haftalık bülten - Türkiye İhracatçılar Meclisi

HAFTALIK BÜLTEN
27 Mart 2017
Ali Orhan YALÇINKAYA
TİM Ekonomisti
DÜNYA
Dünya Ticaret Örgütü, dünya ticaretinin %90’ını gerçekleştiren 70 ülkenin dış ticaret verilerini kapsayan bültenine göre
dünya ticareti Ocak ayında bir önceki yıla göre %10,3 artışla 1,3 trilyon dolar, yıllıklandırılmış bazda 16,2 trilyon dolar
oldu.
ABD
ABD’de yapılması planlanan, sağlık reformuna yönelik değişiklikleri içeren tasarının kongre oylamasının ertelenmesi,
Trump’ın seçim vaatlerine ilişkin tereddütleri ve maliye politikaları üzerindeki belirsizlikleri artırırken, Fed’in gelecek
olası faiz artırım beklentilerinin de gerilemesine neden oluyor.
EURO BÖLGESİ
Brexit süreci 29 Mart’ta İngiltere’nin Lizbon Anlaşması’nın
50. Maddesine başvurmasıyla başlayacak. İki yıl kadar sürmesi beklenen bu süreçte Avrupa Konseyi Başkanı Donald
Tusk, AB’nin kalan 27 üyesinin İngiltere ile yapılacak Brexit
müzakerelerine ilişkin bir yol haritası belirlemek üzere 29
Nisan’da bir araya geleceğini söyledi.
Euro Bölgesi öncü imalat PMI verisi Mart ayında 55,4’ten
56,2’ye yükselerek 6 yılın en yükseğine ulaştı (beklenti 55,3).
Bileşik PMI verisi de aynı dönemde 56’dan 56,7’ye yükseldi
(beklenti 55,8). Hizmet sektörü PMI verisi ise 55,5’ten 56,5’e
çıktı (beklenti 55,3). İlk çeyrek sonunda yaşanan ivmelenme,
güçlü büyüme ivmesinin ikinci çeyrekte de sürebileceğine
işaret etmekte.
TÜRKİYE
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, 17 Türk bankasından 14’ünün uzun vadeli borç ve mevduat notlarını değiştirmezken, not görünümlerini “durağan”dan “negatif ”e çekti.
Ayrıca 1 bankanın kredi notu düşürüldü ve not görünümü
negatife çekildi, diğer 2 bankanın ise kredi notu ve görünümlerinde değişikliğe gidilmedi. Karara gerekçe olarak geçen haftaki açıklamasında belirttiği Türkiye’nin kredi görünümündeki bozulmanın etkili olması gösterildi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global
Ratings tarafından gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerine
dair trendler raporu yayımlandı. Raporda Türkiye’nin dahil
olduğu bazı ülkelerin içeride yaşadığı koşulların yatırımcı
algısında önemli belirleyici olacağı ifade edildi. Türkiye ekonomisinin iç ve dış şoklara karşı dirençli olsa da politik gelişmeler, jeopolitik riskler ve güvenlik sorunlarının ekonomi
üzerinde baskı yarattığı belirtildi.
Tüketici Güven Endeksi (TGE), bir önceki aya göre %3,2, geçen yılın aynı dönemine göre %1,2 artarak Mart ayında 67,8
değerini aldı. Böylece 2017 yılının ilk çeyrek ortalaması 66,8
olurken 2016 yılının ilk çeyrek ortalamasının 68,4, son çeyrek ortalamasının 68,8 ve tüm yıl ortalamasının 69,5 olduğu
dikkate alındığında tüketici güveninde zayıf seyrin devam
ettiğini gördük.
TCMB’nin altın dâhil brüt rezervleri 17 Mart 2017 itibarıyla bir önceki haftaya oranla 0,9 milyon dolar azalarak 108,7
milyar dolar oldu. Bunda döviz rezervlerinin 0,9 milyon dolar azalması etkili olurken, altın cinsi rezervler ise değişmedi. Böylece yılbaşından bu yana Banka’nın rezervleri, döviz
rezervlerindeki 0,2 milyar dolarlık azalışı ve altın rezervlerindeki 2,8 milyar dolarlık artış ile yaklaşık 2,6 milyar dolar
artış kaydetti.
2017
TİM HAFTALIK BÜLTENİ
Yurt dışında yerleşik kişilerin 17 Mart itibarıyla, bir önceki
hafta 39,650 milyar dolar olan hisse stok miktarı 40,851 milyar dolara, 24,918 milyar dolar olan DİBS stok miktarı 25,504
milyar dolara yükselirken, 882 milyon dolar olan özel sektör
tahvil ve bonoları ise 805 milyon dolara geriledi. Piyasa fiyatı
ve kur hareketlerinden arındırılmış olarak hesaplandığında
hisse senedi değerinde 44,0 milyon dolar artış gerçekleşirken,
DİBS değerinde 0,3 milyon dolar ve özel sektör bonolarında
76,7 milyon dolar düşüş yaşandı. 52 haftalık toplam olarak
bakıldığında hisse senedi girişleri bir önceki haftadaki 1,2
milyar dolar seviyesinden 1 milyar dolara gerilerken; DİBS’de
çıkış 188 milyon dolardan 461 milyon dolara; özel sektör tahvil ve bonolardan çıkış ise 100 milyon dolardan 168 milyon
dolara yükseldi.
HAFTANIN GÜNDEMİ
Bu hafta yurt içinde açıklanacak en önemli veri 2016 yılı
GSYH verisi. 2016 3. Çeyrekte %1,8 küçülürken, 2009 küresel
krizin ardından Türkiye ekonomisi 27 çeyrek sonra ilk defa
daralmıştı. 2016 yılının 4.çeyreği için GSYH medyan tahmin
%2,1, 2016 yılı için ise %2,20 şeklinde oluşmuş durumda.
Haftanın bir diğer önemli verisi olan Kapasite Kullanım Oranı (KKO) Şubat ayında bir önceki aya göre %0,1 azalarak
75,4 olarak gerçekleşirken; geçen yılın aynı ayına göre %2,6
artmıştı. Mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak bakıldığında da bir önceki aya göre %0,4 artışla 74,6 olan KKO, bir
önceki yılın aynı ayına göre ise %0,7 artış göstermişti. Merkez Bankası Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) ise Şubat’ta
önceki aya göre %8,5 artarak 105,3 olurken geçen yılın aynı
dönemine göre %0,8 artmıştı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış RKGE ise bir önceki aya göre %6,0 artarak
106,5 olurken geçen yılın aynı ayına göre artış %1,2 olmuş ve
2016 yılında 105,2 olan RKGE ortalamasının üstüne çıkmıştı. İktisadi Yönelim Anketinde (İYA) Kayıtlı Sipariş Endeksi
de gelecek 3 aya ilişkin kayıtlı toplam siparişlerde ve ihracat
siparişlerindeki artışla bunu desteklemiş ve genel gidişatta
kuvvetli toparlanma olduğunu izlemiştik.
Haftanın son günü alacağımız Şubat ayı dış ticaret istatistiklerinin öncülerinden biri olan TİM rakamlarına göre ihracat
%5,1 artışla 11,3 milyar dolar olurken, Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı (GTB) verilerine göre 12,1 milyar dolar olmuştu.
İthalatın GTB verisinde 15,8 milyar dolara yükseldiğini, dış
ticaret açığının ise 56,7 milyar dolara genişlediğini görmüştük.
Türkiye genelinde konut satışları 2017 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,2 oranında azalarak 101,5 bin
oldu. Konut satışları Ocak ayında %12,8 artış göstermişti.
VERİ TAKVİMİ
27 Mart
Sektörel Güven Endeksleri
İktisadi Yönelim Anketi ve Reel Kesim Güven Endeksi
İmalat Sanayi Kapasite Kul. Oranı
Almanya IFO Güven Endeksi
28 Mart
ABD Conference Board Güven Endeksi
30 Mart
Ekonomik Güven Endeksi
Giriş Çıkış Yapan Turist İstatistikleri
31 Mart
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
Dış Ticaret İstatistikleri
AB Tanımlı Genel Yön. Borç Stoku
Uyarı Notu: Bu araştırma raporunda yer alan görüş ve değerlendirmeler yalnızca yazarının düşüncelerini yansıtmakta olup Türkiye
İhracatçılar Meclisi’nin kendi kurumsal görüş ve yaklaşımını temsil etmemektedir.
2017