Makale •Article Ekonomik Açıdan Karşılaştırılması

advertisement
Makale •Article
Güneş Enerjisi Destekli Kombine Sıcak Su Üretim
Sistemlerinin Konvansiyonel Uygulamalarla Teknik ve
Ekonomik Açıdan Karşılaştırılması
Technical And Economical Comparison Of Solar Assisted Hot
Water Production Systems With Conventional Ones
Levent ÇOLAK
Özet
Bu çalışmada teknik ve ekonomik yönden konvansiyonel sistemlerle karşılaştırılan kombine güneş enerjili
sıcak su üretimi sistemi, 12 ay boyunca her gün 24 saat, sürekli, 50-60°C sıcaklık ve istenen kapasitede sıcak
su üretebilen konforlu bir uygulamadır. Bu sistemde kullanma sıcak suyu, çift serpantinli boylerle ile üretilmekte
olup, boylerin birincil devresinde güneş enerjisiyle ısıtılan, ikincil devresinde ise doğalgaz veya LPG yakıtlı
kazanlardan sağlanan ısıtma suyu kullanılmaktadır. Bu tür sistemler özellikle yüzey özellikleri geliştirilmiş
düz güneş kolektörlerinin doğalgaz yakıtlı yakma sistemleriyle ortak olarak kullanılması ve ısıl depolama
yapılması durumunda, ülkemizin Akdeniz ve Ege bölgelerine ek olarak İç Anadolu ve Marmara bölgesi de
dâhil olmak üzere birçok bölgesinde ekonomik olarak uygulanabilir. Özellikle çok katlı site türü konutlarda
ekonomik olarak uygulanabilir nitelikte olan kombine sistemler, fosil yakıt tüketimini azaltması yönüyle, hem
enerji kaynaklarının tükenmesini engellemekte, hem de çevreyi kirletmemektedirler.
Sonuç olarak metrekareye düşen güneş enerjisi miktarının Avrupa ortalamasının ortalama iki katı olduğu
ülkemizde, yakıt emisyonlarını azaltması sebebiyle çevre dostu da olan güneş enerjili kombine sıcak su üretim
sistemlerin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu amaçla güneş enerjisinin kullanımı, yasal düzenlemelerle,
yeni yapılan kamu binaları, hastaneler, okullar, toplu konut ve sitelerde zorunlu hale getirilmeli, eski yapılarda
ve endüstriyel tesislerde ise devlet tarafından sağlanacak teşvikler ve vergi indirimleriyle özendirilmelidir.
Abstract
In this study solar assisted combined domestic hot water production systems are compared with conventional
fossil fuel systems. Solar assisted combined systems are comfortable applications which can be produce
continuously domestic hot water in desired capacity between 50-60°C for 12 months and 24 hours. In this
system, hot water is produced in a double serpentine heat exchanger, where primary heating is done by solar
energy, while fossil fuel combustion systems are used for secondary heating line. Such systems can be used
also in Central Anatolia and Marmara regions besides the Mediterranean and Aegean regions by combined
use of flat plate solar collectors with natural gas combustion systems and by the heat storage applications.
Solar assisted combined domestic hot water production systems, which can be economically applied to multiple
storey apartment buildings, either impede the energy resources to be exhausted or decrease the environmental
pollution by reducing fossil fuel consumption.
As a result in Turkey, where solar energy quantity per unit area is twice the European average, environmental
friendly solar energy assisted systems have to become widespread. For this reason, by legal arrangements, the
usage of solar energy in new constructions such as public buildings, hospitals, schools and housing development,
have to be compulsory. On the other hand for older constructions government has to cause people to try to
use solar energy by incentives and reduction in tax rates.
-
HMD Ocak §ubat 2010
Makale •Article
1. Giriş
Güneş ışıma enerjisi dünyanın ekolojik dengesinin
sürekliliğini sağlayan güneşsel ısı, fotosentez, hidrolik,
rüzgâr, dalga, biokütle vb. yenilenebilen temiz enerji
türlerini oluşturur. Güneş ışıma enerjisi gece gündüz
nedeniyle kesikli, ışın açısal ve atmosferik koşullar
nedeniyle de çok düşük ekserjilidir. Bu nedenle güneş
enerjisi doğal biçimiyle, fosil yakıtlar esas alınarak
geliştirilen günümüz enerji dönüşüm teknolojilerinde,
sınırlı düz kolektör uygulamaları dışında yaygın olarak
kullanılamamaktadır.
Güneş enerjisinin önem kazanması daha çok 1973’deki
dünya enerji kriziyle olmuştur. Günümüzde, güneş
enerjisinden birçok alanda yararlanılmakta ve her
geçen gün faydalanma alanı artmaktadır. Türkiye’nin
önemli bir bölümünün güneş kuşağı adı verilen bölgede
bulunması, petrol, doğalgaz ve elektrik fiyatlarının
çok hızlı artması sebebiyle, 1975 yılından sonra
özellikle güneş enerjisi ile sıcak su temin edilen
sistemler Akdeniz ve Ege bölgesinde yaygınlaşmış
olmasına karşın, Türkiye’de imal edilen düz güneş
toplayıcılarının birçoğunun özellikleri dünya
standartlarının altındadır.
48
Günümüzde binalarda sıcak su üretimi; merkezi kazan
ve boyler uygulamaları, LPG ve doğalgaz şofbeni
uygulamaları, elektrikli termosifon uygulamaları,
depolu düz güneş kolektörleri ile bireysel uygulamalar
gibi çeşitli biçimlerde yapılmaktadır. Bunlardan düz
güneş kolektörü uygulamaları haricinde olanlar, fosil
yakıtların yakılması sonucu çevreyi kirletmelerinin
yanısıra, enerji kaynaklarının tükenmesine yol açmakta
ve güneş enerjili sistemlere kıyasla yüksek işletme
maliyetlerine sahip olmaktadırlar. Diğer yandan depolu
düz güneş kolektörleri ile yapılan bireysel sıcak su
üretim uygulamaları ise sürekli olmayıp, bölgelerin
ışınım değerlerine ve kolektör yüzey özelliklerine bağlı
olarak senenin 4-6 ayı sıcak su ihtiyacını
karşılayabilmektedirler. Özellikle de kış ayları olmak
üzere geri kalan aylarda sıcak su üretimi için başka
enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulmaktadır.
TTMD Ocak •Şubat 2010
Güneş enerjili bireysel depolu sıcak su üretim sistemleri
işletme giderleri düşük olmasına karşın yüksek yatırım
maliyetli ve özellikle de mimari görüntü kirliliği yaratan
sistemlerdir. Sıcak su üretiminde sürekliliğin
sağlanması, güneş enerjisinin kesintili olması nedeniyle,
bu tür sistemlerin diğer enerji kaynaklarıyla
desteklenmesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle
ülkemizde 12 ay boyunca kullanılabilir nitelikte (yüksek
ekserjili) güneş enerjisi destekli kombine sıcak su
üretim sistemlerinin yaygınlaştırılması gerekmektedir.
2. Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli ve
Uygulamaları
Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu
güneş enerjisi potansiyeli açısından birçok ülkeye göre
şanslı durumdadır. Devlet Meteoroloji İşleri Genel
Müdürlüğünde (DMİ) mevcut bulunan 1966-1982
yıllarında ölçülen güneşlenme süresi ve ışınım şiddeti
verilerinden yararlanarak EİE tarafından yapılan
çalışmaya göre Türkiye'nin ortalama yıllık toplam
güneşlenme süresi 2640 saat (günlük toplam 7,2 saat),
ortalama toplam ışınım şiddeti 1311 kWh/m2-yıl
(günlük toplam 3,6 kWh/m2) olduğu tespit edilmiştir.
Aylara göre Türkiye güneş enerji potansiyeli ve
güneşlenme süresi değerleri ise Tablo-l'de verilmiştir.
Tablo 1. Türkiye'nin aylık ortalama güneş enerjisi potansiyeli [1],
AYLAR
AYLIK TOPLAM
GÜNEŞ ENERJİSİ
(Kcal/cm2-ay) (kWh/m2-ay)
(Saat/ay)
OCAK
ŞUBAT
MART
NİSAN
MAYIS
HAZİRAN
TEMMUZ
4,45
103
115
165
197
AĞUSTOS
EYLÜL
EKİM
KASIM
ARALIK
TOPLAM
ORTALAMA
GÜNEŞLENME
SÜRESİ
5,44
51,75
63,27
8.31
96.65
10,51
122,23
153,86
168,75
175,38
13,23
14,51
15,08
13,62
10,60
7,73
5,23
4,03
112,74
158,40
123,28
89,90
60,82
46,87
1311,00
308 cal/cm2-gün
3,6 kWh/m2-gün
273
325
365
343
280
214
157
103
2640
7.2 saat/gün
Türkiye'nin en fazla güneş enerjisi alan bölgesi Güney
Doğu Anadolu Bölgesi olup, bunu Akdeniz Bölgesi
izlemektedir. Güneş enerjisi potansiyeli ve güneşlenme
süresi değerlerinin bölgelere göre dağılımı da Tablo2' de verilmiştir.
Makale •Article
Tablo 2. Türkiye'nin yıllık toplam güneş enerjisi potansiyelinin
bölgelere göre dağılımı [1],
BÖLGE
G.DOGU ANADOLU
AKDENİZ
DOĞU ANADOLU
İÇ ANADOLU
EGE
MARMARA
KARADENİZ
TOPLAM GÜNEŞ
ENERJİSİ
GÜNEŞLENME SÜRESİ
(kWh/m2-yıl)
(Saat/yıl)
1460
1390
1365
1314
1304
1168
1120
2993
2956
2664
2628
2738
2409
1971
Türkiye’de güneş enerjisinin en yaygın kullanımı
sıcak su ısıtma sistemleridir. Ülkemizde kurulu olan
güneş kolektörü miktarı 2001 yılı için 7,5 milyon m2
civarındadır. Çoğu Akdeniz ve Ege Bölgelerinde
kullanılmakta olan bu sistemlerden yılda yaklaşık 290
bin TEP ısı enerjisi üretilmektedir. Sektörde 100'den
fazla üretici firmanın bulunduğu ve 2000 kişinin
istihdam edildiği tahmin edilmektedir. Yıllık üretim
hacmi 750 bin m2 olup bu üretimin bir miktarı da
ihraç edilmektedir. Bu haliyle ülkemiz dünyada kayda
değer bir güneş kolektörü üreticisi ve kullanıcısı
durumundadır. Güneş kolektörlerinin ürettiği ısıl
enerjinin birincil enerji tüketimimize katkısı yıllara
göre aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Tablo 3. Türkiye'de güneş kolektörleriyle üretilen ısıl enerjinin
birincil enerji tüketimimize katkısı [1].
Yıl
1998
1999
2000
2001
Güneş Enerjisi Üretimi
(bin TEP )
210
236
262
290
Ülkemizde yılın on ayı boyunca teknik ve ekonomik
olarak toplam ülke yüzölçümünün % 63’ünde, tüm
yıl boyunca da % 17’sinde güneş enerjisinden
yararlanılabilir [2].
Sıcak su sağlamak amacıyla, ülkemizdeki konutların
% 42,5’smda şofben, % 33,6’sında soba, % 10,1’inde
güneş kolektörü, % 7,1’inde elektrikli termosifon, %
4,7’sind kombi ve % 1,3’ünde de apartman ortak sıcak
su sistemi kullanılmaktadır [3], Konutlarda yaygın
olarak bireysel güneş enerjili su ısıtma sistemleri
uygulanmakta, sadece otel, hastane, askeri kışlalar vb
tesislerde çoklu kombine sistemler görülmektedir.
3. Güneş Enerjili Su Isıtma Sistemleri
Güneş enerjisinin düşük sıcaklık uygulamalarından
olan sıcak su üretim sistemleri, yüksek sıcaklıklara
ihtiyaç duyulmaması yönünden güneş takibine gerek
olmaması, kolay uygulanabilirliği, parabolik oluk tipi
veya heliostat gibi pahalı güneş kolektörleri yerine
düz kolektörlerin kullanılabilirliği sayesinde ekonomik
olmasından dolayı tüm dünyada olduğu gibi güneş
kuşağı üzerinde bulunan ülkemizde de en sık görülen
güneş enerjisi uygulamalarıdır.
Güneş kolektörlü sıcak su sistemleri, güneş enerjisini
toplayan düzlemsel kolektörler, ısınan suyun toplandığı
depo, bu iki kısım arasında bağlantıyı sağlayan ısı
yalıtımlı borular, pompa ve otomatik kontrol cihazları
gibi sistemi tamamlayan elemanlardan oluşmaktadır.
Güneş enerjili sıcak su sistemleri, dolaşım şekline
göre, tabii dolaşımlı (pompasız) ve zorlanmış dolaşımlı
(pompalı) veya tesisat bağlantı biçimine göre açık
devreli (atmosferik basınçta) ve kapalı devreli
(basınçlandırılmış) olarak gruplandırılabilir.
1. Tabii dolaşımlı sistemler: Tabii dolaşımlı sistemler
ısı transfer akışkanının kendiliğinden dolaştığı
sistemlerdir. Kolektörlerde ısınan suyun yoğunluğunun
azalması ve yükselmesi özelliğine dayanmaktadır. Bu
tür sistemlerde depo kolektörün üst seviyesinden en
az 30 cm yukarıda olması gerekmektedir. Deponun
alt seviyesinden alman soğuk (ağır) su kolektörlerde
ısınarak hafifler ve deponun üst seviyesine yükselir.
Gün boyu devam eden bu olay sonunda depodaki su
ısınmış olur. Tabii dolaşımlı sistemler daha çok küçük
miktarda su ihtiyaçları için uygulanır. Deponun
yukarıda bulunması zorunluluğu nedeniyle büyük
sistemlerde uygulanamazlar. Pompa ve otomatik
kontrol devresi gerektirmediği için pompalı sistemlere
göre biraz daha ucuzdur.
2. Zorlanmış dolaşımlı (pompalı) sistemler: Isı
transfer akışkanının sistemde pompa ile dolaştırıldığı
sistemlerdir. Deposunun yukarıda olma zorunluluğu
yoktur. Büyük sistemlerde su hatlarındaki direncin
artması sonucu tabii dolaşımın olmaması ve büyük
HMD Ocak •Şubat 2010
49
Makale •Article
bir deponun yukarıda tutulmasının zorluğu nedeniyle
pompa kullanma zorunluluğu doğmuştur. Pompalı
sistemler otomatik kontrol devresi yardımı ile çalışırlar.
Depo tabanına ve kolektör çıkışına yerleştirilen
diferansiyel termostatın duyar elemanları,
kolektörlerdeki suyun depodaki sudan 10 °C daha
sıcak olması durumunda pompayı çalıştırarak sıcak
suyu depoya alır, bu fark 3 °C olduğunda ise pompayı
durdurur. Pompa ve otomatik kontrol devresinin zaman
zaman arızalanması nedeniyle işletilmesi tabii dolaşımlı
sistemlere göre daha zordur.
Tabii dolaşımlı sistemlerde akışkan hareketi küçük
yoğunluk farkları (depo ile toplayıcıdaki akışkanın)
sebebiyle meydana geldiğinden, borular ve bağlantı
parçalarındaki sürtünme kayıpları az olmalı, bunun
için de toplayıcı ile depo arasındaki boru çaplan büyük
seçilmelidir. Bu tür sistemler ucuz fakat düşük
verimlidir. Diğer yandan pompalı sistemlerde boru
çapları küçültülebilmekte ve depo ile kolektörler ayrı
yerlere konularak çatılardaki görüntü kirliliği
önlenebilmektedir.
Tabii dolaşımlı ve zorlanmış dolaşımlı sistemlerin her
ikisi de açık ve kapalı sistem olarak tasanmlanabiliıier.
1. Açık sistemler: Açık sistemler kullanım suyu ile
kolektörlerde dolaşan suyun aynı olduğu sistemlerdir.
Kapalı sistemlere göre verimleri yüksek ve maliyeti
ucuzdur. Suyu kireçsiz ve donma problemlerinin
E
olmadığı bölgelerde kullanılırlar.
2. Kapalı sistemler: Kullanım suyu ile ısıtma suyunun
farklı olduğu sistemlerdir. Kolektörlerde ısınan su bir
ısı değiştirici aracılığıyla ısısını kullanım suyuna aktarır.
Donma, kireçlenme ve korozyona karşı çözüm olarak
kullanılırlar. Maliyeti açık sistemlere göre daha yüksek,
verimleri ise ısı değiştirici kullanımı nedeniyle daha
düşüktür.
Kolektör devresi ile kullanma suyu devresinin ortak
bir depoda toplandığı açık devreli sistemler ucuz
olmasına karşın donma ve korozyona karşı korumasız
olduğundan fiziksel ömürleri kısa olmaktadır. Kapalı
TTMD Ocak •Şubat 2010
devre sistemlerde ise kolektör devresi belli bir basınç
altında kapalı olarak imal edilmekte ve güneşten alınan
ısıl enerji bir serpantin ile depoda bulunan kullanma
suyuna aktarılmaktadır. Bu tür sistemlerde iki devredeki
akışkanlar birbirine karışmadığından kolektör
devresinde antifriz ve korozyon önleyici kimyasallar
eklenmiş su veya diğer akışkanlar kullanılabilir.
Dolayısıyla bu tür sistemler donma problemi olan
bölgelerde de rahatlıkla yaz ve kış kullanılabilmektedir.
Güneş enerjili su ısıtma sistemleri, uygulamanın
özellikleri maliyet ve çevre şartları dikkate alınarak
kurulmalıdır. Uygulamada kullanılan altı temel güneş
enerjili su ısıtma sistemi aşağıda verilmiştir [4].
1. Doğal dolaşımlı güneş enerjili su ısıtma sistemleri
2. Ters dolaşımlı güneş enerjili su ısıtma sistemleri
3. Aşağıya doğru boşaltmalı güneş enerjili su ısıtma
sistemleri
4. Geriye doğru boşaltmak güneş enerjili su ısıtma
sistemleri
5. Donmayan güneş enerjili su ısıtma sistemleri
6. Havalı ve güneş enerjili su ısıtma sistemleri
Yukarıda belirtilen ilk dört sistem atmosfere açık,
direkt olarak güneş kolektörlerinde ısıtılan suyun
kullanıldığı su ısıtma sistemleri olup, ek ısı
değiştiricisine ve otomatik kontrol sistemlerine ihtiyaç
olmaması yönüyle ekonomik sistemler olmakla birlikte,
düşük taşınım ısı transferi katsayıları nedeniyle düşük
performanslı olup, donma riskleri nedeniyle de her
iklimde rahatlıkla kullanılamamaktadır. Ayrıca bu
sistemler yüksek basınçta kullanılamaması sebebiyle
çoklu kombine su ısıtma uygulamalarında için uygun
değildir. Diğer yandan beşinci ve altıncı sistemler
endirekt sistemler olup, bu sistemlerde güneş enerjisi
ile ısıtılan akışkanın ısısı bir ısı değiştiricisi yardımıyla
kullanma suyuna aktarılmakta ve kullanma suyu ile
güneş devresinde dolaşan ısıtıcı akışkan birbirlerine
karışmamaktadır. Bu yönüyle bu tür sistemlere kapalı
sistemler de denilmektedir. Kapalı sistemlerde ısıtıcı
akışkan, devre üzerinde bulunan bir kapalı genleşme
tankı ile yüksek basınçta tutulup, antifriz ve diğer
Makale •Article
kimyasallarla donmaya ve korozyona karşı
korunabilmektedir. Bu sistemler güneşsel radyasyon
değeri yüksek ancak gece sıcaklıkları sıfırın altında
olan Ankara, İstanbul vb illerimizde rahatlıkla ve
yüksek verimde kullanılabilmektedir. Günümüzde
havalı sistemler, sızıntıları tespit etme zorluğu, fan
kullanım zomnluluğu ve fazla bakım istemesi nedeniyle
daha az kullanılmakta olup, genellikle su-glikol
karışımlı veya yağlı kapalı su ısıtma sistemleri yaygın
olarak kullanılmaktadır.
3.1 Düzlemsel Güneş Kolektörleri
Düzlemsel güneş kolektörleri, güneş enerjisinin
toplandığı ve herhangi bir akışkana aktarıldığı çeşitli
tür ve biçimlerdeki aygıtlardır.
Düzlemsel güneş kolektörleri, üstten alta doğru, camdan
yapılan üst örtü, cam ile absorban plaka arasında
yeterince boşluk, kolektörün en önemli parçası olan
absorban plaka, arka ve yan yalıtım ve yukarıdaki
bölümleri içine alan bir kasadan oluşmuştur (Bkz.
Şekil 1).
oran % 10’un altında da olmamalıdır. Genel olarak
Mayıs ayında ihtiyacın %70’inin karşılanacağını
düşünerek projelendirmekte yarar vardır.
Projelendirmede kişi başına tüketim, konutlarda 50
litre/gün, otel, motel, tatil köyü gibi turistik tesislerde
75 litre/gün, hastanelerde ise 100 litre/gün olarak alınır.
Projelendirme konusunda en geçerli yöntem f-chart
yöntemidir [5],
4. Güneş Enerjili Sistemlerin Teknik Yönden
İncelenmesi
Güneş enerjili sistemlerde sıcak su elde edilmesinde,
güneşten gelen güneş ışınları ısı enerjisine
dönüştürülerek doğrudan veya dolaylı olarak bir ara
akışkan yardımıyla kullanma suyuna aktarılmakta ve
bir sıcak su deposunda depolanmaktadır. Güneş
ışınlarının ısı enerjisine dönüştürüldüğü kolektörlerden
sağlanabilecek enerji, kolektör verimine bağlıdır. Yerim
özellikleri; güneş enerjisi miktarı, dış ortam sıcaklığı,
rüzgâr hızı gibi meteorolojik parametrelerle, yutucu
yüzey, cam özellikleri, yalıtım cinsi ve kalınlığı,
kullanılan akışkan özelliği vb. kolektör tasarım
parametrelerine bağlıdır [6].
5
1- Cam Örtü
2- Cam Bağlantısı
3- Cam fitili
4- Akışkan Borusu
5- Absorban Plaka
6- Manifold
7- Yalıtım
8- Kasa Arka Levha
9- Kasa
6
Güneşten elde edilen enerjinin kullanma suyuna
aktarılması, direkt sistemlerde doğrudan suya, endirekt
(dolaylı) sistemlerde ise bir ara akışkan yardımıyla
yapılmaktadır. Ara akışkan olarak su, antifrizli su,
inhibitörlü su, madeni yağlar, hidrokarbonlar, silikon
yağlan ve değişik kimyasallar kullanılmaktadır [7],
Şekil 1. Diiz güneş kolektörii ve elemanları [1],
Kolektörlerde ısı taşıyıcı akışkanda toplanan güneş
enerjisinin, kolektöre gelen güneş enerjisine oranına
kolektör verimi denir. Kolektör giriş suyu sıcaklığı
arttıkça verim düşme eğiliminde olacağından genel
bir verim yerine anlık verimden yani verim eğrisinden
bahsetmek daha doğru olacaktır.
3.2. Sistem Projelendirme Esasları:
Güneş kolektörlü sıcak su sistemlerini projelendirmede
farklı yöntemler izlenebilir. Projelendirmede ihtiyacın
güneşten karşılanma oranı %100 olmayacağı gibi bu
Kolektör devresinde kolektör giriş sıcaklığı arttıkça
kolektör verimi düşmektedir. Bu nedenle kolektörden
çıkan yüksek sıcaklıktaki akışkanın ısısı verimli bir
şekilde kullanma suyuna transfer edilebilmeli ve
kolektöre geri dönen akışkan sıcaklığı mümkün olan
en düşük derecelere çekilebilmelidir. Bu amaçla destek
ısıtma sistemi elemanları ile kullanma suyunun ek
ısıtılması sağlanırken, kolektöre dönen akışkanın da
ısınmasından kaçınılmalı bunun için de çift depolu
veya plakalı ısı değiştirici ve boylerin birlikte
kullanıldığı sistemlerin yaygınlaştırılması gereklidir.
HMD Ocak •Şubat 2010
Makale •Article
Diğer bir bakış açısıyla güneş enerjili su ısıtma
sistemleri, optik ve ısıl verimlerle de doğrudan ilişkilidir.
Buna göre kolektör yüzeylerinden ısı kaybı az olan ve
kollektör yüzeyi emicilik değeri yüksek malzemeyle
kaplı, düşük demir içerikli cam kaplamalı güneş
kolektörleri ilk yatırım maliyetleri fazla olmasına
karşın, diğer konvansiyonel güneş kollektörlerine göre
yüksek verimli olup, tüm yıl boyunca
kullanılabilmektedirler. Genellikle siyah boyalı
toplayıcısı olan konvansiyonel kolektörler ise güneşsel
radyasyonun yüksek olduğu Haziran, Temmuz ve
Ağustos aylarında verimli biçimde çalışabilmesine
karşın, ara dönemler olarak adlandırılan ilkbahar ve
sonbahar aylarında aynı oranda verimli
çalışamamaktadırlar. Dolayısıyla da bu dönemlerde
su ısıtma için elektrik, doğalgaz, LPG vb ek enerji
kaynaklarına ihtiyaç duyulmakta, bu da işletme
giderlerinin artmasına yol açmaktadır.
Yüksek kalitede bir güneş kolektörü tek başına
optimum bir işletme için yeterli değildir. Burada önemli
olan tam bir sistem çözümüdür. Bu nedenle güneş
enerjisi sistemine uyumlu bir şekilde tasarlanmış
otomatik kontrol paneli, boyler ve pompa grubu ile
hava kesici, purjör vb diğer sistem elemanları büyük
önem taşımaktadır. Ayrıca tasarlanan sistemdeki
boruların çaplan ile dolaşım pompasının seçimi, yalıtım
malzemeleri ve kolektörlerin gruplandırılması da
problemsiz bir işletme için çok önemlidir.
Otomatik kontrol cihazları, güneş enerjisi sistemindeki
değişken debili frekans kontrollü dolaşım pompasının
debisini ayarlayarak ışınım miktarına bağlı olarak
yüksek/düşük debili çalışma imkânı sağlar. Bu
uygulama elektrik giderlerinin düşmesini sağlarken,
güneş enerjisi sistemi ile kazan kumandasının akıllı
birleşimi sayesinde de güneş enerjisinden maksimum
oranda faydalanılarak enerji tasarrufu sağlanılabilir.
Güneş enerjili su ısıtma sistemlerinde otomatik kontrol
uygulamalarının parasal maliyeti, toplam sistem
maliyeti içindeki payı, sistemin kapasitesi ve boyutları
küçüldükçe artmakta, büyüdükçe azalmaktadır. Bu
TTMD Ocak •Şubat 2010
sebeple, büyük ölçekli güneş enerjili sıcak su hazırlama
sistemlerinde otomatik kontrol uygulamaları genel
olarak uygulanmakta, küçük boyutlu sistemlerde ise,
toplam maliyet içindeki payının artması sebebiyle
nadir olarak uygulamaktadır [8].
5. Güneş Enerjili Sistemlerin Ekonomik Yönden
İncelenmesi
Enerji dönüşüm sistemlerinin tasarımı öncesi,
öngörülen bir işletme ömrü (10-15 yıl) esas alınarak
ekonomik analizler yapılmalıdır. Bu ömür boyunca
sistemin öngörülen tasarım işletme kriterlerini
sağlaması gerekli olup, aşağıda verilen bu kriterler
sürdürülebilirliğin göstergesidir [8].
1. Emniyet (Security)
2. Güvenilirlik (Reliability)
3. İşlerlik (Availability)
4. Verimlilik (Efficiency)
5. Çevresel uyum (Environmental acceptability)
Sürdürülebilir üretim, teknik yönden sürdürülebilir
sistem (emniyet, güvenilirlik, işlerlik), müşteri
tarafından satın alınabilir maliyet (verim) ve çevre
yönetmeliklerince [10] şart koşulan sınır değerler
altındaki emisyonlu çalışma (çevresel uyum) ile
sağlanır.
Maliyeti düşürmek uygun sistem konfigürasyonunun
belirlenmesi ile olur. Güneş enerjisi uygulamalarında
sabit ve sürekli yükler güneş enerjisi sistemi, değişken
yükler ise destek sistemi ile karşılanacak şekilde
konfigürasyonlar belirlenmelidir. Böylece birim sistem
yükünü karşılayan enerjinin ilk yatırım maliyeti azalır.
Tüm sistem yükü güneş enerjisi ile karşılanacak şekilde
yapılan sistem tasarımı, birim yükü karşılayacak enerji
başına düşen ilk yatırım maliyetini arttırdığından
ekonomik değildir. Bu nedenle sistem yüklerinin, güneş
enerjisi ve destek enerji kaynakları ile ortak
karşılanması en düşük maliyetli yaklaşımı oluşturur.
Konvansiyonel sistemlerin ilk yatırım maliyeti düşük,
yıllık işletme giderleri fazladır. Güneş enerjili
Makale •Article
sistemlerde ise, ilk yatırım maliyeti yüksek olmasına
rağmen, işletme giderleri çok az olup, sadece destek
sisteminin işletme maliyeti vardır.
Güneş enerjisi amortisman maliyetini etkileyen
parametrelerin en önemlileri:
1. İlk yatırım maliyeti (sistem maliyeti, nakliye, montaj,
tasarımcı ücreti, bina düzenlemeleri, sistemin kurulduğu
yerin maliyeti),
2. Geri ödeme süresi, kredi ve mevduat faizi oranları,
3. Onarım ve değiştirme maliyeti,
4. Bakım maliyeti,
5. Güneş enerjisine destek sağlayan diğer enerji
maliyeti,
6. Destek enerji üretim birim fiyatlarındaki enflasyon
artış oranı,
7. Genel enflasyon oranı,
8. Tüm vergiler.
Bunlardan bakım ve onarım giderleri, güneş enerjisi
sistemlerinde oldukça az olup, yatırımcılar için
enflasyon ve vergi parametreleri çok önemlidir.
Güneş enerjisi sistemlerinin kendilerini en kısa sürede
amorte edebilmeleri, yük faktörlerinin arttırılmasının
yanı sıra, kullanım faktörlerinin de arttırılmasına
bağlıdır. Bu şekilde ilk yatırım maliyeti yüksek, fakat
işletme giderleri çok düşük olan güneş enerjisi
sistemleri, ilk yatırım maliyeti düşük ancak işletme
giderleri yüksek olan konvansiyonel sistemlere karşı
ekonomik ve avantajlı hale getirilebilir.
Konutlarda sıcak su temini için tüketilen enerji, konut
için gerekli enerjinin % 1 2’si oranında olup [11], bu
oran sıcak su kullanımının fazla olduğu turistik otel
vb tesislerde daha fazla olmaktadır. Sıcak su üretilmesi
için genellikle doğalgaz, LPG, LNG, fuel-oil, kömür,
odun veya elektrik enerjisi kullanılmaktadır. Son
yıllarda Amerika, İsrail, Avustralya, Japonya gibi güneş
enerjisi potansiyeli fazla olan birçok ülkenin yanı sıra
ülkemize oranla son derece düşük güneş ışınımı
potansiyeli olan Almanya’da da sıcak su ihtiyacının
büyük kısmı güneş enerjisi ile temin edilmektedir.
Birçok ülkede sıcak suyun güneş enerjisinden
yararlanılarak elde edilmesi amacıyla vergi indirimleri
ve teşvik tedbirleri alınmaktadır.
Güneş enerjili sistemlerin en ekonomik ve en yaygın
olanlarının başında sıcak su üretim sistemleri
gelmektedir. Genellikle çatıların güney yönüne
konumlandırılan düz güneş kolektörleriyle, yıllık su
ihtiyacının % 60 ile % 75’i güneş enerjisinden
karşılanabilmektedir [11]. Sıcak su üretim sistemlerinde
güneş enerjisinden faydalanılmasındaki artışın başlıca
sebepleri;
1. Sıcak su ihtiyacı için gerekli enerjinin yıl içinde
aylara göre değişiminin az olması sonucunda tüm yıl
kullanılabilmesi,
2. Gerekli sıcaklığın düşük olması sonucu, ısıtma ve
soğutma sistemlerine oranla eneıji ihtiyacının az olması
nedeniyle küçük toplayıcı alanlarına ihtiyaç duyulması
ve kolaylıkla yerleştirilmesi,
3. Sistemin montajı ve işletilmesinin diğer sistemlere
oranla kolay olması,
4. Sıcak su ihtiyacının sürekli olmaması nedeniyle
güneş ışmlannm kesikli olmasından kaynaklanan ısıtma
problemlerin kullanım faktörü de dikkate alınarak
sıcak su depolama ile kolaylıkla çözülebilmesidir.
6. Güneş Enerjisi Destekli Kombine Sıcak Su Üretim
Sistemlerinin Avantajları
Günümüzde binalarda sıcak su üretimi, merkezi kazan
boyler uygulamaları, LPG veya doğalgaz şofbeni
uygulamaları, elektrik termosifonu uygulamaları, içinde
elektrikli ısıtıcılı bulunan depolu düz güneş kolektörleri
ile bireysel uygulamalar ve depolu güneş kolektörü
ile şofben veya elektrik termosifonlarının birlikte
kullanıldığı uygulamalar biçiminde yapılmaktadır.
Merkezi kazan boyler uygulamaları genelde büyük
site ve apartmanlarda kullanılmakta olup, bireysel
konvansiyonel sistemlere kıyasla daha konforlu ancak
yüksek yatırım maliyetlidir. Diğer yandan kazan
dairesinde ekstra yer ihtiyacı bulunması, fosil yakıt
HMD Ocak •Şubat 2010
Makale •Article
yakılması nedeniyle işletme giderlerinin fazla olması
ve çevreye duyarlı olmaması en büyük dezavantajlarıdır.
Elektrik termosifonu uygulamaları tek başına bireysel
kullanıma uygun olmasına karşın, gerek elektrik
sarfiyatının fazla olması, gerekse en fazla 2 kişinin
aralıksız yıkanabildiği kısıtlı kapasitede ve konforsuz
uygulamalardır.
LPG ve doğalgaz şofbeni uygulamaları ise elektrik
termosifonu gibi tek başına kullanılabilen, sürekli sıcak
su üretmesi yönünden daha konforlu ancak işletme
giderleri yönünden pahalı bir çözümdür. Ayrıca LPG
şofbenlerinde risk faktörü yüksektir. Özellikle site vb
yüksek bloklarda tehlike potansiyeli birkaç kat daha
fazla olmaktadır. Herhangi bir katta çıkan yangının
tüm katlan özellikle de üst katlan etkilediği ve binadan
kaçışın zorlaştığı düşünüldüğünde, merkezi sistemin
güvenilirliği ve emniyeti açık olarak ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca LPG şofbenlerindeki tüketimin fazla olması
sebebiyle, her dairenin haftada 2 kere tüp değişimi
yapması da binada oturan kişilerin yaşam konforunu
bozacaktır.
Tüm bu uygulamaların dışında temiz enerji kaynağı
olan güneş enerjili bireysel sıcak su üretim sistemleri
ülkemizde özellikle Akdeniz ve Ege bölgesinde yaygın
olarak kullanılmakta olup, senenin 6 ayı sıcak su
ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilmektedir. Ancak
özellikle kış aylan olmak üzere geri kalan 6 ay boyunca
sıcak su üretimi için ek enerji kaynaklanna ihtiyaç
duyulabilmektedir.
Dolayısıyla yaz ve kış 12 ay boyunca kullanılan
konutlarda, LPG şofben veya elektrikli termosifon ile
güneş kolektörüne destek sağlanması gereklidir. Ancak
bu tür uygulamalar hem yatırım, hem de işletme
maliyetlerini ciddi şekilde artıracak, hem de yukarıda
açıklanan LPG şofbenlerdeki patlama riski yönünden,
binalarda oturan kişiler yönünden bir tehlike kaynağı
olacaktır. Bu faktörlerin yanısıra her konuta iki ayn
sistem için tesisat kurulacak ve sıcak su üretim
sisteminin vanalarla güneş enerjisinin yeterliliğine
-
TTMD Ocak Şubat 2010
göre devamlı ayarlanması gerekecektir.
Diğer bir bakış açısıyla, bireysel kullanımlarda
genellikle tabii dolaşımlı ve açık sistemler
kullanıldığından, sistemdeki suyun donma riski bulunan
İç Anadolu Bölgesinde ve Marmara Bölgesinde, güneş
kolektörlü sıcak su üretim sistemlerine az
rastlanmaktadır. Yukarıda Tablo 2'de de görüleceği
üzere özellikle İç Anadolu Bölgesi olmak üzere
Marmara Bölgesinde de güneş enerjili sistemlerin
kullanımı ışınım değerleri yönünden Akdeniz ve Ege
Bölgelerinden geri kalmamaktadır. Son zamanlarda
donma riskini azaltmak için modern, kapalı bireysel
sistemlerin gelişmesiyle bu bölgelerimizde de güneş
enerjisi kullanımı yaygınlaşmaktadır. Verimleri yüksek
olan bu modem sistemlerin fiyatları pahalı olmasına
rağmen, bu tür güneş kolektörlerinin kullanımında da
destek enerji sistemlerine ihtiyaç olduğundan, bireysel
güneş enerjili sıcak su sistemlerinin daha çok villa
tarzındaki müstakil konutlarda uygulanması uygundur.
Bireysel güneş kolektör sistemleri ile Nisan-Ekim
aylan arasında % 100 güneş enerjisi ile sıcak su üretimi,
diğer aylarda da sıcak su üretimine oransal destek
hedeflenmekte olup, kolektör sayıları buna göre
seçilmektedir. Dört kişilik bir ailenin oturduğu bir
daire için en az 2 kolektörlü bir sistem ve her sistemin
üstünde yatay olarak bulunan bir depo düşünüldüğünde,
çok katlı örneğin 44 daireli bir sitede 88 kolektör ile
44 adet deponun çatıya yerleştirilmesi ve her daire
için ayn ayrı tesisat çekilmesi zorunluluğu
bulunmaktadır. 88 kolektör için çatıda çok geniş bir
alan gerekeceğinden ve bazen de bulunamayacağından,
fiziksel kısıtlamalar bu uygulamaları engellemektedir.
Diğer yandan çatının uygun olması durumunda,
binaların üzerinde mimari açıdan, özellikle depoların
görüntüsü sebebiyle büyük bir görüntü kirliliği de
oluşacaktır.
Özellikle 10 daireden fazla konutların bulunduğu
apartman veya çok katlı sitelerde merkezi kazan boyler
sistemi ile destekli güneş enerjili kombine sıcak su
sistemlerinin kullanımı ile 365 gün 24 saat verimli ve
Makale •Article
konforlu sıcak su temini mümkün olabilecektir. Bu tür
sistemlerde tüm dairelerin aynı anda sıcak suya ihtiyacı
olmayacağı kabulünden hareketle eş zaman faktörü
de göz önüne alınarak, çatıya konulacak kolektör
sayısında % 40 oranında azalma olacaktır. Aynca kazan
dairesine konulacak çift serpantinli boyler (Bkz. Şekil
2) veya ısı depolama tankı ve plakalı ısı değiştirgecinin
birlikte kullanıldığı (Bkz. Şekil 3) kombine sistem
uygulamalarıyla çatıya depo montaj edilmesine gerek
kalmayacaktır.
m
i
«Vk
â
Şekil 4. Güneş enerjisi destekli kombine sıcak su üretim
sistemlerinde örnek kolektör yerleşimi [1],
*,
ÎZ
NO
"NC 'C
t.--|
",
T,
n
Vui
»o**
«i <
Şekil 2. Çift serpantinli tek boylerli güneş enerjili kombine sıcak
su üretim sistem şeması
Va*
V
Hava tahliye musluğu
Ön
Musluk
Yardımc
ısıtma
dcpoiam
\ın.
Bu tür sistemlerde çatıdan kazan dairesine bir gidiş
bir dönüş olmak üzere sadece 2 adet boru çekilecek
bireysel uygulamadaki gibi 44 çift borunun dairelere
dağıtılmasına ihtiyaç olmayacaktır. Ayrıca her daire
için bireysel destek sıcak su üretim sistemi ihtiyacı da
ortadan kalkacağından, yatırım maliyetinde ciddi
oranda tasarruf sağlanacaktır. Diğer taraftan 12 ay
boyunca değişen oranlarda güneş enerjisinden
yararlanılması sonucunda, destek sisteminin kullandığı
yakıt miktarındaki azalma sonucunda da işletme
giderleri büyük oranda azalacaktır.
Su
Su girişi
Kollcktör-depo
ısı değiştiricisi
Şekil 3. Isı değiştiricin ve ısı akiimülasyon tanklı güneş enerjili
kombine sıcak su üretim sistem şeması
Böylelikle yukarıdaki örnek için 88 yerine 54 kolektör
kullanılırken, 44 adet depo yerine sadece kazan
dairesine tek bir boyler yerleştirilecektir. Bu uygulama
sonucunda kolektörler seri veya paralel olarak Şekil
4 'de görüldüğü üzere bir bütün içinde monte edilecek
ve mimari görüntü kirliliğinin de önüne geçilmiş
olacaktır.
Sonuç olarak güneş enerjili kombine ısıtma
sistemlerinde destek yakıtı olarak doğalgaz kullanımı
en ekonomik çözüm olmakla birlikte, doğalgazın
olmadığı bölgelerde LPG veya fuel-oil kullanımıyla
dahi etkin, verimli, ekonomik, çevreye zarar vermeyen
ve mimari görüntü kirliliği yaratmayan temiz enerjili
sıcak su üretim sistemi kurulmuş olacaktır.
7. Sonuç
Dünyadaki enerji krizi ve diğer enerji hammaddelerinin
artan maliyetleri nedeniyle ucuz, temiz ve yenilenebilir
enerji kaynaklarından olan güneş enerjisi
uygulamalarının artması, gerek Türkiye, gerekse dünya
açısından önemli ekonomik sonuçlar doğurabilecektir.
Güneş enerjili bir yatırımının ekonomik olabilmesi
için güneş kolektörlerinin;
HMD Ocak •Şubat 2010
Makale •Article
1. Verimi arttırılmalıdır. Soğurucu yüzey ve cam
malzemelerinin geliştirilmesi verimi arttıracaktır.
2. Stabilitesi arttırılmalıdır. Kollektörler rüzgâr gibi
dış etkilere karşın dayanıklı ve dengeli olmalıdır.
3. Amortisman maliyeti düşürülmelidir. Amortisman
maliyeti, yük faktörü, faiz oranı ve yatırım giderlerinin
fonksiyonu olup, faiz oram ve yatırım giderlerinin
azalması, amortisman maliyetini düşürürken, yük
faktörünün (güneş enerjisinden faydalanılan uygulama
alanlarının) arttırılması ise amortisman maliyetini
düşürür.
4. Kolay kullanılabilir olması gerekmektedir.
Uygulayıcılara işletme yönünden uygulama kolaylıklan
sağlamalıdır.
Fosil yakıtlı konvansiyonel sistemlerin ilk yatırım
maliyeti düşük, yıllık işletme (yakıt) giderleri fazladır.
Fosil yakıt enerjileri ile güneş enerjisinin birlikte
kullanıldığı güneş enerjisi destekli kombine sıcak su
üretim sistemlerinde ise, ilk yatırım maliyeti yüksek
olmasına rağmen, işletme giderleri çok az olup, sadece
fosil yakıtlı sistemin işletme maliyeti vardır.
Günümüz teknoloji düzeyinde ve üretim koşullarında,
karın maksimizasyonunu sağlayacak sürdürülebilir
enerji dönüşümlü kombine bir sistem geliştirilmesinin
amaç edinildiği bu çalışmada, ekonomik optimizasyon,
teknik optimizasyonun önüne geçmektedir. Güneş
enerjisi dönüşüm sistemlerinde, işletme (yakıt) maliyeti
sıfıra, yatırım maliyeti ise maksimuma gitme
özelliğindedir. Optimum birim ürün üretim maliyeti,
işletme ve amortisman maliyetlerince belirlenen toplam
birim ürün maliyetinin en aza indirilmesi ile sağlanır.
İşletme gideri, işletme veriminin arttırılmasıyla, yatırım
veya amortisman gideri ise sistem yük ve işlerlik
faktörlerinin yükseltilmesi sayesinde azaltılabilir.
Güneş enerjisi uygulamalarında yük faktörünün
arttırılması, ilk yatırım maliyeti yüksek, fakat işletme
giderleri çok düşük olan bu tip sistemlerin kullanım
sürelerini arttırarak, ilk yatırım maliyeti düşük ancak
işletme giderleri yüksek olan konvansiyonel sistemlere
karşı, güneş enerjisi uygulamalarını ekonomik ve
-
TTMD Ocak Şubat 2010
avantajlı hale getirmektedir.
Maliyeti düşürmek uygun sistem konfigürasyonunun
belirlenmesi ile olur. Kombine güneş enerjili sıcak su
üretimi uygulamalarında sabit ve sürekli yükler güneş
enerjisi sistemi, değişken yükler ise destek sistemi ile
karşılanacak şekilde konfigürasyonlar belirlenmelidir.
Böylece birim sistem yükünü karşılayan enerjinin ilk
yatırım maliyeti azalır. Tüm sistem yükü güneş enerjisi
ile karşılanacak şekilde yapılan sistem tasarımı, birim
yükü karşılayacak enerji başına düşen ilk yatırım
maliyetini arttırdığından ekonomik değildir. Bu nedenle
sistem yüklerinin, güneş enerjisi ve fosil yakıt yakma
sistemleri ile ortak karşılanması en düşük maliyetli
sıcak su üretim metodudur.
Sonuç olarak, hem estetik ve homojen bir görünüm
sağlaması açısından, hem de bireysel sistemlere nazaran
yaklaşık olarak % 40’lara varan ekonominin sağlanması
bakımından, güneş enerjisi destekli kombine sistemlere
kısa zaman içerisinde geçilmelidir [12], Bu sistemlerde
dolaşım tek kolondan yapıldığı için, en alt katlarda
bile sıcak su bulunabilecek ve büyük ölçüde su
kayıplarının da önüne geçilebilecektir. Yine çok katlı
blokların ve binaların teraslarında, tekil sistemlerin
konulabileceği yeterli alanların bulunamaması
çözümsüzlüğünü, kombine sistemler ortadan
kaldırabilecektir. Kapalı devre kombine sistemlerin
kullanımıyla, güneş enerjili sıcak su üretim sistemlerinin
verimliliğini artırabilmek, uzun ömürlü olabilmelerini
sağlamak da mümkün olabilecektir.
Ayrıca güneş enerjili sistem yatırımlarının, yapılan
analizlerde genellikle ekonomik çıkmamalarının en
önemli nedeni, ilk yatırım maliyetinin alternatif
sistemlere göre çok yüksek olmasıdır. Burada ilk
yatırım maliyetini etkileyen en büyük gider kalemini
güneş kolektörleri oluşturmaktadır. Kombine
sistemlerde ortak kullanım ve eş zaman faktörlerinin
göz önüne alınması sonucu sistemde kullanılacak düz
kolektör sayısında azalma olmaktadır. Bunların yanında
güneş enerjisi destekli kombine sıcak su üretim
sistemlerinin, büyük oranda elektrik fiyatına ve az da
Makale •Article
olsa yakıt fiyatına duyarlı olması nedeniyle, işletme
giderleri diğer sistemler göre daha azdır. Bu nedenle
yakıt ve elektrik tüketiminin fazla olduğu
uygulamalarda, güneş enerjisinin kullanımı
yaygınlaştırıldığı, yani yük faktörü arttırıldığı takdirde,
işletme maliyetleri çok az olan güneş enerjili sistemler
ekonomik olabilecek ve bunun sonucunda da tüm ülke
genelinde yaygınlaşabilecektir.
Önümüzdeki yıllarda, ilk yatırımda en büyük gider
kalemini oluşturan güneş kolektörlerinin ülkemizde
maliyeti ucuzladığı müddetçe ve özellikle yoğunlaştırıcı
güneş kolektörlerinin uygulamaları ve kolektör
verimleri teknik gelişmelerle arttırıldığı ölçüde, güneş
enerjili sistemlerde ekonomik olma yolunda daha hızlı
ilerlemeler kaydedilebilecektir. Çünkü işletme giderleri
bakımından diğer sistemlere göre çok daha avantajlı
olan bu sistemler, alternatiflerine nazaran hava kirliliğini
de büyük oranda azaltmaktadır.
8. Kaynaklar
[ 1 ]. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü Web
Sitesi, www.eie.gov.tr, 2007.
[2], ESKİN, N., Türkiye'de Güneş Enerjisi Araştırma
ve Geliştirme, Tesisat Mühendisliği Dergisi, Sayı.9 1 ,
s.74-82, 2006.
[3], ÖZSOY, A., Güneş Enerjili Sıcak Su Hazırlama
Sistemlerinde Isı Transfer Yağının Kullanılabilirliği,
TMMOB Güneş Enerjisi Sistemleri Sempozyumu ve
Sergisi Bildiriler Kitabı, Mersin, 2003.
[4], TIRIS, M„ TIRIS, Ç„ ERDALLI Y, “Güneş
Enerjili Su Isıtma Sistemleri”, TÜBİTAK MAM,
Gebze, 1997.
[5], DUFFIE, J.A., BECKMAN, W.A., “Solar
Engineering of Thermal Processes”, Wiley, 3rd ed.,
2006.
[6]. TIRIS, Ç„ SÖHMEN, M., Türkiye’de Üretilen
Güneş Enerjili Su Isıtma Sistemlerinde Kullanılan
Güneş Kolektörleri, Güneş Günü Sempozyumu, s.3036, Kayseri, 1999.
[7]. TSE, “TSE 3817 Güneş Enerjili Su Isıtma
Sistemlerinin Yapım, Tesis ve işletme Kuralları”,
Ankara, 1994.
[8], ALTUNTOP, N., TEKİN, Y., Güneşli Sıcak Su
Üretim Sistemlerinde Otomatik Kontrol Uygulamaları,
TMMOB Güneş Enerjisi Sistemleri Sempozyumu ve
Sergisi Bildiriler Kitabı, Mersin, 2003.
[9], ÇOLAK, L„ DURMAZ, A., Güneş Kolektörü ile
ilgili Ekonomik Analizler, Tesisat Mühendisliği Dergisi,
Sayı.94, s.17-23, 2006.
[10]. “Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği”, T.C.
Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü, Ankara, 1986.
[11], KILIÇ, A., ÖZTÜRK, A., “Güneş Enerjisi”,
Kipaş Dağıtımcılık, 1983.
[12], EVCİLMEN, S., Doğal Enerji Kaynağı Güneş
Enerjisi ve Güneş Enerji Sistemleri, Tesisat
Mühendisliği Dergisi, Temmuz 1993, s.26-29, 1993.
Yazar
Levent ÇOLAK
1965 Ankara doğumludur. 1986 yılında ODTÜ
Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünü
bitirmiştir. Aynı Üniversiteden 1989 yılında Yüksek
Mühendis ve Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği
Bölümünden 2003 yılında Doktor unvanını almıştır.
1986-1989 yılları arasında ODTÜ Makine
Mühendisliği Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak
çalışmış, 1989-2001 yılları arasında tesisat ve taahhüt
sektöründe Makine Mühendisi, Teknik Müdür ve
Satınalma Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur.
2001-2004 yılları arasında güneş enerjisi sektöründe
faaliyet gösteren bir firmada ARGE Mühendisi olarak,
“Parabolik Güneş Kolektörleri Kullanılarak Güneş
Enerjisi ile Soğutma” konulu TÜBİTAK TİDEB ve
KOSGEB projelerinin yürütülmesinde görev yapmıştır.
2004-2005 akademik yılından itibaren Başkent
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine
Mühendisliği Bölümünde enerji, enerji ekonomisi,
güneş enerjisi, ısıtma soğutma iklimlendirme sistemleri
tasarımı, ısı transferi ve termodinamik konularında
öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.
HMD Ocak -§ubat 2010
Download