Türkiye Pazar değil "Yatırım Üssü" olsun 05.09.2012 Türkiye Pazar değil “Yatırım Üssü” olsun Yabancı girişimciler için Türkiye’nin doğrudan yatırım yapılacak değil daha çok ürün satılacak ülke konumunda olduğunu, daha fazla doğrudan yabancı sermaye girişi için yeni şeyler söyleme ve yapma zamanı geldiğini belirten Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, mevcut küresel ve ulusal iklimden yeni fırsatlar yaratılması gerektiğini vurguladı. Yorgancılar, uygulanan makro ekonomik politikalar ve yaratılan iklimin değiştirilerek yabancılar için Türkiye’nin ihracat pazarı değil yatırım bölgesi haline getirilmesinin zorunluluğuna dikkat çekti. Ender Yorgancılar, “Bu amaçla Türkiye’deki yerli ve yabancı yatırımcılar için dış ticaret boyutundaki haksız rekabet ortamı değiştirilmelidir. Yapılması gereken öncelikle enerji maliyetlerinin aşağıya çekilmesi ve kurların ithalatı cazip kılacak düzeylere düşmesinin engellenmesidir. Ayrıca, acilen dampingli malların ülkemize girişini engelleyecek şekilde mevcut dağınık gözetim ve denetim mekanizmaları entegre edilerek etkinleştirilmelidir. Bu çerçevede anti-damping mekanizması hızlı ve etkin çalıştırılmalıdır. Ülkemizde üretim yapacaklar için dış ticaretteki haksız rekabet ortamının kaldırılması yabancı sermaye için başlı başına bir teşvik olacaktır” diye konuştu. 2011 yılının ilk 6 ayında 6,8 milyar dolar olan doğrudan yabancı sermaye girişinin 2012 yılının aynı döneminde yüzde 21 oranında artarak 8,2 milyar dolara ulaştığını kaydeden Yorgancılar, bu tutarın 1,3 milyar dolarının gayrimenkul alımı, 6,9 milyar doları ise doğrudan yatırım girişi şeklinde olduğunu belirtti. “Bizi daha fazla mutlu eden gelişme ise imalat sanayine yönelik doğrudan yatırımlardır” diyen Yorgancılar sözlerini şöyle sürdürdü: “ Nitekim, 2011 yılının ilk yarısında imalat sanayine sadece 652 milyar dolar olan doğrudan yatırım girişi 2012 yılında 3,1 milyar dolara yükselmiştir. Ayrıca Ocak-Temmuz döneminde düzenlenen 2.366 adet Yatırım Teşvik Belgesinin 2.253 adedi yerli firmalar, 113 adedi yabancı sermayeli firmalar tarafından alınmıştır. Yerli firmalar için düzenlenen belgelerde öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 22,7 milyar TL olurken, yabancı sermayeli firmalar için düzenlenen belgelerde öngörülen toplam sabit yatırım tutarı 3 milyar TL’dir. Ancak bu düzeydeki doğrudan yabancı yatırım miktarı Türkiye’nin ve bulunduğu bölgenin potansiyeli ile uyumlu değildir. Türkiye’nin yıllık 20-30 milyar dolarlık doğrudan yatırım çekebilecek potansiyeli bulunmaktadır ve bunun için bazı yeni adımların atılması gerekmektedir.” Türkiye’de reel sektörün ilki ithalatçı ikincisi ise finans sektörü lehine sağlanan ayrıcalıklar olmak üzere iki haksız rekabet makası tarafından sıkıştırıldığına dikkat çeken Yorgancılar bu bağlamda yeni önlemlere ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Tüm ülkelerin yatırımcısını ve ihracatçısını desteklemesi gerektiğini vurgulayan Yorgancılar oysa ülkemizde dünyanın en pahalı enerjisi ve kredisi ile üretim yapmaya çalışıldığının altını çizdi. Ayrıca reel sektör yerine finans kesimine yatırım yapmayı cazip kılan vergi politikalarımız olduğuna işaret eden Yorgancılar “Bunların yanında dünyanın en liberal dış ticaret rejimlerinden birine sahibiz. Bütün bunlar birleştiğinde gerek yerli, gerekse yabancı reel yatırımcılar aleyhine haksız rekabet ortamı oluşmaktadır. Bir çok ülke uluslararası anlaşmaların imkan verdiği ölçüde korumacılığı bir yabancı yatırım teşvik aracı olarak kullanmakta, bir başka deyişle serbest dış ticaret düzenlemelerinden yabancı yatırımları çekecek yöntemler ve ölçülerde taviz verdiği görülmektedir. Doğrudan yabancı yatırımları uluslar arası anlaşmalara aykırı olmayan bazı yeni korumacılık önlemlerinin aşılması için fırsat konumuna dönüştürmeliyiz. Burada bahsettiğimiz geleneksel korumacılık değil, Türkiye’de yapılacak yatırımları haksız rekabetten koruyacak düzenlemelerin hayata geçirilmesidir. Bu bağlamda özellikle dampinge karşı yeterli ve hızlı sonuç alabilecek mekanizmaların geliştirilmesi gerekiyor. Bu yapıldığında Avrupa ve ABD yerine yeni yatırım bölgesi arayan girişimciler için Türkiye çok daha cazip hale gelecektir.”dedi.