KIsA ünüx niı,cİsİ r.gpŞrRİ rınni ünüxüN a,uı SANELOC l00 mg değiştirilmiş salımlı tablet 2.KALİTAIİr vB KANTİTAIİr nİı,rcşİıvı Etkin madde: Her değiştirilmiş salımlı tablette l00 mg metoprolol tartarata eşdeğer 95 mg metoprolol süksinat içermektedir. Yardımcı maddeler: Şekerküre 40.7l mg Laktoz monohidrat 7 .48m9 Yardımcı maddeler için 6.l'e bakınız. 3.FARMAsÖrix FORM Değiştirilmiş salımlı tablet her iki yüzü çentikli açık sarı oblong tablet. 4.KLiNiK Özrı,r,ixr,n n 4. 1.Terapötik endikasyonlar Hipertansiyon, angina pektoris, sol ventriküler sistolik fonksiyon bozukluğu ile birlikte görülen stabil semptomatik kronik ka|pyetmezliği, miyokard enfarktüsünün akut fazından sonra ani ölüm riski ve enfarktüs tekrarlanma riskinin önlenmesi, özellikle supraventriküler taşikardi dahil olmak üzere kalp ritim bozuklukları, ventriküler ekstrasistol ve atrial fibrilasyonda ventriküler hızın azaltılması, çarpıntı ile beraber fonksiyonel kalp bozuklukları ve migren proflaksisinde endikedir. 4.2.Pozo|oji ve uygulama şekli Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi: SANELOC değiştirilmiş salımlı tabletlerin günde bir kez tercihen sabahları alınması önerilir Gıdalarla birlikte alımı biyoyararlanımı etkilemez. Bradikardiden kaçınmak için dozaj bireysel olarak ayarlanmalıdır. Aşağıdaki doz bilgileri kılavuz mahiyetindedir: Hipertansiyon Günde 50-100 mg alınır. 100 mg'a cevap Vermeyen hastalarda doz yükseltilebilir ya da diüretikler veya dihidropiridin sınıfı kalsiyum antagonistleri gibi diğer antihipertansif ajanlarla kombine : edilebilir. Saneloc 100 değiştirilmiş salımlı tablet v12 Angina pektoris Günde 100-200 mg alınır. Eğer gerekirse, tedaviye nitratlar eklenebilir veya doz yükseltilir. Stabil semptomatik kalp yetmezliğinde ACE inhibitörleri, diüretik ve dijital preparatlarına ilave tedavi olarak: Hastalar son 6 hafta içinde akut yetmezlik olmaksızın stabil kronik kalp yetmezliğine ve esasen son 2 hafta içinde değişmemiş baza| tedaviye sahip olmalıdır. Beta blokerler ile kalp yetmezliği tedavisi bazen semptomların geçici olarak kötüleşmesine neden olabilir. Bazı vakalarda, tedaviye devam etmek ya da dozu aza|tmak ve diğer bazı vaka|arda tedavinin kesilmesi gerekebilir. Şiddetli kalp yetmezliği (NYHA IV) olan hastalarda SANELOC ile tedaviye başlanması, sadece kalp yetmezliği konusunda uzmafl doktorlar tarafindan gerçekleştirilmelidir (bakınız 4.4). Stabil kalp yetmezliği olan hastalarda doz, fonksiyonel sınıf II.: iıt lı<i ııJfta lçin önerilen başlangıç dozu günde 25 mg'dır. iki haftadan sonra, doz günde 50 mg'a yükseltilebilir ve daha sonra her iki haftada bir doz iki katına çıkarılabilir. Uzun süreli tedavi için hedef doz günde 200 mg'dır. Stabil kalp yetmezliği olan hastalardadoz, fonksiyonel sınıf III-IV: Başlangıç dozu günde (25 mg tabletin yarisı) l2'5 mg'dır. Doz hastanın durumuna göre ayarlanmalı ve bazı hastalarda kalp yetmez|iği semptomları kötüleşebileceği için doz arttırılırken hasta yakınen takip edilmelidir. l-2 -hafta sonia, dozgünde 25 mg'ayükseltilebilir. Bu durumda, iki hafta daha geçtikten sonra, doz günde 50 mg'a ytıkseltiiebilir. Daha yüksek dozu tolere edebilen hastalarda, maksimum doz günde 200 mg'a kadar iki haftada bir iki kat arttırılabilir. Hipotansiyon ve/veya bradikardi durumunda, birlikte alınan ilaçların veya SANELoC dozunun uruıtrı-u.' gerekebilir. Başlangıçta gözlenen hipotansiyon mutlaka kronik tedavide SANELOC dozunun tolere edilemediği anlamına ge|mez, fakat koşullar stabilize edilene kadar doz artırılmamalıdır ve bu arada renal fonksiyonların kontrolünün arttırılması gerekebilir. Kardiyak aritmiler : Günde l00-200 mg. Gerekirse, doz yükseltilebilir. Miyokard enfarktiisünden sonra proflaktik tedavi idame dozu olarak, günde 200 mgdoz Çarpıntı eşlik eden fonksiyonel kalp bozuklukları Günde l00 mg. Gerekirse, doz yükseltilebilir. Migren proflaksisi Günde l00-200 mg : Uygulama şekli : oeğiştiriımiş salımlı tabletler bölünerek alınabilir. Tabletler çiğnenmemeli veya ezilmemelidir. Tabletler en azyarlm bardak su ile birlikte yutulmalıdır. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler : Böbrek yetmezliği : Eliminasyon hızı böbrek fonksiyonlarından önemsiz derecede etkilenir Saneloc 100 değiştirilmiş salımlı tablet ve bu sebeple böbrek 2lt2 fonksiyonlarının bozulmuş olduğu durumlarda doz ayar|amasına gerek yoktur Karaciğer yetmezliği: Genellikle karaciğer sirozu olan hastalara normal karaciğer fonksiyonuna sahip hastalar ile aynı dozda SANELOC verilir. Sadece, çok şiddetli karaciğer fonksiyonu bozukluğu beliıtileri olduğunda (örn: şant ameliyatlı hastalar), doz aza|tı|ması dikkate alınmalıdır. Pediyatrik popülasyon : Çocuklarda SANELOC ile tedavi deneyimi sınırlıdır Geriyatrik popülasyon : Başlangıçta mümkün olan en düşük doz kullanılmalıdır 4.3 Kontrendikasyonlar . . . . . . . . . . Kardiyojenik şok Hasta sinus sendromu ikinci ve üçüncü derece AVblok Unstabil, dekompanse kalp yetmezliği olan hastalarda (pulmoner ödem, hipoperfiizyon Veya hipotansiyon), ve beta reseptör agonistleri ile sürekli veya aralıklı inotropik tedavi gören hastalarda kontrendikedir. Semptomatik bradikardi veya hipotansiyon. Akut miyokard enfarktüsü olduğu şüphelenilen hastalara, kalp hızı < 45 atım/dk, PQ aralığı> 0.24 saniye veya sistolik kan basıncı < 100 mmHg olduğu sürece, metoprolol verilmemelidir. Kalp yetmezliği endikasyonları olması durumunda, sırtüstü yatar pozisyonda tekrarlanan kan basıncı ölçümü 100 mmHg'nin altında olan hastalar tedavi başlamadan önce yeniden değerlendirilmelidir. Gangren tehlikesinin söz konusu olduğu şiddetli periferik vasküler hastalığı. -,...... Urünün veya diğer beta blokerlerin herhangi bir bileşenine karşı aşırı duyarlılık. Tedavi edilmeyen feokromositoma Klinik olarak ilişkili sinüs bradikardi 4,4 Öze| kullanım uyarılarr ve önlemleri Beta blokerler ile tedavi edilen hastalara verapamil türü kalsiyum antagonistleri intravenöz uygulaması yapılmamalıdır. Metoprolol, kesik kesik topallama gibi periferik arteriyel dolaşım bozukluğu semptomlarını alevlendirebilir. ileri derecede böbrek yetmezliğinde, metabolik asidoz ile birlikte görülen şiddetli akut ciddi tabloda, dijital preparatları ile kombine tedavide dikkatli olunmalıdır. Prinzmental anjina'sı olan hastalarda, koroner damarların alfa reseptörler aracılığıyla oluşan kontraksiyonundan dolayı anjina ataklarının sıklığı ve büyüklüğü artabilir. Bu sebeple bu hastalarda non selektif beta blokerler kullanılmamalıdır. Beta l selektif blokerler dikkatli kullanılmalıdır. Bronşiyal astım veya diğer kronik obstruktif akciğer hastalıklarında, eş zaman|ı olarak yeterli bronkodilatör tedavi uygulanmalıdır. Beta 2 stimulanlarının dozunun arttırılması gerekebilir. Metoprolol ile tedavi sırasında, karbohidrat metabolizmaslnln engellenmesi veya hipogliseminin maskelenmesi riski non selektif beta blokerlere göre daha azdır' Saneloc 100 değiştirİlmiş salımlı tablet 3l12 Çok nadiren, önceden varlığı tespit edilen orta derecede AV iletim bozukluğu ağırlaşabilir (muhtemelen AV bloğuna sebep olabilir). Beta blokerler ile tedavi, anaflaktik reaksiyon tedavisini zorlaştırır. Normal dozda adrenalin tedavisi her zaman beklenen terapötik etkiyi doğurmaz. Feokromositoma hastasına SANELOC verildiğinde, bir alfa bloker ile tedavi önerilmelidir. (NYHA klas IV) hastaları ile yapılmış kontrollü klinik verileri sınırlıdır. Bu sebeple bu hastalarda kalp etkinlik/güvenlilik edilen çalışmalardan elde yetmezliğinin tedavisi, sadece bu alanda özel eğitim ve deneyime sahip doktorlar tarafından Ağır stabil semptomatik kalp yetmezliği başlatı lmal ı dır (bakınız 4'2) . Akut miyokard enfarktüsü ve stabil olmayan angina pekİoris ile ilişkili semptomatik kalp yetmezliği olan hastalar, kalp yetmezliği endikasyonunun bulunduğu çalışmalara dahil edilmemiştir. Bu koşullarla ilişkili akut miyokard enfarktiisünün tedavisi için etkinlik/güvenlilik bu sebeple dokumante edilmemiştir. Stabil olmayan, kompanse edilemeyen kalp yetmezliğinde kullanımı kontrendikedir (bakınız 4.3). Beta blokajın aniden kesilmesi, özellikle yüksek riskli hastalarda, hem kronik kalp yetmezliğini ağırlaştırabileceği hem de miyokard enfarktüsü ve ani ölüm riskini arttırabileceğinden tehlikelidir. Bu sebeple mümkünse SANELOC tedavisinin kesilmesi en az iki haftada bir her basamakta dozun yar|ya indirilmesi ile kademeli olarak yapılmalı Ve son doz olarak yarı dozu 25 mg olacak şekilde aza|tı|malıdır. Son doztedavi kesilmeden enaz4 gün önce alınmalıdır, Eğer semptomlar gözlenirse, daha yavaş bir ilaç kesme hızı önerilir. Ameliyat öncesinde anestezi uzmanl, hastanın SANELOC aldığına dair bilgilendirilmelidir. Ameliyat edilen hastalarda beta bloker tedavisinin kesilmesi önerilmemektedir. Metoprololün kesilmesi istendiği takdirde, bu mümkünse genel anesteziden en az 48 saat önce gerçekleştirilmelidir. Yaşlıların tedavisinde dtıştık dozdabaşlanarak dikkatle kullanılmalıdır Beta bloker tedavisi gören hastalarda anaflaktik şok daha ağır seyreder. Tablet sukroz ve laktoz içerdiğinden nadir kalıtımsal fruktoz veya galaktoz intoleransı, Lapp laktozyetmezliği ya da glukoz -ga|aktozmalabsorbsiyon problemi olan hastaların SANELOC'u kullanmamaları gerekir. 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri Kan basıncı i.izerinde antihipertansif etkisi olan diğer ilaçlar ve etkileri genellikle aditif olan; dihidropiridin türevleri, trisiklik antidepresanlar, barbitüratlar ve fenotiazinler ile eşzamanlı kullanım sonucu gelişebilecek olan hipotansiyonun önlenmesi için dikkat edilmelidir. bir CYP2D6- substratıdır. CYP2D6'yı inhibe eden ilaçların, metoprolol p|azma konsantrasyonu üzerinde etkisi olabilir. CYP2D6'yı inhibe eden ilaçlara örnekler kinidin, terbinafin, paroksetin, fluoksetin, sertralin, selekoksib, propafenon ve difenhidramindir. Bu ilaçlarla tedaviye Metoprolol Saneloc I00 değiştirilmiş salımlı tablet 4lt2 başlandığında, SANELOC ile tedavi edilen hastalarda SANELOC dozu aza|tılmalıdır SANELoC ile tedavide aşağıdaki kombinasyonlardan kaçınılmalıdır : Barbiturik asit ti.irevleri : Barbitüratlar (pentobarbital için araştırılmış) enzim indüksiyonu ile metoprolol metabolizmasını hızlandırır. Propafenon: Metoprolol ile tedavi edilen 4 hastaya propafenon uygulandığında, metoprolol plazma koniantrasyonları 2.5 kat artmış ve iki hastada metoprolole özgd yan etkiler ortaya çıkmıştır. Sekiz sağlıklı gönüllüde etkileşim doğrulanmıştır. Bu etkileşim, kinidine benzer şekilde propafenonun sitokrom P45o 2D6 yoluyla metoprolol metabolizmasını inhibe etmesi ile açıklanabilir. Propafenon ayn| Zamanda betareseptör bloke edici özelliklere sahip olduğu için kombinasyonun uygulanması zordur. Verapamil : Verapamilin beta reseptör bloke edici ilaçlarla (atenolol, propranolol ve pindolol) birlikte kullanılması bradikardiye ve kan basıncında düşmeye sebep olabilir. Verapamil ve beta blokerler AVileti ve sinüs düğümü fonksiyonu üzerinde aditif inhibitör etkiye sahiptir. Aşağıda belirtilen lrnmbinasyonlarda SANELOC dozunun ayarlanması gerelrebilir : Amiodaron : Bir vaka raporunda amiodaron ile tedavi edilen hastalara eş zamanlı metoprolol verildiğinde belirgin sinus bradikardisi gelişebileceği bildirilmiştir. Amiodaronun yarılanma süresi müddet devam edebilir. çok uzun olduğundan (ortalama 50 gün), ilaç kesildikten Sonra etkileşim uzun Antiaritmikler, sınıf I : Sınıf I antiaritmiklerin ve beta blokerlerin birlikte kullanılması, negatif inotropik etkilerinin aditif olması nedeniyle, sol ventrikül fonksiyon bozukluğu olan hastalarda ciddi hemodinamik yan etkilerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu kombinasyon ayrlca "hasta sinüs sendromu"nda ve atriyoventriküler ileti bozukluğunda kullanılmamalıdır. Etkiıeşim disopiramid ile yapılan çalışma ile belgelenmiştir. Steroid olmayan antienflamatuvar/antiromatizma| ilaçlar : NSAlD-antiflojistik ilaçların, beta blokerlerin antihipertansif etkilerini azdıttığı gösterilmiştir. Çalışma temel olarak indometasin ile yapılmıştır. Bu etkileşim muhtemelen sulindak ile görülmez. Diklofenak ile negatif etkileşim çalışması yapılmıştır. Dijital glikozidler : Beta blokerler ile birlikte dijital glikozidler, atrioventriküler iletim süresini artırabilir ve bradikardiyi tetikleyebilir. Difenhidramin, hızJıı hidroksilasyon olan bireylerde CYP 2D6 aracılığıyla metoprololün alfa-hidroksimetoprolole dönüşümü klerensini azaltır (2.5 kaQ. Böylece metoproloün etkisi artar. Difenhidramin diğer CYP 2D6 substratlarının metabolizmaslnl inhibe edebilir. Difenhidramin : Diltiazem : Diltiazem ve beta blokerlerin birlikte kullanılması AVileti ve sinüs düğümü fonksiyonu üzerine aditif inhibitör etki gösterir. Diltiazem ile metoprolol birlikte kullanıldığında belirgin bradikardi görülmüştür (vaka raporları). Saneloc 100 değiştirilmiş salımlı tablet 5lt2 Epinefrin : 10 vaka raporunda, selektif olmayan beta bloker (pindolol ve propranolol dahil) kullanan hastalara epinefrin (adrenalin) verildiğinde ileri derecede hipertansiyon ve bradikardi oluştuğu bildirilmiştir. Bu gözlemler sağlıklı gönüllülerde yapılan çalışmalarla doğrulanmıştır. Ayrıca epinefrin içeren lokal anesteziklerin damar içine uygulanmaslnln da aynı etkileri gösterebileceği bildirilmiştir. Kardiyoselektif beta blokerlerin kullanımı ile risk olasılığı daha azaltıl.abilir. Fenilpropanolamin : Sağlıklı gönüllülerde fenilpropanolamin (norepinefrin) 50 mg tek doz uyguiandıgında diyastolik kan basıncını patolojik değerlere yükseltebilir. Propranolol, f"niıpropanolamin ile yükselen kan basıncını genellikle dtıştirtır. Bununla birlikte, beta blokerler paradokial olarak yüksek doz fenilpropanolamin a|an hastalarda hipertansif reaksiyonları hipertansif krizler şiddetıendirebilir. Birkaç vakada sadece fenilpropanolamin ile tedavi sırasında tanımlanmıştır. Kinidin : Kinidin, hızlı hidroksilasyon olanlarda (isveç'te Yo90 dan fazla) ile metoprololün metabolizmasını inhibe ederek plazma düzeyini ve dolayısıyla beta bloker etkisini belirgin derecede arttırır. Benzer etkileşim aynı enzimle (sitokrom P450 2D6) metabolize olan diğer beta blokerlerle de görülebilir. : Klonidinin ani kesilmesine bağlı hipertansif reaksiyon, beta blokerlerle birlikte kullanıldığında şiddetlenebilir. Klonidin ile birlikte tedaviye son verilirken, beta-bloker tedavisine Klonidin klonidinden günler önce son verilmelidir. Rifampisin : Rifampisin metoprololün metabolizmaslnl hızlandırarak p|azma düzeyini düşürür. Metoprolol ile birlikte, diğer beta-bloker ilaçları (göz damlaları gibi) ya da MAo inhibitrırtı kullanan hastaiar yakından izlenmelidir. inhalasyon anestezikleri, betabloker tedavisi gören hastalarda kardiyodepresan etkiyi güçlendirebilir. Betabloker alan hastalarda, oral antidiyabetiklerin dozlarının ayarlanması gerekebilir. Eşzamanlı olarak simetidin veya hidralazin uygulandığında metaprololün plazma konsantrasyonu artabilir. özel popülasyonlara Pediyatrik popülasyon ilişkin ek bilgiler : Metoprololün pediyatrik kullanımını tavsiye etmek için yeterli çalışma yapılmamıştır 4.6 Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye Gebelik kategorisi C'dir. Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik lve-veya/ embriyonal/fetal gelişim lve-veya/ doğum lve-veyaldoğum ,o*u., gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). insanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. Gebelik dönemi Metoprolol kullanımı gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır. Beta reseptör Sqneloc I00 değiştirilmiş salımlı tablet 6lt2 bloker|eri fetus ve yeni doğanda bradikardi gibi yan etkilere yol açabilir. Gebeliğin son üç ayında ve doğum esnasında kullanılırken bu konu göz Önünde bulundurulmalıdır Planlı doğumdan 48-72 saat önce tedavi kademeli olarak kesilmelidir. Eğer bu mümkün değilse, yeni doğan doğumdan sonra 48-72 saat süresince beta blokaj belinileri ve semptomları (örneğin kalp ve akciğer komplikasyonları) yönünden izlenmelidir. Laktasyon dönemi Metoprolol emzirme dönemi içinde zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır. Bebeğin anne sütü ile aldığı metoprolol miktarı, anne metoprololü normal teröpatik doz|arda kullandığı sürece, beta-blokaj etki açısından ihmal edilebilir dtızeydedir. Fakat emzirirken bebekler beta blokaj beliıtileri açısından izlenmelidir. Üreme yeteneği/Fertilite Hayvan çalışmaları, intrauterin ölüm, gelişme geriliği ve erken doğumla ilişkili bir durum olan azalmış plasental kan perfüzyonunu göstermiştir. insanlardaki çalışmalarda düşük doğum tartısı bildirilmiştir. Ancak, Son dönemdeki ana|izler B-blokerlerle gelişen negatif etki kavramını sorgulamaktadırlar. Metoprolol, tüm diğer B-blokerlerde olduğu gibi, yeni doğan ve emzirme dönemindeki bebekler üzerinde özellikle bradikardi ve hiperglisemi olmak izere yan etkilere neden olabilmektedir. 4.7 Araçve makine kullanımı üzerinde etkiler SANELQC tedavisi sırasında sersemlik ve halsizlik görülebileceğinden araç Ve makine kullanırken bu durum göz önünde tutulmalıdır. 4.8 istenmeyen etkiler Yan etkiler genellikle doza bağlıdır ve hastaların yaklaşık Yol}'unda gözlenir. Çok yaygın (zll10); yaygn (>1/100 ila <l/10); yaygın olmayan (>l/1.000 ila <l/100); seyrek e1/l0.00b i|a <|lL000); çok seyrek (<l/l0.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Kan ve lenfatik sistem hastalıkları Seyrek : Trombositopeni Psikiyatrik hastalıklar Yaygin olmayan : Depresyon, konsantrasyon bozuklukları, somnolans veya uykusuzluk, kabus görme Seyrek : Sinirlilik, anksiyete, iktidarsızlık/seksüel bozukluk Çok seyrek : Amnezi/ha fıza zay ıflığı, konfü zyon, halüs inasyon Sinir sistemi hastalıkları Yaygın : Baş ağrısı, sersemlik, baş dönmesi Yaygın olmayan : Uyku bozuklukları, parestezi Seyrek : Kabus görme, depresyon, hafıza güçlüğü, konfüzyon, sinirlilik, anksiyete, halüsinasyon Bilinmiyor : Konsantrasyon bozukluğu Saneloc 100 değiştirilmiş salımlı tablet 7ltz Göz hastalıkları Seyrek : Görme bozuklukları, gözlerde kuruluk ve/veya kızarıklık Bilinmiyor : Konjuktivit benzeri semptomlar Kulak ve iç kulak hastalıkları Seyrek : Kulak çınlaması Kardiyak hastalıkları Yaygın : Bradikardi, palpitasyon Yaygın olmayan : Kalp yetmez|iği belirtilerinde geçici ağırlaşma, akut miyokard enfarktüslü hastalarda kardiyojenik şok*, göğüs ağrısı, birinci derece kalp bloğu Seyrek : AV-ileti zamanında uzama, kalp aritmiler Vasküler hastalıklar Yaygın : Ekstremitelerde soğuma Seyrek: Ödem, senkop Bilinmiyor : Vasküler bozukluğu olan hastalarda gangren Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıklar Yaygın olmayan : Nefes darlığı, bronşiyal astımı veya astmatik problemleri olan hastalarda bronkospazm Bilinmiyor: Rinit Gastrointestinal hastalıklar Yaygın : Karın ağrısı, bulantı, kusma, diyare ve kabızlık Seyrek : Tat alma bozuklukları Bilinmiyor : Ağız kuruluğu Hepatobiliyer hastalıklar Seyrek : Transaminazlarda artış Bilinmiyor: Hepatit Deri ve derialtı doku hastalıkları Seyrek : Deride aşırı duyarlılık reaksiyonları, psoriasisde ağırlaşma, fotosensitivite reaksiyonlarl, aşlrl terleme, saç dökülmesi Üreme sistemi Ye meme hastalıkları Seyrek : Geri dönüşümlü libido bozuklukları Kas iskelet ve bağ doku hastalıkları Bilinmiyor : Artralji, kas krampları Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Yaygın : Yorgunluk Yaygın olmayan : Kilo artışı *Plasebo'ya kıyasla görülme sıklığındaki o^ Saneloc I00 değiştirilmiş salımlı tablet o. 'liJk artışın olduğu akut miyokard enfarktüsü olan 8ll2 46000 hastanın katıldığı bir çalışmada; metoprolol grubunda kardiyojenik şokun görülme sıklığı % 2.3 iken, düşük şok riski indeksine sahip alt grup hastalardaki plasebo grubunda Vo |.9'dur. Şok risk indeksi; yaş, cinsiyet, gecikme, Killip sınıfi, kan basıncı, kalp hızı, ECG abnormalitesi ve hipertansiyon öyküsünden kaynaklanan her hastadaki mutlak şok riskine dayanmıştır. Düşük şok risk indeksine sahip hasta grubu, metoprololün akut miyokard enfarktüsünde kullanılmaslnln önerildiği hastalara karşılık gelmektedir. 4.9 Doz aşımr ve tedavisi Doz aşımı: Bir yetişkinde 7'5 g letal toksikasyona neden olmuştur. 5 yaşında bir çocukta l00 mg, gastrik lavajdan sonra hiçbir semptom göstermemiştir. Bir yetişkinde |'4 g, 12 yaşında bir çocukta 450 mg orta derecede toksisiteye neden olmuşfur. Bir yetişkinde 2.5 g ciddi toksisiteye, 7.5 g ise çok ciddi toksisiteye neden olmuştur. Doz aşımı beliıtileri: En önemlisi kardiyovasküler semptomlardır, fakat bazen özellikle çocuk ve genç yetişkinlerde merkezi sinir sistemi semptomları ve solunum depresyonu ön plana çıkabilir. Bradikardi, AV-blok I-III, QT-uzaması (istisnai durumlar), asistol, kan basıncının düşmesi, yetersiz periferik dolaşım, kalp yetmezliği, kardiyojenik şok, solunum depresyonu, apne görülebilir. Diğer belirtiler: Yorgunluk, konfüzyon, bilinç kaybı, titreme, kas krampı, terleme artışı, parestezi, bronkospazm, bulantı, kusma, muhtemelen özofagus sp€zml, hipoglisemi (özellikle çocuklarda) veya hiperglisemi, hiperkalemi, böbreklere etki ve geçici miyastenik sendrom görülebilir. Beraberinde alkol, antihipertansif, kinidin veya barbituratların alınması hastanın durumunu ktıtüleştirebilir. Doz aşlmmm ilk belirtileri ilaç alımından20 dakika i|a2 saat sonra görülmektedir. Tedavi: Gerekirse aktif kömür ile kusturmaya da mide lavajı uygulanmalıdır. Gastrik lavajdan önce vagal stimülasyon riskine karşı atropin (intravenözyoldan; yetişkinlere 0.25-0.50 mg, çocuklara 1020 mcğkg) verilmelidir. Duruma göre entiibasyon ve suni solunum uygulanır. Yeterli sıvı desteği, glukoz inftizyonu, ECG ile iz|eme yapılmalıdır, intravenöz yo|dan 1.0 _ 2.0 mg atropin (vagal stimülasyonu önlemek için) verilir, gerekirse tekrarlanabilir. Miyokardiyal depresyonda; dobutamin veya dopamin infüzyonu ve 10-20 mL, 9 mg/ml kalsiyum glubiyonat verilir. lntravenöz yoldan bir dakikadan daha uzun sürede 50-150 mcgikg glukagon verilir, daha sonra inftizyon şeklinde uygulanabilir. Amrinon da verilebilir. Bazı durumlarda epinefrin (adrenalin) eklenmesinin de yararlı olduğu görülmüştür. QRS kompleksinde genişleme ve aritmilerde sodyum (klorür veya bikarbonat şeklinde) infiizyonu uygulanır. Pacemaker gerekli olabilir. Kalp durması halinde uzun süre resusitasyon gerekli olabilir. Bronkospazma görüldüğünde, terbutalin (enjeksiyon veya inhalasyon şeklinde) verilebilir. Semptomatik tedavi uygulanır. 5. FARMAKoLOJİK ÖzBr,r,İrg,rcı 5.1 Farmakodinamik özellikler Farmakoterapötik grup: Selektif beta-reseptör blokeri ATC kodu : C07A B02 Saneloc I00 değiştirilmiş salımlı tablet 9l12 Metoprolol, B'-selektif beta-blokerdir, kalpteki beta, reseptörlerini, periferik damarlar ve bronşlardaki beta, reseptörlerini bloke etmek için gereken dozlardan daha dtıştık dozlarda bloke eder. SANELOC'un selektivitesi doza bağlıdır, ancak pik plazma konsantrasyonlarına, tabletlere göre daha düşük dozlarlaulaşıldığından SANELoC dozaj formu ile daha yüksek B, selektivitesi sağlanır. Metoprololün beta stimule edici etkisi yoktur ve membran stimule edici etkisi çok düşükti.ir. Beta reseptör blokerlerin negatif inotropik ve kronotropik etkileri vardır. Metoprolol tedavisi, fiziksel ve mental stres sırasında salgılanan katekolaminlerin etkisiyle ortaya çıkan kalp hızı,kalp debisi ve kan basıncı artışını aza|tır. Adrenal bezlerden adrenalin salgısının yükselmesi ile birlikte görülen stres durumlarında, metoprolol normal fizyolojik vasküler dilatasyonu engellemez. Metoprolol, terapötik doz|arda, bronş kasları üzerinde, selektif olmayan beta blokerlere göre daha az kontraksiyona neden olur. Metoprololün bu özelliği, bronşiyal astım ya da ilerlemiş obstrüktif akciğer hastalığı olanlarda B, -agonistleri ile birlikte tedavi olanağı sağlar. Metoprolol, insülin salgılanmasını ve karbonhidrat metabolizmasını, selektif olmayan beta blokerlere göre daha az etkiler, bu nedenlerle diabetes mellitus hastalarında da kullanılabilir. Metoprolol, selektif olmayan beta blokerlere göre hipoglisemideki taşikardi gibi, kardiyovasküler yanıtları daha az etkiler ve kan şekerinin normal düzeye dönmesi daha hızlıdır. SANELOC, hipertansiyonlu hastalarda, hem ayakta hem de yatar durumda ve egzersiz sırasında kan basıncını 24 saatten daha uzun süre belirgin olarak düşürür. Metoprolol tedavisinin başlangıcında periferik direnç artışı görülebilir. Ancak uzun süreli tedavide, kan basıncının düşmesi, periferik direncin azalmasına ve kalp debisinin değişmemesine bağlı olabilir. ortalağır hipertansiyonu olan erkek hastalarda metoprolol ölüm riskini aza|tır. Elektrolit dengesizliğine neden olmaz. Kronik kalp yetmezliğindeki etkileri : Ejeksiyon fraksiyonu aza|mış (s0.40) ve kalp yetmez|iği (NYHA II-[D olan 399| hasta üzerinde yapılan MERIT-Kalp Yetmezliği Çalışmasında, Metaprololün yaşama şansml arttırdığı Ve hastaneye yatırılma sayıslnda azalma sağladığı bildirilmiştir. Uzun süreli tedavide semptomlarda genel bir iyileşme görülmüştür. (NYHA fonksiyonel sınıfi ve Genel Tedavi Değerlendirme Puanı). ) Ayrıca Metaprolol tedavisinin ejeksiyon fraksiyonunu arttırdığı ve sol ventrikül sistol sonu ve diyastol sonu hacimlerini azalttığı gösterilmiştir. Metoprolol ile taşiaritmilerde sempatolitik aktivitenin artışına bağlı etkiler bloke edilerek pacemaker hücrelerde otomatizasyonun azalması Ve ayrrca supraventriküler ileti zamanlnln uzamasl ile kalp hızının düşmesi sağlanır. Metoprolol, miyokard enfarktüsünün tekrarlama riskini ve özellikle miyokard enfaktüsünden sonraki ani ölüm riskini aza|tır. 5.2 F'armakokinetik özellikler Genel özellikler Emilim: SANELoC'un biyoyararlanımı Vo30-40'dıt. P|azma yarılanma ömrü 3-5 saattir. oral uygulama sonrasl emilim tamamlanır ve madde tüm gastrointestinal kanal boyunca ve kolonda absorbe olur. Dağılım: Saneloc 100 değiştirilmiş salımlı tablet t0l12 SANELOC kontrollü salımlı film tabletler, her biri ayrı bir depo ünite olan metoprolol süksinat mikrokapsüllenmiş çekirdeklerden oluşmuştur. Her çekirdek, ilacın salım hızını kontrol eden polimerik bir membran ile kaplanmıştır. oral yoldan alınan tablet, sıvı ile temas ettiği gastrointestinal kanalın geniş yüzeyinden hızla dağılarak yayılır. Metoprololün salım hızı çevredeki sıvının pH'sından etkilenmez ve yaklaşık 20 saat boyunca aralıksız devam eder. Dozaj formu 24 saat boyunca düzgün bir p|azma konsantrasyonu Ve etki süresi sağlar. Biyotransformasyon: Metoprolol karaciğerde temelde CYP2D6 enzimi ile metabolize olur. Uç temel metaboliti vardır, ancak bunlardan hiçbirinin klinik açıdan anlamlı bir beta bloker etkisi yoktur. Eliminasyon: Metoprololün yaklaşık %5'i değişmemiş olarak idrarla, geri kalanı ise metabolitleri şeklinde atılır Klinik öncesi güvenlilik verileri Metoprolol klinik açıdan çok geniş kapsamlı test edilmiştir. İlgili bilgiler Kısa Ürün Bilgisinin diğer bölümlerinde mevcuttur. 5.3 6. FARMAsÖrİr öznr,r,İxr,nn 6.1 Yardımcı maddelerin listesi Sukroz, Mısır nişastası, Sıvı glukoz, Pol i akri lat D ağı|ma I Yo3 0 Talk, Magnezyum stearat, Mikrokristal selüloz, Krospovidon Kolloidal silika anhidr, Laktoz monohidrat, Hipromelloz, Titanyum dioksit (E 17 l) Makrogol4000 Sarı Demir oksit (E 172) 6.2 Geçimsizlikler Mevcut değildir. 6.3 Raf ömrü 24 ay 6.4 Saklamaya yönelik özel tedbirler 25oC'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır Saneloc I00 değiştirİlmiş salımlı tablet 11112 6.5 Ambalajın niteliği ve içeriği 20,30 ve 90 değiştirilmiş salımlı tablet içeren blister ambalajlarda ambalajlanmıştır. 6.6 Tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller " Tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği" ve "Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmelikleri"ne uygun olarak imha edilmelidir. 7. RIJHSAT sAHİBi Sandoz ilaç San. ve Tic. A.Ş Küçükbakkalköy Mah. Şehit Şakir Elkovan Cad. No: l 5A 347 50 Ataşehir/istanbul RI'HSAT I\UMARASI 124158 İr,r nurısAT TARilliınurrsar YENİLEME TARiHİ ilk ruhsat tarihi: 3010412008 i Saneloc l00 değİştirilmiş salımlı tablet r2lt2