II TEOG KONULARI DİN KÜLTÜRÜ ÖZETLERİ Farz Nedir? Farz: Allah’ın kesin emirleri olan ve mükellefin yapmakla yükümlü olduğunda hiç şüphe olmayan davranışlardır. Beş vakit namaz kılmak, Ramazan ayında oruç tutmak, gücü yetenlerin hacca gitmesi ve nisap miktarı malı olanların zekât vermesi gibi… Vacip Nedir? Kelime anlamı gereklilik olan vacip, Allah’ın yapmamızı istediği ve mükellefin farzdan sonra ikinci derecede yapması gereken davranışlardır. Vacipler farz kadar kesinliği olmasa da, derece bakımdan sünnetten üstündürler. Kurban kesmek, vitir namazı kılmak, bayram namazı kılmak gibi ibadetler vaciptir. Sünnet Nedir? Peygamber Efendimizin (asm) yaşadığı ve bizi de yaptığımız takdirde güzel ahlâka ulaştıran, Allah’ın hoşlandığı davranışların tamamına sünnet denir. Müstehap nedir? Sevilen, yapılması uygun olan, işlenmesi teşvik edilen eylemlerdir. Dinen yapılması iyi sayılmakla birlikte yapılmamasında sakınca olmayan ve Resulullah (Sav)'ın bazan yapıp, bazan terkettiği işlerdir. Müstehap örnekleri: Yeni doğan çocuğa yedinci gün isim koymak, erkek ve kız çocuğu için akika hayvanı kesmek, güzel giyinmek, güzel koku sürünmek müstehabdır. Bunları yapana çok sevab verilir. İşlemeyene azab olmaz. Şefaatden mahrum kalmak da olmaz. Tefekkür etmek; Allahın yarattığı şeyler üzerine düşünmek ve bunlardan ibret almaktır. ZEKAT İBADETİ Müslüman olan zenginlerin ellerindeki değerlerden elde edilmesinden 1 tam yıl geçtiğinde verilmesi gereken verginin adıdır. FİTRE ; Oruç tutmayan Müslümanların Ramazan ayı içinde fakirlere verdiği yardımdır. Sadakayı Cariye: Kalıcı iyilikler bırakmak (Yol, ağaç Çeşme vb kalıcı iyilikler bırakmak) İnfak : Malın Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine verilmesine denir. Nisap ; Asgari zenginlik ölçüsü olarak tanımlanır. ZEKAT VERECEK KİŞİLERDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER 1234- Müslüman olmak Ergenlik çağına gelmiş ve akıllı olmak Hür olmak Malının tutarı kadar borcu olmamak ZEKAT HANGİ MALLARDAN NE KADAR VERİLİR ? 1234- Altın, gümüş, nakit para, menkul değerler, ticaret malları, koyun ve keçiden 1/40 (%2,5) Sığır ve Mandadan 1/30 Deveden; her beş deve için 1 koyun veya keçi Toprak ürünlerinden 1/10 oranında ZEKAT KİMLERE VERİLİR / KİMLERE VERİLMEZ *Ana-babaya, dedeye, büyükanneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire zekât verilmez. *Fakir olmak şartıyla geline, kardeş, hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa zekât verilir. Eğer salih iseler, yakın akrabaya zekât vermek daha çok sevab olur. KURBAN İBADETİ Kurban Allah’a yaklaşmak ve hoşnutluğunu kazanmak için yapılan VACİP bir ibadettir. Zekat verebilecek düzeyde olan her Müslüman için kurban kesmek VACİPTİR Kurban 3 cins hayvandan kesilir Koyun – Keçi 1 yaşını doldurmuş olmalı ve 1 kişi adına kesilir Sığır- Manda 2 yaşını bitirmiş olmalı 7 kişi adına kesilir kişi adına kesilir Deve 5 yaşını doldurmuş olmalı ve 7 kişi adına kesilir. Kurban eti 3’e ayrılır Ev halkına Yoksullara Eve gelen misafire ikram edilir. Diğer kurban çeşitleri Adak Kurbanı Bir işin ve isteğin olması halinde kesilmek üzere Allah’a adanan kurbandır. Adak kurban eti tümüyle fakirlere verilir Akika Kurbanı Çocuk sahibi olan aile keser etinden ailesi de yiyebilir. Şükür kurbanı Kişinin bir şeyi elde ettikten sonra kestiği kurbandır. Adak kurbanından farklıdır. Şükür kurbanında adak ya da vaat yoktur. Kesen kişi ve ailesi bu kurban etinden yiyebilir. HAC İBADETİ Hac: Dinen zengin kabul edilen ve her müslümana ömründe bir kere olmak üzere yapılması Allah tarafından emredilen islamın beş şartından biri olan FARZ ibadettir. Vakfe: Durmak, ayakta dikilmek anlamına gelir, dini bir kavram olarak hac yapan kimselerin belirli bir vakitte Arafat ve Müzdelife’de durmasını ifade eder. Arafat vakfesi haccın iki hükmünden biri olup FARZ’dır. Arafat: Hacıların kurban bayramının arefe günü toplandıkları Mekke’nin doğusundaki tepeye denir. Umre: Müslümanların Kabe’yi hac mevsimi dışında ziyaret etmelerine denir. İhram: Hac ya da Umre ziyareti yapan Müslüman erkeklerin giydiği iki parçadan oluşan beyaz örtüdür. Mikat: İhrama girilen yerdir. Tavaf: Kabe’nin çevresinde 7 kez dönerek yerine getirilen ibadettir. Haccın Farz ibadetlerinden biridir. Şavt: Kabe çevresinde 1 kez dönülmesine Şavt denir. Bir tavaf 7 şavttan oluşur. Müzdelife : Arafat ile Mina arasında bulunan ve Arafattan sonra vakfe yapılan yerdir. Yapılması farz değil vaciptir. Mina: Mekkenin doğusunda Arafat’a giden yol üzerinde bulunan şeytan taşlamanın yapıldığı yerdir. Yapılması Vaciptir. Sa’y: Safa ve Merve tepeleri arasında 7 kez gidip gelmeye denir. İlk kez Hz Hacer tarafından yapılmıştır. Safa ve Merve tepeleri : Yaklaşık 400 metre uzaklıkta olan 2 tepenin adıdır. Bu iki tepenin arasında Sa’y yapılır. Telbiye Duası: Hac ibadetine başlanırken İhrama girerken okunması zorunlu olan duadır. HAC İLE UMRE ARASINDAKİ FARKLAR Umrenin belirli bir vakti yoktur. Hac zamanı hariç istenilen her zaman umre yapılır. Hac sadece kurban bayramında yapılır. Kurban kesilir. Umrede kurban kesmek yoktur. Hacda Müzdelife ve Arafat vakfeleri vardır. Umrede yoktur. Şeytan taşlama hac ibadetinde vardır. Umrede yoktur. Hac ibadetinde veda tavafı ve Kudüm tavafı vardır. Umrede yoktur. HAC İLE UMRENİN ORTAK YÖNLERİ İhram Tavaf Sa’y Traş olmamak Kabeyi inşa eden peygamberler Hz İbrahim ve Hz İsmaildir. MESCİD-İ AKSA ; Müslümanlarca kutsal kabul edilen mekânlardan biridir ve Müslümanların ilk kıblesi olduğuna inanılır MESCİDİ NEBEVİ ; Hicret'ten sonra Medine'de İslam peygamberi Muhammed ile arkadaşları tarafından inşa edilen, Muhammed'in kabrinin de içerisinde bulunduğu mescit. MESCİDİ HARAM; Mekke'de Kâbe’nin de içinde bulunduğu alanı çevreleyen büyükmescit. Hürmetli Mescid anlamına gelen bu ifade Kur'an'da 16 ayette yer almaktadır. [1] MESCİDİ KUBA: Medine’de bulunan ve İslamiyette inşa edilen ilk mescittir. Kur'an'da akıl ve bilgi 1- AKLIN DİNÎ SORUMLULUKTAKİ YERİ VE ÖNEMİ Akıl: Arapça bir kelime olup bağlamak, alıkoymak, korumak anlamlarına gelir. Mükellef: Allah'ın emir ve yasaklarından sorumlu (yükümlü) olan kişilere denir. Mükellef olmak için akıl çağına ulaşmış olmak gerekir. İnsan, akıl ve irade sahibi olduğu için diğer canlılardan farklıdır. İnsanın mükellef(sorumlu) bir varlık olmasının sebepleri: 1- İnsanın akıl sahibi olması 2- Bu aklıyla iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırma işini yapacak iradeyi (seçmek) sergilemesi İnsanın Allah katında sorumlu olduğu durumlar: 1- Allah'ın varlığına, birliğine ve diğer iman esaslarına (imanın altı şartına) inanmak 2- Allah'ın emir ve yasaklarına uymak, ibadetlerini yapmak 3- Güzel ahlaki davranışlar sergilemek Allah katında mükellef (dinî sorumluluğu) olmayanlar: 1- Ergenlik çağına ulaşmamış çocuklar 2- Aklî dengesi yerinde olmayanlar Kur'an'ın aklımızı kullanmamızı istemesinin nedenleri: 1- Allah'ın varlığını ve birliğini kavramak 2- Allah'ın verdiği nimetlerin değerini anlamak 3- İyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı birbirinden ayırmak ve bu sayede yararlı ile zararlı olanın farkına varmak 4- Zorluklarla mücadele edebilmek 5- Kendimizi her konuda geliştirmek ve üretken olmak 6- Hayatı kolaylaştırmak sahibi ve ergenlik 2- KUR'AN DOĞRU BİLGİYE ÖNEM VERİR Doğru bilgi: Gerçek, güvenilir ve kesin olan, zan ve tahmine dayalı olmayan bilgilere doğru bilgi denir. Kur'an'da doğru bilginin önemi: 1- Sözlerimizin, tercihlerimizin ve davranışlarımızın doğru olabilmesi için bilgilerimizin de doğru ve güvenilir olması gerekir. 2- Doğru bilgi inancı güçlendirir. Bu sayede insan Rabbine daha çok yaklaşır. 3- Kur'an; doğru bilgiye ulaşmayı teşvik eder, doğru bilgiye ulaşmanın yollarını açıklar ve bu konuda aklımızı, duyularımızı kullanmamızı ister. 3- KUR'AN'DA BİLGİ EDİNME YOLLARI 1- Duyular: İnsan; görme, duyma, tat alma, dokunma ve koklama duyularıyla bilgi edinir. Kur'an insanları doğayı gözlemlemeye, yaratılan güzellikleri görmeye, evrendeki düzeni fark etmeye davet ederek insanın bunlar üzerine düşünmesini ve doğru bilgiye ulaşmasını ister. Duyularını ve aklını kullanmayanları ise "Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir." (Bakara, 18.) diyerek kınar. 2- Akıl: Kur'an'a göre insan aklıyla doğru bilgiye ulaşabilir, hatta aklıyla Allah'ın varlığının bilgisini bulabilir. Örneğin Hz. İbrahim (a.s.) aklını kullanarak Allah'ın varlığı bilgisine ulaşmıştır. Bu yüzden Kur'an aklımızı kullanarak düşünmemizi , araştırmamızı ve doğru bilgiye ulaşmamızı ister. 3- Vahiy: Vahiy nedir: Allah tarafından peygamberlere gönderilen emir, yasak, öğüt ve bilgilerin tümüne vahiy denir. Vahiy, ilahî kaynaklı olduğu için kesin ve doğru bilgiler içerir. Vahyin bilgi verdiği konular: Vahiy, akıl ve duyularla elde ettiğimiz bilgilerin yanı sıra bunlarla ulaşamadığımız konularda da bilgiler verir. Allah'ın varlığı ve birliği, isimleri, sıfatları, melekler, kutsal kitaplar, peygamberler, ahiret hayatı, kader-kaza, ibadetler (namaz, oruç, hac, zekat ...), evrenin yaratılışı, toplumsal hayata ilişkin hükümler vb vahyin bilgi verdiği konulardandır. 4-BİLGİ TAASSUBU ÖNLER Taassup: Bir görüşe, bir inanca körü körüne aşırı derecede bağlanıp ondan başkasını kabul etmemek taassuptur. Buna bağnazlık da denir. Taassup sahibi bir insan; • Başkalarının inanç, düşünce ve görüşlerine saygı göstermez • Diğer görüşlerin doğru ve gerçeklik payı olduğunu kabul etmez • Sadece kendi düşüncesini doğru, tartışılmaz ve kesin olarak kabul eder • Kendi fikir, kanaat ve inançlarını zorla başkalarına kabul ettirmeye çalışır Taassubun nedenleri: 1- Eğitimsizlik, cahillik, bilgisizlik 2- Körü körüne taklit etmek 3- Aklı kullanmamak Taassubun zararları: a) Bireysel: - Bağnaz insan dış dünyaya kapalıdır - Başkalarının fikirlerini, görüşlerini dinlemez - Her türlü yeniliğe karşıdır - Kendisini geliştiremez b) Toplumsal: - Toplumdaki sevgiyi, kaynaşmayı, yardımlaşmayı zedeler - Barış ve huzur ortamına zarar verir - Hoşgörü ortamını zedeler Taassuptan kurtulma yolları: İslam dini körü körüne taklidi ve taassubu; okuma, araştırma, düşünme ve sorgulama gibi eylemlerle kaldırmayı hedefler. İnsanları bilgi sahibi olmaya teşvik eder. Taassubun ortadan kaldırılması ancak bilgiyle olur. Düşünen, sorgulayan ve araştıran insan ön yargılarından uzaklaşır. Kişi, doğru bilgiyle başkalarının düşünce ve davranışlarını taklit etmez. Bilgisiyle kendi düşünce ve davranışlarını muhakeme eder. Bir düşünceyi, inancı araştırıp anlayarak kabullenir. Bu şekilde bilinçli davranışlar geliştirir.