KOBİ İŞLETMELERİNDE MAKİNA MÜHENDÎSLİĞİ'NÎN ÖNEMİ, KOSGEBİN MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİNE DESTEĞİ VE AB İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ SONRASI KOBİ'LERİN DURUMU (*) Y.ZIya KAYIR KOSGEB^ANKARA 0. ÖZET Geli şmiş ülkeler arasında yer alabilmenin ön koşullarından birisi uluslararası boyutta rekabetçi bir ekonominin yaratılmasıdır. Dünyada hızla yaşanan değişimler ve uluslararası ekonomik ilişkilerin yoğunluğu, herkese rekabet ve verimliliğin önemini kabul ettirmiştir, Teknolojik gelişimlerle birlikte artan rekabet ortamına uyum sağlayabilecek dinamik işletmelere olan gereksinim de artmış, sonuç küçük ve orta ölçekli İşletmeler gelişmenin dinamikleri olarak görülmeye başlanmıştır. Özellikle Gümrük Birliği uygulamasında Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri daha da fazla dikkate alınması gereken bir kesimdir. Ticarette Teknik Engeller Antlaşması (GATT) ve AB ile Gümrük Birliği ülkemizi ve sanayimizi ilgilendiren iki önemli ticari uygulamadır. Dünya piyasalarının yoğunlaşan rekabet ortamında toplumun gün geçtikçe artan ve değişen talep ve ihtiyaçlarının karşılanmasında; yeni ürünler, ürünlerde çeşitlilik, esnek üretim sistemleri ve bilgi yoğun ilişkiler ağırlık kazanmaktadır. KOSGEB Başkanlığı adına sunacağım bi bildiride KÖBPler için Makina Mühendisliği'nin önemi KOSGEB'in Makina Mühendisliği Eğitiminde Desteği ve AB ile Gümrük Birliği sonrası ülkemizdeki KOBherin durumu hakkında bilgi verilecektir. Ayrıca, Sanayi-Teknoloji :Ekonomi ilişkilerinde ağırlık kazanan çizgiler ve Avrupa Birliği ile ticaretimizde KOBHerimiz için giderek önem kazanan ürün, hizmet, personel laboratuvar sistem, belgelendirme ve akreditasyon konularına da değinilecektir, 1-KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ SANAYİ İŞLETMELERİ İÇİN MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ'NİN ÖNEMİ: 1996 yılında,Prof. Dr, Halil Sarıaslan'ın yaptığı; 20 ilde rasgele örnekleme İle seçilen 512 küçük ve orta ölçekli işletmede yüz yüze uygulanan yapısal anketlerle elde edilen araştırma sonuçlarına [1] göre işletmelerin yüzde 13'ü her yönetim kademesinde profesyonel yönetici istihdam etmektedir, KOBİ'lerde uzmanlık alanına göre mühendis ve diğer profesyonel yönetici İstihdamı, henüz ulaşılamayan bir aşamadır. KOBİ'ierin çok azı planlama yapmakta özgün tasarım yerine çoğunlukla kopyacılık başvurulan tek yol olmatadır. KOSGEB Başkanlığı -ANKARA - - — — 1 9 8 Oysa kopyacilikte bile ciddi mühendislik hizmetine ihtiyaç duyulmaktadır. Ürün tasarımı ve maliyet indirme konularında KOBİ'lerİn mühendsilik hizmeti; özellikle Makina Mühendisi İhtiyacı oldukça yüksektir, 2-KO3GEBİN MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİNE DESTEĞİ: KOSGEB, yurt çapında 31 ildeki 51 hizmet merkezinde; tasarım, danışmanlık, kalite kontrol, teknoloji geliştirme konularında sunduğu hizmetleriyle Makina Mühendisliği ve diğer mühendislik öğrencileri için geniş bir staj olanağı sağlamaktadır. Ayrıca KOSGEB Eğitim Merkezleri tarafından hazırlanan eğitim programlarıyla, çalışmakta olan mühendislere ihtiyaç duydukları bir çok konuda meslek içi eğitim olanağı sunulmaktadır. 31 Temmuz 1997 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan İstihdama Yol Açma ve Eğitim Yardımları Tebliğleriyle KOBİ'lerin mühendis istihdamı ve eğitim harcamalarının önemli bir bölümü KOSGEB tarafından karşılanacaktır. Bu destekler sayesinde KÖBÎ'lerde özellikle Makina Mühendisi ve diğer teknik eleman istihdamı yaygmlaşarak ve sağlanan eğitim desteğiyle mühendislerimizin ve tüm çalışanların nitelikleri yükseltilmiş olacaktır, TMMOB ve KOSGEB arasında 1 Kasım 1995 tarihinde imzalanan bir işbirliği Protokol'ü ile mühendis istihdamının düşük, mühendislik hizmetlerinden yararlanma oranı yetersiz olan KOBİ'lerde mühendislik hizmeti ihtiyacının karşılanması ve yaygınlaştırılması hedeflenmiştir, 3- GÜMRÜK BİRLİĞİ SONRASİ ÜLKEMİZDEKİ KÖSELERİN DURUMU: Ticarette Teknik Engeller Antlaşması (GATT) ve AB ile Gümrük Birliği ülkemizi ve sanayimizi ilgilendiren iki önemli ticari uygulamadır. Dünya piyasalarının yoğunlaşan rekabet ortamında toplumun gün geçtikçe artan ve değişen talep ve ihtiyaçlarının karşılanmasında; -Yeni Ürünler -Ürünlerde Çeşitlilik -Esnek Üretim Sistemleri ve -Bilgi Yoğun İlişkiler ağırlık kazanmaktadır, Sanayi-Teknoloji-Ekonom! ilişkilerinde en önemli gelişim çizgileri ise; *Enerji yoğun sanayi anlayışından, bilgi yoğun sanayi anlayışına geçiş, *Entegre üretim tesisleri yerine esnek üretim sistemlerinin yapılanması, (i) Sanaslan Halil Türkiye Ekonomisinde Küçük ve Orta Ölçekli İşleîmeler-İmalat Sanayi İşletmelerinin Sorunları ve Yeni Stratejiler TOBB Yayını -1996 — — — — — — 199 - *Enerji yoğun sanayi anlayışından, bilgi yoğun sanayi anlayışına geçiş, *Entegre üretim tesisleri yerine esnek üretim sistemlerinin yapılanması, *Uzun vadeli değişmez standartlardan, ihtiyaç ve taleplere göre değişebilen dinamik standartlara geçiş, *Ürünlerde kabul edilebilir hatalar yerine, yüksek kalite ve hiç hatasız ürün anlayışı, *Çok üretim-az çeşitlilikten, az üretim-çok çeşitliliğe geçiş, *Pünya pazarında sektör bazında rekabet yerine, ürün bazında rekabet, *Sürekli eğitim mekanizmaları ile modüler ve dinamik eğitim olarak nitelendirilebilir. Gelişmiş ülkeler arasında yer alabilmenin ön koşullarından birisi,uluslararası boyutta rekabetçi bir ekonominin yaratılmasıdır, Dünyada hızla yaşanan değişimler ve uluslararası ekonomik ilişkilerin yoğunluğu, herkese rekabet ve verimliliğin önemini kabul ettirmiştir, Teknolojik gelişimlerle birlikte artan rekabet ortamına uyum sağlayabilecek dinamik işletmelere olan gereksinim de artmış, sonuçta küçük ve orta ölçekli İşletmeler gelişmenin dinamikleri olarak görülmeye başlanmıştır, Özellikle Gümrük Birliği uygulamasında Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri daha da fazla dikkate alınması gereken bir kesimdir. Bugün, dünyanın birçok ülkesinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin kurulması, geliştirilmesi ve desteklenmesi için çoğunlukla Devlet eliyle olmak üzere çeşitli organizasyonlar kurulmuştur. Bu kesimin finansman, teknoloji eğitim ve pazarlama gibi sorunlarını çözecek çeşitli teşvik uygulamaları ve yasal düzenlemeler getirilmiştir, Avrupa Birliği'nin Amerika, İsvİçre-EFTA ülkeleri ve Japonya'dan sonra dördüncü büyük pazarı olan Türkiye, AB'ye ihracat yapan ülkeler sıralamasında 13. sırada yer almaktadır, AB ile Türkiye arasındaki ticaret son üç yılda yüzde 80 artış göstermiştir. Gümrük Birliği'nin birinci yılında, sanayi sektörlerimiz yüksek oranlı ithalat artışı ve üretim düşüşüyle karşı karşıya kalmıştır» Son bir yılda dayanıklı tüketim malları ithalatı %100 oranında artarken, yurt içindeki otomobil satışlarında ithal araçların payı %10'dan %24'e çıkmıştır, Tekstil ürünleri ihracatı %7, madencilik ihracatı %9 oranında azalmıştır. Sanayimizin kapasite kullanım oranı 1996 yılının Aralık ayında 1995'in aynı ayına göre yüzde 82'den yüzde 77'ye düşmüştür. Sanayicilerimizin yarısı kapasite kullanım oranındaki bu düşüşü ithalat artışı ve iç talep yetersizliğine bağlamaktadır. 1996 yılının Ocak -Kasım döneminde AB ülkelerine yönelik İhracatımız, bir önceki yılın eş dönemine göre yaklaşık yüzde 4,5 oranında artarak 10,4 milyar dolara yükselirken ithalatımız yüzde 34.9 oranında artarak 19,9 milyara ulaşmıştır. GB'ye girişin dış ticarette etkisi tüketim mallarında ve bir ölçüde de yatırım malları ithalatında hızlı artış olarak görülmüştür. 200 1997 yılının Ocak-Mart dönemine ilişkin gelişmelere gelince, ekonomideki yavaşlama dış ticarete de yansımış bulunmaktadır, 1997 yılının üç aylık dönemide AB ile ticaretimizde ihracatımız 2.7 milyar dolardan 2.8 milyar dolara yükselirken ithalatımız da 4.9 milyar dolardan 5 milyar dolara yükselmiştir. 1997 yılının İlk üç ayında AB ile ticaretimiz genel artış düzeyinin de gerisinde kalmıştır. Görülüyor ki GB'den sonra AB ülkelerine yönelik ihracatımızın payı hafifçe de olsa gerilerken ithaltımızın payı yükselmiş bunun sonucu bu ülkelerle olan ticaretimizdeki açık, GB öncesine göre büyümüştür, İmalat sanayimizdeki küçük ve orta ölçekli İşletlerİn ürettiği ürünlerin yaklaşık yüzde 70'inin kalite güvencesi yoktur, Avrupa birliğinin direktifleri kapsaımına giren ihraç ürünlerimizin AB yetkili kuruluşlarının test ve sertifikası olmadan Avrupa pazarına sunulması mümkün değildir, KÖBİ'lerimizi için dış ticarette teknik düzenleme, standardizasyon , uygunluk değerlendirmesi ve belgelendirme faaliyetleri çerçevesinde; dış ticarette uygulanarak, teknik mevzuat spesifikasyon ve standartların uluslararası ticarete gereksiz engel teşkil edecek bir yapıya dönüştürülmesini önlemek, ticaret hacmini artırmak; ihracatta, ürünlerin dış ülkelerdeki iyi şöhretini muhafaza etmek, çevreye zarar vermeyen , sağlıklı, emniyetli ürünler olmasını sağlayarak kalitesini ve rekabet gücünü yükseltmek, alıcıların ürünlerimizi tercih etmesini sağlamak; İthalatta ise, ithal malları ile yerli ürünler arasında farklılık yaratmayacak şekilde İnsan sağlığının ve emniyetinin , hayvan veya bitki varlığının veya çevrenin korunmasını ve ulusal güvenlik gereklerini sağlamak, düşük kaliteden kaynaklanan haksız rekabeti ve yanıltıcı uygulamaları önlemek tüketiciyi koruyucu ve kaliteyi yükseltici tedbirleri almak için dış ticarette teknik düzenleme ve standardizasyon faaliyetlerinde uygulanacak esasları ve yapılacak işlemleri belirlemek , Gümrük Birliği çerçevesindeki teknik düzenlemelerin dış ticaret sistemine uyarlanmasını sağlamak önem kazanmaktadır. Bu faaliyetler KOBİ'lerin üretim faaliyetlerini yönelendirmekte; çevre ve insan sağlığına önem veren üretim anlayışını yaygınlaştırmakta ve kaliteli, rekabet gücü yüksek ürünlerin üretimini sağlamakta ve dış ticaret dengesini belrlimektedir. Bu kapsamda , uygunluk değerlendirmesi, kalite güvence ve ürün , hizmet, personel laboratuvar ve sistem belgelendirme işlemleri de büyük önem kazanmaktadır. Giderek daha çok direktifin yayınlandığı ve daha çok ürün grubunun bu kapsama alındığı sistemde, Türkiye'nin üzerine düşen sorumluluk teknik uyum çalışmaların bir an önce tamamlayarak AB yetkili kuruluşlarına alternatif kuruluş ve organizasyonların oluşturmaktadır. İhraç ürünlerimizin dünya piyasalarına girişte olabildiğince az teknik engelle karşılaşmasını sağlamak için dünya satandartlarma uygun olarak üretilmesi ve bu şekilde üretildiklerinin belgelenmesi gerekir. 201 Gerek GATT, gerek Gümrük Birliği antlaşmaları, Türkiye'de uluslararası nitelikte, test belgelendirme, denetleme ve kalibrasyon faaliytelerini icra edecek teknik olarak yeterli özerk ve kanunla kurulmuş bir akreditasyon sisteminin varlığını gerekli kılmaktadır, Yusuf Ziya KAYIR 1954 yılında Ûnye-ÖRDU'da doğdu, ilk, orta ve Lise öğrenimimi Ünye'de tamamladı. 1971 yılında başladığı İTÜ Maden Falültesi Metalürji Mühendisliği Bölümünden 1975 yılında iyi dereceyle Metalürji Mühendisi olarak mezun oldu. Askerliğim sırasında Eskişehir Hava İkmal Bakım Merkezi'ned; Proje Mühendisi KBİ Samsun işletme müdürlüğüened İzabe Vardiya Mühendisi, Osmanel iDöküm Sanayi A.Ş'nde; Maçahane Mühendisi, TEK Fizik Kimya Metalürji Laboratuvan'nda Kalite Kontrol ve Araştırma Mühendisi, Devlet Yatırım Bankası (DYB) ve Türkiye İhracat Kredi Bankası AŞ. (Türk Eximbank)'ta; KiT'lerin yatırım projelerinin değerlendirilmesi konusunda; Proje Değerlendirme Uzmanı, Halkbank'ta KOBİ yatırımlarının değerlendirilmesi ve kredılendirmesi konularında ; Proje Değerlendirme Baş Uzmanı ve kredi yöneticisi olarak çalıştı. Halen 1993 yılında girdiği KOSGEB Başkanlığımda Pazarlama Bölüm Sorumlusu olarak çalışmaktadır, İngilizce bilmektedir. Evli ve bir kız çocuğu babasıdır. 202