EKONOMIK Y AKLAŞIM 159 MÜSLÜME BAL'IN MAKALESi ÜZERiNE BiR NOT MURAT ÇOKGEZEN Bal'ın Müslüme Ekonomik Yaklaşım Dergisi'ndeki "Hayali İhracatın Boyutları" başlıklı makalesini ilgiyle okudum (Bal, 1995:103-107). Ancak makale, varsayımlar ve yazımdaki belirsizlikler nedeniyle bazı sorunları da içinde barındırmaktadır. Bu sorunlar temelde iki başlık altında toplanabilir: 1. MODELiN AÇlKLA YICILIGI HAKKINDA dövizleri ile nominal döviz kuru arasındadoğrusal bir ilişki kuran bir model oluşturmuştur. Modele göre" ... döviz kurundaki (DM) %10'luk bir (artış), işçi gelirlerini %11.3 oranında (artırmaktadır)" (Ba1,1995: 106). Gerçekten de sabit kur sisteminin geçerli olduğu 70'lerin devalüasyon yıllannda (1970,1973,1979,1980) işçi dövizi girişlerinde önemli artışlar gerçekleşmiştir (Bkz. Tablo. l.C ve D sütunları). Bal, işçi J İşçilerin, döviz kurunun reel değil nominal değerini gözönüne alarak yurda gönderdikle- ri döviz miktarını ayarlamaları onların rasyonel davranmadıkları anlamına gelmektedir. Bunun üzerine reel döviz kurlarını kullanarak oluşturmaya çalıştığımız model anlamlı sonuçlar vermemiştir. Buradan, işçilerimizin rasyonel davranmadıkları sonucu çıkarılmama­ lıdır. Döviz kurları ne olursa olsun, işçilerin Türkiye' de bakmak zorunda oldukları bir aileleri vardır; işçilerin onlara döviz kurunun aşırı değerli olması nedeniyle para göndermemeleri düşünülemez. Ayrıca yukarıda da belirttiğimiz gibi işçiler devalüasyon yıllarında gönderdikleri döviz miktarını artırmaktadırlar. Günlük kur uygulamasına geçildiği 80'li yıllarda kurların reel değişimi ile gelen işçi dövizi arasında nispeten daha anlamlı bir ilişki gözlenmiştir (Bkz. GRAFİK.l.). Döviz girişi ile döviz kurları arasında şu yada bu şekilde bir ilişkinin varlığı kaçınıl­ mazdır. Fakat ilişkinin sadece döviz kuruna bağlanması aşırı derecede basitleştiricidir. Paranın alternatif kullanımlarının (Almanyadaki faiz oranları yada LiBOR ve Türkiyedeki faiz oranları) dikkate alınmamış olması modelin açıklayıcılığını önemli ölçüde azaltmaktadır. Bunun yanında ekonomik konjonktürün etkisi tamamen ihmal edilmiştir. Örneğin, 1974 itibaren 1977 yılına kadar süren işçi dövizi girişlerindeki azalmada 70'li yıllar­ da yaşanan petrol şoku ve bunu takip eden ekonomik bunalımın hiç mi etkisi yoktur? Ayrı- yılından * M.Ü, IIBF, Iktisat Bölümü, Araştırma Görevlisi. ** Bu konudaki yardımlarındon dolayı C. Bahçekapılı'yo teşekkür ederim. MURAT ÇOKGEZEN 160 ca, zaman içinde çeşitli nedenlerle işçilerimiz yurda kesin dönüş yapmışlardır ve yurt dı­ şında yeştişdiği ortam hiç de Türkiye'ye benzemeyen bir ikinci nesil yetişmektedir. Dolayısıyla bugün yurt dışında bulunan işçilerimizin Türkiye ile ilişkileri geçmişe göre daha zayıftır. Bu nedenle geride kalanlar yatırımlarını bulundukları ülkeye yöneltmişlerdir. 2. Yöntem Hakkmda Çalışmada, lan modele 1970-1983 yılları arasında gerçekleşen değerlerden yola çıkarak oluşturu­ 1984-1991 yılları için bir gerçekleşme tahmininde bulunulmuş ve değerler ile gerçekleşmesi beklenen değerler arasındaki fark hayali ihracat ola- dayanılarak gerçekleşen rak nitelendirilmiştir. "Çalışmada hayali ihracatın kısmende olsa ölçülmesinde işçi dövizlerinden yararlanıl­ mıştır. Çünkü 1965 yılından 1983 yılına kadar artış gösteren işçi dövizleri 1984-1989 yıl­ ları arasında düşmüştür. Bu düşmenin nedeni ise ülkeye gelmesi gereken işçi dövizlerinin hayali ihracatın finansmanında kullanıldığı varsayımına bağlanmıştır." (Bal, 1995: 105). Yukarıdaki ifadeden neden hayali ihracatın ölçülmesinde işçi dövizlerinden faydalanıl­ dığı anlamak mümkün değildir. Kanımca, haYilli ihracatçıların yurt içinde veya dışında iş­ çi dövizlerini toplayıp daha sonra ihracat mal bedeli olarak tekrar yurda soktuklarını düşü­ nülmüştür. Fakat daha önceden döviz kuruna bağlı olarak açıklanan işçi döviz girişlerinin 1 girmeyişlerinin neden daha sonra hayali ihracata bağlandığı belirtilmemiştir. Gerçekten de ilgili dönemde döviz kurları nominal olarak artmasına rağmen döviz girişi azalmıştır, amaeğer döviz kurlarının reel değişimi gözönüne alınsaydı paralel gelişmeler gözlenebilirdi. Vergi iadesi uygulamasına 1.1 .1989 tarihinde son verilmiş olmasına rağmen neden hayali ihracat talıminin 1991 yılına kadar uzatıldığı açıklanmamıştır (Benim tahminim, 1989 yılından önce yapılmış ihracatların mal bedelinin daha sonra da ülkeye girebileceği düşü­ nülmüştür). Çalışmaya göre 1984-1991 yılları arasında haya1i ihracatta kullanıldığı için Türkiye'ye girmeyen işçi dövizi miktarı 7780 milyon dolar olarak hesaplanmıştır. "Ayrıca 1983 yılın­ dan itibaren yapılacak ihracatlarda ihracatçıların ihracat bedelinin %80'ini 3 ay içerinde fiili olarak ülkeye getirmesi durumunda mahsup oranı %20 olarak belirlenmiştir. Bu durum dikkate alındığında 1984-1991 döneminde hayali ihracatın gerçekte 9726 milyon dolar ... olduğu görülmektedir." (Buradaki akıl yürütme kanımca yeterince açık değildir.) (Bal, 1995:106) Aynı Türkiye'nin ticari partnerlerinin kayıtlarını inceleyerek yaptı­ 1995:47-58) ihracatın 1981-1988 yılları arasında sistematik olarak yüksek faturalandığı (hayali ihracat) tespit edilmiştir. 1980-1991 yılları arasındaki 12 yılda hayali ihracatitoplam 4117.28 milyon dolardır (1989 ve 1990 da yüksek faturalama söz konusu değildi. 1991 da ise 515.27 milyon dolarlık yüksek faturalama tespit edilmiştir.). alanda M.Sayım'ın ğı çalışmada (Sayım, EKONOMIK YAKLAŞIM 161 Sonuç olarak, gerçekten de 1981 yılından itibaren Türkiye'ye giren işçi dövizi miktarın­ da bir azalma söz konusudur. Bu azalmanın bir kısmının (tamamının değil) hayali ihracatın finansmanında kullanıldığı kuvvetle muhtemeldir. Fakat söz konusu çalışma azalmanın tamamını hayali ihracata atfetmektedir. varsayımları açıklama gücü gerçekçi değildir. Bir modelin varsayımları tartışma dışı olsa bigözönüne alınan değişken sayısı­ nın çok az olması modelin açıklama gücüne sınırlama getirmiştir. Bu yüzden Bal'ın çalış­ ması ile Sayım'ın çalışması arasında büyük bir fark mevcuttur. Modelin le tartışmaya açıktır. Bal'ın çalışmasında Ayrıca, yazarın ifadeterindeki belirsizlikler ve verilerin ve hesapların açık olarak belirtilmemesi nedeniyle bir takım boşlukları okuyucu kendisi (belkide hatalı olarak) doldurmak zorunda kalmaktadır. Bu yazarın görüşlerinin yanlış yorumlanabilmesine yol açabilecek bir olgudur. MURAT ÇOKGEZEN 162 YILLAR Y1969 Y1970 Y1971 Y1972 Y1973 Y1974 Y1975 Y1976 Y1977 Y1978 Y1979 Y1980 Y1981 Y1982 Y1983 Y1984 Y1985 Y1986 Y1987 Y1988 Y1989 Y1990 Y1991 Y1992 Y1993 Y1994 A 100 87.8 62.3 75.5 71.2 68.1 84.4 74.9 126.1 133.5 116.5 123.5 119 107 TABLO 1 B C 140.6 273 471.4 740.1 1183.2 1426.3 1312.3 982.7 981.8 983.1 1694.4 2071.1 100 2489.7 97.44 2186.6 92.52 1553.6 87.61 1881.2 89.18 . 1774.3 80.31 1695.4 78.12 2101.9 1865 77.1 3138 84.43 100.23 3325 98.49 2901 94.16 3074 93.37 2963 75.45 2664 D 2.46 4.09 4.34 4.34 5.25 5.65 5.95 6.85 8.6 13.87 20.22 45.15 58.35 78.25 101.75 141.2 233.15 387.95 638.65 1022.86 1364.45 1947.53 3339.81 5302.66 8347.32 24806 A: REEL KUR ENDEKSi (Kaynak: DPT, Temel Ekonomik Göstergeler, Haz, 1995) B: İŞÇi DÖVİZLERİ ENDEKSi (Kaynak: TCMB Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü) C: İŞÇi DÖVİZLERİNİ YILLARA GÖRE DAÖILIMI (MİL YON DOLAR), (Kaynak: TCMB Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü) D: DÖNEM SONU MARK KURLARI (DÖVİZ ALlŞ), Kaynak: TCMB GRAFiK 1 140 120 100 ~--80 60 -+- 40 ----- işçi dövizleri endeksi reel kur endeksi 20 0+--r~--+-~~--~~-+--~~-r~--+-~~~ Y1981 Y1982 Y 1983 Y1984 Y1985 Y1986 Y1987 Y1988 Y1990 Y1991 Y1992 Y1993 Y1994 EKONOMIK Y AKLAŞIM 163 KAYNAKÇA Bal M., 1995, "Hayali İhracatın Boyutları", Ekonomik Yaklaşım, 6:17, 103-107 Sayım M., 1995, "Türkiye' den Sermaye Kaçışı", Banka ve Ekonomik Yorumlar, 6, Haziran 47-58 Abstract A Note On Müslüme Bal's Article This paper ıs based on inadequacies observed in Müslüm e Bal' s recent article on "Psuedo-Export". The model she built has Iack of explaining power due to ignored variables (İnteres rates, inflation) which are inevitable for a model like her. Also some of the hypotheses left open ended and reasoning behind them is uncertain. \ YAZARLARA DUYURU ı) Dergiye gönderilen yazılar, başka bir yerde yayımlanmamış veya yayımlanmak üzere gönderilmemiş olmalıdır. MAC,MS/DOS, WINDOWS'a uygun programlarla yazılmış metinler için disket ve bir kopya, disketsiz metinler için iki kopya hazırlanmalı ve kullanılan yazılım paketi belirtilmelidir. Yazılar A4 kôğıdının bir yüzüne çift aralıkla yazı lmalıdır. 2) Yazıyla birlikte, ingilizce başlık ve en çok ıs satırlık ingilizce bir özet teslim edilmelidir. 3) Tablov~ şekiliere numara verilmeli, başlıklar tablo ve şekillerin üzerinde yer almalı, kaynaklar ise tablonun altına yazılmalıdır. Denklemlerin sıra numarası parantez içinde, sayfanın sağ tarafında gösteri lmelidir. 4) Kaynaklara yapılan göndermeler dipnotlar yerine, metnin içinde açılan ayraçlarla belirtilmelidir. Ayrıca içindeki bilgiler sırasıyla şöyle olmalıdır; yazar(lar)ın soyadı, kaynağın yılı, sayfa numaraları; Örnek uygulamalar aşağıda sunulmu~tur. ... tespit edi Imiştir (Atkinson, ı983: 77-82) ... Sayer (ı986a: 43-72; ı989b: 666-695) belirtmektedir. Metinde gönderme yapılan bütün kaynaklar, "Kaynakça" başlığı altında ayrı bir sayfada, alfabetik sıraya göre gösterilmelidir. Kaynakçada uyulması gereken biçim kurallarına aşağıdaki örnek :ı i i. il il ı' ,J 1 verilmiştir: KiTAPLAR FÖLSTER,S.(ı991), The Art of Encouraging lnvention: A New Approach to Government Innovation Policy, Stockholm: IUI. MAKALELER BAUMOL, W.J. (1986), "Productivity Growth, Convergence, and Welfare: What the Long Run Data Show", American Economic Review, 76, ı 072-82. DERLEMELER HALL, P.H. (1986), "The Theory and Practice of Innovation Policy: An Overview", P. Hall (der.), Technology, Innovation and Economic Policy, içinde, Oxford: Philip Alan, ı-34. 5) Belirtilen kurallara uymayan yazılar, gerekli düzeltmelerin yapılması için geri gönderilebilir. \ ı J