Cari İşlemler Dengesi ve Büyüme Üzerine Etkisi

advertisement
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
EKONOMİ NOTLARI
Türkiye’de Altın:
Dış Ticaret, Cari İşlemler Dengesi ve Büyüme Üzerine Etkisi±
Zelal Aktaş
Altan Aldan
İhsan Bozok
Özet:
Faruk Aydın
Burak Kanlı
Bu çalışmada son dönemde artan altın ihracatının dış ticaret rakamları ve endeksleri, cari işlemler
dengesi ve büyüme üzerine etkileri incelenmiştir. Bunun yanında, gerek net döviz pozisyonunun
hesaplanması gerekse önümüzdeki dönemde altın ihracatının sürdürülebilirliğinin bir göstergesi olması açısından,
Türkiye için altın stoku tahmini yapılmıştır. 1984 yılından bu yana Türkiye’de önemli miktarda altın stoku (en az
2189 ton) biriktirildiği tahmin edilmektedir. Parasal olmayan altın kaleminin ihracat fiyat endeksine dahil
edilmezken ithalat fiyat endeksine dahil edilmesi nedeniyle, dış ticaret endekslerinin yorumlanmasında söz
konusu durumun dikkate alınması gereği değerlendirilmiştir. Altın fiyatlarında son yıllarda gözlenen hızlı yükselişin
net altın ithalatçısı olunan 2011’de cari işlemler açığını genişletici, net altın ihracatçısı olunan 2012 yılında ise cari
işlemler açığını daraltıcı etkisi olduğu görülmektedir. Son olarak, 2012 yılında altın net dış talebinin
karşılanmasında yurt içi üretimin payının çok düşük olduğu ve dolayısıyla altın ihracatının GSYİH yıllık
büyümesine katkısının sınırlı olduğu tahmin edilmektedir.
Abstract:
This note examines the impact of recent hikes in gold exports on foreign trade figures and
indices, current account balance and economic growth. Besides, Turkey’s gold stock is
estimated to account for the net foreign exchange position and to make inference on the sustainability of gold
exports. Turkey is projected to accumulate significant amount of gold stock (2189 tons at minimum) since 1984.
The exclusion of non-monetary gold item in the export price index measurements generates need for a cautious
interpretation of the foreign trade indices. The upward trend in gold prices in the last years have a widening effect
on the current account deficit in 2011, when Turkey was a net gold importer and a contractionary effect on 2012,
when Turkey was a net gold exporter. Finally, as recent hikes in gold exports are met basically by imports, the
impact of gold export increase on growth is presumed to be restricted.
±
Çalışmaya olan değerli katkılarından dolayı çalışmanın hakemlerine teşekkür ederiz.
Ekonomi Notları
1
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
1. Giriş
Türkiye’de hane halkı tarafından geleneksel tasarruf aracı olarak görülen fiziki altın büyük
ölçüde yastık altında tutulmaktadır. Diğer taraftan, özellikle 2008-2009 yıllarında yaşanan küresel
kriz sonrası dönemde altın fiyatlarında yaşanan artışlar hane halkının yastık altında tuttuğu
altınların kayıt içine alınması vasıtasıyla ekonomiye kazandırılması olgusunu yeniden gündeme
taşımıştır. Bu süreçte, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Türk lirası zorunlu
karşılıkların bir kısmının standart işlenmemiş altın cinsinden tutulabilmesine ilişkin yeni
düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenleme ile birlikte TCMB net uluslararası rezervlerinin içinde
gösterilen altın mevcudu hızlı bir şekilde artış göstermiştir. Öte yandan, 2012 yılının Mart ayından
itibaren İran kaynaklı talep nedeniyle altın ihracatının dış ticaret gelişmeleri üzerine de bir takım
niceliksel etkileri gözlenmiştir.
Bu çerçevede, Türkiye’de altın stokunun büyüklüğüne dair bilgi sahibi olunması ve altın dış
ticaretinin büyüme ve cari işlemler dengesi üzerine yapacağı muhtemel etkinin anlaşılması büyük
önem taşımaktadır. Bir sonraki bölümde Türkiye’de altın üretimi ve ticaretinin zaman içindeki
gelişimi incelenmekte ve altın stokuna ilişkin tahmin sunulmaktadır. Daha sonraki bölümlerde altın
dış ticaretinin sırasıyla dış ticaret rakamları ve endeksleri, cari işlemler dengesi ve büyüme
üzerine etkileri tartışılmaktadır.
2. Türkiye’de Altın Dış Ticareti, Altın Üretimi ve Stoku
Türkiye geleneksel olarak altının değer saklama aracı olarak kullanılması ve altın üretiminin
kısıtlı olmasından dolayı önemli bir altın ithalatçısı olmuştur. Türkiye’nin altın dış ticareti
işlenmemiş ve işlenmiş altın olarak iki kaleme ayrılabilir. İşlenmemiş altın standart külçe altını,
işlenmiş altın ise standardı olmayan altın kaynaklı ziynet eşyalarını ifade etmektedir. Türkiye’nin
tarihsel olarak net işlenmemiş altın ithalatçısı iken, net işlenmiş altın ihracatçısı olduğu
gözlenmektedir.
Türkiye’de Altın Dış Ticareti
İşlenmemiş altın dış ticareti miktar bazında 1984 yılından günümüze incelendiğinde üç farklı
dönem dikkat çekmektedir: 1984-2000 yılları arasında işlenmemiş altın ihracatının yapılmadığı
görülmektedir. Bu dönemde altın ithalatının 1994 kriz dönemi hariç kademeli şekilde arttığı dikkat
çekmektedir. 2001-2007 arasında ise ihracatın (düşük miktarda da olsa) başladığı ancak ithalatın
artış eğilimine devam ettiği görülmektedir. 2008 yılından bu yana ise altın ihracatında sıçrama,
altın ithalatında ise daralma dikkat çekmektedir (Tablo 1). Nitekim Ocak 2008 – Ağustos 2012
döneminde işlenmemiş altın dış ticaretinde denge yakalanmış, işlenmemiş altın ihracat (536 ton)
ve ithalat miktarları (538 ton) birbirine çok yakın seyretmiştir. Böylece işlenmemiş altın dış ticaret
hacmi 1000 tonun üzerine çıkmıştır. Öte yandan, son dönemde İran’a yapılan ihracat göz ardı
Ekonomi Notları
2
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
edildiğinde, Türkiye’nin işlenmemiş altın ihracatının geleneksel pazarları Birleşik Arap Emirlikleri,
İsviçre, İngiltere’dir. Bunlar içinde en fazla ihracat İsviçre’ye yapılmıştır.
2012 yılı Ocak-Ağustos döneminde işlenmemiş altın ihracatında İran kaynaklı olarak büyük bir
sıçrama göze çarpmaktadır. Söz konusu dönemde işlenmemiş altın ihracatı 2011 yılının aynı
dönemine göre tam 13 kat artarak 9,3 milyar dolara ulaşmış, böylece toplam ihracat içinde yüzde
9,3’lük bir paya sahip olmuştur. İran’a yapılan altın ihracatı aynı dönemde 8,3 milyar seviyesinde
gerçekleşmiştir.
Tablo 1: Türkiye'nin Altın İhracat, İthalat ve Üretimi
İşlenmemiş
Altın İhracatı
(milyon $)*
İşlenmemiş
Altın İthalatı
(milyon $)*
İşlenmemiş
Altın İhracatı
(ton)
İşlenmemiş
Altın İthalatı
(ton)
İşlenmiş Altın
İhracatı
(milyon $)*
İşlenmiş
Altın İthalatı
(milyon $)*
İşlenmiş
Altın İhracatı
(ton)
İşlenmiş
Altın İthalatı
(ton)
Üretim
(ton)
1984
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1985
0
269 (2,4)
0
26
0
0
0
0
0
1986
0
94 (0,8)
0
8
0
0
0
0
0
1987
0
121 (0,9)
0
8
0
0
0
0
0
1988
0
32 (0,2)
0
2
0
0
0
0
0
1989
0
1058 (6,7)
0
85
1 (0,0)
1
0
0
0
1990
0
1532 (6,9)
0
124
3 (0,0)
0
0
0
0
1991
0
1161 (5,5)
0
99
6 (0,0)
0
0
0
0
1992
0
1430 (6,3)
0
126
13 (0,1)
1
1
0
0
1993
0
1881 (6,4
0
158
24 (0,2)
1
2
0
0
1994
0
480 (2,1)
0
39
44 (0,2)
0
4
0
0
1995
0
1322 (3,7)
0
107
61 (0,3)
0
5
0
0
1996
0
1672 (3,8)
0
134
110 (0,5)
13 (0,0)
9
1
0
1997
0
1867 (3,8)
0
175
163 (0,6)
31 (0,1)
15
3
0
1998
0
1761 (3,8)
0
186
211 (0,8)
50 (0,1)
22
5
0
1999
0
1079 (2,7)
0
120
289 (1,1)
29 (0,1)
32
3
0
2000
0
1900 (3,5)
0
212
385 (1,4)
55 (0,1)
86
8
0
2001
26 (0,1)
989 (2,4)
3
114
431 (1,4)
50 (0,1)
66
8
1.1
2002
53 (0,1)
1408 (2,7)
5
141
568 (1,6)
68 (0,1)
80
10
4.3
2003
76 (0,2)
2598 (3,7)
7
226
708 (1,5)
93 (0,1)
87
16
5.4
2004
91 (0,1)
3498 (3,6)
7
266
932 (1,5)
135 (0,1)
105
17
5.0
2005
132 (0,2)
3886 (3,3)
9
271
1129 (1,5)
174 (0,1)
110
20
5.0
2006
637 (0,7)
3982 (2,9)
33
204
1096 (1,3)
235 (0,2)
85
25
8.0
2007
972 (0,9)
5326 (3,1)
43
237
1490 (1,4)
369 (0,2)
96
23
10.0
2008
3626 (2,8)
4991 (2,5)
130
178
1586 (1,2)
426 (0,2)
84
22
11.2
2009
4639 (4,5)
1632 (1,2)
148
52
1087 (1,1)
205 (0,1)
54
10
14.3
2010
2070 (1,8)
2523 (1,4)
53
64
1446 (1,3)
283 (0,2)
56
11
16.4
2011
1474 (1,1)
6252 (2,6)
29
124
1847 (1,4)
350 (0,1)
55
10
24.0
1564 (1,6)
250 (0,1)
42
7
15.6
2012**
9343 (9,3)
6292 (4,0)
177
119
* Parantez içindeki rakamlar toplam içindeki yüzde payını göstermektedir.
** Ocak-Ağustos dönemi
Diğer taraftan, işlenmemiş altın ihracat ve ithalat eğilimleri incelendiğinde ihracat ve ithalat
arasında gecikmeli bir korelasyonun varlığı dikkat çekmektedir (Grafik 1). 2006 yılı başından 2012
Ağustos ayına kadar olan dönemdeki altın dış ticaret verileri, güçlü bir ithalat artışını takip eden
birkaç ay içinde ihracatta da benzer bir artışın yaşandığına işaret etmektedir. Nitekim 2012 yılı
Ekonomi Notları
3
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
Mart ayından başlayan ihracat artışından önce 2011 yılı Ağustos ve Eylül aylarında işlenmemiş
altın ithalatında kayda değer bir artış yaşanmıştır.
Grafik 1: İşlenmemiş Altın İhracat ve İthalatı
(üç-aylık birikimli, milyon ABD doları)
6000
İthalat
5000
İhracat
4000
3000
2000
1000
05.2012
01.2012
09.2011
05.2011
01.2011
09.2010
05.2010
01.2010
09.2009
05.2009
01.2009
09.2008
05.2008
01.2008
09.2007
05.2007
01.2007
09.2006
05.2006
01.2006
0
Kaynak: TÜİK
İşlenmiş altın dış ticareti açısından Türkiye tarihsel olarak net altın ihracatçısıdır. Dünya Altın
Konseyine göre Türkiye işlenmiş altın pazar büyüklüğü açısından Hindistan, Rusya, ABD ve Çin
ile beraber anılmaktadır. Ayrıca, işlenmiş altın üretiminde de Hindistan ve İtalya ile beraber ilk üç
ülke arasında yer almaktadır.
1
2001-2012 dönemi incelendiğinde, Türkiye’nin işlenmiş altın
ihracatının toplam ihracat içindeki payının yüzde 1,1-1,6 arasında dengeli bir seyir izlediği
gözlenmektedir. 2011 yılında işlenmiş altın ihracatı 1,9 milyar ABD doları, ithalat ise 350 milyon
ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. 2012 yılı Ocak-Ağustos döneminde aynı rakamlar
sırasıyla 1,6 milyar ABD doları ve 250 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir (Tablo 1).
Türkiye’de Altın Üretimi
Dünya Altın Konseyi verilerine göre, dünya altın üretimi 2800 ton seviyesinde gerçekleşmiştir. 2
Çin, Avustralya, ABD, Rusya ve Güney Afrika altın üretiminde başı çeken ülkelerdendir.
Türkiye’de ise 2001 yılında 1,1 ton ile başlayan altın üretimi 2011 yılında 24 tona yükselmiştir.
2012 yılının ilk sekiz aylık döneminde ise altın üretimi 15,6 tona ulaşmıştır (Tablo 1). 2008 yılına
kadar, ithalata göre ihmal edilebilir düzeyde olan üretim, 2009 yılında ithalatın yüzde 23,1’ine
ulaşmıştır. 2012 yılının ilk sekiz ayı itibarıyla Türkiye’nin altın üretimi ithalatın yüzde 14,4’ünü
karşılamaktadır.
Türkiye’nin Altın Stoku
Türkiye’de hane halkı tarafından geleneksel tasarruf aracı olarak görülen fiziki altın, ziynet
eşyası olmasının yanı sıra saklama ve tasarruf aracı olarak da kullanılmaktadır. Diğer taraftan,
1
2
Dünya Altın Konseyi 2012 İlk Çeyrek Raporu.
Dünya Altın Konseyi 2012 İlk Çeyrek Raporu.
Ekonomi Notları
4
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
özellikle 2008-2009 yıllarında yaşanan küresel kriz sonrası dönemde altın fiyatlarında yaşanan
artışlar hane halkının yastık altında tuttuğu altınların kayıt içine alınması vasıtasıyla ekonomiye
kazandırılması olgusunu yeniden gündeme taşımıştır. Bu süreçte, TCMB tarafından Türk lirası
zorunlu karşılıkların bir kısmının standart işlenmemiş altın cinsinden tutulabilmesine ilişkin yeni
düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenleme ile birlikte TCMB net uluslararası rezervlerinin içinde
gösterilen altın mevcudu hızlı bir şekilde artış göstermiştir. Ayrıca altın, uluslararası piyasada
kolayca dövize çevrilebilir olması sebebiyle Türkiye’nin net döviz pozisyonu kapsamında dikkate
alınması gereken bir kalemdir. Bunun yanında, önümüzdeki dönemde altın ihracatının
sürdürülebilirliği açısından da altın stok miktarı önem arz etmektedir. Bu çerçevede, Türkiye’de
altın stokunun büyüklüğünün ölçümü büyük önem taşımaktadır.
Türkiye’deki altın stokunun hesaplanması gerek ülkemizdeki altın birikiminin yüzyıllara
yayılması, gerekse veri setinin çok geriye gitmemesi sebebiyle zordur. Ancak, belirli dönemler
arası akım altın hareketleri hesaplanarak söz konusu dönemler içindeki stok altın rakamları
tahmin edilebilir. Bu noktadan hareketle, 1984-2012 Ağustos dönemi arasındaki ithalat, ihracat ve
üretim değerleri kullanılarak her yıl için akım altın hareketi hesaplanmıştır.3 Daha sonra akım altın
hareketleri toplanarak 1984 yılından bu yana biriken altın stoku bulunmuştur.4
Yöntemsel olarak 1984 yılından günümüze her bir yıl için akım altın (AA) değerlerin
hesaplanması (1) numaralı denklemde gösterilmektedir:
AAt = İthalatt + Üretimt - İhracatt
(1)
Her yıl için hesaplanan AA(t) değerleri toplanarak 1984 yılından günümüze kadar olan stok altın
(SA2012) hesaplanmıştır.
SA2012 = ∑
(
)
(2)
Hesaplamaya dahil edilen altın ihracat ve ithalatı işlenmemiş ve işlenmiş altını kapsamaktadır.
İşlenmemiş altın için referans olarak kullanılan parasal olmayan altın ihracatı ve ithalatı verileri,
1984-2012 arası TCMB ödemeler dengesi istatistiklerinden derlenmiştir. İşlenmiş altın ihracat ve
ithalatı verileri ise TÜİK'in yayınladığı Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) sınıflamasına
göre 711319 ve 711419 kodlu mücevher ve kuyumcu eşyası kalemlerinden derlenmiştir.
İşlenmemiş altın dış ticareti olarak adlandırılan parasal olmayan altın verileri miktar cinsinden
değil değer cinsinden (ABD doları) açıklanmaktadır. Miktar cinsinden parasal olmayan altın dış
3
1984 yılının başlangıç yılı olarak alınmasındaki en önemli etken işlenmiş ve işlenmemiş altın dış ticaretine ilişkin sağlıklı verilere 1984 yılından bu
yana ulaşılabilmesidir.
4
Türkiye’de altın üretimi 2001 yılında başlamıştır.
Ekonomi Notları
5
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
ticaret verilerini hesaplamak için ilgili yıldaki altın ihracat ve ithalat değeri o yıldaki referans altının
fiyatına bölünmesi suretiyle hesaplanmıştır.5
Türkiye’nin 1984 yılından bu yana altın ihracat, ithalat ve üretim değerleri, Tablo 1’de yer
almaktadır. Buna göre, 1984–2012 Ağustos döneminde Türkiye’nin altın stokunun 2189 ton arttığı
tahmin edilmektedir. Bir başka deyişle, 1984 yılın başında Türkiye’nin altın stokunun sıfır olduğu
varsayımı altında, 2012 yılı Ağustos ayı itibarıyla Türkiye’nin altın stoku 2189 ton olmuştur. Söz
konusu miktar yaklaşık 115 milyar ABD dolarına tekabül etmektedir. 6 Burada vurgulanması
gereken bir nokta, söz konusu altın stoku tutarının varsayımımız gereği bir alt sınır ifade ettiğidir.
Türkiye’de altının yüzyıllar boyunca yatırım ve ziynet eşyası olarak kullanıldığı göz önüne alınırsa,
ülkemizin altın stokunun yukarıda belirtilen rakamdan daha yüksek olması ihtimali yüksektir.
3. Altın Ticaretinin Dış Ticaret Rakamları ve Endeksleri Üzerine Etkisi
2012 yılında İran kaynaklı olarak artan altın ihracatı ve paralelinde artan altın ithalatı dış ticaret
rakamlarını ciddi ölçüde etkilemiştir. 2012 yılının Ocak-Ağustos döneminde ihracat yıllık yüzde
12,8 oranında artarken, altın hariç ihracat artışı yüzde 3,1 olarak gerçekleşmiştir. İthalatta ise,
altın ithalatının toplam ithalat içindeki payının daha düşük olması nedeniyle, toplam ithalat ile altın
hariç ithalatın artış oranları arasındaki fark daha düşük kalmıştır; toplam ithalat yüzde 2,4
oranında gerilerken altın hariç ithalat ise yüzde 4 oranında gerilemiştir.
Grafik 2: Mevsimsellikten Arındırılmış Dış Ticaret
(milyon ABD doları)
23000
İhracat
21000
İhracat (altın hariç)
19000
İthalat
İthalat (altın hariç)
17000
15000
13000
11000
9000
7000
07.2012
04.2012
01.2012
10.2011
07.2011
04.2011
01.2011
10.2010
07.2010
04.2010
01.2010
10.2009
07.2009
04.2009
01.2009
10.2008
07.2008
04.2008
01.2008
5000
Kaynak: TÜİK, TCMB.
Mevsimsellikten arındırılmış veriler de, son dönemde altın ihracat ve ithalatının, dış ticaret
verilerini ciddi ölçüde etkilediğine işaret etmektedir (Grafik 2). Altın hariç ihracat rakamları
incelendiğinde, 2012 yılı başından itibaren yataya yakın bir seyir gözlenirken, toplam ihracatta bir
ivmelenme görülmektedir. Benzer şekilde, altın dışlandığında azalan ithalat, altın ithalatı dahil
edildiğinde ılımlı bir artış görüntüsü çizmektedir.
5
6
Referans altın fiyatı olarak Londra’da işlem gören 1 ons altının ilgili yıldaki ortalama fiyatı temel alınmıştır.
Değer hesaplanırken 2012 yılının ilk sekiz ayındaki dünya ortalama ons fiyatı temel alınmıştır.
Ekonomi Notları
6
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
Nominal verilerde simetrik olan altın ihracatı ve ithalatının etkisi reel verilerde simetrik
olmamaktadır. TÜİK tarafından 2003 bazlı dış ticaret birim değer endeksleri oluşturulurken,
ihracat için 1767 madde, ithalat için ise 2103 madde seçilmiştir (TÜİK, 2008). İşlenmemiş ya da
yarı işlenmiş altın, ihracat birim değer endekslerinde yer almazken ithalat birim değer
endekslerinde yer almakta ve SITC sınıflandırmasında yayınlanmaktadır. Dolayısıyla, altın
fiyatlarının genel dış ticaret fiyatlarına göre bulunduğu yüksek seviye, altın ithalatı arttığında
ithalat birim değer endeksini artırırken, altın ihracatındaki artışın ihracat birim değer endeksine
etkisi olmamaktadır.7 Öte yandan TÜİK, dış ticaret miktar endekslerini, gerek mal grupları bazında
gerekse toplam dış ticarette, değer endeksini birim değer endeksine bölerek hesaplamaktadır.8
Altın, ihracat birim değer endeksinde yer almamakla birlikte, genel ihracat miktar endeksi
oluşturulurken değer endeksine dahil edilmektedir. Bir başka deyişle, altın ihracatı reelleştirilirken,
genel ihracat birim değer endeksi kullanılmaktadır. Altın ithalatı reelleştirilirken ise, altın ithalat
birim değer endeksi kullanılmaktadır. Bu durumda, altın ihracatının ihracat miktar endeksine
katkısı aynı miktarda altın ithalatının ithalat miktar endeksine katkısından yüksek olmaktadır.
Özetle, altın fiyatlarının genel dış ticaret fiyatlarından belirgin olarak daha yüksek olduğu ve altın
ithalat ve ihracatının arttığı dönemlerde, dış ticaret hadlerinde bozulma gözlenirken, reel ihracat
reel ithalata göre daha hızlı artmaktadır.
2012 yılında gözlenen altın ihracat ve ithalatındaki artışın, ithalat fiyatları, dış ticaret hadleri ile
reel ithalat ve ihracat üzerindeki etkisini incelemek için altın hariç dış ticaret endeksleri
oluşturulmuştur. Bir önceki paragrafta bahsedildiği üzere, altın hariç ihracat birim değer endeksi
ile genel ihracat birim değer endeksi arasında fark bulunmamaktadır. Dolayısıyla, altın hariç
ihracat miktar endeksi, altın hariç değer endeksinin genel ihracat birim değer endeksine
bölünmesiyle elde edilmiştir. Altın hariç ithalat miktar endeksini elde etmek için, nominal sektörel
ithalat rakamları, ithalat birim değerlerine bölünmüş, elde edilen reelleştirilmiş rakamdan reel altın
ithalatı çıkarılmış ve 2003 bazlı olarak endekslenmiştir. Altın hariç ithalat birim değer endeksi ise,
altın hariç nominal ithalatın altın hariç ithalat miktar endeksine bölünüp 2003 bazlı olarak
endekslenmesiyle elde edilmiştir.
Grafik 3, altın ihracatı ve ithalatının dış ticaret birim değer endeksleri ve dış ticaret hadleri
üzerindeki
etkisini
göstermektedir.
Altın
ihracatındaki
artış
birim
değer
endeksine
yansımadığından, ihracat birim değer ile altın hariç ihracat birim değer endeksi arasında fark
bulunmamaktadır. Bununla birlikte, altın ithalatındaki artış, ithalat fiyatlarını ciddi oranda
etkilemiştir (Grafik 3.a). İthalat fiyatları, altın ithalatı hariç tutulduğunda, Mart ayından itibaren
ciddi oranda gerilerken, toplam ithalat fiyat endeksinde söz konusu gerileme sınırlı olmuştur.
7
2012 yılı Ağustos ayında, 2003=100 bazlı genel ihracat birim değer endeksi 155,9, genel ithalat birim değer endeksi 173,2, altın ithalat birim
değer endeksi ise 414,9 olarak gerçekleşmiştir.
8
Değer endeksi, nominal dış ticaret rakamlarının 2003=100 olacak şekilde endekslenmiş halidir.
Ekonomi Notları
7
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
Buna bağlı olarak, altın hariç dış ticaret hadlerinde görülen düzelme genel dış ticaret hadlerinde
oldukça sınırlı kalmıştır (Grafik 3.b).
Grafik 3: Dış Ticaret Birim Değer Endeksleri ve Dış Ticaret Hadleri (2003=100)
3.a: Dış Ticaret İthalat Birim Değer Endeksleri
3.b: Dış Ticaret Hadleri (DTH)
105
190
İhracat
103
DTH
101
DTH (Altın hariç)
İthalat
180
İthalat (altın hariç)
99
170
97
160
95
150
93
91
140
89
130
87
120
Kaynak: TÜİK, Yazarların Hesaplamaları.
07.2012
04.2012
01.2012
10.2011
07.2011
04.2011
01.2011
10.2010
07.2010
04.2010
01.2010
10.2009
07.2009
04.2009
01.2009
07.2012
04.2012
01.2012
10.2011
07.2011
04.2011
01.2011
10.2010
07.2010
04.2010
01.2010
10.2009
07.2009
04.2009
01.2009
85
Kaynak: TÜİK, Yazarların Hesaplamaları.
Grafik 4: Dış Ticaret Miktar Endeksleri (mevsimsellikten arındırılmış, 2003=100)
4.a: İhracat Miktar Endeksi
4.b: İthalat Miktar Endeksi
Kaynak: TÜİK, Yazarların Hesaplamaları.
07.2012
04.2012
01.2012
10.2011
07.2011
04.2011
01.2011
07.2010
04.2010
01.2010
10.2009
01.2008
07.2012
04.2012
01.2012
10.2011
07.2011
04.2011
01.2011
10.2010
07.2010
120
04.2010
130
120
01.2010
140
130
10.2009
150
140
07.2009
150
04.2009
160
01.2009
160
10.2008
170
07.2008
180
170
04.2008
190
180
01.2008
190
07.2009
Reel ithalat (altın hariç)
04.2009
200
01.2009
Reel ithalat
10.2008
200
210
07.2008
Reel ihracat (altın hariç)
10.2010
220
Reel ihracat
210
04.2008
220
Kaynak: TÜİK, Yazarların Hesaplamaları.
Son olarak, altın ticaretinin ihracat ve ithalat miktar endekslerine etkisi incelenmiştir. Altın
ihracatının birim değer endeksine yansımaması ve toplam ihracata oranının önemli oranlara
Ekonomi Notları
8
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
çıkması nedeniyle, toplam ihracat miktar endeksi ile altın hariç ihracat miktar endeksi arasında
son dönemde ciddi farklılık oluşmuştur (Grafik 4.a). 2012 yılı başından itibaren altın hariç ihracat
miktar endeksi ılımlı bir seyir izlerken, toplam ihracat miktar endeksi hızlı bir şekilde artmıştır. Öte
yandan, gerek altın ithalatının birim değer endeksine dahil edilmesi gerekse altın ithalatının
toplam ithalat içindeki payının nispeten düşük olması nedeniyle, ithalat miktar endeksi ile altın
hariç ithalat miktar endeksi arasındaki fark sınırlı kalmıştır (Grafik 4.b).
4. Altın Dış Ticaretinin Cari İşlemler Dengesi Üzerine Etkisi
Son dönemde hem net altın ithalatının dalgalı bir seyir izlemesi hem de altın fiyatlarında
gözlenen yükseliş eğilimi cari işlemler dengesi üzerinde önemli etki yapmıştır. Dolayısıyla, cari
işlemler dengesinin altın etkisi hariç tutularak incelenmesi daha gerçekçi ve karşılaştırılabilir
olarak takip edilebilmesi açısından önem taşımaktadır. Bu bağlamda, cari işlemler dengesi, söz
konusu etkiler dışlanarak incelenmiştir.
Tablo 2: Cari İşlemler Dengesi
(milyar ABD doları, düzey)
2009
2010
2011
2012*
1. Toplam
-13,99
-46,64
-77,14
-59,01
2. Altın Hariç
-17,00
-46,19
-72,36
-60,39
-15,38
-46,34
-73,86
-59,94
3. Altın fiyatları 2003-2007 ortalama değerleriyle
* İlk 8 ay, yıllıklandırılmış.
Cari işlemler açığı 2009 yılında küresel kriz dolayısıyla gerek dış talepte gerekse yurt içi
iktisadi faaliyette keskin düşüşler yaşanması sonucunda 14 milyar ABD dolarına gerilemiştir.
Bununla birlikte aynı yıl, özellikle yılın ilk çeyreğinde, altın ihracatı büyük ölçüde artış göstermiş
ve yıl genelinde Türkiye net altın ihracatçısı olmuştur. Söz konusu etki dışlandığında cari işlemler
açığının 17 milyar ABD doları olduğu görülmektedir (Tablo 2).
Bununla birlikte, 2010 yılında, özellikle Avrupa Birliği kaynaklı olarak dış talebin yavaşlaması iç
talebin ise görece istikrarlı artışı sonucu dış ticaret açığında gözlenen büyüme cari açığın
genişlemesinde belirleyici olmuştur. Söz konusu eğilim 2011 yılında da devam etmiş ve dış ticaret
açığında gözlenen büyük oranlı genişleme sonucunda cari işlemler dengesindeki bozulma devam
etmiş ve cari açık 77 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Ancak, 2011 yılında yapılan yaklaşık 5
milyar ABD doları net altın ithalatı dışlandığında cari işlemler açığının 72 milyar ABD doları
seviyesinde kaldığı görülmektedir. 2011 yılında cari işlemler açığında gözlenen yaklaşık 30 milyar
ABD doları tutarındaki kötüleşmenin yüzde 16’sı net altın ithalatından kaynaklanmıştır (Tablo 2).
2012 yılının ilk 8 aylık döneminde ise özellikle İran’a yüksek miktarda altın ihracatı yapılmıştır.
Söz konusu ihracat büyük ölçüde ithalatla karşılanmış olup 3 milyar ABD doları tutarında net altın
ihracatı gerçekleşmiştir. 2012 yılı Ağustos ayında 59 milyar ABD doları olan yıllıklandırılmış cari
işlemler açığının söz konusu etki dışlandığında 60,4 milyar ABD doları seviyesine yükseldiği
Ekonomi Notları
9
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
görülmektedir. 2012 yılı Ağustos ayında 2011 yıl sonuna göre cari işlemler açığı 15 milyar ABD
doları iyileşmiş olup, bu iyileşmenin yüzde 20’si net altın ihracatından kaynaklanmıştır (Tablo 2).
Mevsimsellikten arındırılmış olarak bakıldığında dış ticaretle ilgili yukarıda sözü geçen eğilim
cari işlemler dengesinde de görülmektedir. Altın hariç cari işlemler dengesinde 2012 yılı başından
itibaren ılımlı bir toparlanma gözlenirken, toplam cari işlemler açığında önemli ölçüde bir daralma
göze çarpmaktadır (Grafik 5).
Grafik 5: Mevsimsellikten Arındırılmış Cari İşlemler Dengesi (CİD)
(milyon ABD doları)
2000
CİD
CİD (altın hariç)
0
-2000
-4000
05.2012
01.2012
09.2011
05.2011
01.2011
09.2010
05.2010
01.2010
09.2009
05.2009
-8000
01.2009
-6000
Kaynak: TÜİK, TCMB.
Son dönemde dünya altın fiyatlarında önemli yükselişler gözlenmiştir. 2003-2007 döneminde 1
ons altın ortalama 500 ABD doları iken daha sonraki dönemde altın fiyatları yükseliş eğilimine
girmiş ve 2012 yılında 1700 ABD doları seviyelerine ulaşmıştır. Söz konusu fiyat artışları da cari
işlemler dengesi üzerinde önemli etki yaratmıştır. Altın fiyatlarının 2003-2007 dönemi
ortalamasında seyrettiği ve yükseliş eğilimine girmediği varsayımı altında net altın ihracatçısı
olduğumuz 2009 yılında cari işlemler açığının yaklaşık 1,5 milyar ABD doları daha yüksek olduğu,
net ithalatçı olduğumuz 2011 yılında ise yaklaşık 3 milyar ABD doları daha düşük olduğu
görülmektedir. 2012 yılının ilk sekiz aylık döneminde de söz konusu altın fiyat etkisi dışlandığında
cari işlemler açığında 1 milyar ABD doları iyileşme görülmektedir (Tablo 2).
5. Altın Dış Ticaretinin Büyüme Üzerine Etkisi
Son dönemde altın ihracatında (parasal olmayan) gözlenen yüksek oranlı artışlar, altın dış
ticaretinin milli gelir büyümesi üzerindeki etkisine dair tartışmaların kamuoyunda gündeme
gelmesine yol açmıştır. Öncelikle, net altın ihracatının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYİH) etkide
bulunabilmesi için, söz konusu ihracatın yurt içi katma değer içermesi, bir başka deyişle bir
bölümünün yurt içinde üretilmiş veya işlenmiş olması gerekmektedir.9 Öte yandan, ihracata konu
olan altın herhangi bir katma değer içermese de, harcama yönünden GSYİH kompozisyonunu
9
Bu çalışmada, altın dış ticaretinin büyüme üzerindeki doğrudan etkisi incelenmiş, böylece büyümenin alt kalemlerine yansıması analiz edilmiştir.
Dolayısıyla, fiyat artışlarından kaynaklanan varlık etkisi dikkate alınmamıştır.
Ekonomi Notları
10
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
değiştirebilmektedir. Bu çerçevede, altın ihracatının milli gelir büyümesi ve talep kompozisyonu
üzerindeki etkilerinin tam olarak anlaşılabilmesi için ihraç edilen altının kaynakları incelenmelidir.
Tablo 3. t Döneminde Yapılan Altın İhracatının, Karşılandığı Kaynağa ve Döneme
Bağlı Olarak GSYİH’ye ve Harcama Alt Kalemlerine Etkisi*
Altın Kaynağı
t-k
t (ihracat dönemi)
t döneminde üretilen
altının ihracatı
t döneminde ithal
edilen altının ihracatı
t-k döneminde ithal
edilen altının ihracatı
t-k
döneminde
üretilen altının ihracatı
İhracat (+)
İthalat (0)
Stoklar (0)
GSYİH (+)
İhracat (+)
İthalat (-)
Stoklar (0)
GSYİH (0)
İhracat (0)
İthalat (-)
Stoklar (+)**
GSYİH (0)
İhracat (+)
İthalat (0)
Stoklar (-)
GSYİH (0)
İhracat (0)
İthalat (0)
Stoklar (+)**
GSYİH (+)
İhracat (+)
İthalat (0)
Stoklar (-)
GSYİH (0)
İhracat (+)
İthalat (0)
Stoklar (-)
GSYİH (0)
Kayıt
dışı
yollarla
ülkeye giren altının
ihracatı
* Parantez içerisindeki işaretler ilgili alt kalemin GSYİH’ye olan katkısını göstermektedir.
** Tablo önceki dönemlerde üretilen veya ithal edilen altının tüketilmediği veya üretimde girdi olarak kullanılmadığı varsayılarak
oluşturulmuştur.
Herhangi bir çeyrekte ihraç edilen altın, söz konusu dönemde yapılan ithalat veya yurt içi üretim
tarafından karşılanabileceği gibi önceki dönemlerde yapılan yurt içi üretim veya ithalat yoluyla
biriktirilen altın stoklarından da karşılanabilir. Öte yandan, ihracatın bir bölümünün cari dönemde
veya önceki dönemlerde kayıt dışı yollarla yurt içine girmiş altın tarafından da karşılanması
mümkündür. Tüm bu durumlarda altın ihracatının GSYİH’ye ve talep kompozisyonuna etkileri
Tablo 3’te gösterilmektedir.10 Tabloda da görüldüğü gibi t döneminde yapılan ihracat, eğer yurt
içinde üretiliyorsa, üretildiği dönemde GSYİH’ye pozitif katkıda bulunacaktır. t dönemindeki
ihracat aynı dönemdeki ithalat ile karşılanıyorsa GSYİH büyümesine katkıda bulunmamaktadır. t
döneminde yapılan ihracat geçmiş dönemlerde yapılan ithalat veya üretim ile karşılanması
durumunda geçmiş dönemdeki GSYİH’de kullanım alanına göre nihai tüketim harcamalarında
veya stoklar kaleminde pozitif etki oluşturacaktır. Bu analizde, cari dönemde ihraç edilen altının
önceki dönemlerde üretim veya ithalat tarafından karşılandığı durumda altının tüketim amaçlı
kullanılmadığı, stoklarda saklandığı varsayımı yapılmıştır. Böylelikle, önceki dönemde ithalat
yoluyla karşılanan altının gerek geçmiş dönemde gerekse cari dönemde GSYİH üzerindeki net
etkisi sıfır olmakta, ancak kompozisyon itibarıyla dönemler arasında stok kaymasına neden
olmaktadır. Benzer bir şekilde, geçmiş dönemde yapılan üretim tarafından karşılanan altın
ihracatı, önceki dönemde GSYİH’ye pozitif katkı yaparken, cari dönemde katkı yapmamaktadır.
Kayıt dışı yollardan ülkeye giren altın ise, girdiği dönemde milli gelir hesaplarında yer almayacak,
ihraç edildiği dönemde ise üretim tarafından karşılığı bulunmadığı için, harcama tarafına stok
azalışı olarak yansıyacaktır (Tablo 3).
10
Tablo 3 TÜİK’ten edinilen bilgiye göre oluşturulmuştur.
Ekonomi Notları
11
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
Bu bilgiler ışığında, tarafımızca yapılan hesaplamalara göre 2012 yılı ikinci çeyreğinde altın
ihracatı yıllık büyümeye 0,69 puan pozitif katkı yaparken altın ithalatının negatif katkısı 0,33 puan
olmuştur (Grafik 6). Bu noktada, yılın ikinci çeyreğinde yapılan altın ihracatının ithalat ile
karşılanmayan bölümünün ne kadarının yurt içinde üretildiği net altın ihracatının bu dönemdeki
büyümeye katkısını belirleyecek unsurdur. Söz konusu farkın tamamının yurt içinde üretilmiş
olması durumunda ihracat ve ithalatın katkılarının toplamı olan 0,36 puanın tamamı (0,69+(0,33)=0,36) büyümeye yansıyacaktır. Tam tersi durumda, farkın yurt içi üretimle karşılanmadığı
durumda, altın net dış talebi mevcut dönem büyümesine katkı yapmayacak, yalnızca büyümenin
kompozisyonunu değiştirecektir.
Grafik 6: Altın Ticaretinin Net İhracatın Yıllık Büyümeye
Katkısına Etkisi (yüzde puan)
0,8
140
Altın İhracatı
0,6
Altın İthalatı
0,4
Grafik 7: Altın Üretim, İhracat ve İthalatı
(ton)
Altın İhracatı
120
Net Altın İhracatı
Altın İthalatı
0,2
100
Altın Üretimi
0
80
-0,2
60
-0,4
-0,6
40
-0,8
20
2012Q2
2012Q1
2011Q4
2011Q3
2011Q2
2011Q1
2010Q4
2010Q3
2010Q2
2010Q1
2009Q4
2009Q3
2009Q2
2009Q1
-1
0
1
2
3
2008
Kaynak: TÜİK, Yazarların Hesaplamaları.
4
1
2
3
2009
4
1
2
3
2010
4
1
2
3
2011
4
1
2
2012
Kaynak: İstanbul Altın Borsası, TÜİK ve Yazarların hesaplamaları.
Yurt içi altın üretim miktarı resmi verisine ulaşılması halinde altın üretiminin büyümeye
katkısının tam olarak hesaplanması mümkün olabilirdi. Ne var ki, altın üretimi verisi, gizlilik ilkesi
kapsamında TÜİK tarafından kamuoyuna açıklanmamaktadır. Diğer taraftan, altın üretim ve
ithalat miktarına (ton cinsinden) dair bir diğer önemli veri kaynağı İstanbul Altın Borsasıdır (İAB).
Bu kaynaktan elde edilen ton cinsinden altın ithalatı verisi ile ödemeler dengesi altında yer alan
“parasal olmayan altın ithalatı” verisi kullanılarak hesaplanan altın ithalatı miktarı verisinin uyumlu
olduğu görülmektedir. Bu kapsamda, İAB’den elde edilen altın üretim miktarı verisinin, ödemeler
dengesinden elde edilen ithalat ve ihracat miktarları ile birlikte, üretimin net dış talebin
karşılanmasındaki payının hesaplanmasında kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu kaynaklardan
elde edilen altın ihracat, ithalat ve üretimi verisi Grafik 7’de gösterilmektedir. Bu grafikte de
görüldüğü gibi, ihracat ve ithalat arasındaki farkın ancak sınırlı sayılabilecek bir bölümü üretim
yoluyla karşılanmaktadır. Nitekim hesaplamalarımıza göre 2012 yılı ikinci çeyreğinde, bir önceki
yılın aynı dönemine göre altın net dış talebindeki artış 32 ton iken, aynı dönemlerde İAB’ye üye
üreticilerin altın üretimlerindeki artış 2,2 ton olarak gerçekleşmiştir. Bu durum, altın net dış
Ekonomi Notları
12
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
talebinin karşılanmasında yurt içi üretimin payının çok düşük olduğunu ve dolayısıyla GSYİH yıllık
büyümesine katkısının sınırlı olduğunu ortaya koymaktadır.
6. Sonuç
Bu notta, Türkiye için altın stoku tahmini yapılmış ve altın dış ticaretinin sırasıyla dış ticaret
rakamları ve endeksleri, cari işlemler dengesi ve büyüme üzerine etkileri incelenmiştir. 1984
yılından bu yana olan altın üretimi, ithalat ve ihracat rakamları kullanılarak yapılan hesaplama
sonucunda 2012 yılı Ağustos ayı itibarıyla Türkiye’de önemli miktarda altın stoku (en az 2189 ton)
olduğu tahmin edilmektedir.
Altın ihracatında son dönemde gözlenen hızlı artış dış ticaret miktar ve fiyat endekslerini
önemli ölçüde etkilemiştir. Parasal olmayan altın kaleminin ihracat fiyat endeksine dahil
edilmezken ithalat fiyat endeksine dahil edilmesi nedeniyle, altın fiyatlarının genel dış ticaret
fiyatlarından belirgin olarak daha yüksek olduğu ve altın ithalat ve ihracatının arttığı dönemlerde,
dış ticaret hadlerinde bozulma gözlenirken, reel ihracat reel ithalata göre daha hızlı artmaktadır.
Nitekim son aylarda ihracat miktar endeksi çok hızla artarken altın hariç bakıldığında ihracatın
ılımlı bir seyir izlediği görülmektedir. Altın fiyatlarında son yıllarda gözlenen hızlı yükselişin net
altın ithalatçısı olunan 2011’de cari işlemler açığını genişletici, net altın ihracatçısı olunan 2012
yılında ise cari işlemler açığını daraltıcı etkisi olduğu görülmektedir. Son olarak, 2012 yılında altın
net dış talebinin karşılanmasında yurt içi üretimin payının çok düşük olduğu ve dolayısıyla altın
ihracatının GSYİH yıllık büyümesine katkısının sınırlı olduğu tahmin edilmektedir.
Kaynakça
Dünya Altın Konseyi (World Gold Council), “Gold Demand Trends”, 2012 Birinci Çeyrek Raporu.
TÜİK (2008), Dış Ticaret İstatistikleri ve Endeksleri, Sorularla Resmi İstatistikler Dizisi No:2,
Ankara.
Ekonomi Notları
13
Sayı: 2012-29 / 23 Ekim 2012
EK:
Tablo. Türkiye’nin Altın Stoku
Toplam
İhracat
(ton)
Toplam
İthalat
(ton)
Üretim
(kg)
Altın ons
fiyatı ($)
Toplam
İhracat (bin
ons)
Toplam
İthalat (bin
ons)
Üretim
Stoka katkı Stok (bin
(bin ons) (bin ons)
ons)
Stok
(milyar
$)
Stok
(ton)
1984
0
0
0
360.2
0
0
0
0
0
0
0.0
1985
0
26
0
316.8
0
849
0
849.2
849.5
26
0.3
1986
0
8
0
362.1
0
260
0
259.6
1109.1
34
0.4
1987
0
8
0
444.7
0
272
0
272.1
1381.2
43
0.6
1988
0
2
0
435.9
0
73
0
73.4
1454.6
45
0.6
1989
0
85
0
386.5
1
2739
0
2737.7
4192.3
130
1.6
1990
0
124
0
383.5
7
3995
0
3987.6
8179.9
254
3.1
1991
0
99
0
364.4
16
3186
0
3170.9
11350.8
353
4.1
1992
1
126
0
354.1
36
4040
0
4003.9
15354.7
478
5.4
1993
2
158
0
370.2
64
5082
0
5018.7
20373.4
634
7.5
1994
4
39
0
384.6
115
1249
0
1133.5
21506.9
669
8.3
1995
5
107
0
384.3
158
3441
0
3282.7
24789.6
771
9.5
1996
9
135
0
387.9
285
4345
0
4060.2
28849.8
897
11.2
1997
15
178
0
331.1
492
5734
0
5241.4
34091.2
1060
11.3
1998
22
191
0
294.2
717
6155
0
5438.4
39529.6
1230
11.6
1999
32
124
0
278.6
1037
3976
0
2939.6
42469.1
1321
11.8
2000
86
220
0
278.9
2756
7065
0
4309.2
46778.3
1455
13.0
2001
69.0
121.7
1.1
270.9
2219
3913
35
1729.2
48507.5
1509
13.1
2002
85.2
150.6
4.3
311.1
2741
4842
138
2239.7
50747.2
1578
15.8
2003
93.6
241.0
5.4
358.3
3009
7750
174
4914.8
55662.0
1731
19.9
2004
111.4
283.0
5.0
409.6
3583
9099
161
5677.3
61339.3
1908
25.1
2005
119.3
291.0
5.0
445.9
3835
9356
161
5681.7
67021.0
2085
29.9
2006
118.0
228.3
8.0
608.5
3795
7339
257
3801.2
70822.2
2203
43.1
2007
139.8
260.6
10.0
698.0
4494
8379
322
4205.9
75028.1
2334
52.4
2008
213.9
200.3
11.2
870.7
6879
6441
360
-76.8
74951.2
2331
65.3
2009
201.5
62.2
14.3
975.8
6479
1998
461
-4019.8
70931.4
2206
69.2
2010
108.4
75.0
16.4
1223.9
3485
2411
528
-545.8
70385.6
2189
86.1
2011
84.7
134.6
24.0
1566.6
2722
4327
771
2375.8
72761.4
2263
114.0
2012*
218.8
126.6
15.6
1640.7
7036
4071
584
-2381.3
70380.1
2189
115.5
*Ocak-Ağustos dönemi
Ekonomi Notları, ekonomik gelişmelere dair tartışmalara zamanlı bir katkıda bulunmak ve TCMB bünyesinde Türkiye
ekonomisi ve para politikası üzerine yapılan çalışmaların sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmak amacıyla hazırlanan bir
yayındır. Burada sunulan görüşler tamamıyla yazarlara aittir, dolayısıyla TCMB’nin ya da çalışanlarının görüşlerini temsil
etmeyebilir. Bu seri Yusuf Soner Başkaya’nın editörlüğünde yayımlanmaktadır. Burada yer alan metnin tamamının başka bir
yerde yayımlanabilmesi için TCMB’den yazılı izin alınması gerekmektedir. Görüş ve öneriler için:
Editör, Ekonomi Notları, TCMB İdare Merkezi, İstiklal Cad, No: 10, Kat:15, 06100, Ulus/Ankara/Türkiye.
E-mail: ekonomi.notlari@tcmb.gov.tr
Ekonomi Notları
14
Download