DIcLE TIP DERGIsi (JOURNAL OF MEDICAL SCHOOL) C:28 8:1 2001 HEMODiYALiz HASTALARiNDA KARDiYOVASKÜLER MORTALiTE VE DiGER RisK FAKTÖRLERiNiN DEGERLENDiRiLMESi Doç. Dr. M. Emin YILMAZ1 Yrd. Doç. Dr. ismail H. KARA 2 Yrd. Doç. Dr. Sait ALAN 3 ÖZET , Ekokardiyografik anorma/likler diyaliz tedavisine baslayan hastalarda siklikla görülmekte olup, kalp yetmezligi ve mortalite gelisimi ile de iliskilidir. Bu çalismada, hemodiyaliz (HO) hastalannda ekokardiyografik olarak belirlenen sol ventrikül hipertrofisi (L VH) ve diger risk faktörleri ile mortalite arasindaki iliskinin saptanmasi amaçlandi. Bu retrospektif kohort çalismasinda, Araltk 1998 ile Kasim 2000 arasinda eksitus olan 32 HO hastasi degerlendirildi. Bütün HO hastalarinda, bazal ekokardiografiler rutin olarak yapildi. Çalisma grubunu olusturan bireylerde, ekokardiografik parametreler, kan basinci, anemi, albumin ve parathormon düzeyferi,yas ve cinsiyet gibi faktörler belirlendi. Olgu/arin erkeklkadin orant 20/12 iken, ortalama sisto/ik kan basinci (SKB): 146:1:41 mmHg, diastolik kan basinci ise (DKB): 82:1:19 mmHg'di. Olgu/ann HO programina ilk basladik/arinda, ortalama yasi 54:1:17 yil, ortalama hematokrit düzeyi ise 21:1:3% 'tü. Bizim ça/ismamizda, kardiyovasküler ölümler %53.1 ile HD hastalarinda en sik ölüm nedenidir. Olgular genelde orta düzeyde L VH'ne sahip iken (L V posterior diyastolik duvar kalinligi (L VPWOd): 1.36:1:0.23 cm), diabetik olgular ileri derecede L VH'ne (1.54:1:0.27 cm) ve daha genis sol ventrikül diyasto/ sonu çapina (L VOd: 5.41:1:1.05 cm) sahipti/er. Biz çaltsmamizda, OKB ile LVPWOd arasinda (r=0.62, p<O.05) ve SKB ile L VPWOd arasinda (r=O.85, p=0.007) oldukça yüksek korelasyonlar bulduk. Sonuç olarak, kardiyovasküler mortalite HO hastalarinda halen en önemli mortalite sebebidir. Ekokardiyografik parametrelerin diyaliz programina yeni alinan hastalarda ileri düzeyde bozuldugu, bununda hipertansiyon ve anemi gibi nedenlerle yakindan iliskili oldugu görülmektedir. Anahtar Kelime/er: Ekokardiyografi, hemodiyaliz, kardiyovasküler mortalite. GiRis Kronik böbrek yetmezligi (KBY) hastalarinda metabolik bozukluklar bir süre sonra, klinikte en belirgin olarak, hasta morbiditesi ve mortalitesinden sorumlu tutulan kardiyovasküler sorunlara yol açar. Aslinda, diyalizden kaynaklanan mortalite çok faktörlü bir sorundur. Diyalizin süresi, membran türü, su kalitesi gibi diyaliz faktörleri, hastanin diger hastaliklari ve aldigi ilaçlar, yas, cins, etnik köken gibi hasta faktörleri ve böbrek hastaliginin türü, hipertansiyon, anemi, üremik internalortam, hiperparatiroidizm, iki diyaliz arasi fazla sivi alimi ve AV fistül veya greft varligi gibi faktörler mortaliteyi etkilemektedir (1,2,3). ABD DIYARBAKiR. (1 )Dicle Üniversitesi Tip FakOltesi Nefroloji (2) Dicle Üniversitesi Tip FakOltesi Aile Hekimligi ABD. DIYARBAKiR. (3) Dicle Üniversitesi Tip FakOltesi Kardiyiloji ABD, DIYARBAKiR. 152 Anemi, uzun bir süre, bir risk faktörü olarak görülmemistir. Sol ventrikül hipertrofisi (LVH), koroner kalp hastaliginin siddetlenmesi ve periferik arter hastaliginin söz konusu oldugu bir klinik tablo, kronik anemiyi izler (4). Anemi, diyaliz tedavisine baslayan hastalarda LVH ve ekokardiyografik anormalliklere yolaçarak, kalp yetmezligi ve ölümle sonuçlanmaktadir. Diyaliz hastalari üzerinde yapilan çalismalarda, LV anormalliklerinin geriletilmesi diyaliz hastalarinda kardiyak prognozun iyilesmesiyle iliskilidir. Seri ekokardiyografik çalismalarin diyalize baslangiç asamasinda gerçeklestirilmesi prognoz hakkinda olumlu katki saglamaktadir (1,4). Sol ventrikül biçim, boyut veya fonksiyon bozukluklari diyaliz hastalarinin %70-80'inde bulunur. esansiyel hipertansiyonlu hastalarda ve koroner arter hastaligi olan hastalarda, genel popülasyondaki olgularda oldugu gibi, diyaliz hastalarinda da, ekokardiyografi k LV hipertrofisi bagimsiz risk faktörü olarak yüksek mortaliteyle iliskilidir. Diyaliz hastalarinda, yüksek kavite hacmi ve düsük kontraktilite de artan mortaliteyle iliskilidir (1,2,5). Ekokardiyografi kolay uygulanabilen, noninvazif, güvenli, tekrarlanabilen ve dogru netice veren bir yöntemdir. Genel popülasyonda, elektrokardiyografik LV hipertrofisinin geriletilmesinin prognozu düzelttigi gösterilmistir. Son zamanlarda esansiyel HT'lu kisilerde ekokardiyografik olarak LV hipertrofisinin geriletilmesinin prognozu düzelttigi gözlenmistir (1,2,5). Diyaliz hastalarinda prognozu etkileyen çok çesitli faktörler oldugu bilinmektedir. Bu faktörlerin mortalite üzerindeki etkisi ve bunlarin hangisinin prediktif degerinin yüksek oldugu arastirilmaktadir. Bizim çalismamizin amaci, diyaliz hastalarinda mortalite ile bazal ekokardiyografik degisiklikleri ve diger risk faktörlerini incelemektir. GEREÇ VE YÖNTEM Bu retrospektif kohort çalismasinda, Dicle Üniversitesi Tip Fakültesi Diyaliz Merkezinde diyalize giren hemodiyaliz (HD) hastalarindan, son iki yilda (Aralik 1998-Kasym 2000) eksitus olan 32 hasta degerlendirildi. Tüm olgulara haftada iki veya üç kez bikarbonatli HD uygulanmistir. Volümetrik olan HD makineleri ve low-flux polysulfone diyalizerler kullanilmistir. Çalisma grubunu olusturan bireylerde, ekokardiografik parametreler, üre reduksiyon orani (URR), kan basinci, anemi, albumin ve parathormon düzeyleri, yas ve cinsiyet gibi faktörler incelenmistir. URR=1-R (Postdiyalizlprediyaliz plazma üre düzeyi)' olarak belirlenmistir. Ekokardiyografik incelemeler Wingmed (USA) marka ekokardiyografi cihazi ile yapilmistir. Bildirilen veriler LV volüm bozukluklari konusunda bilgi vermek amaciyla seçilmistir: a) Kardiyak odalarin genislemesi: sol ventrikül çapi, sol atrial çap b) Myokard yapisinin degisiklikleri: interventriküler septum kalinliginin (IVSd) artisi, sol ventriküler posterior duvar kalinliginin artisi (LV diastolic posterior wall thickness (LVPWDd) <1.2 cm (normal), 1.2-1.4 cm (hafif-orta), >1.4 cm (ileri derecede hipertrofi). --- ---- 153 c) Kardiyak fonksiyonun bozulmasi: Ejeksiyon fraksiyonu (EF) ve fraksiyonel shortening'te (FS) azalma. iskemik kalp hastaligi: Myokard Infarktüsü, bypass, Angina Pektoris varligi; Kalp yetmezligi: dispneye ilaveten 2 pozitif bulgu: 1. CVP yüksekligi, 2. Bibasal krepitan raller, 3. Pulmoner HT, interstisyel ödem (PA Akciger grafisi) 4. Hospitalizasyon ihtiyaci,S. Ekstra ultrafiltrasyon gereksinimi olarak degerlendirildi. istatistiksel Analizler: SPSS 7.5 bilgisayar programinda yapildi. 2 bagimsiz grubun karsilastirilmasinda Mann-Whitney U testi kullan itd i. Korelasyon analizlerinde Pearson testi kullanildi. BULGULAR Tablo 1'de, klinigimizde eksitus olan hastalarin karakteristikleri (n=32) gösterilmistir. Eksitus olan hastalarin ortalama yaslari 54:t:17 yil, erkek/kadin orani 20/12, ortalama hematokrit (hct) degeri %21:t:3 (diyaliz programina ilk 'alindiklarinda), ortalama diyaliz süresi 14:t:23 ay olup, ortalama duvar kalinliklarinin normal degerlerin oldukça üzerinde oldugu gözlenmektedir. Tablo 2'de ise DM'lu olan ve olmayan olgularin ekokardiyografik ve laboratuvar bulgulari karsilastirildi. Diabetik hastalarin daha yasli olduklari, ekokardiyografik parametrelerinin daha fazla bozuldugu gözlenmektedir. Ancak PTH ve albumin degerlerinde belirgin bir fark saptanmamistir. Tablo 3'te, Türkiye genelinde diyaliz popülasyonunda mortalite nedenleri [Türk Nefroloji-Diyaliz ve Transplantasyon (Registry-1998)] gösterilmis (6) ve bizim sonuçlarimizia karsilastirilmistir. Kardiyovasküler ölümlerin ilk sirada yer aldigi gözlenmektedir. 17 (%53.1) olgunun KV nedenlerle eksitus oldugu görülmektedir. Sekil 1'de ise kronik böbrek yetmezliginde kardiyomyopati ve iskemik kalp yetmezliginin gelisim semasi gösterilmektedir. ~ ---- ~--- -- 154 Tablo 1. Klinigimizde eksitus olan hastalarin karakteristikleri Yas (yil) 54:17 ErkekiKadin (n) 20/12 Oiabetes mellitus (%) 28.1 HO baslangicinda Anemi (%) 78.1 Hipertansiyon >10 yr (0/0) 34.4 iskemik Kalp Hastaligi (%) 40.6 Kalp Yetmezligi (%) 34.4 HCV'li hasta (%) 53.1 Oiyaliz Süresi (ay) 14%23 SKB (mmHg) 146%41 OKB (mmHg) 82:19 LVPWOd (cm) 1.36:tO.23 IVSd (cm) 1.31%0.20 LVOd (cm) 5.09%0.54 LVEF (%) 63:t11 LV fractional shortening (%) 3chfj PTH (pgtmL) 360:t412 Ferritin (mgldL) 990:t654 Hematokrit (0/0)(ilk) 21:1:3 Hematokrit (%) (Son) 27%6 Serum albumin (gldi) 2.6%0.7 Serum Ca++ (mgldL) 10.3:1.4 Serum ALT (IUA..) 44:t36 a HemalokrR (Hct) (%) Ilk: HD programina Ilk alindij)inda; (n = 32). Hcl Son: Eksitus olmadan önceki son dej)er. Bizim olgu serimizde özellikle, diyastolik kan basinci (DKB) ile IVSd arasinda r=O.69, p<O.05; DKB ile LVPWDd arasinda r=O.62, p<O.05 ve sistolik kan basinci (SKB) ile LVPWd arasynda r=O.85, p=O.OO7çesitli düzeylerde korelasyonlar mevcuttu. Burada dikkati çeken husus LVPWDd artisi ile hem SKB hemde DKB arasinda korelasyonlar bulunmasidir. -- -- 155 Tablo 2. OM'luolan ve olmayan olgularinekokardiyografikve laboratuvar bul ...rlarinin karsilastiril -- - DM (-) P DM(+) n=23 11=9 URR 0.60%0.11 0.53%0.20 >0.05 YAS (Yil) 48:1:20 63:7 <0.05 lVPWDd (cm) 1.26%0.15 1.54%0.27 <0.05 lVEF (%) 68:1:7 52:1:10 <0.05 IVSDd (cm) 1.25%0.11 1.42%0.35 >0.05 lVDd (cm) 4.94%0.14 5.41:1:1.05 >0.05 FS (%) 35:t8 PTH (pahiil) 366:t:464 351:1:379 >0.05 Albumin (gldi) 2.8%0.2 2.6%0.6 >0.05 22:t:5 <0.05 Tablo 3. Türkiyegenelindediyalizpopülasyonundamortalitenedenleri (TürkNefroloji-Oiyaliz ve Transplantasyon(Registry-1998». Ölüm nedenleri Kardiyovasküler Serebrovasküler hastalik --- Türkiye Genelinde n % 952 48.9 Bizim Olgularimizda n % 17 53.1 252 12.9 3 9.4 Akcier embolisi 90 4.6 O O Enfeksiyon 152 7.8 3 9.4 Karacier yetmezlii 56 2.9 1 3.1 Malignite Dier nedenler 117 6.0 2 6.3 330 16.9 6 18.7 TOPLAM 1949 100 32 100 156 ..:; . i Kalp Y~eZUgi i Sekil 1. Kronik böbrek yetmezliginde kardiyomyopati ve iskemik kalp yetmezligi. TARTISMA Türk Nefroloji-Oiyaliz ve Transplantasyon (Registry-1998)'e göre, ülkemiz, HO hasta popülasyonunun %11.6'sl diabetik hastalardir. Serum albumin düzeyi HO hastalarinin %81.7'sinde 3.5 gr/dl'nin üzerindedir, EPO kullanim orani %67.6, O vitamini kullanimi %73.6, HCV seroprevalansi ise %38.7 düzeyindedir. Ülkemizde 1998 yilinda ölen diyaliz hastasi sayisi 1949 kisidir. Bunlarin 952'si (%48.9) kardiyovasküler nedenlere bagli ölümlerdir (6). Bizim çalismamizda da kardiyovasküler ölümler %53.1 ile ilk siradadir. Olgularimizin ortalama yasi 54:t:17yil,erkek/kadinorani 20/12, ortalama HO süresi 14:t:23ay olup, hepsi bikarbonatlidiyalize girmekteydi. HObaslangicinda olgularin 25'inde (%78.1) anemi mevcuttu. Serum Hct düzeyleri hastalar HO programina ilk alindiginda %21:t:3, eksitus olmadan önceki son deger ise %27:t:6,serum albumindüzeyleri ise 2.6:t:O.7gr/dl'di. Kronik hemodiyaliz hastasi mortalitesinin yaklasik %50'sinin sorumlusu kardiyovasküler hastalik oldugundan, bu hastalarda, böbrek yetmezligi tedavisi ile KVH arasinda baglanti kuracak bir kavramin gündeme getirilip getirilemeyecegi sorusu ortaya çikmaktadir. Myokardin korunmasi açisindan, ultrafiltrasyon miktarini ve hizini diyaliz sirasinda optimize etmek gerekir gibi görünüyor. O nedenle, vücut sivi kompartimanlari ile hemodinamik ;: 157 parametreler arasinda bir iliski kurulmasina çalisilmistir (7). Ekokardiyografik tetkikler, kan hacim artisinin kalp boyutu üzerindeki etkilerine iliskin ilginç bilgi sagladigi gibi kan hacim artisi ve sistemik hipertansiyonla iliskili myokardin yapisal degisimlerine iliskin ilk belirtileri ortaya koyar. HO stratejileri için önemli olan bu bilginin yanisira ekokardiyografi k arastirmalar, HO tedavisi sirasinda dikkate alinmasi gerekli olan kardiyolojik degerlendirmelere iliskin temel elemanlarida saglar. Kardiyovasküler degisiklerin tanisinin farkli düzeylerde yapilmasi gerektigi unutulmamalidir. 1. Özellikle sol ventriküldeki morfolojik degisiklikler düzeyinde, 2. Hacim genislemesiyle artis gösteren düsük-basinç sistemindeki basinçlar düzeyinde, 3. Hacim genislemesinden de etkilenebilecek olan kardiyak output düzeyinde. - Kardiyovasküler degisikliklerin tanisinda, hacim artisi ile iliskili etkilere en iyi sekilde eko ile saptanabilecek olan morfolojik degisiklikler eslik edebilir. Bu degisiklerin çogu hacmin uygun ultrafiltrasyon miktarlari ve hizlariyla düzeltilmesinden etkilenmektedir (7). Foley ve arkadaslarinin (1) en son çalismasinda seri eko degisiklikleri ile iskemik kalp hastaligi ve ölüm görülmesi arasinda istatistikselolarak anlamli bir iliski saptanmamistir. Bu çalismada yazarlar, diyaliz tedavisine baslandiktan 1 yil sonra, kardiyak boyutlarda gerileme ve FS'de ki artisin kalp yetmezliginde bir gerileme ile birlikte bulundugunu görmüslerdir. Bu birliktelik basal yas, DM, iskemik kalp hastaligi ve basal eko parametrelerinden bagimsizdir. Ancak ne iskemik kalp hastaligi, ne de ölüm ekokardiyografideki seri degisikliklerle iliskili degildir. Surasi kayda deger ki, LV parametrelerindeki degisiklikler tipik olarak akut volüm yükü, kavite hacmi ile iliskili olup ardisik kalp yetmezligiyle iliskili degildir. Önemli bir bulgu, yillar boyu süren birikim, diyaliz hastalarinda kardiyak yetmezligi bulunanlarda, survinin kötü oldugunu göstermektedir. ilaveten bu çalisma kohortunun önceki analizleri çok güçlü bir sekilde LV anomalisi ve ölüm arasindaki iliskinin dogrudan kalp yetmezliginin intermediate (ara) dönemi ile dogrudan iliskili oldugunu düsündürmektedir (1). Biz ve digerleri, tarafindan eko anomalilerinin diyaliz tedavisine baslangiçta bulunmasinin, genelolgularda görüldügü gibi (hipertansif, koroner arter hastaligi, renal transplant toplulugu gibi) diyaliz hastalarinda da daha kisa yasam süresiyle iliskili oldugu gösterilmistir. Bizim olgularimizda genelolarak duvar kalinliklari çok kötü kabul edilen (>1.4) sinirlara çok yakindir (tablo 1'de gösterildigi gibi LVPWDd: 1.36:tO.23'dir). CRF de potansiyelolarak reversible risk faktörü olan bir çok ekokardiyografik anomali bulunur. Halbuki anemi ve HT, hem kontrollü klinik çalismalarda hemde gözlemsel çalismalarda bu progresyonla siki sekilde iliskili görünmektedir. Bu risk faktörlerinin her ikisi de KBY'de kardiyak gidisatla iliskilidir. Daha önceki yayinlarda anemi ve HT, prelethal bir olusum olan ve bütün diyaliz hastalarinin 2/3 ünün ölümünden sorumlu olan kalp yetmezligi ile iliskilidir (1,2,4,5). ilaveten hem anemi hem de HT, diyaliz tedavisinin birinci 158 yilindaki eko degisikliklerinin progresyonuyla iliskilidir. Günümüz yayinlarinda prognostik uygulama serial eko degisiklikleri, her iki risk faktöründen bagimsizdir ve dahasi dominanttir (1). Bizim olgu serimizde HD basjangicinda anemi olgularin %78.1 'inde, 10 yili askin hipertansiyon %34.4'ünde, DM ise %28.1 olguda gözlenmekteydi. Olgularin ortalama sistolik kan basinci (SKB): 146%41mmHg ve diyastolik kan basinci (DKB): 146%41 mmHg olarak saptandi. Özellikle, DKB ile IVSd arasinda r=0.69, p<O.05; DKB ile LVPWDd arasinda r=0.62, p<0.05 ve SKB ile LVPWDd arasinda r=0.85, p=0.007 çesitli düzeylerde korelasyonlar mevcuttu. Burada dikkati çeken husus LVPWDd artisi ile hem sistolik hemde diastolik kan basinci arasinda korelasyonlar bulunmasidir. Epo ile tedavi edilen hastalarda düzelen Hct, hem kardiyovasküler hemde kardiyovasküler olmayan yararlar saglar. Kardiyovasküler olmayan yararlar, halsizligin azalmasini, çalisma kapasitesini ve egsersiz toleransinin artmasini kapsar (8). Anemik HD hastalarinda, ATP üretim kapasitesi artmistir, bu durum ..KBY' de mitokondriyal respiratuvar kapasitenin maksimal performansi sinirlamadigini düsündürür. Gerçekten de bu artis, 02 sunumundaki azalmaya karsi metabolik bir adaptasyon sekli olabilir. epo tedavisi sirasinda maksimal eksersiz kapasitesi ve anaerobik esik artar (8). Bizim çalismamizda, HD programina alinan hastalarin ilk hct degerlerinin 21%3'ten,epo tedavisi sonucu, eksitus olmadan önceki son deger olan 27%6'ya yükseldigi görülmektedir. Ancak hastalarda, özellikle diabetik grupta olamak üzere, diger risk faktörlerinin etkisiyle kardiyovasküler problemlerin ilerledigi ve mortalitenin gerçeklestigi gözlenmistir. Epo tedavisinin kardiyovasküler etkileri bir veya iki yillik kisa süreli farkli çalismalarda belirgindir. Son dönem böbrek hastaliginda (SDBH) LVH prevalansi %50 ile %80 arasindadir. LVH ile iliskili en sik fonksiyonel bozukluk, sol ventriküler diyastolik disfonksiyondur. Sol ventrikül hipertrofisi, bu hastalarda mortalite açisindan önemli ve bagimsiz bir risk faktörüdür. Diger yandan anemi, artmis kalp hizi ve sol ventriküler atis hacmi ile birliktedir. Bu da ventriküler hipertrofi için önemli bir stimülus olan yüksek kardiyak outputa yolaçar. Bir çok çalismada, epo tedavisi sirasinda LVH' da düzelme gösterilmistir. Sol ventrikül diyastol sonu çap ve ayni sekilde interventriküler septum kalinligi ve sol ventriküler kitle indeksi azalir (4,8,9,10,11). Çalismalarin çogunda sol ventriküler kitle indeksinin 170-190 gr/m2 den, 130 gr/m2 düsmesi epo tedavisinden 6-12 ay sonra gözlenmistir. KBY'de ölümlerin %50'sinden fazlasinin kardiyovasküler nedenlere bagli oldugu ve sol ventriküler kütlenin, bu hastalarda mortalite açisindan önemli bir risk faktörü olusturdugu dikkate alinirsa, epo tedavisi ile LVH' nin azaltilmasinin, uzun vadeli sagkalimi arttiracagini düsünmek olasidir. Bununla birlikte Epo tedavisinden sonra hastalarin sagkaliminin iyilesecegi varsayimi henüz gerçeklesmemistir. Atis hacminin azalmasi veya kalp hizinin yavaslamasi sonucunda kardiyak output bozulur. Epo tedavisinin diger yararli bir etkisi anemi düzeltildikten sonra koroner arter hastaligi olanlarda angi na insidansin azalmasidir. Periferik vasküler direnç, kardiyak outputun azalmasina parelel olarak belirgin sekilde artar. Bu artmis sistemik periferik direnç Epo alan -- 159 hastalarda hipertansiyonun baslica sebebidir. Pek çok faktör artmis periferik vasküler dirence katkida bulunur. Anemi EPO ile düzeltildiginde, hem katekolamin düzeyi, hemde alfa adrenoseptor yogunlugu azalir ve vasküler direnç artar. Son olarak vasküler dirençteki, artyis trombosit sitosolik serbest Ca' unda yükselme ile ve artmis endotelin-1 üretimi ile iliskilendirilmistir (9,10,11). Epo tedavisi yasam süresini arttirabilir mi? Eponun uzun vadede ki faydalari belirlenmemistir. Son zamanlarda yapilmis (12) bir çalisma, yas, diyabet, kalp yetmezligi, serum albumini ve kreatin seviyesi, kan basinci ve kalp rahatsizliklarindan bagimsiz olarak SDBH'da aneminin mortaliteyi önceden belirleyebilecegini göstermistir. Anemi ve hipertansiyon sol ventrikül hipertrofisi üzerinde etkili olan iki faktördür. Anemi sol ventrikül diyastol sonu çapini genisletir. Bu da LVH' ne yol açar ve HD hastalarinda LVH mortaliteyi üç katindan daha fazla arttirir. Yani anemiyi ve hipertansiyonu düzeltmek ve böylece kalp büyüklügünü normale dönüstürmek ve kardiyak outputu azaltmak, SDBH' da yasam süresini olumlu etkiler. Diger bir çalismada ise anemi tedavisinin, sol ventriküler hipertrofiyi azalttigi ve iskemik toleransi yükselttigi gösterilmistir. Bununla birlikte kardiyovasküler ölüme yol açan risk faktörleri azalmakta dolayisiyla, kronik hipoksik tablo önlenmekte ve mortalite azalmaktadir (13). Diyaliz hastalarinda mortalite konusunda yapilan en genis incelemelerden birisi de, Amerika Birlesik Devletlerinde Diyaliz populasyonunda 1987'den 1993'e kadar olan, 7 yillik mortalite sonuçlarini analiz eden Vonesh ve Moran'in (14) 1999 yilinda yayinlanan çalismasidir. Ulusal Mortalite oranlari US Renal Data System (USRDS) yillik raporlarindan alinmistir. Diabetik ve nondiabetik hastalarin mortalite oranlari açisindan, diyabetik hastalarda, PD/HD ölüm hizi orani yasa ve cinsiyete bagli olarak farkliliklar içermekteydi. Erkek ve kadin diabetikler arasinda fark yok iken, diabetik hastalarda mortalite riski daha fazladir (1987-89; 1.346 misli fazla, P<O.001).Erkek dibetik hastalar için HD ve PD açisindan belirgin farklilik yoktu, ancak 50 yasyn altindaki diabetik hastalar için, PD ile tedavi edilenlerde mortalite HD'e göre belirgin olarak düsüktü. Bu çalismaya göre mortalite açisindan HD ve PD arasinda fark yoktu (14). Bizim çalismamizda, diabetik olan ve olmayanlar karsilastirildiginda: özellikle diabetik hastalarin, daha yasli, LPWDd'nin daha fazla oldugu (1.26:tO.15'e karsin diabetiklerde: 1.54:tO.27), LVEF (%) ve FS'nin daha fazla azaldigi gözlenmektedir (p<0.05). Diabetik hastalarda, duvar kalinliklarinin kötü prognozla iliskili olan düzeyin (>1.4) oldukça üzerinde oldugu görülmektedir. Ancak albumin ve PTH gibi parametrelerde belirgin bir farklilik saptanmamistir. Beraber degerlendirildiginde bu gözlemler anemi ve HT benzeri risk faktörlerinin asagidaki maladoptif kaskadin kendi yan etkilerini gösterdigini düsündürür. Risk Faktörü, LV eko anomalilerinin progresyonu, kardiyak yetmezlik ve ölüm (sekil 1) (1). Sonuç olarak, kardiyovasküler mortalite HD hastalarinda halen en önemli mortalite sebebidir. Ekokardiyografik parametrelerin diyaliz programina yeni --- i 160 alinanan hastalarda ileri düzeyde bozuldugu, bununda hipertansiyon ve anemi gibi nedenlerle yakindan iliskili oldugu görülmektedir. Ancak uzun vadede LV anomalilerinin regresyonu saglanabilirse, bunun diyaliz hastalarinda kardiyak mortaliteyi azaltacagi düsünülmektedir. SUMMARY THE EVALUATION OF CARDIOVASCULAR MORTAUTY AND OTHER RISK FACTORS IN THE HEMODIALYSIS PATIENTS Echocardiographic abnormalities are frequently seen in patients starting dialysis therapy and are also associated with the development of cardiac failure and mortality. In present study, it was aimed to determine the relation between the left ventricular hypertrophy (LVH) detected by echocardiography, other risk factors and mortality in hemodialysis patients (HO). In this retrospective cohort study, 32 HO patients who died were evaluated between December 1998 and November 2000. Baseline echocardiograms were routinously carried out on all HO patients. Echocardiographic parameters, blood pressure, anemia, levels of albumin and parathormone, age and gender were determined in studied group. They were M/F: 20/12, with systolic blood pressure (SBP): 146i:41 mmHg and diastolic blood pressure (DBP): 82i:19 mmHg. Mean age of cases was a 54i:17 yr and mean hematocrit level was 21i:3% at beginning of the chronic HO program. In present study, we determined that cardiovascular mortality (53.1%) is the leading cause of death in HO patients. We found that cases had generally moderate hypertrophy (LV wall thickness (LVPWDd): 1.36i:O.23 cm), however, diabetic patients had severe hypertrophy (1.54i:O.27 cm, p<O.05) and larger LV end-diastolic diameter (LVDd: 5.41i:1.05 cm). We also found highly positive correlations between DBP and LVPWDd, SBP and LVPWDd (r=0.62, p<O.05 and r=0.85, p=0.007, respectively). As a conclusion, cardiovascular mortality stili is the most cause of death in HO patients. Echocardiographic parameters have been excessively deteriorated in HO patients at the beginning of HO program, and this is rather related hypertension, anemia and other risk factorso Key Words: Echocardiography, hemodialysis, cardiovascular mortality. KAYNAKLAR 1. Foley RN, Parfrey PS, Kent GM, Hamett JD, Murray OC, Barre PE. Serial Change in Echocardiographic Parameters and Cardiac Failure in End-Stage Renal Disease. J Am Soc Nephrol11 :912-916,2000. 2. Foley RN, Parfrey PS, HameU JD, Kent GM, Murray OC, Barre PE: Impact of hypertension on cardiomyopathy, morbidity and mortality in end-stage renal disease. Kidney Int 49:88 -96, 1996. 3. Turgan Ç, Yasavul Ü, Çaglar s: Kronik Böbrek Yetmezligi, Klinik Nefroloji. Çaglar S. Ed., 2. Baski, Ankara, Medikal yayinlari, 1985,260-263. 4. Murphy ST, Parfrey PS. The impact of anemia correction on cardiovascular 161 disease in end-stage renal disease. Semin Nephro12000; 20(4): 350-5. 5. Ritz E, Koch M: Morbidity and mortality due to hypertension in patients with renal failure. Am J Kidney Dis 1993; 21: 113-118. 6. Erek E, Süleymanlar G, Serdengeçti K. Türk Nefroloji-Diyaliz ve Transplantasyon (Registry-1998). Türk Nefroloji Dernegi Yayinlari, istanbul, 1999: 8-29. 7. Jahn H, Brandt C, Schmitt R, Schohn D, Colotte J, Petitjean P. Hemodynamic criteria for adequacy of volume regulation and prevention of myocardial impairment in chronic hemodialysis patients. Contrib Nephrol 1993;103:148-59. 8. Valderrabano F. Erythropoietin in chronic renal failure. Kidney Int 1996: 50: 1373-91. 9. Pascual J, Teruel JL, Moja JL, Uano F, Jimenez Mena M, Ortuno J. Regression of left ventricular hypertrophy after partiai correction of anemia with erythropoietin in patients on hemodialysis: a prospective study. Clin Nephrol 1991: 35: 280-87. 10. Eschbach JW, Aquiling T, Haley NR, Fan MH, Blagg CR. The long-term effects of recombinant human erythropoietin on the cardiovascular system. Clin Nephrol1992: 38: 98-103. 11. Tagawa N, Nagano F, Saito H, Umezu M, Yamakado M. Echocardiographic findings in hemodialysis patients treated recombinant human erythropoietin. Kidney Int 1989: 36: 878-82. with 12. Harnett JD, Kent GM, Foley RN, Parfrey PS: Cardiac function and hematocrit leve!. Am J Kidney Dis 1995; 25: 3-7. 13. Murphy ST, Parfrey PS. The impact of anemia correction on cardiovascular disease in end-stage renal disease. Semin Nephrol 2000; 20 (4): 350-5. 14. Vonesh EF, Moran J. Mortality in end-stage renal disease: a reassessment of differencas between patients treated with hemodialysis and peritoneal dialysis. J Am Soc Nephrol1999; 10(2): 354-65.