Türkiye Ekonomisinde Görünüm Türkiye ekonomisi 2015 yılının üçüncü çeyreğinde %4 oranında büyümüştür. %2,8’lik piyasa beklentisine karşılık sağlanan bu büyüme, küresel kriz sonrası 24 çeyrek üst üste büyüme başarısı gösteren Türkiye ekonomisinin yapısal dinamiklerinin doğru işlediğine işaret etmektedir. 24 çeyrek üst üste büyüme başarısı Türkiye ekonomisi 2015 yılının üçüncü çeyreğinde %4 oranında büyümüştür. %2,8’lik piyasa beklentisine karşılık sağlanan bu büyüme, küresel kriz sonrası 24 çeyrek üst üste büyüme başarısı gösteren Türkiye ekonomisinin yapısal dinamiklerinin doğru işlediğine işaret etmektedir. Yılın ikinci çeyreğine göre hız kaybeden iç tüketim, yılın üçüncü çeyreğinde de büyümeye en büyük katkıyı sağlamıştır. Üretim yöntemine göre hesaplanan GSYH verileri doğrultusunda, üçüncü çeyrekte 1,9 puan ile büyümeye en önemli katkıyı hizmetler sektörü sağlamıştır. Tarım üretimindeki artış ve mevsimsel etkiler sonucunda tarım sektörünün büyümeye katkısı 1,6 puan ile son 10 yılın en yüksek seviyesine çıkmıştır. Sanayi ve inşaat sektörlerinin büyümeye katkıları ise 0,4 ve 0,1 puan ile sınırlı düzeyde kalmıştır. Sanayi üretimindeki güçlenme eğilimi devam ediyor. Sanayi üretimindeki güçlenme eğilimi, 2015 yılı Kasım ayında da devam etmiştir. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %3,5 artmıştır. Sanayinin alt sektörlerine göz atıldığında, 2015 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi %6,6 azalırken, imalat sanayi sektörü endeksi %4,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %2,4 artmıştır. Diğer taraftan, ana sanayi grupları sınıflamasına göre, 2015 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre en yüksek düşüş %6,5 ile dayanıklı tüketim malı imalatında ortaya çıkmıştır. İşsizlikteki katılık 2015 yılında da devam etmiştir. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2015 yılı Kasım ayında geçen yılın aynı dönemine göre 29 bin kişi artarak 3 milyon 125 bin kişiye ulaşmış, işsizlik oranı 0,2 puanlık azalış ile %10,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Tarım dışı işsizlik oranı %12,4, genç işsizlik oranı ise %19,1 olmuştur. İstihdam edilenlerin sayısı 2015 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre 802 bin kişi artarak 26 milyon 676 bin kişiye ulaşmış, istihdam oranı ise 0,7 puanlık artış ile %45,8 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde iş gücüne katılma oranı 0,7 puan artarak %51,2 seviyesinde dengelenmiştir. Enerji ve emtia fiyatlarının desteği… TÜİK Aralık 2015 verilerine göre, ihracat yıllık bazda %8,7, ithalat ise %14,4 oranında gerilemiştir. Dış ticaret açığı ise yılın 12 aylık döneminde 2014 yılına göre %25,2 oranında daralmıştır. Enerji fiyatlarındaki düşüş ve emtia fiyatlarının gerilemesi dış ticaret açığının daralmasında önemli rol oynamıştır. Diğer taraftan, Euro Alanı’ndaki canlanmaya paralel olarak ihracata yönelik iyimserlik artmıştır. Avrupa Birliği’nin (AB-28) ihracattaki payı 2014 Aralık ayında %40,2 iken, 2015 Aralık ayında %46 olmuştur. AB’ye yapılan ihracat, 2014 yılının aynı ayına göre %1,7 artarak 5 milyar 428 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Kaynaklar: TÜİK, TCMB, Ekonomi Bakanlığı, Borsa İstanbul, IMF, OECD 22 İŞ FAKTORİNG 2015 FAALİYET RAPORU 2015 yılının sonunda %4,5’in altında gerçekleşmesi beklenen cari açığın milli gelire oranının, artan jeopolitik endişeler ve Rusya ile yaşanan gerginliğin üretebileceği olumsuzluklar nedeniyle bir miktar yükselmesi mümkündür. Üretici ve tüketici enflasyonu: Ayrım belirginleşiyor. 2015 yıl sonu itibarıyla TÜFE %8,81 düzeyinde gerçekleşerek, son dört yılın en yüksek yıl sonu enflasyon değerine ulaşmıştır. Diğer taraftan, aylık bazda Ekim’den bu yana gerilemeye devam eden Yİ-ÜFE ise, 2015 yılını %5,71 değeri ile tamamlayarak son 3 yılın en düşük yıl sonu ÜFE enflasyonu olmuştur. Petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarında gözlenen güçlü gerileme, Yİ-ÜFE’deki düşüşün en önemli nedenini oluşturmuştur. Çekirdek enflasyon göstergeleri (H ve I endeksleri) Ağustos ayından bu yana yükselmektedir. Söz konusu endekslerde yıllık enflasyon Aralık ayında sırasıyla %9,27 ve %9,51 olarak hesaplanmıştır. TCMB, 22 Aralık 2015 tarihli toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri ile enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, likidite politikasındaki sıkı duruşunu koruyacağını açıklamış ve önümüzdeki dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümüne bağlı olmaya devam edeceğini ifade etmiştir.