İ S E G E L İS E EGE ÜNİVERSİTESİ BOTANİK BAHÇESİ VE HERBARYUM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Ö Z E L DANIŞMAN ÖĞRETMEN : MÜJGAN DEMİR 4/D DAMLA KILINÇ 4/D EZGİ TURCAN 4/D MELİS BÜYÜKBAŞ 4/D SELİN GÜL PAÇACI 4/D TAYLAN ADIGÜZELOĞLU İZMİR / 2004 İÇİNDEKİLER 1 2 2 3 4 4 4 4 4 4 4 4 4 5 5 5 5 5 6 6 6 7 8 22 23 Ö Z E L E G E L İS E S İ I) Botanik ve Botanik Bahçeleri II) Botanik Bahçeleri A) Botanik Bahçesi denilince ne anlıyoruz? III) Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi A) Bahçe bölümü B) Seralar a. Araştırma seraları b. Tropikal seralar c. Kaktüs serası d. Soğuk sera e. Karanfil serası f. Yetiştirme seraları C) Açık alanlar a. Gösteri bahçesi D) Sistematik E) Arboratum F) Dağ G) Havuzlar H) Herbaryum I) Görevliler J) Yayınlar IV) Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi krokisi. V) Sonuç VI) Resim kaynakçası VII) Kaynakça BOTANİK VE BOTANİK BAHÇELERİ Dünya,canlı yaşamına en uygun yaşanabilir bir gezegendir. Dünya doğal kaynaklarının önemli bir bölümünü bitkiler oluşturmaktadır. İS E S İ Tüm çevrenin kirlenmesinin ve yok edilmesinin biz insanlardan kaynaklandığını düşünürsek “Biz bu dünyanın sahibi değil;parçasıyız.”sözünün önemini bilmeliyiz. Bize emanet olan dünyada birlikte paylaştığımız canlıları düşünerek yaşamalıyız. Bu projeyi doğal zenginlik kaynaklarımızdan olan bitkiler hakkında daha fazla bilgi edinmek için seçtik. Bu projeyi seçtikten sonra öğrendik ki özellikleri ve yapısı bakımından modern botanik bahçesi anlamında ilk ve tek Botanik Bahçesi ve Herbaryum Merkezi Ege Üniversitesi Fen Fakültesi içinde kurulmuştur. L Botanik yada bitkibilim, biyolojinin bitkileri inceleyen dalıdır. Bilim adamlarının bitki tanımında henüz tam bir görüş birliğine varamamış olmalarına karşın, yalnız gerçek bitkiler değil, uzmanların bitki olarak kabul etmedikleri bütün bitkisel canlılar da bu bilim dalının kapsamına girer. Botaniğin ana bölümleri bir ayırım yapmaksızın bütün bitkileri değişik bir açıdan inceler. Bu dört ana bölüm kısaca şunlardır. G E 1. Bitki morfolojisi, bitkilerin kök, gövde, yaprak, çiçek gibi bölümlerinin tüm yapısal özelliklerini inceler. Bu geniş kapsamlı bölümün daha ince ayrıntılar üzerinde yoğunlaşmış bir çok alt bölümü vardır. Kısacası çiçeklerin konumu, taç yaprak ve çanak yaprakların yerleşme düzeni, erkek organların ve dişi organların ayırt edici yapısal özellikleri, yaprakların biçimi ve dokusu üzerine bütün ayrıntılı bilgileri bitki morfolojisi sağlar. Bu nedenle bitkilerin sınıflandırılması, yani benzer özelliklerine göre sınıf, takım, familya, cins ve tür düzeyinde gruplandırılması büyük ölçüde bitki morfolojisine dayanır. L E 2. Bitki fizyolojisi, bitkilerin üreme ve büyüme süreçlerini, yaşam çevrimini, solunum ve beslenme gibi yaşamsal işlevlerini konu alır. Örneğin köklerin topraktan suyu emmesi, su ve besin maddelerinin iletim doku sistemiyle yapraklara taşınması, yapraklarda fotosentezle besin üretimi bu inceleme alanının kapsamına girer. E Bitki morfolojisi ile bitki fizyolojisi sağlıklı bitkileri konu alırken, bitki patolojisi ya da fitopatoloji de bitki hastalıklarıyla ilgilenir. Ö Z 3. Bitki ekolojisi ya da çevre bilimi bir yandan bitkilerin yaşadığı doğal ortamın biyolojik ve fiziksel özelliklerini, örneğin toprak, nem, hava sıcaklığı ve ışık koşullarını, bir yandan da bitkilerin çevre ile ilişkilerini, yani hem cansız doğanın hem de aynı ortamdaki öbür bitkiler ile hayvanların bitki toplulukları üzerindeki etkilerini araştırır. Ayrıca orman, çalılık, fundalık, çayır, bataklık ve turbalık gibi bitki topluluklarının incelenmesi de bu bölümüm konusudur. 4. Bitki sistematiği, türler arasındaki farklılıkları saptayarak bütün bitkileri ortak özelliklerine göre sınıflandırır; bitki taksonomisi de tanımlanmış özelliklerine göre bitkileri adlandırır. BOTANİK BAHÇELERİ BOTANİK BAHÇESİ DENİLİNCE NE ANLIYORUZ? İS E S İ Pek çok insana göre bahçe kelimesinin anlamı, bazı bitkilerin özen gösterilerek büyütüldüğü ve kültüre edildiği kapalı bir alan olmaktadır. Önceleri çiçek ve ağaçlarla süslenmiş bahçeler ve meyve bahçeleri bilinmekte idi. Daha sonraları insanların yabani ortamdan topladıkları tıbbi bitkileri kültüre edip yetiştirdikleri bahçeler oluşturulmuştur. Günümüzde de tıbbi bitkilerin yetiştirildiği bahçeler mevcuttur. Oluşturulan bu şifalı bitki bahçeleri botanik bahçelerinin temellerini oluşturmuştur. Bu tür bahçeler genellikle manastır ve hastane bünyelerinde oluşturulmuştur. İlk botanik bahçeleri 16. yüzyılda İtalya’da kurulmuştur. (Piza 1543, Padua 1545, Bologna 1567) Bu bahçeler tıp öğrencilere şifalı bitkileri tanıtmak ve bilgilerini arttırmak amacıyla kurulmuştur. Yakın zamanlarda daha önce kurulmuş olan şifalı bitkiler içeren bahçeler, içerisinde diğer bitkilerin de kültüre edilerek yetiştirildiği ve belirli bir sistematik altında yetiştirildikleri ve yerleştirildikleri alanlar haline getirilmiştir. Botanik bahçelerinin babası sayılan ilk botanik bahçesi İsveç’ te Uppsala Üniversitesi’ nde Carl Linnaeus tarafından kurulmuştur. İlk olarak şifalı bitkilerin ve ekonomik bitkilerin sistematiğini de içeren bölümler oluşturulmuştur. E L Botanik bahçeleri yalnızca çevreyi güzelleştirmek amacıyla düzenlenmediği için öbür bahçe ve parklardan oldukça farklıdır. Bu bahçeler, bir yörenin yerli bitkileri ile o iklimde yetişmeyen bitki örneklerini bir araya derleyip özel bakım altında iklime uyum sağlamalarını amaçlayan zengin bir koleksiyondur. Bahçenin görünümünü güzelleştirmek için bazen aralarına ağaç ve çalılar dikilse de, bitkilerin yerleşme düzeninde mutlaka bilimsel sınıflandırma gözetilir. Böylece hem aranan bitki kolayca bulunabilir, hem de türler arasındaki yapısal benzerlikler ön plana çıkar. E G Botanik bahçelerinin en önemli karakteristiklerinden biriside burada mevcut bütün bitki türlerinin yanına yada üstüne Latince ve halk arasında bilinen adlarının ve getirildikleri anavatanlarının yazıldığı etiketleri içermeleridir. Bu etiketlerin sayesinde bilim adamları ve öğrenciler bitkilerin adlarını ve bitkiler hakkındaki diğer bilgileri detaylı bir şekilde öğrenebilmektedirler. Z E L Botanik bahçelerindeki bitki örnekleri çoğu kez coğrafya bölgelerine yada doğal ortamlarına göre de gruplandırılır. Örneğin tropik bitkiler yada su bitkileri için genellikle ayrı bölümler vardır. Açık havada yetiştirilen bitki türleri, botanik bahçesinin bulunduğu bölgenin iklim koşullarıyla sınırlıdır. Bu nedenle, o iklimde yaşayamayan bitkiler için gerekli sıcaklık, ışık ve nem koşullarını sağlayarak bahçedeki tür sayısını arttırmak amacıyla seralar düzenlenir. Örneğin seralarda yarı gölgeli tropik yağmur ormanları ya da rüzgarlı yüksek dağ etekleri gibi özel çevre koşulları yaratılabilir. Ö Botanik bahçelerinin yalnız ağaç, çalı ve odunsu bitki örneklerini içeren bölümüne Arboretum, kurutulmuş otsu bitki koleksiyonlarına da Herbaryum denir. Herbaryum genel anlamıyla bitkilerin konulup saklandığı yerlerdir. Koruma bilimsel amaçlar doğrultusunda ve bilimsel yöntemlerle yapılmaktadır. Günümüzde botanik bahçeleri, eğitim ve öğretim amaçlı Üniversite Bahçeleri, ziyaretçiler için estetik ve peyzaj gibi özellikleri ön plana çıkaran Sergi Bahçeleri ve üniversitelere bağlı olmayan ancak bilimsel amaçlı ve sergi amaçlı kurulan Özel Bahçeler olmak üzere üç sınıfa ayrılmaktadır. Günümüzde 148 ülkeye yayılmış 4 milyondan fazla canlı bitkinin ancak 80000’inin sergilendiği 1800’ den fazla botanik bahçesi mevcuttur. Bu botanik bahçelerinin %60’a yakını Kuzey Amerika, Avrupa ve eski Sovyetler Birliği ülkelerinde yer almaktadır. Yeni botanik bahçeleri özellikle doğal bitkilerin korunup geliştirildiği araştırma ve geliştirme merkezleri olarak kurulmaktadır. Ülkemizde 1935 yılında Süleymaniye’de 27000 metrekarelik bir alanda kurulmuş olan İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi’nde 3000 kadar yerli ve yabancı bitki türü, dokuz sera ve 37000 kurutulmuş bitki örneği bulunmaktadır. S İ Özellikleri ve yapısı bakımından modern botanik bahçesi anlamında ilk ve tek Botanik Bahçesi ve Herbaryum Merkezi 1964 yılında Ege Üniversitesi Fen Fakültesi bünyesinde kurulmuştur. E G E L İS E EGE ÜNİVERSİTESİ BOTANİK BAHÇESİ VE HERBARYUM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Z E L Dünya doğal kaynaklarının önemli bir bölümünü bitkiler oluşturmaktadırlar. Bu gerçeği gören ülkeler bu kaynakları tespit etmek, değerlendirmek ve zarar görmelerini önlemek için çok eskilere dayanan çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmaların bir kısmıda Botanik Bahçeleri ve Herbaryum Merkezlerinde yapılmaktadır. Yurdumuz bitkilerce çok zengindir. Bu zenginliği ve dünyadaki bitki çeşitliliğini öğrencilere ve halka tanıtmak, araştırma ve öğretim hizmetlerine katkıda bulunmak amacı ile Yurdumuzun tek Botanik Bahçesi ve Herbaryum Merkezi, Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi, Botanik Kürsüleri bünyesi içinde 1964 yılında kurulmuştur. Botanik bahçesi, 1997 yılında Ege Üniversitesi’ne bağlanarak, E.Ü. Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak hizmetine devam etmektedir. Ö Türkiye bitkileri ve bitki örtüsü ile ilgili çeşitli alanlarda bilimsel araştırma yapmak; yurdumuzun nesli kaybolmakta olan bitkilerinin korunması ile faydalı ve ekonomik değeri olan bitkilerle ilgili çalışmalar yapmak; tohum katalogları ve kuru herbaryum örnekleri değişimi ile dünya botanik bahçeleri ve herbaryum merkezleri ile bilimsel ilişkilerde bulunmak; bitkileri öğrencilere ve halka tanıtmak merkezin amaçlarından bazılarıdır. Ege Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ege Üniversitesi kampusu içinde 48 750 m2 lik bir alana sahiptir. BAHÇE BÖLÜMÜ Seralar ve açık alanlardan oluşmuştur. Bahçenin 1.300 m2 lik bir kısmında 3 adet tropikal sera, 2 adet kaktüs serası, 1 adet soğuk sera, 1 adet karanfil serası, 1 adet satış serası yanında 6 adet üretim ve deneme serası bulunmaktadır. Diğer kısmı ise açık alandır. E S İ Bahçe bölümünde peyzaj ağırlıklı mevsimlik bitkiler sergilenmektedir. Bu bölgenin görüntüsü 20-25 günde bir değişmektedir. Bu bölümde dünyanın en uzun yaşayabilen Sequa ağacı yer almaktadır. Ayrıca Palmiye ağaçlarının atası sayılan Cycas(Sikas) bu alanda bulunmaktadır. Bu alan içerisinde kaktüs tipi bitkilerin yetiştirildiği ve iklim değişimine gösterdikleri tepkilerin incelendiği tepelik olarak adlandırılan bir bölge de yer almaktadır. Bunun yanında yurdumuz için ekonomik değere sahip olan Pavlonya bitkisi de bu alanda yer almaktadır. Ayrıca bu bölgede değişik tipte gül fidanları sergilenmektedir. İS SERALAR L Bu bölgede 3 adet tropikal sera, 2 adet kaktüs serası, 1 adet soğuk sera, 1 adet karanfil serası, 1 adet satış serası yanında 6 adet üretim ve deneme serası olmak üzere 14 adet sera bulunmaktadır. Araştırma Seraları (Araştırma amaçlı): Biyoloji Bölümü, Botanik Anabilim Dalı E araştırıcıları ile birlikte kullanılan iki adet serada bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Bu seralarda farklı üretim teknikleri kullanarak burada bulunan bitkilerin üretimleri gerçekleştirilmektedir. Özellikle yurt dışından getirilen tohumların yetiştirilmesi ve bitkiler üzerinde hormon ve aşı denemeleri bu seralarda yürütülmektedir. G Tropikal Seralar: Üç serada, dünyanın Tropikal bölgelerinde yaşayan 150 kadar bitki E tanıtılmaktadır. Bu seralarda çeşitli Eğreltiler, Kaucuk ağaçları, Karabiber, Deve tabanları, Kahve ağacı, Zencefil gibi tropikal bölgelere ait çeşitli ekonomik ve süs bitkisi bulunmaktadır. Ayrıca sarılıcı, epifit gibi tropikal yaşam formlarının yanı sıra Afrika menekşeleri, Orkideler sergilenmektedir. Kaktüs Serası: Sıcak ve kurakçıl ortamlarda ve de çöl ortamlarında yetişen Amerika L kökenli gerçek kaktüsler ve Afrika’da yetişen sütleyenler veya Afrika kaktüsleri de denilen 200 kadar kaktüs formundaki örnek tanıtılmaktadır. Z E Soğuk Sera: Bu serada özellikle Karadeniz bölgesine ait bitkiler ve yüksek dağlarda yetişen soğuğa gereksinim duyan bitkiler bulunmaktadır. Bu serada ortam sıcaklığını düşürmek için klimalar kullanılmaktadır. Çay, kivi, kızılcık, karaçam, köknar, yabani karanfil, siklamen gibi bitkiler sergilenmektedir. Karanfil Serası: Bu sera henüz yeni faaliyete geçmiş bir seradır. Bu alanda kültüre edilmiş Ö çeşitli karanfiller yetiştirilmektedir. Yetiştirme seraları: Bu seralarda gerek öğrenciler için, gerek diğer seralara gerekli olan bitkilerle, yurt içi ve yurt dışından gelen bitkiler yetiştirilmektedir. Burada üretilen bitkilerin fazlası da halka ucuza satılarak, çiçek sevgisine katkıda bulunulmaktadır. AÇIK ALANLAR Gösteri Bahçesi: Bu kısım çeşitli gül, eksotik ve havuz bitkileri ile düzenlenmiş, halk, öğrenci, öğretim üyeleri ile personelin dinlenmesi için oturma ünitelerine sahiptir. İ SİSTEMATİK L İS E S Bahçenin en büyük kısmını oluşturur. 56 parselde, sistematik familyalara göre düzenlenmiş bir düzen içinde yurdumuz ve dünyadaki 303 familyaya ait 1400 bitki tanıtılmaktadır. Her bir parselde bitki familyalarına ait türler sergilenmektedir. Buradaki bitkiler özellikle bilimsel amaçlı olarak kullanılmaktadır. Burada mevcut bitki familyaları bilimsel(Latince) adlarıyla sergilenmektedir. Genellikle bu alanlarda otsu, odunsu ayrıca çalı formundaki bitkiler yer almaktadır. Bu alanda doğal ortamda yetişmiş olan bitkiler yetiştirilmektedir.Bu bitkilerin vahşi formu bu alanda bulunur. Bu alanda kültüve edilmiş veya seleksiyona uğratılmış bitkiler bulunmaz. Bunlara örnek olarak karanfil, papatya, ada çayı çiğdem, safran, ada soğanı, sümbüller örnek verilebilir. Ayrıca yurdumuzda ağaç formunda tek evciklilere örnek olarak palmiye çeşitleri bu alanda sergilenmektedir. ARBORATUM Arboa kelime anlamıyla ağaç anlamına gelmektedir. Arboratum ise doğada mevcut ağaç E ve çalılıkların insan eliyle kendi alanından alınıp belirli alanlarda birlikte yetiştirildiği alanlardır. En basit anlamıyla bu alanlara meyve bahçesi denilmektedir. Yurdumuzun önemli E G meyve ağaçları ile nesli kaybolmakta olan Sakız ve Sığla (Günlük ağacı) ağacı gibi bazı ekonomik bitkiler yer almaktadır. Sığla ağacı sadece ülkemizde Muğla civarında özellikle Fethiye, Köyceğiz ve Çine çevresinde doğal ormanlarında yetişmektedir. Bu ağacın yurdumuz için ekonomik değeri, bu ağaçtan elde edilen sığla yağından kaynaklanmaktadır. Bu yağ tıpta ve pek çok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Yurdumuza ait bitkilerden bazıları ceviz, kayısı, badem, nar, limon, portakal, mandalina vs. Bunların dışında anavatanı ülkemiz olan turunçgillerden turunç ağacı bulunmaktadır. L DAĞ Z E Bahçe içinde yer alan küçük yapay bir tepede bazı sukulent bitkiler ile yörenin küçük çalı ve soğanlı bitkileri bulunmaktadır. Örnek olarak kardelenler, çiğdemler, siklamentler, safranlar nergisler ve sümbüller bulunmaktadır. Ö HAVUZLAR Bahçe içindeki havuzlarda da çeşitli su bitkileri tanıtılmaktadır. Bu havuzlarda nilüfer, su zambağı, Ayhornia gibi güzel çiçeklere sahip olan ve Akarus, Yunkus, Japon şemsiyesi gibi yaprak güzelliğine sahip su bitkileri ve direkt suyun içerisinde yaşayan su böcek kapan ve benzeri su bitkileri bu alanda sergilenmektedir. Ayrıca bu alanda kökleri suyun altındaki toprağa bağlı olmadan suyun içerisinde serbest yaşayan su marulu ve su mercimeği bulunmaktadır. Özellikle su mercimeği insanlar için kirlilik teşkil eden sularda kolaylıkla yaşayabilmekte buradaki ağır metaller ve insanlar için zehirli maddeleri bünyelerine alarak doğal arıtım yapabilmektedir.Akvaryumda yaşayan ve bol miktarda oksijen üreten Elodea bitkisi de bu havuzlarda yetiştirilmektedir. Bahçe tüm bölümlerinde yaklaşık olarak 3000 kadar bitki taksonu içermektedir. Bunların bir kısmı yurdumuz, bir kısmı da yurt dışı bitkileridir. Koleksiyonun zenginleşmesi için Yurt dışındaki 200’e yakın Botanik Bahçesi ile tohum değişimi yapılmaktadır. Bu, Uluslararası nitelikli tohum katalogu sayesinde gerçekleşmektedir. HERBARYUM S İ Bahçe içinde, kurutulmuş bitki örneklerinin yer aldığı herbaryum binası bulunur. Herbaryum binası 300 m2 üzerine 2 kat olarak yapılmıştır. 1. katında Yüksek Bitkiler (çiçekli bitkiler), 2. katında Alg’ler, Likenler, Karayosunları ve Eğreltilerden oluşan kolleksiyon (çiçeksiz bitkiler) yer alır. Bu kolleksiyonda 25.000 i tayinli, 5.000 tayinsiz 30.000 kadar bitki yer alır. Türkiyenin Su bitkileri, Batı ve Güney Anadolu Yüksek Dağ Bitkileri, yine Batı ve Güney Anadolu Endemik bitkileri İS E bakımından zengin ve önemli olan bir herbaryumdur. Ayrıca Yurt dışından bazı ülkelerle yapılan bitki değişimi ile o ülkeler ait bitki örnekleri de herbaryum’da bulunmaktadır. Herbaryum, çeşitli konularda bilimsel araştırmalar yapan araştırıcılara, bitki ihracat ve ithalatçılarına, doğadaki bitkileri tanımak isteyenlere hizmet etmektedir. GÖREVLİLER E L Bahçe ve Herbaryum bu çalışmalarını kadroları Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümünde olan 2 Prof., 1 Doç., 1 Yrd. Doç., 1 Uzman, 2 Araş. görev., 3 teknisyen , 4 Bahçıvan ve 2 geçici işçi ile yürütmektedir. G EGE ÜNİVERSİTESİ BAHÇE VE HERBARYUMUNUN AKADEMİK ÇALIŞANLARINCA SON BEŞ YILDA KONU İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALARI L E Merkez elemanları her yıl vejetasyon döneminde başta Batı ve Güney Anadolu olmak üzere ülkemizin hemen her bölgesinde bitki ve bitki örtüsü üzerine çalışmalar yapmaktadır. Yıllık 70 gün civarında gerçekleşen, TÜBİTAK ve Üniversite destekli bu çalışmalarda Türkiye Sulak Alanları, Batı ve Güney Anadolu Yüksek Dağ bitkileri ve Bitki örtüsü (Babadağ, Kaz Dağları,Toroslar-Bolkar Dağları) çalışılmış ve çalışılmaktadır. Ayrıca buralardan sağlanan çok sayıda bitki materyali (vejatatif, tohum yada canlı bitki) bahçede yetiştirilmeye çalışılmakta ve nesli tehdit altında olanlar da korumaya alınmaktadır.Fosil bitki örtüsü çalışmaları ile geçmiş bitki örtüsü araştırılmaktadır. Ö Z E Ayrıca, Zehirli Bitkiler, İzmir Fuarı’ndaki Ağaç ve Çalılar, Ege Bölgesi’nin Bazı Doğal Bitkileri ile Türkiye’nin Sulak Alan Bitkilerini ve Bitki Örtüsünü tanıtan renkli resimli ve açıklamalı kitaplar yayınlanmıştır. İ S E İS L E G E L E Z Ö Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi Herbaryum Merkezi Krokisi İ S E İS L Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Merkezine Ulaşım E SONUÇ G Bitkiler günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır.Evlerimizde,okulumuzda güzellik unsuru olarak kullandığımız, kokularıyla ferahladığımız renkleri ve çeşitleri ile büyülendiğimiz yararlı canlılardır. E Bu güzel canlılar olmasa dünyamız kuru,verimsiz ve bizlerin yaşamasına olanak vermeyen bir gezegen olurdu. E L Her geçen gün biraz daha kirlenen hava, su ve toprak;dünyamızın oksijen ve besin kaynağı olan,yetiştiği coğrafyaya göre çeşitli canlı türlerinin yaşamasına olanak sağlayan bitkileri olumsuz yönde etkilemektedir.Bilim adamları ve duyarlı toplumlar tarafından alınan önlemler ve botanik bahçeleri sayesinde,bitki türleri gelecek nesiller tarafından da bilinecek,korunacak ve değerlendirilecektir. Ö Z Botanik bahçelerinin görevi bir ülkenin bitki çeşitliliğini öğrenmek ve bu bitki çeşitliliğini sürdürmek,dünyanın başka iklim kuşaklarında yetişen bitkilerin de o ülkede yetiştirilmesini sağlamak,başka toplumlarında bu farklı türlerden haberdar olmasına katkıda bulunmak,en önemlisi bu bitki türlerinin yok olmasını önlemektir. İ S E İS L Ö Z E L E G E Bahçe Bölümü Bahçe Bölümü İ S E İS L E Ö Z E L E G Bahçe Bölümü Bahçe Bölümü İ S E İS L Ö Z E L E G E SERALAR Satış Serası İ S E İS L Ö Z E L E G E Sistematik Bölümü Arboratum İ S E İS L Ö Z E L E G E Dağ Bölümü Havuzlar Bölümü İ S E İS L Ö Z E L E G E Nergis soğan olarak ekildikten 1 ay sonra(Ekim ayı) 2. basamak (Kasım ayı) İ S E İS L E Ö Z E L E G Kasım ayının 4. haftası Aralık ayının ilk haftası İ S E İS L E Ö Z E L E G Nergis çiçek açtı (Ocak) Nergis karlar altında (Çiçek açtıktan 1 hafta sonra) İ S E İS L Ö Z E L E G E Sarı Gelincik Bergamut Çiçeği İ S E İS L Ö Z E L E G E Nilüfer Duman Ağacı Ö Z E L E G E Kala Enginar L İS E S İ İ S E İS L E Ö Z E L E G Zambak(Mis) Nilüfer İ S E İS L E Ö Z E L E G BÜTÜN BU GÜZELLİKLERİN HEPSİ SİZLERİN ZİYARETİNİ BEKLİYOR. Resim Kaynakçası Ö Z E L E G E L İS E S İ 1. Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi 2. Nergis ve yetişme evreleri resimleri proje grubundan Damla KILINÇ’a ait. Kaynakça Ö Z E L E G E L İS E S İ 1. The Berlin-Dahlem Botanic Garden 1993 Botanic Garden and Botanical museum Berlin-Dahlem ISBN :3-921-800-36-6 2. Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi Web Sayfası http://www.sci.ege.edu.tr/botanik/bahce.html 3. Temel Britannica Temel Eğitim ve Kültür Ansiklopedisi cilt 3 (1992) Ana yayıncılık ve Sanat ürünleri pazarlama San. Tic.A.Ş. 4. Bitkiler National Geographıc Doğa Kitaplığı