Bronkoskopik İşlem ve Hasta Özellikleri ile Serum Lidokain Konsantrasyonu Arasındaki İlişki Mukadder TİRYAKİ, Gülru POLAT, Gülay UTKANER, Enver YALNIZ, Ufuk YILMAZ İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İZMİR ÖZET Bu çalışmanın amacı; tanısal amaçlı bronkoskopi uygulanan hastalardaki serum lidokain düzeyinin işlem sonunda toksik düzeye ulaşıp ulaşmadığı, hasta veya uygulanan işlem özelliklerine göre konsantrasyonunun değişiklik gösterip göstermediğinin araştırılmasıdır. Çalışmaya tanısal amaçlı bronkoskopi uygulanan, bronkoskopi için genel tetkikleri uygun olan, karaciğer, böbrek, kalp hastalığı bulunmayan, gebe olmayan 50 olgu alındı. Üst hava yolu anestezisi için %10’luk “pump sprey” ve trakeabronşiyal ağacın anestezisi için %2’lik ampul formunda lidokain kullanıldı. Hastalardan üst hava yolu anestezisinden 15 dakika sonra (zaman 1) ve bronkoskopi işlemi bitiminden 30 dakika sonra (zaman 2) olmak üzere iki kez venöz kan örneği alınarak serum lidokain düzeylerine bakıldı. Uygulanan toplam lidokain dozu en az 160 mg, en fazla 600 mg (ortalama 361.8 ± 92.6 ) olarak bulundu. Kilogram başı uygulanan miktar ise en az 2.28 mg/kg, en fazla 6.85 mg/kg olup ortalama 5.27 ± 1.26 mg/kg’dı. Serum lidokain düzeyi 5 olguda 5 µg/mL’nin üzerine çıktı, ancak toksisite belirtisi gözlenmedi. Serum lidokain düzeyi üst hava yolları anestezisinden sonra 2.66 ± 1.5 µg/mL, bronkoskopi işleminden sonra 2.53 ± 1.56 µg/mL bulundu. Anestezinin hiçbir şekli tamamen güvenilir değildir. Yine de lidokain, fiberoptik bronkoskopi için lokal anestezik ajan olarak önemli bir emniyet aralığını sunar. Sonuç olarak olguların yaşı, cinsiyeti, ağırlığı, sigara içimi, uygulanan lidokain miktarı, uygulanan bronkoskopik işlem ile serum lidokain düzeyi arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Kalp, karaciğer, böbrek hastalığı olmayan bronkoskopi uygulanan olgularda toplam ortalama 361.8 ± 92.6 mg’a (5.27 ± 1.26 mg/kg) kadar lidokain dozunun güvenle verilebileceğini tespit ettik. ANAHTAR KELİMELER: Bronkoskopi, lidokain SUMMARY THE RELATION BETWEEN SERUM LIDOCAIN CONCENTRATION AND PATIENT CHARACTERISTICS, BRONCHOSCOPIC PROCEDURE The aim of this study was to evaluate the serum lidocain level whether reaching toxic level at the end of the procedure and changing concentration from patient to patient. Fifty bronchoscopy applied cases contained in this study whose criterias suitable for bronchoscopy and did not have liver, kidney, cardiac diseases and not pregnant. 10% pump spray form lidocain used for upper airway anesthesia and 2% ampule form for tracheabronchial tree anesthesia. Serum lidocain levels measured by taking venous blood sample at 15 minutes later than upper airway anesthesia (time 1) and 30 minu- 282 Solunum Hastalıkları 2002; 13: 282-287 Bronkoskopik İşlem ve Hasta Özellikleri ile Serum Lidokain Konsantrasyonu Arasındaki İlişki tes later than bronchoscopy procedure (time 2). Total lidocain dose was used minimum 160 mg, maximum 600 mg (mean 361.8 ± 92.6). When it was calculated for mg/kg, it was minimum 2.28 mg/kg, maximum 6.85 mg/kg mean 5.27 ± 1.26 mg/kg. Serum lidocain level was above 5 µg/mL in 5 cases, but toxicity symptoms were not observed. Serum lidocain level was 2.66 ±1.5 µg/mL after upper airway anesthesia, 2.53 ± 1.56 µg/mL after bronchoscopy procedure. No type of anesthesia is confident. But lidocain gives large confidence interval as local anesthesic for bronchoscopy. In conclusion, we could not find relationship between serum lidocain level and age, sex, weight, smoking, lidocain amount, applied bronchoscopic procedure. Lidocain can be given up to mean 361.8 ± 92.6 mg (5.27 ± 1.26 mg/kg) confidently in cases with no cardiac, liver, kidney diseases. KEY WORDS: Bronchoscopy, lidocain GİRİŞ GEREÇ ve YÖNTEM Fiberoptik bronkoskopi (FOB), komplikasyonlarının minimal düzeyde olması, lokal anestezi altında kolayca uygulanabilmesi, işlem için az sayıda kişinin gerekmesi ve hasta tarafından kolayca tolere edilebilmesi nedeni ile göğüs hastalıkları kliniklerince tanı ve tedavi amaçlı olarak kullanılan vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir (1-4). Kasım 2000 ve Ağustos 2001 tarihleri arasında kliniğimize yatan tanısal amaçlı bronkoskopi uygulanan 50 hasta çalışmaya alındı. Uygulamanın konforu açısından önemli bir nokta hastanın premedikasyonu ve etkin bir lokal anestezinin sağlanmasıdır. Premedikasyonda amaç orofarengeal ve bronşiyal sekresyonların azaltılması ve anksiyetenin ortadan kaldırılmasıdır. Tüm olgularda sigara anamnezi sorgulandı ve paket yıl olarak kaydedildi. Başarılı bir hava yolu anestezisi altında uygulanan bronkoskopi, ortalama kan basıncı ve kalp hızında sadece minimal artışlara neden olur. Bu amaçla uygulanan yöntemler; transtrakeal blok, süperior larengeal blok, topikal anestezidir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan topikal anestezi yöntemidir. Bu amaç için lidokain (%2-4), tetrakain (%2), benzokain (%10-20) ve kokain (%4-10) kullanılabilir. En sık kullanılan lokal anestezik lidokaindir. Diğerlerine göre daha az toksik ve etki süresi daha kısadır. Toplam 400 mg’ın altındaki lidokain dozu, erişkinlerde toksisite riski olmadan ve toksik kan seviyelerine ulaşmadan rahatça tolere edilir. Fakat pratikte bu miktar zaman zaman aşılabilmektedir. Toksik semptomlar serum lidokain düzeyi 5 µg/mL’nin üzerine çıktığı zaman görülür. Topikal anestezik ajanların sistemik toksik etkileri; nöbetler, solunumun durması ve methemoglobinemidir (1,2,5). Bu çalışmada tanısal amaçlı bronkoskopi uygulanan hastalardaki serum lidokain düzeyinin işlem sonunda toksik düzeye ulaşıp ulaşmadığı, hasta veya uygulanan işlem özelliklerine göre serum lidokain düzeyinin değişiklik gösterip göstermediğinin araştırılması amaçlanmıştır. Solunum Hastalıkları 2002; 13: 282-287 Herbir işlem için bilgilendirilen ve izinleri alınan olguların tümü bronkoskopi için uygun kriterlere sahipti. Kalp, karaciğer, böbrek hastaları ve gebe olgular çalışmaya dahil edilmedi. Olgulara bronkoskopi sırasında tanı amaçlı uygulanan işlemler kaydedildi [aspirasyon, fırça, biyopsi, bronkoalveoler lavaj (BAL)]. Bronkoskopi öncesinde ve bronkoskopi sırasında üst hava yolu anestezisi ve alt hava yolu anestezisi için kullanılan miktarlar ayrı ayrı kaydedildi. Çalışmaya dahil edilen, en az 8 saat boyunca aç bırakılan, tam kan sayımı, sedimentasyon, standart kan biyokimya profili (SGOT, SGPT, LDH, ALP, üre, kreatin, açlık kan şekeri, bilirubinler), tam idrar tahlili, EKG, kanama zamanı, pıhtılaşma zamanı, HbsAg, anti-HIV bakılmış olgulara FOB uygulandı. İşlemden yarım saat önce hastalara intramusküler olarak atropin (0.5 mg) ve diazepam (10 mg) ile premedikasyon uygulandı. Bronkoskopi öncesinde hastalara öğürme ve öksürük refleksini baskılayacak miktarda lidokain sprey (“Xylocaine pump spray” %10, 10 mg/dose) orofarenkse uygulandı. Bronkoskopi işlemi süresince bronkoskopist tarafından uygun görülen miktarda %2’lik lidokain bronkoskopi yoluyla trakeabronşiyal ağaca öksürüğü kontrol etmek amacıyla 2 mL’lik solüsyonlar halinde uygulandı, bu dozlar bronkoskopist tarafından uygun görülen zamanlarda tekrarlandı. Daha sonra olgulara bronkoskopik aspirasyon, fırça, biyopsi, BAL gibi tanı için gerekli olan işlem veya işlemler uygulandı. Uygulama boyunca olgular kan basıncı, nabız sayısı açısından gözlem altında tutuldular. Bronkoskopi 283 Tiryaki M, Polat G, Utkaner G, Yalnız E, Yılmaz U. sonrasında olgular en az 24 saat boyunca hastanede tutuldular, herhangi bir semptom geliştiğinde (baş ağrısı, tinnitus, çarpıntı, uyuşukluk, halüsinasyon, kasılma gibi) haber vermeleri konusunda bilgilendirildiler ve tansiyon arteryel, nabız ve gereğinde kan gazı, EKG takibi yapıldı. Üst hava yolu anestezisi tamamlandıktan 15 dakika sonra (zaman 1) ve bronkoskopi işlemi tamamlandıktan 30 dakika sonra (zaman 2) olmak üzere iki kez 5 mL venöz kan örneği alındı. Serum örnekleri Floresans polarizasyon immünanaliz tekniği ile (“Otomated Fluorescence Polarization Analyzer Abbott TDX” cihazı ile) incelendi. Hem serum lidokain düzeyi hem de bağımsız değişkenler tanımlayıcı istatistiklerle ölçüldü. Serum lidokain düzeyi için tanımlayıcı istatistikler kategorisel konsantrasyonu ve her bir bağımsız değişken arasındaki ilişki özel çift yönlü metodlar kullanılarak t-testi ile, seçilen bağımsız değişkenler Pearson çiftli katsayısı kullanılarak değerlendirildi. SONUÇLAR Çalışmaya dahil edilen olguların 25’i kadın, 25’i erkek olup, yaş ortalaması 55.3 ± 18.6 yıl idi. Ağırlıklarının ortalaması 67.22 ± 10.9 kg olarak bulundu. Yirmisekiz olguda (%56) sigara içimi öyküsü mevcuttu. Uygulamadan sonraki 24 saat boyunca bronkoskopi uygulanan 50 olgunun hiçbirinde; santral sinir sistemi, kalp, solunum sistemine ait toksisite belirtileri görülmedi. Olgulara bronkoskopi sırasında bronşiyal aspirasyon, BAL, fırça ve biyopsiden uygun olan işlem yapıldı. Tüm olgulara aspirasyon uygulandı. Sekiz olguya (%16) sadece fırça, l0 olguya (%20) sadece biyopsi, 6 olguya (%12) sadece BAL, 3 olguya (%6) fırça + BAL, 3 olguya (%6) biyopsi + BAL, 10 olguya (%20) fırça + biyopsi, 1 olguya (%2) fırça + biyopsi + BAL, 9 olguya (%18) sadece aspirasyon uygulandı. Olgulara üst hava yolu anestezisinde %10’luk lidokainden ortalama 76.8 ± 26.75 mg/L ve alt hava yolu anestezisinde ise %2’lik lidokainden 283.0 ± 85.4 mg/L kullanıldı. Uygulanan toplam lidokain miktarı, bütün işlem boyunca olgulara verilen %2’lik ampul formunda lidokain ve %10’luk “pump sprey” formunda lidokain eklenerek ortalama 361.8 ± 92.6 mg/L olmuştur. Uygulanan toplam lidokain dozu minimum 160 mg, maksimum 600 mg olarak bulundu. Mak- 284 simum 600 mg lidokain uygulanan olgu 43 yaşında, erkek olup, 80 kg ağırlığında ve sigara öyküsü yoktu. Bronşiyal aspirasyon, fırça ve biyopsi uygulanan olgu, teşhis edilmemiş akciğer hastalığı tanısı almıştı, kg başına düşen lidokain dozu 6.65 mg/kg olmuş, serum lidokain düzeyleri ise zaman 1’de 0.69 mg/mL, zaman 2’de ise 0.62 mg/mL idi. Bu olguda toksisite bulgusu izlenmedi. Olgularda kg başına uygulanan toplam doz miktarı ise minimum 2.28 mg/kg, maksimum 6.85 mg/kg, ortalama 5.27 ± 1.26 mg/kg’dı. Kilogram başına uygulanan en yüksek 6.85 mg/kg’lık doza 60 yaşında, erkek, 70 kg ağırlığında ve 40 paket-yıl sigara kullanma öyküsü olan olguda ulaşıldı. Uygulanan toplam lidokain miktarı bu olguda 480 mg’dı. Akciğer tüberkülozu tanısı alan ve sadece aspirasyon uygulanan olguda serum lidokain düzeyleri zaman 1’de 1.41 µg/mL, zaman 2’de 1.74 µg/mL idi. Bu olguda da toksisite bulgusu izlenmedi. Serum Lidokain Düzeyi Hastalardan üst hava yolu anestezisi uygulanımından 15 dakika sonra ve bronkoskopi işlemi sonlandıktan 30 dakika sonra olmak üzere, 2 kez alınan kan örneklerinde serum lidokain düzeyi çalışıldı. Zaman 1’de çıkan serum lidokain konsantrasyonu minimum 0.02 µg/mL, maksimum 5.17 µg/mL, ortalama 2.66 ± 1.5 µg/mL idi, zaman 2’de çıkan serum lidokain düzeyi minimum 0.04 µg/mL, maksimum 5.12 µg/mL, ortalama 2.53 ± 1.56 µg/mL olarak bulundu. Elli olgunun 5’inde serum lidokain düzeyinin toksik değere ulaştığı saptandı. Bu olguların özellikleri Tablo 1’de gösterilmiştir. Çalışmamızda serum lidokain düzeyi ile toplam uygulanan doz ve kg başına uygulanan doz arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı. Çalışmamızda serum lidokain seviyesi ile yaş, cinsiyet, ağırlık, sigara kullanımı, uygulanan işlem arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı (Tablo 2,3). TARTIŞMA Çalışmamızda tanısal amaçlı bronkoskopi uygulanan, sistemik hastalığı bulunmayan ve yaş ortalaması 55.3 ± 18.6 yıl olan olgularda tüm bronkoskopi işlemi boyunca verilen toplam lidokain dozu ortalama 361.8 ± 92.6 mg arasında bulundu. Olguların vücut ağırlıkları gözönüne alındığında ortalama lidokain dozu ortalama 5.27 ± 1.26 mg/kg’dı. Üst Solunum Hastalıkları 2002; 13: 282-287 Bronkoskopik İşlem ve Hasta Özellikleri ile Serum Lidokain Konsantrasyonu Arasındaki İlişki Tablo 1. Serum lidokain düzeyi toksik değere ulaşan olguların özellikleri. Yaş Cinsiyet Ağırlık Sigara (kg) (p/yıl) Yapılan işlem Tanı Verilen lidokain dozu Toplam (mg) Serum lidokain konsantrasyonu (µg/mL) mg/kg Zaman 1 Zaman 2 Olgu 1 80 Erkek 70 40 Biyopsi AK 500 6.25 5.04 5.08 Olgu 2 70 Kadın 63 30 Fırça AK 300 5 4.91 5.06 Olgu 3 36 Erkek 72 15 Aspirasyon TB 360 5.14 5.17 4.39 Olgu 4 78 Erkek 61 40 Fırça + biyopsi AK 380 6.33 4.65 5.02 Olgu 5 26 Kadın 55 5 360 6.54 4.81 5.12 Fırça TB Zaman 1: Üst hava yolu anestezisinden 15 dakika sonra. Zaman 2: Bronkoskopi işlemi bittikten 30 dakika sonra. AK: Akciğer kanseri, TB: Akciğer tüberkülozu. Tablo 2. Serum lidokain düzeyi ile olgu karakteristikleri arasındaki istatistiksel ilişkiler. Yaş Ağırlık Cinsiyet Sigara Uygulanan lidokain miktarı mg mg/kg Zaman 1 p: 0.366 p: 0.248 p: 0.300 p: 0.226 p: 0.35 p: 0.07 Zaman 2 p: 0.302 p: 0.331 p:0.277 p: 0.621 p: 0.52 p: 0.14 Zaman 1: Üst hava yolu anestezisinden 15 dakika sonra. Zaman 2: Bronkoskopi işlemi bittikten 30 dakika sonra. p> 0.05 : İstatistiksel olarak anlamsız. Tablo 3. Bronkoskopik işlemlerle serum lidokain düzeyi arasındaki ilişki. Uygulanan bronkoskopik işlemler Uygulanan lidokain miktarı Serum lidokain düzeyi Toplam doz (mg) Kilogram başına doz (mg/kg) 341.2 5.75 2.87 2.17 Biyopsi 342 4.53 1.95 2.24 BAL 365 5.57 1.98 2.04 Fırça + biyopsi 388 5.68 2.58 2.25 Fırça + BAL 376.6 5.46 3.39 2.87 Biyopsi + BAL 346.6 4.82 1.36 1.59 360 4.5 1.44 1.56 371.1 5.26 2.75 2.15 Fırça Fırça + biyopsi + BAL Yalnız aspirasyon Zaman 1 Zaman 2 Zaman 1: Üst hava yolu anestezisinden 15 dakika sonra. Zaman 2: Bronkoskopi işlemi bittikten 30 dakika sonra. BAL: Bronkoalveoler lavaj. Solunum Hastalıkları 2002; 13: 282-287 285 Tiryaki M, Polat G, Utkaner G, Yalnız E, Yılmaz U. hava yolu anestezisinden 15 dakika sonra (zaman 1) ve bronkoskopiden 30 dakika sonra (zaman 2) olmak üzere iki kez alınarak ölçülen serum lidokain düzeyleri sırasıyla zaman 1’de ortalama 2.66 ± 1.5 µg/mL ve zaman 2’de ortalama 2.53 ± 1.56 µg/mL olarak bulundu. En yüksek bulunan serum lidokain düzeyi 5.17 µg/mL idi. Bronkoskopide hava yolu anestezisi için lidokain yaygın olarak kullanılan ve mukozal yüzeylerden iyi absorbe edilen bir lokal anesteziktir. Lidokain üst hava yolları ve trakeabronşiyal sistem tarafından hızla emilir ve genelde uygulanımından 20-40 dakika sonra zirve serum seviyesini sağlar (4,6-10). Genel olarak tavsiye edilen toplam doz 400 mg’dır (6,8). Uygulanan lidokainin bir kısmı ekspektorasyonla atıldığı için doz 500 mg’a kadar çıkabilir. Ancak, hastanın kilosu, daha önceden lidokain kullanıp kullanmadığı gözönüne alınmalıdır. Bazı olgularda özellikle de sigara içenlerde daha yüksek dozlar gerekebilir. Kalp ve karaciğer hastaları ile mukozal kandidiyaziste verilen lidokain miktarına dikkat edilmelidir (1,7). Bronkoskopi sırasında kullanılan lidokainin serum konsantrasyonu ile ilgili birçok çalışma yapılmasına rağmen geniş sayıda astımlı hastayı içeren bir çalışma mevcut değildir. Astımlı hastalarda, hava yolu inflamasyonu teorik olarak lidokain absorbsiyon oranını arttırarak lidokain toksisite riskini arttırır. Langmack ve arkadaşlarının bu konuyu araştırmak üzere astımlı hastalarda yaptıkları çalışmada bizim çalışmamızdaki güvenlik sınırından (400 mg) da fazla, 600 mg’a kadar lidokainin güvenle verilebileceğini bildirmişler. Astımlı olguların FEV1 değerleri ile toplam lidokain dozu veya işlemin uzunluğu arasında istatistiksel anlamlı ilişki saptamamışlardır (6). Anestezinin hiçbir şeklinin tamamen güvenilir olmadığı unutulmamalıdır. Yapılan çalışmalarda FOB komplikasyonları araştırıldığında, büyük komplikasyonların 1/3’ünün trakeabronşiyal ağaçtan lokal anesteziklerin emilmesi ile ilgili olduğu gözlenmiştir. Yine de, çalışmaların çoğunda FOB için lokal anestezik olarak kullanılan lidokainin güvenilir olduğu gösterilmiştir (6,8,9,11,12). Bronkoskopi işlemine katılan bronkoskopist ve yardımcı ekibin deneyimleri uygulama boyunca verilen lidokain miktarını etkilediği gözlenmiştir (6,8,10). Bu çalışmada tüm hastalara inceleme süresince bronkoskopistçe belirlenen miktarda lido- 286 kain kullanılarak anestezi sağlandı. Uygulanan toplam doz ortalama 361.8 ± 92.6 mg olarak bulundu. Toplam uygulanan lidokain dozunda ise en yüksek değer 600 mg idi. Bu hastanın serum lidokain düzeyi sonuçları ise zaman 1’de 0.69 µg/mL, zaman 2’de 0.62 µg/mL olarak bulundu. Uygulanan toplam lidokain dozu ile serum lidokain düzeyi arasında ilişki saptanamadı. Kilogram başına uygulanan toplam doz miktarı ise ortalama 5.27 ± 1.26 mg/kg’dı. Çeşitli çalışmalarda kg başına düşen doz ile serum lidokain düzeyleri arasında ilişki saptanmasına rağmen çalışmamızda bu ilişki gösterilemedi (9). FOB’da kullanılan topikal anestezik ajanların başlıca sistemik toksik etkileri nöbetler, aritmi, solunumun durması, methemoglobinemidir (13). Serum lidokain düzeyi 1-5 µg/mL arasında etkili bir ritm bozucu ajandır ve hafif baş ağrısı, uyuşukluk en yaygın yan etkileridir. Serum lidokain düzeyi 5 µg/mL’yi geçtiğinde ciddi zehirlenme riski artar, 8-12 µg/mL arasında kasılmalar ve halüsinasyonlar görülür ve 20-25 µg/mL arasında ise kardiyorespiratuar arrest gelişir (6,7). Çalışmamızda 5 olguda serum lidokain seviyesi 5 µg/mL’den yüksek bulundu. Bulunan en yüksek serum lidokain konsantrasyonu sonucu zaman 1’deki 5.17 µg/mL ile 36 yaşında bir erkek olguya aitti. Çalışmamızda serum lidokain düzeyi 5 µg/mL sınırını aşan olgular sorunsuz bir uygulama geçirdiler ve lidokain toksisite belirtileri gözlenmedi. Ancak bronkoskopi öncesinde premedikasyonda sedasyon için uygulanan midazolam ve fentanil olguların hafif baş ağrısı, tinnitus veya parestezi gibi hafif toksisite belirtilerini engelleyebileceği unutulmamalıdır. Midazolam ve benzodiazepin teorik olarak krizi bastırabilir, aynı zamanda 5 µg/L’den düşük serum lidokain düzeyinde kriz aktivitesi düşüktür (6,8). Çalışmamızda tüm olgulara işlem öncesi 10 mg diazepam ile premedikasyon uygulandı. Çalışılan olgu karakterlerinin (yaş, cinsiyet, ağırlık, sigara) hiçbirisi ile serum lidokain konsantrasyonu arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Serum lidokain düzeyinin genelde birim vücut ağırlığa düşen doza bağlı olarak değiştiği söylenebilse de çalışmamızda aradaki ilişki istatistiki açıdan anlamlı bulunmadı (6,9-11). Uygulanan işlemler ile serum lidokain konsantrasyonu arasında da ilişki bulunamadı. Bu gözlem mukozal bütünlükteki bozulmanın serum konsantrasyonunu etkilemediğini gösterdi. Solunum Hastalıkları 2002; 13: 282-287 Bronkoskopik İşlem ve Hasta Özellikleri ile Serum Lidokain Konsantrasyonu Arasındaki İlişki Çalışmamızda aynı lidokain dozunu alan olgularda bile bulunan serum lidokain konsantrasyonlarının birbirinden farklı olduğu gözlendi. Bu kişisel farklılıkların, lidokain absorbsiyonuna ve metabolizmasına olan etkisine bağlanabilir. Uygulama sırasında yutulan lidokain miktarı kadar, lidokain uygulama zamanının da serum konsantrasyonunu etkilediği unutulmamalıdır (8,13). Çalışmamızda bazı kısıtlamalar da mevcuttu. Sadece iki defa alınan kan örneklerinin zamanı genel anlamda kan lidokain düzeyinin en zirvede olduğu anı seçmemize rağmen gerçek maksimal serum lidokain düzeyini yansıtmaması muhtemeldir. Lidokain plazma düzeyleri sürekli izlenmediğinden zirve konsantrasyonları kaçırılmış olabilir. Zirve kan konsantrasyonu emilme oranının ilacın dağılım volümüne ve vücuttan eliminasyon oranına bağlıdır (6,13-15). Lidokainin dağılım volümü ve eliminasyon oranının hastalarda çok az farklılık gösterdiği gösterilmiş olduğundan maksimum ölçülen konsantrasyondaki farklılıklar büyük oranda emilme oranındaki değişmeyi yansıtır. Trakeabronşiyal ağaçtan emilmeyi etkileyen fizyolojik faktörler ise net olarak gösterilememiştir. Uygulanan lidokainin formunun da kan konsantrasyonunu etkileyebileceği unutulmamalıdır. En uygun temel anestezi şekline karar verirken, ideal temel ajanın az emilimle lokal anesteziyi sağlayacağı absorbsiyon oranı gözönüne alınmalıdır. Bu açıdan bakıldığında lidokainin %2’lik jel formunun bronkoskobun ucuna yağlayıcı şeklinde uygulanması ile yapılan çalışmada elde edilen serum konsantrasyonu %l0’luk aerosol kullanımına göre daha tatmin edici sonuçlar elde edilebilmiştir (9). Bu çalışmada lidokainin %10’luk sprey formu ve %2’lik ampul formu kullanıldı. Yüksek zirve konsantrasyonlarının beklenenin dışında oluşabileceği gerçeği nöbet aktivitesini, kalp ritm bozukluklarını veya diğer ciddi toksik belirtilerin meydana gelebilmesi ihtimaline karşı hastaları gözlemlemenin önemini ortaya çıkarmaktadır (6). Sonuç olarak, çalışmamızda serum lidokain düzeyi ile yaş, cinsiyet, ağırlık, sigara kullanımı, kilo başına uygulanan doz, toplam uygulanan doz ve uygulanan işlem arasında istatistiki anlamlı bir ilişki saptanmadı. Bronkoskopide lokal anestezik olarak kullanılan lidokain, toplam 400 mg’a kadar kalp, karaciğer ve böbrek hastalığı olmayan erişkinlerde toksisite riski olmadan ve toksik serum seviyelerine ulaşmadan rahatlıkla tolere edilebilir diyebiliriz. Solunum Hastalıkları 2002; 13: 282-287 KAYNAKLAR 1. Tetikkurt C. Fiberoptik Bronkoskopi. İstanbul: Ciba Yayınları, 1996;1-50, 77-82. 2. Beder S. Endoskopik yöntemler. Numanoğlu N, ed. Solunum Sistemi ve Hastalıkları. Ankara: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları, 1997;137-51. 3. Kısacık G. Tanı yöntemleri. Barış İ, ed. Solunum Hastalıkları Temel Yaklaşım. Ankara, 1998;83-8. 4. Fishman AP. Pulmonary diseases and disorders. Newyork: Mc Graw Company, 1998;589-605. 5. Dökmeci İ. Farmakoloji. Edirne: Edirne Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları, 1985;820-8. 6. Langmack E, Martin R, Pak J, Kraft M. Lidocaine concentrations in astmatics undergoing research bronchoscopy. Chest 2000;117:1055-60. 7. Kayaalp O. Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji. 1998;1658-81. 8. Berger R, McConnel J, Phillips B, Overman T. Safety and efficacity of using high dose topical and nebulized anesthesia to obtain endobronchial cultures. Chest 1989;95:229-303. 9. Efthimisu J, Higenbottam T, Holt D, Cochrane GM. Plasma concentrations of lignocaine during fibreoptic bronchoscopy. Thorax 1982;37:68-71. 10. Sutherland AD, Santamaria JD, Nana A. Patient comfort and plasma lignocaine concentrations during fibreoptic bronchoscopy. Anaesthesiology Intensive Care 1985;13: 370-4. 11. McBurney A, Jones DA, Stanley PJ, Ward JW. Absorption of lignocaine and bupivacaine from the respiratory tract during fibreoptic bronchoscopy. Br J Clin Pharmacol 1984;17:61-6. 12. Scott DB, Littlewood DG, Covino BG, Drummond GB. Plasma lignocaine concentrations following endotracheal spraying with an aerosol. Anaesthesiology 1986;48:899. 13. Taburet AM, Tollier C, Richard C. The effect of respiratory disorders on clinical pharmacocinetic variables. Clinical Pharmacocinetics 1990;9:462-90. 14. Bunumof JL. Lidocaine to topically anesthesize the mucosal linin of the airway. Anesthesiology 1997;87:1598-9. 15. Thomson PD, Melmon KL, Richardson JA. Lidocaine pharmacocinetics in advanced heart failure, liver disease and renal failure in humans. Ann Intern Med 1983;78: 499-508. Yazışma Adresi Gülru POLAT İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenişehir/İZMİR e-mail:gulruerbay@yahoo.com 287