Bozkurt

advertisement
Pazartesi
2 Eylül, 1974
Y l , : rı3
Sayı : 8177
» a t ı : 25 M il.
— ■ sa u re ts • '
t 'î a f - a 'a r
lir
hafta
B o z k u rt
Sahibl nc?.er Bİ Vay,n Müdürü
CEMAL TOGAN
Sorumlu Yazı İşleri MOdünl
SADİ C. TOGAN
flnte
SERİNLETEN TAT...
B e lC o la
acpapayete
katliam
İÇİNİZ
ihtimaline dikkati
çekmiştik
Nuratağa ve
Sandallar’da
soydaşımız bağlandı, yakıldı
MUSTAFA ALTUNÇ
Mağusa’dan B ildiriyor:
Bir hafta kadar önce 23 Ağustos'da iki arkadaşımız Ah­
met Alper ile Bilbay Eminoğlu,
57 soydaşımızın katledildiği
Altılar köyüne komşu Muratağa eski ismiyle Marata ve
Sandallar köylerini ziyaret et­
miş ve hazırladıkları bir röpor­
tajı ertesi gün yayınlayarak
vahşi Rum ve Yunan sürüleri­
nin A tlıla r köyü sakinlerini ol­
duğu gibi Muratağa ve Sandal­
lar köyü sakinlerini de hunhar­
ca bir katliama tabi tuttukları
ihtim ali üzerinde durmuştuk.Ar
kadaşlarımız bu üç Türk köyün­
den geriye kalan ve mucize
kabilinden Rum ve Yunan vah­
şetinden kurtulabilen birkaç
kişi ile konuştuktan sonra Mu­
ratağa İle Sandallar köyü’nün
kayıpta olan kadın erkek, ço-
luk çocuk 88 sakininin katledil­
dikten sonra bölgede bir yere
gömüldükleri ihitmali karşısın­
da bölgede bir araştırma yap­
mak istemiş ancak şiddetli bir
sağnak buna mani olmuştu.
Gazetemizin 24 Ağustos’taki
manşeti ile ilg ilile ri uyarmasın­
dan sonra nihayet dün yeni
Rum ve Yunan vahşeti ortaya
çıkmış ve 14 Ağustostan beri
kayıpta olan Muratağa ve Sandallar'lı 88 soydaşımızın da At­
lılar köyünde olduğu gibi dün­
yada eşine rastlanmamış hun­
harca bir katliama tabi tutul­
dukları bütün açıklığıyle gözler
önüne serilmişir.
Dün öğleden sonra saat 15.
30’da Muratağa ile Sandallar
köyleri arasındaki bir tarla içe­
risinde yapılan kazı sonucu
80'den fazla soydaşımızın eri­
miş cesetleri birçok yabancı
gazetecinin gözleri önünde çu­
kurlardan çıkarılmıştır. Köylü­
ler. mücahitler ve bölgede gö(Devamı 4’üncü sayfada)
Conuuieıi
M ** *« !?74
11 •■»»< «««8
M ,1
IIMt »J» ilil
I
kurşunlandı
B ozkurt
57 S oydaşımızın katledildiği Atlılar köyüne koı
Muratağa ve Sandallar’ı
88 Sakini Meydanda Yi
Hayatla kalanlar Yönetimimizden ilgi bel
-v J İ İ g t
* .:V »• » : u . l
t i I». U .
1».. »UMU »İM*
. . ""T?.Î S
i'
*«
» .» S S l
24 Ağustos'ta Muratağa ve Sandallar köylerinin 88 sakininin de Atlılar köyü sakinleri gibi hunharca bir katliama tabi tutul­
dukları ihtimali üzerinde durarak ilgilileri uyarmıştık. İşte 24 Ağustos tarihli gazetemizin küpürü.
t l lllll lia illl ia illl lllll lllll llllll lllll llJ I lH l lllil llllll lllll lllll lI lll lilI llI I I I I I I li a illli I llI ilI ll I U lll lU lill illlll lllU jl li.
Ankara’daki
Yunan
Büyükelçisine
göre
Çok yakında Ecevit’le
Karamanlis buluşabilirler
Muratağa ile Sandallar köyleri arasında meydana çıkarılan toplu mezarın kazılması sonucu dünyanın gözleri önüne serilen
Rum ve Yunan vahşetinin yeni örneği.. 88 soydaşımızın bağlanmış, kurşunlanmış ve yakılmış cesetlerinden bırkaçı metardan çıkarıldıktan sonra.
'
'(Reslm: MUSTAFA ALTUNÇ)
runan hükümeti yeni dolaverulur peşinde mi ?
Silâhların kaybolduğu iddiasını
Amerika ihtiyatla karşıladı
Konu Amerikalı
yetkililerce
inceleniyor
“ ikisi de
Türk-Yunan
ANKARA
Yunan Büyükelçisi Kozmo dopulos ANKA’ya verdiği de
meçte “Ecevit ve Karamanlis'in yakın bir gelecekte yan
yana geleceklerine inanıyo rum” demiştir.
Dışişleri
Bakanlığı Genel
Sekreteri İsmail Erez ’in Pa ris Büyükelçiliğine
atanması
nedeniyle verdiği veda kokteyili yabancı ve yerli diplo matlar arasında
Kıbrıs soru
nuyla ilg ili
geniş kulislere
sahne olmuştur. Bu kokteylde
Fransanın tutumu
nedeniyle
değerli devlet adamıdırlar...
dostluğunun değerini bilirler”
bakanlar gelmemişler Fransa
ve Türkiye ilişkileri de ilginç
tartışmalara yol açmıştır.
Agremani gelen İsmail E •
rez'in kararnamesinin imza
işlemi henüz sona ermemiş tir.
Paris'e gidiş tarihi de
henüz belli değildir Toplantı­
da bulunan Sovyet Büyükelçi
si Grubyakov
gazetecilerin
sorularını kısaca cevaplandır­
mış ayrıntılara girmekten çe
kinmiştir.
Yunan Büyükelçisi Kozmo dopulos ise
Türk — Yunan
dostluğuna inancım bildirmiş-
i f i ıı ı ıa t ı ıı ı ı ı i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı a ı ı > ı ı i ı ı i ı ı ı t ı ı ı ı i ı ı a ı ı a ı ı i t ı ı u i ı ı a ı ı ı ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı t ı ı ı a ı ı ı ı ı a ı ı i t i a " i ı ı ı ı ı ı ı ı a u « r i i i « ı ı a ı ı ı ı
WASHINGTON :
■ Birleşik Amerika hükümet
toynaklarının Yunanistana ATjierikan yardımından verilen
pnah ve askeri donatımı Cun
®nın dışarıya sattığı yolunda
iyi.!, hükümet tarafından öne
sürülen iddiaları ihtiyatla kar
f ad'Ö' bildirilmektedir. UPI
Jplansının haberine göre
Bir
PJIk hükümet kaynakları Yu
Cuntasının Amerikan yar
inandan alınan silâh ve do
ı r l mı başkalarına sattığı yo
|vnda_ elde hiçbir delil bulunnracıığinı belirtiyorlar.
GEREKÇE OLARAK
. 'deşik Amerika hükümet
Ebeleri sivil Yunan hükûL j ‘nın Cuntaya karşı bu id
E t Kıbns harekâtı sırasın
Ket«ı l 'y® karşısında hare kalmasına gerekçe gös
m,, , amacıyle ortaya at Iflm,.0 , leceği görüşünü saL y°,rtar- Yunan hükûmetiIu«ı,Se‘e..r boklarından kaybol
batımU öne sürdüğü askeri do
L , . arasında askeri postal
lan S?. saymasına dikkati çe
bet ı eş'k Amerika hükû E ? - oynaklan
Amerikanın
t hatırlatıyorlar! 81 Vermedİğ''
J A N İDDİAURI
fardım1n hükümeti Amerikan
itok 5 dan gelen ve sefer
iat,mmaJ utuian silâh ve do
j
n hir bölümünün yerin
de olmadığının
Yunanistanda
ilân edilen seferberlik sırasın
da
anlaşıldığını, Türkiyeye
karşı bu yüzden savaşa giril
mediğini iddia etm iştir. Yu
nan hükümetinin açıklamasın
da,bu silâh ve donatımın cun
ta tarafından Afrikadaki ba­
zı ükelerle
Italyada bulunan
Faşist örgütlere satılmış ola
bileceği iddiasını da yer ve
rilm işi. Bu arada Yunan hüku
metinin Amerikan yardımın dan gelen silâh ve donatımın
dışarıya satılması
olayı ile
ilg ili olarak soruşturma açtı­
ğı
bildirilm ektedir. Birleşik
Amerika Temsilciler Meclisi­
nin ik i demokrai üyesinin ıd
diaları yerinde incelemek uze
re Yunanistana
gidecekleri
de haber verilmektedir.
YÜ RÜ TM E KU RU LU
O LA Ğ A N Ü STÜ
TOPLA N TI YAPTI
lefko şa
Kıbrıs Otonom Türk Y ö n e ­
tim i
Yürütme Kurulu, dun
sabah Cumhurbaşkan Yardım­
cısı ve Otonom Türk Yönetl
mİ Başkanı Rauf E)er'.^f.? blr
Başkanlığında o'BflanÛJtü bir
toplantı yapmıştır. Toplantı
Kıbrısaki son durumun .ele 8
tındığı ve uygulama Alanına
konacak tedbirlerin /ö zd e n
geçirildiği v>
Anavatan Türklyenin ilk Kıbrıs hare­
kâtı üzerine Yunan
gazetelerinden bi­
rinde, soldaki kari­
katür çıkmıştı. MİL­
LİYET gazetesinin
ünlü
karikatüristi
BEDRİ KORAMAN,
okuyucularından ge
len uyarı üzerine,
bu çirkin Yunan ka­
rikatürünü, sağda
yayınladığı karika­
türle tekzip etmiş­
tir.
Diğer taraftan, dünkü Rum
ir. İki ülke arasında dostça Igazeteleri Atina Haberler Ajan
lişkilerin sürdürülmesi için
sına ve UPI’ye atfen verdikleri
kıta sahanlığı konusunda çı­
Ankara kaynaklı bir habere gö­
kan anlaşmazlıktan bu yana
re, Başbakan Ecevit ile, Yunan
olumlu çabalar gösteren Yu
Başbakanı Karamanlis İle her­
nan Büyükelçisi ANKA muha
hangi bir zamanda görüşmeye
birinin sorularına cevap ver
hazır olduğunu söylemiştir. Emiştlr:
cevlt bu demecini, Ankara’daki
SORU: Kıbrıs sorununun bir
Yunan Büyükelçisi Dimitrios
an önce çözümlenmesi Ege
Kozmotopulos’un demeci üzeri­
denizinin kıyısında yaşayan
ne vermiştir.
komşular olarak iki ülkenin
de çıkarına değil mi, Kara - IIIII■II■II•II■IIIII■II■II■II■ÎIIIIIUII!İII■U•II■IIIUI!IIIII
manlls'le Ecevit masaya otu
rup ta bir an önce bu işi hal
DENKTAŞLA
letseler. Siz bu konuda bir
çaba gösteriyor musunuz?
KLİRÎDİS BUGÜN
CEVAP: Ecevit de Karaman­
GÖRÜŞECEKLER
lis de değerli devlet adamı •
LEFKOŞA
dırlar. Türk — Yunan dostlu
Cumhurbaşkan Muavini ve
ğunun önemini biliyorlar. An
Otonom Türk Yönetimi Başka
cak şimdi bu olanak yok, ya
nı Rauf
Denktaş İle Kıbrıs
kın bir gelecekte yan yana
Rum Toplumu Lideri Glafkos
Bilindiği gibi Yunanistanın
Kliridis, bugün blr görüşme
Ankara Büyükelçisi Kozmodoyapacaklardır. Lefkoşadaki Ye
pulos Kıbrıs sorununun Cun
şil Hat üzerinde bulunan Led
ta yönetimi sırasında çok bu
ra Palace otelinde yapılacak
nalımlı blr döneme girdiği za
olan bu görüşmede İnsancıl
man görevinden ayrılmış, Bey
sorunlar ele alınacaktır.
Bi­
rut’a gitmiş ve Karamanlls'in
lindiği gibi Birleşmiş M illetler
Başbakanlığa gelişinden son Genel Sekreteri Kurt Wald ra yeniden Ankaraya dönmüş
helm geçen hafta Kıbrısta bu
tür..
lunduğu sırada İki toplum l i ­
RUM GAZETELERİNİN
derini blr araya getirmişti.
HABERİ
ll tlI lim tlI l llU I I H I I I I I t lI ll I lI H I I I I H I I I I Il lH I I II I I I U IH I I I U I I I I I I I I H I M I H I l I llI U I
KENDİSİNE AİT OLMAYAN
EŞYA BULUNDURANLAR
CEZALANDIRILACAKLAR
LEFKOŞA:
Kıbrıs Otonom Türk Yönetiminin bir sözcüsü, kendisine
alt olmayan malı bulunduranların cezalandırılacakları açıklan­
mıştır. Halka duyurulması istenen bildiride şöyle denilmektedir:
“Kendisine alt olmayan herhangi blr eşyayı yanında bulun­
duran kişiler, 10 Eylüle kadar bunları makbuz mukabilinde en
yakın polis İstasyonuna teslim ettikleri takdirde aleyhlerine
takibat açılmayacaktır. 10 Eylül'den sonra yanında, evlnda
kendisine alt olmayan eşyayı bulunduran kimseler hakkında
askeri hükümler uygulanacakır.”
PAZARTESİ, 2 EYLÜL, 1974
Kıbrıs'ta Gerilla
Harbi Sürdürülemez
Yazan:
GnL Kenan ESENGIN
Kıbrıs harekâtının bi rinci aşamasından sonra
başlayan Cenevre görüş
meleri
sırasında, İngiliz
Dışişleri Bakanı Callag han "Kıbnsta gerilla sava
şı olacaktır,'’ diyordu. Cal
laghan bununla bir yan
dan Türk delegasyonuna
göz dağı vermek, öten yan
dan Kıbrıstaki maceracı lan kışkırtmak biraz da
ha kan dökülmesi
için
işaret vermek istiyordu4 Ağustos günü Klerides
de Atinada verdiği beya
natında ayni hususu tek­
rarladı ve Adada uzun
gerilla harbi yapacakları­
nı söyledi.
Bu sözler üzerine "ge­
rilla harbi nedir? Kimlere
karşı ve nasıl yapılır Şim
diye kadar ne-elerde nasıl
uygulanmıştır? Kıbnsta
bundan sonra bir gerilla
harbi sürdürülebilir mi ?
Böyle bir d avaru ş
ne
sonuç alır?” gibi sorunla
n açıklama ihtiyacı çıktı.
GERİLLA HARBİ
"G erilla Harbi”, bir ül
keyi işgal eden düşman
kuvvetlerine,
sömürgeci­
lere bazan kötü otoritele
re karşı yapılan bir hare­
kettir nizami olmayan har
bin bir bölümü ve açık
mücadele unsurudur. Düş­
man işgalinde
bulunan
bölgede yerli personel ve
kaynaklarla girişilen bir
karşı harekettir, örgütü nün karakterine uygun kü
çük gruplar halinde taar
ruz ve saldınlar yapar, ay
n ca çeşitli yönlerde pasil
direnmeler, casusluk, sa
botajlar, şaşırtmalar, pro
paganda ve yıkıcı tedhiş
hareketlerine destek ol -
ma gibi amaçlarla karşı
tarafı yıpratma, zayıflat ma ve güvensizlik içinde
bırakma taktiği güderlerGerilla örgütün genel
olarak "Lider, sobotaj- tah
rip, kaçma, kurtarma, is­
tihbarat ve psikolojik sa­
vaş" gruplan halinde ku
rulur.
Bunlann davranışları çe
te savaşlan karakterindedir. Başarılan ülke halkı
nün tümü tarafından be nimsenmeleri ve beslen melerine, bir fikir ve ide
al için savaşm akta olduk
lanna
inanmalanna ve
bir süre sonra silâhlı kuv
vetlerle birleşme umutlan
na bağlıdır.
Gerilla scrvaşlan yeni
değildir, çok eskiler bir ya
na, 1808— 1812 yıllan ara
sında İspanyol gerillalan
ülkeyi işgal eden Fransız
ordusuna İspanyada çı karmak için mücadeleye
girişmişlerdir, bu davranışlan ise İngiliz generali
Wellington'un
Moskova
seferinde 1812) Rus gene
rali Kutuzof’un kurduğu
gerillalar Fransız ordusu na genş steplerde durma
dan saldırmışlardı. Ancak
Napolyonn yeniliş nedeni
yalnız onlar değildi.
AB.D. Devletlerinin kur
tuluş savaşı kahramanla
nndan Francis Marion 'un "Bataklık Tilkileri” adı
verilen gerillalan İngiliz
kuvvetlerine karşı büyük
mücadeleler verdiler
ve
ortam elverişli olduğu, İn
gilizler sömürgeci bulun
duğu için başarılı oldular.
KARAYA ATILMIŞ
BALIKLAR GÎIB1
Birinci Dünya savaşın­
da Arap yanmadasmda
özellikle Hicaz veFilistinde
İngiliz Albayı Lawrence
(ünlü casus) tarafından
organize edilen Arap ge
rillalan Türk kuvvetlerine
karşı kullanılmış, hainler
içimizde olduğundan biı
liklerimizi arkadan vurma
olanağım bulmuşlardı.
1917 Rus htilâlinden son
ra Çar Naibi Amiral W as
Bibevtch'in kızıllara karşı
kurduğu gerillâ teşkilâtı
halktan destek görmediği
için kısa sürede değildi
ve amiral de Orel bölge
sinde yoklanarak 7 Şubat
1920
tarihinde kurşuna
dizildiKurtuluş savaşında A nadoluyu işgal eden em ■
peryalist
devletlerden
Fransızlar, Güney Doğu
gölgesine girmişlerdi. Bun
lora karşı yapılan Gazian
tep halk hareketleri de
birer gerilla örneğidir. Ba
tı Anadoluda girişilen di
renme
ve karşı koyma
milis hareketleri de bir ge
rilla niteliğini taşıyordu.
Çinde de, Japon istilâ
kuvvetlerine karşı gerilla
savaşları verilmiş ve bazı
bölgelerde başarı göste­
rilmişti. fakat Mao'ya gö
re gerillalar halk yığınla
n denizinden
hayatiyel
alan balıklardır, ortamın
elverişliliği, genişliği ve
beslenme gücünün zen ginliği oranında üreyebi
lir ve ve gürbüzleşirler;
bunları olmadı mı karaya
atılmış balıklar gibi çırpı
nar ak ölürler.
İkinci Dünya savşında
Titonun örgütlediği partizanlann Alman işgal kuv
vetleriyle yaptığı savaş •
lar, general Giap’ın Ku
zey Vietnamlı gerillalan
tarafından verilen müca
deleler de bu konuda öı
neklerdir.- Bu tarihi ör­
nekleri daha da çoğalt mak mümkündür .
“BEŞİNCİ KOL"
Düşmanın geriden vu
İÎS S İİ
Oh. AEG!
"İnce duvarlı.
Ve yekpare emaye...
içi ferah, geniş, pırıl pırıl.
Dışı derli toplu.
n
Dünyaca ünlü
A EG kompresörü ile
donatılmıştır.
5 yıllık garantisi
bütün dünyada geçerlidir.
Yüksek randımanlı
'roll-bond' tipi evaporatör'ü Oh, çok rahatım...
Bilerek aldım!"
yekpare alüminyumdan.
Buzlukları da alüminyum,
ö ze l etliği var.
Rafları ayarlanabilir.
Soğuk kontrol damlalığı,
yiyeceklerin niteliğine uygun
bir soğutma sağlar.
İP o U -O R rm a H İ
AEG
“ birinci marka”
3 i
Ahmet Reşit Mustafa £ Co,
Argas Ltd. Bayilerinde
rulması, ka.enin içinden
fethini sağlayan beşinci
kol hareketlerini, ihtilâl
ve karşı ihtilâlleri gerilla
sav asiyle karıştırmamak
gerekir.
Gerilla,
işgal
kuvvetlerine, sömürgecile
re, kötü ve yabancı otori telere karşı girişilen hare
ketti- Ötekisiyle ülkeye,
beldeye dışarıdan gele cek kuvvetlere yardım et
mek, basan olan aklan ha
zırlamak için yapılır. Bu
nun en eski örneği, "Tru
v a Ati” ile karşımıza çı kar. Cengiz Han da
bu
tür taktiklerden yararlan­
mak üzere taarruz edece­
ği ülke ve beldelere yönel
meden önce, oralara tüc •
carlar, sanatçılar, başka
adlar alfanda elemanlan m gönderir kaleyi içeri den fethedecek hazırhklan
yaptırırdı'
İspanya iç savaşında
General Frankonun bir kı
sim taraftarken Madridte
bulunuyordu, Franko dört
koldan Madrid
üzerine
yürürken "Beşinci kolu muz da içerdedir diyordu.
Bilindiği gibi 'beşinci kol
terimi ondan sonra doğ­
du.
İSPANYOL BASINININ
İSRAİL SUBAYLARI ANKA- TÜRKİYEYE KARŞI TUTUMU
RADA GERİLLA SAVAŞI KO­ İKİNCİ HAREKATA YUMUŞADI
*
rın Türk ordusuna sairi
KARŞI ÇIKAN MADRİD
masının sonuç verıC.
NUSUNDA BİLGİ VERDİLER GAZETELERİ
çeg. ve Arapların |srZ
Si
karşı giriştikleri gibi bi
Türkiyenin İsrail'in karşılaştığı duruma “ATLILAR OLAYI’ NA
ASSOCIATED PRESS AJANSINA GÖRE
benzer bir durumda kaldığını belirten ajans
Türkiyenin ayni yöntem leri uygulayaca­
ğını öne sürüyor
Vietnam veya İngiltere nin Kuzey Irlandada karşı
lastiği durumla karşılaşa­
bileceğini ileri sürmekte
ve şöyle demektedirler:
Buna karşılık Kıbnslı Rum
lann Vietkong gibi kendi
lerine yardım edecek ya
kınlarında kimse yoktur.
Yunanistan 600 kilometre
uzaktadır. Türkler hava
ve deniz kuvvetlerinin üs
tünlüğü ile Adayı ablûka
altına alabilir.
Türklerin elinde bulu nan bölgelerde
beşinci
kol görevi yapacak kadar
Kıbnslı Rum yoktur. Tür kiye Kıbnslı Rum mülteci
lerin yerlerine dönebile ceğini söylemiştir- Fakat
buradaki resmi kaynaklar
Kıbnslı Rumların kitle ha
linde dönmelerini isteme­
mektedirler. Dönme işle­
mi de zaten o kadar ko tay olmayacaktır.
Amerika ve İngiltere ül
kelerinde
uyguladıklan
sert taktiği yerecek muha
lefetle karşılaşmışlardır.
Fakat Türkiyede Kıbnslı
KOŞULLAR DEĞİŞTİ
Rum gerillalarına karşı
girişilecek bir harekete
Bu genel
bilgilerden
muhalefet edecek kimse
sonda konumuzun esası
yoktur.
olan, "Kıbnsta artık ge Bu son iki nedenle Tür
rilla harbi sürdürülemez"
kiyenin durumu îsrailin
in üzerinde durabiliriz:
durumuna benzemekte Kıbrıs’ta îngilizlere kar
dir-,
şı gerilla savaşı yapılmış­
Türkiyede
Müslüman
tır- Ancak unutmamak ge
çoğunluğu olduğu için
rekir ki, şimdi durum çok
bu ülke
Arap komşulan
değişmiştir Ingilizler ora ile
ilişkilerini
geliştrmekteda emperyalist,, işgalci
dir. İsrail ile olan ilişki­
bir kötü sömürgeci olarak
ler se dürüst fakat so­
bulunuyorlardı- Uzun yıl
ğukçadır.
lar boyunca çeşitli ülke
Kıbns savaşından son
lerde uyguladıklan sömür
ra
bir grup İsrail subayı
ge sistemi, zulüm, insanla
Ankaraya
gelerek askeri
n ulustan birbirine kırdır
liderlere
uyguladıklan
ma politikasının ezikliği
taktiği anlatmıştır. Güve­
eçindeydiler.Gittikçe uyan
nilir
kaynaklara
göre
makta
olan insanlar ve
Türkler İsrail subaylarının
toplumlar üzerinde kin ve f f l l l l l i r a i l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l ı l i n m ı ||ı ı ı i j i ||ımj||f|,||||!
brifinge sivil elbiselele
nefret duyguları yarattık
lannı da biliyorladı- İkin - mantığın ölçülerinden çık gelmelerini istemişlerdir.
Kıbns çıkarmasında Tür
ci dünya savaşından son mışfar. Ege ve Akdenizde
kiye
20 Temmuzda parlâ
ra
sömürgecilere karşı bulunan Yunan adaların­
mentonun toplantıya çağ
şahlanan yığınlar Ingiliz - dan Midilli dışındaki ada
leri her taraftan kovmak lar ile Epir halkı genellik nlmasını istemiştir. Çıkar­
istiyorlardı. Kıbnsta Ingi le günlük yaşantıları için manın yapılıp yapılma ması konuşulurken o sa lizlere kaşı girişilen geril de bile ölçüsüz, kavgacı,
la harbinin temelinde bu geçimsiz, kolay şartlanan, bah çıkarma başlamıştı.
İkinci saldın Yunanista
düşünce ve duygular yatı
fanatik insanlardır. Pa nın
Türkiyenin ültimato yor ve haklılık kazanıyor­ pazlann etkisiyle etrafa •
dudüşmanlık fobisi bir hasta munu kabul etmemesin den sonra 14 Ağustosta
hk halindedir. Bunlar çok
başlamıştı. Son ateş kes NEDEN OLMAZ?
kez Yunanistan için de
ten sonra da Türkler Isra
Fakat şimdi Kıbnsta bir dert kaynağı olmuşlardırilin
geçen Ekim savaşında
gerilla savaşı sürdürüle • Haris, vahşi, dağ insanı
Mısır'a yaptığı gibi kritik
mez.
Çünkü maddi ve
karakterinde katil ruhlu­
bölgeleri işgale devam et
manevi faktörler, gerilla durlar. 1947 iç savaşında
tiler. Onlar da dünya ka
koşullan tüm değişmiş ve bu nedenle Yunanistanda
mu
oyunun bu ateş kes
ortadan kalkmıştır Bir hak 60 bin kişi birbirini öldür­
ihlâllerini
çabuk unuta lılığa dayanacak fikir ve müş 40 Yahudi 14 bin Ar
caklanm biliyorlardı- Bu
navut'u
yoketmişler ve
moral gücü yoktur. İçerde
hareket daha lerdeki pa­
de em peryalist bir işgal 20 bin Yunanlı da Bulgazarlıklarda fazlasından bir
ristana
sığınmışlardı.
kuvveti
bir sömürgeci
avantaj sağlayacaktı.”
Şimdi de Callaghan '
mevcut değildir.
Halkın
^25— 30'u Tür olarak bu dan işaret alan Klerides, İİIIIIIIIIIIIIIIMIIİIIIIIIIIİUIIIIIIİIIIIIIII llllll Jlllllllig
davranışa karşı olacağı yeni gerilla savaşından
söz
e d i y o r
Ugibi Rum halkı d a olaylar
MEVLİT
yanık olmak bu gibi he
dan oldukça acı dersler
almıştır ve artık huzur isti veslilere olanak verme yor Bu bakımdan gerillâ - mek ne zaman ve nerede
cılar halktan tüm destek olursa olsun tedhişe ve
gerilla hareketine kalfa göremeyecek, yataklık ya
şanları karadan ve hava
pacak yer bulamayacaklar, gereğinde saklanma, dan yok edici tedbirleri
kaçm a olanaktan olmaya alarak Tüm ada halfanın
çaktır- Kıbrıs gibi dar bir huzuru, güveni, insanca
bölaede halkın tüm des yaşam a olanakları sağ­
teğı’ni CTÖrmeyen bir yer - lanmalıdır. Bu artık sürek
de aerFla savaşı pürdürü- li bir görev olmuştur. Halk
lemez- Yok edilmeleri ko yığınları denizinde bes lavlasır Rus Amirali W as lenme ve gürbüzleşme osilievteh'in aerillan aibi lanağmdan yoksun ota cak balıklar ölüme m ah
çırpınarak ölürler. Eoka
nın sürdürdüaü fikrin aer kûm edilmelidirler Ada
ceklesmeyeceği de iyice halfanın kanlan pahasına
Sevgili eşim ve sevgili
Akdenizde çeşitli
anlaşılmış
olduğundan Kıbns
babamız
bazı kişileri mücadeleye devletlerin oyun masası
İSMAİL
ALÎ
DÜMENCÎ’nin
haline
gelmiştir
bu
da
ar
inandırmak
zorlaşmıştır.
Küçük Kaymaklı bölgesin­
Türk
halkım ekonomik tak son bulmalıdır .
Gerçek şudurki Türki - de kahramanca çarpışır baskılar, tedhişlerle za •
yıflatmak düşüncesinin ge ye ile Yunanistan arasın ken şehit düşüşünün 40- gü
2 Eylül
çerli olm ayacağı, onların daki düşmanlıktan hiçbir nüne rastlayan
Pazartesi
günü
"Göçmen
yarar
sağlanamaz
ve
Kıb
da dayandığı güçler bu
lunduğu görülmüştür. Bü ns meselesi gerilla sava­ köy" Şehit Muzaffer Selim
tün bunlann yarımda bir şıyla, yaygarayla çözüm Sokak No .32 de kendi evi­
gerilla hareketinin her za lenemez. Gerilla savaşlan mizde ö.e. saat 10 da oku
man
için Türk Silâhlı üzerine geniş etüdler ya­ tutacak Mevlid-i Şerife eş
kuvvetleri tarafından şid pan Charles W. Thayer dost ve tüm din kardeşleri
mizin iştiraki özlenir.
detle bastırılacağı unutul­ şu sonuca varmıştır:
Eşi: Ayten İsmail
"Gerillalann
basan
sı
mamalıdırEvlâttan:
için yerli halfan tümünün
Bilinen bu hususlara
Işın İsmail
karşılık yine de dış kış - desteğini görmeleri şart Hüseyin İsmail
tır-'. Öteki faktörler
bu­
kırtmalar, bazı ihtiraslı ki
Aysın İsmail
siler ve Adada bulunan - yana Kıbnsta bu koşul bi
Nalân İsmail
le
mevcut
değildir
.
lordan gerlla hevesine ka
>
Ahmet İsmail
pılacaklar olabilir, çünkü
j V .* * ,* ,^
"M illiyet" den
llflllllllllllllllllllllllllılıılııiııiıııııiııııııuııııgm
mesele çok körüklenmiş
Associated Press Ajan
sının Ankarada bulunan
muhabiri Nick Luding tona göre Türkler Kıbrıs
çıkarmasında İsrail takti
ğini kullanmışlardır. Mu habir "Şimdi de Türkler
Israilin Filistin gerillala n ile karşılaştığı duruma
benzeyen bir durumla kar
şı karşıya bulunmaktadır­
lar" demekte ve inceleme
yazışma şöyle devam et
mektedir:
"Kıbns Rum lideri Glaf
kos Klerides Türk işgali
altında bulunan bölgeler­
de gerilla saldırılarının
başlayacağı
tehdidinde
bulunmuştur. Adanın üç­
te biri Türklerin elindedir
Diplomatik kaynaklara gö
re Eoka Rumları silâhlan durmakta ve Türk bölgele
me saldırıya geçmeye hazırlanmaktadırBaşbakan Bülent Ece vit, Kıbrıstaki Türklere ve
ya Kıbns Türlerine bir ye
ni saldın olmazsa Türk
silâhlı kuvvetleri yeni bir
harekete girişmeyecekler­
dir demiştir.
Gerillalann bir saldınsı
karşısında Türk kuvvetle
ri îsrailin yaptığı gibi şid
detle karşılık vereceklerdir.
Turizm ve Tanıtma Baka
m Orhan Birgit birkaç kat
fazlasıyle karşılık verece
ğiz demektedir .
Türk jetlerinin Anava­
tandan Kıbrıs’a uzaklıkla
150 kilometre kadardır
ve Eokanin üslendiğin den şüphe edilen yerleri
döveceklerdir.
Türk ko mandolan ise gerilla sal dırılannı önlemek
için
Rum kesimine yıldırım akmlan yapacaklardırAnkaradaki kaynaklar
Türkiyenin Amerikanın
GENİŞ YER VERDİLER
Madrid:
Ispanya'nın ‘‘Ya” gazete
si Juan de Onis imzasıyle
“Kıbrıs'ta Rumların giri şeceği bir gerillâ harekâ­
tı Türkleri endişelendirmi
yor" başlığı altında bir
yazı yayınlanmıştır.
Yazıda şöyle denmekte
dir:
“Türk askerî yetkilileri
Kıbrıs’ta meydana gelebi­
lecek bir gerillâ hareke •
tinden kesinlikle endişe
duymamaktadırlar. Yuna •
nistan'ın gerek uçak ge •
rekse
tank bakımından
askerî gücünü artırmak
konusunda herhangi bir
girişimini fazlasıyla önle­
yebilecekleri
kanısındadırlar.
Türkiye'nin Kıbrıs’taki
birlikleri arasında gerilla­
ları önlemek için özel şe
kilde eğitilmiş komando ları vardır. Kıbrıslı Türk lerin desteğindeki haber
alma servisleri gerillala­
rısızlıga uğrayacağı u ”
ç ın d a d ır la r
BASININ TUTUMU
{V
Türk ordusunun Kıbrısa Furim
yapmış olduğu birinci ba
ikal
rış harekâtından SorZ
- bfl?111
Türkiyeyi tamamen tut
< Lef
muş olan Ispanyol basım
Cenevre konferansının da
ğılması sonucundaki ikin
ci harekâttan sonra tutu
munu değiştirmiştir. Bu rfrJ’de
devrede Yunanlılara "kur
ban” gözüyle bakan iSpar
yol basını Atlılar köyün 1
deki katliamdan sonra
ne yumuşamış, Türkiy
0*
ye karşı anlayış göster,
meye başlamıştır. A tlılar
köyü olayına basında ge.
niş yer verilmiş ve hattâ
televizyonda katliamla ||.
gili resimler birkaç kez
1Klerides'
gösterilmiştir.
mOtur"
İspanyol gazetelerinin
çoğunluğunun
Atina’da »pullan3
daimî muhabirleri bulun­
masına rağmen, İspan
jazjeçim
basını
AA’nın Türk,,c
mahreçli haberlerine sık
0,
sık yer vermektedir.
m
.
S tari
Ameri*
bir göre
önce,
Kıbrıs'ta
, yeye bi? d'
BİLDİRİ
ÇALIŞMA, REHABİLİTASYON VE SOSYAL İŞLER
ÜYELİĞİNDEN BİLDİRİLMİŞTİR
« e bas13"11
imanda, göçı
ııılik içinde*
elerinin sağ 1
iniştir.
Kıbrıs Türk Yönetimi Gıda Yardım Tevzi Mer­
kezlerinden, Kızılay İaşe Yardım Muhtaçlık belgesi
ibraz edenlere ikinci devre iaşe yardımı 2 Eylül,
1974 den itibaren başlıyacaktır.
Yardımlar 5 merkezden verilecektir.
1) Lefkoşa Maarif Kız Yurdu
2) Yeni Cami İlkokulu
3) Yapı Enstitüsü
4} Ortaköy
5) Gönyeli
raisini yem
italarında A
sonunda ba,
-r vs ke­
bir zamaı
jılacagı inanç
{bedirler.
Lefkoşa Kız Yurdundan yardım alacakların aşağıda
belirtilen tarihlerde müracaat etmeleri rica olunur:
itli diplomat!
unser değildirl
Girne caddesi batı kısmı sakinleri
Şaban Paşa Mahallesi sakinleri
Kumsal sakinleri
Köşklüçiftlik sakinleri
2 Eylül Pazartesi
3 Eylül Salı
4 Eylül Çar:
5 Eylül Perş
Yenicami İlkokulu tevziat şubesinden yardım ala
olanlar aşağıdaki tarihlerde müracaat edecektir:
Girne caddesi doğu kısmı sakinleri
2 Eylül Pe
Yeni Cami mahallesi sakinleri
3 Eylül Salı
Belediye çarşı mahallesi sakinleri
4 Eylül Çarşamba
Yeni kapı ve Zafer Sineması dolayları
sakinleri
5 Eylül Perşembe
Yapı Enstitüsü tevziat şübesinden yardım alacak 0lanlar aşağıdaki tarihlerde müracaat edecektir.
Kızılay arkası sakinleri
Küçük Kaymaklı ve Belediye Evleri
sakinleri
Çağlayan Bölgesi
2 Eylül Pazartesi
3 Eylül Salı
4 Eylül Çarşamba
«1 çevreleri,
CYPRUS MAI
aynı yolda b
M ır ,
dit yandan A
i , yenii bbir Ar
söz etm
ıdirmektediı
'Batılı diplorr
1 sorununun
naçlayan görüı
nteşbil ede
»sip anlaşma
i* için perde
Wçaba hart
Batılı diplon
sille Amerik
11ana lııtlan ı
Ortaköy İlk Okulu tevziat şübesinden yardım alacak
olanlar aşağıdaki tarihlerde müracaat edeceklerdir:
Ortaköy sakinleri
Hamltköy sakinleri
Göçmenköy sakinleri
Kermia, Marmara ve Gelibolu
sakinleri
2 Eylül Pazartesi
3 Eylül Salı
4 Eylül Çarşamba
evleriı
h j tonun d
r s »i çel
^mın ^
’-esı
5 Eylül Perşembe
'et
'Varto'ya
Gönyeli tevziat şübesinden yardım alacak olanlar a- ^«rl.
sağıdaki tarihlerde müracaat edeceklerdir:
Gönyeli sakinleri
Kanlı köy sakinleri
2 Eylül Pazartesi
3 Eylül Salı
vardım alacak vatandaşların İkamet bölgelerine
göre belirtilen tarihlerde dağıtım merkezlerine la?e
Belgeleriyle baş vurmaları gerektiği duyurulur.
S
ihrat
sı­
«i.
■ d îS t
Psotira
■
KÖŞKLÜÇİFTLİK MİNİKLER
OKULUNDAN DUYURU
•Ü?N adi
> e t e s i» 11
İ İ C * atı
2 Eylül Pazartesi günü 1974 - 1975 ders
yılma başlayacak olan okulumuza 3-6 ya?larında çacuklarm alınacağı sayın halkı­
mıza bildirilir.
fe î:
NOT: 31 Ağustos ve 1 Eylül günleri kayıt
yapılacaktır.
«r,
öğretm en
AYŞE ŞEVKET
NASiBOĞULLARI
ELEKTRİK İŞLERİ MÜTEAHHİTLİĞİ
nizdedir
<
- -t— .!
»rızalarınız için hizmeti52 B. lin çi Selim Cad.
Feza Apt. Lefkoşa.
Tel: 609
W
PAZARTESİ. 2 EYLÜL. 1974
( B O Z K U R T )
RUM
Siyasi çözüm le ilgili görüşm eler
MÜKAFAT
VERİLECEK
Ben, Türk Hava Kuv •
vetleri Binbaşılanndan İl­
han Doğanın eşi Özen t.
Doğan, 20 Ağustos 1974
tarihinde Mersinden Gir neye
geldiğimizde biz
yolcuları ayn otobüslere
ve bavullarla sair eşyala
nmızı ayn
arabalarda
Lefkoşadaki Kızıl Ay Has
tahanesine naklolunduk.
Karartma olduğu için ka
ranlıkta bana ait açık
mavi renkte
plâstik el
çantamı bulamadım. İçin •
de 1000 T. lirasıKüçük
çocuğuna eşimin pilot
v.s. havacı arkadaşları
ile sair akrabaların hedi
ye olarak getüdikleri al tın
bir çok
hediyeler,
İLHAN yazılı bir nikâh al
yans yüzük, makyaj mal
zemesi ve mavi renkli bir
saat vardı. Ertesi günden
Lefkoşa ve Gimedeki me
sul makamlara m üracaat
ettik. Maatessüf buluna­
madı. Anlaşıldığına göre
o gece Kızıl Ayda karan
lıkta başka yolculann eş
yaları arasına karışıp git
miştir..
Bilhassa alyans
nikâh yüzüğü ile kızımın
doğumunda getirilen öl­
ün oriyental
hediyeler
bence çok önemli hatıra
eşyasıdır. Lütfen ve inşa
niyet namına
bu çanta
yanlışlıkla kendisinde olan vatandaşlarımın
bir
zahmet ederek
Bozkurt
gazetesi matbaasına tes lim etmelerini son derece
rica ve istirham eylerimMükâfaü Matbaa Müdü ründen alacaktır.
«mu»
- v —-S î
yayınlamaktadırlar MAUi n» .> • 1 “ö
o—
ler 1» ^
? !?«o“ ^vJİÎL
iîî?!'5:
inrak verdiği bir haberde Amerikalıların, qerek Y u n a î u f
,tamman? et
Rum tarafını, Cenevre g ö r ü ş m e l e r s e k ™ S ? S kT 8tini* gerekse
K|brlS,
"
upniden
voâun lastırH .lı*,,,,.
u” * " ? turmaVa ikna etmek için
çabalarım
yeniden yoğun
taştırdıklarını
bildirmek teTşunİarî
yazmaktadır:
"Amerikalıların bu çaba­ DENKTAŞ — KLERİDES
kastçilerin Eoka B mensup
larının başlıca hedefi Lef - UOHUŞMESİ
ları oldukları inancı teşkil
Hum
gazeteleri,
B.M.
Ba­
0Şadır. Lefkoşa’daki Ame
etmektedir.
FI.LELEFTHE rikan diplomatları, Cumhur rış Gucu Sözcüsüne atfen
ROS
ayrıca,
Eoka B'nin
aşkanı Klerides
ile sık verdikleri bir haberde, iki
toplum liderinin lüenktaş geçmişteki ilk kurbanının
jık görüşmekte, ona Dr.
yarın saat da bir EDEK mensubu o l­
issinger'den yeni mesaj - laı Kleridesj
lö.uude,
Lefkoşa
aa Leera duğunu [Lârnaka’da öldürü­
lar vermekte ve Kibrisin Ayeni Dır len Andreas Fodiu) hatırayasal geleceği hakkında raiace otelinde
maktadır.
eşitli tekliflerde bulunmak görüşme yapacaklarını bıı AGON'a göre, şimdiye
adırlar. Amerikalıların Lef Girmektedirler. Bu goruş kadar
elde edilen deliller,
oşa’daki bu faaliyeti, Dr. mede, insancıl konular ele
Lissarides
e düzenlenen su
issinger’in altıncı mesa - alınacaktır. iviA h i gazete­ i kastin, biri askerî, diğeri
ınm, Yunan Başbakanı Ka- sine göre, yarınki görüşme sivil giyinmş üç kişi tara amanlis tarafından redde- ue Klerides, butun ıu rk ve fından düzenlendiğini ve
ilmesinden sonra yoğun- Hum tutsaklarının derhal
suikastçi!erin Klâsnikof ti
ştırılmıştır.
Amerikalı - sreoest bırakılmasını ve pi silâhlar kullandıklarını
r, Klerides'i görüşmelere göçmenlerin evlerine dön - göstermektedir. Suikastçi krar oturmaya ikna et­ melerine müsaade edilme­ lerin kullandığı araba, p lâ ­
ek için, Türkler üzerinde sini isteyecektir. Klerides kasız Pegeuet markalı si­
askı kullanacakları ve on- önce, Magosalı göçmenle­ yah bir araba ich. Polis, bu
rı uzlaşmaz tutumların - rin evlerine dönmelerini arabanın çalınmış olup ol­
an vazgeçirecekleri huşu - ve böylelikle bu kasabanın madığını tesbite çalışmak­
nda vaadlerde bulunmak ticari ve sınaî faaliyetinin tadır.
yeniden canlandırılmasını
dırlar.
Öğrendiğimize göre Kle - te klif edecektir. MAHl şun BARIŞ GÜCÜ
des, Amerikalılardan, her ları da bildirm ektedir:
SÖZCÜSÜNÜN DEMECCİ
Siyasî gözlemcilerin ka
ngi bir görüşmeye otur Rum radyosu ve gazete ■
adan önce, Türk askerle- naatine göre Türkler, tut­ len Barış Gücü Sözcüsünün
nin Kıbrıs'tan çekilmesi - saklar ve göçmenlerle ilg i­ aşağıdaki açıklam asına yer
veya hiç değilse çekil - li görüşmeleri uzatmaya vermektedir:
Türklerin
eye başlamasını ve aynı çalışacaklardır.
"Göçmenlerin evlerine
manda, göçmenlerin gü - amacı, bu her iki konuyu dönmesi ile ilgili Güvenlik
nlik içinde evlerine dön - da şantaj vasıtası olarak Konseyinin önceki akşam­
elerinin sağlanmasını is - kullanmak ve aynı zaman - ki kararından sonra ortaya
Özen İlhan Doğan
da Kıbrıs ekonomisini daha çıkan durumu yorumlama
miştir.
çok
darbelemektir.
Türk
Lefkoşa'daki Batılı diplo
sı istenen sözcü, Banş Gü u ıııııııu ıııa ıııııııııııa ııııııııa ııa ıııııııııiiiıııııııılU B i
tik çevreler, Kıbrıs kon- ler, insancıl konuları, K ıb ­ cünün ilerleme kaydedile ransını yeniden açmak rıs sorununun siyasî çözü­ ceğini umduğunu söyle -FREN D
balarında Amerikalıların mü ile karıştırmaktadır
miştir. Sözcü, dün Baf ka
la
r/’
sonunda başarıya ulaşaANA OKULU
zasmın dört Türk köyüne
kları ve konferansın çok
gıda malzemesi götürüldü
kın bir zamanda yeniden RUMLAR ARASINDAKİ
günü, dün de ayni ilçenin Okulumuzun, 3 EylüL 1974
ılacağı inancını
b elirt­ DURUM
iki Türk köyüne daha gıda Sah'dan itibaren yavruları­
Rum gazetelerinin b ild ir­
kedirler.
Fakat Kıbrıs
malzemesi gönderildiğini na açık bulunacağı sayın
m çevreleri, bu hususta diğine göre, önceki gün ve önceki gün Dome Otel’e ebeveynlere duyurulur.
tılı diplomatlar kadar i - hüEK Partisi Lideri Dr. Ya- de gıda malzemesi gönde - u ıııa iîiıiB iıa u a ııa iia ııa u B iıa iia ıiB iiB iıa ıiB iıa u ııifiıa H
sos Lissarides'e düzenle - rildiğini bildirmiştir. Banş
ser değildirler."
nen suikast sırasında ha MEVLİT
Gücü sözcüsü Limasol Türk
CYPRUS MAİL gazetesi yatım kaybeden Gençlik lerinin Türk işgalinden bu
aynı yolda bir haber ya Kolu Organizasyon Sekre - yana ilk defa olarak Para
teri Doros Loizu’nun cena­
lamaktadır.
mal (Çayönü)
ve Malya
Öte yandan AGON gaze- ze töreni dün yapılmış, tö­ (Bağlarbaşı) köyüne gittikle
rene
büyük
bir
halk
toplu­
i, yeni bir Amerikan plâ
rini söylemiş, Baf ilçesinin
dan söz etmekte, şunla luğu katılm ıştır. B ildirildi - bazı köylerindeki sınırlandı
ğine
göre
cenaze
törenine
bildirmektedir:
almış btir derecede hareke
^'Batılı diplomatlar, Kıb- nalkın Makarrios lehindeki sebestisine sahip olduklasorununun çözümünü tezahürleri hâkim olmuş - nnı ifade etmiştir. Sözcü,
açlayan görüşmelere e - tur. Halk, çeşitli sloganlar Lâmaka ilçesindeki Rum
Kıbrıs'a
teşkil
edebilecek bir la, Makarios'un
makamlannın Türklerin gı
nsip anlaşması sağla - dönmesini, Anayasal düze­ da maddesi
satın almak
k için perde arkasında nin iade edilmesini, silâhlı için köylere gitmekte ser
"un çaba harcamaktadır- başı bozukların dağıtılması best olduklan ve rahatsız
Batılı diplomatların ve nı ve kaatillerin cezalan - edilmeyecekleri yönünde
İlikle Amerikalıların bu dırılmasını istem iştir. Hal­ teminat verdiklerini bildir •
usta bir plân hazırladık kın taşıdığı pankartlarda miştir.
23 Temmuz, 1974 Salı günü
ı bildirilmektedir. Plâ - şu yazılar okunmaktaydı:
şehid olan kardeşim ELMAZ
Lefkoşadaki
sözde
yeşil
“ Loizu, Faşizmin Kurba­
HÜSEYİN'in 40’ıncı günü dolayıana hatları şunlardır:
hattaki duruma da değinen sıyle kendi evimizde okutacağı­
) Magosa Rumlarının nıdır — Kaatiller Cezalan Sözcü, hattın istikrarlı sayı mız mevlide dost ve akrabaları
bestçe evlerine dönme- diri İmalıdır — Faşizm Ge - lamayacağını bildirmiş, her davet ederiz.
ve Kibrisin dış ticareti- çemeyecektir — CIA Defol gün ateş teatisi ile bomba
Kirlizade Sokak No. 1
6'da 5’ini çeken Mago- sun — Demokrasi ve Hür atm a olayları ve kundakla
Lefkoşa.
limanının yeniden işle - riyet isteriz — Zafer De - ma yer aldığım ilâve etmiş
Kızkardeşl
m okrasinindir"
esi.
GÜL MÜNÜR
tir. Sözcü, söz konusu hatta
Cenaze
töreninde
bir
ko­
) Narenciye merkezi oilerleme de kaydedildiğini « l l l l l l l l l ı l l l ı l l l l l l l l l l l l l M l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l
Omorfo'ya
Rumların nuşma yapan EDEK Partisi
ve bu durumun endişe ya
lideri
Lissarides,
halka
iti­
meleri.
rattığım,
Barış Gücünün
Y E Ş İ L AD A
dal
göstermesi
ve
m
isille­
Maden ihraç merkezi
tüm
durumu
incelemekte ol
n Kseroya Rumların dön- meye kalkışmaması huşu sunda tekrar çağrıda bulun duğunu ve gerekli teşeb - ANA OKULUNDAN
leri,
büslere girişeceğini belirt­
) TürkPerin
Lefkoşa muş, bu arada cinayetin,
1974 - 1975 ders yılına
miştir. Sözcü, Lefke bölge
"Eoka
B
katillerinin
işi
ol­
ayi bölgesinden çekil başlayacak olan Okulumuz­
sindeki
durumun
mantıkî
duğunu" tekrarlam ıştır. Bi leri.
yönden tatmin edici sayıla da kayıt yapılm ağa başlan­
) Türklerin ateş kes - lindiği gibi Eoka B, bu cina
bileceğini bildirmiş, Dani­ dığı çocuk velilerine duyu­
bir gün sonra işgal et­ yetten sorumlu olduğunu
marka
Birliğinin bir derece rulur.
eri Piroyi’den ç e k ilm e - inkâr etm işti. Lissarides,
Öğretmen: Sabiha CAHİT
konuşmasının sonunda, hal ye kadar hareket serbesti­
Mevlevi
Tekke Sok. No. 17
sine sahip olduğunu söyle­
GON, bu haberini W a- kı, Makarios'un Ada’ya dö­
miştir. Sözcü, M agosa ilçe
nüşü
ve
Anayasal
düzenin
gton Post adlı Ameri sine bağlı Ahna köyünün
gazetesine atfetmek - iadesi için mücadele etme
tamamen boşaldığını ve Av
ye
çağırmıştır.
r. VVashington Post ga
Doros Loizu'nun mezarı­ goru ile Frenaros köylerinin Rum Bölgelerinde
sinin bildirdiğine göre,
Toplu M ezarlar
kısmen boşaltıldığım
na birçok çelenk konmuş - de
Tika, Kıbrıs’ta iki coğ Magosadakı
tur. Bunlar arasında Rum açıklamıştır.
Bulunuyor
bölgeye ayrılmış bir
toplumu lideri Glafkos Kle duruma da değinen Sözcü,
LEFKOŞA:
rasyon kurulmasını ö rides’in
de
bir
çelengi
bu­
Banş
Gücünün
şimdi
hare
ektedir.
APOYEVMATİNI gazetesi, Li­
lunmaktaydı. Klerides ayrı­ ket serbestisine sahip oldu masol muhabirine atfen verdi­
u arada Rum gazetele
ca Loizu’nun ailesine
bir ğunu ve gözlem noktaları - ği bir haberde, Limasol ilçesin­
n bildirdiğine göre, Made Ay. Yorgi’nin Hostospillos
başsağlığı mesajı gönder­ na ikmal sevkedilebildiği°s, Fransız Televizyonu
kıyı mevkiinde toplu bir mezar
m
iştir.
ni bildirmiştir.
verdiği bir demeçte,
çıkarıldığını bildirm iştir. 15
TA NEA gazetesinin bil­
Temmuz tarihindeki darbe sı­
kiye'nin kuvvetli bir
rasında öldürülen Kıbrıslı Rum­
kilden görüşme yapmak dirdiğine göre, Doros Loi­ YORGAClS'in BİR
zu'nun cenaze töreninden MEKTUBU
ların gömüldüğü bir mezardır.
diğini söylemiş, şöyle
Gazete, bu münasebetle bun­
AGON gazetesinin bildir
sonra, törene katılan hal iştir:
dan bir süre önce Leymosun
kın büyük bir kısmı, Maka diğine göre 1970 Martında
ilçesine bağlı başka bir bölge­
_______
ı
/
,
k
K
>
c
’
o
H
n
n
m
rios'un Kıbrıs’a dönmesi le esrarengiz bir şekilde vuru
de de ayni şekilde bir mezar
Biz görüşmelere otur
a hazırız. Fakat bunu hinde bir gösteri düzenle­ larak öldürülen eski Rum bulunduğunu; bu mezardan 4
ölünün çıkarıldığını anlatmış­
h tehdidi altında yapa- miştir. Bu gösteri, mevcut İçişleri Bakam Yorgacıs'in
tır.
toplantı ve gösteriler yasa öldürülmesinden sekiz gün
ız."
ğına
rağmen
yapılmıştır.
ve
Makariosa
düzenlenen
IIIB
IIfllTlIllllBlllltailBUBIIIIIIllllIBlIBlIBliailBlJllfllBllB
skarios, Kıbrıs’ta FedeTA
NEA
gazetesi,
polisin
suikastten
iki
gun
önce
°n kurulması ihtimali
adamlar
dgili bir soruya verdiği göstericileri dağıtmaya te­ yani 6 Mart 1970 te, o za­ amaçla Kıbrıs'a
göndermekle
suçlamakta
şebbüs
edip
etmediği
hu­
manki
Yunan
tiçişleri
Ba
aPta şöyle demiştir:
susunda hiçbir bilgi v e r­ kanlığı Genel Sekreteri La ve bu arada kendisinin de
das'a gönderdiği bir mek­ böyle bir plâna alet edil Korkarım ki bölünmüş memektedir.
Bu arada Rum gazeteleri tup, Atmada
yayınlanan mek istendiğini açıklaya
federasyon, Kıbrıs Cum
Lissarrides’e
düzenlenen
AVGİ gazetesi tarafından rak, Ladas'a ihtarda bulun
■yetinin dağılmasına yol
makta
ve 'bu caniyane
suikast
ile
ilgili
soruştur
­
aktır. Çünkü o zaman
açıklanmıştır.
Yorgacis mektubunda < plânlardan vazgeçilmediği
ls Cumhuriyetinin bfr malar hakkında çeşitli ha­
yayınlamaktadır - zamanki Yunan hükümeti­ takdirde, elindeki bütün bi
ası Türkiye, diğer par- berler
'da Yunanistan’la birle lar. FİLELEFTHEROS gaze­ ni Makarios Yönetimini de gileri halka açıklayacağım
tesine göre, somşturmala - virmeye çalışmak ve
ktir. Ben, böyle birşey
bu bildirmektedirnn hareket noktasını, s u iasını istemiyorum."
İZ
SAYFA: 3
öldürülen am calarının cesedi bulunmadık
ç a İsviçre bankalarındaki 10 milyonu
alam ay acak olan m irasçılar cesede
ödül koydular
DÜNYANIN EN PAHALI
CESEDİ: 1 MİLYON
Lübnan:
14 Kasım 1973 ta rih in ­
de Paris'in göbeğinde Lüb
nan asıllı bir silâh tüc carı olan Antoine Kamuh
kimliği bilinmeyen 3 kişi
tarafından kaçırıldı. Ken­
disinin gizli ve kanun dı­
şı birtakım işlerle uğraş
tığı bilinmekle beraber,
aradan geçen uzun süre içerisinde Kamuh'tan hiç bir haber alınamadı. Orta­
lıkta hemen birtakım söy
lentiler dolaşmaya başla dı.
Kimileri
kendisini
Beyrut’ta bir bankadan pa­
ra çekerken gördükleri ni belirttiler, kimileri ise
Kaddafi’nin bu garip silâh
tüccarını esir tuttuğu ka­
nısında olduklarını söyle­
diler. Ancak bütün bu söy
lentiler
hiç bir şekilde
doğrulanmadan kaldı.
İsviçre bankalarında 10
milyon liralık hesabı bu lunduğu öğrenilen Antoi­
ne Kamuh'un durumunun
açıklığa kavuşmasına her
keşten çok mirasçıları üzülmekteydi. Çünkü ban ka yöneticileri Kamuh’un
ölümü kesinliğe kavuşma
dan bankadaki
paradan
tek kuruşun bile mirasçı­
lara verilmeyeceğini açık
ladılar. Bunun üzerine e tekleri tutuşan mirasçılar
resmi bir açıklamada bu­
lunarak kendilerine amca­
larının cesedini getirene
yarım milyon lira ödeye­
ceklerini belirttiler. Bu açıklamanın hemen arka sından Riyad’daki bir ku­
marhanede krupiyerlik ya­
pan bir şahıs yeğen Colette ile bir telefon ko nuşması yaptı. Kimliğini
belirtmeyen krupiye mi •
rasçılara kendisine Fran
saya gidecek bir uçak bi­
leti sağladıkları takdirde
amcalarının cesedini ia
de edebileceğini söyledi.
Ancak tatminkâr bir ce vap alamadığı için girişi­
mi başarısız kaldı. Şimdi
ise amcasını kaçıranlar dan birisi olduğunu b e lir­
ten bir şahıs cesedi vere­
bileceğini,
ancak bunun
karşılığında öne sürülen
teklifin 2 katını istediğini
belirtti. Son anda alınan
haberlere göre, mirasçı lar bu teklifi kabul etmiş
bulunmaktadırlar. Nitekim
önümüzdeki günlerde ta raflar bir masaya otura caklar ve anlaşmalarını
imzalaycaklar. Öğrenildi ğine göre iki tarafın da avukatları anlaşmanın im zalanmasında şahit olarak
bulunacaklar. Daha son ra mirasçılar 1 milyon li­
rayı bankaya yatırıp blo ke edecekler, cesedi gör­
dükten sonra da bankada
bloke ettikleri parayı ser­
best bırakacaklar. Olay lar bu seviyeye geldikten
sonra, şimdi bütün dünya
y lilgilendiren husus An­
toine Kamuh'un yaptığı iş
ve kimliği üzerinde yo ğunlaşmış bulunuyor.
MİLYONER CESET
NE İŞ YAPARDI?
Kendisini kaçıranların ifadelerine göre, Antoine
Kamuh öldürülmek ama cıyla kaçırılmamıştı. Ken­
disi kaçıranlarca “ Hafifçe
tartaklanırken" kalb kri zinden ölmüştür. Öğrenil­
diğine göre
Riyad’daki
Velid Korayten silâh fab rikatörünün yakın dostu
olan Kamuh, kanunsuz iş­
lerinin yanında bir de Araplara silâh satan Avru­
pa ülkelerinden bu silâh
satışları karşısında korniş
yonluk almaktaydı. Özel tikle Araplarla Fransızlar
arasında silâh satışında
Kamuh arabuluculuk göre­
vi yapmakta ve böylece
Fransızlar'dan faiz almak
taydı. Ancak öğrenildiği ne göre Fransanın Arap fara yaptığı son Amx tank
larının satışında Kamuhan ödenmesi gereken pa­
ra Fransızlarca ödenme mişti. Hatta bunun üzeri­
ne Kamuh
bir Fransız
mahkemesine baş vura rak parasını tedarik et­
mek istediği sıradadır ki
kaçırılmıştı. İlgililerin ifa­
delerine göre Kamuh Is rail gizli servisi tarafın­
dan öldürtülmüş,
ancak
bu işlem profesyonel ka tillere yaptırılmıştı.
TÜRKİYENİN ALİCENAP
DAVRANMASI İSTENDİ
Londra:
Ingiliz gazetelerinin bübüyük bir kısmı önceki
günkü sayılarında Kıbrıs
sorununa yine geniş yer
ayırmışlardır.
Muhafazakâr
“ Daily
Telegraph" gazetesi, Tür
kiyenin, Yunan hükümeti­
nin, Yunan halkının da
desteği ile yeniden kon­
ferans masasına dönme sini sağlıyacak biçimde
Yeteri kadar
âlicenap
davranmasının kendi lehi
ne olacağı" görüşünü or­
taya atmıştır.
Gazete aynı yazısında,
Sovyetler Birliğinin, K ıb ­
rıs konusunda B.M. çer çevesi içinde geniş çap­
lı bir konferans toplanma
sim önererek
“ durumu
karıştırdığını" da yazmak
tadır.
Öte yandan,
“ Daily
M irror’’ gazetesi, Türk
yöneticilerinin
Kıbrıs'ta
kendileri için tehlikeli bir
oyun oynadıklarını İddia
etmiş, “ Türkler, sonu gel
meyecek kanlı bir savaşı
sürdürmek zorunda kala­
cakları bir adayı yönet­
mek istiyorlar mı?" soru­
sunu sormuştur.
B.M. Genel Sekreteri
Kurt VValdheim’in, Kıbrıs
konusunda geniş sorumlu
lukları bulunduğuna, bu­
na karşılık hiç bir yetkisi
olmadığına dikkati çeken
gazete, Türklerin, Kıbrıstaki tutumları ile sadece
Kıbrıslı Rumlar ve Yunan
Hükümeti ile değil, bütün
dünya ile alay ettiklerini
öne sürmektedir.
Muhafazakâr “ Daily
M ail" ise, Kıbrıs'ın şimdi
geniş bir mülteci kampı
haline geldiği görüşünü
ortaya attıktan sonra, bu
durumun bir gerillâ sava­
şına yol açacağı tahmi -
nin bulunmakta “ Filistin
ve Belfast’ta cereyan e *
denler şimdi
Kıbrıs'ta
tekrarlanacaktır."
de­
mektedir.
U iB lIB U lliB llB lIB lIB lIB llB M tlIB U lU lh B llIU lH B u a n fflIin r
Milli M ücadele
Yardım Fonuna
Yapılan bağışlar
31.8.74 tarihindeki
bağış listesi
30.8.74 tarihindeki
yekûn :
£22,477.195
Halide ve Hüseyin
Cahit Oarbaz
100.—
Dr. Altan Yavuz
100.—
Mustafa A. Galip
60.—
ISKA Kundura şirketi
30.—
Ahmet Aziz
25.—
Haşan Hüseyin
20.—
Saffet Ali Mulla Halil
20.—
Gökmen Yıldırım
20.—
Erdal Osman ve Eşi
20.—
Ergin Rıza Tuncel
20.—
Hatice Salih
20.—
Enver H. Umar
15.—
Nail Rıza
10.—
Mehmet Musa Eroğlu
10.—
Mustafa Kudbiddin
10.—
Salih Haşan Tahlr
10.—
Vasfiye Ahmet
10.—
Erbll Haşan Oktay
10.—
Cemal Ramadan G.E. 953 6.—
Salâhı Kaba (2. Taksit)
5.—
Erden Hakkı
5.—
Ferlha Ahmet
5.—
Tanyol M. Çeribaşı
5,—
Ersel Ahmet
5.—
Halil Haşan
5.—
Hulûs Tayip
5.—
Mehmet Dayıoğlu
5.—
Mustafa Haşan
5.—
Mustafa Hüseyin
5.—
Nabl Tayip
5.—
Taner Dayıoğlu
5.—
Fuat Mehmet P.E. 1239
5.—
Ahmet Reşat
3.—
Münever özdemlr
2.—
Naciye A kif
2.—
Yekûn 123,065.195
ÜNİVERSİTE ADAYLARI
YÜKSEK TAHSİLE GİTMEDEN
ÖNCE
TÜRKİYE'DE
ÖĞRENİM KILAVUZU
İSİMLİ KİTABI MUTLAKA
GÖRÜNÜZ
Kıbrıs’ta ve Ankara'da yapmanız
gereken işleri, bütün üniversite akade­
m i ve yüksek okulların tanıtılm asını,
yüzlerce ynrt adres ve telefon n am a rasını, burs yönetm eliğini ve aradığı r
nız her şeyi bu kitapta bulacak, kimse­
ye akıl danışm a lüzumunu hissetm e •
yeceksiniz..
'TÜRKİYEDE ÖĞRENİM KILAVU ZU " Bozkurt Gazetesi Ankara Muhabi­
ri ERGÜN AYDOGAN tarafından titiz
bir çalışm a ile tam üç yılda sizin için
hazırlandı.
BÜTÜN KİTAPÇILARDA
DUYURU
Kapalı bulunan atelyemizi açıp İşe baş­
ladığımızı müşterilerimize duyururuz.
M obilyacı
CAVİD M . RIZA
M ısırlı Sokak Hususi Yol, Lefkoşa
(Osman beyin kereste deposun yanında)
IR K IM IZ !
Ehliyet almanın çak kalay
bir yılı «ardır.
En güssl
•
%
ö* ra* a
metodlan
on makûl
fiyatlar
Arzu «don
H a n ım la r*
Kültürlü Hanım
Hocalar.
SABRI’S 0RIENT
RESTAURANT
GİRNE
30 Ağustos'tan itibaren eskiden ol­
duğu gibi çeşitli Türk ve ecnebi ye m ekleri ile hergün öğlen ve akşam
açılacağını sayın halkımıza duyuru ruz.
SABRI'S Orient
Yukarı Gime
T E K İN B İR İN C İ
ŞOifiR OKULU
İM, GİRNE CADDESİ
VE GİRNE YOLU (ASPAVA)
LEFKOŞA
it
Yunanlılara
yapılan
kurun gerçek niteliği
a n la şıld ı:
Fransa, Ege’ de çıkarılan
petrnle göz d ikti!...
¥
Yunanistanın niyeti M IRAGE’ların ücretini petrnlle ödemek
ANKARA, — Ege petrolüne
göz diken Fransa, Kıbrıs soru
nunda Rumları desteklemesi­
ne karşılık
olarak, Yunanis­
tan'la petrol pazarlığına otur
muştur. Ege Denizi'ndeki pet­
rollerin aranması ve İşletilme­
si için, Atina ile Paris hükü­
metleri arasında şimdilik giz­
li tutulan görüşmelerin yapıl
makta olduğu Ankara’ya gelen
haberlerden öğrenilmiştir.
Fransa ile Yunanistan ara­
sında pazarlık konusu yapılan
Ege petrol bölgesi ise, Türkiye
’nin kıta sahanlığında bulun­
maktadır. Türk hükümeti, on
iki adaların
batısında kuzey­
den güneye doğru uzanan böl
gede petrol aranan ve işletme
hakkını
Türkiye
Petrolleri
Anonim Ortaklığı’na vermiştir
Türkiye, bu suretle Ege Deni­
zi'ndeki adaların kıta sahanlı­
ğının Anadolu'ya ait bulundu­
ğu yolundaki resmi görüşünü
uygulama alanına koymuş bu
lunmaktadır.
Ote yandan, Fransa’nın Ege
petrolleri hakkındaki
niyeti,
Ingiltere’de yayınlanan Times
gazetesi tarafından da açıklan
mıştır. Bu gazete önceki gün
bir yorumunda şöyle demiş­
tir: "Fransa, silâh satmaya he
vesli olduğu kadar, Ege pet­
rolüne de göz dikmiş, bulun­
duğu için, 1960'larda Araplar
dan istifade ettiği gibi, şimdi
de Yunanlılardan
istifadeye
çalışıyor. Avrupa da her za­
man olduğu gibi
Fransa’nın
peşinden gitmekte.
Ege petrolleri İçin Fransa
ile pazarlığa oturan Yunanis­
tan bu konuda yapacağı anlaş
mayla çok yönlü faydalar sağ
layacağını
hesaplamıştır. Dip
lomatik çevrelerin belirttikleri­
ne göre, Yunanistan'ın hesabı
başlıca şu noktalara dayan
maktadır:
1 Satın aldığı Mira] uçak­
ları ve modern tanklar yüzün
den Fransa'ya
geniş ölçüde
borçlanan
Yunanistan, borcu
nun bir kısmını. Ege petrolleri
nln işletme imtiyazını vermek
suretiyle karşılamayı düşün­
mekte, silâh alımında doğan
borcunun ödenmesini, Ege'de
petrol üretimine
geçilinceye
kadar
erteletmek istemekte
dir.
2 Fransa'nın Türk kıta sa
hanlığında petrol aramasına
Türkiye'nin karşı
çıkacağınj
düşünmekte ve
Türkiye ile
Fransa’nın petrol meselesi yü
zünden karşı karşıya geleceği
ni hesaplamaktadır.
3 Fransa’nın petrol arama
çalışmaları yüzünden. “ Çıkar
larını korumak” gerekçesiyle,
Ege ve Doğu Akdeniz’e do-
UlllllllllllliaMailllilillUllflIllllItillllltlIlllllUlUlialUillUIllIilllllllllllllinVllllllllllllllllllllllllliailllllllBlililllilliailllllltanillllllilllllllinillllllinillHIIIIIIIIII
Edvvard Kennedy’yi tem silen Kıbrıs’a gelen
Amerikan Heyetine Türk
göçmenlerin durumu
yerinde gösterildi
LEFKOŞA:
Birleşik Amerika Senatosu,
Göçmenler Alt Komitesi Baş
kanı Senatör Edvvard Kennedy
nin özel temsilcisi olarak 3
kişilik bir heyet, dün Çalış­
ma, Rehabilitasyon ve Sosyal
İşler Üyesi İsmet Kotak ve
Savunma Üyeliği
yetkilileriy
le birlikte Türk bölgelerinde
incelemelerine
başlamıştır.
Heyet Başkanı verdiği demeç
te, Kıbrıs Senatör Kennedy
ve Birleşik Amerika Senatosu
adına adadaki insancıl sorun­
ları incelemek amacı ile gel­
diklerini bildirmiştir.
Adanın
çeşitli bölgelerini gezdiklerini,
dün de bazı Türk bölgelerini
ziyarete ettiklerini anlatan he
yet başkanı, Kibrisin bazı ke
simlerinde trajik
olayları ye­
rinde gördüklerini söylemiştir.
KOTAKTN DEMECİ
Bu arada İsmet Kotak, Amerikan Heyetinin
temasları
hakkında verdiği demeci, “ so
run göçmen sorunu değil, 20
yıldan beri devam eden silâh
lı mücadeleyi artık masa ba­
şında topluca coğrafik esasa
dayalı Federal Kıbrıs Cumhu­
riyetinde çözmek sorunudur"
demiştir. 11 yıldan beri 20
bin Türk
göçmenin
sıkıntı
içinde
kendi topraklarından
barınaklarından uzak yaşadı
ğını kaydeden Kotak, 1963’de
binlerce Türkün evi yakılmış,
KATLİAM
(Birinci sayfadan devam)
revli Türk askerlerinin Birleş­
miş M illetler Barış Gücü as­
kerlerinin gözleri önünde yap­
tıkları kazıdan sonra çıkarılan
cesetlerin durumu masum ve
savunmasız soydaşlarımızın ön­
ce bağlandıkları,_sonra kurşun­
landıkları ve bu’ yetmiyormuş
gibi sonra da yakılarak toplu­
ca gömüldükleri bütün açıklığı
ile gözler önüne serilmiş ve
vahşet yabancı basın mensup­
larınca da resimlerle tesbit
edilmiştir.
“ Sırtı dönük olan 95 yaşın­
da ve şu adamın babasıdır.
Hemen önümüzdeki 14 yaşın­
da bir kızdır. Şurada topluca
gördükleriniz de 75 kişidir­
ler" Bunlar kazıyı yapan köylü
lerin gazetecilere cesetler çı­
karıldıktan sonra söyledikleri
dir. 80'e yakın
soydaşımızın
cesetlerinin çıkarıldığı büyük
çukurun Sandallar
köyünün
girişinde 200 metre kadar ile
ride bir çöplükte 95 yaşındaki
ihtiyar ile ve 14 yaşındaki kız
çocuğunun ve kucağında ço­
cuğunu tutan bir kadının cese
di tanındı. Diğer 75 kişi ara­
sında da kadınlar, yaşlılar ve
bebek denecek yaşta çocuklar
vardı.
Sütlüce’de
ikamet
eden
Mustafa isimli bir soydaşımız
babası olan 95'llk ihtiyarı Hü
şeyin Osman’ı hemen tanıdı.
Cesetlerin hemen hemen hep
si de birbirlerine bağlanmış
ve yakılmış olarak bulundu.
Çoğunun
vücutlarında
kur­
şun yaraları da vardı. Kadınlar
çorapları veya
elektrik kür­
danları
ile
bağlanmışlardı.
Mustafa Muratağa babasının
cesedinin yanısıra kızkardeşinin oğlu 10 yaşındaki Ahmet
Erdoğan’ın,
dayısının eşi 6Q
yaşlarındaki eşi Havva Derviş
in 40 yaşındaki Ayşe Süley­
man'ın ve 14 yaşındaki Ayşe
Hasan’ın cesedini de tanıdı.
Yaşlı bir
Türk çobanının,
Taşlı Milya köyünden bir baş
ka çabanın ikazı üzerine böl­
geye giderek yaptığı araştır­
ıma sonucu toplu
mezarlar
meydana
çıkarılmıştır. Çıkarı
lan ve kimlikleri tesbit edde­
meyen soydaşlarımızın kimlik
tesbitl
çalışmalarına
buğun
de devam edilecektir.
yıkılmış halde 103 yerleşme
uzaklaştırıldığı­
merkezinden
na parmak basarak, "Bu kar­
deşlerimiz halâ göçmendirler.
Türkiyenin yardımları sayesin
de
ayakta
kalabilmişlerdir.
Hiçbir uluslararası örgüt ken
dilerine el uzatmadı, kendine
hükümet süsü veren Makarios
ve suç ortakları el uzattırma
dılar." demiştir.
BUGÜNKÜ DURUM
Kotak, bugünkü durumu da
şu şekilde anlatmıştır:
“ Şimdi Mağusa’da sur dı
şında 2000 evimiz yakılmıştır.
Yunan askeri kuvveti her girI lllllllllin illllllıiu illllllllll^ lllf lllllllllllll'llllll
ı
diği yeri ateşe vermiş, halkı­
mızı evsiz — barksız bırak­
mıştır. Güneyde binlerce kar
deşimiz göçmen
durumuna
sokulmuştur. Evlerinden alı
nan kardeşlerimiz
hapsolun
muşlardır."
GERÇEKLER GÖSTERİLDİ
Bütün bunların heyete izah
edildiğini, trajedi
yerlerinin
gösterildiğini,
göçmenlerimiz
le konuşma olanağı sağlandı
ğını belirten Kotak, sözlerini
şu şekilde bağlamıştır:
"Gerçekler elbette ç ift yön
lüdür ve bunları onların da
takdir ettiğine
inanıyorum."
nanma göndereceğini bu do­
nanmanın
gerektiğinde Yuna
nistan'a yardım edeceğini um
maktadır.
4 Türkiye'nin Anadolu kıta
sahanlığında petrol arama ça
lışmalarına
karşı çıkacağını
bildiğinden, dünya
kamuoyu­
na. “ Türkiye, Kıbrıs'tan sonra
Ege Denizi'ndeki Yunan hakla
rina da sahip çıkarak, emper
yolist emeller beslediğini orta­
ya koydu” propagandası yapa
cağını sanmaktadır.
5 Halen Ege’de faaliyet gös
teren Amerikan
şirketlerinin
karşısına Fransa'yı çıkararak,
petrol şirketlerini telâşlandır
mak istemektedir.
Yunanis
tan'ın hesabına göre, Ameri­
kan petrol şirketleri, Ege'deki
arama ve
işletme haklarını
Fransaya
kaptırmamak için,
ABD hükümetini
Yunanistan1
la İyi geçinmeğe
zorlayacak
lardır.
6 Kıbrıs'ta uğradığı yenilgi
nin açısını. Fransa'nın deste­
ğiyle, Ege’deki Türk haklarına
el koyarak çıkaracağını ve kı
rılmiş olan ulusal gururunu ta
mir edeceğini düşünmektedir.
■
£
rrİA
iV
yM M
iSİSi»
Tarihin kaydetmediği bir vahşet... Kadın erkek, genç ihtiyar, çoluk çocuğun hunharca öldürülerek gömüldüğü çöplük kuyu­
sundan çıkarılan masum soydaşlarımızın baş, kol, ayak parçaları.
Murataga'da herkes ağlıyordu:
i* * * * !"
ilk küreği sallayıştı
küçücük bir el
TÜRKİYE'NİN PETROL
ÇALIŞMASI
Ege Denizi'ndeki Türk kıta
sahanlığında
petrol aramak
için kiralanmış olan Geophisi
cal Survey isimli Amerikan
petrol araştırma
gemisi, ça
lışmalarını Karadeniz’de sür­
dürmektedir. Enerji
ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri
Kıbrıs
buhranı
dolayısıyle
Ege Denizi'ndeki arama çalış
malarının bir süre için ertelen
diğini belirtmişlerdir.
Ancak
öğrenildiğine göre, Amerikan
ERGÜN AYDOĞAN
hükümeti, Türkiye ile Yunanis
tan arasında yeni bir sürtüş­
meye meydan vermemek için (Resimler: BOYSAN HAŞAN)
bu geminin
Ege Denizi’nde
arama çalışmaları yapmasına
Muratağa’da meydana çıkarı­
karşı çıkmaktadır.
lan korkunç katliamın devam
Mayıs ayında, Çandarlı ara
eden kazılarını görmek üzere
ma gemisi Ege'de araştırmadün gece gazeteci arkadaşlarla
çalışmalarına çıkacağı sırada,
köye gittim. Mücahitlerimizle
Atina hükümeti, Amerika’ya
Mehmetçikler ellerindeki kaz­
"Çandarlı Ege’de sadece araş
ma ve küreklerle çalışmalarına
tırma yapacaksa, Yunanistan'
devam ediyorlardı. İşlerin ra­
ın bunu protesto etmekle ye
hat yürümesi için küçük bir
tineceğini, ama kuyu açmağa
jeneratör getirilmiş, geniş bir
kalkarsa, Yunan donanmasının
saha aydınlatılmıştı..
Çandarlı’yı batıracağını" bil­
Başçavuş Mehmet Şaşmaz
dirmişti.
ile bir Mehmetçik çöp yığını
nı eşelemeye başladılar. Daha
ilk küreği sallayışta küçücük
bir el çıktı.. Dirseğinden kop­
muş bir el. Bir yaşındaki ço­
cuk eli... Sonra yüzüstü yatmış
bir vücut göründü. Üzerindeki
yığını aldılar. Baktık ki elleri
arkasında bağlı... Başını aradı­
lar, bulamadılar.. Ayaklarından
biri de yoktu... Kemikleri etle­
rinden ayrılmıştı... Yavaşça
toplayıp insanlığın yüz karası
büyük yığına kattılar...
Kazı devam etti.. Kaldırılan
her yığının altından bir insan
uzvu çıkıyordu. Ayaklar, eller,
kollar, hep bağlıydı...
Yirminci dakika dolarken ıs­
lak iki kafa buldular. Üzerleri
etsiz, saçsız, ense kısımların­
dan deliktiler.. Bölgenin komu­
tanı olan Yarbay bu delikleri
göstererek "buraları kurşunlan­
mış" dedi. Ve devam e tti:
"Demek ki önce elleri, ayak­
ları bağlandı. Sonra enselerin­
den kurşunlandılar. Gördüğü­
nüz bu çukura atılarak yakıldı­
lar. Arkasından da buldozerle
çöp ve molozlarla kapatıldı­
lar."
Manzara dayanılır gibi değil­
di. İstisnasız herkes ağlıyordu.
Hele köyün imamı elini göğe
• n n ıın a ıııııııııiiiııııııııııiM u ıiiiııım ıııııııııııa ııııııııııııııa ııa ıııııa ıııııııııid iıııııııiü a ın
Türklere
Fileleftheros
dostluk elini uzatıyor!
FİLELEFTHEROS
gazetesi,
Kikis Talarides
imzasını taşı
yan bir yazısında,
Rumların
bundan sonraki
politikasının
Türklerle
aralarında samimî
bir dostluk
köprüsü kurmak
yönüne dönük bir politika ol­
ması gerektiği
görüşünü sa
vunmakta, şunları
yazmakta­
dır:
"Aşikârdır ki, askerî denge
bizim aleyhimizdedir.
Dolayı
sıyla askerî harekâta başvur
mak bizim İçin akılsızlık ola
çaktır. Şunu da kabul etmeli
yiz ki, hiçbir ülke bize bilfiil,
yani askerî
bakımdan yardı­
ma koşmamıştır. Bu tabiidir.
Hiçbir ülke, hayatî çıkarları
tehlikeye düşmedikçe savaşa
girmez.
Askerî harekâta girişemeye
ceğimize göre, mücadelemizi
yalnız politik ve diplomatik
alanda yürütebileceğimiz şüp
hesizdir. Kıbrıs Türklerine kar
şı tutumumuz, gerçekten ku­
sursuz bir biçim
almalıdır.
Kontrolümüz altındaki Kıbrıs
Türkleri, mümkün olan en iyi
muameleye tabi tutulmalı ve
onların evlerine, işlerine dön
melerine müsade edilmelidir.
Türklerin, Rumlara yaptıkları
kötü muamele, bizi Türklere
karşı kaba
davranmaya sevketmemelidir. Biz,
alicenaplı
ğımızı göstermeliyiz. Bizim gi
bi insan olan Kıbrıs Türkleri­
ne karşı şimdiye kadarki tutu
mumuzun tamamıyle kusursuz
bir tutum
olmadığını kabul
etmeli bundan sonraki tutumu
muzu ona göre ayarlamalıyız.
Bize öyle geliyor ki, bura­
da Kıbrıs'ta yapacağımız mü­
cadele,
uluslararası alanda
yürüteceğimiz
mücadeleden
daha önemlidir. Gerillâ sava
şından söz edenler olmuştur.
Bence bu yersizdir. Kıbrıs so
runu hiçbir zaman şiddet yo­
luyla çözümlenecek bir prob­
lem olmamıştır.
Kıbrıs soru­
nu, iki toplum arasında dost­
luk ve anlayış yoluyla çözüm
lenecek bir problemdir. Geril­
lâ savaşı hiçbir sonuç vere
mez.
Gerillâ savaşı büyük
bir
sefalet getirecektir.
Çünkü
Türk ordusu sert tepki göste­
recek ve halkımız, bunun so­
nuçlarından
kurtulamayacak
tır. Şiddetin gözü kördür. Bun
dan dolayı,
masum insanları
da darbeler. Halkımız, 20 yıl­
dan beri yaşamakta olduğu
şiddetten nefret etmiştir.
Kıbrıs
Türkleri bu Ada'da
yüzyıllar boyunca, bizimle bir
ilkte, aynı İdareler, aynı/şart
/ /
lar altında yaşamışlardır. Do
layısıyla, Türklerin hayat tarzı
düşünce
tarzı, Türkiye'deki
kardeşlerinin
hayat
tarzına
benzeyemez. Muhakkaktır ki,
Kıbrıs Türkleri bazı alanlarda,
Türkiye’deki
kardeşlerinden
daha gelişmiştirler. Bu insan­
ların, Türkiye'deki
kardeşleri
ne benzemek
isteyeceklerini
sanmıyorum.
Bence
onlar,
kendi kendine yeten ayrı bir
varlık olarak yaşamak isteye
çeklerdir.
Bizim Kıbrıs Türklerine kar
şı politikamız,
öteden beri
hatalı bir politika olagelmiş­
tir. Ingilizlere karşı mücadele
ye giriştiğimiz günden beri,
Kıbrıs Türklerini uzak tutmuş
ve Ada’nın geleceği hakkında
onların söz sahibi olamayacak
larını öne sürmüştük. Ingiliz
ler, bizim bu tutumumuzu is
tismar ederek, Türkleri aleyhi
mize çevirmişlerdir. Biz bunu
tahmin etmeli
ve Ingilizlere
karşı mücadelemizde, Türkleri
yanıbaşımıza almaya çalışma­
lı idik. Türkler, yüzyıllar bo­
yunca, bizimle barış içinde ya
şamışlardı. Bizi
tanıyorlardı,
biz de onları tanıyorduk. Her
halde bizim kendilerine sami­
mî bir şekilde yaklaşmamızı
reddetmeyeceklerdi.
Fakat
şimdi iş işten geçmiştir. Geç
mişin hatalarını düşünüp üzül
menin bir faydası yoktur. Şlm
di bu hatalı tutumdan kimin
sorumlu olduğunu
araştırma
mn da zamanı değildir. Hepi
miz de az çok sorumluyuz.
Şimdi yapmamız gereken şey,
Kıbrıs Türklerine karşı tutumu
muzda tam bir değişikliktir.
Onlara yaklaşmalı, onlarla ba
rışmalı ve onlarla birlikte Kıb
Kısaca şunu belirtmek iste­
riz ki, şimdi dikkatimizi Kıbrıs
Türklerinin güvenini kazanmak
yönüne çevirmeliyiz. Hükümet,
Kıbrıs sorununun, tüm Kıbrıslılar için mutlu bir çözüm şek­
line giden tek köprünün, Ada
Türkleri ile Rumları arasında
kurulacak bir dostluk köprüsü
olduğunu gözönünde tutarak
bu mücadeleyi plânlamalıyız."
ÇİN RUSYAYI AKDENİZ’DE
GENİŞLEMEYE ÇALIŞMAKLA
SUÇLADI
bunalım karşısında değişme­
yen tek taktiği, genişlemek ve
Akdenizde nüfuzunu artırmak
tır." demiştir.
Çin Halk Cumhuriyetinin
resmi yorumunda Kıbrıs uyuş
mazlığının genişletilmiş
bir
uluslararası konferansta ele
alınması yolundaki Sovyet tek
lifinin ayni amaçla ortaya atıldığı görüşüne de yer veril­
miştir.
L b » lsml
açıp hıçkıra hıçkıra dı
layınca kimse dayanaı
duğumuz yere çöktük... Dua
tince imam bölgenin komutanı­
na sarıldı. "Köyümüz karardı"
dedi. "Kimsesiz kaldık" dedi,
"Bizi kurtardığınız için, Kıb­
rıs'ı kurtardığınız için sağolun,
varolun evlâtlarım" dedi. Göz­
yaşları birbirine karıştı...
Kazı bugün devam edecek,
Bü
Gördüğüm kaderiyle yığın çokı tai)u| We(
büyük... Korkarım yüz
hitaben
nı çok aşar...
özellikle
terinin
taş hı
»e Kıbrıs
11 yıldır
'inin pere
lan sahi
İz” demiş
'dan lı
Ecev
Ij Ekim 19
dönem
ıln bii
yeniden jş|,
belirterek
hin
, aynlıldi
rıs'ı kurtarmaya çalışmalıyız.
Aksi takdirde, Kıbrıs'ın çenre
si değişecek ve biz onu, tamamıyie Kaybedeceğiz.
Biliyorum ki, Türklere bı
şekilde yaklaşmak zordur, fa
kat imkânsız değildir. 1963
üzücü olaylarından önceki dev­
reye dönmeyi ciddiyetle düşün
meliyiz. 1963 olaylarından ön­
ceki devreye dönelim derken
o zamanki Anayasal düzenin
iadesini kastetmiyorum. Kıb­
rıs'ın Anayasal sorunu, iki top­
lum arasında güven havasının
iade edilmesinden sonra halle­
dilecektir. Kıbrıs'ın şimdiye ka
darki dramı, iki toplum arasın­
daki güvensizliğin bir sonucu­
dur. 1963 olayları, gereksiz bir
trajedi idi. Bu olaylar, Türkler­
le Rumlar arasında kanlı bir
uçurum yaratmıştır. Bu uçurum
kapatılmalı, yerlerinden edilen
Türk, Rum herkesin, yuvasına
dönmesi temin edilmelidir. Bu
şekilde Türkler ve Rumlar, yüz İşte 20 yaşlarında genç bir kız eli başının altında yüzükoyun topraktan çıkarılıyor F lh i» c ;nı n t
.
yıllar boyunca, barış içinde bir­ naylon gömleği görülüyor..
çiKarıiıyor. Elbisesinin fermuarı açılmış, altından
likte yaşadıkları yerlere dön­
müş olacaklardır. Bu da ekono­ iiıııarıiııııııııaııınaıııııııııııııııııaıııııaııııııııaııııııııiııaııııııı.ııııııııjıııııınııııaııiıııın,, ı » . . i i lı .u « lı ı ı ı ı « m . ı . . ı ı . » , ı ı « ı „ , t , u l l i „ i l | „ „ l l l , | I , l t | l i | | l l l l ı | l ı ı ı ı ı t | ı ( u | | ı i r a M ı | w w H | M t n M ( | t ) ( i ı | i - ı
mik yardımlarla kalkınma yo­
lunu açacaktır. Beraberce ya­ Bugün IÇ-KO-BlRLlK’le protokol im zalanıyor
d ün a k şa m
so n a eren
dünya
şama, iki toplum arasında gü­
i 'i " i n t n ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı ı ,ı ,l ı ı ,n ,l„ l i l ıl l l „ l„ l l l l l | , l l , 1 1 |1 ||1 I|||11||lil|i|ıi||1|ıl||lı||||1||1|||||1„ 1,llllll,,
ven duygusunu iade edecektir
ki, bu çok önemlidir.
•ııaııaıiKiaıııuatıaııaııaııaııaıiBiıaiiaıiBiıaııaııaııaııaııaıııııaııaııaııaııaııanaıiBiıaııaııaıifliıaııaııaı<aııaıiBiıiJiiTtaft
PEKİN :
Çin Halk Cumhuriyeti Sovyetler Birliğinin Kıbrıs soru­
nuna çözüm bulmak yerine
genişleme ve Akdenizde nüfu
zunu artırmak amacıyle karış
tığını öne sürmüştür. Resmi
Yeni Çin Haber Ajansınca ya
yınlan bir raporda Sovyetler
Birliğinin
Kıbrıs konusunda
sık sık taktik değiştirdiği be
lirtllerek "bu ülkenin adadaki
l w |V
| İtlerine 1
| > f rl
M * ;,:
“ Dostlık Köprüsü” başlıklı yazışımla
I I
S ü !î
NARENCİYE BAHÇELERİNİN
BAKIMI VE ÜRÜNÜN
İHRACI YAPILACAK
LEFKOŞA
Kibrisin Türk kontrolü altın
da bulunan bölgelerindeki eko
nomik durumu görüşmek üze­
re adaya gelen Türk heyetleri
çalışmalarını sürdürmektedir
ler.
Kıbrısta bulunan Tarım
Bakanlığına bağlı bir heyetle
İçel Kooperatifler Birliği Yö­
neticileri, tarımsal ürünlerin
değerlendirilmesi için gerekli
te d
b ....................................
ibirleri
almaya başlamıştır.
Kısa adı “ İÇ— KO—BİRLİK"
olan İçel Kooperatifler Birliği
yöneticileriyle Kıbrıs oto nom Türk Yönetimi ilgilileri
arasında tarım ürünlerinin ö zellikle naranciyenin değer lendirilmesi için bugün
bir
protokol imzalanması beklen­
mektedir. Verilen bilgiye göre
“ |Ç _ K O — BİRLİK" bundan
böyle, Omorfo, Lefke, Girne
ve Mağusadaki narenciye bah
çelerinin bakımı ve elde edi
lecek ürünün ihracı konusun­
da Türk yönetimine yardımcı
olacaktır.
TURİZMLE İLGİLİ
ÇALIŞMALAR
Tarım Heyet üyeleriyle Türk
Yönetimi üyeleri
kırsal alan
da kısa sürede olumlu so nuç alınabilmesi için
yeni
bir örgütlenmeye
gidilmesi
yolunda karara varmışlardır
Turizmle ilgili
konuları ince
lemek üzere bir süredir Kıb
rısta bulunan turizm heyeti
ise çalışmalarını tamamlaya
rak Lefkoşadan ayrılmışır He
yet. Kıbrıstakl çalışmaları sı
rasında turistik tesislerin ka
pasiteslni tesbit ederek bu
tesislerin yeniden işlemeye
açılabilmesi için alınması ge
reken tedbirleri kapsayan bir
rapor hazırlamıştır.
«Sürtüğü k
«w, bir iıi
ulusça
Kibri
Pemok
SERBEST GÜREŞ ŞAMPİYONASINDA
''IIIIBIIBllB»IBIIBIIBtllllBIIIJiailBIIBllBllBllBll|liaiiaiiainiiailBtlBllBllBllBl»B»BIIIMllllUİII*,lW'
TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ OLDU
İstanbul'da yeralan 15. Ser
best Güreş şampiyonası dün
sona erdi. Neticede Türk takı
mı üçüncü olmuştur. Sovyet­
ler Birliğinin birinci Bulgaris
tanın ikinci sırayı aldığı şam
P yonada Ali
Rlza
Xlan ve
A
kd^öfİ Mehmet
MZhn gümü5Akdağla
Güçlü Vehbi
bronz
madalya kazandılar.
23 ülkeden 146 güreşçinin
katıldığı
15
,
Serbest Güreş
şampiyonasının
takım sırala
ması şöyledir.
8
1- Sovyetler Birliği 52 puan
?*y%SaV,8tan 29 Puan H
?■
YE 25 puan
4- Moğolistan 18 J puan
I: SS?,'7 * p“"
7. Iran
8- D. Almanya
9- B. Almanya
Şampiyonanın
ması gereken
BW —
14 te başla
ğiindüz seansı
<■.b" süre er-
Şampiyonanın
dün yi
son karşılaşmalarında 52
da Ali Rıza Alan Sovyet
e ra b e re
cisi Dimitriosla b----,
larak dünya İkincisi oldu.
*V,
S
w
82 kiloda Mehmet Uzunsa
D. AlmanyalI rakibini sayı
yenince Türk takımına oır
müş madalya daha kazaı
62 kiloda Vehbi Akdefl
gar Yekofa, 68 kiloda
met Sarı Iranlı Gülevıye
ile yenildi. Mehmet Sa
ha sonra Sovyet rakibin®
la yenildi. Akdağ üçüncü,
dördüncü oldu.
90 kilo güreşçimiz M ,.
Güçlü ise Bulgar ^
son saniyelerde verdiği
larla 5— 4 yenildi. Bu
Güçlü sıkletinde dünya
cüsü oldu.
15. Dünya Serbest Şampiyonasında üçüncü
Türkiye geçen yıl Ta
sekizinci sırayı almıştı-
ı.,-
Download