ŞEHİR EFSANELERİ ODTÜ Felsefe Bölümü öğrencilerini en çok zorlayan hocalardan biri, yıl sonu sınavında, sınav sorusu olarak tahtaya, "Neden?” yazmış. Öğrenciler ilk önce ne yazacaklarını şaşırmışlar, sonra herkes bir şeyler yazmaya başlamış. Yalnız, bir öğrenci, sınavın ilk dakikasında kâğıdını teslim etmiş. Öğrencinin cevabı da soru gibi kısaymış: "Neden olmasın?” İşte bu öğrenci sınavdan 100 almış. O da bir şey mi? Aynı hoca başka bir sınavda "Risk nedir?" diye soruyor. Yine bir öğrenci sınavın ilk on saniyesinde teslim ediyor kâğıdını. Kâğıdın üst kısmında sadece adı, soyadı yazıyor. Koca sayfayı bomboş bıraktıktan sonra da en alta: "İşte risk budur." yazıyor. Sonuçta sınıftaki en yüksek notu o alıyor. Ben de bir tane anlatayım: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde profesörlerden biri, sınavda, o günlerde devam etmekte olan bir davanın detaylarını vermiş ve sonucun ne olacağını sormuş. Tabii tüm öğrenciler ha babam, de babam, sayfalarca yazmaya başlamışlar. Öğrencilerden biri ise kâğıdını sınavın ilk dakikasında vermiş ve buna rağmen sınavdan tek geçer notu almış. Öğrencinin yanıtı tek cümleymiş: "Devam eden dava hakkında yorum yapılamaz.” Anlatılan şehir efsanelerinde öğrencilerin sınavdan tam not almasını sağlayan, verdikleri yanıtların hangi özellikleridir? Efsaneleri, günlük olaylardan ayıran özellikleri neler olabilir? Metinlerden yola çıkarak açıklayalım. Eski zamanlarda efsaneler halkın en önemli eğlencelerindendi. Çünkü … Efsaneler çağları aşarak günümüze kadar gelmiştir. Çünkü … Efsaneyi, masalın kardeş türü olarak gösterebiliriz. Çünkü … Bir olayın efsaneleşmesi için gereken en önemli şey, … HAZIRLAYAN : DİDEM KÖKLEM