için destek sağlanmasıdır. Çelişki olması durumunda düzeltilme için bir süre verilmektedir. AKGC yönetimi ve laboratuvar akreditasyon komitesi bunu “akreditasyon öncesi” kalite kontrolüne ek önemli bir “akreditasyon sonrası” kalite kontrolü olarak kabul eder. http://www. escardio.org/communities/EACVI/accreditation/ lab/ Pages/process.aspx). Komitemiz dışarıdan yapılan kontrol ve tedbirlerin dışında, Tablo 4 ve Şekil 3’te özetlenen eğitim, yeterlilik ve ekokardiyografi kalite geliştirme önerile- Ekokardiyografi laboratuvarlarının akreditasyonu için AKGC’nin belirlediği güncel standartlar ve işlemler 27 3a Aday: Ek bilgi gerekli Ulusal derneğin gözden geçirmesi 1 2 ESC görevlisinin gözden geçirmesi: Yönetimsel içerik 4a 3 4 AKGD Laboratuvar komitesinin gözden geçirmesi Şekil 2. Değerlendirme işleminin özeti. Başvurular önce ESC görevlilerine gönderilir. Çift oklar: eksik bilgi var ise değerlendiren ileri bilgi ister. Aday düzeltilmiş/tamamlanmış bilgiyi gönderir. Bu bilgi değişimi gerekirse birkaç kez tekrarlanır. rinin laboratuvar içi kalite kontrolü ile de yapılmasını teşvik eder. Akredite olan laboratuvarların kazanımları AKGC’nin güncel stratejisi akredite laboratuvarların mükemmeliyetini ve kalite gelişimini teşvik etmektir ancak bazı ödüllendirmeler de sağlamaktadır. i. Eğitim a. AKGC hibelerinden daha çok yararlanırlar (yani prestij ve ödeme) b. Bazı AKGC eğitim projelerine katılımda tercih edilme (örneğin e-öğrenim) c. Fellowship merkezleri olarak tercih edilme d. Lokal eğitim kursları ve toplantılar için tercih edilme ii. Bilimsel olarak a. AKGC’nin çok merkezli bilimsel projelere katılımda tercih iii.Araştırma a. Araştırma programlarında güçlü seçim ne- deni[12] iv. Ekonomik olarak a. Net kalite kontrolü gerektiren, büyük çalışmaların eko alt çalışmaları için uygun merkez olmada tercih sebebidir. Akreditasyonun yenilenmesi Akreditasyonunun yenilenmesinin iki amacı vardır; AKGC tarafından akredite edilmiş merkezin kalitesini korumak ve klinik yeterlilik standartlarını sağlamak. Akreditasyonun yenilenmesi işlemi ilkine göre daha esnek, erişilebilir ve hızlı olmalıdır. Akreditasyonun yenilenmesi için komitenin niyeti doğrudan, yalın ve daha ucuz bir işlemi özendirmektir. Akreditasyonun yenilenmesi için kriter ve gereksinimler ilki için kullanılan ile aynıdır. Akreditasyonun yenilenmesi için başvuranlar, ilk akreditasyondan sonra olan değişikliklerin belirtildiği uygun kısımları içeren yeni bir başvuru formu doldurur. Akreditasyonun yenilenmesi için hazırlanan belgeler gerektiğinde incelenmek üzere dosyalanmalıdır. Akreditasyonun yenilenmesi sonrasında da Akreditasyon komitesi merkeze yerinde ziyaret yapabilir. Türk Kardiyol Dern Arş 28 Tablo 4. Çok yönlü hasta bakımına yönelik ekokardiyografi için eylem ve kalite ölçüleri planı Adım Kalite hedefi Eylem planı Kalite ölçüleri Laboratuvar alt yapısı Personel ve cihazlar için temel standardın sağlanması. Sertifikalı teknisyenler tarafından yapılan ekokardiyografi tetkiklerinin yüzdesi. Sertifikalı hekimler tarafından yapılan ve raporlanan ekokardiyografi tetkiklerin yüzdesi. Teknisyen ve klinisyenler tarafından toplanan devamlı tıp eğitimi kredileri. Hasta seçimi Uygunluk Standart laboratuvar akreditasyonuna başvuru Hem teknisyen hem de doktorlar için EAE ve/ veya ulusal sertifikasyon başvurusu. Transözofageal ve stres ekokardiyografi için akreditasyonun hedeflenmesi. Her hekim ve teknisyenin ne kadar tetkik yaptığının ve raporladığının takip edilmesi. Transtorasik ekokardiyografi, transözofageal ekokardiyografi ve stres ekokardiyografi için uygunluk kriterleri oluşturulması. Tetkik istemini yapan klinisyene yardımcı olmak için spesifik istem formları geliştirilmesi. Ekokardiyografi çalışmalarında vaka çeşitliliğinin takip edilmesi. Çalışma performansının standardizasyonu, dijital depolama ve raporlama için AKGC önerilerinin benimsenmesi.[2] Stres ekokardiyografi için AKGC önerilerinin benimsenmesi.[9] Transözofageal ekokardiyografi için AKGC önerilerinin benimsenmesi.[7] Her ekokardiyografi modalitesi için yeterli zaman ayrılması. Kontrast çalışma için spesifik protokol geliştirilmesi Yatan hasta ve ayaktan hasta bekleme listesini gözetlenmesi Klinik önceliğe göre ekokardiyografi tetkikinin yapılması için özel zaman dilimleri geliştirilmesi Stres ve transözofageal ekokardiyografinin majör komplikasyonlarını takip edilmesi (ölüm, akut miyokart enfarktüsü ve majör aritmi) Ekokardiyografi çalışmaları ölçüm ve yorumlarında var olan standartların benimsenmesi.[2] Diğer görüntüleme yöntemleri veya cerrahi bulgularla sonuçların karşılaştırılması Görüntülerin ve verilerin dijital arşivlenmesi.[2] Çalışma performansı Tanısal kalite çalışmaları Hasta güvenliği Tetkikin değerlendirilmesi Doğruluk Raporlama Tekrarlanabilirlik Raporlayan hekimler arasında ve kendi içlerinde farklılığın tespiti için yaklaşım geliştirilmesi. Tamlık Tüm ekokardiyografi modalitelerini raporlayabilecek bilgisayar programları geliştirilmesi[2] Ekokardiyografi çalışmalarının kapsamlı raporlanması için asgari veri setlerinin benimsenmesi[2] Süre Gönderen doktora raporun zamanında ulaştırılmasını sağlayan yaklaşımlar oluşturulması. Hasta bakımının geliştirilmesi (akıbet) Memnuniyet Klinik yaklaşıma etki Referans 4’ten izinle yeniden oluşturulmuştur. AKGC, Avrupa kardiyak görüntüleme cemiyeti Tüketici memnuniyetini ölçen araçlar geliştirin. Hastaların akıbetine ve tıbbi karara etkisini ölçen yöntemler belirleyin Uygunluk kriterlerine uyum gösteren tetkiklerinin yüzdesi Yatan ve ayaktan hastalar arasında normal rapor edilen tetkik yüzdesi Testlerin düzgün tamamlanmış olması açısından laboratuvarın klinik ve / veya teknik sorumlusu tarafından aylık olarak kontrol edilmiş tetkik sayısı. AKGC önerilerine göre tamamlanmış tetkiklerin yüzdesi[2] Değerlendirilememiş çalışma yüzdesi. Her teknisyen ve doktor tarafından günlük yapılan/değerlendirilen tetkik sayısı. Kontrastlı yapılan çalışma yüzdesi. Klinik önceliğe göre daha önceden belirlenmiş zaman dilimine uyma yüzdesi. Transözofageal ve stres ekokardiyografide bilgilendirilmiş onay formu imzalatılan hastaların yüzdesi. Transözofageal ekokardiyografide başarısız yutturma yüzdesi. Ekokardiyografi için klinik endikasyonu tam açık olmayan hastaların yüzdesi. Stres ekokardiyografide anormal iken koroner anjiyografide normal olan hastaların yüzdesi. Kardiyak MR veya nükleer çalışma ile sol ventrikül hacimleri arasında ki bias ve örtüşme limitleri. Transaortik gradyanın kalp kateterizasyonu ile örtüşme limitleri ve bias. Klinik laboratuvar sorumlusu tarafından yorumlanmak üzere gözden geçirilen aylık çalışma sayısı. Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu için gözlemciler arası ve kendi içlerinde tekrarlanabilirlik. Aort ve yapay kapaklar için etkin orifis alanının gözlemciler arası ve kendi içlerinde tekrarlanabilirliği. Asgari veri gereğini sağlayan raporların yüzdesi[2] Klinik endikasyonun açık şekilde belirtildiği tetkiklerin yüzdesi. Daha önceki tetkiklerle (ulaşılabilir olduğu durumda) karşılaştırma yapılan raporların yüzdesi. Belirlenen değer üzerinde memnuniyet skoru bildiren hasta ve sevk eden doktor yüzdesi. Koroner arter hastalığı için stres ekokardiyografiden kesin pozitif veya negatif sonuç alınan hastalardan kardiyak sintigrafiye sevk edilenlerin yüzdesi. Ekokardiyografi laboratuvarlarının akreditasyonu için AKGC’nin belirlediği güncel standartlar ve işlemler 29 Ekokardiyografi işlemi Hastalar Hasta seçimi Çalışmanın yapılması Çalışmanın yorumu Çalışmanın raporlanması Hastalar Laboratuvar yapısı ve organizasyonu Şekil 3. Ekokardiyografi kalitesini ve hasta yönetimine etkisini incelemek için önerilen çerçeve. Önerilen model klinik sonucu etkileyebilecek 4 ana kısımdan oluşur. Laboratuvarın alt yapısı ve organizasyonu tüm ekokardiyografi prosesini destekler. Referans 4’ten izinle yeniden oluşturulmuştur. Akredite laboratuvarların şimdiki ve gelecekteki durumu Bugüne kadar 46 laboratuvar Avrupa akreditasyonunu aldı (Şekil 4). Akredite laboratuvarlar hakkındaki detaylar AKGC akreditasyon web sayfasında bulunabilir (http://www.escardio.org/communities/ EACVI/accreditation/lab/Pages/accredited-laboratories.aspx). AKGC yönetimi Avrupa/Avrupa Kardiyoloji Derneği dışı ülkelerden gelen laboratuvar başvurularını, aynı işlemleri sıkı sıkıya takip etmek ve tüm istenen önerileri yerine getirmek şartı ile kabul etmiştir. Şimdiye kadar Avrupa/Avrupa Kardiyoloji Derneği dışı ülkelerden iki laboratuvar gerekli işlemleri tamamlayıp akreditasyon belgesi almıştır. Avrupa Kardiyoloji Derneği ve ulusal dernekler arasındaki ortak eğitim aracı dışında, gelişimi devam eden ESCel platformu, çeşitli modül ve alt branşlarda eğitim ve akreditasyona katkı sağlayacaktır. Bu platformumun amacı Avrupa’da eğitim, öğretim ve sertifikasyon/akreditasyon maliyetini azaltan kullanımı kolay, esnek, modüler yazılımlar sağlamaktır. Tekrarlayan denemeler, gösterimler ve simülasyonlardan sonra ESCel hem kişisel sertifikasyon hem de laboratuvar akreditasyonu için AKGC’nin gereksinimlerine uygun olarak sisteme yerleştirilecektir. Yerleştirilmesinden sonra hem başvuran laboratuvarlara hem de değerlendirenlere akreditasyon işleminin kolaylaşması beklenmektedir. Sonuç Bu dokümanda, daha önceki dokümanda belirlenen ekokardiyografi laboratuvarlarının standartlarını yükselttik. Bu güncellenmiş öneriler standart veya ileri seviye laboratuvar akreditasyonunu onaylamak için tekrardan değerlendirilmiştir. Bu güncellemede kalite kontrolü, akreditasyonun yenilenmesi koşulları ve akreditasyonu özendirmek için akreditasyonların olası teşvik/kazanımlarıyla ilgili yeni başlıklar eklenmiştir. Teşekkür Aşağıdaki kişiler Ekokardiyografi Laboratuvar Akreditasyon Komitesini oluşturmaktadırlar (201214). Hepimiz onların yoğun çalışmaları için minnettarız. Dr. Alexandros Stefanidis (Yunanistan, Akreditasyon komitesi Başkanı), Dr. Nuno Cardim (Portekiz, Başkan yardımcısı), Dr. Fausto Rigo (İtalya, Başkan yardımcısı), Dr. George Athanassopoulos (Yunanistan), Dr. Luigi Badano (İtalya), Dr. Roland Brandt (Almanya), Dr. Ole Breithardt (Almanya), Mr. David Dawson (İngiltere), Dr. Kevin Fox (İngiltere), Dr. Piotr Hoffman (Polonya), Dr. Patrizio Lancellotti (Belçika), Dr. Aleksandar Neskovic (Sırbistan), Dr. Hans Joachim Nesser (Avusturya), Dr. Petros Nihoyannopoulos (İngiltere), Dr. Bogdan A. Popescu (Romanya), Dr. Simon Ray (İngiltere), Dr. Rick Steeds (İngiltere) ve Dr. Heikki Ukkonen (Finlandiya). Akredite olan laboratuvar sayısı 14 12 10 8 6 4 2 0 2009 2010 2011 Yıl 2012 2013 Şekil 4. Her yıl yeni EACVI akreditasyonu almış laboratuvar sayısının gelişimi. Türk Kardiyol Dern Arş 30 Çıkar çatışması: Bildirilmemiştir. KAYNAKLAR 1. Nihoyannopoulos P, Fox K, Fraser A, Pinto F, on behalf of the Laboratory Accreditation Committee of the EAE. EAE laboratory standarts and accreditation. Eur J Echocardiogr 2007;8:80-7. 2. Evangelista A, Flachskampf F, Lancelotti P, Badano L, Aguilar, Monaghan M, et al. European Association of Echocardiography recommendations for standartization of performance, digital storage and reporting of echocardiographic studies. Eur J Echocardiogr 2008;9:438-48. 3. Fox KF, Flachskampf F, Zamorano JL, Badano L, Fraser AG, Pinto FJ. Report on the first written exam held as part of the European Association of Echocardiography Accreditation Process in Adult Transthoracic Echocardiography. Eur J EChocardiogr 2004;5:320-5. 4. Popescu BA, Andrade MJ, Badano LP, Fox KF, Flachskampf F, Lancelotti P, et al. European Association of Echocardiography recommendations for training, competence and quality improvement in echocardiography. Eur J Echocardiogr 2009;10:893-905. 5. Cosyns B, Garbi M, Separovic J, Pasquet A, Lancelotti P. Update of the echocardiography core syllabus of the European Association of Cardiovascular Imaging (EACVI). Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:837-9. 6. Neskovic AN, Hagendorff A, Lancellotti P, Guarracino F, Varga A, Cosyns B et al. Emergency Echocardiography—the European Association of Cardiovascular Imaging Recommendations. Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:1–11. 7. Flachskampf FA, Badano L, Daniel WG, Feneck RO, Fox KF, Fraser EG, et al. Recommendations for transesophageal echocardiography: update 2010. Eur J Echocardiogr 2010;11:55776. 8. Lancellotti P, Tribouilloy C, Hagendorff A, Popescu BA, Edvardsen T, Pierard LA, et al. Scientific Document Committee of the European Association of Cardiovascular Imaging. Recommendations for the echocardiographic assessment of native valvular regurgitation: an executive summary from the European Association of Cardiovascular Imaging. Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:611–44. 9. Sicari R, Nihoyannopoulos P, Evangelista A, Kasprzak J, Lancellotti P, Poldermans D, et al. Stress echocardiography expert consensus statement: European Association of Echocardiography. Eur J Echocardiogr 2008;9:415–37. 10.Ray S, Fox K. Changes to EAE laboratory accreditation. Eur J Echocardiogr 2009;10:906. 11.Lancellotti P, Badano LP, Lang RM, Akhaladze N, Athanassopoulos GD, Barone D, et al. Normal reference ranges for echocardiography: rationale, study design, and methodology (NORRE Study). Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:303–8. 12.Donal E, Badano L, Habib G, Maurer G, Lancellotti P. Research and Innovations Committee a new outlook for the European Association of Cardiovascular Imaging (EACVI). Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:400. doi:10.1093/ehjci/ jes322. Anahtar sözcükler: Akreditasyon; akreditasyon yenilenmesi; ekokardiyografi; ekokardiyografi laboratuarı; kalite standartları. Key words: Accreditation; reaccreditation; echocardiography; echocardiography laboratory; quality standards. Ekokardiyografi laboratuvarlarının akreditasyonu için AKGC’nin belirlediği güncel standartlar ve işlemler EK Transözofageal ekokardiyografi Transözofageal ekokardiyografi kontrol listesi Hastane ismi: Bölüm ismi: Non-invaziv işlem kontrol listesi ve işlemin kaydı: Hasta adı: Hastane numarası: Tarih 1. Hasta tanıtma bandı evet/hayır 2. Onam formu imzası evet/hayır 3. İlaç listesi evet/hayır 4. Damar yolu evet/hayır 5. Yutkunma bozukluğu öyküsü evet/hayır a. Hemoptizi evet/hayır b. Özofagus cerrahisi evet/hayır 6. Daha önce endoskopi evet/hayır Eğer evet ise herhangi bir problem 7. Diyabet/epilepsi/astım/alkol alışkanlığı: _________ 8. Kan şekeri (eğer diyabetik ise) Ölçüm: _________ 9. Alerji evet/hayır 10. Antikoagulan alıyorsa INR ________ 11. Kaplı dişler/protezler evet/hayır 12. Protez dişler/çıkartılmış/yok 13. Açlık ________________ 14. İşlem öncesi kan basıncı ________________ 15. Oda havasında oksijen satürasyonu ___________ 16. Ayaktan hastada refakatçi evet/hayır Kontrol listesi ____________________________________________________________ tarafından dolduruldu (imza) 31 Türk Kardiyol Dern Arş - Arch Turk Soc Cardiol 2014;42 Suppl 3:32-39 32 Kalp odaklı ultrason: Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği’nin görüşü FoCUS cardiac ultrasound: the European Association of Cardiovascular Imaging viewpoint Aleksandar N. Neskovic, Thor Edvardsen,# Maurizio Galderisi,* Madalina Garbi,† Giuseppe Gullace,‡ Ruxandra Jurcut,§ Havard Dalen,||,¶ Andreas Hagendorff,** ve Patrizio Lancellotti,†† Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği adına belgeyi gözden geçirenler: Bogdan A. Popescu, Rosa Sicari ve Alexander Stefanidis CenterZemun Klinik Hastanesi, Belgrad Üniversitesi Tıp Fakültesi, Belgrad, Sırbistan; # Kardiyoloji Anabilim Dalı, Oslo Üniversite Hastanesi ve Oslo Üniversitesi, Oslo, Norveç; *Translasyonel Tıp Bilimleri Bölümü, Federico II Üniversite Hastanesi, Naples, İtalya; † King’s Health Partners, King’s College Hospital NHS Foundation Trust, Londra, İngiltere; ‡ § Kardiyovasküler Bölümü, Azienda Ospedaliera della Provincia di Lecco, Lecco, İtalya; Kardiyoloji Anabilim Dalı, Tıp ve Eczacılık Üniversitesi ‘Carol Davila’, Kalp ve Damar Hastalıkları Acil Enstitüsü, Bükreş, Romanya; MI Lab ve Dolaşım ve Tıbbi Görüntüleme Bölümü, Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Trondheim, Norveç; || ¶ İç Hastalıkları Kliniği, Levanger Hastanesi, Nord-Trøndelag Health Trust, Levanger, Norveç; **Kardiyoloji-Anjiyoloji Bölümü, Leipzig Üniversitesi, Leipzig, Almanya; ve †† Kardiyoloji Anabilim Dalı, Liege Üniversite Hastanesi, GIGA Kardiyovasküler Bilimleri, Kalp Kapak Kliniği, CHU Sart Tilman, Liege, Belçika ÖZET ABSTRACT Hastabaşı, probleme yönelik kardiyak odaklı ultrason (focus cardiac ultrasound -FoCUS) incelemesi yaklaşımı kalp hastalıklarını da içeren tıbbi acillerde giderek daha fazla uygulanmaktadır. Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birligi (The European Association of Cardiovascular Imaging - EACVI) kardiyovasküler acillerle ilgilenen tek tıbbi profesyonellerin kardiyologlar olmadığının farkındadır. Gerçekte acil kardiyak tanı ve tedaviler çok çeşitli uzmanlar tarafından da gerçekleştirilmektedir. EACVI, hastaların yararına olması amacı ile, FoCUS ile değerli bilgileri elde edebilecek kadar yeterli eğitimi almış her tıbbi profesyonelin acil şartlarda FoCUS`u kullanmasını desteklemektedir. Bu kişilerin, elde edilen verileri tam olarak anlamak ve bunu doğru, dikkatli ve özenli olarak kullanmaları için gerekli bilgilere sahip olmaları gerekmektedir. Bu belgede, EACVI ekokardiyografi ve FoCUS arasındaki ana farkların altını çizmekte ve kritik durumda olan hastalarda bu çesit kardiyak ultrason incelemesinin avantajlarından tam olarak faydalanırken eksikliklerini en aza indirmek için özel eğitim ve öğretim programlarının gerekliliğine vurgu yapmaktadır. The concept of point-of-care, problem-oriented focus cardiac ultrasound examination (FoCUS) is increasingly applied in the settings of medical emergencies, including cardiac diseases. The European Association of Cardiovascular Imaging (EACVI) recognizes that cardiologists are not the only medical professionals dealing with cardiovascular emergencies. In reality, emergency cardiac diagnostics and treatment are also carried out by a wide range of specialists. For the benefit of the patients, the EACVI encourages any medical professional, sufficiently trained to obtain valuable information from FoCUS, to use it in emergency settings. These medical professionals need to have the necessary knowledge to understand the obtained information entirely, and to use it correctly, thoughtfully and with care. In this document, the EACVI underlines major differences between echocardiography and FoCUS, and underscores the need for specific education and training in order to fully utilize advantages and minimize drawbacks of this type of cardiac ultrasound examination in the critically ill patients. Çeviri: Doç. Dr. Cemil İzgi, Prof. Dr. Leyla Elif Sade ©Avrupa Kardiyoloji Derneği 2014. Oxford Üniversitesi Yayınları, doi: 10.1093/ehjci/jeu081 Avrupa Kardiyoloji Derneği adına yayımlanmıştır. Tüm hakları saklıdır. ©Yazar 2014. Gerekli izinler için bu posta adresinden irtibata geçiniz e-mail:journals.permission@oup.com Geliş tarihi: 06.04.2014 Kabul tarihi: 10.04.2014 Yazışma adresi: Aleksandar N. Neskovic. Clinical Hospital CenterZemun, Faculty of Medicine, University of Belgrade, Belgrade, Sırbistan. Tel: +381 641216359 e-posta: neskovic@hotmail.com © 2014 Türk Kardiyoloji Derneği Kalp odaklı ultrason: Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği’nin görüşü “Gerçek bir tanedir, yollar birçok.” Mahatma Gandhi “Gerçek nadiren saftır ve hiçbir zaman basit değildir.” Oscar Wild E kokardiyografinin acil şartlarda kardiyolog olmayanlar veya bu konuda özel uzmanlığı olmayan kardiyologlar tarafından kullanımında giderek artan bir eğilim mevcuttur. Bu nedenle Avrupa Kardiyovaskuler Görüntüleme Birliği’nin (EACVI) bu önemli konuya değinmesi ve ekokardiyografinin acil bakımda güvenli ve etkin kullanılmasına yönelik uygun eğitim ve ögretim için standartları belirlemesi arzu edilmiştir.[1] Bilinmektedir ki, acil şartlarda ekokardiyografi incelemesinin yapılması zordur ve hem yorum hataları hem de atlanan bulgular daha sık olmaya egilimlidir. Dolayısı ile, EACVI’nin görüşü, acil durumdaki hastalar için ekokardiyografide gereken yetkinlik seviyesinin en az elektif hastalar için olması gerektiği kadar olduğu yönündedir. Buna göre, EACVI acil ekokardiyografi için yetkinlik kıstaslarının kardiyologlar ve kardiyolog olmayanlar; yani anestezistler, acil doktorları, yoğun bakım uzmanları, kalp cerrahları, kalp fizyologları (fizyoloji derecesi ve takiben uygun ekokardiyografi eğitimi ve sertifikasyonu olan, kardiyolog ve kalp cerrahlarıyla ekip olarak çalışan kişiler) için aynı olmasını önermiştir. Kardiyolog olmayanların genel kardiyologlar için olan eğitim programına benzer bir eğitimle ve bazı kardiyovasküler hastalıklar/ durumlar üzerine ek teorik eğitimleri sağlanarak aynı seviyede uzmanlığa ulaşmaları gerektiği önerilmiştir.[1] Bununla birlikte kalp ultrasonu incelemesinin acil şartlar altında yatak başında, ‘kalp odaklı ultrason’ (Focus Cardiac Ultrasound-FoCUS) ismiyle hasta başı tanı testi olarak kullanılmasına yönelik artan bir eğilime tanık olmaktayız. Mevcut EACVI önerileri FoCUS’a değil acil ekokardiyografiye yöneliktir.[1] Dolayısı ile, Avrupa ekokardiyografi cemiyetinin referans temsilcisi olarak EACVI, bu konuya kısaca değinmelidir. Belirtmek gerekir ki bu döküman mevcut FoCUS uygulamasının sistematik bir gözden geçirmesi değildir. Amaç Bu dökümanın amacı EACVI’nin acil şartlarında FoCUS’un kullanımı ile ilgili görüşünün ana hatlarını 33 çizmek, ekokardiyografi ve FoCUS arasındaki başlıca farkları vurgulamak ve kritik durumdaki hastalarda bu tarz bir kalp ultrasonu incelemesinin tüm avantajlarından faydalanırken eksikliklerinin en aşaği çekilmesini sağlamak üzere buna özel eğitim ve deneyim gerekliliğinin altını çizmektir. Terminoloji Ekokardiyografi, azami teknik beceri ile birlikte kalp ve damar patofizyolojisi ve hastalıkları üzerine uzmanlık gerektiren kapsamlı bir incelemedir. Dolaysıyla, ekokardiyografi terimi acil şartlarda standart kapsamlı ekokardiyografiyi, yani acil ekokardiyografiyi kastetmektedir, ki bu her zaman, tam donanımlı ekokardiyografi cihazları ile yeteri düzeyde eğitimli; incelemeyi bağımsız olarak gerçekleştirebilecek ve yorumlayabilecek operatörler tarafından kalp morfolojisi ve işlevinin tam olarak ekokardiyografi ile incelenmesini belirtmektedir.[1] FoCUS terimi, standart fakat sınırlı bir görüntüleme protokolüne göre, fizik muayeneye ek bilgi sağlamak üzere, ekokardiyografi için kapsamlı eğitim almış olmasına gerek olmayan ancak FoCUS için uygun eğitimi almış, bununla beraber çoğunlukla da o anda karar vermekten ve/veya tedaviden sorumlu bir operatör tarafından gerçekleştirilen hastabaşı kalp ultrasonu incelemesini tanımlar.[2,3] Hem kardiyologlar hem de kardiyolog olmayanlar, klinik duruma, mevcut cihazlara ve deneyimlerine bağlı olmak üzere ekokardiyografi incelemesi veya FoCUS’u uygulayabilirler. FocUS tipik olarak asgari eğitimi almış kardiyolog olmayan kişiler tarafından uygulanır ancak acil şartlarda tam eğitimli kardiyolog veya kalp fizyologları tarafından da kullanılabilir. Görüntüleme cihazları Ekokardiyografi cihazlarının tüm çeşitleri; en üst segmentteki tam donanımlı platformlardan küçük boy cep tipi görüntüleme cihazlarına kadar, FoCUS inceleme için kullanılabilir. Bununla beraber lojistik nedenler ve FoCUS incelemelerinin dar kapsamından ötürü küçük, genelde elde taşınabılır veya cep tipi görüntüleme cihazları daha sık kullanılmaktadır. Mevcut cep tipi görüntüleme cihazları sadece, doğrusal boyutta ölçümlere imkan tanıyacak şekilde tanısal kalitede iki boyutlu Türk Kardiyol Dern Arş 34 ve kısmen de gerçek zamanlı renkli Doppler kardiyak görüntüleme sunmaktadır.[4] Küçük boyutları, onları, FoCUS inceleme yapan tüm uygulayıcılara çekici kılmaktadır. Cep tipi görüntüleme cihazları ile hem deneyimli hem de deneyimsiz operatörler tarafından gerçekleştirilen salt kalitatif (niteliksel) incelemeler iyi düzeyde tanısal doğruluk göstermiştir.[5-8] Fakat, kabul etmek gerekir ki üst düzey sistemlerle karşılaştırıldığında görüntü kalitesi genellikle düşüktür ve bu durum özellikle zor hastalarda teknik olarak suboptimal çalışmalara ve buna bağlı olarak daha az güvenilir bulgulara yol açarak önemli olabilir.[4,6,9-11] Uygulayıcı bu teknik kısıtlılıkların tam olarak bilincinde olmalı ve cep tipi görüntüleme cihazları ile gerçekleştirilen incelemeler tam bir ekokardiyogram olarak değil sadece fizik muayeneye tamamlayıcı olarak rapor edilmelidir.[4] FoCUS’tan beklenebilecekler ve FoCUS’un sınırlılıkları acil şartlarında ekokardiyografi ve FoCUS arasında en önemli fark, her ikisinin de yetkin bir şekilde yapıldığı ve yorumlandığı farz edilirse, elde edilen verinin miktarıdır. FoCUS incelemesi çoğunlukla kalp yapı ve işlevinin niteliksel olarak kabaca değerlendirilmesi için, ki ‘var/yok’ veya ‘evet/hayir’ (yani nitelik) olarak rapor edilir, yeterli bilgi sağlar. Tabiatı gereği kısıtlı bir yaklaşım olması nedeniyle FoCUS incelemesi ek olarak önemli anormalliklerin gözden kaçırılması ve yetersiz verilerin yanlış okunması risklerini taşir. Her ne kadar bu çeşit hatalar muhakkak ki ekokardiyografi ile de meydana gelebilecek olsa da, bunların beklenen sıklıkları FoCUS için önemli ölçüde daha fazla olabilir ve uygulayıcıların ekokardiyografi ve/veya kardiyoloji üzerine tam eğitimli olmadığı durumlarda özellikle fazla olabilir.[1] Vurgulamak gerekir ki; FoCUS’a ait kısıtlılıkların önemini anlamamak (Tablo 1) bulguların ciddi ölçüde yanlış yorumlanmasına ve bununla birlikte potansiyel olarak yıkıcı klinik sonuçlara sebep olabilir. Dolayısı ile bu kısıtlılıkların farkına varılması FoCUS için her eğitim protokolüne mutlaka dahil edilmelidir. Son olarak, bir FoCUS uygulayıcısı kendi kişisel beceri ve uzmanlığını olduğundan fazla görmemeli ve ne zaman mümkün olursa hastayı ekokardiyografi incelemesine sevk etmelidir; özellikle de FoCUS’un her ne kadar tanısal olsa da doğru karar alma için yetersiz olduğu durumlarda. Tablo 1. Kapsamlı ekokardiyografi ile karsılaştırıldığında FoCUS'un klinikle ilişkili kısıtlılıkları 1. FoCUS için kullanılan görüntüleme cihazlarının teknik yönden tipik olarak tam donanımlı ekokardiyografi cihazlarına göre yetersiz olması 2. Uygulayıcıların kısıtlı tecrübe ve becerisi olması 3. Tipik olarak elverişsiz şartlarda olması (aciller, kritik durumdaki hastalar, zaman kısıtlılıkları) 4. Saptanabilecek kanıta dayalı hedeflerin kısıtlı dar listesi 5. ‘Yok/Var’ veya ‘Evet/Hayir’ şeklinde raporlama stili (1-4 ile iliskili) 6. Güç algılanabilen/karmaşık kalp anomalilerini (örneğin bölgesel asenkroni) değerlendirmenin zorluğu (1-4 ile ilişkili) Eğitim ve eğitim programlarının iskeleti Hastabaşı ve problem odaklı FoCUS incelemesi anlayışı, değişik meslek örgütleri tarafından eğitim programlarının başlatılması, standart hale getirilmesi ve desteklenmesi ve de bu yaklaşımın kalp acilleri de dahil olmak üzere hastane içi ve hastane dışı acil durumlardaki uygulamalarına ilişkin araştırmalara olanak sağlanması bir takım girişimlerle çeşitli profesyonel kurumlar tarafından aktif olarak teşvik edilmektedir.[12-14] Acil hastaların bakımıyla ilgilenen farklı uzmanlık dallarından çok sayıda doktor arasında artan ilgi yüksek kalitede küçük, cep tipi görünütlrm cihazlarinin mevcudiyeti ile daha da ileriye taşınmıştır. Bununla birlikte ekokardiyografi konusunda tam eğitimli kardiyologlarin tibbi acillerin gerçekleştigi tüm yerleşimlerde kısıtı mevcudiyeti aşikardır. Bu sebeple EACVI’nin FoCUS incelemesinden önemli bilgiler sağlayacak kadar eğitimi olan herhangi bir tıp uzmanının FoCUS’u acil şartlarda kullanmasını desteklemesi gerektiiğni düşünüyoruz. Dolayısıyla bireysel veya mesleki örgütler düzeyinde, bu bariz ihtiyaç ve eldeki insan kaynağı arasındaki mevcut lojistik açığı daraltılmasına yönelik her çaba EACVI tarafından övgü ile karşılanmaktadır. EACVI kalp ve damar acilleriyle ilgilenen tek tıp uzmanlarının olmadığının farkındadır.[1] Gerçekte acil kardiyak tanı ve tedaviler acil doktorları, yoğun bakım uzmanları, anestizyologlar ve kalp cerrahlarını Kalp odaklı ultrason: Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği’nin görüşü içerecek şekilde çok çeşitli uzmanlıklar tarafından da yapılmaktadır. Bununla birlikte hayatı tehdit eden senoryalarda, ilgili uzmanlık dallarında uzmanlık eğitimi alan asistanlar ve hatta sonografi teknisyenleri/ kalp fizyologları kendilerini, gerekli tanısal bilgileri sağlamak üzere, kalp ultrasonu yapma ihtiyaci içerisinde bulabilirler. Tablo 2. FoCUS incelemesi için kanıta dayalı hedefler ve bununla ilişkili olarak değinilebilecek acil kardiyovasküler senaryolar/durumlar Hedefler Global sol ventrikül sistolik işlevi ve büyüklüğü Global sag ventrikül sistolik işlevi ve büyüklüğü Acil ekokardiyografi[1] ve FoCUS[12,15-21] için mevcut eğitim ve öğretim programları arasında tartışma götürmeyecek farklar mevcuttur. Farklar azımsanmayacak kadar ve sadece ekokardiyografi eğitiminin süresi ve içeriğine ilişkin değil[1,22-25] aynı zamanda kardiyolog olmayanlar için acil kalp ve dammar hastalıklarının içeriğine yöneliktir. Çeşitli kardiyolog olmayan uzmanlar, özel hasta gruplarında bir takım acil şartlarda FoCUS’u uygulamaktadırlar. Asil olarak ekokardiyografi için eğitim ve öğretim programları geliştirmekle yükümlü olan[1,22-25] EACVI, birincil olarak FoCUS eğitimi ve öğretim programlarını geliştirmek ve uygulamaya koymakla vazifeli değildir. Buna yönelik ana sorumluluk klinisyenin/uygulayıcının ilgili uzmanlık örgütleri ve/veya bilimsel kurullarının ellindedir, ki bunlar ilgili uzmanliğa özgül FoCUS kullanım durumlarına tam olarak hakimdir. Perikart effüzyonu Intravaskuler hacim değerlendirilmesi Halihazirda, ilgili birlikler/organizasyonlar tarafından hazırlanmış FoCUS egitim ve öğretim programları ile ilgili çeşitli tavsiyeler, raporlar ve protokoller mevcuttur.[2,3,12-21,26,27] İlgili kişileri, temel, fakat kritik klinik durum ve patolojileri (Tablo 2) tanımalarına imkan sağlayacak yoğun ve dar kapsamlı kurslar neticesinde yeterli kılmak için, acil ve kritik bakım durumlarında FoCUS üzerine eğitim kursları geliştirilmiştir.[28,29] Araştırmalar, bu bulguların hastaların klinik idaresini faydalı yönde değiştirebileceğini[30-41] ve sonlanımı öngördürebileceğini[42-46] göstermiştir. FoCUS için eğitim ve öğretim programı hedefleri listesinin daha da genişletilmesinin (yani kapak patolojileri, intrakardiyak kitleler, bölgesel duvar hareket analizi) uygun olmayan kullanım ve hata riskinde artmaya neden olabileceğine inanmaktayız.[8] Bu durumların değerlendirilmesi hastaların çoğnda kaydadeğer ölçüde daha yüksek seviyede uzmanlık gerektirir ve ekokardiyografik değerlendirmeye yönlendirme endikasyonunu teşkil etmelidir. DKMP: Dilate kardiyomiyopati; HKM: Hipertrofik kardiyomiyopati. Yakın zamanda, EACVI, kardiyolog olmayıp acil ekokardyografi eğitimi alanlar için ilave eğitim programlarına dahil edilmek üzere acil kardiyovasküler hastalıklar ve durumların bir listesini hazırlamıştır.[1] 35 Senaryolar Dolaşım yetersizliği/şok Kardiyak arrest Göğüs ağrısı Göğüs/kalp travması Solunum sıkıntısı Durumlar İskemik sol/sağ ventrikül işlev bozukluğu Kardiyomiyopatiler(diğer bir deyişle DKMP, HKM, Takotsubo) Miyokardit Kalp tamponadı Pulmoner emboli Hipovolemi Bu listenin kardiyolog olmayanlar için FoCUS eğitim programlarının teorik ve didaktik kısımlarına dahil edilmesi gerektiğine inanmaktayiz. KAlple ilgili litede yer alan bu durumlara[1] her FoCUS eğitim programında ne ölçüde değinileceğine, eğitim programını yürütmekten sorumlu ilgili uzmanlık dalı karar vermelidir. Bu tarz teorik bilgi FoCUS’u gerçekleştiren doktorun kalp ultrasonu bulgularıyla hastanın klinik durumunu birleştirmesine ve mümkün olan en iyi hasta idaresini sağlamasına yardımcı olacaktır. Konunun karmaşıklığı ve FoCUS eğitimi alan tıbbi personelin çeşitliliği göz önünde tutulduğunda görüntü alma ve kaydetme pratik eğitimi için minimum saat veya kişisel olarak gerçekleştirilen ve/veya yorumlanan minimum vaka sayısını herkese uyacak şekilde önceden tam olarak belirlemek mümkün görünmemektedir. Mevcut literatür bu durumu acık olarak ortaya koymaktadır.[2,3,12-21] Bununla birlikte, eğitim sürecinin asgari net sonucunun FoCUS için yetkinlik olması gerektiğinden, gerekli saat/vaka sayısı her eğitim alan kursiyer için mevcut eğitim programına dahil edilecek yeterlilik değerlendirme sonuçlarına göre Türk Kardiyol Dern Arş 36 ayarlanabilir. Halihazırda FoCUS üzerine yetkinliği değerlendirmek için genel bir araç/yöntem yoktur ve ilgili uzmanlık dalları, bu tarz yöntemleri kendileri belirlemesi ve eğitim programlarına dahil etmesi için desteklenmelidir. Stabil hastalar üzerinde tam donanımlı eko cihazları ile pratik yapmak yerine, kayda değer sayıda FoCUS incelemesinin, aynı görüntüleme cihazları kullanılarak ve gerçek hayatta FoCUS kullanırken karşılaşılacak benzer senaryolarda[3] gerçekleştirilmesini önermek doğru olacaktır. Stabil acil olmayan şartlarda eko yapmaya gore, uygun olmayan acil şartlarda en iyi şekilde görüntü sağlamak için daha yüksek seviyede teknik beceri gerekebileceğinden bu oldukça önemlidir.[1] Aynı şekilde, eğitim süreci boyunca gerçekleştirilen FoCUS incelemelerinin vaka çeşitliliğinin, eğitim alan kişinin uygulama alanını temsil edecek şekilde kritik/yaşam kurtarıcı senoryaları kapsaması önemlidir. Son olarak, FoCUS eğitim programlarında, uygulayıcıların özel donanım ve farklı durumlarda kendi kapasite ve sınırlılıklarının farkındalıklarından emin olmalarını önermekteyiz. Ancak bu şekilde FoCUS’un tanısal değerinin gelişmesi temin edilebilir. FoCUS veya basitleştirilmiş ultrason cihazları kullanımı hiçbir zaman hastayı daha iyi bir tanısal test imkanından mahrum bırakmamalıdır. Denetim, kalite kontrolü ve ekokardiyografi servisi foCUS’un tüm nitelikleri göz önünde tutuldugunda, anormal bulgu gözlenen veya tanısal görüntüleme gerçekleştirelemeyen tüm hastalar FoCUS’u takiben en kısa zamanda ekokardiyografi incelemesine sevk edilmelidir, bununla birlikte sürekli denetim ve kalite kontrolü şarttır. İncelemenin gerçekleştiği hastanenin yerleşik ekokardiyografi servisi,[1] 24 saat mevcut veya icab düzenine göre ikinci görüş/istişare sağlama, ekip halinde çalışma (profesyonel yardım, konsültasyon ve vakaların düzenli olarak gözden geçirilmesi) ve sürekli denetim yolu ile FoCUS’u gerçekleştiren kardiyolog olmayan kişilere profesyonel, bilgilendirici ve eğitime yönelik destek sağlayabilir. Kalite kontrolü ve denetimin merkezi tercihen akredite ekokardiyografi labaratuvarları olmalı ve buralarda tam eğitimli ve/veya uzman kardiyologlarla FoCUS vaka- Tablo 3. FoCUS üzerine EACVI'nin görüşünün özeti FoCUS sadece belli sayıda kritik kardiyak durumları tayin etmek üzere hasta başı kalbin ultrason incelemesi olarak kullanılmalıdır. FoCUS, perikart effüzyonu/tamponat varlığı, sol ve sağ ventrikül boyutları ve işlevi, intravasküler hacim durumuna dair anahtar klinik bilgi sağlayabilir ve kardiyopulmoner resüsitasyon sırasında karar vermeye yardımcı olabilir. FoCUS hiç bir zaman ekokardiyografi incelemesi gibi düşünülmemeli ve raporlanmamalıdır. FoCUS’a dair eğitimin içerik ve programı kalp acilleri de dahil olmak üzere tıbbi acillerin tedavisinde rol alan mesleki uzmanlık cemiyetleri/organizasyonları tarafından, referans ekokardiyografi toplulukları ile sürekli işbirliği içinde olacak şekilde tasarlanmalı ve yürütülmelidir. FoCUS sadece uygun eğitim ve eğitim programlarını tamamlamış ve FoCUS’un kapsam ve kısıtlılıkları tam olarak anlamış olan uygulayıcılar tarafından kullanılmalıdır. FoCUS ile kardiyovasküler anormallikler saptanan tüm hastalar mümkün olan en kısa zamanda ekokardiyografik incelemesine yönlendirilmelidir. Eğer kritik durumdaki hastalarda FoCUS ile altta yatan kardiyovaskuler hastalık tam olarakdışlanamıyorsa, ekokardiyografi incelemesi göz önünde tutulmalıdır. FoCUS incelemeleri kaydedilmeli ve kalıcı olarak saklanmalı ve uygun bir zaman içersinde raporlanmalıdır. FoCUS incelemelerinin devamlı olarak denetimi ve kalite kontrolü şarttır ve mümkünse akredite ekokardiyografi laboratuvarları ve acil ekokardiyografi servislerince sağlanmalıdır. Referans ekokardiyografi merkezlerinin temsilcileri bu alandaki gelişmeleri aktif olarak takip etmeli ve olduğunda ilgili uzmanlık topluluk ve organizasyonlarının temsilcileri ile birlikte hastalara en iyi hizmeti sağlamak amacıyla eğitim ve öğretim programını iyileştirmek için çalışmalıdır. ları tekrar gözden geçirilmeli, tekrar değerlendirilmeli ve tartışılmalıdır. Raporlama ve saklama Acil ekokardiyografi için önerildiği gibi,[1] FoCUS incelemeleri, hem rapor hem de görüntüler/sine döngüler şeklinde sağlam ve istenildiğinde tekrar izlenebilecek şekilde saklanmalıdır. Bu veriler, vaka gözden geçirmeleri, konsültasyonlar, kalite kontrolü ve Kalp odaklı ultrason: Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği’nin görüşü mediko-legal amaçlı olarak acil şartlardaki bulguların kanıtı olmak üzere kalıcı olarak saklanmalıdır. FoCUS incelemesine dair bir rapor hazırlamaya çok az zaman olsa da, kritik öneme sahip bulgulara yoğunlaşan ve karar verme sürecine entegre edilecek kısa ve öz bir rapor (yazılı ve/veya sözlü) çıkarılmalıdır. Ancak bunu, uygun ve resmi eğitimi olan bir uygulayıcının yorumladığı, onayladığı ve imzaladığı nihai bir rapor mutlaka takip etmelidir. İşbirliği Hem referans ekokardiyografi topluluğu temsilcilerinin, hem de halihazırda FoCUS eğitim ve öğretim programları yürüten ilgili uzmanlık dalları birlikleri ve organizasyonlarının ortak amacı hastaların yararına olacak şekilde kalp ultrasonu uygulamasının yaygınlaştırılması ve iyileştirilmesidir. Her ne kadar bu amaca ulaşmak üzere yaklaşımlar ve önerilen standartlar her zaman aynı olmasa da, farklılıklar tartışılmalı ve mümkün olduğu ölçüde tutumlar ve görüşler uyumlu hale getirilmelidir. EACVI’nin görüşü ve tutumu FoCUS’a, ilişkin tüm mevcut ve gelecekteki faaliyetlerin halihazırda FoCUS eğitim ve öğretim programları yürüten ilgili uzmanlık dalları birlikleri/organizasyonları ile referans ekokardiyografi topluluğunun temsilcileri arasında yakın işbirliği ile gerçekleştirilmesi yönündedir. Bu, tavsiye ve uzlaşı dökümanları hazırlayarak,[2,3] dökümanları destekleyerek, eğitim ve öğretim programları ayarlayarak, araştırma projeleri sürdürerek, ortak profesyonel ve bilimsel toplantılar düzenleyerek gerçekleştirilebilir. Bu yaklaşım şüphesiz ki gerçek bir ortaklığa dair ortamı sağlayacak ve bu alanda gelecekteki ilerlemelerin temelini oluşturacaktır. Sonuçlar EACVI’nin FoCUS’a bakış açısı Tablo 3’te özetlenmiştir. EACVI, hastabaşı testi olarak FoCUS kullanımı ile acil kardiyak bakımı iyileştirmeye adanmış kişi ve profesyonel kurumların çaba ve başarılarını tam olarak takdir etmektedir. Bununla beraber, EACVI, acil şartlarda kalp ultrason incelemesinden sağlanacak verilerin kalite ve kesinliğinin ancak FoCUS uygulayan tüm profesyoneller için eğitim ve öğretim programları gerekliliklerinin tam olarak yerine getiril- 37 mesi ile sağlanabileceği görüşündedir. Bu gereklilikler, ilgili uzmanlık dalı birlikleri/düzenleyici kurumları tarafından o bölge için referans ekokardiyografi topluluğunun temsilcileri arasiında işbirliği ile belirlenmelidir. EACVI, kalp ultrasonuyla iyi kalitede veri toplamada ve bunun sonucunda en iyi şekilde hasta yönetiminde tam yetkinlik için ön koşul olarak ekokardiyografi ve acil ekokardiyografi üzerine sistemli eğitimi teşvik etmekte ve kuvvetli olarak desteklemektedir. Kritik hastalar için, yaşam kurtarıcı verilerin, FoCUS uygulayan kardiyolog olmayan kişi veya ekokardiyografiyi yapan uzman kardiyolog tarafından sağlanmış olmasının bir önemi yoktur. Böyle bir veri olduğunda kullanılmalıdır. Bununla birlikte, hastanın iyiliği için,müdahil olan tıbbi personel, elde edilen veriyi tam olarak anlaması, bunu doğru, dikkatli ve özenli olarak kullanması için gerekli bilgiye sahip olmalıdır. Çıkar çatışması: Bildirilmemiştir. KAYNAKLAR 1. Neskovic AN, Hagendorff A, Lancellotti P, Guarracino F, Varga A, Cosyns B, et al. Emergency echocardiography: the European Association of Cardiovascular Imaging recommendations. Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:1–11. 2. Labovitz AJ, Noble VE, Bierig M, Goldstein SA, Jones R, Kort S, et al. Focused cardiac ultrasound in the emergent setting: a consensus statement of the American Society of Echocardiography and American College of Emergency Physicians. J Am Soc Echocardiogr 2010;23:1225–30. 3. Spencer KT, Kimura BJ, Korcarz CE, Pellikka PA, Rahko PS, Siegel RJ. Focused cardiac ultrasound: recommendations from the american society of echocardiography. J Am Soc Echocardiogr 2013;26:567–81. 4. Sicari R, Galderisi M, Voigt J-U, Habib G, Zamorano JL, Lancellotti P, et al. The useof pocket-size imaging devices: a position statement of the European Association of Echocardiography. Eur J Echocardiogr 2011;12:85–7. 5. Galderisi M, Santoro A, Versiero M, Lomoriello VS, Esposito R, Raia R, et al. Improved cardiovascular diagnostic accuracy by pocket size imaging device in non-cardiologic outpatients: the NaUSiCa (Naples Ultrasound Stethoscope in Cardiology) study. Cardiovasc Ultrasound 2010;26:51. 6. Prinz C, Voigt JU. Diagnostic accuracy of a hand-held ultrasound scanner in routine patients referred for echocardiography. J Am Soc Echocardiogr 2011;24:111–6. 7. Andersen GN, Haugen BO, Graven T, Salvesen O, Mjølstad OC, Dalen H. Feasibility and reliability of point-of-care pock- 38 et-sized echocardiography. Eur J Echocardiogr 2011;12:665– 70. 8. Mjølstad OC, Andersen GN, Dalen H, Graven T, Skjetne K, Kleinau JO, et al. Feasibility and reliability of point-of-care pocket-size echocardiography performed by medical residents. Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:1195–202. 9. Scholten C, Rosenhek R, Binder T, Zehetgruber M, Maurer G, Baumgartner H. Hand-held miniaturized cardiac ultrasound instruments for rapid and effective bedside diagnosis and patient screening. Journal of Evaluation in Clinical Practice 2005;11:67–72. 10.Liebo MJ, Israel RL, Lillie EO, Smith MR, Rubenson DS, Topol EJ. Is pocket mobile echocardiography the next-generation stethoscope? A cross-sectional comparison of rapidly acquired images with standard transthoracic echocardiography. Ann Intern Med 2011;155:33–8. 11.Liu SC, Chang WT, Huang CH, Weng TI, Ma Matthew HM, Chen WJ. The value of portable ultrasound for evaluation of cardiomegaly patients presenting at the emergency department. Resuscitation 2005;64:327–31. 12.Price S, Via G, Sloth E, Guarracino F, Breitkreutz R, Catena E, et al.World Interactive Network Focused On Critical UltraSound ECHO-ICU Group. Echocardiography practice, training and accreditation in the intensive care: document for the World Interactive Network Focused on Critical Ultrasound (WINFOCUS). Cardiovasc Ultrasound 2008;6:49. 13.Mayo PH, Beaulieu Y, Doelken P, Feller-Kopman D, Harrod C, Kaplan A, et al. American College of Chest Physicians/ La Societe de Reanimation de Langue Francaise statement on competence in critical care ultrasonography. Chest 2009;135: 1050–60. 14.American College of Emergency Physicians. Emergency ultrasound guidelines 2008. Available at: http://www.acep.org (20 February 2014, date last accessed). 15.Hellmann DB, Whiting-O’Keefe Q, Shapiro EP, Martin LD, Martire C, Ziegelstein RC. The rate at which residents learn to use hand-held echocardiography at the bedside. Am J Med 2005;118:1010–8. 16.Vignon P, Mucke F, Bellec F, Marin B, Croce J, Brouqui T, et al. Basic critical care echocardiography: validation of a curriculum dedicated to noncardiologist residents. Critical Care Medicine 2011;39:636–42. 17. Jones AE, Tayal VS, Kline JA. Focused training of emergency medicine residents in goal-directed echocardiography: a prospective study. Acad Emerg Med 2003;10: 1054–8. 18.Martin LD, Howell EE, Ziegelstein RC, Martire C, Shapiro EP, Hellmann DB. Hospitalist performance of cardiac hand-carried ultrasound after focused training. Am J Med 2007;120:1000–4. 19. Royse CF, Seah JL, Donelan L, Royse AG. Point of care ultrasound for basic haemodynamic assessment: novice compared with an expert operator. Anaesthesia 2006; 61:849–55. 20.Mayo PH. Training in critical care echocardiography. Ann In- Türk Kardiyol Dern Arş tens Care 2011;1:36. 21.Expert Round Table on Ultrasound in ICU. International expert statement on training standards for critical care ultrasonography. Intens Care Med 2011;37: 1077–83. 22.Update of the Echocardiography Core Syllabus of the European Association of Cardiovascular Imaging (EACVI). Available at: http://www.escardio.org/communities/EACVI/education/Pages/core-syllabus.aspx (20 February 2014, date last accessed). 23.Cosyns B, Garbi M, Separovic J, Pasquet A, Lancellotti P. Education Committee of the European Association of Cardiovascular Imaging Association (EACVI). Update of the echocardiography core syllabus of the European Association of Cardiovascular Imaging (EACVI). Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:837–9. 24.Gillebert TC, Brooks N, Fontes-Carvalho R, Fras Z, Gueret P, Lopez-Sendon J, et al. ESC core curriculum for the general cardiologist (2013). Eur Heart J 2013;34:2381–411. 25.Popescu BA, Andrade MJ, Badano LP, Fox KF, Flachskampf FA, Lancellotti P et al. on behalf of the European Association of Echocardiography. European Association of Echocardiography recommendations for training, competence, and quality improvement in echocardiography. Eur J Echocardiogr 2009;10:893–905. 26.Gullace G, Demicheli G, Monte I, Colonna P, Carerj S, Caso P et al. Reclassification of echocardiography according to the appropriateness of use, function- and competence-based profiles and application. J Cardiovasc Echogr 2012;22:91–8. 27.Gullace G, Demicheli G, Monte I, Colonna P, Carerj S, Caso P, et al. Educational pathway, indication, quality process of the novel Echo classification according to appropriateness of use and application. J Cardiovasc Med 2014 (in press). 28.Price S, Ilper H, Uddin S, Steiger HV, Seeger FH, Schellhaas S, et al. Periresuscitation echocardiography: training the novice practitioner. Resuscitation 2010;81:1534–9. 29.Jensen MB, Sloth E, Larsen KM, Schmidt MB. Transthoracic echocardiography for cardiopulmonary monitoring in intensive care. Eur J Anaesthesiol 2004;21:700–7. 30.Breitkreutz R, Price S, Steiger HV, Seeger FH, Ilper H, Ackermann H, et al. Emergency Ultrasound Working Group of the Johann Wolfgang Goethe-University Hospital, Frankfurt am Main. Focused echocardiographic evaluation in life support and periresuscitation of emergency patients: a prospective trial. Resuscitation 2010;81:1527–33. 31. Rozycki GS, Feliciano DV, Ochsner MG, Knudson MM, Hoyt DB, Davis F, et al. The role of ultrasound in patients with possible penetrating cardiac wounds: a prospective multicenter study. J Trauma 1999;46:543–51. 32.Mayron R, Gaudio FE, Plummer D, Asinger R, Elsperger J. Echocardiography performed by emergency physicians: impact on diagnosis and therapy. Ann Emerg Med 1988;17:150– 4. 33.Tayal VS, Kline JA. Emergency echocardiography to detect Kalp odaklı ultrason: Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği’nin görüşü pericardial effusion in patients in PEA and near-PEA states. Resuscitation 2003;59:315–8. 34.Chardoli M, Heidari F, Rabiee H, Sharif-Alhoseini M, Shokoohi H, Rahimi-Movaghar V. Echocardiography integrated ACLS protocol versus conventional cardiopulmonary resuscitation in patients with pulseless electrical activity cardiac arrest. Chin J Traumatol 2012;15:284–7. 35. Jones AE, Craddock PA, Tayal VS, Kline JA. Diagnostic accuracy of left ventricular function for identifying sepsis among emergency department patients with nontraumatic symptomatic undifferentiated hypotension. Shock 2005;24:513–7. 36.Disney PJ, Da Costa R, Hutchison SJ. Transthoracic echocardiography to identify or exclude cardiac cause of shock. Chest 2004;126:1592–7. 37.Leung JM, Levine EH. Left ventricular end-systolic cavity obliteration as an estimate of intraoperative hypovolemia. Anesthesiology 1994;81:1102–9. 38.Zengin S, Al B, Genc S, Yildirim C, Ercan S, Dogan M et al. Role of inferior vena cava and right ventricular diameter in assessment of volume status: a comparative study: ultrasound and hypovolemia. Am J Emerg Med 2013;31:763–7. 39.Feissel M, Michard F, Faller JP, Teboul JL. The respiratory variation in inferior vena cava diameter as a guide to fluid therapy. Intensive Care Medicine 2004;30:1834–7. 40.Barbier C, Loubieres Y, Schmit C, Hayon J, Ricome JL, Jardin F, et al. Respiratory changes in inferior vena cava diameter are helpful in predicting fluid responsiveness in ventilated 39 septic patients. Intens Care Med 2004;30:1740–6. 41.Moore CL, Rose GA, Tayal VS, Sullivan DM, Arrowood JA, Kline JA. Determination of left ventricular function byemergency physician echocardiography of hypotensive patients. Academic Emergency Medicine 2002;9:186–93. 42.Blaivas M, Fox JC. Outcome in cardiac arrest patients found to have cardiac standstill on the bedside emergency department echocardiogram. Acad Emerg Med 2001;8:616–21. 43.Salen P, O’Connor R, Sierzenski P, Passarello B, Pancu D, Melanson S, et al. Can cardiac sonography and capnography be used independently and in combination to predict resuscitation outcomes?. Acad Emerg Med 2001;8:610–5. 44. Prosen G, Krizmaric M, Zavrsnik J, Grmec S. Impact of modified treatment in echocardiographically confirmed pseudopulseless electrical activity in out-of-hospital cardiac arrest patients with constant end-tidal carbon dioxide pressure during compression pauses. J Int Med Res 2010;38:1458–67. 45.Plummer D, Brunette D, Asinger R, Ruiz E. Emergency department echocardiography improves outcome in penetrating cardiac injury. Ann Emerg Med 1992;21:709–12. 46.Tomruk O, Erdur B, Cetin G, Ergin A, Avcil M, Kapci M. Assessment of cardiac ultrasonography in predicting outcome in adult cardiac arrest. J Int Med Res 2012;40:804–9. Anahtar sözcükler: EACVI; görüş; kalp odaklı; ultrason. Key words: EACVI; viewpoint; focus cardiac; ultrasound. Türk Kardiyol Dern Arş - Arch Turk Soc Cardiol 2014;42(Suppl 3):40-65 40 Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme European Association of Cardiovascular Imaging (EACVI) position paper: multimodality imaging in pericardial disease Bernard Cosyns, Sven Plein,# Petros Nihoyanopoulos,* Otto Smiseth,† Stephan Achenbach,‡ Maria Joao Andrade,§ Mauro Pepi,|| Arsen Ristic,¶ Massimo Imazio,** Bernard Paelinck†† ve Patrizio Lancellotti‡‡ Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) ve Miyokardiyal ve Perikart Hastalıklar Kardiyoloji Çalışma Grubu Avrupa Derneği (ESC WG) adına Universtair Ziekenhuis Brussel, Centrum Voor Hart-en Vaatziekten ve CHIREC, 101 Laarbeeklaan, 1990 Brüksel, Belçika # Leeds Üniversitesi, Sağlık ve Tedavi, Leeds Genetik Enstitüsü, Çok disipilinli Kardiyovasküler Araştırma Merkezi, Kardiyovasküler ve Diyabet Araştırma Bölümü, Leeds, Birleşik Krallıklar *Imperial Kollej, NHLI Hammersmith Hastanesi, Kardiyoloji Bölümü, Kardiyoloji Bölümü, Londra, Birleşik Krallıklar † Oslo Üniversite Hastanesi, Kardiyovasküler ve Pulmoner Hastalıklar Bölümü, Oslo, Norveç ‡ Erlangen Üniversite Hastanesi, Medizinische Klinik 2, Kardiyoloji Bölümü, Erlangen, Almanya § Instituto Cardiovascular de Lisboa, Santa Cruz Hastanesi, Kardiyoloji Bölümü, Lizbon, Portekiz || Centro Cardiologico Monzino, IRCCS, Kardiyoloji Bölümü, Milano, İtalya ¶ Sırbistan Klinik Merkezi, Kardiyoloji Bölümü, Belgrad, Sırbistan **Maria Vittoria Hastanesi, Kardiyoloji Bölümü, Turin, İtalya †† Antwerp Üniversite Hastanesi, Kardiyak Cerrahi Bölümü, Kardiyak Görüntüleme, Antwerp, Belçika ‡‡ Liege Hastanesi Üniversitesi, GIGA Kardiyovasküler Bilimler, Kalp Kapağı Kliniği, Kardiyoloji Bölümü, CHU Sart Tilman, Liege, Belçika ÖZET ABSTRACT Perikart hastalıkları günlük klinik pratikte sık olmasına ve belirgin morbidite ve mortalite ile sonuçlanabilmesine rağmen, şüphelenilen veya bilinen perikart hastalığı olanların hastaların görüntülemesi zor olarak kalmıştır. Çok yöntemli görüntüleme perikart hastalıkları yönetiminin bir parçasıdır. Ekokardiyografi, kardiyak bilgisayarlı tomografi, kardiyovasküler magnetik rezonans sıklıkla birbirini tamamlayan görüntüleme yöntemleri olarak kullanılır. Bir veya birden fazla görüntüleme yönteminin seçimi klinik şartlar ve hastanın durumu ile belirlenir. Bu belgenin amacı perikart hastalıklarının tanısı ve yönetiminde klinik şartlara göre her bir tekniğin kendi rolünü vurgulamaktır. Although pericardial diseases are common in the daily clinical practice and can result in a significant morbidity and mortality, imaging of patients with suspected or known pericardial disorders remain challenging. Multimodality imaging is part of the management of pericardial diseases. Echocardiography, cardiac computed tomography, and cardiovascular magnetic resonance are often used as complementary imaging modalities. The choice of one or multiple imaging modalities is driven by the clinical context or conditions of the patient. The scope of the present document is to highlight the respective role of each technique according to the clinical context in the diagnosis and management of pericardial diseases. GİRİŞ P erikart hastalığı perikardı içeren veya zarar veren geniş bir spektrumu temsil eder. Perikart hastalığı ve komplikasyonlarının uygun tanısı için gö- rüntüleme vazgeçilmezdir ve tedavisinde de önemli bir rol oynar. Klinik pratikte perikardı değerlendirmek için akciğer grafisine ek olarak, üç ana girişimsel olmayan görüntüleme tekniği daha vardır: ekokardiyografi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve kardiyovasküler manyetik Çeviren: Doç. Dr. Asife Şahinaslan Gözden Geçirenler: Dr. Cemil İzgi, Prof. Dr. Leyla Elif Sade Geliş tarihi: 29.05.2014 Kabul tarihi: 31.05.2014 Yazışma adresi: Tel: +32 23890440 Fax: +32 23873065 e-posta: bcosyns@gmail.com Avrupa Kardiyoloji Derneği adına yayımlanmıştır. Tüm hakları saklıdır. ©Yazar 2014. Gerekli izinler için bu posta adresinden irtibata geçiniz e-mail: journals.permission@oup.com © 2014 Türk Kardiyoloji Derneği Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme rezonans (KMR). Bütün bu görüntüleme yöntemleri zaman içinde gelişmiştir ve özgün klinik ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla bir arada kullanılmaları için güçlerinin ve kısıtlılıklarının analitik bir değerlendirmesi gerekmektedir. Bu farklı görüntüleme yöntemleri sıklıkla birbirini tamamlayıcıdır ve bir veya daha fazla sayıda görüntüleme yönteminin seçimi klinik seyir ve hastanın durumuna göre yapılır. Bu bildirinin amacı, perikart hastalıklarının tanısında klinik seyre göre her bir tekniğin rolünün altının çizilmesidir. PERİKART HASTALIKLARINDA GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ Perikart hastalığını değerlendirmek için kullanılabilecek bütün görüntüleme yöntemleri içinde, akciğer grafisi, ekokardiyografi, kardiyak BT ve KMR en sık kullanılanlardır. Bununla birlikte, akciğer grafisinin değeri, masif perikart efüzyonu (geniş perikart efüzyonu ile birlikte tipik şişeye benzer şekilde kardiyomegali) veya perikart kalsifikasyonu (konstriktif perikardit olgularının <%25’inde) olmadığı sürece sınırlıdır. Akciğer grafisinin ek bir rolü, perikart tutulumundan sorumlu olabilecek eş zamanlı akciğer, mediasten ve plevra hastalıklarının (örn, akciğer tüberkülozu, akciğer kanseri) saptanmasıdır.[1] Ekokardiyografi Neredeyse tüm perikart hastalık tiplerinde, transtorasik Doppler ekokardiyografi basit ve hızlı yapılabilmesi, yaygın olarak bulunması ve güvenli olması nedeniyle ilk basamak görüntüleme yöntemi olarak kabul edilir.[2] Bununla birlikte, iki-boyutlu (2B) ekokardiyografinin, esas olarak iyi bir akustik pencereye bağlı olması ve tüm perikardın görüntülenememesine bağlı olarak bazı zayıflıkları vardır.[3] Yeni gelişmeler, bu kısıtlılıkların bazılarını ortadan kaldırmaya veya azaltmaya yardımcı olabilir. Daha iyi kristaller, daha iyi uzaysal çözünürlük ve sinyal-gürültü oranı ile yeni problar, görüntü kalitesini dramatik olarak iyileştirmiştir. Doku harmonik görüntülemenin kullanımı da yetersiz incelemeleri %5-10’a varan oranda azaltarak görüntüleme alanını iyileştirmiştir. Kontrast ekokardiyografide pulmoner kapillerleri geçecek kadar küçük mikrobaloncuklar intravenöz olarak enjekte edilir ve sol ventrikül boşluğunu ve miyokardı opasifiye eder. Kontrast ekokardiyografinin esas uygulaması endokardiyal sınırların daha iyi çizilmesi (daha iyi sol ventrikül fonksiyonu ve hacim değerlendirmesi), daha iyi doku karakterizasyonu ve miyokart perfüzyonunun 41 değerlendirilmesidir. Perikart hastalıklarında kontrast ajanlarının kullanılması, özellikle psödoanevrizma ve serbest duvar rüptürü olan miyokart infarktüsünde (MI) akut koşullarda perikart efüzyonu saptanmasını arttırabilir.[4] Doku Doppler görüntüleme hız analizi konstriktif perikardit ve restriktif kardiyomiyopati arasındaki ayrımı yapabilmek için perikart hastalığı olan tüm hastalarda ekokardiyografik incelemelerin bir parçasıdır. e` için önerilen <7 cm/sn eşik değeri restriktif kardiyomiyopati tanısını destekler. Deformasyon görüntülemesi klinik alana esas olarak çeşitli patolojik durumların sol ventrikül üzerine olan etkisini değerlendirmek için girmiştir. Strain bir nesnenin ne kadar deforme olduğunun bir ölçüsüdür ve farklı strain tiplerini hesaplamak için birden fazla formül kullanılabilir. Kardiyak görüntülemede strain, en sık olarak her bir kardiyak döngü boyunca miyokardiyal boyuttaki yüzde veya oransal değişiklik olarak hesaplanır. Strain, ekokardiyografi ile doku Doppler kullanılarak ölçülebilir;[5] fakat tercih edilen yöntem benek takibi (speckle- tracking) ekokardiyografidir (STE).[6,7] Ek olarak, ekokardiyografi, sol ventrikülün uzun aksı ile ilgili twisting hareketini değerlendirmeye de izin verir. Sol ventrikül torsiyonu klinik olarak STE ile ölçülebilir ve twist ve torsiyon hesaplanabilir.[8,9] Twist, sol ventrikül rotasyonunda apeksten –bazale mutlak farkı ifade eder ve twist açısı olarak ölçülür ve derece olarak ifade edilir. Torsiyon terimi sol ventrikül uzun aksı boyunca rotasyon açısındaki bazalden-apekse gradienti ifade eder, santimetre başına derece olarak verilir. Normal bir bireyde, kalp az miktarda sıvı ile kayganlaştırılmış parietal perikart içinde kolayca kayar ve döner. Bu hareketin önemi, epikardın perikarda sabitlendiği deneylerde gösterilmiştir.[10] Bu çalışmada, perikart yapışıklıkları perikart içinde kalbin serbest hareketini kısıtlayarak, sol ventrikül twistini azaltmıştır. Perikart hastalıkları subepikardiyal çekilmeye ve subendokardiyal fonskiyonu göreceli koruyup, baskın olarak sirkumfensiyel strain ve sol ventrikül twist mekaniklerinin kaybına yol açar.[11] Perikardın doğuştan olmadığı hastalarda, sol ventrikül twistinde bir azalma bildirilmiştir.[12] Az sayıda hastadaki bu klinik gözlem ile uyumlu olarak, bir köpek modelinde perikardı açmanın sol ventrikül twistinde azalma ile ilişkili olduğu gözlenmiştir.[13] Yazarlar perikart açılmasından sonra sol ventrikül Türk Kardiyol Dern Arş 42 twistindeki azalmanın, sol ventrikülün eliptik bir şekilden daha küresel bir şekle değişimi ile ilgili olduğunu ileri sürmüşlerdir. Son olarak, üç boyutlu ekokardiyografi herhangi bir anatomik düzlemde tüm perikardın tam bir değerlendirmesini sağlama ve bu nedenle de löküler efüzyonları saptama potasiyeline sahiptir. Perikardın içindeki sıvının hacminin net ölçümü için yeni yazılımlar değerlendirme altındadır. Kardiyak BT Kardiyak BT birkaç saniyelik kısa çekim süresi ile yaygın olarak bulunabilen bir tekniktir. Modern bilgisayarlı BT cihazları <1 mm kadar iyi uzaysal çözünürlüğe sahiptir. Yüksek zamansal çözünürlük ve görüntü çekimini hastanın elektrokardiyogramına göre tetikleyen veya kardiyak döngünün görüntü rekonstriksiyonu için uygun segmentleri boyunca toplanan X-ışını verisini retrospektif olarak seçen özel görüntüleme çekim teknikleri ile büyük oranda hareket artefaktı olmayan veri setleri elde etme yeteneği sağlar.[14] Çoğu vakada kardiyak BT koroner arterleri görüntülemek için yapılsa da, perikardı da içerek şekilde tüm kardiyak yapıların yüksek çözünürlüklü görüntülenmesini sağlar. Perikart hem kontrastsız hem de kontrastla güçlendirilmiş BT veri setlerinde görülebilir. Intravenöz kontrast verilmesini takiben, şüpheli perikardit veya tümör infiltrasyonu durumunda kalınlaşmış perikardın belirginleşmesi gözlenebilir.[3,15-17] Bununla birlikte, perikardın BT attenüasyonu miyokardinkine benzerA dir. Bu nedenle, perikart sadece yağ ile çevrelendiği ve miyokarda hemen bitişik olmadığı yerlerde net olarak görülebilir (Şekil 1). Genellikle ince bir çizgi seklinde görülür ve en iyi kalbin ön yüzünde ayırt edilebilir. BT ile görülememesi, özellikle de kalbin arka yüzeyinde, perikart yokluğu tanısı koymak için yeterli bir kıstas değildir. Dahası, BT perikart kalsifikasyonunu saptamak için özellikle duyarlıdır. BT, perikart konstriksiyon vakalarında atriyumların ve vena kavaların genişlemesi gibi ikincil fonksiyonel bilgiler verebilir; fakat ventriküler fonksiyon parametreleri, sadece artmış radyasyon dozu ile ilişkili retrospektif EKG-gated çekimler ile sağlanabilir. Dahası, BT yoğunluk ölçümleri perikart sıvısının ön karakterizasyonunu ekokardiyografiden daha iyi sağlayabilir. BT’de, genellikle, perikart efüzyonlar 0 ile 20 Hounsfield Ünite (HU) arasındaki bir aralıkta düşük yoğunluktadır. Bakteriyel enfeksiyonlarda veya hemorajik durumlarda, efüzyon daha fazla miktarda protein içerdiğinde yoğunluğu 50 HU veya daha fazlasına çıkabilir. İnflamasyonlu perikart kontrast tutulumu da gösterir.[18] Kardiyak MRI KMR çoğu perikart hastalığının tanısı için, özellikle de ekokardiyografi muğlak olduğunda, lokalize hastalıktan şüpheleniliyorsa, ekokardiyografik görüntü kalitesi iyi değilse veya ek patolojiden şüpheleniliyorsa yararlı bir ek testtir. KMR, perikart hastalığının boyutu ve çevre yapılardaki anormallikler hakkında bilgi sağlar; ve perikart ile ilişkili yapıların net ölçüB Şekil 1. Bilgisayarlı tomografi de perikart görüntülemesi. Kontrastla güçlendirilmiş çekimler (A) gibi kontrastsız çekimlerin (B) her ikisinde de perikard, epikardiyak ve parakardiyak yağ içine gömülmüş ince bir çizgi olarak görülebilir (oklar). Perikardın hemen miyokarda bitişik olduğu yerlerde, perikart bazen izlenemez. Sıklıkla, kalbin arka kenarı boyunca durum böyledir. Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme müne izin verir. İnflamasyon tahminini de içeren daha üstün doku karakterizasyonu sağlar. KMR perikart hastalığı araştırmak, perikart yapısını değerlendirmek ve doku karakterizasyonu yapmak için morfolojik görüntülemeyi ve ventrikül fonksiyonu ve kalp içi akımları ölçmek için fonksiyonel görüntülemeyi içerir. Black blood T1-weighted spin-echo KMR perikart, toraks için ve mediastinal yapıların morfolojik değerlendirmesi için kullanılır. Tipik olarak, toraksı kaplayan aksiyal doğrultuda bir görüntü kümesi ve sol ventrikül kısa aksı gibi standart kardiyak düzlemlerde başka görüntüler çekilir. Siyah kan görüntülerden perikart kalınlığı ölçülebilir ve lenf nodları, plevral efüzyonlar veya kütleler gibi herhangi bir torasik anormallik belirlenebilir. Siyah kan (black blood) T1-ağırlıklı spin-echo KMR perikart efüzyonu veya miyokardiyal ödem gibi, eş zamanlı miyokart hastalığında ortaya çıkabilecek, örneğin miyokarditte olduğu gibi, sıvıdan zengin yapıları vurgular. T2-ağırlıklı görüntüler tipik olarak, T1-ağırlıklı görüntülerle aynı tarama düzlemlerinde çekilir ve perikart ve diğer kitle lezyonlarının doku karakterizasyonuna katkıda bulunur. Steady-state-free- precession pulse sekansları ile yüksek çözünürlüklü gradient-echo sine-görüntüler tipik olarak kalbi, sol ventrikül kısa aks düzlemler ve ortogonal uzun aks düzlemlerde kaplayan bir küme olarak çekilir. Bu görüntüler kardiyak boşluk boyutu ve fonksiyonunun, sağ ventrikül/sağ atriyum kollapsı gibi patolojik etkileri de içerecek şekilde sayısal olarak doğru değerlendirilmesine izin verir. Perikart hastalıklarında, sine görüntüler perikart kalınlığı ve perikart efüzyonu ölçümüne de katkıda bulunur. Hızlı fakat daha düşük çözünürlüklü sine KMR teknikleri ile gerçek zamanlı sine- görüntüleme, perikart hastalığında ventriküller arası etkileşim gibi dinamik fizyolojik etkilerini değerlendirmek için kullanılır. Bu amaç için gerçek-zamanlı sine-görüntüler tipik olarak solunum sırasında birkaç sol ventrikül kısa-aks poz ve yatay uzun-aks pozdan çekilir. KMR tagging teknikleri, konstriktif perikarditte, perikart tabakalarının yapışıklığını göstermek için görüntüleme protokolüne eklenebilir. Bunlar, en iyi, gözlemlenen patolojiye bağlı olarak hedeflenen düzlemlerde çekilir. Dinamik kontrastla güçlendirilmiş (contrast-en- 43 hanced) KMR görüntüleme, perikart veya kardiyak kitle lezyonlarına kan sunumunu değerlendirmek için önerilir. Geç gadolinyum enhancement (LGE), perikardın güçlü sinyal artışı gösterdiği inflamatuar perikarditi ve eşzamanlı miyokart patolojisini (örn. miyokardit) değerlendirmek için yararlı olabilir. Ek olarak, bu yöntem kitlelerin doku karakterizasyonuna katkı sağlar. Hız-kodlanmış KMR (velocity-encoded) şüpheli restriktif kardiyak dolumda akım şeklini betimlemek için uygulanabilir. Her bir görüntüleme yönteminin avantajları ve kısıtlılıkları Tablo 1’de özetlenmiştir. NORMAL BULGULAR Normal anatomi ve fizyoloji Perikart patolojileri ile kardiyovasküler fonksiyon arasındaki ilişkinin olduğu kadar, perikart anatomisinin anlaşılması da perikart hastalığını saptamak ve değerlendirmek için anahtardır. Perikart, kalbi ve büyük damarların çıkışını saran bir kese oluşturan çift katmanlı bir zardır. İç seröz tabaka kalbin yüzeyine bitişik uzanırken, dış fibröz tabakanın komşu yapılara bağlantıları vardır. Kalbin dış yüzeyi, altında ince bir yoğun fibröz bağ dokusu ve değişen miktarda yağ dokusu olan, basit seröz bir zar, epikart, tarafından da kaplanır. Perikart gömlek, kalbin yüzeylerini kayganlaştıran ve mekanik fonksiyon sırasında asgari sürtünme ortamı sağlayan perikart sıvısı salgılar (perikart sıvının hacmi normalde <35 ml seröz sıvı). Kalbin tabanında, büyük damarlar arasında perikart kesesinin katlantıları perikart sinusleri adı verilen perikart boşluğunun birkaç uzantısını oluşturur: transverse sinüs, çıkan aortanın arkasında; ve sol atriyumun arkasında yerleşmiş oblik sinüs. Bu nedenle sol atriyumun arka duvarı aslında perikart boşluğundan ayrılmıştır. Normal koşullarda, perikart hastalığı olmadığında, perikardın görüntüleme teknikleri kullanılarak miyokarttan ayırt edilmesi zordur ve epikardiyal yağ veya perikart sıvısı varlığı gerektirir. Normal bulgular Ekokardiyografi Ekokardiyografik olarak, perikart, en belirgin kalbin arkasında olmak üzere kalbi saran, ince, hiperekojenik, doğrusal eko-yoğun (echo-dense) bir yapı olarak Türk Kardiyol Dern Arş 44 Tablo 1. Perikarthastalıkta görüntüleme yöntemlerinin avantajları ve kısıtlılıkları Ekokardiyografi Kardiyak BT KMR Tanı ve takip için ilk basamak Daha iyi anatomik tanımlama Daha iyi anatomik tanımlama Yaygın olarak bulunabilir İlişkili/kalp dışı hastalığın değerlendirilmesi İlişkili/kalp dışı hastalığın değerlendirilmesi Düşük maliyet Operasyon öncesi planlama Operasyon öncesi planlama Güvenli ve tekrarlanabilir Perikart kalsifikasyonunun saptanması Tekrarlanabilir Avantajlar Yatak başı (kritik olarak hasta olanlarda ve perikardiyosentez) Yöntemler M-mode Aksiyel görüntüleme Parlak kan (bright blood) single-shot SSFP İki-boyutlu ekokardiyografi Çok düzlemli(multiplanar) rekonstrüksiyon Siyah kan (black blood) görüntüler (+STIR) Doppler Hacmi koruyan (Volume-rendered) görüntüleme Tagged sine- görüntüleme Doku Doppler hızları Sine-görüntüleme Parlak kan (Bright blood) sine-görüntüler Deformasyon görüntülemesi Geç gadolinyum enhancement görüntüleme 3-B ekokardiyografi Gerçek-zamanlı gradient-echo sine-görüntüler Kontrast ekokardiyografi Twist ve rotasyon Kısıtlılıklar Kısıtlı pencereler İyonize radyasyon Zaman alıcı, yüksek maliyet Kötü görüntü kalitesi İyotlu kontrast Aritmi durumunda zor Operatör bağımlı Fonksiyonel değerlendirme sadece Bazı cihazlarla kontraendike (pacemakerlar, retrospektif-gated çalışmalarla mümkün AICD) Aritmi durumunda zor Kalsifikasyonlar iyi görülemez Nefes-tutma gerekliliği Glomerular filtrasyon hızı <30 ml/dk ise Sınırlı doku karakterizasyonu gadolinyum önerilmez Sadece hemodinamik olarak kararlı hastalar Nefes-tutma gerekliliği Sadece hemodinamik olarak kararlı hastalar SSFP: Steady state free precession; STIR: Short inversion time inversion-recovery. Verhaert ve ark. uyarlanmıştır.[15] görülür. Perikart, tüm standart ekokardiyografik pencerelerde genellikle görüntülenebilir ve böylece yaygın perikart patolojileri çoğu pozdan gözlenebilir. Loküle sıvı birikimi veya hematom gibi lokalize perikart hastalıkları, daha odaklanılmış incelemeler gerektirebilir. Perikart sıvısı veya infiltrasyon olan hastalarda perikart daha belirgin görünür ve parietal ve viseral katmanlar arasındaki ayrım sıklıkla daha aşikardır. Normal perikart kalınlığı <3 mm’dir, fakat transtorasik ekokardiyografideki görünümü görüntü kalitesi ve cihaz ayarlarından etkilenir. Genelde, perikart kalınlığının değerlendirmesi için duyarlılık, transösafageal ile transtorasik ekokardiyografiden daha fazladır. Bununla birlikte, doğruluk (accuracy), kardiyak BT veya KMR gibi diğer görüntüleme yöntemleri ile daha yüksektir. Kardiyak BT Perikart kalınlığını değerlendirirken, ölçümlerin perikarda tam bir ortogonal bakış sağlayan düzlemlerde yapıldığından emin olmaya dikkat edilmelidir. Yüksek çözünürlüklü BT taramalarında perikardın normal kalınlığının 1 ile 2 mm arasında olduğu bulunmuştur, perikardın en ince olduğu noktanın normali için üst sınır ince- kesitli BT’de 0.7 mm ve kalın kesitli BT’de 1.2 mm’dir.[19] Yüksek çözünürlüklü BT’de en kalın kısmın normali için üst sınır 2 mm’dir. [3,16] Bununla birlikte, 4 mm’ye kadar varan kalınlıklar bile normal olarak raporlanmıştır.[3,20] Perikart kalınlığının değerlendirilmesi açısından en problemli mesele aslında, yine BT atenüasyon değerlerindeki ça- Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme kışmaya bağlı olarak, hafifçe kalınlaşmış bir perikardı küçük perikart sıvı birikimlerinden ayırt etmenin zor olabilmesidir (Şekil 2). KMR Normal perikart, en iyi, çoğu bölgede yüksek sinyalli yağ dokusu ile çevrili, ince, düşük yoğunluklu bir tabaka olarak göründüğü siyah kan (black blood) spin-echo veya sine-gradient-echo KMR görüntülerinden ölçülür.[21,22] KMR’de normal perikart, genellikle <2 mm kalınlıkta kabul edilir, fakat BT’ye benzer şekilde, normal perikart kalınlığı için üst sınır kesin olarak tanımlanmamıştır. KMR, transverse perikart girintisi pre-aortik ve retro-aortik perikart girintilerinin değerlendirilmesine de izin verir. Perikart boşluğu, normal olarak siyah kan ve sine görüntülerde gösterilebilen küçük miktarda perikart sıvısı içerir. Sine- görüntülerde, normal olgularda perikarda doğru miyokardın sınırlandırılmamış hareketi izlenir. ÇEŞİTLİ KLİNİK SENARYOLARDA İNVAZİFOLMAYAN GÖRÜNTÜLEMENİN KULLANIMI Akut perikart hastalığı Akut perikardit klinik sendromu ile klinik pratikte sıkça karşılaşılır (Şekil 3). 2004 ESC önerilerine göre,[23] akut perikardit kalp tamponadı klinik bulgu- 45 ları ile veya bu bulgular olmadan kendini gösterebilir. Kalp tamponadı aşağıda ortaya konduğu gibi özel bir yönetim gerektirir. Her bir hastanın yönetimi için eldeki invazif-olmayan görüntüleme yöntemlerinin kullanımına başlangıçtaki bulgular ve klinik seyir yol gösterir.[24] Komplike olmayan bir seyir ve/veya küçük miktarda efüzyon, ile komplike bir seyir (rekürens, medikal tedaviye dirençli) ve/veya orta veya ciddi miktarda efüzyon olan hastalar arasında bir ayrım yapılmalıdır. Çoğu hastada akut perikarditinin nedeninin idiyopatik olduğu düşünülür, çünkü etiyolojiyi doğrulamak için tanısal testlerden alınan verim göreceli düşüktür. Bilinen nedenler viral ve bakteriyel mikroorganizmaları (özellikle şimdi tüm dünyada perikart hastalıklarının en önemli nedenini temsil eden tüberküloz), sistemik hastalıkları, perikardın neoplastik invazyonunu,üremiyi, invazif kardiyotorasik işlemleri ve göğüs travmasını içerir.[25] Tüberküloz perikardit, gelişmekte olan ülkelerde ve de AIDS hastaları gibi bağışıklığı bakılanmış hastalarda hala hastalığın önemli bir nedenidir. Akut perikardit, MI-sonrası hastaların %25’i kadarında bildirilmiştir ve akut aort diseksiyonu ile de ilişkili ortaya çıkabilir.[26] Hastaların büyük çoğunluğunda akut perikardit tanısı, göğüs ağrısı hikâyesi, perikart sürtünme sesi varlığı ve elektrokardiyografideki tipik değişikliklere dayanarak kolayca konur. Akut inflamasyonun yükselmiş belirteçleri de sıklıkla mevcuttur.[27] Ekokardiyografi akut perikarditten şüphelenilen hastaların çoğunluğunda başlangıç görüntüleme yöntemi olmaya devam etmektedir ve çoğu zaman, gerek duyulan tek görüntüleme yöntemidir. Perikart efüzyonu saptanması, perikardit için tanı koydurucu kıstas olarak nitelendirilir.[28] Komplike olmayan akut perikardit/küçük miktarda efüzyon veya efüzyon olmaması Şekil 2. Sıvı ve perikart dokusunun BT atenüasyonu çakışabileceğinden, küçük sıvı birikimleri BT’de perikart kalınlaşmasını taklit edebilir. Burada, biraz sıvı birikimi sağ ventrikülün önünde perikart kalınlaşması izlenimi yaratıyor (oklar). Komplike olmayan idiyopatik akut perikardit tanısı net olan hastalarda gerekli olmamasına rağmen, transtorasik ekokardiygorafi (TTE) istemek için eşik genellikle düşüktür. Akut perikarditli hastaların çoğunluğunda (%60’a varan) perikart efüzyonu olmayabilse de; perikart efüzyonu bulunduğunda tanıyı doğrulamak için yararlıdır. Çoğu olguda, perikart efüzyonu azdır ve endişelenmeyi gerektirmez. Türk Kardiyol Dern Arş 46 Tamponatla veya tamponat olmaksızın akut perikart hastalığı Başlangıç eko değerlendirmesi Tamponadı doğrula (Kontrendikasyon yok) Orta-ciddi efüzyon Perikardiyosentez için endikasyon + – Küçük efüzyon veya hiç efüzyon yok Komplike olmayan seyir Komplike seyir Başka inceleme yok KMR/BT Perikardiyosentez Takip Ekokardiyografi Şekil 3. Akut perikart hastalığı görüntülemesi için önerilen algoritma. KMR: Kardiyak manyetik rezonans görüntüleme; BT: Bilgisayarlı tomografi. Ekokardiyografi, tanı net olmadığında, akut koroner sendrom, aort diseksiyonu ve pulmoner emboli ile ayırıcı tanıya yardım etmek için de yararlı olabilir. Perikarditin zemininde yatan nedeni açığa çıkarmak veya eş zamanlı miyokardit ve yüksek troponin değerleri olan hastalarda, ilişkili miyokarditin ventrikül fonksiyonunu değiştirecek kadar ciddi olup olmadığını belirlemek için de değerli olabilir. Bu durumda, başka bir görüntüleme yöntemine genellikle gerek duyulmaz. İlişkili miyokardit klinik bağlamında, ekokardiyografide duvar hareket anormalliği yokken bile, KMR’nin ek değeri olabilir. bakut seyir, standart tedaviye başlangıç cevabının başarısız olması) ile ilişkili olduğunda TTE tavsiye edilir; ve bilinen veya şüphelenilen geçmiş kalp hastalığı, konstriktif fizyoloji özellikleri için endişe (uzamış veya reküren perikardit olgularında) varlığında şarttır. Dahası, geniş bir perikart efüzyonunu dışlayarak, 2-B ekokardiyografi diğer kötü prognoz göstergeleri ol- Öneriler Küçük miktarda efüzyon olan veya efüzyon olmayan akut perikardit (komplike olmayan seyir) Sınıf Klinik tanıyı doğrulamak için TTE Önerilir Miyokardit kliniği özellkleri varsa klinik Önerilir tanıyı doğrulamak için KMR Ekokardiyografi sonuç vermiyorsa klinik Önerilmez tanıyı doğrulamak için BT/KMR TTE görüntü kalitesi kötü ise TÖE Önerilmez Takip için TTE Önerilmez Komplike olmuş akut perikardit/tamponat olmadan orta dereceli- geniş efüzyon Perikardit kötü sonuç göstergeleri (ateş >38°, su- Şekil 4. Kalbin alt kenarı etrafında normal perikart sıvısı birikimi (oklar). Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme madığında hastayı hastaneye yatırmadan tedavi etme kararına yardım etmede özellikle yararlıdır. Perikardit, etiyolojisine göre, akut inflamatuar yanıt seröz (akut viral perikarditte daha sık) veya hemorajik ve eksüdatif (tüberküloz, neoplastik ve pürülan perikardit durumu) sıvı üretebilir. Sıvı birikiminin hızına ve ulaşılan toplam hacme bağlı olarak, klinik kardiyak tamponat yokken bile, sağ kalbin diyastolik dolumu bozulabilir. Bu durum drenaj ve etiyoloji araştırması gerektirebilir, çünkü geniş perikart efüzyonları idiyopatik olmayan perikarditlerde daha sıktır. Tüberküloz ve pürülan etiyolojiden şüphelenildiğinde veya, tıbbi tedaviye dirençli geniş veya semptomatik efüzyonlar için perikardiyosentez de endikedir.[29,30] TTE tanısal olmadığında (obstrüktif akciğer hasA 47 talığı, obezite, kardiyak cerrahiden sonra erken dönem), ek incelemeler (TÖE, BT ve KMR) önerilebilir. Travmatik bir etiyoloji olduğunda, özellikle de komşu yapılarda ilişkili lezyonlardan şüphelenildiğinde (delici yaralanma, gastrik veya ösafageal perforasyon) BT’ye veya stabil hastalarda KMR’ye geçmek de makuldür. Perikardit, neoplastik hastalıklarla ilişkili olduğunda(akciğer veya meme tümörleri), hastalığın yayılımını değerlendirmek ve evrelendirmek için; ve MI sonrası sınırlanmış miyokardın serbest duvar rüptürüne ikincil hemoperikardiyum olasılığı açısından şüpheler devam ettiğinde, BT veya KMR’nin her ikisi de endikedir. Tekrarlayan perikardit olan hastalarda, KMR, klinisyeni aktif anti-inflamatuar tedaviye devam etme açısından yönlendirecek şekilde, aktif inflaB Şekil 5. Transaksiyel oryantasyonda dairesel perikart efüzyonu (A) ve “kısa-aks” çok düzlemli yeniden formatlanmış (multiplanar reformat) bir görüntü (B). Şekil 6. Ortogonal düzlemlerde sine KMR görüntülerle görsterilmiş loküle perikart efüzyonu (oklar). Türk Kardiyol Dern Arş 48 matuar değişikliklerin varlığı ve ciddiyetini izlemeye yardım edebilir.[31] Perikart sıvısı BT ile güvenilir şekilde saptanabilir ve sıklıkla tesadüfi bir bulgudur.[32] Özellikle kalbin arka ve alt kenarında olmak üzere ve aynı zamanda sol atriyal apendiks etrafında perikart boşluk ve girintilerindeki küçük miktarda sıvı, sağlıklı bireylerde sıkça görülebilir.[16] Perikart efüzyonu durumunda, BT, perikart sıvısının anatomik dağılımını net olarak saptayabilir (Şekil 4 ve 5). Perikart sıvısında ölçülen BT atenüasyon rakamları efüzyonun tipi ve oluşumu açısından bazı ipuçları verebilir. Sudan daha yüksek yoğunluklar (∼10 HU üzeri) yüksek bir protein içeriğini düşündürür. Hemorajik efüzyonların yoğunluğu tipik olarak >30 HU’dir. Bununla birlikte, daha eski hemorajik efüzyon olgularında zamanla yoğunluk azalır.[16] Hemorajik olmayan efüzyonlara kıyasla akut hemorajik efüzyonun tanınabilmesi için >30 HU’lik bir atenüasyon değeri %100 duyarlılık ve %70 özgüllük sağlamıştır.[33] Perikart efüzyonları, KMR ile sine ve siyah kan (black blood) görüntülerde net olarak gösterilebilir. KMR, özellikle loküle ve bölgesel efüzyonlar olmak üzere, perikart efüzyonunun transtorasik ekokardiyografidekinden daha detaylı görüntülenmesini sağlar ve perikardiyosenteze kılavuzluk edebilir (Şekil 6). Toraksın daha geniş kapsanmasıyla, KMR perikart efüzyonunun nedenini ve tümör ya da aort hastalığı gibi ilişkili patolojiyi belirleyebilir. Farklı KMR teknikleriyle sinyal özellikleri transüda ve eksüda arasında ayrım yapmaya yardım edebilir: transüdalar tipik olarak T1-ağırlıklı KMR görüntülerinde düşük sinyale ve gradient-echo sine görüntülerde yüksek sinyale sahipken; proteinden zengin eksüdalar T1-ağırlıklı KMR’de yüksek sinyal gösterir. Hemorajik efüzyonların sinyal özellikleri patolojinin devam etme süresine bağlıdır. Akut perikardit ve miyo-perikarditte geç gadolinyum enhanced KMR görüntülerde perikart katmanlarındaki yüksek sinyal akut inflamasyonu düşündürür (Şekil 7). İlişkili miyokarditin özellikleri, sine KMR’de bölgesel duvar hareket anormallikleri ile beraber mid ve epikardiyal alanlarda, T2-ağırlıklı görüntülerde (miyokardiyal ödem), T1-ağırlıklı erken gadolinyum enhamcement görüntülerde (hiperemi veya kapiller sızıntı) ve LGE görüntülerde (ödem ve/veya fibröz) yüksek sinyaldir[35,36] (Şekil 8). BT ve KMR özellikle loküle efüzyon çalışmaları için kullanışlıdır. Öneriler Komplike seyir ve/veya orta-ciddi efüzyon ile akut perikardit, ancak tamponad yok Sınıf Klinik tanıyı doğrulamak için TTE Önerilir TTE’da görüntü kalitesi kötü ise TÖE Önerilir Perikardiyosentez endikasyonu, Önerilir kontraendikasyonu için TTE Perikardiyosenteze kılavuzluk etmek ve Önerilir takibi için TTE Aort diseksiyonu için yüksek kuşku durumunda Makul klinik tanıyı doğrulamak için BT/KMR Travma ve ilişkili hastalıklar durumunda klinik Makul tanıyı doğrulamak için BT/KMR Ekokardiyografi sonuç vermiyorsa klinik tanıyı Makul doğrulamak için BT/KMR Miyokardit durumunda klinik tanıyı doğrulamak Önerilir için KMR Perikardiyosentez takibi için KMR Makul Takip için TTE Makul Özel klinik durumlar Belirli klinik durumlarda öneriler uyarlanmalıdır. Perikardit, ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda nadir değildir ve günlük heparinsiz hemodiyaliz ile Şekil 7. Geç gadolinyum enhanced KMR ile gösterilmiş akut perikart inflamasyonu. Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme 49 nun değerlendirilmesine ve evrelendirilmesine olanak tanır. Eğer kuşku kalırsa, KMR’nin hemoperikardiyum varlığını saptama yeteneği, sınırlı myokardiyal serbest -duvar rüptürü tanısını dolaylı olarak destekleyebilir. Radyasyon, perikart hastalığıyla başvuran hamile kadınlarda veya perikart hastalığı olan fetüslerde özellikle bir endişe kaynağıdır.[38] Bu nedenle, hamilelik sırasında BT kontraendikedir. Bu durumda KMR güvenle kullanılabilse de, rutin olarak önerilmez; ve ekokardiyografi tavsiye edilen tetkik olarak kalır. Öneriler Özel durumlarda perikardiyumu görüntüleme Sınıf A. Böbrek yetmezliği Şekil 8. Akut miyokarditte geç gadolinyum enhanced KMR ile gösterilmiş mid-miyokart kontrastlanması. Klinik tanıyı doğrulamak için TTE Önerilir TT görüntü kalitesi zayıfsa TÖE Önerilir Tanı, perikardiyosentez kılavuzluğu ve Önerilir takibi için TTE genellikle düzelir. Bu hastalarda kontrastlı BT’nin kullanımı bu ürünlerin nefrotoksisitesi nedeni ile önerilmez. Benzer şekilde, KMR’de gadolinyum bazlı kontrast ajanlar nefrojenik sistemik fibrozis riski nedeni ile ileri böbrek yetmezliği (glomerüler filtrasyon hızı <30 ml/dk/1.73 m2) olan hastalarda dikkatle kullanılmalı veya kaçınılmalıdır.[37] Perikart efüzyonu, miyokart infarktüsünün sık bir komplikasyonudur ve transmural infarktüste epikardiyal irritasyon, kalp yetersizliğinde artmış venöz ve kapiller basınç ve subakut sol ventrikül duvar rüptürü ile bağlantılı olabilir. Perikart efüzyonu genellikle küçüktür. Kalp tamponadı fibrinolitik ile tedavi edilmiş akut MI hastalarının %12’sinde ortaya çıkar ve artmış 30-günlük mortalite ile ilişkilidir. Semptom başlangıcından tedaviye kadar olan zaman tamponat gelişimini, öngördürür ve akut miyokart infarktüsünde revaskülarizasyonu hızlandırmak için çabalamaya devam etme gerekliğinin altını çizer. Artan yaş, anterior MI lokalizasyonu, kadın cinsiyet, semptom başlangıcından tedaviye kadar olan sürenin artması tamponadın belirgin bağımsız öngördürücüleridir. İnfarktüs sonrası hastalarda, kontrast ekokardiyografinin kullanılması, pseudo-anevrizma veya serbest duvar rüptürünü teşhis etmede yardım edebilir. Meta-analizler, bu durumda prognoz açısından yararlı bir etki bile göstermiştir.[4] Bu popülasyonda, KMR hastalığın boyutu- Ekokardiyografi sonuç vermiyorsa klinik Önerilmez tanıyı doğrulamak için BT/KMR (kontrastsız BT veya KMR olmadığı sürece) B. İnfarktüs sonrası Klinik tanıyı doğrulamak için TTE Önerilir Kontrast ekokardiyografi (anevrizma, Makul serbest duvar rüptürü) TT görüntü kalitesi zayıfsa TÖE Makul Ekokardiyografi sonuç vermiyorsa klinik Makul tanıyı doğrulamak için BT/KMR (örn. hemoperikardiyum) C. Hamilelik Klinik tanıyı doğrulamak için TTE Önerilir Ekokardiyografi sonuç vermiyorsa klinik Önerilmez tanıyı doğrulamak için BT/KMR Perikardiyosentez kılavuzluğu ve takibi Önerilir için TTE D. Fötal Klinik tanıyı doğrulamak için TTE Önerilir Ekokardiyografi sonuç vermiyorsa klinik Önerilmez tanıyı doğrulamak için BT/KMR Kalp tamponadı Kalp tamponadı, perikart kesesi içinde kan veya sıvı birikmesinin neden olduğu kalp baskılanmasını içeren bir durumdur; ve perikart boşluğundaki basınç, Türk Kardiyol Dern Arş 50 azalmış kalp debisine neden olacak şekilde bir veya daha fazla kalp boşluğundaki basıncı aşarsa ortaya çıkar. Tamponadın ortaya çıkışı akut, subakut , bölgesel (veya düşük basınç ile karakterize) olabilir. Kan veya sıvı perikardiyum içinde birikir ve bu, ventriküllerin diyastolde tamamen genişlemesini önler; bu nedenle yeterince dolamazlar ve böylece metabolik ihtiyaçları karşılamak için yeterli kanı pompalayamazlar. Akut tamponat anidir ve acilen tedavi edilmezse hayatı tehdit eder. Sıklıkla hipotansiyonun yanı sıra göğüs ağrısı ve nefes darlığı ile ilişkili acil bir klinik durumdur ve kardiyojenik şok hastalarında, özellikle de artmış jugüler vena basıncı veya nabızsız elektriksel aktivite varsa, şüphelenilmelidir. Kalp tamponadı her zaman hastaneye yatırılmayı gerektirir. Perikart boşluğu, sıvıyla, perikart kesesinin gerilebileceğinden daha hızlı dolduğunda ortaya çıkar. Eğer sıvı miktarı yavaşça artarsa (hipotiroidizmde olduğu gibi), perikart kesesi tamponat ortaya çıkmadan 1-2L sıvı içerecek kadar genişleyebilir. Sıvı, travmadan, kalp cerrahisinden veya miyokart rüptüründen sonra ortaya çıktığı gibi, hızla ortaya çıkarsa 200-300 ml kadar az miktarı bile kalp tamponadına neden olabilir. Tamponatta perikart efüzyonunun varlığı ekokardiyografi ile kolayca anlaşılabilir.[39] Tipik olarak, kalp normal büyüklüktedir. Hem atriyumlar hem de ventriküller küçüktür (az dolmuş) ve iyi sistolik fonksiyona (kompansatuar hiperkinezi) sahiptir. Perikart efüzyonu sıklıkla parasternal uzun ve kısa eksende hem anterior hem de posterior olarak, fakat aynı zamanda posterior duvar arkasında posteriordan olmak üzere simetriktir (Şekil 9). Ayakta tedavi edilen hastalarda sol ventrikül posterior duvarı yanındaki perikart efüzyonu yer çekiminin etkilerine bağlı olarak daha önemli olacaktır. Cerrahi veya herhangi bir kardiyak girişimi takiben yatağa bağımlı hastalarda efüzyon ağırlıklı olarak önde olabilir. Efüzyon çok geniş olmadıkça, büyüklüğünden çok sıvı birikiminin hızı tamponat gelişimini belirler. Eğer sıvı hızla gelişiyorsa sadece 10 ml’lik küçük bir perikart efüzyonuyla bile tamponat görülmesi mümkündür. Efüzyon miktarını, santimetre cinsinden, genellikle parasternal eksende, diyastolde ventrikül duvarlarına dik olarak ölçerek tahmin etmek genelde kolaydır 1) Minimal perikart efüzyonu, sadece sistolde görüldüğünde genellikle hemodinamik sonuçları yoktur; 2) <1 cm: ∼300 ml’ye karşılık gelecektir; Şekil 9. Orta dereceli konsantrik perikart efüzyonlu (oklar) bir hastadan parasternal kısa-aks görüntü. LV: Sol ventrikül; PE: Perikart efüzyonu. 3) 1-2 cm: ∼500 ml; 4) >2 cm: tipik olarak 700 ml’den fazla 5) “Sallanan kalp”: Bu etki kalbin titreme şeklinde sallandığı geniş bir perikart efüzyonu ve sıklıkla tamponat ve EKG’de elektriksel alternans ile ilişkilidir. Eğer tamponad için klinik kanıt varsa, perikardiyosentez için ideal yeri belirlemek için efüzyonun boyutunu saptamak amacıyla apikal ve subkostal pencereler de önemlidir. Tamponatlı hastalarda, boşluk boyutlarında büyük bir solunumsal değişkenlik olabilir. Şekil 10 kardiyak tamponatlı bir hastadan alınan bir M-mod ekokardiyogramdır. Sol ventrikül büyüklüğünde eş zamanlı bir azalma ile sağ ventrikül büyüklüğünde inspiratuar bir artışı göstermektedir. Tersine ekspiriyum sırasında, sol ventrikül büyüklüğünde eş zamanlı bir artışla birlikte, sağ ventrikül büyüklüğü azalmaktadır. Sadece ∼1 cm’lik küçük konsantrik bir perikart efüzyonu olduğuna dikkat ediniz. Normalde atriyumlar perikart içinde sınırlanmışken, tamponatta, tipik olarak sağ atriyum duvarının apikal dört-boşluk pencereden daha iyi görülen bir erken diyastolik kollapsı vardır (Şekil 11). Ventriküller arası etkileşim: normalde, perikart sol ve sağ ventriküler doluşun kısıtlama olmadan meydana gelmesine izin verir. Perikart tamponadı olduğunda, sağ ventrikül diyastolde dolduğu zaman genişleyemez; bu nedenle ventriküler septum sola kayar ve sonuç olarak sol ventrikül eksik dolar. Ventriküler semptumun bu kayması solunumsal manevralar ile Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme 51 Şekil 10. İnspiriyum (I) sırasında sol ventrikül boyutunda eş zamanlı bir artışla birlikte sağ ventrikül boyutunda azalmayı gösteren M-mod ekokardiyogram. Ekspiriyum (E) sırasında, sol ventrikül boyutu azalırken, sağ ventrikül genişler. IVS, interventriküler septum; LV: Sol ventrikül; RV: Sağ ventrikül. Perikart efüzyonunun (oklar) sadece hafif olduğuna (<1 cm) dikkat ediniz. Sistol Diyastol Şekil 11. Perikart tamponadı (ok) düşündüren diyastolik sağ atriyum kollapsı (sağ) ile birlikte orta dereceli perikart efüzyonu (sol) olan bir hastadan apikal projeksiyonlar. LV: Sol ventrikül. ortaya çıkarılabilir. Bu ventriküllerin birbirine bağımlılığının bir yansımasıdır ve hem perikart tamponadında hem de perikart konstriksiyonunda fark edilebilir. Doppler değerlendirmesi, perikart tamponadı hemodinamikleri hakkında eşsiz bilgiler sağlar.[39] Normal bir bireyde, toraks içi basınçlardaki değişiklikler güvenilir şekilde, nerdeyse tam olarak kalp boşluklarına ve pulmoner venlere ve kapillerlere iletilir. Böylece, sol ventrikülün etkin dolum gradyanı (pulmoner kapillerler ve sol ventrikül arasındaki basınç farkı) solunumsal döngü sırasında sadece hafif- çe değişir. Bununla birlikte, tamponatlı hastalarda, toraks içi basınçlardaki değişiklikler pulmoner venler ve kapillerlere iyi iletilir; fakat gerilmiş perikart kesesine bağlı olarak sol ventriküle zayıf olarak iletilir. Bu nedenle, sol ventrikülün etkin dolum gradyanı eksipiriyuma kıyasla inspiriyumda, sol ventrikül dolumunda azalma ile sonuçlanacak şekilde, belirgin olarak azalır ve bunun sonucunda da sol ventrikül çıktısı ve atım hacmi azalır.[1] Sonuç olarak, inspiriyum sırasında aşağıdaki Doppler özellikleri gözlenir: sol kalpte, toraks içi Türk Kardiyol Dern Arş 52 basıncın kalbe iletiminin azalmasına bağlı olarak sol atriyum ve sol ventrikül diyastolik basınçları göreceli olarak korunurken, pulmoner kapiller basınçtaki azalma nedeniyle etkin dolum gradyanında bir azalma olacaktır. Bu nedenle, sol ventrikül dolumu azalacaktır. Sonuç olarak, transmitral Doppler erken diyastolik E-dalgası ve sonra da sol ventrikül çıkış akımı azalacaktır. Sağ kalpte, tersi izlenir; septum sola doğru hareket edince (ventriküler birbirine bağımlılık) sağ ventrikül hacminde artışla birlikte sağ ventrikül dolumu artar, triküspit E-dalgası artar, sağ ventrikül çıkış akımı hızı artar (Şekil 12). Ekokardiyografi ile hemodinamik değerlendirmenin atipik olduğu ve kardiyak tamponat varlığının hala net olmadığı olgularda, KMR lokalize veya loküle tamponadı dışlamakta yararlı bir tamamlayıcı veya doğrulayıcı test olabilir fakat, acil olgularda endikasyonu sınırlıdır. Fonksiyonel olarak önemli efüzyonlar için KMR kriterleri ekokardiyografiye benzerdir; fakat ekokardiyografi görüntülerinin kalitesi standardın altındaysa bulgular daha kolay saptanabilir: sağ ventrikül serbest duvarının diyastolik kompresyonu, sağ atriyumun erken sistolik kollapsı, sol ve sağ ventrikülün morfolojisinin bozulması ve daha sık konstriktif perikarditte görülmesine rağmen erken inspiriyum sırasında interventriküler septumun potansiyel olarak sola doğru kay- A B Şekil 12. (A) Sol tarafta, inspiriyum sırasında, mitral içeri akım nerdeyse hemen azalır ve ekspiriyum sırasında artar (ok başları). (B) Sağ tarafta, triküspid E-dalgasının artışı ve ekspiriyum sırasında azalması var (ok başları). Şekil 13. Konstriktif perikarditte, gerçek zamanlı sineKMR’da ventriküler birbirine bağımlılık. Erken inspiriyumda interventriküler septum sol ventriküle doğru bombeleşiyor (ok). ması (ventriküler birbirine bağımlılık, Şekil 13).[40,41] Akut, hayatı tehdit eden kalp tamponadında BT ve KMR’nin hiçbir rolü yoksa da, BT özellikle loküle veya kompleks efüzyonlarda perkütan perikardiyosentezin uygulanabilirliğini belirlemede yardım edebilir.[42] Perikardiyosentez Tamponat olan hastalar Tamponat olan hastalarda perikardiyosentez hayat kurtarıcı olabilir ve tamponat tanısı konar konmaz hızla yapılmalıdır. Ekokardiyografinin en büyük avantajı invazif olmayan yatakbaşı bir tetkik olmasıdır ve bu nedenle hem tanı hem de efüzyonun drenajına kılavuzluk için kullanılabilir. Kardiyak MR gibi diğer görüntüleme yöntemleri efüzyon varlığı ile ilgili ekokardiyografiye benzer bilgi sağlayabilir ama tamponat tanısında etkin bir şekilde yer alan hemodinami ile ilgili çok sınırlı bilgi verir. Ek olarak, hayat kurtarıcı potansiyeli olan perikardiyosentezi geciktirebilir; dolayısı ile bu durumda ilk basamak görüntüleme yöntemi olarak önerilmez. Kalp tamponadı oluşturan akut veya kronik efüzyonun boşaltılması perkütan perikardiyosentez veya subksifoid perikardiyotomi ile yapılabilir. Perkütan perikardiyosentez, tekniğin kör prosedürden eko kılavuzluğunda veya kontrast eko kılavuzluğunda perikardiyosenteze doğru geliştirilmesini öneren değişik otörler tarafından detaylı olarak tanımlanmıştır.[43-47] Daha önce kullanılan perikardın subkostal kör ponksiyonu ciddi komplikasyon insidansı ve mortalite nedeni ile terk edilmiştir.[48] Çok sayıda araştırıcı kardiyak ponksiyon riskini azaltmada 2-B ekokardiyografi kılavuzluğundaki perikardiyosentezin kullanışlılığını ve güvenliliğini fark etmiştir. Kontrast ekokardiyogra- Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme finin eklenmesi kalp ponksiyonu olasılığını azaltarak işlemin güvenliğini daha da arttırabilir. İşlem sırasında ideal giriş noktası (yapıları delmeden ciltten perikart sıvısına minimum uzaklık) ekokardiyografi ile saptanabilir. Mandreli olan uzun bir iğne (Tuohy veya ince duvarlı 18-gauge) ile sol omuza yönlendirilmiş, ciltle 30° açıda, subkisifoid yaklaşım en sık kullanılanıdır. Bu yol plevra dışında kalır ve koroner, perikart ve internal meme arterine zarar vermez. Operatör eko yardımı altında sıvıyı aspire etmeyi dener ve hemen 6 ml ajite salin enjekte eder ve böylece iğnenin perikart kesesine girdiğini doğrular (mikrobaloncuklar perikart sıvısı içinde net kontrast yaratmalıdır) (Şekil 53 14). İğnenin doğru bir şekilde girilmesinden sonra, bir kılavuz tel ve kateter (genellikle çok delikli pig-tail) perikart kesesine ilerletilebilir ve drenaj yapılabilir. Subksifoid yaklaşımda Tuohy iğnesi kavisli ucu sayesinde tel ve kateterin posterior perikart boşluğuna yönlendirilmesini çok kolaylaştırır ve böylece standart Seldinger tekniği sadece geniş ve yaygın olanlarda değil loküle posterior efüzyonlarda da başarılı olabilir.[47] Diğer bir alternatif yöntem (subksifoid perikardiyosenteze karşın), akut tıbbi veya kalp cerrahisi sonrası tamponatta veya kateter bazlı işlemlerin komplikasyonu olan kardiyak perforasyon için önerilmiştir. [49] 2-boyutlu ekokardiyografi, incelemeyi yapan kişi- Şekil 14. Perikardiyosentezden önce kontrast enjeksiyonu olmadan ve kontrast enjeksiyonu ile birlikte ekokardiyografi. RV: Sağ ventrikül; LV: Sol ventrikül; LA: Sol atriyum; PE: Perikart efüzyonu; Cath, drenaj kateteri. Türk Kardiyol Dern Arş 54 ye, transdüsere en yakın mesafedeki en geniş perikart sıvısı birikimininin yerini tespit etme imkanı verir. Buna göre apikal veya anterior yola karar verilebilir. Eko ve çalkalanmış salinin rolü daha önce subksifoid yaklaşımda tanımlanan ile aynıdır. efüzyonunun miktarındaki değişiklikleri (küçük, orta dereceli, ciddi) kontrol etmek için kurallar yoktur, fakat tam bir incelemenin dijital depolanması birden fazla ekokardiyogramı kıyaslamayı mutlaka kolaylaştırabilir. Subksifoid ve apikal yaklaşımların her ikisi için de, eko kılavuzluğunda yapılan perikardiyosentez, floroskopi eşliğinde güvenilirlik ve izlem açısından daha da iyileştirilebilir. Genellikle, ekokardiyografi vakaların çoğunda perikart hastalıklarını takip etmede tercih edilen yöntem olarak kalır. Bununla birlikte, bir çok klinik senaryoda, tek başına ekokardiyografi yetersiz olabilir. Bu tanısal süreçte kesinlikle doğrudur; fakat bu tür düşünceler, büyük oranda bireyselleştirilmiş yaklaşımlara dayanmasına rağmen, karmaşık vakaların takibinde de göz önüne alınmalıdır. Hastaları iyonize radyasyona maruz bırakmadığı ve serbestçe tanımlanabilen görüntüleme düzlemleri sağladığı düşünüldüğünde, KMR perikart hastalığı olan hastaların uzun süreli takibinde ideal bir testtir. Uzun süreli drenaj için perikard-içi kateter kullanılması (perikart kateteri kullanılmayan perikardiyosenteze kıyasla) güvenlidir ve rekürensleri azaltmak için etkili olabilir; bu restropektif serilerde gösterilmiştir (malignensilerin çoğunluğunda).[50,51] Böylelikle, sıvının tamamen ve uzun süreli boşaltılması büyük olasılıkla viseral ve parietal perikardın bir araya gelmesini arttırır. Perikart efüzyonunun cerrahi drenajı genellikle sınırlı subksifoid insizyondan yapılır.[52-55] Genellikle daha invazif teknik (subksifoid cerrahi perikardiyotomi), perkütan perikardiyosentezin başarısız olduğu veya ekokardiyografik incelemenin perkütan yaklaşım için cesaret kırıcı olduğu vakalarda seçilebilir. Eko ve floroskopik kılavuzluk doğru olarak kullanıldığında perikardiyosentez komplikasyonları nadirdir. İşlem boyunca ekokardiyografik monitorizasyon çok yararlıdır. Boşaltmadan hemen sonra kardiyak boşluk kompresyonunda ve mitral ve aortik akımda değişiklikler gibi eko bulgularının yanı sıra klinik tamponad bulguları (kalp hızı, arteriyel basınç) da gözlenmelidir. Genellikle kompresyon bulguları (sağ atriyal ve ventriküler kollapsın her ikisi de) ve soltaraf kapak akımının inspiratuar değişkenliği perikart kesesinin ilk drenajından hemen sonra kaybolacaktır (birkaç milimetrelik perikart drenajı ile bile). Perikart efüzyonunun tam veya tama yakın boşaltılması ideal bir görüntü kullanarak (subksifoid perikardiyosentez sırasında genellikle dört-boşluk görüntü) eko ile sürekli olarak izlenebilir. Klinik prezantasyon ve klinik bulgulara bağlı olarak, perikart drenajından sonra, her bir hastada bireyselleştirilmiş bir eko takibi belirlenebilir. Genellikle, hastane içinde, perikart efüzyonunun tekrarını değerlendirmek için günlük kontrol yapılabilir. Hasta taburcu olduktan sonra, haftalık bir ekokardiyografik değerlendirme klinisyenin doğru tibbi statejiyi seçmesini kolaylaştırmak için yararlı olabilir. Perikart Tamponat olmayan hastalar Kardiyak tamponat veya hemodinamik bozulma bulguları yokken perikart drenajı hala tartışmalıdır. Bununla birlikte, geniş idiyopatik perikart efüzyonu olan hastaların üçte birine yakınında beklenmedik bir şekilde kalp tamponadı gelişir.[56] Tamponad olmaksızın geniş perikart efüzyonu veya şüpheli purülan perikardit olan hastalarda rutin perikart drenajı işlemlerinin tanısal değeri düşüktür ve bu yaklaşımla net bir yarar elde edilmez.[57] Genelde, akıbetler altta yatan hastalığa bağlıdır ve perikart sıvısının drenajından etkilenmez.[58] Bununla birlikte, çoğu ilerlemiş malignanside, perikart drenajı sklerozan veya sitostatik aktivitesi olan tetrasiklin, bleomisin, thiotepa veya radyonüklitler gibi farklı ajanların perikart kesesi içine verilmesi ile birlikte yapılabilir.[59-61] Potansiyel olarak perikardiyosentez gerektiren özel durumlarda görüntüleme İnvazif işlemlerden sonra perikart efüzyonu. Kalpte delinme ve perikart tamponadı insidansı yeni koroner girişimsel cihazlar çağında artmıştır. Perkütan koroner girişimden sonra tamponat nadir değildir (genel insidans %0.2); gelişmesi gecikebilir ve bu nedenle kateterizasyon odası dışında ortaya çıkabilir. [62] Aynısı elektrofizyolojik işlemler için de doğrudur. Bu nedenle, kateter bazlı işlemlerden sonra kalp tamponadı için ekokardiyografi kılavuzluğunda kurtarıcı perikardiyosentez kapsamlı şekilde çalışılmıştır. Bu yöntem hemodinamik kararsızlığı geri çevirmek için güvenli ve etkin görünmektedir.[49] Çeşitli kateter baz- Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme lı işlemlerde acil drenajın önemi son yıllarda sol atrial apendiks kapatılması,mitral klip, transfemoral aortik kapak implantasyonu ve diğerlerini içeren çok sayıda yeni “karmaşık” işlemlere bağlı olarak daha fazla vurgulanmıştır. Kardiyak kateter bazlı işlemlerden sonra hemoperikardiyum nadir değildir; ve operatör hemen kalp ponksiyonunu dışlayabileceği için, eko-kılavuzluğunda perikardiyosentez bu durumda çok daha fazla önemlidir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kamu hastanelerini yansıtan bir hasta popülasyonunda,[63] kanlı perikart efüzyonunun en sık nedeni artık iatrojenik hastalıktır. İatrojenik olmayan nedenlerden malignansi, akut MI komplikasyonları ve idiyopatik hastalık başlıcalarıdır. Floroskopi kılavuzluğunda perikardiyosentezin de kalp kateter labaratuarında gelişen kalp tamponadı için güvenli ve etkin bir yönetim stratejisi olduğu gösterilmiştir. Floroskopide kalp gölgesinin hareketinde bir azalma olması kalp tamponadının erken bir tanısal bulgusudur.[64] kalp cerrahisi sonrası perikart efüzyonu ve kalp tamponadı. Perikart efüzyonu kalp ameliyatlarının nadir olmayan bir komplikasyonudur.[65,66] Perikart efüzyonuna bağlı hemodinamik kararsızlık hastaların %1.5’inde ortaya çıkar ve semptomlar sıklıkla özgün 55 değildir. Nerdeyse tüm perikart efüzyonları genellikle beşinci postoperatif günde bulunur; 10. günde zirve yapar ve 1 ay içinde de çözülür. Bununla birlikte geç kalp tamponadı da tanımlanmıştır[67] ve hemodinamik bozulmanın “tıbbi” efüzyon ile kıyaslandığında bazı farklılıkları vardır. Aslında loküle efüzyonlar çok sıktır (%58’e varan) ve olguların %6’sında sağ atriyal duvar boyunca izole efüzyon olabilir. Özellikle sağ boşluklar seviyesinde perikart pıhtıları, açık-kalp cerrahisinden kısa süre sonra konstriktif perikardite çok benzer hemodinamik bulgularla düşük kalp debisi oluşturabilir. Bu olgularda sağ atriyum, superior vena kava ve atriyum arasındaki bileşke ve perikart pıhtısını yeterince görüntülemek için transösafageal ekokardiyografi endike olabilir.[68] Alternatif olarak BT veya MRI kullanılabilir. Bu vakaların hepsinde kalp tamponadını rahatlatmak için en doğru yaklaşımı seçerken (perkütan perikardiyosentez, subksifoid cerrahi drenaj ve hatta kanamadan şüphelenilen olgularda sternotomiden sonra perikardın insepksiyonu) ekokardiyografi çok yararlı olabilir. Şekil 15 perikardiyosentezin uygun olmadığı (sağ atriyum ve sol atriyumu baskılayan loküle hematom) bir örneği göstermektedir ve kalbe basıyı rahatlatmak için acil cerrahi uygulanmıştır. Şekil 15. Cerrahi olarak çıkarılmadan önce ve sonra perikartta operasyon sonrası gelişen pıhtıların transösafageal transvers kesit görüntüsü. LA: Sol atriyum; LV: Sol ventrikül; RA: Sağ atriyum; RV: Sağ ventrikül. Türk Kardiyol Dern Arş 56 Öneriler Kalp tamponadı ve perikardiyosentez Sınıf Klinik tanıyı doğrulamak için TTE Önerilir TTE görüntü kalitesi kötü ise TÖE Önerilir Perikardiyosentez endikasyonu, Önerilir kontraendikasyonu için TTE Perikardiyosenteze kılavuzluk etmek ve Önerilir takibi için TTE Aort diseksiyonu için şüphenin yüksek Makul olduğu olgularda klinik tanıyı doğrulamak için BT/KMR Travma durumunda klinik tanıyı doğrulamak Makul için BT/KMR Ekokardiyografi sonuç vermiyorsa klinik tanıyı Önerilmez doğrulamak için BT/KMR Perikardiyosentez takibi için KMR Makul Konstriksiyon Kronik konstriksiyon Konstriktif perikardit, kalın, esnekliğini kaybetmiş inflamasyonlu, fibrotik ve/veya kalsifiye perikardın neden olduğu, solunumsal toraks içi basınç değişikliklerinin kalp boşluklarına tam olarak iletilmesini önleyerek kalp dolumunu engelleyen bir durumdur.Konstriktif perikarditin gelişmiş ülkelerde başlıca ilişkili olduğu durumlar kalp cerrahisi, perikardit ve mediastene uygulanan radyasyon tedavisidir.[69,79] Hem gelişmiş hem de az gelişmiş ülkelerde, immünosüpresyon ve tüberküloz konstriksiyonun diğer nedenleridir.[71] Kronik konstriksiyonda, perikart efüzyonu yoktur. Belki de konstriksiyon tanısı doğrultusunda şüphelendirmesi gereken en açık bulgu, ventriküler birbirine bağımlılığa bağlı olarak perikart tamponadında olduğu gibi, inspiryumda, erken diyastolde sola doğru anormal ventriküler septal harekettir (septal bounce). Bu sağ ventrikülün, sol ventrikülün hemen öncesinde doluşu ve septumu sola doğru itişi inspiryum sırasında abartılı hale gelir. Perikart tamponadında olduğu gibi, kalınlaşmış olan perikart plevra içi basınçlardaki solunumsal değişkenliklerin kalp içi boşluklara tam olarak iletilmesini engeller ve pulmoner ven ve sol atriyum arasındaki basınç farkının inspiriyumda belirgin şekilde azalmasına neden olarak solunumsal değişkenlik yaratır (azalmış etkin dolum gradyanı). Bu nedenle, mitral içeri akım ve pulmoner venöz diyastolik akım hızları inspiryumun baş- langıcından hemen sonra azalır ve ekspiryum ile artar (transmitral E dalga hızında ≥ %25 ekspiratuar artış). Sağ taraftaki değişiklikler ise, triküspit dolum akımında ve sağ ventrikül çıkım yolu akımında artış şeklinde (transtriküspit E dalga hızında ≥%40 inspiratuar artış) olup bunun tam tersidir ve resiproktur.[72] Diğer ekokardiyografi bulguları normal bir ventriküler sistolik fonksiyonu ve kalınlaşmış perikardı içerir. Perikartta kalınlaşma özgün olmamasına rağmen, TÖE kullanarak daha iyi görüntülenebilir. Bu, TTE ile parasternal uzun aks projeksiyondan kalbin arkasında ya da posteriyor perikarttan kaynaklan ekoları arttırmak için tüm gain ayarlarını düşürerek parasternal kısa aks projeksiyondan daha iyi görülebilir. Bu yapıldığında parikart katmanları, kalp siklusu boyunca paralel hareket eden iki parlak çizgi şeklinde görülebilir. Bu görüntülendiğinde çok özgündür ve septal bounce ile birlikte perikart konstriksiyonu tanısına işaret eder. Ek olarak, sağ atriyal basınçların yükseldiğinin göstergesi olarak, çok az solunumsal değişkenlikle inferior vena kava dilate olmuştur. Toraks-içi ve kalp-içi basınçları azaltma eğiliminde olacağı için belirgin diürez ile dolum basınçları değişebileceğinden, konstriktif perikarditli hastaların %50’sine varan bir kısmında mitral içeri akım hızları solunumsal değişkenlik göstermeyebilir. Bu nedenle, belirgin sistemik venöz konjesyonun klinik bulgularının olduğu hastalarda mitral içeri akımda solunumsal değişkenlik olmaması konstriktif perikardit tanısını dışlamaz.[72] Doppler hızlarının solunumsal değişkenliği, kalbe tamamen yansımayan, inspiriyumla belirgin plevraiçi (toraks-içi) basınç düşüşüne bağlı olarak, kronik tıkayıcı akciğer hastalığı, sağ ventrikül infarktüsü, uyku apnesi,astım ve pulmoner emboli gibi başka durumlarda da görülebilir. Perikart konstriksiyonunda sistolik fonksiyon korunmuştur ve bu, yüksek mitral annüler sistolik hızlar ile olduğu gibi; yüksek sistolik miyokardiyal hızlar, strain ve strain rate ile de gösterilebilir.[73] Kalp kateterizasyonu, eş zamanlı sağ ve sol ventrikül basınç kaydına izin verir ve tipik “kare kökü” veya “vadi-tepe” bulgusunu veren diyastol sonundaki basınç eşitlenmesini gösterir (Şekil 16). Konstriksiyona özgün olmamasına rağmen; bu, diğer klinik ve ekokardiyografik bulgularla birlikte tanıya katkı sağlar. Bilgisayarlı tomografide kalınlaşmış perikart, erken post-operatif dönem, üremi, romatizmal kalp has- Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme 57 Şekil 16. Tipik “karekök işaretini” veren, diyastol sonunda basınçların (EDP) eşitlenmesini gösteren, sağ ventrikül ve sol ventrikülden eş zamanlı basınç kayıtları. talığı, sarkoidoz veya radyasyon tedavisinin sonucuna bağlı olarak çeşitli durumlarda bulunabilir (Şekil 17). Perikart kalınlığının artması aslında tek başına konstriksiyon kanıtı sayılmaz.[15] Olguların yaklaşık %20 ’si perikartta kalınlaşma olmadan konstriktif özellikler gösterebilir.[72] Ayrıca, BT kalınlaşmış perikardın hemodinamik önemini de değerlendiremez. Dolayısıyla, BT’de “perikartta kalınlaşma” görünümü şüpheli konstriksiyon vakalarında destekleyici olabilir; fakat bu durumu ispatlamaz. Benzer şekilde, normal bir pe- Şekil 17. Konstriktif perikarditli bir hastanın kontrastsız BT çekiminde –kalsifikasyon olmadan-kalınlaşmış perikart. rikart kalınlığı konstriksiyonu dışlamaz.[74] BT görüntüleme, perikart kalsifikasyonunun varlığını ve gerçek boyutunu net olarak belirleyebilir (Şekil 18). Klinik olarak şüpheli konstriksiyon durumunda, perikart kalsifikasyonu önemli bir bulgu olarak kabul edilmelidir. [20] Bununla birlikte, tekrarlarsak, kalisfikasyon tek başına “perikart konstriksiyonu” tanısı koymaya izin vermez. Kardiyak MR, BT’den daha az güvenilir olsa da, genellikle konstriktif perikart hastalığı ile ilişkili olan kalsifikasyonu gösterebilir (Şekil 19). Ekokardiyografiye benzer şekilde, dilate sağ atriyum ve elonge sağ ventrikül saptanabilir ve gerçek-zamanlı sine KMR ventriküler birbirine bağımlılığı gösterebilir. [41] Miyokardın azalmış hareket kabiliyeti ile birlikte kalınlaşmış perikart ve miyokardın epikardiyal yüzeyindeki perikart yapışıklıkları, işaretlenmiş (tagged) sine KMR görüntüleme ile vurgulanabilir.[75,76] KMR bulguları, ekokardiyografi ve/veya BT’deki bulguları tamamlayarak, perikardiyotomi gibi invazif tedaviyi planlamada kullanılabilir. Kardiyak MR, belirli cerrahi müdahalelerde perikart kitlelerinin yönetimini planlamada sıkça kullanılmıştır. Perikardiyotomiye bağlı kardiyak mortalite ve morbidite esas olarak cerrahi öncesi fark edilmemiş miyokardiyal atrofi veya miyokardiyal fibrozis varlığından kaynaklanır. Yaygın miyokardiyal fibrozis ve/veya atrofi olan hastaları dışlamak için KMR kullanımı perikardiyotomiye bağlı mortalite oranını belirgin olarak azaltır.[77] Dahası KMR ile perikartta geç gadolinyum tutulumu ve inflamatuar biyobelirteçler, anti-inflamatuar tedavi sonrası konstriktif perikarditin düzelebilirliğini tahmin edebilir. Türk Kardiyol Dern Arş 58 A B C D Şekil 18. Perikart kalsifikasyonu. Transaksiyel kesitlerde (A ve B), kalsifiye perikart kısımları net olarak görülebilir. Sağ ventrikülün, kalsifikasyonun hemodinamik etkilerini gösteren görünümüne (B’de çift ok) dikkat ediniz. (C) Kalbin kısa-aks kesitine benzer şekilde aks-dışı rekonstrüksiyonu. Perikart kalsifikasyonu ile miyokardın infiltrasyonuna (C’de ok) dikkat ediniz. Üç-boyutlu yüzey-ağırlıklı bir rekonstrüksiyon. Konstriksiyona karşın restriksiyon Çoğu klinik senaryoda konstriksiyon ve restriksiyon arasındaki ayrım hastanın hikayesine göre yönlendirilecektir (örn. cerrahi veya infeksiyon- tüberküloz). Bununla birlikte, artmış dolum basınçları (diyastolik kalp yetersizliği) ve/veya pulmoner hipertansiyon ile gelen bazı hastalarda perikart konstriksiyonu ve restriktif kardiyomiyopati arasındaki ayırıcı tanı daha zor olabilir. Şüpheli restriktif kardiyomiyopati olan hastalarının çoğunluğunda, patolojik neden azalmış kontraktiliteyle beraber özgün ekokardiyografik bulguları olan kardiyak amiloidozdur. Bu ne- denle, gerçekte, konstriktif perikarditten ayırıcı tanı nadiren bir meseledir. Bununla birlikte, radyoterapi sonrası, sarkoidoz, hemakromatoz, endomiyokardiyal fibroelastoz ve primer restriktif kardiyomiyopatiyi içeren, restriktif kardiyomiyopatilerin diğer tipleri konstriksiyonla ayırıcı tanıda daha önemli olabilir. Konstriktif perikarditte en çarpıcı bulgular, restriksiyonda ortaya çıkmayan ventriküler septal hareket anormallikleridir. Restriktif kardiyomiyopati, artmış E hızı, azalmış A hızı, E/A oranının 2’den büyük olması ve E- dalgasının deselerasyon zamanının kısalması ile birlikte Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme olan restriktif Doppler fizyolojisiyle karakterizedir. Hepatik ven akımlarının diyastolde ters dönmesi ekspiriyum yerine inspiriyumda ortaya çıkar. Mitral annulüsun doku Doppler kayıtları, restriktif ve konstriktif perikardite bağlı kalp yetersizliğini ayırt etmede önemli bir yöntem haline gelmiştir. Tipik olarak, mitral annüler e’ hızı konstriksiyonda iyi korunur (sıklıkla >7 cm/sn) (Mitral annülus kalsifikasyonu ve/veya sol ventrikül disfonksiyonu yoksa), fakat restriksiyonda belirgin olarak azalır. Yükselmiş sol ventrikül dolum basınçlarına rağmen (restriktif transmitral akım paterni), konstriktif perikarditte E/e’ düşük kalır (annülüs paradoksu). Renkli M-mod ile ölçülen mitral içeri-akım ilerleme hızı (mitral inflow propagation velocity) (PFV) de restriksiyonu (PFV <45 cm/sn) konstriksiyondan (PFV >45 cm/sn) ayırmada yararlıdır. Bununla birlikte ölçmesi Doku Doppler’den daha zordur.[73] Leitman ve ark.[78] tarafından gösterildiği gibi, sol ventrikül rotasyon ve torsiyonu akut inflamatuar perikart hastalığı olan hastalarda belirgin olarak azalabilir. Bu hastalarda miyokardiyal longuitidinal ve sirkumferansiyel strainlerde de azalma vardır. Bu, büyük olasılıkla perikarditli çoğu hastada miyokart ve perikardın karma tutulumuna bağlıdır. Perimiyokardit olan hastalarda sol ventrikül torsiyonundaki belirgin azalma, büyük olasılıkla ağırlıklı olarak normalde sol ventrikül apeksinin saatin Şekil 19. Konstriktif perikarditte perikart kalınlaşması (oklar). 59 tersine yönde rotasyonu ve bazalinin saat yönünde rotasyonunu sağlayan spiral oblik miyokardiyal liflerden oluşan subepikardiyal katmanda miyokardiyal fonksiyonun azalmasını yansıtır. Ek olarak, perikart yapışıklıkları perikart içinde ventrikülün serbest hareketini kısıtlayabilir ve bu şekilde sol ventrikül burulmasını azaltır. Konstriktif perikarditte sol ventrikül torsiyonundaki değişiklikler, prensip olarak perimiyokarditteki bulgulara benzerdir, örneğin; esas olarak apikal rotasyondaki azalmaya bağlı olan, sol ventrikül torsiyonunda belirgin bir azalma gibi.[79] Konstriktif perikardit sol ventrikül longitüdinal, sirkumferansiyel ve radyal strainlerde azalma ile de ilişkilidir.[80] Konstriktif perikarditte subepikardiyal fonksiyondaki azalma, uzun süreli hastalığa bağlı olarak kalsiyum depolanmasına bağlı olduğu gibi miyokardiyal atrofi ve fibrozise de bağlanabilir. Restriktif fizyolojiye yol açan miyokardiyal infiltrasyonda, KMR’de yaygın geç Gadolinyum tutulumunun yanısıra, genellikle anormal sol ventrikül kontraksiyonu görülür.[78] Efüzif-konstriktif perikardit ve geçici konstriktif perikardit Perikart efüzyonu ve konstriktif perikarditin her ikisi birden efüzif- konstriktif perikarditte birarada ortaya çıkabilir. Perikart efüzyonu ve konstriksiyonla birlikte artmış dolum basıncı bulgusu vardır.[81,82] Perikard-içi basınçtaki azalmaya bağlı olarak, perikardiyosentez konstriktif fizyolojiyi çözebilir; fakat bazen konstriktif hemodinami, perikart efüzyonu çekildikten sonra bile hala devam edebilir. Perikardiyosentez, efüzif- konstriktif perikarditte tercih edilen tedavidir. Sıvının çekilmesine rağmen konstriksiyonun devam ettiği hastalarda, bu geri dönebilen inflamasyona bağlı olabilir ve antiinflamatuar ilaçlarla düzelebilir. Bu durum geçici konstriktif perikardit olarak isimlendirilir.[83] Perikardın gadolinyum tutması konstriktif fizyolojinin geri dönebilirliğini tahmin etme yeteneğine sahiptir.[31] Birkaç aylık takipten sonra tıbbi tedavi başarısızsa, perikardiyotomi planlanmalıdır. Bu özel durumda, hemodinamiyi ve konstriksiyonun tipik bulgularındaki azalmayı değerlendirmek için eko veya KMR ile yakın takip şarttır. Efüzyon, anatomik ve sine-KMR görüntülerinde takip edilebilir ve ilaçlara perikart düzeyinde alınan inflamasyon yanıtı kontrast KMR kullanılarak takip edilebilir. Türk Kardiyol Dern Arş 60 verebilir. Çoğu tümör kontrast tutacaktır ve geç kontrast temizlenmesi (wash-out) gösterecektir.[3,84] Öneriler Konstriktif perikardit Sınıf A. Kronik konstriktif perikardit Klinik tanıyı doğrulamak için TTE TT görüntü Önerilir TT görüntü kalitesi kötü ise TÖE Önerilir (perikart kalınlığı) Ekokardiyografi tatmin edici değilse klinik Makul tanıyı doğrulamak için BT/KMR Perikardiyotomiyi planlamak için BT Makul (kalsifikasyon, koroner arterler, akciğer hasarı, daha önce kardiyak cerrahi...) Perikardiyotomiyi planlamak için KMR Önerilir (miyokardiyal fibrozis ve atrofi derecesi, akciğer hasarı…) Takip için TTE Önerilir Takip için KMR Makul B. Efüzif-konstriktif perikardit Klinik tanıyı doğrulamak için ve Önerilir perikardiyosentez sonrası takip için TTE Ekokardiyografi tatmin edici değilse klinik Makul tanıyı doğrulamak için BT/KMR İnflamasyonu değerlendirmek için kontrastlı KMR Makul Takip için KMR Makul Perikart tümörleri, kistler ve divertiküller Çoğu perikart tümörü akciğer ve mediyasten tümörlerinin lokal yayılımına bağlı veya akciğer ve meme kanserlerinden, lenfomalardan, melanomadan kaynaklanan metastatik lezyonlara bağlı ikincil lezyonlardır. Birincil habis tümörler nadirdir ve %50’si mezoteliomadır. Diğer nedenler sarkom, hemanjiyom ve teratomdur. Perikart efüzyonu bunlara sıklıkla eşlik eder. Perikardın en sık görülen selim tümörü lipomdur. Gossypiboma (yabancı cisim granülomları) da travma veya cerrahi sonrası görülebilir. Transtorasik ekokardiyografi tarama ve takip için kullanılabilse de, çoğu neoplazmlar, lezyonun karakteristik özelliklerinin daha iyi anlaşılması ve tümör yayılımının komşuluğundaki yapıların değerlendirilebilmesi için ve kalsifikasyon ve lenfadenopati varlığını araştırmak amacıyla BT veya KMR ile daha iyi çalışılır.[3] KMR histolojik bir tanı sağlamaz, ama mükemmel yumuşak doku ayrımı ve geniş görüntü alanı ile tanı ve doku karakterizasyonu için ipuçları sağlar ve tümörün çıkış noktası, yayılımı ve sınırlarının belirlenmesine izin Kistler, çoğunlukla sağ kostofrenik açıda kardiyak sınıra bitişik, nadir, iyi huylu, doğumsal, sıvı ile doluloküle-serbest boşluklardır. Büyüklükleri 2 ile 28 cm2 arasında değişebilir ve yırtılmaları tamponada neden olabilir. Ekokardiyografiye ek olarak; BT ve KMR, bu oval, homojen kitlelerin ince duvarlarını belirlemek için tercih edilen yöntemlerdir. Kistler, BT’de 30-40 HU’lik bir yoğunluğa sahiptir (Şekil 20) ve kontrast tutulumu göstermez.[85] Kardiyak MR ile bu yapılar kontrast tutulumu olmaksızın, orta- düşük yoğunlukta T1- sinyali ve yüksek T2- ağırlıklı sinyal yoğunluğu gösterir. Divertiküller perikart kesesinin, dışa doğru uzanmasıdır ve kistlerden, perikart boşluğuyla ilişki olması ve vücut pozisyonuna göre büyüklüğündeki değişiklikler temelinde ayırt edilebilir.[86] Doğumsal hastalık Perikardın doğumsal yokluğu çok nadirdir, fakat travma sonrası da ortaya çıkabilir. Tamamen olmadığında klinik önemi azdır; fakat kısmi yoklukta kalbin bir kısmının potansiyel herniasyonu nedeni ile ölümcül olabilir. Perikardın kısmi yokluğu en sık soldadır ve genellikle arka duvar hareketi abartılı olduğunda veya sağ ventrikül sola kaymaya bağlı olarak yanlışlıkla geniş göründüğünde şüphelenilir. Aşırı sola rotasyon ve apeksin kayması aksillada yerleşir ve Şekil 20. Apikal bölgede perikart kisti (sağ kardiyofrenik açı) (oklar). Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme 61 Perikardiyal yağ Öneriler Perikart kitle ve tümörleri Sınıf Klinik tanıyı doğrulamak için TTE Önerilir TT görüntü kalitesi kötü ise TÖE Önerilir Klinik tanıyı doğrulamak için ve Önerilir kitlenin daha ileri değerlendirmesi için ve lenfadenopatileri saptamak için BT/KMR Perikart kistleri ve divertiküller Sınıf Klinik tanıyı doğrulamak ve takip için TTE Önerilir Anormal sistemik veni dışlamak için Makul kontrast ekokardiyografi Klinik tanıyı doğrulamak için BT/KMR Önerilir Takip için BT Önerilmez Perikardın doğumsal yokluğu Klinik tanıyı doğrulamak ve ilişkili Önerilir malformasyonları saptamak için TTE Klinik tanıyı doğrulamak ve ilişkili Makul malformasyonları saptamak için BT/KMR atriyumların bastırılmış görüntüsüne yol açar. Aorta ve pulmoner arter arasına veya kalbin tabanı ve diyafragma arasına akciğer dokusunun girmesi özgün bulgulardır. Potansiyel olarak ilişkili olan malformasyonların (biküspit kapak, patent duktus arteriyozus, atriyal septal defekt ve mitral darlık gibi) olmadığı gösterilmelidir. Perikart kesesi içindeki yağ dokusu “epikardiyal yağ” (sıklıkla, yanlış olarak “perikardiyal yağ” olarak söz edilir, Şekil 21) olarak isimlendirilir. Epikardiyal yağ hacmi ve koroner ateroskleroz arasında ilişki olduğunu gösteren, artan sayıda kanıtlar birikmiştir.[87] Geçen onyılda, epikardiyal ve kardiyovasküler hastalık arasındaki ilişkiye artan bir ilgi ortaya çıkmıştır. Bu amaçla, kontrast madde enjeksiyonu gerektirmeyen bilgisayarlı tomografi dışında, ekokardiyografi ve KMR de epikardiyal yağ dokusunu ölçmek için kullanılabilir. Epikardiyal yağ, 2-B- ekokardiyografi ile 2-B görüntülerde epikardiyal tabakalar arasında eko-vermeyen alan olarak belirlenir ve kalınlığı parasternal uzun-aks ve kısa aks görüntülerin her ikisinden de, diyastol sonunda, sağ ventrikül serbest duvarının üzerinde ölçülür. Herhangi bir yerdeki en yüksek değer ölçülür ve ortalama değer saptanır. Bununla birlikte, bilgisayarlı tomografi yüksek uzaysal çözünürlük ve kalbin gerçek hacmininin kapsanmasını sağlar ve bu nedenle de, epikardiyal yağ ölçümü için en kesin yöntemdir. Epikardiyal yağın boyutu ve kalp dışı dokular veya miyokardiyal infiltrasyondan ayırt edilmesi genellikle en kesin olarak KMR ile anlaşılır. Yağ baskılayıcı hazırlık yapılmış ve yapılmamış T1-ağırlıklı görüntüleri birleştirerek, yağ güvenilir bir şekilde belirlenebilir. Özellikle, ekokardiyografide sağ ventrikül serbest duvarında Subkütan yağ Parakardiyak yağ Epikardiyal yağ Şekil 21. Bilgisayarlı tomografide epikardiyal yağ (bazen “perikardiyal yağ” olarak adlandırılır), parakardiyak yağ ve subkutan yağ. Epikardiyal yağ, koroner ateroskleroz ile ilişkilidir ve epikardiyal yağın miktarı, gelecek kardiyovasküler olayların öngördürücüsüdür. Türk Kardiyol Dern Arş 62 infiltrasyondan şüphelenildiğinde, KMR yararlı bir ikinci-basamak tetkik olabilir. Şu anda, perikart yağ dokusu kalınlığı ölçümü, risk belirlemek için önerilen algoritmalarda yer almamaktadır. Bununla birlikte, eldeki veriler ileri araştırmayı gerektirecek kadar ilgi çekicidir. Yazar(lar) ya da yazı ile ilgili bildirilen herhangi bir çıkar çatışması (conflict of interest) yoktur. 11. 12. KAYNAKLAR 1. Ling LH, Oh JK, Breen JF, Schaff HV, Danielson GK, Mahoney DW et al. Calcific constrictive pericarditis: is it still with us? Ann Intern Med 2000;132:444–50. 2. Cosyns B, Garbi M, Separovic J, Pasquet A, Lancellotti P. Education Committee of the European Association of Cardiovascular Imaging A. Update of the echocardiography core syllabus of the European Association of Cardiovascular Imaging (EACVI). Eur Heart J Cardiovasc Imaging 2013;14:837–9. 3. Wang ZJ, ReddyGP, Gotway MB, YehBM, HettsSW, Higgins CB. CT and MR imaging of pericardial disease. Radiographics 2003;23 Spec No:S167–80. 4. Main ML, Ryan AC, Davis TE, Albano MP, Kusnetzky LL, Hibberd M. Acute mortality in hospitalized patients undergoing echocardiography with and without an ultrasound contrast agent (multicenter registry results in 4,300,966 consecutive patients). Am J Cardiol 2008;102:1742–6. 5. Urheim S, Edvardsen T, Torp H, Angelsen B, Smiseth OA. Myocardial strain by Doppler echocardiography. Validation of a new method to quantify regional myocardial function. Circulation 2000;102:1158–64. 6. Amundsen BH, Helle-Valle T, Edvardsen T, Torp H, Crosby J, Lyseggen E et al. Noninvasive myocardial strain measurement by speckle tracking echocardiography: validation against sonomicrometry and tagged magnetic resonance imaging. J Am Coll Cardiol 2006;47:789–93. 7. Mor-Avi V, Lang RM, Badano LP, Belohlavek M, Cardim NM, Derumeaux G et al. Current and evolving echocardiographic techniques for the quantitative evaluation of cardiac mechanics: ASE/EAE consensus statement on methodology and indications endorsed by the Japanese Society of Echocardiography. Eur J Echocardiogr 2011;12:167–205. 8. Notomi Y, Lysyansky P, Setser RM, Shiota T, Popovic ZB, Martin-Miklovic MG et al. Measurement of ventricular torsion by two-dimensional ultrasound speckle tracking imaging. J Am Coll Cardiol 2005;45:2034–41. 9. Helle-Valle T, Crosby J, Edvardsen T, Lyseggen E, Amundsen BH, Smith HJ et al. New noninvasive method for assessment of left ventricular rotation: speckle tracking echocardiography. Circulation 2005;112:3149–56. 10. Alharthi MS, Jiamsripong P, Calleja A, Sengupta PP,McMahon 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. EM, Khandheria B et al. Selective echocardiographic analysis of epicardial and endocardial left ventricular rotational mechanics in an animal model of pericardial adhesions. Eur J Echocardiogr 2009;10:357–62. Sengupta PP, Narula J. Reclassifying heart failure: predominantly subendocardial, subepicardial, and transmural. Heart Fail Clin 2008;4:379–82. Tanaka H, Oishi Y, Mizuguchi Y, Miyoshi H, Ishimoto T, NagaseNet al. Contribution of the pericardium to left ventricular torsion and regional myocardial function in patients with total absence of the left pericardium. J Am Soc Echocardiogr 2008;21:268–74. Chang SA, Kim HK, Kim YJ, Cho GY, Oh S, Sohn DW. Role of pericardium in the maintenance of left ventricular twist. Heart 2010;96:785–90. Halliburton SS. Recent technologic advances in multi-detector row cardiac CT. Cardiol Clin 2009;27:655–64. Verhaert D, Gabriel RS, Johnston D, LytleBW, DesaiMY, Klein AL. The role of multimodality imaging in the management of pericardial disease. Circ Cardiovasc Imaging 2010;3:333–43. O’Leary SM, Williams PL, Williams MP, Edwards AJ, Roobottom CA, Morgan-Hughes GJ et al. Imaging the pericardium: appearances on ECG-gated 64-detector row cardiac computed tomography. Br J Radiol 2010;83:194–205. Rajiah P, Kanne JP. Computed tomography of the pericardium and pericardial disease. J Cardiovasc Comput Tomogr 2010;4:3–18. Imazio M, Brucato A, Derosa FG, Lestuzzi C, Bombana E, Scipione F et al. Aetiological diagnosis in acute and recurrent pericarditis: when and how. J Cardiovasc Med (Hagerstown) 2009;10:217–30. Bull RK, Edwards PD, Dixon AK. CT dimensions of the normal pericardium. Br J Radiol 1998;71:923–5. Breen JF. Imaging of the pericardium. J Thorac Imaging 2001;16:47–54. Sechtem U, Tscholakoff D, Higgins CB. MRI of the normal pericardium. Am J Roentgenol 1986;147:239–44. Stark DD, Higgins CB, Lanzer P, Lipton MJ, Schiller N, Crooks LE et al. Magnetic resonance imaging of the pericardium: normal and pathologic findings. Radiology 1984;150:469–74. Maisch B, Hufnagel G, Kolsch S, Funck R, Richter A, Rupp H et al. Treatment of inflammatory dilated cardiomyopathy and (peri)myocarditis with immunosuppression and i.v. immunoglobulins. Herz 2004;29:624–36. Lange RA, Hillis LD. Clinical practice. Acute pericarditis. N Engl J Med 2004;351:2195–202. Khandaker MH, Espinosa RE, Nishimura RA, Sinak LJ, Hayes SN, Melduni RM et al. Pericardial disease: diagnosis and management. Mayo Clin Proc 2010;85:572–93. Dorfman TA, Aqel R. Regional pericarditis: a reviewof the pericardial manifestations of acute myocardial infarction. Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme Clin Cardiol 2009;32:115–20. 27. Sagrista-Sauleda J, Merce AS, Soler-Soler J. Diagnosis and management of pericardial effusion. World J Cardiol 2011;3:135–43. 28. Maisch B, Seferovic PM, Ristic AD, Erbel R, Rienmuller R, Adler Y et al. Guidelines on the diagnosis and management of pericardial diseases executive summary; the Task force on the diagnosis and management of pericardial diseases of the European Society of Cardiology. Eur Heart J 2004;25:587– 610. 29. Imazio M, AdlerY. Management of pericardial effusion. Eur Heart J 2013;34:1186–97. 30. Imazio M, Spodick DH, Brucato A, Trinchero R, Adler Y. Controversial issues in the management of pericardial diseases. Circulation 2010;121:916–28. 31. Feng D, Glockner J, Kim K, Martinez M, Syed IS, Araoz P et al. Cardiac magnetic resonance imaging pericardial late gadolinium enhancement and elevated inflammatory markers can predict the reversibility of constrictive pericarditis after antiinflammatory medical therapy: a pilot study. Circulation 2011;124:1830–7. 32. Bogaert J, Centonze M, Vanneste R, Francone M. Cardiac and pericardial abnormalities on chest computed tomography: what can we see? Radiol Med 2010;115:175–90. 33. Rifkin RD, Mernoff DB. Noninvasive evaluation of pericardial effusion composition by computed tomography. Am Heart J 2005;149:1120–7. 34. Taylor AM, Dymarkowski S, Verbeken EK, Bogaert J. Detection of pericardial inflammation with late-enhancement cardiac magnetic resonance imaging: initial results. Eur Radiol 2006;16:569–74. 35. Skouri HN, DecGW, Friedrich MG, Cooper LT. Noninvasive imaging in myocarditis. J Am Coll Cardiol 2006;48:2085–93. 36. Mahrholdt H, Wagner A, Deluigi CC, Kispert E, Hager S, Meinhardt G et al. Presentation, patterns of myocardial damage, and clinical course of viral myocarditis. Circulation 2006;114:1581–90. 37. Kawel N, Nacif M, Zavodni A, Jones J, Liu S, Sibley CT et al. T1 mapping of the myocardium: intra-individual assessment of the effect of field strength, cardiac cycle and variation by myocardial region. J Cardiovasc Magn Reson 2012;14:27. 38. Ain DL, Narula J, Sengupta PP. Cardiovascular imaging and diagnostic procedures in pregnancy. Cardiol Clin 2012;30:331–41. 39. Tsang TS, Oh JK, Seward JB. Diagnosis and management of cardiac tamponade in the era of echocardiography. Clin Cardiol 1999;22:446–52. 40. Francone M, Dymarkowski S, Kalantzi M, Bogaert J. Realtime cine MRI of ventricular septal motion: a novel approach to assess ventricular coupling. J Magn Reson Imaging 2005;21:305–9. 41. Giorgi B, Mollet NR, Dymarkowski S, Rademakers FE, Bogaert J. Clinically suspected constrictive pericarditis: 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50. 51. 52. 53. 54. 55. 63 MR imaging assessment of ventricular septal motion and configuration in patients and healthy subjects. Radiology 2003;228:417–24. Friedrich MG, Sechtem U, Schulz-Menger J, Holmvang G, Alakija P, Cooper LT et al. Cardiovascular magnetic resonance in myocarditis: a JACC White Paper. J Am Coll Cardiol 2009;53:1475–87. Callahan JA, Seward JB, Tajik AJ. Cardiac tamponade: pericardiocentesis directed by two-dimensional echocardiography. Mayo Clin Proc 1985;60:344–7. Dubourg O, Ferrier A, Gueret P, Farcot JC, Terdjman M, Rocha P et al. Twodimensional contrast echocardiography during the drainage of hemopericardium with tamponade. Presse Med 1983;12:2225–8. Chandraratna PA, Reid CL, Nimalasuriya A, Kawanishi D, Rahimtoola SH. Application of 2-dimensional contrast studies during pericardiocentesis. Am J Cardiol 1983;52:1120–2. Callahan JA, Seward JB, Tajik AJ, Holmes DR Jr, Smith HC, Reeder GS et al. Pericardiocentesis assisted by twodimensional echocardiography. J Thorac Cardiovasc Surg 1983;85:877–9. Pepi M. Ultrasound-guided pericardiocentesis. Cardiologia 1995;40:783–5. Wong B, Murphy J, Chang CJ, Hassenein K, Dunn M. The risk of pericardiocentesis. Am J Cardiol 1979;44:1110–4. Tsang TS, FreemanWK, Barnes ME, Reeder GS, Packer DL, Seward JB. Rescue echocardiographically guided pericardiocentesis for cardiac perforation complicating catheter-based procedures. The Mayo Clinic experience. J Am Coll Cardiol 1998;32:1345–50. Rafique AM, Patel N, Biner S, Eshaghian S, Mendoza F, Cercek B et al. Frequency of recurrence of pericardial tamponade in patients with extended versus nonextended pericardial catheter drainage. Am J Cardiol 2011;108:1820–5. Buchanan CL, Sullivan VV, Lampman R, Kulkarni MG. Pericardiocentesis with extended catheter drainage: an effective therapy. Ann Thorac Surg 2003;76:817–20. McDonald JM, Meyers BF, Guthrie TJ, Battafarano RJ, Cooper JD, Patterson GA. Comparison of open subxiphoid pericardial drainage with percutaneous catheter drainage for symptomatic pericardial effusion. Ann Thorac Surg 2003;76:811–5; discussion 6. Tsang TS, Enriquez-Sarano M, FreemanWK, Barnes ME, Sinak LJ, Gersh BJ et al. Consecutive 1127 therapeutic echocardiographically guided pericardiocenteses: clinical profile, practice patterns, and outcomes spanning 21 years. Mayo Clin Proc 2002;77:429–36. Susini G, Pepi M, Sisillo E, Bortone F, Salvi L, Barbier P et al. Percutaneous pericardiocentesis versus subxiphoid pericardiotomy in cardiac tamponade due to postoperative pericardial effusion. J Cardiothorac Vasc Anesth 1993;7:178–83. Becit N, Unlu Y, Ceviz M, Kocogullari CU, Kocak H, Gurlertop Y. Subxiphoid pericardiostomy in the management of Türk Kardiyol Dern Arş 64 56. 57. 58. 59. 60. 61. 62. 63. 64. 65. 66. 67. 68. 69. pericardial effusions: case series analysis of 368 patients. Heart 2005;91:785–90. Sagrista-Sauleda J, Angel J, Permanyer-Miralda G, SolerSoler J. Long-term follow-up of idiopathic chronic pericardial effusion. N Engl J Med 1999;341:2054–9. Merce J, Sagrista-Sauleda J, Permanyer-Miralda G, SolerSoler J. Should pericardial drainage be performed routinely in patients who have a large pericardial effusion without tamponade? Am J Med 1998;105:106–9. Levine MJ, Lorell BH, Diver DJ, Come PC. Implications of echocardiographically assisted diagnosis of pericardial tamponade in contemporary medical patients: detection before hemodynamic embarrassment. J Am Coll Cardiol 1991;17:59–65. Maisch B, RisticAD. Practical aspects of the management of pericardial disease. Heart 2003;89:1096–103. Maisch B, Ristic AD, Pankuweit S, Neubauer A, Moll R. Neoplastic pericardial effusion. Efficacy and safety of intrapericardial treatment with cisplatin. Eur Heart J 2002;23:1625– 31. Spodick DH. Intrapericardial therapeutics and diagnostics. Am J Cardiol 2000;85:1012–4. Holmes DR Jr, Nishimura R, Fountain R, Turi ZG. Iatrogenic pericardial effusion and tamponade in the percutaneous intracardiac intervention era. JACC Cardiovasc Interv 2009;2:705–17. Atar S, Chiu J, Forrester JS, Siegel RJ. Bloody pericardial effusion in patients with cardiac tamponade: is the cause cancerous, tuberculous, or iatrogenic in the 1990s? Chest 1999;116:1564–9. Huang XM, Hu JQ, Zhou F, QinYW, Cao J, Zhou BY et al. Early diagnosis and rescue pericardiocentesis for acute cardiac tamponade during radiofrequency ablation for arrhythmias. Is fluoroscopy enough? Pacing Clin Electrophysiol 2011;34:9–14. Pepi M, Muratori M, Barbier P, Doria E, ArenaV, BertiMet al. Pericardial effusion after cardiac surgery: incidence, site, size, and haemodynamic consequences. Br Heart J 1994;72:327– 31. Kuvin JT, Harati NA, Pandian NG, Bojar RM, Khabbaz KR. Postoperative cardiac tamponade in the modern surgical era. Ann Thorac Surg 2002;74:1148–53. Meurin P, Weber H, Renaud N, Larrazet F, Tabet JY, Demolis P et al. Evolution of the postoperative pericardial effusion after day 15: the problem of the late tamponade. Chest 2004;125:2182–7. Beppu S, Tanaka N, Nakatani S, Ikegami K, Kumon K, Miyatake K. Pericardial clot after open heart surgery: its specific localization and haemodynamics. Eur Heart J 1993;14:230– 4. Ling LH, OhJK, SchaffHV, Danielson GK, MahoneyDW, Seward JB et al. Constrictive pericarditis in the modern era: evolving clinical spectrum and impact on outcome after peri- cardiectomy. Circulation 1999;100:1380–6. 70. Schwefer M, Aschenbach R, Heidemann J, Mey C, Lapp H. Constrictive pericarditis, still a diagnostic challenge: comprehensive review of clinical management. Eur J Cardiothorac Surg 2009;36:502–10. 71. Mayosi BM. Contemporary trends in the epidemiology and management of cardiomyopathy and pericarditis in sub-Saharan Africa. Heart 2007;93:1176–83. 72. Oh JK, Hatle LK, Seward JB, Danielson GK, Schaff HV, Reeder GS et al. Diagnostic role of Doppler echocardiography in constrictive pericarditis. J Am Coll Cardiol 1994;23:154– 62. 73. Palka P, Lange A, Donnelly JE, Nihoyannopoulos P. Differentiation between restrictive cardiomyopathy and constrictive pericarditis by early diastolic Doppler myocardial velocity gradient at the posterior wall. Circulation 2000;102:655–62. 74. TalrejaDR, EdwardsWD, Danielson GK, SchaffHV, Tajik AJ, Tazelaar HD et al. Constrictive pericarditis in 26 patients with histologically normal pericardial thickness. Circulation 2003;108:1852–7. 75. Kojima S, Yamada N, Goto Y. Diagnosis of constrictive pericarditis by tagged cine magnetic resonance imaging. N Engl J Med 1999;341:373–4. 76. Francone M, Dymarkowski S, Kalantzi M, Rademakers FE, Bogaert J. Assessment of ventricular coupling with real-time cine MRI and its value to differentiate constrictive pericarditis from restrictive cardiomyopathy. Eur Radiol 2006;16:944–51. 77. Reinmuller R, Gurgan M, Erdmann E, Kemkes BM, Kreutzer E, Weinhold C. CT and MRevaluation of pericardial constriction: a new diagnostic and therapeutic concept. J Thorac Imaging 1993;8:108–21. 78. Leitman M, Bachner-Hinenzon N, Adam D, Fuchs T, Theodorovich N, Peleg E et al. Speckle tracking imaging in acute inflammatorypericardial diseases. Echocardiography 2011;28:548–55. 79. Sengupta PP, Krishnamoorthy VK, Abhayaratna WP, Korinek J, Belohlavek M, SundtTM3rd et al. Disparate patterns of left ventricular mechanics differentiate constrictive pericarditis from restrictive cardiomyopathy. JACC Cardiovasc Imaging 2008;1:29–38. 80. Sengupta PP, Tajik AJ, Chandrasekaran K, Khandheria BK. Twist mechanics of the left ventricle: principles and application. JACC Cardiovasc Imaging 2008;1:366–76. 81. Sagrista-Sauleda J, Angel J, Sanchez A, Permanyer-Miralda G, Soler-Soler J. Effusiveconstrictive pericarditis. N Engl J Med 2004;350:469–75. 82. Hancock EW. A clearer view of effusive-constrictive pericarditis. N Engl J Med 2004;350:435–7. 83. Haley JH, Tajik AJ, Danielson GK, Schaff HV, Mulvagh SL, Oh JK. Transient constrictive pericarditis: causes and natural history. J Am Coll Cardiol 2004;43:271–5. 84. Hoffmann U, Globits S, Frank H. Cardiac and paracardiac Avrupa Kardiyovasküler Görüntüleme Birliği (EACVI) uzlaşı bildirisi: Perikart hastalıklarında çok yöntemli görüntüleme masses. Current opinion on diagnostic evaluation by magnetic resonance imaging. Eur Heart J 1998;19:553–63. 85. Demos TC, Budorick NE, PosniakHV. Benign mediastinal cysts: pointed appearance on CT. J Comput Assist Tomogr 1989;13:132–3. 86. Jeung MY, Gasser B, Gangi A, Bogorin A, Charneau D, Wihlm JM et al. Imaging of cystic masses of the mediastinum. Radiographics 2002;22 Spec No:S79–93. 87. Rosito GA, Massaro JM, Hoffmann U, Ruberg FL, Mahabadi AA, Vasan RS et al. Pericardial fat, visceral abdominal fat, 65 cardiovascular disease risk factors, and vascular calcification in a community-based sample: the Framingham Heart Study. Circulation 2008;117:605–13. Anahtar sözcükler: Ekokardiyografi; kardiyak bilgisayarlı tomografi; kardiyak manyetik rezonans görüntüleme; konstriktif perikardit; perikart efüzyonu; perikart hastalığı. Key words: Echocardiography; cardiac computed tomography; cardiac magnetic resonance imaging; constrictive pericarditis; pericardial disease; pericardial effusion.