LÜBNAN ÜLKE BÜLTENİ NİSAN 2009 GENEL BİLGİ Resmi Adı Yönetim Şekli Devlet Başkanı Başbakan Yüzölçümü Nüfusu Nüfus artış hızı Okuma yazma oranı Etnik Gruplar Din Konuşulan Diller Başlıca Şehirler Para Birimi Kur Doğal Kaynaklar Lübnan Cumhuriyeti Cumhuriyet Michel Suleiman (25 Mayıs 2008’den beri) Fuad Sinyora (30 Haziran 2005’den beri) 10.452 km2 4,017,095 ( 2009 tahmini) % 1.107 ( 2009 tahmini) % 87,4 % 95 Arap, % 4 Ermeni, % 1 diğer % 59,7 Müslüman, % 39 Hıristiyan, % 1,3 diğer Arapça (resmi), Fransızca, İngilizce, Ermenice Beyrut (başkent), Trablussam, Sayda, Zahle, Sur, Nebatiye Lübnan Poundu (LBD) 1 ABD Doları = 1507,5 LBD (2008) Kireçtaşı, demir, tuz, işlenebilir topraklar 1 GENEL EKONOMİK DURUM Temel Makroekonomik Göstergeler GSYİH (milyon $) Reel Ekonomik Büyüme (%) Enflasyon (ort.%) İhracat (milyon $) İthalat (bin $) Dış Borç Stoğu (milyon $) 2003 2004 2005 19.798 4,2 2.0 1.733 6.528 23.432 21.465 7,4 2.4 2.050 8.502 28.450 21.558 1,1 2.5 2.652 9.239 28.982 * 2006 22.704 -4,3 7.2 3.207 9.345 30.826 * 2007 24.600 4 a 5.7 4.077 11.926 31.605 * 2008 28.200 6,3 b 8.0 5.035 16.271 34.382 * Kaynak: EIU , EIU tahmini rakamları Lübnan ekonomisi göreceli olarak küçük, dışa açık ve büyük ölçüde hizmet sektörü odaklı bir karaktere sahiptir. Tarımın istihdamda önemli bir yere sahip olmasına rağmen tarımla ilgilenen firmaların büyük çoğunluğu küçük ölçekli olup ekonomik etkinlikleri az ve varlıklı çiftçilerin elinde bulunmaktadır. Bu sebepten toplam GSYİH’de tarımın yüzdesi ancak %5 leri bulabilmektedir. İthalata dayalı olan ekonomide turizm gelirleri ve ülke dışında yaşayan çok sayıda Lübnanlı’nın sağladığı dış transferler önemli yer tutmaktadır. Üretim sektöründe çimento, hazır yiyecek ve son yıllarda mücevherat Lübnan’ın önde gelen ürünlerini oluşturmaktadır. Ülkedeki karışıklıklardan etkilenen ancak yine de önemli bir paya sahip olan turizmin ise daha çok Körfez – Arap ülkeleri vatandaşlarına hitap ettiği gözlemlenmektedir. Ekonomisinin ithal ürünlere dayanması ve beraberinde oluşan dış borç stoğu kronik ödemeler dengesi bozukluğuna sebep olmuştur. 2008 yılı rakamlarına göre 34,3 milyar doları bulduğu tahmin edilen dış borç stoğu GSYİH’nın %120’si seviyesindedir. 2000 yılından itibaren yabancı yatırımı teşvik amaçlı yabancılara gayri-menkul satışında serbestleşmeye gidilmiş, 2002 yılında ise Avrupa-Akdeniz Ortaklığı girişimi kapsamında, Avrupa Birliği (AB) ile serbest ticareti düzenleyen bir İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır. Zamanın başbakanı Hariri ayrıca, ülkenin borç probleminin üstesinden gelebilmek adına, özellikle Fransa ile görüşmelerde bulunarak mali yardım almayı sağlamıştır. Paris I, Paris II ve son olarak Ocak 2007 tarihinde gerçekleşen Paris III konferansları ile yardım fonları ve borçların yeniden yapılandırılması sağlanmıştır. Lübnan nüfusu, Beyrut ve Trablus gibi önemli şehirlerinde konumlanarak, Akdeniz sahil şeridi boyunca yoğunlaşmıştır. 2007 yılı rakamlarına göre kişi başına düşen milli gelir 5,770 Amerikan Dolarıdır*1. Ancak ülke içerisindeki gelir farklılıklarının da geniş olduğu söylenebilir. Ülkede geçmişte olduğu gibi günümüzde de devam etmekte olan siyasi istikrarsızlıklar ekonomiyi etkileyebilmekte ve reform sürecinin önüne geçebilmektedir. 1975-1991 yılları arasında devam eden iç savaş Lübnan’ın ekonomik sistemine ciddi zararlar vermiş, kişi başına düşen gelirin 1/3 oranında azalmasına, ülkenin altyapısında ise 25 milyar doların üzerinde zarar meydana gelmesine yol açmıştır. Savaş, ulusal üretim kapasitesinin yarıya inmesine neden olarak Lübnan’ın Ortadoğu’daki antrepo ve bankacılık merkezi olma pozisyonunu ortadan kaldırmıştır. Lübnan, savaş yıllarında zarar 1 World Bank Statistics 2 gören fiziksel ve finansal sisteminin yenilenmesi için gerekli olan kaynağın büyük bir kısmını daha çok yerel bankalardan sağlama yoluna gitmiştir. Rafik Hariri (1992-2004, başbakan) hükümeti tarafından, artan ulusal borçlanmayı azaltmak üzere başlatılan tasarruf programı çerçevesinde kamu harcamalarının yönetilmesi, devlet gelirlerinin arttırılması, kamu teşebbüslerinin özelleştirilmesi alanında girişimler yapılmıştır. Hükümet, Kasım 2002 tarihinde Paris II Konferansı’nda, uluslararası bağışta bulunan ülkelerle bir araya gelerek büyük miktardaki iç borcunun yeniden yapılanmasını sağlamak amacıyla düşük faiz oranlarında bir destek arayışına girmiştir. Bağışta bulunan milletlerden edinilen önemli gelir 2003 yılında kamu maliyesinde denge tesis etmiş ancak GSYIH’nın %170’i oranlarında kalan borçlanmayı azaltma yönündeki etkisi düşük olmuştur. Hariri Hükümeti 2004 yılında vadesi gelen borçlarını karşılayabilmek için Euro tahvillerini ihraç etme yoluna gitmiş ancak Rafik Hariri suikastını izleyen ekonomik faaliyetlerdeki düşüşte bir miktar rahatlama görülse de henüz tamamen sona ermemiştir. 2005 yılında başbakan olan Fuat Siniora, özelleştirme ve etkili hükümet yönetimini kapsayan ekonomik reformlarla ilerlemeyi taahhüt etmiştir. Pierre Gemayel suikastı sonrasında kurulan 14 Mart Hükümeti, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası müttefikler ve yatırımcılar için olumlu bir gelişme sağlamıştır. 2005 yazında gerçekleşen İsrail saldırılarının olumsuz etkilerinin yanında ülkenin politik liderlerinin hükümetten istifa etmesi de yurt dışı prestij kaybına neden olarak Lübnan’a zarar vermiştir. 12 Temmuz 2006 tarihinde İsrail’in Lübnan’a yönelik başlattığı ve ülkenin özellikle sivil altyapı ve stratejik tesisilerini hedef alan yoğun hava saldırısı, Lübnan ekonomisini önemli ölçüde olumsuz etkilemiş olup zararın 3,6 milyar ABD doları olduğu tahmin edilmektedir. Lübnan İmar ve Kalkınma Konseyi (CDR) tarafından yapılan değerlendirmelere göre, bu zararın 1,2 milyar dolarlık kısmı altyapı ve 2,4 milyar dolarlık kısmı ise konut ve ticari yapılarda meydana gelen hasara karşılık gelmektedir. Lübnanlı ekonomistlerden Mazen Soueid tarafından yapılan 21 Ağustos 2006 tarihli Lübnan basınında yer alan değerlendirmelere göre, fırsat maliyetleri de dahil edildiğinde, savaşın Lübnan ekonomisine toplam maliyeti 9,5 Milyar Dolar ile GSYİH’nın %40’ına ulaşmaktadır. Soueid’ın değerlendirmelerinde yer alan başlıca maliyet unsurları, maddi hasarın yanı sıra, ekonomik büyümenin durmasından kaynaklanan kayıp (1,1 Milyar Dolar), vergi ve gümrük gelirleri kaybı (700 Milyon Dolar), ihracat kaybı (200 Milyon Dolar), turizm gelirleri kaybı (3 Milyar Dolar), yabancı sermaye girişlerinde kayıplar (2 Milyar Dolar) şeklinde sıralanmaktadır. 12 Temmuz savaşı sonucunda Lübnan’ın özellikle hizmet sektörlerine dayalı ekonomisi ciddi bir krize girmiştir. 2006 yılında gelirlerinde büyük bir artış beklenen turizm sektörü batma noktasına gelirken bankacılık sektörü de krizden etkilenen sektörler arasında yer almıştır. İsrail’in her türlü ticaret yolunu kesmesi sonucunda ülkeye yönelik ticari faaliyetler durmuş ayrıca ticaret depolarının bombalanması da ciddi zararlara yol açmıştır. Yine kriz dolayısıyla inşaat faaliyetleri durmuş ayrıca bombardımanlar nedeniyle denize dökülen petrol ve diğer kimyasal maddeler yüzünden önemli çevresel zararlar ortaya çıkmıştır. 20 Mayıs 2007’de Fethulislam militanları ile Lübnan ordusu arasında patlak veren çatışmalar 1975-90 arasındaki sivil savaş’tan beri en ciddi mücadele olmuştur. Bu çatışmadan sonra Lübnan, çoğunluğu diplomalı genç 200.000 kişiyi göçle kaybetmiştir. Hükümet 2006’da 3 milyar dolardan fazla olan mali açığı azaltmak amacıyla bir takım reformlar, özelleştirmeler yapmış, vergileri arttırmış ve harcamaları belli ölçüde rasyonelleştirmiştir. Bu sayede borçların 2011’de GSYH’nin %145’i oranında azaltılması 3 hedeflenmektedir. Paris 3 Programı doğrultusunda önümüzdeki 3 yıl içinde alınacak mali önlemlerin GSYH’nin %10’unu oluşturması beklenmektedir. Bu konferans çerçevesinde kamu borcununun 2012’den önce %130’un altına ineceği düşünülmektedir. Reel büyüme 2007’de %4 olarak gerçekleşmiştir. 2008’de ise bu oranın %6,3 olarak gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Genel olarak inşaat ve gayrimenkul işlemleri ile finansal hizmetler ve ithalata dayalı bir ekonomiye sahip olan Lübnan’da 2008 yılı sonu itibariyle ithalatın GSYİH’ye oranı %57 dolayında gerçekleşmiş olup ülkedeki mal ihtiyacının büyük bir kısmı ithalatla karşılanmaktadır. 2008 yılında yaklaşık 6 milyar dolar olarak gerçekleşen dış ticaret açığının GSYİH’ye oranı ise %21 olarak gerçekleşmiştir. 2007 Ocak ayı başında Lübnan otoriteleri yabancı yatırımları ülkeye çekebilmek ve turizmi yeniden canlandırabilmek amacıyla bir dizi reformu gündeme getirmişlerdir. İnşaat sektörü dışında diğer sektörlere talep cansızdır. İnşaat sektörüne yönelik talep ise savaş sonrasında altyapının yeniden yapılandırılması ve zarar gören konutların yenilenmesinden kaynaklanmıştır. IMF’nin raporuna göre Paris 3 reform programı ve Telekom, enerji, sosyal sektörlerde yapılacak reformlar ekonominin yeniden düzelmesini sağlayacak etkenlerdendir. 2007 yılında siyasi alandaki çalkantılı hava, mevcut iş çevresi üzerinde büyük bir etki yaratmamasına rağmen zaten düşük olan yatırımcı güveninin sarsılmasına yol açmıştır. Mevcut gerilim, iş çevresi kurumları ve altyapısını zayıflatma tehdidi doğurmaktadır. Ülkedeki şiddet ve güvenli olmayan atmosfer, iş yaşamında girişimciliği kısıtlamaktadır. Lübnan Poundu’nun dolara sabitlenmesi fiyat artışını kontrol altında tutmuş ve enflasyon Lübnan’a zarar vermeyen bir ekonomik sıkıntı olarak kalabilmiştir. IMF verilerine göre ABD dolarının değerini kaybetmesi 2007’de meydana gelen siyasi kargaşadan sonra enflasyonun aniden artmasını engelleyen bir güç olmuştur. Küresel mali kriz sonrasında ise Lübnan’daki genel hava krizin etkilerinin Lübnan’a olumlu yansıdığı yönündedir. Krizin olumlu yansımalarının başlıca neden ve göstergeleri olarak ise; • Bankacılık konusundaki 1999 yılında yapılan katı düzenlemelerin Lübnan bankalarını uluslararası risklerden koruması • Ekonominin ithal mal ağırlıklı olması ve Lübnan lirasının değerinin dolar karşısında endekslenmiş olmasının artan enflasyon ve fiyat baskısını hafifletmesi. • Resesyon beklentisiyle düşüşe geçen petrol fiyatlarının ekonomisi büyük ölçüde petrol ithalatına dayanan Lübnan’a nefes alma fırsatı vermesi. • Lübnan bankalarının krize rağmen sağlam durmaları güvenli liman arayan ilave fonların Lübnan’a yönelmesini sağladı. 2008 yılının ilk 8 ayında yabancı sermaye girişinde %64,9 artış yaşanmış ve Lübnan’a giren net sermaye tutarı 10,1 milyar dolara yükselmiştir. Turizm Bakanlığı tarafından Turizm faaliyetlerinde, 2008 yılının ilk 9 ayında %28,3 oranında artış meydana geldiği açıklanmıştır. Uluslararası finans Enstitüsü (IIF), kriz sonrasında Lübnan ekonomisi ile ilgili olarak yayınladığı ilk raporunda, krizin Lübnan ekonomisi üzerinde doğrudan bir etki yaratmadığını bu nedenle ülkenin risk priminin diğer ülkelere göre daha az artış 4 gösterdiğini ancak krizin turizm ve inşaat sektöründe önümüzdeki dönemlerde etkilerini göstereceğine değinmiştir. Uluslararası para fonu IMF, 2006 yılındaki işgal sonrası ekonomik rehabilitasyon yardımı kapsamında 37,6 milyon dolarlık fonun aktarılmasını onaylamıştır. IMF daha sonrada 2007 Mayıs ayında 76,8 milyon dolarlık yardımı Lübnan’a aktarmıştı. Sektörler Lübnan ekonomisi hizmet sektörüne dayalı bir yapı sergilemekte olup turizm, bankacılık, sigortacılık ve ticaret en büyük paya sahiptir. Tarımın ekonomideki payı %5 civarında iken, imalat sanayinin payı ise %19 dolayındadır. % GSYIH Tarım Sanayi Hizmet 2003 5,5 19,8 74,7 2004 5,3 19,3 75,4 2005 5,2 19,3 75,5 2006 5,2 19,8 75 2007 5,2 19,5 75,3 Kaynak: Economic Intelligence Unit Tarım Ülkenin tarım arazileri topraklarının %34’ünü oluşturmakla birlikte tarım sektörünün ekonomideki payı çok düşüktür. Ülkedeki en verimli topraklar kıyı bölgeleri ile Bekaa vadisinde yer almaktadır. Tarıma uygun alanların yaklaşık %35’i bu alanda bulunmaktadır, tüm ülke genelindeki toplam tarım üretiminin de %30 ‘u bu bölgeden sağlanmaktadır. Hükümet tarımla ilgilenen nüfusu arttırmak için bazı tarım ürünlerinin üretilmesine teşvik amaçlı sübvansiyonlar vermektedir. Lübnan, bol su kaynakları, verimli toprakları ve güneş ışığından bolca faydalanarak bölgedeki en verimli tarım üreticisi olabilme kapasitesine sahip olmasına rağmen, etkin olmayan üretim teknikleri, sulama kanallarının yetersizliği ve çiftçilerin eğitimsizliği yüzünden bu imkanlarını etkin kullanamamaktadır. Çok çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilebildiği ülkede narenciye, üzüm, domates, sebze, tütün, zeytin ve patates başlıca tarım ürünleridir. Kıyı bölgelerde ise özellikle meyveler, muz, kavun ve elma üretilmektedir. Ülkede tarım sektörü toplam GSYİH’nın %5’ini oluşturmaktadır. 2004 verilerine göre iş gücünün %8’ine istihdam sağlayan bu sektör finansman sorunları yaşamaktadır. Üretilen ürünlerin büyük çoğunluğu iç pazarda tüketilirken bir kısmı da başta Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan olmak üzere diğer ülkelere ihraç edilmektedir. Hükümet bütçesinin %1’inden daha azı Tarım Bakanlığı’na ayrılmıştır. Savaş nedeniyle Lübnan’daki tarım, balıkçılık ve ormancılık sektörlerinin uğradığı hasarın 280 milyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Ancak hükümet, çiftçilerin zararlarını hafifletmek için herhangi bir yardımda bulunmamıştır. Savaşın bitiminden sonra domates, salatalık, patates, erik gibi bazı tarım ürünlerinin gümrükten kaçakçılığı artmıştır. Bunda, Arap Birliği Sosyal ve Ekonomik Konseyi’nin uygulamaya koyduğu son gümrük vergilerinin rolü büyüktür. AB ve diğer ülkelerin üretim için sübvansiyon alması ve fiyatlarını daha aşağıya çekmeleriyle Lübnanlı üretilciler için tarım ürünü ihraç etmek daha dezavantajlı bir hal almıştır. İmalat Sanayi 5 Lübnan’da GSYIH içindeki payı %19 dolaylarında olan ve yaklaşık 114 bin kişiye istihdam sağlayan imalat sanayii, esas olarak çimento, mobilya, kağıt ürünleri, baskı ve paketleme, deterjanlar, gübre, ilaç, mücevherat, hazır-giyim ve gıda ürünlerine dayanmaktadır. İmalat sanayii de 2006 Temmuz ayında yaşanan savaştan olumsuz etkilenmiş olup en fazla zarar gören sektörler arasında gıda, mobilya ve inşaat sektörleri yer almıştır. İmalat sanayiindeki toplam hasarın yaklaşık 220 milyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Lübnan Sanayi Bakanlığı tarafından hazırlanan plana göre, 1.000 adet küçük ve orta ölçekli tesisin modernizasyonu ile 10 yıl içinde imalat sanayiinin GSYIH içindeki payının %30’lara çıkarılması ve 60.000 yeni istihdam yaratılması hedeflenmektedir. Turizm Akdeniz çevresinde yer alan bütün ülkeler gibi Lübnan için de turizm sektörü çok önemli bir gelir kaynağıdır. Ne yazık ki hükümetin yapıcı bir stratejiden yoksun olması yüzünden Lübnan, komşularına nazaran çok daha sınırlı sayıda turiste ev sahipliği yapmıştır. Beyrut dışındaki şehirlerdeki kültürel ve mimari zenginlikler iyi tanıtılmamaktadır. Bu sektörün gelişmesi günümüzde özellikle İç Savaş sonrasında sektörde yaşanan hızlı yapılanmanın etkisiyle ülkeye gelen çok sayıda uluslararası yatırımcı sayesinde olmaktadır. 2007 yılında bu yatırımcıların Beyrut ve civarı için yaklaşık 30 adet yeni projesi vardır ve bu projelerin maliyetinin 2,5 milyar dolardan fazla olduğu düşünülmektedir. Ayrıca önemli bir turizm kaynağı olan Casino du Liban 2006 yılında yeniden açılmıştır. Dünya Turizm Örgütü’nün verilerine göre bu sektörün GSYH içindeki payı %10 ile 12 dolayında olup 300.000 kişiye istihdam sağlamaktadır. Özellikle 11 Eylül olaylarının ardından Arap turistler, Avrupa ve ABD yerine Lübnan’a yönelmiştir. Avrupa’dan gelen turistlerin arasında Fransa, %7’lik oranıyla baş sıradadır. Turist sayısı 2006’da 2005’e nazaran % 6,7 oranında, 2007 yılında ise bir önceki yıla nazaran % 4,3 oranında azalma göstermiştir. 4-5 yıldızlı otellerin doluluk oranı %20’nin altında kalmaktadır. Bunda politik krizden kurtulamamanın etkisi büyüktür. Lübnan, Baalbeck, Tripoli, Tyr, Byblos ve Saida şehirlerindeki tarihi merkezlerin restorasyonu için Dünya Bankası’ndan 63 milyon ABD dolarlık kredi almıştır. Bankacılık Lübnan’da bankacılık, iç pazardaki aktivitelerin canlanması ve dışa açılımın bir sonucu olarak 2008 yılında büyük büyüme gösterdi. Ticari bankalardaki mevduat 1992 de 6,6 milyar dolardan, 2004 yılı sonunda 57,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2005 yılında 57,9 milyar dolar seviyesinde geçekleşen toplam mevduatlar, 2006 yılında 61,6 milyar dolara yükselmiş, 2007 yılında ise, 67,2 milyar dolar seviyesine çıkarken, mevduattaki artış %90 oranında yerlilerin mevduatındaki artıştan kaynaklanmıştır. Lübnan’da yatırım bankacılığı ve sigortacılık belli başlı mali hizmetler arasındadır. Bankaların karlarında 2007 yılında net %30 seviyesinde artış yaşanırken, bankaların toplam varlıkları 2007 yılında 82,4 milyar dolara yükselmiştir, 2008 yılında ise bu rakam %14,6 artış göstererek 94,26 milyar dolara yükselmiştir. Bu rakam gsyih nın 4 katına ulaşmaktadır. 6 1996 yılı itibariyle uluslararası sermaye piyasalarında faaliyet göstermeye başlayan Lübnan bankaları, uluslararası piyasalardan borçlanmaya başlamıştır. Son 3 yılda Lübnan bankalarının sermayeleri önemli miktarda artmıştır. Ancak devletin sermaye yeterlilik oranını artırması bankaları birleşmeye zorlamıştır. Bunun sonucunda bankaların sayısı 1997 yılında 80 iken 2004 yılındaki Bank Audi-Bank Saradar birleşmesiyle birlikte 60’a inmiştir. 2008’in sonunda 3en büyük Bankacılık sektöründe özellikle Fransız olmak üzere yabancı girişimlerin ağırlığı görülmektedir. Bu sektörün %80’i, 16 bankada yoğunlaşmakta olup sektör 15.000 kişiye istihdam sağlamaktadır. Enerji Ülkenin devlete ait olan elektrik üreticisi, Electricité du Liban (EDL) çoğunlukla ithal ettiği petrolü kullanarak 2007 yılında 10,54 milyar kwh eletrik enerjisi elde etmiştir. Bu rakam bir önceki yıla göre %3.2 artış göstermiş olmasına rağmen yinede ihtiyaç olan 14,5 milyar kwh ‘ın altındadır. Lübnan’da elektrik üretimi, 900 MW kurulu kapasiteli 2 termal istasyonu ile Baalbek ve Sur’da yer alan ve her biri 35 MW kurulu kapasiteli 2 gaz türbün istasyonu, 10 MW kapasiteli 1 hidroelektrik istasyonu, her biri 435 MW kapasiteli 2 yeni kombine enerji üretim tesisinde gerçekleştirilmektedir. Ayrıca Lübnan, 1.000 km uzunluğunda bir iletim şebekesine sahip olup halihazırda 360 km’lik bir iletim hattı yapım aşamasındadır. Lübnan’ın hidrokarbür kaynaklarından ve işleyen bir rafineriden yoksun olması elektrik maliyetinin çok yüksek olmasına neden olmaktadır. Lübnan enerji ihtiyacının tümünü ithal edilen petrolden elde edilen elektrikle karşılamaktadır. Ulaşım ve Telekomünikasyon Lübnan’da 7 adet havaalanı bulunmaktadır. Bunlardan 5 tanesinde uçak pisti bulunmakta olup uzunlukları 3.047 m ile 914 m arasında değişmektedir. Lübnan’ın Beyrut’un güneyindeki tek uluslararası hava limanı, 1990’lı yıllarda yeniden inşa edilmiş olup tesisinin son kanadı 2002 yılının ortasında açılmış, böylece havalimanının kapasitesi yılda 6 milyon yolcuya yükselmiştir. Başbakan Hariri suikastı ve 2006 yılındaki İsrail baskınları sonrasında 2006 yılı itibariyle havaalanında hizmet verilen yolcu sayısı 3,53 milyona düşmüştür. Şu an itibariyle hizmet verebilen tek havalimanı Beyrut’un güneyindeki Beyrut havalimanıdır. 7300 km’lik karayolu ağına sahip ülkede 6198 km’lik kısım asfalttır. Ülkede toplam 401 km uzunluğundaki demir yolu sistemi, 1980’ler ve 2006’daki savaşlar sonrasında kullanılmaz hale gelmiştir şu an için ülkede mevcut demir yolu ulaşımı yoktur. Lübnan’ın altyapı çalışmaları İsrail’in askeri saldırılarından da son derece etkilenmiş olup, 2006’nın ortalarında gerçekleşen hava saldırıları sonrasında 91 köprü , 58 tane telefon santralı, 5 elektrik santrali, 5 havaalanı pisti su depoları yüzbinlerce mil uzunluğunda fiberoptik kablolar büyük zarar görmüş, bu nedenle son yıllarda altyapının gelişmesi için yapılacak tüm harcamalar, olağan hasarları onarmak için kullanılmıştır. Lübnan’a giren ve Lübnan’dan çıkan yüklerin %70’inden fazlası Beyrut limanından geçmekte olup Tripoli, Sidon ve Tire diğer büyük limanlardır. Beyrut’u kullanan gemilerin 7 sayısı iç savaştan sonra hemen artış göstererek 1996 yılında 3.200’ün üzerine çıkmış, ancak ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla birlikte bu sayı 2000’ler dolayına gerilemiştir. Lübnan’da 2007 yılı itibariyle 1 milyondan fazla cep telefonu abonesi ve 600.000 sabit telefon hattı bulunmaktadır. Savaş sırasında zarar gören telekomünikasyon sistemi yenilenmiştir. Ülkede mevcut iki cep telefonu ağı iyi bir hizmet veriyor olmakla birlikte, lisanslar 2004 yılında yeniden devlet mülkiyetine geçmiştir. Deutsche Telekom ve Kuwait Mobile Telecommunications Company’nin önderliğindeki yabancı bir konsorsiyum söz konusu lisansları hükümet adına yönetme hakkını dört yıllığına üstlenmiştir. Lübnan bölgedeki en yaygın internet ağına sahip olan ülke olup, teknolojiye ve iletişim araçlarının kullanımına büyük ilgi olmasına rağmen sabit hatların uluslar arası kullanımı çok yüksek maaliyetlere sahiptir. 2005 yılında telekom özelleştirmeleri yeniden gündeme gelmiş olup bu özelleştirmeler, 2006 yılı sonlarında savaş sonrası yeniden yapılanma yardımları karşılığında uluslararası donörlere sunulan ekonomik reform paketinin bir parçasını oluşturmuştur. Dış Yardımlar 2006 yılında, İsrail ile yapılan savaş sonrası Alman hükümeti Lübnan’a toplam 135 milyon ABD doları bağışladığını açıklamıştır. 2007 Ocak ayında yapılan Paris 3 Donörler Konferansı çerçevesinde ise Lübnan’a verilecek 1,3 milyar dolar kredi miktarında uzlaşılmıştır. Bu çerçevede krediler özel bankalar aracılığı ile transfer edilecektir. Bu konferansla birlikte yapılan toplam yardım, 7,6 milyar dolar olmuştur. IMF ise 2007 Nisan ayında Lübnan’ın borçlarını azaltmak ve Paris 3 Konferansı donörlerini yardım için teşvik etmek amacıyla 77 milyon dolar borç vermiştir. Arap Ticaret Finansman Programı, 4 Lübnan Bankası’na yabancı ticaret anlaşmalarını finanse etmek üzere 57 milyon dolar kredi sağlamış olup söz konusu bankalar Fransabank, Credit Libanais, Bank Med ve Banque Libano Francaise’dir. Türkiye de sınırlı kaynaklarına rağmen Lübnan’a ilk aşamada yaklaşık 20 milyon ABD Doları tutarında acil yardımda bulunmuş, Stokholm Konferansında yapılan yaklaşık 10 milyon ABD Dolarlık taahhüdümüz çerçevesinde Lübnan’da tüm teşrifatı ile birlikte 70 adet kalıcı prefabrik okul ile iki adet kalıcı prefabrik sağlık merkezinin yapılması üstlenilmiştir. Dış Ticaret Lübnan’ın, 1993’te Suriye, 1996’da Kuveyt, 1998’de Mısır, 2000’de Birleşik Arap Emirlikleri Serbest Ticaret Anlaşmaları yürürlüğe girmiştir. Ülkenin ayrıca, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Fas gibi Arap ülkeleri ile ekonomik işbirliği anlaşmaları bulunmakta, Ürdün ile Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması ise onay aşamasında bulunmaktadır. Lübnan, 1998 yılından itibaren her yıl gümrük vergilerinin %10 indirilmesini öngören 14 Arap ülkesi arasındaki Arap Serbest Ticaret Anlaşması’na da taraf olup, Ocak 2005 itibariyle ilgili bütün gümrük vergi indirimleri uygulamasıda başlamıştır. 8 Lübnan, 12 Haziran 2002 tarihinde, Avrupa-Akdeniz Ortaklığı girişimi kapsamında, Avrupa Birliği (AB) ile serbest ticareti düzenleyen bir İşbirliği Anlaşması imzalamıştır. Anlaşma, nihai amacı mal ticaretinde Akdeniz Serbest Ticaret Alanı oluşturmak olan aşamalı gümrük vergisi indirimlerini düzenlemektedir. Anlaşma çerçevesinde, Lübnan menşeli sanayi mallarının AB pazarına gümrüksüz girmesi imkanı getirilirken, AB menşeli malların, 2008 yılından başlayarak yapılacak gümrük vergisi indirimleri ile nihai olarak 2014 yılında Lübnan pazarına 0 gümrük vergisi ile girmeleri öngörülmektedir. Anlaşma 2006 Nisan ayında yürürlüğe girerken, Lübnan ayrıca AB ile Avrupa Komşuluk Politikası (European Neighbourhood Policy-ENP) çerçevesinde müzakerelere başlamıştır. Diğer taraftan, Lübnan 1999 tarihinden bu yana Dünya Ticaret Örgütü ile katılım müzakereleri gerçekleştirmekte olup, halen Örgütte Gözlemci statüsünde bulunmaktadır. Lübnan’ın 2008 yılında dış ticaret politikalarındaki öncelikli hedefi Dünya Ticaret Örgütü (WTO) üyeliği olmuştur. Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Sami Haddad 2009 yılında da öncelikli hedeflerinin örgüte üyelik olduğunu belirtmiş, üyeliği sağlamadan Lübnan’ın toplam ihracatını dikkate değer oranlarda artırmanın mümkün gözükmediğini belirtmiştir2. Lübnan ekonomisi, 2007 yılında, İsrail ile yaşanan savaş ve ardından ortaya çıkan iç siyasal istikrarsızlığın etkisinde, belirsizliklerle dolu bir dönem yaşamıştır. LÜBNAN'IN DIŞ TİCARETİ 1000 USD 2 2007 2008 Değ(%) İTHALAT 11.926 16.271 % 36 İHRACAT 4.077 5.035 %23,4 DIŞ TİCARET DENGESİ -7.849 -11.236 %43 DIŞ TİCARET HACMİ 16.003 21.306 %33,1 http://www.rebuildlebanon.gov.lb/english/f/NewsArticle.asp?CNewsID=962 9 2007’DE LÜBNAN’IN DIŞTİCARETİNDE ÜLKE GRUPLARININ AĞIRLIKLARI % İTHALAT % İHRACAT Arap Ülkeleri 14,8 Arap Ülkeleri 47,0 AB 35,2 AB 14,8 AB dışı Avrupa 13,4 11 AB dışı Avrupa NAFTA 10,5 NAFTA 3,0 Dünyanın Geri Kalanı 28,5 Dünyanın Geri Kalanı 21,8 TOPLAM 100 TOPLAM 100,0 2816,0 Toplam İthalat (milyon $) 11.815 Toplam İhracat (milyon$) Bir önceki yıla göre artış oranı 25,70% Bir önceki yıla göre artış oranı İhracatın ithalatı karşılama oranı 0,2 23.8% İthalat İthalat 2001 – 2006 yılları arasında GSYİH’nın ortalama % 41’i düzeyinde seyretmiştir. 2007 yılında ise ithalat GSYİH’nın yaklaşık % 50’si seviyesinde gerçekleşmiştir. LÜBNAN'IN İTHALATI 1000 USD 27 87 84 72 30 71 85 39 10 48 Mineral Yakıtlar Motorlu Kara Taşıtları Makine ve Kazanlar Demir ve Çelik Eczacılık Ürünleri Doğal ve Yapay Mücevherat Elektrikli Makine ve Ekipmanlar Plastik ve Mamülleri Tahıllar Kağıt ve Mamülleri ARA TOPLAM GENEL TOPLAM Kaynak: Lübnan Gümrük Yüksek Konseyi OCAK-AĞUSTOS 2007 2008 Değ(%) Pay(%) 1,575,595 579,656 559,114 337,662 419,722 359,085 360,464 251,764 125,331 167,553 4,735,946 7,561,722 2,656,150 965,616 621,222 620,450 479,482 465,927 435,140 339,405 217,445 191,736 6,992,573 10,374,177 68.6 66.6 11.1 83.7 14.2 29.8 20.7 34.8 73.5 14.4 47.6 37.2 25.6 9.3 6.0 6.0 4.6 4.5 4.2 3.3 2.1 1.8 67.4 100.0 Lübnan Gümrük Yüksek Konseyi tarafından açıklanan Ağustos ayı verilerine göre, Lübnan’ın dış ticaret hacmi, 2007 yılının aynı dönemine oranla % 37,1 oranla artış 10 göstermiştir. 2008 Ocak – Ağustos döneminde 10,4 milyar dolara ulaşan ithalatta en önemli artış % 83,7 ile demir çelikte meydana gelmiştir. Bu durum, Lübnan’da inşaat sektöründe yaşanmakta olan canlılığın önemli bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Lübnan’da tüketimin büyük oranda ithalata dayalı olması nedeniyle, İsrail ile yaşanan savaş ve ardından oluşan siyasal kriz ortamına rağmen, 2007 yılı genelinde Lübnan’ın toplam ithalatı %25,7 oranında artarak, 11,9 Milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılında ise bu rakamın yaklaşık % 30’un üstünde artış göstererek 16,27 Milyar Dolar olması beklenmektedir. Lübnan’ın ithalatında ilk sıralarda yer alan ürünlere bakıldığında, mineral yakıtların yanısıra, otomotiv, makinalar, demir ve çelik, ilaç, doğal ve yapay mücevharat, ve platik ve mamülleri tahıllar ve kağıt mamülleri gelmektedir. LÜBNAN'IN İTHALATINDA İLK 10 ÜLKE OCAK-AĞUSTOS 1000 USD 2007 2008 Değ(%) Pay(%) ABD FRANSA ÇİN İTALYA ALMANYA 626,657 539,150 643,873 765,776 469,234 1,139,305 895,237 869,981 807,755 612,696 6 TÜRKİYE 239,621 RUSYA JAPONYA İSVİÇRE MISIR 179,750 242,979 287,383 367,757 1 2 3 4 5 7 8 9 10 ÜLKELER TOPLAMI GENEL TOPLAM 81.8 66.0 35.1 5.5 30.6 11.0 8.6 8.4 7.8 5.9 416,449 73.8 4.0 401,603 357,372 355,127 336,875 123.4 47.1 23.6 -8.4 3.9 3.4 3.4 3.2 4,362,180 6,192,400 7,561,722 10,374,177 42.0 37.2 59.7 100.0 Kaynak: Lübnan Gümrük Yüksek Konseyi Diğer taraftan, Lübnan’ın ülkelere göre ithalatına bakıldığında, 2007 yılında ABD’nın 1,1 Milyar Dolarla ilk sıraya yerleştiği görülmektedir. 2008 yılında ise henüz 8. ayda ABD bu rakamı geride bırakmış ve bir önceki yıla oranla % 11 lik bir büyüme kaydetmiştir. 2008 yılının ilk 8 ay verilerine göre ise Lübnan’ın ithalatında, ABD’den sonra, sırayla, Fransa, Çin İtalya, Almanya, Türkiye, Rusya, Japonya İsviçre ve Mısır gelmektedir. 2007 yılında, sıralamada meydana gelen önemli değişiklik, Türkiye’nin Lübnan’ın ithalat yaptığı ilk on ülke arasına girerek 8. sıraya yükselmesidir. 2008 yılının ilk 8 ayında ise Türkiye 6’ncı sıraya kadar yükselmiştir. İhracat Lübnan’ın ithalat giderlerinin %23’ü, GSYH’sinin ise yaklaşık %11’i civarında olan ihracat gelirleri, son beş yıl içinde hızlı bir şekilde artmaktadır. İhracat gelirleri 2001 yılında %25, 2002 yılında %17, 2003 yılında %46, 2004 yılında ise %15 artış gösterirken 2005 yılında Başbakan Hariri’nin öldürülmesini takip eden siyasi istikrarsızlık ortamı nedeniyle ancak %8 oranında artmıştır. 2007 yılında ise ihracat krize rağmen %23,4 oranında artmıştır. İhracat düzeyinin nispeten düşük olmasının altında tarım ve sanayi sektörlerinin küçük ölçekli olması yatmaktadır. 11 LÜBNAN İHRACATINDA İLK 10 ÜLKE 1000 USD 2008 Pay(%) İSVİÇRE BAE TÜRKİYE 246,991 221,215 10.6 9.5 160,608 6.9 IRAK 157,593 SURİYE 146,117 SUUDİ ARABİSTAN 134,214 MISIR 101,974 ÜRDÜN 80,036 KUVEYT 65,567 BREZİYA 61,190 ÜLKELER TOPLAMI 1,375,505 GENEL TOPLAM 2,336,734 Kaynak: Lübnan Gümrük Yüksek Konseyi 6.7 6.3 5.7 4.4 3.4 2.8 2.6 58.9 100.0 Lübnan’ın ihracatının büyük kısmı, Türkiye ve Ortadoğu ülkelerine gerçekleşmektedir. İstisna olarak mücevharat ihracatının gerçekleştiği İsviçre önemli bir paya sahiptir. Geleneksel olarak Arap ülkelerinin yanısıra Irak da Lübnan malları için önemli bir pazar konumuna gelmiştir. Türkiye özellikle son 3 yılda, Lübnan pazarındaki payını hızlı bir şekilde yükseltmektedir. Son 3 yılda Türliye’nin Pazar payı %110 oranında artarak %1,9 dan %4 ‘e yükselmiştir. Türkiye Lübnan pazarının 6. büyük tedarikçisi konumuna yükselmiştir LÜBNAN'IN İHRACATI 1000 USD 71 72 85 84 31 39 48 74 25 94 2007 Doğal ve Suni Mücevherat Demir ve Çelik Elektrikli Makine ve Ekipmanlar Makine ve Kazanlar Gübreler Plastik ve Mamülleri Kağıt ve Mamülleri Bakır ve Mamülleri Toprak Mamülleri Mobilya ve Aksesuarları ARA TOPLAM GENEL TOPLAM Kaynak: Lübnan Gümrük Yüksek Konseyi 235,221 125,492 156,176 134,916 50,657 66,476 71,636 72,108 47,596 52,375 1,012,653 1,750,910 OCAK-AĞUSTOS 2008 Değ(%) 401,443 194,287 184,277 161,733 125,472 91,035 87,390 80,370 75,968 73,090 1,475,065 2,336,734 70.7 54.8 18.0 19.9 147.7 36.9 22.0 11.5 59.6 39.6 45.7 33.5 Pay(%) 17.2 8.3 7.9 6.9 5.4 3.9 3.7 3.4 3.3 3.1 63.1 100.0 Lübnan’ın ihracat sektörü küçük olmakla birlikte, Lübnan önemli bir yeniden ihraç sektörüne sahiptir. Ülke, uzun bir dönem boyunca makine başta olmak üzere Suriye, Irak ve Ürdün’e giden Avrupa malları için bir aktarma noktası olmuştur. Son yıllarda ihracatında artış görülen başka bir ürün olan mücevher alanında ülkenin en büyük partneri ise İsviçredir. TÜRKİYE-LÜBNAN EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİ Anlaşma ve Protokoller 12 Anlaşma Hava Ulaştırma Anlaşması Turizm İşbirliği Anlaşması Ticaret, Ekonomik, Sınai, Teknik ve Bilimsel İşbirliği Anlaşması KEK I. Dönem Protokolü Karma Ulaştırma Komisyonu Protokolü Deniz Taşımacılığı Anlaşması Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Anlaşması Tarım Alanında İşbirliği Protokolü Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması Teknolojik İşbirliği Protokolü KEK II. Dönem Protokolü Tarih 16.09.1947 18.09.1968 10.10.1991 17.04.1993 04.03.1994 04.03.1994 19.12.1994 12.05.2004 12.05.2004 12.05.2004 12.05.2004 07.06.2006 Kaynak:DTM Karma Ekonomik Komisyon Toplantıları İki ülke arasında 10 Ekim 1991 tarihinde İzmir’de imzalanan Ticaret, Sınai, Teknik ve Bilimsel İşbirliği Anlaşması çerçevesinde kurulan Türkiye – Lübnan Karma Ekonomik Komisyonunun II. Dönem Toplantısı, 5-7 Haziran 2006 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilmiş, KEK zaptı çerçevesinde, ticari ilişkilerin geliştirilmesi, ulaştırma alanında işbirliği ile sağlık, tarım, iletişim, KOBİ’ler, enerji, müteahhitlik, turizm ve eğitim konularında teknik işbirliği konuları ele alınmıştır. Karma Ekonomik Komisyon III. Dönem toplantısı 5-6 Mayıs2009 tarihleri arasında Beyrut’ta gerçekleştirilecektir. Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması ve Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması 2004 yılında imzalanmış olup 4 Ocak 2006 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması ise 12-13 Mayıs 2004 tarihlerinde imzalanmış olup 21 Ağustos 2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Serbest Ticaret Anlaşması Lübnan’ın Avrupa Birliği ile Ocak 2002’de “Euro-Med” Ortaklık Anlaşması’nı parafe etmesinin ardından, AB ile Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerimiz de dikkate alınarak, Lübnan’a bir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalanması önerilmiştir. Bu amaçla, ilk tur STA müzakereleri 14-15 Temmuz 2003 tarihleri arasında Beyrut’ta, ikinci tur müzakereler ise 20 Ocak 2004 tarihinde Ankara’da yapılmıştır. Üçüncü tur müzakereler 2006 Mart ayında Beyrut’ta, dördüncü tur müzakereler ise, 3-4 Haziran 2006 tarihlerinde Ankara’da yapılmıştır. Ancak dördüncü tur müzakerelerden hemen yaklaşık bir ay sonra İsrail-Lübnan savaşı yaşanması ve ardından Lübnan’da ortaya çıkan siyasal kriz nedeniyle, beşinci tur müzakerelere geçilememiştir. 5. Tur Müzakereler 5-6 Mayıs 2009 tarihleri arasında Beyrut’ta gerçekleştirilecektir. Bununla birlikte “Teknik Düzenleme, Standardizasyon, Metroloji, Akreditasyon ve Uygunluk Değerlendirmesi” alanlarında teknik işbirliği kurulması kararlaştırılmış ve konuya ilişkin mutabakat zaptı 21-22 Nisan 2009 tarihlerinde Lübnan Cumhurbaşkanı Michel 13 Suleiman’ın ülkemizi ziyaretlerinde imzalanmıştır. Anılan ziyaret sırasında aynı zamanda, Kültür ve Turizm alanında da bir işbirliği programı imzalanmıştır. Ticari Ilişkiler Yıllar 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2006 2007 2008 İhracat 1000 $ 182.814 199.642 155.206 161.748 129.266 183.880 183.420 147.282 234.400 195.910 239.663 240.599 393.217 664.914 İthalat 1000 $ 27.467 35.299 29.021 11.072 22.173 26.023 41.920 71.162 147.355 144.973 124.655 126.685 116.014 178.781 Denge 1000 $ 155.347 164.343 126.185 150.676 107.093 157.857 141.500 76.120 87.045 50.937 115.008 113.915 277.256 486.133 Hacim 1000 $ 210.281 234.941 184.227 172.820 151.439 209.903 225.340 218.444 381.755 340.883 364.318 367.285 509.231 843.695 Kaynak: TUİK Lübnan’a yönelik ihracatımız 2008 yılı itibariyle bir önceki yıla göre % 69 gibi yüksek bir oranda artarak 393,2 milyon dolardan 664,9 milyon dolara yükselmiştir. İthalatımız ise 62,7 milyon dolarlık bir artış göstererek 178,7 milyon dolara ulaşmıştır. Buna göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2008 yılında 2007 yılına oranla % 65 oranında artış göstermiştir ve 843,6 milyon dolara ulaşmıştır. Türkiye’nin İhracatında Başlıca Ürün Grupları (Kaynak: DTM) 14 ÜRÜN ADI 2007 2008 Değişim % 2008/2 2009/2 Değişim % DEMİR VE ÇELİK 42.169.881 183.186.004 335 25.865.246 32.316.93 25 MİNERAL YAKITLAR, MİNERAL YAĞLAR VE MÜSTAHSALLARI, MUMLAR NÜKLEER REAKTÖRLER, KAZAN;MAKİNA VE CİHAZLAR,ALETLER,PARÇALARI 127.645.567 168.910.295 32 25.746.584 13.706.530 -47 17.571.168 28.010.695 60 3.457.721 3.426.489 -1 ÖRÜLMEMİŞ GİYİM EŞYASI VE AKSESUARLARI 29.066.870 25.994.276 -13 1.592.504 1.510.790 -5 PLASTİK VE PLASTİKTEN MAMUL EŞYA 14.335.822 20.387.399 42 2.767.398 3.366.956 22 MOTORLU KARA TAŞITLARI, TRAKTÖR, BİSİKLET, MOTOSİKLET VE DİĞER 8.047.637 17.248.864 112 2.654.230 1.222.786 -54 ELEKTRİKLİ MAKİNA VE CİHAZLAR, AKSAM VE PARÇALARI 10.939.988 16.648.462 60 2.125.327 2.008.239 -6 DEMİR VEYA ÇELİKTEN EŞYA 12.558.270 15.627.758 25 1.772.708 1.236.861 -30 ÖRME GİYİM EŞYASI VE AKSESUARLARI ESASINI HUBUBAT, UN,NİŞASTA,SÜT TEŞKİL EDEN MÜSTAHZARLAR DİĞER 7.739.568 13.511.111 85 940.888 1.050.995 12 10.320.745 12.468.074 20 1.998.278 1.912.271 -4 112.821.155 162.940.834 44.6 20.663.179 29.735.141 44 TOPLAM 393.216.671 664.933.772 69 89.584.063 91.493.990 2 Türkiye’nin İthalatında Başlıca Ürün Grupları ÜRÜN ADI (Kaynak: DTM) 2007 2008 Değişim % 2008/2 2009/2 Değişim % DEMİR VE ÇELİK (HURDA) İNORGANİK KİMYASAL MÜSTAHSALLAR, ORGANİK, İNORGANİK BİLEŞİKLER PLASTİK VE PLASTİKTEN MAMUL EŞYA HAM POSTLAR, DERİLER (KÜRKLER HARİÇ) VE KÖSELELER 73.188.945 17.636.803 113.113.749 40.004.671 54.7 135.2 23.440.138 3.560.587 8.838.942 2.936.707 -62,2 -17,5 3.553.383 9.699.948 200 1.260.744 401 -99 9.687.413 6.570.887 -32 1.591.422 99.258 -93 YÜN, KIL,AT KILI; BUNLARIN İPLİK VE DOKUMALARI 1.628.978 1.769.424 8 534.480 257.100 -52 KAĞIT VE KARTON; KAĞIT HAMURUNDAN KAĞIT VE KARTONDAN EŞYA 1.457.564 1.686.161 15,6 292.282 158.317 -45,8 HUBUBAT GÜBRELER 0 2.834.373 1.413.360 971.370 100 -65.7 0 0 0 0 0 0 0 750.000 100 0 0 0 ÖRÜLMEMİŞ GİYİM EŞYASI VE AKSESUARLARI 283.669 522.939 84.4 33.947 12.691 -62,6 TARİFENİN BAŞKA YERİNDE YER ALMAYAN HAYVANSAL MÜSTAHSALLAR BASILI KİTAP, GAZETE,RESİM VB BASKI SANAYİ MAMULU, EL YAZMALARI 623.398 314.734 -50 0 0 0 394.191 277.766 -30 65.910 65.442 -0,7 GEMİLER, SUDA YÜZEN TAŞIT VE ARAÇLAR 15 DİĞER TOPLAM 4.725.017 1.685.521 -64.3 235.936 421.968 79 116.013.734 178.780.530 53.4 31.015.446 12.790.826 -58,8 (Kaynak: DTM) Lübnan’ın başlıca ihracat kalemleri; Mineral yakıtlar, makine, örülmemiş giyim eşyası, motorlu kara taşıtları ve Esasini Hububat oluşturmaktadır. Başlıca ithalat kalemlerini ise; demir çelik, organik ve inorganik kimyasallar, ham post deri ve köseleler ile yün kıl at kılı ve bunların iplik dokumaları oluşturmaktadır. Türkiye’nin Lübnan’a ihracatında ilk sırayı mineral yakıtlar alırken, bu ürün grubunu demir ve çelik, örülmemiş giyim eşyası, makine ve kazanlar, plastik ve mamulleri, elektrikli makine ve cihazlar ile tahıl ve süt mamulleri takip etmektedir. Türkiye’nin ihracatında 2007 yılında en fazla artış yaşanan başlıca kalemler ise, mineral yakıtlardan sonra, demir ve çelik, örülmemiş giyim eşyası ve plastik mamulleridir. Müteahhitlik Ilişkileri Lübnan'ın yeniden yapılanması ve kalkınması amacıyla, Lübnan Kalkınma ve Yeniden İmar Konseyi (CDR) tarafından "Horizon 2000" adlı bir program hazırlanmıştır. Program, ülkenin ihtiyacı olan teknik altyapı yatırımlarının kısa vadede gerçekleştirilmesini, gereken rehabilitasyon faaliyetlerini, yönetimin yeniden yapılanmasını ve halk için gerekli sosyal altyapı çalışmalarını kapsamaktadır. Söz konusu Program’a Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Körfez Bankaları ve Arap Fonları gibi kuruluşlar tarafından finansman sağlanmaktadır. Benzer şekilde, 12 Temmuz Savaşı dolayısıyla bölgede meydana gelen çatışmalar sonucu oluşan altyapı ve fiziki tahribatın onarımı ve yeniden imarı için 2006 yılından itibaren 12 yıllık sürede ülkede 9,6 milyar dolarlık kamu yatırımı yapılmasını öngörülmektedir. Özellikle yol, enerji, turizm, sulama ve konut alanlarında büyük projeler gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Lübnan’da açılan ihalelere www.cdr.gov.lb adresi aracılığı ile ulaşılabilmektedir. Türk inşaat ve müteahhitlik firmalarından STFA Enerji Telekomünikasyon Sanayi ve Ticaret A.Ş. Lübnan Kalkınma ve Yeniden İmar Konseyince ihale edilen 20 milyon dolar tutarındaki enerji nakil sisteminin geliştirilmesi (Deir Nbouh - Ksara arası, Havai Hat Güç İletim Sisteminin Genişletilmesi) projesini 2001 yılında tamamlamıştır. Özdil Enerji firması ise “Altı Ülke Enterkonneksiyonu” kapsamında, Bekaa Vadisi ile Suriye’deki enerji hatlarının yapımı projesini tamamlamıştır. Yine STFA firması, Lübnan Kalkınma ve Yeniden İmar Konseyince ihale edilen 10,3 milyon dolar değerinde Saida Kıyı Su Arıtma Projesi’ni tamamlamış bulunmaktadır. Bu güne kadar Türk firmalarının toplam 5 proje ile Lübnan’da üstlendikleri işlerin toplam bedeli 136,7 milyon dolar olmuştur. Lübnan’da Türk firmalarınca tamamlanan alınan projeler aşağıda yer almaktadır. FİRMA ADI GARANTİ KOZA STFA İNŞAAT ÖZDİL ENERJİ PROJE ADI BEYRUT HAVALİMANI İNŞAATI GÜÇ İLETİŞİM SİSTEMİNİN GENİŞLETİLMESİ KSARA-SURİYE SINIRI ARASINDA YÜKSEK GERİLİM ENERJİ HATTI PROJESİ PROJE BEDELİ ($) 100.000.000 20.241.940 SÖZLEŞME TARİHİ 1994 1997 5.900.000 2002 16 STFA İNŞAAT TERSAN SAYDA SAHİL ŞERİDİ ATIK SU PROJESİNİN DENİZE BOŞALTIM İNŞAATI BEYRUT BATI MARİNA ZEMİN İYİLEŞTİRME İŞİ TOPLAM 10.335.789 2003 270.000 2008 136.747.729 Kaynak: DTM Karşılıklı Yatırımlar 2008 yılı itibariyle, ülkemizde 129 adet Lübnan sermayesine sahip firma faaliyet göstermektedir. 2004 -2008 yılları arasında Lübnan Türkiye’de yaklaşık 130 milyon dolarlık doğrudan yatırım yapmıştır. Türk firmalarının Lübnan’da, küçük ölçekli olanlar dışında, önemli bir yatırımı bulunmamaktadır. İkili Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesine Yönelik Öneriler • Lübnan’ın halihazırda Suriye, Ürdün, BAE, Mısır gibi Arap ülkeleri ile Serbest Ticaret Anlaşmaları ve AB ile yürürlüğe giren Ortaklık Anlaşması bulunmaktadır. Bu çerçevede Türkiye ile Lübnan arasında imzalanacak bir Serbest Ticaret Anlaşması ikili ticaretin arttırılmasının yanısıra Lübnan’da Türk firmalarının yatırımlarının önünü açacaktır. • Yatırım; yukarıda belirtilen hukuki çerçevenin tamamlanması ile başta deri, ayakkabı, tekstil, hazır giyim, ilaç olmak üzere çeşitli alanlarda yatırım imkanları söz konusudur. Bu yatırımlarda iç pazarın ötesinde Lübnan’ın iyi ekonomik ilişkiler içinde olduğu Suriye, Irak, Körfez ve Afrika ülkelerine ihracat imkanı sağlayacaktır. Ayrıca, ilaç, elektrikli ev aletleri, otomotiv, inşaat malzemeleri diğer önemli ticari ve sınai işbirliği kalemleridir. • Müteahhitlik; Lübnan’da yol ve bina inşaası, enerji nakil hatları yapımı, şehir elektrifikasyonu, enerji santrali yapımı, havaalanı, hastahane ve okul inşaası, içme suyu şebekesi yapımı, telekomünikasyon alanlarında önemli inşaat işlerinin olması ve tüm bunların finansmanı için Dünya Bankası, İKB, Arap Fonu, Kuveyt Fonu ve Suudi Fonlarından önemli ölçüde destek alınması itibariyle bu konuda işbirliğinin geliştirilmesi yönünde bir mekanizma oluşturulabilir. Örneğin bu alanda yetkili Lübnan İmar ve Kalkınma Konseyi (Council for Development & Reconstruction) ile Türkiye’de ilgili kamu kuruluşlarının yer alacağı ortak bir komite oluşturulabilir. • Turizm; Lübnan’ın yakınlığı ve ucuzluğu gözönüne alındığında turizm alanında da önemli bir işbirliği potansiyeli olduğu düşünülmektedir. Bu anlamda iki ülke seyahat acentaları arasında işbirliğini teşvik etmek üzere Türk – Lübnan İş Konseyi, TURSAB üyesi bazı seyahat acentalarından oluşan bir heyet ile birlikte 21-24 Mayıs 2004 tarihlerinde Lübnan’a bir ziyaret düzenlemiştir. Sözkonusu ziyareti müteakiben Beyrut’a turlar başlamış bulunmaktadır. • Ulaştırma; Lübnanlıların Tokyo, Pekin, Hong Kong gibi Uzak Doğu’daki bazı noktalara Batı Avrupa’dan bağlantı yaparak yolculuk yaptıkları dikkate alındığında THY’nın da bu noktalara uçuşlarını tanıtarak birçok Lübnanlı yolcuyu çekmesi mümkün 17 görülmektedir. Ayrıca, Mersin ve İzmir’den başlatılmasında da yarar görülmektedir. • Beyrut’a hızlı feribot seferleri Bankacılık; Lübnan’ın Bölgenin bankacılık merkezi olduğu, göz önüne alındığında, Türk bankalarının Lübnan’da şube açmaları mümkündür. TÜRK-LÜBNAN İŞ KONSEYİ Türk-Lübnan İş Konseyi 2002 yılında beri faaliyet göstermektedir. Konsey’in Türk tarafı başkanlığını Delta Petrol Ürünleri Ticaret A.Ş., Yönetim Kurulu Başkanı, Mehmet Habbab yapmaktadır. Lübnan’daki muhattap kuruluş Lübnan Ekonomi Forumu’dur Karşı tarafın başkanlığını ise Wagih Bizri yürütmektedir. İş Konseyi, Türkiye açısından bölgede kendi pazarının yanısıra diğer Arap ülkeleri ile Afrika ülkelerine geçiş için stratejik önemde bir konuma sahip olan Lübnan ile ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmeyi amaçlamaktadır. İş Konseyi, ayrıca yerel üretimi fazla olmayan ve sanayileşmeye hız veren ülkede Türk işadamlarının teknoloji transferi ve Lübnanlı firmalar ile ortak üretim yapmalarını teşvik etmeyi hedeflemektedir. Diğer yandan, sivil savaş sonrası yeniden yapılanma dönemine giren ülkede Türk firmalarının açılan ihalelerde daha fazla pay almaları yönünde çalışmalar yapmaktadır Faydalı İnternet Adresleri Merkez Bankası http://www.bdl.gov.lb Maliye Bakanlığı http://www.finance.gov.lb Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı http://www.economy.gov.lb Yatırım Geliştirme Müdürlüğü http://www.idal.com.lb Beyrut Borsası http://www.bse.com.lb Beyrut Sanayi ve Ticaret Odası http://www.ccib.org.lb T.C. Beyrut Büyükelçiliği Adres Posta Adresi : RABIEH, ZONE 2, 1st STREET, NO: 12 METN, LEBANON : AMBASSADE DE TURQUIE B.P. 70-666 ANTELİAS/LİBAN veya RABIEH ZONE-II STREET III CHUKRI CHAMMAS AVENUE TOUBI BUILDING, BEHIND THE MUNICPALITY OF RABIEH Telefon : 00 961-4 52 09 29 ; 00 961-4 40 67 76 Fax : 00 961-4 40 75 57 İnternet Adresi : http://www.turkishembassy.org.lb E-posta : trbebeyr@intracom.net.lb TOBB Plaza Talatpaşa cad. No:3 Kat:5 34394 Gültepe Levent İstanbul Telefon: 0 212 339 50 00 (pbx) Faks: 0 212 270 30 92 0 212 270 41 90 (pbx) E-mail: info@deik.org.tr Web: www.deik.org.tr Yönetim Kurulu Başkanı: M. Rifat Hisarcıklıoğlu İcra Kurulu Başkanı: Rona Yırcalı 18 19