Prunus, Rosaceae (gülgiller) familyasından kiraz, karayemiş, kayısı, şeftali ve erik gibi meyve ağaçlarını içeren bir cinstir. Kirazın anavatanı Hazar Denizi, Güney Kafkasya ve Kuzey Anadolu; vişnenin ise İstanbul ile Hazar Denizi arasında uzanan Kuzey Anadolu Dağlarıdır. Kiraz ve vişnenin Avrupa kıtasına yayılması tohumlarının kuşlar ve hayvanlar tarafından taşınmalarıyla olmuştur. Amerika’ya ise kirazı kolonistler götürmüşlerdir. Çeşitlerin çoğu İngiltere’den ithal edilmiş olup, ilk modern kiraz yetiştiriciliğine Pasifik kıyılarındaki Oregon Eyaletinde başlanmıştır Kirazlar 5-6 yaşında verime geçerler, ancak tam ve ekonomik olarak verime yatmaları 10-12 yıldır. Her ne kadar 100 yıl yaşasalar da ekonomik ömürleri 25-30 yıldır Kiraz yetiştiriciliğinde iklim faktörlerinden en önemlisi sıcaklıktır. Çiçek tomurcukları –2,4 °C’ ye kadar dayanabildikleri halde, açmış çiçekler –2°C’ de donarlar. Vişnelerin odunsu kısımları ise –40 °C’ ye kadar dayanabilirler. Vişneler düşük sıcaklıklara kirazlardan daha fazla dayanırlar. İlkbaharda çiçeklenme kirazlardan daha sonra olduğu için vişne çiçeklerinin ilkbahar geç donlarından zarar görme olasılığı daha düşüktür. Nisan-Mayıs ayları arasında beyaz renkli çiçekler açan, 2-10 m yüksekliğinde ağaçlar. Gövdeleri koyu gri renkli ve dallar aşağı doğru sarkıktır. Yapraklar kısa saplı, tüysüz, parlak yeşil, kenarları dişli, ucu sivridir. Çiçekler yapraklardan önce açar ve kısa sürgünlerin ucunda, şemsiyemsi çiçek durumları teşkil ederler. Çiçek sapları uzun, çiçek tablası çanak şeklindedir. Meyve olgunlukta tek tohum ihtivâ eden, küre şeklinde koyu kırmızı renkli, eksi lezzetli bir drupa tipidir. Vatanı Anadolu ve Balkanlardır Meyvelerinde şekerler, elma ve limon asidi, vitamin A ve C, meyve sapları ve gövde kabuğunda tanen ve potasyum tuzları vardır. Vişne ağacı kabukları kabız edici ve ateş düşürücü etkiye sâhiptir. Meyve sapları ise, idrar söktürücü olarak kullanılır. Meyveleri tâze olarak yenebildiği gibi, serbet, şurup ve reçel imâlinde de kullanılır. Şeftali Rosaceae ailesinden bir yaz meyvasıdır. Dünyaya Çin'den yayıldığı düşünülen şeftali, uzun yaşam ve ölümsüzlük sembolüdür. En iyi sıcak iklimlerde yetişir. Bol sulu ve tatlıdır. Ilıman iklimi seven bir bitkidir. Genellikle 30 yıl yaşar. Ülkemizde en çok Bursa ve Akdeniz bölgelerinde tarımı yapılır. Meyvesi taze tüketildiği gibi suyu çıkarılarak meyve suyu yapılır. Bu meyvenin ekonomik değeri yüksek olup çok tüketilmektedir. Ağaç boyu genellikle 2 ve 2,5 metre olup yaz mevsiminde meyve verirler. Dona karşı dayanıksızdır Gülgillerden 4-6 metre boyunda bir çeşit meyve ağacıdır. Meyvesi cevizden büyük, derisi ince, açık turuncu renkte, eti sulu, tatlı ve güzel kokulu, tek ve sert çekirdeklidir. Şekerpare, şam, tokaloğlu, imrahor, muhittinbey, hacıkız, hasanbey, darende gibi çeşitleri vardır. Türkiye'de Doğu Anadolu'nun yüksek yayla mıntıkası ile, Güneydoğu Anadolu'nun kurak ve çok sıcak bir kısım yerleri hariç, memleketin her tarafından yetişir. Erkenci dönem can eriğini (süs eriği) (P. cerasifera), yaz ortalarında olgunlaşan Japon ya da İtalya eriği (P. salicina) takip eder. Ağustosta olgunlaşmaya başlayan Avrupa eriği (P. domestica) ise ekim ayına kadar yenebilir. Farklı dönemlerde olgunlaşan eriğin, farklı biçim ve büyüklükteki meyvelerinin ince kabuğu, türlere göre yeşil, sarı, kırmızı ve mor renklerdedir. Ülkemizdeki en tanınmış erik çeşitleri can eriği, papaz eriği, mürdüm eriği ve tatlı üryani eriğidir. • Anavatanı Anadolu olan erikler, dünyanın değişik iklim bölgelerine göçler ve harpler sebebiyle adapte olmuşlardır.Kafkasya ve Hazar Deniz'i çevresinden dünyaya yayıldığı sanılmaktadır. 'Prunus institia' adlı bir diğer erik türünün anavatanı ise Şam bölgesidir.Bütün dünyadaki erik çeşitlerinin sayısı, iki binden fazladır. Memleketimizde yetiştirilen çeşitlerin sayısı da iki yüzün üstündedir. Erikler olgunluk zamanlarına, kullanma şekillerine göre çeşitlere ayrılır Erik ağaçları tür ve çeşitlerine göre iri boylu ağaçları teşkil ettikleri gibi, küçük boylu ağaçlar veya çalı şeklinde olanları da vardır. Sert çekirdekli bir meyve ağacı olan eriğin iç kısmının sertleşmesiyle sert çekirdek kabuğu meydana gelir. P.ceracifera