Türkiye Tıp Dergisi 2003; 10 (Ek 1): 3-8 Tiotropium Bromid Doç. Dr. Öznur AKKOCA** * Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi, Göğüs Hastal›klar› Anabilim Dal›, ANKARA Tiotropium bromid (Ba 679 Br), yeni geliştirilen bir antimuskarinik bronkodilatör ilaçt›r. HAVA YOLUNUN KOLİNERJİK İNNERVASYONU ve MUSKARİNİK RESEPTÖRLER Hava yollar›n›n otonomik innervasyonu; hava yolu çap›, hava yolu düz kas tonusu, kan ak›m› ve mukus sekresyonunu kontrol eder. Hava yolunun nöral kontrolü oldukça komplekstir. Üç tip nöral kontrol mekanizmas› hava yolu düz kas tonusunu düzenler. Bunlar; kolinerjik sistem, sempatik sistem ve nonadrenerjik nonkolinerjik sistemdir. Kolinerjik sinirler hava yollar›n›n majör nöral bronkokonstrüktör mekanizmas›d›r. Kolinerjik sinirler beyinde Nükleus Ambigus’tan ç›kar, Nervus Vagus ile ilerler, hava yolu duvar› içindeki parasempatik ganglionlarda sonlan›r (Şekil 1). Bu ganglionlardan başlayan k›sa postganglionik sinirler hava yolu düz kas hücresi ve submukozal bezlerde sonlan›r (1). Kolinerjik sinirler daha çok büyük hava yollar›nda sonlan›rken, periferik hava yollar›nda giderek azal›r. Sağl›kl› bir kişide bazal kolinerjik innervasyon, bazal motor tonusu sağlar, hava yolu daralmas›n›n tek reversibl komponentidir. Bu sinir uçlar›ndan sal›nan asetil kolin (AK) düz kas hücresi ve submukozal bezlerde bulunan muskarinik reseptörler yoluyla etkisini gösterir. Muskarinik reseptörler tüm hava yolu düz kas hücelerinde bulunur. Bugüne kadar beş subtip muskarinik reseptör tespit edilmiştir (M1, M2, M3, M4, M5). Hava yolu düz kas hücresinde M1, submukozal bezlerde M1 ve M3 reseptörleri bulunmaktad›r; bu reseptörler bronkokonstrüksiyon ve mukus sekresyonunun uyar›lmas›n- dan sorumludur. Endotel hücrelerinde bulunan M3 reseptörleri arac›l›ğ›yla da vazodilatasyon meydana gelir [nitrik oksit (NO) yoluyla]. M1 reseptörleri ayn› zamanda parasempatik ganglionlarda bulunur, nikotinik (N) reseptörlerle, nöral iletinin iletiminden sorumludur (Şekil 2) (1,2). M4 ve M5 reseptörlerin fonksiyonlar› henüz tam olarak ayd›nlat›lamam›şt›r (2). M2 reseptörler ise otoreseptörlerdir, kolinerjik sinir uçlar›nda bulunur, AK sal›n›m›n› inhibe eder, vagal bronkokonstrüksiyonu engeller (Şekil 2). Bu nedenle bu reseptörlerin bloke edilmesi AK sal›n›m›n› artt›r›r ve bronkokonstrüksiyona neden olur. Bu otoreseptörlerin normal fonksiyonlar›n bask›land›ğ› durumlarda (örneğin; bronşiyal ast›m da olduğu gibi), kolinerjik refleks artar, çünkü AK sal›n›m›ndaki “feed back” inhibisyonu azalm›şt›r. Öte yandan bu reseptörler baz› viral infeksiyonlarda, inflamatuvar cevaba veya oksidanlara bağl› olarak fonksiyonlar›n› yitirebilir ve kolinerjik bronkokonstrüksiyona neden olabilir (1,3). Atropin ve ipratropium bromid gibi antikolinerjik ilaçlar, postsnaptik M3 reseptörlerini inhibe ettiği gibi, presnaptik M2 otoreseptörlerini de inhibe eder. Bu nedenle, bu ilaçlar, sinaptik aral›ğa AK sal›n›m›n›n artmas›na ve bronkokonstrüksiyona neden olabilir. Tam bir bronkodilatasyon için M2 reseptörlerini etkilemeyen ya da az etkileyen, daha çok M3 reseptörleri üzerinden etki gösteren ilaçlara ihtiyaç vard›r (2-5). ANTİKOLİNERJİK (ANTİMUSKARİNİK) İLAÇLAR Antikolinerjik ilaçlar, parasempatolitik, vagalitik ve antimuskarinik ilaçlar olarak da adland›r›l›r. Datura 3 Akkoca Ö Nükleus Ambigus SSS Nodose ganglion Nervus Vagus Parasempatik ganglion Hava yolu ekstrelerinden elde edilen atropin alkoloidi bilinen ilk antikolinerjiktir. Yirminci yüzy›l›n son çeyreğinde hava yollar›n›n otonomik innervasyonu ve kolinerjik mekanizmalar›n daha iyi anlaş›lmas›yla ve yan etkileri düşük antikolinerjik ilaçlar›n geliştirilmesiyle, bu ilaçlar›n kronik hava yolu obstrüksiyonuyla giden hastal›klarda kullan›m› artm›şt›r. Bunlar; ipratropium bromid, oksitropium bromid ve yeni geliştirilen tiotropium bromiddir. Antikolinerjikler, kuarterner amonyum deriveleridir, atropin molekülünün kimyasal modifikasyonu ile elde edilmişlerdir, Şekil 3’te farmakolojik yap›lar› görülmektedir (1,2,6,7). Antikolinerjikler muskarinik reseptörleri bloke ederek, uyar› geçişini engeller (vagal blokaj yaparlar). AK’nin kompetitif agonistidirler. İpratropium bromid ve atropin gibi nonselektif muskarinik antagonistler M1 ve M3’ün yan› s›ra M2’yi de inhibe eder, bu nedenle AK sal›n›m›n› artt›r›r, kas hücresindeki muskarinik inhibisyonu azaltabilirler. M1 ve M3’e yüksek afinite gösteren M2’ye ise düşük afinitesi olan veya olmayan antikolinerjikler kronik obstrüktif akciğer hastal›ğ› (KOAH) tedavisinde ideal olan ilaçlard›r. Yeni geliştirilen tiotropium bromid bu özelliklere sahip bir antimuskariniktir (2,3,5,8,9). TİOTROPİUM BROMİD Şekil 1. Hava yolu kolinerjik innervasyonu. Tiotropium bromid (Ba 679 Br) yeni, oldukça potent, uzun etkili, bir spesifik kompetitif muskarinik reseptör antagonistidir. SSS Farmakoloji Nervus Vagus AK M1 N Postganglionik sinir Parasempatik ganglion Farmakodinamik Özellikler M1, M3 M2 M3 Havayolu düz kas hücresi Submukozal bezler Şekil 2. Solunum sistemi kolinerjik innervasyonu ve muskarinik reseptörlerin yerleşimi. bitkisinde bulunan stramonium muskarinik antagonistik etki gösterir, iki yüzy›l önce Hindistan’da bu bitkinin yaprak ve kökleri dispneyi rahatlatmak amac›yla kullan›lmaya başlanm›şt›r. Stramonium tedavisine bat›da, 19. yüzy›lda, ilk kez ast›m sigaras› olarak kullan›lmas›yla başlanm›şt›r. Atropa belladonna 4 Tiotropium bromid, kuaterner amonyum yap›s› içerir (Şekil 3). Bu yap› gastrointestinal sistemden emilimi k›s›tlayan önemli bir faktördür. Öte yandan tiotropium bromidin içerdiği tiofen grubu, bu ilaca lipofilik özellik kazand›r›r (10). Tiotropium bromidin farmakodinamik özellikleri, yap›lan in vitro ve in vivo hayvan çal›şmalar› ile ayd›nlat›lmaya çal›ş›lm›şt›r. Beyaz s›çanlar›n over hücrelerine insan muskarinik reseptör subtiplerinin DNA’lar› (Hm1, Hm2, Hm3) aktar›ld›ğ›nda tiotropiumun bromidin reseptöre bağlanma afinitesi, ipratropium bromidin afinitesine benzer bulunmuş, fakat tiotropium bromidin Hm1 ve Hm3’ten 100 kat daha yavaş ayr›ld›ğ› görülmüştür. Hm1’den ayr›lma yar›lanma zaman› tiotropium bromidde 14.6 saat iken, ipratropium bromidde 0.11 saattir; Hm3’ten ayr›lma yar›lanma zaman› ise tiotropium bromidde 34.7 saat iken, ipratropium bromidde 0.26 saattir. Öte yandan Hm2’den her iki ilac›n ayr›lma zaman›n›n oldukça h›zl› olduğu gösterilmiştir (5,10,11). Türkiye Tıp Dergisi 2003; 10 (Ek 1): 3-8 CH3 CH3 + N CH3 N CH(CH3)2 Br- + N CH3 BrO H H O H O O O O CH2OH Atropin O CH2OH OH S S İpratropium bromid Tiotropium bromid Şekil 3. Antikolinerjiklerin farmakolojik yap›lar›. Guinea pigleri siliyal› hücre kültürlerinde, metakolinle uyar›lan siliya vurular›n›n ilaç sonras› s›kl›ğ›n›n incelendiği bir çal›şmada, ipratropium bromid kesildikten sonra artm›ş siliyer vurunun 16 dakika, tiotropium bromidden sonra ise 82 dakika devam ettiği görülmüş, sonuçta tiotropium bromidin uzun etkili bir ilaç olduğu bildirilmiştir (10). Köpeklerde, tiotropium bromidin, asetil koline bağl› bronkokonstrüksiyonu, ipratropium bromidden daha uzun süreli olarak önlediği gösterilmiştir. Ayr›ca, giderek artan dozlarda uygulanan ipratropium bromid (1’den 10 g/L’ye kadar); bronkospazm %58 oran›ndan %100’e ç›kan oranlarda inhibe ettiği, bu inhibisyon süresinin 78 dakikadan 107 dakikaya uzayabildiği gösterilmiştir. Öte yandan tiotropium bromid ise giderek artan dozlarda (0.1’den 1 g/L’ye kadar) alt› saate kadar ç›kan ve %85’ten %100 oran›na ulaşan bronkospazm inhibisyonu yaratt›ğ› izlenmiştir (11). Tiotropium bromid, ipratropium bromidden ve atropinden 10 kat daha potent bir ilaç olduğu, tiotropium bromidin insan akciğer muskarinik reseptörlerine oldukça yüksek afinite gösterdiği bilinmektedir (3,5,11). İnsan hava yolu ve guinea pig trakeas›nda tiotropium bromid ve ipratropium bromidin etkilerini araşt›rmak üzere yap›lan bir in vitro çal›şmada; elektriksel uyar› sonucu gelişen kolinerjik nöral cevab› %50 oran›nda bask›layan ilaç dozlar›, guinea piglerinde tiotropium bromid için 0.17 nM iken, ipratropium bromid için 0.58 nM, atropin için 0.74 nM; insan hava yolunda ise tiotropium bromid dozu 0.24 nM iken, atropin dozu 5.5 nM bulunmuştur, yani insan hava yollar›nda tiotropiumun atropine göre 23 kat daha potent etkili olduğu iddia edilmiştir. Yine ayn› çal›şmada in- san hava yolunda iki ilac›n etkisinin başlama süresi karş›laşt›r›ld›ğ›nda; tiotropium bromidin atropinden daha yavaş olarak etki gösterdiği (s›ras›yla, 43.5 dakika, 6.8 dakika), fakat etki süresinin daha uzun olduğu gösterilmiştir (s›ras›yla t1/2 > 300 dakika, 64 dakika). Tiotropium bromidin, ipratropium bromid ve atropin gibi, M2 reseptör yoluyla AK sal›n›m›n› artt›rd›ğ›; fakat tiotropium bromidden iki saat sonra bu etkinin sonland›ğ›, bronkodilatör cevab›n devam ettiği, yani ilac›n M3 reseptör-kinetik selektivitesinin olduğu tespit edilmiştir. Sonuçta, tiotropium bromid etkisi yavaş başlayan, uzun süreli etki gösteren, yüksek etkinliğe sahip ve M3 reseptör kinetik selektif etkili bir ilaçt›r (12). Farmakokinetik Özellikler Tiotropium bromid sadece lokal etki gösterir, bu nedenle ilaç sonras› plazma konsantrasyonu oldukça düşüktür veya tespit edilemeyecek düzeylerdedir. Oral inhalasyonda dozun yaklaş›k olarak %20’si akciğerlere ulaş›r. İnhalasyondan sonra beş dakika içinde maksimum plazma konsantrasyonu gözlenir ve h›zla bir saatten daha az bir zamanda azal›r (3 pg/mL). Düzenli kullan›mlarda ilaç plazma düzeyinin art›ş›na dair bir bulgu elde edilememiştir. Ortalama plazmadan eliminasyon yar› ömrü beş-alt› gündür. %7 oran›nda idrarda değişmeden at›l›r (11,13). Sağl›kl› kişiler üzerinde yap›lan araşt›rmalarda, tiotropium bromidin değişik dozlar›nda nab›z say›s›nda, kan bas›nc›nda, elektrokardiyografide, sekresyonlarda ve rutin laboratuvar tetkiklerde herhangi bir değişikliğe rastlanmam›şt›r. Sadece yüksek dozlarda ağ›zda kuruluk bildirilmiştir (10,13). 5 Akkoca Ö Tiotropium bromidin tedavide önerilen dozu günde 18 µg’d›r, inhalasyon şeklinde kullan›l›r. İlaç al›m›ndan sonra beş dakika (< 1 saat) içinde etkisi başlar, 90-120 dakika içinde pik etki görülür ve 24 saat etkisi sürer. KOAH Tedavisinde Tiotropium Bromidin Yeri Bronkodilatör ilaçlar, halen KOAH tedavisinde en s›k kullan›lan ilaçlardand›r. KOAH’da bir bronkodilatör tedaviden beklenen etkiler şunlard›r: a. Fizyolojik etkiler: • FEV1 ve FVC’de artma, • İstirahat ve dinamik hiperinflasyonda azalma, • VO2 maks ve yürüme kapasitesinde artma. b. Klinik etkiler: • İstirahat ve egzersiz dispnesinde azalma, • Egzersiz kapasitesinde artma, • Gece semptomlar›nda azalma, • Yaşam kalitesinde artma, • Ataklarda azalma. Stabil KOAH tedavisinde bronkodilatör tedaviler hastal›ğ›n evresine göre düzenlenir. Hafif KOAH’l›larda gerektiğinde k›sa etkili bir bronkodilatör tedavide yeterli olurken; orta ve ileri dereceli olgularda semptomlar› azaltmak, önlemek ve hastal›ğ› kontrol alt›na almak için düzenli bronkodilatör tedavi gerekir. Düzenli bronkodilatör tedaviler için uzun etkili bronkodilatörler uygun seçeneklerdir (14). Tiotropium bromidin KOAH’da kullan›m›na ilişkin yap›lan erken dönem çal›şmalarda, daha çok ilac›n tek doz ve k›sa süreli uygulamalar› sonras› hastada gözlenen yan›tlar değerlendirilmiştir. Bu çal›şmalardan ilkinde; Maesen ve arkadaşlar› taraf›ndan alt› orta dereceli KOAH’l› olguyla (ortalama FEV1= %46) yap›lan çal›şmada, 10-160 µg, günde tek doz tiotropium bromidin, doza bağ›ml› değişen bronkodilatör etkisi gösterilmiştir. Tiotropium bromid ultrasonik nebülizatörle beş ayr› dozda (10, 20, 40, 80, 160 µg), ayr› günlerde uygulanm›ş ve hastalar›n 24 saat süresince spirometrik ve pletismografik olarak takipleri yap›lm›şt›r. Tedaviden sonra en yüksek yan›t›n 90 ve 120. dakikalarda al›nd›ğ› ve bu etkinin 10-15 saat sürdüğü, yaklaş›k 19 saat sonra FEV1’in bazal değere geri döndüğü gözlenmiştir. 80 µg tiotropium bromid ile maksimum bronkodilatör yan›t al›nd›ğ› (90. dakikada FEV1’de %47’lik art›ş›n sağland›ğ›), ilaca bağl› herhangi bir yan etkinin gözlenmediği bildirilmiştir (15). Yine ayn› araşt›rmac›lar; 35 KOAH’l› hastaya (ortalama FEV1= %44), kuru toz halinde günde tek doz olarak 10-80 µg dozlar›nda uygulad›k6 lar› tiotropium bromid tedavisinin bir-dört saat içinde pik bronkodilatasyona neden olduğunu (FEV1’de %19-24’lük düzelme) ve bu bronkodilatasyonun 32 saat kadar sürdüğünü göstermişler, tedaviye al›nan yan›tta doz-cevap ilişkisini ve KOAH’da tiotropium bromidin uzun etkili bronkodilatasyonla etkili ve güvenilir bir tedavi olduğunu vurgulam›şlard›r (16). Son y›llarda yap›lan geniş çapl› ve uzun süreli çal›şmalarda, tiotropium bromidin KOAH’da kullan›m›na yönelik oldukça iyi sonuçlar›n olduğu izlenmektedir. Littner ve arkadaşlar›n›n dokuz ayr› merkezde 162 KOAH’l› (ortalama FEV1= 1.08 L, %42) ile tamamlad›klar› randomize, çift-kör, plasebo-kontrollü çal›şmada; dört hafta süreyle, farkl› dozlarda (4.5, 9, 18 veya 36 µg), kuru toz inhaler olarak ve günde tek doz olarak tiotropium bromid uygulam›şlar ve olgular› spirometrik olarak (FEV1, FVC, PEFR) ve yan etki yönünden takibe alm›şlard›r. Tedavinin birinci haftas›nda belirgin spirometrik olarak al›nan yan›t›n dört hafta süreyle devam ettiği görülmüştür. Tedavinin artan dozlar›yla FEV1’de s›ras›yla 0.12 L, 0.09 L, 0.13 L, 0.17 L (%7-19 oran›nda) art›şlar kaydedilmiş; FVC’de ise 4.5 ve 18 µg dozlar›nda anlaml› art›şlar; sabah, öğle ve akşam PEFR’lerinde de tüm tedavi dozlar›nda plasebodan farkl› olarak art›şlar bildirilmiştir (p< 0.05). Tedavi kesildikten sonra üç hafta içinde FEV1 ve PEFR’de tedrici olarak, bazal değerlere dönüş görülmüştür. Tedavi süresince yan etki yönünden de takip edilen hastalarda plasebodan farkl›l›k bulunmam›ş; toplam yedi hastada ağ›z kuruluğu (bunlardan üçü 36 µg alanlarda), dört hastada bulant› (ikisi 36 µg alanlarda), alt› hastada KOAH atağ› (üçü 36 µg alanlarda) gözlenmiştir. Sonuçta yazarlar, KOAH’da tiotropium bromidin efektif bir tedavi olduğunu, 36 µg alt›ndaki dozlarda güvenilirliğin artt›ğ›n›; özellikle 18 µg’l›k tedavinin uzun süreli KOAH tedavisinde oldukça güvenilir olduğunu bildirmişlerdir (17). Casaburi ve arkadaşlar› (US Tiotropium Study Group)’n›n üç ay süreyle günde tek doz, 18 µg tiotropium bromidin plaseboya göre etkinlik ve güvenilirlik yönünden karş›laşt›rd›klar› çok merkezli, randomize, çift-kör çal›şmada; 470 KOAH’l› (ortalama FEV1= %38.6) hastan›n 279’una tiotropium bromid, 191’ine plasebo verilmiştir. FEV1 ve FVC’deki en iyi yan›t (%12’lik art›ş) sekizinci günde sağlanm›ş ve tedavi süresince devam ettiği; albuterol ihtiyac›n›n azald›ğ›; sabah-akşam PEFR değerlerinin artt›ğ› gözlenmiştir. “Wheezing”, nefes darl›ğ›, öksürük ve göğüste bask› hissi yönünden global olarak (sekiz ayr› grupta evrelendirilecek şekilde) takip edilen hastalar›n birinci haftadan itibaren semptom skorlar›nda belirgin düzelme kaydedilmiş; özellikle “wheezing” ve nefes Türkiye Tıp Dergisi 2003; 10 (Ek 1): 3-8 darl›ğ›nda anlaml› düzelme tespit edilmiştir. En s›k yan etki olarak ağ›z kuruluğu (tedavi alan grupta %9.3, plasebo grubunda %1.6 oran›nda, p< 0.05) gözlenmiştir. Araşt›rmac›lar sonuçta tiotropiumun KOAH’›n düzenli tedavisinde ilk seçenek olarak kullan›labileceğini ileri sürmüşlerdir (18). Yine Casaburi ve arkadaşlar›n›n bir y›l süre ile uygulanan günde tek doz 18 µg tiotropium bromidin, KOAH’da etkinlik ve güvenilirliğine yönelik çal›şmada; 550 KOAH’l› (ortalama FEV1= %39) hastada uzun süreli tedaviyle, FEV1’de %11-13’lük, FVC’de ve PEFR’de %12-13’lük art›şlar›n gözlendiğini bildirmişlerdir. “Transition Dispne Indeks (TDI)”de anlaml› düzelme; TDI fokal skorunda ≥ 1.0’den fazla art›ş tespit edilen olgu say›s› tiotropium alanlarda plasebodan belirgin oranda yüksek bulunmuştur (s›ras›yla %42-47, %29-34 olguda). Olgular›n yaşam kalitesi “St. George’s Respiratory Questionnaire (SGRQ)” ve “Short form-36 (SF-36)” ile değerlendirilmiş ve plaseboya göre anlaml› düzelme kaydedilmiştir. Ataklar yönünden de takip edilen olgular›n, atak s›kl›ğ›nda azalma tespit edilmiş; tedavi grubunda %36 oran›nda, plasebo grubunda ise %42 oran›nda atak tespit edilmiştir. Tedavi alanlarda ataktan sonra hastaneye yat›ş oran› ve yat›ş süresinde anlaml› azalma bulunmuştur. Ağ›z kuruluğu %16 olguda gelişmiştir. Tiotropium KOAH’da etkin bir tedavidir, dispneyi, atak say›s›n› azalt›r ve yaşam kalitesini artt›r›r (19). van Noord ve arkadaşlar› taraf›ndan tiotropium bromid ve ipratropium bromidin farmakodinamik özelliklerini in vivo göstermek amac›yla yap›lan araşt›rmada; 35 KOAH’l› (ortalama FEV1= %38) olgunun üçte ikisine 18 µg tiotropium bromid günde tek doz olarak; üçte birine 40 µg ipratropium bromid günde dört doz olarak uygulanm›şt›r. Tedavinin 1., 2., 3. ve 8. günlerinde ilaçtan önce ve sonra 0.5., 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7. ve 8. saatlerinde spirometrik testleri yap›lm›şt›r. Tiotropium bromid inhalasyonundan 30 dakika sonra FEV1’de anlaml› art›ş›n başlad›ğ› (%21), pik art›ş›n ise üç-dört saatte sağland›ğ› (%30) ve sekiz saat kadar %23’lük art›ş›n korunduğu; tedavinin ikinci gününde ayn› ölçüm değerlerinin daha yüksek olduğu; sekizinci günde ise FEV1’de bazale göre %18’lik (0.19 L) art›ş›n stabil kald›ğ› gösterilmiştir. FEV1’deki bu düzelmenin yaklaş›k %90’› ilk 24 saat içinde sağlanm›şt›r (0.17 L, %16’l›k art›ş). FVC’deki düzelme ise FEV1’e göre biraz daha gecikmiş; FEV1 ilk 48 saatte “steady state” ulaşt›ğ› halde, FVC’de art›şlar daha sonraki günlerde de devam etmiştir. Yazarlar tiotropium bromidin FVC’ye olan tedrici etkisinin hiperinflasyondaki düzelmeyi gösterdiğini düşünmüşlerdir (20). Tiotropium bromid ile ipratropium bromidin etkinliğini karş›laşt›ran birbirinin devam› olan iki çal›şmadan ilkinde; tiotropium bromid (günde tek doz 18 µg) tedavisinin spirometrik olarak ve salbutamole gereksinim yönünden, ipratropium bromidden (günde dört kez 40 µg) daha üstün olduğu gösterilmiştir (21). Bu çal›şmaya al›nan hastalarla ve eklenen yeni hastalarla bir y›l süre ile tedaviye devam edilen diğer çal›şmada; yine spirometrik olarak ve klinik olarak her iki ilac›n tedavi etkinlikleri ve güvenilirlikleri karş›laşt›r›lm›şt›r. Tiotropium bromid alan hastalarda, TDI fokal skorunda, SGRQ’nun total ve etki skorunda belirgin düzelme ve salbutamole gereksinimde azalma (p< 0.01) bildirilmiştir. Öte yandan tiotropium bromid tedavisiyle, atak say›s›nda anlaml› azalmay› (%24), ilk atağa kadar geçen sürede ve atağa bağl› hastaneye yat›r›lma süresinde uzamay› sağland›ğ›; yan etki aç›s›ndan da ağ›z kuruluğu d›ş›nda bir fark olmad›ğ› bildirilmiştir (22). Tiotropium bromid ve uzun etkili β2 agonist olan salmeterolün KOAH’da etkinlik ve güvenilirlik yönünden karş›laşt›r›ld›ğ›, uzun dönem uygulamal› (alt› ay), plasebo kontrollü çal›şmada; her iki ilac›n ilk 12 saatteki FEV1 üzerine olan etkisinin benzer olduğu; 24 hafta sonunda ise tiotropium bromid alan hastalarda FEV1’deki ve FVC’deki düzelmenin daha fazla olduğu bulunmuştur (tiotropium bromid alanlarda; FEV1’de 137 mL’lik, FVC’de 247 mL’lik ve salmeterol alanlarda; FEV1’de 85 mL’lik, FVC’de 134 mL’lik art›ş, p< 0.01). Tiotropium bromid alan hastalarda TDI fokal skorundaki iyileşmenin daha fazla olduğu (fark 0.78 U, p< 0.05); SGRQ’da görülen değişmenin de daha fazla olduğu (p< 0.05) görülmüştür. Tiotropium bromid alan hastalarda klinik olarak anlaml›l›k ifade eden SGRQ total skorunda ≥ 4 düzelme olan hasta oran› salmeterol ve plasebo alanlardan daha fazlad›r (s›ras›yla %51, %40, %42). Sonuç olarak tiotropium bromid bu hastalarda salmeterole göre daha etkili bronkodilatasyona, dispnede azalmaya ve yaşam kalitesinde düzelmeye neden olur (23). Tiotropium bromid KOAH’da uzun süreli ve düzenli kullan›m sonras›; • Akciğer fonksiyonlar›nda plasebo ve diğer baz› bronkodilatörlerden farkl› olarak düzelmeye neden olur. • Dispne hissinde azalmaya (TDI fokal skorunda artmaya) neden olur. • Yaşam kalitesinde düzelmeye (SGRQ total ve etki skorunda düzelme) neden olur. • Atak say›s›nda azalmaya, ilk atak için gereken sürede uzamaya, atağa bağl› hastaneye yat›r›lma say›s› ve süresinde azalmaya neden olur. • Salbutamol ihtiyac›nda azalmaya neden olur. 7 Akkoca Ö • Ağ›z kuruluğu (%10-12 olguda) d›ş›nda önemli bir yan etkisinin olmamas› tolere edilebilirliğini artt›r›r. 8. • Günde tek doz kullan›m› ile hasta uyumunu artt›r›r. Orta ve ileri dereceli stabil KOAH olgular›n›n düzenli bronkodilatör tedavisinde; tiotropium bromid, etkinliği ve güvenilirliği ile ilk seçenek ilaçlardan olacakt›r. Ast›m Tedavisinde Tiotropium Bromidin Yeri Literatürde, tiotropium bromidin, ast›ml› olgularda bronkodilatör yan›t›n› ve metakoline bağl› bronkokonstrüksiyona karş› koruyucu etkisini göstermeye yönelik O’Connor ve arkadaşlar› taraf›ndan yap›lan bir çal›şma bulunmaktad›r. Atopik, bazal FEV1 değeri %80’in üstünde olan, 8 mg/mL’nin alt›ndaki metakolin dozlar›nda %20 FEV1’lik düşüşü gösteren (PC20) 12 hafif ast›ml› olgu çal›şmaya al›nm›şt›r. 10 µg, 40 µg, 80 µg tiotropium bromid veya plasebo, tek doz uygulanarak olgular›n tedaviden 2, 12, 24, 36, 48 saat sonra ilac›n bronkodilatör yan›t› ve metakolin provakasyonuna karş› koruyucu etkisi araşt›r›lm›şt›r. Tedavi sonras› 2, 12, 24 saat sonra plaseboya göre hafif fakat anlaml› FEV1 art›şlar› kaydedilmiştir. Fakat 36 ve 48 saat sonras›nda anlaml› değişiklik gözlenmemiştir. Yap›lan metakolin provakasyonuna karş› ise 48 saat devam eden ve doz-zaman bağ›ml› bir koruyucu etki görülmüştür. Bu etkinin ikinci saatte en yüksek olduğu da tespit edilmiştir. Sonuçta, ast›ml› olgularda tiotropium bromidin, uzun süreli bronkodilatasyona neden olduğu ve metakolinin etkisine karş› koruyucu olduğu bulunmuştur (25). Ast›ml› olgularda tiotropium bromidin tedavideki yerini söyleyebilmek için daha fazla çal›şmaya ihtiyaç olduğu da bir gerçektir. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. KAYNAKLAR 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8 Barnes PJ. Respiratory pharmacologic: General Pharmacologic principles. In: Murray JF, Nadel JA (eds). Textbook of Respiratory Medicine. 3rd ed. Philadelphia: WB Saunders Company, 2000:231-65. Beeh KM, Welte T, Buhl R. Anticholinergics in the treatment of chronic obstructive pulmonary disease. Respiration 2002;69:372-9. Barnes PJ. New developments in anticholinergic drugs. Eur Respir Rev 1996;39:290-4. Calverley PM. The future for tiotropium. Chest 2000; 117:67-9. Barnes PJ. The pharmacological properties of tiotropium. Chest 2000;117:63-6. Chapman KR. The role of anticholinergic bronchodilators in adult asthma and chronic obstructive pulmonary disease. Lung 1990;168(Suppl):295-303. Gross NJ, Skorodin MS. Anticholinergic, antimuscarinic bronchodilators. Am Rev Respir Dis 1984;129: 856-70. 21. 22. 23. 24. 25. Manaker S, Tietze KJ, Wittbrodt ET. Pulmonary pharmacotherapy. In: Fishman AP (ed). Pulmonary Diseases and Disorders. 3rd ed. New York: McGraw-Hill Company, 1998: 2643-60. Barnes PJ. Airway pharmacology. In: Murray JF, Nadel JA (eds). Textbook of Respiratory Medicine. 3rd ed. Philadelphia: WB Saunders Company, 2000: 267-96. Witek TJ, Souhrada JF, Serby CW, Disse B. Tiotropium (Ba 679) Pharmacology and early clinical observations. Hvizdos KM, Goa KL. Tiotropium bromide. Drugs 2002; 62:1195-203. Takahashi T, Belvisi MG, Patel H, et al. Effect of Ba 679 BR, a novel long-acting anticholinergic agent, on cholinergic neurotransmission in guinea pig and human airways. Am J Respir Crit Care Med 1994; 150:1640-5. Disse B, Speck GA, Rominger KL, et al. Tiotropium (Spiriva): Mechanistical considerations and clinical profile in obstructive lung disease. Life Sci 1999;64: 457-64. Pauwels RA, Buist AS, Calverley PM, et al. The GOLD scientific committe: Global strategy for the diagnosis, management, and prevention of COPD: NHLBI/WHO Global initiative for COPD (GOLD) workshop summary. Am J Respir Crit Care Med 2001;163:1256-76. Maesen FP, Smeets JJ, Costongs MA, et al. Ba 679 Br, a new long-acting antimuscarinic bronchodilator: A pilot dose-escalation study in COPD. Eur Respir J 1993; 6:1031-6. Maesen FP, Smeets JJ, Sledsens TJ, et al. Tiotropium bromide, a new long-acting antimuscarinic bronchodilator: A pharmacodynamic study in patients with chronic obstructive pulmonary disease (COPD). Dutch Study Group. Eur Respir J 1995;8:1506-13. Littner MR, Ilowite JS, Tashkin DP, et al. Long-acting bronchodilation with once-daily dosing of tiotropium (Spiriva) in stable chronic obstructive pulmonary disease. Am J Respir Crit Care Med 2000;161:1136-42. Casaburi R, Briggs DD, Donohue JF, et al. The spirometric efficacy of once-daily dosing with tiotropium in stable COPD. Chest 2000;118:1294-302. Casaburi R, Mahler DA, Jones PW, et al. A long-term evaluation of once-daily inhaled tiotropium in chronic obstructive pulmonary disease. Eur Respir J 2002;19:217-24. van Noord JA, Smeets JJ, Custers FLJ, et al. Pharmacodynamic steady state of tiotropium in patients with chronic obstructive pulmonary disease. Eur Respir J 2002;19:639-44. van Noord JA, Bantje TA, Eland ME, et al (Dutch Tiotropium Study Group). A randomised controlled comparison of tiotropium and ipratropium in the treatment of chronic obstructive pulmonary disease. Thorax 2000; 55:289-94. Vincken W, van Noord JA, Greefhorst AP, et al. Improved health outcomes in patients with COPD during 1 yr’s treatment with tiotropium. Eur Respir J 2002;19: 209-16. Donohue JF, van Noord JA, Bateman ED, et al. A 6month placebo controlled study comparing lung function and helth status changes in COPD patients treated with tiotropium or salmeterol. Chest 2002; 122:47-55. Rees PJ. Tiotropium in the management of chronic obstructive pulmonary disease. Eur Respir J 2002;19:205-6. O’Connor BJ, Towse LJ, Barnes PJ. Prolonged effect of tiotropium bromide on methacholine-induced bronchoconstriction in ashma. Am Rev Respir Crit Care Med 1996;154: 876-80.