küresel ısınma neyin habercisi

advertisement
KÜRESEL ISINMA NEYİN HABERCİSİ?
Son günlerde insanoğlu zamansız hava olayları karşısında şaşkına döndü. Küresel
ısınma nedeniyle geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın yarısı aşırı ısınırken, diğer yarısında
kar görüldü. İklim açısından en büyük şokuysa Romanya yaşadı. Son bir haftada 22
kişinin aşırı sıcaklar nedeniyle öldüğü ülkede, geçen gün yaşanan dolu fırtınası
sonrası, 4 kişi de yıldırım sonucu hayatını kaybetti. Almanya’nın bazı bölgelerinde
hava sıcaklığı (–6) dereceye kadar düştü, kar kalınlığı 10 santimetreyi buldu.
Öte yandan hemen güneyde Makedonya’da, aşırı sıcak sebebiyle 15 kişi öldü.
Yunanistan, Olimpiyatlar öncesi solunum ve kalp sorunu olanlara evde kalın çağrısı
yapıyor. Geçen yıl 15 bin kişinin sıcaklardan öldüğü Fransa da tetikte. Dünyanın
diğer ucundaki Çin ise, geçtiğimiz günlerde sağanak yağmurla felç oldu. Son yıllarda
kuraklıkla mücadele eden, dünyanın en kalabalık kenti Pekin, iki saat içinde göle
döndü, evler çöktü, uçuşlar iptal edildi.
Peru’da aşırı soğuklar Güney Asya’da seller
Peru’da son 30 yılın en soğuk kış mevsimi yaşanırken And Dağları’nda 46 çocuğun
donarak öldüğü bildirildi. Peru hükümeti, 158 bin kişinin soğuktan etkilendiğini
belirterek bazı bölgelerde olağanüstü durum ilan etti. BM yardım kuruluşları ise
bölgeye 745 bin dolar yardım gönderecekler. Yardım kuruluşu yetkilileri bu tür ağır
kış koşullarının yaşandığı fakir bölgelere yardım edilmezse durumun daha da
kötüleşeceği uyarısında bulunuyorlar. Soğuktan en çok etkilenenler, And Dağları’nda
ulaşımı çok zor bölgelerde yaşayan Peru’nun en fakir insanları. Alpaka ve lama
yetiştirerek geçimlerini sağlayan bu insanların hayvanları da soğuk yüzünden ölüyor.
Dış dünya ile bağlantıları ise şiddetli kar yağışı yüzünden kesildi. Sivil toplum örgütleri
bölgeye battaniye, kalın giyecekler ve gıda yardımı ulaştırmaya çalışıyor.
Seller 3 hafta içinde 550’den fazla can aldı
Güney Asya’da son 15 yılın en şiddetli sel felaketi yaşanıyor. Hindistan, Nepal ve
Bangladeş’i etkisi altına alan şiddetli muson yağmurları ve seller, son 3 haftada
550’den fazla kişinin ölümüne yol açtı. Seller ve nehir taşkınları yüzünden milyonlarca
kişi evsiz kaldı. Yükselen sular, gıda ve içme suyuna ulaşımı engellediği için bulaşıcı
hastalık tehdidi giderek artıyor.
Seller yalnızca Asya’yı değil, Balkanlar’ı da vuruyor. Bulgaristan’ın Karadeniz
kıyısındaki Varna kentinde şiddetli yağmur ve fırtınadan yaşam felç oldu. Elektrik ve
haberleşme kesilirken otomobiller yolları basan sulara gömüldü. Bangladeş’te
meydana gelen sel felaketinde ölenlerin sayısıysa artmaya devam ediyor. Son olarak
100 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle toplam ölü sayısı 400’e ulaştı. Yetkililer
felaketin son zamanlarda yaşananların en büyüğü olduğunu belirtiyorlar. Onbinlerce
evi sular altında bırakan sel yüzünden ülkede, boğulma, salgın hastalıklar ve yılan
sokmaları sebebiyle hergün birçok insan hayatını kaybediyor.
Küresel ısınma raporu korkutucu
Küresel ısınma artık bir komplo teorisi olmaktan çıktı, insanoğlunu tehdit eden ciddi
bir tehlike olarak karşımızda duruyor. Bu tehlike artık insanoğlunu somut olarak tehdit
etmeye başladı. Tüm dünya iklim değişikliklerinin yarattığı felaketlerle boğuşuyor.
SYK Türk Meteoroloji Mühendisi yetkilileri küresel ısınmanın ilk belirtilerini yaşamaya
başladığımıza dikkat çekerek, önümüzdeki yıllardan itibaren artık insanların aşırı
sıcak geçen bir günün ardından gelen, aşırı yağışlı hava ve sellere hazır olmaları
gerektiğini, önümüzdeki beş yıllık bir dönemde küresel ısınmanın etkilerini daha çok
hissetmeye başlayacağımızı belirtiyorlar. Küresel ısınma ile birlikte önümüzdeki 50
yıllık bir dönemde Türkiye'yi daha kurak, daha sıcak, ani yağışların ve sellerin
meydana geleceği bir iklimin beklediğini de ekliyorlar.
Küresel ısınmanın meydana getirdiği doğal afetler, sadece can kaybı değil, küresel
ekonomiye de öngörülemeyen etkilerde bulunuyor. Britanya Sigortacılar Derneği
(ABI) iklim değişiminin sigorta endüstrisi üzerindeki etkileri hakkında bir rapor
yayımladı. Raporun sonuç noktası, iklim değişiminin etkilerinin şu anda bile
hissediliyor olduğu ve toplumun giderek artan sıcaklık, fırtına ve sel risklerine karşı
hazırlıklı olması gerektiğiydi. Doğal afetlerin neden olduğu finansal kayıplar son 40 yıl
içinde yedi kat artarken, rapora göre hava felaketleri riski yılda yüzde 2'den yüzde 4'e
yükseldi. Bu, küçük bir artış gibi görünebilir, ancak 2050'de Londra'yı vuracak büyük
bir kıyı selinde, sadece sigorta tazminat taleplerinde 40 milyar pound fark demektir.
ABI raporu, küresel ısınmayı yaz mevsiminin uzaması olarak görüp sevinme eğilimi
gösterenlerin keyfini kaçıracak. Bu rapor aynı zamanda sıcaklık stresi, cilt kanseri,
gıda zehirlenmesi, sıtma gibi egzotik hastalıklar ve kıtlık anlamına da geliyor.
Terörden Bile Öncelikli
Araştırmada, iklimsel değişikliklerin beklenmeyen çevresel felaketlere neden
olabileceği, bu çerçevede küresel ısınmanın doğurduğu sonuçların, terörizmden bile
daha öncelikli olarak 21. yüzyılın en önemli güvenlik konusu haline geleceği
vurgulanıyor. İklim uzmanlarına göre, küresel ısınma sonucu olarak, geçen 30 yılda
artmaya başlayan iklimsel değişiklikler, önümüzdeki yıllarda da hızlı bir artış
gösterecek. Deniz seviyesindeki yükselme, buzullardaki erime devam ederken,
şiddetli fırtınalar, hortum, sıcak hava dalgaları, sel gibi doğal afetler daha sık hale
gelebilecek.
İklimle Bağlantılı Bu Felaketler Neyin Habercisi?
Bütün bu gelişmelere “doğa olayları ve neticeleri” olarak bakıp felaketlere bir an için
üzülüp bu haberi geçebilirsiniz. Peki size bütün bu olayların aslında sizi ve tüm evreni
ilgilendiren çok önemli bir olayın işaretleri olduğunu söylesek?
Peygamberimiz (sav)'in Ahir Zaman'la ilgili verdiği haberlerden birisi şu şekildedir:
Büyük şehirler dün sanki yokmuş gibi helak olur.
Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyyil Ahir Zaman, s. 38
Sanayi, zararlı ve istenmeyen bir yan ürün olan küresel ısınmaya sebep olmakta,
giderek ısınan dünya atmosferindeki dengeler bozulmakta ve böylece iklim
değişiklikleri meydana gelmektedir. Son yıllardaki kasırga, fırtına, tayfun ve hortum
gibi felaketler başta Amerika kıtası olmak üzere dünyanın birçok yerinde yıkıcı zarara
neden olmuştur. Bunlara ek olarak seller de bazı yerleşim merkezlerinin sular ve
çamur altında kalmasına yol açmıştır. Ayrıca depremler, volkanlar ve tsunami
dalgalarının yaptığı büyük tahribatlar da unutulmamıştır. Sonuç olarak, tüm bu
afetlerin "büyük şehirlerde" sebep olduğu yıkımlar önemli birer işaret olmuşlardır. 20.
yüzyıl için en çok kullanılan tanımlama "felaketler yüzyılı"dır. Gerek depremler,
kasırgalar ya da seller gibi doğal afetler, gerek iç savaşlar ve çatışmalar, gerekse de
büyük deniz ya da uçak kazaları çok sayıda insanın ölümüne yol açmıştır. Yok olan
şehirler, tarihten silinen halklar kıyametin hadislerde haber verilen alametlerindendir.
Allah Kuran’da şöyle buyurur: “Artık onlar, kıyamet-saatinin kendilerine apansız
gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İşte onun işaretleri gelmiştir…”
(Muhammed Suresi, 18)
Allah'a samimiyetle iman eden müminler kaderi izlediklerinin bilincinde olarak, asırlar
boyunca kıyamet alametlerinin çıkışını büyük bir merak ve heyecanla gözlemişlerdir.
Ayet ve hadislerdeki işaretler üzerinde derin derin düşünmüşler, Ahirzaman'ın ilk
dönemindeki fitne ve belalara karşı hazırlıklı olmaya gayret göstermişler, bununla
birlikte müjdelendikleri Altınçağ'da yaşamayı da yürekten arzu etmişlerdir. İçinde
bulunduğumuz çağ kıyamet alametlerinin büyük bir kısmının tam anlamıyla meydana
geldiği bir dönemdir. Günümüz dünyası, söz konusu İlahi işaretlerin art arda ve tam
tasvir edildiği şekilde ortaya çıkmaya başladığına, dünya tarihinde benzeri
görülmeyen gelişmelerin ilk defa yaşandığına şahit olmaktadır. Hiç şüphesiz bunlar
Peygamberimiz (sav)'in döneminden sonra yaşanan en önemli gelişmelerdir. İşte
küresel ısınma da bu gelişmelerden biridir. Bu İlahi işaretlerin ön yargıyla
değerlendirilmesi, görmezlikten gelinmesi veya yalanlanması ise böyle düşünenler
için büyük bir kayıptır.
Öyle anlaşılmaktadır ki, 21. yüzyıl dünya tarihinde yepyeni bir dönemin başlangıcı
olmaktadır. Allah'ın vaadi kesin bir gerçektir. O'nun vaatlerini değiştirebilecek veya
engelleyebilecek hiçbir kimse yoktur. Her konuda olduğu gibi, bu noktada da en
hikmetli ve en güzel söz Kuran'dadır. Allah şöyle buyurmaktadır:
“Ve de ki: "Allah'a hamdolsun. O size ayetlerini gösterecektir, siz de onları bilip
tanıyacaksınız..." (Neml Suresi, 93)
Kaynaklar
http://www.gezegenimiz.com
Radikal 21.06.2004, Akşam 15.07.2004, Hürriyet 12.07/26.07.2004,
The Guardian, 11.06.2004
Harun Yahya, Kıyamet Alametleri
Download