Kanser tedavisine erişim ve sorunlar

advertisement
Kanser tedavisine erişim
ve sorunlar
Prof. Dr. M. Tezer Kutluk
Türk Pediatrik Onkoloji Grubu
Derneği Başkanı
Her yıl 180 000’den fazla çocuk
kansere yakalanmaktadır. Birçok
ülkede kanser kayıtları olmadığından
doğru sayı çok iyi bilinmemektedir.
Kanser tanı ve tedavisindeki inanılmaz
gelişmelere rağmen, gelişmiş
ülkelerdeki kanserli çocukların %80’i
kurtulurken, gelişmekte olan ülkelerde
%50’sinden daha azını kurtarmak
mümkün olmaktadır.
UICC my child matters campaign
World Cancer Day
4 February 2006
Causes of death in children aged 1-14, Turkey
TUIK, 2008
Causes of the death
M(%)
F(%)
Total (%)
Heart diseases
29.8
30.4
30.1
Infectious diseases
13.3
13.8
13.5
Cancer
7.2
6.1
6.7
Accidents
6.3
5.6
6.0
Cerebrovascular diseases
3.5
4.5
3.9
39.8
39.6
39.7
Others
Ribeiro RC, et al. The Lancet Oncology August 2008
Hacettepe Hastanelerinde Pediatrik Kanserlerde Yaşam hızları
1.0
0.9
0.8
Survival (%)
0.7
2000s %59.5
0.6
1990s, %49.9
0.5
0.4
1980s, %36.2
0.3
0.2
1970s, %23.6
0.1
p< 0.001
0
0
2
4
* % 5-yr survival rates
6
8
10
12
14
Time (yr)
16
18
20
22
24
26
28
30
WHO, Global action plan
2020 yılına kadar hedefler…
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
Bütün ülkelerde etkin kanser kontrol programlarını oluşturulması için, sürdürülebilir sistemler
yürürlüğe konulacaktır.
Küresel düzeyde kanser yükünün ve kanser kontrolüne yönelik girişimlerin etkilerinin izlenmesi
önemli derecede iyileştirilecektir.
Küresel düzeyde tütün tüketimi, şişmanlık ve alkol tüketimi önemli derecede azaltılacaktır.
HPV ve HBV viruslarından etkilenen bölgelerde halk aşılama programları kapsamına alınacaktır.
Halkın kansere karşı olan yaklaşımları iyileştirilecek ve bu hastalık hakkında gerçek dışı efsaneler ve
yanlış bilinenler düzeltilecektir.
Tarama, erken tanı programları ve kanserin erken belirtileri konusunda halkın bilinçlendirilmesi ile
çok sayıda kanser türüne erken dönemde tanı konulacaktır.
Kanserde doğru teşhis, uygun tedaviler, destek bakım, rehabilitasyon hizmetleri ve palyatif
bakıma erişim hakkı bütün hastalar için dünya genelinde iyileştirilecektir.
Etkin ağrı kontrolü, ağrı çeken tüm kanser hastaları için evrensel düzeyde erişilebilir olacaktır.
Kanser kontrolünde farklı alanlarda hizmet veren sağlık profesyonelleri için eğitim fırsatları
önemli derecede artırılacaktır.
Kanser kontrolünde uzman sağlık elemanlarının görev yeri değiştirmesi önemli ölçüde
azaltılacaktır.
Kanserde yaşam hızları tüm ülkelerde önemli derecede yükseltilecektir.
Kanser kontrolünü ulusal kongrelerde öğrendim!
Teşekkürler hepinize!
Başkan, Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Derneği, Ankara
Hacettepe Hastaneleri Önceki Direktörü, Ankara
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Derneği
Önceki Genel Başkanı, Ankara
Önceki Başkanı, Brüksel
Gelecek Dönem Başkanı, Cenevre
tezerkutluk@gmail.com
Türk Pediatrik Onkoloji Grubu (TPOG) /
Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD)
Pediatrik Tümör Kayıtları, 2002-2008
Tumor Type
I Leukaemia
II Lymphomas and Reticuloendothelial Neoplasm
III CNS and Intracranial & Intraspinal Neoplasm
IV Sympathetic Nervous System Tumors
V Retinoblastom
VI Renal Tumors
VII Hepatic Tumors
VIII Malignant Bone Tumors
IX Soft-TIissue Sarcomas
X Germ Cell, Trophoblastic & Other Gonadal Neoplasm
XI Carcinomas and Other Malignant Epithelial Neoplasm
XII Other and Unspecified Malignant Neoplasm
Total
n
%
3777
2042
1590
889
371
31,7
17,2
13,4
7,5
3,1
655
166
717
773
531
323
68
5,5
1,4
6,0
6,5
4,5
2,7
0,6
1190
100,0
2
T.Kutluk & A.Yesilipek, TPOG/TPHD adına
Türk Pediatrik Onkoloji Grubu (TPOG) /
Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD)
Pediatrik Tümör Kayıtları, 2002-2008
YAŞAM
%64,8
T.Kutluk & A.Yesilipek, TPOG/TPHD adına
TIPTA UZMANLIK TÜZÜĞÜ
R.G: 19/6/2002 No : 24790
Amaç ve Kapsam
Madde 1 — Bu Tüzük, tıp veya diş hekimliği uzmanlık dallarını,
bu dallarda uzman olabilmek için gerekli koşulları, tıp veya diş
hekimliğinde uzmanlık eğitimi verecek kurum ve kuruluşların
nitelikleri ile uzmanlık eğitiminin usul ve esaslarını düzenler.
Madde 37 — Bakanlar Kurulunun 5/4/1973 tarih ve 7/6229 sayılı
Kararı ile yürürlüğe konulan Tababet Uzmanlık Tüzüğü
yürürlükten kaldırılmıştır.
2009’da Kaldırıldı:
Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün
Yürürlükten Kaldırılmasına
Dair Tüzük
R.G: 31 Aralık 2009 Sayı : 27449
Tıpta ve Diş Hekimliğinde
Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği
RG 18 Temmuz 2009 ve Sayı 27292







37 Maddeden oluşmaktadır.
Amaç
MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı, tıp ve diş hekimliği alanlarında
uzmanlık eğitiminin usul ve esaslarını düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 - (1) Bu Yönetmelik; tıp ve diş hekimliği alanlarında eğitim
vermeye yetkili kurum ve kuruluşları ve uzmanlık eğitimi ile ilgili kişileri
kapsar.
Tıpta Uzmanlık Kurulu
MADDE 6 - (1) Kurul aşağıda belirtilen üyelerden oluşur.
a) Bakanlık Müsteşarı, ilgili genel müdür ve 1. Hukuk Müşaviri.
b) Biri diş tabibi olmak üzere eğitim hastanelerinden Bakanlığın seçeceği beş üye.
c) Dört tıp fakültesinden ve bir diş hekimliği fakültesinden YÖK'ün seçeceği birer
üye.
ç) Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Fakültesinin seçeceği bir üye.
d) Türk Tabipleri Birliğinin seçeceği bir üye.
e) Türk Diş Hekimleri Birliğinin seçeceği bir üye
İsmi değişen uzmanlık dalları

GEÇİCİ MADDE 11 –
(1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce;
ç) Çocuk Hematolojisi ya da Çocuk Onkolojisi yan dallarında
uzmanlık eğitimi yapmakta olanlar eğitimlerini Çocuk Hematolojisi
ve Onkolojisi adı altında devam ettirirler.
g) Çocuk Hematolojisi ya da Çocuk Onkolojisi adıyla uzmanlık
belgesi almış olanların, bu iki alanda yaptıkları araştırma, uygulama ve
incelemelere ait belgelerini ibraz ederek, bu Yönetmeliğin yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde başvurmaları halinde
uzmanlık belgeleri Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi olarak
değiştirilir.
TÜRKİYE’DE KANSER MERKEZLERİ
Tezer Kutluk, Meltem Şengelen
Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü
2007 Ulusal Kanser Kongresi
Tablo 1. 55 Onkoloji Merkezlerinin Türü ve
Kuruluş Yıllarına Göre Dağılımı (2007)
Üniversite Hastanesi
1990 öncesi
1990-1999
2000 ve sonrası
Toplam
Devlet Hastanesi
1990 öncesi
1990-1999
2000 ve sonrası
Toplam
Özel Hastane
1990 öncesi
1990-1999
2000 ve sonrası
Toplam
Branş Hastanesi
1990 öncesi
1990-1999
2000 ve sonrası
Toplam
37,1
37,1
25,7
35
13
13
9
100,0
50,0
25,0
25,0
8
4
2
2
100,0
25,0
62,5
12,5
8
2
5
1
100,0
50,0
50,0
0,0
4
2
2
100,0
Tablo 2. Onkoloji Alanında Çalışan Hekim
Sayısı, 2007
Prof. Doç.Yrd. Doç. Öğr.Gör. Uzm. Fellow Asistan Toplam
Med. Onk.
65
56
16
1
22
45
-
205
Ped. Onk.
27
29
6
-
12
12
-
86
Rad. Onk.
36
43
30
7
74
-
112
302
128
128
52
8
108
57
112
593
Toplam
*Özel Hastaneler kategorisinde part-time çalışan hekimler iki kez hesaba katılmıştır
Tablo 3. Onkoloji Alanında Çalışan Diğer
Sağlık Personeli, 2007
Sayı
Radyasyon Fizikçisi
70
OnkolojiHemşiresi
720
Psikolog
59
Sosyal Hizmet Uzmanı
33
Merkez sayısı
Merkez Sayısı
55
Medikal Onkoloji
47 (%85,5)
Çocuk Onkoloji
32 (%58,2)
Radyasyon Onkolojisi 34 (%61,8)
Genel Cerr. (Cerr Onk)
41 (%74,5)
Patoloji bölümleri
49 (%89,1)
Araştırma Laboratuvarı
23 (%58,2)
Yatak sayısı
Medikal Onkoloji
838
Çocuk Onkoloji
408
Radyasyon Onkolojisi 373
Toplam
2898
TÜRK PEDİATRİK ONKOLOJİ GRUBU (TPOG)’UN PEDİATRİK
HEMATOLOJİ VE PEDİATRİK ONKOLOJİ YAN DALLARININ
BİRLEŞTİRİLMESİ ÖNERİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ
Görüş:
1. Pediatrik Onkoloji ve Hematoloji yan dal eğitimleri birleştirilmemelidir.
2. Her iki dal içinde yan dal eğitim süresi üç yıl olmalıdır.
Gerekçe
Pediatrik onkoloji ve pediatrik hematoloji kendi içlerinde başlı başına çok geniş ve farklı konulara
sahiptirler. Hem onkoloji hem de hematolojiyi ilgilendiren bir hastalık olan lösemiler dışında,
beniyn hematolojik hastalıkların kanserle ilgisi yoktur. Aynı şekilde solid tümörlerin ele
alınması, beniyn hematolojik hastalıklardan çok farklıdır. Bu nedenle lösemiler dışında
hiçbir ortak noktası olmayan iki disiplinin birleştirilmesi “hasta bakımında” ve
“Tıp Eğitiminde” sorunlara yol açacaktır. Son 20 yılda çocukluk çağı kanserlerinin
yaşam oranlarında ve yaşayanların yaşam kalitesinde önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bunun
temel nedeni “odaklanma”dır yani çocuk kanseri tedavi eden doktorlar beniyn
hastalıklarla uğraşmamaktadırlar. Hatta daha ileri ülkelerde bu konuda uzmanlaşmış bazı
doktorlar neredeyse tüm meslek yaşamlarını beyin tümörü,Wilms tümörü, nöroblastom gibi
tek bir tümör türü ile uğraşarak geçirmektedirler.. Bir hastalık grubuna odaklanmayı ülkemize
lüks olarak görmek bu ülkemizin hastalarına zarar verecektir. Odaklanmadan verilen tavizler
yaşam hızlarında düşmelere yol açabilecektir.
Pediatrik Onkoloji eğitim süreci pediatrik hematolojininkinden tamamen farklı olup, bu eğitim
süreci 5-6 çeşit maliyn tümöre verilen 3-5 çeşit şemanın öğretilmesi ile geçirilen bir süreç
değildir.
TÜRK PEDİATRİK ONKOLOJİ GRUBU (TPOG)’UN PEDİATRİK
HEMATOLOJİ VE PEDİATRİK ONKOLOJİ YAN DALLARININ
BİRLEŞTİRİLMESİ ÖNERİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ
◦
◦
Pediatrik maliyn hastalıklar sanıldığı gibi lösemiden ibaret değildir.
Pediatrik maliyn hastalıkların sadece % 25’ini lösemiler
oluşturmaktadır. Kalan % 75’ini diğer maliyn hastalıklar oluşturur.
Çocukluk çağında görülen kanser çeşitlerinin sayısı, nadir görülenler
hariç 60’ın üzeridedir. Her bir kanserin tanı yaklaşımı, tedavisi,
izleminde yapılması gerekenler kendine has özellikler taşır.
Pediatrik onkoloji başta pediatrik cerrahi olmak üzere cerrahinin birçok
dalı (nöroşirurji, ortopedi, göz, KBB, vb) ve radyasyon onkolojisi,
radyoloji, nükleer tıp, patoloji gibi pek çok uzmanlık dallarıyla ortak
çalışma gerektiren bir bilim dalıdır. Hatta erişkin onkoloji, radyasyon
onkolojisi, cerrahi branşlar, temel bilim dallarının ortak konseyleri bu
eğitimin olmazsa olmazlarıdır. Bu nedenle pediatrik onkologlar,
hematolojiden farklı olarak eğitim süresince maliyn hastalıkların
radyolojik ve histopatolojik bulguları, cerrahi ve radyoterapi yaklaşımı
konularında eğitim almak, deneyim kazanmak zorundadırlar. Uzmanlık
eğitimi döneminde bu bölümlerle ortak toplantılar ve yakın işbirliği
gerekmektedir. Hematoloji ile birleştiği takdirde onkoloji eğitiminin bu
yönleri aksayacak ve eğitimin geneli zayıflayacaktır.
TÜRK PEDİATRİK ONKOLOJİ GRUBU (TPOG)’UN PEDİATRİK
HEMATOLOJİ VE PEDİATRİK ONKOLOJİ YAN DALLARININ
BİRLEŞTİRİLMESİ ÖNERİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ
◦ Çocukluk çağı kanserlerinde yaşam oranlarındaki artış bu hastaların tedavi sonrası izlem
sürecinin de önemini artırmıştır. Pediatrik onkologlar tedavinin geç yan etkilerinin izlemi
konusunda da eğitim almakta ve tecrübe kazanmaktadır. Kliniklerde sadece yeni tanı alan hastalar
değil, kanserden kurtulanlar da (survivor) izlenmektedir. Pediatrik onkoloji eğitimi 3 yılda
tamamlanmaktadır. Hematoloji eğitimi içinde bu söz konusudur. Bu iki bilim dalı da çok geniş
bir yelpazede, tanı ve tedavisi zor kompleks hastalıklar ile ilgilenmektedir. Bu iki
bilim dalının birleşik eğitiminin 3 yılda tamamlanması asla mümkün değildir.
Birleştirildiği takdirde yetişen hematolog-onkologlar ya bir disiplinle uğraşma
(hematoloji ya da onkoloji) ya da her iki disiplinde de eksik şekilde çalışmak zorunda
kalacaklardır. Bu durum hasta güvenliğini tehlikeye atacaktır. Eğer ikisi için gerekli süre
5-6 yıl olarak belirlenirse bu da çok uzun ve bıktırıcı, yorucu bir süreç olacaktır. Türkiye’de
pediatrik hematoloji ve onkoloji yan dalları, ayrı oldukları halde pediatriyi bitirmiş olan yeni
uzmanlar için cazip değildir. Açılan yan dal kadrolarına YUS (yan dal uzmanlık) sınavı ile başvuran
sayısı az olmaktadır. Başlamış olsalar bile bir kısım yan dal uzmanları ağır iş yükü koşulları ve
onkolojinin getirdiği duygusal yük nedeniyle ayrılmaktadırlar. Tüm kliniklerde yan dal eğitimi alan
uzman sayısı 0-2 arasında değişmektedir. Halbuki ABD’de pediatrik hematoloji-onkoloji yan dalı
en çok tercih edilen ikinci yan dal olup, tüm yan dal yapmak isteyen pediatristlerin %12.6’sı
tercih etmektedir (The Journal of Pediatrics April 2006)). Bizde bu oran % 1 bile değildir.
◦ İç hastalıklarının alt branşları olarak medikal onkoloji ve hematoloji’nin birleşmesi
nasıl ve neden mümkün görülmüyorsa, pediatrik onkoloji ve hematolojinin
birleşmesi de aynı nedenlerle mümkün değildir. Bu durum sorunlara yol açacaktır.
İki disiplinin birleştirilmesi, hasta bakımı ve eğitim düzeyinde düşmenin yanı sıra
kliniklerde kanser hastası için ayrılmış yatak sayısı, kalifiye hemşire ve personel
sayısında azalmaya neden olacaktır. Benzer şekilde pediatrik onkoloji ve hematoloji
rotasyonu yapacak asistan sayıları da, en basit hesapla 2 yerine 1’e düşecektir..
TÜRK PEDİATRİK ONKOLOJİ GRUBU (TPOG)’UN PEDİATRİK
HEMATOLOJİ VE PEDİATRİK ONKOLOJİ YAN DALLARININ
BİRLEŞTİRİLMESİ ÖNERİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ
Her ne kadar Kuzey Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde pediatrik onkoloji
ve hematoloji ihtisasları bir arada görünse de, uzmanlık öğrencileri ihtisasın
ikinci yılından sonra ya sadece maliyn olmayan hematolojik hastalıklar ya da
maliyn hastalıklar üzerine eğitimlerine devam etmektedir. Yan dal ihtisası
bittikten sonrada klinik ve akademik uygulamalarda yalnız bir alanda
çalışmalarını sürdürmektedir. Bu konuda ülkemiz bir çok ülkeye göre daha
ileri bir durumdadır.
 Türkiye’de pediatrik onkoloji 21 Kasım 1983’de yasal yan dal olarak
kabul edilmiştir. Böylelikle son 25 yılda özverili çalışan, çok değerli pediatrik
onkologlar yetişmiş ve kanserli çocuklara güncel tıp bilgileri doğrultusunda
hizmet vermiştir. Bu 25 yılda yetişen onkologlar eğitim, hasta bakımı ve
araştırma alanında büyük katkılar sağlamıştır. Birleşme ile 25 yıl geri
gidilecek ve bugüne kadar yapılan katkılar göz ardı edilecek, birçok şeye
yeniden başlanmak durumunda kalınacaktır. Burada asıl olarak pediatrik
onkolojinin bir yan dal olarak kurumsallaşması olup, bu alanda uzmanlaşmış
kişilerin, merkezlerin yaptığı ulusal ve uluslararası çalışmaların önemli bir
rolü vardır.

TÜRK PEDİATRİK ONKOLOJİ GRUBU (TPOG)’UN PEDİATRİK
HEMATOLOJİ VE PEDİATRİK ONKOLOJİ YAN DALLARININ
BİRLEŞTİRİLMESİ ÖNERİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ
Bu iki bilim dalına ait meslek kuruluşları (uzmanlık dernekleri ) ülkemizde
de, Avrupa’da da ayrıdır. Türkiye’de Türk Pediatrik Onkoloji Grubu ve
Türk Pediatrik Hematoloji Derneği ayrı dernekler olup, ayrı kongreleri
vardır. SIOP, ESHI gibi derneklerde uluslar arası düzeyde onkoloji ve
hematoloji derneklerinin ayrı yapılanmasının ve bu iki meslek gurubunun
ayrıştığının kanıtıdır.
 Uluslararası platformda, pediatrik onkolojinin en önemli ve kaliteli derneği
olan, bizlerin de üyesi olduğu ve her yıl düzenli kongresi yapılan,
Uluslararası Pediatrik Onkoloji Derneği (SIOP) dir. Bu derneğin ismi
Pediatrik Onkoloji olarak geçmektedir, pediatrik hematoloji-onkoloji olarak
geçmemektedir, ve bu dernekte ve kongrelerinde ele alınan konular
kanserli çocuklarla ilgilidir, sadece onkolojik hastalıklar ele alınır. Çocuk
kanserleri ile ilgili bu platform dünyanın en büyük çocuk kanserleri
platformudur.Yani talassemi ile beyin tümörü artık günümüzde aynı
platformlarda tartışılmamaktadır ve farklı kişiler tarafından tedavi
edilmektedirler. Pediatrik Onkolojinin en önemli kongresi olan Uluslararası
Pediatrik Onkoloji Kongresi (SIOP) ‘ne Türkiye’den çok sayıda başarılı
çalışmalarla katılınması, hatta 1997 yılında bu kongrenin ülkemiz pediatrik
onkologlarının katılımıyla Türkiye’de düzenlenmesi bu konudaki en güzel
göstergelerdir.

TÜRK PEDİATRİK ONKOLOJİ GRUBU (TPOG)’UN PEDİATRİK
HEMATOLOJİ VE PEDİATRİK ONKOLOJİ YAN DALLARININ
BİRLEŞTİRİLMESİ ÖNERİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ

Konu ile ilgili olarak pediatri alanının en saygın dergilerinden olan Pediatr
Clin N Am 55 (2008) xiii–xiv’deki hematoloji özel sayısındaki editoryal
(Coppes MJ, Ware RS) yazı neden onkoloji ve hematolojinin ayrı disiplinler
olması gerektiğini anlatmaktadır. “The formal separation of pediatric
hematology and oncology allows specialists to focus on specific
hematologic disorders such as sickle cell disease, transfusion
medicine, or clotting disorders, to study their pathophysiology in
detail, to establish collaborative research studies to optimize
treatment, and to develop novel therapeutic approaches.We
believe that a focused approach is required to further develop
this exciting field of medicine”. Aynı derginin onkoloji özel
sayısındaki önsözde ise (Pediatr Clin N Am 55 (2008) xv–xvi)
Increasingly, it has become apparent that clear guidelines are
needed to ensure that children cured of their cancer have access
to health care services tailored to their unique needs, many of
which have only recently been identified.
TÜRK PEDİATRİK ONKOLOJİ GRUBU (TPOG)’UN PEDİATRİK
HEMATOLOJİ VE PEDİATRİK ONKOLOJİ YAN DALLARININ
BİRLEŞTİRİLMESİ ÖNERİSİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ



Bütün bunlara rağmen peki neden ve hangi gerekçelerle bu birleşme teklifi gündeme
getirilmektedir. Türkiye’de bu alanda yeterli insan bulunmadığı söylenebilir ki bu tartışılır. Daha
çok yetişmiş insana ihtiyaç var ise; hematoloji ve onkoloji ayrı yan dallar olduğunda ayrı
elemanlar yetişecektir. Halbuki birleştiğinde kadro aynı oranda artmayacağından eleman eksikliği
daha önemli düzeye gelecektir. Birleşme olduğunda ya elemanların çoğu her iki unvanı taşımasına
rağmen meslek hayatında bir alana yönelirlerse, öbür alandaki eksiklik nasıl doldurulabilecek ve
bunu kim açıklayabilecektir. Aslında bu talep, yıllar önce hematoloji alanını seçmesine rağmen
bugün “neden bizde tümörlerle uğraşmayalım” gibi “subjektif” yargılara dayanan bir
görüştür. Görüldüğü gibi sadece kongreler değil bu tür dergilerde bile hematoloji- onkoloji
ayrışımı yapılmaktadır. Benzer tartışmalar 1970’lerin ilk yarılarında ABD’de hematoloji ve
onkoloji “board”larının ayrıldığı yıllarda da yaşanmıştır. Gretchen Krueger and George
Canellos (J Clin Oncol 24:2583-2588. 2006) “Where Does Hematology End and
Oncology Begin? Questions of professional Boundaries and Medical Authority”
başlıklı makalesi bunları irdeleyen güzel bir makaledir.
21. yüzyılda tıpta son derece hızla gelişmeler olurken ve uzmanlık alanlarında daha detaylı bilgi ve
deneyime doğru gidilirken, Türkiye’de birçok batı ülkesinden önce, yasal çerçevede 25 yıldır
edinilen kazanımların sürdürülmesi ve pediatrik onkoloji ve pediatrik hematoloji yan dallarının
ayrı tutularak, bu konularda daha derin bilgi ve deneyimlerin edinilmesinin ülkemiz tıbbının ve
çocuk hastalarının yararına olacağına inanıyoruz..
Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Yönetim Kurulu
Sorunlar
Kapsamlı merkezlerin azlığı
 İnsan kaynaklarının eksikliği
 İnsan kaynaklarının verimli kullanılmaması
 İlaç erişimindeki durum
 Yatak sorunu
 Sağlık çalışanları ile hasta ve hasta
yakınları arası ilişkinin “iklimindeki”
sorunlar

Download