1 Hızla yaşlanan toplumlar Yaşlanan Türkiye TC 2000’ de % 5.5, 2025’ te %9 2 Yüz yaşından fazla yaşamış, iki dünya savaşına, Almanya’nın bölünmesine ve tekrar birleşmesine tanıklık etmiş Almanlar’ la yapılan söyleşiler. (Barbara Hardinghaus - Peter Gross, Living a Century - Book on Centenarians; Photographs by Karsten Thormaehlen, Moonblinx Publishing, 2008) 3 100 yılın üzerinde yaşayanların yüzde 85'i kadın Sanayileşmiş ülkelerde kadınlar 5 ile 10 yıl daha fazla yaşıyorlar. (Foto. Karsten Thormaehlen) 4 Onlara göre 100'lük olmak demek, hayatının yarısına yakınını dul, çeyreğine yakınını da çocuk gibi geçirmek demek. (Fotoğraf, Karsten Thormaehlen) 5 6 “İyi”- “kötü”, “mutlak iyi”... İnsan tutum ve davranışlarının iyi ya da kötü yönünden temellendirilmesidir. Felsefenin alt dalı. Sorgulayıcı - eleştirel. Açık uçlu. “Ahlak kuramı” 7 Zarar vermemek (Non nocere, nonmaleficence) Yararlılık (beneficence) Özerkliğe saygı (respect for autonomy) Adalet (justice) 8 Biyolojik yapılar ölümlüdür. Her hastanın her zaman iyileştirilmesi mümkün olmayabilir. Bu gerekçelerle, yarar sağlama kaygısından önce zarar vermemek düşünülmelidir. “Kaş yapayım derken göz çıkarma!” 9 Tıp, diş hekimliği, veteriner hekimlik, eczacılık... yararcı etkinliklerdir. Temel görev, hastaya yararlı olmaya çalışmaktır. Amaç, mümkün olduğu kadar, her durumda hastanın iyileşmesine yarayacak olanı saptamak ve uygulamaya çalışmaktır. 10 Başvurulacak girişimin ve tedavinin yararı ile zararı tartılmalıdır. Bu ancak "olasılık" ve "risk" etkenlerini iyi bilmekle, yetkin olmakla mümkündür. Hiçbir zaman bunun tersi, bir etik ilke olarak savunulamaz . 11 Kişinin kendi kendine serbestçe karar verebilme hakkıdır. Sınırlı bir özerkliktir (Toplumsal, kültürel, yaşantısal... ) Tıpta bu ilkenin hayata geçmesi “aydınlatılmış onam”(informed consent) ile olur. 12 Bir hastanın kendisine uygulanacak tanı ve tedavi yöntemlerinin kapsamını, yararlarını, risklerini varsa seçenek yöntemleri bilerek bir uygulamayı kabul etmesidir. 13 Sözsüz onam: Kan vermek için bir hastanın kolunu açıp uzatması, Yazılı ve imzalı onam: Ameliyatlarda, araştırmalarda... Ağır zeka gerilikleri, koma, bazı tür ruh hastalıkları...özerkliğin gerçekleşmesini olanaksız kılar. 14 Sınırlı kaynakların dağıtımı Denkleştirici adalet: Tarafların eşit görülmesidir. Mutlaktır. Dağıtıcı adalet: Hak paylaşımında herkesin yeteneğine ve toplumsal durumuna göre paylaşımdır. Görecelidir. 15 1. Eşitlikçi yaklaşım (egalitarian): “İlk gelen hizmeti alır”, piyangocu tavır 2. Yararcı yaklaşım (utilitarian): En fazla sayıda kişiye, en büyük iyiliği sağlamak.. 3. Liyakatçı yaklaşım(meritarian): Bireyin sosyal değeri ( o toplum için o güne kadar yaptıkları ve potansiyeli) dikkate alınmalı... 16 17 Yaşlı sağlığına ilişkin toplumsal - kültürel algı Mahremiyet: Kültürel, sosyal ve etik açıdan yaşlı mahremiyeti Sınırlı kaynakların dağılımı: Toplumların yaşlanması ve sağlık hizmetlerinin pahalılaşmasının sonucu olarak her geçen gün önemi daha da artmaktadır. “Adalet” kavramı da birlikte değerlendirilebilir. Yaşlı sağlık hizmetleri ve triaj: Sağlık hizmetlerinin sunumunda yaşlıların öncelikleri 18 Özerklik ve aydınlatılmış onam: Bireyin yaşlılığı ile birlikte değişen yeterliliğindeki azalmanın yansıması olarak özerkliğin korunmaması ve sunulan hizmetlerdeki aydınlatma ve onam ölçütlerinin ihmal edilebilirliği nedeniyle tartışılmalıdır. Yaşamın sonu: Huzurevi, “hospice” kavramları ve bakım için bu kurumların tercihi, ölüm, yaşayan vasiyet ve ötanazi kavramlarının irdelenebileceği bir başlık 19 Boşuna tedavi ve “umut tacirliği”. Sağlıkla ilgili düzenlemelerde yaşlanma/yaşlılık olgusu Küreselleşme bağlamında yaşlı nüfusun sağlık sorunları Türkiye'de Sağlıkta Dönüşüm Projesi ve yaşlılık 20 Yaşlı nüfusun hasta hakları Yaşlı sağlığında istismar ve ihmal olgusu Yaşlı sağlığı ve bakımına ilişkin kurumsal görevler (sivil toplum örgütleri, üniversiteler, yargı kurumları..) Sağlık ve sosyal hizmet politikalarının yaşlılar bağlamında etik açıdan değerlendirilmesi. Yaşlı hizmetlerinde kültürel öğeler. Yaşlı hizmetlerinde görevli personelin etik eğitimi. 21 Sağlığın tıbbileştirilmesi Yaşa bağlı ayrımcılık yapılması (belirli sağlık hizmetlerinden yararlanmanın engellenmesi..) Yaşlılık dönemi hastalıklarının tedavileri ile bakım hizmetlerinin ayrılması “Anti- ageing” sektörü ….. 22 Bireyini yerleştirememiş toplumlarda yaşlanmanın felsefi değeri nedir? Yaşlılar bir tür imgesel iktidar biçimlerine mi dönüştürülmüştür? Otoriter toplum yapısına meşruiyet kazandırmanın bir yolu mudur? 23 Yaşlılık erkektir, erildir. Anadolu’ da yaşlanan kadının sözünün dinlenir olması, onun erkekleşmesiyle ilgili midir? Yaşlı kadına yeni bir kimlik verilirken, o “kadın olduğu halde” mi, yoksa “artık kadın olmadığı için” mi sözü dinlenmektedir? 24 Yaşlıların bilgi ve deneyimleri sonra gelenlerin hayatını hızlandırmalı, kolaylaştırmalı, zenginleştirmeli. Bu bilgeleşmekle mümkün olsa gerektir. Sağduyu, dinginlik, gerçekçilik…ile mümkündür. Bilgi, insanı değiştirip dönüştürebiliyorsa; onu “daha iyi”, “daha olumlu”, “daha bilge” kılıyorsa anlamlıdır. 25 “Yaşlılık birdenbire ortaya çıkmaz, yaşam boyu edinilmiş bir üslubun taçlandırılması olsa gerektir” M.Mungan “... dünyanın pek çok yerinde zor zenaattir. Ama tıpkı gençlik gibi öğrenilebilir. Yeter ki yürek yeni tatlara, yeni renklere kapalı olmasın” I.Özgentürk 26 Dikkatinize teşekkür ederim. arda@medicine.ankara.edu.tr 27