M. Meclisi B : 114 2 4 . 5 . 1 9 6 5 Kanaatimizce Teşkilât Kanunu istenilen seveyeye ulaştırılsa ve talebedilen kadroların ta­ mamı Yüce Meclisimizin tasvibinden geçse dahi aşağıda arz edeceğim bir muayyen husus ger­ çekleştirilmediği takdirde yani tenkidler ve şarşıhk mâzaretler devam edecektir. Bizce mesele Teşkilât Kanunu ve kadro azlı­ ğı veya çokluğu meselesi. değil, kuvvetli, çok kuvvetli eleman temini meselesidir. Ticaret Bakanlığının bugünkü veya yarınki statü içinde halle mecbur olduğu cihet, 4 anagrupta toplıyabileceğimiz hizmet fonksiyonlarının gerek poli­ tikalarının tanzimi ve gerekse yürütülmesi me­ suliyetini deruhte edecek hizmet mevkilerine gerçekten iyi yetiştirilmiş, kuvvetli ve basiretli elemanlar temin edebilmektir. Dış ticaret, iç ticaret, sermaye, kredi ve fi­ yat politikaları ve hizmetleri sadece kanunların tatbiki, formalitelerin yürütülmesi ve bir ölçü­ de murakabenin tesisi ile kâmil mânada nizama sokulabilecek hizmetler sayılmamalıdır. Bun­ lara ilâveten iç ve dış ticari âlemdeki inkişaf la­ ları, tahavvülleri, fiyat hareketlerini ve bunla­ rın yan tesirlerini vaktinde, hattâ vaktinden ev­ vel hesaplıyabilecek ve tedbirlerini alabilecek kuvvetli ve basiretli elemanlara ihtiyaç aşikâr­ dır. İşte bizim bakanlık kadrolarının takviyesi için kuvvetli eleman temininden kaydettiğimiz vasıf budur. Hiç şüphe yokki, Bakanlığın bugünkü kad­ rosu içinde böyle mümtaz elemanlar yok değil­ dir. Ancak hizmeti, arzulanan seviyede tanzim edecek ve yürütebilecek miktarda olduğu hor halde, iddia edilemez. Bakanlık bugünkü sta­ tü içinde dahi ödenek mevzuu halledilmek par­ tiyle kuvvetli bir kadro imkânına kavuşturabilirse, tenkidlerin asgariye ineceğine inanmakta­ yız. Muhterem arkadaşlar, teferruata inmeden anahizmet grupları itibariyle Ticaret Bakanlığı­ nın iştigal mevzularmdaki görüşlerimizi ifade­ ye çalışacağım. Dış ticaret politikası; 20 yıla yakın bir zamandır dış ticaretimiz devamlı suretle açık vermektedir. Millî ekono­ mimiz yönünden aleyhteki bu farkın izalesi za­ ruridir: Ancak bunu temin etmenin pek de kolay olmadığı aşikârdır. Dış tediye muvazene­ sini sağlıyabilmek için ithalât üzerinde düşü- — 428 Ö:İ inilebilecek tedbirler mahduttur. Esasen ithal kotaları 5 Yıllık Plânın öngördüğü esaslara uyularak tanzim edilmektedir. Bu durum muva­ cehesinde ithalâtta kısıntı yapabilmek daha ziyade yerli sanayiin inkişafına bağlı kalmaktadır. Bu bakımdan üzerinde durulacak yegane hal ça­ resi ihracatın arttırılabilme gayretidir. Bakan­ lığın bu yöndeki çalışmaları ümit vericidir. Bil­ hassa İĞEME (İhracaat geliştirme merkezi) ve standartlar enstitüsünün çalışmaları müspet is­ tikamettedir. Meyva ihracında karşılaştığımız güçlükler, standardizasyon noksanı ve ambalaj mevzuudur. Enstitü çalışmalarına muvazi ola­ rak müstahsil ve tüccarımız da bu iki hususa ge­ rekli önemi verebilirse meyvalarımız için ihraç pazarları bulmakta pek güçlük çekmiyeceğiz ka­ nısındayız. Dış pazarlarda propagandamız yetersizdir.. Et­ kili bir pazarlama temini ve dış fuarlara iştiraki­ mizi zaruri addetmekteyiz. Dış fuarlarda teşhir­ le. iklifa etmeyip satış imkânı da sağlanmalıdır. İcra plânında ihracatımızın artırılması tedbirleri meyanıhda bulunan : Sigara, pamuklu ve yünlü mensucat, cam eşya ve karo fayans gibi mamullerin ihracı imkânlarının sağlanması için çalışmalar yapıl­ dığı memnuniyetimizi mucibolmuştur. Doğu bloku ile bilhassa Rusya ile ticari iliş­ kiler kurabilmek için son zamanlarda Hükümetle­ rin gayret içinde oldukları malûmunuzdur. An­ cak bu gayretlerin ne istikamette seyrettiği ve ne gibi neticelere ulaşıldığı bugün bilinmemektedir. Sayın Bakandan bu bapta, Doğu bloku da kura­ bileceğimiz ilişkiler hakkında bilgi vermesini is­ tirham etmekteyiz. Dış Ticaret mevzuunda bir hususa da temas etmek isterim. Dış ticaretin açık vermesi ihracatımızla itha­ lâtımız arasındaki kıymet farkından ileri gelmek­ tedir. Tedbir veya tedbirsizlikler bu farkı azal­ tır veya çoğaltır. Bu hal bünyesidir. Sebepleri çok yönlüdür. Bu sebeplerden biri de hiç şüphe yok ki, kaçakçılıktır. Aneak kaçakçılığın, dış ticaret dengesinin aleyhe netice vermesinin yegâ­ ne sebebi olarak gösterilmesi ve buna dayanarak dış ticaretin Devletleştirilmesi fikri bâzı çevre­ lerce beyan ve müdafaa edilmekte ise de; Kaçakçılığın yegâne sebebi teşkil ettiği ve ka­ çakçılığı önlemenin tek yolunun da Devletleştir­ me olduğu fikrine iştirak etmiyoruz.