protista alemi

advertisement
PROTİSTA ALEMİ
BİR HÜCRELİ ALGLER
PROTOZOLAR
KAMÇILILAR
KÖK AYAKLILAR
SPORLULAR
KİRPİKLİLER
CIVIK MANTARLAR
PROTİSTA ALEMİ
Protista Alemi bir hücreli ve çok hücreli fotosentetik algleri , çok çekirdekli ya da çok
hücreli Hetetraf cıvık mantarları , serbest ve basit koloniler halinde yaşayan bir
hücrelileri ( protozoa ) içine alır.
Tek hücreli olmalarına rağmen çekirdek yapıları Ökaryot olduğu için Monera
aleminden ayrılırlar . Zarla çevrili çekirdek ve diğer hücre organelleri vardır . Hücre
yapısı olarak bitki ve hayvanlardan geri değillerdir . Tam bitki ve tam hayvan özelliği
göstermediklerinden ayrı bir alemde incelenirler .
TANITICI ÖZELLİKLER
* Vücutları bir hücreden ibaret olan organizmalardır. Çok hücreli hayvanlarda özel
doku ve organlar tarafından yerine getirilen besin alma , hareket ve diğer canlılık
etkinlikleri bunlarda bir hücre tarafından yapılır.
* Doku ve organları yoktur . Stoplazmalarında çeşitli görevler üstlenen organelleri
vardır.
* Embiryonik gelişim görülmez.
* Pek çoğu yaşam döngüsünün belli bir evresinde , elverişsiz ortam koşullarına
dayanıklı KİST adı verilen bir form oluşturur.
* Kist durumları istisna edilecek olursa , tümü su içinde , sulu ve nemli yerlerde
yaşarlar.
* Büyük çoğunluğu mikroskobik olan 30 bin’ i aşkın yaşayan türü bilinmektedir .
BİR HÜCRELİLERDE SİSTEMLER
YÜZEYSEL KORUNMA : Hayvanlar aleminde yalnız amipler özel koruyucu bir
tabakaya sahip değillerdir . Bunlar dış ortamdan plazma zarı ile ayrılır . Diğer bir
hücreliler yarı katı , esnek yapıda olan ve “ PELLİKÜL “ denen bir tabaka ile dış
ortamdan ayrılır . Bazen bu tabakanın yapısına kalker ve silis gibi minerallerin
girmesiyle bir kabuk oluşumu görülür .
* Vücutlarında E.R , mitokondrileri bulunur . Ayrıca golgi aygıtı , sentrioller , plastitler
, kamçı ve siller buluna bilir .
* Çoğunluğu ayrı yaşamakla beraber koloni oluşturarak ta yaşarlar.
BESLENME
Protista alemi hetetrof ve ototrof türleri içine alır. Ototrof olanlar güneş enrjisini
kullanarak inorganik maddelerden organik bileşik yaparlar. Kloroplast ve
kromoplastlara sahiptirler.
*
Gilikozun nişastaya dönüştürülerek depolandığı PYRENOID adı verilen yapılar
vardır.
*
Heterotroflar hazır besin alırlar . OSMOTROFLAR ve FAGOTROFLAR olmak
üzere 2 ye ayrılırlar.
*
Osmotroflarda besin almak için özel organeller yoktur . Hücre zarından difüzyon
ve pinositoz yolu ile olur.
Fagotroflarda ise özel organeller vardır . Besinlerini süzerek veya büyük
parçacıklar halinde yutarak alırlar.
*
*
Bazıları yırtıcıdır.
KASILMA : Vücudun bükülme ve kısmen kasılma hareketleri sitoplazma içerisindeki
miyofibril telcikleri ile meydana getirilmektedir
HAREKET : Çeşitli şekillerde hareket ve yer değiştirme vardır . Bunlar yüzme ,
yavaşça kayma , aksopodları kullanarak yuvarlanma , peristaltik dalgalanma cirri adı
verilen kıl şeklindeki bazı uzantıları kullanarak bir çeşit yürüme olarak gruplanır.
Genel olarak bir hücrelilerde yalancı ayaklar , kamçılılar ve silliler olmak üzere 3 tip
hareket organelleri vardır.
a) YALANCI AYAKLAR : Hücrenin geçici proptozlazmik uzantılarıdır . Lopopod ,
Filipod Reticulopod ve aksopod adını alırlar .
b) KAMÇI VE SİLLER : Kamçı siller aynı temel yapıyı gösterirler . Her kamçı ve
sil zarının uzantısı olan bir kılıfla kuşatılan ve hücre yüzeyinden dışarı doğru
uzanan Miyotibrillrden oluşur.
Kamçı , genellikle bir tane veya az sayıda olur . Vücudun boyunda veya daha
uzundur . Siller ise , çok sayıda olurlar ve genellikle vücuttan kısadırlar .
*
DOLAŞIM : Dolaşım sistemi yoktur . Maddeler difüzyon ile taşınır . Belki bir anlamda
, hücre içindeki endoplazmik retikulum , madde iletimini belirli bir kanal sistemiyle
gerçekleştirdiği için en ilkel dolaşım sistemi olarak kabul edilebilir .
SOLUNUM : Özel solunum organeli yoktur . Solunum hücre yüzeyi ile yapılır . Büyük
çoğunluğunda aerobik solunum görülür .
KAMÇILILAR ( Flagalleta )
a)
Bir veya daha çok buluna kamçılarıyla hareket ederler .
b) Vücutlarına giren fazla suyu kontraktil kofullarla dışarı atalar .
c)
Dış yüzeylerine pelikula denir .
d) Öglena gibi bazıları kloroplast taşımakta olup ototroftur .
e)
f)
Kloroplast
ileadlı
aydınlıkta
fotosentez
. Karanlıkta
besini
dışardan
alır
Tripanosoma
türü parazit
olup ,yapar
insanda
afrika uyku
hastalığı
yapar
. .
h) Nişasta ve gilikojenden farklı bir karbonhidrat depo ederler .
g) Eşeysiz boyuna bölünerek çoğalırlar .
i) Boşaltım ürünleri paramesyumla aynı . Amonyak ( NH3 ) ve karbondioksit ( CO2 )
hücre zarı ile su ( H2O ) kontraktil kofullarla atılır .
j)
Mastıgophora üst sınıfının üyeleri olan flagellatlar hareket etmekte kullanılan ve
kamçı denen uzun sitoplazma uzantıları taşıdıkları için bu adı alırlar .
k) Flagelletlar genellikle az çok oval yapıda olup kamçının çıktığı belirli bir ön uca
sahiptir .
l)
Bazı flagellatlar besini , oluşturdukları psödopodlarla yutarlar ; diğerlerinde bir
dereceye kadar ciliophorlarınkine benzeyen bir ağız ve yutak vardır .
m) Euglenalar klorofil içeren kloroplastlara sahip oldukları ve besinlerin çoğunu
sentezledikleri halde hiçbir Euglena tümüyle kendi beslek değildir . Euglena ‘ nın
sağlıklı kültürleri , ancak ortama amino asitlerin eklenmesi ya da asetat sağlanması
ile elde edilebilir . Bunlar amino asitleri iki karbonlu bileşiklerden sentezlenebilir .
n) Termitlerin ve bazı ağaç böceklerinin bağırsaklarında yaşayan flegallatlar çok fazla
kamçıya ve çok özelleşmiş vücut yapısına sahiptir .
o) Volvox gibi bazı flegallatlar kolonisel organizmalar şeklinde gelişmişlerdir . Koloni
, kamçıların çarpması ile hareket eder . Bunlar üst üste yuvarlanırlar , fakat bir uç
her zaman ileriye yönelmiştir . Hücreleri belli bir oranda özelleşmiştir . Ön
uçtakiler ışığa duyarlı geniş benekleri vardır . Yalnız arka uçtakiler çoğalma
özelliğine sahiptirler . Bazı flagellatlar parazittirler , çeçe sineği tarafından taşınan
ve Afrika uyku hastalığına neden olan organizma bir parazitlik kamçılıdır .
Volvox
ÖGLANA ( Euglenophyta )
a)
Tek hücreli bir organizma olan Euglena ve buna benzer bazı organizmalar , hem
bitkisel hem de hayvansal özellikler gösterdiğinden sınıflandırmaları oldukça
güçtür .
b) Mavi – Yeşil alglere oranla daha iyi gelişmişlerdir . Çünkü bunlarda kolayca
boyanabilen belirli bir çekirdek vardır ve klorofil tanecikler halinde dağınık değil ,
tıpkı ileri bitkilerde olduğu gibi kloroplastlar içine yerleşmiş olarak bulunur .
c)
Kamçının dışında selüloz bir çeper bulunmaz . Kamçının dibine yakın bir yerde
gırtlağa benzer bir geçet ve kırmızı pigmenti bir göz noktacığı bulunur . Göz
noktacığındaki pigment astaksantin olup yalnız krustaselerin bünyesinde vardır .
Kaynatılmış istakozun kırmızı rengini veren işte bu maddedir .
d) Üreme genellikle eşeysizdir , bazen eşeyli üremede gözlenir . Euglena bol miktarda
klorofil taşıdığı halde yalnız fotosentez yaparak yaşamını sürdüremez . Örneğin :
Yalnız inorganik tuzları içeren bir ortama konulduğunda yaşayamaz fakat ortama
az miktarda amino asitlerde verilecek olursa iyi gelişir .
e)
Hayvanlar karbonhidratları çoğunluk glikojen halinde , bitkiler ise nişasta halinde
depo ederler ; Euglenoidler ise karbonhidratları paramilum halinde depo ederler ki
bu madde kimyasal bakımından hem glikojen hem de nişastadan farklıdır . Hem
bitki hem hayvan özelliklerini karışık olarak içeren eulenoidler , henüz bitki ve
hayvan ayrımı gerçekleşmeden önce ve ilkel ototrofların heteroflardan
evrimleştiği sırada meydana gelen ilkel canlıların nelere benzeye bileceği
konusunda bize bir fikir verir . Aslında bu organizmaların hayvan , bitki yada
protista olarak nitelendirilmesi yalnızca bir tanımlama işidir .
Euglena
KÖKAYAKLILAR ( Rhizopoda ) AMİP
a)
Belirgin şekilleri yoktur .
b) Besin ve hareketini yalancı ayaklara ( Pseuodopod ) sağlarlar .
c)
Sularla ve nemli topraklarda yaşarlar . ( tatlı sularda )
d) Hetetrofturlar . Besinleri daha çok hücre içindeki besin kofullarında sindirir .
e)
Bazıları parazit olup , insanda amipli dizanteri hastalığına sebep olur .
f)
Eşeysiz , ikiye bölünerek çoğalırlar .
g) Kötü ortam şartlarında şeklini değiştirir ve dış kısmından koruyucu bir örtü ile
sarılarak kist oluşturur . Ortam şartları düzelince kist erir ve eski haline gelir .
h) Amobea proteus ‘ un vücudu bir çekirdek ve sitoplazmik organelleri bulunan
saydam , çıplak , jelatinimsi sitoplazma kütlesinden ibarettir . Çekirdek genelde
merkezdedir ama hayvan hareket ettikçe sitoplazma içinde yer değiştirir .
i)
Amipsel hareket bir yüzme şekli olmayıp bir sürünme hareketidir . Hareket
edilmesi için hücrenin bir zemine tutunması şarttır . Amipsel hareketin
mekanizması hakkında bazı teoriler olmakla birlikte hiçbir günümüzde bile
tamamiyle kabul edilmiş değildir . En çok kabul gören “ hidrolik- kontraksiyon “
sıvısal şekil değiştirme teorisidir .
Her hareket tipi hakkında bilgiler arttıkça çeşitli temel benzerlikler olduğu görülür .
Aynı şekilde hareket eden ve hepsi aktomiosin benzeri moleküllerle ilişkilidir .
Bunlarla ilgili ortak nokta ise hepside hareket için gerekli olan enerji kaynağı alan
ATP ‘ yi kullanırlar .
k) Yalancı ayaklar aynı zamanda besin yakalanmasında kullanılır .ç yutulmuş olan
besin ; Besin kofulu tarafından çevrilir ve çevreleyen sitoplazma asit ve sindirim
enzimleri salgılar . Sindirim işlemi ilerledikçe ; Besinler ve su besin kofulu
tarafından absorbe edilir ve sonra besin kofulu büzülür . Sindirilmeyen kalıntılar
vücuttan atılır ve amip hareketlendikçe geride bırakılır .
j)
l)
Amipler ve diğer protozoanlarda gaz alışverişi çok basit bir işlemdir . Çünkü bunlar
sıvı bir çevrede yaşarlar , difüzyon yoluyla O2 alıp , CO2 verirler .
m) Boşaltımda aynen basit bir şekildedir . Bir çok protozoa ‘nın kontraktil kofulu
vardır ya da çevredeki sitoplazmadan düzenli olarak su alan ve çevreye boşaltan su
atıcı keseler vardır . Eğer bu yapılar olamasaydı amipler de tıpkı bizim kan
hücrelerimizin tatlı suya bırakılmasında olduğu gibi kısa zamanda şişip patlardı .
n) Okyanusta “ FORAMİNİFERA “ denen trilyonlarca amipsi protozoa vardır . Bu
organizmalar çok odacıklı tebeşirimsi bir kabuk salgılar ve delikli yerlerden yalancı
ayaklarını dışarı uzatırlar . Bu organizmaların ölü olanları okyanus dibine çökerek ,
gittikçe tebeşire dönüşen gri bir çamur oluştururlar . DOVER ‘ ın beyaz kayalıkları
foraminifer fosilleri tarafından bu şekilde oluşturulmuştur .
Amoeba
Entamoeba
HASTALIK YAPICI PROTOZOOLAR VE ETKİLERİ
SARCODINA =KÖK BACAKLILAR : Amipler
1.
İnsanda amipli dizanteriye , bazen de karaciğer , akciğer , beyin , dalak ve deri gibi
organ ve dokularda amip abselerine neden olur . Bu amip türü lağım sularının içme
suyuna karışması ve sulamada kullanılması , yahutta insan dışkısının gübre olarak
kullanılması suretiyle yetiştirilen sebzelerin çiğ yenilmesi sonucunda “ Kist “
halinde ince bağırsağa , oradan da “ Trofozoit “ olarak kalın bağırsağa geçer .
Burada enzimler çıkararak hücrelere zarar vermek suretiyle derin ülserlerin
oluşmasına ve kanlı ishalle kendini belli eden amipli dizanteriye neden olur .
TRFOZOİT : Bir hücrelilerin beslene , büyüyen , çoğalan ve hareket edebilen normal
haldeki fertlerine denir .
2.
Doğada serbest olarak yaşayan amip türü . Sulu ortamda iki kamçılı şekiller
meydana getirir . Diğer ülkelerde tatlı sularda yüzmeyi takip eden bir hafta içinde
beyin iltihaplanmalarına neden olduğu bilinir . Ateş , başağrısı ense sertliği ,
bulantı ve kusmayla hızlı ilerler . Hemen daima öldürücüdür .
MASTIGOPHORA = KAMÇILILARRIN YAPTIĞI HASTALIKLAR
a)
Kamçılıların bir kısmı sindirim yoluyla insana bulaşır . Mesela on iki parmak
bağırsağında çoğalan parazit yağda eriyen vitaminlerin emilmesini önler . Genelde
çocuklarda görülür . Bulantı , kusma , ishal , kilo kaybı ve baş ağrısına neden olur.
b) Diğer bir çeşidi de ağız temizliğine önem vermeyen kimselerde ağız boşluğunda
hastalık yapmadan yaşar . Bakteri ve ölü hücrelerle beslenir .
c)
Trichomonas Vaginalis isminden de anlaşıldığı üxere insandan insana cinsel
ilişkiyle bulaşır . Vajina , üretra ve prostata yerleşir . İltahabik reaksiyonlara
sebebiyet verir .
Trichomonas
d) Tatarcık sinekleri tarafından insana bulaştırılan bir diğer çeşidi de “ Kara humma “
ya neden olur . Bu vakalarda ateş , gece terlemeleri , karın ağrıları , bağırsakta
ülserler , bulantı ve kusma görülür . Dalak hızla büyür , lenf bezleri şişer , kansızlık
artar , deri esmerleşir . Akut vakalarda birkaç haftada , kronik vakalarda 1-3 yılda
ölüm gerçekleşir .
e) Tatarcık sinekleri ayrıca bir başka parazit daha insana bulaştırırlar . “Şark ve Halep
çıbanı “ şeklinde güneydoğu anadolu bölge insanında görülür .
f) Trypanosoma adında bir cins vardır . Trypanosoma Gambiense adıyla bilinen
kamçılı çeçe sinekleri tarafından insana bulaştırılr . İnsanda Gambiya uyku
hastalığına neden olur . Çeçe sineğinin sokmasıyla , hastalık ilerledikçe ; Baş , sırt ,
karın ve eklemlerde ağrı hali olur . Boyun arkası , çene altı ve kasıklardaki lenf
bezleri şişer . Son dönemlerinde merkezi beyin iltihaplanmalarıyla beraber devamlı
uyku hali ve ölümle sonuçlanır .
Leishmania
Trypanosoma
SPORLULAR ( Sporozoa ) Plazmodyum
a) Özel bir organelleri yoktur .
b) Hepsi parazit olarak yaşar . Sporlarla ürerler .
c)
Bir plazmodyum çeşidi olan sivrisinekten insana geçerek sıtma hastalığına sebep olu
d) Plazmodyumun hayat devri insan ve dişi anofen cinsi sivrisinekte bulunur .
e)
Bu parazi,t insanda eşeysiz olarak çoğalır , dişi sivrisinekte eşeyli olarak çoğalır .
Eşeysiz üremenin , eşeyşi olarak takip edilmesine döl alması ( Döl değişimi ) denir .
Microspora
Spor Hücresi
SİLLİLER ( Cilliata ) Kiprikliler
Paramezyum ( Terliksi hayvan )
a)
Hareketini ve besin teminini sillerle yaparlar .
b) Tatlı su ve denizlerde yaşarlar .
c)
Fazla suyu dışarı atan özel boşaltım organeli kontraktil koful var .
d) Hetetrot olarak beslenirler . Besinler besin kofulu şeklinde yutaktan hücreye girer
ve hücre içinde sindirilir . Atıklar boşaltım açıklığından ( Anüs ) dışarı atılır .
Boşaltım ürünü olarak hücre zarından NH3 , CO2 .
H2O ise kontraktil
kofullarla atılır .
e)
Dış yüzeylerine pelikula denir . Pelikula hücrenin şeklin korunmasını sağlar .
Pelikulada sil veya kirpik denilen uzantılar bulunur . Bunlar hareketi sağlar .
Pelikulanın iç kısmında yakıcı siller olan trikasistler avı uyuşturarak kolayca
yakalanmasını sağlar . Savunmada görev alır .
f)
Eşeysiz enine bölünerek çoğalır . Eşeyli konjugasyonla çoğalır .
g) Büyük çekirdek eşeysiz üreme ve metabolizma olaylarını kontrol eder . Küçük
çekirdek eşeyli üremede görev alır .
h) Protozoa ‘ nın ikinci ana grubu ciliophora alt filumudur . Bunlar hücre içindeki
çekirdeğin iki ayrı tipte olmasıyla , hücrenin dış çeperindeki kirpiklerin varlığı ile
ve konjugasyon tipindeki üremeleriyle tanınır .
i)
Siliatlar tipik olarak serbest – yaşamlı ve hetrotrofiktirler .
j)
Spirotrichia ‘ da kirpikler tipik olarak birbiriyle kaynaşıp zar haline dönüşmüştür .
Ve ağız etrafında saat yönünde bir spiral mevcuttur .
k) Paramecium ‘ un değişik türlerinin boyları 0,1 – 0,3 mm arasında değişir . Vücut
ön tarafta yuvarlaşıp kütleleşir , orta kısmın hemen arkası en geniş yeridir ve
arkaya doğru incelmiştir .
l)
Paramecium ‘ un çarpan kirpikleri hızlı bir şekilde yüzmesini sağlar . Kirpiksel
hareket çok çabuk olduğu için incelenmesi de güçtür . Saniyede 4000 kadar poz
çekilebilen hızlı sinema makinelerin gelişmesi ile kirpiksel hareketin oluşumu
çözümleme olanağı sağlanmıştır . Böylece kirpiksel hareketin kirpiklerin kökünden
ucuna kadar hareketli spiral bir dalga ile oluştuğu ortaya çıktı .
m) Kamçı ve kirpiklerin ince yapıları ve biyokimyasal bileşimleri bakımından
temelden benzer oldukları bilinmektedir . Son araştırmalar , bunların hareketlerinin
oluşumu bakımından da benzemediklerini göstermiştir
n) Paramaecium ‘ ların gözle görülebilen fotoreseptörleri yoktur . Fakat bazı
koşullarda bir ışık kaynağına doğru yaklaşır ya da uzaklaşır .
o) Paramaecium ‘ un belirli trikosistleri saniyenin binde biri kadar zamanda dışarıya
atılabilir .
p) Trikosistler siliatı bir yere bağlamakta , avını yakalamasında ya da korunmasında
kullanabilir . Bazı trikosistlerin sitotoksin içerdikleri görülür ; bu madde siliatların
avı olan diğer protozoaların ve rotiferleri paralize edebilir .
q) Paramaecium ‘ ların her ikisi birden çalışında yarım saat içinde vücudun toplam
hacmine eşit hacimde suyu boşaltabilen iki kontraktil kofulu vardır . Buna karşın ,
insan kendi vücut hacmine eşit miktardaki suyu yaklasış 3 haftada boşaltır .
Vorticella
Vorticella
r)
Bir parameciumda , besini alan ve içinde sindirimin yapıldığı vakuolleri oluşturan
sabit bir yutak vardır . Artık maddeler vücudu belli bir noktada , analpar ( Sitopig )
den terk ederler .
s)
İyi beslenmiş parameciumlar bir günde dört ya da daha çok bölünerek çoğalırlar ve
populasyon büyümesini yöneten yasaların incelenmesinde ideal örneklerdir . Bu
çalışmalar insan populasyonlarının büyümesinin anlaşılmasında yardımcı olmuştur
.
Paramecium
Entodinium
a)
b)
c)
d)
e)
f)
g)
h)
CIVIK MANTARLAR
Yeşil olmayan bitkilerin 3 büyük grubunu oluşturan bakteriler , cıvık mantarlar ve
gerçek mantarlar klorofil eksikliği nedeniyle heterotrofik beslenme yapmak
zorunda olması dışında çok az ortak özelliğe sahiptirler .
Cıvık mantarlar çürümekte olan yaprak ve kerestelerin sümüksü kütlesi üzerinde
bulunan ilginç organizmalardır . Amiplerde olduğu gibi yalancı ayak şeklindeki
uzantılarla hareket ederler .
Belirgin şekilleri olmayıp , çok çekirdeklidirler , hücre duvarları yoktur .
Hücreleri amipsi şeklinde ve çepersizdir .
Islak ve nemli yerlerde , ağaç gövdelerinde yaşarlar .
Koloni oluşturarak , geniş alana yayılırlar .
Çoğu safrofit , bazıları parazittirler .
Saplı sporlarla ürerler .
Saprolegnia spp.
Phytophthora
infestans
Plasmopara viticola
BİR HÜCRELİ ALGLER :
a) Gerçek kök , gövde , yaprak bulunmaz . Çok hücrelilerdir .
b) Fotosentez yaparlar . Hepsinde kloroplast ve çeper bulunur .
c) Sularda yaşarlar .
d) Çoğu kamçılıdır . Serbest hareket ederler .
e) Eşeyli ve eşeysiz olarak ürerler .
f) Bitkisel planktonları ( fitoplanktonlrı ) oluştururlar .
YEŞİL ALGLER ( Chlorophyta )
a) Yeşil alg hücresinde çekirdek zarıyla çevrili belirli bir çekirdek vardır .
Kloroplastları içinde klorofil a , b , karoten ve ksantofil gibi pigmentler yerleşmiştir
. Besin nişasta halinde depo edilir ve selüloz çeperleri vardır .
Gonium spp.
Pandorina spp.
Ulothrix spp.
b) Yeşil alglerin bazı türleri hareketsiz olmakla birlikte çoğunda kamçı bulunur .
Üreme hücre bölünmesi ya da sporla yani eşeysiz olabildiği gibi gametlerin
birleşmesi halinde yani eşeyli olabilir .
Ulva lactuca (deniz marulu)
Chlamydomonas spp.
Acetabularia spp.
c)
Yeşil alglerin birkaç türü karasal olup ağaçların , kayaları ve binaların gölgeli ve
nemli taraflarında yaşarlar. Bazı türleri kar ve buz üzerinde yaşamaya adepte
olmuşlardır ki bu türler klorofilden başka birde kırmızı lekeler meydana getirirler .
Scenedesmus spp.
Volvox spp.
Pediastrum spp.
SARI – KAHVERENGİ ALGLER ( Chrysophyta )
a)
Besinlerini nişasta olarak değil , daha çok polisakkarit lökozin ve yağ olarak depo
ederler . Bir inanışa göre petrol , geçmiş jeolojik devirlerde yaşamış diatomelerin
bünyesindeki yağdan oluşmaktadırlar .
Ectocarpus spp.
Fucus spp.
Dictyota spp.
b) Bunlar , fotosentez yapan oldukça önemli organizmalardır . Dünyamızda
sentezlenen bütün organik maddenin yaklaşık 3 /4 ‘ diatomeler ve dinoflagellatlar
tarafından gerçekleştirilmektedir .
Emiliania huxleyi
Arkhangelskiella spp.
Coccolithus pelagicus
DİNOFLAGELLATLAR ( Pyrrophyta )
*
Bunların hepsi iki kamçılı ve hareketlidirler . Bunlar okyanuslarda fotosentez
yapan çok önemli organizmalardır .
*
Bunları bazı türleri omurgalılar için zehirlidirler . Bu zehirli türler kümeleştikleri
zaman bölgede yaşayan balıkların ölümüne neden olurlar . Dinoflagellatların bazı türleri
de midyeler tarafından besin olarak kullanılır .Midyeler genellikle yemiş oldukları
dinoflagellatlardan pek zarar görmezler fakat böyle midyelerden birkaçını yiyen insan
bazen ciddi tehlikelerle karşılaşabilir .
Noctiluca spp.
ESMER ALGLER ( Phaeophyta )
a)
Çok hücrelidirler , büyüklükleri değişik olup bazen 100 metreyi bulan dev formları
da vardır . Bunlar öteki algler içinde hem en iri hem de en kaba yapılı alanlarıdır .
b) Algin , jelleşme ve koyulaşma özelliğine sahip olduğundan büyük ölçüde
dondurma yapımında kullanılır . Algin bu özelliği sayesindedir ki dondurmacılar ,
daha az gerçek krema kullandıkları halde çok lezzetli ve yumuşak kremalı
yiyecekler hazırlarlar . Ayrıca ; diş macunu , şekerleme , krem ve kozmetikte
kullanılır .
( ALGİDA )
KIZIL ALGLER ( Rhodophyta )
Kırmızı gracilaria özütlenen agar , bakteriler için kültür ortamı hazırlamasında
kullanılır . Agar ayrıca hamur işlerinde ve konservecilikte de yaygın olarak kullanılır .
Chondrus spp.
Porphyra spp.
Gracilaria spp.
Download