Avrasya Hospital Sa€l›k Dergisi Y›l: 16 - Say›: 56 - www.avrasyahospital.com BÖLÜMLERİMİZ TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİMİZ HASTANEMİZİ FARKLI KILAN ÖZELLİKLER Temelden itibaren hastane olarak projelendirilip, inşa edilen ülkemizin ender özel hastanelerinden biridir. Avrasya Hospital; 51 yoğun bakım olmak üzere 135 nitelikli hasta yataklarına sahiptir. 6 adet üstün teknolojik donanımlı ameli- yathane, 3 doğumhane, 3 küçük cerrahi müdahale odası mevcuttur. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi, Koroner Yoğun Bakım Ünitesi, KVC Yoğun Bakım Ünitesi, Cerrahi ve Dahili Yoğun Bakım Üniteleri, Onkoloji Merkezi (Radyasyon Onkolojisi, Medikal Onkoloji Ünitesi) bulunmaktadır. 50 adet modern poliklinik odası, yüksek teknolojisi ve deneyimli kadrosu, 4200 m2’lik kapalı, 1000 m2’lik açık otoparkı ile 7 gün 24 saat hizmet veren bir sağlık kuruluşudur. BÖLÜMLERİMİZ • 24 Saat Acil Hizmet • Genel Cerrahi • Onkoloji • Kad›n Hastal›klar› ve Do€um • Çocuk Sa€l›€› ve Hastal›klar› • ‹ç Hastal›klar› • Kulak Burun ve Bo€az • Nöroloji • Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi (Nöroflirurji) • Gö€üs Hastal›klar› • Gö€üs Cerrahisi • Kardiyoloji • Kalp ve Damar Cerrahisi • Göz Hastal›klar› • Difl Sa€l›€› • Ortopedi ve Travmatoloji • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon • Üroloji • Estetik-Plastik Cerrahisi • El ve Mikro Cerrahi • Psikiyatri • Cilt Hastal›klar› • Beslenme ve Diyet • Eriflkin Yo€un Bak›m • Koroner Yo€un Bak›m • Yeni Do€an Yo€un Bak›m TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİ Onkoloji Merkezi Kanser Teflhis ve Tedavisi Radyasyon Onkolojisi Kemoterapi Ifl›n Tedavisi Trilogy Lineer Akseleratör (Linak) Kobalt Ayg›t› Simülatör Üç Boyutlu (3D) Tedavi Planlama Onkoloji Yo€un Bak›m› Genel Cerrahi Acil Cerrahi Kanser Cerrahisi Endoskopik Cerrahi Sünnet Endoskopi Ünitesi Gastroskopi Duodenoskopi E.R.C.P. Kolonoskopi Rektoskopi Gö€üs Hastal›klar› Bronkoskopi Transtorasik ‹€ne Aspirasyonu Plevral Biyopsi Torasentez Plörodesiz Solunum Fonksiyon Testleri Allerji Testleri Kardiyoloji Koroner Anjiyografi 128 Kesit BT Anjiyo MR Anjiyo Damarlar›n Doppler Tetkiki Periferik Anjiyografi Kalp Anjiyografisi Balon Anjiyoplasti Stent Tak›lmas› ASD VSD PDA Kapat›lmas› Valvüloplasti DSA ile Damarlar›n Tetkiki Kal›c› Kalp Pili Tedavisi Periferik Anjiyografi (Alt-ÜstEkstremite-Karotis-Renal-Beyin Anjiyografisi) Ekokardiyografi Eforlu EKG EKG Stres Eko Holter Tansiyon Holter Kardiovasküler Cerrahi Eriflkin Koroner Arter BYPASS Kalp Kapak Cerrahisi Do€ufltan (Konjentinal) Kalp Hastalıkları Cerrahisi Büyük Aort Damarı Cerrahisi Bacak Atardamarları ve Varis Karotis (fiahdamarı) Ameliyatları Nöroloji EEG A€r› Tedavisi Göz Ünitesi FFA (Göz Anjiyosu) Görme Alan› Belirleme Ünitesi Argon Laser Yag Laser Kontakt Lens Üroloji Böbrek Tafl› K›rma Ünitesi (ESWL) Pnömatik Tafl K›rma Sistoskopi Üreteroskopi Renoskopi Sünnet Dermatoloji (Cildiye) Laser Uygulama Ünitesi Kal›c› Epilasyon Cilt Gençlefltirme Varis Tedavisi Elektrokoterizasyon Krioterapi Radyoloji Emar-MR (Manyetik Rezonans) Multislice Tomografi 128 Kesit Tomografi (Dijital Anjiyo) Ultrason Renkli Doppler Mamografi Fluoroskopi Konvansiyonel Röntgen Laboratuvar Biyokimya CHEK-UP Mikrobiyoloji Patoloji Laboratuvar› Histopatoloji Sitoloji Frozen ‹nceleme Hasta Bafl› Giriflimler MİSYONUMUZ VİZYONUMUZ DEĞERLERİMİZ Nitelikli uzman kadrolar›m›z ile bireylerin teflhis, tedavi , bak›m ve koruyucu sa€l›k hizmetlerini kapsayan uygulamalar›m›z›, etik de€erlere ba€l›, hasta haklar›na sayg›l›, dil, din, ›rk ve cinsiyet ayr›m› gözetmeksizin kaliteli ve ekonomik olarak sunmakt›r. Ça€dafl bir yönetim sistemi, t›bbi uygulamalar› ve teknolojisi ile örnek gösterilen, toplumun beklentileri ile hastalar›m›z›n tüm sa€l›k gereksinimlerini karfl›layan ve bu özellikleri ile öncelikle tercih edilen, güvenilir, standart, kurumsal, sayg›n bir sa€l›k kuruluflu olmakt›r. De€iflim ve geliflime aç›kl›k fiefkat ve güleryüzlülük Çevreye ve insana sayg› Tak›m çal›flmas›na olan inanç Güvenilirlik HASTANEMİZ SGK, BANKALAR VE ÖZEL SAĞLIK SİGORTALARI İLE ANLAŞMALIDIR. 2 Yön. Kur. Başkanı Op. Dr. Hüseyin URLU Çalışanlarımızla Birlikte Büyüyoruz... Yön. Kur. Baflk. Op. Dr. Hüseyin Urlu Kurumlar Vergisi Dalında 3 Kez Bronz Madalya Değerli Okuyucular, Geride bıraktığımız yıl hastanemizin 15. Yılını kutladık. Önce hastanemizde doğan çocuklarımızla çok renkli ve eğlenceli bir çocuk şenliği yaptık. Hastanemizde dünyaya gelen çocuklarımıza doğumundan yetişkin bir birey olana kadar sağlıklarını emanet edebilecekleri bir kurum olduğumuzu onlara tekrar hissettirdik. Hasta memnuniyetinin sağlanmasında ve kurumsallaşmanın en önemli ayaklarından biri çalışan memnuniyeti ve motivasyonudur. Hastanemizin kuruluşundan beri bizimle çalışan doktorlarımız, hemşirelerimiz, ebelerimiz, teknisyenlerimiz ve elemanlarımız var. Büyük bir özveriyle, başarıyla çalışıp Avrasya Hospital’i güvenilir öncelikli tercih edilir bir kurum haline getirdiler. Büyüttüler sağlıkta önemli bir marka yaptılar. Emeği geçen, kurumumuza değer katan ve 5-10-15 yıldır bizimle çalışmış olan çalışma arkadaşlarımıza Bronz, Gümüş ve Altın ödüller (Kıdem Ödülleri) verildi. Bende ömrümde yüzlerce ödül aldım ama kurumumun hizmetlerimden dolayı bana layık gördüğü bu ödül en büyük sürprizi yaşattı. İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa AYHAN, Esenler İlçe Kaymakamı Yücel ÜNAL, Avcılar Kaymakamı Hulusi DOĞAN, Başakşehir Kaymakamı Kazım TEKİN, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat AYDIN, Zeytinburnu İlçe Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Oğuz CANBULAT, Zeytinburnu Kızılay Şube Başkanı Remzi YILMAZ, Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölge Müdürü Mehmet Nurettin TANIN, Biruni Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haydar SUR, Zeytinburnu Hizmetleri Destekleme Derneği Başkanı Nevzat ULUOCAK, (HATİAB) Hatay İşadamları ve Bürokratları Derneği Genel Başkanı İbrahim GÜDER ve HATİAB Üyeleri, (HATAYDER) Hatay Eğitim, Kültür, Tanıtım ve Dayanışma Derneği Yön. Kur. Bşk. Prof.Dr. Mustafa KAÇAR, Rumeli Türküleri Sanatçısı Arif ŞENTÜRK, Kanun Sanatçısı Özge DOĞRU, Cem KARACA’nın eşi TRT Radyo Sunucusu, şair ve yazar İlkim KARACA ile sanat, spor, ekonomi, sağlık camiasından birçok davetli ve Avrasya Hospital’da görev yapan tüm personel katıldı. Hasta memnuniyeti odaklı çalışanlarımızı motive edici bu etkinliklere önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz. 15 yıldır çalışanlarımızın kurumlarından gurur duymaları için teknolojik altyapıya verdiğimiz önem ve çalışma koşullarını iyileştirme gayretlerimiz çalışanlarımızda % 97 ‘lere varan bir memnuniyet sağlarken bununda hastalarımıza yansıması kaçınılmaz olmuştur. Teknolojik altyapımıza en son katılan Trilogy cihazımızda siz bu satırları okurken hizmet vermeye başlamış olacak. Bu sistem ile tek cihazda, tüm vücut veya baş ve boyun bölgesinde kanser tedavisinde en uygun tedavi şeklini ve tedavileri sağlayacak, hastalarımıza daha hızlı ve konforlu ışın tedavisi imkânı verecektir. Kanser tedavisinde 15 yıllık tecrübemizi ve birikimimizi bu yeni gelen sistem ile taçlandırarak kanserli hastalarımıza daha etkin ve ulaşılabilir bir sağlık hizmeti sağlayabileceğiz. Avrasya Hospital’in büyümesinde ve başarılarında emeği geçen, güven oluşturan tüm çalışanlarımıza, hastalarımıza, tedarikçilerimize, kamu ve yerel yöneticilerimize birkez daha teşekkür ediyor saygı ve sevgiler sunuyorum. Ocak - Şubat - Mart, 2015 Sahibi : Op. Dr. Hüseyin Urlu Genel Yay›n Yönetmeni: Op. Dr. Tamer Sözen Yaz› ‹flleri Müdürü: Ömer Urlu Yay›n Koordinatörü: ‹brahim Urlu Bilgi ‹fllem ve ‹letiflim: Güner Mollao€lu - Gülay Tunçel YAYIN KURULU Uz. Dr. Ahmet Altun Prof. Dr. Ali Bayram Op. Dr. Ali Güven Ak›nc› Doç. Dr. Ali Rıza Cenal Uz. Dr. Ali Vardar Op. Dr. Attila Okur Op. Dr. Arman Çitçi Uz. Dr. Ayflegül Navdar Uz. Dr. Banu Altoparlak Op. Dr. Berk Arapi Op. Dr. Bülent Öztürk Uz. Dr. Celal Gölgeci Op. Dr. Coşkun Görmüş Doç. Dr. Çetin A. Evliyaoğlu Uz. Dr. Deniz Yardımcı Op. Dr. Ebru Topuz Uz. Dr. Ersin Sar› Prof. Dr. Esat Akıncı Dt. Eylem Uslu Op. Dr. Ferhat O€uz Op. Dr. Fuat Kurflun Op. Dr. Galip Arda Pelen Op. Dr. Gamze Baykan Op. Dr. Güzin Yıldırım Uz. Dr. Handan Yaflar Op. Dr. Hasan Lice Op. Dr. Hüseyin Urlu Uz. Dr. Ifl›l Soysal Op. Dr. ‹stepan Suna Op. Dr. Kemal Y›ld›r›m Uz. Dr. Mecdi H. Ergüney Doç. Dr. Mahmut İlhan Prof. Dr. Mehmet Meriç Op. Dr. Mehmet Koç Uz. Dr. Metin Yegen Uz. Dr. M. Ali Talay Uz. Dr. Nilgün Demirba€ Dr. Nur Arslan Op. Dr. Nurcan Dalan Op. Dr. Orkunt Özkaptan Op. Dr. Özgür Odabafl Op. Dr. Özgür Ortak Uz. Dr. Suzan Uzan Uz. Dr. fienay S›ld›r Op. Dr. Tamer Sözen Dr. Türkan Kasabal› Uz. Dr. Türkan Zeybel Uslu Uz. Dr. Züleyha Ö. Kadehçi Baflhemflire: Gülay Aziret YAYIN DANIfiMA KURULU Prof. Dr. Ayan Gülgönen - Prof. Dr. Bülent Ergun Prof. Dr.Lemi ‹brahimo€lu - Prof. Dr. Rafet Yi€itbafl› Prof. Dr. Türker Özkan - Prof. Dr. Hasan Serdaro€lu Prof.Dr. Kürflat Bozkurt - Op. Dr. Halil Önsoy Op. Dr. Halil Toplamao€lu ‹LET‹fi‹M: Befltelsiz Mahallesi Seyit Nizam Caddesi 101. Sk. No:107 Zeytinburnu - ‹stanbul Tel:(0212) 665 50 50 (pbx) Fax: (0212) 665 50 60 www.avrasyahospital.com.tr - info@avrasyahospital.com.tr Grafik, Tasarım ve Baskı: Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No: 129-130 Topkap›-‹stanbul Tel: (0212) 565 21 12 - 544 16 83 E-mail: martiiletisim@yahoo.com 3 AVRASYA HOSPITAL HABERLER 15. YIL KIDEM ÖDÜLLERİMİZ SAHİPLERİNİ BULDU... Hastanemiz çalışanlarına törenle, Altın, Gümüş ve Bronz kıdem ödülleri verildi. 2 014’ün son günlerinde kuruluşunun 15. yılını kutlayan Avrasya Hospital, çalışanları için hazırladığı Kıdem Ödülleri’ni eğlenceli bir törenle takdim etti. Hastalarına kapılarını açtığı 1999 yılından itibaren şifa dağıtan Avrasya Hospital, kuruluşunun 15. yılını kutladı. 15. yılı şerefine çalışanlarına Kıdem Ödülleri veren Avrasya Hospital, düzenlediği eğlenceli törenle 2015’e de ‘Merhaba’ dedi. İstanbul Zeytinburnu’nda bulunan Avrasya Hospital’da düzenlenen törene, Avrasya Hospital Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Urlu, İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa AYHAN, Esenler İlçe Kaymakamı Yücel ÜNAL, Avcılar Kaymakamı Hulusi DOĞAN, Başakşehir Kaymakamı Kazım TEKİN, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat AYDIN, Zeytinburnu İlçe Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Oğuz CANBULAT, Zeytinburnu Kızılay Şube Başkanı Remzi YILMAZ, Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölge Müdürü Mehmet Nurettin TANIN, Biruni Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Haydar SUR, Zeytinburnu Hizmetleri Destekleme Derneği Başkanı Nevzat ULUOCAK, (HATİAB) Hatay İşadamları ve Bürokratları Derneği Genel Başkanı İbrahim GÜDER ve HATİAB Üyeleri, (HATAYDER) Hatay Eğitim, Kültür, Tanıtım ve Dayanışma Derneği Yön. Kur. Bşk. Prof.Dr. Mustafa KAÇAR, Rumeli Türküleri Sanatçısı Arif ŞENTÜRK, Kanun Sanatçısı Özge DOĞRU, Cem KARACA’nın eşi TRT Radyo Sunucusu, şair ve yazar İlkim KARACA ile sanat, spor, ekonomi, sağlık camiasından birçok davetli ve Avrasya Hospital’da görev yapan tüm personel katıldı. Avrasya Hospital tarafından verilen Kıdem Ödülleri, personelin 4 çalışma yıllarına göre altın, gümüş ve bronz olarak tasarlandı. 15 yıl çalışanlara altın, 10 yıl çalışanlara gümüş ve 5 yıl çalışanlara ise bronz ödüller takdim edildi. Çalışan tüm personel ile 15 yıldır beraber oldukları ve bu kurumu birlikte büyüttükleri için ödül töreni düzenlediklerini belirten Avrasya Hospital Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Urlu, “15. yılımızı tamamladığımız bu özel gün, aynı zamanda yeni yıla da denk geldi. Hep birlikte hem yeni yılımızı kutlayacağız hem de bu kurumu birlikte büyüttüğümüz için çalışanlarımıza ödüller vereceğiz. 370 kişilik kadromuzda 15 yıldır çalışan yaklaşık 35, 10 yıldır çalışan yaklaşık 70, 5 yıldır çalışan ise yaklaşık 60 doktor, hemşire ve personelimiz var. Kanser, teşhis tedavi, kalp damar hastalıkları konusunda sağlık hizmetleri veriyoruz. Kalp cerrahisi ve mikro cerrahi yapıyoruz. Her alanda görüntüleme ünitelerimiz var. Bu nedenle alt yapımız tamamıyla mevcuttur. Ayrıca biz sadece İstanbul değil, tüm Türkiye’ye, Balkanlar’a, Ortadoğu’ya ve Kafkas ülkelerine uluslararası hizmet veriyoruz” diye konuştu. AVRASYA HOSPITAL HABERLER İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa AYHAN; “Kalite ancak gönül birliği ve aynı hedefe doğru ilerlemekle olur. Bu kadar güzel hizmeti İstanbul’a kazandırmak bir vali yardımcısı olarak beni çok mutlu ediyor.” dedi... Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat AYDIN konuşmasında, “Zeytinburnu İlçesi ve Avrasya Hospital birlikte büyüdü!” ifadesini kullandı... Avcılar Kaymakamı Hulusi Doğan; İnsanların üç boyutu vardır. Fiziksel, zihinsel ve psikolojik boyutu. Tabi bu durum kurumlar için de geçerli. Marifet iltifata tabidir. Avrasya Hospital biraz önce saydığımız üç boyutu sağladığı için kurumsal bir hastane olmuş durumda. 5 AVRASYA HOSPITAL HABERLER Kıdem Ödülleri Onur Tablosu Her şeye beraber başladık. Beraber çalıştık, birlikte yürüdük, birlikte büyüdük. Zor günlerimiz de oldu keyif dolu anlarımız da. Gözlerimizin ferinin söndüğü de oldu, ihtişamla parladığı da. Alın teri, el emeği ve göz nurunuzla Avrasya Hospital’i kocaman ve güçlü bir aile yaptınız. 15 yılı aşkın süredir harcadığınız enerjinin her bir kalorisi, akıttığınız terin her bir damlası ve verdiğiniz zamanın her bir saniyesi için ayrı ayrı takdir ve teşekkür ediyoruz. 15. HİZMET YILI ONUR TABLOSU Op.Dr. Hüseyin URLU Ecz.Nermin URLU Ömer URLU İbrahim URLU Ayşe ÜNAL Uzm.Dr. Işıl SOYSAL Op.Dr. Ferhat OĞUZ Op.Dr. İstiphan SUNA Op.Dr. Faik Tamer SÖZEN Uzm.Dr. Türkan USLU Uzm.Dr. Mehmet Ali TALAY Fz. FÜSUN ŞENTÜRK Dt. Eylem USLU Şenel Işıl SAVAŞAN Zeyit TÜRKAY Fikret KUZULOĞLU Öznur URLU İlhan GÜRHAN Şükran DURDU İsminaz GÜNGÖR Ahmet YILMAZER Ali URLU Ali AYHAN Avni GÖKALP Aynur HIZAL Celal MUTLU Gülhan SEÇİLMİŞ İsmail ALTUNGÖK Nalan DALOĞLU Seda Üstün ÇALIŞIRİŞÇİ Hanife KIZILCIK Şenel ŞİMŞEK Nebibe ÜRPEK Özlem GÜLGÖKEN Gülay Aziret TOSUNAY Ümran Karahan BAL Derya GÜLER Sultan YILDIZ 2000’li yıllarda ailemize katıldınız. Ve 2010’lu yıllarda da beraberiz. On yılı geçen güç birliğimiz sizi de Avrasya Hospital ailesini de birkaç düzey yukarı taşıdı. Size hem çok saygı duyuyor hem de çok değer veriyoruz. Ama daha hassas nokta ise sizi gerçekten çok seviyoruz. Umuyor ve inanıyoruz ki daha birkaç on yılı birlikte geride bırakır ve bütünleşiriz. On yılın her bir dakikası için ayrı ayrı takdir ve teşekkür ediyoruz. 10. HİZMET YILI ONUR TABLOSU Op.Dr. Arman ÇİTCİ Uzm.Dr. Ayşegül NAVDAR Uzm.Dr. Ersin SARI Op.Dr. Kemal YILDIRIM Uzm. Dr. Suzan UZAN Op.Dr. Ebru TOPUZ Op.Dr. Özgür ODABAŞ Op.Dr. Nurcan DALAN Op.Dr. Bülent ÖZTÜRK Uzm.Dr. Züleyha KADEHCİ Uzm.Dr. Banu ALTOPARLAK Uzm.Dr. Ahmet ALTUN Güner MOLLAOĞLU Ömer Necdet AYDEMİR Cafer ALUÇ Gülami ALTINSOY Mevlüt TOSUN Naim DEMİR Yüksel AKKAYA Yüksel CANDOĞAN Sevgi YETGİN Zeki Orçun ULUTAŞLI Bircan YILMAZ Nesrin FİDAN Huri ÇOBAN İlknur BOZKURT Sakine DEMİRÇELİK Mehmet Veysi EKİN Aynur ÇALIŞKAN Şeyda FEDAİ Şener ASAN Gülşen ŞEN Hülya DOĞAN İzzet YILDIRIM Mükerrem KİREMİTÇİ Yusuf YAZICI Zehra ORAL Eda Özçelik ÖZTEMEL Dilek TUNÇ Mihrican PATTABANOĞLU Zeynep BAL Fatma ÇELEBİ Hasan AKSOY Şenol SÜNNETÇİOĞLU Hayrettin YILDIRIM Mustafa ÇALLI Can Deniz URLU Sultan KALYONCU Hasan ATEŞ Selda TORAMAN Raşit KONCAOĞLU Öznur Özmen ELÇİ Nasıl çabucak geçti 5 yılımız biliyoruz. Siz bize biz de size alıştık. Artık bir Avrasya’lısınız! Asya kültür ve etik değerleri ile Avrupa’nın tarihi mirasını ve teknolojisini sentezleyen bir kurumda çalışıyorsunuz. Görev aldığınız bölüme renk kattınız, enerji verdiniz ve geliştirdiniz. Umuyor ve inanıyoruz ki geride bırakacağımız yıl sayısı arttıkça bağlılığımızda kuvvetlenecek. Hizmetlerinizden dolayı takdir ve teşekkür ediyoruz. 5. HİZMET YILI ONUR TABLOSU Op.Dr. Özgür ORTAK Op.Dr. Ali Güven AKINCI Uzm.Dr. Şenay ŞILDIR Op.Dr. Semih Fuat KURŞUN Uzm.Dr. Ali VARDAR Op.Dr. Mehmet KOÇ Uzm.Dr. Nilgün ERDOĞAN Uzm.Dr. Celal GÖLGECİ Op.Dr. Gamze BAYKAN Dr. Türkan KASABALI Av. İlkşan URLU Selim TETER Solmaz ŞAHİN Sevda DEMİRBAŞ Seval GÜNER Bayram OĞUZALP 6 Fatma KANBER Gülcan AKKOÇ İmral BÜBER Cüneyt ALİCANOĞLU Hatice TEMUR Hülya Şengül EROL Didem Serbest ÖZBEK Ulaş GÜVEN Tuğba ÇELİK Emine DEMİREL Gülşen KAHRAMAN Filiz BENLİOĞLU Funda AVLU Fettane HARUNOĞLU Aygün AKYAR Bilgin AYDOĞDU Derya YAZGAN Naime KIYIK Serkan KASAPOĞLU Ferhat YURTSEVEN Mehmet ÖZDEMİR Selma ALİKOĞLU Hatice ÇARDAK Mustafa ŞEN Bahar Yaman ÇİMEN Vahide AKDOĞAN Selma CENGİZ Serkan TURGUT Yücel KANAT Zeynep SAĞLAM Ebru DUMAN Nagihan DEMİROĞLU Ahmet BOZKURT Zeynep ALTINAY Adile KAYA Rahmiye GÖKKAYA Merve ÇALIK Ayşe ANIK Gönül DİLEK Samet CIRTIL Nurdan SALTOĞLU Esra KANDEMİR Emrah ÇINAR Tuğba DOĞU Nurullah ÖZBEK Ayşe DERİN Burcu EYİOKUR Arzu AZMAN AVRASYA HOSPITAL HABERLER Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ve Ekibi Avrasya Hospital’i Ziyaret Etti... Z eytinburnu İlçesi Belediye Başkanı Murat Aydın ve ekibi Avrasya Hospital’i ziyaret ederek kahvaltıda buluştu. Samimi ve duygu dolu anların yaşandığı ziyarette hastalara şifa kapısı olan, kanser tedavisi gören hastalara tam teşekküllü destek verilen Radyasyon Onkolojisi Bölümünü de ziyaret eden Başkan Murat Aydın, yeni kurulan Trilogy cihazı hakkında da, Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Urlu ve cihazın takibini yapacak olan uzmanlarından detaylı bilgiler aldı. 570 Gr. Doğan AKDENİZ BEBEK Büyüyor... Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nurcan Dalan tarafından doğumu gerçekleşen ve doğum sonrası takipleri ise Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ali Talay tarafından takibi sürdürülen Akdeniz Bebek, sağlıklı bir şekilde yoğun bakım ünitesinde birbirinden değerli kanatsız meleklerimizin gözetiminde emin ellerde büyümeye devam ediyor. Deniz Bengül (sorumlu hemşiremiz), Anesa Mert, Belma Temiz, Nazlı Koç, Nihal Başer, Esra Demir, Kader Beriman, Esra Demirhan, Rahmiye Gökkaya mesai arkadaşlarımızı yürekten kutluyoruz. Bu kutsal görevde başarılar diliyoruz. Akdeniz Bebeğin doktorları Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nurcan Dalan ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ali Talay tarafından aldığımız bilgilerde Akdeniz Bebek 570 gram 19 cm. dünyaya gelerek yaşama sımsıkı tutunuyor. Sağlık durumu gayet iyi olduğunu ve Akdeniz bebek bir süre daha yoğun bakım ünitemizde misafir olarak bizlerle vakit geçireceği bilgisini verdiler. ARAMIZA YENİ KATILANLAR 1983 İstanbul’da doğdu. 2001 Yılında İstanbul Tıp Fak. başladı. 2007 Yılında Mezun oldu. Aynı yıl uzmanlık sınavını kazanarak Haseki Eğit. ve Araş. Hast. İç Hastalıkları İhtisasına başladı. 2011 yılında İç Hastalıkları Uzmanı oldu. 2011-2013 Yılları arasında Uzm. Dr. Metin YEGEN Şırnak Asker Hast. Askerlik görevini tamamladı. İç Hastalıkları 2013 –2014 Yılları arasında Haseki Eğit. ve Araş. Hast. mecburi hizmetini tamamladı. 2015 yılı itibari Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Prizren (Kosova)’da doğdu. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi’ni 2007 yılında bitirdi. İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanlığını 2014 yılında tamamladı. Op. Dr. Berk ARAPİ Arnavutça, Sırpça ve Kalp Damar Cerrahisi İngilizce olmak üzere 3 dil biliyor. 2014 yılı itibariyle Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Dyt. Seda DURSUN Beslenme ve Diyet İstanbul’da doğdu. İst. Bilim Üni. Beslenme Ve Diyetetik Böl. lisans eğitimini tamamladı. Florance Nightingale Araş. Hast., Medical Park Hast., Memorial Hast., Galatasaray Spor Kulübü, İst. Tıp Fak. stajlarını tamamladı. Okan Üniversitesi Master Programını sürdürmektedir. 2015 itibariyle Avrasya Hospital’da çalışmaktadır. 7 Uz. Dr. Züleyha Ö. KADEHÇ‹ Radyasyon Onkoloji TRİLOGY Teknolojisi Avrasya Hospital’da… R adyoterapi iyonizan ışın veya atom partiküllerinin kanser veya nadiren kanser dışı hastalıkların tedavisinde kullanılan bir tedavi yöntemidir. Uz.Dr. Züleyha Ö. KADEHÇ‹ Radyasyon Onkoloji 1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu ‹stanbul Üniversitesi Çapa T›p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dal›nda ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor. Evli ve iki çocuk sahibi. Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 3078 - 3079 8 Radyasyonlar madde ve biyolojik ortamdan geçerken çarpıştığı atom ve molekülleri iyonize ederek biyolojik ve fiziksel etki gösterirler. İyonizan radyasyonların tümör ve diğer hücreleri öldürücü veya bölünmeleri sırasında öldürücü etkileri olması nedeniyle modern kanser tedavisinde kullanılan temel taşlardan biridir. Bilgisayar teknolojisinin gelişimine paralel olarak radyoterapi planlaması ve tedavisinde kullanılan iyonizan radyasyon oluşturan eksternal radyoterapi cihazlarının teknolojisinde de gelişmeler olmuştur. LİNAK tabanlı cihazlar geliştirilmiştir. Geliştirilen bu cihazların ortak özelliği IMRT ve IGRT yapabilmeleridir. Bu gelişmeler doğrultusunda hastanemiz son teknolojik özelliklere sahip rapidarc lisansıyla beraber VARIAN TRILOGY CİHAZINI hastane bünyesine kazandırmıştır. Avrasya Hastanesi Onkoloji Bölümündeki TRILOGY CİHAZI, eksternal (dışarıdan) uygulanan radyoterapide kullanılan bir lineer akseleratör (LİNAK) cihazıdır. 6MV ve 16MV foton(x ışını) ve 4, 6, 9, 12, 16, 20 MeV elektron enerjisi üretmektedir. TRİLOGY CİHAZININ ÖZELLİKLERİ NELERDİR? IMRT: Yoğunluk ayarlı radyoterapi. RapidArc: Volümetrik Yoğunluk Ayarlı Ark Tedavisi. (VMAT) SRT/ SRC: Noktasal ışınlama. Trilogy cihazı yukarıda belirttiğimiz bu özelliklerinin yanı sıra imaj eşliğinde radyoterapi (IGRT) özelliği ile planlanan ışın dozunun hastaya hassas şekilde uygulanması sağlanır. IMRT ÖZELLİĞİ Radyoterapi cihazında şimdiye kadar kullandığımız 3D (3 boyutlu) konformal tedavinin gelişmiş formudur. Radyoterapi cihazı ile insan vücuduna tek bir ışın demeti göndermek yerine radyasyonu binlerce ışıncığa bölerek yoğunluk farklılıkları oluşturulmuş alanlardan tedavi yapılır. Böylece sağlıklı olan doku ve organlar en iyi şekilde korunurken, hastalıklı olan dokuya en yüksek radyoterapi dozu verilmesi sağlanır. IMRT Uz. Dr. Züleyha Ö. KADEHÇ‹ Radyasyon Onkoloji IGRT ÖZELLİĞİ (GÖRÜNTÜ KILAVUZLUĞUNDA RADYOTERAPİ) tekniği sayesinde tümöre istenilen yüksek doz verilirken tümör ile sağlam doku birleşim bölgesinde ani doz düşmesi ve çoklu alan kullanımı ile tümörlü dokuya komşu olan normal dokularda dozların düşük seviyede tutulması sağlanır. Tedavi edilecek bölgeye uygulanacak radyoterapi dozunu belirlemek için Tedavi Planlama Bilgisayar Sistemi ile hesaplamalar yapılır. Daha hassas hesaplamalar gerektirdiğinden planlama süresi uzundur. RapidArc ÖZELLİĞİ Yakın zamana kadar radyoterapi uygulaması sırasında tümörün ve ışınlanan bölgenin tam olarak sabit olmaması ve ışınlama sırasında hareket edebilmasi nedeniyle tedavi sırasında geniş emniyet sınırı kullanılırdı. Maalesef daha fazla sağlıklı doku radyasyona maruz kalırdı. Radyoterapiya bağlı gelişen yan etkiler fazlaydı. Emniyet marjı küçük verildiğinde tümörün tedavi sırasında alan dışında kalma riski vardı. Radyoterapi cihazlarındaki teknolojik gelişime paralel olarak hastaların günlük tedavi öncesi, tedavi sonrası ve en önemlisi tedavi sırasında doğru yeri ışınlayıp ışınlamadığımızı kontrol etmek için tedavi sahasının görüntüsünü almaktayız. Buna cihazın IGRT özelliği denir. Bu sayede eğer ışınladığımız bölgeden aldığımız görüntülerde farklılıklar varsa gerekli düzeltmeler yapıp tedavimizi daha doğru yapmamızı sağlarız. Cihaz hasta etrafında bir veya daha fazla dairesel olarak döner. Bu teknikte tümörlü olan doku daha hassas ve yüksek dozda ışınlanırken, komşu sağlam dokular çok yüksek oranda radyasyondan korunur. RapidArc tekniği ile hastaların günlük tedavi süresi aynı işi yapan diğer cihazlara göre göreceli olarak daha kısadır. Ayrıca RapidArc’ın yoğunluk ayarlı radyoterapi tekniğini uygulayan diğer cihazlara göre avantajı daha az monitor unit (radyoterapi doz birimi) kullanılır. TRILOGY CİHAZI KULLANIRKEN HASTALARIMIZIN TEDAVİSİNDE TEDAVİYE BAĞLI MİNİMUM YAN ETKİ, TÜMÖRÜN ORTADAN KALDIRILMASINDA MAKSİMUM BAŞARI ELDE EDERİZ. SRT (Stereotaktik Radyocerrahi) ÖZELLİĞİ Kanserle savaşan üç farklı branşta da (cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi) asıl amaç öncelikle tümörü doku veya organdan tamamen silmek, bunu yaparken de vücudumuzdaki sağlıklı olan biçbir yere zarar vermemektir. Trilogy cihazının bu özelliği sayesinde birkaç santimetre büyüklüğünde çok küçük tümörlere noktasal ışınlama yapabilir. Böylece tümöre çok yüksek dozda yoğunlaştırılmış iyonize radyasyon verilir. Tümörün çevresindeki normal dokuda çok hızlı doz düşüşü sağlanarak sağlıklı dokuların radyasyondan zarar görmesi en aza indirilir. Stereotaktik radyocerrahi özelliği kullanıldığında hastanın tedavisi birkaç seansta tamamlanır. Ancak cihazın bu özelliği doğru seçilmiş hasta gruplarına uygulanması gerekmektedir. Radyoterapide daha önceleri Kobalt60 (Co60) cihazı kullanılmaktaydı. Hastaları tedavi ederken tedavi alanındaki sağlıklı dokuları yeterince koruyamazdık. Tedaviye bağlı yan etkilerimiz fazlaca olurdu. Ancak son zamanlarda hızla geliştirilmiş olan LİNAC tabanlı gelişmiş radyoterapi cihazları ile hedefe yönelik tadavi yapmaktayız. Bunun anlamı tümörü hedef alarak tamamen ortadan kaldırmaya çalışmak, sağlıklı organları en iyi şekilde korumaya çalışmaktır. VÜCUDUN TÜMÜNE YAYILAN KANSERLERDE TRILOGY CİHAZININ ETKİSİ NEDİR? Kanser eğer tüm organlara yayılmışsa yapmamız gereken şey vücuttaki hayati önem taşıyan başlıca kritik organları koruma altına almaktır. Tümörün yerleşimine göre korunacak organlar değişir. Radyoterapi yapılırken sağlıklı organları daha iyi koruyabilmek için TRILOGY cihazını kullanmaya ihtiyaç duyulur. RADYASYONUN İNSANLARI İYİLEŞTİRİCİ YÖNÜ NEDİR? Radyasyonlar madde ve biyolojik ortamdan geçerken çarpıştığı atom ve molekülleri iyonize ederek biyolojik ve fiziksel etki gösterirler. İyonizan radyasyonların tümör ve diğer hücreleri öldürücü etkisi olması nedeniyle modern kanser tedavisinde kullanılır. YENİ NESİL KANSER TEDAVİSİNDEN NE ANLAMALIYIZ? ARTIK KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ TIP VE KİŞİYE ÖZEL TEDAVİLERDEN BAHSEDİYORUZ. BİZE DAHA ÖNCE UYGULANAN TEDAVİLERDEN FARKI NEDİR? 9 Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermatoloji) AKNE Akne, derideki kıl ve yağ bezinin birlikte oluşturduğu yapının hastalığıdır. Nedeni tam bilinmemekle beraber, birden çok faktörün etkisi altında oluştuğu düşünülen inatçı ve infektif bir hastalıktır. Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermatoloji) 1987 İstanbul Tıp Fak. mezunu olan Deniz YARDIMCI, Haseki Eğitim Araş. Böl. Dermatolog İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3 yıllık mecburi hizmet görevini Niğde Devlet Hast. sürdürdü. Haseki Eğitim Araştırma Hast. 2011 yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam etti, 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de görevini sürdürmektedir. Evli 2 çocuk annesidir. Görev Saati: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 1105 10 B aşta yüzde olmak üzere göğüs, sırtta sivilce, kızarıklık ve komedonlarla gider. Sık görülen bir cilt hastalığı olup insanların % 85-100’ünü hayatının bir döneminde etkiler. Az veya çok şiddetli olarak nerdeyse tüm ergenlerde görülür. Genellikle kızlarda 13-14, erkeklerde 15-16 yaşlarında belirginleşir. Erken başlayanlar daha ciddi olur. Bazen 40’lı yaşlara kadar sürebilir. Dış görünümlerini en çok önemsedikleri yaşlarda oluşması, sosyalleşmeyi engellemesi söz konusu olabileceginden hem ailenin hem de dermatologların yardımı gerekir. Gençlere bu durumun kalıcı olmadığı ergenliğin bir parçası olduğu en fazla 2-3 yıl içinde azalarak, dikkatli bakımla iz bırakmadan geçecegi bilinmelidir. Ergenlik çağında çocugu olan aileler gençlere bu konuda destek olmalı, bir uzman doktorla tedavi yapılacağı bilinmelidir. Deri belirtileri kıl folikülünde kabarıklar, komedonlar, şiddetli durumda içi iltihaplı lezyonlar, nodüller, kistler olabilir. Belirtiler deride yağ bezlerinin yoğun olduğu yüz, gövdenin üst kısmı ve sırtta olur. Akne oluşumu birçok faktörle ilgilidir. Artmış Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI Cildiye (Dermatoloji) sebum salınımı, yağ bezlerinin aktivitelerinin artması rol oynar. Bunlar 15-35 yaşta maksimimdur. Sebum yapımıda akneyi etkiler. Ciltte olan proprionibakterium aknesin salgıladığı enzimlerde rol oynar. Aknenin klinik gidişini genetik yatkınlık, sıcak, terleme, ultraviole ışınları, stres etkiler. Tedaviye başlarken tedaviye 4-6 haftada cevap alınacağı, ilaçların düzenli kullanılması, kızlarda adet döneminde artabileceği, stresli dönemlerde alevlendiği açıklanmalıdır. Dış görünümlerini en çok önemsedikleri yaşlarda oluşması, sosyalleşmeyi engellemesi söz konusu olabileceginden hem ailenin hem de dermatologların yardımı gerekir. Diyet, akne çalışmalarında kişiden kişiye değişmekle beraber çikolata, dondurma, süt, peynir, kızartma, kuruyemiş ile akne artabilir. Bazı ilaçlar akneye yol açar. Bunlar kortizon, lityum, tiroid ilaçları, epilepsi ilaçları, B vitamini sayılabilir. Hormonel bozukluklar (polikistlik over, hirsutizm gibi) akneyi arttırır. Aknelerin sıkılması sakıncalıdır, içindeki yağın bir kısmı deri içine yayılabilir, enfekte olur. İyileşme gecikir. Kahverengi lekelere, çukur şeklinde izlere neden olur. Sivilceyi kapatmak için pudra, fondöten kullanılmamalıdır. Bunlar yağ bezlerini daha çok tıkar. Yeni sivilceler yapar. Mecbur kalınırsa çok kısa süreli ve seyrek, yağsız ürünler kullanılabilir. Saça uygulanan yağlı kozmetikler de akneyi arttırır. Derinin kirli olması gözenekleri tıkar. Akneyi alevlendirir. Sadece yağlı cildi olanlarda akne görülür. Akneli cilt temizlendikçe üzerindeki ter, kir, yağ ve ölü hücreler uzaklaştırılır. Doğal sabunlar kullanılmamalı, kuruluğa karşı olan yağlı sabunlar uygun değildir. Temizleyiciler durulanmalı, aşırı sıcak su ve ovalama kese kullanımında kaçınmalıdır. Günde 2 kez deri temizlenmelidir. Hafif soyucular, gözenekleri sıkıştıran ürünler, jeller, tonikler kullanılabilir. Güneşlenme sırasında akneli ciltler için üretilen yağsız jeller veya süt formunda güneş koruyucular kullanılır. Soyucu tedaviler yapılırken leke oluşumu açısından güneşe dikkat etmelidir. Akne tanısı klinik muayene ile konur. Hastada beraberinde kıllanma, adet düzensizliği varsa hormonlara bakılmalıdır. Dirençli vakalarda deri lezyonlarında bakteri kültürü ve antilonogram yapılabilir. Tedavide önemli olan nokta hastayla iyi diyalog kurup akne hakkında bilgi vermek, tedavide ne bekleyip ne beklememesi gerektiğini anlatmaktır. Eğer bu yapılmazsa hasta 15 gün sonra aknesi geçmeyince, “bunlarda yaramadı” diye ilacı kesecektir. Hastaya tedavinin yavaş etki göstereceği anlatılmalı. Tedavi bırakılıncada tekrarlama şansı olduğu bildirilmelidir. Yerel tedavi (sürme) esas tedavidir. Sitememik (ağızdan) tedavi verilsede yerel’e devam edilir. Yerel tedavide soyucular, antibiyotikler, antiseptiler kullanılır. Ağız yoluyla antibiyotikler kullanılır. En sık tetrasiklin entromisin kullanılır. Her ikisine cevap alınamayan vakalarlarda izotretinoin kullanılır. A vitamininden üretilen bir maddedir. Hem sebum üretimini azaltır, yağ bezlerini küçültür, hem de bakteri üretimini engeller. Altı ay süreyle kullanılır. Her ay kan tahlilleri yapılarak tedavi ayarlanır yan etkileri nedeniyle şiddetli tedaviye cevapsız vakalarda kullanılır. Tedavi sonucunda kalan izlerin tedavisinde kimyasal peeling, dermobrazyon, lazer kullanılır. 11 FA R E N J İ T Op. Dr. Galip Arda PELEN K.B.B. FARENJİT “Akut farenjit genellikle üst solunum yolu infeksiyonlarının bir parçası olarak görülür ve sebebi çoğunlukla virüslerdir.” Op. Dr. Galip Arda PELEN K.B.B. 1979 Balıkesir doğumlu. 2004 yılında İst. Üni. Tıp Fak. mezun oldu. Göztepe Eğit. Araş. Hast. K.B.B. İhtisası yaptı. 2013 Mayıs ayı itibari ile Avrasya Hospital’da görev yapmaktadır. Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30 Cumartesi : 11.30 - 15.00 Dahili Tel: 1133 12 Farenjit Nedir: Kış aylarında en sık karşılaştığı- mız hastalıklar arasında yer alan “Farenjit”, boğazın arka duvarının bazen mikrobik, bazen metabolik, bazen de çalışılan ortamın ısısına, tozuna bağlı olarak reaksiyon göstermesiyle ortaya çıkar. Kaç Tür Farenjit Vardır: Farenjit bulunma süresine göre genelde ikiye ayrılır. Eğer farenjit yeni oluşmuş ve şiddetli şikayetler yapıyorsa buna akut farenjit denir.Ancak uzun süreden beri var ve hastada çok şiddetli olmayan şikayetler yapıyorsa buna da kronik (müzmin) farenjit adı verilir. Akut Farenjit: Akut farenjit herkesde görülebilir. Virüslerin sebep olduğu iltihaplanma zamanında tedavi edilmezse, buna bakterilerde karışır ve iltihaplanma daha karmaşık bir hal alır. Boğaz iltihaplanması bademciklerin vede bademciklerin arkasındaki kaslardada iltihaplanmaya sebep olur. Bu iltihaplanmada kulak ağrısı ve ateşlenmeye sebep olur. Kronik Farenjit: Boğaz mukazası sigara, alkol, toz, kimyasl ilaçlar ve gazların yapacağı tahribat nedeniyle veya burun deliklerinden yeterince hava alamama nedeniyle bazı kişiler ağızlarını açarak nefes alırlar ve böylece nefes yollarında kuruma olur. Bu gibi etkenler kronik farenjitin oluşmasında ana rol oynarlar. Tahrip olan mukaza bakteri, virüs ve mantarlara karşı direncini kaybeder. Farenjitin Sebebi Nedir: Akut farenjit genellikle üst solunum yolu infeksiyonlarının bir parçası olarak görülür ve sebebi çoğunlukla virüslerdir. Bazen bakteriler de bu hastalığa yol açabilirler. Bazı kimyasal maddelerin veya tahriş edici maddelerinde farinkse teması ile akut farenjit gelişebilir. Kronik farenjitte ise yine virüslerde rol oynamasına rağmen genellikle tahriş edici bir faktör vardır. Bunlar arasında en önemlileri olarak sigara içilmesi, alkol kullanılması, alerji, geniz akıntısı, kuru ve kirli hava, burun tıkanıklığı yapan faktörler (burun solunum havasının nemini ve ısısını ayarlar. Eğer burun tıkanıklığı varsa uygun olmayan nem ve ısıdaki hava farinkse temas eder ve farenjiti kolaylaştırır.), mideden asit kaçağı (Reflü), aşırı sıcak veya soğuk besinler, boğaz temizleme refleksinin aşırı olması, diş ve bademcik iltihapları, geniz eti sayılabilir.Eğer akut faranjit tam tedavi edilmez ve kolaylaştırıcı faktörler hâlen devam ediyorsa hastalık kronikleşebilir. Ayrıca kronikleşmede şu etkenler de sayılabilir: Ailevî yatkınlık, dolaşım sistemi hastalıkları, böbrek hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, endokrin hastalıklar ve gayrisıhhî ortamlarda çalışma hastalığın kronikleşmesine yardımcı etkenlerdir. Ne Gibi Belirtileri Vardır: Akut Farenjit’te hastanın şikayetleri daha belirgindir. Hastalık, vücutta lokal ve genel belirtiler gösterir. Lokal belirtiler; boğazda ağrı, yanma, batma hissi, öksürük,ses kısıklığı, yutma zorluğu ve boğazın o bölümünde şişlik ve kızarıklık ile kendini belli eder. Genel belirtiler; ateş yükselmesi, boyundaki lenf bezlerinin şişmesi, iştahsızlık, hâlsizlik, yorgunluk gibi belirtilerdir. Kronik farenjitte ise akut farenjitin aksine ateş, halsiz- Op. Dr. Galip Arda PELEN K.B.B. FA R E N J İ T lik ve kırgınlık gibi şikayetler pek görülmez. Boğaz ile ilgili şikayetler daha hafiftir ancak ya hiç kaybolmaz ya da çok kolay ortaya çıkar. Boğazda kuruluk hissi, gıcık, yanma, kuruluk,ses kısıklığı, yabancı cisim hissi, takılma, hafif yutkunma zorluğu gibi şikayetler olur. Gıcık öksürüğü şeklinde bir öksürükte eşlik edebilir. Hastalar boğazını temizleyerek rahatlayacakları hissine kapılırlar ve sürekli temizleme hareketi yaparlar. Ancak bu çoğu zaman boğazı daha fazla tahriş etmeye neden olur. Farenjit hastalığın bazı belirtileri girtlak kanseri hastalığı belirtileri ile benzerlik göstermektedir. Örnegin ;Ses kısıklığı, boğazda takılma ve Kulak ağrısı Girtlak Kanseri hastalığınında da görülebilir, Bu sebebden uzun süren problemlerinizde örnegin uzun süreli ses kısıklığında (üşütmeden oluşan ses kısıklığı birkaç günde geçer) mutlaka konusun da uzman bir hekime danışılmalıdır. Muayenede Ne Görülür: Akut Farenjitte, farinkste kızarıklık ve ödem görülür. Ayrıca geniz akıntısı, boyunda beze, burunda ödem ve akıntı gibi bulgulara rastlanabilir. Kronik farenjitte de boğazda yine kızarıklık vardır. Ayrıca kronik farenjiti ortaya çıkaran başka durumlar varsa bunlara ait bulgular görülür. Örneğin; burunda kemik eğriliği, et büyümesi, alerjiye veya iltihaba bağlı akıntılar görülebilir. Resim: Farenjite bağlı boğazda kızarıklık. Teşhis Nasıl Konur: Hem akut hemde kronik farenjitin teşhisi hastanın anlattıkları ve muayene bulgularına göre konur. Genellikle herhangi bir tetkik yapmak gerekmez. Ancak eğer sinüzit düşünülüyorsa film çekilmesi veya nadiren kan sayımı ya da kültür antibiyogram yapılması gerekebilir. Farenjite neden olabilecek bir başka hastalık düşünülüyorsa buna ait tetkikler yapılabilir. Farenjit’den Nasıl Korunulur: Farenjit’den korunmak için sigarayı bırakmak gerekir. Boğazı tahriş eden aşırı sıcak ve soğuk yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Boğazı temizlemek de tahriş edici olduğu için yapmamak gerekir. Tozlu ve kirli ortamlardan, kapalı yerlerden uzak durmak gerekir. Elleri sık yıkamak ise enfeksiyonu önlemeye yardımcıdır. Eğer alerjiniz varsa buna neden olan şeylerden korunmalısınız. Mide asidinin boğaza kaçtığı reflü gibi bir sorununuz varsa çay, kahve, alkol, kola gibi içecekleri azaltmalısınız. Gece uyuduğunuz odada kalorifer varsa, odayı mutlaka nemlendirin, kalorifet peteğine su askısı takın, odanın nemli durmasını sağlayın, eğer imkanınız varsa, bir buhar makinası alın, kalorifer havayı kurutuyor, bol bol sıvı alın. Düzgün bir yaşam, düzenli yapılan spor ve vitaminsiz kalmamak farenjit’ den korunmayı sağlayan durumlardır. Resim: Bol sıvı alın, vitaminsiz kalmayın ve muhakkak sigarayı bırakın. Nasıl Tedavi Edilir : Akut farenjite virüslerin neden olduğu düşünüldüğünde antibiyotik verilmesi gerekli değildir. Ancak sıklıkla virüslerin yaptığı iltihaba bakterilerde eklendiğinden antibiyotikler hastalığın iyileşme süresini kısaltmaktadırlar. Antibiyotiklerin yanısıra, ağrı kesici - ateş düşürücü ilaçlar, burun açıcı spreyler, öksürük kesiciler ve ağız gargaraları kullanılabilir. Pastiller genellikle faydasızdır. Kronik farenjitin ise tedavisi oldukça zordur. Hem doktorun tedavi uygulaması hemde hastanın bazı durumlara dikkat etmesi gerekmektedir. Ancak yine de kronik farenjit çoğu zaman tam olarak ortadan kaldırılamaz. Tedaviyi belirlemek için kronik farenjiti ortaya çıkaran başka bir faktör olup olmadığına bakılmalıdır. Eğer bulunursa önce onun tedavisi gerekir. Alerji, burun kemiğinde eğrilik veya burunda et, sinüzit, mideden asit kaçağı (Reflü) gibi hastalıklar uygun şekilde gerkirse ameliyatla düzeltilmelidir. Antibiyotikler genellikle faydasızdır. Geniz akıntısın azaltıcı ilaçlar veya ağız gargaraları sık kullanılırlar. Bazen mideden asit kaçağını önleyici ilaçlarda verilebilir. Hastanın dikkat edeceği durumların başında sigaranın dumanından bile uzak kalmak gelmektedir. Dikkat edilecek durumlar şöyle sıralanabilir: - Uykusuz kalmamak, yorgun düşülmemeli. - Yatmadan ağız gargarasıyla temizlik yapmak dişleri fırcalayarak agızda bakteri oluşturacak yemek artıklarını diş aralıklarından temizlemek. - Gece uyuduğunuz odada kalorifer varsa, odayı mutlaka nemlendirin, kalorifer peteğine su askısı takın, odanın nemli durmasını sağlayın. -Sigara ve alkol almamak, koyu çay ve kahveden ve asitli içecekler den kaçınmak. - Tozlu yerlerde ve kirli havada bulunmamak. - Aşırı sıcak ve soğuk gıda almamak, bol baharatlı, acı yemeklerden ve kabuklu bogazı tarhiş edici yiyeceklerden kaçınmak. - Üşümemeye çalışmak. - Bol, bol sıvı alın, terli iken korunmaya dikkat edin. - Alerjiye neden olan faktörlerden uzak kalmak, hangi maddeye karşı alerjiniz olduğunuzu mutlaka öğrenin, alerjinin arttığı dönemlerde, faranjitin azması muhtemel, bu nedenle alerjinizi kontrol altında tutun. - Vitamin gereksinimlerini karşılamak, özellikle C vitamin. - Ağız yoluyla değil burundan nefes almak, çünkü ağız direk olarak ortam daki tozu ve bakterileri bogaza göndermekte, burun ise toz ları süzer ve soludugumuz havayı nemlendirerek ciğerlerimize göndermekte. - Boğazı temizlemeye çalışmamak. Uygun tedavi ve hastanın maksimum dikkati bile kronik farenjitin bulgularını ortadan kaldırmayabilir. Ancak bulgular hafifleyebilir veya geçici olarak kaybolabilir. 13 Uz. Dyt. Seda DURSUN Diyetisyen Vücudunuzu Kış’a Karşı Korumaya Hazır Mısınız? Kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini biraz daha güçlendirmek gerekmektedir. Güçlü bir savunma mekanizması nın temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme yer almaktadır. K Uz. Dyt. Seda DURSUN Diyetisyen İstanbul'da doğdu. İstanbul Bilim Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik Bölümünde lisans eğitimini tamamladı.. Florance Nightingale Araştırma Hastanesi, Medical Park Hastanesi, Memorial Hastanesi, Galatasaray Spor Kulübü, İstanbul Tıp Fakültesinde stajlarını tamamladı. Okan Üniversitesi Master Programını sürdürmektedir. 2015 itibariyle Avrasya Hospital’da çalışmaktadır. ış mevsimini tam olarak yaşamaya başladığımız şu günlerde sadece gardrobumuz ve doğalgaz faturalarımız değil vücumuzda da önemli değişiklikler meydana geliyor. Daha az hareket ediyor, günlerin kısa olması nedeniyle kendimizi hemen eve atmak istiyoruz. Güneş ışınlarından da yeterince yararlanamadığımız için daha mutsuz, yorgun ve genellikle depresif hissedebiliyoruz. Tabi ki bu durumdan metabolizma hızımız, besin tercihlerimiz ve iştahımızda oldukça etkileniyor. Kendimizi bir an da buzdolabının önünde buluveriyoruz. Kış aylarında vücut kendini korumaya alır ve daha yavaş çalışmaya başlar. Terleme de çok az olduğundan dolayı metabolizma hızı azalır. Bu yüzden bu dönemde dikkat edilmezse kilo artışı kaçınılmaz hale gelir. Soğuk havalara karşı bağışıklık sistemi, hastalıklara karşı kendini korumak için yağ yakımını engeller. Bu durumda kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini biraz daha güçlendirmek gerekmektedir. Güçlü bir savunma mekanizması nın temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme yer almaktadır. • Sebze ve meyveyi beslenme proğramınızdan eksik etmeyin: Portakal, mandalina, limon, kivi, greyfurt, bro14 koli ve maydanoz da çok miktarda bulunan C vitamini hem antioksidan özellik göstermesi hem de bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeniyle mutlaka tüketilmelidir. Yüksek oranda içerdikleri C vitamini, dokuları bir arada tutan, dokulararası protein olarak adlarılan kolajenin sentezlenmesinde ve bağışıklık sisteminin desteklenmesinde önemli rol oynamaktadır. C vitamini kendi bir antioksidan olmasının yanı sıra immün sistem üzerinde rol oynayan demirin, kalsiyumun, B vitaminlerinden tiamin, riboflavin, folik asit, pantotenik asit ile A ve E vitaminlerinin de vücutta daha elverişli olarak kullanılmasını sağlamaktadır. Bu nedenle turunçgiller, kış mevsiminin en favori besinleri arasında yer almaktadır Uz. Dyt. Seda DURSUN Diyetisyen Öğle ve akşam yemeklerinde de salataya yer vererek hem formunuzu hem de sağlığınızı korumuş olursunuz. Salata soslarına ve içerisine eklediğiniz yağ miktarına dikkat etmek şartı ile! • A vitamininden zengin besinler tüketmeye özen gösterin: Yeşil-sarı sebze ve meyveler, havuç, kayısı, şeftali, kabak, ıspanak, pırasa, brokoli gibi besinlerde bulunan A vitamini bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli rol oynar. Ayrıca, A vitamini beyaz kan hücrelerinin aktivitesini artırarak kansere karşı güçlü bir koruma sağlarlar. - Brokoli: Brokoli; kansere ve immün sistem hastalıklarına karşı bizleri koruyan en önemli besin kaynaklarından birisidir. İçerdiği sülforofan denen bir madde ve beta karoten ile antioksidan aktivite gösterir ve bağışıklık sistemini uyarır. C ve E vitamini içeriği sayesinde de bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. - Ispanak: İçerdiği A,B,C ve E vitaminleri, kalsiyum, magnezyum, kuarsetin gibi vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini destekleyen süper besinlerdendir. • Omega-3 bakımından zengin besinleri tüketin: Bağışıklık sistemini destekleyen diğer önemli besin öğesi ise omega-3 yağ asitleridir. Somon, ton balığı, uskumru, ceviz, badem, fındık, anne sütü, koyu yeşil yapraklı sebzeler, keten tohumu gibi besinler omega-3’ün bulunduğu önemli besin kaynaklarıdır. Haftada en az 2 gün balık tüketmeye özen gösterin! -Güçlü bir bağışıklık sistemi için Çinko bakımından zengin besinler tüketin: Tahıllar, yumurta, ceviz, peynir, süt, karaciğerde bulunan çinko; enfeksiyon durumunda direnç gösteren hücrelerin sayısının çoğalmasını sağlayarak, bağışıklık sisteminin desteklenmesine yardımcı olurlar. Haftada 2 gün kurubaklagil tüketmeye özen gösterin. -Yağlı tohumlardan sağlıklı ve besleyici ara öğünler hazırlayın. E vitamininden zengin ceviz, fındık, badem gibi besinler güçlü bir antioksidandır. Gün içerisinde uygun miktarlarda tüketilen yağlı tohumlar bağışıklık sistemine olumlu etki sağlarken, antioksidan özellikleri sayesinde de hücreleri oksidasyona karşı korurlar. • Yumurta kahvaltınızın vazgeçilmezi olsun. Anne sütünden sonra en kaliteli protein içeriğine sahip olan yumurta; A vitamini ve beta karoten açısından oldukça zengindir. A vitamini ve Beta karoten; antitümör aktivitesi, akyuvarların (savaşçı hücreler) güçlendirilmesi, antikor tepkisinin artırılması, serbest radikallerin tutulması dahil pek çok bağışıklık sürecini destekler ve uyarır. Ayrıca A vitamini kemik ve epitel doku gelişimi, göz ve görme işlevleri, üreme sağlığı için önemli fonksiyona sahiptir. • Yoğurt ve Kefir gibi süt ürünlerini gün içerisinde mutlaka tüketin. Yoğurt ve Kefirde yoğun olarak bulunan probiyotikler zararlı bakterileri yok ederek, bağışıklık sistemini güçlendirirler. B vitamininden zengin olan yoğurt, cilt, kemik ve diş sağlığı için oldukça faydalıdır. Kış aylarında güneş ışınlarından yararlanmanın azalması ile de D vitamini seviyesinde ciddi azalmalar yaşarız. D vitamini bakımından zenginleştirilmiş az yağlı sütse kış aylarında güneşle alamadığımız D vitamininin yerini doldurmaya yardımcı olur. • Günde 2 fincan Yeşil çay! Kateşin ve polifenol gibi önemli bitkisel antioksidan içeriği ile immün sistem üzerinde çok etkilidir. Antioksidan aktivitesinin yüksek olmasının yanı sıra metabolizmayı hızlandırıcı etkisini de unutmamak gerek! • Su tüketimini ihmal etmeyin: Havaların soğumasıyla birlikte tükettiğimiz su miktarında azalmalar meydana gelmekte.. Fakat vücut, çok sıcak havalarda olduğu gibi soğuk havalarda da normal ısısını sağlayabilmek için daha fazla su harcamaktadır. Vücudumuzdaki sıvı dengesini normal düzeylerde tutabilmek için gün içinde mutlaka 8-12 bardak su içilmelidir. Sıvı alımının sadece su ile tamamlanması gerekmez. Günlük su ihtiyacınızı; ayran, süt ,taze sıkılmış meyve suyu(porsiyon kontrolünü sağlamayı ihmal etmeyin) gibi besinlerle de tamamlayabilirsiniz. Bitki çayları özellikle C vitamini yönünden zengin kuşburnu çayını tercih ederek hem sıvı ihtiyacınızı karşılamış hem de bağışıklık sisteminizi desteklemiş olursunuz. • Egzersiz yapın. Haftada en az 3 gün, minimum 30 dk (30-90 dk) olmak şartı ile egzersiz yapmaya özen gösterin. 15 MEDİKAL KADRO M E D İ K A L Op. Dr. Ali Güven Akıncı Op. Dr. Hüseyin URLU Uz. Dr. Türkan USLU Baflhekim - Nöroloji Başhekim Yard. - Göğüs Cerrahisi 1950 Dörtyol/Hatay’da do€du. 1973 ‹st. T›p Fak.'nden mezun oldu. 1980 y›l›nda Vak›f Gureba Hast. Genel Cer. Uzm. E€itimi ald›. B.Evler Erdem Yügen Klini€i’nde çal›flt›. 1992-1998 y›llar› aras›nda Özel Çaml›k Hastanesi’nin Baflhekimli€ini yapt›. 1998’den itibaren Avrasya Hospital’da Yön. Kur. Baflk. ve Genel Cerrahi Uzmanl›€› görevini yürütmektedir. Dahili Tel: 1020 ‹stanbul do€umlu. Uluda€ Üni. T›p Fak.’nden 1990 Y›l›nda mezun oldu. Bak›rköy Ruh ve Sinir Hast. Hastanesi’nde Nöroloji ihtisas›n› tamamlad›. 1999 y›l›ndan itibaren Nöroloji Uzman› olarak görev yapmaktad›r. 2008 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’da Baflhekim olarak görev yapmaktad›r. Gaziantep 1970 do€umlu. Gaziantep Anadolu Lisesinden mezun oldu. ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fak. 1994 y›l›nda bitirdi. Yedikule Gö€üs Cerrahisi Merkezinde uzmanl›k e€itimi ald›ktan sonra, Kastamonu Devlet Hast. mecburi hizmetini tamamlayarak, Özel Ordu Umut Hast. çal›flt›ktan sonra, 2007 y›l›nda Avrasya Hospital bünyesine kat›ld›. Evli ve iki çocuk babası. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1113 Op. Dr. Tamer SÖZEN Kad›n Hastalıkları ve Do€um Yön. Kur. Başkanı Kad›n Hastalıkları ve Do€um ‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fak. mezun oldu. 1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. Bir y›l süreyle Alman Hast.’ne ba€l› olarak çal›flt›. 2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk babas›. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1123 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1112 Op. Dr. Nurcan DALAN 1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta e€itimini Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün. T›p Fakültesi’nde tamamlad›. Uzmanl›k e€itimini Osmangazi Üni.’nde tamamlad›. Lüleburgaz SSK ve K›rklareli SSK Hast. 7 y›l görev yapt› Halen Avrasya Hospital’da görev yapmakta ... Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1128 - 1136 Op.Dr. ‹stepan SUNA Kad›n Hastalıkları ve Do€um 1956 Yozgat do€umlu. 1981 ‹stanbul Çapa T›p Fakültesi mezunu, fiiflli Etfal Hastanesi’nde Kad›n Hastal›klar› ve Do€um ihtisas›n› 1996 y›l›nda tamamlad›. Evli ve iki çocuk babas›d›r. Muayene Saatleri: 08:30 - 17:00 Dahili Tel: 1109 - 1122 Op. Dr. Gamze BAYKAN Op.Dr. Mehmet KOÇ Kad›n Hastalıkları ve Do€um Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji 05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu. 1996 yılında Atatürk Üniv. Tıp Fak. bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum uzmanlığı eğitimini Şişli Etfal E.A. Hast. yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Perinatoloji (2. Düzey USG eğitimi aldı. 2008 yılında yurtdışında Laparaskopi(kapalı ameliyat) eğitimi aldı. 2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010 yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Yard. Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır. Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa Tıp Fak. 2010 yılında aldı.Yurt içi ve yurt dışında bir çok kongreye katıldı. Evli ve 1 çocuk babası. Muayene Saatleri:08:00-18:00 Dahili Tel: 1114 Op.Dr. Coşkun GÖRMÜŞ Genel Cerrahi 1977 İstanbul’da doğdu, 2001 yılında Uludağ Üni. Tıp Fak. mezun oldu. 2002-2007 yılları arsında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ihtisas yaptı. 20092010 yılları arasında Van Özalp Devlet Hast., 20102012 yılları arasında Bilecik Bozüyük Devlet Hast. çalıştı. 2012 Mart Ayından itibaren Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Evli ve 1 çocuk babasıdır. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1017 Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK Genel Cerrahi 1974 Razgart’da do€du. 1997 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden mezun oldu. Aral›k 2002’de Haseki Araflt›rma ve E€itim Hastanesi’nde Genel Cerrahi ‹htisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Genel Cerrahi Uzman› olarak çal›flmakta. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4013 Op. Dr. Arman Ç‹TÇ‹ Üroloji ‹stanbul’da do€du. 1992 y›l›nda ‹st. T›p Fakültesi’nden T›p Doktoru olarak mezun oldu. 1999 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde Üroloji ihtisas›n› tamamlad›. 1999-2000 y›llar›nda Erciyes Üni. T›p Fak. Üroloji A.B.D.’da ö€retim görevlisi olarak çal›flt›. 2000’den beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4010 Op. Dr. Ebru TOPUZ K.B.B. 1974 ‹stanbul do€umlu. ‹lk, Orta, Lise ö€renimini ‹stanbul’da tamamlad›ktan sonra, Uluda€ Üni. T›p Fak,’ne girdi. 1997 y›l›nda mezun olduktan sonra fiiflli Etfal E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde 4 y›l K.B.B. ihtisas›n› yapt›. 2 y›l ayn› hastanede uzman olarak çal›flt›. Evli ve iki çocuk annesi. Muayene Saatleri 09:00 - 17:00 Dahili Tel: 4008 Kad›n Hastalıkları ve Do€um Op. Dr. Özgür ÇET‹NER Kad›n Hastalıkları ve Do€um 1973 Tokat do€umlu. ‹lk, orta, lise ve üniversite e€itimini ‹stanbul’da tamamlad›. ‹stanbul T›p Fak. mezun olduktan sonra Taksim E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde ihtisas›n› tamamlad›. Bir süre serbest doktorluk yapt›. Halen Avrasya Hospital’da görev yapmakta. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1122 1977 ‹skenderun’da do€du. 2000 yılında Cerrahpafla Tıp Fakültesi’den mezun oldu. Kadın Hastalıkları ve Do€um Uzmanlı€ı e€itimini fiiflli Etfal E€itim ve Arafltırma Hastanesinde yaptı. 2011 Kasım ayından itibaren Avrasya Hospital’da görev yapmakta. Evli ve 2 çocuk Annesi. Op. Dr. Hasan LİCE Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1134 Genel Cerrahi 1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1993’de Çapa Tıp Fak. mezun oldu. 1994-1998 yılları arasında Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde asistanlık yaptı. 1998-2012 yılları arasında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2. Cerrahi Kliniğinde Genel Cerrahi, Kanser Cerrahisi, Laparoskopi Cerrahisi ve Endoskopi alanlarında teşhis ve terapatik çözümler konusunda hizmet verdi. Evli ve 2 çocuk babası. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1017 Op.Dr. Özgür ODABAfi Genel Cerrahi 1971 y›l›nda Trabzon’da do€du. 1989 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fak. ‹ngilizce program›n› kazand›. 1995 y›l›nda Haseki Hast. Genel Cerrahi ‹htisas›na bafllad›. Mart 2000’de Cerrahi Uzman› oldu. fiu an Avrasya Hospital’da Endoskopi ERCP ve Genel Cerrahi ünit. görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4013 Uz.Dr. Banu ALTOPARLAK Gö€üs Hastal›klar› Erzurum’da do€du 1997 y›l›nda Ankara Gazi Üni. T›p Fak.’nden mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini ‹stanbul Yedikule Gö€üs Hastalıkları ve Gö€üs Cerrahisi E€itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde tamamlad›. 2005 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1015 - 1012 Op. Dr. Orkunt ÖZKAPTAN Üroloji 1979 ‘da Almanya’da doğdu. 1996 yılına kadar Almanya’da Yaşayan Özkaptan 1998-2004 yılları arasında İstanbul Üni. Tıp Fak. okudu. Daha sonra Okmeydanı Eğitim Ve Araş. Hast. Üroloji Uzm. ihtisas yaptı. 2011-2013 yılında Kastamonu Taşköprü Devlet Hast. mecburi hizmetini tamamladı. 2013-2014 Almanya ‘LAPAROSKOPİK’ cerrahi eğitimi aldı. 2014 Ekim ayı itibariyle Avrasya Hospital’de görevini sürdürmektedir. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1129 - 1136 Op. Dr. Ferhat O⁄UZ K.B.B. Mersin’de do€du. ‹lkokul-Lise ö€renimini Mersin’de tamamlad›. 1988 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesine girdi. 1996-1999 yılları arasında aynı fakültede uzmanlık eğitimini tamamladı. 1999 yılında Avrasya Hospital’de göreve başladı. Op. Dr. Attila OKUR Kad›n Hastalıkları ve Do€um 1969 yılında Konya’da doğdu. 1992 yılında Hacettepe Tıp Fak.’nden mezun oldu. 1993- 1997 yıllarında Eskişehir Osman Gazi Üni.’nde ihtisasını tamamladı. 1997-2012 yılları arasında Kütahya Devlet Hast. Kadın Doğum Uzmanı olarak görev yaptı. 2012-2014 yıllarında İstanbul Arnavutköy Devlet Hast. çalıştı. 2014 Temmuz ayından itibaren Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30 Cumartesi : 08.00 - 13.00 Dahili Tel: 1113 Op. Dr. Özgür ORTAK Ortopedi ve Travmatoloji 1976 Bornova do€umlu. Ege Üniv. T›p Fakültesinden 2000 Y›l›nda mezun oldu. 2005 y›l›nda Vak›f Gureba Araflt›rma ve E€itim Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve 1 çocuk babası. Halen Avrasya Hospital’da çal›fl›yor. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1011 - 1012 Op. Dr. Fuat KURfiUN Plastik-Rekonstruktif ve El Cer. 1966 ‹stanbul do€umlu. 1990 ‹stanbul Üniv. T›p Fak.’nden mezun oldu. 2000 y›l›nda uzmanl›k e€itimini tamamlad›. 2006 y›l›nda Avrasya Hospital’da çal›flmaya bafllayan Op. Dr. Fuat Kurflun El Cerrahisi alan›nda Amerika Birleflik Devletleri Columbia University Newyork Hand Department of Orthopedic Surgery de bir y›l çal›flt›ktan sonra 2008 Eylül’ünde tekrar aram›za kat›ld›. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1108 Op. Dr. Galip Arda PELEN K.B.B. 1979 Balıkesir doğumlu. 2004 yılında İst. Üni. Tıp Fak. mezun oldu. Göztepe Eğit. Araş. Hast. K.B.B. İhtisası yaptı. 2013 Mayıs ayı itibari ile Avrasya Hospital’da görev yapmaktadır. Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30 Cumartesi : 11.30 - 15.00 Dahili Tel: 1133 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4011 Uz. Dr. Ersin SARI Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Eskiflehir do€umlu. Marmara Üniversitesi ‹ngilizce T›p Fakültesi’nden mezun oldu. Eskiflehir Osmangazi T›p Fakültesi’nde uzmanl›€›n› tamamlad›. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4006 16 Uz. Dr. Handan YAfiAR Uz. Dr. M. Ali TALAY Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Van Ercifl’de do€du. 1988 - 1994 y›llar›nda Çapa T›p Fakültesi’nde t›p e€itimini ald›. Ayn› fakültede 1999 y›l›nda Çocuk Hastal›klar› ve Sa€l›€› Uzman› oldu. Malatya’da do€du. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Sa€lı€ı ve Hastalıkları ihtisasını yaptı. Evli ve 2 kız çocuk annesi. 1 Aralık 2011 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’de çalıflmaktadır. Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1008 - 1012 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4012 K A D R O Prof. Dr. Mehmet MERİÇ Prof. Dr. Esat AKINCI MEDİKAL KADRO Prof. Dr. Ali BAYRAM Kardiyoloji Bölüm Baflkan› Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Bşk. Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı 1949’da Antalya’da do€du. 1973’de ‹stanbul Tıp Fak.’ni bitirdi. Aynı sene, ‹stanbul Tıp Fak. ‹ç Hast. Anabilim Dalında ihtisasa baflladı. 1995-1998 yılları arasında Alman Hastanesi’nde, 1998-1999 yılları arasında Academic Hospital’da çalıfltı, 20002006 y›llar› aras›nda fiafak Hastanesinde Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak kalp kateterizasyon laboratuvarında çalıfltı. 2006 yılından itibaren JFK Hastanesi’nde çalıfltı. A€ustos 2010’dan 2011 yılı sonuna kadar Özel Avrupa fiafak Hastanesinde çalıfltı. 1 fiubat 2012 tarihinden itibaren Özel Avrasya Hospital’de Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak çalıflmaya baflladı. ‹ngilizce ve Almanca bilmekte olup, iki çocuk babasıdır. 1961 yılında Denizli-Acıpayam’da doğdu. A.Ü. Tıp Fak. 1985 yılında mezun oldu. Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hast. Kalp ve Damar Cerrahisi ihtisasını 1993 yılında tamamladı. Koşuyolu Kalp Hast. baş asistanlık görevine atandıktan sonra 1998 yılında Doçent 1999 yılında klinik şefi olarak aynı hastanede görevine devam etti. 2005 yılında başladığı Avrupa Şafak Hastanesinde K.V.C. bölüm başkanlığı görevine 2011 yılına kadar devam etti. 2011-2012 yıllarında Universal grup Çamlıca hastanesinde bölüm başkanlığı görevini yürüttü, aynı yıl profesör unvanını aldı. Ağustos 2012’den beri Avrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi bölüm başkanlığı görevini yürütmektedir. 1957 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Trabzon’da tamamladı. 1979’da Erzurum Atatürk Üniv.Tıp Fak. mezun oldu. İç Hastalıkları Uzmanlığını aynı fak., Kardiyoloji İhtisasını Konya Selçuk Üniv. Tıp Fak.’de tamamladı. 1987’de Doçent, 1993’de Profesör oldu. Trabzon Karadeniz Teknik Üniv. Konya Selçuk Üniv. Öğretim Üyeliği Manisa Celal Bayar Üniv. Tıp Fak. Kurucu Dekanlığı yapmıştır. Trabzon Numune Eğit. ve Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği kurucu şefliği, Ahi Evren Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi Eğit. ve Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği Şefliğini yürütmüştür. İyi derecede ingilizce bilmektedir. 2013 yılı itibariyle Prof. Dr. Ali Bayram Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Uz. Dr. Celal GÖLGEC‹ Doç. Dr. Çetin A. EVLİYAOĞLU Kardiyoloji Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi 1970 y›l›nda Gaziosmanpafla – ‹stanbul’da do€du. 1996 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesinden mezun oldu. 2009 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi T›p Fakültesinde Kardiyoloji uzmanl›€›n› tamamlad›. Ocak 2010 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’da Kardiyoloji uzman› olarak çal›flmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 17:00 Dahili Tel: 1126 1964 Ankara doğumlu. 1988 Ankara Üni. Tıp Fak. mezun oldu. 1995 yılında Ankara Numune Eğit. Araşt. Hast. Nöroşirurji ihtisasını tamamladı. 1997-1998 yılları arası Boston Harvard Üni. Brigham Women’s Hospitalda Nöroonkoloji research followluğu yaptı. 1996-2001 yılları arası Kocaeli Üni. ve 2001-2009 yılları arasında Kırıkkale Üni. akademik çalışmalarını devam ettirdi. 2005 Doçentlik ünvanı aldı. 2006-2009 yılları arası anabilim dalı başkanlığı yaptı. İngilizce ve Almanca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Muayene Saatleri : 08:30 - 14:00 Dahili Tel: 1131 - 1136 Doç. Dr. Ali Rıza CENAL Kalp Damar Cerrahisi 1966 yılında Sivas-Divri€i’de do€du. 1991 yılında istanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.1992-1998 tarihleri arasında Kofluyolu Kalp E€itim ve Arafltırma Hastanesinde ihtisasını yaptı. 1 yıl bu hastanede uzman doktor olarak çalıfltı. 20012011 yılları arasında Özel Avrupa fiafak hastanesinde ve 2011 y›l›nda Çamlıca Alman Hastanesinde görev yaptı. 2012 y›l›nda Avrasya Hospital’de göreve bafllam›flt›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4007 Doç. Dr. Mahmut İLHAN Uz.Dr. Ayflegül NAVDAR Uz. Dr. Mecdi Hikmet ERGÜNEY Med. Onk. ve Kemoterapi Uzm. ‹ç Hastal›klar› İç Hastalıkları 1966 Ağrı doğumlu.1989 yılında Erzurum Tıp Fakültesini bitirdi.1995 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve 2000 yılında aynı fakülteden Medikal Onkoloji dalında uzmanlığını aldı. 2006 yılında Doçentlik ünvanı aldı. Rize do€umlu. 1996 y›l›nda ‹st. Ünv. Cerrahpafla T›p Fakültesinden mezun oldu. 1996- 2001 aras›nda Haseki E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde ‹ç Hastal›klar› Uzmanl›k E€itimi ald›. Evli ve 2 çocuk annesi. 2001 yılından itibaren Avrasya Hospital’da görev yapmaktadır. 1949 Trabzon doğumlu. İlk, orta ve liseyi Trabzonda bitirdi. 1973’de İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak.’den mezun oldu. 1979’da İst. Eğit. ve Arşt. Hast.’da Uzmanlığını aldı. Çeşitli devlet hast. klinik şefliği ve eğitim sorumluluğu görevlerini üstlendi. Evli ve ingilizce bilmektedir. 2014 yılından beri Avrasya Hospital’da çalışmaktadır. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1151 - 1122 Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00 Uz.Dr. Metin YEGEN Uz. Dr. Ali VARDAR İç Hastalıkları ‹ç Hastal›klar› 1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu ‹stanbul Üniversitesi Çapa T›p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dal›nda ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor. Evli ve iki çocuk sahibi. 1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 – 1994 aras› Gata Haydarpafla E€itim Hastanesi’nde ‹ç hastal›klar› ihtisas›n› yapt›. 1994–2007 y›llar› aras› Deniz Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar› uzman› olarak çal›flmaktad›r. Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 3078 - 3079 Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1016 Op. Dr. Güzin YILDIRIM Reanimasyon ve Anestezi Muayene Saatleri : 08.00 - 18.00 Dahili Tel: 1118 - 1125 Uz.Dr. Züleyha Ö. KADEHÇ‹ Radyasyon Onkoloji 1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu ‹stanbul Üniversitesi Çapa T›p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dal›nda ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor. Evli ve iki çocuk sahibi. Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 3078 - 3079 Op. Dr. Kemal YILDIRIM Göz Hastal›kları Göz Hastalıkları Malatya do€umlu. ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi 1988-1994 mezunu. 1994-1998 ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi Göz Hastal›klar› Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. 2001 itibaren Avrasya Hospital’da Göz Hastal›klar› Uzman› olarak çal›flmaktad›r. 1961 Ordu doğumlu. İlk, Orta, Lise eğitimini Ordu’da bitirdi. İst. Üni. Tıp Fak. mezunu. Haseki Eğt. Araşt. Hast. ihtisasını tamamladı. Evli ve 2 çocuk annesi. 2014 Ekim ayı itibariyle Avrasya Hospital’de görevini sürdürmektedir. Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00 Dahili Tel: 1132 - 1136 Görev Saatleri : 09:00 - 14:00 Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI Uz. Dr. Tülay UYANIK Cildiye (Dermatoloji) Reanimasyon ve Anestezi 1987 İstanbul Tıp Fak. mezunu olan Deniz YARDIMCI, Haseki Eğitim Araş. Böl. Dermatolog İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3 yıllık mecburi hizmet görevini Niğde Devlet Hast. sürdürdü. Haseki Eğitim Araştırma Hast. 2011 yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam etti, 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de görevini sürdürmektedir. Evli 2 çocuk annesidir. Görev Saati: 09:00 - 16:00 Dahili Tel: 1105 1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1991 yılında Uludağ Üni.mezun oldu. Uzmanlığını İst. Eğit. Araş. Hastanesinde tamamladı. 2.5 yıl Moskova’da El Cerrahisi eğitimi aldı. 2013 yılı itibariyle Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Uz. Dr. Meral ÖZER Reanimasyon ve Anestezi Görev Saati: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4503 Uz. Dr. Murat ULUSOY Radyoloji Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4105 1957-İstanbul’da doğdu. 1980 İstanbul Tıp Fak. mezun oldu. 1982-1985 İstanbul Bezmi Alem Vakıf Gureba Hast. Radyoloji Uzmanlığı eğitimini tamamladı. 1986-2006 Sinop Atatürk Hastanesi, Taksim Hast. ve Haseki Hast. çalıştı. 2006 yılında Haseki Hast. Radyoloji Klinik Şefliğinden kendi isteği ile emekli olup serbest çalışmaya başlamıştır. Haziran 2013’den itibaren Avrasya Hospital’de görev almaktadır. Görev Saati: 08:00 - 14:00 Dahili Tel: 2071 Uz. Dr. Ahmet ALTUN Uz. Dr. fienay SILDIR Mardin do€umlu. 1985’de ‹stanbul Üni. Cerrahpafla Tıp Fakültesini bitirdi. Kofluyolu Kalp ve Arafltırma Hast. Anesteziyoloji ve Reanimasyon ihtisasını tamamladı. 2012 Ocak ayından bu yana Avrasya Hospital’da görev yapıyor. Radyoloji Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon 1963 Elbistan Do€umlu. Çukurova Üniversitesi Mezunu. ‹htisas›n› Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Radyoloji Ana Bilim Dal›nda, Radyasyon Onkoloji Rotasyonunu ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde tamamlad›. Halen Avrasya Hospital’da Radyoloji Uzman› olarak görev yapmaktad›r. 1947 K›br›s’ta do€du. 1972’de ‹stanbul Çapa T›p Fakültesinden mezun oldu. 1978 y›l›nda Okmeydan› Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve üç çocuk annesi. Ekim 2007 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’da FTR uzman› olarak çal›fl›yor. Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2049 Muayene Saatleri : 08.00 - 17.00 Dahili Tel: 4304 Dt. Eylem USLU Biyokimya ve Klinik Biyokimya Ardahan do€umlu. 1998 y›l›nda Hacettepe Difl Hekimli€i Fakültesi mezunu. Halen Avrasya Hospital’da difl hekimi olarak görev yapmaktad›r. 1968 y›l›nda Kocaeli’de do€du. 1991 y›l›nda ‹st. Üniv. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden T›p Doktoru olarak mezun oldu. 1998 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde Biyokimya ve Klinik Biyokimya ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve bir çocuk annesi. Diş Hekimi Muayene Saatleri: 10:00 - 18:00 Dahili Tel: 1010 - 1012 Uz. Dr. Suzan UZAN Görev Saatleri: 09:00 - 17:00 Dahili Tel: 2044 Uz.Dr. Ifl›l SOYSAL ‹stanbul Do€umlu. 1992 Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi’den mezun oldu. Avrasya Hospital’da çal›fl›yor. Evli ve bir çocuk babas›. Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2065 Op. Dr. Berk ARAPİ Kalp ve Damar Cerrahisi Prizren (Kosova)'da doğdu. Selçuk Üni. Meram Tıp Fak.'sini 2007 yılında bitirdi. İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fak.'nde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanlığını 2014 yılında tamamladı. Arnavutça, Sırpça ve İngilizce olmak üzere 3 dil bilmektedir. 2014 yılı itibariyle Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4007 Uz.Dr.Hasan Murat DİKMEN Radyoloji 1964 yılında İstanbul’da doğdu. İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fak. bitirdikten sonra TUS sınavını kazanarak Önce Prof. Dr. Siyami Ersek ve Haydarpaşa Numune Hast.’de Radyoloji asistanı olarak çalıştı. Daha sonra tekrar TUS sınavına girdi ve Marmara Üniv. Radyodiagnostik Ana Bilim Dalın’nda ihtisas yaptı. İhtisas sonrası sırasıyla StarMar Görüntüleme Merkezi, Acıbadem İnternatinal Hospital, Memorial Hastanesi Şişli, Medikal Park Bahçelievler ve en son Özel Gaziosmanpaşa hastanelerinde 5 yıl Radyoloji uzmanı olarak görev yaptı. Ağustos 2012 tarihinde Avrasya Hospital da göreve başladı. Dahili Tel: 2071 Uz. Dr. Nilgün DEM‹RBA⁄ Patoloji 1963 y›l›nda Bolu’da do€du. 1986 y›l›nda Ege Üniversitesi T›p Fakültesinden mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini Haseki E€itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde tamamlad›. Avrasya Hospital’da Patoloji Uzman› olarak görev yapmaktad›r. Evli ve iki çocuk annesi. Görev Saatleri : 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 2047 Uz. Dyt. Seda DURSUN Diyetisyen İstanbul'da doğdu. İstanbul Bilim Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik Bölümünde lisans eğitimini tamamladı.. Florance Nightingale Araştırma Hastanesi, Medical Park Hastanesi, Memorial Hastanesi, Galatasaray Spor Kulübü, İstanbul Tıp Fakültesinde stajlarını tamamladı. Okan Üniversitesi Master Programını sürdürmektedir. 2015 itibariyle Avrasya Hospital’da çalışmaktadır. Dahili Tel: 1126 17 Uz. Dr. Ali VARDAR ‹ç Hastal›klar Ülser nedir? Ülser belirtileri, Nedenleri, Teşhis Ve Tedavisi... Ülser Nedir ? Ülserin nedeni nedir? Ülser; Mide veya duedenum (onikiparmak barsağı)’un mide asidi ve sindirim sıvıları (örneğin: pepsin) tarafından harabiyeti sonucunda meydana gelen doku kaybıdır. Doku kaybı asit pepsinin etkisiyle daha derinlere inebilir, enflamasyon dediğimiz yara meydana getirir. En büyük neden “Helicobacter pylori” adlı bir mikroptur ve düzenli NSAİ ilaçlar (aspirin, antiromatizmal ilaçlar) alımıdır. Diğer muhtemel nedenler arasında genetik yatkınlık (irsiyet), her türlü stresler, kortizon türü ilaçlar, alkol, sigara, kahve alışkanlığı, çevre kirliliği sayılabilir. NSAİ ilaçlar (Aspirin ve benzeri ilaçlar)‘ın “ülser yapıcı” etkileri Ülseri meydana getiren ikinci büyük sebep; düzenli NSAİ (Ağrı kesici ve romatizmal ilaçlar) ilaç kullanmaktır. NSAİ ilaçların bu kötü etkileri uygun ilaçlarla önlenebilir. Ülseri olanlar çeşitli hastalıklar için doktora gittiklerinde, doktora ülserli olduğunu söylemelidirler. Doktor gerektiğinde vereceği ağrı kesici ilaçlarla birlikte gastrointestinal yan etkileri önleyecek ilaç verebilir ya da yan etkileri olmayan ilaçlar (paracetamol gibi) kullanılabilir. Ülserin Belirtileri Nelerdir? Uz. Dr. Ali VARDAR ‹ç Hastal›klar› 1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 – 1994 aras› Gata Haydarpafla E€itim Hastanesi’nde ‹ç hastal›klar› ihtisas›n› yapt›. 1994–2007 y›llar› aras› Deniz Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar› uzman› olarak çal›flmaktad›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1016 18 En sık rastlanan belirti karnın üst kısmında kemirme ve yanma şeklinde ağrı olmasıdır. Genellikle öğün aralarında meydana gelir. Gece hastayı uykudan uyandırabilir (daha çok duedenal ülserde). Yemek yemekle ve antiasit dediğimiz mide asidini nötürleyen çiğneme tableti ve pastillerle birkaç dakika ile birkaç saat arasında ağrı hafifler. Sonbahar ve ilkbaharda, yani mevsim değişimlerinde, hormonal sistemde değişikler olduğu için ağrıların sıklığı artar. Ülserli hastalarda daha az sıklıkla meydana gelen belirtiler bulantı, kusma (özellikle ağrı varken oluşur, kusunca ağrının azalması veya kesilmesi çok tipiktir), iştahsızlık ve kilo kaybıdır. Sıklığı Nasıldır? Toplumumuzda herhengi bir zamanda mevcut ülserli hasta (yeni geçiren veya geçirmiş) yüzdesi %2­6’dır. Duedenal (onikiparmak barsağı) Uz. Dr. Ali VARDAR ‹ç Hastal›klar ülseri, mide ülserine göre çok daha fazla görülür. Duedenal ülser 30-­50 yaşları rasında daha sık olup, erkeklerde kadınlara göre 2­4 kat daha fazladır. Mide ülseri 60 yaşından sonra ve kadınlarda daha çok görülür. Ülserin Tehlikeli Sonuçları: Mide Kanaması Sindirim sistemi kanamalarının en büyük nedeni ülserlerdir. Bazen daha önce hiç mide ağrısı şikayeti olmayan kişilerde bile görülebilir. Bu kişiler “kahve telvesi” renkli kusarlar ya da “katran renkli” siyah gaita dışkılarlar. Başka belirti olmadan, gaitasının siyah renkli olduğunu fark eden, Demir içeren ilaçlar kullanmayan kişilerin mutlaka bir sağlık kurumuna acil olarak başvurması gereklidir. Kusma ve siyah renkli dışkı olmadan önce aniden fenalık gelmesi, soğuk terleme halinde üst gastrointestinal kanamadan kuşkulanılmalıdır. Endoskopi (Gastroskopi): Küçük, ışıklı, kıvrılabilen bir boruyla yemek borusu, mide ve onikiparmak barsağının gözle direkt olarak gözlenmesidir. Görülmesi gereken organların yaklaşık her yeri net bir şekilde gözlenebilir. İşlem hastaya genellikle sakinleşmesi için bir ilaç verilerek yapılır. İşlem sırasında, patolojik tetkik ve üreaz testi için biopsi alınabilir. Biopsi alımı herhangi bir rahatsızlık veya ağrıya neden olmaz. Helikobacter pylori için testler: Helikobacter pyloriyi tesbit edecek birçok test vardır. Bacterinin antikorlarının varlığını kanıtlamak için kan testleri alınabilir (pratiktir, genellikle tarama testi olarak kullanılır). Bakterinin meydana getirdiği ürünleri nefesten test eden Perforasyon (Mide delinmesi) Mevcut ülserin derinliğinin artması ve tüm mide­ duedenum katmanlarını geçerek delinmesidir. Mide asit­pepsin içeriğinin karın boşluğuna geçmesi sonucu aniden ve şiddetli bir ağrı oluşur. Karın tahta gibi sertleşir, kıpırdama ve yürüme ağrı nedeniyle zorlaşır. Tedavi genellikle ameliyat ile olur. Tıkanma Özellikle duedenum ve pylor kanalında akut ülserin doku ödemi (şişliği) meydana getirmesiyle, uzun süredir derin ülserin olması sonucunda nedbe dokusu oluşması nedeniyle, yiyecek, içecek ve mide suyunun geçişini (pasajın) daralması (stenoz), hatta tıkanmasına neden olur. Hasta yediği ve mide suyunun devamlı salgılanmaya devam etmesi sonucu mide içinde biriken, ileriye gidemeyen materyali kusar. Kusma bol ve süreklidir. Hasta yese bile yiyecekler hazmeden organlara geçemediğinden (hazım­emilim­mide değil, onikiparmak barsağı ve ince barsaktadır), sürekli kilo verme mevcuttur. Teşhis biran önce yapılıp, hasta ameliyat edilmelidir. Ülser Teşhisi Fizik muayene ve ultrason ile ülser herhangi bir işaret vermez. Ancak bize başka hastalıkları eleme şansı verir. Ülser tanısı üst sindirim sistemi endoskopisi (özofagogastroduedenoskopi) ile konur. nefes testleri uygulanabilir (değeri azdır, pahalı cihazlara gerek vardır). Tedaviyi değerlendirmek amacıyla yapılabilir. Mideden alınan biopsi (doku parçası) ile üreaz testleri yapmak, patolojik muayene yapmak, kültürden üreterek (zor ve zahmetlidir) helikobacter pylori tesbit etmek mümkündür. Ülser Tedavisi Geçmişte baharatlı, acı, ekşi, turşudan, yağlı ve asidik yiyeceklerden kaçınılması gerektiği söylenip, süt tedavisi verilirdi. Bugün ülser için özel bir diyet olmadığı gibi, gece yatmadan önce içilen sütün zararı bile olabildiği görüldü. Özel diyetin ülseri iyileştirmede katkısı olmadığı deneylerle gösterilmiştir. Şu anda kişisel olarak şikayetine sebep olduğu düşünülen yiyecek maddesinin kısıtlanması gerektiği söylenmektedir. (Örneğin ülserli bir kişiye soğan yemek dokunmuyorsa yemesinde bir sakınca yoktur). Ancak ülserli hasta sigarayı (eğer çok içiyorsa) bırakmalıdır. Sigara içiminin ülser iyi- leşmesini geciktirdiği, sık ülser tekrarlanmalarının (nüks) neden olduğu gösterilmiştir. Genellikle ülserli hastalar aspirin ve benzeri romatizma ilacı almamalıdır. Alkol alımı, yüzeyel mukoza direncini bozarak, gastrite ve ülser iyileşmesinde gecikmeye yol açabilir. Akut ülserde özellikle alınmamasında yarar vardır. İlaçlar: Gastroözofajial reflü tedavisinde ve ülserde kullanılan ilaçlar H2 reseptör blokerleri (Ranitidin, Famotidin, Nizatidin) ve proton pompa inhibitörleri (omeprozol, lansoprol, pantoprozol, esomeprozol) dir. Bunlar mide asitlerini azaltarak yakınmaları rahatlatırlar. Ayrıca mide asidinin ülser üzerine etkisini ortadan kaldırarak, iyileşmeyi sağlarlar. Protein pompa inhibitörleri asiditeyi azaltmada, H2 reseptör blokerlerine oranla daha güçlüdür, ancak daha pahalıdırlar. Bu ilaçların yanında şikayetleri azaltmaya yardımcı, iyileşmeyi hızlandırıcı şuruplarda vardır. Helikobacter pylori saptanan hastalarda, protein pompa inhibütörleri antibiyotiklerle birlikte helikobacter pyloriyi yok etmede (eradikasyon) kullanılmaktadır. 19 Uz. Dr. M. Ali TALAY Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Prematüre Prematüre bebekler beklenenden daha önce dünyaya geldikleri için bakımları ve gelişim süreçlerindeki takipleri daha bir dikkat ister. 37 haftadan önce gerçekleşen doğumlar prematüre doğum olarak adlandırılır. Günümüzde ileri derecede prematüre doğmuş bebekler, okulların sınıflarında sık sık görülmeye başlandı. Bundan 20 yıl önce tesadüfen yaşayabilen bu bebeklere, 2000 yıllarına kadar 500 gram altı bebekler yaşamıyordu. Son yıllarda yaşatılan mucize bebeklerin doğum haftası gittikçe küçülmüş, doğum kilosu 400 - 500 gram olan ileri derecede prematüre olup yaşayan bebekler literatürde bildirilmiştir. Türkiye’de de son 10 yıldır yaşayan bebekler artmıştır. Avrasya Hospital’da 440 gram’lık bebek sağlıklı büyümüş evine gitmiştir. Özellikle akciğer fonksiyonları için gerekli ilaçların sağlanması, iyi donanımlı, eğitimli personeli olan, bebek yoğun bakım ünitelerinin açılması, Türkiye’de prematüre bebeklerin de yaşam şanslarını, Avrupa - Amerika’daki merkezler düzeyine hızla yaklaştırıyor. Prematüre bebekler gebelik yaşına göre 3’e ayrılır: 1. Grup ileri derecede (24-31 hft.) 2. Grup orta derecede (32-35 hft.) 3. Grup sınırda (36-37 hft.) Sepsis, Duyusal problemler, Diğer: hipotermi, hipo / hiperglisemi, elektrolit bozukluğu, Kronik akciğer hastalığı, Kısa barsak sendromu, malabsorpsiyon, Kronik karaciğer problemleri, beslenme bozukluğu, Serebral palsi, öğrenme bozuklukları, hidrosefali, epilepsi nöbetleri, davranış bozuklukları, Uzamış hospitalizasyon, komplikasyonları riski artırı, Duyma ve görme eksiklikleri, Optimum beslenme soruları olabilir. Tıbbi gelişmeler ve yaklaşımlar bunları asgariye indirmiştir. Prematüre bebekler beklenenden daha önce dünyaya geldikleri için bakımları ve gelişim süreçlerindeki takipleri daha bir dikkat ister. Erken doğmalarının aile üzerindeki olumsuz etkisi, ne olacağını bilememe korkusu, konu hakkında fazla birsey bilmeme anne-babayı endişelendirir. Bu süreçte ailenin, doktorlar ile sürekli irtibat halinde bulunması gerekmektedir. Prematüre bebeklerde pek çok sorun yaşanabilir, yaşanmayadabilir. Bu durumda olası rahatsızlıklar hakkında aileler bilgilendirilmeli. Prematüre bebeklerin sık karşılaştıkları göz sorunu prematürelik retinopatisidir (ROP). İlk kontrol bebek doğduktan sonraki 4-6 hafta arasında yapılmalıdır. Erken teşhis Dünya’ya erken gözlerini açan prema- te tedavisi mümkün olup geç teşhiste maatüre bebekler bir çok konuda hassaslardır. lesef körlükle sonuçlanabilmektedir. Bu bebeklerin yoğun bakım ünitelerindeki takiplerinde; Erken ve Geç komplikasyonlar: Prematüre bebekler ile yenidoğan döneSolunum güçlüğü sendromu, Nekrotizan en- minde nörolojik sorunlar yaşayan bebeklerin terokolit, Kolestatik karaciğer hastalığı, Int- mutlaka bir çocuk nöroloğuna muayene olraventrikülerhemoraji (kanama) / hipoksik, ması gerekir. Özellikle yoğun bakımda beyin 20 Uz. Dr. M. Ali TALAY Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları Van Ercifl’de do€du. 1988 - 1994 y›llar›nda Çapa T›p Fakültesi’nde t›p e€itimini ald›. Ayn› fakültede 1999 y›l›nda Çocuk Hastal›klar› ve Sa€l›€› Uzman› oldu. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1008 - 1012 kanaması ya da havale geçiren bebeklerde bu şarttır. Prematüre doğan bebeğinizde bu sorunlar yaşanmamış bile olsa ilk dönemde çocuk nöroloğu gözetiminde olmakta büyük fayda ardır. Prematüre bebeklerin beslenmeleri düzeltilmiş yaş esas alınarak düzenlenmelidir. Özellikle birinci ve ikinci grup prematüre bebeklerin bilişsel, motor ve algısal gelişimleri ile beslenmesi 2 yaşına kadar düzeltilmiş yaş esas alınarak takip edilir. Takvim yaşı bebeğinizin doğduğu tarih esas alınarak hesaplanan yaştır. Düzeltilmiş yaş ise doğması gereken tarih esas alınarak hesaplanan yaştır. Prematüre bebeğe sahip aileler bebeklerini takip ederlerken daha dikkatli olmalıdırlar. Anne-baba’ya ilk yardım eğitimi ve bebeğin doğru yatırılma pozisyonları öğretilmelidir. Normal gelişim için özellikle görme ve işitme fonksiyonlarının dikkatle araştırılması önem taşır. Diğer organ sistemleriyle ilgili problemler yaşandıysa da, ilgili branşlarda takipleri yapılmalı. Ama bu durum mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır. Bebeğin hastanede kaldığı süre boyunca anne ve babaya eğitim verilmeli, aile bebeğe evde gerekli bakımı sağlayacak düzeye ulaşmadan bebek taburcu edilmemelidir. Taburculuktan sonra da bebeğin düzenli olarak Çocuk hekimi takibi, büyüme ve gelişiminin kontrol altında tutulması gerekmektedir. Takiplerinin de dikkatle yapılması ve görülebilecek sorunların çok yönlü tıbbi yaklaşımlarla çözülmesi gerekir. Anlaşmalıyız . 21 Uz. Dr. Ayşegül NAVDAR İç Hastalıkları Göğüs Ağrısı Güğüs ağrısı, hastalar arasında ‘acaba altında bir kalp hastalığı olabilir mi?’ düşüncesiyle her zaman için endişeyle karşılanan bir şikayettir. Genelde hastayı hekime getiren de bu kalp hastalığı olabileceği düşüncesidir. “Akciğer hastalıklarında da sıklıkla ilk belirti göğüs ağrısı olabilir. Ağrı genellikle sağ veya sol tarafta nefes almakla artan batma şeklinde ağrıdır. Beraberinde öksürük ve balgam çıkartma genellikle vardır.” Uz. Dr. Ayşegül NAVDAR İç Hastalıkları Rize do€umlu. 1996 y›l›nda ‹st. Ünv. Cerrahpafla T›p Fakültesinden mezun oldu. 1996- 2001 aras›nda Haseki E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde ‹ç Hastal›klar› Uzmanl›k E€itimi ald›. Evli ve 2 çocuk annesi. 2001 yılından itibaren Avrasya Hospital’da görev yapmaktadır. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1151 - 1122 22 “Göğüsüm ağrıyor acaba kalp krizi mi geçiriyorum?” Uz. Dr. Ayşegül NAVDAR SEYEDRESULİ Göğüs ağrısı kalp hastalıklarının en sık rastlanan belirtilerinden biridir. Bunun dışında akciğerlerden, boyun ve omuzlardan, göğüs kafesinin kemik, kas ve eklemlerden, karın içi organlarından kaynaklanan ve göğüste duyulan ağrılarda vardır. Bazen herhangi bir hastalığa bağlı olmaksızın psikolojik ağrılar da olabilir. Kalbi besleyen damarların yağlanması sonucunda damarlarda daralma ve tıkanma oluşmaktadır. Buna bağlı olarak kalbin beslenmesinde bozukluk gelişmekte ve bu bozukluk sonrası göğüs ağrısı hissedilmektedir. Kalp damar hastalıklarının başlangıç döneminde özellikle eforla artan ve istirahatta azalan göğüs ağrıları gözlenir. Hastalık ilerledikçe istirahatta da göğüs ağrısı belirlenmeye başlar. Bu ağrılar önemsenmediği takdirde kalp krizi ile sonlanmaktadır. Özellikle yaşlı, diabetik ve hipertansiyon hastalarında bu ağrılar dikkatle ele alınmalıdır. Kalp spazmı ve kalp krizlerinde gözlenen ağrı genellikle sol göğüsten sol omza ve kola, sırta yayılan yanma, ezici baskı tarzında ağrıdır. Bazen ağrı boyunda, diş etlerinde ve mide bölgesinde hissedilmektedir. Ağrı ile birlikte fenalık hissi, bulantı, kusma, soğuk terleme, nefes darlığı görülebilir. Hastanın cildinde solukluk ve terleme mevcuttur. Hastanın yüz ifadesinde endişe ve korku hakimdir. Kalp zarı iltihaplarında da sol göğüste ağrı olabilir, ağrı süreklidir ve beraberinde hafif ateş ve öksürük vardır. AKCİĞER HASTALARINDA GÖĞÜS AĞRISI Akciğer hastalıklarında da sıklıkla ilk belirti göğüs ağrısı olabilir. Ağrı genellikle sağ veya sol tarafta nefes almakla artan batma şeklinde ağrıdır. Beraberinde öksürük ve balgam çıkartma genellikle vardır. Akciğer kanserinde ve akciğerde su toplandığı zaman öksürük olmaksızın kuru inatçı Uz. Dr. Ayşegül NAVDAR İç Hastalıkları bir ağrı olabilir. Ağrı ile birlikte uzun süren kanlı balgam çıkartma, gece terlemesi, kilo kaybı alta malin bir hastalığın olabileceğini düşündürür. Ani başlayan öksürük, ateş ve göğüs ağrısı daha çok bronşit ve zatüreye bağlıdır. Beraberinde boğaz ağrısı, burunda akma, hapşırma gibi diğer enfeksiyon belirtileri de vardır. KEMİK VE KAS AĞRILARI Boyun ve sırt omurlarında kireçlenme veye fıtıklaşma sinir köklerine baskı yaparak boyuna, omuza ve kola, göğüse vuran ağrılara sebep olabilir. Bu durum özellikle sol tarafta olduğu zaman kalp ağrıları ile karışabilir. Bu ağrılar boyun ve kol hareketleriyle ayrıca ıkınma ve öksürükle artan ağrılardır. Boyun fıtığı olan hastalarda boyun ağrısı olmaksızın sürekli göğüs ve sırt ağrısı olabilmekte ve bu hastalar tanı konulana kadar kroner anjiyografiye kadar gidebilmektedir. Soluk algınlığına bağlı olarak göğüs ve sırtta kas ağrıları oluşabilir. Döküntü bir hastalık olan zonada döküntüler başlamadan 1-2 hafta önce sırt ve göğüste yanma, kaşınma ve zonklama şeklinde şiddetli ağrı olabilir. Döküntülerin başlaması ile tanı konulur. Zona hastalığında döküntü geçse de ağrı aylarca sürebilir. MİDE RAHATSIZLIKLARI VE GÖĞÜS AĞRISI Yemek borusunun ülserlerinde, iltihaplarında göğüs ağrısı olabilir. Özellikle reflü hastalığı olanlarda karın ağrısı olmaksızın nadiren sadece göğüste yanma şeklinde ağrı olabilir. Mide ülserinde ve gastritlerde göğüs ağrısı ile birlikte ekşime, yanma, şişkinlik, kabızlık ve gaz şikayetleri mevcuttur. Safra kesisi taşlarında ve iltihaplarında sağ omuza, sırta, bele ve göğüse vuran ağrılar olabilir. Göğüs ağrısı genellikle sağ tarafta olmak üzere bazen sol göğüste de ağrı hissedilebilir. Sık karşılanan panik atak durumlarında da sıklıkla göğüs ağrısı vardır. Göğüs ağrısıyla birlikte hastada yoğun bir stres, nefes darlığı, çarpıntı, ellerde uyuşma söz konusudur. Hastalar genellikle kalp krizi endişesiyle acil polikliniğine başvururlar. SIK GÖRÜLEN KARIN AĞRILARI Karın ağrısı ile seyreden hastalıklar çok çeşitli olması sebebiyle bu yazımızda sık görülen karın ağrılarına değineceğiz. 1-Epigastrik ağrılar (mide bölgesindeki ağrılar) Genellikle göbek üstünde hissedilir. Bu bölgedeki ağrılar en sık sebebi gastrittir. Gastritte genellikle mide ağrısı tok karına ve beraberinde şişkinlik, hazımsızlık vardır. Mide ülsri genellikle aç karına ve sırta vuran ağrılar şeklindedir. Özellikle gece uykudan uyandırır, yemek yeme bir süre ağrıyı azaltır. Mide kanserinde ağrı şiddetli ve beraberinde bulantı, iştahsızlık, kilo kaybı vardır. Bu bölgede daha az sıklıkta ağrı sebebi pankreas bezi iltihabı ve pankreas kanseridir. Pankreas kanserinde ağrı genellikle mide ağrısıyla karışır. Mide bölgesinde başlayıp kuşak gibi beli saran ağrılardır. Genellikle öne eğilince hafifler. Mide delinmesinde ağrı böbrek üstünde başlar. Şiddetli kıvrandırıcı ağrıdır. Beraberinde karın duvarında sertlik vardır. Ağrı böbrek üstünden başlayıp tüm karına yayılır. 2-Karın Sağ Üst Bölge Ağrıları : Öncelikle bu bölgelerde bulunan organların (safra kesesi, karaciğer, sağ böbrek, safra yoları, bağırsakların sağ kesesi) ağrılı hastalıkları düşünülmelidir. Safra Kesesi ve Safra Yollarına Bağlı Ağrılar: Safra taşlarında ağrı karın sağ üst bölgesinde duyulur. Ağrı sıklıkla ağır yağlı yemeklerden sonra görülür, şişkinlik, gaz şikayeti vardır. Safra kesesinde taşlı veya taşsız iltihap olduğu zaman ağrı daha şiddetli ve süreklidir. Beraberinde bulantı, kusma, ateş olabilir. Eğer safra yollarında taşa bağlı tıkanıklık varsa ağrı ile birlikte sarılıkta olur. Safra kesesi ağrılarında ağrı sırta ve sağ omuza yayılabilir. Karaciğer hastalıklarında ağrı sağ üst bölgede künt ağrı şeklindedir. Viral hepatitlerde ağrı önce mide bölgesinde başlar bulantı şiddetli istahsızlık ve idrar renginde koyulaşma vardır. Bir kaç gün sonra ağrı sağda karaciğer bölgesinde belirginleşir. Karaciğer kanserinde ağrı daha şiddetli ve beraberinde kilo kaybı vardır. Bazen sarılıkta olabilir. Bağırsak kanserinde ve diğer bağırsak hastalıklarında bu bölgede ağrı olabilir. 4-Karın Sol Alt Bölge Ağrıları: Bu bölgede sağda olduğu gibi idrar yolları, yumurtalık ve bağırsaklar mevcut. Ağrı sıklıkla iritabl bağırsak sendromu (kolit), kolon kenseri yumurtalık idrar yolları iltihabı ve idrar yolları taşı görülür. Kolitte karın ağrısı sol alt kadranda olur. Beraberinde kabızlık ve şişkinlik vardır bazen ishalde olabilir. Bağırsak kanserlerinde de ağrı bu bölgede olabilir. Bu hastalarda genellikle kabızlık ve kanama vardır. 5-Karın Sol Üst Bölge Ağrıları Bu bölgede dalak, bağırsak, böbrek, pankreasa ait hastalıklarda ağrı olabilir. 6-Karın Göbek Altı Bölge Ağrıları Jinekolojık hastalıklar, idrar yolları ve bağırsak hastalıklarında bu bölgede ağrı duyulur. Bu bölgedeki en sık ağrı sebebi sistittir. (idrar yolu enfeksiyonu ) Ağrıyla birlikte idrar renginde koyulaşma ve idrar sık çıkma olur. Karın ağrılarında tanı öncelikle hastanın şikayetleri ve muayenesıyle başlar. Hastanın şikayet ve muayene bulgularına göre hastaya uygun tetkik istenir. 7-Tanıda Sık Kullandığımız Tetkikler Nelerdir: Safra kesesi hastalıkları : Batın USG Böbrek hastalıkları : İdrar tahlili, Batın USG, IVP Mide hastalıkları : Gastroskopi Bağırsak hastalıkları : Kolonoskopi, Gaitada gizli kan, Gaita mikroskopisi Pankreas hastalıkları : Batın USG, kan tahlilleri Apandisit : Batın USG, kan tahlili 3-Karın Sağ Alt Bölge Ağrıları: Apandisk, idrar yolları sağ yumurtalık bağırsakların bir kısmı burdadır ve bu organların hastalıklarında ağrı bu bölgede duyulur. Akut apandisit de ağrı genellikle mide bölgesinde başlar ve tüm karına yayılır. Hastalık ilerledikçe ağrı sağ alt bölgede yerleşmeye başlar. Beraberinde ateş bulantı istahsızlık vardır. İdrar yolları iltihabında sağ ve sol karın alt bölgelerde özellikle boşluklarda ağrı olabilir. Böbrek taş düşüren hastalarada taşın düştüğü yere bağlı olarak sağ veya sol tarafta şiddetli kıvrandırıcı kusmanın eşlik ettiği ağrılar olur. Şiddetli ağrı boşluklardan başlayıp kasıklara ve bacaklara yayılır. Beraberinde idrara sık çıkma idrar yaparken yanma ve idrar renginde koyuluşma olur. 23 Op. Dr. Attila OKUR Kadın Hastalıkları ve Doğum Gebelikte Egzersiz ve Spor S ağlıklı gebelerin tümüne önerilen egzersizler, düzenli olarak gebeliğin 3. ayından itibaren yapıldığında hem anne hem de bebek için son derece faydalıdır. Bu amaçla eğitim ve uygulama yapılan bir spor programına katılmak yada hekim önerisi ile belirli hareketleri yapmak uygun birer seçim olabilir. Ancak bu tür bir program öncesinde mutlaka bir kadın doğum hekimi ile konunun değerlendirilip, erken doğuma neden olabilecek risk faktörlerinin bertaraf edilmesi gerekir. Gebelikte egzersiz ve sporun temel amacı ; bel, karın, kalça ve leğen kemiğini kaplayan pelvik taban kasları olarak bilinen kasları güçlendirmek ve düzenli solunum yeteneğini geliştirmektir. Düzenli olarak yapılan egzersiz ve spor ile bel kasları yeterince güçlenen gebelerde, bel ve sırt ağrıları daha az olur, vücudun duruş ve şekil bozuklukları azalır. Düzenli yapılan spor uyku problemini azaltır. Spor sonrası beyinden salgılanan bazı hormonlar, gebenin psikolojik olarak kendini daha iyi hissetmesini sağlar. Doğum eylemi başladığında hem eylem süresinin daha kısa olması,hem daha hızlı ilerlemesi hem de daha az ağrılı olması, egzersiz ve sporun en önemli faydalarındandır. ayrıca anne adayının ideal kilo alımını kolaylaştırır ve doğum sonrasında vücudunun daha kolay toparlanmasını sağlar. Gebelikte hangi egzersiz ve sporların yapılacağı, anne adayının gebelik öncesi yaşam alışkanlıkları ile doğrudan ilişkilidir. Gebelik öncesinde hiç spor yapmayan bir anne adayında daha az efor gerektiren egzersizlerin seçimi uygun bir yaklaşım iken, öncesinde aktif spor yaşamı olan bir gebede tıbbi sakıncası yoksa devam ettiği spor programının devamı uygun seçenek olabilir. 24 Op. Dr. Attila OKUR Kad›n Hastalıkları ve Do€um 1969 yılında Konya’da doğdu. 1992 yılında Hacettepe Tıp Fak.’nden mezun oldu. 1993- 1997 yıllarında Eskişehir Osman Gazi Üni.’nde ihtisasını tamamladı. 1997-2012 yılları arasında Kütahya Devlet Hast. Kadın Doğum Uzmanı olarak görev yaptı. 2012-2014 yıllarında İstanbul Arnavutköy Devlet Hast. çalıştı. 2014 Temmuz ayından itibaren Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30 Cumartesi : 08.00 - 13.00 Dahili Tel: 1113 Yürüyüş, en sık tavsiye edilen, en hafif ,yapılması en kolay spor şeklidir. Her gün, yarım saat, hafif tempolu yürüyüş gebeliğin her ayında yapılabilir. Düşme riskine dikkat edilerek tercihen yumuşak zeminde yapılan yavaş tempoda koşu da gebeliğin son dönemleri hariç yapılabilir. Yüzme, vücuttaki bir çok kası aynı anda çalıştırması, risksiz olması nedeniyle gebeliğin her döneminde tavsiye edilen bir spordur. Evde kendi başına yapılabilecek bel, kalça ve pelvis taban kaslarını güçlendiren egzersizler yapılabilir Ayrıca son yıllarda uzman gözetiminde yapılan pilates ve yoga da tavsiye edilen sporlardır. Bisiklete binme, dağcılık, kayak gibi sporlar düşme riski nedeniyle önerilmez. Ağırlık kaldırma, karın içi basıncın aşırı artmasına neden olacağından önerilmez. Karın bölgesine travma olasılığı nedeniyle, basketbol, futbol, voleybol gibi topla oynanan sporlar ile dövüş sporları ve dalış sporu önerilmez. Bütün egzersiz ve sporlara başlarken önce yavaş tempoyla başlayarak kaslar ısındırılmalı ve giderek tempo artırılmalı, yine aynı şekilde sonlandırılırken de tempo düşürülerek sonlandırılmalıdır. Egzersiz esnasında ve sonrasında kaybedilen sıvının yerine konması son derece önemlidir. Egzersiz ve spor esnasında; kanama, aşırı yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, düşme, baygınlık hissi gibi durumlarda ara vererek istirahat etmeli ve hekim ile temasa geçmelidir. Düzenli olarak yapılan egzersiz ve spor ile bel kasları yeterince güçlenen gebelerde, bel ve sırt ağrıları daha az olur, vücudun duruş ve şekil bozuklukları azalır. Uz. Dr. Mecdi Hikmet ERGÜNEY İç Hastalıkları Kış Aylarında Bu Hastalıklara Dikkat Edin! Uz. Dr. Mecdi Hikmet ERGÜNEY İç Hastalıkları 1949 Trabzon doğumlu. İlk, orta ve liseyi Trabzonda bitirdi. 1973’de İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak.’den mezun oldu. 1979’da İst. Eğit. ve Arşt. Hast.’da Uzmanlığını aldı. Çeşitli devlet hast. klinik şefliği ve eğitim sorumluluğu görevlerini üstlendi. Evli ve ingilizce bilmektedir. 2014 yılından beri Avrasya Hospital’da çalışmaktadır. Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00 S oğuk kış günlerinin aniden gelmesiyle birlikte hastalıkların arttığına dikkat çeken Avrasya Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mecdi Ergüney hekim kontrolü olmadan alınan ilaçların tedaviyi zorlaştıracağını bunun yerine reçeteli ilaçların kullanılması gerektiğini belirtti. Havaların soğuması, sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bazı hastalar doktorlara muayene olmadan rastgele kullandıkları ilaçlarla iyi olmaya yaptırdıktan sonra uygun görüldüğü takdirde hekim kontrolünde yazılan reçeteli antibiyotiklerin kullanılması gerektiğinin de altını çizdi. Artık antibiyotiklerin reçetesiz alınmadığını belirten Uzm. Dr. Ergüney, “Bu aylarda özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları çok fazla görülüyor. Hastalar giyimlerine ve gıdalarına çok dikkat etmeli” dedi. çalışırken vücut dirençlerini olumsuz etkileyebiliyorlar. Avrasya Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mecdi Ergüney, özellikle kış aylarında artan hastalıklar için hastaların doktora muayene olmadan antibiyotik ya da başka ilaçlar almaması gerektiğini söyledi. Uzm. Dr. Mecdi Ergüney, gerekli testleri “C VİTAMİNLİ MEYVELERDEN BOLCA TÜKETİN” Soğuk havaların ani vücut değişikliklerine sebep olmasından dolayı vücudun direncinin kırıldığını belirten Uzm. Dr. Ergüney, “Soğuktan kendimizi kalın giyinerek korumalıyız. Beslenmemize ve giydiklerimize dikkat etmeliyiz. Aşılarımızı vaktinde olarak önlemimizi almalı ve C vitamininden zengin portakal, mandalina gibi meyveleri bolca tüketmeliyiz. En az 5-6 saat uyuyarak vücut direncimizi arttırmalıyız” diye konuştu. “ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU ÇOK FAZLA” Kış aylarında özellikle üst solunum yolu enfeksiyonu ve bronşitin daha sık görülen bir hastalık olduğunu söyleyen Ergüney, “Bu aylarda özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları çok fazla görülüyor. Hastalar giyimlerine ve gıdalarına çok dikkat etmelidir. Soğuğa karşı yüzümüzün açık olması sebebiyle vücudun soğuğa karşı direnci yoktur. Bu yüzden hem kendimizi hem de vücudumuzun direncini korumak için her türlü önlemi almalıyız” dedi. 25 Op. Dr. Orkunt ÖZKAPTAN Üroloji İyi Huylu Prostat Büyümesi - BPH İyi huylu prostat büyümesi ani idrar tıkanması, idrar yolu iltihabı, mesane kasında bozulma, idrar kesesi taşları, ve böbrek bozukluklarına sebep olabilir. P Op. Dr. Orkunt ÖZKAPTAN Üroloji 1979‘da Almanya’da doğdu. 1996 yılına kadar Almanya’da Yaşayan Özkaptan 1998-2004 yılları arasında İstanbul Üni. Tıp Fak. okudu. Daha sonra Okmeydanı Eğitim Ve Araş. Hast. Üroloji Uzm. ihtisas yaptı. 2011-2013 yılında Kastamonu Taşköprü Devlet Hast. mecburi hizmetini tamamladı. 2013-2014 Almanya ‘LAPAROSKOPİK’ cerrahi eğitimi aldı. 2014 Ekim ayı itibariyle Avrasya Hospital’de görevini sürdürmektedir. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 1008 - 1012 26 rostat bezi erkeklerin yarısında belli bir yaşta büyümeye başlar. İyi huylu prostat büyümesine Benign Prostat Hiperplazisi (BPH) adı verilir. Bu büyümenin nedeni ve kimlerde olacağı tam olarak bilinmemektedir. Genellikle estrojen (kadınlık hormonu) ve testosteron (erkeklik hormonu) seviyeleri ile ilgili teoriler ortaya atılmıştır. Ayrıca ailesel özellikler de dikkat çekmektedir. Babasında birinci derece akarabalarında prostat büyümesi olanlarda hastalık daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Testosteron seviyesi yüksek olan erkeklerde prostat büyümesinin daha çok olacağı iddia edilmiş olsa da bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Yapılan çalışmalarda 60 yaşındaki erkeklerin %50’sinde, 80 yaşındaki erkeklerin ise %90’ında iyi huylu prostat büyümesinin görüldüğünü bildirilmektedir. BPH’da prostatın büyümesi tek başına önemli bir bulgu değildir. Büyümeyle birlikte hastanın şikayetlerinin ortaya çıkması, şikayetlerin derecesi artması ve bu büyümenin idrar yollarında oluşturduğu olumsuz etkiler (komplikasyonlar) hastalığın önemini ortaya çıkartan Op. Dr. Orkunt ÖZKAPTAN Üroloji unsurlardır. Fakat hastaların hepsinde klinik şikâyetler ortaya çıkmayabilir. Büyüme başladığında idrar kanalı daralır. Mesane hızla kendini bu yeni duruma adapte eder. Mesane kasları idrarı aynı güçte dışarı atabilmek amacıyla kalınlaşmaya başlar. Bu kalınlaşma ve kuvvetlenme sayesinde idrar eskisi gibi dışarı atılabilir ancak mesane esneme yeteneğinin azalması ile idrar depolama kapasitesinde kayıp ve düzensizlik başlar. Bu durumda prostata bağlı irritatif semptomlar görülür. Bir süre sonra idrar yolundaki daralma mesane kasındaki değişimlerle kompanse edilemeyecek seviyeye geldiğinde tıkanmaya bağlı yakınmalar ortaya çıkar. Prostat büyümesine bağlı oluşabilecek belirtiler: idrar yapmak için bekleme vezorlanma, idrar tazyiki, akış gücü eskiye oranla azalma, kesik kesik işeme, idrarda çatallanma, idrar yaptıktan sonra mesanede idrar kalma hissi, geceleri eskiye oranla artan sayıda idrara kalkma, gündüz çok sık aralıklarla idrar yapma, idrar yapma isteği geldiğinde; tutamama, tuvalete zor yetişme ve idrar kaçırma olarak sayılabilir. İyi huylu prostat büyümesi ani idrar tıkanması, idrar yolu iltihabı, mesane kasında bozulma, idrar kesesi taşları, ve böbrek bozukluklarına sebep olabilir. Prostat büyümesi ile ilgili şikayetlerle başvuran hastalara hastaneye üroloji hekimine başvurdukalrında parmakla rektal prostat muayenesi yapılmalıdır. Prostatın şekli ve kıvamı ve büyüklüğü önemlidir. Daha sonra hastaya bazı labarotuvar testleri yaptırılır. Bunlardan en önemlisi PSA testidir. PSA testinin normal sınırlar içerisinde olması gereklidir. İdrar akış hızını ölçen üroflowmetri testi prostata bağlı idrar yolu tıkanıklığının derecesini gösterir. Normal maksimum idrar akış hızı saniyede 15 ml, ortalama akış hızı ise 10 ml olmalıdır. Normal idrar yapma süresi 30 sn civarındadır. Bu değerlerdeki azalma idrar yolu tıkanıklığına işaret eder. Bu aşamadan sonra hastaya ultrasonografi yaptırılarak prostatın büyüklüğü, iç yapısı anlaşılır. Hastaya mesanesinin boşalması sonrasında yeniden ultrasonografi yapılarak rezidüel idrar tayini (işeme sonrası kalan idrar) yapılır. Babasında birinci derece akarabalarında prostat büyümesi olanlarda hastalık daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır. İlk basamak olarak ilaçla tedavi önerilir. Alfa bloker diye bilinen ilaç grubu en kısa sürede ve en hızlı etki eden ilaçlardır. Mesane boynu ve prostat içerisinde kas dokusunda gevşeme yaparak kanalları acarlar ve idrar akımını kolaylaştırırlar. Bazen taş düşüren hastalarda da idrar yollarının açılmasını sağlamak için kullanılırlar. Alfuzosin (Xatral), Doxazosin (Cardura), Terazosin (Hytrin, Terenar), Tamsulosin (Flomax, Floprost, Tamprost) bu tip ilaçlar arasında en bilinenlerdir. Yan etkileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, halsizlik, kan basıncında düşme sayılabilir. Prostat büyümesi tedavisinde kullanılan ikinci ilaç grubu Alfa reduktaz inhibitörleridir. Finasteride (Prosterid, Proscar, Dilaprost) ve dutaste- ride (Avodart, Dutaprost) bu ilaçlara örnektir. Bu ilaçlar prostatın belirli oranda küçülmesini sağlarlayarak etki eder. İlaçtan fayda görmeyen hastalara cerrahi tedavi önerilir. Bunalardan en önemlisi TUR-P denilen ameliyattır. Transüretral Prostat Rezeksiyonu (TUR-P) prostat tedavisinde açık prostat ameliyatına alternatif olarak bulunmuş önemli bir cerrahi tedavi yöntemidir. İdrar kanalından ilerletilen bir optik sistem kullanılır. Bu sistemin içerisinde geçen doku kesici ve kanama kontrol edici enstrümanlar sayesinde prostat dokuları direk görüş altında kesilerek mesaneye atılır. Operasyon sonunda mesanede biriken dokular vakum cihazları sayesinde temizlenir. Kısa sürede çok miktarda doku çıkartmak mümkündür. Kanama eğilimi fazla olan hastalarda bazen operasyonu ve sonrasındaki izlemi zorlaştıran kanamalar olabilmektedir. Kullanılan aletlerin idrar yolu dar olan kişilerde zorlanma ve zorlanmaya bağlı operasyon sonrası daralma yapma olasılığı vardır. 27 Uz. Dr. Şenay ŞILDIR Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Çocuğunuzun E N OTURUŞ Ş KLİ E DİKKAT EDİN! Ç ocukların yanlış oturuş pozisyonları, önlem alınmazsa ileride bel, sırt ve omurlarında eğrilik (skolyoz) meydana getiriyor. Uz. Dr. fienay SILDIR Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon 1947 K›br›s’ta do€du. 1972’de ‹stanbul Çapa T›p Fakültesinden mezun oldu. 1978 y›l›nda Okmeydan› Hastanesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve üç çocuk annesi. Ekim 2007 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’da FTR uzman› olarak çal›fl›yor. Muayene Saatleri : 08.00 - 17.00 Dahili Tel: 4304 İleride çocukların kaslarının doğru ve koordineli çalışmasını engelleyen diz üstü oturur gibi gözüken fakat ayakların dış yana bakması olarak tanımlanan ‘W oturuş’ biçimi çocuğun içe basmasına, düztabanlığa, belinde, sırtlarında ve omurgalarında eğriliklere hatta kalça çıkıklarına bile neden olabiliyor. Avrasya Hospital Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Şenay Şıldır, “Çocukların bu oturuş şeklinin yürüyene kadar hiçbir sakıncası yoktur. Ancak çocuk yürüdükten sonra bu oturuşa mani olmak gerekir” ifadelerini kullandı. ‘W’ OTURUŞ ŞEKLİ ÇOK TEHLİKELİ Çocukların yürüdükten sonra oturuş şekillerinin aileleri tarafından dikkatle takip edilmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Şenay Şıldır, “Kalça kemiği yuvası ve uyluk kemiğinin yuvarlak başı kalçada daha sonra yuva olacak sığ bir çöküntüye dayalı olarak durur. Çocuk yürüyene kadar bu yuva şeklini almaz. Çünkü yuva femurun kalça kemiği üzeİçe basan çocuklarda dış yan- rindeki hareketi ile oluşur. Uzun lar açıkta kaldığı için tabanın süre ‘W’ şeklinde oturan çocukiç yanına destek konularak ların ileride yürüyüşleri, duruşları ve kaslarının gelişimi bozulabilir. tedavi edilebilir” dedi. Örneğin bacak arka kaslarının kısa kalması ve sertleşmesine bağlı olarak çocuklar balerin gibi parmak uçlarında yürüyebilirler, düztabanlık ve X bacak ortaya çıkabilir. Bu yüzden çocukların yanlış oturuş biçimlerine engel olmak gerekir” dedi. 28 “EVDE ÇOCUKLARA TÜNELLER KURUN” Çocuklara çeşitli egzersizler yaptırarak onları bu oturuş biçiminden uzaklaştırmak gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Şenay Şıldır, “Çocukların evde oluşturulan tünellerin içinden emekleyerek geçmeleri, parklarda tırmanmaları, battaniye içerisine kafaları dışarıda olacak şekilde sarıp (kütük yuvarlanışı) gibi egzersizler çok faydalı olur” diye konuştu. “İÇE BASMA ÖNLENEBİLİR” W oturuş biçimini sürdüren çocuklarda içe basmaların da oluştuğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Şıldır tedavi için oturma şeklinden sonra özel ayakkabıyla da (ortopedik ayakkabılar), sağlanabiliyor. İçe basan çocuklarda dış yanlar açıkta kaldığı için tabanın iç yanına destek konularak tedavi edilebilir. Op. Dr. Kemal YILDIRIM Göz Hastal›kları Kırmızı Göz Konjonktivit Konjonktivit’’in başlıca belirtileri; Gözde ışığa karşı hassasiyet, sulanma, çapaklanma, gece boyunca bir yada her iki gözde birden kabuklanma yapan akıntı, kızarıklık, kaşıntı, batma, şişliktir. Bu belirtiler görüldüğünde en kısa zamanda mutlaka bir göz hekimine gidilmelidir. Konjonktiva gözün ön yüzeyini ve kapakların iç yüzünü örten zar yapısındaki dokudur. Bu dokunun iltihaplanmasına konjonktivit denir. Bazen özellikle çocukluk dönemlerinde iltihap olmadan da alerjik nedenlerle de konjonktivit gelişebilir. Mikrobik nedenlere bağlı konjonktivitlerde kızarıklık ve özellikle sabahları belirgin olan çapaklanma asıl şikayetlerdir. Virüslere bağlı konjonktivitlerde ise ciddi kızarıklık ve sulanma olur. Mikrobik ve viral konjonktivitler bulaşıcı olabilirler. Viral Konjonktivit (Adenoviral Konjonktivit) Gözde kızarıklık, sulanma, batma ve ağrı şikâyetleri ile kendini gösterir. Işıktan rahatsız olma şikâyeti çoğunlukla vardır. En sık görülen ve en fazla salgınlara yol açan konjonktivit türüdür. Etken virüs Adenovirüs tip 8 ve 19’dir. Hastalığın kuluçka devri 5-14 gündür. Dolayısıyla hastalar nereden hastalığı kaptıkları hakkında fikir sahibi olamayabilirler. Salgınlar şeklinde (Epidemik) veya şahısları tek tek etkileyebilen (sporadik) şeklinde olabilir. Hastalık çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu, grip benzeri bulgularla başlayabilir. Genellikle tek taraflı başlar, yaklaşık 2 hafta sonra diğer göze geçer. Hastanın şikayetleri sulanma, batma, ağrı ve preauriküler (kulak önü) ağrılı lenfadenopati şeklindedir Kulak önünde şişlikler göz kapaklarında şişlik ve konjonktiva altı kanamaya bağlı hastalar arasında paniğe yol açan tablolar olabilir. Çocuklarda ateş ve boğaz ağrısı ve burun akıntısı görülebilir. Tedavi Adenoviral konjonktivitin özgün tedavisi mevcut değildir. Tedavide amaç hastayı rahatlatmak ve diğer problemlerin açığa çıkmasını engellemeye çalışmaktır. Soğuk kompresyon, suni gözyaşları, topikal NSAID, sistemik analjezikler semptomatik tedavi için, inflamasyon baskılamak için topikal steroidler kullanılabilinir. İlaç damlatılmadan önce tüm çapakların gözden uzaklaştırılması gerekir. Bunu kaynamış su ile ıslattığınız temiz bir pamukla yapabilirsiniz. Islak mendil kullanmayınız. Eller ve kapı kolları, oyuncaklar gibi sık ellenen yerlerin sık sık silinmesi aile bireylerini ve çocuğun diğer gözünü korumak için alınabilecek Bulaşma yolu: İnsandan insana; damlacık, so- önlemlerdir. lunum sekresyonları ve direk temas ile bulaşmakta ve küçük salgınlara yol açabilmektedir. Özellikle hav- Allerjik Konjonktivit lularla bulaşma olabilir. Bunun dışında hasta kişilerin Genellikle çocukluk döneminde başlarlar ve saman gözlük, şapka ve yastık gibi özel eşyalarının başkaları nezlesi olarakta bilinir. Kızarıklık ve kaşıntı asıl şikatarafından kullanılması bulaşma riskini artırır. Toplu yetlerdir. Bunun yanına aksırık, burun akıntısı ve kataşıma araçlarında seyahat sırasında hasta kişilerin şıntısı eşlik edebilir. Saman nezlesinde ağaç ve çiçek ellerinden başkalarına bulaşabilir. polenleri asıl neden olduğundan şikayetler yazın Şiddetli olgularda konjonktival membran görülebilir. daha fazladır. Bazı allerjiler tüm yıl devam edebilir. Hastalarda noktasal epitelyal keratit genelde görü- Güneşli havalarda şapka, güneş gözlüğü gibi önleyici lürken yaklaşık 2 hafta sonra yüzde 50 olguda su- tedbirler alınmalıdır. Yapılan tedaviler alerjiyi baskıbepitelyal infiltrasyonlar görülür. Bu epitelyal infilt- lar alerjiyi yok etmez. Bundan dolayı damlalar alerji rasyonlar birkaç ay içinde iz bırakmadan iyileşebilir. mevsimde devamlı kullanılmalıdır. İlaçsız kalmak şiAncak maalesef bazı olgularda ise yıllar boyu da kayetlerin tekrar başlamasına neden olabilir. Alerji genelde yaş ilerledikçe hafifler. devam edebilen korneal kesiflikler oluşur. “Genellikle çocukluk döneminde başlarlar ve saman nezlesi olarakta bilinir. Kızarıklık ve kaşıntı asıl şikayetlerdir.” Op. Dr. Kemal YILDIRIM Göz Hastal›kları Malatya do€umlu. ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi 1988-1994 mezunu. 19941998 ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi Göz Hastal›klar› Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. 2001 itibaren Avrasya Hospital’da Göz Hastal›klar› Uzman› olarak çal›flmaktad›r. Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00 Dahili Tel: 1132 - 1136 29 Op. Dr. Berk ARAPİ Kalp ve Damar Cerrahisi Kalp Kapak Hastalıkları Ve Cerrahi Tedavisi Hastalığın en sık nedenlerinden biri genç yaşlarda karşılaşılan bir boğaz enfeksiyonu ile başlayan iltihabi akut romatizmal ateş olarak isimlendirilen hastalıktır. layan iltihabi akut romatizmal ateş olarak isimlendirilen hastalıktır. Bunun dışında, kapakların yapısal bozuklukları, kalp boşluklarının genişlemeleri, koroner arter hastalıkları, hipertansiyon, yaşla kapaklarda kalsifikasyonun birikmesi nedenleri arasındadır. En sık Mitral kapak ardından sırasıyla Aort, Triküspit ve Pulmoner kapak etkilenmektedir. Kalp Kapakları Op. Dr. Berk ARAPİ Kalp ve Damar Cerrahisi Prizren (Kosova)’da doğdu. Selçuk Üni. Meram Tıp Fak.’sini 2007 yılında bitirdi. İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fak.’nde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanlığını 2014 yılında tamamladı. Arnavutça, Sırpça ve İngilizce olmak üzere 3 dil bilmektedir. 2014 yılı itibariyle Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır. Görev Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4007 Kalp dört odacıktan oluşur: sağ ve sol kulakçık (atrium) ve kulakçıkların hemen altında sağ ve sol iki karıncık (ventrikül) bulunmaktadır. Sağ kulakçık ile sağ karıncık arasında Triküspit kapak, sol kulakçık ile sol karıncık arasında Mitral kapak, sağ karıncık ile pulmoner arter arasında Pulmoner kapak ve sol karıncık ile aort arasında Aort kapak bulunur. Kapakların görevi kanın tek yönlü akmasını, dolayısıyla kanın geri kaçışını engellemeye yardımcı olmaktır. Kalp Kapak Hastalığının Sebepleri Hastalığın en sık nedenlerinden biri genç yaşlarda karşılaşılan bir boğaz enfeksiyonu ile baş- Kalp kapaklarında iki türlü bozukluk olabilir: Kapak Yetmezliği: Kapakçıklar tam olarak kapanmaz ve böylece yalnızca ileriye doğru akması gereken kanın bir kısmı geriye doğru kaçmaktadır. Kapak Darlığı: Kapakçıkların yeterince açılamaması ve kanın azlığına bağlı şikayetlerle bitlikte ortaya çıkar ve kalp yetmezliğine neden olabilir. Bazı durumlarda aynı kapakta hem darlık hem de yetmezlik olabilir. Kapak hastalıklarının belirtileri nelerdir, Nefes darlığı, öksürük, çarpıntı, ayaklarda şişlik, sık sık soğuk alma, el ve ayaklarda üşüme, morarma ve yorgunluk görülür. Cerrahi tedavi Kapak hastalığın tedavisi darlık ya da yetmezliğe göre değişebilmektedir. Cerrahi tedavi, kapağın tamiri ya da değişimi şeklinde olabilir. Kapak tamiri kapağın şekli çok bozulmamış, çoğunluğunda yetmezliği bulunan, uygun olan vakalarda ve sıklıkla çocuk sahibi olmamış genç anne adaylarında tercih edilmektedir. Kapak değişimi ise çıkarılan kapağın yerine başka canlıdan (insan, domuz, sığır) alınan işlem görmüş bioprotez kapak (yine genç anne adaylarına, 60 yaş üstü hastalara) veya mekanik kapak takılmasıyla gerçekleştirilir. Medikal tedavi Bioprotez kapak ameliyatı olan hastaların 3 ay boyunca kan sulandırıcı (warfarin), mekanik kapak ameliyatı olan hastaların ise ömür boyu bu ilacı kullanmaları gerekmektedir. 30 Doç. Dr. Ali Rıza CENAL Kalp Damar Cerrahisi Bu Havalar Kalbe Dokunuyor! A vrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Rıza Cenal, soğuk havalarda koroner kalp hastalarının daha dikkatli olmaları gerektiğini ve hastaların bu mevsimde yürüyüş yapmalarının riskli olduğunu belirtti. Soğuk kış günlerinin kendini göstermesinin ardından hastalıklar da çoğalmaya başladı. Özellikle koroner kalp hastalığı olan ve bypass ameliyatı geçirmiş kişilerin soğuk havalarda dışarı çıkmaması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Ali Rıza Cenal, “Kalbimizi besleyen damarlar koroner damarlardır. Enerji harcayan kalp, aktif olarak hızlı bir şekilde çalışır. Enerji ihtiyacını kandan alan kalp için kan, koroner damarlardan gelir. O damarların daralmasıyla kan kalbe gitmez. Bunun sonunca kalp spazmı ya da kalp krizi oluşabilir” dedi. “SOĞUKTA DAMARLAR BÜZÜLÜR” Kalp rahatsızlığı olan hastaların soğuk ha- valarda dışarıya çıkmaları durumunda önlem almaları ge re k t i ğ i n i belirten Doç. Dr. Cenal, “Koroner kalp hastalığı, damarlarda daralma varsa soğuk spazm dediğimiz büzülmeye sebep olabilir ve göğüs ağrısını arttırabilir. Bu yüzden tavsiyemiz kalp rahatsızlığı olan kişilerin dışarıda fazla vakit geçirmemeleri yönünde” diye konuştu. “Soğuk havalarda koroner kalp hastalarının daha dikkatli olmaları gerektiğini ve hastaların bu mevsimde yürüyüş yapmalarının riskli olduğunu belirtti.” “KİLO ALMAMAK ŞART” Koroner kalp hastalığına yakalanmamak için önerilerde bulunan Doç. Dr. Ali Rıza Cenal şöyle konuştu: “Hastalar kilo almamaya özen gösterirken fazla kilolarından diyet yaparak kurtulmalı ve tansiyon takiplerini yaptırmalı. Bunun yanında şeker alınımı ile hamur işini azaltmak ve düzenli beslenmek gerekir. Sebze ve meyve bol yenmeli, düzenli spor yapılmalıdır. Özellikle sigaradan uzak durulmalıdır. Bunlara uyulduğu takdirde hastalığın hem yaş olarak önüne geçmiş hem de bu konuda daha da bilinçli önlemler almış oluruz” dedi. Doç. Dr. Ali Rıza CENAL Kalp Damar Cerrahisi 1966 yılında Sivas-Divri€i’de do€du. 1991 yılında istanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.1992-1998 tarihleri arasında Kofluyolu Kalp E€itim ve Arafltırma Hastanesinde ihtisasını yaptı. 1 yıl bu hastanede uzman doktor olarak çalıfltı. 2001-2011 yılları arasında Özel Avrupa fiafak hastanesinde ve 2011 y›l›nda Çamlıca Alman Hastanesinde görev yaptı. 2012 y›l›nda Avrasya Hospital’de göreve bafllam›flt›r. Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00 Dahili Tel: 4007 31