TÜRKİYE’ DEKİ VOLKANLAR HAZIRLAYANLAR 5-B SINIFI ALPCAN UĞUZ CAN APAYDIN DİDEM ENGİN ECE ERLAT EGE AKGÜNER OĞUZ YÜKSEK DANIŞMAN ÖĞRETMEN: MÜJGAN DEMİR MART, 2007 İÇİNDEKİLER GİRİŞ ............................................................................................................. 1 VOLKAN NEDİR?.......................................................................................... 2 VOLKANLAR NASIL OLUŞUR? .................................................................. 3 TÜRKİYE’DE VOLKANİK DAĞLARI ........................................................... 4 A)EGE BÖLGESİ VOLKANLARI................................................................. 5 B)İÇ ANADOLU BÖLGESİ VOLKANLARI ................................................. 5 C)DOĞU ANADOLU BÖLGESİ VOLKANLARI ........................................... 6-7 D)AKDENİZ BÖLGESİ VOLKANLARI ........................................................ 8 E)GÜNEYDOĞU ANADOLU VOLKANLARI .............................................. 8 SONUÇ ........................................................................................................ 9 RESİMLER ................................................................................................... 10-12 KAYNAKÇA VE RESİM KAYNAÇASI ........................................................ 13 GİRİŞ Merak, bilginin temelini oluşturur. Bu yıl sosyal bilgiler dersinde yurdumuzun doğal durumunu öğrenecektik. Öğretmenimiz dağlardan bahsederken volkanik dağların da olduğunu söyledi. Bu bizde büyük bir merak uyandırdı. Proje konularımız arasında “ Türkiye’deki Volkanik Dağlar” ilgimizi çekti. Bu projeyi hazırlamaya karar verdik. Milyonlarca yıl önce oluşan dağlar, yeryüzünün en dramatik manzarasını oluşturur. Bu manzara bizleri de etkiledi. Volkanik dağlar, kabuktaki çatlaklardan çıkan ve yeryüzünde katılaşan magmadan oluşur. Volkanik dağlara dünyanın birçok yerinde rastlanır. İlkçağlarda volkanik dağların, yeraltındaki demirhaneleri barındırdığına, cehennemin kapıları olduğuna inanılırdı. Günümüzde yanardağ bilimcileri bu dağları incelemekte, püskürmelerin gücünü, sıklık derecesini önceden kestirebilmektedir. Depremler ve yanardağ püskürmeleri yerküre tarihi boyunca var olmuş doğa olaylarıdır. Gezegenin nüfusu arttıkça, daha çok insan tehlike kuşaklarında yaşıyor. Felaketin tamamen önüne geçmeyi umamayız, fakat Yerküre’nin işleyişine ilişkin bilgiler artıkça, akıllı planlamayla, felaketlerin sayısı ve boyutları azaltılabilir. 1 VOLKAN NEDİR? Magmanın yerkabuğundaki etkinliği sonucu gelişen oluşumlara verilen “volkan” adı, roma mitolojisindeki ateş tanrısı Vulcan’dan gelir. Volkan konilerinin tanrıları yenilmez kılan silahları yapan usta ve ateş tanrısı Vulcan’ın yeraltındaki atölyesinin bacaları olduğuna inanan eski Romalılar volkanik etkinlik sırasında gözlenen patlama ve etkinlikleri ise Vulcan’ın örsünden çıkan sesler ve kıvılcımlar olarak değerlendirmişlerdir. Volkanlar yerkabuğunun altındaki mantoda yer alan magmanın ve volkanik gazların yeryüzüne ulaştığı bacalardır. Bunlar özellikle tektonik plaka sınırlarında bulunmakla birlikte, yerkabuğundaki zayıf noktalardan magmanın yüzeye doğru yükseldiği alanlarda da yer alır. Bazı volkanlar şiddetli bir şekilde püskürürken, bir bölümü ise daha yavaş bir şekilde lav ve volkanik gaz çıkışını sürdürür. Şiddetli şekilde patlayan volkanlar; zehirli gazlar, piroklastik malzemeler (boyutları çok büyük blok ile kül arasında değişen katılaşmış lavlar), nuee ardantes-kızgın bulut (hızla hareket eden, aşırı derecede sıcak gaz bulutları ve ince taneli küller)ve çok büyük hacimde küller gibi yaşamı ve çevreyi tehdit edici ürünler çıkarırlar. Volkanların depremler, taşkınlar, heyelanlar ve yangınlar gibi diğer doğal afetleri tetiklemesi de olağan ve yaygındır. Pek çok volkan, patlamadan önce küçük şiddetteki depremler, volkanik gaz çıkışı gibi değişik şekillerde belirtiler gösterir. VOLKANLAR NASIL OLUŞUR? Yeryuvarının yüzeyinden merkezine doğru birbirini izleyen üç bölüm yer alır. Bunlar: Yerkabuğu, Manto ve Çekirdek’tir. Yeryüzünden 2890 km. derinlikte çekirdek yer alır. Çekirdeğin kristal halindeki demir/nikel karışımından oluştuğu düşünülmektedir. Bu kısımda sıcaklığın 4500ºC olduğu sanılmaktadır. Çekirdeğin üzerinde Manto bulunur. Manto “magma” adını verdiğimiz erimiş kayaçlardan oluşmuştur. Manto, kıvrımlı dağların oluşumu, şiddetli depremler, volkanik olaylar gibi yerkabuğunda meydana gelen büyük olayların kuvvetini ve enerjisini sağlayan bir kaynak durumundadır. Yeryuvarının üst kısmı ise 70-100 kilometre kalınlığında katı bir kabuk ile çevrilmiştir. Bu katı kabuğa taşküre denilir. Taşküre birçok büyük parçalara (levhalara) bölünmüştür ve manto üzerinde yılda 2-5 cm. hızla hareket eder. Taşküre, daha yumuşak ve akıcı olan manto üzerinde, tıpkı su üstünde yüzen tahta parçaları gibi hareket ederler. Depremler ve volkanlar birbirine göre hareket eden levhaların sınırları boyunca meydana gelir. Levhaların birbirlerinden uzaklaştığı ve yakınlaştığı sınırlar boyunca litosferin altındaki magma yeryüzüne ulaşır ve volkanları oluşturur. Magmanın yeryüzünde veya yeryüzüne yakın derinliklerdeki faaliyetine volkanizma denir. Bu sırada sıvı katı ve gaz hallerinde yeryüzüne çıkan magma değişik biçimde volkanları (yanardağları) meydana getirir. Volkanizma sonucu yüzeye çıkan maddeler 1- Sıvı maddeler (Lavlar) 2- Katı maddeler (Piroklastik maddeler) 2 3- Gazlar Volkanın şekli ve yapısı onu oluşturan magmanın özelliğine bağlıdır. Eğer magma akışkan ise yeryüzüne sadece lavlar çıkar ve geniş alanları kaplayarak platolar oluşturur. Eğer magma kıvamlı ise yeryüzüne hem lav hem de katı maddeler çıkar. Çıkan katı maddeler volkan konilerini oluşturur. Volkanlardan katı malzeme ve lav çıkışı sırasında volkanik patlamalar meydana gelir. Volkanik patlamaların en önemli nedeni, magma içinde erimiş halde bulunan gazların magmadan ayrılmasıdır. Normal olarak, yüksek basınç altında magma içerisinde erimiş halde bulunan çeşitli gazlar basıncın azalması ile magmadan ayrılır ve büyük bir güçle yeryüzüne çıkmak ister. Basıncın azalması veya kalkması ile magma köpürür, hafifler, daha akıcı bir hal alır, daha kolay püskürme özelliği kazanır. Bu olayı bir gazoz şişesini salladıktan sonra kapağını açtığımızda gazozun fışkırmasına benzetebiliriz. Volkanlar 4,6 milyar yaşındaki dünyamızın meşaleleri gibidir. Volkanik patlamalar canlı yaşamının yok olmasına ve büyük ekonomik zararların oluşmasına neden olurlar. Bazen patlamanın şiddeti o kadar büyük olur ki, volkandan çıkan küller tüm atmosferi kaplayarak iklim değişikliklerine bile neden olabilir. Örneğin günümüzden 3 bin 500 yıl önce Ege Denizi'ndeki Santorini Adası'nda patlayan volkan, Girit Adası'ndaki Minos uygarlığını yok etmiş. Bu bölge yıllarca güneş ışığına hasret kalmıştır. Volkanların yararları da sayılmayacak kadar çoktur. Birçok önemli maden yatağı volkanlara bağlı olarak oluşur. Dünyanın en verimli tarım alanlarının bazıları volkanik alanlar üzerindedir. Yeryüzünde bilinen volkanların sayısı binlere ulaşmasına karşın ancak 516 kadarı tarihi çağlarda faaliyet göstermiş, bu nedenle aktif volkanlar olarak kabul edilmişlerdir. Dünya üzerindeki aktif volkanlar üç ana bölgede toplanmıştır. Volkanların en yoğun olduğu bölge Pasifik Okyanusu’nun kenarlarıdır. Volkanların aktif olduğu ikinci bölge Türkiye’nin de içinde bulunduğu Alp-Himalaya kıvrım kuşağı, üçüncü bölge ise okyanus ortalarıdır. YERKÜRENİN İÇ YAPISI. BİR VOLKANİK ETKİNLİK SIRASINDA ATMOSFERE FIRLAYAN LAV VE PİROKLASTİK MADDELER. 3 TÜRKİYE’DE VOLKANİK DAĞLAR Türkiye’de volkanik alanların oluşumu, III. Jeolojik Zaman olan Tersiyer’de yani günümüzden yaklaşık 20 milyon yıl önce başlamıştır. Bu dönemde yerkabuğundaki kırıklardan çıkan lavlar Anadolu’da farklı yer şekilleri oluşturmuştur. Tersiyer başlarından tarihi çağlara kadar belirli aralıklarla devam eden volkanizma sonucu milyonlarca metreküp volkanik malzeme yüzeye yayılmış ve başta Doğu Anadolu’da olmak üzere yer yer 1000 metreden daha kalın volkanik bir kabuk eklenmiştir. Doğu Anadolu’nun yüksek olmasının bir nedeni de kalın volkanik örtünün varlığıdır. Bu dönemde oluşan volkanik dağlar o kadar yüksektir ki, bunlar ülkemizin en yüksek dağlarını oluşturmaktadır. Tarihi zamanlara ulaşan volkanik etkinlikler ise Erciyes ve Nemrut volkanında gerçekleşmiştir. Ancak günümüzde Türkiye’de aktif volkan bulunmamaktadır. Bilim adamları, yanardağları 'tamamen sönmüş' kabul etmenin son derece yanlış olduğu, Türkiye için az da olsa halen risk bulunduğu fikrindedir. Bazı yanardağlarda (Erciyes, Hasan dağı, Büyük ve Küçük Ağrı dağları, Tendürek, Nemrut, Süphan dağları vb.) halen gaz ve buhar çıkışları gözlenmektedir. Türkiye’deki volkanik alanları bölgeler göre ele alırsak; A. EGE BÖLGESİ VOLKANLARI Ege Bölge’sinde Biga dağları, Dumanlıdağ, Yunt dağı volkaniktir. Ülkemizdeki en genç volkanlar ise Manisa'nın Kula İlçesi yakınlarındaki Kula Volkanları'dır. Bu özelliği nedeniyle bu yöreye Yanık Ülke (Katakaumene) denilmektedir. Bu volkanik arazide, volkanik küller içinde bulunan insanlara ait ayak izleri ise dünyada sadece birkaç bölgede vardır. Bu izler, volkan patlamalar sırasında bölgede insanların yaşadığının en belirgin kanıtıdır. 4 KULA YAKINLARINDA YER ALAN SAYILARI 68’E ULAŞAN VOLKANİK TEPELER. B. İÇ ANADOLU BÖLGESİ VOLKANLARI Ülkemizde genç volkanik alanların çok yaygın ve çeşitli volkanik şekiller yönünden zengin olan bölgemiz İç Anadolu’nun güney ve güneydoğusudur. 60 milyon yıl önce 3. Jeolojik Zaman’da Toros dağlarının yükselmesi sırasında bu alanda yanardağlar faaliyete geçmiştir. Bu alanda Erciyes (3917 m.), Melendiz (1898 m.), Hasandağı (3268 m) yer alır. Bunlardan Erciyes’in yüksek kısımları her mevsim karla kaplıdır ve kuzeyinde bir kilometre uzunluğunda dağ buzulu vardır Erciyes, Hasandağı ve ikisinin arasında kalan Göllüdağ’ın, bölgeye püskürttüğü lavlar ve volkanik küller, o dönemde bölgede yer alan göllerde birikerek yumuşak bir taş olan tüf’leri oluşturmuştur. Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakasıyla örtülmüştür. Zamanla bazalt çatlayıp parçalara ayrılmış ve yağmurlar çatlaklardan sızıp yumuşak tüfü aşındırmaya başlamıştır. Yumuşak bir taş olan tüflerin milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından aşındırılmasıyla sert bazalt kayasından şapkaları bulunan koniler oluşmuştur. Bu değişik ve ilginç biçimli kayalara halk arasında "Peri bacası” denilmektedir. Günümüzde Türkiye’nin en turistik yerlerinden bir olan bu bölge Kapadokya (Pers dilinde “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına gelir) olarak bilinmektedir. Volkanik gazların oluşturduğu patlama sırasında yerde büyük bir çukurluk oluşur ve havaya fırlayan maddeler patlama kuyusunun çevresinde alçak bir halka oluşturursa bu şekle “Maar” denilir. İç Anadolu’da Karapınar yakınlarındaki Acıgöl ve Meke tuzlası tipik maar oluşumlarıdır. Acıgöl yaklaşık 1,5 km çapa sahiptir ve içinde bir göl barındırır. Meke Tuzlası’da bulunan gölde, maar oluşumundan sonra gelişmiş küçük bir volkan konisi yer alır. 5 C. DOĞU ANADOLU VOLKANLARI Türkiye’de volkanik alanların geniş bir yer kapladığı diğer bir bölgemiz Doğu Anadolu’dur. Doğu Anadolu’da volkanik platoların üzerinde yükselen dağlar, ülkemizin en yüksek dağları arasında girmektedir. Bunlardan Büyük Ağrı ve onun güneydoğusundaki Küçük Ağrı dağları 130 km çapında ortak bir tabana sahip olmakla birlikte iki ayrı dağdır. Bu büyük kütle 3000 m.den itibaren iki ayrı koniye ayrılır. Büyük Ağrı 5165 m. Küçük Ağrı 3925 m. yüksekliğe sahiptir. Dağın yükseltisi daimi kar sınırını geçtiği için 4000 m. den itibaren buzullar görülür. Volkanlar lav, volkanik breş ve tüflerden oluşur. Bir inanışa göre, Büyük ağrı dağı Nuh'un gemisinin karaya oturduğu dağdır. Nuh tufanı sonucunda karaya oturan geminin burada kaldığı öne sürülmektedir. 1983 yılından itibaren kutsal geminin kalıntılarını burada arama çalışmaları hızlanmıştır. Günümüzde burası açık hava müzesi olarak koruma altına alınmıştır. Aslında bu, gemi biçiminde bir şekil, iz (siluet) dir. İlk bakışta gerçekten gemiye benzeyen bu yapının heyelanın etkisiyle mi, yoksa Nuh’ un gemisinin karaya oturduğu yer mi olduğu henüz tartışma konusudur. Bu şekil yer kabuğunun bir oyunu sonucunda oluşsa dahi, şekil yer bilimleri açısından da ilginçtir. Ağrı’nın güneydoğusunda yer alan Tendürek faaliyeti en yakın tarihte sona eren volkanlardan biridir. Dağ sıcak su ve gazlar püskürtme evresindedir. Nemrut Dağı, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Van Gölü’nün batısında yer alan bir volkandır. Yükseltisi 2935 m. olan Nemrut volkanın zirvesinde çapı 6 km.yi bulan ve dik yamaçlar ile çevrili daire şekilli bir kaldera bulunur. Kalderanın batısında bir göl yer alır. Jeolojik kayıtlara göre Nemrut Volkanından son lav çıkışları 1441, 1597 ve 1692 yıllarında yaşanmıştır. 1441 yılında, halk arasında “Kantaşı Mevkii” olarak adlandırılan yerde, aktivite sonucu lav akıntıları yaklaşık 10 km2'lik bir alanda etkili olmuştur. Günümüzde Nemrut volkanından sıcak gazlar çıkmaktadır. Jeologlar Türkiye'nin faaliyete geçebilecek en 'riskli' yanardağı olarak, Bitlis sınırlarında yer alan Nemrut Dağı’nı göstermektedirler. İstanbul Teknik Üniversitesi' den Prof. Dr. Işık Özpeker, bu yanardağın 564 yıldır faaliyete geçmediğini ancak volkanın takip edilmesi gerektiğini, Nemrut dağında oluşabilecek bir volkanik patlamanın bölgede önemli düzeyde tehlike yaratması söz konusu olabileceğini ifade etmektedir. Sönmüş bir volkan olan Süphan dağı, Anadolu'nun Büyük Ağrı ve Cilo dağından sonra üçüncü yüksek dağıdır. Van Göl’nün kuzeyinde yer alan Süphan dağını en yüksek zirvesi 4058 m.dir ve zirve bir örtü buzulu ile kaplıdır. Bu dağdan çıkan lavlar Van Gölü’ne kadar akmıştır. Ülkemizin aktif sayılacak diğer bir volkanı Ağrı sınırları içinde bulunan Tendürek volkanıdır. Dağın doğusunda bulunan ve çapı yaklaşık 500 metre olan kraterden sıcak su buharları ve hidrojen sülfür gazları çıkar. Bu gazlar kraterin kenarlarında, sarı renkli bir mineral olan kükürt oluşumunu sağlar. Volkandan püsküren sıcak su buharlarının sıcaklığı yaklaşık 60ºC civarındadır. 6 KAYSERİ İLİMİZDE BULUNAN ERCİYES DAĞI AYNI ZAMANDA TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ KAYAK MERKEZLERİNDEN BİRİDİR. DOĞU ANADOLU BÖLGEMİZDE YER ALAN VE TÜRKİYE’NİN EN YÜKSEK DAĞI OLAN BÜYÜK VE KÜÇÜK AĞRI DAĞLARI. BU BÜYÜK KÜTLE 3000 M.DEN İTİBAREN İKİ AYRI KONİYE AYRILIR. BÜYÜK AĞRI 5165 M. KÜÇÜK AĞRI 3925 M. YÜKSEKLİĞE SAHİPTİR. 7 BÜYÜK AĞRI DAĞI ÜZERİNDE YER ALAN VE “NUH’UN GEMİSİ” OLARAK KABUL EDİLEN YER ŞEKLİ. D. AKDENİZ BÖLGESİ VOLKANLARI Ülkemizdeki genç volkanların bir bölümü Antakya-Maraş çevresinde (Ceyhan-Hassa) yer alır. Üç tepe volkan konisinden çıkan akıcı lavlar ovanın eğimine doğru akarak süngerimsi, üzerinde yürünmesi çok güç bir örtü oluşturmuştur. Halk arasında bu lav akıntılarına “leçe” denilmektedir. E. GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ VOLKANLARI Bu bölgemizde Diyarbakır’ın kuzeyinde yer alan Karacadağ çok akıcı lavların üst üste yığılması oluşmuş basık görünümlü bir volkandır. 8 SONUÇ Erimiş durumda bulunan magmanın yeryüzünde soğuyarak katılaşması sonucu volkanlar oluşurlar. Volkanlar, yerkabuğun zayıf direnç gösterdiği kırıklar, okyanus ortası sırtları, levhalar arasındaki sınırlar, genç orojenik kuşaklar boyunca oluşur. Patlayan bir volkanın etrafa sıcak erimiş kayalar püskürtmesi dünyanın en korkunç görüntülerinden biridir. Aktif durumdaki volkanlar insan yaşamı için tehdit oluşturmasına rağmen dünyamız için sayılamayacak ölçüde yararları da bulunmaktadır. Her şeyden önce magmanın yeryüzünde katılaşması ile oluşan magmatik kayaçlar bütün kayaların kökenini oluşturur. Ayrıca magmatik kayaçların ayrışması ile oluşan topraklar dünyanın en verimli topraklarıdır. Volkanlardan çıkan su buharı, metan ve karbondioksit gibi gazlar ise gezegenimizin ilk atmosferini oluşturmuştur. Dünyanın bazı bölgelerinde yanardağlar etkinlikleri ve depremlerle daha sık rastlanır. Türkiye’de volkanik dağlar ve şekiller bakımından dünyanın en zengin bölgelerinden biridir. Ancak ülkemizde aktif bir volkan yoktur. Yaptığımız yanardağ deneyinde fışkırma bizi ürküttü ve düşündürdü. Dileriz ülkemizdeki sönmüş yanardağlar hiçbir zaman aktif duruma geçmez. 9 YERYÜZÜNDE VOLKANLARIN DAĞILIŞI VOLKANİK DAĞLARIN OLUŞUMU 10 VOLKANİK PATLAMALAR SIRASINDA ÜST ÜSTE YIĞILAN LAV VE PİROKLASTİK MADDELER VOLKAN KONİLERİNİ OLUŞTURUR YERYÜZÜNE ULAŞAN MAGMAYA LAV DENİLİR. LAVLAR ÇOK SICAKTIR VE BİR SIVI GİBİ AKARAK YERYÜZÜNÜ KAPLAR. VOLKANLARDAN ÇIKAN GAZLAR ZEHİRLİDİR. 11 • • • • • • VOLKANDAN FIRLATILAN BÜYÜK BİR TAŞ VOLKANLARDAN ÇIKAN KATI MADDELERİN BÜYÜKLÜKLERİ ÇOK FARKLIDIR. BAZILARI KAMYON BÜYÜKLÜĞÜNDE, BAZILARI İSE MİKROSKOPİK BOYUTTADIR. 12 RESİM KAYNAKÇASI • • • http://volcano.und.edu/ www.trekearth.com www.geo.mtu.edu/volcanoes/world.html Kaynakça Atalay, İ. (1987) Türkiye Jeomorfolojisine Giriş. E.Ü. Edebiyat Fakültesi Yayınları No: 9, İzmir. Sür, Ö. (1972) Türkiye’nin Özellikle İç Anadolu’nun Genç Volkanik Alanlarının Jeomorfolojisi A. Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları No: 223, Ankara. Yiğitbaşoğlu, H. (2000) Volkanlar Bilim Yayıncılık, Ankara. 1000 Soru Bin Cevap, (2002) Milliyet Kitaplığı, Doğan Yayıncılık, İstanbul Watt F.(1999) Depremler ve Yanardağlar (Çeviren:Deniz Yurtören), Ankara Ottenheimer L. (2005) Dağlar (Çeviren: Nedim Kula ), Tübitak Yayıncılık, Ankara 13