Suriye Krizi Aralık 2016 - Sınır Tanımayan Doktorlar

advertisement
SURİYE KRİZİ – GÜNCELLEME
ARALIK 2016
Genel Bakış
Sınır Tanımayan Doktorlar’ın (MSF) Suriye’deki çalışmaları üzerine
Suriye’deki krizin boyutuna ve ülke çapındaki ciddi ihtiyaçlara rağmen bölgede süregelen
anlaşmazlık, yetkilerin kısıtlanması ve güvenlik sorunları MSF’nin faaliyetlerini olumsuz
etkilemektedir. Suriye’de süregelen savaşın 4. yılında MSF Uluslararası Başkanı Dr. Joanne Liu
tarafından kaleme alınan bu makale, bu sorunları daha ayrıntılı bir şekilde incelemektedir.
Mevcut engellere rağmen MSF hala Suriye’nin kuzeyinde 6 sağlık tesisi işletmekte ve ülke
çapında MSF’nin bizzat bulunamadığı bölgelerde 150’den fazla sağlık merkezine uzaktan destek
vermektedir. MSF ekipleri aynı zamanda Suriye’ye komşu ülkelerde de mülteciler ve ev sahibi
topluluklara yönelik tıbbi ve insani yardım faaliyetler yürütmektedir.
Suriye hükümeti, Suriye krizinin başlangıcından bu yana MSF’ye ülkede çalışma izni ve yetkisi
vermeyi reddetmiştir.
Suriye’de insani durum
5,5 yıl süren şiddetli çatışmalardan sonra Suriye’de günden güne artan ihtiyaçlar ve yaşanan
yıkımla beraber ülkenin durumu daha da kötüye gitmektedir. Bugüne kadar 4,8 milyon kişinin
ülkeyi terk ettiği, 6,5 milyon kişinin de ülke içinde yerinden edildiği tahmin edilmektedir
(Kaynak: OCHA). Bu sayı, ülkenin toplam nüfusunun %50’sine denk gelmektedir.
Suriye’deki “insani yardım sistemi”, gıda ve tıbbi malzeme tedariğinde yaşanan sıkıntılarla
birlikte ciddi anlamda yetersiz kalmaktadır. Korku ve hayatta kalma mücadelesi Suriyelilerin
büyük kısmının günlük hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ülkenin büyük bir
kısmında sağlık sistemi çökmüş, tesisler birer birer kapanmıştır. Çoğu hastanenin stokları
tükenmiş, sağlık çalışanlarının büyük bir kısmı öldürülmüş, bir kısmı da ülkeyi veya bölgeyi terk
etmiştir. Bu sebeple hastanelerde çalışan personel sayısında ciddi bir azalma olmuştur.
Suriye’de savaş başladığı günden itibaren sağlık tesisleri ve sağlık personeli defalarca saldırıya
maruz kalmış, bilinçli olarak hedef alınmıştır.
Özellikle Halep şu anda çok kritik bir noktadadır. MSF’nin sağlık tesislerine uzaktan destek
sağladığı Doğu Halep’te tahminlere göre 250.000 kişi askeri birliklerin kuşatması altında
yaşamaktadır. Kuşatma, Doğu Halep halkına gıda ve tıbbi-insani yardım çalışmalarına engel
olurken, aynı zamanda su pompalamak ve elektrik sağlamak için vazgeçilmez olan yakıt
teminine de izin vermemektedir. Bölge halkı aylardır kuşatma altında hava saldırılarına ve
bombardımanlara maruz bırakılmaktadır. Özellikle kentin kamusal alanları ve hastaneler hedef
gözetmeksizin devam eden hava saldırılarının rutin hedefleri haline gelmiş, kentin her yeri bu
ölçüsüz şiddete maruz bırakılmıştır.
Suriye hükümeti kontrolündeki Batı Halep’te karşıt grupların saldırıları devam etmesine rağmen,
bu bölgelerde çalışma iznimiz olmadığından destek programı yürütememekteyiz. Bu nedenle
basın organlarında yayınlananlar dışında bu bölgedeki gelişmeler hakkında ayrıntılı bilgimiz
bulunmamaktadır.
Suriye’nin çeşitli noktalarındaki cephe hatlarından ve kuşatma bölgelerinden kaçmayı
başaranlar, ülke sınırlarını aşabilseler bile diğer ülkelere sığınma konusunda ciddi zorluklarla
karşılaşmışlardır. Sınırların Suriyeliler’e kapatılmasıyla beraber hükümetlerin mültecilere karşı
almış olduğu önlemler bu kişileri Suriye’ye geri dönmeye zorlamaktadır. Geri dönenler ise, çölün
ortasında herhangi bir kaynak, tesis veya yardım olmadan açlık, hastalık ve şiddet tehlikesiyle
karşı karşıya kalmaktadır. Örneğin Suriye'nin Ürdün'le olan sınırında Berm olarak bilinen kurak
ve dar çöl şeridinde 75.000 Suriyelinin sıkışıp kaldığını görüyoruz.
11 yaşındaki Mohammed, Ekim ayı başında Halep’teki hava saldırıları sırasında başına ve vücuduna aldığı şarapnel
parçaları nedeniyle konuşma yetisini ve bilincini kaybetmiş durumda. Dört haftadır hastanede tedavi gören Mohammed,
nörolojik sorunlar yaşıyor ve epileptik ataklar geçiriyor. Fotoğraf: 8 Kasım 2016, Karam Almasri.
Hastanelerin bombalanması
Doğu Halep
Temmuz 2016’da kuşatma başladığından bu yana Halep’in doğusunda faaliyet gösteren
hastaneler 35 farklı saldırının hedefi olmuştur. Bu hastanelerin bazıları birkaç defa
bombalanmış, bazılarıysa tamamen kapatılmak zorunda kalmıştır.
Şehrin karşıt gruplarca kontrol edilen kısmında hava saldırılarının yeniden başlamasından bir
gün sonra (16 Kasım’dan itibaren), kuşatma altındaki Doğu Halep’te faaliyet gösteren birkaç
hastane tekrar tekrar bombalanmıştır. Benzer saldırılar hala devam etmektedir. Bir defadan
fazla bombalanan hastaneler arasında 1 pediyatri hastanesi, 2 cerrahi hastane ve kentin en
büyük tam teşekküllü hastanesi bulunmaktadır.
Kentin kuşatma altındaki bölgesinde pediyatri alanında hizmet veren tek hastane olma özelliğini
taşıyan sağlık tesisi bombaların hedefi olduğu sırada, hastane çalışanları da bombardıman
sırasında prematüre bebekler de dahil olmak üzere tüm çocukları tahliye etmeyi başarmıştır.
Çocukların büyük bir kısmı kuvöz ve beşiklerinden alınarak bodrum katına taşınmış ve
bombardıman sonlanana kadar burada tutulmuştur. Bombalanan bu iki hastane, MSF’nin diğer
insani yardım kuruluşlarıyla beraber destek verdiği hastanelerdendir.
Doğu Halep dışındaki MSF destekli hastanelerden bazıları da bombalı saldırıların hedef
olmuştur. Yakın zamanda gerçekleştirilen saldırıların bazıları aşağıda listelenmiştir:

11 Kasım’da Hama vilayetindeki MSF destekli hastane bir hava saldırısında bombalandığı
ve ağır hasar gördüğü için hizmete kapatılmıştır. Hastane, bombardıman öncesinde
1.600’ü yerinden edilenler olmak üzere 16.600 kişilik bir nüfusa hasta stabilizasyon,
anne çocuk sağlığı, yenidoğan bakımı, ayakta muayene, yataklı tedavi ve cerrahi
hizmetler vermiştir.

Yaklaşık 120.000 kişiye hizmet veren Halep’teki El Bağdat Hastanesi de 3 Kasım’da
bombalanmıştır. Can kaybı yaşanmamıştır, fakat hastane geçici olarak hizmete
kapatılmıştır.

İdlip’teki Eman Hastanesi’nin uğradığı saldırıda 4 sağlık personeli yaralanmıştır. Zararın
boyutundan dolayı, 25.000’i ülke içinde yerinden edilen kişiler olmak üzere yaklaşık
35.000 kişiye hizmet veren hastanenin faaliyetleri durdurulmuştur.

Ekim ayında yalnızca bir hafta içerisinde Şam çevresindeki MSF destekli 4 hastane
bombalanmıştır.
Hava saldırılarının hedefi olan Doğu Halep’teki bu hastanede, saldırı sonucunda bir doktor hayatını kaybetti. Saldırı
sonrasında hastane kum torbalarıyla sarıldı. Fotoğraf: 28 Nisan 2016, Karam Almasri
Suriye’de MSF
Halep
Halep’in doğusunda kuşatma altında yaşayan bölge halkının yaşadığı zorluklar ve aralıksız
sürdürülen hava saldırıları hakkında daha detaylı bilgi için Sınır Tanımayan Doktorlar’ın (MSF) bu
konudaki son güncellemelerini takip edebilirsiniz. Bu kriz güncellemesi içinde Doğu Halep’e dair
detaylı bilgiler, aşağıda yer alan “Sağlık tesislerine uzaktan destek” kısmında paylaşılmaktadır.
Ekiplerimiz bu bölgede bulunmadığından, bizler yalnızca destek programı dahilinde uzaktan
yardım sağlamaktayız.
Azez bölgesinde MSF 32 yataklı Al Salamah Hastanesi’ni işletmektedir. Bu hastanede ayakta
muayene ve yatan hasta, acil, cerrahi ve anne çocuk sağlığı hizmetleri verilmektedir. Aynı
zamanda hastanede eczane, laboratuvar, röntgen gibi ek servisler bulunmaktadır. Al
Salamah’da tedavi edilemeyen hastalar, Azez’deki diğer hastanelere veya Türkiye’ye sevk
edilmektedir.
Geçtiğimiz yıl bölgede ülke içinde yerinden edilen insanların sayısı ciddi bir artış göstermiştir.
Bunun sonucunda hastanemize muayene ve tedavi için gelen hasta sayısında %45 artış
yaşandığı gözlemlenmiştir.
2016 yılının Ocak ve Ağustos ayları arasında Azez’deki Al Salamah Hastanesi’nde 33.000 ayakta
muayene gerçekleştirilmiş ve yatan hasta bölümünde 1.765 kişi tedavi edilmiştir. 19.506 kişi acil
serviste tedavi görürken, 1.214 ameliyat gerçekleştirilmiştir.
2016’nın ilk aylarında Azez’e ulaşan ülke içinde yerinden edilen topluluklar, MSF’nin de
yardımıyla resmi kamplara ve resmi olmayan geçici yerleşkelere yönlendirilmiştir. MSF buradaki
4.345 aileye (26.070 kişi) gıda dışı yardım malzemeleri ve hijyen kitleri dağıtmış, 1.330 aileye de
çadır dağıtımı yapmıştır. Azez’in doğusunda yer alan resmi olmayan yerleşkelerden birinde,
yaşam koşullarının iyileştirilmesi için bir su ve sanitasyon programı başlatılmıştır.
Haziran ayında MSF, Halep’in kuzeyindeki bölgelerde düzenli aşılama faaliyetleri yürütmeyi
amaçlayan bir aşı destek programı başlatmıştır. Hamile kadınlar ve sayısı 63.750’yi bulan 5 yaş
altı çocuklar bu aşı programının hedef kitlesidir.
İdlip
MSF, Suriye’nin kuzey batısında El Bab sınırı yakınlarındaki Atme’de 15 yataklı bir yanık
hastanesi işletmektedir. Tüm çalışanların Suriyeli olduğu bu hastane Türkiye’nin güneyinde
çalışan MSF ekibi tarafından desteklenmektedir.
Tesis ilk olarak 2012’de bir travma merkezi olarak hizmet vermeye başlamıştır; ancak yanık
vakalarının sayısında gözlenen ciddi artış sebebiyle daha sonra sadece yanık ünitesi olarak
hizmet vermeye başlamıştır. Burada hastalarımız cerrahi operasyon, pansuman, fizyoterapi ve
deri nakli hizmetlerimizden yararlanmaktadır. Aynı zamanda acil servis de hastalarımızın
hizmetine açık olmakla beraber, burada ruh sağlığı desteği ve ayakta muayene hizmetleri de
verilmektedir.
Bunlara ek olarak MSF Atme çevresinde yaşayan yerinden edilmiş yaklaşık 165.000 kişiyi
ağırlayan 180 kampta hastalık takip, sağlık eğitim ve Genişletilmiş Bağışıklama Programları (EPI)
yürütmektedir. MSF aynı zamanda daha ileri tedaviye ihtiyaç duyan hastaların Türkiye’deki
hastanelere nakledilmesini sağlamaktadır.
2016’nın başlarında Atme’deki yanık ünitesinde çalışan MSF ekibi, acil serviste 6.000 hastanın
tedavisini üstlenirken, 630 adet majör cerrahi operasyon gerçekleştirmiştir. Aynı dönemde 250
kişi yatan hasta bölümünde tedavi görmüş, 240 hasta da tedavilerine devam etmek için
Türkiye’ye sevk edilmiştir. MSF ekipleri aynı zamanda ülke içinde yerinden edilen toplulukların
barındığı kamplarda 3 yaş altı çocuklar için 81.500 doz aşılama yapmıştır.
Ayn El Arab/Kobane
Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kobane’de MSF, 2015’in Mart ayından bu yana yerel sağlık
müdürlükleriyle beraber çalışmaktadır. MSF bu bölgede yaşayan halka yönelik temel sağlık,
ayakta muayene, aşılama ve psikolojik yardım hizmetlerine destek olmaktadır. 2016’nın
Temmuz ayına kadar bölgedeki MSF destekli sağlık tesislerinde 50.000’den fazla hasta muayene
edilmiş, 8.000 kişi acil serviste tedavi görmüş ve yaklaşık 2.000 kişi de yatan hasta bölümünde
tedavi görmüştür.
Cephelerin devamlı değişmesine ek olarak, kendilerini “Suriye Demokratik Kuvvetleri”
(Suriye’deki farklı gruplardan oluşan bir koalisyon) olarak adlandıran silahlı bir grubun Menbij’e
düzenlediği saldırı, evlerini terk ederek Fırat Nehri’ni çevreleyen bölgelere sığınan insanların
sayısında ciddi artışa yol açmıştır.
Hem ülke içinde yerinden edilen Suriyeli nüfus, hem de onları ağırlayan topluluklar acilen insanı
yardıma ihtiyaç duymaktadır. Bu yüzden MSF bölgedeki yerel sağlık kurumlarına olan destek ve
yardımını artırmıştır. MSF, ortaya çıkan kızamık vakalarından sonra Fırat Nehri’nin doğusundan
Halep’in kuzey doğusuna kadar olan bölgede bir aşılama kampanyası başlatmış, 2.784 çocuk kısa
zaman içinde aşılanmıştır. Yerel sağlık müdahale ekipleri, havadan ve karadan saldırıya maruz
kalan topluluklar için eş zamanlı acil yiyecek yardımı yapmış; aynı zamanda bu bölgede aşı
programı dahilinde aşılanan çocukların her birini yetersiz beslenme vakalarını tespit edebilmek
amacıyla muayene etmiştir.
Haseke
5,5 yıldır süren savaşın yarattığı yıkıma ek olarak geçtiğimiz yıl Haseke’de devam eden farklı
askeri birliklerin çatışmaları, komşu ülkelerle yaşanan gerginliği de artırarak Suriye’nin
kuzeydoğusundaki yaşam şartlarını daha da kötüleştirmiştir.
Irak sınırı 2016’nın Mart ayında kapatılmış olsa da, zaman zaman geçişlere izin verilmektedir. Bu
bölge Suriye’nin diğer bölgelerine oranla çatışmalardan daha az etkilenmiş olmasına rağmen,
insani ve tıbbi yardım ihtiyacı hala büyük boyutlardadır.
2013’ten bu yana MSF ekipleri özellikle anne çocuk sağlığı ve kronik hastalıklara öncelik
verirken; iki temel sağlık merkezi ve bir anne çocuk sağlığı kliniğinde birincil sağlık hizmetleri
sunmaktadır. Burada sunulan hizmetler hem ülke içinde yerinden edilen topluluklara, hem de
onları ağırlayan yerel nüfusa yöneliktir.
MSF, 2016’nın başından 30 Haziran’a kadar 11.700 kronik hastalık muayenesi, 4.304 5 yaş altı
çocuk muayenesi, 3.200 üreme sağlığı muayenesi olmak üzere toplamda 24.500 muayene
gerçekleştirmiştir. Yine bu süre içerisinde ayda ortalama 170 doğuma yardım etmiştir.
Ekiplerimiz şu anda bu bölgede açılacak olan diğer 2 temel sağlık merkezi üzerinde
çalışmaktadır.
Ülke çapında sağlık tesislerine uzaktan destek
2011 yılından bu yana MSF, çatışmaların en şiddetli yaşandığı bölgelerde ve MSF’nin bizzat
erişemediği yerlerde hizmet veren çok sağlık tesisine destek vermiştir Destek verilen bu
tesislerin sayısı günden güne artmıştır. Uzaktan destek verilen tesislerin önemli bir kısmı
kuşatma altındaki bölgelerde bulunmaktadır.
MSF şu anda hem kırsal bölgelerde, hem de kentsel yerleşkelerde bulunan 70 sağlık tesisi için
düzenli ve aktif destek programları yürütmektedir. Bu tesisler Halep, Dera, Hama, Humus, İdlip
ve Şam kırsalı olmak üzere ülkenin farklı bölgelerinde yer almaktadır.
Suriye’deki sağlık çalışanları ağıyla yakın ilişkiler çerçevesinde geliştirilen ve komşu ülkeler
üzerinden yürütülen destek programlarımız, temel tıbbi malzeme bağışı, yardım malzemesi
gönderimi, Suriye’de çalışan sağlık personeli için uzaktan eğitim, ambulans yardımı ve
hastanelerin hizmet masraflarını karşılamaya yönelik finansal desteği kapsamaktadır.
Her bir tesise sağladığımız destek, diğer yardım kuruluşlarının Suriye içinde sağladığı yardımın
kapasitesine göre ayarlanmaktadır. Bazı tesisler tamamen MSF tarafından desteklenirken,
bazıları da diğer ulusal ve uluslararası yardım kuruluşları tarafından belli kalemler bazında
desteklenmektedir. Acil durumlar yaşandığında, mevcut ihtiyaçlar doğrultusunda tıbbi malzeme
ve acil yardım ekipmanları gönderilmek üzere 80 ayrı tesise de bir defaya mahsus olmak üzere
destek sağlanmıştır. MSF’nin tıbbi destek programları, tıbbi yardımdan mahrum kalan kuşatma
altındaki bölgelere daha çok ağırlık vermek üzere evrilmektedir.
Bir doktor, Doğu Halep’teki hava saldırılarında yaralanan bir hastanın kulağına dikiş atıyor. Fotoğraf: 23 Eylül 2016, Karam
Almasri
Bu sağlık tesislerinin büyük bir kısmı devamlı bombardıman ve saldırıya maruz kalmış, bu
sebeple altyapıları kalıcı olarak hasara uğramıştır. Geçtiğimiz 5 yılda çok sayıda sağlık personeli
öldürülmüş ve yaralanmıştır. Bu sebeple ülke genelinde uzman sağlık personeli bulma
konusunda sıkıntı yaşanmaktadır. Kuşatma altındaki bölgelere insani yardım konvoyu girişine
nadir durumlar dışında izin verilmediğinden, bu alanlardaki sağlık tesisleri tıbbi ekipman ve ilaç
sıkıntısı yaşamaktadır. Yine kuşatma bölgelerinde tedavisi sürdürülemeyen ve acilen kapsamlı
tedavi için bölgedeki diğer büyük hastanelere sevk edilmesi gereken hastaların tahliyesine izin
verilmemektedir. İzin verilen nadir durumlarda da bu iznin alınması için anlaşmaya varmak
günler, bazen de haftalar sürmektedir.
Ekim ayı ortasında hava saldırılarıyla yerle bir olan Doğu Halep’in Bustan Kasr mahallesi. Fotoğraf: 9 Kasım 2016, Karam
Almasri
Doğu Halep
Doğu Halep halkı Temmuz ayından bu yana kuşatma altında yaşamaktadır. Tahminlere göre 250.000 kişi
Suriye ve Rusya silahlı kuvvetleri tarafından hedef gözetmeksizin aralıksız olarak devam eden
bombardımanlara maruz kalmakta, kapana kısıldıkları bu şehirde hayatta kalmaya çalışmaktadır.
Haleplilerin hayatta kalabilmesi için gereken temel besinlere ve bebekler için süt desteğine ek olarak,
gündelik yaşamı sürdürmek için hayati öneme sahip olan yakıt stokları da tükenmeye başlamıştır.
Hastaneler devamlı olarak saldırıların hedefi olduğundan, tedavi edilemeyen kronik hastalıklar
da en az saldırılar kadar can almıştır. Kentte hizmet vermeyi sürdüren son birkaç hastane de,
yaralı sayısının her geçen gün artması sonucunda yaralı akınına uğramakta, tıbbi malzeme, ilaç
ve en önemlisi uzman sağlık personeli bu kadar çok insana yetmemektedir. Kuşatma bölgesine
dışarıdan yardım malzemesi, gıda ve tıbbi ekipman girişine izin verilmediği için de yaşam
şartları her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Ayrıca özelleşmiş ileri tedaviye ihtiyaç
duyan yaralı ve hastaların başka bir kentteki hastaneye sevk edilmesi de mümkün
olmamaktadır.
Eylül ayının sonunda gerçekleşmesi beklenen geçici ateşkes hüsranla sonuçlandığından bu yana
bombardıman daha da şiddetlenmiştir. Sağlık tesisleri de dahil olmak üzere her türlü sivil bina
saldırıya uğramaktadır. MSF’nin destek verdiği sağlık personelinden aldığımız verilere göre, 23
Eylül ile 24 Kasım arasında 510’u çocuk olmak üzere 4.350’den fazla kişi yaralanmış, 150’si
çocuk olmak üzere 1.060 kişi saldırılarda hayatını kaybetmiştir. Bazı aileler ölülerini hastane
morguna bırakmadan derhal gömmeyi tercih ettiğinden, bu sayıların çok daha yüksek olduğu
tahmin edilmektedir. 15 - 24 Kasım arasındaki 10 gün içinde yaralı sayısı 1.500’e ulaşmıştır.
Doğu Halep’te görev yapan doktorların bu kadar insanı hayata döndürmek için kısıtlı imkanlarla
sarf ettiği çaba akıl almaz boyuttadır.
2014’ten bu yana MSF, Doğu Halep’teki 8 hastane, 6 sağlık merkezi ve 3 ilkyardım ünitesine,
her üç ayda bir hayat kurtarmaya yönelik cerrahi kitler, ilaç ve tıbbi ekipman göndermektedir.
Acil durum yaşanan dönemlerde üç ayı beklemeden yardım gönderildiği de olmuştur. MSF aynı
zamanda bombalı saldırıya uğrayan hastanelerin yeniden inşaası ve onarımı için de destek
göndermiştir. Temmuz 2016’da başlayan kuşatmadan önce Nisan ayında MSF yine 10 kamyon
dolusu 3 aylık tıbbi yardım malzemesini kentte destek verdiği sağlık tesislerine ulaştırmıştır.
Ağustos 2016’nın sonlarında, ilk kuşatma başladıktan yaklaşık bir ay sonra, karşıt gruplar kısa
süre için kente giriş yolunu açmış ve MSF son kez yaklaşık 100 tonluk tıbbi malzemeyi kente
ulaştırmayı başarmıştır. O günden bu yana ne yazık ki kente giriş sağlanamamıştır.
MSF’nin Suriye’ye komşu ülkelerdeki faaliyetleri
ÜRDÜN: 629.000 kayıtlı ve yaklaşık aynı sayıda kayıt dışı mülteci
Ürdün şu anda 629.000 kayıtlı mülteci olmak üzere hemen hemen aynı sayıda kayıt dışı
mülteciyi ağırlamaktadır. Ekim 2014’te yapılan bir değişiklikle, kamp dışında yaşayan
mültecilerin ücretsiz sağlık hizmetlerine erişimi engellenmiştir.
MSF, hizmetlere erişemeyen bu kadar çok sayıdaki mültecinin sağlık sorunlarıyla ilgilenebilmek
için çeşitli sağlık programlarıbaşlatmış, özellikle cerrahi, bulaşıcı olmayan hastalıklar, ruh sağlığı
ve anne çocuk sağlığı hizmetlerine yoğunlaşmıştır.
Amman
Amman’daki Rekonstrüktif Cerrahi Projesi Ağustos 2015’te yeni bir binaya taşınmıştır. Yeni
binaya taşınarak hastalara daha iyi ve kaliteli hizmet sunulması amaçlanmıştır. 2006 yılında
bölgedeki şiddet mağdurlarına yönelik olarak ortopedi, plastik cerrahi, fizyoterapi ve ruh sağlığı
hizmetleri vermek için açılan bu proje, Suriye’deki çatışmalar ve bölgesel kriz yoğunlaştığından
bu yana daha çok Suriyeli hastalara hizmet vermeye başlamıştır. Şu anda hastaların %50’den
fazlasını yalnızca Suriyeli mülteciler oluşturmaktadır. 9 yıl önce hizmet vermeye başladığından
bu yana hastanemizde 3.700 kişi tedavi olmuş, 8.238 ameliyat gerçekleştirilmiştir.
Ramtha
Ramtha Devlet Hastanesi’nde son üç senedir Suriye’deki çatışmalarda yaralanan kişiler için “Acil
Cerrahi Programı” çerçevesinde travma ameliyatları yapılmaktadır. Suriye sınırından yalnızca 5
km. ötede bulunan hastanemizin acil servisine bugüne kadar Suriye’deki çatışmalarda yaralanan
2.400 kişi giriş yapmış; bu kişilerin 1000’i de MSF cerrahi programı dahilinde ameliyat edilmiştir.
Bu hastaların yaklaşık %75’inin patlama kaynaklı yaralanmalardan dolayı çoklu travma yaşadığı
belirlenmiş, bu kişiler için 4.500’den fazla hayat kurtaran cerrahi müdahale gerçekleştirilmiştir.
Suriye sınırından Ürdün’e geçiş yapan Suriyeli yaralıların %90’ının ilk müdahalesi Ramtha MSF
hastanesinde gerçekleştirilmektedir. Ürdün’ün kuzeydoğu sınırında “Berm” adı verilen bölgede
bir aracın patlatılması sebebiyle Suriye ile olan sınırın kapatılmasının ardından, Berm’den 250
km. uzaklıkta bulunan MSF Ramtha Hastanesi acil servisine yalnızca iki yaralı Suriyeli giriş
yapmıştır.
MSF, Mart 2016’da Ramtha’daki Suriyeliler ve zor durumdaki Ürdünlüler için bir klinik açmıştır.
Bulaşıcı olmayan hastalıkların tedavisine yoğunlaşan klinikte 2016’da 1.500 hasta tedavi
edilmiştir. Hastaların %75’i Suriyelilerden, %25’i ise Ürdünlülerden oluşmaktadır. En çok tedavi
edilen hastalıkların başında hipertansiyon, diyabet, kalp-damar hastalıkları, astım, kronik
obstrüktif akciğer hastalıkları gelmektedir. Klinik aynı zamanda ruh sağlığı desteği ve engelli
hastalar için evde bakım hizmetleri sağlamaktadır. MSF ekipleri aynı zamanda toplum düzeyinde
farkındalığı artırmak için sağlığın teşviki ve geliştirilmesine yönelik faaliyetler yürütmektedir.
MSF, Ramtha’ya bağlı Sahel Houran’da (Turra) ise Eylül 2016’da Suriyeliler ve yardıma ihtiyacı
olan Ürdünlüler için ücretsiz temel sağlık hizmetleri veren bir klinik açmıştır. Burada ayakta
muayenenin yanı sıra anne çocuk sağlığı, ruh sağlığı ve sağlık eğitim hizmetleri verilmektedir.
Zaatari
Ramtha’daki travma cerrahisi projesi büyüdüğünden, MSF Zaatari’deki mülteci kampında
ameliyat sonrası bakım merkezi açmıştır. Bu tesis şu anda 40 yatak kapasitelidir ve yaralanma
sonrası tedavisi, ruh sağlığı faaliyetleri ve fizyoterapi hizmetleri vermektedir.
Bu yıl Temmuz ayında bu projedeki ruh sağlığı faaliyetlerinin bir parçası olarak, diğer uluslararası
kuruluşların işbirliğiyle MSF, savaşta yaralanan Suriyeli çocuklar için yeni bir alan oluşturmuştur
ve bu alan terapilerin bir parçası olarak kullanılmaktadır.
2016’nın Ocak ve Temmuz ayları arasında tesiste 623 hasta tedavi görmüştür. Tesiste aynı
zamanda 691 psikososyal destek seansı yapılmıştır. 21 Haziran’da Ürdün’ün Suriye ile olan
kuzeybatı sınırlarını kapatmasının ardından Suriyeliler’in Ürdün’e girişi engellenmiş ve sağlık
tesislerimize gelen yaralı Suriyeli sayısında keskin bir düşüş yaşanmıştır.
Sınırların durumunda hala bir gelişme olmadığından MSF Ürdün’deki Suriyeli’lere yönelik
programlarının kapanmasından endişe etmektedir. Bunun bir örneği, yakın zamanda
yaşanmıştır: MSF, 7 Aralık 2016 tarihinde Zaatari Kampı’nda hizmet veren kliniğini kapatmak
zorunda kalmıştır.
Suriyeli bir mülteci, MSF’nin Amman’daki rekonstrüktif cerrahi hastanesinde kolundan ameliyat oluyor. Fotoğraf: 16 Mart
2016, Chris Ruby.
İrbid
2013’te yürütülen ihtiyaç değerlendirme çalışmalarını takiben MSF, Suriye sınırına yakın olan bu
kuzey kasabasında bir anne çocuk sağlığı projesi başlatmıştır. Kamp dışında yaşayan ve sağlık
hizmetlerine erişemeyen onbinlerce Suriyeli mülteci bu projenin asıl hedef kitlesini
oluşturmaktadır.
Ürdün’ün 2014 sonlarına doğru artık Suriyeli’lerin ücretsiz sağlık hizmetlerinden
yararlanamayacağını ve Suriyelilerin Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde yalnızca ücret
karşılığında tedavi edilebileceğini açıklamasının ardından, anne çocuk sağlığı merkezine olan
ihtiyaç daha da artmıştır. 2015’in ilk çeyreğinde proje doğum ve sezaryen komplikasyonlarına
yönelik destek verebilmek için geliştirilmiş, buna ek olarak bu merkezde bir de yoğun bakım
ünitesi açılmıştır.
MSF’nin İrbid’de aynı zamanda Suriyeli mülteciler ve zor durumdaki Ürdünlüler için bulaşıcı
olmayan hastalıklara yönelik tedavi hizmeti veren iki kliniği bulunmaktadır. İlk klinik Ürdün
Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa olarak Aralık 2014’te açılmış, ikinci klinik ise 2015 Nisan ayında
açılarak yerel bir sivil toplum kuruluşu olan Arabian Medical Relief Society ile beraber
işletilmektedir. 2015’in Ağustos ayında MSF kent çevresinde 10 km. çapındaki bir çemberde
yaşayan, ancak engeli veya hastalığı dolayısıyla hastane ve kliniklere erişemeyen kişilere
ulaşmayı amaçlayan bir ev ziyareti programı başlatmıştır.
Hipertansiyon, diyabet ve astım, her iki klinikte en çok tedavi hizmeti verilen hastalıklardır.
2016’nın Temmuz ayı sonlarında iki klinikte de tedavisine devam eden hastaların sayısı
toplamda 4.540’a ulaşmıştır. MSF her iki klinikte de tedavi gören hastalar için psikososyal destek
ve danışmanlık hizmetleri de vermektedir.
Berm: Suriye-Ürdün sınırındaki bölge
MSF, Ürdün’ün kuzeydoğu sınırında 75.000 Suriyelinin iki ülke arasında sıkışıp kaldığı
Berm/Rukban bölgesinde 16 Mayıs 2016’da bir mobil klinik işletmeye başlamıştır. 23 gün
boyunca bölgedeki topluluğa temel sağlık hizmetleri veren klinik, öncelikle annelere ve 5 yaş altı
çocuklara odaklanmıştır.
MSF aynı zamanda Kraliyet Sağlık Hizmetleri’yle işbirliği çerçevesinde sevk işlemleri
gerçekleştirmiştir. Berm’de 3.501 muayene yapan MSF ekipleri, 10’u ileri derecede olmak üzere
beslenme yetersizliğine karşı 200’den fazla çocuğu ve 500 hamile kadını tedaviye almış, 1
bebeği dünyaya getirmiş ve 3 acil vakanın başka hastaneye sevkini gerçekleştirilmiştir.
21 Haziran’da gerçekleşen araçla bombalı saldırının ardından sınıra ulaşım engellenmiş ve
bölgedeki insani yardımın girişi, kısıtlı su ve yiyecek tedariğinin ötesine geçememiştir. 23
Kasım’da Birleşmiş Milletler dahilindeki kuruluşlara Berm’e insani yardım ulaştırma izni
verilmiştir. MSF yardım faaliyetlerine kısıtlı da olsa izin verilmesinden hoşnut olmakla beraber,
bu yardımın düzenli aralıklarla devam etmesini talep etmektedir. Ancak bölgedeki tıbbi yardım
ulaştırma mekanizmasının şu anki durumu bizi endişelendirmektedir. Çünkü tıbbi yardım
faaliyetlerinin sağlık personeli tarafından düzenlenmesi ve denetlenmesi gerekir. MSF hala
Berm’deki Suriyeli’lere yardım edebilmek için görüşmelere devam etmekte ve Berm içinde
bağımsız ve kaliteli sağlık yardımı sağlanması gerekliliğini tekrar vurgulamaktadır.
LÜBNAN: 1,4 milyon Suriyeli mülteci
Yaklaşık 400.000 mültecinin kaldığı Lübnan’daki Bekaa Vadisi mülteci kampında kar ve çamur yaşamı mülteciler için daha
da zorlaştırıyor. Fotoğraf: 7 Ocak 2016, Ghazal Sotoudeh/MSF.
Mültecilerin kayıt problemi ve caydırma politikası
2016’da Lübnan’daki mültecilerin durumu endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Sayısı 1,4 milyonu
aşan Suriyeli mültecilerin varlığı, ülkedeki kamu hizmetlerini zora sokmakla beraber ülke içinde
gerginliğin artmasına yol açmıştır.
Aralık 2014’ten bu yana hükümetin izlediği politikalar (Suriyeliler için vize almanın çok masraflı
olması gibi), ülkeye giriş yapan Suriyelilerin sayısında ciddi bir azalmaya sebep olmuştur- ki
halihazırda Lübnan nüfusunun %30’unu Suriyeliler oluşturmaktadır.
6 Mayıs 2015’te Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Lübnan’daki yeni
mültecilerin kayıt sürecini Lübnan Hükümeti’nin isteği üzerine durdurmuştur. Buna bağlı olarak
ülkede kayıt olmak için sıra bekleyen kişiler artık Lübnan’daki resmi mülteci sayı ve
istatistiklerine eklenmemektedir. Belge yenileme ücretlerinin de ciddi oranda artırılmasıyla çok
sayıda Suriyeli mülteci kaydını yenileyememiştir. Tüm bunlar, ülkedeki kayıtlı olmayan mülteci
sayısında ciddi bir artışa yol açmıştır.
İnsani durum
Artan mülteci sayısıyla beraber çok sayıda mülteci uygun olmayan çadır tipi yerleşke ve
barınaklarda zor koşullar altında yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. Temel ve ikincil sağlık
hizmetlerine ulaşmak, güvenli doğum yapmak, kronik hastalık tedavisi görmek ve ruh sağlığı
desteği almak bu kişiler için neredeyse imkansız hale gelmiştir.
MSF’nin mültecilere yönelik faaliyetlerinde artış
2015 yılında MSF Lübnan’daki Suriyeli mültecilere yönelik 305.150 temel sağlık muayenesi
gerçekleştirmiştir (2013’te bu rakam 96.320’yken 2014’te bu 194.427’ye ulaşmıştır). MSF, 1
Ocak - 30 Haziran 2016 tarihleri arasında Lübnan’daki tüm kliniklerinde toplam 170.000 temel
muayene gerçekleştirmiştir.
Bekaa Vadisi
Mültecilerin büyük kısmının yaşamını sürdürdüğü Bekaa Vadisi’nde, MSF 2012 yılının Mart
ayında temel sağlık hizmetleri vermeye başlamıştır. Hermel, Arsal, Baalbek ve Majdal Anjar’da
bulunan 4 klinikte akut konsültasyon, kronik hastalıklar ve kapsamlı üreme sağlığı paket
hizmetleri verilmiştir. Bu hizmetler Suriyeli mültecilerin kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın,
ihtiyacı olan tüm gruplara verilmiş, hatta zor durumdaki Lübnanlılar da servislerden
yararlanmıştır. Bunlara ek olarak ruh sağlığı desteği ve sağlık geliştirme programları
yürütülmüştür. MSF bu seanslarda sadece kız çocuklarına ve kadınlara özel hizmet vermeye
dikkat etmiş, kadın doktor ve ebe ile görüşebilecekleri bir ortam oluşturmuştur. Aynı zamanda
kadınlar bu kliniklerde kendi sağlık sorunları hakkında tartışma ve sohbetlere katılmaktadır.
Şubat 2016’da MSF Bekaa’nın merkezinde ve Majdal Anjar’da, Suriye sınırından birkaç kilometre
uzaklıkta, üçüncü anne çocuk sağlığı merkezini kurmuştur. Majdal Anjar’daki anne çocuk sağlığı
merkezi hem Majdal Anjar, hem de çevre yerleşkelerde yaşayan kadınlar için 7/24 doğum
hizmetleri vermektedir. Acak komplike vakalar buradaki hizmetlerin dışında tutulmaktadır. Bu
tesisin potansiyel hedef kitlesi olan ve ücretsiz sağlık hizmetlerine erişemeyen doğurganlık
yaşındaki kadınların sayısı 15.000’den fazladır.
Kuzey Lübnan ve Akkar
MSF, çok sayıda Suriyeli mülteciyi barındıran (252.450 kişi - BMMYK, Ekim 2016) Kuzey
Lübnan’daki 5 temel sağlık merkezinde, Trablusşam ve Akkar’daki Suriyeli mülteciler ve zor
durumdaki Lübnanlı’lar için ücretsiz sağlık hizmeti vermektedir. Bu merkezlerde verilen
hizmetler ağırlıklı olarak akut vakalar, kronik hastalıklar, kapsamlı üreme sağlığı paketleri, ruh
sağlığı danışmanlığı, aşılama ve sağlık geliştirme faaliyetlerine odaklanmaktadır.
MSF Şubat 2012’den bu yana Trablusşam’da Dar-al Zahraa Hastanesi’nde hem Suriyeli’ler hem
de zor durumdaki Lübnanlı’lar için temel sağlık hizmetleri, kronik hastalık tedavisi, üreme sağlığı
ve aşılama faaliyetleri yürütmektedir. MSF aynı zamanda Kasım 2012’den bu yana Jabal Mohsen
ilçesindeki El Zahraa dispanserinde ve Nisan 2013’ten beri de Bal-al-Tabbaneh ilçesindeki El
Dawa dispanserinde çalışmaktadır. MSF Jabal Mohsen’de, şiddet olaylarının arttığı dönemlerde
durumu acil olan hastalar başka hastaneye sevk edilene kadar ilk müdahaleyi
gerçekleştirmektedir.
MSF 2015 yılının Nisan ayında Akkar vilayetinde, Trablusşam’ın kuzeyindeki Abde’de yeni bir
temel sağlık merkezi açmıştır. Bu klinikte birincil akut vakalar, bulaşıcı olmayan hastalıklar,
cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri verilmektedir. Aynı zamanda ruh sağlığı, aşılama ve
sağlık geliştirme hizmetleri de sunulmaktadır. Eylül 2016’da MSF Vadi Halid’de ruh sağlığı
tedavisi ve bulaşıcı olmayan hastalıklara odaklanan bir sağlık merkezi açmıştır.
Suriye’den gelen Filistinli mülteciler
Savaş başlamadan önce Suriye’de yaklaşık 500.000 Filistinli mülteci bulunmaktaydı. Bu
Filistinlilerin bazıları bu ülkede doğup büyümüş kişilerden oluşmaktaydı. Halep, Dera ve Şam’ın
güneyindeki Yarmuk’taki Filistinli mülteci kamplarına düzenlenen saldırılarda çok kişi yaralanmış
ve hayatını kaybetmiştir. Birleşmiş Milletler Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı
(UNRWA) Lübnan’da Nisan 2014’te Suriye’den gelen 3.070 Filistinliyi kayıt altına almıştır.
13.836 kişi de Ürdün’de aynı BM ajansına yardım için başvurmuştur.
Lübnan’da MSF Saida’daki Ayn el Helweh kampı ve çevresinde yaşayan Filistinli mülteciler ve
korunmasız topluluklar için Nisan 2011’den beri ruh sağlığı hizmetleri vermektedir. 2015 yılının
Haziran ayında bu proje UNRWA’ya devredilmiştir.
Haziran 2013’ten bu yana yaklaşık 100.000 kişilik nüfusuyla ülkedeki en büyük Filistinli mülteci
kampı olan Ayn el Helweh’teki Human Call Hastanesi’nde temel sağlık hizmetleri
sunulmaktadır. Bu kampta hem Suriye’den gelen Suriyeli ve Filistinliler, hem de zaten yıllardır
orada yaşamakta olan Filistinli mülteciler yaşamaktadır.
Beyrut’un yoksul kesimlerine yalnızca 4 km. uzaklıkta olan Şatilla Filistinli mülteci kampında
30.000’den fazla mülteci (Suriyeliler, Filistinliler, Suriye’den gelen Filistinli mülteciler ve diğer
azınlıklar) içler acısı koşullarda yaşamaktadır. Eylül 2013’ten bu yana Beyrut’un güneyinde
gittikçe artan sağlık ihtiyaçlarına cevap verebilmek için MSF Şattila’da bir kadın sağlığı merkezi
ve temel sağlık merkezi işletmektedir. Proje öncelikle Suriyelilere hizmet vermeyi amaçlamış
olsa da, bu proje dahilinde Suriye’den kaçan Filistinliler ve Beyrut’un güneyinde yaşayan zor
durumdaki diğer topluluklara da hizmet verilmektedir.
Resmi yardım alamayan kayıt dışı mültecilerle beraber, BMMYK’nın yardım fonu ayırdığı belli
başlı yaralanmalar dışında yaralanması olan; ancak acil cerrahi yardım alamayan kayıtlı
mülteciler bu projenin hedef grubunu oluşturmaktadır. Anne çocuk sağlığı merkezi komplike
olmayan doğum vakalarına ve hamile kadınlara yönelik hizmet vermekte, gerektiğinde komplike
vakaları civardaki hastanelere sevk etmektedir. Buna ek olarak hizmetleri geliştirilen birincil
sağlık merkezinde doğum sonrası bakım ve pediyatri hizmetlerinin yanı sıra, hem çocuk hem de
yetişkinler için kronik hastalıklar konusunda hizmet verilmektedir. Ruh sağlığı hizmetleri de
verilen bu iki klinikte, her ay toplamda 6.500’den fazla kişiye hizmet verilmektedir.
Beyrut’un güneyindeki yoksul bölgede bulunan Burj-el-Barajneh mülteci kampında MSF, bölge
halkı için cinsel sağlık ve üreme sağlığı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, ruh sağlığı, sağlık
geliştirme gibi alanlara yoğunlaşan yeni bir sağlık merkezi açmıştır. Mayıs 2016’dan bu yana Burj
el-Barajneh’teki MSF sağlık merkezi, kronik hastalığı olan, fakat hareket kabiliyeti olmayan
hastalar için evde bakım programı başlatmıştır.
IRAK: 251.499 Suriyeli mülteci
Emi, MSF’nin anne çocuk kliniğinde dünyaya gelen bebeklerden biri. Klinik açılmadan önce Irak’ta Domiz Kampı’nda kalan
Suriyeli kadınlar kendi çadırlarında, son derece olumsuz koşullarda doğum yapmak zorunda kalıyordu. Fotoğraf: 17 Ocak
2016, Baudouin Nach.
Irak’taki 251.499 Suriyeli mültecinin büyük bir kısmı Kürt Bölgesi’nde yaşamaktadır (BMYYK, Temmuz
2015). Ancak şu anda Irak’taki ciddi karışıklık sebebiyle Kürt Bölgesi’ndeki durum daha da
kötüleşmektedir. Irak’taki durumun her geçen gün daha da tehlikeli hale gelmesi nedeniyle, çok sayıda
uluslararası yardım kuruluşu bölgedeki Suriyeli’ler için yürüttüğü faaliyetleri azaltmıştır. Önceki yıl Irak’ta
yaşanan şiddetli çatışmalar, çok sayıda Suriyeli’nin ülkesine geri dönmesi ve onbinlerce Iraklı’nın
(Ağustos 2014’te Irak’ın güvenli bölgelerine geri dönüş yapmadan önce) Suriye’ye kaçmasıyla
sonuçlanmıştır.
Domiz
Dohuk’taki Domiz mülteci kampı, burada barınan nüfusun çoğunun yer değiştirmesi sebebiyle geçtiğimiz
yıl giderek küçülmüştür. Bugün kampın nüfusu hesaplara göre 38.392’dir (BMMYK, Ekim 2016).
Mayıs 2012 ile Ekim 2015 arasında MSF, Domiz Kampı’nda sağlık hizmetleri veren başlıca yardım
kuruluşu olmuş, burada temel sağlık, cinsel sağlık, üreme sağlığı, kronik hastalıklar ve ruh sağlığı
hizmetleri vermiştir. MSF ekipleri 3 yılın ardından (Ekim 2015) genel sağlık ve ruh sağlığı faaliyetlerini
yerel yetkili kurluşlara devretmiştir. Kronik hastalık tedavisi de Haziran 2016’da Sağlık Müdürlüğü’ne
devredilmiştir.
MSF, Ağustos 2014’ten bu yana kampın içinde bir anne çocuk sağlığı merkezi işletmektedir. Bugün
burada çalışan ekiplerimiz cinsel sağlık ve üreme sağlığı faaliyetlerine odaklanmaktadır. Ekiplerimiz ayda
ortalama 85 doğuma yardım etmekte, komplike vakaları da Dohuk Hastanesi’ne sevk etmektedir.
Erbil
MSF Erbil’deki Kawargosk ve Darashakran mülteci kamplarında ruh sağlığı hizmetleri vermektedir.
TÜRKİYE: 2.5 milyondan fazla Suriyeli
4.000 mülteciye ev sahipliği yapan ve MSF’nin tıbbi/insani yardım kitleri dağıttığı Şanlıurfa’daki Akçakale Kampı’nda
kameraya poz veren yakın dostlar. Fotoğraf: 18 Şubat 2016, Diala Ghassan/MSF.
Türkiye şu anda ülkesindeki çatışmalardan kaçan 2.5 milyondan fazla Suriyeli’ye ev sahipliği yapmaktadır.
MSF Kilis’te Yurttaşlar Derneği’nin partnerliğiyle Suriyeliler için temel sağlık hizmetleri, ruh sağlığı ve
psikosoyal destek çalışmaları yürütmektedir. Projenin temel sağlık hizmetlerinde 1 Ocak ile 31 Ağustos
arasında 21.153 kişi muayene edilmiştir. Ruh sağlığı programı kapsamında 2.648 bireysel terapi seansı,
1.804 grup terapi ve ev ziyareti seansı yapılmıştır.
MSF Şanlıurfa’da Hayata Destek ve Uluslararası Mavi Hilal Derneği ile ruh sağlığı hizmetleri
yürütmektedir. Bu partnerlik aracılığıyla Ayn el Arab/Kobane ve Tel Abyad’dan gelen mülteciler de sağlık
hizmetlerinden yararlanmıştır. Bu topluluklara hijyen kitleri dağıtılmış, aynı zamanda kampların su ve
sanitasyon altyapısına katkı sağlanmıştır.
MSF Kasım 2015 ile Mayıs 2016 arasında kamp kapatılana kadar Akçakale transit kampında belediye ile
işbirliği içerisinde çalışmış, ücretsiz temel sağlık ve ruh sağlığı hizmetleri verilmiştir. Kampın su ve
sanitasyon altyapısı geliştirilmiş ve buradaki topluluğa gıda dışı yardım malzemeleri temin edilmiştir.
Akçakale kampında 4.000 kadar mülteci yaşarken, 300 mülteci de kendi istekleri doğrultusunda başka
kamplara geçiş yapmıştır. Nüfusun geri kalanı kamp dışında yaşamayı tercih etmiştir. MSF Akçakale’nin
sınır bölgelerinde yaşamayı tercih eden nüfus için hijyen kitleri dağıtımı yapmıştır.
MSF ve Kıtalararası Doktorlar Derneği (PAC) 2015’in Aralık ayında Gaziantep’te geçici koruma yasasına
bağlı olan nüfus için bir sağlık merkezi açmıştır. Burada cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleriyle
beraber kadın ve çocuklar için ayakta muayene hizmetleri verilmiştir. Bu klinikte MSF’nin yürüttüğü
cinsel sağlık ve üreme sağlığı çalışmaları Nisan 2016’da sonlandırılmıştır. MSF bu tarihten itibaren, kayıtlı
hastalarının tedavisini devam ettirebilmek amacıyla Gaziantep’te Birincil Sağlık Hizmetleri Derneği’nin
cinsel sağlık ve üreme sağlığı faaliyetlerine destek vermiştir.
Son Dakika: Halep tahliyeleri
Aralık ayı ortasında Halep’te tahliyelerin yeniden gündeme gelmesiyle birlikte MSF, 16 Aralık’ta sağlık
çalışanları ve diğer uzmanlardan oluşan 3 ekip ve 45 ton tıbbi ve gıda dışı yardım
malzemesiyle, Suriye'nin İdlip vilayetindeki Atme kasabasında acil müdahale çalışmalarını ve hazırlıklarını
hızlandırmıştır.
Halep'in Atarib kasabasına 35 km uzaklıkta bulunan bölgede yardıma hazır olan MSF ekipleri, tahliye
sürecini dikkatle takip etmekte ve bölgedeki yerel sağlık tesislerinin ihtiyaçlarını gidermektedir. İdlip’te
hizmet vermeye devam eden 3 farklı hastaneye Türkiye üzerinden 23,5 m3 tıbbi malzeme desteği
ulaştıran MSF, aynı zamanda Daret Ezza ve Qah beldelerine sığınan 130 aileye 130 adet gıda dışı yardım
kiti temin etmiştir.
MSF, sivillerin bir an önce kuşatma bölgesinden tahliye edilmesi ve güvenli geçişin tüm taraflarca
teminat altına alınması için Suriye’de çatışmaları sürdüren tüm taraflara seslenmektedir.
MSF’nin Azez’deki hastanesinde çocuğuna nebülizör tedavisi uygulayan bir anne. Fotoğraf: 17 Mart 2016, Mahmoud Abdelrahman
www.sinirtanimayandoktorlar.org
bilgi@istanbul.msf.org
MSFTurkiye
MSF_Turkiye
MSF_Turkiye
MSF Turkiye
Download