TEKNOLOJİK İNSAN KAYNAKLARI Ağustos/2017- SAYI: 1 Rasyotek olarak, bu üç ilkeyle, Teknolojik İnsan Kaynakları (TİK) sloganımızla gelişmeye ve siz değerli firmalarımızla birlikte yolculuğumuza devam etmekteyiz. Bu gelişimin bir yeniliği olarak sizleri de memnun edeceğini düşündüğümüz haber bültenimiz RasyoTİK ile huzurlarınızdayız. Müjde KORKUT mujde.korkut@rasyotek.com.tr RASYOTİK ‘in ilk sayısında ekibim ve kendi adıma sizlere "Merhaba" demekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Öncelikle coşku ve heyecanla hazırladığımız ilk sayımızın ekibimizin ilk tecrübesi olduğunu belirtmek isterim. İletişimimizin kuvvetlenmesi adına başlattığımız bu bültenimiz, kurumsal iş ortaklarımız ile şirketimiz arasında köprü vazifesi görerek, şirketimizde ve iş dünyasında gelişen olayları sizlerin takip etmesine olanak sağlayacaktır. Sosyal Güvenlik Kurumu yayımladığı 2017/24 sayılı genelge ile daha önce yayımlamış olduğu 2017/10 ve 2017/17 sayılı genelgelerde değişiklikler yaparak, 01.06.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan sigortalılar ile yeni tescil edilen işyerleri bakımından bazı yeni düzenlemeler getirmiştir. (devamı sayfa 3’de) Rasyotek, ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi . (devamı sayfa 2’de) RASYOTİK; şirketimizdeki yeni iş kollarını, ay boyunca müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu çözümleri, güncel mevzuat ve hukuk dünyasında yaşanan gelişmeler hakkında şirketinize ışık tutacak bilgileri kendi mecramızda sizler ile paylaşacağımız e- bültenimizdir. Her sayıda farklı bir kurumsal iş ortağımızın misafir olacağı dergimizde sizlerle aramızdaki iletişimi kuvvetlendirip, hizmetlerimiz hakkındaki yorumlarınızı paylaşmanın mutluluğunu yaşarken, bir sonraki sayımızı merakla bekleyeceğinizi umuyoruz. (devamı sayfa 2’de) Bizlere katkıda bulunan herkese şimdiden teşekkürlerimizi iletirken, siz değerli okurlarımızın istek ve önerilerini bekler, bir sonraki sayımızda görüşene kadar sevgiyle kalmanızı dilerim. Hizmet verdiğimiz müşterilerimizden bazıları ... (devamı sayfa 2’de) asyotek hizmet başlıklarımızdan biri olan B O R D R O EĞİTİMLERİMİZ ile farkımızı bir kez daha sizlere hissettirmekten mutluyuz! işisel Verilerin Korunması Yeni Düzenleme Neler Getiriyor? (devamı sayfa 4, 5 ve 6’da) Av. Ümit HAYDAROĞLU umit.haydaroglu@rasyotek.com.tr İLİŞİM NEDİR? Zeynep KİZİR Oğuz GONCA oguz.gonca@rasyotek.com.tr zeynep.kizir@rasyotek.com.tr Hizmet Başlıklarımız; PERSONEL TEŞVİK SİSTEMİ STRATEJİK PLANLAMA RAPORU KURUMSAL SGK DANIŞMANLIĞI BORDROTEK KURUMSAL İŞ HUKUKU DANIŞMANLIĞI İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI MESLEKİ YETERLİLİK BELGELENDİRME DANIŞMANLIĞI BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ SEÇME YERLEŞTİRME Rasyotek, bilişim alt yapısı ile sunduğu hizmetlerde veri güvenliğini sağlamak amacı ile ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi sertifikasını almıştır. ÇÜNKÜ; Siz değerli müşterilerimiz personellerinize ve şirketinize ait önemli bilgilerinizi bizlerle paylaşıyorsunuz. Bilgi güvenliği yönetim sistemi bu bilgilerin gizlilik, bütünlük ve erişebilirliğinin; aynı zamanda kanuni yasal şartlarla birlikte ilgili tarafların ihtiyaç ve beklentilerini uluslararası bir disiplin olarak nasıl yönetileceğini tarif etmektedir. Rasyotek olarak; sizlere daha güvenli ve sürdürebilir bir hizmet verebilmek için ilgili standardın gereksinimlerine tam uyum sağlamayı taahhüt ettik ve bunun bir göstergesi olarak uluslararası ISO 27001 sertifikasını akredite bir belgelendirme kuruluşundan geçirdiğimiz başarılı bir denetim sonrasında almaya hak kazandık. --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Shell Petrol A.Ş Gökhan YAĞSAĞAN İnsan Kaynakları ve Muhasebe Müdürü Türkiye genelinde birçok bölge de perakende akaryakıt ticareti alanında faaliyet göstermekteyiz. SGK teşviklerinden yararlanılması konusunda çözüm ararken Rasyotek ile tanışma fırsatımız oldu. İlk tanışmamızdan beri daima yapıcı yaklaşımları, sürekli değişen mevzuat karşısındaki hızlı çözümleri, göndermiş oldukları rapor kalitesi yönünden çok değerli bir iş ortağımızdır. Başarılarınızın ve iş birlikteliğimizin devamını dilerim. DREAM Eda TEMEL İnsan Kaynakları Müdürü “Rasyotek ile 6111 teşviğinden faydalanma konusunda başlayan işbirliğimiz, 687 teşviği ile devam etmekte. Bu işbirliği sürecinde Rasyotek’in, rakiplerinden özellikle teknolojik altyapısı bakımından ayrıştığını söyleyebiliriz. 160’ın üzerinde lokasyonda ortalama 3800 çalışana sahip bir firma olmamızın yanı sıra çalışan hareketliliğinin de yüksek olması nedeniyle operasyonumuzun en başarılı şekilde işleyebilmesi için ihtiyacımız olan en hızlı, doğru ve güvenli bilgiyi, Rasyotek sağlayabilmekte. Konusunda uzman, müşteri odaklı ve pratik yaklaşımları nedeniyle Rasyotek ekibi ile çalışmaktan memnuniyet duyuyoruz.” 2 Kamil Koç Otobüsleri A.Ş Taner SEZER İnsan Kaynakları Müdürü Kamil Koç Otobüsleri A.Ş. olarak ulaştırma sektöründe 230 ayrı lokasyonda faaliyet göstermekteyiz. Türkiye geneli böylesine büyük ve dağınık bir coğrafyada hizmet verirken, birçok ayrı işyerine sahip bir firma olarak, SGK teşviklerinden yararlanmada Rasyotek ile yollarımız kesişti. Karşılıklı kazanımları elde etmede, güçlü raporlama çözümleri ile çok iyi bir iş ortağımız olduğunu düşünüyorum. ARGE çalışmaları ile sürekli daha kapsamlı rapor ve hizmetler aldığımız Rasyotek Firmasına ve yetkililerine teşekkür eder, iş birliğimizin devamını dilerim. 2017/24 SAYILI GENELGE İLE 687 KHK TEŞVİKİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER 2016/Aralık ayında sigortalı bildiriminde bulunan işyeri yönünden; 2017/24 sayılı Genelge ile getirilen düzenlemeleri karşılaştırmalı olarak aşağıda incelemeye çalıştık. Örnek: (A) Limited Şirketinin 2016/Aralık ayında (10) sigortalı bildiriminde bulunduğu, 15/3/2017 tarihinde (A) ve (B) sigortalısını, 24/5/2017 tarihinde (C) sigortalısını, 20/6/2017 tarihinde (D) sigortalısını, 29/6/2017 tarihinde ise (E) sigortalısını, işe aldığı ve bu sigortalılar ile birlikte 2017/6. ayda işyerinde (13) sigortalı çalıştırıldığı varsayıldığında; (A), (B), (C), (D) ve (E) sigortalılarından 2016/Aralık ayı bildirimine (10) ilave olan ve işverence tercih edilecek (3) sigortalı için yararlanılması mümkün olup, İşverence (A), (B) ya da (C) sigortalılarının tercih edilmesi halinde, bu sigortalıların 00687 kanun numaralı belgeyle, İşverence (D) ve (E) sigortalılarının tercih edilmesi halinde ise 01687 kanun numaralı belgeyle, bildirilmesi gerekmektedir. 2017/10 ve 2017/17 sayılı genelge hükümlerine göre 2017 yılında ilk defa tescil edilmiş olan işyerlerinde 1/2/2017 ile 31/12/2017 tarihleri arasında işe alınan ve destek kapsamına giren sigortalılardan dolayı, prim destek tutarının yarısı kadar ve işyerinin 2017 yılında tescil edildiği tarihi takip eden üçüncü aydan itibaren yararlanabilmekteydi. 2017-24 sayılı Genelge hükümlerine göre ise 1.6.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında ilk defa tescil edilmiş olan işyerleri ile 2017 yılından önce tescil edildiği halde 2016 yılında Kuruma hiç bildirimde bulunmayan işyerlerinde 2016/Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısı sıfır olacağından; 1.6.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan ve destek kapsamına giren tüm sigortalılardan dolayı yararlanılabilecektir. Uygulama 01.06.2017 tarihi itibariyle başladığından, 2017 yılı Haziran ayı öncesinde tescil edilmesine rağmen 01.06.2017 tarihinden önce işe başlayan sigortalılar yeni uygulamadan yararlanamayacaktır. 2- 2016/Aralık ayında sigortalı bildirimi olmayan, ancak 2016 yılında bildirimi olan işyeri yönünden; 2017/10 ve 2017/17 sayılı genelge hükümlerine göre işe girdiği tarihten önceki üç aylık sürede işsiz olmasına rağmen, işe girdiği tarihten önceki altı aylık süre içerisinde işten ayrılış nedeni en son (19 Mevsim bitimi), (20 Kampanya bitimi) ve (30 Vize süresinin bitimi) olarak bildirilen sigortalılar işsiz sayılmamaktaydı. (B) Limited Şirketinin 2016/Aralık ayında sigortalı bildiriminde bulunmadığı, ancak 2016 yılında bildirilen sigortalı sayısı ortalamasının (8) olduğu, 15/3/2017 tarihinde (A) ve (B) sigortalısını, 24/5/2017 tarihinde (C) sigortalısını, 20/6/2017 tarihinde (D) sigortalısını, 29/6/2017 tarihinde ise (E) sigortalısını, işe aldığı ve bu sigortalılar ile birlikte 2017/6. ayda işyerinde (9) sigortalı çalıştırıldığı varsayıldığında; 2017/24 sayılı Genelge hükümlerine göre yukarıda sayılan hükümler 1 Haziran 2017 itibariyle dikkate alınmayacaktır. 1.6.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan/alınacak sigortalılar için SGK E-Bildirge sistemindeki “4447 Geçici 17.Madde İşveren Desteği” “Sigortalı Giriş – 1.6.2017 ila 31.12.2017 Arasında İşe Alınan Sigortalılar İçin menüsü üzerinden tanımlama yapılması gerekmektedir. 31/5/2017 tarihinden önce işe alınan sigortalılar yönünden; işe alınan her bir sigortalının ortalama sig. sayısına (8) ilave olması gerektiğinden, (A), (B) ve (C) sigortalılarının yalnızca birinden yararlanılması mümkün olup, sigortalının 00687 kanun numaralı belgeyle, 1/6/2017 tarihinden sonra işe alınan sigortalılar yönünden ise; 2016/Aralık ayında bildirilen sigortalı olmadığından, diğer bir ifade ile baz alınacak sig. sayısı (0) olduğundan, (D) ve (E) sigortalıları için yararlanılması mümkün olup, bu sigortalıların 01687 kanun numaralı belgeyle, bildirilmesi gerekmektedir. 2017/10 ve 2017/17 sayılı genelge hükümlerine göre işverenin 2016 yılı Aralık ayında bildirim olmaması halinde 2016 yılında bildirim yapılan aylardaki sigortalı sayısının ortalaması esas alınmaktaydı. 2017/24 sayılı Genelge hükümlerine göre 2016/Aralık ayında sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle SGK’ ya bu aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmemiş olması halinde, 2016/Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısı sıfır olacağından Kanunda aranılan diğer şartların sağlanması kaydıyla destek kapsamına giren tüm sigortalılardan dolayı bu destekten yararlanılabilecektir. 3- İlk defa tescil edilen işyeri yönünden; • 1/2/2017 ila 31/5/2017 tarihleri arasında işe alınan sigortalılar için 2016/Aralık ayında bildirilen sigortalı sayısına, 2016/Aralık ayında bildirim olmaması halinde 2016 yılında bildirilen ortalama sigortalı sayısına, Örnek: İlk defa 2017/Ocak ayında sigortalı çalıştırmaya başlayan (D) Anonim Şirketinin, 15/3/2017 tarihinde (A) ve (B) sigortalısını, 24/5/2017 tarihinde (C) sigortalısını, 20/6/2017 tarihinde (D) sigortalısını, 29/6/2017 tarihinde ise (E) sigortalısını, işe aldığı ve 2017/6. ayda işyerinde yalnızca bu sigortalıların çalıştığı varsayıldığında; (A), (B), (C), (D) ve (E) sigortalılarının tamamı için yararlanılması mümkün olup, (A), (B) ve (C) sigortalılarının 00687 kanun numaralı belgeyle, (D) ve (E) sigortalılarının ise 01687 kanun numaralı belgeyle, bildirilmesi gerekmektedir. • 1/6/2017 ila 31/12/2017 tarihleri arasında işe alınan sigortalılar için ise yalnızca 2016/Aralık ayında bildirim yapılan sigortalı sayısına, ilave olarak çalıştırılmaları gerekmektedir. 4- 31/12/2016 tarihi ve öncesinde tescil edilmiş olmakla birlikte 2016 yılında bildirimi olmayan işyeri yönünden; 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen prim desteğinden yararlanılabilmesi için; Sisteme tanımlanmış sigortalıların işe alındıkları tarihe göre 2016/Aralık ayına ya da 2016 yılı ortalama sigortalı sayısına ilave olup olmadığı yönünde yapılan incelemeler sonrası ilave olarak çalıştırılmadıkları halde, aylık prim ve hizmet belgelerini 00687/01687 kanun numarası seçmek suretiyle düzenleyen işverenlerden İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmış olan prim tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte geri alınacaktır. Örnek: 12/10/2015 tarihinde tescil edilen, ancak 2016 yılının tamamında bildirimde bulunmayan (F) gerçek kişi işyerinin, 15/2/2017 tarihinde (A) ve (B) sigortalısını, 24/5/2017 tarihinde (C) sigortalısını, 20/6/2017 tarihinde (D) sigortalısını, 29/6/2017 tarihinde ise (E) sigortalısını, işe aldığı ve 2017/6. ayda işyerinde yalnızca bu sigortalıların çalıştırıldığı varsayıldığında; (A), (B), (C), (D) ve (E) sigortalılarının tamamı için yararlanılması mümkün olup, (A), (B) ve (C) sigortalılarının 00687 kanun numaralı belgeyle, (D) ve (E) sigortalılarının ise 01687 kanun numaralı belgeyle, bildirilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan, sonradan gecikme cezası ve gecikme zammı ile karşı karşıya kalınmamasını teminen, sisteme tanımlanmış sigortalıların işe alındıkları tarihe göre 2016/Aralık ayına ya da 2016 yılı ortalama sigortalı sayısına ilave olup olmadığı yönünde aşağıda verilen örnekler doğrultusunda bildirim yapmaları önem arz etmektedir. 3 HUKUK Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 6698 – Yeni Düzenleme Neler Getiriyor? ürk Hukuku’ nda, Kişisel Verilerin Korunması ve bu kapsamda yapılması gerekli çalışmalar, uyulması gerekli kurallar ve kişisel verilerin tamamen bağımsız bir konu olarak ele alınması, 12.09.2010 tarihli halk oylaması ile kabul edilip, 23.09.2010 tarihli 27708 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren 07.05.2010 tarihli 5982 sayılı Kanun ile Anayasa’ nın 20.maddesine eklenen ek fıkra ile gerçekleşmiştir. Yapılan düzenleme ile kişisel verilerin güvenliği noktası Anayasa ile koruma altına alınmıştır. Söz konusu düzenlemeye göre “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” Düzenleme ile birlikte bireylerin kendilerini ilgilendiren veriler üzerinde hangi hak ve yetkilere sahip olduğu, kişisel verilerin hangi hallerde işlenebileceği gibi hususlar açıklanmıştır. Veri kayıt sisteminde kişisel veriler; ad-soyad veya kimlik numarası üzerinden sınıflandırılabileceği gibi, kredi borcunu ödemeyenlere ilişkin oluşturulacak sınıflandırma da bu kapsamda değerlendirilecektir. Otomatik olarak veri işleme ise; Bilgisayar, telefon, saat vb. işlemci sahibi cihazlar tarafından yerine getirilen, yazılım veya donanım özellikleri aracılığıyla önceden hazırlanan algoritmalar kapsamında insan müdahalesi olmadan kendiliğinden gerçekleşen işleme faaliyetidir. Otomatik olmayan yollarla işlenen kişisel veriler, bir veri kayıt sisteminin parçası da değilse bu Kanun kapsamında değerlendirilmeyecektir. Fakat bu durum ilgili verilerin kişisel veri niteliğini etkilemeyeceği için, bu verilere ilişkin hukuka aykırı eylemler de 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil etmeye devam edecektir. 6698 sayılı Kanun’da gerçek kişilere ait kişisel verilerin kanunun koruma kapsamı içerisine dâhil olacağı belirtildiğinden ötürü, tüzel kişilere ait kişisel verilerin korunması 6698 sayılı Kanun’un kapsamında değildir. Ancak tüzel kişiye ait bir verinin elde edilmesi, bir veya birden fazla gerçek kişinin kimliğinin belirlenmesine neden olması durumunda, bu tür verilerin de Kanun’un koruması kapsamında sayılması mümkün olabilecektir. Kişisel Veri – Özel Nitelikli Kişisel Veri Kişisel Verilerin Korunması hakkında bir düzenleme yapılmasının gerekliliği, bu verilerin gelişigüzel ve yeterli güvence sağlanmadan işlenmesi ile bireylerin bu yolla işlenen verilerden dolayı karşılaşabilecekleri risk ve zararları bertaraf etmektir. Uzun yıllardan bu yana belli bir disipline sahip olmayan ve düzenlemeler açısından bakir kalmış bu alan, özellikle son teknolojik gelişmelerle her türlü bilgiye daha kolay ulaşılabilmesi ve dünyada bireylerin mahremiyet alanlarının sınırlarının daha keskin belirlenmesi ihtiyacı ve bilinçliliğin artması sonucu, Türk Hukuku kapsamında da önem kazanmış ve bu doğrultuda düzenlemeler yapılmıştır. Öyle ki eski tarihlerden bugüne bir güvenlik doğrulaması olarak kullanılan anne kızlık soyadı sorusu, sosyal medyada kişinin takip ettiklerinden birisinin bu kişinin dayısı olması sonucunda, doğrudan, onlarca belki de yüzlerce kişi tarafından öğrenilebilir bir bilgi haline gelmiştir. Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olması, güvenliğin de aynı doğrultuda gelişmesi ihtiyacını doğurmuştur. Kişisel Veri kapsamında sayılabilecek hususlar kanunda açıkça belirtilmemiş olup; ‘Kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade eder’ şeklinde bir tanım yapılmıştır. Kişisel verilere ilişkin örnek olarak sayabileceğimiz hususlar; kişilerin adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri, kişinin fiziki, ailevi, ekonomik ve sair özelliklerine ilişkin bilgiler, isim, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası gibi bilgilerdir. Özel Nitelikli Kişisel Veri ise kanunda tahdidi olarak belirtilmiş olup; kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. Açık Rıza KVK Kanunu madde 5 gereği kişisel veriler, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenememektedir. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasında yazılan istisnai hallerde bu rıza olmaksızın kişisel verilerin işlenmesine imkan tanınmaktadır. Buna göre; kanunlarda açıkça öngörülmesi, fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması, bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla; sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması, veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması, bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması, ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması hallerinde ilgili kişinin açık rızası olmaksızın da veri işlenmesi mümkün olabilecektir. Daha önce bahsettiğimiz Anayasa’ ya gelen düzenleme doğrultusunda yaklaşık olarak 6 yıllık bir çalışma sonrasında, 24/03/2016 tarihinde 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) TBMM’ de kabul edilmiş ve 29677 sayılı 07/04/2016 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak Kanun’ un 32. Maddesi gereğince 8 inci, 9 uncu, 11 inci, 13 üncü, 14 üncü, 15 inci, 16 ncı, 17 nci ve 18 inci maddeleri yayımı tarihinden altı ay sonra, diğer maddeleri ise yayımı tarihinde, yürürlüğe girmiştir. Ancak henüz çok yeni bir düzenleme ile karşı karşıya kalındığı için, Kanun’ da yer alan terimlerin çok iyi anlaşılması ve buna bağlı olarak kanun maddelerinde bir yorumlamaya gidilmesi gerekmektedir. Zira terimlerin yorumlanmasına göre bir verinin kişisel olup olmadığı, bu veriler için rıza alınması gerekip gerekmediği, bu verilerin korunmasından kimin hangi şekilde sorumlu olacağı gibi hususlar doğru şekilde cevaplanmış olacaktır. KVK Kanunu madde 6’ da ise özel nitelikli kişisel verilerin nasıl işlenebileceği hususu açıklanmıştır. Buna göre özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır. Sağlık ve cinsel hayat dışındaki özel nitelikli kişisel veriler, kanunlarda öngörülen hâllerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir. Sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilecektir. KVK KANUNU, dijital olmayan ve bir veri kayıt sistemine dahil olmayan kişisel veriler bakımından uygulanamayacaktır. Zira Kanun’ un 2.maddesinde açık bir şekilde, kişisel verileri işlenen gerçek kişiler ile bu verileri tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla işleyen gerçek ve tüzel kişiler hakkında uygulanacağı belirtilmiştir. Veri kayıt sistemi ise, Kişisel verilerin belirli kriterlere göre yapılandırılarak işlendiği kayıt sistemidir. Bu sistemler elektronik yahut fiziki ortamda oluşturulabilir. 4 Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 6698 – Yeni Düzenleme Neler Getiriyor? Veri Sorumlusu – Veri İşleyen Ayrıca veri sorumluları ile veri işleyen kişiler, öğrendikleri kişisel verileri bu Kanun hükümlerine aykırı olarak başkasına açıklayamaz ve işleme amacı dışında kullanamazlar. Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından sonra da devam edecektir. İşlenen kişisel verilerin kanuni olmayan yollarla başkaları tarafından elde edilmesi hâlinde, veri sorumlusu bu durumu en kısa sürede ilgilisine ve Kurul’ a bildirir. Kurul, gerekmesi hâlinde bu durumu, kendi internet sitesinde ya da uygun göreceği başka bir yöntemle ilan edebilir. KVK Kanunu kapsamında üzerinde durulması gerekli en önemli sıfatlar veri sorumlusu ve veri işleyen sıfatları olup, aslında asıl önem teşkil eden nokta bu sıfatların ayrımında ortaya çıkmaktadır. Veri Sorumlusu, kişisel verilerin işleme amaçlarını ve yöntemlerini belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişidir. Tüzel kişiler, kişisel verileri işleme konusunda gerçekleştirdikleri faaliyetler kapsamında bizatihi kendileri “veri sorumlusu” olup, ilgili düzenlemelerde belirtilen hukuki sorumluluk tüzel kişinin şahsında doğacaktır. Verisi İşlenen Kişinin (İlgili Kişi) Hakları KVK Kanunu kapsamında verisi işlene kişiler de, veri sorumlusuna başvurarak kendisiyle ilgili; Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, Kişisel verileri işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme, KVK Kanunu madde 7 kapsamında öngörülen şartlar çerçevesinde kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme, son 2 halde kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme, İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme, Kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğraması hâlinde zararın giderilmesini talep etme haklarına sahiptir. Veri İşleyen ise, veri sorumlusunun verdiği yetkiye dayanarak onun adına kişisel verileri işleyen gerçek veya tüzel kişidir. Bu kişiler, kişisel verileri kendisine verilen talimatlar çerçevesinde işleyen veri sorumlusunun hizmet satın almak suretiyle belirlediği ayrı bir gerçek veya tüzel kişi olabilecektir. Herhangi bir gerçek veya tüzel kişi aynı zamanda hem veri sorumlusu, hem de veri işleyen olabilir. Örneğin, bir muhasebe şirketi kendi personeliyle ilgili tuttuğu verilere ilişkin olarak veri sorumlusu sayılırken, müşterisi olan şirketlere ilişkin tuttuğu veriler bakımından ise veri işleyen olarak kabul edilecektir. 1 KVK Kurumu – KVK Kurulu KVK Kanunu madde 21 kapsamında Kişisel Verileri Koruma Kurulu kurulmuş olup, Kurul bu Kanunla ve diğer mevzuatla verilen görev ve yetkilerini kendi sorumluluğu altında, bağımsız olarak yerine getirip, kullanmaktadır. Ayrıca Kurul, yine KVK Kanunu madde 19 gereği kurulan Kişisel Verileri Koruma Kurumu’ nun karar organı olarak görev yapmaktadır. Kişisel Verileri Koruma Kurumu ise KVK Kanunu ile verilen görevleri yerine getirmek üzere, idari ve mali özerkliğe sahip ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kurumdur. Kişisel Verileri Koruma Kurum ve Kurulu’ nun görev ve yetkileri ayrıntılı olarak KVK Kanunu’ nda yer almaktadır. Veri Sorumluları Sicili Yine KVK Kanunu madde 16 gereğince, kişisel verileri işleyecek gerçek ve tüzel kişilerin, elektronik ortamda tutulacak Veri Sorumluları Sicili’ ne kayıt olması gerekmektedir. Ancak, işlenen kişisel verinin niteliği, sayısı, veri işlemenin kanundan kaynaklanması veya üçüncü kişilere aktarılma durumu gibi Kurulca belirlenecek objektif kriterler göz önüne alınmak suretiyle, Kurul tarafından, Veri Sorumluları Siciline kayıt zorunluluğuna istisna getirilebilir. Ancak şu aşamada Veri Sorumluları Sicili kurulmamış olup, altyapı çalışmaları sürdürülmektedir ve çalışmalar sona erdikten sonra, Kurul tarafından belirlenecek ve ilan edilecek süre içerisinde sicile kayıt olunabilecektir. Veri Sorumlusu’ na İlişkin Hükümler KVK Kanunu Veri Sorumlusu’ nun sorumluluğunu ayrıntılı biçimde düzenlemiştir. Bu kapsamda madde 10 gereği veri sorumlusunun aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Kişisel Verilerin Silinmesi - Yok Edilmesi Anonim Hale Getirilmesi KVK madde 7 gereği; KVK Kanunu ve ilgili diğer kanun hükümlerine uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması hâlinde kişisel veriler, resen veya ilgili kişinin talebi üzerine veri sorumlusu tarafından silinir, yok edilir veya anonim hâle getirilir. Kişisel verilerin elde edilmesi sırasında veri sorumlusu veya yetkilendirdiği kişi, ilgili kişilere; Veri sorumlusunun ve varsa temsilcisinin kimliği, kişisel verilerin hangi amaçla işleneceği, işlenen kişisel verilerin kimlere ve hangi amaçla aktarılabileceği, kişisel veri toplamanın yöntemi ve hukuki sebebi, 11 inci maddede sayılan ilgili kişinin diğer hakları konusunda, ilgili kişiyi aydınlatacaktır. Adaptasyon Süreci Yine veri sorumlusu, KVK Kanunu madde 12 gereği kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek, kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişilmesini önlemek, kişisel verilerin muhafazasını sağlamak amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri almak zorundadır. KVK Kanunu geçici hükümleri başlıklı geçici madde 1 gereği; bu kanunun yayımı tarihinden önce işlenmiş olan kişisel veriler, yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde bu Kanun hükümlerine uygun hâle getirilir. Bu Kanun hükümlerine aykırı olduğu tespit edilen kişisel veriler derhâl silinir, yok edilir veya anonim hâle getirilir. Ancak bu Kanunun yayımı tarihinden önce hukuka uygun olarak alınmış rızalar, bir yıl içinde aksine bir irade beyanında bulunulmaması hâlinde, bu Kanuna uygun kabul edilir. Ayrıca veri sorumlusu, kişisel verilerin kendi adına başka bir gerçek veya tüzel kişi tarafından işlenmesi hâlinde, yukarıda sayılan tedbirlerin alınması hususunda bu kişilerle birlikte müştereken sorumlu olacaktır. Veri sorumlusu, kendi kurum veya kuruluşunda, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını sağlamak amacıyla gerekli denetimleri yapmak veya yaptırmak zorundadır. Kişisel Verileri Koruma Kurumu - 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun Uygulanmasına Yönelik Soru Cevaplar Sorumluluk Kanunda belirtilen yükümlülüklere uyulmadığı takdirde, KVK Kanunu Madde 17 ve 18 gereği Türk Ceza Kanunu kapsamında cezai sorumluluk ve KVK Kanunu kapsamında idari para cezaları söz konusu olacaktır. 5 Bordro uygulamalarında yaşanan zorluklar, sistemlerin ve uygulamacıların soru ve sorunları, mevzuatın karmaşıklığı ve yorum gerektiren detaylarını bulabileceğiniz eğitimlerimizin içerikleri, genel standart konuların yanında, firmalara özel ve ihtiyaca yönelik olarak hazırlanmaktadır. Uzun yıllar birçok sektörde, farklı büyüklüklerde ve çeşitli bordro yapılarına hizmet veren tecrübeli ekibimizin farklı bakış açıları ile sizlerden biri olarak eğitimlerimizi düzenlemekteyiz. Klasik eğitmen-katılımcı anlayışından uzak, sohbet ortamında düzenlenen eğitimlerimizle sizlere en yüksek faydayı sağlamayı hedeflemekteyiz. Maaş Hesaplama Devreden Matrahlı www.rasyotek.com.tr ! ? ? Doğru bilinen yanlışlar! Yasal riskleriniz neler? Çalışan hakları doğru uygulanıyor mu? ? ! ? Şirket personel maliyetleriniz doğru mu? Personel Bütçe hesaplamalarında dikkat edilmesi gerekenler! İşveren sorumlulukları neler? Riskiniz var mı? ? ? ! Bordro uygulamalarında dikkat edilmesi gerekenler! Yasal bildirim süreleri, zorunluluklar, cezalar! Yasal bildirimlerde dikkat edilmesi gereken detaylar! 9-13 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Bordro Eğitimlerimiz ile ilgili detaylı bilgi için : 444 4 908 info@rasyotek.com.tr 6 Bilişim NEDİR? Bilişim ve teknoloji, her geçen gün hayatımızda daha çok yer kaplamaya devam eden ve hayatımızın vazgeçilmezi olan birçok ürün, hizmet ya da yaşam konforumuzu arttıran olgunun altında yatan temel kavramlardır. Bu başarıları elde etmiş ülke ya da kurumların elinde olmayan bir olanağa sahip ülkemiz en büyük potansiyeli olan genç nüfusunu bu alanlarda dünya standartlarına uygun olarak eğiterek, Ar-Ge projeleri ve katma değeri yüksek ürünler ortaya koyabilir ise olmayı hedeflediğimiz seviyelere erişebilmemiz işten bile değil. İzlenebilecek politikalara örnek olarak, -Bilişim politikaları geliştirmek, -Bilişim yetenekleri ve istihdamına yönelik çalışmalar Günlük hayatta ortaya çıkan teknik, ekonomik, toplumsal ve bilimsel bilginin kısacası insana dair tüm verilerin belirli bir sistematik içerisinde mantık filtrelerinden geçirilerek elektronik ortamda özellikle bilgisayarlar aracılığıyla işlenmesi üzerine yoğunlaşmış bilim dalı. Bil-iş-im olarak ayırma sebebime gelirsek, kelimenin bu görüntüsünün anlamlı bir tanıma yettiği düşüncesindeyim. Bilgiden gelen “bil”, işlemekten gelen “iş” ve tüm bunlara iyelik katan “im” eki ile birlikte tanımının hakkını veriyor. “Bana ya da bize dair bilgilerinin işlenmesi”. -Geniş bant çalışmaları, -Ar-Ge programları, -Risk sermayesi geliştirme, -Bilişimin çevreye etkilerinin geliştirilmesi verilebilir. İnsana bu kadar yakın ve insanla bu kadar bütünleşik yapıdaki bir kavramın sektör ya da iş dünyasında da karşılığının olmaması düşünülemez her halde. Bilişimin “iş” hecesine de farklı bir anlam yükleyerek gelin olaya biraz iş dünyasına kattıkları, yarattığı yeni imkanlar ve iş kolları açısından bakalım. Fakat tabii ki bilişim devi ülkeler arasında yer alabilmemiz için önem vermemiz gereken en önemli konu eğitim. Eğitimde bilgi teknolojilerine yönelim günden güne daha da artıyor olmasına rağmen bunlar sadece bebek adımlarımız olmalı ve daha büyük sıçramalar yapmalıyız. E-Dönüşüm Türkiye Projesi kapsamındaki çalışmalarımız, E devlet uygulamalarımız ülkemizde de bu uyanışın çoktan başladığının göstergesi niteliğinde. İzlenecek çeşitli politikalar ile gelişim sürecimizi daha da hızlandırarak ülkemize ekonomik yönden de derin bir nefes aldırabilecek dev projeler ortaya çıkarabileceğimiz inancındayım. Unutmayalım ki bugün dünyada başı çeken bilişim firmaları geçmişte sadece birer garaj projesi idi. Belki de ülkemizin en büyük şanssızlığı garaj kültürünün gelişmemiş olmasıdır ne dersiniz? Yapılan iş ya da sağlanan hizmet her ne olursa olsun değişim ve gelişim iş hayatının olmazsa olmazı. Hele ki bu kadar hızlı değişen piyasa şartları ve çetin rekabet ortamı varken. Tam da bu noktada bilişim sektöre iki açıdan can suyu olma noktasındaki yerini alıyor. Yeni bilgi havuzları yaratabilecek ve bunları işleme imkanı sağlayacak bilişim ürün ya da hizmetleri sektörde bu güne kadar belki de hiç dikkat edilmemiş noktalara yoğunlaşma imkanını bize sunuyor. Ayrıca var olan, hali hazırda işleyen süreçlerin de analizinin çok daha efektif şekillerde yapılabilmesiyle verimliliğin mümkün olan en üst seviyelere çıkarılmasında da en büyük aktörlerden birisi haline geliyor. Şaka bir yana iyi eğitilmiş bir beyin, meraklı ve inançlı bir karakter ve tek bir bilgisayar birleştiğinde ortaya çıkarılabilecekler yalnızca hayal gücü ile sınırlıdır. Önümüzdeki sayılarda hizmet verdiğimiz insan kaynakları alanına bilişimsel bir bakış açısıyla bakmaya çalışacağız. Bilişim konusuna en çok önem veren ülkelerin başında tabii ki ABD geliyor, ancak Çin ve Hindistan’ın son yıllardaki performansları da yadsınamaz gerçek. Merak etmeyi ihmal etmeyin. Dünyada son yıllarda ekonomik dengeler açısından masada çok büyük bir yer edinen bilişim, sektör analizlerinde de kendi payını net şekilde ortaya koyuyor. Bunun için 2017 yılı, Türkiye’nin en büyük 500 firması üzerinden örneklendirme yapabiliriz. Fortune Dergisi’nin yaptığı araştırma neticesinde; ülkemizin ilk 500 firmasının toplam cirosu; 930 milyar 884 milyon TL olarak görülmekte. Basitçe ifade etmek gerekirse; Amerika’nın önde gelen 12 bilişim firmasının toplam cirosu 943 milyar 623 milyon dolara ulaşarak ülkemizin ilk 500 firmasının toplam cirosundan yaklaşık dört kat daha fazla olmuştur. Ülkemiz ilk 500 firması içerisinde ilk sırada yer alan TÜPRAŞ’ın cirosu yaklaşık 10 milyar dolar iken; sadece Facebook cirosunun kendi başına 27 milyar dolar olması, maddi anlamda konunun net bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktadır. Oğuz GONCA 7 /rasyotek 444 4 908