İŞTE ONUN HAYATI VE ANILARI Atilla İlhan benim için tüm şairler arasından en mükemmel kaleme sahip olandır. Hep büyük bir hayranlık beslediğim bir şair olmasının yanı sıra yazdığı her şiirle bana farklı bir duyguyu yaşatması beni çok etkilemiştir. Başından geçen her türlü olayı şiirleriyle betimleyebilmesi yazarın çok etkileyici bir yönüdür. Her ne kadar kendisi politik olayların merkezinde kalmış olsa da aşk onun için çok daha üstün bir yerdedir. Yine de kendisi benim için önemli olmasının yanı sıra Türk Edebiyatı’nın da önemli bir ferdidir. Politika ya da aşk yüzünden başından geçen acıların onu bu şekilde yazmaya ittiğini düşünüyorum. Ancak çektiklerinin yanı sıra içinde kalemine yansıyan büyük bir yetenek olduğunu hiç bir şekilde göz ardı edemeyiz. Yazarın en etkileyici bulduğum şiir kitabı Yağmur Kaçağı'dır. Dünyanın her yerinden insanları anlattığı ve onun aşk şiirlerine karışanlara karşı "inadına" yazdığı bir şiir kitabıdır bu. İçinde yaşadığı toplumdan soyutlanması ve onların karşısında içine düştüğü yalnızlık bu kitabın her satırında görebiliyordu. Atilla İlhan bu kitabında sadece yalnızlığını değil korkusunu ve içinde yaşadığı dünyanın sefilliğinde saklanan güzelliği göstermiştir. Benim gördüğüm bu şiirlerde hem topluma bir isyan hem de kendi yalnızlığına, aşklarına ve sefilliğe bir isyan vardır. Bir diğer kitabı olan “Duvar” ise kendisi için etkileyici ve edebiyat tarihi için önemli bir şiir kitabıdır. Yazarın o kitabı kendi imkânları ile çıkarmayı başarmış olması bence hayranlık vericidir. Bu kitapta çoğunlukla sosyal sorunlara değinmiştir yazar. Genel olarak özgürlük, eşitlik ve mutluluk gibi konular üzerine yazılmış olması bence onun gençliğindeki sosyalist kişiliğine yönelik bir göstergedir. İlk kitabını gençlik yıllarında yazdığını düşünürsek düşünceleri ve idealleri onun konularını doğal olarak etkilemiştir. Yağmur Kaçağı’nda dünyaya isyan eden şairin sesini bu kitap da daha toy bir şekilde duyabiliriz. Yağmur Kaçağı’nda kendini soyutlayan şair gençlik yıllarında belli ki toplumla ve dünyayla daha bir bütünleşmiş hissetmekteydi. Özellikle savaş konulu yazdığı şiirleri okurken duyguları anlatmak için yazılan bir şiirden çok topluma yapılan bir çağrıyı duymuştum. Yani şair bu kitabında bize kendisini değil toplumun ve dünyanın duygularını, acılarını ve çağrılarını yazmıştır. Yazarın bir diğer kitabı olan Sisler Bulvarı ve içindeki aynı adı taşıyan şiir yine bir gencin düşünceleri gibi geldi bana. Kaçışı ve kurtulmayı arayan, yaşadığı olaylardan ülkesinden artık bıkmış bir şairin çağrısı gibiydi. Atilla İlhan’ın bu kitabındaki çoğu şiirinde çok açık bir şekilde seyahat havası görülebilir. Atilla İlhan'ın yolculuğa olan tutkusu ilk bahsettiğim kitap Yağmur Kaçağı’nda olduğu gibi burada da açıkça gözüküyor. Ancak Yağmur Kaçağı’nda yazar gittiği yerlerdeki anılarının yanı sıra içindeki duyguları katarak sefilliğin içinde olan güzelliği göstermek için isyan etmişti. Burada ise kitabın sonunda belirttiği "meraklısına" adlı bölümde bizle yolculuk tutkusunu göstermesi içinde kıvranan gencin dışarı çıkmasının bir göstergesidir. Daha doğrusu dışarı çıkmayı isteyen o kaçmayı isteyen gencin kelimelere dökülmüş halidir. Yazar bu şiir kitaplarında genel olarak bir isyanını belirtse de en son okuduğum kitabı olan "Kimi Sevsem Sensin" kendisinin de dediği gibi "bir ömrün özeti" dir. Gerçekten mükemmel diye tanımlanabilecek bir kitaptır bu şiir kitabı. Şarabın son yudumu gibi harika olan bu kitabın en etkileyici yanı başlığıdır. Çok açıkça bir ömrün aşkını, acılarını, sevinçlerini ve çok daha fazlasını bir araya sığdıran bu kitap yazarın içine açılan bir kapı bile olabilir ve bence benim yaptığımın aksine ilk okunması gereken kitabıdır. Sonuç olarak Attila İlhan’ın her kitabı eşit derecede hayranlık uyandıran ve kesinlikle okunması gereken eserlerdir. Mümkünse “Kimi Sevsem Sensin” adlı kitabı ile başlanılmalı ve “Yağmur Kaçağı” ile devam edilmelidir.