Ç. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 3, Sayı 2, Temmuz-Aralık 2003 HZ. PEYGAMBER'DE HOŞGÖRÜ VE İNSAN SEVGİSİ Yard. Doç. Dr. Harnit DİKMEN• Hoşgörü, sevgi, şefkat, barış, merhamet denince ilk akla gelen şüphesiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'dir. Biz bu yazımızda Hz. Peygamber'de hoşgörü ve insan sevgisi üzerinde insanlara sevgi duracağız. gösterdiği anlayışı O, sevgiyle merkezinde katılaşmış kalplerin hidayete ermesine sebep onları doğru hoşgörü yola yöneltmiştir. ve insan sevgisi vardı. olmuş, Hz. Peygamber'in O'nun kalbi şefkat, merhamet ve insan sevgisi ile dolu idi. Nitekim Allah (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de onun hakkında şöyle buyuruyor: "Ey Muhammed! Biz seni ancak aiemlere rahmet olarak gönderdik. ,ı Hz. Peygamber, "Birbirinize sırt çevirmeyin. Birbirinizle çekişmeyin. Kardeş 2 olun ey Allah'ın kulları!" ve "Sizden biriniz kendi nefsi için istediğini din kardeşi için istemedikçe gerçek mü'min olamaz."3 emirleriyle topluma güven, sevgi ve kardeşlik tohumlarını atmıştır. İnsanların sınıflandırılmasına karşı cinslerine, renklerine, dillerine ve mali çıkan Rasulüllah, toplumda insanları konurolarına göre ayırmamış, • Çukurova Üniversitesi İliiliiyat Fakültesi Türk-İsHim Edebiyatı Anabilim Dalı. 1 Enbiya, 2l/107. 2 İmfun Malik, MıNatta ', Hüsnü'I-Hulk, 15. 3 Buhar!, Sahih, İmfuı, 7. herkesi eşit Hz. Peygamber'de Hoşgörü ve İnsan Sevgisi telakk.i etmiş, bunun sonucu olarak da, Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali ile Bilal, Ammar, Amir b. Füheyre ve diğerleri arasında hiçbir fark gözetmemiştir. 4 Hz. Peygamber'in şefkat ve merhameti, görülür. Hz. Peygamber, insanlara hoşgörülü hep. iyilik için çarpardı. hayatının davranır, Kimseye bir kötülük her döneminde açıkça merhametle dolu olan kalbi, dokunmasını, hiçbir kimsenin ineinmesini istemezdi. İnsanlar için hep iyiyi ve güzeli isterdi. Allah (c.c.) da O'na "Sen Allah'tan bir esirgeme sayesindedir ki onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar etrafından herhalde dağılıp gitmişlerdi bile." 5 diyerek O'nun merhametine işaret et.miştir. Peygamberimizin sevgisi; bütün insanlar için geçerliydi. En çok da mü'minleri severdi. O, Müslümanların Dünyada eşi benzeri Sevginin, hüzünleriyle hüzünlenir, sevinçleriyle sevinirdi. görülmemiş bir sevgiydi bu. barışın, hoşgörünün, anlayışın simgesi olan Hz. Peygamber (s.a.v.), yetimlerin, öksüzlerin koruyucusuydu. O, hak sahibine hakkını veren, "Kim bir 6 zimmiye eziyet ederse ben onun hasmıyım." diyen, her zaman insan kazanmaya çalışan, olduğu insana insan için değer veren rahmet peygamberiydi. O, taşlaşmış kalpleri sevgiyle, hoşgörüyle dolduran en güzel öğretmendi. İnsanlar için her türlü fedakarlığı yapabilen, komşusu aç iken kendisi tok olmayan, kadına, çocuğa, köleye en güzel değeri veren bir peygamberdi. Hz. Muhammed (s.a.v)'in peygamber olarak dasıydı. O dönemde burası şirkin hakim olduğu gönderildiği yer Arap yarıma­ ve zulmün de had safhada olduğu bir yerdi. Hz. Peygamber insanlara rahmetle, merhametle yaklaştı ve onlara İslam' ı sevdirdi. O, hayatında insanlara hiç kötülük yapmadı. Peygamber olarak gönderilmeden önce bile insanlar O'na, kendisine inamhp güvenilen kimse anlamında 4 İbn Hişfun, Abdülmelik, es-Sfretü 'n-Nebeviyye, Mısır 1936, I, 339-343; Müslim, Sahih, Hac, 448; İbn İdris, Abdullah Abdulaziz, Müctemeu 'I-Medine fi Ahdi 'r-RasUl, Riyad 1992, s. 90-91; M. Ali Kapar, "Hz. Peygamber'in Güvenilirliği", istem İslam San 'at, Tarih, Edebiyat ve 5 AI-i imran, 3!159. Musikfsi Dergisi, 6 Sayı: 1, Konya 2003, s. 46. Suyılti, el-Ciimiu 's-Sağir, Riyad 1988, I, 579. 130 Yard. Doç. Dr. Harnit Dikmen "Muhammed el-Emin"7 diyorlardı. İslam' a davet amacıyla gittiği Taifte insanlar O'nu hakir gördüler, O'nu aşağıladılar, O'nunla alay ettiler, İslam'ı kabul etmediler. Öte yandan O'nu evlathğı Zeyd'le birlikte taşladılar. Bu arada O, beddua etmek varken, "Ey öylesine zayıf, Allah'ım!.. imkan ve uğruna uğraşıp Ben ancak senin vasıtalardan didiniyorum; fakat o kadar mahrum bulunuyorum ki... Hiç şüphesiz ilahi tebliğ vazifeme devam etmek istiyorum ve bana karşı öfke ve gazabından gelmernek şartıyla bu güçlüklere de hiç aldırdığım yok. Her şeye rağmen senin himaye ve koruman (emfuıın) çok dalıa hoştur; Sen Kadir-i mutlak ve 8 Rahlm olan Allah'sın." diyerek dua ve niyazda bulunuyordu. Uhud Savaşı'nda dişi kırıldığırıda yine insanlara beddua etmemiş ve şöyle demişti: için gönderilmedim, rahmet olarak gönderildim." Allah Rasulü (s.a.v.), insanlara çekmişti. maruz En kaldı. Onların hep yakınları olan Allah'ı "Ben beddua etmek 9 ve O'nun sevgisini akrabaları tarafından horlandı anlatırken ve büyük çok çile işkencelere Ama O, bir kere olsun kendisine eziyet edenlere beddua etmedi. iyiliğini istedi. Hatta Allah Teala'ya "Ya Rab! Kavmime hidayet nasip et, çünkü onlar bilmiyorlar." 10 diyerek dua ve niyazda bulundu. Hz. Peygamber çok sabırlı, çok merhametli ve çok hoşgörülü idi. Kendi karşı yapılan yapılan her türlü zulüm, kötülüklerden işkence dolayı kızdığı ve hakaretlere bile tahammul ederdi. pek görülmezdi. Ancak O, şahsına Şahsına Cenab-ı Allah'ın rızasına aykırı, İslamiyet ile bağdaşmayan bir şeyi gördüğü zaman şiddetle karşı koyar ve bunu Allah' ın rızasına uygun hale getirinceye kadar uğraşırdı. ı 1 Allah Rasulü'nün genişliğini şefkat ve merhameti, kendisinin kabiliyet ve idrak ufkunun ifade eder. Yüce Allah, O'nu kız çocuklarının diri diri gömüldüğü bir Hüseyin Algül, "Eınln", TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1995, XI, I ll. Muhammed Hamidullah, İslam Peygamberi (Hayatı ve Faaliyeti), İrfan Yayımcılık ve Ticaret, İstanbul 1993, I, 487. 9 Müslim, Sahih, Birr, 87 (Hadis no: 2599). 10 Buhılri, Sahih, Enbiya, 37. 11 Sadık Eraslan - Ekrem Keleş, En Güzel Örnek Hz. Peygamber, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 2003, s. 30. 7 8 131 Hz. Peygamber'de Hoşgörü ve İnsan Sevgisi topluma peygamber olarak göndermişti. Ve O, kendisine verilen şefkat ve sevgiyle cahiliye dönemini asr-ı saadet dönemine çevirmişti. O, ümmeti için yaşı dökmüştü, yaşamıştı. af ve doğmamış Daha mağfıret dilemiştİ için yaşamıştı. Sevginin adı olmuştu. ümmeti için sabahlara kadar göz Yaradan' dan; kendisi için değil, yaşatmak Kendisine kin kusanlara bile merhamet etmiş, yıilarca karşısında kılıç tutan insanlara, Mekke'ye girince onları öldürmek varken eman vermişti, affetmişti. Bu ne büyüklüktü. insanlığa Peygamberimiz Hz. Muhammed'in merhamet edişi görülmektedir. çocuklarıyla oynarlıkları ve sevgisi, çocuklara olan Peygamberi.!llİz, da ilgilenir; kendi aHikasında da çok çocuklarına gösterdiği doğumlarından şefkati, örnek olan isimlerinin mü'minlere yoğun olarak ashabının ilgi kadar konmasına, giyiınlerinden oyunlara kadar onlar için en iyi tavsiyelerde bulunurdu. Hz. Peygamber, ashabına çocukları sevrnelerini tavsiye etmiş ve çocuğunu hiç öpmediğini söyleyen bir bedeviye "Allah kalpterinizden merhameti çıkardı ise ben ne yapabilirim ki!" 12 buyurarak çocuk sevgisinin önemine dikkat çekmiştir. Bir gün Allah'ın elçisi Hz. Ali'nin oğlu Hasan'ı öpüyordu. Yanında da Temim kabilesinin ileri gelenlerinden Akra İbn Habis vardı. Akrıl, Hz. Peygamber'in çocuğu öptüğünü görünce: "Benim on dedi. Bunun üzerine Allah'ın elçisi çocuğum şöyle var, onlardan hiçbirini öpmedim!" buyurdu: "Şu muhakkak ki, merhamet etmeyene merhamet olunmaz. İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez." 13 Hz. Peygariıber, merhamet ve sevgi Peygamberimizin mübarek yüzünü gösterınede eşsizdi. neşe ve sevinç Bir çocuk kaplardı. Yolda gördüğünde gördüğü her çocuğa selam verir 14 , onun hal ve hatının sorar 15 , onunla konuşur ve şakalaşırdı. 16 İbn Mace, Sünen, Edeb, 3 (Hadis no: 3665). Buhari, Sahih, Edeb, 18. 14 Buhari, Sahih, İsti'zan, 14. 15 Buhiiri, Sahih, Edeb, 81; Müslim, Sahih, Selam, 15 (Hadis no: 21). 16 Buhari, Sahih, Fediiilu's-Sahiibe 22; Ahlak Hadisleri (Terc. ve Şerh: A. Fikri Yavuz), Sönmez Neşriyat, İstanbul 1979, I, 284 (Hadis no: 269). 12 13 132 Yard Doç. Dr. Harnit Dikmen Çocuklarla oynar 17, onlara hediyeler verirdi. 18 Onlarla çocuklaşır, onların seviyesine göre hareket ederdi. Binekli olduğu zaman çocukları terkine alır 19 , gidecekleri yere kadar götürürdü. 20 Peygaınberimiz, çocukların dediğini erkek ayrımı yapmazdı. yapar, onların kazanırdı. Kız kalbini Böyle bir durum sergileyenleri ve uyarır, davranışlarının 2 dÜzeltilmesini sağlardı. ı Peyg~berimiz, Müslüman olmayan çocuklara da aynı şefkat ve sevgisini göstermiştir. davranışını savaş zamanında mesini Peygamberimiz, da gösterirdi. barış zamanında gösterdiği Savaş esnasında çocukların bu öldürülme- öğütlerdi. Allah Rasulü, kendi çocuklarını ederdi. Fakat bu sevgisinin kötüye şefkatli torunlarını kullanılmasına gittiğinde Peygamberimiz ayağa oturturdu. Onun çocuklara has özel bir sevgisi çıkacağı uğrardı. kalkar, vardı. zaman en son Hz. alnından Namaz Fatıma öper, kızı da yanına kılarken torunlarının kendisiyle oynarnalarına kızmaz, secdede sırtına çıkan torununun önlemek için namazını uzatırdı. de belli da izin vermezdi. Onlar için giderdi. Seferden dönünce de ilk önce ona ziyarete sevdiğini çok sever, bir baba, merhametli bir dedeydi. Bir sefere Fatıma'ya babasını ve düşüp ineinmesini 22 Efendimiz, torunu Ümame'yi çok sever, onu omzuna alır, Medine sokaklarında dolaşırdı. Kız torununa gösterdiği bu sevgi çok orijinal bir davranıştır. Süt arınesinde olan oğlu İbrahim'i görmek için ayrıca zaman ayırır, onun yanına gider, kucağına alır, onu öper, sonra da geri dönerdi. 23 Hz. Peygamber sadece kendi okşar, hatalarını gördüğünde çocuklarını değil, tebessüm ederek 17 bütün çocukları uyarırdı. Azatlı sever, başını kölesi, Zeyd b. Buhan, Ahlak Hadisleri, I, 285 (Hadis no: 270). Viikıdi, Kitabü 'l- Meğazf, tah. Marsden Jones, Beyrut 1966, Ili, 979-980. 19 Buhiiri, Sahih, Urnre, 13; Ebü Davüd, Sünen, Cihad, 53 (Hadis no: 2559). 20 Mehmet Emin Ay, "Hz. Peygamber (s.as.) ve Çocuklar" Diyanet İ/mf Dergi: Paygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Özel Sayı, Ankara 2000, s. 161-180. 21 Hayati, Hökelekli, "Çocuk'', TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1993, VIII, 356. 22 N esai, Sünen, İftitah, 82. 23 Müslirn, Sahih, Fedilil, 62. 18 133 Hz. Peygamber'de Hoşgörü ve İnsan Sevgisi Harise'yi sevgisinden o kadar memnun bırakınıştı ki, kendini atmaya gelen amca ve bab<1!5ına "Ben Hz. Muhammed'in yanında katmak istiyorum. O bana gerçekten 24 sevgi ile yaklaşıyor, O'nun yanında huzurluyum." diyerek babasıyla gitmemiş, Hz. Rasul 'ün yanında kalmayı tercih etmişti. O, hicret gününde Medine kenarında yol sokaklarına ayak bastığında insanları selfunlarken, sormuş, oynayan çocuklara "Beni seviyor musunuz?" diye "Seviyoruz ya Rasulallah." diyen minicik yavrulara "Ben de sizi seviyorum." diyerek karşılık vermişti. Başkasının taşladığım hurma sormuş; 25 ağacından taşiayıp yiyen bir çocuğa, niçin hurmaları ona, "Yavrucuğum, 26 hurmaları taşlama, ağacin altına düşenleri al ve ye!" diyerek, ona nasihatte bulunmuştur. Onun için "Allah'ım, onun açlığını gider!" 27 diyerek dua etmiştir. aç ·.olduğu hurma taşladığını öğrenince için O'nda çocuk sevgisi oldukça fazlaydı. Peygamberimiz onun ziyaretine gitti. Bir Yahudinin Çocuğa Müslüman çocuğu hastaydı olması ve için telkinde bulundu. Çocuk babasından müsaade istı;ıyerek Müslüman oldu? Barış zamanında­ 8 ki bu tavrı savaş zamanında çocukların arasında da sürdü. Bir cesedini görünce dolu dolu çocuklar kalmış ve savaş olmuştu öldürülmüşlerdi. gözleri. Ierin çocuklarıydı. "Farkında değil Aman ha çocukları savaş meydanında Savaş esnasında müşrik misiniz? Sizin en iki taraf üzüldüğünü Peygamberimizin çok gören sahabilerden biri, "Ya Rasulallah! Onlar Peygamber (s.a.v.) de bitiminde, çocuklarıydı." hayırlılarınız öldürmeyin! Çünkü onlar fıtrat da dedi. müşrik­ üzere doğar­ lar."29 buyurmuştur. Afzalurrahman, "Hz. Muhammed Çocuklarıyla", Siret Ansiklopedisi, İnkıliip Yayınları, İstanbul 1996, II, s. 225. 25 Diyarbekri, Tarfhu 'l-Hamfs, Mısır 1302, I, 385; Afzalurrahman, "Sevgi ve Merhamet", Siret Ansiklopedisi, İnkıliip Yayınları, İstanbul 1996, I, 44-45. 26 Mustafa Öcal, "Çocuk Terbiyesi ve Peygamberimizin Eğitim Metodu", Diyanet Dergisi: Peygamberimiz (s.a. v.) Özel Sayısı, C. 25, Sayı 4, Ankara (Ekim, Kasım, Aralık) 1989, s. l 79. 27 İbn Mace, Sünen, Ticarat 67; Ebu Davüd, Sünen, Cihad, 94 (Hadis No: 2622). 28 Buhar!, Sahih, Cenruz, 79. 29 ei-Hindi, Kenzü '1-Ummal, Beyrut 1985, IV, 591. 24 134 Yard. Doç. Dr. Harnit Dikmen Onun gençlere gösterdiği Peygamber gençlerle başka özel ilgi de sevginin bir yakından ilgilenmiş; göstergesidir. Hz. onlara ilmi, dilli, ictima:i vs. her alanda yol göstermiştir. Öyle ki, sahabelerden oluşan askeri biriikiere gençleri de komutan olarak tayin etmede hiçbir tereddüt göstermemiştir. 30 Hz. Muhammed (s.a.v.), insanlara eşit davranır, onların kalplerini kırmamak iÇin son derece özen gösterirdi. ~engin, fakir, köle, efendi, siyah, beyaz vs. kimi görse selam verir, musafaha ederdi. Hz. Peygamber'in sevgisi sıradan insanların değildi. sevgisi gibi Dini, dili, ırkı ne olursa olsun insanların iyiliğini istiyordu. Bunun için de sürekli Allah (c.c.)'a dualar ediyor, insanlar için mağfıret diliyordu. Hz. Peygamber, köleleri giydiğinden Köleleri serbest diğer insanlardan Almış olduğu giydirirdi. bırakırdı, Peygamberimiz, kölelere dil, ırk, mesajın farkı sonra da kitleleri herkese karşı hoşgörülü, yedirir, da çok merhametliydi. Onlara çok iş yaptırmaz, 31 Hz. Muhammed (s.a.v.), temsilcisi olarak gönderildi. Bu yüzden O'nun renk, cinsiyet başlayıp, yediğinden istemezlerdi. yoruldukları vakit kendisi de onlara yardım ederdi. evrensel bir etmez, yanından ayrılmak fakat köleler O'nun karşı ayırt köleleri azat eder, onlara eziyet etmezdi. gözetmeksizin evrensel bir şefkati boyuttaydı. peşinden sürüklediği davasında O'nun Tek de din, başına izlediği yol, merhametli ve alçakgönüllü almaktı. Nitekim bir gün bir Yahudinin cenazesini cenazeyi gören Hz. Peygamber, ayağa kalktı. götürüyariardı mescidin önünden, Sahabiden biri, "O Yahudidir." dediğinde, Hz. Peygamber, "Ama insan değil mi?" 32 demiş ve insanlara duyduğu saygıyı bir kez daha göstermişti ürnmetine. Peygamberirniz, etmişti kırdığı 30 31 32 ki O'nun hanımfarına karşı adaletsizliğinden? görülmemişti çok merhametliydi. Hangi O, hep rahmetini ön plana hanımı şikayet koymuş, dünyada. Anne sevgisi de O'nun sevgisinin kimseyi başka bir Hüseyin Algül, "İnsan! İlişkiler Açısından Hz. Muhammed (s.a.s.)", Hz. Muhammed ve Gençlik, TDV Yayınları, Ankara 1995, s. 54. Buhari, Sahih, İman, 22; Müslim, Sahih, Eyman, 4 (Hadis no: 1661); Ebfi Davfid, Sünen, Edeb, 133 (Hadis no: 5157); Tirmizi, Sünen, Birr, 29 (Hadis no: 1946). Ahmed b. Hanbel, Müsned, Mısır 1895, VI, 6. 135 Hz. Peygamber'de Hoşgörü ve İnsan Sevgisi hanımı yönüydü. Kendisini bir kez emziren ömür boyu unutmamış, ona çeşitli bediyeler almış ve memnun etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.), kadınlara toplumda gereken değeri fazla kadınlara değer iyi davranır, onları üzmezdi. O dönemde verilmezdi. Ancak, Peygamber (s.av.) onlara verdi. Veda Hutbesi'nde "Kadınların sizin üzerinizde hakları vardır, onlar size Allah'ın emanetidir." buyurarak bunu göstermiştir. 33 Peygamberimiz (s.a.v.), sabah namazını tamamlayınca yüzünü ashabına döner ve şöyle derdi: "İçinizde hastası olan var mı? Ziyaret edelim. Hayır, derlerse, peki cenazesi olan var mı? Defuedelim." 34 derdi. Peygamberimiz, ashabını çok severdi. Ashap da Peygamberimii'i çok severdi. Ölümüne yakın onların gözüne bakarak ağlamıştır, var, ona bir müddet de olsa onlardan yardım aynlacağı için. Peygamberimiz, nerede fakir eder; nerede hasta var, onu ziyaret eder; yoksul ve kimsesiz çocuklara sahip çıkar, onlara yalnız olmadıklarını hissettirirdi. 35 Hz. Peygamber'in insanlara olan sevgisini Enes (r.a), şöyle "Rasulullah'a on sene boyunca hizmet ettim. Valiahi ne bana kötü bir ne öf dedi, ne yaptığım bir şey için niye yaptın, ne de yapmadın? dediğini duymadım." yapmadığım bir anlatıyor: şey şey söyledi, için niçin 36 Hz. Peygamber (s.a.v.), kin dolu gönülieri hidayete ve kardeşliğe döndürrnüş, düşmantıkla kabalıkları kararan kalpleri sevgi ve nezakete, olumsuzlukları (s.a.v), bütün insanlara Allah Hüreyre (r.a.), benim şanım şöyle rivayet rızası şefkatle doldurmuş, asık suratları güldürmüş, müspet ve güzele çevirmiştir. için birbirlerini sevrnelerini etmiştir: "Kıyamet istemiştir. başka hiçbir gölgenin olmadığı şu günde onları gölgem altında barındıracağım. " 37 el-Heyseml, Mecmau 'z-Zeviiid, Beyrut I 982, III, 266. el-Hindl, Kenzü 'l-Ummiil, Beyrut 1985, VII, 50. 35 Hüseyin Algül, Peygamberimizin Şemaili, Ahlak ve Adiibı, İzmir 2000, s. 63-65. 36 el-Hindl, a.g.e., VII, 208. 37 el-Hindl, a.g.e. IX, 6; Tirmizi, Sünen, Zühd, 53 (Hadis no: 2391). 34 136 Ebu gününde Allah Tea.J.a diyecek ki, için birbirlerini sevenler nerede? Gölgemden 33 Rasulullah Yard. Doç. Dr. Harnit Dikmen Kur'an-ı Kerim'de: "Biz seni ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik." 38 "Ey Muhammed! Allah'ın yoluna hikmetle ve güZel öğütle davet et. Onlarla en şekilde mücadele güzel et." buyrulınaktadır. 39 Peygamberimiz bütün insanlara şefkatle muamele işkencelere karşılık O, onların ermeleri için dua etmiştir. olması yok Bu etmiştir. için lanetler doğrultusunda emirler Kendisine yapılan okumamış, onların bütün hidayete 40 Allah (c.c.), Tevbe suresinde O'nun hakkında şöyle buyurmaktadır: "Size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, zahmet çekmeniz O'nu incitir ve üzer. Size çok düşkündür, Müslümanlara çok merhametlidir. Onlara hayır diler." 41 İşte O'nun insanlığa duyduğu sevgiyi gösteren en büyük kanıt. O, her zaman bütün davranışlarda insanlığa kucağını açnuş, bulunanlara bile alemierin efendisine ya da hafif bir gülümsemeyle onlara yaklaşmıştır. yüzüne kendine hakaret eden, kaba yakışır bir lisanla cevap Hatası olanları vermiş bile hiçbir zaman karşı eleştirmemiştir. Peygamberimiz (s.a.v), düşmanıarına dahi sevgiyle muamele ederdi. Bu sayede birçok insan İslam'a girmiştir. Rasulullah alerabaya karşı da her zaman şefkatli olmuştur. Onlara eziyet edilmemesini, korunup Çocuklara karşı şefkatli olmuş, gözetilmesini onlara büyük insanlar gibi emretmiştir. davranmış, selam vermiştir. Özellikle yetimlere iyi davranınayı emretmiştir. Özetle O, alemiere rahmet olarak gelmiş bir peygamberdi. Onun kadar günahsız, tertemiz bir çehre kainatta bir daha zuhur etmeyecekti. Koskoca illemin yaratıcısı O'na "Habibim"42 demiş ve bu şeref O'na yetmişti. O şerefli varlığın ayak tarafı sarmış, Balıira'nın bastığı topraklarda insanların çirkin göz yaşları bir nida olmuştu. Böylece o davranışları muştu her yere öyle bir 38 İsra, 17/105; Furkan 25/56. 39 Nahl, 16/125. Müslim, Sahih, Birr, 87. Tevbe, 9/128. Suyütl, el-Hasaisü 'l-Kiibra, Beyrut 1985, II, 330; Süleyman Çelebi, Mevlid (Haz. Faruk Kadri Timurtaş), İstanbul 1990, s. 13; Ahmet Aymutlu, Süleyman Çelebi ve Mevlid-i Şerif, İstanbul 1995, s. 83; EmineYeniterzi, Divan Şiirinde Na't, Ankara 1993, s. 177. 40 41 42 137 Hz. Peygamber 'de Hoşgörü ve İnsan Sevgisi indi ki Sevgililer Sevgilisinin nurdan mührü ortalığı aydınlattı. Koskoca bir alem, O'nun rahmet pınarında susuzluğunu giderdi. Dinimiz, emretmiştir. pınarıydı. insanların birbirlerini sevmelerini, birbirlerine karşı iyi davranmalarını Bu dinin peygamberi olan Hz. Muhammed (s.a.v.) de Bütün yaptığı işlerde yaratılan ademoğlunu. ile sevdi. O, bir çocuğa bakınca gözlerinin içi güler, edenler ne bilirierdi O'nun derinliklerindeki ayağına onlarca kez gitti. Yeter ki o taşladılar O'nu. bir sevgi sevginin tezahürü görülürdü. Hiçbir insan O'nun gibi sevmedi, sevemezdi ve sevmeyecekti yüceliği eşsiz Kanlarını yukarı insanlık O, yüreği insanları bütün alev alırdı. Alay sevgisini. O, en kötünün bile yanmasın, ateş onu sildi, yeter ki helak almasın olmasın diye! Taifte topraklar. Belki içlerinden biri doğru yola gelirdi. Hangi akıl sahibi bakınca göremezdi O'nun gözlerindeki ışıltılı sevgiyi. O, bizleri sevdi, bizden öncekileri de, bizden sonrakileri de... O, bütün bir ümmetini toptan sevdi sorgusuz sualsiz. Ümmeti O'nu terk etse bile O sevmeye devam ediyor. 138