Springer-Wörterbuch Medizinisches Wörterbuch Deutsch-Türkisch / Türkisch-Deutsch von Hüseyin Kavala erweitert, überarbeitet Medizinisches Wörterbuch Deutsch-Türkisch / Türkisch-Deutsch – Kavala schnell und portofrei erhältlich bei beck-shop.de DIE FACHBUCHHANDLUNG Thematische Gliederung: Medizin, Gesundheitswesen allgemein Springer 2007 Verlag C.H. Beck im Internet: www.beck.de ISBN 978 3 540 71212 1 Adduktion Absage erteilen ret cevabı vermek A Abdomen n abdomen [karın bölgesi] Abend m akşam Abendessen n akşam yemeği abends akşam vaktinde Abführmittel n müshil (diare, ishal) ilacı [kabızlığa karşı ilaç] Abgeschlagenheit f halsizlik, yor- gunluk, bitkinlik abhängig bağımlı Abhängigkeit f bağımlılık Abhilfe f çare [derman] abhören steteskop (kulaklık) yardımıyla dinleyerek muayene etmek abklingen hafiflemek, azalmak abkühlen soğutmak [serinlendirmek] Ablauf m akış, seyelan ablehnen reddetmek ableugnen inkar etmek abmagern zayıflamak [kilo kaybetmek] Abmagerungskur f zayıflama rejimi, diyeti abnabeln ‘bebeğin’ göbeğini kesmek abnehmen zayıflamak [kilo vermek] Abneigung f karşıtduygu [tiksinme, nefret] Abortus m abortus [çocuk düşürme, düşük] Abrasio f abrasio [küretaj] Abrechnung f hesap [fatura] Abrechnungsschein m hesap kağıdı Absage f ret [reddetmek] absaugen emmek [hava-sıvı çekmek] Abschied m veda abschneiden kesmek abschnüren sımsıkı bağlamak abschwellen şişkinliğin inmesi absehbar sonu görülebilen Absicht f niyet [maksat, hedef, kasıt] absorbieren absorbe etmek [emmek] Absorption f absorbsiyon [emilme, emilim] abstillen bebeği memeden kesme Abstinenz f abstinens [yoksunluk, uzak durma] Abszess m abse [doku içinde iltihap veya cerehat oluşması] abtasten yoklamak Abtransport m nakletmek abtreiben çocuk aldırmak [küretaj yapmak, olmak] Abtreibung f çocuk aldırma [küretaj] Abwehrkräfte pl vücut direnci Acarbose f acarboz [şeker hastalığında kullanılan, ağız yolu ile alınan ve kan şekerini düşüren bir ilaç türü] ACE-Hemmer m ACE inhibitörü [tansiyon düşürücü bir ilaç türü] Achillessehne f topuk kirişi Achselhöhle f koltuk altı Achselschweiß m koltuk teri acht sekiz Adamsapfel m ademelması [erkeklerde boynun ön bölümünde görülen çıkıntı] Adaptation f adaptasyon [organların çevreye uyum sağlaması-örneğin göz] Adduktion f addüksiyon [kol 3 A 4 A Adenektomie ve bacakların mediyan hatta yaklaşması] Adenektomie f adenektomi [bir salgı veya lenf bezinin, cerrahi olarak çıkarılması] Adenitis f adenit [lenf bezlerinin akut veya kronik iltihaplanması] adenoid adenoid [geniz eti] Adenokarzinom n adenokarsinom [bez kanseri] Adenom n adenom [normal bez hücresini andırır şekilde bir salgıbezinde gelişen iyi huylu tumör] Ader f damar Adhäsion f adezyon [iki organın birbirleriyle yapışması] adipös obez [şişman] Adipositas f obezite [şişmanlık, fazla kiloluluk] Adoleszenz f adolesan [buluğ yada erginlik çağı] adoptieren adopte etmek [evlat edinmek] Adoption f adopsiyon [evlat edinme] Adrenalin n adrenalin [böbrek üstü bezlerinin iç kısımları tarafından salgılanan bir hormondur] Adresse f adres Adsorption f adsorpsyon [serbest ve çözünmüş bir maddenin zayıf ya da güçlü bir bağla diğer bir maddenin yüzeyinde bağlanması] Adventitia f adventisya [doku katmanı, damar veya bir organın en diştaki fibröz tabaka] Adynamie f adinami [kas zayıflığı] Aerophagie f aerofaji [yemek borusu ve mideye giren havanın bir miktarının bilinç dışı yutulması] Aerophobie f aerofobi [hava ceryanlarından korkan] Aerosol n aerosol [hava veya gaz içinde süspansiyon şeklinde tutulan katı veya sıvı partiküller içeren basınçlı sistem] Aerotherapie f aeroterapi [hava ile iyileştirme formu] After m makat [anüs] Afterjucken n makat kaşıntısı Agenesie f agenezi [herhangi bir organın olmayışı, bulunmaması] Aggression f agresyon [saldırganlık, öfkeli olmak, sataşan] aggressiv agresif [saldırgan] Agnosie f agnozi [sensorial/duyusal yetmezlik sonucu tanıma yeteneğinin kaybolması] Agonie f agoni [ölüm mücadelesi] Agoraphobie f agorafobi [toplum, alan, meydan korkusu] Agranulozytose f agranulositoz [kanda granüloz lökositlerin aşırı azalması] AIDS-Infektion f AIDS enfeksiyonu AIDS-Test m AIDS testi Akademie f akademi Akapnie f akapni [kanda karbondioksit azlığı] Akklimatisation f aklimasyon [uyum, çevre ve iklim şartlarında fizyolojik uyum gösterme] Akkommodation f akomodasyon [gözlerin değişik uzaklıklara uyum sağlaması] Akne f akne [yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığıdır] Akrodermatitis f akrodermatit [El ve ayak derisinin iltihaplanması] Akromegalie f akromegali [beyin Ambulanzpersonal tabanında bulunan hipofiz bezinin önbölümünün aşırı çalışmasına bağlı bir durumdur] Aktion f aksiyon Aktivität f aktivite aktuell aktüel [güncel] Akupunktur f akupunktur [belirli noktalara özel iğneler batırılarak yapılan bir tedavi şekli] akut akut Alarm m alarm Alarmglocken pl tehlike çanları [tehlike işareti] Alarmzeichen n alarm göstergesi Albumin n albümin [suda çözülen basit protein türü] Albuminurie f albüminüri [albüminin idrar yoluyla atılması] Aldosteron n aldosteron [yan böbrek hormonu] Alexie f aleksi [okuma zorluğu, kelimeleri okuyamama] Algophobie f algofobi [ağrıdan aşırı derece korkmak] Alkali n alkali [Ph nın 7 nin üzerinde olma durumu, baz özellik] Alkalose f alkaloz [plazmanın asitbaz dengesinin bozulmasıyla pH nın7,4 üstünde olması] Alkohol m alkol alkoholfrei alkolsüz alkoholfreies Getränk n alkolsüz içecek alkoholhaltig alkollü Alkoholiker m alkolik alkoholisches Getränk n alkollü içecek Alkoholismus m alkol bağımlılığı Alkoholspiegel m kandaki alkol miktarı / düzeyi Alkoholtest m alkol testi Alkoholumschlag m alkollü sargı bezi Alkoholuntersuchung f alkol muayenesi Alkoholvergiftung f alkol zehirlen- mesi Allergen n alerjen [alerji yapan madde] Allergie f alerji Allergietest m alerji testi allergisch alerjik allgemein genel Allgemeinarzt m pratisyen doktor Aloe Vera f aloe vera Alopezie f alopesi [saçların veya kılların tamamen dökülmesi] Alptraum m kâbus [korkulu rüya] alt werden ihtiyarlamak, yaşlanmak Altentreff m yaşlıların buluşma yeri Alter n yaş Alteration f alterasyon [değiştirmek, değişime uğramak] Altersdiabetes m yaşlılık ile ortaya çıkan diyabet hastalığı Alterserscheinung f yaşlanma be- lirtisi Altersheim n huzurevi [yaşlılar evi] Alterskrankheit f yaşlılık hastalığı Altersversicherung f yaşlılık sigortası Alterungsprozess m yaşlanma süreci Alzheimer-Krankheit f alzheimer hastalığı Amalgam n amalgam Amastie f amasti [memesiz doğma] ambulante Behandlung f ayakta tedavi ambulanter pflegerischer Dienst m evde hasta bakım servisi Ambulanz f ambulans Ambulanzpersonal n ambulans per- soneli 5 A 6 A Ambulanzwagen Ambulanzwagen m ambülans oto- mobili Amelie f ameli [doğuştan ekstrimitelerin yokluğu] Amenorrhoe f amenore [bir kadının, gebelik dışında aybaşı kanamasının olmaması] Ammoniak n amonyak Amnesie f amnesi [hafızanın kısmen veya tamamen kaybı] Amnioskopie f amnioskopi [amnioskop aracılığı ile amniotik sıvının ve fetüsün incelenmesi] Amniozentese f amniyosentez [hamileliğin 16. haftasından itibaren alınabilen amniotik sıvı] Ampere n amper [elektrik akım gücünü gösteren temel ünitesi] Ampulle f ampul Amputation f ampütasyon [vücudun kol veya bacaklarında gangren olan bir bölümün kesip çıkartılması] Amylase f amilaz [barsaklardaki glikojeni ve nişastayı maltoza ve dekstrinlere dönüştüren pankreas sıvısı] Anabolikum n anabolik anaerob anaerob [oksijensiz ortam] anal anal [anüsle ilgili] Analregion f anal (makat) bölgesi Analyse f analiz [tahlil] Anämie f anemi [kansızlık] anämisch anemik [kan sayımında eritrosit ve hemoglobin miktarı düşüklüğü] Anamnese f anamnez [hasta ile ilgili bilgiler] Anamnesebogen m anamnez formu Anästhesie f anestezi Anästhesieabteilung f anestesi (narkoz) bölümü Anästhesiebericht m anestezi raporu Anästhesist m anestesi (narkoz) doktoru Anastomose f anastamoz [özellikle iki damar veya iki sinir arasında bağlantı] Anatomie f anatomi [vücudun sistem ve organlarını inceleyen bilim dalı] anatomisch anatomik anatomische Pinzette f anatomik cımbız Androgen n androjen [erkeklik hormonu olan testosteron un tedavi amaçlı verilmesine denir] android android [erkeksi karekterleri veya özellikleri gösteren] Aneurysma n anevrizma [bir damarda belli bir bölgenin genişlemesiyle oluşan şişkinlik, tümör çıkıntısı] Anfall m hastalık nöbeti Anfangsdosis f başlangıç dozajı anfassen ellemek anfeuchten ıslatmak [nemlendirmek] angeboren doğuştan Angebot n teklif Angewohnheit f alışkanlık [adet edinmek] Angina f anjina Angina pectoris f kalp (göğüs) anjini [kalbi besleyen damarların tıkanmasıyla ortaya çıkan göğüs ağrısı] Angiogenese f anjiyojenez [damar oluşumu, damar gelişmesi] Angiographie f anjiyografi [damarların, kontrast yardımıyla röntgen ile gözlemleme] Angiokardiographie f anjiyokardiyografi [kalp damarlarının, kontrast yardımıyla röntgen ile gözlemlemesi] antiseptisch Angiom n anjiyom [kan Antazida pl antasid [mide suyunu/ damarlarında oluşan iyi huylu şişlik] Angioplastie f anjiyoplasti [tıkanan damarları bir balon kateter ile açmak] asitini nötralize eden ilaç] Anthrax n antraks [şarbon] Antialkoholiker m antialkolik [alkol düşmanı] Anti-Baby-Pille f doğum kontrol hapı Antibiotikum n antibiyotik [bakterileri öldüren veya üremesine engel olan ilaç] Antidepressiva pl antidepresan ilaç [depresyona karşı ilaç] Antidiabetika pl antidiyabetik ilaç [diyabet hastalarında kullanılan kan şekeri düşürücü ilaçlar] Antidiuretika pl antidiüretik ilaç [idrar oluşumunu önleyen ilaçlar] Antidot n antidot [panzehir; zehirli bir maddenin etkisinin ortadan kaldıran madde] Antiemetika pl antiemetik ilaç [kusma önleyici ilaç] Antiepileptika pl antiepileptik ilaç [epilepsi önleyici ilaç] Antigen n antijen [organizmaya girdiğinde kendisine karşı antikor oluşmasına neden olan ve onunla birleşerek hipersensibilite reaksiyonlarıa neden olanbilen madde] Antikörper m antikor [antijen adı verilen serum globulinler] antineuralgisch antinevraljik [romatizmaya karşı] Antipathie f antipati [hoşnutsuzluk] Antirheumatika pl antiromatizmal ilaç [romatizmaya karşı ilaç] Antisepsis f antisepsi [mikropları ve virusları ilaçla yok etme] antiseptisch antiseptik [canlı yüzeyler üzerinde mikroorganizmaların üremesini engelleyen maddeler] Angiotensin-II-Rezeptor-Antagonist m anjiyotensin-II-reseptör antagonisti Angst f korku Angstzustand m korku hali Anhaltspunkt m ipucu [tutamak noktası] anhusten yüzüne öksürmek ankleiden giyinmek Ankylose f ankiloz [eklemin hareket yeteneğinin azalması veya kaybolması] Anmeldebüro n başvuru [müracaat] bürosu Anmeldeformular n başvuru formu anmelden kaydettirmek, başvurmak, müracaat etmek Anmeldung f başvuru [müraacat] Anomalie f anomali [alışılmazlık, normalin dışında] Anorexie f anoreksi [iştahın azalması veya kaybolması] Anoxie f anoksi [kanda oksijen azlığı] Anpassung f uyum sağlama Anpassungsfähigkeit f uyum sağlama kabiliyeti anschwellen şişmek Ansprechpartner m danışılan kişi, görüşülmesi gereken kişi, danışman Anspruch m hak [talep] anstecken bulaştırmak ansteckend bulaşıcı Antagonist m antagonist [karşı etki] 7 A 8 A Antispasmodikum Antispasmodikum n antispazmotik ilaç [spazm çözücü, daha çok iç organlardaki düzkasların kasılmalarını çözen ilaç grubuna verilen isim] Antitoxin n antitoksin [bir toksin‘in etkilerine karşı koymak için organizma tarafından oluşturulan madde] Antwort f cevap [karşılık, yanıt] Anurie f anüri [idrar tutulması, idrar çıkaramama] Anus m anüs [makat, sindirim kanalının bitiş kısmı] Anwendung f kullanım Anwendungsdauer f kullanım süresi Anwendungsgebiet n kullanım alanı Anzeichen n belirti [işaret, semptom] anziehen giyinmek Aorta f aort [kalpten çıkan vücudun en büyük atar damarı] Aortenaneurysma n aortik anevrizma [aort damarının her hangi bir bölümünde görülen genişleme] Aortenbogen m aort yayı Aperitif m aperitif Aphagie f afaji [yutma güçlüğü] Aphasie f afazi [konuşma veya konuşulanı anlama yeteneğinin kaybı] Aphonie f afoni [sesini yitiren, kaybeden] Aphrodisiakum n afrodiziyak [cinsel istemini arttıran ilaç] Apnoe f apne [solunumun geçici bir zaman içinde durması] Apoplex m apopleksi [felç, inme] Apotheke f eczane Apotheker m eczacı Appendektomie f apendektomi [apandis-körbarsağın cerrahi yöntemle çıkarılması] Appendix m apandis [körbarsak] Appendizitis f apandisit [körbarsak iltihabı] Appetit m iştah Appetit anregen iştah açmak appetitlos iştahsız Appetitlosigkeit f iştahsızlık Appetitstörung f iştah bozukluğu Appetitzügler m iştah kesici Applikation f aplikasyon [içirmek, yutturmak] Apraxie f apraksi [kasların gücüne, duyarlınığında ve koordinasyonunda bozukluk olmadığı halde, belli bir amaca yönelik hareketleri yapamama] April m nisan Arbeit f iş [çalışma] arbeiten iş yapmak [çalışmak] arbeitsfähig çalışmaya elverişli Arbeitshygiene f iş (çalışma) hijyeni Arbeitsschutz m iş koruması arbeitsunfähig çalışmaya elverişsiz Arbeitsunfall m iş kazası Areal n saha, alan Arm m kol Armbruch m kol kırılması Armprothese f kol protezi Armtragetuch n kol askısı Aroma n aroma Aromatherapie f aromaterapi Arrhythmie f aritmi [kalp ritim bozukluğu] Arsen n arsen [kimyasal element] Arterie f arter damar [atardamar] Arterielle Verschlusskrankheit (AVK) f atardamar tıkanma hastalığı arterieller Druck m arteryel basınç Arterienblut n atardamar kanı Atemlähmung Arterienverkalkung f atardamar kireçlenmesi Arterienverschluss m atardamar tıkanması Arteriosklerose f arterioskleroz [da- mar sertliği] Arthritis f artrit [mafsal, eklem iltihabı] Arthrose f artroz [eklem kireçlenmesi] Arzneimittel n ilaç Arzneimittelsucht f ilaç bağımlılığı Arzt m doktor, hekim Arztanordnung f doktor talimatı Arztbericht m doktor raporu Ärztekammer f tabipler odası Arztfehler m doktor hatası Arzthelferin f doktor muayenehanesi yardımcısı [doktorun yanında çalışan özel eğitimli kişi] Ärztin f bayan doktoru ärztlich hekimsel ärztliche Überweisung f doktor (hekim) sevki ärztliche Untersuchung f doktor muayenesi ärztliche Verordnung f doktor (hekim) talimatı ärztlicher Rat m doktor (hekim) tavsiyesi Arztpraxis f doktor muayenehanesi Arztvisite f doktor viziti Asbest m asbest Ascorbinsäure f askorbik asit [C vitamini] Asepsis f asepsi [septik veya aseptik hastalıkları önlemek için, uygun yöntemlerle organizmaya mikropların girişini önleme metodu] aseptisch aseptik [patojen mikroorganizma içermeyen] Aspartam n aspartam [enerji içer- meyen bir tür tatlandırıcı] Asphyxie f asfiksi [nabız yokluğu, nefes yokluğu] Aspiration f aspirasyon [sıvı, gaz veya yabancı bir maddenin akciğere teneffüs edilmesi] Aspirin n Aspirin Assistenzarzt m asistan hekim assistieren asiste-asistanlık etmek ästhetisch estetik ästhetische Operation f estetik operasyonu Asthma n astım Asthma bronchiale n bronşiyal astım Asthmaanfall m astım krizi; nöbeti Asthmamittel n astım ilacı Asthmatiker m astım hastası Astronautenkost f astronot yiyeceği [hap veya tüp şeklinde yiyecekler] Asystolie f asistoli [kalp kasılmalarının durmasıyla, kalbin diyastolde hareketsiz kalması] Aszites m assit [serbest karın bölgesinde toplanan sıvı] Ataxie f ataksi [kas gücü eksilmeden hareketlerde düzensizlik görülmesi] Atelektase f atelektazi [akciğerin belirli bir bölümün hava ile dolmaması] Atem m solunum [nefes] Atembeschwerden pl solunum güçlüğü atemerleichternd solunum kolaylaştırıcı Atemgymnastik f solunum jimnastiği [nefes alma yöntemleri] Atemhilfsmuskulatur f solunuma yardımcı kaslar Atemlähmung f solunum tutukluğu / felci 9 A 10 A Atemlosigkeit Atemlosigkeit f solunum kesikliği Atemmechanik f solunum Aufklärung f bilgilendirmek mekanizması Atemnot f solunum güçlüğü [nefes darlığı, -tıkanması] Atemstillstand m solunumun durması Atemtraining n solunum egzersizi Atemtyp m solunum tipi Atemübungen pl solunum egzersizleri Atemwege pl solunum yolları Atemwegserkrankung f solunum yolları hastalıkları Atemzentrum n solunum merkezi [beyinde bulunan solunum merkezi] Atemzug m nefes Ätiologie f etyoloji [hastalık nedenlerinin incelenmesi] atmen nefes almak Atmosphäre f atmosfer Atmung f solunum [nefes, teneffüs] Atmungsorgan n solunum organı Atonie f atoni [kasların gevşemesi] Atopie f atopi [normal kişilerde alerjen maddelerle temaslarında çok sayıda klinik belirtilerin ortaya çıkması ve bu maddelere aşırı duyarlık eğilimi] Atrophie f atrofi [aşırı organ zayıflaması] Atropin n atropin Attest n doktor (sağlık) raporu auf dem Rücken liegend sırt üstü yatarak auf nüchternen Magen aç karnına aufatmen geniş nefes almak aufblasen şişirmek aufgeregt heyecanlı Aufklärungsbogen m bilgilendirme [aydınlatmak] formu aufkratzen kaşıyıp yırtmak [tırmalamak] aufmerksam machen ikaz etmek, uyarmak Aufnahme f kayıt [kabul] aufschneiden keserek açmak aufstehen kalkmak aufstoßen geğirmek aufwachen uyanmak aufwärmen ısıtmak aufwecken uyandırmak aufweichen yumuşatmak [gevşetmek] Augapfel m göz çukuru Auge n göz Augen aufschlagen gözleri açmak Augenarzt m göz doktoru [oftalmo- log] Augenbad n göz banyosu Augenbinde f göz sargısı Augenbraue f kaş Augendiagnose f göz teşhisi Augenentzündung f göz iltihabı Augenerkrankung f göz hastalığı Augenfarbe f göz rengi Augenheilkunde f göz hekimliği Augenhintergrund m göz arkası bölümü Augenhöhle f göz yuvası Augeninnendruck m göz tansiyonu Augenkrankheit f göz hastalığı Augenlid n göz kapağı Augenmuskel m göz kası Augenmuskellähmung f göz kası felçi Augennerv m göz siniri Augenpflaster n göz flasteri Augenprothese f göz protezi Azidose Augensalbe f göz merhemi Augenschmerzen pl göz ağrısı Augenspiegelung f göz endoskopisi Augentropfen pl göz damlası Augentumor m göz tümörü Augenuntersuchung f göz muayenesi Augenzittern n göz titremesi August m ağustos ausatmen nefes vermek Ausfluss m akıntı [ifraz] ausfüllen doldurmak Ausgang m çıkış Ausgangspunkt m çıkış (başlangıç) noktası aushalten dayanmak [tahammül etmek] ausheilen iyileşmek aushusten öksürerek çıkarmak [örn. balgam] auskleiden elbiselerini çıkarmak auskratzen kazıyarak çıkarmak auskühlen soğutmak Auskultation f oskültasyon [dinlemek örneğin bir kulaklık ile kalbi veya akciğeri dinlemek] Auskunft f enformasyon [enformasyon bürosu] Ausnahme f istisna ausnüchtern ayıltmak ausrecken germek ausrenken yerinden oynatmak, çıkarmak [örneğin kol kemiğinin yerinden oynatılması] Ausschabung f kürtaj Ausscheidung f dışkılama Außenhaut f dış deri äußere Sekretion f dış salgı aussichtslos ümitsiz [mümkün görünmeyen] aussichtsreich ümit verici aussprechen telaffus etmek [söyle- mek] ausspucken tükürmek ausstrahlen ışın salmak, ışınlamak ausstrecken uzatmak [örneğin el veya kolları uzatmak] Austauschtabelle f değişim tabelası austrinken içmek [içip boşaltmak] austrocknen kurumak Ausweg m çare, çıkar yol Ausweis m kimlik [hüviyet] Auswurf m balgam ausziehen soyunmak Autismus m otizm [içekapanış] autonom otonom autonomes Nervensystem n otonom sinir sistemi Autopsie f otopsi [bir cesetin tüm organlarının veya bölümlerinin incelenmesiyle ölüm nedenini ortaya konulması] Avitaminose f avitaminoz [vitamin eksikliği] Azeton n aseton [meyve kokusunu anımsatan kimyasal bir madde. Özellikle kan şekeri kötü ayarlanmış diyabet hastalarının ağız kokusu ile kendini gösterir] Azidose f asidoz [plazma asit-baz dengesinin asit yönüne kayması] 11 A