Doğal Afetler Uygar Küçükbayram 11/F 1318 Doğal Afet Nedir? • Doğal afet, büyük oranda veya tamamen insanların kontrolü dışında gerçekleşen, mal ve can kaybına neden olabilecek tehlikeli ve genellikle büyük çaplı olay. Afetin ilk özelliği doğal olması, ikincisi can ve mal kaybına neden olması bir diğeri çok kısa zamanda meydana gelmesi ve son olarak da başladıktan sonra insanlar tarafından engellenememesidir. Bazı afetlerin yeryüzünün nerelerinde daha çok olduğu bilinmektedir. Örneğin deprem, heyelan, çığ, sel, donma gibi bazı afetlerin sonuçları depremde olduğu gibi doğrudan ve hemen ortaya çıkar. Ama kuraklıkta olduğu gibi bazılarının sonuçları ise uzun bir zaman sonra ve dolaylı olarak görülür. Doğal Afet Çeşitleri; • Jeolojik kökenliler: • Deprem • Yanardağ patlamaları • Tsunami • Toprak kayması (Heyelan) • Meteorolojik kökenliler: • Sel • Su taşkını • Çığ • Fırtına • Kuraklık • Orman yangını • İklim değişiklikleri • Hortum • Erozyon • Sis • Teknolojik Afetler: • Sınai Patlamalar • Baraj Patlamaları • İnsan Kökenli Afetler: • Yangınlar • Hava, Su, Çevre Kirlenmeleri • Ulaşım Kazaları Doğal Afet Özellikleri Ve Sonuçları; • Çeşitli güç ve genişlikte olurlar, • Alt yapıyı bozarlar, • Şok tesiri yaparlar, • Ölüm, sakatlık ve öksüz kalma gibi sonuçlar doğururlar, • Bulaşıcı ve salgın hastalıkların çıkmasına neden olurlar (tifo, tifüs, sarılık vb. ), • Yörenin ekonomik yapısını bozarlar, • Devletin planladığı yatırımları geciktirirler. Sel • Sel, bir bölgede toprağı belirli bir süre için tamamen veya kısmen su altında bırakan; ani, büyük ve düzensiz su akıntılarına verilen isimdir. Bir akarsu veya deniz, göl gibi büyük su kitleleri kimi zaman fazlasıyla suyla yüklenir, bunun sonucunda taşarak yatağından çıkar ve "sel" adı verilen bir doğal felakete neden olur. • İnsanlar tarih öncesi çağlardan beri yaşamak için hep nehir kıyılarını ve deniz kenarlarını tercih etmiştirler, çünkü suya yakın olmak demek aynı zamanda kolay ulaşım, daha yumuşak bir iklim ve daha verimli topraklar demektir. Bazı insanlar taşabilecek bu sulara yakın olmasalardı sel bir afet olarak sayılmayacaktı. Sellerin Nedenleri Nelerdir ? • Sel ve taşkın afetini meydana getiren birçok faktör olmakla beraber en önemlisi insanların doğaya yönelik doğal ekolojik dengeyi bozucu tahribatlarıdır. Tabiattaki toprak – su – Bitki arasındaki doğal dengeyi bozucu nitelikteki müdahaleler, yanlış arazi kullanımları ve ormansızlaşma hızlandırılmış erozyona, erozyonla yıpranan araziler de sel ve taşkınlara yol açmaktadır. • Sele en çok nehir yataklarından taşmalar sonucu rastlanır. Ani ve kuvvetli yağışlar ve kar erimesi sonucu taşmalar oluşmaktadır. Nehir yataklarına gelen suyun sele dönüşmesine yatakların amacı dışında kullanılması da çok etkili olmaktadır. Günümüzde çarpık kentleşme sonucu dere yataklarının gecekondulaşma bölgesi haline gelmesi, ağaçlandırılması, doldurulması veya nehir yataklarının değiştirilmesi sonucu her yıl ülkemizde büyük mal ve hatta can kayıplarına rastlanmaktadır. • Dağlık alanlarda yağış ve tepelerdeki karın erimesi sonucu dere yatakları taşıyamayacağı miktarda su ile dolar ve ani seller oluşur. Özellikle dağ eteklerindeki yerleşim yerleri için heyelan tehlikesi de yaratan bu seller oldukça tehlikeli olmaktadır. • Şiddetli rüzgarla birlikte tropikal fırtınalar ve harikeynler (hurrican) özellikle Atlantik okyanusu kıyılarında kuvvetli kıyı selleri oluşturur. Sürekli ve şiddetli rüzgar büyük bir dalgaya sebep olarak suyu karanın içlerine kadar sürükler. Göl bölgelerinde de benzer atmosferik şartlar veya depremler göl seviyesinde değişimlere ve sellere sebep olur. Diğer yandan okyanustaki depremler ve volkanik patlamalar sonucu oluşan tsunami adı verilen dev Okyanus dalgaları karaların iç kesimlerine kadar girerek etkili olur. Kuraklık; • Bir bölgede nem miktarının geçici dengesizliğinden kaynaklanan su kıtlığı olarak tanımlanabilen kuraklık, doğal bir iklim olayıdır ve herhangi bir zamanda ve yerde meydana gelebilir. Kuraklık genellikle yavaş gelişir ve sıklıkla uzun bir dönemi kapsar. Kurak iklimlerin hüküm sürdüğü yerlerdeki hayvanlar ve bitkiler, nem eksikliğinden ve yüksek değişkenlikteki yağıştan dolayı olumsuz etkilenirler. Kuraklık tespit edilmesi en zor felaketlerdendir. • Kuraklık tabiatın gizli tehlikesi olup genellikle herhangi bir mevsim veya bir zaman diliminde yağış miktarındaki azalmadan ya da dengesizliğinden dolayı meydana gelir Kuraklığın Türleri; • Kuraklığın genel olarak üç şekli vardır: • Meteorolojik kuraklık: Yağışın belli bir dönem için ortalamaların altına düşmesidir. Yıllık, mevsimlik veya aylık yağış toplamlarının ortalamadan farklı olmasıdır. • Tarımsal kuraklık: Bitkinin ihtiyacını karşılayacak suyun toprakta bulunmamasını ifade eder. Bitki büyümesinde yavaşlama, ürün kaybına neden olur, hayvanlar için de bir tehdittir. • Hidrolojik kuraklık: Uzun süren meteorolojik kuraklıktan sonra gelişir. Uzun yağışsızlıktan sonra yeraltı suları, kaynaklar, yüzeysel akış, toprak neminin etkilenmesidir. Göller, nehirler ve yeraltı sularında keskin düşüşler görülür. Bir dönemde oluşan yağış azlığı toprak nemini düşünerek tarımı olumsuz etkiler. Kuraklığın Etkileri; • Uzun süreli kuru hava, nem azlığı yaratarak orman ve su kaynaklarında azalmaya neden olduğundan, ciddi çevresel, ekonomik, kent hayatı, kalkınma, teknoloji, gıda, temiz su ve sağlık sorunları ortaya çıkar. Bunun yanı sıra ciddi anlamda tarıma da etkisi vardır. Kuraklığın başlama ve bitme zamanının tespiti zordur. Etkisi yıllar boyu devam edebilir. İlk etki tarımda görülür, sonra diğer sektörlere yayılır. • Tarımda önemli olan, yıllık toplam yağış değil, bitkinin gelişme ve büyüme döneminde kök çevresindeki su miktarıdır. Bu suyun eksikliği tarımsal kuraklık olarak isimlendirilir. Karaların yaklaşık %16'sı kurak ve yarı kurak bölgelerden oluşur. Tarımda sulama veya kuru tarım yöntemleri kuraklığa çare olarak uygulanmaktadır. Çöllerde doğal su kaynaklarının bulunduğu vahalar hariç tarım yapılmaz. Ilıman ve nemli bölgelerde mevsimsel kuraklık tehlikesi bulunur. • Kuraklıkta yağışların tesiri (yağış sayısı, yoğunluğu) ve zamanla (yağışlı dönemin gecikmesi, büyüme dönemi-yağış zamanı bağlantısı) önemlidir. Ayrıca yüksek sıcaklık, düşük nem ve şiddetli rüzgar kuraklıkta etkilidir Hortum; • Dünya üzerinde çok çeşitli hava olayları bulunmaktadır. Bu hava olaylarından bazıları ise, oluştuğunda doğal afet durumuna gelebilen olaylardır. Hortum da, bu doğal afetlerden birisidir. • Hortum oluştuğunda gücü sayesinde çevreye birçok zararı dokunur. Öncelikle bir rüzgar türüdür ve rüzgarlar yüksek basınçtan alçak basınca doğru oluşmaktadır. Hortum, gökyüzünün derinliklerinde meydana gelir ve yeryüzüne doğru spiral şeklinde iner. • Havada oluşan su buharı diğer bilinen adıyla bulutların, çok farklı çeşitleri bulunmaktadır. Kümülüs de, bu çeşitlerin arasında yer almakla birlikte bu bulut türü hortum rüzgar türüyle ilişkilidir. Hortum oluştuğu zaman bir felakete dönüşür ve birçok yapıya zarar verebilecek kadar sert eser. Genellikle hortumlar kara üzerinde oluşurlar fakat bazı durumlarda göl ya da deniz üzerinde de oluşabilmektedirler. Bu durumlarda su hortumları meydana gelir ve bu bölgelere yakın kesimlerde tehlike arz edebilir. • Hortumlar, şiddetlerinde ve büyüklüklerine göre derecelendirilir. Bu derecelendirmeler F1 ve F5 arasında yapılır. Şiddetli hortumlar çok kısa bir süre içerisinde büyük bir şehri yıkarak şehirden eser bırakmayabilir. En şiddetli hortumlar F5 ile derecelendirilirler ve bu derecedeki hortum tam bir doğal afet niteliği taşır. Amerika’nın Oklama Eyaletinde böyle bir hortum meydana gelmiştir. F5 derecesinde olan bu hortumun çapı bu eyalette tam tamına 1,5 kilometreyi bulmuştur. Bu rakam, bir hortum için devasa bir rakamdır. Hortumların meydana gelmesine “kümülüs” adı verilen bulutlar neden olmaktadır. Bu bulutlar kabarık bir şekilde durulur ve halk arasında şekil olarak karnabahara da benzetilmektedir. Üst kısımdaki kümülüs bulutu, kubbeleşir ve alt kısımda bulunan ve artık olan bulutlarla etkileşime girer. Bu etkileşim sonucunda ise, gökyüzünden yeryüzüne inen spiral bir rüzgarın esmesi oluşur. Bu rüzgarın ismi ise, hortumdur. Hortumlar kara ile buluştuklarında etkileri çok daha şiddetli olmaktadır. Öyle ki bu rüzgar türünün hızı birkaç yüz kilometreyi bulabilmektedir. Hortumlar önlerinde bulunan her şeyi devirir ve içine alarak gökyüzüne doğru çekmeye başlar. • Bilim adamlar bu konuda hortumun uydu fotoğraflarını inceleyerek çok çeşitli modellemeler yapmaktadır. Tarihsel süreç içerisinde bilimsel olarak hortumun nasıl meydana geldiğiyle ilgili ilk teori, Alman bir meteorolog tarafından ortaya atılmıştır. İsmi Wegener olan meteorolog tarafından ortaya atılmış bu ilk teori, o kadar başarılı olmuştur ki günümüzde kesinleşen bilgileri o dönemde saptadığı anlaşılmıştır. Hortumun hızı konusunda da oldukça fazla araştırmalar yapılmaktadır. Hortumların gelişim hızı ile ilgili bazı tahminler yapılır fakat hiç de hesapta olmayan bir hızda hortum gelişebilmektedir. • Bu durum da, hortum felaketinin önlenebilmesini oldukça güç bir durum kılar. Yani hortumlar hiç beklenmedik anlarda çok ani felaketlere neden olabilmektedirler. Aynı zamanda hortumların şiddetleri hortumun meydana gelmesinde etkin bir payı bulunan kümülüs bulutlarına bağlıdır. Kümülüs bulutlarının yoğunluğu nedeniyle, yaklaşan hortum felaketleri tam olarak kestirilememektedir. Hortum Nasıl Oluşur; • Hava olaylarının oluşumları ne kadar karışık gözükse de, aslında hepsinin oluşumu birbirleri ile benzer şekildedir. Hortum gibi ekstrem hava olayının oluşmasındaki tek fark; yukarı seviyelere taşınan suyun (konveksiyon) çok daha fazla olması ve sürekli hızlı bir şekilde yükselmesidir. Buna basit bir örnek olarak kaynayan suyu örnek gösterebiliriz. Isındıkça yükselen hava, yukarı seviyedeki soğuk havadan dolayı içindeki su yoğuşarak milyarlarca su partiküllerini açığa çıkarır. Bu milyarlarca mikro su partikülleri yukarıda birleşerek bulut diye adlandırdığımız şekilleri oluştururlar ki, bulutların büyüklükleri de taşınan havanın hızına bağlı olarak değişir. Çok hızlı bir şekilde yükselen sıcak ve nemli hava, yükselen havaya oranla çok daha soğuk olan hava tarafından emilmeye başlar. Bu esnada hava çok kararsızdır ve bu kararsızlığın tepkimesi olarak bulutun altında spiral bir şekil oluşur. Yer seviyesinden hızlıca yükselen hava, basıncı ve sıcaklığı düşürür. Bu esnada rüzgar şiddetini arttırır ve su buharı yoğunlaşmaya başlar. Yoğunlaşan su buharı, bulutun altında belirmeye başlayan spiral şeklin daha belirgin, havanın ise daha kararsız hale gelmesine neden olarak hortumun gücünün artmasına neden olur. Olgunlaşmaya başlayan spiral şekil alttan emdiği havayı hızla soğutarak yoğuşturur ve şiddetli akıma, şimşeklerle birlikte dolu ve yağmur sağanakları da katılır. Hortumlar tropikal bir siklona oranla çok daha küçük, ancak bir o kadarda yıkıcıdır. • Bir denizin ya da gölün üzerinde meydana gelen bir hortum, yerden emdiği sular ile bir "Su hortumu" oluşturur. • Uygar Küçükbayram • 11/F • 1318 • -Coğrafya Proje Ödevi• Konu:Sel,Kuraklık ve Hortumlar