Pazartesi 2 Eylül, 1974 Y l , : rı3 Sayı : 8177 » a t ı : 25 M il. — ■ sa u re ts • ' t 'î a f - a 'a r lir hafta B o z k u rt Sahibl nc?.er Bİ Vay,n Müdürü CEMAL TOGAN Sorumlu Yazı İşleri MOdünl SADİ C. TOGAN flnte SERİNLETEN TAT... B e lC o la acpapayete katliam İÇİNİZ ihtimaline dikkati çekmiştik Nuratağa ve Sandallar’da soydaşımız bağlandı, yakıldı MUSTAFA ALTUNÇ Mağusa’dan B ildiriyor: Bir hafta kadar önce 23 Ağustos'da iki arkadaşımız Ah­ met Alper ile Bilbay Eminoğlu, 57 soydaşımızın katledildiği Altılar köyüne komşu Muratağa eski ismiyle Marata ve Sandallar köylerini ziyaret et­ miş ve hazırladıkları bir röpor­ tajı ertesi gün yayınlayarak vahşi Rum ve Yunan sürüleri­ nin A tlıla r köyü sakinlerini ol­ duğu gibi Muratağa ve Sandal­ lar köyü sakinlerini de hunhar­ ca bir katliama tabi tuttukları ihtim ali üzerinde durmuştuk.Ar kadaşlarımız bu üç Türk köyün­ den geriye kalan ve mucize kabilinden Rum ve Yunan vah­ şetinden kurtulabilen birkaç kişi ile konuştuktan sonra Mu­ ratağa İle Sandallar köyü’nün kayıpta olan kadın erkek, ço- luk çocuk 88 sakininin katledil­ dikten sonra bölgede bir yere gömüldükleri ihitmali karşısın­ da bölgede bir araştırma yap­ mak istemiş ancak şiddetli bir sağnak buna mani olmuştu. Gazetemizin 24 Ağustos’taki manşeti ile ilg ilile ri uyarmasın­ dan sonra nihayet dün yeni Rum ve Yunan vahşeti ortaya çıkmış ve 14 Ağustostan beri kayıpta olan Muratağa ve Sandallar'lı 88 soydaşımızın da At­ lılar köyünde olduğu gibi dün­ yada eşine rastlanmamış hun­ harca bir katliama tabi tutul­ dukları bütün açıklığıyle gözler önüne serilmişir. Dün öğleden sonra saat 15. 30’da Muratağa ile Sandallar köyleri arasındaki bir tarla içe­ risinde yapılan kazı sonucu 80'den fazla soydaşımızın eri­ miş cesetleri birçok yabancı gazetecinin gözleri önünde çu­ kurlardan çıkarılmıştır. Köylü­ ler. mücahitler ve bölgede gö(Devamı 4’üncü sayfada) Conuuieıi M ** *« !?74 11 •■»»< «««8 M ,1 IIMt »J» ilil I kurşunlandı B ozkurt 57 S oydaşımızın katledildiği Atlılar köyüne koı Muratağa ve Sandallar’ı 88 Sakini Meydanda Yi Hayatla kalanlar Yönetimimizden ilgi bel -v J İ İ g t * .:V »• » : u . l t i I». U . 1».. »UMU »İM* . . ""T?.Î S i' *« » .» S S l 24 Ağustos'ta Muratağa ve Sandallar köylerinin 88 sakininin de Atlılar köyü sakinleri gibi hunharca bir katliama tabi tutul­ dukları ihtimali üzerinde durarak ilgilileri uyarmıştık. İşte 24 Ağustos tarihli gazetemizin küpürü. t l lllll lia illl ia illl lllll lllll llllll lllll llJ I lH l lllil llllll lllll lllll lI lll lilI llI I I I I I I li a illli I llI ilI ll I U lll lU lill illlll lllU jl li. Ankara’daki Yunan Büyükelçisine göre Çok yakında Ecevit’le Karamanlis buluşabilirler Muratağa ile Sandallar köyleri arasında meydana çıkarılan toplu mezarın kazılması sonucu dünyanın gözleri önüne serilen Rum ve Yunan vahşetinin yeni örneği.. 88 soydaşımızın bağlanmış, kurşunlanmış ve yakılmış cesetlerinden bırkaçı metardan çıkarıldıktan sonra. ' '(Reslm: MUSTAFA ALTUNÇ) runan hükümeti yeni dolaverulur peşinde mi ? Silâhların kaybolduğu iddiasını Amerika ihtiyatla karşıladı Konu Amerikalı yetkililerce inceleniyor “ ikisi de Türk-Yunan ANKARA Yunan Büyükelçisi Kozmo dopulos ANKA’ya verdiği de meçte “Ecevit ve Karamanlis'in yakın bir gelecekte yan yana geleceklerine inanıyo rum” demiştir. Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri İsmail Erez ’in Pa ris Büyükelçiliğine atanması nedeniyle verdiği veda kokteyili yabancı ve yerli diplo matlar arasında Kıbrıs soru nuyla ilg ili geniş kulislere sahne olmuştur. Bu kokteylde Fransanın tutumu nedeniyle değerli devlet adamıdırlar... dostluğunun değerini bilirler” bakanlar gelmemişler Fransa ve Türkiye ilişkileri de ilginç tartışmalara yol açmıştır. Agremani gelen İsmail E • rez'in kararnamesinin imza işlemi henüz sona ermemiş tir. Paris'e gidiş tarihi de henüz belli değildir Toplantı­ da bulunan Sovyet Büyükelçi si Grubyakov gazetecilerin sorularını kısaca cevaplandır­ mış ayrıntılara girmekten çe kinmiştir. Yunan Büyükelçisi Kozmo dopulos ise Türk — Yunan dostluğuna inancım bildirmiş- i f i ıı ı ıa t ı ıı ı ı ı i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı a ı ı > ı ı i ı ı i ı ı ı t ı ı ı ı i ı ı a ı ı a ı ı i t ı ı u i ı ı a ı ı ı ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı t ı ı ı a ı ı ı ı ı a ı ı i t i a " i ı ı ı ı ı ı ı ı a u « r i i i « ı ı a ı ı ı ı WASHINGTON : ■ Birleşik Amerika hükümet toynaklarının Yunanistana ATjierikan yardımından verilen pnah ve askeri donatımı Cun ®nın dışarıya sattığı yolunda iyi.!, hükümet tarafından öne sürülen iddiaları ihtiyatla kar f ad'Ö' bildirilmektedir. UPI Jplansının haberine göre Bir PJIk hükümet kaynakları Yu Cuntasının Amerikan yar inandan alınan silâh ve do ı r l mı başkalarına sattığı yo |vnda_ elde hiçbir delil bulunnracıığinı belirtiyorlar. GEREKÇE OLARAK . 'deşik Amerika hükümet Ebeleri sivil Yunan hükûL j ‘nın Cuntaya karşı bu id E t Kıbns harekâtı sırasın Ket«ı l 'y® karşısında hare kalmasına gerekçe gös m,, , amacıyle ortaya at Iflm,.0 , leceği görüşünü saL y°,rtar- Yunan hükûmetiIu«ı,Se‘e..r boklarından kaybol batımU öne sürdüğü askeri do L , . arasında askeri postal lan S?. saymasına dikkati çe bet ı eş'k Amerika hükû E ? - oynaklan Amerikanın t hatırlatıyorlar! 81 Vermedİğ'' J A N İDDİAURI fardım1n hükümeti Amerikan itok 5 dan gelen ve sefer iat,mmaJ utuian silâh ve do j n hir bölümünün yerin de olmadığının Yunanistanda ilân edilen seferberlik sırasın da anlaşıldığını, Türkiyeye karşı bu yüzden savaşa giril mediğini iddia etm iştir. Yu nan hükümetinin açıklamasın da,bu silâh ve donatımın cun ta tarafından Afrikadaki ba­ zı ükelerle Italyada bulunan Faşist örgütlere satılmış ola bileceği iddiasını da yer ve rilm işi. Bu arada Yunan hüku metinin Amerikan yardımın dan gelen silâh ve donatımın dışarıya satılması olayı ile ilg ili olarak soruşturma açtı­ ğı bildirilm ektedir. Birleşik Amerika Temsilciler Meclisi­ nin ik i demokrai üyesinin ıd diaları yerinde incelemek uze re Yunanistana gidecekleri de haber verilmektedir. YÜ RÜ TM E KU RU LU O LA Ğ A N Ü STÜ TOPLA N TI YAPTI lefko şa Kıbrıs Otonom Türk Y ö n e ­ tim i Yürütme Kurulu, dun sabah Cumhurbaşkan Yardım­ cısı ve Otonom Türk Yönetl mİ Başkanı Rauf E)er'.^f.? blr Başkanlığında o'BflanÛJtü bir toplantı yapmıştır. Toplantı Kıbrısaki son durumun .ele 8 tındığı ve uygulama Alanına konacak tedbirlerin /ö zd e n geçirildiği v> Anavatan Türklyenin ilk Kıbrıs hare­ kâtı üzerine Yunan gazetelerinden bi­ rinde, soldaki kari­ katür çıkmıştı. MİL­ LİYET gazetesinin ünlü karikatüristi BEDRİ KORAMAN, okuyucularından ge len uyarı üzerine, bu çirkin Yunan ka­ rikatürünü, sağda yayınladığı karika­ türle tekzip etmiş­ tir. Diğer taraftan, dünkü Rum ir. İki ülke arasında dostça Igazeteleri Atina Haberler Ajan lişkilerin sürdürülmesi için sına ve UPI’ye atfen verdikleri kıta sahanlığı konusunda çı­ Ankara kaynaklı bir habere gö­ kan anlaşmazlıktan bu yana re, Başbakan Ecevit ile, Yunan olumlu çabalar gösteren Yu Başbakanı Karamanlis İle her­ nan Büyükelçisi ANKA muha hangi bir zamanda görüşmeye birinin sorularına cevap ver hazır olduğunu söylemiştir. Emiştlr: cevlt bu demecini, Ankara’daki SORU: Kıbrıs sorununun bir Yunan Büyükelçisi Dimitrios an önce çözümlenmesi Ege Kozmotopulos’un demeci üzeri­ denizinin kıyısında yaşayan ne vermiştir. komşular olarak iki ülkenin de çıkarına değil mi, Kara - IIIII■II■II•II■IIIII■II■II■II■ÎIIIIIUII!İII■U•II■IIIUI!IIIII manlls'le Ecevit masaya otu rup ta bir an önce bu işi hal DENKTAŞLA letseler. Siz bu konuda bir çaba gösteriyor musunuz? KLİRÎDİS BUGÜN CEVAP: Ecevit de Karaman­ GÖRÜŞECEKLER lis de değerli devlet adamı • LEFKOŞA dırlar. Türk — Yunan dostlu Cumhurbaşkan Muavini ve ğunun önemini biliyorlar. An Otonom Türk Yönetimi Başka cak şimdi bu olanak yok, ya nı Rauf Denktaş İle Kıbrıs kın bir gelecekte yan yana Rum Toplumu Lideri Glafkos Bilindiği gibi Yunanistanın Kliridis, bugün blr görüşme Ankara Büyükelçisi Kozmodoyapacaklardır. Lefkoşadaki Ye pulos Kıbrıs sorununun Cun şil Hat üzerinde bulunan Led ta yönetimi sırasında çok bu ra Palace otelinde yapılacak nalımlı blr döneme girdiği za olan bu görüşmede İnsancıl man görevinden ayrılmış, Bey sorunlar ele alınacaktır. Bi­ rut’a gitmiş ve Karamanlls'in lindiği gibi Birleşmiş M illetler Başbakanlığa gelişinden son Genel Sekreteri Kurt Wald ra yeniden Ankaraya dönmüş helm geçen hafta Kıbrısta bu tür.. lunduğu sırada İki toplum l i ­ RUM GAZETELERİNİN derini blr araya getirmişti. HABERİ ll tlI lim tlI l llU I I H I I I I I t lI ll I lI H I I I I H I I I I Il lH I I II I I I U IH I I I U I I I I I I I I H I M I H I l I llI U I KENDİSİNE AİT OLMAYAN EŞYA BULUNDURANLAR CEZALANDIRILACAKLAR LEFKOŞA: Kıbrıs Otonom Türk Yönetiminin bir sözcüsü, kendisine alt olmayan malı bulunduranların cezalandırılacakları açıklan­ mıştır. Halka duyurulması istenen bildiride şöyle denilmektedir: “Kendisine alt olmayan herhangi blr eşyayı yanında bulun­ duran kişiler, 10 Eylüle kadar bunları makbuz mukabilinde en yakın polis İstasyonuna teslim ettikleri takdirde aleyhlerine takibat açılmayacaktır. 10 Eylül'den sonra yanında, evlnda kendisine alt olmayan eşyayı bulunduran kimseler hakkında askeri hükümler uygulanacakır.” PAZARTESİ, 2 EYLÜL, 1974 Kıbrıs'ta Gerilla Harbi Sürdürülemez Yazan: GnL Kenan ESENGIN Kıbrıs harekâtının bi rinci aşamasından sonra başlayan Cenevre görüş meleri sırasında, İngiliz Dışişleri Bakanı Callag han "Kıbnsta gerilla sava şı olacaktır,'’ diyordu. Cal laghan bununla bir yan dan Türk delegasyonuna göz dağı vermek, öten yan dan Kıbrıstaki maceracı lan kışkırtmak biraz da ha kan dökülmesi için işaret vermek istiyordu4 Ağustos günü Klerides de Atinada verdiği beya natında ayni hususu tek­ rarladı ve Adada uzun gerilla harbi yapacakları­ nı söyledi. Bu sözler üzerine "ge­ rilla harbi nedir? Kimlere karşı ve nasıl yapılır Şim diye kadar ne-elerde nasıl uygulanmıştır? Kıbnsta bundan sonra bir gerilla harbi sürdürülebilir mi ? Böyle bir d avaru ş ne sonuç alır?” gibi sorunla n açıklama ihtiyacı çıktı. GERİLLA HARBİ "G erilla Harbi”, bir ül keyi işgal eden düşman kuvvetlerine, sömürgeci­ lere bazan kötü otoritele re karşı yapılan bir hare­ kettir nizami olmayan har bin bir bölümü ve açık mücadele unsurudur. Düş­ man işgalinde bulunan bölgede yerli personel ve kaynaklarla girişilen bir karşı harekettir, örgütü nün karakterine uygun kü çük gruplar halinde taar ruz ve saldınlar yapar, ay n ca çeşitli yönlerde pasil direnmeler, casusluk, sa botajlar, şaşırtmalar, pro paganda ve yıkıcı tedhiş hareketlerine destek ol - ma gibi amaçlarla karşı tarafı yıpratma, zayıflat ma ve güvensizlik içinde bırakma taktiği güderlerGerilla örgütün genel olarak "Lider, sobotaj- tah rip, kaçma, kurtarma, is­ tihbarat ve psikolojik sa­ vaş" gruplan halinde ku rulur. Bunlann davranışları çe te savaşlan karakterindedir. Başarılan ülke halkı nün tümü tarafından be nimsenmeleri ve beslen melerine, bir fikir ve ide al için savaşm akta olduk lanna inanmalanna ve bir süre sonra silâhlı kuv vetlerle birleşme umutlan na bağlıdır. Gerilla scrvaşlan yeni değildir, çok eskiler bir ya na, 1808— 1812 yıllan ara sında İspanyol gerillalan ülkeyi işgal eden Fransız ordusuna İspanyada çı karmak için mücadeleye girişmişlerdir, bu davranışlan ise İngiliz generali Wellington'un Moskova seferinde 1812) Rus gene rali Kutuzof’un kurduğu gerillalar Fransız ordusu na genş steplerde durma dan saldırmışlardı. Ancak Napolyonn yeniliş nedeni yalnız onlar değildi. AB.D. Devletlerinin kur tuluş savaşı kahramanla nndan Francis Marion 'un "Bataklık Tilkileri” adı verilen gerillalan İngiliz kuvvetlerine karşı büyük mücadeleler verdiler ve ortam elverişli olduğu, İn gilizler sömürgeci bulun duğu için başarılı oldular. KARAYA ATILMIŞ BALIKLAR GÎIB1 Birinci Dünya savaşın­ da Arap yanmadasmda özellikle Hicaz veFilistinde İngiliz Albayı Lawrence (ünlü casus) tarafından organize edilen Arap ge rillalan Türk kuvvetlerine karşı kullanılmış, hainler içimizde olduğundan biı liklerimizi arkadan vurma olanağım bulmuşlardı. 1917 Rus htilâlinden son ra Çar Naibi Amiral W as Bibevtch'in kızıllara karşı kurduğu gerillâ teşkilâtı halktan destek görmediği için kısa sürede değildi ve amiral de Orel bölge sinde yoklanarak 7 Şubat 1920 tarihinde kurşuna dizildiKurtuluş savaşında A nadoluyu işgal eden em ■ peryalist devletlerden Fransızlar, Güney Doğu gölgesine girmişlerdi. Bun lora karşı yapılan Gazian tep halk hareketleri de birer gerilla örneğidir. Ba tı Anadoluda girişilen di renme ve karşı koyma milis hareketleri de bir ge rilla niteliğini taşıyordu. Çinde de, Japon istilâ kuvvetlerine karşı gerilla savaşları verilmiş ve bazı bölgelerde başarı göste­ rilmişti. fakat Mao'ya gö re gerillalar halk yığınla n denizinden hayatiyel alan balıklardır, ortamın elverişliliği, genişliği ve beslenme gücünün zen ginliği oranında üreyebi lir ve ve gürbüzleşirler; bunları olmadı mı karaya atılmış balıklar gibi çırpı nar ak ölürler. İkinci Dünya savşında Titonun örgütlediği partizanlann Alman işgal kuv vetleriyle yaptığı savaş • lar, general Giap’ın Ku zey Vietnamlı gerillalan tarafından verilen müca deleler de bu konuda öı neklerdir.- Bu tarihi ör­ nekleri daha da çoğalt mak mümkündür . “BEŞİNCİ KOL" Düşmanın geriden vu İÎS S İİ Oh. AEG! "İnce duvarlı. Ve yekpare emaye... içi ferah, geniş, pırıl pırıl. Dışı derli toplu. n Dünyaca ünlü A EG kompresörü ile donatılmıştır. 5 yıllık garantisi bütün dünyada geçerlidir. Yüksek randımanlı 'roll-bond' tipi evaporatör'ü Oh, çok rahatım... Bilerek aldım!" yekpare alüminyumdan. Buzlukları da alüminyum, ö ze l etliği var. Rafları ayarlanabilir. Soğuk kontrol damlalığı, yiyeceklerin niteliğine uygun bir soğutma sağlar. İP o U -O R rm a H İ AEG “ birinci marka” 3 i Ahmet Reşit Mustafa £ Co, Argas Ltd. Bayilerinde rulması, ka.enin içinden fethini sağlayan beşinci kol hareketlerini, ihtilâl ve karşı ihtilâlleri gerilla sav asiyle karıştırmamak gerekir. Gerilla, işgal kuvvetlerine, sömürgecile re, kötü ve yabancı otori telere karşı girişilen hare ketti- Ötekisiyle ülkeye, beldeye dışarıdan gele cek kuvvetlere yardım et mek, basan olan aklan ha zırlamak için yapılır. Bu nun en eski örneği, "Tru v a Ati” ile karşımıza çı kar. Cengiz Han da bu tür taktiklerden yararlan­ mak üzere taarruz edece­ ği ülke ve beldelere yönel meden önce, oralara tüc • carlar, sanatçılar, başka adlar alfanda elemanlan m gönderir kaleyi içeri den fethedecek hazırhklan yaptırırdı' İspanya iç savaşında General Frankonun bir kı sim taraftarken Madridte bulunuyordu, Franko dört koldan Madrid üzerine yürürken "Beşinci kolu muz da içerdedir diyordu. Bilindiği gibi 'beşinci kol terimi ondan sonra doğ­ du. İSPANYOL BASINININ İSRAİL SUBAYLARI ANKA- TÜRKİYEYE KARŞI TUTUMU RADA GERİLLA SAVAŞI KO­ İKİNCİ HAREKATA YUMUŞADI * rın Türk ordusuna sairi KARŞI ÇIKAN MADRİD masının sonuç verıC. NUSUNDA BİLGİ VERDİLER GAZETELERİ çeg. ve Arapların |srZ Si karşı giriştikleri gibi bi Türkiyenin İsrail'in karşılaştığı duruma “ATLILAR OLAYI’ NA ASSOCIATED PRESS AJANSINA GÖRE benzer bir durumda kaldığını belirten ajans Türkiyenin ayni yöntem leri uygulayaca­ ğını öne sürüyor Vietnam veya İngiltere nin Kuzey Irlandada karşı lastiği durumla karşılaşa­ bileceğini ileri sürmekte ve şöyle demektedirler: Buna karşılık Kıbnslı Rum lann Vietkong gibi kendi lerine yardım edecek ya kınlarında kimse yoktur. Yunanistan 600 kilometre uzaktadır. Türkler hava ve deniz kuvvetlerinin üs tünlüğü ile Adayı ablûka altına alabilir. Türklerin elinde bulu nan bölgelerde beşinci kol görevi yapacak kadar Kıbnslı Rum yoktur. Tür kiye Kıbnslı Rum mülteci lerin yerlerine dönebile ceğini söylemiştir- Fakat buradaki resmi kaynaklar Kıbnslı Rumların kitle ha linde dönmelerini isteme­ mektedirler. Dönme işle­ mi de zaten o kadar ko tay olmayacaktır. Amerika ve İngiltere ül kelerinde uyguladıklan sert taktiği yerecek muha lefetle karşılaşmışlardır. Fakat Türkiyede Kıbnslı KOŞULLAR DEĞİŞTİ Rum gerillalarına karşı girişilecek bir harekete Bu genel bilgilerden muhalefet edecek kimse sonda konumuzun esası yoktur. olan, "Kıbnsta artık ge Bu son iki nedenle Tür rilla harbi sürdürülemez" kiyenin durumu îsrailin in üzerinde durabiliriz: durumuna benzemekte Kıbrıs’ta îngilizlere kar dir-, şı gerilla savaşı yapılmış­ Türkiyede Müslüman tır- Ancak unutmamak ge çoğunluğu olduğu için rekir ki, şimdi durum çok bu ülke Arap komşulan değişmiştir Ingilizler ora ile ilişkilerini geliştrmekteda emperyalist,, işgalci dir. İsrail ile olan ilişki­ bir kötü sömürgeci olarak ler se dürüst fakat so­ bulunuyorlardı- Uzun yıl ğukçadır. lar boyunca çeşitli ülke Kıbns savaşından son lerde uyguladıklan sömür ra bir grup İsrail subayı ge sistemi, zulüm, insanla Ankaraya gelerek askeri n ulustan birbirine kırdır liderlere uyguladıklan ma politikasının ezikliği taktiği anlatmıştır. Güve­ eçindeydiler.Gittikçe uyan nilir kaynaklara göre makta olan insanlar ve Türkler İsrail subaylarının toplumlar üzerinde kin ve f f l l l l l i r a i l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l ı l i n m ı ||ı ı ı i j i ||ımj||f|,||||! brifinge sivil elbiselele nefret duyguları yarattık lannı da biliyorladı- İkin - mantığın ölçülerinden çık gelmelerini istemişlerdir. Kıbns çıkarmasında Tür ci dünya savaşından son mışfar. Ege ve Akdenizde kiye 20 Temmuzda parlâ ra sömürgecilere karşı bulunan Yunan adaların­ mentonun toplantıya çağ şahlanan yığınlar Ingiliz - dan Midilli dışındaki ada leri her taraftan kovmak lar ile Epir halkı genellik nlmasını istemiştir. Çıkar­ istiyorlardı. Kıbnsta Ingi le günlük yaşantıları için manın yapılıp yapılma ması konuşulurken o sa lizlere kaşı girişilen geril de bile ölçüsüz, kavgacı, la harbinin temelinde bu geçimsiz, kolay şartlanan, bah çıkarma başlamıştı. İkinci saldın Yunanista düşünce ve duygular yatı fanatik insanlardır. Pa nın Türkiyenin ültimato yor ve haklılık kazanıyor­ pazlann etkisiyle etrafa • dudüşmanlık fobisi bir hasta munu kabul etmemesin den sonra 14 Ağustosta hk halindedir. Bunlar çok başlamıştı. Son ateş kes NEDEN OLMAZ? kez Yunanistan için de ten sonra da Türkler Isra Fakat şimdi Kıbnsta bir dert kaynağı olmuşlardırilin geçen Ekim savaşında gerilla savaşı sürdürüle • Haris, vahşi, dağ insanı Mısır'a yaptığı gibi kritik mez. Çünkü maddi ve karakterinde katil ruhlu­ bölgeleri işgale devam et manevi faktörler, gerilla durlar. 1947 iç savaşında tiler. Onlar da dünya ka koşullan tüm değişmiş ve bu nedenle Yunanistanda mu oyunun bu ateş kes ortadan kalkmıştır Bir hak 60 bin kişi birbirini öldür­ ihlâllerini çabuk unuta lılığa dayanacak fikir ve müş 40 Yahudi 14 bin Ar caklanm biliyorlardı- Bu navut'u yoketmişler ve moral gücü yoktur. İçerde hareket daha lerdeki pa­ de em peryalist bir işgal 20 bin Yunanlı da Bulgazarlıklarda fazlasından bir ristana sığınmışlardı. kuvveti bir sömürgeci avantaj sağlayacaktı.” Şimdi de Callaghan ' mevcut değildir. Halkın ^25— 30'u Tür olarak bu dan işaret alan Klerides, İİIIIIIIIIIIIIIIMIIİIIIIIIIIİUIIIIIIİIIIIIIII llllll Jlllllllig davranışa karşı olacağı yeni gerilla savaşından söz e d i y o r Ugibi Rum halkı d a olaylar MEVLİT yanık olmak bu gibi he dan oldukça acı dersler almıştır ve artık huzur isti veslilere olanak verme yor Bu bakımdan gerillâ - mek ne zaman ve nerede cılar halktan tüm destek olursa olsun tedhişe ve gerilla hareketine kalfa göremeyecek, yataklık ya şanları karadan ve hava pacak yer bulamayacaklar, gereğinde saklanma, dan yok edici tedbirleri kaçm a olanaktan olmaya alarak Tüm ada halfanın çaktır- Kıbrıs gibi dar bir huzuru, güveni, insanca bölaede halkın tüm des yaşam a olanakları sağ­ teğı’ni CTÖrmeyen bir yer - lanmalıdır. Bu artık sürek de aerFla savaşı pürdürü- li bir görev olmuştur. Halk lemez- Yok edilmeleri ko yığınları denizinde bes lavlasır Rus Amirali W as lenme ve gürbüzleşme osilievteh'in aerillan aibi lanağmdan yoksun ota cak balıklar ölüme m ah çırpınarak ölürler. Eoka nın sürdürdüaü fikrin aer kûm edilmelidirler Ada ceklesmeyeceği de iyice halfanın kanlan pahasına Sevgili eşim ve sevgili Akdenizde çeşitli anlaşılmış olduğundan Kıbns babamız bazı kişileri mücadeleye devletlerin oyun masası İSMAİL ALÎ DÜMENCÎ’nin haline gelmiştir bu da ar inandırmak zorlaşmıştır. Küçük Kaymaklı bölgesin­ Türk halkım ekonomik tak son bulmalıdır . Gerçek şudurki Türki - de kahramanca çarpışır baskılar, tedhişlerle za • yıflatmak düşüncesinin ge ye ile Yunanistan arasın ken şehit düşüşünün 40- gü 2 Eylül çerli olm ayacağı, onların daki düşmanlıktan hiçbir nüne rastlayan Pazartesi günü "Göçmen yarar sağlanamaz ve Kıb da dayandığı güçler bu lunduğu görülmüştür. Bü ns meselesi gerilla sava­ köy" Şehit Muzaffer Selim tün bunlann yarımda bir şıyla, yaygarayla çözüm Sokak No .32 de kendi evi­ gerilla hareketinin her za lenemez. Gerilla savaşlan mizde ö.e. saat 10 da oku man için Türk Silâhlı üzerine geniş etüdler ya­ tutacak Mevlid-i Şerife eş kuvvetleri tarafından şid pan Charles W. Thayer dost ve tüm din kardeşleri mizin iştiraki özlenir. detle bastırılacağı unutul­ şu sonuca varmıştır: Eşi: Ayten İsmail "Gerillalann basan sı mamalıdırEvlâttan: için yerli halfan tümünün Bilinen bu hususlara Işın İsmail karşılık yine de dış kış - desteğini görmeleri şart Hüseyin İsmail tır-'. Öteki faktörler bu­ kırtmalar, bazı ihtiraslı ki Aysın İsmail siler ve Adada bulunan - yana Kıbnsta bu koşul bi Nalân İsmail le mevcut değildir . lordan gerlla hevesine ka > Ahmet İsmail pılacaklar olabilir, çünkü j V .* * ,* ,^ "M illiyet" den llflllllllllllllllllllllllllılıılııiııiıııııiııııııuııııgm mesele çok körüklenmiş Associated Press Ajan sının Ankarada bulunan muhabiri Nick Luding tona göre Türkler Kıbrıs çıkarmasında İsrail takti ğini kullanmışlardır. Mu habir "Şimdi de Türkler Israilin Filistin gerillala n ile karşılaştığı duruma benzeyen bir durumla kar şı karşıya bulunmaktadır­ lar" demekte ve inceleme yazışma şöyle devam et mektedir: "Kıbns Rum lideri Glaf kos Klerides Türk işgali altında bulunan bölgeler­ de gerilla saldırılarının başlayacağı tehdidinde bulunmuştur. Adanın üç­ te biri Türklerin elindedir Diplomatik kaynaklara gö re Eoka Rumları silâhlan durmakta ve Türk bölgele me saldırıya geçmeye hazırlanmaktadırBaşbakan Bülent Ece vit, Kıbrıstaki Türklere ve ya Kıbns Türlerine bir ye ni saldın olmazsa Türk silâhlı kuvvetleri yeni bir harekete girişmeyecekler­ dir demiştir. Gerillalann bir saldınsı karşısında Türk kuvvetle ri îsrailin yaptığı gibi şid detle karşılık vereceklerdir. Turizm ve Tanıtma Baka m Orhan Birgit birkaç kat fazlasıyle karşılık verece ğiz demektedir . Türk jetlerinin Anava­ tandan Kıbrıs’a uzaklıkla 150 kilometre kadardır ve Eokanin üslendiğin den şüphe edilen yerleri döveceklerdir. Türk ko mandolan ise gerilla sal dırılannı önlemek için Rum kesimine yıldırım akmlan yapacaklardırAnkaradaki kaynaklar Türkiyenin Amerikanın GENİŞ YER VERDİLER Madrid: Ispanya'nın ‘‘Ya” gazete si Juan de Onis imzasıyle “Kıbrıs'ta Rumların giri şeceği bir gerillâ harekâ­ tı Türkleri endişelendirmi yor" başlığı altında bir yazı yayınlanmıştır. Yazıda şöyle denmekte dir: “Türk askerî yetkilileri Kıbrıs’ta meydana gelebi­ lecek bir gerillâ hareke • tinden kesinlikle endişe duymamaktadırlar. Yuna • nistan'ın gerek uçak ge • rekse tank bakımından askerî gücünü artırmak konusunda herhangi bir girişimini fazlasıyla önle­ yebilecekleri kanısındadırlar. Türkiye'nin Kıbrıs’taki birlikleri arasında gerilla­ ları önlemek için özel şe kilde eğitilmiş komando ları vardır. Kıbrıslı Türk lerin desteğindeki haber alma servisleri gerillala­ rısızlıga uğrayacağı u ” ç ın d a d ır la r BASININ TUTUMU {V Türk ordusunun Kıbrısa Furim yapmış olduğu birinci ba ikal rış harekâtından SorZ - bfl?111 Türkiyeyi tamamen tut < Lef muş olan Ispanyol basım Cenevre konferansının da ğılması sonucundaki ikin ci harekâttan sonra tutu munu değiştirmiştir. Bu rfrJ’de devrede Yunanlılara "kur ban” gözüyle bakan iSpar yol basını Atlılar köyün 1 deki katliamdan sonra ne yumuşamış, Türkiy 0* ye karşı anlayış göster, meye başlamıştır. A tlılar köyü olayına basında ge. niş yer verilmiş ve hattâ televizyonda katliamla ||. gili resimler birkaç kez 1Klerides' gösterilmiştir. mOtur" İspanyol gazetelerinin çoğunluğunun Atina’da »pullan3 daimî muhabirleri bulun­ masına rağmen, İspan jazjeçim basını AA’nın Türk,,c mahreçli haberlerine sık 0, sık yer vermektedir. m . S tari Ameri* bir göre önce, Kıbrıs'ta , yeye bi? d' BİLDİRİ ÇALIŞMA, REHABİLİTASYON VE SOSYAL İŞLER ÜYELİĞİNDEN BİLDİRİLMİŞTİR « e bas13"11 imanda, göçı ııılik içinde* elerinin sağ 1 iniştir. Kıbrıs Türk Yönetimi Gıda Yardım Tevzi Mer­ kezlerinden, Kızılay İaşe Yardım Muhtaçlık belgesi ibraz edenlere ikinci devre iaşe yardımı 2 Eylül, 1974 den itibaren başlıyacaktır. Yardımlar 5 merkezden verilecektir. 1) Lefkoşa Maarif Kız Yurdu 2) Yeni Cami İlkokulu 3) Yapı Enstitüsü 4} Ortaköy 5) Gönyeli raisini yem italarında A sonunda ba, -r vs ke­ bir zamaı jılacagı inanç {bedirler. Lefkoşa Kız Yurdundan yardım alacakların aşağıda belirtilen tarihlerde müracaat etmeleri rica olunur: itli diplomat! unser değildirl Girne caddesi batı kısmı sakinleri Şaban Paşa Mahallesi sakinleri Kumsal sakinleri Köşklüçiftlik sakinleri 2 Eylül Pazartesi 3 Eylül Salı 4 Eylül Çar: 5 Eylül Perş Yenicami İlkokulu tevziat şubesinden yardım ala olanlar aşağıdaki tarihlerde müracaat edecektir: Girne caddesi doğu kısmı sakinleri 2 Eylül Pe Yeni Cami mahallesi sakinleri 3 Eylül Salı Belediye çarşı mahallesi sakinleri 4 Eylül Çarşamba Yeni kapı ve Zafer Sineması dolayları sakinleri 5 Eylül Perşembe Yapı Enstitüsü tevziat şübesinden yardım alacak 0lanlar aşağıdaki tarihlerde müracaat edecektir. Kızılay arkası sakinleri Küçük Kaymaklı ve Belediye Evleri sakinleri Çağlayan Bölgesi 2 Eylül Pazartesi 3 Eylül Salı 4 Eylül Çarşamba «1 çevreleri, CYPRUS MAI aynı yolda b M ır , dit yandan A i , yenii bbir Ar söz etm ıdirmektediı 'Batılı diplorr 1 sorununun naçlayan görüı nteşbil ede »sip anlaşma i* için perde Wçaba hart Batılı diplon sille Amerik 11ana lııtlan ı Ortaköy İlk Okulu tevziat şübesinden yardım alacak olanlar aşağıdaki tarihlerde müracaat edeceklerdir: Ortaköy sakinleri Hamltköy sakinleri Göçmenköy sakinleri Kermia, Marmara ve Gelibolu sakinleri 2 Eylül Pazartesi 3 Eylül Salı 4 Eylül Çarşamba evleriı h j tonun d r s »i çel ^mın ^ ’-esı 5 Eylül Perşembe 'et 'Varto'ya Gönyeli tevziat şübesinden yardım alacak olanlar a- ^«rl. sağıdaki tarihlerde müracaat edeceklerdir: Gönyeli sakinleri Kanlı köy sakinleri 2 Eylül Pazartesi 3 Eylül Salı vardım alacak vatandaşların İkamet bölgelerine göre belirtilen tarihlerde dağıtım merkezlerine la?e Belgeleriyle baş vurmaları gerektiği duyurulur. S ihrat sı­ «i. ■ d îS t Psotira ■ KÖŞKLÜÇİFTLİK MİNİKLER OKULUNDAN DUYURU •Ü?N adi > e t e s i» 11 İ İ C * atı 2 Eylül Pazartesi günü 1974 - 1975 ders yılma başlayacak olan okulumuza 3-6 ya?larında çacuklarm alınacağı sayın halkı­ mıza bildirilir. fe î: NOT: 31 Ağustos ve 1 Eylül günleri kayıt yapılacaktır. «r, öğretm en AYŞE ŞEVKET NASiBOĞULLARI ELEKTRİK İŞLERİ MÜTEAHHİTLİĞİ nizdedir < - -t— .! »rızalarınız için hizmeti52 B. lin çi Selim Cad. Feza Apt. Lefkoşa. Tel: 609 W PAZARTESİ. 2 EYLÜL. 1974 ( B O Z K U R T ) RUM Siyasi çözüm le ilgili görüşm eler MÜKAFAT VERİLECEK Ben, Türk Hava Kuv • vetleri Binbaşılanndan İl­ han Doğanın eşi Özen t. Doğan, 20 Ağustos 1974 tarihinde Mersinden Gir neye geldiğimizde biz yolcuları ayn otobüslere ve bavullarla sair eşyala nmızı ayn arabalarda Lefkoşadaki Kızıl Ay Has tahanesine naklolunduk. Karartma olduğu için ka ranlıkta bana ait açık mavi renkte plâstik el çantamı bulamadım. İçin • de 1000 T. lirasıKüçük çocuğuna eşimin pilot v.s. havacı arkadaşları ile sair akrabaların hedi ye olarak getüdikleri al tın bir çok hediyeler, İLHAN yazılı bir nikâh al yans yüzük, makyaj mal zemesi ve mavi renkli bir saat vardı. Ertesi günden Lefkoşa ve Gimedeki me sul makamlara m üracaat ettik. Maatessüf buluna­ madı. Anlaşıldığına göre o gece Kızıl Ayda karan lıkta başka yolculann eş yaları arasına karışıp git miştir.. Bilhassa alyans nikâh yüzüğü ile kızımın doğumunda getirilen öl­ ün oriyental hediyeler bence çok önemli hatıra eşyasıdır. Lütfen ve inşa niyet namına bu çanta yanlışlıkla kendisinde olan vatandaşlarımın bir zahmet ederek Bozkurt gazetesi matbaasına tes lim etmelerini son derece rica ve istirham eylerimMükâfaü Matbaa Müdü ründen alacaktır. «mu» - v —-S î yayınlamaktadırlar MAUi n» .> • 1 “ö o— ler 1» ^ ? !?«o“ ^vJİÎL iîî?!'5: inrak verdiği bir haberde Amerikalıların, qerek Y u n a î u f ,tamman? et Rum tarafını, Cenevre g ö r ü ş m e l e r s e k ™ S ? S kT 8tini* gerekse K|brlS, " upniden voâun lastırH .lı*,,,,. u” * " ? turmaVa ikna etmek için çabalarım yeniden yoğun taştırdıklarını bildirmek teTşunİarî yazmaktadır: "Amerikalıların bu çaba­ DENKTAŞ — KLERİDES kastçilerin Eoka B mensup larının başlıca hedefi Lef - UOHUŞMESİ ları oldukları inancı teşkil Hum gazeteleri, B.M. Ba­ 0Şadır. Lefkoşa’daki Ame etmektedir. FI.LELEFTHE rikan diplomatları, Cumhur rış Gucu Sözcüsüne atfen ROS ayrıca, Eoka B'nin aşkanı Klerides ile sık verdikleri bir haberde, iki toplum liderinin lüenktaş geçmişteki ilk kurbanının jık görüşmekte, ona Dr. yarın saat da bir EDEK mensubu o l­ issinger'den yeni mesaj - laı Kleridesj lö.uude, Lefkoşa aa Leera duğunu [Lârnaka’da öldürü­ lar vermekte ve Kibrisin Ayeni Dır len Andreas Fodiu) hatırayasal geleceği hakkında raiace otelinde maktadır. eşitli tekliflerde bulunmak görüşme yapacaklarını bıı AGON'a göre, şimdiye adırlar. Amerikalıların Lef Girmektedirler. Bu goruş kadar elde edilen deliller, oşa’daki bu faaliyeti, Dr. mede, insancıl konular ele Lissarides e düzenlenen su issinger’in altıncı mesa - alınacaktır. iviA h i gazete­ i kastin, biri askerî, diğeri ınm, Yunan Başbakanı Ka- sine göre, yarınki görüşme sivil giyinmş üç kişi tara amanlis tarafından redde- ue Klerides, butun ıu rk ve fından düzenlendiğini ve ilmesinden sonra yoğun- Hum tutsaklarının derhal suikastçi!erin Klâsnikof ti ştırılmıştır. Amerikalı - sreoest bırakılmasını ve pi silâhlar kullandıklarını r, Klerides'i görüşmelere göçmenlerin evlerine dön - göstermektedir. Suikastçi krar oturmaya ikna et­ melerine müsaade edilme­ lerin kullandığı araba, p lâ ­ ek için, Türkler üzerinde sini isteyecektir. Klerides kasız Pegeuet markalı si­ askı kullanacakları ve on- önce, Magosalı göçmenle­ yah bir araba ich. Polis, bu rı uzlaşmaz tutumların - rin evlerine dönmelerini arabanın çalınmış olup ol­ an vazgeçirecekleri huşu - ve böylelikle bu kasabanın madığını tesbite çalışmak­ nda vaadlerde bulunmak ticari ve sınaî faaliyetinin tadır. yeniden canlandırılmasını dırlar. Öğrendiğimize göre Kle - te klif edecektir. MAHl şun BARIŞ GÜCÜ des, Amerikalılardan, her ları da bildirm ektedir: SÖZCÜSÜNÜN DEMECCİ Siyasî gözlemcilerin ka ngi bir görüşmeye otur Rum radyosu ve gazete ■ adan önce, Türk askerle- naatine göre Türkler, tut­ len Barış Gücü Sözcüsünün nin Kıbrıs'tan çekilmesi - saklar ve göçmenlerle ilg i­ aşağıdaki açıklam asına yer veya hiç değilse çekil - li görüşmeleri uzatmaya vermektedir: Türklerin eye başlamasını ve aynı çalışacaklardır. "Göçmenlerin evlerine manda, göçmenlerin gü - amacı, bu her iki konuyu dönmesi ile ilgili Güvenlik nlik içinde evlerine dön - da şantaj vasıtası olarak Konseyinin önceki akşam­ elerinin sağlanmasını is - kullanmak ve aynı zaman - ki kararından sonra ortaya Özen İlhan Doğan da Kıbrıs ekonomisini daha çıkan durumu yorumlama miştir. çok darbelemektir. Türk Lefkoşa'daki Batılı diplo sı istenen sözcü, Banş Gü u ıııııııu ıııa ıııııııııııa ııııııııa ııa ıııııııııiiiıııııııılU B i tik çevreler, Kıbrıs kon- ler, insancıl konuları, K ıb ­ cünün ilerleme kaydedile ransını yeniden açmak rıs sorununun siyasî çözü­ ceğini umduğunu söyle -FREN D balarında Amerikalıların mü ile karıştırmaktadır miştir. Sözcü, dün Baf ka la r/’ sonunda başarıya ulaşaANA OKULU zasmın dört Türk köyüne kları ve konferansın çok gıda malzemesi götürüldü kın bir zamanda yeniden RUMLAR ARASINDAKİ günü, dün de ayni ilçenin Okulumuzun, 3 EylüL 1974 ılacağı inancını b elirt­ DURUM iki Türk köyüne daha gıda Sah'dan itibaren yavruları­ Rum gazetelerinin b ild ir­ kedirler. Fakat Kıbrıs malzemesi gönderildiğini na açık bulunacağı sayın m çevreleri, bu hususta diğine göre, önceki gün ve önceki gün Dome Otel’e ebeveynlere duyurulur. tılı diplomatlar kadar i - hüEK Partisi Lideri Dr. Ya- de gıda malzemesi gönde - u ıııa iîiıiB iıa u a ııa iia ııa u B iıa iia ıiB iiB iıa ıiB iıa u ııifiıa H sos Lissarides'e düzenle - rildiğini bildirmiştir. Banş ser değildirler." nen suikast sırasında ha MEVLİT Gücü sözcüsü Limasol Türk CYPRUS MAİL gazetesi yatım kaybeden Gençlik lerinin Türk işgalinden bu aynı yolda bir haber ya Kolu Organizasyon Sekre - yana ilk defa olarak Para teri Doros Loizu’nun cena­ lamaktadır. mal (Çayönü) ve Malya Öte yandan AGON gaze- ze töreni dün yapılmış, tö­ (Bağlarbaşı) köyüne gittikle rene büyük bir halk toplu­ i, yeni bir Amerikan plâ rini söylemiş, Baf ilçesinin dan söz etmekte, şunla luğu katılm ıştır. B ildirildi - bazı köylerindeki sınırlandı ğine göre cenaze törenine bildirmektedir: almış btir derecede hareke ^'Batılı diplomatlar, Kıb- nalkın Makarrios lehindeki sebestisine sahip olduklasorununun çözümünü tezahürleri hâkim olmuş - nnı ifade etmiştir. Sözcü, açlayan görüşmelere e - tur. Halk, çeşitli sloganlar Lâmaka ilçesindeki Rum Kıbrıs'a teşkil edebilecek bir la, Makarios'un makamlannın Türklerin gı nsip anlaşması sağla - dönmesini, Anayasal düze­ da maddesi satın almak k için perde arkasında nin iade edilmesini, silâhlı için köylere gitmekte ser "un çaba harcamaktadır- başı bozukların dağıtılması best olduklan ve rahatsız Batılı diplomatların ve nı ve kaatillerin cezalan - edilmeyecekleri yönünde İlikle Amerikalıların bu dırılmasını istem iştir. Hal­ teminat verdiklerini bildir • usta bir plân hazırladık kın taşıdığı pankartlarda miştir. 23 Temmuz, 1974 Salı günü ı bildirilmektedir. Plâ - şu yazılar okunmaktaydı: şehid olan kardeşim ELMAZ Lefkoşadaki sözde yeşil “ Loizu, Faşizmin Kurba­ HÜSEYİN'in 40’ıncı günü dolayıana hatları şunlardır: hattaki duruma da değinen sıyle kendi evimizde okutacağı­ ) Magosa Rumlarının nıdır — Kaatiller Cezalan Sözcü, hattın istikrarlı sayı mız mevlide dost ve akrabaları bestçe evlerine dönme- diri İmalıdır — Faşizm Ge - lamayacağını bildirmiş, her davet ederiz. ve Kibrisin dış ticareti- çemeyecektir — CIA Defol gün ateş teatisi ile bomba Kirlizade Sokak No. 1 6'da 5’ini çeken Mago- sun — Demokrasi ve Hür atm a olayları ve kundakla Lefkoşa. limanının yeniden işle - riyet isteriz — Zafer De - ma yer aldığım ilâve etmiş Kızkardeşl m okrasinindir" esi. GÜL MÜNÜR tir. Sözcü, söz konusu hatta Cenaze töreninde bir ko­ ) Narenciye merkezi oilerleme de kaydedildiğini « l l l l l l l l l ı l l l ı l l l l l l l l l l l l l M l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l Omorfo'ya Rumların nuşma yapan EDEK Partisi ve bu durumun endişe ya lideri Lissarides, halka iti­ meleri. rattığım, Barış Gücünün Y E Ş İ L AD A dal göstermesi ve m isille­ Maden ihraç merkezi tüm durumu incelemekte ol n Kseroya Rumların dön- meye kalkışmaması huşu sunda tekrar çağrıda bulun duğunu ve gerekli teşeb - ANA OKULUNDAN leri, büslere girişeceğini belirt­ ) TürkPerin Lefkoşa muş, bu arada cinayetin, 1974 - 1975 ders yılına miştir. Sözcü, Lefke bölge "Eoka B katillerinin işi ol­ ayi bölgesinden çekil başlayacak olan Okulumuz­ sindeki durumun mantıkî duğunu" tekrarlam ıştır. Bi leri. yönden tatmin edici sayıla da kayıt yapılm ağa başlan­ ) Türklerin ateş kes - lindiği gibi Eoka B, bu cina bileceğini bildirmiş, Dani­ dığı çocuk velilerine duyu­ bir gün sonra işgal et­ yetten sorumlu olduğunu marka Birliğinin bir derece rulur. eri Piroyi’den ç e k ilm e - inkâr etm işti. Lissarides, Öğretmen: Sabiha CAHİT konuşmasının sonunda, hal ye kadar hareket serbesti­ Mevlevi Tekke Sok. No. 17 sine sahip olduğunu söyle­ GON, bu haberini W a- kı, Makarios'un Ada’ya dö­ miştir. Sözcü, M agosa ilçe nüşü ve Anayasal düzenin gton Post adlı Ameri sine bağlı Ahna köyünün gazetesine atfetmek - iadesi için mücadele etme tamamen boşaldığını ve Av ye çağırmıştır. r. VVashington Post ga Doros Loizu'nun mezarı­ goru ile Frenaros köylerinin Rum Bölgelerinde sinin bildirdiğine göre, Toplu M ezarlar kısmen boşaltıldığım na birçok çelenk konmuş - de Tika, Kıbrıs’ta iki coğ Magosadakı tur. Bunlar arasında Rum açıklamıştır. Bulunuyor bölgeye ayrılmış bir toplumu lideri Glafkos Kle duruma da değinen Sözcü, LEFKOŞA: rasyon kurulmasını ö rides’in de bir çelengi bu­ Banş Gücünün şimdi hare ektedir. APOYEVMATİNI gazetesi, Li­ lunmaktaydı. Klerides ayrı­ ket serbestisine sahip oldu masol muhabirine atfen verdi­ u arada Rum gazetele ca Loizu’nun ailesine bir ğunu ve gözlem noktaları - ği bir haberde, Limasol ilçesin­ n bildirdiğine göre, Made Ay. Yorgi’nin Hostospillos başsağlığı mesajı gönder­ na ikmal sevkedilebildiği°s, Fransız Televizyonu kıyı mevkiinde toplu bir mezar m iştir. ni bildirmiştir. verdiği bir demeçte, çıkarıldığını bildirm iştir. 15 TA NEA gazetesinin bil­ Temmuz tarihindeki darbe sı­ kiye'nin kuvvetli bir rasında öldürülen Kıbrıslı Rum­ kilden görüşme yapmak dirdiğine göre, Doros Loi­ YORGAClS'in BİR zu'nun cenaze töreninden MEKTUBU ların gömüldüğü bir mezardır. diğini söylemiş, şöyle Gazete, bu münasebetle bun­ AGON gazetesinin bildir sonra, törene katılan hal iştir: dan bir süre önce Leymosun kın büyük bir kısmı, Maka diğine göre 1970 Martında ilçesine bağlı başka bir bölge­ _______ ı / , k K > c ’ o H n n m rios'un Kıbrıs’a dönmesi le esrarengiz bir şekilde vuru de de ayni şekilde bir mezar Biz görüşmelere otur a hazırız. Fakat bunu hinde bir gösteri düzenle­ larak öldürülen eski Rum bulunduğunu; bu mezardan 4 ölünün çıkarıldığını anlatmış­ h tehdidi altında yapa- miştir. Bu gösteri, mevcut İçişleri Bakam Yorgacıs'in tır. toplantı ve gösteriler yasa öldürülmesinden sekiz gün ız." ğına rağmen yapılmıştır. ve Makariosa düzenlenen IIIB IIfllTlIllllBlllltailBUBIIIIIIllllIBlIBlIBliailBlJllfllBllB skarios, Kıbrıs’ta FedeTA NEA gazetesi, polisin suikastten iki gun önce °n kurulması ihtimali adamlar dgili bir soruya verdiği göstericileri dağıtmaya te­ yani 6 Mart 1970 te, o za­ amaçla Kıbrıs'a göndermekle suçlamakta şebbüs edip etmediği hu­ manki Yunan tiçişleri Ba aPta şöyle demiştir: susunda hiçbir bilgi v e r­ kanlığı Genel Sekreteri La ve bu arada kendisinin de das'a gönderdiği bir mek­ böyle bir plâna alet edil Korkarım ki bölünmüş memektedir. Bu arada Rum gazeteleri tup, Atmada yayınlanan mek istendiğini açıklaya federasyon, Kıbrıs Cum Lissarrides’e düzenlenen AVGİ gazetesi tarafından rak, Ladas'a ihtarda bulun ■yetinin dağılmasına yol makta ve 'bu caniyane suikast ile ilgili soruştur ­ aktır. Çünkü o zaman açıklanmıştır. Yorgacis mektubunda < plânlardan vazgeçilmediği ls Cumhuriyetinin bfr malar hakkında çeşitli ha­ yayınlamaktadır - zamanki Yunan hükümeti­ takdirde, elindeki bütün bi ası Türkiye, diğer par- berler 'da Yunanistan’la birle lar. FİLELEFTHEROS gaze­ ni Makarios Yönetimini de gileri halka açıklayacağım tesine göre, somşturmala - virmeye çalışmak ve ktir. Ben, böyle birşey bu bildirmektedirnn hareket noktasını, s u iasını istemiyorum." İZ SAYFA: 3 öldürülen am calarının cesedi bulunmadık ç a İsviçre bankalarındaki 10 milyonu alam ay acak olan m irasçılar cesede ödül koydular DÜNYANIN EN PAHALI CESEDİ: 1 MİLYON Lübnan: 14 Kasım 1973 ta rih in ­ de Paris'in göbeğinde Lüb nan asıllı bir silâh tüc carı olan Antoine Kamuh kimliği bilinmeyen 3 kişi tarafından kaçırıldı. Ken­ disinin gizli ve kanun dı­ şı birtakım işlerle uğraş tığı bilinmekle beraber, aradan geçen uzun süre içerisinde Kamuh'tan hiç bir haber alınamadı. Orta­ lıkta hemen birtakım söy lentiler dolaşmaya başla dı. Kimileri kendisini Beyrut’ta bir bankadan pa­ ra çekerken gördükleri ni belirttiler, kimileri ise Kaddafi’nin bu garip silâh tüccarını esir tuttuğu ka­ nısında olduklarını söyle­ diler. Ancak bütün bu söy lentiler hiç bir şekilde doğrulanmadan kaldı. İsviçre bankalarında 10 milyon liralık hesabı bu lunduğu öğrenilen Antoi­ ne Kamuh'un durumunun açıklığa kavuşmasına her keşten çok mirasçıları üzülmekteydi. Çünkü ban ka yöneticileri Kamuh’un ölümü kesinliğe kavuşma dan bankadaki paradan tek kuruşun bile mirasçı­ lara verilmeyeceğini açık ladılar. Bunun üzerine e tekleri tutuşan mirasçılar resmi bir açıklamada bu­ lunarak kendilerine amca­ larının cesedini getirene yarım milyon lira ödeye­ ceklerini belirttiler. Bu açıklamanın hemen arka sından Riyad’daki bir ku­ marhanede krupiyerlik ya­ pan bir şahıs yeğen Colette ile bir telefon ko nuşması yaptı. Kimliğini belirtmeyen krupiye mi • rasçılara kendisine Fran saya gidecek bir uçak bi­ leti sağladıkları takdirde amcalarının cesedini ia de edebileceğini söyledi. Ancak tatminkâr bir ce vap alamadığı için girişi­ mi başarısız kaldı. Şimdi ise amcasını kaçıranlar dan birisi olduğunu b e lir­ ten bir şahıs cesedi vere­ bileceğini, ancak bunun karşılığında öne sürülen teklifin 2 katını istediğini belirtti. Son anda alınan haberlere göre, mirasçı lar bu teklifi kabul etmiş bulunmaktadırlar. Nitekim önümüzdeki günlerde ta raflar bir masaya otura caklar ve anlaşmalarını imzalaycaklar. Öğrenildi ğine göre iki tarafın da avukatları anlaşmanın im zalanmasında şahit olarak bulunacaklar. Daha son ra mirasçılar 1 milyon li­ rayı bankaya yatırıp blo ke edecekler, cesedi gör­ dükten sonra da bankada bloke ettikleri parayı ser­ best bırakacaklar. Olay lar bu seviyeye geldikten sonra, şimdi bütün dünya y lilgilendiren husus An­ toine Kamuh'un yaptığı iş ve kimliği üzerinde yo ğunlaşmış bulunuyor. MİLYONER CESET NE İŞ YAPARDI? Kendisini kaçıranların ifadelerine göre, Antoine Kamuh öldürülmek ama cıyla kaçırılmamıştı. Ken­ disi kaçıranlarca “ Hafifçe tartaklanırken" kalb kri zinden ölmüştür. Öğrenil­ diğine göre Riyad’daki Velid Korayten silâh fab rikatörünün yakın dostu olan Kamuh, kanunsuz iş­ lerinin yanında bir de Araplara silâh satan Avru­ pa ülkelerinden bu silâh satışları karşısında korniş yonluk almaktaydı. Özel tikle Araplarla Fransızlar arasında silâh satışında Kamuh arabuluculuk göre­ vi yapmakta ve böylece Fransızlar'dan faiz almak taydı. Ancak öğrenildiği ne göre Fransanın Arap fara yaptığı son Amx tank larının satışında Kamuhan ödenmesi gereken pa­ ra Fransızlarca ödenme mişti. Hatta bunun üzeri­ ne Kamuh bir Fransız mahkemesine baş vura rak parasını tedarik et­ mek istediği sıradadır ki kaçırılmıştı. İlgililerin ifa­ delerine göre Kamuh Is rail gizli servisi tarafın­ dan öldürtülmüş, ancak bu işlem profesyonel ka tillere yaptırılmıştı. TÜRKİYENİN ALİCENAP DAVRANMASI İSTENDİ Londra: Ingiliz gazetelerinin bübüyük bir kısmı önceki günkü sayılarında Kıbrıs sorununa yine geniş yer ayırmışlardır. Muhafazakâr “ Daily Telegraph" gazetesi, Tür kiyenin, Yunan hükümeti­ nin, Yunan halkının da desteği ile yeniden kon­ ferans masasına dönme sini sağlıyacak biçimde Yeteri kadar âlicenap davranmasının kendi lehi ne olacağı" görüşünü or­ taya atmıştır. Gazete aynı yazısında, Sovyetler Birliğinin, K ıb ­ rıs konusunda B.M. çer çevesi içinde geniş çap­ lı bir konferans toplanma sim önererek “ durumu karıştırdığını" da yazmak tadır. Öte yandan, “ Daily M irror’’ gazetesi, Türk yöneticilerinin Kıbrıs'ta kendileri için tehlikeli bir oyun oynadıklarını İddia etmiş, “ Türkler, sonu gel meyecek kanlı bir savaşı sürdürmek zorunda kala­ cakları bir adayı yönet­ mek istiyorlar mı?" soru­ sunu sormuştur. B.M. Genel Sekreteri Kurt VValdheim’in, Kıbrıs konusunda geniş sorumlu lukları bulunduğuna, bu­ na karşılık hiç bir yetkisi olmadığına dikkati çeken gazete, Türklerin, Kıbrıstaki tutumları ile sadece Kıbrıslı Rumlar ve Yunan Hükümeti ile değil, bütün dünya ile alay ettiklerini öne sürmektedir. Muhafazakâr “ Daily M ail" ise, Kıbrıs'ın şimdi geniş bir mülteci kampı haline geldiği görüşünü ortaya attıktan sonra, bu durumun bir gerillâ sava­ şına yol açacağı tahmi - nin bulunmakta “ Filistin ve Belfast’ta cereyan e * denler şimdi Kıbrıs'ta tekrarlanacaktır." de­ mektedir. U iB lIB U lliB llB lIB lIB lIB llB M tlIB U lU lh B llIU lH B u a n fflIin r Milli M ücadele Yardım Fonuna Yapılan bağışlar 31.8.74 tarihindeki bağış listesi 30.8.74 tarihindeki yekûn : £22,477.195 Halide ve Hüseyin Cahit Oarbaz 100.— Dr. Altan Yavuz 100.— Mustafa A. Galip 60.— ISKA Kundura şirketi 30.— Ahmet Aziz 25.— Haşan Hüseyin 20.— Saffet Ali Mulla Halil 20.— Gökmen Yıldırım 20.— Erdal Osman ve Eşi 20.— Ergin Rıza Tuncel 20.— Hatice Salih 20.— Enver H. Umar 15.— Nail Rıza 10.— Mehmet Musa Eroğlu 10.— Mustafa Kudbiddin 10.— Salih Haşan Tahlr 10.— Vasfiye Ahmet 10.— Erbll Haşan Oktay 10.— Cemal Ramadan G.E. 953 6.— Salâhı Kaba (2. Taksit) 5.— Erden Hakkı 5.— Ferlha Ahmet 5.— Tanyol M. Çeribaşı 5,— Ersel Ahmet 5.— Halil Haşan 5.— Hulûs Tayip 5.— Mehmet Dayıoğlu 5.— Mustafa Haşan 5.— Mustafa Hüseyin 5.— Nabl Tayip 5.— Taner Dayıoğlu 5.— Fuat Mehmet P.E. 1239 5.— Ahmet Reşat 3.— Münever özdemlr 2.— Naciye A kif 2.— Yekûn 123,065.195 ÜNİVERSİTE ADAYLARI YÜKSEK TAHSİLE GİTMEDEN ÖNCE TÜRKİYE'DE ÖĞRENİM KILAVUZU İSİMLİ KİTABI MUTLAKA GÖRÜNÜZ Kıbrıs’ta ve Ankara'da yapmanız gereken işleri, bütün üniversite akade­ m i ve yüksek okulların tanıtılm asını, yüzlerce ynrt adres ve telefon n am a rasını, burs yönetm eliğini ve aradığı r nız her şeyi bu kitapta bulacak, kimse­ ye akıl danışm a lüzumunu hissetm e • yeceksiniz.. 'TÜRKİYEDE ÖĞRENİM KILAVU ZU " Bozkurt Gazetesi Ankara Muhabi­ ri ERGÜN AYDOGAN tarafından titiz bir çalışm a ile tam üç yılda sizin için hazırlandı. BÜTÜN KİTAPÇILARDA DUYURU Kapalı bulunan atelyemizi açıp İşe baş­ ladığımızı müşterilerimize duyururuz. M obilyacı CAVİD M . RIZA M ısırlı Sokak Hususi Yol, Lefkoşa (Osman beyin kereste deposun yanında) IR K IM IZ ! Ehliyet almanın çak kalay bir yılı «ardır. En güssl • % ö* ra* a metodlan on makûl fiyatlar Arzu «don H a n ım la r* Kültürlü Hanım Hocalar. SABRI’S 0RIENT RESTAURANT GİRNE 30 Ağustos'tan itibaren eskiden ol­ duğu gibi çeşitli Türk ve ecnebi ye m ekleri ile hergün öğlen ve akşam açılacağını sayın halkımıza duyuru ruz. SABRI'S Orient Yukarı Gime T E K İN B İR İN C İ ŞOifiR OKULU İM, GİRNE CADDESİ VE GİRNE YOLU (ASPAVA) LEFKOŞA it Yunanlılara yapılan kurun gerçek niteliği a n la şıld ı: Fransa, Ege’ de çıkarılan petrnle göz d ikti!... ¥ Yunanistanın niyeti M IRAGE’ların ücretini petrnlle ödemek ANKARA, — Ege petrolüne göz diken Fransa, Kıbrıs soru nunda Rumları desteklemesi­ ne karşılık olarak, Yunanis­ tan'la petrol pazarlığına otur muştur. Ege Denizi'ndeki pet­ rollerin aranması ve İşletilme­ si için, Atina ile Paris hükü­ metleri arasında şimdilik giz­ li tutulan görüşmelerin yapıl makta olduğu Ankara’ya gelen haberlerden öğrenilmiştir. Fransa ile Yunanistan ara­ sında pazarlık konusu yapılan Ege petrol bölgesi ise, Türkiye ’nin kıta sahanlığında bulun­ maktadır. Türk hükümeti, on iki adaların batısında kuzey­ den güneye doğru uzanan böl gede petrol aranan ve işletme hakkını Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na vermiştir Türkiye, bu suretle Ege Deni­ zi'ndeki adaların kıta sahanlı­ ğının Anadolu'ya ait bulundu­ ğu yolundaki resmi görüşünü uygulama alanına koymuş bu lunmaktadır. Ote yandan, Fransa’nın Ege petrolleri hakkındaki niyeti, Ingiltere’de yayınlanan Times gazetesi tarafından da açıklan mıştır. Bu gazete önceki gün bir yorumunda şöyle demiş­ tir: "Fransa, silâh satmaya he vesli olduğu kadar, Ege pet­ rolüne de göz dikmiş, bulun­ duğu için, 1960'larda Araplar dan istifade ettiği gibi, şimdi de Yunanlılardan istifadeye çalışıyor. Avrupa da her za­ man olduğu gibi Fransa’nın peşinden gitmekte. Ege petrolleri İçin Fransa ile pazarlığa oturan Yunanis­ tan bu konuda yapacağı anlaş mayla çok yönlü faydalar sağ layacağını hesaplamıştır. Dip lomatik çevrelerin belirttikleri­ ne göre, Yunanistan'ın hesabı başlıca şu noktalara dayan maktadır: 1 Satın aldığı Mira] uçak­ ları ve modern tanklar yüzün den Fransa'ya geniş ölçüde borçlanan Yunanistan, borcu nun bir kısmını. Ege petrolleri nln işletme imtiyazını vermek suretiyle karşılamayı düşün­ mekte, silâh alımında doğan borcunun ödenmesini, Ege'de petrol üretimine geçilinceye kadar erteletmek istemekte dir. 2 Fransa'nın Türk kıta sa hanlığında petrol aramasına Türkiye'nin karşı çıkacağınj düşünmekte ve Türkiye ile Fransa’nın petrol meselesi yü zünden karşı karşıya geleceği ni hesaplamaktadır. 3 Fransa’nın petrol arama çalışmaları yüzünden. “ Çıkar larını korumak” gerekçesiyle, Ege ve Doğu Akdeniz’e do- UlllllllllllliaMailllilillUllflIllllItillllltlIlllllUlUlialUillUIllIilllllllllllllinVllllllllllllllllllllllllliailllllllBlililllilliailllllltanillllllilllllllinillllllinillHIIIIIIIIII Edvvard Kennedy’yi tem silen Kıbrıs’a gelen Amerikan Heyetine Türk göçmenlerin durumu yerinde gösterildi LEFKOŞA: Birleşik Amerika Senatosu, Göçmenler Alt Komitesi Baş kanı Senatör Edvvard Kennedy nin özel temsilcisi olarak 3 kişilik bir heyet, dün Çalış­ ma, Rehabilitasyon ve Sosyal İşler Üyesi İsmet Kotak ve Savunma Üyeliği yetkilileriy le birlikte Türk bölgelerinde incelemelerine başlamıştır. Heyet Başkanı verdiği demeç te, Kıbrıs Senatör Kennedy ve Birleşik Amerika Senatosu adına adadaki insancıl sorun­ ları incelemek amacı ile gel­ diklerini bildirmiştir. Adanın çeşitli bölgelerini gezdiklerini, dün de bazı Türk bölgelerini ziyarete ettiklerini anlatan he yet başkanı, Kibrisin bazı ke simlerinde trajik olayları ye­ rinde gördüklerini söylemiştir. KOTAKTN DEMECİ Bu arada İsmet Kotak, Amerikan Heyetinin temasları hakkında verdiği demeci, “ so run göçmen sorunu değil, 20 yıldan beri devam eden silâh lı mücadeleyi artık masa ba­ şında topluca coğrafik esasa dayalı Federal Kıbrıs Cumhu­ riyetinde çözmek sorunudur" demiştir. 11 yıldan beri 20 bin Türk göçmenin sıkıntı içinde kendi topraklarından barınaklarından uzak yaşadı ğını kaydeden Kotak, 1963’de binlerce Türkün evi yakılmış, KATLİAM (Birinci sayfadan devam) revli Türk askerlerinin Birleş­ miş M illetler Barış Gücü as­ kerlerinin gözleri önünde yap­ tıkları kazıdan sonra çıkarılan cesetlerin durumu masum ve savunmasız soydaşlarımızın ön­ ce bağlandıkları,_sonra kurşun­ landıkları ve bu’ yetmiyormuş gibi sonra da yakılarak toplu­ ca gömüldükleri bütün açıklığı ile gözler önüne serilmiş ve vahşet yabancı basın mensup­ larınca da resimlerle tesbit edilmiştir. “ Sırtı dönük olan 95 yaşın­ da ve şu adamın babasıdır. Hemen önümüzdeki 14 yaşın­ da bir kızdır. Şurada topluca gördükleriniz de 75 kişidir­ ler" Bunlar kazıyı yapan köylü lerin gazetecilere cesetler çı­ karıldıktan sonra söyledikleri dir. 80'e yakın soydaşımızın cesetlerinin çıkarıldığı büyük çukurun Sandallar köyünün girişinde 200 metre kadar ile ride bir çöplükte 95 yaşındaki ihtiyar ile ve 14 yaşındaki kız çocuğunun ve kucağında ço­ cuğunu tutan bir kadının cese di tanındı. Diğer 75 kişi ara­ sında da kadınlar, yaşlılar ve bebek denecek yaşta çocuklar vardı. Sütlüce’de ikamet eden Mustafa isimli bir soydaşımız babası olan 95'llk ihtiyarı Hü şeyin Osman’ı hemen tanıdı. Cesetlerin hemen hemen hep si de birbirlerine bağlanmış ve yakılmış olarak bulundu. Çoğunun vücutlarında kur­ şun yaraları da vardı. Kadınlar çorapları veya elektrik kür­ danları ile bağlanmışlardı. Mustafa Muratağa babasının cesedinin yanısıra kızkardeşinin oğlu 10 yaşındaki Ahmet Erdoğan’ın, dayısının eşi 6Q yaşlarındaki eşi Havva Derviş in 40 yaşındaki Ayşe Süley­ man'ın ve 14 yaşındaki Ayşe Hasan’ın cesedini de tanıdı. Yaşlı bir Türk çobanının, Taşlı Milya köyünden bir baş ka çabanın ikazı üzerine böl­ geye giderek yaptığı araştır­ ıma sonucu toplu mezarlar meydana çıkarılmıştır. Çıkarı lan ve kimlikleri tesbit edde­ meyen soydaşlarımızın kimlik tesbitl çalışmalarına buğun de devam edilecektir. yıkılmış halde 103 yerleşme uzaklaştırıldığı­ merkezinden na parmak basarak, "Bu kar­ deşlerimiz halâ göçmendirler. Türkiyenin yardımları sayesin de ayakta kalabilmişlerdir. Hiçbir uluslararası örgüt ken dilerine el uzatmadı, kendine hükümet süsü veren Makarios ve suç ortakları el uzattırma dılar." demiştir. BUGÜNKÜ DURUM Kotak, bugünkü durumu da şu şekilde anlatmıştır: “ Şimdi Mağusa’da sur dı şında 2000 evimiz yakılmıştır. Yunan askeri kuvveti her girI lllllllllin illllllıiu illllllllll^ lllf lllllllllllll'llllll ı diği yeri ateşe vermiş, halkı­ mızı evsiz — barksız bırak­ mıştır. Güneyde binlerce kar deşimiz göçmen durumuna sokulmuştur. Evlerinden alı nan kardeşlerimiz hapsolun muşlardır." GERÇEKLER GÖSTERİLDİ Bütün bunların heyete izah edildiğini, trajedi yerlerinin gösterildiğini, göçmenlerimiz le konuşma olanağı sağlandı ğını belirten Kotak, sözlerini şu şekilde bağlamıştır: "Gerçekler elbette ç ift yön lüdür ve bunları onların da takdir ettiğine inanıyorum." nanma göndereceğini bu do­ nanmanın gerektiğinde Yuna nistan'a yardım edeceğini um maktadır. 4 Türkiye'nin Anadolu kıta sahanlığında petrol arama ça lışmalarına karşı çıkacağını bildiğinden, dünya kamuoyu­ na. “ Türkiye, Kıbrıs'tan sonra Ege Denizi'ndeki Yunan hakla rina da sahip çıkarak, emper yolist emeller beslediğini orta­ ya koydu” propagandası yapa cağını sanmaktadır. 5 Halen Ege’de faaliyet gös teren Amerikan şirketlerinin karşısına Fransa'yı çıkararak, petrol şirketlerini telâşlandır mak istemektedir. Yunanis tan'ın hesabına göre, Ameri­ kan petrol şirketleri, Ege'deki arama ve işletme haklarını Fransaya kaptırmamak için, ABD hükümetini Yunanistan1 la İyi geçinmeğe zorlayacak lardır. 6 Kıbrıs'ta uğradığı yenilgi nin açısını. Fransa'nın deste­ ğiyle, Ege’deki Türk haklarına el koyarak çıkaracağını ve kı rılmiş olan ulusal gururunu ta mir edeceğini düşünmektedir. ■ £ rrİA iV yM M iSİSi» Tarihin kaydetmediği bir vahşet... Kadın erkek, genç ihtiyar, çoluk çocuğun hunharca öldürülerek gömüldüğü çöplük kuyu­ sundan çıkarılan masum soydaşlarımızın baş, kol, ayak parçaları. Murataga'da herkes ağlıyordu: i* * * * !" ilk küreği sallayıştı küçücük bir el TÜRKİYE'NİN PETROL ÇALIŞMASI Ege Denizi'ndeki Türk kıta sahanlığında petrol aramak için kiralanmış olan Geophisi cal Survey isimli Amerikan petrol araştırma gemisi, ça lışmalarını Karadeniz’de sür­ dürmektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri Kıbrıs buhranı dolayısıyle Ege Denizi'ndeki arama çalış malarının bir süre için ertelen diğini belirtmişlerdir. Ancak öğrenildiğine göre, Amerikan ERGÜN AYDOĞAN hükümeti, Türkiye ile Yunanis tan arasında yeni bir sürtüş­ meye meydan vermemek için (Resimler: BOYSAN HAŞAN) bu geminin Ege Denizi’nde arama çalışmaları yapmasına Muratağa’da meydana çıkarı­ karşı çıkmaktadır. lan korkunç katliamın devam Mayıs ayında, Çandarlı ara eden kazılarını görmek üzere ma gemisi Ege'de araştırmadün gece gazeteci arkadaşlarla çalışmalarına çıkacağı sırada, köye gittim. Mücahitlerimizle Atina hükümeti, Amerika’ya Mehmetçikler ellerindeki kaz­ "Çandarlı Ege’de sadece araş ma ve küreklerle çalışmalarına tırma yapacaksa, Yunanistan' devam ediyorlardı. İşlerin ra­ ın bunu protesto etmekle ye hat yürümesi için küçük bir tineceğini, ama kuyu açmağa jeneratör getirilmiş, geniş bir kalkarsa, Yunan donanmasının saha aydınlatılmıştı.. Çandarlı’yı batıracağını" bil­ Başçavuş Mehmet Şaşmaz dirmişti. ile bir Mehmetçik çöp yığını nı eşelemeye başladılar. Daha ilk küreği sallayışta küçücük bir el çıktı.. Dirseğinden kop­ muş bir el. Bir yaşındaki ço­ cuk eli... Sonra yüzüstü yatmış bir vücut göründü. Üzerindeki yığını aldılar. Baktık ki elleri arkasında bağlı... Başını aradı­ lar, bulamadılar.. Ayaklarından biri de yoktu... Kemikleri etle­ rinden ayrılmıştı... Yavaşça toplayıp insanlığın yüz karası büyük yığına kattılar... Kazı devam etti.. Kaldırılan her yığının altından bir insan uzvu çıkıyordu. Ayaklar, eller, kollar, hep bağlıydı... Yirminci dakika dolarken ıs­ lak iki kafa buldular. Üzerleri etsiz, saçsız, ense kısımların­ dan deliktiler.. Bölgenin komu­ tanı olan Yarbay bu delikleri göstererek "buraları kurşunlan­ mış" dedi. Ve devam e tti: "Demek ki önce elleri, ayak­ ları bağlandı. Sonra enselerin­ den kurşunlandılar. Gördüğü­ nüz bu çukura atılarak yakıldı­ lar. Arkasından da buldozerle çöp ve molozlarla kapatıldı­ lar." Manzara dayanılır gibi değil­ di. İstisnasız herkes ağlıyordu. Hele köyün imamı elini göğe • n n ıın a ıııııııııiiiııııııııııiM u ıiiiııım ıııııııııııa ııııııııııııııa ııa ıııııa ıııııııııid iıııııııiü a ın Türklere Fileleftheros dostluk elini uzatıyor! FİLELEFTHEROS gazetesi, Kikis Talarides imzasını taşı yan bir yazısında, Rumların bundan sonraki politikasının Türklerle aralarında samimî bir dostluk köprüsü kurmak yönüne dönük bir politika ol­ ması gerektiği görüşünü sa vunmakta, şunları yazmakta­ dır: "Aşikârdır ki, askerî denge bizim aleyhimizdedir. Dolayı sıyla askerî harekâta başvur mak bizim İçin akılsızlık ola çaktır. Şunu da kabul etmeli yiz ki, hiçbir ülke bize bilfiil, yani askerî bakımdan yardı­ ma koşmamıştır. Bu tabiidir. Hiçbir ülke, hayatî çıkarları tehlikeye düşmedikçe savaşa girmez. Askerî harekâta girişemeye ceğimize göre, mücadelemizi yalnız politik ve diplomatik alanda yürütebileceğimiz şüp hesizdir. Kıbrıs Türklerine kar şı tutumumuz, gerçekten ku­ sursuz bir biçim almalıdır. Kontrolümüz altındaki Kıbrıs Türkleri, mümkün olan en iyi muameleye tabi tutulmalı ve onların evlerine, işlerine dön melerine müsade edilmelidir. Türklerin, Rumlara yaptıkları kötü muamele, bizi Türklere karşı kaba davranmaya sevketmemelidir. Biz, alicenaplı ğımızı göstermeliyiz. Bizim gi bi insan olan Kıbrıs Türkleri­ ne karşı şimdiye kadarki tutu mumuzun tamamıyle kusursuz bir tutum olmadığını kabul etmeli bundan sonraki tutumu muzu ona göre ayarlamalıyız. Bize öyle geliyor ki, bura­ da Kıbrıs'ta yapacağımız mü­ cadele, uluslararası alanda yürüteceğimiz mücadeleden daha önemlidir. Gerillâ sava şından söz edenler olmuştur. Bence bu yersizdir. Kıbrıs so runu hiçbir zaman şiddet yo­ luyla çözümlenecek bir prob­ lem olmamıştır. Kıbrıs soru­ nu, iki toplum arasında dost­ luk ve anlayış yoluyla çözüm lenecek bir problemdir. Geril­ lâ savaşı hiçbir sonuç vere mez. Gerillâ savaşı büyük bir sefalet getirecektir. Çünkü Türk ordusu sert tepki göste­ recek ve halkımız, bunun so­ nuçlarından kurtulamayacak tır. Şiddetin gözü kördür. Bun dan dolayı, masum insanları da darbeler. Halkımız, 20 yıl­ dan beri yaşamakta olduğu şiddetten nefret etmiştir. Kıbrıs Türkleri bu Ada'da yüzyıllar boyunca, bizimle bir ilkte, aynı İdareler, aynı/şart / / lar altında yaşamışlardır. Do layısıyla, Türklerin hayat tarzı düşünce tarzı, Türkiye'deki kardeşlerinin hayat tarzına benzeyemez. Muhakkaktır ki, Kıbrıs Türkleri bazı alanlarda, Türkiye’deki kardeşlerinden daha gelişmiştirler. Bu insan­ ların, Türkiye'deki kardeşleri ne benzemek isteyeceklerini sanmıyorum. Bence onlar, kendi kendine yeten ayrı bir varlık olarak yaşamak isteye çeklerdir. Bizim Kıbrıs Türklerine kar şı politikamız, öteden beri hatalı bir politika olagelmiş­ tir. Ingilizlere karşı mücadele ye giriştiğimiz günden beri, Kıbrıs Türklerini uzak tutmuş ve Ada’nın geleceği hakkında onların söz sahibi olamayacak larını öne sürmüştük. Ingiliz ler, bizim bu tutumumuzu is tismar ederek, Türkleri aleyhi mize çevirmişlerdir. Biz bunu tahmin etmeli ve Ingilizlere karşı mücadelemizde, Türkleri yanıbaşımıza almaya çalışma­ lı idik. Türkler, yüzyıllar bo­ yunca, bizimle barış içinde ya şamışlardı. Bizi tanıyorlardı, biz de onları tanıyorduk. Her halde bizim kendilerine sami­ mî bir şekilde yaklaşmamızı reddetmeyeceklerdi. Fakat şimdi iş işten geçmiştir. Geç mişin hatalarını düşünüp üzül menin bir faydası yoktur. Şlm di bu hatalı tutumdan kimin sorumlu olduğunu araştırma mn da zamanı değildir. Hepi miz de az çok sorumluyuz. Şimdi yapmamız gereken şey, Kıbrıs Türklerine karşı tutumu muzda tam bir değişikliktir. Onlara yaklaşmalı, onlarla ba rışmalı ve onlarla birlikte Kıb Kısaca şunu belirtmek iste­ riz ki, şimdi dikkatimizi Kıbrıs Türklerinin güvenini kazanmak yönüne çevirmeliyiz. Hükümet, Kıbrıs sorununun, tüm Kıbrıslılar için mutlu bir çözüm şek­ line giden tek köprünün, Ada Türkleri ile Rumları arasında kurulacak bir dostluk köprüsü olduğunu gözönünde tutarak bu mücadeleyi plânlamalıyız." ÇİN RUSYAYI AKDENİZ’DE GENİŞLEMEYE ÇALIŞMAKLA SUÇLADI bunalım karşısında değişme­ yen tek taktiği, genişlemek ve Akdenizde nüfuzunu artırmak tır." demiştir. Çin Halk Cumhuriyetinin resmi yorumunda Kıbrıs uyuş mazlığının genişletilmiş bir uluslararası konferansta ele alınması yolundaki Sovyet tek lifinin ayni amaçla ortaya atıldığı görüşüne de yer veril­ miştir. L b » lsml açıp hıçkıra hıçkıra dı layınca kimse dayanaı duğumuz yere çöktük... Dua tince imam bölgenin komutanı­ na sarıldı. "Köyümüz karardı" dedi. "Kimsesiz kaldık" dedi, "Bizi kurtardığınız için, Kıb­ rıs'ı kurtardığınız için sağolun, varolun evlâtlarım" dedi. Göz­ yaşları birbirine karıştı... Kazı bugün devam edecek, Bü Gördüğüm kaderiyle yığın çokı tai)u| We( büyük... Korkarım yüz hitaben nı çok aşar... özellikle terinin taş hı »e Kıbrıs 11 yıldır 'inin pere lan sahi İz” demiş 'dan lı Ecev Ij Ekim 19 dönem ıln bii yeniden jş|, belirterek hin , aynlıldi rıs'ı kurtarmaya çalışmalıyız. Aksi takdirde, Kıbrıs'ın çenre si değişecek ve biz onu, tamamıyie Kaybedeceğiz. Biliyorum ki, Türklere bı şekilde yaklaşmak zordur, fa kat imkânsız değildir. 1963 üzücü olaylarından önceki dev­ reye dönmeyi ciddiyetle düşün meliyiz. 1963 olaylarından ön­ ceki devreye dönelim derken o zamanki Anayasal düzenin iadesini kastetmiyorum. Kıb­ rıs'ın Anayasal sorunu, iki top­ lum arasında güven havasının iade edilmesinden sonra halle­ dilecektir. Kıbrıs'ın şimdiye ka darki dramı, iki toplum arasın­ daki güvensizliğin bir sonucu­ dur. 1963 olayları, gereksiz bir trajedi idi. Bu olaylar, Türkler­ le Rumlar arasında kanlı bir uçurum yaratmıştır. Bu uçurum kapatılmalı, yerlerinden edilen Türk, Rum herkesin, yuvasına dönmesi temin edilmelidir. Bu şekilde Türkler ve Rumlar, yüz İşte 20 yaşlarında genç bir kız eli başının altında yüzükoyun topraktan çıkarılıyor F lh i» c ;nı n t . yıllar boyunca, barış içinde bir­ naylon gömleği görülüyor.. çiKarıiıyor. Elbisesinin fermuarı açılmış, altından likte yaşadıkları yerlere dön­ müş olacaklardır. Bu da ekono­ iiıııarıiııııııııaııınaıııııııııııııııııaıııııaııııııııaııııııııiııaııııııı.ııııııııjıııııınııııaııiıııın,, ı » . . i i lı .u « lı ı ı ı ı « m . ı . . ı ı . » , ı ı « ı „ , t , u l l i „ i l | „ „ l l l , | I , l t | l i | | l l l l ı | l ı ı ı ı ı t | ı ( u | | ı i r a M ı | w w H | M t n M ( | t ) ( i ı | i - ı mik yardımlarla kalkınma yo­ lunu açacaktır. Beraberce ya­ Bugün IÇ-KO-BlRLlK’le protokol im zalanıyor d ün a k şa m so n a eren dünya şama, iki toplum arasında gü­ i 'i " i n t n ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı ı ,ı ,l ı ı ,n ,l„ l i l ıl l l „ l„ l l l l l | , l l , 1 1 |1 ||1 I|||11||lil|i|ıi||1|ıl||lı||||1||1|||||1„ 1,llllll,, ven duygusunu iade edecektir ki, bu çok önemlidir. •ııaııaıiKiaıııuatıaııaııaııaııaıiBiıaiiaıiBiıaııaııaııaııaııaıııııaııaııaııaııaııanaıiBiıaııaııaıifliıaııaııaı<aııaıiBiıiJiiTtaft PEKİN : Çin Halk Cumhuriyeti Sovyetler Birliğinin Kıbrıs soru­ nuna çözüm bulmak yerine genişleme ve Akdenizde nüfu zunu artırmak amacıyle karış tığını öne sürmüştür. Resmi Yeni Çin Haber Ajansınca ya yınlan bir raporda Sovyetler Birliğinin Kıbrıs konusunda sık sık taktik değiştirdiği be lirtllerek "bu ülkenin adadaki l w |V | İtlerine 1 | > f rl M * ;,: “ Dostlık Köprüsü” başlıklı yazışımla I I S ü !î NARENCİYE BAHÇELERİNİN BAKIMI VE ÜRÜNÜN İHRACI YAPILACAK LEFKOŞA Kibrisin Türk kontrolü altın da bulunan bölgelerindeki eko nomik durumu görüşmek üze­ re adaya gelen Türk heyetleri çalışmalarını sürdürmektedir ler. Kıbrısta bulunan Tarım Bakanlığına bağlı bir heyetle İçel Kooperatifler Birliği Yö­ neticileri, tarımsal ürünlerin değerlendirilmesi için gerekli te d b .................................... ibirleri almaya başlamıştır. Kısa adı “ İÇ— KO—BİRLİK" olan İçel Kooperatifler Birliği yöneticileriyle Kıbrıs oto nom Türk Yönetimi ilgilileri arasında tarım ürünlerinin ö zellikle naranciyenin değer lendirilmesi için bugün bir protokol imzalanması beklen­ mektedir. Verilen bilgiye göre “ |Ç _ K O — BİRLİK" bundan böyle, Omorfo, Lefke, Girne ve Mağusadaki narenciye bah çelerinin bakımı ve elde edi lecek ürünün ihracı konusun­ da Türk yönetimine yardımcı olacaktır. TURİZMLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR Tarım Heyet üyeleriyle Türk Yönetimi üyeleri kırsal alan da kısa sürede olumlu so nuç alınabilmesi için yeni bir örgütlenmeye gidilmesi yolunda karara varmışlardır Turizmle ilgili konuları ince lemek üzere bir süredir Kıb rısta bulunan turizm heyeti ise çalışmalarını tamamlaya rak Lefkoşadan ayrılmışır He yet. Kıbrıstakl çalışmaları sı rasında turistik tesislerin ka pasiteslni tesbit ederek bu tesislerin yeniden işlemeye açılabilmesi için alınması ge reken tedbirleri kapsayan bir rapor hazırlamıştır. «Sürtüğü k «w, bir iıi ulusça Kibri Pemok SERBEST GÜREŞ ŞAMPİYONASINDA ''IIIIBIIBllB»IBIIBIIBtllllBIIIJiailBIIBllBllBllBll|liaiiaiiainiiailBtlBllBllBllBl»B»BIIIMllllUİII*,lW' TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ OLDU İstanbul'da yeralan 15. Ser best Güreş şampiyonası dün sona erdi. Neticede Türk takı mı üçüncü olmuştur. Sovyet­ ler Birliğinin birinci Bulgaris tanın ikinci sırayı aldığı şam P yonada Ali Rlza Xlan ve A kd^öfİ Mehmet MZhn gümü5Akdağla Güçlü Vehbi bronz madalya kazandılar. 23 ülkeden 146 güreşçinin katıldığı 15 , Serbest Güreş şampiyonasının takım sırala ması şöyledir. 8 1- Sovyetler Birliği 52 puan ?*y%SaV,8tan 29 Puan H ?■ YE 25 puan 4- Moğolistan 18 J puan I: SS?,'7 * p“" 7. Iran 8- D. Almanya 9- B. Almanya Şampiyonanın ması gereken BW — 14 te başla ğiindüz seansı <■.b" süre er- Şampiyonanın dün yi son karşılaşmalarında 52 da Ali Rıza Alan Sovyet e ra b e re cisi Dimitriosla b----, larak dünya İkincisi oldu. *V, S w 82 kiloda Mehmet Uzunsa D. AlmanyalI rakibini sayı yenince Türk takımına oır müş madalya daha kazaı 62 kiloda Vehbi Akdefl gar Yekofa, 68 kiloda met Sarı Iranlı Gülevıye ile yenildi. Mehmet Sa ha sonra Sovyet rakibin® la yenildi. Akdağ üçüncü, dördüncü oldu. 90 kilo güreşçimiz M ,. Güçlü ise Bulgar ^ son saniyelerde verdiği larla 5— 4 yenildi. Bu Güçlü sıkletinde dünya cüsü oldu. 15. Dünya Serbest Şampiyonasında üçüncü Türkiye geçen yıl Ta sekizinci sırayı almıştı- ı.,-