BANKALARDA ETKiNLIK DENETiMi Meral TECER * Etkinlik kimi kez verimlilikle aynı' anlamda kullanılan, gerçekte verim­ da ilişkili olan daha geniş kapsamlı bir kavramdır. liliğin yanısıra karlılıkla Etkin bir işletme, belirli miktarda girdi ile üretimini en yüksek düzeye ya da belirli bir üretimi en düşük miktarda girdi ile gerçekleş­ tirebilen, başka bir deyişle, verimliliğini maksimumlaştırabilen bir işletme­ dir. Verimliliği fiziksel birimlerle ölçmek yerine parasalolarak belirlemek genellikle daha kolaydır. Ekonomiklik kavramı bu amaca hizmet etmekte; belli bir dönemin satış geliri, üretim maliyetine oranl'anarak işletme dü­ zeyinde toplam bir verimlilik katsayısı elde edilebilmektedir. çıkarabilen Öte yandan, bir faaliyet döneminde sağlanan karın o dönemde kullanılan sermayeye, ekonomik varlıklara (aktife) ya da o döneme ilişkin satış geli­ rine oranlanmasıyla yapılan karlılık analizleri de etkinliği belirleyici ölçüt­ lerdendir. Böylece, bir 'işletmenin verimlilik ve karlılık amaçlarına ulaşabil­ diği ölçüde başarılı ve etkin bir işletme olduğu söylenebilecektir. Bu yazıda, ticari bankalarımızda etkinlik düzeyi konusu, Türkiye Ban­ kalar Birliğince 1978, 1980, 1982 ve 1984 yıllarına ilişkin olarak yayınlanan mali tablolar üzerinde yapılan oran ve yüzde analizleri ile açıklanmaya çalı­ şılacaktır l . BANKALARDA VERİMLİLİK ÖLÇÜMÜ Verimlilik, belli bir faaliyet döneminde sağlanan ürünlerin fiziksel üretimde kullanılan girdilerin fiziksel miktarına oranı şeklinde tanımlanabilir. Bu şekilde bir hesaplama ile toplam faktör veriınllliği, girdi­ miktarının, TODAİE Öjtretim üyesi. banka sayısı 1978 ve 1980 yıllarında 34, 1982 yılında 39, 1984 yılında ise 38'dir. Kuruluş özellikleri dikkate alınarak kalkınma ve yatırım bankaları (Devlet Yatırım Ban­ kası, DESİYAB, TürOCiye Sınai Kalkınma Bankası, Sınai Yatırım ve Kredi Bankası') ile Etibank, Süme~bank, Denizcilik Bankası, İller Bankası ve Turizm Bankası inceleme kap­ sann dışında tutulmuştur. * Doç. Dr., İncelenen AMME İDARESİ DERGİSİ 128 lerin her birinin fiziksel sıyla da kısmi verimlilik Hizmet üreten kullanım miktarının katsayıları üretim miktarına oranlama­ bulunurl. işletmeler niteliğindeki bankalarda 'ana girdi kalemini Bu nedenle, bankacılıkta verimlilik değer­ lendirmeleri konusunda en geçerli oranın işgücü kısmi verimlilik katsayısı olduğu söylenebilir3• Oran sınai bir işletme için şöyle tanımlanır: kuşkusuz işgücü oluşturmaktadır. üretimin FizikselMiktan İşgücü Verimliliği = İşgücünün Saat ya da Kişi Olarak Kullanım Miktarı Ticari bankalar, bilindiği gibi, mevduat şeklinde kendilerine yatırılan tasarrunan çeşitli sektörlerdeki girişimcilere kredi olarak aktaran finans­ man kuruml'andır. Hizmetlerini şubeleri aracılığıyla sunmaya çalışan, emek yoğun işletmelerdir. Bu özellikler düşünüldüğünde, ticari bankalarda faaliyetlerin verimlilik düzeyi açısından yapılan değerlendirmelerde mevduat, şube ve personel sa­ yısı ilişkilerine önem verilmesi uygun olmaktadır. Bu bakımdan, genellikle kabul gören, bizim de hesap~amalanmızda kullandığımız değerlendirme öl­ çütleri şunlardır: - Şube başına mevduat, - Çalıştırılan kişi başına - Birim giderler karşılığında sağlanan mevduat tutan, - Birim giderler karşılığında sağ~anan gelir mevduat, tutarı. Türk bankacılık sektörü, dört büyük bankanın (T.C. Ziraat Bankası, İş Akbank, Yapı ve Kredi Bankası) egemenliklerini sürdürdükleri bir oligopol piyasası niteliğindedir!. Bazı büyüklükler itibariyle bu bankaların sektör içindeki ağırlıklı durumlan Tablo: I'de göster,nmektedir. Örneğin, 1984 yılında büyük bankaların toplam mevduat ve tasarruf mevduatı için­ deki paylan 2/3 düzeyini aşmaktadır. Tüm banka şubelerinin yarısından ço­ ğuna, toplam istilidamın, öz kaynakların ve açılan kredilerin ise yaklaşık % 60'ına büyük bankalar sahiptirler. Bankası, İncelenen dönemde öz kayıraklarm göreli payı iki katma çıkarken, öteki büyüklükler itibariyle önemli değişmeler görülmemektedir. 1984 yılında top­ lam mevduat ve krediler içindeki paylannda 1980 yılına göre az da olsa düşmeler vardır. 2 Erden Öney, Verlmlillk Kavı:ıunlan ve ÖlçüImesi. SBF Yayınları No. 265, Ankara, Sevinç Matbaası, 1968; Kamuran Pekiner, İşletmelerde Prodüktlvlte Denetlmit, İ.O. İşletme Fakül· tesi, Yayın No. 7, İstanbul, 1971, s. 48-51. 3 Necmi Tosun, Türk BankacıIıltmda Sermaye Mallyetl ve Rantabilite, EsJtişehir İktisadi ve Ticari l!imler Akademisi Yayınları No. 219, İstanbul, 1980, s. 47. 4 A. İhsan Karacan••Türk Bamacılığında Rekabet ve Piyasa Modeli., Banka ve Ekonomık Yorumlar, Hazi,ran 1976, Cilt: B, Sayı: 6, S. 62; Mehmet Yıldırım, .Bankacılık Kesiminde OHgopolisıtik Yapı., Banka ve Ekoııomlk Yorumlar, Haziran 1983, CUt : 20, Sayı: 6, s. 58-59. BANKALARDA ETKlNLlK DENETİMİ 129 TABLO: 1 Büyük Bankalann Büyük Bankalann Ortalama Öz Sermayesi (Milyon TL.) (1) Tüm Bankaların Öz Sermayesi (2) (1/2) Büyük Toplam (Milyon TL.) (3) Tüm Bankalann Toplam Mevduatı (4) (3/4) Büyük Bankalann Tasarruf (Milyon TL.) (5) Tüm Bankaların Tasarruf Mevduatı (6) (5/6) Mevduatı Büyük Bankaların Toplam Kredileri (Milyon TL.) (7) Tüm Bankaların Toplam Kredileri (8) (7/8) Şube Tüm Sektöründeki Yeri 1978 1980 1982 1984 6.619 13.442 59.345 199.705 21.272 % 31,1 60.594 % 22,2 113.031 % 52,5 317.646 % 62,9 221.566 523.262 1.662.614 3.568.668 315.754 % 70,2 702.783 % 74,5 2.490.956 % 66,7 5.235.518 % 68,2 109.474 249.964 1.002.312 2.283.915 155.990 % 70,2 362.795 % 68,9 1.426.678 % 70,3 3.185.915 % 71,7 185.401 515.338 1.136.536 1.909.095 344.872 % 53,8 735.596 % 70,1 1.726.175 % 65,8 3.049.162 % 62,6 2.956 3.050 3.134 3.226 5.282 % 56 5.746 % 53,1 6.147 5.970 % 51 % 55,7 68.488 70.467 72.714 77.698 110.500 % 62 116.428 % 60,5 125.856 % 57,8 Bankaların Mevduatı Büyük Bankacılık Bankaların Sayısı (9) Bankaların Şube Sayısı (10) (9/10) Büyük Bankaların Sayısı (Kişi) Personel (11) Tüm Bankalann Personel Sayısı (12) (11/12) KAYNAK: Türkiye Bankalar Birliltl, Bankalanmızın BUanço, KAr ve zarar Hesaplan, Mevduat ve KredDer Hakkında BflgI1er, Ankara, 1978-1985. 129.710 59,9 % Teşldlat, AMME 130 İDARESt DERGiS1 İşletme büyüklü~ faktörünün verimlilik' ve karlılık üzerinde ne dere­ cede etkili oıdu~nu belirlemek amacıyla, konuya ilişkin hesaplamalar büyük bankalar ve tüm bankalar için olmak üzere iki ayn seri halinde ya­ pılmıştır. TABLO: 2 Bankalarda Büyük Bankalar Toplam Mevduat (Milyon TL.) (1) Şube Sayısı (2) Şube Başına Ortalama Mevduat (1/2) Eğilim Yüzdesi Tüm Bankalar Toplam Mevduat (3) Şube Sayısı (4) Şube Başına Orta}ama Mevduat (3/4) Eğilim Yüzdesi Şube Sayısı ve Mevduat İlişkisi 1978 1980 1982 1984 221.566 2.956 523.262 3.050 1.662.614 3.134 3.568.668 3.226 75 100 171,6 228,8 530,5 707,3 1106,2 1474,9 315.754 5.282 702.783 5.746 2.490.956 6.147 5.235.518 5.970 59,8 100 122,3 204,5 405,2 677,6 877 1466,6 Tablo: 2'deki verilerden görüldü~ gibi, büyük bankalann şube başına mevduat toplama gücü sektör ortalamalannı % 25-40 oranında aşmakt'adır. Öte yandan, Temmuz 1980'den bu yana izlenen yüksek faiz politikasının et­ kisiyle mevduattaki artış hızı şube sayısındaki artış oranından çok yüksek olduğundan, şube başına mevduat incelenen dönemde yaklaşık 15 katma ulaşmıştırs . Aynı dönemdeki toptan eşya fiyatlan artış endeksleri ise şöy.. ledir6 : Fiyat Endeksi (1963 Eğilim Yüzdesi = 100) 1978 1980 1982 1984 750,8 100 2550,6 339,7 4369,2 581,9 8677,5 1155,8 Böylece, enflasyon dikkate 'alındığında, şube başına mevduat tutarlannda yılında reel bir artış sağlanamazken, 1982 ve 1984 yıllannda mevduattaki hızlı yükselmeler sonucu, büyük bankalarda daha yüksek oranda olmak üze­ re, ertnasyonun üstünde artışlar gerçekleştirilebilmiştir. 1980 S Hisarbank, İstanbul Bankası, İşçi Kredi Bankası ve Ortadoğu İktisat ıııınkasının ikapatıl­ ması sonucu bankaların toplam şube sayısında ilk kez 1983 yılında bir azalma olmuştur. 6 Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Konjonktür ve Yayın Dairesi Başka.nlığı. BANKALARDA ETKtNLtK DENETİMİ 131 TABLO: 3 Verimliliği Bankalarda Personel 1978 1980 1982 1984 Büyük Bankalar Toplam Mevduat (Milyon TL.) (1) Toplam İstihdam (Kişi) (2) Personel Başına Mevduat (1/2) Eğilim Yüzdesi 221.566 68.488 ..... 3,2 100 523.262 70.467 7,4 231,3 1.662.614 72.714 22,9 715,6 3.568.668 77.698 45,9 . 1434,4 Tüm Bankalar Toplam Mevduat (3) Toplam İstihdam (4) Personel Başına Mevduat (3/4) Eğilim Yüzdesi 315.754 110.500 2,9 100 702.783 116.428 6 206,9 2.490.956 125.856 19,8 682,8 5.235.518 129.710 .40,4 1393.1 büyük bankalarda sektör ortalamalarının üstünde (Tablo: 2) Personel verimliliğinde 1980 yılında sağlanan artış hızı enflasyon oranının altında gerçekleşmiştir. 1982 ve 1984 yıUarında ise, büyük bankalarda küçüklere kıyasla daha yüksek düzeyde olmak üzere, reel bir artış görülmektedir. Personel verimliliği kalmaktadır. TABLO: 4 Bankalarda Harcama - Büyük Bankalar Toplam Mevduat (Milyon TL.) (1) Toplam Giderler (2) Gider Birimi Başına Mevduat (1/2) Eğilim Yüzdesi Tüm Bankalar Toplam Mevduat (3) Toplam Giderler (4) Gider Birimi Başına Mevduat (3/4) Eğilim Yüzdesi Mevduat Ilişkisi 1978 1980 1982 1984 221.566 29.504 523.262 103.946 1.662.614 454.713 3.568.668 1.073.727 7,5 100 66,7 3,7 49,3 3,3 44 315.754 42.827 702.783 160.546 2.490.956 693.795 5.235.518 1.776.237 7,4 100 4,4 56,4 3,6 48,6 2,9 39,2 5 AMME İDARESİ DERGİsi' 132 Yapılan 1 TL.lık gider karşılığında sağlanan mevduat katsayısı ise sü­ rekli bir azalma göstererek, tüm bankarar itibariyle yarısının altına düş­ müştür (Tablo: 4). Özetle, incelenen dönemde şube ve çalıştınlan kişi başına verimlilik gös­ tergeleri olumlu, harcama miktarı bakımından verimlilik ise olumsuz bir gelişme izlemiştir. TABW: 5 Bankacılık Sektöriinde Ekonomiklik Katsayılan 1978 1980 1982 1984 Büyük Bankalar Topi'am Gelirler (Milyon TL.) (1) Toplam Giderler (2) Gider Başına Sağlanan Gelir (1/2) 32.298 29.504 114.335 103.946 473.304 454.713 1.127.879 1.073.727 1,09 1,09 1,04 Tüm Bankalar Toplam Gelirler (3) Toplam Giderler (4) Gider Başına Sağlanan Gelir (1/4) 46.317 42.827 178.487 160.546 732.727 693.795 1.902.098 1.776.237 1,08 1,11 1,06 1,07 1,05' Sınai işletmelerde verimliliğin parasalolarak ölçillmesini sağlayan eko­ nomiklik katsayıları, satış geliri yerine, topi'am gelir rakamını kullanmak7 ve bu rakamı toplam gidere oranlamak yoluyla banka işletmelel'i için de hesaplanabilir. Tablo 5'de 1978-84 yılları için hesaplanan yaklaşık (1) düzeyindeki Top­ lam Gelir/Toplam Gider katsayıları bankacılık sektöründe karlılığın düşük olduğu ve herhangi bir gelişme göstermediği gerçeğini yansıtmaktadır. Ban­ kaların iş hacimleri ve karları 'artarken vel'imli çalışma olanaklarında önemli bir değişiklik sağlanamaması ve giderlerde de hızlı artışlar kaydedilmesi, ekonomiklik katsayılarının değişmemesine neden olmaktadır. LİKİDİTE ANALİZİ Genelolarak, bir işletmenin ödeme yükümlülüklerini zamanında yerine getirebilmesi varlıklarımn paraya dönüşüm kolaylığına (likiditesine) bağlı­ dır. 7 İlhan Meriç, Türk Ticaret ıŞletmelerlnde ışletme Rlskt ve Ekonomik KArlılılı:, Orta DOAU Teknik üniversitesi İdari İlimler Fakültesi Yayın No. 36, s. 265, Yazar, yaptıltı araştırmada, satış. rakamı yerine toplam gelir rakamını kullanarak bankalar için satıf.larm kllrWılı oran· lanıu hesaplamıştır, BANKALARDA ETKİNLİK DENETİMİ 133 Bir bankanın varlıklan, şube binaIan, demirbaşlar, iştirak yatınmları vb. bir yana, çoğunlukla döner değerlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla, sabit sermaye yatırımlan ve döner değerler arasında belli bir dengenin kurul· ması bu işletmeler için söz konusu değildir. Dengenin yalnızca sağlanan fi· nansman kaynaklan ile verilen kredilerin vadeleri itibariyle birbirine uy· gunluğu bakımindan düşünülmesi gerekecektir. . Likiditenin mevduat kabul eden !Jankalar için önemi büyüktür. Ticareı hemen tümünü oluşturan döner. değerlerin büyük bir kısmı toplanan mevduatlarla finanse edilınektedir. Bankalar, tüm para· sal ödemelerini zamanında yapma ve kendilerine yatırılan ve kaynaklannın büyük bir bölümünü oluşturan mevdU'atlan, vadeli ya da vadesiz nitelikte olsun, istenildiği anda faizi ile birlikte geri ödeme YükÜmlülÜğüaltındadır. Bir bankaınn likiditesinin yüksekliği, daha geniş anlamda, mevduat sahip· leri ve öteki alacaklılarının güvencesiyle birlikte kredi verme gücünün de yüksek olduğuna işaret eder9. bankalarında varlıkların Likidite oraın kolayca paraya dönüştürillebilecek varlıkrann kısa vadeli borçlara bölünmesiyle hesaplanır. Nakit ve devlet tahvilleri, geleneksel ola­ rak likiditenin başlıca kaynakları kabul edilmişlerdir. Bir !Jankanın döner değerleri likidite derecelerine göre. genellikle daki gibi aynlmaktadır ıo : Hemen Paraya aşağı­ Dönüştürülebilen Değerler (Hazır Değerler) - Kasa - T.C. Merkez Bankası, Merkez Bu paralara faiz yürütülmez. Bankasındaki serbest ve bloke paralar. - Bankalar: Bankalardan alacaklann tutan. - Kanuni Karşılıklar Kasası ıı . Mevduat munzam karşılıkları, olası za­ rarlar karşılığı ve yasal yedek akçeler karşılığı satın alınan devlet tahvilleri toplamı. Hesabın nakit kısmına Merkez Bankası belli bir faiz yürütürl2 • 8 Jules Baude (Çev. Hakkı Gücük), Kontrol TeknlAi ve Bankada Muhasebe Kontrolü, Türkiye Bankalar Birliği Yayın No. 48, Ankara, 1972, s. 57. 9 Howard D. Crosse and George H. Hempel, Management Policles for ConunerCıal Banks, 2.B., Prentice-Hall, Ine., EngIewood Cliffs, N.I., 1973, s. 121; Nilüfer Usmen, «Planlı Dö­ nemde Türk Ticaret Bankacılık Sisteminde Likidite: Bir Görgül İnceleme», Finansal Yö­ netim ve Yatırım Planlaması, Aralık 1979, Yıl: 1, Sayı: 4, s. 367·368. 10 Nilüfer Usmen, a.g.m., s. 369·371; Rıdvan Karalar, «Bilanço Analizine İlişkin Bir Uygulama», Esklşehlr İktisadi ve Ticari İllmler Akademisi Dergisi, Cilt: IV, Sayı: 2, Haziran 1968, s. 120-125. II Mevduat sahiplerinin yatırdıkları paraları çekme istekleri karşısında güç durumda kalma· larını önlemek için bankaların topladıkları vadeli ve vadesiz mevduatın bir kısmını Mer· kez Bankasında tutmaları zorunlu kılınmıştır. Munzam ıkarşılık oranları en son, 29.6.1985 tarih ve 18796 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 85/3 nolu Merkez Bankası Tebliği ile vadeli ve vadesiz mevduatın ıier ikisi için de geçerli olmak üzere % 20 olarak belirlenmiştir. 12 Munzam !karşılıklara yürütülecek faiz oranı en son 23.8.1985 tarih ve 18851 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 85/5 nolu T.C. Merkez Bankası tebliği ile % 16,25 olarak belirlenmiştir. AMME İDARES! DERGtSt 134 Kısa - Vadede Paraya Dönüştürülebilen Değerler Senetler Cüzdanı. İskonto, iştira ve iştirak senetleri, çekIer, satın kuponlar v.b. alınmış - Avanslar. Senet, mal, akreditif vb. krediler. Borçlu Cari Hesaplar. krediler. Açık karşılı~ olarak bankanın açtığı krediler, kefalet ve maddi teminat kar­ şılığı - Tahvil ve Hisse Senetleri senetleri, hazine bonoları. Cüzdanı. şirket Devlet ve tahvilleri, hisse olunamcı.mış - Muhtelif Borçlular. Bankaca vadesinde tahsil kupon bedelleri faizler v.b. - Talep Olunmamış Değerler. Bankanın ortakları tarafından henüz tah­ sil olunmamış kar payı ve tahvil kuponlan v.b. iBankalarda : kısa alacaklar, vadeli borç kalemleri ise ödenme süreleIÜne göre şöyle sıralanabilir - Mevduat - Muhtelif Alacaklılar. Gerçekleşmiş ancak bankaca henüz olan vergi, resim, harçlar, icra kesintileri vp. - ödenmemiş Ödeme Emirleri. Macaklıların ödeme emirlerine karşın henüz öden­ olan borçlar, ödenecek çekIer, havaleler vb. memiş - Taahhütler. T.C. Merkez bankalarda banka lehine reeskont ettirilen senetler, öteki olan avanslarB. Bankasına açılmış Yukarıdaki şöyle ayırıma uygun olarak bankalarda likiditeyi ölçen oranlar formüle edilebilmektedir: Birinci Derecede Likidite Oranı Hazır Değerler/Kısa Kısa Hazır İkinci Derecede Likidite Oranı = + Değerler Kısa Vadede Paraya Dönüştürülebilen Değerler Vadeli Borçlar olan kalemlerden oluş­ birbiriyle çelişmesi söz konusudur. Başka varlıkl'ar içinde likiditesi yüksek kalem­ lerin artması, yüksek karlılık oranlarının oluşmasını engelleyecektir. Ancak, bankalarda para yada paraya dönüştürülmesi korayolan varlıklar yeterli miktarda elde bulundurulmadan ve böylece mevduat sahiplerine yeterli gü­ vence sağlanmadan gelir ve kar elde etme olanağı da olmayacaktır14 • Likid varlıklar, karhlık oranı sıfır Vadeli Borçlar tuğundan, işletmelerde B ya da düşük karlılık amaçlarının Senedin vadesinde tahsili ya da avans ın karşılığının sağlanması açısından bankanın sorum­ söz konusu olduğundan taahhütler hesabı kullanılır. R. S. Sayers, Modem Banldng, 6.B., Oxford, Clarendon Press, 1964, s. 177·178. luluğu ı4 likidite ve bir deyişle, BANKALARDA ETKİNLİlC DENETİMi 135 Ülkemizde bankaların likiditedüzeyleri umumi disponibllite oranı deni· len bir oran ile ölçülmektedirls • Oranın payında, kasa, T.C. Merkez Bankası (serbest), hazine bonoları ve devlet tahviIleri gibi hemen paraya dönüştürülebilecek değerler yer alır. Bu varlıkların tümü disponibI değerler olarak tanımlanır. Payda da ise kı· sa süreli ödeme yükümlülüğü olarak yalnızca toplam-- mevduat (banka· lararası mevduat dışında) dikkate alınmaktadır. Disponibilite Oranı = Disponibl Değerler/Toplam Mevduat Oran, bir anlamda bankalar için zorunlu likidite düzeyini belirlemek· tedir l6 . TABLO: 6 Bankalarda DisponibUite Oranlan 1978 1980 1982 1984 Büyük Bankalar Likidite (Milyon TL.) (1) Toplam Mevduat (2) Disponibilite Oranı (1/2) 32.399 189.879 % 17,1 77.939 487.497 % 16 286.053 1.550.558 % 18,4 656.324 3.368.678 % 19,5 Tüm Bankalar Likidite (3) Toplam Mevduat (4) Disponibilite Oranı (3/4) 43.475 276.670 % 15,7 107.965 698.460 % 15,5 406.107 2.275.882 % 17,8 948.565 4.880.986 % 19,4 Büyük bankalar ve tüm ticaret bankaları için hesaplanan disponibilite Tablo: 6'da gösterilmektedirl7 • Tablod'an görüldüğü gibi, ülkemizde ticaret bankalarının likidite düzeylerini, genellikle yasalolarak belirlenen oranın üstünde tutmayı yeğledikleri, büyük bankaların mevduat sahiplerinin oranları 15 1970 yılında ıkabul edilen 12ıı sayılı T .C. Merkez Bankası Kanunu ile disponibilite oranını saptama yetkisi Merkez R.w:k.asına verilmiştir. 25.2.1978 tarih ve 7/14687 sayılı Kararname ile yürürlüğe giren T.C. Merkez Bankası- Meclisi Kararı, ozamana kadar % 10 olarak uygulanan oranı; - Toplam mevduatıarı 2 milyar liraya kadar olan bankalarda en az % lO, - 2-5 miJyar lira olan bankalarda % 12, - 5 ımlyar liradan çok olan bankalarda ise % 15 olarak değiştirmiştir. Daha sonra 19.12.1983 tarih ve 18256 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayınlanan Merkez Bankası tebliği ile oranı % 10'a düşürülmüş, 7.7.1984 tarih ve 18451 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 84/3 nolu Banka tebliği ile de yeniden % IS'e yükseltilmiştir. 16 tlkay Karakoç, Bankalarda Umumi Disponibilite, Zorunlu Karşılıldar Sistemi ve TUrldye Uygulaması. Türkiye Bankalar Birliği Yayın No. 95, s. 17. 17 Bankaların kamuya açıklanan bilançolarında, tahvil ve hisse senetleri cüzdanında yer alan devlet tahvilleri ve hazine bonoları ayrıca gösterilmediğinden, disponibilite oranlarını bu tablolar yardımıyla kesin olarakhesaplamak olanaksızdır. Hesaplamalarımızda, taşınabilir değerler cüzdanının yarısının devlet tahvilleri ve hazine bonolarından oluştuğu varsayıla­ rak oldukça ihtiyatlı bir tutum izlenmiştir. AMME İDARESİ DERGtSt 136 güvencesi ve kredi isteklerini karşıl'ama hususunda daha da dıklan söylenebilir (Tablo: 6). duyarlı davran­ BANKALARDA ÖZ SERMAYE YETERLİLİGİNİN ANALİZİ Bir bankanın öz sermayesi, hem mevduat sahipleri için güvence kayna­ hem de sektör içindeki önemini ve ödeme yükümlülüklerini zamanında karşılama gücünü belirlemektedir. Öz sennayenin yeterliliği bu nedenlerle, yapılan incelemelerde önemli bir mali analiz aracı olarak kulla­ ğı oluşturmakta, nılmaktadır. Çeşitli ülkelerdeki uygulamalarda genel eğilim, risk unsurunu dikkate alarak bankalar için bir minimum sermaye miktannı ilgili yasalarla belir­ lemek ve kabul edilebilecek mevduat miktannı öz sennayenin belli katIan ile sınırlamaktır. Bizde 7129 sayılı eski Bankalar Kanununda, en az sennaye miktannı ve solvahilite (tasarruf mevduatı/öz sermaye) katsayılannı belir­ leyen 6 ve 28. maddeler ile bunlan genelolarak yükselten 28 sayılı KHK'de, 70 sayılı KHK'de ve 3182 sayılı yeni Bankalar Kanununda aynı yaklaşım benimsenmiştir l8 • Gelişmiş kullanılan ve riskli ülkelerde sennaye yeterliliğini belirlemede en yaygın olarak mali oranlar, öz sermayenin toplam mevduata, toplam varlıklara varlıklara oranlandır l9 • Öz sermaye/toplam mevduatlar ve öz sermaye/net aktif toplamı oran­ Ian sennaye yeterliliğini kalJ'aca ölçen oranlardır. ABD'de öz sennaye/net varlık toplamı oranının % 7 olması gerektiği bankalarca kabul edilmekte­ dir. Öte yandan, iki bankanın yukandaki oranlan birbirine yakın değerde ols'a bile, aktiflerin yapısının farklı olması nedeniyle, risklerinin, dolayısıyla öz sennaye gereksinmelerinin farklı olduğu söylenebilecektir. Bu bakımdan, öz sennayenin riskli varlıklara bölünmesiyle elde edilen daha mantıklı ve bilimsel bir başka nonn geliştirilmiştir. ABD'de bu oranın % 20 olması gö­ rüşü benimsenmektedir. Genellikle, kasa, bankalar, kanuni karşılıklar, devlet tahvilleri gibi aktif kalemler risksiz varlıklar olarak düşünülürıo. Daha az likiditeye sahip bankalar için daha çok öz sermaye gerekeceğin­ den, varlıklann birleşiminde, paraya dönüşüm kolaylığına göre zamanla or­ taya çıkan değişmelerin izlenmesi lJ'ankalar için önemli bir konudur. 18 22 Temmuz 1983 tarih ve 18112 sayılı Resmi Gazetedt! yayınlanan 70 sayılı KHK ve 2.5.1985 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 3182 sayılı yeni Bankalar Kanununda bankalar. için ge· rekli en az öz sermaye tutarı 1 milyar liraya, şubeler için en az sermaye miktarları da 25·100 milyon liraya yükseltilirken risk unsuru, şimdiye ~adarki uygulamadan biraz değişik bir yaklaşımla dikkate alınmış ve solvabilite oranı yerine parasal ve parasalolmayan kre­ diler toplamının öz sermayeye oranı için bir limit belirlenmiş ve bu katsayının 20'yi geçe· meyecelti hükmü öngörii!müŞtiİr. 19 Edward W. Reed, Commercial . Banka Management. N. Y., Harper and Row Publishers, 1963, s. 524. 20 A.k., s. 526; Howard D. Crosse and George H. Hempel, a.g.k. s. 75·76; A. İhsan K=an, «TürJciye'de Ticaret Bankalarının Sermaye Yeterliği Üzerine., Finansal Yönetfm ve Yatırım Planlaması. Haziran, 1980, Yıl: 2, Sayı: 6, s. 113·114. BANKALARDA ETKİNLIK . DENETIMI 137 TABLO: 7 Bankalarda Sennaye YeterIilik OranIan Büyük Bankalar Öz Sermaye (Milyon TL.) Net Varlıklar Toplamı (NVT) Risksiz Varlıklar Riskli Varlıklar (RV) Toplam Mevduat (TM) Toplam Tasaruf Mevduatı (ÖS/NVT) (ÖS/RV) (ÖS/TM) Tüm Bankalar Öz Sermaye Net Varlıkl'ar Toplamı Risksiz Varlıklar Riskli Varlıklar Toplam Mevduat Toplam Tasarruf Mevduatı (ÖS/NVT) (ÖS/RV) (ÖS/TM) 1978 1980 1982 1984 7.081 372.904 124.439 248.465 221.566 109.474 1,9 . 2,8 6,4 15.276 884.592 213.673 670.919 523262 249.964 1,7 2,3 6,1 82.364 2.305.096 544.410 1.760.686 1.662.614 1.002.312 3,6 4,7 8,2 234.775 5.485.028 1.381.966 4.103.062 3.568.668 2283.915 4,3 5,7 10,3 11.979 537.158 183.888 353.270 315.754 155.990 2,2 3,4 7,7 27.599 1.523.617 346.896 1.176.721 702.783 362.795 1,8 2,3 7,6 151.162 3.663.294 863.355 2.799.939 2.490.956 1.426.678 4,1 5,4 10,6 417.136 8.542.814 2.043.727 6.499.087 5235.518 3.185.915 4,9 6,4 13,1 Ticaret bankalanmızda 1978·84 döneminde öz sermayenin, toplam var­ riskli varlıklan ve mevduatlan ne derecede karşıladığına ilişkin he· saplamalanmızdan görülmektedir ki öz sermaye -önemi giderek artmakla birlikte- toplam finansman kaynaklan içinde henüz küçük bir paya sahip­ tir. ÖS/NVT oranı incelenen dönemde bir miktar artmışsa da 1984 yılında gerçekleşen % 4,3 oranı ile ABD'de öngörülen minimum standarda henüz ulaşılamamıştır. Öz sermayenin riskli varlıklara oranı da gelişmiş ülkelerde kabul edilen % 20 düzeyinin çok altındadır. Öte yandan, toplam mevduatın ancak % 10'u öz kaynaklarla karşılanabilmektedir (Tablo: 7)21. lıkIan, Bankalanmızın öz sermayelerini güçlendirerek daha dengeli bir mali ya­ konusunda denetimle ilgili birimler ve hükÜmet ma­ kamlannca gereken özen gösterilmelidir. pıya 21 kavuşturulması Belli bir yıla ilişkin oran hesaplarının dayandırıldığı öz sermaye, net varlıklar toplamı, risksiz ve riskli varlıklar tutan şöyle hesaplanmıştır: Öz Sermaye = Dönem Sonu Nominal SermayO-Ödemnemiş Sermaye-Zararlar Net Varlı!klar Toplamı = Dönem Sonu Aktif Toplamı-Ödenmemiş Sermaye-Karşılık­ lar-Zararlar Risksiz Varlıklar = Kasa + T_C_ Merkez Bankası Kanuni Karşılıklar Kasası (1/2) Tahvil ve Hisse Senetleri . Riskli Varhklar = Net Varlıklar Toplamı-Risksiz Varlıklar + + AMME İDARESl DERGIS1 138 BANKALARDA KARLıLıK Bankalar ana işlevleri olan para ve kredi arz ve talebine aracılık et· dolayısıyla mevduat tutma ve kredi yaratmanın yanısıra, yine aracı sıfatıyla tahvil ve hisse senedi kuponlarının, ticari senetlerin, faturaların tahsili, devlet ve özel şirketler tarafından çıkarılan tahvilIerin satışı, altın ve döviz alım ve satımı gibi işlemlere girişirler; mutemetlik, kefilIik, da­ nışmanlık vb. yaparlar, iştirak yatırımlarında bulunurları. Yaptıkları hiz­ metler karşılığında, genellikle, işleme ilişkin doğrudan ve dolaylı giderleri ve normal bir kar oranını kapsayan bir ücret ya da komisyon elde eder­ ler; iştirak yatırımlarından da kar p'ayı geliri sağlarlar. Bankacılık işlem­ lerinin çeşitliliği nedeniyle önemli gelir kaynaklarının ve bunlardaki geliş­ melerin ayrı ayrı saptanması gerekir. Karlılık durumundaki gelişmeler, ge­ lir tablosundaki kalemler; me, - Alınan Faiz ve Komisyonl'ar Banka Hizmetlerinden Sağlanan Ücret ve Komisyonlar Kambiyo Karları ve İştirak Karları şeklinde gruplandırılarak daha kolayca izlenebilir. Gelir tablolarında Muh­ gösterilen ve son yıllarda önemli tu­ tarlara ulaş'an öteki gelir kaynaklarının ayrıntılı olarak açıklanması da aynı amaca hizmet edecektir. telif Gelirler ve Karlar başlığı 'altında Öte yandan, yıllık giderlerin mevduat ya da iş hacmine bağlı olarak de­ (verilen faiz ve komisyonlar), yarı değişen (reklam vb.) ve sabit nite­ likteki (personel giderleri, 'amortismanlar, aydınlatma, ısıtma, temizlik, si­ gorta, bakım, onarım, kira, kırtasiye, PTT giderleri vb.) kısımlarına ayrıl­ maları denetimin etkinliğini arttıracaktır23. Böyle bir ayırımla bankalar için bir kara geçiş analizi de yapılabilecektir24. ğişen Bankalarda mali ve ekonomik yapı ve karlılık durumu, öteki sınai ve ticari işletmelerde olduğu gibi, bilanço ve gelir tablosu analizleri ile değer­ lendirilebilmektedir . Bankaların mali tablolarının kolayca incelenmeye elverişli bir şekilde düzenlenmesi, mevduat sahiplerini, rakip bankaları ve işletmenin başansını etkileyen faktörleri belirlemeye çalışan yöneticileri kuşkusuz yakından ilgi­ lendiren bir konudur. Bankal'arda 7129 sayılı Bankalar Kanunundan bu yana kamuya da açık­ zorunlu olan mali tabloların düzenleniş biçimi, kOI'ay anlaşıla· lanması 22 Jules Baude (çev. Hakkı Gücük) a.g.k., s. 58; Howard D. Crosse and George H. HempeL. a.g.k., s. 3-112. 23 Bazı yazarlara göre reklam giderleri işlemin hacmine göre değişmeyen sabit nitelikte gi­ derlerdir. Bkz. Cumhur Fennan Banka İşletmelerinde Malıyet Muhasebesi ve İşletme BUt­ çeleri, Ankara, 1%0, s. 4-5; A. İhsan Karacan, Rantabilite ve Banka t,lemIerlnde Rantabmteye Etkı Eden Unsurlar Üzerınde Bır ön Deneme, Maliye Bakanlı!!ı, Tetktk Kurulu, Yayın No. 192, 1978, s. 30. 24 Neemi Tosun, a.g.k., s. 106-108. BANKALARDA ETKINLIK DENETIMl açıklık bilme ve ilkesiyle bağdaşma açısından 139 sürekli eleştiri konusu ol­ muştur: yıllarla karşıJ.oaştınnalı - Verilerin önceki - Kalemlerin uygun bir - Hesapların netleştirilmemesi, - «DiğerlO ve «Muhtelif» olarak şekilde sıralanmaması başlıklı hesapların ve yayınlanmaması, gruplandırılmaması, yeterince ayrıntılı gösteril­ memesi, - Önemli bir finansman kaynağını oluşturan T,C. Merkez Bankası reeskont kredilerinin ayrıca açıklanmaması, - Alınan faiz, komisyon ve ücretlerin kaynaklarına göre açıklanma­ ması 25 , - Dönem karının, vergi ve kar payı olarak ödenecek ve yedeklere ak­ tarılacak kısımlarının ayrı ayrı gösterilmemesi; - Bilanço ve gelir tablolarının dip notlarında ve eklerinde izlenen mu­ hasebe yöntemlerine ve hesaplara ilişkin gerekli açıklamaların ya­ pılm'aması, eleştiriler arasında yer aImaktadırU>. 70 sayılı KHK ve 3182 sayılı yeni Bankalar Kanunu uyarınca girişilecek tek düzen hesap planı ve tip bilanço ve gelir tablosu geliştirme çalışmala­ rında bu hususlara gösterilecek özenle bankaların mali tablolarının anali­ tik nitelikleri arttırılabilecektir. Bankalarda karlılığı ölçmede en çok mali karlılık oranlarıdır27 • Ekonomik ların toplamı karlılık oranında, olarak hesap~anan kullanılan iki oran, ekonomik ve bilanço karı ve ödenen faiz ve komisyon­ faiz ve vergiden önceki kar rakamı net var­ lıklar toplamınaoranlarur. Oran şu şekilde fonnüle edilebilir: Faiz ve Vergiden Önceki Kar (Vergiden Önceki Kar + Verilen Faiz ve Komisyoniar) Ekonomik Karlılık Oranı Ortalama Net Varlıklar Toplamı 25 Gelir tablolarını inceleyenler, kredilerden doğan faiz ve komisyonlar ile banka hizmetle­ rinden sağlanan ücret ve k:)misyonları ayrı ayrı görememektedirler. 26 Göksel Yücel, «Bankaların Topluma Açıklanan Finansal Tabloları NasılOlmalıdır? Banka ve Ekonomik Yorumlar, Ocak 1980, Cilt: 17, Sayı: I, s. 67·69. 27 Nilüfer Usmen, .Türk Banıka Sisteminde Karlılık», FInansal Yönetim ve Yatınm PIaulaması, Haziran 1980, Yıl: 2, Sayı: 6, s. 128. AMME 140 İDARESİ DERGİst Paydadaki ortalama net varlıklar toplamını hesaplamak ıçın, belli bir bilançoda yer alan net varlıklar toplamından, ödenmemiş ser­ maye, karşılıklar ve zararlar indirilir. Bulunan rakam bir önceki yılın bilan­ çosunda yer alan verilerle aynı şekilde hesaplanan net varlıklar tutarı ile toplanarak ortalaması alınır. yıla ilişkin Öte yandan, mali karlılık oranı pay sahiplerinin karlılık düzeyini açık­ lar. Oran, dönem kannın, (ödt:nmiş sermaye + yedek akçeler - zararlar) tutan olarak hesaplanan öz sennayeye bölünmesiyle bulunur. Bilanço Kan (ya da Net Kar) Mali Karlılık Oranı = Ortalama Öz Sennaye ÖzeHikle, senn'aye arttınmına giden ve büyüme gösteren kuruluşlar için, sonu bilançosunda yer alan varlıklar toplamı ve öz sennaye rakamlan ye­ rine, dönem başı ve dönem sonu tutarlar üzerinden· hesaplanan ortalama rakamlann kullanılması daha doğru bir uygulama olacaktır28 • yıl Tablo 8'de görüldüğü gibi, bankacılık sektöründe düzeylerde gerçekleşebilmektedir. karlılık oranlan sınırlı Büyük bankalann ekonomik karlılık oranlanyla, bunlardaki artış hızlan, tüm bankalar için hesaplwan ortalama değerlerden daha yüksektir. Bu du­ rum, işletme büyüklüğü faktörünün bankacılık sektöründeki karlılık düzeyi üzerinde etkili olduğunuaçıklamaktadır. Gerçekten, ülkemizde ödünç para venneişlerinde, mevduat kabulünde ve bankacılık hizmetlerinde alınacak ve verilecek faiz, komisyon ve ücretler hükümetçe belirlendiğinden, iş hac­ minin, sağlanan kar tutan, dolayısıyla karlılık oranı açısından önemi büyük­ tür29. Mali karlılık oranlarının büyük bankalarda 1978 ve 1980 yıllannda yük­ sek düzeyde bulunması, bu bankalarda öz sermayenin tüm finansman fon­ lan içinde yetersiz bir paya sahip olmasından kaynaklanmıştır. Son yıllar­ da ise, bilanço karlan enflasyondan da etkilenerek hızla yükselirken, ser­ maye arttınmı faaliyetlerinin yoğunlaşması ve yapılan yeniden değerlendir­ me çalışmalarıyla -kurumlara taze bir fon kaynağı girmemiş olsa da­ öz sermayenin kağıt üstünde kabarması sonucu, mali karlılık oranları düş­ müştür. Tüm bankalar için 1984 yılına ilişkin orarak hesaplanan ortalama karlılık bu düşmeyi daha belirgin bir şekilde yansıtmaktadır (Tablo: 9). Gelir ve giderlerin toplam ve birleşim itibariyle uygunluğu ve kann ye­ konusunda, benzer işletmeler ve varsa tüm sektör için belirlenmiş standartlarla karşılaştınlarak bir değerlendinne yapılabilir. terliliği ,28 Öztin Akgüç, Malı Tablolar ADalIzl, Türkiye Bankalar Birli~, Ankara, 1973, s, 257; İlhaın Meriç, a.g.k., s. 230-231. 29 Avni Zarakolu, Bankalarda Prodüktlvite ve RantabUlteyt Artınnak tçhı A1ınabUeaık Ted· bırler. Türkiye Bankalar Birli~ Yayınlan No. 86, s. 5. BANKALARDA DENETİMİ ETKtNLtK 141 TABLO: 8 Bankwarda Ekonondk 1978 ~hbk 1980 1982 1984 61.045 710.550 % 8,6 187 357.787 1.934.115 % 18,5 402,2 928.162 4.459.156 % 20,8 452,2 87335 1.158.081 % 7,5 170,5 544.577 3.070.363 % 17,7 402,3 1.342.748 6.911.355 % 19,4 440,9 Büyük Bankalar FVÖK Toplamı (Milyon TL.) (1) 14.477 Ort. Net Varlıklar Toplamı (2) 311.576 Ekonomik Karlılık Oranı (1/2) % 4,6 Gelişme Yüzdesi· lQO TUm Bankalar FVÖK Toplamı (Milyon TL.) (3) 20.419 464.462 Ort. Net Varlıklar Toplamı (4) Ekonomik Karlılık Oranı (3/4) % 4,4 Gelişme Yüzdesi 100 TABLO: 9 Bankwarda Mwi Karhlık 1982 -.----­ 1984 10389 13.442 % 77,3 183,2 18.591 59345 % 31,3 74,2 54.152 199.705. % 27,1 64,2 18.131 61.594 % 29,9 182,3 38.932 113.031 % 34,4 209,8 46315 317.646 % 14,6 89 1978 1980 2.794 6.619 % 42,2 100 3.490 21.272 % 16,4 100 Büyük Bankalar Bilanço Karı (Milyon TL.) (1) Ortalama Öz Sermaye (2) Mali Karlılık Oranı (1/2) E~ilim Yüzdesi Tüm Bankalar Bil'anço Kan (Milyon TL.) (3) Ortalama Öz Sermaye (4) Mali Karlılık Oranı (3/4) E~lim Yüzdesi AMME İDARESt DERGİst 142 Bankaların gelirlerinin büyük bir kısmını 'ana uğraşı niteliğindeki kredi faiz ve komisyon gelirleri oluşturmaktadır (Tablo: 10). işlemlerine ilişkin 1978 - 1984 yılları arasında, «Alınan Faiz ve Komisyonlar»ın toplam gelir­ lere oranı büyük bankalarda % 71,Tden % 85'e, tüm bankalarda ise % 71,9'dan % 76,5'e yükselmiştir. Başka bir deyişle, 1984 yılı itibariyle, banka hizmet gelirlerinden sağlanan ücret ve komisyonlar, kambiyo karları, iştirak pay­ ları gibi öteki gelir unsurlarının payı büyük bankalarda % 15 iken, tüm bankalarda % 25'ten daha azdır. TABLO: 10 Alınan Faiz ve Komisyonlarm Toplam Gelirdeki Paylan 1978 1980 1982 1984 Büyük Bankalar Alınan Faiz ve Komisyonlar (Milyon TL.) (1) Topl'aın Gelirler (2) (1/2) 23.472 32.298 % 72,7 87.232 114.335 % 76,3 365.500 473.304 % 77,2 959.199 1.127.879 % 85 Tüm Bankalar Alınan Faiz ve Komisyonlar (Milyon TL.) (3) Toplam Gelirler (4) (3/4) 33.307 46.317 % 71,9 128.148 178.487 % 71,8 556.652 732.727 % 76 1.455.315 1.902.098 % 76,5 Öte yandan, ödenen faiz ve komisyonların tutarı ile faiz oranı ve mev­ duat hacmi arasında fonksiyonel bir ilişki bulunmaktadır30 • «Verilen Faiz ve Komisyonlar»ın toplam giderler içindeki payları her iki grup için sıra­ sıyla % 39,6'dan % 81,4'e ve % 39,5'ten % 73'e yükselmiştir. Değişken nitelikteki bu gider kaleminin toplam içindeki ağırlığının artması, dolayısıyla sabit gider payının giderek azalması verimlilik açısından olumlu bir geliş­ me olarak yorumlanabilir (Tablo: 11). Giderler içinde ikinci önemli kalemi, sabit gider unsuru niteliğindeki «Personel Giderleri» oluşturmaktadır3 !. Son yıllarda çok tartışılan personel giderleri payının yakl'aşık % 40 oranından % lO'a indirilmesi de olumlu bir gelişmedir. Bankalarda son yıllarda bilgisayar kullanımının giderek yaygın­ laşmasının bu gelişmede etkisi olmuştur. Ancak, emek yoğun hizmet kuru­ luşlan özelliğindeki bankaların çok sayıda ve nitelikli eleman gereksinmeleri 30 A. İhsan Karacan, a.g.m., s. 34. 31 Enflasyonun olumlu düzeylerde tutulabildiği gelişmiş ülkelerde faizler ikinci derecede. hiz· metin nitelilli gereği personel giderleri ise birinci derecede önemli gider kalemleri duru· mundadır. Bkz. Ronald i. Robinson. The Management of Bank Funcls. N.Y., Mc. Graw·Hill Book Company, Ine.. 1962. s. 424; Edward W. Reed. B.g.k., s. 494-495. BANKALARDA ETKtNLİK DENETİMİ 143 sürecektir. Yüksek enflasyon oranlarıyla birlikte düşünüldüğünde, bankala­ rın karlılıklarını arttırmak için personel giderleri oranını daha da düşür­ melerinin olanaksız olduğu söylenebilir. TABLO: 11 Verilen Faiz ve Komisyonların Büyük Bankalar Verilen Faiz ve Komisyonlar (Milyon TL.) (1) Toplam Giderler (2) (1/2) Toplam Giderlerdeki Payı 1978 1980 1982 1984 11.683 29.504 % 39,6 50.656 W3.946 % 48,7 339.196 454.713 % 74,6 874.010 1.073.727 % 81,4 16.929 42.827 % 39,5 69.204 160.546 % 43,1 505.645 693.795 % 72,9 1.296.433 1.776.237 % 73 Tüm Bankalar Verilen Faİz ve Komisyonlar (Milyon TL.) (3) Toplam Giderler (4) (3/4) TABLO: 12 Personel Giderlerinin Toplam Giderlerdeki Payı 1978 1980 1982 1984 Büyük Bankalar Personel Giderleri (Milyon TL.) (1) Toplam Giderler (2) (1/2) 11.637 29.504 % 39,4 38.646 103.946 % 37,2 71.564 454.713 % 15,7 123.427 1.073.727 % 11,5 Tüm Bankalar Personel Giderleri (Milyon TL.) (3) Toplam Giderler (4) (3/4) 17.589 42.827 % 41,1 58.451 160.546 % 36,4 112..82 693.795 % 16,2 197.117 1.776.237 % 11,1 144 AMME İDARESİ DERGIS! SONUÇ Verimlilik, karlılık ve likidite düzeyini ölçen oranlarla, sermaye yeter­ oranlar, bankalarda önemli birer denetim aracı olarak kulla­ ınlabilmektedir. Bu oranlarda zamanla sağlanan gelişmeler, benzer özellik­ teki bankaların verileriyle, sektör ortalamalarıyla ve gelişmiş ülkelerle kar­ şılaştırılarak yorumlanabilir. liliğine ilişkin Ülkemizde mevduat ve kredi faiz oranları ile banka hizmetlerine ilişkin ücret ve komisyonlar hükümetçe belirlendiğinden, iş hacminin büyümesinin bankaların karları ve karlılıkları üzerinde doğrudan olumlu katkısı olmak­ tadır. Son yıllardaki hızlı enflasyon nedeniyle banka mevduatlarındaki hızlı artışlara karşın, reel 'artışlar önemsiz düzeylerde kalmaktadır. İncelenen dönemde, bankaların şube artış oranlarının giderek düşmesi, hatta 1983 ve 1984 yıllarında şube topl'am sayısının azalması, personel gider­ lerinde yıldan yıla sınırlı artışlar gerçekleşmesi, personel giderlerinin toplam giderler içindeki payımn 1984 yılında 1978 yılına göre yaklaşık 1j4'ü düzeyine inmesi ve % 1O'a kadar düşmesi, çok sayıda ve nitelikli personele gerek duyan, banka işletmelerinde verimlilik açısından kuşkusuz olumlu yönde değişikliklerdir. Öte yandan, 1980 Temmuz'undan bu yarra izlenen politika­ nın faiz maliyetini hızla yükseltmesi nedeniyle, giderlerde gelirlerle yakla­ şık ayın oranlarda artışlar kaydedilmekt~dir. Bu durum, gider birimine dü­ şen gelir miktarı itibariyle bir yükselme sağlanamaması ve ekonomiklik ve karlılık oranlarının sınırlı düzeylerde gerçekleştirilebilme si sonucunu doğur­ maktadır. Daha önceleri sürekli eleştiri konusu edilen, yoğun şube açma ve reklam çabaları, personel giderlerinin yüksekliği gibi hususlar son yıllarda geçerliliğini kaybettiğinden ve toplam giderler içinde sabit nitelikteki gider­ leri daha da düşürmek güçleştiğinden, bankaların bundan böyle gelir arttı­ rıcı yeni işlemlere gİrişmeye, en 'az maliyet tasarrufu kadar önem vermeleri gerektiği kaınsındayız. Çekle ödeme sisteminin yaygınlaştırılması ve dış ödeme işlemlerinin ağırlık kazanması bu açıdan en önemli konular arasın­ dadır. Bankacılık sektöründe giderek yoğunlaşan dışa açılmanın yarattığı rekabet ortamında verimlilik ve karlılığın arttırılabilmesi bu yönde çaba­ ları gerekli kılmaktadır. Bankaların karlılığı, enflasyonun yanısıra, hükümetin kanuni karşılık­ lara, disponibilite oranlarına, gider vergilerine ve faiz farkı ödemelerine iliş­ kin, genellikle bankaların kaynak kullanım olanaklarını sınırlayan ve kay­ nak maliyetini yükselten politikalarından da olumsuz yönde etkilenmekte­ dir. Bu nedenle, ülkemizde başlıca finansman kaynakları durumundaki ban­ kaların daha verimli ve karlı bir çalışma ortamına kavuşabilmeleri, bu kuruml'arın ilgili birimlerinin ve hükümet organlarının ekonomik ve mali denetim konusuna birlikte gereken özeni göstermelerine ve zorunlu önlem­ leri zamanında almalarına bağlı olacaktır.