TBMM 27 . 1 2 . 2008 B:39 Yalnız bir konuda AKP hükümetlerinin hakkını teslim etmek istiyorum. Paraya para demiyorlar. Bulmakta üstlerine usta hükümet görmedim. Niye? Dış borç mu var, faiz mi var? "No problem." diyor, rahat; "Satacaksın kardeşim." diyor, özelleştireceksin, satacaksın; "Yap-işlet-devret" diyeceksin, satacaksın; "İhale Kanunu" diyeceksin, satacaksın; "Enerji Piyasaları Kanunu" diyeceksin, satacaksın; "vergi barışı" deyip kara parayı aklayacaksın, devlette kadrolaşacaksın, yerel yönetimlerde şirketler kurup zengin yandaş yaratacaksın, BOTAŞ'ın borçlarını takıp vatandaşa doğal gaz zammı bastıracaksın. Ormanları yakanları seyredecek, 2/B yasaları çıkaracaksın. Garibim TEMA Türkbükü'nde her yangın sonrası fidan dikecek. Özelleştireceksin. Doğu, Güneydoğu'ya tek fabrika açmayacaksın, sonra başlayacaksın sizden öncekileri satmaya; Türkiye Şeker Fabrikalarını, Kars'ı, Erciş'i, Muş'u. Olmadı, "Talih Kuşu"nu, Millî Piyangoyu satacaksınız. Olmadı, Karayolları Genel Müdürlüğünü satacaksınız; yapımı, bakımı, onarımı, işletme, tesis hakkını, köprüleri. Yeni vergiler koyacaksınız; kiraya, emlake, cebe, çevreye, kâğıtlara, pasaporta, nüfusa, ehliyete, gaza, elektriğe, akaryakıta. Satacaksın Galataport'u Haydarpaşa'yı, limanları, kıyıları. Körfez'e, Arap ülkelerine yelken açacaksınız, "Ya habibi, semen fülûs." diyeceksiniz. İstiklal Savaşı'nda yedi düvele karşı kahramanlık destanı yazmış halkımızın kanı, canı pahasına kurtardığı vatanımızı parsel parsel satacaksınız; bağımsızlığımızı ayaklar altına alacaksınız, şeyhe, Bush'a esas duruşa geçeceksiniz. Napolyon gibi, her seçim gelişinde bir kumandan edasıyla kaybetmemek, yenilmemek için "Para, para, para." diyeceksiniz ve seçim bölgesi uygulayacaksınız. TEPAV'ın dediği gibi, 29 Mart yerel seçimlerindeki seçim faturası 50 milyon. Hakkınızı teslim ediyoruz. Para deyince akan sular duruyor. Para bulmakta üstünüze yok. Gelelim harcamaya. Bütçeye bakalım neye harcıyorsunuz? İşte, burada kayaya tosluyorsunuz. Harcarken, dağıtırken batıyorsunuz. Adil değilsiniz, eşit davranmıyorsunuz, ayrımcılık yapıyorsunuz; sonradan görmeler gibi ilkel, kültürsüz, bilinçsiz, plansız, hukuksuz dağıtım yapıyorsunuz. "Sosyal yardım" diyorsunuz, seçim dönemleri kömüre, makarnaya asılıyorsunuz. Eğitimi, sağlığı, kültürü kısıyorsunuz, askerî harcamalara ayırıyorsunuz. Takım takım korumalarla gezip emekli olanlara zırhlı Audi'ler taltif ediyorsunuz. Çetelere dava açtı diye savcılar görevden alınıyor. Azıcık muhalefet edenleri de suçluyorsunuz. "Yolsuzluk" denince portakal rengi, ceylan derisi koltuklarınızdan fırlıyorsunuz, muhalif basına Genelkurmay gibi akreditasyon uyguluyorsunuz, yasak koyuyorsunuz. Sizi sevmeyenlere, muhalefet edenlere "Ya seveceksin, ya gideceksin." diyorsunuz. Pompalı tüfekleri savunuyorsunuz. Bir yazarımızın dediği gibi "Krizi hayatın her alanına yaydınız. İktisadi kriz ahlakı tepetakla oldu, tasavvufun ilahî gündelik hayatına girdi, aşk bile lümpenleşti. Ayıp olan sembolize "Recep İvedik" filmleri, "Muro"lar, yine Bertolt Brecht'in "Puntilla Ağa"sı tiplemeleri öne çıktı. Hiç düşündünüz mü? İmam böyle yaparsa cemaati ne yapar? Cemaati şaşmaz mı arkadaşlar? Öyle "2002'de işçi, memur ücretleri şu kadardı, şu kadar zam yaptık." demeyin bize. Biz bu edebiyatı yutmayız. Sorarlar size: "Siz ekmeğin kaç para olduğunu biliyor musunuz kardeşim?" Sorarlar: "İstanbul'da 2002'de 200 gram ekmek 250 bin TL'ydi, biliyor musunuz?" 2008'de 80 YKR. Altı sıfır attınız. Fiyat Ankara'da aynı ve yüzde bin civarında ekmeğin fiyatı arttı. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Kaplan, süre bitti, lütfen bitirin. HASİP KAPLAN (Devamla) - Bağlıyorum Sayın Başkanım. Şimdi, yüzde bin civarında sadece ekmek zammı. Memura verdiğiniz yüzde 150'yi geçmiyor. Su: İstanbul'da bir metreküp 852 bin TL idi, 2008'de 18 YTL. Altı sıfırınızı koyun, 18 milyon. Yüzde 3 bin oranında. Bakın, arkadaşlar, daha bütçesi görüşülürken reforma olan bu Hükümet Anayasa reformu yapamadı, Kürt sorununu çözemedi, Alevi yurttaşlarımıza ayrımcılıkta adım atamadı, AB müzakere sürecini aşamadı, siyasi demokrasi tıkandı, kültürel demokrasi olamadı, ekonomik demokrasi işleyemedi, saydam bütçe, şeffaf bütçe hayata geçemedi, savaşın yıkımı, kara deliği, çatışmaların durdurulması için çaba harcanmadı. Yeni bir yıla giriyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle yeni yılınızı kutluyor, tüm halkımıza, dünyaya yeni yılda barış, kardeşlik, sağlık ve mutluluklar diliyorum. -213-