ksmmmo`dan kan bağışı

advertisement
KSMMMO
Sayı: 11 | Nisan 2014
11
NİSAN 2014
ERCİYES
KAYSERİ SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 3 AYLIK YAYIN ORGANI
Meslekte
yıl
www.e-tugra.com.tr
Kayseri SMMM Odası
iş birliğiyle,
1 Yıllık E-İmza Paketi
2 Yıllık E-İmza Paketi
3 Yıllık E-İmza Paketi
hediye ediyoruz!
Oda üyelerine özel fiyat kampanyasından
yararlanmak için hemen arayın...
119
169
199
içindekiler
Başkan’dan 4
KSMMMO ERCİYES
Kayseri SMMM Odası Dergisi
Yeni Hizmet Binası Arsa Tapusunu Aldık 6
1-7 Mart Muhasebe Haftası Kutlandı 7
11
NİSAN
İYES
ERC
MMO
KSM
| Nisan
3 AYL
ODASI
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı’na Ziyaret 9
ANI
IN ORG
IK YAY
İRLER
Lİ MÜŞAV
ECİ MA
HASEB
BEST MU
İ SER
KAYSER
Sayı: 11
Kayseri Valisi’ne Ziyaret 8
2014
Kocasinan Belediye Başkanı’na Ziyaret 10
te
2014
lek
s
e
M
Melikgazi Belediye Başkanı Odamızı Ziyaret Etti 11
Kayseri Milletvekili Odamızı Ziyaret Etti 12
Kayseri Ticaret Odası Başkanı’na Ziyaret 13
yıl
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ‘na Ziyaret 14
Saadet Partisi Genel Başkanı Odamızı Ziyaret Etti 15
İşkur Değişiyor, Gelişiyor, Yenileniyor 16
1-7 Mart Muhasebe Haftası Kapsamındaki Ziyaretler 18
Doğa Yürüyüşü ve Kadınlar Günü Kahvaltısı 23
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
Adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Suat ÖZSOY
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Baki Gümüşoluk
Koordinatör
Türk Kızılay’ına KSMMMO’dan Kan Bağışı 24
İlçe Temsilcilerimiz ve İlçelerdeki Meslektaşlarımızla Bir Araya Geldik 25
TÜRMOB Avrupa Muhasebeciler Federasyonuna Girdi 26
TÜRMOB SGK İşbirliği 28
Muhasebe, Denetim Mesleği Kalite Güvence İlke Ve Esasları 31
TÜRMOB 71. Başkanlar Kurulu Toplantısı Yapıldı 33
Vergi Haftası Kutlandı 34
Mustafa Kükürtçüoğlu
Futbol Turnuvası 35
Editör
14. Anadolu Odaları Platformu Toplantısı Yapıldı 36
Songül Aksoy
Yayın Kurulu
Ömer Faruk Yeltekin
Serkan Önder Dinç
Betül Bacanak
İletişim
İstasyon Mah. Ziya Sok. No:13 Kocasinan/KAYSERİ
Tel: 0352 337 07 27 (pbx)
Faks: 0352 337 07 70
e-posta: info@ksmmmo.org
web: www.ksmmmo.org
Tasarım - Baskı
13. Anadolu Odaları Platformu Toplantısı Yapıldı 37
Danışma Meclisi Toplandı 38
Kayseri Kent Konseyi Son Kez Toplandı 39
Suat Özsoy ile Röportaj 40
TEB’den Müşterilerine Çok Yönlü Çözümler 41
Eğitim Seminerleri 42
Ziyaretler 55
Ruhsat Törenlerimiz 59
Büro Ziyaretleri 61
Aramıza Yeni Katılanlar 63
MAKALELER
Prof. Dr. Şürü KIZILOT 72
Yrd. Doç. Dr. Ahmet SOMUNCU 75
YMM. A. Murat YILDIZ 79
0352 321 24 11
www.mgrup.com
YMM. Şibli GÜNEŞ 83
Dr. Hasan Sami ÖZVARİNLİ 92
Dergide yayımlanan yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilir. İmzalı yazılardaki görüşler yazarlarına aittir.
Basım Tarihi: Nisan 2014
Dr. Ömer Faruk YELTEKİN 94
SMMM. Bekir PADAR 96
SMMM. Hasan BALCI 98
Mete TAŞTAN 100
Aramızdan Ayrılanlar 102
SAYI 11 | NİSAN 2014
BAŞKAN’DAN
Çok Değerli Meslektaşlarım,
Uzun bir aradan sonra yeni sayımızla yine sizlerin karşısındayız. Yaptığı birçok faaliyette önceliği her zaman
mesleğe ve üyeye hizmet olan Odamız, siz değerli üyelerimizle birlikte yeni başarılara imza atma yolunda canla başla çalışmaya devam etmiştir. Yeni yıla, yeni projelerimizi gerçekleştirerek başladık.
Öncelikle ödemelerinizi internet sitemiz üzerinden gerçekleştirmenizi sağlayacak olan sanal pos sistemi internet sitemizde online işlemler bölümünde sizlere hizmet vermeye başlamıştır. Bünyemizde kurulmuş olan
iktisadi işletmemiz vasıtasıyla da eğitim kurumumuz
TESMER’in sizlere ve değerli stajyerlerimize daha iyi hizmet vermesi amaçlanmıştır. Yeni Oda hizmet binamızın
yapılması için arsa çalışmaları tamamlanmış olup, Kocasinan Belediyesi mülkiyetindeki, Kocasinan Uğurevler
Mahallesi’nde bulunan 1479,56 m2 genişliğindeki parsel, Odamız tarafından daha önce satın alınmış olan Kötügöller Mahallesi mevkiindeki 1161 m2 arsa ile takas
edilerek satın alınmıştır. Her ilde bulunması arzu edilecek güzellik ve modernlikteki yeni hizmet binamızın
temelinin en kısa zamanda atılması ve 2014 yılı sonuna
kadar bina yapımının tamamlanması planlanmaktadır.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu olarak vaatlerimizi gerçekleştirebilmenin,
uzun zamandır Odamıza yeni bir hizmet binası almak
için yapmış olduğumuz çalışmaların sonuçlanmasının
sevinci içerisinde verdiğiniz destekten dolayı en büyük
teşekkürü siz değerli meslektaşlarımızın hak ettiğini düşünüyor, yeni hizmet binası arsamızın camiamıza hayırlı
olmasını diliyoruz.
Meslek yasamızın kabul edilişinin 25’inci yıldönümünde
Türkiye genelinde; TÜRMOB çatısı altında örgütlenen,
ülke genelindeki 77 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Odası ile 8 Yeminli Mali Müşavir Odasına kayıtlı, 93 bin
meslek mensubu, 16 bin stajyer ve 150 bin büro çalışanı ile sayısı 259 bine ulaşan muhasebe camiası olarak
Muhasebe Haftasını kutladık. 1-7 Mart tarihleri arasında, Muhasebe Haftası’nda çeşitli etkinlikler ve ziyaretler
düzenleyerek camiamızın sesini duyurmaya çalıştık.
İlk olarak, Oda yönetimimiz ve kurullardan oluşan heyetle, 1-7 Mart Muhasebe Haftası kutlamaları kapsamında Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktık ve basın açıklamasında bulunduk. Akabinde, Kayseri Valisi Orhan Düzgün’e,
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’ye,
Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’a, Vergi Dairesi Başkanı Niyazi Özkök’e, Vergi Denetim Kurulu Grup
•4•
SAYI 11 | NİSAN 2014
Başkanı Mevlüt Yoldaş’a, İl Defterdarı Mehmet Özefe’ye,
Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Mükremin Sürücü’ye,
Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz’a, Esnaf Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Mustafa Alan’a, Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya’ya, Gevher Nesibe Vergi
Dairesi Müdürü Belgin Akyüz’e, Mimarsinan Vergi Dairesi
Müdürü Orhan Bakdım’a, Erciyes Vergi Dairesi Müdürü
Şemsettin Eser’e, Kaleönü Vergi Dairesi Müdürü Necati
Eroğlu’na ziyaretlerde bulunduk.
Ayrıca, Ankara ziyaretleri kapsamında, TBMM Anayasa
Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’yu, Kayseri Milletvekili
İsmail Tamer’i, Vergi Denetim Kurulu Başkanı Adnan Ertürk’ü, Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci’yi ziyaret ettik.
Muhasebe Haftası münasebetiyle Melikgazi Belediye
Başkanı Memduh Büyükkılıç ile Kayseri Milletvekili ve
meslektaşımız Ahmet Öksüzkaya Odamızı ziyaret etti.
Hafta etkinlikleri çerçevesinde Yeminli Mali Müşavir Murat Yıldız ve Yeminli Mali Müşavir Emre Kartaloğlu’nun
konuşmacı olarak katıldığı Gelir Vergisi Beyanname Dü-
zenleme Seminerini gerçekleştirdik. Sosyal sorumluluk
kapsamında Türk Kızılıy’ına kan bağışında bulunduk.
Kayseri Valisi Orhan Düzgün ve Kayseri Milletvekili Ahmet Öksüzkaya’nın da katılımıyla düzenlenen 1-7 Mart
Muhasebe Haftası kutlama yemeğinde meslektaşlarımızla bir araya geldik.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle düzenlenen Doğa Yürüyüşü ve Kahvaltı Programımız Anadolu
Harikalar Diyarı’nda Odamız Yönetim Kurulu, Oda Kurul
üyeleri, Odamız futbol takımı ve kadın meslek mensuplarının katılımı ile gerçekleştirildi.
Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın tüm güzellikleri sonuna kadar hak ettiği düşüncesinden yola çıkarak, dayanışmayı ve birlikteliği güçlendirmek için tüm çabamızla
çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Önümüzdeki çalışma döneminin camiamız ve meslek
mensuplarımız için verimli geçmesini diliyor, hepinize
saygılarımı sunuyorum.
Suat ÖZSOY
BAŞKAN
•5•
SAYI 11 | NİSAN 2014
YENİ HİZMET BİNASI ARSA TAPUSUNU ALDIK
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Muşavirler Odası Yeni Hizmet Binası Arsa Tapusu Alındı
Kocasinan Belediyesi mülkiyetinde bulunan Kocasinan
Uğurevler Mahallesi’nde bulunan 1479,56 m2 genişliğindeki parsel, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası tarafından daha önce satın alınmış olan Kötügöller
Mahallesi mevkiindeki 1161 m2 arsa ile takas edilerek satın alınmıştır.
Oda Başkanı Suat Özsoy yaptığı açıklamada, “ Kayseri
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası yönetiminin
yeni hizmet binası sözü yerine getirilerek 4 Mart 2014
tarihinde Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ın da
katkılarıyla Kocasinan Belediyesinde imza protokolünün
gerçekleştirilmesinin ardından 11 Mart 2014 Salı günü
Kocasinan Tapu Müdürlüğü’nden yeni hizmet binası arsamızın tapusunu almış bulunmaktayız.
Kocasinan Belediye Başkanımız Bekir Yıldız’ın ve Belediye çalışanlarının yoğun çabalarının ardından Kocasi-
nan Tapu Müdürü Azmi Köroğlu ve Tapu çalışanlarının
da işlemleri seri bir şekilde bitirmesi ile birlikte Kayseri
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası yeni hizmet
binası tapusuna kavuşmuştur.
Yeni Hizmet Binası Arsası tapumuzun alınmasındaki
gayretlerinden ötürü öncelikle Kocasinan Belediye Başkanımız Sayın Bekir Yıldız’a, Oda Başkan Yardımcımız
ve Kocasinan Belediyesi Meclis Üyesi Sayın Mustafa Kükürtçüoğlu’na, Kocasinan Belediyesi Meclis Üyelerine,
çalışanlarına, Kocasinan Tapu Müdürü Sayın Azmi Köroğlu’na ve Tapu Müdürlüğü çalışanlarına Kayseri Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler Odası olarak teşekkürlerimizi sunarız. Her ilde bulunması arzu edilecek güzellik ve modernlikteki yeni hizmet binamızın temelinin en kısa zamanda
atılması ve 2014 yılı sonuna kadar bina yapımının tamamlanması planlanmaktadır.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu olarak vaatlerimizi gerçekleştirebilmenin,
uzun zamandır Odamıza yeni bir hizmet binası almak
için yapmış olduğumuz çalışmaların sonuçlanmasının
sevinci içerisinde verdiğiniz destekten dolayı en büyük
teşekkürü siz değerli meslektaşlarımızın hak ettiğini düşünüyor, yeni hizmet binası arsamızın camiamıza hayırlı
olmasını diliyoruz”. dedi.
•6•
SAYI 11 | NİSAN 2014
1-7 MART MUHASEBE HAFTASI KUTLANDI
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, Atatürk Anıtı’na Çelenk
Koyarak Basın Açıklamasında bulundu
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası Yönetim Kurulu
üyelerinin bu yıl 25’incisi kutlanan 1-7 Mart Muhasebe Haftası münasebetiyle Oda Başkanı Suat Özsoy,
Atatürk Anıtına çelenk bıraktı.
Özsoy “Muhasebe Haftasını Mesleki Sorunların Gölgesinde Kutluyoruz”
Atatürk Anıtı’na çelenk bırakan Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy saygı duruşunda
bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından
bir basın açıklaması yaptı. Oda Başkanı Suat Özsoy, Oda
hakkında bilgiler verdi. Özsoy, “TÜRMOB çatısı altında ör-
gütlenen, ülke genelindeki 77 Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası ile 8 yeminli Mali Müşavir Odası’na kayıtlı, 93 bin meslek mensubu, 16 bin stajyer ve 150 bin
büro çalışanı ile sayısı 259 bine ulaşan muhasebe camiası
Muhasebe Haftası’nı mesleki sorunların gölgesinde kutlayacak. Mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleğinin yetki ve sorumluluklarının ülkemizde de uluslararası standartlara uygun olarak düzenlenmesi en büyük
beklentimizdir” dedi.
•7•
SAYI 11 | NİSAN 2014
KAYSERİ VALİSİ ORHAN DÜZGÜN’E ZİYARET
Kayseri Valisi Orhan Düzgün’e 1-7 Mart Muhasebe
Haftası Münasebetiyle Ziyarette Bulunduk.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası yönetimi ve
kurullarından oluşan heyet, 1-7 Mart Muhasebe Haftası
kutlamaları kapsamında Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktıktan sonra Kayseri Valisi Orhan Düzgün’ü ziyaret ederek,
Odanın çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Düzgün, “İnsanların var oluşundan beri sürekli kayıt altına
alınması gereken hesaplarının, kitaplarının, defterlerin
ve ticaretin sizler tarafından artık çok daha profesyonel
ve mesleki alanda yapıldığı grupsunuz. Geçtiğimiz gün
sizinle buluşmamda da söylemiştim; aslında benim de
okuduğum lise, Maliye Meslek Lisesi. Benim de lise yıllarım muhasebeyle, maliye ile, sizin de aşina olduğunuz
konularla geçti. Tabi sizlerin görevi, aynı zamanda
•8•
bir kamusal görev, kamu hizmetidir. Çünkü vergi veren mükellefler
ile vergi toplayan devlet arasında
bir aracı kurum olarak görev yapıyorsunuz. Sizin yapmış olduğunuz kayıtlarla bu milletin, bu
devletin geleceğine çok önemli
finansman temini ile ilgili çalışmalar yürütülüyor. Ben de bugün
sizin şahsınızda bütün serbest
muhasebeci ve mali müşavirlerimizin haftasını kutluyorum” ifadelerini kullandı.
Vali Düzgün’e Oda hakkında bilgiler veren Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası Başkanı
Suat Özsoy da, “Muhasebe Haftası
münasebetiyle Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasını kabul etmenizden dolayı son derece memnun olduk. Tabi ki Kayseri’ye gelmenizle beraber sıcak
kişiliğiniz, duruşunuz ve bizlerle olan iletişiminiz bizleri
güçlendirdi. Başta meslek camiamız ve kamuoyumuz
hakikaten öyle gördü. Biz bu konuda açıkçası Kayseri’nin
şanslı olduğunu düşünüyoruz. Şüphesiz, Maliye Meslek
Lisesi çıkışlı olmanız bizim mesleğimizi, sorunlarımızı biraz önce de ifade ettiğiniz gibi çok daha iyi anlamanızı
sağlıyor” diye konuştu.
SAYI 11 | NİSAN 2014
KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI
MEHMET ÖZHASEKİ’YE ZİYARET
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetimi Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’ye 1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Ziyarette Bulundu.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Oda Kurulları üyeleri Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’ye Muhasebe Haftası münasebetiyle ziyarette bulundu.
1-7 Mart Muhasebe Haftası etkinlikleri kapsamında gerçekleşen ziyarette konuşan Oda Başkanı Özsoy, Kayseri’yi her
alanda ileride görmekten duydukları memnuniyeti ifade ederek, “Özellikle il dışına çıktığımızda şehrimizin ne kadar
geliştiğini ve diğer illerden farklı olduğunu görüyoruz. Bu şehre çok büyük emekler veren siz değerli Başkanımıza
teşekkür ediyoruz. Özellikle Erciyes projesi ile de çok büyük getiriler elde edilecek. Bu da tüm şehrin bu projeden yararlanması demek. Özellikle de ‘Erciyes’in Karı, Kayseri’nin Kârı’ sloganı tam bir Kayserili’ye yakışır slogan olmuş” dedi.
Başkan Özhaseki de, Kayseri’nin her alanda büyük gelişim ve değişim yakaladığına vurgu yaparak, “Erciyes projesi
ile büyük bir hamle yapmış bulunuyoruz. Kayseri’nin turizm sektöründen çok daha fazla pay almasını sağlayacak bir
proje bu. Daha şimdiden yüzlerce kişiye iş imkânı doğdu. Şehirdeki pasta büyüsün ve herkes bu pastadan payını
alsın istiyoruz. Bütün çalışmalarımız bu doğrultuda” dedi ve Muhasebe Haftasını kutladı.
•9•
SAYI 11 | NİSAN 2014
KOCASİNAN BELEDİYE BAŞKANI
BEKİR YILDIZ’A ZİYARET
Kayseri Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy, Yönetim Kurulu
Üyeleri ve Oda Kurulları Üyeleri
Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’a 1-7 Mart Muhasebe
Haftası münasebetiyle Ziyarette Bulundu.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası Başkanı Suat
Özsoy, Yönetim Kurulu üyeleri ve
Oda Kurulları üyeleri ile birlikte
Başkan Bekir Yıldız’a makamında
nezaket ziyaretinde bulunarak
hizmetlerinden dolayı teşekkür
plaketi sundu.
Başkan Bekir Yıldız, Kayseri’de
kurum ve kuruluşlar arasında Türkiye’ye örnek ciddi bir işbirliği ve dayanışma olduğunu belirterek “Kimsenin gönlünü kırmadan, elimizden geldiği kadarıyla dayanışma içinde çalışmaya gayret ediyoruz. Bu her zaman gelişebilecek
mahiyette bir dayanışma, yardımlaşma değildir. Burada başka şehirlerde pek rastlamadığımız bir dayanışma var. Bu
bakımdan ben meslek teşekküllerinin kuvvetli, gayretli olmalarına çok önem veriyorum” dedi.
Oda Başkanı Suat Özsoy; “1-7 Mart Muhasebeciler Haftasında, bizim için çok anlamlı bir günde bizleri kabul ettiğiniz
için teşekkür ederiz. Kayseri’de olduğu gibi Türkiye’de de birçok kişinin ağabeyi oldunuz. Hakikaten ağabeylik unvanı
kolay elde edilmiyor. Kocasinan Meclisimizde örnek alınması gereken bir şey var, o da her dönemde mali müşavir
sayısı fazladır. Bu, bizim mesleğimiz açısından da hakikaten altı çizilerek teşekkür edilmesi gereken bir şey” diye konuştu.
Özsoy ayrıca, meslek mensupları adına Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’a yeni oda hizmet binası arsası için
vermiş oldukları destekten dolayı da teşekkür plaketi sundu.
• 10 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
MELİKGAZİ BELEDİYE BAŞKANI
MEMDUH BÜYÜKKILIÇ ODAMIZI ZİYARET ETTİ
Melikgazi Belediye Başkanı ve AK Parti Melikgazi Belediye Başkan Adayı
Memduh Büyükkılıç, seçim çalışmaları
ziyaret programı kapsamında Kayseri
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası’nı ziyaret etti.
Melikgazi Belediye Başkanı ve AK Parti
Melikgazi Belediye Başkan Adayı Memduh Büyükkılıç, seçim çalışmaları ziyaret
programı kapsamında Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nı ziyaret etti. Kurum ve kuruluşlarla işbirliğini her zaman önemsediklerini ve her platformda onlarla birilikte olduklarını belirten Başkan Büyükkılıç, ‘’Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler Odamızın çalışmalarını her zaman yakından takip ediyor ve takdir ediyoruz. Bir seçim
atmosferindeyiz. Seçim çalışmaları kapsamında da sivil toplum örgütlerimizi ve kurumlarımızı ziyaret ediyoruz. Siz
her ne kadar Kocasinan bölgesinde olsanız da biz bir bütünüz. Meslek örgütleri ile yerel örgütlerin dayanışmasının
en güzel örnekleri Kayserimizde sergilenmektedir’’ dedi.
Ziyaretten büyük memnuniyet duyduklarını belirten Oda Başkanı Suat Özsoy da, ‘’Bir Melikgazi seçmeni olarak, yapmış olduğunuz hizmetlerden dolayı size ve ekibinize teşekkür ederim. Melikgazi İlçe Başkanımızın da mali müşavir
olması bizim için ayrıca bir mutluluk kaynağı. Kayserimiz ve özellikle Melikgazi ilçemiz gerçekten de cazibe merkezi
konumuna gelmiştir. Birçok ilimizin örnek aldığı çalışmalara imza atmaktasınız. Bunda sizin gayretli çalışmanız, mesai
mefhumu gözetmeksizin arkadaşlarınızla birlikte bu şehri daha nasıl ileri götürürüz kaygısı olduğunu biliyor ve sizleri takdir ediyoruz. Oda olarak da Melikgazi Belediyesi ile her zaman iyi ilişkiler içerisinde olduk ve olmaya da devam
edeceğiz. Yerel seçimlerde size ve meclis üyesi arkadaşlarınıza başarılar diliyorum’’ ifadelerini kullandı.
• 11 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
KAYSERİ MİLLETVEKİLİ AHMET ÖKSÜZKAYA
ODAMIZI ZİYARET ETTİ
Kayseri Milletvekili Ahmet
Öksüzkaya, 1-7 Mart Muhasebe Haftası münasebetiyle
Kayseri Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası’nı ziyaret etti.
Kayseri Milletvekili ve Kayseri Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası üyesi Ahmet
Öksüzkaya, Ak Parti Kocasinan Belediyesi Başkan Adayı
Mustafa Çelik, Talas Belediyesi
Başkan Adayı Mustafa Palancıoğlu, Ak Parti Kocasinan İlçe
Başkanı Hüseyin Cahit Özden,
Ak Parti Talas İlçe Başkanı Ragıp Dost ve Partililer 1-7 Mart
Muhasebe Haftası münasebetiyle Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına ziyarette bulundu.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile
getirerek, hafta etkinlikleri konusunda bilgilendirmede
bulundu. 1-7 Mart Muhasebe Haftası’nın başladığını ve
muhasebe camiası açısından önemli bir haftaya girdiklerini ifade eden Özsoy, TÜRMOB çatısı altında örgütlenen,
ülke genelindeki 77 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Odası ile 8 Yeminli Mali Müşavir Odasına kayıtlı, 93 bin
meslek mensubu, 16 bin stajyer ve 150 bin büro çalışanı
ile sayısı 259 bine ulaşan muhasebe camiasının, mesleki sorunlarına dikkat çekerek, sorunlarının bir an önce
çözüme kavuşması gerektiğini söyledi. Mali Müşavirlik
ve Yeminli Mali Müşavirlik mesleğinin yetki ve sorumlu-
luklarının, ülkemizde de uluslararası standartlara uygun
olarak düzenlenmesinin en büyük beklentileri olduğunu
belirten Özsoy, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB)’un Avrupa Muhasebeciler Federasyonu (FEE)’na tam
üyeliğe kabul edilmesinin de ziyadesiyle memnuniyet
verici bir gelişme olduğunu sözlerine ekledi. Oda Başkanı Suat Özsoy Milletvekili Ahmet Öksüzkaya’ya bir meslektaşı olarak meslekle ilgili sorunlarda göstermiş olduğu çabalardan dolayı teşekkürlerini sundu ve Belediye
Başkan adaylarına başarılar diledi.
Kayseri Milletvekili Ahmet Öksüzkaya ise bu anlamlı
günde meslektaşlarıyla olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, mesleğin sorunları ve çözüm önerileri
noktasında ellerinden geleni yapmaya gayret ettiklerini
söyleyerek, gelecek meslektaşlara daha iyi çalışma şartları bırakılması açısından meslekle ilgili çalışmaların son
derece önemli olduğunu ifade etti.
Milletvekili Ahmet Öksüzkaya, Türkiye´de artık, “Serbest
Muhasebeci ve Mali Müşavirler” olarak adlandırılan meslekleriyle ilgili olarak kendi çalışma dönemlerinde de
düzenlemeler yapıldığını bildirerek, bugün itibarıyla çok
önemli mesafeler kat edildiğini sözlerine ekledi.
Milletvekili Ahmet Öksüzkaya, “Mart ayı dert ayıdır. Muhasebeciler açısından son derece önemli bir aydır. Bu
hafta muhasebecilerin haftasıdır. Aynı zamanda geçtiğimiz hafta yine mesleğimizle yakından ilgili olan Vergi Haftası’nı kutladık. Tüm meslektaşlarımın Muhasebe
Haftasını kutluyorum” diye konuştu.
• 12 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
KAYSERİ TİCARET ODASI BAŞKANI
MAHMUT HİÇYILMAZ’A ZİYARET
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Suat Özsoy, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Oda
Kurulları Üyeleri Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz’ı 1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Ziyaret Etti.
Muhasebe Haftası nedeniyle gerçekleşen ziyarette, Oda Başkanı Suat Özsoy Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Ziyarete Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Celal Hasnalçacı ve Sayman Üye Bahri Coşkun da katıldı.
Kayseri Ticaret Odası çalışmaları hakkında bilgiler aktaran Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz ise
Özsoy ve beraberindeki heyete nezaket dolu ziyaretlerinden ötürü teşekkür etti ve meslek meslek camiasının Haftasını kutladı.
• 13 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI
VELİ ALTINKAYA’YA ZİYARET
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Oda Kurulları Üyeleri 1-7 Mart Muhasebe Haftası münasebetiyle Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya’yı ziyaret
etti.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy ve beraberindeki heyet, Muhasebe Haftası
etkinlikleri kapsamında, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya’yı ziyaret etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Veli Altınkaya, “Türkiye genelinde olduğu gibi Kayseri’de de Muhasebe Haftası kutlanıyor. Biz
muhasebeci arkadaşlarımız ile hep iç içe çalışıyoruz. Bizim sigorta dâhil her türlü işlerimizi yapan insanlar da sonuçta
muhasebeci insan. Bu manada muhasebeci ve mali müşavir arkadaşlarımız bizim kurumlarımızda iç içe çalışan meslek mensupları. Başkanımız da bizim camiamız ile her zaman iç içedir. Bu manada bu meslek örgütümüz ile ilişkilerimiz her zaman iyi oldu. Bundan sonra da iyi olacağına hiç şüphemiz yok” dedi.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy da, düzenleyecekleri etkinlikler hakkında bilgiler vererek, “1-7 Mart Muhasebe Haftası dolayısıyla nezaket ziyaretlerinde bulunuyoruz. Odamız etkinlikleri bir
haftaya yaydı. Basın camiası olarak bizim etkinliklerimizi kamuoyuna duyuran, gecesini gündüzüne katarak hizmet
veren basın camiasına teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
• 14 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI
PROF. DR. MUSTAFA KAMALAK ODAMIZI ZİYARET ETTİ
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nı
Ziyaret Etti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
Başkanı Suat Özsoy’u makamında ziyaret etti.
Ziyarete, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası Başkanı Suat Özsoy, Oda Sekreteri Baki Gümüşoluk, Yönetim Kurulu Üyeleri Baki Keser, Ali Yedikaya, Oda
Kurulları Üyeleri ile Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, İl Başkanı Mahmut Arıkan ve
Parti temsilcileri katıldı.
Partisinin adaylarının tanıtım programı için Kayseri’ye
geldiğini belirten Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr.
Mustafa Kamalak, yerel seçim çalışmaları için Kayseri’ye
geldiklerini ifade etti. Yerel seçime ilişkin görüşlerini belirten Kamalak, partisinin Kayseri belediye başkan adaylarını açıklayacaklarını söyledi. Avukatlık ve Öğretim
Üyeliğinin yanı sıra, aynı zamanda mali müşavir olduğunu da belirten Kamalak, Kayseri Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy ile mesleki
konularla da ilgili bilgi alışverişinde bulundu.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy ise Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’a ziyaretlerinden ötürü teşekkür etti. Başkan Özsoy, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası ile ilgili bilgiler vererek yönetim olarak yaptıkları
çalışmaları anlattı.
• 15 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
Kayseri İŞKUR Şube Müdürü Cengiz Laçin ve kurum amirleri
odamıza ziyarette bulundular.
Taşradaki en önemli kurum olduklarının altını çizen Laçin,
“değişiyoruz, gelişiyoruz, yenileniyoruz” ifadelerini kullandı.
Büyük bir anlayış değişikliğine gittiklerini kaydeden Laçin, 64
senedir ciddi bir eğitim politikası izlediklerini de vurguladı.
Yeniden yapılanma süreci hakkında bilgiler veren Laçin; “İşkur’un yeniden yapılanması çerçevesinde 2011 yılında 665
Sayılı KHK ile taşrada Bölge Çalışma Müdürlüklerinin de İşkur
ile birleşmesiyle taşra teşkilatları Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri olarak yeniden yapılandırılmıştır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk Çelik ve İşkur Genel Müdürümüz Sayın Dr. Nusret Yazıcı’nın büyük çabalarıyla Hükümetimizin de programında olan işsizlikle mücadele ve istihdam programları çerçevesinde 4000 İş ve Meslek
Danışmanı kurumda istihdam edilerek Nisan 2012 tarihinden
itibaren etkin bir çalışmanın içerisine girmişlerdir.
Tüm bu çalışmalar neticesinde 2008 de %123’ler civarında
olan işsizlik oranı Eylül 2013 itibariyle yaklaşık %8,9’a kadar
çekilmiştir. Uzun vadede yapılacak olan çalışmalarla 2023 hedefi olan %5’i yakalama gayretleri devam edecektir” dedi.
Kayıtlı işgücü sayısı 70 bin civarında
Laçin, Türkiye’nin ekonomik olarak en güçlü kurumlarından
biri olduklarını belirterek, Kayseri’nin gencine ve işsizine iş
vermek isteyen tüm kurumlara desteğe hazır olduklarını söyledi.
2013 yılı Ocak – Aralık döneminde İŞKUR’a 35.061 kişi işe
girmek amacı ile başvuruda bulunduğunu kaydeden Laçin,
kuruma kayıtlı işsiz sayısının 35.709, kayıtlı işgücü sayısı ise
69.599 olduğunu belirtti. Laçin , 2013 değerlendirmesinde
engelli istihdamından, İşsizlik sigortasına ve İşgücü yetiştirme
kurslarından, danışmanlık hizmetlerine birçok konuda değerlendirmelerini şöyle sıraladı;
611 kamu, 15.026 özel olmak üzere toplam 15.637 kişilik açık
iş alındı. Alınan açık işlere karşılık aynı dönemde işverenlere
yapılan toplam takdim sayısı ise 67.032 olarak gerçekleşmiştir.
811 kamu ( TYP dâhil ), 8.836 özel olmak üzere toplam 9.647
kişi işe yerleştirildi. 2013 yılında SGK kayıtlarına göre İlimizde
özel sektörde 98.455 kişi işe yerleşmiş olup, İl Müdürlüğümüzce özel sektörde işe yerleştirilen kişi sayısı 8.836’dır. Özel sektör işe yerleştirme oranımız % 8,97 olarak gerçekleşdi.
İstihdam edilen engelli sayısı: 1535
1.370kişi ilk kez almış oldukları engelli raporunu ibraz ederek
Kurumumuza başvuruda bulunmuş olup, aynı dönemde işe
yerleşen engelli sayısı 1.535 olarak gerçekleşti. Aralık ayı sonu
itibariyle engelli işçi çalıştırma zorunluluğu olan firmalarda ki
doluluk oranı % 94, 75’dir. Aynı dönemde, İl Müdürlüğümüzde kayıtlı aktif işarayan engelli sayısı toplam 861’dir.
• 16 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
“İŞKUR,
DEĞİŞİYOR,
GELİŞİYOR,
YENİLENİYOR”
5.694 kişiye işsizlik ödeneği bağlandı.
İşini kaybeden ve işsizlik sigortasından faydalanmak amacıyla 10.264 kişi başvuruda bulunmuş olup, bunlardan hak eden
5.694 kişiye işsizlik ödeneği bağlandı.
Geçmiş dönemlerden de süre gelen ve son başvurusu ile hak
kazanamayıp önceki ödeneği başlatılanlarda dâhil edildiğinde
toplam 10.886 kişiye 18.759.697,96-TL ödeme yapıldı. Kısa Çalışma Ödeneği olarak 312 kişiye 204.129,65-TL ödeme yapıldı.
162 farklı kurs açıldı
2013 yılı sonu itibariyle; çeşitli türlerde ve mesleklerde 162
kurs açıldı. Açılan bu kurslara 1.542’si erkek, 563’ü ise kadın
olmak üzere 2.105 kursiyer katıldı. Kurslarımıza katılan 2.105
kursiyerden 1.283 kişi başarı ile mezun oldu, 387 kişi çeşitli nedenlerle kursu tamamlayamadı, 435 kişinin eğitimleri ise devam etmektedir.
Kurslarımızı başarı ile tamamlayanlardan 664’ü erkek, 122’si ise
kadın olmak üzere 786 kişi işe yerleşti. İşe yerleşenlerin mezun
olan kursiyerlere oranı % 61,26, işe yerleşenlerin toplam kursiyere oranı ise % 37,33 olarak gerçekleşti.
Kurumumuz İş ve Meslek Danışmanlığı Faaliyetlerinden toplam 52.640 kişi faydalandı. Bunlardan 25.185’i iş arama becerileri seminerine katıldı. Başvuranlardan 27.455’i ile de bireysel
iş ve meslek danışmanlığı görüşmesi yapıldı. İş ve Meslek Da-
nışmanlığı faaliyetleri neticesinde 6.156 kişi işe yerleştirilmiş,
497 kişi ise Kurumumuz tarafından düzenlenen çeşitli mesleki
eğitim kurslarına yönlendirildi.
İşyeri ziyaretleri gerçekleştiriliyor
İl Müdürlüğümüz hizmet alanında faaliyet gösteren toplam
işyeri sayısı 33.878 olup, bu işyerlerinden 1.798 adedi 10 – 49
istihdamlı, 492 adedi 50+ istihdamlı işyeridir. İşyeri ziyaretleri
İl Müdürü, İl Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü ile ilgili servislerde çalışan Şef ve Memurlarca programlı ve programsız olarak talimatlar doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. 2013 yılı
Ocak-Aralık döneminde toplam 3.542 adet işyeri ziyareti gerçekleştiridi.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı
Suat Özsoy ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, birbiriyle ilişki içinde olan kurumların ortak çalışmalarına
imza atmalarının önemine değinerek, birlikte güzel çalışmalar
yapacaklarını ifade etti.
• 17 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1-7 MART MUHASEBE HAFTASI
KAPSAMINDAKİ ZİYARETLER
Oda yönetimimiz ve kurullardan oluşan heyetle, 1-7 Mart Muhasebe Haftası kutlamaları kapsamında TBMM Anayasa
Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’yu, Kayseri Milletvekili İsmail Tamer’i, Vergi Denetim Kurulu Başkanı Adnan Ertürk’ü,
Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci’yi ziyaret ettik.
Vergi Dairesi Başkanı Niyazi Özkök’e, Vergi Denetim Kurulu Grup Başkanı Mevlüt Yoldaş’a, İl Defterdarı Mehmet Özefe’ye, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Mükremin Sürücü’ye, Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz’a, Esnaf Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Mustafa Alan’a, Gevher Nesibe Vergi Dairesi Müdürü Belgin Akyüz’e, Mimarsinan
Vergi Dairesi Müdürü Orhan Bakdım’a, Erciyes Vergi Dairesi Müdürü Şemsettin Eser’e, Kaleönü Vergi Dairesi Müdürü
Necati Eroğlu’na ziyaretlerde bulunduk.
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle TBMM Anayasa
Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya Ziyaret
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Kayseri
Milletvekili Dr. İsmail Tamer’e Ziyaret
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Vergi Denetim
Kurulu Başkanı Adnan Ertürk’e Ziyaret
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Gelir İdaresi
Başkanı Mehmet Kilci’ye Ziyaret
• 18 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1-7 MART MUHASEBE HAFTASI
KAPSAMINDAKİ ZİYARETLER
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Vergi Dairesi
Başkanı Niyazi Özkök’e Ziyaret
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Vergi Denetim
Kurulu Grup Başkanı Mevlüt Yoldaş’a Ziyaret
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle SGK İl Müdürü
Mükremin Sürücü’ye Ziyaret
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Kayseri Esnaf
Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mustafa Alan’a Ziyaret
• 19 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1-7 MART MUHASEBE HAFTASI
KAPSAMINDAKİ ZİYARETLER
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle İl Defterdarı
Mehmet Özefe’ye Ziyaret
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Mimarsinan
Vergi Dairesi Müdürü Orhan Bakdım’a Ziyaret
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Gevher Nesibe
Vergi Dairesi Müdürü Belgin Akyüz’e Ziyaret
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Erciyes Vergi
Dairesi Müdürü Şemsettin Eser’e Ziyaret
1-7 Mart Muhasebe Haftası Münasebetiyle Kaleönü Vergi
Dairesi Müdürü Necati Eroğlu’na Ziyaret
• 20 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1-7 MART MUHASEBE HAFTASI
KUTLAMA YEMEĞİ YAPILDI
ler Haftasıyla beraber aynı zamanda Vergi Haftası. Devlet tabi insanların bir arada huzur ve güven içerisinde
yaşayabilmesi için oluşturulmuş bir kavram. Bir arada
yaşamanın gerektirdiği bazı harcamalarla, kamu gelirleri de başta olmak üzere, sizin de bildiğiniz gibi devletin
değişik kaynaklarından elde ediliyor. Sizler de devlete
vergi veren mükelleflerle vergi toplayan, vergi daireleriyle çok önemli bir köprü görevi yürütüyorsunuz” diye
konuştu.
1-7 Mart Muhasebeciler Haftası dolayısıyla düzenlenen yemekte, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Üyeleri bir araya geldi.
Yemeğe Kayseri Valisi Orhan Düzgün, Kayseri Milletvekili
Ahmet Öksüzkaya, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy, Yönetim Kurulu Üyeleri, Oda Kurulu Üyeleri ve meslek mensupları katıldı.
Programda konuşan Vali Orhan Düzgün, henüz lise yıllarındayken muhasebeyle tanıştığını söyledi. Mesleki olarak muhasebeciliğin çok önemli olduğuna dikkat çeken
Düzgün, “Henüz 14 yaşındayken benim okuduğum okul
Maliye Meslek Lisesiydi. Lise çağlarında vergi usul kanunlarını, gelir vergisi, kurumlar vergisi kanununu, 1050
muhasebeyi, umumiye kanunu ve daha birçok kanunu
lise biterken öğrenmiş olarak mezun oldum. Ancak daha
sonra kulvar değiştirerek, mülki idare mesleğine yöneldim. Ama tabi devlette her zaman maliyenin yeri önemli.
Kamu harcamalarının yeri önemli. Bu hafta Muhasebeci• 21 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
Muhasebeciliğin zor bir meslek olması sebebiyle icra
edilmesinin de buna paralel olduğunu kaydeden Kayseri Milletvekili Ahmet Öksüzkaya, “ Muhasebecilik mesleği çok zor bir meslek. İcra edilmesi zordur. Her zaman
esnafımızın, sanayicimizin yükünü sırtımızda taşırız. Biz
bunun ağırlığını ömrümüz boyunca hissettik. Hissetmeden de duramayız. Yaptığımız işler sürekli kontrol edilir.
Birileri tarafından denetlenir. Eksik ve hatalı iş yapmamaya çalışırız. Bunlar gerçekten stresli bir meslek hayatıdır.
Ancak zevkli ve saygın bir meslek. Bundan dolayı da gururluyuz” ifadelerini kullandı.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy ise, mesleki sorunların çözümü için bir
takım faaliyetlerde bulunacaklarını vurguladı. Özsoy,
“Bizim açımızdan mesleğimiz açısından önemli bir gün.
Geçtiğimiz yıl Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda alınan karar gereği artık, 1-7 Mart tarihleri arası Muhasebe Haftası
olarak kutlanmaktadır. Mesleğimizi, meslektaşımızın sorunlarını ve bulunduğu konumu ifade etme noktasında
hafta boyunca bir takım faaliyetlerde bulunacağız. Tüm
meslektaşlarımın haftasını kutluyorum” dedi.
• 22 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ DOĞA YÜRÜYÜŞÜ VE
KAHVALTI PROGRAMI YAPILDI
Dünya Kadınlar
Günü Doğa Yürüyüşü Ve Kahvaltı Programı
Kadın Meslek
Mensuplarının
Katılımıyla Gerçekleştirildi
8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle düzenlenen Doğa
Yürüyüşü ve Kahvaltı Programı Anadolu Harikalar Diyarı’nda
Kayseri SMMM Odası Yönetim Kurulu, Oda Kurulları üyeleri,
Odamız futbol takımı ve kadın meslek mensuplarının katılımı
ile gerçekleştirildi.
Anadolu Harikalar Diyarı’nda yapılan doğa yürüyüşü sonrasında kahvaltı programı ile devam eden etkinlikte konuşan
Oda Başkanı Suat Özsoy sözlerine öncelikle kadın meslek
mensuplarının Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı.
Başkan Özsoy, ’Kayseri Mali Müşavirler Odası olarak, kadın
hakları konusunda son derece duyarlıyız. Bu nedenle görev
yaptığımız dönemde, Odamız tarihinde bir ilke imza atarak
kadın meslektaşlarımızın kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için Kadın Çalışma Komisyonu’nu kurduk. Ülkemizde her
geçen gün, her platformda kadın unsuru ve etkisi artmaktadır.
Bizler de meslek kuruluşları olarak buna destek vermeliyiz. Kadınlar toplumun en önemli birimi olan hem ailenin temel direğidir, hem de bütün toplumu dünyaya getiren, yetiştiren en
önemli değerlerdir. Bu kapsamda, Dünya Kadınlar Günü gibi
günlerin kutlanması ve böyle günlerde kadınlarımızın, kadın
meslek mensuplarımızın sorunlarının gündeme getirilmesi,
taleplerinin dinlenmesi son derece önem arz etmektedir. Hem
içinde bulunduğumuz Muhasebe Haftası, hem de Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle tüm kadın meslektaşlarımızın ve
tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” diye
konuştu ve Kadın Çalışma Komisyonu’na da çalışmalarından
dolayı teşekkür etti.
• 23 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
’NA
KSMMMO’DAN KAN BAĞIŞI
1-7 Mart Muhasebeci Haftası münasebetiyle Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası üyeleri, Kızılay’a kan
bağışında bulundu.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına gelen üyeler Kızılay’a kan bağışında bulundu. Kayseri Serbest
Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy, “1-7 Mart Muhasebe Haftası dolayısıyla sosyal sorumluluk
kapsamında Kızılay’ın buraya gelerek hizmet vermesinden dolayı büyük memnuniyet duyduk. Bu açıdan Kızılay’ın
bütün ekibine çok teşekkür ediyoruz. Sosyal sorumluluk kapsamında meslektaşlarımız kan veriyor” dedi.
• 24 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
İLÇE TEMSİLCİLERİMİZ VE İLÇELERDEKİ
MESLEKTAŞLARIMIZLA BİR ARAYA GELDİK
Kayseri Serbest
Muhasebeci
Mali Müşavirler
Odası Yönetim
Kurulu Başkanı
Suat Özsoy, Başkan Yardımcısı
Mustafa Kükürtçüoğlu, Oda Sekreteri Baki Gümüşoluk, Muhasip Üye
Baki Keser, Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Baynal, Yönetim
Kurulu Üyesi Ali Yedikaya ve Yönetim Kuurlu Üyesi Anfer
Yılmaz, Develi, Yahyalı, İncesu, Yeşilhisar İlçe Temsilcilerimiz ve oradaki meslek mensuplarımızla Develi’de yapılan yemekli programda ve plaket töreninde bir araya
geldi.
Oda Yönetim Kurulu Üyeleri ile İlçe Temsilcilerimiz ve il-
çelerdeki meslek mensuplarımızın bir araya geldiği yemekli toplantıda Oda faaliyetleri, meslek ve meslek mensuplarının sorunları ile talepleri ile ilgili fikir alışverişinde
bulunuldu. Programda ayrıca, geçtiğimiz çalışma döneminde yapmış oldukları hizmetlerden dolayı Develi İlçe
Temsilcisi Mehmet Kılıç ve Yahyalı İlçe Temsilcisi Menderes Yıldırım’a Plaket takdim edildi.
• 25 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
BİLANÇO
TÜRMOB AVRUPA MUHASEBECİLER
FEDERASYONUNA TAM ÜYE
TÜRMOB,
TÜRMOB,
Avrupa
Federasyonu’na
AvrupaMuhasebeciler
Muhasebeciler
Federasyonu’na
katıldı
katıldı
Avrupa Muhasebeciler Federasyonu, TÜRMOB’un tam üyelik başvurusu-
Avrupa Muhasebeciler Federasyonu, TÜRMOB’un tam üyelik başvurusunu kabul etti.
nu kabul etti. TÜRMOB, uluslararası muhasebe meslek örgütlenmesindeTÜRMOB,
uluslararası
muhasebeAvrupa
meslekMuhasebeciler
örgütlenmesindeki
güçlü ve saygın
ki güçlü ve
saygın konumunu
Federasyonu’na
da-konumunu
Avrupa
Muhasebeciler
Federasyonu’na dahil olarak daha da güçlendirdi.
hil olarak
daha da güçlendirdi.
TT
ÜRMOB,
uluslararasıalandaki etkin
ÜRMOB, uluslararası
saygın etkin
konumuna
alandaki
saygın bir
ko-yenisini daha
ekledi. bir
Avrupa
Muhasebeciler
Fedenumuna
yenisini
daha
rasyonu (FEE) gerçekleştirdiği genel
kurulunda TÜRMOB’un 19 Haziran 2012 tarasyonu
gerçekleştirdiği
rihinde(FEE)
FEE tam
üyeliği içinge-yaptığı başvunelruyu
kurulunda
19 HakabulTÜRMOB’un
etti. Brüksel’de
gerçekleştirilen
Genel
yeniüyeliyönetimini belirziran
2012Kurul’da
tarihinde FEE
FEE tam
lerken,
TÜRMOB’u
tam
üyeliğe,
ği için yaptığı başvuruyu kabul etti. Karadağ ve
Sırp muhasebe meslek örgütlerini de ortak
Brüksel’de
gerçekleştirilen
GenelKilesse, Genel
üyeliğe kabul
etti. FEE Baskanı
Kurul’da
yaptığı
konuşmada
TÜRMOB’u kutKurul’da
FEE
yeni yönetimini
belirlayarak,
“Avrupa
muhasebe
ailesi
içerisinde,
lerken, TÜRMOB’u tam üyeliğe,
muhasebe mesleğinin gereksinimlerini karKaradağ ve Sırp muhasebe meslek
şılamak ve gelişimine katkı sağlamak için birörgütlerini
de ortakolmaktan
üyeliğe kabul
etlikte çalışacak
son derece
mutluluk
ti. duyuyor ve başarılı çalışmalarımızın sonuçlarını görmek için sabırsızlanıyorum” dedi.
ekledi. Avrupa Muhasebeciler Fede-
FEE Başkanı Kilesse, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada TÜR-
MOB’u kutlayarak, “Avrupa muha2
• 26 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
BİLANÇO
sebe ailesi içerisinde, muhasebe
mesleğinin gereksinimlerini kar-
Sanlı’nın yanı sıra, Devlet Eski
Bakanı TÜRMOB’un bir önceki
cileri görev yapılmaktaydı. TÜRMOB 19 Haziran 2012 tarihinde
TÜRMOB
Genel Başkanı
Nail
şılamak
ve gelişimine
katkı sağlaSanlı’da kabul töreninde yapmak için birlikte çalışacak olmaktığı konuşma da bu değerli
tan son derece mutluluk duyuyor
yapının bir parçası olmaktan
ve
başarılı
çalışmalarımızınbelirtesonuçonur
duyduklarını
larını
için sabırsızlanıyorek, görmek
“Mesleğimizin
gelişimi
için
dayanışma
içerisinde
rum” dedi.
çalışmaya devam edeceğiz.
TÜRMOB Genel Başkanı Nail
TÜRMOB yeni bir döneme
Sanlı’da
töreninde
merhabakabul
diyor.
Bu iş yaptığı
birliği
konuşma
da
bu
değerli
yapının
bir
ile TÜRMOB ve mensupları
parçası
olmaktan
onur bir
duyduklarıbu büyük
ailenin
parçası
olmuştur.
ülkemizde,
nı
belirterek, Hem
“Mesleğimizin
gelihem
de
uluslararası
alanda
şimi için dayanışma içerisinde çamesleğin gelişimi için yürütlışmaya devam edeceğiz. TÜRtüğümüz kararlı çalışmayı,
MOB yeni bir döneme merhaba
FEE’den aldığımız güçle daha
diyor.
Bu iş birliği
ile TÜRMOB
da artırarak
devam
ettireceve
mensupları
bu
büyük
ailenin
ğiz” dedi. Brüksel’de gerçekbir
parçası
olmuştur. Hem
ülkeleşen
toplantıya
TÜRMOB
Genel hem
Başkanı
Nail Sanlı’nın
mizde,
de uluslararası
alanda
yanı
sıra,
Devlet
Eski
Bakanı
mesleğin gelişimi için yürüttüğüTÜRMOB’un bir önceki Gemüz kararlı çalışmayı, FEE’den
nel Başkanı Masum Türker ile
aldığımız güçle daha da artırarak
TÜRMOB Bağımsız Denetim
devam
ettireceğiz”
dedi.
Merkezi
Koordinatörü
Zafer
Sayar
katıldı.
Brüksel’de gerçekleşen toplantıya
Avrupa
Birliğine
girişTürker
sürecinGenel Başkanı
Masum
ile
de TÜRMOB FEE ile işbirliği
TÜRMOB Bağımsız Denetim
içerisinde çalışmalar yürütMerkezi Koordinatörü
ZafertariSamekteydi.
Haziran 2001
yar katıldı.
hinde
FEE Konseyi, TÜRMOB
ve
FEE
arasındagiriş
bir sürecinde
işbirliği
Avrupa Birliğine
anlaşmasının yapılması kaTÜRMOB FEE ile işbirliği içerirarını kabul etti. Bu işbirliği
sinde çalışmalar yürütmekteydi.
anlaşması
çerçevesinde TÜRHaziran 2001
FEE KonMOB,
FEE tarihinde
konferanslarına
seyi, TÜRMOB
ve FEE arasında
katılmakta
ve Çalışma
Gruplarında
edilmekteybir işbirliğitemsil
anlaşmasının
yapılmadi.
2006 kabul
yılında
bir
sı kararını
etti.yapılan
Bu işbirliği
TÜRMOB-FEE
toplantısında,
anlaşması çerçevesinde TÜRTÜRMOB temsilcilerinin akMOB, FEE konferanslarına katıltif bir biçimde FEE’nin ÇalışmaktaGruplarında
ve Çalışma yer
Gruplarında
ma
alması
temsil
edilmekteydi.
2006
yılında
kararlaştırıldı. 2006 yılından
bu
yanabirFEE
Denetim Çalışyapılan
TÜRMOB-FEE
topma
Grubunda
ve
FEE
KOBİ/
lantısında, TÜRMOB temsilcileriKüçük
Ölçekli
Muhanin aktifve
birOrta
biçimde
FEE’nin
Çasebe Firmaları Çalışma Grulışma Gruplarında yer alması kabunda TÜRMOB temsilcileri
rarlaştırıldı.
2006 yılından
bu yana
görev
yapmaktaydı.
TÜRMOB
FEE Haziran
Denetim Çalışma
Grubunda
19
2012 tarihinde
tam
üyelik
için başvurdu.
Bu
ve FEE
KOBİ/Küçük
ve Orta Ölbaşvuru
FEE
temsilcilerinin
çekli Muhasebe Firmaları Çalış-
yapmış
incelemeletam üyelikolduğu
için başvurdu.
Bu başrin ardından 18 Aralık 2013
vuru FEE temsilcilerinin yapmış
tarihinde tam üyelikle sonuçolduğu incelemelerin
ardından
18
landı.
Faaliyetlerine
1 Ocak
Aralık 2013başlayan
tarihinde tamAvrupa
üyelik1987’de
le sonuçlandı.
Muhasebeciler
Federasyonu
(The Fédération des Experts
Faaliyetlerine 1 Ocak 1987’de
Comptables Européens-FEE)
başlayan Avrupa Muhasebeciler
Avrupa’da
muhasebe mesFederasyonu
(The kuruluşudur.
Fédération des
leğinin
temsilci
Experts
Comptables
EuropéensFEE
üyeleri,
33 ülkeden
45
muhasebe
meslek
kuruluFEE) Avrupa’da
muhasebe
mesleşundan
oluşmaktadır.
FEE
ğinin temsilci
kuruluşudur. FEE
üye
kuruluşları
27
AB
üyesi
üyeleri, 33 ülkeden 45 muhasebe
ülke ile 3 EFTA üyesi ülkemeslek kuruluşundan oluşmaktade1 temsil edilmektedir. FEE
dır. FEE
üye kuruluşları
27 AB
üye
kuruluşları
Avrupa’da
üyesi ülke ile 3 EFTA
ülke700,000’den
fazla üyesi
meslek
1
mensubunu
temsil etmekteFEE üye
de temsil edilmektedir.
dir.
Bu
meslek
mensuplarının
kuruluşları
Avrupa’da
yaklaşık
yüzde
45’i
700,000’den fazla meslekserbest
mensuçalışmaktadır, kalan yüzde 55
bunu temsil etmektedir. Bu mesise sanayi, ticaret, devlet ve
lek mensuplarının
yaklaşıkçeşitli
yüzde
eğitim
sektörlerinde
45’i serbest çalışmaktadır,
kalan
kademelerde
çalışmaktadır.
TÜRMOB Genel Başkanı Nail
ma Grubunda TÜRMOB temsil-
demelerde çalışmaktadır.
yüzde 55 ise sanayi, ticaret, devlet
ve eğitim sektörlerinde çeşitli ka-
11 İzlanda,
İzlanda,Norveç,
Norveç,İsviçre
İsviçre
3
• 27 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
TÜRMOB SGK İŞBİRLİĞİ
TÜRMOB ile SGK arasında işbirliği protokolü imzalandı. TÜRMOB ve
SGK, kayıt dışı istihdamı engellemek, eksik bildirimleri önlemek ve sosyal
güvenlik bilincinin oluşması için güçlerini birleştirdi.
Sosyal güvenlik sisteminin en temel sorunlarından olan
kayıt dışı istihdam ve çalışanların ücretlerinin tam bildirilmemesi ve SGK primlerinin eksik ödenmesi sorununun çözümü konusunda işbirliğine gidildi. TÜRMOB ve
SGK yapacakları ve birlikte gerçekleştirecekleri çalışmaları bir işbirliği protokolü ile imza altına aldı. Yapılacak
çalışmalarla kayıt dışı istihdam ve eksik bildirimlerin engellenmesi konusunda önemli ilerlemeler kaydedilmesi
bekleniyor. TÜRMOB Genel Başkanı Ymm. Nail Sanlı, işbirliği protokolü kapsamında yapılacak çalışmaların bir
tanesinin bağımlı çalışan meslek mensuplarının ücret
skalasının belirlenebilmesi olduğunu söyleyerek, bununla ilgili yapılacak çalışmanın en kısa zamanda ta-
lerin tespit edilmesi ile Meslek Kodu Uygulaması açısından bağımlı çalışan meslek mensuplarının ücret
skalasının belirlenmesini sağlamak amacıyla işbirliği
protokolü imzalandı. İmza törenine TÜRMOB Genel Başkanı Ymm. Nail Sanlı ve SGK Başkan Yardımcısı Ali Pekten’in yanı sıra Sigorta Primleri Genel Müdürü V. Cüneyt
Olgaç, Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanı Yakup Süngü, Genel Sağlık Sigortası Tescil Daire Başkanı
Namık Kaya, SGK Şube Müdürü Hüseyin Erkeç ve TÜRMOB Genel Saymanı Ülkü Sönmez, Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Nalbantoglu, Yönetim Kurulu Üyesi Ali Rıza Akdora, TÜRMOB Genel İdare Müdürü Aysel Şimşek katıldı.
TÜRMOB adına protokolü imzalayan TÜRMOB Genel
mamlanıp SGK ile paylaşılacağını kaydetti. Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Ve Yeminli Mali
Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) ile Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığı (SGK) arasında sosyal güvenlik konusunda kayıt dışı istihdam, eksik bildirim ve gerçek ücret-
Başkanı Nail Sanlı, sosyal güvenlik konusunun çok yakın
geçmişe kadar Türkiye’nin kanayan bir yarası olduğuna
işaret ederek, “Biz TÜRMOB olarak 1990’lı yıllarda 3 sosyal güvenlik kurumunun tek çatı altında birleşmesi gerektiğini söylemiştik. O zaman bazı çevreler ve kısmen
• 28 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
kendi meslektaşlarımızdan bile bunun çok ütopik bir düşünce olduğu ve gerçekleşmeyeceği yönünde ifadeler
gelmişti. Ancak bunun gerçekleşebildiğini 5510 Sayılı
Reform Yasası ile birlikte çok net gördük. 3 tane sosyal
güvenlik kuruluşu tek çatı altında toplandı. SGK böylece
trendi yükselen kurumlar arasına girdi. SGK’nın oluşmasıyla birlikte Türkiye çok ciddi bir ilerleme göstermiştir.
Tabi ki bazı aksaklıklar yaşandı ama Sosyal güvenlik sisteminin en temel sorunlarından olan kayıt dışı istihdam ve
çalışanların ücretlerinin tam bildirilmemesi ve SGK primlerinin eksik ödenmesi sorunun çözümü konusunda işbirliğine gidildi. TÜRMOB ve SGK yapacakları ve birlikte
gerçekleştirecekleri çalışmaları bir işbirliği protokolü ile
imza altına aldı. Yapılacak çalışmalarla kayıt dışı istihdam
ve eksik bildirimlerin engellenmesi konusunda önemli
ilerlemeler kaydedilmesi bekleniyor. TÜRMOB Genel Başkanı Ymm. Nail Sanlı, işbirliği protokolü kapsamında yapılacak çalışmaların bir tanesinin bağımlı çalışan meslek
mensuplarının ücret skalasının belirlenebilmesi olduğunu söyleyerek, bununla ilgili yapılacak çalışmanın en kısa
zamanda tamamlanıp SGK ile paylaşılacağını kaydetti.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Ve Yeminli
Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK) arasında sosyal güvenlik
konusunda kayıt dışı istihdam, eksik bildirim ve gerçek
ücretlerin tespit edilmesi ile Meslek Kodu Uygulaması
açısından bağımlı çalışan meslek mensuplarının ücret
skalasının belirlenmesini sağlamak amacıyla işbirliği protokolü imzalandı. İmza törenine TÜRMOB Genel Başkanı
Ymm. Nail Sanlı ve SGK Başkan Yardımcısı Ali Pekten’in
yanı sıra Sigorta Primleri Genel Müdürü V. Cüneyt Olgaç,
Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanı Yakup Süngü, Genel Sağlık Sigortası Tescil Daire Başkanı Namık
Kaya, SGK Şube Müdürü Hüseyin Erkeç ve TÜRMOB Genel Saymanı Ülkü Sönmez, Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat
Nalbantoglu, Yönetim Kurulu Üyesi Ali Rıza Akdora, TÜRMOB Genel İdare Müdürü Aysel Simsek katıldı. TÜRMOB
adına protokolü imzalayan TÜRMOB Genel Başkanı Nail
Sanlı, sosyal güvenlik konusunun çok yakın geçmişe kadar Türkiye’nin kanayan bir yarası olduğuna işaret ederek, “Biz TÜRMOB olarak 1990’lı yıllarda 3 sosyal güvenlik
kurumunun tek çatı altında birleşmesi gerektiğini söylemiştik. O zaman bazı çevreler ve kısmen kendi meslektaşlarımızdan bile bunun çok ütopik bir düşünce olduğu
ve gerçekleşmeyeceği yönünde ifadeler gelmişti. Ancak
bunun gerçekleşebildiğini 5510 Sayılı Reform Yasası ile
birlikte çok net gördük. 3 tane sosyal güvenlik kuruluşu
tek çatı altında toplandı. SGK böylece trendi yükselen kurumlar arasına girdi. SGK’nın oluşmasıyla birlikte Türkiye
çok ciddi bir ilerleme göstermiştir. Tabi ki bazı aksaklıklar
yaşandı ama bunların süreç içerisinde düzeleceğini biliyoruz. Meslek örgütü olarak mesleki sorunları ülke sorunlarından ayırmayan bir politika izliyoruz. Bu politika-
mızı bir slogan şeklinde çalışmalarımıza da katmışızdır.
90’lı yılların başında 3 kurumun tek çatı altında toplanması gerektiğini söylediğimiz gibi” diye konuştu. SGK’nın
önemli çalışmaları olduğunu vurgulayan Sanlı, “Kayıt dışılığın önlenmesi, iyi bir SGK çatısının oluşması ve uygulamalara yansıması açısından bizde kendi üzerimize düşen görevi en azından kendi meslektaşlarımız ve
üyelerimiz açısından bir protokole bağlamak istedik.
Uzun süredir yürüttüğümüz ortak çalışma sonlandı ve
bugün bir protokol aşamasına geldi. Sosyal güvenlik tüm
bireyler için temel bir haktır. Çalışanları sosyal güvenlik
haklarından yoksun bırakan kayıt dışı istihdama ve
emeklilik haklarının eksik teşisine yol açan ücretlerin
SGK’ya eksik bildirimini önlemek, hizmet akdi ile çalışan
sigortalılara ödenen gerçek ücretin SGK’ya bildirimini
sağlamak için çalışacağız. Toplumun tüm bireyleri için
sosyal güvenlik kavramının temel bir hak olduğunun bilinmesi ve bu hakkın tanıtılmasını sağlamak, vatandaşlarımızı yeni düzenlemeler ile ortaya çıkan hak ve yükümlülükler konusunda bilgilendirmek, toplumda sosyal
güvenlik bilincinin oluşmasını sağlamak amacıyla SGK ile
TÜRMOB işbirliği yapmaya karar vermiştir” dedi. TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı, 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış muhasebe meslek mensuplarının
müşterilerine ve diğer paydaşlara yüksek kaliteli hizmet
sunmalarına katkı sağlamak üzere uygulama, mevzuat
ve yöntem bilgilerinde mesleki yetkinliklerini arttırmak
ve geliştirmelerini sağlamak amacıyla “İlişiksizlik Belgesi
Verilmesine İlişkin İş ve İşlemler, Asgari İşçilik Uygulamasına İlişkin İş ve İşlemler, İşveren Yükümlülüklerine İlişkin
Uygulama Esasları, 5510 Sayılı Kanun Kapsamında İşverene Uygulanan Teşvikler ve Diğer Uygulamaları” içeren
eğitim projelerinin işbirliği protokolü kapsamında gerçekleşebileceğinin bilgisini verdi. Genel Başkan Sanlı, işbirliği protokolü kapsamında yapılacak çalışmaların bir
tanesinin bağımlı çalışan meslek mensuplarının ücret
skalasının belirlenmesi olduğunu söyleyerek, bununla
ilgili yapılacak çalışmanın en kısa zamanda tamamlanıp
SGK ile paylaşılacağını kaydetti. Sanlı bu çalışmanın protokolün ayrılmaz bir parçası olacağını vurguladı. Sanlı,
“Ayrıca TÜRMOB sosyal güvenlik bilincinin artırılması ve
sigortalı çalışmanın ve çalıştırmanın önemini vurgulamaya yönelik olarak üyelerine ve diğer işverenlere yönelik gerçekleştirdiği faaliyetlerde ve yayınlanan bültenlerinde SGK ile işbirliği yapacak” dedi. Sanlı, işbirliği
çalışmaları sırasında mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerin diğer mesleklere nazaran Türkiye ortalamasının
üzerinde oldugunu tespit ettiklerini belirterek, “ Bu sevindirici bir durumdur. Çalışan üyelerimizin sosyal güvenlik prim ve gün sayısında ülkemizdeki diğer meslek
gruplarının ortalamasının üzerinde olmaları sosyal güvenlik hassasiyetini göstermektedir. Meslektaşlarımızın
• 29 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
sosyal güvenlik konusunda yüksek bir bilince sahip olduğunu da göstermektedir” dedi. SGK adına protokolü imzalayan SGK Kurum Başkan Yardımcısı Ali Pekten, “Kayıt
dışı ekonomiyle mücadelenin çok taraflı olduğu, bu sorunun hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan
ülkelerde görüldüğü gerçeğinden hareketle, Kurumumuza bakan yönüyle kayıt dışı istihdamla mücadelede,
Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı
(2011-2013) başarıyla uygulanmış, Yine Onuncu Kalkınma Planı ‘Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması’ öncelikli dönüşüm programı kapsamında ‘Kayıt Dışı İstihdam ile Mücadelede Denetim ve Yaptırımların Daha Etkin Kılınması’
bileşenine yer verilerek bu mücadelenin bilgilendirme,
bilinçlendirme kapsamındaki önemi bir kez daha vurgulanmıştır. Kayıt dışı istihdam oranı TÜİK verilerine göre
yüzde 52’lerden yüzde 37’lere kadar gerilediği değerlendirildiğinde mücadelenin başarılı şekilde ilerlediği görülmekte olup, bu kapsamda kayıt dışı istihdamın ortaya
çıkış türlerinden birisi olan çalışanların elde ettikleri kazançların Kurumumuza eksik bildirilmesi hususu masaya
yatırılmıştır. Bu mücadele kapsamında çesitli meslek kuruluşları ile işbirliği yapılarak, Kasım/2012 dönemine iliş-
kin bildirgelerden itibaren meslek kodu uygulaması hayata geçirilmiştir. Bu uygulama ile birlikte 4/1-(a)
kapsamındaki her sigortalı için aylık olarak bildirilen olan
meslek kodları sayesinde sigortalılarla ilgili olarak “meslek-ücret” ilişkisi kurulabilmekte, Kurumumuz ilgili birimleri bu verileri detaylıca inceleyip prime esas kazancın
eksik bildirimine ilişkin tespitler yapma imkanı elde edebilmektedir. Bu çerçevede Kurumumuz tarafından öğretmenlik, mühendislik, mimarlık, doktorluk, eczacılık, avukatlık ve profesyonel sporculuk gibi bazı kalifiye ve
profesyonel mesleklere ilişkin pirime esaslar kazançlar
analiz edilerek gerekli raporlamalar düzenli olarak yapılmakta olup bundan sonra da yapılmaya devam edecektir. Ayrıca sektörün en önemli mali temsilcilerinden olan
TÜRMOB’un kayıt dışı istihdamla mücadelede işverenler,
sigortalılar ile SGK arasında bir köprü görevi yaptığı dikkate alındığında,TÜRMOB ile imzalanan ücretlerin bildirimi, eğitim ve bilinçlendirme esasındaki işbirliği protokolünün sektörün diger temsilcilerini ve kayıt dışı
istihdamla mücadeleyi pozitif yönde etkileyebileceği
düşünülmektedir” dedi.
• 30 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
MUHASEBE, DENETİM MESLEĞİ KALİTE
GÜVENCE İLKE VE ESASLARI BELİRLENDİ
Muhasebe, denetim mesleği kalite
güvence ilke ve esasları belirlendi
TÜRMOB tarafından Resmi Gazete’de Muhasebe, Denetim ve Danışmanlık İşletmeleri İçin İşyeri, Hizmet ve Kalite Güvence İlke ve Esasları Hakkında Mecburi Meslek
Kararı ile Haksız Rekabetle Mücadele Yazılımının Meslek Mensuplarınca Kullanılması Hakkında Mecburi Meslek Kararı yayınlandı.
T
ÜRMOB tarafından hazırlanan ve 13 Aralık 2013
tarihli Resmi Gazete’de
yayınlanan
Muhasebe,
Denetim ve Danışmanlık
İşletmeleri için İşyeri, Hizmet ve Kalite Güvence İlke ve Esasları Hakkında
Mecburi Meslek Kararı ile Haksız Rekabetle Mücadele Yazılımının Meslek
Mensuplarınca Kullanılması Hakkında Mecburi Meslek Kararı Ocak
2015 tarihinde yürürlüğe girecek.
Mecburi meslek kararı, muhasebe,
denetim ve danışmanlık işletmeleri
tarafından verilecek olan hizmetlerin, değisen toplumsal duyarlılık ve
TÜRMOB tarafından Resmi Gazete’de
Muhasebe, Denetim ve Danışmanlık
İşletmeleri İçin İşyeri, Hizmet ve Kalite Güvence İlke ve Esasları Hakkında
Mecburi Meslek Kararı ile Haksız Rekabetle Mücadele Yazılımının Meslek
Mensuplarınca Kullanılması Hakkın-
da Mecburi Meslek Kararı yayınlandı.
Sorumluluklar doğrultusunda kurumsal bir anlayışla sunulmasını temin etmek üzere meslek mensuplarının işyeri, hizmet ve kalite güvence
ilke ve esaslarını düzenlemekte. Mesleki konularda faaliyette bulunacak,
Muhasebe, Denetim ve Danışmanlık
İşletmeleri için kurumsal ofis düzeni
ve hizmet kalitesi kapsamında; kurumsal kimlik ve imaj, iletişim güvenliği, çalışanların motivasyonu ve
verimliliği, etkili yönetim ve koordinasyon, fiziksel güvenlik ve ergonomik çalışma ortamını sağlayacak ofis
düzeni oluşturulacak. Mekan, müşteri ve çalışan sayısı ile birlikte hizmet
çeşitliliğine uygun olarak; hizmet
üretim, yönetim, eğitim, ortak kullanım ve destek hizmetleri ihtiyaçlarını
karşılayacak düzeyde olacak.
Meslek mensupları tarafından, faaliyette bulundukları alanlarda,
• 31 •
müşteri bilgileri, hizmet ve çalışan
güvenliği ile varlıkların korunmasını
sağlayacak. Varlık, Bilgi ve İş Güvenliğine ilişkin prosedürler oluşturulacak
ve gerekli önlemler alınacak. Meslek
mensupları ve çalışanlarının kullanacakları mobilya, mefruşat, teknik
ekipman ve yazılım konularına ilişkin
esaslar, yapılan işin niteliğine uygun
olarak hazırlanacak ve hizmetin kalitesini arttıracak prosedürler belirlenecek. Mecburi meslek kararının
üçüncü bölümünde, işyeri yönetimi
ile hizmet ilke ve esasları belirlendi.
Dördüncü bölümde, Muhasebe, denetim ve danışmanlık hizmetlerini
yerine getiren meslek mensupları,
ilgili hizmet faaliyetinin tüm yönlerini kapsayan bir kalite güvence ve geliştirme programı hazırlamalı ve bu
programı sürdürmesi hüküm altına
alındı. Kalite Güvence ve Geliştirme
Programı, gerçekleştirilen tüm faali-
BİLANÇO
arına ilişkin esaslar, yapılan işin
süreç ve uygulamalar 5 yıl süreyle
rı rapor düzenleyenler veya bilgi
eliğine uygun olarak hazırlana-
saklanacak.
verenler, hakkında Disiplin Yönet-
ve hizmetin kalitesini arttıra-
SAYI 11 | NİSAN 2014
meliği hükümleri uygulanacak.
Odalar, seçilmiş yeterli sayıda çak prosedürler
belirlenecek.
yetlerin dönemsel olarak
ve devamlı
ve kalite
standartsik, yanıltıcı
lışma
dosyaları vehizmet
diğer bilgi,
bil- güvence
Haksız Rekabetle
Mücadele
Yazılı- ve gerçeğe aykırı rapor
suretle değerlendirilmesini
larıçerçevesinde,
kapsamında faaliyette bulunup düzenleyenler veya bilgi verenler,
dirimsağlayave belgeler
mının Meslek Mensuplarınca Kulcak. Kalite Güvence değerlendirme- bulunmadıklarını, inceleyecek ve hakkında Disiplin Yönetmeliği hümeslek
mensuplarının
oluşturdukümünde, leri;
işyeri
yönetimi
ile
lanılması
Mes-uygulanacak. Haksız Rekahesap
verebilirlik
ve şeffaflığın denetleyecek. İnceleme
veHakkında
denetimMecburi
kümleri
ve kalite güvenmet ilke ve
esasları belirlendi.
sağlanması
amacıyla, enlarıazişyeri,
yıldahizmet
bir faaliyetleri
Odalar lek
tarafından
her hizmet
yıl betle
Mücadele Yazılımının Meslek
Kararı; yazılı
sözleşmekez olmak üzere kalite ce
programı
çahazırlanan
yıllık
inceleme
ve
deneMensuplarınca
Kullanılması Hakstandartları kapsamında faalisi düzenlemeden iş kabul edilmerdüncü bölümde, Muhasebe,
lışmalarını ve sonuçlarını
rapor
ede-bulunmadıklarını,
tim planı kapsamında
yürütülecek. kında Mecburi Meslek Kararı; yazılı
yette
bulunup
inmesi, ücret tarifesine uyulması ve
netim ve danışmanlık
hizmetlecek.
İnceleme sonuçları her yıl bir rapor- hizmet sözleşmesi düzenlemeden
celeyecek ve
bunun sonuMeslek
mensupları
iş kabul edilmemei yerine getiren
meslek
mensupbu meslek
kararıtüm
si, ücret tarifesine
, ilgili hizmet
faaliyetinin
düzenlemelerine
uyulması ve bunlerini kapsayan
bir kalite gügöre oluşturacaknun sonucunda
nce ve geliştirme
programı
haları işyeri,
hizmet
ücretsiz veya taveprogramı
kalite güvencerifenin altında iş
amalı ve bu
sürdürmesine ait politika ve
görülmesinin önühüküm altına alındı.
süreçleri ile bunne geçilmesi, sözlara yönelik
uyleşmeden dolayı
lite Güvence
ve Geliştirme
gulamalarını
doücret borcu olan
gramı, gerçekleştirilen tüm fakümante ederek
müşteriye bu ediyetlerin dönemsel olarak ve deraporlayacak, polimini yerine getirmlı suretle
tikadeğerlendirilmesini
ve iş süreçlerimeden bir baska
ni
meslek
faaliyete
meslek mensubu
layacak.
başlamalarından
tarafından iş yapıllite Güvence
değerlendirmeleri;
itibaren 6 ay içinmasının engellenap verebilirlik
ve olduklaşeffaflığın
de bağlı
mesi, stajyerlerin
rı
odalara
beyan
ve bürolarda balanması amacıyla, en az yılda
edecekler. Elektroğımlı çalışan mesdenetleyecek. İnceleme ve
kez olmak üzere kalite progracunda inceleme
ücretsiz veya
altınnik, manyetik ve benzeri ortamlarda la açıklanacak. Yapılan
vetarifenin
lek mensuplarının
işten ayrılması
denetim faaliyetleri Odalar tarafınçalışmalarını
ve sonuçlarını
ratutulanlar
dahil, raporlanan
politika, denetimler sonucunda,
raporlamayaönüne
halinde
daha önce çalıştığı büronun
da iş görülmesinin
geçilmeyıl hazırlanan
yıllık
incele-ilkelere uyulmayanlar, müşterilerine iki yıl geçmedikçe hiz5 yılhersüreyle
ilişkin
temel
edecek. süreç ve uygulamalar dan
si, sözleşmeden dolayı ücret borcu
saklanacak.
belirtilen
hususlarla ilgili olarak bildi- met vermeme yasağına uyup uymame ve denetim planı
kapsamında
olan müşteriye bu edimini yerine
slek mensupları
meslek yeterli
kaOdalar,buseçilmiş
sayıda çalış-İnceleme
rim yükümlülüğünü
yerine getirme- dıklarının izlenmesi ve bu yöndeki
yürütülecek.
sonuçları
getirmeden
bir başka meslek
düzenlemelerine
göre oluşturama dosyaları
ve diğer bilgi, bildirim yenler, Birlikçe veya
Birlik tarafından
aykırımenuygulamaları sonlandıracak
her yıl bir raporla açıklanacak.
vehizmet
belgeler
çerçevesinde,
meslek görevlendirilenlerce
önlemlerin
subuistenen
tarafından bilgi
iş yapılmasının
en- alınması amacıyla hazırları işyeri,
ve kalite
gümensuplarının olusturdukları
işyeri,
ve
belgeleri
vermeyenler,
hatalı,
eklandı.
Yapılan inceleme ve denetimler sogellenmesi, stajyerlerin ve bürolar-
cburi meslek kararının üçüncü
ncesine ait politika ve süreçleri
bunlara yönelik uygulamalarını
nucunda, raporlamaya ilişkin te-
da bağımlı çalışan meslek mensup-
kümante ederek raporlayacak,
mel ilkelere uyulmayanlar, belirti-
larının işten ayrılması halinde daha
itika ve iş süreçlerini meslek fa-
len hususlarla ilgili olarak bildirim
önce çalıştığı büronun müşterileri-
yete başlamalarından itibaren 6
yükümlülüğünü yerine getirilme-
ne iki yıl geçmedikçe hizmet ver-
içinde bağlı oldukları odalara
yenler, Birlikçe veya Birlik tarafın-
meme yasağına uyup uymadıkları-
yan edecekler. Elektronik, man-
dan görevlendirilenlerce istenen
nın izlenmesi ve bu yöndeki aykırı
ik ve benzeri ortamlarda tutu-
bilgi ve belgeleri vermeyenler, ha-
uygulamaları sonlandıracak önlem-
lar dahil, raporlanan politika,
talı, eksik, yanıltıcı ve gerçeğe aykı-
lerin alınması amacıyla hazırlandı.
5
• 32 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
TÜRMOB 71. BAŞKANLAR KURULU
TOPLANTISI YAPILDI
“TÜRMOB Kendi Alanında Artık Avrupa Birliği Üyesi”
TÜRMOB Avrupa Muhasebeciler Federasyonuna Tam
Üye Oldu
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin (TÜRMOB) Avrupa
Muhasebeciler Federasyonu (FEE) tam üyeliğine kabul
edilmesinden sonra yapılan tanıtım toplantısına Oda
Başkanımız Suat Özsoy ile Başkan Yardımcısı Mustafa
Kükürtçüoğlu katıldı.
TÜRMOB 3 yıldır yürüttüğü yoğun çalışmalar sonucunda, 18 Aralık 2013 tarihinde Brüksel’de gerçekleşen FEE
Üyeler Kurulu Toplantısı’nda tam üyeliğe kabul edilmiştir.
TÜRMOB 71.Başkanlar Kurulu, TUİK ve FEE Tanıtım Toplantıları 20 Şubat 2014 Perşembe günü İstanbul’da yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜRMOB Genel
Başkanı Nail Sanlı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde
bulundu. Türkiye’nin her gün yeni bir gelişmeyle güne
başladığını söyleyen Sanlı, “ Neredeyse her gün yeni bir
gündemimiz oluyor. Konular, sorunlar tartışılmadan, birden kendimizi yeni bir konunun, yeni bir sorunun içinde
buluyoruz. Gururla söyleyebilirim ki, meslek örgütümüzün gündemi çok iyi bir rotaya sahip. Meslek örgütümüz
Avrupa MUhasebeciler Federasyonu’nun bir parçası haline geldi.
• 33 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
VERGİ HAFTASI KUTLANDI
Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası’na Vergi Haftası Ziyareti
25’incisi kutlanan “Vergi Haftası” etkinlikleri çerçevesinde, Kayseri Vergi Dairesi Başkanı Niyazi Özkök, Grup Müdürleri ve Başkanlık Birim Amirleri 24 Şubat 2014 tarihinde Kayseri SMMM Odasını ziyaret etti. Oda Başkanı Suat
Özsoy, Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulu üyelerinin
ev sahipliği yaptığı ziyarette Vergi Dairesi Başkanlığı’nca
“25. Vergi Haftası” etkinlikleri ile ilgili bilgi verilerek karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.
Gelir İdaresi Başkanlığınca, bu sene 24 Şubat-2 Mart arasında kutlanan 25. Vergi Haftası etkinlikleri kapsamında
Kayseri SMMM Odasını ziyaret eden Kayseri Vergi Dairesi
Başkanı Niyazi Özkök, “Toplumumuzda sağlıklı bir vergi
bilincinin oluşturulması, vergiyi gönüllü olarak ödeme
alışkanlığının bütün kesimlere kazandırılması amacıyla,
1990 yılından beri kutlanmakta olan Vergi Haftası’nın
25’incisi bu yıl 24 Şubat-2 Mart 2014 tarihleri arasında
ülke genelinde ve ilimizde çeşitli etkinlikler ile kutlanmaktadır” dedi.
Niyazi Özkök, “Vergi Dairesi Başkanlığı olarak dönemler
halinde hedeflerimize ulaşmak için işimizi aktif bir şekilde yürütmekteyiz. 2013 yılında hedeflerimizi tutturduk,
ötesine de geçtik. Türkiye’de tahsilâtta 13. sıradayız. Kayseri’de büyüme de arttı. Hem tahsilât hem tahakkuk da
2014 yılının daha da iyi olacağını tahmin ediyoruz “ diye
konuştu.
Vergi Dairesi Başkanlığı olarak Mali Müşavirler Odası ve
mali müşavirlerle her dönem uyum içinde çalıştıklarını
belirten Özkök, “ Sizlerden tek istediğim kendi aranızdaki
adaleti sağlayın. Aranızdaki haksız rekabeti önleyin, hep
beraber kaybetmeyin” dedi.
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
Başkanı Suat Özsoy da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Vergi bilincinin oluşması çok önemli.
Bu sorumluluğun taraflarından biri olarak Gelir İdaresi
Başkanlığı ile birlikte her dönem uyum içinde çalışıyoruz.
Kurumlar arası entegrasyon da bu açıdan oldukça
önemli. Sorunlarımızda bizlere her zaman yardımcı olan
Başkanlığımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
• 34 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
VERGİ HAFTASI FUTBOL TURNUVASI YAPILDI
KAYSERİ SMMM ODASI SPOR KULÜBÜ, 25. VERGİ HAFTASI FUTBOL TURNUVASINDA ODAMIZA
İKİNCİLİK KUPASI KAZANDIRDI
24 Şubat – 02 Mart 2014 tarihleri arasında 25’incisi kutlanan “Vergi Haftası” etkinlikleri çerçevesinde, Oynanan final
maçında Kaleönü Vergi Dairesi KSMMMO’nı 1 – 0 yenerek turnuvanın şampiyonu oldu. Üçüncülük dördüncülük
karşılaşmasında Maliye Spor KASEMDER’i normal süresi 4 – 4 biten maçta penaltı atışlarıyla 12 – 11 yenerek turnuva
üçüncüsü, KASEMDER ise turnuvayı dördüncü olarak tamamladı.
• 35 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
14. ANADOLU ODALARI PLATFORMU
TOPLANTISI BİLECİK’TE YAPILDI
14. Anadolu Odaları Platformu Toplantısı Bilecik SMMM Odası Ev Sahipliği’nde Gerçekleştirildi
Toplantıya, Kayseri, Konya, Sivas, Nevşehir, Niğde, Yozgat, dikkat çeken Akdemir, ülkenin kaynayan bir kazana benAksaray, Karaman, Kırıkkale, Çankırı, Kırşehir, Ankara, Es- zediğini kaydetti. 30 Mart yerel seçim süreci ile birlikte
kişehir ve Bilecik SMMM Odaları katılım sağladı. Toplan- yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, rant iddialarının günlerdir
tının ana gündem maddelerini, bir önceki yapılan top- kamuoyunda tartışıldığını kaydeden Akdemir, bu tartışlantıda alınan kararların görüşülmesi, 3568 sayılı kanun maların ana nedeninin denetimin olmamasından kaytek tebliğ çalışması hakkındaki görüşler, Anonim Şirketi naklandığını söyledi. Akdemir, “Muhasebe mesleği ve
ile Tarım Satış Kooperatifi ve üst kuruluşlarının denetlen- denetimin önemi burada bir kez daha öne çıkmaktadır.
mesine dair yönetmelik taslağı hakkındaki görüşler, Ba- Yapılanlar denetlenmez ise bu olumsuzlukların yaşanğımlı çalışan üyeler için ücret tarifesi belirlenmesi, Oda6
ması kaçınılmaz olacaktır. Yaşananlardan ülke zarar gölarda uygulanan işlemlerde farklılıkların kaldırılabilmesi
rüyor” dedi.
Gündemde
Öne Çıkanlar
amacıyla Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler
ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) tarafından detaylı bir uygulama iş genelgesi yayınlanması
hususlarının görüşülmesi ve Türkiye İstatistik Kurumunca internet ortamında istenilen bilgiler hakkında görüşülmesi oluşturdu.
Toplantıya Odamız adına Kayseri SMMM Odası Sekreteri
Baki Gümüşoluk iştirak etti.
Toplantıya ayrıca TÜRMOB Genel Sekreteri Yücel Akdemir, Bilecik SMMMO Eski Başkanı MHP Bilecik Belediye
Başkan Adayı Hüseyin Şensoy, Anadolu Odaları Platformu Üyesi 14 Odanın Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. 8 Mart’ta yapılan toplantının açılış konuşmasını Bilecik SMMMO Başkanı Süleyman Kıral yaptı. Kıral
konuşmasında Bilecik ile ilgili bilgiler verdi. Daha sonra
TÜRMOB Genel Sekreteri Yücel Akdemir konuşmasını
gerçekleştirdi. Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğine
ANADOLU ODALARI
PLATFORMU TOPLANDI
• Anadolu’da
36 •
faaliyet gösteren Ankara,
Eskişehir, Kayseri, Konya, Karaman,
Niğde, Nevşehir, Aksaray, Kırıkkale,
konuşmasını
Bilecik
SMMMO
Başkanı Süleyman Kıral yaptı. Kıral
konuşmasında Bilecik ile ilgili bilgiler
verdi. Daha sonra TÜRMOB Genel
Sekreteri Yücel Akdemir konuşmasını
gerçekleştirdi.
Türkiye’nin
önemli
SAYI 11 | NİSAN 2014
13. ANADOLU ODALARI PLATFORMU TOPLANTISI
ESKİŞEHİR’DE YAPILDI
13. Anadolu Odaları Platformu Toplantısı Eskişehir’de
Yapıldı
13. Anadolu Odaları Platformu Toplantısı Eskişehir
SMMM Odası ev sahipliğinde yapıldı.
Anadolu’da faaliyet gösteren Ankara, Eskişehir, Kayseri, Konya, Karaman, Niğde, Nevşehir, Aksaray, Kırıkkale,
Çankırı, Kırşehir, Sivas, Yozgat ve Bilecik İli Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odalarının oluşturduğu
Platformun 13. Toplantısının gündem konularını 6331
sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yasasının uygulanmasının
görüşülmesi, 421 Seri nolu V.U.K tebliği uyarınca E-fatura ile ilgili görüşler, T.B.M.M de görüşülmekte olan Gelir
Vergisi Kanun taslağında yer alan Serbest Meslek konularının görüşülmesi, 2014 yılı defter tasdik aşamasında
Noterler Birliğince istenilecek Sicil Tasdiknamelerinin
görüşülmesi oluşturdu.
Yozgat SMMM Odası Başkanı Mehmet Doğan tarafından
yönetilen Platform toplantısına, 14 üye ilin Oda başkanlarının yanı sıra, TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı’da
katıldı. Eskişehir SMMMO’nın ev sahipliğinde Eskişehir
Abacı Konak Otel’de gerçekleşen toplantıda meslek
sorunları tartışıldı, çözüme dönük kararlar alındı ve bir
sonraki Anadolu Odaları Platformu Toplantısının Bilecik
SMMM Odası ev sahipliğinde yapılması kararlaştırıldı.
İki tane devlet üniversitesinin Eskişehir’e olan katkılarından söz eden Eskişehir SMMM Odası Başkanı İlker
Özokçu şunları söyledi: “Konuklarımızın birçoğunun bu
şehirde öğrencilik dönemlerinden kalan iyi hatıralarının
olduğunun da farkındayım. O günkü şehirle, bugünkünün arasındaki olağanüstü değişimi hepiniz fark edeceksiniz. Şehrimiz geçmişte eski uygarlıkların yaşandığı
ve önemli izlerin kaldığı bir yerdir. Özellikle Frigler dö-
neminin ağırlıklı izlerini Yazılıkaya Anıtımız ve antik yer
altı şehirlerimizde bir sürü tarihi izi de bünyesinde görebilirsiniz. İpek yolu üzerinde bulunması da geçmişten
günümüze ticari yönden önemini ortaya koymaktadır.
Eskişehir, toplumsal olaylara duyarlı, herkesin birbirine
saygı ve sevgi ile baktığı, eğitim ve kültür düzeyi yüksek, okumak için gelenlerin bir daha terk etmediği bir
şehirdir. Çocuklarınızı okumaya gönderirken bir daha
gelmeyeceğini de hesap etmelisiniz. Kısacası kızlı – erkekli, huzur içerisinde, kardeşçe yaşanabilen geleceğin
geçeceği şehir olan Eskişehir’ imize tekrar hoş geldiniz”. Toplantıda, mesleğin sorunlarının tartışılarak çözüm
önerilerinin bir tutanak halinde TURMOB’a iletildiği belirtildi.
• 37 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
DANIŞMA MECLİSİ TOPLANDI
Kayseri SMMM Odası Danışma Meclisi Toplantısı Büyükşehir
Belediyesi Meclis Salonu’nda yapıldı. Toplantının gündeminde 2014 yılı Defter Tasdik Ücretleri ile ilgili tavsiye kararının
görüşülmesi vardı. Danışma Meclisi üyesi meslek mensuplarının katıldığı toplantının Divan Başkanlığını Boydak Holding
Yönetim Kurulu Üyesi ve Odamız Üyesi Nazif Türkoğlu yaptı.
Toplantıda yaptığı açılış konuşmasında Oda çalışmaları ve
mesleki konular hakkında Meclis üyelerine bilgiler veren
Özsoy, takım ruhu içinde birbirlerine destek vererek, böyle
toplantılarda fikir alışverişi yaparak, mesleğe sahip çıkarak
oluşturulan çalışma kültürünün, hem Oda’ya hem tüm meslek mensuplarına başarı getireceğini sözlerine ekledi ve bu
bağlamda örnek bir Oda olduklarını ifade etti.
Kayseri SMMM Odası Danışma Meclisi Toplantısı’nda alınan
kararlar uyarınca; 2014 Yılı Defter Tasdik Ücretleri ile ilgili tavsiye kararının uygulanmasına oy birliği ile karar verildi.
• 38 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
KAYSERİ KENT KONSEYİ SON KEZ TOPLANDI
Kent Konseyi Genel Kurulu son toplantısını yaptı.
Kent Konseyi Genel Kurul üyelerinin yerel seçimlerde görev süresi doluyor. Yeni üyeler seçimler
sonrası belirlenecek.
Kent Konseyi’nin üç senedir çalıştığını belirten
Mahiroğlu, tüm genel kurul üyelerinden helallik
istedi. Toplantıda söz alan genel kurul üyeleri de
bugüne kadar yapılan çalışmalardan ötürü genel
kurula teşekkür ettiler.
Kent Konseyi Genel Kurulu Büyükşehir Belediyesi
Meclis Salonunda yapıldı. Kent Konseyi Başkanı
Hakan Mahiroğlu başkanlığında yapılan toplantı Divan Kurulu’nun oluşmasıyla başladı. 30 Mart
yerel seçimleriyle genel kurul üyelerinin görev sürelerinin dolmuş olacağını dile getiren Mahiroğlu,
Kent Konseyinin son toplantısını yaptığını ifade
ederek, mahalli idareler seçimlerini izleyen üç ay
içinde yeni konseyin oluşacağını söyledi. Kent
Konseyinin üç senedir çalıştığını belirten Mahiroğlu, tüm genel kurul üyelerinden helallik istedi.
Toplantıda söz alan genel kurul üyeleri de bugüne kadar yapılan çalışmalardan ötürü genel kurula teşekkür ettiler.
Kent Konseyi Toplantısına Kayseri Kent Konseyi
Yürütme Kurulu Üyesi Oda Başkanımız Suat Özsoy iştirak etti.
• 39 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
“SİZ DE MUHASEBECİNİZİ
TAKİP EDEBİLİRSİNİZ”
“MALİ MÜŞAVİRLERİN İŞİ PARA TAHSİLÂTI YAPMAK DEĞİL”
Kayseri Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat
Özsoy, mükelleflerin de internet vergi şifresi sahibi olabileceğini ve
mali müşavirlerin yaptığı işlemleri takip edebileceğini söyledi.
Kayseri Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat
Özsoy, mükelleflerin internet vergi şifresi sahibi olamayacağına
dair algının yanlış olduğuna dikkat çekti. Mükelleflerin de, birlikte
çalıştıkları mali müşavirlerin kullandığı internet vergi şifresini kullanabileceklerini ifade eden Başkan Suat Özsoy, “Mükellefimiz kendi bilgilerini her zaman görme hakkına sahiptir, kendi de isterse o
şifreyi alır, bağlanır, görebilir. Ama şu var: Bu bir uzmanlık alanı. Bir
muayeneye gidiyorsunuz, bir beyin cerrahının alanını başka alanda
bir uzman bilebilir mi? Dolayısıyla devlet neden bizi bu eğitime tabi
tutuyor, bu da bizim işimiz.” diye konuştu.
Öteden beri mali müşavirlerin, mükellefin para tahsilâtı işlemlerini takip etmek gibi yanlış bir alışkanlığın geliştiğini belirten Başkan
Özsoy, “3568 sayılı yasanın 33. Maddesi’nde belirtildiği üzere, bizim
meslek mensuplarımızın da tahsilât yapması yasal değil” dedi.
Başkan Özsoy, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Mali müşavirler ve Odamızla ilgili bir genelgemiz var. Bu genelgede der ki, meslek mensupları müşteri adına üçüncü kişilerin, sigorta, bağ-kur, vergi dairesi vb. işlemleri için ilgili kurumlara ödeme
yapmak üzere her ne isimle olursa olsun mali değerler, para, çek
senedi vb. alamazlar. Bizim işimiz mükelleflerin parasını tahsil edip yatırmak değil. Ama şunu da göz ardı etmemek
lazım. Öteden beri, özellikle bankaların aktif halde devreye girmediği dönemlerde vergi dairesi vb. kurumlara bu
paraların yatırılması gerekiyordu. Esnaf da yoğun programından dolayı ‘bunu siz yatırın’ diyordu. Oysaki bugün ki
mali müşavirlik profili şudur: Dört yıllık lisans eğitiminizi tamamladıktan sonra, staj başlatma sınavını kazanıp üç yıl
staj yapıyorsunuz. Sonra bir de mesleki yeterlilik sınavını kazanmak ve mali müşavirlik ruhsatını hak etmek gerekiyor. Nereden baksanız üniversiteden sonra en az bir 5 yıl daha üzerine koyacaksınız. Dolayısıyla neredeyse 9 yıllık
bir akademik süreç ortaya çıkıyor. Hakikaten bu insanların işi oturup para tahsilâtı yapmak değil. Birinci derecede işi
mali müşavirlik hizmeti vermek, gerek firma gerekse ülke ekonomisini yönlendirmektir. Dolayısıyla biz bu meslek
bürolarının para tahsilâtı yapma işlemine yasak koyduk. Ama istisnalar da olabiliyor. Geçici olarak alıp yatırdıkları da
oluyor. Mükelleflerimiz de muhasebecilerine bu anlamda para vermemeli”.
Para tahsilâtı yapacak olanların şirket içinde çalışan ön muhasebe elemanları olduğuna dikkat çeken Başkan Özsoy,
“Bunun yanı sıra, vergiyle ilgili işleri meslek sahibi yani konunun uzmanı yani mali müşavir takip etmek zorunda. Bir
katma değer vergisi beyannamesini bir mükellef bilemez, muhtasar beyannameyi, kurumlar vergisi beyannamesini,
ilgili bilançoları bu işin uzmanı, yani mali müşavir verecek.” ifadelerini kullandı.
Röportaj: Selma KARA
• 40 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
TEB YILDIZ BANKACILIK MÜŞTERİLERİNE
ÇOK YÖNLÜ ÇÖZÜMLER
Türkiye’de 87 yıllık tecrübesiyle faaliyetlerini sürdüren
Türk Ekonomi Bankası (TEB), çalışma büyüklüğü 75
bin TL ile 500 bin TL arasında olan müşterilerine “Yıldız Bankacılık” adı altında hizmet sunuyor. TEB Yıldız
Bankacılık faaliyetleri hakkında bilgi veren TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı
Gökhan Mendi, “TEB Yıldız Bankacılık olarak müşterilerimizin yatırımlarına yön vermeleri konusunda destek
oluyor, kendilerine özel ürün ve hizmetler sunuyoruz.
Alanında uzman ve deneyimli Yıldız Müşteri İlişkileri Yöneticisi ekibimizle müşterilerimizin birikimlerini
değerlendirmeleri yönünde risk algılarına uygun çok
yönlü çözümler sunuyoruz” dedi. TEB Yıldız Bankacılık
müşterilerine özel olarak Türkiye’deki ve dünyadaki
ekonomik gelişmeleri içeren bültenler hazırlayıp günlük olarak paylaştıklarını sözlerine ekleyen Mendi, “Sınırlı sayıda müşterimize hizmet veren Yıldız Bankacılık müşteri
temsilcilerimizle de Yıldız Bankacılık müşterilerimize öncelik veriyoruz. Ayrıca, 444 0 766 TEB Yıldız Hattı ile işlemlerini beklemeden, hızlı bir şekilde gerçekleştirmelerini sağlıyoruz” dedi.
TEB Yıldız Priority Card
TEB Yıldız Bankacılık müşterileri, kendilerine özel sunulan TEB Yıldız Priority
Card ile harcama yaparken yaşamlarını kolaylaştıracak çok sayıda ayrıcalıktan da faydalanabiliyor. Mil programı ile TEB Yıldız Bankacılık müşterileri,
alan vergisi dahil dilediği havayolundan bilet alıp birikmiş puanlarını mil olarak kullanabiliyor. Üstelik kartlarında birikmiş puan olmasa dahi bilet tutarının tamamı kadar avans mil kullanmaları mümkün. Otopark indirimi ve lounge hizmeti ile havalimanlarında da ayrıcalıklardan faydalanabilen TEB Yıldız
Bankacılık müşterilerine İstanbul Atatürk, İstanbul Sabiha Gökçen, Ankara
Esenboğa ve İzmir Adnan Menderes havalimanlarında yüzde 50 otopark indirimi uygulanıyor. TEB Yıldız Priority Card sahipleri Atatürk Havalimanı Dış
Hatlar Terminali’nde bulunan “Comfort Lounge”, Ankara Esenboğa Havalimanı İç Hatlar Terminali’nde bulunan Anadolujet “Primeclass Lounge” ve ESB Dış Hatlar Terminali’nde “Comfort Lounge” konforundan ücretsiz faydalanırken misafirlerine de %50 indirim uygulanıyor. Kart sahipleri ve misafirleri Sabiha
Gökçen Havalimanı iç ve dış hatlarda bulunan LGM lounge CIP salonlarından da ücretsiz faydalanabiliyor. Hafta içi 5
gün boyunca toplam 100 TL ve üzerinde alışveriş yapan kart sahipleri sinema ve tiyatro biletlerini %50 indirimli satın alıyor. Ayrıca 100 TL ve üzeri restoran ve eğlence harcamalarında da %10 Bonus kazanırken, araçlarını kullanmak
istemediklerinde ücretsiz MotoVale hizmeti ve transfer hizmetinden yararlanabiliyor.
Bankacılık hizmetimizi dünyaya taşıyoruz
TEB Yıldız Bankacılık; Türkiye, Fransa, İtalya, Belçika ve Lüksemburg’taki orta-üst gelir grubu müşterilerini tek bir çatı
altında toplandığı BNPP Priority’nin bir üyesi olarak BNP Paribas’ın yaygın global ağını da müşterilerinin kullanımına
sunuyor. TEB Yıldız Bankacılık müşterileri dünyanın birçok noktasında BNP Paribas’ın kendi veya anlaşmalı ATM’lerinden banka kartıyla ücretsiz para çekebiliyor. Kredi Kartı Uluslararası Acil Destek Programı sayesinde de yurtdışında kredi kartının kaybolması, çalınması ya da kullanılamaz hale gelmesi durumunda 48 saat içinde yeni kredi kartı
TEB Yıldız Bankacılık müşterilerine ulaştırılıyor.
• 41 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
GELİR VERGİSİ BEYANNAME DÜZENLEME
SEMİNERİ YAPILDI
4 Mart 2014 tarihinde Kadir Has Kongre Merkezi’nde
Yeminli Mali Müşavir Murat Yıldız ve Yeminli Mali Müşavir Emre Kartaloğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı
‘’Gelir Vergisi Beyanname Düzenleme’’ konulu seminer
gerçekleştirildi.
Seminere Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası ve çok sayıda meslek mensubu dinleyici olarak katıldı.
Kayseri SMMM Odası Başkanı Suat Özsoy seminerde
yaptığı konuşmada TÜRMOB çatısı altında örgütlenen,
ülke genelindeki 77 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Odası ile 8 Yeminli Mali Müşavir Odasına kayıtlı, 93 bin
meslek mensubu, 16 bin stajyer ve 150 bin büro çalışanı
ile sayısı 259 bine ulaşan muhasebe camiası olarak 1-7
Mart Muhasebe Haftasını çeşitli etkinliklerle kutlamakta
olduklarını belirtti.
Geçtiğimiz günlerde Vergi Haftasını da kutladıklarını belirten Özsoy, Muhasebe Haftası etkinlikleri ile ilgili bilgilendirmede bulundu. Kayseri Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası nezdinde yapılan Hafta etkinlikleri ve
ziyaretlerden bahseden Özsoy, “1-7 Mart Muhasebe Haftası nedeniyle Ankara’da Vergi Denetim Kurulu Başkanı
Adnan Ertürk’ü, Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci’yi,
TBMM Anayasa komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’yu ve
Kayseri Milletvekili İsmail Tamer’i ziyaret ettiğini belirtti.
Ayrıca Hafta etkinliklerinin Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreni ve bir dizi protokol ziyaretleriyle devam ettiğini söyleyen Oda Başkanı Özsoy, etkinliklere katılımın
meslek mensuplarının kendi günlerine sahip çıkmaları
ve seslerini duyurmaları açısından büyük önem arz ettiğini ifade etti. Özsoy “Meslek camiamızın hak ettiği değeri bulması ve sesini duyurmak adına yaptığımız hafta
etkinliklerini ayrıca bugünki seminerimiz gibi eğitim çalışmalarıyla, Muhasebe Haftası Kutlama Yemeği ve Türk
Kızılay’ına Kan Bağışı ile sürdüreceğiz. Ayrıca bir de doğa
yürüyüşü gerçekleştireceğiz.Tüm etkinliklerimizde göstermiş olduğunuz birliktelik ve destekleriniz için teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Seminerde, Yeminli Mali Müşavir Murat Yıldız, geçtiğimiz haftanın Vergi Haftası ve bu haftanın da Muhasebe Haftası olduğunu belirterek meslek mensuplarının
haftalarını kutladı. Murat Yıldız, seminerde 2013 yılında
gerçek kişilerce elde edilen gelirlerin 2014 yılındaki beyanına ilişkin açıklamaların oluşturacağını belirtti. 2014
yılının şahsi kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin ayrı
bir Kanun uygulamasının söz konusu olduğu son yıl olacağını söyleyen Yıldız, Bakanlar Kurulu’nca imzalanan ve
TBMM’ye sunulan ve halen Komisyon’da bekleyen yeni
Gelir Vergisi Kanunu’nun bütünüyle yürürlülükten kalkacağını; yerine Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının tek
çatı altında birleştirilmesini öngören yeni “ Gelir Vergileri
Kanunu” nun yürürlüğe gireceğini sözlerine ekledi.
Yeminli Mali Müşavir Murat Yıldız ile Emre Kartaloğlu
2014 yılında ‘Gelir Vergisi Beyanname Düzenleme’’ konulu bir sunum yaptı ve katılımcıların sorularını yanıtladı.
• 42 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
PROF. DR. ŞÜKRÜ KIZILOT HEM BİLGİLENDİRDİ,
HEM GÜLDÜRDÜ
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı ve ODTÜ İİBF Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Şükrü Kızılot, Kayseri Serbest Mali Müşavirler Odası’nın düzenlediği ‘İnşaat Muhasebesinde Vergi ve KDV Uygulamaları’ seminerine konuşmacı olarak
katıldı.
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı, Vergi Uzmanı Prof. Dr. Şükrü
Kızılot, Kayseri Serbest Mali Müşavirler Odası’nın düzenlediği ‘İnşaat Muhasebesinde Vergi ve KDV Uygulamaları’ seminerine konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Kızılot, Mali müşavir
ve muhasebecilere önemli bilgiler verirken, anlattığı fıkralar
ve performansı ile de seminere renk kattı.
Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen
seminere Prof. Dr. Şükrü Kızılot ile Eski Vergi Müfettişi, Yeminli
Mali Müşavir Abdullah Tolu konuşmacı olarak katıldı. Vergi Denetim Kurulu Grup Başkanı Mevlüt Yoldaş, Çevre ve
Şehircilik Müdürü Hasan Bebek, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy ve Yönetim Kurulu
üyeleri, Kırşehir SMMM Odası Başkanı Mustafa İzzet Doğan ile mali müşavir ve muhasebecilerin izlediği seminerde
Prof. Dr. Şükrü Kızılot, inşaat sektörü ile ilgili bilgiler verdi. TBMM’de plan ve bütçe alt komisyonunda olan gelir vergisi tasarısı hakkında uyarılarda bulundu. Fatura ve gider pusulası olayının ihmal edildiğini belirten Prof. Dr. Kızılot
şunları söyledi:
“Bazen küçük ihmallerden çok ciddi sorunlar doğabiliyor. Gayrimenkul satanların tesliminden itibaren 7 gün içerisinde fatura düzenlenmesi gerekiyor. Fatura kesilmezse yazılması gereken tutarın yüzde 10’u tutarında ceza kesiliyor. Örneğin, 200 bin liradan satılan bir daireye fatura kesilmezse 20 bin lira ceza kesilir. Aynı şekilde gider pusulası
olayı da ihmal edilmemeli. İnşaat firmasının yaptığı alımlardan bazıları karşılığında fatura alması söz konusu değil
ise gider pusulası düzenlemesi gerekiyor.”
Prof. Dr. Kızılot, yaklaşık iki saat süren seminerin ilk bölümünde Mali müşavir ve muhasebecilere önemli bilgiler verirken, anlattığı fıkralar ile de katılımcıları güldürdü.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy da, bir mali
müşavirin eğitimli, sosyal, iletişimi güçlü ve hukuk bilinci gelişmiş vizyon sahibi olması gerektiğini söyledi.
• 43 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
“SOSYAL GÜVENLİKTE GÜNCEL GELİŞMELER”
KONULU SEMİNER GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Mükremin Sürücü; “2013 Yılında Tahsilât ve Tahakkukta En Başarılı İl Seçildik; Vatandaşa hizmet konusunda
da Türkiye genelinde ilk beş ilden biriyiz”
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın
düzenlemiş olduğu, SGK İl Müdürü Mükremin Sürücü’nün konuşmacı olarak katıldığı “Sosyal Güvenlikte
Güncel Gelişmeler” konulu seminer 29 Ocak 2013 tarihinde Kadir Has Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Seminer’e SGK İl Müdürü Mükremin Sürücü konuşmacı
olarak katılırken, SGK Melikgazi ve Kocasinan Merkez
Müdürleri, İl Müdür Yardımcıları, Kayseri SMMM Odası
Yönetim Kurulu ve çok sayıda meslek mensubu iştirak
etti.
Seminerde açılış konuşması yapan Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy, böyle bir toplantının geniş katılımla gerçekleştirilmesinden
duyduğu memnuniyeti dile getirirken, kurumlar olarak
birlik beraberlik içerisinde olmanın, sıkıntıların dile getirilmesi ve çözüme kavuşturulması açısından büyük
önem arz ettiğini söyledi. Mali Müşavirler olarak sosyal
güvenlik ile ilgili en büyük uygulayıcılar olduklarını belirten Suat Özsoy, gerek Meclis’in çıkarmış olduğu kanunlar, gerekse mükelleflerin devlete olan yükümlülükleri
açısından devlet ile mükellefler arasında uygulayıcılar
olarak köprü işlevi gördüklerini belirtti. Bu tür platformlarda sorunların ve isteklerin dile getirilerek yetkililere birinci ağızdan iletilmesinin de çok faydalı olacağını
ifade eden Özsoy, meslek camiası adına SGK İl Müdürü
Mükremin Sürücü’ye, her türlü sorunda yardımlardan
dolayı teşekkürlerini iletti.
Seminere konuşmacı olarak katılan SGK İl Müdürü Mükremin Sürücü ise, Sosyal Güvenlik reformundan sonra
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun her yıl tahakkuk, tahsilât,
çalışma potansiyeli, hizmet açısından bir performans
değerlendirmesi yaptığını ve bu değerlendirme sonucu
Türkiye genelinde 31 büyükşehir içerisinde Kayseri’nin
en başarılı il olduğunu, ayrıca vatandaşa hizmet konusunda da ilk beş ilden biri olduğunu söyledi.
Sosyal Güvenlik mevzuatı ve uygulamaları hakkında detaylı bilgiler aktaran Sürücü, mali müşavirlerin Kurumun
en büyük paydaşı olduğunu bildirdi ve meslek mensuplarının sorularını yanıtladı.
• 44 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI, İŞ TEFTİŞ
KURULU TOPLANTISI KAYSERİ’DE YAPILDI
Kayseri Organize Sanayi
Bölgesi (OSB) Müdürlüğü, ‘ÇSG Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın
2014 Yılı Teftiş Programlarının Tanıtımı ve İş Teftişinde Yeni Yaklaşımlar’
konulu
bilgilendirme
toplantısına ev sahipliği
yaptı.
Toplantıya; Vali Yardımcısı Mehmet Emin Avcı,
İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’ndan İş Baş Müfettişi
Ramazan Güçlü ve Sıtkı
Gündoğdu, Kayseri Çalışma ve İş Kurumu Müdürü
Ahmet Ayçiçek, KOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Şükrü Boydak ve Yönetim Kurulu Üyeleri, KOSB Müdürü Orhan Akşit, Kayseri SMMM Odası Başkanı Suat Özsoy ve OSB sanayicileri katıldı.
İş Teftiş Kurulu Başkanlığı adına yaptığı konuşmasında, İş Baş Müfettişi Ramazan Güçlü, çalışma hayatını izleme,
denetleme ve teftişe yetkili olan iş müfettişlerinin mensubu oldukları İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın, insan odaklı
yeni teftiş anlayışı ile sosyal taraflar arasında köprü görevi üstlenerek çalışma barışına katkıda bulunma misyonunu
üstlenmiş olduğunu ifade etti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın teftiş politikasının temelinin, çalışma mevzuatının ilgili taraflarca doğru şekilde algılanıp, uygulanması ile ‘önleme’ kültürünü geliştirerek, sanayicinin cezai yaptırıma maruz kalmadan işlerini
yürütmesine yardımcı çalışmalar yürüttüklerini belirttiler.
Oda Başkanımız Suat Özsoy ise toplantıda bir konuşma yaptı. İş güvenliğinin önemi ve gerekliliğinden bahseden
Oda Başkanımız Özsoy konuşmasında, iş güvenliği ile ilgili taraf olan kurumların ve kuruluşların entegrasyon içerisinde çalışmasının önemini vurguladı.
Toplantıda ayrıca 2014 Yılı Teftiş Programında yer alan ve Kayseri için geçerli olan sektörler ve iş kolları açıklandı.
• 45 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
DÖNEMSONU İŞLEMLERİ, İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞ SAĞLIĞI,
İŞ YERİ HEKİMLİĞİ SEMİNERLERİ YAPILDI
09 Ocak 2014 tarihinde Kadir Has Kongre Merkezi’nde Yeminli Mali Müşavir Şibli Güneş’in konuşmacı olarak katıldığı “Dönem Sonu İşlemleri”, E. Baş İş Müfettişi ve Bölge Çalışma Müdürü Hamdi Çona ’nın konuşmacı olarak
katıldığı ‘’ İş Güvenliği ve İş Sağlığı, Dr. Hasan Sami Özvarinli’nin konuşmacı olarak katıldığı “ İşyeri Hekimliği”
konulu seminerler gerçekleştirildi.
Seminere Kayseri Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat Özsoy, Yönetim Kurulu Üyeleri ve çok
sayıda Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler dinleyici olarak katıldı.
Kayseri SMMM Odası Başkanı Suat Özsoy seminerde yaptığı açılış konuşmasında yoğun Türkiye ve Kayseri gündeminde muhasebeciler ve mali müşavirler için gündemdeki en önemli konunun dönem sonunda yapılması gereken
işlemler ve kapanması gereken defterler olduğunu söyledi. Özsoy, Kayseri SMMM Odası için eğitimin çok önemli olduğuna değinerek her geçen gün sayıları gittikçe artan meslek mensuplarının eğitimi için durmaksızın çalıştıklarını
ifade etti. Bu kapsamda meslek mensuplarının istekleri doğrultusunda eğitim programlarının gerçekleştirilmesi için
bir anket çalışmasıyla taleplerin alındığını ifade eden Özsoy, “ Eğitimde önemli ve öncelikli olan meslek mensuplarının ne istediğidir” diye konuştu.
YMM Şibli Güneş seminerde, dönem sonu işlemlerinin, işletmeye dâhil mevcutların, alacakların ve borçların tespit
edilmesi ve tespit edilen bu kıymetlerin değerleme işlemi olduğunu söyledi. İşletmelerin bir yıllık faaliyeti sonucunda oluşacak mali tabloların, dönem sonunda yapılacak envanter ve değerleme işlemleri ile belirlendiğini belirten
Güneş, işletmelerin bir yıllık kar veya zararının ve bunun üzerinden ödenmesi gereken vergilerin de bu işlemlerle
belirleneceğini, bu yüzden dönem sonu işlemlerinin ayrı bir
öneme sahip olduğunu ifade etti.
Yeminli Mali Müşavir Şibli Güneş seminerde Dönem Sonu İşlemlerinin Vergisel Boyutu konusuyla ilgili bir sunum yaptı
ve katılımcıların sorularını yanıtladı.
Gündemdeki diğer bir konuyla ilgili olarak da E. Baş İş Müfettişi ve Bölge Çalışma Müdürü Hamdi Çona ise işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve
güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların
görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemek amacıyla çıkarılan 6131 sayılı yasa kapsamında, tehlikeli
ve çok tehlikeli iş yerlerinde işverenlerin 01.01.2014 itibarıyla
• 46 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
İş güvenliği uzmanları ve iş yeri hekimleriyle sözleşme imzalamaları gerektiğini bildirdi. Meslek mensuplarının da bu
konuyla ilgili mükelleflerini bilgilendirmek konusunda bir taraf olduğunu belirten Çona, Türkiye’de günde ortalama
4 kişinin iş kazaları nedeniyle kaybedildiğini ifade ederek, iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı çalışanların bilgilendirilmesi, kıl payı atlatılan olaylara karşı duyarlılığı artırılması, İş sağlığı ve İş Güvenliği, risk değerlendirmesi ve
özellikle kıl payı olayların kayıt altına alınması konularına vurgu yaptı.
Dr. Hasan Sami Özvarinli ise meslek mensuplarına iş yeri hekimliği konusunda bilgilendirmede bulundu ve onların
sorularını cevaplandırdı.
• 47 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
ULUSLARARASI FİNANSAL RAPORLAMA, ULUSLARARASI MUHASEBE DENETİMİ,
SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SEMİNERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
tarafından Uluslararası Finansal Raporlama, Uluslararası Muhasebe Denetimi, Sorunları ve Çözüm Önerileri Semineri gerçekleştirildi.
Kadir Has Kongre Merkezi’nde düzenlenen seminere
Prof. Dr. Remzi Örten ve Mumeyek Vakfı Yönetim Kurulu
Başkanı Prof. Dr. Murat Erdoğan konuşmacı olarak katılırken, Kayseri SMMM Odası Başkanı Suat Özsoy ve Yönetim Kurulu üyeleri, öğretim üyeleri ve çok sayıda serbest
muhasebeci mali müşavir dinleyici olarak katıldı.
Kayseri SMMM Odası Başkanı Suat Özsoy Oda çalışmaları ve Oda hizmet binası çalışmaları ile ilgili bilgilendirmede bulundu.
Prof. Dr. Remzi Örten, mali tabloların, uluslararası finansal raporlama standartlarına göre dönüştürülmeleri ile
ilgili teorik bilgiler sundu, sorunlar ve çözüm önerileri
hakkında katılımcıları bilgilendirdi ve nakit akış tablosu
ile ilgili olarak bilgisayar ortamında nakit akış tablosunu
herhangi bir ek çalışmaya gerek kalmadan uluslararası
finansal raporlama standardına göre doğrudan doğruya
elde edebilir miyiz diye çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
• 48 •
Türkiye’de 2500-3000 civarında bağımsız denetime tabi
şirket olduğunu belirten Örten, bu şirketlerin birini Maliye Bakanlığı’na vermek üzere ve diğerini de Sermaye
Piyasası Kuruluna vermek üzere iki tür mali tablo düzenlemek zorunda olduklarını ifade etti. Bunu verirken
de tek düzen muhasebe sistemine göre düzenlenmesi
gereken mali tabloların, uluslararası finansal raporlama
standartlarına göre dönüştürülmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
“Uluslararası Finansal Raporlamaya neden gerek
var”?
Küreselleşen dünyada, yatırımlar, iş gücü, sermaye akımı
oluyor. Buna paralel olarak işletmelerimiz de küreselleşiyor. Onların da mali tablolarının finansal raporlama standardına uyması lazım. Çünkü uluslararası kredi kurum ve
kuruluşları veya Sermaye Piyasası gibi kurum ve kuruluşlar bazı açılımlar yapmak istediğimiz zaman bizden uluslararası finansal raporlama standartlarına uygun bilanço,
finansal tablo düzenlememizi ister.
SAYI 11 | NİSAN 2014
terinin yerini Kamu Gözetim Kurulu Defteri aldı.
Sorun şöyle netleştirilebilir; Türkiye’deki işletmelerin tamamı TTK’nın 64/5 maddesine göre,
kayıtlarını TTK’nın öngördüğü şekilde tek düzen hesap planına göre tutmak ve mali tablolarını da buna göre düzenleyip Maliye Bakanlığı’na vermek zorundalar.
Peki, Kamu Gözetim Kurumu düzenlemesine
tabi olanlar ne yapacaklar? Kamu Gözetim Kurumu’na onun istediği formata göre düzenleyip
verecekler.
“Dönüştürme Nasıl Olacak”?
“ Ülkemizde bu konuda çok önemli bir sorun var”!
“Biz bu tabloları Sermaye Piyasası aracılığı ile uzun zamandan beri düzenlemekteyiz. Yalnız bu konuda ülkemizde çok önemli bir sorun var. Türkiye’de çok fazla
küçük işletme var. Büyük, orta büyüklükte ve çok büyük işletmelerimiz de var. Bu işletmelerimizin tümü için
TTK’da yapılan değişiklikteki maddesini oluşturan 64/5’e
göre; ‘Bu kanun’a tabi olan işletmelerin tamamı muhasebe kayıtlarını VUK’a göre yapmak zorundadırlar’. Ama
buradaki VUK ‘Vergi Usul Kanunu’ anlamındaysa da, Vergi Muhasebesi anlamında değildir. Burada karıştırılıyor.
Oradaki VUK sözcüğü; Vergi Usul Kanunu’na dayalı olarak Maliye Bakanlığı’na verilen yetkiye göre düzenlenen
bir muhasebe sistemine göre düzenlemek zorundadır.
Maliye Bakanlığı ne diyor; ‘ İşletmelerin tamamına ben
hakimim. Mali tabloları ( bilanço, gelir tablosu, nakit akış
tablosu..) tek düzen hesap planına göre bana verecekler.
Peki, TTK’nın ilgili maddesi ne diyor; ‘Hiçbir işletme yasal
deftere bu söylenenlerin dışında bir kayıt yapamayacak’
diyor.
Kamu Gözetim Kurumu’nun 11. Seri, 29 no’lu tebliğinde ise ‘ Bana verilecek tablolar tek düzen hesap planına
göre düzenlenecek mali tablolardır.’ Bu mali tabloları düzenlerken de ayrı birer defter tutacaksınız. O defterin adı
ise, Sermaye Piyasası Kurulu Defteridir.’ Şimdi bu uygulama aynen geçerli, sadece Sermaye Piyasası Kurulu Def-
“Maliye Bakanlığı deseydi ki, ‘Küçük işletmelerimiz henüz uluslararası finansal raporlama standartlarına
hazır değil. Geri kalan işletmeler için, onların düzenlediği
mali tablolar uluslararası finansal raporlama standartlarına göre olsun, ama onu da ben kabul ederim’. Böyle olsaydı bu sorun kendiliğinden hallolurdu. Bağımsız denetime tabi olmayan küçük işletmeler Maliye Bakanlığı’na,
diğerleri ikisine birden verir ve dönüştürme diye bir sorun kalmazdı. Henüz ikna olmuş değiller.
“Çözülmezse Ne Olacak”?
Hazır programlardan birini alırsınız, tek düzen muhasebe
kayıtlarına göre kayıtlarınızı yaparsınız. O kaydı yaparken
size rehber olacak bir de ek hesap planınız olur. Tek düzen hesap planında boş kalan yerlere yardımcı hesapları
açarsınız. ;aynı anda bilgisayar ortamında fiş kesmeye
gerek kalmadan, eş zamanlı kayıtlama yönteminde olduğu gibi bilgisayar ortamında bu bilgileri biriktirirsiniz.
Yıl sonuna geldiğiniz zaman her iki kaydı da ait olduğu
kurumlara verebiliriz.
“Sorunlar Bitmiyor”!
“Uluslararası finansal raporlama ile ilgili sorunlar sadece
dönüştürme sorunlarıyla bitmiyor. Bunun haricinde dil,
ifade ve kültür sorunu var. Tercümeyi doğru yapmak
son derece önemlidir. Uluslararası finansal raporlama
standartlarını tercime ederken bazı terimlerin başka
dillerde başka anlamlara gelebildiğini de dikkate alarak
tercüme yapmak önemlidir”.
Mali tabloların dönüştürülmesiyle ilgili yazılım programı ile ilgili uygulamaya yönelik teknik bilgilendirmede
Prof. Dr. Murat Erdoğan, ayrıca denetimin nasıl yapılacağı ile ilgili de katılımcılara uygulamalı olarak bilgiler
aktardı.
• 49 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
MESLEK SORUNLARI VE DIŞ TİCARET
SEMİNERİ YAPILDI
Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası tarafından Meslekteki Gelişmeler ve Meslek Sorunları,
Serbest Bölge ve Dış Ticarete İlişkin Özellikli Konular
Semineri gerçekleştirildi.
Büyükşehir Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen
seminere TÜRMOB Genel Sekreteri Yücel Akdemir ve
İstanbul SMMM Odası eğitmenlerinden SMMM Eyüp
Sabri Yücel konuşmacı olarak katılırken, Kayseri SMMM
Odası Başkanı Suat Özsoy ve Yönetim Kurulu üyeleri ile
çok sayıda mali müşavir seminere iştirak etti.
Kayseri SMMM Odası Başkanı Suat Özsoy, açılış konuşmasında, meslek kuruluşlarında sürekliliğin, üyeye hizmetin ve hizmet odaklı yönetim anlayışının esas olması
gerektiğini belirtti. TÜRMOB Genel Sekreteri Yücel Akdemir’in konuşmasında TÜRMOB Genel Kurulu kararları
hakkında bilgilendirmede bulunacağını belirten Özsoy,
meslek ve meslek mensupları açısından dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan birinin haksız rekabet
olduğuna dikkati çekti.
TÜRMOB Genel Sekreteri Yücel Akdemir ise, yeni bir çalışma dönemine girildiğini, meslek camiası olarak homojen bir yapıya sahip olunmamasının zorluklarından
bahsetti ve çok fazla ve çeşitliliği olan sorunlara sahip
bir meslek camiası olduklarını belirtti.
Geçtiğimiz günlerde başarılı ve yoğun bir katılımla TÜRMOB Genel Kurulu’nu gerçekleştirdiklerini söyleyen Yücel Akdemir, Genel Kurul’da alınan meslekle ilgili kararlardan bahsetti.
Akdemir “Genel Kurullar Sadece
Seçim Demek Değildir”
Genel Kurulların sadece seçim olmadığını belirten Akdemir, meslekle
ve meslek sorunları ile ilgili kararlar
alındığını da ifade etti. Genel Kurul’da alınan kararlarla ilgili olarak
birkaç önemli konu üzerinde durmak istediğini dile getiren TÜRMOB
Genel Sekreteri Yücel Akdemir; “ Disiplin Yönetmeliği’nde bir değişiklik
yaptık. Daha önceki düzenlemelerde stajyer olarak çalışılan bürodan
staj bittikten sonra ayrılırsanız ve
meslek mensubu olursanız ayrıldığınız işyerinden iki yıl defter alınamıyordu. Odalardan ve meslek mensuplarından gelen
talep doğrultusunda çalışan meslek mensupları için de
bu kural getirildi. O bürodan ayrıldıktan sonra ustanızın
onayını almadan o bürodan iki yıl boyunca defter çıkaramıyorsunuz.
Yine tabela asılmasıyla ilgili bir düzenleme yaptık. Aynı
zamanda görüntü kirliğini de önlemek adına tabela
asma zorunluluğunu kaldırdık, ihtiyari hale getirdik.
Ayrıca tabela asmak isteyenler için tabela şekliyle ilgili
kurallarla ilgili de kararlar alındı“.
• 50 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
veriyor, uyarıyor. Bir aksilik olmazsa bu program 2015’de
hayata geçecek.
“Tek bir meslek vardır; Muhasebe”.
Çok tartışılan bir konu olan çalışma usul ve esaslarında bir
düzenleme yaptık. Denetçilik bir meslek değil, uzmanlık
alanıdır. Tek bir meslek vardır. İşin özü muhasebedir. Yarın bir başkası çıkacak, başka meslekler çıkaracak. Denetçilik, bilirkişilik, danışmanlık… Bunlar meslek değil, bir
uzmanlık alanıdır. Bizim tek bir mesleğimiz var, muhasebecilik, mali müşavirlik. Maalesef meslek mensuplarımız
isimlerinin başına denetçiyi koyuyorlar, neredeyse mali
müşavirliği kartvizitlerinden silecekler. Sadece yetkili
kuruluşlardan ( SPK, BBDK) yetki alan kuruluşlar, mesleki
unvanlarından sonra gelmek üzere bu unvanı kullanabilirler. İki kişi bir araya gelip ‘biz denetçilik firması kurduk’
şeklinde yapılamaz. Odalarımız da bunu takip etmelidir.
Ortaklıklarla ilgili olarak şehir içinde asla şube açılamaz.
Şehir dışında şube açılabilir. Ortaklık büroları şube açamazlar. Yine Odalarımıza yazı da gönderdik, meslek mensupları yeni TTK’dan kaynaklı olarak tek kişilik Limited
veya Anonim Şirket kurabilir.
“ En büyük sorunumuz haksız rekabet”
Yönetmelik Maliye Bakanlığı’ndan geçerse, 2015’de Mecburi Meslek Kararını yürürlüğe koyacağını düşünüyoruz.
En büyük sıkıntımız küçük ve orta ölçekli bürolarda defter alıp vermedir. Buna bir önlem getirme açısından, yeni
bir defter aldığınızda artık zorunlu olarak Odanız size
bir şifre verecek. Şifrenizi sisteme gireceksiniz. Sistemde
gelen tabloda firmayı tanımlayacaksınız. Firmanın vergi
dairesi, numarasını girdiğinizde devreden meslek mensubu defteri bıraktığını bildirmişse, meslek mensubunun kim olduğunu, ne kadar alacağı olduğunu, defteri
ne kadara tuttuğunu, hepsini burada göreceksiniz. Bu
şekilde hem bırakana öncelikle bildirme getiriliyor, hem
alana sisteme girme mecburiyeti getiriliyor. Sistem aynı
zamanda asgari ücret tarifesine de endeksli. Program
asgari ücretten düşük ücret girildiğinde, önceki meslek
mensubunun aldığı ücretten düşük ücret girildiğinde,
önceki meslek mensubunun alacağı olması halinde hata
“Kurumsallaşma Şart”
Muhasebe, denetim ve danışmanlık, muhasebe büroları için işyeri hizmet ve kalite güvence ilke ve esasları
hakkındaki mecburi meslek kararı da çıktı. Bu da meslek
mensuplarını kurumsallaşmaya yönlendirmek için, bürolarımızı kaliteli hale getirecek, mekândan güvenliğe, yazılıma, donanıma, ekipmana kadar ne yapılması gerektiğini, hangi yönetim anlayışıyla çalışılması gerektiğini,
pazarlamada hangi yöntemlerin kullanılacağına yönelik,
daha kaliteli muhasebeci daha kaliteli hizmet anlayışının
yerleştirilmesine yönelik, etik kurallar sözleşmesini imzalayan muhasebeciler listesine girmeye yönelik bir çalışma da Genel Kurul’dan çıktı”.
“Sırf bu düzenlemeler olsun diye bizi kavgalı gösterdiler”
TÜRMOB Genel Kurulu’nda alınmış olan kararlar ile ilgili
katılımcıları bilgi lendiren TÜRMOB Genel Sekreteri Yücel
Akdemir, bağımsız denetim ile ilgili de bir takım yorumlarda bulundu.
Kamu Gözetim Kurumu’nun 2000 şirketi kendine ayırdığını, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın da 90.000 tane
anonim şirketi, kooperatifleri, birlikleri olduğunu ve denetimlerini de kendilerinin yapacağını söylemesi üzerine
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın kendi yönetmelik taslağında konunun özetle şu şekilde geçtiğini ifade etti:
“ Denetimi yapanlar, serbest muhasebeci, mali müşavir
veya yeminli mali müşavir olacak. Eğitimlere ilişkin program Bakanlığın görüşü alınarak TÜRMOB tarafından hazırlanacaktır. Katılım belgesini TÜRMOB verecektir. Kamu
Gözetim Kurumu’ndan belge alanlar da bu işi yapabilecek. Denetçi listesi TÜRMOB veya Bakanlık tarafından uygulanacaktır. TÜRMOB tarafından verilen mesleki cezalar
bunu takiben denetçi listesinden silinecek”.
Ayrıca geçici maddelerde bir haksızlığın da giderildiğini
söyleyen Akdemir, 5786’da “serbest muhasebeciler şu
eğitim şu sınavdan geçerek Mali Müşavir olabilir. Ama
• 51 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
lisans mezunu değillerse Kanun’daki denetçilik işlerini
yapamazlar” denildiğini, düpedüz dalga geçildiğini, ancak bu yanlışlığın geçici maddede düzeltildiğini ve meslek mensubunun mali müşavir unvanı varsa eğitim şartı
aranmayacağını sözlerine ekledi. Ayrıca TÜRMOB’un eğitimlerine katılanlar için de ilk başlayacak yıl başka bir eğitim şartı aranmayacağının da yönetmeliğe koyulduğuna
da dikkati çeken TÜRMOB Genel Sekreteri Yücel Akdemir
sözlerine şöyle devam etti:
“ Bu yönetmelik çıktıktan sonra gelişmeleri göreceğiz.
Acele etmemenizi bu yüzden istiyorduk. ‘Bu bana yet-
mez, ben 2000 tane şirkete talibim’ diyen arkadaşlar varsa, isteyen istediği üniversiteyi okuyup istediği belgeyi
alabilir. Sırf bu düzenlemeler olsun diye bizi kavgalı gösterdiler”.
TÜRMOB Genel Sekreteri Yücel Akdemir konuşmasının
son bölümünde defter tasdikleriyle ilgili açıklamalarda
bulundu.
Programda İstanbul SMMM Odası eğitmenlerinden
SMMM. Eyüp Sabri Yücel’de Serbest Bölge ve Dış Ticarete
İlişkin Özellikli Konular üzerine bir sunum yaptı ve katılımcıların sorularını yanıtladı.
• 52 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
YENİ YÜZYILDA YÖNETİM ANLAYIŞI VE
YÖNETİMİN GELECEĞİ KONULU SEMİNER YAPILDI
Kayseri Ticaret Odası ve Kayseri Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası tarafından düzenlenen ‘Yeni Yüzyılda
Yönetim Anlayışı ve Yönetimin Geleceği’ konulu seminer
gerçekleştirildi.
Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Merkezinde düzenlenen seminere dönemin, Kayseri Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası Başkanı Ayhan Baynal, Kayseri Ticaret Odası Başkan Yardımcısı İlhan Miraboğlu, Zaman
Gazetesi yazarı ve Kişisel Gelişim Uzmanı Melih Arat, Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası ve Kayseri Ticaret Odası üyeleri katıldı. Seminerde açılış konuşması yapan dönemin Kayseri Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası Başkanı Ayhan Baynal,” Düzenlenen bu
toplantıyı önemli bir adım olarak görüyoruz. Önümüzde-
ki ayda vergi teşviki ile ilgili programlarımız olacak. Bugünkü seminer, bizlere önemli katkıları olacağına inanıyorum. O nedenle bu eğitimin faydalı olmasını temenni
ediyoruz” diye konuştu.
Kayseri Ticaret Odası Başkan Yardımcısı İlhan Miraboğlu
ise, “Buradaki toplantının değişik bilgilendirmeler ile faydalı olacağının farkındayız. Bu toplantının konusunu çok
önemli buluyorum. O açıdan toplantının herkese faydalı
olmasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Zaman gazetesi yazarı ve Kişisel Gelişim Uzmanı Melih
Arat da, katılımcılara ‘Yeni Yüzyılda Yönetim Anlayışı ve
Yönetimin Geleceği’ ile ilgili bir sunum yaptı.
• 53 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
E- FATURA VE E- DEFTER UYGULAMALARI SEMİNERİ YAPILDI
29 Ağustos 2013 tarihinde Kadir
Has Kongre Merkezinde Kayseri
SMMM Odası tarafından Vergi
Müfettişi Sinan Polat’ın konuşmacı olarak katıldığı “E- Fatura
Ve E- Defter Uygulamaları” konulu seminer gerçekleştirildi.
Seminere Vergi Denetim Kurulu Grup Başkanı Mevlüt Yoldaş,
Grup Başkan Yardımcısı Cengiz
Sazak, dönemin Kayseri Serbest
Muhasebeci ve Mali Müşavirler
Odası Başkanı Ayhan Baynal ve
Yönetim Kurulu üyeleri ile serbest muhasebeci mali müşavirler dinleyici olarak katıldı.
Dönemin Kayseri SMMM Odası
Başkanı Ayhan Baynal seminerde yaptığı açılış konuşmasında e-fatura ve e-defterle ilgili müracaatların 2 Eylül 2013
tarihine kadar yapılması ve konunun yeni olması itibarıyla mutlaka meslek mensuplarının bilgilendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Sinan Polat ‘Bakanlık, duvarları olmayan vergi dairesi oluşturmak istiyor’
Seminere konuşmacı olarak katılan Vergi Müfettişi Sinan Polat ise Maliye
Bakanlığı’nın son zamanlarda uygulamaya başladığı elektronik ortam uygulamalarıyla hem tasarrufta bulunulduğunu hem de diğer kamu kuruluşlarına bu uygulamalarıyla örnek olduğunu söyledi. Maliye Bakanlığı’nın
son yıllarda kademeli bir şekilde uygulamaya geçirdiği önemli konulardan
birisinin de E- fatura ve E- Defter Uygulamaları olduğunu belirten Polat,
bunun kamu ve özel kuruluşlara farklı açılımlar sağlayan önemli bir e-devlet projesi olduğunu vurguladı. Polat “ Bu uygulama özel sektör açısından
kuruluşların kendi aralarındaki kâğıt faturalaşma sürecini ortadan kaldıracaktır. Ayrıca firmalara pek çok maliyet avantajı sunmakla birlikte, yurtdışındaki firmalarla da bir entegrasyon sağlayacaktır. Maliye Bakanlığı’nın
en büyük amacı duvarları olmayan bir vergi dairesi oluşturmak” diye konuştu.
Vergi Müfettişi Sinan Polat seminerde ‘E- fatura ve E- Defter Uygulamaları’’
ile ilgili bir sunum yaptı ve katılımcıların sorularını yanıtlandırdı.
• 54 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
ZİYARETLER
KCETAŞ’tan Odamıza Ziyaret
Meslek Mensubu Adaylarımızdan Oda Başkanımız Suat
Özsoy’ a Ziyaret
Ankara YMM Odası Kayseri İl Temsilcisi İmdat Şimşek’in
Odamızı Ziyareti
Kayseri Kurumlar İl Müdürlerinden Odamıza Ziyaret
Bilecik SMMM Odası’ndan Odamıza Ziyaret
Galericiler Odası’ndan Odamıza Ziyaret
KASEMDER’ in Odamızı Ziyareti
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Suat
Özsoy’un Baro Başkanı Av. Fevzi Konaç’a Ziyareti
• 55 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
Kalite Yönetim Derneği Başkanı Mete Taştan’ın Odamızı
Ziyareti
Çalışma Ve İş Kurumu İl Müdürü Ahmet Ayçiçek’in
Odamıza Ziyareti
Ankara YMM Odası Kayseri İl Temsilcisi İmdat Şimşek’in
Odamızı ziyareti
İş Kur Şube Müdürü Cengiz Laçin’in Odamızı ziyareti
Denizbank Orta Anadolu Bölge Müdürü Süleyman
Şanlı’nın Odamıza ziyareti
Kasemder’in Odamıza Ziyareti
İl Defterdarı Mehmet Özefe’nin Odamızı Ziyareti
Kayseri Baro Başkanı Av. Fevzi Konaç’ın Odamızı Ziyareti
• 56 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
Kayseri Vergi Dairesi Başkanı Niyazi Özkök’ün Odamıza
Ziyareti
Kayseri Milletvekilleri Ahmet Öksüzkaya ile İsmail Tamer’in
Odamızı ziyareti
Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu
Başkanı Hüseyin Akay’a Oda Yönetim Kurulunun Ziyareti
Nuh Naci Yazgan Üniversitesi SBE Müdürü Mustafa
Saatçi’nin Odamızı Ziyareti
KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz’a Oda Yönetiminin
Ziyareti
Oda Yönetiminin Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç’a
Ziyareti
Oda Yönetiminin Gelir İdaresi Başkanı
Mehmet Kilci’yi Ziyareti
Oda Yönetiminin Vergi Denetim Kurulu Başkanı Adnan
Ertürk’ü Ziyareti
• 57 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
Odamız Eski Başkanlarından Mustafa Mehter’in
Odamızı Ziyareti
Oda Yönetiminin Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet
Özhaseki’ye Nezaket ziyareti
SGK İl Müdürü Mükremin Sürücü’nün Odamızı Ziyareti
TİK Kayseri Bölge Müdürlüğünden Odamıza Ziyaret
TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı ile
Rıfat Nalbantoğlu’nun Odamıza Ziyareti
Vergi Denetim Kurulu Grup Başkanı Mevlüt Yoldaş,
Grup Bşk. Yrd. Cengiz Sazak ve Yrd. Memiş Kürk’ün
Odamıza ziyareti
Oda Yönetiminin Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’a
Nezaket Ziyareti
• 58 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
RUHSAT TÖRENLERİMİZ
• 59 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
• 60 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
BÜRO ZİYARETLERİ
SMMM. Mahmut Soygüden
SMMM. Ali Korkmaz
SMMM. Cengizhan Timur
SMMM. Fatma Aksoy
SMMM. Filiz Lale
SMMM. Gülüzar Gürdal
• 61 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
SMMM. Mehmet Ilgıner
SMMM. Murat İstanbulluoğlu
SMMM. Ömer Faruk Arslanbaş
SMMM. Hasan Hüseyin Aksoy
• 62 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
ARAMIZA YENİ KATILANLAR
1293- SMMM. YAVUZ KOKULU: 1981 TÜRKOĞLU DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİNDEN MEZUN OLDU. NİSAN 2013’ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1294- SMMM. HÜSEYİN HASKOÇ: 1980 KAYSERİ DOĞUMLU. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ İİBF İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013’ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1295- SMMM. NUH MEHMET ÇIKLAMISIR: 1979 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013’ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1296- SMMM. ARİF ÇINAROĞLU: 1982 ŞARKIŞLA DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013’ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1297- SMMM. MEHMET KURŞUN: 1966 YAHYALI DOĞUMLU. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MALİYE BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013’ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1298- SMMM. AHMET DOĞAN: 1961 KAYSERİ DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ
BİLİMLER FAKÜLTESİ’NDEN MEZUN OLDU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ’NDE
YÜKSEKLİSANSINI TAMAMLADI. NEW YORK, RENSSELAER POLYTECHNIC INSTITUTE TROY’DA MBA,
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ’NDE DOKTORASINI TAMAMLADI. HALEN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF İŞLETME BÖLÜMÜ MUHASEBE –FİNANSMAN ABD’DA ÖĞRETİM ÜYELİĞİ YAPMAKTA OLUP, MAYIS 2013’ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1299- SMMM. MEHMET ERDOĞAN: 1984 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013’ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
• 63 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1300- SMMM. MAHMUT SOYGÜDEN: 1985 KAYSERİ DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF İKTİSAT BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1301- SMMM. MEHMET MÜLAYİM: 1974 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
FAKÜLTESİNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1302- SMMM. ÇİĞDEM ÖZERTÜRK: 1979 ŞARKIŞLA DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1303- SMMM. METİN DEMİRKAYA : 1973 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
FAKÜLTESİNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1304- SMMM. HATİCE YILMAZ : 1983 AVANOS DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1305- SMMM. YÜCEL ÇOBANOĞLU : 1976 YAHYALI DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1306- SMMM. HAKAN BAŞOK : 1983 PINARBAŞI DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT
FAKÜLTESİNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1307-SMMM. MUSTAFA ÖZEZMECİ : 1982 KAYSERİ DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
• 64 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1308-SMMM. HATİCE KUYUOĞLU : 1985 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1309-SMMM. AHMET KAYA : 1983 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1310-SMMM. NESLİHAN HEKİMOĞLU : 1979 ORDU DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİNDEN MEZUN OLDU. MAYIS 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1311-SMMM. KEMAL YALÇIN : 1988 KAYSERİ DOĞUMLU. NİĞDE ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT YÜKSEK
LİSANS BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. HAZİRAN 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1312-SMMM. BETÜL BACANAK : 1986 KAYSERİ DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. TEMMUZ 2013 ‘DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1313-SMMM. ÖMER AYDIN : 1974 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. TEMMUZ 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1314-SMMM. KÜBRA ARDAHANLILAR : 1986 KAYSERİ DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. TEMMUZ 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1315- SMMM. KENAN DURAN : 1974 PINARBAŞI DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF İKTİSAT
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. TEMMUZ 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
• 65 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1316-SMMM. ERCAN BOYRAZ : 1976 TUFANBEYLİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. TEMMUZ 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1317-SMMM. FATİH DURMUŞ : 1985 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1318-SMMM. AHMET ZİYA BEŞPARMAK : 1970 DEVELİ DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF
İKTİSAT BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1319-SMMM. MUSTAFA KENAN ÖZTÜRK : 1984 ZONGULDAK DOĞUMLU. EGE ÜNİVERSİTESİ
İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1320-SMMM. ALİ ÖZER : 1984 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1321-SMMM. ÜNAL TİMUR : 1984 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1322-SMMM. MEHTAP KOYUNCU : 1982 AŞAĞI KIZILÇEVLİK DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1323-SMMM. ÜLKÜ ŞENAY YILMAZ : 1977 İSKENDERUN DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
• 66 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1324-SMMM. REYHAN ÖĞÜTLÜ : 1977 ÜRGÜP DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1325-SMMM. EMEL BOZDUĞAN : 1977 KAYSERİ DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1326-SMMM. GÜLŞAD HATUN ÇANDIR : 1978 DİYARBAKIR DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ
İİBF İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1327-SM. NAZIM SÖĞÜT : 1974 GÜRÜN DOĞUMLU. TİCARET LİSESİNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL
2013 ‘ DE SM OLARAK ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1328-SMMM. ADEM AYKUTLUĞ : 1977 KAYSERİ DOĞUMLU. MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1329-SMMM. ALİ KILIÇKAYA : 1987 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1330-SMMM. VELİ KALIN : 1981 BOĞAZLIYAN DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1331-SMMM. MURAT MUNCUSUNLUOĞLU : 1986 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
• 67 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1332-SMMM. MEDİNE KAYGISIZ : 1980 Y.BORANDERE DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. EYLÜL 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1333-SMMM. İLKER DEMİREL : 1984 TOMARZA DOĞUMLU. ANKARA SMMM ODASINDAN NAKİL
GELEREK EKİM 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1334-SMMM. OKAN TAYYAR : 1984 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. KASIM 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1335- SMMM. OĞUZ ŞANALAN : 1985 DEVELİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. KASIM 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1336-SMMM. NURCAN DURAN : 1980 KAYSERİ DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. KASIM 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1337-SMMM. CENGİZHAN DURUKAN : 1976 İZMİR DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ARALIK 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1338-SMMM. NİSBET BARKUZ : 1983 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ARALIK 2013 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1339-SMMM. MURAT KAYRAK : 1977 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. OCAK 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
• 68 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1340-SMMM. EBRU TANER : 1985 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. OCAK 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1341-SMMM. OSMAN YILMAZ : 1977 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. OCAK 2014’DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1342-SMMM. SÜHEYLA KAYAR İLKAYA : 1976 ULM/ALMANYA DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. OCAK 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1343-SMMM. SERHAT OSMAN ÇELİK : 1981 KAYSERİ DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF
İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. OCAK 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1344-SMMM. UĞUR KARACABEY : 1982 VARNVELD DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. OCAK 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1345- SMMM. MUSTAFA ÖZGÜL : 1977 KAYSERİ DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1346- SMMM. PINAR ÖKTEM : 1986 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1347-SMMM. FATİH KOÇYİĞİT : 1980 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
• 69 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1348 -SMMM. HALİL İBRAHİM KAHRAMAN : 1981 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1349-SMMM. İBRAHİM DÜZÇEKİÇ : 1987 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1350-SMMM. UMUR IŞIK EFE : 1985 KAYSERİ DOĞUMLU. ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ
MALİYE BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1351-SMMM. AHMET ÇÜRÜTTÜ : 1975 İNCESU DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1352-SMMM. ÖZGÜR ÜSTÜN : 1978 KAYSERİ DOĞUMLU. NİĞDE ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1353-SMMM. CEMAL SARIKAYA : 1979 DEVELİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1354-SMMM. MUSTAFA AKKAYA : 1986 FELAHİYE DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1355-SMMM. SELÇUK KILINÇER : 1982 İNCESU DOĞUMLU. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL
BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI
YAPILDI.
• 70 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1356-SMMM. HACI YILDIRIM : 1975 YAHYALI DOĞUMLU. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İİBF MALİYE BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1357-SMMM. MUSTAFA TALAS : 1976 BOĞAZLIYAN DOĞUMLU. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İŞLETME
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE İSTANBUL SMMM ODASI’ NDAN NAKİL GELEREK
ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1358-SMMM. SERKAN UYGUNOĞLU : 1981 ÖDEMİŞ DOĞUMLU. AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1359-SMMM. RECEP KİRAZCI : 1980 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. ŞUBAT 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1360-SMMM. MEHDİ ARİF YAŞAR : 1974 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT
BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MART 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1361-SMMM. FİLİZ GÜNDÜZ : 1986 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MART 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
1362-SMMM. RAMAZAN SERKAN SOYLU : 1981 KAYSERİ DOĞUMLU. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
İŞLETME BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLDU. MART 2014 ‘ DE ODAMIZA KAYDI YAPILDI.
• 71 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
1000 LİRALIK TELEFON KAYSERİ’DE 10 TL
Kayserililer çok sayıda olumlu yönlerinin yanı sıra, bir de
pratik zekalarıyla tanınırlar.
Perşembe günü gittiğim Kayseri’de, Kayserilinin pratik
zekasını yansıtan, ilginç bir örnekle karşılaştım.
Kayserili bir esnaf, 1.000 liralık cep telefonunu 10 liraya
satıyor ve bundan da para kazanıyordu!
İLGİNÇ BİR BULUŞ
1 Şubat 2014 tarihinden itibaren, cep telefonu satışlarında “kredi kartlarına taksitlendirme kaldırılınca”, Kayserili de pratik zekasını çalıştırmış. Cep telefonuna taksitlendirme yasağını delmiş.
Cep telefonunu 10 liraya, cep telefonu kılıfını da 1.000
liraya satmaya başlamış.
Cep telefonunu alan kişi, 10 lirayı peşin olarak ödüyor.
1.000 liraya aldığı cep telefonu kılıfının parasını da kredi
kartından taksitlendiriyor. Satıcı düzenlediği faturada da
bunu;
- Cep telefonu
10 TL
- Cep telefonu kılıfı 1.000 TL diye belirtiyor.
“Bu iyiymiş, o zaman biz 10 TL’ye telefonu alıp, 1.000
TL’lik kılıfını almayalım” diye düşünmeyin, ikisi bir arada
satılıyor. İkisini birlikte alana bu uygulama var.
PRATİK ZEKA
İlk bakışta “İşte Kayserilinin pratik zekası” dedirtecek bir
uygulama.
Cep telefonunun KDV’si de kılıfının KDV’si de yüzde 18
olduğu için bu olayda Maliye’nin “KDV kaybı” yok. “Cep
telefonu” düşük fiyata satılıyor ama “telefon kılıfı” cep
telefonu fiyatına satıldığından, toplam gelirde de bir düşüklük olmuyor.
Duyduğuma göre, bu uygulama diğer illere de hızla yayılmış..
10 TL’YE SATIŞTA İNCE BİR NOKTA
Vergi Usul Kanunu’nun “Kaçakçılık suçları ve cezaları”
başlıklı 359/a-2 maddesine göre;
“Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte,
bu muamele veya durumu mahiyet ve miktar itibariyle
gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ‘muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge’ sayılıyor.” Bunun yaptırımı da “18
aydan 3 yıla kadar hapis cezası” oluyor. Bu uygulamada
“vergi kaybının bulunması” koşulu aranmıyor.
Prof. Dr. Şükrü KIZILOT*
Cep telefonu satışının 10 TL, kılıfının 1.000 TL olarak belirtilmesi olayında da toplamda bir vergi kaybı olmasa
da “gerçeğe aykırı yansıtma” nedeniyle “hapis cezası”
uygulanabilir.
Aman dikkat!..
KAYSERİLİ’NİN İLGİNÇ BULUŞU
Kayseri’nin pratik zekasını yansıtan olaylar tükenmiyor.
İLGİNÇ BULUŞ NE?
Kayseri’de cep telefonu satan bir esnaf aradı:
- Hocam bu olayda, “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme nedeniyle, 18 aydan 3 yıla kadar” hapis
cezası riskinin olduğunu siz yazınca kafamız karıştı. Ayrıca, telefon kılıfının iade edilmesinde 1.000 lira ödeme
riski ve arızalı çıkan telefonun iadesinde de 10 lira ödenmesi, KDV ve Gelir, Kurumlar Vergisi yönünden “emsal
bedeli” kıyaslaması gibi durumlar olabileceği için daha
pratik bir yol geliştirdik.
- Çok ilginç.. peki, nedir o pratik yol?
- Bir hediye çeki geliştirdik. İş yerimizde, cep telefonu da
dahil değişik ürünler var. Müşteriye hediye çeki satıyoruz.
Hediye çekinin bedelini de müşterinin kredi kartından
taksitlendirerek çekiyoruz. Aynı kişi birden fazla hediye
çeki de alabiliyor.
- Peki.. daha sonra?
- Hediye çekini birine veriyor. Çeki getiren, peşin parayla
alışveriş yapmış gibi, istediği ürünü alabiliyor.
• 72 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
KAYSERİLİ ZEKASI
Kayserililerin, bazı özellikleri genetik galiba..
Bir olayda, topluiğne başı kadar bir delik bulsunlar yeter.
Onu genişletip, istedikleri şekle getirebiliyorlar.
Bu olayda galiba en iyisi, cep telefonu satışlarına kredi
kartından taksitlendirmenin yeniden getirilmesi olacak.
KAYSERİLİLER HANGİ KANUN MADDESİNİ DEĞİŞTİRTTİ?
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Resmi Gazete’de yayınlanan ilk şeklinde; “Anonim şirketlerde, yönetim kurulu
üyelerinin dörtte birinin üniversite mezunu olma zorunluluğu” vardı. Daha sonra yapılan bir değişiklikle,
üniversite mezunu olma zorunluluğu kaldırıldı.
İlgili Bakan’ın açıklamasına göre, bu madde Kayserililerin
baskısı üzerine değiştirilmiş!
*TEBESSÜM...
*KAYSERİLİ
Küçük bir kasabada yaşayan Yahudi, daha büyük bir şehre yerleşip, ticaret yapmak için eşeğine binip Kayseri’ye
gitmiş. Bir hana yerleşen Yahudi, getir-götür işlerine bakan çocuğu çağırıp, para vermiş ve;
- Oğlum, git bana öyle bir şey alıp getir ki, hem ben yiyeyim, hem eşeğim yesin. Hem de sabaha kadar eğleneyim..
demiş. Parayı alan çocuk, “Peki amca” diyerek, çarşıya
gitmiş. On dakika sonra, kucağında bir karpuz ile gelmiş.
Yahudi’ye;
- Al Amca, bu karpuzun içini sen ye, kabuğunu eşeğin yesin. Çekirdeği ile de sabaha kadar eğlenirsin..
demiş. Bunu gören Yahudi;
“Bu şehirden bana ekmek çıkmaz. Küçük çocuğu böyleyse, kim bilir büyükleri nasıldır?” demiş ve sabahleyin
erkenden, eşeğine binip Kayseri’den başka şehre gitmek
üzere ayrılmış.
*YÜZÜK
Kayserili küçük çocuk, yolda giderken bir yüzük bulmuş.
Olayı fark eden bir Yahudi, çocuğa:
- O yüzüğü bana verir misin? Ortaya konan hizmette önce insan sağlığı diyebilen kişilerin bu sektörde ilerlemesi en büyük temennimdir.
Unutmayalım ki, önlemek ödemekten kolaydır.demiş.
Çocuk da;
- Eğer bir eşek gibi anırırsan veririm
demiş. Adam çocuğun istediğini yaptıktan sonra yüzüğü
istemiş.
Çocuk da;
- Sen eşekliğinle, bu yüzüğün değerli olduğunu anlıyorsun da ben niye anlamayayım!
*KİM KİMİ KANDIRDI
Kayseri’ye gelen bir yabancı, 30 katlı yüksek binayı seyrediyormuş. Yanına yaklaşan bir Kayserili sormuş;
- Arkadaş, kaçıncı kata bakıyorsun?
- Niye sordun?
- Kaçıncı kata bakıyorsan, her kat için bir lira vereceksin.
Adam, “Beşinci kata bakıyordum” demiş ve çıkartıp 5 lira
vermiş.
Uzaklaşırken, yanındakine “Otuzuncu kata bakıyordum.
Kandırdım enayiyi..” demiş.
*KAYSERİLİ’NİN ZEKASI
Kayserili Vatikan’da gezerken upuzun bir kuyruk görür.
“Nedir bu kuyruk?” diye sorduğunda; kuyruğun diğer
ucunun kiliseye uzandığını ve Vatikan Kilisesi tarafından
cennetin parça parça satıldığını, 1.000 dolar verenin de
cennetten bir parça satın alabildiğini öğrenir.
Kuyruğu takip edip kiliseye ulaşır, kapıdaki görevlilere
“Ben cehennemi satın almak istiyorum…” der.
“Olmaz burada cehennem satışımız yok, cennetten bir
parça almak istiyorsan da sıraya gir...” derler.
Kayserili cehennemi almak da kararlıdır ve ısrarını sürdürür.
Kapıda Kayseriliyi ikna edemeyen görevliler, içerde Papa’ya durumu anlatırlar.
Papa gülerek; “Gidin sorun bakalım cehennemin tümüne ne kadar veriyormuş bu akılsız adam.” der.
Kapıya inip sorarlar; “10.000 dolar veririm” der Kayserili.
Papa Kayseriliyi içeri çağırtır, hazırlattığı evrağı da imzalatıp 10.000 dolarını da aldıktan sonra arkasından gülerek uğurlarlar.
Dışarı çıkan Kayserili kapıda günlerdir cennetten bir parça satın almak için bekleyen binlerce kişiye elindeki belgeyi gösterip;
“Ey ahali; cehennemin tümünü ben satın aldım, artık
cennet için uğraşmanıza gerek kalmadı, dağılabilirsiniz.”
Cennet satışları sıfırlayan Papa ve ekibi 10.000 dolara sattığı cehennemi geri alabilmek için hala pazarlık etmekte..
Son durum: Kayserili 10 milyon dolarda ısrarcı...
*DİLEK
Gözleri görmeyen, bekar ve fakir Kayserili’ye bir cin çıkagelmiş. “Benden bir şey dile yerine getireceğim” demiş.
Kayserili düşünmüş, gözlerini mi istesin, zenginlik mi istesin, evlenmek mi istesin…
Sonunda cine;
“Oğlumu altınlarımı sayarken görmek istiyorum” demiş.
*KAYSERİLİ HASTA VE DOKTOR
Doktor, muayenehanesine ilk kez gelen hastadan 200 TL,
sonraki muayenelerde 100 TL alıyormuş.
• 73 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
Bunu öğrenen Kayserili muayeneye ilk gidişinde;
“- İşte yine geldim doktor bey” der.
Doktor soyunmasını söyler ve ardından muayene eder.
Hastadan 100 TL’yi aldıktan sonra;
“- Sağlığınız düzeliyor. Aynı ilaçları kullanmaya devam
edin” der.
(Meğer doktor da Kayseriliymiş)
*KAYSERİLİ VE BİR TAŞLA İKİ KUŞ
Mutfak malzemesi üretenler, çok özel bir yemekte bir
araya gelmişler.
Masadaki son model çatalı gören Mişon, “Bunun benzerini yapayım” diye, çatalı iç cebine atıyor. Bunu da Kayserili’den başkası görmüyor.
Yemekte, herkes bir fıkra anlatıyor. Sıra Kayserili’ye gelince;
“Valla ben sizler gibi güzel fıkra anlatamam ama bir sihirbazlık gösterisi yapabilirim” diyor ve masadaki çatalı
alarak “Bakın şu çatalı, ceketimin iç cebine koyacağım,
Mişon’un ceketinin cebinden çıkacak” dedikten sonra
masadakilere hitaben “Bakın bakalım Mişon’un cebine”
diyor.
Ardından Mişon, ceketinin iç cebinden çıkan çatalı, masaya koymak zorunda kalıyor.
Kayserili de hem rakibini ekarte etmenin, hem de kendi fabrikasına götüreceği, son model çatalı kazanmanın
keyfini sürüyor…
*KAYSERİLİ ÖLÜRKEN BİLE…
Kayserili ölüm döşeğindeyken sormuş;
- Büyük oğlan burada mı?
- Buradayım babacığım..
- Ortanca oğlan?
- Buradayım babacığım..
- Küçük?
- Buradayım babacığım..
- Peki.. O zaman dükkânı kime bırakıp da buraya geldiniz?
• 74 •
*ODTÜ İİBF Öğretim Üyesi
SAYI 11 | NİSAN 2014
İŞYERİ KİRA ÖDEMELERİNDE BANKA DEKONTLARININ TEVSİK EDİCİ BELGE
OLARAK YETERLİ OLUP OLMADIĞI SORUNU
İşyeri kira ödemelerinde banka dekontunun tevsik edici
belge olarak yeterli olup olmadığı konusunda vergi idaresince verilen bir özelge, uygulamada bazı tereddütleri
ve tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
SMMM tarafından; işyeri kira ödemelerinde banka dekontundan başka bir belge düzenlenip düzenlenmeyeceği şeklinde bir özelge talebinde bulunulmuştur.
Gelir İdaresi Başkanlığı Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı,
16/05/2013 Tarih ve 70280967-105[234-2012/14]-89
Sayılı özelgesinde konuyu şu şekilde cevaplandırmıştır:
“Buna göre, 268 seri numaralı gelir vergisi genel tebliği
ile getirilen zorunluluk kapsamında tahsilat ve ödemelerin banka veya PTT Genel Müdürlüğü aracılığıyla
yapılması suretiyle tevsik edilmesi, bu zorunluluğu ortaya çıkaran işlemin mükellefler bakımından VUK’nda
sayılan belgelerle tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Diğer bir ifadeyle, banka veya PTT Genel
Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgeler işlemi (hizmeti) değil buna ilişkin tahsilat ve ödemeyi tevsik etmekte, bu işleme ilişkin olarak borçlanılan tutarın ise kiraya
verenin mükellef olması halinde düzenleyeceği fatura,
mükellef olmaması halinde ise tarafınızca düzenlenecek
gider pusulası ile tevsiki zorunlu bulunmaktadır.”
Ancak bu özelgenin, konuya yanlış bir açıdan bakmış
olduğu, bunun sonucunda da tartışmalara yol açtığı kanaati hâsıl olmaktadır. Şöyle ki;
Özelgeyi veren vergi dairesi başkanlığı, kiranın
ödendiğini gösteren dekontun işlemi (hizmeti) değil sadece buna ilişkin tahsilat ve ödemeyi tevsik etmekte olduğunu belirtmiştir.
Oysa bu görüş yanlıştır. Çünkü, dekont, kanuni dayanağı
olan ve Maliye Bakanlığı tarafından genel tebliğ ile tevsik edici olarak ihdas edilmiş bir belgedir. Konuyu daha
açık anlatabilmek için dekontun dayanağı olan kanun ve
genel tebliğlerin hukuki mahiyetlerini kronolojik ve hiyerarşik olarak sıralamak yerinde olacaktır:
1. 04.01.1961 tarih ve 213 sayılı VUK’nun “İspat Edici
Kağıtlar” başlıklı 227’nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet
ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü bulunmaktadır. Söz konusu kayıtların ise
kanunun 229-mükerrer 242 maddelerinde yer alan
belgelerden herhangi birisi ile tevsik edilmesi gerek
Yrd.Doç. Dr. Ahmet SOMUNCU*
mektedir.
2. 31.12.1980 tarihli 2365 sayılı kanunla VUK’na mükerrer 257’nci madde eklenmiştir. Bu madde Maliye
Bakanlığı’na “Mükellef ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, bu
kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile
bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini
uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil
ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya; bedeli karşılığında basıp
dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya
veya dağıttırmaya, bunların kayıtlarını tutturmaya
bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu getirmeye veya kaldırmaya, bu Kanuna
göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin
tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırma”
yetkisini vermiştir.
3. 07.09.1995 tarih 243 sıra numaralı VUK Genel Tebliğine göre Maliye Bakanlığı mükerrer 257’nci maddesi ile verilen yetkisini kullanmış ve bankalar, döviz
alım satım işlemleri ile menkul kıymetler borsasında aracı kurum sıfatıyla müşterileri adına yaptıkları
menkul kıymet alım satımları hariç olmak üzere,
yaptıkları bütün hizmetler veya satışlar dolayısıyla
lehlerine tahakkuk edecek tutarları düzenleyecekleri
dekontlarla belgelendirmek zorunluluğu getirmiştir.
İşte bu genel tebliğ, dekontun VUK’na göre tutulan
ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelel• 75 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
ere ait olan kayıtları tevsik edici niteliği bulunan bir
belge olduğunu göstermektedir.
Bu genel tebliğin baş tarafındaki açıklamalar ise oldukça
dikkatli okunmalıdır:
“Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanunu’nun 227’nci maddesinde, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet
ve muamelelere ait kayıtların tevsikin mecburi olduğu
hükme bağlanmış; aynı kanunun 229-242 nci maddelerinde de bu kanuna göre düzenlenmesi ve alınması
gereken fatura ve fatura yerine geçen vesikalar, serbest
meslek makbuzu, ücretlere ait kayıt ve vesikalar ile diğer
evrak ve vesikalara ait hükümlere yer verilmiştir.
Diğer taraftan, VUK hükümlerine göre tutulan veya
düzenlenen defter ve belgelere ilaveten, muhtelif sektörlerde faaliyet gösteren mükelleflerle ilgili diğer
mevzuatta da bu mükelleflerce tutulması veya düzenlenmesi gereken defter veya belgelere ilişkin düzenlemeler ve bu konuda muhtelif kamu idarelerine düzenleme yapma yetkisi tanıyan hükümler yer almaktadır.
Bunun sonucunda mükellefler bazı durumlarda aynı
amaca hizmet eden birden fazla belge düzenlemek zorunda kalmaktadır.
Bu konuda Bakanlığımıza vaki müracaatların değerlendirilmesi sonucunda, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257’nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye
dayanılarak mükerrer belge düzenleme mecburiyetinin
yarattığı külfetleri azaltmak amacıyla bankalar, sigorta
şirketleri ve acenteleri, sermaye piyasası aracı kurumları ile ikrazatçılıkla uğraşanların faaliyetleri sırasında
düzenleyecekleri belgelerle ilgili olarak aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.”
Üstelik bu genel tebliğ bankalar ve diğer kurumların
yaptıkları hizmet ve satış işlemlerine ilişkin kayıtlarının
dayanağı olan fatura yerine dekont düzenlemelerini zorunlu kılmıştır. Bu durum bile dekontun tevsik edici bir
belge olduğunu göstermektedir.
08.01.1996 tarih 246 sıra numaralı VUK Genel Tebliği ile
bankalarca düzenlemesi zorunlu hale getirilen, dekont
veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsik edilme zorunluluğu uygulaması eskiden olduğu gibi devam edeceği
belirtilmiştir. Ancak bu genel tebliğin doğrudan konuyla ilgisi yoktur. Sadece dekontların şekil şartlarına ilişkin
bazı tereddütleri gidermektedir.
4. 22.07.1998 tarih ve 4369 sayılı kanunla ve daha
sonra 07.08.2003 tarih 4962 sayılı Kanunun 17/Ac maddesiyle değişen VUK’nun mükerrer 257 nci
maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile
Maliye Bakanlığı “Mükelleflere muameleleri ile ilgili
tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle
tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve
esaslarını belirlemeye” yetkili kılınmıştır.
5. 29.07.2008 tarih ve 26951 Resmi Gazete ’de yayımlanan 268 seri numaralı gelir vergisi genel tebliğiyle
Maliye Bakanlığı bu yetkiye dayanılarak konutlarda,
her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde kira geliri
elde edenlerin, işyerlerinde, işyerini kiraya verenler
ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin
banka, finans kurumları veya PTT Genel Müdürlüğü
tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Yukarıdaki 6 başlığın özeti şudur: Dekont VUK’nun
mükerrer 257’nci maddesinin Maliye Bakanlığı’na verdiği
kanuni yetkiye dayanarak genel tebliğ ile ihdas edilmiş olan bir belgedir. Yani tevsik edici belgeler yalnızca
VUK’nun “kayıtların tevsiki” başlıklı kısmında yer alan
227-mükerrer 242’nci maddelerinde sayılanlardan ibaret
değildir. VUK’nun mükerrer 257’nci maddesi ile VUK’na
göre düzenlenmesi zorunlu defter ve belgelere ilaveten
tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter
ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemek, bunlarda değişiklik yapmak yetkisine
dayanarak Maliye Bakanlığı’nca ihdas edilmiş çok sayıda
belge de tevsik edici belge mahiyetindedir. Bu yetkiye
dayanılarak ihdas edilen başka belgelerden örnek verecek olursak durum daha da açıklığa kavuşmuş olacaktır.
Örneğin “irsaliyeli fatura” da Maliye Bakanlığı tarafından
ihdas edilmiş ve çok yaygın olarak kullanılan bir belgedir
ve genel tebliğ ile ihdas edilmiştir. Özelgeyi veren vergi
dairesi başkalığının yaklaşımı ile düşünülecek olursa, irsaliyeli fatura VUK’nun 227-mükerrer 242’nci maddelerinde sayılan bir belge olmadığından, bu belge de tevsik
edici belge olmayacaktır. (211 ve 232 sıra numaralı VUK
genel tebliğleri)
Bir başka örnek döviz alım satım belgesidir. Bu belge, 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında
Kanun ve bu kanuna istinaden çıkarılan 32 sayılı kararın
3 ve 4 ncü maddelerinde, Türk parası ve döviz ile işlem
yapacak yetkili kuruluşlara döviz alım ve satımlarına ilişkin belge düzenleme zorunluluğu getirilmiş ve bu belgeye ilişkin usul ve esaslar T.C. Merkez Bankası tarafında
I-M sayılı genelge ile tespit edilmiştir. Maliye Bakanlığı,
226 sıra numaralı V.U.K. genel tebliği ile bu belge hakkında ilave düzenlemeler yapmıştır. Bu belge de sadece
tahsilatı belgelendiren bir özelliğe sahiptir. O zaman
“döviz alan kuruluşlar döviz alımı sırasında gider pusulası
düzenlemek, döviz sattıklarında da fatura düzenlemek
zorundadır” diyebilir miyiz?
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI’NIN BAŞKA ÖZELGELERİNDE
DE KİRA ÖDEMELERİNDE GİDER PUSULASI DÜZENLENECEĞİNE DAİR BİR BİLGİ YOKTUR:
GİB’nın özelge arama sisteminde yar alan ve kira ödemelerinin tevsiki konusunda verilmiş olan bazı özelgelerde,
banka, finans kurumları PTT Genel Müdürlüğü tarafından
• 76 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
verilen belgelerin tevsik için yeterli olduğu yönünde bir
görüş sergilediği görülmektedir. Bu özelgelerden kısa
özetler vermek yerinde olacaktır.
İstanbul Vergi dairesi Başkanlığı’nın 18.08.2011 ve
B.07.1.gib.4.34.16.01-GVK 70-1331 sayılı özelgesi:
(…) Bu hükümlere göre, şirketiniz tarafından kiralanan işyerine kira bedeline mahsuben yapılan masraflar
(boya, badana vb.) ayni olarak yapılan bir kira ödemesi
olduğundan bu ödemelerin banka veya posta ve telgraf
teşkilatı genel müdürlüğü aracı kılınmak suretiyle tevsik
zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak, kiracılar tarafından yapılan masrafların kira bedelinden mahsubundan sonra kalan nakdi bir ödeme
tutarı bulunması halinde, nakden ödeme tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında banka veya posta ve telgraf teşkilatı genel müdürlüğü aracı kılınarak ödenmesi
gerekmektedir.”
İstanbul Vergi dairesi Başkanlığı’nın 05.01.2012 ve
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 70-43 “(…) Bu hüküm ve
açıklamalara göre, mal ve hakların kiraya verilmesinde ilgili yıla veya geçmiş yıllara ilişkin olarak çekle yapılan kira
tahsilatları çekin alındığı dönemin geliri, gelecek yıllara
ait olup çekle peşin tahsil olunan kiraların ise ilgili bulundukları yılların gelirleri olarak dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca, işyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin
yapılacak tahsilat ve ödemelerin banka veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsiki açısından, çekle
yapılan tahsilat ve ödemeler karşılığında dekont veya
hesap bildirim cetvelleri düzenlendiğinden bu belgeler
tevsik edici belge kabul edilecektir.”
Gelir İdaresi Başkanlığı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi
Başkanlığı’nın 11.11.2010 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.01.0VUK 257-47 sayılı özelgesi:
“(…) Buna göre, gerçek kişilere yapmış olduğunuz aylık kira ödemelerinin, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğinde belirtilen tutarı aşması halinde, 268
Sıra No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen tevsik
edici belgelere dayandırılarak, “Mal ve Hizmet Alımlarına
İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile bildirilmesi gerekmektedir.
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü’nün
basit usulde vergilendirilen mükelleflerin belge düzenine ilişkin olarak, 05.04.1999 tarih ve
B.07.0.GEL.0.44/4428-22/12792 sayılı özelgesi:
(…)Öte yandan; basit usulde vergilendirilen mükellefler,
yanlarında çalışan işçilerine yaptığı ücret ödemelerini,
gider pusulası düzenleyerek kayıtlarına intikal ettirmeleri mümkün bulunmaktadır.
Ayrıca, basit usulde vergilendirilen mükellefler işyeri kira
ödemelerini fatura, banka dekontu veya kira mukavelesi
gibi ispat edici vesikalarla belgelendireceklerdir.
Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını
rica ederim.”
GİB’in YAYINLAMIŞ OLDUĞU BEYANNAME DÜZENLEME
REHBERLERİNDE KONUYA İLİŞKİN OLARAK GİDER PUSULASI DÜZENLENECEĞİNE DAİR BİR AÇIKLAMA YOKTUR
GİB’in 2014 beyan dönemi için mükellefleri bilgilendirmek
amacıyla yayınlamış olduğu “Kira Geliri Elde Edenler İçin
Beyanname Düzenleme Rehberi” broşürünün dördüncü
sayfasında aşağıdadır.
http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/2014_kirageliri.pdf
Yine “Serbest Meslek Kazançları Vergi Rehberi”
broşürünün sekizinci sayfasında aynı yönde açıklamalar
yer almaktadır.
http://www.gib.gov.tr/fileadmin/beyannamerehberi/2014_serbestmeslek.pdf
Bu broşürlerde görüldüğü gibi, kira ödemelerinin gider
pusulası ile tevsik edileceğine dair bir ifade yoktur. Bu
broşürdeki bilgi ve açıklamalar da GİB’in görüşünü
yansıtmakta uygulamaya yön vermektedir. Bu açıklama
doğrultusunda hareket eden mükellefe ceza kesilebilir
mi?
• 77 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
SON SÖZ:
Esasen VUK’nun mükerrer 257’nci maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu ve bu maddeye dayanarak yapılan
düzenlemelerin vergi mevzuatını daha da karmaşık hale
getirdiğini düşünmekteyim. (Bkz., Somuncu, Ahmet,
“Mükerrer Vergi Hukuku: Vergi Usul Kanununun Maliye Bakanlığı’na Yetkiler Veren “Yetki” Başlıklı Mükerrer
257’nci Maddesini, Tarihi Süreçte Anayasal İlkeler ve
Yargı Kararları Işığında Yeniden Okumak”; Legal Mali
Hukuk Dergisi, Haziran, 2010, Sayı. 66,s. 1257.)
Belki de bu yazının konusu olan sorunun kaynağı da bu
yetki maddesinin varlığıdır. Ancak yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi mevcut hukuki durum böyledir: Dekont tevsik edici belgedir. Vergi mükellefi olmayanlara
yapılacak kira ödemelerinin belgelendirmek için ayrıca
gider pusulası düzenlenmesi gerekmez.
Öte yandan kira ödemelerinde gider pusulası düzenlenmesi bazı hallerde mümkün olmayabilir uygulamada
sorunlar da yaratabilir. Kiracı ile kiralayanın ayrı yerlerde
olmaması; gider pusulası düzenlemeyi güçleştiren bir
sebep olarak da karşımıza çıkmaktadır.
*Erciyes Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi
• 78 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
YENİ GELİR VERGİLERİ KANUN TASARISI İLE GELİR VERGİSİ
UYGULAMALARINDA YAPILMASI PLANLANAN VERGİSEL DÜZENLEMELER
Bilindiği üzere Gelir Vergisi Kanunu gerçek kişilerin şahsi
gelirlerinin vergilendirilmesini hedeflemekte, bu noktadan hareketle de, gelir vergisi gerçek kişilerin bir takvim
yılı içerisinde elde ettikleri kazanç ve iratların safi tutarı
üzerinden, diğer bir deyişle gelir üzerinden alınmaktadır.
Belki de 2014 yılı gerçek kişilerin elde ettiği şahsi kazançların vergilendirilmesine ilişkin ayrı bir Kanun uygulamasının söz konusu olduğu son yıl olacak. Bakanlar Kurulunca imzalanarak TBMM’ye sunulan ve halen
komisyonda bekleyen yeni Gelir Vergileri Kanunu’nun
onaylanması ile 1961 yılından bu yana yaklaşık 54 yıldır
uygulana gelen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu bütünüyle yürürlükten kalkacak, yerine Gelir ve Kurumlar Vergisi
Kanunlarının tek bir çatı altında birleştirilmesini öngören
yeni “Gelir Vergileri Kanunu” yürürlüğe girecek. Yeni Gelir
Vergileri Kanun Tasarısı ile mevcut gelir vergisi uygulamasında yapılması öngörülen değişiklikleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.
1- Tam mükellef sayılmak için gerekli olan “1 takvim yılında 6 aydan fazla Türkiye’de bulunma” ibaresi yeni tasarının 5. Maddesinin 2. fıkrasında “Geliş ve ayrılma günleri
dâhil olmak üzere, oniki aylık kesintisiz bir dönemde, bir
veya birkaç seferde toplam yüzseksenüç gün veya daha
fazla Türkiye’de kalanlar” şeklinde değiştirilmektedir.
2- Tasarının 10. Maddesinde ticari kazancın tanımı yapılmış olup, mevcut kanunda olmayan bir kazancın ticari
kazanç sayılabilmesi için mutlaka aranılması gereken
unsurlardan biri olan faaliyetin “ticari bir organizasyon
çerçevesinde” oluşması şartı getirilmekte ve ticari organizasyonun “Bir faaliyetin ticari muhasebe tutmayı
gerektirecek hacim ve önemde olması ya da faaliyetin
özelliğine göre işin; sermaye veya yer tahsisi, personel
istihdamı, reklam ve tanıtım gibi pazarlamaya yönelik
işlemlere girişilmesi, dış kaynak temini, işe mahsus makine ve araç tedariki gibi suretlerle yürütülmesi hallerinde
ticari organizasyon oluşmuş sayılır” şeklinde tanımlanmaktadır.
3- Tasarının 13. Maddesinde yapılan değişiklikle yıllara yaygın inşaat işlerinde yıllardır tartışma konusu olan
avanslar dâhil hakediş bedellerinin değerlendirilmesinden doğan faiz, kur farkı vb. gelirlerin elde edildiği yılın
A. Murat YILDIZ*
kazancı sayılacağı hususuna açıklık getirilmektedir.
4- Tasarının 14. Maddesinde; “İktisap şekli ve tarihi ne
olursa olsun, kendi arsası üzerine inşaat yapan veya kat
karşılığı inşaat işleri dâhil yaptıranların bu inşaat faaliyetlerinden doğan kazançları, inşaat faaliyetinin arsa
sahibinin ticari işletmesi bünyesinde gerçekleştirilmesi halinde ticari kazanç hükümlerine tabidir” hükmüne
yer verilmekte, aynı maddenin 3. Fıkrasında ise “hasılat
paylaşımı” sözleşmelerine göre yapılacak olan inşaat işlerinde arsa sahibinin kazancının da ticari kazanç olarak
vergilendirileceği belirtilmektedir.
Aynı maddenin 4. Fıkrasında da kat karşılığı inşaat işlerinde arsa sahibine teslim edilen taşınmazların brüt
kapalı alanlarının 1000 m2 den büyük olması halinde
elde edilen kazancın her hal ve takdirde ticari kazanç
sayılacağı, 500-1000 m2 arasında olması halinde ise ticari organizasyon var ise ticari kazanç olacağı ve bu tarih itibariyle ticari faaliyete başlandığının kabul edileceği
hüküm altına alınmaktadır.
5- Tasarının 16. Maddesi ile de basit usule tabi olanların
kayıtlarının mükelleflerin bağlı bulundukları meslek odalarının oluşturdukları bürolarda tutulmasına ve bu bürolarda 568 sayılı Kanun’a göre yetki almış yeterli sayıda
meslek mensubunun çalıştırılması zorunluluğuna son
verilmektedir.
6- Tasarının 21. Maddesi ile öngörülen değişiklik ile sadece kurumlar vergisi mükellefleri için geçerli olan ve
• 79 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın belli şartların varlığı halinde %75’ini vergi dışı
bırakan istisnadan bundan böyle ticari kazancını bilanço
esasına göre tespit eden gerçek kişilerinde yararlanabilmesine imkân sağlanmakta, ancak mevcut halinde yıl
sınırlaması olmaksızın 2 yıl aktifte kaldıktan sonra yapılan
satıştan elde edilen kazancın % 75 i kurumlar vergisinden istisna iken tasarıda düzenlemeye göre % 75 istisna
5 yıldan fazla aktifte kalan kıymetler için uygulanacaktır.
Bu kapsamda;
1) İki tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %40.
2) Üç tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %50.
3) Dört tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda
%60.
4) Beş tam yıldan sonra satıştan doğan kazançlarda %75.
oranında istisna uygulanacağı öngörülmektedir.
7- Tasarının 24. Maddesinde zirai kazancın tanımı yeniden yapılarak, mevcut uygulamanın aksine “ana sözleşmelerinde münhasıran zirai faaliyetle iştigal edeceğine
dair açık hüküm bulunan ve münhasıran zirai faaliyetle
iştigal eden ticaret şirketleri çiftçi sayılır. Çiftçi sayılan
kollektif şirketlerin ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortaklarının şirket kârından aldıkları paylar zirai
kazanç hükmünde” olduğu belirtilmektedir.
8- Tasarının 29, 30 ve 31 maddelerinde serbest meslek
kazancına ilişkin düzenlemeler yer almakta, mevcut
uygulamaya paralel bir biçimde serbest meslek kazançlarında elde etme tahsil esasına göre belirlenmeye devam etmektedir. Bu bağlamda, Katma Değer Vergisi Kanunu’nda da yapılacak bir değişiklikle KDV açısından da
vergiyi doğuran olayın tahsil esasına bağlanması zaten
ciddi tahsilat problemleriyle boğuşan serbest meslek erbaplarını müşterisinden tahsil etmediği KDV’ni ödeme
külfetinden de kurtaracaktır. Nitekim Maliye Bakanımız
da daha önce TBMM’de konuya ilişkin olarak sorulan soruya, sorunun farkında olduklarını ve bir an önce çözüm
için gerekli adımların atılacağını ifade etmiş olup, yeni
yasa tasarısı meslek camiasının yıllardır çözümünü beklediği bu sorunun çözümü için iyi bir fırsattır.
9- Tasasının 30. maddesinde serbest meslek kazancının
tespitinde indirilecek giderler mevcut durumda olduğu
gibi tek tek sayılmak yerine, ticari kazancın tespitinde indirilecek giderlere atıf yapma yolu seçilmiş böylece ticari
kazanç sahiplerine sağlanmış olan gider indirim haklarının tamamı serbest meslek erbapları için de sağlanmış-
tır. Bu kapsamda, örneğin damga vergisinin gider yazılıp
yazılamayacağı gibi birçok sorun da çözüme kavuşmuş
olmaktadır.
10- Mevcut GVK’nun 18. Maddesinde yer alan ve telif kazanç istisnası olarak da adlandırılan serbest meslek kazancı istisnasının kapsamı daraltılmış, ücretler için geçerli gelir vergisi tarifesinin son diliminde yer alan tutarın iki
katını aşan tutarda (194.000 TL) istisna kapsamında gelir
elde edilmesi durumunda beyanname verme zorunluluğu getirilmiştir.
Ayrıca tasarının 31. maddesinde belirtilen (mevcut GVK
18) serbest meslek kazancı istisnası kapsamına girenlerin
beyan sınırını aşarak beyanname vermesi durumunda
ise, serbest meslek erbabı için belirlemiş olan gerçek giderler yerine elde ettikleri istisna kapsamına giren hasılatın doğrudan % 25’ini götürü gider olarak indirme hakkı
getirilmiştir. Ayrıca maddesinin 2 numaralı fıkrasında,
birinci fıkrada sayılanların, söz konusu istisnadan faydalanma durumlarına bakılmaksızın Vergi Usul Kanununa
göre defter tutma, belge düzenleme ve bildirimde bulunma ödevlerinden muaf olacağı belirtilmektedir.
11- Ücret istisnalarının düzenlendiği 35. Maddede “Kat
malikleri arasından seçilen apartman ve site yöneticilerinin genel yönetim giderlerinden hisselerine düşen payların ödenmeyen tutarı” için de ücret istisnası getirilerek,
apartman yöneticilerinin ödememe suretiyle yararlanmış olduğu aidatların ücret olarak vergilendirilmesine
ilişkin tereddütleri ortadan kaldırılmaktadır.
12- Tasarının gayrimenkul sermaye iradının düzenlendiği 37. Maddesinde, “Her türlü elektronik ortam veya alan
adları” nın kiralanmasından elde edilen kazançlarda gayrimenkul sermaye iratları kapsamına alınmaktadır.
13- Mevcut uygulamada gayrimenkul sermaye iratlarının tespiti sırasında gayrimenkul sermaye iradı elde
eden mükelleflerin (hakları kiraya verenler hariç) diledikleri takdirde gerçek gider yerine hasılatlarının %25’ini
götürü olarak indirebilecekleri” ne ilişkin düzenlemenin
kapsamı önemli ölçüde daraltılmakta, işyerlerinden elde
edilen kira gelirleri için ise tamamen kaldırılmaktadır.
Buna göre Tasarının 39 maddesinin 4 fıkrasında yapılan
düzenleme ile; “37 nci maddedeki mal ve hakların kiraya
verilmesinden elde edilen kazancın tespitinde hasılattan
gerçek giderlerin indirilmesi esastır. Ancak, elde ettikleri gayrimenkul sermaye iradı münhasıran taşınmazların
konut olarak kiraya verilmesinden oluşan ve buna ilişkin
hasılatları 77 nci maddenin birinci fıkrasındaki tarifenin
ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükellefler,
• 80 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
diledikleri takdirde gerçek giderlere karşılık olmak üzere
hasılattan istisna tutarını düştükten sonra kalan kısmın
%25’ini, ikinci gelir dilimindeki tutarı aşıp üçüncü gelir
dilimindeki ücret dışındaki gelirler için geçerli olan tutarı aşmayan mükellefler ise aynı şekilde bulunan tutarın
%15’ini götürü gider olarak indirebilirler”
düzenlemesi öngörülmektedir.
14- Tasarının değer artış kazançlarında safi değer artışının
tespiti başlıklı 47. Maddesinin 4. Fıkrası ile getirilen yeni
bir uygulama ile “Faaliyeti durdurulan serbest meslek
faaliyetine ait envanter kayıtlarında yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde,
iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli yerine, kayıtlara göre
amortismanlar düşüldükten sonra kalan net değeri esas
alınır.” düzenlemesi yer almakta ve bu kapsamda faaliyeti
durdurulan serbest meslek faaliyetine ait envanter kayıtlarında yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin
elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi öngörülmektedir.
15- Mevcut GVK’da kat karşılığı arsa tahsisi veya özel
inşaat işlerinin nasıl vergilendirileceğine dair bir düzenleme bulunmaz iken Tasarının 48. Maddesinde özel inşaatlarda değer artışının nasıl hesaplanacağına dair
düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda, kat karşılığı
inşaat işlerinde arsa teslimi ve bu teslim karşılığı olarak
alınan taşınmazların satışı iki ayrı işlem olarak değer artış
kazancı kapsamında (tasarının 14. Maddesine göre ticari
kazanca girmediği takdirde) vergilendirilecektir.
16- Tasarının 49/1-a maddesi ile ikamet amacıyla satın
alınan ve fiilen ikamet edilen tek konutun elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı istisnası
kapsamına alınmakta ve gelir vergisi dışında bırakılmaktadır. Bu istisna kapsamına arsa payının devri sonucu tek
konut alan arsa sahiplerinin, arsa payının devri sonucu
doğan değer artış kazançları da dâhil olup bu bendin uygulanmasında mükellef ile eş ve çocuklar birlikte dikkate
alınacaktır.
17- Mevcut GVK mükerrer 80. maddesinde yer alan
düzenlemeye göre 5 yıldan fazla elde tutulan gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde vergilendirme
söz konusu olmamakta iken, tasarının 49. Maddesinde
yapılan düzenleme ile;
- İki tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %40’ı,
- Üç tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %50’si,
- Dört tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %60’ı,
- Beş tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %75’i
gelir vergisinden müstesna tutulmaktadır. Görüldüğü
gibi taşınmaz alım-satımından doğan kazançların
değişiklik sonrasında hiçbir zaman tamamı istisna olmayacak asgari %25’i vergiye tabi tutulacaktır.
18- Tasarıda öngörülen bir başka değişiklikle gerçek kişilerin hisse senedi alım-satımından doğan kazançların vergilendirilmesinde de köklü değişikliğe gidiliyor. Bu çerçevede; tam mükellef kurumlara ait olan pay senetlerinin,
ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasında
elde tutma süresine bağlı olarak kademeli istisna getiriliyor. Mevcut gelir vergisi uygulamasında, limited şirket
ortaklık payları ile kooperatif hisselerinin satışında herhangi bir istisna uygulanmıyorken tasarı ile bunlar için
de kademeli istisna uygulaması öngörülüyor.
Kademeli istisna şu şekilde uygulanacak.
1) İki tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %40’ı,
2) Üç tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %50’si,
3) Dört tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %60’ı,
4) Beş tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %75’i.
19- Diğer taraftan tam mükellef kurumlara ait olup, Borsa İstanbul Anonim Şirketinde işlem gören ve bir yıldan
fazla süreyle elde tutulan pay senetlerinin, portföyünün
sürekli olarak en az %51’i Borsa İstanbul Anonim Şirketinde işlem gören pay senetlerinden oluşan yatırım
fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma
belgelerinin ilgili olduğu fona iadesi dışındaki yollarla
elden çıkarılmasından elde edilen gelirler istisna kapsamına alınıyor.
Ayrıca, tam mükellef anonim şirketlerde sahip olunan
pay senetlerinin halka arz edilmek suretiyle elden çıkarılmasında;
1) İki tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %60’ı,
2) Üç tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
• 81 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
edilen gelirlerin %70’i,
3) Dört tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %80’i,
4) Beş tam yıldan fazla süreyle elde tutulanlardan elde
edilen gelirlerin %90’ı.
Gelir vergisinden istisna ediliyor.
20- Tasarının 66. maddesinin 4 numaralı fıkrasında yapılması öngörülen değişiklikler uyarınca, 188.000 TL.’yi aşan
gayrimenkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlar, istisna kapsamındaki serbest meslek kazançları veya ücretlerden, gelir unsurları itibarıyla herhangi birinin elde edilmesi durumunda diğer hükümlerle bağlı kalınmaksızın
beyanname verilmesi zorunluluğu getiriliyor. Örneğin;
mevcut uygulamada; 250.000 TL. ücret ile 15.000 TL.
işyeri kira geliri elde edilmesi durumundan beyanname
verilmesi gerekmezken yeni uygulamada beyanname
verilmesi gerekecek, bu durumda işyeri kira geliri yüksek
oranda vergilendirilmiş olacaktır.
21- Mevcut uygulamada, tek işverenden elde edilen ve
tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan ücretler tutarı
ne olursa olsun beyan dışı kalırken, tasarının 66. Maddesinin 5 fıkrasında yapılan düzenleme ile gelir vergisi
tarifesinin dördüncü gelir diliminde ücret gelirleri için
geçerli olan tutarın iki katını aşan (mevcut tarifeye göre
194.000 TL) tek işverenden elde edilen ücretler için de
beyanname verilmesi öngörülmüştür.
22- Bilindiği üzere beyanname verilme sürelerine ilişkin mevcut uygulamada; bir takvim yılına ait gelir
vergisi beyannamesi izleyen yılın Mart ayının başından
yirmibeşinci günü akşamına kadar, gelirin sadece basit
usulde tespit edilen ticarî kazançlardan ibaret olması
halinde izleyen yılın Şubat ayının başından yirmibeşinci
günü akşamına kadar, kurumlar vergisi beyannameleri
ise hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü
ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar verilmektedir.
Tasarının 70. Maddesinde öngörülen düzenleme ile
ise; yıllık beyanname, gerçek kişiler tarafından takvim
yılını izleyen yılın Şubat ayının başından yirminci günü
akşamına kadar; kurumlar tarafından ise hesap döneminin kapandığı ayı izleyen üçüncü ayın başından yirminci günü akşamına kadar verileceği belirtilmektedir.
Görüldüğü üzere, gelir vergisi mükellefleri kazanç ayırımı
gözetilmeksizin Şubat ayının 20. Günü akşamına kadar,
kurumlar vergisi mükellefleri ise Mart ayının 20. Günü
akşamına kadar beyannamelerini vermeleri gerekecektir.
Beyanname verme sürelerinin öne çekilmesi son dönem
geçici verginin kaldırılması ile de ilgilidir.
23- Gelir ve kurumlar vergisi beyanname verme sürelerinin öne çekilmesi son dönem için geçici vergi beyannamesi verilmesini anlamsız hale getirmiş, buna paralel
olarak tasarıda son dönem için geçici vergi beyannamesi
verilmesi uygulamasına son verilmesi öngörülmüştür.
24- Mevcut uygulamada beyan edilen gelirin % 10’unu
aşmaması şartıyla mükellefin kendisi, eşi ve küçük
çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının gelir vergisi matrahından indirilmesine olanak
tanıyan düzenleme önemli ölçüde sınırlandırılmaktadır.
Tasarının 83. maddesinin 2. fıkrası ile; “Gerçek kişiler
tarafından yıllık beyannamede bildirilen gelir ve kazancın indirime esas tutarının %15’ini ve asgari ücretin
yıllık tutarını aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gerçek
ya da tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve çocuklarına ilişkin
olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının 77 nci
maddenin birinci fıkrasındaki tarifenin ilk gelir dilimine
uygulanan oran ile çarpılmasıyla bulunan tutar, bunların
kazançları üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir.” hükmü bulunmaktadır.
Buna göre düzenleme sonrasında gerçek kişiler beyannamede bildirdikleri kazançlarının % 15 ve yıllık asgari
ücreti geçmemek üzere, yapmış oldukları eğitim ve sağlık
harcamalarının % 15 ini beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edebileceklerdir.
Yukarıda özetlemeye çalıştığımız düzenlemeler yapılırken vergi kanunların çok sık değişmesi sonucunda bozulan ve anlaşılmasını zor ve karmaşık hale getiren sistematiğin yeniden tesisi, vergi kanunlarında yer alan
ve uygulanmasını güçleştiren mükerrer, geçici ve ek
maddeler ile kaldırılan maddelerin ayıklanması, vergi
kanunları dışında birçok özel kanunda yer alan vergisel
düzenlemelerin ait oldukları yer olan vergi kanunlarına
taşınması vergi kanunlarını çok daha anlaşılır ve uygulabiliRkılacaktır.
• 82 •
*Yeminli Mali Müşavir
SAYI 11 | NİSAN 2014
DÖNEM SONU İŞLEMLERİNİN MUHASEBE VE
VERGİSEL BOYUTU
1-GİRİŞ
İşletmelerin süresiz olarak varsayılan ömrü, faaliyet sonuçlarının tespiti amacıyla belli faaliyet dönemlerine
bölünmektedir. Faaliyet sonuçlarının tespiti, işletme sahip ve ortakları, işletme yöneticileri, işletmeyle ilişkide
bulunan kişi ve kuruluşlar ile devlet açısından önem taşımaktadır. İşletmelerin ömrünün belli faaliyet dönemlerine bölünmesi ve faaliyet sonuçlarının bu dönemler
itibariyle tespit edilmesi, dönem sonu envanter ve değerleme işlemlerini zorunlu kılmaktadır. İşletmelerin bir
yıllık faaliyeti sonucunda oluşacak mali tablolar, dönem
sonunda yapılacak envanter ve değerleme işlemleri ile
belirlenmektedir.
Dönem sonu işlemleri, işletmeye dâhil mevcutların, alacakların ve borçların tespit edilmesi ve tespit edilen bu
kıymetlerin değerleme işlemidir.
2-ENVANTER İŞLEMLERİ
Envanter, işletmeye dâhil mevcutların, alacakların ve
borçların varlığının fiilen veya kaydi olarak tespit edilmesidir. İktisadi bir kıymetin varlığının saymak, ölçmek veya
tartmak suretiyle fiili olarak tespit edilmesine fiili envanter, iktisadi bir kıymetin varlığının kayıtlar ve belgeler
üzerinden tespit edilmesine ise kaydi envanter adı verilir.
Bilânço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri, her türlü ticaret şirketleri, kurumlar vergisine tabi olup
bilanço esasına göre defter tutan diğer tüzel kişiler, işletme hesabı esasına göre defter tutanlardan emtia üzerine
iş yapan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri bilanço
günü itibariyle envanter çıkarmak zorundadırlar. Dönem
sonu envanteri, 31 Aralık tarihli bilânço günü itibariyle
yapılır. Envanter işlemlerinin bir günde bitirilmesi çoğu
zaman mümkün olmayabilir. Envanter işlemlerinin ne
zamana kadar bitirilmesi gerektiğine ilişkin VUK’nda açık
bir hüküm yoktur. Ancak yıllık beyannamenin verilme süresi içinde bitirilmesi gerektiği zımnen kabul edilmiştir.
Envanter esas itibariyle yıllık olarak çıkartılır ve envanter
defterine kaydolunur. Ancak, büyük mağazalar ve eczaneler fiili envanterlerini üç yılda bir çıkartabilirler. Çok
çeşitli mal bulunduran işletmeler, envanterlerini listeler
halinde düzenleyebilirler. Envanter Listelerinin Geçerli
olabilmesi için; sayfa ve sıra numaralı olmalı, düzenlenme tarihi olmalı, işletme yetkililerince imzalanmalı, envanter defteri gibi saklanmalıdır.
Şibli GÜNEŞ*
3-DEĞERLEME
Değerleme; bir işletmenin varlık ve kaynaklarının belirli
bir tarihteki değerlerinin para birimi ile ifade edilmesidir.
VUK’na göre değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin tespit ve takdiridir.Değerleme ölçüleri aşağıda kısaca açıklanmaktadır.
• Maliyet Bedeli
• Borsa Rayici
• Tasarruf Değeri
• Mukayyet Değer
• İtibari Değer
• Vergi Değeri
• Rayiç Bedel
• Emsal Bedel
3.1-KASA
Dönem sonunda kasa fiilen sayılarak her ayrı para birimi bazında mevcutlar ayrı ayrı tespit edilir. Kasa sayımı
sonucu kasa fazlası çıkması halinde, bu fark vergi uygulaması açısından matraha ilave edilmekte, kasa sayım
noksanlığının çıkması halinde ise, bu farklılık mali kârın
tespiti açısından gider kabul edilmemektedir. Bu nedenle kasa sayım farklılığının nedeni bulunana kadar ilgili
cari hesapta bekletilmesi, ancak dönem sonuna kadar
farklılığın nedeni bulunmazsa olağandışı gelir ve gider
olarak kayıtlara alınması gerekir.
Türk Lirası cinsinden olan nakit paralar itibari değerle değerlenir. Kasada mevcut yabancı paralar Bakanlığın her
yıl yayımlamış olduğu efektif alış kuru ile değerlenir. Döviz cinsinden değerleme farkları olumlu ise, kambiyo karı
• 83 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
olarak, olumsuz farklar ise kambiyo zararı olarak dönem
matrahının tespitinde dikkate alınır.
Kasa hesabı, daima borç bakiyesi verir veya sıfır olur. Hiçbir şekilde alacak bakiyesi vermemesi gerekir. Kasa hesabının alacak bakiyesi vermesi; muhasebe işlemlerinde
hata olduğunu gösterir. Muhasebe işlemlerinin doğru olduğu iddia edildiğinde ise bu durum ya gelirlerin gizlendiği ya da gerçek dışı ödemelerin sanki yapılmış gibi kayıtlara intikal ettirildiği anlamına gelir ki bu da V.U.K.’nun
30/4. maddesine göre re’sen takdir nedeni olup, cezalı
tarhiyata yol açabilir.
Dönem sonu kasa bakiyesinin çok büyük meblağlarda
olması halinde bu paranın kasada olamayacağı ortaklar
tarafından kullanılmış olduğu gerekçesiyle örtülü kazanç
dağıtımı sayılarak cezalı tarhiyata muhatap olunabilir. Bu
nedenle dönem sonu kasa bakiyesinin işletmenin büyüklüğüne is hacmine ve kasa işlemlerinin yoğunluğuna
uygun bir rakam olması gerekir.
Örneğin fiili sayım sonrasında TL kasasının 200 TL noksan
olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda yapılacak kayıt aşağıdaki gibidir.
----------------------------------31.12.2013 -------------------------197 Sayım ve Tesellüm Noksanları Hs 200
100 Kasa Hs. 200
---------------------------------------/ -------------------------------- Kasa noksanlığının nedeni kasa sorumlusu ise;
---------------------------------- 31.12.2013 ------------------------135 Personelden Alacaklar hs 200
197 Sayım ve Tesellüm Noksanları hs 200
-Kasa noksanlığının nedeni çalınma ise veya neden bilinemiyorsa, hesap su şekilde kapatılır;
------------------------------------------ 31.12.2013 -----------------------689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar hs.(KKEG) 200
197 Sayım ve Tesellüm Noksanları hs. 200
------------------------------------------------ / ------------------------------3.2-ÇEKLER
Alınan ve verilen çekler itibari değerle (üzerinde yazılı
olan) değerlenir. Türk Ticaret Kanunu’nda vadeli çek olmamakla birlikte uygulamada vadeli çek kullanılmaktadır. Gerek Uluslararası Muhasebe Standartlarına, gerek
SPK mevzuatına göre hukuki duruma uymasa da, çekler
hesabında vadeli çeklerin olması halinde bunlar ilgili alacak veya borç senetleri hesabına aktarılmalıdır. Karşılıksız
çekler ise, şüpheli ticari alacaklar hesabına aktarılacaktır.
Vadeli çekler reeskont işlemine tabi tutulabilir ve 2013
yılı itibariyle vergi matrahının tespitinde gelir veya gider
olarak dikkate alınabilir. İşletmenin elinde yabancı para
üzerinden düzenlenmiş vadeli çeklerin bulunması halin-
de bunların dönem sonu kur değerlemelerinin yapılarak
ortaya çıkan olumlu ya da olumsuz kur farklarının ilgili
sonuç hesaplarına aktarılması gerekir.
3.3-BANKALAR
Bu hesap, işletmece yurtiçi ve yurtdışı banka ve benzeri
finans kurumlarına yatırılan ve çekilen paraların izlenmesini kapsamaktadır. Bankalara para olarak veya hesaben
yatırılan değerler borç, çekilen tutarlar ile üçüncü kişilerce tahsil edildiği anlaşılan çek ve ödeme emirleri alacak
kaydedilir.
Banka hesabında TL ve döviz cinsinden paralar tutulduğu için TL cinsinden kıymetler mukayyet değerle, döviz
cinsinden değerler ise, Maliye Bakanlığı’nca yayımlanan
ilgili döviz alış kuru ile değerlenirler.
Bankalar hesabının envanteri yapılırken öncelikle muhasebe kayıtları ile banka ekstreleri karşılaştırılır. Eksik ve
yanlış kayıtlar düzeltilerek muhasebe kayıtlarının banka
ekstreleri ile uyumu sağlanır. İlgili hesaplarda düzeltme
kayıtları yapılır.
Bankalar hesabının envanterinde dikkat edilecek diğer
bir konu da, bankaların işletme adına kesmiş olduğu vergilerin “193 Pesin Ödenen Vergiler ve Fonlar” hesabına
doğru olarak aktarılıp aktarılmadığıdır. Bazı bankalar tahakkuk ettirdikleri faizin kesinti sonrası kalan net tutarını
cari hesaba geçmekte, kestikleri vergiler için dekont düzenlemedikleri gibi cari hesaba da giriş-çıkış yapmamaktadırlar. Bu nedenle bankalardan elde edilen faiz ve repo
gelirleri üzerinden kesilen vergiler ilgili bankalardan bilgi
alınarak tespit edilmeli ve bunlar defterlerdeki kayıtlarla
karşılaştırılmalı, eksik ve hatalı kayıtlar düzeltilmelidir.
Bankalarda bulunan yabancı para mevcutlarının dönem
sonunda mutlaka değerleme işlemi yapılarak oluşan kur
farkları kambiyo karı veya zararı hesabına aktarılmalıdır.
• Vadeli Mevduat Hesaplarının Değerlemesi
Vergi Usul Kanunu’nun 281’inci maddesine göre; mevduat ve kredi sözleşmelerine dayanan alacaklar değerleme
gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate
alınır.
Söz konusu madde hükmüne göre ticari bir işletmenin
bankada bulunan vadeli mevduat hesaplarının dönem
sonu değerlemesinde, değerleme gününe kadar islemiş
olan vade kısmına mevduata ilişkin faiz oranı kullanılarak
faiz hesaplanacaktır. Böylece vadeli mevduat hesaplarının dönem sonu itibariyle gerçeklesen faiz tutarı, faiz geliri olarak dikkate alınacak ve vergilendirilecektir.
Ancak hemen ifade etmek gerekir ki, bu uygulama sadece ticari işletmelere ait vadeli mevduat hesaplarına
dayanan alacaklarda yapılacaktır. Bir diğer ifade ile gerçek kişilerin yani şahısların bankalardaki vadeli mevduat hesapları nedeniyle elde edecekleri faiz gelirleri vade
bitiminde elde edilmiş sayılacak ve faiz gelirinin tamamı
vadenin bittiği yılın geliri olarak vergilendirilecektir.
• 84 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
• Kıst Faiz Gelirine İsabet Eden Stopajların Durumu
Vadesi değerleme gününden sonra olan vadeli mevduat hesaplarına ilişkin olarak, değerleme gününe kadar
tahakkuk eden ve ticari kazancın tespitinde gelir olarak
dikkate alınan faiz tutarları üzerinden, ilgili dönem beyannamesinin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar
tevkif edilmiş olan verginin, beyannameye dahil edilen
gelire isabet eden kısmı hesaplanan vergiden mahsup
edilecektir.
Vadesi beyanname verme süresinden sonra dolan vadeli
mevduat hesaplarında ise kesilen verginin tamamı, kesintinin yapıldığı yılın beyannamesinde mahsup edilecektir.
Örneğin, (X) Anonim Şirketi 01.11.2013 tarihinde bir bankada 3 ay vadeli %18 brüt faizle 6.000 TL tutarında mevduat hesabı açtırmıştır. (Stopaj Oranı %15). Vade sonunda (31.01.2014) 270 TL faiz geliri elde edilecek ve 40,5 TL
vergi kesilecektir.
31.12.2013 tarihi itibariyle tahakkuk eden faiz tutarı
(6.000X0,18X2/12=) 180 TL’dir. Bu tutar üzerinden kesilecek vergi tutarı (180X0,15=) 27 TL olacaktır. Net faiz geliri:
(180-27=) 153 TL’dir. 180 TL faiz geliri için banka tarafından 31.01.2014 tarihinde yapılacak 27 TL gelir vergisi kesintisi 2013 yılı beyannamesinde mahsup edilecektir.
3.4-MENKUL KIYMETLER
Menkul kıymetler; faiz geliri veya kâr payı sağlamak veya
fiyat değişmelerinden yararlanarak kâr elde etmek amacı
ile geçici bir süre elde tutulmak üzere alınan hisse senedi,
tahvil, hazine bonosu, finansman bonosu, yatırım fonu
katılma belgesi, kâr-zarar ortaklığı belgesi, gelir ortaklığı
senedi gibi finansal araçlardır. VUK’nun 279’uncu maddesi gereğince, bir kısım menkul kıymetler borsa rayici,
bir kısım menkul kıymetler alış bedeli ile bir kısmı ise kar
ilaveli alış bedeliyle (kıst getiri ölçütü) değerlenmektedir.
Alış Bedeli ile Değerlenecek Menkul Kıymetler:
- Hisse senetleri
- Fon portföyünün en az % 51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu
katılma belgeleri.
Hisse senetleri alışları dolayısıyla yüklenilen kur farkı ve
faizler doğrudan gider yazılır.
Borsa Rayiciyle Değerlenecek Menkul Kıymetler:
- Varlığa dayalı menkul kıymet, finansman bonoları
- Devlet tahvili
- Hazine bonosu
- Gelir ortaklığı senedi, özel sektör tahvili
Yukarıda sayılan menkul kıymetlerin borsa rayicinin olmaması halinde veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğunun anlaşılması halinde bu kıymetler kıst
getiri ölçütüyle değerlenecektir.
Kıst Getiri Ölçütüyle Değerlenecek Menkul Kıymetler:
- Alış bedeli ile değerlenemeyen yatırım fonu katılma
belgeleri,
- Eurobondlar.
Aşağıda bir menkul kıymet alışı ve dönem sonunda yapılacak değerleme işlemine ilişkin bir muhasebe kaydı
örnek olarak verilmiştir.
-------------------------------31.12.2013 ----------------------------111- ÖZEL KES. TAHVL SENET VE BONOLARI XXX
100- KASA XXX
-------------------------------31.12.2013 ----------------------------181 -GELİR TAHAKKUKLARI
XXX
642- FAİZ GELİRLERİ XXX
---------------------------------- / -------------------------------------Bazı durumlarda satın alınan menkul kıymetlerin değerinde değer düşüklüğü söz konusu olabilmektedir. Değerleme günü itibariyle menkul kıymetlerin değerinde
meydana gelen bu nitelikteki değer düşüklükleri için
karşılık ayrılabilir. Ancak vergi kanunlarımızda, menkul
kıymetlerin değerinde meydana gelen düşüklük için
karşılık ayrılmasına ilişkin açık hüküm bulunmadığından,
ticari karın tespitinde dikkate alınan bu karşılığın mali
karın tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak
dikkate alınması gerekmektedir.
654- KARŞILIK GİDERLERİ XXX
119- MENKUL KIYMETLER DEGER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI
XXX
---------------------------------- / /------- -----------------------------3.5-TİCARİ ALACAKLAR
İşletme varlıkları içinde yer alan ve ticari alacak olarak
nitelendirilen alacaklar işletmenin ticari işlemleri sonucu
oluşan alacaklardır. Ticari faaliyetle ilgili olmakla birlikte
bir ticari işlem sonucu oluşmayan alacaklar diğer alacaklar grubu içinde gösterilir.
Ticari alacakların dönem sonu fiili envanterinin çıkartılması ilgili (borçlu) işletmelerle mutabakat sağlanarak
yapılır. Dönem sonu itibariyle nedeni bulunamayan envanter farklılıkları 197 veya 397 no.lu geçici hesaplara
kaydedilir. Ticari alacaklar vadelerine göre kısa ve uzun
vadeli olarak ayrıştırılır, vadesi geldiği halde tahsil edilmemiş olanlar takibe alınır.
Bütün alacaklar mukayyet değer ile değerlenir. Mukayyet değer ölçüsü uygulanmadan önce bu alacaklar içinde şüpheli ve değersiz alacaklar varsa saptanır ve bunlar
ilgili hesaplara aktarılır. Bankalar, bankerler ve sigorta
şirketleri alacaklarını tasarruf değeri ile değerlemek zorundadırlar. Mevduat veya kredi sözleşmelerine dayanan
• 85 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
alacaklar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır.
Dövizli alacaklar Maliye Bakanlığınca yayımlanan döviz
alış kuru üzerinden değerlenir. Dövizli satışlardan doğan
kur farkları aynı yılın sonuna kadar satış gelirleri hesabıyla ilişkilendirilir. Sonraki dönemlere ait kur farkları ise 646
veya 656 no’.lu hesaplara kaydolunur. Yurda getirilmeyen
ihracat bedeli dövizli alacaklar da değerleme günü kuru
üzerinden değerlenecektir.
Değerleme işleminde hesaplanacak kur farkları için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmez. Dövizli satışlardan kaynaklanan kur farklarının faturası, dövizli
alacağın tahsil edildiğinde düzenlenir ve bu faturada
KDV hesaplanır.
Örneğin, işletmenin 2013 yılında yapılan ihracattan doğan dövizli alacaklarının değerlemesi sonucu 2.000 TL
kur farkı gideri, 2012 yılında yapılan ihracattan doğan
dövizli alacaklarının değerlemesi sonucu 5.000 TL kur
farkı geliri oluşmuştur. Bunlara ilişkin muhasebe kaydı
aşağıdaki şekilde olacaktır.
- 2013 yılında yapılan ihracattan doğan kur farkı gideri:
---------------------------------31/12/2013 -------------------------612 Diğer İndirimler 2.000
120 Alıcılar 2.000
--------------------------------------/------------------------------------ 2012 yılında yapılan ihracattan doğan kur farkı geliri
--------------------------------31/12/2013 --------------------------120 Alıcılar 5.000
646 Kambiyo Karları 5.000
-------------------------------------/------------------------------------• Reeskont Uygulaması
Senede bağlı alacak ve borçların değerleme günü itibariyle vadeleri henüz gelmemiş olanların değerleme
günündeki değerlerine indirgemesine reeskont işlemi
denir. Reeskont işleminden amaç, senede bağlı alacak ve
borcun değerleme günü itibariyle net değerinin tespiti
ve dolayısıyla dönem kar-zararının hesaplanmasında,
tespit edilen net değerin dikkate alınmasını sağlamaktır.
Cari dönem reeskont hesapları izleyen dönemde kapatılır.
Reeskont uygulaması ihtiyaridir. Banka, bankerler ve sigorta şirketleri tüm alacak ve borçlarını reeskonta tabi
tutmak zorundadırlar. Alacak senetlerini reeskonta tabi
tutan işletmeler, borç senetlerini de reeskonta tabi tutmak mecburiyetindedirler.
Reeskont uygulamasının şartları şunlardır:
• Alacak veya borç senede (bono, poliçe) bağlanmış olmalıdır.
• Senede bağlı alacak ve borç ticari bir ilişkiden kaynaklanmış, yani dönem kâr zararının tespitine etki etmiş olmalıdır.
• Reeskonta tabi tutulacak senedin bir vade içermesi ve
dönem sonu itibariyle vadesinin dolmamış olması gerekmektedir.
• Reeskont uygulaması yapılırken tüm alacak senetlerinin reeskonta tabi tutulması gerekir. Kısmi reeskont uygulaması Maliye İdare tarafından kabul edilmemektedir.
Reeskont uygulamasında bazı özellikli uygulamalara dikkat etmekte fayda vardır.
Aşağıda sıralanan hususlara uygulamacıların önem vermesi son derece önemlidir.
• Vadesi henüz gelmemiş olan ancak senede bağlanmayan alacak ve borçlar reeskonta tabi tutulamaz.
• Hatır senetleri reeskonta tabi tutulamazlar.
Vadeli çeklerin mali mevzuat uyarınca reeskonta tabi tutulma olanağı 2013 yılı itibariyle mümkün bulunmaktadır.
Kampanyalı satışlar nedeniyle fatura düzenlenmeden
pesin olarak alınan alacak senetleri için reeskont hesaplanamaz.
Avans niteliğindeki alacak senetleri için reeskont hesaplanmaz.
Teminata veya tahsile verilen senetler şartları taşımak
kaydıyla reeskonta tabi tutulabilir.
Şüpheli alacak karşılığı ayrılmış senetli alacaklar için reeskont hesaplanmaz.
Müflisten olan senetli alacaklar için reeskont hesaplanamaz.
Alacak senedinin KDV dahil tutarı içermesi halinde; KDV
dahil toplam tutar üzerinden reeskont hesaplanır. Bu konuda aksi düşüncelerin olduğunu da belirtmek gerekir.
Dövizli senetlerde reeskont döviz bedeli üzerinden hesaplanır. Sonra bu tutar kur değerlemesine tabi tutularak
reeskont tutarına ulaşılır.
Reeskont hesaplamasında iç iskonto yöntemi kullanılır. Alacak ve borç senetlerinde faiz oranı belirtilmişse
üzerindeki yazan oran dikkate alınır. Belirtilmemişse TL
olarak düzenlenen senetlerde değerleme günü itibariyle
geçerli olan T.C.M.B. kısa vadeli avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı, dövizli senetlerde LBOR esas alınır.
Reeskont tutarı aşağıdaki formülle hesaplanabilir.
Reeskont Tutarı = (Nominal Değer X Faiz Oranı X Gün
Sayısı)
36.000 + (Faiz Oranı X Gün Sayısı)
• Şüpheli Alacaklar
Şüpheli alacak; belli karinelerle tahsilinin şüpheli hale
geldiği kabul edilen alacaklardır. Şüpheli alacağın senetli
veya senetsiz olmasının önemi yoktur. Şüpheli alacakların envanteri genellikle kayıtlar üzerinden yapılır.
Şüpheli alacaklar tasarruf değeri ile değerlenir. Şüpheli
alacaklar bilânçoya mukayyet değeri (kur değerlemesi dâhil) ile kaydedilmekte ancak, tasarruf değerine in-
• 86 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
dirgeyecek tutarda karşılık ayrılmakta ve bu karşılık da
bilânço aktifine negatif unsur olarak kaydedilmektedir.
Şüpheli alacaklar için karşılık ayrılabilmesinin şartları
şunlardır:
• Alacak ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame
ettirilmesi ile ilgili olmalıdır.
• Alacak hâsılat olarak kaydedilmiş olmalıdır.
• Alacak dava veya icra safhasında bulunmalıdır.
• Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla
istenilmiş olmasına rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek
derecede küçük alacak olması gerekir.
• Alacak teminatlı olmamalıdır.
• Mükellef bilânço esasına göre defter tutuyor olmalıdır.
• Alacak değerleme günü itibariyle şüpheli hale gelmiş olmalıdır.
Vadesinde ödenmeyen alacaklar için kanuni yollara hangi dönemde başvurulmuşsa alacak o dönemde şüpheli
hale geleceğinden, karşılık da söz konusu dönemde ayrılacaktır. Alacağın vadesi ile kanuni yollara başvurulması
farklı dönemlere rastlarsa, karşılık vadenin dolduğu yılda
değil, gerekli kanuni şartın sağlandığı yılda ayrılacaktır.
Bir başka ifadeyle, alacağın vadesi geldiği halde tahsil
edilememiş olması karşılık ayırmak için yeterli değildir.
Şüpheli alacak karşılığı ayrılması ihtiyaridir. Mükelleflerin şüpheli hale gelmiş bulunan alacakları için karşılık
ayırmamaları mümkündür. Alacağın şüpheli hale geldiği
dönemde ayrılmayan karşılığın sonraki dönemlerde artık
ayrılamayacağını savunan görüşler yoğunluktadır.
Avanslar için şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün
değildir.
Kamu idare ve müesseselerinden olan alacağın tahsil
edilmemesi ve bu yüzden bir zararın oluşması ihtimali
olmadığından bu tür alacaklar için prensip olarak şüphelilikten bahsedilemeyecek ve karşılık ayrılamayacaktır.
Ancak, alacağın miktarı konusunda bir ihtilaf varsa tasarruf değerine göre değerleme yapılarak karşılık ayrılabilir.
Gerçek bir alış verişe dayanmayan ve amacı işletmelerin
finansman ihtiyacını karşılamak olan hatır senedi ve çekler için şüpheli alacak karşılığı ayrılamaz.
Konkordato sözleşmesi alacağın şüpheli hale geldiği anlamına gelmemekte; tam tersine alacağın belirli vadelerde ödeneceğini mahkeme kararı ile garantiye almaktadır. Bu nedenle, konkordato sözleşmesine tabi tutulan
alacaklar şüpheli alacak sayılmamakta, dolayısıyla bu
alacaklar için karşılık ayrılamamaktadır. Konkordato anlaşması ile tahsilinden vazgeçilen alacak kısmı, değersiz
alacak olarak değerlendirilir ve doğrudan gider yazılır.
İflas eden bir tacirden alacak vadesi gelmemiş, dava konusu edilmemiş dahi olsa kendiliğinden şüpheli hale gelir. Ancak, mükelleflerin alacaklarını iflas masasına kay-
dettirmeleri şarttır.
Borçlunun borcunu vadesinde ödememesi üzerine mallarına haciz konulması, alacağın teminata bağlandığı anlamına gelmekte olup teminat altına alınan kısım kadar
alacak için karşılık ayrılamamaktadır.
Aciz vesikasına bağlanan alacaklar için şüpheli alacak
karşılığı ayrılabileceği yönünde görüşler bulunmakla birlikte, dönemsellik ilkesi kapsamında konuyu değerlendirmekte fayda olduğu düşünülmektedir. Öte yandan,
bu alacaklar değersiz alacak olarak kabul edilemez.
KDV, ekonomik faaliyetlerin doğal bir sonucu olarak
ortaya çıkan, işletme alacaklarının bir unsurunu teşkil
eden ve doğrudan doğruya mal veya hizmet tesliminden kaynaklanan bir alacaktır. Bu nedenle katma değer
vergisinden kaynaklanan alacağın ilgili dönem kayıtlarına girmesi ve katma değer vergisi beyannamelerinde
beyan edilmesi halinde şüpheli alacak karşılığı ayrılması
mümkündür.
• Değersiz Alacaklar
Değersiz alacaklar yargısal bir hükme veya kanaat verici
bir vesikaya göre tahsiline olanak kalmayan alacaklardır.
Bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutan bütün işletmeler değersiz alacak uygulamasından yararlanabilir.
Şüpheli alacaklar işletme bilânçosunda gösterilirken değersiz alacaklar işletme bilânçosunda gösterilmez. Değersiz alacaklar, bu vasfı kazandıkları dönemden itibaren
artık takip edilmez, kayıtlardan çıkartılır.
Kanaat verici belge alacağın tahsilinin imkânsızlığını
gösteren ve herkes tarafından kabul edilebilecek nitelikte bir delil olmalıdır.
Şu belgeler kanaat verici vesika olarak kabul edilebilir:
- Konkordato anlaşması
- Alacaktan vazgeçildiğini gösteren mahkeme tutanağı
- Malvarlığı bulunmayan borçlu hakkında mahkemece
verilmiş gaiplik kararı
- Malvarlığı bulunmayan borçlunun öldüğünü ve mirasçıların mirası reddettiğini gösteren belgeler
- Tasfiyeye tabi tutulmuş bulunan iflas kararı.
Aciz vesikasına bağlanan alacaklar değersiz alacak olarak
kabul edilemez. Vade konkordatosu, alacağı vadeye bağlandığından şüpheli alacak karşılığı ayrılması veya değersiz alacak yazılması söz konusu olamaz. Hatır senetlerinin
değersiz alacak olarak gider yazılması mümkün değildir.
• Vazgeçilen Alacaklar
Alacaklısı tarafından değersiz alacak niteliğine sahip olan
alacaklar borçlu için de vazgeçilen alacak niteliğinde
olacak ve Vergi Usul Kanunu’nun 324 üncü maddesinde
belirlenen “Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından
vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir
• 87 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde
zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına naklolunur.”
hükümlerine tabi olacaktır.
Konkordato veya sulh yoluyla vazgeçilen alacak tutarı,
borçlu açısından kar hükmünde olup, borçlunun defterinde özel bir karşılık hesabına alınır ve üç yıl içinde
zararla itfa edilmediği takdirde takip eden yıl kara aktarılır. Karşılık hesabında tutulmasındaki amaç; içinde bulunduğu mali zorluklar sebebiyle borcunu ödeyemeyen
mükelleflerin vazgeçilen alacak tutarı üzerinden hesaplanacak verginin aynı dönemde ödenmesi sebebiyle zor
durumda kalmalarını önlemektir. Bir nevi vergi ertelemesidir.
Ancak üç yıllık bekleme süresi içerisinde borçlunun işi
terki, ölümü ve kurumlarda devir halinde o yılın karına
eklenmelidir.
Üç yıllık bekleme süresi içerisinde işletme faaliyetlerinin
zararla sonuçlanması durumunda ortaya çıkan zarar tutarı öncelikle vazgeçilen alacaklar sebebiyle ayrılmış olan
karşılıktan mahsup edilmelidir. Kaynağı ne olursa olsun
geçmiş yıllara ait zararların vazgeçilen alacaklar sebebiyle oluşturulan karşılıklardan mahsup edilmesi mümkün
değildir.
3.6-STOKLAR
Ticari faaliyet kapsamında işletmelerin edindiği veya
ürettiği iktisadi kıymetlerin (malların) dönem sonu itibariyle henüz satılmamış kısmı ile henüz üretime sevk
edilmemiş ilk madde ve malzemeler işletme stoklarını
oluşturur. İşletme stokları, her an satılabilecek veya üretime verilebilecek kıymetlerden oluştuğundan bilânço
sadece dönen varlıkları içinde yer alır.
Dönem sonunda işletme stoklarının fiili envanteri çıkartılır. Fiili envanter esnasında işletmeler kendi yapılarına
uygun bir şekilde her tür malı tasnif eder ve her türlü
maldan kaç tane, kaç kilo, kaç metre olduğunu belirleyerek envanter listelerine yazar. Envanter listelerine alınması gereken stokları belirlerken kriter, malın işletme
mülkiyetinde olup olmadığıdır. Bu nedenle,
Satılmak üzere gönderilen konsinye mallar varsa bunlar
ile kayıtlara geçirilmiş olduğu halde henüz işletmeye gelmemiş yoldaki mallar envanter listelerine dahil edilmelidir.
Satılmış ve muhasebeleştirilmiş ancak henüz müşteriye
yollanmamış mallar ile emanet olarak işletmeye bırakılmış mallar varsa, bunlar envanter listelerine dahil edilmemelidir.
Stok sayımlarında stoklarda bulunan her türlü hammadde, yarı mamul, mamul ve yardımcı malzemeler ile ticari
mallar ayrı yarı envanter işlemine tabi tutulmalıdır.
Envanter işlemlerinde;
Dönembaşı Stok + Dönemiçi Alışlar = Dönemiçi Satış-
lar + Dönemsonu Stok
eşitliği sağlanmalıdır.
• Dönem Sonu Stok Sayım Farkları
İşletmeler dönem sonlarında stoklarının fiili envanterini
ve kaydi envanterini tespit eder. Farklılık bulunması halinde kaydi envanter fiili envanter seviyesine getirilmelidir.
Değerlemede fiili envanter sonuçları dikkate alınmalıdır.
Değerleme sonucu ortaya çıkan stok sayım noksanlıkları
ve fazlalıkları doğrudan gelir gider hesaplarına yansıtılmak yerine sebebi bulunana kadar 197 ve 397 no.lu hesaplarda takip edilmelidir.
Örneğin, yıl sonu sayımında 10.000 TL stok sayım fazlası
tespit edilmiştir.
Sebebi bulunamayan sayım fazlası:
--------------------------------- 31.12.2013 -------------------------------153 Ticari Mallar
10.000
397 Sayım Fazlası 10.000
----------------------------------31.12.2013 -------------------------------397 Sayım Fazlası
10.000
679 Olağan Dışı Gelir ve Karlar 10.000
--------------------------------- 31.12.2013 -------------------------------Yıl sonu sayımında 10.000 TL stok sayım noksanı tespit
edilmiştir.
Sebebi bulunamayan sayım noksanı:
-------------------------------- 31.12.2013 --------------------------------197 Sayım Noksanı
10.000
153 Ticari Mallar
10.000
---------------------------------31.12.2013 -------------------------------------------689 Diğer Olağan Dışı Giderler(KKEG) 11.800
197 Sayım Noksanı
10.000
391 Hesaplanan KDV
18.000
--------------------------------------- / ---------------------------------------Sebebi bulunamayan stok sayım noksanına ilişkin
KDV’nin ve noksan tutarının Kurum matrahının tespitinde Kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacağı unutulmamalıdır.
• Değeri Düsen Stoklar
Satın alınan veya imal edilen emtianın maliyet bedeline
nazaran değerleme günündeki satış bedelleri %10 ve
daha fazla bir düşüklük gösterdiği hallerde, maliyet bedeli yerine emsal bedeli ölçüsü uygulanabilir. Diğer ta-
• 88 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
raftan yangın, deprem, su basması gibi afetler yüzünden
veya bozulmak, çürümek, kırılmak paslanmak gibi haller
neticesinde iktisadi kıymetinde önemli bir azalış olan
emtia emsal bedelle değerlenecektir. Tabi afetler sonucu
değeri düsen malların emsal bedelle değerlenerek uğranılan zararın gider kaydedilebilmesi için; meydana gelen
olayın itfaiye, mahkeme gibi yetkili makamlara tespit ettirilmesi gerekir. Tespit belgeleriyle birlikte vergi dairesine müracaat ederek emsal bedelinin takdiri istenmelidir.
Hırsızlık ve dolandırıcılık sonucu işletmeden çıkan mallar
dolayısıyla oluşan zararın vergi matrahından düşülmesi
mümkün değildir.
Deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu
zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait alış
vesikalarında indirim konusu yapılan katma değer vergisi indirilemez.
3.7-MADDİ DURAN VARLIKLAR
Duran varlıkların bir kısmı fiili envanter yapılmasını gerektirmez. Ancak demirbaşlar gibi belli bir yerde sabit
olmayan, taşınması kolay kıymetlerin dönem sonu fiili
envanterinin yapılması ve kaydi envanter sonuçları ile
karşılaştırılması gerekir. Sabit kıymet noksanlığı ya teknik
yok olmadan ya da hırsızlık vb. olaylarla kıymetin işletme
dışına çıkmış olmasından kaynaklanır. Stoklara ilişkin bölümde envanter farkına ilişkin olarak yapılan açıklama bu
kıymetler için de geçerlidir.
Makine ve tesisatın kullanılması için montajı zorunlu
olan kıymetler montajının tamamlandığı dönemde sabit
kıymetler içine alınır. Bu asamaya kadar yapılan işlemler
yapılmakta olan yatırımlar içinde gösterilir.
VUK’un 269’uncu maddesinde iktisadi kıymetlere ait bilumum gayrimenkullerin, gayrimenkullerin mütemmim
cüzü ve teferruatının, tesisat ve makinelerin, gemiler ve
diger taşıtların, gayri maddi hakların maliyet bedeli ile
değerleneceği düzenlenmiştir. Maliyet bedeli VUK’un
262. maddesinde; bir iktisadi kıymetin iktisap edilmesi
veya değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara ilişkin diğer giderlerin toplamı olarak
tanımlanmıştır. VUK’nun 270’inci maddesine göre; amortismana tabi iktisadi kıymetlerin maliyet bedeline, satın
alma bedelinden başka, ödenen gümrük vergilerinin
nakliye ve montaj giderlerinin bina yıkım ve arsa tesviye
giderlerinin de dahil edilmesi zorunludur.
Satın alma sırasında yapılan noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile emlak alım ve özel
tüketim vergileri ve binek otomobillere ilişkin KDV’sini
maliyet bedeline dahil etme veya genel gider olarak doğrudan gider yazma konusunda mükellefler serbesttir.
Sabit kıymetin aktife alındığı dönemin sonuna kadar oluşan kredi faizleri ve kur farklarının maliyete ilave edilmesi
zorunludur. Aktifleştirme işleminin gerçekleştiği döne-
min sonuna kadar lehe oluşan kur farkları da maliyetle
ilişkilendirilecektir. Aktifleştirildikten sonraki dönemlere
ait olan kur farkları ve faiz giderleri ise gider veya maliyet
olarak dikkate alınabilecektir. İşletme kredilerinden sabit
kıymet maliyetine pay verilmesi zorunluluğu yoktur.
Gayrimenkulü genişletmek veya iktisadi kıymetini veya
sağladığı faydayı veyahut verimliliğini devamlı olarak artırmak amacıyla yapılan giderlerin maliyet bedeline ilave
edilmesi zorunludur.
• Amortisman Uygulaması
İşletme aktifine kayıtlı duran varlıkların maliyetleri belli
esaslar çerçevesinde kullanım dönemleri itibariyle gider
ve maliyetlere intikal ettirilmektedir. Bu giderleştirme
sisteminin adı amortismandır. Amortisman müessesesi
temel esprisini dönemsellik ilkesinden almaktadır. Her
dönemin gider ve maliyeti ilgili dönemin hasılatı ile karşılaştırılmalıdır. Sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar bilanço aktifinde negatif değer olarak gösterilir.
Amortismanın konusu, işletmede birden fazla yıl kullanılacak sabit kıymetlerdir. Sabit kıymetler faydalı süreleri dahilinde eşit yüzdelerle amorti edilir. VUK’a göre
amortisman süresi amortismana tabi varlıkların faydalı
ömürleridir. İktisadi ve teknik açıdan bütünlük arz eden
kıymetler oran, yıl ve yöntem olarak aynı çerçevede
amortismana tabi tutulur.
• Amortismanlar ile ilgili Özellikli Durumlar
- Her iktisadi kıymet için ayrı amortisman usulü kullanılabilir. Seçilen amortisman usulü sonraki yıllarda değiştirilemez, ancak azalan bakiyeler usulünden normale
dönülebilir.
- Tebliğ ile belirlenen oranlardan daha düşük oranda
amortisman ayrılabilir ancak amortisman süresi uzatılamaz.
- Gayrimenkullerin kullanım ömrünü uzatıcı nitelikteki
harcamalar, asıl gayrimenkulün itfa süresinden bağımsız
olarak, kendi itfa süresinde itfa edilir.
- Fonksiyon ve yararlarını artırıcı nitelikteki harcamalar,
asıl gayrimenkulün kalan itfa süresi içinde eşit tutarlarda
itfa edilir.
- Binek otomobillere ait ÖTV ve KDV doğrudan gider yazılabilir. Kayıt ve tescile tabi taşıtların, ilgili sicillerine kayıt
yapılmadan amortisman ayrılamaz.
- Binek otomobillerde ilk yıl ayrılmayan amortisman itfa
süresinin son yılında yok edilir.
Özel Maliyet Bedelleri
Kiralanan gayrimenkullerle ilgili olarak işletmeler tarafından yapılan değer artırıcı veya gayrimenkulü genişletici
nitelikteki giderlerden kira süresi sonunda kiralayanda
bırakılacak olan kıymetler özel maliyet adını almaktadır.
Bu tür harcamalar doğrudan gider yazılmayıp aktifleştiri-
• 89 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
lir. Özel maliyetler, maliyet bedeli ile değerlenir.
Özel maliyetler kira süresine göre eşit yüzdelerle amortismana tabi tutulur. Kira süresinin belirsiz olması durumunda amortisman beş yıllık süre esas alınarak hesaplanacaktır. Özel maliyet bedellerinin itfasında kıst
amortisman uygulaması yapılmayacak ve azalan bakiyeler usulü kullanılmayacaktır. Özel maliyetin bir bedel karşılığında devredilmesi durumunda iktisadi kıymet satısı
gibi işlem yapılacaktır.
Sabit Kıymet Yenileme Fonu
Bir işletmede satılan iktisadi kıymetin yenilenmesi zorunlu olduğunda veya işletme yönetimince yenilemeye
karar verildiğinde, satıştan doğan kâr sonuç hesaplarına
intikal ettirilmeyip bilanço pasifinde üç yıl süreyle tutulabilir. Yenileme fonu adı verilen bu düzenleme sadece
amortismana tabi iktisadi kıymetlerde uygulanabilir.
Yenileme fonu olarak ayrılacak kazancın işletmeden çekilmemiş olması gerekmektedir. Diğer taraftan yenileme
fonunun bilânçoda izlenmesi gerektiğinden bu uygulamadan sadece bilânço usulüne göre defter tutan işletmeler yararlanabilecektir.
Yeni alınacak kıymetin hiç kullanılmamış olması yenileme fonu kullanımı için şart değildir. Yalnız alınan kıymetin cins ve vasıf olarak satılan kıymetle aynı olması zorunludur.
Yenileme fonu üç yıl içinde yeni alınan kıymetin amortismanına mahsup edilir.Yeni kıymet alınmış dahi olsa üç yıl
içinde kullanılmayan yenileme fonu üçüncü yılın sonunda gelir yazılmalıdır.
3.8-BANKA KREDİLERİ
VUK’un 285. maddesine göre borçlar mukayyet değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi sözleşmelerine
müstenit borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır. Kredi borçlarının
dönem sonu değerlemesinde, değerleme gününe kadar
işlemiş olan vade kısmına karşılık olarak krediye ilişkin
faiz oranları kullanılarak faiz hesaplanacak ve bu faizler
bir taraftan kredi borcuna eklenirken diğer taraftan cari
dönem finansman gideri olarak dikkate alınacaktır.
Bu uygulama ile kredi faizlerinin ilgili oldukları dönemde
maliyet veya gider hesaplarına intikal ettirilmesi sağlanmış olacaktır.
Kredi kuruluşlarından kredi alan bazı işletmeler, söz konusu kredileri kısmen veya tamamen başka işletmelere
özellikle de kardeş kuruluşlara kullandırabilmektedirler.
Bu durumda, kredi maliyeti olan kredi faizlerinin, kullanan işletme bazında dağıtıma tabi tutulması gerekmektedir. Yani kredi kurulusunun kredi kullanan işletme
adına tahakkuk ettirdiği faizler, bu işletme tarafından
kredinin fiilen kullanımı oranında kredi aktarılan kuruluşa yansıtılmalıdır. Aktarılacak tutarın hesaplanmasında
faiz oranı, kullanım süresi ve kullanılan kredi tutarı dikkate alınacaktır. Kredi faiz aktarımı fatura ile yapılmalı,
genel oranda KDV hesaplanmalıdır. Dekontla kredi faiz
aktarımı yapılamayacaktır.
Kredi faiz aktarımında, faiz aktaran işletme faizle birlikte
kredi kullanan işletme aleyhine bir miktar da gider payı
hesaplayabilecektir. Ancak bu şekilde aktarılacak gider
payının, örtülü kazanç dağıtımı iddiasına konu olmaması
için kredi kullanım tutarı ve faizle uyumlu olması gerekmektedir.
3.9-ORTAKLARA CARİ HESABIN VERGİSEL DURUMU
İşletmeler ilişkili kişilerle olan cari hesap ilişkilerini ayrıntılı bir şekilde izlemek durumundadırlar. İşletmeler ilişkili
kişilere menfaat temin ettilerse, bu menfaat için düşük
bir ücret veya bedel aldılarsa ya da hiçbir ücret veya bedel alınmadıysa transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü
kazanç dağıtımı eleştirisi ile karsı karsıya kalma olasılıkları büyüktür. Uygulamada en çok karşılaşılan durum işletmelerin ortaklarından alacaklı olmalarıdır.
İşletmelerin ortakları ile sürekli ilişki içinde olması olağan
ve normal bir durumdur. Vergisel yönden ise ortaklara
işletme kaynaklarının bedelsiz, karşılıksız ve uzun süreli olarak tahsis edilmesi eleştirilen noktadır. Ayrıca tersi
durumda ise, yani ortak işletmeye yüksek tutarlarda borç
verdiyse bu borç için işletmeden faiz isteyemeyecektir.
(Kurumlar Vergisi mükelleflerinde örtülü sermayeye tutarına isabet eden kısım)
Bu faiz vergi mevzuatımız açısından kanunen kabul edilmeyen bir giderdir (GVK.m.41). Vergi uygulaması açısından ve muhasebe ilkeleri gereği de işletmenin sahiplerinden ayrı bir kişiliği bulunmaktadır. İşletmenin geliri,
gideri, kaynakları işletme sahiplerinden ayrıdır. İşletme
sahipleri, kendilerine tanınan yasal yollar haricinde işletme kaynaklarını kesinlikle bedelsiz olarak kullanamazlar.
İşletmeye konu malları bedelsiz veya emsalinden daha
düşük belle satın alamazlar. Bu konuda önemli olan ticari olsun veya olmasın, işletmenin ilgili kişilerle, özellikle
de ilişkili şirketlere ve ortaklarına cari hesap ilişkilerinde
emsal kurum veya kişilere nazaran avantaj, menfaat sağlayıp sağlamadığıdır.
Diğer cari hesap ilişkileri de tıpkı ortaklar cari hesabında
olduğu gibi ele alınmalıdır. Eğer ilişkili kişilere bir menfaat sağlandıysa bunun ücret veya bedeli emsaline uygun
bir şekilde alınmamışsa, işletmenin mahrum kaldığı gelir
kaybı telafi edilmelidir.
Ayrıca, ortaklara veya diğer cari hesap ilişkilerinde faiz
hesaplanması durumunda ise hesaplanan faiz üzerinden
KDV hesaplanmasına gidilmesi gerektiği İdare tarafından kabul edilmektedir.
3.10-VERGİ KARŞILIĞI AYRILMASI
İşletmelerin cari dönemde kâr elde etmeleri durumunda
• 90 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
bu karlar üzerinden izleyen yıl içinde beyan edilip ödenecek kazanç vergileri için karşılık ayrılması zorunludur.
Cari yıl kazancına mahsuben pesin ödenen vergiler de
bilanço pasifinde, vergi ve diğer yükümlülük karşılıklarının altında (371 no.lu hesap) negatif değerle gösterilir.
Böylece vergi karşılığı bilançoya gerçek (net) değeri ile
aktarılmış olur.
- Dönem Karından Vergi Karşılığı Ayrılması
----------------------------------31/12/2013 ------------------------------691 Dönem Karı Vergi Yas.Yük. Karşılığı 100.000
370 Dönem Karı Vergi Yas.Yük. Karşılığı 100.000
--------------------------------------/ ----------------------------------- Dönem net kar veya zararının tespiti
--------------------------------- 31/12/2013 -------------------------------690 Dönem Karı Veya Zararı 500.000
691 Dönem Karı Vergi Yas.Yük. Karşılığı 100.000
692 Dönem Net Karı(zararı) 400.000
-------------------------------------/ ------------------------------------
-----------------------------------/ --------------------------------------- Pesin ödenen vergilerin aktarımı
-------------------------------31/12/2013 ---------------------------371 Dönem Karının Pesin Öd. Vergi Yüküm.
95.000
193 Pesin Ödenen Vergiler ve Fonlar 95.000
-----------------------------------/ -------------------------------------- Ödenecek K.V. Vergisinin Hesaplanması
-----------------------------25.04.2014 ------------------------------370 Dönem Karı Vergi Yas.Yük. Karşılığı 100.000
371 Dönem Karının Pesin Öd. Vergi Yüküm.
95.000
360 Ödenecek Vergi ve Diğ.Yas.Yük.
5.000
-------------------------------- / ----------------------------------------4-SONUÇ
İşletmelerin bir yıllık faaliyeti ve bu faaliyet sonucunda
oluşacak mali tablolar, dönem sonunda yapılacak envanter ve değerleme işlemleri sonucu ortaya çıkacaktır.
İşletmelerin bir yıllık kar veya zararı ve bunun üzerinden
ödenmesi gereken vergiler dönem sonunda yapılacak
işlemlerle belirleneceğinden mükelleflerin ve meslek
mensuplarının bu konuya ayrı bir önem vermeleri gerekmektedir.
- Dönem net kar/zararının bilanço hesabına aktarımı
-------------------------------31/12/2013 ---------------------------692 Dönem Net Karı(zararı) 400.000
590 Dönem Net Karı 400.000
• 91 •
*YMM, VDK E.Grup Başkanı
SAYI 11 | NİSAN 2014
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Ülkemizde son yıllarda etkin bir şekilde uygulanmaya
başlayan İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu Türk Cumhuriyetinin tarihi kadar eskidir. Kökleri Osmanlı’ya dayanan,
maden işçilerini korumaya yönelik uygulamaları içeren
kanun ülkemiz savaşta olmasına rağmen 1921 yılında
TBMM’de yasalaşmış ve yürürlüğe girmiştir. 1930 yılında
çıkarılan “Umumi Hıfzıssıhha Kanunu”nun 180. Maddesi
ile de 50 kişi ve üzeri işçi çalıştıran işletmeler için İşyeri
hekimliği zorunlu bir hale gelmiştir.
Asıl amacı işçinin çalıştığı ortam içinde huzur ve güven
ortamında iş hayatına devam etmesini sağlamak olan ve
bu sayede “devlet-işveren-işçi” sorunlarını büyük oranda
çözümleyen İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu çok kısa zamanda büyük değişimlere vesile olmuştur.
Bu kanun yürürlüğe girdiğinden bugüne değin şunu çok
iyi bir şekilde ortaya koymuştur ki o da işyerlerindeki verimliliğin ciddi bir şekilde artmış olmasıdır.
Bu kanunun tanıdığı hakları işletmesinde eksiksiz bir
şekilde uygulayan işletme sahipleri gerek ürün kalitesi
olsun, gerek verimlilik olsun eskisine nazaran daha iyi
sonuçlar elde etmekteler.
Yıllarca çalıştığı işyerinde zehirlenme korkusu yaşayan ya
da hastalıklara yakalanma korkusu içinde günlerini geçiren işçi arkadaşlarımız, karşısında kendisinin sağlığıyla
bizzat ilgilenen bir işyeri hekimi görünce artık daha mutlu bir şekilde iş hayatına devam etmektedir.
Ama burada dikkat edilmesi gereken bir husus var ki o
da işin sağlık kısmını oluşturan işyeri hekimliği hizmetinin devamlılık arz etmesine dikkat etmek gerektiğidir.
Buradaki devamlılıktan kastım devamlı gittiğimiz bir dahiliye hekimi gibi ya da aile hekimliği gibi bu hizmetinde
aynı hekim tarafından işyerimizde yapılmasını sağlamaktır.
Her işyerinin kendine has riskleri ve hastalık yapabilme
ihtimali vardır. Hal böyle iken çalışan sağlığı açısından
uzun süreli gözlemler, meslek hastalıklarının ortaya çıkmasını engellemede büyük önem arz eder.
Hayatımızın pek çok yerinde hastalıkta veya sağlıkta karşımıza çıkan doktorların işyerlerinde vazifelendirilmiş
hali olan işyeri hekimlerinin aslında diğer hekimlerden
farklı bir vazife üstlenmemiş olduğunu iyi idrak etmeliyiz.
Olayı bu zeminde ele alırsak “Çok Tehlikeli-Tehlikeli-Az
Tehlikeli” işletmelerde işçi başına verilmesi gereken hizmet süresinin aslında olayın riskine binaen hesaplanmış
Dr. Hasan Sami ÖZVARİNLİ*
ve oluşabilecek hastalıkları daha oluşmadan tespit etmeyi hedefleyen çok mühim bir durum olduğu anlaşılır.
Bir OSGB firması sahibi olarak şunu çok açık bir şekilde
söyleyebilirim ki İşyeri hekimliği ne yazık ki işverenler
tarafından gerekli önemi görmüyor. OSGB işletmeciliğinin insan sağlığı açısından önemini anlamış kişilerce icra
edilmesi, ülkemizin ileri ki yıllarda iş sağlığı açısından büyük oranda yükünü
. Her şeyi para olarak görmeyen ve insan sağlığına yatırım yapan dürüst işletmecilik anlayışı ne yazık ki şu günlerde çok az sayıda ki OSGB’de karşımıza çıkmaktadır.Zamanla tazminat davaları ve cezalar artıkça elbette bu tip
firmalar elenecektir. Lakin burada işverenlerinde bu işin
önemini anlayıp aynı ciddiyette çalışan firmaları tercih
etmesi şart.
İnsan ve çevre sağlığı açısından bir diğer sıkıntılı durumda şu ki periyodik muayene için kullanılan araçlar. Burada dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır.
Karşımıza çıkabilecek en önemli durum akciğer grafisi
taraması yaparken bayan çalışanların gebelik sorgulaması düzgün yapılıyor mu buna dikkat etmeliyiz. Bunun
sebebi hepinizin bildiği üzere radyasyonun erken haftalıklarda ki gebelerde sakat doğum oranını artırıyor olmasından ötürüdür.
Bir diğer önemli durum da muayene için gönderilen
araçların gerekli izinleri var mı, sağlık taramasını yapmak
için devletin resmi kurumlarından izin almış mı, bunlara
dikkat etmeliyiz. Kaçak bir şekilde çalışan araçlar işçi sağlığı ve çevre sağlığı açısından büyük tehlikeler taşımaktadır.
• 92 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
Ve son olarak yapılan tahlilleri ve çekilen filmleri işyeri
hekimimiz muhakkak incelemeli. Art niyetli insanlarca
işletilen bazı araçlar aslında hiçbir film çekimi yapmadan
sistemde yapmış gibi göstererek haksız yere kazanç elde
etmektedir. Sisteminde bulundurduğu değişik filmleri
ve tahlil sonuçlarını çalışanların tahlil sonuçlarına ekleyen bu art niyetli şahıslar, çalışan sağlığı açısından en çok
dikkat edilmesi gereken husustur.
Elimden geldiğince sizlere izah etmeye çalıştığım is sağlığı aslında büyük oranda bizim vicdanımızın eseridir. Ortaya konan hizmette önce insan sağlığı diyebilen kişilerin bu sektörde ilerlemesi en büyük temennimdir.
Unutmayalım ki, önlemek ödemekten kolaydır.
*İmza Sağlık OSGB Sağlık Koordinatörü
• 93 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
VERGİ SAFSATASI- VERGİ CENNETİ- ULUSLARARASI
SERMAYE VE YOKSULLUK
Vergi Cenneti (Tax Haven) Borron’s vergi sözlügünde “
vergi mükelleflerinin vergiden kaçınmasını (Avoidance
of Tax) sağlayan ve gizli şartlar altında işlemlerin yapılabilmesine olanak veren bir yargısal düzenlemedir.” Spitz’in vergi cennetleri ansiklopedisinde ise vergi cennetleri üç ayrı sınıfa ayrılmıştır.
Dr. Ömer Faruk YELTEKİN*
1- Verginin bulunmadığı ülkeler (örneğin Cayman adaları, Bahama ve Bermuda gibi)
2- Sadece vergi cennetlerinde elde edilen gelir üzerinden vergi alınması veya diğer ülkelerden elde edilen gelirlerden çok düşük oranlı vergi alınması (örneğin Honk
Kong, Panama ve Liberya gibi )
3- Belli tip şirketlere veya işlemlere vergi kolaylıkları ve
avantajları sağlayan ülkeler (Örneğin Channel adaları,
Luxemburg, The Isle of man ve Monaco gibi)
Vergi cennetleri birçok yazar tarafından farklı sınıflara ayrılmıştır. Ancak genel olarak vegi cennetlerini altı sınıfa
ayırmak mümkündür.
1- Sıfır Vergi Alınan Ülkeler
maması gibi avantajlardan yararlanmak amacıyla vergi
cenneti ülkelere gitmek istemektedir.
Bunun çok kısaca tabiri, bütün dünya gelirlerinin sermayeye peşkeş çekilmesidir. Her ülkenin en büyük sermayedarları gibi, Uluslar arası büyük sermayedarlara da Vergisel Düzenlemeler ile sürekli bir rant sağlanır haldedir. Bu nedenler dünyanın en iyimser tahminle % 90 oranında insan kesimi, % 10’luk kesime kölelik yapar. Buna devletler de çanak tutar.
2- Düşük Oranlı Vergi Alınan Ülkeler
3- Yabancı Ülkelerden Elde Edilen Gelirlerden Vergi Almayan Ülkeler
4- Off-Shore Şirketlere Ve Holding Şirketlere Özel Teşvik
Sağlayan Ülkeler
5- İhracat Ve İmalata Sıfır Vergi Uygulayan Ülkeler
6-Uluslararası Şirketlere Vergi Kolaylıkları Tanıyan Ülkeler
Yabancı sermayenin vergi cennetlerinde yatırım yapmasının birçok nedeni bulunmakla birlikte asıl olarak
yabancı sermaye, vergi cenneti ülkelerin sunduğu; sıfır
veya düşük oranlı vergi yükümlülüğünden veya ticaret
ve banka işlemlerinin gizli tutulmasına yönelik katı kuralların uygulanmasından veya döviz kontrolünün bulun
Bu yüzden dünyanın belirli bölümlerinde açlık, savaş vb.
nedenlerle yaşlısı ile çocuğu ile göçe maruz kalan yüz
binler, Hawaii’de milyar dolarlık bir sarayın imar olunması için sermayedarlar adına yürürler o çileli ve ölüm dolu
yolu. İşte bu yüzden uluslararası sermayedarlar gelip, Ülke
borsasında spekülatif hareketler ile istediği kazancı kaldırıp, sıfır vergi ile alıp dönerler ülkelerine. Dalgalanan
ekonomi yüzünden yüzlerce işyeri kepenk kapatıp, evine
götürecek ekmek bulamaz.
İşte bu yüzden Gana’daki altın madenlerinden, Ganalı
köle konumunda işçileri çalıştırmak suretiyle altın elde
edip, satın alıyor görünümü ile Gana hükümetine bir kuruş vergi ödemeden alıp götürür uluslararası sermaye.
• 94 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
Altın madeni Gana fakir, halkı açtır bu yüzden.
Ne zaman ülkelerin kendi içinde yer alan vergi mevzuatları kutsal sermayedarları vergileyebilir ise, ne zaman
uluslararası bir vergi kurulu oluşur, uluslar arası bir vergi mevzuatı ile uluslar arası kutsal sermayedarları vergileyebilir ise, işte o zaman, Birleşmiş Milletler Mülteciler
Yüksek Komiserliği, açlık, sefalet ve savaşlar sebebiyle
yaşadıkları topraklardan zorunlu olarak göç eden insan
sayısının 67 milyona ulaşarak rekor seviye çıktığını açıklamaz. İşte o zaman adaletten, o zaman vergi ilminin, bir
ilim olduğundan bahsedilir.
Aksi takdirde ne kadar çok vergi külliyatı okur iseniz, o
kadar çok mideniz bulanır.
*SMMM, Bağımsız Denetçi, SPK Bağımsız Dış Denetçi,
Kayseri SMMM Odası Mevzuat İnceleme Komisyonu
Başkanı
• 95 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİ VE HAKSIZ
REKABETLE MÜCADELE YAZILIMI
3568 sayılı yasamıza göre ruhsat alıp yetkilendirilmiş olan
bizler kanunumuzun tanıdığı yetki ve sorumluluklar çerçevesinde mesleğimizi icra ederken sık sık kısaca haksız
rekabet olarak tanımlayacağımız davranışlarla karşılaşmaktayız. Haksız rekabet sayılan fiillerin önlenememesi,
bu fiillerin zaman içinde kanıksanmasına ve yaygınlık
kazanmasına yol açmaktadır. Yaygınlaşan haksız rekabet
fiilleri de mesleğimizin kalitesini, toplum içindeki itibarını düşürmekte, meslek mensuplarının gelirlerini etkilemekte en kötüsü de meslektaşlar arasında husumete yol
açmakta mesleki dayanışmayı yok etmektedir.
Bütün bu sorunları aşmak ve meslektaşlarımızın mesleki faaliyetlerini 3568 sayılı yasamız çerçevesinde icra
etmelerini sağlamak için önce Disiplin Yönetmeliğimiz
hazırlanmış ve 31.10.2000 tarih ve 24216 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır. Söz konusu yönetmeliğin Disiplin
Cezaları ile ilgili maddeleri çoğunlukla haksız rekabet
fiillerine verilecek cezalarla ilgilidir. Zaman içinde bu konunun daha kapsamlı olarak bir yönetmelikle düzenlenmesi ihtiyacı doğmuş, bunun üzerine Haksız Rekabet ve
Reklam Yasağı Yönetmeliğimiz hazırlanarak 21.11.2007
tarih ve 26707 sayılı Resmi Gazetede yayınlamıştır.
Haksız Rekabet ve Reklam Yasağı Yönetmeliğimiz
Haksız Rekabet fiillerini üç ana başlıkta ayrıntılı olarak
ele alarak tek tek tanımlamıştır. Bu başlıklar:1- meslek
mensupları arasında ve iş sahipleriyle ilişkilerde haksız
rekabet, 2-ücret ve diğer mali nitelikteki uygulamalarla
ilgili haksız rekabet 3- reklam yoluyla haksız rekabettir.
Ayrıca reklam yasağı, tabela, basılı evrak, marka tescili,
telefon rehberi, sirküler kitapçık ve tanıtım broşürleri basımı, kitap ve makale yayını, personel istihdamı, medya
ilişkileri, internet uygulamaları konularında da haksız rekabet sayılacak fiilleri tanımlamış ve bu konularda meslek mensuplarının haksız rekabet yapmadan ve reklam
yasağına uyarak nasıl mesleki faaliyetini sürdüreceklerini
anlatmıştır.
Haksız Rekabet Ve Reklam Yasağı Yönetmeliğimiz ilave
bir yenilik daha getirerek odalar ve birlik bünyesinde Yönetim Kurulunun atayacağı Haksız Rekabetle Mücadele
Kurulu kurulmasını öngörmüştür. Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu da söz
konusu kurulu atayarak faaliyete geçirmiştir. Bu sayede
odamız meslektaşlarımızın haksız rekabetle ilgili karşılaşacağı her türlü konuyu kovuşturup Yönetim Ve Disiplin
Kuruluna yardımcı olacak bir kurula kavuşmuştur.
Bekir PADAR*
İlaveten TÜRMOB Haksız Rekabet Kurulunun yaptığı
haksız rekabetle mücadele çalışmaları kapsamında haksız rekabetin önlenmesinde en önemli araçlardan biri
olacağını umduğumuz bir yazılım geliştirilerek Zonguldak ilimizde pilot uygulaması yapılıp başarılı sonuçlar
alınmıştır. Söz konusu yazılım mecburi meslek kararı
TÜRMOB Genel Kurulunda onaylanmış.13.12.2013 tarihli
28850 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
01.01.2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek olan Haksız Rekabetle Mücadele Yazılımının Meslek mensuplarınca Kullanılması Hakkında Mecburi Meslek Kararının
haksız rekabetin önlenmesinde önemli bir adım olacağını düşünüyorum. Bu yazılımın kullanımı mecburidir
ve kullanmama fiili disiplin suçunu gerektirmektedir. Bu
Mecburi Meslek karanının uygulanmasının mutlaka sağlanacağı ve bunun oda kurulları tarafından titizlikle takip
edileceği TÜRMOB tarafından ifade edilmektedir.
Meslek mensuplarının bu yazılıma girecekleri bilgiler
bir şifre ile korunacak diğer meslek mensuplarının erişimine kapatılacaktır. Bu yazılımla sözleşmenin başlamasın, sözleşmenin sona ermesinin de gerekçeleri ile odaya
bildirimi yapılacaktır. Odaya yapılacak zorunlu bildirimler
de bu yazılımın içine eklenmiştir. Sözleşmede belirlenen
ücret ile tarifede belirlenmiş olan ücretin karşılaştırılması
sağlanacak, düşüklük var ise yazılım meslek mensubu-
• 96 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
nu uyaracaktır. Ayrıca bu yazılımla sözleşmeden doğan
damga vergisi yükümlülükleri ile ilgili bildirimlerde düzenlenebilmektedir. Söz konusu yazılıma odamızın internet sitesindeki online işlemler menüsünden ulaşabilirsiniz.
Bu yazılımın etkin kullanılması sayesinde; tahsilat sorunu büyük ölçüde çözülecek, kayıt dışılığın önüne geçilecek, meslektaşların düşük ücretle çalışmaları, ücret
almadan işe devem etmeleri, engellenecektir. Müşteri
değişimlerinde karşılaşılan (düşük ücretli iş kabulü, borcu
olan müşterinin işinin kabul edilmesi, müşterinin ayrılma
nedeninin geçersizliği vb.)gibi birçok sorun halledilmiş
olacaktır. Odamıza vereceğimiz bazı bilgi ve bildirimler
otomatik hazırlanacağı için zaman tasarrufu da sağlayacaktır. Kısacası bu yazılım kullanıldıkça haksız rekabetin
önüne geçiliyor olacaktır. Bu sayede meslektaşlarımız
arasında birçok önemli sorun çözülmüş olacak, mesleki
dayanışmamız artacak, mesleğimiz müşterilerimiz ve kamuoyunda hak ettiği saygınlığa kavuşacaktır.
Son söz olarak; sorunlarımızı birlikteliğimiz ve dayanışmamızla ancak aşabileceğimizi ve bunun içinde hep
beraber mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyor haksız rekabetle ilgili konularda tüm meslektaşlarımızın gereken duyarlılığı göstereceğine inanıyorum.
*SMMM, Kayseri SMMM Odası Haksız Rekabetle Mücadele
Kurulu Başkanı
• 97 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
DENETİM DUYARSIZLIĞI
Değerli Meslektaşlarım,
Bilindiği üzere, bağımsız çalışan meslek mensupları
olarak aynı zamanda bir kamu hizmeti de ifa etmemizi
sağlayan mesleğimiz, temelinde etik kuralların sıkı sıkıya
uygulanması gereken bir toplumsal duyarlılık mesleğidir.
Mesleğin geleceği açısından en önemli tehlikelerden biri
de etik kurallarla bağdaşmayan davranışların mesleğin
özünü zedeleyecek şekilde vuku bulmasıdır. Bu tehlikelerin başında da “ meslek etiğine aykırı haksız rekabet”
uygulamaları gelmektedir.
Bu konuyla ilgili bütün meslek mensuplarının rahatsız
olması bir yana dursun, artık sadece sözlü olarak dile getirilmesi, mesleki toplantılarda konuşma metinleri hazırlanırken kullanılması gereken “klişe“ bir sözden ibaret
olmaya başlaması ve hazırlanan konuşma metinlerinin
bütünlüğünü tamamlaması dışında hiçbir anlam ifade
etmemeye başlaması son derece manidar ve mesleğin
geleceği açısından “denetim duyarsızlığı” adı altında yeni
bir meslek hastalığının da başlangıcıdır.
Odamız Mesleki Kurallara Uyum ve Denetim Komisyonunda bulunan meslek mensupları tarafından dile
getirilen bu hususları siz değerli meslektaşlarımızla da
paylaşmak ve komisyonumuzun yapacağı denetimler
hususunda bilgilendirmeyi amaçladığımız bu yazıda,
ilgili yönetmelik üzerinde yaptığımız durum değerlendirmesi neticesinde aldığımız kararların dayanağı
olan ilgili yönetmelik ve buna bağlı olarak sebep-sonuç
ilişkilerini aktaracağım.
Serbest muhasebecilik, serbest muhasebeci mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleklerine ilişkin
Haksız Rekabet Ve Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 14.
maddesi şu şekildedir;
Tabela Madde 14 – (1) Meslek mensupları kullanacakları tabelalarda; Oda ve Birlik amblemi, meslek unvanı ile ad ve
soyadı, ortaklık bürosu unvanı, şirket ise şirket unvanı
varsa akademik unvanı, büronun adresi, telefon numarası, internet adresi ile elektronik posta adresi yer alabilir.
Hasan BALCI*
Tabelada bu Yönetmelikte belirlenenlerin dışında unvan,
deyim, yabancı dillerde yazılmış ifadeler ile sair şekiller,
işaret, resim, fotoğraf ve benzerlerine yer verilemez.
(2) Aynı büroda birlikte çalışma halinde, birlikte çalışan
meslek mensuplarının ad ve soyadlarının, ortaklık şeklinde çalışılması durumunda ise ortaklık unvanının tabelada yer alması zorunludur.
(3) Tabela, büronun bulunduğu binanın giriş kapısının
yanına, giriş holü veya koridoruna ya da büro giriş
kapılarının yanına asılabilir. Bina cephelerine, büro
balkonu ve pencerelerine birden fazla tabela asılamaz,
benzeri yazılar yazılamaz.
Nasıl ki mesleğimizin etiğine aykırı hareket edenler
kendilerine korunacak yollar ve çeşitli yöntemlerle
kendilerine sahip çıkacak yoldaşlar arıyorlar ise, mesleği
iyi yaptığına inananlar da aynı kararlılıkla dostlarının ve
meslektaşlarının bilinç düzeylerini geliştirmek, olumlu
yönde gelişim ve ilerlemesi için üzerine düşeni yapmak,
en önemlisi de kendi iç muhasebelerini yapmak durumundadırlar.
Meslek mensuplarının son yıllarda bürolarında sıklıkla
başvurdukları ve kullandıkları kulağa hoş gelen unvanlar ile mükellefler arasında yeni bir olguya neden olmuş,
• 98 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
hatta “ sizinki hangi muhasebe? “ gibi soruların sorulmasına sebep olmuştur. Yukarıda belirttiğimiz kendilerine korunacak yollar arayan ve meslek etiğine aykırı
hareket eden kişiler, mükellefler nezdinde muhasebe
büroları arasında hiçbir farklılığın olmadığı algısı yaratarak kaçak bürolara “kamufle” imkanı da sağlamaktadır.
TÜRMOB düzeyinde büro standartları ile çalışmaların
devam ettiği bir dönemde, öncelikli olarak meslektaşlarımızın bu algının bertaraf edilmesi adına bürolarında gerekli düzenle meleri yapmaları ve kaçak bürolara
Eminiz ki hiçbir meslektaşımız kendi isminin tabelasında
bulunmasından rahatsızlık duymaz. Fakat başkaca unvan kullanımları ile gizlenme imkânı bulan kaçak veya
belge kullandırma suretiyle çalışan bürolarda meslek
mensubu isminin rahat bir biçimde kullanılamayacağı da
aşikârdır. Hele ki yaratılan başka unvanlı muhasebe bürosu algılamasında, ruhsatı olmadığı halde mükelleflere
kendisini mali müşavir olarak tanıtarak ve kamufle olmaya çalışan bürolarda ise tabela olarak neyin asılabileceği
sorusu akla gelmektedir. Bu nedenle yapılacak denetimlerde bu tür bürolar birinci derecede şüpheli olarak bilinecek ve kamufle olma imkanı da bulunmayacaktır.
Tüm bu süreçlerin sağlıklı bir şekilde ve yasal mevzuatlarda
belirtilen usul, esas ve standartlara uygun olarak yerine getirilebilmesi, mesleğimizin belirli bir kalitede varlığının korunarak geliştirilmesine katkı sağlanması yine biz meslek mensuplarının faydasına olacaktır. Aksi takdirde haksız rekabet
doğuran uygulamalar, mesleğimizin kalitesini son derece
olumsuz yönde etkileyecek; tüm muhasebe, denetim, raporlama, bilgi edinme vb. süreçlerinde aksamasına ve kalitesinin
düşmesine neden olacaktır.
Meslek mensuplarının tabelalarında yaptıkları ve çok
küçük gibi görülen yönetmeliğe aykırı bu uygulamanın ne gibi büyük suiistimallere zemin hazırladığının
maalesef ki farkında olmadığı kanaatindeyiz.
gizlenme imkânını ortadan kaldırılması hususunda yönetmeliklere uygun olarak bürolarını dizayn etmeleri gerekmektedir.
Unutmayalım ki,
“İtimat, kontrol etmeye mani değildir”
Saygılarımla.
*SMMM, Kayseri SMMM Odası Mesleki Kurallara Uyum ve
Denetim Komisyonu Başkanı
• 99 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
KOBİ’LER İÇİN “KALİTE”Lİ BİR YAZI
KOBİ’lerimiz ciddi yönetim ve dolayısıyla geleceğe uzanamama sorunu yaşamaktadırlar. İşletmelerin de canlılar gibi yaşam eğrileri vardır. Doğarlar, büyürler, yaşarlar.
Fakat ölmelerini istemiyoruz. Ölmemeleri için de amaçları kadar onları amaçlarına götüren metodolojileri, sistemleri de önemlidir. Sistem, fonksiyonlar arası ilişkidir.
Sistemin okunabilir, anlaşılabilir ve uygulanabilir olması
gerekir. Zekâya bilginin yüklenmesi zekâyı anlamlı kılar. Bilginin zekâya yüklenmesinden daha önemlisi ise
zekânın yüklenen bilgiyi nasıl kabul ettiği, anlamlandırdığı, kullandığı ve hangi sonuçlar aldığıdır. İşletmelerin
kendilerine has yönetim sistemlerini kendi zekâlarına
yüklemeleri ve kurumsallaşarak iyi yönetilmeye, kalıcı
olmaya ihtiyaçları vardır. Doğru yönetim tarzını bularak
sisteminizi kötüden iyiye, iyiden mükemmele götürmeniz bir zaman skalası içinde olacaktır. Öyle ya bir başkası
için gıda ve vitamin olan sizin için acı bir zehir olabilir.
Kurulacak sistem, yönetim biçimi ne olursa olsun birinci
şart onu insanın kontrolü ve inisiyatifinden çıkarmanız
gerekecektir. Her başarılı yönetim biçimi uygulaması üst
yönetimin, işletme sahiplerinin inanması ile olmuştur.
Önce yönetim inanır, sonra tepeden gelen inanç tırnağa
kadar tüm bünyeye iner, siner, yayılır.
Bu anlamda ‘Kalite’ yönetim sistemleri işletmeler için çok
önemli bir yönetim silahıdır. Kalite gribinin virüsünü taşıyan bir işletmenin hapşırığı başarı ve kalıcılıktır. Kalite,
sistemi insanın kontrolü, keyfi uygulaması ve inisiyatifinden çıkarmanın işi şansa bırakmamanın temel ve yegâne
formülüdür. Küf kokan, hantal, tembel, keyfi yapıdan gıcırdamayan çarkların ahenk içinde döndüğü bir işletme
olmanın temel aracıdır kalite. Kalite, işletme içerisindeki
mekanizmayı insan faktöründen çıkarıp, sistem faktörüne yükler. Kalite, anam babam usulü yönetim anlayışından gerçek manada yönetişime geçmenin katalizörüdür.
Kalite, mükemmel bir yönetim anlayışı, keyifli bir çalışma
disiplini, çatışmadan çalıştıran sosyosferi kuran, isabetli
değişim ve dönüşüm kültürünün ta kendisi, hizmetkar
liderliği hakim kılan, dağınık insanları takım haline getiren, yenilikçi-yaratıcı fikirleri ekonomik değere dönüştüren atmosferi yaratan sistemi inşa edecek yönetim
argümandır. Kalite, aslında bütünsel kurumsallaşmanın,
yönetimsel kurmaylaşmanın, sistemsel olgunlaşmanın,
insan kaynağının sürekli öğrenerek uzmanlaşmasının,
takım olarak davranış oluşturmanın temeli ve çekirde
Mete TAŞTAN*
ğidir. Kalite yönetim sistemleri onu doğru anlayan, uygulayan ve sürekli kılanlar için bir kurtuluş, kuruluş ve
kullanım reçetesidir. Kalite, ara sıra gelişim yerine sürekli
gelişimi oluşturan, tesadüf eseri gelen başarılar yerine
her seferinde derecesinde artış göstererek tekrarlanan
başarıları getiren, geçici, kaypak ve uzmanlaşmamış çalışanlar yerine kalıcı, işine âşık, sadakatli ve profesyonelleşmiş çalışanları işletmede tutan çekici, cazibeli, ümitkar bir yönetim çubuğudur.
Kalite şu iki soruya cevap vererek size yönetim ışığı sağlar: “Şeyleri doğru mu yapıyoruz? Doğru şeyleri mi yapıyoruz?” Bu iki rehber soruya cevap bulanlar kurtuluşu ve
değişimi yanı başlarında bulacaklardır. Dağınık, yarınsız,
hıyar-arşik bir şekilde türlü eziyetler ve ahmaklıklar içinde
yönetilmeye çalışılan işletmeler için Kalite’ye geçmek ve
Kalite’yi seçmek anahtar bir ekonomik ölçüt keşfetmek
kadar eşsiz değerdedir. Kalite yönetim sistemleri, kalite
ruhu doğru anlaşılıp doğru biçimde kullanıldığında büyüme yaratır, ilerleme kaçınılmazdır, öğrenme süreklidir,
var olan büyüme ivmesi ise mutlaka hızlanır. Bugün birçok KOBİ kalitenin maliyetlerinden yakınmaktadır. Ama
gözden kaçırılan, içinden fil bile geçebilecek delik haline
gelmiş kalitesizlik maliyetleri kaliteli olmanın maliyetinden kat be kat daha fazladır. Hem kalite zaten müşterinin
koyduğu kuraldır. Kalite öğretisindeki müşteri kraldır ilkesi baş döndürücü bir şekilde kalitesizlikte ısrar eden iş-
• 100 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
letmelerin ensesinde boza pişirmektedir. Öyle ya, kalite,
satılabileni üretmektir, ürettiğini satmak değildir. Satılabilenin ne olduğuna da işletmeler değil müşteriler karar
vermektedir. İş bu kadar zor ve zahmetli iken bir de kalitesizlikten aşırı cehalet maliyetleri ödemek işletmelerin
çöküşünü hızlandırıyor. Kalite hiçbir zaman son değil her
zaman heyecanlı bir başlangıçtır. İyi yönetilerek geleceğe uzanma hedefi belirleyen işletmelerin sigortası kalite
ipine sıkı sıkı bağlanmaktır. Kalitenin sigortası ise bu işe
üst yönetim dâhil bütün herkesin inanmasıdır. Kaliteden
kim sorumludur sorusuna hep bir ağızdan “Biz sorumluyuz” diyen işletmeler inancı yakalamışlardır.
*Kayseri Kalite Yönetim Derneği Başkanı, Uluslararası İlişkiler ve Özel Hukuk Uzmanı, Genel Müdür/ Özel Sektör
• 101 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
ARAMIZDAN AYRILANLAR
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Odamız Üyesi SMMM. Hasan BALCI’nın babası Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine
yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Özer DOĞAN’ın babası Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce
Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Adnan ÖZTÜRK’ün annesi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine
yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SM. Ahmet Uzaslan ve SMMM. Mustafa Uzaslan’ın erkek kardeşi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SM. Ahmet TANER’in babası Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce
Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Osaman MUSLU’nun babası Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine
yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Mehmet KARAHASAN’ın babası Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Yüzel DURAN’ın babası Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce
Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Bekir CANPOLAT’ın annesi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine
yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Ömer Faruk YELTEKİN ile SMMM. Yusuf YELTEKİN’in anneanneleri Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Necati YILDIRIM’ın kayınpederi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Mahmut SUNGUR’un kayınvalidesi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır.
Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SM. Mahmut BAYIRBAŞI’nın ağabeyi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine
yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Salim PEHLİVANOĞLU’nun ablası Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Turgut TUNÇBİLEK’in ağabeyi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Mustafa YILMAZ’ın kayınpederi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Canan KARATAŞ’ın annesi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine
yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SM. Yılmaz ÇAT’ın ablası Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Orhan ÖZCANDIR’ın babası Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine
yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SM. Güler ÖZER’in kayınvalidesi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine
yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SM. Kadir Erol Hasilik ve SMMM. İsmail Cangiz Hasilik’in annesi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Ahmet Oğuz TAŞGAVRAYAN’ın babası Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır.
Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Mahmut KOPAR’ın annesi Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine
yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
Odamız Üyesi SMMM. Mustafa UÇANER Hakk’ın rahmetine kavuşarak aramızdan ayrılmıştır. Kendisine yüce Allah’tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.
• 102 •
SAYI 11 | NİSAN 2014
• 103 •
Download