Ilac Arastirmalarinda Surrogate Markerlar Farma

advertisement
İLAÇ ARAŞTIRMALARINDA
SURROGATE MARKERLAR
YENİ GELİŞMELER VE GELECEK…
DR. BURÇAK KARACA
3.TIBBİ ONKOLOJİ KONGRESİ
FARMAKOGENOMİK KURSU
24/MART/2010, ANTALYA
Giriş

Preklinik çalışmalardan elde edilen temel moleküler bilgileri, klinik
pratiğe dökmek onkolojinin halen en tartışmalı alanı…

Kanser tedavisinde;
a) Tümörün moleküler özellikleri
b) Tümör mikroçevresinin moleküler özellikleri
c) Kişinin genetik alt yapısı
rol oynuyor.
Giriş

O halde, preklinik çalışmalarda temel hedef bu üç bileşen üzerinden
hareketle yeni tanımlı tanısal, prediktif ya da prognostik ya da tedavi
takibinde kullanılabilecek biomarkerlar geliştirmek…
Giriş

Yeni biomarker belirlemek neden önemli?
1- Kanser tedavisinde kür oranlarını arttırmak/ sürviyi uzatmak
2- Kişiselleştirilmiş etkin ilaç geliştirmek
3- Fazla tedaviden kaçınmak/ korunmak
4- İzlem: Kanseri erken tanımak ya da tedavi başarısını izlemek

Bugün için pek çok preklinik çalışmada pek çok biomarker
tanımlansa da, bunların ne yazık ki pek azı klinik pratiğe
yerleşip, tanı/ tedavi ya da izlemde (surrogate) yol gösterici
oluyor…
Giriş

Peki klinikte faydalanabilecek biomarkerlar nasıl sınıflandırılır?

Prognostik markerlar
 Prediktif markerlar
 Surrogate markerlar
Tanım

İlaç araştırmalarında tedavinin etkinliğini ölçmekte kullanılan ve klinik
anlamlılık içeren bir sonlanım noktası yerine geçebilecek laboratuar
kaynaklı biomarkerlara/ klinik bir bulguya “surrogate marker” ismi
verilir (Temple 1999).
Biomarker/Surrogate Marker Farkı

Preklinik çalışmalardan elde edilen biomarkerların çoğu surrogate
marker olmak için adaysa da içlerinden ancak birkaçı surrogate marker
olarak klinik kullanıma girmektedir.

İlaç AR-GEsi sırasında tedavi etkinliğini saptamak için surrogate marker
kullanılması, son yılların en çok üzerinde durulan konusu. Ancak, pek
çok deneysel çalışmada çok nadiren ve çok zorlukla elde ediliyor…
Büyük çaplı randomize çalışmalar…
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar

1990’lı yılların sonundan itibaren ilaç firmalarını en çok zorlayan konu
onkolojide yeni ve etkin ajan geliştirmek oldu...

Çünkü kanser hakkında moleküler birikimimiz arttıkça laboratuarda
hedef sayılabilecek pek çok gen ve proteine karşı çok sayıda ajan
geliştirildi. Ne yazık ki bunların sadece %5 kadarı hastaya ulaşabildi.

Daha ilginci, hastayla buluşan bu %5’lik grubun tedavi edici etkinliği
olsa dahi, onkoloji pratiğinin vazgeçilmez sonlanım noktası olan
sağkalım üzerine farklılık yaratabilme potansiyelleri de sınırlı oldu.
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar

Kanser ilaç araştırmaları sırasında sağkalım ya da
remisyonun primer sonlanım noktası olarak kabul edildiği
durumlarda, bu sonlanım noktasına ulaşmak için çok büyük
hasta sayılarını içeren ve çok uzun yıllar sürecek
deneyimler gerekebilir…

Bu noktada, olası ilaçların gelişimi ve hasta yararına
sunulması ya gecikir ya da engellenmiş olur.

İşte tam da bu nedenle surrogate markerlar onkolojik
ilaçların geliştirilmesinde oldukça önemli rol oynar ve
yukarıdaki primer sonlanım noktalarının yerini alarak daha
kısa sürede, daha az sayıda hasta ile ilacın etkinliğinin
kanıtlanmasını sağlayabilirler…
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar

Ancak, pek çok farklı laboratuarda, pek çok elde, değişik yöntemler
kullanılarak değişik zaman dilimlerinde farklı örneklerle yapılan
deneylerden elde edilen sonuçlarla ortaya konacak etkin bir surrogate
markerın değişik çalışmalarla validasyonunun yapılmış olması önem
taşımaktadır.

Valide edilmiş bir surrogate marker, sağkalım dışında bir başka klinik
etkinlik/ya da yararı göstermede başarılı olduğu epidemiyolojik,
patofizyolojik ve preklinik/klinik veri ile verifiye edilmiş olan markerdır.
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar

Valide edilmiş bir surrogate markerın, yeni geliştirilecek bir ilacın
etkinliğini göstermede klinik sonlanım noktasının yerine kullanılabileceği
kanıta dayalı ortaya konmuştur.

Ancak bazen tedavi seçeneklerinin kısıtlı olduğu alanlarda, çalışmalarla
validasyonu tam sağlanamamış bazı surrogate markerlara dayanılarak
da ilacın geliştirilmesi ve hastaya sunulması söz konusu olabilir.

Bu durumda post-marketing çalışmalar ile tahmin edilen klinik etkinliksurrogate marker ilişkisi araştırılmaya devam edilecektir.

Bu durum bazen bir ilacın piyasadan kaldırılmasına da neden olabilir.
Biomarker/ Surrogate Markerlar
- Kavramsal ModelEtkinlik için
klinik sonlanım noktası
Surrogate Markerlar
(Etkinlik için)
Hasta yararının
değerlendirilmesi
Biomarkerlar
(Etkinlik için)
Klinik sonlanım noktası ile biomarker
İlişkisini değerlendir
Biomarkerlar
(Toksisite için)
Entegre bir değerlendirme
yapılması
Surrogate Markerlar
(Toksisite için)
Hasta riskinin
değerlendirilmesi
Toksisite için
Klinik sonlanım noktası
İlaç etkinliğinin
genel
değerlendirilmesi
Biomarker/Surrogate Marker İlişkisinde Olası
Modeller
Biomarker/Surrogate Marker İlişkisinde Olası
Modeller
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar

Onkolojik araştırmalarda ilaç geliştirmede kullanılacak surrogate
markerların bize sağladığı dört önemli avantaj vardır:
1- Çalışmaların etkin ve geliştirilmiş tasarımına olanak sağlaması
2- Araştırılacak ilacın etkinliğinin anlaşılmasının arttırılması





Subgrup farklılıkları
İlacın farmakodinamisi ve farmakokinetiği hakkında bilgi sağlanması
İlaç-zaman ilişkisi
Doz aralıkları
Withdrawal etki
3- İlacın yeni kullanım alanlarında etkinliğinin ölçülmesi
4- Klinik araştırma sonuçlarının desteklenmesi ve ilacın kanıta dayalı
olarak kullanıma girişine olanak sağlaması
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar

Onkolojik ilaç araştırmalarında surrogate marker kullanımına ilişkin
karşımıza çıkabilecek en önemli sorun seçilen surrogate markerın klinik
bir sonuca yansımamasıdır…

Örneğin; zaman zaman tedavi edilememiş bir kanserde, hastalık
progresyonunu/aktivitesini gösteren bir labaratuar verisi ya da klinik bir
bulgu, tedavi öncesi dönemde surrogate marker olarak anlamlı
bulunabilir.

Ancak yapılan pek çok çalışmada klinik progresyona ait bir ölçütün
surrogate marker olarak kullanımının iyi bir korelasyon sağlamadığını
ortaya koymuştur.
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar

Araştırılan ilaç kimi kez klinik gidişat üzerine olumlu bir etki sağlarken,
tanımlanan surrogate marker üzerinde herhangi bir değişikliğe neden
olmayabilir.

Bundan daha kötü olan senaryoda ise; söz konusu ilaç klinik sonuç
üzerinde hiçbir düzelme sağlamazken, surrogate marker üzerine olumlu
etkide bulunabilir.
KLİNİK ANLAMSIZLIK
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar

İşte tam da bu nedenlerle, surrogate marker seçiminde hastalığın
moleküler ve patofizyolojik temeline hakim olmak ve kullanılacak
surrogate markerı belirlerken, klinik anlamlılığa dönüşebilecek bir
biomarkerı seçmek önem taşımaktadır.
Hormon refrakter prostat kanserinde Bcl-2 tedavi etkinliğini
göstermede oldukça iyi bir biomarker ancak surrogate marker
olarak kullanımı???
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar

Hastalığın klinik seyri ile seçilecek surrogate markerın biyolojik
ilişkisinin rasyonel bir temele dayandırılması ve markerın klinik gidişatı
için genellenebilir özellik taşıması oldukça önemlidir.

İlaç araştırma çalışmalarında genel olarak uygulanacak ilacın
farmakolojik aktivitesi hakkındaki bilgimiz, çalışacağımız hastalığın
klinik belirti ve bulgularının altında yatan biyolojik mekanizmalar
hakkındaki bilgimizden fazladır.

Daha az bildiğimiz konu ise altta yatan moleküler biyolojik mekanizma
ile ilacın interaksiyonudur.
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar

İlaç gelişim tarihi, aslında kullanıma girdikten yıllar sonra hastalıklara ait
moleküler-patofizyolojik bilgimiz arttıkça yeni etkileşim yolaklarıyla
buluşan ve bu nedenle kullanım alanı genişleyen ve daralan pek çok
ilaçla doludur.
Antrasiklinler
topoizomeraz II α
Tamoksifen
CYP2D6
Cisplatin
Triple negatif hastalık
Surrogate Marker Seçiminde Yaşanan Güçlükler
Onkoloji Pratiğinde Surrogate Markerlar
İDEAL BİR SURROGATE MARKERDA
ULAŞILMAK İSTENEN HEDEF…
IŞIK BİRAZ DAHA IŞIK…
GOETHE
Download