MSÖ405 ÖZEL EĞİTİM DOÇ. DR. HATİCE BAKKALOĞLU DERSİN İÇERİĞİ ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE ÜNİTE I: ÖZEL EĞİTİM II: ÖZEL EĞİTİMDE DEĞERLENDİRME III: BEP HAZIRLAMA ve ÖĞRETİMİN BİREYSELLEŞTİRİLMESİ IV: KAYNAŞTIRMA ve DESTEK ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ V: AİLE EĞİTİMİ VI: ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÖĞRENCİLER VII: İŞİTME YETERSİZLİĞİ OLAN ÖĞRENCİLER VIII: GÖRME YETERSİZLİĞİ OLAN ÖĞRENCİLER IX: FİZİKSEL YETERSİZLİĞİ/SÜREĞEN HASTALIĞI OLAN ÖĞRENCİLER X: DİL VE KONUŞMA BOZUKLUĞU OLAN ÖĞRENCİLER XI: ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER XII: DUYGU DAVRANIŞ BOZUKLUĞU OLAN ÖĞRENCİLER XIII: OTİSTİK BOZUKLUĞU OLAN ÖĞRENCİLER XIV: ÇOKLU YETERSİZLİĞİ OLAN ÖĞRENCİLER XV: ÜSTÜN ZEKALI ÖĞRENCİLER Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 2 ÜNİTE X: DİL VE KONUŞMA BOZUKLUĞU OLAN ÖĞRENCİLER İletişim, Dil ve Konuşma: Tanımlar Dil ve Konuşma Sorunlarının Yaygınlığı İletişim Sorunları Konuşma Bozuklukları Dil Bozuklukları Dil Bozukluklarının Sınıflandırılması Okullarda Dil ve Konuşma Bozukluklarının Tanılanma ve Değerlendirme Müdahale Yöntemleri Okullarda Dil ve Konuşma Bozuklukları Terapisi Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 3 İletişim, Dil ve Konuşma: Tanımlar Çoğu araştırmacının kabul ettiği ortak bir tanıma göre dil; “insanların keyfi semboller üzerine uzlaşarak ortaya çıkardıkları bir sistemle birbirlerine evrenle ilgili anlamlı anlatılarını gerçekleştirdikleri sosyal paylaşımlı bir koddur.” O dilin ait olduğu toplumun bireyleri aynı kurallar ve uzlaşımla ürettikleri ve karşılıklı anladıkları sembollerle ortak bir kod yani bir şifre yaratmışlardır. Kısaca, dil, aynı kodu kullanan insanların birbirlerine düşüncelerini aktardıkları anlamlı iletileri ve bu iletilere karşılık gelen keyfi göstergeleri içerir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 4 Devam… - Bazı çocuklar; sözcük ve anlamını oluşturmada (biçimbilgisi-anlambilgisi), bazıları sözcükleri birbirine bağlamada (biçimbilgisi), bazıları dilin ses sistemini organize ederek üretmede (sesbilgisi) ve bazıları da dilin kullanımına (edimbilgisi) ilişkin sorunlar yaşarlar. Bu sorunlar dilin 3 ana bileşeni kapsamında daha yaygın olarak çalışılır: - biçim, içerik ve kullanım Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 5 Dil ve Konuşma Sorunlarının Yaygınlığı Dünyada dil ve konuşma bozukluklarının okul yaşı çocuklarda görülme sıklığının % 5 olduğu saptanmıştır. Bu oranın çoğunlukla ses bozukluklarını (%3) ve kekemeliği (%1) içerdiği bilinir. Türkiye’de dil ve konuşma sorunlu çocukların taramasına ilişkin bir çalışmada Eskişehir ili ilköğretim okulları ana sınıfı ve birinci sınıflarında %5.1 oranında sorunlu çocuk saptanmıştır. Benzer bir çalışma, 16.000.000 anaokulu, ilkokul ve ortaokul çocuğundan %3,5 öğrencinin dil ve konuşma sorunları olduğunu ortaya koymuştur. Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden 25 metropol ildeki 59 özel ve resmi kurumdan örneklem alınarak yapılan araştırmada ise hizmet verilen engel grupları sıralanmış; bunların içinde kekemelik, gecikmiş konuşma, sesletim ve ses bozuklukları ile özel öğrenme güçlüğü %10 üzerinde oranlarla en fazla gözlenen dil ve konuşma sorunları arasında yer almışlardır. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 6 Nedenleri Dil ve konuşma bozuklukları iki sınıfta incelenir; organik bozukluklar ve işlevsel bozukluklar Dil bozuklukları birçok farklı nedenden kaynaklanabilir (beyin hasarları, genetik bozukluklar veya dil gelişimi için yeterli uyaranların ve yaşantıların eksikliği) Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 7 İletişim Sorunları İletişim sorunları sorun ortaya çıktığında sınıflandırılır. a) konjenital (doğuştan); - - dudak-damak yarıklığı, serebral palsi, otizm, beyin hasarı, zihin engeli, işitme kaybı veya sağırlık gibi sorunlarla dünyaya geldiklerinde. b) edinilmiş bozukluk; - normal iletişim gelişimi dönemi içinde çıkan bir sorun ise. çocuğun normal giden bir dil ve konuşma seyrinde havale veya travmatik beyin hasarına bağlı olarak ortaya çıkan işitme, biliş, dile ilişkin bir bozukluk. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 8 Konuşma Bozuklukları 1. 2. 3. Bireyde tek başına bir konuşma bozukluğu olabileceği gibi, dil ve konuşma bozuklukları bir arada da görülebilmektedir. Konuşma bozuklukları; Ses bozuklukları: Yapısal ya da işlevsel sorunlar yanında ses bozukluğuna neden olabilecek ses suistimali belirtileri de araştırılır. Ses bozuklukları sesi kullanma biçiminden de kaynaklanabilir Sesletim Bozuklukları: Sesletim bozuklukları sözcük üretimi hatalarıyla farkedilir. Sözcükteki sesler düşürülebilir, başka bir sesle yer değiştirebilir, bozulabilir ya da farklı bir ses eklenebilir. Akıcılık Bozuklukları: Normal konuşma, konuşma akışındaki bazı kesilmelerle karakterizedir. Ara sıra, konuşma seslerini yanlış sıralarız (televizyon-tevelizyon), anlaşılamayacak kadar hızlı konuşuruz, cümlenin yanlış bir yerinde dururuz, vb. takılmalar ve geri dönüşler, hece ya da sözcük tekrarları, söyleyeceğimiz şeyi nasıl bitireceğimizi düşünürken boşlukları ‘ııı’ ile doldurmak gibi. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 9 Dil Bozuklukları Nedenleri: Dil bozuklukları da birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Kalıtım; her zaman düşünülen etmenlerden, birincil ve ikincil akrabalarda dil bozukluğu-genetik Çevre; dil gelişimi için yeterli uyaranların ve yaşantıların eksikliği durumunda. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 10 Dil Bozukluklarının Sınıflandırılması Dil bozuklukları çeşitli ölçütlere göre sınıflandırılabilmektedir. Dilin beş alt sistemini içeren bir sınıflama şemasına göre; sesbilgisi/fonoloji (sesler), biçimbilgisi/morfoloji (sözcük biçimleri), sözdizim/sentaks (sözcük dizimi ve cümle yapısı), anlambilgisi/semantiks (sözcük ve cümle anlamları) edimbilgisi/pragmatik (dilin sosyal kullanımı). Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 11 Devam… İfade Edici Dil Gecikmesi . Üç yaş veya üzerindeki bazı çocuklar dili anladıklarına dair hiçbir belirti göstermezler ve dili spontan olarak kullanamazlar. Ses çıkarırlar fakat bu sesleri iletişim amacıyla kullanma yolları konuşmayı henüz öğrenmemiş küçük çocuklarınki gibidir. Özgül Dil Bozukluğu. Özgül dil bozukluğu (ÖDB) tanısı alan çocuklar genel zeka, oral yapı ve işlevleri, ve işitme engelinin kaynak gösterilmediği bir dil bozukluğu yaşarlar. Dil Öğrenme Güçlüğü. Erken yaşlarda özgül dil bozukluğu yaşayanlar olarak düşünülen bu çocukların sorunları okul yaşlarında öğrenme güçlüğü veya disleksiye dönüşebilir. “Öğrenme güçlüğü, ‘edinim, dinleme, konuşma, okuma- yazma, mantıksal çıkarım ve matematik yetilerinin kullanımında belirgin zorlanmalar’ ile karakterize edilen hetorejen bir grup bozukluğa verilen genel bir etikettir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 12 Okullarda Dil ve Konuşma Bozukluklarının Tanılanma ve Değerlendirilmesi Değerlendirme sürecinde ilk tanının konması, bozukluğun hangi türde olduğunun belirlenmesi, gereken tedavinin yoğunluğu, vakadaki gelişimin değerlendirilmesi dil ve konuşma terapistlerinin sorumluluklarıdır. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 13 Dengeli bir değerlendirme şu ölçütlerin hepsini ya da bazılarını kapsamalıdır; Aile/personel/öğrenci görüşmeleri Çocuğun öyküsü Kontrol listeleri ve gelişimsel ölçekler: Çocuğun hangi konularda sorun Gelişim takibi: D.K. terapistleri, öğrencinin akademik ve sınıf etkinliklerindeki yaşadığı becerisini ölçer ve bu ölçülere göre çocuktaki sorunun eğitimsel alanını belirler. Dinamik değerlendirme: Farklı dil müdahalelerinin D.K. terapistleri ile değerlendirilmesi sürecine dinamik değerlendirme denir. Amaç, öğrencinin öğrenme potansiyelini belirlemek ve öğrenmesine rehberlik etmektir. Portfolyo değerlendirmesi: yazma çalışmaları; D.K. terapistiyle, aile üyeleriyle, öğretmeni ve arkadaşlarıyla etkileşiminin görüntü ya da ses kayıtları vb. Gözleme dayalı kayıtlar: çeşitli ortamlarda, iletişimine ilişkin notlar Standardize edilmiş testler: D.K. terapistleri son olarak çocuğun kendi dilinde düzenlenmiş testleri uygulayıp sonuçlarını terapi programını hazırlar Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 14 Müdahale yöntemleri Dil ve konuşma uzmanları, çocukların dil becerilerini geliştirmek ve dili kullanmalarına yardım etmek için gittikçe doğal müdahaleleri daha çok benimsemektedirler. Doğal müdahaleler; evde, okulda ya da sosyal çevrede doğal bir şekilde oluşan gerçek ya da uyarlanmış etkinliklerde ortaya çıkar. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 15 1- Doğal dil yaklaşımı; çevresel düzenlemeler Doğal olarak gelişen dil kullanımının uyarılması için çevre düzenlemede belli başlı 7 uygulama stratejisi belirlenir: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. İlginç materyaller. Nesneyi göz önünden uzakta tutma. Yetersiz malzeme. Seçim sunma. Yardım/destek. Sabotaj. Beklenmedik durumlar yaratma. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 16 2- Kolaylaştırıcı Dil Stratejileri Burada anlatılan kolaylaştırıcı dil stratejileri, iletişim bozukluğu olan çocuklar için hazırlanan çeşitli okul öncesi ortamlarında kullanılmaktadır. Bu stratejiler yetişkin-çocuk etkileşimine uygun her bağlamda uygulanabilir ve çok sayıda doğal öğretim fırsatı sağlar: Karşılaştırma hedefli strateji Model olma stratejisi Olay dizinleme stratejisi Açık uçlu sorular sorma stratejisi Genişletme stratejisi Yeniden düzenleme stratejisi Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 17 Anne-babalar ve Öğretmenler için Rehber Etkileşim Biçimleri Çocuğun ilgilendiği alanlar hakkında konuşun. Takip edin, konu başlatmasına ve yorumlarına karşılık verin, heyecanını paylaşın. Çok fazla soru sormayın. açıklayıcı uçlu soruları deneyin (nasıl, neden..) Soru sorması için cesaretlendirin. Açık ve dürüst bir şekilde cevap verin. Tatlı bir ses tonu kullanın, neşeli ve eğlenceli olun. Yargılamayın ve dalga geçmeyin. her hatasını söylemeyin, hep eleştirmeyin. Çocuğa cevap vermesi için yeterli zaman verin. Çocuk konuşurken sözünü kesmeyin, kibar olun. Aile ve sınıf tartışmalarına dahil edin. Katılımcı olmaya cesaretlendirin ve dinleyin. Çocuğu ve kullandığı dili kabul edin. Ona sevginizi gösterin ve kabul edici olun. Çocuğa dili kullanması ve bunun sonucunda amacına ulaşabilmesi için fırsat verin. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU 18