249-252 Psik. Hast. İlacla.qxd

advertisement
Psikiyatrik Hastalýklarýn Ýlaçlarla Tedavisinde
Farmakogenetiðin Önemi
A. Þükrü AYNACIOÐLU*
ÖZET
SUMMARY
Ýlaç yanýtýnýn bireyler arasý deðiþkenliðine yol açan faktör-lerin
baþýnda genetik faktörler yer almaktadýr. Birçok ilacýn etkinliði
ve toksisitesindeki bireyler arasý farklýlýklar; ilaç metabolize eden
enzimler, transport proteinleri, reseptörler ve diðer ilaç
hedef-lerinde gözlenen genetik polimorfizmlerle iliþkilidir.
Ýlaçlarýn metabolizmasýndan sorumlu en-zimlerin çoðu polimorfiktir ve bu polimorfizmlere baðlý olarak enzim etkinliðinin
bireyler arasý ve toplumlar arasý deðiþkenlik göstermesi, yetersiz
ilaç tedavisi ya da ilaçlara baðlý istenmeyen etkilerin ortaya çýkmasýna neden olmaktadýr. Baþta antidepresanlar ve antipsikotik
ilaçlar olmak üzere psikiyatrik hastalýklarýn tedavisinde kullanýlan ilaçlarýn çoðunun metabolizmasýndan sorumlu olan
sitokrom P450 2D6 (CYP2D6) etkinliði bakýmýndan yavaþ
metabolizör olan bireylerde, ilaçlara baðlý yan etkilerin görülme
sýklýðý daha yüksektir. CYP2D6 etkinliðinin yüksek olduðu ultrahýz-lý bireylerde ise, ilaçlarýn çabuk metabolize edilmeleri sonucu
yetersiz tedavi söz konusu olabilmektedir. Dolayýsýyla baþta ilaç
metabolize eden enzimlerde olmak üzere, ilaçlarýn kinetiði
ve/veya dinamiðinde rol oynayan gen polimorfizmlerinin aydýnlatýlmasý, farmakote-rapinin baþarýsýný önemli ölçüde arttýracaktýr.
The Importance of Pharmacogenetics on the Drug
Therapy of Psychiatric Diseases
Anahtar Sözcükler: Farmakogenetik, polimorfizm, sitokrom
P450 2D6, psikiyatri, farmakoterapi.
KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2001;4:249-252
* Doç. Dr., Pamukkale Üniversitesi
Farmakoloji Anabilim Dalý, DENÝZLÝ
Týp
Fakültesi
The main factors responsible for the variability of interindividual
drug response are genetic factors. Interindividual differences
observed in the efficacy and toxicity of many drugs are associated with genetic polymorphisms of drug metabolizing enzymes,
transporter proteins, receptors and other drug targets. Many
drug metabolizing enzymes are polymorphic and interindividual
and interethnic differences of enzyme activities due to these polymorphisms may lead to ineffective drug therapy or drug toxicity.
Poor metabolizers for the cytochrome P450 2D6 (CYP2D6)
enzyme activity are more sensitive to the side effects of many
drugs such as antidepressants and antipsychotic drugs, used for
the treatment of psychiatric diseases. Ineffective drug therapy
may occur in ultrarapid metabolizers, who have an increased
enzyme activity, due to the rapid metabolism of drugs. Therefore,
identifying the gene polymorphisms in drug metabolizing
enzymes and other systems responsible for drug kinetics and
dynamics may increase the success of pharmacotherapy.
Key Words: Pharmacogenetics, polymorphism, cytochrome P450
2D6, psychiatry, pharmacotherapy.
GÝRÝÞ
Ýlaç yanýtýnýn bireyler arasý deðiþkenliðinden sorumlu
bir çok faktörler arasýnda yaþ, vücut aðýrlýðý, eliminasyon organlarýnýn hastalýklarý, ilacýn veriliþ yolu,
çevresel faktörler, beslenme alýþkanlýklarý ve ilacýn
plasebo etkisi bulunmaktadýr. Ancak ilaç yanýtýnýn
bireyler arasý deðiþkenliðine yol açan daha önemli bir
249
AYNACIOÐLU AÞ.
Tablo 1. Genetik polimorfizm gösteren bazý sitokrom P450 enzimleri ve substratlarý
P450 enzimi
Substrat
CYP2C9
Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar, fenitoin, tolbutamid, varfarin, losartan
CYP2C19
Omeprazol, proguanil, diazepam, propranolol, S-mefenitoin, heksobarbital, imipramin
CYP2D6
Antiaritmikler, antihipertansifler, β- blokörler, MAOÝ, morfin türevleri, antipsikotikler, TAD ve
ondansetron, tropisetron, deprenil, perheksilin
faktörün genetik faktörler olduðu son zamanlarda
anlaþýlmýþtýr. Birçok ilacýn etkinliði ve toksisitesindeki
bireyler arasý farklýlýklar; ilaç metabolize eden enzimler,
transport proteinleri, reseptörler ve diðer ilaç
hedef-lerinde gözlenen genetik polimorfizmlerle iliþkilidir. Normal bir populasyonda varyant ya da mutant
genlerin %1'den daha sýk görülmesine genetik polimorfizm adý verilir. Bu tür polimorfizmlerle ilgili araþtýrmalar farmakogenetik disiplininin çalýþma konularý
arasýnda yer almaktadýr. Farmakogenetik; genetik kontrollü farklýlýklar sonucu ilaç yanýtýnda gözlenen
bireyler arasý deðiþiklikleri araþtýran bir bilim dalýdýr.
Farmakogenetik çalýþmalar sayesinde ilaç dispozisyonu
ve etkisindeki bireyler arasý farklýlýklarýn kalýtsal
doðasý hýzla aydýnlanmaktadýr. Bu tür çalýþmalar bir
yandan yeni ilaç geliþtirilmesine katký saðlarken diðer
yandan hastalarýn genetik yapýlarý temel alýnarak, ilaç
dozunun optimal düzeyde uygulanmasýna yardýmcý
olmaktadýr (Meyer 2000).
Ýlaç Yanýtýnda Bireyler Arasý Deðiþkenliðe Neden
Olabilen Polimorfizmler
Ýlaç yanýtýný deðiþtirebilen baþlýca polimorfik yapýlar;
enzimler (ilaç metabolizmasýnda rolü olan sitokrom
p450 enzimleri ve ilaç hedefleri arasýnda bulunan
anjiotensin dönüþtürücü enzim gibi), reseptörler (serotoninerjik ve dopaminerjik reseptörler gibi), transport
sistemleri (serotonin transporteri ve p- glikoprotein
gibi) ve iyon kanallarýdýr (Na+ ve K+ iyon kanallarý
gibi). Bu polimorfizmleri artýk modern molekülerbi-yolojik yöntemlerle belirlemek olasýdýr. Bir gen
lokusunda, bir birey tarafýndan taþýnan iki alel
(genotip) DNA düzeyinde tanýmlanabilmektedir. Bu
genotipin, ilaçlarýn kinetiði ya da bir reseptörün
fonksiyonu üzerindeki etkileri (fenotip) ise çeþitli
ana-litik yöntemlerle saptanabilir. Farmakogenetik
alanýndaki molekü-ler çalýþmalar, esas olarak sitokrom
P450 2D6nýn (CYP2D6) karakterize edilmesi ve klonlanmasý ile baþlamýþtýr ve günümüzde 20'den fazla ilaç
meta-bolize edici enzim, ilaç reseptörleri ve çeþitli ilaç
transport sistemlerinin de içerisinde bulunduðu diðer
insan genlerinin tanýmlanmasýyla geniþleyerek devam
etmektedir.
250
N-asetiltransferaz Enziminin Polimorfizmi
Yaklaþýk 50 yýl önce bulunmuþ ve en iyi araþtýrýlmýþ
enzim polimorfizmlerinden biri asetilasyon polimorfizmi olarak adlandýrýlan, N-asetiltransferaz 2 (NAT2)
enziminin genetik polimorfizmidir (Motulsky 1957).
NAT2, baþta izoniazid olmak üzere prokainamid,
hid-ra-la-zin ve sulfonamidler gibi bazý ilaçlarýn
yýkýmýnda rol oynamaktadýr. Bu enzimin aktivitesi
bakýmýndan toplumlarda bimodal daðýlým gözlenir ve
bireyler "ya--vaþ" ve "hýzlý" asetilleyiciler (metabolizörler) olarak sý-nýf-landýrýlýr. NAT2 etkinliði hem bireyler
arasý hem de toplumlar arasý belirgin farklýlýklar göstermektedir. Örneðin; yavaþ asetilleyicilerin sýklýðý
Japonlarda %8 dolayýnda olduðu halde (Mashimoto ve
ark. 1992), bu sýklýk bazý Afrika toplumlarýnda %75
kadardýr (Evans 1992). Avrupa toplumlarýnda yavaþ
asetilleyici sýklýðý %50-60 dolayýnda bulunmuþtur
(Cascorbi ve ark. 1995, Mrozikiewicz ve ark. 1996).
Türk bireylerinde de NAT2 alellerinin Avrupa toplumlarýndakine benzer bir þekilde daðýlým gösterdiði ve
yavaþ metabolizör sýklýðýnýn %57.4 olduðu bulunmuþtur (Aynacýoðlu ve ark. 1997).
Sitokrom P450 2D6 (CYP2D6) Enzim Polimorfizmi
Ancak ilaç metabolizmasýnda sitokrom P-450 enzimlerinin (CYP2D6, 2C19, 2C9 gibi) rolü daha fazladýr ve
ilaçlarla tedavi yanýtýný önemli oranda etkileyen
sitokrom P450 enzimlerinin baþýnda da debrizokin 4hidroksilaz (CYP2D6) gelmektedir (Eichelbaum ve
Gross 1990) (Tablo 1).
CYP2D6'nýn önemi antiaritmikler, antihipertansifler, bblokörler, monoamin oksidaz inhibitörleri, morfin
türevleri ve psikiyatrik hastalýklarýn tedavisinde sýkça
kullanýlan antipsikotikler ve trisiklik antidepresanlar
gibi önemli ilaç gruplarýný metabolize etmesinden kaynaklanmaktadýr (Tablo 1 ve 2).
CYP2D6 enziminin etkinliði tam bir yetersizlik halinden
çok hýzlý (ultra) etkinlik arasýnda geniþ bir deðiþkenlik
göstermektedir. Bireyler, CYP2D6 etkinliði bakýmýndan
yavaþ, orta, hýzlý ve ultrahýzlý olmak üzere baþlýca dört
farklý sýnýfa ayrýlmaktadýr. Bireylerin DNA'sý kulKLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2001;4:249-252
PSÝKÝYATRÝK HASTALIKLARIN ÝLAÇLARLA
TEDAVÝSÝNDE FARMAKOGENETÝÐÝN ÖNEMÝ
Tablo 2. Psikiyatrik ve nörolojik hastalýklarýn tedavisinde kullanýlan baþlýca CYP2D6 substrat örnekleri
Amitriptilin, klomipramin, klozapin, desipramin, desmetilsitalopram, fluvoksamin, fluoksetin, haloperidol, imipramin,
maprotilin, mianserin, nortriptilin, olanzapin, paroksetin, perfenazin, risperidon, tioridazin, tranilsipromin, venlafaksin,
zuklopentiksol
Tablo 3. Farklý etnik gruplarda bazý polimorfik enzimlerin sýklýklarý
Gen
NAT2
Fenotip
**YM
CYP2C9
CYP2C19
YM
YM
CYP2D6
YM
Ultrahýzlý
Sýklýk
*Ýlaç Sayýsý
Kafkas %60, Uzak Doðu 10%
Türkler %57-60
Kafkas %2-3, Türkler %3
Kafkas %4, Uzak Doðu %23
Türkler %1
Kafkas %7, Uzak Doðu %1
Türkler %1-2
Kafkas %1, Etyopyalýlar %20,
Türkler %8-10
>15
>60
>50
>100
*Ýlgili enzim tarafýndan metabolize edilen ilaçlarýn sayýsý, **YM: Yavaþ Metabolizör
lanýlarak yapýlan moleküler düzeydeki çalýþmalarda
CYP2D6 lokusunun 70'den fazla varyant aleli olduðu ve
bunlardan en azýndan 15 tanesinin fonksiyonel
olmayan gen ürünlerini kodladýðý saptanmýþtýr. Bu
aleller, normal (hýzlý bireyler) genden farklýlýk göstermek-te ve enzimin etkinliðini önemli oranda
deðiþtirmek-tedir. Sonuçta CYP2D6 etkinliði bakýmýndan yavaþ, orta ya da ultrahýzlý genotiplerin ortaya çýkmasýna neden olmaktadýr.
Avrupa toplumlarýnda CYP2D6 enzim etkinliði
bakýmýndan bireylerin %2-10'unda tam bir yetersizlik
durumu söz konusudur. CYP2D6 eksikliði olan
bireylerde, bu enzimle metabolize edilen ilaçlar daha
yavaþ metabolize edilmektedir. Dolayýsýyla ilaçlarýn etki
süreleri uzamaktadýr ve toksik etkiler ortaya çýkabilmektedir. Toplumumuz için yavaþ metabolizör
fenotip sýklýðý %3.4 olarak bulunmuþtur (Bozkurt ve
ark.1994). Moleküler-genetik yöntemler kullanýlarak
Avrupa toplumlarý için en sýk gözlenen yavaþ metabolizör alellerinin araþtýrýldýðý bir çalýþmada ise yavaþ
metabolizör sýklýðý yaklaþýk olarak %1.5-2 olarak saptanmýþtýr (Aynacýoðlu ve ark. 1999). Ýlginç olarak ayný
çalýþmada CYP2D6 gen duplikasyonu, yani ultrahýzlý
bireylerin sýklýðý yaklaþýk olarak %8 olarak bulunmuþtur. Oysa Avrupa toplumlarýnýn çoðunda bireylerin yaklaþýk %1-2'si ultra hýzlý, %7'si ise yavaþ CYP2D6 etkinliðine sahiptir. Ultrahýzlý bireylerde, CYP2D6 ile
meta-bolize edilen ilaçlar terapötik dozlarda uygulandýðýnda etkisiz ka-labilmekte ve etkin tedavi için çok
daha yüksek dozlarýn uygulanmasý gerekmektedir.
KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2001;4:249-252
CYP2D6 Polimorfizminin Psikiyatrik Hastalýklarýn
Tedavisindeki Önemi
Sadece trisiklik antidepresanlar deðil, yeni kullanýma
giren antidepresan ilaçlardan biri olan venlafaksin de
CYP2D6 üzerinden metabolize edilmektedir ve yavaþ
metabolizörlerde kardiyovasküler toksisitenin daha
fazla görüldüðü bildirilmiþtir (Lessard ve ark. 1999).
Ancak þu an için bu veriler az sayýda hasta için geçerlidir. Diðer bir antidepresan grubu olan selektif serotonin geri alým inhibitörleri de (SSRI) CYP2D6 ile
et-kileþmektedir. Paroksetin, fluvoksamin ve fluoksetin
kýsmen CYP2D6 ile metabolize edilirler. Ancak bu
ilaçlarýn terapötik indeksleri göreceli olarak geniþ
olduðundan, plazma konsantrasyonlarý ya da klirenslerindeki fenotip farklýlýklarý fazla deðildir. Diðer yandan, paroksetin ve fluoksetin CYP2D6'nýn kompetitif
inhibitörleridir. Dolayýsýyla, paroksetin ve fluoksetine
ek olarak CYP2D6'nýn diðer substratlarýnýn (trisiklik
antidepresanlar gibi) birlikte ve-rilmeleri durumunda,
ek olarak verilen ilaçlarýn eliminasyonlarý bozulur.
Sitalopram, fluvoksamin ve sertralinin bu tür inhibitör
etkileri yoktur ve CYP2D6 enzimiyle spesifik etkileþimlere neden olmazlar. Fluvoksamin ayný zamanda
CYP1A2 substratý ve güçlü bir inhibitörüdür. CYP1A2
enzimiyle kýsmen metabolize olan klomipramin,
imipramin, klozapin ve teofilin ile önemli etkileþimlere
neden olabilir. Maprotilin ve mianserin gibi tetrasiklik
bileþiklerin metabolizmasý da CYP2D6 polimorfizmi ile
çeþitli derecelerde etkilenmektedir. Özellikle yavaþ
metabolizörler, önerilen dozlarda ilaç aldýklarýnda bu
251
AYNACIOÐLU AÞ.
ilaçlarýn plazma konsantrasyonu hýzlý metabolizörlere
göre çok daha yüksek olmaktadýr. Ultrahýzlý hastalarda
ise terapötik eksiklik meydana gelmektedir.
Populasyona göre deðiþmek üzere hastalarýn %5-20'si
bu risk gruplarýndan birine girmektedir. Örneðin Türk
populasyonunda CYP2D6 etkinliði bakýmýndan yaklaþýk %2 yavaþ metabolizör ve %8 ultrahýzlý metabolizör
olduðu göz önüne alýnýrsa, populasyonun %10 kadarý
ya ilaç yan etkileri ya da yetersiz ilaç tedavisi bakýmýndan risk altýndadýr. Yavaþ metabolizörlerde ilaçlara
baðlý istenmeyen etkiler daha fazla meydana gelecektir
ve bazen yanlýþlýkla depres-yon belirtileri olarak
yorumlanýp ilaç dozunun daha da arttýrýlmasýna yol
açacaktýr. Ultrahýzlý hastalarda ise ilaçlarýn etkisiz
kaldýðý düþünülerek, baþka ilaçlarla tedavi yoluna
gidilecek ve gereksiz yere hem hastanýn tedavisi gecikecek hem de tedavi maliyeti artacaktýr. CYP2D6 ile
metabolize edilen ilaçlarla tedavi edilen psikiyatri
hastalarýnda yapýlan retrospektif analizlerin sonuçlarý,
genotiplemenin tedavi baþarýsýný arttýrdýðýný, advers
ilaç etkilerini önlediðini ve tedavinin maliyetini azalttýðýný göstermektedir. Bu nedenlerle, antidepresanlar ya
da anti-psikotikler gibi psikiyatride sýklýkla kullanýlan
ilaçlarýn uygulanmasýndan önce, bir hastanýn özellikle
CYP2D6 genotip ve/veya fenotipinin tayin edil-mesinin
çok önemli olduðu vurgulanmaktadýr (Dahl ve
Bertilsson 1993). Tüm farmakogenetik deðiþiklikler
farklý etnik gruplarda ve bunlarýn altpopulasyonlarý
arasýnda farklý sýklýklarda meydana gelmektedir. Bu
etnik farklýlýklar (gen coðrafyasý) nedeniyle hem farmakogenetik çalýþmalarda hem de farmakoterapide
etnik orijinin göz önünde bulundurulmasýnýn ne denli
önemli olduðunu göstermektedir.
SONUÇ
Sonuç olarak ilaç yanýtýnýn bireyler arasýnda önemli
oranda farklýlýk göstermesi, klinik uygulamalarda ve
ilaç geliþtirilmesinde önemli bir sorun olarak karþýmýza
çýkmaktadýr. Bu durum, yetersiz ilaç tedavisi ya da
ilaçlara baðlý istenmeyen etkilerin ortaya çýkmasýna
neden olmaktadýr. Baþta ilaç metabolize eden enzimler
olmak üzere, transport proteinleri, reseptörler ve iyon
kanallarýndaki gen polimorfizmlerinin aydýnlatýlmasý,
bir bireyin ilaçlara baðlý yan etkilere yakalanma riskini
en aza indirecek ve farmakoterapinin baþarýsýný önemli ölçüde arttýracaktýr. Dolayýsýyla DNA-temelli farmako-genetik testlerin yapýlmasý, ilaç dozunun
birey-selleþti-rilmesine büyük oranda katký saðlayacak
ve bu sayede daha etkin bir ilaç tedavisinin yollarý
açýlacaktýr.
KAYNAKLAR
Aynacýoglu AS, Cascorbi I, Mrozikiewicz PM ve ark. (1997)
Arylamine N-acetyltransferase (NAT2) genotypes in a Turkish
population. Pharmacogenetics, 7;327-331.
Evans DAP (1992) N-acetyltransferase, Pharmacogenetics of
drug metabolism. W Kalow (Ed), New York, Pergamon, s.95178.
Aynacýoglu AS, Sachse C, Bozkurt A ve ark. (1999) Low frequency of defective alleles of cytochrome p450 enzymes 2C19
and 2D6 in the Turkish population. Clin Pharmacol Ther,
66:185-192.
Kalow W (1992) Pharmacogenetics of drug metabolism. New
York, Pergamon.
Bozkurt A, Basci NE, Isimer A ve ark. (1994) Polymorphic
debrisoquine metabolism in a Turkish population. Clin
Pharmacol Ther, 55:399-401.
Cascorbi I, Drakoulis N, Brockmöller J ve ark. (1995)
Arylamine N-acetyltransferase (NAT2) mutations and their
allelic linkage in unreleated Caucasian individuals:
Correlation with phenotypic activity. Am J Hum Genet, 57:581592.
Dahl ML, Bertilsson L (1993) Genetically variable metabolism
of antidepressants and neuroleptic drugs in man.
Pharmacogenetics, 3:51-70.
Eichelbaum M, Gross AS (1990) The genetic polymorphism of
debrisoquine/sparteine
metabolism-clinical
aspects.
Pharmacol Ther, 46:377-394.
252
Lessard E, Yessine MA, Hamelin BA ve ark. (1999) Influence of
CYP2D6 activity on the disposition and cardiovascular toxicity
of the antidepressant agent venlafaxine in humans.
Pharmacogenetics, 39:435-443.
Mashimoto M, Suzuki T, Abe M ve ark. (1992) Molecular genotyping of N-acetylation polymorphism to predict phenotype.
Hum Genet, 90:139-143.
Meyer UA (2000) Pharmacogenetics and adverse drug reactions. Lancet, 356:1667-1671.
Motulsky AG (1957) Drug reactions, enzymes and biochemical
genetics. J American Med Assoc, 165:835-837.
Mrozikiewicz PM, Cascorbi I, Brockmöller J ve ark. (1996)
Determination and allelic allocation of seven nucleotide transitions within the arylamine N-acetyltransferase gene in the
Polish population. Clin Pharmacol Ther, 59:376-382.
KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 2001;4:249-252
Download