Biber Gazı Maruziyeti Sonrası Gelişen, Hayatı Tehdit Edici Hapşırık E. Özdemir, E. Karabiber, G. Karakaya, A. F. Kalyoncu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları ABD Erişkin Allerji ve İmmünoloji BD, Ankara Olgu sunumu • 22 yaşında, bayan,öğrenci • Şikayet: sık hapşırık • Mart 2014 tarihinde, bir sınıf arkadaşının şaka amacıyla sınıfta sıktığı biber gazı spreyini soluması neticesi hapşırmaya başlamıştır. • Bu olaydan bir buçuk ay sonra kliniğimize başvurduğunda, bu süreyi her gün sürekli hapşırarak geçirdiği öğrenildi. • Hapşırma atakları yoğunlaştığında kusuyor, fenalaşıyor, enkontinans olabiliyormuş. Olgu sunumu • Defalarca Nevşehir ve Ankara’da acil servislere başvurmuş, iki kez KBB muayenesi olmuştu. • Nevşehir’de devlet hastanesi aciline birkaç başvurusu esnasında, bunlardan birinde hapşırık atağı ile kalbinin durduğu ve resusitasyonla geri döndürüldüğünü ifade etti. • Kendisinin bu başvuruları esnasında tam kan sayımı, biyokimya, PA akciğer grafisi, idrar tetkiki gibi rutin tetkikleri normal bulunmuştu. Olgu sunumu • 16.4.2014‘te Hacettepe Hastanesi Erişkin Acil Servisine yine aynı nedenle başvuran hasta, allerji ve immünoloji polikliniğine yönlendirilmişti. • Son iki yıldır şeftali ve kayısı yemekle oral allerji geliştiği, metal allerjik olduğu öğrenildi. • Hastanın farklı dış merkezlerde birkaç kez yapılan tam kan sayımı ve biyokimya tetkikleri normaldi. • Kliniğimizde yapılan deri prick testinde sadece ev tozu akarı duyarlılığı saptandı. Olgu sunumu • Hastada ‘’allerjik rinit ve son 2 yıldır şeftali ve kayısı yemekle oral allerji tariflemesi nedeniyle, ayrıca parapolen sendromu’’düşünüldü. • Gıda allerjisine yönelik bakılan spesifik IgE panelinden; gıda karışımı, Phleum pratense, çimen ve ağaç polenleri karışımı negatif olarak bulundu, total IgE 34 Ku/L idi. Olgu sunumu • Hastaya görüldüğü günden itibaren biber gazı ile tetiklense de allerjik rinit ile iç içe olduğu düşünülerek; -24 mg/gün oral steroid (azaltılarak 6 ay devam edildi), - mometazon furoat nazal sprey, - desloratadin tablet, -lüzum halinde günde altı adede kadar klemastin tablet ile tedavi başlandı. Olgu sunumu • Bu tedavi ile takip edilen hastanın şikayeti zamanla azalmakla birlikte yine de tam kontrol altına alınamadı. • Hapşırıkların kontrolsüz olduğu nisan-haziran aylarında, hastaya olası polen allerjisine de yönelik olarak, dış ortama çıkmaması için sürekli rapor verildi. • Hasta gerçekten de evde oturduğunda, dış ortama göre daha az semptomatik idi. Olgu sunumu • Medikal tedaviye rağmen kontrol altına alınamayan, günlük hayat kalitesini aşırı derecede bozan, dış ortama çıkamaması nedeniyle okul eğitiminin aksamasına neden olan hapşırıkları nedeniyle hastaya omalizumab tedavisi ve ardından (ev tozu akarı+ ağaç poleni miks) ile immünoterapi tedavisi planlandı. • Hastaya 3 kez, ayda bir 150 mg sc omalizumab tedavisi verildi. Olgu sunumu • Omalizumabın ilk dozundan itibaren hasta aldığı oral steroidi azaltabildi. • Omalizumab sonrası ilk 3 hafta boyunca neredeyse hiç hapşırmadı. • Hastanın maddi olanakları, spesifik immunoterapi için uygun değildi. Olgu sunumu • Hapşırıkları kontrol altına alınan hastanın tedavisi steroidli nazal sprey, antihistaminik tablet ve lökotrien reseptör antagonisti ile düzenlenerek polikliniğimizde takibine devam edilmektedir. Teşekkür ederim…