GOZLUK CAMLARINDA KAPLAMALAR Yüzey Yansımaları İndis Yukarıdaki tablodan göründüğü gibi, cam indisi yükseldikçe, yansımalar yükselir. Gözlük kullanıcıya bakan için kişinin gözüne bakmak bu durum sayesinde güçleşiyor. Kullanıcı da yansıma resimlerinden ve ışık dağılımından kaynaklanan yan etkilerden rahatsız oluyor. Gözlük camında oluşan yansımalar 1. Arka yüzeyde oluşan yansımalar 2. Ön yüzeyde oluşan yansımalar 3. Camın içinde oluşan yansımlar 4. Cornea üzerinde oluşan yansımalar Antirefle Kaplaması Antirefle Kaplamasında en önemli faktörler, kaplamanın kalınlığı ve kaplamanın indisidir. (Phasenbedingung, Amplitudenbedingung) Basit antireflelerde kullanılan madde yalnızca magnezyum florit'dir. Bu maddenin indisi n=1,37 den n=1,38 e kadar değişiyor ve ince bir tabaka olarak (100nm) camın üzerine buhar yöntemiyle yapıştılıyor. Özellikle yüksek indisli hammaddeler için magnezyum florit çok uygundur, çünkü bu camların kaplamasız yansıma oranı yaklaşık %35 lere ulaşır ve çok rahatsız edicidir. Bu yüzden hastaniza kesinlikle antirefle kaplamasını tavsiye etmeniz gerekir. Basit bir antirefle kaplaması ile yansımalar yaklaşık % 1,3 e indirilebilir. Süper Antirefle (Crizal, Teflon, SteelAR) kaplamaları ile yansımalari en mükemmel şekilde azaltmak mümkündür. Çok geniş bir dalga boyu alanı için yansımalar yaklaşık %0 a azaltılabiliyor. Günümüzde farkli kaplama paketleri biliniyor, 6 veya daha fazla kaplamadan oluşan kaplamaların indisleri yüksek ve düşük olarak degişebiliyor. En dis kaplama olarak her zaman magnezyum flurid kullanılıyor. Bu da camların çok daha fazla silinmesi gerektiğinin müşteriye söylenmesi gerekiyor. Bu yüzden daha kolay silinebilmesi icin "Clean Coat" kaplaması uygulanıyor. Bu tip kaplamalar Essilor da Crizal Zeiss da Teflon Hawk da SteelAR diye adlandiriliyor. Böylece cam yüzeyi tamamıyla gözeneksiz hale getiriliyor ve hidrofob (sıvı tutmayan) ve cok zor kir tutan özelliğe sahip oluyor. Bunun yaninda Essilor firmasi Crizal kapalmalarda standart olarak %100 UV 400 korumasinida ek olarak sunuyor. Kir ve toz tanecikleri Antirefle Kaplamasiz KAPLAMASIZ Antirefle Kaplama Crizal veya Teflon Kaplamalı KAPLAMALI Organik Camın üretimi Organik cam tamamıyla sentetik olarak üretilen bir plastikdir. Makro moleküler organik bir birleşime sahip ve periodik bir düzeni yoktur, yani amorf'dur. Organik gözlük camı üretimi için çoğunlukla duroplast adında plastikler kullanılıyor. Bu maddeler ısıtıldıktan sonra tekrar başka bir şekle girmiyorlar. Moleküllerin (Monomerlerin) ısıtarak kimyasal bir işlem sonucunda çok büyük molekül halkalarına dönüşmesi, bu plastiklerin işlemi için tipik bir reaksiyondur. Bilinen CR 39 böyle bir organik camdır. Organik camlar gittikçe daha da büyük bir Pazar payına sahip oluyorlar (Türkiyede yaklaşık %80). Mineral camlarla kıyaslarsak aşağıdaki avantajları ve dezavantajları görürüz: Avantajları -Hafif kalin -Yogunluk oranı daha düşük düşük -Daha hafif -Daha esnek -Kırılmaya karşı dayanıklı kalınlığı gerekli -Renklendirme işlemi kolay etmek zor -Az buhar tutar oranı daha Dezavantajları -Kenar ve merkez daha -Kırılma indisi daha -Yüzey sertliği düşük -Minimum merkez -Fotokromik özelliği elde -Genişleme ve küçülme yuksek -Daha yüksek UV koruması zor - Kaplama işlemi daha Tüm yenilikler organik camın avantajlarını arttırmaya ve yüksek teknolojiyi kullanarak mükemmelleştirmeye yönelik geliştiriliyor. Organik Cam materiyelleri Organik cam materyallerini 2 gruba ayırabiliriz. - Duroplastlar, bu maddelerin özelliği sıcaklıkta sertleşmeleridir. Gözlük camı için çoğunlukla bu madde kullanılıyor. Biz bu birleşimi CR 39 olarak biliyoruz. - Thermoplastlar, sicakta yumuşayan ve sıcaklıkla şekil değiştiren maddeler. Optikte Polikarbonat bu gruba girer. CR 39 ORGANIK CAM CR 39 n= 1,501 Abbe Degeri= 58 Yogunluk = 1,32 g/cm3 CR 39 materiyeli en eski organik gözlük camı materiyelidir (1940 dan beri) ve özellikle gözlük camı için geliştirilmiştir. Columbia Resin adında Amerikan firmasi Pittsburgh Plate Glass bir araştırma projesinin kısaltımıdır. Hedef termoplast olmayan bir organik cam üretmekti. 180 den fazla organik cam incelendi. 39 numaralı cam mükemmel özelliklere sahipti ve organik cam üretimi için kullanılmıştı. İngilizceden gelen "resin" ismi organik hammaddeyi tarif ediyor ve "recine" anlamındadır. CR39 un kimyasal formülü CR 39 un özellikleri Renksiz camda ışık geçirgenliği % 92,1 oranındadır, UV-A ışınları tamamıyla ve UVB ışınlarının büyük bir kısmı emiliyor. Bu hammaddenin mükemmel özelliği çok düşük bir yoğunluğa sahip olmasıdır, Kron camının yarısı kadar bir yoğunluğa sahip. Gözlük camı indisinin az bir farkla daha düşük oluğu için organik camlar Kron camlara (mineral) göre daha kalındır, fakat ağırlığı yaklaşık %40 daha azdır. Sağlamlık açısından konkav camlarda en azından 2 mm kalınlığında bir merkez kalınlığı gereklidir. CR 39 un yüzeyi sert değildir, dolayısıyla daha kolay çizilebilir. Bunun için tüm üretici firmalar sert kaplamalar uyguluyor, böylece cam yüzeyi daha sert olduğu gibi bununla birlikte yansımayı azaltan kaplamalar da kullanılıyor. CR 39 mineral cama göre 20 kat daha cok kırılmaya karşı dayanıklı. Kırıldığı zaman cam parçaları keskin değildir ve böylece herhangi bir yaralanma söz konusu olamaz. Bunun için bu camların kullanımı özellikle çocuklar için ve spor için çok uygundur. Isıyı çok iyi ilettiği için bu materiyel mineral cama göre cok daha az buharlanıyor. Kaynak yanıkları camın yüzeyine yapışmaz, sadece çizikler oluşturur. Kimyasal özelliklerine baktığımız zaman bu materiyel temizleyici maddelere karşı dayanıklıdır, örneğin ispirto, aseton veya benzin gibi. Renk ve çözücü maddelerde dikkat, bu maddeler camın materiyeline girebilir ve hasar oluşturabilir. FOTOKROMİK MOLEKÜLLER SÜREKLİ OLARAK IŞIĞA UYUM SAĞLAR Kolormatik gözlük camları UV ışığına mazur kaldığında, camlarda bulunan trilyonlarca fotokromik molekül yapıyi değiştirmeye başlar. İşte bu tepki, gözlük camlarının koyulaşmasına sebep olur. Yalnızca Kolormatik gözlük camlarinda olan kimyasal formüllerden oluşan ve 20 yıllık araştırma ve yeniliğin sonucu olan bu teknoloji gunumuzde kolormatik optik camlarinda kullanilir. Her formül gözlük camının yüzeyine işlenmiştir. Parlak güneşin altında, bulutlu bir havada veya iç mekanda da olsanız, bu moleküller sürekli olarak ve kolayca yeniden ayarlanıp gözlerinize yalnızca gerektiği kadar ışığın ulaşmasını sağlar. Bu teknoloji isiga duyarli olan kişilerde, güneş alerjisi olan yada katarakt ameliyati geçirmiş hastalarda buyuk rahatlık ve gozun UV isinlarindan %100 korunmasini sağlar. Erken dönemlerde katarak oluşumunu geciktireceği gibi engelleye de bilir. Kolormatik camlarini kalite bakimindan 3`e ayırabiliriz. - Sunsensor/Acclımates ( 1. Kusak Organik Kolormatik Camlar) Eski teknoloji olan bu cam çeşidi organik kolormatik sınıfının ilk üyelerindendir. Mineral kolormatik camlara göre renkleri daha hızlı ve çok açılıp koyulaşırken yeni nesil Transition kolormatiklere gore renkleri daha yavaş ve az koyulaşıp açılır. Araba içinde de arabanın ön camı UV ışınlarını bloke ettiği için araba içindeki koyulaşmaları azdır. Bunun yanında %35-40 oranında daha incedir. Yeni nesil kolormatiklere göre daha ekonomiktirler. - Transitions VII İç mekanlarda, Transitions® gözlük camları herhangi bir numaralı berrak gözlük camı gibidir. Dış mekanlarda ise, görüşünüzü düzeltmekle kalmaz, sürekli olarak ışığı filtreleyerek kamaşmayı ve göz yorgunluğunu azaltır. Böylece günün her anında en iyi şekilde görür ve kendinizi çok iyi hissedersiniz. Transitions gözlük camları UVA ve UVB ışınlarını da %100 engeller. Bu gözlük camları, iç mekanlarda %3 berrakliktan, en parlak güneşte %95 oraninda tamamen koyu renge geçerek renksiz gözlük camlarına göre net bir avantaj sağlar. Transitions gözlük camları, değişen ışığa sürekli ve cok hizli olarak uyum gösterdiği için daima ihtiyacınız olan renktedir. İç mekanlarda ve geceleri tamamen berrak Hızlı koyulaşma UVA ve UVB ışınlarını %100 oranında engeller Bütün reçete ve çerçevelere uygundur Çocuklar dahil her yaşta kullanıcıya uygundur o Transitons XTRActive Parlak güneş ışığında zaman geçiriyorsanız, dış mekanlarda ekstra koyu renk almak üzere tasarlanmış bu gözlük camları tam size göredir. Transitions XTRActive gözlük camları iç mekanlarda hafif bir renk alıp araba içinde orta derecede koyulaşır. Dış mekanlarda üstün koyulaşma. Araba içinde orta derecede koyulaşma UVA ve UVB ışınlarını %100 oranında engeller Çoğu reçete ve çerçevelere uygundur İnceltilmiş Camlar: Ne Kadar ince? Ne kadar hafif? Indeks 1.6; 1.67; 1.74 İnceltilmiş "Hi-İndex Camlar" 'in özelliği hammaddesidir. Hammaddenin moleküler birleşimi ne kadar yoğun ise (İndis 1.6 dan 1.9 a kadar) , ışığı o kadar yoğun olarak kırar. Dolayısıyla inceltilmiş camın üretimi için daha az materiyele ihtiyaç vardır, camlar daha ince ve bombesiz üretilir. Yüksek indisli cam ve asiferik yüzeyin birleşimi ile en ince ve estetik camları elde ederiz. Hastanın diyoprtisine göre tavsiye edilen camlar: Cam cinsi Mineral 1.5 Mineral 1.6 AS Mineral 1.7 AS Mineral 1.8 AS Mineral 1.9 AS +0,00 dpt den ±2,50 dpt 'e kadar ±2,50 dpt den ±3,50 dpt' e kadar ±3,50 dpt den ±6,00 dpt' e kadar ±6,00 dpt den +8,00 dpt'e kadar ±8,00 dpt den ±12,00 dpt'e kadar CR39 1.5 CR39 1.56 CR39 1.61 AS CR39 1.67 AS CR39 1.74 AS +0,00 dpt den ±1,50 dpt'e kadar ±1,50 dpt den ±2,50 dpt`e kadar ±2,50 dpt den ±3,50 dpt'e kadar ±3,50 dpt den ±6,00 dpt'e kadar ±6,00 dpt den ±12,00dpt'e kadar Genelde verilen % de inceltilmiş oranları yanıltıcı olabilir. Bir canım inceliği birçok parametreye bağlıdır. Örnek: çerçeve boyutu, hastanın kişisel pupilla mesafesi, sipariş verilen camın çapı gibi. Bütün bu parametrelerin titizlikle hesaplanması gerekir ki, üretimde en ince camı ve en sağlıklı camı elde edebilelim. Bu hesaplamalardan sonra doğru olan kesin % de inceltilmiş oranları ortaya çıkar. Bunun için geliştirilmiş özel bilgisayar programları da mevcuttur. 1.5 ve 1.6 indis -8.00 dpt 1.6 ve 1.67 AS +6.00 dpt Polikarbonat Beyaz Camlar Polikarbonat camlar, bileşimindeki güçlü karbon bağları sayesinde, mineral ve organik (plastik) camlara göre kırılmaya çok daha dirençlidir. Kırılmaya oldukça dirençli olduğundan, özellikle faset (çerçevesiz) çerçeveler için idealdir. Kurşun geçirmez camların hammaddesi de polikarbonattır. - 1.59 indekse sahip polikarbonat camlar, %45'e varan incelik sunar. - Hafiftir. - Spor aktivitelerinde yüksek koruma sağlar - Çizilmeye karşı direnç sağlayan sert kaplama yapılarak üretilir ve bu sayede uzun süre kullanılabilir. - Darbeye karşı dayanıklılığı nedeniyle özellikle çocuklar ve sporcular için idealdir. Polikarbon camlar kolay çizilebildiğinden camin yuzeyindeki kaplama oldukça önemlidir. Essilor firmasinin Crizal yada Zeiss firmasinin Teflon kaplamlari daha uzun kullanim ve gorus netliği sunar. Fotokromik özellikli polikarbonat camlarla, değişen ışık koşullarına göre, UV ışınları ve bazı çeşitleri görünür ışıkla kararan, iç mekanda açılan özellikli Transitions camlar ile, yüksek görüş konforuna sahip olun. Güneş gözlüğü konforuna yakın özelliği ile, tek bir gözlük ile değişen ışık koşullarına uyum sağlayın. Özellikle ışık hassasiyeti olanlar için idealdir. Değişik indekslerde, kahve ve füme renklerde çeşitleri bulunur. Polikarbo Transitions: - Kahve ve Füme renklerinde, iç mekanda şeffaf, dış mekanda %85 koyuluğa kadar* ulaşır. - Açılıp kapanma performansı, tüm rakiplerine göre benzersiz üstünlüktedir. - UV400 özelliği ile, açık durumdayken bile, gözlerinizi zararlı UV ışınlarından korur. Detaylar için tıklayınız. - 1.59 indekse sahip polikarbonat camlar, %45'e varan incelik sunar. - Hafiftir. - Spor aktivitelerinde yüksek koruma sağlar - Çizilmeye karşı direnç sağlayan sert kaplama yapılarak üretilir ve bu sayede uzun süre kullanılabilir. - Darbeye karşı dayanıklılığı nedeniyle özellikle çocuklar ve sporcular için idealdir. Trivex Trivex hammaddeli camlar, özel bileşimi sayesinde, mineral ve organik (plastik) camlara göre kırılmaya çok daha dirençlidir. Kırılmaya oldukça dirençli olduğundan, özellikle faset (çerçevesiz) çerçeveler için idealdir. Sapların takıldığı yerde polikarbondan farkli olarak çatlama oluşturmazlar. Yüksek abbe değeri ile optik kalitesi mükemmeldir. %100 UV koruyucu özelliği vardır. Bu yüzden organik ve mineral cama gore gozu zararli isinlardan daha cok korurlar. Fotokromik özellikli trivex camlarla, güneş gözlüğü konforuna yakındır.Tek bir gözlük ile değişen ışık koşullarına uyum sağlarsiniz. UV ışınları ile kararan, iç mekanda açılan özellikli Transitions camlar ile, yüksek görüş konforuna sahip olursunuz. Özellikle ışık hassasiyeti olanlar ve katarakt ameliyati geçirmiş hastalar için idealdir. Kahve ve füme renklerde çeşitleri bulunur. Trivex Transitions: - Kahve ve Füme renklerinde, iç mekanda şeffaf, dış mekanda %85 koyuluğa kadar* ulaşır. - Açılıp kapanma performansı, tüm rakiplerine göre benzersiz üstünlüktedir. - UV400 özelliği ile, açık durumdayken bile, gözlerinizi zararlı UV ışınlarından korur. Detaylar için tıklayınız. - 1.53 indekse sahip trivex camlar, %35'e varan incelik sunar. - Hafiftir. Dünyanın en hafif materyallerinden bir tanesidir. - Spor aktivitelerinde yüksek koruma sağlar - Çizilmeye karşı direnç sağlayan sert kaplama yapılarak üretilir ve bu sayede uzun süre kullanılabilir. - Darbeye karşı dayanıklılığı nedeniyle özellikle çocuklar ve sporcular için idealdir. Salon ve Ofis Camlari Yakın gözlüğü takan kullanıcılar kadar, orta ve yakın mesafede özel ihtiyaçları olan progressive kullanıcılar için de uygundur. -Yakın ve orta mesafede net görüş sunar. -Hızlı uyum sağlanır. -Ofis içi kullanım için ideal olup sağ ve sol göz için ayrı ayrı asimetrik tasarımı ile mükemmel görüş konforu sunar. -1.50 ve 1.60 Organik seçenekleri ile hizmetinize sunulmuştur. -Sadece yakın ve orta görüşü düzelttiğinde, araç kullanımına uygun değildir Multifokal (çok odaklı) camlar 3 çeşittir: Bifokal Camlar (İki Odaklı Camlar) Trifokal Camlar (Üç Odaklı Camlar) Progressive Camlar (Varilux Camlar) Multifokal Camların Kullanım Amacı Genellikle 40 yaşından sonra gözlerin yakın mesafede görme problemleri başlar. Bu problemler yaşla orantılı olarak artarak devam eder. Presbiyopi olarak adlandırılan bu fizyolojik durum sebebiyle kişi sahip olduğu akomodasyon (uyum) gücünü maksimum ölçüde kullanamamaya başlar. Ve yaş ilerledikçe sahip olduğu akomodasyon gücü sürekli düşer. Genellikle emetrop bir kişide 40 yaşında +1.00 D'lik bir konveks cam takviyesi görüşü kolaylaştırır. Ve her 5 senede bir +0.50 D'lik ekstra konveks cam eklemesi (addisyon) gerekir. Emetrop bir kişide presbiyopinin normal seyri bu olmasına karşın bazı durumlar (varolan ametropi, kişinin mesleği ve alışkanlıkları) presbiyopinin bu seyrini değiştirebilir. Presbiyopi geliştikçe tek odaklı camlardan (single vision veya unifokal) oluşan gözlüklerin kullanımı, hele uzak görüşü de ayrı bir uzak gözlüğü ile sağlamaya çalışan kişilerde oldukça güçtür. Bu kişilerin günlük yaşam ve aktiviteleri gözlük takıp çıkarmakla kısıtlanır. Gözlükle meşgul olmaktan dolayı dikkat dağılır ve bir takım aksiliklerle karşılaşma olasılığı da artar. Presbiyopiden başka konverjans dengesizliği olanlarda, şaşılıkta, genç afaklarda da iki gözlük ihtiyacından dolayı nadir de olsa multifokal cam ihtiyacı söz konusu olabilir. Farklı mesafelerde farklı diyoptri ihtiyacı sebebiyle iki farklı numarada tek odakı camı aynı çerçeveye takma fikrini ilk olarak 1784 yılında Benjamin Franklin bulmuştur. Benjamin Franklin'in bifokal camları buluşuyla birlikte multifokal camlardaki gelişmeler günümüze kadar gelmiştir. 1-) Bifokal Camlar (İki Odaklı Camlar) Farklı fokus gücüne sahip belirgin iki kısımdan oluşan camlara bifokal camlar denir. Bilinen en eski multifokal cam bifokal camdır. Bu belirgin iki kısımdan Birincisi: Uzak görüşü sağlayan uzak kısım İkincisi: Yakın görüşü sağlayan yakın kısım Yakın kısım günümüzde kullanılmakta olan bifokal camlarda genellikle uzak kısma göre daha küçüktür. Lensin alt ve nazala daha yakın yerinde bulunur. Bifokal camlarda yakın mesafedeki net görüşü sağlayan bu ilave lense veya yüzeye segment denir. Bifokal Cam Görüş Alanı İmal Edilişlerine Göre Bifokaller İmal edilişlerine göre bifokaller 4 gruba ayrılır: Franklin Bifokaller (Yarık Tip Bifokal) Yapıştırılmış Bifokaller Kaynaşmış Bifokaller Tek Parça (Yekpare) Bifokaller A) Franklin Bifokaller (Yarık Tip Bifokal) Benjamin Franklin tarafından bulunmuş ilk olarak kullanılmış olan bifokallerdir. Bu tip bifokalde lens yarıdan bölünmüştür. Üst bölümü uzak kısım, alt bölümü yakın kısımdır. Arada belirgin bir ayrım çizgisi vardır. Yakın kısmın geniş olması yakın görüşü olumlu yönde etkilese de estetik açıdan artık bugün tercih edilmemektedir. B) Yapıştırılmış Bifokaller Bu tip lenslerde uzak kısım lensi üzerine konveks bir lens yapıştılarak addisyon verilmiştir. Yapıştırıcı madde olarak Kanada Balzamı denilen bir madde kullanılır. Bu tip bifokallerde segment bıçak kenarı gibi ince olduğundan segment kenarı belli olmaz. C) Kaynaşmış Bifokaller Esas lens crown camdan, yakın kısım (segment) ise flint (yüksek kırma indisi) camdan yapılır. Esas lens olarak alınan blankın alt kısmına segmentin şekline göre yer açılır. Sferik değeri olan segment açılan yere monte edilir. Esas lens ile segmentin, bir fırında ısıtılması suretiyle kaynaşması sağlanır. Günümüzde bifokal lensler çoğunlukla kaynaşmış bifokaller olarak imal edilmektedir. D) Tek Parça (Yekpare) Bifokaller İsminden de anlaşılacağı üzere tek parça materyalden yapılmıştır. Yakın kısmın kurvatörü uzak kısma göre artılarak addisyon sağlanır. (Progressive lenslerdeki gibi) Bifokallerin segmentleri imalattaki kolaylık nedeniyle camın ön yüzünde bulunurlar. Camın arka yüzünde olacak şekilde de imal edilebilirler. Segmenti camın ön kısmına olan bifokalleri fokometrede ölçerken addisyonu (add) doğru ölçebilmek için cam, fokometreye konkav yüzü bize bakacak şekilde yerleştirilmelidir. Bifokallerde Segment Biçimleri A) Görülür Segmentli (Visible) Yakın ve uzak kısımları arasındaki ayırım çizgisinin belirgin olarak görüldüğü segment biçimine sahip bifokallerdir. B) Görünmez Segmentli (Invisible) Yakın ve uzak kısımları arasındaki ayırım çizgisinin belirgin olarak görülmediği segment biçimine sahip bifokallerdir. Executive ve tırnak tipi bifokallerde ykaın kısım ile uzak kısma göre kod farkı oluşturmakta, bundan dolayı da çıkıntı söz konusu olmaktadır. Bu çıkıntıya zamanla kir ve toz birikerek çirkin bir görüntü oluşur. Geniş bir yakın görme alanı sağladıkları için bu tip bifokaller uzun süre yakın görüşe ihtiyacı olanlar (kütüphaneci, yazar, masa başı memurları vs.) tarafından kullanılmaktadır. Organik bifokallerde de executive bifokallerdeki çıkıntı sorunu vardır. (Özellikle yüksek addisyonlu organik bifokallerde yüksek indisli organik cam materyali seçeneğinin olmamasından dolayı) Mineral invisible türlerinde ise çıkıntı söz konusu değildir. Bu türlerde temizleme problemi olmadığı gibi dıştan görünüşleri de daha estetiktir. Bifokal Camlarda Segment Biçimleri Bifokallerdeki Segment Boyutları ve Terminolojisi Günümüzde en çok kullanılan segment tipi D tipi (straight top=S tipi) ve C tipidir (curve top). Segment Tepe Noktası: Segment üst çizgisi düz ise orta noktadır. Segment kurveli ise en üst (en çıkıntılı) noktadır. Uzak Kısım Optik Merkezi: Segment tepe noktasının 5 mm üzerinde, 2 mm temporalindedir. Yakın Kısım Optik Merkezi: Segment tepe noktasının yaklaşık 3 mm altındadır. Segment Derinliği: Segmentin en üst ve en alt noktası arasındaki dikey mesafedir. İmalatçılar tarafından bu mesafe 17 mm/19 mm arasında imal edilebilir. Ancak günümüzde en çok 18 mm segment derinliğine sahip bifokaller kullanılmakta. Segment Genişliği: Segmentin en temporal ve en nazal noktası arasındaki yatay mesafedir. İmalatçılar tarafından bu mesafe 22 mm/35 mm arasında imal edilebilir. Ancak günümüzde en çok 28 mm ve 26 mm segment genişliğine sahip bifokaller kullanılmaktadır. Segment Çapı: Bifokalin segmentini oluşturan dairenin çapıdır. Bifokal Camların Montajı Uzak mesafeye bakıştan (primer bakış pozisyonu) yakın mesafeye bakışa geçildiğinde gözlerin nazala ve aşağı doğru hareketi söz konusudur. Bifokal camlarla da uzağa ve yakına bakışta net görüntü beklenildiğine göre bu camların imalatı ve montajı uzağa ve yakına bakıştaki göz hareketleri göz önüne alınarak yapılır. Segment Yüksekliği Ölçüsü Bifokal camların rahat bir şekilde kullanılabilmesi için segment üst çizgisinin (ya da segment tepe noktasının) alt göz kapağı kirpik kökü hizasına gelecek şekilde montajı istenir. Alt göz kapağı kirpik kökü hizasından çerçevenin en alt noktası arasındaki mesafeye segment yüksekliği denir. Buradaki amaç segmentin alt-nazal kısımlarının tıraşlanmamasıdır. Bir çerçeveye bifokal cam takılabilmesi için çerçeveye ayarları yapıldıktan sonra alınan segment yüksekliği ölçüsünün en az 20 mm olması gerekir. Alt göz kapağı kirpik kökleri segment ayarlamada önemli bir ölçüttür. Üst göz kapağındaki kirpiklerdeki refleks hareket alt göz kapağında olmadığı için segment yüksekliği ölçümü kolay sağlanır. Düşük segment yüksekliği ölçüsü bifokalin segmentinin tıraşlanmasına böylece yakın görüşün gerçekleşeceği alanın küçülmesine neden olur. Bifokalin hatalı olarak çok yüksek tespit edilmesi şahsın sürekli başını eğmesine sebebiyet verir. Bu da boyun ağrısı meydana getirir. Bifokalin hatalı olarak çok alçak tespit edilmesi kişide sürekli başını arkaya doğru eğme mecburiyeti ortaya çıkarır. Bu da yine boyun ağrısı meydana getirir. Bifokal cam takılacak çerçevenin plaketlerinin ayarlanabilir plaket olması gerektiğinde segment yüksekliğinde oynama yapılabilmesi açısından avantajdır. Ancak bazı durumlarda segment yüksekliği özellikle alçak veya yüksek tespit edilebilir. Segmentin Özellikle Alçak Tespit Edileceği Durumlar Yakını çok seyrek kullanıyorsa İlk defa bifokal kullanıyorsa Kişi çok uzun boylu ise Derin ve batık bir göz yapısı varsa Segmentin Özellikle Yüksek Tespit Edileceği Durumlar Yakını çok sık kullanıyorsa Kişi çok kısa boylu ise Başını mesleği icabı sürekli aşağı eğme zorunluluğu olanlarda Bifokal cam montajı yapılacak çerçevenin ayarları itina ile yapılmalı. Çerçeve tam olarak yüze oturduğunda segment yüksekliği ölçüsü alınmalı. Segment yüksekliği uygun ise (en az 20 mm) daha sonra kişinin monoküler PD (pupilla distance) mesafeleri alınarak uzak kısmın optik merkezi ile kişinin pupillasının, aynı zamanda da segment tepe noktası ile alt göz kapağı kirpik kökünün çakışması sağlanmalıdır. Ayrıca segment üst çizgisi mutlaka yere paralel olmalıdır. Daha önceden bifokal kullanan kişiye bifokal gözlük uygulanıyorsa bir önceki bifokalin segment tespitinden memnuniyeti sorulur. Memnun ise aynı segment yerleşimi uygulanır. Memnun değil ise memnuniyetsizliği giderici segment yerleşimi uygulanır. Bifokal Cam Kullanımının Avantajları Yakın ve uzak gözlük gerektiren durumlarda tek gözlükle fonksiyonel olarak kolaylık sağlar. Kişinin sürekli gözlük değiştirmesini önler. Bifokal cama bilinçli olarak aşılmaya gayret edilirse alışılması kolaydır. Kişinin beklentileri ve alışkanlıkları göz önünde bulundurularak monte edildiğinde çok nadiren problemlerle karşılaşılır. Bifokal Cam Kullanımının Dezavantajları 35-40 cm ile 2 metre arasındaki mesafelerde net görüşün kesintiye uğraması (özellikle bilgisayar kullanımı gibi bazı mesleklerde bari probleme neden olur.) Uzak ve yakın kısmın birleşme yerinde görülen prizmatik etkidir. Segment tepesi ile yakın kısım optik merkez arasındaki mesafe arttıkça ortaya çıkan prizmatik etki de artar. Uzak ve yakın kısımda özellikle yüksek addisyonlu kişilerde yumuşak bir geçiş olmadığı için görüntü atlaması (imaj jump) diye isimlendirilen durum ortaya çıkar. Segmentin görülebilmesine bağlı olarak kişinin 40 yaş ve üstü olduğunun anlaşılabilmesi çoğu kişi tarafından problem edilir. Bifokal Cam Kullanıcılarını Tavsiyeler Bifokal cama bilinçli olarak alışılmaya gayret edilirse alışılması kolaydır. Kişi okuduğu şeyi ya aşağı indirmeli veya başını yukarı kaldırmalıdır. 15 gün süresince gözlüğünü devamlı takmalı bilinçli olarak alışmaya gayret etmelidir. Yeni kullanmaya başlayan kişilerde engebeli yolda yürürken, merdiven inip çıkarken vs. tökezlemeye ve düşmeye karşı uyarı yapılmalıdır. Zamanla bifokal cam kullanıcıları bu duruma alışacak camın yakın kısmından bakmadan yürümeyi ve merdiven inip çıkmayı öğrenecektir. 2-) Trifokal Camlar (Üç Odaklı Camlar) Farklı fokus gücüne sahip belirgin üç kısımdan oluşan camlara trifokal camlar denir. Bifokal camların uzak kısmı 2 metreden uzaktaki objeleri, yakın kısmı ise 35-40 cm mesafedeki objeleri görebilmek için kullanılır. 35-40 cm ile 2 metre arasındaki mesafelerde bulunan objeleri net görebilmek için trifokal camlar yapılmıştır. Bu amaçla trifokal merceklerin 3 farklı kısmına, kullanılacak mesafelere uygun 3 farklı diyoptrik güç verilmiştir. Bunlar: Uzak Kısım: 2 metre ve ilerisini görmek içindir. Orta Kısım: 35-40 cm ile 2 metre arasındaki mesafelerde net görüş içindir. Yakın Kısım: 35-40 cm mesafeyi net görmek içindir. Trifokal Cam Görüş Alanı Trifokal Camlarda Orta Kısım Addisyonu Orta kısmın addisyonunun yakın için verilen addisyonun yarısı kadar olması yeterli görülür. Örneğin; Uzak kısım: +1.00 D Yakın kısım: +3.00 D ise Yakın için add: +2.00 D'dir. Bu durumda bu kişi trifokal kullanmaya karar verirse: Orta kısım add: Yakın add/2 olduğundan Orta kısım add: +1.00 D'dir Orta kısım: +2.00 D'dir. Trifokallerde Segment Biçimleri Trifokaller aşağıdaki segment biçimlerinde imal edilebilirler: Straight Top Trifokal Curve Top Trifokal Konsantrik Tip Trifokal E Tipi Trifokal Kombine Tip Trifokal Trifokal merceklerin imalat şekli bifokal merceklerin imalat şekline uyar. Günümüzde pek fazla kullanılmasa da kaynaşmış trifokaller ve tek parça trifokaller olmak üzere istenilmeleri durumunda iki şekilde üretilebilirler. Bifokal merceklerden sonra hızla progressive camlara geçiş trifokallerin kullanım sahasını son derece daraltmıştır. Trifokal Camların Montajı Trifokallerin camın segment tepe noktasının pupil alt kenarı hizasına gelmiş olması normal kabul edilir. Trifokallere kullanıcının alışması bifokallere göre daha zordur. Bifokallerde görülebilen, uzaktan yakına geçerken ki sert geçiş trifokallerde orta kısmın olması nedeniyle bir derece yumuşatılmış olur. Bu da bifokallerde görülen hayal atlaması ve prizmatik etkiyi nispeten azaltır. 3-) Progressive Camlar (Varilux Camlar) Bütün mesafeler için görüşün kısıtlı da olsa sağlanabildiği, presbiyopi için geliştirilen en yeni ve en popüler multifokal türüdür. Progressive Cam Görüş Alanı Progressive Camların Kullanım Amacı İnsanın gençlik çağında 60 D'den 70 D'ye değişen ortalama 10 D'lik akomodasyon gücü ile fokuslaşmanın her bir mesafede gerçekleşmesi sağlanabilmektedir. Bu mükemmel işlev orta yaşlarda düşmekte daha ileriki dönemde ise hiç kalmamaktadır. Presbiyopi olarak isimlendirdiğimiz bu dönemde bifokaller sabit miktarda ekstra bir güç sağlayarak belirli bir mesafe net görmeye yardım ederken, trifokallerde görüşün netleştirilebildiği mesafe en fazla ikiye çıkmaktadır (uzak hariç). İşte progressive camlar uzaktan yakına geçişte bütün mesafelerde kısıtlı da olsa net görüşü sağlamak için dizayn edilmişlerdir ve bu amaçla kullanılmaktadırlar. Progressive Camların Dizaynı Bernard Maitenaz tarafından dizayn edilen ve varilux ticari ismi ile 1959 yılına piyasaya sürülen progressive cam dizaynı, günümüzdeki progressive cam dizaynlarına öncülük etmiş ve progressive cam kullanımının yaygınlaşmasını sağlamıştır. Progressive camların günümüzde kullanılmakta olan versiyonları ve dizaynlarının henüz gelişimini tamamlamadığını söyleyebiliriz. Alışmada problem olan astigmat tepeleri ve periferal (çevresel) görüş kısıtlılığı giderilmeye çalışılsa da yerine yeni problemler gelmektedir. Ancak bütün olumsuzluklara rağmen şu anda kullanıcısna en çok avantaj sunan multifokal cam türü progressive camlardır. Progressive camların görünüşleri diğer single vision camların görünüşüne benzerdir. Progressive camın içinde ek mercekler (segment gibi) yoktur. Camın üzerindeki kademeler halinde büyüyen numaraların etkisi, bir küre yüzeyindeki gibi sabit kalmayan yüzey bombeleri ile verilmiştir. Bu optik geçiş uzak kısımdan yakın kısma doğru olur. Huni biçiminde genişleyen bu progressive alanda camın sferik etkisi yakın kısma erişinceye dek artar. Yakın ile uzak kısım arasında progressive kanal yer alır. Numara yükseldikçe add arttıkça bu kanal daralır. Progressive yüzeyin yapısı gereği yanlardaki gölgeli alanlarda (astigmat tepeleri) görüş imkansızdır. Periferal görüşü kısıtlayan bu alanların düzeltilmesine ve kanalın genişletilmesine yönelik çalışmalar halen devam etmektedir. Progressive cam tek parça camdan üretilir. Silindirik değer genellikle camın arka yüzeyine verilir. Progressive camlara alışma süresinin uzunluğu ve zorluğu handikap gibi görünse de henüz daha iyisi ve daha mükemmeli olmadığı için bu handikaplara katlanılabilir. Progressive camın çerçeveye doğru monte edilmemesi büyük problemler doğuracağından montaj sırasında kolaylık olması için camın üzerindeki birtakım işaretlemeler firma tarafından yapılır. Montaj bittikten sonra kontrollerinin de yapılmasından sonra saf alkol ile bu işaretlemeler silinebilir. Ancak hiçbir zaman silinemeyen ve tekrar camın işaretmelerinin yapılabilmesine olanak sağlayan camın yüzeyine lazer ile işlenmiş işaretlemeler mevcuttur. Bunlar: Şakak ve burun kısmındaki kazılı çemberler Addisyon Firma logosu Progressive Camların Montajı Progressive camların çerçeveye montajı olağanüstü dikkat gerektirir. Progressive camlarda, diğer camlara göre toleransı yok denecek kadar azdır. Progressive camların çerçeveye montajını üç aşamada düşünebiliriz: Çerçeve seçimi Montaj ölçülerinin alınması ve montaj Gözlüğün teslimatı Çerçeve Seçimi Camların pahalı olması ve çerçevenin deforme olabileceği göz önünde tutularak her zaman aynısı bulabilecek sağlam bir çerçeve seçilmelidir. Progressive cam takılacak çerçeve havacı tip (damla modeli veya armut tip) olmamalıdır (özellikle kısa PD mesafesi olanlarda). Yakın görüş alanını daraltmamak için seçilen çerçevenin nazal kısmı kesik olmamalıdır. Ölçüleri almadan önce çerçevede gerekli ayarlamaları yapmak gerekir. Montajdan sonra yapılacak bir ayarlama görüşün bozulmasına neden olacaktır. Verteks mesafesi (12 mm) ve pantaskopik açı (8º) ayarları ideal duruma getirilmelidir. Pupilla orta noktasından çerçevenin en alt kenarına kadar olan mesafe en az 25 mm olmalıdır (firmaların piyasaya sürdükleri çeşitli progressive camlarda küçük farklılıklar olabilir. Bazı firmaların camlarında bu mesafe düşebiliyor). Uygun uzak görüş alanı bırakmak için de göz bebeğinin orta noktası ile çerçevenin en üst noktası arasındaki mesafe 10-15 mm arasında olmalıdır. Dolayısıyla progressive cam takılacak çerçevenin B boyutu (dikey boyutu) en az 35-40 mm olmalıdır. Montaj Ölçülerinin Alınması ve Montaj Sağ ve sol gözbebeğinin asimetrik yapısı göz önüne alınarak mutlaka monoküler PD mesafesi alınmalıdır. Yine her iki göz bebeğinin çerçevenin en alt noktasına uzaklığı (montaj yüksekliği) ayrı ayrı ölçülmelidir. Hassas bir şekilde bu ölçüler alındıktan sonra camın montaj artısı tam olarak kişinin pupilla merkezi ile çakışacak şekilde tespiti yapılır ve cam tıraşlanır. Gözlükleri teslim edene kadar camın üzerindeki işaretlemeleri silmemelidir. Gözlük kişi tarafından takıldığında camın montaj artısının tam pupilla merkezi üzerinde olduğundan emin olunmalıdır. İşaretmeleri sildikten sonra uzak, orta ve yakın mesafeyi hasta ile kontrol etmeli ve ideal bakış pozisyonu hastaya öğretilmelidir. Progressive Camlarda İdeal Bakış Pozisyonu Progressive camlar yapısı gereği kullanıcıyı, görmek istediği yere en ideal bakış ve baş pozisyonunda bakmaya zorlamaktadır. Burun ucu daima görülmek istenen yeri işaret etmelidir. Yan bakışlar, eğri bakışlar görüşü azaltır veya imkansızlaştırır. Progressive camdaki tasarım tamamen ideal bakış pozisyonuna göre düzenlenmiştir. Örneğin insan göz hizasında bir yere bakarken burun ucu bakılan objeyi gösterir olması ilk şarttır. Bu pozisyondaki bir insana okumak için bir obje görülebilmesi için yeterlidir. Kişinin gözlerini aşağı doğru kaydırması yanında başını da eğmesi gerekmemektedir. Uzak nokta ile yakın nokta (okuma mesafesi) arasındaki objelerde yine burun ucu objeyi göstermek şartıyla camın uzak kısmı ile yakın kısmı arasındaki uygun yerden bakması ile görülebilir. Kısaca progressive cam ile her mesafeyi görebilmek mümkündür. Ancak gözün o mesafeyi görebilecek uygun pozisyonu alması gerekir. Progressive camın montaj yüksekliği ayarı iyi yapılmaz ise boynun sürekli aşağı veya yukarı eğik hali boyun ağrısına neden olabilir. Bazı durumlarda montaj yüksekliği özellikle alçak veya yüksek tespit edilelebilir. Progressive Camların Kullanımında Karşılaşılan Problemler ve Çözümleri Hasta okumak için başını veya gözlüğünü yukarı kaldırıyor. Bunun sebebi alçak montaj veya düşük addisyondur. Çerçeveyi yukarı kaldırın veya doktora gitmesini söyleyin. Hasta okumak için başını veya gözlüğünü aşağıya indiriyor. Bunun sebebi camlar yüksek monte edilmiş. Çerçeveyi aşağı indirin. Hasta daha net görebilmek için okuduğu belgeyi yanlara götürüyor. Bunun sebebi PD mesafesinin kaymış olmasıdır. Her bir göz için kontrol edin. Camın yeniden montajını yapın. Kenarlarda görüntü bulanıksa çerçevenin yüze olan uzaklığını azaltın. Hastanın okuma alanı dar ise montaj yüksekliğini kontrol edin. Pantoskopik açıyı arttırın. Çerçeveyi yüze yaklaştırın. Progressive Camların Yeniden İşaretlenmesi Progressive camların işaretlemelerinin daha sonra tekrar bulunması gerekebilir. Cam yüzeyindeki kazılı çemberler sayesinde camın bütün işaretlemelerini tekrar yapmak her zaman mümkündür. Yeniden işaretleme için elimizdeki camın üretici firmasından daha önce temin ettiğimiz progressive cam şablonunun (progressive markalama kartı) olması gereklidir. Yeniden işaretleme şu şekilde yapılır: Cam iyi bir şekilde temizlenir. Camın konkav yüzü bize bakacak şekilde koyu bir zemin üzerinde nispeten kuvvetli bir ışığa tutularak kazılı çemberlerin yeri belirlenir. İnce uçlu bir keçeli kalemle konveks yüz üzerinden bu çemberlerin merkezi işaretlenir. Bu iki nokta progressive şablonu (progressive markalama kartı) üzerindeki noktalarla üst üste getirilir. Diğer işaretlemeler de yapılır. Progressive Camların Avantajları Kullanıcısına 30-40 cm'den başlayarak her mesafede kısıtlı da olsa görüş sağlayabilmektedir. Görüş hiçbir mesafede kesintiye uğramaz. Segment çizgisi içermediğinden presbiyopi çağında kullanımına dair belirti vermez. Cam yüzeyinde bifokallerde olduğu gibi toz ve kir birikmesi olmaz. Progressive Camların Dezavantajları Alışma süresi uzun ve zordur. Camın dizaynı gereği oluşan astigmat tepeleri alışmayı zorlaştırır. Ve periferal (çevresel) görüşü kısıtlar. İmalatında kullanılan ileri teknoloji nedeniyle fiyatı ekonomik değildir. Kişi net görebilmek için dar bir alandan ideal bakış pozisyonuyla bakmak zorundadır. Progressive Camların Hatalı Montajı Hatalı montaj diğer tek odaklı camlarda görüş netliğini bozar. Prizmatik etki meydana getirir. Gözde yorgunluğa sebep olur. Progressive camlarda ise hatalı montaj sebebiyle görüş tamamen imkansızlaşır. Kişiyi progressive camdan soğutan ve progressive cam hakkında kötü propaganda yapılmasına neden olan bu durum aslında montaj hatasıdır. Optisyen hatasıdır. Bu nedene bağlı olarak da örneğin Almanya'da milyonlarla ifade edilen progressive cam kullanıcısı Türkiye'de binlerle ifade edilmektedir. Progressive Camların Hatasız Montajına Rağmen Başarılı Olunamayabilen Kullanıcılar Ancak bütün hatasız uygulamalara rağmen bazı kullanıcı gruplarında başarısızlık söz konusu olabilir. Bu kişilerde progressive cam ile rahat edememe veya camın özelliklerinden tam faydalanamama olasılığı vardır. Bunlar: Uzun süre geniş segmentli bifokal kullanan kişiler Yüksek addisyonlu kişiler Yüksek astigmatı olanlar Gözlerini hızla hareket ettirerek geniş bir alanı görmek zorunda olanlar (diş hekimi, mimar ve mühendis vb.) Sinirli, telaşlı yapıda olup alışma sürecine katlanamayacak kişiler Progressive camlar kesildikten sonra başka bir çerçeveye monte edilmesi gerekirse mümkünse aynı çerçevenin yenisine, bu mümkün değilse aynı ekartmanda başka bir çerçeveye monte edilmelidir. Progressive camlar mineral, organik, fotokromik ve yüksek indisli olarak imal edilebilir. Ayrıca üretici firmalar tarafından uzak görüşün veya yakın görüşün önemsendiği, yüksek addisyonlular veya yüksek astigmatı olanlar için imal edilmiş farkı tasarıma sahip türleri de vardır. Multifokal camlar üretici firmadan sipariş edilirken uzak kısmın reçetesi, add ve aks (var ise) mutlaka bildirilerek sipariş edilir. Ayrıca kullanıcının isteğine göre organik, mineral, segment biçimi, segment genişliği, progressive cam tasarım özelliği vb. özellikler mutlaka firmaya bildirilmelidir.